“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 25

Türk Müteahhitliğinin İkinci Büyük Pazarı Türkmenistan

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘’Rusya Federasyonu’ndan sonra Türk müteahhitliğinin ikinci büyük pazarı Türkmenistan.’’ dedi.

Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Türkiye-Türkmenistan İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye ve Türkmenistan arasında ilişkilerin en somut göstergelerinden birinin ticaret alanında olduğunu ifade eden Yılmaz, “Son yıllarda ticaretimiz çok şükür iyi bir artış trendi yakalamış durumda. 2022 yılında ülkeler arası ticaret 2 milyar doları aşmış durumda. 2023 yılının ilk dokuz ayında ulaştığımız ticaret hacmiyle şimdiden 2022 yılı rakamını geride bıraktık, 2,1 milyar dolarlık bir hacme geldi ticaretimiz. Yıl sonu itibarıyla da 3 milyar doları yakalayacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.

Yılmaz, bu ticarette elektrikli makinelerin yüzde 16, metal eşyaların yüzde 10, genel sanayi, makine ve ekipmanlarının yüzde 8, özel makinelerin yüzde 5 ve prefabrik yapıların yüzde 4 paya sahip olduğunu aktardı.

İkili ticaret hacminde hedefin 5 milyar dolar olduğunu ve Türkiye-Türkmenistan iş dünyasının çabaları ve ortaklıklarıyla bu hedefe en kısa sürede ulaşılacağını dile getiren Cevdet Yılmaz, şunları söyledi:

“Türkmenistan’da yine diğer çok önemli bir alan müteahhitlik sektörü. Baktığınız zaman 1077 proje ve 50 milyar doları aşan bir müteahhitlik taahhüt sektörü hacmini görüyoruz. Bu çok önemli bir rakam. Bu bedel dünyanın genelinde müteahhitlerimizin üstlendiği projelerin yüzde 11’ine tekabül ediyor ve Rusya Federasyonu’ndan sonra Türk müteahhitliğinin ikinci büyük pazarı Türkmenistan. Bu açıdan da gerçekten çok önemli bir mesafe almış durumdayız.”

Türkmenistan’ın doğal zenginlik ve kaynaklara sahip bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, Türkmenistan’ın bu kaynaklardan sağlanan geliri yeni şehirler, altyapılar, yollar, sanayi ile tarıma yönelik yatırımlar için kullandığını ve her geçen yıl kalkındığını söyledi.

Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov’un daveti üzerine aralık ayında Türkmenistan’da düzenlenecek fuara katılacağını dile getiren Yılmaz, Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Batır Atdayev ile de Karma Ekonomik Komisyon toplantısını yapacaklarını ifade etti.

Yılmaz, müteahhitlik sektöründe yeni bazı fırsat ve projeler bulunduğuna dikkati çekerek, “Bunlar arasında Arkadağ Akıllı Şehri’nin ikinci etabı ve Aşkabat Akıllı Şehri ön plana çıkmaktadır. Çok nitelikli projelerin yapılacağı bu büyük ölçekli projelerde, altyapı hamlelerinde inanıyorum ki Türk müteahhitleri geçmişte olduğu gibi yine son derece önemli bir rol oynayacaklardır.” şeklinde konuştu.

Türkmenistan’da müteahhitlik alanında çok iyi firmalar kurulduğuna işaret eden Yılmaz, Türk firmalarının bu alanda Türkmen firmalarına tecrübe ve kapasite aktardığını ve yeni projelerle bu seviyenin yükseleceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ticaretle birlikte yatırımların da karşılıklı teşviki ve kolaylaştırılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Daha fazla Türkmen firmasını Türkiye’de görmekten büyük memnuniyet duyarız. Aynı şekilde Türkiye’den de Türkmenistan’a yarım milyar dolara yaklaşan bir yatırım var. Bunun da artarak tabii ki devam etmesini temenni ediyoruz. Yine çok önemli bir alan enerji konusu. Enerji her zaman stratejik bir konu ama son dönemlerde özellikle jeopolitik, ekonomik gelişmelerle daha da önemli hale gelmiş durumda. Bu anlamda bu stratejik sektörde Türkmenistan doğal gazı ve elektriğinin küresel piyasalara arzında da mutlaka işbirliği yapmamız gerekiyor. Bir taraftan Türkiye-Türkmenistan, diğer taraftan Azerbaycan’ın da dahil olduğu üçlü işbirliği programlarıyla mutlaka enerji alanında çok daha güçlü bir işbirliği yapmamız lazım. Bu çerçevede Hazar Denizi’ndeki dostluk sahasına özel bir önem atfettiğimizin de altını çizmek isterim.”

Ulaşım sektörünün diğer bir önemli alan olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye’nin Hazar Geçişli Doğu-Batı-Orta Koridoru projesini çok önemsediğini, projenin hem Türkiye hem Orta Asya için çok kıymetli olduğunu ve bu konuda bölge ülkelerinin daha fazla işbirliği yapması gerektiğini kaydetti.

Yılmaz, ulaşım konusunda, ticaret anlaşmalarından kapıların iyileştirilmesine, taşımacılıktaki sistemlerin standartlaştırılıp uyumlaştırılmasına kadar birçok başlık bulunduğunu anlatarak, “Bu noktada karayolu geçiş ücretlerinin ortadan kaldırılması veya düşürülmesi çok kıymetli. Yine vizeler konusu bu ticarette, ulaştırmada çok kıymetli. Vizelerin kaldırılması veya en azından iş dünyasının daha uzun süreli vize imkanlarına kavuşmasını da yine bu ilişkileri geliştirmede çok önemli, çok faydalı bulacağını belirtmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkmenistan’da 6-8 Aralık’ta Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nın gerçekleşeceğini bildirerek, iş dünyasının fuara yoğun ilgi göstermesini beklediklerini belirtti.

Yılmaz, “İnşallah ben de resmi heyetle birlikte orada olacağım. Bir taraftan devletler arası görüşmelerle bir taraftan da özel sektörler arası görüşmelerle, bu imkanı hep birlikte değerlendirip ticaret potansiyelimizi, yatırımlarımızı ve diğer konulardaki işbirliklerimizi çok daha üst düzeye çıkaracağımıza yürekten inanıyorum.” dedi.

GYODER’in Yeni Konut Modelinde İlk Örnek Proje Son Aşamada

Bu yıl 18’incisi düzenlenen GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nde konuşan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, ‘’Türkiye’de ilk kez uygulanacak kiralık konut modeli tüm sektöre örnek olacak.’’ dedi.

İstanbul olmak üzere birçok ilde milyonlarca vatandaşın ortak sorunu erişilebilir konut oldu. Hızla artan fiyatlar ev sahibi olmayı zorlaştırdı. Ev sahipliği oranı düştü, kiracı sayısı arttı. Bir de kira piyasasında yaşanan arz-talep dengesizliği nedeniyle kiralar da uçunca, dar ve orta gelirli haneler büyük çıkmaza girdi. İşte bu sorunun çözümü için gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER tarafından yeni konut modeli önerisi geliştirildi. Temmuz ayında açıklanan modelde; kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesi, arsa mülkiyetinin de devlette kalması fikri önerildi. Bu yolla arsa maliyetinin sıfırlanacağı ve kiraların yarı yarıya düşebileceği belirtildi. Merakla beklenen bu modelde ilk örnek proje için son aşamaya gelindiği açıklandı.

18’incisi gerçekleştirilen GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nde yeni konut modeline dair son gelişmeleri paylaşan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, modelin ilk örneği için hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu ifade etti. Zirvede konuşan Kalyoncu, modelin hayata geçirilebilmesi için bankaların ve gayrimenkul sektörünün hazır olduğunu belirterek şunları söyledi: 

“Finansman ve geliştirici hazır, geriye bir tek arsa kalıyor. Arsa sahipleri; kamu, belediyeler, birlikler, organize sanayi bölgeleri veya özel şirketler. Biz modelin arsası kamudan gelir diye beklerken, bir özel şirketten gelme ihtimalinin yüksek olduğu bir noktaya geldik. Özel şirketin yönetim kurulu kararı bekleniyor. Son noktaya geldik. İstanbul’da yaklaşık 10 bin konut yapılabilecek. Şehrin nüfusunu arttırmayacağız, riskli yapı ve riskli alan sınırları içerisindeki kiracı ve ev sahiplerine öncelik verip, kentsel dönüşüm sürecini destekleyeceğiz.” İnşaatı kimin yapacağına arsa sahibinin karar verdiğini anlatan Kalyoncu, “Teknik müşavir tutabilir, ihaleye çıkabilir. GYODER’in konsorsiyum kurması, güçbirliği yapması ve birlik olarak bunu yapması da mümkün. Ortak iş yapma kültürünü geliştirmeliyiz. Bu birçok şeyin önünü açar” ifadelerini kullandı.

Kiralama modelinin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İstanbul’da hayata geçirilecek 350 bin rezerv konut projesi ile de uyumlu olduğunu ifade eden Kalyoncu, “Dönüşüm için Bakanlığın yapacağı rezerv konutlarda da kiralama amaçlı üretim yapılabilir. Önerimizi Bakanlığa sunduk” dedi. 

Yeni Konut Modeli’nin Orta Vadeli Program (OVP) ile de örtüştüğüne vurgu yapan Kalyoncu, “OVP konut politikalarında ne deniliyor? Devlet borçlanmasın, enflasyonu düşürücü etkisi olsun, erişilebilir olsun, dış kaynak girişine uygun olsun. Bizim modelimizde 4’ü de var. Bu nedenle modelimizin uygulanabileceğine inanıyoruz. Hedefimiz kamuya yük olmak değil, kamudan yük almak” şeklinde konuştu. 

Kalyoncu, yeni konut modeli ile ilk etapta sorunun en derin şekilde yaşandığı İstanbul’da konut stokunun yüzde 10’unu hedeflediklerini de ekledi.

GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nin 18’incisi 25-26 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleşti. ‘Şehrini Vicdanla Tamamla’ teması ile düzenlenen, ulusal ve uluslararası konuşmacıların ve panelistler katıldığı zirvede, barınmadan göçe, afetlerden sürdürülebilir kentlere kadar pek çok tema iki gün boyunca tartışıldı. Zirvenin vicdan temasına dikkat çeken GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, şunları söyledi: 

“Deprem, bizlere ‘vicdandan mahrum kalan aklın’, enkaz altında kaldığını gösterdi. Akıllı şehirler kavramı da bu depremlerde enkaz altında kaldı. ‘Şehrini Vicdanla Tamamla’ derken; sadece binaların, yolların veya altyapının inşasını kastetmiyoruz. Bu ifade ile şehri yaşayan insana odaklanıyoruz, şehirde yaşam mücadelesi veren, şehirle kavga eden, savaşan, insanı yok eden anlayışa karşı çıkıyoruz. Şehirler, sadece binalardan ibaret değildir. Bize akıllı değil vicdanlı şehirler lazım.”

Avrupa Parlamentosu’nda ‘Türk Rüzgarı’ Esti

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, rüzgar sektörü adına Avrupa genelindeki yoğun faaliyetlerini WindEurope iş birliğiyle bu kez Avrupa Parlamentosu’na taşıdı. 

Toplantıda konuşan Avrupa Birliği Enerji İşlerinden Sorumlu Komiseri Kadri Simson, Avrupa’nın enerji arz güvenliği açısından iddialı hedefleri olduğuna değinerek AB ülkelerinin rüzgar alanında Türkiye ile yakından çalışmaya ve bu alandaki iş birliği fırsatlarını artırmaya odaklanacaklarını belirtti. Simson, “Rüzgar enerji dönüşümünü geçekleştirmek için stratejik bir sektör. 2030 yılında rüzgar enerjisi Avrupa Birliği’nin en büyük elektrik kaynağı olacak. Avrupa Komisyonu da dün yeni bir rüzgar paketini kabul etti. Paket, rüzgar enerjisini ve endüstriyi rahatlatmak, desteklemek ve canlandırmak için altı eylem kategorisini ortaya koyuyor” şeklinde konuşan Simson, izin süreçlerinden yarışma sistemlerine finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar farklı alanlardaki düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. 

“Türk firmaları AB türbin üreticilerinin ana ortaklarından biridir” diyen Kadri Simson, 

Türkiye’nin deniz üstü de dahil olmak üzere rüzgar gücünü artırmak için iddialı planları olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: Türkiye pazarı AB’li üreticiler için çok önemli. Birlik, AB rüzgar üreticilerine verdiğimiz desteğin Türkiye’ye de fayda sağlayacağını umuyor. Ve güvenilir bir ortağın sağlam üretim temeline güvenebileceğinizi de biliyorsunuz. 

Biz de bu alanda mevcut zorlukların üstesinden gelmek, rüzgar enerjisinin entegrasyonunu kolaylaştırmak ve bu alandaki üretim kapasitesini artırmak için Türk ortaklarımızla birlikte çalışmaya hazırız.” 

“Yeni bir endüstri stratejisi için Avrupa’nın bir yol haritasına ihtiyacı var”

Dünya enerji görünümü hakkında genel bilgiler paylaşan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, Avrupa’nın şu anda yeni bir endüstri stratejisi için bir yol haritasına ihtiyacı olduğuna değindi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra piyasaların gazın bulunabilirliği, gaz ve enerji fiyatları açısından Avrupa ve ötesindeki tüm şok dalgalarıyla birlikte bir doğal gaz krizi yaşadığını ve şu anda başka bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Birol şunları kaydetti: “Enerji güvenliğinden bahsettiğimizde iklim değişikliğiyle mücadelemiz kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Daha çok petrol mü, daha çok gaz mı, yoksa alternatiflere mi bakmalıyız? Bana göre rüzgar, güneş, hidrojen, nükleer enerji, bunların hepsi sahip olunabilecek alternatifler. Rüzgarı yalnızca iklim hedeflerimize ulaşmanın bir aracı olarak değil, enerji kaynaklarımızı güvence altına almanın bir aracı olarak düşünmeliyiz.  Rüzgar yakın zamanda diğer enerji kaynaklarını geride bırakarak Avrupa’nın bir numaralı elektrik üretimi kaynağı olacak. Avrupa, temiz enerji teknolojisi üretiminin bir sonraki bölümünde rekabetçi bir konuma sahip olmak istiyorsa, tıpkı diğer ülkelerin yaptığı gibi kendi endüstrileri için teşvikler sağlaması gerekiyor.  Avrupa’nın çok iyi ve avantajlı bir konumu var ama artık bir sağduyulu ve gerçekçi dünya politikalarıyla bir çözüm bulmasının zamanı geldi. Rüzgar enerjisinin çok daha hızlı yayılımını sağlamak adına ikincisi komşuları ve müttefikleriyle birlikte şimdi rüzgar endüstrisini geliştirme zamanı.” 

“Türkiye’nin büyüyen yenilenebilir sektörü bir umut ışığı ve örnek alınacak bir model”
Toplantıda söz alan Avrupa Parlamentosu Üyesi Ryszard Czarnecki de Avrupa Birliği’ni şu anda “geleceğe yönelik kolektif taahhütleri” harekete geçiren değişim rüzgarlarının etkisi altında olduğunu belirterek şunları söyledi: “Başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjiye olan talep, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve Avrupa Birliği’nin enerji güvenliği arayışı gibi çeşitli faktörler nedeniyle artış gösterdi. Belirsizlikler yaşadığımız şu dönemde Türk rüzgar endüstrisinin bölgesel enerji istikrarının desteklenmesinde yaratabileceği önemli etkinin farkına varmak çok önemli. Türkiye, Avrupa ile Asya arasında köprü oluşturan benzersiz jeopolitik konumuyla bu dönüşümde önemli bir rol üstleniyor. Avrupa Birliği üyeliği yolunda potansiyel bir aday ülke olarak Türkiye’nin enerji geçişine katılımı çok büyük, gerçekten muazzam bir önem taşıyor. Rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere Türkiye’nin büyüyen yenilenebilir sektörü bize bir umut ışığı ve örnek alınacak bir model sağlıyor. 

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen ve “Rüzgar enerjisini evimizde üretiyorsak kimse sorun yaratamaz” diyen WindEurope CEO’su Giles Dickson ise Avrupa’nın artık çok iddialı olan iklim ve enerji güvenliği hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsa, mevcut fabrikaları genişletmesi ve iyileştirmesi gerektiğine dikkat çekerek “Avrupa hükümetlerinin, Avrupa’nın ve Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektörünün tam rekabet gücüne sahip olmasını ve 

büyüyebilmesini sağlamak için ihtiyaç duyulan yatırımları destekleyecek teşvikleri uygulamaya koyması çok kritik” tespitinde bulundu. 

“Türkiye, Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzında yaşadığı zorlukları hafifletebilir”

Avrupa Parlamentosu’nda Türk rüzgar sektörü adına konuşan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar sektöründe üretiminin yüzde 75’ini ihraç eden Türkiye’nin, elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 11’ini rüzgar enerjisinden sağladığını, Türkiye’nin Avrupa’nın rüzgar sanayisinde en güçlü 5. ülkesi olduğunu ve 12 GW’lık toplam rüzgar kurulu gücü ile yine Avrupa’da altıncı sırada yer aldığını belirterek şunları söyledi: 

“Türkiye 85 milyon nüfusa sahip çok büyük bir pazar ve aynı zamanda büyük bir üretim potansiyeli mevcut. Ülkemizde yılda 330 terawatt saat enerji üretiliyor. Bunun 35 terawatt saati rüzgardan, yaklaşık 20 terawatt saati ise güneşten geliyor. Ve ülkemiz bunu toplam 106 GW’lık kurulu kapasiteyle yapıyor. Bunun içinde rüzgar zaten yaklaşık 12 GW’a ulaştı ve ülkemiz Avrupa rüzgar kurulu kapasitesinde altıncı sıraya getirdi. Rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün verilen ve verilmesi beklenen lisanslar, kapasite artışları ve hedeflenen 5 GW ile 2035’te 43 GW’a kadar ulaşabileceğini öngörüyoruz. Sektördeki yeni lisanslar, bu kapasite artışında rol oynayacak. Türkiye ayrıca bu kurulu güç öngörüsünü destekleyecek şekilde deniz üstü rüzgar enerjisinde de projeler hayata geçirmeyi hedefliyor. 

Şu anda dünyada değişim rüzgarları esiyor ve bu değişimin sonuçlarını birlikte elde etmemiz gerek. Türkiye de çok yönlü bir ülke. Yerel rüzgar enerjisi gücüyle Türkiye Avrupa rüzgar endüstrisi ile iş birliği yapabilir ve Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzı sorunları açısından yaşadığı zorlukları hafifletebilir. 

Rüzgar enerjisi pazarı, pazar büyüklüğü, arz güvenliği, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da son kullanıcı yararı; tüm bu konularda rüzgarla birlikte hem Avrupa hem de Türkiye için kazan-kazan sağlayabiliriz.”

IBRD, RES Çalışmalarına 7,9 Milyon Avro Hibe Sağlayacak

Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisi santrali (RES) projelerinde kullanılmak üzere 7,9 milyon avro hibe sağlayacak.

Konuyla ilgili milletlerarası anlaşma, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, anlaşma seçilen sahalarda riskleri ortadan kaldırarak ve kurumsal kapasiteleri güçlendirerek, Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisi üretimine yönelik yatırım potansiyelini geliştirmesine yardımcı olma amacı taşıyor.

IBRD, AB Katılım Öncesi Yardım Aracı Vakıf Fonu idarecisi sıfatıyla Türkiye’ye RES saha geliştirme çalışmalarında kullanılmak üzere 7,9 milyon avro hibe kaynak sağlayacak.

Hibe, deniz üstü RES saha geliştirme çalışmaları kapsamında, çevresel ve sosyal kısıt analizi, teknik, yasal, ekonomik analizler ve kapasite geliştirme gibi konularda kullanılacak. Anlaşmada hibenin kapanış tarihi 31 Mayıs 2025 olarak belirtildi.

Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Enerji Sektörü Programı Faz IV-Deniz Üssü Rüzgar Enerjisini Destekleme Projesi’nin ön protokolü 28 Ağustos 2023 tarihinde imzalanmıştı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Körfez Devlet Hastanesi Ek Hizmet Binası Yeniden İhaleye Çıkıyor

Kocaeli, Körfez Devlet Hastanesi’nin Ek Hizmet Binası projesi için gerçekleştirilen üç ihale iptal edilmişti. Projenin dördüncü ihalesi 14 Kasım’da gerçekleştirilecek.

Körfez Devlet Hastanesi ek hizmet binası inşaatı için daha önce üç farklı ihale yapılmış ve her seferinde iptal edilmişti. 13 Ekim’deki son ihalede teklif veren bir istekli dahi çıkmamıştı. Körfez Devlet Hastanesi ek hizmet binası inşaatı için yeni bir ihale daha 14 Kasım Salı günü saat 11:00’de Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkanlığı Mali Hizmetler Birimi’nde gerçekleştirilecek. Teklifler, sadece elektronik ortam üzerinden kabul edilecek.

Yeni hastane ek hizmet binası, 7,340 metrekarelik bir alanda inşa edilecek ve 54 yatak kapasitesine sahip olacak. Bu yeni binada, 15 poliklinik, 3 genel ameliyathane, 1 lokal ameliyathane, kadın doğum, yoğun bakım ve acil servis gibi bölümler bulunacak. Yer teslimi yapıldıktan sonra inşaatın 500 günde tamamlanması planlanıyor ve bu yeni tesis, Körfez bölgesinin sağlık ihtiyaçlarına hizmet edecek.

Kaynak: Bizim Yaka

Kanal Kütahya’ya Bungalov İnşa Ediliyor

Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, Kütahya’nın önemli projelerinden Kanal Kütahya’ya 9 adet bungalov ev inşa edildiğini açıkladı.

Kütahya’nın vizyon projelerinden birisi olan Kanal Kütahya’daki çalışmaları inceleyen Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, 9 adet bungalov ev inşaatının başladığını söyledi. Kütahyalıların vakit geçirebileceği ve sosyal faaliyetlerde bulunabileceği alanları artırmak için çalışan Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, Kanal Kütahya’da devam eden imalat çalışmalarını yerinde inceledi. 

Piknik alanları, çocuk oyun alanları, skate park, kafe ve restoranlar, zorbing alanı, spor tesisleri gibi farklı sosyal donatı alanlarının yer alacağı projenin geldiği son durum hakkında bilgi veren Başkan Işık, “Değerli hemşehrilerim, şehrimizin en önemli vizyon projelerinden birisi olan Kanal Kütahya Projemiz kapsamında 9 adet bungalov ev inşaatı başlamış durumda. Su toplama bölgesindeki altyapı imalatları da devam ediyor. İnşallah temmuz ayına kadar bu birinci etaptaki imalatlar tamamlanıp şehrimize kazandırılmış olacak. Şehrimize hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

Battalgazi’de Polis Evi İnşaatı Hızla Devam Ediyor


Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Bahçebaşı Mahallesi’nde hayata geçirilen Polis Evi projesinde kaba inşaat çalışmaları tamamlandı. Projede genel inşaat devam ediyor.

Polis Evi inşaatındaki çalışmalar hakkında bilgiler veren Malatya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Aknişan, yaklaşık 10 bin metrekare alana yapılacak olan Polis Evi’nin süit odaları, konferans salonları ve balo salonu gibi bölümleriyle beş yıldızlı otelleri andırdığını söyledi.

Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Aknişan, “Büyükşehir Belediyemiz ile Emniyet Müdürlüğümüz arasında yapmış olduğumuz protokol kapsamında Polis Evi inşaatımızın kaba bölümünü tamamlamış durumdayız. Polis Evi inşaatımız yaklaşık 10 bin metrekare kapalı alandan oluşan beş yıldızlı otel konseptinde tasarıma sahiptir. Şu an uygulaması da devam etmektedir. İnce işlerimize, imalatlarımıza başlamış durumdayız. Çok kısa süre içerisinde bunları tamamlayarak, gerek emniyet personelimize gerekse de diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki personellerin faydalanabileceği modern nitelikteki konaklama merkezimizi inşallah yapmış olacağız” dedi.

Yapımı devam eden Polis Evi’nde 66 adet oda olduğunu ifade eden Aknişan, “Süit odalar, king süit odası ve standart odalar mevcut. Aynı zamanda düğün ve benzeri organizasyonların yapılabileceği nitelikte balo salonumuz, konferans salonumuz, fitness salonumuz, Türk hamamı, sauna da yer alıyor. Toplantı ve seminer odaları, ofisler gibi bölümleriyle hakikaten beş yıldızlı otel gibi bir proje geliştirildi. Projenin hayata geçmesi noktasında çok ciddi katkıları olan başta Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan’a, mesai arkadaşlarımıza ve projenin yapımında ortağımız olan yüklenici firmaya teşekkür ediyoruz. Hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.

Zemin artı 7 kat şeklinde inşa edilen yeni Polis Evi’nde, balo salonu, konferans salonu, servis mutfağı, gelin odası, şeref salonu, bebek bakım odası, fotoğrafçı odası, fuaye alanı, lobi, teknik ofis, büfe, bay-bayan kuaför, terzi, 7 adet ofis, toplantı odası, seminer odası, vip lokal, konaklama odaları, 4 adet süit oda, 6 adet konaklama odası, kahvaltı salonu, mutfak, oyun salonu, antrenör odası, fitness salonu, soyunma odaları, Türk hamamı, masaj salonu, sauna, buhar odası, duş, çamaşırhane, mescit, depo alanları, kazan dairesi bulunuyor.

GYODER’den Kira Sorununa Kesin Çözüm

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesiyle kira sorununun önüne geçileceğini açıkladı.

Söz konusu model ayrıca kira için üst limit belirlenmesini, bu limitin uygulanması için devletin denetim yapmasını içeriyor. Seçili alanlarda uygulanacak projeyle sadece proje kapsamında uygun fiyatlı kiralık ev üretilmesi değil, projenin uygulandığı bölgelerdeki diğer konutlarda da kiraların daha makul seviyelerde tutulması hedefleniyor.

Projeyle ilgili son gelişmeleri anlatan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Bu modelle konut üretimlerinin 1 yıl içinde tamamlanması hedefleniyor. Bu sayede düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması sağlanmış olacak. Sözleşmelerde yatay mimari, yerli malzeme ve enerji tasarrufu da şart koşulacak. Bu sayede orta ve orta alt gelir grubunun hane halkı gelirinin yüzde 30-50’sini aşmayacak bir formülle barınma çözümü sunmuş olacağız.” dedi.

ENR ile Görüşmeler Sürüyor

Finansman noktasında Hollanda, Çin, Suudi Arabistan ve BAE’den bakanlıklar ve finans kuruluşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Kalyoncu, “Çin’den büyük taahhüt şirketlerinden China State Construction Engineering ile görüşüyoruz. ENR dünya listesinde birinci olan Çinli firma, 12 kişilik ekiple geldiler. ICBC aracılığı ile neler yapılabilir konuşuyoruz. Bu şirket yeni Kahire şehrini yapıyor. Hem de kiralık modelle. Kahire’nin yaptığını biz nasıl yapamayız. Hollandalı NHG Dutch Foundation Homeownership Guarantee Fund ile İstanbul’da görüştük, görüşmeler çok iyi geçti modelimizi anlattık.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’a Kiralık Konut Stoku Gerekiyor

Söz konusu modelle vatandaşların piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden kiracı kalabileceğini ifade eden Kalyoncu, “Hane halkı gelirinin yüzde 30’unu barınmaya ayıracak, yaşam standartları yükselecek. Düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması hedefleniyor. Halkın faydalandığı halkçı bir model ve aynı zamanda kamunun başta mülkiyet olmak üzere haklarının korunduğu devletçi bir model. Biz İstanbul’da da en az yüzde 10 kurumsal kiraya verenin olduğu bir kiralık konut stoku olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani 500 bin kiralık konuttan söz ediyoruz.” dedi.

Kentsel dönüşümün önünde en büyük engelin, kiralık konut bulunamaması olduğuna da dikkat çeken Kalyoncu, “İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin. TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7,5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu.

Dekar Şehirbahçe’de İlk Etap Teslimleri Tam Zamanında Başladı

Türkiye’de bahçeli ev konusunda gayrimenkul sektörünün öncüsü Dekar Yapı, İstanbul Bahçeşehir’deki Dekar Şehirbahçe’de birinci etaptaki evlerinin teslimlerine tam zamanında başladı. 

Dekar Yapı’nın İstanbul Bahçeşehir’de hayata geçirdiği Dekar Şehirbahçe’de tam zamanında tamamlanan ilk etap, sahiplerine kavuşuyor. 

Doğa dostu yaşam vizyonunu projelerine de yansıtan Dekar Yapı, doğa ile iç içe ve kaliteli evlere sahip olmayı arzu edenler için Dekar Şehirbahçe projesini hayata geçiriyor. İlk etap teslimlerine başlanan projede, Aralık ayında da ikinci etabın teslimlerine başlanacak. 

Doğa ile İç İçe Huzurlu Bir Yaşam

Dekar Şehirbahçe’de 41 bin metrekare bir arazi üzerinde 51 blokta, 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklükte 181 bahçeli ev ile doğayla iç içe bir yaşam fırsatı sunuluyor. Dekar Şehirbahçe projesinden konut sahibi olanlar bahçeli bir hayatın yanı sıra birbirinden farklı imkânlar sunan sosyal hayat ile de buluşuyorlar. Projenin içerisinde açık yüzme havuzu, kafe, çocuk parkı, basketbol sahası, peyzaj havuzu ve yürüyüş yolları bulunuyor. Ayrıca her ev 2 adet kapalı otoparka sahip.

TİM Başkanı Gültepe: ‘’2023’ü Rekor Bir İhracatla Kapatacağız’’

Denizli’de düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ne katılım gösteren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe,  “Cumhuriyet’imizin 100. yıl dönümünü inşallah rekor bir ihracatla taçlandıracağız” dedi.

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni tamamlandı. Törende konuşan TİM Başkanı Gültepe, şu açıklamalarda bulundu:

 “100 yılda büyük bir mesafe kaydettik. 1923’te 50,8 milyon dolar olan ihracatımızı 2022 yılında 254 milyarın üzerinde taşıyoruz. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına Türkiyemizi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonuyla çalışıyoruz” diye konuştu. Denizli’den geçen yıl 175 ülkeye 3,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Gültepe, “Bu yıl ise ocak-eylül döneminde 2,4 milyara yakın bir ihracat yaptı. Denizli’de ihracatın yarıya yakını tekstil ve hazır giyim oluşturuyor.

Küresel talebin yavaşlaması ihracatımıza olumsuz bir şekilde yansıyor. Evet bu yıl ihracatta işler istediğimiz gitmiyor. Biz karamsarlığa kapılmadan yolumuzda aynı hızla, aynı şekilde devam ediyoruz. Seçimden sonra Ankara’da ihracatı önceleyen, ihracatçı ile istişare eden, ihracatçının sesine kulak veren bir ekonomi yönetimi var. Özellikle finansa erişim konusunda son üç ayda çok önemli gelişmeler oldu” 

Daha Fazla Firma İhracatçı Olacak

Ödül töreninde firmalara plaketleri takdim edildi. DENİB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Cumhuriyetimizin 100. yılı, Denizli İhracatçılar Birliği’nin 30. yıldönümünde daha fazla ihracat ve daha fazla firmayı ihracatçı yapma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.” dedi.

ISK-SODEX Fuarı Kapılarını Açtı

İklimlendirme sektörünü bir araya getiren ISK-SODEX Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarda çevre dostu, sürdürülebilir ürünler öne çıktı.

Türkiye’de 26 yıldır düzenlenen ve farklı ülkelerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapan iklimlendirme sektörünün en önemli fuarlarından olan Uluslararası HVAC&R, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma, Yangın, Havuz ve Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı (ISK-SODEX 2023) ziyaretçilerine kapılarını açtı.

İstanbul Fuar Merkezi’nde başlayan ve 120 bin metrekare alan üzerinde kurulan fuarda bu yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık ticaret hacminin yaratması bekleniyor. Fuarda; Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, Mısır, İngiltere, Almanya, İtalya, Hindistan, Japonya, Polonya, Güney Kore, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye ve ABD gibi ülkelerden gelen katılımcılar sektördeki en son gelişmeleri sergiliyor.

“Katma Değerli Ürünleri Destekliyoruz”

Açılışta konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, bakanlık olarak ihracatta katma değeri yüksek, yüksek teknolojili ürünlere odaklanarak, ihracat süreçlerini başta markalaşmaya, tasarıma, etkin tanıtıma, küresel tedarik zincirlerinde etkin şekilde yer almaya yönelik faaliyetler olmak üzere her adımda desteklediklerini bildirdi.

Bu doğrultuda, iklimlendirme sektörünün en önemli fuarı olan ISK-Sodex’e destek verdiklerini aktaran Bolat, “Ayrıca, yine ISK-Sodex Fuarı ile eş zamanlı olarak bakanlığımız koordinasyonu ve desteği, İSİB organizatörlüğünde, 69 ülkeden 300 yabancı ithalatçı firmanın katılımıyla bir sektörel alım heyeti programı da düzenleniyor. Bu programın da başarılı bir şekilde neticelenmesini diliyorum. İklimlendirme sektörümüzün ulaştığı teknolojik seviye, sahip olduğu tecrübe ve dinamizm ile daha büyük başarılara imza atacağına inancım tamdır” diye konuştu.

İSİB Başkanı Mehmet Hakkı Şanal ise dünyada yaşanan gelişmeler sonucunda Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşması’na yönelik ülkemizde de birçok değişikliğe imza atmaya başladıklarını söyledi. Şanal, “Hem enerji verimliliği hem de ihracat noktasında gelecek hedeflerimizi belirledik. 2028 yılında 10.6 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Sektör Yüzde 43 Büyüdü

Hannover Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü Annika Klar, “ISK-SODEX’de yeni iş birliklerine de zemin hazırladıklarını söyledi. İklim krizinin etkisiyle küresel iklimlendirme sektörünün hızla büyüdüğüne dikkat çeken Klar, “Son dört yılda yüzde 13,23’lük bir büyüme ile küresel iklimlendirme sektörü 570 milyar dolarlık bir değere ulaştı. Bu süre zarfında Türkiye iklimlendirme sektörü yüzde 43 oranında büyüdü” diye konuştu.

70 Ülkeden 300’e Yakın Alım Heyeti Katılıyor

Bu yıl 16’ıncısı düzenlenen ISK Sodex İstanbul Fuarı’nın İSİB tarafından organize edilen Alım Heyeti programı 70 ülkeden gelen 300’e yakın yabancı iş adamının katılım gösteriyor. Türk İklimlendirme Sektörünü oluşturan firmaların temsilcileri üç gün boyunca yabancı iş adamları ile bir araya gelerek ürünlerinin ticarileşmesi ve ihracata dönüşmesi konusunda çalışacaklar.

İSİB Başkanı Mehmet Şanal, “Geçen yıl sektör olarak 6,7 milyar dolarlık ihracat ile kapattıktan sonra, bu yıl hedef olarak koyduğumuz 7,2 milyarlık ihracatla tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte yüzde 91’lik ihracatın ithalatı karşılama oranı ile ülkemizin dışa bağımlılığını ortadan kaldırma misyonuna odaklı bir şekilde destek oluyoruz” dedi.

İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Alternatif Enerji Kaynakları Konusunda Eğitim Seferberliği Başlattı

İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası ve İstanbul Ticaret Odası Teknik Anadolu Lisesi Elektrik- Elektronik Lisesi Bölümü öğrencileri ve eğitimcileriyle “Güneş Enerjisi Kurulumu ve Projelendirme” konulu eğitim seferberliği toplantısının ilkini gerçekleştirildi.

Toplantıda açılış konuşmasında söz alan İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Haluk Bozali; “Ülkemizin enerji kaynaklarının yetersiz olduğu ve enerji üretiminde petrol, doğalgaz ve elektriğe bağımlı olduğu belirterek, Ülke ekonomisinin kalkınması için alternatif enerji kaynaklarına yönelmenin önemine dikkat çekti. Bozali, konuşmasında güneş enerjisinin Türkiye’de gelişmekte olan bir sektör olduğunu, öğrencilere yeni ufuklar açmak için güneş enerjisi alanında bilgi ve farkındalık geliştirmenin önemine de değindi”.

Enerji üretimi, sürdürülebilir enerji çalışmalarında teknolojik gelişmelerin sektöre sağladığı katma değerin önemine değinen Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Haluk Bozali; “Güneş enerjisi, sürdürülebilir enerji kaynaklarındandır. Gerek mesleğe yeni başlayacak gençlerimize sahip çıkarak onlara istihdam sağlamak, gerekse üye meslektaşlarımıza yaşam boyu eğitim ilkesiyle odamız, bünyesinde kurduğumuz ETO Akademi ile sertifikalı eğitimlerimize devam ediyoruz” dedi.

Tasarruf Finansman Sektörü Herkesi Konut Sahibi Yapmayı Hedefliyor

Finansal Kurumlar Birliği Tasarruf Finansman Şirketleri Sektör Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, ‘’Ortaya koyduğumuz alternatif finans modeliyle Türkiye’nin 81 ilinde tüm insanımızı konut sahibi yapmak istiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 5,5 oranında artarak 1043,0 seviyesine ulaştı. Bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 90,3 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 21,9 oranında artış gösterdi. Konuyu, Finansal Kurumlar Birliği Tasarruf Finansman Şirketleri Sektör Kurulu Başkanı Eyüp Akbal değerlendirdi.

Dayanışma Ekonomisi ile Her Koşulda Konuta Ulaşmak Mümkün

Eyüp Akbal, “Konut fiyat artışlarının yukarıda seyrettiği bu süreçte, faaliyet gösterdiğimiz tasarruf finansman sektörüne çok iş düşüyor, biz ortaya koyduğumuz alternatif finans modeliyle Türkiye’nin 81 ilinde herkesi konut sahibi yapmak istiyoruz. Konut fiyatlarındaki artış, kredi faiz oranlarının yüksekliği ve krediye ulaşımın zorlaşması gibi etkenler, insanların ev alma hayallerini de ertelemelerine sebep oluyor. Ancak Tasarruf Finansman Şirketleri Sektör Kurulu olarak, geliştirdiğimiz kampanya ve ürünlerle hem konuta erişimi kolaylaştırıyor hem de ülke ekonomisinin çarklarını hızlandırmaya devam ediyoruz. Dayanışma Ekonomisi ile her koşulda konuta ulaşmak mümkün. Dayanışma Ekonomisi’nde herkes ekonomik güçleri dâhilinde bir araya geliyor, birikimler ortak bir yerde toplanıyor ve kişiler birbirlerine verdikleri destekle konut sahibi olabiliyor. Faizsiz, kredisiz ve tercihe göre peşinatsız da olan Dayanışma Ekonomisi’nde kişilerin kendi ekonomik güçlerine göre taksitleri ve ödeme tutarlarını belirleme fırsatları olduğu için ‘Ev almak hayal değil’.” şeklinde konuştu.

Çekilişli Sistemlerdeki Üst Sınır Rakamı Artırılırsa Daha Çok Kişi Konut Sahibi Olabilir

Tasarruf finansman sisteminde çekilişli modelde bulunan 1 milyon üst sınır rakamının artırılması gerektiğine de dikkati çeken Eyüp Akbal, “Bireysel modelde kişiler, istedikleri fiyattaki konuta rahatlıkla erişim sağlayabiliyorken çekilişli sistemde 1 milyon sınırı bulunuyor. Konut fiyatlarındaki artışı göz önünde bulunduracak olursak daha çok kişinin ev sahibi olabilmesi için çekilişli sistemlerdeki 1 milyon tepe rakamının “Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik Taslağında 5 milyon TL’ye çıkarılması hüküm altına alınmıştır. Ancak, son dönemlerde görülen yüksek enflasyon ve konut fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle bu rakamın 10 milyon TL’ye çıkartılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum. Bu konuda çatı kuruluşumuz Finansal Kurumlar Birliği ile gerekli mercilere konuyu aktarıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kentsel Dönüşüm Yasası Kabul Edildi

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Komisyonu’nca kabul edildi.

Yasa teklifi Türkiye genelinde riskli 6 milyon bağımsız bölümden 2 milyonunun acilen dönüştürülmesini hedefliyor. Kentsel dönüşüm kararları üçte iki çoğunluk yerine yüzde 50+1 ile alınabilecek.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Teklifi’yle getirilen yeniliklerden bazıları şöyle:

  • Riskli yapı tespiti maliklerce yaptırılacak ve sonuç Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ya da belediyelere, yani idareye bildirilecek.
  • Maliklerin karar sürecinde üçte iki çoğunluk şartı yerine artık salt çoğunluğun kararı geçerli olacak. Salt çoğunluğun aldığı karara katılmayan mülk sahiplerinin hisseleri diğer paydaşlara rayiç bedel üzerinden satılacak.
  • Paydaşların almaması halinde dönüşümü yapacak olan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, TOKİ ya da belediye satın alabilecek. Rayiç bedele yapılan itirazlar da kentsel dönüşüm sürecini artık durduramayacak.
  • Teklifle, rezerv yapı alanı tartışmalarına son veriliyor. Mevcut uygulamada bir yerin rezerv alanı olabilmesi için ‘üzerinde yapı olmaması ve meskun mahal dışında yer alması’ gerekiyordu. Yeni düzenlemeyle meskun mahal şartı kaldırılıyor. Böylece şehir merkezlerindeki gerekli görülen tüm alanlar rezerv yapı alanı ilan edilebilecek.

Konut Fiyatları Bir Yılda Yüzde 109 Arttı

Endeksa’nın 2023 Yılı 3. Çeyrek Konut Sektör Analiz Raporu’na göre, Türkiye genelinde konut fiyatları bir yılda yüzde 109 oranında arttı.

Endeksa tarafından hazırlanan 2023 Yılı 3. Çeyrek Konut Sektör Analiz Raporu’na göre 3. çeyrek sonu itibarıyla Türkiye genelinde konut satış fiyatlarında 1 yıllık değer artışı yüzde 109 seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 23 bin 31 TL, ortalama amortisman süresi 16 yıl, ortalama pazarlama süresi 78 günoldu.

İstanbul’da Konut Fiyatları Bir Yılda Yüzde 93 Artış Gösterdi 

48 bin 379 adet ile 3. çeyrekteki konut satışlarının yüzde 14’ünün gerçekleştiği İstanbul’da konut fiyatları 1 yılda yüzde 93 artış gösterdi ve ortalama metrekare satış fiyatı 34 bin 856 TL oldu.

Konut Fiyatları Ankara’da Yüzde 126, Antalya’da Yüzde 100 Arttı

Ankara’da 29 bin 743 adet ile 3. çeyrekteki konut satışlarının yüzde 9’u gerçekleşti ve konut fiyatları son 1 yılda yüzde 126 oranında artış gösterdi, ortalama metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL oldu. Konut satışlarının yüzde 5’inin gerçekleştiği Antalya’da 15 bin 962 adet satış oldu ve konut fiyatları son 1 yılda yüzde 100 artış gösterdi, ortalama metrekare satış fiyatı 32 bin 258 TL oldu.

En Fazla Değer Artışı Hatay, Ankara, Elazığ’da

Yıllık değer artışı en fazla olan illerin sırasıyla Hatay, Ankara, Elazığ’da olduğu görülüyor. Hatay’da konut satış fiyatlarında değer artışı %158, ortalama konut metrekare satış fiyatı 17 bin 512 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 714 bin 360 TL, Ankara’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 126, ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 440 bin 230 TL ve Elazığ’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 124, ortalama konut metrekare satış fiyatı 10 bin 979 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 811 bin 535 TL oldu.

Satılık Konutlarda En Fazla Stok Adedi 76 Bin 367 İle İstanbul’da

En fazla konut satışı yapılan 30 il içerisinde en fazla stok adedinin 3.çeyrek sonu itibarıyla İstanbul’da olduğu görülüyor. Rapora göre 3. çeyrek sonu itibarıyla İstanbul’da 76 bin 367adet konut stoku bulunuyor. Stok adedi, Ankara’da 44 bin 286 adet, İzmir’de ise 22 bin 28 adet.

Üçüncü Çeyrek Sonu İtibarıyla Türkiye’de Konut Kiralarındaki Yıllık Değer Artışı Yüzde 136

Rapora göre 3. çeyrek sonu itibarıyla Türkiye genelinde konut kira fiyatlarında 1 yıllık değer artışı yüzde 136 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare kira fiyatı 125 TL oldu.

Türkiye genelinde konut metrekare kira fiyatlarının en yüksek olduğu iller ise sırasıyla Muğla, İstanbul ve Antalya oldu. Muğla’da 2023 3. çeyrekte ortalama metrekare konut kira fiyatları 181,81 TL, ortalama kira fiyatı 18 bin 726 TL, İstanbul’da ortalama metrekare konut kira fiyatları 175,04 TL, ortalama kira fiyatı 18 bin 29 TL. Antalya’da ortalama metrekare konut kira fiyatları 150,67 TL, ortalama kira fiyatı 16 bin 574 TL oldu.

Kiralık konutlarda stok adetlerine bakıldığında ise, en fazla stokun yine İstanbul’da olduğu görülüyor. Kiralık konutlarda 2023 3. çeyrek sonu itibarıyla İstanbul’da 35 bin 124, Ankara’da 13 bin 500, İzmir’de 8 bin 845, Antalya’da ise 8 bin 295 adet stok bulunuyor.

İkinci El Konut Satışı Toplam Satışların Yüzde 71’ini, Kredili Konut Satışları İse Yüzde 12’sini Oluşturdu

Üçüncü çeyrekte 236 bin 856 adet ikinci el konut satışı gerçekleşti. Bu rakam ile ikinci el konut satışları bir önceki çeyreğe göre yüzde 21, geçen sene aynı döneme göre ise yüzde 4 arttı. İkinci el konut satışı toplam konut satışlarının yüzde 71’ini oluşturdu.

Üçüncü çeyrekte kredili konut satışları ise toplam konut satışlarının yüzde 12’sini oluşturarak 39 bin 354 adet olarak gerçekleşti. Kredili konut satışları bir önceki çeyreğe göre yüzde 37, geçen senenin aynı dönemine göre ise yüzde 32 azaldı.

Ahlatcı Holding, Çorum’a Barut Fabrikası Kuracak

Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Emin Ahlatcı, Çorum’da 7,5 milyar TL yatırımla kurulacak barut fabrikasının yıllık 4 bin ton üretim yapacağını söyledi.

Başta altın olmak üzere altın, savunma, finans, sağlık, enerji, otomotiv ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyet gösteren Ahlatcı Holding, Çorum’a 7,5 milyar TL’lik bir yatırımla barut fabrikası kurmaya hazırlanıyor.

Müteahhitliğini kendilerinin yaptığı tesis inşasına geçen yıl başladıklarını belirten Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Emin Ahlatcı, bu alandaki yatırım fikrinin babasının Rusya-Ukrayna savaşı başladığında Rusya’nın ilk olarak Ukrayna’nın barut fabrikasını vurmasıyla oluştuğunu söyledi. Toplamda 1.6 milyon metrekare alana kurulacak olan fabrikanın üretim kapasitesinin yıllık 4 bin ton olacağını ifade eden Ahlatcı, “Burası Türk ordusunun ihtiyacını karşılayacak” dedi. Ahlatcı, “Ürettiğimizin 500 tonunu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) vereceğiz. Diğer ürettiğimizin de ihracatını yapacağız.” ifadelerini kullandı. 

Şu anda tesisin inşaat halindeyken bile Avrupa’nın bazı ülkelerinden 2 yıllık kontrat imzalamak isteyenlerin olduğuna dikkat çeken Ahlatcı, “Daha hizmete açılmadan talepler geliyor. Tabii ki şu anda olumlu dönmüyoruz. Stratejik bir ürün olduğu için TSK, Savunma Sanayi Başkanlığından izin almamız gerektiğini söylüyoruz.” diye konuştu.

“MKE’nin Donanım, Bilgi ve Detaylarını Aldık”

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) Kırıkkale’de 1960’larda yapılmış bir barut fabrikasının olduğunu anlatan Ahmet Emin Ahlatcı, “Ancak burası çok eski bir tesis. Bu sebeple de revizyon yapamıyorlar. Çünkü tesis durursa barut üretilemez. MKE’nin buradaki kapasite de 500 ton. Bu da orduya yetmiyor” diye konuştu.

Yatırım kararını aldıkları süreçte dönemin savunma bakanı ve savunma bakan yardımcısını ziyaret ettiklerini ifade eden Ahlatcı, “Bakan, ‘Aklınız başınızda mı? Ne kadar büyük bir sorumluluğun altına girdiğinizin farkındamısınız!’ dedi. Biz de sektörde bu yönde bir açık olduğunu söyledik. Stratejik bir ürün olduğu için bakanın ve bakan yardımcısının da desteğiyle MKE’nin donanım, bilgi ve detaylarını bize verdiler.” dedi.

Konya’ya 200, Elazığ’a 145 Milyon Dolarlık Yatırım

Gayrimenkul alanında faaliyetlerinin olduğunu ve 2017 yılında Çorum’da bir alışveriş merkezi yaptıklarını da belirten Ahmet Emin Ahlatcı, “Aynı sene Elazığ ve Konya’da da birer yer satın aldık. Onları şimdi yavaş yavaş geliştiriyoruz, projeleri bitti.

Bu sene inşaatlarına başlayacağız. Konya’ya yaklaşık 200 milyon dolarlık, Elazığ’da ise 145 milyon dolarlık bir AVM, ticaret ve konuttan oluşan bir karma proje yatırımı yapacağız. 2024 yılının başında ise inşaata başlamayı düşünüyoruz. Projeyi 2,5-3 sene içinde bitirmeyi öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüm yatırımlarını Çorum’a gerçekleştirdiklerinin altını çizen Ahlatcı, “Özellikle İstanbul’da bir deprem riski var. Üretim, fabrika ve sanayi alanındaki her şey İstanbul’da olduğu için bir deprem durumunda Türkiye durur. Pandemi döneminde İstanbul’daki rafinelerimiz kapandı ama biz Çorum’da çalışmaya devam ettik. Bu sayede özellikle altın ürünlerinde Türkiye’nin ne kadar ihtiyacı varsa bir taraftan onları tedarik ettik. Eğer ki İstanbul’da olsaydık biz de orada kilitli olacaktık ve hiçbir şey yapamayacaktık.” ifadelerini kullandı. 

Ahlatcı, Çorum’un 2023 Ağustos verilerine göre, 1.2 milyar dolarlık bir ihracat rakamı olduğunu ve bunun yüzde 90’ının kendilerinden çıktığını söyledi.

Yurtdışında Enerjide Büyüyecek

Yurtdışında büyüme hedeflerinin olduğunu anlatan Ahmet Emin Ahlatcı, “Özellikle enerji tarafında büyümek istiyoruz. RES ve GES alanlarında Avrupa’ya odaklandık. Romanya ve Yunanistan’da birkaç fırsat bakıyoruz. Şu an belli bir projemiz bulunmuyor, araştırıyoruz.” dedi.

“Adabank’ta Bin kişiye İş İmkanı Sağlarız”

Holding içinde finans alanında eksik olan son halka bankacılığı ise Adabank’ı satın alarak tamamladıklarını aktaran Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Emin Ahlatcı, “2024 yılının ilk çeyreğinde faaliyete başlarız” dedi. 

Şu an ki lisansı konvansiyonel banka olan Adabank için ise katılım bankacılığı alanında faaliyet göstermek için başvurusunu yapacaklarını ifade eden Ahlatcı, “5 sene içerisinde ise şubeleşip bin kişilik ilave bir istihdam sağlamayı planlıyoruz.” diye konuştu.

1915Çanakkale Köprüsü’ne Global Bir Ödül Daha

1915Çanakkale Köprüsü, mühendislik dünyasının lider yayını Engineering News-Record (ENR) dergisi  tarafından dünyanın en iyi mühendislik projelerinin seçildiği “Global Best Projects” yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen, inşaat çalışmalarından sonra işletmesi Türkiye’den Limak ve Yapı Merkezi, Güney Kore’den DL E&C ve SK ecoplant şirketlerinin kurduğu ortak girişim tarafından yürütülen 1915Çanakkale Köprüsü Projesi, mühendislik sektörünün dünyadaki referans yayını  ENR tarafından köprü ve tünel kategorisinde 2023 yılı Dünyanın En İyi Projeleri ödüllerinde birinciliğe layık görüldü. 

Bu sene on birincisi düzenlenen yarışmaya Antarktika hariç her kıtadan rekor sayıda mühendislik projesi başvurdu. Yarışmada projeler, takım çalışması, zorlukların üzerinden gelebilme, iş güvenliği, inovasyon ve topluma katkı, inşaat kalitesi ve ustalık, fonksiyon ve tasarımda estetik kalite gibi pek çok kriterde detaylı olarak değerlendirildi. 

Havalimanı, eğitim, sağlık, kamu, askeri, üretim, kültür, yol, otoyol, baraj, spor ve eğlence alanlarındaki yapı ve projeleri değerlendiren jüri; farklı kategorilerde dünyanın 23 farklı ülkesinden toplam 31 projeyi, geliştirdikleri inovasyon ve gösterdikleri azimle dünyaya örnek göstererek birincilik ödülüne layık gördü. Köprü ve tünel kategorisinin kazananı ise 1915Çanakkale Köprüsü oldu. 

1915Çanakkale Köprüsü, 2021 yılında inşaatı esnasında ENR dergisinde 10 sayfalık özel bir bölüm ile yer almış, köprünün 318 metre yükselikten çekilen nefes kesen fotoğraf karesi derginin kapağına taşınmıştı. 

1915Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu, 2023 yılı Mayıs ayında çevresel ve sosyal alanda yürüttüğü çalışmaların yanı sıra döngüsel ekonomiye katkıları nedeni ile Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından düzenlenen Kamu Özel Sektör İşbirliği ve Altyapı Ödülleri kapsamında birincilik ödülüne layık görülmüştü. 1915Çanakkale Köprüsü şu ana dek, uluslararası saygın platformlarda 12 finans, 2 çevresel ve sosyal, 4 istihdam ve 4 de mühendislik alanında toplam 22 ödül kazandı.

ENR Global Best Projects ödülleri Aralık ayında online platformda yapılacak ödül töreni ile sahiplerine takdim edilecek.

Yıldızlar Yatırım, Sıcak Çelik Üretimi Yapacak

Yıldızlar Yatırım Holding, 22,5 milyar TL yatırım ile sıcak çelik üretimine girecek. 

Orman ürünleri sektöründe büyümesini sürdüren Yıldızlar Yatırım Holding, demir çelikte de gelişimini sürdürüyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yıldız Entegre Pazarlama ve Ürün Geliştirme Sorumlusu ve Genel Müdür Yardımcısı Melike Alkan, Kocaeli’nde devam eden soğuk hadde yatırımlarına ek olarak sıcak hadde çelik üretimine de gireceklerini söyledi.

Bunun için 22,5 milyar liralık yeni bir yatırım hazırlığı yaptıklarına değinen Alkan, Türkiye’nin alt yapısının ve sanayisinin güçlü, genç nüfusu ile birlikte deneyim ve potansiyelinin yüksek bir ülke olduğunun altını çizdi.

“Ağır Sanayiyi İyi Biliyoruz”

Alkan, “Hiçbir tesisimizde ve şirketimizde bir ortaklık yok. Tamamen aile sahipliğinde ilerliyoruz. Aile olarak ilgilendiğimiz konular ise yüzde 100 şirketimizin yaptığı yatırımlar” dedi. Sıcak hadde çelik üretiminin gündemlerinde olduğunu ifade eden Alkan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Ağır sanayiyi iyi bilen bir aileyiz. Kocaeli’ndeki tesisimizde şu anda soğuk haddelenmiş çelik üretiyoruz. Şimdi ise sıcak çelik de üreteceğiz. Çünkü demir çelik katma değeri çok yükseltilebilecek bir ürün. ÇED raporu alındı. Sadece fiziki olarak aksiyona geçilmedi. Sıcak çelik alanında ek bir yatırım planlıyoruz. Zaten yatırım hep gündemimizde ve demir-çelik alanında da Türkiye’de bir ihtiyaç var.”

‘’Önceliğimiz Yurt İçindeki Üreticilerin İhtiyaçlarını Karşılamak’’

Yıldız Entegre, İtalya’nın Pordenone şehrinde 17-20 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Mobilya Endüstrisi için Uluslararası Bileşenler, Aksesuarlar ve Yarı Mamul Ürünler Fuarı SICAM’da yeni nesil ürün, tasarım ve hizmetlerini tanıttı. Ayrıca Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi’ne de bir gezi düzenleyen şirket, firmanın faaliyetlerini ve hedeflerini anlattı.

Yıldızlar Yatırım Holding’in 133 yıllık bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden Melike Alkan, özellikle pandemi döneminde mobilya sektörünün çok büyük atılım gerçekleştirdiğini ve bu sebeple önceliklerinin yurt içindeki üreticilerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söyledi.

80 Ülkeye İhracat 

“Orman ürünleri, gübre, kimya, demir-çelik, deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği, enerji gibi birbiriyle entegre birçok sektörde global bir oyuncu haline geldik. Geçen yıl Yıldız Entegre olarak 23,5 milyar TL ciro elde ettik.’’ diyen Melike Alkan şu ifadeleri kullandı:

‘’2023 yıl sonu hedefimiz ise yüzde 50’ye yakın büyüme sağlayarak 35 milyar TL’lik ciroya ulaşmak yönünde. Şu anda cironun yüzde 70’i panel üretiminden, yüzde 30’u ise kapı ve parkeden geliyor. Ayrıca Romanya’daki yatırımımızdan 100 milyon euro ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Yıldız Entegre olarak 80’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptık ve bazı ülkelere ihracatın yanı sıra iş modelleri geliştirdik.

Önceliklendirdiğimiz ülkeler arasında Romanya, İtalya, Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Polonya, ABD, Kanada, İsrail, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Gürcistan, Litvanya, Rusya ve Ukrayna yer alıyor. Toplam satışlarımız içindeki ihracat oranımız ise ortalama yüzde 15’ler seviyesinde.”

Enerjisinin Yüzde 15’ini ‘Yeşil’den Sağlıyor

Manisa Akhisar tesislerinde GES yatırımı yaptıklarına da değinen Melike Alkan, “Yaklaşık 13 bin panel ile fabrika çatısına 5 MWe kapasiteli güneş paneli kurulumu yapıldı ve Ekim ayı itibari ile devreye girdi. Tesislerimizin üzerindeki güneş panelleriyle aslında tesislerin yüzde 15’e kadar enerjisini yeşil olarak sağlıyoruz.

Kartepe içerisinde atık sulardan veya çıkan ısıdan geri dönüştürerek elde ettiğimiz bir takım enerjiler de bulunuyor. Sürdürülebilirliğe dokunan, düşük karbonlu ekonomiye geçiş sağlayan her türlü yatırımı desteklemeye gayret ediyoruz” dedi. 

Alkan, şirketin ağaca vefasını gerek iş modeli gerekse toplumsal projelerde göstermek üzere “Ağacın İzinde” adında bir proje yürüttüklerini de sözlerine ekledi.

“13 Milyon Dolara Üçüncü Gemiyi Filomuza Kattık”

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı sırada odun tedarikini Ukrayna üzerinden gerçekleştirdiklerini belirten Melike Alkan, savaşın bunu sekteye uğrattığını söyledi. Bu nedenle holdingin gemi yatırımlarıyla birlikte Amerika’dan mal getirebildiğini söyleyen Alkan, “Gemi filomuza bir yenisini daha ekleyerek 13 milyon dolara üçüncü gemiyi de filomuza kattık. Özel dizayn olan ve dünyada 200 adet bulunan Yıldızlar 3, Türkiye’nin en büyük ağaç yongası taşıyıcısı oldu.” ifadelerini kullandı.

İnşaat Sektörünün Ekim Ayı Güven Endeksi 89,1 Değerini Aldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, inşaat sektörü güven endeksi ekim ayında aylık yüzde 0,9 artarak 89,1 değerine ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat, hizmet, perakende ve ticaret sektörlerine ilişkin güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 0,5 oranında artarak 113,6 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 3,3 oranında azalarak 113,9 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 0,9 oranında artarak 89,1 değerini aldı. 

İstanbul’dan Tam 8,5 Milyar Dolarlık İhracat Yapıldı

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB), 2023 yılının Ocak-Eylül döneminde İstanbul’dan 195 ülkeye 8,5 milyar dolar değerinde ihracat yapıldığını açıkladı.

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB), yılın ilk 9 ayında ihracatını artırmayı başardı. İİB’den yapılan açıklamaya göre, yılın 9 ayında 197 ülkeye ürün satan İİB’in ülke ihracatı içindeki payı yüzde 5,2 oldu. İstanbul İhracatçı Birlikleri, yılın 3 çeyreğinde en fazla ihracatı 556 milyon dolarla Irak’a yaptı. Bu ülkeye en çok kümes hayvanları, hayvansal mamuller ile mobilya, kağıt ve orman ürünleri satıldı. İİB’in ihracatında Irak’ı ABD, Norveç, Almanya ve Birleşik Krallık izledi.

Avrupa Birliği İlk Sırada

 ABD’ye hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ile mobilya, kağıt ürünleri, Norveç’e gemi, yat ve hizmetleri, Almanya’ya fındık ve mamulleri ile mobilya, kağıt ve orman ürünleri, Birleşik Krallık’a mobilya, kağıt ve orman ürünleri ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri satışı öne çıktı.

Ülke grupları baz alındığında İİB’in en fazla ihracat yaptığı bölge, 1 milyar 717 milyon dolarla Avrupa Birliği bölgesi oldu. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat, yılın 9 ayında önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12,6 arttı. İstanbul İhracatçı Birliklerinin eylül ayı ihracatı ise 1 milyar doları aştı.

Birlik, eylülde en fazla ihracatı Irak, Kanada ve Faroe Adaları’na yaptı.

“Yeni Rekorlara İmza Atacağız”

İİB Koordinatör Başkanı Cem Seven, ihracatta yılın üç çeyreğini yıllık bazda yüzde 3,6 artış yakalayarak başarılı bir şekilde kapattıklarını belirtti. Seven, şunları kaydetti: 

“İstanbul İhracatçı Birlikleri, ihracatı artırmaya yönelik etkinlikleriyle eylül ayını yoğun geçirdi.

Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliğimiz hazırladıkları sürdürülebilirlik eylem planını kamuoyuna açıkladı. Avustralya’da düzenlenen güney yarım kürenin en büyük gıda fuarı Fine Food 2023, bölgenin önemli mobilya fuarları arasında yer alan Furniture China 2023 ile dünyanın önde gelen denizcilik fuarlarından NEVA 2023’e Türkiye milli katılımları düzenleyerek, organize ettiğimiz farklı etkinliklerle sektörlerimizi başarılı bir şekilde tanıttık.

Su ürünleri sektörünün önemli fuarlarından Seafood Expo Russia 2023 ile Monako Yat Show 2023’e info stant ile katılım sağladık. Japonya’dan bir alım heyetini ağırladık ve ihracatçı firmalarımızla ikili iş görüşmeleri yaptırdık. Yine World Food İstanbul 2023 Gıda Fuarı kapsamında bir alım heyeti programı düzenledik. Pazarlarımızın çeşitliliğini, ihracatımızı artırarak yolumuza devam ediyoruz. Yeni ihracat rekorlarına imza atarak Türkiye ekonomisine katkımızı sürdüreceğiz.”

Dünyamız Güneş Paneli Çöplüğüne Mi Dönüşüyor?

SolarKonsept, yayınladığı “İkinci el güneş paneli kullanmak mantıklı mı?” isimli dosya ile yeni bir tartışmayı da gündeme taşıyor.

Güneş enerjisi altın çağını yaşarken panel verimleri, 15 yıl önce sadece bir rüya olan %21 seviyesine ulaşıyor. Güneş enerji santralleri en temiz enerjiyi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kurulum ve işletme maliyetleri kıyaslandığında diğer santral türleriyle arayı gün geçtikçe açıyor.

İkinci el güneş paneller satış sitelerinde yerlerini alırken

Solarkonsept, tüketicilerin ikinci el güneş panellerine olan ilgisine dikkat çekmek için bir dosya yayınladı. Bu yazıda ikinci el güneş panellerinin tüketiciler için oluşturduğu birçok riske dikkat çekiliyor. İkinci ele düşmüş panellerin verim düşüklüğü, muhtemel arızaları, garantiden ve ölçümden yoksun olmalarına dikkat çekilmiş. Kısacası tüketiciler için şimdilik pek ümit vaat etmiyor. SolarKonsept, ikinci el güneş panellerinin kullanılabilmesi için en iyi yolun güneş paneli geri dönüşüm tesisleri olduğuna dikkat çekiyor.

Dünyada sadece birkaç tane panel geri dönüşüm tesisi var

Panel geri dönüşüm tesislerinde, panellerde kullanılan cam ve alüminyum çerçeve geri dönüştürülüyor. Ve bunların yanı sıra panellerde bulunan silikon ve gümüş, bakır gibi değerli elementler geri kazanılıyor. Fakat endişe verici olan konu ise solar panel geri dönüşümünde uzmanlaşmış olan birkaç tesisin dünyadaki tüm geri dönüşüme yeterli olmasının imkansızlığı.

Güneş paneli çöp dağlarına hazır mıyız?

İngiliz hükümeti yaklaşan küresel çevre felaketi için acil eylem çağrısında bulundu. Dünyanın güneş enerjisi kurulu gücü 2,5 milyar adet güneş paneline karşılık geliyor. Ve bu paneller zaman içinde bir çöp dağına ya da geri dönüşüme gitmek zorunda.

Bursa’nın Yıldırım İlçesinde Yol Yapım Çalışmaları Hızla Sürüyor

Bursa Yıldırım Belediyesi tarafından ilçe genelinde başlatılan yol yapım çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Yıldırım Belediyesi, ilçenin ulaşım ağını geliştirmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Bir taraftan yeni imar yolları açılırken diğer taraftan da mevcut yolların bakım ve onarımı yapılarak ulaşım konforu artılıyor. Bu doğrultuda 2019 yılından bugüne 75 bin metrelik yeni imar yolu açıldı. 160 bin ton asfalt serimi yapıldı, 200 bin metrekare bordür ve 350 bin parke taşı döşendi. 

Yıldırım’ın Bursa’nın yüzölçümü en küçük ilçelerinden olmasına rağmen nüfus ve bina yoğunluğu en fazla ilçe olduğunu hatırlatan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Mevcut ulaşım ağımız günümüz beklentilerine cevap vermekte zorlanıyor. Şehirlerin marka değerlerinin en önemli kriterlerinden birisinin ulaşılabilirlik olduğunu düşünürsek, Yıldırım’ın değerine değer katmak için yeni ulaşım arterleri oluşturuyoruz.” dedi.

Özellikle Ankara Yolu’na paralel ve dikey alternatif güzergahlar oluşturarak, trafik yoğunluğunu azaltmak istediklerini ifade eden Başkan Yılmaz, “Kentsel dönüşüm ve kamulaştırma vasıtası ile yeni ulaşım arterleri oluşturuyoruz. Ortabağlar Mahallesi Huzur Caddesi, Millet Mahallesi Bilgin Sokak, Tevazu Sokak’ta yapacağımız yol genişletme çalışmaları için kamulaştırmalarımız devam ediyor. Yine çok önemsediğimiz Esenevler, Yiğitler ve 75. Yıl mahallerimizin ulaşımını sağlayan Erdoğan Caddesi ve 2.Cadde’yi Ankara Yolu’na bağlayacak 30 metrelik yol ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Yine Büyükşehir belediyemiz ile birlikte Ankara Yolu’na alternatif olarak planladığımız Esenevler, Yiğitler ve 75. Yıl Mahallelerinden geçerek, Değirmenönü, ve Karapınar üzerinden Kestel’e kolay ulaşım sağlayacak 30 metrelik yol projemizin kamulaştırma çalışmaları aralıksız devam ediyor.” diye konuştu.

QatarEnergy, İtalyan Eni İle 27 Yıllık Anlaşma İmzaladı

QatarEnergy, İtalya’ya sıvılaştırılmış doğalgaz ihraç etmek için İtalyan Eni ile  27 yıllık anlaşma imzaladıklarını açıkladı.

Katar’ın kamu doğalgaz şirketi QatarEnergy, İtalya’ya 27 yıl boyunca sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihraç etmek için İtalyan Eni ile 27 yıllık anlaşma imzaladığını açıkladı. QatarEnergy ve Eni’nin bağlı ortakları, Katar’ın North Field genişletme projesinden yılda 1 milyon tona kadar LNG ihraç etmek için uzun vadeli satış ve satın alma anlaşması imzaladı.

LNG, 2026 yılından itibaren Toskana’nın Piombino limanındaki yüzer depolama ve gaz dönüştürme birimi olan FSRU Italia’ya sevk edilecek. Dünyanın en büyük LNG ihracatçısı Katar, Shell ve TotalEnergies’e 2026’dan itibaren yılda 3.5 milyon ton LNG ihraç etmek üzere son iki hafta içinde 27 yıllık anlaşmalar imzaladı.

Yıkım Kararlarına Karşı Açılan İptal Davaları Hızlanacak

Hükümet tarafından meclise sunulan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde yargı usullerine ilişkin değişiklikler ele alındı.

Düzenlemenin yasalaşmasıyla, yıkım kararlarına karşı açılan iptal davaları nedeniyle yıkılamayan ağır hasarlı binaların durumlarının hızlıca ele alınması ve bu binalarla ilgili süratle kararların verilmesi hedefleniyor. Teklifte deprem bölgesini kapsayan ve İdari Yargılama Usulü Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddenin tamamı şu şekilde:

  1. 10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak. – Savunma verme süresi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olacak, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 10 gün uzatılabilecek.
  2. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek. 
  3. Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde, dosyanın tekemmülünden itibaren 15 gün içinde keşif yapılacak. Bilirkişilere ve bilirkişi raporlarına, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilecek.
  4. Duruşma yapılması, tarafların istemine ve mahkemenin kararına bağlı olacak. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az 15 gün önce taraflara gönderilecek.
  5. Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hallerde bunların tamamlanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karara bağlanacak.
  6. Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek.
  7. İstinaf istemi en geç 2 ay içinde karara bağlanacak. İstinaf incelemesi aşamasında, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri 15 gün içinde yerine getirecek. – Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki iptal davaları birlikte görülemeyecek. – Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar hakkında da bu düzenleme hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren uygulanacak.

“Türkiye’ye Olan Güvenimiz Tam, Yatırımlarımız Devam Edecek”

Türkiye ekonomisindeki pozitif büyüme eğilimi yatırım ortamına olan güveni de arttırıyor. Bu kapsamda Türkiye’deki ilk mağazalarını Mayıs 2023’te Torium AVM ve Oasis Cadde AVM’de eş zamanlı olarak açan Danimarka merkezli ev eşyası perakendecisi JYSK, üçüncü mağazasını açmaya hazırlanıyor.

45 ülkede 3.300’den mağazası bulunan markanın Ülke Müdürü Alexandru Bratu, “Türkiye’deki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz, yıl sonuna kadar üçüncü mağazamızı da Anadolu Yakasında çok merkezi bir lokasyonda açacağız. Önümüzdeki yıl da mağaza sayımız artarak devam edecek” dedi.

Yabancı şirketlerin Türkiye’ye olan yatırımları her geçen gün artıyor. Bunlardan biri olan Mayıs ayında ilk mağazalarını açan Danimarka merkezli ev eşyası perakendecisi JYSK, 1979 yılında aile şirketi olarak kurulduğu günden itibaren misyon edindiği uyku ve yaşam alanlarında herkes için harika bir İskandinav teklifi sunma hedefini şimdi Anadolu Yakasında açacağı üçüncü mağazası ile sürdürüyor. 

İskandinav “hygge” tarzında ev ve yaşam ürünlerinin yanı sıra yatak ve uyku ürünlerindeki deneyimini daha çok müşterisi ile paylaşmayı hedefleyen JYSK, üçüncü mağazasını 14 Aralık’ta Tepe Nautilus’ta açıyor. Doğrudan yatırım ile açılan mağaza, 1.421 m2 toplam alanı ile müşterilerine ferah bir alışveriş deneyimi sunacak.

“Mağaza Sayımız Artacak”

Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra JYSK Türkiye’nin de Ülke Müdürü olan Alexandru Bratu, “Türkiye’deki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz, yıl sonuna kadar üçüncü mağazamızı da Aanadolu Yakasında çok merkezi bir lokasyonda açacağız. Önümüzdeki yıl da mağaza sayımız artarak devam edecek. JYSK Türkiye’de yapacağımız yatırımlar ile, daha çok müşterilerimizi gerçek İskandinav deneyimi ile buluşturacağız ve gittikçe artan mağaza sayımız ile kolaylıkla erişebilir olacağız. Artık hem Avrupa Yakasında hem de Anadolu Yakasında birbirinden güzel tasarımları çok uygun fiyata sunuyor olacağız.

Türkiyede’ki yeni mağazalar, müşterilerimize ilham veren ve kolay alışverişin yanı sıra keyifli bir deneyim sunmayı hedefleyen JYSK’un en güncel mağaza konsepti ile açılacak. Konsept, mağaza içi gezinmeyi ve ürünlere kolay erişimi mümkün kılarken; enerji tasarruflu aydınlatması ile ürünlerin daha dikkat çekici görünmesine ve açık kahverengi, ahşap görünümlü zemin dahil tüm mağazaya hakim olan nötr renkleri ile de yalın bir atmosfer oluşumuna olanak sağlıyor“ dedi. 

İstanbul Dışında da Mağaza Açacağız

Ülke müdürü Alexandru Bratu sözlerine şöyle devam etti: “Kısa bir süre olmasına rağmen, JYSK’un Türkiye pazarındaki başarısı ve müşterilerimizin ilgisi bizi çok mutlu etti. Çok geçmeden her semtte tüm müşterilerimizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz.

Türkiye’deki yatırım kararımız İstanbul ile sınırlı kalmayacak. Planlarımız doğrultusunda İstanbul sonrasında çevre iller başta olmak üzere tüm Türkiye’de JYSK mağazaları ile İskandinav yaşam tarzını ve felsefesini müşterilerimiz ile buluşturmayı hedefliyoruz.

İstanbul’daki üçüncü JYSK mağazası 14 Aralık’ta Tepe Nautilus AVM’de açılacak. JYSK Türkiye’nin toplam 45 ülkede 3300’den fazla mağazası bulunuyor.”

Kredilerdeki Kısıtlama Konut Satışlarındaki Artış Hızını Düşürdü

Gayrimenkul Uzmanı Gülcan Altınay, konut satışlarındaki artış hızının yavaşlamasının sebeplerinden bir tanesinin,  kredilerdeki kısıtlama ve kredi faiz oranlarının yüksek olması olarak gösterdi.

Çok yüksek kira bedellerinin öğrencileri, ücreti daha makul gelen özel yurtlara ittiğini belirten gayrimenkul uzmanı Gülcan Altınay, “Özellikle son aylarda yaşadığımız üniversitelerin yerleşme sebebiyle küçük dairelerin kiralarında ciddi bir artış yaşanmıştı. Şu an bu durum normal seviyesinde devam ediyor kira artış oranları son iki aydaki artış hızına göre daha düşük. Tayini çıkan memur grup evlerine yerleşti, öğrenciler yerleşti ve şu an kiralık konut arayışında hızlı değil dolayısıyla arzu başlayınca fiyatlarda yerinde şu an seyrediyor.” dedi.

Türkiye genelinde konut satış hızı yavaşladığını ve konut satışlarındaki artış hızının yavaşlamasının sebeplerinden bir tanesinin de kredilerdeki kısıtlama ve kredi faiz oranlarının yüksek olduğunu söyleyen Gülcan Altınay, “Aynı zamanda mevduat faizlerinin yüksek olup yatırımların faizde bekletilmesi ve kiralara getirilen sınırlama ile beraber konut alımı yapmak yatırımcı için mantıklı gelmiyor ve bu yüzden yatırımlarını arsa tarla ya da faizli götürüyorlar.” diye konuştu.

Konuta Yatırım Yapmak Mantıklı Geliyor

Özellikle ocak ayından itibaren konut alımının yatırım aracı olmaktan çıkmaya başladığını ifade eden Altınay, “Kira getirileri konutların satış rakamlarına göre düşük kalıyor, amortisman süreleri uzuyor ve kişiler yatırımlarını konuta yapmanın mantıklı olmadığını düşünüyorlar.” dedi.

Şu an konut krizinin tam ortasında olduğumuzu dile getiren Altınay, açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Kişiler yüksek faizli konut kredileri alamadığı için, konut limitleri de düşük seviyede tutulduğu için insanlar konut alımında şu an zorluk yaşıyor. Aynı zamanda konut arzında yaşadığımız sıkıntı ve fiyatların çok yüksek seviyede olması, enflasyon ve dolar artışının yüksek seviyede olmasının yanında kira rakamları düşük kaldı. Bu yüzden de şu an konut alışında/satışında kriz yaşanıyor. Krediler rahatlamazsa bu balon fiyat artışı biraz geriye gelmezse bu kriz devam eder. Krediler açıldığı başlayıp fiyatlar da normal seviyesine geldiği sürece sorunlar çözülmeye başlar.” 

Marmara Depremi Çevresindeki 7 İli Etkileyebilir

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Risk Belirleme ve Önlem Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz, olası Marmara depremine karşı yapılması gerekenlerden bahsetti.

Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Her Yönüyle Deprem Sempozyumu için Edirne’de bulunan Yılmaz, gazetecilere, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu ve farklı yerlerde büyük depremlerin yaşanabileceğini ifade etti.

AFAD olarak depremlere karşı çalışmalar sürdürdüklerini anımsatan Yılmaz, 4 aşamadan oluşan bütünleşik afet yönetimi sistemi kapsamında afet öncesi ve sonrasına yönelik planlar yapıldığına dikkati çekti.

Yılmaz, Marmara Denizi’nde olası bir depremin İstanbul başta olmak üzere çevresindeki 7 ili etkileyeceğini dile getirdi.

İstanbul gibi 16 milyondan fazla insanın yaşadığı bir yerde hazırlıkların ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Bu kapsamda 2016 yılında İstanbul Afet Müdahale Planı devreye girdi, bunu her yıl tüm kurumlarla güncelliyoruz. Afetle ilgili olan tüm kurumlarda araç, ekipman, personel ve plan hazırlama gibi tüm hazırlıkları tamamlamaları için çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.

Yılmaz, depremle ilgili çalışmaların en önemli ayağının dirençli kentler oluşturmaktan geçtiğini belirtti.

İstanbul’da Neler Yapılmalı?

İstanbul’da afet riskinin azaltılması ve gerekli bina ve altyapı yenilemelerinin yapılması gerektiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“İstanbul gibi 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, içerisinde 2 bin yıllık yapıları ve ciddi bir nüfusu barındıran büyük bir şehirde her şeyden önce eskiyen köhnemiş yapıları yenilememiz gerekiyor. İstanbul gibi bir metropolün en önemli afet hazırlığı, şehri dirençli bir kent haline getirmek, kentsel dönüşüm dahil olmak üzere bina yenilemelerini yapmak ve aynı zamanda şehrin enerji, içme suyu, ulaşım ve haberleşme altyapılarını sağlamlaştırmaktan geçiyor. Köprülerimizi, viyadüklerimizi, içme suyu hatlarımızı sağlamlaştırma noktasında kurumlarla ortaklaşa çalışmalar yürütüyoruz. AFAD olarak 6 Şubat depremlerini bir daha yaşamamak için çalışıyoruz. Biz eğer afetler öncesi gerekli önlemleri alırsak ve dirençli şehirler oluşturursak, depremi sadece bir doğa olayı olarak yaşar ve normal hayata geçişi çok daha kolay sağlayabiliriz.”

Kurumlar Çalışma Yaptı

Yılmaz, İstanbul’da 2019 yılında yaşanan 5,8 şiddetindeki depremin ardından paydaş kurumlarla 800’e yakın toplantı gerçekleştirildiğini ifade etti.

Bu kapsamda kurumların şehrin altyapısını güçlendirmek için çalışmalar yaptığını aktaran Yılmaz, “İstanbul’un enerji altyapısını güçlendirmek için TEİAŞ tarafından çalışmalar yapıldı. Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi köprü ve viyadüklerin risk analizlerini tespit ederek, yenilenmesi ve güçlendirilmesi gereken yerlerde çalışmalar yaptılar. Aynı şekilde haberleşme noktasında GSM operatörü şirketleri kendi baz istasyonlarının risk analizlerini yaptılar. Bunların herhangi bir afet durumunda zarar görme ihtimaline karşı mobil baz istasyonları getirdiler.” diye konuştu.

100 Bin Riskli Yapıdan Çoğu Yıkıldı

Yılmaz, İstanbul’un yapı stokunu yenilemek için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “2012 yılında çıkan ‘6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’ ile İstanbul yapı stokundaki yenileme süreci hız kazandı. O günden bugüne yaklaşık 100 bine yakın yapıyı riskli ilan ettik ve yüzde 90 oranında bu yapılar yıkıldı. Yerine yeni yapılar yapıldı.” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Bandırma Belediyesi, Çevre Çalışmalarıyla Fark Yaratıyor

Bandırma Belediyesi ferah ve yaşanabilir bir kent oluşturmak için pek çok farklı alanda çalışıyor.

Parkların düzenlenmesi ve yeni yeşil alanların oluşturulmasının yanı sıra kentin önemli noktalarında bulunan kavşak alanları Belediye’ye bağlı Park ve Bahçeler Müdürlüğü   ekiplerince gerçekleştirilen peyzaj çalışmalarıyla daha şık ve daha modern bir görünüme kavuşuyor.

Bandırma’ya her geçen gün yeşil alanlar kazandıran Bandırma Belediyesi, bir yandan kentteki kişi başına düşen yeşil alan miktarını arttırırken bir yandan da yaptığı dönel kavşaklar ile ulaşımı düzenli ve güvenli hale getiriyor.

Bandırma Belediyesi yaptığı yeni çalışmalarla yeşil alanları daha modern ve estetik bir hale getirirken mevcutta olanların ise periyodik olarak bakımını gerçekleştirmeye devam ediyor. Yapılan peyzaj çalışmaları ile kentin yolları şık bir görünüme kavuşuyor.

Bandırma Belediye Başkanı Av.  Tolga Tosun konuşmalarında “Yeşilimizi koruyor ve yaşatıyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize ve değerli hemşehrilerimize daha iç açıcı ve bol yeşilli bir çevre kazandırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Adil, yeşil ve yaratıcı bir Bandırma hedefimize beraberce ulaşacağımıza, birlikte başaracağımıza tüm kalbimle inanıyorum” ifadelerine yer verdi. 

Seramiksan, Fabrika ve Showroom’larını Mimarlara Açtı

Mimarlar Haftası kapsamında 3 ayrı etkinlik düzenleyen ünlü seramik markası, fabrika ve showroom’larını mimar ve iç mimarlara açtı. Manisa ve İzmir’de düzenlenen etkinliklerdeki katılımcılar, markanın üretim süreçleri, teknik prosesleri ve otomasyon sistemleri hakkında ayrıntılı bilgi edinirken, sürdürülebilirlik hakkında da sohbet etti.  

Farklı sektörlerden profesyoneller, her yıl ekim ayının ilk pazartesi gününde kutlanan Dünya Mimarlar Günü kapsamında düzenlenen çeşitli etkinliklerde bir araya geldi. Yerli karo, yapı kimyasalları ve vitrifiye ürünleri üreticisi Seramiksan da ekim ayında gerçekleştirdiği 3 etkinlikle fabrika ve showroom’larını mimar ve iç mimarlara açtı. Ürünlerinin kullanıldığı mekanın yapısı ve dekorasyonuyla harmanlanarak bütünsel, estetik bir görünüme kavuşmasında mimarların kritik bir rol üstlendiğini aktaran Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu, etkinliklerine dair şu açıklamada bulundu:

“1994’ten bu yana yapı ürünleri sektöründe faaliyet göstererek mekanların hem işlevsel hem de estetik görünüme sahip bir ortama dönüşmesini sağlıyoruz. Elbette, ürünlerimizin mekanın dekorasyonu ve yapısıyla uyumlu hale gelmesinde mimarlar çok önemli bir paya sahip. Bu yüzden, Mimarlar Haftası vesilesiyle düzenlediğimiz etkinlikler kapsamında fabrika ve showroom’larımızda kendileriyle bir araya geldiğimiz için mutluyuz. İş ortaklarımız olarak kabul ettiğimiz mimar ve iç mimarların, iş süreçlerimizle ilgili daha fazla bilgi sahibi olması, birlikte nice başarılara imza atacağımızın habercisi.”

Mimar ve iç mimarlar, Seramiksan fabrika ve showroomları ziyaret etti

Seramiksan, Dünya Mimarlar Günü için ilk etkinliğini geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. Turgutlu Mimarlar Odası ve Manisa Mimarlar Odası üyesi mimar ve iç mimarlar, ayrı günlerde markanın bölgedeki fabrikasını ziyaret etti. İki etkinlikte de Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu’nun tarihçelerini ve marka yolculuklarını anlattığı sunumun ardından, misafirlere showroom’lar gezdirilerek ürünler tanıtıldı ve yenilikler aktarıldı. 

Seramiksan yöneticilerinin de katılımcılara gün boyu eşlik ettiği teknik gezi organizasyonunda büyük ebat granit üretiminin gerçekleştirildiği granit fabrikası ziyaret edildi. Mimar ve iç mimarlar, dünyanın en gelişmiş vitrifiye üretim tesislerinden biri olan Seramiksan’ın vitrifiye fabrikasını da gezerek üretim süreçleri, teknik prosesler ve otomasyon sistemleri hakkında detaylı bilgi edindi.

İzmirli mimarlar, kahvaltı etkinliğinde buluştu

Seramiksan’ın Dünya Mimarlık Günü kapsamındaki etkinlikler dahilinde bir organizasyon da İzmir’de yapıldı. Buca Yapı showroom’unda düzenlenen kahvaltıya katılan mimarlar, mağazadaki karo, yapı kimyasalları, banyo mobilyası ve vitrifiye ürünlerini inceledi. Markanın benimsediği %0 atık ürün, %0 atık su politikası doğrultusunda üretim süreci ve sürdürülebilirlik hakkında sohbet etti. 

2012’den Bu Yana 2,2 Milyon Bağımsız Bölüm Dönüştürüldü

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye genelinde 2012 yılından bu yana toplam 2,2 milyon bağımsız bölümün dönüşümünün tamamlandığını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Van’ın Erciş ilçesinde meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin 12. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından açıklama yayınladı.

Bütün afetlerde hayatını kaybedenleri rahmetle anan Özhaseki, ülkeyi, deprem başta olmak üzere bütün afetlere karşı hazır hale getirmekte kararlı olduklarını belirtti.

Bakan Özhaseki, şunları kaydetti: 

“Bu anlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kentsel dönüşüm çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Ülkemiz genelinde, 2012’den bugüne 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. 400 bin bağımsız bölümün dönüşümüne devam ediyoruz. Bugüne kadar Bakanlık olarak kentsel dönüşüm projelerine 480 milyar lira değerinde kaynak sağladık. Türkiye Yüzyılı’nın sağlam, güvenli, Sıfır Atık uyumlu, iklim dostu şehirlerini vatandaşlarımızla el ele vererek inşa etmekte kararlıyız.”

Yatırımcının Yeni Gözdesi Sosyal Arsa Projeleri Oldu

Son dönemde konut fiyatlarının hızla yükselmesi emlak piyasasındaki yatırımlarda yeni eğilimlerin önünü açıyor. Konut almakta zorlanan yatırımcılar, bütçelerini sosyal arsa projelerinde kullanıyor. Böylece hem zamandan hem de maddi kaynaklardan tasarruf ediyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre geçtiğimiz ağustos ayında ülke genelinde satılan konut sayısı 2022’nin aynı dönemine kıyasla %1,1 düşerek 122 bin 91 olarak gerçekleşti. Sektör profesyonelleri ise bu gelişmelerin kaynağının enflasyon ve ekonomik darboğaz olduğunu öne sürüyor. Bütçesini faydalı bir şekilde değerlendirmek isteyenler ise farklı yatırım araçlarının arayışına girerken Nova Arsa, sosyal arsaların yatırımcıların yeni gözdesi olabileceğine dikkat çekiyor. 

Sosyal arsalarla yeni nesil yatırım çözümü sunuyoruz””

Nova Arsa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Kolcuoğlu, “Enflasyon etkisiyle yaşanan fiyat artışları en çok da emlak piyasasını etkiledi. Ağustos ayı itibarıyla inşaat maliyet endeksinde yıllık %66,46, aylık ise %4,62 oranında artış kaydedildi. İkamet etmek ya da yatırım yapmak amacıyla konut almayı planlayanlar ise fiyatların hızla yükselmesinden dolayı farklı seçeneklere yönelmek durumunda kaldı. Biz de yatırımcıların davranışlarında yaşanan bu değişimin farkında olarak ev sahibi olmak isteyenlere sosyal arsa projeleriyle alternatif sunuyoruz. Proje bedeli ödemeden, tüm resmi izin ve belgeler tamamlanmış, imarlı, ifrazlı, master planlı şekilde yatırım olanağı tanıyoruz” dedi.

Hızlı tapu teslimiyle güvenilirliğimizi pekiştiriyoruz”

Nova Arsa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Kolcuoğlu: “Arsa yatırımında en önemli konulardan birisi de güvendir. İnsanlar maalesef geçmişte yaşanan olumsuz tecrübeler sebebiyle bu konuya biraz temkinli yaklaşıyor. Fakat pek çok müşterimiz bizi tanıdıktan sonra farkımızı ve hızlı tapu teslimiyle güvenilirliğimizi deneyimliyor. Örneğin İznik, Düzce ve Çanakkale projelerimizde hemen tapu teslimi yapıyoruz.  Projelerin teslimi için mevcut takvimimizi şu şekilde çerçevelendirdik: Kocaeli projemiz 4 yıl, İznik 3 yıl, Düzce ve Çanakkale 2 yıl,  Ayvalık 3 yıl içinde teslim edilecek” ifadelerini kullandı.

Gelişmekte olan bölgelere yoğunlaşarak yatırımcımıza kazandırıyoruz”

Nova Arsa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Kolcuoğlu, “Nova Arsa olarak halihazırda gelişimini tamamlamış bölgelere değil, orta vadede yüksek prim yapma şansı olan yerlere odaklanıyoruz. Böylece yatırımcımız için büyük kazanç fırsatı oluşturuyoruz. Mesela Kocaeli projemiz 18 ay içerisinde 5 kat prim yaparak yatırımcısının yüzünü güldürdü. Bu gelişmeyi diğer projelerimizde de kaydetmek için çalışmalarımıza süratle devam ediyoruz” diyerek sözlerini şu şekilde sonlandırdı: 

“Düzce Gümüşova projemizde imalata başladık ve şu an projemizin yol çalışmaları tamamlanmak üzere. Diğer projelerimizde de alt yapısal süreçler için gerekli başvurular yapıldı. İmalata yönelik çalışmalara ise yakında başlayacağız. Bu gibi projeler, yatırımcıya orta vadede kazanç getirmenin de ötesinde maddi açıdan tasarruf edilmesini de sağlıyor.” 

Limak’ın Üsküp’teki AVM’si Diamond Mall Hizmete Açıldı

Limak Şirketler Grubu’nun Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te inşa ettiği Diamond Mall, hizmete açıldı.

Açılış törenine, Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovaçevski, Birinci Başbakan Yardımcısı Artan Grubi, İçişleri Bakanı Oliver Spasovski, Maliye Bakanı Fatmir Besimi, Tarım, Ormancılık ve Su İşleri Bakanı Ljupço Nikolovski, Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, ülkedeki Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Özdemir, burada yaptığı konuşmada, konut, otel, ofis ve alışveriş merkezinden oluşan ve Üsküp’ün kalbinde konumlanan “Diamond of Skopje” projesinde önemli bir adım atmanın heyecanını yaşadıklarını söyledi.

Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün kapılarını ziyaretçilerine açan 48 bin metrekare büyüklüğündeki Diamond Mall sadece Üsküp’ün değil, ülkenin ve Balkanlar’ın ekonomisine canlılık katacak ve istihdama katkı sağlayacak. 150 uluslararası markadan oluşan alışveriş seçkisi, farklı mutfakları ve lezzetleri konuklarıyla buluşturacak olan gurme caddesi, Balkanlar’da ilk olma özelliğine sahip 3 bin 500 metrekarelik alana yayılan ve hayal gücünü eğitimle buluşturan çocuklara yönelik eğitim ve eğlence alanı olan Dream Zone ile Diamond Mall, alışveriş merkezinden öte bir yaşam alanı olacaktır. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu alışveriş merkezi, proje büyüklüğü 350 milyon avroyu bulan ve çeşitli sektörlerden 1000 kişiye istihdam sağlayacak Diamond of Skopje projesinin eklenen son halkası.”

Diamond of Skopje olarak adlandırdıkları proje hakkında bilgilendirmelerde bulunan Özdemir, Nisan 2021’de hizmete aldıkları 142 oda kapasiteli “Limak Hotel”, 772 rezidans ve 24 home-office’i bünyesinde barındıran kuleleriyle “Diamond of Skopje” projesini 2024 yılının sonunda tamamen bitireceklerini kaydetti.

Tarihi ve kültürel komşu olarak nitelendirdiği Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te projeyi hayata geçirmeyi kendileri için büyük bir mutluluk ve gurur meselesi olarak nitelendiren Özdemir, “Sadece 9 gün sonra Türkiye Cumhuriyeti’mizin 100. yılını hep birlikte kutlamaya hazırlanırken hedefimiz; Cumhurbaşkanı’mızın öncülüğünde gönül coğrafyamız Balkanlar’a Türk müteşebbislerini, tecrübesini ve deneyimini taşımaktır.” dedi.

Özdemir, yatırımın hayata geçirilmesindeki desteklerinden ötürü katkı sunanlara da teşekkür etti.

“Üsküp’te Kent Kültürüne Zenginleştirici Bir Boyut Getirmiştir”

Büyükelçi Sekizkök de özellikle tarihi dokuya sahip Üsküp gibi bir kentte ve onun kalbi olan bu yerde büyük bir inşaat projesine girişmenin vizyon ve birikim istediğini vurguladı.

“Üsküp’ün Pırlantası” olarak nitelediği projenin kentlerin kaçınılmaz olan evrim sürecinde etkileyici bir biçimde vücut bulduğunu aktaran Sekizkök, “Zamanın ruhuna uygun bir anlayış ile inşa edilmiştir. İsmine yakışır biçimde Üsküp’ün dokusuna çok güzel entegre olmuştur. Üsküp’e kazandırılan bu özel proje, çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Bütünün tüm parçaları pek yakında tamamlanmış olacaktır. Bugün açılışını yaptığımız ‘Diamond Mall’ bir mücevher taşı misali zarafetiyle ve fark yaratan üslubuyla Üsküp’te kent kültürüne zenginleştirici bir boyut getirmiştir. Çağımızın kent planlayıcıları için de ilham kaynağı olacağından hiç şüphe duymuyorum.” ifadelerini kullandı.

“Halkbank Kuzey Makedonya Olarak Büyüklüğümüz 1,5 Milyar Euroyu Buldu”

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ise projenin hayata geçirilmesi noktasında sağlamış oldukları katkılardan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Biz, Türkiye’de en büyük üçüncü bankayız. Ama şunu da memnuniyetle söylemek isterim ki, Kuzey Makedonya’da da dördüncü büyük banka durumuna geldik. Halkbank Kuzey Makedonya olarak büyüklüğümüz 1,5 milyar avroyu buldu. Öz kaynağımız 260 milyon avro ve ticari kredilerde de Kuzey Makedonya’nın en büyük ikinci bankası olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz, Kuzey Makedonya’nın geleceğine güveniyoruz ve Halkbank Kuzey Makedonya olarak buranın ekonomisini desteklemeye, iş yerlerini desteklemeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

İnşaat Sektörü, İnşa Edenler Paneli’nde Bir Araya Geldi

DYO, Pimapen ve Emre Demir İnşaat sponsorluğunda İzmir, Bayraklı’da gerçekleştirilen İnşa Edenler Paneli, inşaat sektörünü buluşturdu.

DYO, Pimapen ve Emre Demir İnşaat sponsorluğunda, Bayraklı Bella Vista Event’te gerçekleştirilen kokteylle başlayan etkinlikte İzmir’in önde gelen müteahhitleri, mimarları, yapı malzemeleri sektörü temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda seçkin davetli bir araya geldi.

Onag Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve İnşaat Deryası İmtiyaz Sahibi Niyazi Gültekin, yaptığı açılış konuşmasında 7 yıldır sektörün sorunlarının çözümü ve sektördeki gelişmelerin duyurulması için ekip olarak çalıştıklarını söyledi. Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür eden Gültekin, “’Sorumluluğumuz, yeşil bir gelecek’ sloganıyla gerçekleşen organizasyon kapsamında Soma Işıklar’da 5 bin ağaç toprakla buluşturacağız. Meslektaşlarımızın kendini ifade edebileceği, projelerini anlatabileceği bir mecra olmak için bu yapıyı kurduk. 2,5 yıl önce de dergimizin ilk sayısını bastık. Bundan sonrada da hem yazılı basın, hem de dijital medya da yer almaya devam edeceğiz. Bu yılki etkinliğimizin adı ‘İnşa Edenler’. Amacımız sektör bileşenleri ve meslektaşlarımızı bir araya getirmek kaynaştırmak ve ‘Kentimize nasıl daha faydalı olabiliriz’ diye çaba harcamak. İnşa Edenler’e bundan sonra da her yıl devam edeceğiz” diye konuştu.

Sürdürülebir Gelecek Ele Alındı

İnşa Edenler etkinliğinin ikinci bölümünde ise ‘Sorumluluğumuz Yeşil Bir Gelecek’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi.

Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan‘ın moderatörlüğünü yaptığı panelde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk ve İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, sürdürülebilir bir kent için yapılması gerekenleri masaya yatırdı.

İzmir için herkese sorumluluk düştüğünü belirten panel moderatörü Caner Tan, düzenlenen bu toplantının sektörde yeni işbirlikleri ve sinerji yaratması için faydalı olduğunu söyledi.

Tan, “İzmir ülkemizin gözbebeği konumunda. Kentin hak ettiği değeri görmesi için herkese sorumluluklar düşüyor. Sektöre katkı sağlamak için özellikle kentsel dönüşüm projelerinde yerel yönetimler ve özel sektörün güçbirliği içinde kentin geleceği için adımlar atması önemli. Bu nedenle hızlı çözüm alabilmek için özel sektör temsilcilerinin de sürecin içine girmesi gerekiyor. İzmir’in doğru şekilde yeniden imar edilmesi hepimizin sorumluluğunda. İnşaat, ekonominin itici gücü. Hem barınma ihtiyacını gideriyor, hem de istihdam sağlıyor ve katma değer yaratıyor” diye konuştu.

İzmir 4 Aksta Büyüyecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin de, “Sektörle iletişim halindeyiz, mümkün olduğunca sizlerin sesine kulak veriyoruz. Sektörü ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi ruhsatla ilgili. Bunun için İZTO, EBSO ve STK temsilcileriyle son 3 yılda önemli toplantılar yaptık. Ruhsat aşamasında yaşanan her belediyede ayrı belgenin istenmesi sorununu masaya yatırdık. Evrakların tekleştirilmesi konusunu gündeme aldık. 2010 – 2020 yılları arasındaki büyüme hızımız yüzde 10 – 11 seviyesindeydi. 4 milyonluk kent olarak 2020’ye geldiğimizde 4.4 milyonluk bir kent olmuşuz. Aslında bu kentin üst ölçekli 5 binlik planlarında imara açılan yerleri topladığımızda 6.6 milyon nüfusu barındıracak planları var. İmar yapılması için 5 binlik ve binlik planlarla birlikte parselasyon planlarının da yapılması lazım. Biz son 5 yıldır bunun üstünde çalışıyoruz. Kent merkezinin yoğunluğunu azaltmak için sadeleştirilme yapılmalı. Kent için 4 aks belirlenmiş. Menemen, Kemalpaşa, Seferihisar ve Bornova aksı var. Biz nüfus hesaplarına göre ilçe belediyeleriyle planladığımızda bu arsa arzı problemi de çözülür diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Yapı Sektöründeki Vergi Yükü Azaltılmalı

Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk de şunları söyledi: 

“Ankara ve İstanbul’da daha önce ciddi kentsel dönüşüm işlerine imza attık. Ankara, bir deprem bölgesi olmamasına rağmen bu konuda İzmir’in önünde. İstanbul’da büyük bir kentsel dönüşüm projesine giriştik. Fakat hem belediyelerde hem de bürokrasiyle yürüttüğümüz süreçler ve işlemler iki yılı buldu. Bu uzun bekleme süreci ise bizleri kentsel dönüşüm yerine boş arsa bulmaya itiyor.

Enflasyonist ortamda kamunun ve belediyelerin tek başına bu yükün altından kalkması çok zor. Burada özel sektörün de desteğiyle taşımalı sistemle vatandaşların güvenli rezerv alanlarına yerleştirilmesi ve önümüzün açılmasını bekliyoruz. İzmir’de arsa sıkıntımız var. İnsanlar evleniyor çoğalıyor dolayısıyla yeni konut üretimi her zaman gerekiyor. Kentsel dönüşümde özel sektörün canlandırılması, prosedür ve vergi yükünün de azaltılması konusunda beklentilerimiz sürüyor”

‘’Merkezlerdeki Trafik Sorunu Altyapı Sorunlarına ve İmar Karmaşasına Yol Açıyor’’

Panelde söz alan İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil ise kentsel dönüşümün farklı bir politikayla ele alınması gerektiğine inandığını dile getirdi.

Yeşil şunları söyledi: “Burada kentin çok ciddi bir yapısal yorgunluğu var, çarpık bir yapılaşma var. Bildiğiniz gibi hiç beklemediğimiz bir depreme yakaladık. Burada hala yaralar sarılmaya çalışılıyor. Depremden olduğu kadar bu süreçlerin uzamasından dolayı da hak sahipleri mağdur oldu. Sözleşme ve kontrat yaptıkları firmalar işini yapamaz hale geldi. Bu dönüşümün yapılması ve gelecekte sürdürülebilir olması çok önemli. Kentsel dönüşümdeki bina yenilemeler özellikle merkezlerde trafik sorunu altyapı sorunlarına yani imar karmaşasına yol açıyor. Bu durum kentsel dönüşüm adı altında sürdürülebilir değil. Hak sahiplerinin de yeni evlerinde metrekare anlamında feragat etmeleri gerekiyor. Konut yapılan alanların sürdürülebilir olması ve enerji konusunda da tasarruflu binaların yapılması lazım. Doğaya ne kadar saygılı olursak, geleceğe o kadar değer katarız”

İlk Kez Ev Alacaklara Düşük Faizli Konut Kredisi

Geçtiğimiz haftalarda hükümet tarafından duyurulan Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında uygulanacak düşük faizli konut kredisinde detaylar belli olmaya başladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ikinci konutunu alacaklar için kredi sınırlaması getirdi. Tapusu olan tüketici, yeni bir ev daha isterse, evin değerinin yüzde 90’ı değil, yüzde 22.5’i kadar kredi çekebilecek.

Bu kararla yatırımcının değil ihtiyacı olanın konuta ulaşması amaçlanırken, hiç evi olmayan vatandaşlar için yeni bir kampanya gündeme geldi.

Buna göre, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında ilk kez ev alacaklara düşük faizli konut kredisi imkanı geliyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konuya ilişkin “Kamu olarak ilk konut edinimini destekleyici çerçeve içinde hareket edeceğiz” açıklamasında bulunmuştu. 

Bu açıklama sonrası düşük faizli konut kredisi kampanyası ile ilgili gelişmeler yakın takibe alındı.

İlk Evim kampanyası başvuru detaylarının ne zaman netliğe kavuşacağı merak ediliyor. Söz konusu kredi için beklenti, 15 yıl (180 ay) vade imkanı ve 1.20 faiz oranına sahip olması yönünde.

Konut arzını artırmak için çalışma yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Birinci konut edinimini özellikle daha güçlü şekilde teşvik edecek mekanizmalar üzerinde durduk.” dedi.

İlk konutunu almak isteyenler için destek vereceklerini belirten Yılmaz, “Merkez Bankası ve BDDK’nın çalışması var. Önümüzdeki dönemde yeni adımlar bekliyoruz. Konut maliyetlerini düşürmek ve ulaşımını artırmak durumundayız” açıklamasını yaptı.

İlk kez ev alacaklar için hayata geçirilmesi beklenen kampanya ile ilgili detaylar henüz açıklanmadı. Beklenti ise kredi faizinin yüzde 1.20’ye kadar düşmesi, vadenin ise 15 yıla çıkması.

Düşük faizli konut kredisi kampanyası ile ilgili detayların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulması bekleniyor.

Kampanyaya ilişkin çalışmaların kısa sürede tamamlanması bekleniyor. Çalışmaların tamamlanması ardından konunun önümüzdeki günlerde Meclis’te yer alacağı ön görülüyor.

Kaynak: Sabah Gazetesi

Ukrayna Savaşı Sonrası Patlayan Rus Talebi Soğudu, Türkiye’de Yabancıya Satış Düştü

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2023 Ağustos’ta yabancıya konut satışının önceki yıla göre azaldığını, Ukrayna savaşı sonrası patlayan Rus talebinin soğumasının düşüşte etkili olduğunu açıkladı.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43,6 azalarak 25 bin 134 oldu. Geçtiğimiz yıl ilk 8 ayda bu sayı 44 bin 595 olmuştu.

Türkiye’ye giren döviz eriyor

Yabancıya satışın düşüşünde Ukrayna savaşı sonrası patlayan Rus talebinin soğumasının etkili olduğunu vurgulayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı,  “Rusların Türkiye’den aldığı konut sayısı son 5 aydır 1000 rakamının altında seyrediyor. Son olarak 2023 Mart’ta Türkiye’den 1175 konut satın alan Ruslar, bu alımlarını nisanda 817’ye düşürmüştü. Öte yandan yabancı alımları piyasa fiyatlarını yükseltiyor, özellikle piyasa fiyatına ilave edilen  komisyon bedeli ile fiyatların daha da yukarı çekildiğini sonra da bu rakamların çevre mülklere emsal yapıldığı görülüyor. Bu alımlar iç piyasa fiyatlarını çok yukarıya çekiyor. Giren dövizin %30-40 ‘ı bu şekilde eriyor.” dedi.

Yabancıya satışta tekrar 1 milyon dolar sınırının getirilmesi şart

Türkiye’ye giren paranın düşünüldüğü gibi olmadığının da altını çizen Yazıcı, “Türkiye gibi büyük bir ülke için bu rakam vatandaşlığı vermek kadar önemli olmamalı. Bu hesaplardan yola çıkarak artık yabancıya satışta tekrar 1 milyon dolar sınırının getirilmesi gerekir. Son günlerdeki gelişmeler nedeni ile İsrail’ den de Türkiye’ye bir talep olacağını düşünebiliriz. Türkiye‘de yabancıya satışın tamamen durdurulması gerekli. Eğer durdurulmayacaksa en azından bu rakamın acilen arttırılması gerekiyor. Çünkü yabancılara yapılan satışlar nedeni ile gayrimenkul ve kira fiyatlarının olması gerekenin üstünde ivmelendi, piyasa büyük sıkıntıda, uzun vadeli sonuçlar asla göz ardı edilmemeli.” şeklinde konuştu. 

Kredi olanakları kısıtlanınca piyasa sakinleşti

Türkiye’de yaşanan emlak kriziyle ilgili de önerilerde bulunan Yazıcı, “Ülkemizdeki ekonomik gelişmelerde parasını korumak isteyen kişilerin faiz yerine emtia alımına yöneldiğini gördük. Araba ve gayrimenkul olarak bu durum son 2 yılda gerçekleşti. Faiz oranları düşün değer artışları bu rakamlardan yüksek olunca mal almak parayı elde tutmaktan daha karlı hale gelmişti. Ancak kredi olanakları kısıtlanınca piyasa sakinleşti. Ama işinde şu anda ev sahibi olmak veya ev kiralamak büyük bir problem haline geldi. 

Kira değerleri arttıkça barınma sorunu büyüyor

Her ne kadar kirada kanuni artış sınırı konulsa da ev sahiplerinin istediği artışlar çok yüksek. Sonuçta ev sahibi de bu para ile geçiniyorsa ortada bir dengesizlik doğuyor. Ev sahibi de bir yatırımcı devletin çözemediği konut sorununu çözemez. Ev sahibi sonuçta yatırım olsun belki de emeklilikte gelir olsun diye yatırım yapmış ve bununla geçinir durumda olabilir. Kiracı mal sahibi tarafları arasında mutlaka bir denge oluşturulmalı. Kira değerleri arttıkça barınma sorunu büyüyor. Konut kiralamada arz ve talep dengesi hızla bozuluyor. Kiralık evlerde zaten yüksek olan fiyatlar daha da çok arttı. Anadolu’da şehir dışında konumlanan evlerin bile fiyatları 2-3’e katlandı. Güney’de Antalya ve civarındaki konutlar Ukrayna Rus savaşı nedeni ile gelen yabancılarla dolu. İsrail savaşı da bazı dinamikleri değiştirebilir, zaman gösterecek.

Gayrimenkul sektörü koordine edilmeye çalışılıyor

Önce Suriye savaşı ardından Suriyeli göçmen krizi, ardından hala devam eden Rusya-Ukrayna savaşı derken özellikle son 3 yıldır ülkemiz ciddi bir yabancı insan göç dalgasına kapılmıştır. Bu göç dalgası,  6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş Depremi sonrasında şekilde değiştirmiş vatandaşın içi göçü halini almıştır. Bir tarafta yardım amaçlı evlerini ücretsiz kullandıranlar diğer tarafta fırsattan yararlanıp kira bedeline zam yapanlar var.  Ülkemizde gayrimenkul çok önemli bir olgudur ve ekonomi için çok önemli belirleyici bir unsurdur. Mevcut durumda birçok farklı mevzuat ve yönetmelikle gayrimenkul sektörü koordine edilmeye çalışılmaktadır. Ancak gelişen piyasalar bunu her geçen gün zorlaştırmaktadır. Gayrimenkul ve bileşenlerinin tek bir Kurulun çatısı altında toplanması gerekliliği doğmuştur. Bu çatı Gayrimenkul Piyasaları Kurulu veya benzer bir ada sahip gayrimenkul ile ilgili tüm sorumlulukları alarak sonuçlandıracak tam yetkili bir kurum olmalıdır. Bu kurum yakın orta ve uzun vadeli sektörel planlamalar yaparak tüm ilgili kurumlarla direkt koordinasyon sağlanmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.

Sanayi Sektörünün Gelişimi İçin 82,2 Milyar TL Ödenek Ayrılacak

Sanayi sektöründe yüksek katma değerli üretim ortamı ve sürdürülebilir yapı oluşturulması için 2024 yılında merkezi yönetim bütçesinden 82,2 milyar TL ödenek ayrılacak.

İmalat sanayisinin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı, imalat sanayi ihracatı, orta-yüksek teknolojili ürünlerin bunun içindeki payı, uluslararası doğrudan yatırım girişi gibi alanlarda program hedefleri belirlendi. 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ne göre, sanayinin geliştirilmesi, üretim ve yatırımların desteklenmesi kapsamında hedeflere ulaşılması için bütçeden 82 milyar 181 milyon lira kaynak ayrıldı.

Bu çerçevede, imalat sanayisinin GSYH içindeki payının gelecek yıl yüzde 21,1 ve ihracatının da 252,3 milyar dolar olması bekleniyor. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payının 2024’te yüzde 38 ve yüksek teknolojili ürünlerin payının da yüzde 3,9 seviyesinde gerçekleşmesi hedefleniyor. Bu dönemde, Türkiye’ye 17,9 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişinin olması öngörülüyor.

Uzay ve Havacılığa 4 Milyar TL

Sınai mülkiyet bilincini toplumun bütün kesimlerinde artırarak, bu hakların korunması ve ticarileştirilmesine hizmet ederek teknolojik ilerlemeye ve yenilik faaliyetlerinin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla da bütçeden yaklaşık 512 milyon lira ödenek ayrıldı.

Bu kapsamda, 2024’te yerli patent başvurularında Türkiye’nin dünya sıralamasında 10’uncu basamakta yer alması hedefleniyor. Türkiye kaynaklı uluslararası patent başvuru sayısı bazında ülkenin dünyadaki yerinin üst sıralara çıkmasının yenilikçilik kapasitesinin artışına katkı sağlayacağı öngörülüyor. Gelecek yıl uzay ve havacılık faaliyetlerine ise 4 milyar 83 milyon liralık kaynak ayrılması hedefleniyor.

2024 Bütçesinden Ar-Ge’ye 40,3 Milyar TL Ayrılacak

Türkiye’de AR-GE ve yenilik kabiliyetinin güçlendirilmesi ve yeniliği esas alan bir yapıya kavuşturulması amacıyla yürütülecek “Araştırma Geliştirme ve Yenilik Programı” için 2024 bütçesinden yaklaşık 40,3 milyar lira ödenek kullandırılacak. Bu kapsamda, tüm devlet ve yükseköğretim kuruluşları ile araştırma geliştirme yapan sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren tüm girişimlerin ARGE harcamalarının GSYH’ye oranının bu yıl sonunda yüzde 1,55 olması bekleniyor.

Söz konusu oran gelecek yıl için yüzde 1,44 olarak hedeflendi. Bir kişi ya da grup tarafından AR-GE faaliyetleri için harcanan sürenin aynı dönemde çalışılan toplam süreye bölünmesiyle hesaplanan TZE cinsinden ARGE personeli sayısının 2024’te 286 bine ulaşması bekleniyor. Uluslararası kabul görmüş veri tabanlarında yer alan makale ve derleme türündeki Türkiye kaynaklı bilimsel yayın sayısının da gelecek yıl 53 bin 897’ye ulaşması öngörülüyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Yerinde Dönüşüm Kampanyasına 226 Bin Başvuru Yapıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, yerinde dönüşüm kampanyası için 226 bin başvuru yapıldığını açıkladı.

Sosyal medya hesabından bilgilendirme yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesinde 850 bin bağımsız birimden 200 bininde inşaat çalışmalarının hızla sürdüğünü ifade etti.

Bu kapsamda hayata geçirilen yerinde dönüşüm kampanyası için 226 bin 325 başvuru alındığını kaydeden Bakan Özhaseki, “Deprem bölgesinde her bir vatandaşımız, yuvasına bir an evvel kavuşsun diye gecemizi gündüzümüze kattık. El birliğiyle, gönül birliğiyle güvenli, sağlam, sıfır atık uyumlu, iklim dostu yuvalarımızı ve iş yerlerimizi inşa edeceğiz.’’ dedi.

Tüketici Güven Endeksi Yüzde 4,4 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayına ilişkin tüketici güven endeksi verilerini açıkladı.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Eylül ayında 71,5 iken Ekim ayında yüzde 4,4 oranında artarak 74,6 oldu. 

Tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, Ekim 2023 

EndeksBir önceki aya göredeğişim oranı (%)
EylülEkimEylülEkim
Tüketici güven endeksi71,574,65,14,4
Mevcut dönemde hanenin maddi durumu56,259,70,16,1
Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi68,972,68,15,4
Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi68,072,97,87,2
Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi92,793,24,20,5

Üzerinde Yapı Bulunan Yerler de Rezerv Alan İlan Edilebilecek

Geçtiğimiz günlerde meclise sunulan ‘Kentsel Dönüşüm Yasası’ teklifi sonucunda, şehir merkezlerinde üzerinde yapı bulunan alanlar da rezerv alan olarak ilan edilebilecek.

Yeni düzenlemeyle rezerv yapı alanı tanımındaki ‘yeni yerleşim alanı olarak’ ifadesi yasadan çıkarılarak, meskun mahal şartı kaldırılıyor. Böylece şehir merkezlerindeki değeri yüksek yerler de dahil olmak üzere gerekli görülen tüm alanlar rezerv yapı alanı ilan edilebilecek. Rezerv yapı alanı ilan edilen yerler dönüşüm için boşaltılıp yerine depreme dayanıklı binalar yapılacak. Mevcut uygulamada bir yerin rezerv alanı olabilmesi için ‘üzerinde yapı olmaması ve meskun mahal dışında yer alması’ gerekiyordu.

Hürriyet’ten Aysel Alp’in haberine göre; yeni düzenlemeyle rezerv alanı ilan edilen yerlerde de artık yapıların riskli olup olmadığına bakılmaksızın elektrik, su ve doğalgazı kesilebilecek. Verilen tüm kamu hizmetleri durdurulabilecek. Mevcut uygulamada sadece riskli alanlardaki yapılarda bu hizmetler durdurulabiliyordu.

Rezerv yapı alanını kamunun dışında mülk sahibi olan kişi ya da şirketler de talep edebilecek. Bu durumda talep edilen alanlar incelenecek ve arsanın yüzde 30’u tapu olarak ya da bu orandaki değeri nakden Kentsel Dönüşüm Başkanlığına devredilerek rezerv alanı ilan edilebilecek.

Eskişehir’de Kamu Kurumlarının İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Eskişehir’de, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, inşaat çalışmaları süren kamu kurumlarının şantiye alanlarını ziyaret etti.

Eskişehir’de, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, kentteki kamu kurumlarına ait yatırımların şantiyelerinde inceleme ve denetimlerde bulundu.

Müdürlükten yapılan açıklamada, bakanlığın talimatları, kentte bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu kapsamında 2002 yılından itibaren 700’ün üzerinde yapım işinin tamamlanarak kurumlara teslim edildiği belirtildi.

7 işin süresi dahilinde çalışmalarına devam edildiği aktarılan açıklamada, “Gerek genel ve özel bütçeden gerekse hayırseverlerce yaptırılan yapım işlerinde, ilimizde vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunulması hedefiyle projelendirilmiş kamu hizmet binaları, huzur evi, okul, camii, yurt vb. yapıların inşaatlarıyla birlikte mevcut kamu yapılarının güçlendirme, bakım-onarım işleri müdürlüğümüzce gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmeye devam edilmektedir.” ifadesi kullanıldı.

İl Müdürü Çelik’in, il müdür yardımcıları ve beraberindeki kontrol teşkilatında görevli teknik heyetle beraber kentteki farklı kamu kurumlarına ait yatırımların şantiyelerinde inceleme ve denetim gerçekleştirdiği ifade edilen açıklamada, İl Müftülüğüne ait yatırımların incelenmesine İl Müftüsü Bekir Gerek’in de eşlik ettiği kaydedildi.

Yapımı Devam Eden 3 Kamu Binasının Durumu

İnceleme ve denetim gerçekleştirilen şantiyelerden, İl Müftülüğü yatırım programında yer alan ‘Eskişehir İl Müftülüğü Hizmet Binası Yapım İşi’nin 2021 yılında eski müftülük binası arsası üzerinde mevcut yapının yıkılarak aynı yerde yapımına başlanıldığı belirtilen açıklamada, “Yaklaşık 2 bin 897 metrekare inşaat alanı bulunmakta olup, bodrum artı zemin artı 3 kat olarak projelendirilmiştir. Binanın betonarme, dış cephe ve tesisat altyapı işleri tamamlanmış olup 2024 yılında hizmete açılması planlanmaktadır.” ifadesine yer verildi.

İl Müftülüğü yatırım programında yer alan “Eskişehir Teknik Üniversitesi Camii ve Kütüphane Yapım İşi”nin ise 2022 yılında Eskişehir Teknik Üniversitesi kampüsünde yapımına başlanıldığı aktarılarak, “Yaklaşık 1265 metrekare inşaat alanı bulunmakta olup camii, zemin artı 1 kat ve kütüphane tek kat olarak projelendirilmiştir. Binaların betonarme, dış cephe ve tesisat altyapı işleri tamamlanmış olup 2024 yılında hizmete açılması planlanmaktadır.” bilgisi verildi.

Eskişehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün yatırım programında yer alan “Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Yapım İşi”nin ise 2020 yılında yaklaşık 12 bin 530 metrekare inşaat alanı ile yapımına başlanıldığı bildirilen açıklamada, “Bodrum artı zemin artı 3 kat olarak projelendirilmiştir. 203 vatandaşımıza hizmet verecek huzurevinin 2024 yılı içerisinde hizmete açılması planlanmaktadır.” ifadesi aktarıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İl Müdürü Hikmet Çelik, gerçekleştirilen yatırımların ve sunulan hizmetlerin etkinliğinin, vatandaşların memnuniyetini arttırdığını ve şehre değer kattığını belirtti.

Kamu binalarının olası depremlerden sonra kullanılacak öncelikli yapılar arasında olduğunu vurgulayan Çelik, herkesin güven ve huzur içinde kullanımının sağlanması noktasında yapıların inşasında, projelerine fen ve sanat kuralları ile ilgili mevzuatlara uygun olarak saha çalışmalarının titizlikle yürütülmesinin, yürütülen çalışmalarda aynı titizlikle denetiminin gerçekleştirilmesinin, yapım sürecinin her aşamasında ustasından mühendisine her seviyede görev alanların asli görevi olduğunu ve büyük sorumluluk gerektirdiğini ifade etti.

Kaynak: Haberturk

Bulanık’ta Okul İnşaatları Sürüyor

Muş’un Bulanık ilçesinde başlatılan okul inşaatları hızla sürüyor. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Oğuzhan Ocak, çalışmaları yerinde inceledi.

Kaymakam Ocak, beraberindeki İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür ve Bulanık İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Tunçel ile yapımı süren okul inşaatlarını gezerek bilgi aldı. Bulanık’ta eğitim alanında çok ciddi değişim dönüşümün yaşadığını belirten Ocak, ilçeye ciddi yatırımların yapıldığı bir süreçten geçtiklerini söyledi. 2022-2023 yılları arasında ilçede 15 yeni okulun inşa edildiğini, bu okullarda toplam 145 dersliğin bulunduğunu ifade eden Ocak, “Bu sürede birçok okulda güçlendirme çalışmaları yapıldı. Toplam 188 milyon liralık bir yatırım yapıldı. Bu yıl 4 okulumuz da eğitime başladı. 4 okulun bitme aşamasına geldiği, 6 okulun inşat çalışmaları ise devam ediyor” dedi.

Mahalle ve köylerdeki okulların inşaat durumuyla ilgili bilgi veren Ocak, “Sultan Alparslan Ortaokulu, Şehit Öğretmen Sait Korkmaz Anaokulu, Mesçitli İlkokulu, Balotu İlkokulu, Sarıpınar İlkokulu, Elmekaya İlkokulu, Yoncalı Anaokulu, Karaağıl Anaokulu, Erentepe Anaokulu, Cumhuriyet Anaokulu, 12 sınıflık Mehmet Akif Ersoy İlk ve Ortaokulu, 24 sınıflık Turgut Özal İlk ve Ortaokulu, 24 sınıflık Bulanık İmam Hatip Ortaokulu, 24 sınıflık Süleyman Paşa İlk ve Ortaokulu yapılıyor. Bazı okullar tamamlandı. Bazı okulların da inşaatı devam ediyor. Toplamda okullarımızın ihale bedeli yaklaşık 650 milyon lira. 2022-2023 yılları arasında yaklaşık 650 milyon liraya yakın okul yatırımı yapıldı. 2023 yılı içinde 14 okulumuzda da büyük onarım yapılıyor. Bu okulların da yatırım maliyeti 650 milyon lira” dedi.

Zorunlu Deprem Sigortası’nda 15,2 Milyon Konut ve İş Yeri Hedefi

TBMM’ye sunulan 2024-2028 dönemine ilişkin 12. Kalkınma Planı’na göre, 15,2 milyon konut ve iş yerinin Zorunlu Deprem Sigortası’na katılması bekleniyor.

TBMM’ye sunulan 2024-2028 dönemine ilişkin 12. Kalkınma Planı’na göre, yerleşim yerlerinin ve toplumun afetlere karşı dirençliliğinin artırılması, afet risk ve zararlarının azaltılarak can ve mal kayıplarının asgari düzeye indirilmesi, afet yönetiminin tüm süreçlerinin etkin yürütülmesi, toplumun ve tüm kuruluşların afet farkındalığının artırılması amaçlanıyor. Plan kapsamında, ülke genelinde, bölgelerin sosyoekonomik ve fiziksel özellikleri dikkate alınarak tüm afet tehlike türlerine göre önceliklendirme yapılacak, afet risk ve zararlarını azaltıcı çalışmalar yürütülecek.

“Türkiye Afet Yönetimi Strateji Belgesi” hazırlanacak. “İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP)” izlenerek güncelleme çalışmaları yürütülecek. “Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu”nun etkinliği artırılarak karar alma mekanizması aktif hale getirilecek. Afet yönetimi alanında uluslararası işbirlikleri artırılacak. Afet yönetiminden sorumlu merkezi ve yerel birimlerin teknik ve idari kapasitelerinin güçlendirilmesi çalışmaları yapılarak teknik personele deprem yönetmelikleri ve afet yönetimi konusunda düzenli eğitimler verilecek.

Erken uyarı ve tahmin sistemleri kurulacak

Afet tehlike türlerine göre ülke ve bölge ölçeğinde bütünleşik erken uyarı ve tahmin sistemleri kurulacak, erken uyarı amaçlı veri analizini, afetlerin izlenmesini, komuta ve sevkiyatı sağlamak üzere yeni teknolojik imkanlardan faydalanılacak. Afet anında tüm kaynakları etkin yönetebilen ve coğrafi bilgi sistemi temelli karar destek mekanizması geliştirilecek ve güncelliği sağlanacak. Uzaktan algılama ve görüntüleme sistemlerinin afet tehlike ve risk azaltma çalışmalarında etkin kullanımı sağlanacak.

Afetlere hazırlık ve afet sonrası müdahalede kritik öneme haiz yapı türleri izlenerek gerekli önlemlerin alınması sağlanacak, yapı sağlığı izleme sistemlerinin kurulumu ülke genelinde yaygınlaştırılacak.

Mevcut ve yeni yapılacak tüm alt ve üstyapıların afetlere karşı dirençliliği sağlanacak. Ulusal ölçekte kritik altyapı ve üstyapılar türlerine göre sınıflandırılarak, çoklu afet tehlikelerine göre risk değerlendirmesi yapılacak ve gerekli olanlar güçlendirilecek. Altyapıların çoklu afet tehlikelerine karşı korunması için düzenli bakım ve onarımı yapılacak. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin sunulduğu yapıların afet ve olağanüstü durumlara karşı hazırlık durumu güçlendirilecek.

Dere yataklarına müdahalelerin önlenmesi amacıyla mevzuat hazırlanacak

İklim değişikliğiyle ilgili afet tehlikelerine karşı toplumsal dirençlilik artırılarak uyum kapasitesi güçlendirilecek. Taşkın yönetim planları tamamlanarak güncel tutulacak. Taşkın koruma ve kontrol yatırımlarında bölgelerin mevsimsel yağış şartları, nüfusu, stratejik tesisler ve tarım arazilerinin durumu dikkate alınacak, taşkın koruma ve kontrol tesislerinin sayısı artırılacak. Taşkınların etkilerinin asgari seviyeye indirilebilmesi, dere yataklarına yapılan müdahalelerin önlenmesi ve taşkın riskinin yapılacak tüm çalışmalarda dikkate alınması amacıyla gerekli mevzuat hazırlanacak.

Her türlü ölçekteki afet ve acil durumlara müdahale ekiplerinin becerilerini test etmek, kabiliyetleri geliştirmek, müdahale planlarının uygulanabilirliğini ölçmek ve gerekli iyileştirmeleri yapmak amacıyla tatbikatlar gerçekleştirilecek.

Belirlenen çoklu afet senaryolarına göre, olası afetlerden etkilenenlerin ve afet bölgesindeki ekonomik ve sosyal hayatın iyileştirilmesi için yapılacak çalışmalara yönelik “Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı” tamamlanacak. Afet tehlike ve riski yüksek yerler için yerel düzeyde yürütülecek faaliyetleri planlamaya, izlemeye ve değerlendirmeye yönelik “Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı-Uygulama Planı” hazırlanacak.

Afet risk aktarım yöntemleri ve finansman imkanları geliştirilecek. Afet risklerinin azaltılmasına yönelik finansal ve mali araçlar çeşitlendirilerek geliştirilecek. Tüm afet tehlikelerini kapsayacak zorunlu afet sigorta mekanizması geliştirilerek yaygınlaştırılacak, afet sigortası beyanı ve ödemesinin etkin takibi sağlanacak. Afet yönetimiyle bağlantılı sermaye piyasası ürünlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin etkilerinin giderilmesi için iyileştirme çalışmaları sürdürülecek.

Yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında deprem bölgesindeki altyapıların afetlere karşı dayanıklılığı artırılacak, bölgenin sağlıklı ve dirençli dokusunun oluşmasına katkı sağlanırken, aynı zamanda yeniden imar çalışmaları çerçevesinde yeşil dönüşümü teşvik edecek ve enerji verimliliğini artıracak yatırımlar desteklenecek. Deprem bölgesindeki altyapıların afetlere karşı dayanıklılığı artırılarak iyileştirilmesi için ayrılan finansman kaynakları çeşitlendirilecek. Deprem hasarlarının telafisi amacıyla yürütülecek projelere öncelik verilecek.

– Marmara Bölgesi’nde geçici barınma alanlarının kapasitelerinin artırılması sağlanacak

Olası bir deprem sonrasında can ve mal kaybının en az seviyede tutulabilmesi için Marmara Bölgesi’nde gerekli risk azaltma çalışmalarına devam edilecek. Kritik altyapı tesislerinin afetlere karşı dayanıklılığı artırılacak.

Bölgede afet ve acil durumlarda kullanılması planlanan geçici barınma alanlarının kapasitelerinin artırılması ve gerekli sosyal donatılarının tamamlanması sağlanacak.

Marmara Bölgesi’nde yer alan kültür ve tabiat varlıklarının afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi sağlanacak.

– Toplanma alanları engelli ve yaşlıların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olacak

Engelli, yaşlı, kadın ve çocuklar ile yakınlarına yönelik farklı afet durumlarında afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenlere ilişkin detaylı rehberler hazırlanacak ve eğitimler verilecek.

Toplanma ve geçici barınma alanlarının, engelli, yaşlı, kadın ve çocukların farklılaşan ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olması sağlanacak.

– Zorunlu deprem sigortasında hedef 15,2 milyon konut ve iş yeri

Afet yönetimi hedeflerine göre, 2022 sonunda 10,9 milyon konut ve iş yeri zorunlu deprem sigortasına dahil olmuştu. Bu rakamın 2028’de 15,2 milyona ulaşması bekleniyor.

2028’e kadar tüm illerin sayısal telsiz sistemine dahil edilmesi de planlanıyor.

Öte yandan, 81 olan AFAD lojistik depo sayısının 2028’de 100’e çıkarılması hedefleniyor. 2022’de 10 bin 413 olan taşkın kontrol tesisinin 2028’de 11 bin 600’e ulaşması amaçlanıyor. Havza bazlı tamamlanan taşkın erken uyarı sistemi sayısının ise 2028’de 25 olması planlanıyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Tarsus’taki 3 Önemli Projede Sona Doğru

Mersin’in Tarsus ilçesinde inşaatı devam eden Sağlık Yerleşkesi, Kleopatra Kent Meydanı ve 2. Halk Ekmek Fırını projelerinde çalışmalar hızlandı.

Konuyla ilgili konuşan Tarsus Belediye Başkan Dr. Haluk Bozdoğan yapılacak projelerle ilgili bilgiler verdi. Bozdoğan, “Söz verdiğimiz üzere koşullar ne olursa olsun her zaman halkımızın yanındayız. Hiç durmaksızın hizmetimizi Tarsus için gerçekleştirmek üzere buradayız. 3 önemli mega projemizin de çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Çok yakında tamamlanıp halkımızın hizmetine sunmanın heyecanını yaşayacağız.” dedi.

Bu kapsamda, iş sağlığı ve güvenliği, meslek hastalıkları, çevre sağlığı, ana-çocuk sağlığı ve spor sağlığı gibi birçok alanda faaliyet gösterecek Sağlık Yerleşkesi ile bölgede yaşayanların sağlık düzeyini artırmayı ve toplum sağlığına katkı sunmayı amaçlıyor.

Çalışmaları devam eden, arkeopark niteliğinde Kent Meydanı olarak değerlendirilen Caminur Mahallesi’nde bulunan alanda ise Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanan projeler kapsamında yürütülen çalışmalarla Tarsuslular, estetik ve sanatsal olarak önemli bir alana sahip olacak. 

Tarsus Belediyesi tarafından yapımı tamamlanacak taşınmaz kültür varlıklarının sergilenip korunduğu alanı ziyaret edecek olan vatandaşlar, meydanda kentin çok katmanlı tarihsel zenginliğine tanıklık etmenin yanı sıra bilgi alıp vakit geçirmeleri için farklı unsurları da deneyimleyebilecek. Meydanın tamamlanmasıyla aynı zamanda kenti ziyaret eden turistlerin, burada vakit geçirebileceği önemli turizm alanı yaratılmış olacak.

Kemalpaşa Mahallesi’nde yapılan ikinci ekmek fırını projesi de tamamlanma aşamasına geldi. Bu fırın, aylık 2 milyon ekmek üretme kapasitesine sahip olacak ve Tarsus halkının hizmetine sunulacak.

Trabzon’un Yeni Tünelleri 29 Ekim’de Ulaşıma Açılacak

Trabzon’da Yenicuma, Esentepe, Boztepe ve Çukurçayır Mahallelerini birleştirecek tünelin açılışı 29 Ekim’de yapılacak.

Trabzon’da yapımı devam eden ve Türkiye’nin en maliyetli şehir içi yollarından olarak gösterilen Kanuni Bulvarı Yolu’nun tamamlanan bölümleri kısım kısım trafiğe açılırken, proje kapsamında yer alan Yenicuma, Esentepe, Boztepe ve Çukurçayır mahallelerini birleştirecek olan Çukurçayır 1 Tüneli Cumhuriyetin 100. yılında trafiğe açılarak hizmete girecek.

Şehrin Yıldızlı Mahallesi ile Akoluk arasında geçişi sağlayacak olan Çukurçayır 1 Tünelinde asfaltlama çalışmaları tamamlanırken, yol da son şeklini aldı. Trabzon’daki toplam 28 km’lik Kanuni Bulvarı’nın bazı bölümlerinde çalışmalar sürerken, proje güzergâhının önemli kısımları tamamlandı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Çukurçayır 1 Tüneli’nin Cumhuriyetin 100. yılında 29 Ekim günü açılışı yapılarak hizmete gireceğini söyledi. Genç “Kanuni Bulvarı yıllardır şehrimizde önemli büyük projelerimiz arasında yerini alan bir ulaşım aksımız. Bir taraftan 2×3 şeritli yapılması hasebiyle transit trafiğine hizmet etmekle beraber asıl amacımız şehir içi bulvar hüviyetinde ve nüfusu yoğun mahallelerimize ulaşımı erişimi daha kolay sağlamasını da amaçladık. Bu açıdan bakıldığında inşallah bu ay sonu yani Cumhuriyetimizin 100. yılında da Kanuni Bulvarımızı Çukurçayır’a tamamen bağlıyoruz. Bağlayınca da çok büyük nüfus yoğun olan alanımızda Çukurçayırımızda önemli bir ulaşım eksikliğini gidermiş olacağız. Şimdiden bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Şehrimize de hayırlı olsun” diye konuştu.

Öte yandan Kanuni Bulvarı Karadeniz Sahil Yolu üzerindeki Yıldızlı Kavşağı’ndan başlayıp Akyazı, Beşirli, Karşıyaka, Aydınlıkevler, Erdoğdu, Bahçecik, Yenicuma, Esentepe, Boztepe ve Çukurçayır mahallelerini birleştirecek. Trabzon şehir içi trafiğinde yaşanan yoğunluğun çözümünü doğrudan ilgilendiren projenin 24 kilometresi ana yol, 4,5 kilometresi de stadyum bağlantı yolları olmak üzere toplam 28 kilometreden oluşuyor. Proje kapsamında 18 km’lik kavşak kollarıyla 17 kilometrelik imar bağlantı yolları da bulunurken, Çatak Kavşağı ile Yenicuma-2 Kavşağı arası bir süre önce hizmete açılmıştı. Bu kesimde 223 metrelik Çatak Aç-Kapa Tüneli ve toplam uzunlukları bin 44 metre olan Bahçecik 1-2-3 Köprüleri, 535 metrelik Bahçecik Tüneli, 385 metrelik Cephanelik Kavşak Köprüsü de yer alıyor.

Kaynak: Hürriyet

Çiftlikköy’de Yürüyüş Yolu Çalışmaları Sürüyor

Yalova’nın Çiftlikköy ilçesine bağlı Ersoy Mahallesi Kazımiye Deresi yan yürüyüş yolu çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Çiftlikköy Belediye Başkanı Ali Murat Silpagar, Kazımiye Deresi kenarında yapımı devam eden 800 metre uzunluğundaki Yürüyüş Yolu Projesi’nde gelinen aşamayı, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Kaplan, Fen İşleri Müdürü Erdinç Yıldız ve teknik ekibiyle birlikte yerinde inceledi.

Toplam 800 metre uzunluğundaki Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Kazımiye Deresi Kenarı Yürüyüş Yolu Projesi’nde, Çiftlikköy sahilinde olduğu gibi 4 metre genişliğinde yürüyüş yolu, 3 metre genişliğinde bisiklet yolu olacağını dile getiren Başkan Silpagar, yürüyüş yolunda yeşil alan ve peyzaj düzenlemelerinin yanı sıra, oturma alanları, banklar, çocuk oyun grupları, spor aletleri ve Kafe- kütüphanenin de bulunacağı sosyal donatı alanı yapılacağını belirterek, “Yürüyüş yolu çalışmalarının ilk aşamasında, 800 metrelik yol açılarak tesviyesi yapıldı ve ardından alt yapı çalışmaları tamamlandı. Aynı zamanda aydınlatma direklerinin montajı için elektrik altyapı çalışmaları da devam ediyor. Böylece yürüyüş yolunun üst yapı kaplamasının ön hazırlığı tamamlanmış olacak. İkinci aşamada yürüyüş yolunun zemin üst kaplaması ve peyzaj düzenlemeleri yapılacaktır. Çalışmalarımızı en kısa zamanda tamamlamak için ekiplerimiz var gücüyle çalışmaktadır. İnşallah yeni yılda çocuklarımız buradaki oyun parklarında oynayacak, hemşerilerimiz burada keyifle vakit geçirecek ayrıca Kazımiye Deresi üzerine yapılan köprülerle Millet Bahçesi’ne kolaylıkla ulaşarak gezinti yapabilecek ve hoş vakit geçirebilecekler.” dedi.

CEPHEDER’in Yeni Yönetim Kurulu Belli Oldu

Cephe Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (CEPHDER) yeni yönetim kurulu ekibini duyurdu. CEPHEDER’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Işıklı oldu.

2023-2025 dönemi için yeni yönetim kurulunu açıklayan CEPHEDER’in Yönetim Kurulu Başkanlık koltuğuna Mimar ve Cephe Uzmanı Arzu Işıklı oturdu. 

CEPHEDER’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ise METALSAN şirketinde Grup CFO olarak görev yapan Emre Ünaldı oldu. Yönetim Kurulu üyeleri arasında yer alan Cüheyda Altınok, Göksel Yıldız ve Mehtap Uluceviz görevlerine başarıyla devam ediyor.

2023-2025 yıllarını kapsayan yeni yönetim kurulunda başkanlık görevine 17 Ekim itibarıyla başlayan Arzu Işıklı’nın yeni dönem mesajı ise şu şekilde:

‘’2018 yılında üretici, distribütör, uygulamacı firma, cephe danışmanları ve akademisyenlerin desteği ile ilk Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Adil Baştanoğlu önderliğinde çıktığımız bu yolda, sektörde, teknik gelişme, birlikte çalışma, mesleki standartların oluşturulması için, çeşitli seminer, online eğitimler ve etkinlikler ve çalışmalar yaptık ve çalışmaya devam ediyoruz.

CEPHEDER’ in misyonlarından biri olan, cephe ile ilgili konularda, disiplinler arası iletişimi, bilgi alışverişini sağlamak oldu.  Önümüzdeki yıllarda da farklı disiplinlerden paydaşların ve cephe konularında çalışma yapan bilim insanlarını CEPHEDER bünyesinde çalışmalarımıza dahil ederek büyümeye devam edeceğiz.

CEPHEDER olarak, yapı kabuğuna, bir bütün olarak bakıp, her yönü ile ilgili çalışmalara katkı sağlamaya çalışıyor ve sektör içerisinde, malzeme üretiminden, imalat, montaj, sonrasında son kullanıcıya kadar olan süreci kapsayacak, çalışma, içerik ve hedefler belirliyoruz. Bu kabuğun, mimari, statik, detay, uygun malzeme, uygun imalat, yetkili ve uzman kişiler ile montajı, kullanımına, bakım, temizlik, tamirine kadar sürecin, teknik kurallara, yönetmeliklere ve diğer disiplinler ile uyumlu nasıl yürütülebileceğine dair çalışmalar gerçekleştirmektedir.

Bu çalışmalar, Üniversitelerde eğitimler, seminerler, online teknik eğitimler, malzeme eğitimleri, mesleki standartların hazırlanması olarak devam etmektedir ve artarak devam edecektir.

Özellikle sektöre yeni katılan, genç meslektaşlarımıza erişmek ve bilgi paylaşımı yaparak, elimizde olan bilgi ve kaynakları ve tecrübelerimizi paylaşmak, desteğe ihtiyaç duyulan alanlarda, başvuru için ilk akla gelen güvenilir teknik bir kurum olmak için büyük bir çalışma ve planlama içerisinde olacağız.

Online eğitimler için, farklı disiplinlerden profesyonelleri bir araya getirecek 10 oturumdan oluşan bir webinar serisi ve teknik geziler 2024 yılı için planladığımız önemli etkinliklerden biridir.

Dünyada, cephe ile ilgili söz konusu olan, yeni kriterler, yönetmelikler, malzemeler, ekipmanlar, uygulamalar ile ilgili de sektörü besleyecek bilgi akışı sağlayan güvenilir kanallardan biri olmak da hedeflerimiz arasındadır.

Bütün bu hedeflere ulaşılabilmemiz ise CEPHEDER’in üye ve paydaşlarımızın kıymetli katkılarıyla mümkün olacaktır.

CEPHEDER’in 2024 yılında sektöre etkili katkılar yapacağız ve sizler ile daha da güçleneceğine inanıyor ve bütün üyelerimize ve yönetim ekibimize başarılar diliyorum.’’

Elmalı’ya Modern Hizmet Binası Geliyor

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından Elmalı ilçesinde inşa edilecek olan Elmalı Eğitim ve Sağlık Merkezi binasının temel atma töreni gerçekleştirildi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, ATSO Cumhuriyetin 100. Yıl Ödül Töreni’nde kazananlar adına inşa edilecek olan ATSO Elmalı Eğitim ve Sağlık Merkezi binasının temel atma töreni, ATSO Başkanı Ali Bahar, Antalya eski Milletvekili Hasan Subaşı, Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın torunu Hamdi Yazır tarafından gerçekleştirildi. 

ATSO Başkanı Ali Bahar, “Kadim şehir Elmalı’nın geleceğe dönük yüzünü temsil etmek amacıyla modern bir hizmet binasını hayata geçirdik. Oda üyelerimiz ile birlikte çocuklarımız ve Elmalı halkı eğitimlerden, sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Sadece bina yatırımları değil insana yatırımlarla da çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi. 

Seçimlerden önce ilçelerle kucaklaşacaklarının sözünü verdiklerini hatırlatan Bahar, “ATSO belki de tarihinde ilk defa ilçeleriyle bu kadar kucaklaşıyor. Korkuteli’nden sonra bunun ikinci ayağı da Elmalı oldu. Korkuteli’nde organize sanayi bölgesini, Elmalı’da da hizmet binasını hayata geçiriyoruz. Bir kereyle kalmayıp yetinmeyeceğiz, acaba Elmalı’da, ilçelerimizde neleri tesis edebiliriz, neleri yapabiliriz bunun için büyük bir çaba içerisinde olacağız.” ifadelerini kullandı.

 Öte yandan Başkan Bahar, üye buluşmaları kapsamında Elmalı’da ATSO üyesi iş insanlarıyla bir araya geldi. ATSO tarafından hayata geçirilen ve ATSO Cumhuriyetin 100. Yıl Ödülleri Töreni’nde kazananlar adına inşa edilecek olan ATSO Elmalı Eğitim ve Sağlık Merkezi hakkında bilgi veren Bahar, “Yapacağımız bu güzel yatırımı sizlere kazandırmanın sevincini yaşıyoruz. Kentimiz ve ilçelerdeki üyelerimiz için yapacağımız her çalışma bizlere heyecan veriyor. Elmalı’nın faydalanabileceği örnek bir eğitim ve sağlık merkezinin geçtiğimiz aylarda protokolünü imzalamıştık. Temel atma törenimizi de gerçekleştirdik. En kısa sürede hayata geçecek olan projenin hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.

Ertelenen Konut Taleplerinin, 2024’te Alıma Dönüşmesi Bekleniyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Eylül ayı istatistiklerine göre, bu yılın ilk dokuz ayında gerçekleşen kredili konut satışları toplamı 160 bin 884 adet oldu. BDDK’nın son verileri ise, tüketicilerin kullandığı konut kredisi tutarının 445 milyar TL’yi aştığını gösteriyor.

Geçen seneye göre konut satış istatistiklerinde belirgin bir düşüş gözlenmesine karşın, ertelenen taleplerin, faiz ve enflasyonun dengeye oturmasıyla birlikte 2024 yılında alıma dönüşeceğini öngördüklerini söyleyen Viennalife Emeklilik ve Hayat A.Ş. Alternatif Dağıtım Kanalları Direktörü Murat Akçay, “Şartlar ne olursa olsun, tasarrufun ön plana çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Konut sahibi olurken kredi kullanacaklara kredi maliyetlerini düşüren avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyoruz.” dedi. 

Tüketicilerin konut kredisi kullanmadan önce iyi araştırma yapmalarını ve kriterlerine göre en uygun krediyi seçmeleri için dijital kanalların öneminin altını çizen Akçay, “Ev sahibi olmak için kredi kullananların önünde hayat sigortalı ve hayat sigortasız olmak üzere iki farklı kredi teklifi sunuluyor. Sigortasız teklifte bankalar, faiz oranını daha yüksek seviyede belirliyor, bu da kredi maliyetini arttırıyor. Sigortalı teklifi tercih edenler ise, yatırımlarını güvence altına alırken, poliçelerini olayinkolayi.com üzerinden yaptırmaları durumunda kredi masraflarının en yüksek kalemi olan Kredi Hayat Sigortası için bankalara oranla yüzde 40’a varan tasarruf etme imkanından faydalanıyor.” dedi.

Tüketicilerin diledikleri sigorta şirketi üzerinden poliçe yaptırıp bankalara ve diğer finans kuruluşlarına ibraz etme hakları olduğunu vurgulayan Akçay, olayınkolayı kullanıcılarının konut, kredi ve sigorta ile ilgili platformun sunduğu pratik çözümlerden ve güncel bilgilerden faydalanabildiğini belirtti.

Karmod, Mali’deki Şantiye Yapılarının İkinci Etap Kurulumunu Tamamladı

Mali’de yer alan Fekola altın madeni sahası şantiye yapılarının kurulumunu gerçekleştiren Karmod, ikinci etap projesini de tamamladı.

Karmod tarafından yapılan açıklamaya göre, proje Kenieba şehrinin 40 kilometre güneyinde Senegal sınırı yakınındaki Anaconda bölgesinde gerçekleştirildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Karmod Pazarlama Müdürü Sezai Gök, yeni nesil konteyner yapılarının kullanıldığı toplam 6 blokluk şantiye projesini 35 günde tamamladıklarını vurguladı.

Gök, Fekola altın madeni sahasında bir önceki etapta kurdukları 864 yatak kapasiteli şantiye mobilizasyonunu yeni tamamlanan 2. etapla 11 bloka çıkardıklarını belirtti.

Yeni etap şantiye yapılarının Fekola sahasında yer altı cevher çıkarımı programı dahilinde hazırlandığını ifade eden Sezai Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

‘’Yeni kurulum yaptığımız binalardan ilki iki katlı ofis binası olarak kurulum yapıldı. Söz konusu ofis binası 326 metrekare büyüklükte olup yer altı cevher çıkarımı yönetim ekibince kullanılacak. Bir diğer binamız analiz laboratuvarı olarak hazırlandı ve bina 193 metrekare büyüklükte. Proje kapsamında hazırlanan diğer binalar ise 173 metrekare yer altı ekibi soyunma odaları, 166 metrekare toplantı ve eğitim salonu, 55 metrekare acil durum binası ile yine 55 metrekare dinlenme odasından oluşmaktadır.’’

Gök, proje kapsamında hazırlanan yapıların ön üretiminin Tuzla’da bulunan tesislerde 15 günde tamamlandığını aktararak, üretimi tamamlanan yapıların deniz yolu taşımacılığı ile Dakar limanına, oradan da projenin gerçekleştirildiği Mali’deki sahaya sevk edildiğini kaydetti. 

Binaların kullanıma hazır kurulumunun 3 kişilik süpervizör ekibin öncülüğünde 35 günde tamamlandığını vurgulayan Gök, güvenli uzun ömürlü konteyner şantiye yapılarıyla Afrika lokasyonunda yeni bir projeyi daha tamamladıklarını belirtti. 

Gök, ‘’Enerji tasarrufuyla da öne çıkan şantiye yapılarımızla Nijerya, Kongo, Kenya, Gabon, Gana, Eritre, Cibuti, Senegal, Sierra Leone, Fildişi Sahili, Cezayir, Mali, Mısır, Moritanya, Somali, Etiyopya başta olmak üzere çok sayıda Afrika ülkesinde maden ve petrol sahalarında önemli projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi Eylül Ayında Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre; eylül ayında yüzde 0,59 azalan endeks, yıllık bazda yüzde 57,25 yükseldi.

2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %0,59 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 47,62 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,25 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,10  artış gösterdi.

İmalat Yıllık Yüzde 57,37 Arttı

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 50,33, imalatta yüzde 57,37 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 48,44, dayanıklı tüketim malında yüzde 61,32, dayanıksız tüketim malında yüzde 58,33, enerjide yüzde 55,87, sermaye malında yüzde 66,58 artış olarak gerçekleşti.

İmalat Aylık Yüzde 0,59 Azaldı

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,58 azalış, imalatta yüzde 0,59 azalış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 0,97 azalış, dayanıklı tüketim malında yüzde 1,54 azalış, dayanıksız tüketim malında yüzde 0,31 artış, enerjide yüzde 2,48 artış, sermaye malında yüzde 1,40 azalış olarak gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye Göre 12 Alt Sektör Daha Düşük, 13 Alt Sektör Daha Yüksek Değişim Gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden ana metaller yüzde 37,92, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 42,33, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 42,98 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık makine ve ekipmanlar b.y.s. yüzde 77,71, tütün ürünleri yüzde 76,98, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 74,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye Göre 13 Alt Sektör Daha Düşük, 12 Alt Sektör Daha Yüksek Değişim Gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 2,23, ana metaller yüzde 2,21, diğer mamul eşyalar yüzde 1,77 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri yüzde 3,18, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 2,48, gıda ürünleri yüzde 1,23 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

GÜYAD Başkanı Özkök: ‘’Yeşil Enerji Konusunda Yatırım İştahı Çok Yüksek’’

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, ‘’Sektörlerimizin yeşil enerji konusunda yatırım iştahı çok yüksek.” dedi.

Hangi sektör olursa olsun karbonsuzlaşma sürecinde yenilenebilir enerji yatırımları oldukça stratejik bir ağırlığa sahip. Özellikle sürdürülebilir üretim için güneş ve rüzgâr enerjisinin katkıları oldukça önemli. 1 Ekim’de Avrupa Birliği’nde yürürlüğe giren Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) Türkiye’de de farklı sektörlerde yeniden yapılandırmayı hızlandıracağını anlatan Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, “Bu dönüşümde geç kalmamak için kapasite ve finansman sorununu hızla çözmemiz gerekiyor. Daha fazla yeşil enerji için harekete geçelim.” dedi.

Tüm Sektörlerde Yatırım İştahı Var

Türkiye son yıllarda yenilenebilir enerji yatırımlarında hızlı bir gelişim gösteriyor. Cem Özkök ise, “Şu an tüm sektörlerde bir yatırım iştahı var. Karbonsuzlaşma süreci için yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlı ve güçlü yapılması oldukça stratejik. Zira üretim süreçlerinde kullanılan yeşil enerji size artık avantaj sağlayacak. Tam tersi durumda ise Avrupa ülkelerine ihracatta rekabet gücünüz düşecek. Bu da yatırım iştahının yüksek olmasında önemli bir etken. Ve bunu tüm sanayicilerimizde görüyoruz.” diye konuştu.

Demir-çelik, çimento gibi enerji yoğun sektörlerin yanında Avrupa’ya önemli bir ihracatı olan tekstil sektöründe de yenilenebilir enerji yatırımlarına oldukça istekli olduğunu vurgulayan Cem Özkök, “Sektör temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde bu talebi görüyoruz. Zaten çok sayıda proje var. Onlar da kısa süre içerisinde bu dönüşümü tamamlamak istiyorlar. Ama Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) kapasite konusunda yeni adımlar atması gerekiyor. İştah olsa bile bunun için kullanılabilecek kapasitenin de sağlanması şart.” şeklinde konuştu.

‘’Finansman Sorununun Çözülmesi Gerekiyor’’

Yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlara da vurgu yapan Cem Özkök, “Kapasite sorununun yanında planlanan yatırımların hayata geçirilmesi için finansman sorununun da çözülmesi gerekiyor. Kredi bulmak zor ama son dönemde atılan adımlarla Türkiye’nin bu konudaki puanı yavaş yavaş yükseliyor. Geçmişteki yanlış uygulamaların hasarlarını kaldırmak zaman alacaktır ama biz süreci olumlu görüyoruz. Finansman konusunda daha yapıcı bir süreç yönetilirse özel sektördeki bu yüksek yatırım iştahı ile birlikte güçlü bir dönüşüm yaşanabilir. Geç kalmamak adına herkesin bu konuda adım atması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Akçakoca Devlet Hastanesi Projesinde İnşaat Başlıyor

Sağlık Bakanlığı tarafından Düzce İl Sağlık Müdürlüğü’ne verilen yetkinin ardından müteahhit firma ile Akçakoca Devlet Hastanesi için imzalar atıldı. Projenin inşaatı yakında başlıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın Düzce İl Sağlık Müdürlüğü’ne verdiği yetkiyle gerçekleşen pazarlık usulü ihale sonucunda müteahhit firma ile sözleşme imzalandı. Şimdi, Kapgirli Mahallesi’nde inşa edilecek olan hastane için yer teslimi yapıldı ve proje resmen hayata geçiyor.

550 Günde Tamamlanacak

Yaklaşık 22 bin metrekare kapalı alana sahip olacak olan hastane, bölgeye modern ve kaliteli sağlık hizmetleri sunacak. İnşaat süreci, planlara göre 500 günde tamamlanacak, böylece Akçakoca ilçesinin yanı sıra çevre bölgelerin de ihtiyacını karşılayacak bir tesis hayata geçirilmiş olacak.

Hastane, son teknolojiye sahip donanımlı cihazlarla donatılacak ve yoğun bakım üniteleri ile modern sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bu yatırım, bölge halkının sağlık ihtiyaçlarına daha etkili bir şekilde yanıt verilmesini amaçlıyor.

Antalya’ya Seyir Terası Projesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde düzenlenen arkeolojik kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserlerin sergileneceği bir Seyir Terası projesini hayata geçiriyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya’nın önemli tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi’ni kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için 2020 yılında Koruma Kurulu kararı doğrultusunda başlattığı arkeolojik kazı çalışmaları sonunda bölgede antik dönem kalıntıları ve yapıları ortaya çıkarılmıştı.  

Hıdırlık çevresinde uzman arkeolog ve ekiplerin yaptığı kazı çalışmalarında Antalya için dönemin önemli sanayi yapılarından 93 yıllık buz fabrikası, antik hamam kalıntıları, mozaikler ve kale suru kalıntıları gün yüzüne çıkarılmıştı. Antalyalıların, yerli ve yabancı ziyaretçilerin doğa harikası falezler üstünde tarihi alanı gezebilmeleri için Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Hıdırlık Kulesi Çevresi Arkeolojik Kazı ve Seyir Terası Projesi’ yapımına başlanacak.  

Yapım ihalesi tamamlanan ve kısa süre içinde başlanması hedeflenen seyir terası projesi ile alanda bulunan antik dönem kalıntılar ile diğer yapı kalıntılarının zemin altında kalan kısımlarının yürüyüş yolu kotundan cam yüzeylerle izlenmesi sağlanacak. Ayrıca projede muhteşem Akdeniz manzarasının izlenmesine imkan veren ahşap yürüme yolları da yer alıyor.

Falezler Silüeti Etkilemeyecek

Proje kapsamında alanı çevreleyen korkuluklar, Falezlerin siluetini etkilememesi için şeffaf cam, rüzgardan etkilenmemesi için de boşluklu şekilde projelendirilerek detaylandırılacak. Ayrıca kalıntıların ve tüm alanın aydınlatmasına yönelik uygulama da yapılacak.

Kaynak: Antalya Büyükşehir Belediyesi

Tekiş Kalıp Geliştirdiği Yeni Teknolojileriyle Konya’ya Damga Vurdu

Tekiş Kalıp, son teknoloji ürünlerini Anadolu’nun en büyük makine fuarı unvanını taşıyan MAKTEK Konya’da görücüye çıkardı. Tekiş’in yeni geliştirdiği 6 Eksen CNC Derin Delik Delme ve Frezeleme Tezgahı fuara katılan 30 bini aşkın ziyaretçinin büyük ilgisiyle karşılaştı.

Bu sene 2.’si düzenlenen MAKTEK Konya Fuarı, toplam 45 bin metrekarelik alanda 322 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Fuarda, takım tezgahları, metal- sac işleme makineleri, tutucular- kesici takımlar, kalite kontrol- ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren sektör liderleri son teknoloji ürün ve hizmetlerini sergileme fırsatı buldu. 1984’te Makine Yüksek Mühendisi Kamil Özoğul tarafından kurulan Tekiş’in geliştirdiği 6 Eksen CNC Derin Delik Delme ve Frezeleme Tezgahı ise fuarın gözde ürünlerinden biri oldu. 

Kurulduğu günden bu yana kalıp sektöründe faaliyet gösteren Tekiş, 2009 Mart ayında şirketin ortaklarından Makine Mühendisi Şamil Özoğul liderliğinde TÜBİTAK’a Ar-Ge Başlangıç Destek Programı’na başvuruyor ve ilk proje de “Kalıplarda Derin Delik Delme ve Yüzey Frezeleme” tezgahı tasarımı ve imalatı oluyor. Proje 11 ayda başarıyla tamamlanıyor. Tekiş, uzun yıllardır teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek hem kendi hem de Türkiye sanayisinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Ar-Ge çalışmalarına büyük yatırım yapıyoruz…

2009 yılından beri Ar-Ge çalışmalarına kendi ihtiyaçları doğrultusunda başladıklarının ve bu alanda büyük yatırım yaptıklarının altını çizen Tekiş Genel Müdürü Filiz Özoğul Şahinoğlu, 2022 yılı sonunda seferberlik ruhuyla Türkiye sanayisi başta olmak üzere ihracat ağırlıklı ürünler geliştirmek için CNC Tezgah imalatı çalışmalarına hız verdiklerini söyledi. Türk sanayisine sunacakları ürünlerle dış pazarlarda rekabette öne çıkmayı hedeflediklerini vurgulayan Şahinoğlu, “Teknolojik birikimimizi sadece kalıp sektöründe değil birçok sanayide ihtiyaç duyulan hassas ve hızlı derin delik delme teknolojisine sahip 6 eksen CNC Derin Delik Delme Tezgahını daha da geliştirmek istiyoruz. Tek bağlamada parça üstünde bulunan tüm açılı deliklerin ve freze işlemlerinin yapıldığı tezgah imalatı konusunda hem yurt içinde hem yurtdışında öncü olmayı hedefliyoruz” dedi.

Sektörde öncü işler yaptıklarını da vurgulayan Filiz Özoğul Şahinoğlu, Tel Erozyon Tezgahını Kalıp sektöründe 1970’li yıllarda ilk olarak Türkiye’ye getiren ve kullanan kişinin Tekiş’in kurucusu Kamil Özoğul olduğunu da sözlerine ekledi. 

Şişecam, Doğuş İnşaat İle Anlaşma İmzaladı

Kontrolmatik, Şişecam tarafından Macaristan’da kurulacak 10,8 milyon avro değerindeki fabrika için Doğuş İnşaat ile sözleşme imzalandığını açıkladı.

Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik A.Ş, Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile sözleşme imzaladı.

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, ”Şişecam’ın Avrupa’da inşası devam eden “Macaristan Cam Ambalaj Fabrikası” projesi kapsamında, Elektrifikasyon işleri için ana yüklenici olan Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile vergiler hariç 10.790.000,00 Euro tutarında yapım sözleşmesi 17.10.2023 tarihi itibariyle imzalanmıştır.” ifadesi yer aldı.

Themore Concept’ten Yeni Fabrika Yatırımı

Themore Concept, Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesi’nde kuracağı yeni fabrika ile üretim kapasitesini yüzde 50 oranında artıracak.

Banyo, mutfak dolapları, kapı ve dekorasyon alanında özgün tasarımlara imza atan Themore Concept, Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçirdiği yeni fabrika yatırımı ile üretim kapasitesini yüzde 50 artıracak.  40 yıllık mobilya üretim tecrübesi, güçlü tasarım kabiliyeti ve çevik üretim yapısıyla sektöründe fark yaratan marka, yeni fabrika yatırımıyla son dönemde ivme kazanan proje ve iş ortaklıklarını daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Sektörün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylı ilk Ar-Ge merkezi ile tasarım ve üretimde yenilikçi fikirlere odaklanan Themore Concept,yeni yatırımlarıyla büyümeye devam ediyor. Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçireceği yeni fabrika yatırımı ile fabrika büyüklüğü ve üretim kapasitesini yüzde 50 artırmaya hazırlanan marka, bugüne kadar yüzlerce gayrimenkul projesi ile gerçekleştirdiği iş birliklerine yenilerini ekliyor.

“Kapasitemizi Artırarak Bölgedeki Proje Taleplerine Daha Fazla Katma Değer Sağlamayı Planlıyoruz”

Bu yıl üretime yönelik 175 milyon TL yatırım yaptıklarını söyleyen ve yeni fabrika yatırımını değerlendiren Orge Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Geçgel şunları söyledi:

“Themore Concept olarak, 2019 yılından bu yana üretim ve tasarım kabiliyetlerimizi artırma yolundaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Şimdiye kadar makine parkurunda teknolojik birçok yeniliğe imza atmanın yanı sıra Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 30.000 m2kapalı alana yeni fabrika yatırımımızı hızlandırıyoruz. Tamamlanan bölümlere üretimi kaydırarak 2025 yılında tamamen yeni fabrikamızda üretime geçmeyi planlıyoruz. Yeni fabrikayla bölgeden gelen proje taleplerini çok daha güçlü karşılayacağız. Yeni fabrikamızla bölgeye katma değer sağlayacağımıza inanıyorum.” 

“Sadece Üretim Değil, Sürdürülebilirlik de Önceliğimiz”

Tüketimlerini sürdürülebilir enerji ile karşılamak için Aydın’da yapılan yeni fabrikaya Güneş Enerji Sistemi kuracaklarını belirten belirten Geçgel, “Yeni fabrikamızda sadece üretim değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik de önceliğimiz olacak… GES projemizi hayata geçirmek için yaklaşık 25 Milyon TL’lik bir yatırım planlıyoruz. Kurulacak olan güneş panelleri ile fabrikamız, 1209,45 kWp kapasiteye sahip olacak. Bu sayede, doğayı koruma altına almayı ve karbon ayak izimizi önemli ölçüde azaltmayı hedefliyoruz. Projemizin katkılarıyla, yıllık olarak 831.593 ton CO2 salınımını engelleyerek, 2023 yılında toplamda 2023 ağacı kurtarmış olacağız.” dedi.

Kaynak: Emlak Dream

Cansel Turgut Yazıcı; “İpotekli Satışlar Düştü” 

2023 Eylül ayında 102 bin 656 adet konut satıldı. Ağustos ayında gerçekleşen 122 bin 091 dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık yüzde 15,9 oranında düşüş yaşandı. Eylül Ayında 30 bin 488 adet konut ilk defa el değiştirdi

Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı,  2023 yılı Eylül ayında gerçekleşen konut satışlarına baktığımızda 102 bin 656 adet konutun satılmış olduğunu görüyoruz. Ağustos ayında gerçekleşen 122 bin 091 dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık yüzde 15,9 oranında düşüş yaşandı.” dedi.

Verileri kıyaslıyan Yazıcı, “Kıyaslamayı Eylül sonu itibariyle yapacak olursak; 2023 yılı Eylül ayında 102 bin 656 adet konut satıldı. 2022 ve 2023 Eylül ayları kıyasladığımızda bu yıl Eylül ayında konut satışların yaklaşık yüzde 9,5 oranında düşüş yaşandığını görebiliyoruz.  

İpotekli satışlar düştü
Eylül ayın sonuna kadar olan satışları ve bunların içindeki ipotekli satışları kıyasladığımızda yüzde 21,6 den yüzde 17,9 a düştüğü görülüyor.

pastedGraphic.png

İpotekli konut satışları Eylül ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 48,4 oranında azaldı

İpotekli satışlar 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 48,4 oranında azalarak 8.446 adet olarak açıklandı. 2023 yılı Eylül ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 17,9 olarak gerçekleşti. Diğer bir açıdan baktığımızda 9 aylık kümülatif veriler bize başka birşey söyledi:

2023 yılı Eylül sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2022 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 29,6 oranında düşüş gösterdi. 2022 yılı Eylül sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2021 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 25,7 oranında artış göstermişti. 


İpotekli satışların oranı yüzde 17,9

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı yüzde 17,9 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 21,6 seviyelerindeydi. 

Eylül Ayında 30 bin 488 adet konut ilk defa el değiştirdi

pastedGraphic_1.png

Bir başka önemli veri de ilk satışlar, Eylül ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre yüzde 13,66 oranında düşerek 30.488 adet açıklandı. Eylül ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 29,84 olarak gerçekleşti.

İlk el satışlar da etkilendi

İlk elde azalan konut satışlarındaki en büyük etken ilk el üretimlerinde stok miktarının yani yeni yapılan konutun azalması. Toplam satışlar içindeki satış yüzdesi önceki yıllarla benzer olsa da satış rakamlarındaki mutlak değer azalışından ilk el satışları da etkilendi.

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle toplam konut satışlarının içinde ilk el satışların oranı yüzde 29,84 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 29,52 seviyelerindeydi. 

pastedGraphic_2.png

İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2023 Eylül sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2022 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık yüzde 22,2 İzmir’de yüzde 20,8 ve Ankara’da ise %5,4 oranında azaldığı görülmektedir. 

Eylül ayında yabancılara yapılan konut satışları bir önceki aya göre yüzde 4,19 oranında azaldı.

Yabancılara yapılan konut satışı 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,19 oranında azalarak 2.930 adet açıklandı. Eylül ayında ilk sırayı 1.007 adet konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 978 adet konut satışı ile İstanbul ve 211 adet konut satışı ile Mersin izledi.

pastedGraphic_3.png

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle yabancılara yapılan konut satışlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 42 oranında azalarak toplam 2.930 adet açıklandı. 2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı yüzde 3,12 oranındadır. 2022 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 4,70’di.” şeklinde konuştu.

Ankara’da Eylül ayında 9 bin 48 konut satıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ankara bölge müdürlüğünden alınan bilgilere göre Eylül ayında Ankara’da 9 bin 48 konut satıldı. İşte Ankara ilçelerinde konut satış rakamları ve analizler.

Türkiye genelinde konut satışları geçtiğimi yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalırken Ankara’da konut satışları yatay seyrini korudu. Sıfır konut satışlarının neredeyse durma noktasına geldiği Ankara’da tüketiciler fiyatı cazip olan ikinci el konutlara yöneldi.

TÜİK’in konut satış verilerini analiz eden gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR konut satış verilerini şu şekilde analiz etti.

Gayrimenkul PR; ‘ilandaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar arasında büyük farklar’

Mülk sahipleri ve inşaat firmaları ilanlara girdiği rakamların çok daha altında satış yaptıklarına şahit olduk. İlandaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar arasında ciddi farklar var. Eylül ayında başlayan fiyat düşüşlerinin satış oranlarına katkısı olduğuna inanıyoruz

Hükümetin uyguladığı sıka para politikası ve konut kredilerini sınırlandırması özellikle sıfır konut satışlarını etkiledi. Kiralık konut fiyat artış oranının yüzde 25’te sabitlemesi sonrası yatırım amaçlı konut almanın cazibesi kalmadı. Piyasada suni alımların önü kapatıldı ve konut yatırım enstrümanı olmaktan çıktı.

Konut fiyatlarındaki balonun nedeni ilan siteleridir

Dileyenin dilediği fiyattan emlak ilanı girebilmesi, gayrimenkulde oluşan fiyat enflasyonun temel nedenidir. Mülk sahipleri ilan sitelerine bakıyorlar ve satılamamış ilanları baz alarak, ‘şu kişi bunu yazmış bende onun üzerinden ilana gireyim’ diyerek, fiyatların üstüne basa basa konut balonu oluşturdular. Ticaret Bakanlığının ilan sitelerine getirdiği yaptırımların etkilerini Kasım ayının ortalarında görmeye başlayacağız.

Ankara’da konut satışlarında temkinli seyrin korunmasında en önemli etkenin eğitim göçü olduğuna inanıyoruz. Depremden sonra Ankara’ya göç’ün etkileri halen devam etmekte. TL mevduatı getirisinin cazip olması konut satışlarını aşağı yönde etkileyecektir.

Önümüzdeki süreçte fiyatı doğru olan ve ileri düzeyde pazarlanan konutların daha kısa sürede satılacağını öngörüyoruz.

Ankara ilçelerinde konut satış rakamları

Akyurt: 103

Altındağ: 618

Beypazarı: 66

Elmadağ: 42

Etimesgut: 872

Gölbaşı: 461

Güdül: 36

Kahramankazan: 76

Keçiören: 1387

Kızılcahamam: 89

Mamak: 1053

Polatlı: 279

Pursaklar: 263

Sincan: 936

Yenimahalle: 996

Çankaya: 1485

Çubuk: 179

Şereflikoçhisar: 54

Merkezi Yönetim Bütçesine En Fazla Katkı İstanbul’dan Geldi

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk dokuz ayında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin neredeyse yarısı, İstanbul’dan elde edildi.

Dünya Gazetesi’nden Naki Bakır’ın kaleme aldığı habere göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, dokuz aylık merkezi yönetim bütçesinin yarıya yakınını tek başına İstanbul finanse etti. İstanbul’un büyük bölümü vergi olmak üzere dokuz ayda bütçeye aktardığı gelir 1 trilyon 483,7 milyar lira ile toplam gelirlerin yüzde 43,1’ini oluşturdu. Aynı dönemde harcamalardan ise 163,8 milyar lira ile yüzde 4,1 pay alan İstanbul’un bütçeye net katkısı 1 trilyon 320 milyar lira olarak gerçekleşti.

Vergideki payı yüzde 47,4

Ocak-eylül döneminde ülke genelinde 2 trilyon 982 milyar lira olarak gerçekleşen vergi gelirlerinin 1 trilyon 413,9 milyar lira ile yüzde 47,4’ü İstanbul’dan geldi. Bu kapsamda 462,4 milyar liralık gelir vergisinin yüzde 53,3 oranındaki 246,3 milyarını İstanbul ödedi. Bunun içinde 418 milyar lira ile en büyük bölümü oluşturan ve ücretlerden kaynağından kesilen gelir vergisi tevkifatında İstanbul’un payı yüzde 54,3 oldu.

Dokuz ayda 488,2 milyar lira tahsilat gerçekleştirilen kurumlar vergisindeki tahsilatın da 308,5 milyar lira ile 63,2’sini tek başına İstanbul karşıladı. Nüfusun yaklaşık beşte birinin yaşadığı İstanbul, dolaylı vergilerin de yarıya yakınını ödedi. Ülke genelinde tahsil edilen 341,4 milyar liralık KDV’nin 167 milyar lira ile yüzde 48,9’u, dokuz ayda 611,5 milyar liraya ulaşan özel tüketim vergisinin (ÖTV) de 287 milyar lira ile yüzde 46,9’u İstanbul’dan elde edildi.

İstanbul’un ÖTV tahsilatındaki payı akaryakıt ve doğalgazda yüzde 49,8, motorlu taşıtlarda yüzde 50,8, alkollü içkilerde yüzde 49, tütün mamullerinde yüzde 20,8, kolalı gazozlarda yüzde 90,9, dayanıklı tüketim ve diğer mallarda yüzde 81,7 olarak gerçekleşti.

Dokuz ayda tahsil edilen 86 milyar liralık banka ve sigorta muameleleri vergisinin yüzde 91’i, 15,7 milyar liralık şans oyunları vergisinin yüzde 32’si, 11,3 milyar liralık özel iletişim vergisinin yüzde 84,7’si, 6,7 milyar liralık dijital hizmet vergisinin tamamı, 4,4 milyar liralık konaklama vergisinin yüzde 36,8’i İstanbul’dan elde edildi. Dış ticaretten alınan vergilerde dokuz aylık tahsilat 744,2 milyar lira olurken bunun da yüzde 31,1 oranındaki 231,6 milyar liralık bölümü İstanbul’dan geldi. Bu kapsamda İstanbul’un gümrük vergisi gelirlerindeki payı yüzde 47,1, ithalde alınan KDV’deki payı ise yüzde 28,7 oldu.

14 İl Aldığından Çok Verdi

İlk dokuz ayda İstanbul dışında aldığı harcamadan daha fazla gelir sağlayan 13 ilin daha bütçeye net katkısı pozitif oldu. Net katkıda İstanbul’u 296,1 milyarla Kocaeli, 229,1 milyarla İzmir, 135,4 milyarla Ankara ve 55,9 milyarla Bursa izledi. Daha sonra 22,4 milyarlık net katkıyla Tekirdağ, 20,8 milyarla Antalya, 10,5 milyar lira ile Zonguldak, 7,3 milyarla Hatay, 4,9 milyarla Yalova, 3,1 milyarla Muğla, 425 milyonla Aksaray ve 169 milyon lira ile Manisa geldi.

Dokuz ayda bütçeye net katkısı pozitif olan 14 il toplamda 2 trilyon 831 milyar lira ile bütçe gelirlerinin yüzde 82,3’ünü sağlarken, bütçeden 685,7 milyar lira ile yüzde 17,4 pay alarak, toplamda net 2 trilyon 145,2 milyar lira katkı yaptı. Aynı dönemde negatif katkılı 67 il ise bütçeye 352,1 milyar lira gelir aktarırken, toplamda 800,5 milyar bütçe harcaması aldı ve net 448,4 milyar liralık bütçe açığı yarattı. 67 il, dokuz aylık bütçe gelirinin yüzde 10,2’sini sağlarken, bütçe harcamalarından yüzde 20,3 pay aldı.

İllerden Toplandı, Merkezde Harcandı

Anılan dönemde bütçeye açık yaratan 67 il içinde net katkısı negatif olan illerin başında 27,7 milyar lira ile Diyarbakır geldi. Bu ili 21,9 milyarla Şanlıurfa, 19,5 milyarla Van, 15,2 milyarla Kahramanmaraş, 14,8 milyarla Şırnak, 13,3 milyarla Erzurum, 12,9 milyarla Elâzığ, 12,8 milyarla Hakkâri ve 12,1 milyarla Malatya ve Mardin izledi.

Dokuz aylık merkezi yönetim bütçe gelirinin 256,9 milyar lirayla yüzde 7,5’i ‘merkez’den toplanırken; faiz, personel, cari transferler ve diğer genel yönetim giderleri olmak üzere toplam bütçe harcamalarının ise 2 trilyon 466,4 milyar lira ile yüzde 62,4’ü merkezden yapıldı. Merkezden yapılan tahsilat ve harcamalarda 2 trilyon 209,4 milyar liralık bir bütçe açığı ortaya çıktı. Böylece, 14 ilden sağlanan fazlanın diğer 67 il ve merkezde oluşan açığı önemli oranda aşağı çektiği ilk dokuz ayda, buna rağmen bütçe 512,6 milyar lira ile yüksek tutarda açık verdi.

İstanbul Türkiye Demek

Beklenen büyük depremin hedefindeki İstanbul, 4,8 milyon hanede toplam 15,9 milyon kişi ile Türkiye nüfusunun yüzde 18,7’sini barındırıyor. Depremden etkilenecek 8 komşu il ile birlikte tehdit altındaki toplam hane sayısı 7,9 milyona, toplam nüfus 25,6 milyon kişi ile ülke nüfusunun yüzde 30’una ulaşıyor. İşyeri, tesis, fabrika vb. ticari nitelikte taşınmazlar da eklendiğinde depremden etkilenecek fiziki unsurların sayısı çok daha yüksek düzeylere ulaştığı görülüyor.

Ancak bununla da bitmiyor; nüfusu, ekonomik kapasitesi, en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği ya da yakınlığı, ülke ekonomisine olan toplam katkısı yanında, sanayi, finans, ticaret başka neredeyse tüm önemli sektörlerde diğer 80 ildeki ekonomik süreçleri de kilitleyecek merkez olan İstanbul’da yaşanabilecek büyük deprem, tüm ülke ekonomisi ve ulusal güvenlik için hayati tehdit oluşturuyor.

Yeşil Binalar Zirvesi’nin 2023 Yılı Teması ‘Dirençli Şehirler’ Olacak

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin (ÇEDBİK) ev sahipliğinde T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nin bu yılki teması ‘Dirençli Şehirler’ olacak.

Sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekmek için her yıl düzenlenen ‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleşecek. Zirve, ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı yıkımın ardından ‘kentsel ve mekânsal dirençlilik’ kavramının önemine dikkat çekmek üzere ‘Sıfırın İnşası: Dirençli Şehirler’ temasıyla düzenlenecek.

Zirvede ‘Afet- Dirençli Şehirler’, ‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Binalarımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’, ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ gibi 6 kritik konu, kamu ve özel sektörden önde gelen pek çok üst düzey temsilci tarafından masaya yatırılacak.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin (ÇEDBİK) sürdürülebilirliğin geleceğimiz için giderek artan öneminden yola çıkarak yapı sektörünün üzerine düşen sorumlulukları ve ortaya çıkan fırsatları daha güçlü bir şekilde vurgulaması hedefiyle düzenlediği ‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Ülkemizde yakın zamanda yaşanan ve 10 ilimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı büyük yıkımın ardından sektörün dikkatini ‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ kavramının önemine çekmeyi hedefleyen ÇEDBİK, bu nedenle zirvenin bu yılki temasını ‘Sıfırın İnşası: Dirençli Şehirler’ olarak belirledi.

Alanında uzman 41 konuşmacı, 450’ye yakın katılımcı ve toplamda 100’e yakın kurum ve kuruluşa ev sahipliği yapması beklenen Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’23, sektörün en güncel konularına ışık tutacak.

Dünya ve Türkiye gündemini yansıtan 6 önemli konu 

Zirvede ’Afet- Dirençli Şehirler’, ‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Binalarımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’, ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ gibi sektörde önem arz eden ve dünya gündemini yansıtan 6 önemli konu, panel ve oturumlarla masaya yatırılacak.

Afet öncesi, esnası ve sonrasını bütüncül bir süreç olarak ele alan ‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ kavramı ve afet uyumlu mekânsal tasarımları merkezine alan zirvede, gelecekte yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmak adına yeşil bina sistemlerinin önemi, inşaat ve bankacılık sektörlerinin yeşil binalar için sunduğu finansal ürünler ve sertifika sistemleri ele alınacak. Sıfır enerjili, sıfır karbonlu binalar gibi yeşil bina sistemlerinin mimari yaklaşımlarının, bu binaların inşası, yönetimi ve sürdürülebilirliğinin konuşulacağı zirvede, ‘karbonsuzlaşma’ alanında uluslararası stratejilerin Türkiye’de uygulanmasına yönelik imkân ve engeller, binalarda enerji verimliliğin artışı ve potansiyeli ile yenilenebilir enerji üretiminde Türkiye’nin durumu ve ulusal enerji politikaları da incelenecek. Zirvenin bu yılki en önemli katkılarından biri ise İstanbul’un geleceğinin ele alındığı özel bir oturuma da yer verecek olması.

Uluslararası uzmanlar, ünlü katılımcılar ses getirecek

Türkiye ve dünyanın önde gelen isimlerinin ağırlanacağı zirvede konularında uzman akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcileri yer alacak. Ünlü şovmen Okan Bayülgen’in moderatörlüğünde gerçekleştirilecek kapanış paneline, aralarında Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in de olduğu önemli akademisyenler katılacak.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımının öngörüldüğü zirvede; Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC) CEO’su Cristina Gamboa, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve Grundfos Yöneticisi Murat Emir açılış konuşmalarını yapacak. Zirvenin ‘Afet-Dirençli Şehirler’ açılış oturumunda ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, Prof. Dr. Sinan Mert Şener, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Sezayi Köse ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün’ün yer alması bekleniyor.

‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’ başlıklı ilk oturumun ardından zirvedeki ikinci oturum sırayla ‘Binalarımızın Geleceği’ ve ‘Yeniden Yaşam’ başlıklarıyla, üçüncü ve son oturum ise ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ başlıklarıyla gerçekleştirilecek.

‘Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması’ ve ‘7. Yeşil Ekonomi’ ödülleri verilecek

Zirvenin gündemle yakından ilişkili bir diğer önemli etkinliği de açılış panelinden sonra gerçekleştirilecek ‘ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması 2023: Dönüşümü Tasarlamak’ Ödül Töreni olacak. 

Bu yıl yaşadığımız depremleri kentsel ve mekânsal dirençlilik çerçevesinde odağına alan ‘Afet Sonrası Nitelikli Barınma Alanları Tasarımına Yönelik Öğrenci Fikir Yarışması’, Çanakkale ilinin Merkez ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi’nin kıyı bölgesinde seçilen bir proje alanında, afet sonrasında afetzedelerin anlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan işleve dayalı mekansal çözümler yaratılmasını kapsıyor. Bu doğrultuda, ilgili proje alanını afet esnasında ve sonrasında nitelikli ve yaşanabilir geçici barınma alanlarına dönüştüren en iyi mimari tasarımların ödüllendirilmesi planlanıyor.

Zirvede ayrıca Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin (YAPDER) düzenlediği Yeşil Ekonomi Ödülleri’nin 7’incisi de verilecek. Bu kapsamda aralarında bilim insanları, doğa ve çevre uzmanları ve sivil toplum örgütü önderlerinin yer aldığı 50 kişilik jüri tarafından belirlenen ödüllerle çevreye karşı duyarlı yaklaşımla proje üreten kişi ve kurumlar onurlandırılacak.

Trabzon’da Raylı Sistem Projesi İçin İlk Adım Atıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalamasıyla Resmi Gazete’de ilan edilen Trabzon’daki ilk raylı sistem projesinin yapımını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı üstlenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararla, Raylı Sistem Projesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına devredildi. Resmi Gazete’de yer alan kararda, şu ifadelere yer verildi: 

“Şehir İçi Raylı Ulaşım Sistemler, Metrolar ve Bunlarla İlgili Tesislerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca Üstenilmesi, Devralınması, Tamamlanmasına Müteakip Devri İle İlgili Şartların Belirlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Kararın yürürlüğüne konulmasına, 655 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 15. maddesi gereğince karar verilmiştir.”


Kararın ardından konuyla ilgili bir açıklama yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, proje ile ilgili ilk adımın atılmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. 

Zorluoğlu “Şehrimiz için çok önemli olan Raylı Sistem Projesi’nin belediye kaynakları ile yapılması mümkün olmadığı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bu işi üstlenmesi çok önemli bir karardır. Trabzon Raylı Sistem Projesi artık devletimizin yapacağı bir proje. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Trabzon Raylı Sistem Projesi’ni yapmak üzere kısa sürede işe başlayacaktır. Tamamlanmasına müteakip işletmesi Büyükşehir Belediyemize devredilecektir. Bu proje için 4 yıldır şehrimizin dinamikleriyle, meslek odalarımızla, kamu kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla ve milletvekillerimizle birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Raylı Sistem Projesi’nin şehrin ihtiyacı olduğunu ve herkes tarafından beklendiğini belirten Başkan Zorluoğlu, “Bu önemli karar için başta çok kıymetli Cumhurbaşkanımıza şehrim ve şahsım adına yürekten teşekkür ediyorum. Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu başta olmak üzere Sayın Milletvekillerimize de büyük destekleri için müteşekkirim. Bu kararın güzel şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dün Sayın Bakanımız Samsun – Sarp demir yolunu müjdelemişti. Bugün yayımlanan Resmi Gazete’de Raylı Sistem müjdesi geldi. Trabzon’un gelişmesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlayacak bu iki önemli karar konusunda bizler de Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelenin en iyisini ve en fazlasını yapmaya gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Kritik Uyarı

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı Elektrik Şebekeleri ve Güvenli Enerji Dönüşümü Raporu’nda yeterli yatırımların yapılmaması halinde olumsuz sonuçların meydana gelebileceği uyarısını yaptı.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) dünyadaki elektrik şebekelerinin ilk envanteri olarak yayımladığı Elektrik Şebekeleri ve Güvenli Enerji Dönüşümü raporuna göre, elektrik sistemlerinin belkemiğini oluşturan şebekeleri genişletmeye yönelik yatırımlar, güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi temiz enerji teknolojilerindeki dönüşümün hızına yetişemiyor.

Dünyada şu anda yarısı ileri aşamada bulunan 3 bin gigavatlık yenilenebilir enerji projesi şebeke bağlantı sırasında bekliyor. Bu kapasite, 2022’de küresel çapta devreye alınan toplam güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin beş katına eşit.

Temiz enerji kapasitesinin şebekelere bağlanarak elektrik sistemlerinin güvenliğine ve iklim hedeflerine katkı sunabilmesi için şebeke altyapısının modern ve dijital hale getirilmesi gerekiyor.

Yenilenebilir enerji yatırımları 2010’dan bu yana neredeyse iki katına çıkmasına rağmen, dünyadaki şebeke yatırımları yıllık 300 milyar dolarla sabit kalmaya devam ediyor.

Ulusal iklim hedeflerine ulaşmak ve enerji güvenliğini sağlamak için 2040’a kadar dünyada 80 milyon kilometre elektrik şebekesinin eklenmesi veya yenilenmesi gerekiyor.

Bu rakam, dünyada şu anda kullanımda olan tüm şebekelerin büyüklüğüne eşit ve gerekli şebeke altyapısı genişlemesinin sağlanması için yıllık yatırımların iki katına çıkarak yıllık 600 milyar dolara yükselmesine ihtiyaç duyuluyor.

Küresel Sıcaklık Artışının 2 Dereceyi Yüzde 40 Aşma Riski Olabilir

Şebeke yatırımlarının önündeki en büyük engel bölgeler arası değişiklik gösterirken, Hindistan, Endonezya ve Kore gibi ülkelerdeki şirketlerin finansal koşulları ve gelişmekte olan ülkelerde ise finansmana erişim ve yüksek sermaye maliyetleri en temel zorluk olarak öne çıkıyor.

IEA, politika yapıcılar ve şirketlerin elektrik şebekelerini yenilemek ve genişletmek için hızla harekete geçmemesi durumunda, güvenli elektrik tedarikini sağlama çabalarının riske girebileceği ve küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama hedefinin ulaşılamaz hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Şebeke yatırımlarının hızlandırılmaması ve düzenleyici reformların yavaş seyretmesi halinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretimin düşük seyretmesi ve tüketimin fosil kaynaklarla karşılanması ihtimali nedeniyle, 2030 ve 2050 arasında toplam karbon emisyonlarının 60 milyar ton daha yüksek olabileceği hesaplanıyor.

Dünyada son 4 yılda elektrik sektöründen kaynaklanan karbon emisyonlarıyla eşit seviyede olan bu potansiyel emisyon artışı, küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkması ve 2 dereceyi de yüzde 40 aşma riski oluşturuyor.

“Yarın Çıkmazla Karşı Karşıya Kalacağız”

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, birçok ülkede görülen temiz enerji gelişiminin benzeri görülmemiş olduğunu belirterek, “Bu durum iyimser olmamızı da sağlıyor. Ancak, hükümetler ve iş dünyası, hızla büyüyen yeni enerji ekonomisine hazır olmak ve dünyanın elektrik şebekelerinin hazır olduğundan emin olmak için bir araya gelmezse, temiz enerji dönüşümü tehlikeye girebilir. Şebekelere bugün yatırım yapmalıyız, yoksa yarın çıkmazla karşı karşıya kalacağız.” ifadelerini kullandı.

Gelişmekte olan dünyanın elektrik şebekelerini inşa ve modernize etmek için ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahip olmasını sağlamanın uluslararası toplum için önemli bir görev olduğunu kaydeden Birol, önde gelen ekonomilerin finansmanı harekete geçirerek, teknolojiye erişimi sağlayarak ve politikalara ilişkin en iyi uygulamaları paylaşarak sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmeye ve iklim değişikliği kaynaklı riskleri azaltmaya yardımcı olabileceğini vurguladı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Bodrum’da İnşaat Yasağı Sona Erdi

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 15 Mayıs tarihinde başlatılan inşaat yasağı sona erdi.

Bodrum’da 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasaklarının sona ermesiyle çalışmalar 15 Ekim itibarıyla yeniden başladı. Yarımada genelinde başta Akyarlar, Gümüşlük ve Türkbükü olmak üzere birçok noktada 500’ün üzerinde proje ile inşaat faaliyetleri sürdürülüyor. 5 aylık yasak süresi içerisinde yapılan denetimlerde 958 firmaya işlem yapılarak Kabahatler Kanunu gereği 1295’er TL ceza uyguladı.

Öte yandan zabıta ekipleri tarafından ruhsatsız inşaat yapanlara ve inşaat sahalarında ruhsat tabelası asmayanlara yönelik denetimler de sıklaştırıldı.

Aura Design Studio’dan Doğayla Bütünleşen Tasarım: Cosa İncek

Farklı ölçek ve fonksiyonlardaki mimari projeleriyle ön plana çıkan Aura Design Studio imzalı Cosa İncek projesi Ankara’nın hızlı gelişen yerleşim bölgesi İncek’te, kentin yoğun ve tempolu yaşamından kaçmak isteyenler için yeni bir yaşam alternatifi sunuyor. 

Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki Aura Design Studio tarafından tasarlanan Cosa İncek, arazideki ağaçların korunmasını öncelikli tutan ve doğayı yapı yerleşiminin en önemli parçası olarak ele alan bir anlayışla biçimlendirilmiş. Aura Design Studio’nun ağaçları korumaya yönelik tasarım anlayışı davetli bir yarışma sonrasında elde edilen Cosa İncek projesinin tercih edilmesindeki en önemli kriterlerden biri olmuş. 

Cosa İncek projesinin vaziyet yerleşimindeki villa adetleri, imarda izin verilen adetten az yapılarak daha geniş bahçe kullanımı ve ağaç korunumunu mümkün kılmış. Yapı yerleşimi ve villa planları, taşınabilen ve taşınamayan ağaçların analizi, yerleşimi ve tipolojisine göre şekillenmiş. Vaziyet planı, villaların arka cephelerinin arsa çeperindeki sedir, köknar ve karaçam ağaçlarına yöneltirken, müstakil bahçe kullanımlarına izin veren; ön cephelerinde ise sokak oluşturarak arazinin orta kısmında yer alan yoğun ağaçlı koru bölgelerini villa bahçelerinde bırakan bir şekilde yerleşim düzenlenmiş. 

Villalar son derece yüksek kaliteli, aydınlık ve ferah birimler sunuyor. Ana giriş kapısından girildiğinden itibaren yüzme havuzu ile perspektifi zenginleştirilen geniş bahçeyi ve yetişkin ağaçları görünür kılıyor. Bu sayede villalar sadece gündüz değil, gece de farklı algılar yaratıyor. Villa tipolojisi iki ayrı birimden oluşuyor. Her iki birimde de ön ve arka cephe anlayışı birbirinden ayrışıyor. 

Aura Design Studio mimarları villa giriş kapısının olduğu ön cepheyi daha kapalı ve iç yaşamı saklayan, ısı kontrollü cephe olarak kurgularken, arka cephede bahçeye açılır ve daha fazla cam yüzey sayesinde bahçe ile bütünleşen bir atmosfer yaratmayı hedeflemiş.

Cosa İncek‘in villa tipolojisi, zemin kat girişleri ve hareketli cepheleri ile sokağı canlandırırken, revaklar ve saçaklar insan ölçeğini oluşturuyor. Programda pandemi sonrasında her evde bir ihtiyaç haline gelen ve süs havuzunu gören bir ofis-kütüphane odası yer alıyor. Zemin kat şeması bahçeye hakim bir giriş holü ile arka cephedeki salon ve mutfağı ayırıp/birleştirirken giriş holüne bağlanan üzeri ışıklıklı merdiven, yapının ortasından içeriye gün ışığını alıyor. Üst katta bir ebeveyn ve iki yatak odası yer alırken, alt katta gömülü iç avlulara sahip, hobi odası, spa/hamam, çamaşır odası ve yardımcı odası bulunuyor. Bodrum kat aynı zamanda en az 3 otopark kapasitesindeki kapalı otoparktan giriş alabiliyor. Geniş bir vestiyer alanı girişte kurgulanmış olup asansörle tüm katlara erişim sağlıyor.

Aura Design Studio villaların tümünü, doğal çapraz havalandırmayı optimize etmek ve ortak bahçelere güvenli bir şekilde bakmak için çift yönlü planlamış. Güneşten en fazla yaralanabilmek için yerleşimler ve havuz yönelimleri organize edilmiş. Villa kütlesinden koparılarak öne taşınan salon kütlesi iç yüksekliği 4 metre olurken, tüm odalar 3,10-3,50 metre yüksekliğinde tavanlara ve tam boy pencerelere sahip. Program, ısı kaybını ve enerji tüketimini azaltmak için yeşil çatılar ile ve yüksek performanslı bir yalıtım çeperi ile tasarlanmış. 

Cosa İncek Villaları doğa ile uyumlu, hareketli kütle artikülasyonları ile birbirlerini tamamlarken site içinde yürüyüş yapanlar için farklı perspektifler sunuyor. Site girişinden aşağıya inen rampa ile her villaya ulaşan bodrum kat otopark alanı, villaların bodrum katından müstakil girişlere sahip. Otopark yolu ve rampaları da yine yeşil dokuyu korumak için zemin katta oluşturulan site içi ring yolunun alt paralelinde kurgulanmış. 

TOKİ, 462 Arsayı Satışa Çıkarıyor


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 42 ilde bulunan konut, ticaret, sanayi, turizm tesisi, özel sağlık tesisi ve plansız niteliğindeki 462 arsayı ihale yöntemiyle satışa çıkaracak.

TOKİ 42 ildeki 462 arsayı 1-2 Kasım 2023 tarihinde açık artırma yöntemiyle satacak. Konut, ticaret, sanayi, turizm tesis, özel sağlık tesis ve plansız niteliğindeki arsalara, peşin veya yüzde 35 peşinat, 48 ay vadeyle sahip olunabilecek.

Açık artırma, 1-2 Kasım 2023 tarihinde olacak. Muhammen bedeli 15.861.229.931-TL olan yaklaşık 3.883.551 m2 büyüklüğündeki; Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Van ve Yalova’da bulunan 462 arsa, açık artırmayla satılacak.

Açık artırma, 1 Kasım 2023 Çarşamba ve 2 Kasım 2023 Perşembe günü saat 10.30’da yapılacak.

Müzayede TOKİ’nin İstanbul Hizmet Binası ve Ankara Bilkent Otel ve Konferansa Salonu’nda gerçekleştirilecek. Ayrıca internetten de “emlakmuzayede.com.tr” adresinden teklif verilebilecek.

Yüzde 35 Peşinat ile Arsa Sahibi Olunabilecek

Alıcılar, konut, ticaret, sanayi ve turizm tesis alanı niteliğindeki arsalara yüzde 35 peşinat 48 ay vade ile sahip olabilecek.

Satışa sunulan arsalar arasında Ankara’da konut, ticaret, sağlık tesis alanı, Diyarbakır’da konut ve ticaret, İzmir’de gemi söküm alanı, sanayi tesisi, İstanbul’da konut ve lojistik tesis alanı bulunuyor.

TOKİ, 2028’e Kadar 500 Bin Konut İnşa Edecek

12. Kalkınma Planı kapsamında dar ve orta gelirli vatandaşlar için sosyal konut üreten Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 2024-2028 yılları arasında 500 bin konut inşa edecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından TBMM’ye sunulan ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda, kentsel dönüşüm, şehirleşme ve konut ile çevrenin korunmasıyla ilgili başlıklar da yer aldı.

Kalkınma Planı kapsamında, “Afet tehlikesi ve riski altındaki alanlarla bu alanların dışındaki riskli yapıların sağlıklı ve güvenli yaşamayı esas alacak şekilde dönüştürülmesine yönelik uygulamaları etkinleştirmek ve yaygınlaştırmak” temel amaç olarak belirlendi.

Plana göre, kentsel dönüşümün şehir dokusuna, estetiğine ve kimliğine uygun, yerinde dönüşüm anlayışıyla farklı kentsel sorunlarla ortaya çıkan ihtiyaçlar gözetilecek ve farklı müdahale türlerini içerecek şekilde bütüncül yaklaşım geliştirilecek.

Kentsel dönüşüm strateji belgelerinin hazırlanması zorunlu hale getirilecek.

Yapı stoku ve kentsel altyapı niteliği, can ve mal kaybı açısından afet risk durumu, etkilenen nüfus büyüklüğü, toplumsal güçlükler, finansman gereksinimi gibi faktörler esas alınarak öncelikli dönüşüm alanları belirlenecek.

Plan kapsamında gayrimenkullerin gerçek değerleri tespit edilecek ve değer artışlarının kentsel dönüşümde finansman kaynağı olarak kullanılması sağlanacak.

Kentsel dönüşüm uygulamalarındaki anlaşmazlıkların daha hızlı çözüme ulaştırılması için ihtisas mahkemeleri oluşturulacak.

Kalkınma planı kapsamında kentsel dirençliliği artırmak ve olası riskleri azaltmaya ilişkin çalışmalar da yürütülecek. Bunun için 1/1000 ölçekli aktif fay haritaları hazırlanarak fay sakınım hattı belirlenecek.

Tüm illerde millet bahçesi çalışmaları sürdürülürken yerel yönetimlerin akıllı şehir uygulamalarında yerli ürünlerin kullanımı yaygınlaştırılacak.

Tüm tapu işlem belgeleri elektronik ortama aktarılacak ve işlemlerin elektronik ortamda takibi gerçekleştirilecek.

Özellikle kentlerdeki barınma sorununa sağlıklı çözümler üretilebilmesi için dar gelirlilere, kadınlara, engellilere ve gençlere yönelik toplu konut uygulamaları yürütülecek.

12. Kalkınma Planı kapsamında 2024’ten 2028’in sonuna kadar dar ve orta gelirlilere yönelik TOKİ tarafından 500 bine konut yapılması hedefleniyor.

Afet konutlarının yapımında afetzedelerin barınma ihtiyacını en kısa zamanda karşılayacak şekilde hak sahipliği, geri ödeme ve finansman yöntemleriyle ilgili mevzuat yeniden ele alınacak.

Konut Fiyatları Yıllık Ortalama Yüzde 90 Arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerine göre; Türkiye genelindeki konut fiyatları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90,3 arttı.

Ülke genelinde metrekare fiyatları ağustos itibarıyla 27 bin 840 TL’ye yükseldi. Böylece, ülke genelinde ortalama büyüklükteki bir dairenin fiyatı 2 milyon 784 bin TL’ye çıktı.

Ağustosta en yüksek yıllık değişim yüzde 125,8 ile Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta gerçekleşti. Bunu yüzde 122,2 ile Ağrı, Iğdır, Kars ve Ardahan; yüzde 118,5 ile de Zonguldak, Karabük ve Bartın takip etti.

İstanbul’da Metrekare Fiyatları 42 Bin TL’ye Dayandı

İstanbul’daki metrekare fiyatları ise ağustos itibarıyla 41 bin 766 TL’ye yükseldi. Böylece İstanbul’da ortalama bir dairenin fiyatı da ağustos itibarıyla 4,1 milyon TL oldu.

TCMB’nın verilerinde yeni konutlardaki fiyat artışlarına bakıldığında, yeni konut fiyat endeksinin İstanbul’da ağustosta yıllık yüzde 88,5 arttığı görüldü. Bu oran Ankara’da yüzde 95,3 olurken, İzmir’de yüzde 103,5 olarak gerçekleşti.

Türkiye Genelinde Ortalama Konut Fiyatı Neredeyse 3 Milyon TL’ye Ulaştı

Endeksa tarafından açıklanan verilere göre Türkiye genelinde ortalama konut fiyatı 2 milyon 994 bin 30 TL oldu.

Endeksa’nın verilerine göre Türkiye genelinde Eylül ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 109 seviyesinde. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 23 bin 031 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 994 bin 30 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu.

Eylül ayı sonu itibarıyla İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 93, ortalama konut metrekare satış fiyatı 34 bin 856 TL, ortalama konut fiyatı 4 milyon 78 bin 152 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 126 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 440 bin 230 TL. İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 104, ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 84 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 810 bin TL olarak hesaplandı.

Eylül ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Hatay, Ankara ve Elazığ. Hatay’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 158 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 17 bin 512 TL, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 714 bin 360 TL, Ankara’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 126, ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 440 bin 230 TL ve Elazığ’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 124, ortalama konut metrekare satış fiyatı 10 bin 979 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 811 bin 535 TL oldu.

 2023 Eylül Konut Satış AdediToplam Satış İçindeki Payı (%)Ortalama Metrekare Satış Fiyatı (₺/m2)Ortalama Satış Fiyatı (₺)Yıllık Değer Değişimi (%)Geri Dönüş Süresi (yıl)
İstanbul            15.24715%            34.856            4.078.15293%18
Ankara            9.0489%            18.771            2.440.230126%14
İzmir            5.4765%            29.084            3.810.004104%19
Antalya            5.1965%            32.258            3.870.960100%19
Bursa            4.0544%            19.554            2.639.79094%17
Gaziantep            3.4023%            15.582            2.493.12075%16
Mersin            2.8473%            21.281            2.979.34097%18
Konya            2.6913%            15.971            2.555.360110%15
Balıkesir            2.5212%            25.346            3.117.558100%22
Kayseri            2.4972%            11.593            1.912.84585%18
Şanlıurfa            2.4652%            12.490            2.198.24084%17
Tekirdağ            2.4642%            17.213            2.237.690107%16
Kocaeli            2.3982%            20.644            2.683.720104%16
Aydın            2.1742%            31.273            4.659.67792%25
Adana            1.8492%            17.005            2.635.77579%18
Diyarbakır            1.8082%            14.176            2.339.04077%15
Samsun            1.7722%            18.528            2.390.112106%17
Muğla            1.7392%            52.174            6.782.620108%24
Eskişehir            1.7012%            18.552            2.411.760117%15
Sakarya            1.6582%            19.430            2.428.750107%17
Manisa            1.5732%            17.333            2.166.625108%16
Denizli            1.2821%            19.142            2.679.880112%18
Elazığ            1.0731%            10.979            1.811.535124%16
Çanakkale            9991%            25.780            3.093.60087%17
Yalova            9621%            20.996            2.729.48091%18
Erzurum            9351%            10.439            1.670.240118%16
Trabzon            8941%            17.883            2.843.397103%19
Mardin            8921%            11.691            1.987.47092%19
Hatay            8261%            17.512            2.714.360158%18
Batman            8231%            11.995            1.907.20578%18

Konut İle Birlikte Bina Sigortası da Önem Taşıyor

Özellikle 6 şubat tarihinde yaşanan depremler ile yangın, fırtına, dolu gibi doğal afetlere karşı konut sigortaları yaygınlaşmaya başladı. Uzmanlar, konut sigortasıyla birlikte binanın da sigortalanmasının önemini anlattı.

Son yollarda sel, dolu, fırtına, deprem gibi katastrofik riskler arttıkça sigortaya olan ihtiyaç da bir o kadar artıyor. Artık hepimiz evimizi, arabamızı bu katastrofik risklere karşı koruma altına almaya başladık. Ancak yalnız bu sigortaları yaptırmak da yeterli olmuyor.

Evimizi güvence altına alırken, artık apartmanımızı veya oturduğumuz siteyi de güvence altın almak zorunda kalıyoruz. İşte bu ihtiyacı gören sigorta şirketleri ev sigortasından sonra şimdi de ortak alan sigortasını hayata geçirdi. Hergün içeriği zenginleştirilen bu ürün sayesinde artık bulunduğumuz binanın, sitenin veya işyerinin olası çok sayıda riske karşı koruması sağlanıyor.

İki Ayrı Paket Var

Dünya Gazetesi’nden Esin Çetinel’in haberine göre; Şimdilik sitelerde yaygınlaşan bu ürünü şu anda çok sayıda sigorta şirketi raflarına koymuş durumda. Sektörün genç oyuncularından AcnTURK Sigorta Sivil (site/apartman) ve Ticari Ortak Alan Sigortaları olmak üzere iki adet sigorta paketi çıkarttı.

Her iki pakette de benzer risklerin teminat altına alındığını söyleyen AcnTURK Genel Müdürü Murat Dişci, “Her iki paketimizde de evinizin, yazlığınızın ya da iş yerinizin ortak alanları için deprem ve diğer doğal afetler veya bunun dışındaki ani beklenmedik anda oluşabilecek hasarlara karşı teminatlar var” dedi.

Birçok risk unsuruna ek olarak ülkemiz koşulları dikkate alındığında özellikle deprem ve diğer doğal afetlerin ortak alanlarda büyük hasarlara yol açabildiğine de dikkat çeken Murat Dişçi, riskleri yönetmek anlamında ortak alan sigortalarının varlığının önemli olduğunun altını çizdi.

Ortak alan sigortasının apartman, site ya da iş merkezi yöneticilerinin üzerindeki sorumluluğu azalttığını, mülk sahiplerinin ödediği aidatların ise verimli şekilde kullanılmasına katkı sağladığını hatırlatan Dişçi, şöyle konuştu; “AcnTURK Sigorta olarak müşterilerimize genişletilmiş bazı teminatlar kapsamında ayrıcalıklı peketler de sunuyoruz.

Örneğin çevreye kirlilik anlamında verilen zararlar, gıda bozulması, elektrik kesintisi destek paketlerini, ACNTURK yardım teminatları kapsamında poliçelerde ek olarak sağlıyoruz. Bu ürünlerin fiyatlandırmaları ise birçok değişkene bağlı. Ortak alan sigortasının belirli bir hesaplama formülü yok.

Deprem teminatı özelinde fiyatlamada yedi deprem bölgesi bulunuyor ve her deprem bölgesinin fiyat çarpanı farklı. Ortak alan sigortası, sigorta yaptırılacak yerin bulunduğu il ve ilçeye, daire ve iş yeri sayısından, ortak alanların brüt metrekare ölçümüne kadar farklı faktörlere göre değişiklik gösteriyor. Ancak olabildiğince gerçekçi ve tesis yönetimlerinin bütçeleri içinde makul ölçeklerde primlerle sigortalama yaptığımızı söyleyebilirim.”

Sitelerde Yaygınlaştı

 Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ise siteleşmedeki artışla birlikte özellikle sitelerde ortak alan sigortasının yaygınlaştığını söyledi. Aksigorta olarak güçlü bir koruma sağlayan ortak alan sigortası ürününe sahip olduklarını ve çok sayıda müşterileri bulunduğunu ifade eden Gülen, “Evini sigorta yaptırmak gibi ortak alanı sigortalatmak da çok değerli.

Çünkü bakarsanız çok büyük bir yatırım da ortak alanlara gidiyor. Özellikle sitelerde… Orada havuzlar, sosyal alanlar, yürüme yolları, ağaçlar, otoparklar var. Kendinizi sigorta ile koruyorsunuz ama ortak alanınızı korumazsanız o da büyük bir sorun yaratabilir.

Zaten baktığımızda ortak alandan sigorta şirketlerine çok fazla hasar ihbarı geliyor. Yoğun yağış, dolu, kar, fırtına gibi doğal afetlerde ortak alanlarda hep hasarlar oluşuyor. Bu yüzden bir deprem anını düşünmek bile istemiyorum. Mutlaka korunması gereken bir kısım ve çok daha büyük bir alan. Özellikle sitelerde konut yüzde 20’sini kapsıyorsa ortak alan yüzde 80’ini kapsıyor. Daha büyük bir alanı koruma altına almak lazım” diye konuştu.

Ortak Alan Sigortası Neleri Kapsıyor?

Ortak alan sigortası yalnız konut ve siteleri değil ticari alanları da koruma altına alıyor. Birlikte kullandığımız yaşam alanları için oluşturulan bu sigorta, yangın, yıldırım, infilak başta olmak üzere deprem, terör ve kötü niyetli hareketler, grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, sel/su baskını, enkaz kaldırma, fırtına, hırsızlık gibi birçok riske karşı güvence sağlıyor.

Bunun dışında ortak alanlara ait olan ortak camlar, ortak aynalar, tabelalar, makine ve elektronik cihazlar, reklam panoları gibi ortak kullanımlı eşyalar da teminat kapsamına giriyor. Ortak alan sigortası ek teminatlar ve hizmetler ile genişletilebilen bir sigorta ürünü. Apartman, iş merkezi ya da site için çalışan kişilerin olası kazalara karşı sigortalanmasından, maddi hasarların giderilmesine kadar farklı teminatlar da içerebiliyor.

Eti Bakır’dan 350 Milyon Dolarlık Yatırım

Türkiye’de bakır ihtiyacını yüzde 25 oranında karşılayan Eti Bakır, Elazığ’da 350 milyon dolarlık yatırımla yeni bir tesis kuracak.

Şirketin yeni yatırımıyla ilgili açıklama yapan Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır’ın Elazığ İşletme Müdürü Cem Yüceer şunları söyledi: 

“Maden ilçesinde yapımına başlanan cevher işleme tesisi, bölgenin en önemli istihdam merkezlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Şu anda kurulumu yapıyoruz ve hazırlık aşamasındayız. 3 yılın sonunda madenciliğe başlayacağız. Tesiste, yıllık 35 milyon ton bakır cevheri çıkarılması öngörülüyor. Bu da yaklaşık 1.1 milyon ton metale denk geliyor.”

Yılda 80 bin ton bakır ürettiklerini belirten Yüceer, “Yeni tesisle birlikte şimdi buna yılda 30 bin ton daha ilave edeceğiz. Burası bir bakır madeni, metal burada olmayacak. Buradan Samsun’daki tesisimize konsantre şekilde gidecek. Orada levha haline gelecek ve metale dönüşecek. Samsun’da da kapasite artışına gideceğiz.” dedi.

Bakır İhtiyacının Yüzde 75’i İthal Ediliyor

Türkiye’nin bakır ihtiyacının yaklaşık yüzde 75’i Çin, Güney Amerika, İspanya, Portekiz gibi ülkelerden ithal edildiğini vurgulayan Yüceer, “Ülkenin en büyük özel madencilik şirketi olarak, Türkiye’nin bakır ihtiyacının yüzde 20-25’ini tek başımıza karşılıyoruz. Burada üreteceğimiz bakırla, Türkiye’nin cari açığının kapanmasına her yıl yaklaşık 200 milyon dolarlık bir katkımız olacak.” ifadelerini kullandı.

Kredili Konut Satışları Dibi Gördü

Yüksek faiz oranları ile düşen kredili konut satışları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı ikinci ev kısıtlaması nedeniyle dip yaptı.

Yükselen fiyatlar, kredi faizlerindeki artış ve bankaların kredi taleplerine sıcak bakmaması son aylarda konut piyasasında durgunluğa neden oldu. Adım adım azalan kredili konut satışları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ikinci evini alacaklar için getirdiği kredi kısıtlamasıyla dip yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre eylülde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.5 azalarak 102 bin 656 oldu ve son üç ayın en düşük satışı yapıldı. Geçmiş yılların aynı dönemleriyle kıyasladığımızda da son 8 yılın en düşük eylül ayı satışı gerçekleşti.

Kredili konut satışı ise yıllık yüzde 50.2 düşüş göstererek 8 bin 446’ya geriledi. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 8.2 olarak gerçekleşti. Peşin ve senet gibi diğer satış türleri ise yüzde 2.3 azalarak 94 bin 210 oldu ve toplam satıştaki payı yüzde 91.8 olarak hesaplandı.

Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; Kredili satışın payının, Ocak 2019 tarihinden bu yana en düşük seviyeye gelmesi dikkat çekti. Geçen sürede yapılan kampanyaların da etkisiyle kredili satışın payı yüzde 57’ye kadar çıkmıştı. Bu yıl ise en çok yüzde 25.4 seviyesi görüldü.

Yüzde 70’i İkinci El

Fiyat avantajıyla tüketicinin tercihi ağırlıkla ikinci el konutlar olmaya devam etti. Eylülde sıfır konut satışı yüzde 15.2 azalarak 30 bin 488 oldu ve tüm satışlarda payı yüzde 29.7 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışları ise yüzde 6.8 gerileyerek, 72 bin 168’e düştü. Toplam satışta ikinci el konutların payı yüzde 70.3 oldu.

Yabancıya konut satışları ise eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42 azalarak 2 bin 930 oldu.

Tercih edilen şehirler sıralamasında ilk sırayı bin 7 konut satışı ile Antalya alırken, Antalya’yı sırasıyla 978 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi. Türkiye’den ev alan yabancılarda Rusya zirvedeki yerini korumaya devam etti. Eylülde Ruslar Türkiye’den 722 konut satın aldı. Onları 327 konut ile İran, 191 konut ile Irak ve 148 konut ile Almanya vatandaşları izledi. Yılın 9 ayında ise yabancıya satış yüzde 43.5 azalarak 28 bin 64’e geriledi.

Kentsel Dönüşümde 3’te 2 Şartı Yüzde 51’e Çekiliyor

Olası deprem riskine karşı kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile ev sahiplerinin kentsel dönüşüm onayının 3’te 2’den yüzde 51’e çekilmesi sektörü sevindirdi.

Müteahhitlerin uzun süredir talep ettiği kentsel dönüşümü hızlandıracak ve sorunları tek çatıda çözecek ilk önemli adım atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu. Kentsel dönüşüm kanunu sil baştan değişiyor. Mecliste görüşülen Kentsel Dönüşüm Kanunu öncesinde uygulayıcı başkanlık kurulmuş oldu.

TOKİ Başkanlığı’na benzer bir yaptırım gücüne sahip olması beklenen bu yeni başkanlık ile dönüşümde yüzde 51 çoğunluğun yeterli olacağı belirtiliyor. Depreme dirençli şehirler inşa edilmesi hedeflenen ve yeni yapısal düzenlemeleri de beraberinde getiren söz konusu karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kararı değerlendiren inşaat sektör temsilcileri, kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kentsel dönüşümü hızlandıracağını ve sorunların çözümünün tek bir başkanlıkta toplanacağına işaret ederek, “Önceden dönüşümde 3’te 2 çoğunluk aranıyordu. Yani 10 daireden 7’sinin kentsel dönüşüm için imza atması gerekiyordu. Şimdi yüzde 51’e çekilmiş olacak. Bu da kentsel dönüşümü hızlandırır” değerlendirmesinde bulundu.

Kendi kaynağını üretecek

 Bilim insanlarının İstanbul’da olası deprem riskine işaret eden konut geliştiricileri, “Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırır. Nüfus yoğunluğu, riskli binaların yoğunluğu, hizmetler, sanayi, turizm sektörlerinin kalbi olması açısından önemli bir karar. Yine dönüşümde tıkanan noktaların başında kaynak üretilememesi gelmekteydi. Böylece kaynak üretimi çalışmalarını da hızlandıracak ve dönüşümün sonuca ulaşmasını kolaylaştıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Başkanlığın bünyesinde Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün de hizmet vereceğini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bir genel müdürlüğümüz sadece Marmara Bölgesi’ndeki kentsel dönüşümü yürütecek, diğer genel müdürlüğümüz ise Marmara dışında kalan bölgelere yönelecek.

Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğümüz ise taşınmazları tespit, planlama ve değerleme işlemlerini gerçekleştirerek kentsel dönüşüm sürecine kaynak oluşturacak. Geliştirdiğimiz modelle hazineye mali bir yük oluşturmadan güçlü şehirler hazırlayacağız. Yeni düzenlemelerle inşallah ülkemizi deprem başta olmak üzere afetlere karşı daha hızlı bir şekilde dirençli hale getireceğiz.”

3’te 2 sıkıştırıyor

GYODER Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve EYG Gayrimenkul Başkanı Ömer Faruk Çelik, başkanlıkla sektörün en önemli beklentinin, kentsel dönüşünde çoğunluk oranının yüzde 51’e çekilmesi olduğunu söyledi.

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşümde, 3’te 2 çoğunluktan yüzde 51’e çekilmesi durumunda dönüşümün öne açılır. Zaten 3’te 2 çoğunlukla çözümler sıkıştığı için sektörde dönüşüm yapan firmalar yüzde 51’e çekilsin diyordu. Bu sıkışıklığın önüne geçilemiyor. Çoğunluğun yakalanamadığı yerde riskli yerlerde bir türlü yapılaşmayı yenilemek mümkün olamıyor.

Başkanlığın kurulmasıyla sektörün beklentisi yüzde 51’e çekilmesi, böylelikle en önemli sorunlardan birinde bir adım atılmış olacak. Başkanlıktan benim beklentim, Türkiye’de kentsel dönüşüm yol haritası yok. En riskli bölgeler ve en yaşlı binalar öncelenmeli. Ancak riskin yüksek olduğu bölgelerde yüzde 51’i koyarak da çözüm üretemeyebiliriz, oralarda başka akılların devreye girilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Boss4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümde önceden 3’de 2 çoğunluk arandığına işaret eden Akkuş, “Başkanlığın kurulmasıyla dönüşüm hızlanacak ve yüzde 51 ile dönüşüm yapılması söz konusu olabilecek.

Mesela, önceden 10 dairenin dönüşümün gerçekleşmesi için 7’sinin imzalaması gerekiyordu. Şimdi yüzde 51’in imzalaması yeterli olacak. Ya da 500 daireden şu anda 251 kişinin bile imzalaması yeterli olabilecek. Bu da dönüşümü hızlandırır. Müteahhitlerin çalışmalarını hızlandırması ve bütün sorunların çözümü artık başkanlık çatısında toplanacak” diye değerlendirdi.

Özel olarak ilgilenecek

 Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı ve İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Müberra Oflaz, söz konusu kararı şöyle değerlendirdi: “Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü yerine kurulan bu başkanlığın, ülkemizin deprem bölgesinde olması sebebiyle büyük sorumluluklara ve kritik öneme sahip olacağı kesin. Başkanlık bünyesinde Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü de kuruldu. Sadece Marmara için böyle bir Müdürlüğün kurulmuş olması çalışmaların hızlanacağı şeklinde değerlendirilebilir.

Yoğun nüfus, riskli binaların yoğunluğu ve ülkenin hizmetler, sanayi, turizm sektörlerinin kalbi olması açısından önemli bir karar. Dönüşümde tıkanan noktaların başında kaynak üretilememesi gelmekteydi. Böylece her dönüşüm bölgesi daha ayrıntılı ele alınarak kaynak üretimi çalışmalarını da hızlandıracak ve dönüşümün sonuca ulaşmasını kolaylaştıracaktır.”

Etkin yürütülebilecek

 Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu deprem tehlikesine dikkati çekerek, ülke genelinde 6,5 milyon riskli konut bulunduğunu söyledi.

Türkkan, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı sayesinde kentsel dönüşüm çalışmalarının daha hızlı ve etkin bir şekilde ve tek elden yürütüleceğini kaydederek, “İhtiyaç duyulan mevzuatsal değişimler daha hızlı hayata geçirilebilecek. Bu sayede projeler yarıda kalmayacak, dönüşüm hızlanacak. Güçlendirmede de aynı durumun söz konusu olacağını düşünüyoruz. Ancak burada ilgili yönetmeliklerin hızla hayata geçirilmesi ve finansman çözümlerinin de bulunması önemli” dedi.

Türk Dünyası Mimarlar ve Mühendisler Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı Nihat Şen ise Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın dönüşümün hızla ilerlemesine katkı sağlayabileceğini belirterek, “Tam görev ve yetkileri süreç içinde daha da netleşecek olup bu konunun asıl ekonomik yönü halledilmedikçe kentsel dönüşümün hızlanması çok zor” diye konuştu.

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de söz konusu yeni yapılanma için geç bile kalındığını anlatırken Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt ise yeni başkanlığı son derece olumlu karşıladıklarını belirterek, “Dönüşüm daha kontrollü ve sistemli yürüyecek” diye konuştu.

Konut satışları eylülde yüzde 9,5 düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Türkiye’de konut satış sayısı eylülde, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalarak 102 bin 656 oldu. Konut satışları ocak-eylül döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 900 bin 74 olarak gerçekleşti.

Eylülde konut satışlarında İstanbul 15 bin 247 satış ve yüzde 14,9 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 9 bin 48 konut satışı ile Ankara, 5 bin 476 konut satışı ile İzmir izledi. Satışın en az olduğu iller ise; 47 konut ile Ardahan, 55 konut ile Hakkari ve 77 konut ile Bayburt oldu. Türkiye’de ipotekli konut satışları da eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,2 azalış göstererek 8 bin 446 oldu. Toplam satış içinde ipotekli satışlar yüzde 8,2 olarak gerçekleşti.

Ocakeylül dönemindeki ipotekli satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,6 azalışla 160 bin 884 oldu. İlk el satışlar ise eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 azalarak 30 bin 488 oldu. İlk el satışları ocak-eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalışla 268 bin 597 olarak gerçekleşirken, kinci el konut satışları eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 azalış göstererek 72 bin 168 oldu.

Rezerv alanlarda bina yapımı hızlanmalı

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de Kentsel Dönüşüm Başkanlığının altında biri Marmara’ya özel olmak üzere 3 ayrı genel müdürlük oluşturulduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Yaklaşan Marmara depremi göz önüne alındığında sürecin hızlanması adına Başkanlığın kurulması doğru bir adım. Vatandaşın ilgisi ve hükümetin desteğiyle bu sürecin hızlanacağı kanısındayız.

Başkanlıkla birlikte ekonomi modelinin nasıl olacağı, sürecin nasıl ilerleyeceğini şu an bilmiyoruz. Aynı zamanda ada bazlı dönüşümden yanayız. 10 katlı binayı yıkıp yerine 20 katlı bina yapmakla dönüşüm olmaz. Önümüzdeki dönemde ivedilikle rezerv alanlarına yeni binaların yapılması ve dönüşüme girecek binaların hızlıca dönüştürülmesi, vatandaşa da daha fazla ekonomik çözüm sunulması ve buna uygun bir finans sistemi yapılmasından yanayız.”

Bahaş Holding CEO’su Abdüssamet Bahadır da kentsel dönüşüm projelerinin acilen uygulamaya alınmasının hayati önem taşıdığını kaydederek, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kurulması her ne kadar geç de olsa olumlu bir adım” dedi.

Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü’nün Dev Buluşmasına Son 7 Gün!

HYF Fuarcılık tarafından Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan 3. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj, Bahçecilik ve Üretim Teknolojileri Fuarı Flora Expo Antalya, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Yeşil ticaretin yerli üreticilerinden çok sayıda markanın katılacağı fuarı, yurt içi ve yurt dışından binlerce profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.

Yüksel; “Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü Yeni Ticaret Pazarlarına Açılma Fırsatı Bulacak”

Özellikle Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden nitelikli satın almacılarla bir araya gelip yeni ticaret olanakları için bir fırsat olduğunu belirten HYF Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yüksel “25 Ekim’de başlayacak Flora Expo Antalya, bu yıl da yurt içi ve yurt dışından binlerce profesyoneli ağırlayacak” dedi.

Tiny House Yapımına Uygun İller İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, İzmir ve Muğla

EVA Gayrimenkul Değerleme Kıdemli Müdür Erdem Akyol, deniz kenarında, bir dağın etiğinde ya da köy ortamı gibi birçok kullanım için uygun olan Tiny House konsepti için en çok tercih edilen illerin İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, İzmir ve Muğla olduğunu belirtti. Tiny House’a uygun arazi ve satış fiyatları ise yüzde 50 ila yüzde 100 oranında arttı.

Tiny House konseptinin en çok tercih edildiği bölgelerin genellikle büyükşehirlere yakın, aynı zamanda doğal güzelliği ile ön plana çıkmış alanlar olduğunu vurgulayan EVA Gayrimenkul Değerleme Kıdemli Müdür Erdem Akyol, “Tiny house’ların tercih edilmesinin başlıca nedeni, taşıt olarak ruhsatlandığı için imarsız arazilere konumlandırılabiliyor olması. İmarsız arazilerin fiyatları imarlı alanlara oranlara daha ucuz ve yapılaşma ile ilgili resmi prosedürleri olmadığından yüksek talep görüyor.” dedi.


Tiny House İçin Öne Çıkan İl ve İlçeler

Türkiye genelinde Tiny house yapımına uygun olarak pazarlanan arazilerde öne çıkan bölgeleri sıralayan Akyol, “İstanbul’da Şile, Ağva, Beykoz, Çatalca, Silivri, Çekmeköy gibi İstanbul’un kuzeyinde yer alan bölgelerin tercih edildiği görülmektedir. İstanbul dışında ise, Ankara’da Gölbaşı, Sakarya’da bulunan Sapanca, Karasu; Kocaeli’nde bulunan Kandıra, Kartepe, Maşukiye; Balıkesir’e bağlı Edremit, Burhaniye, Ayvalık, Gömeç; Bursa’da İznik, Gemlik, Mudanya; İzmir’de Bergama, Menderes, Selçuk, Karaburun, Urla; Muğla’da Köyceğiz, Ula, Milas; Çanakkale’de ise Gelibolu, Eceabat, Lapseki, Ayvacık, Assos gibi bölgeler ön plana çıkıyor.


Arazi ve Satış Fiyatları %50 ila %100 Oranında Arttı

Tiny House projeleri yapan firmalarla ve bölgelerde yer alan gayrimenkul satış danışmanları ile yapılan görüşmelere dayanılarak edinilen verilere göre ise; bir önceki yıla göre Tiny’i House’a uygun arazi ve satış fiyatları %50 ila %100 oranında arttı.

Tiny House’lar, yer seçimi yapılan arsa için imar planına tabi olmasına gerek kalmadan, konaklama imkânı olan bir araç statüsünde. Son zamanlarda hızlıca yayılan “Tiny House” tarzı mobil yaşam stili kendi içinde; “Minimalizim/Sadecilik”, “Özgür Olma”, gibi ortak felsefe anlayışını belirlemiş kişiler tarafından yoğunlukla tercih edilse de, hafta sonları ve kısa tatiller için her kesimden tercih edilebiliyor. Ayrıca evden çalışma sisteminin yaygınlaşması ile birlikte beyaz yakalılar tarafından da tercih sebebi oluyor. Deprem sonrasında da Tiny House projelerine olan talepler %50-%60 oranında arttı. Bunun başlıca nedeni konut edinmeye oranla daha ucuz ve olası bir depremde yıkılma riskine karşı daha güvenli olması.” şeklinde konuştu.

Konut Kredilerinin Düşüşe Geçmesi Mümkün Görünmüyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, konut fiyatlarının ne düşeceğinin ne de çıkacağının öngörülmediğini söyledi.

Konut fiyatlarında TL bazında düşüş beklemediklerini söyleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, “TL bazlı bir düşüş beklemiyoruz. Fiyatların şu anda özellikle para politikalarında sıkılaşmaya gidilmesi nedeniyle krediye erişimde ciddi zorluklar var. Erişseniz bile oran yüksek olduğu için tüketiciler kullanmıyor. Mevcut oranlar konut kredisi için cazip değil. İpotekli satışlar ciddi düştü. Artık al-sat hareketi içerisinde olunmuyor. İhtiyaç ya da uzun vade için yatırım yapılıyor. Fiyatlar düşmeyeceği gibi eskisi gibi hızlı artış olmayacaktır. TL bazlı düşüş beklemiyoruz ancak zaten enflasyon olduğu için fiyatlar sabit kalsa bile reel olarak düşüş anlamına geliyor” dedi.

Kiralık Konutta Talep Yüksek, Arz Az

Yazıyı görüntüle

Kiralık konut fiyatlarında yükselişin eskisi gibi hızlı olmadığını belirten Akdoğan “O da eski hızında artmıyor. Ancak bir yandan kiralar az da olsa artmaya devam ediyor. Çünkü kiralık konut talebi yüksek, arz çok az. Kredi musluklarının kısılması nedeniyle ev alamayan insanlar kredi talep ediyor. Sonuç olarak kredilerin düşüşe geçmesini mümkün görmüyoruz”şeklinde konuştu.

Bakırköy-Kirazlı Metro Hattı Şubat 2024’te Hizmete Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakırköy-Kirazlı Metro Hattı projesinin 2024 yılı şubat ayında hizmete gireceğini söyledi.

Bakırköy- Kirazlı Metro Hattı’ndaki çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, açıklamalarında şunları söyledi:

“16.9 kilometre tünel kazısını tamamladık. 7 istasyonda toplam 105 bin metrekare yapı alanının yüzde 90’ını bitirdik. Toplam 17 kilometre demiryolu ray montajının 15 kilometresini tamamladık. Hat işlerinde yüzde 90 oranında ilerleme kaydettik. Projemizdeki istasyonlara ait kaba inşaat işlerini büyük ölçüde tamamladık. İnce işlere ait imalatlar yüzde 55, elektromekanik işlere ait imalatlar yüzde 62 oranında tamamlanmıştır. Projeyi Şubat 2024’te hizmete alarak İstanbul’a yeni bir hat daha kazandıracak olma heyecanıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Özgün: ”Konut Fiyatları Geriliyor”

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, konut fiyatlarında durağanlaşma olduğu belirterek, ”Bu durum reel anlamda konut fiyatlarında gerilemeye yol açtı.” dedi.

Konut fiyatlarının durağan döneme girdiğini ve bunun da reel olarak fiyatları etkilediğini ifade eden Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, şu açıklamaları yaptı:

​”Son 3-4 aydır uygulanan politikalar ve faizlerdeki artış konutta talebi frenlemiş, bu da fiyatlara net bir şekilde yansımıştır. TCMB Konut Fiyat Endeksi’ne göre geçen yıl temmuzda yüzde 173 olan yıllık artış bu senenin temmuz ayında yüzde 94,7’ye kadar geriledi. Artış hızı yarı yarıya azalmış. Özellikle son 2-3 aydır fiyatların tamamen durağanlaşması reel anlamda fiyatların gerilemesi manasına geliyor zaten. Bundan sonraki süreçte TL bazlı düşüş beklemiyorum. Ancak fiyatların artış göstermemesi mevcut enflasyon nedeniyle reel olarak zaten konutların değerinde düşme olduğunu gösteriyor. Fiyatların bir süre daha durağan şekilde süreceğini düşünüyorum. Bu da aslında konut almak isteyenler için yatırım fırsatı sunuyor.

Konut satışlarında kredi çok ama çok önemli bir kriter. Fiyatlarının geldiği noktaları düşününce peşin alımların zorluğu ortada. Türkiye genelinde önceki yıllarda satılan toplam konutların ortalama yüzde 50’sini kredili satışlar oluşturuyordu. Hatta zaman zaman bu oran yüzde 60’ları buluyordu. Ağustos ayında bu oran yüzde 13,4’e kadar düşmüş durumda. Yani önceden satılan her 2 konuttan birisini ipotekliler oluştururken, bu rakamın 10’da birine kadar gerilediğini görüyoruz. Faizlerin yüksek olmasının satışlara etkisini net bir şekilde gösteren bir veri. Yıllardır grafikler bize gösteriyor ki faizler artınca satışlar düşüyor, oranlar düşünce satış adetleri artıyor. Şu anda konut kredilerinde aylık faizler yüzde 3’lerde. Bu oranın yüzde 1 ve altında olması durumunda satışlar katlanır.

‘’Kira Fiyatlarında Genel Bir Düşüş Zor’’

Kira fiyatlarında bir süre rakamların stabil kalması mümkün ancak genel bir düşüş çok zor. Öte yandan Rusya-Ukrayna Savaşı ile Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından fiyatların aşırı arttığı ve şiştiği bölgelerde geri çekilmeler yaşanabilir. ayrıca yaz sezonunun ardından yazlık bölgelerde ve tatil beldelerinde de geri çekilmeler yaşanacaktır. Bu düşüşlerin sebebi de aşırı fiyatlamalar olacaktır.

Özellikle oturum amaçlı konut alımlarını kesinlikle tavsiye ediyoruz. Çünkü arzın bu denli az olduğu bir ortamda konuta erişim her geçen gün zorlanacaktır. Öte yandan maliyette yaşanan artışlar, arsaların pahalı olması ve zor bulunması gibi kriterler konut fiyatlarında düşüş yaşanmasının önüne geçiyor. Müteahhitler özellikle son dönemde kârlarından feragat ederek satışlarını yapıyor. Yani, ‘Daha fazla düşüş bekliyorum. Ondan sonra konut alacağım’ düşüncesi yanlış. Zaten konutta arz talebin çok gerisinde. Bu nedenle konut alacaklara mutlaka hızlı hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Öte yandan konut sahipliği oranı yüzde 73’ten yüzde 56’ya kadar gerilemiş durumda. İnsanlar nereye kadar kiracı kalacak. Bu oranın artması lazım. Bu nedenle kriterlerine uyan konutu bulanların hemen harekete geçmesini ve fırsatı kaçırmamasını tavsiye ediyorum.”

TMMOB: ‘’Güvenli Yapılaşma İçin Derhal Harekete Geçilmeli’’

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından Hatay’da yapılan açıklamada, güvenli kentleşme ve yapılaşma için derhal harekete geçilmesi gerektiği ifade edildi.

İMO Yönetim Kurulu Üyeleri, Danışma Kurulu Üyeleri ve İMO üyelerinin katıldığı açıklama, Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç tarafından okundu. Tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 6 Şubat depremlerinin geniş bir coğrafyayı etkileyerek 11 ilde yıkıcı sonuçlar yarattığını ifade eden Yüzgeç; bu depremlerde yıkımın en ağır hissedildiği Hatay’ın 20 Şubat tarihinde bir depremle daha sarsıldığını belirtti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre; Hatay il genelinde her 4 binadan 1’inin, kent merkezinde ise her 2 binadan 1’inin kullanılamaz durumda olduğunu söyleyen Yüzgeç, açıklamasına şöyle devam etti:

“Depremin etkilediği 11 ildeki kullanılamaz durumda bulunan toplam yapının yüzde 30’u Hatay’dadır. Böylesine büyük bir yıkıma uğrayan Hatay için sorunlar, ne yazık ki geride kalmış değildir. Depremlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen şehirde yaşam normale dönememiş, depremin yıkıcı olduğu Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerinde barınma, beslenme, sağlık, hijyen, içme suyu, eğitim gibi en temel insani ihtiyaçlara yönelik problemler varlığını sürdürmektedir. Konteyner kentlerin oluşturulmasıyla barınma sorunu kısmen düzeltilmiş gibi görünse de, yer seçimi yanlışlıkları iklim koşullarına göre ciddi sorunlar yaratmaktadır.

Kentte Kaçak Yapılar Yaygınlaştı

İmar sorunlarının çözülememiş olması ve kamu gücünün yetersizliği, kendi arazisi ve imkanları olanları, kendi başlarına işyeri ve konut ihtiyaçlarını karşılamaya yöneltmiş, ileride ciddi riskler barındıracak olan, mühendislik hizmeti almayan kontrolsüz ve kaçak yapılar kentte yaygınlaşmıştır.

Özellikle Antakya ve Defne ilçelerinde tam donanımlı hastane bulunmamakta, doğumhane ve ameliyathaneler hizmet vermemektedir. Plansız yapılan Defne Devlet Hastanesinden başka hastane bulunmamakta, bu hastaneyi de her yoğun yağışta su basmaktadır. Binaları yıkılan kamu kurumlarının hasarsız kalan okullarda hizmetlerine devam etmesinden dolayı eğitim hizmetleri aksamaktadır.’’

MHR GYO’nun Halka Arz Büyüklüğü 890,1 Milyon TL Oldu

MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) firmasının halka arz büyüklüğü 890,1 milyon TL olarak açıklandı.

MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı halka arzında hisse başına 4,30 TL’den 207 milyon adet hissenin satışı gerçekleştirilirken, toplam halka arz büyüklüğü 890,1 milyon TL oldu.

İşleme aracılık eden Yapı Kredi Yatırım’dan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre halka arz edilen hisselerin yüzde 99,80’i yurt içi bireysel yatırımcıya dağıtıldı.

Barratt London, Londra Yatırım Piyasası Uzmanı Türk Firması Unique London ile Ufukları Genişletiyor 

İngiltere’nin en büyük konut üreticisi Barratt Developments Plc’nin bir parçası olan Barratt London, Türkiye’deki Londra emlak piyasasına olan yüksek ilginin ardından şirketin Londra’daki son projelerini Türk yatırımcılara pazarlamak için Türkiye’nin lider acentesi Unique London ile özel bir anlaşma imzaladı. 

Yeni ortaklık, Unique London’ın Türkiye ile ilgili kapsamlı gayrimenkul bilgisinden yararlanarak Barratt London’ın portföyünün gücünü sergilemeyi amaçlıyor. Unique London, Londra’da gayrimenkul arayan Türk alıcılar konusunda uzmanlaşmış, Londra merkezli bir gayrimenkul danışmanlığı şirketidir.

Barratt London’ın Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Stuart Leslie şunları söyledi:”Deneyimli bir emlak firması olan Unique London ile yaptığımız işbirliği, Londra’da yeni yatırım yapmayı düşünen veya mevcut emlak portföylerini geliştirmek isteyen Türk alıcılara stratejik danışmanlık hizmeti vermeyi amaçlıyor. Londra dünyanın dört bir yanından yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ederken, Türkiye de İngiltere’de yatırım için öne çıkan bir pazar haline geliyor. Bazı yatırımcılar Londra’ya kalıcı olarak taşınmaya karar veriyor, bazıları çocuklarını Londra’da üniversiteye göndermek istiyor ve bazıları da Londra’da çok güçlü olan kira piyasasının getirilerinden faydalanmak istiyor.

Leslie, sözlerine şöyle devam etti:”Başkent Londra’nın stratejik konumlarında yer alan ve önemli ölçüde sermaye kazancı ve çok yüksek kira getirileriyle desteklenen kapsamlı bir konut geliştirme portföyüne sahip olan Unique London’ın, Londra ve Türkiye’de bulunan yatırımcılar arasında çok önemli bir köprü kuracağından eminiz.”

Türk alıcılar için temel faktörler arasında yüksek kira getirisi, eğitim ve ulaşım kolaylığı öne çıkıyor.

Genel Müdür Arzu Uygun liderliğindeki Unique London ekibi, Türkiye ve İngiltere’deki yatırımcılara gayrimenkul yatırımı, ipotek ve kira yönetimi de dahil olmak üzere Londra’da emlak danışmanlığı hizmetleri konusunda sahip olduğu bilgi birikim ile zengin bir deneyim sunuyor. Arzu Uygun: “Kapsamlı kariyerim emlak sektöründen daha geniş bir alana yayılıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Garanti Bankası BBVA’da görev aldım ve sonrasında da çeşitli yönetim pozisyonlarında bulundum.Bu, Türk emlak sektöründeki yatırım geçmişiyle birlikte bana piyasa hakkında önemli bir bilgi birikim kazandırdı.”Dedi. Uygun sözlerine şöyle devam etti: “Londra emlak piyasası sürekli büyüyor ve Barratt London’ın küresel gücünü sergilediği Türkiye piyasası da bu trendden etkileniyor. Türk alıcılar için temel faktörler arasında yüksek kira getirisi, eğitim ve ulaşım kolaylığı öne çıkıyor. Ayrıca, yüksek kira getirisine sahip uzun vadeli yatırım fırsatları arayan alıcılar için Londra’daki Bermondsey, Barnet ve Tooting gibi lokasyonlara yönelik artan bir talep olduğunu gördük.” 

Barratt London, 14-15 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul’da düzenleyeceği bir etkinlikle potansiyel alıcıları, firmanın portföyü ve özellikle de Ridgeway Views projesi hakkında bilgi almak için davet ediyor. 

Barnet’in bol yeşilli bölgesinde yer alan Ridgeway Views, 47 dönümlük Mill Hill Koruma Alanı içinde yer alıyor ve proje 460’tan fazla bir, iki ve üç yatak odalı daireyi kapsıyor.

Proje, Totteridge Vadisi’nin yeşil alanlarının korunaklı manzarasını sunarken, sakinlerine özel spor salonu, konsiyerj, kafe ve fitness parkuruna da ev sahipliği yapıyor. Konut sakinleri, mevcut 240 elektrikli şarj noktasından ve Mill Hill East Metro İstasyonu ve Mill Hill Broadway İstasyonu aracılığıyla yakındaki ulaşım bağlantılarından yararlanabilecek ve çevrekent hayatının tadını çıkarırken Londra’nın merkezine kolay erişim sağlayabilecek.

Barnet, eğitim alanında başkentin en yüksek performans gösteren bölgelerinden biridir ve ilkokulların %33’ü Üstün olarak derecelendirilmiştir. Üç gramer okulu, kız çocukları için Henrietta Barnett Okulu ve St. Michael’s Katolik Gramer Okulu ve son olarak da erkek çocukları için Queen Elizabeth Okulu derece saygın okullardır.

Özel okullar arasında, 13 ila 18 yaş arası çocuklar için gündüzlü ve yatılı bir karma okul olan Mill Hill School özellikle iyi bir üne sahiptir. Mill Hill Okul Vakfı, 3 ila 7 yaş arası Grimsdell okulunu, 7 ila 13 yaş arası Belmont hazırlık okulunu ve dünyanın dört bir yanından gelen 13 ila 17 yaş arası çocuklara mükemmel bir eğitim sağlama konusunda uzmanlaşmış Mill Hill Uluslararası Okulu’ndan oluşmaktadır.

Ridgeway Views’de tek yatak odalı bir daire için fiyatlar 422.000 £’dan başlıyor ve yatırımcılara yüzde 4,7’ye varan kira getirisi elde etme fırsatı sunuyor.

Kapadokya Marriott Önümüzdeki Yıl Hizmete Girecek

Dorak Holding tarafından Kapadokya’da hayata geçirilen Marriott Otel yatırımıyla ilgili basın toplantısı düzenlendi.

Dorak Holding turizmdeki yeni yatırım planlarını paylaşmak için Kapadokya’da basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan Tan,  şu açıklamaları yaptı:

“Marmara, Ege ve Kapadokya’yı kapsayan bir yatırım portföyümüz var. İstanbul, Kuşadası, Kapadokya’yı içine alan kültür turu bölgesinde yatırım ve büyüme planımızı hazırladık ve hayata geçirdik” dedi. 2011 yılında holdingleşen Dorak, şu anda 3 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor.

Asya, Latin Amerika gibi zor coğrafyalarda ofisleri bulunan şirket, Türkiye’ye 300 binden fazla turistin de gelmesini sağlıyor. Bu turistlerin harcamaları ise Türkiye ortalamasının iki katından fazla. Tan, “Kapadokya’ya gelen turist 1.500 dolardan fazla harcama yapıyor. Bu rakam, İstanbul’un iki katı demek. Kapadokya’ya gelen, zamanını dolu dolu harcıyor. Hem otelcisine hem de yerel işletmelere kazandırıyor.”

Bu yılki 50 milyar dolar turizm gelirinin yaklaşık 10 milyar dolarının Kapadokya’dan geleceğini belirten Tan, 2025 sonunda Kapadokya’nın 10 milyon turist rakamına ulaşma potansiyeli olduğunu düşündüklerini söyledi.

“Bu nedenle daha çok turist ağırlayabilmek için otel ve restoran yatırımlarımıza hiç ara vermeden devam ediyoruz.’’ diyen Tan, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’İkisi İstanbul’da, biri Kuşadası’nda, diğerleri de Kapadokya’da olmak üzere toplam 10 otelimiz var. Bu otellere uluslararası bin zinciri daha ekleyeceğiz. Önümüzdeki yıl Kapadokya’ya bir Marriott oteli açıyoruz. Şu an bir kayadan oyma otelimizin çalışmaları sürüyor. Kısa süre içinde onun da açılışını yapmayı planlıyoruz. Pamukkale’de devam eden bir otel yatırımımız daha var.

Onu da 2025’te açarız diye düşünüyorum. Bodrum’da da 300 odalı bir otel planlamamız var. Bu yıl sonuna kadar toplam 70 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Ankara’nın dışında kalan bölgedeki en lüks oteli açmayı planlıyoruz. Bu da bölgeyi kongre merkezi haline getirecek bir yapının da başlangıcı olacak.”

Konut Kiralama Sistemine İzin Belgesi Zorunluluğu Geliyor

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) üyesi, Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Konut kiralama sistemi sil baştan değişiyor. Konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için, turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesi alınması zorunlu hale gelecek.’’ dedi.

Konut kiralama sisteminde yapılacak değişikliklerle ilgili bilgi veren Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) üyesi, Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Konut kiralama sistemi sil baştan değişiyor. Konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için, turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesi alınması zorunlu hale gelecek. İzin belgesi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilecek. Konutların belgelendirilmesi ve kiralama ile elde edilen gelirin kayıt altına alınması sağlanacak.” ifadelerini kullandı.

100 Bin TL Ceza

Kendisi kullanmak için kiraladığı konutu turizm amaçlı kiraya verenlere de 100 bin lira ceza uygulanacak diye konuşan Özlü, “Bu konutlarda konaklayacak kişilerin kimlik bilgileri, otel ve pansiyonlarda olduğu gibi kolluk kuvvetlerine bildirilecek. İzin belgesi bulunmadan turizm amaçlı konut kiralayanlara, kiralama yapılan her bir konut için 100 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alabilmesi için 15 gün süre verilecek. Bu sürede izin belgesi almazsa 500 bin lira para cezası kesilerek, yeniden 15 günlük süre uygulanacak. Buna rağmen kiralama faaliyetlerine devam edenler hakkında 1 milyon lira ceza uygulanacak” dedi.

Astronomik Rakamların Önüne Geçildi

Turizm amaçlı kiralamalarda bir seferlik 100 günden fazla süreli kiralamalar kapsam dışında tutulduğunu belirten Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Bu kapsamda evini kiralamak isteyenler belirlenen kurallara uymak zorunda. Eğer uymaz ise ağır cezalar uygulanacak. Buna göre aynı konut bir sene içinde dört defadan fazla kiraya verilemeyecek. Bu detayların hepsi normal kiralamalarda konut kira bedellerinin düşmesine sebep olacak. Turizm yapabildikleri için ev sahipleri astronomik rakamlar istiyorlardı. Bunların önüne geçilmiş oldu diyebiliriz” diye konuştu.

Sanayi Bakanı Yardımcısı Dönmez: ‘’Temiz Enerji Projelerine Kredi Paketi Bekleniyor’’

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, temiz enerji projelerine Dünya Bankası ve diğer kuruluşlardan 400-500 milyon dolar değerinde kredi paketi beklendiğini ifade etti.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Ayaş Tarım GES’in açılışı kapsamında değerlendirmede, dünya genelinde çevreyi kirleten ve çevrenin önemsenmediği yatırımlara finansman bulunmasının zorlaştığını söyledi. Bakanlık olarak tüm uluslararası kuruluşlarla görüştüklerini ve “proje odaklı kredi” mekanizması kurguladıklarını dile getiren Dönmez, söz konusu projelerle düşük faizli kredilerin kullanılabileceğini aktardı.

Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son 2-3 yıldır kullandırdığı ve kullandırılmakta olduğu fonların toplam tutarının 1,5 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: 

“Proje odaklı kredi mekanizması kurguluyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bunlara destek veriyor. Garanti olmaya çalışıyor. Bu projeler vasıtasıyla uluslararası fonları uzun vadeli, düşük faizli, maliyeti düşük fonları biraz hazine desteği ile sanayicimize, çiftçimize, tarım sektörümüze kullandırmayı planlıyoruz. Sanayi için yeni bir paket anlaşması yapmak üzereyiz. İlan edilecek, daha ilan edilmedi. 

Kalkınma ajansları üzerinden ayrıca dağıtabileceğimiz kırsal kalkınma odaklı, beklentimiz 400 ile 500 milyon dolar arasında oradan bir fonlama bulmak. Bunlar odaklı finansman olduğu için maliyetleri düşük oluyor. Dünyada yenilenebilir enerji kullanan tesislere ve bu yatırımlara daha fazla finansman ve yatırım imkanı oluştu. Dünya Bankası ve diğer finans kuruluşlarından Türkiye’de yapılacak temiz enerji odaklı projelere 400-500 milyon dolar arası kredi paketi bekliyoruz.”

‘’Kredilerimizi Nereye Harcayacağımızı Biliyoruz’’

Dönmez, dışarıdan borçlanmanın maliyeti arttırdığını uzun vadeli ve borçlanma maliyeti düşük kredilerin daha kıymetli olduğunu aktardı. Sağlanan kredilerin nerede ve hangi projelerde kullanılacağına ilişkin ilgili kuruluşlara bilgi verildiğini dile getiren Dönmez, “Krediler Dünya Bankası ağırlıklı, diğer finansal kuruluşlar da var. En son Japon Kalkınma Bankasından aldık. Avrupa kaynaklı başka krediler de bulabiliyoruz. Bunlar biraz daha Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kullanılacak ‘odaklı’ fonlar. Nerelerde kullanacağımızın sorulduğu fonlar. Bu da bizi rahatlatıyor çünkü biz de nerede harcayacağımızı biliyoruz.” diye konuştu.

Tarım GES ile Güneş Enerjisi Sektörünün Uygulama Alanı Genişliyor

Dönmez, Ayaş Tarım GES’te çatıda güneş panelleri ile elektrik üretimi yapılırken, panel altında tarımsal ürünlerin daha verimli üretilebileceğini söyledi. Bugüne kadar Türkiye’deki güneş santrali yapısında panellerin toprağa yakın konumlandırıldığını dile getiren Dönmez, “Alttaki toprak verimsiz hale geliyordu. O yüzden de tarımsal alanlar konusunda epey bir hassasiyet olması çok normaldi. Tarım GES uygulamalarında ise alanlar genişleyecek. Artık birçok tarım arazisine güneş enerjisi panelleri konulabilecek hale gelecek. Bu aynı zamanda yenilenebilir enerji pazarının da büyümesi anlamına geliyor. Türkiye için yenilenebilir enerji kaynağının artması demek. Diğer taraftan da tarımla uğraşan çiftçilerimiz için daha verimli bir tarımsal uygulama olacak, çiftçinin maliyetleri düşecek. Tarım GES’ten üretilen elektriğin bir kısmı çiftçinin tarım için ihtiyaç duyduğu sulama için kullanılacak. Maliyet düşecek, verimlilik artacak.” değerlendirmesinde bulundu. 

Uzun vadede Türkiye’nin büyümesine yardımcı olacak uygulamaların tarım üretimine de katkısı olacağını ifade eden Dönmez, şöyle devam etti: 

“Bu tarz üretim sayesinde uzun vadede tarımsal ürünlerde enflasyon, fiyat artışını engelleyici ölçüde de desteği olacak. Bu projenin ilki çok kıymetliydi. Bu projeyi ODTÜ-GÜNAM ile yaptık. Bu proje bir araştırma altyapısı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen bir araştırma altyapısı. Bunun içinde sanayi firmaları, panel üreticilerimiz var. Kalyon PV, CW Enerji var. Ayrıca yazılımcı firma Gumbel Group var. Bunun içinde çiftçilerimiz var. Hocalarımız var. İşbirliği usulü bu gerçekleştirildi. Buradan elde edilen verilerle bundan sonraki uygulamaların daha verimli yapılması sağlanacak.”

Dönmez, benzer tarım GES uygulamalarının Kayseri ve Bursa’da yapılacağını ve ODTÜ-GÜNAM ile projelerin yürütüleceğini söyledi.

Çiftçilerden gelen önerilerin de dinlendiğini ve farklı uygulamalar üzerinde çalışıldığını belirten Dönmez, şunları kaydetti: “Gerek ajans gerek KOSGEB, kamu bankaları ve Türkiye finansal sistemi üzerinden çiftçilerimize destek vermeyi planlıyoruz. Çiftçilerimizin tek başına tarım GES’i yapması mümkün değil. Muhtarımız önayak oldu. Burada çiftçilerimizle konuştuk. Belki de bu panellerden üretilen enerjinin aynı zamanda şebekeye verilmesi konusunda uygulama esnekliği getirilirse, çiftçi hem enerjisini ucuza getirebilsin hem de fazla enerjiyi belki bir ölçüde şebekeye verip toplam tarımsal üretimin maliyetini düşürebilsin. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bu konuyu istişare edeceğiz. Buradaki gibi projelerde tarımsal üretimde verim artışını da gözledikten sonra böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi mümkün olur belki de. Üreticinin elektrik üretiminin fazlasını şebekeye verebilecek bir çözüm. Bunu, inşallah, görüşeceğiz. Arkadaşlarımızla da takip edeceğiz.”

Bakan Uraloğlu: ‘’Hızlı Tren Hattı İle Yılda Ortalama 6,4 Milyon Yolcu Taşımayı Hedefliyoruz’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nda ulaşım süresinin 2 saat 15 dakikaya düşeceğini belirtti. Bakan, “Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın Yenice şantiyesindeki çalışmaları inceleyen Bakan Uraloğlu, ilgililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Uraloğlu, incelemesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, ulaşımda uluslararası entegrasyonun, kalkınmanın dinamosu olduğunu, demir yolu yatırımlarını bunun en önemli güç kaynaklarından biri olarak gördüklerini söyledi.

Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu bağlayacak Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ni, Türkiye açısından çok önemli fırsat gördüklerini belirten Uraloğlu, “Bu projenin orta koridorunun, bizim deyimimizle ‘Yeni İpek Yolu’ olması için ülke içinde doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde eksik ulaşım bağlantılarını tamamlayacak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.

“İki Yeni Uluslararası Hattı Daha Hayata Geçirmeyi Hedefliyoruz”

Uraloğlu, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu projeleriyle iki yeni uluslararası hattı daha hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade ederek şöyle devam etti:

“Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru bağlantısının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa’yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Pakistan’a bağlayacak.”

Kalkınma Yolu’nun, Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik olduğunu aktaran Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Kalkınma Yolu Projesi özellikle Rusya-Ukrayna çatışmasının ardından Avrupa’nın yeni ortaklar aradığı dönemde ülkemizi, daha fazla bölgesel ilişkilerin merkezine yerleştirecek. Türkiye, Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi’ne gelen her türlü emtianın, Faw Limanı ve Kalkınma Koridoru ile lojistik dağıtım merkezi olacak. Basra Körfezi’nde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden hiç aktarma yapmadan Avrupa’ya ulaşacak. Üstelik ileride Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçirilecek demir yolu bağlantısıyla İstanbul Boğazı üzerinde Marmaray’a alternatif ikinci bir demir yolu hattımız olacak. Kalkınma Yolu projesi uluslararası güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu’yu Avrupa’ya bağlayacak en kısa ve ekonomik yol olacak. Orta Koridor’a yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu Projesi ile bölgemiz İpek Yolu’ndaki konumunu güçlendirecektir.”

Demir Yolu Ağı 14 Bin Kilometreye Yükseltildi

Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demir yollarında yeni dönem başlattıklarını, demir yolu ağını 14 bin kilometreye yükselttiklerini söyledi.

Demir yolunun, hızlı ve konforlu seyahat isteyenlerin ilk adresine dönüştürüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Hızlı trenlerimizle konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetini doğrudan ve dolaylı 19 ilimize ve ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 50’sine ulaştırdık.” dedi.

Uraloğlu, Ankara merkezli yüksek hızlı tren ağının oluşturulması hedefi kapsamında yaklaşık 3 bin 800 kilometrelik demir yolu hattında yapım çalışmalarının devam ettiğini bildirerek “Hedefimiz 2053’e kadar hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52’ye çıkartmak ve demir yolu hat uzunluğumuzu 28 bin 590 kilometreye yükseltmektir.” ifadesini kullandı.

Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın, en önemli projelerden biri olduğuna işaret eden Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

“Bu projemizde, en güçlü Avrupa finans kuruluşlarından alınan 1,5 milyar avroluk kredi yabancı yatırımcıların ülkemize duyduğu güvenin göstergesidir. 312,5 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı projemizle Mersin-Adana arasındaki mevcut hattın altyapısını hızlı trene uyumlu hale getirerek ve ilave yeni hat yapımlarını tamamlayarak hem yolcu hem yük taşımacılığına elverişli, elektrikli ve sinyalli bir hızlı tren hattını hizmete alacağız.”

Bakan Uraloğlu, inşa edilecek 10 kilometrelik hatla, yapımında sona yaklaşılan Çukurova Havalimanı’na erişim sağlanacağını belirterek “Projemizin tamamlanmasıyla, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası mevcutta 361 kilometre olan mesafeyi yük için yüksek standarda, yolcu treni için 200 kilometre hıza uygun olarak yeniden inşa ediyoruz. Yeni durumda yolu 312,5 kilometreye, 6 saat 23 dakika olan seyahat süresini ise 2 saat 15 dakikaya düşüreceğiz. Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Hat kapsamında 2 gar, 19 istasyon, 86 kara yolu üst geçidi, 32 demir yolu köprüsü ve 17 tünel inşa edileceği bilgisini veren Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda 1720 personelle sürdürülen çalışmalarla Nurdağı-Başpınar kesimindeki toplam 34 bin 700 metre uzunluğundaki 6 tünelin kazı çalışmalarını tamamladık. İç kaplama çalışmalarına devam ediyoruz. Viyadük, menfez, köprü, alt ve üst geçitler gibi sanat yapılarının yapım çalışmalarına da aralıksız devam ediyoruz, yüzde 12 ilerleme kaydettik. Altyapı çalışmalarının yanında üstyapıya yönelik çalışmaları da eş zamanlı sürdürüyoruz. 1 milyon traversin 70 bininin üretimini bitirdik, 79 bin ton rayın 20 bin tonunu sahada stokladık. İnşallah en kısa zamanda bu hattı çalışır vaziyete alarak stratejik bir hizmeti daha tamamlayacağız.”

 “Artık Her Şehir Yüksek Hızlı Trenle Seyahat Etmek İstiyor”

Yüksek hızlı trenle yapılan seyahatin konfor ve güvenine alışıldığını belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Bu hatlarda bugüne kadar 78 milyon üstünde yolcu taşıdık. Artık her şehir yüksek hızlı trenle seyahat etmek istiyor. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hattı’mızın açılışını gerçekleştirdiğimizde, ülkemizin bir prestij projesini daha başarıyla tamamlamanın hep beraber gururunu yaşayacağız. Ülkemiz adına çok büyük ve önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz. Bu hattımızın, güzergah üzerindeki tüm bölgenin kalkınması adına adeta lokomotif olacağına inanıyor, bölgeye ticaret ve turizm açısından büyük hareketlilik kazandıracağını öngörüyoruz.”

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Yüzde 12,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ücretli çalışan istatistiklerine göre, inşaat sektöründe çalışan sayısı ağustos ayında yıllık yüzde 12,6 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 786 bin 761 kişi iken, 2023 yılı Ağustos ayında 15 milyon 289 bin 258 kişi oldu. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,1 arttı, inşaat sektöründe yüzde 12,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 3,7 arttı. 

Ücretli Çalışan Sayısı Aylık Yüzde 0,1 Arttı 

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 arttı. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ağustos ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,3 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,2 arttı. 

Ücretli çalışanların sektörlere göre dağılımı, Ağustos 2023 

SektörÜcretli çalışan sayısıYıllık farkYıllık değişim (%)
Ağustos 2023Ağustos 2022
B-N Toplam (Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmetler)15 289 25814 786 761502 497 3,4
B-E-Sanayi5 084 4695 079 9884 481 0,1
B-Madencilik ve taş ocakçılığı146 425148 083-1 658 -1,1
C-İmalat4 734 1964 733 591605 0,0
D-Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı137 514128 7408 774 6,8
E-Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri66 33469 574-3 240 -4,7
F-İnşaat1 740 3871 546 020194 367 12,6
G-N-Ticaret ve hizmetler8 464 4028 160 753303 649 3,7
G-Ticaret3 313 4403 253 51459 926 1,8
H-Ulaştırma ve depolama1 147 5471 088 39259 155 5,4
I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri1 288 1881 220 56967 619 5,5
J-Bilgi ve iletişim286 839274 55812 281 4,5
K-Finans ve sigorta faaliyetleri207 928204 4873 441 1,7
L-Gayrimenkul faaliyetleri122 224113 5618 663 7,6
M-Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler665 530646 19519 335 3,0
N-İdari ve destek hizmet faaliyetleri1 432 7061 359 47773 229 5,4

Eylül Ayında 102 Bin 656 Konut Satışı Yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 eylül ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde toplam 102 bin 656 konut satıldı.

Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalarak 102 bin 656 oldu. Konut satışlarında İstanbul 15 bin 247 konut satışı ve yüzde 14,9 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 48 konut satışı ve %8,8 pay ile Ankara, 5 bin 476 konut satışı ve yüzde 5,3 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 47 konut ile Ardahan, 55 konut ile Hakkari ve 77 konut ile Bayburt oldu.

Konut satışları Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 900 bin 74 olarak gerçekleşti.

İpotekli Konut Satışları 8 Bin 446 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,2 azalış göstererek 8 bin 446 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,6 azalışla 160 bin 884 oldu.

Eylül ayındaki ipotekli satışların, bin 971’i; Ocak-Eylül dönemindeki ipotekli satışların ise 48 bin 865’i ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 94 Bin 210 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,3 azalarak 94 bin 210 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 91,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 azalışla 739 bin 190 oldu.

İlk El Konut Satış Sayısı 30 Bin 488 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 azalarak 30 bin 488 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 29,7 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalışla 268 bin 597 olarak gerçekleşti.

İkinci El Konut Satışlarında 72 Bin 168 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 azalış göstererek 72 bin 168 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 70,3 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 azalışla 631 bin 477 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Eylül Ayında 2 Bin 930 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,0 azalarak 2 bin 930 oldu. Eylül ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,9 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 7 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 978 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43,5 azalarak 28 bin 64 oldu.

Eylül ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 722 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 327 konut ile İran, 191 konut ile Irak ve 148 konut ile Almanya vatandaşları izledi.

İnşaat Sektörü Destek İstiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği, (TMB) yılın 9 ayına ilişkin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. 

Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolü üstlenen inşaat sektörünün önde gelen kuruluşlarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2023 sayısını yayımladı. “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Gündem; Ekonomik Sorunlar” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.

Kamu Müteahhitleri Darboğazda

İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2023 sayısında, deprem bölgesinde yeniden inşa amacıyla artan faaliyetlerle birlikte inşaat sektörünün, yılın ilk iki çeyrek döneminde sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 6,2 oranlarında büyümesinin önemi belirtilse de; “Milli gelirden aldığı pay 2016 yılında yüzde 9’un üzerinde olan inşaat sektöründeki mevcut görünüm geçtiğimiz yılların çok gerisindedir. Konut dışı inşaat faaliyetlerinde ülke genelinde büyüme gözlemlenmemekte olup; kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında gelecek yıl zorunlu haller dışında Yatırım Programına yeni proje alınmayacak olması, sektör için ileriye dönük büyük bir darboğaz yaratmıştır.”  tespitine yer verildi.

Fiyat Farkı, Tasfiye ve Süre Uzatımı Düzenlemelerine İhtiyaç Var

Sektörün yaşadığı girdi maliyetlerindeki büyük artışlar, kamu yatırımlarında ödenek yetersizliği, hakediş tahsilatlarındaki gecikmeler, krediye erişimde kısıtlar ve sektörde kalifiye işgücü bulunmaması sorunlarına dikkat çeken raporda, kamu projeleri üstlenmiş olan müteahhitlik firmalarının maliyetlerdeki artış nedeniyle fiyat farkı, tasfiye ve süre uzatımı konularında düzenleme ihtiyacının son derece arttığı vurgulandı, “Kamuda 2024 yılına ait yatırım programı hazırlıkları çerçevesinde projelerin önceliklendirilmesi kararının da tasfiye hakkı ile desteklenebileceği değerlendirilmektedir” denildi.

Finansmana Erişim Sorunu Arttı

Raporda, “Son dönemde benimsenen politika değişikliği ile faiz oranlarının yükselmesi, bankaların kredi verme iştahının da düşük seyretmesiyle finansmana erişim sorunu artmıştır. Bununla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Temmuz 2023 verilerine göre; sektörün toplam nakdi kredi hacmi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 artarak 752,1 milyar TL olmuştur ve sektörde takipteki kredi oranı yüzde 3,3’tür. Sektörün kullandığı kredilerdeki artış, Temmuz 2021-2022 döneminde ise yüzde 60 dolayındaydı. Hızlı faiz artışları çerçevesinde ilerleyen dönemde sektör için kaynak temini sorunu daha fazla artacaktır” değerlendirmelerinde bulunuldu.

Kısa Vadede Konut Fiyatlarında Dengelenme Beklenmiyor

Makroekonomik gelişmelerin, konut fiyatlarında yakın zamanda dengelenme yaşanması beklentisini desteklemediği, Hükümetin bu konuda önlemler almaya hazırlandığının takip edildiğinin kaydedildiği raporda, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından 11 Eylül 2023 tarihinde yapılan açıklamada, konut arzının artırılması, vatandaşın konuta erişiminin kolaylaştırılması ve kiraların düşmesi amacıyla Hazine arazilerinin imara açılacağı dile getirilmiştir. Bu adım olumlu olmakla birlikte etkilerinin bugünden yarına değil daha orta vadede konut arzına dönmesi söz konusu olabilecektir. Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte özellikle ilk el satışların desteklenmesine yönelik bir konut kampanyası beklentisi de mevcuttur. Diğer taraftan ikinci konut alımında BDDK, kredi kullanım oranına sınırlama getirmiştir” denildi.

Dönüşüm Maliyetine Alternatif Çözüm Geliştirilmeli

Deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli biçimde yürütülmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi: “Ülke genelindeki yapıların depreme dayanıklı biçimde dönüşümden geçirilmesine duyulan ihtiyaç da büyüktür. Özellikle şehir merkezlerinde eski konut stokunun yenilenmesi sektör için fırsat sunmaktadır. Binaların dönüşüme girebilmesi için arsa payı sahiplerinin 2/3 olan onayının yüzde 51 oranına çekilmesinin sinyallerinin verilmiş olması, sürecin hızlandırılması açısından olumlu olurken; enflasyonist ortamda dönüşümün tüm maliyetinin vatandaşın sırtına yüklenmemesi için alternatif çözümler geliştirilmesi önemlidir.”

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2023 yılının ilk 9 ayının değerlendirdiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere de yer verildi:

”Türk inşaat sektörü, bu yılın ilk dokuz ayında yurt dışında 12,9 milyar ABD Doları tutarında 185 proje üstlenmiştir. Böylece sektörün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 135 ülkede üstlenilen 11.837 projeyle toplam 486 milyar ABD Doları olmuştur.

Türk inşaat sektörü, faaliyet bölgesinde savaş kaynaklı olarak yaşadığı kaybı Körfez açılımıyla kapatmayı hedeflemektedir. Körfez ülkeleriyle son dönemde yeniden gelişmeye başlayan siyasi ilişkiler kapsamında Suudi Arabistan öne çıkmakta olup, söz konusu hedef doğrultusunda bu pazara yönelik olarak TMB koordinasyonunda çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Geçmiş yıllarda sektör için geleneksel pazarlardan biri olan Suudi Arabistan, Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde 25,5 milyar ABD Doları tutarındaki 394 proje ile altıncı ülke konumunda yer almaktadır.

Geleneksel pazarlardan bir diğeri olan Irak’ın da önümüzdeki dönemde Türk müteahhitleri için yeni fırsatlar sunabileceği değerlendirilmektedir. Irak, 33,3 milyar ABD Dolarlık projeyle Orta Doğu’da birinci, dünyada üçüncü büyük pazar olarak öne çıkmaktadır. Türk müteahhitlik firmaları Irak’ta gündemde olan şehir alt yapısı iyileştirme ve yenileme ile konut projeleri, Kalkınma Yolu kapsamındaki kuzey-güney demiryolu ve otoyol projesinin yanı sıra hastane yapım ve işletme projeleri ile de yakından ilgilenmektedir. Ülkeye kısa süre içinde farklı alanlara yönelik iki ayrı müteahhitlik heyeti ziyareti daha düzenlenmesi gündemde yer almaktadır.

Son yıllarda inşaat sektöründe, gerek küresel gerek ulusal bazda yaşanan gelişmelerle beklenmedik biçimde artan girdi maliyetleri yükü öne çıkmaktadır. Salgının etkileri ve döviz kurundaki artışla birlikte 2021 yılında temel girdi maliyetlerinde yüzde 150 düzeyine varan fiyat artışları yaşandığı görülmüştür. Ardından ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel çapta artan emtia kriziyle de 2022 yılında bu oranın yüzde 170’i aştığı izlenmiştir. Enerjiye ve ithalata bağımlı yapısı nedeniyle sorunun sürdüğü sektörde, öne çıkan girdilerdeki maliyet artışına Ocak ayları itibarıyla bakıldığında örneğin inşaat demirinde fiyat artışının 2022 yılında yüzde 104, 2023 yılında yüzde 41 ve döviz kurundaki hızlı artışa kadar Mayıs 2022 – Mayıs 2023 döneminde yüzde 7 olduğu izlenmiş; diğer taraftan 2022 ve 2023 Mayıs ayları itibarıyla hazır beton ve çimentoda fiyat artışlarının sırasıyla yüzde 134 ve yüzde 147 olduğu görülmüştür.

2023 yılının Ağustos ayına gelindiğinde, yılın en yüksek aylık satış adedi yakalanmış olsa da konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 azalarak 122 bin 91’e gerilemiştir. Faiz oranlarındaki artışla birlikte ipotekli konut satışları Ağustos’ta yüzde 26,1 düşmüş, böylece toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,4 olarak gerçekleşmiştir. Kredilere erişimde sınırlamaların artmasının yanı sıra son aylarda mevduat faizlerinde yaşanan yükseliş de bu satışlar üzerinde baskı yaratmaktadır. Ekonomiye ve sektöre etkileri bakımından esasen incelenen ilk el konut satış sayısı da yüzde 9,5 azalmış, satışlar içindeki payı yüzde 28,9 olmuştur.

Bölgemizdeki gelişmelerin ağırlıklı etkisiyle yabancı talebindeki büyük artışın ardından yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’den konut alımı azalarak sürmektedir. Ağustos’ta yabancılara yapılan konut satışları, yüzde 42 azalarak 3 bin 58 olmuştur. Deprem ve ardından seçim gündeminde oluşan belirsizlikle yurt dışı yerleşiklere satışlarda gerileme Mayıs ayında yüzde 50’ye yaklaşmıştır. Toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan satışların payı halihazırda yüzde 2,5’tir.”

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kuruldu

Afet riski alanları ve riskli yapıların yer aldığı arsa ve araziler için kentsel dönüşüm uygulamalarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca gerçekleştirileceği Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu.

“Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak yerine Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu.

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, afet riski altındaki alanlarla bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde kentsel dönüşüm uygulamalarını yürütecek.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un gereği çalışmaları yapacak başkanlık, afet riski altındaki yapıların ve alanların dönüştürülmesine ilişkin mevzuatı hazırlayacak.

Başkanlığın merkez teşkilatı, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü, Riskli Yapılar Dairesi Başkanlığı, İmar Planlama Dairesi Başkanlığı, Yapım ve Proje Dairesi Başkanlığı, İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı, Strateji ve Finansman Dairesi Başkanlığı, Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden oluşacak.

Başkanlık, görevleriyle ilgili konularda kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilecek.

Konut Kredi Hacmi 445 Milyar TL Oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan bültene göre, konut kredi hacmi, 445 milyar TL oldu.

BDDK’nin açıkladığı haftalık bülten verilerinde; sektörün kredi hacmi 6 Ekim itibarıyla 8 milyar 660 milyon lira azaldığı ve söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 10 trilyon 687 milyar 341 milyon liradan 10 trilyon 678 milyar 681 milyon liraya gerilediği gözlendi.

Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalararası dahil geçen hafta 32 milyar 343 milyon lira arttı. Söz konusu haftada yüzde 0,2 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı 13 trilyon 341 milyar 854 milyon lira oldu.

Tüketici kredilerinin tutarı 6 Ekim itibarıyla 4 milyar 434 milyon lira azalışla 1 trilyon 444 milyar 190 milyon liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 445 milyar 435 milyon lirası konut, 87 milyar 760 milyon lirası taşıt ve 910 milyar 996 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 3 milyar 815 milyon lira artarak 1 trilyon 242 milyar 798 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 0,4 azalışla 961 milyar 257 milyon liraya düştü. Bireysel kredi kartı alacaklarının 428 milyar 927 milyon lirası taksitli, 532 milyar 330 milyon lirası taksitsiz borçlardan oluştu.

Oğuzeli Sağlık Üssü Oluyor

Gaziantep’in en hızlı gelişen bölgesi Oğuzeli ilçesi sağlık üssü oluyor. Oğuzeli Belediyesi tarafından yapılan imar değişikliğiyle depremde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi’ne 6 bin metrekare alan eklenirken ikinci bir hastane yapımı için de 16 bin metre karelik yer imar onayından geçti. Her geçen gün nüfusu artan Oğuzeli ilçesi söz konusu projeler ile Gaziantep’in sağlık üssü olmaya aday.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi yeniden inşaa edilirken Oğuzeli Belediyesi tarafından ikinci bir hastane için de 16 bin metre karelik alana imar onayı verildi.

Devlet hastanesi arsasına 6 bin metre kare ilave yapıldı

Oğuzeli Belediyesi’nden yapılan açıklamada, depremde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi’nin yeniden inşaa edildiği ve yeni imar düzenlemesi yapılarak daha kapsamlı hale getirildiği bildirildi.

Oğuzeli Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Depremde zarar gören ve yeniden inşasına başlanan Oğuzeli Devlet Hastanesi’nin imar yönünden yetersiz olduğu için belediyemiz tarafından KAKS’ı artılarak ve Hmax-15.50 olarak imar tadilatı yapılmıştır. Ayrıca mevcut hastane alanına imar planında yaklaşık 6000 m2 daha ilave yapılarak hastane alanı genişletilmiştir” denildi.

Oğuzeli Belediyesi’nden dev sağlık projesi

Gaziantep’in en hızlı gelişim gösteren bölgesi olan Oğuzeli ilçesinin gelecekte sağlık alt yapısı sorunu yaşamaması için bugünden hazırlık yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, ikinci bir hastane için 16 bin metre karelik alanın imar kapsamına alındığı vurgulandı.

Açıklamada, “Oğuzeli ilçemizin nüfusu hızlı bir artış göstermektedir. Dolayısıyla gelecekte ikinci bir hastane yerine ihtiyaç olacağından ilçemizin Yoğurtcu Tepesi civarında 16 bin metre karelik alanı imar planımıza işledik ve planımız onaylanmıştır” ifadeleri yer aldı.,

Başhekim Uzm. Dr. Özdemir: Belediye başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum

Oğuzeli Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Sedat Özdemir, “Depremde zarar gören hastane binamızın yeniden inşasına başlanıldı. Depremden önce 50 yatak kapasite ile hizmet verdiğimiz hastanemiz Oğuzeli Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sait Kılıç’ın girişimleri imarda yapılan düzenleme ile 72 yatak kapasitesine yükseltildi. Belediye başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum. İnşaat süreci tamamlandıktan sonra en kısa sürede yeni hastane binamızda hastalarımıza hizmet vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Akdeniz Sahil Yolu Projesi Devam Ediyor

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, ’Akdeniz Sahil Yolu’ projesi çerçevesinde Melleç-Kaledran arasında devam yol yapım çalışmalarını yerinde inceledi.

Vali Pehlivan, Anamur ilçesinin Demirören Mahallesinde bulunan şantiye alanında yapılan toplantının ardından çalışmaları yerinde inceledi. İncelemenin ardından açıklamalarda bulunan Vali Pehlivan, “Geçtiğimiz yıl Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından Akdeniz Sahil Yolu projesi çerçevesinde ihalesi yapılan Melleç (Demirören)-Kaledran (Anıtlı), mahalleleri arasındaki güzergahı kapsayan karayolu inşaat alanında incelemeler yapmak üzere bugün Anamur ilçemize geldik. Biraz önce şantiyede Karayolları Bölge Müdürümüz, süreçle ilgili gelişmeleri ve gelinen son durumu paylaştı. Akdeniz Sahil Yolu projesi, sadece İlimizin ve bölgemizin değil, ülkemizin en büyük karayolu projelerinden birisidir. Mersin-Antalya arası yaklaşık 500 kilometre uzunluğunda bir güzergaha sahiptir. Bu yol güzergahının 264 kilometresi Mersin ilimiz sınırları içerisinde bulunuyor. Akdeniz Sahil Yolu projesiyle toplamda 28 tünel, 17 viyadük projesi bulunmaktadır. Bugüne kadar 28 tünelin 16’sı tamamlanmış durumdadır. 17 viyadüğün ise 8’i tamamlanmış ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuş durumdadır. Bu güzergahta toplamda 203 kilometreye varan uzunlukta duble yol bitirilmiş ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur” diye konuştu.

Dünyanın Gözü Beton 2023 Hazır Beton Kongresi’nde

 Kaliteli ve standartlara uygun hazır beton kullanımının yaygınlaşması ve sektörün dünya pazarında ilk sıralarda yer alması için önemli uğraşlar veren Türkiye Hazır Beton Birliği, 08 -11 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek “Hazır Beton Fuarı ve Kongresi ”ile 30’un üzerinde ülkeden ziyaretçi ağırlayacak.

Türkiye Hazır Beton Birliğinin TG Expo organizatörlüğünde gerçekleştirdiği“BETON 2023 Hazır Beton Fuarı ve Kongresi”, hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerini bir araya getirecek. BETON 2023 Hazır Beton Kongresi 8-10 Kasım 2023 tarihlerinde; Beton 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı ise 8-11 Kasım 2023 tarihlerinde Yeşilköy’de İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.

Hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerinin bir araya geldiği, son teknolojilerin, yerli üretim projelerinin, sektöre yönelik son gelişmelerin ilk kez paylaşıldığı Fuar’da uluslararası anlaşmalar içinde B2B görüşmeler yer alacak. dünya çapında ve Türkiye’den önemli akademisyenlerin konuşmacı olarak yer aldığı “Hazır Beton Kongresi” ise, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında sektörün 2024 vizyonunu dünyaya taşıyacak.

Hazır beton sektörü, 2022 yılı resmî verilerine göre 6 milyar doları aşan cirosu, 37 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküpü bulan üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yere sahip. Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en önemli fuar ve kongresine ev sahipliği yapacak olan “BETON 2023” sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluştururken, 30’un üzerinde ülkeden gelecek alım heyetleri ile dünyanın gözü de bu fuarda olacak.

Şubat ayında gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen depremler sonrası, hazır beton sektöründe ki yeni teknolojilerin ve denetimlerin öne çıktığını söyleyen Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “THBB olarak ‘Her Güvenli Yapıda İmzamız Var sloganımızla 1988 yılından beri standartlara uygun ve sürdürülebilir hazır beton üretimini ülke genelinde yaygınlaştırmak ve sürekli geliştirmek için faaliyet gösteriyoruz. Kurulduğumuz yıllarda hazır beton Türkiye’de yaygın değildi ve birçok ilde ilkel yöntemlerle şantiyelerde elle dökülen beton kullanılmaktaydı. Otomasyon ile üretilen ve mühendislik ürünü olan hazır betonun zorunlu olması için büyük çaba sarf ettik. Bu konuda TSE standartlarının oluşmasına katkı sağladık. Güvenilir hazır betonun üretilmesi için inisiyatif alarak 1995 yılında Kalite Güvence Sistemini (KGS) kurduk. Tüm üyelerimizin bu sistem kapsamında denetlenmesini zorunlu tuttuk. 2001 yılında Türkiye genelinde uygulamaya başlayan Yapı Denetim Sistemi ile şantiyelerde hazır betonlardan numuneler alınarak ürün güvenliği sürekli kontrol edilmeye başlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2018 yılında uygulamaya geçilen EBİS (Elektronik Beton İzleme Sistemi) ile beton numuneleri RFID etiketlerle dijital olarak izlenmeye başlandı. Sonuç olarak beton hem güvenilir hem de güvenilirliği çok sıkı şekilde denetlenen bir malzemedir”.

HER YIL EN AZ 300 BİN KONUT YENİDEN DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

Özellikle ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyükşehirlerde yaşanan büyük depremlerin ülke ekonomisine etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen THBB Başkanı Yavuz Işık, Türkiye’de her yıl en az 300 bin konutun yeniden dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan THBB Başkanı Yavuz Işık; “Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabilecektir. Bu nedenle, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı her yıl 300 bin konutu yenileyerek 20 yılda riskli 6,7 milyon konutun yenilenmesini hedefliyor. Konutların dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır” şeklinde konuştu.

Depremden etkilenen bölgelerde milyar dolarla ifade edebileceğimiz bir yıkımın meydana geldiğini belirten Yavuz Işık,: “Hazır beton sektörü, geçen yıl 6 milyar doları aşan ciro, 37 bini aşan istihdam ve yıllık 105 milyon metreküp üretime ulaştı. Hazır beton sektörünün toplam kapasitesi 200 milyon metreküptür ve kapasitemiz deprem bölgemiz için gayet yeterlidir. Öncelikli olarak standartlara uygun, kaliteli beton ve çeliğin seçilmesi ve uygulamanın çok iyi yapılması gerekiyor.”dedi.

İstanbul Fuar Merkezi’nde toplam 15.708 metrekarelik alanda düzenlenecek; Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO), Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC), Ankara Sanayi Odası (ASO), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), Türkiye Deprem Vakfı (TDV), Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Yapı Denetim & Deprem Mühendisliği Derneği ve Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından desteklenen “BETON 2023 Hazır Beton Fuarı ve Kongresi” 100’ün üzerinde katılımcısı ile 3.000’i yabancı (Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan) olmak üzere toplamda 12.000’den fazla sektör profesyonelini ağırlayacak.

Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’na 126 Ülkeden 34 Bine Yakın Ziyaretçi Geldi

Bu yıl 1.264 markanın katılımıyla 33.’sü düzenlenen Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Farı Zuchex’te 2 milyar dolarlık ticaret gerçekleşti. 126 farklı ülkeden iş insanlarını ağırlayan fuarı 7.267’si yabancı toplam 33.778 profesyonel ziyaret etti. Yurt dışından en çok ziyaretçinin geldiği ülkeler ise sırasıyla İran, Rusya Federasyonu, Makedonya, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Almanya, Lübnan, Azerbaycan ve İtalya oldu.

Tarsus Türkiye tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı, ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) ve KOSGEB destekleriyle Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen Zuchex 2023, yine beklentilerin ötesinde bir fuar oldu. Ev ve mutfak eşyalarına dair sezonun en yeni koleksiyonlarını, trend tasarımlarını ve inovatif yeniliklerini bir arada sergilendiği buluşmayı, yurt içi ve yurt dışından çoğunluğu doğrudan satın almacı 34 bine yakın profesyonel takip etti. Fuar, bu yıl ilk kez ZuchXTalks etkinliğine de ev sahipliği yaptı. E-Ticaret ve E-İhracat temalı organizasyonda, her biri alanının uzmanı 40 konuşmacı, ev ve mutfak eşyaları sektörüne yönelik dijital dönüşümün püf noktalarını anlattı. 

Aytemur; “Yurt dışı satın almacı programımız meyvelerini vermeye devam ediyor”

Sektörel ticarete 2 milyar dolarlık bir katkı sağladığı tahmin edilen Zuchex 2023’ün üstüne düşen görevi başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Yurt dışı satın almacı programımızın da başarısı sayesinde, 126 farklı ülkeden 7 binden fazla iş insanı fuarımızı ziyaret etti. Bu anlamda Zuchex 2023’ün sektör ihracatına ve ülke ekonomisine doğrudan katkısı oldu. Özellikle son dönemde global ekonomide yaşanan durağınlık ve küçülme karşısında, fuarın ticaret performansı, katılımcı markalarımızı küresel rekabette bir adım daha öne taşıdı” dedi. 

Sırada “HOST” buluşmaları var!

Zuchex 2023’ü geride bırakan Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları endüstrisinin sonraki ilk durağı,  9 – 11 Kasım 2023 tarihlerinde Tiran’da gerçekleşek HOST The Balkans Housewares Sourcing Türkiye fuarı olacak. Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan gibi Balkan ülkelerinden binlerce satın almacı, 150’den fazla Türk markası ile bu fuarda bir araya gelecek. Ardından Şubat ayında, bölgesinin en etkili uluslararası ticaret fuarları olan HOST Istanbul 2024 düzenlenecek.

Uluslararası Zuchex’in 2024 buluşması 19 – 22 Eylül tarihlerinde yine Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılacak. 

Nef, Yeni Yurt Projesine Start Verdi

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, ‘’İstanbul gibi bir metropolde geri dönüşüm süresi konutta 21 ila 33 yıl aralığında seyrederken, bu projede ortalama 11,6 yılda geri dönüşüm söz konusu.’’ dedi.

Nef, yeni yurt projesi Novu Academic Residences Haliç’e start verdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, İstanbul’un en yoğun öğrenci nüfusuna sahip bölgesinde geliştirilen proje, üniversite öğrencilerine konforlu bir barınma imkanı sunarken yatırımcılara da kira getirisi ve ek gelir fırsatı sunuyor.

Üniversite öğrencileri için tasarlanan modern ve konforlu bir yaşam konseptine sahip Novu, İstanbul’da gençlerin yaşam deneyimini kökten değiştiriyor. İlki 2016 yılında Merter’de hayata geçirilen Novu, yüzde 100 doluluk oranıyla dikkat çekiyor.

Türkiye’nin en büyük öğrenci nüfusuna sahip şehri İstanbul’da 2024 yılında tamamlanacak Novu Academic Residences Haliç, öğrencilere özel bir yaşam alanı sunarken, yatırımcılar için de dikkat çeken fırsatlar barındırıyor.

Proje, yaklaşık 600 öğrencinin barınma ihtiyacını karşılamayı hedeflerken, yatırımcıya da aylık minimum 19 bin TL kira geliri sunma potansiyeli taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, Novu’nun gençlerin hayat standardını yükseltme hedefiyle hayata geçirildiğini belirtti.

Novu Academic Residences Haliç’in gençlerin yaşam kalitesini yükseltmek ve yatırımcılara kârlı bir fırsat sunmak amacıyla tasarlandığını kaydeden Timur, şu ifadeleri kullandı:

‘’İstanbul’da 1,5 milyon civarında üniversite öğrencisi bulunuyor. Kamu ve özel yurtları topladığınızda ancak 130 bin öğrencinin barınma sağlayacağı çerçevede bir imkan söz konusu. Biz bu barınma sorununu çok önce gördüğümüz için daha önce Merter’de ilk Novu projemizle öğrencilerimize önemli ölçüde hizmet vermeye başlamıştık. Şimdi ikinci Novu projemizle, yine bu barınma sorununa çözüm sağlarken, gelirini enflasyona karşı korumak isteyen yatırımcılara da kira getirili bir yatırım fırsatı sunuyoruz. İstanbul gibi bir metropolde geri dönüşüm süresi konutta 21 ila 33 yıl aralığında seyrederken, bu projede ortalama 11,6 yılda geri dönüşüm söz konusu.’’

Kaynak: AA

“Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” Sergisi Ankara’dan Sonra İstanbul’a Taşınacak!

Yazgan Tasarım Mimarlık, kuruluşunun 20. senesinde, mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracağı bir sergi düzenliyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” sergisi, 19 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de, 9 – 23 Kasım tarihleri arasında ise İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak.

Yazgan Tasarım, mimarlık pratiğindeki 20. yılını önce Ankara CerModern’de, ardından da İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak olan bir sergiyle kutluyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” başlığını taşıyacak olan sergi, Yazgan Tasarım Mimarlık’ın mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracak. 

Geçen 20 yıl içinde Yazgan Tasarım toplam 31 ülkede proje hizmeti veren uluslararası bir mimarlık ofisine dönüştü. Yazgan tarafından tasarlanan toplam 9.000.000 m2 büyüklüğündeki100 proje inşa edilerek hayata geçti. Yazgan, proje üretimleri için geliştirdiği “Esnek Sistem Tasarımı” yaklaşımıyla gerçekleştirdiği bilgi bazlı, doğayla bütünleşik tasarımları ve mimari araştırmalarını sürdürüyor.

Yaratıcılığın parçanın kendisini değil, parçaları bir arada tutan ilişkileri tasarlamak olduğuna inanan Yazgan Tasarım Mimarlık kurucuları Begüm ve Kerem Yazgan akademide uzun yıllar yaptıkları araştırmalarla elde ettikleri teorik altyapıyı mesleki pratikle birleştirerek geliştirdikleri “Esnek Sistem Tasarımı” anlayışını ve bu yaklaşımla biçimlendirdikleri projelerini “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” başlıklı sergide bir araya getirecek. 

Teori ile pratiği birleştiren bütüncül ve bilgi bazlı mimari üretim anlayışıyla hareket eden Yazgan, projelerinde tasarım eylemlerini, tasarımı etkileyen aktörleri, parçaları ve bunların ilişki biçimini tanımlayarak esnek bir sistem yaratmaya çalışıyor. Yazgan Tasarım üretimlerinin arka planındaki, mimarlığı günümüz bilgi çağıyla ilişkilendirmeye yönelik ileri ve bütünleştirici bir yaklaşım olan ve mimarlığı üretmeye yönelik tüm verilerin sentezlenmesine dayanan “Smart Project” yaklaşımını da sergide tartışmaya açacak.  

Alumen, Anıl Zemin, Ardıç Cam, Grohe-Lixil, Heper, Jotun, Kalebodur, Kasso, Nurus, Şişecam ve Vitra firmalarının desteğiyle gerçekleştirilen “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” sergisi, 19 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de, 9 -23 Kasım tarihleri arasında ise İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak.

MHR GYO Halka Arz Gelirinde Kentsel Dönüşüm Projelerine Odaklanacak

Maher Yatırım Holding bünyesinde bulunan Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’nın iştiraki MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Yapı Kredi Yatırım aracılığıyla ‘Borsadan Satış’ yöntemiyle halka arz ediliyor.

Halka arzda, MHR GYO’nun çıkarılmış sermayesinin 620 milyon TL’den 827 milyon TL’ye yükseltilmesi nedeniyle oluşan 207 milyon TL nominal değerli hisse, 4,30 TL’den satışa sunulurken, halka açıklık oranı yüzde 25 olacak.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; MHR GYO, halka arz gelirinin tamamını gayrimenkul portföyünün genişletilmesi amacıyla yeni gayrimenkul alımı, kat karşılığı ve hasılat payı karşılığı projelerinin geliştirilmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin finansmanında kullanacak. Ayrıca, kentsel dönüşümde firma bazlı olası sıkıntıların bertarafı için bina tamamlama sigortasında kullanılması planlanıyor. Halka arz çalışmalarına 2023 yılı başlarında yoğunlaşan firma, SPK’dan 5 Ekim 2023’te onay aldı.

30 gün fiyat garantisi

Maher Yatırım Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Erdemoğlu, düzenlenen basın toplantısında, MHR GYO’nun, eşit dağılım yapılarak halka arz edileceğini belirterek, “Oradaki hedeflerimiz, kitle, bireysel küçük yatırımcılar. Tabana yayılmasını istiyoruz yatırımın. Arz ettiğimiz rakamın yüzde 100’ü sermayeye eklenecek.

Firmamızın hiçbir borcu bulunmuyor ve hiçbir ortak satış da olmayacak. Şu anki arzda da olmayacak. Bundan sonra bir yıl boyunca da olmayacağını taahhüt ediyoruz. 30 gün de fiyat istikrar garantisi veriyoruz” açıklamasında bulundu.

“MB’den izni bekliyoruz”

Halka arz sonrasında hedeflerinin kısa vadede ilk 20, orta ve uzun vadede ilk 10 firma arasında girmek olduğunu belirten Erdemoğlu, “Burada bizim sigorta ve finansın da katkısının kaldıraç etkisi olacağına inanıyoruz. Amacımız 360 derece finansın etrafında dönmek. Yine bir şirketimiz var. Merkez Bankası’ndan faaliyet izni beklediğimiz. O da ödeme yöntemi ve elektronik para şirketi. Şu anki vizyonumuz bu yönde ilerliyor” diye konuştu.

Büyüme odaklarına yönelik bir soru üzerine Erdemoğlu, “İlk odağımız kentsel dönüşüm. Çünkü Türkiye’de bir deprem gerçeği var. O nedenle ciddi bir kentsel dönüşüm olacağına inanıyoruz. Bu konuda da yurt dışından, özellikle EBRD, Dünya Bankası gibi kuruluşlardan milyarlarca dolarlık krediler geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

“Ataşehir’de binlerce konutluk projelere talibiz”

Kentsel dönüşümde İstanbul’a odaklandıklarını söyleyen Erdemoğlu, lokasyonları Ataşehir, ardından Yeni Sahra olarak açıkladı. Erdemoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ataşehir her geçen gün cazibe merkezi oluyor. İnanılmaz potansiyel var orada.

İmzalanacak projelerimiz var. Orada amacımız ada bazında yapmak, binlerce konutluk projelere talibiz” diye konuştu. GYO’ların proje geliştirdiğinin altını çizen Erdemoğlu, şöyle devam etti: “Biz müteahhit değiliz ve müteahhit de olmak istemiyoruz. GYO’lar proje geliştiriyor ve finanse ediyorlar. Biz orada kendi alanında başarılı, düzgün işler yapmış, müteahhit firmalarımızla beraber ilerlemek istiyoruz” diye konuştu.

Piyasa değeri 2.88 milyar TL

Ofis ve ticari gayrimenkulde faaliyet gösteren MHR GYO’nun portföyünde İstanbul Ataşehir’deki Quick Tower projesi ile Ankara Çankaya’daki Maidan İş ve Yaşam Merkezi’ndeki 3 bağımsız bölüm yer alıyor. Leed Platinum sertifikasına sahip sayılı ofis binalarından olan Quick Tower ve Maidan İş ve Yaşam Merkezi’nin kira gelirleri, doğrusal yöntemle gelir tablosuna aktarılıyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından hazırlanan raporlara göre, 30 Haziran 2023 tarihi itibariyle MHR GYO portföyünün toplam piyasa değeri 2 milyar 880 milyon 980 bin TL (KDV Hariç) olarak hesaplanırken, raporda Quick Tower’ın piyasa değeri 2 milyar 856 milyon 245 bin TL (KDV Hariç), Maidan İş ve Yaşam Merkezi’n de yer alan 3 bağımsız bölümün piyasa değeri ise 24 milyon 735 bin TL (KDV Hariç) olarak belirtildi.

Bingöl Devlet Hastanesi ve Halk Kütüphanesi Projelerinde Çalışmalar Hızla Devam Ediyor

Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, inşaat çalışmaları devam eden 500 yataklı devlet hastanesi ve halk kütüphanesi projelerini yerinde inceledi.

Vali Ahmet Hamdi Usta, ilk olarak 500 yataklı devlet hastanesi inşaat alanında incelemelerde bulundu. Burada yetkililerden bilgi alan Vali Usta ardından Bingöl 100. Yıl İl Halk Kütüphanesi’ne geçti. Burada yetkililerde bir araya gelen Usta, çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yeni hastanenin ilin sağlık altyapısına önemli katkılar sağlayacağını belirten Vali Usta, “Yeni hastanemizin tamamlanmasıyla birlikte ilde sağlık hizmetleri daha etkili bir şekilde sunulacak. Hastanenin modern altyapısıyla birlikte vatandaşlarımız daha kaliteli sağlık hizmetine erişebilecektir” dedi.

Anakent Otopark ve Meydan Projesinin Yüzde 30’u Tamamlandı

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Anakent Otopark ve Meydan projesinde yüzde 30 ilerleme kaydedildiğini açıkladı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi kentteki otopark sayısını ve yaşam alanlarını artırma hedefi doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Bankalar Caddesi ile Kuyumcular Çarşısı arasında bulunan Anakent İş Merkezi’nin yıkılmasının ardından otopark ve meydan projesinin startını veren Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına aralıksız devam ediyor. 

Yüzde 30 fiziki gerçekleşmeye ulaşan ‘Anakent Otopark ve Meydan Projesi’ 3 katlı 222 araçlık otopark, meydan ve kafeden oluşuyor. Kent estetiğinin ön planda tutulduğu projenin 2024 yılında tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor. 

Projenin yüzde 30’u tamamlandı İnşaat çalışmalarını yerinde inceleyerek bilgi alan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Anakent İş Merkezi diye bilinen yüksek katlı binayı yıkarak yerine çok modern konvansiyonel otopark yapıyoruz. Üst bölüm ise meydan ve kafe olacak. Şehrin kalbi olarak ifade edebileceğimiz noktalardan biri olan bu bölgeye uygun olmayan bir kütleyi kaldırdık ve sonrasında ihtiyacı karşılayacak bir proje uyguladık. Projenin yüzde 30’u tamamlandı. Bölgedeki otopark sorununu çözecek ve insanlarımızın buluşma noktası olacak projemiz hızla ilerliyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte bölgede yeni bir çekim merkezi oluşacak. Kentimiz için muhteşem bir projeyi hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

Novada Outlet Muğla Projesi 2024’te Hizmete Girecek

Ramada Otel’in de içinde bulunduğu Novada Outlet Muğla projesi, 600 milyon avroluk yatırımla 2024 yılının üçüncü çeyreğinde hizmete açılacak.

Alışveriş, kültür-sanat ve eğlenceyi tek çatı altında sunan Novada AVM, içinde Ramada Otelin de bulunduğu Novada Outlet Muğla projesini 2024 yılının üçüncü çeyreğinde ziyaretçileriyle buluşturacak. Aksoy Grup tarafından Muğla Yatağan’da inşaat çalışmaları devam eden ve bölgenin cazibe merkezi olmaya hazırlanan Novada Outlet Muğla Alışveriş Merkezi ve Otel projesinin yatırım maliyeti yaklaşık 600 milyon TL. olacak. 

Novada Outlet Muğla, Otel ve Alışveriş Merkezi projesi, avm ve rezidans yatırımlarıyla tanınan ve isim hakkı sahibi olan Turkmall’un yanı sıra; konsept geliştirme ve kiralama süreçlerinde MallMark, inşaat sürecinde ise projenin yatırım şirketi olan Aksoy Grup işbirliğiyle hayata geçirilecek. 

Novada Outlet Muğla Yatırımcısı Ali Aksoy, bölgenin nitelikli ve ulaşılabilir marka ihtiyacının yanı sıra, sosyalleşme ve buluşma noktası eksikliğinin de tespit edilerek yatırımlarının gerçekleştirildiğini aktardı. Novada Outlet Muğla’nın her yaş ve statüdeki ziyaretçinin yeni rotası olacağını söyleyen Aksoy, özellikle seyahat halindeki ziyaretçilerin vazgeçilmez mola noktası haline geleceklerini söyledi. 

Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu da, Novada zincirinin istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü kaydederek, “Özellikle yol üstü outletlerinde en tanınan ve en başarılı markalar arasında yer alan Novada, yeni yatırımlarla kalitesini Türkiye’nin farklı noktalarına taşımaya devam edecek” dedi.   

Hem AVM Hem de Otel Yatırımı

Novada Outlet Muğla’nın sunduğu alışveriş olanakları ve sosyal imkanlarıyla bölgenin yeni çekim merkezi olacağını vurgulayan Yatırımcı Temsilcisi Beste Demir, “Novada Outlet Muğla Alışveriş Merkezi’nin toplam kiralanabilir alanı 15 bin metrekare, açık eğlence alanı 4 bin metrekare olacak. Mevcut konsept ve marka yerleşimi 60 mağaza olacak şekilde tasarlandı. 800 araç kapasiteli otoparkıyla tek katlı bir AVM olarak ziyaretçileriyle buluşacak. Proje bünyesinde yer alan 180 yatak kapasiteli Ramada Otel ile inşaatı tamamlanacak olan projenin yaklaşık maliyeti 600 milyon TL. olacak. Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Ramada Hotel, 180 yatak kapasitesiyle Novada Alışveriş Merkezi’nin yanında konumlanacak. Modern mimarisi ve dünya çapındaki hizmet anlayışı ile bölgenin en güçlü otellerinden biri olacak” diye konuştu.  

2024 Sonbaharında Kapılarını Açacak 

Projenin inşaatına geçtiğimiz ağustos ayında başladıklarını kaydeden Beste Demir sözlerine şöyle devam etti: 

“2024 yılının üçüncü çeyreğinde alışveriş merkezimizi faaliyete geçireceğiz. 2024’ün son çeyreğinde ise Ramada Otel ve eğlence merkezi projesinin faaliyete başlamasını planlıyoruz. Alışveriş merkezimizin kiralamaları yaklaşık yüzde 70 seviyesine ulaştı. Nisan 2024’te mağaza teslimlerinin yapılmasını öngörüyoruz. Projenin konsept geliştirme ve kiralama senaryosunu yeni nesil yol üstü avm konsepti üzerine inşa edildi. Eğlence kültür sanat alışveriş gastronomi festival gibi tematik alan organizasyonu ve marka karması hem bölge halkının hem de yol üzeri ziyaretçilerinin ihtiyaçlarını karşılamalarına yönelik kurgulandı. Marka karması kadın, erkek, çocuk giyim, ev tekstil, ayakkabı ve aksesuar markaları yakın bölge yerleşim alanları ile karayolu güzergahını kullanacak yazlıkçı, tatil müşterisi hedef kitlesi gözetilerek oluşturuldu. Bölgenin özellikle karayolu hattında yeme – içme alışkanlıkları göz önünde bulundurularak; yerel mutfağın yanı sıra dünya mutfağı ve lezzet deneyimi yaşatılacak cafe – restoranlar kategorisinin güçlü oyuncuları gelen ziyaretçilere hitap edecek şekilde konumlandırıldı”

Konumuyla da Dikkat Çekiyor

Novada Outlet Muğla’nın, Yatağan, Milas, Çine, Kavaklıdere ve Muğla merkeze hitap edecek özel bir noktada yer aldığını dile getiren Demir, “7’den 70’e ziyaretçilerimizi ağırlayacağımız Novada Outlet Muğla, karayolu yoğunluğundan pay alabilecek ulaşılabilirlikte. Anayola 500 metre cephesi bulunan Novada Outlet Muğla, İstanbul, Bursa, İzmir’den Marmaris, Datça, Göcek, Fethiye, Antalya, Kaş’a, Ankara, Afyon, Denizli’den Bodrum’a giden ana yol üzerinde bulunuyor. Yatağan konumlu Novada, Muğla Merkeze 17 km., Milas merkeze 46 km., Çine merkeze 30 km., Marmaris merkeze 86 km. mesafede yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Vera Konsept GYO Halka Arz Oluyor

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Vera Konsept Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) halka arzını onayladığını açıkladı.

Yayımlanan SPK bültenine göre halka arz sermaye artırım yöntemiyle yapılacak. 55 milyon lira nominal tutarda hisse, hisse başına 15,78 liradan halka arz edilecek.

Hisselerin tamamının satılması halinde halka açıklık oranı yüzde 26,8, halka arz büyüklüğü 867,9 milyon lira, yaklaşık 31,3 milyon dolar olacak.

Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 25’e kadar olan bölümüyle mevcut konut ve AVM projesinin finansmanı, yüzde 45’ine kadar olan bölümüyle Gölbaşı arsasında planlanan otel projesinin finansmanı, yüzde 45’e kadar olan bölümüyle yeni arsa alımı veya projelerin finansmanı sağlanacak.