“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 69

Doğa Yaşam Evleri, Milas’ta Yükseliyor!

Dias İnvestment tarafından Muğla’nın Milas ilçesinde hayata geçirilen Doğa Yaşam Evleri, göz alıcı mimarisi ve sosyal donatılarıyla lüks bir yaşam alanı sunuyor.

Muğla konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. 2015 yılından bu yana inşaat, akaryakıt, otomotiv ve gıda sanayinde çeşitli yatırımlara imza atan Dias Investment, Ege’nin en gözde ilçelerinden Milas’ta yeni bir konut projesi hayata geçiyor.


Milas’ın markalı konut projeleri arasında yer alan Doğa Yaşam Evleri’nde 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunuluyor. Doğanın tam merkezinde yer alan proje, göz alıcı mimarisinin yanı sıra teras ve bahçe bölümleriyle huzurlu bir yaşam alanı vadediyor. Projede sosyal donatılara ek olarak sonsuzluk havuzu da yer alıyor.


Modern mimarisi ve geniş odalarıyla dikkat çeken Doğa Yaşam Evleri’nde spor salonu, kafeterya, sonsuzluk havuzu, açık otopark, yürüyüş parkurları, çocuk parkı ve geniş sosyal alanlar bulunuyor.


Ferah ve bol ışık alan, giyinme odaları ve depolama alanları olan daireleriyle Doğa Yaşam Evleri, konforlu bir yaşamın kapılarını aralıyor. Projedeki tüm daireler güneş ışığından maksimum seviyede yararlanıyor. A,B,C ve D olmak üzere 4 bloktan oluşan projede 72 araç kapasiteli açık otopark yer alıyor.


Doğa Yaşam Evleri’nin yükseldiği Milas ilçesi, doğanın tüm güzelliklerine ev sahipliği yapan Bodrum’un yanıbaşında konumlanıyor. İnşaat çalışmalarının aralıksız devam ettiği projenin 2023 yılının Mart ayında tamamlanması planlanıyor.

2021’de İnşaat Malzemeleri İhracatı Rekor Kırdı!

İnşaat malzemeleri ihracatı 2021 yılında 30 milyar doları geçerek rekor kırdı!


Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi 2021 yılı sonuçları yayınlandı. Buna göre, inşaat malzemeleri ihracatında 2021’de rekor kırıldı.


Rapordaki verilere göre; küresel tedarik zincirlerindeki değişikliğin de etkisiyle, Türkiye’de üretilen inşaat malzemeleri sene boyunca dış pazarlardan yüksek bir ilave taleple karşılaştı. Bu yüksek taleple inşaat malzemeleri ihracatı 2021’de yüzde 46,2 yükselerek 30,88 milyar dolara çıktı ve endeksin ölçülmeye başlandığı 2013’ten bu yana sektör tarihinin rekoruna imza attı. 2021’de ihracat, miktar olarak yüzde 8,2 artarak 64,79 milyon ton oldu. Ortalama ihracat birim fiyatı ise 2020’de 0,35 dolar/kg iken 2021’de emtia fiyatlarındaki yükselişlerin de etkisiyle yüzde 36 arttı ve 0,48 dolar/kg’a çıktı.


İnşaat malzemeleri sanayi dış ticareti özellikle ihracat birim fiyatlarındaki artışların da desteğiyle aralık ayında yüksek performansını sürdürdü. 2021 Aralık ayında 2,98 milyar dolarla yılın en yüksek ikinci aylık ihracat rakamına ulaşıldı. Aralık ayında inşaat malzemeleri ihracatı miktar olarak yüksek seviyesini koruyarak 5,44 milyon ton olarak gerçekleşti.


İnşaat malzemeleri sanayi ihracatında, küresel tedarik zincirlerindeki değişimin yarattığı olumlu etki sürerken aralık ayında salgının artışı ve başlayan kısıtlamalara rağmen erişilen yüksek seviye korundu.


İnşaat malzemeleri sanayi ortalama yıllık ihracat birim fiyatı, aralık ayında geçen yılın aralık ayına göre yüzde 34,2 arttı. 2020 yılı aralık ayında 0,41 dolar/kg olan ortalama ihracat birim fiyatı 2021 yılı aralık ayında 0,55 dolar/kg seviyesine yükseldi.


2021 yılı aralık ayında inşaat malzemeleri ithalatı, döviz kurlarında yaşanan artışa rağmen 861 milyon dolara ulaştı. Aralık ayında 273 bin 747 ton ile yılın en yüksek aylık ithalatı gerçekleşti. Miktar olarak da ithalat bir önceki aya göre arttı. İnşaat malzemeleri sanayi ithalat birim fiyatı 2021 yılı aralık ayında 3,14 dolar/kg oldu. Aylık ortalama ithalat birim fiyatı son beş aydır 3 doların üzerinde gerçekleşiyor.

En Yüksek İhracat Demir Çelik Ürün Grubunda
Endeks sonuçlarına göre, alt sektörlerde izlenen 8 ürün grubunun tamamında 2021 yılında ihracat değer olarak yükseldi. En yüksek ihracat 12,76 milyar dolar ile demir çelik ürün grubunda gerçekleşti. İkinci sırada 5,51 milyar dolar ile mineral, taş ve toprak ürünleri, üçüncü sırada ise 4,49 milyar dolar ile metal bazlı ürünler yer aldı.


Değer olarak 2021 yılında ihracatını en çok artıran ürün grubu, yüzde 63,9 ile metal bazlı ürünler oldu. Demir çelik ürünlerinde yüzde 60,9, ağaç ve ahşap ürünlerinde ise yüzde 46,9 artış gerçekleşti.


2021 yılında 8 alt ürün grubunun tamamında ortalama ihracat birim fiyatı yükselirken, en yüksek birim fiyat artışı yüzde 36,2 ile demir çelik ürünlerinde gerçekleşti. Demir çelik ürünleri ortalama ihracat birim fiyatları 0,65 dolar/kg’den 0,88 dolar/kg’ye yükseldi.
Elektrik malzemeleri ve teçhizatları 6,99 dolar/kg ile en yüksek ortalama ihracat birim fiyatına sahip alt ürün grubu oldu.

Aralıkta Tüm Alt Sektörlerde Yükseliş Oldu
2021 yılı aralık ayında inşaat malzemeleri ihracat performansında alt sektörlerde birbirine benzer eğilimlerle güçlü sonuçlar elde edildi. Miktar, değer ve birim fiyatlar olarak ihracatta eğilimler genellikle artış yönünde oldu. Aralık ayında hem talep artışı hem de küresel fiyat artışları alt sektörlerin ihracatlarına olumlu yansıdı.


2021 yılı aralık ayında 8 alt ürün grubunun tamamında ortalama ihracat birim fiyatları, küresel emtia ve nihai ürün fiyatlarındaki artışın da etkisiyle 2020 yılı aralık ayına göre oldukça yükseldi.


2021 yılı aralık ayında demir çelik ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40,3 yükseldi. Mineral, taş ve toprak ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14 arttı. Elektrik malzemeleri ve teçhizatları ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 22,9, ağaç ve ahşap ürünlerin yüzde 30,5 ve metal bazlı ürünlerin yüzde 25,3 yükseliş kaydetti.


2021 yılının aralık ayında 8 alt ürün grubunun 7’sinde ihracat miktar olarak geçen yılın aralık ayının üzerinde gerçekleşti. 2021 yılı aralık ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 54,1 ile yalıtım malzemelerinde meydana geldi. Metal bazlı ürünlerin ihracat miktar artışı yüzde 34,3, prefabrik yapıların miktar artışı yüzde 21,2 oldu. Miktar olarak demir çelik ürünleri ihracatı ise yüzde 4,3 yükseldi.

Aralık ayında 8 alt ürün grubunun tamamında ihracat değer olarak önemli artışlar kaydetti. Bu yüksek artışlarda fiyat artışlarının etkisi de bulunuyor. 2021 yılı aralık ayında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 68,3 ile metal bazlı ürünlerde gerçekleşirken, yalıtım malzemelerinde yüzde 57,1, prefabrik yapılarda yüzde 52,9 ve demir çelik ürünlerinde yüzde 47,9 artış oldu.

Tekfen’den Katar’a Dev İnşaat Projesi!

Tekfen Holding, Katar’da 384 milyon dolarlık yeni bir inşaat projesi hayata geçirecek.

Tekfen Holding’in bağlı ortaklığı Tekfen İnşaat Katar’da kazandığı ihale kapsamında, proje bedeli 384.4 milyon dolar olan sözleşme imzaladı.


Tekfen’den Katar’a dev inşaat projesi! Tekfen Holding’in bağlı ortaklığı Tekfen İnşaat Katar’da kazandığı ihale kapsamında, proje bedeli 384.4 milyon dolar olan sözleşme imzaladı.

Şirket tarafından yapılan açıklama şöyle denildi:


“Tekfen İnşaat, Chiyoda Technip Adi Ortaklığı (CTJV) ile North Field East Onshore projesi EPC-1 paketine ait Common Offsites 2 genel işleri için sözleşmeyi imzalamıştır. Projenin sözleşme bedeli mevcut metraja göre yaklaşık 384.4 milyon dolardır”

NG Hotels’ten Yeni İnşaat Projesi!

NG Hotels, hem konut hem de otel olan yeni bir inşaat projesi için düğmeye bastı.


Turizm sektörünün önde gelen firmalarından NG Hotels, yeni proje için düğmeye bastı. Firma hem konut hem de otel olan, karma bir projeye imza atmaya hazırlanıyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Bodrum’da hem konut hem otel olan bir inşaat projesini hayata geçireceklerini duyurdu.

Sapanca, Afyon ve Antalya’da 4 otel ile hizmet veren NG Hotels’in Yönetim Kurulu Başkanı Güral Gür, yeni inşaat projesi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Önümüzde bizi heyecanlandıran bir Bodrum projesi var. Ortakent’te bir projeyi devreye alacağız. Şu anda projelendirme çalışması devam ediyor. Hem konut hem otel olan bir proje. Kısa zamanda projelendirme çalışmalarını tamamlayıp devreye almak istiyoruz.”

RE/MAX Türkiye, Dünyanın En Popüler Metaverse Evreni Decentraland’de Ofis Açtı!

RE/MAX Türkiye, eğlenceden çalışma hayatına, sosyal etkinliklerden alışverişe birçok gerçek hayat deneyiminin dijital benzerinin yaratıldığı sanal evren metaverse’de ofis açtı.

Dünyanın gündemindeki yeni gerçeklik olarak öne çıkan metaverse, markaların radarına girdi. Eğlenceden çalışma hayatına, sosyal etkinliklerden alışverişe birçok gerçek hayat deneyiminin dijital benzerinin yaratıldığı sanal evrende RE/MAX Türkiye de ofis açtı.

2 yıldır metaverse evreniyle ilgili kurum çalışanlarına düzenli eğitim düzenleyen RE/MAX Türkiye, bugün yaptığı açıklamayla Decentraland.org’da ofis açtığını duyurdu. Şirket, satın aldığı arazide açtığı ofisle, bu alanda Türkiye’de pratiğe dökülmüş ilk somut proje olarak öne çıkıyor.

Ethereum blok zinciri tarafından desteklenen merkeziyetsiz bir sanal gerçeklik platformu olan Decentraland, mevcut metaverse projeleri arasında dünyada ilk sırada yer alıyor. Ayda 6 milyon kişinin ziyaret ettiği metaverse evrenine yatırım yapanlar arasında Adidas gibi büyük şirketler bulunuyor. Dünyanın en popüler NFT pazaryeri Opensea’de en çok tercih edilen ürünler arasında yer alan Decentraland.org arsalarında, bugüne kadarki en yüksek satış 2,4 milyon dolar olarak sonuçlandı. Şu anda en düşük arsa fiyatının 15 bin dolardan başladığı proje, metaverse denildiğinde akla gelen ilk evren olma özelliğini koruyor.

“Türkiye’nin İlk Metaverse Hackathon’una Katılacağız”

Konuyla ilgili açıklama yapan RE/MAX Türkiye Pazarlama Direktörü Kerem Çiçek, “2 yıldır metaverse evreninde gayrimenkul dikeyinde neler yapabileceğimiz konusunda hem kendimizi eğitiyoruz, hem de bu portallarda alım satımları test ediyoruz. Şimdi biraz daha ileri gidip dünyanın en bilinen metaverse evreninde çok şık bir ofis oluşturduk. Türkiye’deki 5 bin RE/MAX çalışanı, metaverse evrenindeki ofisimizde vakit geçirebilecek, müşterileriyle birlikte sanal ofisimizi deneyimleyebilecekler. Toplantılarımızı da artık yavaş yavaş metaverse ofisimize taşıyacak, ayrıca metaverse ve NFT hakkında eğitimler vereceğiz. Mart ayında düzenlenecek Türkiye’nin ilk metaverse hackathon’unda, hem konuşmacı hem jüri üyesi olarak yer alıp bu alandaki bilgi ve deneyimlerimizi anlatacağız“ diye belirtti.

“Türkiye’deki 25. Yılımızda Odağımız, Metaverse’te Fark Yaratmak”

RE/MAX Türkiye Bölge Müdürü Murat Goldştayn ise “Dünyada 50, Türkiye’de 25 yıllık deneyime sahip RE/MAX’ın adı, gayrimenkul sektöründe her zaman yeniliklerle birlikte anılır. Teknolojiye uyum ve inovasyon, markamızın daima öncelik listesinde yer alır. Sırada geleceğe yatırım yapıp gayrimenkul sektörüyle çok fazla benzerlik gösteren bu yeni dünyada yerimizi almak var. Çok yakında gayrimenkul danışmanlarımızın sahip olduğu metaverse arsalarını sergileyebilecekleri bir alanı internet sitemizde açacağız. Bu proje bizim için yalnızca bir başlangıç. 25. yılda odağımız bu yeni evrende fark yaratan, değer üreten işlere imza atmak olacak. Ülkemizden çıkan, çıkacak her girişimi de, bilgi birikimimizle destekleyeceğiz” dedi.

RE/MAX Türkiye’nin metaverse ofisi, masaüstü ve dizüstü bilgisayarlardan https://play.decentraland.org/?position=39%2C-62 adresinde ziyaret edilebiliyor. Sanal ziyaret için kişisel bilginiz paylaşılması gerekmiyor, “play as a guest“ (konuk olarak oyna) seçeceğiyle özgür bir deneyim yaşanabiliyor.

Kalamış Yapı’dan Yeni Konut Projesi: Altın Orman

Kalamış Yapı’dan yeni konut projesi! Bornova Altındağ’da hayata geçirilecek Altın Orman Projesi’nin lansmanı yapıldı.


İstanbul’a yeni bir konut projesi daha geliyor! Kalamış Yapı güvencesiyle hayata geçirilen Altın Orman projesinin detayları kamuoyu ile paylaşıldı. 36 dönümlük arazide yükselecek olan proje 1 milyar 400 milyon TL yatırım değerine sahip.


Bin 215 konuttan oluşan projede 1+1,2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer alıyor. İnşaat çalışmaları başlayan projenin 2024 yılının başında teslim edilmesi planlanıyor.


Projenin detayları ile ilgili bilgi veren Kalamış Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Sevencan, “ Proje, İzmir’in ulaşımı açısından en avantajlı konumunda yer alıyor. 38 dönümlük bir arazi üzerine konumlandırdık. Bunun 12 bin metrekarelik alanında konutlar bulunuyor. 26 bin metrekarelik alanda peyzaj alanı olarak belirledik. Projeyi planlarken burada yaşayanların konforunu sağlamak öncelikli hedefimiz oldu. Bu yüzden yeşil ve açık alan konut alanından çok daha fazla. Konutların yüzde 80’i deniz görecek şekilde 3 bloktan oluşuyor. Projenin şuanda yüzde 30’u satıldı. Ocak 2024’te projemizi tamamlayarak sahiplerine anahtarları teslim edeceğiz” dedi.


Yatırımı yaparken aynı zamanda doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirdiklerini de dile getiren Sevencan, “Avrupa standartlarının üstünde bir peyzaj alanı tasarlanan projede, daire başı yeşil alan 25 metre düşüyor. Projede Güneş panellerini konumlandırarak; bina teraslarımızda yapılacak güneş panelleri ile ortak alan saha aydınlatması sağlayarak temiz enerji kullanımına özen gösterdik, peyzaj alanlarımızın sulanması amacı ile yağmur sularını depoladık. Elde edilecek gelirin bir bölümünün; yüzde 33 TEGEV, Yüzde 33 HAYTAP VE yüzde 33 Ege Orman Vakfı’na bağışlayacağız. Aynı zamanda İyilik Takipçileri Derneği ile Bayındır Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu’nun tadilatını gerçekleştireceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Ferah Banyolara Yurtbay Seramik İmzası

Ürünlerini tasarlarken ‘Doğadan Sanat’a yaklaşımıyla hareket eden Yurtbay Seramik, beyazın ferahlığını banyolara yansıtan Flow Koleksiyonu ile günümüz banyolarına göz alıcı ve bütünsel çözümler sunuyor.


Ürünlerini tasarlarken ‘Doğadan Sanat’a yaklaşımıyla hareket eden Yurtbay Seramik, beyazın ferahlığını banyolara yansıtan Flow Koleksiyonu ile günümüz banyolarına göz alıcı ve bütünsel çözümler sunuyor. Şık ve temizliğin en iyi ifadesi olan Flow Koleksiyonu, kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor.


Günümüz teknolojileri ile yer ve duvar karosu alternatifleri zenginleşirken, banyo tasarımlarının sınırları da genişliyor. Yaşam alanın büyüklüğü ne olursa olsun, mekanı daha büyük göstermek ve işlevsel kılmak mümkün. Yurtbay Seramik’in sektöre sunduğu, ihtişamını tasarımında taşıyan ve zarif detaylara sahip Flow Koleksiyonu, özellikle banyolarınızı olduğundan daha geniş, ferah ve temiz bir hale getiriyor.


Yurtbay’ın sırlı granit duvar karosu serilerinden olan Flow’un iki farklı ebadı 33x33cm ve 20x60cm ölçülerinde. Estetik ve fonksiyonel çözümler sunan koleksiyon, beyaz rengiyle banyonuzu temizliğin adresi haline getiriyor. Koleksiyon mermerin gösterişli halini duvarlara yansıtarak ayrıcalıklı banyolar tasarlamanıza imkân tanıyor.

Artema, V-Box’la Akıllı Tasarım Çözümleri Sunuyor

Artema, ankastre banyo ve duş bataryaları için geliştirdiği V-Box sıva altı teknolojisi ile suyun iyileştirici gücünü akıllı bir tasarım çözümüyle sunuyor.

Günlük hayatın koşturmasına ara vermek isteyenlerin, yenilenmek için ihtiyaç duyduğu duş keyfi teknoloji ve tasarımla dönüşüyor. Artema’nın ankastre banyo ve duş bataryaları için geliştirdiği V-Box sıva altı teknolojisi, suyun iyileştirici gücünü akıllı bir tasarım çözümüyle sunuyor.
V-Box teknolojisi ister termostatik, ister mekanik ister AquaControl tüm ankastre banyo ve duş bataryalarımızla uyum içerisinde çalışıyor. Bu sayede kare ve yuvarlak rozet tasarımlarıyla her türlü banyo tasarımına uyum sağlıyor.


V-Box, tüm sıva üstü çözümlerimizin, tek bir sıva altı çözümle kusursuz bir uyum içinde çalışmasını sağlıyor. Böylece ankastre banyo veya duş bataryası istendiğinde ek bir tadilat ya da kırıma gerek olmadan kolayca istenilen renk ve tasarımla değiştirebiliyor. Sessiz çalışan V-Box, hızlı montaj özelliğiyle yapım sürelerini düşürerek yenilemeyi kolaylaştırıyor. Özel tasarımı sayesinde, ince tuğla hatta alçıpan duvarlara monte edilebiliyor. Montajı doğru yapıldığı sürece gövdesi sızdırma yapmıyor, bakım gerektiğinde gövdenin çıkarılması gerekmiyor. Duvar içinden gelebilecek nemin duvar üstüne çıkmasını da engelliyor.

Copa Isı Sistemleri, Yenilikçi Ürünleriyle Aquaterherm Moskova’da!

Copa Isı Sistemleri, yenilikçi ürünleriyle 15-18 Şubat tarihlerinde Rusya’daki Aquatherm Moskova Fuarı’na katılıyor.

Copa Isı Sistemleri, 15-18 Şubat tarihlerinde Rusya’daki ısıtma, soğutma ve iklimlendirme alanının prestijli fuarlarından Aquatherm Moskova’ya katılıyor. Rusya, BDT ve Doğu Avrupa’daki sektörün en büyük etkinliği olan Aquatherm Moskova Fuarı’nda 35 farklı ülkeden HVAC sektöründen 800’ün üzerinde firma ile 27 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi bekleniyor.

Fuarda iş birliklerini geliştirerek hedef pazarlarda değer yaratmayı hedefleyen Copa, 15. Hall, C4025 numaralı standında 4 gün boyunca sektördeki üretici, müşteri, tedarikçi ve iş ortaklarının da içinde bulunduğu global ziyaretçilerini ağırlayacak.

Yüzde 100 yerli sermaye ile üretim yapan ve yenilikçi ürün grubuyla dikkat çeken Copa fuarda, Eomix Plus, Eomix ve Eon kombileri; radyatör ve renkli radyatörleri; Nixa12 Hermetik Şofbeni gibi yüksek verimli, uzun ömürlü ve çevre dostu ürünlerini sektörün beğenisine sunacak.

Gayrimenkul PR: “İlanlarda, Değerleme Raporu Yayınlanmalı”

Seri ilan sitelerinde herkesin dilediği fiyatı girmesinin gayrimenkul sektöründe yaşanan kaosun nedenlerinden biri olduğunu öne süren gayrimenkul ekonomisi alanında faaliyet gösteren Gayrimenkul PR, “Bu kontrolsüz alan, yönetmelikler nezdinde disiplin altına alınmalı ve ilanlarda değerleme raporu da yayınlama koşulu getirilmeli” önerisinde bulundu.

Seri ilan sitelerinde herkesin dilediği fiyatı girmesinin gayrimenkul sektöründe yaşanan kaosun nedenlerinden biri olduğunu öne süren gayrimenkul ekonomisi alanında faaliyet gösteren Gayrimenkul PR ‘bu kontrolsüz alan, yönetmelikler nezdinde disiplin altına alınmalı ve ilanlarda ‘değerleme raporu’ da yayınlama koşulu getirilmeli’ önerisinde bulundu.

Döviz kurlarının dalgalanmasının ardından suni olarak yükseltilen gayrimenkul fiyatlarının üst seviyede kalmaya devam ettiğini belirten Gayrimenkul PR, ‘seri ilan siteleri kontrolsüz bir alan olduğu için isteyen, istediği fiyatı girebiliyorlar. Emlak endeks değerlerine aykırı olan ilandaki fiyatlar, alıcı ve satıcı kitlesinde yanlış kanaat oluşmasına neden oluyor. İlanlardaki fiyatların yüzde 80’i yanlış. Satıcılar ve alıcılar ilanlara bakarak gayrimenkulün fiyatı konusunda yanlış fikre kapılmamalı’ önerisinde bulundu’ açıklamasını yaptı.

Değerleme Raporu Zorunlu Olmalı

Mülk sahipleri, satmayı düşündüğü gayrimenkulün fiyatını belirlemek için ilan sitelerine bakarak, ‘…şu kişi bunu istiyor, o zaman bende bunun üstünde yazayım’ anlayışla profesyonellikten uzak bir şekilde fiyat belirlendiğini belirten Gayrimenkul PR, “Bu kontrolsüz alanın yönetmeliklerle disiplin altına alınması artık zorunluluk haline gelmiştir. Önerimiz, ilana konulacak gayrimenkul için değerleme raporunun da yayınlanma koşulunun getirilmesidir. Böylece, gayrimenkul sektöründe yaşanan fiyat istikrarsızlığı ve spekülatif atakların oluşması engellenecektir” dedi.

Doğru Fiyat, İleri Düzeyde Pazarlama

Gayrimenkulün satılabilmesi için doğru fiyat ve ileri düzeyde pazarlama yapılması gerektiğinin altını çizen Gayrimenkul PR, ‘gayrimenkul’de stagflasyon döneminden geçtiğimiz için satıcı ve alıcı kitlesi doğru fiyata odaklandı. Bu gibi dalgalı piyasalarda önerimiz doğru karar vermek için konunun uzmanlarından destek almalarında uzun vadede sonsuz faydalar görmekteyiz.

DAP Levent Projesiyle 453 Yeni Konut İnşa Edilecek

DAP Yapı, İstanbul Levent’te yeni konut projesi hayata geçirecek.


İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. DAP Yapı Levent’te inşa edeceği yeni projesi için düğmeye bastı. Merakla beklenen DAP Levent için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı.


Proje 236 milyon 829 bin 385 liraya mal olacak proje, Ayazağa Mahallesi’nde yükselecek. 24 bin 988 metrekare arsa alanına sahip projenin inşaar alanı ise 95 bin 495 metrekare olarak belirlendi. 7 blok halinde yükselecek olan Dap Levent projesinde 453 adet konut yer alacak.


1+1’den 4+1’e kadar farklı konut tiplerinin bulunduğu projede kapsamında açık yüzme havuzu ve 334 adet açık otopark, blokların bodrum katında kapalı otopark yer alıyor.


DAP Levent projesi kapsamında bodrum katlarda toplam 22 bin 115 metrekare alanda kapalı otopark yapılacak olup, 609 adet araçlık otopark planlanıyor. Toplam 334 adet 10 bin 767 metrekare alanda açık otopark olarak yapılacak.


DAP Yapı Levent projesi, İstanbul Çevre Yoluna 50 metre, NEF Stadyumuna 135 metre, Seyrantepe 700.Yıl parkına 450 metre mesafede yer alıyor. En yakın okul 230 metre mesafede bulunan Dr. Sadık Anadolu Lisesi. Projeye en yakın hastane ise 390 metre mesafede yer alan Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

*Haberdeki fotoğraf DAP Yapı’nın İstMarina projesine aittir.

Asansör Endüstrisi, Uluslararası Asansör İstanbul’da Buluşuyor!

Tarsus Turkey tarafından, AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle 17.’si gerçekleştirilecek Uluslararası Asansör İstanbul için geri sayım başladı.


Dünya asansör sanayisinin en büyük fuarlarından birisi olan Asansör İstanbul’a bu yıl 400 firma katılıyor. Ticaret Bakanlığı’nın Alım Heyeti desteği ve uygulanan Overseas Buyer programı sayesinde bu yıl 6.000’i yurt dışından, toplam 30 bin satın almacının ziyaret edeceği organizasyonda, dört gün boyunca yaklaşık 500 milyon dolarlık ticaretin gerçekleşmesi bekleniyor. 10-13 Mart 2022 tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek fuar, konut ve ticari bina asansörlerinden hastane asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılardan oto asansörlerine, yük ve servis asansörlerinden engelli asansörlerine kadar tüm yeni makine, ekipman ve teknolojilere ev sahipliği yapacak.


Uluslararası Asansör İstanbul, sektörün 3 yıl aradan sonra gerçekleşecek ilk yüz yüze ticaret fuarı olmaya hazırlanıyor. “Balkanlar’dan Kafkaslara, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş bir ticaret ağının merkezinde yer alan Türkiye, coğrafi konumu, lojistik gücü, kaliteli üretim potansiyeli ve uygun maliyet avantajıyla, dünya ticaretinin parlayan yıldızı olmaya devam ediyor. İstanbul’da 17.’sini düzenleyeceğimiz fuarımız da asansör ticaretinde dünyanın merkezi konumunda bulunuyor” diyen Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, Asansör İstanbul’un katılımcılarına önemli ihracat fırsatları ve satın alma talepleri sunacağını söyledi.


Yıllık ortalama 1 – 1,5 milyar dolar ciroya sahip Türkiye Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayinin, yeniden şekillenen dünya tedarik zincirinde avantajlı konuma geçmek için rotasını yurt dışına çevirdiğini ifade eden Zekeriya Aytemur, hem Ticaret Bakanlığı’nın Alım Heyeti desteğinin hem de uygulamaya koydukları Overseas Buyer programının, fuardaki sektörel ihracata ivme kazandıracağını söyledi. Overseas Buyer Programı hakkında bilgi veren Aytemur; “2019 yılında düzenlendiğimiz son fuarda başta İran, Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Mısır, Ürdün, Rusya, Ukrayna, Fas ve İtalya olmak üzere yurt dışından binlerce ziyaretçiyi ağırladık. Yabancı ziyaretçi oranı yüzde 20’ye çıkan Asansör İstanbul’un 2022 buluşması için Overseas Buyer adını verdiğimiz bir program uyguluyoruz. Program sayesinde asansör ve yürüyen merdiven sektörünün dünya genelindeki büyük alıcılarını özel olarak fuara davet ederek, doğrudan katılımcılarımızla buluşmalarını sağlayacağız. Bu sayede hem yurt dışı satın almacı oranımızı hem de fuarda gerçekleşecek ticaret hacmini artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Kütan İnşaat’tan Konut Projesi: Loca Beşiktaş

Kütan İnşaat, İstanbul’un gözde semtlerinden Beşiktaş’ta yeni bir konut projesi hayata geçiriyor.

Kütan İnşaat Beşiktaş’ta hayata geçireceği yeni projesi için harekete geçti. Projede toplam 36 bağımsız bölüm yer alacak. Proje, Türkali Mahallesi’ne bağlı Ihlamurdere Caddesi’nde inşa edilecek. 2 bin 500 metrekare inşaat alanına sahip olacak projede toplam 36 bağımsız alan yer alacak.


1+1’den 3+1’e kadar farklı büyüklüklerdeki daire tiplerinin yer alacağı projde asansör, jeneratör, kombi, birinci sınıf malzemeler ve hidrofor su deposu bulunacak.


Nişantaşı’na, Teşvikiye’ye, Beşiktaş sahile, E-5 boğaz köprüsü girişine ve Barbaros bulvarına 5 dakikalık mesafede konumlanan Loca Beşiktaş’ın fiyat aralığı 1 milyon 700 bin TL ile 3 milyon 750 bin TL arasında değişiyor. Loca Beşiktaş projesine peşin ve 3-6-9 ay taksitli ödeme seçenekleri ile sahip olama imkanı sunuluyor.


Dudullu-Bostancı Metrosu Yıl Sonunda Açılıyor!

Dudullu-Bostancı Metrosu için tarih verildi! Hattın yıl sonunda hizmete alınması planlanıyor.


İstanbul’un metro projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Finansal kaynak bulunamaması sebebiyle 2019 yılında yapımına ara verilen Dudullu-Bostancı Metrosu, Temmuz 2020’de yeniden başlatılmıştı. Çalışmaların tüm hızıyla devam ettiği projede sona gelindi. Dudullu-Bostancı Metrosu’nun yıl sonunda hizmete açılması planlanıyor. 2.2 milyon vatandaşa kolaylık sağlayacak metro hattı saatte 44 bin yolcu taşıyacak.


İBB’nin resmi sitesinde yer alan habere göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) sürdürdüğü, Anadolu yakasında Kadıköy,Maltepe, Ataşehir ve Ümraniye ilçelerini birbirine bağlayacak Dudullu-Bostancı metro hattı inşaatının büyük bir kısmı tamamlandı.


Uzunluğu toplam 14.3 kilometre olan Dudullu-Bostancı metrosu; “Bostancı, Emin Ali Paşa, Ayşe Kadın, Kozyatağı, Küçükbakkalköy, İçerenköy, Kayışdağı, Mevlana, İmes, Modoko-Keyap, Dudullu, Huzur, Parseller” olmak kaydıyla 13 istasyondan oluşuyor.


İBB Raylı Sistemler Daire Başkanı Serdar Küçük projede gelinen son aşamayla ilgili şunları söyledi: “Sayın İmamoğlu bu önemli hattın daha fazla durmaması ve bir an önce hizmete açılması için İBB bütçesinden yaklaşık 74 milyon euroluk öz kaynak yaratarak hattın çalışmalarını Temmuz 2020’de başlattı. 2019’da yüzde 60 ilerleyen projede şu anda yaklaşık yüzde 85 fiziki ilerlemeye ulaşıldı.”

Home Yapı Kurumsal Web Sitesini Yeniledi

Estetik, fonksiyonel ve güvenilir inşaat projelerine imza atan Home Yapı, sade ve kullanıcı dostu bir menü yapısı ile web sitesini yeniledi.

Son yıllarda teknolojinin hızlı gelişimi pandeminin etkisiyle daha da arttı. Geleneksel şekilde işleyen inşaat sektörü de dijitalleşmenin etkilerini derinden hissediyor. Müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik iş ve yaşam alanları inşa eden Home Yapı Mühendislik, dijitalleşme stratejisi kapsamında web sitesini güncelledi.

Kendilerini sürekli güncelleyerek sektör trendlerini yakından takip ettiklerini belirten Home Yapı Kurucu Ortağı Hasan Aksel Yağcıoğlu, “Tüm ihtiyaçların teknoloji ile çözüldüğü günümüzde biz de bu gelişmelere kayıtsız kalamazdık. Var olan web sitemizi günümüz teknolojisine göre yenileyerek sade ve kullanımı pratik bir menü yapısı ile güncelledik. Mobil ile de uyumlu olan yeni web sitemizde; kurumsal bilgilerimiz, şirketimizin projeleri, basında yer alan haberlerimiz yer alıyor. Yeni web sitemiz ile müşterilerimize kendimizi en iyi şekilde ifade etmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Eaton: “2022 Yılında Veri Merkezlerinde Normale Dönüş Olmayacak”

Güç yönetimi şirketi Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan, 2022 yılında veri merkezlerinde yaşanacak gelişmelere dair öngörülerini paylaştı.


Eaton Elektrik Türkiye tarafından açıklamada şöyle denildi:


Veri ve veri merkezi endüstrisi için pandemik bozulma aynı zamanda hızlanan dijitalleşme için önemli bir katalizördü. Neyse ki, kriz sırasında ihtiyaç duyulan veri merkezi ve telekom altyapısı tarafından desteklenen teknolojinin çoğu halihazırda mevcuttu.
Kriz, bu teknolojilerin hızla benimsenmesini sağladı ve halihazırda devam etmekte olan gelişmeleri hızlandırdı. Ancak en önemlisi, meydana gelen bu değişiklerin geri döndürülemez olması. Bir katalizörü ortadan kaldırdığınızda, neden olduğu reaksiyonlar kendilerini başa döndürmezler. Veri merkezlerine artan bağımlılık (ve dolayısıyla bizi onlara bağlayan telekom altyapısına olan bağımlılık) aynı şekilde devam edecek.


Bununla birlikte, bu konuyla ilgili ciddi sorunlar da mevcut. Ekonomi ve toplum, iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla enerji tüketimini sınırlandırmamız gereken zamanda veriye dayalı çalışmalara ağırlık verdi. Megawatsız megabit yoktur ve biz daha fazla veri talep edip ürettikçe, enerji tüketim seviyeleri artacaktır.


Güç Dönüşümü Dünyasında Veri Merkezleri
Öyleyse, endüstri görünüşte zıt hedeflere nasıl ulaşabilir ve aşağı inerken nasıl yükselebilir? Bu kapsamın karesi önümüzdeki beş yıl boyunca enerji ve veri merkezi endüstrisinin baskın özelliği olacak. Bu ikileme ilave olarak, şimdi elektrifikasyonun diğer sanayi sektörlerinin yani ulaşımın, konut ve ticari ısıtma / soğutmanın önüne geçtiği gerçeğini göz önüne alın. Elektrik enerjisine olan talep hızla artarken, Veri Merkezi operatörleri yeni enerji üretimine erişimde zorluklarla karşılaşacaklar.


Çözüm, yenilenebilir enerji üretimini artırmak, sadece yeni talebi karşılamakla kalmayıp aynı zamanda mevcut fosil bazlı üretimi de ortadan kaldırmak. Bu nedenle, zorluklarla karşı karşıya olan sadece veri merkezi endüstrisi değil. Enerji şebekesi operatörleri, fosil yakıt tesislerini hizmet dışı bırakırken arzı artırmaları talep edildikçe zorlanacaklar.


Bu, son kullanıcılar üzerinde daha fazla baskı oluşturabilir. Enerji piyasaları için kuralları ve gideceği yönü belirleyen hükümetlerden, enerjinin nasıl üretildiği, yönetildiği ve güç tüketimi için kimin önceliklendirildiği konusunda karmaşık ve son derece önemli kararlar almaları istenecek. Örneğin Dublin, Avrupa için önemli bir Veri Merkezi noktası haline geldi ve Veri Merkezleri şu anda İrlanda’nın şebeke kapasitesinin yaklaşık yüzde 11’ini kaplıyor. Bunun önemli ölçüde artacağına dair uyarılarla, hatta yeni Veri Merkezlerinde moratoryum için siyasi çağrılar yapıldı. Tüm paydaşlar arasında enerji ve veri merkezi ortamı artık yeni politika ve stratejiler gerektiren oldukça karmaşık bir yapıda. İrlanda örneğinin benzersiz olduğunu varsaymak tecrübesizlik sayılabilir.

Sınırlı Kapasite İyi Gözlem Gerektirir
Veri merkezi sektöründeki oyuncular – büyük teknolojilerden servis sağlayıcılara ve gayrimenkul sahiplerine ihtiyaç duyduklarında gücü temin etmeye alıştılar. Sektör, faaliyetlerinin mevcut talebi başka bir yerde dengelediğini ancak esas olarak daha fazla talep yaratmasının sonuçlarından kendisini mazur göremeyeceğini iddia edebilir.


Bu nedenle, Veri Merkezlerinin önündeki zorluk artık verimlilik değil, sürdürülebilirlik olacak. Yeni metrikler, Veri Merkezi tasarımı ve operasyonlarına yönelik yeni yaklaşımlar, Veri Merkezi endüstrisinin birçok katı enerji gereksinimi olan genel telekom altyapısı tarafından tüketilen enerji gibi daha fazla inceleme altına alınacak.


Biz verilere güveniyoruz, veriler güce dayanıyor ve yakında isteklerimiz ile ihtiyaçlarımız arasında önemli bir uçurum ortaya çıkacak. Bu, bir taraftan kriz gibi görünse de diğer taraftan, ciddi yatırım ve inovasyonu çekecek türden bir alan açacak. Şebeke için bu alan, yeni ve mevcut özel girişimin ihtiyaç duyduğumuz yenilenebilir enerjiyi üretmesini sağlayacak.


Veri ve Gücün Uyumlanması İçin Pazar Fırsatı
Bir satıcının güç kaynağı pazarı yeni yaklaşımlara ve yeni modellere kapı açar. Veri Merkezleri için, sadece tüketiciler olarak değil, enerji hizmetleri, depolama ve hatta enerji üretimi ile şebekeyi destekleyen yerlerde de güç ile yeni bir ilişki sağlayacak bu fırsatlar ekonomik durumu sağlamlaştıracak.


Veri ve güç yeniden uyum sağlayacak ve yakında bazı durumlarda bu uyum da fiziksel bir yakınlık haline gelecek. Ekonomi ve politika bu şekilde uyum sağlamaya başladığında, Veri Merkezlerinin sadece frekans tepkisi sunması değil, aynı zamanda şebekeye doğrudan esnek tedarike geçmesi için de bir durum söz konusu olacak. O halde sektör bağlantısı, Veri Merkezi sektörü için 2022’nin en önemli başlıklarından biri haline gelebilir.


2021’in sonlarında, bunun nasıl görünebileceğinin ilk ışıklarını görüyoruz. 2022’nin sonunda ve sonrasında, veri ve güç arasındaki noktalar gerçekten yeniden çizilecek ve umarım Veri Merkezlerini yenilenebilir enerjiye geçişteki çözümün bir parçası haline getirmek için yapılanan girişimlerin arttığını görmeye devam edeceğiz.

Aura Design, Studio Gazi Anadolu Lisesi’ni Tasarladı

Aura Design, Ankara’nın en köklü liselerinden Gazi Anadolu Lisesi’nin Beytepe’de konumlanan yeni binasını tasarladı.

Ankara’nın en köklü liselerinden Gazi Anadolu Lisesi’nin Beytepe’de konumlanan yeni binasının inşaatı tamamlandı. Modülerlik, esneklik ve kuvvetli dolaşım bağlantıları kriterleri ekseninde planlanan yapının tasarımı ise yurt içi ve dışında gerçekleştirdikleri ödüllü projelerle son dönemde adından söz ettiren Aura Design Studio’ya ait.


TOBB tarafından 21.038 metrekarelik bir arsa üzerine inşa edilen Gazi Anadolu Lisesi’nin mimari ve iç mimari tasarımı, Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki Aura Design Studio imzası taşıyor. Aynı ebatta olması gereken derslik ve laboratuvar modüllerinin tasarımın çıkış noktası olduğu projede yapının tasarımı, modülerlik, esneklik ve kuvvetli dolaşım bağlantıları kriterleri ekseninde tamamlanmış. Yapı, yerleşim, cephe karakteri ve detay çözümleriyle modüler olarak çözümlenmiş.


İnsan dolaşımı ve ulaşımının öncelikli tutulduğu tasarımda mimarlar, farklı fonksiyon ve yükseklik ihtiyaçlarını avlu etrafında kurgulamış; yarı açık arkad ile zemin ve 1. kata bağlantı kurulmuş. Yapı, güney yönelimli ve korunaklı bir avlu çevresinde planlanmış. Derslikler, spor salonu ve konferans salonu blokları, bağımsız olarak avluya açılıyor ve kuvvetli sirkülasyon bağlantıları ile bir arada çalışıyor. Avlu, spor salonu, çok amaçlı salon ile yemekhane-kantin gibi sosyal alanlar, derslikler, laboratuvar ve bilgisayar odaları gibi uygulama amaçlı mekânlar, eğitimcilerin, öğrencilerin ve bu yapıyı kullanacak olan diğer kullanıcıların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanmış. Tören alanı ve avlu arkadla çevrelenirken; konferans salonu, spor salonu, yemekhane, kantin ve okul giriş alanı arkad yapısıyla birbirine bağlanarak, kapalı alan, yarı açık alan ve açık alan dengesi sağlanmış.


Tüm aksların 4 metre olarak ele alındığı yapının cephe tasarımı, iç mekân tasarımı, koridorları, derslikleri, konferans salonu ve spor salonu detayları modüler sistemlerle ele alınmış. 4 metrelik akslar iç mekânlarda kolon ve kirişlerle dışa vurularak yapı ritmini okutmak hedeflenmiş. Aynı ritim cephelerde de kendini göstererek, bisküvi tuğla, cam ve mantolama yüzeyler cephe tasarımına uygun olarak tekrar ediyor. Spor salonu ve konferans salonu çelik çatı sistemi ile çözümlenirken, yapının geri kalanı betonarme olarak tasarlanmış. Cephelerde kırmızı renkli tuğla ve beyaz renkli mantolama, cam ve polikarbon yarı transparan yüzeyler kullanılırken, aynı renk paleti, iç mimaride de tekrarlanmış. Kırmızı tuğla, beyaz sıva ve tavanlar ile kırmızı derslik kapıları ve brüt beton tavanlar dışa vurulmuş. Tüm yapıda dış ve iç cephelerde koyu renk gri doğrama ve metal aksam kullanılmış. Kırmızı tuğlanın yarattığı sıcak etkiden yararlanılarak ana giriş holü, asansör kovaları, fuaye duvarları kırmızı tuğla ile kaplanmış, dersliklerin kapılarında ve merdivenlerin korkuluklarında kullanılan kırmızı renk ile bu etki tekrarlanmış. Konferans salonunda ise Gazi Anadolu Lisesi’nin logosundaki mavi renk ile renk geçişli koltuk dizilimi tasarımı yapılarak akustik ahşap paneller ve gri renkli halı ile ise salon iç mekân tasarımı tamamlanmış.


Zemin katta dersliklere yer verilmeyen yapının bu katı, sosyal mekânlara hizmet etmek üzere tasarlanmış. Ana gövdede kütüphane, doktor odası, rehberlik ve öğrenci işleri ofisi gibi hizmet ve işletme mekânları bulunan katın avluya bakan cephelerinde arkadlı bağlantı yolu yer alıyor. Açılı olan kanada yerleştirilmiş, her iki kattan da giriş alabilen ve her iki katta da fuayesi olan konferans salonunun alt kat fuayesi ile spor salonu birbiri ile etkileşimli ve zemin katta avluya açılacak şekilde tasarlanmış. Bu mekânların karşısında, yapının dik kanadında yer alan yemekhane ve kantin mekanları da arkad bağlantısı ile avluya açılmaktadır.


Birinci katta açılı olan kanatta sosyal alanlar devam ederken, ana gövdeye ve dik kanatta derslikler yerleştirilmiş. Yapının ana gövdesinin önünde, avluya açılan bir protokol alanı tasarlanmış. Açılı kanatta konumlandırılan sosyal alanlar ile ana gövde arasında laboratuvarlar, bilgisayar odaları ve atölyeler kurgulanmış. 2. katta yapının dik kanadında derslikler devam ettirilirken, derslik alanlarının sonlarında da teneffüs alanları planlanmış. Bu alanlara ıslak hacim, dolaşım ve teknik servis alanları yerleştirilmiş.


Gerek kurgulanan mekânsal ilişkiler, gerek kullanılan materyaller ve oluşturulan çevre ve avlu tasarımıyla mevcut yapıda bulunan sıkıntılara çözüm önerileri geliştiren mimarlar, yapının kullanıcılarına fonksiyonel ve bir o kadar da zengin yeni bir mekân deneyimi sunmuş.

Vitra’dan Yıllara Meydan Okuyan Gömme Rezervuarlar

Vitra’nın gömme rezervuarlarının montajı, yeni yapılan geliştirmeler sayesinde çok daha kolay ve hızlı yapılabiliyor. Ayarlanabilir parçalarıyla her inşaat alanında montaj dostu çözümler sunuyor.

Vitra’nın yenilenen gömme rezervuarları, her tesisata uyumlu kurulum seçenekleriyle tüm banyolar için sağlıklı ve güvenilir çözümler sunuyor. Alçıpan dahil her duvar tipi ve klozet modeline uygun çözümlere sahip gömme rezervuarlar, farklı kalınlık ve yüksekliklerdeki ürünleriyle kolay, hızlı ve hatasız montaj imkanı veriyor. Vitra’nın yüksek teknoloji standartlarına uygun iyi mühendislik uygulamalarını barındıran gömme rezervuarları, 10 yıl ürün ve 30 yıl yedek parça sağlama garantisiyle zamana meydan okuyor.

Geleceğin ihtiyaçları düşünülerek geliştirilen gömme rezervuar çözümleri, akıllı klozet ve panellerle kullanıma uyumlu olduğundan, istendiğinde elektrikle çalışan akıllı ürünlerle kolayca ve kırım yapmaya gerek olmadan geçilmesine kapı aralıyor. Akıllı, temassız, mekanik ve pnömatik fark etmeksizin tüm kumanda panellerine uygun tasarlanan gömme rezervuarlar, TSE ve Avrupa’nın standartlarına uygun olarak üretiliyor. Sessiz çalışan ürün, ayarlanabilir su tüketim hacmiyle kaynakların korunmasını da destekliyor.

Beykoz’a Yeni Konut Projesi Geliyor!

Hasanoğlu Şirketler Grubu’nun iştirak firması HSN Kentsel Dönüşüm, İstanbul’un Beykoz ilçesinde yeni konut projesi hayata geçirmeye hazırlanıyor.


Hasanoğlu Şirketler Grubu, yeni yatırımlar için düğmeye bastı. Firma, Beykoz’da 700 milyon liralık yatırımla yeni bir proje hayata geçirecek. Proje Hasanoğlu Şirketler Grubu’nun iştirak firması HSN Kentsel Dönüşüm öncülüğünde inşa edilecek.


Beykoz Gümüşsuyu bölgesinde inşa edilecek olan proje dahilinde Gümüşsuyu Mahallesi sakinleri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koru Sosyal Tesislerinde buluşuldu. Merakla beklenen toplantıda projenin bölgeye katkısı ve proje detayları masaya yatırıldı.


380 Bağımsız Bölüm
700 milyon liralık yatırımla inşa eidlecek olan proje, 380 bağımsız bölümden oluşacak. 2 etaptan meydana gelecek olan projenin ilk etabı 30 bin metrekare arsa üzerinde yükselecek ve 60 bin metrekare inşaat alanına sahip olacak. Merakla beklenen projenin ikinci etabı da yaklaşık olarak 16 bin metrekare arsa üzerinde inşa edilecek. İstanbul Boğazı’na hakim, şehrin nefes aldığı ormanın tam ortasında ve doğanın içinde yepyeni bir yaşam sunan proje, üç katlı olarak planlandı.


“Aile Odaklı” yaşam konseptiyle dikkat çeken proje, gayrimenkul sektöründe 30 yıllık deneyimi ile öne çıkan Hasanoğlu’nun imzasına sahip olacak.


Hasanoğlu Şirketler Grubu Beykoz projesi mega kent İstanbul’un en önemli ulaşım ağının merkezinde yükselecek. Merakla beklenen proje Kavacık Kavşağı’na 8 kilometre, Kuzey Marmara Otoyolu’na 10 kilometre, Beykoz Sahili’ne 1,5 kilometre, mesafede yer alacak.

Şubat 2022 Kira Artış Oranı Belli Oldu

Ev sahipleri ve kiracıların merakla beklediği Şubat 2022 kira artış oranı belli oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) milyonlarca kişi tarafından merak edilen ve araştırılan Ocak 2022 enflasyon rakamlarını açıkladı. Böylelikle Şubat ayı kira artış oranları belli oldu.


Ev sahibi ve kiracılar arasında imzalanan kira sözleşmeleri Şubat ayı içerisinde yenilenecek olan kiracılara senelik olarak belli bazı zamlar yapılıyor. Ev sahiplerinin kiracılara yılda sadece bir kez yaptığı bu zam da Borçlar Kanunu kapsamında belirleniyor.


TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 48,69, aylık yüzde 11,10 arttı. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 93,53, aylık yüzde 10,45 artış gösterdi.


TÜFE’de (2003=100) 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 11,10, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,10, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,69 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 22,58 artış gerçekleşti. Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 10,45 bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 10,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 93,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 49,93 oranında yükseldi.


Açıklanan rakamlara göre Şubat ayında kira sözleşmesini yenileyecek olan ev sahipleri en fazla yüzde 22,58 oranında zam yapabilecek.

Medcem Çimento’ya Yeni Fabrika Direktörü

Medcem Çimento’da Fabrika Direktörlüğü görevine Ruhi Bilge getirildi.

Eren Holding’in iştiraki Medcem Çimento’da Fabrika Direktörlüğü görevine Ruhi Bilge getirildi. Çimento sektöründe yaklaşık 22 yıldır görev alan Ruhi Bilge, teknik müdürlüklerden, çevre ve iş sağlığı ve güvenliği birimlerinin koordinasyonundan sorumlu olacak.

1997 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Ruhi Bilge, 1999 yılında profesyonel kariyerine adım attı. 1999’da Baştaş Başkent Çimento fabrikasında çalışmaya başlayan Bilge, çimento sektöründe 22 yıl boyunca değişik fabrikalarda görevler üstlendi. 2021 yılı Aralık ayında Medcem Çimento bünyesine katılan Bilge, teknik müdürlüklerden, çevre ve iş sağlığı ve güvenliği birimlerinin koordinasyonundan sorumlu olacak.

İç Mimar Beril Khalaf: “Mekanları İyileştirerek Yeniden Kullanmanın Doğruluğuna İnanıyoruz”

İç Mimar Beril Khalaf, sıfırdan inşa etmek yerine yaşadığımız mekanlarda tasarımdan ödün vermeden sınırlı bütçeyle yapabileceğimiz iyileştirmeleri aktardı.

Global ekonomik krizlerin ve çevre sorunlarının had safhada yaşandığı günümüzde, kaynakları tasarruflu kullanma ilkesiyle sürdürülebilir tasarımlara imza atan İç Mimar Beril Khalaf, sıfırdan inşa etmek yerine yaşadığımız mekanlarda tasarımdan ödün vermeden sınırlı bütçeyle yapabileceğimiz iyileştirmeleri aktardı.

New York ve İstanbul merkezli ofislerinde konut, ofis ve ticari alanlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede iç mimari proje tasarımı ve uygulama işleri yapan Beril Khalaf Interiors’ın Kurucusu İç Mimar Beril Khalaf, özellikle sınırlı bir bütçenin söz konusu olduğu durumlarda tasarımdan ödün vermeden, mevcut yapıyı iyileştirerek yaşadığımız mekanlarda nasıl değişiklikler yapabileceğimizi aktardı.

“Hem Ekonomik Hem De Uygulama Süresi Daha Kısa”
Hem uygulama sürecinin daha kısa sürebilmesi hem de daha ekonomik bütçelere çözümlenebileceği için şu sıralar elde var olanı daha kullanışlı hale getirebilmenin kullanıcılar tarafından oldukça talep gördüğünü dile getiren İç Mimar Beril Khalaf, bu noktada mevcut mobilyalar ve aksesuarlar üzerinden bir eleme gerçekleştirdiklerini ve kumaş değişimi, yeniden cilalama ve renk değiştirme gibi uygulamaların yapılabileceği ürünleri göz önünde bulundurduklarını vurguluyor. Günümüzde alışveriş yapılabilecek lokasyonların çeşitlenmesiyle aslında herkesin kendi bütçesine ve zevkine uygun seçenekler bulabileceğini sözlerine ekleyen Beril Khalaf, kimi zaman var olan bir mobilya ya da aksesuarın revizyonundansa yenisini tercih etmenin de mantıklı bir seçenek olabileceğini aktarıyor ve ekliyor: “Bunların yanı sıra cephe yenilemesi ya da iç mekan sirkülasyonunda yapılan değişikliler ile bir alanı strüktüre dokunmadan yeni bir mekan haline getirebiliyoruz. Bu durum iç mekan aksesuar ve mobilyaları ile desteklendiğinde sıfırdan bir konut yapılmış hissini yakalıyor.”

Özellikle sınırlı bir bütçenin söz konusu olduğu durumlarda tasarımdan ödün vermeden yaşadığımız mekanı iyileştirebilmek için öncelikle bütçeyi planlamanın çok önemli olduğunu aktaran iç mimar, bütçenin ne kadarının inşai işlere, ne kadarının iç mekan tasarım elementlerine ayrılacağını proje başlangıcında planlamak gerektiğini dile getiriyor ve ekliyor: “Bence bir mekanın ana duygusunu ortaya koyan şey strüktürel yapı ve malzemeleridir. Zaten her bütçeye uygun mobilya ve aksesuarlar bulabilmek günümüzde oldukça kolay. Butik birçok üretici uygulamalar ve web siteleri mevcut, dolayısıyla market araştırmasını bu anlamda yapabilmek de çok daha kolay artık. Duvarlar, zemin kaplamaları ve ev içi aydınlatma armatürleri dokunulması gereken ilk noktalar diye düşünüyorum. Duvarlarda belki ahşap kaplamalar, dekoratif sıva ya da duvar kağıdı ile bambaşka bir hava yaratılabilir. Ardından var olan mobilyalar değerlendirilebiliyorsa bir seçenek olarak göz önünde bulundurulabilir.”

Global ekonomik krizlerin ve çevre sorunlarının had safhada yaşandığı bugünlerde, yaşam alanlarımızdaki yenilemeleri ekonomik ve çevresel anlamda sürdürülebilir hale getirmek için ülkemizde de popüler bir hale gelmekte olan “kendin yap” (Do It Yourself) projelerinin bir çözüm olarak göz önünde bulundurulabileceğinden bahseden İç Mimar Beril Khalaf, uygun fiyatlara satın alabileceğimiz malzemelerle var olan aksesuar ve mobilyalara ufak dokunuşlarla yenilemeler yapabileceğimizi şu sözlerle aktarıyor: “Birkaç dokunuş ile yepyeni bir hale getirebileceksek, hala kullanım olanağı olan hiçbir mekanı sil baştan yapmak Beril Khalaf Interiors olarak içimize sinmiyor.”

Vitra Quarstone’la Kendinden Parıltılı Yüzeyler

Vitra, yeni karo koleksiyonu Quarstone ile kuvarsit taşının güçlü ve sakin yapısını yüzeylere taşıyor.

Vitra’dan yeni karo koleksiyonu! Porselen karolar, taşın güçlü karakterini doğala en yakın yüzey dokusuyla dış mekandan alıp iç mekana yansıtıyor. Kuvarsit parçacıklarının doğal pırıltısına sahip Quarstone, sıcak ve soğuk renk alternatifleriyle, tüm yaşam alanlarında diğer yapı elemanlarıyla uyumlu kombinler yaratma olanağı sunuyor.

Güçlü yüzey dokusu ve yarattığı doğal taş hissiyle, korunaklı bir sığınağın dingin ruh halini yansıtan doğal taş dokulu porselen karo koleksiyonu; bej, beyaz, gri ve antrasit renklerindeki duvar ve yer karolarından oluşuyor. Aynı tonlarda kesme dekorlarla zenginleştirilen Quarstone, 30×60 cm’den başlayarak 60×120 cm’e uzanan ebat çeşitliliği sunuyor.

Gayrimenkul Yatırımcısının Yeni Gözdesi: Urla Özbek Bölgesi

444 Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı Kurucusu ve Genel Müdürü Bora Arslan yaptığı açıklamada, Urla Özbek bölgesinin maviyle yeşili bir arada sunması, konumu ve fiyat avantajıyla yeni bir çekim merkezi olduğunu söyledi.


Pandemi ve deprem nedeniyle artan doğa içinde müstakil yaşam arzusu özellikle Çeşme ve Urla bölgesine olan gayrimenkul talebini de çoğalttı. Artan taleplerin, fiyatlara da yansıdığını belirten 444 Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı Kurucusu ve Genel Müdürü Bora Arslan, Urla Özbek bölgesinin maviyle yeşili bir arada sunması, konumu ve fiyat avantajıyla yeni bir çekim merkezi olduğunu söyledi. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin yanında yurtdışından yatırımcıların da İzmir’e yoğun talep gösterdiğini belirten Arslan, Çeşme’deki konut ve arsa fiyatlarının astronomik rakamlara ulaştığını dile getirdi.


Urla Özbek bölgesinin İstanbullu büyük yapı firmaları tarafından da talep gördüğünü dile getiren Arslan, “ Özbek, hem Ege kültürünü yansıtan otantik havası hem de ulaşım olanakları ve merkezi konumuyla ciddi bir potansiyel taşıyor. Denize sıfır konumuyla dikkat çeken Özbek’te her yıl Mart ayında ot festivali de düzenleniyor. Sağlıklı yaşam çevresinde şifalı olduğu kabul edilen otlar toplanıyor, Özbek merkezinde kurulan pazar yerinde satılıyor. Özbek, hem Akkum plajı hem de yat limanıyla da talep görüyor” dedi.


Gayrimenkul konusunda 15 kişilik bir ekiple profesyonel çözümler sunduklarını ifade eden Bora Arslan, şöyle devam etti: “ Özbek bölgesinde denize sıfır konumda bir arsayı satışa çıkardık. İster ticari işletme olarak istenirse de villa olarak değerlendirilebilecek 4 bin 117 m2 lik arsa, şimdiden talep görüyor. Bölge zaten gastronomi merkezi olması nedeniyle de tercih ediliyor. O arsada denize sıfır bir lüks restoran yapılması da mümkün. Ege’nin kucağındaki eşsiz manzarası ve temiz havasıyla da yatırımcılar için önemli bir ticari potansiyel barındırıyor. İstenirse 4 adet villa yapımı için de uygun. 444 Gayrimenkul olarak İzmir’in her ilçesinde hizmet veriyoruz. Hem bireysel müşterilere hem de firmalar için arsa, konut ve diğer ticari alanlara yönelik danışmanlık hizmeti sunuyoruz. İzmir’in gayrimenkul alanındaki potansiyeline de inanıyoruz.”

XL Mimarlık+Mühendislik: “Teknolojiyle Dönüşen Dünyanın İhtiyaçlarını Yeni Nesil Mekanlarla Gideriyoruz”

XL Mimarlık+Mühendislik Kurucusu Mimar Arda Işık, gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan yeni mekansal düzenlemeleri ve yapı tipolojilerini analiz etti.

Design Lab, Living Lab, Gamers’ Lab, Paylaşımlı Ofis, SCADA Binası, Rekreasyon Binası, Teknopark Binası gibi yeni nesil teknolojik yapıların tasarımına imza atan XL Mimarlık+Mühendislik Kurucusu Mimar Arda Işık, gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan yeni mekansal düzenlemeleri ve yapı tipolojilerini analiz etti.

Ödüllü projeleriyle ulusal ve uluslararası çapta birçok başarıya imza atan ve özellikle de teknoloji yapılarında tasarımlarıyla ses getiren XL Mimarlık+Mühendislik Kurucusu Mimar Arda Işık, teknolojik gelişmelere paralel olarak değişen yapı tipolojilerinin mimarlık sektörünü hangi yönlerden etkilediğini aktardı. Mimar Arda Işık’a göre sosyal düzen ve ekonominin teknolojik açıdan dönüşmesi, yeni nesil mekanlar oluşması için mimarlık sektöründe büyük imkanlar yaratıyor.

Yeni yüzyılda dünyamızın dördüncü sanayi devrimi ya da dijital devrim olgusu ile büyük bir paradigma değişikliğini test ettiğini aktaran Mimar Arda Işık, mekanı da içeren bilginin tüm bileşenlerinin sayılabilir bilginin temsil ve hükmü altına girdiğini vurguluyor: “Yaşamı kuran değerler; hukuk, eğitim, iş, sağlık ve aile gibi sosyal yapılar dönüşüyor ve paylaşım ekonomisi tüm ekonomik sisteme nüfus etti. Dolayısıyla bu dönüşen sosyal düzen ve ekonominin keşifler ve deneysel düzenlemeler, yeni arzular ve mekanlar oluşması için mimarlık sektörüne büyük imkanlar sunduğunu düşünüyorum.”

XL Mimarlık+Mühendislik olarak tasarladıkları projelerde bugüne kadar teknoloji alanında yaptığı akademik çalışmaların büyük etkisinin olduğundan bahseden Mimar Arda Işık, yenilikçi yapı tipolojilerinde edindikleri deneyimledikleri şu sözlerle aktarıyor: “XL Mimarlık+Mühendislik çatısı altında tasarladığımız projelerde bugüne kadar bilim teorisi, teknoloji ve dijital devrim alanlarında yaptığım akademik çalışmaların büyük etkisinin olduğundan bahsedebilirim. Diğer taraftan son on yılda öncü denebilecek yapı tipolojileri ve bunların evrimleşen varyantları olarak ürettiğimiz tasarım çözümleri ofis olarak bu alanda ciddi bir tecrübe edinmemizi sağladı. Birden fazla sayıda projelendirdiğimiz design lab, living lab, gamers’ lab, paylaşımlı ofis, SCADA binası, rekreasyon binası, teknopark binası, spor-alışveriş-ticari-otel-konut-ofis işlevlerinin olduğu karma kullanımlı kapalı site yapıların tasarımında bir vizyonu yansıttığımızı düşünüyorum. Dönüşen dünyamıza ait kendi senaryolarını oluşturan ve yön veren bir vizyon… Gamers’ Lab’teki oyuncu ve izleyicileri, SCADA’da da gözetleyen ve gözlenen aktörleri, Living Lab’teki kullanıcı ve ürünleri her ölçekte kendine has anıtsal bir karşılaşma ve paylaşım alanına dönüştüren bir vizyon…”

XL Mimarlık+Mühendislik’in İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan yeni nesil projelerinden biri olan SCADA Binası, 100 kişilik toplantı ve gözlem odası, renk otomasyonuyla durum bildiren kumanda çukuru ve sosyal/idari alanlarının yapılanmasıyla bugüne kadar inşa edilmiş ve tasarlanmış örneklerin ötesinde bir yapı olarak hayata geçirilirken; 9 Eylül Üniversitesi Teknopark DEPARK A.Ş.’nin kuluçkahane olarak planladığı E-Oyun Kampüsü’nün; arena olarak düzenlenmiş toplu oyun ve buluşma alanı, hekaton, etkinlik, seminer ve toplantı odaları, YouTube stüdyosu, kahve istasyonu ve girişimciye özel çalışma ve etkinlik alanları ile öncü bir çekim merkezi olması hedeflenmiş. İzmir Ticaret Borsası tarafından kurulan ve İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nin paylaşımlı ofis ve çalışma alanı olan XL Mimarlık+Mühendislik’in bir diğer yeni nesil projesi Menemen Living Lab ise ekosistem oluşturacak dinamiklerin mekana yansıdığı bir anlayışla kullanılmayan bir laboratuvar binasının yeniden işlevlendirilmesi ve renovasyonu olarak tasarlanmış.

Kırklareli’nde Güneş Enerjisi Santrali İnşaatı Başladı

Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde 800 kw gücündeki güneş enerjisi santrali için çalışmalar başladı.

Kırklareli’nin Pınarbaşı ilçesine güneş enerjisi santrali müjdesi! Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, 800 kw gücündeki güneş enerjisi santrali inşaatının başladığını duyurdu. Pınarhisar’ı yenilenebilir enerji ile tanıştıracaklarını söyleyen Talay, santralin arıtma tesisi yanına kurulmaya başlandığını ifade etti. Talay’ın verdiği bilgilere göre, projenin 2 ay içerisinde tamamlanması hedefleniyor.


Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Santral ile belediyenin elektrik ihtiyacı karşılanacak. İhtiyaç fazlası elektrik üretimini katma değer olarak belediyemize kazandıracak örnek bir proje için çalışmalarımız başladı. Mart ayının ilk haftasında güneş enerjisi santrali projesini bitirmeyi hedefliyoruz. 800 kilovat olarak tasarladığımız projemizin yatırım bedeli yaklaşık 7 milyon 850 bin lira olarak gerçekleşecek. Bu yatırım ile 4 yıl gibi bir sürede elde edeceğimiz elektrik finansman getirisi ile projemiz kendi kendini karşılayacak. Daha sonrasında belediyemize düzenli bir şekilde aylık 250 bin lira civarında aylık getiri sağlayarak ilçemizin gelişimi için hazırladığımız projelere ekonomik katkı sağlayacak. Pınarhisar’ımızı yenilenebilir enerji ile tanıştıracak olmanın mutluluğunu yaşıyorum.”

Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge İle Şantiyede Sıfır Toz!

Hilti, geçtiğimiz günlerde düzenlediği Marketing Wave etkinliği kapsamında lansmanı gerçekleştirilen VC 40L-X Elektrikli Süpürge’yi piyasaya sundu.

Yakın zamanda düzenlediği Marketing Wave etkinliği kapsamında lansmanı gerçekleştirilen VC 40L-X Elektrikli Süpürge’yi piyasaya sunan Hilti, ileri teknolojisiyle şantiyelerde tozdan eser bırakmayacak. İnşaat endüstrisinin çeşitli sahalarındaki kirlerin temizlenmesi için ideal donanıma sahip olan yeni Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, proje sahalarındaki genel temizlik için tüm beklentileri karşılamayı ve inşaatta oluşan endüstriyel atıkların sebep olabileceği güvenlik problemlerinin önüne geçmeyi hedefliyor.

İnşaat sahalarının karakteristik özelliklerine bağlı olarak iş güvenliğini sağlamanın şartları da değişiklik gösteriyor. İnşaat alanlarında toza maruz kalmamak ise ortak iş güvenliği önlemi arasında yer alıyor. Bu önlemin başındaysa endüstriyel elektrikli süpürgeler geliyor.
Şantiyelerdeki en zorlu koşulları kendine referans alan Hilti, VC 40L-X Elektrikli Süpürgeile inşaat profesyonellerinin ihtiyaçlarına 360 derece hizmet anlayışıyla cevap veriyor. VC 40L-X Elektrikli Süpürge’nin özelliklerini mümkün olan en kompakt tasarımla depo kapasitesini maksimize edecek şekilde düzenleyen Hilti, en gelişmiş teknolojisinin yanı sıra sağlamlığıyla da uzun yıllar boyunca şantiye temizliğinin en efektif yardımcısı olmaya aday.

Yüksek Emiş Gücü
Şantiyelerdeki genel temizlik standartlarını değiştirmeye hazırlanan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, kompleks yapıdaki iş sahalarına uyum sağlayan esnek bir tasarıma sahip. Yüksek mobilite sağlaması adına tasarlanan itme kolu, inşaat sahalarındaki zorlu koşullara tam uyum sağlarken taşınabilirliği de üst seviyeye çıkarıyor. Bunun yanı sıra suya ve ısıya son derece dayanıklı Solight-ecco® lastikleri ile inşaat profesyonellerin vazgeçilmezi olmaya hazırlanan ekipman, şantiyeler için üretilmiş dayanıklı ve evrensel bir elektrikli süpürge olduğunu kanıtlıyor. Delme, kanal açma, taşlama, kesme ve kuru karot delme işlemlerinde toz toplama fonksiyonuyla öne çıkan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, şantiyelerdeki genel amaçlı temizlik konusunda da inşaat profesyonellerinden tam not alıyor.

Anlık Bildirim
Şantiyeyi tozdan, sudan ve çamurdan temizlemeye yardımcı olmak üzere tasarlanan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, aynı zamanda toz akarlarını da büyük oranda ortadan kaldırarak inşaat profesyonelleri için güvenli bir iş sahası oluşturmaya yardımcı oluyor. Üstelik bu ekipman çalışanların işini kolaylaştıracak akıllı özelliklere de sahip. Elektrikli süpürgenin filtre durumu ve emiş gücü hakkında canlı geri bildirim sağlayan performans ekranı sayesinde kullanıcılar, ekipmanın durumu hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Kullanıcıların işini kolaylaştıracak önemli özelliklere sahip olan VC 40L-X Elektrikli Süpürge’nin bir diğer önemli özelliği ise AirBoost otomatik adaptif filtre temizleyicisi… Bu özelliği ile hava filtresini gerektiği anda temizleyerek toz emme performansının devamlılığını sağlayan VC 40L-X Elektrikli Süpürge, Hilti El Aleti Parkı Yönetimi ve Teknik Servis hizmeti sayesinde ise verimliliğini üst seviyeye çıkıyor.

BonaBant, Pazar Ağını Genişletti

Mersin’de bulunan teknolojik tesisinde akrilik bant üretimi yapan BonaBant, 2022 yılına yüzde 15 oranında büyüme sağlayarak giriş yaptı.


Mersin’de bulunan teknolojik tesisinde akrilik bant üretimi yapan BonaBant, 2022 yılına yüzde 15 oranında büyüme sağlayarak giriş yaptı. Alanında pazarın en genç üreticisi konumunda yer alan BonaBant Yönetim Kurulu Nida Beyoğlu Arslan, “Temellerini 2018 yılında attığımız firmamızı sektör lideri konumuna getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye ifade etti.


“Kullanım alanlarına göre farklı özelliklere sahip olan bantlar üretiyoruz” diye belirten Nida Beyoğlu Arslan, “Sektöre kattığımız en büyük yenilik de çeşitliliktir. Koli bantı, akrilik bant, baskılı bant, hotmelt bant, streç, jumbo bobin ürünleri gibi ürünler bant çeşitlerimiz arasında yer alıyor” dedi. Geçtiğimiz yıllarda hedeflerinde bile olmayan pazarlara 2021 yılında hızlı bir giriş yaptıklarını belirten Nida Arslan, “Bu konuda ülkelerin bant rengi tercihleri konusunda butik hizmet veriyor olmamız çok işe yaradı” diye belirtti. Irak bölgesinin sarı renkte bant tercih ettiğini söyleyen Nida Beyoğlu Arslan, “Avrupa ülkeleri için son dönemde özel bir renk çalıştık. Seri üretimde oldukça zor olan taba rengini çok iyi şekilde tutturabildiğimiz için Avrupa’dan oldukça yoğun şekilde sipariş aldık” dedi.

“Artık Rotamızı Tamamen 2022 Yıl Sonu Hedeflerimize Çevirdik”
BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, 2021 yılında tüm sektörlerde olduğu gibi ambalaj sektöründe de hammaddeye ve döviz kurlarındaki dalgalanmaya bağlı olarak zaman zaman zorluklar yaşadıklarını belirtti. Arslan, “Ancak artık rotamızı tamamen 2022 yılsonu hedeflerimize çevirdik. Firma olarak çok yeni kurulmuş olmamıza ve bunun üzerine bir de pandemiyle geçen yaklaşık 2 yıla rağmen emin adımlarla ilerlemeyi başardık. Konum olarakta lojistik fırsatını en iyi şekilde kullanarak sektörde yaşanan durgunluğu lehimize çevirebildik. Kalite ürünü iyi fiyat avantajıyla sunduğumuz Avrupa pazarında yıl içerisinde ihracatta başarılı bir ivme yakalamayı başardık” dedi.

Nida Beyoğlu Arslan son olarak “Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi küresel ekonominin küçülme yönünde bir seyir izlediği bir dönemde biz, ülke olarak büyüme kaydediyoruz. BonaBant olarak konteynerlar dolusu ürünü ihraç etmekten ve ülkemize katkı sağlamaktan ötürü son derece mutluyuz” diyerek sözlerini noktaladı.

Sintek Group’tan Sosyal Sorumluluk Projesi

Sintek Group, omurilik felçlileri ilk sırada olmak üzere tüm ortopedik engellilerin sorunlarına yönelik ulusal ve uluslararası alanlarda çalışmalar yapan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin 2011 yılından itibaren yürüttüğü plastik kapak kampanyasına destek sunuyor.

Çimento, enerji, demir-çelik ve lojistik sektörleri başta olmak üzere birçok sektör için anahtar teslimi kurduğu ve işletmeye aldığı tesislerin yanı sıra proje geliştirme, mühendislik ve danışmanlık alanlarında sunduğu hizmetlerle tanınan Sintek Group, omurilik felçlileri ilk sırada olmak üzere tüm ortopedik engellilerin sorunlarına yönelik ulusal ve uluslararası alanlarda çalışmalar yapan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin 2011 yılından itibaren yürüttüğü plastik kapak kampanyasına destek sunuyor.

Sintek Group’un Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne sunacağı destek ile dezavantajlı bireylerin yaşamının kolaylaştırılmasına katkı sağlanacak. Ortopedik engelli bireylerin tek başına ve özgürce hareket etmesini amaçlayan destek kapsamında toplanacak her “renk” ve “boyut”taki plastik kapaklar, Sintek Group’un Ankara’da bulunan merkez binasına ve İstanbul’daki Sintek Logistics merkez binasına teslim edilebilecek.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne sunulan destek ile ilgili bilgi veren Sintek Group Kurucu Ortağı Onur Atakay: “Gerek bireysel engelli haklarında gerekse kamusal alanda yaşanan engellerin ortadan kaldırılması için çözümler üretmemiz büyük önem taşıyor. Bu önemli sorunlarla ilgili olarak 1998 yılından bu yana, ulusal ve uluslararası alanlarda çalışmalar yapan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin yanında yer alarak hem engelli bireylere hem de toplumumuza katkı sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca plastik atıkları geri dönüştürerek çevreye olan sorumluluğumuzu da bir adım öteye taşıyoruz. Sintek Group olarak temel değerlerimiz olan insana ve çevreye saygıyı merkeze koyduğumuz bu destekle, engelli bireylerin yaşadıkları dünyayı zorlanmadan keşfetmelerine bir nebze de olsa katkı sunacağız.” dedi.

Beylikdüzü’ne Yeni Konut Projesi Geliyor!

Kiler GYO, yeni konut projesi Referans Beylükdüzü için düğmeye bastı.


Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), yeni konut projesi için Beylikdüzü’nü seçti. 709 konut ve 19 ticari alandan oluşan Referans Beylikdüzü projesi için düğmeye basıldı.


Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlatılan projenin 376 milyon 662 bin 474 TL’ye mal olması öngörülüyor.


Kiler GYO’nun yeni projesi Referans Beylikdüzü, Yakuplu ilçesinde yükselecek. Arsa alanı 31 bin 319 metrekare olan projenin inşaat alanı ise 151 bin 880 metrekare olarak açıklandı.


9 adet bloktan oluşan projede bir blok sosyal tesislere ayrılacak. Sosyal tesis kapsamında tesiste market, soyunma odası, wc ve fitness salonu yer alacak. Projede 288 adet 2+1, 232 adet 3+1, 183 adet 4+1 ve 6 adet 5+1 konut tipi bulunacak.


Referans Beylikdüzü projesinde toplam 734 araçlık otopark alanı da yer alacak. Bunların 707 adedi kapalı 27 adedi açık olacak. Kiler GYO Referans Beylikdüzü projesinde; depo, WC, teknik alanlar, mescit ve personel odası, yüzme havuzu, soyunma odaları ve yönetim birimleri yer alacak.

Kiler GYO Referans Beylikdüzü projesine en yakın konut (Bilim Yuva sitesi) 30 metre kuzeyde, en yakın eğitim kurumu (Cemalettin Tınaztepe Ortaokulu) 250 metre doğusunda yer alıyor. Proje sahasının; 660 metre kuzeydoğusunda Birinci İnternational Hospital ve 2,5 kilometre kuzeyinde D-100 karayolu bulunuyor. Referans Beylikdüzü projesinin 5,5 kilometre batısında Büyükçekmece Gölü, 6 kilometre doğusunda Küçükçekmece Gölü ve 2,4 kilometre güneyinde Marmara Denizi bulunuyor.

Sinpaş’ın Yeni Konut Projesi Boulevard Sefaköy’de Ön Satışlar Başladı

Sinpaş’ın Sefaköy’de yükselen yeni konut projesi Boulevard Sefaköy, ön satışa sunuldu. Projede 390 adet konut ve ticari alanlar yer alıyor.

İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Sinpaş GYO imzalı Boulevard Sefaköy projesinde ön satışlar başladı. 390 adet konut ve ticari alanların yer aldığı proje, Gültepe Mahallesi’ne bağlı Şehit Özgür Güven Caddesi’nde hayata geçiriliyor.


11 bloktan oluşan proje 18 bin 584 metrekare arsa alanı üzerinde yükselecek. Projenin inşaat alanı ise 73 bin 721 olarak açıklandı. Ön satış fırsatlarının başladığı Boulevard Sefaköy projesinde 1+0, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 alon daire tiplerine yer veriliyor.


Sefaköy Boulevard projesine ulaşım E-5 Karayolu Sefaköy Kavşağı üzerinden sağlanabiliyor. Sefaköy Boulevard projesi E-5 Karayolu’na 130 metre, Basın Eskspres Bağlantısı’na 1 kilometre, İstanbul Atatürk Havaalanı’na 2 kilometre, Bahçelievler’e 3.40 kilometre, Avcılar’a 6 kilometre mesafede yer alıyor.

Elektrik Kesintisi Jeneratör Talebini Arttırdı!

Sanayide doğal gaz kesintisi sebebiyle yaşanan elektrik kesintileri firmaların jenatör talebini arttırdı.


Sanayide doğal gaz kesintisi krizi büyüyor. Üretime ara vermek istemeyen firmalar doğal gaz kesintisi sebebiylemeydana gelen elektrik kesintisinin önünü kesmek için jeneratör teminine başladı. Kesintilerin uzama ihtimaliyle kiralama ve satın almada yüzde 50’ye yakın talep artışı oldu. 100-200 KW/H büyüklüğünde bir jeneratörün fiyatı 150-200 bin TL arasında değişiyor. Ancak jeneratörle neredeyse 3 kat daha pahalı olan elektrik maliyeti sanayiciyi kara kara düşündürüyor.


Jeneratör Satışlarında Artış
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer, haberin geçtiğimiz hafta ajanslara düşmesinin ardından yüzde 50’ye yakın bir talep artışı ile karşılaştıklarını belirtti. Ürün satışlarında ciddi bir artış olduğunu belirten Ata Tuncer, “Bunun yanı sıra jeneratör kiralama markamız olan Taxi Generator’e de yoğun talep geldi. Bu kadar kısa sürede gerek satın alma gerek kiralama yoluyla jeneratör talebindeki gözle görülür artışın önümüzdeki günlerde daha da artacağını öngörüyoruz. Umarız, enerji konusunda yaşanan sorunlar en kısa sürede aşılır ve ülkemiz sanayinin çarkları kesintisiz şekilde dönmeye devam eder” dedi.

“Maliyetli Görünse Bile 10 Günlük Durma Kaybı Bir Jeneratörü Fazla Fazla Aldırır”
Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran jeneratöre bu dönemde sanayicilerden ciddi bir talep olduğunu söylerken, “Maliyetli görünse de 10 günlük durma kaybı bir jeneratörü fazla fazla aldırır” şeklinde konuştu. Her sektörün jeneratörle çalışabilir durumda olmadığına dikkat çeken Dalgakıran, “Bazı sektörlerin maliyetlerinin sadece yüzde 20’sini elektrik oluşturuyor. Onların yapabileceği çok bir şey yok” dedi.

Copa, Yeni Hermenik Şofbeni Nixa12 İle Kesintisiz Sıcak Su Konforu Sunuyor

Copa’nın yeni hermetik şofbeni Nixa12, dakikada 12 litrelik kesintisiz sıcak su kapasitesiyle kullanım konforunu üst seviyeye taşırken, A sınıfı enerji verimliliği sayesinde enerji tasarrufu sağlıyor.

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Copa Isı Sistemleri, yeni nesil hermetik şofbeni Nixa12 ile hem evlerde hem de restoran ve kuaför gibi yerlerde kesintisiz sıcak su konforu sunuyor. Mutfakta, banyoda ve lavaboda sıcak su kullanımına yeni bir boyut kazandıran Nixa12, NOx Sınıf 6 kategorisinde ve ErP direktifine uyumlu. Yüksek enerji tasarrufunu kesintisiz sıcak su konforuyla birleştiren Nixa12, hermetik özelliği ile ortam havasını kullanmadan güvenli kullanım sağlıyor.

Elektronik ateşleme özellikleri ile son derece güvenli olan Nixa12, donma, aşırı ısınma ve voltaj değişikliklerine karşı güvenli ve uzun süreli kullanım imkanı da sunuyor. Copa’nın yeni hermetik şofbeni Nixa12, su akış türbin grubu ve paslanmaz filtresi sayesinde sıcak su talebini hızla algılıyor. Ayrıca kompakt boyutları (64.5 x 32 x 25 cm) ile az yer kaplayarak montaj kolaylığı da sağlıyor.

48 dB olan düşük ses seviyesi ile kullanım konforunu üst seviyeye taşıyan Nixa12, bekleme konumunda 1 ampul kadar (3 W) elektrik harcıyor. Güneş enerji sistemleri ile uyumlu olmanın yanı sıra hem doğalgaz hem de LPG ile çalışabiliyor.

Emlak Konut GYO, Benim Kentim Yalova Projesini Satışa Sundu

Emlak Konut, yeni konut projesi Benim Kentim Yalova’yı satışa çıkardı.


Emlak Konut denize sınıf yeni konut projesini satışa çıkardı. Yalova’nın Armutlu ilçesinde yükselen Benim Kentim Yalova, 36 ay vade farksız taksit imkanı ile satışta.


Emlak Konut yeni projesini duyurdu. Kurum yeni konut projesinin adresi olarak Yalova Armutlu’yu seçti. ERP ve Emlak Konut GYO ortaklığı ile hayata geçirilen projede farklı büyüklüklere sahip 403 daire yer alacak. Projede yatay mimari, bahçeli ve teraslı bahçeler öne çıkarken 1+1 daire, 2+1 daire, 3+1 dairelerin yanı sıra 6+1 villa tipi konutlarda yer alıyor.


Doğa ile iç içe bir yaşam vadeden projede yüzde 16 indirim, peşin veya banka kredili ya da yüzde 20 peşinatla 36 ay vade farksız ev sahibi olma imkanı sunuldu.

En Çok Yabancı Gayrimenkul Yatırımı Yapılan Şehirler: Bursa, Antalya ve Sakarya

Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımlarını toplam edinim adedi ve tüm işlemler bazında değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme’ye göre; 2021 yılı itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği iller arasında Bursa, Antalya ve Sakarya ilk 3’te yer aldı.


EVA Gayrimenkul Değerleme, son 2 yılda yabancı yatırımcıların Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul yatırımlarını ilk 10 ülke bazında ve en fazla tercih edilen ilk 10 ili temel alarak masaya yatırdı. Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımlarını toplam edinim adedi ve tüm işlemler bazında değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, yatırımların 2021 yılında 2020 yılına göre edinim adedi bazında yüzde 65 arttığını ortaya koydu. Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında 2021 yılı itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği iller arasında Bursa, Antalya ve Sakarya ilk 3’te yer aldı.


Yabancı yatırımcıların 2021 ve 2020 itibariyle Türkiye’de gerçekleştirdikleri tüm gayrimenkul cinsinden alımları mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme, alan bazında 2021 yılı itibariyle 2020 yılına kıyasla yüzde 46, işlem sayısında ise yüzde 65 artış olduğunu belirledi.


EVA Gayrimenkul Değerleme, yabancı yatırımcıların 2020 ve 2021 yılı Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceledi. Tapu yabancı işler daire başkanlığı verilerine göre; 2020 yılında toplam 5 milyon 988 bin 203 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılında yüzde 46 artarak 8 milyon 755 bin 786 metrekare oldu.

2021 Yılında Türkiye Genelinde Toplam 58 Bin 576 Konut Satıldı
Konut satışı özelinde TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 yılı toplam itibariyle Türkiye genelinde, toplam 58 bin 576 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre 4.çeyrekte yüzde 44,04 bir artış görüldü. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı itibariyle yüzde 2,7 iken bu oran 2021 yılında yüzde 3,9’a yükseldi.


Başka bir açıdan bakıldığında tüm gayrimenkul türlerinde yabancıları edindiği mülk sayısı 68 bin 168 adet. Konut bu toplam içinde yüzde 86’sını oluşturuyor. 2021 de bu rakamın 15 bin 71 adedi de vatandaşlık için alındı.


En Çok İranlılar Türkiye’den Gayrimenkul Satın Aldı
2021 yılı itibariyle, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde, ilk sırada Kuveyt yer alıyor. Bu kategoride bir önceki yılın birincisi Afganistan’ın yerini alan Kuveyt’i sırasıyla Almanya, ABD, Afganistan, Irak, Yemen, İran, Rusya Federasyonu, Kazakistan ve Azerbaycan takip ediyor.


2021 yılı itibariyle Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam gayrimenkul satış adetinde son 3 yılda olduğu gibi İran, Irak ve Rusya Federasyonu yine ilk sırayı aldı. Bu ülkeleri sıra ile Afganistan, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, ABD, Azerbaycan ve Kuveyt takip etti. Tapu verilerine göre ABD son üç yıldır ilk defa ilk 10 alım listesine girdi.


Yabancı Yatırımların Gözde 3 Şehri: Bursa, Antalya ve Sakarya
Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında 2021 yılı itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il yine Bursa olurken, Bursa ilini sırası ile Antalya, İstanbul, Sakarya, Muğla, Mersin, Yalova, Ankara, İzmir ve Samsun izledi.


Tüm gayrimenkul cinsinden 2021 yılı itibariyle en çok tercih edilen illerde satış adeti bazında ise ilk sırayı İstanbul aldı. İstanbul ilini sırası ile Antalya, Ankara, Mersin, Yalova, Bursa, İzmir, Sakarya, Muğla ve Samsun izledi. Adet başına edinim verilerini incelediğimizde Bursa ve Antalya’da ortalamada daha büyük alanlara yatırımlar yapıldığını, en küçük alan yatırımının ise İzmir’de olduğunu görüyoruz.
Yabancı gayrimenkul yatırımlarında önemli bir ağırlığa sahip olan Körfez ülkelerinin, 2020 yılında 500 bin 834 metrekare büyüklüğündeki tüm gayrimenkul cinsinde metrekare bazında yaptıkları yatırımlar 2021 yılı aynı döneminde yüzde 64,3 oranında artarak 822 bin 916 metrekareye çıkmıştır. Ayrıca, toplam yabancı yatırımlarının içinde Körfez ülkelerinin durumunu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, 2020 yılında metrekare bazında toplam yabancı yatırım içinde payı yüzde 8 olan Körfez ülkelerinin 2021 senenin aynı dönemindeki payının yüzde 9’a yükseldiğini ortaya koyuyor.


İstanbul’da Rekor Artış
İstanbul’da yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarında metrekare bazında 2020 yılına göre 2021 yılında yüzde 100’lük artış yaşandı.
Yabancı yatırımcıların 2020 ve 2021 yılında İstanbul’da gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarımda ise, Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2020 yılında 221 bin 471 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılında yüzde 100 artarak 443 bin 764 metrekare oldu.


2021 yılı itibariyle, yabancıların toplam adet bazında İstanbul genelindeki tüm gayrimenkul yatırımlarında, ilk sırada İran yer alıyor. Toplam adet bazında İran’ı Irak, Afganistan, Çin, Yemen, Azerbaycan, Filistin, Ürdün, Mısır ve Libya takip ediyor. Libya’nın İstanbul’da gayrimenkul alımında ilk 10 sıralamaya son yıllarda ilk kez girdiği görülüyor.


Konut satış adedi özelinde ise TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 yılında İstanbul genelinde, toplam 58 bin 576 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 43,5’lik bir artış görüldü. Tüm Türkiye’de yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı itibariyle yüzde 2,72 iken bu oran 2021 yılında yüzde 3,93’e yükseldi.


İstanbul’daki gayrimenkul edinimlerinde yabancılar tarafından adet bazında en çok tercih edilen ilçeler sırasıyla Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu ve Fatih ilçeleri ilk onda yer aldı.

Şile Belediyesi’nden Gayrimenkul Satışı! 60 Gayrimenkul Satışa Çıktı

Şile Belediyesi, gayrimenkul satışı için ihaleye çıktı. Balibey Mahallesi’nde bulunan 60 gayrimenkul satışa sunuldu.


İstanbul ili Şile Belediyesi tarafından, İstanbul ili, Şile ilçesi, Balibey Mahallesi’nde bulunan 60 gayrimenkul satışa çıkarıldı. Taşınmazların satış ihalesi 21 Şubat tarihinde saat 10.00’da gerçekleştirilecek. Satışa sunulan gayrimenkullerin fiyatları 2 milyon 125 bin 553 bin TL’den başlıyor, 3 milyon 875 bin 850 TL’ye kadar yükseliyor.

Şile Belediyesi’nin yaptığı duyuru şu şekilde:


“Mülkiyeti Belediyemize ait Balibey Mahallesinde kain aşağıda belirtilen taşınmazlar ihale ile satılacaktır. İhaleler “Balibey Mahallesi Çırak Sokak No:1 Şile/İstanbul” adresindeki Şile Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü Hizmet Binası Salonunda, aşağıda belirtilen gün ve saatte, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 36. maddesi ve şartmane uyarında “Kapalı Teklif Usulü” ile yapılacaktır.


Şartname bedeli 1.000,00 TL olup, şartnameler Şile Belediyesi Plan ve Proke Müdürlüğünden (Hacıkasım Mahallesi Üsküdar Caddesi Tersane Sokak No:9 Şie/İstanbul) teslim edilebilir. “

Eyüpsultan Belediyesi’nden Kemerburgaz’da Satılık Arsa

Eyüpsultan Belediyesi, Kemerburgaz’da yer alan konut imarlı 15 bin 840 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulü ihaleyle satışa çıkardı.

Eyüpsultan Belediyesi, Kemerburgaz’da yer alan konut imarlı 15 bin 840 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulü ihaleyle satışa çıkardı. İhalesi 9 şubatta gerçekleşecek arsanın satış bedeli 237 milyon 601 bin TL olarak belirlendi.

Eyüpsultan Belediyesi tarafından yapılan duyuruda şöyle denildi:


“İstanbul İli Eyüpsultan Belediye Başkanlığından: Eyüpsultan İlçe sınırlarında yer alan Belediyemiz mülkiyetindeki 1 adet Taşınmaz, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 36. maddesine göre “Kapalı Teklif Usulü” ile ihale edilecektir.”

İZODER: “Yalıtım Seferberliği Başlatılmalı”

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, enerji tüketiminin her geçen gün arttığına dikkat çekerek enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için kalıcı çözümlere odaklanılması ve yalıtım seferberliğinin bir an önce başlatılması gerektiğini vurguladı.


Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Enerji Dengesi Raporu’na göre 2020 yılında ülkemizin enerji tüketiminin 2019 yılına göre yüzde 3,0 oranında artarak yaklaşık 112,9 milyon TEP olarak gerçekleştiğine dikkat çeken İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Enerji ihtiyacımız giderek artıyor. Türkiye olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 70’inin ithal ediyoruz. Enerji tüketimi arttıkça makro düzeyde ülkemizin enerji ithalatı faturası da maalesef yükseliyor. Bu tutar, 2021 yılı Kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 160,3 artarak 6 milyar 597 milyon 433 bin dolara yükseldi. Son 5 yılda enerji ithalatına yapılan toplam ödeme 213 milyar doları geçti. Sektörlere göre enerji tüketimi incelendiğinde; yüzde 32,7’lik pay ile konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü ve yüzde 32,3’lük pay ile sanayi sektörü öne çıkıyor” dedi.

“Enerji Verimliliği İçin Yalıtım Şart”
Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’inin ısıtma ve soğutma amaçlı tüketildiğini belirten Eruslu, “Kış koşullarının etkisini yakından hissettiğimiz şu günlerde konutların ısıtma ihtiyaçları öne çıkmaktadır. Isıtma ihtiyacımızın artması faturaların da kabarmasına yol açıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre “yalıtımsızlıktan dolayı ısınamama” en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi oldu. Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 39,3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36,9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken, yüzde 26,1’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı. Oysa ısı yalıtımıyla hem ısınıp hem de faturaları yarı yarıya indirmek mümkün.” ifadelerini kullandı.


Isı Yalıtımı Seferberliği
İZODER Başkanı Emrullah Eruslu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde mevcut bina stokumuzun sadece yüzde 20’si ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatların kapsamında. Yüzde 80’lik mevcut bina stokumuza yönelik tedbirler almadan, arzulanan enerji verimliliği hedeflerine ulaşılması mümkün değil.  İZODER olarak, tüketicinin alım gücünü desteklemek amacıyla uzun süredir üzerinde çalıştığımız yalıtım kredisi kampanyasının hayata geçmesini bekliyoruz. Bu çerçevede vatandaşlarımıza yönelik olarak düşük faizli, uzun vadeli kredi seçenekleri ve KDV iadesi vb. teşvikler içeren bir kampanyanın acilen hayata geçirilerek ülkemizde ısı yalıtımı seferberliğinin başlatılması gerektiğine inanıyoruz.” 

Ülkemizde, mevzuatlarda tanımlanan asgari şartları sağlayan binaların, birim metrekarede yıllık 120-150 kW seviyesinde enerji tüketecek şekilde tasarlandığına dikkat çeken İZODER Başkanı Eruslu, “Gelişmiş ülkelerde ise bu değerler metrekare başına 30-50 kW seviyelerine çekilmiş durumdadır. Dolayısıyla bu ülkelerle mukayese edildiğinde ülkemizde yeni yapılan bir bina 2,4 ila 5 kat daha fazla enerji tüketmektedir. Aramızdaki bu farkın kapatılması için 2008 yılından beri iyileştirmediğimiz mevzuatlarımızın geliştirilmesi için esaslı ve cesur adımları atmamız gereklidir. Dernek olarak hayata geçirdiğimiz “Tek Yol U Dönüşü Kampanyamızla” mevzuatların iyileştirilmesi konusuna dikkat çekiyoruz. Ortak hedefimiz Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması olmalı. Enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Bu çalışmalar kapsamında ülkemiz için neredeyse sıfır enerji verimli bina tanımı yapılmalı ve hedef olarak ortaya konulmalıdır” dedi.


“Kentsel Dönüşüm, Yalıtım Seferberliği İçin İyi Bir Fırsat”
Türkiye’de, verimsiz mevcut bina stokunun yalıtımla enerji verimli ve çevre dostu yapılara dönüştürülebilmesi için ‘kentsel dönüşüm’ gibi çok önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Eruslu, “Ulusal Kentsel Dönüşüm eylem planı uyarınca 6,7 milyon hanenin kentsel dönüşüme tabi olacağını ve bu binaların 50-80 yıl boyunca kullanacağını düşündüğümüzde enerji verimliliği ile ilgili mevzuatlarımızı bir an önce geliştirmemizin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.” vurgusunu yaptı.


Emrullah Eruslu, sanayide ise enerji tüketiminin ağırlıklı kısmının proses ve alan ısıtmasında kullanıldığını belirterek, endüstriyel proseslerde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamalarının, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödeyeceğini söyledi. İZODER Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), uluslararası ticaret arenasında rekabetçi olmak isteyen tüm sanayi tesislerinin enerji verimliliği projelerini hayata geçirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya itmektedir. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları sağladıkları enerji verimliliği ve sera gazı salımlarındaki azalma ile sürdürülebilirlik anlamında öne çıkacaktır. Hayata geçirilecek olan tesisat yalıtımı uygulamaları ayrıca üretim maliyetlerindeki enerji yükünün azaltılmasına ve uluslararası pazarlarda fiyat avantajı sağlayarak rekabetçi çözümler sunarak mali sürdürülebilirliğe de katkı sağlayacaktır. Yalıtım uygulamaları ile düşük karbonlu ve enerji verimli üretime geçtiğimizde, coğrafi yakınlık avantajı ile ülkemizin AB ülkelerine olan ihracatının artması da sağlanacaktır. Yalıtım bu yönüyle bakıldığında makro düzeyde ülke ekonomisinin geliştirilmesi için daha da vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir.”

Bodrum’a Yeni Konut Projesi Geliyor!

Birleşik Gayrimenkul Muğla’nın Bodrum ilçesinde 277 konutluk yeni bir proje için düğmeye bastı.


Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gökçebel’de yeni bir konut projesi hayata geçiriliyor. Birleşik Gayrimenkul imzası taşıyan proje 277 konut ve 7 ticari üniteden oluşacak.


Birleşik Gayrimenkul’ün Bodrum Gökçebel’de 277 dönüm arazi üzerinde hayata geçireceği yeni projesinin detayları belli oldu. Rezidans daireler ve villalardan oluşan projede 1+1, 3+1 ve 4+1 villa seçenekleri ile 2+1 ve 3+1 rezidans seçeneklerine yer alacak. Projede konutların büyüklüğü 50 metrekare ile 367 metrekare arasında değişiyor.


Süs havuzu, güvenlik, yüzme havuzu, yönetim binası gibi sosyal alanların da bulunacağı projenin toplam inşaat alanı 63 bin 702. Projenin toplam maliyetinin 240 milyon TL olacağı öngörülüyor.

Ekonomik Güven Endeksi Ocak 2022’de Yüzde 2,7 Arttı

Aralık ayında 98,2 olan ekonomik güven endeksi, Ocak ayında 2,7 oranında artarak 100,8 değerine ulaştı.


Ekonomik güven endeksi verileri açıklandı. Buna göre, Ocak ayında yaşanan yüzde 2,7 artışla birlikte ekonomik güven endeksi 100,8 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.


Aralık ayında 98,2 olan ekonomik güven endeksi, Ocak ayında 2,7 oranında artarak 100,8 değerine ulaştı.


Bir önceki aya göre 2022 Ocak ayında tüketici güven endeksi yüzde 6,2 oranında artarak 73,2 değerini, reel kesim güven endeksi yüzde 1,6 oranında artarak 111,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,2 oranında artarak 120,2 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,5 oranında artarak 124,4 değerini aldı. İnşaat sektörü güven endeksi yüzde 5 oranında azalarak 85,5 değerini aldı.

GF Hakan Plastik, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Düzenledi

GF Hakan Plastik, 2022 yılına girerken iş kazalarının önüne geçilmesi amacıyla, “Farkında Ol, Güvende Ol” sloganıyla başlatılmış olan global kampanya çerçevesinde, GF Piping Systems’ın Hayat Kurtaran Kuralları ile ilgili bir bilgilendirme eğitimi düzenledi.

GF Hakan Plastik’in bünyesinde bulunduğu GF Piping Systems’ın geçmiş yıllarda kendi operasyonlarında meydana gelen olaylardan çıkarılan derslerden hareketle geliştirdiği Hayat Kurtaran Kurallar, markanın İş Sağlığı ve Güvenliği sistemlerinin sürekli iyileştirilmesi ve bu kültürün güçlendirilmesi amacıyla uygulanıyor. Bu kurallar, her çalışan kadar tesis ziyaretçileri, müteahhit, müteahhit çalışanı, geçici işçi gibi faaliyetlerden doğrudan etkilenen tüm kişiler için geçerlilik taşıyor.

GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler’in de katıldığı ve 8 ana maddeden oluşan Hayat Kurtaran Kuralların örnekleriyle açıklamalarının yapıldığı eğitimde, aynı zamanda kaza riskleri, örnekleri, meydana geliş nedenleri ve sonuçları üzerinde duruldu.

GFPS Sürdürülebilirlik Başkanı Dominik Scherer ve Sürdürülebilirlik Program Müdürü Francesca Viggiano’nun video mesajlarının da yayınlandığı seminerde iş sağlığı ve güvenliğinin marka için önemi, bu kültürün korunması, güçlendirilmesi ve iş kazalarının azalması açısından herkesin katkısının ne kadar değerli olduğu vurgulandı. “Sadece birlikte çalışarak sıfır kazayı gerçeğe dönüştürebiliriz” mesajı verildi.

Çimento Fiyatı Yine Zamlandı! Şubatta Tonu 950 Liradan Satılacak!

Çimento fiyatı yine zamlandı. 1 Şubattan itibaren çimento KDV dahil 950 liradan, beton 800 liradan satılacak.


Çimento fiyatlarına gelen zamlar uzun zamandır sektörün gündemindeydi. Son 1 yılda yüzde 400 artan çimento fiyatları 2022 yılında da durdurulamıyor. Çimento üreticileri KDV Hariç 650 TL olan çimento fiyatlarını 1 Şubattan itibaren 800 TL’ye çıkardı. Buna göre 1 Şubat tarihinden itibaren çimento KDV dahil 950 liradan, beton 800 liradan satılacak. Çimento ve agrega zammı sonrasında beton firmaları da zamlı fiyat uygulayacak.


Çimento üreticilerinden sürpriz zam! Çimentonun ton fiyatını 650 liradan 800 liraya çıkaran çimentocular zamlı tarifeyi 1 Şubattan itibaren uygulamaya başlayacak. Agrega fiyatlarına da 1 Şubattan itibaren geçerli olmak üzere ciddi oranda zam yapıldı. Agreganın ton fiyatı 43 lira oldu.

Çimento Fiyatları Son Bir Yılda Yüzde 400 Arttı
1 yıl önce 230 liraya satılan çimentonun fiyatı son zamla beraber 800 liraya çıktı. Agrega fiyatları ise 11 liradan 43 liraya yükseldi. Hem çimento hem de agrega fiyatındaki artışlarla beraber zam oranı son 1 yılda 400’e yaklaşmış oldu.


Çimentocular yurt dışına 49 dolardan çimento satıyor. İhracat fiyatı 665 lira civarındayken iç piyasadaki yeni zamla beraber satış fiyatı ihracat fiyatının üstüne çıktı.

Zam, Beton Üreticilerine De Yansıyacak
Çimento ve agregaya gelen zamlar sonrası beton fiyatlarında da artış yaşanması bekleniyor. Beton fiyatlarının 1 Şubat tarihi itibariyle KDV hariç 800 lirayı, KDV dahil ise 1000 lirayı aşması öngörülüyor.

Yabancılara Konut Satışında Yeni Düzenleme

Merkez Bankası Sermaye Hareketleri Genelgesi kapsamında yabancılara konut satışında döviz bozdurma ve döviz alım belgesi zorunluğu getirildi.


Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü TKGM tarafından yapılan açıklama ile yabancılara taşınmaz satışında yeni düzenlemeye gidildi. Yapılan açıklamada yabancıların alıcısı olduğu taşınmaz alım satım işlemlerinde Merkez Bankası’na döviz bozdurma zorunluluğu getirilirken taraflar bu işlemi alacakları döviz alım belgesi ile yerine getirecek.


Merkez Bankası’nın “Sermaye Hareketleri Genelgesi” ve Sermaye Hareketleri Genelgesinin 13 üncü Maddesi ile Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik Kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatlarla kapsamında artık yabancılara yapılan işlemde tapuya döviz alım belgesi ibrazı sunulması zorunlu hale getirildi.
Genelgenin yayımlanmasının ardından düzenlemeye giden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü “Genelge metinlerinde teknik detayları anlatılan düzenlemeye göre yabancılar taşınmaz alım işlemlerinde öncelikle dövizlerini banka aracılığıyla Merkez Bankasına satarak sonrasında banka tarafından düzenlenen Döviz Alım Belgesi’ni tapu müdürlüğüne sunması gerekecektir. Bu uygulama 24.Ocak.2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup yabancı gerçek kişilerce satın alma yoluyla taşınmaz edinimlerinde döviz alım belgesi ibrazı zorunludur” ifadelerine yer verdi.


2022/1 ve 2019/5 sayılı Genelgeler kapsamında yapılan düzenlemeler kapsamında yabancıya konut satışı, arsa satışı gibi gayrimenkul satış işlemlerinde döviz bozdurma belgesi yeterli olacak. Ancak, Türkiye vatandaşı olmak için gayrimenkul alan kişilerin ayrıca alıcıdan satıcıya gönderilen para havalesine ilişkin banka dekontunu da ibraz etmesi istenecek.

Yabancılara Konut Satışı Yüzde 44 Arttı

Dolarda yaşanan yükseliş ve TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesiyle yabancılara konut satışı yüzde 44 arttı.


Türk Lirası (TL) 2021’de Amerikan doları ve Euro başta olacak şekilde döviz kurları karşısında hızla değer kaybı yaşarken yabancılara konut satışındaki yükseliş dikkat çekiyor. Yabancılara satılan konut sayısı ise 2021’de 2020 yılında göre yüzde 44 yükseldi. Yabancılar Türkiye’de 250 bin dolar değerinde konut satın almaları durumunda Türk vatandaşı da olabiliyor.


Merkez Bankası verilerine göre 4 Ocak 2021 tarihinde 7,42 TL olan dolar kuru senenin son gününü 12,98 TL ile tamamladı. Bu şekilde sene başı ile sene sonu kıyaslandığında TL, Amerikan doları karşısında tam yüzde 75 değer kaybına uğradı. Dolar kuru 21 Aralık tarihinde 17,47 TL’yi de görmüştü.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yabancılar 2020’de Türkiye’den 40 bin 812 konut satın aldı. Bu sayı 2021 yılında 58 bin 576’ya yükselerek bütün zamanların rekorunu kırdı. Bu şekilde yabancılara satılan konut sayısı son bir senede yüzde 44 yükseldi.


Bu yükselişte Kovid-19 pandemisi nedeniyle 2020’de satışların etkilenmiş olabileceği düşünülebilir. Fakat 2019’da yabancılara 45 bin 483 konut satılırken bu sayı 2020 yılında yalnızca yüzde 10 düşüş ile 40 bin 812’ye düşmüştü. Bu veri salgının etkisinin sınırlı olduğunu ortaya koyuyor. Zaten koronavirüs salgınından önceki 2019 yılı ile 2021 seneleri kıyaslandığında da yüzde 29’luk bir yükseliş görülüyor.


Dövizdeki değişime senelik ortalama dolar kurundan da bakılabilir. 2021 yılında ortalama dolar kuru 8,89 TL olarak belirlendi. Bu sayı 2020 yılında 7,01; 2019’da 5,67 ve 2018 yılında 4,81 idi. Bu açıdan değerlendirildiğinde, yıllık ortalama dolar kuru son 3 senede yüzde 85 artarken bu dönemde yabancılara satılan konut sayısı yüzde 48 yükseldi.

2013’ten Bu Yana Yabancılara Konut Satışı 5’e Katlandı
TÜİK’in verileri 2013’ten bu yana olan senelik satış toplamlarını gösteriyor. Buna göre 2013’te yabancılar 12 bin 181 konut satın aldı. Bu da 2013-2021 seneler kapsayan son 8 yıllık yüzde 381 yükseldiğini ortaya koyuyor. Yani son 8 yılda yabancılara satılan konut sayısı neredeyse 5 (tam olarak 4,81) katına çıktı.


Ülkelerine göre incelendiğinde ise Türkiye’den en çok konut satın alanlar İran ve Irak vatandaşları oldu. 2021’de İranlılar 10 bin 56 ev satın alırken Irak vatandaşları da 8 bin 661 konutun sahibi oldu. Satılan her 100 konuttan 17’si İranlılar tarafından alınırken Iraklıların oranı yüzde 15 olarak belirlendi. Bu ülkeleri Rusya (5 bin 379), Afganistan (2 bin 762), Almanya (2 bin 538), Kazakistan (2 bin 90) ve Kuveyt (bin 791) izledi.

Yabancılara Satılan Evlerin Yarısı İstanbul’da
Yabancıların konut alırken en fazla ilgi gösterdiği il ise hep İstanbul olarak ön plana çıkıyor. 2021’de de satışı yapılan konutların yüzde 45’i İstanbul’da gerçekleşti. Yabancılar İstanbul’da 26 bin 469 konut alırken yüzde 21 paya sahip Antalya’da 12 bin 384 konutun sahibi oldu.


Yabancılara satışı yapılan konutların ortalama değeri 2021 yılının son çeyreğinde 187 bin 91 dolar oldu. Bu sayı önceki çeyrekte 196 bin dolar seviyesinde seyrediyordu. Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği’nin (GİGDER) AGS Global iş birliğiyle hazırladığı yabancıya konut satış endeksi GİGDEKS’in Ekim-Aralık dönemine ilişkin araştırmasının sonuçlarına göre kurdaki hareketlilik ve dolardaki artış sebebiyle yabancılara satışı yapılan konutların ortalama değeri son çeyrekte 187 bin 91 dolara düştü. Söz konusu rakam önceki çeyrekte 196 bin 37 dolar olarak belirlenmişti.

Arsa Yatırımına Talep Arttı, Tüm Zamanların Rekoru Kırıldı

Arsa Ve Arazi Yatırımlarında Artış!

TÜİK ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan resmi verilere göre arsa satışlarında tüm zamanların rekoru kırıldı.


TÜİK ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan resmi verilere göre depo, arsa, ofis, tarla, fabrika, iş yeri, sanayi sitesi gibi konut dışı gayrimenkul satışlarında adeta tüm zamanların rekoru kırıldı. Bu alandaki satışlar 2021 yılında önceki seneye göre yüzde 29,6 oranında artış göstererek 1 milyon 528 bin adede çıktı. Açıklanan resmi verilere göre, konut dışı gayrimenkul, konut satışlarını ilk defa geride bıraktı.


Yaşanan satış rekoru hakkında önemli açıklamalar yapan Gayrimenkul Danışmanı Gülcan Altınay, “Pandemiyle birlikte arsalarda satış patlaması yaşandı. Salgın döneminde kırsala, doğaya ilgi arttı. İnsanlar evlerden sıkıldığı için biz nasıl bir yaşam alanı içerisinde mutlu olabilirizi düşündüler. O nedenle de bir şeyler ekebilecekleri, çocukların bahçede rahatça oynayabileceği, bazen mangal yapabilecekleri yer arayışlarına girdiler. Kimisi arsa alıp içine ev yapmayı isterken bununla uğraşamam diye düşünenler ise bahçeli konutlara yöneldi. Bu nedenle de arsa ve tarla satışları arttı. Öte yandan arsa almak en kârlı yatırımlardan. Doğru bir yerden alınan arsayla zarar edilmesi imkânsız” şeklinde konuştu.


Özellikle mega kent İstanbul çevre ilçelerine talebin yoğunlaştığını belirten Altınay, “Çatalca, Silivri hattında daha çok talep vardı. Ama bütçesi yetmeyenler bu sefer Tekirdağ’da Çerkezköy, Kapaklı ve Saray hattını tercih etti” dedi.

Arsa Fiyatları 1 Milyon Liraya Kadar Yükseliyor
Fiyatlar hakkında da önemli açıklamalar yapan Altınay, “Çatalca ve Silivri tarafında arsa almak isteyenler yaklaşık 400-500 metrekaredeki bir arsayı yaklaşık 700 bin TL civarında alabilir. Bin metrekareye istiyorum derse 1 milyon TL’nin üzerine çıkması gerekir. İçinde evi de olsun hazır bir düzen olsun, kurulu bir bahçesi olsun isteniyorsa da minimum 2 milyon TL bütçeye sahip olunmalı. Tekirdağ’da ise 500 metrekare alanında bir arsayı yaklaşık 400-500 bin TL’ye alabiliyorsunuz. 800-1000 metrekare civarındaki bir arsayı almak istiyorsanız da 600-800 bin TL’ye çıkılmalı. Ama köylere gideceğim diyorsanız bu rakam biraz daha aşağıya düşebiliyor. İçinde yapı olsun, köyde olsun, köyde yaşam istiyorum diyenler de artık 1 milyon TL’nin üzerine çıkmak zorunda kalıyorlar. Çünkü artık yer kalmadı. Kalmadığı için fiyatlar hep yükseliyor. Genelde insanlar bulamadıkları için arsayı alıp kendileri yapmayı tercih ediyorlar” dedi.

Arsa Satın Alırken Nelere Dikkat Etmeli?
Arsa alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğiyle de ilgili önemli açıklamalar yapan Altınay, “Eğer böyle bir yatırım yapacaksanız, böyle bir yer alacaksanız alacağınız yerin tapuda niteliğine bakmanız gerekiyor önce. Yani niteliği arsa mı tarla mı? Eğer tarlaysa buraya kesinlikle bir yapı yapamazsınız. Sadece ekim, biçim işi yaparsanız. Hem hobi bahçesi olarak kullanacağım, bir şey ekeceğim hem de kalacağım buraya bir yapı yapacağım diyorsanız her şey resmi olacak. Elektrik, su, doğal gaz abonelikleri olacak. İmarlı ve ifrazlı bir arsa olması gerekiyor. Bunları ben bilmiyorum, bu konuda desteğe ihtiyacım var diyorsanız kesinlikle profesyonel bir gayrimenkul danışmanından destek almalısınız” dedi.


Son zamanlarda sık sık gündeme gelen arsaların dışında a fabrika satışlarının arttığına da değinen Altınay şöyle konuştu: “2020’de pandeminin başlamasıyla mart-mayıs arasında bir durağanlık oldu. Ama ondan sonra özellikle maskeden dezenfektana farklı sektörlerde yaşanan rağbet nedeniyle yeni fabrika ihtiyacı doğdu. Bu durum da fabrikalara ve sanayi arsalarına ilgiyi artırdı. Talep çoğaldıkça mal sahipleri fiyatları yükseltmeye başladı. Metrekaresi 100 dolar olan yer, 150-200 dolara geldi. Çerkezköy, Ergene, Kapaklı bölgesinde arsa fiyatlarının metrekaresi 150-200 dolarken Hadımköy, Beylikdüzü bölgesinde ise metrekare fiyatı 500-1000 dolar aralığında değişiyor.”

TOKİ 5 Şehirde Yeni Konut Projeleri İnşa Edecek

TOKİ, 5 şehirde yeni konut projelerine imza atacak.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) 5 ilde toplam 530 adet daire inşa edecek.


TOKİ, yeni konut projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Kurumun 5 ilde başlattığı 7 yeni kampanya için başvurular başladı. Toplam 530 adet konutun satışa çıktığı projelerden 240 ay vadeyle konut sahibi olunabiliyor.

Projeler Hangi Şehirlerde?
TOKİ’nin yeni projeleri Bursa, Çorum, Yozgat, Konya ve Zonguldak’ta konut projeleri inşa edilecek. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın Bursa Gürsu projesinde 200 adet konut yer alıyor. TOKİ Bursa Gürsu projesindeki konutlar 2+1 ve 3+1 olarak tasarlandı. Projedeki konutlar için başvurular 28 Ocak tarihinde sona erecek. TOKİ Gürsu 2022 projesinde en düşük konut bedeli 260 bin 930 lira, en yüksek konut bedeli 420 bin 806 lira olarak belirlendi. 180 ay vade sağlanan TOKİ Bursa Gürsu 2022 projesinde en düşük peşinat bedeli 52 bin 186 lira, en yüksek peşinat bedeli 84 bin 161 lira olarak belirlendi. Bursa Gürsu TOKİ projesinde en düşük taksit tutarı 1.159 lira, en yüksek taksit tutarı 1.870 lira olarak belirlendi. 


TOKİ’nin Çorum Kuruçay projesinde 151 adet konut yer alıyor. Proje için başvuru dönemi 4 Şubat 2022 tarihinde sona erecek. Çorum Kuruçay TOKİ projesinde en düşük konut tutarı 207 bin 455 TL, en yüksek konut tutarı 251 bin 564 TL olarak belirlendi. Projeden yüzde 12 peşinatla konut sahibi olmak mümkün. TOKİ Kuruçay projesinde en düşük peşinat bedeli 24 bin 894 lira, en yüksek peşinat bedeli 30 bin 187 lira şeklinde belirlendi. Proje için 180 ay vade sağlanıyor. Proje için ödenecek taksit bedelleri 1014 liradan başlıyor, 1229 liraya kadar yükseliyor. 


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın Yozgat Sorgun 2022 projesinde toplam 95 adet konut yer alıyor. TOKİ Sorgun 2022 projesinde yer alan konutların kura çekilişi 8 Şubat tarihinde çekilecek. Projede yer alan konutlar için başvuru bedeli bin TL olarak belirlendi. TOKİ Yozgat Sorgun projesi için son başvuru tarihi 28 Ocak 2022 olarak belirlendi. Proje için başvurular Ziraat Bankası aracılığıyla alınıyor.


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın Zonguldak Çaycuma projesinde 20 adet konut yer alıyor. Zonguldak Çaycuma TOKİ  projesinden yüzde 10 peşinatla konut sahibi olunabiliyor. TOKİ Zonguldak Çaycuma projesinde en düşük konut bedel 157 bin 187 lira, en yüksek konut bedeli 209 bin lira olarak belirlendi. Projedeki konutlar için ödenecek en düşük peşinat bedeli 15 bin 718 lira, en yüksek peşinat bedeli 20 bin 955 lira olarak belirlendi. Çaycuma TOKİ’den 180 ay vadeyle konut sahibi olunabiliyor. Proje için ödenecek en düşük taksit bedeli 785,94 lira, en yüksek peşinat bedeli bin 47,79 lira olarak belirlendi.


Konya’ya 3 Yeni Konut Projesi
TOKİ’nin Konya Altınekin projesinde 6 adet konut yer alıyor. 2 oda 1 salon ve 3 oda 1 salon konut tiplerinin yer aldığı Altınekin TOKİ projesinde en düşük konut bedeli 181 bin 573 lira, en yüksek konut bedeli 258 bin 394 bin lira olarak belirlendi. Altınekin projesi için ödenecek peşinat bedelleri 18 bin 157 lira ile 25 bin 839 lira arasında değişiyor. Projeden 180 ay vadeyle konut sahibi olunabiliyor. Başvuru heyecanının başladığı Altınekin TOKİ projesi için ödenecek taksit bedelleri 907,87 liradan başlıyor, 1.291 liraya kadar çıkıyor. 


Konya Beyşehir projesinde 51 adet konut mevcut. Projede 2 oda 1 salon ve 3 oda 1 salon konut tipleri bulunuyor. TOKİ Beyşehir projesinde en düşük konut bedeli 185 bin 619 lira, en yüksek konut bedeli 271 bin 684 lira olarak belirlendi. Beyşehir TOKİ için ödenecek peşinat bedelleri 18 bin 561 liradan başlıyor, 27 bin 168 liraya kadar çıkıyor. Projeden 180 ay vadeyle konut sahibi olunabiliyor. Beyşehir TOKi için ödenecek taksit bedelleri 928 liradan başlıyor, 1.358 liraya kadar yükseliyor.


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın Konya Hüyük projesinde toplam 11 adet konut yer alıyor. Kuralı olarak satışa çıkan  TOKİ  Konya Hüyük projesinde 2 oda 1 salon daireler bulunuyor. TOKİ Hüyük 2022 projesinde en düşük konut bedeli 181 bin 406 lira, en yüksek konut bedeli 208 bin 456 lira olarak belirlendi. Projede yer alan konutlar için 180 ay ve 240 ay vade sağlanıyor. TOKİ Konya Hüyük projesi için ödenecek peşinat bedelleri 21 bin 768 lira ile 41 bin 691 lira arasında farklılık gösteriyor. Projeden yüzde 12 ve yüzde 20 peşinatla konut sahibi olunabiliyor. Hüyük TOKİ projesi için ödenecek en düşük taksit bedeli 604,69 lira, en yüksek taksit bedeli 1019 lira olarak belirlendi. 

Çimento Fabrikaları Dogal Gaz Kesintileri Nedeniyle Üretime Ara Verecek!

Dogal gaz kesintileri çimento fabrikalarını vurdu! Sektörün büyük çoğunluğunun üretime ara vereceği konuşuluyor.


Çimento üretimi, en fazla dogal gaz tüketimi yapan ikinci sektör konumunda! Dogal gaz kesintileri bir yandan üretimi sekteye uğratırken diğer yandan da fırınların arızalanmasına sebep oluyor.


Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası’nın (ÇEİS) verdiği bilgiye göre, 56 entegre tesisin üretim yaptığı sektörde, doğal gaz kesintileri nedeniyle büyük bir bölümünün illere göre üretime ara vereceği belirtilirken, bu durumun fırınların içindeki tuğlalara zarar verme riski yarattığı kaydedildi. Doğal gaz alamadığı için fırının içindeki tuğlaların dökülmesi nedeniyle bozulan bir fabrikanın 9 aya kadar üretimden kopabileceği belirtiliyor.


Enerji yoğun bir endüstri olan çimentoda doğal gazla, döner fırınların tavlama diye tabir edilen ilk ateşlenmesi sürecinde önemli bir role sahip olduğunu aktaran ÇEİS yetkilileri, “Söz konusu ateşlemenin fuel oil kullanılarak da yapılması mümkün, ancak bu çok kullanışlı ve tercih edilen bir alternatif değil. Sektörde yaklaşık 15 yıldır ağırlıklı olarak doğal gaz ile ilk ateşleme yapılmakta. Bundan dolayı, doğal gaz kesintisi olan dönemde devre dışı olan fırınların, yeniden devreye alınması sürecinde zorluk yaşanacağını söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.  

“Döner Fırının Güvenli Duruş Sürecine Geçebilmesi İçin 24 Saat Gereklidir”
“Bir çimento fabrikasında döner fırının güvenli duruş sürecine geçebilmesi için 24 saat zaman gereklidir” diyen yetkililer, “Aynı fırının normal çalışma rejimine ulaşması için gereken süre ise 36 saat. Fırınların ani şekilde durdurulması ve ani şekilde devreye alınması, yaşanan termal şoklarla birlikte, fırın içerisinde yer alan tuğlaların zarar görmesi riskini de barındırmakta. Fırın içerisindeki tuğlada düşme yaşanması halinde, fabrikanın stoklarında tuğla mevcut ise bunun değiştirilerek fırının tekrar normal düzeninde çalıştırılması için minimum 72 saat gerekmekte. Fırının içindeki tuğlaların tamamen değiştirilerek tekrar çalıştırılması için en az 30 gün gereklidir.” ifadelerine yer verdi. 

Fabrikanın stoklarında tuğla bulunmadığı durumda ise, tuğla tedarikinin 6 ila 9 aya kadar uzayabildiği aktaran ÇEİS yetkilileri şuna dikkat çekti: “Döner fırınlarda boyuta göre ortalama 60 bin tuğla bulunduğu göz önüne alındığında, tuğlada dökülme yaşanması ihtimalinin oransal olarak epeyce yüksek.” 

“Döner Fırınları Durdurmak Fırına Ciddi Zarar Verebilir”
“Dolayısıyla, çimento fabrikalarının döner fırınlarını sürekli durdurup çalıştırmak, fırına ciddi zarar verme ve fabrikanın çok uzun süre üretim yapamama riskini de barındırmakta” diyen yetkililer,  “Elektrik/doğal gaz kesintisinden doğacak zararı bir kenara bıraksak dahi, döner fırını durdurup tekrar çalıştırmak hem operasyonel açıdan riskler barındırmakta hem de çok yüksek maliyet oluşturmakta.” diye konuştu. 


Diğer taraftan, yaşanacak doğal gaz/elektrik kesintilerinde fırınların durması halinde, özellikle ihracat yapan şirketlerin sözleşmesi olan müşterilerine karşı gemilerin bekletilmesinden kaynaklanacak yüksek demuraj bedelleri de ilave maliyetle karşılaşacağı da kaydedildi.  Türkiye’nin COVID-19 pandemisi ile mücadelesinin en zor günlerinde dahi Türk çimento sektörü olarak üretime ara vermedikleri ifade eden yetkililer, “Pek çok sektörün durduğu günlerde, bahsettiğimiz gerekçeler dolayısıyla hiçbir fabrikamızı durdurmadık. 100 yılı aşkın süredir olduğu gibi, bugün de üretimimizi aralıksız olarak sürdürmek ve ülkemize katkı sağlamak en büyük motivasyonumuz. Proses sürekliliği olan ve durup çalışması operasyonel olarak hem maliyetli hem de riskli olan çimento fabrikalarının söz konusu doğal gaz/elektrik kesintisinden istisna tutulması, fabrikaların güvenliği açsından büyük önem taşımakta.” görüşünü dile getirdiler.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Ocak 2022’de Yüzde 5 Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, inşaat sektörü güven endeksi 2022 yılının Ocak ayında, 2021 yılının Aralık ayına göre; inşaat sektöründe yüzde 5 azaldı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılının Ocak ayına ilişkin Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri verilerini resmen açıkladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi 2022 yılının Ocak ayında 2021 yılının Aralık ayına göre; inşaat sektöründe yüzde 5 azaldı.


Resmi olarak açıklanan verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi 2022 yılının Ocak ayında 2021 yılının Aralık ayına göre; hizmet sektöründe yüzde 1,2 ve perakende ticaret sektöründe yüzde 2,5 artış gösterirken, inşaat sektöründe yüzde 5 oranında azalma gösterdi.


İnşaat sektöründe gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi 2022 yılının Ocak ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 10,6 oranında azalma gösterdi. Açıklanan resmi verilere göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi de aynı dönemde yüzde 2,1 yükseldi.

Üçay Grup: “Pasif Evler İklim Değişikliğine Karşı Duracak”

Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında çalışan Üçay Grup, yüzde 90’a varan tasarruf sağlayan Pasif Ev konseptini tüm yapılar için yaygınlaştırmayı hedefliyor.


En düşük enerjiyle en yüksek konforu elde etmek için ortaya atılan Pasif Ev konsepti ülkemizde de ilk örneklerini göstermeye başladı. Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında çalışan Üçay Grup, yüzde 90’a varan tasarruf sağlayan Pasif Ev konseptini tüm yapılar için yaygınlaştırmayı hedefliyor. Enerji tüketimini minimuma indirgeyen Pasif Ev konseptiyle inşa edilen yapılar karbon salımını düşürerek iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunuyor.

Kuzey ülkelerinde daha verimli iklimlendirme için yalıtım yaptırmak zorunlu bir seçimken, ülkemizde enerji verimliliği ve yalıtım ne yazık ki gereken önemi görmüyor.

Küresel Isınma’nın etkilerini her geçen gün daha yakından deneyimlediğimiz günümüzde, enerji fiyatlarının da giderek tırmanması gelecekte inşa edilecek yapıların enerji verimliliğine sahip olmasını zorunlu kılıyor.

En düşük enerjiyle en yüksek konforu hem dünyamız hem de tasarruf için sağlamayı hedefleyen Pasif Ev konseptini ülkemizde yaygınlaştırmayı hedefleyen Üçay Grup, düşük enerjili yapılar inşa etmeyi hedefliyor.

Pasif Ev Konsepti Nedir?
Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray pasif ev kavramını, “Pasif ev kavramı, bir binadaki enerji verimliliği için binanın karbon ayak izini azaltan gönüllü bir standarttır. İklimlendirme için çok az enerji gerektiren ‘ultra düşük enerjili’ binalar tasarlamayı hedefleyen pasif ev konsepti yalnızca konut mülkleriyle sınırlı değildir. Avrupa’daki birçok örnekte ofis binaları, okullar, büyük yapılar da pasif ev standardına göre inşa edilebilir” ifadeleriyle anlattı.

“Karbonsuzlaşma Hedefi İçin Pasif Evlere İhtiyaç Var”
İklim Değişikliği’nin etkilerini doğa felaketleriyle deneyimlediğimizi vurgulayan İlgin Eray, “Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda da vurgulandığı üzere karbon ayak izimizi belirlenen sınırların altına düşüremezsek, 1,5 santigrat derecelik artışın önüne geçemeyeceğiz. İklim Değişikliği beraberinde doğa felaketlerinin ve kuraklığın tetiklediği gıda krizini getirecek. Bugün karbon ayak izimizi kabul edilebilir sınırların altına çekmezsek, gelecekte yaşanabilir alanlar kısıtlanacak. Karbon salımını en aza indirgemek için yeni çözümlere uyum sağlamalıyız. Pasif ev konsepti ile inşa edilecek yapılar en düşük düzeyde karbon salımı ve enerji tüketimi sağlıyor” diye konuştu.

“Daha Düşük Enerji Tüketimi Tasarruf Demek”
İklimlendirmede kullanılan enerjinin tüm dünyada önemli bir tüketim kalemi olduğunu belirten Eray, “Enerji fiyatlarındaki artış, geleneksel yöntemlerle sağlanan iklimlendirmenin daha fazla sürdürülemeyeceğini ortaya koyuyor. Pasif evler konsepti ile inşa edilmiş bir yapı, geleneksel yapılara göre yüzde 90 daha az enerji harcayarak aynı ısıl değeri koruyabiliyor. Bu nedenle Pasif ev konseptli yapıları yakın gelecekte çok daha fazla göreceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de İlk! Selenium Park, Metaverse’e Taşındı

Aşçıoğlu, yeni projesi Selenium Park’ı Metaverse dünyasına taşıyarak bir ilke imza attı.

Gayrimenkul sektöründe 55.yılını kutlamaya hazırlanan, kaliteli ve konforlu yaşam alanlarının markası olan Aşçıoğlu, yeni konut projesi Selenium Park’ı Metaverse dünyasına taşıyarak bir ilke imza attı. Böylelikle Selenium Park, artık Metaverse dünyasında da yükselecek.


Günümüzde Tarihi Yarımada’ya komşu ve tarihi kara surları manzaralı 18 dönüm arazi üzerine yatay mimari konseptle inşa edilen, 2+1’den 5,5+1 bahçe dubleksine kadar farklı daire seçenekleriyle toplam 195 adet bağımsız bölümün yer aldığı Selenium Park’tan ev sahibi olanlar, böylelikle Metaverse dünyasına da adım atmış oldular.


Tek Tapu, Çift Mülkiyet
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İrfan Aşçıoğlu, dijitalleşen dünyada günümüz trendlerini takip ettiklerini ve özellikle tüketicilerin dijitalleşme odaklı eğilimlerini izleyerek bu çerçevede adımlar atmayı sürdürdüklerini belirtti.


İrfan Aşçıoğlu, şunları dile getirdi: “Pandeminin de etkisiyle dünya, tüm hızıyla dijitalleşiyor. Artık tüketiciler dilediği platformdan alışveriş yapıyor, gayrimenkul ürünlerine bakıyor, işini takip ediyor, eğlencesini dahi çevrimiçi gerçekleştirebiliyor. Metaverse ile birlikte ise, dijitalleşmenin ötesine geçiliyor ve dijital bir evrim yaşanıyor. Dijital dünyanın sunduğu en büyük yeniliklerden biri olan ve hızla geleceğin dünyası olma yolunda ilerleyen Metaverse’de Aşçıoğlu olarak biz de yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Selenium Park projemizi, Metaverse’e taşıyarak aynı zamanda Türkiye gayrimenkul sektöründe bir de ilke imza atmış oluyoruz. İlerleyen dönemlerde bu yeni sanal dünyada farklı iş modelleriyle neler yapabileceğimiz ile ilgili olarak çalışıyoruz. Bugün için yüzde 55’inin satışını gerçekleştirdiğimiz Selenium Park projemiz, tamamlanıp sahiplerine teslim edildiğinde, yeni ev alan ev sahiplerinin Metaverse’de aynı arsa üzerinde yeri olacak. Yani ev sahiplerine tek tapu ile çift mülkiyet hakkına sahip olma imkanı vermiş olacağız. 55. yılımızı kutlarken her geçen gün kendimizi yenilemeye ve trendleri takip ederek inovasyonlar yapmaya devam ediyoruz. Günümüz teknolojisini tüm kuşaklar için takip ediyor, dijital evrime göre pozisyon alıyor ve bunu yaparken daire sahiplerimizi de düşünüyoruz.”


Benzersiz Konum ve Geniş Sosyal Donatılar
Selenium Park, Marmaray Kazlıçeşme durağına olan yürüme mesafesinin yanı sıra Avrasya Tüneli ve D-100 karayoluna yakınlığı ile benzersiz bir noktada konumlanıyor. Selenium Park’ın, yürüme mesafesinde 4 hastane ve 3 üniversite bulunuyor. Tarihi yarımada ve boğaz hattına kolay ulaşım imkânı sağlayan Kabataş-Bağcılar tramvayı ve projelendirilen Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı da Selenium Park’a değer katıyor.


Araç erişimine tamamen kapalı peyzaj mimarisi ile tasarlanan Selenium Park’ta, gün ışığı alan kapalı havuz, özel sinema odası, fitness, sauna, buhar odası, Türk hamamı, masaj odası, kapalı çocuk oyun odası, açık çocuk oyun alanı, yürüyüş ve koşu parkurları gibi geniş sosyal alanlar yer alıyor.

Manisa’nın Köprübaşı İlçesindeki Baraj İnşaatı Tamamlandı

DCIM100MEDIADJI_0017.JPG

Manisa’nın Köprübaşı ilçesindeki baraj inşaatı tamamlandı. Döğüşören Barajı’nın yapımının tamamlanmasıyla ilçe ilk barajına kavuşmuş oldu.


Manisa’nın Köprübaşı ilçesinin ilk barajı olan Döğüşören Barajı tamamlandı. Su tutulmaya başlanan barajın 1970 dekar araziye can suyu vereceği ve bölge üreticisine yılda yaklaşık 5 milyon lira ek gelir sağlayacağı öğrenildi.


Manisa’nın Köprübaşı ilçesi ilk barajına kavuştu. 2021 yılı içerisinde çalışmalarına hız veren DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, baraj inşaatındaki tüm imalatlarını tamamlarken, yeni yılla birlikte barajda su tutmaya başladı.


1 milyon 740 bin metreküp su depolayacakTemelden yüksekliği 35 metre olan Döğüşören Barajı’nın gövdesi kil çekirdekli kum çakıl dolgu tipinde projelendirildi. 1970 dekar araziye can suyu verecek barajın gövdesi için yaklaşık 350 bin metreküp dolgu yapıldı. Köprübaşı’nın ilk barajında 1 milyon 940 bin metreküp su depolanacak.

Döğüşören Barajı’nın tamamlanarak su tutulmaya başlandığını açıklayan DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, “Su tutmaya başladığımız Döğüşören Barajı’ndan da bir an önce tarlalara su vermeyi hedefliyoruz. Çünkü su ile birlikte tarlalara bereket de gelecek, bölge ekonomisi canlanacak. Döğüşören Barajı ile bölgede yapılacak sulu tarım ile bölge ekonomisine yılda yaklaşık 5 milyon lira ek gelir sağlayacak.” dedi.

Almanya’da Ham Çelik Üretimi 2021 Yılında Arttı

Almanya’nın ham çelik üretimi 2021’de yüzde 12 oranında arttı.


Alman Çelik Birliği (Die Wirtschaftsvereinigung Stahl) verilerine göre, ülkenin ham çelik üretimi, 2021’de önceki yıla kıyasla makine mühendisliği ve inşaat sektörlerinde yüzde 12 artarak 40,1 milyon ton oldu.Geçen yıl üretim artmasına karşın 43,3 milyon ton ham çeliğin üretildiği 2017 seviyesinin yüzde 7 altında kaldı.

Açıklanan verilere göre, Almanya’nın ham çelik üretimi, 2017’den beri ilk kez geçen yıl artış gösterdi.


2021 öncesi ülkede ham çelik üretimi 3 yıl art arda düşüş kaydetmişti. 2020’deki 35,7 milyon tonluk üretim, 2009 finansal krizinden beri en düşük seviye olarak kayıtlara geçmişti. 2009’da üretim 32,7 milyon ton olarak gerçekleşmişti.Kovid-19’un neden olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle ArcelorMittal, Thyssenkrupp ve Salzgitter gibi çelik sektörünün büyük oyuncuları, otomotiv endüstrisindeki talep düşüşünden ciddi şekilde etkilenirken, 2020’de azalan talepten dolayı Almanya’da çelik üreticileri kısa süreli çalışma programı uygulamıştı.

Bursa’ya Yeni AVM Projesi

Özdilek Holding Bursa’da yeni bir AVM projesi hayata geçirecek.


Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, Bursa’da yeni bir avm projesi hayata geçireceklerini söyledi.


Özdilek Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, yeni yatırımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Özdilek, grup olarak üretime yönelik 50 milyon dolar bedelli bir yatırım için çalıştıklarını belirtti.


Perakende ve AVM yatırımlarını da sürdüreceklerini dile getiren Hüseyin Özdilek, konuyla ilgili açıklamalar yaptı.


Hüseyin Özdilek Özdilek Holding olarak 2021 yılının sanayi, perakende, otel ve tarım sektörlerindeki girişimlerle enflasyona karşı kendilerini korumaya çalıştıklarını bir yıl olduğunu söyledi.


Özdilek, yeni yatırımlarıyla ilgili şunları aktardı: “Yaklaşık 50 yıldır havlu üretimi yaptığımız fabrikamız artık şehrin çok merkezinde, dolayısıyla Bursa Badırga’da yeni tesis inşa edeceğiz. 100 dönüm üzerine iki ay içinde başlayacağımız yeni tesis yatırımıyla bugün 9 bin ton olan havlu üretimimiz 12 bin tona çıkacak. İki yıl sonra devre girecek bu yatırımımızla daha katma değerli üretim ve verimlilik artışı sağlamayı hedefliyoruz. Yaklaşık 50 miylon dolarlık bir yatırım olacak. Merkezdeki 125 dönümlük alanda ise iş merkezi ve AVM yatırımı yapacağız. İstanbul, Antalya ve Bursa’daki mevcut AVM’mizden sonra kira getirisi açısından dördüncü büyük avm olacak.”

Bin 450 Daireli Yeni Konut Projesi Forum Göztepe Geliyor!

Turkmall yeni konut projesi için düğmeye bastı. Bin 450 daireli Forum Göztepe hayata geçiriliyor.


Ege’nin incisi İzmir’de kentsel dönüşüm projeleri hız kesmeden devam ediyor. Turkmall, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bin 450 daireli Forum Göztepe projesine imza atıyor. Projede 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunulacak.


Forum Göztepe projesi, İzmir’in karabağlar ilçesine bağlı Esentepe Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Bir yıl sonra satışa sunulması planlanan projede yüzme havuzu, spor salonu ve kapalı otopark gibi sosyal alanlar yer alacak.


Toplamda 1.450 konut yer alacak projenin hukuki süreci devam ediyor. Kentsel dönüşüm kapsamında hayata geçirilecek olan projede maliklerle imza aşaması devam ediyor. 2+1 ve 3+1 konut tiplerine yer verilecek olan Forum Göztepe’de meydanı, sokağı ve sosyal donatılarıyla yeni bir yaşam merkezi oluştulması planlanıyor.


Hem çevre yoluna hem de metroya ve sahile yakın bir konumda olmasıyla dikkat çeken Forum Göztepe’de AVM, ticari alanlar ve ofisler de yer alacak. Proje 200 bin metrekarelik alanda, 1 milyar TL yatırım bedeli ile hayata geçirilecek.

Nişantaşı Seyhanlı Apartmanı’na Beysun Mert Mimarlık İmzası

İstanbul Nişantaşı’nda kentsel yenileme kapsamında yeniden inşa edilen Seyhanlı Apartmanı, Beysun Mert Mimarlık tarafından tasarlandı.


Nişantaşı Hüsrev Gerede Caddesi’nde kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen ve Beysun Mert Mimarlık imzası taşıyan Seyhanlı Apartmanı, 16 bağımsız birimden oluşacak şekilde hayata geçirilmiş. 286 metrekare taban oturumu olan ve 2.241 metrekare kullanım alanına sahip olan projede bağımsız birimlerin 14’ü konut, diğer ikisi ise ticari amaçlı kullanılacak şekilde tasarlanmış. Çok eğimli Hüsrev Gerede Caddesi’nde, binaların eğimde kalan yarı bodrum katlarının algısı, bodrum kat etkisinde olduğundan yarı bodrum ve zemin kat iki metre içeri çekilerek projedeki bodrum kat etkisi yok edilmiş. Arka sokakta ise iki kat 70’şer cm içeriye çekilerek bu ikin katın ışık alması ve büyük pencereleriyle bodrum kat etkisinden kurtulması sağlanmış.


Caddede yaygın olarak kullanılan bitişik nizam plan tipindeki katlar, ön cephe-arka cephe doğrultusunda iki daire olarak çözülmüş. Bitişik nizamda derin parsel boyları, uzun koridorlu karanlık “aydınlık boşluklarıyla” kullanışlı olmayan ve çok kayıp alanları olan plan çözümleri yapılmış. Özellikle Seyhanlı Apartmanı’nın bulunduğu sıradaki binaların arka cephelerinin de güzel bir sokağa bakması, hatta üst katlardan deniz görür konumda olmaları nedeniyle işverene iki alternatif çözüm sunulmuş. Alışılagelen çift cepheli, uzun koridorlu ilk çözümde, aydınlık boşluğu merdiven sahanlığına katılarak kayıp alan azaltılmaya çalışılmış. İkinci plan alternatifinde ise tek cepheli, biri ön caddeye diğeri ise arka sokağa bakan iki daire olarak çözülmüş. Merdiven sahanlığında oluşturulan ışıklık, havalandırma için kullanılırken zemin kat dairesinin bile merdiven sahanlığından ışık alması sağlanmış. Böylece havalandırma açısından neredeyse çift cepheli daire gibi performans gösteren dairelerde, koridor-aydınlık gibi kayıp alanlar kalmamış. 286 metrekare taban oturumu olan binada, her katta 120 metrekarelik iki daire elde edilmiş ve bu bölgenin kullanıcı profili incelenerek kapalı mutfaklar açık mutfağa dönüştürülmüş.


Konut çözümlerinde dolap alanlarının önemi düşünülerek 120 metrekarelik dairelere 12 metrelik gömme dolaplar yerleştirilmiş ve alerjiler başta olmak üzere diğer kent hastalıkları da düşünülerek merkezi toz emme sistemi kullanılmış.

Ege Yapı, ModernYaka Projesini Tanıttı

Ege Yapı, düzenlediği basın toplantısında Ispartakule’deki yeni projesi ModernYaka’yı tanıttı.

Bulunduğu bölgeye değer katan ödüllü projelerin markası Ege Yapı tarafından Ispartakule bölgesinde geliştirilen ModernYaka projesinin detayları kamuoyu ile paylaşıldı. İstanbul’un en hızlı gelişen bölgelerinden Ispartakule’de hayata geçecek olan ModernYaka projesi, 462 konut ve 53 ticari üniteden oluşacak. Toplam 1 milyar 800 milyon TL yatırım değerine sahip olan projenin 30 ay içerisinde teslim edilmesi hedefleniyor.


Gayrimenkul sektörünün öncü ve yenilikçi markalarından Ege Yapı, panoramik göl manzaralı yeni projesi ModernYaka’yı 21 Ocak 2022 Cuma günü düzenlenen basın toplantısı ile tanıttı. Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında yükselecek, 1 milyar 800 milyon TL yatırımla gerçekleşecek ModernYaka projesini Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş ve Proje Tasarımcısı Y. Mimar Uğur Özer Özgüven anlattı.


Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, basın toplantısında yaptığı konuşmada Ege Yapı’nın faaliyetleri ve gelecek projeleri hakkında bilgi verdi. Bugüne kadar geliştirdikleri birçok proje ile dokundukları bölgelerin çehresini değiştirerek, birer yaşam merkezi haline gelmelerini sağladıklarını anlatan İnanç Kabadayı, “Bu çerçevede her dönem ülke ekonomisine ve istihdama sağladığımız katma değerle gurur duyuyoruz. Yeni yatırım zincirimizin ilk halkası olan Ispartakule’de inşaatına başladığımız ModernYaka projesini satışa sunmaktan dolayı da çok mutluyuz. ModernYaka projemiz ön talep döneminde yoğun ilgi gördü, bugün itibarıyla misafirlerimizi satış ofisinde ağırlamaya başladık. Bölgenin en değerli arazisinde, eşsiz konumuyla Ispartakule’nin adeta vitrininde yer alan ModernYaka, bölgenin en prestijli projesi olacak.” dedi.


Pandemi sürecinde ülke genelinde iş gücü ve malzeme tedarik zincirinde yaşanan zorluklara rağmen, iyi bir planlama yaparak üretim ve satış süreçlerini başarılı bir şekilde yönettiklerini ve proje teslimlerine de taahhüt edilen sürede başladıklarını aktaran İnanç Kabadayı, “Yatırım araçlarını kıyasladığımızda, gayrimenkul ülkemizde her dönemde en güvenli liman olma özelliğini sürdürüyor.” dedi. Önümüzdeki dönem planlamalarında inşaat ve geliştirme aşamasında olan 7 proje bulunduğuna dikkat çeken Kabadayı, sözlerine şöyle devam etti: “Güçlü finansal yapımız ve son teknolojik gelişmelerle uyumlu mühendislik çözümlerimiz ile sektördeki faaliyetlerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli yapı stokunu geliştirmek için 2023 hedefleri doğrultusunda önümüzdeki 2 yıl içinde yaklaşık 7 milyar TL değerinde, İstanbul ve İzmir’in en değerli lokasyonlarında 7 projelik bir yatırım hamlesine başladık. Her dönem ekonomiye katma değer sağlayan bir marka olarak başarı ile kapattığımız 2021 yılının ardından 2022 yılı için yüzde 30 oranında büyüme ve toplamda planladığımız 7 proje ile 1700 kişilik yeni istihdam sağlamayı hedefliyoruz.”


Panoramik Göl Manzarası
ModernYaka projesinin bulunduğu konum itibarıyla İstanbul’un en değerli lokasyonlarından birine sahip projesi olarak öne çıkacağını dile getiren Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “Bölge, her geçen gün İstanbul’un en önemli ulaşım projelerinin merkezi konumuna geliyor. Geliştirdiğimiz ModernYaka projesi, Avrupa Otoyolu ve Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı noktalarının yanı başında, şehrin ana akslarına yakınlığıyla da rahat bir erişim imkânı sunuyor. Yakın zamanda yapımına başlanılması planlanan Mahmutbey-Esenyurt metro hattının geçeceği güzergahın proje alanımıza yakınlığı ile de ana arterlere kolay ulaşım fırsatı yakalanacak. Bu olanaklar neticesinde anında ana yollara bağlanılacak ve sadece yürüyüş mesafesinde metro duraklarına hızlıca erişilebilecek” dedi.

Erişilebilir lüks yaşam tarzının ve iyi geliştirilmiş altyapının avantajıyla yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından oldukça fazla rağbet gören bir proje olduğunu aktaran Güneş, projenin özellikleri ile ilgili şunları söyledi: “Panoramik göl manzarasına sahip, bölgenin genel dokusunu bozmadan çevreye katkı sağlayacak şekilde tasarlanan ve yaklaşık 91 bin metrekare inşaat alanına sahip projemiz, 1+1’den 4+1’e kadar minimum 5,5 metrekare büyüklüğünde geniş balkonlu farklı daire tiplerinden ve açık hava cadde mağazalarından oluşacak. Toplam 462 konut ve 53 ticari ünitenin yer alacağı ModernYaka’da bağımsız bölümler, 1.3 milyon TL ile 5.5 milyon TL arasında değişen fiyatlarla yatırımcılarla buluşacak. Ailelere dönük yaşam alanı tasarımıyla hayata geçecek ModernYaka projesinden konut sahibi olanlar, yeşille iç içe bir hayatın keyfini yaşayacaklar. Kapalı yüzme havuzu, fitness alanı, kafe alanı, çocuk oyun parkları, yürüyüş parkurları ve dinlenme alanlarıyla ModernYaka, proje genelinde yüzde 70 oranında yeşil alan avantajı sunacak.”

Ticari ve Endüstriyel Binalarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Eaton Türkiye Ticari ve Endüstriyel Projeler Satış Müdürü Halit Kumral, 2022 yılında ticari ve endüstriyel binalarda dikkat edilmesi gereken 5 önemli nokta hakkında bilgi verdi.

Eaton Türkiye Ticari ve Endüstriyel Projeler Satış Müdürü Halit Kumral, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:


Çok az sayıda iş alanı pandemiden binalar kadar derin bir şekilde etkilendi. Binalardan ve gittikçe daha fazla online bir hale gelen perakende faaliyetine evrilen iş-yaşam kalıplarından ihtiyacımız olan büyük değişimlerin tam olarak gerçekleşmesi yıllar alabilir. Bununla birlikte, bu ‘değişim noktası’, bina sektörünün geleceğe uygun bir çevre sağlama yönünde gerçek bir değişim yapması için bir fırsatı temsil ediyor. İşte bu değişiklikler gerçekleşmeye başladığında önümüzdeki yıl dikkat etmeniz gereken beş önemli noktayı bu makalede bulabilirsiniz.

Eski Binalar Yeni Hayat Bulacak
Halk sağlığı önlemlerinin evleri ofise dönüştürmesi ve ofis binalarını boş bırakması nedeniyle pandeminin binalar sektörü üzerinde büyük etkisi oldu. Bu etkilerin bir kısmı azalmış olsa da, binaları kullanma şeklimiz sonsuza dek değişti: ofisten çalışma Covid öncesi seviyelere geri dönmeyecek, uzaktan ve hibrit çalışma artık geri dönülemeyecek şekilde ilerledi ve fiziksel perakende sektörü hiçbir zaman e-ticarete karşı kaybettiği alanı tam olarak geri kazanamayacak.


Aynı zamanda, şu anda konutlara– eskisinden çok daha fazla ihtiyacı karşılamak için – daha büyük talep oluşuyor ve aynı zamanda da bir konut sıkıntısı yaşadığımız bir dönem geliyor. Yeterli malzeme, iş gücü ve arazideki eksikliği, yeni kalkınmanın şu anda konut talebi ile mevcut konut stoğu arasındaki boşluğu kapatamayacağı anlamına geliyor.


Kısacası, ofis binaları gibi bazı mülk türlerinin fazla olduğu, parsel işleme ve toplama gibi lojistik görevleri yerine getiren daha fazla ev ve bina için baskının arttığı bir durumla karşı karşıyayız. Bu nedenle, binaları yeniden kullanmanın zorluklarıyla başa çıkmak için çaba sarf eden işletmelerin, değişen mülk ihtiyaçlarımızı karşılamada önemli fırsatlar olduğunu görmesini bekliyoruz.


Güç, Bina Kullanımını Yeniden Düşünmenin Merkezinde Olacak
Binaların son iki yılda nasıl kullanıldığına dair gördüğümüz değişiklikler, örneğin çevrimiçi alışverişe geçişin bir sonucu olarak, iklim değişikliğine yanıt olarak daha fazla enerji verimliliği için düzenleyici ve toplumsal bir itici güçle birleştiğinde, mülk kullanımında zaten değişiklikler yaşadığımız bir dönemde geldi. İhtiyaç duyulan acil eylem, binaların daha düşük enerji kullanımı için tasarlanması ve yenilenmesi açısından bina verimliliğine daha iyi yaklaşımlar gerekiyor ve bu bir binanın güç yönetim sistemindeki değişiklikler anlamına geliyor.

Elektrikli pişirme ve ısıtma önemli verimlilik kazanımları sunarken, elektrikli araçların artan bir şekilde benimsenmesi araçlardaki fosil yakıtların yerini alacak, ancak elektrik enerjisine daha fazla talep getirecektir. Aynı zamanda, küçük ölçekli yenilenebilir enerji kaynakları için giderek artan ekonomik durum, çatılardaki güneş enerjisi dağıtımının yaygınlaşmasına neden olacak ve binaların daha karmaşık tüketiciler ve elektrik üreticileri haline gelmesine neden olacaktır. ‘Üreten tüketici’ terimi genellikle bina sahiplerinin güç ile olan bu yeni ilişkiyi nasıl yöneteceklerini tanımlamak için kullanılır. Bu nedenle önümüzdeki yıl üreten tüketicilerden daha fazla referans proje görebilirsiniz. Binaların enerji altyapısı ile nasıl etkileşime girdiği uzun zamandır hayati bir husus olmuştur, ancak önümüzdeki yıllarda değişen ihtiyaçlara yanıt olarak yeniden geliştirildikçe, bu husus gündemde daha da yükselecektir. Sözleşme ihaleleri ve inşaat standartları gibi sektörün temel süreçlerinin giderek güç yönetimi konularına odaklanmasını bekleyebiliriz.


Dijitalleşme Temel Bir Destekleyici Olacak
Binaların elektrik altyapısı ile etkileşimindeki büyük değişikliklerin uygulanabilir olması için geleneksel teknolojilere ve yaklaşımlara güvenemeyiz. Akıllı sayaçlar da dahil olmak üzere akıllı teknolojiler, binalara şebekeye gücü geri besleme olanağı sağlamak ve şebeke operatörlerine her binanın nasıl ve neden güç kullandığı hakkında fikir vermek için gerekli hale gelecek.
Yakın zamanda başlattığımız bir “Enerji Üreten Binalar” yaklaşımı, dijital teknolojiyle bir binanın mikro şebekesini daha çok yönlü ve esnek hale getiriyor. Enerji Üreten Binalar yaklaşımının bir parçası olarak sağlanan yerinde ve uzaktan izleme özellikleri, bina sahibinin gücü daha verimli ve genellikle daha uygun maliyetli bir şekilde yönetmesine yardımcı olacak şekilde gücün nasıl ve nerede kullanıldığına dair daha ayrıntılı, gerçek zamanlı bilgiler sunar ve şebekenin dengelenmesine yardımcı olur. Binalardaki daha akıllı güç sistemleri, örneğin talebin daha düşük olduğu zamanlarda Elektrikli Araçları (EV) şarj ederek şebekedeki koşullara tepki verebilir. Genel güç sistemi dönüşmeye devam ettikçe, dijital sistemler enerji üretimi ve kullanımının her aşamasında çok ihtiyaç duyulan esnekliği ve uyarlanabilirliği sunacak.


Bütün bunlar, daha akıllı, daha duyarlı ve iki yönlü iletim için inşa edilmiş binalar ve altyapı arasındaki farklı bir ilişkiye eşittir. Bu tür bir yaklaşımın değerini gösteren projeler halihazırda devam ediyor ve bu yıl daha akıllı güç yönetimi, iklim krizine verdiğimiz yanıtın önemli bir parçası olarak giderek daha fazla tanınacak.


Binalarda Güvenlik Yeniden Tanımlanacak
Kamu sağlığı yetkilileri, viral bulaşmanın dinamiklerini ve artan havalandırma gibi müdahalelerin bina yönetim sistemlerinin nasıl çalıştığı üzerindeki etkisini anlamak üzerine yarıştığı için, binaların güvenliği son iki yılda merkezi bir soru olmuştur. Açıkçası, insanları güvende tutmak ve günlük aktiviteleri sürdürmek arasındaki gerçekleştirilmesi gereken bir denge var.
Bu sorular binaların geliştirilmesini etkilemeye devam edecek olsa da 2022’de bina sektörü için aklımızda tutmamız gereken tek güvenlik sorusu onlar değil. Binaların kullanım şeklini değiştirmek, riskin nasıl değerlendirildiği üzerinde çok temel bir etkiye sahip olacak. Bir konutun ofis ortamına göre çok farklı güvenlik ihtiyaçları vardır ve bu risk faktörleri, ısıtma ve ulaşıma yönelik elektrik yaklaşımları ile birlikte gelen artan elektrik talebinden de etkilenecektir.


Bunun yanı sıra, güç dağıtım panoları ve HVAC ekipmanı gibi, akıllı sistemler bir binanın yapısında hayati arıza noktalarını işgal etmeye başladıkça, binaların siber güvenlik risk profilini belirlemeye dair artan bir ihtiyaç olacak. Bunların, izole olarak ele alınabilecek ayrı konular değil, karmaşık ve uyumlu bir genel sistemin parçası olarak görülmesi gerekiyor. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda bina güvenliği için yeni varsayılanların ve standartların gelişmesi muhtemel görünüyor.


Binalar Ve Diğer Sektörler Arasındaki Bağlar Derinleşecek
Bina sektöründeki değişiklikler, nüanslı ve değişken bir düzenleyici ortam, iklim ve emisyonlarla ilgili karmaşık düşünceler, değişen ihtiyaçları karşılamaya yönelik kamuoyu baskısı, küresel ekonomi pandemiden kurtulurken zorlu finansal kısıtlamalar ve kendi iş dönüşümü zorluklarıyla karşı karşıya kalan daha geniş bir paydaş grubu dahil etme ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Norveç’te, bir sektörde (bu örnekte ulaşım alanında) değişiklik yapmanın ekonominin başka yerlerinde nasıl bir etki yaratabileceğine dair bir ders bulabiliriz, Elektrikli Araçların benimsenmesinde uzun süredir lider olan Norveç, Elektrikli Araç satışlarının önemli ölçüde düştüğü bir dönemden geçti çünkü Elektrikli Araç Şarj Altyapısındaki talebe ayak uyması için yapılandırılması gerekiyordu.
Norveç deneyimi, ‘sektör bağlantısı’ olarak bilinen bir süreçte endüstrileri birbirine bağlamak için neden daha resmi çabalar göstereceğimizi gösteriyor. Enerji geçişi söz konusu olduğunda ‘büyük resim’ hayati önem taşır. Binalar için bu, enerji şebekesi operatörleriyle daha fazla iletişim, dijitalleşme konusunda tedarikçilerle daha fazla iş birliği ve yapı sektörünün mevcut ortam için uygun mevzuatın uygulanmasını sağlamak için yasaları koyan ve düzenleyenler ile daha fazla etkileşim arayışında olmasını ummak anlamına geliyor.


Bina sektöründe sektör bağlantısının doğru yapılması, daha esnek bir şebeke, merkezi olmayan üretim ve arz ile esneyen akıllı enerji kullanımı ile dekarbonizasyonu destekleyecek ve hızlandıracaktır. Bu, enerji dönüşümü için kritik öneme sahip – ve bina kullanımındaki değişim, bina sektörünün bu sürecin bir parçası olması için hayati bir fırsat sunuyor.
Bu yıl geçmişten gelen dersleri öğrenmeye odaklanmalı ve önümüzdeki on yılda bina sektöründe gerçek değişime doğru giden rotayı dikkatlice planlamalıyız.

Gayrimenkul Alım Satımlarına Yeni Düzenleme

5 Milyar Liralık Gayrimenkul Fonu Kuruldu

Tüketici Kanunu’nda gerçekleştirilecek değişikliklerle gayrimenkul alırken ya da satarken yapılan sözleşmelerin noter huzurunda yapılma mecburiyeti getirildi.


Tüketici Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle gayrimenkul alış satışlara noter zorunluluğu getirildi. Türkiye Gazetesi’nden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre; Tüketicilerin en fazla şikâyetci oldukları alanlara yönelik yeni düzenlemeler getiriliyor. İddiaya göre, AK Parti’nin hukukçuları ve Ticaret Bakanlığı, tüketicinin en fazla şikâyetçi olduğu alanları belirledi ve bu alanlarda yapılacak yeni çalışmalara başladı. Bakanlığa yapılan başvurularda; tüketicilerin en çok gayrimenkul alım satımları, abonelik sözleşmeleri, devre mülk-devre tatil sözleşmelerinden oluşan sıkıntılar, taksitli satışlardaki şikayetleri ve cayma haklarını gündeme getirdiği kaydedildi. Bu konulara yönelik tüketiciler için yeni düzenlemelerin yapılmasına karar verildi.

Taksidini Ödemeyenlere Kolaylık Sağlanacak
Taksitli yapılacak satış sözleşmelerine ilişkin, sözleşmede belirtilen zaman içinde tüketicinin taksitini ödememesi durumunda, tüketici lehine adımlar atılabilecek. Tüketicinin zamanında ödememe durumuna düşmesi zor olacak. Tüketici Kanunu’nda bulunan cayma hakkına yönelik, tüketici için bazı kolaylıklar sağlanacak. Araç kiralama sözleşmeleri ve taksitli satış sözleşmelerine ilişkin tüketicinin cayma hakkına yönelik adımlar atılacak.


Gayrimenkul Sözleşmeleri
Gayrimenkul alım ve satım sözleşmelerine ilişkin tüketici lehine düzenlemeler yapılması planlanıyor. Bu alanda tüketiciler tarafından çok fazla şikâyet olduğunu belirten AK Parti kaynakları, yeni yapılacak düzenlemeyi “İnşaat hâlindeyken yapılan satışlarda, kötü niyetli müteahhitler bir daireyi birden fazla kişiye satabiliyor. Dolandırıcılık hadiseleri oluyor. Yeni yapılacak düzenleme ile satış vaadi sözleşmelerinin noter huzurunda yapılmasını öngörüyoruz. Ayrıca kat irtifakı kurulmadan satış yapılamayacak. Noter huzurunda yapılan satış vaadi sözleşmeleri sırasında alıcı o dairenin ipotekli mi hacizli mi yoksa başka birine de mi satışı yapılmış hepsini görecek. Tapuda değişiklik gerektiren her şey noterde yapılacak. Gayrimenkul alım satım sözleşmelerinde, vadesinin ne olacağı, ne zaman teslim edileceği gibi konular olacak” diye açıkladı.


Devre Tatilde Sözleşme 10 Yıldan Az Olmayacak
Devre mülk ve devre tatil sözleşmelerine ilişkin de yine tüketici lehine düzenlemeler bulunuyor. Devre tatil sözleşmelerinde sözleşme zamanının 10 seneden az olamayacağı düşünülüyor.


Abonelikte Sözleşme Süresi 12 Aya İniyor
Öte yandan, telefon, internet veya dijital yayın gibi abonelik sözleşmelerinde cayma hakkına yönelik tüketici lehine düzenlemeler geliyor. Sözleşme hakkının süresi tamamlanmadan tüketicinin aboneliği sonlandırılması ve sözleşme süreleri konusunda yeni adımlar atılması planlanıyor. AK Parti kaynakları bu konuya ilişkin “Mesela bir telefon aboneliği veya internet aboneliği, sözleşme yapılırken ‘Şu kadar süre bu aboneliğin devam edecek, cayarsan şu kadar ceza’ deniyor. Burada tüketicinin korunması için, belki 24 ay olan süreyi 12 aya düşürülmesi tartışılıyor” şeklinde konuştu.

TOKİ 49 Arsayı Satışa Çıkardı

TOKİ, 39’u İstanbul’da olmak üzere 49 adet arsayı açık arttırma usuluyle satışa sundu.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul, Kocaeli ve Şanlıurfa’da toplam 49 2 milyar 875 milyon 512 bin 298 lira muhammen bedelle satışa çıkardı.


575 bin 138 metrekare büyüklüğündeki 49 arsa için açık artırma, 8 Şubat Salı günü saat 10.30’da TOKİ İstanbul Hizmet Binasında gerçekleştirilecek.


TOKİ’nin açıklamasına göre alıcılar, KDV’den muaf şekilde satışa sunulacak. Alıcılar arsalara yüzde 15 ve 25 peşinat, 60 ay vade ile sahip olabilecek.


Satışa çıkacak arsalar ve nitelikleri ise şöyle: Şanlıurfa’da 4 arsa satışa sunuldu. Bedeli 6 milyon 548 bin 400 liradan başlayan, Viranşehir ilçesinde konut ve ticaret alanı niteliğindeki arsalara alıcılar, yüzde 25 peşinat ve 60 ay vade ile sahip olabilecek.
İstanbul’un Başakşehir, Bahçelievler ve Arnavutköy ilçelerinde ise toplam 30 arsa satışa sunuluyor. Buna göre Bahçelievler’de ticaret+konut, Başakşehir’de konut alanı niteliğinde 3 arsa satılacak. Alıcılar bu arsalara yüzde 25 peşinat ve 60 ay vade ile sahip olabilecek.


Arnavutköy’de ise sanayi tesisi alanı, ticaret alanı, bakım ve akaryakıt istasyon alanı niteliğinde 27 arsa açık artırmaya çıkacak. Bu arsalar ise yüzde 15 peşinat ve 60 ay vade ile satılacak.


Kocaeli’de ise konaklama tesis alanı, konut alanı, park, dini tesis, otopark, rekreasyon alanı niteliğindeki 15 arsa satışa sunuldu.

1915 Çanakkale Köprüsü’nde Sona Gelindi

Çanakkale Boğazı’nda Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün yapımında sona gelindi.


Çanakkale Boğazı’nda Avrupa ve Asya kıtalarını ilk defa birbirine bağlayacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nde artık sona gelindi. Limak, Yapı Merkezi ile Güney Koreli DL E-C ve SK Ecoplant konsorsiyumu tarafından hayata geçirilen köprünün, Şubat ayında açılması planlanıyor.

Projenin finansman aşamasında uluslararası bir firma tarafından hazırlanan ekonomik etki raporuna göre, projenin etki alanındaki bölgeye sağlayacağı ekonomik katkı 14.5 milyar Euro’dan (yaklaşık 223 milyar TL) fazla olarak belirlendi.

Simgelerin Köpürüsü
Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yıldönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla köprü tamamlandığında, ‘dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü’ unvanı alacak. Köprü ayrıca 334 metre uzunlığundaki kuleleri ile ‘dünyanın en yüksek asma köprü kulesi’ unvanına sahip olacaklar. 1915 Çanakkale Köprüsü ile Asya ve Avrupa denizin üstünden dördüncü defa, toplamda ise altıncı defa birleştirilecek.


Kulelerin inşasında bir başka dünya rekoruna daha imza atıldı. Çelikten yapılan köprü kulelerinin inşası için dünyanın en yüksek kapasiteli kule vinçleri bu proje için özel olarak tasarlandı ve imal edildi. 330 ton kaldırma kapasitesi bulunan kule vinçlerden birisi Avrupa ayağına diğeri Asya ayağına yerleştirildi. Dünyanın en büyüğü olan bu vinçlerle 318 metre ve 150 ton ağırlığındaki kule parçasının kaldırılarak da ayrı bir dünya rekoruna imza atıldığı belirtiliyor.


Köprüde kullanılan özel ekipmanlar yalnızca kule inşasındakilerle sınırlı kalmadı. Köprünün yol kısmını teşkil eden tabliyelerin montajında da dünyanın en büyük yüzer vinçlerinden olan Asia Hercules 3 yüzer vinçi kullanıldı. Proje için özel olarak Singapur’dan deniz yolu ile getirilen yüzer vincin 5 bin ton kaldırma kapasitesi bulunuyor.


Zorlu Hava Şartlarına Uygun Tasarım
1915 Çanakkale Köprüsü, zorlu rüzgar ve deprem şartları dikkate alınarak, bu risklere karşı durabilecek mukavemete sahip bir şekilde dizayn edildi. Ülkemizdeki diğer uzun açıklı köprülerden farklı olarak 1915 Çanakkale Köprüsü’nde gidiş ve geliş yönleri arasında 9 metrelik hava boşluğu yer alıyor. Bu hava boşluğuyla beraber köprünün yolunu meydana getiren tabliyeler üzerindeki rüzgar etkisi asgari seviyeye düşürülüyor.


Proje aynı zamanda çevre ve doğaya duyduğu hassasiyetle de ön plana çıkıyor. Yapım ve işletme döneminde Uluslararası Finans Kurumu’nun (IFC) Çevre ve Sosyal Etki Değerlendirmesi’ne esas IFC Performans Standartları göz önünde bulundurularak köprünün tasarımı ve yapımı gerçekleştirildi. Çevre ve Sosyal Etki çalışması çerçevesinde deniz tabanına dev kazıklar çakılırken Çanakkale Boğazı’ndaki yunusların çakımdan çıkan ve deniz içerisinde yayılan ses dalgalarından rahatsız olmamaları için özel deniz biyolojisi alanında uzmanlar tarafından ve özel sonar cihazlar ile sürekli gözlemde bulunuldu.

Yine proje çerçevesinde 88 kilometre uzunluğa sahip otoyolda hayvanların karşıdan karşıya geçebilmeleri için ekolojik üst geçiler dizayn edildi.

Finans Merkezi’ne Komşu Proje: Sinpaş Koru Aura

Sinpaş GYO, İstanbul Ümraniye’de Finans Merkezi’ne komşu şekilde yükselen Sinpaş Koru Aura projesinin lansmanını yaptı.

Sinpaş GYO, yeni projesi Sinpaş Koru Aura için düğmeye bastı. Finans Merkezi’ne komşu olan proje, 5 blok ve 530 konuttan oluşuyor. 2+1, 3+1, 4+1 ve 5+1 daire tiplerinin sunulduğu projenin 2024 yılında tamamlanarak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. Projede yer alan konutların fiyatları 3 milyon TL ile 13 milyon TL arasında değişiyor. Konutların metrekare fiyatları ise 30 bin TL ile 40 bin TL arasında değişiklik gösteriyor.


Projenin lansmanında açıklama yapan Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik, “Sinpaş Grubu olarak, tüm zorluklarına rağmen hedeflerimizi büyük ölçüde tutturarak yılı kapattık” dedi.


Çelik, 2022 yılında Koru Aura, Flatofis Finans Şehir, Boulevard Finansşehir, Sefaköy’de Boulevard Sefaköy, Sancaktepe’de Metrolife Premium, Koru Paşaköy Villa projesi, Kurtköy ticari projesi Ankara’da 360 konutluk Boulevard Çankaya projesiolmak üzere 7 yeni projenin satışlarını başlatacaklarını dile getirdi.


Sinpaş GYO’dan Bir İlk: “Yeni Normal”e Göre Tasarlanan İlk Konut Projesi


Gayrimenkul sektöründe yenilikçi projelerin öncüsü olduklarına vurgu yapan Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, en yeni projeleri olan Koru Aura ile ilgili şunları kaydetti: “Son iki yılda tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci hem ekonomiyi hem de sosyal hayatlarımızı önemli ölçüde değiştirdi. Çalışma koşullarımızdan yaşam alanlarımıza kadar önceliklerimiz ve iş yapış biçimlerimiz değişti. Bu büyük değişimden en fazla etkilenen sektör ise kuşkusuz gayrimenkul oldu. Biz de bu doğrultuda, Sinpaş GYO olarak hazırladığımız yeni projelerimizi, pandemi sonrası yaşam alışkanlıklarına, yeni normalin ihtiyaçlarına ve teknolojik gelişmelere göre şekillendirdik. Koru Aura projesi, artık daha çok vakit geçirdiğimiz ev yaşamımızda istendiğinde home ofis istendiğinde e-okul ortamlarını kişiye özel yaşam alanlarıyla sunan, çok özel bir proje.”

Ailelere Özel Tasarım


Salgın sonrası süreçte öne çıkan geniş konut talebine hitap eden Sinpaş Koru Aura’da, ailelere özel tasarlanmış büyük konut seçenekleri ön plana çıkıyor. Günümüzün ihtiyacına uygun olarak teras veya bahçenin yanı sıra konut içinde kişiye özel ferah alanların özenle tasarlandığı proje, büyük ev tercih edenlere ve geniş aile yaşamına uygun tasarımıyla dikkat çekiyor. Geniş teraslar, geniş balkonlar ve bahçeleri ile benzerlerinden farklılaşıyor.


Sinpaş Koru Aura, 22 bin 965 metrekarelik arsa üzerindeki proje alanıyla, kentin merkezinde olmasına rağmen yanında bulunan koru alanı ve yürüyüş parkuru ile de yeni dönemin gereksinimlerine uygun çözümler sağlıyor.


Sinpaş Koru Aura’da sağlıklı yaşama dönük gelişen talep ve ihtiyaçlar da göz önünde bulunduruldu. Bütün konutlarda, güneşten maksimum şekilde yararlanılması ve evin içinde D vitamini alınabilmesi için tasarlanan geniş balkonlara yer veriliyor. Projedeki ilklerden biri de ev sahiplerine kendi sebze-meyvelerini yetiştirebilme imkanı sunan, 3 metre derinliğe sahip “balkon bostanlar” oldu. Projede ayrıca Güneş – Ay ve Yıldız olarak 3 adet Koru bahçesi bulunuyor.

Dolardan Fazla Kazandıran Projeler

2022 ile beraber yeni başarılara imza atacakları bir döneme girdiklerine dikkat çeken Gacemer, şu açıklamalarda bulundu: “Elde ettiğimiz satış rakamları, Sinpaş projelerinin tüketicinin gözünde ne kadar güvenilir bir yatırım aracı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Son 5 yılda Sinpaş’tan ev sahibi olanlar, dövize yatırım yapanlardan daha fazla kazanç sağladı. Üstelik bu beş yıllık dönemde kira getirisiyle de artı kazanç sağlamaya devam ettiler. Bu gurur veren değerleri son kampanyamız olan ‘Sinpaş’lılar Dolardan Daha Fazla Kazandılar’ kampanyamızda da işledik.

Dolar kuru ve projelerimizin fiyatlarından hareket ederek örnek verecek olursak; Queen Bomonti, satışa çıkış tarihi olan 15 Ocak 2016’dan sonra geçen beş yılda metrekare fiyatında yüzde 211,4 değer kazandı. Aynı beş yıllık dönemde dolardaki artış yüzde 171,2 olarak gerçekleşti. Dolardan çok kazandıran diğer projemiz Metrolife’ın satışa çıkış tarihi ise 6 Mayıs 2017. O günden bu yana geçen beş yılda projemizin metrekare fiyatı artış oranı yüzde 492,1 oldu. Aynı dönemdeki dolar getirisi yüzde 279,5’de kaldı. Bir diğer projemiz Gökorman, satışa çıkış tarihi 26 Nisan 2017. Beş yıllık dönemde metrekare satış fiyatı artış oranı yüzde 484,6 iken aynı süreçteki dolar getirisi ise yüzde 277,4 olarak gerçekleşti.

Örnek vereceğim son projemiz Aydos Country, satışa çıkış tarihi 20 Ocak 2017. Metrekare satış fiyatı artış oranı yüzde 396,6. Aynı süreçte doların getirisi ise yüzde 253,8 oldu. Bu projelerimizden ev sahibi olmuş Sinpaş’lılar, evlerinin değerlenmesi sayesinde dolara karşı dahi yüzde 40 ile yüzde 212 aralığında daha karlı olurlarken, üstelik ya mutlu bir şekilde sıcak yuvalarında yaşadılar ya da evlerini kiraya vererek bu kazançlarının üstüne bir de kira geliri elde ettiler.”

İstanbul’a Yeni Konut Projesi: Topkapı 29

Akzirve Gayrimenkul, yeni konut projesi Topkapı 29’un lansmanını gerçekleştirdi.

İstabbul’un merkezi Topkapı’ya yeni konut projesi geliyor. Akzirve Gayrimenkul tarafından hayata geçirilecek proje, ön satışa sunuldu. İnşaat çalışmaları hız kesmenden devam eden proje özel ödeme seçenekleriyle satışa sunuldu. projenin ilk etabında, 18 ay 0 vade farkı ödeme seçeneği bulunuyor. Ayrıca Ziraat Katılım aracılığı ile 0,99 aylık oranlı 60 aya kadar vadeli avantajlı kredi fırsatı da sağlanıyor. Teslimler ise 24 ay sonra başlayacak.


Topkapı 29, konut, ticaret, eğitim, sağlık ve turizm gibi birçok sektörde farklı, yeni ve prestijli gelişmelerin yaşandığı canlı ve renkli Topkapı semtinde, E5 üzerinde konumlanıyor. Topkapı’da yeni bir çekim merkezi oluşturmak için hazırlanan proje, sağlık kompleksinden, cadde mağazalarına, akademik aparttan klinik ve medikal rezidansa kadar farklı ve zengin ticari alanları ile ön plana çıkıyor.


Akılcı bir yaklaşımla ideal bir yerleşim ve bütün gereksinimleri gideren yepyeni bir ekosistem olarak dizayn edilen Topkapı 29, İngiltere’nin en ünlü mimarlık grubu Chapman Taylor Mimarlık imzasına sahip.


Bin 441 Konut Yer Alacak
Topkapı 29 projesinde 5 ile 15 katlı olmak üzere toplam 16 ayrı blok bulunuyor. Projede bin 441 konut yer alıyor. 1+1’den 5+1’e değişen ve hepsi balkonlu, bahçeli ve teras bahçeli hepsi nefes ve ışık alan konut tipleri yaratıcı dokunuşlarla değer kazanıyor. Topkapı 29 Evleri projesinde her konut balkonu, bahçesi ya da teras bahçesiyle nefes alıp nefes veriyor. Bu açık alanlarla yemyeşil bir doğa da evlerin içine taşınıyor. Tüm daireler 8 metrekare ile 28 metrekare arasındaki geniş balkonları veya 35 metrekare ile 80 metrekare arasındaki özel bahçeleri ve teras bahçeleriyle nefes alan yaşam vadediyor. Tüm konutlarda 3.05 metre tavan yüksekliğine sahip proje, insan odaklı tasarımını, geniş yeşil alanları ve yeşile özgü zenginlikleriyle çeşitli hale getiriyor.


Topkapı 29 projesinin doğaya saygıyla yapılan yeşil binaları, çevre dostu bina sertifikasyon sistemi LEED v4 Gold adaylık sürecine girdi. Enerji ve su tasarrufuyla, atıkları minimuma düşürerek, bina içlerinde hava kalitesini yükselterek, çevreye ve sahiplerine saygıyla ihayata geçiriliyor. Elektrikli otomobil şarj istasyonları, bisiklet parkurları ve enerjinin akıllı kullanımı da projenin ekosistemine büyük bir değer sağlıyor. Diğer taraftan insanı merkeze alan tasarım çizgisi ile ön plana çıkan Topkapı 29 projesiyle, hem projeye hem bölgeye bir park da kazandırılacak.


Proje kapsamında 46 bin metrekarelik bir alanda hizmet sunacak olan Yaşam Merkezi ve Alışveriş Merkezi, hem İstanbul’un en cazip ve hareketli adreslerinden biri olacak hem de Topkapı 29 sakinlerinin günlük ihtiyaçlarını giderecek. Çok salonlu sinema, spor salonu ve çocuk oyun merkezinin de yer aldığı eğlence ve dinlenme tesisleri, yaya köprüsüyle Akzirve Gayrimenkul’ün bölgeye hediye edeceği 10 bin metrekare büyüklüğünde bölge parkına bağlanacak. Alışveriş ve Yaşam Merkezi ile Markalı Otelin yanında yer alan markalı rezidans ise otel standartlarında hizmet ve imkanlara sahip, özel olarak tasarlanmış 1, 2 ve 3 odalı konutlar ile yaşam bulacak. Topkapı 29 projesinde işletme hizmeti için dünyanın önde gelen zincir otel markalarından biri hizmet verecek. Ofis ve Paylaşımlı Ofisler, Akademik Residence ve Sağlıklı Yaşam Merkezi ise yepyeni konseptleri ile çok yakında tüm detayları ile projeye hayat katacak.

Karamete Yapı, 2022’de Endüstriyel Yapılara Odaklanacak

Mimari tasarım ve uygulamaları alanında çok sayıda projeye imza atan Karamete Yapı’nın Kurucusu Mimar Şevki Karamete, firmanın 2022 hedeflerini paylaştı.


2012 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun olan Şevki Karamete, 2014 yılında Karamete Yapı’yı kurduktan sonra çok sayıda projeye imza attı. Mimari proje tasarımı ve taahhüt işlerinde uzmanlaşan firma, son 3 yıldır endüstriyel projelere odaklanıyor.


Pandemi sürecinin inşaat sektörüne etkilerini değerlendiren Karamete, “2020, pandeminin başlangıç yılı olması sebebiyle, birçok konu çözümsüz kaldığından sıkıntılı bir seneydi. Kapanmanın da inşaat sektörünü etkilemesi kaçınılmaz oldu. 2021 yılı bir önceki seneden kalan yatırım planlarının uygulandığı yıl oldu. Değişen ekonomik şartlar, hammadde sıkıntısı, yüksek döviz kuru gibi sorunlar olmasına rağmen 2021 yılı endüstriyel yapılar için hareketli bir dönemdi” dedi.

“2021 Yılı Beklenenden Çok Daha İyi Geçti”
Karamete Yapı’nın 2021 yılını değerlendiren Mimar Şevki Karamete, sözlerine şöyle devam etti: “Pandemi dönemi kısıtlamalarının gevşemesinin ardından hızlanan inşaat sektörü rüzgarını biz de yakalamış bulunmaktayız. Sanayicinin artan yatırım ihtiyaçlarını kontrollü bir büyüme planı ile elimizden geldiğince karşılamaya çalıştık. Bu dönem artırdığımız şantiyeler ve hazırladığımız projeler ile 2021 yılının beklenenden çok daha iyi geçtiğini söyleyebilirim.”

“İnşaat Maliyetlerindeki Artış Yatırımcıları Yeni Yatırımlar Konusunda Temkinli Davranmaya İtti”
Sektörün 2021 yılındaki en önemli gündem maddesi inşaat maliyetlerindeki artış oldu. TÜİK tarafından paylaşılan Eylül 2021 verilerine göre inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 39,54 arttı. Bu durumun sektörü nasıl etkilediğini sorduğumuz Karamete, inşaat maliyetlerindeki artışın yatırımcıları yeni yatırımlar konusunda temkinli davranmaya ittiğini söyledi. Reel sektördeki maliyet artışlarının TÜİK verilerinden çok daha farklı olduğunu vurgulayan Karamete, şunları aktardı: “Bu durum özellikle konut inşaatlarının yavaşlamasına sebebiyet verdi. Benzer yavaşlama endüstriyel yapılar için daha kısa süreli oldu. Bunun sebebi artan döviz kurlarının ihracatçıyı iştahlandırması olarak yorumluyorum. Bu durumun önümüzdeki dönemde sanayicinin hatta özellikle ihracatçıların konut yap-sat projelerine girmesine sebep olacağını düşünüyorum.”

default

“2022 Yılı Yerli Yatırımcı İçin Zor Geçecek”
Artan döviz kurunun yanında hammadde maliyetlerinin kur artışından daha fazla artmasının sektörü zor durumda bırakacağına dikkat çeken Karamete, Türk lirasının değer kaybı, uluslararası konteyner sıkıntısı ve Çin’in uyguladığı satış politikasının üretim maliyetlerini arttırmaya devam edeceğini söyledi. Karamete ayrıca önümüzdeki dönemde gayrimenkul satışlarının azalacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.


2022 yılının inşaat sektöründeki yerli yatırımcı için oldukça zorlu geçecek bir sene olacağını düşünen Karamete, “Üzülerek belirtmeliyim ki, TÜİK’in açıkladığı enflasyonun rakamlarının üzerinde, gayrimenkul fiyatlarında artış göreceğiz” dedi.

“2022 Yılında Endüstriyel Yapılara Ağırlık Vereceğiz”
Karamete Yapı’nın yeni projelerinden ve 2022 hedeflerinden bahseden Şevki Karamete, şunları söyledi: “2022 yılında firma olarak endüstriyel yapılara daha fazla öncelik tanıyarak geçtiğimiz senelerin üzerinde bir inşaat alanına ulaşma hedefimiz var. Bunun yanında inşaatlarını tamamladığımız müşterilerimize yeni yatırım fırsatları üretebilmek ve bu fırsatları hayata geçirebilmeyi hedeflemekteyiz. Bu sene için şu ana kadar anlaşmasını yaptığımız yaklaşık 40 bin metrekare endüstriyel yapı projelerimiz bulunmaktadır.”

Kamu İhalelerinde Parasal Limitler Artırıldı

Kamu ihalelerinde eşik değerler ve parasal limitler yüzde 79 artırıldı.

Kamu ihalelerinde eşik değerler ve parasal limitler yüzde 79 artırıldı. Geçtiğimiz yıl bu oran yüzde 25’ti.


Kamu İhale Kurumu her yıl olduğu gibi bu yıl da kamu ihalelerinde kullanılacak eşik değerler ve parasal limitler güncellendi. Geçtiğimiz yıl yüzde 25 artış yapan kurum, bu yılki artışı yüzde 79,89 olarak açıkladı.

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğde şu ifadelere yer verildi:

“Bu Tebliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda belirtilen eşik değerlerin ve parasal limitlerin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2021 yılı Aralık ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık değişim oranında (%79,89) arttırılarak güncellenmesidir.”

Karaderili Şirketler Grubu’ndan Yalova’ya Yeni Otel Projesi

AW464979

Karaderili Şirketler Grubu, Yalova’da yeni bir otel projesi hayata geçiriyor.


Karaderili Şirketler Grubu, Yalova’da yeni bir otel projesine imza atacak. Terma Garden isimli proje, 40 milyon dolara mal olacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan Karaderili Şirketler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Tevfik Talas, “Yatırımı erteleyen iş insanlarına sesleniyorum; yatırımı durdurmayın. Şimdi yatırım yapmazsanız ne zaman yapacaksınız? Bu tavsiyemizin gereğini önce kendimiz yaparak örnek olmak istedik. Yalova’da Terma City’nin yanındaki araziye yapılacak olan 40 milyon dolarlık yeni yatırıma başladık. Yeni otelimiz Terma Garden ile birlikte istihdam oranını yüzde 40 artıracağız. Yeni projeyle Yalova’ya yapılan yatırım miktarı 180 milyon dolardan 220 milyon dolara çıkacak. 7 ay önce başlanan Terma Garden otel inşaatını 2022’nin son çeyreğinde tamamlamayı planlıyoruz. Terma Garden otelimiz sadece iyileşmek için değil, yenilenmek için de dizayn ediliyor. Biz buna ‘yeni nesil termal’ diyoruz. Termal turizm, yatırımlarımızla kabuk değiştiriyor” dedi.

Farklı Oda Seçenekleri
32 bin 800 metrekare kapalı alana sahip olan Terma Garden, toplamda 1+1, 2+1, 3+1 ve dubleks olmak üzere farklı oda seçeneklerinden oluşan, 174 metrekare ila 30 metrekare arasında değişen 432 daireden oluşuyor. Rezidans ve 5 yıldızlı otel konseptini bir arada sunan Terma Garden’da, 16 bin metrekare yeşil alan ve 3 bin 400 metrekare kadın erkek ayrı ayrı hizmet veren SPA merkezi, kadınlara özel açık havuz, ailelere özel açık havuzlar, aquapark, Türk ve dünya mutfağından oluşan zengin menülü 750 kişilik restoran ve mimariye uygun toplam 80 ticari alan bulunuyor. Terma Garden’da, market, kuaför, hediyelik eşya dükkanı, her ihtiyaca uygun butiklerin yer alacağı AVM de yer alıyor.300 dönümlük ormana komşu olan Terma Garden, doğa ile iç içe vakit geçirilebilecek yürüyüş parkurları, spor alanları, çocuk parkı ve piknik alanları ile yeşile duyulan hasreti sona erdirmeyi hedefliyor.Terma Garden’da 2 büyük yapay gölet, 19 aile locası, minik şelaleler, minik havuzlar, çocuk parkı, amfi tiyatro ve 106 araçlık bir otopark bulunuyor.

Huma Yapı, Çengelköy Vadi Projesini Hayata Geçiriyor

Tuzla’dan Halkalı’ya İstanbul’un pek çok farklı semtlerinde inşa ettiği projeler ile tanınan Huma Yapı, şimdi İstanbul’un kalbi olan Çengelköy’e imzasını atıyor.

Mimarlık ve mühendislik işlerini kaliteden ödün vermeden, konut sahiplerinin değişik ihtiyaçlarına yönelik detaylarla tasarlamak amacı ile Mimar Yusuf Aydın tarafından 2007 senesinde kurulan Huma Yapı, şimdi de Çengelköy Vadi projesini hayata geçiriyor.
Mimar Yusuf Aydın, İstanbul gibi metropollerde insanların yaşam alanlarında en önem verdiği şeylerden biri merkeze olan ulaşım kolaylığı bir diğeri de içinde vakit geçirirken ferahlama sağlayacak mimari yapısı olduğunu belirtti. Yusuf Aydın; “Çengelköy‘ün kalbinde 40 yıllık metruk yapıları yaşama değer katacak detaylarla birlikte dönüştürüyoruz” dedi.

Çengelköy’de 25 bin metrekare arsa üzerine 168 daireden oluşan Vadi Çengelköy projesi inşaasına hız kesmeden devam ediyor. Toplamda sekiz bloktan oluşmakta olan projede, 7/24 güvenlik, kapalı – açık otoparklar, kadın ve erkeklere yönelik ayrı ayrı fitness salonları, çocuklar için açık ve kapalı internet salonları ve interaktif oyun alanları, kameriye alanları, yürüyüş alanları, peyzaj alanları, kreş, parti evi, barbekü alanları, sohbet köşeleri meyve bahçeleri yürüyüş yolları, evcil hayvan gezdirme alanı, kesintisiz elektrik güç kaynağı, sınırsız Wi-Fi, yerden ısıtma, özel tasarım mobilyalar , misafir karşılama alanları ,VIP girişler gibi yaşama değer katan her türlü detay düşünülmüş. Vadi Çengelköy, İstanbul’un incilerinden olan Çengelköy’ün güzelliklerini konforla birleştirerek yaşamaya davet ediyor.

İzocam, Rotasını Denizlere Çevirdi

İzocam, kurduğu yelken takımı ile sürdürülebilir bir dünya için 2022 boyunca 30 farklı yarışta yelken açmaya hazırlanıyor.


Yalıtımın lider markası İzocam, sürdürülebilirliğe, küresel iklim değişikliğine ve iyi yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla rotasını denizlere çevirdi. İzocam, kurduğu yelken takımı ile sürdürülebilir bir dünya için 2022 boyunca 30 farklı yarışta yelken açmaya hazırlanıyor.


Enerji tasarrufu, çevreye dost üretim, doğayla bütünleşen ürünler, sağlıklı bireyler yaklaşımıyla yalıtım sektörünün lideri olan İzocam, şimdi de Sailmaster ile kurduğu yelken takımı ile iyi yaşama ve sürdürülebilir yarınlara öncülük ediyor.


2022 yılı boyunca BAYK Bodrum Kış Trofesi, MIYC Marmaris Kış Trofesi ve Bosphorous Cup olmak üzere 3 trofe ve 30 yarışta yer alacak olan İzocam Yelken Takımı, profesyonel yarışçıların yanında Sailmaster ekibinden temel yelken eğitimi almış İzocam çalışanlarının da dâhil olduğu iddialı bir takım olarak karşımıza çıkıyor. İlk yarışını 15 – 16 Ocak’da BAYK Bodrum Kış Trofesi’nin birinci ayağı ile gerçekleştiren İzocam Yelken Takımı; Ocak ayının bir sonraki yarışına 22 – 23 Ocak 2022 tarihlerinde MIYC Marmaris Kış Trofesi’nin birinci ayağında katılacak.

Amaç, Küresel İklim Değişikliği Konusunda Bilinç Oluşturmak
Yalıtımın doğası gereği sürdürülebilirliği destekleyen güçlü ve gerekli bir unsur olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, küresel iklim değişikliği konusunda bilinç oluşturmak ve farkındalık yaratmak amacıyla İzocam Yelken Takımı’nı kurduklarını açıkladı. “Daha çok yalıtım daha az enerji tüketimi, daha çok doğal enerji (rüzgâr) ve daha az enerji tüketimi” mesajı doğrultusunda yelken açtıklarını vurgulayan Murat Savcı, “Gün geçtikçe soluduğumuz hava kirleniyor, artış gösteren sera gazı salımı, küresel ısınmayı tetikleyerek iklim krizine zemin hazırlıyor. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşabilmemiz için çok geçmeden enerji kullanımını azaltmamız ve var olan kaynaklarımızı çok daha verimli bir şekilde kullanmaya başlamamız gerekiyor. İzocam olarak, ürettiğimiz ürünlerle 57 yılda 650 milyon ton karbon salımını engelledik! 2050’ye kadar da büyük çaplı yatırımlarımızı devreye alarak karbon nötr olma hedefimiz var! Bu doğrultuda 2021’de Tarsus Tesisi’mizde dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı sağlayan bir baca filtresi yatırımını hayata geçirdik. Enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uygulayarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunduk. İlk olarak Tarsus Tesisimiz için aldığımız Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni, yılın sonuna kadar tüm tesislerimize kazandırdık. Şimdi de ‘iyi yaşam’a ve ‘sürdürülebilir yarınlar’a öncülük etme misyonumuz çerçevesinde, küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla yelken ile doğanın gücünü (rüzgarı) arkamıza alıyoruz ve fosil yakıtları azaltıyoruz” diye konuştu.

Tüm sporcuların tek bir amaç için hedefe odaklandığı ve herkesin görevini yarış boyunca en iyi şekilde icra ettiği yelken sporunun takım olma bilincini de güçlendirdiğini belirten Murat Savcı; “Hep birlikte tam yol ileri!’ sloganıyla başladığımız yelken sporu, çalışanlarımızın içinde bulunması gereken davranış ve yaklaşımları da en güzel şekilde tarifliyor. Çeviklik, girişimcilik, açık ve kapsayıcı bir kültüre sahip olma ile yenilikçilik gibi değerler yelkende takım olmayı, yeni rotalarla kolaylıkla buluşmayı ve doğanın zor koşullarına rağmen birinci olma hedefinden vazgeçmeyen takım arkadaşlarına sahip olmayı da ifade ettiği için İzocam Tutumlarını en iyi anlatan sporlardandır” dedi.

İzocam, Doğadan İlham Alıp Doğal Olanı Destekliyor
İzocam Yelken Takımı ile doğadan ilham alıp doğal olanı desteklediklerini dile getiren Murat Savcı, üretimlerinde de bu misyonla hareket ederek doğa dostu ve sağlıklı ürünler sunduklarını belirtti. Sağlıklı ve iyi yaşamanın anayasal bir hak olduğunu ve İzocam olarak bu hakkı ürünleriyle desteklediklerini vurgulayan Murat Savcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çevre dostu malzemeler içeren İzocam camyünü ve taşyünü yalıtım malzemeleri, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında yer almaktadır. İzocam, üretiminin yüzde 80’inde kum, bazalt, doğal mineraller ve geri dönüşümlü camlar kullanır. Üretim artıkları da tekrar ürün imalatında değerlendirilir. Camyünü ve taşyünü ürünler, ısı yalıtım, ses yalıtımı ve akustik düzenleme ile birlikte yangın güvenliği için vazgeçilmez yalıtım malzemeleridir. İzocam olarak, 14 yıldır Taşyünü ve 13 yıldır da Camyünü ürünlerimizde EUCEB Sertifikası için yaptığımız sürekli yatırımlarla da Türkiye Isı Yalıtım Malzemesi Üreticileri içinde ilk olmanın ve bu konuda sektöre liderlik etmenin ayrıcalığını yaşıyoruz. İzocam marka mineral yünler, EUCEB belgesi ile kanıtlanan bio-çözünürlük özelliği sayesinde; deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, hem vücuttan çözünerek atıldığı hem de doğada çözündüğü ispatlıyor. EUCEB sertifikası olan ürünler sürekli test edilerek, elyafların sağlığa zararsız olduğu sertifika süresince garanti ediliyor.”

Konut Sektörü Kamudan 789 Milyon 273 Bin TL Bütçe Aldı

Kamu yatırımları kapsamında konut sektörüne 72 proje için 789 milyon 273 bin lira bütçe ayrıldı.


Kamuya yapılan yatırımlarda 789 milyon 273 bin TL’lik tutar konut sektörüne ayrıldı. 2022 yılı Yatırım Programı”nda 1 milyar 795 milyon 34 bin 270 TL olan 72 konutun projesi yer alıyor. Söz konusu 72 proje için bu sene 789 milyon 273 bin TL yatırım yapılacak. Bu yatırımın 306 milyon 343 bin TL’si yeni projeler, 482 milyon 332 bin lirası devam etmekte olan projeler, 598 bin TL’si de etüt projeler için ayrıldı. Bahsedilen konut yatırımları içinde ilk sırada 454 milyon 223 bin lirayla AFAD var.

Konut sektörü için ayrılan bütçenin 330 milyon 223 bin TL’si devam etmekte olan AFAD projeleri, 124 milyon TL’si afet konutu, afet konutu altyapı çalışmalarıyla lojman onarımı, etüt proje çalışmaları gibi bölümlerden oluşan 17 yeni proje için kullanılacak.
AFAD’ın bu sene bitmesi planlanan projelerinin içinde Ankara’da 35, Rize’de 184, Isparta’da 46, Artvin’de 236, Ordu’da 20 ve 24, Zonguldak’ta 96 ve 32 dairelik afet konutları bulunuyor.


Konut yatırımlarında AFAD’ı 111 milyon 366 bin TL ile çoğunluğu lojman yapımı ve onarılmasında kullanmak için Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 85 milyon TL’lik yatırımıyla da büyük bir bölümü lojman yapımında kullanılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü takip ediyor.


2022 yılında kamu yatırımları kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı 60 milyon lira, Jandarma Genel Komutanlığı 35 milyon lira, İçişleri Bakanlığı 17 milyon lira, Adalet Bakanlığı 4 milyon 130 bin lira, Tarım ve Orman Bakanlığı 4 milyon lira, Ticaret Bakanlığı 3 milyon 700 bin lira, Gelir İdaresi Başkanlığı 2 milyon 669 bin lira, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2 milyon 339 bin lira kaynak ayrılacak.

Fabrika Mimarisi Nasıl Olmalı?

Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu, yaptığı açıklamada fabrika mimarisi hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Fabrikalar, birçok insanın bir arada çalıştığı ve üretim yaparak ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sanayi kuruluşlarıdır. Üretimden, idari kısma birçok katmanın bir arada bulunduğu bu yapılarda işletmenin ihtiyaçlarına yönelik bir mimari büyük önem taşıyor.


Bugüne kadar birçok fabrika projesine imza atan ve hali hazırda devam eden fabrika projeleri bulunan Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu, fabrika mimarisine yönelik olması gerekenleri şöyle sıraladı:

İhtiyaca Yönelik Olmalı

Öncelikle fabrika yapılarında kat yüksekliği konusu çok önemlidir. Fabrikada kullanılan makinelerin boyutu yükseklik konusunda belirleyici rol oynamaktadır. Örneğin; tekstil fabrikaları daha alçak inşa edilirken, kağıt fabrikaları kullanılan makine boyutları itibariyle daha yüksek yapılmalıdır. Depolama konusu da fabrika yüksekliğinde önemli bir unsurdur. Alt katta üretilen mallar, üst katlarda depolanır. Burada 9,5-10 m’lik raflar ve paletler yer alacağı için yine yüksek şekilde inşa edilmelidir.

İdari Kısım Planlanmalı

Fabrika mimarisinde idari kısım planlanması özen isteyen birimlerden biridir. Devlet tarafından belirlenen standartlar çerçevesinde, çalışan sayısına göre ofisler belirlenmelidir. Ayrıca yangın merdivenleri, yangın söndürme sistemleri bulundurulması zorunlu olduğu için proje aşamasında plana dahil edilmelidir.

İş Akışı Şemasına Göre Plan Çıkarılmalı

Proje aşamasında, fabrikanın ne iş yaptığı ve işin işleyişi planın ana hatlarını belirliyor. Genelde imalat katı olarak bodrumlar kullanılırken, depolama ve sevkiyat bölümleri üst katta konumlanıyor. Bu yüzden araç giriş-çıkış kapıları, yanaşma-yükleme rampaları ve yükleme kapıları bu işleyişe göre yerini bulup planlanıyor.

Yeni Trend Güneş Panelleri

Özellikle son dönemlerdeki fabrika projelerimizde en çok gelen taleplerden biri de güneş panelleri yapılması. Elektrik tüketimi oldukça yüksek olan fabrikalarda, enerjinin bir kısmının güneşten sağlamak istenmesi adına bu talepleri alıyoruz. Yapıyı projelendirirken de tasarımı güneş panellerine göre yapıyoruz.

Çalışanlar İçin Sosyalleşme Alanları

Fabrika çalışanlarının ortak kullanım alanları fabrika mimarilerinde önemli yer tutuyor. Yemekhane, duş, soyunma odaları ve bilardo, masa tenisi gibi oyun alanları da plana dahil edilmelidir. Ayrıca sigara içen çalışanlar için fabrika dışında bir sigara alanı da yapılmalıdır. Bu yapılar çalışanların evlerinden sonra ikinci en çok vakit geçirdikleri yer olduğu için sosyal kullanım alanları özenle tasarlanmalıdır.

Büyüme ve Genişleme Alanları Bırakılmalı

Sıfırdan bir fabrika binası inşa ediliyorsa muhakkak gelecekte büyüme öngörülerek tasarlanmalıdır. Firma büyüyüp işleri arttığında, talebi karşılayamadığı zaman ek binalara ihtiyaç duyabiliyor. Home Yapı olarak yaptığımız fabrika projelerinde bu konu üzerinde önemle durarak genişleme alanları ve boşluklar yaratıyoruz.

Türk Gayrimenkul Yatırımcılarının Gözü Dubai’de

Türk gayrimenkul yatırımcıları, lüks konut piyasasının kalbi Dubai’yi tercih ediyor.


Türkiye’de yabancı yatırımcılara vatandaşlık hakkı tanındığı gibi, yurt dışında da benzer uygulamalar yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde yatırım şartının 750 bin dirheme karşılık gelen yaklaşık 205 bin dolara indirilmesi, Türk yatırımcıları Dubai’ye yatırım turuna çıkarıyor.


Türkiye’de yabancı yatırımcılara 250 bin dolar yatırım karşılığında vatandaşlık hakkı tanınması, gayrimenkul sektöründe yabancı oranını her geçen gün artırıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı konut satış istatistiklerine göre, yabancılara yapılan konut satışları kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,4 artarak 7 bin 363’e ulaştı. Benzer bir uygulamanın yapıldığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde yürürlükte olan yabancı vatandaşlık kanunundaki son değişiklik, yabancı yatırımcıların taleplerini artırdı. 21 Eylül’de yapılan düzenlemeyle vatandaşlık şartının 1 milyon dirhemden 750 bine düşürülmesi, Türk gayrimenkul yatırımcılarını Dubai’de yatırım turuna çıkardı. Yeni düzenleme hakkında bilgi veren Dubai merkezli gayrimenkul şirketi Damac Group’un Satış Danışmanı Aslıhan Çaybaşı, “750 bin dirheme karşılık gelen yaklaşık 205 bin dolarlık yatırımı Dubai’de yapan yabancı yatırımcılar, kendileri ve aileleri için süresiz oturma iznine sahip olabiliyor. Yatırımcılara kolay vize ve bütçe dostu ödeme imkanları ile yatırım amaçlı yapılan satın alma işlemlerinde kiralama seçenekleri gibi büyük kolaylıklar da sunuluyor” dedi.

Dubai, Dünyanın En Güvenilir Şehirleri Arasında
Yatırımcıların yabancıya vatandaşlık hakkı getiren yasadan faydalanarak dünyanın en güvenilir şehirleri arasında yer alan Dubai’de yaşama ve iş kurma avantajı elde ettiğini söyleyen Aslıhan Çaybaşı, “Dubai, dünyada lüks konut piyasasının kalbinin attığı bir şehir olarak gayrimenkulde kazançlı yatırımın adresi oldu. Dubai’nin yatırım yapmayı kolaylaştıran olanakları, yatırımcıların kazançlı iş fikirlerini hayata geçirmelerine olanak tanıyor. Dubai’de şirket kurulumları dışında hiçbir alanda vergi şartı bulunmuyor. Yatırımcılar doğru yatırımlarla yaşam standartlarını yükseltebiliyor. Dünyanın en yüksek maaşlarına sahip şirketlerde aradıkları pozisyonu bularak kariyer hayatlarına yön verebiliyorlar. Yüksek seyreden kira fiyatları sayesinde de yatırımlar kısa sürede kendini amorti edebiliyor” dedi.

Dubai’de Prestijli Yatırım Fırsatı
2002 yılından bu yana geliştirdikleri projelerle Ortadoğu’nun lüks konut piyasasına yön verdiklerini belirten Damac Group Satış Danışmanı Aslıhan Çaybaşı, “100’den fazla uluslararası ödüle sahip yüksek katlı dev mimari yapılardan, prestijli otel ve tatil köyüne kadar çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bugüne kadar 36 bin 400 adet dairenin teslimatını tamamladık. Konfor ve lükste sınırları aşan projelerimizle yatırımcılarımızı prestijli ve kazançlı yatırımlarla buluşturuyoruz. Kısa sürede kendini amorti eden projeler, sözleşme imzalanır imzalanmaz kazandırmaya başlıyor. Projelerimizin %90’ı Dubai’nin en yüksek kira getirisine sahip Business Bay bölgesinde yer alıyor” diye ifade etti.

Türk Yatırımcıların Radarında
Hayata geçirdikleri projelerde yatırımcılara uygun ödeme şartları sunduklarına değinen Aslıhan Çaybaşı, “Merkeze 15 ve 25 dakika uzaklıkta yer alan Damac Hills ve Damac Hills 2 projeleri, özellikle Türk yatırımcılar tarafından büyük rağbet görüyor. Okul, klinik, golf sahası, market zincirleri gibi donatılarıyla mini bir şehir olarak tasarladığımız projelerimiz, villa ve rezidanslardan oluşuyor. Hazırladığımız uygun ödeme planlarında, ön ödemenin dışında kalan tutarı faizsiz taksitlendiriyoruz. Bölgedeki hızlı gelişim karşısında projelerimizin katma değeri de her geçen gün artıyor. Özellikle yatırım amacıyla projemizden konut alan yatırımcılarımız, büyük bir kazanç elde ediyor” ifadelerinde bulundu.

İdapark Sancaktepe’de Yaşam Başlıyor!

İdakon Yapı tarafından hayata geçirilen İdapark Sancaktepe projesi satışa sunuldu.


Sancaktepe ilçesi yatırımcıların yeni gözdesi olmaya devam ediyor. Sancaktepe’ye bağlı Osmangazi Mahallesi’nde yükselen İdapark Sancaktepe projesi, İdakon Yapı tarafından hayata geçiriliyor. İnşaat çalışmaları tüm hızıyla devam eden projede yaşam çok yakında başlayacak.


Konumu ile dikkat çeken proje, kolay ulaşım avantajıyla sakinlerine trafik stresinden uzak bir yaşam vadediyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na 20 dakika uzaklıkta yer alan proje hastane, ulaşım hatları, metro, AVM’ler, E-5, E-6 ve Kuzey Marmara Otoyolu’na yakın mesafede konumlanıyor.


Yüzde 60’ı yeşil ve sosyal alanlara ayrılan İdapark Sancaktepe’de, bahçe katlarında oturanlara özel yeşil alanlar tasarlandı. Projede çocuk oyun parkı, spor salonu, kamelya, peyzaj, süs havuzu, araç şarj sistemi altyapısı, kapalı otopark, basketbol sahası, 7/24 kamera sistemi ve güvenlik hizmeti yer alıyor.


2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin sunulduğu İdapark Sancaktepe’de; 2+1 daire tiplerinin brüt büyüklüğü 101 ile 112, 3+1 dairelerin büyüklükleri ise 138 ile 143 metrekare aralığında değişiyor.

İdapark Sacaktepe, lansmana özel fiyatlar ve 60 aya varan seçenekleriyle satışa sunuluyor.

Muğla’da Yeni Konut İhtiyacı Arttı

Ege’ye göç hareketi Muğla’da yeni konut ihtiyacını artırdı.

Pandemi, sahil kasabasına taşınma hayalini tozlu raflardan indirerek projeye dönüştürdü. Uzaktan çalışma modelinin sunduğu esneklikle çeviklik kazanan projeler, Ege’ye göç dalgası başlattı. Muğla, göç hareketinin ilk duraklarından oldu. Bölgedeki göç hareketiyle arz-talep dengesinde yaşanan değişim, yeni konut projelerini hızlandırdı.

Pandemide giderek yaygınlaşan uzaktan çalışma modeli Ege’ye göçü tetikledi. Yapılan araştırmalara göre, 2021’in ilk 7 ayında taşınma oranlarında İstanbul’da yüzde 24, Ankara’da yüzde 87 artış yaşandı. Göç hareketini, taşınma maliyetlerinde yüzde 35’i bulan artışlar bile durduramadı. Bodrum, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris gibi sahil beldeleriyle ünlü Muğla, en çok göç alan ilk 3 şehir arasında yer aldı.


Pandeminin etkilerinin en çok hissedildiği 2021’de yaşanan kısıtlamaların ve uzaktan çalışma modelinin sunduğu esnekliğin Ege’ye göç dalgasını şekillendirdiğini belirten İzak Hason Emlak Danışmanlığı Bodrum Şubesi Yöneticisi Nino Tsivadze, “Muğla’ya başlayan göç dalgası, emlak piyasasında büyük bir hareketlilik yarattı. Özellikle Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi kasaba ve şehir dokusunu yaşatan bölgelerde satışlar neredeyse 4 katına ulaştı. Kiralık konut taleplerinde de dikkat çekici artışlar yaşandı. Bu dönem, uzun zamandır büyükşehirlerin hareketliliğinden kaçıp sahil kasabasında yaşamak isteyenler için muazzam bir fırsat yarattı” dedi.


Arz – Talep Dengesi Tersine Döndü
Göç dalgasının Muğla’da arz-talep dengesini tersine çevirdiğine değinen Nino Tsivadze, “Talep artışı yeni konut ihtiyacını da beraberinde getirdi. Pandemiyle oluşan izole yaşam arayışları konuta doğayla iç içe bir yaklaşım kazandırdı. Büyükşehirlerde yeni konut projelerinde yaşanan bu dönüşüm, Muğla’da da hissediliyor. Bölgede ekolojik yaşamı merkezine alan projelerin sayısı giderek artıyor. Yeni yerleşimlerin ana durağını kıyı kesimler oluşturuyor” ifadelerinde bulundu.


İzak Hason Emlak Danışmanlığı olarak Bodrum’daki izole yaşam arayışlarına yönelik sundukları hızlı çözümlerle kısa sürede müşteri memnuniyetini artırdıklarını belirten İzak Hason Emlak Danışmanlığı Bodrum Şubesi Yöneticisi Nino Bodrum, “Başarılı hizmetlerimizle şirketimizin Bodrum şubesi olarak öne çıkmayı başardık. Müşterilerimizle kurduğumuz çözüm ortaklığımız bize Yılın En İyi Performansı Ödülü’nü getirdi. 2022 yılında da üstün hizmetlerimize yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz” dedi.

European Property Awards’tan AURADS’ye İki Ödül Birden

AURA Design Studio (AURADS), European Property Awards kapsamında “Residential High Rise Architecture” ve “Architecture Multiple Residence” kategorilerinde iki ödüle birden layık görüldü.


Ankara’nın lüks yerleşim bölgesi olan Beytepe ana bulvarı üzerinde 10.177 m²’lik arsa alanında inşaatı devam eden Mira Rezidans’ın zarif tasarımı, AURA Design Studio (AURADS) imzasını taşıyor. Şehrin iklimine ve kültürüne doğrudan yanıt veren bölgenin bir ticaret ve eğlence merkezi olarak rolünü güçlendirmek ve kente yeni bir açık kamusal alan sağlamak için tasarlanan bu sürdürülebilir konut ve ticaret yapısı, uluslararası arenada mimari ve iç mimari birçok projenin yarıştığı European Property Awards kapsamında “Residential High Rise Architecture” ve “Architecture Multiple Residence” kategorilerinde iki ödüle birden layık görüldü.

Beytepe’nin en yüksek konut yapılarından biri olacak olan Mira Rezidans, tamamlandığında 89 rezidansın yanı sıra birçok restoran, kafe, mağaza, spor tesisi, spa ve ticari avluya ev sahipliği yapacak. Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki AURA Design Studio’nun hem mimari projesini hem de iç mekan tasarımını üstlendiği ödüllü yapı, Ankara’nın ikonik tasarımlarından biri olmaya aday.

Malzeme paleti, yaya bağlantıları ve manzaraya açık mekan kurguları ile çevredeki kentsel bağlamla güçlü görsel ve fiziksel bağlantılar kuran projenin avlusunda yayaların rahat erişebileceği çekici bir çevrenin yaratılmasına özel önem verilmiş ve yapı tasarımı, şehri ve avluyu kamusal bahçelerle birleştirmiş. Pandemi koşullarında daha çok tercih edilecek olan ticaret ve gastronomi ünitelerinin her biri özel cephe dillerine ve teras alanlarına sahip.

Yüksek rezidans mimarisi, enerji kullanımını azaltmak için doğal ışığı ve havalandırmayı da kullanarak, sürdürülebilirlik için verimli olacak şekilde tasarlanmış. Rezidans, yeni yapının siluetini tanımlamaya yardımcı olmanın yanı sıra, yayaları bulvara üç yönden bağlayan bir podyum ile zemin kullanımını hareketlendirir nitelikte. İç avluya ziyaretçiler için güney, kuzey ve batıdan; proje sakinleri için ise doğudan bağlantı noktaları düzenlenmiş.

Dairelerin iç mekanları, zarif ve işlevsel yerleşim tasarımıyla çözülürken rezidans yapısının salon cepheleri açık şehir manzarasına hakim olmaları için cam cephelerle tasarlanmış; odalar için ise daha kontrollü cepheler tercih edilmiş. Avluya ve şehir manzarasına bakan malzeme paleti, açık renkli ahşap zeminleri, bej zemin seramiklerini ve beyaz ekru ahşap panel detaylarını bir araya getiriyor.

24 katlı yapıda, en üst katta yer alan çatı katı dairesi haricinde çeşitli daire tipleri yer alıyor. İki tip kat çözümü yapılan yapının her katında dört daire bulunuyor. Rezidans bloğu girişinde konumlandırılan çocuk kulübü içerisinde küçük çocuklar için oyun alanları, gençler için çalışma ve oyun odaları, doğum günü partisi alanı ve küçük bir kafe oluşturulmuş. Giriş lobisinden ulaşılan toplantı odasına ise küçük bir mutfak ve sağlık alanları yerleştirilmiş. Birinci bodrum katta bulunan spor salonunun yanı sıra geniş spor aktiviteleri için tercih edilecek olan bir teras kurgulanmış. Yapıda aynı zamanda spa, hamam ve sinema odası da bulunmakta.

Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan: “Yabancıların Konut İlgisi Bitmiyor”

Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, konut satış istatistiklerini değerlendirdi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021 Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. 1 milyon 491 bin 856 konutun satıldığı Türkiye’de 7 bin 841’i Aralık’ta olmak üzere 2021’de yabancılar, toplam 58 bin 576 konut almış oldu.


İstanbul, İlk Sırada

Konut istatistikleri hakkında bilgi veren Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, “Konut satışlarında İstanbul 276 bin 223 konut satışı ve yüzde 18,5 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 144 bin 104 konut satışı ve yüzde 9,7 pay ile Ankara, 86 bin 722 konut satışı ve yüzde 5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 267 konut ile Hakkari, 377 konut ile Ardahan ve 871 konut ile Bayburt oldu” dedi.


En Çok İranlılar Konut Satın Aldı


Yabancılara yapılan konut satışlarının 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 43,5 artarak 58 bin 576’ya çıktığına dikkat çeken Özsan, “2021 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3,9 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 26 bin 469 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u 12 bin 384 konutla Antalya, 3 bin 672 konut satışıyla Ankara izledi. Yabancılara yapılan konut satışları 2021 yılı Aralık ayında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,1 artarak 7 bin 841 oldu. Aralık ayında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 3 bin 300 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 827 konut satışı ile Antalya, 489 konut satışı ile Ankara izledi” ifadelerini kullandı.

İran vatandaşlarının 2021’de 10 bin 56 konut satın aldığını belirten Özsan, “Onu 8 bin 661 konut ile Irak ve 5 bin 379 konut ile Rusya Federasyonu vatandaşları izledi. Afganistan, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, Azerbaycan, ABD vatandaşları da Türkiye’ye ilgi gösteren ülkelerin başında geldi” diye konuştu.


“Yabancılara Konut Satışında Belli Kısıtlamalar Olmalı”


Yabancıların konut almasının en büyük nedeni TL’deki değer kaybı ve 250 bin dolara gayrimenkul alan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesi. Yabancılara konut satışında belli kısıtlamaların olması gerektiğini dile getiren Özsan, “Türkiye’ye döviz girmesi açısından yabancılara konut satışı çok önemli ancak kendi vatandaşlarımızın kiralık ve satılık ev bulamadığı bir dönemde yabancılara satışlara dikkat etmek gerekiyor. Daha önce konut bedeli, 1 milyon dolardı bu 250 bin dolara düşürülmüştü. Şimdi bir de inşaat stoklarının erimesi nedeniyle önümüzde 3-5 yıl konut ihtiyacı yaşanırken neden yabancılara satış yapılıyor? Beylikdüzü, Esenyurt gibi bölgelerdeki bazı sitelerde tamamen yabancılara yönelik satış yapılıyor. Bunlara izin verilmemeli, yabancıya satışta site toplamına göre yüzde 5-10 oranında kısıtlama getirilmeli” ifadelerini kullandı.


Türkiye’yi tercih eden yabancıların ülkeleri hakkında da bilgi veren Özsan, “Suriye, Pakistan, Afganistan ve Irak gibi ülkeler ilk sıralarda ancak Çinliler de TC pasaportu alıp ABD’ye kolay gitmek için konut alıyor. Hatta bu yüzden bazı sitelerde yüzlerce daire satın almışlardı. Türkiye vatandaşlarının konut bulamadığı bugünlerde bu durum önemli bir sıkıntı yaratıyor” dedi.


Özsan yabancıya konut satışı yerine ofis ve dükkan satışının yapılması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Konut bulunmazken, eldeki sınırlı konutları da yabancılara vermek doğru değil. Ancak şu anda ofis ve dükkânda büyük arz fazlası var. Bu arz fazlasının eritmek için yabancılara ofis ve dükkân satılabilir. Böylelikle hem daha yüksek gelir elde edilir hem de vatandaşların ev bulma sorunu çözülür.”

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi Aralık Ayı Sonuçları Açıklandı

Türkiye İMSAD tarafından yapılan açıklamaya göre, inşaat malzemeleri sanayi bileşik endeksi aralık ayında 1,45 puanlık düşüş göstererek yılı gerilemeyle kapattı.


Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Aralık 2021 sonuçları açıklandı.


Aralık ayında da gerileme yaşandığı belirtilen Bileşik Endeks’te şu bilgiler yer aldı: 


Yeni ekonomi politikalarının yarattığı belirsizlik faaliyetlerde düşüşe yol açarken, güven ve beklentilerde de düşüş yaşandı. Bileşik Endeks bu gelişmelere bağlı olarak aralık ayında da geriledi ve 1,45 puan düşüşle 76,93 puana indi. Bileşik Endeks 2020 yılı aralık ayına göre sadece 2,38 puan artış gösterdi. 2021 genelinde toparlanma gösteren Bileşik Endeks, mevsimselliğin de etkisiyle yılı gerileme ile kapadı.

İnşaat malzemeleri sanayi faaliyetleri aralık ayında önemli ölçüde geriledi. Geleneksel mevsimsellik etkileri görülmeye başlansa da esas olarak aralık ayında ekonomide yaşanan gelişmeler ve finansal dalgalanmalar faaliyetleri olumsuz etkiledi. Artan riskler ve belirsizlikler ile işler aralık ayı boyunca durakladı. Faaliyet Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 1,8 puan düştü. Tüm faaliyet gruplarında gerilemeler yaşandı. Böylece Faaliyet Endeksi hızlı bir toparlanma yaşadığı 2021 yılını sert bir gerileme ile kapadı.  


Yurtiçi satışlar aralık ayında önemli ölçüde geriledi. İhracat aralık ayında uzun süre sonra ilk kez düştü. Üretimde aralık ayında gerileme gerçekleşti. Üretim Endeksi’nde uzun süre sonra ilk kez yüksek bir gerileme yaşandı. Cirolar aralık ayında kur ve fiyat artışları ile genişledi. 


Güven Endeksi Düşüş Gösterdi
Güven Endeksi aralık ayında düşüş gösterdi. Aralık ayı boyunca yaşanan ekonomik ve finansal dalgalanmalar ile iç pazardaki duraklama güven kaybına yol açtı. Faaliyetlerdeki durağanlaşma ve artan belirsizlikler güveni olumsuz etkiledi. Güven seviyesi aralık ayında bir önceki aya göre 0,97 puan azaldı. Yıl genelinde kırılgan bir iyileşme gösteren Güven Endeksi 2021 yılını gerileme ile kapadı.


İnşaat sektöründe ve inşaat malzemeleri sanayisinde güven düşüş gösterdi. Yurtiçi pazarlarda güven aralık ayında da azaldı. İhracat pazarlarına olan güven aralık ayında uzun süre sonra ilk kez düştü.


Beklenti Endeksi aralık ayında geriledi. Ekonomiye ve sektöre yönelik alt göstergeler gerilerken iç ve dış pazar beklentilerinde de düşüşler görüldü. Düşüşler büyük ölçüde piyasalarda yaşanmaya başlanan duraklama, belirsizlikler ve dalgalanmalardan kaynaklandı. Beklenti Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 1,4 puan düştü. Böylece Beklenti Endeksi yılı gerileme ile kapattı.            

 
Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde düşüş oldu. Yeni ekonomi politikası belirsizliği düşüşte etkili oldu. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurt içi siparişler geriledi. Yüksek maliyet ve fiyat artışları iç pazarda siparişlerde gerilemeye yol açtı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri aralık ayında sınırlı bir artış gösterdi. Aralık ayında fiyatlama zorlukları devam etti. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi aralık ayında geriledi. İç siparişlerdeki azalma üretim beklentisinde düşüşe yol açtı.  Beklentilerde temel belirleyici yeni ekonomi politikasının yarattığı bilinmezler ve belirsizlikler oldu. Belirsizlikler kalkmadan beklentilerin zayıf kalmaya devam edeceği öngörülüyor.  

Adapazarı’na Dev İnşaat Projesi Müjdesi

Haldız İnşaat ve Halk GYO, Adapazarı’nda konut ve ticari alanlardan oluşan yeni bir inşaat projesi hayata geçirmek için düğmeye bastı.

Haldız İnşaat ve Halk GYO, Adapazarı’nda yeni bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan bilgilendirmeye göre; Haldız İnşaat ile birlikte Adapazarı’nda yaklaşık 60 dönümlük alanda konut ve kısmi ticari alan projesi yapmak üzere anlaşma imzaladı.


Halk GYO’dan yapılan açıklamada şu şekilde:

“Şirketimiz ile Haldız İnşaat Otomotiv ve Ticaret A.Ş., grup firması olan Faver Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Şirketimiz Ana Ortağı Banka arasındaSakarya İli,  Adapazarı  İlçesi, Tepekum Mah. 4932 ada, 1 parselde kain, G24B24B4D pafta nolu, 59.314,46 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmaz üzerinde proje geliştirmek üzere “İş Birliği Protokolü” akdedilmiştir.”

Kayseri’de 1000 Daireli Yeni Konut Projesi Yapılacak

Kayseri’de 24 bloktan ve 1000 daireden oluşan yeni konut projesi inşa edilecek.


Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yeni konut projesi hayata geçirilecek. 24 bloktan oluşan proje kapsamında 1000 konut üretilecek.


Kayseri’de kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Melikgazi ilçesine bağlı Battalgazi Mahallesi’nde riskli bölge ilan edilen alana 24 bloktan oluşacak bin konut inşa edilecek.


Yapılması planlanan proje hakkında yazılı açıklama yapan Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın kararı ile riskli bölge ilan edilen Battalgazi Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesinin Battalgazi 2. etap çalışmasının başlayacağını bilgisini açıkladı. 100 bin metrekarelik alanda hayata geçilmesi planlanan proje kapsamında 24 blok olacak şekilde inşa edilecek. Söz konusu projede konutlar 2 oda 1 salon 85 metrekare 560, 3 oda 1 salon 115 metrekare 440 daire olacak şekilde  toplam 1000 konut yapılması planlanıyor.

GF Hakan Plastik, I-REC Sertifikası Aldı

2021 yılının ikinci çeyreğinde ÇOSB (Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi) ile gerçekleştirdiği protokol çerçevesinde yenilenebilir kaynaklardan enerji tedariğine başlayan GF Hakan Plastik, I-REC sertifikası aldı.


Enerji verimliliği ve enerji kullanımında sıfır karbon emisyonu yaklaşımı ile 2021 yılının ikinci çeyreğinde ÇOSB (Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi) ile gerçekleştirdiği protokol çerçevesinde yenilenebilir kaynaklardan enerji tedariğine başlayan GF Hakan Plastik, I-REC sertifikası aldı. Böylece tesislerinde yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik tedarik edildiğini belgelendirmiş oldu.


Protokol çerçevesinde 2021 yılı 3. çeyrek dönemi için Aksa Elektrik A.Ş.‘den satın alınan yeşil enerji ile yaklaşık 4.000 ton karbon salınımı tasarrufu sağladı. Bu değer, kişisel aracınızla dünyanın çevresinde 580 kere tur atılmasına veya 320.000 ağacın bir yılda doğaya sağladığı katkıya eş değer bir tasarruf anlamına geliyor.


2022 yılında da protokolün devamlılığının yanı sıra Verimlilik Artırıcı Projelere (VAP) odaklanacak olan GF Hakan Plastik, ISO 50001 Enerji Yönetimi Standardı’nın 2022 yılı sonuna kadar kalite sistemine entegre edilmesi çalışmalarını da tamamlamayı planlıyor.


GF Hakan Plastik, yenilenebilir enerji tedariğinde bugünün ve geleceğin en kullanışlı ve en çok tercih edilen yenilenebilir enerji sertifikalarından biri olarak değerlendirilen I-REC sertifikası ile GF’in 2025 sürdürülebilirlik hedefleri için de önemli bir katkı sağlıyor.

İzmir’e 216 Daireli Yeni Konut Projesi Geliyor!

Oyak, İzmir’in Çiğli ilçesinde 216 daireli yeni konut projesine imza atıyor.


Oyak’tan İzmir’e yeni proje. 216 adet konuttan oluşacak proje 20 bin 168 metrekare arsa üzerinde hayata geçirilecek. Projede 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer alacak. Proje kapsamında 10 adet blok ve otopark inşaa edilecek. Konutlar zemin + 6 kattan oluşacak.2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin yer aldığı projede 2+1 daireler 106, 3+1 daireler 1323 metrekare olarak tasarlandı. 

Projenin toplam inşaat maliyeti ise 112 milyon 338 bin TL olacak. Planlanan konut projesi alanı “Kentsel Gelişme Alanı” içinde yer alıyor. İnşaat aşamasında 250 işçinin çalıştırılması planlanan projenin 30 ayda tamamlanması planlanıyor. 

Yabancıya Konut Satışında Hedef 70 Bin

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar Konseyi Üyesi Selman Özgün, 2022 yılında yabancıya konut satışında hedefin 70 bin konut olduğunu söyledi.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar Konseyi Üyesi Selman Özgün, 2021 yılında Antalya’nın yabancılara konut satışında ilk kez 10 bin sayısını aştığını söyledi. Türkiye’de de 50 bin barajının aşıldığını belirten Özgün, 2022 yılı için yabancılara, Türkiye’de 70 bin, Antalya’da 15 bin konut satışı hedeflendiğini kaydetti. 


DEİK Yurtdışı Yatırımlar Konseyi’nden Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Türkiye ve Antalya’nın 2021 yılı iç piyasa ve yabancılara konut satışları ve 2022 yılı beklentilerini açıkladı. 2021’in konut satışları açısından, dövizdeki dalgalanma, fiyatlardaki artış, maliyetlerdeki yükseliş ve Kovid-19’un etkisini yitirmemesi gibi tüm sorunlara rağmen çok iyi geçtiğini belirten Özgün, her şeye rağmen satışların çok güçlü ve özellikle yılın ikinci yarısında hızlı bir ivme yakaladığını kaydetti.


“Türkiye Geneli Konut Satışları 1,4 Milyonu Aşacak”
TÜİK tarafından henüz Aralık ayı verilerinin açıklanmadığına dikkati çeken Özgün, Ocak-Kasım döneminde 1 milyon 265 bin adet olan Türkiye genelindeki konut satışında 12 aylık beklentinin 1.4 milyonu aşmasını öngördüklerini söyledi. Vatandaşın konut ihtiyacının sürdüğü ve üretimin devam etmesinin hayati önemde olduğuna işaret eden Özgün, inşaat ve arsa maliyetlerindeki artışların yüksek seyrettiğini, döviz kurundaki dalgalanmanın da öngörülebilirliği azalttığını, bu nedenlerle üretimin yavaşladığını dile getirdi.

Antalya, Yabancıya Konut Satışında 2. Sırada
Yüksek talebe karşın arzın devam etmesi gerektiği ve konut alımı için alternatif finansman modellerine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Özgün, vergilerde kolaylık sağlanmasının da vatandaşın elini rahatlatabileceğini söyledi. Özgün, yabancılara konut satışında Aralık ayı verilerinin açıklanmasıyla güçlü bir rekor beklendiğini dile getirdi. Türkiye genelinde 11 ayda, bir önceki yıla göre yüzde 39.4 artışla 50 bin 735’e yükselen yabancıya konut satışında, Türkiye’de ikinci sırada olan Antalya, 11 ayda 10 bin 557 satışla ilk kez 10 bin adet barajını geçti. Bu rakam kent ekonomisine önemli döviz girdisi sağladı. Şimdiden yıllık rekor kırıldı. 2021 sonu toplam satışı için beklenti ise 12 bin satışa ulaşmak.

Hedef 15 Bin Konut
Yabancıya konut satışında Türkiye’nin 2021 yılında ilk defa 50 bin, Antalya’nın da 10 bin barajını geçerek rekor kırdığını anlatan Özgün, 2022 yılı beklentilerini ise şöyle açıkladı:“Bu yıl, Türkiye için turizmde çok önemli bir sene olacak. Salgın öncesinde turizmde rekor yakaladığımız 2019’u bu yıl aşacağımız öngörülüyor. Turizmdeki hareketliliğin ve döviz kurundaki mevcut durumun devam etmesi, kaliteli ve Avrupa’ya göre uygun fiyatlı konut üreten Türkiye’nin bu cazibesini koruması, yabancıların gayrimenkul yatırımının devamını sağlayacaktır. Bu nedenlerle 2022’de yabancılara satılan konut adedinin 70 bini rahat aşacağı kanaatindeyim. Antalya, bu rakamdan en az 15 bin adet pay alacaktır. Öte yandan, yabancıya konut satışında 100 bin adet hedefine 2-3 yıl içerisinde ulaşacağımızı düşünüyoruz.”

Aralık Ayında Konut Satışları Yüzde 113 Arttı

TÜİK, Aralık ayı konut satış istatistiklerini paylaştı. Aralık ayında konut satışları yüzde 113,7 artarak 226 bin 503 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu, geçen yılın aralık ayı ve 2021 yılına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, konut satışları 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 0,5 azalışla 1 milyon 491 bin 856’ya düştü.


Ocak-Aralık 2021 döneminde ipotekli konut satışı yüzde 48,6 gerileyerek 294 bin 530, diğer satış türlerinde ise yüzde 29,3 artarak 1 milyon 197 bin 326 oldu. 2021 yılında ipotekli satışların payı yüzde 19,7, diğer satışların payı yüzde 80,3 olarak gerçekleşti. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 1,7 azalışla 461 bin 523’e geriledi.


İkinci el konut satışları ise yüzde 0,1 artışla 1 milyon 30 bin 333 olarak kayıtlara geçti. İlk el konut satış oranı yüzde 30,9, ikinci el konut satış oranı yüzde 69,1 oldu.


Konut satışlarında 2021’de İstanbul 276 bin 223 konut satışı ve yüzde 18,5 payla ilk sırayı aldı. İstanbul’u 144 bin 104 konut satışı ve yüzde 9,7 payla Ankara, 86 bin 722 konut satışı ve yüzde 5,8 payla İzmir izledi.


En az satış ise 267 konutla Hakkari’de gerçekleşti. Türkiye genelinde konut satışları geçen ay, Aralık 2020’ye kıyasla yüzde 113,7 artarak 226 bin 503’e ulaştı.


İstanbul, söz konusu ayda 39 bin 26 konut satışı ve yüzde 17,2 ile en yüksek paya sahip oldu.


İstanbul’u 21 bin 481 konut satışı ve yüzde 9,5 payla Ankara, 13 bin 386 konut satışı ve yüzde 5,9 payla İzmir izledi.
Konut satışlarının en az olduğu il 44 konutla Hakkari olarak kayıtlara geçti.

Emlak Konut GYO’dan Sultanbeyli’ye Yeni Konut Projesi

Emlak Konut GYO, Sultanbeyli’de 288 konutluk yeni konut projesi inşa edecek.

Emlak Konut GYO, yeni yatırımını İstanbul Sultanbeyli’de hayata geçirecek. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Sultanbeyli projesinde 288 adet konut ve 1 adet ticari ünite yer alacak. Proje Mimarsinan Mahallesi 106 ada 105 parsel adresinde yükselecek. 18 bin 58 metrekare alan üzerinde inşa edilen proje 122 milyon 480 bin 317 TL’ye mal olacak.


Emlak Konut GYO Sultanbeyli projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. Merakla beklenen Emlak Konut GYO projesi 12 blok şeklinde yükselecek. Projedeki blokların oturum alanı 6 bin 293 metrekare olarak belirlendi. Sultanbeyli Emlak Konut projesinde yer alan konut tipleri 2 oda 1 salon ve 3 oda 1 salon konut tipleri yer alıyor.


Emlak Konut GYO Sultanbeyli projesinde 215 kapalı, 5 açık olmak üzere toplamda 220 araçlık otopark yer alacak. Projenin kapalı inşaat alanı 46 bin 920 metrekare olarak belirlendi. Projede 10 adet A tipi, 2 adet B tipi konut bloğu ile bir adet C tipi ticaret bloğu yer alacak. Projenin 2023 yılının sonunda tamamlanması planlanıyor.

Düzce’ye Yeni Otel Projesi Geliyor!

Düzce’nin ilk markalı otel projesi olacak Park Dedeman Düzce için Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat arasında imzalar atıldı.


Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat’ın iş birliğiyle gerçekleştirilecek Park Dedeman Düzce için imzalar atıldı.


Düzce’ye yeni otel projesi geliyor! Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat iş birliğiyle 300 milyon TL yatırımla hayata geçirilecek olan otel inşaatı için imzalar atıldı. Otel, hem iş ve gezi amaçlı seyahat edenlerin hem de bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak.


İmza töreni, Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman ve Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün ev sahipliğinde Dedeman İstanbul’da gerçekleştirildi. Törene, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de katıldı.


Dedeman’ın Otel Zincirine Bir Yenisi Daha Ekleniyor
Törende ilk olarak Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman söz aldı. “Dedeman markası olarak, kurulduğumuz günden bugüne kadar, tam 55 yıldır, gerçekleştirdiğimiz yatırımlar ve işlettiğimiz oteller ile ülkemiz için ekonomik değer ve istihdam oluşturmayı hedefledik” diyen Banu Dedeman, “Türkiye’de saklı kalmış turizm değerlerini açığa çıkarma, bu değerleri ülke ekonomisine kazandırma ve tanıtma misyonumuzu Park Dedeman Düzce ile bir kez daha gerçekleştirecek olmanın heyecanını ve memnuniyetini yaşıyoruz. Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri olarak hali hazırda 18 otelimiz, 2800 oda, 5700 yatak kapasitesi ve 1000’i aşkın çalışanımızla, bulunduğumuz her bölgede turizmin gelişmesine destek olduk. Sahip olduğumuz tecrübe ve bilgi birikimi, yetişmiş ve başarılı kadromuz, sürdürülebilir stratejimiz ile tüm dünyayı etkileyen pandemi döneminde de uzun vadeli hedeflerimizde bir değişiklik yapmadan büyümeye devam etmenin gurur ve mutluluğu içerisindeyiz” diyerek sözlerine devam etti.

Düzce’nin İlk Markalı Oteli Olacak
Hem iş ve gezi amaçlı seyahat edenlerin hem de bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak olan Park Dedeman Düzce’nin ilin ilk ve tek markalı oteli olacağını vurgulayan Dedeman, yeni otelle ilgili şu bilgileri paylaştı; “Düzce merkezde yer alan, içinde ofisler, rezidans ve alışveriş merkezi bulunan komplekste yer alacak olan Park Dedeman Düzce; konaklamanın yanında, toplantı salonları, SPA ve spor merkezi ile şehirde büyük bir farklılık oluşturacak. Misafirlerini 2024 yılında ağırlamaya başlayacak olan Park Dedeman Düzce’nin şehrin tarihini, coğrafi konumunu ve özellikle mutfak kültüründen gelen değerlerini tanıtmasını, kültür ve gastronomi turizmi açısından önemini ortaya çıkarmasını hedefliyoruz.”

300 Milyon TL’lik Yatırım
Banu Dedeman’ın ardından söz alan Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, ülkemizin en genç ili Düzce için bir ilki gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Sanayi ve ticaret alanında her gün daha da gelişen Düzce’miz; sahip olduğu turizm potansiyeli ile de parlamaya hazır bir yıldız konumdadır. Bu değerleri tanıtmak ve ekonomiye kazandırmak amacıyla, Düzce’mizin merkezinde 35 bin metrekare alan üzerinde kurduğumuz, bölgemizin en büyük otelini; AVM, rezidans ve ofislerinden oluşan karma yaşam projemiz Algün Center’da 300 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçireceğiz. Toplam 8 süit, 130 oda, kongre, toplantı ve balo salonları ile spor merkezi, kapalı yüzme havuzu, spa ve fitness bölümünden oluşan ilimizin ilk ve tek beş yıldızlı marka otelini yapmaya karar verdik. Doğasıyla, tarihiyle yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Düzce’nin bu yatırımla turizmde hak ettiği yeri alarak, ülkemizde ilk tercih edilen destinasyonlarından biri olacağına inanıyorum. Sanayi ve ticaret alanında her gün daha da gelişen Düzce’miz; sahip olduğu turizm potansiyeli ile de parlamaya hazır bir yıldızdır” dedi.

Beril Khalaf Interiors’a “Honorable Mention” Ödülü!

Etkileyici ve benzersiz tasarımıyla dikkat çeken GKT Bodrum Evi, mimari ve iç mimari kategorilerde dünyanın en iyi projelerinin yarıştığı Los Angeles merkezli International Design Awards (IDA) 2021’de “Residential” kategorisinde Honorable Mention ödülünün sahibi oldu.


New York ve İstanbul merkezli ofislerinde konut, ofis ve ticari alanlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede iç mimari proje tasarımı ve uygulama işleri yapan Beril Khalaf Interiors, Los Angeles merkezli International Design Awards (IDA) 2021’de “Residential” kategorisinde “Honorable Mention” ödülüne layık görüldü. Mimari, İç Mimari, Ürün Tasarımı, Grafik Tasarım ve Moda Tasarımı alanlarında dünyanın en iyi tasarım vizyonerlerini tanımak, kutlamak ve teşvik etmek amacıyla bu yıl 16. kez düzenlenen IDA 2021 her yıl dünyanın farklı köşelerinden yapılan çok sayıda başvuruyu, ilgili alanlarda saygınlığı ile tanınan uluslararası jüri heyeti aracılığı ile değerlendiriyor.


GKT Bodrum Evi’nin Özellikleri
Bodrum’un Yalıkavak mevkiinde yer alan yaklaşık dört dönümlük bir arazi üzerine konumlanmış 470 metrekarelik bir oturuma sahip olan GKT Bodrum Evi, sete oturan üç katlı taşla kaplı bir yapı olarak yaklaşık 13 yıl önce inşa edilmiş. Sadece Bodrum’da bulunan lokal bir taş olan ‘’Çilek Taşı’’ ile inşa edilen yapının girişinde bir de müştemilat alanı bulunuyor.


GKT Bodrum Evi’nin giriş katındaki salon ve en üst katta bulunan ebeveyn odasının tonoz ve yüksek tavana sahip olması, evde huzur ve sakinlik veren bir atmosfer sağlamış. Yine giriş katta konumlanan açık mutfak ve salona 30 metrekarelik Bodrum’un eşsiz deniz manzarasını gören bir teras eşlik etmiş. Terasta yaz gecelerinin hafif esintisinde açık havada izleyebileceğiniz filmlerin yanı sıra bahar ve ya kış aylarında da manzaranın tadını çıkarabilmek adına, oturma düzeninin tam ortasına konumlandırılmış bir odun şöminesi yerleştirilmiş. Salon kısmının önünde yer alan diğer teras ise pergola ile kapalı olarak tasarlanıp yaz kış kullanım için konforlu ve elverişli hale getirilmiş.


Evin en alt katına ise iki adet çocuk odası ve iki adet misafir odası konumlandırılmış. Bu kattaki çocuk odalarının yapının alt kotundaki bahçe ve meyve ağaçlarının bulunduğu ekim-dikim alanına bağlantısı sağlanmış. Yine çocukların deneyimleyebilmesi ve doğa ile iç içe büyüyebilmeleri adına evin girişindeki müştemilat kısmının arkasına bir kümes alanı inşa edilmiş.
Yapının bulunduğu arazinin bir yamaçta konumlanması sebebiyle farklı kotlarda farklı konseptlerde oturma alanları tasarlanmış. Bir noktada havuz başında güneşten tam anlamı ile faydalanabilirken aynı saat dilimi içerisinde zeytin ağaçlarının serin gölgesi altında yer alan oturma alanında vakit geçirilebilecek bölümler yaratılmış.


Çevre Dostu Tasarım
GKT Bodrum Evi’nde, bulunduğu arazinin elverişli olması ve ev sahibinin doğaya duyarlılığı sebebiyle solar sistem kullanılarak tüm elektrik giderlerinin güneş enerjisi ile elde edilebilmesi sağlanmış. Sürdürülebilirlik ve kullanım kolaylığı düşünülerek zeminde mikro beton uygulaması yapılmış ve duvarlar için dekoratif sıva tercih edilmiş. Yapının geleneksel mimarisinin sağlamlığından ve kompaktlığından yararlanılarak yüksek yalıtım katmanı, ısı geçirmez camlar ve mimaride açılan bazı yırtıklarla gün ışığından tam performans faydalanılmış.


International Design Awards (IDA) 2021’de ‘’Residential’’ kategorisinde ‘’Honorable Mention’’ ödülünün sahibi olan GKT Bodrum Evi’nde ferah ve açık alanlar yaratılarak huzurlu ve sakin bir atmosfer yaratmak hedeflenmiş.

İnşaat Maliyetlerinde Rekor Artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, Kasım 2021’de aylık yüzde 7,94, yıllık yüzde 48,87 arttı.

TÜİK Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, Kasım 2021’de aylık yüzde 7,94, yıllık yüzde 48,87 arttı.

Yüzde 48 Yükseldi
TÜİK verileri hakkında bilgi veren Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, “Bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 60,13, işçilik endeksi yüzde 22,50 arttı. Bina inşaatı maliyet endeksi, geçen yıl kasımda bir önceki aya göre yüzde 7,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,79 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 10,54, işçilik endeksi yüzde 0,26 artış kaydetti. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 60,29, işçilik endeksi yüzde 22,55 yükseldi” dedi.

Yatırımcı Zorlanıyor
Artan fiyatlar nedeniyle yatırımcıların yeni konut yapımında zorlandığını aktaran Özsan, “Son 1 yılda büyük artışlar yaşandı. Döviz her ne kadar düşmüş olsa da fiyatlar aynı oranda düşmedi. Bu da yatırımcıları yeni konut yapımında zorluyor” ifadelerini kullandı.

Cubo’da İyiliğin Rengi: “Yeni Başak”

Elegant interior design, modern living room with frame mockup on orange color background, 3d render, 3d illustration

Cubo Boya’nın iç mekanlar için geliştirip ürettiği Cubosoft Serisi iç cephe boyaları renk yelpazesinde yer alan Yeni Başak (C1020) yaşam alanlarına sıcak, doğal, samimi ve ferah bir atmosfer kazandırıyor.

Mekanın rengi insanların ruh halini doğrudan etkileyen bir güce sahip. Yaşadığınız alanın aldığı ışık, mekanın genişliği, seçtiğiniz mobilyalar, zeminler ve duvarların renkleri size bir şey söylüyor. Cubo’nun iç cephe renk kartelasında yer alan ‘’Yeni Başak’’ rengi sıcak, modern. Yeni Başak iyiliğin rengi.


Mekânlar tasarlanırken kullanıcıların mekânı nasıl algıladığı bir tasarım konusu. Yapılan tüm araştırmalar, mekânların psikolojik mesajlar içerdiğini doğruluyor. Mekânın rengi insana nüfuz eder.


Cubo Boya’nın iç mekanlar için geliştirip ürettiği Cubosoft Serisi iç cephe boyaları renk yelpazesinde yer alan Yeni Başak (C1020) yaşam alanlarına sıcak, doğal, samimi ve ferah bir atmosfer kazandırıyor.


Özellikle oturma odalarından yatak odalarına kadar yaşamın her alanına alternatif oluşturan Yeni Başak rengi, pastel ton olmasından dolayı insan psikolojisi üzerinde olumlu ve sakin bir etki yaratıyor.


‘’Yeni Başak’’ rengi ile yaratacağınız yaşam alanlarını sakin, iyi duygular veren, pozitif ve sıcak mekanlara dönüştürebilirsiniz.

Hazır Beton Endeksi 2021 Aralık’ta Yönünü Aşağıya Çevirdi

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı. Bütün endeksler aralık ayında negatif tarafta yer almıştır. Buna bağlı olarak da Birleşik Beton Endeksi, bütün endekslerdeki gerileme ile birlikte yönünü aşağı çevirmiştir.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.


En Hızlı Daralma Faaliyette Görüldü
THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, Bütün endeksler aralık ayında negatif tarafta yer almıştır. En hızlı daralma faaliyette yaşanmıştır. Zaten negatifte olan beklentideki gerileme hızlanmıştır. Güven Endeksi son bir yılın en düşük değerini görmüştür. Birleşik Beton Endeksi, bütün endekslerdeki gerileme ile birlikte yönünü aşağı çevirmiştir.


Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise aralık ayında bütün endekslerde ciddi bir gerileme görülmektedir. Faaliyet eşik değerin altına inmiş olup diğer endekslere göre en fazla daralan endeks olmuştur. Beklenti ikinci en fazla daralan endeks olmuştur. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla güven düzeyi de gerilemiştir.


Fiyat artışının arkasında talep yönlü bir enflasyondan ziyade maliyet enflasyonunun olduğu gözükmektedir
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “İnşaat Maliyet Endeksi’ne ilişkin en son veri kasım ayına aittir. Buna göre son bir yılda inşaat maliyeti %49 oranında artmış görünmektedir. Yalnızca kasım ayındaki artış oranı, bir önceki aya göre %8’dir. İster bina olsun isterse bina dışı yapılar olarak alınsın yıllık bazda %50’ye yakın bir artış ortaya çıkıyor ki bu durum bize fiyat artışının arkasında talep yönlü bir enflasyondan ziyade maliyet enflasyonunun olduğunu göstermektedir. Aralık ayında maliyetlerdeki artışın hızlandığı tahmin edilmektedir.” diye konuştu.


Sözlerine maliyet artışının talebe olan yansımaları ile devam eden Yavuz Işık “Son 13 aydır ipotekli ilk el konut satış rakamları aylık bazda 10.000’in altında iken ilk defa geride bıraktığımız kasım ayında bu rakam 10.635 olmuştur. Tarihsel veriler, tüketicilerin konut kredisi kullanmakta istekli olmadıkları dönemde ikinci el konuta ilgi gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Geride bıraktığımız kasım ayında, banka kredisi ile alınan konut sayısı artmasına rağmen bu talebin önemli bir kısmı ikinci el konuta kaymıştır. Bunun nedeni inşaat maliyetlerindeki yükseliştir. İkinci el konuta olan ilgi, pazarın ilgili kısmındaki fiyatları da yukarı çekmektedir ki bu talep önümüzdeki dönemde pazarda bir dengelenme sağlayacaktır. İnşaat sektörünün gelişim gösterdiği dönemde ilk el ipotekli konut satış rakamları yıllık bazda 200 bine yaklaşmakta, kötüye gittiği dönemlerde 100 bin sınırına gerilemektedir. Bu yıl ilk 11 ayda ipotekli ilk el satışlarının 66 binde kalması, yıl sonunda 100 bin rakamını yakalamamızın imkânsız olduğunu göstermektedir. Sadece bu rakamın düşüklüğü dahi 2021 yılında inşaat sektörünün yaşadığı zorluğu açıklamaktadır.” dedi.

2022 Otel Tasarım Trendleri

İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 otel tasarım trendlerini değerlendirdi.

Designist çatısı altında, ulusal ve uluslararası ölçekte projelere imza atan İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 yılında otel iç mekanlarında karşımıza çıkacak dekorasyon trendlerini değerlendirdi. Aslı Arıkan Dayıoğlu’na göre bu yıl otel yapılarında doğal malzemelerin kullanıldığı, tüm duyulara hitap eden ve ev sıcaklığında tasarımlar ön plana çıkacak.


Designist Kurucusu İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 yılında otel tasarımlarında konuşulacak yenilikleri ve karşımıza çıkacak dekorasyon trendlerini aktardı. Doğal renkler, dokular ve malzemelerin hakim olduğu, kullanıcıların tüm duyularına hitap eden otel tasarımlarının ön planda olacağını aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, özellikle sürdürülebilir mekanların başarılı olacağını vurguluyor.


Son iki yıldır yaşadığımız Covid-19 salgınıyla beraber hayatımız ve önceliklerimizin boyut değiştirdiğini aktaran İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, evlerimize dönmemizle beraber, gittiğimiz ve konakladığımız mekanlarda da ev sıcaklığı aramaya başladığımızı dile getiriyor. Tek düze ve fabrikasyon şekilde tasarlanmış mekanlardan ziyade, sanatla ve eski güzel günleri hatırlatan vintage mobilyalarla zenginleştirilmiş farklı mekan arayışlarına girildiğini, bu nedenle daha kişiye dönük ve sıcak mekanların pandemide ön plana çıkmaya başladığını aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, dolayısıyla tasarımcılar olarak tasarladıkları otellerin daha kişisel ve ev konforundaki mekanlara dönüşmeye başladığını sözlerine ekliyor.


“İnsanlar Nasıl Hissettirdiğinizi Asla Unutmazlar”
“İnsanlar ne söylediğinizi unutur, ne yaptığınızı unutur ama onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar” sözünü hatırlatan Aslı Arıkan Dayıoğlu, otel mekanlarında duygu ve hisleri tetikleyici oyunlar yaratmanın kişi üzerinde kalıcı bir izlenim yaratmak için en güçlü araçlardan biri olduğunu ve bunu nasıl başaracağınızı anladığınızda sihrin ortaya çıktığını dile getiriyor.


2019 yılından itibaren değişen ihtiyaçlar ve isteklerin, ikincil ev, sağlıklı ve biyofilik iç mekanlar, sirkadyan aydınlatma teknikleri, iç dış mekan hibridleri trendlerini beraberinde getirdiğini vurgulayan İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, bir örnek otel odaları ve toplu üretim mobilyaların artık ilgi görmediğini, dolayısıyla her otelde görülen standart ürünler yerine, o otele özel tasarımlar veya değerli toplama mobilyalar görmeye başladığımızı aktarıyor. Buna ek olarak otellerde daha önce görmediğimiz Marshall amfi veya her otel odasının vazgeçilmezi olan soğuk ışıklı mini barların yerini bazı otellerde Smeg marka ürünlerin almaya başladığını sözlerine ekliyor.


“Konaklama Tasarımları Da Çevreye Duyarlı Hale Geliyor”
‘’Sosyal mesafe ile evlere dönülünce, insanlar hem gezip hem çalışmaya başladılar. Dolayısıyla otel odasını hem evi hem ofisi gibi kullanan gezginler ortaya çıktı. Eskiden çoğunlukla dışarda vakit geçirildikten sonra gece dönülen odalar, şu anda gündüz de hem ofis, hem spor salonu, hem de mutfak olarak kullanılmakta. Bu da odaların konfor katsayısının artması gerekliliğini ortaya çıkarttı. Yatakta ya da masada çalışılabilen alanlar, mini mutfaklar, odada spor yapılmasına imkan veren ekipmanlar ve teknoloji üzerine eğilindi” diyen Aslı Arıkan Dayıoğlu bunlar dışında en önemli faktörün artık konaklama tasarımlarının da nihayet çevreye daha duyarlı hale gelmesi olduğunu aktarıyor. Özellikle genç nesiller ve yeni jenerasyon otel müşterilerinin sürdürülebilirliğe giderek daha fazla değer verdiğini ve kaldıkları otellerde bu özellikleri aramaya başladıklarını sözlerine ekliyor.


Artık projelerde günümüzün en önemli konusu olan karbon ayak izimizin sorgulandığını, malzeme seçimlerinin ve alt yapının minimumda veya sıfır noktasında karbon ayak izine göre organize olmasının beklendiğini dile getiren İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, bu durumun dünyamız adına çok önemli ve gerekli bir adım olduğunu vurguluyor.


Pandemi İle Otellerde Yaşanan Değişimler
Lobi alanlarında ise sosyal mesafeyi sağlamak için daha az mobilya tercih edilmeye başlandığını aktaran iç mimar, hem Covid-19 hem de İskandinav tarzın baskın hale gelmesi ile nötr, sade ve kolay temizlenebilir malzemeler görmeye başladığımızı dile getiriyor ve ekliyor: “Halı kullanımı azaldı, daha küçük ve yıkanabilir kilimler ön plana çıktı. Yine lobi alanlarında da evimizin sıcaklığını verecek mobilyalar ve aksesuarlar görmeye başladık. Doğal aydınlatma ve yeterli, loş aydınlatmalar değer kazandı.”
Restoranlarda kolay temizlenir, kendi kendini temizleyen, anti bakteriyel malzemeler tercih edilmesi gerektiğini aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, son bir sene içerisinde çeşitli ar-ge çalışmaları yürüten firmalar tarafından mikrop barındırmayan cam ve seramik malzemeler üretilmeye başlandığını dile getiriyor. Özellikle sirkülasyonun çok yoğun olduğu turizm sektöründe, insanın yüzeylerle ve objelerle çok haşır neşir olduğu iç mekanlarda bu tip malzemeleri görmeye başlayacağımızı aktarıyor ve ekliyor: “Örneğin Şişecam yüzeylerdeki virüs ve bakterileri etkisiz hale getiren bir kaplama üretti, tekstil endüstrisinde de mikro bakteriyel kumaş üretimine yönelik ar-ge çalışmaları yürütülüyor. Bütün bu yeni malzeme arayışının yanında az çok aşina olduğumuz sensörlü dünyaya daha çok girmeye başladık. Başlıca genel mekanlardaki asansör ve tüm kapılarda sensörlü hatta sesle açılan sistemleri daha çok göreceğiz. Banyolarda lavabo bataryalarının yanı sıra, duşlarda da su tüketimini de minimuma indiren daha bilinçli sensörlü sistemlere doğru ilerlemekteyiz.”


Wellness ve SPA Alanları Önem Kazanıyor
SPA alanlarının daha öncelerde otel tasarımlarında az kişi tarafından kullanıldığı için geri plana atılmakta olduğunu fakat artık insanların sağlıklarına ve kondisyonlarına daha çok dikkat etmeye başlamasıyla beraber SPA alanlarının da önem kazandığını aktaran iç mimar, otelin dışından da ziyaretçiye hitap eden, ziyaretçiyi burada daha fazla vakit geçirmek için motive eden SPA tasarımlarını görmeye başladığımızı dile getiriyor.


“İnsanın 24 saatlik mod değişimlerini dikkate alan ışık şiddetinin azalıp çoğaldığı sirkadyan aydınlatma sistemi, toksik olmayan doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeler, biyofilik konseptler ön plana çıkmakta. Bununla beraber ahşap ve doğal malzemelerden oluşan fitness ekipmanları göreceğiz” diyen Aslı Arıkan Dayıoğlu, Covid-19 sebebi ile outdoor spor alanlarının önem kazandığını ve Designist olarak Londra’da tasarlamakta oldukları butik otel projelerinde teras alanı ile beraber çalışan bir stüdyo sistemi kurgulamakta olduklarını dile getiriyor.


Pandemi ile birlikte evde spor çağına geçildiğini, çoğu insanın artık başkalarıyla temas halinde spor yapmak istemediğini aktaran iç mimar, buna çözüm olarak hem mevcut otelin stüdyosu ile entegre çalışan hem de kendi sisteminde daha önceden kayıt edilmiş derslerden oluşan sistemler geliştirildiğini sözlerine ekliyor.


Designist olarak yakın zamanda hayatımızdan çıkacak olsa bile Covid-19’un etkilerinin devam edeceğini ve teknolojinin yardımı ile de basmakalıp ve fabrikasyon şeklinde üretilen otellerin geride kalacağını düşündüklerini vurgulayan Aslı Arıkan Dayıoğlu, doğal malzemelere, tüm duyulara hitap eden dokulara yer veren, hijyenik ve ev sıcaklığında tasarımların ön plana çıkacağını ve başarılı olacağını aktarıyor.

Vitra’ya Wallpaper* Tasarım Ödülü

Londra Tasarım Madalyası sahibi Tom Dixon’ın Vitra iş birliğiyle geliştirdiği Liquid koleksiyonu, dünyaca ünlü Wallpaper* dergisinin tasarım ödülünü aldı.

Tasarım ikonu Tom Dixon’ın Vitra işbirliğiyle geliştirdiği koleksiyona ilk ödül, ünlü Wallpaper* dergisinden geldi. Tüm dünyadan kullanıcıların ihtiyaç ve zevklerine uygun banyo deneyimi geliştirmek üzere 2000’lerden başlayarak ünlü tasarımcılarla işbirliği yapan Vitra, İngiliz tasarımcı Tom Dixon ile akışkan formlarıyla dikkat çeken Liquid koleksiyonuna imza attı. Tasarım topluluğuna hizmetlerinden dolayı 2000 yılında İngiltere Kraliçesi tarafından Britanya İmparatorluk Nişanı (OBE) ile ödüllendirilen Dixon, ilk kez banyo için ürünler tasarladı. Avrupa lansmanı Londra’da yapılan ve kısa bir süre sonra Türkiye’de de tanıtılacak Liquid koleksiyonunda; seramik sağlık gereçlerinin yanı sıra, banyo mobilyası, aksesuar, yer ve duvar karoları da yer alıyor.

Vitra, banyo tasarımında estetiğin yanı sıra insan sağlığı, hijyen, ergonomi, güvenlik, yüksek performans ve kaliteyi bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Benzersiz bir banyo deneyimi yaratmak için dünyaca ünlü tasarımcılar ve tasarım ofisleriyle işbirliği yapan VitrA bugüne kadar tasarım, inovasyon ve üretim yetkinliklerini Arik Levy, Claudio Bellini, Terri Pecora, Sebastian Conran, Christophe Pillet, Matteo Thun ve Ross Lovegrove gibi tasarımcılar ile Indeed, NOA, Pentagon Design, Pilots Design gibi tasarım ofislerinin uzmanlıklarıyla buluşturdu.

Manisa’ya 48 Kilometrelik Altyapı Projesi

MASKİ, Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesi’nde 48 kilometrelik altyapı projesini hayata geçiriyor.


Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, 18,5 milyon TL’lik yatırım bedeli ile beldeden mahalleye dönüşen Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesi’nde 48 kilometrelik içme suyu ve kanalizasyon hattı döşeme çalışmalarına devam ediyor.
Genel Müdürlüğü, beldeden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerini de sağlıklı alt ve üstyapıya kavuşturmaya devam ediyor.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde 25 kilometre içme suyu ile 23 kilometre kanalizasyon hattı döşeme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. 18,5 milyon TL yatırım bedeli ile yürütülen proje kapsamında 400 tonluk içme suyu deposundaki inşaat çalışmaları tamamlandı.


Mahallede yürütülen çalışmaları Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Serkan Emir de, teknik personel ve yüklenici firma yetkilileri ile birlikte yerinde inceledi.Hat yenileme esnasında çıkan eski boru ve vanaların yer aldığı sergiyi de Mahalle Muhtarı Erdal Terim ve mahalle sakinleri ile birlikte inceleyen Daire Başkanı Emir, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatları ve ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda çalıştıklarını ifade etti. Mahalle sakinleri eski malzemeleri gördüklerinde büyük şaşkınlık yaşadıklarını ifade ederek, yapılan çalışmalar için emeği geçen herkese teşekkür etti. Daire Başkanı Emir, altyapı çalışmalarının ardından mahallede üstyapı işine de başlayacaklarını ifade etti. Emir ayrıca, çalışmaların tamamlanmasının ardından yeni nesil mekanik su sayaçları ve muhafaza kutularının montajının da MASKİ tarafından ücretsiz bir şekilde yapılacağını belirtti. –

Redstone, Franchise Sistemiyle Hızla Büyüyor

Türkiye’nin ilk global gayrimenkul şirketi olma iddiasıyla yola çıkan Redstone, yenilikçi franchise sistemiyle hızla büyüyor.

Redstone Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Kısa sürede Rusya, Güney Afrika, İspanya, Fransa, Almanya, Kazakistan, Polonya ve şirketimizin ofisinin de bulunduğu Amerika’nın da dahil olduğu 8 ülkeye franchise verdik. Şu an yurtiçi ve yurtdışında toplam 40 şubeye ulaştık. 1 yıl içinde bu rakamı 100’e çıkarmak, 3 yıl içinde de pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.

Evrim Kırmızıtaş Başaran, Türkiye’den dünyaya açılan ilk global gayrimenkul franchise sistemi olma iddiasıyla yola çıkan Redstone’u kurdu. Sadece birkaç ay içinde 40 şubeye ulaşan Redstone’un basın toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Bundan 2 yıl önce karar verdiğim kendi markamı yaratma fikri, araya pandeminin girmesiyle 2021’in son aylarında hayata geçti. Ancak bu kadar kısa sürede karşılaştığımız yoğun talep, bizi bile şaşırttı. Sadece sosyal medya hesabımdan yaptığım duyuruyla, ilk 24 saat içinde yurtiçi ve yurtdışından 1.000’e yakın başvuru aldık. İlk 3 ay içinde genel merkez personel sayımız 60’a yükseldi ve daha büyük bir ofise geçmek durumunda kaldık” dedi.

“Hedefimiz 3 Yıl İçinde Pazar Lideri Olmak”

1 yıl içinde 100 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Başaran sözlerine şöyle devam etti: “Kısa sürede Rusya, Güney Afrika, İspanya, Fransa, Almanya, Kazakistan, Polonya ve şirketimizin ofisinin de bulunduğu Amerika’nın da dahil olduğu 8 ülkeye franchise verdik. İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs başta olmak üzere pek çok ülkeden yatırımcılarla da görüşmelerimiz sürüyor. 3 yıl için şube sayımızı 300’e çıkararak pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.

“Global Bir Franchise Şirketi Olmak Sermaye Gücü Gerektiriyor”

Şu anda özellikle Amerikan şirketleri tarafından domine edilen gayrimenkul franchise pazarındaki rakamların ve verilen çok sağlıklı olmadığının altını çizen Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu firmaların çoğu, yurtdışındaki genel merkezlerine şube sayısı üzerinden rapor verdiği için çok da sağlıklı ve güncel bilgi vermiyorlar. Ayrıca global firmalar Türkiye pazarına girince kendi CRM sistemleri, dünya çapındaki global altyapılarıyla giriyorlar. Biz Redstone olarak her şeyi sıfırdan yapıyoruz. Global bir franchise firması olmak, ciddi bir yatırım ve operasyon gücü gerektiriyor. Yerel bir emlak firması değil de global olmak isteyen bir marka iseniz, tüm adımlarınız planlı olmalı ve arkanızda da ciddi bir sermaye gücü bulunmalı. Ben bu konuda her zaman iddialıydım ama Başaranlar Yatırım Holding ortaklığıyla dünyaya meydan okuma gücünü kendimde buldum.”

“Dünyadaki Türk Girişimcileri Bir Araya Getiriyoruz”

Bu sektöre girdiğinden beri hep fark yaratmak ve ilklerin peşinde olduğunu söyleyen Başaran, “Asıl başarıyı da bu bakış açısının getirdiğine inanıyorum. Şimdi de Redstone’la Türkiye’den dünyaya açılan ilk gayrimenkul franchise markası olarak bir ilki başarıyoruz. Biz dünyanın farklı noktalarındaki Türklere de bu anlamda bir istihdam yaratıyoruz. Bir Türk firmasıyla global anlamda çalışma fırsatı sunuyoruz. Bu anlamda da Redstone olarak dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türk girişimcileri birbirine bağlamak gibi bir misyonumuz olacağını görüyorum” dedi.

“Sahadan Gelmenin Avantajıyla En İyileştirilmiş Sistemi Sunuyoruz”

Bu sektörde kendi markasını yaratan ve bunu global olma iddiasıyla hayata geçiren ilk kadın girişimci olan Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde maalesef pek çok farklı sebeple basite indirgenen emlak alım-satım işi; benim için dünyanın en zevkli, asil ve en kazançlı işi. Bu sektöre olan inancımla, bugün bu kadar rekabet yoğun ve zor bir sektörde uluslararası anlamda girişim yapan ilk kadın girişimciyim. Piyasada en büyük satışları yapan biri olarak, sektöre girişimci olarak bu iddiada giren biri olmanın da ciddi bir sorumluluğu var. Sahadan gelmenin avantajıyla, diğer firmaların zayıf oldukları noktaları ve eksiklerini biliyorum. Bu da Redstone’un sunduğu fırsatları ve rakamları da daha avantajlı hale getiriyor. Örneğin; sektörde broker’ların genel merkeze cirodan verdikleri pay olan ‘royalty’ ücreti, ortalama yüzde 10 iken bu rakam bizde yüzde 5. Ayrıca global şirketlerin franchise ücretleri Türkiye’de 30 bin dolar, yurtdışında ise 100 bin dolarlara kadar çıkıyor. Biz bu rakamı 100 bin TL’ye sabitledik. REDSTONE olarak gayrimenkul franchise sistemindeki tüm rakamlarını ‘iyileştirilmiş’ ve ideal oranlarda sunuyoruz. Çünkü beraber kazanmak ve Türkiye’nin bu anlamda yurtdışına açılan ilk markası olmak istiyoruz.”

“Şu An Gayrimenkul Sektöründe Fırsatların Olduğu Bir Dönemdeyiz”

Şu an ülkenin içinden geçtiği zorlu ekonomik sürecin gayrimenkul alım-satımı açısından pek çok fırsat yarattığını hatırlatan Başaran, “En fazla fırsatın olduğu dönemdeyiz. Zor bir süreçten geçiyoruz evet ancak gayrimenkul fiyatları yükseldiği için nakite dönmek ve küçülmek için satış yoluna gidiliyor. Bu anlamda alım-satım sektörü oldukça hızlı gidiyor. Böyle dönemler her zaman en fazla alım- satım yapılan ve gayrimenkullerin el değiştirdiği dönemdir. Büyük evde oturuyorsa küçüğe geçer, boş evi dükkanı varsa kiraya vermek ister” dedi.

Sektörde yaptığı büyük rekor satışlar nedeniyle, zaman içinde ‘Evrim Kırmızıtaş için lüks bina, yalı satar’ gibi bir algı oluştuğunu belirten Başaran, “Bu Redstone için geçerli değil. Müşteri profilimiz de portföyümüzde hem yerel, hem uluslararası anlamda en geniş yelpazede, her ihtiyaca hizmet eden bir çeşitlilikte olacak” şeklinde konuştu.

Mimark Mimarlık’tan Sürdürülebilir Bir Tasarım: EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası

Mimark Mimarlık, elektromekanik endüstride ülkenin önde gelen imalatçıları arasında yer alan EAE Grubu’na bağlı EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası’nın iç mekanlarını tasarladı.

Uluslararası arenada gerçekleştirdiği mimari ve iç mimari tasarımlar ile ön plana çıkan Mimar Kaan Kutsal Alkan liderliğindeki Mimark Mimarlık, Kocaeli Dilovası’nda yaklaşık sekiz bin metrekare üzerine konumlanan EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası’nın tasarımını, markanın üretim sahası olan enerji aktarımının “kesintisiz” olması gerekliliği kuralına paralel olarak sürdürülebilir bir anlayışla gerçekleştirdi.

Yapının giriş fuayesinde başlayan aydınlatmalar grafik olarak kesintisiz şekilde devam ederken, tüm mekanların zemin ve tavanlarında uygulanan sürekli bir çizgi ile konsepti tamamlayan tasarım ekibi, yapının tümünde EAE’nin kendi armatürlerini ve aydınlatma tasarımlarını kullanmış. Mobilya seçiminde fonksiyonel ve estetik ürünler tercih eden mimarlar, toplantı odalarında yer alan TV duvarlarını projeye özel olarak kendileri tasarlayıp ürettirmiş.


Atıkların Tasarıma Dahil Edildiği Sürdürülebilir Yaklaşım
Giriş karşılama alanından başlayan sürdürülebilir tasarım anlayışı doğrultusunda, yeşilin cömertçe kullanıldığı bitkilendirme çalışması ve kullanılmış eski ahşap malzemelerin yeniden dönüştürülerek tasarıma dahil edilmesi ile markanın vizyonu ve çevre konusundaki hassasiyeti görünür kılınmış.


Genel olarak modern ve sakin bir mimari dile, nötr renk seçimlerine sahip olan yapının iç mekan tasarımlarında kırmızı, gri ve beyazdan oluşan kurumsal renkler dengeli bir şekilde kullanılmış. Ofisin yarı açık tavanlarında kullanılan ve kırmızı renkle vurgulanan akustik paneller plastik pet şişelerden dönüştürülmüş çevre dostu ürünlerden seçilmiş. Pet şişelere ikinci bir şans vererek onları iç mimari projelere dahil eden sürdürülebilir akustik markası Feltouch’ın tamamen çevre dostu ve “well-being” odaklı dekoratif çözümleri, yapının tasarımıyla uyum içinde yerleştirilmiş. Zeminde ise Forbo zemin kaplamaları tercih edilmiş.

Vitra ile Güvenli Adımlar

Vitra’nın geliştirdiği akıllı yüzey teknolojisi V-Safe, tüm seramik zeminlerde keyifli ve güvenli adımlara imza atıyor.


Yaşamı kolaylaştıran çözümler üreten VitrA’nın geliştirdiği akıllı teknoloji V-Safe, özel yüzeyi sayesinde güvenli yaşam alanlarına kapı aralıyor. V-Safe, bebek ve çocuk odalarından ıslak alanlara, dış mekanlardan endüstriyel ortamlara uzanan bir yelpazede farklı ihtiyaçlara cevap veriyor.


Vitra’nın kaymayan ve kolay temizlenen yüzeyler yaratan V-Safe teknolojisi, bebek ve çocuk odalarından banyo ve mutfaklara, yüzme havuzu ve SPA’lardan endüstriyel alanlara pek çok mekanda kullanılabiliyor. V-Safe ile ekstra güvenlik, hijyen ve dayanıklılık gerektiren tüm iç ve dış yaşam alanlarında keyifle ve güvenle adım atılabiliyor.


Bebekler ve çocuklar için güvenli yaşam alanları oluşturan V-Safe Mini; kaydırmaz, yumuşak dokunuşlu ve hijyenik yüzeyler sunuyor. Islak alanlara özel tasarlanan V-Safe Wet, kaydırmazlığının yanı sıra, kolay temizlenmesi ve hijyenik olmasıyla da öne çıkıyor. Dış mekanlara özel V-Safe Outdoors, yüksek derecede kaydırmazlığın yanı sıra, aşınma ve hava koşullarına karşı dayanıklılık özelliğiyle birlikte geliyor. V-Safe Industrial ise endüstriyel alanlar için en yüksek seviyede kaydırmazlık özelliğine sahip.

Gayrimenkul PR’dan Gayrimekul Satacaklara Öneriler

Dalgalı piyasalarda gayrimenkul satma veya alma kararı vermeden önce güncel emlak endeks değerleri ve finansal koşulların gayrimenkullere olan etkilerinin bilinmesi gerektiğini belirten Gayrimenkul PR şirketi, “Gayrimenkuller doğru satış pozisyonunda olmalı” açıklamasını yaptı.

Döviz kurlarına bağlı olarak inşaat maliyetlerinde ve ikinci el konut fiyatlarında dalgalı piyasa koşullarının olduğuna vurgu yapan Gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara merkezli Gayrimenkul PR şirketi, “Gayrimenkulün fiyatı doğruysa ve ileri düzeyde pazarlanırsa ekonomik şartlardan bağımsız olarak her zaman satılabilir” diyerek inşaat firmalarına ve mülk sahiplerine yönelik önemli bilgilendirmeler yaptı.

Gayrimenkulü Satmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

1. Satma Nedeni: Mülk sahiplerinin gayrimenkulünü satmak için gerçek bir nedenleri olmalı. Yüksek fiyata alıcı bulur mu? anlayışıyla gayrimenkul satılamaz. Başka bir ihtiyacını gidermek veya farklı bir gayrimenkul almak için gayrimenkul satılıyorsa ihtiyaç net bir şekilde ortaya konulmalıdır

2.Doğru Fiyatlandırma: Seri ilan sitelerine bakarak gayrimenkulün fiyatının belirlenmesi hata olur. Çünkü; ilan sitelerindeki gayrimenkullerin çoğunun fiyatı emlak endeks değerlerinin ve güncel finansal göstergelere aykırıdır. Özellikle ikinci el gayrimenkul fiyatları mülk sahipleri tarafından belirlendiği için, fiyatlar istikrarsız ve tüketicilerin satın alma motivasyonlarının dışındadır. Bunun için gayrimenkul ekonomisi alanında faaliyet gösteren şirketlerden destek alınmalı. Bölgede satılmış veya satılamamış gayrimenkuller konusunda ikna edici bilgiler alınmalı

3.Gayrimenkulünüz Doğru Temsil Edilmeli: Özellikle lüks gayrimenkullerin pazarlanması uzmanlık gerektiren ve sürecin doğru yönetilmesi gereken bir süreçtir. Klasik emlakçıların pazarlama kabiliyetleri oldukça düşük olduğu için mülk sahipleri alternatif pazarlama kanalları olan kuruluşlarla çalışmalı. Gayrimenkulünüzü en iyi temsil edecek bir kuruluşla anlaşmanızda fayda var. Gayrimenkul ekonomisini bilen kuruluşlarla çalışmanız alıcı açısından güven teşkil etmektedir. Çünkü; bu kuruluşlar gayrimenkulünüzü satın almaya uygun müşterilere kolaylıkla ulaşmaktadırlar. Ayrıca, pazarlık süreci doğru yönetilmeli. Yanlış bir iletişim, satılabilecek bir gayrimenkulün elde kalmasını gerçek alıcıların kaçırılmasına neden olabilir

4.İleri Düzeyde Pazarlama: İlanı girip brandayı asıp müşterinin aramasını bekleme yöntemi yeterince sonuç veremeyebilir. Zaten tüm emlakçılar aynı yöntemi ve aynı şekilleri kullanıyorlar. Burada yapılması gereken ileri düzeyde pazarlamadır. Advertorial yöntemiyle gayrimenkul geniş bir müşteri kitlesine ulaştırılır. Sonuç olarak gayrimenkulün satılma süreci profesyonelce sonuçlandırılır.

Sintek Group: “2022’de ABD Yatırımları Çoğalacak”

Sintek Group Kurucu Ortağı Onur Atakay, 2021 yılında çimento, enerji, demir-çelik ve lojistik başta olmak üzere birçok sektör adına yaşanan gelişmeleri ve pandeminin devam eden etkilerini değerlendirerek 2022 öngörülerini paylaştı.


Çimento, enerji, demir-çelik ve lojistik başta olmak üzere birçok sektör için anahtar teslimi kurduğu ve işletmeye aldığı tesislerin yanı sıra proje geliştirme, mühendislik ve danışmanlık alanlarında sunduğu hizmetlerle tanınan Sintek Group’un Kurucu Ortağı Onur Atakay, 2020 yılında başlayan pandeminin her sektörü olduğu gibi ağır sanayi ve çimento sektörünü de olumsuz etkilediğini belirtti. Yıl sonu raporlarına bakıldığında ise sektörde yüzde 23’lük bir büyüme olduğunu belirten Onur Atakay, 2021’in 9 aylık dönemi özelinde çimento üretiminde 2020’ye oranla yüzde 11.7’lik bir artış yaşandığını ifade etti. Onur Atakay, 2022 için hazırlanan raporlarda ise yüzde 4.0-yüzde 4.4 bandında bir büyüme olacağının öngörüldüğünü açıkladı.

Lokal olmayan, iş ve özel hayatı tüm dünyada derinden etkileyen ve dönüştüren pandemi süreciyle ilgili de bilgiler sunan Onur Atakay: “Pandemi süreci her sektörü etkilediği gibi çimento faaliyetlerini de sekmeye uğrattı. Ancak çimento hızla ayağa kalkan sektörlerden biri oldu. 2021 yılı itibariyle aşılamanın sağlanması ve akabinde ülkelerin sınırlarını açması, yatırım görüşmelerinin sonuçlandırılmasını hızlandırırken, yeni pazar fırsatları da yarattı. Pandemi sonrası yatırımlara baktığımızda, iç pazar çalışmalarına ağırlık veren Türk müteahhitlerin yurtdışı fırsatlarını değerlendirdiklerini gördük. Rusya, Ortadoğu ve Afrika’da yoğunlaşan yatırım çalışmaları ile birlikte 2022 yılında özellikle ABD yatırımlarının çoğalacağını görüyoruz.” dedi.

Sintek Grup’un gelecek dönem hedefleriyle ilgili de bilgi sunan Onur Atakay: “2022 yılında da, edindiğimiz tecrübeler ve kazandığımız başarılar ile yurtiçi ve yurtdışı projelerimize yenilerini eklemeye devam edeceğiz. Avrupa merkezli operasyonlarımıza ağırlık vereceğiz. Bu operasyonlarımızla Türk mühendisliği uluslararası alanda etkin rol oynayacak. Hem 2022’de hem de ilerleyen yıllarda ana hedefimiz, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında katma değeri yüksek projelerin altına imza atmak olacak.” dedi.

Oyak Seyirce Projesi’nde GF Silenta 3A Ürünleri Kullanılıyor

Oyak İnşaat’ın Oyak Seyirce projesinin tesisat sistemlerinde GF Silenta ürün grubunun esnekliği ve sessizliği ile ön plana çıkan üyesi GF Silenta 3A ürünleri tercih edildi.

Ankara’nın Sincan ilçesinde yükselen ve 4 blokta farklı metrekarelere sahip 375 adet konuttan oluşan OYAK Seyirce projesi, doğal yaşam alanları, sosyal imkanları ve ulaşım imkanlarıyla Ankara’nın en prestijli projelerinden biri. Doğa dostu bir mimariye sahip olan proje, GF Hakan Plastik’in yüksek darbe dayanımı ve ses koruması gerektiren tüm noktalarda yüksek performans sergileyen ürünleriyle kaliteli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları sunuyor.

DIN 4109, DIN 4102 sistem standartlarına uygun şekilde formüle edilerek güçlendirilen ve PP’den üretilen ses yalıtımlı GF Silenta 3A sistemi, 4lt/s akış hızında sadece 16 dB ses şiddeti ile tesisat sistemlerinin ihtiyaçları için ideal bir ürün. 3 katmanlı yapısı ile ses oluşumunu en az seviyelere indiren sistem, bu yapısı sayesinde, atık su tesisatlarında suyun boru yüzeyine çarpması veya baskı yapması sonucunda boru sisteminde oluşan sesleri emiyor. Yine yüksek molekülerli formülü sayesinde hava yoluyla yayılan ses dalgalarının dışarı çıkmasını engelleniyor.

EPD belgesine sahip GF Silenta 3A, çevreye karşı duyarlı üretimi ve geniş ürün ailesi ile projelere fayda odaklı çözümler sunuyor. GF Hakan Plastik ürünlerinin uzmanlığı, yapıların geleceğe güvenle ulaşmasına katkı sağlıyor.

Asansör Firmaları, Asansör İstanbul’da Buluşacak

10-13 Mart tarihleri arasında asansör endüstrisini bir araya getirecek olan 17. Uluslararası Asansör İstanbul için geri sayım başladı.


Tarsus Turkey tarafından, AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle 10-13 Mart tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek 17. Uluslararası Asansör İstanbul için geri sayım başladı. Dünya asansör endüstrisinin 2022 yılındaki ilk büyük küresel buluşması olacak fuara 30 ülkeden 400 firma katılıyor. “T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesindeki Sanayi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 2021 Asansör Sektör Raporu’na göre, ülkemizde aktif halde 800 bin asansör bulunuyor. 3 binin üzerinde firmanın 32 bin çalışanıyla faaliyet gösterdiği sektörün yıllık cirosu ise 2-3 milyar dolar olarak tahmin ediliyor” diyen Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, 2020’yi 245,5 milyon dolar ihracatla kapatan sektörün, mart ayındaki fuarla birlikte dünya ihracat liginde üst sıralara çıkacağını söyledi.

Türkiye Asansör Sektörü 358 Milyon Dolar Dış Ticaret Hacmine Sahip

358 milyon dolar dış ticaret hacmine sahip Türkiye Asansör Sektörü, Mart ayındaki büyük buluşmayı bekliyor. Asansör endüstrisinin yurt içi ve yurt dışından lider markalarına, dünyanın dört bir tarafından binlerce satın almacıya ve milyonlarca dolarlık ticarete ev sahipliği yapacak olan Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı, 10-13 Mart tarihlerinde 17. kez kapılarını açacak. “Aksam imalatı, asansör montajı ile bakım ve onarım olarak üç ana kolda faaliyet gösteren Türkiye asansör sanayinde yer alan firmaların büyük bir bölümü, ihracat yapabilme kabiliyetine sahip” diyen Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Fuarımız, hem ihracatçı firmaların pazar paylarını artırmalarına destek olacak, hem de dışa açılacak firmalara yeni ihracat kanalları sunacak” dedi.

Bakanlıkça yayınlanan yönetmelik doğrultusunda, uzman kuruluşlarca, kullanımda olan asansörlerin düzenli olarak periyodik kontrolleri yapılıyor. Bu kontroller sonrasında ise kullanım açısından herhangi bir risk taşımayan asansörlere “yeşil etiket”, hafif riskli olanlara “mavi etiket”, kabul edilebilir risk seviyesinde bulunanlara “sarı etiket”, kullanımı can ve mal güvenliği açısından yüksek riskli olan ve kesinlikle kullanılmaması gereken asansörlere ise “kırmızı etiket” iliştiriliyor. 2020 yılında toplamda 592.230 adet asansörün periyodik kontrolü yapılırken, 235.968 adet asansöre (%40) kırmızı etiket, 48.802 adet asansöre (%8) sarı etiket, 205.673 adet asansöre (%35) mavi etiket ve 101.787 adet asansöre de (%17) yeşil etiket iliştirildi. Neredeyse her iki asansörden birisinin yüksek riskli olduğu Türkiye’de, asansör güvenliğine yönelik en yeni teknolojiler de Asansör İstanbul 2022’de ziyaretçilerle buluşacak. Fuarda güvenli asansörlerin yanı sıra, konut ve ticari bina asansörlerinden hastane asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılardan oto asansörlerine, yük ve servis asansörlerinden engelli asansörlerine kadar tüm yeni makine, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek.

İngiltere’de Konut Fiyatları Hızla Yükseliyor!

İngiltere’de konut fiyatları aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 yükseldi.

Halifax tarafından derlenen verilere göre İngiltere’de konut fiyatları aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 yükseldi. Aralık ayında fiyatlar kasım ayına göre de yüzde 1,1 arttı.


İngiltere’de ev fiyatları aralık ayında 2007 yılından bu zamana kadar en hızlı yükselişi yaşadı. İngiltere’de Halifax tarafından derlenip yayınlanan veriler baz alındığında, İngiltere’de ev fiyatları aralık ayında 2021 senesinin aynı ayına göre yüzde 9,8 arttı. Aralık ayında konut fiyatları kasım ayına oranla yüzde 1,1 yükseldi. 2021 yılında ortalama ev fiyatı 24 bin 500 sterlin yükselerek 276 bin 91 sterlin seviyesine ulaştı.


Halifax konut fiyatlarına ilişkin bulunduğu öngörüsünde, konut fiyatlarındaki artışın 2022 yılında da devam edeceğini, ancak bunun 2020 ve 2021 senesindeki artışlara göre daha yavaş seyredeceğini belirtiyor.

Arsa Yatırımına Talep Arttı

Yükselen fiyatlar nedeniyle ev alma hayalini erteleyenler arsa yatırımına yöneliyor.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamalara göre Türkiye genelinde konut fiyatları yüzde 50 oranında yükseldi. Bu rakam İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bazı büyükşehirlerde yüzde 100’e kadar çıktı. Son dönemlerde konutta artan fiyatlar yüzünden ev sahibi olmak isteyenler arsalara yöneldi. Bütçe dostu olması nedeniyle İstanbul Esenyurt, Tekirdağ Çerkezköy ve Çorlu civarları büyük rağbet görüyor.


Başta ticari yapılar olmak üzere birçok konutun ve arsanın satışını gerçekleştiren Gayrimenkul Danışmanı Gülcan Altınay, emlak satışları hakkında bilgi verdi. Son bir yılda büyük fiyat artışların yaşandığını belirten Altınay, “Konut fiyatları Türkiye genelinde yüzde 50 oranında arttı.   Bu oran İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerin gözde ilçelerinde yüzde 100’e kadar çıktı. İnşaat maliyetlerinin yükselmesi bunun en büyük sonucu. O nedenle de birçok insan birikimleriyle konut alamaz duruma geldi” dedi.Konut fiyatlarının yüksekliği nedeniyle alım yapmayanların yatırıma yöneldiğini aktaran Altınay, “Büyük bir kısmı parasını yatırım araçlarında tutuyor. Ancak bir kısmı da arsalara yöneldi. Şimdi alıp değerlenmesini bekliyorlar. Özellikle de değerinin altında arsa olursa kapış kapış gidiyor” diye konuştu.


Arsa Yatırımcısının Gözdesi Tekirdağ
En çok rağbet gören yerler hakkında da bilgi veren Altınay, “Bütçe dostu olması nedeniyle İstanbul Esenyurt, Tekirdağ Çerkezköy ve Çorlu civarları büyük rağbet görüyor.  Onun dışında Silivri’ye, Çatalca’ya yakın mahalleler isteniyor. İnsanlar, buralara küçük de olsa bir ev yapıp hafta sonları zaman geçirebilecekleri yerler olsun istiyorlar. Pandemi öncesine göre 2-3 kat fiyat artmasına rağmen talep görmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. 


Arsa alırken birçok konuya da dikkat etmek gerekiyor.  Bazı satıcılar imar, tapu gibi konularda yatırımcılara yanlış bilgiler verebiliyor. Altınay konuyla ilgili şunları söyledi: “Arsa satın alırken öncelikle kişiler tapuya gidip üzerinde herhangi bir haciz vs. var mı diye baktırabilir ve belediyeye gidip arsanın imar durumu hakkında sorgulama yaptırabilir. Bunlarla uğraşmak istemiyorsa da özel ekspertiz de anlaşıp, ekspertize bütün arsanın araştırmasını yaptırabilir. Tapu esnasında da resmi olarak ödemeler banka yoluyla yapılır imzalar atılır.”

Diyarbakır Kayapınar İlçesinde Kentsel Dönüşüm Projesi Başladı

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu bölgesinde kentsel dönüşüm projesi sürüyor.


Diyarbakır’da kentsel dönüşüm projeleri hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda yıkım kararı verilen konutlarda yıkımlar başladı. Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu alanında da yıkımlar gerçekleşiyor.


Yıkımı alanına ziyaret gerçekleştiren Vali Münir Karaloğlu, “Vatandaşlarımız bir yere gitmiyor. Yapılacak yeni konutlarında oturacaklar ama bölgede 52 dönüm arazinin 25 dönümü yeşil alan park olacak. Sadece 19 dönümünde konut üretilmiş olacak” dedi.


Yapılan çalışmaları yerinde inceleyen Karaloğlu, Diyarbakır’daki kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgiler verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ortaklığında gerçekleştirilen kentsel dönüşümler hakkında açıklama yapan Karaoğlu şunları kaydetti: “Vatandaşımızla el ele, gönül gönüle bir kentsel dönüşüm faaliyetini hep birlikte başlatıyoruz. Yenişehir’de Dicle ve Feritköşk, Benusen, Bağlar Kaynartepe’de kentsel dönüşüm faaliyetleri devam ediyor. Şehrin göbeğinde ahırlar vardı, koku yapıyordu, sinek üretiyordu. Çevredeki sakinleri ve buradaki vatandaşlarımız da çok rahatsızdı. Çünkü burada insani koşullar çok kötü. Herkesin insani yaşam koşulları iyileştirilmiş bölgelerde yaşama hakkı var. Biz öyle görüyoruz. Diyarbakır’da yaşayan her vatandaşımız bizim için değerlidir, kıymetlidir.”


Vatandaşların yerleşim alanlarından ayrılmayacağının altını çizen Karaloğlu, şöyle konuştu: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kayapınar Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün desteğiyle burada yerinde bir dönüşüm yapıyoruz. Vatandaşlarımız bir yere gitmiyor. Yapılacak yeni konutlarında oturacaklar ama bölgede 52 dönüm arazinin 25 dönümü yeşil alan park olacak. Sadece 19 dönümünde konut üretilmiş olacak. Kayapınar’a, Diyarbakır’a yakışır çok güzel bir yeni mahallemiz inşallah bu 52 dönüm üzerine kurulmuş olacak.”