“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 61

Gayrimenkul Fiyatlarında Normalleşme Olacak

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın eş zamanlı erişimi sayesinde, gayrimenkul ilanlarının kanunlar nezdinde disiplin altına alınmasının en çok emlak ofislerini memnun ettiğini söyleyen Remax Borsa Brokeri Halil Egemen, ‘Konut fiyatları ilan siteleri aracılığı ile kolaylık manipüle ediliyordu. Alınan bu kararla, sahte ilanlara ve suni fiyat artışlarının önüne geçilmiş oldu.’ dedi.

Seri ilan sitelerine dileyenin dilediği fiyatı girerek, satılık ve kiralık konut fiyatlarını spekülatif ataklar ile yukarı çektiğini söyleyen Halil Egemen, ‘’Bundan böyle ilana girilen gayrimenkulün bilgileri kişisel resmi beyan niteliğinde oldu. Keyfi fiyat artışlarına, sahte ilanlara ve konut fiyatlarını manipüle edilmesine son verilmiş oldu. Alınan bu kararla hem devletimizin tapu gelirleri artıracak hem de gayrimenkul piyasası spekülasyonlardan korunacak.’ şeklinde konuştu.

İlanların Güvenirliği Artacak

Gayrimenkul fiyatlarını artıran en önemli unsurların başında, talepten ziyade suni fiyat artışlarının olduğunu söyleyen Egemen, ‘’Kimi zaman mülk sahipleri emlak danışmanlarına, ‘ilan fiyatımı arttırın’ taleplerinde bulunmaktaydı. Doğru fiyat prensibiyle çalışan emlak ofisleri bu türden fiyat artışlarını müşterilerine izah etmekte zorlanıyordu. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilanı verenlerin tüm bilgilerine doğrudan erişebilmesi sayesinde, gerçekte satılık olmayan, sahte ilanlar ortadan kalkacak, fiyatı ve bilgileri doğru olan gayrimenkul ilanları yayınlanacak.’ dedi.

Satıcılar ve Alıcılar Doğru Fiyata Odaklanmalı

Gayrimenkul konusunun insanların hayatlarında verdiği en önemli kararların başında olduğunu söyleyen Halil Egemen şunları kaydetti;

‘’Gayrimenkul alımı ve satımı, sadece yer gösterimi yapmanın ötesinde, ekonomisi ve hukukuyla öne çıkmıştır. Gayrimenkul ilanı yayınlamak dijital beyan niteliğinde olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, herkes doğru fiyatlandırmaya odaklanmalı. Yetkilendirme sözleşmesiyle, prensipli çalışan emlak ofislerinin hizmet kalitesi daha da artıracak. Alıcı ve satıcı kitlesi, konusunda uzman ve gayrimenkulünü en iyi temsil edecek emlak ofisleriyle çalışmalarında uzun vadede sonsuz faydalar görmekteyiz.’’ dedi.

Kahramanmaraş’ta Kavşak Çalışması Başladı

Kahramanmaraş’ta Tevfik Kadıoğlu Caddesi üzerinde planlanan köprülü kavşak çalışmaları başladı. 

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör başlayan çalışmaları yerinde inceledi. İnşaat çalışmaları hakkında yetkililerden bilgi alan Güngör, “Şehrimizin pek çok noktasında yatırımlarımız devam ediyor. Tevfik Kadıoğlu Köprülü Kavşağı projesi de şehrimiz için çok önemli bir yatırım. 55 milyon liralık yatırım bedeli var. İhale ve yer teslim süreçlerinin tamamlanmasının ardından yüklenici firmamız derhal çalışmalara başladı. Bugün de çalışmaların gayet hızlı bir şekilde ilerlediğine şahit olduk. Önümüzdeki günlerde de temel atma törenimizi gerçekleştireceğiz. İnşallah hedeflediğimiz gibi 150 gün içerisinde projemizi tamamlayarak hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız.” dedi. 

Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ise bölgede devam eden çalışmalara ilişkin, “Büyükşehir Belediyemiz tarafından hayata geçirilen Tevfik Kadıoğlu Köprülü Kavşak projesinde çalışmalar başladı. Bugün de bölgedeki esnaflarımızla birlikte bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör, çalışmalar hakkında esnaflarımıza bilgiler aktardı. Esnaflarımız da taleplerini ilettiler. Hayrettin Güngör Başkanımız yol haritasını net bir şekilde ifade etti. İnşallah belirlenen süre içerisinde proje tamamlanarak hemşehrilerimizin hizmetine sunulacak. Bu proje sayesinde hem bölgede trafik sorunu çözülmüş olacak hem de bölgenin gelişmişlik düzeyi artacak.” açıklamalarını yaptı. 

‘’Konut Fiyatları Düşmeyecek’’

Konut fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların akıbeti merak edilirken sektör temsilcileri yorumlarını aktarmaya başladı. FGM Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fecri Koça da konut piyasasını değerlendirdi. 

Özellikle büyükşehirlerde yaşanan konut fiyatlarındaki artışın sonuçları herkes tarafından merak ediliyor. FGM Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fecri Koça, konut fiyatlarında düşüş yaşanmayacağını ve imkanı olanların şimdiden bir konut satın almaları gerektiğini tavsiye etti. 

Bir dönem boyunca herkesin konut inşa ettiğini vurgulayan Koça, “Daha önce inşaat yapımı kimseyi zorlamıyordu. Topraktan, projenin temeli bile atılmadan konutların satışı yapılıyordu ve piyasa yükselişteydi. Sonra herkes inşaat yapmaya yöneldi. Her meslekten; yani inşaattan anlayan, anlamayan herkes inşaatlar yapmaya başladı. Piyasada çok fazla müteahhit yer aldı ve Türkiye’de ciddi manada konut yapıldı. İnşaata başlamadan satış yapılıyordu ve gelen nakit akışıyla diğer konut projelerine başlıyorlardı. Maliyetler artınca konut satışı da sıkıntıya girdi. Maliyet hesapları istedikleri gibi gitmeyenler inşaat işinden çekildi.” şeklinde açıklama yaptı. 

Son 3 yılda yaşanan mali krizi de değerlendiren Fecri Koça, “Son 3 yıla baktığımızda sektörel manada bir kriz yaşandı ve konut üretimi çok çok azaldı. Kimse konut üretemedi, üstüne pandemiyi yaşadık. Pandemi herkesi derinden sarstı. Özelikle inşaat ham maddelerinin bir kısmını yurt dışından ithal ediyoruz. Dünya genelinde pandemi koşulları etkin olduğu için malzemelerde de sıkıntı yaşandı. Bu durumda, mevcut konut fiyatları da yukarı yönlü tırmandı. Fiyat artışları aslında dünya genelinde var. Biz sektör temsilcileri olarak, aslında sonbahar ve kış aylarında fiyatların azda olsa düşmesini bekliyoruz. Şunu söyleyebilirim; yeni yapılacak konutların maliyetleri daha yüksek olacağı için, yeni yapılarında fiyatları yüksek olacaktır. Bu bir müddet daha böyle devam edecektir. Bu nedenle, alım gücü olanların bir şekilde konut almalarını tavsiye ederim. Özelikle ülkemizde bir ürüne zam gelmesi durumunda indirimi çok fazla göremeyiz. Biz çok fazla konut fiyatlarında düşüş beklemiyoruz.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Fahiş Fiyatlı İlanları Sildi

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı tebliğ’e göre internet ortamından yayımlanan ilanlar takibe alınarak fahiş fiyat uygulayanlar ya da sahte duyuru açanların ilanlarının 1 Haziran itibarıyla kaldırılacağını söylemişti. Geçtiğimiz günlerde başlayan yeni uygulama hakkında sektör yetkilileri, düşüncelerini paylaştı. 

Online emlak platformlarına yüklenen ilanların denetleme çalışması uygulamaya başlandı. Uygulamayı değerlendiren Emlakjet Genel Müdürü Tolga İdikat, “Şu anda intibak dönemindeyiz. Sahte ilanlar konusunda hem Gelir İdaresi hem de Ticaret Bakanlığı’na çok fazla şikayet gittiğine dair duyumlar oluyordu. Piyasada fiyatları yukarı çekmek için bu tip ilanlar yayımlanıyor. Zaten gayrimenkul biraz emsale göre gidiyor. Bölgedeki fiyatları gören mal sahipleri fiyatları artırıyor ve yapay bir enflasyon oluşuyor. Bu nedenle böyle bir karar alınmış olabilir. Uygulama kapsamında ilan siteleri, artık Gelir İdaresi’nin Bilgi Transfer Sistemi’ne ilan sahibinin kimlik bilgileri, onu yayımlayan emlak firmasının kimlik bilgileri, ticaretle ilgili bilgileri, ilgili taşınmaz adresin ve herhangi bir ilan yayından kalktığında neden kalktığıyla ilgili bilgileri aylık olarak düzenli verecek.” açıklamalarını yaptı. 

Uygulamanın disiplinli bir iş adaptasyonu sağlayacağını söyleyen TURYAP Genel Müdürü Kemal Karadağ ise  “Uygulama kapsamında artık sadece gerçek anlamda sözleşmesi yapılan ilanlar girecek. Bu yönetmeliğin esas amacı emlak alım satım ile ilgili kaçağı önlemek. Dolayısıyla uygulama ile spesifik olarak emlak firmalarından ziyade, esas aranılan şey emlak alım satımında oluşan emlak vergisinin doğru verilmesini sağlamak. Çünkü insanlar tapuda gerçek fiyatını düşük gösterebiliyorlar. Bankadan 1 milyon TL kredi çekip, evin fiyatını 500 bin TL gösterebiliyorlar. Neden bu kadar kredi çekip böyle yapanlara yönelik geçtiğimiz dönemde çıkan yasayla geriye dönük cezalar kesildi? Bu düzenlemede de maksadın aynı olduğunu düşünüyorum” dedi. Uygulamanın fiyatlar üzerinde arttırıcı etki sağlayacağını söyleyen Karadağ, “Bence bu uygulama fiyatları çıkarır. Çünkü uygulama en çok mülk sahiplerini etkileyecek. Çünkü tapu harcının bir kısmını mülk sahibi de ödüyor. Ayrıca bir konut 5 yıl içinde satıldığında oluşan değer artışından dolayı mülk sahibi emlak kazanç vergisi ödüyor. Dolayısıyla değer ne kadar düşükse o kadar az ödüyor. Şimdi gerçek fiyatlar olunca mülk sahibi bu farkı birinden çıkarmak zorunda kalacaktır. Genele yayılmasa da bu tarz artışları da duyacağız. Bu nedenle kısa vadede fiyatları yükselteceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu. 

İstanbul Havalimanı Karbon Salımı Sertifikası’nda Seviye 3’e Yükseldi

Uluslararası Havalimanları Konseyi, İstanbul Havalimanı’nın Havalimanı Karbon Akreditasyonu bünyesindeki Karbon Salımı Sertifikasını Seviye 3’e yükselttiğini açıkladı. 

Karbon ayak izi kapsamında tüm değerlendirmelerden geçen İstanbul Havalimanı Karbon Salımı Sertifikası derecesini seviye 3’e getirdi. İstanbul Havalimanı Genel Müdürü Kadri Samsunlu, karbon emisyonunun azaltılmasına yönelik yapılan çalışmaları, “Birinci Seviye Karbon Salımı Sertifikası’nı almaya hak kazandığımızda 2., 3. ve 4. seviyelerdeki sertifikaları da alacağımızdan hiç şüphem yok açıklamasında bulunmuştum. Kısa bir sürede Seviye 3’e yükselmeyi başararak önemli bir ilerlemeye imza attığımız için son derece mutluyum. İnsan hayatını, çevre ve topluma saygıyı odağımıza alarak, sürdürülebilirlik faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Bir yandan bugünün ihtiyaçları için daha verimli çözümler sunarken bir yandan da sektörümüzün, paydaşlarımızın, çevrenin ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözeterek, kaynakların sürdürülebilirliğini önceliklendiren yaklaşımlar geliştiriyoruz. Bu yaklaşımları da uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla sertifikalandırıyoruz. İGA olarak, İstanbul Havalimanı’ndaki karbon ayak izimizi azaltarak iklim üzerindeki etkimizi en aza indirmeye kararlıyız. Amacımız, gelecek nesillere örnek bir model oluşturarak, atığını dönüştürebilen, sürdürülebilir örnek havalimanları ve örnek şehirler oluşturabilmek. Dünya’nın, çevrenin kendine yetebilir bir devamlılık sağlaması noktasında sürdürülebilirlik konusu her zaman odak noktamızda olacak.” şeklinde değerlendirdi. 

Uluslararası Havalimanları Konseyi Genel Direktörü Olivier Jankovec ise İstanbul Havalimanı’nın sertifika derecesini 3. Seviyeye ulaştırması hakkında şu açıklamaları yaptı:

“İstanbul Havalimanı’nın açılışından itibaren İGA, hizmet kalitesi ve operasyonel performans bakımından her geçen gün yükseliş göstermektedir. Bugünkü başarılarından da açıkça görüldüğü üzere, Türkiye’ye ait bu merkezin doğaya olan duyarlılığı, mükemmellik ilkelerinin bir sonucu olarak temel öncelikleri arasındadır. Özellikle de Covid-19 pandemisinin etkilerini henüz yeni atlatmakta olduğumuz bu dönemde, Havalimanı Karbon Akreditasyonu’nda bir değil iki seviye birden yükselmek, havalimanı açısından kararlılık ve yatırım gerektiren kayda değer bir başarıdır. Havalimanı kontrollü karbondioksit salınımını büyük ölçüde düşürdüklerini ve operasyonel paydaşlarının da kendi üzerlerine düşeni yapmalarını sağladıklarını gösteren 3. Seviye ‘Optimizasyon başarıları için İGA İstanbul Havalimanı ekibini tebrik ediyorum. Bu geniş kapsamlı sorumluluk alanı, ACI EUROPE öncülüğünde oluşturulan ve farklı endüstrileri kapsayan 2050 Net Sıfır Karbon Emisyonu hedefine ulaşmak adına önemli bir adımdır.”

Siltaş Yapı Sürdürülebilir Projelere Yatırım Yapıyor 

Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamada sürdürülebilirlik bilincinin arttığını ifade eden Siltaş Yapı Satış ve Pazarlama Koordinatörü Erdinç Tunç, şirket olarak sürdürülebilir kentsel dönüşüme uygun projelere odaklandıklarını vurguladı. 

Küresel iklim değişikliği etkisini artırdıkça, sürdürülebilirlik hayatın her alanında büyük önem kazanıyor. Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektöründe de artık çevre dostu, sürdürülebilir projeler öne çıkıyor. İş dünyasındaki 40 yıllık köklü geçmişiyle insan odaklı ve kente değer katan projeler inşa eden Siltaş Yapı da yeşil alanların yoğunlukta olduğu, enerji ve su verimliliği sağlayan çevre dostu projeleriyle dikkat çekiyor.

Küresel ısınmanın etkisini artırmasıyla sürdürülebilirlik tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de öncelik kazanıyor. Sürdürülebilirlik bilincinin artmasıyla insanların yaşam alanlarından beklentileri de değişiyor. Projenin kalitesi, bulunduğu semti, yatırım değeri gibi faktörlerin yanı sıra yeşil alanı bol, enerji ve su verimliliği sağlayan çevre dostu özelliklerinin olması önem kazanıyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamada bulunan Siltaş Yapı Satış ve Pazarlama Koordinatörü Erdinç Tunç, çevre dostu proje yatırımlarının arttığını ve sürdürülebilir kentsel dönüşüme yoğunlaştıklarını söyledi.

“Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Çevre Dostu Projelere Yatırım Yapıyoruz”

Sürdürülebilir bir gelecek için çevre dostu projelere yatırım yapmak gerektiğini belirten Tunç,“Kentleşmenin artmasıyla çevre dostu projelere olan ihtiyaç da artıyor. Enerji kaynakları gün geçtikçe azalırken enerji ihtiyacı da artıyor. Bu kapsamda verimlilik ve tasarruf büyük önem kazanıyor. Diğer taraftan ülkemiz birinci derece deprem kuşağında bulunuyor. Depremi önlemek mümkün olmasa da zamanında alınacak önlemlerle kayıpları en aza indirmek elimizde. Bu noktada Siltaş Yapı olarak hem çevre bilinci hem de deprem gerçeğine karşı ortak bir bilinçle hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yatırımlarımızı da bu alanda yoğunlaştırıyoruz. Bu yönde hayata geçirdiğimiz son projemizi ve yapımı devam eden projemizi çevreci akıllı ev altyapısı ile kurguladık.” şeklinde konuştu.

LifeX Konsepti İle Doğaya Dost Yaşam Alanları İnşa Ediyor

Son projeleri olan Siltaş Marina’nın yüksek ağaçlarla, ferahlık hissi oluşturan peyzaj düzenlemesiyle insana ve doğaya dost bir proje olarak öne çıktığını ifade eden Tunç, sözlerine şöyle devam etti; “İlk kez Siltaş Marina’da hayata geçirdiğimiz LifeX konsepti ile sadece bir ev değil, insan ve doğa dostu bir yaşam alanı vadediyoruz. Bu projemizin yüzde 75’i yeşil alan ve sosyal donatılardan oluşuyor. Projede elektrikli araçlar için e-şarj istasyonu da bulunuyor. Yapımı devam eden ve gelecek tüm projelerimizde de çevre dostu LifeX konseptimizin yer almasını planlıyoruz.”

TK Elevator Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayımladı

Şehirleri ve binaları daha akıllı ve yaşanılası yerler haline getirirken yenilikçi mobilite çözümleri ile de sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapan TK Elevator, dünyanın önde gelen sürdürülebilirlik raporlama standardı GRI’ye uygun ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı. Karbon ayak izini azaltma konusunu kendine hedef belirleyen TK Elevator; kendi ticari faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını 2030 yılına yüzde 53, değer zinciri boyunca emisyonlarını 2021 yılına kıyasla yüzde 23 azaltmayı taahhüt ediyor. 

Sürdürülebilirliği şirket kültürünün önemli bir parçası olarak kabul eden TK Elevator; ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı. Önde gelen sürdürülebilirlik raporlama standardı Global Reporting Initiative’e (GRI) uygun olarak derlenen rapora göre; 2020-2021 mali yılında TK Elevator’ın kendi faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlar, 2018-2019 temel yılına kıyasla yüzde 19 oranında azaltıldı. Ayrıca şirketin yenilenebilir kaynaklardan elde ettiği elektriğin oranı yüzde 45’in üzerine çıkarıldı. İklim değişikliğiyle mücadelede üzerine düşeni yapmak için kendisine iddialı hedefler belirleyen TK Elevator, ticari faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını 2030 yılına yüzde 53, değer zinciri boyunca emisyonlarını 2021 yılına kıyasla yüzde 23 azaltmayı amaçlıyor. İklim korumasının yanı sıra sosyal sorumluluk ve özellikle iş güvenliğinin sürekli iyileştirilmesini de bir öncelik olarak kabul eden TK Elevator’da son beş yılda, işle ilgili olayların sayısı (Toplam Kaydedilebilir Olay oranı / TRC oranı) yüzde 50 oranında düşürüldü. Ayrıca TK Elevator, tüm çalışanların potansiyellerini tam olarak kullanmalarını sağlayan çeşitli, açık ve kapsayıcı bir şirket kültürünü teşvik etme taahhüdünü pekiştirerek ilk kez küresel bir çalışan anketi gerçekleştirdi.

Net Sıfır Karbon Emisyonuna Ulaşmayı Taahhüt Ediyor

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TK Elevator Türkiye CEO’su Artuğ Özeren, “Sürdürülebilirlik ve ekonomik başarının ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğuna inanıyoruz. İlk sürdürülebilirlik raporumuzla, kurumsal sorumluluklarımızı nasıl sürdürdüğümüz konusunda daha fazla şeffaflık sağlamak için ESG çabalarımızın arkasına rakamlar ve yeni somut hedefler koyuyoruz.” dedi 

TK Elevator; BM desteğiyle başlatılan ve sıfır emisyonu hedefleyen ‘Sıfır için Yarış’ kampanyasına katılarak karbon emisyonunu 2050 yılına kadar ‘net sıfıra’ düşürmeyi amaçlıyor. Bunu yaparken şirket Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından yönetilen, küresel ısınmayı 1,5°C’de tutmayı amaçlayan ‘1.5°C İçin İş Dünyası Harekete Geçiyor’ girişimini de destekleyerek tüm adımlarını bu yönde atıyor. Şirket; küresel operasyonlarda kullanılan elektriği 2030 itibarıyla yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan tedarik etmeyi taahhüt ediyor. 

Bozkurt 11 Ağustos Yıldönümünde Eski Haline Kavuşacak

Geçen yıl 11 Ağustos’ta büyük bir sel felaketi yaşanan Kastamonu, Bozkurt’ta yenileme çalışmaları hızla devam ediyor. Bozkurt kaymakamlık binasında gerçekleştirilen değerleme toplantısında konuşan Kastamonu Valisi Avni Çakır, ‘’Bozkurt’u 11 Ağustos yıldönümünde eski haline kavuşturacağız’’ dedi.

Yaşanan sel felaketine değinen Vali Avni Çakır yenileme çalışmalarıyla ilgili, “12 Ağustos’tan itibaren başlayan iyileştirme süreci bugün de aynı şekilde devam ediyor. Şu an üzerinde bulunduğumuz köprü ilçenin iki yakasını bağlayan can damarı niteliğinde bir köprü. Bu köprü yapılarak ihtiyaç halinde kullanıma hazır hale getirildi.” açıklamalarında bulundu. 

Devlet Su İşleri tarafından çalışmaları yürütülen kanal tahkimatlarının tamamlandığını açıklayan Vali, kanal temizleme çalışmalarının başladığını bildirdi. Çalışmaların ardından ikinci köprü inşaatının başlayacağını söyleyen Vali sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Hemen ikinci köprümüzün imalat süreci başlayacak. 11 Ağustos itibarıyla hem iki köprümüz hem de yaya köprümüz açılacak. Hemen arkamızda gördüğünüz kent meydanında çalışma sürüyor. 12 dükkan 1 pazar yeri ve millet kıraathanesi çalışması devam ediyor. Onu da ağustos ayı içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Kaymakamlık hizmet binamızda çalışma sürüyor. Şehrin 5 ayrı noktasında 679 konuttan oluşan TOKİ çalışmaları hızla sürüyor. Merkezde 123 dükkanımızın inşaatı yoğun şekilde devam ediyor. Sanayi sitesinin zemin betonları kaldı. Haziran ayı içerisinde onları da hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Spor sahalarımız hızla yapılıyor. Afette ilçe merkezinde İmam Hatip Lisesi etkilenmişti. Oranın tadilatı bitti ama bölgesinde yoğun inşaat olduğu için açmadık. Hazır ama önümüzdeki yıl eğitim başlayacak. Hemen yanında 100 öğrenci kapasiteli yurdumuz var. Anaokulumuzun restorasyon çalışması devam ediyor. Kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu şebekesine yönelik çalışmada da yüzde 90’lardayız. “

Çalışma sürecini aktaran Vali sözlerini, ”Bozkurt’u inşallah 11 Ağustos’un yıl dönümünde eski haline kavuşturacağız. İnşallah Bozkurtlulara devlet olarak verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Bu doğrultuda tüm kurumlarımız hızla çalışıyorlar. Şehrin her noktası büyük bir şantiye görüntüsünde. 11 Ağustos’ta meydan, köprüler, yaya yolu, spor sahalarımızı, sanayi sitelerimizi vatandaşlarımıza açacağız. İşlerimizin büyük kısmını yıl içerisinde teslim edeceğiz. Herhangi bir sıkıntımız yok. Devlet olarak vatandaşımızı yanındayız. İnşallah verdiğimiz sözü alnımızın akıyla yerine getireceğiz.” diyerek bitirdi. 

2022 Haziran Ayı Kira Artış Oranı Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılı Haziran ayı kira artış oranlarını açıkladı. Yayımlanan verilere göre Haziran ayında konut ve iş yeri kiralarına yüzde 39,33 oranında zam yapılacak. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs ayı enflasyon rakamlarını bugün açıkladı. Açıklanan resmi verilerle birlikte Haziran ayı kira artış oranı da belli oldu. Buna göre; Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık bazda yüzde 132,16 aylık bazda ise yüzde 8,76 oranında arttı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) de yıllık bazda yüzde 73,50 oranında artarken aylık bazda yüzde 2,98 oranında yükseldi. 

Böylelikle Haziran ayında, kira bedeli bin TL olan bir konut ya da iş yeri için yüzde 39,33 oranlık zam uygulanırsa 393 TL zam bedeli kiraya yansıtılacak. Bin TL’lik bir kira bedeli bin 393 TL’ye çıkacak. 

Sertaç Karaağaoğlu: ‘’Eylül’de Öğrenci Yurtları Büyük Sorun Yaratacak’’

Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü ve Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkan Yardımcısı Sertaç Karaağaoğlu, eylül ayında üniversitelerin açılmasıyla birlikte öğrenci yurtlarının büyük bir sorun yaratacağını söyledi.

Geleneksel Yatırımlarının Varisi: Alternatif Modeller Paneli’nde konuşan Sertaç Karaağaoğlu, yaşanan yurt problemlerinin eylül ayında üniversitelerin açılmasıyla büyük bir sorun haline geleceğini açıkladı. Panelde, öğrencilerin barınma sorununa değinen Karaağaoğlu, “Türkiye’de 5 bin 200 yurt var. Bunların yüzde 15’i özel sektöre ait. Son 6 yılda ise yurt sayısı yüzde 3 azaldı ve halihazırda yurtlardaki yatak kapasitesi üniversite öğrenci sayısının yüzde 14’ü kadar.” dedi. 

Kütahya ve Isparta’da 7 bin 232 yatak kapasiteli iki adet öğrenci yurdunu bünyelerinde barındırdıklarını söyleyen Sertaç Karaağaoğlu, “Akfen GYO olarak yurtlarımızı, Kredi Yurtlar Kurumu’na kiraladık. Başlangıçta bizde işten memnunduk ve hatta yurt işini büyütmeye karar verdik. Çünkü biz yurdu yatak başına 5 bin 171 dolara mal ettik. 15 yılın altında geri dönüş sağlarsa gayet güzel olacaktı. Ancak Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 122, Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) artış ise yüzde 34 olunca, bizim oda başına Kredi Yurtlar Kurumu’ndan aldığımız net kira 220 dolara düştü ve geri dönüş sürelerimiz 23 yıla çıktı. Dolayısıyla yurtların, yatırımcı için anlamlı hale gelmesi geri dönüş sürelerinin 14 yıl ve yatak başına yıllık ödenen ücretinde 390 ila 400 dolara gelmesi gerekir.” açıklamalarında bulundu. 

Panelde söz hakkı alan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve GYODER İcra Kurulu Üyesi Ali Hapşen de ele alınan yurt sorununa değinerek, her 3 üniversiteliden 2’sinin başka yerde eğitim aldığını sözlerine ekleyerek, “Yüksek Öğretim Kurumu yeni bir düzenlemeye gitti ve baraj puanlarını kaldırdı. Baraja takılan öğrenci sayısı 195 bindi. Ayrıca öğrenci sayısında yüzde 25’lik artış olmuştu. Bu yıl barajlar kalkacağı için eylül ayında ciddi bir barınma sorunu ortaya çıkacak.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de konut talebinde yaşanan artışı da değerlendiren Sertaç Karaağaoğlu çözüm önerilerini, “Çeşitli başka sebepleri olsa da yurt bulamayan ucuz konuta gidiyor. Bu da konut talebini artırıyor. Çözüm basit, yapılması gereken KYK’nın (Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü) yatak başına ödediği rakamı yükseltmesi. Bunun için de KYK’nın kiracıyı koruyan TÜFE yasasından çıkarılması lazım. Başka bir konuda arsayı devletin ücretsiz tahsis etmesi. Bu tahsis kredi yurtlarına verilmek ve yurt yapılmak kaydıyla yapılırsa en azından geri dönüş süresi kısalabilir. Bu sayı 4 ila 5 milyona düşmeyecekse yurt ihtiyacı var. Üniversite sayısı çok hızlı artıyor. Şu an tedbir alınmazsa daha da artacak.” ifadeleriyle belirtti. 

İnşaat Sektörü İç Piyasasında Talep Azaldı

İnşaat Sektörü

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), Mayıs ayı inşaat malzemeleri sanayi üretimi verilerini yayımladı. Açıklanan rapora göre sanayi üretimi yüzde 4,7 artarken iç talepte yavaşlama yaşandı.

2022 Mayıs ayı inşaat sanayi üretimi raporunu açıklayan İMSAD, üretimin yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,7 oranında artış yaşadığını açıkladı. Enerji kesintilerinin etkilerine karşın büyümeye geçen üretimin yanında talep bazında azalma yaşandı. 

Yayımlanan verilerde 2022 yılında toplamda 13 alt sektörde büyüme görülürken toplam 9 sektörde gerileme olduğu kaydedildi.

Alt sektörler incelendiğinde geçen yılın aynı dönemine göre değerlendirilen verilerde, seramik kaplama malzemeleri yüzde 31,8, parke ve yer döşeme sektöründe yüzde 27,5, seramik sağlık malzemelerinde yüzde 24,7 büyüme gerçekleşti. Demir çubuk ve profil üretimi sektöründe ise 19,6, plastik inşaat malzemeleri üretimi sektöründe yüzde 21,3 oranında yükselme görüldü. Yükselen bu sektörülerin yanı sıra; tuğla ve kiremit üretimi yüzde 22, metal kapı ve pencere üretimi sektöründe ise yüzde 9,6 gerileme yaşandı. 

İç talebin küçülmesi ile üretim verilerinin azalması beklenirken yaşanan dış talep artışı ile sektörde üretim de yükselmeye geçti. Bu da Türkiye ekonomisinin yüzde 7,3 oranında büyümesini sağlarken inşaat sektöründe 7,2 oranında düşüş gerçekleşmesine ön ayak oldu. 

İnşaat sektöründe önemli bir yere sahip olan yapı ruhsatlarında ise daralma yaşandı. 2022 yılı ilk çeyrek döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre değerlendirilen verilere göre yeni yapı ruhsatı alımında yüzde 21,6 azalma yaşandı. Tam sayım verilerinde ise geçen yıl satın alınan yapı ruhsatı 34,38 milyon metrekare iken 2022 yılı ilk çeyreğinde bu rakam 26,87 milyon metrekare dolaylarında seyretti. 

Özhan Carda: ‘’Yapı Kooperatiflerine Destek Verilmeli’’

İnşaat sektöründe yaşanan zorluklar ve konut fiyatlarındaki artışlar gündemden düşmüyor. Realtyplus Franchising A.Ş Kurucu Ortağı Özhan Carda, durumun bir an önce çözüme kavuşturulması için yapı kooperatiflerine destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Konut kira fiyatlarında yaşanan artış hızla yükselmeye devam ediyor. Son açıklanan verilerde kira fiyatları İstanbul’da yüzde 112,3, İzmir’de yüzde 74 ve Ankara’da yüzde 106,7 olduğu görüldü. Kira fiyatlarında yaşanan artışın önünün alınmadığını vurgulayan Realtyplus Franchising A.Ş. Kurucu Ortağı Özhan Carda konuya dair, “Bu konuda hem devlet tarafında hem de çeşitli gayrimenkul platformlarında nasıl bir önlem alınması gerektiğine dair çalışmalar yapılıyor. Kira bedellerinin kontrol altına alınabilmesi için üç farklı model üzerinde görüşülüyor. Bu üç modelden sadece inşaat şirketleri, belediyeler ya da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından kiraya verilmek üzere konut üretimi gerçekleştirilmesi, kira bedellerinin yükselmesindeki en önemli faktör olan kiralık konut sayısındaki yetersizliğin giderilmesi konusunda faydalı olabilir. Ancak bence en önemli adım kentlerimizin düzgün yapılaşmasında göz ardı edilemeyecek bir etkisi olan Konut Yapı Kooperatifleri’nin desteklenmesi olacaktır.” açıklamalarında bulundu. 

Kooperatiflerin kar amacı gütmeyen kuruluşlar olduğunu söyleyen Carda, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bugüne kadar ki uygulamalarda büyükşehirlerde hem TOKİ hem de belediyeler konut üretiminde müteahhitlerle birlikte lüks konut üretti. Yaşadığımız süreçte de bu alışkanlığın devam edebileceği ve bu uygulamalardan kira bedellerinin düşürülmesi için bir fayda sağlanamayabileceği endişesindeyim. İnsanlığın geçmişi kadar eski bir model olan kooperatiflerin devlet tarafından sisteme dahil edilmesinin çok faydası olacağını düşünüyorum.”

Özhan Carda yapı kooperatiflerinin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizerken konuşmasını, “Devletin bir düzenlemeyle, belirlenecek tavan bedel üzerinden sadece kiraya verilmek üzere konut üretimi amaçlı uygun bedelli hazine arazileri tahsisi ve imar kolaylıkları sunması sağlanabilir. Bu da yatırımcıların gayrimenkul yatırımına tekrar ilgi duymasını sağlayacak ve kooperatiflere ortak olmaları sonucunu doğuracaktır.” şeklinde sonlandırdı. 

Oltu Çuval Fabrikası İnşaatı Başladı

Erzurum, Oltu Organize Sanayi Bölgesi’ne konumlandırılan Oltu Çuval Fabrikası’nın inşaat çalışmaları başladı.

Oltu Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulacak olan Oltu Çuval Fabrikası inşaatı İş insanları Murat Güzel ve Erkan Güzel tarafından inşa ediliyor. Fabrika, 7 bin 200 metrekare kapalı alan olmak üzere toplamda 20 bin 500 metrekare alanı kaplayacak. Toplam 270 kişiye istihdam sağlayacak fabrikanın 60 gün içerisinde tamamlanması planlanıyor. Ayrıca, Oltu Çuval Fabrikası, Erzurum Büyükşehir Beldiye Başkanı Mehmet Sekmen tarafından destekleniyor. 

İş insanı Mehmet Güzel fabrikanın inşaat çalışmaları hakkında, “Kocaeli’nde 20 yıllık ticaret tecrübemizle 60 gün sonra şirin ilçemize ve insanımıza A.Ş. kapısı olacak. Fabrikamızın inşaat çalışmalarına başladık. Bizlerden desteğini esirgemeyen Erzurum Valimiz Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’e, Oltu Belediye Başkanımız Necmettin Taşçı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” açıklamalarında bulundu. 

Zeray Dora Hill Lansman Satışları Başladı

Zeray İnşaat Kocaeli İzmit’te inşa edilmesi üzerine planladığı Zeray Dora Hill projesinin lansman satışları yapıldı. Etrafı ormanla çevrili proje 720 bin metrekare alana kurulacak.

Kocaeli ilinde yaptığı projelerle ünlenen Zeray İnşaat, yeni projesinin lansmanını basın toplantısıyla düzenledi. Konut projesinin detaylarını aktaran Zeray İnşaat, yatırımcılara ve konut satın almak isteyen kişilere aktardı. Toplantıda söz hakkı alan Zeray İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Zeray şu sözlerle projeyi tanıttı:

“Bugün lansmanını yaptığımız proje; bölge olarak, İzmit’te yeni yerleşim alanı ve emsali oldukça düşük olan bir bölgededir. Bu aks geçmiş dönemde hak ettiği değeri görmemiş olsa da Dora Hill projemizle, hak ettiği değeri yakalayacaktır. Adeta Zeray markasıyla, proje geliştirdiğimiz arazileri ve bölgesini hak ettiği değere taşımayı misyon edindik. Projeye ayak bastığım ilk andan beri, bir yanı deniz, bir yanı göl, alabildiğince orman manzarasıyla, projenin tamamlandığındaki atmosferini yaşayabildim. Bu daha önce yaptığımız projelere kıyasla yeni bir keşif boyutunda. Bizler de böyle özel bir arazide, yaşanabilir her türlü ihtiyacın düşünüldüğü bir konsept geliştirdik.İnşallah bu projemiz; 5 binin üzerindeki her bir kalemde yer alan tüm paydaşlarımıza, kentimize ve ilçemize ‘iyi ki’ dedirtecek bir katkıyla, imza bir proje olacaktır.”

Projenin mimarı Figen Erturan ise projenin ferah bir şekilde tasarlandığını sözlerine ekleyerek, “Proje alanımız rakım olarak bölgenin en yüksek noktasında, adeta tüm körfezi kucaklayan konumda. Arazinin topoğrafik yapısı ve konumu, mimari konseptin de ilham kaynağı oldu. Blok formu ve yerleşimleri tüm körfeze hâkim, arazi eğimine uygun farklı kotlarda konumlanırken sosyal aktivite alanlarımız, projenin ana aksı üzerinde blokların merkezinde projelendirildi. Projelerimiz de çok fazla tercih edilen geniş terasları olan, yeşil alanlara bakan bahçe dubleksleri, deniz ve göl manzaralı çatı dubleksleri ile farklı daire seçenekleri oluşturduk. Tüm daireler yüksek tavanlı olup, pencereleri geniş ve yere kadar düşünülerek, dairelerin ferah olmaları, güneş almaları ve manzarayı görmeleri sağlandı.” dedi.

Projenin satış detaylarını açıklayan Satış Genel Müdür Yardımcısı Şüheda Turoğlu fiyat bilgisini, “Metrekare birim fiyatımız ortalama 16 bin 750 TL olmakla beraber, kişiye özel sunmuş olduğumuz esnek ödeme planları gerek yatırım yapmayı gerekse ev sahibi olmayı kolaylaştırıyor. Lansman dönemine özel yüzde 10 indirim, yüzde 5 peşinat ve vade farksız esnek ödeme imkanlarını kendi bünyemizde sunabiliyoruz.” sözleriyle verdi. 

Teknik Yapı İzmir’e İkinci Projesini İnşa Edecek

İzmir, Konak’ta hayata geçirdiği Evora İzmir projesinin ardından yeni bir proje planlayan Teknik Yapı, kentsel dönüşüm kapsamında karma bir proje sunacak.

Emlak Konut ve Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile işbirliği kurarak Evora İzmir projesini hayata geçiren Teknik Yapı, İzmir’e yeni proje inşa etmek için düğmeye bastı. İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yapılacak olan gayrimenkullerin bazılarında Teknik Yapı’nın imzası olacak. Kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında açıklama yapan Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, ‘’Maalesef ülkemizdeki deprem endişesi halen devam ediyor. İnsanlarımıza güvenli bir konut sunma amacıyla yürüttüğümüz faaliyetlere elimizden geldiği kadar devam ediyoruz. Bu kapsamda İstanbul’daki kentsel dönüşüm projelerimizin verdiği deneyim ve tecrübeyi kullanarak, İzmirli vatandaşlarımızın da deprem riskinden arındırılmış güvenli konutlar yapacağız.” ifadelerini kullandı. 

Evora İzmir projesinin büyük ilgi gördüğünü söyleyen Umut Durbakayım, kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen karma projenin İzmir, Alsancak bölgesine yapılacağını duyurdu. 

Türkiye’nin öncü enerji firması Üçay Grup Prosumer 2022: Üreten Tüketiciler Kongresi ve Fuarı’nda

Üçay Grup, Prosumer 2022: Üreten Tüketiciler Kongresi ve Fuarı’nda yenilenebilir enerji ve GES alanında yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarını tüketiciyle buluşturdu. Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli çok yüksek. Yenilenebilir enerjiyi evsel kullanıma açarak hem karbon salınımını azaltabilir hem de enerji maliyetlerinde önemli miktarda tasarruf sağlayabiliriz” dedi.

Prosumer 2022: Üreten Tüketiciler Kongresi ve Fuarı gerçekleşti.  İki gün süren etkinlik programında güneş enerjisi sektörünün önde gelen oyuncuları, kamu kurumları ile kurumsal elektrik tüketicileri bir araya gelme fırsatı buldu. Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na göre Türkiye’nin günlük 7,5 saatlik verimli güneş kullanımı ve 48 bin megavatlık rüzgâr enerjisi potansiyeli ile Avrupa’da ilk sıralarda yer aldığını belirten Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, bu potansiyeli değerlendirmek, Türkiye’yi enerji üretiminde kirletici yakıtlardan kurtarmak mümkün” açıklamasında bulundu.

‘Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Potansiyeli Çok Yüksek’

Fuarda, karbon salınımının önemli bir bölümüne neden olan enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların kullanımına dikkat çeken Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “İklim krizi tahmin edilenden daha hızlı ilerliyor. Çevresel felaketlerin dünyanın her yerinde artış göstermesi, karbon emisyonunu düşürerek küresel ısınmanın önüne geçmemiz için gezegenimizin bizlere verdiği son ve ciddi mesaj. Bunu engellemek enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara yönelmekten geçiyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli çok yüksek. Yenilenebilir enerjiyi evsel kullanıma açarak hem karbon salınımını azaltabilir hem de enerji maliyetlerinde önemli miktarda tasarruf sağlayabiliriz” dedi. 

‘Yenilenebilir Enerjinin Evsel Kullanımını Teşvik Etmeliyiz’

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimin arttığı günümüzde prosumer yani kendi enerjisini kendi üreten tüketiciler sektörün önemli parçası haline gelmiş bulunuyor. Düzenlenen organizasyon ile de üreticiler ve kendi elektriğini üretmek isteyen tüketiciler buluşma imkânı yakalıyor. Kongre ayağı 8 oturumdan oluşan Prosumer 2022 kapsamında yaklaşık 40 konuşmacı, kendilerini dinleyen kurumsal elektrik tüketicilerine sürecin tüm detaylarını anlattı.

Fuarda 18 m2 büyüklüğünde alana sahip olan ve sektörün önde gelen firmalarıyla güneş enerjisine dikkat çeken Üçay Grup’un İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, ‘’Yenilenebilir enerjinin evsel amaçla kullanımı uzun bir süredir gündemimizdeydi. Bugüne kadar ortaya konulmuş en verimli yenilenebilir enerji çözümünü ‘zero house’ konseptimizle sunmuştuk. Evlerden, ofislere ve büyük yapılara kadar yenilenebilir enerji çözümlerimiz mevcut. Hem dünyamız hem de bizler için yenilenebilir enerjinin ve GES’lerin kullanımı en iyi seçenek. Bu konuda farkındalık yaratmalı, yenilenebilir enerjinin evsel kullanımını teşvik etmeliyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Sürdürülebilir Gayrimenkul Talebi Artıyor 

Yaklaşık 20 yıldır gayrimenkul sektöründe değerleme hizmeti sunan Denge Değerleme’nin konunun uzmanlarının katılımıyla Digital Network Alkaş platformu üzerinden online olarak düzenlediği ‘Kalıcı Refahın Anahtarı Sürdürülebilirlik’ konusu webinarında tüm yönleriyle masaya yatırıldı.

Dünya iklim değişikliği, nüfus artışı, kaynakların artan ihtiyaçlar karşısında yetersizliği, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler gibi sorunlar ile karşı karşıya. Pandemi süreci de dünyaya, doğaya ilişkin bakış açısının yeniden gözden geçirilmesi ve sürdürülebilirliğin öneminin artması konusuna ciddi bir ivme kazandırdı.  Bu sorunlara çözüm bulmak sadece ekonomik bir bakış açısı ile mümkün görünmüyor. Öte yanda, insanın refah arayışı ve ekolojik sürdürülebilirlik birbirini tamamlayıcı olabiliyor. Refaha odaklanmak, toplumsal düşünce yarattığı gibi zorluklara karşı birlikte mücadele etme dürtüsü de oluşturuyor. Ne mutlu ki;  yaşamın sürdürülebilirliği ve bu sürdürülemez anlayışın değişmesi için uzun yıllardır mücadele eden, topluma liderlik eden sivil toplum örgütü, kurum, şirket ve bireyler var.

Sürdürülebilirliğin, hayatımızdaki önemli önceliklerden biri konumuna geldiği bir gerçek. Öyle ki,sürdürülebilirliğin stratejik önemi giderek daha fazla anlaşılıyor. Bugün kurumlar tüm yönetim süreçlerinde uçtan uca dijitalizasyon süreçlerini tamamlama yolunda emin adımlarla ilerlerken çalışanları, tedarikçileri, müşterileri ve tüm paydaşları kapsayan bir sürdürülebilirlik anlayışını benimsiyor. 

Günümüzde; başarmak, geleceğe taşımak için odaklanmamız gereken anahtar kelimemiz ‘sürdürülebilirlik’. Şu an yaşadığımız hayatı, konforu ne kadar çok sevsek de bu haliyle sürdürmemiz mümkün değil. Üretimden tüketime tüm anlayışımız kökten değişmeli, ama nasıl?Yaklaşık 20 yıldır gayrimenkul sektöründe değerleme hizmeti sunan Denge Değerleme, sürdürülebilirliğin stratejik önemine de dikkat çekmek her gün gelişen, değişen ve evrilen, ‘sürdürülebilirlik’ kavramanı en etkin anlamda özümsemek adına konunun uzmanları ile ‘Kalıcı Refahın Anahtarı Sürdürülebilirlik’ webinarı düzenledi. Etkinlik; iş dünyasının dijital etkinlik ve sektörel içerik platformu bilgi ve paylaşım merkezi Digital Network Alkaş(DNA)’da online olarak gerçekleşti. Aynı zamanda tüm ziyaretçiler için arşiv olarak yerini alan bu önemli  etkinliğin moderatörlüğünü deneyimli Ekonomi TV Programcısı Hande Berktan üstlenirken, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Reckitt Amerika Pazarlama Direktörü Tarık Bayar, Brika Sürdürülebilirlik Yönetici Ortağı Gülin Yücel, Divan Çevre ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Nur Çelik, Doğan Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Neslihan Sadıkoğlu ve Denge Değerleme Avrupa Bölge Müdürü Cem Kurt, konuşmacı olarak yer aldı.

Moderatör Hande Berktan, sürdürülebilir yaşam ilkesiyle başta topraklarımız olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için bilim temelli çalışan, TEMA Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’a ‘sürdürülebilirlik ve toprak ilişkisini’ sordu. 

“Sürdürülebilirliğin Başlangıcı Toprağı Korumaktan Geçiyor”

30 yıla dayanan köklü bir sivil toplum kuruluşu olarak Türkiye’de toprağın önemine ve özellikle de erozyonla mücadele konusunda gece gündüz demeden çalıştıklarının altını çizerek sözlerine başlayan Deniz Ataç; TEMA Vakfı’nınvaroluş nedeni yaşama yani toprağa sahip çıkmak ve onu korumak olduğuna vurgu yaparak toprağın varlığının sağlıklı şekilde korunmasının sürdürülebilirlik kavramıyla doğrudan bağlantısı olduğunu söyledi. Ataç sözlerini şöyle devam ettirdi: “Toprak hepimizin yuvası, gıdamızın %95’inin doğrudan ya da dolaylı kaynağı, habitatlarımızın dayanıklılık kaynağıdır. Toprağımız varsa ormanımız, tarımımız, meralarımız ve hayvancılığımız var. Toprağın 1 santimetresinin oluşması için 500 yıl gerekirken her yıl 642 milyon ton toprağımız erozyona uğruyor. Modernleşme ile birlikte insanoğlu şimdiye kadar ABD kadar bir toprağı yok etti ve maalesef bu devam ediyor. Unutulan ana konu toprağın sadece çiftçiyi değil toplumu, toplumları dahası insanoğlunun geleceğini etkilemesi.  Yaşama ve dolayısıyla toprağa sahip çıkmak sürdürülebilir bir dünya geleceği için ana odak noktası olmalı.  Dünya nüfusu giderek artıyor ama buna rağmen hem topraklarımız azalıyor hem de toprakların verimsizliği artıyor. Dünya böyle giderse 2050 yılında tarımsal üretiminin yüzde 50’sini kaybetme riski ile karşı karşıya. Bu da açlık, kıtlık, yoksulluk ve daha kötü bir dünya demek. Özetle toprağı korumazsak dünyada sürdürülebilirlikten bahsetmek imkansız olacak. Oysa toprak kendisine yatırım yapıldığı zaman hızlı geri dönüşleri olan bir değerdir. Erozyonun panzehri yeşil örtüdür, ağaçlandırmaktır.”

“İkinci Dünya Savaşı Sonrası Büyüme Modelinden Acilen Uzaklaşmalıyız”

Moderatör Hande Berktan, sürdürülebilir bir refah modeline dair nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiğini Brika Sürdürülebilirlik Yönetici Ortağı Gülin Yücel’e sordu.Sürdürülebilirlik kavramında ikinci dünya savaşının çok önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekerek sözlerine giriş yapan Yücel,  ekonomik buhranın üstesinden gelmek için ülkelerin ekonomik gelişim için ‘büyüme odaklı ekonomik model’ seçtiklerini ama hiçbir sistemin sonsuz bir büyüme kurgusu üzerine kurulamayacağının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla en temel insanlık ihtiyacı olan açlığı bile ortadan kaldıramamış durumdayız. Maalesef dünyada her 9 kişiden biri aç! Gelir dağılımı çok eşitsiz bir durumda. Ekonomik aktivite yaratmak pahasına doğa üzerinde ciddi zararlar vermeye devam ediyoruz. Gayri Safi Yurtiçi Hasılalar artarken devletlerin vergi toplama becerileri artmamış durumda – yani toplumsal refaha ve çevreye yönelik kullanılacak gelir artmıyor. Yaratılan gelir ise ne derece doğru kullanılıyor, tartışılır. Örneğin ABD’nin 3 günlük harcama ile ($6 milyar/yıl) sıtmadan ölümler sıfırlanabilir; 5 günlük harcama ile ($10 milyar/yıl) sıtma, AIDS ve tüberküloz ölümleri sıfırlanabilir. Yani milyonlarca insanı etkileyen salgın hastalıklar ortadan kaldırabiliriz. Aynı şey Covid için de geçerli. Maalesef yaratılan gelir kalkınma odaklı ve adil dağılmıyor. Bir tarafta pandemi döneminde ortalama her 33 saatte bir milyarder çıkarken yine aynı sürede bir milyon insan fakirleşebiliyor. Özetle bu yanlışın sistematik bir problem olduğunu kabul edip, sürdürülebilir bir dünya için önce bu yanlışların üzerine gidilmesi gerekiyor.”

“Sürdürülebilirliğe Tehdit Olarak Değil Fırsat Olarak Bakmalıyız” 

Özellikle pandemi sonrası için arz fazlalığına ek olarak iklim değişikliği ve çevre tahribatı ile yoğunlaşan tüketici tercih ve davranışlarında değişiklikler global ekonomi destekçilerinin umduğu büyüme ve karlılığın sürdürülebilir olmaması olasılığının en azından tartışılmasını zaruri kıldığına değinerek, global kapitalizm yerine paydaş kapitalizmdeki sürdürülebilirlik konusunu Divan Çevre ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Nur Çelik, ‘Kalıcı Refahın Anahtarı Sürdürülebilirlik’ başlıklı webinar da şu sözlerle destekledi: “Tüketim odaklı düşünce yerine ekonomik bütünlüğe ve paydaş kapitalizmine evrilmemiz gerekiyor. Dünya, sürdürülebilir ve kolektif bir çabaya ihtiyaç duyuyor. Bu çaba da büyüme ve kârlılık odaklı bir yaklaşımdan paydaş odaklı, değer üretimine doğru bir anlayışa kayıyor. Bunun için de dönüşüme ihtiyacımız var.  Sürdürülebilirliğe tehdit olarak değil fırsat olarak bakmak gerek. Özellikle son on yılda yeni bir ivme yakalandı. Bugün sürdürülebilirlik denildiğinde, kritik paydaş- tüm paydaşlar çok önemli bir hale geldi. Çok paydaşlı entegre bir yaklaşımla, finansal ve finansal olmayan risklerin ve fırsatların birlikte yönetimi çevrenin geleceği ve sürdürülebilirlik kavramı bir değer olarak öne çıkabilir. Uzun vadeli şirket başarısı ve şirket geleceğini belirleyecek olan  hissedarlar değil, paydaşlar çok önemlidir.”

“Sürdürülebilirlik Yeni Bir Kaldıraç Olacak”

Günümüzde artık sadece şirketlerin ulaştığı finansal sonuçlarla ilgilenilmediği;  sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve topluma fayda sağlayan firmaların öne çıktığını belirten Ekonomi TV Programcısı Hande Berktan, şirketlerin sürdürülebilir yaklaşımının gelecek için önemini Doğan Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Neslihan Sadıkoğlu’na sordu. Sürdürülebilirlik kavramının daimi olma yeteneği ve en önemli değer olarak anlamamız gerektiğini belirterek sözlerine başlayan Neslihan Sadıkoğlu, günümüzde en fazla içselleştirmemiz gereken konunun sürdürülebilirlik olması gerektiğini belirtti. Sadıkoğlu ayrıca; “Dünya kritik bir eşiğin içinde bizleri bekleyen çok fazla sorun var. Fakat yapılan birçok araştırmada toplum iş dünyasının çok önemli adımlar atmasını bekliyor. İş dünyası için sürdürülebilirlik kavramı olmazsa olmaz konumunda. Günümüzde şirketler sürdürülebilir değerler yaratmakla yükümlü. Ama bu sadece bir yükümlülük değil aynı zamanda bunu fırsat ve hatta bunu yerine getirmeyenler içinse bir tehdit. Dolayısıyla; şirketlerin geleceği ve yatırımcılar için cazip bir varlık olmanız ve büyümeye hedeflerinizin devam ediyor olması için uçtan uca sürdürülebilir bir organizasyon yönetimine sahip olmanız gerekiyor. Özetle sürdürülebilirliğin yeni ve gelişen dünya ekonomisinde çok önemli bir kaldıraç olacağına inanıyorum. Sürdürülebilirlikte başarı ise ancak bu kavramı, süreci içselleştirir ve bunu Yönetim Kurulu Başkanımızın hep söylediği gibi bir değer olarak yaşatabilirsek gelecek.” dedi.

“Mega Markalara Büyük İş Düşüyor”

Hem üretici hem tüketici konusunda sürdürülebilirlik kavramından ne anlamalıyız?  Bu noktada şirketlere düşen görev ve sorumluluklar ne olmalı? Sorularına ise yanıtı etkinliğin bir diğer önemli katılımcısı Reckitt Amerika Pazarlama Direktörü Tarık Bayar verdi. “Denizin sonuna geldik, vahşi kapitalizm böyle devam edemez özellikle pandemi bize gösterdi ki bir dizayn değişikliğine gitmemiz lazım” diyerek sözlerine başlayan Bayar, ayrıca şu önemli bilgileri de aktardı: “Günümüzde insanların mega şirketlerden ya da markalardan beklentisi de artık bu değişiklik noktasında eylem bekliyor oluşları. Topluma ve çevreye geri kazanım vermeyen şirketlerin önümüzdeki 10 sene içinde geleceğinin olduğunu söylemek artık çok zor. Burada sürdürülebilirlik kavramının geleceği için en önemli konu tüketici davranışlarının değiştirilmesi olarak öne çıkıyor. Bu yüzden bizim gibi büyük markalara çok büyük görevler düşüyor. Bu da etkili iletişimden geçiyor. Markalar gümümüzde siyasi partiler kadar etkili bir güce sahip. İşte bu yüzden günümüzde şirketler sürdürülebilirliğe önem veriyor ve bu konuda çalışmalar yapıyorlar, özel departman ve yönetimsel süreçlerini buna göre dizayn ediyorlar. ”

“Sürdürülebilir Gayrimenkul Talebinde Ciddi Artış Söz Konusu”

En çok merak edilen soruların başında gelen “Sürdürülebilirlik Gayrimenkul İlişkisi ve Sektördeki dönüşüm” konusu hakkında Denge Değerleme Avrupa Bölge Müdürü Cem Kurt, şunları söyledi: “Gayrimenkul yatırımlarına ilişkin olarak artık beklenti sadece yatırımcısına yüksek kazançlar üretmenin dışında bireye, topluma ve çevreye de duyarlı ve faydalı olması yönünde. Dünyadaki toplam karbon salınımı içerisinde gayrimenkullerin yaklaşık %25-30 arası bir paya sahip olduğu biliniyor. Hatta buna inşaat faaliyetlerini de kattığımızda %40’lara ulaştığını söyleyebiliriz. Çevresel boyutuyla ele aldığımızda, karbon salınım miktarının düşük olması, su tasarruf ve geri kazanım becerisinin yüksek olması, yenilenebilir enerji üretebilmesi, enerji verimliliğinin yüksek olması, atık geri dönüşümü kabiliyetine sahip olması gibi özellikler ESG politikaları kapsamında yeni dönemde gayrimenkullere ilişkin çevresel beklentiler. Günümüzde yatırımcılar artık günden güne, daha ekolojik ve geri dönüştürülebilir inşaat malzemelerinin kullanıldığı, akıllı ısıtma ve soğutma sistemlerine sahip, en az tükettiği kadar üretme becerisine sahip “sıfır karbon” temalı gayrimenkul yatırımlarına yönelmeye başladı.”

Sürdürülebilir gayrimenkul talebine ciddi eğilim olduğuna da dikkat çeken Cem Kurt, RICS Sustainable Building Index verilerine göre, 2021 yılında yatırımcıların sürdürülebilir gayrimenkul talebinin dünya genelinde ciddi bir artış göstererek %55 seviyesine ulaşmış durumda olduğu bilgisini verdi.  Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğe yönelik yatırımlarınbireye ve topluma sağladığı faydalara da bakılması gerektiğine de vurgu yapan Cem Kurt, panel takipçilerine şu örneği vererek konuşmasını tamamladı: “Örneğin bir ofis binasının sürdürülebilirlik derecesinin, ofiste çalışanların üretkenliğine, verimliliğine, beden ve ruh sağlığına olan etkisi ciddi şekilde değişkenlik gösterebiliyor. Yapılan araştırmalar, sürdürülebilir ofislerde çalışan insanların işe daha erken geldiğini, ofiste daha uzun kaldığını, zamanını daha verimli kullandığını, daha az hastalandığını, daha az mazeret izni kullandığını ortaya koyuyor.”

Adana’dan Van’a, Antalya’dan İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya kadar Türkiye’nin dört bir tarafından 200’den fazla kişinin online olarak takip ettiği webinar, izleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile sona erdi.

Adalet Bakanı Bozdağ Kira Düzenlemesine İlişkin Açıklama Yaptı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kira düzenlemesine ilişkin yapılan uygulama hakkında açıklamalarda bulundu. Bozdağ, düzenlemenin geçici bir süreliğine uygulanacağını söyledi.

Konut sektöründe yaşanan kira artışlarının önüne geçmek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Adalet Bakanı Bozdağ, kira artışlarını önlemek için sabit bir oran üzerinde yapılan çalışmaların devam ettiğini söyledi. Çalışma detaylarına göre kira artış oranı hesaplanırken Tüketici Fiyat Endeksi esas alınacak. Kiralara yapılabilecek en yüksek zam oranı ise çalışmalar tamamlandığında açıklanacak.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çalışma detaylarını, “Oran üzerinden belirleme yapacağız, miktar üzerinden değil. Çünkü oran üzerinden yaptığımızda maliyet her miktara göre farklı şekilde oluşacaktır. Külfeti paylaştıran bir formülü ortaya koyacağız. Yine ÜFE-TÜFE olacak ama her tarafın makul kabul edebileceği. Oranlar konulursa oranı kimse geçemeyecek.Evini kiraya verecek olanlara yönelik çalışmada da kontrol mekanizmaları üzerinde çalışılıyor. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor bunun denetimi nasıl olabilir buna bakılıyor. Buradaki amaç birilerini cezalandırmak değil, işin doğrusu teraziyi dengeli tutabilmek.Düzenlemeye rağmen ev sahibi ve kiracı anlaşamazsa bu kez mahkemeden önce ara bulucuya gidilecek. Çözüm için bir ay süre hedefleniyor.Çalışmalarla ilgili 3 hedefimiz var. Birincisi, kısa sürede mesele halledilecek. İkincisi, usul ekonomisi bakımından tasarruf yapılacak. Üçüncüsü, mahkeme masrafları, diğer masraflardan tasarruf edilmiş olacak, taraflar arasındaki ihtilafın husumete dönüşmesi önlenmiş olacak. Tedbirlerin uygulaması kalıcı değil dönemsel olacak. Geçici dalgalanmalara karşı kalıcı düzenleme yapmak doğru değil. Geçici düzenleme yapmak lazım. Allah’ın izniyle enflasyonu Türkiye’de geçmişte biz indirdik şimdi gene indireceğiz.” şeklinde verdi. 

İTO Başkanı’ndan Konutta Kira Fiyatlarını Düşürecek Çözüm Önerileri

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, konutta artan kira fiyatlarına yönelik çözüm önerileri sundu.

İstanbul’da konut fiyatlarının arsa maliyetleri nedeniyle yükseldiğini söyleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul’da özellikle ilçe belediyeleri yeni konutlar için arsa üretilmeli. Bu, beton fiyatından da, demir fiyatından da daha önemli. İstanbul’un en uzak köşelerinde bile arsanın konut maliyeti içindeki payı yüzde 60’larda. Merkeze doğru geldiğinizde bu oran yüzde 75-80leri buluyor. Dolayısıyla daha çok konut arsası üretebiliyor olmamız lazım.” açıklamalarında bulundu. 

Belediyelerin imar çalışmalarında daha hızlı ve etkin rol oynaması gerektiğini söyleyen Avdgaiç, “Son olarak da belediyelerin maliyet artırıcı yaklaşımları gündemden kaldırması lazım. Ayrıca, şu anda ticari imarı olan parsellerin hızlı bir şekilde ticari/konuta dönüştürülmesi gerekiyor. Son önerimiz ise büyük ticari alanların önemli bir bölümü pandemiye bağlı olarak şu anda kullanım dışı kaldı. Bunların belli kısımlarının konuta çevrilmesi konusunda uygulamaların önünün açılması lazım.” dedi.

Bir an önce konut arzının yerine getirilip sorunun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Şekib Avdagiç, “Çok önemli bir inşaat kuruluşunun sahibi, bizim de çok sevdiğimiz, bizim üniversitede mütevelli heyetimizde olan kıymetli bir büyüğümüzün bir önerisi oldu. Diyor ki, ‘Şimdi bir yerde bir proje var. Bir emsal var, 50 bin metrekare bir inşaat yapacağım. Siz orada bana yüzde 10 fazla imar verin, orada oluşan gelir artışıyla da ben sizin adınıza, gösterdiğiniz yerde sosyal konut inşa edeyim.’ Burada emsal 1 ise 2 vermeyin, yani şehri de boğmayalım.” şeklinde konuştu. 

Cubo Üst Düzey Atama Gerçekleştirdi

2016 yılından bu yana Cubo’da Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yapan İsmail Helvacıoğlu Cubo Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı.

2016 yılında katıldığı Cubo ailesinde Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görevini sürdüren Helvacıoğlu, bugünden itibaren görevine Genel Müdür Yardımcısı olarak devam edecek. 

Üniversite eğitimini yurt dışında işletme alanında tamamlayan 1978 doğumlu İsmail Helvacıoğlu, 20 yıla yakın süredir inşaat malzemeleri sektöründe profesyonel yöneticilik yapıyor.

Başergün Boya ve Kimya A.Ş. unvanına sahip firma, “Cubo” markası ile sektöre hizmet vermeye devam ediyor. Firmanın yeni Genel Müdür Yardımcısı İsmail Helvacıoğlu.

‘’Yapıda Kusursuz Çözümler’’ misyonu ve “Sektörün Lider Firması” olma hedefi ile son yıllarda dikkat çeken firmanın vizyonuna öncülük edecek olan Helvacıoğlu evli ve iki çocuk babası. 

Anadolu Yakası’nın Yeni Karma Projesi: Kartal Sunset Konutları

Avrasya Uluslararası İnşaat, hazırlık aşaması tamamlanmak üzere olan yeni karma projesi Kartal Sunset Konutlarını, 1 milyar 200 milyon liralık yatırımla hayata geçirecek. İstanbul Anadolu Yakası’nın en güzide lokasyonlarından birisi olan Kartal sahil bandında toplam 120 bin metrekare alan üzerinde yükselecek olan projede 1.200 konut ile birlikte ticari üniteler ve butik bir alışveriş merkezi yer alacak.

Kartal Sunset Konutları için global müteahhitlik firmalarıyla işbirliği yaptıklarını söyleyen Avrasya Uluslararası İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sesli, ileri teknolojiyle modern mimariyi bütünleştiren akıllı, sürdürülebilir ve çevreci bir proje tasarladıklarını açıkladı. 

İnşaat sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip Avrasya Uluslararası İnşaat, hazırlığını Türkiye’nin en iyi mimarlık ofisleriyle birlikte yaptığı, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin deneyimli akademisyenlerden proje yönetim danışmanlığı aldığı yeni karma projesinin geliştirme aşamasında sona yaklaştı. 

Sunset Kartal Konutları, Anadolu Yakası’nın çok özel bir yerinde konumlanıyor. Sadece yeni bir karma proje olmakla kalmayacak, lokasyonunun mimari, sosyal ve finansal gelişimine de katkı sağlayacak” diyen Ali Sesli, Sunset Kartal Konutları’nda temelden başlayarak her aşamada sürdürülebilirliğe odaklandıklarını söyledi. “Projemiz, alternatif kaynaklarla kendi enerjisini üretebilen, enerjisini verimli kullanan, doğal ışıktan maksimum düzeyde yararlanan, yeşil alan yoğunluğuna sahip, atıklarını geri dönüştürebilen bir mimariye sahip olacak” diyen Sesli, Sunset Kartal Konutları’nı çok yakında alıcıların ve yatırımcıların beğenisine sunmaya hazırlandıklarını ifade etti. 

Serban İnşaat Sultanahmet’te Otel Projesine Başlayacak

Yapı sektöründeki faaliyetlerini ihtiyaç duyulan alana göre derinleştirdiklerini söyleyen Serban İnşaat, yenilikçi tasarım ve altyapıya sahip otel inşaatı çalışmalarına başladı.

Endüstriyel yapı faaliyetlerinde ihtiyaca göre derinleştiklerini söyleyen Serban İnşaat Genel Müdürü Mehmet İlker Akdeniz, “Endüstriyel yapı sektöründe alanında lider şirketlere büyük yapılar inşa ettik, kamu için önemli yapı projeleri gerçekleştiriyoruz. Tabi bu başarımızın ardında teknoloji odaklı faaliyetleriyle insana değer katan işler yapan Açık Holding kültürünün olduğunu da söylemeliyim. Sahip olduğumuz kurumsal kültürden hareketle dünya standartlarında, yenilikçi tasarım ve altyapıya sahip otel inşaatı çalışmalarına da başladık. Bunun ilk örneği olarak yakın zamanda misafirlerini ağırlamaya hazırlanan DoubleTree By Hilton Çanakkale’yi söyleyebilirim. Ayrıca İstanbul Sultanahmet’te özel bir otel projesine de başlayacağız.” açıklamalarını yaptı. 

Sektörde teknolojik çözümler ürettiklerinin altını çizen Akdeniz, “Her projemizi yaşama attığımız bir imza olarak görüyor ve kendimizi sektörde kendimizi önemli bir yerde konumlandırıyoruz. Anahtar teslim proje becerimiz sayesinde tüm projeyi tek elden yürütmenizi sağlıyor ve sorunsuz bir şekilde süreci tamamlıyoruz.” dedi.

Mehmet İlker Akdeniz sözlerine şöyle devam etti:

“Teknolojinin bir sonucu olarak ihtiyaç duyulan veri merkezlerini en ileri teknolojilerle inşa ediyoruz ve bu alanda ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ söylemini de destekleyerek, ülkemiz için önemli veri merkezlerini inşa ediyoruz. Geçtiğimiz yıl inşa ettiğimiz Turkcell Avrupa Veri Merkezi’ne ek olarak Turkcell Gebze Veri Merkezi’nin 2, 3 ve 4. modüllerini tamamladık, 5. modüle devam ediyoruz. Turkcell Ankara Veri Merkezi’nin de 2. modül inşaatını yakın zamanda tamamlamayı planlıyoruz. Veri merkezlerinin dışında kamuya hizmet verecek, önemli yapılar inşa ediyoruz ve geçtiğimiz hafta İstanbul Maslak’ta yükselecek TSK Eğitim Vakfı Öğrenci Yurdu projemizin temel atma törenini gerçekleştirdik.”

İstanbul Hırdavat Fuarı Sektörün İhracat Hedefini Yakalamasına Katkı Sağlayacak

Hırdavat ve nalburiye sektörünün dünyaya açılan tek arenası 6. Uluslararası İstanbul Hırdavat Fuarı, 15- 18 Eylül 2022’de kapılarını açacak. 6 yıldır ülkemiz ve MENA coğrafyası için Nalburiye ve Hırdavat sektöründe büyük bir eksikliği ortadan kaldıran fuar, sektörün ihracat hedeflerini yakalamasına her geçen gün daha fazla katkı sağlıyor.

Avrasya’nın kalbindeki konumuyla, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleriyle ticari bağlantılar için güçlü fırsatlar sunma iddiasını sürdüren Uluslararası İstanbul Hırdavat Fuarı, 2022 yılında maksimum verim sağlamak amacıyla “Birlikte Büyüyoruz” sloganıyla katılımcı ve ziyaretçilerden aldığı yoğun talep ile 25 bin metrekare’lik alana İFM 5-6-7. hallere taşınıyor.

Sektörün İhracat Hedefi 15 Milyar Dolar

Türkiye hırdavat sektörü bu yıl önemli bir atılım yaşayarak ihracatta rekor kırmaya hazırlanıyor. Alınan siparişler Türkiye’nin dünyada yeni üretim merkezi olmaya başladığını ortaya koyuyor. Gelişen olaylarla Rusya-Ukrayna çıkmazı,  Çin’in kapanması, Avrupa, MENA ve Afrika bölgesinin yeni üretim merkezi arayışlarını daha fazla ihtiyaç haline getirmiştir. Bu doğrultuda Türkiye jeo-stratejik yapısı, ulaşılabilir konumu, kaliteli üretimi ile hedef pazar ülke konumundadır. Pandemi şartlarında gerçekleştirilen fuarda yapılan ihracat rakamlarını göz önüne alınca 15-18 Eylül 2022 yılında 15 Milyar doların üzerinde ihracat anlaşmalarının merkezini 300’e yakın katılımcısı ile hırdavat fuarı oluşturacaktır.

İstanbul Hırdavat Fuarı Milyonlarca Dolarlık Anlaşmalara Ev Sahipliği Yapıyor

Ziyaretçilerin tüm sanayi sektörüne hitap eden nalbur ve hırdavat sektörüne dair20 bin kalem ürünü buldukları İstanbul Hırdavat Fuarı’nda katılımcılar milyonlarca dolarlık anlaşmalara imza atıyor.

Nalbur ve Hırdavat sektöründe Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası fuarı olmasının etkisiyle Türkiye’nin 81 ilinden ziyaretçilerini ağırlıyor. Fuar ayrıca Türkiye’nin ticaret ve sanayi odaları, sanayi bölgelerinden gelenlerin oluşturduğu sivil gruplar ve alım heyetleri ile yoğun bir ticaret ortamı sağlıyor.

Rekor Katılımcı ve Ziyaretçisiyle Nalbur ve Hırdavat Sektörünün Dünyaya Açılan Kapısı

Bu sene de 270’in üzerinde katılımcı ve 25 bin’in üzerinde rekor ziyaretçi beklediklerini belirten İstanbul Hırdavat Fuarı Proje Yönetmeni Zülküf Karadayı “Nalburiye, Hırdavat sektöründe Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun en büyük spesifik fuarını düzenlemenin sorumluluğunun farkındayız. Fuar katılımcılarımızın ve ziyaretçilerimizin en yüksek verimi elde etmesi adına reklam ve tanıtım faaliyetlerimizi ulusaldan uluslararası mecralara taşıyarak 11 dilde Avrupa, Bakanlar, MENA Bölgesi, Kafkas Bölgesi ve Uzakdoğu Bölgelerinde kendi dillerinde reklam tanıtımları gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu bölgelerde ticari alım heyetleri ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. 6. Uluslararası Hırdavat fuarımız bu yıl yeni taşıdığımız 25 bin m2 alanla birlikte katılımcımızda da 3 kat büyüme kaydettik. Sektörde birçok üründe yeni üreticilerimizi ziyaretçilerimizle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Fuarı ziyaret edecek profesyonel ziyaretçilerin verim alabilmesi için 4 gününü fuara ayırmasını öneriyoruz” dedi.

Rams İnşaat’tan 10 Milyar TL’lik Yatırım

Kazakistan kurulan Türk şirketi Rams İnşaat, Bodrum ve İstanbul projeleri ile Türkiye’ye 10 milyar TL’Lik yatırımla geliyor. Rams İnşaat Kurucusu Ramazan Bülbül, Dubai ve Almanya yerine Türkiye’yi tercih ettiklerini söyledi.

Kazakistan’da kurulan ve burada yaptığı inşaatlarla tanınan Rams İnşaat, Kazakistan’da son 10 yılda 2,5 milyon metrekareden oluşan toplamda 55 projesini tamamladı. Rams İnşaat Türkiye CEO’su Devran Bülbül ise Türkiye’ye duydukları güvenin altını çizerek, “Devraldığımız kentsel dönüşüm projesi Quattro’nun satışını tamamladık. Önemli bir başarıya imza atarak lansmanın ardından 3 günde 100 daire satışı yaptık. 75 bin metrekareden oluşan projede, 576 adet daire bulunuyor.” diyerek Türkiye’deki yatırımları hakkında bilgi verdi. 

Türkiye’ye yaptıkları yatırımların başında İstanbul’un olacağını söyleyen Bülbül, “Kozyatağı projemiz seneye çıkar. Bodrumda 17 villa yaptık. Burayı satmayacağız, kiraya vereceğiz” dedi. Arsa maliyetlerine de değinen Bülbül, ‘’Arsa maliyetleri konutta fiyatları arttırıyor ancak fiyatlarda fırsattan kaynaklanan bir şişkinlik var.’’ dedi.

Türkiye’de bir de hazır ofis projesi planladıklarını söyleyen Rams İnşaat CEO’su, “Han Spaces Ataşehir’i, pandemi sonrası dönemde ofise bağımlı çalışma alışkanlığının değişmesini göz önüne alarak yaptık. İstanbul ve Bodrum’un yanısıra Antalya Serik’te de bir yatırımımız var. Türkiye’de yatırım yapmaya devam edeceğiz. Rams Türkiye olarak hedefimiz önümüzdeki 5 yılda en büyük ilk 5 inşaat şirketinden biri olmak.” şeklinde konuştu.

Kazakistan’da kurduğu şirketin detaylarını paylaşan Ramazan Bülbül ise “1995 yılında Kazakistan’da faaliyete başladık. Almatı’daki ilk inşaatı 1998’de yaptık. Arsa yatırımını çok seviyorum. Bugün 4 bin dönüme yakın arsa var elimizde. Şu ana kadar 13 bin konut bitirip tamamladık. Devam eden projeleri de sayarsak 30 bin konuta yaklaşır. 10’dan fazla şehirde, 20 bine yakın çalışanımız var. Kazakistan’ın en güçlü ilk üç inşaat ve gayrimenkul şirketinden biri olduk. Kazakistan’da şu an inşaat aşamasında 13 şantiyemiz var.” açıklamalarında bulundu.

İnşaat Demiri Yeni Fiyat Listesi Açıklandı

İnşaat sektörünün önemli kalemlerinden biri olan inşaat demiri piyasasında dalgalanmalar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta 750 dolar seviyelerinden satışa sunulan demirin ton fiyatı 780 dolara çıktı.

İnşaat sektörünün dönemi açılırken sektörde yüksek satış yapılması bekleniyordu. Ancak, beklentiler karşılıksız kalarak iç piyasada durgunluk yaşandı. Sektörün hareketsiz kalması demirin ton fiyatını da etkiledi. Yeni açıklanan fiyat listesine göre inşaat demiri ton fiyatı 15 bin TL dolaylarına çıktı.

İnşaat demiri il bazında değerlendirilen rakamlara göre; İstanbul’da 8 mm demirin ton fiyatı 15 bin 050 TL, Ankara’da 8 mm demir 15 bin 100 TL, İzmir’de 8 mm demir 14 bin 750 TL, Karabük’te 8 mm demirin ton fiyatı 14 bin 800 TL, İskenderun’da 8 mm demir 14 bin 750 TL, Gebze’de 8 mm demir 15 bin TL, Samsun’da 8 mm demir 15 bin 120 TL ve Tekirdağ’da demirin ton bazı 14 bin 850 TL oldu.

Katma Değer Vergisi (KDV)’nin dahil edilmediği fiyatlandırmalar 8 mm, 10 mm ve 32 mm demir olarak üç ayrı kategoride değerlendirildi. Ticaret bazında ise yetkililer, iç piyasada hareketlilik olmaması nedeniyle demirin ton ücretlendirmesini ortalama fiyatlardan yaptıklarını söyledi. 

İnşaat Sektörü Geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye ekonomisinde 7,3 oranında yükselme yaşandı. Ancak, inşaat sektöründe durum tam tersi etki göstererek yüzde 7,2 geriledi. 

Türkiye ekonomisinin 2022 ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,3 yükseldiği açıklanmıştı. Açıklanan alt grupların değerlendirmelerinde sadece inşaat sektöründe gerileme olduğu kaydedildi. TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe yüzde 7,2 gerileme yaşandı. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren konuya dair düşüncelerini paylaştı. 

TÜİK verilerini yazılı bir açıklama ile değerlendiren TMB Başkanı M. Erdal Eren, şu sözlerle açıklamalarda bulundu:

“Ülkemiz ekonomisinin küresel çapta içinden geçilen bu zorlu süreçte yüzde 7,3 oranında büyüme kaydetmesi son derece sevindiricidir. Bununla birlikte her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz istihdama büyük katkı veren ve 200’ün üzerinde alt sektöre talep yaratarak ekonomide lokomotif görevi üstlenen inşaat sektöründe, aynı dönemde yaşanan %7,2’lik daralma önemli mesajlar içermektedir. Ayrıca inşaat sektörü söz konusu çeyrekte daralan tek sektör olmuştur. Sektörde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve öngörülemez düzeyde artan girdi maliyetlerinin yarattığı sorunun çözümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda kamu yatırım programında bir önceliklendirme yapılarak, daha fazla ekonomik ve sosyal katma değer yaratacak projeler bir an önce hayata geçirilebilir. Girdi maliyetleri konusunda çözüm için ise çeşitli adımlar atılmış ancak iç ve dış dinamiklerle yaşanan maliyet artışı kapsamında firmaların yarasına merhem olmanın çok uzağında kalmıştır. Yılın geri kalanı için en büyük yansıması emtia fiyatlarındaki yükseliş olan Rusya-Ukrayna savaşı sektörün hem yurt içi hem de yurt dışı projeleri üzerinde belirsizlik ve riskler oluşturmuş durumdadır.” 

Yasemin Ladikli İnterior Design Projelerini Sanatla Eşleştiriyor

10 yıllık mimarlık deneyiminin ardından 2013 yılında kendi firmasını kuran Yasemin Ladikli, büyük ölçekli projelerde iç mekan tasarımından konsept tasarımına kadar farklı ölçeklerde danışmanlık hizmeti veriyor. 

Bütüncül bir bakış açısıyla üretim yapmaya devam eden Yasemin Ladikli, İstanbul başta olmak üzere Katar, Cezayir, Tunus gibi birçok ülkede mimarlık ve tasarım faaliyetlerini de sürdürüyor. Özellikle franchise zincirlerinin kafe ve restoran çalışmalarıyla ön plana çıkan Yasemin Ladikli, iç mimarlık alanında sektörel değişimlere imza atıyor. 

Sektördeki varlığını keskin çizgilerle ortaya koyan Yasemin Ladikli mesleğini, ‘’Mimarlık hem çizgi hem de tasarlama ve yaratma dillerine hakimiyet kurduğu için sanatla eşleştirilen bir disiplin. Mimarlar sanatsal yetenekleri olsun olmasın, mesleğin kendi aurasından dolayı bu payeye yaklaşmış oluyorlar. Bu da herhalde çok baştan çıkarıcı bir duygu. ‘’ sözleriyle özetliyor.

Kendisini ve firmasını, ‘’Birçok firmada yaşadığım toplam 10 yıllık deneyimin ardından kendi şirketimi kurmaya karar verdim. 2013 yılından beri faaliyette bulunan şirketim Yasemin Ladikli İnterior Design ile iç mekan tasarımlarından konsept tasarımlarına kadar birçok alanda hizmet verdim. Yasemin Ladikli İnterior Design’da ayrıca çeşitli danışmanlık hizmetlerine de yer vererek müşterilerimizin ofisimizden mutlu ayrılmasını ve yaşam alanlarını onların da isteklerine bağlı olarak güzelleştirmeyi hedefliyoruz.’’ şeklinde tanıtan Yasemin Ladikli, sadece İstanbul sınırlarında değil tüm Türkiye ve dünyanın birçok yerinde çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle Katar, Cezayir, Tunus gibi ülkelerde muhteşem tasarımlara imza atan Ladikli, başarısını ülke ve dünya çapında ortaya koymayı hedefliyor.

Bünyesinde daire, dubleks ev, ofis, mutfak, banyo, yatak odası ve salon gibi birçok iç mekan tasarımını barındıran Yasemin Ladikli İnterior Design, sanatla birleştirdiği iç mekan tasarımları ile adından söz ettirmeyi başarıyor. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Doğa Koleji, Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Tektaş Grup Gayrimenkul ve İnditex markaları ile işbirliği içerisinde bulunan Yasemin Ladikli İnterior Design, İstanbul, Ataşehir’de bulunan ofisinde danışanlarına mutluluk veren tasarımlarıyla hizmet vermeye devam ediyor. 

Eaton ve Ulusoy Güçlerini Birleştiriyor

 Güç yönetimi şirketi Eaton ve Ulusoy satış ekiplerini tek çatı altında birleştiriyor.

2019 yılında Ulusoy Elektrik’in satın alınmasının tamamlanmasıyla birlikte Eaton’ın Türkiye’deki varlığı, Ankara’da bulunan Orta Gerilim Hücre ve Transformatör üretim tesisleri ile genişletildi. Yeni Satış Organizasyonu ile Türkiye’deki satış faaliyetlerinde artış bekleniyor. Tek bir ortak satış gücünün amacı hem Eaton hem de Ulusoy ürün portföyünü içeren uçtan uca tam bir hizmete erişimin sağlanması ile orta gerilim ürün ve çözümlerinin tüm EMEA ve Orta Doğu’ya sunulması hedefleniyor.

Eaton Ülke Müdürlüğü Görevine Yılmaz Özcan Getirildi

Bu birlikteliğin ardından oluşan yeni organizasyonda, Eaton Ülke Müdürlüğü görevine Yılmaz Özcan getirildi. Yılmaz Özcan, Eaton’ın Elektrik sektörü’nde Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Özbekistan ülkelerinde Orta Gerilim Sistemleri, Alçak Gerilim Güç Dağıtımı, Devre Koruması ve Kontrolü, Endüstriyel Kontrol ve Otomasyon, Yangın Güvenlik Sistemleri ve Acil Aydınlatma, Güç Kalitesi ve UPS, Elektrikli Araç Şarj İstasyonları konularındaki tüm satış faaliyetlerinden sorumlu olacak. Eaton’ın Türkiye’deki satış organizasyonu dışındaki operasyonları aynı şekilde çalışmaya devam edecek.

Yılmaz Özcan, Eaton’a Mayıs 2017’de Eaton Ülke Müdürü olarak katıldı. Son beş yıldır, özellikle organik büyüme, yeni pazar yaratma ve ürün lansmanları sunarak Türkiye’de ilerleme konusunda olağanüstü bir liderlik gösterdi. Yılmaz Özcan, Eaton’a katılmadan önce ABB, Leroy Somer ve Elsim’de çeşitli deneyimler kazandı. Lisans eğitimini Türkiye’de Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünde tamamlayan Özcan, İtalya’nın Milano kentindeki Bocconi Üniversitesi’nden MBA derecesi aldı. Konuyla ilgili olarak Yılmaz Özcan, “Eaton ve Ulusoy satış ekipileri güçlerini birleştirerek tek çatı altında buluştu. Müşterilerimizin beklentileri bizler için oldukça önemli. Yeni birleşme ile gelişerek ve büyüyerek dijital dünyanın olanaklarını da kullanarak sektörde büyümeye devam edeceğiz.” dedi. 

Aura Design Studio İmzalı Bir Yapı Adası: Orman Genel Müdürlüğü Karabağ Eğitim Merkezi

Yurt içi ve dışında gerçekleştirdikleri ödüllü projelerle öne çıkan Aura Design Studio tarafından Azerbaycan’da tasarlanan Ormancılık Eğitim Kampüsü sosyalleşmeyi merkezine alan bir eğitim kompleksi olarak kurgulanırken, tasarımıyla parçalı ve yalın bir siluet taşıyor. 

Mimar Filiz Cingi Yurdakul’un kurucusu olduğu Aura Design Studio imzasını taşıyan kompleks, 10487 m² toplam inşaat alanı ile eğitim alanları, laboratuvarlar, misafirhane, sosyal tesis, eğitim pentatlon sahası gibi fonksiyonları bir araya getirirken savaşın ardından bölgenin ormancılık alanında eğitim, araştırma ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlandı.

Proje tüm yapısal unsurların Türkiye’den taşınması gerekliliğinden hareket edilerek; çelik ve ahşap strüktürel sistem ile kurgulandı. Aura Design Studiotüm yapı malzemelerini modüler olarak tasarlayıp 5m’lik aks sistemleri ile çözümledi. Ormancılık eğitim kampüsünde; ağaç ürünlerinin ön plana çıkarılması amacıyla malzeme seçimlerinde ağaç ürünleri kullanıldı. Ahşap kolonlar, kompakt ahşap cephe panelleri, ahşap kepenk sistemleri, iç mekânlarda ahşap kaplamalar, akustik ahşap kaplamalar ve ahşap peyzaj elemanları tercih edildi.

Arazinin zorlayıcı topoğrafyasını avantaja çevirerek, eğitim merkezine farklı seviyelerden erişimi mümkün kılan yapı tasarımlarına önem verildi. Vaziyet planı ve yapı ilişkileri dört ana bölüme parçalanarak -laboratuvar, konferans salonu, sosyal tesis ve misafirhane blokları- çok katmanlı ve geçirgen bir kütlesel kompozisyon oluşturacak şekilde konumlandırıldı.

Karabağ Eğitim Merkezi’nin alt ve üst kotunu birbirine bağlayan karşılama yapısında; idari birimler, toplantı odaları, ofisler, derslikler, konferans salonu ve bu salona hizmet eden fuaye alanı ile müze-sergi alanı yer alıyor. Ana giriş avlusunun sağ ve solunda yer alan konferans salonu bloğu ve idari-eğitim bloğu her iki bloğun üzerini örten bir ana çatı ile yarı açık bir karşılama alanına dönüştürülmüş. Amfileşen merdivenlerle birlikte alt kota bağlanan ve alt kotta yer alan sosyal tesis; her iki bloğun alt kat fonksiyonları ile beslenerek ortak etkinlik avlusunda bir karşılaşma mekanı oluşturulmuş. Alt kat fuaye alanında müze için ayrılan bölümünde savaş sonrasında bu bölgeden çıkarılan askeri mühimmat ve kalıntıların sergilenmesi planlanıyor. Karşılama avlusunun sağında yer alan idari blokta idari ofislerin yanı sıra alt kottaki avluya açılan eğitim derslikleri ve bu dersliklere ait sosyal donatılar yer almakta.

Eğitim merkezi Aura Design Studio tarafından tüm kullanıcıların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanmış. Engellilere uygun girişler, otoparklar, tuvaletler ve asansörler de tasarımın önemli bir parçası olmuş. Oldukça yoğun bir programı bünyesinde barındıran eğitim kampüsü, orman yangınlarıyla mücadele eğitimleri için 7000 m² büyüklüğünde bir Pentatlon sahasına sahip. Doğu yönündeki pentatlon sahasının seyredilebileceği gözlem noktaları kullanıcılar ve eğitim birimleri için alternatif bir etkileşim mekanı olmakla birlikte kademeler halinde araziye yerleşen özel alanlar olarak planlanmış. 

Karabağ Ormancılık Eğitim Merkezi, gerek farklı eğitim ve öğretim tekniklerine imkan veren mekan dağılımı, gerek arazi ve çevresi ile kurduğu ilişkilerle doğa ve topoğrafya ile barışık bir mimari dil ile bütünleşmekte. 

Gayrimenkul Yatırım Fuarı’nda Ankara Projelerine Büyük İlgi Gösterildi

Bu yıl 14.‘sü düzenlenen Türk-Arap-Rus Gayrimenkul Yatırım Fuarına Natura Vadi, Velux Ankara ve Velux Yalıkavak projeleri ile katılan Fırat Life Style fuarı ziyaret eden yurt dışındaki yatırımcı ve acentelerden büyük ilgi gördü.

Fırat Life Style Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Fırat, “Ankara’da bulunan projelerimize özellikle İran ve Irak’taki yatırımcılardan büyük talep görüyoruz. Katıldığımız fuarda da satış ofislerimizde gördüğümüz ilgiye paralel olarak pek çok yurt dışı kökenli acente bizlerle işbirliği yapmak için müracaatta bulundu.” dedi. Ankara’nın İstanbul ve Antalya’dan sonra en fazla yabancı konut yatırımı alan il olduğuna dikkat çeken Fırat, Ankara’nın yabancı yatırımcı konusunda mevcut durumdan çok daha büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çekti. Bu potansiyelin doğru şekilde değerlendirmesi için acentelerin Ankara odaklı daha aktif çalışma yapmasının faydalı olacağını belirtti.

Konut Fiyatlarının Yükselmesinin Nedeni Yabancıya Satışlar Değil

Son zamanlarda konut fiyatlarının yükselmesinde yabancıya yapılan satışların etkili olduğu görüşünü değerlendiren Fırat, “Konut fiyatlarını yabancı talebinin arttırdığını sanmak büyük yanılgı. Yabancı payı yüzde 4’i bile bulmadı. Maalesef artan inşaat maliyetleri konut fiyatlarını baskıladı ve bugünkü durum ortaya çıktı. Buna ek olarak emtia fiyatlarında yaşanan artış, tedarik ve lojistik sorunu, konut arzının azalması, yüksek döviz kuru, bütün dünyada seyreden yüksek enflasyon ve enflasyona bağlı ülkemizde oluşan faizin yatırımcılar tarafından avantaj olarak görülmesi, özellikle büyük şehirlerde yaşanan arsa sıkıntısı konut satış fiyatlarının yükselmesinin nedenleri olarak sıralanabilir. Konut fiyatlarındaki artışa gerekçe olan nedenler ortadan kalkmadığı müddetçe yakın dönem için bir dengelenme beklemiyoruz.“ dedi.

Türk vatandaşlığına başvuruda alınacak gayrimenkul değerinin 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltilmesinin yabacı talebini nispeten azaltacağına dikkat çeken Fırat, ‘2021 yılında Türkiye’de satılan konut sayısı 1 milyon 491 bin 856 adet. Bu kadar konutun 58 bin 576’sını yabancılar almış. Yani bir yılda satılan her 100 konuttan 3,9’unu yabancılar almış. Sanılıyor ki her konut alan yabancı da vatandaş oluyor. Oysa Türkiye’de konut alan yabancıların ortalama üçte biri vatandaş olabiliyor.’ dedi.

Yusufeli Barajı İçin Son Kontroller Yapılıyor

Artvin, Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen baraj çalışmalarının son kontrolleri sağlanıyor. Su tutma işleminin gerçekleşmesi için yapılan hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Yusufeli Barajı tamamlandığında  Türkiye’nin en yüksek dünyanın ise üçüncü büyük barajı olacak.

Gövde betonu döküm çalışmalarının tamamlandığı Yusufeli Barajı’nda elektromekanik, hidromekanik imalatlar, enerji yapıları ve mansap düzenlemesi çalışmaları hızla sürüyor. Toplam 275 metrelik gövde yüksekliği ile ön plana çıkan baraj, Türkiye’nin en yüksek barajı olacak. Dünya’da ise en büyük üçüncü baraj olma özelliğine sahip olacak olan baraj, 2023 yılında yapacağı elektrik üretiminde 558 Megavat kurulu gücü sayesinde ortalama 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üretecek. Baraj, bu enerji üretimi ile ülke ekonomisine toplamda 1,89 milyar TL katkı sağlayacak. 

Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri tarafından sık sık kontrol edilen Yusufeli Barajı, son olarak DSİ İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı Dr. Mehmet Uğur Yıldırım tarafından ziyaret edildi. Hidroelektrik (HES) Santralini de inceleyen Yıldırımı, DSİ Çoruh Projeleri 26. Bölge Müdürü Celal Tokalak, Bölge Müdür Yardımcıları Mehmet Kalaycıoğlu ve Turan Uzun ve Şube Müdürü Sezai Yıldız yalnız bırakmadı. 

ATO Başkanı Ekonomik Büyümeyi Değerlendirdi

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’nin yüzde 7,3 oranında ekonomik büyüme gerçekleştirmesi hakkında düşüncelerini paylaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan veriler ile Türkiye ekonomisinin yüzde 7,3 oranında büyüme yaşadığı gözlendi. Açıklanan veriler hakkında açıklamalarda bulunan Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, “Pandemi sonrası küresel düzeyde çalkantılar devam ederken, reel sektörün üretim ve ihracat başarısının katkısıyla sağlanan büyüme, Türkiye’yi pozitif ayrıştıracaktır.” ifadelerini kullandı. 

Finans ve sigorta, bilgi ve iletişim, hizmetler, gayrimenkul, sanayi sektörlerinde yaşanan büyümenin yanı sıra inşaat sektöründe azalma gözlendiğini vurgulayan Baran, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın dünya üzerinde ekonomik sarsıntı yaşattığını belirtti. Bu doğrultuda Türkiye’nin başarı kaydettiğini söyleyen ATO Başkanı, “Tedarik zincirlerinin kırılması nedeniyle hammadde fiyatlarındaki yükselişe, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın eşlik etmesi, gelişmiş ülkeler dahil olmak üzere küresel ekonomiyi sıkıntıya soktu. Bu tablo enflasyonu tetiklerken, yıllardır gündemlerinde enflasyon olmayan ülkeleri bile fiyat artışlarıyla karşı karşıya bıraktı. Küresel düzeyde tablo böyleyken, Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 7,3 büyümesi büyük başarıdır.” sözlerinin ardından açıklamalarına devam eden Başkan, “Ülke olarak pandemi sürecini dev ekonomilerle kıyaslanamayacak düzeyde iyi geçirdik. Reel sektöre yönelik desteklerin de katkısıyla ticaret ve sanayideki başarı, ihracat gelirlerimizin yükselmesiyle moralimizi de yükseltti. Geldiğimiz noktada, küresel bir resesyon riski ile karşı karşıyayız. Bu tablo enflasyonun bir an önce kontrol altına alınması, ihracatın hem pazar hem de ürün olarak çeşitlendirilmesi zorunluluğunu ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu. 

Türkiye ekonomisinin büyümesine son döneme kadar inşaat sektörünün eşlik ettiğinin altını çizen ATO Başkanı Gürsel Baran, gelecek dönemde tarım sektörünün en önemli sektör olacağını söyleyerek, “Dünya ekonomisi hem zor bir dönemden geçiyor hem de sıkıntıların kısa sürede atlatılacağına ilişkin ümit taşınmıyor. Kuraklık ve gıda tedariki tüm ülkelerin gündeminde. Türkiye’nin bu süreçte küresel resesyon riskini de göz önünde bulundurarak en çok ihtiyaç duyulacak tarım ürünlerini üretmeye ağırlık vermesi, tüm destekleme mekanizmalarını bu alana yoğunlaştırması, topraksız ve susuz tarım konusunda gelişim adımları atması büyümeyi ve istikrarı sürdürmek açısından faydalı olacaktır.” dedi.

Devlet Destekli Arsa Tahsisi Konut Maliyetlerini Düşürecek Mi?

Hazine arazilerinin vatandaşa tahsis edilmesi konusunu değerlendiren inşaat sektörü yetkilileri, konut maliyetlerinin yüzde 50’sini oluşturan arsaların hazineden tahsis edilmesinin olumlu getirileri olacağını söyledi.

Hükümet tarafından açıklanan arsa arazilerinin vatandaşa tahsis edileceği haberi hem inşaat yetkililerini hem de vatandaşı sevindirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan sektör önderleri ise bu uygulamanın olumlu getirileri olacağını açıkladı. 

Uygulama özelinde önemli açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği Başkanı Mehmet Kalyoncu, ‘’Bir konut projesinin maliyetinin yüzde 50’sini arsa fiyatları oluşturuyor. Son dönemde sıklıkla karşılaştığımız inşaat maliyetlerindeki artış konusu sürekli gündeme geliyor. Ancak, bu artışlar arsa maliyetleri kadar yer tutmuyor.’’ dedi. Bu arsaların hazineden dahil edilmesinin proje maliyetlerini yarıya indirgeyeceğini söyleyen Kalyoncu, “Burada, düşüşün direkt son kullanıcıya yansıyacak şekilde fiyatın regüle edilmesini kritik buluyoruz. Arsa sahibinin kamu olması ve geliştiricilerin arsa maliyeti olmadan proje sürecine başlaması şeklinde bir çerçeve çizilmesine ise oldukça sıcak bakıyoruz.’’ şeklinde konuştu.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım ise konuya ilişkin olarak, ‘’Son yüksek konut fiyatlarının sektörümüzü stagflasyon ortamına itti. Çıkış için devlet ve özel sektör işbirliğinin olması gerekiyor. Konuya bakanlığın el atmasını olumlu karşılıyoruz ve önümüzdeki günlerde bir sonuca ulaşmasını bekliyoruz. ‘’ dedi. Yaptığı açıklama ile inşaat  sektörü olarak fiyat istikrarının sağlanması ve erişilebilir fiyatlardan konut alımına yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Nazmi Durbakayım, bu çalışmaları kapsamlı bir şekilde hazırlayıp, sunacaklarını söyledi. Kentlerdeki nüfus yoğunluğunun azaltılması gerektiğini söyleyen Durbakayım, ‘’ Mevcut sorunun altından tek başımıza kalkamayız.’’ dedi.

Ankara Tüm Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Hakan Akçam konuya değindiği açıklamada arsa satışı uygulamasının birkaç kez denendiğini fakat hata geçirilemediğini ifade etti. Eğer uygulama yapılabilirse çok güzel sonuçlar doğuracağını söyleyen Akçam, arsa tahsisinin fiyatları indirmeyeceğini ancak sektörde denge sağlayacağını belirtti. 

TÜİK: Türkiye Ekonomisi Yüzde 7,3 Büyüdü 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) son yayımladığı veriler ile Türkiye ekonomisinin 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüme gösterdiğini açıkladı.

Ocak-Mart 2022 dönemi gayrisafi yurt içi hasıla oranlarını açıklayan TÜİK Türkiye’nin 7,3 oranında büyüdüğünü açıklarken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin konuya ilişkin paylaştığı “Türkiye Ekonomi Modeli ile Türkiye istikrarlı güçlü şekilde büyümeye devam ediyor. İlk çeyrekte güçlü ve dengeli büyüme eğilimi sürüyor. Öncü göstergeler ilk çeyrekte büyümenin yüzde 7 civarında gerçekleşeceğine işaret ediyor.” sözleri akıllara geldi. 

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini oluşturan sektörler incelendiğinde, 2022 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre; finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 24,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 16,8, hizmetler yüzde 14,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 8,9, sanayi yüzde 7,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 6,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 5,4, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 5,2 ve tarım yüzde 0,9 oranında arttı. İnşaat sektöründe ise yüzde 7,2 azalma görüldü. 

GSYH ile birlikte açıklanan iş gücü ödemeleri verilerinde ise 2022 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyrek dönemine göre yüzde 59,7, net işletme artığı – karma gelir bazında da yüzde 88,1 artış yaşandı. Bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 35,5 olan İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı bu yıl yüzde 31,5 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 45,6 oranından yüzde 47,6’ya yükseldi. 

YEO’nun Arşimet Burgusuyla Çevre Dostu Enerji Dönemi

Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik şirketlerinden YEO, iştiraki olan Mikrohes ile geleceğin çevre dostu yenilenebilir enerji sistemlerini sunuyor. Mikrohes’in ürettiği Arşimet Burgusu türbiniyle düşük debiye sahip sularda bile enerji üretilebiliyor. Yeşil ve balık dostu olan sistem, bulunduğu bölgenin dengesini bozmayan sıfır karbonlu bir yöntem olarak biliniyor.

Arşimet Burgusu Nasıl Çalışıyor?

Arşimet Burgusu, ağırlık prensibiyle çalışıyor. Her bölümde oluşan su ağırlığı, burgu miline ve kanatlarına bir döndürme kuvveti uyguluyor ve burgunun dolayısıyla jeneratör milini çevirerek enerji üretmesini sağlıyor.

Nerede Kullanılabilir?

Arşimet burgu sistemi; 0,1-10 (m3/sn) su debisi ve 1-10 (metre) kot farkı olan tüm akarsu ve nehirlere, Hidroelektrik Santral kuyruksuyu ve cansuyu kısımlarına, arıtma tesislerinin giriş ve çıkış yapılarına, mevcut bentlere, atıl hidroelektrik santrallere, fabrikaların endüstriyel su soğutma sistemi çıkışlarına ve balık yetiştirme çiftliklerine kurulabiliyor.

1 Burguyla 600 Haneye Elektrik

Kendi elektriğini üretip fazlasını satmak isteyen tüm kamu tüzel kişiler, lisanssız elektrik üretim kapsamında düşük maliyetle kurulum yapabiliyor. Özel sektör tarafından inşa edilerek işletmeye alınan hidroelektrik enerji üretim tesisleri lisanslı elektrik üretim yönetmeliği kapsamında, işletmedeki tesisin su iletim kanalı, maksadına hizmet eden su iletim kanalları ve/veya kuyruksuyu kanalı üzerindeki atıl hidroelektrik enerji potansiyelinden faydalanmak maksadıyla, bu kanallar üzerine hidrokinetik üniteler entegre edilmesi suretiyle, kapasite artışı talebinde bulunabiliyor. Ayrıca karbon emisyonu sağlamak için endüstriyel fabrikaların soğutma suyu sistemlerine entegre edilip, hem elektrik enerji verimliliği ve karbon emisyonu konusunda kazanç elde edebiliyor. 

Örneğin 300 kW’lık bir sistem yılda ortalama 6 bin saat çalıştığında 600 hanenin elektrik enerjisini karşılıyor ya da 250 bin dolar kazanç sağlıyor. Mevcut durumda, Sakarya-Sapanca, Çorum ve Bayburt’ta Mikrohes enerji üretmeye başladı. Sağladığı enerji ile binlerce hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilir durumda.  Sadece Türkiye de değil, YEO’nun geniş iş geliştirme ağlarıyla global pazarda önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor. 

Ekolojik Dengeyi Bozmuyor

Doğa ve balık dostu olan bu sitem suyu yatağından ayırmaz, suyun oksijen miktarını artırdığı için suyu temizler. Balıklar sistemin içinden zarar görmeden hareket edebilir. Bu sistem için cansuyu ve balık geçidi gerekmez. Bölgedeki ağaç ve bitki örtüsüne zarar vermez. Daha az hafriyat ve daha az betonarme yapı avantajı sağlar. Üstelik tarihi dokunun korunması ve ekolojik düzenin korunmasına da katkıda bulunur. 

Sürekli elektrik üretiminde güvenilir olan Arşimet Burgusu, proje su debisi yüzde 80 azalsa veya yüzde 20 artsa bile yüksek verimde elektrik üretmeye devam ediyor. Burgular tüm yıl boyunca çalışıyor ve donma ya da taşkın sorunu yaşamıyor. 3-7 yıllık yatırım geri dönüşüm süresiyle de öne çıkıyor. Hızlı kurulum, yüksek verim, düşük maliyet, uzun çalışma ömrü gibi özelliklerle ekolojik dengeyi bozmadan geleceğin temiz enerjisini üretiyor. 

Yuntdağı Kırsal Kalkınma Merkezi İnşaatında Sona Gelindi

Manisa, Yunusemre Belediyesi tarafından Pelitalan Mahallesi’nde üreticiye destek olma amacıyla projelendirilen Yuntdağı Kırsal Kalkınma Merkezi inşaatı tamamlanmak üzere. 

Zafer Kalkınma Ajansı desteği ile Pelitalan Mahallesi’nde kurulan Yuntdağı Kırsal Kalkınma Merkezi, üreticinin ürünlerinin işlenerek yerinden pazarlanmasını sağlamak amacıyla projelendirildi. Sona yaklaşılan proje hakkında Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi, “Yuntdağı Kırsal Kalkınma Merkezimizin inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Bu yıl içerisinde hizmete açmayı öngörüyoruz. Proje bittiğinde bölge, üretimin ve pazarlamanın yapıldığı bir merkez haline dönüşecek. Üreticimiz, ürünlerini saklama ve pazarlama konularında büyük avantajlar elde edecek.” şeklinde konuştu.

Pelitalan Mahallesi’ne konumlandırılan Kırsal Kalkınma Merkezi’nde iki ayrı bina bulunacak. İlk binanın birinci katında idari odalar ve soğuk hava deposu yer alacak. İkinci katında ise eğitim salonu yer alacak. Diğer binanın ilk katında da pekmez üretim tesisi, Antep fıstığı kavlama tesisi, un değirmeni, liyofilizasyon kurutma makineleri, sıvı ve taneli dolum, ambalaj makineleri, sebze meyve yıkama ve doğrama makineleri bulunacak. Ayrıca 50 ton kapasiteli kantar hizmeti verilen proje, bu yıl içerisinde kullanımına başlanacak.

100 Metrekarelik Konutun İnşaat Maliyetini Tahir Tellioğlu Açıkladı

İnşaat Mühendisleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, 100 metrekarelik bir konutun inşaat maliyetini kalem kalem açıkladı. 

İnşaat maliyetlerinde yaşanan dalgalanmalar ve arsa sıkıntısı nedeniyle konut üretiminde sıkıntılar yaşanmakta. Konut talebinin 800 bin arzının ise 500 binlerde seyrettiği Türkiye’de devlet tasdikli arsa ya da arsa maliyetli olarak 100 metrekare bir konutun maliyetini İMKON Genel Başkanı duyurdu. 

Konut üretiminin başlıca sorunlarından biri olarak görülen arsa sıkıntısına değinen İnşaat Mühendisleri Konfederasyonu Başkanı (İMKON) Tahir Tellioğlu, “Büyük kentlerde nitelikli inşaat yapılacak arsa bulmak artık çok zorlaştı. Şu anda konut sektörünün en büyük sorunu girdi maliyetleridir. Maliyetler çok kısa bir süre içerisinde çok fazla arttı. Bu sorunu imarlı arsa kıtlığı ve nitelikli yapı müteahhitlerinin sınıflandırılması takip ediyor. Çok sayıda müteahhit sektörden çekildiği için bundan konut üretimi ciddi anlamda etkilendi. Ancak en büyük sorun nedir derseniz imarlı arsa sorunu diyebiliriz.” açıklamalarında bulundu. 

100 metrekare büyüklüğüne sahip bir konut üretiminin ne kadar maliyete çıktığını kalem kalem anlatan Tellioğlu, “Bundan 18 ay kadar bir süre önce 100 metrekare büyüklüğündeki bir konutun arsa hariç maliyeti 600 Bin TL’ydi. Bugün bu maliyet 1,2 Milyon TL’ye yükseldi. Şu anda 500 metrekarelik bir arsa en az 7,5 Milyon TL’ye satılıyor. Bunun en fazla 250 metrekaresinde inşaat yapabilirsiniz. 5 taktlı bir binada 10 konut inşa ettiğinizi düşünelim. 10 Milyon TL inşaat bedeli ve 7,5 Milyon TL inşaat bedeli ile toplam maliyetiniz 17,5 Milyon TL oluyor. 1 konut en az 1,7 Milyon TL’ye arsa maliyeti dahil yapılabiliyor. Bu maliyetler de sürekli artıyor.” ifadelerine yer verdi. 

Kamu arazilerinin de yüksek maliyetlerden satıldığını söyleyen Tellioğlu, “Paranız olsa bile arsa bulamıyorsunuz. Bulduğunuz arsa sizin projenize uygun bir imara sahip olmayabiliyor. Kamu arazilerini satın almayı düşünseniz dahi orada da çok yüksek fiyatlar var. İnşaat maliyetleri hesaplanırken artık ilk sırada arsa maliyetleri yer alıyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Tezgah Dünyası’nın Ultralogy Teknolojisi Gayrimenkul Projelerine Değer Katıyor

Ultra-sıkıştırma teknolojisi Ultralogy, gayrimenkul projelerine değer katıyor. Ultralogy teknolojisiyle mutfak tezgahları hem hijyenik hem de daha uzun ömürlü olmasıyla dikkat çekiyor. Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran, ultralogy teknolojisinden dekton tezgahlarının fark yaratan özellerine dair önemli bilgiler paylaştı.

Dekton tezgah modelleri, ideal ölçüleri ve hafifliği sayesinde mutfak, banyo, dış cephe, duvarlar ve yoğun kullanımlı zeminler için zengin tasarım seçenekleri sunuyor. Cam ve porselen üretiminde kullanılan gelişmiş hammaddeler ile kuvarsın mükemmel bir karışımı olan Dekton tezgahlar, hem çevre hem de kullanım şartlarına karşı maksimum direnç sağlıyor. 

Dekton’un ultra-sıkıştırma teknolojisi Ultralogy’nin, gayrimenkul projelerine değer kattığını ifade Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran;” Dekton tezgah modelleri, malzeme kalitesi ve sınırsız tasarım olanaklarıyla hemen her mekana uygulanabiliyor. İstenen ölçüler ve ekstra özelliklerle mekanlarda rahatlık yaratan Dekton tezgahlar avantajları ile gayrimenkul projelerinin en sık tercih ettikleri tezgahlar arasında yerini alıyor. Dekton tezgahlarının avantajları saymakla bitmez. Özellikle ultra-sıkıştırma teknolojisi Ultralogy’si ile üretilen tezgahlar gayrimenkul projelerine de değer katıyor. Ultralogy teknolojisiyle mutfak tezgahları hem hijyenik hem de daha uzun ömürlü oluyor.” dedi.  

Kahve, Kalem ve Pas Gibi En İnatçı Lekelere Karşı Dayanıklı

Ayrıca Buran; “Dekton tezgahların özellikleri arasında en dikkat çekici olanlardan biri yüksek UV direncidir. Dekton tezgahlar ultraviyole ışınlarına (UV) dayanım gösterir ve zamanla rengini kaybederek solmaz. İç ve dış mekanlarda bu nedenle rahatlıkla uygulanabilir.” olduğunu belirtti. Tezgah satın alırken dikkat edilen en önemli unsurlardan biri çizilmezlik olduğunu ifade eden Buran; “Dekton tezgahlar piyasada bulunan bir çok yüzey arasında çizilmeye karşı en dirençli olanlardandır. Bıçak ya da tencereleriniz Dekton’u çizmez. Ayrıca, Dekton tezgahları avantajı olarak leke tutmamasını da söyleyebiliriz. Kahve, kalem ve pas gibi en inatçı lekeler bile Dekton tezgahlardan rahatça silinebilir. Gözeneksiz bir yapıya sahip olan Dekton tezgahlar, reçine içermemesi sayesinde, kimyasallara da dayanıklıdır. Çamaşır suyu, lavabo açıcı ve yağ çözücüler Dekton’a zarar vermez.” dedi.

Konya Belediye Başkanı Cephanelik İnşaatını Yerinde İnceledi

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, inşaatı devam eden cephanelik alanını yerinde inceledi. 

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yayımlanan yazılı açıklamada Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Sille’de inşa edilen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cephanelik çalışmalarını yerinde incelediği söylendi. Yayımlanan açıklamada Başkan Altay’ın ifadelerine de yer verildi.

Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay açıklanan yazılı metin ile, “Şu an itibariyle Çumra’daki yeni inşaatlarımız çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Yaklaşık 400 milyon liralık bir imalat yapıyoruz ki bu Konya Büyükşehir Belediyesi’nin tarihinde yaptığı en büyük bütçeli iş. Burada yapılan cephanelikler NATO standartlarına uygun halde yapılacak. Ayrıca akıllı mühimmat olarak da Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak bir cephaneliği inşa etmiş oluyoruz. Yatay mimariyle oluşturacağımız yeni mahallemiz için de çalışmalar yürütüyoruz. Konya’nın böylece en önemli dönüşümünü gerçekleştirmiş olacağız. Seçimden önce Benim Şehrim Projeleri kapsamında paylaştığımız Konya için önemli projelerden birisini daha hayata geçiriyoruz. Bir sözümüzü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şehrimize hayırlı olsun.” ifadelerinde bulundu.

Başkan, Sille’de yer alan cephaneliğin Çumra iline taşınmasıyla birlikte 1 milyon 670 bin metrekare alanın dönüşüm kapsamına gireceğini ve Konya’nın nezih bir mahalle daha kazanacağını söyledi.

Ordu Şehir Hastanesi İçin Koordinasyon Toplantısı Gerçekleştirildi

İnşaat süreci hızla devam eden Ordu Şehir Hastanesi adına altyapı ve üstyapı çalışmalarının hızlandırılması, taşkın koruma işlemleri, doğalgaz, ulaşım ve enerji çalışmalarının düzenlenmesi amacıyla 3. kez Koordinasyon Toplantısı yapıldı. 

Toplamda 900 adet yataktan oluşması planlanan Ordu Şehir Hastanesi projesinin daha hızlı bir inşaat sürecine girmesi için Koordinasyon Toplantısı düzenlendi. 2023 yılında hizmete açılması planlanan hastanenin inşaatı 26 Aralık 2020 tarihinde başladı. Hastane için düzenlenen toplantıya katılım gösteren Ordu Valisi Tuncay Sonel, herhangi bir aksaklık yaşanmaması için hassas davrandıklarını söyleyerek, “Değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Hilmi Güler’in de katılımıyla bugün toplantımızı yapıyoruz. Geçen toplantıda alınan kararların gözden geçirilmesi, varsa Ankara düzeyinde takip edilecek konuların değerlendirilmesi önemli. Çevre yolundan Ordu Şehir Hastanesi’ne ulaşımı sağlayacak bağlantı yolunun şehir içinden ulaşımı sağlayacak yolların yapımı ile diğer ilgili kurumların yapacağı çalışmalarında eş zamanlı olarak bitmiş olması önemlidir.” şeklinde konuştu. 

Vali Sonel’in ardından konuşan Ordu Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler ise proje hakkında, “Yollar çok önemli. Ordu’daki trafik ve ulaşım açısından değil, civar illerden de buraya gelecek hastaları da göz önüne alarak imar planında çok önemli değişiklikler yaptık. Yollar yatırımın önemli bir parçası. İlave olarak buraya ulaşmak için öngörülenin dışında da yol yapıyoruz. Acile ulaşmak bakımından çok önemli. Onun dışında hafriyat konusunda çok güzel çalışmamız oldu. Buradaki işin hızlı yürümesi bakımından da, erken bitmesi açısından da etkisi oldu” ifadelerini kullandı. 

Ordu Şehir Hastanesi’nin şantiye binasında düzenlenen toplantıya Vali Tuncay Sonel ve Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’in yanı sıra Perşembe Kaymakamı ve Vali Yardımcısı Vekili Levent Yetgin, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, DSİ Şube Müdürü Mehmet Kurul, Karayolları Samsun Bölge Müdür Yardımcısı Emine Balaban, kurum yöneticileri ve Ordu Çevre Yolu inşaatı şantiye şefleri katılım gösterdi. 

Sistem Prestige Villaları Ön Lansman Satış Süreci Başlıyor

Sistem Grup İnşaat firması tarafından inşa edilecek olan Sistem Prestige Villaları projesinin  ön lansman satışları için düğmeye basıldı. 5 bin 837 metrekarelik arsaya konumlandırılan proje toplam 27 adet villadan oluşuyor.

İzmir, Gaziemir ilçesinde inşa edilecek Prestige Villaları projesi müstakil havuzlu olarak tasarlandı. 4+1 ve 5+1 tiplerinde villalardan oluşan projenin 31 Aralık 2023 tarihinde tamamlanması hedefleniyor. İzmir projeleriyle öne çıkan Sistem Grup İnşaat’ın İnşaat Yöneticisi Ali Göktanır, projeye ilişkin açıklamalarda bulundu. 

İnşaat Yöneticisi Ali Göktanır, “Pandemi sürecinde müstakil yaşama dönüşle beraber biz de böyle bir proje geliştirdik. Havuzu, peyzajı, saunayı müstakil olarak düşündük. Villalar ortalama 240 metrekare alana sahip. 4+1 ve 5+1 villa seçeneklerimiz bulunuyor. Tüm villalarımızda yerden ısıtma, multi split klima ve 4’lü ankastre set bulunuyor. Kişiye özel iç dekorasyon da yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

İzmir’in son dönemlerde çok fazla göç aldığını sözlerine ekleyen Göktanır, “Ön lansman sürecinin sonuna geldik. Ön lansmanda İstanbul, Ankara ve Bursa gibi şehirlerden çok fazla talep aldık. İzmir’de konut fiyatları il dışından gelen müşteriler için çok makul. İstanbul’da 2+1 bir dairenin fiyatı ile  bizim villa fiyatlarımızla neredeyse aynı. Dolayısıyla çok daha fazla talep göreceğine inanıyoruz. Bu hafta itibariyle lansman satışlarına başlamayı planlıyoruz.” dedi.

İzmir, Gaziemir’de inşa ettikleri diğer projelerden bahseden Göktanır, “Gaziemir’de 2008 yılında villa projesi yapmıştık. O dönem bize ‘Burası Çeşme mi? Bu proje tutmaz” demişlerdi. Ancak projemiz çok beğenildi. Daha sonra bizim projenin etrafında çok sayıda villa projesi yapıldı. Gaziemir’de öncü olmuştuk. Menderes’te de güzel bir proje hayata geçirmek istiyoruz.  Sistem Prestige Villaları projemizden sonra Görece’de 100 dairelik bir proje yapacağız. Gaziemir’de de 80 dairelik bir projemiz daha olacak.’’ ifadelerine yer verdi. 

Sistem Prestige Vilaları ön lansman satış süreci ise önümüzdeki hafta başlayacak. 

Yapiradar.com Sadece ”Bugünü” Değil ”Yarını” Da Düşünüyor

Karbon ayak izi ve küresel iklim değişikliği son yıllarda sıklıkla duyduğumuz kavramlar. Peki nedir bu karbon ayak izi? 

Bir kişi ve kurumun yaptığı eylemler nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak etrafa yayılmasına sebep olduğu karbon miktarına “karbon ayak izi” denir. Karbon salınımı yaptığımız her harekette aslında arkamızda bir “karbon ayak izi” bırakıyoruz. Karbon ayak izleri sera gazlarına, sera gazlarının atmosferde birikmesi ise küresel ısınmaya sebep oluyor. Yani karbon ayak izi; tüm dünya ülkelerinin acil eylem çağrısında bulunduğu, iklim değişikliklerinin, kuraklığın ve kıtlığın sebebi olarak gösterilen küresel ısınmayı tetikleyen faktörlerin başında geliyor. 

Karbon ayak izi hesaplanırken ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi gibi faaliyetler değerlendiriliyor. Her kişi ve kurumun karbon ayak izi miktarı tamamen kendine özgü. Bu oran bireylerin veya kurumları yaptığı eylemlere, yaşam şekillerine, faaliyet alanlarına ve yaşadıkları bölgeye göre farklılık gösteriyor. Bir kişinin yılda ortama 4 tona kadar karbon ayak izi bırakması normal kabul ediliyor. 

Sürdürülebilir Teknolojiler Kurumsal Karbon Ayak İzini Azaltıyor

Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için karbon ayak izini azaltma konusunda bireyler ve şirketlere ciddi görevler düşüyor. 

Ülke ekonomimizin lokomotifi inşaat, doğa ve çevre ile yakın ilişki içerisinde olan bir sektör. Karbon ayak izini azaltmak adına birçok adımın atıldığı sektörde özellikle sürdürülebilir teknolojiler, daha iyi bir gelecek inşa etmede önemli bir role sahip. 

Sektörün teknolojik girişimi olarak sundukları veri ve hizmetlerle inşaat sektörünün karbon ayak izini önemli ölçüde azalttıklarına dikkat çeken Yapiradar.com Genel Müdürü Devrim Ünal Saygın, “Attığımız her adımda, daha iyi gelecek için sadece “bugünü” değil ”yarını” da düşünüyoruz” dedi. 

Saygın, karbon ayak izini azaltma konusunda sektöre sundukları katkıları şu sözlerle özetledi: 

“Saha çalışmalarımız kapsamında yıl boyunca tüm Türkiye’de şantiyeleri tek tek ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretler esnasında edindiğimiz bilgileri binlerce Yapıradarlının kullanımına sunuyoruz. Sunduğumuz bu hizmetle binlerce aracın yola çıkmasını, dolayısıyla doğayı kirletmesini önlüyoruz. 

Aslında sadece binlerce aracın trafiğe çıkmasını ve fosil atık oluşturmasını önlemiyoruz. Aynı zamanda her bir şoförün yol boyunca ambalajlı ürün (pet şişe, atıştırmalık paketi vb.) kullanımını da azaltıyoruz. Daha az ambalaj atığı, doğanın daha az kirlenmesi anlamına geliyor. 

Üyelerimizin 20.000’den fazla güncel inşaat projesine, 37.000’den fazla müteahhit ve çözüm ortağı firma bilgisine, 17.000’den fazla aktif satın alma talebine ve 1.000’den fazla kamu ihale duyurusuna tek bir platformdan kolaylıkla ulaşmasını sağlıyoruz. Böylelikle zamandan, iş gücünden ve gizli maliyetlerden tasarruf etmesine katkıda bulunuyoruz. 

Böylesine büyük bir veriye tek bir platformdan ulaşmak, daha az bilgisayar ve cep telefonumu kullanımı anlamına geliyor. Bu durum elektrik kullanımını büyük oranda azaltarak karbon ayak izi miktarını düşürüyor. 

Daha az personele ihtiyaç duyan firmalar bilgisayar ve cep telefonu gibi elektronik cihaz kullanımını azaltıyor. Ayrıca ofisteki elektrik, su ve sabun gibi kaynaklardan tasarruf edebiliyor. 

Ofisteki kişi sayısı azalınca ambalajlı ürün atığı da azalıyor. 

Yapiradar.com’da tüm süreçler ve işlemler online olarak ilerlediğinden kağıt atığı oluşmuyor. Böylelikle hem kağıt üretimi hem de kağıt kullanımı sebebiyle oluşan karbon ayak izi miktarı önemli ölçüde azalıyor.”

Kale Grubu’ndan ‘Hayata Değer Buluşması’

Kale Grubu’nun, Kurucusu ve Onursal Başkanı Dr. (h.c.) İbrahim Bodur’u, vefatının altıncı yılında anmak amacıyla Müze Gazhane’de düzenlediği ‘Hayata Değer’ Buluşması, sosyal girişimciler ve sosyal girişimciliğe ilgi duyan gençlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti.

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Sosyal girişimcilik alanının en kapsamlı buluşmasında; İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananları ve finalistleri, akademisyenler, basın ve değişimi içeriden başlatan çalışanlarımız, yani güç birliği yaptığımız tüm yol arkadaşlarımızla bir aradayız. Bu tablo, dünyanın el birliğiyle daha güzel bir yer hale geleceğine dair inancımı pekiştiriyor” dedi.

Kale Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Dr. (h.c.) İbrahim Bodur, vefatının altıncı yıl dönümünde, misyonunu devam ettiren sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıldı.

30 Mayıs Pazartesi günü Müze Gazhane’de gerçekleştirilen ‘Hayata Değer’ buluşmasının açılış konuşmasını yapan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “İbrahim Bodur’u bu yıl ‘Birlikte, Bir İlkte…’ ana teması doğrultusunda sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıyoruz. Eminim, kendisi de burada olsaydı, mutluluktan gözlerinin içi parlardı. O da çok genç yaşında bir hayal kurmuş, Çanakkale’nin küçücük bir köyünde bu hayale giden yolda ilk adımını atmıştı. Onun da önünde aşması gereken yüzlerce engel, kendine ya da toprağına inanmak için binlerce sebebi vardı. O binlerce sebep, yıllar içinde birlikte çalıştığı binlerce insana, okuttuğu binlerce çocuğa, ektiği binlerce fidana dönüştü” dedi. Kale Grubu’nun sadece üretimi değil, ürettiği değerleri paylaşmayı önceliklendiren bir grup olduğunu ifade eden Zeynep Bodur Okyay, “65yıldır, yalnızca kendimize değil, kök saldığımız topraklara iyi bakıyoruz. Başlattığımız ‘İyi Bak Dünyana’ hareketinin temelinde de bu yatıyor. Tüm renklerimizle, taşın altına hep birlikte elimizi koyarsak, taş elbet yerinden oynayacak, bir suya dokunacak ve o su dalga dalga, dünyanın öbür yanına uzanıp, bir tohuma can olacak” diye konuştu.


Dünyasına İyi Bakmak İçin Harekete Geçenlerin Birlikteliği
Sosyal girişimcilerin sayısının artması gerektiğine inandığını belirten Zeynep Bodur Okyay sözlerine şöyle devam etti: “Babamın anısını yaşatmak için ilk adımımız olan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nı düzenlemeye başladığımız 2017 yılından bu yana, sayıları 1.000’i aşan sosyal girişimcilerle bir araya geldim. Yüzlerce başarı hikayesine tanık oldum. Tam 5 yıldır, dünyanın el birliğiyle daha güzel bir yer olacağına dair inancım pekişti. Bugün, bu inancımın boş yere olmadığını bir kez daha anladım. Çünkü bugün burada yalnızca İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananları yada finalistleri yok! Güç birliği yaptığımız tüm yol arkadaşlarımız; akademisyenler, basın ve değişimi içeriden başlatan çalışanlarımız burada…Buranın gücü, kapsayıcılık ve çeşitlilikten geliyor. İyi ki, hayat koşullarına, pandemiye inat, durmamış; İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programını sürdürmüşüz.”

Sosyal Girişimcilik Dünyası Gençlerle Bir Araya Geldi
Hayata Değer buluşmasının destekçilerinden Impact Hub Küresel Gelişim Direktörü Alberto Masetti Zanini’nin ‘Sosyal Etki İçin Küresel Hareket’ başlıklı bir konuşma yaptı. Sosyal girişimciliğin toplum üzerinde olumlu etkilerinden bahseden Alberto Masetti; ‘Sosyal girişimciliğin tek bir yazılı kuralı yok, burada önemli olan herkesin kendi alanı için gösterdiği çözüm odaklılık ve liderlik. Dünyadaki etki yatırımlarından faydalanan kadın girişimcilerin oranı sadece yüzde 2, bu oranın artmasını ve kadın girişimcilerin daha fazla ön planda olmasını destekliyoruz. Son yıllarda Türkiye’de sosyal girişimciliğin yükselen bir değer olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye gibi çeşitliliğin fazla olduğu bir ülkede sosyal girişimciliğin de yükselmesi ve yeni bir ekosistem yaratması bizi oldukça mutlu ediyor.’ diye konuştu.


‘Hayata Değer Buluşması’nda ayrıca Onaranlar Kulübü Kurucu Ortakları Doğukan Güngör ve Ufuk Emin Akengin, Erişilebilir Her Şey Kurucu Ortakları Seben Ayşe Dayı ve Serim Berke Yarar, Sen De Gel Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Betil, Adım Adım ve Açık Açık Derneği’nin Kurucularından Prof. Dr. Itır Erhart, Hayata Sarıl Derneği’nin Kurucusu Ayşe Tükrükçü, Bego Jeans Kurucusu Bego Demir, Bilim Virüsü Kurucusu Şule Yücebıyık, TABİT Kurucu Ortağı Tülin Akın, Anlatan Eller Kurucusu Pelin Baykan, Tospaa girişiminin Kurucusu Alp Ar, Kadınların Elinden Kurucusu Muzaffer Alperen Önal gibi sosyal girişimcilik ve sivil toplum dünyasının önde gelen isimleri de gençlerle bir araya geldi.


Ana sahnede; Eşitsizliklerin Azaltılması için Adımların Çoğalması, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ekseninde Sosyal İnovasyon, Sorumlu Tüketim ve Üretim Kimin Sorumluluğu ve Hedefler için Ortaklık, Hayaller için İş birliği gibi toplumu ve dünyayı yakından ilgilendiren konu başlıkları masaya yatırıldı.


Ana sahnenin yanı sıra eş zamanlı olarak atölye çalışmalarının olacağı buluşma alanında; Impact Hub, S360, Inogar, DİBA ve Arbor Impact başta olmak üzere This is Mana, Pulsec, Anlatan Eller, Toyi, Kızlar


Sahada, Arkerobox gibi birçok sosyal girişimin katkılarıyla sosyal inovasyondan elektronik atığa, işaret dilinden etki tasarımına kadar çeşitli atölyelerle katılımcılara sosyal girişimcilik yaklaşımlarının ve pratiklerinin aktarılacağı yeni deneyim fırsatları sunuldu. Ayrıca Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı işbirliğiyle açılan Sosyal Girişimcilik Pazar Yeri’nde her biri farklı alanda etkin çalışmalar yürüten 30 sosyal girişim tezgâh açtı.

Darhan, Yapiradar.com’un ”Mutlu İş Ortakları” Arasında Yer Alıyor

İnşaat sektörünün lider teknolojik girişimi Yapiradar.com, ”Mutlu İş Ortakları” ile yaptığı sohbetlere bir yenisini daha ekleyerek Darhan Proje ve İş Geliştirme Müdürü Jakson Cenk Mübarek ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Sağladığı veriler sayesinde müteahhitler ve tedarikçiler arasındaki ticareti kolaylaştıran platform, sunduğu ayrıcalıklar ile inşaat sektörünün büyümesine katkıda bulunuyor. ‘’Yapıradar TV’’ isimli Youtube kanalında, üyeleri ile yaptığı söyleşileri yayınlayan Yapiradar.com, burada iş ortakları ile tanışmaları ve süreçlerin ilerleyiş biçimini ortaya koyuyor. 

Doğrulanmış satın alma taleplerini barındıran inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com Darhan Proje ve İş Geliştirme Müdürü Jakson Cenk Mübarek ile yaptığı söyleşiyi aşağıdaki videoya tıklayarak izleyebilirsiniz. 

Firmanın diğer videolarını takip edebilmek için Yapıradar TV Youtube kanalına ‘’buraya’’ tıklayarak abone olabilirsiniz.

Saklıbahçe Sosyal Tesisleri Yenileme Çalışmalarında Sona Gelindi

Yalova Çiftlikköy Belediyesi tarafından restore edilen Saklıbahçe Sosyal Tesisleri çalışmalarında sona aşamaya gelindi. Açılış için gün sayılan Sosyal Tesisin keyfi bu yaz sürülecek. 

Çiftlikköy, Siteler Mahallesi’nde yer alan Saklıbahçe Sosyal Tesisleri’nin yenileme çalışmaları hakkında konuşan Çiftlikköy Belediye Başkanı Ali Murat Silpagar, “Yepyeni bir düzenleme ile Çiftlikköy’e kazandırmakta olduğumuz Saklıbahçe Sosyal Tesislerimizin her köşesinde ayrı bir güzellik sunuyoruz. Çalışmalarımızın her aşamasında yerinde incelemelerde bulunduk. Valimiz Sayın Muammer Erol bey olsun, Yalova Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Tutuk olsun, pek çok değerli isimle birlikte buradaki çalışmalar hakkında istişarelerde bulunduk ve bilgiler verdik. Yeri geldi bir tuğla da biz koyduk. Saklıbahçe Sosyal Tesislerimizde çalışmalarımız son aşamaya geldi. Kaba inşaatı tamamlanan ve iç tefrişatı yapılan sosyal tesislerimiz Haziran ayında hizmet vermeye başlayacak. Hemşerilerimiz düğün, nişan, kına gibi etkinliklerini burada yapabilecekleri gibi, kafe olarak da hizmet verecek tesisimizde kahvaltı hizmeti de olacak. Çiftlikköyümüz için hayırlı olmasını diliyorum, inşallah Çiftlikköyümüze yakışır güzellikte, hemşerilerimizin gönül rahatlığıyla faydalanabileceği bir tesisimizi daha yakın zamanda ilçemize kazandırmış olacağız.” şeklinde açıklama yaptı.

766 metrekare alana sahip olan tesisin 450 metrekaresi kapalı alan şeklinde dizayn edildi. 50 metrekarelik çocuk oyun parkı alanı da bulunan tesiste, mescit, mutfak, depo, personel odası, kadın, erkek ve engelli tuvaletleri bulunacak. Tesisin kaba inşaatının 97 günde tamamlandığını söyleyen Belediye Başkanı, ‘’Tüm statik ve mimari bizim tarafımızdan gerçekleştirildi. Radyal temel üzerine, yerden ısıtmalı, dış cephesinin tamamı mantolama işlemiyle ısı yalıtımı sağlanan tesisimizin inşaasında 350 metreküp beton, 26 ton demir kullanıldı. Statik hesaplamalarını gelecekte ihtiyaç olması halinde iki kat daha çıkılabilecek şekilde yaptık. Çiftlikköylü hemşerilerimin bu yaz Saklıbahçe keyfini en güzel şekilde yaşayacağını düşünüyorum. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Çukurova Bölgesel Havalimanı İnşaatı Hız Kesmeden Devam Ediyor

Mersin, Tarsus’ta inşa edilen ve açıldığında Türkiye’nin en büyük dördüncü havalimanı olma özelliği taşıyacak olan Çukurova Bölgesel Havalimanı’nda çalışmalar devam ediyor. Altyapı çalışmalarının yüzde 99 oranında tamamlandığı havalimanında, üstyapı çalışmalarında yüzde 68’lik ilerleme kaydedildi. 

2022 son çeyrek döneminde hizmete açılması hedeflenen Çukurova Bölgesel Havalimanı inşaatında süreç hızlandırıldı. Yüzde 99 oranında tamamlanan altyapı çalışmalarının yanı sıra üstyapı çalışmaları yüzde 68 oranında bitirildi. Tamamlandığı zaman Türkiye’nin dördüncü büyük havalimanı olacak olan havalimanının Proje Müdürü Ferhat Güney, ‘’Çukurova Bölgesel Havalimanı, bu bölgemizin turizmine prestij, ticaretine hız ve güç katacak” dedi.

İnşaat çalışmalarındaki son durumu aktaran Ferhat Güney, “Havalimanımız, bir adet 60 metre genişliğinde, 3 bin 500 metre uzunluğunda ana pisti, bir adet 45 metre genişliğinde, 3 bin 500 metre uzunluğunda yedek pisti, taksi yolları ile özel, kargo ve yolcu olmak üzere yaklaşık 50 uçağa hizmet verebilecek apronlara sahip. Son derece ferah yaşam alanlarına sahip olacak terminal binasıyla birlikte uçuş kontrol binası, VIP terminal binası, genel havacılık terminal binası, itfaiye binası, kapalı ve açık otoparkları ile birlikte irili ufaklı yaklaşık 26 bina ile terminal binamız işletme döneminde hizmet verecek. Türkiye’de birkaç havalimanının sahip olduğu hem karayolu hem de demiryolu ile çevre illerden ulaşım son derece rahat ve hızlı olacak.” şeklinde açıklama yaptı. 

Havalimanı projesinin bu yıl içerisinde tamamlanarak hizmete açılacağını bildiren Güney, “Şu anda itfaiye binamızın kaba inşaatı bitti, boya imalatlarına geldiler. Garaj binamızla otopark binamız tamamlandı. Isı güç merkezimizin kaba ve ince imalatları tamamlandı. VIP binamızın çelik imalatları tamamlandı, kaplama imalatlarına geçildi. Terminal binamızın ana gövde kısmını büyük oranda tamamladık, çelik çatı kaplaması ile aşağıda duvar ve ince imalatlarımız devam ediyor. Kuleye de başladık. Kule de zemin iyileştirmeden dolayı bir uzamaya maruz kaldık, fakat bütün olumsuzlukları hallettik, şu anda zemin üstüne çıktık. Yaklaşık 2-2,5 aylık bir periyotta kuleyi sizlere göstermiş olacağız. Ülkemiz geneline imza atacak bu önemli stratejik projeyi bu yılın son çeyreğinde tamamlayarak havalimanımızı açmayı hedefliyoruz.” dedi.

‘’Uygun Fiyatlı Arsa Yok’’

Konut krizinin ortadan kaldırılması için en iyi çözümlerden biti olarak gösterilen boş arsa konusu müteahhitler tarafından değerlendirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İnşaat Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu ise uygun fiyatlı arsa bulmanın zorluklarından bahsetti. 

Türkiye genelinde yaşanan konut sıkıntısını yok etmek için atılan adımların değerlendirildiği müteahhit sohbetlerinde arsa fiyatlarının büyük bir sorun haline geldiği konuşuldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı işbirliğinde çalışmalar yapıldığını açıklamıştı. Yapılan görüşmeler sonucunda kararlaştırılan planların önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuya duyurulması bekleniyor. 

Hükümetin konut sıkıntısına geçici olarak sunduğu çözüm olan boş arsaların değerlendirilmesi konusuna değinen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İnşaat Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, uygun fiyatlı boş arsa bulmanın zorluklarından bahsetti. Tellioğlu, “Şu an konut sektörü farklı sorunlarla uğraşıyor. En önemli mesele artan girdi maliyetleri. Maliyetler kısa sürede çok fazla arttı. Onu imarlı arsa kıtlığı takip ediyor. Son olarak nitelikli yapı müteahhitlerinin sınıflandırılması da ayrı bir sorun. Çünkü bu sınıflandırma sırasında müteahhitlerden istenilen yetkinlikler yüzünden çok sayıda müteahhit sektörden çekildi. Bu da üretimi etkiledi. Ancak gelinen noktada zaten arsa sorunu çözülmeden harekete geçemiyorsunuz. O yüzden acil olarak imarlı arsa üretiminin gerçekleşmesi lazım.” şeklinde konuştu.

Construct Iraq Fuarı’na Yoğun İlgi

24-26 Mayıs tarihleri arasında Irak Erbil kentinde bulunan Erbil Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen Irak’ın en büyük İnşaat Endüstrisi Fuarı Construct Iraq’a katılımcı akını gerçekleşti. Büyük ilgi gören fuar, ortalama 7 bin 900 kişinin ziyaretini kabul etti.

Erbil Uluslararası Fuar Merkezi’nde dördüncü kez gerçekleştirilen inşaat endüstri fuarı Construct Iraq, ziyaretçi akınına uğradı. İnşaat malzemeler, havalandırma ve iklimlendirme, müteahhitlik hizmetleri, elektrik ve ısıtma, pompa sistemleri gibi birçok sektörde yer alan markaların katılım gösterdiği fuarda, markalar profesyonel satın almacılar ile buluştu.

Irak bölgesinden ortama 7 bin 900 kişinin ziyarette bulunduğu fuar, Irak Cumhuriyeti Sanayi ve Madenler Bakanlığı, Erbil Ticaret ve Sanayi Odası ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleştirildi.

Construct Iraq Fuarı’nda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Energy Iraq özel bölümüne katılım gösteren elektrik ve enerji firmaları katılım gösterirken Hac Iraq özel bölümüne ise Türk İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği katılım gösterdi.

Fuar’ın yanı sıra Irak’ın enerji yapılandırılması kapsamında enerji santrali inşaat çalışmalarını üstlenen İran, Çin ve Türkiye’de 9 bin 200 MegaWatt kapasiteli enerji santrali inşa edecek. Bu alanda Türkiye için de önemli bir ihracat kanalı oluşturan Construct Iraq, Türk firmaları adına yeni iş olanaklarının kapısını araladı. 

İnşaat İşleri KDV Muafiyeti Şartları Belli Oldu

Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV Genel Uygulama Tebliğ’inde bazı değişikliklerde bulundu. Bakanlığın yaptığı değişiklik ile teşvik kapsamında turizm ve sanayi inşaat işlerine getirilen muafiyet hakkı netleştirildi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımladığı KDV Genel Tebliğ’ine göre muafiyet hakkı nakliye, hafriyat ve bağlantılı işler için uygulanacak. İnşaat sektöründe yer alan yatırımcıların mal alımları da muafiyet kapsamında değerlendirilecek. Açıklanan KDV Genel Tebliğ ile ulusal güvenlik kuruluşlarının verdikleri istisna belgelerinin istisna şartlarını taşımaması halinde kayba uğranan vergiden bu kuruluşların sorumlu tutulması kararlaştırıldı. Ayrıca bu sorumluluk, kuruluşların onayladığı mal listeleri için de geçerli olacak. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Tebliğ ile teşvik belgesine konu olan fakat tamamlanamayan projeler, zamanı gelip ödenmeyen vergiler için vergi cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte teşvik belgesinin alıcıdan tahsil edilmesi kararlaştırıldı.

Yeşil Binaların Enerji Verimliliği Dışa Bağımlılığı Sonlandıracak

Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, 2019 yılından itibaren uygulamaya konulan binalara yüzde 5 yenilenebilir enerji şartı getirilmesi ile birlikte yenilenebilir enerji alanına yönelik faaliyetlerin önem kazanması hakkında açıklamalarda bulundu.

Güneş enerjisi üretimi için ülkemiz çok avantajlı bir konumda bulunuyor. Bu avantajı fırsata çevirmek için sanayi kuruluşları başta olmak üzere konutların günlük enerji ihtiyacını karşılamada güneş enerjisi sistemleri büyük rol oynuyor.

Enerji konusu gündemin en önemli maddelerinden biri olmayı sürdürüyor. Artan enerji maliyetleri enerji verimliliği kavramını da beraberinde getiriyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak ya da enerjideki dışarıya bağımlılığı kökünden çözecek uygulamalar sadece şirketlerin değil hükümetlerin de birinci gündem maddesini oluşturuyor. 2019 yılından itibaren Türkiye, binalara en az yüzde 5 yenilenebilir enerji şartı getirerek bu konudaki politikasını ortaya koymuş durumda.

Yıllık 2 Bin 737 Sat, Günlük 7,5 Saat Verimli Güneş Alıyoruz

Ülkemiz güneş enerjisi konusunda çok avantajlı bir bölgede yer alıyor. Türkiye’nin yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş aldığı bilgisini veren Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “Avrupa Birliği üyesi ülkelerde güneş paneli kullanımı için hibe paketleri açıklandı. Berlin’de kent konseyi kararıyla 2023 yılı itibarıyla inşa edilecek tüm yeni binalarda güneş enerjisi kullanımını zorunlu kılındı.” ifadelerini kullandı. 

GES’ten Atatürk ve Keban Barajı Kadar Enerji Üretmek Mümkün

Türkiye’de 80 milyon metre kare çatı alanı olduğunun tahmin edildiğini belirten Eray, “Bu kadar alanda günümüz teknolojisindeki güneş enerjisi panellerinin kullanılmasıyla Keban ve Atatürk Barajı’nın ürettiği kadar enerji üretmek mümkün. Enerji tüketimde binalar en yoğun yerler olarak karşımıza çıkıyor. Binaların kendi ürettiği enerjileri kullanması, enerjide dışa bağımlılığın azalmasına katkı sağlayacak. İklim krizinin etkilerini yoğun olarak görmeye başladığımız günümüzde enerjisini üreten ve karbon emisyonlarının azalmasına katkı sağlayan binalara yönelim de hızla artıyor. Fosil yakıtlar çevreyi kirletirken yenilenebilir temiz enerji ise dünyamızın teminatını oluşturuyor.” dedi.

Tüm Dünyada Yeşil Mutabakat Başladı

Tüm dünyada ‘Yeşil Mutabakat’ kapsamında yeşil dönüşümün başlaması ve Avrupa Birliği ülkelerinin tüm binaların sıfır enerji bina olmasını zorunlu hale getirmesi de çevre için sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Eray, “İklim değişikliği ile mücadele kapsamında birçok ülke imzalamış olduğu Paris Anlaşması ile 2050 yılında Net Sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. Güneş Enerjisi Santrali başta olmak üzere genel anlamda yenilenebilir enerji konusunda tüm ülkeler beraber hareket edebilirse iklim krizinin beraberinde getireceği pek çok sorunun da önüne geçilmiş olur.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin yenilenebilir enerjide yatırımlar yapan bir ülke konumunda olduğunu belirten Eray, şu ifadeleri kullandı:

“2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre yenilenebilir enerji kullanımında 8. sıradayız. Binaların kendi ürettikleri enerjileri kullanmalarıyla beraber fosil yakıtlara olan ihtiyacımız en alt seviyeye düşecektir. Böylelikle enerjide dışa bağımlılığımız azalacak ve enerji ithalatı için kullanılan parayı da başka alanlara aktarmamız mümkün olabilecektir.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan yönetmelik ile birlikte ‘Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar’ konsepti kapsamında, binaların kullandığı enerjinin en az yüzde 5’inin güneş enerjisi paneli, rüzgar enerjisi, ısı pompası gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması şartı getirilmişti.

Gayrimenkul PR Kiralık Konut Piyasasına Yönelik Önerilerini Açıkladı

Yüksek kira artışlarını önlemek için 3 bakanlığın bir dizi önlem üzerinde çalıştığını ancak yapılacak müdahalelerin Türkiye’de kiralık konut fiyatlarını yükselteceğini öngören Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR, ‘’Piyasadan kopuk alınan kararlar, kiralık konut fiyatlarını astronomik rakamlara yükseltebilir.’’ diyerek hükümete 7 çözüm önerisi sundu.

Kiralık ev fiyatlarını düşürmek için 3 bakanlığın bir taslak üzerinde çalıştığını, taslaktan kamuoyuna yansıyan maddelerin oldukça riskler barındırdığını işaret eden gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Gayrimenkul PR şirketi, ‘Hükümet, kaş yapayım derken, göz çıkartacak. ‘Birinci evim’ kampanyası için konut kredi faizlerinin 0,99’a çekilmesi sonrası gayrimenkul fiyatları bir gecede yüzde 30’lara varan oranlarda artmıştı. Aynı hata, bu kez kiralık konut sektörü için yapılacak gibi görünüyor. Hükümet, kiracıyı koruyayım derken, mülk sahiplerini mağdur edecek bir taslakla, kiralık konut arzını daha da azaltacak’ açıklamasında bulundu.

Piyasadan kopuk alınan kararlar ile kiralık konut fiyatlarının düşürülmesinin imkansız olduğuna dikkati çeken Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR, ‘Türkiye’de barınma sorunu sosyal ve ekonomik krizleri tetikliyor. Hükümet bu sorunu çözmeye yönelik iyi niyetli birtakım adımlar atmak istiyor. Ancak hazırlanan taslağa göre mülk sahipleri neredeyse mülkiyet haklarını kullanamaz hale getiriliyor. Ayrıca, kimi kötü niyetli kiracılar, ‘nasıl olsa tahliye davaları 2,5 yıl sürüyor’ diyerek ne kirasını ödüyor ne de konutu tahliye ediyor. Hali hazırda kira artış oranları kanunla belirlenmiş durumda. Kendi insanımız uygun fiyatlı kiralık ev bulamazken, parası olan sığınmacılar ve kaçaklar yüksek kira ödeyerek ev kiralayabiliyorlar.’ şeklinde açıklamada bulundu.

Kira Fiyatları, Arz Eksikliğinden Dolayı Artıyor

Kiralık konut fiyatlarını artıran en önemli unsurların başında sığınmacıların olduğunu, bunun yanı sıra kiracı tahliye davalarının uzun sürmesi nedeniyle mülk sahiplerinin kiracı sorunu ile uğraşmamak için konutlarını kiraya vermek istememesinden dolayı kiralık konut arzının azaldığını ve doğal olarak fiyatların fahiş oranlarda arttığına dikkati çeken Gayrimenkul PR, çözüm önerilerini şu şekilde açıkladı.

İşte Kiralık Konut Fiyatlarını Düşürecek 7 Öneri

  1. Kiracı tahliye davalarının sonuçlanma süresini kısaltacak etkin formüller geliştirilmeli.
  2. Kirasını ödemeyen konutunu da tahliye etmeyen kiracıyı, dava açmaya gerek kalmadan tahliyesini sağlayacak hukuksal formül geliştirilmeli.
  3. Sığınmacılara ve yabancı uyruklulara ev kiralanmasına sınırlama getirilmeli.
  4. Kira kontratı noterden yapılmalı ve yapılacak kontratta, kiracının konutu ne zaman tahliye edeceği, kira fiyatının artış oranı ve tüm detaylar yazılmalı.
  5. Özellikle küçük bölgelerde ev sahipleri kendi aralarında anlaşarak seri ilan sitelerinde yayınladıkları kiralık konut ilanlarını suni olarak yüksek tutarak piyasayı manipüle etmekte. Bunu önlemek için kiralık ilanı güncelleme 30 günde sadece 1 kez yapılmalı ve çıkılan ilandan konut kiralanmalı.
  6. Mülk sahiplerinin konutlarını kiraya vermesini teşvik edici düzenlemeler yapılmalı.
  7. Tek yaşayan çalışan kesime yönelik, tek odalı ve her şey dahil hizmet veren ‘öğrenci yurdu’ konseptinde binalar yapılmasını teşvik edici adımlar atılmalı.

Adilcevaz Su Sporları Merkezi’nin İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Bitlis, Adilcevaz ilçesinde konumlandırılan Su Sporları Merkezi ve Dalış Okulu inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, çalışmaları inceledi. 

Adilcevaz’da inşa edilen Su Sporları Merkezi ve Dalış Okulu projesinin inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, proje süreci hakkında yetkililerden bilgi aldı. 

İlçeye önemli yatırımların yapıldığını ve yapılmaya devam edileceğinin altını çizen Necati Gürsoy, “Yatırımlarımız kapsamında mülkiyeti belediyemize ait olan Su Sporları Merkezi ve Dalış Okulu projemiz için milletvekillerimizle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına giderek destek istedik. Altyapı Yatırımlar Genel Müdürlüğü projemizi programa aldı. Şu anda çalışmaları devam eden Su Sporları Merkezi ve Dalış Okulu projemiz bir ay içinde bitirilecek. Ardından ihaleyle hizmete alıp burasını ilçemize, bölgemize ve hatta ülkemize kazandıracağız. Dünyada 450 bin gezici dalış tutkunu ve dalış sporunu yapan insan var. Bunların bir kısmını buraya çekeceğiz.” şeklinde açıklama yaptı. 

TOKİ Siirt Projesi İnşaatı Başladı

Siirt ilinin Kurtalan ilçesine yapılması planlanan TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) Konutları’nın inşaat çalışmaları başladı.

Konutların inşaat çalışmalarını üstlenen firmanın sahibi Adil Uyanık, dar gelirli ailelerin konut sahibi olması için yapılan projenin tam zamanında teslim edileceğini söyledi. Kurtalan ilçesinde konumlandırılan proje, toplam 79 daireden oluşacak. Çevre düzenleme ve altyapı çalışmalarının da dahil edildiği inşaat çalışmalarının en kısa sürede bitirilmesi hedefleniyor. 

İlçeye yapılan en iyi yatırımlardan birinin bu proje olduğunu söyleyen Adil Uyanık, “Allah nasip etti buranın ihalesini de biz aldık. 79 konutta burada yapacağız. Bunun 48 tanesi 2+1’dir. 31 tanesi de 3+1’dir. Burada 2 tanede iş merkez var. Buraya TOKİ’nin yapılmasıyla güzel hizmetler gelecek. Doğalgaz bu bölgede yoktur. TOKİ’nin buraya yapılmasıyla buralara doğalgaz gelecek, okullar yapılacak. TOKİ’den dar gelirli insanlar faydalanacak. Türkiye’de TOKİ’nin yaptığı binalar sağlam yapılar. Bizim örnek ilçede yaptığımız 110 konut, bölgede hemen hemen örnek seçilen yapıdır. Allah göstermesin çok büyük depremlere dayanıklıdırlar. Özelliklede bizim bölgede ihtiyaç duyulan konutların bir nebze olsun kiraların düşmesinde, binaların maliyetinin düşmesinde fayda olacaktır. Allah devletimize zeval vermesin ve dileğim bu projelerin devamıdır.” açıklamalarında bulundu.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin Açılış Tarihi Belli Oldu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesinin fidan dikim töreninde açılış tarihini duyurdu. 

Çalışmaları devam eden Millet Bahçesi’nin fidan dikim törenine katılım gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi için kesin açılış tarihini söyledi. Projeye ilişkin ayrıntılara da değinen Kurum, önemli açıklamalarda bulundu. 

Yıkım çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiği projeye dair konuşan Bakan Kurum, ‘’8 buçuk milyon metrekarelik devasa bir alanda, büyük bir değişime imza atıyoruz.’’ ifadelerini kullandı. 

”Pusetli anneler, küçük çocuklar, yaşlılar ve engelliler güvenli bir alanda, bahçenin keyfini sürebilecek.’’ diyen Bakan, 2 milyon metrekarelik alana sahip Millet Bahçesi’nin mevcut pistler haricinde kalan alanların yüzde 77’sinin yeşil alan olarak değerlendirileceğini ve hiçbir ulaşım aracının kabul edilmeyeceğini belirtti. 

İstanbulun havasını değiştirecek yakıştırmasında bulunan Bakan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde Genel Havacılık ve Askeri Alan olarak hizmet veren yerler dışında kalan 5 milyon 61 metrekare Rekreasyon Alanı, Müze, Gençlik Merkezi, Spor Alanları, Fuar, Bilim Merkezi, Yaşam Merkezi, Cami gibi birçok seçenekle yepyeni bir dünya kurulduğunu ifade etti. Girişlerin 15 metre yüksekliğe sahip Dua Kubbesi’nden yapılacağı Millet Bahçesi projesi, ağaçlar, dere ve sosyal donatılar ile büyük bir değişime girecek. Bakan Murat Kurum, projenin 2023 Mayıs ayında inşaat çalışmalarının tamamen biterek hizmete açılacağını açıklamalarına ekledi. 

Sultandağı Kent Meydanı İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

İnşaat çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğü Sultandağı Kent Meydanı proje alanına ziyarette bulunan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, incelemelerde bulundu.

Afyonkarahisar ili Sultandağı ilçesinde yapımına başlanan Sultandağı Kent Meydanı inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Laleli Çeşmesi, İshaklı Kervansarayı, Çifte Hamam ve Çarşı Cami çevresinin tarihi dokuya uygun olarak düzenlendiği Sultandağı Kent Meydanı projesi tamamlandığında içerisinde müze de barındıracak. Yetkililerin yanı sıra Kaymakam Murat Demirbilek’ten de bilgi alan Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, ilçedeki diğer yatırımların detaylarını da öğrenmek istedi. 

Mahmutbey – Esenyurt – Bahçeşehir Metro Hattında Son Durum

İstanbullular tarafından merakla beklenen Mahmutbey – Esenyurt – Bahçeşehir Metro Hattı son durum bilgilendirmesi yapıldı. Metro’nun ilk etabı 2024 yılında açılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Müdürlüğü tarafından yapılan metro hattının hafriyat çalışmaları devam ediyor. Son iki aydır çalışmaların hızlandırıldığı metro inşaatı, bir aksilik çıkmaması durumunda 2024 yılında hizmete açılacak. 

Günlük 1,5 milyon yolcu taşınması hedeflenen metro Kabataş’a entegre edilen Mecidiyeköy – Mahmutbey Metrosu’nun devamı niteliğinde hayata geçirilecek. Toplam 18 kilometre uzunluğa sahip olacak metro, 11 istasyondan oluşacak. 2024 tarihli ilk etap açılışında ise 4 istasyonlu 7 kilometrelik alan açılacak. 

Söz konu hattın Kirazlı – Kayaşehir, Ataköy – İkitelli – Olimpiyatköy, Halkalı – İstanbul Yeni Havalimanı Metro Hattı ile entegre edilecek. Ayrıca, ilerleyen dönemlerde Esenyurt Belediye ve Saatdere istasyonlarının eklenmesi ile Beylikdüzü – Sefaköy – İncirli Metro Hattı’na dahil edilmesi hedefleniyor. 

Vakıfbank’tan Konut İmarlı Arsa Satışı

Son günlerde yaşanan arsa sorununa yönelik adım atan Vakıfbank, konut imarlı arsalarını satışa çıkardı.

Konut inşa edecek uygun fiyatlı arsa bulmanın zorlaştığı bugünlerde Vakıfbank Bankası bünyesinde dahil olan konut imarlı arsaları uygun fiyatlardan satışa sundu. Yalova, Bitlis, Şanlıurfa, Şırnak, Hatay ve Kocaeli gibi illerde birçok arsa satışını ilan eden kurum, resmi sitesinde tekliflerin gelmesini bekliyor. 

Yayımlanan ilana göre Yalova, Çınarcık ilçesindeki 2 kat konut imarlı 2 bin 553 metrekare arsa 3 milyon 300 bin TL’den, Bitlis, Merkez’de 946 metrekarelik arsa 90 bin TL’den, Şırnak, Cizre ilçesinde yer alan 470 metrekare arsa 210 bin TL’den, Şanlıurfa Viranşehir ilçesinde bulunan 5 bin 813 metrekare arsasını 1 milyon 197 bin TL’den satılıyor. 

Kurumun yayımladığı ilanın devamında ise Hatay, Dörtyol ilçesinde bulunan 630 metrekare konut imarlı arsa 1 milyon 700 bin TL ve Kocaeli, Kartepe ilçesi bin 360 metrekarelik 4 adet arsa 3 milyon 600 bin TL ve Hatay, Hassa’da yer alan 880 metrekare konut imarlı arsa 770 bin TL’den satışa çıkarıldı. 

Diğer ilanlar ise; Diyarbakır’da bin 303 metrekare arsa 612 bin TL, Samsun’da 4 bin 896 metrekare imarlı arsa 5 milyon 250 bin TL ve son olarak Ağrı, Patsnos ilçesindeki 4 bin 09 metrekare imarlı konut 399 bin TL ücretlendirmeyle açıklandı.

Konut Fiyatları Ne Olacak?

Konut fiyatları ve piyasa sorunlarını ele alan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu ve Torkam Holding İcra Kurulu Başkanı Mahmut Dereli, fikirlerini kamuoyuna sundu.

Konut piyasası ve barınma sorunu hakkında konuşan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Her gayrimenkulün belediyelere kaydedilmiş 4 yılda bir Emlak Değerleme Komisyonu’nca belirlenmiş rayiç bedelleri var. Devletin temel ihtiyaçlarla ilgili olarak düzenleyici ve sınırlayıcı bir rolü var.” dedi. Ayrıca 1 milyon Suriyelinin ülkelerine dönmesi sonucunda 250 bin civarında konutun boşa çıkacağını vurgulayan Ağaoğlu, fiyatların dengesiz olmasını normal bulduğunu söyledi. 

Torkam Holding İcra Kurulu Başkanı Mahmut Dereli ise yüksek kira fiyatları konusunu ele alarak, “Türkiye’de kamunun sahip olduğu konut yok. Almanya ve Fransa’da birçok belediye ve kuruluşun konutları var. Onların ellerinde bu konutlar olduğu için piyasayı kontrol etmeye sahipler.” açıklamalarını yaptı. 

Alım ve satımların son 3 aydır durma noktasına geldiğini söyleyen Mahmut Dereli, arz probleminin en büyük sebebinin büyükşehirlerde arsa olmamasından kaynaklandığını ifade etti. 

ASO Üyelerinin Karbon Vergisi Yükünü Hafifletecek

Ankara Sanayi Odası (ASO), ‘Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın ASO Üyesi İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin Yönetilmesi Projesi’ ile sanayicilerin üzerinde oluşan karbon düzenlemesine ilişkin yükü hafifletmeyi planlıyor. 

Sınırda karbon düzenlemesi yükünü hafifletmeyi hedefleyen Ankara Sanayi Odası (ASO), Avrupa Yeşil Mutabakatı Projesi’nin işletmeler üzerindeki etkilerini yönetebilmek için kolları sıvadı. ASO Başkanı Nurettin Özdemir konuya ilişkin açıklamalar yaptı.

Karbon düzenlemesi ile Avrupa Birliği’ne ihracat yapan firmaların karbon ayak izini bildirmesi gerektiğini söyleyen Nurettin Özdemir, “1 Ocak 2026 tarihinden itibaren de karbon değerine göre bir ödemede bulunacaktır. Sınırda karbon düzenlemesinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında Türkiye ön sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle ülkemiz sanayicileri olarak topyekun bir mücadelenin içine girmek zorundayız. Çok hızlı hareket edersek bunu bir avantaja çevirebileceğimize de inanıyorum. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın üyelerimiz üzerindeki etkilerinin yönetilmesi için projeye başladık. Çok kapsamlı bir çalışma içindeyiz. Bu proje ile Paris İklim Anlaşması ve AB Yeşil Mutabakatının işletmelerimiz üzerindeki etkilerini yönetirken, işletmelerimizin rekabet gücünü de korumaya çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

Avrupa Yeşil Mutabakatı şartlarını göz önüne alarak faaliyet gösterdikleri sektörlere bilgilendirmelerde bulunacağını açıklayan Özdemir, “35 meslek komitemiz dikkate alınarak yapılacak olan sektör gruplandırması çerçevesinde, detaylı risk analizi çalışmasının yapılması ve önerilerin geliştirilmesi için şirket ve saha ziyaretleri gerçekleştireceğiz. Sadece karbon emisyonuna sıkışmayan, çok boyutlu bir dönüşüm programı oluşu, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı kavrama ve uygulama güçlüğünü de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle AB Yeşil Mutabakatı’nın ASO Üyesi İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin Yönetilmesi Projemizde olaya bütüncül bir şekilde yaklaşılmakta ve konu tüm boyutları ile ele alınmaktadır.” sözlerini kaydetti. 

Zeray Dora Hill Konutları Satışa Açılıyor

Kocaeli, İzmit’te yükselen Seray Dora Hill Konutları satış aşamasına geçiyor. Toplamda 430 daireden oluşan proje, eşsiz manzarası ile ön plana çıkıyor. 

Kocaeli, İzmit’in en prestijli projelerinden biri olan Zeray Dora Hill Konutları İstanbul’un yanı başında muhteşem manzarasıyla dikkat çekiyor. 430 konutluk dev proje, İzmit, Çayırköy’de yükseldi. Toplamda 720 bin metrekare orman alanına konumlandırılan proje, 6 blok ve 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 5+1 tiplerindeki daire seçenekleriyle herkese hitap ediyor. 

Yayımlanan satış ilanında daire fiyatlarına da detaylı olarak yer verildi. 1+1 daire fiyatları 1 milyon 328 bin TL ile 1 milyon 593 bin TL aralığından satışa sunulurken, 2+1 daire 1 milyon 881 bin TL ve 1 milyon 983 bin TL aralığında, 3+1 daire 2 milyon 186 bin TL ile 2 milyon 495 bin TL aralığında, 4+1 daire 3 milyon 693 bin TL ile 3 milyon 942 bin TL aralığında, 5+1 daire ise 4 milyon 554 bin TL ile 4 milyon 925 bin TL aralığında olmak üzere fiyatlandırıldı. 

Zeray Dora Hill Konutları projesinde açık ve kapalı yüzme havuzu, açık-kapalı çocuk oyun alanları, aktivite ve eğlence alanları, basketbol sahası, tenis kortu, spor salonu, hamam, sauna, tiyatro alanı ve her daireye özel kapalı otopark alanı gibi birçok sosyal imkan seçeneği sunuyor. 

En Çok Otel İnşaatı Muğla’da

Turizmdatabank tarafından derlenen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile 2022 yılının ilk çeyreğinde otel inşaatı için alınan ruhsat belgesi sayısı açıklandı. 

Özellikle bu yıl tüm Türkiye’de otel inşaat sayısında artış görüldü. Yabancı turistlerin sık sık Türkiye’yi ziyaret etmesi sınır bölgelerinde otel inşaatı yapılmasını tetikledi. Geçen yıl alınan otel ruhsatı toplamda 7 adet iken bu yılın ilk çeyreğinde toplam110 adetlerde seyretti. 

TÜİK verilerini derleyen Turizmdatabank’ın tablosuna göre; 2022 yılının ilk üç ayında otel inşaatı için alınan ruhsat sayısı Türkiye genelinde 210 adet artış göstererek 465’e yükseldi. En fazla ruhsat alınan il ise Muğla oldu. Muğla’da toplamda 184 ruhsat alınırken, 25’er inşaat izniyle Muş ve Kars izledi. Bu illerin yanı sıra Antalya’da 22, İzmir’de ise toplamda 18 adet otel inşaat ruhsatı alındı. 

ÇEİS Başkanı Konukoğlu: ‘’Çimento Maliyetleri Konut Fiyatlarını Etkilemiyor’’

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, çimento maliyetlerinde yaşanan artışların konut fiyatlarını etkilemediğini söyleyerek ücretlerin neden arttığına dair açıklamalarda bulundu. 

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, inşaat sektöründe yaşanan dalgalanmaların çimento fiyatlarında yaşanan artışlardan değil arsa ücretlendirmelerinden kaynaklandığını açıkladı. Dünya Gazetesin’e konuşan Konukoğlu, “Ev fiyatlarına etki eden en büyük unsur arsa fiyatları. Çünkü geçen yıl metrekaresi 1000 TL olan bir arsaya bu yıl 5 bin TL istiyorlar. Bu artışı yapacak ne oldu, arsanın hammaddesi mi değişti. Kimse dönüp arsa maliyetlerindeki artışlara bakmıyor. Bir müteahhit arsa sahibine gelirinden yüzde 50 pay veriyorsa geri kalan yüzde 50’si diğer maliyetlerden oluşuyor.” dedi.

Çimento sektöründe ihracat yapılmasını bir gereklilik olarak ifade eden Adil Sani Konukoğlu, “Türkiye’nin iç piyasada tüketeceği miktar en fazla 60 milyon ton, üretim kapasitesi ise 115 milyon ton. Bu kapasitenin 45 milyon tonunun ihracata konu olması doğal. Aksi takdirde optimal maliyetlerle üretim yapamayız. Maliyetleri düşürmek için tam kapasiteye yakın üretim yapmak zorundayız. Eğer tam kapasite çalışırsak üretim maliyetlerimiz düşer, o zaman hem ihracata hem de iç piyasaya uygun fiyatlarla mal verme imkanımız olur. 85 milyon nüfuslu ülkemizde kişi başı 1000 kg tüketilse bile çimentonun ihracata gitmesi gibi doğal bir durum yok. Bunu yapamazsak, bu sefer de optimal üretim yapamayacağımızdan dolayı yan giderlerimiz maliyetlerin üstüne binecek ve maliyetlerimiz daha da artacak.” açıklamalarını yaptı. 

Kömür fiyatlarının azalmasıyla çimento ücretlerinin de gerileyebileceğini söyleyen Konukoğlu, “Keşke kömür fiyatı 50 dolara düşse de çimento fiyatları düşse. Bir ayda fiyatı 100 dolar arttı. 1994’ten beri çimento sektörünün bilfiil içindeyim bu kadar oynak kömür fiyatı görmedim” diyen Adil Sani Konukoğlu, “Eskiden kömürün önümüzdeki 6 ay içinde yüzde 30 artacağını öngörebiliyorduk. Şimdi öyle değil, bir gün içinde yüzde 20 çıkıp, yüzde 20 düşebiliyor. Eskiden kömür için bir teklif geldiğinde bir hafta ile 10 gün arasında süre verilirdi. Şimdi ise kömürcüler telefonda fiyatı söylüyor ve hemen kararı vermeni istiyor. Birisine daha sorayım diye bir şey yok. Telefonu kapattığın anda pazarlık bitiyor.’’ şeklinde konuştu. 

Samsun Çocuk Üniversitesi İnşaatı Başladı

Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) kapsamında inşaatına başlanan Samsun Çocuk Üniversitesi inşaatı başladı. Hızla yükselen Üniversite yapımı tamamlandığında ortaöğretim öğrencileri lisansüstü seviyede eğitim görecek.

Samsun, Atakum’da TEKNOFEST kapsamında inşa edilen Çocuk Üniversitesi yapımı hız kesmeden devam ediyor. Samsun Belediye Başkanı Mustafa Demir, T3 Derneği sınavlarından iyi derece alabilen ortaöğretim öğrencilerinin bu Üniversite’de eğitim görmeye hak kazanacağını ve lisansüstü bir eğitim ile karşı karşıya kalacaklarını ifade etti.

Ayrıca, Üniversite’nin yanı sıra Bilim Merkezi de inşa ettiklerini söyleyen Samsun Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Çocuk Üniversitesi’nin, Atakum’da Alparslan Bulvarı’na cephe Emek Park’ta inşasına başlandı. TEKNOFEST’e yetiştirmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra İl Emniyet Müdürlüğü’nün arkasına ‘Bilim Merkezi’ yapıyoruz. Diğer ilçelerimizde de Bilim Merkezi inşaatları devam ediyor. Bunlara ek olarak Tekkeköy’deki Samsun Bilim Merkezi’nin yapımı da sürüyor. 2022 yılının sonuna doğru da oranın tamamlanmasını hedefliyoruz.” açıklamalarını yaptı.

Çocuk Üniversitesi’nin kurulmasının eğitimde önemli bir adım olduğunu vurgulayan Mustafa Demir, “Öğrenciler Çocuk Üniversitesi ve diğer bilim merkezlerinde her türlü eğitimi alacaklar. Çocuk Üniversitesi’ne sınavla giriliyor. Ortaöğretimde T3 Vakfı’nın yaptığı sınavlarla beraber öğrenciler 3 yıl boyunca Çocuk Üniversitesi’nde eğitim alacaklar. Orayı bitirdiklerinde ilgi duydukları ve ders aldıkları alanlarda neredeyse lisans düzeyinin üstünde bir seviyeyi yakalamış olacaklar” şeklinde konuştu. 

TEKNOFEST’in Anadolu’da 2. kez gerçekleştirileceğine değinen Demir, ‘’TEKNOFEST Gaziantep’te pandemi sürecinde yapılmıştı. Samsun’da 1,5 milyonun üzerinde katılım bekliyoruz. Samsun merkezli TEKNOFEST, bölge gençliği ve insanları üzerinde müthiş bir etki yapacak. Bilgi ve teknolojiye dayalı tüm sistemlerde öğrencilerimiz büyük bir mesafe kat edecek. Karadeniz bilgide, teknolojide, teknoloji üretmede gençlerimizle birlikte bir ivme yakalayacak. Ülkemiz de bundan büyük çapta istifade edecek.” dedi.

Mersin Metro Projesi Başladı

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer Mersin’de inşa edilen metro ve diğer birçok proje hakkında açıklamalarda bulundu. 

Mersin’de projelendirilen metro inşaatı başladı. Çalışmaların tüm hızıyla sürdüğü metro hakkında konuşan Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Bu ay ikinci hak ediş ödenecek. Daha hızlı olamaz mı? Aslında daha hızlı olacak. Şu anda ona engel sadece bizim finansman kullanamamamız değil. Doğal olarak sözleşme yaptı bu firma, her şeyi garanti altına aldı. İnşaat başladı ve bu proje gerçekleşir. Neden? Çünkü yaptığımız çok keşfedilmemiş, ne olacağı belli olmayan bir proje değil. Marka kentlerin 150 yıl önce yaptığı projeleri biz 150 yıl sonra yapıyoruz.” dedi. Mersini markalaştırıcak projeler planladıklarını söyleyen Vahap Seçer, “En modern toplu taşımayı sağlayacaksınız, kültürünüz sanatınız, bir simgeniz, sembol yapınız olacak, standardınız yüksek olacak, imarınız çarpık olmayacak, sokaklar temiz olacak. Marka kent böyle olunuyor, elinizi taşın altına koyarak olunuyor.” ifadelerini kullandı. 

Mersin’de çalışmaları devam eden grup yollarını da konuşmasına dahil eden Seçer, “Kent içi ve bize bağlı çevre grup yollarında son bir yıldır çok ciddi atak yaptık. Yaptığımız işi kaliteli yapmak istiyoruz ve bu konuda epey yol aldık. Anamur’da yol çalışmamız var ve ilçemiz için çok önemli bir proje. Mersin merkezde de var. Şu anda 6 bin 75 metrelik 3. Çevre Yolu yapılıyor. 4. Çevre Yolunu bitirdik. Yine Tarsus merkezde çalışmalarımız var. Her noktada grup yollarında çalışmalarımız devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Konut Üretimi Sorununa Çözüm Bulunabilir

Son zamanlarda yaşanan inşaat maliyetlerindeki artış konut üretiminin azalmasına sebep oldu. Talebi karşılayamayan müteahhitler için önerilerde bulunan İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu çözüm maddelerini sıraladı. 

Pandeminin başlaması ile zor bir döneme giren inşaat sektörü, konut talebine arzda sıkıntı yaşıyor. Ukrayna-Rusya Savaşı ve döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların da etkilediği inşaat sektörü adına, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu, çözüm önerilerinde bulundu. 

Konuyu derinlemesine ele alan Tellioğlu, sorunların üç ana problemin çözülmesi ile son bulacağını söyledi. Türkiye’de gayrimenkul talebinin 850 bin seviyelerine ulaştığını vurgulayan Tahir Tellioğlu, ‘’2007 – 2017 yılları arasında ortalama 1,3 milyon konut üretildi ancak 2018 – 2021 yıllarında bu sayı 550 – 600 bine düştü. Türkiye’nin ise yıllık konut ihtiyacı yaklaşık 800 bin. Üretim açığı ancak üç sorunun çözümü ile aşılabilir. İlk olarak malzemelerin fiyatı, ikinci olarak arsa sorunu ve son olarak müteahhitlerin sınıflandırılması.’’ dedi.

Herkesin müteahhit olmaması gerektiğini özellikler vurgulayan ve bu metodun uygulanması gerektiğini savunan Tahir Tellioğlu, İnşaat sektörünün yüzde 20’sinin elenmesi gerekirken yüzde 50’si elendi. Bu üç sorun çözüme kavuşturulduğunda üretim artar ve fiyatlar düşer.’’ açıklamalarında bulundu.

Zigana Tüneli’nde Çalışmalar Devam Ediyor

Trabzon ilinde inşa edilen ve yıl sonunda hizmete açılması hedeflenen Zigana Tüneli’nde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Tünel tamamlandığında Avrupa’nın en uzun çift tüplü karayolu tüneli olma özelliği taşıyacak.

Zigana Tüneli’nin inşaatı tamamlandığında Dünya’nın ikinci Avrupa ve Türkiye’nin en uzun çift tüplü karayolu tüneli olma özelliği taşıyacak. Toplamda 14,5 kilometre uzunluğa sahip olan tünelin çalışmaları gece gündüz devam ediyor. 

17 Mart 2017 tarihinde temeli atılan tünel, Doğu Karadeniz Bölgesi’ni Ortadoğu, Kafkas ve İran’a bağlayan İpek Yolu güzergahında yer alıyor. Yaklaşık bin kişinin istihdam edildiği tünel çalışmaları tamamlandığında Trabzon-Gümüşhane arası seyahat süresi 1.30 saatten 40 dakikaya inecek.

Ayrıca Zigana Tüneli, Türkiye’deki düşey şaft ile havalandırma sistemi kullanılan ilk tünel olma özelliği taşıyacak. Türkiye karayolları tünellerinde kullanılan ilk sistem olan havalandırma sisteminde, 3 noktada toplam 6 adet şaft bulunacak. Tünel, bir aksilik yaşanmazsa 2022 sene sonunda kullanıma açılacak. 

Geçtiğimiz günlerde tünel çalışmalarını yerinde inceleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “14,5 kilometre çift tüp tünel inşaatı ve birlikte bağlantı yolu ile projemiz toplamda 15 kilometreyi geçecek. Bu yılın sonunda tamamlamayı hedeflediğimiz projemizin hizmete girmesiyle birlikte, mevcut yol tam 8 kilometre daha kısalacak.” açıklamalarında bulundu. 

Atakum’a İtfaiye İstasyonu İnşa Ediliyor

Samsun, Atakum İlçesi Yeni Mahalle bölgesine İtfaiye İstasyonu inşası için düğmeye basıldı. Tamamlanan Vezirköprü istasyonunun ardından Terme’deki istasyonun da yenileme çalışmaları yapılıyor. 

14 Mayıs 2022 tarihinde inşaatına başlanan Yeni Mahalle İtfaiye İstasyonu çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki sene Ocak ayında hizmete açılması planlanan istasyonun demir, kalıp ve zemin kat kolon çalışmaları sürüyor. Atakum Belediyesi çalışmalarına yenilerini eklemeyi de hedefliyor. Henüz proje aşamasında olan İlkadım ve Yakakent İtfaiye İstasyonları’nın ihale süreçleri devam ediyor. 

Afetlerle mücadelede önemli adımlar attıklarını belirten Samsun Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Şehrimizin kırsal alanı oldukça fazla ve mesafe ise uzun. Biz de mümkün olduğunca süreyi aşağıya çekmek istiyoruz. Bu amaçla istasyon sayımızı 19’a çıkarıyoruz. İnşallah bu sene 2’si yenilemeyle birlikte 4 istasyonumuzu şehrimize kazandıracağız. İstasyonların yapımını tamamlayarak en kısa sürede hizmete açacağız. Çünkü bizim için öncelik daima halkımızın canı ve sağlığı. Hedefimiz ise 25 istasyona ulaşmaktır.” açıklamalarını yaptı. 

TÜİK Yapı İzin İstatistiklerini Yayımladı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son yapı izin istatistik verilerine göre belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatı verilen bina ve daire sayıları büyük oranda azaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan yapı izin istatistiklerine göre; yapı ruhsatı verilen bina sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,5 oranında azalırken yapı ruhsatı verilen daire sayısı yüzde 27,9, yüzölçümü ise yüzde 21,8 oranında azaldı.

Yapı ruhsatı verilen dairelerin toplam yüzölçümü 26,9 milyon kare açıklanırken bu oranın yüzde 14,9 milyon karesini konut, yüzde 6,6 milyon metrekaresini konut dışı yapılar ve yüzde 5,4 milyon metrekaresini ise ortak kullanım alanları oluşturdu. 

Yapı kullanımına izin verilen bina sayısı yılın ilk çeyreğinde bir önceki yıla göre; yüzde 7,1, daire sayısı ise yüzde 2,4 ve yüzölçümü yüzde 7,9 oranında düşüş yaşadı. Bu yapıların toplam yüzölçümü 30, 4 milyon metrekare olarak ölçüldü. Toplam yüzölçümünün yüzde 17,7 milyon metrekaresini konut, 6 milyon metrekaresini konut dışı yapılar ve 6,7 milyon metrekaresini ise ortak kullanım alanları oluşturdu. Kullanım amacına göre en yüksek pay iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalarda görüldü. Yüzde 23,4 paya sahip binaları yüzde 1,3 milyon metrekare ile bir ya da birden az ikamet amaçlı binalar takip etti.

‘’Merkezi Yerlerde Arsa Arzı Yok Denecek Kadar Az’’

İnşaat sektöründe yaşanan en büyük sıkıntılardan birinin arsa arzı olduğunu söyleyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı pandemi nedeniyle emtia ve inşaat maliyetlerinde artışlar olduğunu bu nedenle de konut arzının azaldığını söyledi. Talebin yüksek olması ile üretimin satışın geride kaldığını sözlerine ekleyerek, “Üretimin artması için gayrimenkul geliştiricilerinin maliyet yüklerini azaltan teşviklerin artması, konut alıcılarına da harçlarda ve kredi faizlerinde teşvikler verilmesi değerli adım olacaktır. Ayrıca, bizim en büyük sorunumuz uygun fiyatlı arsa bulmak. Merkezi yerlerde arsa stoku yok denecek kadar az. Bu nedenle arsa arzının da artırılması gerekiyor.” açıklamalarında bulundu. 

İnanç Kabadayı, hükümet tarafından açıklanan konut finansman paketleri ve inşaat sektörü yardımlarının konut üretimine teşvik olacağını söyleyerek, “Salgın döneminde üretimin yavaşlaması sebebiyle arz-talep arasında dengesizlik oluşmuştu. Bu dengesizliği bir an önce stabil hale getirmek için atılan bu tür adımlarla arz, hızlı bir şekilde artacaktır. Ayrıca, yeni başlanacak projelerin de uygun maliyetli kredilerle teşvik edilmesi yeni konut üretimini arttıracaktır.” dedi.

Melikgazi’de Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Başladı

Kayseri, Melikgazi Belediyesi tarafından projelendirilen Yıldırım Beyazıt Mahallesi kentsel dönüşüm çalışmaları için temel atıldı. 

Melikgazi Belediyesi tarafından hayata geçirilen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında proje toplamda 6 blok ve 236 daireden oluşacak. Belediye’nin yaptığı yazılı açıklamada ise proje kapsamı haricinde Yıldırım Beyazıt Mahallesinde ilk defa kentsel dönüşüm çalışmaları için adım atıldığı söylendi.

Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu sadece Yıldırım Beyazıt değil Kazım Karabekir ve Battalgazi’de de çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. Tükiye’nin en aktif belediyesi olduğunu kaydeden Mustafa Palancıoğlu, “Burada ihaleyi alan 3 firmamız var. Bugün onlarla alanda inceleme yaptık. 6 adet kentsel dönüşüm bloklarını yapacaklar ve vatandaşlarımıza güzel daireleri sunmuş olacağız. Yıldırım Beyazıt’ta çok büyük dönüşüm yaşıyoruz. Sadece bu bulvarda kentsel dönüşümü yapacağımız alanda 100’ün üzerinde gecekonduyu yıkarak bu bölgeyi temizledik. Aynı zamanda inşaat enkazcıları vardı o esnaflarımızı da daha güzel bir site alanına taşıdık. 6 blokta 236 dairemiz 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere farklı büyüklükte yapılacak.” dedi.

Türkiye’de Yıllık Konut Talebi 850 Bine Ulaştı

İnşaat maliyetlerinde yaşanan dalgalanmalar konut üretimini azaltırken konut talebinde değişiklik olmadı. Yıllık konut talebi 850 bin seviyelerinde seyrederken arz sayısı 550 bini geçmiyor.

Artan nüfus, kiracılık, evlilik gibi birçok sebepten dolayı vatandaşlar yeni konut talebinde bulunabiliyor. Ancak, artan maliyetler inşaat çalışmalarının yavaşlamasına sebep olmuştu. Bu nedenle yeni ev arayışında olan vatandaşlar taleplerine karşılık bulamıyor. 

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) yaptığı son araştırma ile yıllık konut üretiminin 550 bin dolaylarını geçmediğini ve konutta yaşanan talep sayısının 850 bini bulduğunu açıkladı. İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım konut üretimine dair söylemlerde bulundu.

2019 yılının ardından konut ruhsat başvurularının çoğaldığını ancak son yıllarda bu alanda gerileme yaşandığını belirten Nazmi Durbakayım, “2019’da 319 bin adetle dip yapan konut ruhsat başvurusu, 2020’de 55 bin adet, 2021’de 710 bin adede yükseldi. Son 3 yılda yapı izni alınan daire sayısı 1,58 milyon adet olarak gerçekleşirken, ihtiyaç duyulan üretim adedi 2,4 milyondu. Arz talebin epey gerisinde kaldı.” ifadelerinde bulundu. 

İnşaat sektöründe yapılacak 20 milyar TL’lik desteğin arz konusunda kıvılcım olacağını söyleyen Durbakayım, destek paketleriyle birlikte konut fiyatlarında azalma yaşanacağını da sözlerine ekleyerek “Aynı zamanda başta döviz ve altın olmak üzere makroekonomi üzerinde baskı yaratan stabil yatırımların reel ekonomiye kazandırılmasını da önemli bir hamle olarak görüyoruz.” dedi.

KİMPUR Çevre Dostu Fabrikası’nın Temeli Atıldı

Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinden biri olan KİMPUR (Kimteks Poliüretan) Düzce’de çevre dostu ürünlerle üretime ve ekonomiye katkı sağlayacakları fabrikanın inşaatı için temel attı.

Kimteks Poliüretan Sanayi ve Ticaret A.Ş şirketi KİMPUR, otomotiv, mobilya, ayakkabı gibi birçok alanda kullanılan poliüretan sistemlerin üretimini yapıyor. Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmaya ve büyümeye devam eden şirket, Düzce tesisi için Pekintaş A.Ş ile çalışmaya karar verdi.

Güneş enerjisi sistemi ile enerji tasarrufu yapmayı hedefleyen KİMPUR, yıllık 679 ton karbondioksit salınımını azaltmayı amaçlıyor. 

Yapılan temel atma töreninde konuşan KİMPUR Yönetim Kurulu Başkanı Leon Mizrahi, sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmek ve çevre dostu çözümler geliştirmeyi geliştirmek için Düzce tesisini hayata geçirdiklerini söyledi.

Sektörün önde gelen kimya sanayi şirketlerinden biri olduklarını vurgulayan Leon Mizrahi, “Hedefimiz; sadece Türkiye’de değil, dünyada da daha üst sıralara yükselmektir. Mevcut 129 bin ton olan kapasitemizi, yurt dışı ve Düzce yatırımlarımızla 200 bin tona çıkarmayı, dünya sıralamasında ilk 10’da yer alarak konumumuzu daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki 10 yıl olası büyüme planlarımızı gerçekleştireceğimiz tesisimizin, Düzce için de önemli bir sanayi kuruluşu olacağından kuşkumuz yok.” dedi.

Projenin 2023 Ocak ayında tamamlanarak üretim aşamasına geçeceğini söyleyen KİMPUR CEO’su Cavidan Karaca ise “Amacımız büyümelerimizle yüzde 40’a ulaştırmak. O yolda da bu sene ciddi bir gelişimimiz var. 50’ye varan ülkeye ihracat yapıyoruz. Düzce de kapasite artışıyla yine hem iç pazara destek olacak hem de yüzde 35-40 kapasitesini de ihracat pazarları için üretim üssü olarak düşünüyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Projenin yapımını üstlenen firma Pekintaş A.Ş CEO’su Özhan Olcay da projeye ilişkin, “Bu yatırımla kalifiye istihdam artacak. Düzce’nin ufku açık, öğrenmeye, gelişmeye hazır ve bu konuda kendilerini gayret sarf etmek konusunda istekli gençleri burada iş bulacaklar.” ifadelerine yer verdi.

Bigadiç’e Rehabilitasyon Merkezi İnşa Ediliyor

Balıkesir, Bigadiç ilçesine konumlandırılan ve toplamda 800 öğrencinin eğitim görebileceği Fizyoterapi, Rehabilitasyon ve Sağlıklı Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi inşaat çalışmaları başladı. 

Balıkesir ili Bigadiç ilçesi için projelendirilen Fizyoterapi, Rehabilitasyon ve Sağlıklı Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi inşaat çalışmalarının başlama duyurusu için temel atma töreni yapıldı. Törende, Bigadiç Belediye Başkanı İsmail Avcu, Balıkesir Üniversitesi Deney Hayvanları Üretim Bakım ve Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Özgür Bulmuş, Polimetal Madencilik Halkla İlişkiler Şefi Özgün Demircan ve inşaat yetkilileri gibi birçok katılımcı yer aldı. 

Kurban kesilerek yapılan temel atma töreninde konuşma yapan Bigadiç Belediye Başkanı İsmail Avcu, Rehabilitasyon yatırımının hizmete dönüşmesiyle Bigadiç ve çevresinin önemli bir sağlık kompleksine kavuşacağını söyledi. İnşaatına başlanan Fizyoterapi, Rehabilitasyon ve Sağlıklı Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde eğitim görecek öğrencilerin Türkiye’ye değerli katkılar sağlayacağını vurgulayan İsmail Avcu, “Hem ilçemize hem bölgemize hem de sağlık camiamıza hayırlı uğurlu olsun.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Bigadiç Belediyesi tarafından arazi tahsis edilerek yapılan Fizyoterapi, Rehabilitasyon ve Sağlıklı Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi, Polimetal Madencilik işbirliğinde inşa edilecek. Toplamda 8 bin metrekare alana kurulacak olan tesis, zemin ve 3 ayrı kattan oluşacak. 

Peli Samsun Tanıtım Günlerinin Destekçisi Oldu

İstanbul, Peli ile yeni bir etkinliğe imza attı. Geçtiğimiz hafta Yenikapı’da ‘’Samsun Tanıtım Günleri’’ düzenlendi. Bölgenin tek ve entegre sanayi kuruluşu olan Vezirköprü Orman Ürünleri, Vezirköprü Belediyesi ile beraber etkinliğin destekçileri arasında yer aldı.

İstanbul Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen etkinlik 3 gün boyunca devam etti. Samsun Sivil Toplum Örgütleri’nce düzenlenen ve Memleket Günleri kapsamında gerçekleşen etkinlikte birçok panel, söyleşi ve seminer düzenlendi. 

Samsun Tanıtım Günleri’nin sponsorlarından biri de bölgenin önemli üretim tesislerinden olan Türkiye’nin güçlü kuruluşları arasında yerini alan yerli üretici Vezirköprü Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş.’ydi. Samsun’un Vezirköprü İlçesi’nde 200 bin m2 açık alan olmak üzere 160 bin m2 kapalı alanda üretim yapan Vezirköprü Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş. Karadeniz’in en büyük entegre tesislerinden. Vezirköprü İlçesi’nin neredeyse tamamının kalkınmasına büyük destek olan, bölge halkına istihdam imkanı sağlayan tesis aynı zamanda bölgenin gelişimine de büyük katkıda bulunuyor. Orman köylüsü, nakliyecisi ve kooperatifleri ile binlerce kişiye gelir kapısı olan firma lokal üretime de oldukça önem veriyor. 

İstanbul’daki Samsun’luların oldukça ilgi gösterdiği etkinlik, yazarlar ve şairlerin eserlerinin anlatıldığı paneller, yağlı güreş gösterileri ve konserlerle dolu dolu geçti. Zara, Hüseyin Şimşek, İzzet Aktaş, Sibel Yıldırım, Yusuf Katmerlikaya, Sami Aktaş da şarkıları ve türküleri ile etkinliği renklendi.

Kente ait türkülerin söylendiği, folklor gösterilerinin yapıldığı Samsun Tanıtım Günleri’ne şehre ait yöresel yemekler de ayrı bir lezzet kattı. 

Vezirköprü Orman Ürünleri’nin de stant açtığı ve destekçisi olduğu etkinliğe Vezirköprü Orman Ürünleri adına İnsan Kaynakları Müdürü Berker Duygulu, Peli İletişim Yöneticisi Meltem Öztaş, İnsan Kaynakları Uzmanı Ergin Erdoğan ve Peli Bayi Geliştirme Uzmanı Resul Aksoy katıldı. 

İnşaat Sektörü Temsilcileri Bir Araya Geldi

Ordu Ünye İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen toplantı ile inşaat sektörü temsilcileri buluştu. Toplantının gündeminde konut finansman paketi vardı. 

İnşaat yetkililerinin bir araya geldiği toplantıda bankaların konut finansmanı konusunda yardımcı olacağını söyleyen Ordu Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İrfan Akar, Şu an hükümetimizin çalıştığı 0,99 faizli kredi gündeme alındı. Önümüzde ilerleyen zamanlarda bankalar bu konu üzerinde sektöre can vermesi açısından gerekli çalışmalara başlayacaktır.” dedi. 

Sektör yetkililerini bir araya toplamak için ön ayak olan İrfan Akar kredi çalışmalarının sektöre can suyu olacağını belirterek, “Bugün buraya gelmemizin sebebi daha önce arkadaşlarımızla birlikte planladığımız bir kahvaltı programı düzenledik. Burada amacımız sektör olarak arkadaşlarımızla bir araya gelmemizdir. Bugünkü firmalarımızda Ünye’nin veya bölgemizin fındıktan sonra en büyük katma değer sağlayan firmalar olmasıdır. Kendileri Ünye için çok büyük bir değerdir. Bu anlamda arkadaşlarımızla bir araya gelerek kaynaşma sağlamaya çalıştık. Burada 8. ve 10. gruplarda bulunan sektördeki arkadaşlarımızla buluştuk. Hepsiyle bir arada olmak için daha iyi bir şekilde bir araya getirmeye çalıştık. Yine sektör muhatapları olması nedeniyle şu an hükümetimizin çalıştığı 0,99 faizli kredi gündeme alındı. Önümüzde ilerleyen zamanlarda bankalar bu konu üzerinde sektöre can vermesi açısından gerekli çalışmalara başlayacaktır.” ifadelerinde bulundu. 

Kanlıdere Köprüsü İnşaat Çalışmaları Başladı

Kahramanmaraş Sarayaltı, Kanlıdere, Kale bağlantı yolu yapımı kapsamında projelendirilen yeni köprünün inşaat çalışmaları başladı.

Kahramanmaraş şehir merkezine kurulan yeni köprü, 56 metre uzunluğa ve 17 metre genişliğe sahip olacak. Kamulaştırma projesinin tamamlanmasının ardından çalışmalara başlanan yeni köprü, 30 milyon TL yatırımla inşa ediliyor. 

Şehir genelinde yeni projelerin tek tek yükseldiğini vurgulayan Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, “Sarayaltı, Kanlıdere, Kale bağlantı yolu projesi kapsamında yeni köprümüzün de yapımına başladık. Bölgeye, yaklaşık 30 milyon TL’lik yatırımla 56 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğinde yeni bir köprü inşa ediyoruz. Çalışmalarımız başladı. İnşallah hızlı bir şekilde inşaatımızı tamamlayacağız. Bu projemizle bölgedeki tarihi Kanlıdere Köprüsü de yayalaşacak. Bu süreçleri de paydaş kurumlarımızla görüşüyoruz. Yeni köprümüzün şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Şehir genelinde yatırımlarımızı artırarak sürdürüyoruz.” açıklamalarında bulundu. 

Urbanjobs’a, Space Best of Interior Design 2022’den Ödül!

İstanbul sosyal hayatına biçim veren pek çok restorana tasarımlarıyla imza atan İç Mimar Murat Dede liderliğindeki Urbanjobs, Zula Zorlu projesiyle Space Best of Interior Design 2022 Seçkisi’nde yer aldı.

İç mimari ve ürün tasarımı alanlarında ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü projelere imza atan İç Mimar Murat Dede liderliğindeki Urbanjobs, 10-11 Mayıs tarihleri arasında Zorlu PSM’de multidisipliner bir buluşma olarak gerçekleştirilen SPACE etkinliği kapsamında Zula Zorlu projesiyle Best of Interior Design 2022 Seçkisi’nde ödüle layık görüldü.  

Space Best of Interior Design 2022 Seçkisi kapsamında, farklı disiplin ve kentlerden 50’nin üzerinde nominatörün önerdiği iç mekanlar arasından Tülin Hadi, Mine Mert, Günnur Özsoy, Tanju Özelgin, Arif Özden ve Kerem Özerler’den oluşan seçici kurulun belirlediği projeler ödül töreniyle sahiplerini buldu. Seçki kapsamında yer alan projeler ayrıca Tanju Özelgin küratörlüğünde hazırlanan sergide iki gün boyunca Space ziyaretçileriyle buluştu.

Urbanjobs tasarımı Zula Zorlu projesi, Zula markasının üçüncü lokasyonu olarak yalın ve steril tasarımı ile Türkiye’de örneğine pek sık rastlanmayan bir çizgiye oturuyor. Mekansal arayışın en yalın hallerinin arandığı proje, Türkiye’deki restoran kültürünün en doğal ifadelerinden birini sunmaya çabalıyor. Gereksiz tüm detaylardan arındırılan mekanda pişirme, servis, yıkama, yeme gibi salt bu işlevler için birbirinden ayrılan net alanlar ve düşünülmüş boşluklar oluşturulmuş.

Sağlamlık, işlev, güzellik ve duygu olarak tanımlanan dört önemli mekansal öğenin hafifçe ve titizlikle uygulandığı projedeki ileri yalınlık, İç Mimar Murat Dede’nin ifadesiyle “Instagram mimarlığı”nın aradığının tam tersi bir çizgiyi işaret ediyor. Net formlar, yalın ritimler, iddiadan ve kaostan uzak görünümü ile Zula Zorlu, ne susuyor, ne de bağırıyor.

Mekana özel olarak tasarlanan yemek sandalyeleri ve bar sandalyeleri ile bu yalın tavrın içine görünür olan öğeler ekleyen Urbanjobs, masaların üzerine odaklanan aydınlatma ile neye vurgu yapılması gerektiğini anlatıyor.

Space Best of Interior Design 2022 Seçkisi’nde ödüle layık görülen Zula Zorlu’da kişilikli, dingin ve düşünülmüş bir tasarım yaratmak hedeflenmiş.

Velux Yalıkavak’ta Ön Talep Başladı

SF Yıldız İnşaat, Fırat Lifestyle ve Ata Yıldız Grup ortaklığıyla Muğla Bodrum’da temelleri atılan Velux Yalıkavak projesi 2+1, 3+1, 5+1 ve 6+1 tipte, tümü deniz manzaralı olan 18 adet rezidans ve 65 adet özel villaden oluşuyor. 

Yurt içi ve yurt dışında markalı konut, rezidans ve iş merkezleri projeleri üreten Fırat Life Style ve Atayıldız Grup yeni yatırımı, Bodrum’un en gözde turizm merkezlerinden biri olan Yalıkavak’ta hayata geçiriliyor. Aralık 2023’te kullanıcılarına teslim edilecek proje için firma ön talep sürecini başlattı.  


Lüksün Yalıkavak’taki Yeni Adresi Olacak

Eşsiz manzaraya sahip bir lokasyonun tam ortasında yer alan Velux Yalıkavak, 64 bin metrekarelik peyzaj alanı ile lüksün doğal güzelliklerle harmanlanmasından meydana geliyor. Özel havuz, sahil ve iskele ayrıcalığının sunulduğu; 2+1, 3+1, 5+1 ve 6+1 şeklinde üst segment villalardan oluşan projede konutlar, 104 ila 140 metrekare arasında değişirken, müstakil villaların büyüklüğü ise 583 metrekareye kadar çıkıyor.

Yaz & Kış Kullanıma Uygun 

Ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını kullanıcılarına açmak üzere inşa edilen Velux Yalıkavak, Bodrum Gümüşlük ile Yalıkavak arasındaki Koyunbaba mevkiinde ve Yalıkavak Marina’ya 5-7 dakika uzaklıkta bulunuyor.

Zemin etüdü ve yapı denetimi yapılmış, deprem ve yalıtım yönetmeliğine uygun şekilde inşa edilen proje, açık otopark, balkon, ebeveyn banyosu gibi özellikleri de barındırıyor. Velux Yalıkavak’ın sosyal donatıları arasında; açık ve kapalı havuz, mülk özelinde sahil ve iskele, spor salonu, spa, restoran ve sahil kafeleriyle market ve ev servis hizmetleri de yer alıyor. Böylece kullanıcılara hem yazın hem de kışın konforlu yaşama uygun imkanlar sunuluyor. 

Denizin ve Doğanın Kucağında 

Doğayla ve denizle baş başa kalmanın verdiği huzur paha biçilemez. Yemyeşil ağaçlar ve rengarenk bitkilerle çevrili bir peyzaj alanına sahip Velux Yalıkavak, kullanıcıları için tabiatla iç içe, kuş cıvıltılarını dinleyerek doğa yürüyüşleri gerçekleştirilecek şekilde dizayn ediliyor. En ince detaylara kadar düşünülerek büyük bir titizlikle oluşturulan projede, doğanın içinde sağlıklı bir yaşam için bisiklet yolu ile koşu yolu da mevcut yer alıyor.

Cvsair: Çölde Yeniden Türk Esintisi

Cvsair ile anlaşma imzalanan 2015 tarihli Mısır Ekonomik Kalkınma Konferansı’nda Arapça vadi kelimesinin çoğulu anlamına gelen Vedian ismi ile duyurulan yeni başkent projesi hızla sona yaklaşıyor. Merkezinde gökdelenler, uzun bir anıt, park, yapay göller, eğitim kurumları, hastaneler ve teknoloji inovasyon parkı bulunduracak olan Vedian aslında bu projelerin inşaatı için de büyük bir ihtiyaç açığı sağlıyor.

Suudi Arabistan ve Mısır ilişkileri bir taraftan hızla normale dönerken Türkiye’nin önde gelen havalandırma firması Cvsair, Mısır ve Suudi Arabistan’da ürünlerinin pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetleri için Suudi Arabistan’ın köklü HVAC firması Al Salem Johnson Controls ile uzun dönemli bir stratejik partnerlik anlaşması imzaladı.

Mısır’ın başkenti Kahire’de bu sene altıncısı düzenlenmekte olan Uluslarası Ashrae Mühendislik kongresinde duyurulan anlaşma ile Cvsair ürünlerinin Suudi Arabistan, Mısır, Yemen, Bahreyn ve Lübnan’daki pazarlanma faaliyetlerinde tek yetkinlik hakkı Al Salem Johnson Controls’e verilmiş oldu.

Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin güçlenmesi, pekiştirilmesi adına önemli bir adım olan anlaşma, ekonomik ticaret hacminin beş milyar doların üzerinde olduğu Suudi Arabistan’da ticaretin normale dönmesi ve ivmelenerek devam etmesi konusunda umut vadediyor.

Yabancı Yatırımcılar Vatandaşlık Hakkı İçin Konut Satın Alıyor

Gayrimenkul Sektörü

Eva Gayrimenkul Değerleme şirketinin yaptığı araştırmaya göre yabancı yatırımcıların yüzde 17,7’si Türkiye’den vatandaşlık hakkı için konut satın alıyor. 

Eva Gayrimenkul Değerleme şirketinin yayımladığı bilgiler doğrultusunda Türkiye’den konut satın alan yabancıların yüzde 17,7’si vatandaşlık hakkı için yatırım yapıyor. 2022 yılının ilk çeyreğini kapsayan araştırmada yabancılar Türkiye’den toplamda 17 bin 86 adet konut satın aldı. Bu konutların 3 bin 22 tanesi vatandaşlık hakkı için satın alındı. 

Araştırma detaylarında belirtilenlere göre yabancı yatırımcıların yüzde 77,6’si İstanbul’dan gayrimenkul satın aldı. Türkiye genelinde satın alınan mülk oranının yüzde 90’ı ise İstanbul, Ankara ve Antalya’dan yapıldı. İstanbul’a yatırım yapan yabancıların yüzde 31,8’i ise vatandaşlık hakkı için konut satın aldı. 

Yabancıların en çok tercih ettiği il olan İstanbul’u sırasıyla Antalya, Ankara, Yalova, İzmir, Mersin, Muğla, Bursa, Trabzon ve Sakarya takip etti. Türkiye’den en çok satın alan yabancı yatırımcılar ise İran’dan geldi. İran’ın ardından sırasıyla Irak, Afganistan, Yemen, Filistin, Çin, Rusya Federasyonu, Ürdün ve Lübnan yatırımcıları takip etti. 

Akgün Seramik Bilecik’e Fabrika İnşa Edecek

Akgün Seramik şirketi fabrikalarına bir yenisini daha ekleyerek Bilecik’te 152 bin metrekare alana kurulacak. Yeni fabrikanın kapasitesi yıllık 297 bin ton olacak.

Akgün Şirketler Grubu’nun Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’ne inşa edeceği seramik ve karo üretimi fabrikasında 43 bin 740 metrekare kapalı alan sadece üretim amaçlı kullanılacak. Fabrika’da bir de tek katlı iki fırın bulunacak. İki adet fırının yıllık pişirme kapasitesi ise 148 bin 500 ton olarak ifade edildi. Seramik ve karoların ölçüleri piyasa talebine göre şekillenecek. Yıllık üretim kapasitesinin 297 bin ton olduğu fabrikanın 421 milyon 286 bin TL’ye mal olması hedefleniyor. Fabrika inşaatının tamamlanmasının ardından toplamda 170 kişiye istihdam sağlanacak. 

Ayrıca, Akgün Seramik Fabrikası’nda üretim prosesinde hamur ve sırlama aşamasında kullanılan su, pişirme işlemleri sırasında buharlaştırma yöntemi ile atmosfere dağıtılacak. Makine ekipmanları ve kapalı alanların temizliği sırasında kullanılan atık su arıtılarak peyzaj alanlarının sulanmasında kullanılarak geri dönüştürülecek. 

Emlakjet Nisan Ayı Emlak Verilerini Açıkladı

Emlakjet, 400 bin adetlik satılık ve kiralık emlak ilanlarından oluşan veri tabanında gerçekleşen hareketlenmeleri paylaştı. Nisan ayında Türkiye genelinde konut satışları 133 bin 58 adet oldu. 

Emlakjet tarafından yayımlanan emlak verilerinde Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39 oranında artış yaşandı. Genel satışın yanı sıra birinci el satış oranı yüzde 27 seviyelerindeyken ipotekli satış yüzde 24 oranına ulaştı.

Emlakjet CEO’su Tolga İdikat konut finansman paketlerinin ardından emlak taleplerinin çoğaldığını ekleyerek, “Artan talebi takiben ortalama satılık konut fiyatlarında da yukarı yönlü hareket gördük. Emlakjet’te gerçekleştirdiğimiz ankette ise son dönemde satılık konut arayan kullanıcıların yüzde 69’u açıklanan destek paketleriyle ilgilendiğini tespit ettik. İlgili olan kullanıcıların dörtte üçü İlk Evim Konut Finansman paketiyle ilgileniyor. Sitemizde bu paketlere uygun ilan oranlarını incelediğimizde ise krediye uygun, birinci el (sıfır) ve 2 milyon TL altında listelenen satılık konut oranı yüzde 22 oranında. Genişletilmiş Finansman paketine uygun ilan oranı ise yüzde 64 ile İlk Evim paketine uygun ilanlara göre çok daha yüksek. İlk Evim paketinden yararlanacak kullanıcıların seçenekleri bu noktada daha sınırlı kalırken, inşaat sektörüne yönelik sunulan üçüncü paket ise direkt olarak arzın eksikliği problemine çözüm sunduğu için gayrimenkul sektörü açısından önem taşıyor. Üç bacaklı destek paketinin 2 milyon TL altı konut stokunun, daha yüksek olduğu küçük iller öncelikli olmak üzere, konut satışlarına canlılık getireceğini ve önümüzdeki dönemde konut fiyatlarının yukarı yönlü hareket etmeye devam edeceğini öngörüyorum.” dedi.

Konut finansman paketinin emlak sektöründe oldukça cazip hale geldiğini söyleyen Gayrimenkul Değerleme Yönetici Ortağı Dr. Ahmet Büyükduman ise “Emlakjet’in araştırma sonuçlarına göre ilk kez konut sahibi olacakların bu pakete ilgi duyması son derece anlaşılabilir. Ancak yine de bir takım erişim kısıtları var. Örneğin, 1 milyon TL kredinin aylık taksiti 14 bin TL civarında. Sanıyorum ilgi duymayan yaklaşık yüzde 30’luk kesim konut satın almak için peşinatı bulunmayanlar ile aylık taksit ödemesine gelirleri yeterli olmayanlardan oluşuyordur. Benim kanaatim kredili konut satışlarının artacağı, buna mukabil diğer konut satışlarının azalacağı, ancak toplamda konut satışlarının geçmiş aylara kıyasla daha yüksek gerçekleşeceği yönünde. Paketler içerisinde sadece ilk kez konut alacaklara yönelik bir paketin bulunmasından dolayı geçmiş dönemlerdeki kampanyalara kıyasla konut satışlarında daha ılımlı artışlar bekliyorum.” açıklamalarında bulundu. 

Isparta Millet Bahçesi İnşaat Çalışmaları Hızla Sürüyor

Isparta Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, inşaat süreci devam eden Isparta Millet Bahçesi projesine ilişkin detaylar verdi. 

Tarihi alanlar bulunan ve gar bölgesine inşa edilen Isparta Millet Bahçesi projesinden bahseden Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Bu alan yeşillikler içerisinde, 38 bin adet daha bitki dikeceğiz. Eski yapıların restorasyonu yapılacak. Kadınlarımız için atölyeler hazırlıyoruz, kafe olacak, dinlenme alanları koyuyoruz, çeşitli etkinlik alanları kuruyoruz. Kültürel ve el becerilerine yönelik yerler yapıyoruz, sergi alanları oluşturuyoruz. Yürüyüş yollarıyla, gül ve lavanta bahçeleri, çeşitli peyzaj alanlarımız olacak. Yine alan içerisindeki raylara bir vagon koyarak, kütüphane şekline getirerek okuma alanı oluşturuyoruz. Çocuk oyun alanları, kaykay pistleri koyarak eğlence alanı kuruyoruz. Tüm vatandaşlarımızın beğeneceğini umuyorum. Projemiz içerisinde karşı bölümde bir de cami alanımız var. Onunda inşaatı başladı.” açıklamalarında bulundu.

Metaverse Arsa Fiyatları Düştü

Geçtiğimiz dönemlerde gündemden düşmeyen Metaverse arsa ücretleri kripto paraların düşüşe geçmesinden olumsuz etkilenerek azaldı. 

Tüm dünyada yatırım yapmanın en iyi yolu olarak belirlenen ve Ocak 2022 tarihinden itibaren oldukça revaçta kalan Metaverse’de arsa fiyatları 200 TL’den 60 TL dolaylarına kadar indi. Dijital paralarla satın alınan sanal arsaların yanı sıra NFT fiyatları da düşüşe geçti. Kripto para piyasasında yaşanan 1 milyon dolarlık gerileme tüm sanal sektörleri etkiledi.

Analiz şirketi CoinMarketCap’ın yayımladığı verilere göre, Nisan 2022 tarihinde 2,1 trilyon doları aşan kripto piyasasının toplam değeri 1,2 trilyon dolara kadar düştü. Dünya üzerindeki parçaları 1.6 trilyon parsele bölen Metaverse evreninde, satın alınan arsa sayısı 91 bin 500 seviyelerindeyken parsel fiyatları da değer kaybetti. İstanbul’da ortalama 200 TL’ye alınan arsa fiyatları 60 TL’ye kadar indi. 

Boyut Çelik Kapı, Güncel İnşaat Projelerini Yapiradar.com’la Takip Ediyor

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi Yapiradar.com, ‘Mutlu İş Ortakları Söyleşileri’ kapsamında Boyut Çelik Kapı firmasından Satış Uzmanı M. Levent Leventoğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Sunduğu büyük veriyle müteahhitler ile tedarikçiler arasındaki ticareti kolaylaştıran, satışa giden yolda önlerini açan ve başarılı satış süreçleri yaratabilmelerini destekleyen Yapiradar.com, üyeleri ile gerçekleştirdiği keyifli sohbetleri “Yapıradar TV” isimli Youtube kanalında yayınlamaya devam ediyor.

Doğrulanmış satın alma talepleri ve inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com’un mutlu iş ortakları arasında yer alan olan Boyut Çelik Kapı firmasından Satış Uzmanı M. Levent Leventoğlu ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

İnşaat Yasağının Başlama Süreci Ertelendi

Muğla Valiliği’nin yaptığı son açıklamaya göre inşaat yasağının başlangıç süresi 17 Haziran 2022 tarihine uzatıldı. 

15 Mayıs tarihinde başlayan inşaat yasağı süreci pandemi nedeniyle tamamlanamayan inşaat çalışmalarının bitirilmesi amacıyla ertelendi. Geçtiğimiz yıllarda da ertelenme durumuyla karşı karşıya kalınan inşaat yasağı ertelemesi bu yıl yeniden uygulandı. Valiliğin yaptığı açıklamaya göre yasak 17 Haziran’da başlayacak.

Muğla Valiliği’nin yapmış olduğu yazılı açıklamada, “Ülkemiz turizminin sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması ve marka haline getirilip kalıcı niteliğe sahip  olmasının  sağlanması  amacıyla  turistik  yörelerde  sürdürülen  inşaatlara,  Kültür  ve  Turizm Bakanlığınca  hazırlanan  2015/3  İnşaat  Faaliyetleri  Genelgesi  kapsamında  15 Mayıs/15  Ekim  tarihleri arasında kısıtlama getirilmişti. Tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle ilimiz kapsamında yarım kalan inşaatların tamamlanabilmesi amacıyla, turistik yörelerde sürdürülen inşaat faaliyetleri kısıtlaması uygulamasının 17 Haziran 2022 tarihinden itibaren başlatılacak.” denildi.

Copa Isı Sistemleri Ege Bayi Toplantısıyla Sektöre Damga Vurdu

Yüksek verimli iklimlendirme çözümleri sunan Copa Isı Sistemleri, iş ortaklarıyla bir araya gelmek amacıyla düzenlediği bayi ve yetkili servis toplantılarına hız kesmeden devam ediyor. Copa Isı Sistemleri, Ege Bölgesi bayileriyle 2022’i yılının ilk çeyreğini değerlendirerek, yeni döneme ilişkin hedef ve stratejilerini paylaşmak için 17 Mayıs Salı günü Kaya İzmir Thermal & Convention Hotel’de bir araya geldi.  

Copa Isı Sistemleri, Ege Bölgesi bayileriyle 17 Mayıs Salı günü Kaya İzmir Thermal & Convention Hotel’de bir araya gelerek, verimli bir toplantı gerçekleştirdi. 2022 yılının ilk çeyreğinin değerlendirildiği toplantıda firmanın hedefleri, ürünleri ve satış sonrası hizmetleri ele alındı. Toplantıda sunum gerçekleştiren Copa Türkiye Satış Müdürü Can M. Zengin, Copa’nın satış stratejilerini ve Ege Bölgesi’ndeki büyüme hedeflerinden bahsetti. Copa Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ali Erdemir, gerçekleştirdiği sunumda satış sonrası hizmetlerin önemini vurgularken, Ürün Yöneticisi Okan Aygün’ün ise Copa ürünleri hakkında sunumlar gerçekleştirerek detaylı bilgileri bayilerle paylaştı

Yeni ürünleriyle sektörde büyük ses getiren işlere imza atan Copa’nın Pazarlama Müdürü Deniz Baskak ise, markanın 2022 pazarlama faaliyetleri ve hedef pazarlardaki gelişmeleriyle ilgili bayilere bilgi verdi. Verimli ve interaktif bir formatta gerçekleşen toplantı sonrasında ise tüm katılımcılar gala yemeğinde bir araya geldi. 

2022 Yıllık İstihdam Endeksi Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yıllık istihdam endeksi verilerine göre bir önceki yılın ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında artış görüldü. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri brüt maaş endeksi de yüzde 68,1 oranında arttı.

TÜİK’in son yayımladığı istihdam ve brüt ücret endekslerinde artış yaşandı. Açıklanan verilere göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerinde istihdam endeksi bir önceki yılın ilk çeyreğine göre yüzde 6,9 artış görülürken brüt ücretlerde ise yüzde 68,1 oranında yükseliş yaşandı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı bir diğer veri ise çalışılan saat endeksi oldu. Sanayi, ticaret, inşaat ve hizmet sektörlerinin çalışılan saat endeksi bir önceki yılın ilk çeyreğine göre yüzde 11,8 oranına yükseldi. Alt sektörler incelendiğinde ise bu durum sanayi sektöründe yüzde 7,8, inşaat sektöründe yüzde 3,5, ticaret ve hizmet sektörlerinde yüzde 16,2 oranında arttı.

Saatlik kazanç raporu değerlendirmelerinde ise tüm sektörlerde toplamda yüzde 50,3 oranında arttı. Alt sektörlere bakıldığında sanayi sektöründe bir önceki yılın ilk çeyreğine göre 51,4, inşaat sektöründe yüzde 48,3, ticaret ve hizmet sektörlerinde yüzde 49,5 oranında yükselme yaşandı. 

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyetleri verilerinde de yıllık yüzde 55,1 oranında artış görülürken çeyreklik yüzde 18 oranında artış yaşandı. 

“Ankara’nın En İyi Vaadi” Natura Vadi Projesi Satışa Açıldı

Yenilikçi projelerin ve çok kazandıran yatırımların öncüsü Fırat Life Style ve Rast Grup ortaklığı ile inşa edilen Natura Vadi, 22 Mayıs Pazar günü yapılan görkemli lansman töreni ile satışa açıldı.

Sunuculuğunu Türkiye güzellerinden Nefise Karatay’ın yaptığı lansman törenine iş, sanat, cemiyet, siyaset ve bürokrasi dünyasından önemli isimler katıldı. Gün boyu etkinliklerin düzenlendiği lansman organizasyonunda Natura Vadi’nin örnek dairesi de davetlilerin beğenisine sunuldu. Natura Vadi’nin konumu, konsepti, mimarisi ve proje tanıtım ofisi ziyaretçilerden tam not aldı. 

Açılışa özel düzenlenen kampanya ile konut alacaklara yüzde 10+ yüzde 10 indirim fırsatı sağlandı. Ön talep sürecinde yoğun ilgi gören Natura Vadi’nin lansmanında da rekor seviyede konut satışı gerçekleştirildi.

Lansman töreninin açılış konuşmasını yapan Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Koca, ‘’Ülkemizde her yıl 750 bin yeni konut ihtiyacı doğmaktadır. Ancak son zamanlarda yeni konut üretimi yapılamadığından hem kira hem de satış fiyatları yükselmiştir. Biz Fırat Life Style ile beraber elimizi taşın altına koyarak büyük ölçekli bir projeyi daha hayata geçirdik.  Sektörün bu şekilde yeni konut arzlarına ihtiyacı vardır. Bu arz dengesini doğru şekilde ülkemizin ve vatandaşlarımızın menfaatleri doğrultusunda karşılamak üzere yola çıktık. Projemize daha yolun başında, lansman öncesi dönemde rekor sayıda talepte bulunuldu. Bu durum bizim için yeni bir konut projesine ne kadar çok ihtiyaç olduğunu bir kez daha gösterdi. Biz de dostlarımızın bu ilgisini karşılıksız bırakmamak için lansman döneminde maliyetlerin altında bir fiyat politikası ile satışa çıktık. Şimdi konut alanlar projenin maliyetinin altında konut alıyorlar. Bir yıl sonra en az yüzde yüz kazandıklarını kendileri de görecekledir. Çünkü lansman dönemleri satış fiyatlarının maliyetlerin altında tutulduğu bir dönemdir. İlerleyen günlerde maliyetlerin fiyatlara yansıtılması kaçınılmaz olacaktır.’’ dedi.

Faruk Koca, Fırat Life Style Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Fırat’ı da sahneye davet ederek Natura Vadi gibi Ankara’ya marka değeri katacak önemli bir projeye birlikte imza attıkları için teşekkürlerini iletti. 

Türkiye’nin en büyük proje tanıtım ofisine sahip ve “Ankara’nın En İyi Vaadi” mottosuyla yola çıkan Natura Vadi, Çankaya’nın en değerli lokasyonunda yer alıyor. 375 bin metrekare inşaat alanı üzerine kurulu, toplamda 909 adet konuttan oluşan Natura Vadi, 10 konut ve 1 ticari bloktan oluşuyor. Projede 3+1, 4+1 ve 5+1 daire seçenekleri bulunuyor. Natura Vadi 35 bin metrekare yeşil alanı, zengin sosyal donatıları, cadde mağazaları ile sakinlerine eşsiz bir yaşam vadediyor.

Natura Vadi, konut sektörünü canlandırmak amacıyla hayata geçirilen ilk evim konut finansman paketinin düşük faizli kredi imkânlarına ek olarak ilk fiyat ve erken alım avantajı da sunuyor. 

Natura Vadi Proje Künyesi

Proje İsmi: Natura Vadi

Yüklenici: Fırat Life Style & Rast Grup

Lokasyon: Oran / Çankaya / Ankara

Arsa Büyüklüğü: 375.000 m²

Ünite Sayısı: 909 dairelik 10 konut bloğu + 1 ticari blok

Metre Kare Aralığı: 183m² – 260m²

Konut Tipleri: 3+1, 4+1, 5+1 

Teslim Tarihi: 2024 Aralık

Web Sitesi: www.naturavadi.com/

Telefon: 0 312 280 28 28

XL Mimarlık, “Yaratıcı Kültür Endüstrileri” İçin Yenilikçi Projeler Tasarlıyor…

XL Mimarlık+Mühendislik; E-Oyun Kampüsü, BioTeknoloji Kampüsü, Teknopark Kampüsü, Tarım Teknoloji Merkezi ve Gastronomi Merkezi gibi yeni nesil projeleriyle “Yaratıcı Kültür Endüstrileri” alanında vizyoner tasarımlara imza atıyor. 

Ödüllü projeleriyle ulusal ve uluslararası çapta birçok başarıya imza atan ve özellikle kuluçka merkezleri, teknopark kampüsleri ve ortak çalışma alanları gibi tasarımlarıyla ses getiren XL Mimarlık+Mühendislik Kurucusu Mimar Arda Işık, “Yaratıcı Kültür Endüstrileri” kavramını ele alarak bu alanda tasarladıkları yapılarda vizyoner bir bakış açısı ortaya koyduklarını dile getirdi. 

Yaratıcı Kültür Endüstrileri kavramının sinema, müzik, tiyatro, yazılı basın, yayıncılık, reklamcılık, mimarlık, tasarım, sanat, yazılım ve bilgisayar oyunları gibi fikri mülkiyete dayanan ve odağında kültürel yaratıcılık yer alan sektörleri ifade ettiğini aktaran Arda Işık, bu heterojen alanın antikalar, tarihi alanlar, müzeler ya da yöresel festivaller gibi kültürel bileşenlerin geniş̧ yelpazesini de kapsadığını vurguluyor. Bu bağlamda, Yaratıcı Kültür Endüstrileri’nin bağımsız sanatçılar ve küçük işletmelerden dünyanın en büyük holdinglerine kadar uzanan esnek ve modüler yapıyı kapsayan çerçeve bir kavram olduğunu sözlerine ekliyor. 

‘’Gerek kültürel gerek ekonomik anlamda bilginin, düşüncenin ve yaratıcılığın yenilik süreçlerinde nasıl şekillendiğine bakıldığında Yaratıcı Kültür Endüstrileri’nin ‘Dijital Dönüşüm’ sonrası inovasyon sisteminin başlıca bileşenlerinden biri haline geldiği görülmektedir” diyen Mimar Arda Işık, özellikle bilim ve teknoloji alanında faaliyet gösteren genç̧ girişimcileri ve yeni işletmeleri geliştirmek amacıyla destek hizmetlerini bir çatı altında sunan kuluçka merkezleri, teknopark kampüsleri, girişim hızlandırma merkezleri, yaratım laboratuvarları ve ortak çalışma alanlarının yaygınlaştığını ve ortaya çıkan başarıda paydaş̧ haline geldiklerini vurguluyor. Ayrıca sanat, medya ve geleneksel kültürel ortamları destekleyen yaşam merkezleri, festival alanları, kültür ve konvansiyon merkezleri ile müzelerin, markalaşan şehir kimliğine katkıda bulunduğu gibi ekonomik gelişmeler için de fırsat sunduklarını dile getiriyor. 

XL Mimarlık+Mühendislik’in bu ortamın bir parçası olduğunu aktaran mimar, ofis olarak Yaratıcı Kültür Endüstrileri’ne ait ürünlerle gelişmiş, üretmiş ve yaşamakta olduklarını aktarıyor. Diğer taraftan, ülkemizdeki Yaratıcı Kültür Endüstrileri’nin gelişimine ürettikleriyle katkıda bulunmayı ve yön vermeyi de sürdürdüklerini dile getiriyor ve ekliyor: “Öne sürdüğümüz tasarım stratejimiz ile mimarlık disiplinine, tasarımını yaptığımız Yaratıcı Kültür Endüstrisi’ne ait mimari ürünlerle de bu kültüre ait ortama vizyoner bir bakış açısı getiriyoruz.”

“XL Mimarlık+Mühendislik olarak, bu alanda ürettiğimiz projelerde önerdiğimiz tasarım stratejisiyle proaktif ve inisiyatif alan bir yaklaşım iddiasındayız. Ön tasarım, tasarım ve tasarım sonrası süreçleri bir bütün olarak ele alıyoruz ve yenilikçi bir söylem ortaya koyuyoruz” diyen Arda Işık, son dönemde E-Oyun Kampüsü, BioTeknoloji Kampüsü, Teknopark Kampüsü, Tarım Teknoloji Merkezi, Gastronomi Merkezi, Bilişim ve Start-Up firmalarına ait ofis ve kampüs çalışmaları XL Mimarlık+Mühendislik’in halen tasarım süreçlerini sürdürdüğü işler arasında yer aldığını sözlerine ekliyor. 

İklime Uyum ve Dirençli Binalar, Dünya Çevre Haftasında Yeşil Rapido’da Konuşulacak.

Bu yıl 9. kez düzenlenecek olan Yeşil Rapido 2022 Konferansı; Dünya Çevre Haftası’nda, 8 Haziran 2022 tarihinde, MSGSÜ iş birliği ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin Fındıklı Yerleşkesi Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda ‘İklime Uyum, Eylem ve Binalarda Dirençlilik’ temasıyla gerçekleşecek.

Kent ölçeğindeki politikalardan bina ölçeğindeki uygulamalara kadar iklime uyum ve dirençlilik konusunun masaya yatırılacağı, örnekler ve çözüm önerilerinin paylaşılacağı Yeşil Rapido 2022, MSGSÜ iş birliği ile gerçekleşecek ve Türkiye’nin ekonomi kanalı Ekotürk’ün Medya Sponsorluğu’nda yapı sektörünün tüm temsilcilerini bir araya getirecek.

İklim krizinin artan ve yoğun şekilde hissedilen etkileri, kentlerde yoğunlaşan nüfusun artan ihtiyaçları gibi karşılaşılan olumsuz koşullarda kentlerimizin nasıl bir reaksiyon vereceğini tartışma konusu haline getirdi. Bu tartışmaların sonucunda gündemimize ‘resilient’ dilimizde ‘dirençli’ veya ‘esnek’ olarak karşılık bulan bir kavram girmiş oldu.

Dirençlilik; Sağlamlığı, İyileştirme ve Uyum Sağlama Yeteneğini Vurguluyor 

Dirençli Tasarım Enstitüsü’nün kurucusu Alex Wilson’a göre, esnek tasarım, iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarına dayanıklı evler, binalar ve yaşam alanları yaratmayı içeriyor. Uzun yıllardır üzerinde konuştuğumuz dilimize pelesenk olmuş ‘Sürdürülebilirlik’ kavramı çevresel etki ve kaynakların koruması için önlemlere odaklanırken, dirençlilik; sağlamlığı, iyileşme ve uyum sağlama yeteneğini vurguluyor.

Dolayısıyla artık yapıların sadece doğayla dost olmasının yeterli olmadığı bir gerçek. Gelinen noktada yapılar doğal afetlere ve insan kaynaklı felaketlere dayanacak güçte inşa edilmeli. Dirençli Yapılar, sıcak bir konu olmaya devam ederken, inşaat uygulamalarının nasıl değişeceği de tartışması konusu. Bundan sonra yapı üreticilerinin yapı malzemesi seçimlerine çok daha fazla dikkat etmeleri gerekecek. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı ayakta kalmayı başarabilecek şehirler kurmanın yolu dirençli yapılar üretmekten geçiyor.

Hibrit Konferans Sayesinde Türkiye Genelinden ve Dünyadan Katılımcılar Olacak

9 yıldır daha yaşanabilir kentler ve sağlıklı yapılı çevreler tasarlamanın önemini sürdürülebilirlik çerçevesinde ele alan Yeşil Rapido, bu yıl ‘İklime Uyum, Eylem ve Binalarda Dirençlilik’ temasıyla hibrit olarak hayata geçiyor. Pandemi döneminde hepimizin hayatının parçası haline gelen online görüşmeler, dersler, konferanslar pandeminin etkisinin azalmasıyla birlikte yerini geleneksel olana yani bir araya gelinen organizasyonlara bırakmaya başladı. Ancak online buluşmaların avantajları da yadsınamaz bir gerçek. Katılımcılar açısından fırsat eşitliği sağlamasının yanı sıra, zamandan ve maliyetten de tasarruf imkânı sunan online katılım ile hem konuya ilgili daha fazla kişiye ulaşılabiliyor, hem de çevre dostu bir yaklaşım ortaya çıkıyor.  

Yıldız konuşmacıların yanı sıra sektörün çok değerli Türk temsilcilerinin de konuşmacı olarak yer alacağı Yeşil Rapido’da yapı sektörünün tüm birimleri; yapı üreticileri, mimarlar, iç mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, mühendisler, müteahhitler, konuyla ilgili akademik kişiler, kamu görevlileri, sivil toplum örgütleri, yapı malzemesi üreticileri, ilgili bölümlerin öğrencileri ve sürdürülebilirlik algısı yüksek ilgililer gerek fiziksel olarak gerekse online platformda bir araya gelecek.

Katılım Ücretsiz

8 Haziran 2022 tarihinde, “İklime Uyum, Eylem ve Binalarda Dirençlilik” temasıyla MSGSÜ Fındıklı Yerleşkesi, Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek olan “Yeşil Rapido”ya katılmak isteyenler, www.yesilrapido.com web sitesi üzerinden kayıt formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecekler.

TÜİK: İnşaat Sektöründe Güven Endeksi Düştü 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat güven endeksi verilerini açıkladı. Nisan ayında yüzde 80,7 olan kayıtlı sipariş mevcudu mayıs ayında yüzde 76,9’a düştü.

TÜİK’in yayımladığı verilere göre mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Mayıs ayında yüzde 2,2 oranında azaldı. Konut sektöründe hareketlilik sağlamak için açıklanan konut finansman paketine rağmen inşaat sektöründe güven endeksi ölçekli olarak geriledi. İnşaat sektörü güven endeksinde yeni verilere göre, Nisan ayında kayıtlı sipariş oranı yüzde 80,7 iken Mayıs ayında bu oran yüzde 76,9 oldu. 

İnşaat sektöründe olumsuz etkiler yaşanırken hizmet perakende sektöründe tam tersi durum gözlendi. Hizmet sektöründe güven endeksi Nisan ayında yüzde 114,6 iken Mayıs ayında yüzde 121,7’ye ulaştı. Perakende sektöründe ise son üç aylık satışlar Nisan ayında yüzde 131,7’den Mayıs ayında yüzde 140,5’e yükseldi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Konut Finansman Paketi’ne İlişkin Yeni Açıklama Geldi

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Konut Finansman Paketi’nin detaylarına ilişkin bir açıklama da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşıldı. 

Bakanlığın yaptığı yeni açıklama ile konut piyasasında yaşanan maliyet dalgalanmalarını önlemek amacıyla olumsuz etkileri azaltmak ve ilk evini alacak vatandaşların uygun maliyetle konut erişimini arttırmanın amaçlandığı ve bu amaçla kullandırım esaslarının belirlendiği ifade edildi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı açıklama ise, “İlk evim konut finansman desteği 2 milyon lira değerine kadarki birinci el konutlara verilecek, konut değeri bankaların ekspertiz raporuyla tespit edilecek. Kredi desteği kamu bankalarımız tarafından vatandaşlarımızın ilk konut alımını desteklemek amacıyla verilecek. Krediye başvuru tarihi itibarıyla başvuru sahibinin, tamamı kendi adına ya da eşi veya aynı adreste ikamet eden çocuklarına ait bir konutunun bulunmaması gerekmektedir. Başvuru sahiplerinin üzerinde hisseli taşınmaz kaydı olabilir, ancak aynı aile içinde bir konutun hisseli olarak tamamı bulunamaz. Başvuru sahiplerinin üzerinde, tapu kaydının yanında açık konut kredisi de bulunmamalıdır. 10 yıla kadar vadeli finansman desteğinde, aylık 0,99 faiz oranı uygulanacak. Kredi işlemleri, bankaların genel kredi uygulamaları çerçevesinde yürütülecek. Vatandaşlarımız, bu paketten yalnızca bir kez yararlanabilecek.” şeklinde oldu.

Kullandırım şartlarına da değinilen açıklamada şu sözler paylaşıldı:

“Genişletilmiş Konut Finansman Desteği, 2 milyon lira değerine kadarki birinci el ve ikinci el konutları kapsayacak, konut değeri bankaların ekspertiz raporuyla tespit edilecek. Kredi desteği kamu bankalarımız tarafından vatandaşlarımızın ilk konut alımını desteklemek amacıyla verilecek. Krediye başvuru tarihi itibarıyla başvuru sahibinin tamamı kendi adına ya da eşi veya aynı yerde ikamet eden çocuklarına ait bir konutunun bulunmaması gerekmektedir. Başvuru sahiplerinin üzerinde hisseli taşınmaz kaydı olabilir, ancak aynı aile içinde bir konutun hisseli olarak tamamı bulunamaz. Başvuru sahiplerinin üzerinde, tapu kaydının yanında açık konut kredisi de bulunmamalıdır. Bu destekten 7 Mayıs 2022 öncesi herhangi bir bankada açılmış ve krediye başvuru esnasında konut kredisine konu edilen konut değerinin yüzde 50’sini karşılayacak düzeyde döviz tevdiat/katılım ve hurda altından dönüşümlü dahil olmak üzere altın mevduat/katılım hesabı bakiyesi bulunan vatandaşlar yararlanabilecekler. 7 Mayıs 2022 tarihinden sonra döviz mevduat/katılım ve altın mevduat/katılım hesaplarına yatırılan ilave tutarlar ise bu hesaplamaya dahil edilmeyecek.”

“Hangi döviz cinslerine ilişkin hesapların bu paket kapsamına dahil edileceği hususu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılacak düzenlemeyle belirlenecek, döviz/altının havalesi sırasında oluşabilecek ilave ücretler konusunda TCMB çalışma yapacak. 10 yıla kadar vadeli finansman desteğinde, aylık 0,89 faiz oranı uygulanacak. Kredi işlemleri, bankaların genel kredi uygulamaları çerçevesinde yürütülecek. Vatandaşlarımız, bu paketten yalnızca bir kez yararlanabilecek. ‘’

Halkalı-Bahçeşehir Banliyö Hattı Açıldı

Halkalı-Bahçeşehir Marmaray ring hattı olarak hizmet verecek olan banliyö hattı açılış duyurusu geçtiğimiz gün yapıldı. Merakla beklenen Bahçeşehir-Halkalı Banliyö Hattı bugün açıldı.

İstanbul’daki ulaşım problemini en aza indirgemek için planlanan raylı hat çalışmaları tüm hızıyla devam ederken Halkalı-Bahçeşehir Hattı açılışı yapıldı. Bir süredir merakla beklenen Bahçeşehir-Halkalı hattı projesi ile ulaşım 22 dakikaya inmiş oldu. 2020 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından inşaatına başlanan Halkalı-Bahçeşehir Banliyö Hattı ile İstanbul’da bulunan raylı sistemler çoğaltıldı. Toplamda 22,5 kilometre uzunluğa sahip olan hattın yanı sıra ara durak olarak planlanan Altınşehir, Konut Birlik ve Ispartakule durak çalışmaları devam ediyor. 2023 yılında tüm durakların hizmete açılması planlanan ray projesi ile Arnavutköy, Çatalca, Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt ve Başakşehir ilçeleri birbirine bağlanacak. 

10 Devlet Hastanesi İhalesi İptal Edildi

İnşaat maliyetlerinde yaşanan kriz nedeniyle iptal edilen okul ihalelerinin ardından devlet hastanesi ihaleleri de geri alındı. 

Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen son duyuru ile inşa edilmesi planlanan 10 adet devlet hastanesi ihale iptaliyle geri alındı. İnşaat sektörü malzemelerinde yaşanan maliyet krizi müteahhitlerin ihalelere katılım gösterme konusunda çekinceli davranmasına neden oldu. Sağlık Bakanlığı’nın ihaleye açtığı 10 adet devlet hastanesi ihalesi, belirlenen yaklaşık değerlerin gelen yeni zamların ardından düşük kalması ile iptal edildi. İhalesi iptal edilen hastaneler ise şöyle açıklandı;

500 yatak kapasitesi olması planlanan Kars Devlet Hastanesi, Bingöl Devlet Hastanesi ve Şırnak Devlet Hastanesi, 400 yatak kapasiteli Manisa-Salihli Devlet Hastanesi, 150 yatak kapasiteli Konya Akşehir Devlet Hastanesi ve Kahramanmaraş-Afşin Devlet Hastanesi, 100 yataklı Adana-Yüreğir Devlet Hastanesi, 75 yataklı Aydın-Çine Devlet Hastanesi ve Ordu-Gölköy Devlet Hastanesi ile 50 yatak kapasiteli planlanan İzmir-Selçuk Devlet Hastanesi ihaleleri iptal edildi. Hastane yetersizliğinin ortadan kaldırılması için Sağlık Bakanlığı tarafından yeni çalışmalara adım atılıp atılmayacağı ise merak ediliyor. 

İnşaat Demiri Haftalık Piyasa Analizi

İnşaat maliyetlerindeki artış inşaat demirinde oldukça net bir şekilde fark ediliyor. 23-29 Mayıs haftası özelinde açıklanan inşaat demiri piyasasında son durum ne oldu?

Son yıllarda hızlı bir artışa geçmesiyle gündeme oturan inşaat demiri maliyetlerinde son iki haftadır düşüş yaşanıyor. Açıklanan son verilerde demir ton fiyatının 800 doların altına düştüğü görülmüştü. Son olarak 745 dolar seviyelerinde görülen demir ton fiyatı tekrar artışa doğru yöneldi. Düşen maliyetlerle demire olan talebin artması tekrar artış yaşanmasına neden oldu. Dolar kurunda da yükseliş yaşanması inşaat maliyetlerini de etkiliyor. 

Piyasada yaşanan son dalgalanmalar ise şu şekilde belirtildi; İstanbul’da 8 mm demirin ton fiyatı 14 bin 530 TL, Ankara’da 8 mm demir 14 bin 800 TL, Karabük’te 8 mm demir 14 bin 500, Gebze’de 8 mm demir 14 bin 550 TL, İzmir’de 8 mm demir 14 bin 100 TL ve Tekirdağ’da 8 mm demirin ton fiyatı 14 bin 700 TL oldu. 32 mm’lik inşaat demirinin ton fiyatı ise 14 bin 100 ve 14 bin 500 TL arasında değişkenlik gösteriyor. 

İnşaat Sektörü Pandeminin Ardından İzmir’e Yöneldi

Pandemi, birçok sektörü olduğu gibi inşaat sektörünü de her anlamda etkiledi. Evlerde daha fazla vakit geçirmeye başlayan tüketicilerin, konut beklentileri değişti. Yazlık bölgelerde tüm yıl yaşanabilecek konutlara talep artışı yaşanmasıyla inşaat firmaları da rotasını Ege Bölgesi’ne çevirdi. 

Hürriyet Gazetesi’nden Gülistan Alagöz’ün haberine göre pandeminin ardından gayrimenkul firmaları Ege Bölgesi’nde konut satışlarını hızlandırdı. İzmir, Çeşme, Urla ve Muğla Bodrum’da milyonlarca liralık yatırımla yeni konut projeleri hayata geçirilecek.

Açıklanan yeni projeler ise şu şekilde;

İstanbul’daki yatırımlarıyla ön plana çıkan Yap Yapı, İzmir Çeşme’de 23 bin metrekare ve İzmir Mavişehir’de 47 bin metrekare alanlarda yeni yatırım projelerini planlama aşamasında. 

En son satışa sundukları Bodrum projesiyle dikkatleri çeken Nef Yapı ise Bodrum projelerine devam edeceğini duyurdu. Firma Bodrum Gölköy Demirbükü’nde 80 dönümlük alana 100 adet villa inşa edilecek bir proje planlıyor. 

Tahincioğlu Gayrimenkul ise Göcek’te 32 adet villa inşaatına 750 milyon TL yatırımla başlarken İzmir Urla ve Çeşme’de arsa arayışına girdi. 

İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmalarını planlayan Teknik Yapı, projeye ek olarak ticari alan inşa etmeyi de planlıyor.

Son olarak Ege Yapı İzmir Alsancak, Dikili ve Urla’da toplam 4 milyar lira yatırım yaptığı 3 adet konut projesini yükseltecek. Urla ilçesinde planladığı 74 adet villa için talep toplama aşamasına geçen Ege Yapı, Dikili’de otel, villa ve ticari alan inşaatını planlarken Alsancak’ta konut ve iş yerlerinden oluşan bir proje inşa edecek. 

İnşaat sektörü yetkililerinin paylaştığı bilgilere göre gayrimenkul fiyatları artışa devam ediyor. Bodrum’da metrekareyi 60 bin TL’nin altında bulmak oldukça zorlaşırken lüks projelerde bu maliyet daha çok artıyor. Gayrimenkul Değerleme Platformu Endeksa’nın yaptığı son araştırmaya göre; İzmir’de ikinci el konut fiyatlarında son bir yılda yüzde 141 oranında artış yaşanırken Muğla’da bu oran yüzde 143,52 oldu. İzmir’de ortalama konut fiyatı 1 milyon 375 bin TL belirlenirken Muğla ilinde ortalama konut fiyatı 2 milyon 835 bin TL dolaylarına ulaştı. 

Yapay Zeka’nın Rengi ‘Cubo’ Desteği İle Bulunacak

Bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacak olan 4. Uluslararası Mühendislikte Yapay Zeka ve Uygulamalı Matematik Konferansı (UMYMK 2022) 20-21-22 Mayıs tarihlerinde Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşecek. Cubo geleceğe hazırlık vizyonu ve değişime katkı çalışmaları doğrultusunda gerçekleşen etkinlikte ‘’Yapay Zeka’nın Rengi’’ sloganı ile yer alacak.

Önceki yıllarda Antalya’da gerçekleşen ve bu yıl dördüncüsü hayata geçirilen ‘Uluslararası Mühendislikte Yapay Zeka ve Uygulamalı Matematik Konferansı’na destek olan Cubo, etkinlikte ‘Yapay Zeka’nın Rengi’ sloganıyla yer alıyor. Bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılan 4. Uluslararası Mühendislikte Yapay Zeka ve Uygulamalı Matematik Konferansı (UMYMK 2022) 20-21-22 Mayıs tarihlerinde Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştiriliyor. Isparta Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Azerbaycan Teknik Üniversitesi ve Düzce Üniversitesi olmak üzere 5 üniversitenin ortak organize ettiği konferans geleceğe hazırlık vizyonu ve değişime katkı çalışmaları doğrultusunda hayata geçiyor.  

Yapay Zeka ve Geleceğin Teknolojileri…

Bakü Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde 20 Mayıs’ta başlayan kongrede açılış konuşmasını Kongre Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Yiğit yaptı. Yapay Zekâ’nın özellikle enformasyon teknolojileri alanında en hızlı büyüyen teknoloji olduğunu gözlemlediklerini belirten Yiğit ‘’Dijital dünyanın etkilerini hayatımızın tüm alanlarında hissediyoruz. Tüm endüstri kurallarını yeniden yazmak, yapay zeka ile yeni bir dünya oluşturmak için büyük bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Uluslararası düzeyde yapılan bu konferansı bu yıl Bakü’de gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Ortak değerlere sahip olmamız eğitim, bilim, ekonomi, askeri gibi tüm alanlarda dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesine imkân sağlamıştır. Ülkemiz yıllardır hem Türk Cumhuriyetleri’nden gelen öğrencileri misafir etmiş hem de bu toprakların yetiştirdiği çok kıymetli bilim insanları ile birlikte çok önemli projelere imza atmıştır. Bu bağlamda bilimsel ve teknolojik iş birliğinin her açıdan köprülerinin atıldığı bu dönemde siz değerli bilim insanları ile Bakü’de olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sizler adına bir yıl boyunca konferansımızın gerçekleşmesinde emek veren düzenleme komitesi ve organizasyon komitesindeki arkadaşlarımıza teşekkür eder, başarılı ve verimli bir konferans olmasını dilerim’’ dedi.  

Yaklaşık 250 araştırmacının kayıt yaptırdığı konferansta 150 İngilizce, 70 Türkçe ve 7 Azerbaycan dilinde sunulmak üzere toplamda 227 bildiri üç gün boyunca 40 paralel oturumda sunulacak. 

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Serdar Üncü, Yüksek Lisans Öğrencileri ile birlikte yapay zeka, görüntü işleme ve ışık konusunda çalıştıklarını, bir Akdeniz firması olan Cubo’nun da çalışmalarına destek vermelerinden mutluluk duyduklarını belirtti. Sanayici ve üniversite işbirliklerini önemsediklerini de sözlerine ekleyen Serdar Üncü ‘’Teknolojinin ilerlemesinde sanayicilerin biz üniversitelere destek olmaları, bilimsel araştırmalarımız ve çalışmalarımızla bizlerin onlara destek olması, ülkemizin gelişimine katkı sağlaması açısından oldukça önemli’’ diye konuştu. 

Uluslararası düzeyde katılımın olduğu üç gün sürecek konferansın destekçileri arasında Cubo’nun yanı sıra TÜBİTAK,  Havelsan, Türksat gibi kuruluşlar da var. 

Maşukiye’de İnşaatı Tamamlanamayan 5 Yıldızlı Otel Satışa Çıkarıldı

Kartepe Maşukiye’de yıllardır yapımı süren 5 yıldızlı otel 22 Nisan tarihinde satışa açıldı. 167 milyon TL muhammen bedel açıklanan otelin henüz yüzde 60’ı tamamlandı.

İnşaat çalışmalarına başladığından beri ruhsat tartışmaları yaşanan 5 yıldızlı otel satışta. Yıllardır çalışmaların bir türlü bitmediği otel inşaat alanı adeta harabeye döndü. Kim tarafından yapıldığı bilinmeyen otelin Suudi Arabistanlı bir iş insanına ait olduğu öğrenildi. 2018 yılında durma noktasına gelen inşaat halindeki otel, sahibi Muhammet Fellah tarafından satılacak. 

Orman içerisinde yer alan ve Sapanca Gölü manzarası bulunan otel, 5 bin 935 metrekare alana inşa edildi. Bölge içerisinde en fazla kata sahip olma özelliği taşıyan otel bu nedenle çevre sakinleri tarafından oldukça tepki çekmişti. Ayrıca, mimari görüntüsünün çevre görünümünü kötü etkilediği düşünülen 5 yıldızlı otel 32 bin metrekare kapalı alana sahip. Toplamda 150 adet oda tasarımı düşünülen otelde, 2 adet kral dairesi, kapalı-açık yüzme havuzu, 3 adet dükkan, 700 metrekare toplantı ve balo salonu yer alacak. 22 Nisan 2022 tarihinde satışa açılan 5 yıldızlı otele yeni bir alıcı çıkıp çıkmayacağı ise merak konusu. 

Petro-Kimya Devi Tatneft’in Yatırım Projesi Başladı

Rusya’nın önde gelen petro-kimya şirketlerinden Tatneft, Türkiye’de ilk kez GEBKİM’de kurulacak tesis için Cumhurbaşkanlığı himayesinde 24 Haziran 2021 tarihinde imzalanan ön protokol anlaşması sonrası GEBKİM’e yatırım ziyaretinde bulundu.

GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı ev sahipliğinde gerçekleştirilen son toplantıda dışa bağımlılığı azaltacak hammaddenin ve atılacak adımların son detayları görüşüldü. Toplantıyla ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Aracı, “Israrlı takibimiz sonunda Türkiye’de hiç üretilmeyen, tamamen ithal olarak karşılanan bir ürününün üretilmesi için Tatneft yatırım kararını aldı. Maleik anhidrit kimya sanayinde önemli bir hammadde ve yan ürün. 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile Rusya’nın en büyük Petro-kimya üreticilerinden biri olarak gösterilen Tatneft arasında maleik anhidrit projesi için beklenen yatırım başladı. 12 Mayıs Perşembe günü GEBKİM’i ziyaret eden Tatneft’in üst düzey yöneticileri ile GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı atılacak adımları konuştu.

“Israrlı Takibimiz Sonunda Tatneft Yatırım Kararı Aldı”

Ziyaret ile ilgili açıklamada bulunan Başkan Aracı, yaklaşık 1 yıl süren ön görüşmeler, yapılan ziyaretler, toplantılar ve imzalanan protokol neticesinde Tatneft’e bölgede tahsis edilen arazi üzerinde kurulacak tesis ve faaliyet alanları ile ilgili tüm detayların netleştirildiğini ve Tatneft yatırımının başladığını belirtti.

GEBKİM Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı şu ifadeleri kullandı:

‘’Tatneft ile yapılan görüşmeler ve ısrarlı takibimiz sonunda Türkiye’de hiç üretilmeyen, tamamen ithal olarak karşılanan bir ürününün üretilmesi için Tatneft yatırım kararını aldı. Bu yatırım kararını GEBKİM’de uyguluyor. Bunun için yer tahsisi yapıldı ve Tatneft’in teknik ekipleri Türkiye’ye geldi. Mühendislik firmalarıyla anlaşma ve görüşmeler yapıldı. İnşallah Temmuz ayından itibaren makine ve ekipmanların sevkiyatı başlayacak. İnşaat için gerekli izinlerin başvurusu da yapılmak üzere. Teknik çalışmalar başlatıldı.

“GEBKİM’in Seçilmesi Bir Tesadüf Değildir”

Cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak ve dışa bağımlılığı azaltacak hammadde için Tatneft’in GEBKİM’e yapacağı yatırım çok önemli. Kimya üreticilerini tek bir adreste bir araya getiren örnek ekosistemimizle yatırım için GEBKİM’in seçilmesi bir tesadüf değildir. 

“100 Milyon Dolarlık İthalatın Önüne Geçmeyi Hedefliyoruz”

Maleik anhidrit kimya sanayinde önemli bir hammadde ve yan ürün. Türkiye’de daha önce üretilmemiş olan maleik anhidrit ilk kez GEBKİM’de kurulacak olan Tatneft tesislerinde kullanıma sunulacak. Böylece hammaddede dışa bağımlılık azalacak. Maleik anhidritin Türkiye’de üretimiyle 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu ürünün Türkiye’de üretilmesiyle Türkiye’nin ihracatı güçlenecek. Yurtdışı pazarlarda rekabet gücü artacak. Ülkemiz ve her iki taraf için de hayırlı olmasını dilerim.”

Ön Protokol Anlaşması İmzalanmıştı

Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile Rusya’nın en büyük Petro-kimya üreticilerinden biri olarak gösterilen Tatneft arasında tesis yatırımı için 24 Haziran 2021 tarihinde ön protokol anlaşması imzalanmıştı. 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un başkanlığında imzalanan anlaşma GEBKİM OSB’de hammadde üretimi için tesis kurulmasını öngörüyordu. 

Maleik Anhidrit Günlük Hayata Kullandığımız Ürünlerin Hammaddesi

Tatneft’in Türkiye’nin ilk kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile ön anlaşmasını imzalayarak üretimini planladığı maleik anhidrit, hayatımızın birçok alanında kullandığımız doymamış polyester reçinenin çok önemli hammadde girdilerinden biridir. Maleik anhidrit ayrıca farmasötik, kaplama, tarımsal ürünler, yüzey aktif kimyasalları ve plastik katkı maddesi imalatında yer alıyor ve motor yağlayıcıları, yakıt katkıları, endüstriyel reçinelerin üretiminde kullanılıyor.