“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 21

Antakya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Projesinde Yüzde 90 İlerleme Kaydedildi

6 şubat tarihli depremlerden etkilenen Hatay’ın Antakya ilçesinde yükselen eğitim ve araştırma hastanesi projesi, yüzde 90 oranında tamamlandı.

Merkez Antakya ilçesi Gülderen Mahallesi’nde 57 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 122 bin metrekare alanda kurulan hastanenin inşaat çalışmaları hız kesmeden sürüyor.

Temeli 24 Mart’ta atılan ve çok sayıda personelle çalışmaların sürdüğü hastane inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı.

Tüm branşlarda hizmet verecek, 2 katlı çelik yapı olarak inşa edilen hastanenin, gelecek ay hizmet vermeye başlaması planlanıyor.

Yeni yılda kent genelinde sağlık alanındaki ihtiyaçlara büyük oranda cevap verecek hastanede, 72 poliklinik, 89 yoğun bakım yatağı, 11 ameliyathane, 8 diyaliz, 13 görüntüleme odası, MR, tomografi, tam kapasiteli laboratuvar, KVC (Kalp ve Damar Cerrahi) Merkezi, bilgisayarlı tomografi, 16 fizik tedavi ve rehabilitasyon alanı, 18 onkoloji alanı, 3 endoskopi, 2 anjiyografi ve yanık ünitesi yer alacak.

6 Şubat ve devamındaki depremlerde yıkılan veya ağır hasar alan yapıların arasında hastanelerin de olduğunu söyleyen Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Sağlık alanındaki ihtiyaçları karşılamak için çalışmaların süratle sürdüğünü ve bunlardan birinin de Antakya Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğunu ifade eden Masatlı, şunları kaydetti:

“Hastanemiz bitme noktasına geldi, yüzde 90’lar seviyesindeyiz. Hastanemiz 400 yatak kapasitesine sahip olup vatandaşlarımızın her tür sağlık ihtiyacına, sağlık sorununa hizmet edecektir. Yeni yılda başta merkez ilçemiz Antakya’mızın olmak üzere ilimizin sağlık alanındaki bütün ihtiyaçlarıyla ilgili bu hastanemizin kullanılacağını düşünüyoruz, öngörüyoruz. Şimdiden ilimize ve hastanemize gelen tüm hastalarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Hatay ilindeki tüm sağlık tesisi projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Yalova Makine İhtisas OSB’de Fabrikalar Yükseliyor

Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde hayata geçirilen Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) fabrika inşaatları yükselmeye başladı.

Çiftlikköy’de 640 hektar alanda 320 fabrikanın bulunacağı Yalova Makine İhtisas OSB, 2028 yılı içinde 320 üretim tesisinin faaliyete geçmesiyle yaklaşık 25 bin kişinin istihdam edileceği bir bölge olacak.

“Yerli, yenilikçi, yeşil bir OSB” mottosuyla kurulumuna devam eden Yalova Makine İhtisas OSB’de temeli atılan fabrika, sosyal tesis, idari ve sosyal donatılar “Anadolu 5.0” adı verilen mimari konsepte uygun yapılıyor.

Türkiye’nin yedi bölgesinden alınan ilhamla özel mimari tekniklerle binaların yapımı devam eden OSB, son olarak Çinli elektrikli otomobil üreticisiyle de üretim tesisi için görüşme yaptı.

Yalova Makine İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun hemen yanı başında konuşlandıklarını ifade etti.

Yaklaşık 50 kilometre yarıçaplı bir daire içerisinde yaklaşık 15 milyon nüfusa ulaşılabilen bölgede kurulduklarını anlatan Özdemir, “Milli gururumuz TOGG’dan Bilişim Vadisi’ne kadar uzanan bir hinterlanda hitap eden bir noktadayız. OSB’miz 2019 yılında faaliyetlerine başladı. Sahada şu an 40’ın üzerinde fabrikamız, üretim tesisimiz inşaat halinde. 5 fabrikamız üretime geçmiş hatta ihracatlarına başlamış durumda. Önümüzdeki yıla çok daha umutlu bakabilecek bir noktadayız. 350’ye yakın üyemiz var. Üyelerimizin kilogram başına ihracat değeri 7 dolarlar mertebesinde. Bu 1,2 olan Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde. Halihazırda mevcut işletmelerindeki ticari çıktılarını değerlendirdiğimizde, 2029 yılı itibarıyla yaklaşık 4 milyar dolara kadar ulaşabilecek bir ihracat potansiyeli inşallah Yalova’dan yükseliyor olacak.” diye konuştu.

Gelecek yıldan itibaren çok hızlı bir artış yaşayacaklarına inandığını belirten Özdemir, şunları kaydetti:

“En geç 2029 yılı itibarıyla yüzde 100 doluluğa gelme gibi bir hedefimiz halen canlılığını koruyor. Özellikle OSB’mizdeki uluslararası ölçekte çok büyük firma üyelerimiz de var. BMC, Tosyalı Holding gibi üyelerimizin de önümüzdeki yıl yatırımlarına başlaması, kendi networklerini, ekosistemlerini bölgemize taşımasıyla oluşacak çarpan etkisi tabii ki çok daha fazla olacak. Pandemi sürecinde de olduğu gibi ülkemiz girişimcileri, müteşebbisleri, sanayi kapasitesi ve sanayi birikimi, bunu kısa sürede fırsata çevirebiliyor. Bu pratiği pandemi döneminde de yaşadık ve biz bu dönemde de yine aynı pratiği daha güçlenerek, daha yüksek katma değerli ürünler üreterek, daha yüksek teknolojiye yönelerek yine yeni fırsatlar çıkarabileceğimize inanıyoruz. Elimizde çok iyi bir reçete de var. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade etmiş olduğu yatırım, üretim, istihdam ve ihracat vizyonu yeni Türkiye’nin büyümesini, kalkınmasını hangi prensipler çerçevesinde yürüteceğinin bir nevi anayasası. Bu anlamda reçetemiz çok sağlam.”

Nitelikli genç nüfusu, stratejik konumu, uzun yıllara dayanan endüstriyel birikimi ve kapasitesiyle Türkiye’nin bunu başarabileceğine vurgu yapan Özdemir, Türkiye’nin artık dünyanın çok önemli üretim üslerinden biri olduğunu ifade etti.

Daha yüksek teknoloji, daha yüksek katma değerli ürünler üretmeye odaklanmaları gerektiğini belirten Özdemir, şöyle konuştu:

“Çok şükür artık yapmaya çalıştıklarımız, ortaya çıkarttığımız sonuçlarla gerek ulusal gerek uluslararası büyük oyuncuların artık çekim merkezi, odak noktası haline gelmiş durumdayız. Hemen hemen her hafta benzer nitelikte uluslararası bir firma ile görüşmelerimizi yürütüyoruz. Artık 21. yüzyılın kodlarıyla yeni şeyleri ortaya çıkartmamızın gerekliliği ile biz klasik manada bir sanayi bölgesi olarak değil burayı bir yaşam alanı olarak ele aldık. Bu uluslararası büyük oyuncuların biraz radarına girmemizdeki temel etkenlerden biri bu.”

Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Makine İhtisas OSB’ye Taşınacak

Yalova Üniversitesinin, bir devlet üniversitesinin mühendislik fakültesini OSB’ye taşıyacağını anlatan Özdemir, “Bu, Türkiye’de bir ilk, belki dünyada da çok sayılı örneği olan bir uygulama. Diğer tarafta kamu kampüsümüz, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğümüz, KOSGEB, Doğu Marmara Kalkınma Ajansının yerleşkeleri yükseliyor. Bir diğer tarafta Sanayi Bakanlığımızın destekleriyle kurduğumuz Mesleki Eğitim Merkezimiz faaliyete geçmek üzere. Onun hemen ilerisinde TSE ile yaptığımız çalışmada oluşturduğumuz TSE Test ve Kalibrasyon Merkezimiz bitmek üzere.” dedi.

Özdemir, OSB’deki bütün üretim tesisleri ve sosyal donatıların TSE’nin Yeşil Bina sertifikasyonuna tabi olduğunu ve sanayi bölgesinde üretim yapmak isteyen tüm üyelere de bunu zorunluluk haline getirdiklerini söyledi.

Yalova Makine İhtisas OSB’de gerçekleştirilen projeleri buradan inceleyebilirsiniz.

Galata Kulesi’nde Restorasyon Çalışmaları Devam Ediyor

Galata Kulesi Müzesi Müdürü Murat Bozcu, kulenin külah kısmında başlatılan restorasyon çalışmalarının hızla sürdüğünü açıkladı.

Çalışmalar kapsamında külahtaki kurşunların yenilendiğini aktaran Bozcu, “Bu kurşunlar izabe işlemi için Galata Kulesi’nden nakledildi. Yani eritilip, tekrar kurşun levhalar haline getirilip, yine aynı kulenin külahında kullanılacaklar. Kurşunların söküm işlemi tamamlandıktan sonra çalışmanın önemli bir aşaması olan bakır alem söküldü. Bunda da çok büyük 120 tonluk vinçlerle beraber profesyonel iple erişim uzmanları bu çalışmaya destek verdi.” dedi.

Sökülen alemin özel bir laboratuvara nakledildiğini aktaran Bozcu, şöyle devam etti:

“Bakırdan yapılmış alemin, altın varak işçiliğiyle dış yüzeyindeki altın kaplamalar yenilenecek. Kurşunlar izabeden gelip yerine takıldıktan sonra son olarak alem, Galata Kulesi’nde tepe noktaya takılarak külah etrafındaki çalışmalar tamamlanmış olacak. Bu çalışma genel olarak kulenin dış cephesiyle ilgili bir restorasyon çalışması. Dış cephede de taş, tuğla, derz adı verilen geleneksel bir harç dokusu var. Bunlarla ilgili şu ana kadar gerekli tespit çalışmaları yapıldı. Külahtaki çalışmalar tamamlanıp, 8. kat ziyarete açıldıktan sonra, bunun da en kısa zamanda tamamlanması hedefleniyor. İkinci aşamada da dış cephede, duvar yüzeyinde bozulan, düşme riski bulunan, kötü durumdaki unsurların restorasyon ve konservasyon ilkelerine uygun şekilde onarımları yapılacak. Bütün restorasyon çalışmasının göçmen kuşların İstanbul’a dönme tarihi olan nisan sonu öncesinde tamamlanması planlanmıştır.”

Murat Bozcu, periyodik olarak Galata Kulesi gibi tarihi eserlerin restore ve konserve edilmesi gerektiğine işaret ederek, “Burada doğal yaşam söz konusu. Bu anlamda bir hassasiyet gösterilmesi bakımından restorasyon çalışması için zor bir mevsim olan kış ayında çalışmalar tercih edildi. Ayrıca dış cephenin tamamına bir iskele kurulsa bu çalışmalar daha rahat yapılabilirdi ama doğal hayatla ilgili bir olumsuzluk olmaması, göçmen kuşlar, bina cephesinde konaklayan canlılarla ilgili olumsuzluk olmaması adına büyük platform vinçlerle bu çalışmalar yapılacak. Normal ziyaretçi akışı bakımından da turizm sezonu öncesi bu çalışmalar tamamlanacak.” diye konuştu.

Kaynak: AA

Ral Yatırım Holding, 2024’te Enerji Projelerine Ağırlık Verecek

İnşaat ve enerji sektörlerinde ön plana çıkan Ral Yatırım Holding, 2024 yılında yenilenebilir enerji projelerine ağırlık vermeyi hedefliyor.

2023 yılını şirket açısından değerlendiren Ral Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kandemir, “Ülkemizde seçim yılı olmasına ve kurda dalgalanmaların yaşanmasına rağmen 2023 yılının ilk dokuz aylık döneminde şirketin gerek hasılat ve karlılıkta gerekse nakit yaratma kapasitesinde başarılı sonuçlar elde ettik. 

2023 yılının ilk dokuz ayında satış hasılatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 335 oranında artarak 1 milyar 24 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Toplam net kârımızı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 206 oranında artırarak 286 milyar TL’ye çıkardık.  Net kâr marjımız ise bu dokuz aylık dönemde de yüzde 28 olarak devam etti. Borsa İstanbul Ana Pazar’da işlem gören hisselerimiz ise 2023 sene başından bu yana yatırımcısına yüzde 150 oranında değer kazandırarak BİST-100’ün üzerinde performans gösterdi. Bu sonuçlar doğrultusunda 2023 yılını hedeflerimiz doğrultusunda başarılı bir şekilde tamamlayacağımıza inanıyoruz.” dedi.

5,3 Milyar TL’lik Konut Projesi Tamamlandı

Holding bünyesinde şimdiye kadar 5,3 milyar TL değerinde toplam 3 bin 756 adet konutun tamamlandığını ifade eden Rıza Kandemir, “Kars, Gaziantep, Hatay ve Ankara’da devam eden projelerimiz bulunuyor. Bu projelerimizin öngörülen hasılat bedeli toplam 5,9 milyar TL’ye ulaştı. Mevcut ve yeni inşaat taahhüt projeleriyle sürdürülebilir nakit yaratma kapasitemizi daha da artırıyoruz.” diye konuştu.

“Viranşehir’de 130 MW’lık GES Projemizi Haziran 2024’te Devreye Almayı Hedefliyoruz”

Yenilenebilir enerji alanında güçlü bir oyuncu olmayı hedeflediklerini vurgulayan Kandemir, “Viranşehir projelerimiz bizler için oldukça önemli. YEKA GES-4 kapsamında toplamda ön lisansı alınan 100 MWe/130 MWm kapasiteli Viranşehir 4 ve 9 projelerimiz için Elektrik Enerjisi İletim Hattı ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan ÇED Raporu için de olumlu karar çıktı. Çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor, santralimizi Haziran 2024’te devreye almayı hedefliyoruz. Bununla beraber Manisa Efkaftepe’de 24 MWm kurulu güce sahip, Afyonkarahisar İscehisar’da ise 30 MWm kurulu güce sahip RES projelerimiz için de ön lisansımızı aldık. Afyonkarahisar ve Diyarbakır’da hayata geçirmeyi planladığımız toplam 44 MWm kurulu güce sahip GES ve RES projelerimiz için ön lisans işlemleri devam ediyor. Projelerimizin toplam yatırım değeri ise 250 milyon dolar değerine ulaştı.” diye belirtti.

“Ral GYO’nun Kuruluşunu Gerçekleştirip Halka Arzını Gerçekleştirmeyi Planlıyoruz”

Ral Yatırım Holding için bir 2024 projeksiyonu sunan Kandemir, “Ral Yatırım Holding olarak en önemli önceliğimiz YEKA GES-4 kapsamında toplamda 100 MWe/130 MWm kapasiteli Viranşehir santralimizi 2024 yılı içinde devreye almayı hedefliyoruz. İnşaat taahhüt alanında ise Kars, Gaziantep, Hatay ve Ankara’da projelerimize devam ediyoruz. Ankara’da Mustafa Kemal mahallesinde hayata geçireceğimiz proje için ruhsat çalışmaları devam ediyor. Ruhsat alıp 2024 yılında projemizin inşaatına başlamayı hedefliyoruz. Hatay’daki New Tower projemizde de inşaat çalışmalarımız hızla sürüyor. 2024 yılında projemizi tamamlayıp teslimlerini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. Projemizden şirketimize 900 milyon TL civarında kaynak yaratacağız. Bu kaynağı yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında kullanacağız. Tüm bunların yanı sıra Ral Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın kuruluşunu gerçekleştirip 2024 yılı içinde halka arzını gerçekleştirmek de hedeflerimiz arasında yer alıyor.” dedi.

Ral Yapı Viranşehir GES projesinin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Öngören: ‘’Kentsel Dönüşümün Önündeki Engeller Kalktı’’

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, yeni kentsel dönüşüm kanun düzenlemesi ile dönüşümün önündeki engellerin kalktığını belirtti. Öngören, ‘’Bu yeni düzenleme kentsel dönüşüm davalarının hızlanmasına yüzde 30-40 oranında katkı sağlayacak.” dedi.

​​Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 8 Kasım’da TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat’taki depremlerin acısı tazeliğini korurken, kentsel dönüşümü hızlandırmak için yapılan yeni düzenlemeyle, ilgililere ulaşmayan tebligatlar, risk tespitini engellemek için açılmayan kapılar, küçük farklarla sağlanamayan 3’te 2 çoğunluk, dönüşüm için karşılanamayan finansman gibi sorunlara çözüm getirildi.

“Mümkün olan en hızlı şekilde riskli yapıların dönüştürülmesi hedefleniyor”

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Öngören, kentsel dönüşümü çoğu zaman yavaşlatıp hatta durma noktasına getiren sorunlara çare olması için yapılan düzenlemenin getirdiği yenilikleri anlattı.

Yeni düzenlemelerle bu tip senaryoların önüne geçilerek, mümkün olan en hızlı şekilde riskli yapıların dönüştürülmesinin hedeflendiğini belirten Öngören, daha önce bir apartman ya da sitede kentsel dönüşüm yapabilmek için 3’te 2 çoğunluk gerektiğini hatırlattı.

Yüzde 51 ‘Tamam’ Derse Dönüşüm Başlayacak

Öngören, kanun değişikliğiyle 3’te 2 çoğunluğun yüzde 50 artı 1’e çekildiğini vurgulayarak, “Yani 100 daireli ve eşit hisseli bir apartmanda yüzde 51 ‘tamam’ derse dönüşüm sağlanabilecek.” dedi.

İkinci büyük değişikliğin ise deprem bölgesindeki kentsel dönüşüm davalarında olduğunu dile getiren Öngören, şöyle konuştu:

“Bu davalar uzun süren davalar haline gelmişti. Bu da kentsel dönüşüm sürecini tıkıyordu. İşte bu süreci hızlandırmak için tebligat usulünde bir değişiklik yapıldı. Eskiden tapuda belirtilmiş adreslere tebligatlar yapılıyordu. Şimdi öncelikle ‘riskli olduğu için yıkılacağı’ binanın girişine asılacak. Kişinin e-Devlet adresine tebliğ yapılacak. Üçüncü olarak da muhtara tebligat yapılacak. Muhtarlıkta kentsel dönüşüm süreci, ilgililere tebliğ edilecek. Binanın dönüşüme girdiği bilgisi, muhtarlıkta 15 gün süreyle askıya çıkacak. Bu 15 günlük askı süresi dolduktan sonra isteyen dava açabilecek. Bu yeni düzenleme kentsel dönüşüm davalarının hızlanmasına yüzde 30-40 oranında katkı sağlayacak. “

Şehir Merkezlerindeki Yaşam Alanları da Rezerv Alanı Olarak Belirlenebilecek

Bir başka yeniliğin ise rezerv yapı alanlarıyla ilgili olduğunu ifade eden Öngören, yeni yerleşme alanı oluşturma konusundaki düzenlemenin değiştirildiğini söyledi. Öngören, şehir merkezlerindeki yaşam alanlarının da rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi imkanının getirildiğini bildirdi.

Rezerv yapı alanlarıyla ilgili değişikliğin, “İnsanların zorla şehir dışına itilmesi veya mülksüzleştirilmesi” gibi eleştirilere maruz kaldığını hatırlatan Öngören, “Bunun çok doğru bir eleştiri olduğunu düşünmüyorum. Zaten kentsel dönüşüm yasasında kamulaştırma ve acele kamulaştırma gibi iki aracın kullanılması söz konusu. Ayrıca riskli alan denilen bir araç var. Zaten depreme dayanıklı olmayan yerler riskli alan da ilan edilebiliyordu. O yüzden riskli alan, sadece boş alanlar için değil, doğrudan insanların yaşadığı alanlar için de ortaya konmuş bir kentsel dönüşüm aracıydı.” ifadelerini kullandı.

“Dava Süreçlerinin Kısaltılması İçin Değişiklik Yapıldı”

Yeni düzenlemeyle, deprem bölgesindeki dava süreçlerinin kısaltılması için idari yargılama kanununda da değişiklik yapıldığını vurgulayan Öngören, “Bu davalardaki 30 günlük cevap süreleri, 10-15 güne indirildi. Hakimlere dosyayı 15 gün içerisinde oluşturma sorumluluğu getirildi. Temyiz süreleri açısından var olan 30-60 günlük süreler, 15 güne indirildi. Davaların hızlanarak, deprem bölgesindeki insanların konutlarına bir an evvel kavuşması için genel bir düzenleme yapıldı.” diye konuştu.

“Kentsel Dönüşümle Yeşil Binalar Yapılmalı”

Deprem bölgesinde yaklaşık 850 bin konut yapılacağını aktaran Öngören, “İstanbul’da kentsel dönüşüm kapsamında yaklaşık 1,5 milyon, Türkiye genelinde ise toplam 5 milyon konutun değiştirilmesi, dönüştürülmesi hedefleniyor.” dedi.

Bunların yeşil bina olarak yapılması gerektiğini vurgulayan Öngören, “Yeşil bina, suyunu arıtan, yeniden kullanılmasını sağlayan, yağmur sularını biriktiren binalardır. Aynı zamanda bu binaların çatısı ve cephelerinde solar sistemleri, güneş panelleri var. Yeşil bina, 32 yılda harcanan bütün parayı geri kazandırıyor. Kendini amorti ediyor. O yüzden yeşil bina yapımını teşvik edip, gerek kamu gerek özel sektörün kaynağını boşa harcamayalım.” diye konuştu.

Prof. Dr. Öngören, her binanın yıkılıp yeniden yapılmasına da gerek olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Yeni inşaat teknolojileriyle güçlendirme denilen bir imkan var. Bugün bir binanın yeniden yapılması yaklaşık 36 ay gerektiriyor. Halbuki bir binanın güçlendirilmesi 6 ayda bitiyor. Böylece insanların kirada oturma süreleri kısalır. Aynı zamanda yeni bir bina yapmakla, bir binanın güçlendirilmesi arasında yaklaşık bire üç oranında bir maliyet farkı var. Güçlendirmeyi bir birim, yeni binayı üç birim parayla yapabiliyoruz.”

Türkiye genelindeki 5 milyon konutun depreme dayanıklı hale getirilmesi ve dönüştürülmesi açısından bakıldığında, en az 1 milyonunun güçlendirilerek korunmasının mümkün olduğuna işaret eden Öngören, özellikle tarihi binalarda bunu yapmanın çok daha mantıklı olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Türk İnşaat Firmaları Bugüne Kadar 135 Ülkede 492,6 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi

Ticaret Bakanı Yardımcısı Mahmut Gürcan, Türk inşaat firmalarının bugüne kadar 135 ülkede toplam 492,6 milyar dolar değerinde proje üstlendiğini açıkladı.

Eş zamanlı olarak 20-21 Aralık’ta İstanbul Pullman İstanbul Airport and Convention Center’da düzenlenen TÜRAP ile TurabExpo tarafından düzenlenen, 9. Türk-Arap Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri, İç Mimari, Mobilya Fuarı, İşbirliği Organizasyonu ve 6. Türk- Arap Gayrimenkul, Proje, Yatırım, Finansman Fuarı, İşbirliği Organizasyonu’nda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Türk inşaat firmalarının beşeri sermayesi, teknik birikimi, teknolojiye adaptasyonu ve disipliniyle Türkiye’nin kültürel yakınlığı olan kardeş coğrafyalarda beğenilir işler yaptığını söyledi.

Gürcan, “Bunun yanı sıra gayrimenkul faaliyetleri gayrisafi yurt içi hasıladan 3,7 oranında bir yer tutmaktadır. İnşaat firmalarımız tarafından bugüne kadar 135 ülkede 492,6 milyar dolar değerinde proje üstlenilmiş ve tamamlanmıştır.” diye konuştu.

Türk Yapı Sektörü Yoğun Bir İş Gücü Barındırıyor

Yapı sektörünün devasa altyapı projelerinden havalimanlarına, hastanelere, okullara ve elbette ve sıcak yuvalara kadar insan hayatının her alanına dokunan sektör olmasıyla ön plana çıktığını belirterek, “Pek çok meslek grubunu ilgilendiren birçok üretim ve istihdam sürecini etkileyen ve kendisine bağlı alt sektörleri harekete geçiren özelliğiyle lokomotif sektör büyük istihdam oluşturma özelliğiyle sünger sektör olarak kabul görmektedir. Türk yapı sektörü çeşitli mal ve hizmet üretimi nedeniyle bünyesinde yoğun bir iş gücünü barındırmaktadır.” dedi.

Gürcan şöyle devam etti:

“Türkiye temel yapı malzemeleri üretiminde ve ihracatında dünyanın sayılı ülkeleri arasındadır özellikle çimento, inşaat demiri, demir çelik aksamı, plastik ve alüminyum inşaat malzemeleri, seramik, mermer, cam, boya, elektrik malzemeleri ve ısıtma soğutma ekipmanları gibi ürünlerde fiyatı ve kalitesiyle ülkemizi uluslararası alanda ön plana çıkarmaktadır. Bu noktada 1972 yılından beri dost ve kardeş ülkelerde 11 bin 901 proje üstlenmiş ve alnının akıyla bitirmiş olan Türk yurt dışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörümüzde anmadan geçemeyeceğiz. Türk inşaat sektörü 2022 yılı verilerine göre, gayri safi yurt içi hasılamızın (GSYİH) yüzde 4,9’unu oluşturmaktadır. Sektörün istihdamdaki payı ise yüzde 6 civarındadır.”

Boğazlıyan Belediyesi Konukevi İnşaatı Hızla Sürüyor

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde belediye tarafından başlatılan konukevi projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Konuyla ilgili bilgi veren Boğazlıyan Belediye Başkanı Gökhan Coşar, inşaat çalışmalarının aralıksız sürdüğünü ifade ederek, “Güzel ilçemize değer katacak nice projeleri hizmete sunduk, sunmaya devam ediyoruz” dedi.

Boğazlıyan’da turistik gelişime katkı sağlanması amacıyla yapılan konukevi projesi, modern mimarisi ve sunduğu olanaklarla dikkat çekiyor. Belediye tarafından yapılan açıklamaya göre, konukevi bölge halkının ve ziyaretçilerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlandı. Projede, misafirperverlik ve konfor ön planda tutuluyor.

Yozgat’taki tüm inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Bursa’ya 5 Yeni Hastane

Bursa’da 2024 yılında hayata geçirilmesi planlanan toplam 2 bin 500 yataklı 5 yeni hastane projesi için önemli adımlar atıldı.

Bursa’da inşaat çalışmalarının 2024 yılında başlaması hedeflenen 5 hastane projesi için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, Bursa milletvekilleriyle birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştü. Daha sonra Vali Mahmut Demirtaş başkanlığında, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım’ın da bulunduğu heyet biri bin yataklı 5 yeni hastanenin yer seçimi için incelemelerde bulundular. 

Konuyla ilgili konuşan Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Osmangazi ile Yıldırım’a hizmet verecek bin yataklı yeni hastane için 6-7 farklı alternatif nokta olduğunu belirterek, “Bursalı vekillerimizle Bakan Fahrettin Koca’yı ziyaretimizde konuyu gündeme getirdik. İlk olarak Acemler’deki 1315 yataklı Ali Osman Sönmez Hastanesi’nin inşaatı ile Muradiye Devlet Hastanesi’nin 200 yataklı yeni bölümünün inşaatlarının hızlandırılması için gerekli talimatları verdi. Osmangazi ile Yıldırım’a hizmet verecek bin yataklı yeni büyük hastane için de Valimiz ile birlikte 6-7 noktada yer incelemesi yaptık.” dedi. 

Bursa’ya yeni bin yataklı hastane yeri aradıklarını; önceliğin depremsellik olduğunu ifade eden Gürkan, “Ankara Caddesi, Demirtaş bölgesi, Samanlı ve İstanbul yolunda muhtemel 6-7 arsada inceleme yaptık. Bursa’ya 2024 yılı içerisinde yeni 5 hastane kazandıracağız. Bin yataklı olan devlet hastanesi merkezi bölgelere yakın olacak. Çekirge Devlet Hastanesi’nin Ali Osman Sönmez Hastanesi’ne taşınmasıyla bölgeye 400 yataklı fizik tedavi rehabilitasyon ve geriatri merkezi kazandırmayı hedefliyoruz. 

Ankara Caddesi Yüksek İhtisas Kavşağı’ndaki eski fakülte binasına Yıldırım’a hizmet verecek 200 yataklı butik hastane ile karşısına yeni bir diş hastanesi kazandırmayı amaçlıyoruz. Nilüfer’de Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki 27 dönümlük hastane alanına 400 yataklı Nilüfer Devlet Hastanesi ya da branş hastanesi inşa edeceğiz. Özlüce’deki Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin bir bölümü Ali Osman Sönmez Hastanesi’ne taşınacak. Bir kısmını da Fethiye’deki Yüksek İhtisas Hastanesi’nin ek binasında değerlendirebiliriz. Özlüce Ertuğrul bölgesinde çocuk hastanesinin boşaltacağı arsaya 400 yataklı yeni hastane yapmayı planlıyoruz.” dedi. 

Acemler’de bin 315 yataklı Ali Osman Sönmez Sağlık Kompleksi inşaatının hızlandırılması için Bakan Fahrettin Koca’nın talimat verdiğini kaydeden Başkan Davut Gürkan, “Hastanenin bir an önce açılması için gerekli çalışmalar biraz daha hız kazandırıldı. 1315 yatak ve bir çok hastane olacak. 2024 yılı içerisinde bir trafik düzenlemelerine de ihtiyacımız var. Vali bey özellikle onu takip ettiriyor. Orayı da rahatlatmak istiyoruz. Muradiye’deki Memleket Hastanesi’nin hayata geçirilmesi için 200 yatak artı Onkoloji Hastanesi’nin Acemler’e taşınmasıyla buradaki işlerin de hızlandırılması yönünde Bakan Bey talimat verdi. Bunlarla beraber bir çok yerde aile sağlığı merkezi vardı. Sağlık Bakanımız projelerine baktı. Hızlandırıldı. 11 yeni aile sağlığı merkezi kurulması gündemde.” ifadelerini kullandı. 

Bursa’da yatak sayısı 2 bini aşkın 5 yeni hastanenin temelini 2024 yılı içerisinde atmayı hedeflediklerini vurgulayan Başkan Davut Gürkan, Ali Osman Sönmez Hastanesi’nin de devreye girmesiyle Bursa’da sağlık alanında hiç bir sıkıntı kalmayacağını sözlerine ekledi.

Bursa’daki tüm hastane projelerini burada bulabilirsiniz.

JICA, Deprem Bölgesine Finansal Destek Sağlayacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) deprem bölgesine finansal destek sağlayacağını açıkladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından, KOSGEB ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) işbirliğiyle hayata geçirilen “Mikro, Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmelerin Deprem Sonrası Desteklenmesi Projesi”ne ilişkin paylaşımda bulundu.

Projeyle deprem bölgesindeki KOBİ’lere finansman sağlanacağını belirten Kacır, “KOBİ’lerimize 36 ay vadeli, ilk 24 ayı ödemesiz, kalan 12 ay için faizsiz, 3 eşit taksit imkanıyla 4 milyar lira yeni finansman imkanı sunuyoruz. Kasımda Dünya Bankası işbirliğiyle başlattığımız programda bugüne dek deprem bölgesindeki 39 bin 680 KOBİ’mize toplam 12,8 milyar lira destek verdik. Söz verdiğimiz gibi depremden zarar gören işletmelerimizin yanında olmaya ve bölge ekonomisini yeniden ayağa kaldıracak adımlar atmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Deprem Sonrası Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Canlanması Projesi kapsamında Dünya Bankası ve KOSGEB iş birliğinde 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ildeki işletmelere yönelik 450 milyon dolarlık finansman desteğinin ardından JICA ile de yeni bir kredi anlaşması imzalandı.

JICA tarafından sağlanacak finansmana ilişkin Kredi Anlaşması ve Kredi Garanti Protokolü imza töreni KOSGEB binasında gerçekleştirildi. Kredi Anlaşması, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ile JICA Başkanı Yuko Tanaka tarafından imza altına alındı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, imzalanan protokol çerçevesinde JICA tarafından sağlanan 20 milyar Japon Yeni (Yaklaşık 4 Milyar TL) tutarındaki kaynağında “Mikro, Küçük ve Orta İşletmelerin Deprem Sonrası Desteklenmesi Projesi” kapsamında bölgedeki işletmelere aktarılacağını açıkladı.

Bakan Kacır, 31 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından destek başvurularının alınmaya başlandığını, bugüne kadar 75 bin 415 işletme başvurusu alındığını belirterek, JICA tarafından sağlanan finansmanın da başvurusu onaylanan işletmelere aktarılacağını söyledi.

Uluslararası kuruluşlarla yeni finansman kaynaklarının bulunması konusunda bakanlık olarak çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Kacır, İspanya İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (AECID) ile de görüşmeler gerçekleştirildiklerini ve AECID tarafından da bölgeye finansman sağlanacağını duyurdu.

Finansman desteği; 36 ay süreyle uygulanacak. İlk 24 ayında KOBİ’ler ödeme yapmayacak. Sonraki 12 ayda ödemeler 3 taksitte gerçekleştirilecek.

Kaynak: Hürriyet

Çelik İhracatı 13 Milyon 5 Bin Tona Geriledi

Çelik sektörünün ihracatı son 11 ayda yüzde 28,8 düşüşle 18 milyon 341 bin tondan 13 milyon 55 bin tona geriledi. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, ‘’Türkiye artık çelik ürününde net ithalatçı konumundaydı. İthalatta yaşanan artış ülkemiz çelik üreticilerine zarar verecek noktaya erişti.” dedi.

Türkiye 2023 yılını 255 milyar doların üzerinde bir mal ihracatı rakamıyla kapatmaya hazırlanırken, çelik sektörünün 11 aylık ihracat verilerinde ‘dramatik’ bir düşüş yaşandı.

Çelik sektörünün ihracatı yılın 11 aylık döneminde miktar bazında yüzde 28.8, değer bazında ise yüzde 31.2 geriledi. Yıla 16 milyon ton ihracat hedefiyle başlayan sektörün Kasım 2023 itibariyle ulaştığı ihracat miktarı 13 milyon 55 bin ton oldu. 2021’de 23 milyar dolar, 2022’de 19 milyar 697 milyon dolar ihracat geliri elde eden sektörün bu yılki 13 milyar 545 milyon dolara düştü. Yılın ilk 10 ayında ithalat ise yüzde 14.8 oranında arttı. Çelik ihracatında yaşanan düşüşe dikkat çeken Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, aynı dönemde ithalattaki yükselişe işaret etti.

Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Aslan, “2015’ten bu yana ilk kez nihai çelik ürünlerinde net ithalatçı konumuna düştük. Bu kapsamda ithalatın yarattığı haksız rekabetin önüne geçilmesi için resmi kurumlarımıza anti damping başvurusunda bulunduk. Yapılacak inceleme sonucunda ithalat yapılan ülkelerin rekabete aykırı davrandığı ortaya çıkarsa ek vergi uygulanacak. Böylece haksız rekabetin önüne geçilecek” dedi.

Türkiye Çelikte Açık Pazar Olmamalı

 İlk 11 ayda ihraç edilen miktarın da 28.8’lik düşüşle, 18 milyon 341 bin tondan 13 milyon 55 bin tona gerilediğini aktaran Aslan, “2023’ün ilk 10 ayında ise ithalat 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 14.8 artışla 15 milyon 366 bin tondan 17 milyon 639 bin tona çıktı. Türkiye artık çelik ürününde net ithalatçı konumundaydı. İthalatta yaşanan artış ülkemiz çelik üreticilerine zarar verecek noktaya erişti” diye konuştu.

Tüm dünyada yönetimlerin çelik sektörlerini korumaya yönelik politikalar uyguladığını, Türkiye’nin ise hala açık pazar konumunda olduğunu belirten Aslan, “Ülkelerin korumacılık önlemleri, Avrupa Birliği’nin uyguladığı kotalar, ABD vergileri ve Kuzey Afrika’dan Mısır, Cezayir gibi ülkelerin net ihracatçı konumuna gelmesi bizim ihracatımızın düşmesine neden oldu. İhracatımızdaki düşüşte diğer bir etken ise navlun ve konteyner fiyatlarının gerilemesiydi. Bu düşüşle birlikte Uzak Doğu ülkeleri yeniden pazara girmeye başladı. 2022’de konteyner ve navlun fiyatlarının çok yükselmesiyle birlikte sektörde ciddi bir avantaj elde etmiştik. Bu avantajı kaybetmemiz ihracata da yansıdı” dedi.

Kapasite Kullanımı Yüzde 50’lere Geriledi

Çelik sektöründe üretimin de gerilediğini kaydeden Aslan, “2022’nin ilk 10 ayında üretimimiz 30 milyon 91 bin tondu. 2023’te yüzde 8.8 gerileyerek 27 milyon 454 bin tona düştü. Türkiye, üretiminin yüzde 50-55’lik kısmını ihraç ediyor. 2022’de ihracatımız 20 milyon ton üzeri seviyelere çıkmıştı. 2023’ün tamamında ise 14 milyon ton seviyelerine yaklaşacaktır.

Normal şartlar altında 2023 hedefimiz 16 milyon ton, 16 milyar dolar ihracattı. Ancak gerisinde kaldık. 2024’te de 15 milyon tonluk ihracat hedefliyoruz. 2022’deki 20 milyon tonluk ihracat seviyesine yeniden ulaşmamız biraz daha zaman alacak gibi gözüküyor. 2028 için İSE 32 milyar dolarlık ihracat hedefi belirledik” diye konuştu.

Çelik sektöründe kapasite kullanım oranlarının da yüzde 50-55 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu düşüşteki en önemli sebepler arasında talepsizlik ve enerji maliyetlerinin yüksekliği var. Kapasite kullanım oranlarının düşük olması sektör adına olumlu gözükmese de, çelik sektörünün sermaye yapısının çok güçlü olduğunu söylemeliyiz.

Diğer taraftan kapasite kullanım oranları bu kadar düşükken, hem Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığımız ülkelerden hem de farklı ülkelerden çelik ithal ediliyor. Ancak ithalat yapılan ülkelerden gelen ürünler iç piyasadaki dengeleri bozuyor. Bu noktada bizim de resmi kurumlara başvurularımız oldu. Yapılacak incelemeler sonucunda bu ithalatlarda bir sübvansiyon uygulandığı ortaya çıkarsa söz konusu ithalata ek vergi uygulanmasını talep ettik. Yaklaşık 1,5 ay önce başvurumuzu yaptık. Sürecin 6-12 ay içinde netleşmesini bekliyoruz.”

“Emisyon Düşürerek Ek Vergi Önlenebilir”

ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, enerjinin çelik sektörünün en önemli girdilerinden biri olduğunu söyledi. Dalbeler, “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması da (SKDM) bazı zorunlulukları beraberinde getiriyor. Sektörümüzde cevherden ve hurdadan üretim yapılıyor. Türkiye aslında bu alanda avantajlı konumda. Çünkü cevherden üretimde yaklaşık 2 bin kilogram, hurdadan üretimde ise yaklaşık 400 kilogram emisyon oranı ortaya çıkıyor. Sektör olarak biz de yenilenebilir enerji yatırımlarında öncelik bekliyoruz. Bu yatırımlarda önceliklendirilir ve destek alırsak rekabette avantaj kaybetmemiş oluruz. Emisyon oranlarını düşürerek ek vergilerin önüne geçebiliriz” ifadelerini kullandı.

DTÖ’den Türkiye Aleyhine Karar

Dünya Ticaret Örgütü, ABD ile çeliğe ek vergi anlaşmazlığında Türkiye aleyhine karar verdi. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Türkiye’nin ABD’nin çelik ve alüminyum vergilerine misilleme olarak uygulamaya aldığı ek vergileri örgütün politikaları ile “tutarsız” bularak Türkiye’nin vergileri kaldırması gerektiğine karar verdi. DTÖ’nÜn anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulmasından sorumlu organı tarafından yayımlanan raporda “Panel, Türkiye’nin DTÖ ile uyumsuz olan tedbirini yükümlülüklerine uyumlu hale getirmesini tavsiye ediyor” denildi. Türkiye, ABD’nin Donald Trump yönetiminde çelik ve alüminyum ithalatına yönelik “madde 232” olarak adlandırılan ulusal güvenliğe dair incelemesine dayanarak Mart 2018’de çelik ithalatına yüzde 25, alüminyum ithalatına yüzde 10 vergi uygulamasının ardından misillemede bulunmuştu.

Ortalama Konut Satış Fiyatlarında Düşüş Var

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ile sahibinden.com iş birliğiyle hazırlanan “sahibindex Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü” Aralık raporu açıklandı. Rapora göre, son 5 aydır ortalama konut satış fiyatlarında düşüş gözleniyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından sahibinden.com’un ilan verileri üzerinden hazırlanan ‘’sahibindex Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü” raporunda, son dönemde konut piyasasında yaşanan değişimler incelendi. Rapora göre Türkiye genelinde ve üç büyük ilde Ekim’den Kasım’a satış fiyatları azaldı. Reel fiyatların düşmesine bağlı olarak reel fiyatlardaki yıllık artış oranı da ülke genelinde yüzde 5,4’e, Ankara’da yüzde 20,1’e, İzmir’de ise yüzde 5’e geriledi. İstanbul’da ise yıllık reel fiyat çok uzun bir aradan sonra ilk kez yüzde 1,4 azaldı. Öte yandan cari fiyatlardaki yıllık artış oranı ise geçen yılın Ekim ayına kıyasla ülke genelinde 6,5 puan azalarak yüzde 70,7’ye geriledi. Ülke genelinde ortalama satılık konut metrekare fiyatları İstanbul’da 35.556 TL, Ankara’da 19.373 TL ve İzmir’de 29.032 TL oldu.

2020 mayıs ayından itibaren sürekli artan ülke genelindeki reel konut satış fiyat endeksi önceki 4 ayda olduğu gibi Kasımda da geriledi. Reel konut fiyat endeksi Kasımda Ekime kıyasla 4,5 puanlık azalışla 189,1 oldu.  Ekimden Kasıma enflasyon oranı yaklaşık yüzde 3,3 olurken Türkiye genelinde cari konut fiyat artışı aynı dönemde yüzde 0,9’da kaldı. 

Reel Satış Üç Büyükşehirde de Düşüşte

Konut reel satış fiyatı son 4 ayda olduğu gibi üç büyükşehirde Kasım ayında da düşüş gösterdi. Endeks; İstanbul’da 185,3’e Ankara’da 211,6’ya İzmir’de ise 192,2’ye düştü. 


Reel Fiyatlarda Yıllık Artış Hızla Yavaşlıyor

Türkiye genelinde, büyük depremin etkisiyle Şubat 2023’te geçici olarak yükselen yıllık reel fiyat, Mart’tan itibaren yeniden azalmaya başladı ve Kasım 2023’te yıllık fiyat artışı oranı Ekime kıyasla 4,4 puan azalışla yüzde 5,4’e kadar geriledi. 

Konut Arzı Ülke Genelinde ve Üç Büyükşehirde Azaldı

Kasım ayında satılık konut ilan sayısı hem ülke genelinde hem de üç büyükşehirde azaldı. Satılık konut arzında geçen aya kıyasla ülke genelinde yüzde 5,8, İstanbul’da yüzde 4,9 Ankara’da yüzde 5,2, İzmir’de ise 7,4’lük bir azalış yaşanmıştır. 


Konuta Talep Son İki Yılda En Düşük Seviyede 

2023 Şubat ayındaki depremden sonra düşüş gösteren konut talebinde Temmuzda bir miktar artış gerçekleşmiş olsa da Ağustostan itibaren belirgin bir düşüş söz konusu. Kasım ayında Ekime kıyasla yüzde 9,1 azalan konut talebi endeksi 88,7 seviyesinde gözlemlendi. Bu değer konut talep endeksinin son iki yıldaki en düşük seviye olarak dikkat çekiyor. Konut talebi geçen yılın Kasım ayına kıyasla yüzde 19,9 daha düşük oldu.

Summa’nın Yıldızı “Kısıklı Park” Vitrine Çıktı

Toplam 18 dönüm arazi üzerine inşa edilen Kısıklı Park Projesi’nde 2+1’den 6+1’e kadar balkonları, terasları, bahçe ve çatı dubleksleriyle farklı ihtiyaçlara uygun 177 adet daire bulunuyor. Hemen yanı başındaki yemyeşil korusu, sahip olduğunu sosyal donatılar, blokları çevreleyen peyzajı ve arkasında uzanan Çamlıca ormanlarıyla dikkat çeken Kısıklı Park’ta daire fiyatları 16.500.000 TL’den başlıyor. Proje değeri 200 milyon dolar olan Kısıklı Park’ın Eylül 2024’te teslim edilmesi hedefleniyor.

Sahip olduğu 34 yıllık sektör tecrübesiyle dört kıtadaki 14 ülkede projeler yürüten Summa Turizm Yatırımcılığı, İstanbul Boğazı ve şehir manzarasına hâkim konumda yemyeşil korusu, oyun alanları ve çepeçevre peyzajıyla dikkat çeken Kısıklı Park Projesi’ni duyurdu. 

Kısıklı Park’ın basın toplantısı, Summa Turizm Yatırımcılığı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Okan Sargın,  Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Meriç Kibar ve projenin mimarı CA2O Architects Kurucusu Yüksek Mimar Aybala Öz’ün katılımıyla 20 Aralık’ta Hilton İstanbul Maslak Hotel’de gerçekleştirildi. 

Türki Cumhuriyetler’den Afrika Kıtasına Yayılan Faaliyet Alanı

Toplantıda ilk sözü alan Summa Turizm Yatırımcılığı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Okan Sargın, Summa’nın 1989’da Ankara’daki Atakule Projesi’nin yaratıcısı merhum Mete Bora tarafından kurulduğunu, 1990’dan itibaren yurtdışı taahhüt projelerine Türkmenistan ile başlayıp Rusya Federasyonu, Moldova, Romanya’da faaliyetlerine devam ettiğini dile getirdi. 

Faaliyetlerin 2007 itibarıyla Libya’dan tüm Afrika kıtasına yayıldığını belirten Okan Sargın, şu bilgileri aktardı: “Aralarında Senegal, Ruanda, Benin, Nijer, Ekvator Ginesi, Sierra Leon, Venezuela gibi farklı coğrafyalarda bulunan 12 ülkede oteller, ofis binaları, kongre merkezleri, stadyumlar, kapalı spor sahaları, havaalanları, hastaneler ve benzeri yüze yakın projeyi anahtar teslim olarak tamamladık. Summa’nın Türkiye’deki projelerine örnek olarak Bodrum Yalıkavak Marina ve Hilton İstanbul Maslak Otel projesini gösterebiliriz. Bugün için işletmesini de yaptığımız 3 havaalanı, 4 otel, 1 alışveriş merkezi ve 1 hastane gibi büyük yatırım projelerin yanı sıra yurt dışında birçok konut projesine imza atarak bu sektörde adımızı duyurduk. Şu anda halen yurtdışında devam eden 1 havaalanı, 1 otel ve 2 alışveriş merkezi yatırımımızla da büyümeye devam ediyoruz. 

Okan Sargın: “Kısıklı Park, Summa’nın değerlerini yansıtıyor”

“Kısıklı Park, sahip olduğumuz değerleri en iyi şekilde yansıtan projelerimizden biri… Modern aile konseptini benimseyen Kısıklı Park, bölgesel değerlere saygı gösterirken, çağdaş mimari ve sosyal donatılarla zenginleştirilmiş bir yaşam alanı sunuyor” diyen Summa Turizm Yatırımcılığı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Okan Sargın, projeye dair şunları söyledi: “Toplam 18 dönüm arazimiz üzerinde yükselen ve inşaat aşamasında %60 oranına ulaştığımız Kısıklı Park, sadece bir konut projesi değil, aynı zamanda kaliteli yaşam standartları, çevresel duyarlılık ve sosyal sorumluluk anlayışımızı bir araya getirerek yaşam tarzını yeniden tanımlayan bir deneyimi simgeliyor. Şehrin ritmini yakalayan, sürdürülebilir ve çağdaş bir yaşam alanı sunduğumuz Kısıklı Park, bize göre yatırımcısına büyük bir kazanç vadediyor. 200 milyon dolar değere sahip bu projede çevresel etkiyi en aza indirmek adına bir dizi enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik öğeleri de yer alıyor. İstanbul’un yükselen yıldızı olmaya aday Kısıklı Park, geniş sosyal donatıları, yeşil alanları ve çeşitli ulaşım olanakları ile sadece bir konut projesi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzını temsil ediyor. Amacımız insanların daha iyi bir yaşam sürmelerine olanak sağlayan projeler hayata geçirmek, sadece yapı inşa etmekle kalmayıp aynı zamanda topluluklarımıza ve çevremize değer katma taahhüdümüzü yerine getirmek. Summa olarak Sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk odaklı projelerimizle insanlarımızın yaşam kalitesini artırmak, çevremize katkıda bulunmak ve toplumumuza fayda sağlamak için çalışıyoruz.”

Meriç Kibar: “Doğallığın ön planda olduğu, aile yapısına uygun geniş alanlara sahip bir proje inşa ediyoruz”

Summa Turizm Yatırımcılığı A.Ş. Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Meriç Kibar da sözlerine Kısıklı Park’ın bölgesine değer katan simge projelerden olacağını dile getirerek başladı. 

Meriç Kibar, projeye dair şu detayları aktardı: “Tamamı Summa’ya ait toplam 18 dönüm arazi üzerine kurulan Kısıklı Park, hemen yanı başındaki yemyeşil korusu, sahip olduğunu sosyal donatılar, blokları çevreleyen peyzajı ve arkasında uzanan Çamlıca ormanları ile dikkat çeken bir proje oluyor. Kısıklı Park’ta, 2+1’den 6+1’e kadar balkonları, terasları, bahçe ve çatı dubleksleriyle farklı ihtiyaçlara uygun 177 adet daire bulunuyor. Bölgenin mimari sistematiğine uygun, doğallığın ön plana çıkartıldığı bir mimari konsept içinde, doğal taş cephe sistemi ve aile yapısına uygun geniş balkonları ile inşa ettiğimiz Kısıklı Park’ta kapalı ve açık yüzme havuzları, kapalı ve açık basket sahası, squash salonu, mini golf, kapsamlı bir fitness alanı, çocuk kulübü, seyir terasları ve dinlenme alanları ve projeye özel 5.500 m2’lik korusu ile benzersiz bir yaşam alanı sunuyoruz. Ayrıca, konut tiplerine göre daire başına 3 adede ulaşabilen kapalı otopark alanı da sağlıyoruz. Günümüzde hayatın sadece daire içinde değil, ortak alanlarda ve sosyal donatılarda da mutluluk ve huzur içinde yaşanabileceğinden yola çıkarak Kısıklı Park’ı tasarladık, tamamlandığı zaman da tüm vaatlerini yaşatan bir proje olacak.”

Yalın, İşlevsel ve Dinamik Bir Mimari  

Kısıklı Park’ın mimarı CA2O Architects Kurucusu Yüksek Mimar Aybala Öz, uzun zamandır üzerinde çalıştıkları projeye dair şunları dile getirdi: “Kısıklı semti, konum olarak şehrin merkezinde yer alıyor ve Boğaz hattını tepeden gören bir açıklığa sahip… Projenin ana fikri;  yapının, topografyasındaki dinamizmi sayesinde şehir ve boğaz siluetine hâkim bir şekilde yerleşebilmesi üzerine kurularak her bir konut biriminin şehir, boğaz, koru veya iç peyzaj panoramasına yönelecek bir aks doğrultusunda inşa edilmesi sağlanıyor. Yalın, işlevsel ve dinamik bir tasarım diline sahip olan projede, kullanılan tüm renkler, dokular ve malzemeler de mimari yaklaşımın bir uzantısı… Projenin ritmik cephesi ise farklı yaşam biçimlerine göre çeşitlendirilmiş daire planlarının cepheye bir yansımasını ifade ediyor. Benzer şekilde konut birimlerinin büyüklükleri de farklı yasam tarzlarına hitap ediyor. Projede yer alan koru, peyzaj tasarımına referans olurken sosyal alanlar da peyzajın devamı olacak nitelikte kurgulanıyor. Otopark katları da aynı şekilde toprak altında kalarak, site içerisinde tamamen peyzaj ve yaya erişimini özellikli kılıyor. Bulunduğu doğal ve yapılı çevreyle anlamlı bir ilişki kuran Kısıklı Park projesi, gerek yerleşim kurgusu gerek kendi içinde oluşturduğu ortak alanlar ve peyzaj mimarisiyle bölge için referans bir proje olma niteliği taşıyor.”

Günümüz Dünyası ile Uyumlu Konforlu Alanlar

Kısıklı Park’ta dengeli bir yaşam biçimi için günümüz dünyası ile uyumlu konforlu alanlar oluşturulmak istenirken projede Siemens, Lineadecor, Hans Grohe, Eczacıbaşı-Vitra, Raynaers, Fraenkische ve Samsung gibi markalarla iş birliğine gidildi. 

Lansmana Özel %10 İndirim, Teslimler Eylül 2024’te

Lansman sürecine özel olarak yüzde 10 indirimle satışa sunulan Kısıklı Park’ta daire fiyatları, 16.500.000 TL’den başlıyor. Kişiselleştirilmiş ödeme imkânlarına ek olarak anlaşmalı bankalar aracılığıyla finansman alternatifleri sunulan Kısıklı Park’ın 2024 yılı Eylül ayında teslim edilmesi hedefleniyor. 

Kısıklı Park projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bilgiçler Yapı, 10 Milyar 200 Milyon TL Yatırım Yaptı

Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, AKTİM projelerinin yatırımcılara yüksek kazanç elde ettirdiğini belirterek, ‘’24 ayda teslim edeceğimiz projemizi 13 ayda bitirdik.’’ dedi.

7 yılda 7 milyar 100 milyon TL’lik yatırımla konut ve ticari projelere imzasını atan Bilgiçler Yapı, 2023 yılını 3 milyar 100 milyon TL’lik yeni projesi AKTİM Çarşı – Ofis projesinin temel atma hazırlıklarıyla tamamladı.

2007 yılında kendi arazilerine, kendilerine ait konut ve ticari projeleri inşa etmek ve kiralamak üzerine kurulan Bilgiçler Yapı, 2016 yılında vites büyüterek 5 projede 75 bin metrekare konut, 141 bin metrekare ticari proje hayata geçirdi.

Göl İstanbul ve Minas Park projeleriyle 97 villa ve 72 konut projesinin teslimini tamamlayan Bilgiçler Yapı, AKTİM 1, AKTİM 2 ve AKTİM 3 projeleriyle ticari gayrimenkul üretiminde de kendini gösterdi.

Bugüne kadar 7 yılda 7 milyar 100 milyon TL’lik yatırım yapan Bilgiçler Yapı, eylül ayında 110 bin metrekarelik yeni projesi AKTİM Çarşı – Ofis projesini lanse etti. Lansman sonrasında 2 ayda yüzde 37’lik satış gerçekleştiren Bilgiçler Yapı, daha önceden projelerinden satın alma yapan yatırımcılardan ilgi gördüklerini belirtti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, ilk olarak Beylikdüzü’nde konut, Büyükçekmece’de villa projesiyle Bilgiçler Yapı’nın faaliyetlerine başladığını aktararak, ‘’Sanayicilikten geldiğimiz için ticaret merkezleri yapmaya yönelme kararı aldık. Özellikle İstanbul’da merkezde yer alan esnaflar, KOBİ’ler çok dağınık bir şekilde faaliyet gösteriyor. Deprem konusu hep gündemde ve toplu ticaret alanlarında ciddi eksik var. Ticaretin hızla dönüşmesi gerekiyor. Tavan yüksekliklerinden, ulaşım kolaylığına kadar pek çok ayrıntıyı düşünerek, ilk akıllı ve ticaret merkezimiz olan Esenyurt AKTİM 1’i hayata geçirdik. Yüzde 95’ini 2,5 ayda satınca, hemen AKTİM 2’yi hayata geçirdik.’’ ifadelerini kullandı.

Tüm inşaatlarını öz sermaye ile tamamladıklarını, projeyi tamamen bitiren bütçe olmadan inşaata başlamadıklarını belirten Bilgiç, ‘’AKTİM 1’den dükkan satın alanlar çok yüksek prim kazancı elde ettiler. Bu kazanç, yatırımcıları ikinci projemize yöneltti. 24 ayda teslim edeceğimiz projemizi 13 ayda bitirdik.’’ değerlendirmesinde bulundu.

Bilgiç, Avcılar AKTİM 3 projesinde ise yine ilk 2 projedeki yatırımcıların yoğun talebi ile karşılaştıklarını kaydederek, ‘’Teslim sonrasında da projelerin yönetiminde oluyoruz. Bu da yatırımcıların bize güvenini oldukça artırdı. Bayrampaşa AKTİM Çarşı projemizin lansmanı için gün sayan yatırımcılarımız var.’’ dedi.

Açıklamada verilen bilgilere göre, Bilgiçler Yapı, bugüne kadar edindiği tecrübeleri de kattığı “ustalık projesi” olarak nitelendirdiği AKTİM Çarşı-Ofis projesinde temel atma hazırlıkları sürüyor. Bayrampaşa’da 110 bin metrekare üzerinde hayata geçirilecek olan projede, 338 bağımsız bölüm bulunacak. Yeni nesil ticarethaneler ve ofislerden oluşacak projede, temel atma işlemleri başlıyor. 3 milyar 100 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek olan AKTİM Çarşı – Ofis projesinin iş geliştirme süreci 1 yıl sürdü.

İstanbul’da lojistik açıdan önemli değere sahip noktalarda ticari gayrimenkul ihtiyacının fazlalığına dikkati çeken Bilgiç, Bayrampaşa’da hayata geçirecekleri AKTİM Çarşı-Ofis projesiyle, bu ihtiyaca cevap vermeye hazırlandıklarını belirtti. Bilgiç, ‘’Bayrampaşa AKTİM Çarşı-Ofis projemiz, her iş modeline uygun ticari dükkanlar ve modern ofislerden oluşuyor. Projemizi geliştirirken ticari işletmelerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak detaylandırmaları gerçekleştirdik.’’ bilgisini verdi. 

Bilgiç, AKTİM Çarşı projesinin lokasyon olarak çok önemli bir noktada olduğunu vurgulayarak, ‘’Projemiz şehir merkezine, otoyollara ve havalimanlarına oldukça yakın. Lokasyon avantajı iş yapma süreçlerini kısaltacak imkan sunuyor. Yeni nesil mimari avantajları da eklenince yatırımcıları memnun edecek bir yatırım süreci başlamış oluyor.’’ açıklamasında bulundu. 

Bayrampaşa AKTİM Çarşı projesinin avantajlarına da değinen Bilgiç, ‘’Projemiz gerek mimari yapısı, gerek sosyal donatı alanları, gerekse 32 bin metrekare büyüklüğünde kapalı otoparkıyla bölgeye yepyeni bir soluk kazandıracak. İnşaat teknikleri, enerji verimliliği, güvenlik sistemleri ve işlevsellik bakımından çoktan miadını doldurmuş birçok ticaret merkezinin yanı sıra, her bakımdan günümüze modernize edilmiş haliyle AKTİM Çarşı projemiz işletme sahiplerine derin bir nefes aldıracak.’’ yorumunu yaptı.

Açıklamaya göre, Bilgiçler Yapı, AKTİM Çarşı – Ofis projesinin ardından, 2024 yılında yeni arazi arayışlarına devam edecek. Konut projesi için Boğaz hattında arazi arayışı bulunan Bilgiçler Yapı, şehir merkezinde de ticari gayrimenkul projesi için arsa satın alacak.

Yeni projesi için 6,6 milyar TL’lik bütçe ayırdıklarını aktaran Bilgiç, ‘’Avantajlı lokasyonlarda yatırım fırsatı yakalarsak bütçemizi artırabiliriz” diye konuştu. Ağırlıklı olarak az katlı ve yatay mimariye odaklanacaklarını kaydeden Bilgiç, “Depreme dayanıklı yapılar önceliğimiz olacak. Bunun yanı sıra günümüz ihtiyaçlarına cevap veren akıllı yapılara da imzamızı atacağız.’’ duyurusunda bulundu.

Bilgiçler Yapı’nın tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: AA

Bakan Özhaseki: ‘’Fay Hatları Üzerinde Yapılaşmaya İzin Vermeyeceğiz’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, TBMM 2024 Yılı Bütçesine ilişkin konuşmasında ‘’Bundan sonra Türkiye’nin hiçbir yerinde hangi belediye izin verirse versin el koyarak asla ve asla fay hatları üzerinde bir yapılaşmaya izin vermeyeceğiz.’’ dedi.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, TBMM Genel Kurulunda Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında hedeflerinin afetlere karşı dirençli, yatay mimariye sahip, mahalle kültürünü yaşatan, sıfır atık uyumlu ve yeşil varlığı artırılmış akıllı şehirler inşa etmek olduğunu belirterek “Bizim medeniyetimizde şehirlerin yeri apayrı. Şehirlerde ekonomi, ticaret ve hayat var. Bir taraftan da kültür, sanat ve estetik var. Medeniyetler şehirlerde doğuyor ve gelişiyor.” dedi.

Bakan Özhaseki, şehirlerin de onlara anlam katan insanlar gibi canlı organizmalar olduğunu ifade ederek, şehirlerin taşla topraktan ibaret görülmemesini iyi bir bakım gösterilirse ömürlerinin uzun olacağını değilse önce küçük şehirler haline geleceğini, sonra da yavaş yavaş yok olup gideceğini söyledi.

Şehir ve insanın birbirinin aynası olduğunu ifade eden Özhaseki, “Bir şehre bakış atmak bir insana, bir millete bakmak demektir. Bugün ülkeler arasında rekabet olduğu gibi şehirler arasında da bir rekabet var. Bu rekabette başarılı olmak için zamanın ruhunu iyi okumak gerekiyor. Teknolojik ve bilimsel gelişmelerle birlikte şehirlerimiz akıllı şehir konseptine doğru büyük bir hızla evriliyor.” dedi.

Özhaseki, akıllı şehirlerin afetlerden iklim değişikliğine, enerji verimliliğinden ulaşıma ve sağlığa kadar birçok yenilik ve kolaylıklar sunduğunu dile getirerek, “Bize düşen ise şehircilik alanında bu treni yakalamak hatta bu yolculuğun öncüsü ve lokomotifi olmaktır.” ifadesini kullandı.

Bin yıldır üzerinde yaşanılan Anadolu coğrafyasının üzerinde önemli iki medeniyet olduğunu belirten Özhaseki, birisinin Osmanlı medeniyeti ikincisinin ise Selçuklu medeniyeti olduğunu, genç Cumhuriyet döneminde ise yeni bir medeniyeti hep birlikte inşa etmeyi temenni ettiklerini söyledi.

Özhaseki, son 70 yılda görülen manzaranın ürkütücü olduğunu ifade ederek, “Herhangi bir partiyi asla suçlamak için söylemiyorum. Bu son 70 yılda kentlere kontrolsüz başlayan göçler sebebiyle denetimsiz, kaçak hatta gece birkaç saat içerisinde yapılıp, sabah içerisine çoluk çocuğun atıldığı birçok evlerin inşa edildiğini gördük. Bunun sonucunda karşılaştığımız manzara şu; bir taraftan sağlıksız evler ve mahalleler bir taraftan da kimliksiz şehirler. Üzülerek söylüyorum, en önemlisi depreme de dayanıksız milyonlarca konut stoku bizi bekliyor. Bugün afetlerde pek çok canımıza mal olan ve hala kalıcı çözümler üretmek için uğraştığımız temel şehircilik sorunlarımızın kaynağı da burada yatıyor. Türkiye Yüzyılı’na yakışır afetlere karşı güvenli, kimlikli, çevre dostu ve sıfır atık uyumlu şehirler inşa etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Özhaseki, bilim insanlarına göre dünyanın en eski tarihlerinde oluşan Anadolu’nun büyük deprem hareketlerine maruz kaldığını söyledi.

Araştırmalara göre Türkiye’nin Alpler’den Himalayalar’a kadar uzanan hat üzerinde en riskli 5 ülkeden biri olduğuna işaret eden Özhaseki, “Üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın yüzde 66’sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde bulunuyor. Nüfusumuzun da yüzde 70’inden fazlası bu bölgelerde yaşıyor. Aletli ölçümlerin başladığı 1900 tarihinden itibaren denizlerimizde ve ana karamızda meydana gelen 6 ve üzerinde yıkıcı diye tarif edebileceğimiz deprem sayısı 231. Neredeyse her sene iki tane yıkıcı deprem yaşıyoruz. Ana karamızda meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Toprağa verdiğimiz canların sayısı 130 bin. Maddi olarak hasar, milyarlarca dolar ama manevi hasarın karşılanacak bir sözü dahi yok.” değerlendirmelerinde bulundu.

Özhaseki, Türkiye’yi tehdit eden depremleri oluşturan fay hatlarına ilişkin de bilgi vererek, “Şu anda ülkemizde 500’ün üzerinde hala hareketli fay hattı var. Hiçbir yerde ‘biz güvendeyiz’ ‘bir şey olmaz devam et’ diyemeyiz. Bu bizim tarihsel borcumuz, sorumluluğumuz. Şu anda hala 1 milyon 900 binden fazla vatandaşımız evinden dışarıda yaşıyor. Ya konteynerde yaşıyor ya da kira parası veriyor. Eğer ülkemizi seviyorsak, İstanbul depremi öncesinde ne gerekiyorsa onu yapmalıyız.” dedi.

1999 yılında meydana gelen Gölcük depreminde 18 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini, 50 binden fazla vatandaşın da yaralandığını anımsatan Özhaseki, deprem sonrasında Yapı Denetim Kanununun çıkarılmasının ve yeni yapı standartlarının belirlenmesinin önemli adımlar olduğunu söyledi.

Özhaseki, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin 18 şehirde 14 milyon insanı doğrudan etkilediğini belirterek, “Büyük bir afet. Bin yıllık Anadolu medeniyeti üzerinde rastlayabildiğimiz en büyük felaket. Bütün bir millet ayaktaydı. Böyle bir afetin altından millet olarak kalktığımız için böyle bir milletin ferdi olmak gerçekten hepimiz için bir onur kaynağı.” dedi.

Depremler sonrasında 6 milyon yapının incelendiğini belirten Özhaseki, yıkılması gereken yapı sayısının 680 bin civarında konut, 170 bin civarında da iş yeri olduğunu bildirdi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden geçen 10 aylık süreçte neler yapıldığına ilişkin Özhaseki şöyle konuştu:

“TOKİ Başkanlığımız, Emlak Konut, Yapı İşleri o bölgelerde rezerv alanlarda olmak üzere 207 bin civarında konutun inşaatına başladı. Deprem Şurasında hocalarımızın bize tavsiyesi; köy evlerini çelikten yapın. O tavsiyeye uyarak şu anda 50 bin civarındaki köy evimizin ihalesi yapıldı. Kent meydanlarını hem de çevresindeki ana caddeleri yapım kararı aldık.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, yerinde dönüşüm projesi başlattıklarını belirterek, bu kapsamda kendi evini yapmak isteyen vatandaşları desteklediklerini söyledi. Proje kapsamında 250 bin müracaatın olduğunu bildiren Özhaseki, şunları kaydetti:

“İnşaatına başladığımız betonarme evleri bir yıl içerisinde çelikten yaptığımız köy evlerimizi de 6-8 ay gibi bir süre içerisinde teslim edeceğiz. Kredi bölümünde 2 yıl ödeme alınmayacak. Taviz vermeyeceğimiz 4 kırmızı çizgimiz var. Bundan sonra Türkiye’nin hiçbir yerinde hangi belediye izin verirse versin el koyarak asla ve asla fay hatları üzerinde bir yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Zemin sıvılaşması olan yerlerde yapılaşma yasağını sıkı bir şekilde takip edeceğiz. Dere yataklarının imara açılması söz konusu değil. Mimarlık, mühendislik hizmetlerinde sıfır tolerans uygulanacak.”

81 vilayetin deprem bölgesi olarak kabul edilerek çalışılacağını vurgulayan Özhaseki, “31 milyon konutumuz var. 6 milyon kadar da iş yerimiz var. 37 milyon bağımsız birimden 6 milyonu risk altında. 2012 yılında çıkan yasayla; yurdumuz genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 400 bin bağımsız bölümün dönüşümü ise sürüyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları için bugüne kadar 480 milyar TL para harcandı.” dedi.

Özhaseki, İstanbul’da 6 milyon konut, 1,5 milyon civarında da ticari işletmenin risk altında olduğunu belirterek, şunları belirtti:

“600 bini çok acil olarak değiştirilmek zorunda. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızın odağında yer alan İstanbul’da 2012’den bu yana 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 170 bin 941 bağımsız bölümün dönüşümü ise sürüyor. İstanbul’da yol haritamız belli oldu. Bunu titizlikle takip edeceğiz. Meclis’ten geçen yasadan dolayı kentsel dönüşümde İstanbul’un önü açılmış olacak ve çok hızlanacak.

İstanbul’da ‘Yarısı Bizden Kampanyası’ ile de 350 bin yakın konutu da değiştirmiş olacağız. Kampanyaya müracaat eden 1 milyondan fazla vatandaşımız var. Yüzde yüz anlaşmış binadakilerin tamamı bir araya gelerek ‘evet biz konutumuzu, binamızı yıkıp yapmak istiyoruz’ diyen vatandaş sayısı 70 bin civarında. Önce onlardan başlayacağız. Sonra yüzde 50’yi geçen 158 bin civarında vatandaşımız var. Onlara da diyeceğiz ki ‘kendi aranızda lütfen toplantılar yapın. Yüzde yüze çıkın, gelin sizin de dönüşümünüze başlayalım.’ Aynı deprem bölgesinde yaptığımız yardımlar gibi benzer bir yardım usulüyle de İstanbul’da ‘Yarısı Bizden Kampanyası’nı devam ettirmiş olacağız. Böyle olunca çok kısa bir süre içerisinde neredeyse 750 bine yakın bir konutu değiştirmiş, dönüştürmüş olacağız.”

İstanbul-Ankara Arası 80 Dakikaya Düşecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024 bütçesiyle ilgili yaptığı konuşmada, ‘’İstanbul-Ankara arası süper hızlı tren ile 80 dakikaya düşecek’’ dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 Yılı bütçesi ile ilgili konuştu. Bakanlığının faaliyet, proje ve hedeflerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu ve haberleşme projelerimizle ülkemizin ulaşım ve iletişim ağını nakış gibi işledik. Böylece, bilgi, yük ve yolcu taşımacılığında daha hızlı, daha güvenli ve daha ekonomik bir dönemi başlattık.” dedi.

Bakan Uraloğlu, bakanlık bünyesindeki yatırımlardan bahsederek, “Son 21 yılda 198 milyar dolar yatırımı hayata geçirdik. Uluslararası döviz emtia fiyatlarını dikkate aldığımızda, bakanlık yatırımlarımızın bugünkü varlık değeri toplam 250 milyar dolardır. Bu durum, doğru zamanda doğru finansman yöntemleriyle verdiğimiz yatırım kararlarının ülkemize ne derece katkı sağladığının bir örneğidir” değerlendirmesinde bulundu.

Bu yatırımların, 42 milyar dolarlık bölümünün, Kamu Özel İşbirliği Projeleri kapsamında yapıldığını aktaran Bakan Uraloğlu, “Küresel eğilimleri dikkate alarak planladığımız ulaştırma politikalarımızı yatırımlara dönüştürüyor, yatırımlarımızı, insanımızın yaşam kalitesini yükseltmek ve ülkemizin kalkınmasına destek olmak için gerçekleştiriyoruz. Büyük bir aile olarak bugün itibarıyla; ülke sathında 2 bin 751 projede görev alan arkadaşlarımız ile birlikte toplam 223 bin kişiyle, çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.

Bakan Uraloğlu, Türkiye Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, 12’nci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program hedefleri doğrultusunda; lojistik sektöründe demiryolunun etkin bir şekilde kullanımını sağlayacaklarını kaydederek, “Mevcut 439 kilometre olan iltisak hattı uzunluğunu 2028 yılına kadar 663 kilometreye çıkartacağız. 2053 hedeflerimiz kapsamında, demiryolu ve haberleşme sektörlerine ağırlık vererek yatırımlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Bakan Uraloğlu, demiryollarında tamamlanan projelerle ilgili, “10 bin 948 kilometre olan ağımızı 13 bin 919 kilometreye, 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğunu 8 bin 046 kilometreye, 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu 7 bin 142 kilometreye, ülkemizi hızlı trenle buluşturarak hızlı tren ağımızı 2 bin 251 kilometreye çıkardık. Havayollarında; 26 olan aktif havalimanı sayısını 57’ye, 55 milyon olan havayolu terminal kapasitesini 337 milyona, 60 olan toplam yurtdışı uçuş noktasını 343’e, 150 olan uçak sayısını 658’e çıkardık” bilgisini paylaştı.

Denizcilikte, 152 olan uluslararası liman sayısını 190’a, haberleşmede; 23 milyon olan mobil abone sayısını 91 milyonun üzerine çıkardıklarını belirten, Bakan Uraloğlu, 81 bin 304 kilometre olan fiber hat uzunluğunu ise 536 bin kilometreye çıkardıklarını anlattı.

Bakan Uraloğlu, devam eden projelere ilişkin, “Şehir içi raylı sistem taşımacılığına desteğimiz de devam ediyor. 12 ilimizde toplam 922 kilometre şehir içi raylı sistem hattı işletilmektedir. Bunun 395 kilometresi de bakanlığımızca yapılmıştır. Başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara, Konya, Kocaeli, Kayseri, Gaziantep, Bursa, Erzurum ve Erzincan’da raylı sistem projelerimiz bulunuyor. Şu anda da bakanlığımızca İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Konya olmak üzere 4 ilde 9 ayrı hatta toplam 119,5 kilometrelik kent içi raylı sistem hattının yapımı devam ediyor” dedi.

34 milyon olan toplam havayolu yolcu sayısını; 2021 yılında pandemi şartlarına rağmen 128 milyonun üzerine, 2022 yılında 182 milyonun üzerine çıkardıklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “2023 yılı sonunda ise yolcu sayımızın 216 Milyonu aşmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Bakan Uraloğlu, bakanlığının öne çıkan çalışmaları hakkında da şu bilgileri verdi:

“Ülkemiz; Asya, Afrika ve Avrupa olmak üzere üç kıtayı birbirine bağlayan jeopolitik konumu itibarıyla oldukça stratejik bir noktadadır. Asya’dan Avrupa’ya yeni lojistik koridorları oluşturuyoruz. Kalkınma Yolu Projesi ile Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak’ın güneyinde inşa edilmekte olan FAV Limanına gelecek yüklerin, Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya ulaştırılması amacıyla 1200 kilometrelik çift yönlü otoyol ve demiryolu inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu koridorun ülkemizdeki demiryolu geçişi 2 bin 88 kilometre olacaktır. Önemli bölümü halen işletmede olan güzergahın eksik bölümlerini hızla tamamlıyoruz. Kalkınma koridorunun ülkemizdeki karayolu geçişi ise 1912 kilometre olacaktır. 1592 kilometrelik mevcut otoyolumuza ilaveten, ‘Şanlıurfa-Ovaköy’ arasında 320 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 2 milyar dolarlık yeni otoyol yatırımımızla, karayolu geçişi tamamlanacaktır.”

Bakan Uraloğlu, deprem konutları bağlantı ve rezerv alanlarının 180 kilometre uzunluğundaki bağlantı yolları ile altyapısının, bakanlığı tarafından yapıldığını duyurdu.

Bakan Uraloğlu, yeni projelerle ilgili, “Erzurum- Kars güzergahında bölgesel turistik tren seferlerini başlatacağız. Çeşmeli-Kız Kalesi otoyol çalışmalarını hızlandıracağız. Akdeniz sahil yolunun yapım çalışmalarına devam edeceğiz” dedi.

Bakan Uraloğlu, Çanakkale Köprüsünün yıl içinde 23 defa ödüle layık görüldüğünü söyledi. Bakan Uraloğlu, ‘Milli Hızlı Tren Seti Projesi’nde tasarım çalışmalarını tamamlayıp prototip üretimine başlayacakları hızlı tren hatlarını da şöyle sıraladı:

“Ankara- İzmir hızlı tren hattı, Mersin- Adana- Osmaniye-Gaziantep hızlı tren hattı, Bandırma-Bursa-Yenişehir- Osmaneli hızlı tren hattı, Ispartakule- Çerkezköy hızlı tren hattı, Yerköy- Kayseri hızlı tren hattı, Eskişehir- Antalya hızlı tren hattı ve Karadeniz Sahil Demiryolu İşi Etüt Projesi.”

Bakan Uraloğlu, 25 Aralık tarihinde de Sabiha Gökçen Havalimanı 2’nci Pisti’ni hizmete açacaklarını duyurdu. Bakan Uraloğlu, TÜRKSAT 6A’nın 2024 yılının mart ayında yer teslimini gerçekleştirecek ve SpaceX firması ile yapılan anlaşma doğrultusunda, haziran ayı içerisinde yörüngesine fırlatacaklarını kaydetti.

Bakan Uraloğlu, yeni bir projenin müjdesini de vererek, “Milli maçımız 90 dakika, biz Ankara’dan İstanbul’a 80 dakikada gideceğiz, süper hızlı trenle bunu gerçekleştireceğiz. Amanosları, geçilmez olan Amanosları, Dörtyol- Hassa Projesi’yle hem demir yolu hem kara yolu tünelleriyle geçiyoruz. Zengezur Koridoru. Ermenistan topraklarından geçmesini planladığımız, o ‘Buradan geçilmez’ diye konuşuluyordu, halbuki şimdi gelinen süreçte Paşinyan artık bu koridorun kendi topraklarından geçmesi gerektiğini söylüyor. Biz de bunu hayata geçireceğiz” diye aktardı.

Gayrimenkul Sektörünün ‘En’leri  Sign of the City Awards İle Belirlendi

Emlak Konut katkılarıyla, Kelebek Mutfak-Banyo proje ortaklığında ve EY stratejik ortaklığında gerçekleştirilen Sign of the City Awards Ödül Töreni ile inşaat ve gayrimenkul sektörünün ‘en’leri belirlendi.

Türkiye’de inşaat ve gayrimenkul sektörünün uluslararası platforma taşınmasını amaçlayan, Sign of the City Awards ödülleri bu yıl 7’nci kez sahiplerini buldu. Emlak Konut katkılarıyla, Kelebek Mutfak-Banyo proje ortaklığında ve EY stratejik ortaklığında gerçekleştirilen törende sektörün önde gelen marka, kurum ve STK üyeleri ile akademisyenler bir araya geldi.

Ödül töreninde konuşan Jüri Başkanı Dr. Sinan Genim, Sign of the City Awards katılımcılarına ve jüri üyelerine teşekkür ederek “Hepimizin müşterek amacı yapı sektörünün gelişmesi ve sektörün uluslararası değeri kazanmasıdır. Bu anlamlı etkinlikte burada olmaktan memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

Sign of the City Awards’te 150 ye yakın başvurunun arasından 89 proje ön elemeye girmeye hak kazandı. Ön değerlendirme aşamasının tamamlanmasından sonra Dr. Sinan Genim’in Jüri Başkanlığındaki üyeler, önce online bir eleme toplantısı ardından da iki gün boyunca süren değerlendirmeler sonucu ödül alacak projeleri belirledi.

Jüri üyeleri ilan edilmiş kategorilerde ‘Tamamlanmış’ ve ‘Devam Eden’ projeleri, ilke olarak ayrı ayrı incelemeye aldı. Değerlendirme kriterleri olarak; projelerin yenilikçi ve yaratıcı özellikleri göz önüne alındı. Sektörde öne çıkan başarılı duruşları, bölgelerine kattıkları değer, sürdürebilir gelişmeye verdikleri önem ve yaklaşımları incelenerek 22 proje ‘Sign of the City’ ödülünün sahibi olurken 20 proje de ‘Premium Proje’ olarak ödüllendirildi.

Gayrimenkul sektörünü en iyiye teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen törende ödüller ‘En İyi Konut Projeleri’, ‘En İyi Ticari Projeler’, ‘En İyi Hizmet Yapıları’, ‘Kent ve Mimarlık Kategorisi’, ‘Ütopya Proje’ ve ‘En İyi Sosyal Sorumluluk Projeleri’ kategorilerinde dağıtıldı.

Sign Of The City Awards Kazananları:


En İyi Ticari Projeler Kategorisi 

En iyi Ofis Yapısı – Devam Eden Proje

Göktekin S1 İş Merkezi

En İyi Turizm Yapıları – Tamamlanmış Proje

Radisson Blu Hotel, Mount Erciyes

En İyi Endüstriyel Yapı – Devam Eden Proje

Teba Work

En İyi Karma Kullanımlı Proje – Tamamlanmış Proje

Galataport İstanbul

En İyi Karma Kullanımlı Projeler – Devam Eden Proje

Mahall Bomonti İzmir

En İyi Hizmet Yapıları Kategorisi

En İyi Sağlık Binası – Devam eden Proje

Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri

En İyi Eğitim Binası / Kampüsü – Tamamlanmış Proje

Avrupa Konutları Çamlıvadi Özel Eğitim Uygulama Okulu

En İyi Sosyokültürel Yapı – Tamamlanmış Proje

Yeni Nesil Şehit Kütüphanesi

En İyi Konut Projeleri Kategorisi

En İyi Bağımsız Konut – Devam Eden Proje

Mesa Urla Kekliktepe 

En İyi Rezidans – Tamamlanmış Proje

The Ritz Carlton Residences, İstanbul

En İyi Konut – Tamamlanmış Proje

Kiptaş Silivri 4.Etap Sosyal Konutları

Kent ve Mimarlık Kategorileri 

En İyi Mimari Tasarım (Kamu ve Özel Sektör) – Tamamlanmış Proje

Kıbrıs Developments Head Office

En İyi Mimari Tasarım (Kamu ve Özel Sektör) – Devam Eden Proje

Divan Residence

Genç Mimar Teşvik

Odunluk Anıt Ağaç Karma Kullanım

Tokadi Hayrettin Cami

En İyi Kentsel Dönüşüm / Sağlıklaştırma Projesi – Devam Eden Projeler

Sille Kaya Islahı

Kiptaş Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri

En Yeşil Yapı / Yapılar Topluluğu – Tamamlanmış Proje

Galataport İstanbul

Diğer Kategoriler

En İyi Ütopya Proje

Hazine Destekli Konut Kampanyası ve Yaşanası Pilot Şehirler

En İyi Sosyal Sorumluluk Projeleri

Kemerburgaz Kent Ormanı

Okul Dışı Öğrenme Ortamları

Jüri Özel Tasarım Ödülü

BMC Teknoloji Üssü ve Yönetim Merkezi

Sign Of The City 2023 Premium Projeler:

En İyi Ticari Projeler Kategorisi

En iyi Ofis Yapısı (devam eden) ​

SANKO Plaza​

Vakıf GYO IFM VakıfBank Genel Müdürlük Hizmet Binası

En İyi Turizm Yapıları (tamamlanmış) ​

Bodrum Loft

En İyi Turizm Yapıları (devam eden) ​

Joon Cunda Otel

En İyi Endüstriyel Yapı (tamamlanmış) ​

Artesa Kumaş Boyahane Fabrikası

En İyi Lojistik Yapı (devam eden) ​

Teba Work

En İyi Karma Kullanımlı Proje (devam eden) ​

Tema World

En İyi Hizmet Yapıları Kategorisi

En İyi Sağlık Binası (devam eden) ​

Saye Residence Yeşilköy Huzurevi

En İyi Eğitim Binası / Kampüsü (tamamlanmış) ​

TED Üsküdar Koleji

En İyi Sosyokültürel Yapı (tamamlanmış) ​

Tema İstanbul Camii

Vadistanbul Camii

En İyi Konut Projeleri Kategorisi

En İyi Bağımsız Konut (devam eden) ​

Nidapark Gündoğan

En İyi Rezidans (devam eden) ​

Divan Residence

Barbaros 48

Kent ve Mimarlık Kategorileri

En İyi Mimari Tasarım (Kamu ve Özel Sektör) (tamamlanmış) 

Bodrum Bodrum Kıyı Evleri

En İyi Mimari Tasarım (Kamu ve Özel Sektör) (devam eden) ​

Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri

En İyi Kültürel Mirası Koruma ve Kullanma​

Gevale Kalesi 2. Etap Restorasyonu

En İyi Kentsel Dönüşüm / Sağlıklaştırma Projesi (tamamlanmış) ​

Galataport İstanbul

Le Chic Tarabya

En Yeşil Yapı / Yapılar Topluluğu (tamamlanmış) ​

Kıbrıs Developments Head Office

Akkuyu NGS’de İlk Reaktörün Devreye Alınması İçin Son Çalışmalar Tamamlanıyor

Akkuyu Nükleer AŞ Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, Akkuyu NGS’de tam kapsamlı çalışmalara başlandığını açıkladı.

Akkuyu Nükleer AŞ Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, yaptığı açıklamada NDK’nin, santralin ilk reaktörünün işletmeye alınması için gerekli izni vermesine değindi. “Bu durum ‘Hem Türkiye hem de uluslararası mevzuat açısından her şeyi doğru yaptık’ demektir” diyen Sezemin, önemli aşamadan geçildiğini vurgulayarak “Bu izin, bize tam kapsamlı ayarlama ve çalıştırma aşamalarına başlama imkanı veriyor. Bu da üniteyi devreye almadan önce çok önemli bir işlem. Teknolojik ekipmanların denenmesi ve bu çalışmalar sonucunda santralin devreye alma işlemine hazır oluşu tespit edilmiş olacak.” ifadelerini kullandı.

Diğer Ünitelerde Çalışmalar Plana Uygun İlerliyor

İlk ünitenin inşaatında sona yaklaşıldığını dile getiren Sezemin, şu değerlendirmede bulundu:

“İşletmeye alma izniyle beraber tam teşekküllü denemelere başlıyoruz. Türbin binasında 300 tonluk köprülü vinç monte edildi. Şu an turbo jeneratör ekipmanının kurulumu yapılıyor. Reaktör binasında kurulu olan kutup vinci yardımıyla çok önemli bir teknolojik işlem yaptık. Akkuyu Nükleer AŞ ve diğer paydaşların kalifiye elemanları, reaktör içi cihazların ve kapağının test kurulumunu yaptı. Kurulumunu yaptıktan sonra tekrar demonte ettiler. Bu işlemle reaktör, iç cihazlar ve diğer bütün elemanların tasarım dokümantasyonuna uygunluğu tespit edilmiş oldu. Böylece reaktörün bir sonraki aşamaya, yakıt yüklemeye hazır olduğu tespit edildi.”

Akkuyu NGS’nin, dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası olduğuna dikkati çeken Sezemin, diğer ünitelerindeki çalışmaların da planlamaya uygun ilerlediğini kaydetti.

2,1 Milyar Karbon Emisyonunu Engelleyecek

Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010’da imzalanan hükümetlerarası anlaşma kapsamında Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı sürdürülen Akkuyu NGS, her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi “III+” nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.

Türkiye’nin en büyük yatırımları arasında bulunan santralin, tam kapasite devreye girdiğinde Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu tek başına karşılaması öngörülüyor.

Akkuyu NGS’nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.

Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefine katkı sağlayacak.

Akkuyu NGS’nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.

Kuzey Marmara Otoyolu Büyüyor

Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, projenin 2026 yılında tamamlanacağını açıkladı.

Kuzey Marmara Otoyolu’nun 8. ve son kesimi olan Nakkaş-Başakşehir kesimindeki çalışmaları yerinde inceleyen Bakan Uraloğlu, çalışmalar hakkında bilgi aldı. 

Ülkedeki en önemli ulaşım yatırımlarından birinin Kuzey Marmara Otoyolu olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü de dâhil olmak üzere ilk tasarlanan 398 kilometrenin tamamını önceki yıllarda trafiğe açtık. Ancak her geçen gün büyüyen ve gelişen İstanbul’un ulaşım ihtiyaçları da artıyor. Bu nedenle Kuzey Marmara Otoyolu kapsamına Nakkaş-Başakşehir kesimini de dâhil ettik ve 30 Haziran 2020’de ihale ettik. 24,2 kilometre ana gövde ve 20,8 kilometre bağlantı yolu olmak üzere 45 kilometrelik Nakkaş-Başakşehir kesimiyle projemizin toplam uzunluğu 443 kilometreye ulaştı” dedi.

Tüm Çalışmaların Tamamlanması 2026 Yılını Bulacak

Nakkaş-Başakşehir kesimindeki tüm çalışmaları 2026 yılı içerisinde tamamlayarak, hizmete açmayı hedeflediklerini söyleyen Uraloğlu, “Nakkaş-Başakşehir kesiminin trafiğe açılmasının ardından; İstanbul’un gelişmekte olan Bahçeşehir, Kayaşehir, Başakşehir gibi yerleşim alanlarının ulaşım problemlerinin çözülmesine katkı sağlanacaktır. Günlük trafik hacmi her geçen gün artmakta olan TEM Otoyolu’ndaki trafik yükünün önemli bir bölümünü alarak da mevcut trafiği rahatlatacaktır. Çam Sakura Şehir Hastanesi ile Olimpiyat Stadına ulaşım kolaylaşacaktır. Proje güzergâhı üzerinde yer alan Hadımköy Sanayi Bölgesi, Deliklikaya OSB ve İkitelli OSB’yi birbirlerine bağlayarak buradaki tesislere doğrudan otoyol erişimi sağlanacaktır.” diye konuştu. 

Nakkaş-Başakşehir kesiminin en önemli yapısının Kanal İstanbul Sazlıdere Köprüsü olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Ülkemizin en önemli atılımlarından biri olan Kanal İstanbul kapsamında yapılan ilk köprü olma özelliğine de sahiptir” diye konuştu.

Köprü hakkında bilgiler vererek, çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Uraloğlu, şunları söyledi:

“Köprü, 2×4 şeritli ve 46 metre tabliye genişliği olacak şekilde tasarlanmıştır. 440 metre orta açıklık ve 210 metre yan açıklıklı olan köprümüz, 196 metre yüksekliğinde iki adet elmas geometrisinde pilona sahiptir. 136 adet eğik askı halatı ve bunların ankre olacağı 272 adet ankraj bulunacaktır. Orta ve iki yan açıklığıyla beraber toplam 860 metre uzunluğundaki köprümüz, yaklaşım viyadükleriyle beraber 1.618 metrelik bir uzunluğa sahip olacaktır. Başakşehir Sular Vadisi geçişini sağlayacak olan viyadük, bölge insanının sosyal ve kültürel faaliyetlerine engel oluşturmamak adına itme-sürme yapım yöntemiyle inşa edilecektir. Proje bünyesindeki 7 adet viyadüğün toplam uzunluğu da çift yönde 6.782 metre olacaktır. Şu anda Kanal İstanbul Sazlıdere Geçiş Köprüsü’nün 196 metre olan pilon imalatlarında; hem doğu hem de batı pilonlar 48,5 metre yüksekliğe kadar tamamlanmış ve 10 bin 358 m3 beton kullanılmıştır.

Proje güzergâhı boyunca sıyırma kazıları olarak başlanan toprak işlerinde de yer yer yarma kazılarına ve dolgu yapılacak yerlerde de menfez ve alt geçit gibi sanat yapılarına da başladık. Proje sonunda yer alan Sular Vadisi geçişini sağlayan VY-05 viyadüğünün bulunduğu bölgede de izin süreçleri tamamladık ve deplasman işlerinde sona geldik. Güzergâh boyunca imalat çalışmalarına başlanan 1 adet altgeçit ve 8 adet menfezden, 6 adet menfezin imalatlarını da bitirdik. Proje genelinde toplam 91 bin 409 m3 beton imalatı gerçekleştirdik.”

Otoyol, 9 Büyüklüğündeki Bir Depreme Dayanabilecek

“Kuzey Marmara Otoyolumuz yapım aşamasında hayata geçen birçok teknik özelliğiyle  ‘en’lerin projesi olarak da tarihteki yerini almıştır” diyen Uraloğlu, “Otoyolumuzun 4 şeritli tünelleri dünyanın en geniş karayolu tünelleri olma özelliğini taşımaktadır. Bu özelliğinin yanı sıra yapım aşamasında kullanılan birçok farklı sismik izolatörlerle 2 bin 475 yıllık deprem döngüsünde 9 büyüklüğündeki bir depreme dahi dayanabilecek şekilde inşa edilmiştir. Olası büyük bir depremde otoyolumuz zarar görmeyecek ve İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu üzerinden yapılabilecektir.” ifadelerini kullandı.

8 Ekolojik Köprüden Biri Kuzey Marmara Otoyolu’nda

Kuzey Marmara Otoyolu’nun, aynı zamanda çevreye ve tabiat varlıklarına da duyarlı bir proje olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “Ülkemizde yaban hayatın korunması için inşa edilen 8 ekolojik köprüden bir tanesi Kuzey Marmara Otoyolumuzda bulunuyor. Ayrıca bütün imalatları doğal hayata, iklim ve yer altı sularına, tarihi ve doğal dokuya zarar vermeyecek şekilde inşa edilmiştir.Her türlü iklimlendirme, elektronik sinyalizasyon sistemi ile hız, konfor ve güven sağlayan işletmesi ile de ‘akıllı otoyol’ özelliği kazanmıştır” dedi.

Kanal İstanbul’da Son Durum

Son olarak Kanal İstanbul’da gelinen son noktaya da değinen Bakan Uraloğlu, “Kanal İstanbul İle Birlikte Hayata Geçecek İstanbul Limanı, Airport City, Teknoloji Vadisi, Akıllı Şehirler ve Lojistik Üsler İle Dünya’nın Yeni Lojistik Üssü İstanbul olacaktır. Şu anda Kanal İstanbul güzergâhındaki yeraltı sularının ve orman alanlarının olumsuz etkilenmemesi için çalışmalar belirlenen koridorda hassas bir şekilde devam etmektedir. Ormanların,  yeraltı sularının ve temiz su havzalarının etkileşimleri detaylı bir şekilde haritalandırılarak, gerekli önlemler alınmıştır. Yapımına devam ettiğimiz Halkalı-Ispartakule Hızlı Tren Hattı ve az önce de belirttiğim üzere Sazlıdere Köprümüz Kanal İstanbul ile entegre olacak şekilde tasarlanmıştır.” şeklinde konuştu.

Mersin’e 888 Milyon TL’lik Otel Yatırımı

EKOS İnşaat, Mersin’in Silifke ilçesinde 888 milyon TL’lik yatırım bedeliyle 246 odalı otel projesi geliştirecek.

Mersin’in Silifke ilçesi Akdere/Cumhuriyet Mahallesi, 3 Nolu özel parsele EKOS  İnş. Taah. Dan. San. Ve Tic. Ltd. Şti.tarafından 246 oda 876 yatak kapasiteli otel yapılacak.

Otel projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı.

Şirket tarafından ÇED süreci için Mersin Valiliğine sunulan dosyaya göre proje bedeli 888 milyon 477 bin TL olarak belirlendi.

Otel projesi 131 bin 549 metrekarelik alan içerisinde gerçekleştirilecek

Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alt Bölgesinde yapılması planlanan otelin arazisi, ‘Turizm Alanı, Önemli Doğa Alanı, Akdeniz Foku Yaşam Alanı Sınırında’ ve orman/hazine alanı içerisinde yer alıyor.

Tüketici Güven Endeksi Aralık’ta 77,4 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iş birliğinde açıklanan tüketici güven endeksi, Aralık ayında yüzde 2,6 aratarak 77,4’e yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Kasım ayında 75,5 iken Aralık ayında yüzde 2,6 oranında artarak 77,4 oldu. 

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi, aylık bazda yüzde 3,4 artışla 63,4 oldu.

Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi, kasımda 74,5 iken bu ay yüzde 2,1 artışla 76,1 olarak hesaplandı.

Kasımda 73,4 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi, yüzde 3,3 artışla bu ay 75,8’e çıktı.

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise kasımda 92,6 iken aralıkta yüzde 2 yükselişle 94,5’e çıktı.

TÜİK Açıkladı: Yurt Dışı ÜFE Kasım Ayında Yükselişe Geçti

Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) Kasım ayı yurt dışı üretici fiyat endeksi (ÜFE) verilerini açıkladı. Endeks, yıllık yüzde 59,15 aylık ise yüzde 3,51 arttı.

YD-ÜFE 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 54,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59,15 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 50,10 artış gerçekleşti.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 59,51, imalatta yüzde 59,14 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,39, dayanıklı tüketim malında yüzde 63,86, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,38, enerjide yüzde 55,05, sermaye malında yüzde 66,60 artış olarak gerçekleşti.

İmalat Sektörü Aylık Yüzde 3,50 Artışa Geçti

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 4,29, imalatta yüzde 3,50 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 3,37 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 4,43 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,35 artış, enerjide yüzde 1,39 azalış, sermaye malında yüzde 4,16 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE sektörlerinden kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 42,72, ana metaller yüzde 44,07, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 44,24 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 92,02, makine ve ekipmanlar b.y.s. yüzde 71,59, içecekler yüzde 70,74 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 1,39 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık içecekler yüzde 6,98, metal cevherleri yüzde 5,49, elektrikli teçhizat yüzde 4,88 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Türkiye’de Enerji Sektörü İçin Yıllık 15 Milyar Dolar Yatırım Gerekiyor

SHURA Direktörü Alkım Bağ Güllü, “Türkiye’de sadece elektrik sektörünün karbonsuzlaşması için yıllık 15 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyaç var.’’ dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), ‘İklim ve Ekonomi Konferansı’ kapsamında ekonomi basını ve iklim uzmanlarını Sapanca’da düzenlediği etkinlikle bir araya getirdi. 16-17 Aralık tarihlerinde Sakarya’da gerçekleştirilen etkinlikle, küresel ısınma sonucu yaşanan iklim değişikliği tüm etkileriyle masaya yatırılırken, yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji, dönüşümün dünya ve Türkiye ekonomisine etkileri tüm detaylarıyla ele alındı.

İklim ve enerji konularının alanında uzman isimlerce ele alındığı konferansa katkı sağlayanlar arasında Columbia Global Centers İstanbul, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA), KONDA Araştırma ve Danışmanlık, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPM), Solar3GW ile ATENA İletişim yer aldı.

Yüksek katma değerli üretime geçilmeli

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren EGD Başkanı Recep Erçin, “İklim değişikliği her yönüyle güncel meselelerimizden biri. 2 gün boyunca gerçekleşecek panellerde, tüm dünyanın gündeminde yer alan iklim değişikliği konusunu detaylarıyla konuşacağız. İklim krizi meselesi, kalkınma politikaları belirlenirken göz ardı edilemez. Biz ekonomi gazetecileri de iktisadi gelişmeleri bu çerçeveden bakarak haberleştirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz yeşil dönüşüm sürecini ekonomiden bağımsız düşünemeyiz çünkü kalkınma ve büyüme iklim odaklı düşünülmesi gereken bir konu. Hatta ben üzerinde durulması gereken şeyin büyüme hedeflerinden ziyade, büyümemenin konuşulması olduğuna inanıyorum.

Bu kapsamda meslektaşlarımızın temel bilgilerden ve son gelişmelerden haberdar olması için konferansı düzenlemeye karar verdik” dedi. ‘Güneş ve Rüzgâr Bize Yeter mi?’ adlı panelde konuşan ve Türkiye’de sadece elektrik sektörünün karbonsuzlaşması için yıllık 15 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyaç olduğu bilgisini veren SHURA Direktörü Alkım Bağ Güllü, “Ancak merkezinde enerji ve dijital dönüşümün yer aldığı ‘yeşil yeni düzen’ diye de adlandırılan yeşil dönüşüm, bir taraftan yatırım ihtiyacını arttırırken diğer taraftan da yatırım kaynaklarını çeşitlendiriyor ve fazlalaştırıyor. 2030 yılına kadar Türkiye’de enerji sektörü için gereken finansman, dünyada bu dönemde oluşturulacak kaynakların yaklaşık 1000’de 5’ine tekabül ediyor. Türkiye’nin doğru politikalarla yeşil finansman stratejisi geliştirerek düşük karbon yoğunluklu ve yüksek katma değerli, yüksek teknolojili üretime geçmesi gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye, en hızlı emisyon artıran ülke konumunda

‘İklim Krizi Neden Ekonomistlerin İşi?’ adlı panelde konuşan Prof. Dr. Erinç Yeldan da, ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) bulgularına göre ısı stresi nedeniyle 2030’da küresel gelir kaybının 2.5 trilyon dolara ulaşabileceğinin tahmin edildiği bilgisini vererek, “Türkiye, en hızlı karbon emisyonu artıran ülke konumunda yer alıyor. Bu hızla devam etmek, itibarsızlaştırır ve yalnızlaştırır.

İklim değişikliği ile mücadelede önemli 2 odağın dekorbonizasyon ve enerji verimliliği artırma olduğunu düşünüyorum. Kömürden çıkış için net sıfır emisyon hedefi olmazsa olmazdır. Bu süreçte acilen hayali kapitalizm modelleri üzerinden yapılan çalışmalardan vazgeçilmesi, karbonda gerçek fiyatlandırmanın sağlanması gerekiyor. Ayrıca stratejik sektörlerin desteklenmesi ve iklim değişikliği ile mücadelenin finansal spekülasyon ve rant alanına dönüştürülmesine engel olunmalıdır. Türkiye’nin hızlı bir şekilde fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

Isınma sebebiyle deniz seviyesi 30 cm yükseldi

‘Nedenlerinden Sonuçlarına İklim Değişikliği’ adlı panelde konuşan Prof. Dr. Murat Türkeş de, “Biz şu anda aslında iklim değişikliğini değil, iklimsel değişkenlikler sonucu gerçekleşen şeylere tanıklık ediyoruz. Yaşanan bu değişimlerde en büyük pay insanda denilebilir. Özellikle de insan kaynaklı değişimlerin hızlanması, son 150 yılda ciddi bir gerileme yaşanmasına neden oluyor. Bu yaşananlar neticesinde buzulların çoğunun tümüyle ortadan kalktığını, erimeler sebebiyle de deniz seviyesinde ise 25-30 cm’lik bir yükselme yaşlandığını biliyoruz. Bu yükselme devam ederse, dünya sular altında kalacak” diye konuştu.

Türkiye’nin yüzde 73’ü endişe duyuyor

Türkiye İklim Değişikliği Konusunda Ne Düşünüyor’ adlı panelde konuşan KONDA Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır da iklim değişikliği konusunda farkındalığın yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Araştırmalarımıza göre Türkiye’de iklim değişikliğinden endişe duyanların oranı yüzde 73. Fakat asıl sorun farkındalığı gayretle çözümlendirme meselesi. Teknolojik sıçrama her şeyi etkiledi. Bu da doğru haberi önümüze düşürmüyor ve herkesin başka bir korku hikâyesini anlatmasına ortam hazırlıyor. Türkiye’nin bu konuda ilerlemesi için başarı hikâyelerini çoğaltmasına, karamsarlığın dışına çıkarak yürümesine ihtiyaç var” önerisinde bulundu.

Rüzgâr enerjisi kapasitesi 837 gigavata çıktı

Türkiye’deki potansiyelin yüzde 90’ının kullanılmadığına dikkat çeken SHURA Direktörü Alkım Bağ Güllü ise “Enerji dönüşümü iklim kriziyle mücadelede büyük bir rol sahibi. Dönüşümün farklı unsurları olsa da en temel unsur rüzgâr ve güneş enerjisini de kapsayan yenilenebilir enerji kaynaklarında güçlü bir büyüme yaşıyoruz. 2000- 2022 döneminde karasal rüzgâr enerjisi kapasitesi dünyada 178 gigavattan 837 gigavata çıkarken, aynı dönemde güneş enerjisi, solar fotovoltaik tam 26 kat artarak 1000 gigavatın üzerine ulaştı. Gelecekte bu ivmelerde hızlanma bekleniyor” diye ekledi.

Kaynak: Dünya Gazetesi/Başak Nur Gökçam

Yarımca Kent Meydanı Yüzde 95 Tamamlandı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Yarımca Kent Meydanı projesinde inşaat çalışmaları yüzde 95 oranında tamamlandı.

Kent genelinde birçok noktaya sosyal yaşam alanları oluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, insan odaklı çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu bağlamda Büyükşehir, Körfez Yarımca Kent Meydanı ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı projesinin ilerleme oranında yüzde 95 seviyesine ulaştı. Bölgeye meydan kazandırma amacıyla yapılan çevre ve peyzaj düzenleme projesi Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi işbirliğinde yürütülüyor. Mehmet Akif Ersoy Cami ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı’nı bütünleştirerek şehir meydanına dönüştürecek proje tamamlandığında, 8 bin metrekarelik alanda sosyal donatılar, voleybol sahası, basketbol sahası, taksi durağı, yürüyüş yolları ve çocuk oyun grupları yer alacak.

Proje kapsamında Körfez Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan Mehmet Akif Ersoy Cami önündeki meydanı, Mehmet Akif Ersoy Caddesi ve caddenin güney kısmında kalan 75. Yıl Cumhuriyet Parkı ile bütünleştirerek bölgeye güzel ve ferah bir alan kazandırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda 8 bin metrekarelik alanda çevre düzenlemesi, peyzaj çalışması ve diğer inşa faaliyetleri gerçekleştiriliyor.

75. Yıl Cumhuriyet Parkı’nda bir adet voleybol-basketbol sahası, oturma grupları, bir adet taksi durağı, totem, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları, spor aletleri bulunacak. İş dahilinde Cumhuriyet Parkı bölümünde sulama alt yapı sistemi döşendi, bitki ve ağaç dikimi yapıldı. Bitkisel toprak, torf ve çim serme işleminin de tamamlandığı çalışmalarda oyun grupları, spor aletleri ve ahşap oturak montajları da bitti.

Yarımca Kent Meydanı’nda sağlık ocağı, kafeterya ve kütüphane de olacak. Sağlık ocağı çevresi de yapısal ve bitkisel peyzaj imalatları ile zenginleştiriliyor. Modüler oturma banklarının montaj yapım işlemleri tamamlandı. Caminin iki minaresinin yapımı da proje kapsamında gerçekleştiriliyor.

Kaynak: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Kira Artışları Hız Kesti

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre ülke genelinde konut fiyatları ekimde aylık yüzde 3.8, yıllık yüzde 86.5 arttı. Aylıkta son 5 ayın, yıllıkta 21 ayın en düşük oranı görüldü.

Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; milyonlarca vatandaşın ortak sorunu ev fiyatları ve kiralar olmaya devam ediyor. Artan fiyatlar ve yüksek faiz oranları nedeniyle ihtiyacı olan kesim konuta ulaşamıyor, ev sahipliği oranı düşüyor. Ne var ki bugün artık ev sahibi olmak gibi kiracı olmak da haneleri zorluyor. Ancak yapılan araştırmalar ve açıklanan raporlara göre evde son dönemde tablo değişiyor. Fiyat ve kira artışı sürse de hızının önemli ölçüde yavaşlaması dikkat çekiyor.

​​Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün, ekim ayına ilişkin konut fiyat endeksini açıkladı. Fiyatlar ülke genelinde aylık 3.8, yıllık yüzde 86.5 arttı. Aylıkta son 5 ayın, yıllıkta ise son 21 ayın en düşük artış oranı görüldü. Geçen yıl ekimde yıllık artış 188.2 olarak açıklanmıştı.

İstanbul’da aylık artış yüzde 2.89, yıllık ise yüzde 74.45 oldu. Böylece aylıkta son 5 ayın, yıllıkta ise son 22 ayın en düşük seviyesi görüldü. Geçen yıl ekimde megakentte yıllık artış yüzde 205’e yaklaşmıştı.

Hızın düşmesi fiyatların ulaşılabilir olduğu anlamına gelmiyor. Ülke genelinde ortalama metrekare fiyatı 30 bin liranın üzerinde, yani 100 metrekare evde ortalama fiyat 3 milyon liradan fazla. İstanbul’da metrekare fiyatı 44 bin 386 lira. Ankara’da ortalama metrekare fiyatı yıllık yüzde 101.5 artışla 23 bin 303, İzmir’de yüzde 80.1 artışla 34 bin 774 lira olarak açıklandı.

Kiraların Seyri

Kiralarda da konuttaki gibi artış hızı düşüyor. Hatta çok sınırlı olsa da rakamlarda da düşüş var. Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa’nın verilerine göre, Türkiye genelinde eylülde kiralarda aylık değişim yüzde 1.42, ekimde yüzde 0.22, kasımda ise yüzde 0.81 oldu. Son bir yıla baktığımızda aylık artış yüzde 14’e kadar çıkmıştı.

İstanbul’da 3 yıl sonra ilk kez kiralarda düşüş ekim ayında yüzde 1 gerileme ile görülmüştü. Kasımda da aylık yüzde 1 gerileme yaşandı. Son bir yıla bakıldığında bu oran yüzde 8’e kadar çıkmıştı. 

Yoğun göç alan, konut ve kira fiyatlarının en hızlı arttığı il Ankara’da da dikkat çeken yavaşlama ve hatta düşüş görüldü. Endeksa raporuna göre, kiralar ekimde yüzde 0.59,  kasımda yüzde 1.63 geriledi. Şehirde son bir yıldaki aylık artışlara bakıldığında ise özellikle deprem sonrası yüzde 21 seviyesine çıkıldığı hesaplandı.

İzmir’de ise kiralar stabil. Şehirde son bir yılda aylık 12’ye kadar kira artışları görülse de son üç ayda aylık artışlar yüzde 1.5- 2 seviyesinde kaldı.

Hız Kaybının Nedenleri

İstanbul Gayrimenkul Değerleme (İGD) Yönetici Ortağı Dr. Ahmet Büyükduman piyasadaki durgunluk için şunları söyledi:

Fiyatlar geçmişte enflasyonun çok üzerinde arttı. Şimdi ortalamaya dönüş eğilimi gösteriyor. Bunu ‘hızlı koşan atın yorulup dinlenmesi’ olarak görebiliriz. Fiyatlardaki artış ve yüksek kredi faizi nedeniyle konuta erişim zorlaştı, talep geriledi. Bu da fiyatlara yansıdı.

Kira için düşüş değil durağanlık denilebilir.Yabancı sayısındaki azalma, günlük kiralıklara gelen düzenleme ve büyük şehirlerden tersine göç hareketi etkili oldu. Bunlar arzı bir miktar destekledi. Artışın hızı azaldı.

Sektör Profesyoneli, Endüstriyel Çadırların Avantajlarını Anlattı

Tarım, hayvancılık, inşaat gibi sektörlerde tek katlı kapalı yapılara yatırım yapmak isteyenler betonarme, prefabrik ve endüstriyel çadır seçeneklerini karşılaştırıyor. Yerli endüstriyel çadır üreticisi ise bu seçenekler arasındaki farkları açıkladı.

Hayvancılıkta hayvanların barınması, tarımda kapalı alanda yetiştirilen ürünler, depo, hangar gibi malzemelerin saklanma alanları için Türkiye’deki birçok sektörde tek katlı ve işlevli ticari yapılara ihtiyaç duyuluyor. Farklı endüstrilerdeki bu ihtiyacın karşılanması için harekete geçen Ekin Çadır Kurucusu Serkan Erözgün ise kişisel, ticari, askeri, tıbbi kamplar gibi çok geniş kullanım alanı bulunan endüstriyel çadırların avantajlarını anlatırken betonarme yapılarla farklarını açıkladı. 

Depo, hangar, tavuk kümesi, mantar yetiştiriciliği, solucan gübre, şantiye gibi birçok alanda çadır imalatı gerçekleştirdiklerini ve her bölgeye dayanıklı çadır kurulumu yaptıklarını dile getiren Serkan Erözgün, “Betonarme yapıların verdiği konforu fazlasıyla veren çadırların en büyük avantajı istenildiğinde sökülerek farklı yerlere kurulabiliyor olması” dedi.

 “Çadırların maliyeti betonarme yapıların 4’te biri kadar”

Çadırların demonte olmasından dolayı, genel ve özel şartlara uygun sektörlerde ruhsata tabi olmadan kullanılabildiğini belirten Ekin Çadır Kurucusu Serkan Erözgün, çadırların betonarme yapılara göre avantajlarını şu şekilde anlattı:  

“Endüstriyel çadırların maliyeti, bina veya prefabrik yapıların 4’te biri kadar. Maliyetlerin bu denli fark ediyor olması, bu yöntemi daha cazip hale getiriyor. Öte yandan, şantiye çadırlarının inşaat bittikten sonra yeni bir inşaat alanına taşınması söz konusu olabiliyor. Bu aşamada, çadırları rahatlıkla söküp başka bir yere taşıyarak yine ilk günkü gibi sağlam şekilde kurulumunu yapabiliyoruz. Betonarme yapılarda ise bu mümkün olmuyor. Normal şartlarda tekerleği olmayan tüm yapılar ruhsata tabidir. Fakat çadırın istenildiğinde başka yere taşınabiliyor olmasından dolayı ruhsata gerek duyulmuyor ve böylece, maliyetten tasarruf edilmesi de sağlanıyor. Yine de çadır içinde gerçekleştirilecek olan hizmetin belediyeye bildirilerek konuyla ilgili izinlerin alınması gerekiyor.”

“İklim koşullarına uygun kalınlıkta profiller kullanılmalı”

Yoğun kar yağışı, şiddetli rüzgar ya da aşırı sıcak bölgelerde kurulacak çadırlar için farklı profillerin kullanılması gerektiğinin altını çizen Ekin Çadır Kurucusu Serkan Erözgün, “Çadır kurulumu çok basit gözüküyor ama endüstriyel anlamda kullanılacak olan çadırların çok iyi seçilmesi gerekiyor. Kullanım amacı ne olursa olsun çadır seçiminde iklim koşullarına çok dikkat edilmeli. Çünkü, çadırlarda kullanılan her profil, mevcut iklimi kaldırmayabilir. Profil kalınlığı mutlaka ortama göre ayarlanmalı. Bazen sırf maliyetlerden kısmak için profil kalınlıkları gerekli boyutlarda yapılmıyor. Aşırı kar yağışlarında, şiddetli rüzgarlarda çadırın demir aksamlarıyla yıkıldığını bile görüyoruz. Bu da kullanıcıları mağdur oluyor ediyor. Bu yüzden, biz de çadır kurulumu yapılacak alanı, zemini, iklimi, kullanım amacını inceliyoruz. İncelemeler sonucunda büyüklük ve kullanılabilinecek materyallerle ilgili tavsiyelerde bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Mevsim geçişlerinde çadır sahiplerini arayarak durum bilgisi alıyoruz”

Ekin Çadır Kurucusu Serkan Erözgün, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çadırlar, ihtiyaca uygun ebatlarda, penceresi, havalandırma sistemleri ve ısı yalıtımlarıyla büyük bir titizlikle üretiliyor. Türkiye’nin her yerinde 5’er kişilik 3 ayrı montaj ekibimizle kurulu yapıyoruz. Halihazırda bin 500’den fazla müşterimiz var. Kendileriyle iletişimimizi hiç kesmiyoruz. Mevsim değişimlerinde çadır sahiplerimizi görüntülü arayarak çadırın durumu hakkında bilgi alıyoruz. Ayrıca, her yıl çadır sahiplerini ziyaret ediyoruz. Çadır hakkında daha uzun süre dayanması ve ihtiyacı karşılaması için tavsiyelerde bulunuyoruz. Müşteri memnuniyetini her zaman önceliklendiriyoruz.”

Yerinde Dönüşüm’e 250 Bin 170 Başvuru Yapıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bugün itibarıyla ‘Yerinde Dönüşüm’ projemize; 210 bin konut, 40 bin iş yeri olmak üzere toplam 250 bin 170 başvuru aldık.’’ dedi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘Yerinde Dönüşüm’ projesine başvuruların her geçen gün daha da arttığını belirtti. Vatandaşların bu ilgisinin ‘Yerinde Dönüşüm’ projesinin ne kadar yerinde ve doğru bir proje olduğunu gösterdiğini ifade eden Bakan Özhaseki, “Bugün itibarıyla ‘Yerinde Dönüşüm’ projemize; 210 bin konut, 40 bin iş yeri olmak üzere toplam 250 bin 170 başvuru aldık. Vatandaşlarımızın bu teveccühü, projemizin ne kadar doğru ve yerinde bir proje olduğunun net bir göstergesidir. Bu kapsamda ev ve iş yerlerini yerinde dönüştürmek isteyen, bizlere ve projemize güvenini gösteren, her daim omuz omuza olduğumuz tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

‘Yerinde Dönüşüm’ projesinde 4 kırmızı çizgiyi tavizsiz uyguladıklarını belirten Bakan Mehmet Özhaseki, “Fay hatları ve kırıklarının olduğu alanlarda, sıvılaşmanın olduğu yerlerde, dere yatakları ve zeminin uygun olmadığı bölgelerde yapılaşmaya asla müsaade etmiyoruz. Mühendislik ve yapım işlerinde sıfır tolerans gösteriyoruz.” dedi.

‘Yerinde Dönüşüm’ projesiyle inşaatına başlanılan yapıların her aşamasının Bakanlığın denetiminde ve TOKİ güvencesinde olduğunu belirten Bakan Özhaseki, “Zemin etütleri yapılmış yerlerde, ruhsattan meskene kadar her bir safhası ‘Bakanlığımızın Denetiminde ve TOKİ Güvencesi’nde olan ‘Yerinde Dönüşüm’ ile sağlam, güvenli ve hızlı dönüşümü el birliğiyle gerçekleştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Beykoz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnşaatı Yakında Başlıyor

İstanbul’un Beykoz ilçesinde teknik hazırlıkları süren 500 yataklı eğitim ve araştırma hastanesi projesinin inşaat çalışmaları yakında başlayacak.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Beykoz’u ziyaretinde duyurulan ve Belediye Başkanı Murat Aydın’ın Nisan 2024’e yetiştirilmeye çalışılacağını söylediği Eğitim ve Araştırma Hastanesinin planları İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis oturumunda oybirliğiyle kabul edildi.

İmar ve Bayındırlık Komisyonunun raporu oybirliği ile kabul edilirken, Ortaçeşme Mahallesindeki alanda 500 yataklı hastanenin inşaatına yakında başlanacağı öğrenildi.

Vatandaşların yıllardır beklediği Eğitim ve Araştırma Hastanesi 125 bin metrekare kapalı alan içerisinde 200 poliklinik, 22 ameliyathane, 90’ı yenidoğan olmak üzere 139 yoğun bakım yatağı, 14 yetişkin ve çocuk diyaliz yatağına sahip olacak.

Hastane içerisinde çocuk, kadın doğum, KVC, Ortopedi ve nöroloji bölümleri yer alacak.

ATSO Komite Başkanı Tükenmez: ‘’Antalya’da Hazine Arazilerine Acilen TOKİ Yapılmalı”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Gayrimenkul Faaliyetleri Komite Başkanı Hülya Tükenmez, ‘’Antalya’da çok fazla hazine arazisi var. Buralara acilen TOKİ yapılmalı.” dedi.

Antalya’da Ukrayna-Rusya Savaşı’nın meydana gelmesiyle yaşanan göçler il genelinde konut fiyatlarının artışa geçmesini sağlamıştı. Ayrıca bu göç, kaçak emlakçıların da ortaya çıkmasına neden olmuştu. Son düzenlemeler ile Antalya’da konut fiyatları, geri çekilme dönemine girdi.

Antalya Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı İsmail Çağlar, Aralık ayında konut fiyatlarının yerine oturduğunu belirterek, “Üyelerimizle kapsamlı bir çalışma yaptık. Aralık ayı verilerine göre yılın ortası ile sonu arasında yaklaşık yüzde 20’lik bir değişim var. Bu da çok ciddi bir oran. Bu orana nasıl ulaşıldığını da inceledik. Özellikle ilanların denetim altına alınması, yapılan düzenlemeler, denetim faaliyetlerinin artması, Rus ve Ukraynalı sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi, kiralık ve satılık konut bedellerini olması gerektiği noktaya getirdi. Ben daha önce de fahiş bedellerin balon olduğunu söylemiştim. Mevcut rakamlar sektörümüzü haklı çıkardı.

İlan düzenlemesi kayıt dışı emlakçıların deyim yerindeyse ocağına incir ağacı dikti. Denetim ve ceza korkusu bu kişileri sektörümüzden uzaklaştırdı. Biz tüketiciden de olumlu dönüşler alıyoruz. Bazı kira bedellerinde tüketici lehine 5 bin TL’ye ulaşan değişimler var. Satışlarda da bu farkı görüyoruz.” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Gayrimenkul Faaliyetleri Komite Başkanı Hülya Tükenmez, son yapılan müdahalelerle kiralık ve satılık konut fiyatlarının makul seviyelere geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“20-25 kişi yurtlarına döndü. Bu fiyatlara yansıdı. Şu anda fiyatlar yatay seyrediyor. Kalıcı çözüm için inşaat maliyetlerinin düşürülmesi gerek. Devlet inşaat maliyetleri konusunu daha iyi denetlemeli. Çünkü bu alanda kartel oluşmuş durumda. İnşaat maliyetleri enflasyonun üzerinde artıyor. Antalya’da çok fazla hazine arazisi var. Buralara acilen TOKİ yapılmalı.”

Konut Arayanların Yüzde 44’ü Kiralık Ev Bakarken Yüzde 56’sı Satılık Ev Baktı

Emlakjet, Kasım ayına ilişkin emlak verilerini yayımladı.Buna göre Türkiye genelinde konut arayanların yüzde 44’ü kiralık, yüzde 56’sı ise satılık konut baktı.

Emlakjet tarafından açıklanan verilerde, kadınların erkeklere oranla daha fazla konut aradığı görüldü. Kasımda kadın/erkek konut arama oranı son ayların tersi yönde, kadınlarda yüzde 60, erkeklerde yüzde 40 şeklinde seyretti. Verilen bilgiye göre, Emlakjet kullanıcılarına, “Yeni İlan Düzenlemesinin Gayrimenkul Sektörüne Etkileri” de soruldu. Kullanıcılar, düzenlemenin gayrimenkul arama platformlarına güveni artıracağını bildirdi. Ankete katılanların yüzde 60’ı, yeni düzenlemenin sahte ilanların önüne geçeceğini düşünüyor.

“Kimlik Doğrulama İşi Güvenilir Kılacak”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, gayrimenkul sektöründe, bilgi kirliliğinin ve ilan kirliliğinin fazla, şeffaflığın düşük olması gibi endişelerin yaşandığını belirterek, “Aynı ilanın farklı platformlarda farklı fiyatlardan yayınlanmasının da önüne geçecek tek fiyat düzenlemesinin ve TC kimlik numarası ile ilan girişi yapılacağına dair yeni ilan düzenlemesinin sektörel manada olumlu katkıları olacağını öngörüyoruz.” dedi.

Emlakjet Prestige Plus üyesi Ayten İpek de emlak ofislerinin ve bireysel kullanıcıların artık kimlik doğrulamasıyla ilan girişi yapacak olmasının yapılan işi daha güvenilir kılacağını kaydederek, “Gayrimenkul sektöründe hem emlak danışmanları hem de listeleme platformları sahte ilanlardan dolayı yanlış şekilde gündeme geliyordu. Artık bu kontrol sistemiyle birlikte yayınlanan ilanların doğruluğu netleşmiş olacak. Bu durumun sektörümüze olumlu katkıları olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Konut Fiyat Endeksi Yıllık Yüzde 86,5 Arttı

Konut Fiyat Endeksi (KFE), ekimde aylık yüzde 3,8 ve yıllık yüzde 86,5 artışla 1129,6 oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Ekim 2023 dönemine ilişkin Konut Fiyat Endeksi verileri açıklandı. Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE, ekimde bir önceki aya göre yüzde 3,8 artarak 1129,6 seviyesinde gerçekleşti. KFE, ekimde yıllık bazda yüzde 86,5 artarken, bu dönemde reel yükseliş yüzde 15,4 oldu. Üç büyük il için KFE değişimine bakıldığında, ekimde bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 2,9, yüzde 4,7 ve yüzde 3,3’lük artış görüldü. Endeks değerleri geçen yılın aynı ayına göre ise İstanbul’da yüzde 74,4, Ankara’da yüzde 101,5 ve İzmir’de yüzde 80,1 yükseldi.

Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu 43 İli Güzergahına Alacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 43 ilden geçecek Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ile Antalya-Alanya Otoyolu projeleri hakkında bilgi verdi.

Karayolları Genel Müdürlüğü, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ve Antalya-Alanya Otoyolu’nun ihalelerini yaptı. İki projeye de firmaların büyük ilgi gösterdiğini aktaran Bakan Uraloğlu, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun kapalı teklif alma usulü ile yapılan ihalesinde en düşük teklifi Fernas İnşaat Şirketi’nin verdiğini belirterek, “Böylece Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu yapımının gerçekleştirilmesi yönünde büyük bir adım atıldı. Ardından Antalya-Alanya Otoyolu ihalesini de gerçekleştirdik. Burada da en düşük teklif Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından verildi. Projelerimizin ülkemize şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

120 Kilometre Uzunluğunda Olacak

Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun; 101 kilometre 2×3 şeritli otoyol ve 19 kilometre 2×2 şeritli bağlantı yolu olmak üzere toplam 120 kilometre uzunluğunda olduğunu ifade eden Uraloğlu, “Proje kapsamında 7 kavşak, 4 tünel, 8 viyadük ve 3 otoyol hizmet tesisi yapılacak.” dedi.

Uraloğlu, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu projesinin Marmara-Doğu Anadolu, Ege-Karadeniz ve Akdeniz-Karadeniz koridorları arasında ve 43 ilin geçiş güzergâhında yer alan önemli bir köprü özelliği taşıyacağını belirterek, “Otoyol projemizin güzergâhı mevcut Ankara Çevre Yolu’nda yer alan Karapürçek Kavşağı ve Samsun Yolu Kavşağı’nın arasındaki Kızılcaköy mevkiinden başlayacak; Çerikli ilçesinin kuzeyinden Kırıkkale-Yozgat Devlet Yolu’na bağlanacak.” açıklamasında bulundu.

“Proje ile bahsedilen istikametlerde yük ve yolcu taşımacılığının daha güvenli, hızlı ve konforlu bir şekilde “Ankara’nın doğu ve kuzey koridoruna, buradan da Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine aktarılmış olacak.” diyen Uraloğlu, “Ankara-Kırıkkale arasında bulunan mevcut devlet yolundaki trafik yoğunluğu da yapılması planlanan otoyol ile azaltılmış olacak. Otoyolun hayata geçmesi ile birlikte; yakıt tüketimi, araç bakımı ve onarım giderleri gibi ekonomik kayıplar, trafik yoğunluğunun neden olduğu gürültü, çevre kirliliği ve emisyon salınımını en aza inecek.” değerlendirmesini yaptı.

Antalya-Alanya Otoyolu’nun İhalesini Limak İnşaat Aldı

Bakan Uraloğlu ayrıca, seyahat süresini kısaltacak ve konforlu yolculuk imkânı sağlayacak Antalya-Alanya Otoyolu ihalesinin de yapıldığını ve 3 firma arasından en düşük teklifi sunan Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ihaleyi kazandığını belirtti.

Projeye dair bilgiler paylaşan Uraloğlu, “Proje Serik Kavşağı’ndan başlayacak, daha sonra doğuya yönelerek, Serik ve Manavgat ilçeleri sınırları içinde Toros Dağları’nın eteklerindeki koridoru takip edecek ve Konaklı’nın kuzeyinde Batı Kavşağı’nda sona erecek” dedi.

Antalya-Alanya Otoyolu Projesi’nde, 84 kilometre 2×3 şeritli otoyol ve 38 kilometre 2×2 şeritli bağlantı yolu bulunduğu aktaran Bakan Uraloğlu, otoyolun toplam uzunluğunun 122 kilometre olduğunu bildirildi. Projede 7 kavşağın 8 tünel, 19 viyadük bulunduğuna dikkati çeken Uraloğlu, otoyolun Serik, Manavgat ve Alanya ilçelerinden geçtiği bilgisini de verdi.

Fenercioğlu’nun 2024 Hedefi 150 Milyon Euro

Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, sektör adına zor geçen 2023 yılını 85 milyon Euro ciro ile kapatacaklarını, 2024 yılında ise 150 milyon Euro hedeflediklerini, ayrıca Kıbrıs ve İzmir’e olan açılımlarının büyüyeceğini belirtti.

Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, “2023 yılı gayrimenkul ve inşaat sektörü adına ne yazık ki zorluklarla geçti. Şubat ayında yaşanan deprem hepimizi derinden etkiledi. Ülkemizdeki seçim dönemi ve depremin etkisiyle inşaat maliyetlerindeki arş göz ardı edilemeyecek kadar fazlaydı. Bu artışlardan kaynaklı yeni konut üremi ve inşası geçen yıla göre azalış gösterdi. TÜİK verilerine göre inşaat malzeme ve işçilik fiyatları da her ay artış gösteriyor. Ne yazık ki önümüzdeki yıl güçlü finansal yapıya sahip olamayan inşaat firmalarında küçülmeler göreceğimiz bir yıl olacak.” dedi.

Sektörün içinde bulunduğu olumsuz tabloya rağmen 2023 yılının Fenercioğlu A.Ş için yenilikler ve başarılarla dolu geçtiğini sözlerine ekleyen Aycan Fenercioğlu, “2024 yılında Türkiye, Kıbrıs ve İspanya’da konut üretmek adına önemli adımlar attık. 3000 konuttan oluşan Costal Heaven projemiz ile Kıbrıs’a, şehrin en büyük kentsel dönüşüm projesi ile İzmir’e açıldık. Bunlara ek olarak Neo Portföy iş ortaklığımız ile gayrimenkul yarım fonumuzu kurduk. 2024’in ilk çeyreğinde Lüksemburg’ta yeni bir gayrimenkul yatırım fonu daha hayata geçireceğiz. 2024 yılı hedefimiz 2023 yılındaki ciromuzu iki katına çıkartabilmek yönünde. Şu anda 5 bölgede hem inşaat hem de 10 farklı sektörde aktif rol oynuyoruz.” şeklinde konuştu.

İstanbul’daki Paylaşımlı Ofis Alanları, İlk Çeyrekte Yüzde 25 Büyüdü

İnşaat maliyetleri ve küresel enflasyona bağlı fiyat artışları, ticari gayrimenkul kiralarını da etkiledi. Artan ofis kiralarının her ölçekten işletmeyi servis modeliyle sunulan, paylaşımlı ofislere yönlendirdiğini gösterirken, küresel ticari gayrimenkul hizmetleri sağlayan CBRE tarafından yayımlanan 2023 yarı yıl raporunda, yılın yalnızca ilk çeyreğinde paylaşımlı ofis stokunun yüzde 25 büyüdüğüne dikkat çekildi. 

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ekim 2023 inşaat maliyet endeksindeki görülen yıllık yüzde 65,93’lük artış ve küresel enflasyonist ortam, özellikle büyükşehirlerde ofis kiralarına da yansıdı. Bu durum, Türkiye pazarında 1999 itibarıyla görülmeye başlanan, 2013 itibarıyla yükselişe geçen ortak ofis, paylaşımlı ofis ve sanal ofis modeliyle sunulan ofis sektöründe büyümeyi beraberinde getirdi. Küresel ticari gayrimenkul hizmetleri sağlayıcısı CBRE tarafından yayımlanan rapor, yılın yalnızca ilk çeyreğinde paylaşımlı ofis stokunun yüzde 25 arttığını ve ülke çapında 300 bin metrekare stok seviyesine ulaştığını gösterdi. 

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan eOfis Pazarlama ve İş Geliştirme Yöneticisi Melda Çelik,  “Özellikle büyükşehirlerde konut fiyatlarında yaşanan yükselişlerin bir benzeri A+ olarak tabir edilen premium ofis stoklarında da yaşandı. İşletmeler, bir yandan ofise dönüş politikalarını belirlemeye çalışırken, bir yandan da hızlı yükselen maliyetlerle karşı karşıya kaldı. İlk dönemlerde yalnızca girişimciler ve serbest çalışanlar tarafından tercih edilen paylaşımlı ofis modeli, bu sebeple bölge ofislerinin, kurumsal şirketlerin de radarına girdi” dedi. 

Levent – Etiler Bölgesi Metrekare Başına Yıllık 415 Euro’yu Buluyor

Statista verileri, İstanbul’da plazalar bölgesi olarak bilinen Levent – Etiler konumunda birinci sınıf ofis kiralarının yıllık metrekare başına 415 Euro’ya kadar yükseldiğini gösterdi. Maslak’ta bu rakam 245 Euro olarak ölçülürken; Esentepe, Gayrettepe, Zincirlikuyu bölgesinde 279 Euro olarak kaydedildi. Rakamların Mayıs 2023’te yayımlandığını ve seçim sonrasını da göz önünde bulundurmak gerektiğini dile getiren Melda Çelik, “Yalnız İstanbul’da değil, İzmir ve Ankara’da da metrekare başına yıllık prime ofis metrekare kiraları 125 – 145 Euro arasında değişiyor. Bu sebeple hibrit bir çalışma stratejisi uygulayan, bir ofisin genel maliyetleriyle uğraşmak istemeyen girişimcilerden kurumsal şirketlere pek çok farklı sektörden kullanıcı, paylaşımlı ofis modeline yöneliyor. Paylaşımlı ofisler, teknolojik altyapı, merkezi konum, modern tasarım, toplantı alanları ve iş ağı avantajlarıyla daha cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor” diye konuştu.

İstanbul Dışındaki Paylaşımlı 5 Ofisten Birini O İşletiyor

2023’te görülen trendin pazarı da canlandırdığına dikkat çeken Melda Çelik, “Bir iş sürecinin dış kaynak kullanımıyla yürütülmesi ve hizmet olarak sunulan çözümlere başvurulması, maliyetleri etkin yönetmek isteyen sektör ve işletmeler için öncelikli konulardan biri. Hizmet olarak ofis veya ofiste servis modelinin yükselişini bu yaklaşım da destekliyor. Bu kapsamda Türkiye paylaşımlı ofis sektörünün liderleri arasında yer alan eOfis, 2023’ü büyümeyle tamamlıyor. Sadece İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerde değil, Bursa, Gaziantep, Adana, Muğla, Antalya, Diyarbakır, Kayseri, Konya gibi illerde de genişleyerek, bu yıl 13 ilde, 60 lokasyonda paylaşımlı ofis hizmeti sunmaya başladık. CBRE verilerine göre eOfis, kiralanabilir alan bakımından, İstanbul dışındaki servis modeliyle sunulan ofislerin yüzde 20’sini tek başına yönetiyor. 32 bin 500 metrekare kiralanabilir alanla İstanbul dışındaki 5 paylaşımlı ofisten biri, eOfis tarafından işletiliyor” diye konuştu.

Hizmet Olarak Ofis, Yüzde 80 Maliyet Avantajı Sağlıyor” 

Yeni yıla dair de umutlu olduklarının altını çizen eOfis Pazarlama ve İş Geliştirme Yöneticisi Melda Çelik, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Hazır ofis, paylaşılan ofis gibi modeller, ofis maliyetlerinde yüzde 80 maliyet avantajı sağlıyor. Bu, her ölçekten işletme için büyük bir fırsat. Tek bir sözleşmeyle 60 ofise erişim olanağı sunan eOfis olarak 2024’te hem lokasyon, hem faaliyet gösterdiğimiz il, hem de sayıları 10 bini aşkın şirkete ulaşan müşteri sayımızı üstüne katarak büyütmeyi sürdüreceğiz 60 A+ plazada hizmet veren eOfis, müşterilerini Türkiye çapında modern ofis çözümleriyle buluşturmayı yeni yılda da sürdürecek.”

TÜRAP, Arap Yatırımcılarla Türk Gayrimenkul Sektörünü Bir Araya Getirecek

Türk ve Arap Ülkeleri İş Birliği Derneği (TÜRAP) ile TurabExpo tarafından düzenlenen zirve ile Türk gayrimenkul sektörü, Arap yatırımcılarla buluşacak.


21.Türk-Arap İşbirliği Zirvesi çatısı altında, 9. Türk-Arap Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri, İç Mimari, Mobilya Fuarı, İşbirliği Organizasyonu ve 6. Türk-Arap Gayrimenkul, Proje, Yatırım, Finansman Fuarı, İşbirliği Organizasyonu eş zamanlı olarak 20-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da Pullman İstanbul Airport and Convention Center’da gerçekleştirilecek.

Fuar sayesinde inşaat sektörünü aracısız şekilde Arap yatırımcılarla buluşturacaklarını vurgulayan TÜRAP Genel Başkanı Sabuhi Attar, “Arap iş insanları, ticari heyetler ve yatırımcıları Türkiye’ye getirmeyi amaçlıyoruz. Bu konuda çok iyi bir organizasyon çalışması yapıyoruz. Bu anlamda 20 organizasyona imza attık. Bu yıl 21. organizasyonumuzu gerçekleştireceğiz. Yapı inşaat malzemeleriyle ilgili çok önemli bir fuara imza atıyoruz. Türkiye’de inşaat malzemeleri üzerine yaklaşık bin farklı ürünün üretimi yapılıyor. Arap ülkelerinde özellikle Suudi Arabistan’da çok ciddi bir inşaat çalışması olduğu için inşaat malzemelerine büyük ihtiyaç var. Bu noktada hedefimiz Türk ürünlerini Türk markalarını Arap ülkelerine pazarlamaktır. Fuarımızla ilgili olarak geçtiğimiz haftalarda Suudi Arabistan’da çok önemli görüşmeler yaptık. Fuarımızı tanıttık ve güzel geri dönüşler aldık.” dedi.

Yaptıkları çalışmalarla Körfez ülkelerinin Türkiye ile işbirliğini ciddi oranda arttıracaklarını belirten Attar, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretleri de önemli katkı sağladı. Bu sayede büyük projeler hayata geçecek. Mümkün oldukça Arap ülkeleri ile işbirliğini ve o ülkelerde bayiliklerimizi arttırmamız, ihracatımız açısından da olumlu sonuçlara yol açacak. Bu noktada körfez ülkelerinde oldukça olumlu bir hava hakim. Cumhurbaşkanımızın son dönemdeki ziyaretleri de, bu konuya önemli katkı sağlayacaktır. Biz TÜRAP olarak bu konuda profesyonel çalışıyoruz. Bu alana katkı sağlamak için ne isteniyorsa yapmaya hazırız. Gerek fuar, gerekli işbirliği anlaşmaları ihracat görüşmeleri her alanda çalışma yürütebiliriz. Her yıl yaptığımız fuarlardan sonra ihracatın ve ticaret hacmi hacmi giderek arttığını görüyoruz bu rakam daha da yükselecek.” diye konuştu.

Tanyer Yapı, Sanayi Tesisleri İnşaatı İle Büyümesini Sürdürüyor

Tanyer Yapı Genel Koordinatörü Taylan Tanyer, Tan Urla projelerinde inşaat çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Tanyer, son iki yılda inşaat çalışmalarını sürdürdükleri sanayi tesisi projeleri ile hızla büyümeye devam ettiklerini söyledi.

Şu an farklı sanayi bölgelerinde toplam 10 şantiyelerinin bulunduğunu kaydeden Taylan Tanyer, bir yandan da kurumsallaşma yolunda önemli adımlar attıklarını ve kadro olarak ta büyüdüklerini dile getirdi.

Ekonomim’den Nurettin Baki’nin haberine göre; Tanyer Yapı Genel Koordinatörü Taylan Tanyer, şirketin faaliyetleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Şirketin kurumsal kimlik kazanmaya başlamasından sonra kadro olarak da büyüdük. Şu ana kadar geldiğimiz noktada bir aile şirketi kültürü vardı. Şimdi kurumsal, sürdürülebilir, kontrol edilebilir, şeffaf bir sisteme geçmek üzereyiz. Sürecin yüzde 75’ini tamamladık. 2 yıllık değişim sürecinde beyaz yaka personelimizde önemli değişikliklere gittik.

Son yıllarda makine ve Ar-Ge’ye de yatırım yaptık. Hep zor yerlerde inşaatlar yaptık. Başarma arzusu, bizim için paradan daha öncelikli oldu. ‘Ne işiniz var orada, orada daire satılır mı?’ dedikleri yerde biz inadına iş yaptık. İnşaatın en büyük sermayesi arsadır. Bu enflasyonist ortamın da geleceğini tahmin ettiğimiz için, 2 sene önce ciddi yatırımlar yaptık. Makine, ekipman parkımızı kuvvetlendirdik. Bu ekipmanlarımızla Ege Serbest Bölge’ne (ESBAŞ) girdik, burada 4 tane şantiyemiz var. Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nden de (BASBAŞ) iş aldık. Şu an toplamda 10 tane şantiyemiz bulunuyor. Bu şantiyelerimizle İzmir’in en prestijli hem inşaat şirketlerine hem de sanayi şirketlerine mühendislik, altyapı, anahtar teslim fabrika gibi hizmetler veriyoruz.

6’ncı konut projemiz olan Tan Urla, Bademler Köyü’nün bugüne getirilmiş hali. Projenin aşağı yukarı yüzde 40’ı bitti. Projemizi 2025 senesi içerisinde hak sahiplerine teslim edeceğiz. Tan Urla, İzmir’e değer katacak. Dünya çok hızlı değişiyor, buna bağlı olarak konut trendi ve insanların ihtiyaçları da değişiyor. Çağın getirdiklerinin başında güneş enerjisi ve elektrikli araçlar geliyor. Bu noktada biz neler yapabiliriz, çağ nereye doğru gidiyor diye bakarak altyapıya önem verdik. Tan Urla’da oturacak insanların neredeyse yüzde 80’i elektrikli araç kullanacak. Bu araçların şarj istasyonu ihtiyacı olacak. Burada 278 tane hane olacak, bu da 200 tane aracın aynı anda şarj edilmesi anlamına geliyor. Bunu sağlamak kolay değil. En başta elektrik altyapısının buna uygun olması gerekiyor. Biz trafoyu buna göre talep edeceğiz ve insanların konforunu sağlayacağız. Ticari alanlarda da sunacağımız hızlı şarj istasyonları olacak.

Tan Urla’da yalnızca mimari özellikleri değil, sürdürülebilir enerjiyi kullanan, doğaya ve çevreye saygılı bir yaşam şeklini de tasarladık. Projemizin lokasyonuna uygun olan ve zaten bu bölgede doğal olarak yetişen bir peyzaj uygulayacağız. Her evin çatısında güneş panelleri yer alacak. Temel aşamasında bunu planladığımız için mimari anlamda doğru bir kurguyla sanki konutun bir parçasıymış gibi uyumlu şekilde görünecek. Yenilenebilir enerjiyi doğal yaşamla birleştiriyoruz. Elektrikli araçlar için her evde şarj istasyonu olacak. Herkesin aynı anda araçlarını şarj edebileceği kapasitede bir altyapı ve donanım uygulaması yapacağız. Güneş enerjisini belli merkezlerde depolayarak ortak alanlarda ve evlerdeki enerji ihtiyacına da çözüm getiriyoruz. İsteyenler kendi evlerinde kullanacakları aküyle birlikte konutlarındaki enerji ihtiyacının tümünü güneşten elde edebilecek.”

Tan Urla projesinin tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

IC İçtaş İnşaat, ‘Sürdürülebilirlik’ Ödülüne Layık Görüldü

IC İçtaş İnşaat, Platin Global 100 ödülleri kapsamında ‘Sürdürülebilirlik’ ödülüne layık görüldü.

Sürdürülebilir yaklaşımı benimseyen ve ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden şirketler, Platin Global 100 ödülleri kapsamında ‘Sürdürülebilirlik’ temasıyla ödüllendirildi. Enerji, inşaat, gıda gibi farklı alanlar için tasarlanan ödüllerde her kategoriden yalnızca bir firma ödül aldı. İnşaat sektörü kategorisinde IC İçtaş İnşaat ödüle layık görülerek, sürdürülebilirlik alanındaki öncü konumu ile bir kez daha öne çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun da katıldığı ödül töreni, iş dünyasından çok sayıda önemli ismi bir araya getirdi.

“Sadece Bugünü Değil, Gelecek Nesilleri de Düşünüyoruz”

İlk kez 2017 yılında başlayan Platin Global 100 Endeksi ile Endüstri 4.0, Dijitalleşme, Eğitim ve İnovasyon gibi farklı temalar altında Türkiye’nin dünya sahnesindeki başarılı şirketleri ödüllendiriliyor. Bu yıl, “Sürdürülebilirlik” teması ile Türkiye’nin ihracat hedeflerine katkı sağlanmasının yanı sıra sürdürülebilirlik ilkelerine uygun şekilde faaliyet gösteren firmaların teşvik edilmesi de hedeflendi.

İnşaat sektörü kategorisinde ödülü alan IC İçtaş İnşaat Genel Müdür Yardımcısı İlker Öksüz, yaptığı konuşmada, “Bu ödül, sürdürülebilirlik alanında attığımız adımların ve sektördeki öncü rolümüzün bir tescilidir. IC İçtaş olarak, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de düşünerek hareket ediyoruz. Bu başarı hem şirketin iç vizyonuna hem de Türkiye’nin global arenada sürdürülebilir gelişimine katkı sağlayan önemli bir adım olacak. Emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

IC İçtaş İnşaat, Sürdürülebilirlik Konusunda Sektöründe Öncü Rol Oynuyor

Sürdürülebilirlik anlayışını tüm sektörel faaliyetlerine başarıyla entegre eden IC İçtaş İnşaat, çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili küresel trendleri yakından izliyor ve bu alanlarda geniş çaplı projeler geliştiriyor. Şirket, sürdürülebilirlik farkındalığı oluşturma, dijital dönüşüm, çalışanların gelişimi ve toplumsal sorumluluk gibi alanlarda önemli adımlar atıyor. Ayrıca yeşil enerjiye yatırım yapıyor; döngüsel ekonomi modelleriyle sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. IC İçtaş İnşaat’ın bu çabaları, sektöründeki öncü rolünü de güçlendiriyor.

Konya’ya Şehir Hastanesi Konutları Geliyor

Konya Büyükşehir Belediyesi, Şehir Hastane Konutları projesini hayata geçiriyor. Karatay ilçesinde bulunan hastane çevresine 200 konut inşa edilecek.

Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Hastane konutları için çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi, Karatay İlçesinde bulunan Şehir Hastanesi civarına 200 konut inşa edecek.

Geçtiğimiz günlerde 600 konut projesi ile gündeme gelen Karatay Belediyesinden sonra Konya Büyükşehir Belediyesi de harekete geçti. 

Karatay ilçesi Akabe Mahallesi’nde inşa edilecek olan ve yaklaşık 27 bin 532 metrekare inşaat alanına sahip 10 blok bina inşaatı için ilk adım atıldı.

İhale şartnamesine göre; Konutlar Yer tesliminden itibaren 600 takvim günü içerisinde teslim edilecek.

Söz konusu konut ihalesi 12 Ocak 2024 tarihinde belli olacak. Konya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Yerleşkesi Yapım İhaleleri Şube Müdürlüğünün izlemesini yürüttüğü 200 konutun şehre yeni soluk getirmesi bekleniyor.

Bina Kimlik Sistemi İle Kolon Kesme ve Kaçak Kat Çıkma Gibi Durumların Önüne Geçilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘’Bina Kimlik Sistemi ile kolon kesme, kaçak kat çıkma gibi durumların önüne geçeceğiz.’’ dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, yapıların kontrolünü sağlamak amacıyla ‘Bina Kimlik Sistemi’ni hayata geçirdi. 

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, şunları söyledi:

“Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüzce yapıların kontrolünü sağlamak amacıyla 81 ilde eş zamanlı olarak uygulamaya başladığımız ve belirli periyotlarla denetleyeceğimiz ‘Bina Kimlik Sistemi’ ile kolon kesme, kaçak kat çıkma gibi durumların önüne geçeceğiz. Vatandaşlarımız, telefonlarından QR kodları okutarak o bina hakkında genel bilgi sahibi olabilecekler. Bina sakinleri ise, e- Devlet üzerinden daha detaylı bilgiye ulaşabilecekler.” 

Bakan Özhaseki’nin paylaştığı konuşmada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı Denetim Daire Başkanı Doğan Yorulmaz’ın görüşlerine yer verildi. Kolon kesilmesi, kaçak kat çıkılması gibi bina içerisinde istenmeyen etkilerin yaşanmaması için belirli periyotlarla kontrollerin yapılacağını ifade eden Yorulmaz, “Denetim faaliyeti sona eren bir binada kimlik belgesi takılması aşamasında ekip arkadaşlarımız dijital kimlik belgesini oluşturuyor, binaya gidip monte ediyor.” dedi. 

Yorulmaz, 2021’den önceki yapıların da benzer şekilde kimlik bilgileri oluşturulmak suretiyle onların da denetime katılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Alor Orman Ürünleri İnşaat Projelerine Kalitesiyle Damga Vuruyor

İnşaat projelerine imalattan ürettiği ürünleri direkt olarak ulaştıran Alor Orman Ürünleri, kalitesi ve fiyat güvencesiyle projelerin aranan ismi oldu.

Zonguldak’ın Alaplı bölgesinde kurulan Alor Orman Ürünleri, merkez ofisi İstanbul’da müşteri desteği sağlarken, Rize, Güneysu ve Kütahya, Simav’da üretim tesisleriyle ürünlerini imal ediyor. Kaliteli ürün ve fiyat güvencesiyle ön plana çıkan firma, Türkiye geneline h20 ve plywood imalatı ile tedariki alanında hizmet veriyor.

Alanında uzman personelleriyle ürettiği ürünlerini direkt olarak tedarik eden Alor Orman Ürünleri, satış öncesi ve sonrasında sağladığı kesintisiz müşteri hizmetleri ile müşterilerini güvende hissettiriyor. Kaliteli ürün ve fiyat garantisinin yanı sıra mutlu müşteri deneyimi kavramına önem veren firma bu bağlamda sektörün en çok aranan markası haline geldi.

Sürdürebilirlik, Güvenilirlik ve Kalite Denince Akla Gelen İlk İsim: Alor Orman Ürünleri

Türkiye’nin her yerinde inşaat projelerinin en büyük çözüm ortağı olan Alor Orman Ürünleri, Orman Bakanlığı ve Genel Müdürlük izinleri ile yaptığı tüm işlemleri Türkiye Cumhuriyeti kanununları çerçevesinde gerçekleştiriyor. Her sene Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA)  başta olmak üzere bir çok doğa koruma vakfına gerekli desteği gösteren firma, sürdürülebilir ekolojik sistemin de büyük destekçileri arasında bulunuyor. Firma, bünyesine kattığı birçok hizmet, kalite ve güven sertifikalarıyla sektördeki güvenilirliğini ortaya koyuyor. Bu bağlamda Alor Orman Ürünleri, inşaat sektörünün yanı sıra birçok sektörde güvenilir paydaşlar arasında yer alıyor.

6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda, bölgenin kalkınması için var gücüyle destek çalışmaları yapan Alor Orman Ürünleri, üretmiş olduğu kaliteli ürünleriyle deprem bölgesindeki önemli çalışmalara katkıda bulundu.

Başarı Dolu Bir Yıl

2023 yılını gerek yurt içi gerekse yurt dışı projeleriyle verimli geçiren firma, inşaatlık kereste çeşitleri haricinde ithal ve yerli plywood, h20 ve su kontrası imalatı ile tedariki gibi alanlarda iş ortaklarıyla birlikte birbirinden önemli projelere imza attı.

Ayrıca firma, kendi bünyesinde kurmuş olduğu Alor Lojistik markası ile de ürünlerinin teslimatını güvenle ve zamanında yaparak müşteri deneyimine büyük bir katkı sağladı. Bunun üzerine firma, 100. Yıl Ekonomi ve Proje Ödülleri kapsamında en iyi Orman Ürünleri firması seçilerek tarihine büyük bir gurur kaynağı ekledi. Birinci kalite ürünleri, tecrübeli ekibi ve geniş mutlu müşteri portföyü ile sektördeki yerini sağlamlaştıran firma, başarılarına başarı katmaya devam ediyor.

Yeni Yıl Yeni Projeler

2023 yılında geçirdiği başarı dolu anları 2024 yılında da devam ettirmeyi hedefleyen Alor Orman Ürünleri, inşaatlık kereste çeşitlerinin bir yana ithal ve yerli plywood çeşitleri, h20 ve su kontrası çeşitlerinde de verimli atılımlar gerçekleştirdi. Firma, kısa bir süre içerisinde büyük bir yüzdelik büyüme gösterdi. Tüm bu başarılarının ardından firma, 2024 yılında ihracat hedefini bir üst sıraya taşıyor. Ayrıca, Alor Orman Ürünleri, yeni yılda Alor Wood markası ile ahşap ev, bungalov ev imalatı ve tedariki alanlarında hizmet göstermeye başlayacak. Firma, inşaatlık yapı malzemelerinde gösterdiği büyüme hızını yeni yılda Alor Wood markasına yansıtarak sektördeki yeniliklere imza atmayı planlıyor.

İnşaat Demiri Fiyatları Yükselişini Sürdürüyor

Döviz kurlarının artışı ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle artan inşaat demiri fiyatları, günden güne yükselişini sürdürüyor. İşte inşaat demiri güncel fiyatları.

Dolar kurunun dün 29 TL barajını aşması ile beraber beklendiği üzere demir fiyatlarına yeni zam açıklandı. İnşaat demiri ton fiyatı bir kere daha yükseldi ve yeni fiyatlar açıklandı. İnşaat demiri ton fiyatı 23 bin TL seviyesini görürken demirin en pahalı olarak satıldığı ilimiz ise İskenderun oldu. 

Altunizade-Ferah Mahallesi-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı Metro Hattı 2025’te Ulaşıma Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Altunizade-Ferah Mahallesi-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı Metro Hattı ile ilgili, “Projede son aşamada; ana hat, peron ve bağlantı tünelleri kazı-destek imalatlarını yüzde 84 oranında tamamladık. Hattı 2025 yılı içerisinde hizmete açmayı hedefliyoruz.” dedi.

Beylerbeyi Merkez Şantiyesi’ndeki inceleme programında konuşan Uraloğlu, 2023 yılının bakanlıkları açısından büyük projeleri tamamlayıp, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet fırtınası estirdikleri ve çok önemli kent içi raylı sistem projelerini hizmete açtıkları bir yıl olduğunu söyledi.

9 Şehirde Raylı Sistem Hattı Projeleri Hızla Sürüyor

Uraloğlu, 22 Ocak’ta İstanbul Havalimanı-Kağıthane Metro Hattı’nı, 8 Nisan’da Başakşehir-Çam ve Sakura Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattı’nı, 12 Nisan’da Atatürk Kültür Merkezi-Kızılay Metro Hattı’nı, 30 Nisan’da ise Kayseri Anafartalar-Hızlı Tren Tramvay Hattı’nı hizmete açtıklarını belirterek, “İstanbul, Kocaeli, Bursa, Kayseri ve Konya olmak üzere 5 ilde devam eden 102,1 kilometre uzunluğundaki 9 ayrı kent içi raylı sistem hattı projesinde de çalışmalara devam ediyoruz.” diye konuştu.

İstanbul’u Avrupa’nın ve dünyanın en gelişmiş ulaşım altyapısına sahip şehirlerinden biri yapmak için bir baştan diğer başa modern raylı sistem ağlarıyla donattıklarını anlatan Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Dünyanın en özgün ve saygın kent içi raylı sistem projelerini bir bir hayata geçiriyoruz. Bugüne kadar İstanbul’da yapımını tamamlayıp, halkımızın hizmetine sunduğumuz metro hatları toplamda 130,2 kilometredir. Marmaray üzerinden hizmete açıldığı günden bu yana 1 milyarın üstünde seyahat gerçekleşti. 2 Ekim 2022 tarihinde hizmete açtığımız Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosundan şimdiye kadar yaklaşık 9 milyon İstanbulluya konforlu, güvenli ve hızlı ulaşım imkanı sağladık. Bu yıl 22 Ocak’ta açtığımız İstanbul Havalimanı-Gayrettepe Metrosu Hattı ile bugüne kadar 3,5 milyonun üstünde yolcu seyahat etti. 8 Nisan’da açtığımız şehir hastanesiyle bağlantılı olan Başakşehir-Çam ve Sakura Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattımızdan da açıldığı günden bugüne kadar yaklaşık 2 milyon yolcu seyahat gerçekleştirdi.”

Uraloğlu, şu anda toplam uzunluğu 55,7 kilometre olan 5 metro hattında İstanbul için çalıştıklarını belirterek, “Bu hatlar; Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Kirazlı Metro Hattı, Kağıthane-Gayrettepe Metro Hattı, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı Metro Hattı, Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi ve Altunizade-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı Metro Hattı’dır.” dedi.

Yapımı devam eden projeler bittiğinde İstanbul’daki raylı sistem ağı uzunluğunun 338,8 kilometreden 394,5 kilometreye yükseleceğini ifade eden Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylece İstanbul raylı sistem ağının yüzde 50’den fazlasını bakanlığımız inşa etmiş olacak. Bu bizim için büyük bir gururdur ve biz İstanbul’da kentsel hareketliliği teşvik edecek ve insanımızı toplu taşıma ve diğer temiz, akıllı ulaşım çözümlerine yönlendirecek çalışmalarımıza devam edeceğiz. İncelemelerde bulunduğumuz Altunizade-Bosna Bulvarı Metro Hattı; Üsküdar-Ümraniye Çekmeköy Metrosu ve Metrobüs Hatlarını; Çamlıca Camii ve Bosna Bulvarı’na bağlayan 4,5 kilometre uzunlukta ve 4 istasyonlu bir raylı sistem projesidir. Çamlıca tepesinde yer alan Büyük Çamlıca Camisi Külliyesi’nde bulunan 37 bin 500 kişi kapasiteli Çamlıca Camisi’ne, İslam Medeniyetleri Müzesi’ne ve yoğun yerleşimli Ferah Mahallesi’ne hizmet verecektir. Bu bölgeler hem turistik hem de ibadet amaçlı olarak çok ziyaret edilen alanlar olduğundan dolayı bu hattı da bir an evvel tamamlamayı hedefliyoruz.”

Bakan Uraloğlu, Altunizade-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı Metro Hattı’nı 2025 yılı içerisinde hizmete açmayı hedeflediklerini belirterek, çalışmalara 7 gün 24 saat esasıyla devam ettiklerini vurguladı.

Hattın 30 Yıllık Kazancı 3 Milyar 975 Milyon 338 Bin TL Olacak

Projede son aşamada; ana hat, peron ve bağlantı tünelleri kazı-destek imalatlarını yüzde 84 oranında tamamladıklarını belirten Uraloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstasyonlarda kazı-destek çalışmalarına devam ediyoruz. Altyapı deplase çalışmalarını da diğer çalışmalarımızla birlikte eş zamanlı olarak sürdürüyoruz. İstasyonlar içerisinde bulunan Asansör ve mekanik şaftlarında da kazı-destek çalışmalarına ve bağlantı yolu çalışmalarına da devam ediyoruz. Projemizi tamamladığımızda, saatte 8 bin 100 yolcumuz, Altunizade-Bosna Bulvarı arasında 8 dakika 40 saniye gibi kısa bir sürede seyahat edebilecek. Ayrıca hayata geçirdiğimiz tüm projelerimiz ile zaman ve karayolu işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf etmek gibi büyük kazançlarda sağlıyor. Hattımızın 30 yıllık projeksiyondaki ekonomik kazancı; 3 milyar 975 milyon 338 bin lira olacaktır.”

İstanbul’daki tüm metro hattı projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Zeray, Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası İle Konut Sahibi Olmak İsteyenlere Büyük Fırsat Sunuyor!

Yaşam kalitesini artıran ve konut sahibi olmayı kolaylaştıran farklı misyonuyla sektörde fark yaratan Zeray İnşaat, Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası ile konut sahibi olmak isteyenlere ve yatırımcılara büyük bir fırsat sunuyor. Zeray’ın Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası, Kocaeli ve Ankara’da yer alan 18 projede, peşin alımlara yüzde 25 indirim veya 60 ay vade fırsatı ile büyük ilgi görüyor. 

Zeray İnşaat, deneyimi ve standartları değiştiren proje anlayışı ile Türkiye gayrimenkul sektörünün en önemli oyuncularından biri olmayı başardı. Zeray, geleceği öngören yönetim anlayışı, yapı alanında uzmanlığa sahip kadrosu ve deneyimli işgücüyle Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyor. Aynı zamanda da yaşama değer katıyor.

Alışılmışın dışında projeleriyle Zeray, şehir içinde ve dışında yeni değerler yaratan farklı yaşam merkezleri gerçekleştirmek, yeni yaşam alanlarını hayata katmak için var. Doğal dengeyi koruyan yaklaşımı, yarattığı eşsiz çevre düzeniyle yatırım yaptığı alanlara değer kazandıran ve her yatırımda standartları yükseltmeyi amaçlayan bir vizyona sahip. Çünkü daha iyi bir yarın bekleyen pek çok hayat var.

Zeray’ın konut sahibi olmayı kolaylaştıran adımlarından biri de her yıl düzenlediği Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası. 

Bu yıl 1 Aralık ve 31 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleşen ve konut sahibi olmak isteyenlere 18 ayrı proje sunan Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası yine büyük bir ilgi ile karşılandı. Yeni bir evde yeni bir hayata başlamak isteyen potansiyel alıcılar, beraberinde birikimlerini en çok kazandıran enstrüman olan gayrimenkulde değerlendirmeyi amaçlayan yatırımcılar, kampanyaya ve Zeray projelerine akın etti. 

Peşin alımda yüzde 25 indirim ya da 60 ay vade imkanı sunan Zeray Geleneksel Yıl Sonu Kampanyası, bu dönemde nasıl ev sahibi olabiliriz diye düşünenler için büyük bir fırsat sunuyor. Kampanya 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla son bulacak. 

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Ekim Ayında Yıllık Yüzde 12,2 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerine ilişkin Ekim ayı ücretli çalışan istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre inşaat sektöründe çalışan sayısı, aylık olarak stabil kalırken yıllık bazda yüzde 12,2 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 891 bin 949 kişi iken, 2023 yılı Ekim ayında 15 milyon 277 bin 929 kişi oldu. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ekim ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,6 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 12,2 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,7 arttı. 

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Aylık Olarak Değişmedi

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ekim ayında bir önceki aya göre değişmedi. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ekim ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe değişmedi.

Gaziosmanpaşa Kentsel Dönüşüm Projesi İçin Kura Çekimi Yapıldı

Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projeleri arasında yer alan İstanbul, Gaziosmanpaşa Yenimahalle 9A 1. etap kapsamında kura çekimi gerçekleştirildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve Gaziosmanpaşa Belediyesi iş birliğinde yapımı tamamlanan konutlar için kura çekimi noter huzurunda gerçekleştirildi. Yenimahalle Evleri 9A 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen kura çekime Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve Gaziosmanpaşa Kaymakamı İskender Yönden de katıldı. Proje tamamlandığında Gaziosmanpaşalı vatandaşlar 527 konut, 11 dükkan, 882 araçlık otopark, 7 bin 500 metrekare yeşil alan, zengin sosyal tesis alanlar ve çocuk oyun alanlarının oluşturulduğu depreme dayanıklı ve güvenli bir yaşam alanına kavuşacak.

Kura çekimi ile ilgili basın mensuplarına açıklama yapan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, “Gaziosmanpaşa’da yerinde kentsel dönüşüm kapsamında bir proje de daha kuraları çekiyoruz. Biz bu proje de 538 bağımsız birim ve 7 tane dükkanı şu anda hak sahipleri ile buluşturuyoruz. Biz konutlarla burada insanları buluştururken aslında onlara depreme dayanıklı, konforlu, altyapı sorunu olmayan, mülkiyet problemi kalmayan güvenli konutlar teslim ediyoruz. Doğal olarak İstanbul’un en önemli problemlerinin başında gelen otopark açısından da her bağımsız birim de bir otopark inşa ediyoruz. Sloganımız ise ‘komşuları değil konutları yeniliyoruz’. Bu yerinde kentsel dönüşümle aslında Gaziosmanpaşa’da hızlı bir şekilde Gaziosmanpaşa’yı değiştirmeye, geliştirmeye devam ediyoruz. Kuralarımızı çeken vatandaşlarımıza hayırlı olsun diyoruz. İnşallah önümüzdeki yılın ortalarına kadar da bu konutları hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Bir yandan temel atıyor, bir yandan kura çekiyor, bir yandan hak sahiplerine yeni konutlarımızı teslim ediyor bir yandan da yeni bölgeler de vatandaşlarımızla uzlaşma çalışmalarının sürdürerek yeni kentsel dönüşüm bölgelerinde çalışmaları başlatmaya gayret ediyor, bir yandan da başlamış olanları bir an önce bitirip hak sahipleri ile buluşturmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kale Kapı Pencere’den İnovatif Sürme Sistemleri

Tam kapsamlı güvenlik anlayışıyla bütünsel güvenlik çözümleri sağlayan Kale Kilit’in çatısı altında hizmet veren Kale Kapı ve Pencere; sektörün ispanyolet, tek açılım, çift açılım, cephe makası, aksesuar ve kilit ihtiyacını karşılıyor. Sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarına karşı inovatif çözümler sunan Kale Kapı ve Pencere’nin son teknoloji ile ürettiği sürme sistemleri ise kullanım kolaylığı ve dayanıklılığı ile öne çıkıyor. 

Kale Kapı Pencere, ev ve iş yerlerinde konforu üst seviyeye çıkartmak amacıyla geliştirdiği ürünleri ile sektöre yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Bu çözümlerden biri olan Aksu Katlanır Sürme ve Safir Çift Açılım Sürme Sistemleri, dayanıklılığı ve kullanım kolaylığı ile sektör profesyonellerinin ilk tercihleri arasında yer alıyor. PVC, alüminyum ve ahşap profil çeşitlerinde kolayca kullanılabilen bu sürme sistemler fonksiyonel yapıları ile de fark yaratıyor.

Aksu Katlanır Sürme Sistemleri ile geçiş alanlarından en verimli şekilde faydalanın

PVC, alüminyum ve ahşap profil çeşitlerine de kusursuz bir şekilde uyum sağlayan Aksu Katlanır Sürme Sistemleri, tek kanatta 80 kg’a kadar taşıma kapasitesi ile geniş alanlarda kullanım kolaylığı ve alan tasarrufuna imkân tanıyor. Teras, balkon ve bahçe kapıları gibi geniş açıklıklı geçiş alanlarında uygulanabilen ve 15 bin açma kapama testini başarı ile geçen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri, iki kanattan yedi kanata kadar uygulanabiliyor. Kanat eni 400 – 900 mm’ye kadar ve kanat boyu 850 – 2350 mm’ye kadar olan profillerde de uygulanabilen Aksu Katlanır Sürme Sistemleri aynı zamanda mükemmel ses ve ısı yalıtımı sağlıyor.

Safir Çift Açılım Sistemleri uzun ömrü ve fonksiyonelliği ile öne çıkıyor 

PVC ve ahşap profil sistemlerine uygun tasarlanan Safir Çift Açılım Sistemleri, eksantrik kilit dilleri sayesinde conta baskısını ±0,8 mm’ye kadar ayarlayabilme imkânı sunuyor. Tek şablonla Ç.A. menteşe ve sabit mafsal montaj delikleri açılabilen Safir Çift Açılır Sistemleri’nin kasa ve kanat elemanlarının montajı birbirinden bağımsız olarak yapılabiliyor. Çok yönlü kullanım kolaylığı sağlayan bu sistemler hem sağ hem de sol açılımda kullanılabiliyor. Arka kilitleme ve ispanyolet üzerinde bulunan güvenlikli pimler sayesinde ekstra güvenlik imkânı tanıyan Safir Çift Açılım Sistemleri, sektör profesyonellerinin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. Öte yandan çift kanat ve katlanır sisteme uygulanabilmesi ile de birçok alanda kullanım kolaylığı sunuyor. Özel yapısı ile kasa makası ve hareketli mafsal üzerindeki conta baskılarının ayarlanabildiği bu sistem, sabit mafsal üzerinde de kanadın yatay ayarı yapılabilmesine olanak sağlıyor. 

Ankara’da Konut Satışları Yüzde 25 Düştü

TÜİK Ankara bölge müdürlüğünden alınan verilere göre Ankara’da Kasım ayında 8 bin 250 konut satıldı. Gayrimenkul PR, ilçe düzeyinde konut satış rakamları ve analizlerini paylaştı.

Ankara’da konut satışları 7 aydır düşmeye devam ediyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre Kasım ayında Ankara’da 8 bin 250 konut satışı gerçekleşti. Geçtiğimiz yılın aynı ayında ise Ankara’da 9 bin 367 konut satılmıştı. Diğer konut satış türlerini de baz aldığımızda Ankara’da konut satışları yüzde 25 oranında düşmüş oldu.

”Konut satış oranları ve fiyatlar düşmeye devam edecek”

TÜİK’in Ankara konut satış verilerini analiz eden gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul firması Gayrimenkul PR konut satış oranında ve fiyatlarda kırılmaların devam edeceğini belirterek, şu öngörüleri paylaştı.

Konut satışlarındaki düşüşü birçok nedeni var. Bunlar, MB’nin sıkı para politikası, BDDK’nın konut kredilerinin önüne koyduğu aşılması zor barikatlar, TL mevduatının getiri oranının yüksek olması, seri ilan sitelerinin zemin oluşturduğu sahte ve suni emlak ilanları, tüketicilerin konut satın alma imkanlarını ve motivasyonlarını düşürdü.

İlandaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar arasında yüzde 30 fark var

Geçtiğimiz 7 aydan bu yana Ankara’da konut satışları aşamalı olarak düşüyor. Bize göre önümüzdeki süreçte satışlar ve fiyatlar düşmeye devam edecek. Ankara’da ilanlarda görülen fiyatları ile satılmış fiyatlar arasında yüzde 30’lara varan aşağıya yönde fark var. Çünkü, piyasada nakit akışı durma noktasına geldi ve gerçek satıcılar gayrimenkullerini peşin para verenlere ciddi oranlarda indirim yapıyor. Daha önceki açıklamalarımızda vurguladığımız üzere konut balonunun Kasım ayında patlayacağını açıklamıştık. TÜİK’in Kasım ayı verilerine göre konut balonunun patladığı artık inkar edilmez bir gerçek oldu.

Doğru fiyat, ileri düzeyde pazarlama

Bundan sonraki süreçte doğru fiyatlandırma ve buna destek olarak seri ilan siteleri dışında ileri düzeyde pazarlamanın önemi daha da artacak. Gayrimenkullerini satmak isteyen mülk sahiplerine önerimiz, ilan sitelerindeki satılamamış fiyatları asla baz almasınlar. Gayrimenkul alım ve satımında konusunun uzmanlarında destek almalarında alıcı ve satıcı açısından uzun vadede sonsuz faydalar görmekteyiz.

Ankara ilçe düzeyinde Kasım ayı konut satışları:

Akyurt: 101

Altındağ: 534

Beypazarı: 64

Elmadağ: 36

Etimesgut: 675

Gölbaşı: 426

Güdül: 574

Haymana: 24

Kahramankazan: 55

Keçiören: 1.132

Kızılcahamam: 97

Mamak: 945

Polatlı: 203

Pursaklar: 201

Sincan: 832

Yenimahalle: 747

Çankaya: 1.343

Çubuk: 187

Şereflikoçhisar:47

Ekonomideki Durgunluk Konut Satışlarına Yansıdı

Bakyapı Yönetim Kurulu Başkanı ve GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Bakgör, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan konut satış verilerinin sonuçlarını değerlendirdi.

Ekonomideki durgunluk nedeniyle konut satışlarının azaldığını belirten Bakyapı Yönetim Kurulu Başkanı ve GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Bakgör, şunları söyledi:

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, ülke genelinde konut satışları kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,6 azalarak 93 bin 514 oldu. Yabancılara yapılan konut satışları ise yüzde 61,5 azalarak 2 bin 342 oldu. Bu rakamlar, konut sektörünün içinde bulunduğu zorlu durumu gözler önüne seriyor. Konut alıcılarının talebi, yüksek faiz oranları, enflasyon, döviz kurları nedeniyle ciddi şekilde düştü. Konut üreticileri de maliyetlerini karşılayabilmek için fiyatlarını artırmak zorunda kaldı. Bu da konut satışlarını daha da olumsuz etkiledi. Durgunlaşan ekonomi de konut satışlarını olumsuz etkileyen faktörlerden biri oldu. Ekonomideki yavaşlama, insanların yatırım amaçlı konut alımlarını azalttı.

Konut sektörünün canlanması için acil önlemler alınması gerekiyor. Öncelikle faiz oranlarının düşürülmesi, konut kredisi imkanlarının artırılması, vergi indirimleri ve teşvikler sağlanması gerekiyor. Ayrıca yabancı yatırımcıların konut almasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılması, konut stokunun eritilmesine katkı sağlayacaktır.

Kentsel dönüşüm konut sektörü için büyük fırsat

Ayrıca, kentsel dönüşümün konut sektörü için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Kentsel dönüşüm, hem deprem riski taşıyan eski ve sağlıksız konutların yenilenmesi hem de şehirlerin daha modern, yeşil ve yaşanabilir hale gelmesi için önemli bir adım. Kentsel dönüşüm, hem konut talebini hem de konut kalitesini artıracak bir süreçtir. Biz Bakyapı olarak, kentsel dönüşüm projelerine büyük önem veriyor ve bu alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Kentsel dönüşüm, hem ülke hem de sektör için bir kazan-kazan durumu yaratacaktır.

Konut sektörünün canlanması ekonomi için çok önemli

Konut satış rakamları, konut sektörünün performansını ve ekonomik durumu yansıtan önemli bir göstergedir. Konut sektörünün canlılığı, diğer sektörleri de olumlu yönde etkiler. Bu nedenle, konut sektörünün sorunlarının çözülmesi ve desteklenmesi, ülke ekonomisinin büyümesi ve kalkınması için hayati önem taşımaktadır.”

International Energy Holding, Kalyon Enerji’nin Yüzde 50’sine Ortak Oldu

International Holding Companynin iştiraki International Energy Holding, Kalyon Enerji’nin yüzde 50’sine ortak oldu. Kalyon Holding CEO’su Mustafa Koçar, gelecek 5 yıl içinde 10 milyar doları aşan yenilenebilir enerji yatırımı yapmayı düşündüklerini belirtti.

Koçar, “İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın enerji sektörü üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ve bu etkinin gelecek yıl da devam edeceğini öngördüklerini söyledi.

Bu çatışmanın, enerji piyasalarına yönelik özellikle doğal gaz ve petrol tedarik zincirleri üzerindeki belirsizlikleri artırarak enerji fiyatlarını etkilemeye devam edebileceğini dile getiren Koçar, şöyle konuştu:

“Bu durum, enerji şirketleri, karar alıcılar için stratejik planlamada ve risk yönetiminde daha fazla dikkat gerektirecek. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek siyasi sonuçlar, bölgesel istikrarsızlık ve enerji güzergahları üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle endişe verici. Özellikle Orta Doğu’nun enerji üretimi ve taşıma kapasitesi açısından kritik bir bölge olması, bu çatışmaların enerji piyasalarında dalgalanmalara neden olabileceği anlamına gelmekte.

Bu durum, enerji tedarikçileri ve alıcıları arasında uzun vadeli anlaşmaların gözden geçirilmesi ve çeşitlendirilmiş enerji kaynaklarına yönelme ihtiyacını artırabilir. Politik gelişmelerin dışında önümüzdeki dönemde iklim krizinin etkileri, sadece çevresel değil aynı zamanda ekonomik olarak da hissedilecek. Zorunlu göçler, enerji altyapısı üzerindeki talepleri ve enerji tüketim değerlerini değiştirecek. Bu durum, yenilenebilir enerji sektörüne, düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılması için bir fırsat oluşturabilir. Yenilenebilir enerji, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir araç olarak ortaya çıkarken, aynı zamanda enerji güvenliğini artırmakta etkin bir rol oynayacaktır.

Kısacası, ne yazık ki savaşı ve bölgesel çatışmaları konuşmaya devam edeceğimiz ve bunun sonuçlarına göre ülkelerin pozisyon alacağı bir dönem devam edecek. Küresel ölçekte yenilenebilir enerji kaynaklarını daha çok konuşacağımız ve bu endüstriye yatırım iştahının artacağı bir dönem olacak.

Rusya-Ukrayna Savaşı gibi jeopolitik gerilimler ve uzun süren savaşlar, enerji arz güvenliğini etkileyebilir. Bu çatışmaların, uluslararası siyaseti, üretimi, ticareti, lojistiği belirleyeceği bir dönem. Bizim de faaliyet alanımızdan biri olan enerji kaynaklarının üretimi, taşınması ve ticareti üzerinde belirsizlik yaratarak enerji piyasalarında dalgalanmalara neden olabilir.

Savaş bölgelerindeki enerji altyapısının zarar görmesi, küresel enerji tedarik zincirini olumsuz etkileyebilecek. Belirttiğim tüm gelişmelerin de ekonomiye pozitif/negatif etkisi olacaktır. Doğal kaynakların azalması, özellikle fosil yakıtların sınırlı olması da enerji arzını kısıtlayabilir. Bu durum, enerji fiyatlarında artışa ve enerji bağımlılığına bağlı olarak ekonomik dengesizliklere neden olabilir. Bu kırılganlıkların farkında olmak, enerji sektöründe stratejik planlamayı ve risk yönetimini önemli hale getirir. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş ve enerji verimliliği çabaları, bu kırılganlıklarla başa çıkma ve ekonomik istikrarı koruma konusunda önemli bir rol oynayabilir.”

BAB Architects’ten, Maçkolik’e Özel Yenilikçi YouTube Stüdyosu 

Ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirdikleri farklı ölçeklerdeki mimari, iç mimari ve broadcast design projeleriyle tanınan BAB Architects, Türkiye’nin önde gelen spor haberleri ve canlı skor takip platformu Maçkolik için tasarladığı modern YouTube stüdyosu ile spor medyasına yeni bir soluk getiriyor.

Türkiye’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında mimari, iç mimari ve broadcast design (set tasarımı) projelerine imza atan Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş liderliğindeki BAB Architects, özellikle spor tutkunlarının mobil cihazlarda aşina oldukları Maçkolik uygulaması için özel olarak tasarlanan YouTube stüdyosu ile spor yayıncılığını fiziksel bir stüdyo ortamıyla birleştirerek benzersiz bir deneyim sunuyor.

Küçük ölçekli projelerde anlamlı bir kompozisyon oluşturma sürecini heyecan verici bir “challenge” olarak yorumlayan BAB Architects mimarları, sınırlı bir alana sahip olan Maçkolik YouTube Stüdyosu’nu kurumun kendi çalışma alanının alt katında, 4.50 x 3.30 metrelik bir köşede konumlandırmış. Küçük metrekarede olabildiğince derin bir mekan algısı oluşturmanın hedeflendiği stüdyo, zeminde siyah epoksi seçimi ve tavanda kullanılan özel yapım yuvarlak ışık truss’ı ile dikkat çekiyor. Bu tasarım yaklaşımı, mekandaki sınırlı tavan yüksekliğinin aşılarak stüdyo algısının vurgulamasını amaçlıyor. 

BAB Architects, stüdyoların kamera açılarında genellikle gizli tutulmaya çalışılan unsurlar olan ışık ve kamera kullanımlarını, bu projede bilinçli bir şekilde görünür hale getirmiş. Bu yaklaşım, sınırlı bir alanda daha profesyonel ve düşünülmüş bir stüdyo etkisi yaratmayı sağlamış.

Maçkolik YouTube Stüdyosu, modern tasarımı ve teknolojik özellikleri ile sadece içerik üretim sürecine katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda şirketin özgün ve çağdaş kimliğine de vurgu yapıyor. Türkiye’nin en eski spor yayın platformlarından biri olan Maçkolik’in güçlü ve köklü kurumsal duruşunu yansıtmak amacıyla tuğla duvarlar tercih edilmiş. Stüdyo duvarlarında, kurumsal kimlikle uygun bir palet içinde kullanılan renkler ve özenle seçilmiş mobilyalar, sadece sıcak ve samimi bir atmosfer yaratmakla kalmayıp aynı zamanda Maçkolik’in dinamik yayın çizgisini de vurguluyor. Kurumsal renklerle uyumlu şekilde RGB ledler ile aydınlatılan duvarların renkleri ışık masası ile değiştirebiliyor. Bu özellik, farklı programların aynı stüdyoda kaydedilmesine olanak tanıyarak, içerik çeşitliliği ve dinamizmi artırmayı sağlıyor. 

Koltuklu düzen dost sohbetlerine sıcaklık katarken bar taburesi ve masa düzeni daha dinamik ve enerjik bir atmosfer sağlıyor. Beş farklı çekim seçeneği sunan Maçkolik YouTube Stüdyosu’nun renk, malzeme ve açı değişkenleri, farklı programların değişen tasarım ihtiyaçlarına kolaylıkla uyum sağlıyor.

Hareketli dekor elemanları arasında yer alan yuvarlak masa 1+1 setuplarını karşılarken, modüler L masa 1+1 ve 1+2 setupları göz önünde bulundurularak tasarlanmış. Maçkolik YouTube Stüdyosu’ndaki tüm masaların tasarımında renk değiştirebilen yüzeyler kullanılması, farklı programlarda kolaylıkla değişen renk paletleri elde edilmesine olanak sağlamış. 

Konut Satışları Düştü: Kasım Ayında 93 Bin 514 Konut Satıldı    

TÜİK verilerine göre, konut satışları Kasım ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 20,6 azalarak 93 bin 514 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Konut satışları Kasım’da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,6 azalarak 93 bin 514 oldu.

Konut satışlarında İstanbul yine en yüksek paya sahip olan il olarak kayıtlara geçti. İstanbul, 15 bin 187 konut satışı ve yüzde 16,2 ile pazardaki en yüksek payı aldı. Satış sayılarına göre İstanbul’u 8 bin 250 konut satışı ve yüzde 8,8 pay ile Ankara, 5 bin 105 konut satışı ve yüzde 5,5 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 52 konut ile Hakkari, 57 konut ile Ardahan ve 73 konut ile Gümüşhane oldu.


Ocak-Kasım dönemine bakıldığında ise; konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 1 milyon 87 bin 349 olarak gerçekleşti.

İpotekli Konut Satışları 5 Bin 245 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,5 azalış göstererek 5 bin 245 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 5,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,6 azalışla 171 bin 706 oldu.

Kasım ayındaki ipotekli satışların, bin 390’ı; Ocak-Kasım dönemindeki ipotekli satışların ise 51 bin 624’ü ilk el satış olarak gerçekleşti.


Diğer Satış Türleri Sonucunda 88 Bin 269 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,7 azalarak 88 bin 269 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 94,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,2 azalışla 915 bin 643 oldu.

İlk El Konut Satış Sayısı 30 Bin 472 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,5 azalarak 30 bin 472 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 32,6 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,1 azalışla 328 bin 299 olarak gerçekleşti.

2. El Konut Satışlarında 63 Bin 42 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde 2. el konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,6 azalış göstererek 63 bin 42 oldu. Toplam konut satışları içinde 2. el konut satışının payı yüzde 67,4 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 azalışla 759 bin 50 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Kasım Ayında 2 Bin 342 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,5 azalarak 2 bin 342 oldu. Kasım ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,5 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 790 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 710 konut satışı ile İstanbul ve 316 konut satışı ile Mersin izledi.


Kasım ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 637 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 234 konut ile İran, 128 konut ile Ukrayna ve 117 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi.

Filli Boya’nın Yeni Projesi ‘Filli Ustam’ Start Verdi

Filli Boya’nın ‘Girişimci Genç Usta projesi Filli Ustam, hayata geçirildi. Proje ile 2024 yıl sonuna kadar 810 genç usta adayı yetiştirilmesi hedefleniyor.

Projeye ilişkin konuşan Filli Boya Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ, “Girişimci Genç Usta” projesini hayata geçirirken amacımız, hayalimiz, motivasyonumuz şunlar oldu; hem istihdama katkı sağlamak, hem kalitesiz işçilik sorununu çözmek, hem de toplumdaki usta algısını değiştirerek ustalığın hak ettiği iade-i itibarı sağlamak” dedi.

Pratikteki teknik eğitim dışında, gençlerin kişisel gelişimlerini de destekleyen Genç Usta projesi, girişimcilik eğitimini de kapsayacak ve gençlere ‘kendi işinin patronu olma’nın temelleri anlatılacak.

Sosyal medyayı doğru kullanmaktan müşterilerle iletişime dek pek çok detayın yer aldığı “Girişimci Genç Usta” eğitimlerinde sürdürülebilirlik, cinsiyet eşitliği başlıklarıyla gençlerin tüm dünyadaki ortak değerler doğrultusunda gelişimleri desteklenecek.

Proje kapsamında adaylara, psikiyatrist Prof. Dr. Burak Doğangün ve klinik psikolog Doç. Dr. Elif Erol, iletişim, ilişki yönetimi, olumsuz duygularla başa çıkabilme, olayları farklı bakış açılarıyla yorumlayabilme gibi farkındalık eğitimleri de verecek.

Çaybaşı Devlet Hastanesi Projesinde İnşaat Başladı

Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde hayata geçirilen devlet hastanesi projesinde inşaat çalışmaları başladı.

Çaybaşı Belediye Başkanı Hüseyin Semiz, Çaybaşı Devlet Hastanesi’nin yapılacağı alanda çalışmaları inceledi.

Hastanenin yapılacağı alanda hafriyat işlemlerinde sona yaklaşıldığını, akabinde temelinin atılacağını belirten Semiz, Ordu Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü marifetiyle suyun geldiğini, YEPAŞ’ın yaptığı çalışmayla şantiye elektriğinin bağlanmak üzere olduğunu söyledi.

Eski Bakandan İstanbul’a Otel Projesi

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bir otel projesi hayata geçirecek.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’ya ait IMC Ekin Yapım ve Yayıncılık Anonim Şirketinin, İstanbul-Sarıyer’deki otel projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı.

ÇED başvurusu için İstanbul Valiliğine sunulan dosyaya göre Küçük Ayazağa Mahallesi 10629 ada 2 parselde bulunan 2 bin 500 metrekarelik arazi üzerine kurulacak otel için 178 milyon 997 bin TL proje bedeli belirlendi.

10 katlı ve 14 bin 733 metrekarelik kapalı alanı olacak şekilde tasarlanan binada 58 otel odası ve 45 ofis bulunacak.

Kaynak: Turizm Güncel

AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer: ‘’Üretici Maliyetlerini Rahatlatacak dımlar Talep Ediyoruz” 

Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkanı Onur Kılıçer, ‘’Ekonomi yönetiminden yeni yılla beraber üretici maliyetlerini rahatlatacak adımlar atmalarını talep ediyoruz.” dedi. 

Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü, kasım ayında yüzde 9,4’lük düşüşle 690 milyon dolarlık ihracat yaparken, 11 aylık dönemde ise yüzde 4,8’lik düşüşle 7,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Sektörün Türkiye geneli ihracatında miktar bazında kasım ayında yüzde 4, Ocak-Kasım döneminde ise yüzde 6,4 düşüş olduğunu söyleyen AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, “Fiyat rekabetinde rakip ülkelere kıyasla dezavantajlı olmamız hem ihracat siparişlerine hem de değer bazındaki rakamlarımıza olumsuz yansıyor. Enerji ve işçilik gibi önemli üretim kalemlerindeki artışların yanı sıra, enflasyona paralel gitmeyen kurun etkisiyle fiyat vermek, rekabet edebilmek her geçen ay güçleşiyor.Ekonomi yönetimimizden yeni yılla beraber üretici maliyetlerini rahatlatacak adımlar atmalarını talep ediyoruz” dedi. 

Türkiye’nin kasım ayı ihracatı yüzde 5,2 artışla 23 milyar dolar oldu. Mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün Türkiye geneli ihracatı yüzde 9,4’lük düşüşle 690 milyon 426 bin doları buldu. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ise (AKAMİB) kasım ayı ihracatında yüzde 0,2’lik azalışla 85 milyon 624 bin dolarlık ihracat geliri elde etti. Yılın ilk 11 ayında ise Türkiye geneli sektör ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,8 oranında azalış göstererek 7 milyar 309 milyon 599 bin dolar olurken, AKAMİB’ten yapılan ihracat yüzde 6 azalış ile 808 milyon 652 bin dolara ulaştı.

“Fiyat rekabeti sağlayabilirsek ihracatımızı artırırız”

Kasım ayına ilişkin değerlendirmede bulunan Onur Kılıçer, “Türkiye geneli ihracatımızda miktarda yüzde 4, değerde yüzde 9,4 düşüş yaşadık. 11 aylık dönemde ise miktarda yüzde 6,4 değerde ise yüzde 4,8 düşüşümüz var. Yıl başında işçiliğe gelecek zamları da düşünürsek üretici-ihracatçı firmaların yeni bir maliyet hesabı oluşturması gerekecek. Kurların aynı oranda artması gerekir ki, ihracatçılarda maliyetlerini fiyatlara yansıtmadan rekabet edebilir konumda devam edebilsin.

Ekonomi yönetimimizden yeni yılla beraber üretici maliyetlerini rahatlatacak adımlar atmalarını talep ediyoruz” dedi. 

Dünyada durgunluğunun devam ettiğini belirten Kılıçer, “Dünya genelindeki enflasyonist ortam neticesinde tüketiciler tasarruf tedbirleri uyguluyor. Bu da ihracat siparişlerine olumsuz yansıyor.

Biz de bu süreçte alternatif pazarlara yoğunlaşarak kayıplarımızı telafi etmeye çalışıyoruz. Afrika kıtasına yaptığımız ihracatta önemli artışlar sağladık. İlk 5 pazarımızdan Libya’nın yanı sıra özellikle Fas’ta kaydettiğimiz rekor büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz. Diğer yandan dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD’de artışlarımız sürüyor. Başta ABD olmak üzere dünyanın her noktasında önce Türkiye, sonra Türk mobilyası algısını güçlendirecek tanıtımlar yapmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Global Yatırım Holding Rotasını GES ve Liman Projelerine Çevirdi

Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Ağırlıklı olarak liman yatırımları ve güneş enerjisi santrali (GES) yatırımlarına odaklanmış durumdayız.” dedi.

Yılın üçüncü çeyreği boyunca kruvaziyer turizmine olan güçlü talebin sürerken, rezervasyonların 2019 seviyelerinin oldukça üzerinde seyretmeye devam ettiğini aktaran Kutman, “Gemilerin doluluk oranları 2. çeyrekte yüzde 95-109 bandında iken, 3. çeyrekte yüzde 110-115 bandına yükseldi. Limanlarımıza gelen gemilerin ortalama doluluk oranı Ağustos 2023’te yüzde 115 olarak gerçekleşti. Nisan 2023-Mart 2024 dönemi için limanlarımıza 11,8 milyonun üzerinde yolcunun gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Kutman, yeni liman alımları, mevcut limanların süre uzatımları ve ek gelir sağlayacak liman geliştirme faaliyetleri yatırımlarının toplam yatırım tutarının önemli kısmını oluşturduğunu vurgulayan Kutman, “Toplam yatırım tutarının 2023 yılı için yüzde 80, 2024 yılı için ise yüzde 70’lik kısmını liman yatırımları oluşturmaktadır. Yatırımların yurt içi ve yurt dışı ayrımına bakıldığında 2023 yılında yaklaşık olarak yüzde 48 yurt dışı payı mevcutken, 2024 yılında bu payın yüzde 68 oranında gerçekleşmesini öngörmekteyiz” dedi.

Karayipler’de liman projesi

 4 kıta, 17 ülkedeki 30 kruvaziyer limanla dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi olduklarını ifade eden Kutman, şunları kaydetti: “Bu konumumuzu güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Karayipler’in yanı sıra Avustralya, Çin, Japonya ve İngiltere’de ilgilendiğimiz limanlar var. Bunların içinden bazılarını portföyümüze kısa sürede eklemeyi hedefliyoruz. Ayrıca, Consus Enerji ile de yurt dışına açılma hedefimiz bulunuyor. Karayipler ve Avrupa’da yer alan çeşitli ülkelerdeki projelere ilişkin değerlendirmelerimiz devam ediyor.”

Global Ports Holding’in 330 milyon dolar tutarında, yüzde 7,87 sabit kupon faizli tahvil ihracını gerçekleştirdiğini anlatan Kutman, bu ihraçtan elde edilen kaynağın bir kısmının Karayipler bölgesindeki liman portföyünün genişletilmesi ve geliştirilmesine ilişkin yatırımların finansmanında kullanacaklarını kaydetti.

Kutman: Son derece başarılı bir yönetim var

Mehmet Kutman, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirerek, “Türkiye’nin CDS’leri düşüş ivmesinde. Tüm bunları göz önüne aldığımızda son derece başarılı bir yönetim var. Politikaların devam etmesi ile birlikte enflasyonun önemli ölçüde gerileyeceğini ve uluslararası yatırımcıların daha fazla ülkemize geleceğini öngörüyorum.

Son dönemde yeni ekonomi ekibinin attığı adımlar ve dış politikada gözlenen gelişmeler yabancıların Türkiye algısında olumlu bir değişim yarattı” dedi. Fed’in son iki toplantısında faizi sabit tutması ve gelecek yıl faiz indirimi beklentileri nedeniyle tablonun küresel ekonomi için daha olumlu seyretmeye başlayacağını düşündüklerini aktaran Kutman, “Fed’in faiz indirmesiyle birlikte gelişmekte olan ülkelere daha fazla para akışı olacağını öngörüyorum. Türkiye’nin yeni ekonomi yönetimine küresel olarak duyulan güven de bu ortamdan ülkemizin daha pozitif ayrışmasını beraberinde getirecektir” ifadelerini kullandı.

Temiz Enerji Yatırımları İkiye Katlandı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “Bu yıl inşa edilen santrallerin yüzde 85’ini temiz enerji santralleri oluşturdu.’’ dedi.

Türk-Fransız Ticaret Derneği ve Rönesans Enerji iş birliğinde, Fransa ile Türkiye arasında enerji sektörüne yönelik iş birliklerini ve ortak yatırımları teşvik etmek amacıyla düzenlenen “Fransız-Türk Temiz Enerji Zirvesi” İstanbul’da gerçekleşti.

Dünya Gazetesi’nden Başak Nur Gökçam’ın haberine göre, zirveye çevrimiçi katılım gösteren Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dünyada, temiz enerjiye geçişin yaşandığı dönüşüm sürecinin büyük bir hızla ilerlemekte olduğunu belirtti. 2023 yılında dünyada inşa edilen yeni santrallerin yüzde 85’ini temiz enerji santrallerinin oluşturduğu bilgisini veren Birol, “Bunun yaklaşık yüzde 80’i yenilenebilir, yüzde 5’i ise nükleer enerji santralleri oldu. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıt kaynaklı santraller bunun yalnızca yüzde 15’ini oluşturdu” ifadelerinde bulundu.

Temiz enerji kaynaklarının yakın gelecekte elektrik sektörüne hakim olacağını ve tüm sektörlerin de geleceğini belirleyeceğinin altını çizen IEA Başkanı Birol, “Bunun nedeni iklim değişikliği değil. Çoğu durumda maliyet açısından rekabetçi olması ve enerji güvenliği kaynaklı nedenler. Öte yandan bir diğer trendin ise ulaşım sektöründe yaşanan dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. Üç yıl önce dünya genelinde satılan 25 araçtan 1’i elektrikli iken bu yıl 5 araçtan 1’i elektrikli” dedi.

Dünya, nükleer enerjiye dönüş yapıyor

Son yıllarda birçok ülkede nükleer enerji yatırımlarının arttığına dikkat çeken Birol, “Benim görüşüme göre, nükleer enerji temiz elektrik üretiminin en önemli unsuru. Hiroşima’dan sonra nükleerle ilgili fikirler tamamen değişmişti ama artık dünya nükleer enerjiye dönüş yapıyor” diye konuştu.

“Dönüşüm güçlü ama hedefler için yeterli değil”

Temiz enerji yatırımlarına ilişkin de konuşan Birol “2015’te dünyadaki toplam temiz enerji yatırımları yaklaşık 1 trilyon dolardı. Günümüzde ise temiz enerji yatırımları 2 trilyon dolara yaklaşmış durumda. Temiz enerji dönüşümü güçlü, fakat iklim hedefleriyle uyumlu değil. Ancak enerji görünümü çok hızlı bir şekilde değişiyor. Fransa, Türkiye ve diğer ülkelerin bu temiz enerjinin kurulumu noktasında kendilerini konumlandırmaları gerekiyor” dedi.

Türkiye ile Fransa’nın enerji sektöründe iş birliği yapabileceği alanlara değinen Birol, “Nükleer enerji de bunlardan biri. Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahip. Deniz üstü rüzgâr enerjisi de Türkiye ve Fransa’nın beraber çalışabileceği alanlardan biri” diye ekledi.

5 yılda 2 milyar euroluk yeşil enerji

Zirvede düzenlenen Yeşil Finansman paneli konuşmasında Fransa ve Türkiye arasındaki iş birliği sayesinde yeşil enerjiye yapılan yatırımların hem sektör hem iki ülke hem de dünyamız için çok değerli olduğunu belirten Rönesans Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Emre Hatem de, “Türkiye’nin en büyük 3 yeşil enerji şirketinden biri olma hedefimiz doğrultusunda ilk yatırımımız olan 189 MW’lık rüzgar enerjisi yatırımı için Heitkamp Industrial Solutions GmbH ve Nordex Grup ile anlaşmaya vardık.

Rönesans Enerji olarak Türkiye Ulusal Enerji Planı’ndaki 2028 yılına kadar gerçekleştirilmesi öngörülen yeşil enerji yatırımlarının yaklaşık yüzde 7’sini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz beş yılda 2 bin MW’a denk gelen 2 milyar euroluk yeşil enerji yatırımı yapmak.

Bu yatırımlar sayesinde yılda yaklaşık 1 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçmiş olacağımız gibi 3,5 milyon ton sera gazı emisyonundan kurtulacağız” ifadelerinde bulundu.

Dünya Bankası, Yeşil Dönüşüm Kredisini Onayladı

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB), Dünya Bankası’ndan (IBRD) temin edeceği 155 milyon dolarlık yeşil dönüşüm kredisi onaylandı.

Türkiye’de ve dünyada kredi ile finanse edilerek kurulan, emisyon salımı azaltım ve kapsayıcı dönüşüm odaklı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olan Türkiye Yeşil Fonu’nun, iklim risklerinin yönetilmesini merkeze alan yol haritası ile Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefine önemli bir katkı sağlaması hedefleniyor.

Kredi anlaşması ile ilgili bilgi veren TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “Türkiye Yeşil Fonu ile ülkemizdeki firmaların yeşil dönüşüm yolculuklarında etkin rol oynamayı, sermaye piyasaları yoluyla iklim finansmanına yönelik kaynakların çeşitliliğini, miktarını ve çarpan etkisini artırmayı amaçlıyoruz. Firmalara sermaye yatırımı sağlayan bu fon kapsamında özel sektör sermayesini de harekete geçirmeyi hedefliyoruz. TSKB olarak, Türkiye Yeşil Fonu gibi yenilikçi kaynaklarla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nitelikli ve çok boyutlu katkı sunmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın garantisiyle Dünya Bankası’ndan temin edilen 155 milyon dolarlık kredi ile Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. aracılığıyla Türkiye Yeşil Fonu’nu kuracaklarını anlatan Bilgiç,” Dünya Bankası ile uzun süredir üzerinde titizlikle çalışarak geliştirdiğimiz bu model kapsamında Türkiye genelinde yeşil dönüşüm sürecindeki şirketleri sermaye yatırımı yoluyla destekleyeceğiz.

Türkiye Yeşil Fonu kapsamında, yatırım yapılacak firmalar düzeyinde ilave 250 milyon doları özel sektör sermayesi sağlamayı, böylelikle sermaye niteliğindeki proje büyüklüğünün 405 milyon dolara ulaşmasını hedefliyoruz” diye konuştu.

Yeşil kalkınma hedeflerinde itici güç olacak

 Türkiye Yeşil Finans Projesi’nin, Türkiye’nin yeşil kalkınma hedeflerine ulaşmada itici bir güç olacağını söyleyen Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez “Projenin önemli ölçüde yeni girişim sermayesi yatırımı imkanı yaratacak olması sermaye piyasalarımızın geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

İlerleyen dönemde ülkemizin yeşil dönüşümünün desteklenmesinde Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile güçlü işbirlikleri kurmaya devam edeceğiz” dedi. Yeşil Finansman Projesi’nin düşük karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomiye geçişi destekleyeceğini söyleyen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise “Önerilen yapı ve sermaye piyasası araçları üzerindeki odak sayesinde, proje özel sermayeyi çekme ve piyasa yaratma konusunda önemli bir potansiyele sahiptir” açıklamasını yaptı.

Evyap’ın, Ahmet Fikret Evyap Adına Tuzla’da Yaptıracağı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Temeli Atıldı 

Geçtiğimiz yıl vefat eden Evyap’ın ikinci kuşak temsilcisi Ahmet Fikret Evyap adına İstanbul Tuzla’da yaptırılacak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Atölyeleri ve Spor Salonu’nun temeli atıldı. 

İstanbul Valisi Davut Gül ile Evyap İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap arasında imzalanan protokol kapsamında, Tuzla Yayla Mahallesinde yaptırılacak okul, 32 derslikli olacak. Okulun yaklaşık 350 milyon liraya mal olması öngörülüyor.

Türkiye’nin lider kişisel temizlik ve bakım şirketi Evyap, fabrikasının da bulunduğu Tuzla’ya 32 derslikli bir mesleki ve teknik lise inşa edecek. Geçtiğimiz yıl vefat eden Evyap’ın ikinci kuşak temsilcisi Ahmet Fikret Evyap adına yaptırılacak lise, tamamlandığında Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilecek. Yenilikçi vizyonuyla Evyap’ı global bir ihracatçıya dönüştüren Fikret Evyap’ın adının verileceği okul, yaklaşık 17 bin metrekare üzerine inşa edilecek. Toplam 32 derslikli okul binası, üç adet atölye binası, kapalı spor salonu ile açık spor alanlarından oluşacak ve yaklaşık olarak 15 bin metrekare kapalı alanda hizmet verecek. 

Okulun temel atma törenine İstanbul Valisi Davut Gül, Tuzla Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Çangır, Evyap Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Evyap, Evyap İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap, Evyap İcra Kurulu Üyesi Ömer Evyap, merhum A. Fikret Evyap’ın eşi Semra Evyap, kızları Ayşe Evyap Kadakal ve Zeynep Evyap Kutsoy başta olmak üzere Evyap çalışanları ve öğrenciler katıldı. 

İstanbul Valisi Davut Gül: İstanbul’un önemli bir ihtiyacını karşılayacak

Temel atma töreninde konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, şu anda İstanbul’un en çok ihtiyacı olan şeyin meslek liseleri olduğunu belirtti. Gül, “Bu proje usulen yapılmış bir proje değil. Öncelikle teklif aileden geldi. Bu bizim için çok kıymetli. Meslek lisesi mezunu insana ihtiyacımız var. Meslek lisesi mezunlarının piyasada daha kolay iş bulduğunu görüyoruz. Lisemizi yaparken ihtiyacı olan atölyeleri ve spor salonunu planlamaları da çok kıymetli. Tuzla’nın ve İstanbul’un önemli bir ihtiyacını inşallah kapatmış olacak” şeklinde konuştu. 

“Okulumuzun açılışını da inşallah Evyap ailesi ile birlikte yapacağız” diyen Vali Gül, “İnanıyorum ki, burada okuyan öğrencilerimiz arasından yeni Fikret Evyap’lar çıkacak ve onlar da ileride her biri kendi çapında bir Evyap olduğunda dönüp okul yaptıracaklar” dedi. 

Mesleğine aşık, vizyoner ve tutumluluğu ile öne çıkan bir iş insanı

Evyap İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap ise, sözlerine babası Ahmet Fikret Evyap’ın vizyonerliği, çalışkanlığı ve tutumluluğuna değinerek başladı. “Sevgili babamı başkalarından ayıran üç özelliğini sıralayacağım” diyen Evyap, şöyle devam etti: 

“Fikret Bey övünmeyi sevmezdi, o nedenle ne kadar okul yaptırdığına hiç değinmeyeceğim. Kendisini özel kılan şeylerden bahsetmek istiyorum. Onu tanıdığım herkesten ayıran en önemli özelliği, mesleğine aşık bir insan olmasıydı. Daha çocukluk yıllarında babasının sabun atölyesinden sabun, babaannemizin mutfağından tencere kaçırıp bahçede sabun yapmaya çalışırmış. Son yıllarında sağlığı nedeniyle evden çıkamadığında, seyahate giden herkesten sabun getirmesini isterdi. Getirdiğimizde de çocuklar gibi sevinirdi. Bir diğer özelliği, gelecekle ilgili öngörülerinde müthiş isabetli olmasıydı yani vizyonerdi. Ve müthiş tasarruf sahibi bir insandı. Bana 35 yaşım için yazdığı mektubu, yağ fiyatlarını not aldığı kağıdın arkasına yazacak kadar tutumluydu. Ama asla cimri değildi. Şu anda Erzurum’da da Mehmet Rıfat Evyap Fen Lisesi’nin inşaatı devam ediyor. İnşallah bu okullardan mezun olan arkadaşlarımız da Mehmet Rıfat Bey, Fikret Bey gibi vatana millete hayırlı insanlar olacak.” 

Ahmet Fikret Evyap Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Hakkında

Okulun eğitim vereceği bölümler, Milli Eğitim Bakanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve eğitim camiasının yönlendirmesiyle bölgenin ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlendi. Okulda kimya teknolojisi, endüstriyel otomasyon teknolojileri, yenilenebilir enerji teknolojileri bölümlerinde yaklaşık 1000 öğrenciye eğitim verilecek.  

Tefrişatı, masa, sıra, akıllı tahta, laboratuvar, bilgisayar sınıfı ve atölyelerin iç donanımı Evyap tarafından karşılanacak olan okulun üç yıl içinde hizmete açılması planlanıyor. Okulun maliyetinin yaklaşık 350 milyon TL olması öngörülüyor. 

Kocaeli’ye Yeni Çimento Fabrikası Kuruluyor

OYAK Çimento, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 6 bin 262 metrekare büyüklüğünde hazır beton tesisi kurulacağını duyurdu.

OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş., Kocaeli Gebze Pelitli Mahallesi sınırları içerisinde 4 milyon 250 bin TL’lik tesis kuracak. 6 bin 262,6 metrekare olan 227 Ada’da kurulacak “Hazır Beton Tesisi” için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlamıştı. Süreçle ilgili bakanlık “ÇED gerekli değildir” kararı verdi.

Proje alanı Kocaeli İl Merkezi’nin kuş uçuşu 43 km kuzeybatısında, Gebze İlçe merkezinin 6,15 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Proje alanına en yakın konut kuş uçuşu 252 metre kuzeydoğu istikamette bulunan Pelitli Mahallesi sınırları içerisindeki konutlardan oluşuyor.

Faaliyet alanında günde 9 saat, ayda 25 gün, yılda 12 ay 300 gün çalışma yapılması planlanıyor. (Çalışma Saat Aralıkları 08:00-12:00, 13:00-18:00) Proje kapsamında 20 kişi çalışacak. 

 Aremas Gayrimenkul, İstanbul’un Kentsel Dönüşümü İçin Özel Bir Mortgage Sistemi Öneriyor 

Gayrimenkul alanında A’dan Z’ye danışmanlık hizmeti sunan Aremas’ın 14. yıl kutlamasında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, “2024’te de büyümeyi hedefliyoruz” diyerek İstanbul’un kentsel dönüşümü için özel bir mortgage sistemi kurulmasını önerdi. 

14. yaşını Mandarin Oriental Bosphorus’ta düzenlediği etkinlikle kutlayan Aremas Gayrimenkul, geleneksel hale gelen yeni yıla merhaba buluşması kapsamında, iş ortakları ve yatırımcılarla buluştu. Etkinlikte konuşan Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, konut başta olmak üzere gayrimenkul sektörünün 2023 yılını değerlendirdi, 2024 yılı için de sektör ve Aremas’a dair beklenti ve tahminlerini açıkladı. 

İstanbula Özel Model

Gayrimenkuldeki son gelişmelere değinen Vedat Arslan, 2020 yılının haziran ayından 2022 sonuna kadar devam eden sektörel hareketlenmenin, nakdin konuta yönlendirilmesi odaklı artış gösterdiğini, 2023’ün başında yaşanan deprem ve sıkılaştırma politikalarıyla daralmanın kaçınılmaz olarak yaşandığını ifade etti. 2024’ün gayrimenkul sektörü açısından zor bir yıl olabileceğini vurgulayan Vedat Arslan, proje finansmanı ve mortgage’ın olmadığı, piyasanın daraldığı bir ortamda, satışa sunulabilecek projelerin azalabileceğini vurgulayarak kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.

İstanbul’un kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyleyen Vedat Arslan, “Bunun için ihtiyaç duyulan finansmanın sadece özkaynaklar ya da dış finansman yoluyla temin edilmesi mümkün değil. Kentsel dönüşüme özel bir mortgage sisteminin kurulması ve bu şekilde riskin tabana yayılmasının sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu sistemi destekleyecek yapıların ise gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve fonları, emeklilik fonları veya portföy yönetim şirketleri vasıtasıyla kurulması ve iyi bir satışın gücüyle desteklenmesi gerekiyor. Bunun için de kurumsallaşmasını tamamlamış organizasyonlara ihtiyaç bulunuyor” dedi. 

2023’ü Büyümeyle Kapattı

Gayrimenkulde uzun yıllardır sahip oldukları deneyimle, konsept geliştirmeden satış sonrası hizmetlere A’dan Z’ye danışmanlık hizmeti sunduklarını anlatan Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, 2024’te yurt içi ve dışında yeni projelere hizmet vermeye devam edeceklerini söyleyerek, “14 yıl önce, büyük ölçekli konut projelerine satış ve pazarlama desteği vermek üzere kurulan Aremas, zaman içinde iş kollarına konsept geliştirme, proje geliştirme danışmanlığı ve ticari satış ile kiralama fonksiyonlarını da ekleyerek, gayrimenkul projelerine 360 derece danışmanlık hizmeti veren bir marka haline geldi” diye konuştu. 

Bugüne kadar hizmet verdikleri projelerin toplam satılabilir alan büyüklüğü yaklaşık 5 milyon metrekareye ulaşan Aremas’ın İstanbul, İzmir ve Bodrum’un yanı sıra, Frankfurt ve Dubai’de de ofisleri bulunduğunu belirten Vedat Arslan, “Tüm olumsuzluklara rağmen 2023’ü büyümeyle kapattık. Gayrimenkul satışlarında DPA Estate, alüminyum cephe sistemleri ve mermer konusunda uzmanlaşan Arcons Global ve varlık yönetimine odaklanan Miva Invest markalarıyla yurt dışı pazarlara hizmet vermeye başladık” dedi.

2024 İçin Beklentilerimiz Yüksek

Yabancılara gayrimenkul satışı konusunda aktif olan DPA Estate ile Dubai ve Londra’daki gayrimenkul projelerini pazarladıklarını belirten Vedat Arslan, Dubai’den D&B ve Londra’dan Savills ile işbirliği yaptıklarını belirterek 2024’ü de büyümeyle kapatmayı planladıklarını söyledi. 

2021 yılında Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile “Aremas Kız Çocukları Eğitime Destek Burs Fonu”nu hayata geçirdiklerini anlatan Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kendi şehrinin dışında eğitim gören kız çocuklarına destek olmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 50 olan toplam burslu öğrenci sayımızı 60’a çıkardık. Bu sayıyı her geçen yıl daha da artırmayı hedefliyoruz.”

Diyarbakır’da Toplu İş Yeri Projesinde İnşaat Sürüyor

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 10 milyon TL yatırım bedeliyle hayata geçirilen İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi’nde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

İlçenin kırsal Oğlaklı Mahallesi Karacadağ bölgesinde bin dönümlük atıl arazinin ihale sonucu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan 560 milyon liraya alınmasının ardından Diyarbakır İmalatçılar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Başkanı Mustafa Çubuk, 10 bin vatandaşa ekmek kapısı olacak ve içerisinde hastane, spor tesisleri, idari binalar, oteller, cami ve 950 ticari iş yerinin olacağı projenin yapım çalışmalarını hızlandırdı. 

Yol çalışmaları, elektriklerin çekilmesi ve içerisindeki taşların geri dönüşümle mıcır haline getirilmesi ile hızlı bir şekilde projeyi inşa edeceklerini belirten Çubuk, Diyarbakır’daki işsizliği bitirmek için yeni projelerle de bölgeye istihdam sağlayacaklarını söyledi. Projenin yapım çalışmalarına başladıklarını ifade eden Çubuk, “Karacadağ bölgesinde yaklaşık bin dönüm arazi üzerinde dev yatırım projemiz şu anda devam ediyor. Biz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ihale yoluyla dev projemizin arsasını aldık. Şu anda yollarımızı açıyoruz. Elektriklerimiz çekildi ve arazide ciddi anlamda taşlar var. Onların ayıklanma işlemleri devam ediyor. Oradaki ayıkladığımız taşları geri dönüşüm olarak mıcır yapacağız. Altyapı projemiz Ankara’da onaylandı. Son zamanlarda sel baskınları var. Onun için ciddi şekilde kuyular kazdırıyoruz. Çok kısa bir süre içerisinde inşallah oraya tesisimizi, sanayimizi ve iş yerlerimizi kuracağız” dedi.

Yapılan dev proje ile 10 bin vatandaşa iş kapısı açılacağını ifade eden Çubuk, “Şu anda yapımına başladığımız dev yatırımda yaklaşık 10 bin vatandaşımız iş sahibi olacak. Projemizin içinde bir de Ticaret Lisesi olacak. Akaryakıt tesisleri, geri dönüşüm tesisleri ve yaklaşık 950 iş yeri olacak. Şu anda çok büyük talepler var. Diyarbakır’ımız için bu yaptığımız sanayiden bir tane daha olsa çok daha iyi olacak. Biz bunun için de bir çalışma yapıyoruz” diye konuştu.

Bölgede yaşanan depremlerin ardından ciddi anlamda işsizlik olduğunu ve bunun önüne geçebilmek, sanayi geliştirme alanları oluşturmak için bakanlıklara müracaat ettiklerini aktaran Çubuk, şöyle konuştu:

“Ülkemizde çok büyük bir deprem yaşadık. Bu depremden etkilenen illerden bir tanesi de Diyarbakır’ımızdı. Şu anda Diyarbakır’da çok fazla işsizlik var. Bundan dolayı da bölgemizde ciddi anlamda talep var. Bu projemizde 10 bin vatandaşımız çalışacak ve bunun devamı da gelecek. Sanayi geliştirme alanı olarak da bakanlığımıza müracaat ettik ve ciddi bir talebin olmasından dolayı talepleri karşılamamızdan ötürü elimizden geleni yapıyoruz.”

Bölgeye yeni projeler kazandırmak için destek beklediklerini belirten Çubuk, “Yaklaşık 2 bin 650 üyemizle ve ben aslen Diyarbakırlı olarak İstanbul’dan geldim. Devlet büyüklerimizden ricamız bize destek olmaları. Yeni tesisler, fabrikalar ve iş yerleri kurmak istiyoruz. Bu tamamen devletimizin kontrolünün altında olsun, ama biz 2 bin 650 üyemiz ve iş adamları olarak şu anda hazır bir şekilde yeni tesisler kurmak istiyoruz. İnsanlarımıza ve bölgemize faydalı olmak için elimizden ne geliyorsa yapmak istiyoruz. Cumhurbaşkanımızdan desteklerini bekliyoruz” dedi.

Kaynak: İHA

AVM Metrekare Verimlilik Endeksi Ekim’de Arttı

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research iş birliği ile oluşturulan AVM Endeksi’nin Ekim ayı sonuçları belli oldu. Buna göre endeks, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 77,4 arttı.

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research ortaklığında sunulan sonuçlara göre, Ekim 2023 döneminde metrekare verimlilik endeksi, Eylül 2023 dönemi ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan incelendiğinde yüzde 7,8 oranında artış göstererek 2301 puana yükseldi.

AVM’lerde kiralanabilir metrekare alanı başına düşen ciro Ekim ayında Türkiye genelinde 8.771 TL iken İstanbul’da 10.861 TL, Anadolu’da 7.377 TL olarak gerçekleşti.

Kategori Bazında Ciro Endeksi

Endeks, kategoriler bazında geçtiğimiz yılın Ekim ayı ile karşılaştırıldığında en fazla artış yüzde 96,1 ile teknoloji kategorisinde görüldü. Yiyecek içecek kategorisinde yüzde 78,7, diğer kategorisinde yüzde 76,5, giyim kategorisinde yüzde 73,7, hipermarket kategorisinde yüzde 66,7 ve ayakkabı kategorisinde yüzde 63,4’lük bir artış yaşandı. (*Diğer kategorisi; yapı market, mobilya, ev tekstili, hediyelik eşya, oyuncak, sinema, kişisel bakım ve kozmetik, kuyum, hoby, petshop, terzi ve ayakkabı tamir servisleri, döviz bürosu, kuru temizleme, eczane gibi mağazalardan oluşmaktadır.)

Kategori bazında ciro endeksi bir önceki ay olan Eylül 2023 dönemi ile karşılaştırıldığında giyim kategorisinde yüzde 13,4, diğer kategorisinde yüzde 6,4, hipermarket kategorisinde yüzde 3,9, ayakkabı kategorisinde yüzde 3,5, yiyecek içecek kategorisinde yüzde 1,9 ve teknoloji kategorisinde yüzde 1,2’lik bir artış yaşandığı görüldü.

Ziyaret Sayısı Endeksi 

Ekim 2023 verileri bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ziyaret sayısı endeksinde yüzde 5,7’lik bir artış ile 93 puana yükseldi.

Ekim 2023 döneminde ziyaret sayısı endeksi bir önceki ay Eylül 2023 ile karşılaştırıldığında yüzde 2,2 oranında bir artış olduğu gözlemlendi.

ABD’de Ulaştırma Projeleri İçin 8,2 Milyar Dolar Fon Sağlandı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Federal Demir Yolu Kurumu (FRA) ülke genelindeki ulaştırma projeleri için 8,2 milyar dolarlık fon sağlandığını açıkladı.

Ülkedeki tüm koridor planlama çalışmaları ve 10 adet yolcu taşıma projesi için 8,2 milyar dolarlık fon ayıran ABD Ulaştırma Bakanlığı düzenlenen basın açıklaması ile yatırımın daha önceden 25 demir yolu projesi için ayrılan 16,4 milyar dolarlık fonun devamı olduğunu belirtti.

Açıklanan projeler ile iki yüksek hızlı demir yolu koridorunun inşaatı hızlanacak ve hali hazırda kurulu olan demir yolu koridorlarının hizmet ve performans kapasiteleri artırılacak.

Fenercioğlu’ndan Kıbrıs’ta 3 Bin Konutluk Yeni Yaşam Alanı

Alanya’da kurulan, Antalya’da kentsel dönüşüm, inşaat, tarım gibi sektörlerde faaliyet gösteren Fenercioğlu, Kıbrıs’taki projelerine hız verdi. Fenercioğlu, yeni projelerini 11 Aralık’ta Merit Royal Diamond Hotel’de gerçekleştirdiği görkemli bir davetle tanıttı. Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Ocak 2024’te Gaziveren bölgesinde toplamda 3 bin konutluk yeni yaşam alanı kuracaklarının müjdesini verdi.

Yurtiçi ve yurtdışında projeleri devam eden ve Ağustos’un ikinci yarısında Kıbrıs’ta 3 bin konutluk projelerine başlayan Fenercioğlu, bölgede yatırımlarına devam ediyor. Fenercioğlu, yeni projelerini 11 Aralık’ta Merit Royal Diamond Hotel’de gerçekleşen ve Simge Sağın’ın sahne aldığı görkemli bir davetle tanıttı. Geceye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Prof.Dr. Erhan Arıklı, Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği (GİGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Tekçe ve gayrimenkul sektörünü temsilen içlerinde acentaların ve sektör profesyonellerinin de olduğu iki bine yakın kişi katıldı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Prof.Dr. Erhan Arıklı, KKTC’ye bu kadar çok yatırımcıyı getiren Fenercioğlu ailesine teşekkürlerini sunarken; “KKTC bir yatırım cenneti, bu cenneti erken keşfeden kazanır. Dünyanın en güvenilir ülkelerinden biri olan KKTC’de birçok yatırımcı yatırım yapmak için sıraya girmiş durumda.” şeklinde görüşlerini aktardı.

Gaziveren Bölgesinde 3 Bin Konutluk Yeni Yaşam Alanı 

Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu ise konuşmasında,Kıbrıs’ta yeni projeler için heyecanlı olduklarını belirterek, “2023 yılı gayrimenkul ve inşaat sektörü adına ne yazık ki zorluklarla geçti, Şubat ayında yaşadığımız deprem hepimizi derinden sarstı. Bu noktada sektör temsilcileri olarak sorumluluğumuzu biliyor, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek konusunda yapmamız gereken tüm çalışmaları bir bir gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki ay Gaziveren bölgesinde başlayacağımız, toplamda 3 bin konutluk, adanın yeni yaşam alanı olacak “Coastal Heaven” projemizi tanıtmanın mutluluğu içerisindeyiz. Aynı zamanda önümüzdeki yıl Türkiye’nin birçok noktasında ve İspanya’da yeni projelerimiz de olacak.” dedi.

”Prestijli Markalardan Müşterilerimize Avantajlar Sunacağız”

Aralık ayının ilk haftasında Fenercioğlu ve Neo Portföy iş birliğinde arsa ve karma gayrimenkul yatırım fonlarının tanıtımını gerçekleştirdiklerini belirten Aycan Fenercioğlu, kurulan fonlar aracılığıyla, yatırımların enflasyona yenilmeyeceğini, her bir fon için büyüklük hedeflerinin 500.000.000 TL olduğunu belirtti. Yakın zamanda Lüksemburg’ta açıklayacakları gayrimenkul yatırım fonunun da müjdesini veren Fenercioğlu toplantıda acentelere özel geliştirdikleri e-rezervasyon platformuyla ilgili bilgiler verdi. Fenercioğlu’ndan gayrimenkul alanların ayrıcalıklı bir dünyaya girmelerini sağlamak üzere bir Club kart uygulamaları hakkında da bilgiler veren Fenercioğlu, iş birliği yapacakları prestijli markalardan müşterilerine avantajlar sunacaklarını aktardı.

Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği (GİGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Tekçe de; “Akdeniz ikliminin ihtiyacı olan yabancı yatırımcı için iklim ilk önceliklerden biri, bu anlamda Kıbrıs tüm ihtiyacı karşılar nitelikte. Doğu Akdeniz’in en cezbedici konumunda olan Kıbrıs, önümüzdeki 10 yılda çok daha fazla büyüyecek. Dünyada yabancı sermaye yatırımında Kıbrıs’ın doğrudan sermayeyi çekeceğini görüyorum. Fenercioğlu’nın ahlaklı ve ilkeli iş yapma modelinin sektöre rol model olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu. 

Arsa ile Türkiye Vatandaşlığı Almanın Önüne Geçilmesi Yerinde Bir Karar

Yabancıların taşınmaz alımıyla vatandaşlık kazanabilmesine ilişkin uygulamaya göre arsalar üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmuş ya da üzerinde yapı bulunması şartı getirildi. Yeni düzenlemeyi değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, alınan kararların çok yerinde olduğunu ancak arsa payının tamamını topluca satın alarak üzerine yapılacak inşaattan vazgeçilmesi riski karşısında yetkili kurumunun önlem alması gerektiğini açıkladı.

Yabancıların Türkiye vatandaşlığı için arsa alabilmesinin önüne geçildi. Yabancıların Türkiye’de 400 bin dolar tutarında taşınmaz satın alarak vatandaşlık kazanabilmesine yönelik uygulamada değişikliğe gidilerek vatandaşlık edinimi için yapılan alımlara arsaların üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmuş ya da üzerinde yapı bulunması şartı getirildi.

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, yapılan düzenlemenin yerinde olduğunu belirterek, “Kat irtifakı kurulmuş arsalarda arsa payı alarak vatandaşlık ve ikamete yönelik bir işlem yapılmasına izin verilmesi çok doğru bir düzenleme. Ancak arsa payının tamamına topluca satın alarak üzerine yapılacak inşaattan vazgeçilmesi riski karşısında yetkili kurumunun önlem alması, atılan adımları daha da olumlu hale getirecektir.” dedi.

Yazıcı yeni düzenlemeyi şöyle değerlendirdi:

“Aslında işin özünde sadece kat mülkiyeti kurulmuş ve inşaatı bitmiş yapılarda vatandaşlık verilmesi onun da 400 bin dolar rakamından daha yüksek olması gerektiği kanaatindeyim. Böylece sürecin denetlenebilirliğini ve gerçekten ikamet için vatandaşlık alınabilirliğini de kontrol ettirecektir. Ayrıca pasaport için alımının da önüne geçecektir. Sadece bitmiş yapı satışı söz konusu olursa en azından yapı kullanılamıyorsa bile, arsa gibi boş durmaz, kiraya verilebilir, elektrik su doğalgaz bağlanılır. Onların vergileri olur, kiraya verilmesinden dolayı gelir vergisi doğar. Dolayısıyla bir Türk Vatandaşı nasıl vergi veriyorsa onlar da bu şekilde vergi verir, sadece mülkü alarak vatandaşlık almakla kalmamış olacaklar. Ayrıca yarım kalan inşaatlar nedeniyle oluşan dava konusu unsurlar da ortadan kalkmış olur. Bu konu ile ilgili yargıdaki yük azalır.”

Bu düzenleme arsa, tarla satışıyla vatandaşlığı kaldırdı. Türk vatandaşlığı elde etmenin suiistimal edilmesinin önünü kesecek bir değişiklik oldu.

‘Fergana’ Projesinde İnşaat Başladı

Nexonya’nın İstanbul, Maltepe’de hayata geçirdiği kentsel dönüşüm projesi Fergana’da inşaat çalışmaları başladı.

“Nexonya’da Yaşam Var” mottosuyla kurulan Nexonya, 40 yıllık inşaat sektöründeki birikimini yansıttığı projelerle adından söz ettiriyor. Başarılı bir 2023 yılı geçiren Nexonya, Sapanca, Şile, Ümraniye, Üsküdar, Çekmeköy ve Maltepe lokasyonlarında 7 aktif şantiyesiyle inşaat sektörünün öncü markalarından biri. Odağında kentsel dönüşüm projeleri bulunan Nexonya, İstanbul Maltepe Esenkent’te kentsel dönüşüm projesi Fergana’yı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da desteklenen yatay mimari olarak hayata geçiriyor. Daha önce Eğitimciler Sitesi olarak bilinen bölgede, “Yaşam Vadisi” mottosuyla inşaat çalışmaları başladı. Projede 11 blokta toplam 240 daire yer alırken, bloklar yatay mimari konseptinde 10 katlı olarak yükseliyor. Fergana’da 4 adet 2+1, 236 adet 3+1 seçeneklerinden oluşan toplam 240 adet daire yer alıyor. Projede brüt metrekareler ise 104.73 ile 121.41 metrekare arasında değişiyor.

D-100 Karayolu’na yakın bir konumda yer alan Nexonya’nın Fergana projesi, Esenkent metro istasyonuna da yürüme mesafesinde yer alıyor. Proje, metro ulaşımına kolaylığı dışında şehrin merkezinde olmasıyla birlikte, diğer toplu taşıma araçlarına yakınlığıyla da ulaşım rahatlığı sağlıyor. Prens Adaları ve şehir manzarasını bir arada sunan Fergana, peyzajıyla da yeşil alandan maksimum keyfin alınmasına olanak sunuyor. Kamelya, süs havuzu ve yapay şelale huzurlu bir ambiyans sağlarken, ortak kapalı yüzme havuzu, sauna, hamam, fitness salonu, basketbol sahası ve yürüyüş parkuru ile toplantı salonu imkânı dışında Fergana’da çocuklar için ortak oyun alanları, kreş gibi sosyal imkanlar da yer alıyor. Ayrıca her daire için kapalı otopark, her blokta çift asansör, otoparktan daireye çıkış, 7/24 güvenlik, kapalı devre kamera sistemi ve her dairede görüntülü intercom sistemi de bulunuyor. 

Proje hakkında bilgi veren Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural, “İstanbul’da kentsel dönüşüm projeleri sıfır konut projelerinden daha anlamlı. Ancak kentsel dönüşüm projelerini de hayata geçirirken kentin ve bölgenin dokusuna uygun projeler geliştirmek gerekiyor. Fergana projemizi hayata geçirirken bu iki temel kriteri baz aldık. Yatay mimariye dikkat ederken, 3+1 dairelerin ağırlık kazandığı bir proje ortaya çıkardık” dedi.

Aralık 2025’de teslim edilecek Fergana’da yılbaşına özel bir kampanya da oluşturuldu. Kişiye özel ödeme planına ek, yüzde 35 peşinat ve uygun faiz koşullarıyla 60 aya varan vade seçenekleri sunuluyor.

Kaynak: Emlak Dream

Mega, Construct Irak Fuarı’nda Ürünleri İle Fark Yarattı

Irak’ın Erbil Kenti’nde 2018 yılından bu yana düzenlenen uluslararası ölçekteki Construct Irak Fuarı’na katılan Mega Yalıtım Çözümleri ürün ve çözümleriyle yoğun ilgi gördü. Katılımın da yüksek oranda olduğu platform, Irak’taki gelişen inşaat sektörü göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz yapı malzeme üreticileri için ayrıcalıklı bir yerde duruyor. 

Ülkemizde yalıtım sektörünün öncü firmalarından olan Mega Yalıtım Çözümleri, uluslararası inşaat ve yapı endüstrisi fuarı olan Construct Irak 2023’te tüm ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Yerli yapı ve inşaat malzemeleri üreticilerinin çoğunun katılım gösterdiği Erbil Construct Irak Fuarı’nın açılışını Başbakan Mesrur Barzani ve Konsolos Memet Mevlüt Yakut yaptı.

Beklenenin üzerinde ilgi gören ve üç gün süren fuara, Kuzey Irak’ta iş yapan sektör profesyonellerinin yanı sıra Irak’ın güneyinden, Bağdat ve Basra’dan gelen ziyaretçiler de katıldı. Erbil Fuarı sonrası fuar ile ilgili görüşlerini paylaşan Mega Yalıtım Çözümleri İhracat Müdürü Gamze Göksu Irak’taki yapı sektörüne dair şu bilgileri paylaştı:

‘’Kuzeyde, Rami Tower, Erbil Hills ve Pavillon projeleri, güneyde yapılması planlanan 85.000 adet konut ve 157 adet kamu projesi, enerji santrallerinde yapılması planlanan yenilemeler ile Irak, Construc Irak fuarı katılımcıları için ilgi çekici bir pazar. Erbil Hills ve Pavillon gibi yapımı devam eden projeler de aynı şekilde. Bununla beraber firmamız adına belirtmek isterim ki standımızı ziyaret eden Erbil Ticari Ataşemiz Kemal Bahadır ve Türkmen Bakan Aydın Maruf’un özellikle lanse ettiğimiz yalıtım malzemelerine ve hafif yapı elemanlarına ilgisi büyüktü. Standımızda genel olarak ses yalıtımı konusundaki yenilikçi Desiwool ürünümüz ve boru yalıtım malzemeleri, Taşyünü yalıtım malzemeleri ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken ürünlerimizden oldu. Bunların yanı sıra Lento, Söve, Mega Block gibi hafif yapı elemanları da yine ilgi gören ürün portföyümüz arasındaydı. Ve ürünlerimizle gördüğümüz ilgiden çok memnunuz.’’

En Yeni Ürünler, Hafif Yapı Malzemeleri

Göksu, ihracat yaptıkları ülkeler arasında Irak’ın önemli bir yeri olduğunu, var olan iş birliklerini fuar aracılığı ile daha da kuvvetlendirdiklerine inandıklarını da sözlerine ekledi. Göksu, ayrıca fuar firması SoFuarın fuara getirdiği ziyaretçilerin konulara hâkim olmalarından, fuarın tanıtımının Irak televizyonlarında ve şehir içindeki billboardlarda yaygın bir şekilde yer almasının kendileri gibi diğer katılımcılar için de memnun edici olduğunu özellikle belirtti. 

Mega, uluslararası ölçekte olan bu platformda, Taşyünü, XPS ve EPS gibi Irak İnşaat pazarının ihtiyaç duyduğu önemli yalıtım malzemelerinin yanı sıra Ar-Ge çalışmaları sonucu pazar ihtiyaçlarına göre şekillendirilen MegaBlock, MegaSöve gibi dekoratif aksesuarlar ve hafif yapı elemanlarını da lanse etti. Ayrıca Desiwool, MegaLento ve MegaPan gibi birçok alanda kullanılabilen malzemeler de fuarda tanıtıldı.

JYSK üçüncü mağazasını Tepe Nautilus’ta açıyor!

Türkiye ekonomisindeki pozitif büyüme eğilimi yatırım ortamına olan güveni de arttırıyor. Bu kapsamda Türkiye’deki ilk mağazalarını Mayıs 2023’te Torium AVM ve Oasis Cadde AVM’de eş zamanlı olarak açan Danimarka merkezli ev eşyası perakendecisi JYSK, üçüncü mağazasını açmaya hazırlanıyor.

45 ülkede 3 bin 300’den mağazası bulunan markanın Ülke Müdürü Alexandru Bratu, “Türkiye’deki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz, yıl sonuna kadar üçüncü mağazamızı da Anadolu Yakasında çok merkezi bir lokasyonda açacağız. Önümüzdeki yıl da mağaza sayımız artarak devam edecek” dedi.

Yabancı şirketlerin Türkiye’ye olan yatırımları her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan Mayıs ayında ilk mağazalarını açan Danimarka merkezli ev eşyası perakendecisi JYSK, 1979 yılında aile şirketi olarak kurulduğu günden itibaren misyon edindiği uyku ve yaşam alanlarında herkes için harika bir İskandinav teklifi sunma hedefini şimdi Anadolu Yakasında açacağı üçüncü mağazası ile sürdürüyor. 

İskandinav “hygge” tarzında ev ve yaşam ürünlerinin yanı sıra yatak ve uyku ürünlerindeki deneyimini daha çok müşterisi ile paylaşmayı hedefleyen JYSK, üçüncü mağazasını 18 Aralık’ta Tepe Nautilus’ta açıyor. Doğrudan yatırım ile açılan mağaza, bin 421 metrekare toplam alanı ile müşterilerine ferah bir alışveriş deneyimi sunacak.

“Mağaza Sayımız Artacak”

Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra JYSK Türkiye’nin de Ülke Müdürü olan Alexandru Bratu, “Türkiye’deki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz, yıl sonuna kadar üçüncü mağazamızı da Aanadolu Yakasında çok merkezi bir lokasyonda açacağız. Önümüzdeki yıl da mağaza sayımız artarak devam edecek. JYSK Türkiye’de yapacağımız yatırımlar ile, daha çok müşterilerimizi gerçek İskandinav deneyimi ile buluşturacağız ve gittikçe artan mağaza sayımız ile kolaylıkla erişebilir olacağız. Artık hem Avrupa Yakasında hem de Anadolu Yakasında birbirinden güzel tasarımları çok uygun fiyata sunuyor olacağız.

Türkiyede’ki yeni mağazalar, müşterilerimize ilham veren ve kolay alışverişin yanı sıra keyifli bir deneyim sunmayı hedefleyen JYSK’un en güncel mağaza konsepti ile açılacak. Konsept, mağaza içi gezinmeyi ve ürünlere kolay erişimi mümkün kılarken; enerji tasarruflu aydınlatması ile ürünlerin daha dikkat çekici görünmesine ve açık kahverengi, ahşap görünümlü zemin dahil tüm mağazaya hakim olan nötr renkleri ile de yalın bir atmosfer oluşumuna olanak sağlıyor“ dedi. 

İstanbul Dışında da Mağaza Açacağız

Ülke müdürü Alexandru Bratu sözlerine şöyle devam etti: “Kısa bir süre olmasına rağmen, JYSK’un Türkiye pazarındaki başarısı ve müşterilerimizin ilgisi bizi çok mutlu etti. Çok geçmeden her semtte tüm müşterilerimizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz.

Türkiye’deki yatırım kararımız İstanbul ile sınırlı kalmayacak. Planlarımız doğrultusunda İstanbul sonrasında çevre iller başta olmak üzere tüm Türkiye’de JYSK mağazaları ile İskandinav yaşam tarzını ve felsefesini müşterilerimiz ile buluşturmayı hedefliyoruz.

İstanbul’daki üçüncü JYSK mağazası 14 Aralık’ta Tepe Nautilus AVM’de açılacak. JYSK Türkiye’nin toplam 45 ülkede 3 bin 300’den fazla mağazası bulunuyor.”

Kayseri’ye 15 Milyon TL’lik Ulaştırma Yatırımı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 milyon TL yatırımla Erkilet Bulvarı’nda kapsamlı bir çalışma başlatıldı. 

Çalışmaları yerinde inceleyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,  projenin ilerleyişi hakkında bilgi aldı. Bu teknik geziye Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Hasdal ve diğer daire başkanları da katıldı. Başkan, şehir genelindeki ulaşım projelerinin hız kesmeden devam ettiğini ve bu yatırımlarla vatandaşlara daha konforlu ve güvenli bir ulaşım hizmeti sunmayı hedeflediklerini belirtti.

Erkilet Bulvarı’nın Bekir Yıldız Bulvarı ve Yeşil Mahalle Meydanı arasındaki kısmında gerçekleştirilen bu yenileme çalışmalarının toplam maliyeti 15 milyon TL. Başkan Büyükkılıç, vatandaşların rahatça kullanabileceği bu yolu daha konforlu hale getirdiklerini söyledi ve tüm Kayserililere hayırlı olmasını diledi. 

Büyükşehir Belediyesi, bu projede Ayancık Caddesi’nden Bekir Yıldız Bulvarı’na kadar olan bölgeyi yenilemeyi planlıyor. Mevsim şartlarının uygun olduğu sürece çalışmalar devam edecek. Yolun belirlenen bölümlerindeki eski asfaltlar, asfalt kazıma makineleri ile kaldırılıyor ve bu asfaltlar, tali yollarda ve kırsal bölgelerde geri dönüşüm amaçlı kullanılıyor. Kazıma işleminden sonra yol, asfalt dökümü için hazır hale getiriliyor ve sıcak asfalt dökümü yapılıyor.

Büyükşehir Belediyesinde Çalışmalar Son Sürat Devam Ediyor

Büyükşehir Belediyesi ekipleri, gece saatlerinde kazıma ve yüzey düzenleme, gündüz saatlerinde ise asfalt dökümü işlerini planlı bir şekilde yürütüyor. Çalışmalar sırasında yol trafiğe açık tutulacak ancak çalışma yapılan şeritler kapalı kalacak. 

İnşaat Ciro Endeksi Yüzde 98,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayı ciro endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat sektörü ciro endeksi yıllık yüzde 98,6 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 65,3 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ekim ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 54,6 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 98,6 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 69,4 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 63,5 arttı. 

İnşaat Ciro Endeksi Aylık Yüzde 4,6 Yükseldi

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ekim ayında aylık yüzde 4,1 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ekim ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 2,9 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 4,6 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 4,7 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 4,3 arttı.

Siltaş Yapı 2024’te Yüzde 50 Büyüme Hedefliyor

Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 2024 yılında yüzde 50 büyüme hedeflediklerini vurgulayarak yeni projelerden bahsetti.

İş dünyasındaki 40 yılı aşkın köklü geçmişi ışığında 2011 yılından bu yana kente değer katan yapılar inşa etmeye odaklanan Siltaş Yapı, yeni projelerinin de etkisiyle hızla büyüdüğü 2023 yılından sonra 2024 yılı için de iddialı hedeflerle yoluna devam ediyor. 

Siltaş Yapı olarak inşaat sektöründe yaşanan finansal dalgalanmalara rağmen 2023 yılını yüzde 100 büyüyerek geride bıraktıklarını açıklayan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir; “Yüzde 50 büyüme hedeflediğimiz 2024 yılında ise Pendik’in merkezinde ve Aydos ormanının yanı başında konumlanan iki yeni projeye başlayacağız. Kartal-Maltepe aksında hayata geçirmeyi planladığımız bir de sürpriz projemiz var. Şirket olarak orta ve uzun vadede sadece İstanbul’da değil farklı bölgelerde de proje geliştirmeyi ve alışveriş merkezi projelerine de imza atarak Siltaş Yapı kalitesi ve güvencesini sektörün farklı alanlarına da kazandırmayı planlıyoruz. Bizim için önemli bir lokasyon olan Ege bölgesinde planladığımız iki proje üzerinde de çalışmalarımız sürüyor.” ifadelerinde bulundu.

İstanbul’un eski yapı stoğunun hızlı bir şekilde dönüştürülmesine katkıda bulunmak için durmadan yeni projeler geliştirdiklerini vurgulayan Murat Özdemir; “Projelerimizle geniş yeşil alana sahip, fonksiyonel, konforlu, güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları inşa ederek sürdürülebilir şehirleşmeye katkı sağlamayı istiyoruz.” dedi.

Yeni yılda devletin teşvik ve destekleri ile birlikte insanların güvenli, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamasını sağlamaya yönelik daha güçlü adımlar atmayı amaçladıklarını belirten Özdemir; “Siltaş Yapı olarak hedefimiz her zaman yaşanabilir alanlar üretmek oldu. Bu perspektiften baktığımızda sadece konut üretmiyor, insanların güvenli ve huzurlu yaşam alanı ihtiyacına cevap vererek manevi açıdan da kutsal ve değerli bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Üstlendiğimiz her proje Siltaş Yapı’nın bu felsefesini yansıtıyor. Yeni projelerimizi de bu yaklaşımımızla şekillendireceğiz.” diye belirtti.

Kanada’da İnşaat İzinleri Ekim Ayında Arttı

Statistics Canada’nın yayımladığı rapora göre, ülke genelinde inşaat izinleri 2023 yılının Ekim ayında yüzde 2,3 artarak 11,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Ekim ayında konut dışı inşaatlarının izin değeri yüzde 5,3 artışlar 4,1 milyar dolar olurken kurumsal inşaat izinleri yüzde 29,2 artışlar 1,4 milyar dolar oldu. En büyük artışı yüzde 16 ile 2 milyar dolar seviyesine çıkan Ontario kaydetti. Sanayi inşaatları yüzde 11,9 artışla 973,8 milyon dolar seviyesinde kaydedilirken ticari segment yüzde 10,5 düşüş göstererek 1,8 milyar dolar seviyesine geriledi.

Aynı anda konut inşaatlarının toplam değeri ise yüzde 0,6 artışlar 7,1 milyar dolara çıktı. Ontario, Alberta ve Quebec’teki artışlar diğer eyaletlerdeki düşüşü engelledi. Konut inşaatları yıllık bazda 16,1 artış gösterdi. Ekim ayında 18 bin 100 yeni çok haneli konut inşaatına ve 4 bin 600 tek haneli konut inşaatına izin verildi.

Konut Kiralarında Yüzde 15’e Varan İndirim

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, konut kiralarında düşüş gerçekleştiğini kaydederek, “Fiyatlarda yüzde 15’e varan bir düşüş var diyebiliriz” dedi.

Covid-19 salgınından bu yana artan küresel enflasyon, konut piyasasına da yansıdı. Özellikle son iki yıldır kiralık konut fiyatları büyük bir artış gösterdi. Özellikle büyük şehirlerde artan talep de bu yükselişi etkiledi. Ancak 2024 yılı enflasyonda düşüş beklentisi son günlerde sektördeki fiyatlara da yansımaya başladı. İnternet sitelerindeki bazı kiralık ev ilanlarında son bir iki ayda esnemeler gözlenmeye başlandı. Gayrimenkul uzmanları da konut arzının arttığını ve talebin azaldığını belirtiyor.

Hürriyet’ten Eren Sakarya’nın haberine göre; İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, kiralık konut fiyatlarında ciddi bir esnemenin söz konusu olduğunu söylüyor. Fiyatlardaki esnemenin sadece ilan sitelerinde görülmediğini belirten Aşa, “Ev kiralarken yapılan yüz yüze pazarlıklarda da ciddi indirimler yapılmakta” dedi. Aşa, “İstanbul’da birkaç ay önce ortalama 23 bin liradan kiraya verilen bir evin fiyatı 18 bin seviyesine kadar geriledi” dedi. 

Özellikle İstanbul’un Şişli ve Beşiktaş gibi semtlerinde birkaç ay önce ev bulunamayan semtlerde kiralık ev sayısının arttığını dile getiren Aşa “Fiyatlarda yüzde 15’e varan bir düşüş var diyebiliriz” diye ifade etti. 

Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı ise yurt genelinde ağustos ayından itibaren kiraların artmadığını söyledi. Özelmacıklı, “Fiyatlarda bir miktar esneme olduğunu söylemek mümkün” dedi. “Enflasyon için beklentiler aşağı doğru kırılmayı işaret ediyor” diyen Özelmacıklı, özellikle ocak ayındaki ücret artışlarına kadar fiyatların bu seyirde devam etmesini beklediklerini ifade etti. 

Enflasyondaki düşüş beklentisinin kira artışlarındaki esnemenin nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Gayrimenkul Uzmanı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Konut kredisi faizlerinin yüksek olması nedeniyle satılamayan evler bir dönem kiraya verilebilir mi şeklinde mal sahiplerinin düşüncesi var. Bu durum piyasada kiralık konut arzını arttırdı. Öte yandan evlilik sezonu sona erdi ve öğrencilerin kiralık ev arayışı da kasım ayı itibarıyla tamamlandı. Bunun yanında yüksek faizlerin etkisi ile kentsel dönüşüm de hız kaybetti. Mülk sahipleri artık evini dönüşüme sokmuyor. Kısa dönem kiralık evlerle ilgili yapılan bazı kanun değişiklikleri de bu durumu etkiledi. Tüm bu gelişmeler piyasadaki kiralık konut sayısını artırırken fiyatların bir miktar esnemesini de sağladı.”

Gayrimenkul uzmanı Özelmacıklı, enflasyondaki düşüş beklentisi nedeniyle 2024 yılı ilk yarısında kiralarda en fazla yüzde 20’lik bir artış ön gördüklerini söyledi. 

İstanbul Emlak Komisyoncuları Başkanı Aşa da fiyatların artık tavan yaptığını söylüyor. Ayrıca kiralık konut yüzünden davaların çok arttığını ve mahkemelerin uzun sürdüğünü belirten Aşa, “Artık ev sahibi ve kiracılar uzlaşma yoluna gitmeyi tercih ediyor. Kiralık konuta olan talebin azalması da bu uzlaşma ortamında etkili oldu” diye konuştu.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayisi Değer Katmaya Devam Ediyor

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, ‘’Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, yüksek ihracat kapasitesi ve ileri teknolojiye sahip kaliteli ve yüksek performanslı yerli ürünleriyle ülkemize değer katmaya devam edecektir.” dedi.

Her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan ve Yerli Malı Haftası olarak da bilinen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ kapsamında açıklama yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Özellikle inşaat malzemesi sanayisinin ihracat kanalıyla ülkeye büyük faydalar sağladığına değinen Tayfun Küçükoğlu, sektörün yüksek kaliteli ürünlerini dış pazarlarda rekabet edebilir fiyatlarla sunmasının, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağladığını söyledi.

 “Coğrafyamızın Tamamına Yetecek Bir Üretim Gücümüz Var”

“Ülkemizde üretilen ürünlerin kalitesi ve ihracat performansımız Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gücünü yansıtıyor” diyen Küçükoğlu, şunları söyledi:

“Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan sektörümüz Türkiye’nin dünya çapında rekabet edebildiği sektörler arasında bulunuyor ve dünya ihracat sıralamasında ilk 5 içinde yer alıyor. Türkiye inşaat malzemesi sanayisi gelişen, değişen ve yükselen tüketici beklentileri ile önemli gelişim hareketi içinde. Sadece ülkemize değil içinde bulunduğumuz coğrafyaya yetecek üretim gücümüz bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün dünyanın gelişmiş ülkeleri dahil 200’e yakın ülkeye yaptığı ihracatla, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 13’ünden fazlasını tek başına karşılıyor. Bulunduğumuz coğrafyada ve tüm kıtalarda ihracat yapma kapasitesine ulaşmış Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor. Ürünlerimizin fiyat ve kalite performansı, güvenilirlik ve rekabet gücümüzü artırırken, aynı zamanda pazar payı ve pozitif algının da artmasına olanak veriyor. Ekonomik olarak küresel çapta dalgalanmaların yaşandığı bu dönemde, sabırlı, planlı ve stratejik hazırlıklarla, gelişimimizin artan ivme ile devam edeceğine eminiz.”

“Teknolojiden Faydalanarak Sürdürülebilir Şehirler Oluşturabiliriz”

Bugün teknolojik gelişmelerle döngüsel ekonomi prensiplerini birleştirerek endüstriyel atıkların geri dönüştürülmesiyle bile inşaat malzemesi üretilebildiğine dikkat çeken Tayfun Küçükoğlu, “Teknolojinin olanaklarından faydalanarak, geleceğin yaşam kalitesi yüksek, güvenli, sürdürülebilir, ekonomik potansiyelini kullanabilen şehirler oluşturabiliriz. Akıllı kentler ve çevre dostu binalara eğilimin hız kazandığı bu süreçte, inşaat malzemesi sanayicileri olarak sorumluluğumuzun daha da arttığının bilinciyle hareket ediyoruz. En başta ülkemizdeki sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Akkuyu NGS’de İlk Reaktör Devreye Alınıyor

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) A.Ş’nin Nükleer Düzenleme Kurumu’na (NDK) yaptığı işletim izni onaylandı. İlk reaktör yakında devreye alınacak.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, izin için gereken başvuru belgelerinin ilki 17 Mart’ta, ikincisi ise 24 Ağustos’ta NDK’ye sunuldu. Söz konusu izinle, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatının son aşaması olan ve santralin güvenli bir şekilde işletilmesine temel teşkil eden başlatma, ayarlama ve çalıştırma süreçlerine geçilebilecek.

Daha sonra ilk güç ünitesinin işletilmesi için gerekli lisansın alınmasına yönelik çalışmalar tamamlanacak. Lisansın alınmasıyla, nükleer yakıtın reaktöre yüklenmesi ve devreye alma öncesi kontrol işlemlerinin başlatılması sağlanacak.

Tüm Gereklilikler Yerine Getirildi

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, sürece ilişkin “NDK’nin Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin işletime alınması için izin verme kararı, Türk mevzuatının ve NGS inşasına yönelik uluslararası standartların tüm gerekliliklerini yerine getirdiğimizi ve ilerlemeye hazır olduğumuzu teyit etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Zoteeva, NDK uzmanları dahil, iznin alınmasında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür ettiğini belirterek, “Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin devreye alınmasına izin verilmesiyle projenin gelişiminde yeni, önemli ve daha da sorumluluk gerektiren bir aşamaya giriyoruz.” ifadesini kullandı.

Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Birinci Yardımcısı Kirill Komarov da bu yılın proje açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Birinci Ünitenin Ana İnşaat Çalışmaları Tamamlanıyor

Gelecek dönemde projenin tamamlanması için yapılacak çok fazla iş olduğuna işaret eden Komarov, şunları kaydetti:

“Şu anda birinci ünitenin ana inşaat işleri tamamlanıyor ve buna paralel olarak başlatma, ayarlama ve çalıştırma işlemleri de tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzde tüm sistemlerin işlevselliğini test edecek uzun bir dönem var. Tüm teknik düzenlemelere ve güvenlik gerekliliklerine uyarak bütün bu çalışmalar ciddi sorumluluk ve netlikle yapılmalıdır. Bu çok önemli bir adım. Ayrıca, bu üniteyi yönetecek personelin eğitiminin tamamen Rus-Türk projesi mantığına dayandığına dikkatinizi çekmek isterim. Üniversitelerimizde Türk öğrencilerin eğitimi için her yıl kontenjan ayırıyoruz. Proje açısından önemli bir konu da şu ki santralin devreye alma sürecinde Türk vatandaşları da aktif rol alıyor.”

Mimarlık Sektöründe Eleman Sıkıntısı Alarm Veriyor

Mimarlık sektörü, hızla büyüyen taleple başa çıkma konusunda ara eleman sorunuyla karşı karşıya. Bu sorun, sektördeki işletmelerin genişlemesi ve projelerin karmaşıklığıyla birleştiğinde daha belirgin hale geliyor. Aydınlar Mimarlık Kurucu Ortağı Mimar Mert Aydın, sektördeki bu zorluklara dikkat çekiyor ve çözüm için iş birliğine vurgu yapıyor.

Büyük Projelerde Deneyimli Usta Bulmak Zorlaşıyor

Mimarlık sektöründe tecrübeli usta bulmak, özellikle büyük ölçekli projelerde uzmanlaşmış profesyonelleri istihdam etmek giderek zorlaşıyor. Yapılan birçok araştırma, sektördeki işletmelerin önemli ölçüde genişleme potansiyeline sahip olmalarına rağmen, nitelikli ara eleman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli tam anlamıyla kullanamadıklarını gösteriyor.

Çözüm Odaklı İş Birliklerinin Kurulması Gerekiyor

Aydınlar Mimarlık Kurucu Ortağı Mimar Mert Aydın, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Mimarlık sektörü, gün geçtikçe karmaşıklık kazanıyor. Bu durum ise daha fazla usta ve ara eleman ihtiyacı doğuruyor. Ancak, ara eleman sorunu, işletmelerin talepleri karşılamasını zorlaştırıyor. Bu noktada, sektör paydaşlarının bir araya gelip çözüm odaklı iş birlikleri kurması gerekiyor” dedi.

Genç Yetenekler Sektöre Kazandırılmalı

Aydın, nitelikli usta ve ara eleman yetiştirmek ve sektöre kazandırmak adına sektör temsilcileri arasında daha sıkı bir iş birliği çağrısında bulundu. Mimar Mert Aydın, “Sektörümüzdeki bu zorluğu aşmak için hep birlikte hareket etmeliyiz. Nitelikli eleman bulmak konusundaki bu sıkıntıları birlikte çözebiliriz” diyerek, sektörün birçok paydaşını ortak çaba göstermeye teşvik etti.

Mimarlık sektöründeki ara eleman sorunu, sektördeki tüm paydaşların iş birliği yapması ve uzun vadeli çözümler üretmesiyle aşılabilecek gibi görünüyor. Bu yönde atılacak adımlar, sektördeki büyümeyi destekleyerek gelecekteki projelerin başarılı bir şekilde tamamlanmasına olanak sağlayabilir.

MASKİ’nin 46,5 Milyon Avroluk Altyapı Projesinde Son Hazırlıklar Tamamlanıyor

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, Kırkağaç, Yunusemre ve Gördes ilçelerini kapsayan 46,5 milyon avroluk altyapı projesi hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, 3 ilçeyi kapsayan 46,5 milyon avroluk altyapı projesiyle ilgili olarak İLBANK tarafından düzenlenen eğitim programında yer aldı. Yapılan eğitimde ihale işlemleri, teknik yönetim, çevresel ve sosyal prosedürler, işçi sağlığı ve iş güvenliği başlıkları altında önemli bilgiler katılımcılarla paylaşıldı.

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Hilmi Serkan Emir ve Şube Müdürlerinden Mert Caner Demirel, Dünya Bankası ile yapılan Sürdürülebilir Şehirler Projesi -II – Ek finansman (SŞP-II-EF) anlaşması kapsamında yapımı gerçekleştirilecek olan ’Kırkağaç Gelenbe, Muradiye Kanalizasyon, Yağmur Suyu, İçme Suyu Hatları, İçme Suyu Deposu ile Atıksu Arıtma Tesisi, Gördes Şehir Merkezi İçme Suyu İletim Hattı Projeleri’ için İLBANK tarafından düzenlenen ’Sürdürülebilir Şehirler Projesi – Proje Yönetimi Usul ve Esasları Eğitim Programı’na katıldı.

Eğitimde ihale işlemleri, teknik yönetim, çevresel ve sosyal prosedürler, işçi sağlığı ve iş güvenliği başlıkları altında önemli bilgiler katılımcılarla paylaşıldı. 3 ilçeyi kapsayan ’Kırkağaç Gelenbe, Muradiye Kanalizasyon, Yağmur Suyu, İçme Suyu Hatları, İçme Suyu Deposu ile Atıksu Arıtma Tesisi, Gördes Şehir Merkezi İçme Suyu İletim Hattı Projeleri’ için temin edilen ve müşavirlik ihalesi teklif değerlendirme süreci devam eden 46,5 milyon avroluk finansman kapsamında gerçekleştirilecek olan yapım ihaleleri hazırlıkları için katılım sağlanan programda süreç hakkında İLBANK ve Dünya Bankası’nın teknik uzmanları tarafından bilgi paylaşımında bulunuldu.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Hilmi Serkan Emir, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün liderliğinde Manisa’nın daha yaşanılabilir bir kent olması için büyük yatırımlara imza atıyoruz. Muradiye ve çevresindeki Akgedik, Yağcılar, Karaali ve Evrenos’u kapsayacak 224 kilometrelik içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu hattı ve atıksu arıtma tesisi, Gördes Şehir Merkezi İçme Suyu İletim Hattı Projesi ile Kırkağaç Gelenbe Kanalizasyon ve İçme Suyu Şebekesi İnşaat Projesi için, Dünya Bankası Sürdürülebilir Şehirler Projesi -II – Ek finansman (SŞP-II-EF) kapsamında kredi temin edildi. Dünya Bankası’nın dış finansman şartı olan müşavirlik ihale çalışmalarını sürdürüyoruz. Müşavirlik ihale çalışmalarının ardından inşaat çalışmalarımız start alacak” dedi.

Hilvan’da Deprem Konutları Mart Ayında Teslim Edilecek

Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde depremzedeler için yapılan köy konutları 2024 mart ayında sahiplerine teslim edilecek.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 6 Şubat depremlerinde etkilenen Şanlıurfa’da afetzedeler için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapılan konutlar kent genelinde yükselirken, kırsalda yaşayan vatandaşlar için de köy tipi konutlar inşa ediliyor.

Hilvan ilçesine bağlı Hoşin Mahallesi’nde yapımı devam eden 59 köy evinin kaba inşaatında sona yaklaşıldı. Konutların mart ayında teslim edilmesi planlanıyor.

Şantiye Şefi Rehat Öz, köy evlerinin yapımı için mayıs ayında çalışmalara başladıklarını söyledi.

Hedeflerinin Mart 2024’te konutları teslim etmek olduğunu dile getiren Öz, “Burası 59 haneden oluşuyor. Bitirmek için canla başla gece gündüz çalışıyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. İnşallah mart ayına yetiştireceğiz. Şu an kaba inşaat bitmek üzere. İnce işçilikler ve çatılar devam ediyor.” dedi.

Depreme dayanıklı konutlar inşa ettiklerini belirten Öz, “C30 beton kullanıyoruz. Her bir binaya 16 ton demir kullanıyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: AA

Ankara’nın Adalet Sarayı’nı Rec İnşaat Yapacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ihaleye sunulan ‘Ankara Adalet Sarayı Yapım İşi’ ihalesini Rönesans Holding iştiraki Rec Uluslararası İnşaat kazandı.

Birgün’ün haberine göre Adalet Sarayı’nın inşa edileceği Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın (MİT) Yenimahalle’deki eski yerleşkesi, özel bir protokol ile 30 Ekim 2019 tarihinde Adalet Bakanlığı’na devredilmişti.

Yerleşkeye Ankara Adliyesi’nin yeni binasının inşa edileceği ve mevcut adliye binası ise yıkılacağı açıklanmıştı.

Dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Yeni Ankara Adalet Sarayı’nın eski MİT arazisinin 250 dönümlük kısmına yapılmasının planlandığını açıklayarak, “Mevcut adliye binası 90 bin metrekare kapalı alana sahip. Yeni projemizde ise adliye binasının toplam kullanım alanının 500 bin metrekare olmasını planlıyoruz. Yeni mimari anlayışla vatandaşın adalet hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak için adımlar atıyoruz” demişti.

Rönesans Holding, Ankara Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yanı sıra Marmaris Okluk Koyu’ndaki yazlık sarayı da inşa etmesiyle biliniyor.  Şirket ayrıca 11 şehir hastanesinden, Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa ve İstanbul Başakşehir’de bulunan toplam beş şehir hastanesini de inşa ederek işletmeye başlamıştı.

V Mall Ağrı Projesinde İnşaat Çalışmaları Başladı

İsra Holding ile Ağrı İl Özel İdaresi iş birliğinde hayata geçirilecek V Mall Ağrı projesinde inşaat çalışmaları hızla başladı.

Gayrimenkul, finans, turizm, enerji ve perakende sektörlerinde faaliyet gösteren ve çeyrek asırlık tecrübesiyle önemli projelere imza atan İsra Holding, Ağrı İl Özel İdaresi’yle birlikte hayata geçirmekte olduğu V Mall Ağrı projesinde hafriyat çalışmalarına başladı. Yönetimi ECE Türkiye tarafından gerçekleştirilecek olan bölgenin ilk AVM’si V Mall Ağrı’yla ticaret yeni bir boyut kazanacak. Dünyaca ünlü markalar, restoranlar ve cafeler yine proje içerisinde hizmet verecek.

“Bir Kuşak Bir Yol” projesi güzergahında yer alan ve bulunduğu bölgeyi çekim merkezi haline getirecek olan V Mall Ağrı projesi, bölgedeki istihdama ve ülke ekonomisine büyük katkılar sunacak. Ağrı’nın, konum itibariyle büyük bir potansiyel barındırdığını ifade eden İsra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Tavlı “İsra Holding olarak ülkemizin güzide şehirlerinden Ağrı’da, ekonomimize büyük katkılar sunacak V Mall Ağrı projesini hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Ağrı İl Özel İdaresi iş birliğiyle yürütmekte olduğumuz bu çok özel projemizde bugün itibariyle hafriyat çalışmalarına başladık. Bu süreçte Sayın Valimiz Mustafa Koç’u da proje sahamızda ağırlamaktan mutluluk duyduk. Bulunduğu bölgenin dünyaya açılan kapısı olacak V Mall Ağrı projesiyle Ağrı yeni bir çekim merkezi haline gelecek.” diye konuştu.

Ticaret Faaliyetleri Artacak

Çalışmaların tüm hızıyla devam ettiği V Mall Ağrı projesi sahip olduğu özelliklerle sadece Ağrı’nın değil çevre iller ve ülkelerin de tüm ihtiyaçlarına cevap verecek. Yılda ortalama 500 bin civarında turistin Ağrı’yı ziyaret ettiğini belirten İsra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Tavlı “Ağrı, sahip olduğu konum itibariyle hem turistik, hem de ticari açıdan değerli bir projeksiyona sahip. Türkiye’nin en büyük firmaları yine bu bölgede yeraltı kaynaklarını işletmek için faaliyet gösteriyor. Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ve İran başta olmak üzere sadece Ağrı’ya, ticaret için sınırdan giren günlük insan sayısı 15 bin civarında seyrediyor. Biz de V Mall Ağrı projesiyle bu rakamı büyütmeyi ve bölgedeki ticarete çok büyük bir hareket getirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bölgede yeni bir sınır kapısı açmak üzere çalışmaları devam ediyor. Öte yandan İbrahim Çeçen Üniversitesi de sahip olduğu akademik kadro ve öğrenci potansiyeliyle bu bölgedeki hareketliliği artırıyor.” dedi.

Avrupakent GYO 13-14-15 Aralık’ta Talep Toplayacak

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından halka arz başvurusu onaylanan Avrupakent Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) 13-14-15 Aralık’ta talep toplayacak.

Düzenli kira getirili ve yüzde 99’un üzerinde doluluk oranına sahip portföyü olan Avrupakent GYO’nun halka arzına ilişkin SPK onaylı izahname ve ekleri ile talep toplama tarihleri içeren tasarruf sahiplerine satış duyurusu Kamuyu Aydınlatma Platformu (www.kap.org.tr) ile Avrupakent GYO’nun www.avrupakentgyo.com ve Konsorsiyum Lideri Ak Yatırım’ın www.akyatirim.com.tr adresli internet sitelerinde duyuruldu. Ak Yatırım liderliğinde toplam 42 aracı kuruluştan oluşan konsorsiyum aracılığıyla pay başına 55,08 TL sabit fiyatla talep toplama 13 Aralık Çarşamba günü başlayacak olup, 15 Aralık Cuma günü sona erecek.

Avrupakent GYO’nun çıkarılmış sermayesinin 335 milyon TL’den 400 milyon TL’ye çıkarılması nedeniyle ihraç edilecek 65 milyon TL nominal değerli paylar ile ortak satışı yoluyla halka arz edilecek 35 milyon TL nominal değerli paylar olmak üzere, toplamda halka arz edilecek payların nominal değeri 100 milyon TL, halka arz büyüklüğü ise 5,5 milyar TL olacak.

Halka arz edilecek payların yüzde 78,5’inin yurt içi bireysel yatırımcılara, yüzde 1,5’inin Grup çalışanlarına, yüzde 20’sinin yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilmesi planlanıyor.

İhracat Endeksi Yüzde 0,1 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı dış ticaret verilerine göre ihracat endeksi yıllık yüzde 0,1 arttı.

İhracat birim değer endeksi Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,1 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 6,6 azaldı, yakıtlarda yüzde 19,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 1,9 arttı. 

İhracat Miktar Endeksi Yüzde 7,2 Arttı

İhracat miktar endeksi Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,2 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 19,0 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 3,9 azaldı, yakıtlarda yüzde 46,0 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,6 arttı. 

İthalat birim değer endeksi Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,7 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 4,4 azaldı, yakıtlarda yüzde 35,5 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 15,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,1 azaldı. 

İthalat miktar endeksi Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 11,4 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 7,1 azaldı, yakıtlarda yüzde 12,0 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 30,5 arttı. 

İhracat Yüzde 4,1 Azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2023 Eylül ayında 159,2 iken 2023 Ekim ayında yüzde 4,1 oranında azalarak 152,6 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2022 yılı Ekim ayında 158,8 iken 2023 yılı Ekim ayında yüzde 3,0 oranında artarak 163,6 oldu. 

İthalat Miktar Endeksi 134,7 Oldu

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2023 Eylül ayında 126,6 iken 2023 Ekim ayında yüzde 6,4 oranında artarak 134,7 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2022 yılı Ekim ayında 115,2 iken 2023 yılı Ekim ayında yüzde 11,5 oranında artarak 128,4 oldu.

İnşaat Maliyetleri Artışını Sürdürdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat maliyet endeksi Ekim ayı verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yıllık yüzde 65,93 aylık ise yüzde 2,20 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,20 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,93 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,43 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,67 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,00 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,47 arttı. 

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,45 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,02 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,61 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,31 arttı. 

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 1,43 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,43 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,88 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,85 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57,30 arttı, işçilik endeksi yüzde 114,04 arttı. 

Foça’da Konut Piyasası Son Bir Yılda Yüzde 90 Arttı

Eva Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Uzmanı Oğuzhan Karaarslan, İzmir Foça’da konut piyasasında son bir yılda yaklaşık yüzde 90 seviyelerine varan artış gerçekleştiğini belirterek, konut fiyatlarının 40-70 Bin TL/Metrekare, tarla fiyatlarının ise; 1000-12 bin TL/Metrekare aralığında değişkenlik gösterdiğini açıkladı.

Eva Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Uzmanı Oğuzhan Karaarslan, İzmir’in şehir merkezine en yakın konumda yer alan sahil kasabası olma özelliğine sahip olan Foça’da çoğunlukla yazlık villa tarzında, bahçeli yapıların bulunması ve bölgeye olan talep nedeniyle konut piyasasında son bir yılda yaklaşık yüzde 90 seviyelerine varan artış gerçekleştiğini ifade etti. 

Villalar 55.000 TL/metrekare – 60.000 TL/metrekare arasında değişiyor

Foça konut piyasası hakkında bilgi veren Karaarslan, “Foça ilçe merkezi ve yakın çevresinde konutlar genellikle 2+1 düzende 90-100 metrekare civarında olup apartman tarzında kullanımlıdır. Bu tarz konutlarda ortalama 50.000 TL/metrekare-55.000 TL/metrekare arasında birim değerler talep edilmekte olup, merkeze yakın konumda yer alan müstakil kullanımlı 4+1 düzende, ortalama 180-200 metrekare alana sahip villalar için 55.000 TL/metrekare – 60.000 TL/metrekare arasında birim değerler istenmekte.

Yeni Foça olarak bilinen Fevzi Çakmak, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk mahalleleri içerisinde ortalama 100 metrekare – 150 metrekare kapalı alana sahip konutlar 40.000 TL/metrekare civarında pazarlanırken,  Yenibağarası mahallesinde yer alan Foçaköy projesinde inşa edilen villalar 50.000 TL/metrekare – 70.000 TL/metrekare arasında değişiyor.  Bu bölgede öne çıkan villa büyüklükleri 3+1 düzende ortalama 150 metrekare, 4+1 düzende ortalama 220 metrekare civarında.” dedi.

Arsa fiyatları 10.000 TL/metrekare – 12.000 TL/metrekare

Arsa ve tarla fiyatları hakkında da bilgi veren Karaarslan, “Yenibağarası içerisinde tarla fiyatları 1.000 TL/metrekare – 1.500 TL/metrekare arasında değişmekte olup konut alanı imarlı arsaların 10.000 TL/metrekare – 12.000 TL/metrekare arasında değişmekte. Gerenköy sınırlarında tarla fiyatları 500 TL/metrekare – 1.000 TL/metrekare arasında olup köy yerleşik alan içerisinde kalan yapılaşmaya müsait arsaların 5.000 TL/metrekare civarında pazarlandığı gözlemlenmektedir.

Yeni Foça olarak bilinen Fevzi Çakmak, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk mahalleleri sınırlarında arsa fiyatları 10.000 TL/metrekare – 12.000 TL/metrekare civarında değişiyor. Geçen seneden bu tarafa bölgeye olan ilgi artarak devam ediyor. Özellikle Foçaköy, Yenifoça aksında arsa ve taş evlere olan ilgi artıyor.

İlçeye bağlı 13 mahalle var ve bu mahallelerden Atatürk Mahallesi, İsmetpaşa Mahallesi ve Fevzi Çakmak Mahallesi, Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk en çok popüler olan ve yapılaşmanın üst düzeyde olduğu mahalleler. İkamet için tercih ediliyor. Ayrıca Yenibağarası, Koca Mehmetler, Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk mahallelerinde villa tarzı yapılaşma gelişmekte ve bölge yatırım için tercih edilmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.

default

Copa, SIVECC 2023’te Yerini Aldı

Copa Isı Sistemleri, 27 – 30 Kasım 2023 tarihleri arasında Cezayir’de düzenlenen ve iklimlendirme sektörünün önemli organizasyonlarından biri olan SIVECC 2023 Fuarı’nda yerini aldı. 

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Copa, 27 – 30 Kasım 2023 tarihleri arasında Cezayir’de düzenlenen SIVECC 2023 Fuarı’na ilk kez katıldı. Tüketiciler, yatırımcılar ve sektör profesyonelleri tarafından ziyaret edilen Copa, ürünleriyle dikkat çekti. 

Copa, bu önemli fuarda EON kombi serisi ve akıllı oda termostatı gibi ürünlerini tanıtma fırsatı buldu. Bu ürünler, özellikle enerji verimliliği, kullanıcı dostu arayüzleri ve uzaktan kontrol özellikleriyle öne çıkıyor. 

Nusret Gökçe, İbiza’da Konut Projesi Hayata Geçiriyor

Dünyaca ünlü et şefimiz Nusret Gökçe, 51 daire, dört restoran ve 80 araçlık yer altı otoparkından oluşan  ‘Nusr-Et Multi Family Building & Restaurants İbiza’ projesini hayata geçiriyor. Projenin mimarlığını ise Ribas & Ribas Architects üstlendi.

Geçtiğimiz hafta pazartesi günü yapılması planlanan temel atma töreninin ertelenmesi üzerine salı günü temel atımı için İbiza’ya giden Nusret Gökçe, 51 adet konut, 4 adet restoran ve otopark projesi  ‘Nusr-Et Multi Family Building & Restaurants İbiza’nın hayata geçirilme aşamasında olduğunu kaydetti.

Ribas & Ribas Architects’in üstlendiği proje, toplam 100 milyon avro yatırım bedeline sahip olacak. Projenin 2025 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Kaynak: Hürriyet/Mehmet Üstündağ

Yılın Projesi: 1915 Çanakkale Köprüsü

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ENR (Engineering News-Record) Dergisi jürisi tarafından, ”ENR Project of The Year/Yılın Projesi” ödülüne layık görüldüğünü açıkladı.

1915 Çanakkale Köprüsü Projesi, mühendislik ve inşaat sektörünün en saygın küresel yayınlarından biri olan ABD merkezli ENR (Engineering News Record) dergisi tarafından 31 kategorinin kazananı arasından ”ENR Project of The Year/ Yılın Projesi” ödülüne layık görüldü.

Bakan Uraloğlu, jüri üyelerinin projeleri; tasarım ve inşaat zorlukları, yerel topluluklara ve sektöre sağlanan faydalar, kalite, yenilikçilik ve güvenliğe olan bağlılık etmenlerini inceleyerek değerlendirdiğini belirtti.

1915 Çanakkale Köprüsü, 2023 metrelik orta açıklığı ile dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip. 

Bakan Uraloğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün, ENR tarafından Ekim ayında dünyanın en iyi mühendislik projelerinin seçildiği ”Global Best Projects/Dünyanın En iyi Projeleri” yarışmasında da köprü ve tünel kategorisinde birincilik ödülü kazandığını vurguladı.

Farklı kategorilerde 23 ülkeden toplam 31 proje arasından, geliştirdikleri inovasyon ve gösterdikleri azim sayesinde köprünün, köprü ve tünel kategorisinde ödüle layık görüldüğünü kaydeden Bakan Uraloğlu, “1915 Çanakkale Köprüsü Projesi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümünü sembolize eden çok önemli bir projemiz. ‘ENR Project Of The Year / Yılın Projesi’ ödülleri 19 Aralık’ta online platformda yapılacak ödül töreni ile sahiplerine takdim edilecek. Projemize gelen ödüller ülke olarak hepimizi gururlandırmaktadır.” dedi. 

”ENR Project of The Year / Yılın Projesi” ödülü ile birlikte 1915 Çanakkale Köprüsü’nün bu sene ENR’den iki farklı ödül kazandığını da anımsatan Bakan Uraloğlu, toplamda 24 ulusal ve uluslararası saygın ödülün sahibi olduğunu vurguladı. 

1915 Çanakkale Köprüsü, 2021 yılında inşaatı esnasında ENR dergisinde 10 sayfalık özel bir bölüm ile yer almış, köprünün 318 metre yükseklikten çekilen fotoğraf karesi derginin kapağına taşınmıştı.

TOGG Batarya Fabrikası’nda İnşaat Çalışmaları Hızlandı

TOGG’un Bursa, Gemlik ilçesinde yükseleceği batarya fabrikasında inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Geçtiğimiz nisan ayında temeli atılan Togg’un batarya hücre ve paket fabrikasında 4-5 aylık durgunluğun ardından hareket başladı.

Tesiste son haftalarda zemin güçlendirme çalışmaları için hazırlık yapıldığı görüntülendi. 2024’te üretime başlaması hedeflenen Siro’ya ait tesisin ilk olarak 2025’te batarya modül ve paket üretimi, ardından hücre üretimine geçmesi öngörülüyor.

Dolu Batarya’nın paylaştığı bilgilere göre, Togg’un Çinli Farasis iş birliğiyle kurulan Siro Energy, 607 bin metrekarelik arazide inşa edilecek tesiste 20 GWh üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.

Sadece otomobille kalmayıp enerji depolama sistemleri için LFP hücreli bataryaların da bu tesiste üretilmesi bekleniyor.

TOGG Gemlik Batarya Fabrikası projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Limak’ın Bodrum’daki Otel Projesi İçin ÇED Süreci Başladı

Limak İnşaat’ın Muğla, Bodrum’da 36 bin 220 metrekare alanda inşa edeceği otel projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı.

Muğla’nın Bodrum İlçesi Kızılağaç Mahallesi Gerenkuyu Mevkiinde 36 bin 220,89 metrekarelik alanda 214 oda kapasitesinde Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından planlanan Turizm Konaklama Tesisi Projesi için ÇED süreci başlatıldı.

Proje Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm alanı olarak belirlenmiş olan ve 1 nolu özel parsel olarak tanımlanan 36 bin 220,89 metrekarelik alanda gerçekleştirilecek. Söz konusu 1 nolu özel parsel, 17 bin 313 metrekare yüzölçümündeki 312 ada 1 parsel, bu parsel ile yol arasında kalan alan ve yine 312 ada 1 parsel ile kıyı arasında kalan 2 adet Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Alan (DHTA) toplamında oluşuyor.

Söz konusu Proje’nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından 2023/1 sayılı Turizm Yatırımcılarına Kamu Taşınmazı Tahsis’i kapsamında ihalesi yapılmış ve yatırımcı Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ihaleyi kazanarak Projeyi yapmak üzere 49 yıllığına tahsis hakkı kazandı.

ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre; Turizm tesisinde, konaklama birimlerinin (214 oda) yanı sıra havuzlar, ana restoranlar, alakart restoranlar, lobby bar, pool bar, fitness-sauna, spa, teknik alanlar, depo ve idari ofisler vb. birimler yer alacak.

Söz konusu alan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 02.06.2010 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli Yalıçiftlik (Bodrum-Muğla) 1. Etap Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Muğla Bodrum Yalıçiftlik 1. Etap Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında.

Proje alanı Aydın Muğla Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında O19 paftasında yer almakta olup “orman alanı” gösteriminde. Ayrıca “önemli doğa alanı”, “kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi/turizm merkezi” ile “doğal sit” gösteriminde yer alıyor.

Proje bedeli ise 354 milyon 244 bin 077,74 TL olarak belirlendi.

Limak’ın Bodrum’daki otel projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektörü 7,3 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdi

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından yapılan açıklamaya göre, sektör yılın 11 ayında toplam 7,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin açıklamasına göre kasım ayında toplam ihracat geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 5,2’lik artışla 23 milyar 11 milyon dolar olarak gerçekleşirken, son 12 aylık ihracat yüzde 0,9 artışla 255,8 milyar dolara ulaştı.

Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü ise kasım ayında 690 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektör, 11 ayın sonunda 7,3 milyar dolarlık ihracata imza attı.

Sektörün ihracatından en fazla payı Orta Doğu, Avrupa Birliği ve Afrika ülkeleri aldı. 10 milyon dolar ve üzeri ihracat yapılan pazarlarda yüzde 5 ve üzeri ihracat artışı yaşanan ülkelerin ilk 10 sırasında; Suudi Arabistan yüzde 257,36, Kongo Demokratik Cumhuriyeti yüzde 183,03, Malta yüzde 59,53, Ukrayna yüzde 57,19, Sırbistan yüzde 46,16, Moldova yüzde 42,21, Karadağ yüzde 32,87, Fas yüzde 31,82, Yemen yüzde 24,61 ve Beyaz Rusya yüzde 24,59 artışla yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan, ihracatta yakaladıkları istikrarın kendilerini mutlu ettiğini belirterek, “Tarihin en yüksek ihracat rakamına ulaşılan kasım ayında sektör olarak sunduğumuz katkıyla gurur duyuyoruz.” ifadesini kullandı.

İşsizlik Oranı Ekim’de 0,5 Puan Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü istatistiklerine göre, Türkiye genelinde işsizlik oranı ekim ayında  0,5 azalarak yüzde 8,5 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 163 bin kişi azalarak 2 milyon 961 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi. 

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 246 bin kişi artarak 31 milyon 835 bin kişi, istihdam oranı ise 0,3 puan artarak yüzde 48,5 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,6 olarak gerçekleşti. 

İşgücü Oranı 83 Bin Kişi Arttı

İşgücü 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 83 bin kişi artarak 34 milyon 796 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 53,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,8 iken kadınlarda yüzde 35,7 oldu. 

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 16,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 21,0 olarak tahmin edildi. 

Fiili Çalışma Süresi 44 Saat Oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde iş başında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 0,2 saat azalarak 44,0 saat olarak gerçekleşti. 

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 21,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 13,7 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 16,6 olarak tahmin edildi. 

Sanayi Üretimi Yıllık Bazda Yükselişe Geçti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayı sanayi üretimi verilerini açıkladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 1,1 artarak yükselişe geri döndü.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 3,5 arttı.

Ekim Ayında Düşüş Yaşandı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,2 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,3 azaldı.

İstanbul, Gayrimenkul Yatırımında Avrupa 30’uncusu Oldu

PwC ile Urban Land Institute (ULI) ortaklığında hazırlanan “Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2024” raporuna göre İstanbul, gayrimenkul yatırımında 30’uncu sırada yer aldı.

Dünyada sektör odaklı danışmanlık hizmetleri veren PwC ve Washington-Hong Kong ve Londra’da merkezleri bulunan küresel gayrimenkul araştırma şirketi Urban Land Institute (ULI) işbirliğiyle hazırlanan ve 2024 yılı için gayrimenkul sektörünün nabzını tutan “Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2024” raporu yayınlandı.

Dünya Gazetesi’nden Emre Ergül’ün haberine göre; Avrupa’da pazara hakim olan ciddi belirsizliğin yatırım hacmini rekor seviyede aşağı çektiğine dikkat çeken araştırmaya göre, Avrupa’da gayrimenkul yatırım ve geliştirme potansiyeli açısından ilk üç şehir Londra, Paris ve Madrid olarak sıralanıyor. Londra ve Paris, 2023 yılının ilk dokuz ayında Avrupa’daki toplam gayrimenkul işlem hacminin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturdu. Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporu, küresel mega trendlerin, özellikle yeni enerji altyapıları gibi niş trendler konusunda yatırımcıların iştahını kabarttığını gösteriyor.

Araştırmaya göre gayrimenkul liderlerinin yüzde 75’i pazardaki fiyat beklentileriyle finansal raporlardaki değerleme tutarlarının birbiriyle uyuşmadığı, dolayısıyla mevcut değerlemelerin gayrimenkuldeki zorluk ve fırsatları “doğru şekilde yansıtmadığı” görüşünde.  Sektör liderlerinin çoğu, düşmekte olan fiyatlardan yararlanıp alım yaparken bir yandan da fiyatların daha da düşmesi konusunda endişeli. MSCI verilerine göre, pandemi öncesi 2015- 2019 dönemi ortalamalarına kıyasla fiyatlarda yüzde 42’lik bir düşüş yaşandı. Araştırma katılımcılarının üçte biri 2024 yılında kârların artacağı konusunda iyimser.

İşletme güveninde ise (Geçtiğimiz yıla kıyasla 8 puanlık bir artış olsa da) bu oran hâlâ uzun vadeli ortalamaların oldukça altında… Avrupa’daki ekonomik büyümenin yavaşlığı ve ufukta görünen “gerçekçi resesyon endişeleri” mevcut görünüme olumsuz yansıyor. Avrupa’nın gayrimenkul sektörünün karşı karşıya kaldığı karmaşık zorluklara dikkat çeken rapor, pazara ilişkin beklentilere ve pazardaki faaliyetlerin yeniden canlanması için yapılması gerekenlere ilişkin görüşlere de yer veriyor.

Sektörün yakın zamanda kilit pazarlarda ciddi bir talep düşüşüyle karşılaşacağına yönelik inancın varlığına işaret eden raporda, pazarın canlanması için yapılması gerekenlerle ilgili farklı görüşler de sıralanıyor. Sektörün ciddi kararlar alma cesaretini gösterenlere çok büyük ödüller sunabilecek bir pazar döngüsüne sahip olduğuna da işaret eden araştırmanın bulgularına göre, enflasyon, faiz oranları ve değerlemelerle ilgili durumun netleşmesiyle 2024 yılında daha fazla işlem yapılması için uygun ortam oluşabilir.

Raporun en dikkat çekici tarafı da şehir sıralamalarının yer aldığı 6’ncı bölüm… Şehir sıralamaları, ortalama/ortalama puandan sapmalara göre sıralanan genel beklentilere dayanıyor. Yatırım, geliştirme, kiralama ve sermaye değeri bakımından ilk 5’te aynı kentler yer alıyor. Londra 4 kategoride de açık ara birinci, Paris ikinci, Madrid üçüncü, Berlin dördüncü, Amsterdam beşinci…

Milano üç kategoride 6’ncı olurken, kiralama alanında 6’ncılık Münih’te… İstanbul, 30 şehirli listenin en altında yer alıyor. Yatırım açısından Avrupa’nın 30’uncu kenti olan İstanbul, geliştirme, kiralama ve sermaye değeri olarak Avrupa’nın 29’uncusu oldu. İstanbul, bu 3 kategoride sadece Oslo’yu geçebildi.

“Gayrimenkulde Gelişen Trendler” listesinde yer alan bir diğer liste de 1. segment şehirlerin gücünü ve emlak sektörü profesyonelleri için genel çekiciliğini ortaya koyuyor. Londra, küresel pazardaki yatırım potansiyeli ve ekonomik önemi nedeniyle üst üste üçüncü kez ilk sırayı alarak zirvede yer alıyor.

Benzer şekilde Paris ikinci sırada yer alıyor ve hemen ardından Madrid, Berlin ve Amsterdam geliyor. İstanbul, 2019 yılında bu listenin 31’inci sırasındayken, 2020,2021 ve 2022 yıllarında listenin 30’uncu sırasında görülüyor. 2023 yılında Oslo’yu geçerek bir basamak atlayan ve 29’unculuğa yükselen İstanbul’un 2024’te yeniden 30’unculuğa gerileyeceği öngörülüyor.

‘Yeni enerji altyapısı’ 3 yılın en gözde yatırımı

“Gelişen Trendler Avrupa Araştırması 2024” raporunun en önemli noktalarından biri de gayrimenkul yatırımındaki sektör çeşitliliğiyle ilgili… “Gayrimenkul yatırımına yönelik sektörler son 20 yılda önemli ölçüde genişledi” denilen raporda, 2019’un en gözde gayrimenkul yatırımının “ortak yaşam alanları” olduğuna dikkat çekiliyor. 2020’de “Lojistik tesis yatırımı” zirveye yerleşirken, 2021’in en gözde gayrimenkul yatırımı “Veri merkezleri yatırımı” oldu.

2022’de birinciliğe yükselen “Yeni enerji altyapısı yatırımları,” 2023’te de zirvedeki yerini korudu. Listeye göre, 2024’te yerini korumaya devam edecek. PwC ve Urban Land Institute’un araştırmasına göre, Avrupa’da 2024’ün sektör sıralaması şöyle olacak: 

1. Yeni enerji altyapısı 

2. Veri merkezleri 

3. Sağlık hizmetleri 

4. Öğrenci evleri, yurtlar 

5. Emeklilere yönelik destekli yaşam 

6. Kişisel depolama alanları 

7. Lojistik tesisleri 

8. Ortak yaşam alanları 

9. Otel hizmeti sunulan apartman daireleri 

10. Şahsi kiralanan konutlar

Yaşanan Depremlerin Ardından Arsaya Talep Yüzde 60 Arttı

Yeşilvadi Arsa Genel Koordinatörü Nurgül Orhan Uysal, arsa taleplerinin yüzde 60 oranında arttığını belirterek en fazla talebin Trakya, Beypazarı, Balıkesir ve Çanakkale’de gerçekleştiğini söyledi.

Kredi faizlerinin yüzde 40’ı aşması, konut fiyatlarının fırlaması ve deprem endişesi, ev sahibi olmak isteyenleri arsadan konut yatırımına yöneltti. İstanbul’da bugün sıfır bir konut fiyatı 8-10 milyon TL’den başlarken, arsadan konut sahipliğinde maliyetin yaklaşık yarı yarıya olduğu belirtiliyor.

Arsa konusunda 25 yıldır faaliyet gösteren Yeşilvadi Arsa & Gayrimenkulün 2’nci kuşak temsilcileri iki kız kardeş Nurgül Orhan Uysal ve Aslı Orhan Demiral, arsanın, günümüzün en değerli yatırım aracı olduğuna vurgu yaptı. Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül, gayrimenkulde yatırımcının yeniden gözdesi arsadaki son gelişmeleri Genel Koordinatör Nurgül Orhan Uysal ve Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Orhan Demiral ile konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından arsa talebinin ciddi artış gösterdiğini söyleyen Nurgül Orhan Uysal, satışların cirosal bazda yüzde 100, adetsel bazda yüzde 60 arttığını söyledi. En fazla talebin Trakya, Çanakkale, Ankara Beypazarı, Balıkesir bölgesinde yaşandığına işaret eden Uysal, “Deprem riskine karşı alt yapısının sağlam olması, arsa piyasasının oluşması ve müstakil tapu üretim yerleri olmasından dolayı ilgi yüksek. Biz de Yeşilvadi olarak Tekirdağ, Çerkezköy tarafından başlayıp, Kırklareli, Çorlu, Çanakkale, Balıkesir, şimdi de Beypazarı’nda satış gerçekleştiriyoruz” dedi.

Babaeski’de 120 Parsel Proje 3 Ayda Satıldı

Talebin yoğun olduğu yerlerden Kırklareli Babaeski’de 120 parselden oluşan bir proje gerçekleştirdiklerini söyleyen Uysal, tamamının 3 ayda satıldığını vurgulayarak, “Şu anda tapu teslimlerine başladık. O gün ilk alanlar 600-700 bin TL’ye aldı, bugün o parsel nereden baksanız 2 milyon TL. Bugün 2,5-3 katı bir değerde” diye konuştu. 

Firma olarak 25 yılda 20 milyon metrekareyi geçen, 41 bin bağımsız parselle, yaklaşık 2 bin 900 futbol sahası büyüklüğünde arsa satışı gerçekleştirdiklerini söyleyen Aslı Orhan Demiral ise, “Süreçleri tamamlanmamış hiç bir yerde yokuz.

Bütün ilgili birimlerden görüş alınmış, onaylanmış arsa satışı yapıyoruz” dedi. 

Arsanın günümüzde en değerli yatırım aracı olduğunu söyleyen Demiral, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2015 yılında girdik Kırklareli’ne, 20 bin peşinatla, 30 ay vadeli, 60-70 bin liraya yer satıyordu. Şu anda tamamı peşin 1 milyon TL’ye yer yok. Örneğin 250-400 metrekare arasında bir yer, şu anda Kırklareli’nde 1 milyon TL’den başlıyor. Deprem sonrası Ankara Beypazarı da yoğun ilgi gördü. Şu anda Beypazarı’nda en uygun arsamız 700 bin TL’den başlıyor” dedi.

12 Kurumun Onayı Şart, Yatırımcı İyi Araştırsın

Birikimlerini arsada değerlendirmek isteyenlerin, alım yapmadan önce iyi araştırması gerektiğini vurgulayan Demiral, mağduriyet yaşanmaması için şu önerilerde bulundu: 

“Kesinlikle resmi kurumlardan sorgulayıp alsınlar. Örneğin Çatalca’dan alacaksa, Çatalca Belediyesi’ni arayıp, yeri sorgulasın. Çünkü DSİ’den Karayollarına kadar 12 kurumdan görüş alınıp onaylanması gerekiyor. Böyle aldığında hiçbir sorun yok.”

Fiyat Arttı, Orta Gelirli Toprağa Yöneldi

Konutta erişimin yükselen fiyat ve faiz oranlarıyla zorlaştıkça orta gelir grubunun da arsaya yöneldiğine dikkati çeken Nurgül Orhan Uysal, kendilerinin de arsada taksit yaptığını ve vadelerin de 18 ayı bulduğunu belirterek, “Beyaz yakadan, mavi yakaya kadar bir çok kişiyle çalışıyoruz. Toprak yatırımı özellikle pandemiden sonra bambaşka bir algı oluşturdu” bilgisini verdi.

Ev Yapma Maliyeti Ortalama 5 Milyon TL

İstanbul’a yakın bir yerde konutluk bir arsa bedelinin en az 2-2.3 milyon TL olduğuna işaret eden Aslı Orhan Demiral, “100 metrekare bir ev yapacaksa bir o kadar da ev maliyeti söz konusu. Toplamda ise ortalama 5 milyon TL’ye bir ev sahibi oluyor. Bugün sıfır bir konutu 5 milyon TL’ye almak neredeyse imkansız” diye konuştu. 

Arsa yatırımında kar geri dönüşü için en az 3 yıl beklemesi gerektiğini söyleyen Demiral, süre uzadıkça getirinin de yükseliş gösterdiğine işaret etti.

Kütahya Valisi Işın, Kavşak İnşaatlarını İnceledi

Kütahya Valisi Musa Işın, il genelinde çalışmaları devam eden kavşak inşaatlarını yerinde inceledi.

Son dönemde artan nüfus nedeniyle trafikte yoğunluk yaşanmaya başlanan Kütahya’da ulaşımı rahatlatmak amacıyla yeni kavşak projeleri hayata geçirilmeye başlanmıştı. Yürütülen yeni projelerde çalışmalar tüm hızı ile devam ederken Kütahya Valisi Musa Işın projelerin şantiyelerini ziyaret ederek denetimlerde bulundu.

Kütahya çevre yolu geçişi Germiyan Kampüsü ve Zafertepe kavşakları üzerinden devam eden yeni kavşak inşaatlarını denetleyen Kütahya Valisi Musa Işın hem şantiyelerdeki son durumu yerinde inceledi hem de yetkililerden son bilgileri edinmiş oldu. Karayolu yetkilileri projelerin ilerleyişleri hakkında bilgilendirmede bulunurken hava şartlarına bağlı olarak çalışmaları mümkün olan en kısa sürede tamamlamak adına çalıştıklarını ifade ettiler.

Projenin ilerleyişi hakkında bilgi veren karayolu yetkilileri, Zafertepe kavşağında yapım çalışmalarının hızla devam ettiğini ve hava şartlarına bağlı olarak çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını belirtti. Kavşağın tamamlanmasının ardından enine geçişler ve Germiyan kavşağının üniversite önündeki kalan işlerin de tamamlanacağı kaydedildi.

Yetkililer, ayrıca aşınma programı için Kütahya Belediyesi ile koordineli bir şekilde çalışarak çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasını hedeflediklerini belirtti. Üzerinde çalışılan kavşaklarda inşaatların tamamlanarak hizmete alınmasının ardından Kütahya’da trafik yoğunluğunun büyük oranda azalması ve ulaşımın rahatlatılması amaçlanıyor.

Çayırova Kent Meydanı’nda Çalışmalar Sürüyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çayırova Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen meydan projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çayırova Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen ve inşaat çalışmalarının aralıksız devam ettiği Çayırova Kent Meydanı Projesi’nde imalat çalışmaları sürüyor. Çayırova’ya büyük değer katacak ve ilçenin kimliğine büyük katkılar sunacak Kent Meydanı Projesi kapsamında yer alan cami inşaatının kubbe betonu döküldü. Bunun yanı sıra 25 bin metrekare alana sahip olan Kent Meydanı’nda çevre düzenlemesi için çalışmalar da başladı. Çayırovalılar için yeni yaşam alanı olacak proje, alt katında sergi ve sosyal alanı olan camisi, otoparkı, yürüyüş ve bisiklet yolu, kuru havuzu, amfisi, paten pisti, kafeteryası, fitness, dinlenme ve çocuk oyun alanları ile Çayırova’nın yeni cazibe merkezi haline gelecek.

Çayırova’nın gelecek yıllarda oluşması muhtemel otopark sorununa çözüm olması amacıyla yerin altına inşa edilen 3 katlı kapalı otoparkın kaba inşaatının tamamlanmasının ardından çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam eden ekipler, cami inşaatına da hız kazandırdı. Otopark alanının üstüne inşa edilen cami inşaatında son olarak kubbe demirlerinin bağlanmasının ardından kubbe betonu da döküldü. Caminin kaba inşaatı çalışmaları hızla ilerlerken, peyzaj çalışmaları için de alanda düzenlemeler yapılıyor. Çayırova’ya kimlik kazandıracak ve vatandaşların yeni yaşam alanı haline gelecek kent meydanı projesinin en kısa sürede tamamlanarak, halkın hizmetine açılması planlanıyor.

Çayırova Kent Meydanı projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bostik, Sürdürülebilir Ambalajlama Projesiyle 310 Ton Plastik Kullanımını Önledi

Endüstriyel üretim, inşaat ve tüketici pazarlarında önde gelen küresel yapıştırıcı uzmanı olan Bostik, “Daha sürdürülebilir bir dünya hedefi” doğrultusunda çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Çevresel etkiler başta olmak üzere pek çok konu başlığı üzerinde yoğunlaşan Bostik, ekip arkadaşlarından tedarikçilerine, müşterilerden topluma kadar “sürdürülebilirlik” kavramını yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Mevcut politikaları içinde çevresel etkilerin öncelikleri arasında olduğunu belirten Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörlüğü Bilgehan Türkkan, 2021 yılında ambalajlamada geri dönüştürülmüş plastik kullanmaya başladıklarını, bugüne dek 310 ton plastik kullanımını önlediklerini söyledi. 2030 yılında ambalajlarını yüzde 100 PCR kullanarak üretmeyi hedeflediklerini aktaran Türkkan, “Sürdürülebilirliği 3 temel unsur olan çevre koruma, ekonomik büyüme ve sosyal gelişim başlıkları altında ele alarak bütüncül bir yaklaşım sergiliyoruz. Avrupa’da yılda yaklaşık 58 milyon ton plastik üretilirken bu miktarın yüze 40’ı ambalaj üretiminde kullanılıyor. PCR geri dönüştürülmüş plastiktir. Ambalajlarımızda PCR kullanımını arttırarak; daha az yeni plastik kullanımına, daha az enerji tüketimine ve daha az atık oluşmasına destek oluyoruz. PCR ambalajlarımızın tamamı gridir, ayrıca kullanılan geri dönüştürülmüş plastiğin tam yüzdesine ek olarak belirli bir PCR piktogramını da gösterir. Duvar ve zemin grubu ile sızdırmazlık ve yapıştırıcı grubunun tamamında PCR ambalajlar kullanıyoruz. Bu proje ile 2021 yılından bu yana 310 ton plastik kullanımını önledik. 2030 yılında Bostik’in hedefi ambalajları %100 PCR kullanarak üretmektir.” dedi.

Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörlüğü Bilgehan Türkkan, “Daha sürdürülebilir bir dünya hedefi” için çalışmalarını şu başlıklar altında anlattı: 

“Daha Sürdürülebilir Bir Dünyayı Hedefliyoruz”

Bostik yenilikçi ve sürdürülebilir fikirleriyle paydaşları için de değer yaratır.Tüm grup çalışanlarımızın bireysel ve kolektif gelişimini destekliyoruz. Müşterilerimize onların özel ihtiyaçlarına göre tasarlanmış yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler sunuyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyoruz.

”Müşterilerimiz ve Son Kullanıcılarımız İçin İnovasyon Yapıyoruz”

Sürdürülebilir kalkınma çözümleri inovasyon politikamızın ve ürün yelpazesinin geliştirilmesinin merkezinde yer alır. Bostik, uzmanlık gelişimi, organizasyon yapısı ve inovasyon süreçleri aracılığıyla, ortaklarıyla birlikte mevcut ve gelecekteki sosyal zorlukları karşılayacak çözümler geliştirmek için çalışıyor.

”İnsan Sağlığı, Güvenliği ve Çevre İçin Hareket Ediyoruz”

Bostik işyeri sağlık ve güvenlik politikası risk önleme, yönetim yönergeleri ve güvenlik kültürüne dayanır. Ticari faaliyetlerimizin çevresel ayak izini azaltmaya kararlıyız. Bu nedenle enerji ve su gibi kaynakları daha az tüketmek, emisyonları azaltmak, yenilenebilir kaynakların kullanımını geliştirmek ve döngüsel ekonomiyi desteklemek için çalışıyoruz.

”Birlikte Hareket Ederek Toplumsal Gelişime Katkıda Bulunuyoruz”

İç ve dış paydaşlarıyla açık diyalog, Bostik’in sosyal politikasının temel taşıdır. Bostik, ‘İnsan Hakları’na ve temel özgürlüklere bağlı kalır ve bunları ticari faaliyetlerinin merkezine yerleştirir. Çalışanlarının bireysel ve kolektif gelişimini destekleyerek, becerilerin geliştirilmesine ve çeşitliliğin teşvik edilmesine büyük önem verir. Ortak değer yaratan sorumlu bir değer zinciri oluşturmak amacıyla müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve ortaklarımızla açık diyalog kurmaya çalışıyoruz.”

Seramiksan,  Kayseri’deki Ustaları İçin 2 Ayrı Eğitim Semineri Gerçekleştirdi

Yapı kimyasalları seramik ve vitrifiye markası, 2024 boyunca farklı şehirlerdeki bayilerinin işbirliğiyle ustaları için yapacağı eğitim seminerlerine başladı. Kayseri’deki 100’den fazla ustasına iki ayrı günde seminer veren marka, bununla birlikte ustalarının yetkinliklerini artırmayı hedefliyor. 

Yapı kimyasalları ve seramik pazarı büyümesini sürdürürken, sektörün lokomotifi olan yerli oyuncular yerel pazarın güçlenmesi için eğitim odaklı seminerler gerçekleştiriyor. Son olarak yapı kimyasalları, seramik ve vitrifiye markası Seramiksan, 2024 boyunca farklı şehirlerdeki ustaları için bayilerinin iş birliğiyle yapacağı Yapı Kimyasalları Usta Eğitim Seminerleri ’ne başladı. Kayseri’deki Zeki Seramik, Kuğu Yapı, Maben Yapı bayilerindeki 100’den fazla ustanın katılımıyla kendi yapı kimyasalları ürünlerine ve uygulama süreçlerine dair iki ayrı günde seminer düzenledi. Marka, seminerlerle birlikte ustalarının yetkinlikleri başta olmak üzere, ürünlerinin kalite ve avantajlarının farkındalığını ve marka bilinirliğini artırmayı hedefliyor. 

Yapı kimyasalları ürünlerinin uygulama ve satışına dair bilgiler paylaşıldı

 ‘’Koşulsuz Müşteri Memnuniyeti’’ anlayışıyla, tüm kullanıcı, müşteri ve iş ortaklarının hayatını kolaylaştıracak çözümler üreten Seramiksan’ın Kayseri’deki bayileriyle gerçekleştirdiği seminerde, ustalara yapı kimyasalları ürünlerinin uygulama öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar aktarıldı. Bunun yanı sıra müşteri şikayetlerine sebep olan konular ile ilgili karşılıklı çözümler üretilmesi ve müşteri memnuniyetinin artırılması için bilgiler paylaşıldı. Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu, Vitrifiye ve Yapı Kimyasalları Türkiye Satış Müdürü Ahmet Kaptan ve Yapı Kimyasalları Fabrika Müdürü Ahmet Küçük ise seminere konuşmacı olarak katıldı. 

Seminerde, ustaların sorularını yanıtladılar

Vitrifiye ve Yapı Kimyasalları Türkiye Satış Müdürü Ahmet Kaptan açılış konuşmasında şirket tarihçesinden bahsederken Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu da ustalara sosyal medya kanalları, web sitesi, katalog, broşür gibi pazarlama faaliyetleri,karo ve yapı kimyasalları ürün grupları hakkında bilgi verdi. Yapı Kimyasalları Fabrika Müdürü Ahmet Küçük ise uygulama öncesinde ve sonrasında dikkat etmesi gereken noktalara dair ustaların sorularını yanıtladı. 

Seramiksan, seminer dizisinin ilkinde katılımcılarla Ceraseal Flex ve Extraflex çift bileşenli su izolasyon malzemesi, Ceraprimer Plus+ Camsı yüzey astarı, Ceraprimer BBA brüt beton astarı, Cerafix Power ve Cerafix seramik ve granit yapıştırma harçları, Ceraflex esnek seramik ve granit yapıştırma harcı ürünlerine dair detayları paylaştı. 

Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu; ”Seramiksan olarak her zaman tüketiciyi dinleyen ve onların beklentilerini dikkate alan bir marka olarak müşteri memnuniyetine önem veriyoruz. Amacımız koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak. Düzenlediğimiz uygulamalı eğitimlerle seramik ustalarımızın karo ve yapı kimyasalları alanındaki yetkinliklerini geliştirerek iş kalitesini artırmalarına destek veriyoruz. Bu alanda faaliyet gösteren ve seminerimize katılan ustalarımızın yetkinliklerini artırmaları için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Avrupakent GYO’nun Halka Arzı Onaylandı

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Artaş Holding iştiraki Avrupakent Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) halka arzını onayladı.

Türkiye’nin en büyük gayrimenkul şirketleri arasında yer alan Artaş İnşaat iştiraki dev GYO halka arz onayını aldı. Son haftalarda sıkça reklamları ile büyük ilgi toplayan Avrupakent GYO için SPK halka arz onayını verdi.

Markalı konut alanında dev üretici konumunda yer alan Artaş İnşaat şirketi Avrupakent Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) için halka arz süreci resmi olarak başladı. Şirketin SPK başvurusu sonrasında halka arz için ön talep toplama tarihleri belli oluyor.

Onaylanan halka arz ile birlikte ‘’Mevcut ortaklardan Artaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’ye ait 23.621.365 TL, Süleyman ÇETİNSAYA’ya ait 11.310.012 TL, Gökhan ÇETİNSAYA’ya ait 32.286 TL, Nurcan ÇETİNSAYA’ya ait 32.286 TL ve Serhan ÇETİNSAYA’ya ait 4.051 TL nominal değerli C grubu payların satışı gerçekleştirilecektir. 1 TL nominal değerli paylar 55,08 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacaktır.’’ ifadelerine yer verildi.

Polat Enerji, En İyi Rüzgar Enerji Santrali Ödülünü Aldı

Enerji sektörünün öncülerinden Polat Enerji’nin Göktepe Rüzgar Enerji Santrali projesi, ‘ICCI Enerji Ödülleri’ kapsamında En İyi Rüzgar Enerji Santrali ödülüne layık görüldü.

Enerji sektöründeki faaliyetlerini, dünyaya ve ekosisteme değer katmak; gelecek nesillere temiz ve sürdürülebilir bir dünya bırakmak hedefiyle sürdüren Polat Enerji’ye bir ödül de ICCI Enerji Ödülleri‘nden geldi. Polat Enerji’ye ait 121,1 MW kurulu gücündeki Göktepe Rüzgar Enerji Santrali, 6 Aralık’ta gerçekleştirilen 10. ICCI Enerji Ödülleri Töreni’nde En İyi Rüzgar Enerji Santrali seçildi.

Türkiye’nin ve bölgenin en prestijli uluslararası enerji etkinliği olan ICCI – Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kapsamında verilen Enerji Oscar Ödülleri’nde bu yıl da Türkiye’nin enerji gücünü üreten lider firmalar görkemli bir törenle ödüllendirildi. ICCI tarafından bu sene de ödüle layık görülmenin gurur verici olduğunu ifade eden Polat Holding Yönetim Kurulu Üyesi Eda Polat Gkinosatis, “Yenilenebilir enerji sektörünün hem ulusal hem de küresel ölçekte taşıdığı önemin bilinciyle Polat Enerji olarak yatırımlarımızda önceliği rüzgar ve güneş enerjisine verdik. Göktepe RES’in sektörün önde gelen profesyonellerini, yatırımcılarını, akademisyenlerini ve kamu yöneticilerini bir araya getiren ICCI’da En İyi Rüzgar Enerji Santrali ödülüne layık görülmesi bizleri son derece mutlu etti. Bu başarı sürdürülebilir bir gelecek için bizlerle beraber çalışan tüm ekip arkadaşlarımızındır.”şeklinde konuştu.

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 19 Milyar 370 Bin Dolarlık Proje Üstlendi

Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği projelerin değeri Kasım ayında 19 milyar 370 bin dolar değerine ulaştı.

Türk müteahhitlik firmaları, kasım adında 5 milyar 103 milyon dolar tutarında yeni proje üstlendi. Önceki yıllardaki eğilim devam etmesi halinde 2023 yılında yurt dışı projelerinin 20 milyar doları aşması bekleniyor. Türk müteahhitler yurt dışında; 2012, 2013 ve 2021 yıllarında 30 milyar doların üzerinde gerçekleşmişti.

Kasım ayında yurt dışında en çok yeni proje üstlenilen ülkeler, 2 milyar doların üzerindeki tutarlarla Türkmenistan ve Suudi Arabistan oldu. Libya ve Azerbaycan’da da yüksek tutarlı projeler alındı.

Kasım ayında üstlenilen projelerin 2 milyar 388 milyon dolarlık kısmını enerji projeleri oluşturdu.

Kaynak: Nasıl Bir Ekonomi