“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 69

Düzen Laboratuvar’ın İstanbul’daki Şubesi Iglo Architects İmzası Taşıyor

Özel Düzen Laboratuvarları’nın İstanbul’daki üçüncü şubesinin tasarım ve uygulaması ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Esen Akyar Karoğlu ve Mimar Zafer Karoğlu liderliğindeki Iglo Architects tarafından hayata geçirildi.


Birbirinden farklı ölçeklerde ve fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu ortaklığındaki Iglo Architects, Ankara merkezli Özel Düzen Laboratuvarları’nın Ataşehir Nida Kule içindeki şubesinin tasarım ve uygulamasını üstlendi. Daha önce Düzen Laboratuvarları’nın Mecidiyeköy’deki ikinci ve İstanbul’daki en büyük kompleksinin tasarımını da üstlenen Iglo Architects için projede halihazırda verilen üst düzey hizmet kalitesinin korunması en önemli kriterlerden biri oldu.


Altı metrelik tek cepheden doğal ışık alan, 100’er metrekareklik iki kattan toplam 200 metrekarelik bir alana sahip mekanda olabildiğince geniş ve konforlu bir lobi ve resepsiyon alanı, bir doktor odası, üç adet kan alma odası, ikram alanı, bir hemşire dinlenme odası, birisi engelli olmak üzere üç adet misafir tuvaleti, otel odası konforunda bir spermiogram odası, bir personel soyunma ve dinlenme odası, içinde personelin yemek yiyebileceği bir mutfak alanı ve en az 55 metrekare olmak üzere bir laboratuvar alanı, projede Iglo Architects’ten tasarlanması beklenen hacimler olmuş.

Tüm Mekanda Ağaç Yapısından Bir Kurgu Oluşturuldu
Tüm fonksiyonların birbirleriyle ilişkileri Iglo Architects tarafından analiz edilmiş ve bu doğrultuda her bir fonksiyonun ihtiyacını optimum seviyede karşılayan hacimler atanmış ve yerleştirilmiş. Bu amaçla tüm mekanda ağaç yapısında bir kurgu oluşturulmuş ve tek bir arter ile tüm fonksiyonlara ulaşım hedeflenmiş. Mekan içinde binanın asansör kuyusunun oluşturduğu nişe resepsiyon ve kayıt bankosu konumlandırılmış; böylece oldukça konforlu ve geniş bir bekleme ve çocuk oyun alanı elde edilmiş. Giriş kapısı kaydırılarak arterin aksına alınmış.


Doktor odası, mekanın ortasında şeffaf bir hacim olarak konumlandırılmış. Bu sayede hem doktorun mekanın merkezinde olarak tüm birimlere hakim olması, hem de arkada kalan hacimlere doğal ışık aktarılması sağlanmış. Karşısındaki ikram bankosu, karşılama ve kayıt bankosunun uzantısı olarak, sonundaki numune bankosu ile birlikte bir ünite olarak tasarlanmış ve uygulanmış. Giriş katın doktor odasından sonraki arka bölümü, kan alma odalarına ve tuvaletlere ayrılmış. Bu mekanlar özel olarak numune hacimleri olarak tasarlanmış ve numunelerin hemşireler tarafından alınabileceği özel bölmeler oluşturulmuş.
Tek kol merdiven ile inilen alt katta arterin soluna düz bir hat halinde spermiogram odası, personel soyunma odası ve sekiz kişilik yemek masasına sahip bir mutfak alanı konumlandırılmış. Sağ tarafta kalan merdiven altına server odası yerleştirilmiş ve bu katın geride kalan 55 metrekarelik kısmı laboratuvara ayrılmış.


Bütün projede 4000K günışığı LED aydınlatma tercih edilmiş ve tüm mekanın duvarlarında zeminden tavana depolama mobilyaları uygulanmış. Yüzey kaplaması olarak mekandaki hijyen duygusunu ve ışık miktarını artırmak adına Hi-Gloss beyaz laminat tercih edilmiş ve tüm zemin ve ıslak hacimlerde brüt beton desenli 60×60 cm ölçülerde porselen seramik uygulanmış. Projede antrasit renkli dekoratif havalandırma kanalları ve mekanik aksam, ayrıca duvarların 280 cm’den üstünün ve tavanın aynı renkte boyanması ile endüstriyel bir görüntü elde edilmiş.


Mekan çekimleri fotoğraf sanatçısı Fethi İzan tarafından yapılan Özel Düzen Laboratuvarları Ataşehir Nida Kule Şubesi, Denizhan Mutlay ve Zafer Karoğlu liderliğindeki Iglo Architects ekibi tarafından iki buçuk aylık sürede tasarlanmış ve uygulanmış.

“Yeşil Binaların Önemi Arttı”

Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı yaptığı açıklamada küresel ısınmaya dikkat çekerek yeşil binaların öneminin arttığını söyledi.


Kürsel ısınma son yıllarda tüm dünyanın ortak gündemi. İklim değişikliği, doğal kaynakların yok olmaya başlaması ve çevre kirliliği gibi insan yaşamını etkileyen değişimler çağımızda sürdürülebilirliğin hayati öneminin ortaya çıkmasına neden oldu.
Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı yaptığı açıklamada, yapılaşma sürecinde doğal kaynak tüketimine dikkat edilmemesi, ortaya çıkan atıkların iyi yönetilememesi halinde doğaya ciddi zararlar verdiğini söyledi.


Dünyadaki binaların küresel enerjinin yüzde 40’ını kullandığını belirten Ilıcalı, bu tüketimin sonucunda özellikle fosil yakıtların kullanılması sebebiyle ortaya çıkan karbon ayak izinin ulaşım araçlarının tamamında ortaya çıkan miktardan daha fazla olduğunu ifade etti. Yapı sektörünün durmasının mümkün olmadığını aktaran Ilıcalı, sektörün çevre ve insan üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedefleyen yeşil bina çözümlerine yönelmek zorunda olduğuna dikkat çekti. Ilıcalı, “Amerikan Yeşil Bina Konseyi (United States Green Building Council. USGBC) tarafından yapılan bir araştırma, yeşil bir binanın, standart bir binaya oranla ortalama olarak yüzde 32 daha az elektrik kullanarak yılda ortalama 350 metrik ton karbon emisyonunun önüne geçtiğini açıklamıştır” şeklinde konuştu.


Sürdürülebilirlik konusunda önemli bir konuya değinen Ilıcalı, Türkiye’deki bina stokunun yaklaşık yüzde 77’sinde yalıtım uygulanmadığını dile getirdi. Ilıcalı sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizdeki mevcut yapılarla karşılaştırdığımızda; İsveç’teki ortalama her bina İstanbul’daki ortalama bir binadan yaklaşık 2.8, Ankara’daki bir binadan 3.6 kat, Erzurum’daki her binadan 6 kat az yakıt kullanımıyla aynı düzeyde ısınabilmektedir. 50 milyar dolar civarında bir enerji ithalatımız var. Bunun 22.5 milyar doları doğrudan doğruya binaların ısıtılması ve soğutulmasına gidiyor. Bu veriler, Türkiye’de enerji tasarrufu sağlama potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Özetle bina inşaat yatırımlarını ne ölçüde enerji tasarruflu bir hale getirebilirsek, sürdürülebilirliğe ilişkin hatırı sayılır bir katma değer sağlamış olacağız.”

Avrupa Birliği’nde İnşaat Üretimi Arttı

Avrupa Birliği’nde inşaat üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,2 arttı.


Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB ve Euro Bölgesi’nin eylül ayı mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretimi verilerini yayımladı.


Açıklanan verilere göre Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde inşaat üretimi Elül ayında bir önceki aya kıyasla 0,9 yükseldi. İnşaat üretiminde geçen yılın aynı ayına göre 1,5 yükseliş kaydedildi.


AB ülkeleri arasında eylülde inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla artış yüzde 8,5 ile Slovenya’da, yüzde 6 ile İsveç’te ve yüzde 4,1 ile Macaristan’da ölçüldü. En fazla düşüş ise yüzde 4,9’la Romanya’da, yüzde 3,8’le Slovakya’da ve yüzde 1,9’la Polonya’da belirlendi.

“Sağlam Yapılarda Oturmak Lüks Değil, Gerekliliktir”

Düzce’de gerçekleşen 5.3’lük deprem sonrası açıklama yapan Life Style COO’su Ahmet Fırat,”Sağlam temelli ve sağlam yapılı bir konutta yaşamak lüks değil gerekliliktir” dedi.


Düzce’de gerçekleşen 5.3’lük deprem, İstanbul, Sakarya ve birçok şehirde birden hissedildi. Yaşanan deprem nedeniyle konutların sağlamlığı ve güvenli yaşam alanı konusu ise yeniden vatandaşın gündemine oturdu.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, “Düzce’de yaşanan deprem sonrasında kamuoyunun ve halkımızın gündemi yeniden Türkiye’nin deprem gerçeği ve konutların sağlamlığı konusu oldu. Türkiye, doğusundan batısına kadar uzanan aktif bir fay hattı üzerinde yer alıyor” dedi.

“Sağlam Konut Üretmek Bir Sorumluluktur”

Depremi hisseden tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Fırat, “Türkiye’nin deprem ülkesi olması yalnızca yaşadığımız depremlerden sonra gündeme geliyor. Ancak unutulmamalıdır ki sağlam temelli ve sağlam yapılı bir konutta yaşamak lüks değil bir gerekliliktir. Bu nedenle 84 milyon nüfuslu ülkemizde her bir vatandaşımız güvenli konutlarda yaşayabilmelidir. Buradan sektörümüzde konut projeleri üreten bütün müteahhitlere seslenmek istiyorum. Malzeme olarak en ucuz olanın değil, tamamen deprem yönetmeliğine uygun ve zemin etüdleri yapılmış güvenli, kaliteli malzemelerin kullanıldığı projelere imza atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum” dedi.


Tüik raporlarına göre inşaat maliyet endeksinin, 2021 yılı eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 39,54 arttığına dikkat çeken Ahmet Fırat, “İnşaat sektörü için ayakta ve dengede kalmak ne kadar zor olsa da, öncelik her zaman vatandaşın beklentisini karşılamak yönünde olmalıdır. Konut üretiminde ucuz malzeme kullanmak yapının sağlamlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle bu işi yapan firmaların elini taşın altına koyması gerekmektedir. Sağlam konut üretmek bir sorumluluktur” görüşünü bir kez daha hatırlattı.

Copa Isı Sitemleri Bayileriyle Bir Araya Geldi

COPA Isı Sistemleri, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yetkili servisleriyle Antalya Titanic Beach Lara Otel’de buluştu.

İklimlendirme sektörünün lider firmalarından COPA Isı Sistemleri tarafından düzenlenen yetkili servis toplantısı, Antalya Titanic Beach Lara Otel’de gerçekleştirildi. COPA Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler, COPA Isı Sistemleri Genel Müdür Ersin Kantar ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen COPA yetkili servislerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 2022 yılı hedeflerinin altı çizilirken sektörel değerlendirmeler de yapıldı. Toplantıda müşteri memnuniyetinin arttırılmasına yönelik sunumlar paylaşılırken aynı zamanda Satış Sonrası Hizmetler Departmanı tarafından da yeni ürünlerin eğitimleri gerçekleştirildi. Türkiye Satış Müdürü Can M. Zengin ve Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ali Erdemir’de sunumlarını yetkili servislerle paylaştı. COPA Pazarlama Müdürü Deniz Baskak ise büyük ses getiren “Takın, Unutun” reklam kampanyasının yarattığı sinerjiyle elde edilen başarıları aktardı.

Copa, 2022’ye Hazır!
Müşteri memnuniyeti ve kaliteli hizmet algısını ön plana çıkartarak 2022 yılı hedefleri hakkında önemli bilgiler veren COPA Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler:” İklimlendirme pazarı da diğer tüm sektörler gibi pandemiden etkilenen sektörler arasında yer aldı. Ancak COPA Isı Sistemleri olarak, 2021 yılında büyüme ivmemizi başarıyla sürdürdüğümüzü belirtmek isterim. Doğru strateji ve planlama ile yeni normal olarak adlandırılan döneme hazırlıklı girdik. 2021 yılını bir önceki yıla göre iki kat büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz. COPA’nın başarı hikayesinde en büyük rol tabii ki siz çalışma arkadaşlarımızın. 30. yılımızı kutlayacağımız 2022 yılında da hız kesmeden büyümeye ve yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Kurulduğumuz tarihten itibaren çağın tüm gerekliliklerini yerine getirerek sektörümüzde değişimin ve gelişimin öncülerinden olmak için çalıştık. 30 yıllık başarılarla dolu yürüyüşümüz, aynı zamanda gelecek için de omuzlarımıza önemli sorumluluklar yüklüyor. Şirket olarak bilgimiz, kalitemiz ve deneyimimizle sınırlarımızı aşmaya hazırlandığımız yepyeni bir sürece giriyoruz. Bu yolculukta, Türkiye’nin farklı bölgelerinden olan yetkili servislerimizle birlikte yeni başarılara yelken açmayı hedefliyoruz” dedi.

Pandemiyle birlikte tüketim alışkanlıkları ve önceliklerin değiştiğini ifade eden, COPA Genel Müdürü Ersin Kantar ise: “COPA olarak her alanda yaşadığımız değişimlere adapte olmaya, iş güvenliği süreçlerimizden ürünlerimizde yaratacağımız konfora kadar odağımızı insan olarak belirlemeye ve geleceğimizi buna göre planlamaya çalışıyoruz. Şirket içerisinde prosesleri değerlendirmemizden, ürün tasarlama süreçlerimize kadar tüm çalışmalarımızın içerisinde bu değişimler ve gelecek beklentilerine cevap verebilmek var. Bir yandan rekabette farklılaşmaya odaklanırken bir yandan da gelecek için bugünden hazırlanmaya çalışıyoruz” dedi.

Nüans Yapı’dan İzmir’e 3 Yeni Proje

Nüans Yapı, İzmir’in Çeşme, Bornova ve Güzelbahçe ilçelerinde yeni projeler hayata geçirecek.


İzmir’e 3 yeni inşaat projesi geliyor. Nüans Deluxe projesinde sona yaklaşan Nüans Yapı Çeşme, Güzelbahçe ve Bornova’da 3 yeni proje hayata geçirecek.


Markalı konut projeleri üreten ve ağırlıklı olarak villalara odaklanan Nüans Yapı, Nüans Delux projesini tamamlamak üzere. Firmanın Çeşme’de hayata geçirdiği, denize sıfır projesi Nüans Serenity’i satışa çıktı. Nüans Yapı şimdi ise İzmir’e 3 yeni proje daha kazandırmaya hazırlanıyor.

Firmanın Güzelbahçe’de hayata geçirmeyi planladığı Nüans Elegance projesi ruhsat alma aşamasında. Bornova’da yükselecek Nüans Yapı Bornova projesi ise şu an için geliştirme aşamasında. Üçüncü proje olan Nüans Elite ise Çeşme’de hayata geçirilecek.


Yeni projelerle ilgili bilgi veren Nüans Yapı Genel Koordinatörü Süleyman Aksoy, Nüans Deluxe projesinin karşısında yer alan arazide Nüans Elite projesini hayata geçireceklerinis söyledi. Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: “Geliştirme aşamasında olan projemizde daire sayısı henüz netleşmedi. 21 ile 24 arasında 4+1 daire yapmayı planlıyoruz. 4 adet de villa yer alacak. Yeni Bornova, eğitim ve AVM bölgesi olarak öne çıkıyor. Son 5 yıldır Bornova’nın en çok talep gören bölgesi oldu. Burada çok ciddi bir konut talebi ile karşılaştık. Bu talebe istinaden yeni projemizi hayata geçiriyoruz. İmar durumundan dolayı sosyal alan yapmaya çok müsait. Biz firma olarak sosyal alanları çok iyi kullanıyoruz. Sadece bir konut değil kendi içerisinde bir yaşam alanı sunuyoruz.”

Haberdeki firma firmanın Nüans Deluxe projesine aittir.

Osmaniye Bahçe’ye 50 Yataklı Hastane İnşa Edilecek

Sağlık Bakanlığı’ndan Osmaniye’nin Bahçe ilçesine 50 yataklı hastane yatırımı!

Sağlık Bakanlığı, Osmaniye’nin Bahçe ilçesinde hastane inşaatı yapacak. 50 yatak kapasiteli hastane için sözleşme imzalandı.


Sağlık Bakanlığı Türkiye’nin çeşitli yerlerdinde sağlık altyapısını güçlendirmek için çalışmalara devam ediyor. Bu kapsamda Osmaniye’de 600 yataklı Osmaniye Devlet Hastanesi, 100 yataklı Düziçi Devlet Hastanesi ile Sumbas ve Toprakkale ilçelerinde entegre ilçe hastanelerinin inşaatı devam ediyor. Şimdi ise Bahçe ilçesine yeni bri sağlık yatırımı geliyor.


50 yataklı yeni Bahçe Devlet Hastanesi, tam donanımlı olarak inşa edilecek. Hasta odalarının 14’ü çift kişilik, 17’si tek kişilik olacak. 11 poliklinikte hasta kabulü yapacak olan hastanede hasta odaları, ameliyathaneler, özellikli birimler, ağız ve diş sağlığına yönelik hizmet verecek diş ünitleri yer alacak. Özellikli birimlerden diyaliz ünitesi 10 yatak, palyatif servis 5 yatakla hizmet verecek. Hastanede tam teşekküllü 2 ameliyathane bulunacak. 15 müşahede yatağı ile hizmet verecek acil serviste 4 poliklinikte hasta kabulü yapılacak. 2 doğum odasının planlandığı hastanede ayrıca 15 kişilik gebe sınıfı kurulacak. Ağız ve diş sağlığına yönelik 3 diş üniti hizmet verecek. Diyabet merkezinin kurulacağı hastanede, 5 yataklı evde sağlık birimi de olacak.


Osmaniye Bahçe Devlet Hastanesi Projesi’nin 2023 yılında tamamlanarak hizmete alınması planlanıyor.

Urbanjobs’ın Yeni Projesi: Nappo Pizza

Urbanjobs, Nappo Pizza projesinde, “ne az, ne de çok, olması gerektiği kadar” teması üzerine kurulu bir tasarım anlayışı sunuyor.


Nappo Pizza’nın iç mimari tasarımı ve uygulaması Urbanjobs tarafından yapıldı. Kanyon Alışveriş Merkezi içerisinde, üç tarafı düzensiz duvarlarla çevrili bir mekanda geliştirilen Nappo Pizza projesi, mevcut duvarları olduğu gibi bırakan ve onlara temas etmeden yeni bir kabuk ortaya koyan bir tasarım anlayışıyla ele alınmış. Böylece, mevcutta var olan kaotik ortamın içerisinde, tamamen öklidyen olarak oturtulmuş yeni bir mekan oluşturulması hedeflenmiş. Tüm mevcut duvarlarda yarı mat siyah boya kullanılmış. Tamamen açık bir mutfak alanı, herhangi bir giriş veya çıkış kapısı olmayan yüksek bir duvarın arkasına yerleştirilmiş.


Urbanjobs’ın klasik mekan beklentilerinin ötesine taşıdığı ve bezeme öğeleri ile bütünleşen dekoratif iç mekan anlayışına karşı bir cevap niteliğinde ele aldığı Nappo Pizza projesi, tasarım ekibinin mimari perspektif sunan iç mekanlar üretme çabasının bir sonucu. Tüm projelerinde vermeye çalıştığı “ne az, ne de çok, olması gerektiği kadar, olmaması gerektiği için” teması üzerine üretilmiş olan mekan, pizza yapmanın işlevsel yönüne ve yemek yemenin özüne vurgu yapmaya çalışıyor. Bunlar haricinde gereksiz hiçbir detaya ve bezemeye yer verilmiyor. Korkulukların zemin ile bağlantısına dair bir detay dahi görünmüyor. Buna benzer tüm detaylar, görmediğimiz duvar ve zemin altı katmanlarda önceden çözülmüş. Öne çıkarılmak istenen alanlarda mermer kullanılmış, binlerce yıl içinde oluşmuş bu doğal taş ile yemek yapmanın sürecine dayanan ortak bir bağ yaratılmış. Bu sebeple, pizzayı öne çıkarmak ve bu bağlamı bütünleştirmek için pizza fırını, fırın yüksekliğinde mermer bir duvar ile çerçevelenmiş. Eklenen diğer duvarlar çerçeveleri asmak veya korkuluk için bir destek duvarı olarak düşünülmüş.


Projenin bağlamsal boyutunun yanında, mimari anlamda en büyük zorluk çarpık bir iç mekana sahip olması. Kendi içinde de hiçbir dik açısı olmaması sebebiyle, projedeki temel ihtiyacı “mekanın gönyeye alınması” olarak tanımlayan Urbanjobs tasarım ekibi, girişe göre sağdaki duvara 90 derecelik bir çizgi koymaya karar vermiş ve sonraki adımlarını bu çizgiye göre düzenlemiş.

Ekim Ayında 137 Bin 401 Adet Konut Satıldı

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com verilerine göre Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 599 TL, ortalama konut fiyatı 467 bin 870 TL oldu. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim 2021 konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Ekim ayında Türkiye genelinde 137 bin 401 adet konut satışı gerçekleşti. Bu adet ile konut satışları bir önceki aya göre yüzde 7 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 15 artış gösterdi. 

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com’un verilerine göre Türkiye genelinde Ekim ayı sonu itibariyle konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 31 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 599 TL, ortalama konut fiyatı 467 bin 870 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 20 yıl oldu. 

Konut Satışında En Yüksek Pay İstanbul’un 

Ekim ayında konut satışlarında İstanbul 26 bin 41 konut satışı ve yüzde 19 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 13 bin 466 konut satışı ve yüzde 10 pay ile Ankara, 8 bin 218 konut satışı ve %6 pay ile İzmir izledi. Endeksa verilerine göre, Ekim ayı sonu itibariyle İstanbul’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 30, ortalama konut metrekare satış fiyatı 5 bin 92 TL, ortalama konut fiyatı 585 bin 580 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 24 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 2 bin 596 TL, ortalama konut fiyatı 337 bin 480 TL. İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 33, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 564 TL, ortalama konut fiyatı 570 bin 500 TL oldu.

Yıllık Değer Artışı En Yüksek Olan 3 İl: Aydın, Muğla ve Balıkesir

Ekim ayında en fazla konut satışı olan 30 il içerisinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Aydın, Muğla ve Balıkesir oldu. Aydın’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 58 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 936 TL, ortalama konut fiyatı 695 bin 976 TL. Muğla’da konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 54, ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 10 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 171 bin 300 TL. Balıkesir’de ise konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 48 olarak gerçekleşti, ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 953 TL, ortalama konut fiyatı 474 bin 360 TL oldu. 

İpotekli Satışlarda Düşüş Kaydedildi

Türkiye genelinde Ekim ayında ipotekli konut satışları bir önceki aya göre yüzde 6 düşüş, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 10 artış göstererek 28 bin 49 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 20 olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise bir önceki aya göre yüzde 7 düşüş, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 16 artış göstererek 95 bin 487 oldu. İkinci el konut satışları toplam satışların yüzde 70’ini oluşturdu. Yabancıya konut satışı ise bir önceki aya göre yüzde 16 azalıp, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 6 artarak 5 bin 893 olarak gerçekleşti.

2021 yılı Ocak-Ekim ayları değerlendirildiğinde konut satışlarının geçen senenin aynı döneminde göre yüzde 15 azalarak 1 milyon 86 bin 539 olarak gerçekleştiği görülüyor. Bu dönemde ipotekli konut satışı yüzde 61 azalışla 209 bin 904, ikinci el konut satışları yüzde 14 azalışla 757 bin 469 olarak gerçekleşti. Bu dönemde kredili konut satışları toplam satışların yüzde 19’unu, ikinci el konut satışları ise toplam satışların yüzde 70’ini oluşturdu.

“Faiz İndirimi Vatandaşın Cebine Yansımalı”

Yurt içinde özellikle Ankara’da ve yurt dışında da markalı konut projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat, TÜİK tarafından açıklanan konut satış rakamlarını değerlendirdi.


TÜİK geçtiğimiz günlerde Ekim 2021 konut satış rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,9 artarak 137 bin 401 oldu. İstanbul 26 bin 41 konut satışı ve yüzde 19,0 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 13 bin 466 konut satışı ve yüzde 9,8 pay ile Ankara izledi.
Yurt içinde özellikle Ankara’da ve yurt dışında da markalı konut projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Fırat, “İnşaat ve gayrimenkul sektörü açısından 2021 yılı için küresel olarak değerlendirme yapıldığında, dikkat çeken en önemli unsurun hala pandemiden kaynaklı etkenler olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple, değişen tüketici ihtiyaçları, kapanmalardan dolayı evde daha sık vakit geçirmek durumunda kalan vatandaş ve ikinci bir unsur olarak, yılın ilk çeyreğinde artışa geçen konut faizleri, içinde bulunduğumuz inşaat sektörünü adeta vardavelası olmayan bir tekneye çevirmiştir” dedi.


“Vatandaşın Alım Gücü Göz Ardı Edilmemeli”
Tüik raporlarına göre inşaat maliyet endeksinin, 2021 yılı eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 39,54 arttığına dikkat çeken Ahmet Fırat, “İnşaat sektörü için ayakta ve dengede kalmak ne kadar zor olsa da, öncelik her zaman vatandaşın beklentisini karşılamak yönünde olmalıdır. Devletimiz özellikle pandeminin ilk zamanlarında vatandaşı düşünerek konutta faiz indirimine gitmiş ancak bazı müteahhitler bu durumu fırsata çevirerek ev fiyatlarına anında zam yapmışlardır. Burada özellikle konut üreticileri açısından vatandaşı ev sahibi yapmak birinci öncelik olmalıdır. Maliyetlerden taviz vermek gerekse bile bu öncelik vatandaşa verilmelidir” dedi.


Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat “Geçtiğimiz ekim ayı sonunda kamu bankalarının uygulamış olduğu yeni bir faiz indirimi açıklanmıştı. Bu doğrultuda ticaret ve konut kredi faizlerinde ürün ve vadeye göre 200 baz puana kadar indirimler yapılmıştı. Biz de firma olarak bu karar açıklanır açıklanmaz, hali hazırda o hafta içerisinde önceden krediyle satışını yaptığımız dairelerimiz için bile faiz indiriminde belirlenen son rakamları baz aldık. Nakit sıkıntısı olan ve ev alacak vatandaşlar doğal olarak kredilere yöneliyor. Bu kapsamda sektörümüzü daha da büyütmek için bu tarz olumlu adımlar atmak ve kullanıcılarımızın güvenini kazanıyor olmak çok daha önemli bir kriterdir” diye ifade etti.


“Ankara, Konut Satışında İkinci Sırada”
Ahmet Fırat “Tüik verilerine göre eylül ayında bir önceki aya göre malzeme endeksi de yüzde 0,41 oranında artış gösterdi. İşçilik endeksi ise yüzde 0,18 oranında azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 47,44 oranında artarken, işçilik endeksi ise yüzde 22,25 arttı. Konut fiyatları da bu bağlamda zamlanırken doğal olarak satışlarda da bu yılın ocak-ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 azalışla Türkiye genelinde toplamda 1 milyon 86 bin 539 olarak gerçekleşti” diye belirtti.


Türkiye’nin iller bazında en çok ikinci konut satışının yapıldığı Ankara’da, 2005 yılından beri markalı inşaat projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat” Her zaman bir adım ötesini görerek önlem ve aksiyon alan firmamız nezdinde, 2022 yılını daha olumlu verilerle karşılamayı bekliyoruz. Yakın zaman içerisinde gerçekleşen faiz indirimi, gayrimenkul veya konut satış sektörünü hareketlendirecektir. Mevduat faizlerindeki skalanın seyrindeki düşüş, bugün olduğu gibi, 2022’de de gayrimenkul piyasasını olumlu yönde etkileyecektir. Ankara’da da konut sektörü genel olarak büyüme arz ediyor. Biz de 2021 yılı için Fırat Life Style ailesi olarak, konuyu gündemimize erken vakitte alıp, sorun ihtiva eden bu konulara yönelik ar-ge çalışmaları yapıyoruz. Sonuç olarak Velux Ankara projemiz de; inşa süreciyle paralel giden satış grafiği ile arzu ettiğimiz gidişatın göstergesi niteliğindedir” dedi.

Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi’nde İlk Kazma Vuruldu

Silivri Belediyesi önderliğinde SİYTAŞ ve Saral İnşaat tarafından hayata geçirilen Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi için temel atma töreni gerçekleşti.


Silivri Belediyesi önderliğinde yürütülen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Silivre’de hayata geçirilecek Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi’nin temeli atıldı. Yeni Mahalle’de 5 blok ve 122 daire olarak inşaatına başlanan konutların temel atma törenine Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, Saral İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Saral, Saral İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Saral, Varnalı Konutları sakinleri, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.


Temel atma töreninde konuşma yapan SİYTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Bıçak’ın verdiği bilgilere göre, SİYTAŞ yüzde 100 Silivri Belediyesi’ne ait bir şirket. Riskli binaların yenilenmesine katkıda bulunmak ve öncülük etmek amacıyla kurulan şirket, kâr amacı gütmüyor. SİYTAŞ’ın riskli yapı oldukları belirlenen Varnalı Konutları malikleri ile sözleşe imzaladığını belirten Bıçak, Varnalı Konutları’nın yenilenmesi işini şirketin üstlendiğini söyledi. 68 daireli Varnalı Konutları’nda 93 malik bulunuyordu. Maliklerin 65 daire sahibi ile sözleşme imzalandı. 3 malikin veraset intikal ve vasi atanması gibi hukuki süreçleri ise firma tarafından takip ediliyor.


“Kentsel Dönüşüm Projemizin yapımında Varnalı Konutları maliklerinin beklentileri 1. derecede dikkate alınmış yapım maliyetleri artması da göze alınarak önceden oturdukları blok ve katlardan yeni dairelerin verilmesine azami özen gösterilmiştir” diyen Bıçakçı yeni projeyle ilgili şu bilgileri paylaştı: ” Yeni projemiz, 5220,28 metrekare üzerinde 5 blokta toplam 122 adet daire, 631 metrekare alanlı 7 adet ofis ve işyerleri ile 130 adet araçlık otopark alanından oluşmaktadır. Toplam inşaat alanımız 16 .638 metrekaredir. Dairelerimiz 2+1 olarak ve net alanı 80 metrekare, brüt alanı 110 metrekare olarak projelendirilmiştir. Şirketimizin de kuruluş amacı doğrultusunda gerçekleştireceği ilk proje olması nedeniyle bizler de en az Varnalı Konutları sahibi hemşehrilerimiz kadar heyecanla inşaatın en kısa sürede tamamlanması için çalışmaktayız. Kat malikleri ile yaptığımız sözleşme gereği dairelerin teslim tarihi inşaatlara ilişkin yapı ruhsatlarının alınmasından sonra 18 ay olarak belirlenmiştir. Yapı Ruhsatlarını 15 Ekim 2021 tarihinde Belediyemizden almış bulunuyoruz. Bu tarihten itibaren de şirketimizin denetimi ve sorumluluğunda inşaatların yapımına başlanmıştır. Dairelerimizi en geç sözleşmeye uygun olarak 15 Nisan 2023 tarihinde teslim etmeyi planlıyoruz. Yapım sürecinin kazasız belasız tamamlanmasını ve dairelerinizin teslim töreninde de yeniden birlikte olma dileklerimle hepinizi saygı ile selamlıyorum.”


Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Aralıksız Devam Ediyor
Törende konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ise ilçede devam eden kentsel dönüşüm projeleri ve afet öncesi hazırlıklara yönelik bilgiler verdi. Kentsel dönüşüm çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ettiklerini belirten Yılmaz, belediye öncülüğünde işlem gören 363 binanın 265 tanesinde yıkım işlemi gerçekleştirildiğini söyledi. Bu süreçte kentsel dönüşüme nasıl katkıda bulunabileceklerini düşündükleirni ifade eden Yılmaz, sermayesi yüzde 100 Silivri Belediyesi’ne ait olan SİYTAŞ şirketini kurduklarını ifade etti.


Olası bir afet halinde can ve mal kayıplarının önüne geçmek için toplumsal duyarlılığa ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz, Silivri’deki tabut hükmünde olan hasarlı ve riskli binaların el birliği ile yenilenmesi gerektiğini ifade ederek, “Durum ortadayken Silivri Belediyesine ve Silivri vatandaşlarına bir şey düşüyor. Metrekare, para pul hesabı yapmadan, yalnızca vatandaşımızın hayatını önceleyen bir hesapla, biz Silivri Belediyesi ve SİYTAŞ olarak buradan tek kuruş kar yapmadan, ama vatandaşımızın da yapacağımız kentsel dönüşüme, yenilenecek olan evlere katkı sunarak gelin Silivri’deki tabutlukları, tabut gibi duran evleri bir bir yenileyelim. Bugün ne yaptıysak yarın daha fazlasını yapalım. Hiçbir şey yapmadan oturmak bize göre değil. Müteahhitlere, vatandaşlarımıza, bu konuda da kapım sonuna kadar açık. Bugün temelini attığımız bu proje herkese örnek olur inşallah. Daha güzel bir ve daha mutlu bir Silivri’de esenliklerle yaşarız inşallah diyorum ve bu projede emeği geçen bütün arkadaşlarıma, meclis üyelerimize, konut sakinlerimize, Saral ailesine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 18 ay gibi kısa bir sürede kazasız belasız bir şekilde tamamlanmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.


Başkan Yılmaz, yaptığı açıklamanın sonrasında projenin müteahhit firması Saral İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Saral’ı sahneye davet ederek teşekkür etti. Mustafa Saral burada yaptığı konuşmada, “Biz bu işin reklamında değiliz. Sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz. İnsanlar evlerine girdiği zaman yaşayabildiği şeyleri düşünmesi lazım. Akşam ne yiyeceğini, sosyal donatı alanında ne yapacağını düşünecek. Hayat riskini düşünmemesi lazım. Biz Saral İnşaat üç kuşaktır bunun için varız. Saral ailesi olarak bize bu imkânı verdiğiniz için size sonsuz minnettarız. Yakın zamanda da anahtar tesliminde sizleri burada ağırlarız inşallah” dedi.

Konya’ya Yeni Konut Projesi Geliyor

Meram Belediyesi’nin hayata geçirdiği Turgutreis Evleri Projesi’nin temeli atıldı.


Konya’da devam eden kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeni konut projeleri hayata geçiriliyor. Meram Belediyesi öncülüğünde ilçede hayata geçirilecek Turgutreis Evleri Konut Yapı Kooperatifi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi.


Meram Belediyesi tarafından yapılan açıklamaya göre proje için yaklaşık 32 bin başvuru arasından 288 hak sahibi belirlenmişti. Arsa sahiplerine ayrılan dairelerle beraber toplamda 591 dairenin ve dükkanların inşa edileceği projede vakit kaybetmeden çalışmalar başladı. 36 bin 500 metrekarelik bir arsa alanı üzerinde yükselecek proje, 11 bin 637 metrekare yeşil alana sahip olacak. Projede 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak 5 farklı tip ve büyüklükte daireler yer alacak.

Yabancıya Konut Satışında Dikkat Çeken Artış!

Yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 37 artarak 6 milyon 109 bin 630 metrekare oldu.

EVA Gayrimenkul Değerleme, son iki yılda yabancı yatırımcıların Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul yatırımlarını ilk 10 ülke bazında ve en fazla tercih edilen ilk 10 ili temel alarak masaya yatırdı. Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımları toplam hisseye isabet eden yüzölçümü ve tüm işlemler bazında 2020 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 37, işlem sayısında ise yüzde 44 arttı. Gayrimenkul yatırımında Bursa, Antalya ve Sakarya ilk üçte, gayrimenkulde yüzölçümü bazında Kuveyt, satış adedi olarak İran ilk sırada yerini aldı. ABD ise son üç yıldır ilk defa ilk 10 alım listesine girdi.

Yabancı yatırımcıların 2021 ve 2020 ilk 9 ay itibariyle Türkiye’de gerçekleştirdikleri tüm gayrimenkul cinsinden alımları mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme, alan bazında 2021 yılının ilk 9 ayı itibariyle 2020 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 37, işlem sayısında ise yüzde 44 artış olduğunu belirledi.

EVA Gayrimenkul Değerleme, yabancı yatırımcıların 2020 yılı ilk 9 ay verileri ile 2021 yılı aynı döneminde Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceledi. Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2020 yılı ilk 9 ay sonunda 4 milyon 461 bin 393 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 37 artarak 6 milyon 109 bin 630 metrekare oldu. 

Tüm Türkiye’de 37 Bin 479 Adet Konut Satıldı

Konut satışı özelinde TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 ilk 9 ayı itibariyle Türkiye genelinde, toplam 37 bin 479 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre 3.çeyrekte yüzde 42,75 bir artış görüldü. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı ilk 9 ay sonu itibariyle yüzde 2,3 iken bu oran 2021 yılı aynı döneminde yüzde 3,9’a yükseldi.

2021 yılı ilk 9 ayı itibariyle, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde, ilk sırada Kuveyt yer alıyor.  Bu kategoride bir önceki yılın birincisi Ürdün’ün yerini alan Kuveyt’i Afganistan, Almanya, Irak, Yemen, ABD, Rusya Federasyonu, İran, Azerbaycan ve Kazakistan takip ediyor.

2021 yılı ilk 9 ayı itibariyle Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam gayrimenkul satış adedinde son 3 yılda olduğu gibi İran, Irak ve Rusya Federasyonu yine ilk sırayı aldı. Bu ülkeleri sıra ile Afganistan, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, ABD, Yemen ve Azerbaycan takip etti. Tapu verilerine göre ABD son üç yıldır ilk defa ilk 10 alım listesine girdi.

Gayrimenkul Yatırımında İlk 3: Bursa, Antalya ve Sakarya

Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında 2021 yılı ilk 9 ay itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il yine Bursa olurken, Bursa ilini sırası ile Antalya, Sakarya, İstanbul, Muğla, Mersin, Yalova, Kocaeli, Ankara ve İzmir izledi. 

Tüm gayrimenkul cinsinden 2021 yılı ilk 9 ay itibariyle en çok tercih edilen illerde satış adedi bazında ise ilk sırayı İstanbul aldı. İstanbul ilini sırası ile Antalya, Ankara, Mersin, Yalova, Bursa, İzmir, Sakarya, Muğla ve Kocaeli izledi. Adet başına edinim verilerini incelediğimizde Bursa ve Sakarya’da ortalamada daha büyük alanlara yatırımlar yapıldığını, en küçük alan yatırımı ise İstanbul’da olduğunu görüyoruz. 

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında önemli bir ağırlığa sahip olan Körfez ülkelerinin, 2020 yılı ilk 9 ayında 308 bin 921 metrekare büyüklüğündeki tüm gayrimenkul cinsinde metrekare bazında yaptıkları yatırımlar 2021 yılı aynı döneminde yüzde 104,7 oranında artarak 632 bin 467 metrekareye çıkmıştır. Ayrıca, toplam yabancı yatırımlarının içinde Körfez ülkelerinin durumunu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, 2020 yılı ilk 9 ayında metrekare bazında toplam yabancı yatırım içinde payı yüzde 7 olan Körfez ülkelerinin 2021 senenin aynı dönemindeki payının yüzde 10’a yükseldiğini ortaya koyuyor. İstanbul’da yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarında m2 bazında 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 16’lık artış yaşandı.

Yabancı yatırımcıların 2020 yılı ilk 9 ay sonunda ve 2021 yılı aynı döneminde İstanbul’da gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarımda ise, Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2020 yılı ilk 9 ayında 210 bin 544 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 16 artarak 243 bin 918 metrekare oldu.

İstanbul Yine Birinci Sırada

2021 yılı ilk 9 ay sonu itibariyle, yabancıların toplam adet bazında İstanbul genelindeki tüm gayrimenkul yatırımlarında, ilk sırada İran yer alıyor. Toplam adet bazında İran’ı Irak, Afganistan, Yemen, Çin, Filistin, Mısır, Pakistan, ABD ve Ürdün takip ediyor. 

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında 2020 yılının aynı dönemine göre 2021 yılında adet bazında yüzde 43,2’lik artış yaşandı Konut satış adedi özelinde ise TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 ilk 9 ayında İstanbul genelinde, toplam 37 bin 479 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 43,2’lik bir artış görüldü. Tüm Türkiye’de yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı ilk dokuz ay sonu itibariyle yüzde 2,25 iken bu oran 2021 yılı aynı döneminde yüzde 3,95’e yükseldi.

İstanbul’daki gayrimenkul edinimlerinde yabancılar tarafından adet bazında en çok tercih edilen ilçeler sırasıyla Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu ve Fatih ilçeleri ilk onda yer aldı. 

Eaton’dan Ark Hata Riskini Minimize Eden Ürünler

Güç yönetimi şirketi Eaton Elektrik Türkiye Ürün Müdürü Zafer Budak, ark hataları hakkında bilgi verdi.


Bir ark parlaması, 20.000°C’ye varan yüksek ısı ve erimiş metal ve tahrip olan ekipmanlara ait parçaların yüksek hızda dağılması ile metrekareye 1000 kg değerine varan yüksek basınca sahip bir patlamaya neden olan elektrik hatasıdır. Ark parlaması sırasında iletkenler arasındaki hava boşluğundan, yüksek akımlı bir elektrik dejarjı oluşur.


Elektrik sistemlerinde, devreye alma veya bakım sırasında oluşabilecek insan hataları; bakım eksikliği veya dış kaynaklı sebeplerle (örneğin kemirgen, böcekler gibi) ark parlaması meydana gelebilir. Bu durum yangın başlatabilir ve ciddi yanıklara ve yaralanmalara neden olabilir. Her ne kadar nadir de olsa ark hataları, insan güvenliği ve işletmelerdeki iş sürekliliği açısından büyük risk oluşturur. Bu sebeple elektrik tesislerinde ark hatalarının önlenebilmesi için birçok teknik yöntem ve teknoloji geliştiliyor.

 
Alçak Gerilim Panoları Ark Hatalarına Karşı Savunmasız
Bildiğiniz gibi alçak gerilim panoları, elektrik enerjisinin dağıtımında ve kontrolünde önemli bir rol üstleniyor. Alçak gerilim panoları standardı IEC 61439 gereksinimlerini karşılayan panolar bile, ark hatalarına karşı savunmasızdır. Her ne kadar bu amaçla yazılan pasif ark korumasına yönelik IEC TR 61641 teknik raporu, bir ark parlaması durumunda, bakım personeli güvenliği ve pano emniyetini arttırılmasına yardımcı olabilse de; hem tüm pano kapılarları kapalı olduğunda işlevsel olması, hem de panolarda performans kayıpları meydana getirmesi gibi bazı dezavantajları bulunuyor. Ayrıca bir ark hatası sonrasında, oluşan hasarın giderilmesi için gerekli olan zorunlu duruşlar, üretimde kesintilere, dolayısıyla iş kayıpları neden olacaktır.

Bu amaçla Eaton’ın, işletmelerde ark hata riskini en aza indirebilecek geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Eaton, alçak gerillim panolarında kestirimci bakım imkanı sağlamak üzere arızaların oluşmadan önlenmesi ve performansı takibi için geliştirdiği Diagnose (teşhis) sistemini; devreye alma veya bakım sonrası oluşabilecek ark hatalarının vereceği hasarların azaltılabilmesi için ARMS’yi; ve son olarak pano kapakları açık olsa bile ark hatalarına karşı tam bir koruma sağlayan piyasadaki en hızlı aktif ark koruma cihazı olan ARCON’u sunuyor.

Güç yönetimi şirketi Eaton Elektrik Türkiye Ürün Müdürü Zafer Budak, Eaton’ın alçak gerilim panoları için geliştirdiği ve piyasaya sunduğu bu güvenlik teknolojilerinden şu sözlerle bahsetti:

Eaton Diagnose Sistemi Kablosuz Sensörlerle Hataları Tespit Ediyor
Eaton Diagnose Sistemi, alçak gerilim panolarınında oluşan ısıların detaylı bir şekilde 7/24 sürekli izlenmesi ve verilerin kaydedilmesi amacıyla, bara ve ortam sıcaklıkları tespit edebilecek pano içerisine yerleştirilen kablosuz sensörler ile hataları ve eğilimleri tespit edilebilen, bu sayede sisteminizi optimize etmenize olanak tanıyan, bakım gerektirmeyen bir sıcaklık izleme sistemidir.


Bu sistem ile normalde fark edilemeyecek yük piklerinin meydana getireceği yüksek mekanik stresler, kısa devre veya deprem sonrasında bara sisteminde oluşabilecek arızalar, vidalardaki gevşemeler gibi sebeplerle oluşan ilave ısı bu sistem ile kolaylıkla tespit edilerek büyük bir soruna dönüşmeden düzeltilebilir. Ayrıca havalandırma sisteminde yaşanan kirlenmeler sebebiyle panoda yaşanabilecek olası performans kayıplarının önlenebilir.


Erken teşhis ve ayarlanabilen uyarı mesajları ile kestirimci bakım; uzatılmış periodik bakım aralıkları, kızıl ötesi taramaların azaltılması ile işletme güvenliğinin arttırılması; işletme ve bakım maliyetlerin düşürülmesi bu sistemin önemli avantajları arasında sayılabilir.

Ark Parlaması Azaltma Bakım Sistemi Ark Oluşumunu Azaltıyor
Bakım kazaları, ark parlaması sonrası yaralanmaların önde gelen nedenidir. Eaton’ın Ark Parlaması Azaltma Bakım Sistemi (ARMS) ile donatılmış devre kesiciler, bir ark hatası durumunda, ark oluşumunu azaltarak şiddetli yaralanmaları ve panolarda oluşacak hasarı en aza indirir. Bir ark hatası durumunda, sistem standart kısa devre açmasına kıyasla hızlandırılmış bir açma sağlar. ARMS, bir bakım paneli veya kontrol odası kapısından etkinleştirilebilir. Bu sayede servis personeline en yüksek düzeyde güvenlik sağlar.


ARMS, kesicinin kısa devre korumasından daha hızlı sinyal işleme ve açma süresi sağlayan ayrı bir elektronik açma devresi kullanır. Bakım sonrası enerji verilmeden önce bu açma ünitesi etkinleştirildiğinde, önceden belirlenmiş ark hata seviyesi aşıldığı durumda, kesici ayar değerlerinden bağımsız olarak, herhangi bir gecikme olmaksızın kesici açacaktır. Sorunsuz bir şekilde enerjilendirme gerçekleştiğinde bu fonksiyon devre dışı bırakılarak, kesici ayarlanan aşırı akım ve kısa devre açma değerlerinde çalışmaya devam edecektir.


Ark hataslarının ciddi sonuçlarıyla çalışma emniyeti ve iş sürekliliği açısından büyük riskler taşıdığından bahsetmiştik. Bir ark hatası 10ms gibi kısa bir sürede tepe değerine ulaşan bir kısa devre akımı ile standart alçak gerilim şalt cihazlarıyla kesilmesi maalesef mümkün olamamaktadır. Yapılan araştırmalarda ark hataları, pano kapıları açık ve yakınında bir bakım personeli çalışıyorken meydana geldiğinden, ark parlamalarının önüne geçilmesi çok önemlidir. Bu amaçla aktif ark koruma sistemleri için 2020 yılında IEC TS 63107 standardı yayımlanmıştır. Alçak gerilim panolarında aktif ark koruma ekipmanları kullanımıyla, pano içerisinde oluşan ark kısa sürede sönümlenerek, bakım personeli ve alçak gerilim panosuna verilebilcek hasar minimize edilebilir.

Eaton’dan 3. Nesil Aktif Ark Koruma Ürünü: ARCON
Eaton, alçak gerilim panolarında oluşabilecek ark parlaması risklerini azlatmak için aktif ark koruma sistemi geliştiren ilk firma durumundadır. Eaton, bu alandaki bilgi birikimiyle geliştirdiği 3. nesil aktif ark koruma ürünü ARCON, piyasadaki en hızlı ark koruma sistemidir. Bu süre 2 ms altındadır.


ARCON pano içinde bulunan tüm baralar boyunca yerleştirilen fiberoptik sensörler ile, baralar ve bağlantıları noktaları izler. Sistem, ark parlaması sırasında yayılan radyasyon ve ışıma sensörler ile tespit eder. ARCON ayrıca, hata akımını algılamak ve doğrulamak için akım trafoları kullanır. Bir ark hatası durumunda, fiberoptik ve akım sensörleri tarafından algılanan bilgiler, ARCON koruma ünitesine aktarılır. Değerlendirilen bu bilgiler neticesinde oluşturulan hata sinyali, sönümleme cihazına gönderilir. Sönümleme cihazı, 3-faz simetrik kısa devre hatası oluşturur. Bu sayede ark parlamasına sebep olan gerilim farkı ortadan kalkar. Ark hatası daha başladıktan hemen sonra sönümlenerek, oluşabilecek yıkıcı etkilerin önüne geçilmiş olunur. Daha sonra sönümleme cihazı tarafından oluşturulan bu kısa devre, giriş kesicisi tarafından kesilir. Böylece ark hatasının büyümesinin önüne geçilmiş, bakım personeli ve alçak gerilim panosu korunması sağlanmış olacaktır.


Baba Yapı’dan Huş Kontrplak Kapılar

Plywood ve Kontrplak ithalatında sektörün lider markası olan “Baba Yapı” en kaliteli, çevre dostu ve ekonomik kapıların huş kontrplaktan olduğunu söylüyor.

Huş kontrplakların en önemli özelliği suya dayanıklı ve uzun ömürlü olmasıdır. Homojen, darbeye dayanıklı ve marin malzemeden üretilen kapılar uzun ömürlü olduklarından dolayı tercih sebebidir. Huş kontrplaklar kullanıcıların isteğine ve kullanım alanına göre şekillenebilen bir ölçü sistemine sahiptir. 3 mm ve 50 mm arası kalınlıklarla tasarlanabilmektedir. Huş kontrplaklar nemden ve sudan etkilenmediği için şişme yapmaz ve deforme olmaz. Plakaların yapıştırılması için kullanılan yapıştırıcılar tutkal olup insan sağlığına zararlı maddeler içermezler. Bu durum da tamamen çevre dostu olmasına yardımcı olmaktadır. Kapılar doğası gereği güçlüdür ve uzun yıllar dayanır. Şıklıklarıyla göz kamaştıran huş kontrplaktan üretilen kapılar iç mekanınızın estetik görünmesini sağlar.

Çevre Dostu
Baba Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ekşi “Mükemmel özellikleriyle öne çıkan geniş bir ürün yelpazesi ile her müşteri için özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Özellikle insanlar ahşabın sıcaklığını evlerinde de hissetmek istiyorlar. Bu sebeple her türlü renk seçeneğiyle huş ağacından üretilen kontrplak kapılar artık tercih sebebi. Her şeyde olduğu gibi, her tip kapının gücünü kullanılan hammaddenin kalitesi belirler. Bu yüzden doğru malzemeyi seçmek çok önemlidir. Kontrplak denince ilk olarak herkesin aklına inşaat geliyor. Dekorasyon, oyuncak, mobilya, otomotiv sektörü, zemin kaplama ve tekneler gibi birçok kullanım alanında faydalanabiliniyor. Çevre dostu bir kullanım alanına sahip olan huş kontrplak sağladığı avantajlar ve ekonomik olarak düşük maliyetlerle üretilmesinden dolayı günümüzde her alanda güvenle kullanılabilmektedir. Dünya genelinde de tercih edilen bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra kullanımı da son derece güvenli ve sağlıklıdır. Kurulduğumuz günden bu yana Plywood ve Kontrplak ürünlerinde sektörde lider tedarikçi firmayız. Baba Yapı olarak müşterilerimize ve mimarlara uzman ekibimizle ve yenilikçi ürünlerimizle çözümcü yaklaşımlar sunuyoruz.Bünyemizde bulunan tüm ürünler yüksek kalite ve doğa dostudur”. İfadelerinde bulundu.

Hilti Dübel Serisiyle Sektörün Çözüm Ortağı Oluyor

Hilti; dübel serisi içerinde yer alan, farklı kullanım yerleri ve amaçlarına uygun ürünleriyle de inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı oluyor.

360 derece hizmet anlayışı ile pazarda farklılaşan ve paydaşları için sürdürülebilir değer sağlamayı hedefleyen Hilti; dübel serisi içerinde yer alan, farklı kullanım yerleri ve amaçlarına uygun ürünleriyle de inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı oluyor. Sahada çalışmayı daha verimli, kolay ve güvenli hale getirmek için kendi araştırma ve tasarım laboratuvarında geliştirdiği dübellerle fark yaratan şirket; ETA, C1, C2 ve yangın onaylı üstün performanslı sabitleme elemanları ile inşaat projelerinde maliyeti azaltırken performansı bir üst seviyeye taşıyor.

Ar-Ge destekli inovatif yaklaşımı, yeni nesil mühendislik anlayışı ve pazarda fark yaratan ürünleriyle öne çıkan Hilti, dübel ailesiyle inşaat sektörüne yüksek katma değer sağlıyor. Hilti’nin dübel ürün gamında bulunan ürünleri arasında yer alan HST3 Klipsli Dübeli dayanıklılığıyla farklılaşıyor. Geleneksel dübelleri geride bırakan performansıyla sahalara hız kazandıran HUS3-H Vida Dübeli operasyonel tasarruf sağlıyor. En zor zeminlerde bile kullanılan HKD Çakma Dübel, sert materyallerde bile kolay sabitleme sunarken filiz ekimi bağlantıları ve ağır ankrajlama işleri için onaylanan üstün performansıyla dikkat çeken HIT-RE 500 V4 Epoksi Dübel ise rakiplerini geride bırakıyor.

En Zorlu Şartlarda Bile En Güçlü Mukavemet
Hilti dübel ailesinin premium üyesi olan, çatlaklı beton ve sismik kullanım için geliştirilen Hilti HST3 Klipsli Dübeli, karbon çeliği ve çinko kaplaması sayesinde üstün performans sağlıyor. Geometrik açıdan zorlu şartlarla başa çıkacak en yüksek mukavemet seviyesini sunan bu genleşmiş dübel, düşük eleman kalınlığından en küçük kenar ve komşuluk mesafelerine kadar her işte pratik bir şekilde kullanılıyor. Kendi sınıfında en iyi C1 ve C2 sismik yük değerlerine sahip olan aynı zamanda yangın ve ETA onayı bulunan Hilti HST3 Klipsli Dübeli, darbeli delimle ve elmaslı karot ucuyla delinen delikler için uygun bir kullanım deneyimi sunuyor. Çatlaklı ve çatlaksız betonda güvenlikle ilgili bütün sabitleme işlerinde inşaat profesyonellerinin beklentilerini maksimum ölçüde karşılayan dübel, sismik yük koşullarındaki güvenlikle ilgili bütün sabitleme işlerinde de tercih ediliyor. Yapısal olmayan elemanlar için kategori C1, yapısal elemanlar için kategori C2 onayı bulunan bu yapı elemanı, inşaat sahalarının vazgeçilmez çözüm ortağı olmayı başarıyor.

Geleneksel Dübelleri Geride Bırakan Performans
Şantiyelerdeki verimi bir üst seviyeye çıkaran Hilti HUS3-H Vida Dübeli, kanalların tavana doğrudan sabitlendiği boru veya havalandırma sistemleri uygulamalarında kullanılıyor. Korkuluk, parmaklık ve diğer dekoratif çelik işlerini sabitlemede yüksek performans gösteren bu dübel, seri uygulamalar için de uygun esnekliği sağlıyor. Çatlaklı beton dahil olmak üzere diğer yüzeyler için ETA onayına sahip olan Hilti HUS3-H Vida Dübeli bu özelliği sayesinde güvenlikten taviz vermeyen yapıların ilk tercihi oluyor. Sökülebilir olmasıyla geçici sabitlemeler için mükemmel çözümler sunan dübel, tekrar tekrar kullanılabildiği gibi aynı zamanda da geleneksel dübellere göre daha az delme ve daha az operasyonel süreç gerektirerek tasarruf sağlıyor.

Hilti dübel ailesinin bir diğer premium üyesi olan HKD Çakma Dübel; DIBt, ETA, FM (Factory Mutual), UL (Underwriter Laboratuvarları) ve yangın onaylarıyla sektörün ihtiyacı olan tüm güvenlik kriterlerini karşılıyor. Pazarda rakibi bulunmayan bu dübel, akıllı kademeli genleşme konisi sayesinde sert materyallerde bile kolay ve doğru kurulum sağlıyor. Hilti’nin bütünleşik hizmet anlayışı kapsamında geliştirilen bu ürün, Hilti ayar aparatı ile kullanıldığında doğru kurulumu işaret eden görsel kontrol imkânı sağlıyor. Delik derinliği ne olursa olsun aynı hizada kurulum için dudak özelliği bulunan HKD Çakma Dübel; borular için süspansiyon sistemleri, hava kanalları, yağmurlama sistemleri gibi dübel cıvataları ve dişli rotları bulunan orta ağırlıkta yükler için rahatlıkla kullanılabiliyor.

Filiz Ekimi Yapılan Yapısal Bağlantılarda Üstün Performans
Filiz ekimi bağlantıları ve ağır ankrajlama işleri için onaylanan üstün performanslı enjekte edilebilir yeni HIT-RE 500 V4 Epoksi Dübel, neredeyse tüm beton-beton ve çelik-beton bağlantıları için kusursuz bir kullanım deneyimi sunuyor. C1 ve C2 sismik kategorileri için ETA değerlendirmesi bulunan dübelin aynı zamanda yangın ve sismik koşullar dahil filiz ekimi için de ETA onayı bulunuyor. En zorlu şantiye koşullarına uyum sağlayan epoksi dübel, karotla açılmış, ıslak veya su altı deliklerde, son derece derin enjeksiyonlarda, büyük çaplarda ve 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda bile kullanılabiliyor. Bina, köprü ve diğer inşaat yapılarının yapısal onarımı, beton elemanların yenilenmesi ve güçlendirilmesinde inşaat profesyonelleri tarafından tercih edilen HIT-RE 500 V4, yapısal çelik bağlantıların ankrajında da uygulanabiliyor. Çatlaklı betonda ve zorlu sismik koşullarda yapılan sabitleme işleri dahil olmak üzere yapısal taban plakalarının sabitlemesinde maksimum performans sunan bu teknoloji, ladin, çam veya köknardan yapılmış GLT ve DINT dahil olmak üzere doğal taş ve ahşapta sabitleme yapabiliyor.

Sedimega İnşaat’a 2 Ödül Birden!

Sektörün önde gelen firmalarından Sedimega İnşaat, bir yıl içinde 2 kez ödüle layık görüldü.


İzmir merkezli inşaat firması Sedimega İnşaat, Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Güney Avcı liderliğinde, bir yıl içinde 2 kez ödüle layık görüldü.Temmuz 2021’de düzenlenen ‘Türkiye Lider Marka Ödülleri’nde “Yılın Lüks Konut Markası” seçilen Sedimega İnşaat’ın Loft Albero Country Club projesi de “Yılın Yatay Mimari Tasarımı” ödülüne layık görüldü.

Ayrıcalıklı Bir Yaşam
İzmir Kemalpaşa’da 110 dönüm üzerinde yükselen Yılın Yatay Mimari Tasarımı ödüllü Loft Albero Country Club projesi şehir merkezine 15 dakika mesafede konumlanıyor. Sakinlerine gürültüden uzak, huzurlu, doğayla iç içe, temiz havayı içine çekebilecekleri sağlıklı bir yaşam vadeden proje, Yüksek Mimar Arzu Avcı’nın imzasını taşıyor.


10 bin metrekare inşaat alanına sahip olan projede, villaların yanı sıra Göztepe Spor – Loft Albero Binicilik ve Okçuluk Spor Kulübü, bin metrekare kapalı manej, 2 bin 500 metrekare açık parkur ve 20 at kapasiteli pansiyon yer alıyor. Ayrıca projenin sosyal donatıları ve ayrıcalıkları arasında 3 bin metrekarelik ekolojik tarım alanı, 300 metrekarelik sera, 200 metrekare büyüklüğünde açık yüzme havuzu, 100 metrekare büyüklüğünde komple cam ile kapalı termal havuz, 640 metrekarelik özel yapım gölet, basketbol sahası, doğal çim futbol sahası, 2 tenis kortu, fitness salonu, sanat atölyesi, anaokulu, mesire alanı, yürüyüş ve koşu parkuru, çocuk parkı, kafe ve restoranlar, alışveriş merkezi, canlı ve gösterişli peyzaj, 180 araç kapasiteli otopark, mescit, 7/24 güvenlik ve kamera kayıt sistemi bulunuyor.

5 Farklı Tipte Villa Seçeneği
Akıllı ev sistemiyle tasarlanan Loft Albero Country Club, yerden ısıtma sistemine sahip. Küçük 3+1, büyük 3+1, 4+1, 5+1, 6+1 olmak üzere 5 tip villadan oluşan projede, özel müstakil havuzlu villa seçenekleri de sunuluyor. 5,5 metre tavan yüksekliği ve loft pencerelerle projedeki her bir villa maksimum gün ışığı alma özelliğine sahip. Villalarda kazanlı – asansörlü şömine, otomatik panjur, mutfak ve banyo zemini seramik, diğer tüm zemin laminant parke, ahşap kaplama mobilyalar, lake kapılar, 2 adet klima, mutfakta 3’lü ankastre set, terasta açılır kapanır tente ve katlanır cam yer alıyor.


3+1 villarda 2 ebeveyn banyosu, 1 ortak banyo, 4+1 seçeneklerinde bir ebeveyn banyosu, 2 ortak banyo ve müstakil havuz bulunuyor. 5+1’de 2 ebeveyn banyosu, 2 ortak banyo ve sauna yer alırken 6+1’de 2 ortak banyo, bir ebeveyn banyosu ve sauna yer alıyor. Tüm villalarda üst katı loft olmak üzere 2 katlı yatak odası bulunuyor.

Mobilyacılar MOSDER Önderliğinde Bir Araya Geldi

Starwood’un destekleri ve Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda üyeler, sektördeki paydaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişlerinde bulunma fırsatı yakaladılar.


Dört nesildir orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Yıldız Ailesi’nin şirketlerinden biri olan Starwood’un destekleri ve Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı programına, Türkiye’nin farklı şehirlerinden MOSDER üyeleri katılım sağladı. NG Sapanca Hotel’de iki gün boyunca gerçekleşen buluşma kapsamında üyeler, sektördeki paydaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişlerinde bulunma fırsatı yakaladılar.


Dr. Eyüp Vural’ın mobilya sektörünü analiz ettiği ekonomik görünüm başlıklı sunumu, Reklamcı Onur Yanık’ın içinde bulunduğumuz pandemi dönemini de kapsayan markalaşmaya dair değerlendirmelerinin yer aldığı “Yeni Dünyada Markalaşma” konulu içeriği ve MOSDER’in en yeni üyesi olan Vivense’nin Kurucusu Kemal Erol’un, markasının büyüme süreciyle ilgili yaptığı sunumu toplantı kapsamında izleyicilerden büyük ilgi gördü.


“Fuarcılıkta ve İhracatta MOSDER Üyeleri Öne Geçecek”
Üye toplantısının açılış konuşmasını yapan MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Türkiye mobilya sanayisi son 10 yıldır müthiş bir büyüme ivmesi yakaladı. Türk mobilyasının tasarım, kalite, hızlı üretim ve iş gücü ile birlikte jeopolitik gücünün de lojistik anlamda büyük bir avantaj sağlayarak ulaştığı bir başarı hikayesidir” diye belirtti. Başkan Mustafa Balcı, “Türkiye’de dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen mobilya sanayisinin dünya genelindeki yükselişi devam ediyor. 2021 yılı sonunda sektör 4,3 milyar dolarla kapatmayı hedefliyor” dedi.

Fuarların bu büyümeye katkısı çok büyük diye belirten MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Ocak 2022’de kıtaları kesiştiren İstanbul’da, Avrupa’nın en büyük mobilya fuarına imza atacağız. İki fuar merkezinde aynı anda düzenlenecek olan bu büyük buluşmada eş zamanlı olarak; 260 bin metrekarelik alanda gerçekleşecek. İstanbul Mobilya Fuarı; ürün gruplarına göre ayrılmış 23 Salonda 3000’den fazla yerli ve yabancı markanın katılımı ile ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük fuarı olma konumuna erişecek” diyerek sözlerini tamamladı.


Konuşmacılar arasında yer alan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ise mobilya sektörünün parlak bir geleceği olduğuna değinerek “Dünya genelinde 6 basamak birden yükselerek dünya 8’incisi olduk. Bu rekorla beraber 2020’de de ihracatını düşürmeyen sektörler arasında yer aldık. Türk mobilyası imajıyla ilgili çok ciddi anlamda büyük pazarlarda büyüyoruz. ABD, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere başta olmak üzere mobilyanın değerli görüldüğü ülkelerde büyüyoruz. Bu bizim en büyük kazanımımız oldu” diye ifade etti.

“Hammadde Konusunda Müşterilerimizin Yanındayız”
MOSDER üye buluşmasının ikinci gününde gerçekleşen toplantı kapsamındaki konuşmacılar arasında yer alan Starwood’dan Volkan Yıldız, katılımcıların mobilya sanayinde hammadde de yaşanan krize istinaden yönelttikleri sorulara, “Türkiye mobilya sektöründe iç piyasanın en önemli üreticilerinden biri olan markalarının her zaman müşterilerinin yanında olduğunu belirtti. Volkan Yıldız “Türkiye’de tek çatı altında en yüksek hacimde levha üretimi yapan şirket, 3 adet yonga levha üretim hattında günde 4 bin metreküp yonga levha, 2 adet MDF üretim hattında günde 2 bin metreküp MDF üretimini de gerçekleştiriyoruz” diye ifade etti. Özellikle 1,5 milimetre’den 8 milimetre’ye kadar ince MDF üretiminde uzmanlaştıklarını belirten Yıldız, İnegöl’de 290 bin metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 520 bin metrekarede üretim yaparak Türkiye geneline hammadde tedarik ettiklerini belirtti.

Tasarım Panelinde 2022 Vizyonu Masaya Yatırıldı
Dr. Eyüp Vural’ın moderatörlüğünde gerçekleşen; “Mobilya Sektöründe Tasarımı Yönetmek” konu başlıklı panelin zenginleştirdiği buluşmada, Endüstriyel Tasarımcı ve İç Mimar Ece Yalım ile yine uzun yıllardır mobilya sektöründeki tasarımlarıyla bilinen Mehmet Altay trendler ve tasarımın mobilya sanayindeki önemine değindiler. Buna göre 2022’de, tasarımda özgünlüğün hakim olacağı, zıtlıkların buluşacağı birbirinden farklı modeller kullanıcıları bekliyor olacak.

Otel Yatırımları Hızlandı

Met-Sen Grup Turizm, Tekirdağ’da 64 milyon liraya 142 odalı otel yapacak.


Turizm sektörün canlanmasıyla birlikte otel yatırımları yeniden arttı. Yeni otel yatırımı haberi Tekirdağ’dan geldi. Met-Sen Grup Turizm, Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde 64 milyon liraya 142 odalı otel inşa edecek.


Söz konusu otel, 2 bodrum kat, zemin kat (asma kat dahil), 7 normal kat ve teras kat olmak üzere toplam 11 kattan oluşacak. Otel projesinde; 131 adet standart, 9 süit oda, 2 engelli odası, restoran, toplantı salonu, çok amaçlı salon (balo ve fuaye), yönetim ofisi, SPA, hamam, buhar odası, fitness, resepsiyon, kapalı yüzme havuzu, çamaşır yıkama ve ütüleme, kuru temizleme ve otopark gibi alanlar bulunacak.


Toplam 284 yatak kapasiteli olan otelin 64 milyon liraya mal olacağı öngörülüyor.

Abu Dhabi’de Binicilik Tesisi’ne Mimark Mimarlık İmzası

Mimark Mimarlık, Abu Dhabi’de binicilik tesisi tasarlıyor.

Uluslararası arenada farklı tipolojilerdeki yapıların mimari ve iç mimari tasarım ve uygulama projelerine imza atan Mimark Mimarlık, Kurucu Mimar Kaan Kutsal Alkan’ın binicilik tutkusundan gelen tecrübesiyle dünyanın çok farklı ülkelerinde binicilik tesisi projelerini hayata geçiriyor. Atların konforu ve sağlığının tasarım sürecine yön verdiği projelerin son örneği ise Abu Dhabi Binicilik Tesisi.


Farklı yapı tipolojilerinde uzmanlaşan ekibiyle 10 yılı aşkın süredir mimari ve iç mimari proje ve uygulama faaliyetlerine devam eden Mimark Mimarlık binicilik tesisleri tasarımı alanındaki uzmanlığının son örneğini binicilik kültürünün yaygın olduğu ve dünyanın en önemli binicilik tesislerine ev sahipliği yapan Abu Dhabi’de uyguluyor. At ve binicilik tutkusunu yansıtan, bölgenin coğrafi ve iklimsel koşullarına uygun olarak projelendirilmiş çok özel bir yapı olan Abu Dhabi Binicilik Tesisi’nin uygulaması halihazırda devam ediyor.


Toplamda sekiz at için tasarlanan yapı, 4+4 olmak üzere tam simetrik bir kompozisyona sahip. Ahır alanları dışında bir adet eyerlik, bir adet seyis odası, iki adet depo, iki adet yıkama ve bağlama alanı bulunuyor. Dışarıdan bakıldığında oldukça sade ama bir o kadar da güçlü bir duruşu olan yapı klasik hatları ile dikkat çekiyor. Yapının yükseldiği araziye girildiğinde U şeklinde tasarlanmış kucaklayıcı ve gösterişli görüntüsü; saçak alınlıklarında, kolonlarda ve cephe giydirmesinde mermer malzeme tercih edilerek pekiştirilmiş.


Bölgenin iklim koşullarında atların sağlığının ve konforunun korunması hedefiyle farklı çözümlerin üretildiği projede, ahırlarda doğal havalandırma sağlamak için tavana skylight yerleştirilmiş. Doğal havalandırmanın yanı sıra yapının iklimlendirme projesi üzerinde de detaylı şekilde çalışan mimarlar, enerji verimliliğini sağlamak için simetrik iki blok iklimlendirmesininin yanı sıra havalandırma sisteminin elektriği ve mekaniğini de birbirinden ayırmış. Abu Dhabi’de yer alan projenin ahırlarında Türkiye’den farklı olarak AC sistem bulunuyor.


Çelik konstrüksiyon yapının tam ortasında kum paddock ve girişleri birbirine bağlayan holü ana sirkülasyon alanı olarak işlevlendiren Mimark, ahır içlerine ve ahır içi yarım duvarlara da kauçuk giydirmiş. Gösterişin sade bir şekilde sunulduğu bir tasarım dilinin benimsendiği projede at sahiplerinin atlarını görebilmeleri için tüm ahırların paddock kapıları bulunuyor.
Diğer projelere nazaran farklı kriterlerin gözetildiği binicilik tesislerinde tasarıma yön ve aynı zamanda ilham veren noktaları ise Mimar Kaan Kutsal Alkan şu sözlerle aktarıyor: “At ile ilgilenmek, ışıltılı bir dünyanın kapısını sizlere açar. Bu nazik ve kuvvetli dostlar için tasarlamak ise onların gözünden dünyayı görmeyi gerektirir. Atların yaşam döngüsünü, alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını gözeterek tasarlamak zahmetli olduğu kadar manevi açıdan da oldukça tatmin edicidir. İsteklerini anlatamayan müşterilerin gözü, sözü olmanız, bakıcılarının, binicilerinin ve sahiplerinin de konforunu göz etmeniz önemlidir. Bir binicilik tesisi tasarlanırken peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri, havalandırma uzmanları, iç mimarlar, zanaatkarlar, projenin ihtiyacına göre çeşitlenebilecek profesyoneller, danışmanlar derken büyük bir iş birliği ağı örülür. Binicilik tesislerinin tasarımında, merkeze atları koyarız; onların sağlığını ve kendilerini doğal ortamlarında hissetmeleri sağlayacak detayları düşünürüz. Doğal malzeme seçiminden vazgeçmeyiz, sürdürülebilir peyzaj alanları ve binicilerin konforu bizim için önemlidir. Temiz hava, doğal havalandırma ve ışık projelerimizin olmazsa olmazlarıdır.”

VitrA İnovasyon Merkezi’ne Birincilik Ödülü

VitrA İnovasyon Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 8. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi’nde C kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 8. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi, 12 Kasım’da Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirildi. 2020 Yılı Performans Endeksi sonuçlarına göre başarılı olan merkez ve bölgelerin ödülleri de zirve kapsamında düzenlenen törende dağıtıldı. Toplam 42 ödülün verildiği törende, VitrA İnovasyon Merkezi C kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından verilen ödülü, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri İnovasyon Direktörü Boğaç Şimşir aldı.

2011 yılında kurulan VitrA İnovasyon Merkezi, Bakanlığın Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, 2013-2017 döneminde üst üste 5 kez cam ve seramik sektörünün en başarılı Ar-Ge merkezi seçildi. 2017’de ayrıca Türkiye’nin en başarılı 2. Ar-Ge merkezi oldu. 2019 yılında Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra, tasarım merkezi ve teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen projelerin çıktıların değerlendirildiği yeni bir yapıya kavuşturulan endeks kapsamında ödül kategorileri sektörlere değil, Ar-Ge personelinin sayısına göre belirlenmeye başlandı. 15-35 Ar-Ge personeli istihdam edenlerin A kategorisi olarak değerlendirildiği endekste; 36-50 kişilik merkezler B, 51-75 çalışanı bulunanlar C, 76-250 arası D, 250 ve üstü ArGe personeli çalıştıranlar ise E kategorisinde değerlendirildi. VitrA İnovasyon Merkezi 2019’da D, bu yıl ise C kategorisi birincilik ödülü almaya hak kazandı.

KİPTAŞ Pendik Çamçeşme Projesi İçin Geri Sayım Başladı

KİPTAŞ tarafından Pendik’te hayata geçirilecek Çamçeşme projesi için geri sayım başladı. Pojenin temeli çok yakında atılacak.


KİPTAŞ, İstanbul konut projelerine bir yenisini daha ekliyor. KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt önceki gün ekibiyle beraber Pendik’te hayata geçirilecek Çamçeşme Projesi’nin şantiye alanında incelemelerde bulundu. Projede halihazırda zemin çalışmaları devam ediyor. Proje detayları çok yakında kamuoyu ile paylaşılacak.


KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Pendik’te üreteceğimiz kaynak geliştirme projemiz için sahadaydık. Zemin iyileştirme çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Yakında tüm detaylarını açıklayacağımız proje için temel atma hazırlıkları bitmek üzere” dedi.

346 Milyon 777 bin TL’ye Mal Olacak
42 bin 24 metrekare alan üzerinde yükselen projenin 346 milyon 777 bin TL’ye mal olacak. Pendik Çamçeşme’de hayata geçirilecek projede; 604 adedi normal daire, 224 adedi home ofis, 39 adedi ticari alan, 26 adedi ofis ve bir adet kreş olmak üzere 894 bağımsız bölüm yer alacak. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneklerinin yer aldığı projenin inşaat alanı 139 bin 829 metrekare olacak.

Dünya Mimarlık Festivali’nde Sağlık Yapılarının Geleceği Masaya Yatırılacak

Mimar İpek Baycan, Dünya Mimarlık Festivali’nde “Sağlık Yapılarının Geleceği” konusunu değerlendirecek.


2017 yılında 38°30° Çiftliği projesiyle WAF Awards Production, Energy & Recycling – Completed Buildings Kategori Birinciliği’ne layık görülen Mimar İpek Baycan bu sene WAF 2021 Awards “Health: Future Projects” kategorisinin jüri üyeleri arasında yer aldı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden seçilmiş mimari projelerin farklı kategorilerde yarıştığı, ödül finalistlerinin sunumları ve sektörün önde gelen isimlerinin konferansları ile farklı bakış açılarının tartışıldığı Dünya Mimarlık Festivali (World Architecture Festival), 1-3 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşecek.


Covid 19 kaynaklı seyahat kısıtlamaları sebebiyle bu sene çevrimiçi olarak düzenlenecek olan yılın en büyük mimarlık etkinliği Dünya Mimarlık Festivali, 1-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek. Canlı yayında gerçekleştirilecek konferanslar ile sektörün önde gelen düşünürleri, ödül delegeleri ve uluslar arası jüri topluluğunun buluşturulacağı festivalde, Türkiye’den bir isim jüri üyesi olarak dikkat çekiyor. Özellikle diş ve estetik poliklinikleri özelinde uzmanlaştığı sağlık yapıları için gerçekleştirdiği tasarımlarla tanınan Mimar İpek Baycan Magriso, “Future Projects: Heatlh” kategorisinde geleceğin sağlık yapılarını değerlendirecek. Sağlık yapılarının gelişimini yorumlayan işlerin global düzlemde tartışmaya açılacağı yarışmada; sektörün nabzını tutan enternasyonel juri üyeleri ile birlikte yılın sağlık yapısını seçecekler.


Tasarımı koşulları, alışılagelmiş sistemleri ve çevreyi iyileştirmek için bir araç olarak gören İpek Baycan Magriso mimarlık pratiğini, koşulları yeniden yazmayı ve yapılı çevreyi iyi yönde değiştirmeyi hedefleyen bir mimarlık kollektifi olan İpek Baycan Architects çatısı altında, ulusal ve uluslararası arenada sürdürüyor. Tasarım düşüncesinin bağlamdan beslenerek çevreyi değiştirme gücünün her ölçekteki işe yansıması gerektiğini düşünen Baycan Magriso, tasarımın bir lüksten öte bir hak olduğuna ve ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyor.


2014 yılında TAK – Kıyı Köşe Yarışması’nda aldığı Birincilik Ödülü’nün ardından 2015 yılında Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen İpek Baycan Magriso, çağdaş mimarisi ve sıra dışı formuyla alışılmış endüstri yapılarından kolayca ayrılan 38°30° Çiftliği ile WAF Awards’ta “Üretim, Enerji & Geri Dönüşüm” kategorisinde kategori birincisi olmuştu. Mimar İpek Baycan Magriso, 2017 yılında yine aynı projeyle iF Design Award ve Architizer A+ Award ile Arkitera Genç Mimar Ödülü’nün de sahibi oldu.

Bilecik’te 130 Kişi Kapasiteli Caminin Temeli Atıldı

Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Balçıkhisar köyünde yapımına başlanan 130 kişi kapasiteli caminin temeli atıldı.


Bilecik’te yeni bir cami inşaatı başladı. Osmaneli ilçesine bağlı olan, ilçe merkezine 11 kilometre uzaklıktaki Balçıkhisar köyünde yapımına başlanan 130 kişi kapasiteli caminin temeli atıldı. 121 metrekare alanda inşa edilecek cami, 130 kişi kapasiteye sahip olacak.


Temel atma töreninde konuşma yapan Balçıkhisar Köyü Cami Yaptırma ve Yaşatma Dernek Başkanı Fazlı Yavaş, eski caminin tavanında, duvarlarında oluşan çökmelerden dolayı kullanıma uygun olmadığı yönünde rapor verdildiğini söyledi. Bu sebeple yıkılan caminin yerine yeni cami yapıldığını belirten Yavaş, yeni cami için çaba gösteren ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerini iletti.


Yavaş’tan sonra konuşma yapan Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin de caminin yapımına destek olan herkese teşekkürlerini iletti.


Osmaneli Kaymakam Yüksel Ünal ise “Camiler, gönüllerin buluştuğu, kalplerin tek yürek birlik ve beraberlik içinde attığı kutsal mekanlardır. Bu caminin yapımında emeği geçen hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Manisa’da Yunusemre Meydan Projesi İçin Çalışmalar Başladı

Manisa’da Yunusemre Belediyesi tarafından hayata geçirilen proje; belediye hizmet binası, gençlik merkezi, meclis salonu ve nikah salonu, ahşap müzesi, yeraltı otoparkı ve kent meydanının oluşuyor.


Manisa’da meydan projesi hayata geçiriliyor. Yunusemre Belediyesi tarafından “Yüzüncü Yıla Yüz Proje” kapsamında yapılan proje belediye hizmet binası, gençlik merkezi, meclis salonu ve nikah salonu, ahşap müzesi, yeraltı otoparkı ve kent meydanının oluşuyor.


Projeyle ilgili bilgi veren Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi, ihtiyaca cevap veren bir prestij projeyi daha Manisa’ya kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Proje kapsamında kentin en güzel ibadethanelerinden biri olan caminin yapımının tamamlanmak üzere olduğunu belirten Çerçi, Manisa’nın en büyük meydanı, yer altı otoparkı, gençlik merkezi ve belediye hizmet binasının yapımına başlayacaklarını aktardı.

Mevcut binanın yıkımını gerçekleştirdiklerini ve yeraltı otoparkı için çalışmalara başladıklarını dile getiren Çerçi,”Yunusemre Belediyesi Yeni Hizmet Binası, Gençlik Merkezi, Klasik Ahşap Sanatları Müzesi ve Nikah Salonu (meclis salonu) ile Katlı Yeraltı Otoparkı yapılarının bulunacağı 30 bin metrekarelik kampüs alanı yeni belediye hizmet alanı olarak projelendirildi. Bütün belediye birimlerini kapsayacak olan yeni hizmet binası 5 kattan oluşuyor. Eski İmar ve Şehircilik Müdürlüğü binasının yerine inşa edilecek olan gençlik merkezi, klasik İslam ahşap sanatları müzesi ve nikqh salonu 3 bin 780 metrekarelik inşaat alanında 3 katlı yapılırken; tüm kampüsün otopark ihtiyacını karşılamak üzere 2 katlı yeraltı otoparkı inşa edilecek. Şu an bölgede hummalı bir çalışma yürütüyoruz. En kısa süre içerisinde de projemizi tamamlamayı planlıyoruz. Şehrimize hayırlı olsun” dedi.

Üçay Grup’tan Avşar Emaye Fabrikasına GES Projesi

Üçay Grup, Avşar Emaye’nin Afyonkarahisar’da bulunan fabrikasına 1,264 KWp’lık gücünde güneş enerjisi santrali kuracak.


Emaye üreticilerinden Avşar Emaye, Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi’nde yer alan 60 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikasına güneş enerjisi santrali (GES) kurmaya hazırlanıyor. Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından kurulacak olan GES projesi 1,264 KWp’lık elektrik enerjisi üretebilecek.


Türkiye’nin yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş aldığının altını çizen Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “Türkiye güneş enerjisinin evsel kullanımı için verimli bir coğrafyada bulunuyor. Türkiye’nin kuzeyindeki en az güneş alan bölgesi Karadeniz Bölgesi’nin yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli 1400 kilovat saat. Bu rakam Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne gidildikçe yılda 2000 kilovat saate kadar yükseliyor. Gelişen güneş paneli teknolojisiyle bu güneş enerjisini verimli bir şekilde elektrik enerjisine çevirebiliriz. Bu enerjiyi evlerimizde ve fabrikalarımızda tasarruf amacıyla kullanabiliriz.” ifadelerini kullandı.

İnşaat Malzemeleri İhracatında Rekor Artış: 3 Milyar Doları Aştı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi’ne göre eylül ayında aylık inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 3 milyar doları aşarken miktar olarak da 5,98 milyon ton ile en yüksek seviyesine ulaştı.


Türkiye İMSAD, inşaat sektörünün merakla beklediği rakamları açıkladı. Eylül ayında inşaat malzemeleri ihracatından iki yeni rekor geldi. Buna göre eylül ayında değer ve miktar olarak endeksin ölçülmeye başlandığı 2013 Ağustos ayından bu yana en yüksek aylık ihracat gerçekleşti ve 3,11 milyar dolar oldu.


İnşaat malzemeleri sanayi aylık ihracatı 3 milyar dolar seviyesini endeks tarihinde ilk kez eylül ayında aştı, inşaat malzemeleri ihracatı miktar olarak da 5,98 milyon ton olarak gerçekleşti. İnşaat malzemeleri sanayi ortalama yıllık ihracat birim fiyatı eylül ayında geçen yılın eylül ayına göre yüzde 48,6 arttı, 2020 yılı eylül ayında 0,35 dolar/kg olan ortalama ihracat birim fiyatı, 2021 yılı eylül ayında 0,52 dolar/kg seviyesine çıktı.


2021 yılı eylül ayında inşaat malzemeleri ithalatı 723 milyon dolar ve 225 bin 207 ton seviyelerinde gerçekleşirken, ithalat bir önceki ağustos ayına göre sınırlı ölçüde geriledi. İnşaat malzemeleri sanayi ithalat birim fiyatı 2021 yılı eylül ayında 3,21 dolar/kg seviyesine çıktı. Bu endeksin ölçülmeye başlandığı 2013 Ağustos ayından bu yana en yüksek aylık ortalama ithalat birim fiyatı oldu. Küresel tedarik zincirlerindeki değişim Türkiye’ye yönelik inşaat malzemeleri talebini artırıyor. Verilen bilgiye göre, Türkiye özellikle Avrupa kaynaklı ilave bir talep görüyor. Avrupa pazarlarındaki yavaşlamaya rağmen Türkiye ihracatını artırıyor. Küresel emtia fiyatları artışı da birçok inşaat malzemesinin ihracat birim fiyatını yükseltiyor.

Küresel tedarik zincirlerindeki değişim Türkiye’ye yönelik inşaat malzemeleri talebini artırırken, bu eğilimlerin yıl sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. 2021 Eylül ayında inşaat malzemeleri ihracat performansı alt sektörler itibarıyla kuvvetli gerçekleşti. Alt sektörlerde birbirlerine benzer eğilimler yaşandı. Miktar, değer ve birim fiyatlar olarak ihracatta eğilimler genellikle artış yönünde oldu. Eylül ayında hem talep artışı hem de küresel fiyat artışları alt sektörlerin ihracatlarına olumlu yansıdı. 2021 Eylül ayında 8 alt ürün grubunun 6’sında ihracat birim fiyatları 2020 Eylül ayına göre yükseldi. Yine eylül ayında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat miktar olarak geçen yılın eylül ayının üzerinde gerçekleşti.


Verilere göre, 8 alt ürün grubunun 7’sinde ihracat değer olarak yükseldi. Değer olarak önemli artışların gerçekleştiği eylülde yaşanan yüksek artışlarda baz etkisi ile fiyat artışları da etkili oldu. Türkiye sanayi ihracatı eylül ayında yüksek bir performans gösterdi. Eylül ayında sanayi malı ihracatı 15,87 milyar dolar oldu ve tarihin en yüksek aylık sanayi malı ihracatı gerçekleşti. 2021 Eylül ayında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak bir önceki ağustos ayına göre yüzde 9,7 arttı. Eylül ayında küresel pazarlarda talep artışı yavaşlayarak devam ederken, Türkiye ise ilave talep artışı ile karşılaştı.


Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2021 Eylül ayında bir önceki ağustos ayına göre yüzde 5,1 yükseldi. Eylül ayında sanayi ihracatı miktar olarak da ivme kazandı. Eylül ayında ihracat birim fiyatları hissedilir ölçüde yükseldi. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları 2021 yılı ağustos ayında 1,47dolar/kg iken, 2021 yılı eylül ayında 1,53 dolar/kg oldu. Eylül ayında ihracat birim fiyatı yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İhracat birim fiyatlarının artışında küresel ölçekte emtia ve nihai ürün fiyatlarındaki artış da etkili oldu.

Hazır Beton Endeksi 2021 Ekim Ayı Raporu Açıklandı

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı.


THBB, inşaat sektörünün merakla beklediği “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Raporda gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünüyor. Güven Endeksi Ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etti.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koyuyor. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri.


THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünüyor. Güven Endeksi ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etti. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında inşaat faaliyetlerinin hareketliliğini korumaya devam etmesi dikkat çekti.

“100 Puanlık İndirimi Sonrasında Piyasa Faizinde Bir Gerileme Meydana Gelmedi”
Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise ekim ayında faaliyet hariç bütün endekslerde bir artış görüldü. Faaliyette görülen gerilemenin de sınırlı olduğu anlaşılıyor. Beklenti Endeksi’ndeki yükseliş, sektörün önümüzdeki dönemde pozitif bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor. Güven Endeksi’nde bir yükselme görülse de endeksin hâlen eşik seviyenin altında kaldığı kaydedildi.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Merkez Bankası’nın 23 Eylül’de politika faizindeki 100 puanlık indirimi sonrasında piyasa faizinde bir gerileme meydana gelmemiştir. İnşaat sektörü açısından faiz, diğer sektörlere kıyasla çok daha önemli görünmektedir. İpotekli konut satışları üzerinden gelecek olan talebin istenilen seviyeye gelmesi için öncelikle piyasa faizinin de düşmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın, risk primi, döviz kuru gibi göstergelerde yaşanan yükselmeyi göze alarak verdiği faiz indirimi kararı sonrasında bankacılık kesiminin alınan bu kararı piyasaya yansıtmasını beklediklerini belirten Yavuz Işık, “21 Ekim’de yapılan 200 baz puanlık faiz indirimi kararından sonra yapılan açıklamada “yıl sonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldı” denmiştir ki bu söylemden önümüzdeki 2 ayda faiz indirimine devam edilebileceği ancak bunun hızının daha düşük olacağı sonucu çıkmaktadır. Bu yönüyle bu faiz indirimlerinin piyasaya yansımaması durumunda, yılın geri kalan kısmında alınacak aksiyonların da etkisi olmayacaktır.” dedi.

TK Elevator’dan Galataport İstanbul’a Kesintisiz Mobilite Hizmeti

TK Elevator, İstanbul’un en önemli projelerinden Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerinin kurulumunu gerçekleştirdi.

İstanbul’un en önemli destinasyon projelerinden biri olan Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerin kurulumunu TK Elevator gerçekleştirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan TK Elevator’ın Türkiye CEO’su Artuğ Özeren, “Yılda 7 milyonu yabancı olmak üzere toplam 25 milyon ziyaretçi ağırlamayı hedefleyen Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerinde TK Elevator’ın imzası olduğu için son derece gururluyuz. İstanbul’un kalbindeki bu yeni yaşam alanında yerli-yabancı turistlere, İstanbullulara ve şehrin tüm ziyaretçilerine güvenli ve kesintisiz mobilite hizmetini sağlamak için en son teknolojilerimizi kullandık” dedi.

Galataport İstanbul; limanı, terminali, yeme-içme alanında yer alan restoranları ve kafeleri, perakende alanında hizmet veren markaları ve ofis alanlarıyla ülke ekonomisi ve turizmi açısından son derece önemli destinasyonlarından biri olacak. TK Elevator, Galataport İstanbul’da 89 adet asansör ve 37 adet yürüyen merdiven olmak üzere toplam 126 ünitenin kurulum ve montaj çalışmalarını tamamladı. TK Elevator ürün ve hizmetleriyle her gün binlerce kişiye sorunsuz, güvenli ve kesintisiz bir mobilite deneyimi sunacak.

Projeye Özel Çözümler

Mevcut en son teknolojinin kullanıldığı TK Elevator çözümleri, Galataport İstanbul’a özel olarak geliştirildi. Projede, motor-tahrik ve fren ekipmanları ile performansı ve enerji tasarrufu yüksek üniteler kullanıldı. Projenin lokasyonundan kaynaklanan zorlukları çözmek için ise düşük kuyu üstü ve düşük kuyu dibi boyutlarına, esnek ve özelleştirilmiş ölçülere sahip makine dairesiz ve hidrolik asansörler temin edildi. Her asansör kabinine kamera sistemive internet kesintisiz hizmeti için erişim noktası altyapısı sağlandı. Projede ayrıca bina mimarisi ile uyumlu, özel tasarımlar ve malzemeler kullanıldı. Özel dizayn kabinlere sahip asansörler ve özel aydınlatmalı yürüyen merdivenler, Galataport İstanbul’un görselliğine ve ihtişamına en uygun şekilde üretildi.

Şirket, bina içinde çalışan tüm ürünlerin görüntülenmesi için bina otomasyon sistemine bağlı çalışan bir izleme sistemi (Building Managment System (BMS)) dahil etti. İzleme sistemi ünitelerin hareket ettiğini ya da beklediğini takip ederek tüm asansör ve yürüyen merdivenleri farklı ekranlarda izlenebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca TK Elevator, Galataport İstanbul’da beklenmeyen durumlara anında müdahale edebilmek için yerinde hizmet anlayışıyla bina içinde yetkin personel de bulunduracak.

“Projede İmzamız Olduğu İçinb Son Derece Gururluyuz”
Galataport İstanbul projesinin başından sonuna kesintisiz bir şekilde çalıştıklarını belirten TK Elevator CEO’su Artuğ Özeren, “Yılda 25 milyon ziyaretçi ağırlama hedefiyle yapımı tamamlanan Galataport İstanbul projesinin asansör ve yürüyen merdivenlerinde TK Elevator’ın imzası olduğu için son derece gururluyuz. En son teknolojilerimizle donattığımız ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak bu modern projenin örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz. Ziyaretçiler, Galataport İstanbul’un keyfini çıkarırken TK Elevator olarak biz de 365 gün, 24 saat ürünlerimizle onlara hizmet edeceğiz” dedi.

Galataport İstanbul Genel Müdürü Tolga Engin, bu iş birliği hakkında şunları söyledi: “TK Elevator, sektörün en önemli ve güvenilir markalarından biri. Biz de Galataport İstanbul olarak ilk günden bu yana ilk sırada tuttuğumuz güvenlik ve güvenli mobilite konusunu bu önemli iş birliği sayesinde işletme dönemimizde hayata geçirmiş bulunuyoruz. Galataport İstanbul’un mimarisine ve yapım koşullarına uygun olarak özel tasarlanan asansörler ve yürüyen merdivenlerle en güvenli ve erişilebilirliği artıran sistemleri tüm misafirlerimizin kullanımına sunuyoruz.”

İnşaat Maliyet Endeksi Eylül 2021’de Yüzde 39,54 Yükseldi

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Eylül ayında inşaat maliyet endeksi yüzde 39,54 oranında arttı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Eylül ayı inşaat maliyet endeksi verisini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, 2021 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,54 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,41 artarken işçilik endeksi yüzde 0,18 azaldı. 2020’nin aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 47,44, işçilik endeksi ise yüzde 22,25 oranında artış gösterdi.


Bina inşaatı maliyet endeksinde, bir önceki aya göre yüzde 0,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,17 artış izlendi. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,37 artarken işçilik endeksinde yüzde 0,27 oranında düşüş kaydedildi. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,58, işçilik endeksi yüzde 22,27 arttı.


Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,41 oranında yükseldi. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,55, işçilik endeksi yüzde 0,16 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 43,72, işçilik endeksi yüzde 22,17 arttı.

Maltepe Meydan Projesi’nde İlk Kazma Vuruldu

Maltepe Meydan Yayalaştırma ve Tünel Projesi’nin ilk etabı başladı.

Maltepe’de meydan projesi başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek çalışma kapsamında Bağdat Caddesi ile Maltepe merkez bölgesinde 600 metrelik tünel ile trafik yer altına alınacak. Bu sayede Maltepe 18 bin metrekarelik yepyeni ve modern bir meydana kavuşacak. Yeni yapılacak meydan tamamen yayalara açık olacak. Yaklaşık 2 yıl boyunca devam edecek çalışma İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek. Çalışmalar kapsamında, Bağdat Caddesi’nin Maltepe merkez bölgesinde yapılacak olan altgeçit çalışması ile araç trafiği, Plaj Yolu Sokak ile İkinci İlkokul Caddesi arasında yeraltına alınacak. Böylece bu bölgede kesintisiz bir ulaşım sağlanacak. D100 karayolu ile sahil yolu bağlantısı için önemli olan İnönü ve Feyzullah Caddeleri trafik akışı devam edecek.
 
Çalışmalar, altgeçidin giriş çıkışı ile beraber yaklaşık bin metre uzunluğundaki bölgede yürütülecek. Bu kesimin 550 metre uzunluğundaki kısmında ise araç trafiğinin yer altına alınması planlanıyor. Bu sayede bölge, toplam 18 bin metrekarelik yayalaştırılmış alana kavuşacak. İBB, bu çalışmaların yanında bölgedeki alt yapı hatlarını da yenileyecek. Böylece uzun yıllardır yaşanan alt yapı sorunları da ortadan kalkacak.

Alternatif Güzergahlar Belirlendi
 İlk etabına 8 Kasım’da başlanan çalışmalar kapsamında; Atatürk Caddesi ile Adalı Sokak arası Kadıköy istikameti 35 gün süreyle trafiğe kapatılacak. Bu süreçte trafik akışı Atatürk Caddesi ve Adalı Sokak üzerinden sağlanacak. İlk etap çalışmalarının tamamlanması ile ikinci etap çalışmalarına geçilecek. Bu süre içinde is Plaj yolu sokak ile Atatürk Caddesi arası Kartal istikameti trafiğe 20 gün süreyle kapatılacak. Bu süreçte trafik Kadıköy istikametinde iki yönlü olarak akacak. Çalışmaların devamı trafik sirkülasyonu; yaya ve araç trafiğini en az etkileyecek şekilde etaplar halinde yapılacak. Çalışmaların yaklaşık iki yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor.

Maltepe halkının 40 yılı aşkın süredir bu çalışmayı beklediğini belirten Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ilk göreve geldiğinde sorunu çözmeye söz verdiğini ancak İBB’nin yeni yönetiminin bu çağrıya kulak verdiğini vurguladı. Kılıç, “2014 yılında Maltepe’yi yönetmeye talip olduğum gün meydan projesi için söz verdim. 8 yıldır İBB’nin kapısını defalarca aşındırdım. Dönemin belediye başkanlarına sunum yaptım. Son olarak Ekrem İmamoğlu Başkan seçildiğinde projeyi kendisine anlattım. Hemen gerekli hazırlıkların yapılması için talimatı verdi. Daire Başkanlarımızla, belediyemizin müdürleriyle hep birlikte uzun bir hazırlık çalışması yaptık. Ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri bugün artık ilk kazmayı vurdu. Teşekkür ediyorum. Bu süreçte inşaat çalışmaları sırasında vatandaşlarımız biraz sıkıntı yaşayabilir ama sonunda Maltepe’nin Meydan ve trafik sorununa kalıcı bir çözüme kavuşacak” dedi.

Artvin’de Yanan Evlerin Yerine Yenileri Yapılıyor

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi Köyü’nde çıkan yangında zarar gören evlerin yerine 7 bloktan oluşan 42 konut inşa ediyor.


TOKİ, Artvin’de çıkan yangında evlerini kaybeden vatandaşlar için konut projesi hayata geçiriyor. 17 Mart tarihinde çıkan yangında Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi Köyü’nde 52’si konut olmak üzere ahır ve samanlıklarla birlikte 193 yapının zarar görmüştü. TOKİ tarafından evleri yanan vatandaşlar için hazırlanan yatay mimaride, taş ve ahşap karışımlı 7 bloktan oluşan 42 konutun inşası sürüyor. Sona gelinen konutlarda yapıların yıl sonunda sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan proje çevre mimarisine uygun olarak tasarlandı. Proje kapsamında ilk etapta zemin etütleri tamamladı. Gelinen son aşamada ise inşaat çalışmaları başladı. Yeni evler, yatay mimariye uygun olarak yöreye özgü taş ve ahşap karışımıyla yapılıyor. İnşaatı sona gelinen 7 bloktan oluşan 42 konutun yıl sonunda sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Büyük felaketin yaşandığını ifade eden Dereiçi Köyü Muhtarı Sabri Duman, ‘Yangından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bölgede incelemelerde bulundu ve talimat verdiler. Bugüne kadar verilen sözlerin hepsi tutuldu ve şu an gelinen noktada 7 blok, 42 daire yapılıyor. 2 blok mantolama seviyesine geldi, diğer 2 blokta çalışmalar sürüyor. Kalan 3 bloğumuz da kazı aşamasındadır. Ahır ve samanlıklarla beraber çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Hedef, yılbaşında evleri vatandaşlara teslim etmek” dedi.

İstanbul’da 8 Metro Hattında Çalışmalar Sürüyor

Mega kent İstanbul metro ağlarıyla örülüyor. Yapımı devam eden 8 metro hattında çalışmalar hız kesmeden sürüyor.


İstanbul’da 8 farklı noktada metro inşaatı projeleri devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Daire Başkanı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, 8 metro hattında bilfiil çalışmaların devam ettiğini söyledi.


Son dönemlerde sık sık gündeme gelen metro hatlarının yapımını sürdürebilmek için kaynak bulduklarını dile getiren Pelin Alpkökin, 103.8 kilometrelik 10 tane durmuş hattın 8 tanesine kredi ve öz kaynak sağladıklarını ifade etti. Hepsinin yapımına sırayla 2019 Haziran’ından itibaren yeniden başlattıklarını belirten Alpökin, “Şu an elimizde durdurulmuş bir metro hattı yok. Sekiz hattan bir tanesi Ulaştırma Bakanlığı’na devredildi. Bir tanesinin de kamu yatırım programına alınarak yurtdışı kredisi kullanılabilmesi için süreçleri devam ettiriyoruz. Şu an 8 tane metromuzda 98.7 kilometre bilfiil çalışmalarımız devam ediyor. Sağladığımız kredi miktarı 1.15 milyar Euro” dedi.

Yalıtım, Enerji Verimli Şehirler İçin Çok Önemli

İzocam, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nde yalıtımın enerji verimli şehirler için önemine dikkat çekti.

İzocam, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’ne özel yaptığı açıklamada, “enerji verimli şehirler” için yalıtımın önemine dikkat çekti. İklim krizi tüm dünyanın gündeminde! Sera gazının küresel ısınmayı tetikleyerek iklim krizine zemin hazırlıyor. Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için, çok geç kalmadan, enerji kullanımını azaltmak ve kaynakları verimli bir şekilde kullanmak şart. Bu bilinçle ortaya çıkan “enerji verimli şehirler” kavramı, ekolojik sorunlardan arınmış yaşam alanları için, enerji politikalarının küresel bazda stratejik bir yaklaşımla belirlenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.

“Yalıtım, Küresel Isınma ve İklim Krizi Tehlikesiyle Mücadelede En Önemli Kalkanımız”
Dünya ülkelerinin, bu hedef doğrultusunda en önemli adımlardan biri olan sera gazı salımının sıfırlanmasına yönelik uluslararası anlaşmalara imza attığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı; “2030 yılına kadar karbon emisyonlarının 1990 yılı seviyelerine göre yüzde 55 oranında azaltılmasını ve 2050 yılına kadar Avrupa kıtasının ilk karbon-nötr kıta olmasını amaçlayan Avrupa Birliği (AB), 14 Temmuz’da yayınladığı ’Fit For 55 Package’ ile yol haritasını belirledi. Buna göre, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunun yüzde 55 seviyesine çekilmesi için bina sektöründe emisyonların yüzde 60 oranında azaltılması gerekiyor. Binalardan ortaya çıkan emisyonların çoğu ise genel alan ısıtma ve soğutmasından kaynaklanıyor. Bu noktada da binalarda yalıtımın önemi devreye giriyor. Yalıtım, dünyamızı bekleyen küresel ısınma ve iklim krizi tehlikesiyle mücadelede en önemli kalkanımız” diye konuştu.


Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne dayanarak hazırlanan Paris Anlaşması ile de endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasla küresel sıcaklık artışının 2 santigrat derecenin olabildiğince altında, mümkünse 1,5 derece seviyesinde tutulması hedefleniyor. Anlaşmada, Kyoto Protokolü’nden farklı olarak, taraf ülkelerin ulusal katkı beyanlarını (Intended Nationally Determined Contribution/ INDC) sunarak, emisyon azaltım ve sınırlama hedeflerini koyması isteniyor. Kısa süre önce Paris Anlaşması’nı onaylayan ülkeler arasına katılan Türkiye’nin de daha önce hazırlanan 2030 hedefindeki ulusal katkı beyanlarını güncelleyerek; “enerji, atık, ulaşım, binalar, tarım” sektörlerinde emisyon azaltım hedeflerini yeniden sunması planlanıyor.


Türkiye’de INDC beyanı ile birlikte, yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun enerji etkin olarak inşa edilmesi gerekliliği, binalarda Enerji Kimlik Belgesi (EKB) oluşturularak enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğunu getirdi. Geçtiğimiz sene yürürlüğe girmiş olan EKB zorunluluğunun binaların ısı yalıtımı açısından değerinin belirlenmesinde önemli bir faktör olduğuna değinen Murat Savcı; “EKB’nin binaların alınması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gerektiğini artık biliyoruz. Yeni binalarda EKB sınıfının en düşük C sınıfı olması bekleniyor, ısı yalıtımı standartlarına göre inşa edilmeyen ve Enerji Kimlik Belgesi C’den düşük olan yeni binalar artık ruhsat alamıyor. EKB sadece yeni binalar için değil, eski binalar için de göz önüne alınması gereken bir konu. Eski binaların tadilatı sırasında ısı yalıtımı göz önüne alınırsa, hem EKB sınıfı yükseltilebilir ve konut değeri artar hem de buradaki hane halkı için doğalgaz faturalarında yüzde 60’ın üzerinde bir tasarruf sağlanmış olur” dedi.


“Enerji Verimli Şehirlerin Ülke Ekonomisine Katkısı Büyük”
Bir konutta yaşam konforunu belirleyen en önemli unsurun doğru yalıtımla doğru ısıl değerlere ulaşmak olduğunu kaydeden Savcı, “Doğru yalıtım; ısı yalıtımı yapılırken, binaların yangın riski ve yanıcılık yükü ile ses yalıtımı değerleri de göz önüne alınarak uygun malzeme ve kalınlıkta, yönetmeliklerin belirttiği şekilde yalıtım uygulamasının yapılmasını ifade eder. Doğru yalıtım binaların ve konutların değerlerini artırırken, kentlerin yaşam standartlarını da yükseltir; ülke ekonomisine de katkı sunar” şeklinde konuştu.


Tükettiğimiz enerjinin yarısından fazlasını dışarıdan ithal eden bir ülke olarak “enerji verimli şehirler”in ülke ekonomisine de katkısının büyük olacağının altını çizen Savcı; “Türkiye’ye baktığımızda 2019 yılında enerji ithalatımızın 41,2 milyar dolar ile 202,7 milyar dolarlık toplam ithalatın %20,3’ünü teşkil ettiğini görüyoruz. 2020 yılının ilk 9 ayında ise enerji ithalatımızın 21,5 milyar dolar ile 156,2 milyar dolarlık toplam ithalatımızın %13,7’sini oluşturmuş. Bu düzeyiyle enerji ithalatının, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Yine Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, Türkiye’nin enerji ithalatı faturası 2021 yılının ilk çeyreğinde 8 milyar 695 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Son 10 yılda toplam enerji ithalatının ülke ekonomisine maliyeti 450 milyar doların üzerinde… Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart” dedi.

“En Fazla Enerji Verimliliğine Multi Konfor Binalarla Ulaşılıyor”
Enerji verimliliğini en önemli gündem maddesi olarak benimsediklerini ifade eden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtım- enerji verimliliği- multi konfor evler ilişkisinin de altını çizdi. Savcı; “En fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşılıyor. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türeyen ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran multi konfor binalar, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen multi konfor binalar yalıtımsız bir binaya göre en az yüzde 90 enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor” diye konuştu.

Çanakkale Köprüsü, Emlak Fiyatlarını Yukarıya Çekti

18 Mart 2020’de tamamlanarak hizmete alınması hedeflenen Çanakkale Köprüsü ile otoyol projesi, bölgedeki emlak fiyatlarını yukarıya çekti. 

Ülkemizin en önemli ulaştırma projelerinden biri olan Çanakkale Köprüsü’nde sona yaklaşıldı. Projenin 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmeti alınması planlanıyor. Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayacak olan proje ile kente ulaşım da  kolaylaşıyor. Bölgeye değer katacak olan proje, emlak projelerini de yukarıya çekti. Çanakkale’de yıllık değer artışı konutlar için yüzde 32, arsalar için yüzde 38, araziler için ise yüzde 37 seviyesinde gerçekleşti. 

Yeni Nesil Gayrimenkul Değerleme ve Lokasyon Analizi Platformu Endeksa.com’un verilerine göre, Çanakkale genelinde ortalama konut satış fiyatı 3 bin 866 TL, ortalama konut fiyatı 429 bin 126 TL oldu. Lapseki ile Gelibolu ilçeleri arasında yer alacak köprü bu iki ilçedeki gayrimenkul değerlerini de artırdı.  Lapseki’de konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 37, ortalama metrekare satış fiyatı 3 bin 206 TL, ortalama konut fiyatı 380 bin 875 TL. Gelibolu’da ise konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 34, ortalama metrekare satış fiyatı 3 bin 116 TL, ortalama konut fiyatı 362 bin 40 TL.

Çanakkale’de konut imarlı arsaların ortalama metrekare fiyatı 798 TL olarak gerçekleşirken arsa metrekare satış fiyatı Lapseki’de 842 TL, Gelibolu’da ise 517 TL. Çanakkale’de ortalama arazi metrekare fiyatı 56 TL. Arazi metrekare satış fiyatı Lapseki’de 83 TL, Gelibolu’da ise 31 TL. 

Copa’nın Yeni Tedarik Zinciri Müdürü Aslı Ceyhan Oldu

Copa Isı Sistemleri’nin Tedarik Zinciri Müdürlüğü görevine Aslı Ceyhan atandı.

İklimlendirme sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Copa Isı Sistemleri’nin yeni Tedarik Zinciri Müdürü Aslı Ceyhan oldu.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Aslı Ceyhan, Bilgisayar Mühendisliği-Bilişim yüksek lisans eğitiminin ardından farklı sektörlerde yazılım, saha yönetimi ve planlama rollerinde görev aldı. 2005 –2014 yılları arasında Türkiye’nin önde gelen otomotiv sektörü tedarikçi şirketlerinde Lojistik Operasyon ve Mühendislik Birim Müdürü olarak görev yapan Aslı Ceyhan, bu süreçte birçok projenin içerinde yer alarak başarılı işlere imza attı. Kariyerine 2014 – 2021 yılları arasında Yalın Üretim ve İş Mükemmelliği alanlarında danışmanlık yaparak devam eden Ceyhan, bu süreçte bir çok farklı sektördeki şirketlerde iş verimliliğini artırmak için şirketlere özel çözümlerle iyileştirme projeleri yönetti.

CUBO’dan Zorlu Hava Koşullarına Dayanıklı Boya: ACRYTECH F Ultra

Cubo Boya’nın dekoratif dış cephe boyası ACRYTECH F Ultra, her türlü hava koşuluna karşı yapıların korunmasına yardımcı oluyor.


Yüzde 100 saf akrilik emülsiyon esaslı ve UV ışınlarına karşı yüksek dayanımlı olarak geliştirilen ACRYTECH F Ultra, yarı mat görünüme sahip. Yüksek su itme direncine sahip olan ürün, uygulandığı yüzeyde su yalıtımına yardımcı oluyor.


Son kat dış cephe boyası ACRYTECH F Ultra, içeriğindeki özel formülü sayesinde yüksek elastikiyete sahip ve böylece zamanla yüzeyde oluşabilecek kılcal çatlakları önlüyor. Zorlu iklim koşullarında bile mükemmel su, nem ve alkali dayanım sağlayan ürün, duvarların canlılığını her mevsimde korumaya büyük katkı sağlıyor. Kolay uygulanabilen ACRYTECH F Ultra, insan sağlığına ve çevreye dost. Su bazlı ve kokusuz olmasının yanı sıra Cubo’nun “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile de uyumlu olmasıyla sınırsız renk seçeneği de beraberinde sunuyor.

Hilti’den Tüm Ekosisteme Fayda Sağlayan Şehirler İçin Sürdürülebilir Destek

Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında geleceğin sürdürülebilir şehirlerine yönelik yatırımlar ve çözümler hakkında önemli bilgiler verdi.


Şehirler; sanayi ekosistemi, sürekli artan nüfusu ve çevrelerine olan etkileşimi ile gelişen dünyanın dinamikleriyle karşı karşıya kalıyor. Yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirleri, çok geç kalmadan, bugünden inşa etmek ve ekolojik dengeyi koruyan yapıların tercih edilmesi giderek daha da önemli hale geliyor. Kentsel dönüşüm ile birlikte yeniden yapılanma sürecinde olan Türkiye için bu durum çok daha fazla önem kazanıyor.


Peki yerküreye dost yaşanabilir kentler nasıl inşa edilir? Bunun için şehirlerin farklı ihtiyaçlarını makro bir bakış açısıyla tanımlamak ve bu tanım üzerinden yapılacak planlama ve yatırımlar yapmak gerekiyor. Şehirleşmede sürdürülebilirliğin ön koşullarından olan yeşil uygulamalar ve yapı güvenliğine dikkat çeken Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında geleceğin sürdürülebilir şehirlerine yönelik yatırımlar ve çözümler hakkında önemli bilgiler verdi.


Ekonomik gelişmeler başta olmak üzere hızlı nüfus artışı ve sanayide yaşanan köklü dönüşümler büyük kentlere göçü artırırken şehirlerin, yeni insan dalgasını kaldırabilmesi için etkili çözümler gerekiyor. Hem insan popülasyonunun şehrin kaynaklarını en verimli şekilde kullanabilmesi hem de biyolojik sistemlerin çeşitliliği ve üretkenliğinin devamlılığı için hayati olan bu çözümler, sürdürülebilir şehirlerin hayata geçmesini zorunlu kılıyor. İmza attığı teknolojilerle güvenli yapıların inşasında rol alan Hilti, kentlerin yaşam alanı olarak varlığını sürdürebilme yeteneğini güçlendirmek için çalışıyor.

“Sürdürülebilir Şehirler İçin Yapı Güvenliği Şart”
İnsanların güvenle yaşayabilecekleri yapılar olmadan sürdürülebilir şehirlerden bahsetmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan; “Şehirlerimizin her geçen gün artan nüfus karşısında kapasitelerini kullanabilmeleri ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik içinse yapı güvenliği şart. Tüm alt yapıların modernizasyonunun tamamlanmış olması sürdürülebilirlik için yeterli olmuyor. Türkiye’nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 92’sinin deprem kuşağında yer aldığı düşünüldüğünde mevcut yapıların dayanıklılık performanslarının artırılması ve yeni inşa edilecek binaların güvenlik standartlarına uygun olarak yapılması gerekiyor. Biz Hilti olarak yapıların olası bir depreme karşı dayanıklılığını test etmek ve çıkan sonuçlara göre güçlendirmek için çeşitli çözümler sunuyoruz. Binalardaki yapı elemanlarının sağlıklı bir şekilde sabitlenmesini sağlayan dübeller ile hayati düzeyde riskli olabilecek sorunları nötralize ediyoruz.” dedi.

“Yapıların Dayanıklılık Performansı Artırılmalı”
Deprem ülkesi Türkiye’de dübellerin kritik önem taşıdığına dikkat çeken Özgecan Işıltan; “Binalardaki hasarları önleyen C2 sismik onaylı dübellerimiz yapısal beton-beton ve çelik-beton birleşimleri, mekanik ve elektrik tesisatı sabitlenmesi, asansör ya da dış cephe sabitlenmesi gibi yapıların pek çok alanında kullanılıyor. Bir diğer önemli konu olan yapısal analizlerde ise donatı tarama sistemimiz PS 300 öne çıkıyor. Analizlerde inşaat demirlerinin yerinin belirlenmesi, derinlik ölçümü ve boyut kesiti için beton detektörü özellikleri ile dikkat çeken PS 300 Ferroscan, özellikle mevcut yapıların durumunun değerlendirilmesi ve depreme dayanıklılığının ortaya koyulmasında çok önemli bir rol oynuyor. Binaların güçlendirilmesinde kullanılan filiz ekiminde yeni tasarım metodu olan EOTA TR069 ise daha önce yönetmelik kapsamında olmayan filiz ekim işlerini kapsıyor ve binanın dayanıklılık performansının iyileştirilmesinde etkili bir rol üstleniyor. Bu bağlamda pazara bu yıl sunduğumuz EOTA TR069’a uyumlu RE500 V4 ve HY200 V3 kimyasal ankrajlar ile güçlendirme projelerine önemli bir katma değer sunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir Şehirler İnşa Edilmeli”
Sürdürülebilir, değer yaratan bir organizasyon olma stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdiklerini ifade eden Işıltan; “Hilti olarak tüm süreçlerimizi gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmak adına sürdürülebilirlik stratejisiyle yürütüyoruz. İmza attığımız teknolojilerle geleceğin yapılarının inşasında önemli bir rol üstlenirken gezegen ile olan dengeyi de optimum seviyede tutuyoruz. Geldiğimiz noktada şehirlerde yaşayan insan nüfusunun hızla artmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu konuda yapılan araştırmalar 2050 yılında şehirlerde yaşayan toplam nüfus oranının yüzde 66’ya ulaşacağını gösteriyor. Popülasyonun giderek yoğunluk kazandığı şehirlerde hizmetlerin olabildiğince eşit dağılması, alt yapı sistemlerinin bu yoğunluğu kaldırabilecek güce erişmesi, sera gazı salımının kontrol altına alınması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması sürdürülebilir şehirlerin alt kırılımlarını oluşturuyor. Biz bu alt kırılımların en efektif şekilde hayata geçmesi için gerekli yapı teknolojileriyle geleceğin şehirlerine çözüm ortaklığı yapıyoruz. Her bireyin sağlıklı bir yerde barınma ihtiyacının temel hak ve özgürlükleri olduğuna inanarak Hilti Vakfı aracılığıyla hayata geçirilen Uygun Fiyatlı Konut ve Teknoloji Merkezi projesi ile az gelişmiş ülkelerde uygun fiyatlı konut imkânı sağlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

GNC Makina, Yeni Binasına Taşındı

GNC Makina yapımı tamamlananan yeni binası için muhteşem bir parti düzenledi.

Talaşlı imalat sanayinin temel üretim araçlarından takım tezgâhları alanında faaliyet gösteren GNC Makina, yapımı bir yıldır süren ve yeni tamamlanan binasına taşındı. Firma, ofisini tüm çalışanlarına verdiği muhteşem bir partiyle açtı. Yönetim Kurulu’nun tamamının katıldığı davetin moderatörlüğünü Jess Molho yaparken gecede Juke Box Grubu’nun canlı sahne performansı katılımcılara güzel anlar yaşattı.


GNC Makina yeni binasına taşındı. Yapımı tamamlanan binanın içinde eğitim alanlarıi demoların yapılacağı uygulama alanları, ofisler yer alıyor. Yeni binanın açılışına özel düzenlenen davete yaklaşık 70 kişi katıldı. GNC Makina Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Gökhan Yıldız, Turgay Yıldız ve Berat Çetinkaya’nın da katıldığı açılış davetinin moderatörlüğünü Jess Molho üstlendi. 6 saat süren partide tüm katılımcılar unutulmaz anlar yaşadı.

“Hedeflerine Adım Adım Ulaşan Bir Şirket Olma Yolunda İlerliyoruz”

Partide açılış konuşmasını yapan GNC Makina Genel Müdürü Emre Seçkin, GNC Makina’nın 11 yaşında olduğunun altını çizerek kurucuların vizyonu ve çalışanların özverisi sayesinde hedeflerine adım adım ulaşan bir şirket olma yolunda ilerlediklerini söyledi. Sektörünün parlayan yıldızı olma özelliğini gelecek yıllara da taşıma çalışmalarının devam edeceğini belirten Seçkin, 11 yıl gibi kısa sürede takım tezgâhları sektörünün ilk 3 şirketinden biri olmak gibi büyük bir başarıya imza attıklarını ifade etti. Bugün yapılan pazar araştırmalarında ilk akla gelen 2’inci şirket olduklarını ve bunun haklı gururunu yaşadıklarını dile getiren Seçkin, sözlerine şöyle devam etti: “En büyük vizyonumuz, sektöründe üreticilerin hedeflerine ulaşmak için ilk tercih edecekleri şirket olmak. Bu yolda emeklerimizin karşılığını her yıl yaşadığımız hatırı sayılır büyümeyle alıyoruz. Genç, dinamik, zeki ve vizyoner reflekse sahip olan GNC Makina’nın bu yoldaki en büyük yardımcıları adeta aile bağlarıyla birbirine sımsıkı bağlanan, güven dolu iş arkadaşlarımızdır. Pandemiye rağmen yaptığımız yatırımlar ve özverili çalışmalarla henüz yıl bitmeden ciromuzu geçtiğimiz yıla oranla ikiye katladık. Alınan siparişlerle bu büyümenin yılı kapatmadan daha da artacağını düşünüyorum. Bunun için tüm GNC Makina ailesine buradan teşekkür etmek istiyorum. Bunu hep beraber başardık.”


Emre Seçkin’in konuşmasının ardından Yönetim Kurulu Üyeleri de 10 yıl gibi kısa bir sürede rüyalarını gerçekleştirmiş olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşayarak çalışma arkadaşlarına bunu hep birlikte başardıklarını bir kez daha dile getirdiler ve herkese teşekkür ettiler. ‘Sen Gelince’ konseptiyle düzenlenen partide Jess Molho’nun modere ettiği birçok eğlenceli yarışma yapıldı ve kazananlara sürpriz hediyeler dağıtıldı. Davetliler gecede sahne alan ‘Juke Box’ grubunun canlı performansıyla doyasıya eğlendiler, şarkılara eşlik ettiler ve bol bol dans ederek başarılarını kutladılar.

VitrA ve Artema, En Yeni Ürünlerini UNICERA İstanbul’da Sergiledi

Eczacıbaşı çatısı altındaki Vitra ve Artema, 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen UNICERA İstanbul’da en yeni ürünlerini sergiledi. 

Vitra ve Artema, en yeni ürünlerini bu yıl da UNICERA İstanbul’da sergiledi. 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda, Vitra ve Artema stantlarında seramik sağlık gereçlerinden armatür, banyo mobilyası ve karolara, zengin bir ürün yelpazesi sunuldu. Yeni gömme rezervuarların ilk  kez tanıtıldığı fuarda, en çok dikkat çeken ürün ise kapsamlı root koleksiyonu oldu. 

Vitra’nın yeni karo koleksiyonları MarmoMix, CementMix, Urban Travertino, Atelier 01, Boscostone ve Marmostone da fuarda görücüye çıktı. 

Banyo Tasarımları

Hayal edilen banyo tasarımlarının kolaylıkla yapılabilmesi amacıyla hayata geçirilen yeni Root koleksiyonu,  dar veya geniş tüm banyo alanlarına uyum sağlayabilen ölçü ve model çeşitliliği sunuyor. Koleksiyonda, kişiselleştirilmiş banyo deneyimi için Root Flat, Root Groove, Root Classic olmak üzere 3 farklı tasarım alternatifiyle sunuluyor. Root Flat, yalın ve sade hatlarıyla minimal tarzı benimseyenlere hitap ediyor. Kapaklardaki fuga detayı ve mat renk seçeneğiyle dikkat çeken Root Grove, banyolara modern bir görünüm kazandırıyor. Root Classic ise geleneksel tasarım çizgisinden vazgeçmek istemeyenlere hitap ediyor.

Armatürler

Root armatür koleksiyonu, form, renk ve boyut çeşitliliği ile banyoların en önemli tamamlayıcısı konumunda. Root Round armatür koleksiyonu yalın tasarım çizgisini yuvarlak hatlarla ortaya koyarken Root Square armatürler ise özel renk alternatifleriyle dikkat çekiyor. Artema’nın Root armatürleri, su kaybını önleyen özel kartuşuyla hem sürdürülebilir geleceğe hem de aile bütçesine katkıda bulunuyor.

VitrA’nın yüzeylerle ilgili yenilikleri, birbirleriyle uyumlu renk gruplarında farklı ve sayısız kombinasyon yaratma özelliğini de içinde barındırıyor. Çağdaş mekanlar için klasik mermerlerden ilham alan Iconic Awards 2021 sahibi MarmoMix, mimarinin güçlü yapı taşlarından mermerin görünümünü yüzeylere taşıyarak, farklı döşeme alternatifleri sunuyor. Good Design ödüllü CementMix ise modern şehir mimarisinin temel unsurlarından betondan esinlenen sistemsel bir yaklaşım getiriyor. Farklı malzeme ve formatların sofistike karması ColorCode sistemindeki Urban Travertino karo koleksiyonu, traverteni porselenin gücü ve dayanıklılığıyla yüzeylere taşıyor.

Karo Koleksiyonları

VitrA, mimaride kullanılan doğal taş, mermer, ahşap, beton ve seramik dokularından oluşan PRO Nature karo kütüphanesini yenilikleriyle zenginleştirdi. Sergilenen koleksiyonlar arasında, doğal taş ve mermerin izlerini yüzeylerde buluşturan Marmostone ve Boscostone dikkat çekiyor. Kısa bir süre önce Red Dot ödülü alan, VitrA’nın en yeni karo serilerinden Atelier 01 ise 20. yüzyılda tasarım ve mimariye yön veren Bauhaus akımından ilham alan geometrik formlarıyla, her seferinde özgün bir tasarım yapılmasına olanak tanıyor. VitrA’nın CementMix, MarmoMix ve Atelier 01 karoları, çevre dostu Ecolabel ve GREENGUARD sertifikalarıyla dikkat çekiyor.

Gömme Rezervuar

VitrA, pazar lideri olduğu gömme rezervuar kategorisinde yenileniyor. Yeni gömme rezervuarlar, tasarım farklılıklarının yanı sıra, zaman ve bütçeden tasarruf olanağı getiren montaj kolaylığıyla da dikkat çekiyor. 10 yılık garanti süresinin yanı sıra, 30 yıl yedek parça sağlama garantisiyle sunulan VitrA gömme rezervuarlar; hızlı, kolay ve hatasız montaj özellikleriyle zaman ve bütçeden tasarruf ettiriyor. Ayrıca kullanıcıların banyolarını geleceğe hazırlamak için kırım yapmadan kolaylıkla elektrikli ürünlere geçiş yapmasına imkan tanıyor. 

Van’ın Başkale İlçesi “Sporun Merkezi” Olacak!

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle Van’ın Başkale ilçesinde hayata geçirilen spor tesislerinin yatırım bedeli 12 milyon lira.

Van Başkale’de spor tesisi inşaatı başladı! Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen spor tesislerinin yatırım bedeli 12 milyon lira. Başkale Belediyesi tarafından yürütülen projeler kapsamında; ilçenin farklı noktalarında 5 semt sahası, şehir stadyumu, spor salonu ve Gençlik Merkezi yapılacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak, vatandaşların sporla iç içe olmaları için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Gençlerin boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesini sağlamak için birçok projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Solak, vatandaşların huzur içinde vakit geçirebilmesi ve rahatça spor yapabilmeleri için spor sahalarını ilçe genelinde yaygınlaştırdıklarını aktardı. Gençlere yeni spor alanları kazandırmaya devam edeceklerini belirten Solak, bölgede sayılı olan yarı olimpik yüzme havuzunun da dahil olduğu yeni tesisler inşa ettiklerini dile getirdi. Bu projelerin tamamlanmasıyla milli sporcuların da çalışma imkanı bulacağı tesislerle birlikte Başkale’nin sporun merkezi haline geleceğini söyledi.

Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap İhalesinin 2. Oturum Tarihi Açıklandı

default

Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap ihalesinin 2. oturumu 11 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek.


Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap ihalesinin 2. oturumu tarihi belli oldu. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) Ankara Çankaya Çayyolu 2. Etap İhalesi 2. Oturum Tarihi hakkında açıklama yaptı. Buna göre ihalenin 2. oturumu pazarlık-açık artırma usulüyle 11 Kasım tarihinde saat 14.30’da yapılacak.


Projenin 1. oturumu 2 Kasım Salı günü saat 11.00’de gerçekleştirildi. 1. oturuma Öz Er Ka İnşaat, A S L İnşaat, Burakcan İnşaat, Caba İnşaat, MR Grup İnşaat, Kuzu Toplu Konut İnşaat, Potenza İnşaat ve Tekfem Yapı olmak üzere 8 firma teklif verdi.

*Haberdeki görsel Emlak Konut GYO Koordinat Çayyolu projesine aittir.

Met-Gün ve İspa İnşaat, 779 Milyon TL’lik İhale Üstlendi

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM bağlantı yolu tünelinin güçlendirilmesi ihalesini 779 milyon 499 bin TL teklifle Met-Gün ve İspa İnşaat kazandı.


Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM bağlantı yolu tünelinin güçlendirilmesi ihalesinin kazananı Met-Gün İnşaat ve İspa İnşaat ortaklığı oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü tarafından 18 Ağustos tarihinde düzenlenen ihaleyi 779 milyon 499 bin TL teklifle Met-Gün ve İspa İnşaat üstlendi.

Şişecam’dan Dev Yatırım!

Şişecam, Eskişehir’deki cam ambalaj üretim tesisine yıllık 155 bin ton kapasiteli yeni bir ambalaj fırın yatırımı yapacak.


Şişecam’dan yeni bir yatırım haberi geldi. Firma, Eskişehir’de 1 milyar TL’lik yeni bir cam ambalaj fırın yatırımı yapacak.

Eskişehir’de halihazırda 4 fırın ile cam ambalaj üretimi gerçekleştiren Şişecam, yıllık 155 bin ton kapasiteli yeni ambalaj fırın yatırımı için düğmeye bastı. Üretim tesisinin 2023 yılı başında tamamlanarak devreye alınması hedefleniyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma hedefiyle yatırımlarını sürdüren Şişecam’ın, “düzcam”, “cam ev eşyası”, “cam ambalaj”, “cam elyafı” ve “otomotiv camları” gibi camın tüm temel alanları ile “soda” ve “krom bileşiklerini” kapsayan iş kollarında dünya cam sanayine yön veren öncü oyunculardan biri olduğunu belirtti. 4 kıtada, 44 ülkede 22 bin çalışanla faaliyet gösterdiklerini söyleyen Kırman, yenilikçi ürünleri 150’den fazla ülkede müşteriyle buluşturduklarını ifade etti. Dünyada cam ev eşyasında ikinci, cam ambalaj ve düzcamda beşinci büyük üretici konumunda olduklarını sözlerine ekleyen Kırman, “Bunun yanı sıra dünyanın en büyük sekizinci soda üreticisiyiz ve krom kimyasallarında da dünya lideriyiz. Bugün, yeni yatırım planımızı açıkladığımız cam ambalaj alanında, halihazırda 4 ülkede toplam 10 üretim tesisimiz ile faaliyet gösteriyoruz” dedi.

“Avrupa Pazarındaki Varlığımız Güçlendirecek Önemli Bir Adım Attık”

Şişecam’ın halihazırda Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan’da sürdürdüğü yıllık 2.6 milyon tona ulaşan cam ambalaj üretim kapasitesi ile çok güçlü bir oyuncu konumunda olduğunu dile getiren Kırman, bu yıl Haziran ayında, Macaristan’da gerçekleştirme kararı aldıkları yıllık 330 bin ton üretim kapasitesine sahip yeni green-field tesis yatırımı ile de cam ambalaj alanında Avrupa pazarındaki varlıklarını güçlendirecek önemli bir adım attıklarını söyledi. Bu yatırımla Avrupa’daki üretim ayak izine cam ambalaj alanını da ekleyen firma, tesisin 2025’te hizmete alınmasını, 2025’te ise tam kapasiteye ulaşmasını hedefliyor. Kırman sözlerine şöyle devam etti: “Yeni tesis yatırımıyla 3 milyon tonu aşacak global cam ambalaj üretim kapasitemiz, Eskişehir’de gerçekleştireceğimiz son yatırım kararımız ile 3.2 milyon tona ulaşacak. Artan kapasiteler, küresel salgın sürecinde daha da yükselen sağlık ve hijyen bilinci doğrultusunda ivmelenen cam ambalaja talebine cevap vermemizi sağlayacak” dedi.


Şişecam’ın ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma hedefiyle yüksek performansa dayalı yatırım politikası doğrultusunda büyümesini sürdürdüğünü dile getiren Kırman, Türkiye cam ambalaj pazarının dünya ortalamasıyla kıyaslandığında yüksek büyüme hızı ve doygunluğa ulaşmadığını söyledi. Batı Avrupa’da kişi başı cam tüketiminin 45 kilogram seviyelerinde olduğunu aktaran Kırman, Türkiye’de bu rakamın 18 kilogram civarında olduğunu, bu durumun cam ambalaj pazarının büyüme potansiyelini gözler önüne serdiğini belirtti.

Yeni Yatırımın 2023’ün İlk Çeyreğinde Devreye Alınması Planlanıyor
2020 yılında, pandemi etkisine rağmen mevcut hacmini büyük ölçüde korumuş olan Türkiye cam ambalaj pazarının, 2021 yılının ikinci yarısında Covid-19 kaynaklı önlemlerin gevşetilmesi, HORECA kanalının büyük oranda açılması ve turizmin pozitif etkisi ile beraber olumlu bir seyir izlediğini ifade eden Kırman, pazarın 2021 yılında hızlı bir büyüme göstereceğinin öngörüldüğünü belirtti. Kırman, “Çinli üreticilerin ABD pazarında etkinliğinin azalması beklentisi, Avrupa pazarının büyümeye devam etmesi ve Şişecam’ın Avrupa’da tercih edilen tedarikçilerden biri olması, ihracat potansiyelinin daha da yüksek olduğuna işaret ediyor” dedi. 

Beşinci fırın yatırımıyla birlikte artan üretim kapasitesi ve sahip olduğu ileri teknoloji altyapısının Eskişehir’in cam ambalaj üretim üssü statüsünü güçlendireceğini ifade eden Kırman açıklamasını şöyle sürdürdü: “Eskişehir, stratejik bir cam ambalaj üretim üssü olmasının yanı sıra, pazar erişim potansiyeli doğrultusunda, yeni yatırımımız için doğru lokasyon olarak öne çıktı. Yurt içi pazar talebine hızla cevap verilebilmemizi sağlayacak olan yeni yatırımımız, yurt dışında oluşabilecek ek satış taleplerinin değerlendirilmesi bakımından da avantajlar sunacak. 2023’ün ilk çeyreğinde devreye alınması planlanan yeni fırının yurt içinde ve ihracat pazarlarında başta içecek ve gıda ambalajı olmak üzere çok sayıda sektöre girdi vermesini planlıyoruz.”

Yusufeli, Yeni İlçe Merkezi’ne Taşınıyor

Yusufeli Barajı nedeniyle sular altında kalacak ilçe merkezinden 2 bin 654 hak sahibinin yeni ilçe merkezine taşınma işlemi 5 ay sürecek.


Artvin Yusufeli’nde baraj inşaatı sürüyor. Barajın yıl sonu itibariyle su tutulacak olması nedeniyle sular altında kalacak ilçe merkezinden 2 bin 654 hak sahibinin yeni ilçe merkezine taşınma işlemi 5 ay sürecek.


275 metre yükselikle Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek kemer barajı olacak Artvin’deki Yusufeli Barajı yıl sonu itibariyle hizmete alınacak. Barajın faaliyete alınmasıyla sular altında kalacak olan ilçenin taşınma işlemleri de başladı.


Bugüne kadar yapılan Yusufeli yeni yerleşim yeri altyapı çalışmaları kapsamında 24 milyon metreküp kazı, 11 milyon metreküp dolgu yapılarak 153 hektar alan elde edildi. Yeni yerleşim yerindeki altyapı, dolgu ve kazı çalışmaları tamamlandı. Atık su, yağmur suyu, elektrik hatları, destekleme, yol, kaldırım, çevre düzenlemesi, toprak taşınması, sulama sistemi, dere ıslahı gibi sanat yapılarının inşasında da yüzde 90 seviyesine ulaşıldı. İlçe merkezinin yanı sıra yine sular altında kalacak olan İşhan,Yeniköy, Çeltikdüzü, Tekkale,Meşecik, Irmakyanı ve Çevreli köylerinin de yeni köy yerleşim yerinin altyapı çalışmaları da sürüyor.


TOKİ tarafından yapılan Yusufeli ilçesi yeniden yerleşim üstyapı çalışmaları da 3 ayrı bölgede 10 etap halinde yürütülüyor. Birinci bölge kapsamında; Sakut Vadisi’nde PTT, hükümet konağı, ilçe gençlik ve spor merkezi, ilçe emniyet müdürlüğü, adliye, spor müdürlüğü, merkez cami, müftülük binası, kapalı spor salonu, kütüphane, müftülük binası, öğretmenevi ve 16 derslikli ortaokul yapımı tamamlandı. Birinci bölgedeki 2. etap çalışmaları kapsamında 518 konut, 2 ticaret merkezi, 69 dükkan, 25 yataklı hastane inşaatı, belediye hizmet binası, alt yapı ve çevre düzenlemelerinin yapımı devam ediyor. Birinci bölge 3. etap kapsamında 16 dükkan, 6 ticaret merkezi ve 208 konutun inşaatı devam ediyor.

2. bölge olarak adlandırılan Yansıtıcılar mevkiinde ise 1. etap kapsamında 340 konut ve 16 dükkan inşa ediliyor. Bu etabın fiziki gerçekleşme oranı yüzde 50’ye ulaştı. 2. etap kapsamında 248 konut ve 32 dükkanın yapımı sürüyor. 2. bölge 3. etap kapsamında 336 konut inşaatı, altyapı ve çevre düzenlemesi çalışmaları devam ediyor. Bu etabın fiziki olarak gerçekleşme oranı yüzde 40 olarak açıklandı. 4. etabın fiziki gerçekleşme oranı ise yüzde 60 seviyesine ulaştı. Bu etap kapsamında 250 konut ve 4 dükkanın inşaatı sürüyor. 226 konut, 4 dükkan ve toplam 812 dükkanlı 2 ticaret mekezinden oluşan 5. etapta da inşaat çalışmaları devam ediyor.

3. bölge 1. etap kapsamında 334 konut, 16 dükkan, 24 derslikli lise, ilçe jandarma komutanlığı ve sağlık ocağının yapımı tamamlandı. 2. etap kapsamında yapılan 224 konut, 8 dükkan ve semt camisinin yapımında sona gelindi.

Baraj nedeniyle Yusufeli ilçe merkezinin sular altında kalacak olması nedeniyle yürütülen yeni yerleşim yeri iskan projesinin Türkiye’nin en büyük iskan projesi olma özelliği taşıyor. 7 köyün kurulum çalışmaları devam ederken, bunun haricinde baraj nedeniyle 2 bin 654 hak sahibiyle ülkemizin en büyük iskan projesi gerçekleşmiş olacak.

Şanlıurfa’daki Liman İnşaatında Sona Gelindi

Takoran Vadisi’nde hayata geçirilen ve bölge turizmine önemli katkı sağlayacak liman inşaatında son aşamaya gelindi.


Şanlıurfa’da liman inşaatında sona yaklaşıldı. Kent turizmine önemli katkı sağlayacak proje inşaatı tamamlanmak üzere.
Şanlıurfa Belediyesi tarafından hayata geçirilen projede kentin tarihi ve doğal güzellikleri ön planda tutuluyor. Takoran Vadisi’nde inşaat çalışmaları süren limanda ilk etap olarak 250 araçlık otopark yapıldı. Liman inşaatında ise son aşamaya gelindi.

Göbeklitepe ve 12 Tepeler ile adını dünyaya duyuran Peygamberler şehri Şanlıurfa, turizmde yeni rotalar oluşturma hedefi ile çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi ile iç sularda ulaşımın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Eşsiz güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Takoran Vadisi’ne gelen yerli ve yabancı turistlerin tekneler vasıtasıyla daha kapsamlı bir tur yapmalarına da imkan tanınacak. Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 20 kilometre uzunluğundaki vadide tur tekneleri için liman çalışmasında son aşamaya gelirken tur teknelerinin rahatlıkla park edebilecekleri limanın tamamlanıp hizmete açılması için personeller aralıksız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.

FEZA dsgn’den Yeni Aydınlatma Koleksiyonu

FEZA dsgn Kurucusu Y. Mimar Feza Ökten Koca, her biri kendi hikayesini anlatan aydınlatma elemanlarından oluşan yeni ürün koleksiyonunu tanıttı.

Yuvarlatılmış hatları ve geometrik formları ile geleneksel aydınlatma ürünlerine modern bir alternatif olarak karşımıza çıkan ürünler, dekorasyonda sade ama iddialı bir duruşu tercih edenler için birebir.

Elips Tasarım Mimarlık kurucusu Y.Mimar Feza Ökten Koca tarafından kurulan FEZA dsgn, koleksiyonundaki ürünleri kullanıcılar ile buluşturmaya devam ediyor. Alışılmışın dışına çıkarak farklı bir tasarım yaklaşımının benimsendiği aydınlatma ürünleri Fluid, Wavelight, Cactus, Queen, Line ve Drop, sahip oldukları formlar ile kendi hikayelerini yalın ancak bir o kadar da çarpıcı bir şekilde aktarıyor.

Akışkan bir forma sahip olan Fluid, ahşap, ayna ve apliği bir araya getiriyor. Suyun akışkanlığında aşağı doğru akan bir aynanın apliğe tutunması ve adeta anda donup kalması fikri üzerine oturtulan tasarım, merak uyandırıcı bir görünüme sahip. Su halkalarından esinlenilerek tasarlanan Drop ise her bir damlanın ne kadar değerli olduğu vurgusunu, merkezindeki aydınlatma ile sağlıyor. Sarkıtların yanı sıra abajur olarak da kullanılabilen tasarım, telefonunuzu şarj edebilme imkanı ile multi fonksiyonel bir özellik kazanıyor.

Dalga formlu ahşap ve aynayı bir araya getiren Wavelight, yüzeyler arasında alttan yukarıya yükselen led aydınlatma ile lambader görevi görüyor. Mekanın aydınlatmaya ihtiyacı olmadığı durumlarda dekoratif bir obje olarak da değerlendirilebilecek olan ürün, altındaki tekerlekler sayesinde mobil olarak da kullanılabiliyor.

Formu ve dik duruşu ile kaktüsten ilham alınarak tasarlanan Cactus, bitkinin dokusunu andıran desenli yüzeyleri, stilize edilmiş yaprak formu ve arkasına yerleştirilmiş geçirgen kutu içerisindeki led ışık kaynağı ile aydınlatma sağlayan bir lambader.

Serinin içerisindeki diğer ürünlerden kübik formu ile ayrılan Queen, pleksi çubukların arasından etrafa yayılan ışığı ile satranca ilgi duyanların favorisi olabilir. Doğadaki en güçlü bağlardan biri olan anne-çocuk arasındaki ilişkinin yansıtıldığı Line ise yalnızca anne ve çocuğu arasındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda bu ilişkinin etrafa yaydığı olumlu enerjiyi de mekana yansıtıyor.

Vitra’nın Rezervuar Kategorisi Yenilendi

VitrA, gömme rezervuar kategorisini yeniledi.

Yalnız yurt içi değil, yurt dışı pazarlarda da sipariş edilebilen VitrA gömme rezervuarlar, üründe yapılan görsel değişimlerin yanı sıra, profesyonellere montaj kolaylığı sağlayarak zaman ve bütçeden tasarruf imkanı sunuyor. Ayrıca kullanıcı banyolarını geleceğe hazırlamak için kırım yapmadan kolaylıkla elektrikli ürünlere geçiş olanağı tanıyor.
 
10 yılık garanti süresinin yanı sıra, 30 yıl yedek parça sağlama garantisiyle sunulan VitrA gömme rezervuarlar; hızlı, kolay ve hatasız montaj özellikleriyle zaman ve bütçeden tasarruf ettiriyor. Geleceğin banyolarına hazırlık yaptıklarını söyleyen Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan, “Banyoların akıllı ürünlere hazır hale gelmesi gerekiyor. Gömme rezervuarlar, bunun için önemli bir adım sunuyor. Elektronik panel ve klozetlerde duvarı kırmadan kolay değişim imkanı, 10 yıl ürün ve 30 yıl yedek parça sağlama garantisi sektör için çok önemli” dedi.

Isı Pompası Sayesinde Az Enerjiyle Isıtma İhtiyacını Karşılamak Mümkün

Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, yaptığı açıklamada, ısı pompası adı verilen ve batı ülkelerinde giderek yaygınlaşan sistem ile evsel kullanımda çok az elektrik enerjisi harcayarak ısıtma ve soğutmanın gerçekleştirilebileceğini söyledi.


İklim krizi tahmin edilenden çok daha hızlı bir şekilde kapımıza dayandı. Yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı krizi yavaşlatmak ve durdurmak için daha da önem kazanıyor. Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, ısı pompası adı verilen ve batı ülkelerinde giderek yaygınlaşan sistem ile evsel kullanımda çok az elektrik enerjisi harcayarak ısıtma ve soğutmanın gerçekleştirilebileceğini söyledi.


Ülke olarak yenilenebilir enerjiye ilişkin ciddi bir potansiyele sahip olduğumuzu belirten Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “Evsel kullanımda en çok tercih edilen cihazımız ‘ısı pompası’ çok az elektrikle ısıtma ve sıcak su ihtiyacını karşılayabiliyor. Bu sayede hem maliyet hem de enerji tüketimi asgari bir seviyeye çekilebilir” dedi.


“Ges Projeleriyle İklimlendirme Sorunu Çözülebilir”
Küçük alanlarda bile kurulabilecek GES (Güneş enerji santrali)’lerle iklimlendirme sorununun çözülebileceğini ifade eden İlgin Eray, enerji tüketiminin yüzde 35 ila yüzde 40’ını tüketen iklimlendirmede de yenilenebilir enerji kullanımının mümkün olduğunu dile getirdi. Isı pompası adı verilen ve Batılı ülkelerde giderek yaygınlaşan sistem ile çok az elektrik enerjisi harcayarak ısıtma ve soğutma yapılabilediğini ifade eden Eray, küçük alanlarda bile kurulabilecek GES’lerle ısı pompasına enerji sağlanarak, çok düşük maliyetlere iklimlendirme sorununun çözülebileceğini dile getirdi. Eray, sözlerine şöyle devam etti: “Başlangıç maliyeti yüksek olsa da hem enerji tüketiminin sıfıra indirgenmesi böylece işletim maliyetinin de bakım giderleri çıkartıldığında sıfıra yakın bir noktaya getirilmesi sağlanabilir.”


“Evsel Kullanımda Kendi Enerjimizi Üretmeyi Hedefliyoruz”
İklim krizi sorununa bütüncül yaklaştıklarını belirten İlgin Eray, evsel kullanımda kendi enerjilerini üretmeyi hedeflediklerini aktardı. “Bunu gerçekleştiremezsek dahi en azından iklimlendirme konusunda karbon ayak izimizi sıfıra indirgeyecek sistemleri geliştirecek bir noktada olmayı niyetliyoruz” diyen Eray, elektriğin her alana nüfuz ettiği bir çağa yaklaştıklarını söyledi.

Eray, “Kendi enerjilerini üreten evler sadece iklimlendirmede değil, araçlarında kullandıkları enerjilerini de üretebilecekler. Şimdilik müstakil evler için planlanan bu sistemler, yakın gelecekte daha kompleks, yüksek katlı yapılara da uygulanabilir. Enerjisini kendi üreten konutlar hem ısıtma hem de soğutmasını ısı pompaları yardımıyla gerçekleştirebilir, otoparkta bekleyen araçlar yenilenebilir enerjiyle şarj edilebilir” dedi.


“İrlanda 2030 Yılına Kadar 600 Bin Isı Pompası Kurmayı Hedefliyor”
İrlanda’nın 2030’a kadar 600 bin ısı pompası kurma planını duyurduğunu ifade eden Eray, “İrlanda 2030 yılına kadar 400.000’i mevcut binalarda olmak üzere 600.000 ısı pompası kurmayı planlıyor. İrlanda’da 2020 yılı sonunda yaklaşık 44.000 ısı pompası kuruluydu” dedi.


Türkiye’de kurulacak bir GES’in enerji üretme değerinin başka ülkelerdeki GES ile kıyaslanınca kat be kat daha fazla olduğunu söyleyen Eray, “Türkiye gibi bir gerçek güneş ülkesinde GES’ten yeterince faydalandığımızı söylemek zor. Herkes ekonomik sebepleri gerekçe gösteriyor ama önemli olan düşünsel engelleri aşmak” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de Yaklaşık 80 Milyon Metrekare Çatı Alanı Var”
Pek çok ülkenin kendi yenilenebilir enerji çözümlerini ortaya koyduğunu ifade eden Eray Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeline dikkat çekti. “Türkiye’de yaklaşık 80 milyon metrekare çatı alanı var” diyen Eray, “Bu büyüklükteki bir alanda günümüz teknolojisindeki güneş enerjisi panellerini kullanıldığında Keban ve Atatürk Barajı’nın ürettiği ölçekte bir enerji üretmemiz olası” dedi.

Üçay Grup olarak Bodrum’da başlattıkları zero house konseptinin farklı bölgelerde, farklı meskenlere uygulanabileceğini söyleyen Eray “İstanbul’da kentsel dönüşümle elde edilecek binalarda bile milyarlarca TL’lik ekonomik potansiyel var” açıklamasını yaptı.

Kasım Ayı Kira Artış Oranı Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Enflasyon rakamlarını açıkladı. Böylelikle kira artış oranı da belli oldu.


Kira sözleşmeleri Kasım 2021 içerisinde yenilenecek olan kiracılara senelik şekilde bazı zamlar yapılıyor. Gayrimenkul sahiplerinin kiracılara yılda sadece 1 defa yaptığı bu zam da Borçlar Kanunu kapsamında belirleniyor.


Ev sahibi ve kiracıların merakla beklediği kira artış oranı belli oldu. TÜİK, tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına göre Kasım ayı kira artış oranı en fazla 17,09 olarak açıklandı.


TÜİK tarafından açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 19,89, aylık yüzde 2,39 arttı. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 46,31, aylık yüzde 5,24 arttı.


TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,75, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,89 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 17,09 artış gerçekleşti.


TÜİK tarafından açıklanan resmi rakamlara göre, Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 5,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 37,34, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,20 artış gösterdi.

Türk Müteahhitler, Yurt Dışı Hedefini 10 Ayda Yakaladı

Türk müteahhitler, yıllık 20 milyar dolar olan yurt dışı hedefini 10 ayda yakaladı.


Türk müteahhitlerden müjdeli haber geldi! Müteahhitlerimiz yıllık 20 milyar dolarlık yurt dışı inşaat projeleri hedefini 10’uncu ay itibariyle yakaladı. Ortalama proje bedeli ise tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşarak 20,3 milyar dolara yükseldi.


Türk müteahhitler yılın ilk 10 ayında yurt dışında toplam bedeli 20,3 milyar dolar olan 196 yeni proje üstlendi. Böylelikle 103 milyon doların üstünde ortalama proje bedeli ile tüm zamanların en yüksek ortalama bedeline ulaşıldı.


Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, Türk müteahhitlerin yurt dışındaki bu başarısının mutluluk verici olduğunu ifade etti. Küresel pazardaki sorunlar ve ardından pandemi şartlarının etkisiyle 2 yıllık aranın ardından 20 milyar dolarlık hedefi yıl bitmeden yakalamış olmanın Türk müteahhitlerin iş azmini gösterdiğini ifade eden Eren, yurt dışında aldıkları işleri yüksek standartlarda ve belirlenen süreler içinde bitirerek tüm dünyada öne çıktığını ve başarılarına yenilerini eklediğini söyledi. Ortalama proje bedelinin en son 2015 yılında 83 milyon dolara kadar yükseldiğini, ardından geçen süreçte yarıya kadar düştüğünü belirten Eren, sözlerine şöyle devam etti: “Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Türk müteahhitler, böylece 1972’den 2021 Ekim ayı sonuna kadar toplam 130 ülkede 442,2 milyar dolar değerinde 10 bin 890 proje üstlendi.”

“Rusya’da 7 Milyar Dolarlıklık Proje Üstlendik”
En büyük pazarımız olan Rusya’da 10 ayda üstlenilen yaklaşık 7 milyar dolarlık proje bedeli ile yeni bir rekor kırıldığını söyleyen Eren, petrol fiyatlarında son zamanlarda yaşanan artışın sektörün öne çıkan pazarlarını yeniden canlandırmaya başladığını izlediklerini söyledi. Eren konuşmasına şöyle devam etti: “Bu gelişmenin olacağına da hep dikkat çekmiştik. Sektörün geleneksel pazarı Irak da önemini sürdürerek, en çok iş üstlenilen ikinci pazar konumuna tekrar yükselmiştir. Ayrıca kalkınma planları kapsamında tüm dünyanın odağında yer alan Afrika’nın Sahra-altı bölgesinde de müteahhitlerimizin artan sayıda iş aldığı görülmektedir. Uluslararası pazarda daha çok sayıda işçimizi istihdam etmek esas hedefimiz… Yurt dışında Türk iş gücü istihdamının artırılması konusunun üzerine hassasiyetle eğiliyor, imkan ve kabiliyetlerimizi ilgili tüm makamların dikkatine getiriyoruz. Orta vadede ise yıllık 50 milyar dolar tutarında yeni proje üstlenebiliriz. Bunun için diplomaside temkinlilik ve finansman kaynaklarımızın çeşitlendirilmesi önemli.”

En Çok Proje Üstlenilen 10 Ülke
Türk müteahhitlerin yurt dışında en çok proje üstlendiği 10 ülke sırasıyla şöyle: Rusya Federasyonu, Irak, Zambiya, Güney Sudan, Türkmenistan, Kazakistan, Slovenya, Cezayir, Azerbaycan, Ukrayna

İnşaat Malzemesi Üretimi Yılın İlk 8 Ayında Yüzde 26 Artış Gösterdi

Türkiye İMSAD, Ekim 2021 Sektör Raporu’nu yayımladı. Buna göre yılın ilk 8 ayında inşaat malzemesi üretimi yüzde 26 oranında artış gösterdi.

İnşaat sektörünün merakla beklediği Ekim 2021 Sektör Raporu yayımlandı. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan rapora göre inşaat malzemesi üretimi yılın ilk 8 ayında yüzde 26 oranında artış gösterdi.


İnşaat malzemelerine yönelik iç ve dış piyasadaki talep Ağustos 2021’de yükselişe devam etti. Ağustos ayında inşaat malzemesi sanayi üretiminde geçen yılın aynı ayına kıyasla 15,6 artış kaydedildi. Raporda iç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışının bu büyümede etkili olmaya devam ettiği belirtildi.


Sektörün önemli oyuncularından oluşan 22 alt sektörün tamamında, 2021 yılının ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla inşaat malzemesi sanayi üretiminde artış gözlendi. Yüzde 59,1 ile seramik sağlık gereçleri alt sektörlerdeki en yüksek üretim artışı olan sektör olarak kayıtlara geçti. Tuğla ve kiremit üretimi yüzde 45,8, kilit ve donanım eşyası üretimi yüzde 41,8, yalıtımlı kablolar üretimi yüzde 40, demir çelik radyatör üretimi yüzde 39,1 artış yaşandı. Isıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 36,9, seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 35,7 ve plastik inşaat malzemeleri üretimi yüzde 33,7 büyüdü. Yılın ilk 8 ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler metalden kapı ve pencereler, metal yapı ve yapı parçaları ile çimento oldu.

Güven Endeksi 1,5 puan azaldı
Güven endeksi yılın 3. çeyreğinde geriledi. Ekim 2021’de güven endeksinde bir önceki aya göre 1,5 puan gerileme kaydedildi.
İnşaat sektöründe Temmuz-Eylül döneminde mevcut işler önemli ölçüde artmıştı. Ancak Ekim ayında bu kategoride bir önceki aya kıyasla 3 puan gerileme yaşandı. Yeni alınan inşaat işleri seviyesi ise Ekim ayında bir önceki aya oranla 1,6 puan azaldı.

İnşaat sektöründe yeniden yapılandırılan kredilerin büyüklüğü ise 12,43 milyar TL’ye ulaştı. Ağustos 2018’de yaşanan finansal dalgalanmanın ardından firmaların kredi riskleri yükselmişti. Artan kredi risklerinin yarattığı finansal baskının azaltılması amacıyla 19 Temmuz 2019 tarihinde 5411 Sayılı Bankacılık Kanununa geçici 32. madde eklemiş ve bu maddeyle BDDK tarafından hazırlanan çerçeve anlaşması kapsamında yer alan firmaların finansal kuruluşlara olan borçlarının yeniden yapılandırılması olanağı sağlanmıştı. 2 yıl için uygulanan bu maddenin süresi Temmuz 2021’de 2 yıl daha uzatıldı. Bu madde kapsamında 25 milyon TL üzerinde kredi borcu olan firmalar için büyük ölçekli uygulama, 25 milyon TL altında kredi borcu olan firmalar için ise küçük ölçekli uygulama yapılıyor.


Bu uygulamanın yanı sıra 2020 yılında yaşanan pandemi nedeniyle sektörlere ilave ve uygun koşullar ile kredi olanakları sağlanmış, ayrıca geri ödenmeyen kredi borçları ile ilgili olarak kanuni takip yasağı getirilmişti. 30 Eylül 2021 tarihi itibarıyla kanuni takip yasağı kaldırıldı. Bu çerçevede geri ödenmeyen krediler ile ilgili yasal süreçler uygulanacak ya da bu krediler de yeniden yapılandırılacak.

Seranit, UNICERA İstanbul Fuarı’ndaki Yerini Aldı

Yapı sektörünün oyuncularından Seranit, UNICERA İstanbul Fuarı’nda ürünlerini sergiliyor.


Seranit, 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul’da CNR EXPO’da gerçekleştirilen UNICERA İstanbul Fuarı’nda Türkiye’nin en büyük duvar karosunu sergiliyor.


Pandemi evde geçirilen zamanı artırınca, ev dekorasyonunda tadilat, yenileme ve değişimlerde de hareketlilik başladı. Yapı ürünleri sektörünün köklü kuruluşlarından Seranit, bu büyümedeki payını artırmak hedefiyle, 2022 için geniş bir ürün yelpazesi hazırladı. En yeni tasarımlarını 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sunan Seranit, 5. holdeki standında Türkiye’nin en büyük duvar karosunu da sergileyor.

Türkiye’nin En Büyük Duvar Karosu
Fuar hakkında bilgi veren Seranit Genel Müdürü Nadir Erze, tasarladıkları stant hakkında şunları paylaştı: “Banyoda Seranit, mutfakta Vanucci markalarımızla en yeni koleksiyonlarımızı yapı alanında ülkemizin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA İstanbul’da sunuyoruz. ‘Her an her mekânda Seranit’ mottosuyla tasarladığımız 880 metrekarelik standımızda yalnız evlerde değil, metro, havalimanı, otel gibi tüm yaşam alanlarında müşterilerimizle birlikte olduğumuzu anlatma amacındayız. Mimar, iç mimar ve tasarımcılara ilham verecek çok sayıda tasarım, renk, desen, malzeme ve yüzey alternatifinin yanı sıra, inovatif çözümlerimizi sergiliyoruz. Bu yılın sürprizi ise Türkiye’nin en büyük duvar karosu. Seranit’in üretim yetkinliklerinin göstergesi konumundaki seramik duvar karosu da ilk kez UNICERA İstanbul’da görücüye çıktı.”

“Uluslararası Pazarda Büyümeye Odaklanıyoruz”
Ev dışından içine kadar her an her mekâna imza atmaya devam edeceklerine dikkat çeken Nadir Erze, “30 yıl önce Bilecik’te Türkiye’nin ilk teknik porselen fabrikasını kurduk. Yolculuğumuza tüm paydaşlarımızı dahil ederek ilerleyen ve topluma katkı sunan öncü bir dünya markası olma vizyonuyla üretim yapıyoruz. Porselen üretimiyle ev dışı projelerin de vazgeçilmez tercihiyiz. 30. yılımızda perakende mağazalarımızın sayısını 9’a ulaştıracağız” dedi.


UNICERA İstanbul aracılığıyla hem yerel hem de bölgeden profesyonellere ulaştıklarını söyleyen Genel Müdür, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizin yanı sıra, uluslararası pazarlarda da büyümeye odaklanıyoruz. Dubai’de showroomumuz; Fransa, ABD ve Almanya’da kendi şirketlerimiz bulunuyor. 300’ü aşkın iş ortağımızla, 50’den fazla ülkede ürünlerimizi satışa sunuyor, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. İhracatta öncelikli pazarlarımızın arasında Avrupa ve Kuzey Amerika yer alıyor. 2022 yılında yurt dışındaki showroom ve depolarımızın sayısını artırmayı planlıyoruz.”

Silivri’de Rahat ve Konforlu Bir Yaşam: Loft Kent

Anakent Konut tarafından hayata geçirilen Loft Kent, İstanbul’un Silivri ilçesine bağlı Selimpaşa’da yükseliyor.

İstanbul Silivri’de yeni bir villa projesi hayata geçiriliyor. Anakent Konut imzası taşıyan Loft Kent, benzersiz bir müstakil yaşam deneyimi sunuyor.


7 bin 27 metrekare arazi üzerinde yükselen Loft Kent’te, 14 adet bağımsız lüks villa yer alıyor. Her biri 2 katlı olarak inşa edilen villalar, büyüklüğü 400 ile 600 metrekare arasında değişen arazi kullanımına sahip. Yeni nesil mimari anlayışla hayata geçirilen Loft Kent’te her bir villanın özel bahçesi ve 24.5 metrekare büyüklüğünde havuzu bulunuyor. Ayrıca her villanın yanında muhabebet dolu anlara eşlik edecek ateş çukuru yer alıyor.


Loft Kent’te her villanın kendine ait 2 araçlık otoparkı bulunuyor. Her villanın bağımsız giriş çıkış kapılarına sahip olması, projeyi benzerlerinden ayıran önemli özellikler biri. Loft yaşam konseptiyle donatılan projede, a’dan z’ye tüm aşamalarda A kalite malzemeler kullanılıyor.


3.40 metre tavan yükseliğine sahip olan proje, geniş ve ferah odalarıyla dikkat çekiyor. Villaların zemin katında veranda ve havuza aynı anda hizmet eden geniş camlara sahip mutfak ve salon ile çok amaçlı oda yer alıyor. Üst kat ise 2 ebeveyn ve 2 çocuk odası olacak şekilde tasarlanmış. Ebeveyn odalarında duş, wc, giyinme odası, havuzu gören jakuzi ve geniş bir balkon bulunuyor.


Çarşı, pazar, yürüyüş yolu ve parklara yakın konumlanan proje, Selimpaşa İskelesi ve Plajı’na 6 dakika mesafede. Proje; Selimpaşa Merkez’e 3, Silivri Merkez’e 10, D-100 Karayolu’na 2, Avrupa Otoyolu’na 4, İstanbul Havalimanı’na ise 30 dakika uzaklıkla yer alıyor.

Gökşin Grup’tan, Urla’ya Butik Villa Projesi

İzmir ve çevre illerde arsa alım satımı yapan Gökşin Grup, Urla’da butik villa projesi yapacacak.


İzmir’e yeni villa projesi geliyor. Gökşin Grup, İzmir Urla’da butik villa projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Gökşin Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Görkem Gökşin, hem 30 Ekim’de meydana gelen İzmir depremi hem de pandemi sebebiyle insanların nüfus yoğunluğunun daha az, müstakil ve az katlı yapıların daha çok olduğu bölgeleri tercih ettiğine dikkat çekti. İzmir’de Urla, Seferihisar, Karaburun ve Çeşme gibi şehir merkezinden uzak, doğayla iç içe olan ilçelerin cazibesinin arttığını belirten Gökşin, “2017 yılından beri İzmir ve çevresinde, arazi alım-satım faaliyetleri gösteriyoruz. Şimdi de özellikle pandemiyle birlikte gözde bir durak haline gelen Yarımada bölgesinde müstakil yaşam alanları tasarlama konusunda harekete geçme kararı aldık. Bu anlamda da ilk adımı Urla’da atıyoruz. Burada 3-4 villalık bir projeye başlıyoruz” dedi.


Urla, Seferihisar, Karaburun ve Çeşme’nin dahil olduğu Yarımada’ya olan talebin çok yoğun olduğunu söyleyen Görkem Gökşin, bu talebin mevcut olan taşınmazın fiyat endeksini pozitif yönde tetiklediğini söyledi. Ayrıca arsa fiyatları özelinde de son 12 ayda yüzde 200’e varan bir değer artışı yaşandığını ifade eden Gökşin, artan taleple birlikte artık bölgede proje yapmaya uygun arsa bulma konusunda sıkıntıların ortaya çıktığını belirtti. Genelde tarla vasfında olan arsaların olduğunu kaydeden Gökşin, bu arsalarla ilgili imar düzenlemesi beklendiğini aktardı. İmara hazır arsalarda ise fiyatların her geçen gün arttığını ifade eden Gökşin,  Yarımada bölgesine hem yaşamak, hem de yatırım yapmak isteyenlerin göç etmeye başladığını vurguladı. Gökşin, sözlerine şöyle devam etti: “Yarımada son iki yıldır Türkiye’nin hemen hemen her yerinden göç alıyor. Biz de her kesin odağında olan, ilgisini çeken ve doğayla iç içe olan bu gözde lokasyonda proje geliştirmekten son derece mutluyuz. Keyifle iş yaptığımız bir yerdeyiz” şeklinde konuştu.

SM Ceramic, UNICERA Fuarı’nda Ürünlerini Tanıtacak

Uzun yıllardır, İtalya ve İspanya’nın önde gelen seramik markalarının ithalatını yapan No-Two Design firmasının, iç ve dış pazar için geliştirdiği yerli seramik markası SM Ceramic, 2-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Unicera Fuarı’na katılıyor.

Yeşilköy CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Unicera Fuarı’nda, özgün tasarımlarını ve iddialı serilerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak olan SM Ceramic, koleksiyonunda doğal taş, mermer, ahşap ve tekstil dokulu ürünlerini ön plana çıkaracak. Geniş stoğu, yaygın bayi ağıyla müşterilerine stok yükü vermeden hızlı servis verme şansına sahip olan SM Ceramic, yurt içi ve yurt dışından gelecek olan müşterilerine yeni koleksiyonlarını sunacak. Bu özellikleri sayesinde ülkenin her noktasındaki seramik bayileri ve mimarlar tarafından tercih edilen SM Ceramic ve No-Two Design, fuarda çok ziyaretçisi olabilecek standlardan biri olmaya aday.

No-Two Design firmasının 5. Salon 117 numaralı standında SM Ceramic dışında, seramiği modaya taşıyan İtalyan Valentino/PiemmeCeramiche, Le Corbusier renkleriyle dünya mimarlarının tercihi Gigacer, dünya banyo, seramik ve yapı malzemeleri sektörüne yön veren İspanyol PorcelanosaGroup, 160*320 cm gibi büyük ebatlarıyla, hem banyoda hem de mobilyada kullanılabilen Inalco ve parlaklığıyla dikkat çeken ürünleriyle Cifre’nin de ürünleri sergilenecek.

  

Designist İmzalı Titanic Comfort Kurfuerstendamm Berlin Oteli İçin Geri Sayım Başladı

Designist tarafından tasarlanan Titanic Comfort Kurfuerstendamm Berlin Oteli, Kasım ayı içerisinde kapılarını misafirlerine açacak.


Bu ay içerisinde açılacak olan Titanic Comfort Kurfuerstendamm Berlin Oteli, iç mimarisini ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü iç mimari projelere imza atan Designist’e emanet etti. Berlin’in Nollendorfplatz’a bağlanan Kleiststrasse Caddesi’nde, Avrupa’nın ilk alışveriş merkezi KaDewe’ye yürüme mesafesinde yer alan Titanic Comfort Kurfuerstendamm Berlin, Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist tarafından renove edildi. Berlin’in mimarisinden ve kültüründen etkilenerek tasarlanan otelin Kasım ayında açılması planlanıyor.


Designist, Titanic Comfort Kurfuerstendamm Berlin Oteli’nin tasarımında kentin modern, maskülen ve robust duruşunu yansıtmak istemiş. Berlin’in tarihi merkezine yakın olan binanın genel mekanları tamamen yeniden tasarlanırken, odalarda bazı mobilyalar tekrar işlevlendirilerek kullanılmış ve Berlin’i yansıtan retro ve modern tarzlar bir araya getirilerek eklektik bir atmosfer oluşturulması hedeflenmiş. Küçük bir karşılama alanı olan lobide, karşılama bankosu, şömineli bir oturma alanı ve otel ziyaretçilerinin atıştırmalık alabileceği bir Snack Bar planlanmış. Titanic Otel’in simgesi haline gelmiş oniks taşını, farklı şekilde yorumlayarak, ahşap ile karıştırarak kullanıp daha çağdaş ve güçlü bir karşılama bankosu tasarlanmış. Karşılama bankosu arkasında ipeksi füme ahşap göbekli duvar uygulanarak ziyaretçiler için sıcak bir karşılama hedeflenmiş. Ofis ve bavul odası kapısı göbekli duvar içinde aynı malzeme ile gizlenirken, diğer kapılar deri kaplı ve lumbozlu olarak tasarlanmış. Snack Bar resepsiyon ile aynı dilde konuşan bir mobilya olarak buraya özel tasarlanmış. Genel mekanlarda tüm sabit mobilyalar Addo Mobilya ile beraber çalışılmış.


Zeminde İtalyan markası Apavisa’nın cesur “Ocean Blue” porseleni kullanılmış. Oturma alanında ise kullanımı kolay olması ve sıcaklık katması için ahşap görünümlü seramik uygulanmış. Şömine duvarında Arte Wallpapers marka yeşil “Facet” duvar kağıdı ile farklı dizilmiş tuğla uygulaması yapılmış. Berlin’i yansıtan kübist sanat eserleri ile tuğla duvar hareketlendirilmiş. Adasan Mobilya’nın özgün oturma elemanları ile sıcak bir oturma köşesi oluşturulmuş. Dr.Light marka aydınlatmalar ile mekanda yaratılmak istenen retro atmosfer pekiştirilmiş.

Kış Bahçesi ve Bar Alanı Tasarımı
Lobideki deri kapıdan geçilerek ulaşılan kış bahçesi ve bar alanında lobiye referans vermesi için Apavisa markalı “Ocean Blue” porselen ve terrazzo görünümlü seramik birlikte kullanılmış. Tok duruşuyla dikkat çeken, vitrin olarak çalışan cam detaylı bar bu projeye özel tasarlanmış. Bar üstünde pirinç şaraplık düşünülürken tezgahın üstünde ise döner raflı şaraplık uygulanmış. Barın duvarı ördek yeşili Gorbon marka seramik, karşı duvardaki sedirin üstüne ise kiremit renkli, botanik desenli Arte duvar kağıdı uygulanmış. Siyah metal tavan ile hem mekana derinlik katmak hem de bitkilerin yürüyebileceği bir strüktür oluşturmak amaçlanmış. Rattan, deri ve eskitme bronz detaylı oturma elemanları yine Adasan Mobilya’dan seçilmiş.


Hem gündüz hem de bar ile beraber gece kullanılabilmesi için restoranın ağır bir havasının olması amaçlanmış. Alçak tavanlı restoranı ferahlatmak için kış bahçesine bakan duvarda füme ayna uygulaması yapılmış. Apliklerle hareketlendirilen duvarın altında ise Neolith kaplı, fıstık yeşili, kadife sedir tasarlanmış. Ortada heykelsi, tırtıklı pirinç metal detaylı, deri sedir uygulanmış. Restoranı iki bölüme ayıran duvarda, lobiye referans veren mondrian füme ahşap uygulaması yapılarak iki bölüm arasındaki geçiş pekiştirilmiş. Kahvaltı büfesinin bulunduğu ikinci alanda yüksek sırtlıklı taba deri sedir alanı kurgulanmış ve büfedeki torna ayaklı nötr masalar, buraya özel olarak üretilmiş. Zeminde Kütahya Seramik’in ürünleri tercih edilmiş ve farklı boyda kesilerek uygulanmış.


Oda katlarında zemindeki mevcut doğal taş kullanılarak, duvar boyaları ve mobilyalar ile hareketlendirilmiş. Asansör duvarları doğal meşe kaplanarak, Candaş perdenin jaluzileri ile sıcak bir atmosfer elde edilmiş. Oda kat koridorlarında koyu lacivert halı kullanılmış ve Berlin’e ait fotoğrafların olduğu resim çerçeveleri ve Dr.Light’ın Retro aydınlatmaları ile ısıtılmış. Odalarda renk oyunları ve diyagonal döşenmiş parke ile Berlin’in dinamikliği yansıtılmış. Duvarları boydan boya dönen siyah çizgi konsepti duvarlarda sticker ile uygulanırken, pencere önünde özel üretim siyah çizgi baskılı perde ile tüm mekanda devam ettirilmiş. Yeni ayakla renove edilen çalışma masasını tanımlamak için London Art marka duvar kağıdı farklı bir şekilde uygulanmış. Odaların bir kısmında mevcut yatak başlığı deri sırtlık eklenerek renove edilmiş. Dr. Light tarafından projeye özel üretilen yatak başlığı aplikleri kullanılmış ve mevcut komodinler üzerine filmli cam kesilerek yeni bir görünüm kazandırılmış.

İyidere Lojistik Liman Projesi İnşaatı Başladı

Rize’de dolguyla kazanılacak alanda hayata geçirilecek olan İyidere Lojistik Liman Projesi’nde inşaat çalışmaları başladı.


Rize’de yeni bir liman inşaatı başlıyor. İyidere Lojistik Liman Projesi, Karadeniz’e yapılacak dolgu çalışmasıyla kazanılacak alana inşa edilecek. Bölge ticaretine yılda 200 milyon dolar kazandırması öngörülen İyidere Lojistik Liman Projesi, yan istihdama ise 450 milyon dolar katkı sağlayacak. Projenin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.


İyidere Lojistik Liman projesinde inşaat çalışmaları başladı. Proje kapsamında İkizdere’deki Cevizlik taş ocağından kamyonlarla nakledilen taşlar, dolgu için denize dökülüyor. Proje tamamlandığında yılda 3 milyon ton kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin ton konteyner taşımacılığıyla bölge ekonomisine önemli katkı sağlanacak.


Projeyle ilgili bilgi veren Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (RTSO) Şaban Aziz Karamehmetoğlu, projenin sadece bölgenin değil Türkiye’nin projesi olduğunu vurguladı. Yılda toplam 13 milyon ton kapasiteli Rize-İyidere Lojistik Merkez projesinin, yurt içi hasılaya yılda 200 milyon dolar katkı yapacağını belirten Karamehmetoğlu, buna ilave olarak 450 milyon dolar yan istihdam sağlanacağını ifade etti. Proje kapsamında ilk etapta bin kişinin istihdam edileceğini söyleyen Karamehmetoğlu, 8 bin kişiye de dolaylı olarak iş verileceğini aktardı.

Yurtbay Seramik, Yeni Koleksiyonunu UNICERA’DA Sergileyecek

Yurtbay Seramik, 2-6 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek UNICERA Fuarı’nda yeni koleksiyonunu görücüye çıkaracak.

Yurtbay Seramik, 2-6 Kasım tarihleri arasında, İstanbul CNR Expo’da düzenlenecek olan UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda, 5’inci holdeki H02 no’lu stantta yer alacak.


2022 yılına yönelik hazırladığı yeni koleksiyonunu sektör profesyonelleri ve son tüketiciyle buluşturacak olan Yurtbay Seramik, yeni seramik ürünlerini görücüye çıkarıyor. Ürünlerini tasarlarken “doğadan sanata” mottosuyla hareket eden Yurtbay Seramik, doğayı referans alarak ahşap, doğal taş ve mermer dokulu ürünlerini sergileyecek.


Yurtbay Seramik’in UNICERA 21’ özel koleksiyonu seçkisinde öne çıkan serilerden Calacatta Aqua. Çağdaştan klasiğe, belirgin narin damarlarla çarpıcı bir görünüme sahip Calacatta Aqua, 30x60cm ve 60x120cm olarak iki farklı ebatta tüketicinin beğenisine sunuluyor.


Bu yıl profesyonellerin ve nihai tüketicinin beğenisine sunulan serilerden Mistral, beyazın ferahlığını uyumlu çizgilerle üzerinde taşırken 30x90cm ve 60x60cm ebat alternatifleri ile göz dolduruyor.


Birbirinden farklı, zengin ürün seçeneklerinin tamamının yer alacağı stantta portföyde öne çıkacak bir diğer yeni seri de Natron. 60x120cm ebadındaki bu tasarım doğanın izlerini göz alıcı bir biçimde üzerinde barındırıyor.

Yılın 3’üncü Çeyreğinde İkinci El Konut Satışları Yüzde 37 Arttı

Yılın 3’üncü çeyreğinde ikinci el konut satışı geçen çeyreğe oranla yüzde 37 artış gösterdi.


Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) ve Yeni Nesil Gayrimenkul Değerleme ve Lokasyon Analizi Platformu Endeksa.com iş birliği ile hazırlanan 2021 yılı 3. çeyreğine ilişkin “İkinci El Konut Piyasası Raporu” açıklandı. Buna göre yılın 3’üncü çeyreğinde ikinci el konut satışında, geçen çeyreğe göre yüzde 37 artış kaydedildi. Raporda ayrıca, 2021 yılı 3’üncü çeyrek sonu itibarı ile Türkiye genelinde konut fiyatlarında yıllık yüzde 30 artış görüldüğü belirtildi. Ülke genelinde ortalama metrekare satış fiyatı 3 bin 483 TL, amotirsman süresi 20 yıl oldu.


Türkiye’de 2021 yılının 3’üncü çeyreğinde 396 bin 328 adet konut satışı yapıldı. Buna göre konut satış adedi bir önceki çeyreğe göre yüzde 37 artarken; geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 26 azaldı.

3 Büyük İldeki Satış Rakamları
Rapordaki verilere göre; mega kent İstanbul’da konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 27 oldu. Ortalama metrekare satış fiyatı 5 bin 146 TL olan İstanbul’da 3’üncü çeyrekte 71 bin 399 adet konut satışı yapıldı. Buna göre İstanbul toplam konut satışları içinde yüzde 18’lik paya sahip oldu.


38 bin 465 konut satışı ile Ankara yüzde 10 paya sahip oldu. Konut satışlarının son bir yılda yüzde 24 artış gösterdiği başkentte ortalama metrekare satış fiyatı 2 bin 630 TL oldu.


Konut satışlarının yüzde 6’sının gerçekleştiği İzmir’de 22 bin 319 adet satış yapıldı. İzmir’de konut fiyatları son 1 yılda yüzde 32 artış gösterirken ortalama metrekare satış fiyatı 4 bin 637 TL olarak kaydedildi.


Raporda ayrıca en fazla konut satışı gerçekleşen 50 il içerisinde en fazla stok adedinin İstanbul’da olduğu belirtildi. 3’üncü çeyrek sonu itibariyle İstanbul’da 257 bin 507 adet konut stoku bulunuyor. Bu rakam Ankara’da 135 bin 853, İzmir’de ise 76 bin 400 adet olarak kaydedildi.

En Fazla Değer Artışı Olan İller
En fazla değer artışı olan iller sırasıyla yüzde 59 ile Aydın, yüzde 55 ile Muğla ve yüzde 45 ile Balıkesir oldu. Aydın’da ortalama metrekare satış fiyatı 5 bin 156, Muğla’da ortalama metrekare satış fiyatı 9 bin 277 TL ve Balıkesir’de ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 67 TL olarak kaydedildi. Ülke genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatlarının en yüksek olduğu iller ise sırasıyla Muğla, İstanbul ve Aydın oldu.


İkinci El ve Kredili Konur Satış Adetleri
Yılın 3’üncü çeyreğinde 277 bin 050 adet ikinci el konut satışı yapıldı. Buna göre ikinci el konut satışları bir önceki çeyreğe göre yüzde 37 artış gösterdi. Geçen sene aynı dönemine göre ise yüzde 26 azalma kaydedildi. İkinci el konut satışı toplam konut satışları içinde yüzde 70 pay aldı.


Kredili konut satışları ise yılın 3’üncü çeyreğinde toplam konut satışlarının yüzde 20’sini oluşturdu. 3’üncü çeyrekte 77 bin 687 adet olarak kredili konut satışı gerçekleşti. Kredili konut satışları bir önceki çeyreğe göre yüzde 36 arttı. Geçen senenin aynı dönemine göre ise yüzde 68 düşüş kaydedildi.

Yabancıya Konut Satışı Yüzde 43 Arttı
2021 yılının 3’üncü çeyreğinde yabancı uyruklu kişilere toplam 16 bin 991 adet konut satışı gerçekleşti. Buna göre yabancıya konut satışı bir önceki çeyreğe göre yüzde 60, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 43 arttı.


Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, “Son dönemde özellikle kira bedellerinde yaşanan artışlar gayrimenkuldeki amortisman süresini düşürdü. Bu nedenle bazı bölgelerde amortisman süresi 16-18 yıla kadar düştü. Gayrimenkulde özellikle 2. elde fiyatların yükselmeye devam edeceğini söyleyebiliriz” dedi.


Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt ise, “Pandeminin ilk günlerinde ve sonrasında kapanma dönemlerinde zor günler geçiren gayrimenkul sektörünün yeniden yükselişte olduğunu görüyoruz. 2021 yılının 3. çeyreğinde konut satış adedi ve ikinci el konut satış adedi, geçen çeyreğe göre yüzde 37 arttı. Bu yıldaki konut satış adedinin geçen sene seviyelerinde kapanacağını düşünüyoruz” dedi.

İMO Başkanı Mustafa Balcı: “İnşaat Sektörü Durma Noktasında”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mustafa Balcı, artan kur nedeniyle müteahhitlerin önünü göremediğini, sektördeki faaliyetlerin durma noktasına geldiğini söyledi.


İnşaat sektörü yükselen döviz kuru ve artan inşaat maliyetleri nedeniyle zor günler geçiriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mustafa Balcı, inşaat faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirterek yatırımcının önünü göremediğini söyledi. Kira artışlarına da dikkat çeken Balcı, kiraların enflasyon sebebiyle arttığını söyledi. “Enflasyonun yüksek oluşu her alanı etkilediği için, kira artışları da yükseldi” diyen Balcı, sözlerine şöyle devam etti: “Yani dövizin bu kadar değişken olduğu bir piyasada önünü göremeyen hiç kimse yatırıma kalkışmaz, bu kadar basit. Ama yatırım yapılası için ne yapılması lazım? İstikrarlı olmak lazım. Dövizde, fiyatlarda bir istikrar olması lazım. Bunu biz değil, bizi yönetenler yapmalı. Genel olarak ülke ekonomisi üretime dayalı bir ekonomimiz yok, bu noktadan bakılınca fiyatlar çok oynak önünü göremeyen hiçbir sermaye sahibi ya da yatırımcı işe kalkışmaz bu süreçte. Bunun çözümünü üretecek olanlar belli, ülkeyi yönetenler.”


Antalya’nın konut satışlarında ilk sıralarda olduğunu aktaran Balcı, çok konutun satılmasının ekonomi için bir baz olmadığının altını çizdi. Konutları yabancıların aldığını belirten Balcı, “Çünkü paraları değerlendikçe önceden bir daire almayı düşünen şu an 2 veya 3 daire alabiliyor. Dolayısıyla yüz bin doları olan bir kişi geçtiğimiz günlerde parası sekiz yüz bin lira olan birinin parası şu an ülkemizde değerlendi. Bu dairelerin ne kadar satıldığı değil, kimlerin satın aldığına bakmamız lazım. Ek olarak, bu satışı yapılan dairelerin içerisinde icralık olan, icradan satışa çıkan daireler vardır. Bunların göz önünde bulundurmak lazım” dedi.

COPA, Güneş Enerji Sistemiyle Tasarruf Edecek

İklimlendirme sektörünün oyuncularından COPA, üretim tesisine güneş enerji sistemi kurarak enerji tüketiminde yılın bir ayı tasarruf edecek.

COPA Isı Sistemleri’nden büyük hamle! Firma üretim tesisine kuracağı enerji sistemiyle yılın bir ayı tasarruf etmeyi hedefliyor. Üretim süreçlerinde sürdürülebilir kaynak kullanımına odaklanan firma, önümüzdeki yıl Bursa’da yer alan üretim tesisinde devreye alacağı güneş enerjisi sisteminin kurulumuna başladı. Firma bu projeyle Bursa’da yer alan üretim tesisinde devreye alacağı güneş enerjisi sisteminin kurulumuna başladı. Bu projeyle yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak olan firma, yılın bir ayı tasarruf etmeyi hedefliyor.

Üretim süreçlerinde sürdürülebilir kaynak kullanımına odaklanan COPA, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde anlamlı bir adım attı. Firma, Bursa’daki Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesisinde güneş enerji sistemi kurulumuna başladı. Projenin 2022 yılında tamamlanarak devreye alınması hedefleniyor. COPA Isı Sistemleri projeyle birlikte firma yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu kendi üretebilecek.

TOKİ, 2022’de 50 Bin Sosyal Konut İnşa Edecek

TOKİ'den İzmir Selçuk'a 209 Yeni Konut!

TOKİ, 2022 yılında 50 bin sosyal konut üretmeyi hedefliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ), yeni konut projeleri üretmeye devam ediyor. 2021 yıl sonuna kadar 80 bin konut üretmeyi hedefleyen kurum, önümüzdeki yıl hedefini duyurdu. TOKİ, 2022 yılında 50 bin sosyal konut üretecek.

Resmi Gazete’de yayımlanan “2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”nın konut başlığı altında yapı ruhsatı düzenlemeleri ve konut satış rakamlarına ilişkin veriler yer aldı. Belediyeler tarafından 2020’de 219 bin, 2021’in ilk 6 aylık döneminde ise 328 bin 42 daire için yapı ruhsatı verildi. Yapı ruhsatı verilen daire sayısı 2021’in ilk altı ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49,8 oranında arttı. Yapı kullanma izni verilen konut sayısı 2020’de 270 bin olarak açıklandı. 2021 Haziran ayı itibarıyla yaklaşık 280 bin konut için yapı kullanma izni verildi. Bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında artış yüzde 3,4 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17 azaldı ve 141 bin 400 oldu. Bu yılın ocak-ağustos döneminde 243 bin 189’u ilk defa, 558 bin 806’sı ikinci el olmak üzere 801 bin 995 konut satıldı. Geçen yılın aynı döneminde 317 bin 832’si ilk defa, 706 bin 702’si ikinci el olmak üzere 1 milyon 24 bin 534 konutun satışı gerçekleştirildi. İpotekli konut satışları bu yılın ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64 azalarak 27 bin 375 oldu. Toplam satışların yaklaşık yüzde 19,4’ünü ipotekli konut satışları oluşturdu. Türkiye’de toplam konut sayısı 40,2 milyona yükseldi.

TOKİ, 2003’ten itibaren 1 milyon 52 bin 152 konutun inşaatına başladı ve 898 bin 570 konutu 2021 eylül sonu itibarıyla sosyal ve teknik donatılarıyla birlikte tamamladı. TOKİ tarafından yürütülen Sosyal Konut Programı kapsamında 2021 sonunda 80 bin konut üretilmesi planlandı. Program kapsamında 2022’de 50 bin konutun sosyal ve teknik donatılarıyla üretilmesi hedefleniyor. Ulusal Adres Veri Tabanı verilerine göre 2021 Eylül sonu itibarıyla Türkiye’de toplam konut sayısı (konut, lojman, yazlık/mevsimlik konut, kapıcı dairesi ve konut inşaatları) 40,2 milyona ulaştı.

Selçuk İlçe Terminali’nde Çalışmalar Yeniden Başladı

İzmir’in Selçuk ilçesinde yapımı süren terminalin 2022 yılında tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.


İzmir’in Selçuk ilçesinde terminal inşaatı yeniden başladı. Büyükşehir Belediyesi tarafından 22 milyon liralık yatırımla bitirilecek olan terminalde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, Selçuk’ta mimarisi ve donanımıyla dikkat çekecek bir projeye imza atıyor. Yüklenici firmanın işten çekilmesi sebebiyle yarım kalan terminal inşaatında çalışmalar yeniden başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleyi kazanan firmalara yer teslimi yaptı. Yaklaşık 22 milyon liraya mal olacak projenin 2022 yılının Temmuz ayında tamamlanması planlanıyor.


İzmir Selçuk’un turizm bölgesi olması sebebiyle hem işlevsel hem de estetik bir proje hazırlandı. Engelli bireylerin her türlü ihtiyacına cevap verecek şekilde tasarlanan terminalin temel üstü betonarme imalatları, çelik takviyeli alüminyum kapaklı giydirme cephe imalatları tamamlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 10 bin metrekare büyüklüğündeki arazi üzerinde yükselen Selçuk İlçe Terminali; yaklaşık 50 araçlık kapalı otoparkın yanı sıra nitelikli ve ferah bekleme alanları, kafe, büfe, market ve bilet satış ofisi gibi sosyal-ticaret alanlarına da sahip olacak.

Radisson Hotel Group, Pandemi Sürecinde 250 Otel Anlaşması Yaptı

Radisson Hotel Group, koronavirüs salgının başından bu yana 250 otel anlaşması yaptı.


120 ülkede 9 markasıyla bin 600’den fazla otele sahip olan Radisson Hotel Group, pandemi sürecine rağmen büyümesini sürdürdü. 2021 yılında 70 imza ve açılışı hayata geçiren firma, salgının başlangıcından bu yana 250 otel anlaşması yaptı.
Radisson Hotel Group 2021’de EMEA bölgesinde 50’den fazla otel imzası ve 30’a yakın açılışa ulaşarak EMEA portföyü genelinde önemli genişleme hamleleriyle başarılı bir üçüncü çeyrek geçirdi.


Konuyla ilgili açıklama yapan Radisson Hotel Group Global İş Geliştirme Başkanı Elie Younes: “Girişimlerimiz konuklarımızı ve yatırım ortaklarımızı da çok yakından ilgilendiriyor. Çalışanlarımıza ve markalarımıza duydukları güven için yatırımcılarımıza minnettarız. Seyahat sektöründe yavaş yavaş bir toparlanma sürecine girdiğimiz bugünlerde, konuklarımıza daha fazla seçenek sunmaya ve yatırımcılarımıza daha fazla fırsat yaratmaya devam etmeye kararlıyız” dedi.

Boyabat Marangozlar Sanayi Sitesi’nde İlk Kazma Vuruldu

Sinop’un Boyabat ilçesinde hayata geçirilen Boyabat Marangozlar Sanayi Sitesi projesi kapsamında 50 dükkanın temel atma töreni düzenlendi.

Boyabat Marangozlar Sanayi Sitesi projesi kapsamında 50 dükkan inşaatına başlandı. Sinop’un Boyabat ilçesine bağlı Karacaören köyü mevkiinde hayata geçirilen proje için düzenlenen temel atma törenine çok sayıda yetkili katıldı.


Törende konuşma yapan Sinop Vali Yardımcısı Recep Yüksel, 22 dönümlük alanda her biri 150’şer metrekarelik 50 adet dükkanın temeli için ilk harcı atacaklarını söyledi. 1,5 yıl sonra dükkanların açılışı yapmayı dileyen Yüksel, “Kooperatifin kuruluşundan bu yana el ele veren yönetim, yılmadan bıkmadan, olumsuz konuşanlara aldırmadan çalışmış çabalamış, devletin her kademesiyle işbirliği yapmışlar, desteğini almışlar ve temel atma aşamasıyla bizim buraya gelmemize neden olmuşlar” dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu projenin yüzde 70’ini üstlendiğini bildiren Yüksel, “Bu projenin takibi yapılacak ve 15 ay gibi sürede sonuca ulaştırılacaktır. İnşallah açılışı da beraber yapacağız. Markalar, yöreye özgü becerilerle, birikimlerle, deneyimlerle birleştirilirse ülke geneline dolayısıyla ihracatlara yönelik sonuç verecektir. Allah emeklerinizi zayi etmesin, üretime geçtiğinizde Boyabat’ımıza istihdam olarak, üretim olarak hem de kültür olarak hizmet etmeye devam edersiniz dileklerimle bu tesisin sizlere Boyabat’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.


Belediye Başkanı Şefik Çakıcı ise sanayi sitesi bittiğinde Boyabatlı marangoz ve inşaatçıların ne kadar üretken olduğunu göreceklerini ifade ederek şöyle devam etti:”Bugün mutlu bir gündeyiz, inşallah 15 ay sonra da açılış törenini gerçekleştireceğiz. Şehirde belediye başkanı, sivil toplum örgütleri, milletvekili, valisi, kaymakamı birlik ve beraberlik içinde olunca başaramayacağı bir şey olamaz. Ben marangozlar sitesi inşaatının hayırlı olmasını diliyorum. Konuma giren yapılacak ne iş varsa herkesle beraberim. Boyabat’ın geleceği için, esnaflarımızın geleceği için hizmetkar olmaya, rehber olmaya hazırım.”

İzocam, Mineral Yün Ara Bölme Levhası ile “A” Sınıfı Yalıtım Çözümü Sunuyor

İzocam, Mineral Yün Ara Bölme Levhası ile duvarlarda “A” sınıfı ısı ve ses yalıtımı ile yangın güvenliği sağlıyor.

İzocam’dan ses yalıtımı alanında “A” sınıfı çözüm. Mineral Yün Ara Bölme Levhası, yüksek ısı yalıtımı özelliği, üstün ses yalıtımı gücü ve yangın güvenliğine olan katkısı ile “A” sınıfı yalıtım imkânı sağlıyor.


Farklı kalınlıklarda üretilebilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası ara bölme duvarlarda üstün ısı ve ses yalıtımı sunuyor. A1 sınıfı yanmaz özelliğe sahip olan bu ürünün olası yangınlarda zaman kazandırarak yangın güvenliği de sağlıyor. İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası’nda kullanılan detaylar ile “A” sınıfı yalıtım elde ediliyor. Düşük ısı iletim katsayısı ile farklı sıcaklık ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler arasında da enerji verimli ara duvarların elde edilmesine imkân tanıyan bu ürün, tüm binalarda enerji tasarrufu sağlıyor ve konforu artırıyor.


Ses yalıtımı performansıyla da dikkat çeken İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre profesyonel bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Mayıs 2017’de yayımlanan ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’ esaslarına göre yeni yapılan binalarda ses yalıtımı zorunlu hale getirildi. Yönetmelik farklı işlevlere sahip binalarda duvar performansı bina hassasiyetleri doğrultusunda A’dan F’ye sınıflandırıyor. Bu kapsamda değerlendirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası ile yüksek performanslı ses yalıtımı elde edilebiliyor.

Kolay ve Hızlı Uygulama

İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası esnekliği ve yumuşaklığı sayesinde hızla uygulanabilen ve zamandan tasarruf sağlayan bir ürün. Ürünün sahip olduğu doğal içerik, toz yapmayan yapısı ve kolay kesimi sayesinde, uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyor. Kendi başına ayakta durabilen bu ürün güvenli bir uygulama imkânı da sağlıyor. İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, herhangi bir ilave malzeme gerektirmeden, yapılan uygulamalara hız ve kalite kazandırıyor. Taşıma saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde kolay taşınabildiği için nakliye ve depolama avantajı ile de öne çıkıyor. Sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde geliştirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, CE ve EUCEB belgelerine de sahip olarak kalitesini uluslararası alanda kanıtlıyor.


İzocam olarak, ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, geri dönüşümlü malzemelerin kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği kanıtlanmış ürünler üretmeye özen gösteriyor. Bu kapsamda 13 yıldır İzocam Taşyünü ve 12 yıldır İzocam Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için yaptıkları sürekli yatırımlarla sektöre liderlik ediyor. İzocam marka mineral yünler, sahip oldukları EUCEB sertifikası ile insan sağlığına ve doğaya zarar vermeyen ürünler olduklarını uluslararası standartlarla kanıtlıyor. Deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, vücuttan çözünerek atıldığını ispatlayan EUCEB sertifikası ile İzocam mineral yün ürünlerin kanserojen olmadığı, doğada da çözünebildiği için çevre dostu olduğu bağımsız bir kurum tarafından belgelenmiş oluyor. EUCEB sertifikası olan ürünler sürekli test edilerek, elyafların zararsız olduğu sertifika süresince garanti ediliyor.

Mobilya Sektörü Güçlerini Birleştirdi

Türk mobilya sektörünün güçlü markalarından Adore, Çilek, Doğtaş Kelebek, Gündoğdu, İşbir, Kilim ve Nurus, 305 yıllık tecrübesini “F-TR Furniture Partners” çatısı altında birleştirdi.

Türk mobilya sektörünün güçlü markaları, sektörün gelişmesine katkı sağlayacak ve mobilya ihracatını artıracak stratejik bir platform kurdu. Sektörün dünya ticaretinden aldığı payı artırmayı hedefleyen F-TR Furniture Partners kurucuları olumlu ve olumsuz tecrübeleri ışığında ortak akıl ile sürdürebilir ihracat stratejisi belgesi çerçevesinde yepyeni bir platform kurdu.

F-TR Furniture Partners’ın basın toplantısı, T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle’nin katılımlarıyla 26 Ekim’de Swissotel’de gerçekleşti. F-TR Furniture Partners Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek, konuşmasında “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Türkiye’nin sürdürülebilir ihracat yolculuğunda tüm sektörleri kucaklayan yapısı, dış ticarete yön veren destek ve katkılarının elde edilen bu başarıda büyük rol oynadığını ifade etti. Çilek; Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu’nun yol göstericiliği ile başlayan bu yolculukta “yol göstericiliğin” iş dünyası için ne kadar değerli olduğunu yaşayarak gördüklerini söyledi.


F-TR Furniture Partners Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek; Türkiye’nin güçlü mobilya markaları olarak, sektördeki bu başarıyı sürdürülebilir kılmak ve çok daha ileriye taşımak fikrinden yola çıktıklarını, iç pazarda rekabet içinde çalışmalarına devam ederken, aynı zamanda da yurtdışı pazarlardaki zorlu rekabeti aşmak için güç birliği yaptıklarını, özellikle dünyanın büyük ölçekli mobilya ithalatçıları olan “Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa” gibi zorlukları çok olan ülkelerde; Ar-Ge çalışmaları ve pazar araştırmaları, onların kültürlerini ve tercihlerini, tüketici alışkanlıklarını anlamanın yanı sıra olması gereken ürün ve ambalaj standartlarını yakalama çalışmalarını yapacaklarını, ortaklarına ve diğer Türk firmalarına danışmanlık vereceklerini söyledi.


Kurul tarafından hazırlanan Mobilya sektörünün geçmişi ve geleceği hakkındaki tespitler ve önerilerini değerlendirmek için farklı bölgelerden çok sayıda mobilya firması yöneticileri ile bir seri toplantı yaptıklarını, ihracattaki fırsatları değerlendirmek için bir sinerji oluşturmaya ısrarla devam ettiklerini, makro bir model üzerinde, konuya ilgi gösteren mobilya firmaları arasında Sistem Global’ın moderatörlüğünde mobilya sektörüne özel -sürdürebilir ihracat stratejisi belgesi-esas sözleşme ve hissedarlar sözleşmesi’ni ortak bir akılla hazırladıklarını söyledi.

Çilek; Türk mobilya sektörünün dünya pazarında ilk 5’e yükselebilmesi için alışılmışın dışında farklı stratejiler, yeni iş fikirleri, firmalar arası ortak projelerin geliştirilmesinin önemini ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Birlikten kuvvet doğar”

Açılış konuşmasını yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle; Türkiye’nin yükselişinin ancak ve ancak ihracattan geçtiğini, 2023 yılında en büyük ihracat yapan 8 ülke arasından ilk 5’e yükselmemiz gerektiğini söyledi. Son 12 aylık ihracatta, uzun zamandır hedeflenen 200 milyar dolar sınırını dahi aşarak, 212 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini dile getiren Gülle, “Sektörel ihracatımızda ise, bu yılın ilk 9 ayında mobilya sektörümüz tarihinde ilk kez 3 milyar doları aşmayı başardık. Küresel bazda mobilya sektörü, 200 milyar dolarlık bir küresel hacme ulaşmış durumda. Mobilya sektöründe dünyanın en büyük 8. ihracatçısıyız. Ancak, bu sektörde hedeflerimiz çok daha yüksek. 2023 yılında, bu listede ilk 5 ülke arasına girmeliyiz. Bunun için, katma değer yaratan; kapasite artıran her adım oldukça önemli. “Birlikten kuvvet doğar.” Yurtiçinde rekabet elbette olacaktır; ancak söz konusu ihracat olduğunda, bir firma değil; bir sektör olarak ortak hareket edebilmek, ciddi avantajlar sağlayacaktır. Ben tüm firmalarımızı, Bu ihracat ortaklığı modeli adına tebrik ediyorum. Birlikten doğacak bu kuvvet, Güçlü yanlarımızı daha da ortaya çıkaracak” dedi.

İsmail Gülle’den sonra söz alan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Hakan Yurdakul, F-TR Furniture Partners’ın Türkiye’deki iki soruna çözüm üreten örnek bir platform oluşturduğunu belirtti. Yurdakul; “Bahsettiğim ilk sınır; ürettiğimizi satabileceğimize ilişkin modern satış pratiğine aykırı olan katı üretim odaklı bakışımız. Hedef pazarları anlamadan, hedef pazarlardaki tüketici alışkanlıklarını ve tercihlerini anlamadan ve hedef pazarlarda doğru işbirlikleri kurmadan ihracatımızı sadece “Fiyat ve kalitesi uygun şekilde üretiyoruz, dolayısıyla satabiliriz” şeklinde bir yaklaşımla geliştirmemiz çok zor. F-TR Furniture Partners’in inşallah uygulamaya sokacağı “neyin satılabileceğini öğreniyor ve analiz ediyoruz ve satabileceğimiz şeyi üretiyoruz” yaklaşımının bizi satabileceğimizi üreteceğimiz yeni ve mümbir bir dünyaya taşıyacağına inanıyorum. Bahsetmek istediğim ikinci kısıt ise “küçük olsun benim olsun” anlayışıyla özetlenebilecek organik büyümeye dair gereksiz ısrar ile niteliksel ve niceliksel ölçek oluşturmamızı engelleyen güç birlikleri kurmama tercihimiz. F-TR Furniture Partners’in ihracatla sınırlı olmak üzere ortaya koyduğu bu güç birliği iradesi; hem lojistik-depalama-hammadde & yarı mamul maliyetlerinde rekabetçi bir avantaj yakalamamızı mümkün kılacak, hem de küresel mobilya sektöründeki en büyük ithalatçı ülkelerdeki gerek B2B ve gerekse B2C ihracat rakamlarımızı hızla artıracak diye düşünüyorum. Bu haliyle de F-TR Furniture Partners’in benzer durumda olan diğer ihracatçı sektörlerimiz için önemli bir başarı örneği oluşturacağına, ayrıca yoğun istihdam sağlana mobilya sektörümüzdeki görece küçük ölçekli üretim firmalarımıza üretim-istihdam ve yatırım imkanları doğuracağına inanıyorum.” Dedi.

F-TR Furniture Partners’ın 305 yıllık olumlu-olumsuz tecrübeler barındırdığının, grubun sadece yurtdışında toplam 550 adet mağazası olduğunun, toplam 530 Milyon Dolar Cirosunun %20’sini ihracatın oluşturduğunun, grubunun toplam 6.400 kişiyi istihdam ettiğinin ve üretim-depo alanlarının 750.000 m2 olduğunun, mobilya sektörünün istihdam dostu ve dış ticaret cari açığına da önemli katkı sağladığının altını çizen Muzaffer Çilek; son yıllarda mobilya sektörünün bölgemiz için önemli bir üretim ve ihracat üssü olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.

Muzaffer Çilek; Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği yatırım, üretim, ihracat, istihdam temelleri üzerinde cari dengemizi fazla yönünde sürekli geliştirerek ülkemizi büyütme hedefleri çerçevesinde çalışmalarını yürütecek olan F-TR Furniture Partners’ın gerek niceliksel ve gerekse niteliksel olarak ihracatımıza büyük katkı yapacağına ve diğer sektörlerimize de örnek teşkil edeceğine dair güçlü inancını belirtti.


Tüm sektörlere rol model olacağını düşündükleri “ihracat ortaklığı” yapısındaki bu yepyeni oluşumun basın lansmanında, Türkiye’nin dış ticaretine yön veren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanına ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikalar Kurulu Üyesi’ne ve değerli basın mensuplarına katılımlarından dolayı teşekkür etti.

Son Zamanların Parlayan Mesleği: Gayrimenkul Danışmanlığı

Gayrimenkul sektöründe yaşanan satış ve kiralamalardaki artış, meslek olarak cazibe oluşturmaya başladı.


Gayrimenkul sektöründe yaşanan satış ve kiralamalardaki artış gayrimenkul danışmanlığına olan ilgiyi artırdı. Konuyla ilgili açıklama yapan Ekonomist Prof Dr Ahmet Yılmaz, gayrimenkul sektöründe kazanç ve kariyer imkanlarının arttığını söyledi. Ankara’da PR yöntemiyle satış yaparak ayda 100 bin TL kazanan gayrimenkul danışmanları olduğunu ifade eden Yılmaz, gayrimenkul danışmanı olmak isteyenlere önerilerde bulundu.


Türkiye’de son dönemlerde gayrimenkul sektöründe yaşanan fiyat artışlarının alıcı ve satıcılar kadar, emlak danışmanlığı yapan kişilere de büyük kazançlar sağladığını belirten Yılmaz, birçok kişinin kariyer planlarını değiştirip gayrimenkul danışmanı olmaya başladığını ifade etti.


Pandemi sonrası gayrimenkul sektörünün yıldızının parladığını dile getiren Yılmaz, “Satılık ve kiralık gayrimenkullerde yaşanan fiyat artışları, emlak danışmanlığı yapan kişilerin de gelirlerini artırdı. Sabit maaşla çalışan birçok kişinin mevcut işlerini bırakıp, gayrimenkul danışmanlığı yaparak kariyerlerine devam ettiklerini gözlemliyoruz” dedi.


Başkentte yılın her ayında konut, arsa ve ticari gayrimenkul sektörünün canlılığını koruduğunu söyleyen Yılmaz, emlak sektöründe büyük bir hareketlilik ve kazanç imkanı olduğunun altını çizdi. Gayrimenkullerin kiralama performanslarının da arttığını ifade eden Yılmaz, Ankara’da Advertorial Gayrimenkul PR yöntemiyle satış ve kiralama yaparak ayda 100 Bin TL’ye kadar gelir sağlayan gayrimenkul danışmanları olduğunu söyledi.


Ekonomist Prof Dr Ahmet Yılmaz, gayrimenkul sektöründe kariyer yapmak isteyenlere şu önemli önerilerde bulundu:


1) Halkla ilişkileriniz güçlü, iletişim kanallarınızın açık olmalı.
2) Mütevazi olduğunuz kadar, vakur bir duruşunuz olmalı.
3) Klasik emlakçılık yöntemleri dışında özgün yöntemleriniz olmalı.
4) MYK seviye 5 ve Taşınmaz Ticareti Yetki Belgeleri alınmalı.
5) Sosyal medya dışında alternatif pazarlama kanallarınız olmalı.
6) Etrafınızdaki herkesin potansiyel gayrimenkul alıcısı ve satıcısı olduğu farkındalığı oluşmalı.
7) Yazılması ve telaffuz edilmesi zor olan emlak firmaları yerine, adının söylenmesi ve yazılması kolay olan Gayrimenkul şirketlerinde çalışılmalı.
8) Seri ilan siteleri dışında, alternatif pazarlama kanalları olan emlak şirketlerinde çalışılmalı.
9) Kararlı alıcı kitlesi oluşturup, yüksek kazanç sağlamak için Gayrimenkul PR yöntemi kullanılmalı.
10) Gayrimenkul sektöründeki yaşanan güncel gelişmeler ve haberler iyi takip edilmeli.

Çamönü Barajı’nda Hedef 2022

Manis’nın Akhisar ilçesinde hayata geçirilen Çamönü Barajı’nda fiziki gerçekleşme oranı yüzde 85’e ulaştı.


Bölge ekonomisine 4 milyon 380 bin TL ek gelir sağlayacak Çamönü baraj inşaatı devam ediyor. Gelinen aşamada projenin fiziki gerçekleşme oranı yüzde 85’e ulaştı. İnşaat çalışmalarının 2022 yılında tamamlanması ve barajın hizmete alınması hedefleniyor.
Akhisar kent merkezine 7,5 kilometre mesafedeki Çamönü Mahallesi’nin 1.5 kilometre güneyinde yer alan Delice Deresi üzerine inşa edilen barajın gövde yüksekliği temelden 41 metre olacak. Kil çekirdekli kaya dolgu tipinde projelendirilen barajın gövdesi için yaklaşık 490 bin metreküp dolgu yapılacak. Çamönü Barajı 1,9 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip olacak. 2 bin 270 dekar verimli tarım arazisini borulu-basınçlı sistem ile sulayacak.


Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hayata geçirilen Çamönü Barajı’nda çalışmalar aralıksız sürüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan DSİ 2. Bölge Müdürü Birol Çınar, Çamönü Barajının gövde yüksekliğinin temelden 41 metre olduğunu belirtti. Çınar, sözlerine şöyle devam etti: “İnşaatta gövde dolgu çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar 235 bin metreküp dolguyu bitirdik. Gövde dolgusunun neredeyse yarısı tamamlandı. Hedefimiz, 2022 yılı içerisinde baraj inşaatını tamamlayıp, proje de su tutacak seviyeye gelmek. Önümüzdeki yıl gövde dolgusu, su alma yapısı, vana odası ve sulama imalatlarını tamamlayıp, Çamönü Barajı’nı vatandaşımızın hizmetine biran evvel sunmak istiyoruz. Çamönü Barajı ve Sulaması Projesi” tamamlandığında bölgede ürün çeşitliliği ve verim artışı sağlayacak. Proje sayesinde üreticinin cebine 2021 yılı rakamlarıyla her yıl 4 milyon 380 bin lira daha fazla girecek.”

Samsun’da Depreme Dayanıksız Olduğu Tespit Edilen Okul Yenileniyor!

Samsun Havza’da depreme dayanıksız olduğu tespit edilen ortaokul yenileniyor. Yıkılan okul binası yerine yapılacak yeni okul binasının temeli atıldı.


Samsun’da okul inşaatı başladı. İstiklal İlkokulu’nun depreme dayanıksız olmasının tespit edilmesi üzerine, yıkım süreci başlatılmıştı. Yıkılan binanın yerine inşa edilecek olan yeni okul binasının temeli atıldı.


Havza Kaymakamı Cengiz Nayman, Havza İlçe Milli Eğitim Müdürü Uğur Sağlam ve AK Parti Havza İlçe Başkanı Kadir Kayan, şantiye alanını ziyaret ederek çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Konuyla ilgili bilgi veren Kaymakam Nayman, yeni okul binasının ilçeye hayırlı olmasını dileyerek “Havza İmam Hatip Ortaokulu binasının yapım aşamasına gelindi. Mevcut okul binası yerine daha güvenli ve kaliteli bir eğitim imkanı sunacak yeni bir okul binası yapılıyor. Yeni tip proje uygulanacak olan okul binamızda, 16 derslik, resim, müzik, beden eğitimi ve benzeri tasarım beceri atölyeleri, çok amaçlı salonu ile toplam 24 derslik olacak. Binada ayrıca mescit, sığınak ve benzeri eklentiler de yer alacak” dedi.

AK Parti İlçe Başkanı Kayan yeni okul binası ile öğrencilerin daha güvenli bir ortamda eğitim hayatlarına devam edeceklerini belirterek, “Yeni okul binasının ilçemize kazandırılmasında bizleri destekleyen, AK Parti Samsun milletvekillerimize, AK Parti İl Başkanımız Ersan Aksu’ya, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Havza Belediye Başkanımız Sebahattin Özdemir’e ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze teşekkür ederim. İlçemize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Uğur Sağlam ise Havza İmam Hatip Ortaokulunun eğitim verdiği İstiklal İlkokulu binasının depreme dayanıksız olduğu için yıkıldığını belirterek “İlçemize kazandırılan okul binası ile eğitime önemli bir yatırım gerçekleşmiş oldu. Çocuklarımız daha güvenli ve daha modern bir ortamda eğitim alabilecekler” ifadesinde bulundu.

Konveyör Bant Üreticisi Habasit, 75 Yaşında!

İsviçre merkezli konveyör bant üreticisi Habasit, 2021 yılında dünya çapındaki müşterileri ile iş birliğinin 75. yıldönümünü kutluyor.


Sürdürülebilir, akıllı ve güvenli ürünler ve hizmetler geliştirmeyi hedefleyen Habasit; 1946 yılında İsviçre’nin Basel şehrinde, genç bir çift olan Fernand ve Alice Habegger tarafından, kayış montajını daha basit ve daha emniyetli hale getirmek misyonuyla kuruldu. Şirketin arkasındaki fikir, Fernand Habegger’in üretimdeki ilk elden tecrübesinden ve deri kemerden kaynaklanan bir iş kazasından ortaya çıktı. Fernand Habegger, o dönemde kullanıma giren yeni, sentetik malzemelerin kayışların performansını artırabileceğine ve operatörler için daha güvenli hale getirebileceğine inanıyordu.


Dolayısıyla Habasit girişimcilikten doğdu ve üretim katında müşterilerle yakın iş birliği içinde çalıştı. Habasit, müşterilerinin işleme ve taşıma hatlarının zorluklarını anladığı için mühendislikten performansa ve sahip olma maliyetine kadar, kayışlarını ihtiyaçlarına göre özelleştirebiliyor ve sektörlerindeki en son trendlere uyum sağlamalarına destek verebiliyor.


Müşterilerine iyi bir ortak/partner olmayı amaçlayan şirketler, onlara coğrafi açıdan yakın olmalıdır. Habasit’in 75 yıldan sonra 70’ten fazla ülkede, tam donanımlı stoklar, gelişmiş kayış özelleştirmesi ve gerektiğinde her zaman ve her yerde hızlı yanıt verebilen özel yerel servis merkezleri ağından yararlanan müşterileri bulunuyor.


Habasit, müşterileri ve distribütörleri ile genelde onlarca yıl süren uzun vadeli ilişkilerinden dolayı gurur duyuyor. Benzer şekilde, birçoğu yıllarca firmada görev alan çalışanları da aynı bağlılığı gösteriyor. Şirket içinde kariyer gelişimi için sunulan fırsatlardan memnun olan çalışanlar, firmalarının uluslararası ağını, istikrarını, uzun vadeli değerlerini, vizyonunu ve hedeflerini takdirle karşılıyorlar.


“Daha yeşil, daha akıllı ve daha sağlıklı olmak”, Habasit’in geleceğe yönelik planlarının merkezinde yer alıyor. Firma, işletmelerin sürdürülebilirliğe tamamen bağlı kalması durumunda endüstriyel büyümenin, insanlara veya gezegene yüksek bir maliyet getirmeden mümkün olacağına inanıyor. Şirket, hayata geçirdiği birçok çözümü halihazırda büyük çevresel faydalar sunarken, müşterilerinin sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamaya daha da güçlü bir şekilde odaklanmayı planlıyor.


Habasit, akıllı teknolojilerin kullanımından üretkenliği artırmanın yeni yollarını bulmaya kadar, müşterileri ve ortakları ile geleceğe doğru birlikte hareket ederken daha yeşil, daha akıllı ve daha sağlıklı süreçler sağlamaya taahhüt etmektedir.

İstanbul’da Ortalama Konut Fiyatı 1 Milyon TL’nin Üzerinde Olan İlçeler Belirlendi

Endeksa verilerine göre; İstanbul’da ortalama konut fiyatı 1 milyon TL üzerinde olan ilçeler Adalar, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Kadıköy, Sarıyer ve Şile.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizini 200 baz puan indirerek yüzde 16’ya düşürmesinin ardından kamu bankaları konut kredileri faiz oranlarında 1 milyon TL altı tutarlarda yüzde 1,29, 1 milyon TL üzerindeki tutarlarda yüzde 1,34 faiz oranları uygulayacak. Bu uygulamanın gayrimenkul sektörünü hareketlendirmesi bekleniyor.


Yeni Nesil Gayrimenkul Değerleme Ve Lokasyon Analizi Platformu Endeksa.com’un verilerine göre, İstanbul’da ortalama konut fiyatı 1 milyon TL üzerinde olan ilçeler Adalar, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Kadıköy, Sarıyer ve Şile. İstanbul genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 5 bin 111 TL, ortalama konut fiyatı 577 bin 543 TL, konut yatırımının geri dönüş süresi ise 22 yıl. İstanbul’da ortalama konut fiyatı 1 milyon TL üzerinde olan ilçeler ise Adalar, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Kadıköy, Sarıyer ve Şile.

“Faiz İndirimi Konut Sektörüne Olumlu Şekilde Yanısyacak”
Faiz indirimini değerlendiren Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, faiz indirimlerinin konut sektörüne olumlu şekilde yansıyacağının altını çizerek, “Bunun iki nedeni var: birincisi, mevduat faizlerindeki düşüş beklentisi. Bu düşüş, yatırımcıyı alternatif alanlara yönlendirecek veya konut almak isteyen, ama nakit parasını mevduatta tutmayı tercih eden yatırımcıyı gayrimenkul almaya yönlendirecek. İkincisi, öncelikle kamu bankaları nezdinde başlayan cazip konut kredisi faizleri ile konut kredisi kullanımının artması. Kamu bankaları daha önce 1 milyon TL altı için ortalama yüzde 1.37, 1 milyon TL üstü için ise ortalama yüzde 1.41 konut kredi faizi uyguluyordu. Şimdi bu rakamlar 1,29 ve 1.34 olarak değişti. En son faiz indirimini pandemiyle birlikte 2020 Haziran ayında yaşamıştık. Gayrimenkul sektörü 2021 yılının 3. Çeyreğinde zaten artışa geçmişti. 3. çeyrekte konut satış adedi ve ikinci el konut satış adedi geçen çeyreğe göre %37 arttı. Bu faiz indirimlerinin etkisi ile satış adetlerinin daha fazla artacağını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Kiralık Depolara Talep Arttı!

Storage facilities with blue doors. Interior units. 3d rendering

Pandeminin de etkisiyle son bir yılda  kiralar özellikle büyükşehirlerde yüzde 100’e yakın artış gösterirken, ev eşyası depolama hizmeti veren şirketlerin iş hacimleri büyüdü. 

Türkiye genelinde kira artışları kontrolsüz biçimde artmaya devam ediyor. Büyükşehirlere dönüşün başlaması, okulların açılması, özellikle üniversite öğrencilerindeki ev bulma hareketliliğinden ötürü kiralar gittikçe yükseliyor. 

Evlerde metrekare veya oda sayısı arttıkça kira fiyatları da iyice artıyor. Dolayısıyla özellikle son yıllarda küçük evlere rağbet bu anlamda artış gösteriyor. Fakat fazla eşyaların ne yapılacağı da ayrı bir sorun haline geldi. Kiralar alıp başını gitmişken evini az kullanan ya da fazla kira ödemek istemeyenlerin imdadına da eşya depolama sektörü yetişiyor. 

Göztepe Nakliyat Ve Depolama CEO’su Ulaş Gümüşoğlu konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu: “Kira artışlarında bize göre artış olmasının ana nedenleri; kentsel dönüşüm sürecinde bu yıl yaşanan artış, geçen yıl pandemi nedeniyle düğünlerin ertelenmiş olması, online eğitim nedeniyle memleketlerine dönen üniversite öğrencilerinin tekrar büyükşehirlere gelmiş olması, salgın nedeniyle inşaat yatırımlarının azalması neticesinde yapı stoğunun erimiş olmasıdır. Hal böyle olunca da ev kiraları artarken, büyükşehirlerdeki ikinci evlerini depoya koyarak tasarruf etmek isteyenler, evler küçüldüğü için ya da fazla kira ödemek yerine depolama hizmeti alarak tasarruf etme niyetinde olanlar, eşya depolama şirketlerine adeta hücum etti.”

Gümüşoğlu sözlerine şöyle devam etti, “Çoğu zaman evimizdeki atamadığımız eşyalar için fazladan bir oda kiralarız. Bu da en iyi ihtimalle İstanbul gibi bir şehir için, fazladan aylık 1.000 ile 2.000 lira arası ek bir maliyete katlanmak demek. Bunun yerine müşterilerimiz cüzi bir miktar ödeyerek evlerine ek bir oda yaratma fırsatı yakalıyor ve depolama tesislerimizden bir oda depo kiralıyorlar. Bazen hobi malzemeleri bazen anneannesinden kalan manevi değeri yüksek objeleri depoda tutuyorlar ama sonuçta kendileri tasarruf etmiş oluyor. Tabi kentsel dönüşüm nedeniyle yazlıklarında yaşamayı tercih edenler ve arşiv depolama ihtiyacı olan şirketler de eklenince hacim iyice artıyor. Sektörümüzde bu şekilde büyümeye devam ediyor çünkü depo kullanıcımıza oldukça ekonomik  fırsatlar yaratıyoruz.”

VAT Enerji’den Ülker’e Kompresör Atık Isı Projesi

VAT Enerji, Ülker’in Ankara’da yer alan fabrikası için Kompresör Atık Isı Projesi hazırladı. Proje kapsamında 240.000 kcal/h enerji tasarrufu sağlanacak.


VAT Enerji Ülker’in Ankara’da yer alan fabrikası için Kompresör Atık Isı Projesi hazırladı. Proje kapsamında 240.000 kcal/h enerji tasarrufu elde edilecek olup, proje geri ödeme süresi 1,9 yıl olacak.


VAT Enerji, Ülker Ankara İşletmesi’ndeki kompresör atık ısı projesine start verdi. Vat Enerji, bu proje ile tesisin çok daha verimli bir üretim tesisine ulaşmasını sağlayacak. Kompresörlerin atık ısılarından faydalanılarak, proses kullanım suyunun ön ısıtılması yapılacak. Bu proje ile, toplam 240.000 kcal/h enerji tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor. Projenin geri ödeme süresi ise 1,9 yıl olarak hesaplanıyor.


Konuyla ilgili açıklama gerçekleştiren VAT Enerji satış müdürü Gökay Çomoğlu “Ülker Ankara İşletmesi enerji verimliliği bilinci oldukça yüksek bir işletme. Bu özel projede birlikte çalıştığımız için çok mutluyuz. Bu projenin bir önemli tarafı da VAP başvurusu ile yapılıyor olması. Böylece yatırım bedelinin yüzde 30’u da hibe desteği olarak alınacaktır. Ülker Ankara İşletmesinde projelerimiz devam edecektir. Emeği geçen tüm yetkililerimize teşekkür ederim.”

TK Elevator, Asansör Tercihi Yapacakların Hayatını Kolaylaştırıyor

TK Elevator, internet sitesinde yer alan “Projenize Uygun Asansör Seçimi” sekmesi asansör tercihi yapacakların hayatını kolaylaştırıyor.

Ofislerden konutlara, hastanelerden sanayi tesislerine kadar onlarca mobilite seçeneğinin sunulduğu internet sitesinde, gelişmiş parametreleriyle de ihtiyaca özel çözümlerin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Global kentsel mobilite lideri TK Elevator, teknoloji ve ürünleriyle kullanıcıların yanında olduğu gibi internet sitesinde yer alan sekmesiyle de asansör tercihi yapacakların hayatını kolaylaştırıyor.

Her projenin ve her sektörün mobilite ihtiyacı farklılık gösterebiliyor. Bu ihtiyaçlara doğru cevap verebilecek çözümlerin üretilmesi de ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. TK Elevator, internet sitesinde yer alan Projenize Uygun Asansör Seçimi sekmesi asansör tercihi yapacakların hayatını kolaylaştırıyor. İhtiyaca uygun asansör çözümlerini birkaç tuşla kolaylaştıran sekme, ofis binaları, hastaneler, plazalar ve apartmanlara uygun olan onlarca seçenekten en uygununu saniyeler içinde sunuyor. Aynı sekme içinde yer alan gelişmiş parametreler ise ihtiyaca ya da projeye özel asansörün yaratılmasına imkân tanıyor.

Kişiselleştirilmiş Asansörlere İmkan Tanıyor
Projede yer alan kat sayısı, seyir yüksekliği ve binadaki yaşayan insanların sayısı gibi basit bilgilerin girilmesiyle çalışan sekme, saniyeler içinde ihtiyaca özel asansör modellerini buluyor, tavsiye edilen ürünlerin yanı sıra bu ürünlerin alternatiflerini de sunuyor. İhtiyaca ve projeye özel asansörün geliştirilmesine yardımcı olan gelişmiş parametre sekmesi, asansörün hızı, kabin boyutu, kapı yüksekliği, giriş sayısı olmak üzere on iki farklı seçenek sunarak, asansörlerini kişiselleştirmek isteyenlere çözüm oluyor.

“Doğru Asansörü, Doğru Proje Ve Doğru İhtiyaçlarla Buluşturuyoruz”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TK Elevator CEO’su Artuğ Özeren, “TK Elevator olarak asansör ve teknolojilerimizle modern şehirlerde insanlara hız kazandırıyor hayatlarını kolaylaştırıyoruz. Sadece sunduğumuz ürünlerle değil, ürünün tercihi sırasında da kullanıcıların yanlarında olmak için hayata geçirdiğimiz sekme ile kullanıcıların, uzun yıllar ihtiyaçlarına cevap verebilecek doğru asansörü bulmalarını sağlıyoruz. Uzun yıllar boyunca elde ettiğimiz deneyimle doğru asansörü doğru proje ve doğru ihtiyaçlarla buluşturuyoruz” diye konuştu.

Türkiye Genelinde 6.7 Milyon Konut Yenilenecek!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 20 yıllık planların hazırlandığını söyleyerek bu sürede 6.7 milyon konutun dönüşüme gireceğini açıkladı.


Ülke genelinde kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 20 yıllık planların hazırlandığını söyleyerek bu sürede 6.7 milyon konutun dönüşüme gireceğini söyledi.


Kentsel dönüşüme ilişkin sorulara cevap veren Bakan Kurum, kentsel dönüşüm strateji belgesi hazırlanmasını bütün kent ve ilçe belediyelerinden istediklerini hatırlatarak “Yaklaşık 1 milyon 400 bin adet birimin yenilenmesine yönelik tasfiye, yakım, yapım faaliyetleri parsel bazında veya etaplar dahilinde devam ediyor. Ayrıca afet bilinç düzeyinin artırılması, kentsel dönüşüm uygulamalarına katılım sağlanmasına yönelik duyuru, bilgilendirme faaliyetleri sürdürülüyor. Yeni riskli alanların ilanıyla rezerv yapı alanlarının belirlenmesi sürecinde yapılan bu tespitler dikkate alınıyor. Risk unsurları üzerinden yapılan araştırma ve tespitlere göre ülkemizde yenilenmesi gereken konut sayısının 6 milyon 700 bin adet olduğu öngörülüyor” dedi.


Bakan Kurum, geçen sene meydana gelen depremin ardından Elazığ’a 77 milyon lira, Malatya’ya 5 milyon lira, İzmir’e 15 milyonlar lira kira desteği verildiğini açıkladı.

İnşaatta Güven Endeksi Yüzde 1 Arttı

Ekim ayı sektörel güven endeksi verileri açıklandı. Buna göre inşaat sektöründe güven endeksi yüzde 1 oranında arttı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin sektörel güven endekslerini açıkladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi, ekimde aylık bazda inşaat sektöründe yüzde 1 arttı.
Açıklanan resmi rakamlara göre, endeks Eylül ayında 117,8 iken, Ekim ayında yüzde 2,1 oranında yükselerek 120,3 olarak kaydedildi.


Hizmet sektöründe bir önceki aya oranla son üç aylık süreçte iş durumu alt endeksi yüzde 3,8 yükselerek 124,7 oldu. Son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep alt endeksi yükselerek 3,2 artarak 119,1 değerini aldı. Gelecek üç aylık süreçte hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi ise yüzde 0,8 düşerek 117 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi Eylül’de  91,8 iken, Ekim ayında yüzde 1 oranında yükselerek 92,7 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki aya oranla alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi yüzde 1,9 düşerek 81,5 oldu. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi ise yüzde 3,5 artarak 103,9 oldu. 


İnşaat sektöründe Ekim’de  girişimlerin yüzde 57,0’ı faaliyetleri engelleyen herhangi bir faktörün bulunmadığı yüzde 43’ü ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör olmadığını dile getirdi. İnşaat sektöründe faaliyetleri engelleyen temel faktörlerden; “finansman sorunları” Eylül’de yüzde 25,7 iken Ekim’de  yüzde 30, “talep yetersizliği” Eylül’de  yüzde 22,2 iken Ekim’de yüzde 20,6 ve “diğer faktörler” Eylül ayında yüzde 18,3 iken ekim ayında yüzde. 17,4 oldu.

TOKİ’den İzmir’e 2 Yeni Proje!

TOKİ’den İzmir’e bin 568 konutluk 2 yeni proje geliyor!


İzmir konut projelerine yenileri ekleniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ), İzmir’in Karabağlar ve Aliağa ilçesinde 2 yeni proje için ihaleye çıkıyor. 809 konuttan oluşan Karabağlar Uzundere projesinin ihalesi 26 Kasım’da, 759 konuttan oluşan Aliağa Samurlu projesinin ihalesi 1 Aralık’ta gerçekleşecek. Projelerde toplam bin 568 konut yer alacak.


Karabağlar Uzundere projesinin ihalesi 26 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilecek. Uzundere TOKİ projesinde 809 konutun yanı sıra 2 adet ticaret merkezi de yer alacak. 

83 Yeni Otel Yatırımı Yapılacak

Türkiye’de konaklama sektörü, 2021 yılının 9 aylık döneminde 2,446 milyon TL bütçeli 121 adet otel yatırımları için teşvik aldı.

Büyük turizm yatırımı geliyor! 2021 yılının ilk 9 ayında teşvik alan otel yatırımları belli oldu. Turizmdatabank’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden derlediği otel yatırımları verilerine göre, Türkiye’de konaklama sektörü, 2021 yılının 9 aylık döneminde 2,446 milyon TL bütçeli 121 adet otel yatırımları için teşvik aldı.

Sektörün yatırım projelerinden 83 adedi ile 1,827 milyon TL bütçeli yeni oteller yapılacak. 38 adet tesis de yenileme, tamamlama ve tevsi gibi amaçlarla 619 milyon TL’lik bütçe ayırdı. 2021 yılı 9 aylık verilere göre, 83 yeni otel yatırımları için 1,827 milyon TL bütçe ayrılırken, bu toplam içinde 8 adet yeni 5 yıldızlı otellere ayrılan kısım da 484,8 milyon TL oldu. Öte yandan, yeni otel bütçelerinde, 22 adet 4 yıldızlı yeni otellere 684,5 milyon TL, 35 adet 3 yıldızlı otellere de 458,7 milyon TL bütçe ayrıldı.

Bütçe büyüklüğünde ilk sırayı Antalya alırken onu; İstanbul, Ankara, Muğla, Çanakkale ve Erzurum izledi. Ocak-Eylül döneminde planlanan otel yatırımlarında 38 otelde yenileme öngörülürken, 619 milyon TL bütçeli yatırımlarla; 14 bin 491 yatak yenilenecek. Bu faaliyetlerle 543 kişi iş bulacak. Yeni otellerde 12 bin 789 yatak ve 3 bin 368 istihdam devreye girecek.

“Karbon Emisyon Değerlerini Düşürmek Mümkün”

Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları üreten Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray karbon ayak izimizin önemli bir bölümünü fosil yakıt kaynaklı enerji üretimi oluşturduğunu vurgulayarak, yenilenebilir enerji çözümleriyle karbon salımını durdurabileceğimizi belirtti.

TBMM’de kabul edilen Paris İklim Anlaşması bugüne kadar imzalanan en kapsamlı ve bağlacı iklim anlaşması olarak görülüyor. 2030 yılında karbon emisyon değerlerini yarı yarıya, 2050 yılındaysa sıfıra indirgemeyi hedefleyen anlaşma bu amacı gerçekleştirmek için Birleşmiş Milletler enstrümanlarını kullanacak. Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları üreten Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray karbon ayak izimizin önemli bir bölümünü fosil yakıt kaynaklı enerji üretimi oluşturduğunu vurgulayarak, yenilenebilir enerji çözümleriyle karbon salımını durdurabileceğimizi belirtti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen Paris İklim Anlaşması, bugüne kadar en kapsamlı ve bağlayıcı iklim anlaşması olarak öne çıkıyor. Anlaşma imzacı ülkelerin 2030 yılında karbon emisyon değerlerini yarı yarıya, 2050 yılında ise sıfıra indirmesini hedefliyor. İmzacı ülkelerin hedeflenen karbon salımı değerlerini yakalaması için Birleşmiş Milletler kaynaklarını kullanmasını amaçlayan Paris İklim Anlaşması, Küresel Isınma’nın kritik olarak görülen 1,5 derecede durdurulması ve iklim değişikliğinin önüne geçmek için insanlığın attığı ortak adım olarak görülüyor.
2030 ve 2050 hedeflerine dikkat çeken Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray bu hedefleri yakalayabilmemiz için fosil yakıt kaynaklı enerji tüketimini azaltmamız gerektiğini vurguladı. İlgin Eray, “Karbon emisyonunu artıran en önemli etken fosil yakıt kaynaklı elektrik enerjisi üretimidir. Enerjide çözüm yaratamadığımız sürece karbon hedeflerini yakalamak imkânsız görünüyor” diye konuştu.
“Elektrik üretimi amacıyla ortaya çıkan karbon salımı, Küresel Isınma’nın birincil kaynağıdır” diyen İlgin Eray, “Sera gazı oluşumu nedeniyle ortaya çıkan iklim değişikliği problemi dünya kamuoyunda önemli gündem maddesi olarak uzun zamandır yerini koruyor. Kyoto Protokolü ile sınırlama getirilen 6 sera gazının tamamı fosil yakıt kaynaklı elektrik enerji üretimden dolayı atmosfere salınıyor” ifadelerini kullandı.

“Elektrik Enerjisini İklimlendirmede Kullanıyoruz”

Türkiye’de ve dünyada üretilen elektrik enerjisinin önemli bir bölümünü iklimlendirmede kullanıldığını söyleyen İlgin Eray, “Türkiye’de ve dünyada üretilen elektrik enerjisinin yüzde 35 ila yüzde 40’ı iklimlendirmede kullanılıyor ve bu oran giderek artıyor. Oysa yenilenebilir enerjiyle hem şehirlerimize elektrik sağlayabiliriz hem de evsel kullanımına yön verecek projelerle iklimlendirmeyi yenilenebilir enerji çözümleriyle gerçekleştirebiliriz” dedi.
Berlin’de 2023 yılında yapılacak yeni binalar için güneş enerjisi panellerinin (GES) zorunlu tutulduğunu vurgulayan İlgin Eray, “Türkiye ile karşılaştırıldığında güneş enerjisi potansiyeli bir hayli düşük olan Almanya’da yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı teşvik ediliyor, gelecekte yapılacak yapılar için zorunlu tutuluyor. Ülkemiz yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş alıyor. Bu rakam hem sürdürülebilir enerji üretimi için hem de evsel kullanım için hayli yüksek bir rakam” şeklinde konuştu.

“Çatılarda Enerji Var”


“Evlerin, binaların, fabrikaların çatılarında enerji var” ifadelerini kullanan Eray, “Türkiye’de 80 milyon metre kare çatı alanı olduğu tahmin ediliyor. Bu kadar alanda günümüz teknolojisindeki güneş enerjisi panellerini kullanıldığında Keban ve Atatürk Barajı’nın ürettiği kadar enerji üretmemiz mümkün. Bu enerjiyi ilk aşamada iklimlendirme çözümlerinde, ileriki aşamalarda elektrik ihtiyacının karşılanmasında kullanmak mümkün” dedi.

“Güneş Enerjisini Evlerde Kullanıyoruz”

Üçay Grup olarak öne sürdükleri yenilebilir enerji çözümü ‘Zero House’ konseptinden bahseden İlgin Eray, “Bugüne kadar ortaya konulmuş en verimli yenilenebilir enerji çözümünü ‘zero house’ konseptimizle sunuyoruz. Evin çatısına kurulan güneş enerjisi panelleri (GES) ısı pompası ya da birden fazla iklimlendirme cihazının kombine edildiği multi sistemler, vrf sistemlere enerji sağlıyor. Evlerden, ofislere ve büyük yapılara kadar yenilenebilir enerji çözümlerimiz mevcut. GES’lerin ürettiği fazla enerji evlerde elektrikli araçlar için şarj istasyonu ya da ihtiyaç duyulan herhangi bir alanda kullanılabiliyor” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

Milli Emlak, İstanbul’da 164 Konutu Satışa Çıkardı

Milli Emlak, İstanbul’da 116.9 milyon lira değerindeki 164 konutu satışa sunuyor.

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı, İstanbul ili, Kartal, Adalar, Kadıköy, Maltepe ve Üsküdar ilçelerinde yer alan Hazine’ye ait 164 adet konutu 116 milyon 875 bin 542 TL’ye satıyor.


İstanbul Avrupa Yakası’nda çeşitli ilçelerinde yer alan gayrimenkullerin satış ihalesi 8-9-10-11-12-15-16-17-18 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Eylül Ayında Sektöre Bin 143 Firma Daha Katıldı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, 2021 Eylül’de bin 153 inşaat firması kuruldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre; 2021 Eylül’de, Eylül 2020’ye göre kurulan şirket sayısı yüzde 4 azaldı. Eylül 2021’de şirket ve kooperatiflerin 3 bin 481’i ticaret, bin 651’i imalat ve bin 143’ü inşaat sektöründe kuruldu.


Bununla birlikte 2021 Eylül’de bin 687 şirketin kapısına kilit vuruldu. Bu rakam ile birlikte yılbaşından bu yana kapanan şirket sayısı 9 bin 867 olarak kayıtlara geçti. Kapanan şirket sayısı Eylül ayında aylık bazda yüzde 19 yükselirken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısındaki yükseliş yüzde 21’e ulaştı. Senelik bazda değerlendirildiğinde ise, 2021 Eylül’de, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı 2020’nin aynı ayına kıyasla yüzde 3,7 olurken, kapanan şirket sayısı yüzde 7,5 arttı. Eylül ayında kapanan şirket ve kooperatiflerin 514’ünün toptan ve perakende ticaret, 285’inin inşaat ve 210’u imalat sektöründen.

2021 Eylül’de 81 bin 455 Şirket Kuruldu
Kurulan şirket sayısında ise bir önceki aya göre yükseliş kaydedilirken senelik bazda düşüş yaşandı. Eylül ayında, bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 15,7, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 20,1 ve kurulan kooperatif sayısı yüzde 36,5 oranında yükseliş kaydetti.


Ancak 2021 Eylül’de, Eylül 2020’ye göre kurulan şirket sayısı yüzde 4, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 15.3 ve kurulan kooperatif sayısı yüzde 18.6 geriledi. 2021’in ilk 9 ayında toplam 81 bin 455 yeni şirket ve kooperatifin kurulduğu açıklandı. Eylül’de kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamının, Ağustos’a göre yüzde 26.1 oranında yükseldiği belirlendi. Eylül 2021’de şirket ve kooperatiflerin 3 bin 481’inin ticaret, 1651’inin imalat ve 1143’ünün ise inşaat sektöründe kurulduğuna dikkat çekildi.

Ankara’da Eylül Ayında 14 Bin 218 Konut Satıldı

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, konut satışlarında ülke genelinde 14 bin 218 konut satışı ve yüzde 9,7 pay ile Ankara ikinci sırada yer aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayına ait ülke geneli konut satış rakamlarını açıkladı. Bu göre Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 artarak 147 bin 143 oldu. Konut satışlarında ülke genelinde 14 bin 218 konut satışı ve yüzde 9,7 pay ile Ankara ikinci sırada yer aldı.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat, 2021 yılının Ocak ayından itibaren Ankara’da en yüksek konut satışının Eylül ayında gerçekleştiğine dikkat çekti. Türkiye’nin nüfus yoğunluğu olarak en kalabalık ikinci şehri olan Ankara’nın, konut satışı istatistiklerinde de ikinci sırada yer aldığını ifade eden Fırat, “Yılın ikinci yarısından itibaren Ankara, hızla yükselen bir konut satış grafiği yakaladı. Burada şehrin kendine has tarihi dokusu, sahip olduğu sosyal ve kültürel zenginliğin yanı sıra, aldığı önemli yatırımlarla da dünya kenti olma yolunda sürekli gelişim göstermesi öne çıkıyor. Bir ülkenin başkenti kendi marka kimliğini de yansıtmalıdır. Bu nedenle markalaşan şehirler hem ekonomik anlamda canlanmakta hem de şehrin yaşam kalitesi artmaktadır” dedi.

“Şehrin Modern Çehresine Yakışır Projeler Üretiyoruz”
Metropol hayatına uygun olarak, şehrin çehresine yakışır marka projeler ürettiklerini ifade eden Fırat, “Bu bağlamda başkentin doğal güzellikleriyle uyum gösteren ve diğer yandan modern hayatın tüm gereksinimlerini bir araya toplayan yeni nesil rezidans yaşam tarzıyla kullanıcılarımızı buluşturuyoruz” şeklinde konuştu.


“Ocak 2021’de temellerini attığımız projelerimizden biri olan Velux Ankara’da inşaat çalışmalarımızın yarısını tamamladık bile, 2022’de ise konutlarımızı alıcılarına teslim edeceğiz” diye belirten Fırat, “11 blok ve 1000 konut şeklinde yükselen yatay mimari ağırlıklı rezidans projemizde ayrıca 42 bin metrekare alana sahip açık AVM’si ile toplam 3 bloktan oluşan 133 mağazanın inşaat çalışmaları da hızla devam ediyor. Projemizde yatırım olanaklarının artmasıyla birlikte yeni işletmelerin açılması istihdam olanaklarını da arttırıyor. Biz de ekonomiye sağladığımız bu katkıdan ötürü oldukça mutluyuz” diyerek sözlerini tamamladı.

Peli Parke’den Yepyeni Bir Koleksiyon!

Peli Parke, toprak ve kahvenin uyumlu tonlarıyla tasarladığı Grand Koleksiyonu ile mekanları kışa hazırlıyor.

Peli Parke, yeni koleksiyonuyla soğuk kış günlerinde içimizi ısıtmaya hazırlanıyor. 12 mm kalınlıkta, geniş renk-desen seçeneğinde dikkat çeken Grand Koleksiyonu, özellikle Van Kahve ve Moğol Meşe renkleriyle ahşabın sıcaklığını hissettiren tonlardan oluşuyor.

Normal laminat parkenin kalınlık ölçüsünden 4 mm daha fazla kalınlığa sahip olan Grand Koleksiyonu dayanıklılığı artırırken, gerçek ahşabın sıcaklığını hissettiriyor.

AC5 yüzey dayanım sınıfındaki koleksiyon, en üst seviyede kaliteye sahip olmasıyla güven veriyor. Kalınlık ölçüsünün getirdiği avantajla ses ve ısı yalıtımını da üst noktalara taşıyor.

Hijyen koşullarını üst seviyede sağlayan, kolay temizlenebilen, uzun süre dayanıklılığa sahip olan koleksiyon, doğanın izlerini mekanlara taşıyor.

Trabzon Dünya Ticaret Merkezi İnşaatında Sona Gelindi!

Trabzon’da inşa edilen Dünya Ticaret Merkezi’nde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Yüzde 90’ı tamamlanan projenin yakında hizmete alınması planlanıyor.


Armada Holding tarafından Trabzon’da hayata geçirilen dünya ticaret merkezi inşaatında sona yaklaşılıyor. Yomra ilçesindeki Şana mevkiinde 86 bin metrekarelik alanda yükselen projenin inşaatı 2017 yılında başlamıştı. O günden bugüne gelinen son aşamada proje inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı. İçerisinde uluslararası turizm ve kongre merkezi, 4 ve 5 yıldızlı oteller, alışveriş merkezleri ve rezidanslar bulunan Trabzon Dünya Ticaret Merkezi’nin yakın zamanda hizmete alınması planlanıyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Armada Holding Türkiye temsilcisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yaşar, Türkiye’de gayrimenkul yatırımları başta olmak üzere turizm ve sağlık alanlarında büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Ankara Haymana’da 5 yıldızlı ve 600 yatak kapasiteli termal otel ve fuar merkezi başta olmak üzere iş merkezi, villa, rezidans ve gayrimenkul alanlarında yatırımlar yaptıklarını dile getiren Yaşar, Karadeniz Bölgesi’nde de önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini belirtti. Trabzon’da yapımı devam eden Dünya Ticaret Merkezi’nin tamamlanmasıyla başta Trabzon olmak üzere bölgedeki önemli bir ihtiyacın karşılanacağını ifade eden Yaşar, sözlerine şöyle devam etti: “Trabzon’daki Dünya Ticaret Merkezi projesi Karadeniz’deki en büyük yatırım projesidir. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan 49 yıllık bir proje. Projenin yapımı sürüyor. Bizden kaynaklanan bir gecikme söz konusu değil. Yer tesliminde Dünya Ticaret Merkezi’nin bir gecikmesi oldu. Daha sonra iki müteahhittin iflası oldu, sonra pandemi başladı. Tüm bunlara rağmen biz projemizi hiç durdurmadan devam ettirdik.”


Projenin en büyük özelliğinin, Doğu Karadeniz’deki ciddi anlamda kongre ve turizm merkezi ihtiyacının karşılaması olacağına dikkati çeken Yaşar, “En önemli noktalardan biri de bu proje ve Türkiye’deki diğer projelerimizden hiçbiri için Türkiye’den herhangi bir kredi veya finans kullanmadık. Tamamen yurt dışından döviz cinsinden paramız geldi ve kendi öz sermayemizle bu projeleri yaptık.” ifadelerini kullandı.

Yaşar, yatırımın yüzde 90’ının tamamlandığını belirterek “Çok basit işleri kaldı. Onları da kısa zamanda bitirerek projeyi hizmet olarak devreye almak istiyoruz. Yurt dışındaki imkanlarımızı da kullanarak bölgeye hem turizm hem kongre hem de sağlık turizmi konusunda bir çalışma yapılacak” dedi.

Konut Satış Fiyatları Yüzde 30 Yükseldi

Endeksa.com tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde Eylül ayı sonu itibarı ile konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 30 seviyesinde gerçekleşti.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre Eylül ayında Türkiye genelinde 147 bin 143 adet konut satışı gerçekleşti. Bu adet ile konut satışları bir önceki aya göre göre yüzde 4, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 8 arttı. Konut satışlarında İstanbul 28 bin 229 konut satışı ve yüzde 19 ile en yüksek paya sahip olurken, Endeksa verilerine göre, Türkiye genelinde Eylül ayı sonu itibarı ile konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 30 seviyesinde gerçekleşti. Ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 483 TL, ortalama konut fiyatı 452 bin 790 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 20 yıl oldu. Yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Aydın, Muğla ve Balıkesir oldu.


Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 8 artarak 147 bin 143 oldu. Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com’un verilerine göre Türkiye genelinde Eylül ayı sonu itibarı ile konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 30 seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 483 TL, ortalama konut fiyatı 452 bin 790 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 20 yıl oldu.

İstanbul’da Konut Satış Fiyatlarında Değer Artışı Yüzde 27
Eylül ayında konut satışlarında İstanbul 28 bin 229 konut satışı ve yüzde 19 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 14 bin 218 konut satışı ve yüzde 10 pay ile Ankara, 8 bin 806 konut satışı ve yüzde 6 pay ile İzmir izledi. Endeksa verilerine göre, Eylül ayı sonu itibarı ile İstanbul’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 27, ortalama konut metrekare satış fiyatı 5 bin 146 TL, ortalama konut fiyatı 567 bin 525 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 24 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 2 bin 630 TL, ortalama konut fiyatı 330 bin 330 TL. İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 32, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 637 TL, ortalama konut fiyatı 553 bin 875 TL oldu.

Değer Artışı En Yüksek Olan İl Aydın
Eylül ayında en fazla konut satışı olan 30 il içerisinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Aydın, Muğla ve Balıkesir oldu. Aydın’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 59 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 5 bin 156 TL, ortalama konut fiyatı 666 bin 366 TL. Muğla’da konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 55, ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 277 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 131 bin 390 TL. Balıkesir’de ise konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 45 olarak gerçekleşirken, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 67 TL, ortalama konut fiyatı 455 bin 280 TL.

İpotekli Konut Satışları Yüzde 9 Arttı
Türkiye genelinde Eylül ayında ipotekli konut satışları bir önceki aya göre yüzde 9 artış, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 16 düşüş göstererek 29 bin 759 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 20 olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise bir önceki aya göre yüzde 4, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 8 artış göstererek 103 bin 176 oldu. İkinci el konut satışları toplam satışların yüzde 70’ini oluşturdu. Yabancıya konut satışı ise bir önceki aya göre yüzde 13, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 26 artarak 6 bin 630 olarak gerçekleşti.


2021 yılı Ocak-Eylül ayları değerlendirildiğinde konut satışları geçen senenin aynı döneminde göre yüzde 18 azalarak 949 bin 138 olarak gerçekleşti. Bu dönemde ipotekli konut satışı yüzde 64 azalışla 181 bin 855, ikinci el konut satışları yüzde 17 azalışla 661 bin 982, yabancıya konut satışı ise yüzde 43 artarak 37 bin 479 olarak gerçekleşti. Bu dönemde kredili konut satışları toplam satışların yüzde 19’unu, ikinci el konut satışları yüzde 70’ini, yabancıya satış ise yüzde 4’ünü oluşturdu.

Folkart, Nefes İstanbul Projesiyle Artık İstanbul’da

Bugüne kadar İzmir’de 7 milyar TL’lik yatırım değerinde, çok sayıda projeye imza atan Folkart, Nefes İstanbul projesiyle artık İstanbul’da.

İzmir’de çok sayıda inşaat projesine imza atan Folkart, İstanbul’a “Folkart Nefes İstanbul” adındaki projesiyle ilk önemli adımını atıyor. İstanbul’daki “Nefes” projesi dahil, şu anda 9 milyar TL yatırım değerinde, 8 ayrı projeyi aynı anda yürüten Folkart; İstanbul ile birlikte Bursa, Ankara, Antalya, Manisa ve Bodrum’da yatırım planlıyor.

İmzasını attığı projelerle, ulusal ve uluslararası birçok ödül kazanan Folkart, İstanbul Büyükçekmece’de ilk projesini hayata geçiriyor. Folkart’ın biten ve devam eden projelerinin, toplam yatırım değeri, 16 milyar TL’yi buluyor.

Şimdi de İstanbul’daki ilk projesinde müstakil yaşamın tüm güzellikleri, Folkart imzasıyla taçlanıyor. Yeni proje, ‘Folkart Nefes İstanbul’ adını taşıyor. “Hayat Buna Değer” sloganıyla; çevre dostu, en ileri teknoloji ile donatılmış, uluslararası standartlarda yeni yaşam alanlarına imza atarak, sektöründe öncü ve lider bir rol üstlenen Folkart, İstanbul’daki ilk konut projesini, satışa sundu. Folkart Nefes İstanbul’da geniş bahçeli, özel havuzlu müstakil yaşam tarzına uygun, 3+1’den 6+1’e kadar çeşitli alternatiflerde 96 villa bulunuyor.

Doğayla İç İçe
Geniş bahçeli, özel tasarlanmış villalardan oluşan Folkart Nefes İstanbul, şehrin karmaşasından uzak, Büyükçekmece’de özgürce “nefes alan bir yaşam merkezi” olacak. Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, Folkart Nefes İstanbul’un doğadan ilham alan, sürdürülebilir ve lüks bir mimarinin hakim olduğu, estetik çizgisi çok yüksek, tüm yaşam öğelerini bir araya getiren müstakil evlerden oluştuğunu vurguladı. Proje, özellikle geniş alanları ile öne çıkıyor. Folkart Nefes İstanbul, yüzde 80’i yeşil alandan oluşan 123 bin metrekarelik arsada inşa ediliyor.

İstanbul’a İlk Adım
Folkart Nefes İstanbul’un, yedi tepeli şehir için sadece bir ilk adım olduğunu belirten Sancak, İstanbul’da konut üretmeye yönelik yatırımlarının devam edeceğini söyledi.

Sancak, aralarında Folkart Nefes İstanbul’un da bulunduğu 8 proje çalışmasını, aynı anda yürüttüklerini vurguladı. Mesut Sancak’ın verdiği bilgiye göre, bu 8 projenin toplam yatırım değeri 9 milyar TL’yi buluyor.

Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Sancak, bugüne kadar İzmir’de 7 milyar TL yatırım değerindeki çok sayıda projeyi tamamlayıp, ilan ettikleri tarihte, mülk sahiplerine teslim ettiklerini de bildirdi.

İzmir Karabağlar’a 32 Derslikli Okul Yapılıyor

2 Yeni Okul İçin İhale Yapılacak!


İzmir Büyükşehir Belediyesi Karabağlar’a 32 derslikli okul yaptırıyor.

İzmir’in Karabağlar ilçesine okul projesi geliyor! İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karabağlar Abdi İpekçi Mahallesi’nde 32 derslikli okul binası inşa ediyor. Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden Orhan Kemal’in adını taşıyacak okul yaklaşık bin öğrenciye eğitim-öğretim imkanı sağlayacak. Zemin etüdü tamamlanan projenin yapımına kısa sürede başlanması hedefleniyor.

Tümüyle İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaptığı ilkokul İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle imzalanan protokol çerçevesinde, yaklaşık bin öğrencinin faydalanacağı okul binası 32 derslikli olacak. Çevre dostu ve engelsiz olarak tasarlanacak bina, ilkokul ve ortaokul olarak kullanılacak. Okul, İzmir Büyükşehir Belediyesinin iştiraki İZBETON A.Ş tarafından yapılacak ve İzmir’de tümüyle Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ilk okul binası olacak.


Okulun inşaatı için halk arasında “Eski Çamlık” olarak bilinen bölge seçildi. 14 bin 545 metrekarelik alanda inşa edilecek okul için zemin etüdü tamamlandı, projelendirme çalışmalarının aralık ayında bitirilmesi öngörülüyor. Yapım ihalesine ise önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde çıkılması planlanıyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kentin tüm çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Bu okul İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin geleceğine attığı en değerli imzalardan biri olacak. Kuracağımız eğitim yuvasının Türk edebiyatının en değerli kalemlerinden Orhan Kemal’in adını taşımasını uygun gördük. İnanıyorum ki bu sıralardan onun kadar aydınlık ve yurtsever nesiller yetişecek” dedi.

Yozgat’ta Hükümet Binası Yapılıyor

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde hayata geçirilen hükümet konağı projesinin temeli düzenlenen törenle atıldı.

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde hükümet konağı inşaatı başladı. Yenidoğan Mahallesi’nde hayata geçirilen proje için düzenlenen temel atma törenine Sorgun Kaymakamı Halil İbrahim Kazar, Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Sorgun Kaymakamı Halil İbrahim Kazar, inşaatın 500 günde tamamlanacağını belirtti. Kazar, 6 bin 654 metrekare arsa üzerinde bodrum ve zemin dahil 5 kat üzerine yapılacak hükümet binasının ilçenin önemli bir eksiliğini gidereceğini belirterek, “Bina, kaymakamlığın yanı sıra 8 kurumu da içinde barındıracak. Binanın içerisinde 170 araçlık kapalı otopark da yer almakta” dedi.

Tekirdağ’a Gençlik Merkezi Projesi

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine bağlı Aydoğdu Mahallesi’nde hayata geçirilen Gençlik Merkezi’nin temeli atıldı.


Tekirdağ Süleymanpaşa’da Gençlik Merkezi inşaatı başladı. Bin 233 metrekarelik kapalı alanda inşa edilen Gençlik Merkezi, 2 katlı olarak tasarlandı. Projede öğrencilerin okul eğitimlerine destek verecek 4 standart derslik, müzik, resim, akıl ve zeka oyunları, plastik ve el sanatları sınıfları, halk oyunları, dans ve spor salonu, kütüphane gibi alanların yanı sıra idari birim ve mutfak alanı da yer alıyor. Temel atma çalışmaları tamamlanan yapının kısa sürede hizmete alınması için çalışmalar sürüyor.


Çalışmalarla ilgili bilgi alan Yüksel yaptığı yazılı açıklamada, Aydoğdu Mahallesi’nde gençlere değer katacak, meslek edinmeleri, sanatsal, kültürel ve akademik aktivitelerle kendilerini geliştirmeleri için çalışacak bir merkez için uzun süredir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Buranın genciyle, yaşlısıyla hep görmezden gelinen bir mahalle olduğunu vurgulayan Yüksel, “Kendilerine imkan sunulduğunda Süleymanpaşa’mızın gençlerinin neler başarabildiğini biz çok iyi biliyoruz. Üzerinde uzun zamandır çalıştığımız bu proje ile gençlerimize bu imkan ve fırsatları oluşturma derdindeyiz. Çocuklarımız ve gençlerimiz burada eğitim desteğinden sanat ve spor kurslarına kadar geniş bir yelpazede imkanlara tamamen ücretsiz bir şekilde sahip olacaklar. Böylece geleceğe daha güvenle bakan, suça, kötü alışkanlıklara yönelmeden hayata adapte olabilen, eğitimli, kültürlü kişiler olarak kendi hayatlarını inşa edebilecekler. İnşaatımızı kısa sürede tamamlayıp, Allah’ın izniyle gençlerimizin hizmetine kazandıracağız” dedi.

Eczacıbaşı, Bilecik’te Fabrika Kuracak

Eczacıbaşı’ndan 872 milyon lira değerinde yeni yatırım. Firma, Bilecik’te üretim tesisi kuracak.


Eczacıbaşı fabrika projesi için düğmeye bastı! Firma, Bilecik’in Bozöyük ilçesinde 872 milyon TL yatırımla yeni bir fabrika kuracak.


Yıllık 5,6 milyon seramik sağlık gereci üretim kapasitesi bulunan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, yıllık 3 milyon adet üretim kapasiteli yeni bir tesis kuruyor. Bozöyük’te kurulacak yeni tesis ile toplam üretim kapasitesi 8,6 milyon adete çıkacak. 111 dönüm arsa üzerinde yapılacak olan seramik sağlık gereçleri üretim tesisi 50 bin 025 metrekare kapalı alana sahip olacak. 47 bin 392 metrekarelik tesisin yanı sıra 5 bina inşa edilecek. Tesis ve binaların inşaatı 135 milyon liraya mal olacak. 365 gün 24 saat çalışması planlanan tesiste bin kişi istihdam edilecek. 

Kadir Has Üniversitesi’nin Koordinatörlüğü’nde Uluslararası Bir Proje: CONSIDER

Kadir Has Üniversitesi endüstri mirasının korunmasını amaçlayan, bu alanda bilgi, deneyim ve yenilikçi fikirlerin paylaşımını teşvik eden uluslararası bir projenin öncülüğünü üstleniyor.

“Kentsel Gelişme için Bir Kaynak Olarak Endüstri Mirasının Sürdürülebilir Yönetimi” başlıklı ve kısaca CONSIDER adı verilen proje, Avrupa Birliği Ufuk 2020 RISE Programı’ndan 1,2 milyon tutarında fon aldı. Projenin ortakları arasında Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkelerinden üniversiteler, belediyeler, kent konseyleri, miras alanları ve sivil toplum örgütleri bulunuyor.

Ekim 2021’de başlayan ve dört yıl sürecek olan CONSIDER projesinin amacı, Avrupa Birliği içindeki ve dışındaki ülkelerde kazanılan deneyimleri araştırmak, mirasın korunması için yenilikçi fikirler geliştirip paylaşmak, endüstri mirasının sürdürülebilir yönetimini ve modern kent yaşamına kazandırılmasını sağlamak.

Projenin koordinatörlüğünü üstlenen Kadir Has Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi ve UNESCO Dünya Miras Alanlarının Yönetimi ve Tanıtımı Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Yonca Erkan, endüstri mirası alanındaki Batı Avrupa ve Kuzey Amerika merkezli çalışmaların ve tartışmaların bu proje vesilesiyle Doğu Akdeniz ve Doğu Asya’ya taşınacağını söylüyor.

Proje kapsamında akademi, sivil toplum ve yerel yönetimlerin ortaklığıyla, İngiltere, Almanya, Avusturya, Türkiye, İsrail ve Çin’e uzanan bir coğrafyadaki örnekler ve deneyimler üzerinde çalışmalar yapılacak.

Beril Khalaf Interiors’ın Yeni Projesi: 7.15 GYM

İstanbul Maslak’taki 7.15 GYM projesinin iç mekan tasarım ve uygulaması Beril Khalaf Interiors tarafından hayata geçirildi.


New York ve İstanbul merkezli ofislerinde konut, ofis ve ticari alanlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede iç mimari proje tasarımı ve uygulama işleri yapan Beril Khalaf Interiors tarafından tasarlanan 7.15 GYM kullanıcılarıyla buluştu. Her noktası çekimler için kullanılabilecek büyük bir sahne olarak tasarlanan spor salonunu, ham bir strüktür yaratıp sürdürülebilir tasarım elemanlarıyla besleyerek uzun yıllar boyu kullanılabilir kılmak hedeflendi.


Uzun zamandır aynı yaşam tarzını paylaşıp bunu bir işe çevirmek isteyen üç yakın arkadaşın, online platformda başlayan girişimlerinden sonra ortaya çıkan ortak bir performans alanı yaratma isteği 7.15 GYM projesinin temellerini oluşturmuş. Projenin ana tasarım fikri de bu üç arkadaşın arasındaki bağlantıyı temel alarak şekillenmiş. İç mekanın birçok kısmında vurgu yapılan ‘’üç’’ sayısının yanı sıra mekanda farklı sahneler yaratma isteği tasarımı ortaya çıkaran detaylar olmuş.


Mekanda oluşturulan her perspektifte kullanıcılara farklı bir çekim sahnesi yaratmak hedeflenmiş. Bu nedenle 7.15 GYM, bir spor mekanındansa her noktası çekim için kullanılabilecek büyük bir sahne olarak tasarlanmış ve hem bu fikre hem de kullanıcı profiline uygun dokular, renkler ve aydınlatma elemanları tercih edilmiş. Online platformda gerçekleştirilen antrenmanlara süreklilik sağlanabilecek bir buluşma noktası yaratabilmek amacı ile yola çıkılan 7.15 GYM projesinde özellikle ışık planlaması bir performans sahnesi kadar kapasiteli ve ayarlanabilir olarak planlanmış.


Duvarlarda kullanılan perspektifli aynalar hem mekanı daha geniş göstermek hem de tek kişi ile sonsuz sayıda insan figürü oluşturabilmek için uygulanmış. Aynaların devamında ise “üç” sayısını vurgulayan birbirinden farklı dokulara sahip, aynı zamanda bir bütün halinde duran katmanlar oluşturularak, “Kuvvet Üret” felsefesi ile yola çıkan kullanıcıların bu fikrini destekleyen bir köşe oluşturulmuş. Bunların yanı sıra, duvarların geneline uygulanan brüt beton rengi dekoratif sıva, iç mekanda ham ve uğraşılmamış bir atmosfer yaratmak amacıyla kullanılmış. Zeminlerde mikro beton giriş itibarıyla mekanın en arka ucuna kadar uygulanmış, geri kalan kısmında ise antrenman sırasında kullanıma uygun olarak karo kauçuğa yer verilmiş.


Girişte kullanıcıların kendilerine ait tekstil tasarımlarını sergileyebilecekleri sürdürülebilir bir alan yaratılmış. Bunun yanı sıra sporcuların eşyalarını bırakabilecekleri küçük dolaplar ve antrenmanda kullanılacak ekipmanların depolanabileceği ve sergilenebileceği alanlar oluşturulmuş. Spor salonu içerisinde yer alan asma kat ise ortak kullanım alanı olarak iki adet duş, bir adet tuvalet ve bir ofis alanı ile değerlendirilmiş. Ofis alanında kullanıcıların antrenman aralarında dinlenebilecekleri bir oturma bölümünün yanı sıra kompakt bir mutfak ve toplantı masası yerleştirilmiş.


7.15 GYM’de genel olarak tasarım fikri, ham bir strüktür yaratıp bu alanı sürdürülebilir tasarım parçaları ile beslemek ve yeni yaratılan bir markanın ana merkezi olarak yıllar boyunca kullanılabilir kılmak olmuş.

BonaBant, Ambalaj Fuarı’nda Misafirlerini Ağırlayacak

BonaBant, 20- 23 Ekim tarihlerinde 26. kez kapılarını açacak olan Avrasya Ambalaj Fuarı’nda stant açacak.


Reed Tüyap Fuarcılık tarafından Ambalaj Sanayicileri Derneği iş birliğinde, sektörün gelişimine yön veren çok sayıda kurumun desteğiyle düzenlenen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, 20- 23 Ekim tarihlerinde 26. kez kapılarını açacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, ambalaj sektöründe akrilik bant üreten bir firma olarak liman kenti Mersin’den dünyaya açılmak konusunda oldukça iddialı olduklarını söyledi. Arslan, “Bu nedenle İstanbul TÜYAP Fuar Merkezi’nde bu sene 26’ncısı düzenlenen Avrasya Ambalaj Fuarı’na katılarak hem yerli hem de yabancı alım heyetleriyle görüşmeler gerçekleştireceğiz” dedi.

“Global Pazarda Rekabet Gücümüzü Arttırmayı Hedefliyoruz”
Son olarak Almanya ve İtalya ile ticari ilişkilerini geliştirdiklerini ifade eden Beyoğlu Arslan, “Tüm sektörlerde ihracat hedefini büyüten Türkiye, ambalaj endüstrisinde de global pazarlarda yerini alıyor. Ancak firmalar olarak bize dünya genelinde rekabet gücünün artmasına daha çok katkı sağlamak düşüyor” diye ifade etti.


“Türkiye bant sektöründe maalesef ham maddeyi işlemede yetersiz kalan eski teknolojiler kullanıyor ve bu yüzden de ürünler daha pahalıya satılıyordu. O yüzden sektör olarak bir dışa bağımlılık durumu söz konusu” diye belirten Beyoğlu Arslan, “Biz bu konuda bir adım attık ve şöyle bir yol izlemeye başladık; öncelikle ürünü alıyoruz, üretim merkezimizde tutkallıyoruz ve insanların dışa bağımlılığını kesiyoruz. Yani ithalatın önünü kesiyoruz. Jumbo bant olarak 80’e yakın müşterimiz var. Hepsi de ithalat bağlantılıydı ve daha sonrasında bizi tercih etmeye başladılar. İlk olarak şeffaf renksiz bantla başladık, sonra pazarın talepleri ile birlikte çeşitli renklerde bant üretmeye başladık. Bugün yıllık 5000 tona varan üretim kapasitemizi daha da arttırarak dünyanın bantını Türkiye’de üretmek istiyoruz” dedi.

“Yeni Hedef Pazarlara Açılmak İstiyoruz”
Beyoğlu Arslan “BonaBant olarak gelişmiş teknolojiyle ürettiğimiz bantlarımızı Mersin’den dünyaya ihraç ediyoruz. Amerika, İngiltere, Azerbaycan, Rusya, Romanya, İtalya ve başta Irak olmak üzere Orta Doğu pazarından da yoğun talep alıyoruz. Son olarak Almanya’ya bir konteyner İtalya’ya ise iki konteyner dolusu bant ihraç ettik. Fuar kapsamında yeni hedef pazarlara açılmak üzere B2B bağlantılar sağlayacağız” diye ifade etti.


Beyoğlu Arslan, “Pandeminin ilk ortaya çıktığı dönemden itibaren başta marketler olmak üzere insanlar yoğun şekilde alışveriş yapmaya ve marketlerden paketli ürün stoklamaya başlamışlardı. Sonrasında e-ticaret alanında da artan tüketim ihtiyacına yönelik olarak firmalarda da yoğun bir üretim ve paketleme ihtiyacı ortaya çıktı. Biz de bant üretimimizle firmalardan gelen yoğun talebi karşılayacak şekilde çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Fikirtepe Ocak Ayında Şantiyeye Dönecek!

Fikirtepe kentsel dönüşüm projesi kapsamındaki 61 proje adasında sona gelindi. İnşaat çalışmalarının Ocak ayında başlaması planlanıyor.


Fikirtepe kentsel dönüşüm projesinde yeni bir gelişme yaşandı. Proje kapsamındaki 61 proje adasında sona gelindi, 5 milyar TL değerindeki inşaatlar Ocak ayında başlayacak! Proje ihalelerinin ise önümüzdeki günlerde yapılması planlanıyor.


Fikirtepe’de 14 yıllık serüvende önemli bir alaya gelindi; 61 proje adasında süren kentsel dönüşümde ışık göründü. 20 projenin tamamlandığı bölgede, geriye kalan adalar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 5 milyar lira bütçe ayırmıştı. Bu kapsamda bölgede bin 300 yapıda kalan 7 bin 200 ünite için, mayıs ayında hak sahiplerine tahliye tebligatları gönderilirken, verilen süre 30 Eylül itibariyle son buldu.5 aylık sürede tahliyeler yüzde 95’i geçerken, yıkımların kısa zamanda tamamlanarak yıl sonu gibi tüm inşaatların başlaması, 2 yıl sonunda da teslimlerin yapılması öngörülüyor.

“Bütüncül Bir Planla Dönüşüme Odaklandık”
Dün düzenlenen toplantıyla Fikirtepe’de gelinen son süreci değerlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedad Gürgen, “Yarım kalmış ya da enkaz haline gelen bölgeler vardı. Fikirtepe İstanbul’un merkezinde, İstanbul Finans Merkezi’ne yakın ve dolayısıyla terk edilmiş bir şehir olması kabul edilemezdi. Bu nedenle 2 yıl önce Bakanlığın devreye girmesiyle düzenlemeler yaptık ve işi yürütemeyen müteahhitlerin sözleşmelerinin feshettik” diye konuştu.


Ayrıca 20- 25 dönümlük yapı adları yerine bütüncül bir planla dönüşüme odaklandıklarını söyleyen Gürgen, “Tahliye için verilen süreler doldu ve üzerinden 2 hafta geçti, süreçte bölgede tahliye oranları yüzde 95’in üzerine geldi. Kalanlar için kapı kapı dolaştık, yaşlı ya da sağlık problemi olanların durumunu tespit ettik. Bunlar için otel ya da evler ayarlandı. Eşyaları depolara taşındı” bilgisini verdi.


Bölgede bin 300 yapıda yer alan 7 bin 200 ünite için 3 ihale yapıldığını, yıl sonuna kadar bütün etapları ihaleye çıkarılacağını anlatan Gürgen, “Yeni projede 22 etap var. Bu etapların bir kısmı daha önceden belli bir seviyeye gelmiş olanlardan oluşuyordu. Alanda yer alan 15-16 firmanın 22 projesi feshedildi ve bakanlık üstlendi. Kat karşılığı sistemini devam ettirerek yüzde 50 ile anlaşma yaptık. Dolayısıyla tünelin sonundaki ışık göründü” dedi.


Bütün ihalelerin yıl sonuna kadar bitmesini hedeflediklerini, kazananlara yıkımların tamamlanarak temiz bir şantiye alanı teslim etmek istediklerini aktaran Vedad Gürgen, “Burayı yıllar önce boşaltanların hakkını korumak istiyoruz. Bu amaçla bir an önce inşaatlara başlamayı planlıyoruz. Ocak ayı gibi bölgenin bir şantiye alanına dönüşmesini ve yılın devamında da 22 şantiye alanında yükselen inşaatları göstereceğiz. 2 yıl içinde peyder pey projeler teslim edilecek. Projeler kapsamında 15 bin bağımsız bölüm tamamlanacak. Böylece 7 bin 200 haneyi tekrar buraya oturtacağız” dedi.

Bakanlığın burada kâr beklentisi olmadığına vurgu yapan Gürgen, “Burada en büyük zarar bu projenin bitmemiş olması. Çünkü yarım kalmış yapılar çöküntü alanı haline gelebilir” diye konuştu

COPA Isıtma Sistemleri’ne Çifte Ödül

COPA Isı Sistemleri, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nin 20’nci kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen törende, ‘Ciro’ ve ‘İhracat’ kategorilerinde 2 ayrı ödül aldı.

Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nin (NOSAB) 20’nci kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen törende Copa Isı Sistemleri’ne, “ciro” ve “ihracat” kategorilerinde olmak üzere 2 ayrı ödül verildi.

Bursa Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 26 bin metrekarelik modern tesisinde yüzde 100 yerli sermaye ile üretimlerini gerçekleştiren COPA, kombiden radyatörlere, klimadan havlupanlara kadar birçok yenilikçi ürün çeşitliliğine sahip. Üretiminin yüzde 80’ini 40’tan fazla ülkeye ihraç eden COPA, her geçen gün inovatif teknolojilere sahip yeni ürünleriyle büyüyor. Müşteri taleplerini ve eğilimlerini detaylı analiz ederek hizmet kalitesini her geçen gün arttırmaya odaklanan COPA, Ar-Ge faaliyetlerini ve yeni ürün geliştirme stratejilerini bu yönde kurgulayarak maksimum müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefliyor.

Zorunlu Deprem Sigortasında Merak Edilenler

Generali Sigorta, kamuoyunda DASK hakkında en çok merak edilen 5 soruyu yanıtladı.


Zorunlu Deprem Sigortası’nın (DASK) önemi her geçen gün artıyor. Deprem kuşağında bulunan ve teknotik hareketlerden sıkça etkilenen Türkiye’de, DASK ile ilgili kamuoyunda merak edilen birçok soru bulunuyor. Generali Sigorta, kamuoyunda DASK hakkında en çok merak edilen 5 soruya cevap sundu.

Neden DASK sigortası yaptırmalıyım?
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Zorunlu Deprem Sigortasını yapmak ve yönetmek amacıyla kurulan kamu kurumudur. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem sonucu meydana gelen maddi zararları, poliçede belirtilen limitler dahilinde karşılamaktadır. Olası bir deprem afeti durumunda zararların temini için konutlara mutlaka DASK sigortası yaptırılmalıdır.

DASK neleri kapsar?
DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılar. Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altındadır. DASK sigortası evdeki eşyaları teminat altına almaz. Eşyaları teminat altına almak için farklı içeriklere ve teminatlara sahip olan “konut sigortası” yaptırılması gerekir. Ayrıca tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar, DASK kapsamına alınmamaktadır. Buna karşın, mesken olarak inşa edilmiş binalarda yer alan ve dükkân, ticarethane, büro ve benzeri amaçlar ile kullanılan bölümler için Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılabilir.

DASK poliçe primi nasıl hesaplanır?
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) prim hesaplama işlemi yapmak için; konutun bulunduğu bölge, bina yapı tarzı, bina inşa yılı, metrekare cinsinden daire yüz ölçümü bilgileri gerekir. Hazine Bakanlığı tarafından belirlenmiş olan Zorunlu Deprem Sigortası tarife ve talimatlarındaki esaslara göre konuta ait bu bilgiler kullanılarak ödenecek primin hesaplaması yapılır. Prim hesaplaması yapılırken; 7 farklı deprem risk bölgesi ve 2 farklı bina yapı tarzına göre belirlenmiş 14 tarife fiyatı bilgisi kullanılır. Deprem sigortası teminat tutarı bu tarife fiyatı ile çarpıldığı zaman, konuta ait DASK prim tutarı hesaplanmış olur.

DASK sigortasının süresi ne kadar?
Zorunlu Deprem Sigortası’nın süresi bir yıldır. Bir yılın sona ermesinin ardından poliçe yenilenmelidir. DASK primi, poliçe imzalandıktan sonra ödenmektedir. Zemin üstü toplam kat sayısı 3 veya daha az olan binalarda %10 indirim, poliçe süresinin sonunda sigortanın en geç 30 gün içinde yenilenmesi durumunda ise yenilenen poliçe için %10 indirim uygulanmaktadır.

Nasıl DASK sigortası yaptırabilirim?
DASK başvurusu için en yakın sigorta acentesine başvuruda bulunulabilir. Ya da sigorta şirketlerinin web ve mobil uygulamaları üzerinden başvuru işlemi gerçekleştirilebilir. DASK fiyatları sabit olup, ödenmesi gereken prim, sigorta şirketine göre değişiklik göstermez. Konut ve kimlik bilgilerini beyan eden herkes zorunlu deprem sigortasını yaptırabilir.

Kayseri’de Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil İstasyonu İnşaatı Başladı

AW434812

Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi’nde hayata geçirilen Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil İstasyonu’nun temeli atıldı.


Kayseri’de aile sağlığı merkezi inşaatı başladı. Melikgazi Belediyesi ve hayırsever iş birliğiyle yapımı gerçekleştirilecek olan Mehmet Kamanlıoğlu Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil İstasyonu’nun temeli düzenlenen törenle atıldı. Temel atma töreninde Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, AK Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu, AK Parti Melikgazi İlçe Başkanı Gökhan Ülke, KTO Başkanı Ömer Gülsoy, İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli ve mahalle sakinleri katıldı.


Törende konuşma Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, ilçeye 8 aile sağlığı merkezi kazandırdıklarını belirtti ve “İlçemizde 1 aile sağlığı merkezi tamamlandı hizmete açıldı. 4 aile sağlığı merkezinin yapımı devam ederken, 3 tanesi de proje aşamasında. Önemli olan vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamak, hayır duasını almak. Belediye olarak aslında üzerimize vazife olmayan birçok yatırımı hayata geçiriyoruz” dedi.


Melikgazi Belediyesi’ne çalışmalarından dolayı teşekkür eden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, aile sağlığı merkezinin hayırlı olması temennisinde bulundu.


Aile sağlığı merkezlerinin çok önemli olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, “Ben belediye başkanlarımızdan ufuklarını her zaman önemsiyor ve onlardan faydalanıyorum. Belediye başkanlarımızla iş birliği şeklinde ihtiyacımız olan yerdeki planlamalarını yapıyoruz ve onları başkanlarımıza sunuyoruz. Sağ olsun kendileri de buna kayıtsız kalmıyor. Mustafa Palancıoğlu Başkanımız Talas ile başlayan Melikgazi’de devam eden bir sağlık yatırımı ile hizmetlerini art arda yapıyor. İnşallah 2023 gelmeden Mustafa Başkanım tüm hedeflerimize ulaşmış olacak ve Melikgazi’de Aile Sağlığı Merkezi ihtiyacı kalmayacak. Hayırlı olmasını dilerim” dedi.

İzmir Konak’ta 500 Konutluk Kentsel Dönüşüm Projesi Yapılacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir’in Konak ilçesinde 500 konutluk yeni bir kentsel dönüşüm projesine başlayacaklarını açıkladı.


İzmir konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Bayraklı’daki kentsel dönüşüm projelerini inceleyen Kurum, 500 konutluk yeni bir proje için düğmeye bastıklarını söyledi. Projelerin örnek olmasını hedeflediklerini ifade eden Bakan Kurum, “Zemin artı 4 veya 5 katı geçmeyen ve bölgesine değer katan projeler olsun istiyoruz. Hiçbir şekilde depremzedenin dışında ilave bir yoğunluğu getirmeyeceğiz. Biz bir dönüşüm yaparken vatandaşlarımız yine komşuları ile bir arada yaşasın istiyoruz. Dışarıdan biri gelmesin istiyoruz. Daha fazla kat ve daha yoğun projeler yapabilirdik ancak böylesinin daha doğru olduğunu düşündük. Sosyal donatıları da düşünüyoruz. Kaldırımı, alt yapısı ile örnek projeler olmasını hedefliyoruz. İzmir’de 3 milyon 800 bin metrekarelik rezerv alanı planladık. Bunun yüzde 55’ini ise donatıya ayırdık. Yani yeşil alanları ile yolları ile örnek bir şehircilik projesi olacaktır. Projeyi yatay mimari esaslı, merkezine çevreyi, iklimi alan bir anlayışla yapıyoruz. İzmir’in en değerli yeri olacağını iddia ediyorum” dedi.


İzmir’de yeni bir kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirileceğini açıklayan Bakan Kurum, “Yeşildere bölgesinin İzmir’e yakışmadığını düşündüğünü, bu bölgede örnek bir projeye imza atacaklarını söyledi. 500 konutluk yeni bir kentsel dönüşüm projesinin müjdesini veren Kurum, projeleri etap etap yürütmeyi amaçladıklarını ifade etti. Kurum, sözlerine şöyle devam etti: “Yeşildere vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu, yol üzerinden dahi görünüyor. Riskli yapıların bertarafını sağlayarak daha yaşanabilir alanlarda örnek bir projeyi başlatacağız. Buna ilişkin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Altyapı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü görüşmeleri yapacaklar. Bir Kentsel Dönüşüm Ofisi kuracağız. Vatandaşlarımızın rızalarını almak suretiyle ada bazında dönüşümü başlatacağız. Bunun dışında da gelen taleplere her türlü desteği vereceğiz.”