“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 39

Depolamalı Rüzgâr ve GES Kurulumu İçin Önlisans Süreci Tamamlandı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgâr ve güneş enerjisi santrali (GES) kurulumu için ilk önlisans sürecinin tamamlandığını açıkladı. 

Sözlerinde rekor düzeyde başvuru yapıldığını vurgulayan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, “Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 megavat kurulu gücündeki depolamalı Rüzgâr Enerji Santrali (RES) ve Güneş Enerji Santrali (GES) için önlisans verilmesine karar verdi. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun.” dedi. 

1,5 Milyar Dolarlık Yatırım Bekleniyor

Yapılan başvuruların ardından son gelişmeleri paylaşan Yılmaz, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının da azalacağını belirtti. Yılmaz, başvurulara ilişkin değerlendirmelerinde şu sözleri kullandı:

“Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 megavat kurulu gücündeki depolamalı RES ve GES için önlisans verilmesine karar verdi. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Henüz işin başındayız ve bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Bu düzenlememizin hayata geçmesinde bize destek veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olmak üzere herkese teşekkür ederiz.

‘’Hem Milletimiz Hem Sektör Kazanacak’’

Bu yatırımlarla birlikte rüzgâr türbini ve güneş paneli üretiminin yanı sıra batarya teknolojilerinin gelişiminde de büyük bir ivme yakalayacağız. Sahaya yansıyan yatırımların istihdama da çok önemli katkısını göreceğiz. Yerli batarya teknolojilerinin gelişimi elektrikli araç sektörünün gelişimini de etkileyecek. Kısaca hem milletimiz hem sektörümüz kazanacak.”

Depolama tesisleri için yapılan başvuruların son derece değerli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Depolama düzenlememizin yenilenebilir enerjide çığır açacak bir düzenleme olduğunu söylemiştik. Sektörümüzün 270 milyar doları aşan yatırım talebi, bu öngörümüzün doğruluğunu tescillemiş oldu.” şeklinde konuştu. 

Eğilmez: ‘’Konut Fiyatları Düşecek’’

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre konut satışlarının düştüğünü, fiyatların ise kısa sürede düşüşe geçeceğini ifade etti.

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor? Başlıklı yazı kaleme alan İktisatçı Mahfi Eğilmez, “Konut fiyatlarında yaşanan çılgın artışın son dönemde yavaşlamasının birkaç nedeni var. Bunlardan ilki enflasyonun baz etkisiyle de olsa hız kesmiş olması. İkinci ve asıl önemli neden satışların düşmüş olması. Konut talebi, son birkaç ayda eski canlılığını yitirdi.” dedi.

‘’Fiyat artışlarındaki gerilemeyi çok daha açık biçimde göreceğiz’’

“Faiz enflasyonun 30 puan altında olunca insanlar birikimlerini koruyabilmek için bankaya veya tahvile yatırmak yerine konuta yatırıyor.’’ diyen Eğilmez, cümlelerine şu açıklamayla devam etti:

‘’Bu tercih, konuta talebi ve dolayısıyla konut fiyatlarını artırıyor. Son dönemde mevduat faizlerinde yavaş yavaş artış başladı. Bu gelişme, konuta talebi azalttı ve fiyatlar da eskisi kadar artmaz oldu. 

Mart sonu itibarıyla kur korumalı mevduatta faiz tavanı kaldırılınca mevduat faizlerinde ve tahvil faizlerinde de yükselme biraz daha hızlandı. Önümüzdeki aylarda faizlerin enflasyona yaklaşmaya devam ettiği her adımda hem konut satışlarındaki düşüşü hem de fiyat artışlarındaki gerilemeyi çok daha açık biçimde göreceğiz.”

Kütahya’ya 5 Milyar TL’lik Yatırım

Kütahya Vali Vekili Mustafa Güney, il genelinde 2023 yılında uygulanacak projeler için 5 milyar 873 milyon TL’lik yatırım öngörüldüğünü söyledi.

Kütahya Vali Vekili Mustafa Güney’in başkanlığında düzenlenen 2023 Yılı 2. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Kütahya Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıda, 2023 yılı birinci dönem yatırımlarının sosyoekonomik gelişmeleri ile il genelinde yaşanan sorunlar ve çözümleri konuşuldu. Toplantıda konuşan Vali Vekili Mustafa Güney, İl Yatırım Takip Sistemi (İLYAS) verilerine göre 2023 yılında il genelinde 599 adet kamu projesi yer aldığını belirtti. 

Güney, projelerin yatırım bedeli için öngörülen rakamı şu sözlerler ifade etti:

“2023 yılında uygulanacak projeler için toplam 5 milyar 873 milyon TL’lik yatırım öngörülmüş ve 549,5 milyon TL harcama yapılmıştır. Nakdi gerçekleşme oranı yüzde 10’a tekabül etmektedir. İlk üç ay itibarıyla projelerden 74 adedi tamamlanmış, 70’i ihale aşamasında, 254’ü devam etmekte, 200 adedine ise henüz başlanmamış olup bir adedi tasfiye edilmiştir.”

Kütahya’da yükselen tüm inşaat projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

IHG Hotels&Resorts Portföyünü Genişletiyor

2022 yıl sonu itibarıyla yıllık yüzde 4,3 büyüme sağlayan IHG Hotels, dünyada işlettiği otel sayısını 6 bin 164’e ulaştırdı. 

Oda kapasiteleri 50 bine yaklaşan 269 yeni otelin yönetim portföyüne katan IHG Hotels’in dünyada işlettiği otel sayısı 6 bin 164’e ulaştı. Bu otellerin toplam oda kapasiteleri ise 912 bine ulaşıyor.

Turizm Yazarı Araştırmacı Gazeteci Kerem Köfteoğlu’nun THPNews’ten derlediği bilgilere göre, İngiltere merkezli IHG Hotels&Resorts mevcut tesislerine ek olarak oda kapasiteleri 80 bine ulaşan 467 yeni otelin işletilmesi konusunda anlaşmalar yaptı. Anlaşmalar sayesinde IHG Hotels&Resorts yüzde 3,9 oranındaki artış ile 859 otel ve 281 bin odaya ulaşacak. 

Yüzde 20’sinin lüks kategorideki otellerin oluşturduğu yeni otel projelerinin yüzde 40’ı henüz inşaat aşamasında. En kısa sürede hizmete açılması planlanan projelerin öne çıkan bölgelerini ise; Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Asya, Afrika ve Çin tesisleri oluşturuyor. 

IHG Hotels & Resorts bünyesindeki otel markaları ve bu markalarla hizmete hazırlanan tesis sayısı şöyle belirleniyor: 

1.Six Senses 38 proje

2.Regent Hotels & Resorts 10 proje

3.InterContinental 90 proje

4.Hotel Indigo, Kimpton Hotels 100 proje

5.Vignette Collection 14 proje

6.Hualuxe Hotels & Resorts 21 proje

7.Crowne Plaza 111 proje

8.Voco 53 proje

9.Holiday Inn Express 617 proje

10.Holiday Inn 230 proje 

11.Avid 145 proje

‘’Büyümede Yeni Fırsatlar Keşfetmeye Devam Edeceğiz’’

Süit markalarla da büyümeyi hedefleyen IHG Hotels & Resorts, 124 proje ile Candlewood Suites, 162 proje ile Staybridge ve 30 proje Atwell Suites’i bünyesinde barındırıyor. 

Yapılan yeni anlaşma sayesinde portföylerindeki marka sayısının 18’e ulaştığını belirten IHG Hotels&Resorts CEO’su Keith Barr, “Yeni anlaşma resort ve her şey dahil varlığımızı önemli ölçüde artırdı. Bundan sonra özel ortaklar aracılığıyla büyümede yeni fırsatları keşfetmeye devam edeceğiz.” dedi.

Havza OSB’de İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Samsun, Havza Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) inşaat çalışmaları devam eden fabrika projesini ziyaret eden İlçe Belediye Başkanı Sebahattin Özdemir, projenin 150 kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. 

Toplam 26 bin metrekarelik Blacksea Aqua Feed Yem firması tarafından inşa edilen balık yemi üretimi yapacak olan fabrikanın çalışmalarını yerinde inceleyen Havza Belediye Başkanı Sebahattin Özdemir, proje ile ilgili şunları söyledi:

150 Kişiye İstihdam Sağlanacak 

“Bir süre önce inşaat faaliyetlerine başlayan fabrikanın eylül ayında üretime girmesini beklemekteyiz. İnşallah bu tesis üretime geçtiğinde ilk etapta 150 hemşerimize iş imkânı sağlayacak. Havza büyüyor ve gelişiyor. Havza OSB’nin de katkıları ile bu büyüme ve gelişim süreci daha da hızlı olacak. Havza Belediyesi olarak Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde hem ülkemizin hem de ilçemizin kalkınması ve gelişmesi için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. İnşaatı devam eden fabrika ülkemize ve bölgemize hayırlı olsun.”

Giresun’da Yaralar Sarılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2020 yılında sel felaketiyle karşı karşıya kalan Giresun’da 369 afet konutu, 122 dükkân ve 24 köy evi projesinin tamamlandığını açıkladı. İl genelinde 1,5 milyarlık 24 projenin çalışmaları ise devam ediyor.

369 adet konut, 122 adet dükkân ve 24 köy evi projesinin inşaat çalışmalarının tamamlandığını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, projelerin bir yıl içerisinde teslim edilmesini hedeflediklerini söyledi. 

Sosyal Donatılar İnşa Ediliyor

Giresun’da yaşanan sel felaketiyle büyük acı ile karşı karşıya gelindiğini ve bu yaraların sarılacağını ifade eden Bakan Kurum, “22 Ağustos 2020’de yaşanan sel felaketinin ardından hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmadık. Selde büyük zarar gören Dereli ilçesinde, sel felaketinin yaraları hızla yapılan çalışmalar sayesinde sarıldı.” dedi. 

İl genelinde toplam 1,5 milyar TL bedeliyle 24 projenin çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Kurum, “Giresun’da TOKİ eliyle; 3 bin 764 konut, sosyal donatılarıyla beraber tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunuldu. Yine TOKİ ile 690 konut ve 19 dükkânın yapımına da sosyal donatılarla beraber devam ediliyor.” açıklamasını yaptı. 

Sel felaketinin ardından yapılan çalışmaları sıralayan Kurum, şu bilgileri verdi:

“Dereli ve Doğankent ilçe merkezleri başta olmak üzere sel afeti sonrası tespit işlemleri gerçekleştirilen 433 adet konut ve 202 adet ticari ünite olmak üzere toplam 635 adet bağımsız birimin tahliye, yıkım, kira ve taşınma işlemleri, kamulaştırma, yapım faaliyetleri gerçekleştirildi.

Dereli ve Kuşluhan Mahalleri riskli alanında 71 konut ve 82 ticari ünite, Dereli ilçesi Sütlüce Mahallesi rezerv yapı alanında 142 konut ve Doğankent ilçesi Merkez Mahallesi rezerv yapı alanında 156 konut ve 40 ticari bağımsız birim, Giresun Merkez, Dereli, Doğankent, Tirebolu ilçeleri ve köylerinde 24 köy evi olmak üzere toplam 369 konut 122 adet ticari ünite ve 24 köy evinin inşaatı tamamlandı. Teslim işlemleri de gerçekleştirildi.

Tirebolu ilçesi Sekü köyü ve Espiye ilçesi Adabük Mahallesi’nde belirlenen rezerv yapı alanlarında kamulaştırma işlemleri tamamlanmış olup, projelendirme ve yapım işlemleri Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve TOKİ eliyle devam ediyor.

Çaldağ Mahallesi’nde dönüşüm kapsamında 24 konut ve 19 işyerinin yapımı tamamlandı ve teslim aşamasında.

Espiye ilçesinde rezerv yapı alanında 71 adet konut inşaatının yapımına devam ediliyor.”

‘’2023 Yılında Vatandaşların Hizmetine Sunulacak’’

Giresun’da sel felaketinden en çok zarar gören Dereli ve Doğankent’te 369 konut inşa edildiğini belirten Kurum, “Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle tüm konutlar hak sahibi Giresunlu, vatandaşlara teslim edildi. Dereli, Doğankent ve Tirebolu’da da inşa edilen 250 ahırlı köy evinin yapımına da devam ediliyor. Bakanlık olarak, ‘Dereli’yi yeniden ayağa kaldıracağız’ sözüyle bugün Yeni Dereli Projesi kapsamında adliye, hükümet konağı, emniyet müdürlüğü inşaatlarının yapımına tüm hızıyla devam ediliyor. Dereli ilçesi Jandarma Komutanlığı ve 12 konutluk lojman inşaatı tamamlanmış olup 2023 yılında vatandaşların hizmetine sunulacak” ifadelerini kullandı.

Afet Bölgelerinde Neler Yapıldı?

Afet bölgelerinde yapılan çalışmaları yayımlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise şunları sıraladı: 

“Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin üzerinden geçen yaklaşık 3 yıllık süreçte, Elazığ ve Malatya’da toplam 33 bin 821 konutun inşası tamamlandı.

İzmir’deki 5 bin 61 konut ve ticari bağımsız birimin inşaatından 4 bin 604 adet konutun yapımı tamamlandı.

23 Kasım 2022’e meydana gelen Düzce depremi sonrası 213 birimin üretilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

Kastamonu ve Sinop’ta 1265, Rize’de ise 400 konutun inşaat çalışmaları etaplar dahilinde tamamlanıyor. Bu çerçevede Kastamonu Bozkurt ilçesinde üretilen konutlar hak sahiplerine teslim sürecine başlanıldı.

2021 yılı yaz aylarında Antalya ve Muğla yangınları sonrasında 1450 konut ve 730 ahır inşa edildi.

Bakanlık eliyle afet bölgelerinde yapılan diğer konutlarla birlikte 45 bin konut, işyeri, köy evi ve ahırlar tüm sosyal donatılarıyla birlikte vatandaşlara teslim edildi. Yapımı devam eden tüm afet konutları 2023’te teslim edilecek.”

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 4,1 Milyar Dolarlık İş Aldı

Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘Yurt Dışı Müteahhitlik Sektör Değerlendirme Raporu’na göre, 1972 yılından 2023 mart ayı sonuna kadar 133 ülkede toplam 4,1 milyar dolarlık iş alındı. 

2005 yılında toplam üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar doları aşan Türk müteahhitlik sektörü 2006-2016 yılları arasında 20 milyar doların üzerinde bir performans sergilemiştir. 2012, 2013 ve 2021 yıllarında üstlenilen 30-32 milyar dolarlık proje bedelleri bandı, ulaşılan en yüksek rakam oldu. 2022 yılında ise, ekonomik konjonktür ve Rusya-Ukrayna çatışması gibi tüm dünyayı etkileyen sorunlara rağmen yıllık proje büyüklüğü 19 milyar dolar olarak gerçekleşti.

2000’li yılların başında ortalama proje bedeli yaklaşık 21 milyon dolar iken, 2015 yılında 84 milyon dolar ortalama proje bedeliyle rekor kırıldı. Son dönemde firmalar birçok ülkede küçük çaplı projeleri de üstlenmeleri nedeniyle proje sayısı artarken ortalama proje bedelinde yıllar itibariyle dalgalanmalar görülebiliyor. 2021 yılında ortalama proje bedeli üstlenilen 2 büyük proje nedeniyle 70 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş iken 2022 yılında ise yaklaşık 40 milyon dolar olarak kaydedildi.

Raporda şu bilgiler verildi:

“Türk müteahhitleri, hâlihazırda özellikle Bağımsız Devletler Topluluğunda, daha sonra Orta Doğu ve Afrika’da büyük projelere başarıyla imza atmaktadır. Bugüne kadar üstlenilen projelerin bölgesel dağılımı; BDT %46 (218,4 milyar dolar), Ortadoğu %24,6 (117,2 milyar dolar), Afrika %17,7 (84,3 milyar dolar – Sahra-altı Afrika %5,8; Kuzey Afrika %11,9), Avrupa %8,1 (39 milyar dolar), Amerika %1 (4,2 milyar dolar), Asya Pasifik Bölgesi %2,8 (13,5 milyar dolar).

2022 yılında ise projelerin bölgesel dağılım şöyle olmuştur: BDT %37,2 (7,1 milyar dolar), Ortadoğu %18 (3,4 milyar dolar), Avrupa %26 (4,9 milyar dolar), Amerika %0,4 (68 milyon dolar), Afrika %17,1 (3,3 milyar dolar) ve Asya %1,6 (303 milyon dolar).

1972 yılından günümüze kadar müteahhitlik firmalarımızca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında, Rusya Federasyonu %20,5’lik oranı ile lider konumdadır. Rusya’yı Türkmenistan takip ederken, ilk 10’da yer alan ülkelerin 4’ünün BDT ülkeleri, diğer 6 ülkenin ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olduğu görülmektedir.

Bu veriler Türk Müteahhitlerinin iş yaptığı komşu ve çevre ülkelerde büyük bir itibarının olduğunu göstermektedir.

2022 yılında Türk müteahhitlik firmalarınca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında ise en önemli yurt dışı pazarımız olan Rusya Federasyonu %12,3’lik oran ile yine birinci sırada yer almıştır.

1972 yılından günümüze en çok proje üstlenilen sektörlerin dağılımında ilk 5 sıraya bakıldığında, Konut ve Rezidans projeleri %14’lük pay ile ilk sırada yer almaktadır. Ardından sırasıyla; Karayolu / Tünel / Köprüler, Ticaret merkezleri, Enerji santralleri ve Havalimanları gelmektedir.

2022 yılında en çok proje üstlenilen sektörlerin dağılımına bakıldığında ise, Konut projeleri %22,8’lik pay ile ilk sırada yer almaktadır. Ardından sırasıyla; Karayolu / Tünel / Köprü, Demiryolu, Petrokimya tesisi ve Sağlık tesisi gelmektedir. Bu durum, 2022 yılında firmalarımızın katma değerli sektörlerde daha fazla proje üstlendiklerini göstermektedir.”

Raporda sektörün hedefleri şu şekilde özetlendi:

“Türk müteahhitlerinin yurt dışında üstlendikleri iş hacmi 2006 yılından bu yana istikrarlı olarak 20 milyar doların üstünde seyretmiştir. Bununla birlikte, dünya konjonktürü kapsamında geleneksel pazarlarımızda yaşanan gelişmelere bağlı olarak bazı yıllarda bu rakam 15-20 milyar dolar arasında gerçekleşmiştir. Türk müteahhitlik firmalarının etkin olduğu geleneksel pazarlarımız olan BDT-Orta Doğu-Körfez ve Kuzey Afrika coğrafyalarının yanısıra, etkin olduğumuz coğrafyalara Sahra-altı Afrika, Avrupa ve Asya pazarlarının da eklenmesine dönük çalışmalarımız sürdürülmektedir.

Son yıllarda yaşanan gelişme ile birlikte, birçok coğrafyadan yeni ülkelerin de eklenmesi ile birlikte 133 farklı ülkede proje üstlenen Türk müteahhitlerinin yeni pazarlarda daha fazla yer alması ile sektöre yeni açılımlar getirilmesi yönünde çalışmalar artırılmıştır.

Ülkemizin Afrika Kalkınma Bankası üyeliğinin 2013 yılı sonu itibariyle tamamlanması sonrasında anılan Banka tarafından açılan ihalelere girme imkânı da potansiyelin daha etkin kullanılmasına fayda sağlayacaktır.

İş üstlendiğimiz geleneksel coğrafyalarının yanı sıra, Sahra-altı Afrika, Asya-Pasifik, Avrupa ve Amerika coğrafyalarına yönelik hedef ülke çalışmaları sektör kuruluşları ile eşgüdüm içerisinde gerçekleştirilmekte ve Bakanlığımız koordinasyonunda, belirli sayıda firma temsilcisinin katılımıyla bu ülkelere “Müteahhitlik Heyeti Programları” düzenlenmektedir.

Bir başka hedef ise Türk müteahhitlik firmalarının katma değeri yüksek projelerde yer almasının temin edilmesidir. Özellikle firma ölçeklerinin büyütülmesi ile firmalarımızın ortak iş yapma bilincinin artırılması değerli ve prestijli projelerin üstlenilmesinin yolunu açacaktır. Bunun sonucunda firmalarımız uluslararası pazarlarda daha sağlam bir şekilde yer alacaktır.”

Tüm yurt dışı inşaat projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Finans Gündem

Kastamonu’ya Sismik İzolatörlü Hastane Projesi 

Kastamonu’da 650 milyon TL’lik yatırım bedeliyle yükselen 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi projesinde çalışmaların yüzde 16’sı tamamlandı. Proje, sismik izolatörlerle korunacak. 

Sağlık Bakanlığı tarafından ihalesi geçtiğimiz haftalarda yapılan hastane projesi, 650 milyon TL yatırım bedeliyle yükseliyor. 250 yataktan oluşacak hastane, 57 bin 448 metrekare kapalı alana sahip olacak. Projenin inşaat çalışmalarının 2 yıl sürmesi planlanıyor. 

İnşaat çalışmalarının tamamlanması halinde hastanede; 143 metrekarelik acil servis ve bir CPR odası, 1 adet MR odası, 2 röntgen odası ve 1 kemik dansimetre odası bulunacak. Hastane, elektro terapi üniteleri ile erkek ve kadınlar ayrı olmak üzere aynı anda toplamda 36 hastaya hizmet verebilecek. Ayrıca hastanede, mekanoterapi, uzay terapisi, ozon tedavisi ve akupunktur tedavi odaları da bulunacak. Proje, sismik izolatör sistemi ile inşa ediliyor.9        “

Proje hakkında konuşan Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Yüksek Kutlu, “Bugün ilimiz için büyük bir sağlık yatırımı olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemizin yatırımını inceledik. Yüklenici firmadan son durumu hakkında bilgiler aldık. Hastanemiz 45 bin metrekare arsa alanı içerisinde 11 bin metrekare oturum alanı, 57 bin metrekare de kapalı alandan oluşmaktadır. Zemin artı 3 kat, 2 de bodrum katından mevcuttur. Binamızın yatak kapasitesi 250 yataktır. 25 polikliniğini bulunuyor. Hastanemizde nitelikli fizik tedavi üniteleri 36 adet, jimnazyum yataklı 12 tane, fizik tedavi için çocuk havuzu, yetişkin havuzu ve engelli yani ortopedik havuz olmak üzere üç tanede havuz vardır. 

Son Derece Modern Bir Hastane Olacak

Son derece modern, son derece ilimiz için sağlık alanında katkı sağlayacak bir yatırımdır. Yatırım maliyeti 650 milyon liradır. Yatırımımız devam etmektedir. Yatırımızda deprem izolatörleri kullanılmaktadır. Bunlarda malumunuz üzere günümüzde daha da önem kazanmıştır. Zaten hastaneler diğer binalar gibi değil, depreme en dayanıklı olması gereken binalardır. Zaten yapım teknikleri de ya izolatörlü ya da farklı teknikler kullanılarak yapılmaktadır” dedi.

Hastaların otel konforunda hizmet alacaklarını belirten Kutlu, 250 yatak kapasiteli 25 polikliniği olan 26 tane terapi ünitesi, 12 yataklı jimnazyum ünitesi, üç tane havuzu, çok nitelikli hizmetin verileceği MR, iki tane röntgen, kemik dansimetresi ölçülebilecek, detaylı geleneksel tıp uygulamalarının da olacağı bölümlerle birlikte ilimizde malumunuz üzere mevcut Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi çok eski bir hastane, kapalı alanı 8 bin metrekare civarında. Yeni yeri ise 56 bin metrekare alana sahip, daha da büyük ve daha da modern bir şekilde 12 katlı bir alana sahip olacak. Çok modern bir şekilde burada hizmet vereceğiz. Odalarımız nitelikli odalardan oluşacak, banyo ve WC içerisinde olacak. Hastalarımızın rahat edebileceği, uzun süre yatıyor malum fizik tedavi hastalarımız, otel konforunda rahat edebilecekleri, tedavilerini olabilecekleri bir hastane olacak.” ifadelerini kullandı. 

‘’İzolatör Kullanımını Sağlık Bakanlığı’nın Tercihi’’

Projede kullanılacak sismik izolatörler sayesinde hasar alımının engelleneceğini kaydeden Kutlu, şunları söyledi:

“Yüklenici firmanın temsilcileri biraz önce bizleri bilgilendirdi. Hastaneler, normal yapılardan çok daha güçlü demir ve beton donatılar kullanılarak yapılıyor. Depreme dayanıklı oluyor. Bunun için değişik teknikler kullanılıyor. Hastanemizde de izolatör sistemi kullanılmasını Sağlık Bakanlığımız tercih etti. Deprem izolatörü sayesinde aldığımız bilgilere göre deprem esnasında esnemesi daha rahat olacağından ötürü binanın duvarlarında çatlak ya da farklı şekilde zarar görmesi engellenmiş olacak. Hastane olduğu için binamız depremden sonra hızlı bir şekilde giriş sağlanabilecek yani hizmetine devam edebilecek. İnşallah tabii ki rabbim böyle bir afeti bizlere göstermez.’’

Hastane projesinin detaylarını buradan bulabilirsiniz.

Burkent Bursa’yı Dönüştürüyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından inşaat çalışmaları devam eden ve planlama aşamasında olan tüm kentsel dönüşüm projeleri, Burkent tarafından yürütülecek.

Kentsel dönüşümün daha hızlı ve güvenli olması için Büyükşehir Belediyesi ile iştiraklerinden Burkent AŞ arasında protokol imzalandı. Halen kaba inşaatların tamamlanma aşamasına geldiği Yiğitler-Esenevler-75. Yıl kentsel dönüşüm projesini sürdüren Burkent, imzalanan protokolle, İstanbul Yolu Caddesi üzerindeki Altınova, Fatih ve Yeşilova mahalleleri içerisinde bulunan yaklaşık 22 hektar büyüklüğündeki rezerv yapı alanında da uygulama yapabilecek. Bunun yanında Değirmenönü, Karapınar ve Cumalıkızık mahalleleri sınırları içerisinde yer alan 13,86 hektarlık rezerv yapı alanı, Arabayatağı Mahallesi’ndeki riskli alandaki parseller ve Büyükşehir’in proje yürüttüğü diğer alanlarda Burkent uygulama yapabilecek.

‘’Deprem Türkiye’yi Yasa Boğdu’’

Protokol imzalama töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bu depremle tekrar gördük ki şehirlerin kaderi için kentsel dönüşüm olmazsa olmaz. Hâliyle Bursa’nın geleceği de kentsel dönüşüme bağlı. Unutmayalım ki Bursa’nın bir geleceğinin olabilmesi için atacağımız her adım kentsel dönüşüme çıkacak. Bizler bu işi belediyelerin görevi olarak yürüttüğü rutin bir faaliyet olarak görmüyoruz. Bu işi, vatandaşlarımızın canını kurtarmakla eşdeğer görüyoruz.

Deprem tehlikesi yüksek şehrimizi bütüncül olarak ele alıyoruz. Kentsel dönüşümün daha hızlı ve güvenli olması için iştirakimiz Burkent AŞ ile protokol imzaladık. Böylelikle belediyemizin yürüttüğü projeler ile planlanan proje alanlarında Burkent’in uygulama yapmasının öne açılmış oldu. Bursa’mıza hayırlı olsun.”

Bursa inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Riskli Alanlar İmara Kapatılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin üçüncü toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Kurum, riskli alanların imara kapatılacağını ifade etti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, dere yataklarının yapılaşmaya açılmaması konusunda gerekli tüm yaptırımları uygulayacaklarını belirterek, “Türkiye’de dere yatakları ve sıvılaşma riski yüksek bölgeleri imara kapatma, kat eksiltme, kamulaştırma yoluyla yeşil alana çevirme gibi çalışmaları kararlılıkla uygulayacağız.” dedi.

6 Şubat tarihinde yaşanan depremlere dikkat çeken Bakan Kurum, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin üçüncü toplantısının kapanışında bir konuşma yaptı.

Bakan Kurum yaptığı konuşmada, İstanbul’da üçüncüsünü 135’i bulan kurul üyeleriyle yaptıkları toplantının ana gündem maddesinin Kahramanmaraş depremleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Devletimiz, 11 ilimizde gerek arama-kurtarma gerek inşa faaliyetlerini gerek kalıcı konutlarla ilgili yapım sürecini eş zamanlı bilim insanlarımızın katkılarıyla, önerileriyle, çalışmalarıyla yürütmektedir. Bu kapsamda tüm deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarımızı tamamladık. Deprem bölgesindeki illerimizde 876 bin 125 bağımsız bölüm olan 312 bin binanın yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olduğunu tespit ettik. Bugün itibarıyla 78 bin konut ve köy evinin yapım sürecini başlattık, 42 bin konutun da temellerini attık.

11 ilimizde 319 bin konutumuzun temellerini de inşallah mayıs ayı sonuna kadar atacağız. Bu konutları da inşallah 1 yıl içerisinde vatandaşlarımıza, kardeşlerimize teslim edeceğiz. Ardından da hasar tespitlerle birlikte gerek rezerv alanlarda gerek şehrin merkezinde yapacağımız çalışmalarla birlikte ilk etapta 650 bin konutun yapımını 11 ilimizde başlatmış olacağız. Yeni evine kavuşmayan hiçbir vatandaşımızı bırakmayacağız.”

“Radye Temel Kullanımını Gerekirse Bazı Yerlerde Zorunlu Hale Getireceğiz”

İnşaat faaliyetlerinde mikro bölgeleme etütlerini ülkenin her bir noktasında yapılan inşaat çalışmalarına yaygınlaştıracaklarını belirten Bakan Kurum, şu ifadeleri kullandı:

“Dere yataklarının yapılaşmaya açılmaması konusunda gerekli tüm yaptırımları uygulayacağız. Türkiye’de dere yatakları ve sıvılaşma riski yüksek bölgeleri imara kapatma, kat eksiltme, kamulaştırma yoluyla yeşil alana çevirme gibi çalışmaları kararlılıkla uygulayacağız. Riskli bölgelerde imara kapatılacak yerleri belirleyeceğiz. Yine riskli alanlarda kat yüksekliklerini sınırlandıracağız. Radye temel kullanımını gerekirse bazı yerlerde zorunlu hale getireceğiz.

Tüm bu çalışmalarda görevlendirilmek üzere, binlerce mimar, mühendis ve şehir plancısını istihdam edeceğiz. Dere yataklarında veya heyelan ve taşkın riski bulunan yerlerdeki binaların tespitlerini tamamlayacak, uygun alanlar için kamulaştırma ve taşıma sürecine dair planlamaları hızlandıracağız. Risk altındaki şehirlerimizde, su ve kanalizasyon altyapısını yenileyeceğiz. Bu bölgelerde inşa faaliyetlerine kesinlikle izin vermeyeceğiz.”

‘’Dayanıklılık Testlerini Tamamlayacağız’’

Bakan Kurum, ani oluşan taşkınların denize iletilmesini sağlayan su hatları ve tünelleri ülke sathında yaygınlaştıracaklarını, hastane, okul, sağlık ocağı, kaymakamlık binaları gibi vatandaşlara hizmet veren kamu binalarını riskli bölgelerden kaldırma işlemlerini hızlandıracaklarını söyledi.

Uygulamalarını, şehrin var olan kültürüne, sanatına, doğal ve tarihi dokusuna, sosyolojisine, demografik yapısına uygun tasarlayacaklarını aktaran Kurum, tüm kamu binalarının ve vatandaşların toplu halde bulunduğu alanların afetlere karşı dayanıklılık testlerini tamamlayacaklarını aktardı.

Tüm Yapılar Kontrol Edilecek

Çok katlı ve özel mimari yapılar, otel ve AVM’ler, 20 kat üstü yapılar, termik santraller, büyük barajlar için Yapı İzleme Sistemleri’ni kuracaklarını kaydeden Kurum, şöyle devam etti:

“Türkiye Bina Envanteri’ni hazırlayacağız. Bu binalarımızın risk durumlarının tespitini tamamlayacağız. Afet sonrasında oluşan zarar ve hasar tespitine dair dijital veri havuzu oluşturacağız, devletin tüm birimlerinle entegrasyonunu sağlayacağız. Boyutları ve ergonomisiyle gerektiğinde binalara yaklaşacak ve hatta içinde gezebilecek kabiliyette insansız hava ve kara araçları geliştireceğiz.

Yapı sektörümüzü yakından ilgilendiren bir kararımız da şudur; tüm inşa süreçlerimizde çerçeveli perdeli ve panel sistemlerini, hafif beton ve çelik lif katkılı betonlar, kauçuk ve çelik sismik izolatör uygulamalarını yaygınlaştıracağız.

Yapı Sağlığı İzleme Sistemleri’ni hayata geçireceğiz. Kullandığımız araçlar, otomobiller nasıl periyodik olarak muayeneye tabi tutuluyorsa Türkiye’de tüm binalar da aynı periyodik muayenelere tabi olacaklar. Tüm yapılarımızı mimar, mühendis ve şehir plancılarından oluşturacağımız yeni bir birim tarafından muayene edeceğiz.”

Yeşil Bina Modeli Uygulanacak

Bakan Kurum, güneş enerjisi kullanan, kendi suyunu tutan, biriktiren ve biriken suyu peyzaj alanlarında kullanan yeşil bina modelini tüm mevzuatlarına işleyeceklerini söyledi.

Türkiye’nin uygun olan her yerinde, ahşap ve yöreye özgü uygun doğal yapı teknolojilerini etkin bir şekilde uygulayacaklarını aktaran Kurum, yapılaşmada enerji verimli, iklim duyarlı, sıfır atık uyumlu ve ekolojik özellikli malzemelerinin kullanımını daha da yaygınlaştıracaklarını ifade etti.

Kurum, kentsel dönüşümde riskli yapı stokunun miktarına göre yeni bir önceliklendirme yapacaklarını, buna göre yeni bir program oluşturacaklarını ve her şehir için ayrı bir finansman modeli geliştireceklerini dile getirdi.

Türkiye’yi afetlere karşı dirençli bir ülke haline getirmek için afet merkezli yeni bir finansal yapılanma ve yeni teşvik sistemlerini hayata geçireceklerini vurgulayan Kurum, “Yapılacak tüm çalışmalarda mesleki mesuliyet sigortası ve yetkin mühendislik uygulamalarını zorunlu hale getirecek, yapı denetime ek olarak zemin denetim uygulamalarını da mevzuata bağlayacağız.” diye konuştu.

Kurum, afet riskinin yoğunluğuna ve afet sınıfına göre ihtiyaç duyulan her yerde, üniversitelerin öncülüğünde, TÜBİTAK ile birlikte Güvenli Türkiye AR-GE Enstitüleri kuracaklarını, yüksek lisans ve doktora programları açacaklarını söyledi.

Tüm bu önleyici tedbirlerin uygulanması noktasında hiçbir vatandaşı mağdur etmeyeceklerini aktaran Kurum, hiçbir kenti asla geride bırakmayacaklarını vurguladı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Ege Yapı, ‘Missafir’ İle Anlaştı

Ege Yapı, konut kiralamak isteyen vatandaşlar ve ev sahiplerini bir araya getiren yerli uygulama ‘Missafir’ ile iş birliği yaptı. 

Missafir sistemine 26 milyon dolarlık yatırımla dahil olduklarını ifade eden Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, mevcutta mobilyalı kiralık daireleri bulunduğunu ancak Missafir uygulaması ile durumu farklı bir boyuta taşıdıklarını söyledi. Kabadayı, ‘’Kademeli olarak yatırımlarımız artacak.’’ dedi. 

Yeni dönemde artık seyahat biçimlerinin değiştiğini ve vatandaşların lokal çözümlere yöneldiğini belirten Kabadayı, “İnsanlar artık otelin dışında kendi yaşam alanını arıyor. Otellerden çok momentlere ilgi artıyor. Kiralama sektörü tüm dünyada hızla büyüyor” diye konuştu. Yaklaşık bir yıl önce Ege Yapı Teknolojik Girişimler AŞ’yi kurduklarını hatırlatan Kabadayı, “Bu yatırım bizim için önemli bir adım. Teknoloji startup’larına yatırımlarımız artarak devam edecek.” ifadelerini kullandı.

‘’İki Yıl İçerisinde Orta ve Doğu Avrupa’da Büyümek İstiyoruz’’

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Missafir Kurucusu ve CEO’su Mehmet Yüksel, bugün 26 milyon dolarlık bir değerleme rakamına ulaştıklarını, kademeli yatırımlarla hisse oranının artacağını belirtti. 

28 melek yatırımcımız dışında Koç Üniversitesi’nin fonu ve Ege Yapı’nın katılımıyla 30 yatırımcıya ulaştıklarını kaydeden Yüksel, Türkiye dışında KKTC, Karadağ, Hırvatistan’da olduklarını iletti. 

Geçen yıl yüzde bin 100 büyüme başarısı gösterdiklerini ve hedeflerinin iki yıl içinde Orta ve Doğu Avrupa’da büyümek olduğunu dile getiren Yüksel, “5 yıl içinde de dünyanın ‘en’ büyüğü olmak için koşuyoruz. Bu topraklardan çıkan büyük bir marka olacağız” dedi. 

‘’Otellerin Açığını Kapatıyoruz’’

Dünyada trendin ev kiralama sistemine kaydığını söyleyen Yüksel, “Biz otellerin rakibi değiliz, onların açığını kapatıyoruz. Otel markaları da bu sistemi tercih etmeye başladı” diye konuştu. Missafir olarak evlerini kısa, orta ve uzun vadeli kiraya vermek isteyen ev sahiplerine süreçteki tüm sorunları çözerek profesyonel tam destek sağladıklarını aktaran Yüksel, aynı zamanda daha fazla kazanç imkânı sunan bir girişim olarak nitelendirdi. 

Ev sahiplerinin gelirlerini stressiz bir şekilde maksimum seviyeye çıkarmayı amaçladıklarını kaydeden Yüksel, “Küçük dokunuşlarla evlere yüzde 200’e kadar değer artışı sağlıyoruz. Portföyümüzde 2 bin 300 ev var.” bilgisini verdi. 

Hizmet bedelini ev sahibinden aldıklarını açıklayan Mehmet Yüksel, bedelin misafirlere operasyon desteği sağlayan profil yönetiminde yüzde 15, tam yönetim modelinde ise yüzde 30 olduğunu belirtti. 

En Çok Tercih Edilen İlçe: Nişantaşı

 Sistemi kullanan kiracıların yüzde 80’inin yabancı olduğunu açıklayan Yüksel, bu dönemde en fazla Rus, İngiliz, Alman ve Ortadoğu vatandaşlarının ev kiraladığını belirtti. Yüksel’in verdiği bilgilere göre, Fransız ve İngiliz gibi Batılı misafirler Galata, Karaköy gibi bölgeleri, Arap misafirler ise daha çok Nişantaşı’nı tercih ediyor. Yüksel, sisteme dahil olan ev sahiplerinin de yüzde 25-30’nun yabancı vatandaşlar olduğunu iletti. Marka olarak 4,5 yıl önce sektöre girdiklerini hatırlatan Yüksel, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pazarın genişlediğini söyledi.

Gelen arzların yalnızca yüzde 10-15’ini hizmete açtıklarını söyleyen Mehmet Yüksel, “Bu sebeple portföye eklenmesi amacıyla çok fazla ev önerisi geliyor. Ev sahibinin tek başına yapamayacağı birçok alanda hizmetlerimiz de bulunuyor. Bu üst düzey hizmet ve yüksek getiri sebebiyle ekosistemimize eklenmek isteyen çok sayıda ev önerisi geliyor. Ancak şu anda gelen arzın yüzde 10-15’i ancak hizmete açıyoruz. Profesyonel kriterlerimiz, ev sahibi ve misafirlerimizin potansiyel beklentilerine uygun bakış açımız nedeniyle yüzde 85- 90’ını reddetmek durumunda kalıyoruz.” dedi.

Ege Yapı firma bilgilerine ve inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Diyarbakır Şehir Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Başladı

Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su, Kayapınar ilçesinde hayata geçirilecek olan şehir hastanesi projesinde inşaat çalışmalarının başladığını duyurdu. 

Toplam bin yatak kapasitesinden oluşacak Diyarbakır Şehir Hastanesi proje alanı ile Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Binası içerisinde açılışı yapılan klinikleri ziyaret eden Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su, proje hakkında bilgi aldı. 

Şehir hastanesi projesiyle Diyarbakır’ın modern bir sağlık tesisine kavuşacağını söyleyen Su, “Burada bölgemiz ve ilimiz açısından son derece önemli projeyi hayata geçirmeye başladık. 24 ay içerisinde projenin tamamlanmasını hedefliyoruz. Diyarbakır Şehir Hastanesi bölgemiz ve ilimiz açısından son derece önemli sağlık yatırımı.” dedi. 

Diyarbakır Şehir Hastanesi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Salvini: ‘’Messina Boğazı Köprüsü’nün İnşaatı 2024 Yazında Başlayacak’’

İtalya Başbakan Yardımcısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini, Messina Boğazı Köprüsü’nün inşaat çalışmalarının 2024 yılının yaz ayında başlayacağını söyledi. 

Yeni Mesaj’dan Hasan Parlak’ın haberine göre; 9 milyar eruo maliyete sahip köprü hakkında konuşan İtalya Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini, projenin özelliklerine değindi. 

Salvini, köprünün, 3.3 kilometreyle dünyanın en uzun açıklıklı asma köprüsü olacağını ve kulelerinin yüksekliğinin 400 metreyi bulacağını ifade etti. Köprünün üzerinde 3 gidiş 3 geliş olmak üzere 6 kara yolu şeridi ile 2 de demir yolu hattı bulunacağını aktaran Salvini, köprünün denizden yüksekliğinin ise 65 metre olacağını, bu haliyle boğazdan büyük gemilerin transit geçişine izin vereceğini, ayrıca depreme dayanıklı olacağını bildirdi. 

Bakan Salvini, “5 aylık hükümet süremizde, milyonlarca İtalyan’ın yüzyıllardır hayalini kurduğu şeyi yeniden hayata geçirdik. Bu iş, Avrupa kıtasının ve dünyanın en büyük bayındırlık projesi olma yolunda. Bu yüzyılın Avrupa’daki en büyük yeşil kamu projesi.” dedi. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, köprünün inşasına başlama hedefinde olduklarını dile getirerek, “Boğaza köprü yapmak 5-6 ayda olacak iş değil, 6-7 yıl sürer. Bu süre içinde elimizdeki kaynakları kullanmalı ve 2030’un başına kadar yapmalıyız.” diye konuştu.

Körfez’de Yol Çalışmaları Başladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Körfez ilçesinde gerçekleştirilen Kaşkaldere (95 Evler) D-100 altı kavşak ve bağlantı yolları projesinde inşaat çalışmaları başladı. 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Körfez Kaşkaldere (95 Evler) D-100 altı kavşak ve bağlantı yolları yapımı çalışmalarına başlandı. Trafikte yaşanan sıkışıklığa neşter vuracak proje tamamlandığında Körfez ve Derince ilçeleri sınırındaki Kaşkaldere Kavşağı bambaşka bir görünüme kavuşacak.

Kaşkaldere (95 Evler) D-100 Altı Kavşak ve Bağlantı Yolları Yapımı Projesi kapsamında İstiklal Caddesi devamındaki Burcu Sokaktan Kaşkaldere Mesire Alanının batı tarafından Bayır ve Rüzgârlı Sokak güzergahını takip eden Yaşar Doğu ve Elveda Caddesi kesişimindeki dönel kavşağa bin metre uzunluğunda 2×2 şeklinde yeni bir yol inşa edilecek. Kaşkaldere Kavşağının altındaki mevcut menfez genişletilerek, 326 metrelik yeni bir menfez inşa edilecek. Körfez ve Derince ilçeleri sınırındaki Kaşkaldere Kavşağında araç kesişim noktalarıyla sinyal fazını azaltmak ve trafik güvenliğini sağlamak amacıyla elmas kavşak yapılacak. Bölgede forekazık imalatı ve platform düzenleme çalışmaları yapılıyor.

Eski Emniyet Müdürlüğü binası önünden Kaşkaldere alt geçidine kadar olan kısımda giriş çıkışların düzenlenmesi için ilave köprüyle alt geçidin düzenlenmesi yapılacak. D-100 ile aynı yüksekliğe çıkarılacak iki açıklıklı 40 metre uzunlukta, 8,50 metre genişlikteki ilave köprü ile İzmit-İstanbul istikametinden dönel kavşağa bağlanılacak. D-100 altındaki altgeçitte yapılacak düzenleme ile Körfez Kent ve Kaşkaldere yönüne gidilebilecek.

Kocaeli’deki tüm ulaştırma projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Haber Safir

Çayırova’da İnşaatlar Devam Ediyor

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde hayata geçirilen projeleri yerinde inceleyen İlçe Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, yetkililerden bilgi aldı.

Projeleri yerinde inceleyerek bilgi alan Çiftçi, başkan yardımcılarıyla birlikte saha gezisi yaptı. Tamamlanan ve devam eden projelerin son durumu hakkında bilgi alan Çiftçi, Engelliler Merkezi, Yenimahalle Aile Sağlığı Merkezi, Muhtarlık Ofisi ve Spor Salonu, Şekerpınar Bilgi Evi ve Aile Sağlığı Merkezi, Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, Yeni Mezarlık Alanını gezen ve yapılan son çalışmalar hakkında bilgi aldı. 

Çiftçi, inşaatı devam eden yatırımları da yerinde inceledi. Çayırova’ya yeni bir kimlik kazandıracak olan Kent Meydanı inşaatında incelemelerde bulunan Çiftçi, üç katlı otopark ve camii yapılan alanda devam eden çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Çiftçi’nin Çayırova’da ileride yaşanabilecek trafik sorununa çözüm olması için Kent Meydanı’nda yaptığı katlı otoparkın üçüncü katında kalıp ve demir imalatı devam ediyor.

Diyarbekirspor Tesisi İnşaatı Başladı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Seyrantepe Spor Tesisleri içerisinde hayata geçirilecek olan Diyarbekirspor Tesisi’nin inşaat çalışmaları başladı. 

Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali İhsan Su, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Nüammer Uslu inşaat çalışmalarını yerinde inceledi.

İnşaatı yapan firma yetkililerinden bilgi alan Vali Su, tesisin 15 Ağustos’a kadar tamamlanmasını istedi ve bunun için söz aldı. İçerisinde hem sosyal donatılar hem de idari bölümler ve yatakhane olacak şekilde projelendirilen iki katlı tesisin yeni sezona kadar hazır olması bekleniyor. Antrenman sahasını da kapsayan tesis projesinin kulübün ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa edilmesi için titiz bir çalışma yürütülüyor.

Geçen sezon tesis sorunu nedeniyle Diyarbakır’da konaklayamayan ve bu yüzden büyük sorunlar yaşayan Diyarbekirspor, kente gelmek ve yeni sezon çalışmalarına sağlıklı şartlarda hazırlanmak için tesisin tamamlanmasını bekliyor. 

Tokat’ta KÖYDES Kapsamında 107 Milyon TL Ödenek Tahsis Edildi

Tokat’ta Köylerin Altyapısının Desteklenmesi (KÖYDES) kapsamında, il genelinde 119 proje için toplam 107 milyon 248 bin 208 TL ödenek tahsis edildi. 

KÖYDES 2023 yılı uygulamaları ile ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı 8 Nisan’da yayımlandı. Karar kapsamında il genelinde yapılan projeler şu şekilde belirtildi:

3 adet 6 kilometre asfalt yol yapımı

1 adet 8 kilometre beton yol yapımı

21 adet 36,7 kilometre kilitli beton parke yol yapımı

6 adet 9 kilometre birinci kat sathi kaplama asfalt yol yapımı

8 adet 31 kilometre ikinci kat sathi kaplama asfalt yol yapımı

1 adet 1 sanat yapısı (istinat duvarı) yapımı

29 adet 66 bin 750 metrekare köy içi kilitli beton parke döşenmesi, 

38 adet muhtelif içme suyu (isale hattı, şebeke, depo, depo onarımı, terfi tesisi, sondaj yapımı vs.)

10 adet muhtelif atık su tesisi yapımı

2 adet sulama tesisi yapımı

Toplam 119 proje planlaması yapılan Tokat’ta köy yolları, bakımları, akaryakıt alımı, iş makinesi kiralaması, trafik ikaz levhası alımı gibi giderler de dahil olmak üzere 107 milyon 248 bin 208 TL ödenek sağlandı. 

3 Nisan 2023 tarihinde onaylanan projelerin ihaleleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca başlatıldı. 

‘’Konut Üretimi Hızlanmalı’’

Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Onur Durmuş, “Konut üretimi hızlanmazsa gayrimenkulde fiyatlar yükselmeye devam edecek.” dedi.

En çok kazandıran yatırım aracının gayrimenkul olduğuna dikkat çeken Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Onur Durmuş, “Son 1,5 yılda politika enflasyonu yüzde 75 civarında, piyasa enflasyonu yüzde 150 civarında kalıplaşmış halde istatistiklerde yerini aldı. Döviz, emtia, borsa vb. getirileri enflasyon karşısında çok düşük kalırken, faaliyet konusundaki ürünü stoklayanlar kendini korumuş oldu.

Gayrimenkul yatırımı yapanlar enflasyona karşı kazançlı çıktılar. Peki nasıl? Döviz yüzde 80 yükselirken, borsa hala dolar bazında çok ucuz olmasına rağmen ralli yapamazken konut ve dükkân fiyatları 4 katına, arsalar 6 ila 8 katına çıktı. Gayrimenkul güvenli liman olurken bu denli yükselmesinde arz talep dengesizliği büyük rol oynadı.” açıklamalarında bulundu. 

Coordinat Yapı firma bilgilerine ve projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Power Elektronik’ten Gebze’ye Yeni Fabrika Yatırımı

Bulunduğu sektörde başarılara imza atan Power Elektronik, Gebze’de yeni fabrika inşa edecek. Firma, bu yatırımla birlikte üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. 

Yeni yatırımlar ve projelerle ilgili ST Endüstri’den Derya Kumtepe’ye konuşan Power Elektronik CEO’su Vedat Emanet, “Power Elektronik olarak Gebze Dilovası’nda yeni fabrika yatırımı yapıyoruz. Bu yatırımımızla birlikte üretim kapasitemizi dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca EPDK’ya başvurumuzu yaparak Araç Şarj Ağı lisansımızı aldık. Bu lisans ile birlikte Türkiye’deki bayilerimize yetki belgesi vereceğiz. Onlar da kendi bölgelerinde şarj istasyonları kurabilecekler. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için eğitimler vereceğiz” dedi.

Almanya ve Hollanda’daki ofislerini büyütmeyi hedeflediklerini belirten Emanet, “Power Elektronik olarak 1999 yılından beri Ümraniye’deki kendi binamızda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Güç elektroniği alanında ürettiğimiz ürünlerin satışını ve servis hizmetlerini yurt genelinde veriyoruz. Antalya ve Ankara’daki kendi satış ve servis ekiplerimiz sayesinde tüm taleplere hızlı bir şekilde cevap veriyoruz. Ayrıca Hollanda’da da iştirakimiz olan bir firmamız bulunuyor. Son olarak Power Solar Enerji olarak Almanya’da açtığımız ofisimizle büyümemizi sürdürüyoruz.” şeklinde konuştu. 

Güneş Enerjisi Sektörü Büyümeye Devam Ediyor

Güneş enerjisi alanında Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmeler hakkında bilgi veren Emanet, sektörün hızlı büyümesini sürdüğünü belirterek değerlendirmesine şu sözlerle devam etti: 

“Güneş enerjisi sektörü hızlı büyümesini sürdürüyor. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok coğrafyada bu projeler hayata geçiriliyor. Özellikle Rusya – Ukrayna krizi ile birlikte yatırımların sayısı artmaya başladı. Avrupa Türkiye’den çok daha hızlı bir şekilde büyüyor. Şu anda 300 MW’lık bir kurulumdan söz ediliyor. Dolayısıyla Avrupa ülkelerinde ciddi bir iş potansiyeli yaşanıyor. Hollanda’daki ofisimizi 4 sene önce kurmuştuk. Şimdi ise Almanya’da açtığımız ofisle hizmet vermeye devam edeceğiz. Bir sonraki adımımızda ise Fransa’da ve İngiltere’de yatırımlar yapmayı planlıyoruz.” 

Yeni Fabrika Hayata Geçiyor

Yeni dönem hedef ve projeleri hakkında bilgi veren Emanet, Gebze’de kuracakları yeni fabrika ile ilgili bilgiler veren Emanet, şunları söyledi:

“Power Elektronik olarak Gebze Dilovası’nda yeni fabrika yatırımı yapıyoruz. Bu yatırımımızla birlikte üretim kapasitemizi dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili projelerde güç elektroniği tarafında olmaya devam edeceğiz. Sektördeki tüm paydaşlarımızla, yatırımcılarımızla ortak bir şekilde hareket etmeye devam ediyoruz. Herkesi Ar-Ge Merkezi’mize davet ediyoruz. Avrupa ülkelerindeki yapılanma çalışmalarımızın ardından Amerika pazarında araba şarj cihazlarımızla yer almak istiyoruz. Bununla ilgili görüştüğümüz firmalar bulunuyor. Tüm gelişmelerle birlikte 2035 yılına kadar hem üretim kapasitemizi artırmayı hem yurt dışında daha aktif olmayı hem de Ar-Ge faaliyetlerimizi aralıksız sürdürmeyi hedefliyoruz.”

İstanbul’da 50 Özel Hastane Kapatılabilir

Özel Hastaneler Birliği Başkanı Reşat Bahat, İstanbul’da yer alan 50 özel hastanenin deprem riski nedeniyle kapatılabileceğini söyledi. 

Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul’da hizmet veren 110 özel hastaneden deprem dayanıklılık raporu temin etmesini istedi. Hastanelerin deprem riskine karşı çok dayanıklı olmadığını belirten Özel Hastaneler Birliği Başkanı Reşat Bahat, “Maalesef İstanbul’daki yaklaşık 110 hastanenin depremle ilgili raporları çok yeterli değil. Yani depreme güçlü olsalar da bunu kanıtlayacak bilgi ve belgeye sahip değiller. Çünkü bu hastaneler 1999 depreminden önce inşa edilmiş hastaneler. 99 depreminde yıkılmamışlar, ayaktalar ancak 2018 Deprem Yönetmeliği’ne göre hizmet verip veremeyecekleri konusunda ciddi kuşkular var.” dedi. 

‘’Vakit ve Kredi Verilmesi Lazım’’

50 özel hastanenin kapatılacağını öngören Bahat, “Depremden 15 gün sonra il sağlık müdürlüğü bu raporlarımızı istedi. Özellikle de radyoloji ünitelerimiz ve olabilecek bir hasarın, radyasyon güvenliğini sıkıntıya sokabilir diye bizden röntgen ya da radyasyonla ilgili bölümlerimizin ruhsatlarının yenilenmesini talep etti. Muhtemelen ivedilikle bu raporları bir değerlendiriyor. Ondan sonra tabii ki raporlarının yeterli bulmadığı hastanelerden başka şeyler isteyecek. Kendi ekiplerini gönderebileceğini düşünüyorum. 

Hastane işletme sahipleri olarak depreme dayanıklı binalarda hizmet etmek istiyoruz. Ama bir, bize bir vakit verilmesi lazım. İki, bize kredi verilmesi lazım. Üç, bize yer gösterilmesi lazım. Kamu hastanelerini kapatabilirler, onlar iflas etmez. Onların getirilmiş çekleri yoktur ya da varsa bile kamu öder ama bizde işler öyle yürümüyor. Yani bizim mutlaka buradaki mağduriyetlerimizin ileride vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde çözülmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu. 

BASBAŞ’ta İnşaat Çalışmaları Hızlandı

İzmir’in Bergama ilçesinde yer alan Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nde (BASBAŞ) inşaat çalışmaları hızlandı. Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, ‘’Önümüzdeki yıl ilk fabrikanın üretime başlamasını hedefliyoruz.’’ dedi. 

Projenin bölgedeki en büyük yatırımlar arasında yer aldığını belirten Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, “5 milyar dolar ticaret hacmine kavuşacak ilçemizde, 20 bin kişiye istihdam sağlayacağız. Bergama’mızın ekonomik kurtuluşunun lokomotifi Serbest Bölge olacak.’’ şeklinde konuştu.

Projenin sürecine değinen Koştu, şu bilgileri paylaştı:

“Aşağıkırıklar mahallemizde 2,5 milyon metrekare alanda, ESBAŞ tarafından proje çalışmaları sürdürülen Batı Anadolu Serbest Bölgemiz fizibilite raporu Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne sunulmuştu. Daha sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 22 Şubat 2020 tarihinde Bergama’mıza yaptığı ziyarette Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin açılacağı müjdesini vermişti. Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) CEO’su Faruk Güler’le birlikte o gün Cumhurbaşkanımızla görüşmüştük. 

Cumhurbaşkanımızın desteğini de alan BASBAŞ için çalışmalarımızı aralıksız sürdürmeye devam ettik. Ve nihayetinde 8 Eylül 2021 tarihinde Bergama’mız ekonomisi açısından tarihi bir gün yaşadık. Bu önemli günde, Bergama Batı Anadolu Serbest Bölgesi kararı Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanarak Resmî gazetede yayımlandı. 

Bizim için 8 Eylül tarihi, yaptığımız çalışmaların, Ankara’daki görüşmelerimizin, gece gündüz demeden devam ettiğimiz çalışmaların meyvesinin olgunlaştığı gün demektir. 8 Eylül 2021 tarihinden itibaren de Bergama Serbest Bölgesi alt yapı çalışmaları için bir dönem başlamış oldu.”

‘’Altyapı Çalışmaları Aralıksız Devam Ediyor’’

Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin bir fidan gibi büyüdüğüne dikkati çeken Bergama Belediye Başkanı Koştu, alt yapı çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ve 2024 yılında ilk fabrikanın düğmeye basıp, üretime başlanmasının hedeflendiğini BASBAŞ CEO ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Faruk Güler ile birlikte değerlendirdiklerini kaydetti.

Bergama’nın ekonomik kurtuluşunun lokomotifi Serbest Bölge olacağına dikkati çeken Başkan Koştu, “5 milyar dolar ticaret hacmine kavuşacak ilçemizde, 20 bin kişiye istihdam sağlayacağız.” diye konuştu

DAİMFED’den Deprem Değerlendirmeleri

Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, yönetim kurulu üyeleriyle ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile birlikte deprem felaketi hakkında konuştu. 

Çukurova’da inşaatların artık korkutmayacağını yeni ve güvenilir yapılar oluşmaya başlayacağını söyleyen Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’le bir araya gelerek asrın felaketi depremi değerlendirerek görüş alışverişinde bulundu. 

Deprem felaketinin başlangıcından bugüne kadar samimi gayretleri çalışmaları ve fedakarlıklarından dolayı DAİMFED’e teşekkür ettiklerini belirten Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Bu vesileyle Çukurova Belediyesi olarak aldığımız kararları yüksek kata karşı olduğumuzu, daha disipline bir şekilde imar kararları alacağımızı, denetlemelerde asla taviz vermeyeceğimizi ve teknik konularda hiçbir esnekliğe yer vermeyeceğimizi diğer bürokratik işlemlerde daha pratik yollar izleyeceğimiz konusunda mutabık kaldık. 

Bunların neticesinde Çukurova’da artık deprem riskinin yaşanmayacağını iddia ediyoruz. Bu konuda desteklerini yanımızda hissedeceğimize inanıyorum. DAİMFED çatısı altında bir araya gelen iş ortaklarımız olan inşaat sektörünün temsilcisi müteahhitlerimize başarılar diliyor bu beraberlikleriyle önemli mesafeler kat edeceklerine inanıyorum.” şeklinde konuştu. 

‘’İmar Konusunda Devasa Sürprizler Olacak’’

İnşaat projelerinde yeni bir dönemin başladığını belirten DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Başkanımız Soner Çetin’le gündemi değerlendirme fırsatımız oldu. Yaşadığımız deprem felaketi sonrası inşaatların yenilenme, yapılma ve imar konusunda belediye olarak almış oldukları kararlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Bu kararların hepsini destekliyoruz. Bu istikamette artık Çukurova’da inşaatlar artık korkutmayacak, yeni güvenilir yapılar oluşmaya başlayacaktır. Ayrıca Başkanımız Soner Çetin’in arsa, imar konusunda devasa sürprizlerinin olacağının işaretlerini de aldık. Bu çalışmaları sektör olarak bizleri mutlu edecek adımlar olarak görüyoruz. Başkanımızın sektör, inşaat ve müteahhitlerle ilgili yaklaşımlarını çok değerli buluyoruz.”

Ulusoy Un, Antakya OSB’ye Yeni Fabrika Yatırımı Yaptı

Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) yeni fabrika yatırımı yapıldığını açıkladı. 

Ulusoy Un’dan yapılan açıklamaya göre şirket, Hatay Antakya Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Belen ilçesi Şenbük Mahallesi, 113 ada, 3 parselde kayıtlı 275 ton/gün kırma kapasitesine sahip 5 bin 95 metrekare arazi üzerinde un fabrikasını 14 milyon 350 bin TL toplam bedelle, 113 ada 4 parselde kayıtlı 5 bin 91 metrekare arazi üzerinde depolama alanını ise 5 milyon TL toplam bedelle satın aldı.

Toplamda 10 bin 186 metrekare alan üzerinde 6 bin 880 metrekare kapalı alana sahip tesis, halihazırda gayri faal durumda bulunuyor. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremde hasar alıp almadığına dair Hızlı Yapı Sağlığı İzleme (QSHM) raporu alındı ve söz konusu gayrimenkuldeki yapıların tamamı incelenerek tam hasarsızlık tespit edildi.

‘’İhracatta Artış Yakalamayı Hedefliyoruz’’

Firma tarafından yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, şu ifadeleri kullandı: 

“Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da gıda güvenliğine hizmet eden bir şirket. Şirketimiz yeni atılımlarıyla birlikte büyümeye devam ediyor. Samsun’da 2085 ton/gün ve Çorlu’da 400 ton/gün olmak üzere toplam 2.485 ton/gün ve 2022 yılında Söke Değirmencilik San ve Tic. AŞ paylarının satın alınmasıyla bu şirketimize ait Aydın ve Ankara fabrikalarının 1.440 ton/gün kapasitesinin eklenmesi sonucu toplam üretim kapasitemiz 3 bin 925 ton/güne ulaşmıştı. Yeni satın almayla birlikte toplam üretim kapasitemiz 4 bin 200 ton/güne ulaşarak Türkiye’nin açık ara en büyük un üreticisi konumumuzu korumaya devam edeceğiz.

Bu satın alma işlemiyle Mersin, Adana, İskenderun bölgesindeki limanların ham madde temininde kullanılarak maliyet avantajı, ülkemizin güney komşularına yakınlık sayesinde de ihracat tonajımızda artış yakalamayı hedefliyoruz. Tesisin üretime geçmesiyle beraber şirketimiz, ülkemizin güney ve güneydoğu bölgesindeki iç piyasaya daha uygun maliyetli nakliyeyle erişim imkanına kavuşacak. Böylelikle şirketimiz bünyesinde 5 ayrı bölgede yer alan fabrikalarımızla Türkiye’nin bütün bölgelerine satışı yaygınlaştıracak aktif üretim kapasitesine ulaşacağız.”

‘’İstanbul’da 90 Bin Bina Depreme Dayanıksız’’

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’na konuşan Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz, olası İstanbul depremine ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Olası depremin yaşanmasıyla birlikte tonlarca molozla karşı karşıya kalınacağını vurgulayan Prof. Dr. Naci Görür, şöyle konuştu:

“Olası büyük bir depremde İstanbul bölgesinde 100 milyon tona varan moloz ortaya çıkar. ‘Moloz’ dediğin zaman içinde demir var, asbest var, evsel atıklar var, mukavva var, cam var… Bu molozların uluslararası yönetmeliğe göre nereye, nasıl bertaraf edileceğini önceden planlamazsanız, gömüleceği yerleri hazırlamazsanız, o yerleri de havayla, suyla temasını kesecek şekilde membranlarla kamufle edip döşemezseniz bu döküntünün içerisinde önce biyokimyasal reaksiyonlar, sonra fizikokimyasal reaksiyonlar başlar.

‘’Kanalizasyon Şebekeleri Çökecek’’

Onun sonucunda ağır, toksik, kanserojen madde konsantrasyonları olur; yağmur yağınca bunlar toprağa yayılır, toprağı kirletir, topraktan yeraltı suyunu kirletir, yeraltı suyundan denize geri akar, suya girer; balıkçı balığı tutar, o besin zinciri vasıtasıyla soframıza gelir veya siz orada seracılık yaparsınız, domates olarak soframıza gelir. Ben İstanbul’da çok büyük ölçüde kanalizasyon şebekesinin çökeceğini düşünüyorum. Sebebi ne biliyor musunuz? Yanlış malzeme kullanmak. Betonarme boruları deprem kentinde kullanırsanız, onlar size iyi bir performans vermez depremde.

Eğer İstanbul’da beklediğimiz deprem olur, Marmara Bölgesi, ki Türkiye’nin yüzde 60’ındaki bütün ekonomik faaliyetlerin merkezi, can damarı, bu beklediğimiz deprem olursa, İstanbul’daki iş dünyasının depreme olan bu hazırsızlıklığı nedeniyle, önlem alınmayışı nedeniyle Marmara’daki ekonomi çarkları durur. Marmara’daki ekonominin çarklarının durması demek, Türkiye’nin ekonomik anlamda dizüstü çökmesi demektir.”

‘’Yüzde 7’lik Kısım Dere Yatağında’’

İstanbul’da 90 bin binanın zayıf olduğunu, bunların güçlendirilmesinin ya da dönüşümünün yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr Okan Tüysüz ise, şu açıklamalara yer verdi:

‘’İmar aflarına son vermemiz lazım. Marmara’da da biz kırılmamış fayları bir araya koyduğumuz zaman elde ettiğimiz değer 7.2-7.4 arasıdır. 7.5’e göre hazırlık yapılması doğrudur çünkü kırılmış olan fay yeni Deprem esnasında bir daha kırılırsa 7.6’ya varan bir deprem olur. Hazır olmamız gereken değer 7.5’tir. İstanbul’un çok önemli bir kısmı sağlam kaya üzerindedir, bu rakam da sanıyorum yüzde 57. Yüzde 20 civarında zayıf zemin vardır, o da İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan Yeşilköy, Bakırköy, Eminönü, Fatih, Küçükçekmece ve Büyükçekmece’nin bulunduğu kesimdir.

İstanbul’un yüzde 7’lik bir kesimi dere yatağını temsil eder. Zayıf ve sıvılaşabilir zeminler İstanbul’un Marmara’ya bakan kesimlerindedir, bu kesimler aynı zamanda faya en yakın yerler oldukları için olası bir depremde en büyük sarsıntıyı alacak olan bölgelerdir. Buna karşılık, örneğin Kilyos’ta da zayıf zeminler var, Şile’de de zayıf zeminler var ama bunlar depreme uzak, İstanbul’un en uzak kesiminde yer almaktadır. Birinci Boğaz Köprüsü’nden itibaren doğu-batı arasında bir hat çizerseniz, onun güneyinde kalan kesimi gerek Asya gerek Avrupa yakasında risk taşıyan bölgedir.”

Avrupa’nın En Büyük Tütün Fabrikası Muş’ta Yükseliyor

Star Agritech International tarafından Muş Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yükselen Tütün İşleme Fabrikası’nda inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

2023 yılı Eylül ayında üretime açılması hedeflenen projenin, toplam 12 milyon dolar yatırım bedeline sahip olması bekleniyor. Projede, tütün yapraklarını işlemek için çeşitli konveyör, öğütücü, ayırıcı ve son teknoloji kurutma odaları dahil olacak. Saatte 10 ton tütün işlenmesi hedeflenen fabrikada, enerji ve atık üretimi azaltılarak sürdürülebilir geri dönüşüm sistemi uygulanacak. 

‘’Yenilikçi Teknoloji Kullanacağız’’

Proje hakkında konuşan Star Agritech International (SAI) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Iqbal Lambat, “Tesisimizde amacımız yenilikçi son teknolojiyi kullanıp iş ortaklarımıza en yüksek kalite ve standartta tütün işleme hizmetini verebilmektir.’’ dedi.

SAI CCO’su Mustafa Tütüncü ise, “Tütün işleme fabrikamız, iş ortaklarımıza üstün kalitede tütün işleme hizmetleri sunacak Star Agritech International’ın önemli bir yatırımıdır. Bu yeni projeye imza atmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca, bölgeye yeni iş fırsatları yaratarak yerel halkın ekonomik kalkınmasını destekleyeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Ordu Şehir Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Sürüyor

2020 yılında inşaat çalışmaları başlayan Ordu Şehir Hastanesi projesinde çalışmalar devam ediyor. 

İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Tüzün, Şantiye Şefi Dündar Kadanalı ve proje ekibiyle birlikte inşaat çalışmalarını inceleyen Ordu Valisi Tuncay Sonel, yetkililerden detaylı bilgi aldı. Toplam 900 yataktan oluşacak hastane projesi ile Ordu’nun güzel bir sağlık tesisine kavuşacağını belirten Sonel, şu açıklamaları yaptı:

“Yüklenici firmamız hız kesmeden çalışıyor. İnşallah bu yıl içerisinde inşaatlarımızın bir kısmı da olsa hizmete girer ve yöre insanımıza sağlık alanında güzel bir hastanemize kavuşmuş oluruz. Allah emeği geçenlerden razı olsun. Rabb’im kazasız, belasız bir şekilde bu inşaatın bitirilerek yöremize, milletimize, ülkemize hayırlı hizmetler verecek şekilde kullanılmasını hepimize nasip eylesin”

Projenin detaylarıyla ilgili konuşan Şantiye Şefi Dündar Kadanalı ise şunları söyledi:

“Şehir Hastanesi inşaatımızın betonarme imalatımızı hız kesmeden devam ettirdik. Şimdi tepe ve duvar imalatlarımız, çerçeve imalatlarımız devam ediyor. Binamızda 1020 adet izolatör tasarlanmıştı. Depremde çok şükür herhangi bir etkilenme yaşanmadı. Adıyaman ve Kahramanmaraş’taki gibi bir deprem olsa dahi bu binada ameliyatlar sorunsuz şekilde devam edecek. Sağlık Bakanlığımızın yaptığı hastane binaları artık bu şekilde yapılıyor. Yapıp bir an evvel teslim etme gayretindeyiz”

Ordu Şehir Hastanesi projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı Açılış İçin Gün Sayıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı projesinde inşaat çalışmalarının tamamlandığını ve birkaç gün içerisinde açılış yapılacağını açıkladı. 

Yeni metro hattının açılışı için heyecanla beklediklerini söyleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı Çam ve Sakura Şehir Hastanesi İstasyonu’nda konuşma yapmak üzere yer aldı.  

Açılışın en kısa sürede yapılacağına dikkat çeken Karaismailoğlu, “Başakşehir-Kayaşehir yeni metro hattının açılışına sadece günler kaldı. Başakşehir-Kayaşehir metro hattında 4 istasyon yer alıyor. Tek yönde yaklaşık olarak saatte 70 bin yolcuyu barındıracak kapasitesi bulunuyor. Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminden devralmamızın ardından yüzde 5 ilerleme seviyesinde bulunan Başakşehir-Kayaşehir metro hattı çok kısa sürede ilerledi ve istenen hale kavuştu. Test sürüşleri tamamlandı ve insanların kullanımına açık hale gelmesi için hazırlandı.” dedi. 

‘’İstanbulluların Hayatını Kolaylaştırmak İçin Çalışıyoruz’’

Konuşmasında, yeni metro hattının detaylarından bahseden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, şu açıklamaları yaptı:

“Biz toplamda 10 bin 250 metro tüneli inşaatını tamamladık. 4 istasyonun her kapalı alanın her metrekaresini inşa ettik. Yani bu da toplamda 32 bin 661 metrekare ediyor. İstanbullu vatandaşlarımıza yeni bir ulaşım hizmeti sunmanın verdiği mutluluğu ve gururu yaşıyoruz. Güngören, Bağcılar, Bahçelievler ve Başakşehir ilçelerimizde İstanbul Havalimanı’na doğru ulaşım sağlanması planlanıyor. İstanbulluların hayatını kolaylaştırmak için çalışıyoruz ve çabalıyoruz. Yeni metro hattımızın açılışında görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.”

İstanbul’daki tüm ulaştırma projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Giresun’da 369 Afet Konutu Teslim Edildi

2020 yılında yaşanan sel felaketiyle sarsılan Giresun’da, afetin ardından inşa edilen 369 adet konut, sahiplerine teslim edildi. 

22 Ağustos 2020 yılında Giresun’da yaşanan sel felaketiyle Dereli, Tirebolu ve Doğankent ilçeleri dahil olmak üzere toplam 635 bağımsız birim yıkıldı. Felaketin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bölgede afet konutları inşa edilmesi kararı alındı. 

Yapılan tahliye, yıkım, kira ve taşınma işlemleri, kamulaştırma ve yapım faaliyetlerinin ardından; Dereli ve Kuşluhan Mahalleri’nde 71 konut ve 82 ticari ünite, Dereli ilçesi Sütlüce Mahallesi’nde 142 konut, Doğankent ilçesi merkez mahallesi rezerv yapı alanında 156 konut ve 40 ticari bağımsız birim, Giresun Merkez, Dereli, Doğankent, Tirebolu ilçeleri ve köylerinde 24 köy evi olmak üzere toplam 369 konut, 122 adet ticari ünite ve 24 köy evinin inşaatı tamamlanarak sahiplerine teslim edildi. 

Giresun’daki tüm inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Emlak Konut GYO’nun Beşiktaş Projesine 13 Firmadan Teklif

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) Beşiktaş, Akat projesinin ilk ihalesi gerçekleştirildi. Projeye 13 firmadan teklif geldi.

Firma tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan yazılı açıklamada, EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. #EKGYO İstanbul Beşiktaş Akat İhalesi 1. Oturum Sonucu ile alakalı bilgiler aktarıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul Beşiktaş Akat Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesinin 1. oturumu 04.04.2023 tarihinde saat 11:00 da yapılmıştır.

EMLAK KONUT GYO A.Ş. İstanbul Beşiktaş Akat Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşine Katılım Gösteren Şirketler;

1. UNTD İNŞAAT A.Ş.

2. DAP GAYRİMENKUL GELİŞTİRME A.Ş.

3. EK-PET İNŞ. SAN. TAAH. VE TİC. LTD. ŞTİ. & ESEA SAĞ. VE YAT. A.Ş. & HOLOĞLU İNŞ. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. İŞ ORTAKLIĞI

4. YİĞİT ENERJİ İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş.

5. FUZUL GYO A.Ş.

6. ÖZALTIN İNŞ. TİC. VE SAN. A.Ş. & MAKYOL İNŞ. SAN. TURZ. VE TİC. A.Ş. İŞ ORTAKLIĞI

7. TEKFEM YAPI TİC. A.Ş.

8. EŞBAH YAPI YAT. A.Ş.

9. GELİŞİM YAPI SAN. VE TİC. A.Ş.

10. TÜRKERLER İNŞ. TUR. MAD. ENR. ÜRETİM TİC. VE SAN. A.Ş.

11. MESA MESKEN İNŞ. A.Ş. & A S L İNŞ. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İŞ ORTAKLIĞI

12. NİVAK YAPI A.Ş.

13. ASLAN YAPI VE TİC. A.Ş. & CABA İNŞ. ENERJİ TURZ. SAN. VE TİC. A.Ş. İŞ ORTAKLIĞI’’

Emlak Konut GYO’nun tüm projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Gümrükçü: ‘’Çiğli Metrosuyla Alakalı Bir Çalışmamız Var’’

İzmir, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, ilçeden başlayarak Otogar’a kadar geçen bir metro projesi için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile görüşmeleri sürdürdüğünü açıkladı. 

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Radyo Trafik İzmir canlı yayınında ilk kez Çiğli’ye metro müjdesi verdi. Harmandalı’ndan başlayıp Şehir Hastanesi’nden geçerek İzmir Otogarı’na kadar uzanacak bir metro hattı isteklerinin olduğunu belirten Gümrükçü, bu taleplerinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından da sıcak karşılandığını bildirdi.

Çiğli’nin ulaşım sorununun çok fazla olmadığına vurgu yapan Başkan Gümrükçü, yamaç mahallelerin ulaşımını rahatlatmak anlamında önemli bir projelerinin olduğunu açıkladı. Konu hakkında ilk kez Radyo Trafik İzmir’e konuşan Çiğli Belediye Başkanı, “Harmandalı’ndan başlayarak EVKA-5, Egekent, Yakakent, EVKA 2, EVKA 6, Karşıyaka yamaçları, Bayraklı Şehir Hastanesi ve Ege Üniversitesi’nden geçerek İzmir Otogarı’na kadar uzayacak bir metro projesi çok iyi olur. Biz bunu talep ediyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile bu konuda bir görüşmemiz de oldu. Konuya sıcak bakılıyor. İzmir gündemine getireceğimiz önerimiz umarız hayata geçer ve bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın da ulaşımını daha da kolaylaştırırız.” ifadelerini kullandı.

“Deniz ve Hava Ulaşımı İçin Görüşmeler Sürüyor’’ 

Utku Gümrükçü ayrıca Çiğli’nin 24 kilometre sahili olmasına rağmen deniz ulaşımının olmadığına da vurgu yaparak, “Bir feribot iskelesi önerisinde bulunduk. Bostanlı’ya alternatif olarak körfez geçişini rahatlatacak proje için çalışıyoruz. Hava ulaşımı için Çiğli Havalimanı’nın sivil ulaşıma açılması için talebimizi ilettik.” şeklinde konuştu.

“Alternatif Yollara İhtiyacımız Var’’

İzmir’de trafiğe kayıtlı araç sayısı gün geçtikçe artarken, nüfusun yanında günlük trafikte de artış olduğunu söyleyen Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, şu ifadelere yer verdi:

“Çiğli nüfusu şu anda 220 bine ulaştı. Trafiğin rahatlatılması için yeni yollar ve alternatif çözümler üretilmesi gerekiyor. Yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında bazı anlaşmazlıklar olabiliyor. Vatandaşlar da merkezi yönetimden taleplerde bulunmalı. Hizmetin önceliğini talepler şekillendirir. Yeni yollar talep ederseniz onlar yapılır. Mavişehir-Ataşehir bağlantısının girişi tek bir yoldan yapılıyor. Birkaç alternatif yapılmasında fayda var. Bunu da biz yapacağız. 

Anadolu Caddesi’nden Caher Dudayev Bulvarı’na bağlanacak bir yol açılacak. İZBAN hattı üzerine bir köprü yapılması gerekiyor. Köprünün yapılması için kamulaştırma çalışmaları devam ediyor. Kamulaştırılacak az bir yapı kaldı. AVM’lerin arkasında yer alan Karşıyaka Stadı’nın yapılmasının istendiği arsanın sahibiyle devlet anlaştı, kendi üstüne geçirdi. Biz belediye olarak görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü de arsayı istiyor. Terkler yapılınca, AVM arkasından alttan bir yol daha açarak Ataşehir’e bağlantı sağlamayı planlıyoruz. Özel hastanelerin olduğu bölgeye geçişi rahatlatmak için de dere üzerinden köprü yaparak yeni bir geçiş yolu planlıyoruz. 

Otopark sayılarını artırıyoruz, daha geniş yollar açıyoruz. Egekent giriş ve çıkışı için çevre yoluna da bağlanacak yeni bir yol açacağız. Süreç biraz uzun sürüyor, itirazlar gibi unsurlar projelerin tamamlanmasını geciktiriyor.”

Kaynak: İnşaat Deryası

Ziraat GYO, Konkur İnşaat’ta Bulunan Yüzde 50 Payını Devretti

Ziraat Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Konkur İnşaat’ta bulunan yüzde 50 payını 245,9 milyon TL’ye Kurmel Holding’e devretti. 

Ziraat GYO tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yönetim Kurulumuzun kararına istinaden;

Müşterek Yönetime Tabi Ortaklığımız Konkur İnşaat Yatırım ve Pazarlama A.Ş.’nin 32.000.000,- TL tutarındaki ödenmiş sermayesinde Şirketimizin sahip olduğu % 50 oranındaki 16.000.000 adet pay, 31.10.2019 tarihli “Hisse Devir Sözleşmesi” ve Ek Protokoller ile belirlenen “Geri Alım Hakkı” şartları doğrultusunda devir tarihi itibariyle hesaplanan 245.886.216,- TL bedel üzerinden 03.04.2023 tarihi itibarıyla Kurmel Holding A.Ş.’ye devredilmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Limak İnşaat’ın Libya’daki Projesinde Çalışmalar Başladı

Limak İnşaat’ın Libya, Bingazi’de 12 yıldır kullanılamayan büyük stadyum bakım ve onarım projesinde çalışmalar başladı. 

Bingazi’den 12 yılı aşkın süredir kullanılamayan stadyum bakım ve onarım çalışmalarının Limak İnşaat şirketi tarafından yapıldığı belirtilen açıklamada, 12 ay sürecek çalışmalarla aynı zamanda stadyumun kapasitesinin 28 binden 40 seyirciye çıkarılacağına işaret edildi.

Yeniden İmar ve İstikrar Komitesi basın ofisi üyesi Muhammed Mahmud, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Türk firması Limak İnşaat’ın alanında büyük bir şirket olduğunun altını çizen Mahmud, şunları söyledi:

“Limak İnşaat, Bingazi’deki stadyumun bakım ve onarımını 2009 yılında üstlenerek çalışmalarına başladı. Ancak Muammer Kaddafi rejimine karşı gerçekleşen devrimle birlikte başlayan savaş sebebiyle Libya’da her şey durdu. Dolayısıyla Bingazi’deki stadyum da durmuştu.”

Limak İnşaat’ın tüm projeleri ve firma bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Nurdağı Afet Konutları İnşaatı Tamamlanmak Üzere 

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde başlayan köy tipi kalıcı konutların kaba inşaatı büyük ölçüde tamamlandı. 

Çadır ve konteynerlerin yanı sıra prefabrik evlerde de depremzedelerin ağırlanmaya başlandığı ilçe merkezinde, bir yandan enkaz kaldırılırken bir yandan da kalıcı konutlar için çalışmalar yürütülüyor.

İlçe merkezinin yanı sıra kırsal bölgedeki depremzedeler için de kollar sıvandı. Bu kapsamda bir hayırsever tarafından, “Türkiye Tek Yürek” kampanyası çerçevesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile AFAD koordinesinde, ilçeye yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan kırsal Belpınar Mahallesi’nde depremzedeler için yaptırılan köy tipi tek katlı kalıcı afet evlerinin inşası devam ediyor.

10 evin tamamen yıkıldığı, diğer evlerin bazılarında hasarın oluştuğu 35 haneli köydeki proje kapsamında 14 köy evi, cami, ahırlar, sosyal donatı ve çevre düzenlemeleri planlanıyor.

Yürütülen çalışmalar kapsamında evler şekillenmeye başladı. Bazı evlerin kaba inşaatının tamamlandığı alanda, bazılarının çatı kaplamaları da yapıldı.

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde inşa edilecek afet konutları projesinin detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Deprem Bölgesine 76 Milyar TL Sigorta Ödemesi Yapılacak

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı ve Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, ‘’Özel sektör sigortalılarına toplamda 76 milyar lira hasar ödemesi olduğunu hesapladık. Bunun yaklaşık 2,5-3 milyarı da ödenmiş durumda.’’ dedi. 

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen iller için bölgede çalışmalara başladıklarını belirten Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı ve Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, depremin sarstığı illerde sigorta oranının yüzde 17-20 oranlarında olduğunu söyledi. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) sigorta oranının ise yüzde 49 olduğunu ifade eden Benli, şunları söyledi: 

“Türkiye genelinde daha yüksek oranlı olan bölgeler var. Tabii sigortalılık oranı, Türkiye gibi bir ülke için yeterli değil. Deprem sonrası toplam 66 bin hasar dosyası var. Bu dosyalarla ilgili sektörümüz çok hızlı bir şekilde önlemlerini aldı. Hasar operasyonlarını bitirip ciddi bir ödeme yaptı. İlk tespitte özel sektör sigortalılarına toplamda 76 milyar lira hasar ödemesi olduğunu hesapladık. Bunun yaklaşık 2,5-3 milyarı da ödenmiş durumda.

Hayat sigortalarıyla ilgili de yaklaşık 1 milyar lira ödememiz olacak. Sigorta Bilgi Merkezi dataları topluca indireceği için ihbara gerek kalmayacak. 44 bin kişinin datasından bahsediliyor. Bu kişilerin bilgileri sigorta şirketlerinin bilgileriyle birleştirilip ilgili lehtar ve varislere ödenmeye hazır bir şekilde bekliyor olacak. Sigorta şirketlerimiz hazır, ihbarları beklemeden ödeyecek şekilde arka tarafta işlemlerimizi yapıyoruz.”

‘’Doğal Afetin Getirdiği Zararın Yüzde 45’ini Sigorta Sektörü Karşılıyor’’

Depremin ardından sigortaya ilginin arttığını vurgulayan Benli, “Şu anda deprem öncesine göre hem doğal afet hem de konut ve kasko sigortalarında yüzde 4-5 artış var. Olağanüstü hal sonrasında hayat normale döndüğünde bu bölgede bu rakam daha da artacaktır. Bu rakamlar Türkiye geneline de yansıdı. Orada da yüzde 3-4 artış var. Tabii bu yeterli değil. Türkiye gibi bir ülkede yüzde 20-30 sigortalılık oranları düşük. Doğal afet sigortası zaten zorunlu bir sigorta, yüzde 100 olması lazım. Ancak isteğe bağlı konut sigortası, kasko, iş yeri paketleri, kar kaybı, iş durma gibi tüm sigorta oranları için de yüzde 50’nin üzerine çıkmamız lazım. Yüzde 50’nin altındaki oran, Türkiye gibi bir ülke için gerçekten sigortalılık anlamında başarısızlık. Gelişmiş ülkeler, özellikle doğal afet sigortalarında, doğal afetin getirdiği zararın yüzde 45’ini sigorta sektörü karşılıyor. Bizim ülkemizde bu yüzde 3-5’lerde. Bu devletin üzerine daha fazla yük kalması, vatandaşın böyle bir afet sonrası ekonomik hayatına geçişte çok büyük zorluklar çekmesine neden oluyor.” dedi. 

İnşaat Sektörü Temsilcilerinden Açıklama: ‘’Şantiyelerde İşçi Sorunu Var’’

İnşaat sektörü temsilcileri, 11 ilde yaşanan deprem felaketinin ardından şantiyelerde eleman sorunu yaşanacağını öngördü. Temsilciler bu sorun için 3 öneri sundu. 

Yaklaşık bir yıldır şantiyelerde çalışan işçi bulmanın zorlaştığını belirten İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, “Çalışanların yurtdışını ya da kamu işlerini seçmesi özel sektörde sorun yaratıyor. Mühendis var ama ara elaman bulamıyoruz. Taşeronlar da durumu biliyor ve fiyat artırıyor. Firmalar mecbur kaldığı noktada kabul ediyor. Belli meslek grupları da kendi aralarında örgütlenip fiyatları artırıyor. İş makineleri ve bunları kullanacak kişiler noktasında da sorun var. Şimdi yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle iş makineleri bu illere gitti. Oradaki inşaatlar artınca diğer illerde işçi problemi daha da büyüyecek. Bu soruna acil çözüm bekliyoruz. Pandemi gibi zorlu bir süreçten geçtik ve inşaatlarda istediğimiz hızı yakalayamıyoruz. Bir an önce firmalara da yetki verilip eleman yetiştirmenin önünü açmalıyız.” dedi. 

Deprem bölgesinde çalışan işçilerin şartlar nedeniyle ek ücret talep ettiğini vurgulayan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu ise, şu açıklamalarda bulundu: 

‘’Bir Yol Haritası Hazırlanmalı’’

“Ülkemizde yapılacak altyapı çalışması, deprem bölgesinde yapılacak konut sayısı belli. Özel sektörde de üretim kapasitesi öngörülebilir. Tüm bunlar bir araya getirilip işgücü ihtiyacı ve mevcut rakamlar karşılaştırılmalı. Sonrasında bir yol haritası hazırlanmalı ve önlemler alınmalı. Türkiye’de son yıllarda çok sayıda işçinin yurtdışına yöneldi. Bu işgücü nasıl geri getirilir, ülkede nasıl yeni işgücü yaratılır düşünülmeli. Ayrıca daha sonra Türkiye’ye yurtdışından işçi getirilmesi gerek mi, incelenebilir. Evet bugün işçi sorunu var ama Türk yapı sektörü dinamik ve sorunlarla baş edebilecek güce sahip. Yapılacak çalışmalarla bunu aşarız.”

Doğru koordinasyonla hem deprem bölgesi hem de diğer iller için yeterli malzeme üretimi yapılacağını belirten Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Deprem bölgesindeki sanayi şirketlerinde hem göç hem de yaşanan travma nedeniyle işçi bulma sorunu ve buna bağlı kapasite kayıpları oldu. Ama tüm Türkiye geneline bakarsak bir kapasite sorunu öngörmüyoruz.” diye konuştu. 

‘’İşçi Gideri İki Katına Çıktı’’

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu ise, “Üyelerimizden bu konu için çok sayıda şikâyet alıyoruz. Hem işçi yok hem de istenilen rakamlar beklenenin çok üzerinde. Bir ihaleye teklif verilmiş, orada hesap edilen işçi gideri iki katına çıkmış. Şimdi o firma nasıl süreci tamamlayacak? Nitelikli bir ustanın günlük yevmiyesi 1000-1200 liraya ulaştı. Üstelik deprem bölgesinde binlerce konut yapılacak. Bunların hızlıca tamamlanması için de sorunun çözümü önemli.” şeklinde konuştu.

İşçi sorunu için, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yaklaşık bir ay önce görüştüklerini belirten Tellioğlu, şu önerileri sıraladı:

1. 2023 yılı sonuna kadar inşaat sektörü çalışanlarının yurtdışına çalışmaya gitmesi durdurulmalı.

2. Bize uyumlu ülkelerden, işçi getirilmesi kolaylaştırılmalı.

3.Meslek lisesi sayısı artırılarak yeni eleman yetişmesi sağlanmalı. 

Reportage, Silvana İstanbul Projesi İle Türkiye’ye Merhaba Dedi

Suudi Arabistan, Fas, Abu Dabi, Dubai ve Mısır gibi ülkelerde hayata geçirdiği projelerle dikkat çeken Reportage Properties, Reportage Türkiye ismiyle Türkiye’de faaliyet gösterecek. Markanın ilk projesi ise ‘Silvana İstanbul’ olacak. 

Dünya genelinde müşterilerinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak için farklı ülkelerde Lilium, Perla, Rukan Loft, Montenapoleone, Verdana ve Bianca gibi devam eden 25’e yakın projeyi yöneten Reportage Properties, ülkemizdeki ilk projesi “Silvana İstanbul” ile Türkiye gayrimenkul sektörüne merhaba dedi. 

Ülkemizde Reportage Türkiye ismiyle faaliyet gösteren markanın ilk projesi Silvana İstanbul, Bahçeşehir’de yükseliyor. Reportage Türkiye, Silvana İstanbul’un ardından Tarabya’da yeni bir projeye başlamak üzere el sıkışırken Esenyurt, Kartal ve Riva’da da arazi görüşmelerini sürdürüyor. 

İtalyan mimarisine uygun bir konseptle Bahçeşehir’de 48 bin metrekare alan üzerine inşa edilen Silvana İstanbul’da 232 adet 4+1 formatta bahçeli sıra villalar yer alıyor. İstanbul’un en hareketli ve dinamik semtlerinden birinde sakinlerine güvenilir ve sürdürülebilir bir yaşam deneyimini daire fiyatına lüks villa sahibi olma fırsatıyla sunan projede barbekü alanı, çocuk oyun alanı, dinlenme alanları, park, bahçe, peyzaj alanları, basketbol sahası ve satranç alanları gibi ayrıcalıklar bulunuyor.

Silvana İstanbul, İstanbul’un en büyük halka açık botanik bahçesi olan Millet Bahçesi’ne, alışveriş merkezleri, restoranlar ve kültürel simge yapılar gibi şehrin en gözde cazibe merkezlerinin çoğuna yakın olarak konumlanıyor. Projenin yer aldığı bölgede Taksim, Beşiktaş ve Mecidiyeköy’e bağlayan metro hattının yanı sıra toplu ve özel ulaşım hatları, İstanbul Havalimanı, Marmaray ve birbirine bağlı tramvay hatları gibi geniş bir ulaşım ağı bulunuyor.

Avrupa Şehircilik Ödülü’ne sahip Bahçeşehir, yüksek prim potansiyelinin yanı sıra seçkin bir nüfusa sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Modernliği, jeolojik altyapısının uygun olmasıyla Bahçeşehir, hem yerli hem yabancı yatırımcılar için en cazip bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. 

Kaynak: İnşaat Deryası

Akacan Holding’ten Dev Proje

İnşaat sektörünün önde gelen isimlerinden Akacan Holding, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (K.K.T.C) yapılacak en büyük yatırımı hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Önümüzdeki dönemde Kıbrıs’ta 650 Milyon dolar değerinde yatırım yapmaya hazırlandıklarını belirten Akacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, ‘’Kuzey Kıbrıs’ın en büyük inşaat projesi olacak olan Toplu Konut projesine adım atma aşamasındayız.’’ dedi. 

Sektörde her geçen gün daha iyisini yapmaya çalıştıklarını ifade eden Akacan, ‘’İnşaat sektörü bizim en iyi bildiğimiz iş, tecrübe kazandığımız, yeniliklere imza attığımız, ilkleri gerçekleştirdiğimiz ve her geçen gün daha ileriye gitmek istediğimiz yani hedeflerimizin yüksek olduğu bir sektör. Kuzey Kıbrıs’ta gözümüzü yukarıya yükselttik, Birçok güzel projelere imza attık ve bu projeleri daha ileriye taşıyacağız. Akacan Holding olarak inşaat sektöründe öncü olmaya devam edeceğiz.’’ şeklinde konuştu. 

Detayları henüz belirlenmeyen projenin, 2 bin 700 konuttan oluşacağı biliniyor. Projenin içerisinde AVM, otel, eğitim alanları, SPA, hobi alanları ve eğlence merkezleri bulunacak. 

Akacan Holding’in tüm projelerine ve firma bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Deprem Bölgesi Cazibe Merkezi Kapsamına Alındı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen tüm iller Cazibe Merkezi Pogramı kapsamına alındı. Buna göre, deprem bölgesinde yapılan yatırımlar en üst teşviklerden yararlanabilecek. 

Cazibe Merkezleri Programı Kapsamında Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen Adıyaman, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Sivas’ın hasar gören ilçelerinde gerçekleştirilecek asgari 1 milyon 500 bin liralık yatırımlar, 6. Bölge teşviklerinden faydalanabilecek. Böylelikle bu iller Cazibe Merkezleri Programı kapsamına alınmış oldu.

Bu illerde yapılacak yatırımlar, için faiz veya kâr payı desteği, sabit yatırım tutarının yüzde 10’unu aşmamak kaydıyla 30 milyon lirayı geçemeyecek. Kararın yürürlüğe girdiği tarihten önce kullanılan, faiz veya kâr payı desteğinden yararlanan krediler ve finansal kiralama borçlanmaları için, belirtilen sınırlar aşılmamak kaydıyla, uygulanan faiz veya kar payı desteği puanında değişiklik yapılmadan destek süresi sonuna kadar uygulama yapılacak.

Desteklerden, deprem nedeniyle hasar gören yatırımların yerine konulması amacıyla yapılacak yatırımlar, yatırım süresi devam eden ve tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlar da dahil olmak üzere yeni yatırımlar yararlanabilecek.

Kaynak: Dünya Gazetesi 

Gayrimenkul Satışları Mart Ayında Yüzde 83 Arttı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan bilgilere göre, mart ayında gayrimenkul satışları yüzde 83 oranında arttı. 

Paylaşılan veriler ışığında Türkiye’de mart ayında toplam 277 bin 946 adet gayrimenkul satışı yapıldı. Bu satış işlemlerinin sonucunda ise 5 milyar 277 bin 948 lira tapu harcı geliri elde edildi. Mart ayında yapılan satışlar, şubat ayında yapılan 151 bin 416 adet gayrimenkul satışına göre yüzde 83 artış gösterdi. 

Yapılan satışların ardından işlemlerin 100 bin 867 adedini konut, 51 bin 646 adedi arsa, 93 bin 187 adedini tarla, 10 bin 542’sini iş yeri satışları oluşturdu. Kalan işlemleri ise diğer taşınmazlar oluşturdu. 

En Çok Satış İstanbul’da 

Mart ayında yapılan konut satışlarında 32 bin 149 adet ile İstanbul birinci sırayı aldı. İstanbul’u, 20 bin 876 ile Ankara, 15 bin 18 ile İzmir, 11 bin 596 ile Antalya, 11 bin 37 ile Bursa, 10 bin 60 ile Konya, 8 bin 479 ile Tekirdağ, 8 bin 347 ile Kocaeli, 7 bin 550 ile Mersin ve 7 bin 368 ile Balıkesir takip etti.

Bostik Türkiye, Sektör Profesyonelleri İle Yapı Fuarı’nda Buluşacak

Bostik Türkiye, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek Yapı Fuarı’nda 7. salonda, 7281 numaralı standında katılımcıları ağırlayacak. 

26-29 Nisan 2023 tarihleri arasında yapılacak olan Yapı Fuarı – TurkeyBuild İstanbul’a, bu yıl da katılacak olmaktan mutlu olduklarını söyleyen SEMEA Pazarlama Direktörü Bilgehan Türkkan, ”Tüm sektör profesyonellerini standımıza bekliyoruz.” dedi. 

Fuarda ziyaretçileri, canlı ürün uygulamaları yapacak olan Bostik Türkiye ekibi ile tanışmaya ve yenilikçi ürünleri keşfetmeye davet eden Türkkan, “Uzmanlarımız, uygulamalar esnasında ihtiyaçlarınızı anlamak için sizinle birlikte çalışacak ve taleplerinizi karşılayacak Bostik ürününü denemenize yardımcı olacak.” dedi.

Bostik Türkiye, yeni ürün grubu Çekobond ile dekoratif zemin kaplama üreticisi olan Ideal Work ürünlerini de ilk kez fuarda sergileyecek. 

Türkiye Ticari Gayrimenkul Pazarı Verileri Açıklandı

JLL Türkiye, Türkiye Ticari Gayrimenkul Pazarı verilerini açıkladı. Raporda gayrimenkul yatırım pazarının yanı sıra perakende, ofis, lojistik ve otel pazarlarına ilişkin değerlendirmeler ve 2023 yılı beklentilerine dair ilgi çekici bilgiler yer alıyor. 

Ticari gayrimenkul alanında profesyonel hizmetler veren ve yatırım yönetimi danışmanlığı sunan JLL Türkiye’nin raporuna göre talepleri yükselen perakende pazarı büyümeye devam ediyor. 2022’de yüksek enflasyona karşın tüketicilerin harcama iştahı güçlü kaldı. Alışveriş merkezi ciroları geçtiğimiz yılın ikinci yarısında reel bazda yüzde 26 arttı. Perakende pazarı ise yüksek enflasyon ve tüketici güvenindeki dalgalanmalara rağmen 2022’de tüketicilerin yoğun talebinden yararlandı. Pazarın, 2021’de pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla hızlanan büyümeye ilişkin faaliyetleri, birçok perakendecinin gelir artışı bildirmesiyle hız kazandı. Yurt içi ziyaretçi hareketliliğindeki yükselişin bir yansıması olarak da büyük şehirlerdeki turistlerin çoğalması perakendecilerin bu performansını destekledi. Hem ana caddelerde hem de alışveriş merkezlerindeki doluluk oranları en yüksek seviyelere ulaşırken, pandemi sonrası kira artışları da yaşandı.

“Ofis Kiraları Artıyor”

JLL Türkiye Eş CEO’su Tarkan Ander, istatistiklerinden hareketle konuya dair şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye’de konut sektörü ekonomik zorluklar karşısında dayanıklılığını kanıtlarken, Türk lirasının görece istikrarlı seyri döviz bazında getirileri yükselterek ticari gayrimenkul yatırımlarına olan ilgiyi artırdı. Ofisler için kaliteli mekanlara taleplerin artması, kiraları yukarı taşırken; lojistik depolarında arz ve talep dinamikleri kira gelirleri ve yatırımcı ilgisi açısından sağlam görünümü desteklenmeye devam ediyor. Ticari gayrimenkullerde alıcı ve satıcı arasındaki fiyat farkı birincil varlıklarda işlemleri sınırlandırmasını ise 2022’de de sürdürüyor. Öte yandan alım fırsatı ve katma değer imkanı sunan varlıklarda sermayenin güvenli limanlara yönelmesi, bankalar tarafından satış baskısı altındaki alışveriş ve oteller için önümüzdeki dönemlerde yatırım işlemlerinde hareketlilik beklentisini koruyor.”

Kiralama İşlemlerinde En Büyük Payı 3PL Şirketleri Aldı

Raporda Türkiye 2022’de sahip olduğu stratejik konumundan dolayı artan reshoring uygulamalarının, yüksek potansiyeliyle öne çıkan ana pazarlardan biri olduğu görülüyor. Pazarda arz-talep dengesizliği devam ederken, yeniden yapılanma faaliyetleri ivme kazanmaya başlıyor. Arz eksikliği nedeniyle karşılanamayan talep, işlemler üzerinde baskı oluşturmaya geçtiğimiz yıl devam ederken, kiralama işlemlerinde en yüksek payı ise yüzde 60’la 3PL şirketlerinin aldığı kaydediliyor. Maliyet bazlı riskler karşısında Avrupa’ya daha yakın tesisler ve tedarikçiler eklenmesiyle hızlanan yeniden yapılanma faaliyetleri açısından Türkiye yüksek potansiyeli ile öne çıkıyor.

A Sınıfı Ofisler Yükselişte

Pandemi döneminde hibrit ve uzaktan çalışma modelinin 2022’de de devam ettiğine değinen JLL Türkiye Eş CEO’su Tarkan Ander’in ofis sektörüyle ilgili değerlenmesinde belirttiği gibi 2022’nin ikinci yarısında hibrit çalışma modeli doğrultusunda evden çalışmanın ağırlığı azaltılarak ofise dönüşlerin hızlandığını gözlemleniyor. Hazır ofislerin kiralama sözleşmelerinde daha esnek olunarak düşük yatırım maliyetleri gerektirmesi nedeniyle kullanıcılar tarafından yüksek talep görmeye devam ettiği kaydediliyor. Ofislerdeki boşluk oranlarındaki düşüş ise kira artışlarını hızlandırıyor. Bunun yanı sıra kullanıcıların kaliteli ofis alanlarına olan yoğun talebi sürerken, MİA bölgesinden boşluk oranları 2014’ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 12,4 oranına kadar gerilediği belirtiliyor. Dolayısıyla şirketler ofis alanlarını genişletmek yerine, kullandıkları alanın özelliklerine yoğunlaşıyor. A sınıfı ofisler, kaliteli ofislere olan yönelim ile artan talebe paralel olarak benzerlerine göre üstün performans gösteriyor. 

Türkiye, Avrupa’nın En Popüler Destinasyonlarından Biri Haline Geliyor

Rapordan hareketle pandemi döneminde otel varlıklarında yapılan iyileştirmelerin yanında operatörlerin genişleme planları ve marka girişlerini duyurmasıyla otel açılışları ivme kazandığı gözleniyor. Bu durum ise İstanbul’un eşsiz tarihi ve kültürel birikiminin yanında Antalya, Bodrum ve Dalaman sahillerinin popülaritesini artırıyor. Performans göstergelerinin pandemi öncesi seviyeleri yakalaması, hatta bazılarının 2019 seviyelerini geçmesiyle turizm pazarında önemli bir toparlanma yaşanıyor. Tatil ve resort bölgelerinin yanı sıra kentsel pazarlarda ziyaretçiler yoğunlaşıyor. Bu kişilerin yüzde 67’si Türkiye’yi seyahat ve eğlence amacıyla tercih ederken, sağlık ve alışveriş amacıyla tercih edenlerin sayısının da 2019’a göre sırasıyla yüzde 80 ve yüzde 39 oranında yükseldiği görülüyor.

Türkiye’yi 2022’de Toplamda 51,4 Milyon Turist Ziyaret Etti

Ayrıca rapordan şu bilgilere ulaşıldı: Türkiye’yi 2022’de toplamda 51,4 milyon turist ziyaret etti. Yabancı ziyaretçilerin oranı yüzde 86,3 olurken, yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerin oranı ise yüzde 13,7 olarak kaydedildi. Geçen yıla oranla yüzde 75 artış gösteren toplam ziyaretçi sayısı, pandemi öncesi dönemin sadece yüzde 1 altında kalırken, Türkiye’de otel pazarı 2022’de güçlü bir performans sergiledi. Ülke genelinde doluluk oranları yıllık bazda yüzde 28,3 oranında artarak Avrupa ortalaması olan yüzde 64,6 seviyesinin üstüne çıktı. Bu durumda Türkiye’deki turizm pazarı acenteleri, erken rezervasyon seviyelerindeki olumlu durumla yabancı ziyaretçi sayısı ve turizm gelirleri açısından tarihi rekor bir yıla hazırlanıyor. 

Avrupa’da Konut Fiyatları Düştü

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan verilere göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde konut fiyatları 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,5 düştü. 

Eurostat tarafından paylaşılan bilgilere göre, AB’de konut fiyatları 2022 yılının son çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,5 geriledi. Böylece, AB ülkelerinde 2015 yılından beri konut fiyatlarında çeyrek bazda ilk defa düşüş yaşandı. AB’de konut fiyatları 2021’in aynı dönemine göre ise yüzde 3,6 yükseliş kaydetti.

Aynı dönemde konut fiyatları Euro Bölgesi’nde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,7 gerilerken, yıllık bazda ise yüzde 2,9 arttı.

AB üyesi ülkeler arasında, 2022’nin dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla konut fiyatlarında en fazla düşüş yüzde 6,5 ile Danimarka’da olurken sırasıyla yüzde 5 ile Almanya, yüzde 4 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yüzde 3,6 ile İsveç, yüzde 3,4 ile Finlandiya, yüzde 2,6 ile Hollanda, yüzde 2,2 ile Çekya, yüzde 2 ile Macaristan, yüzde 1,4 ile Lüksemburg, yüzde 0,8 ile İspanya ve Slovakya, yüzde 0,6 ile Avusturya, yüzde 0,5 ile Fransa, yüzde 0,4 ile Belçika, yüzde 0,2 ile de Letonya’da düşüş gerçekleşti.

İtalya’da ise konut fiyatları sabit kaldı. En fazla artış ise yüzde 4,7 ile Hırvatistan’da ve yüzde 2,5 ile Romanya’da belirlendi.

İTO, TOBB’un Konut Seferberliği Kampanyasına Destek Verdi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ‘’TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açıkladığı İş Dünyası Kalıcı Konut Kampanyası’na tam destek veriyoruz” dedi.

İTO‘dan yapılan açıklamaya göre, Avdagiç, twitter hesabından yaptığı duyuruda, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilde vatandaşların gelecek kışa, sıcak bir yuvada olmaları için birlikte çalışacaklarını kaydetti.

Avdagiç, mesajını “İstanbul iş dünyamızın tüm mensuplarını #ElverinEvyapalım kampanyasına katılmaya çağırıyorum.” diye tamamladı.

Samsun’da Kimsesizler Evi İnşaatı Sürüyor

Samsun’da İlkadım Belediyesi tarafından ilçede hayata geçirilen Refakatçi ve Kimsesizler Evi inşaatı hızla devam ediyor.

İlkadım’da inşaat çalışmaları devam eden Refakatçi ve Kimsesizler Evi projesi hakkında konuşan İlçe Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Proje inşaatlarımız hızla devam ediyor. İnşallah en kısa sürede bu tesislerimiz faaliyete geçireceğiz”

Projelerin insan odaklı olmasına özen gösterdiklerini belirten İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, şunları söyledi:

”Şehir uygarlığını yükseltmeye yönelik bir belediyecilik yapıyoruz. İnsana dönük, insan odaklı projeleri hayata geçirme gayretinde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sosyal sorumluluk projelerimizin amacı bir tane bina yapıp ‘Ne bina yaptım’ deyip seyretme modeli değil. Bir sosyal kalkınma, sosyal yükselme modeli. Şehrin ihtiyacı olan bütün binaları yapma, ihtiyaç olan hizmetleri verme, bütün insanların yardımına koşma üzerinde kurulu hayatı daha kolay kılan belediyecilik anlayışını ilçemizde hakim kılma gayretinde olacağız”

Samsun’daki tüm inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Mersin İstiklal Caddesi’nde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, İstiklal Caddesi’nde yenileme amacıyla yapılan inşaat çalışmalarını inceledi. 

İlk etabı tamamlanarak araç ve yaya trafiğine açılan İstiklal Caddesi ile 2. etabında devam eden çalışmalar hakkında teknik ekipten bilgi alan Başkan Seçer, incelemelerinin ardından bir derneğin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya katılarak, çarşı esnafı ile bir araya geldi. Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından İstiklal Caddesi üzerinde esnafın da yaptığı değerlendirmelerle hayata geçirdikleri projeler çerçevesindeki çalışmaların sonucunu irdelemek, oluşan ve oluşabilecek sorunları görüşmek, önerileri almak ve esnafın bu konudaki telkinlerini dinlemek için bir araya geldiklerini kaydetti.

Projenin ilk etabının tamamlandığını açıklayan Seçer, “Hiçbir şekilde, hiçbir noktada yasak savmak için iş yapılmadığını bilmenizi istiyorum. Özellikle sizin görmediğiniz altyapı, yağmur suyundan elektrik hatlarına ve kanalizasyona kadar olması gerektiği gibi bir altyapınız oldu. Bugüne kadar hiç yapılmamış işler yapıldı. Üstyapıda da bir proje çalışması oldu. En iyisini yapmaya çalıştık.” dedi. 

Yapılan çalışmaların detaylarından bahseden Belediye Başkanı Vahap Seçer, şunları söyledi: 

Aynı ekip Çamlıbel’deki düzenlemeleri yapacak. Biz takriben haziran ayı başında taş binayı boşaltıp orada restorasyona başlıyoruz. Çamlıbel’deki yeni binamıza geçeceğiz. Bizim oraya geçmemiz caddenin, sokağın canlanmasına katkı yapacak. Nasıl ki Silifke Caddesi’ne MESKİ’yi taşıdık, sanıyorum iyi oldu oraya gelmesi, insan trafiği arttı. Bunlar merkez için çok büyük birikimler olacak. Bunlar olacak ki, merkeze insan girsin. İstiklal Caddesi’ne dokunmak, Çamlıbel’i yapmak, MESKİ’nin buraya ve bizim Çamlıbel’e taşınmamız, metro inşaatı, Mersin merkezin canlanmasına bir katkı demektir”

Ekipler tarafından yapılan proje bilgilendirmesinde ise şu ifadelere yer verildi:

‘’Mersin kent tarihi için önemli bir aks olan İstiklal Caddesi’ni eski canlılığına kavuşturmak, tescilli kültür varlıklarını ön plana çıkarmak, engelli ulaşımını kolaylaştırmak ve yaya güvenliğini artırmak, yoğun saatlerde trafik sıkışıklığını azaltmak, yaya hareketini artırarak bölge esnafına katkı sağlamak amacıyla yapılan çalışmalarda, Tren Garı ile Özgür Çocuk Parkı kavşağı arası yaklaşık 1.2 kilometrelik mesafedeki Cadde Ulaşım Ana Planı doğrultusunda Doğu-Batı yönlü tek yön olarak projelendirildi. 

Proje çerçevesinde kent bütünündeki bisiklet yolu ile bağlantı sağlanarak bisiklet yolu ağı genişletilirken, modern sokak mobilyaları ile donatılıp yaya hareketinin daha konforlu sağlanması için geniş kaldırımlar tasarlandı. Yağmur suyu drenaj hattının yenilendiği çalışmalar çerçevesinde, mevcut ağaçlar korunarak yeni ağaçlar ve çim alan ile yeşil bir aks oluşturuldu. Projede ayrıca meydanda bulunan ağaçların altına insanların dinlenebileceği bank tasarımları yapıldı. 70 araçlık otoparkın da yer alacağı çalışmalar çerçevesinde, gün içerisinde İstiklal Caddesi’ndeki trafik yoğunluğunu kontrol altında tutabilmek adına Güney ve Kuzey sokak girişlerine hidrolik bariyerler yapıldı. Projenin 3. etap çalışmaları ise Özgür Çocuk Parkı ilerisinde gerçekleştirilecek.”

Mersin’deki inşaat projeleri ve detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Cedidiye Kent Meydanı Projesinde Sona Doğru

Düzce Belediyesi tarafından hayata geçirilen Cedidiye Kent Meydanı projesinde son aşamalara gelindi. 

Düzce’de yapılan Cami-Meydan-Çarşı konsepti ile başladığı andan itibaren yapı denetim kontrolü altında deprem yönetmeliklerine göre bin 106 metrekarelik alanda inşaat çalışmaları süren ‘Cedidiye Kent Meydanı Projesi’nin inşaatında artık son aşamaya gelindi.

İnşaatın iç sıvaları ve tesisatları tamamlanırken, çatı yapımıda büyük ölçüde tamamlandı. Tarihi Cedidiye Camii ile dış kaplaması uyumlu olacak olan projenin dış cephe işlemleri ise aralıksız devam ediyor.

Proje hakkında değerlendirmede bulunan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, şu açıklamaları yaptı:

“Ülke olarak yaşadığımız sıkıntılı günlere karşın, ekiplerimizin yoğun çabası ve özverili gayretleriyle birlikte Cami-Meydan-Çarşı konseptimizi içinde barındıran Cedidiye Kent Meydanı Projemizde artık sona geldik. İnşaatın başladığı ilk andan itibaren yapı denetimi kontrolünde hareket ederek işi sıkı tuttuk. Deprem yönetmeliklerini harfiyen yerine getirdik. Kalan çalışmaları da en kısa zaman diliminde sona erdirip projemizi Düzce’ye kazandıracağız. Cedidiye, Cami- Meydan- Çarşı konsepti ile hak ettiği değerin karşılığını bulmuş olacak”

Düzce ilindeki tüm inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Evgör Mobilya’dan Düğün Sezonuna Özel ‘Tek Taşla İki Fırsat’

Evgör Mobilya, yeni bir yaşam kurmayı hayal eden çiftler için düğün sezonuna özel “Tek taşla iki fırsat” kampanyası başlattı.  

Firma, Nisan ayında başlayıp yaz boyunca devam edecek kampanya kapsamında, avantajlı fiyatlarla satışa sunulan seçili düğün paketlerinden herhangi birini alan çiftlere, tek taş pırlanta yüzük hediye ediyor. Fırsattan yararlanmak isteyenler, Evgör Mobilya mağazasını ya da Evgor.com.tr adresini ziyaret ederek alışverişlerini yapabilirler. Ülke geneline ücretsiz teslimat ve montaj hizmeti veren firma, taksit seçeneklerinin yanı sıra peşin ödemelerde ise yüzde 20’ye varan indirim sunuyor. 

Mobilyada yeniliklerin öncüsü Evgör, uygulamaya koyduğu “Düğün Sezonu Kampanyası” ile oturma grubu, yemek ve yatak odası takımlarından oluşan seçili düğün paketlerinden herhangi birini satın alan tüm çiftlere tek taş pırlanta yüzük hediye ediyor. Tek taşla iki fırsat sunan kampanyadan yararlanmak isteyenler, beğendikleri mobilyaları Evgor.com.tr adresinden sipariş verebilirler. 

Stoneline Yayınları ‘Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi’ni Yayımladı

Türkiye’nin doğal taşa odaklanmış ilk yayınevi olan Stoneline Yayınları’nın ikinci kitabı “Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi” yayımlandı. 

Türkiye doğal taş sektörünün lider markası Stoneline Yapı Ürünleri; eğitim, kültür ve sanata verdiği desteği, yayıncılık alanındaki girişimiyle sürdürmeye devam ediyor. Yayınevinin ikinci kitabı olan “Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi” doğal taşın yapıda kullanımına yönelik doğru taşın seçim kararıyla başlayan sürece ilişkin temel bilgiye ihtiyaç duyan mimarlar, içmimarlar, mühendisler, doğal taş uygulayıcıları, akademisyenler ve öğrenciler için bir başvuru kaynağı niteliğinde. “Hangi doğal taş nerede kullanılmalı?” sorusuna doğru cevabı vermeyi hedefleyen kitap, konusunda deneyimli mimar, akademisyen ve sektör uzmanlarınca kaleme alındı.

Doğal taşlar; yapılarda başlıca strüktür, döşeme ve kaplama elemanı olarak antik dönemden günümüze dek yaygın şekilde tercih edilen ve kullanılan en önemli yapı malzemesidir. Doğal taşlar sahip olduğu zengin tür, renk ve desen çeşitliliğinin yanında dayanıklılığı ve uzun servis ömürleri sayesinde yapıların mimari ve estetik kimliğine önemli değerler katmaktadır. “Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi” tarihten gelen referanslarla bir yapı malzemesi olarak doğal taşın mimarideki kullanımına yönelik ihtiyaç duyulabilecek temel bilgileri aktarmayı amaçlıyor.

“Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi”nde doğal taşın bloktan kaplamaya değin oluşum, üretim ve işlenme süreci; mimarlık tarihinde iz bırakmış önemli yapılar ve doğal taşın mimarlık tarihindeki yeri ve önemi; mimaride doğal taş seçim kriterleri; konuttan kamusal alana iç ve dış mekânda kullanım alanları; tasarım yöntem ve yapım ilkeleri; bozulma, temizlik ve koruma ilkeleri; sürdürülebilirlik açısından değerlendirilme yöntemleri ve ülkemizin doğal taş kaynaklarına ilişkin sayısal veriler ve daha fazlası uzmanlarınca kaleme alınmış metinler eşliğinde sunuluyor. “Doğal Taş Türleri” bölümünde ise yaygın olarak kullanılan farklı tür ve kökendeki doğal taşların örnekleri teknik özellikleriyle birlikte yer alıyor. Kitabın sonunda ise doğal taşlar ile ilgili teknik terimlerin açıklamalarını içeren kapsamlı bir sözlük yer alıyor. 

Dr. O. Serkan Angı’nın editörlüğünü, Gülçin İpek’in yayın yönetmenliğini, Cem Günübek’in grafik tasarımını üstlendiği kitapta, doğal taşın seçiminden kullanımına dair süreci anlatan bilgiler Dr. O. Serkan Angı, Doç. Dr. Demet Arslan Dinçay, Prof. Dr. Genco Berkin, Doç. Dr. Deniz Aslan, Prof. Dr. A. Nil Türkeri, Y. Mimar Canan Baş, Prof. Dr. Seden Acun Özgünler tarafından kaleme alındı. Stoneline Yapı Ürünleri uzman ekibinden Evren İyigönül ve Nuray Saatçioğlu Uygur da uygulama deneyimlerini okuyucuyla paylaştı. Kitabın sonunda Prof. Dr. Emin Çiftçi’nin hazırladığı doğal taşlarla ilgili teknik terimlerin açıklamalarını içeren kapsamlı bir sözlük de yer alıyor. 

Genel yayın yönetmenliğini Mimar Gülçin İpek’in yürüttüğü Stoneline Yayınları, “Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi”ni konuya atılmış bir ilk adım olarak değerlendiriyor ve bu çalışmanın gelecek yeni baskılarında ihtiyaçlar ve öneriler doğrultusunda eklenecek yeni başlıklarla sürekli güncellenip geliştirilerek doğal taş literatüründeki önemli bir boşluğu doldurmasını hedefliyor.

Cuboseal Su Yalıtım Sistemleri İle Yapılarda Güvenli Çözümler

Yaşanan acı ve büyük deprem bizlere bir daha hatırlattı ki binaların temelindeki su yalıtımı hayat güvencemiz için lüks değil zorunluluk. Yapıda Kusursuz Çözümler mottosuyla yola çıkmış Türkiye’nin yapı malzemeleri üretimi alanında sektörün önemli oyuncularından olan Cubo, Cuboseal Su Yalıtım Sistemleri’yle sektöre güvenli çözümler sunuyor.

Özellikle deprem kuşağında yer alan ülkemizde binaların dayanıklılığı sorgulanırken, deprem ve su yalıtımı arasındaki ilişki, su yalıtımının önemini her geçen gün daha da artırıyor. Su yalıtımı; yapıları temelden çatıya kadar her yönden gelebilecek sudan, nemden ve zararlı etkilerinden koruyarak, yapıların ömrünün uzamasını sağlıyor. Su, özellikle taşıyıcı elemanlardaki donatıya sızarak korozyon oluşumuna neden olabiliyor. Yıkıma yol açan sebeplerin başında gelen korozyon;, binaların temelinde kesit kaybına neden olarak binaların taşıma kapasitelerinin azalmasına yol açıyor. 

Ülkemizde bir binanın ömrü yaklaşık 50-60 yıl. Su yalıtımsız binalarda bu süre kısalarak, öngörülemeyen ekonomik kayıplara yol açıyor ve depremler için ciddi risk oluşturuyor.  Su yalıtımının doğru yapılması dolaylı olarak ekonomiye de katkı sağlıyor.

SAĞLAM TEMELLER, GÜVENLİ ÇÖZÜMLER İÇİN CUBOSEAL

‘Yapıda Kusursuz Çözümler’ mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Cubo, yapının her aşaması için inovatif ürünler geliştirip, üretiyor. Geniş ürün yelpazesiyle hizmet sunan CUBO’nun ısı ve su yalıtımı alanındaki ürünleri ekolojiye destek olurken, yüzde 100 yerli sermayesi ile ülke ekonomisine de katkı sağıyor.

Binaların temelinden çatılara, dış cephelerinden teraslara, havuzlardan otoparklara ve büyük sanayi kuruluşlarına kadar tüm alanlarda kullanıma imkân tanıyan Cuboseal Su Yalıtım Sistemleri, zor hava koşullarına karşı dayanıklılığı ile kullanıldığı her alanda kusursuz koruma sağlıyor. Cuboseal Su Yalıtım Sistemleri, sadece yapılarla sınırlı kalmayıp özel mühendislik gerektiren karayolları, köprüler, viyadükler gibi birçok alanda da çözümler sunuyor.

CUBO’nun su yalıtımı alanında hizmet verdiği Cuboseal Su Yalıtım Sistemleri’nde; Akrilik Esaslı Su Yalıtım Grubu, Bitüm Esaslı Su Yalıtım Grubu, Çimento Esaslı Su Yalıtım Grubu, Kristalize Ürün Grubu, Mastik, Derz ve Pah Ürünleri Grubu, Mebranlar ve Poliüretan Esaslı Su Yalıtım Grubu bulunuyor.  

Çimento ve akrilik emülsiyon esaslı, iki bileşenli yarı elastik su yalıtım malzemesi olan Cuboseal CA 20 ve çimento ve akrilik emülsiyon esaslı, iki bileşenli tam elastik su yalıtım malzemesi olan Cuboseal CA 30 ile iç ve dış mekanlarda, yatay ve düşey yüzeylerde, su yalıtımını sağlamak amacıyla her türlü ıslak zeminde kullanıma uygun olan CuboSeal su yalıtımı ile yapılarınızda güven ve yüksek performans sağlayın.

CUBO olarak, üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu bilinçle amacımız doğru detaylarda doğru ürünlerin kullanılmasını sağlamak. Ürün portföyümüzde temelden çatıya kadar kullanılabilecek birçok ürün bulunuyor. Her geçen gün yeni ürünleri de pazara sunmaya devam ediyoruz. Profesyonel kadromuzla, müşterilerimize hem detay çözümleri desteği sağlıyor hem de ürün desteği veriyoruz. 

İstanbul’da 1.5 Milyon Konut Dönüştürülecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da 1.5 milyon konutun dönüştürüleceğini açıkladı.

Bağcılar’da 97 tesisin açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katılım gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum “İstanbul’da 1,5 milyon konutun dönüşümünü gerçekleştireceğiz. İstanbul’umuzda tek bir riskli yapı bile kalmayacak” dedi. 

Bakan Kurum, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Çalıştığımız kentsel dönüşüm projelerimiz var. Azpurçaklar Sitesi’nde sözleşme aşamasına geldik. Ege ve Demircan sitelerimiz var. Belediyemiz vatandaşlarımızın rızası çerçevesinde dönüşüm sürecini yöneteceğiz. Biz istiyoruz ki sağlam, güvenli, afetlere karşı dirençli yuvalarımız her yerde olsun. Bağcılarımızın tüm mahallelerinde olsun. Bugün teslim ettiğimiz evlerimiz İstanbul’umuza ve Bağcılarımıza hayırlı uğurlu olsun.”

İstanbul’umuz bize Fatih’in emanetidir. Medeniyetin Başkentidir. Teşkilatlarımız, Belediyelerimizle birlik beraberlik içerisinde vatandaşlarımızla gönül gönüle çalışıyoruz. Emin olun 39 ilçemizde 963 mahallemizde güçlü İstanbul için ‘Yarın değil Hemen şimdi’ diyoruz. İstanbul’umuzu güvenli hale getirmek için hemen yanı başınızdaki Esenler’de tam 60 bin konutluk kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Bu projede 2 bin konutumuzun anahtarlarını vatandaşlarımıza teslim ettik. Etap etap da TOKİ ile yaptığımız konutlarımızı vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Esenler’deki o yeşil alan ve sosyal donutu sorununu halledeceğiz. Aynısını Bağcılar’da da yapacağız. Yeşil alan ve sosyal alanları sizler için hizmete sunacağız. İnşaallah Esenler’deki projemizde ürettiğimiz konutlardan Bağcılar’a da Bağcılar’ın dönüşümü için ayıracağız. Yine Üsküdar’da Çamlıca Camii’sinin eteklerinde çok örnek bir dönüşüm projesi yürütüyoruz. Burada Ferah Mahallemizde Üsküdar’da, Çamlıca Camiimizin, İstanbul’umuzun silüyetine yakışacak şekilde bir kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz.

Ataşehir’de, Güngören’de ve Fikirtepe’de tam 60 bin vatandaşımızı ilgilendiren çok örnek bir dönüşüm projesi yürütüyoruz. Burada konutlarımızın inşaatlarına eş zamanlı başladık. Etap etap vatadandaşlarımıza teslim ediyoruz. Gaziosmanpaşa’da da 5 bin konutluk kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. İstanbul’umuzun yedi tepesinde, her mahallesinde 90 bin konutumuzun dönüşüm çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz. İstanbul’da acil olarak yenilenmesi gereken 1,5 milyon konutumuzun dönüşümünü gerçekleştirecek ve İstanbulumuzu afetlere karşı dirençli hale getireceğiz. İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu kadim şehrin güzel insanlarını hep birlikte mutlu yarınlara hazırlayacağız.”

Bakan Karaismailoğlu Ulaştırma Projelerini Ele Aldı

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) 73. Bölge Müdürleri Toplantısı’na katılım gösteren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, devam eden ulaştırma projeleriyle ilgili bilgi verdi. 

Konuşmasına deprem bilgilendirmesiyle başlayan Karaismailoğlu, “AFAD ile koordineli çalışarak bugüne kadar; hava, kara, deniz ve demiryolu olmak üzere 1,5 milyon vatandaşımızı ücretsiz tahliye ettik. Her geçen gün daha da organize olarak ve güçlenerek çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyor ve açılan yaraları sarıyoruz. Depremin sebep olduğu karanlık izleri hızla ortadan kaldırıyoruz. Depremin ilk saatlerinde ulaştığımız bölgede çalışmalarımızı, yorulmak bilmeyen bir azimle sürdürüyoruz. Üstümüze düşen ne varsa tamamlayana, afetzedelerimize rahat bir nefes aldırana kadar da yanlarında olmaya devam edeceğiz.” dedi. 

Marmara ile Akdeniz bölgelerini birbirine bağlayacak Aydın-Denizli Otoyolu’ndaki yapım çalışmalarının devam ettiğini belirten Karaismailoğlu, “Aydın-Denizli Otoyolu’nun devamına Denizli-Burdur ve Burdur-Antalya otoyollarını planladık. Bu otoyolların da tamamlanması ile 580 kilometrelik devlet yoluyla 6 ila 7 saat süren İZMİR-Antalya arasındaki seyahat, 440 kilometreye ve 3 saatlik bir seyahat süresine erişecektir. Yapım çalışmalarının devam ettiği bir diğer yatırımımız Kuzey Marmara Otoyolu’nun Başakşehir-Bahçeşehir-Hadımköy kesimi ve Sazlıdere Köprüsü’nün tamamlanmasıyla Kuzey Marmara Otoyolu Hasdal Kavşağı ile birbirine entegre olarak, İstanbul’un doğu-batı aksındaki mevcut ulaşım koridorlarına yüksek kapasiteli yeni bir alternatif güzergâh oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.

2053’e kadar toplam Otoyol uzunluğunu 8 bin 325 kilometreye, bölünmüş yol ağını 38 bin kilometrenin üzerine çıkaracaklarını ifade eden Karaismailoğlu, “Tünel yapımında adeta çığır açtık. Özellikle sahil kesimlerini iç bölgelere bağlayan yol akslarımızda tünel projeleri sayesinde hizmet seviyesini önemli ölçüde artırdık. Rize-Erzurum aksında 14 kilometrelik Ovit Tüneli’nin ardından İspir-Rize il sınırı yolunu da 3 tünel ile birlikte trafiğe açarak ulaşımı mevsim şartlarına bağlı olmaktan çıkardık. Önümüzdeki günlerde de bu kez Trabzon-Erzurum aksında dünyanın en uzun üçüncü çift tüplü karayolu tüneli olan Zigana Tüneli’ni hizmete açacağız. Zigana Tüneli, asırlardır önemli bir ticaret yolu olarak Uzak Asya ve İran üzerinden Trabzon’a ulaşan güzergaha vurulan bir mühür olacak, bölgenin uluslararası transit ticaretine katkı sağlayacak. İnşallah önümüzdeki günlerde açılışını gerçekleştireceğiz. ANTALYA’da Phaselis Tüneli’ni hizmete sunduk, önümüzdeki günlerde de 5 kilometrelik Demirkapı Tüneli’ni açarak Antalya’nın iç kesimlerle ulaşımını rahatlatacağız” dedi.

‘’Yeni Hamlemiz, Kalkınma Yolu’’

Ekonomiye alternatif kanallar sağlamak için çalıştıklarını belirten Karaismailoğlu, “Bu kapsamdaki yeni hamlemiz ‘Kalkınma Yolu’dur. Irak’ın Fav Limanı’ndan Türkiye sınırına kadar inşaatı yapılacak demir yolu ve kara yolundan oluşacak bu koridor sayesinde; Hint Okyanusu’ndan Avrupa ve Kafkasya’ya bir bağlantı oluşturacağız. Biz şimdiye kadar milletimize ne söz verdiysek tuttuk. Bugüne dek alt yapısını hazırladığımız Türkiye Yüzyılı’nın alt yapısını hazırladık. Bundan sonra da yeni ve dev projelerle, uluslararası iş birliklerimizle, ülkemizi bölgeler üstü bir güç ve dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokmak için durmayacağız, yolumuza hep birlikte devam edeceğiz” diye konuştu.

Tüm ulaştırma ve altyapı projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Bazı İller ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ İlan Edildi

AFAD tarafından yapılan açıklama ile Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman’da hasarlı binaların bulunduğu yerleşim yerleri ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan edildi. 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan bilgilendirme açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Deprem afetleri nedeniyle yaşanan yıkım ve can kayıpları üzerine 11 ilimiz ve Sivas ili Gürün ilçemiz ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ olarak kabul edilmiştir.

Söz konusu depremler 11 ilimiz dışındaki bazı illerimizi de etkilemiş olup hasar tespit çalışmaları neticesinde; Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman illerimizde yer alan bazı yerleşim birimlerinde az, orta veya ağır derecede hasar gören binalar olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, bahsi geçen illerimizde hasar meydana gelen binaların bulunduğu yerleşim yerleri de ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ kabul edilmiştir” denildi.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi Açılış İçin Gün Sayıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da inşaat çalışmaları devam eden Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesini inceledi. Bakan Kurum, “Ülkemizin en büyük şehir parkı için gün sayıyoruz.’’ dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da yapımı devam eden Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde incelemelerde bulundu. Dünyada 5’inci, Türkiye’nin ise en büyük şehir parkı olma özelliği taşıyan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ‘nin görüntülerini resmî sosyal medya hesabından paylaşan Bakan Kurum, “Ülkemizin en büyük şehir parkı için gün sayıyoruz. İstanbul’umuza nefes olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin ilk etabının açılışını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağız. Son durumu yerinde inceledik” ifadeleri kullandı.

Afet Toplanma Alanları Oluşturuldu

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi 2 milyon metrekare alan üzerine kurulu, yeşil alanları, 70 bin metrekareye yakın kapalı alanları ve sosyal donatıları ile büyük bir şehir parkı olacak. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde ayrıca afet toplanma alanları da oluşturuldu. Herhangi bir afet durumunda yaklaşık 165 bin kişinin barınabileceği 40 bin çadır kapasitesine sahip olacak.

9 Ayrı Noktadan Gidilebilecek

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne 9 ayrı noktadan girilebilecek. Bu girişlerde seralar ve bostanlar olacak. Bu seralarda doğal ürünler yetiştirilebilecek. Vatandaşlar isterlerse buradan doğal ürünler temin edebilecek. Güney-kuzey yönünde yaklaşık 2 buçuk kilometre uzunluğunda Ab-ı Hayat Suyu denilen bir yapay dere bulunacak. Ayrıca dere kenarlarında seyir terasları, burada piknik yapılabilecek alanlar, dinlenme alanları oluşacak.

Sosyal Donatılar Yer Alacak

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi güney-kuzey istikametinde 2 buçuk kilometrelik bir uzunluğa sahip olduğu için bu alanda da bisiklet ve yürüyüş yolları bulunacak. Millet Bahçesindeki oyun alanları, tenis kortları, basket, voleybol sahaları, kay-kay pistleri, sosyal tesislerdeki sergi sarayları, aş evi, kütüphaneler, millet kıraathaneleri yer alacak. Yine seyir terasları, gezinti alanları, insanların dinlenebileceği sosyal alanlar oluşturulacak.

Bakanlıktan tarafından yapılan açıklamada Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ndeki altyapı çalışmalarının tamamlandığı, yeşil alanlar ve ağaç dikim faaliyetlerinin devam ettiği bilgisi de verildi.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Akkuyu NGS’de İlk Ünite Devreye Alınıyor

Mersin’in Gülnar ilçesinde hayata geçirilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projeinde, 5 yıl önce inşaat çalışmaları başlayan ilk ünite, bu yıl devreye alınacak. 

Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010’da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS’nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018’de atıldı. Böylece, ilk ünitenin inşasına ilişkin tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.

Türkiye’nin en büyük yatırımları arasında yer alan Akkuyu NGS’de çalışmalar, 8 Nisan 2020’de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla ivme kazandı.

Üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021’de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022’de atıldı. Böylelikle projede en yoğun inşaat aşamasına geçildi. Akkuyu NGS, aynı zamanda dünyanın en büyük nükleer enerji santrali inşaat sahalarından biri haline geldi.

Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının yürütüldüğü projede, çalışmalar inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ediyor.

İlk ünitenin devreye alınması için geri sayımın başladığı projede, 27 Nisan’da taze nükleer yakıtın tesise gelmesiyle santralin “nükleer tesis” statüsü kazanması ve projede kritik bir aşamanın tamamlanması bekleniyor.

Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi “III+” nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak santralin ilk ünitesinin bu yıl, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, devreye alınması planlanıyor.

Yarım asırlık nükleer enerji serüveninde 2023 hedefine doğru adım adım ilerleyen Türkiye’nin, Akkuyu NGS’de ilk ünitenin devreye girmesiyle tarihinde ilk kez nükleer enerjiden ürettiği elektriği şebekesine aktararak nükleerden enerji üreten ülkeler arasına girmesi bekleniyor.

Öte yandan, diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor.

Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılayacağı öngörülüyor.

Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefine sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor.

Akkuyu NGS’nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.

İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen Akkuyu NGS’nin işletme döneminde, 4 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.

Akkuyu NGS projesinin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Yeni Şafak

Batman Devlet Hastanesi İnşaatı Başladı

Batman Valisi Ekrem Canalp, 24 Şubat tarihinde yer teslimi yapılan ve inşaat çalışmaları başlatılan 500 yataklı devlet hastanesi projesini ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Toplam 112 dönüm arazi üzerinde yükselecek olan Batman Devlet Hastanesi’nde 182 poliklinik, 124 adet yoğun bakım yatağı ve 19 adet ameliyathane yer alacak. Proje, yatay mimariye uygun olarak inşa edilecek. 

İnşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Batman Valisi Ekrem Canalp, projenin Batman’da yapılan en büyük kamu yatırımı olduğuna dikkat çekti. Canalp, ziyaretinin ardından şu açıklamaları yaptı: 

‘Hastane; sağlık hizmetleri noktasında Batman’ın yanı sıra çevre il ve ilçelerden de gelen vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerini karşılamaya yetecek çapta ve büyüklükte bir kamu yatırımıdır. İnşallah bu hastane bittiği zaman Batman’ın en üst düzeydeki sağlık hizmeti ihtiyacını tatminkâr düzeyde karşılayacak fiziki mekanlara kavuşmuş olacağız. Aynı zamanda birinci derece sağlık yatırımları ile ilgili de yoğun bir yatırım atağına geçmiş bulunmaktayız. Dolayısıyla hem üçüncü derece hem de birinci dereceden sağlık yatırımlarını iyi ve kaliteli düzeyde yapmak suretiyle Batmanlılarımızın ve sağlık hizmeti talep eden bütün bölge insanımızın beklentilerine uygun bir kamu hizmetini inşallah beraberce ortaya koymuş olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında bu yatırımın Batman’a kazandırılmasında emeği ve katkısı olan herkese teşekkür ederim”

Batman Devlet Hastanesi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Voyage Hotel El Değiştirdi

Yatırım programını genişleten Anadolu Hotels Grubu, geçtiğimiz aylarda yapılan ihaleler sonucunda Voyage Hotel’i bünyesine kattı. Hotel, 10 yıl boyunca ‘Prive’ ismiyle hizmet verecek. 

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; İşlerini son zamanlarda yoluna koyan turizmciler otel yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Yatırımlarını büyütmeye devam eden gruplardan Anadolu Hotels de, geçtiğimiz aylarda yapılan ihale ile uzun yıllar Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un işlettiği Voyage Hotel’i alarak turizm yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Tesisi 10 yıllığına kiralayan ve 20 Nisan’da hizmet vermeye başlayacak olan grup, şimdi de Ege de yer arıyor.

Yıllık kirası 24 milyon TL

Bodrum’un Bardakçı Koyu’nda 5 yıldızlı otel tesisi olan Voyage markasını, Prive adıyla işleteceklerinin altını çizen Anadolu Hotels Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gün Emre İçer, “Tesisi 10 yıllığına kiraladık ve 20 Nisan’da hizmet vermeye başlayacağız. Yıllık kirası 24 milyon TL olan otelin 150 odası bulunuyor” dedi. Otelin ihale sürecinden de bahseden İçer, “Otelin sezon içerisinde ihaleye çıktığını duyduk. İlk ihale iptal olmuştu. İkinci ihaleye hazırlığımızı daha iyi yaptık ve ihaleye girdik. Yaklaşık 5-6 firma ihaleye girdi. En son iki firmaya kadar düştük. Açık artırma ile yapılan ihale nihayetinde bizde kaldı ve biz işletmeye başladık” diye konuştu.

İhaleden hemen sonra oteli teslim aldıklarından itibaren iç mimarların otele geldiğini ve kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirten İçer, şöyle devam etti:

Tadilat önümüzdeki yıl

“Bu sene sadece ufak tefek dokunuşlarla ilerleyeceğiz. Çünkü yapacağımız tadilatlar yetişmeyeceği için seneye bıraktık. Hizmet kalitemizle fark yaratmaya çalışacağız. Önümüzdeki sene ise kapsamlı bir tadilata, yeni bir revizyona ve mobilyalara kadar birçok değişiklik içinde bulunacağız.”

Bodrum’un Bardakçı koyunda yer alan tesiste sadece yetişkinlerin konaklayacağını ifade eden İçer, “Otelimiz ‘only exclusive’ konseptinde olacak. Özel, mahrem anlamında olduğu için de ismini Prive koyduk. +16 konseptle çalışacağız. Sadece yetişkinlerin geldiği bir otel olacak. Çünkü fiziki olarak çocukların mutlu olacağı bir bahçesi olmadığı için bu otelimize çocuk almayacağız” diye konuştu.

“Ege’de yer arıyoruz”

Yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini ve Ege Bölgesi’nde yer aradıklarını belirten Gün Emre İçer, “Bizim sektörümüz, ana işimiz otelcilik. Özellikle Ege Bölgesi’nde yer arıyoruz. Hali hazırda bekleyen bir şey yok ama yeni yatırımlara bakıyoruz. Daha çok Çeşme, Marmaris ve Bodrum’a kadar olan bölgelere bakıyoruz. Çünkü buralar bildiğimiz yerler” diye konuştu. İçer, Anadolu Hotels Grubu’nun şu anda Bodrum, Didim ve Ankara’da olmak üzere toplamda 5 oteli olduğunu sözlerine ekledi.

Avukat Ali Güvenç Kiraz, Kira Düzenlemesi Hakkında Merak Edilenleri Yanıtladı

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, ev sahibi ve kiracılar için getirilen yeni düzenlemeyle ilgili bilgi verdi. 

Hürriyet Gazetesi’nden Gülistan Alagöz, Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ile ev sahibi-kiracı düzenlemesine ilişkin konuştu. Kiraz’ın yaptığı bilgilendirme ise şu şekilde;

1- Gayrimenkulde hangi davalarda arabuluculuk şartı uygulanacak?

Kira tespit davaları, kira tahliye davaları, uyarlama davaları, kiracı ve mal sahibinin kira sözleşmesi kaynaklı ihtilafları zorunlu arabuluculuk sürecine tabi.

Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda da başvuru yapılacak. Yaklaşık olarak 3-4 yıl süren izale-i şüyu diğer adıyla ‘ortaklığın giderilmesi’ davalarında hissedarların zaman ve değer kayıpları giderilecek.

Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar arabulucuyla çözülecek. Kat malikinin açacağı eski hale getirme, olağan veya olağanüstü kat malikleri genel kurul kararlarının iptali gibi davalarda arabuluculuk şart olacak. Yine site veya apartman yönetiminin aidat ödememe nedeniyle açacakları icra takipleri ve itiraz halindeki davalar, yönetim planı veya kat malikleri kurul kararlarına uymayan kat malikleri aleyhine açacakları davalar gibi ihtilaflarda arabuluculuk uygulanacak.

Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar da kapsamda. Komşu parseller arasında çıkan birçok anlaşmazlık; kazı hakkı, gürültü, koku gibi birçok ihtilaflarda, dava açılmadan önce arabulucuya gitmek zorunlu olacak.

2- Süreci hangi taraf başlatacak?

Zorunlu arabuluculuk sürecini dava açmak isteyen kişi ve/veya kurum başlatmak zorunda. Kira tahliye davası açmak isteniyorsa mal sahibi, ortaklığın giderilmesi davası açılmak isteniyorsa hissedarlardan birisi, apartmanda yönetimle problem yaşayan bir kat maliki veya apartman komşuluk hukukuna uymuyorsa malik veya yönetici arabuluculuk sürecini başlatması gereken kişiler.

3- Nereye başvuru yapılacak? Ücreti ne olacak?

 Arabuluculuk başvurusu açılacak dava için yetkili olan mahkeme neresi ise o adliyede var olan ‘Arabuluculuk Bürosuna’, eğer o adliyede böyle bir büro kurulmamış ise görevlendirilen Sulh Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü’ne başvuru ücreti ödenmeksiniz yapılabilecek. Arabuluculuk hizmeti yapılırken iki saate kadar görüşmeler ücretsiz olarak Adalet Bakanlığı’nın bütçesinden karşılanarak arabulucuya ödenecek olup, iki saati geçen görüşmelerde ise aksine bir düzenleme taraflar arasında yok ise eşit olarak taraflarca Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre ödenecek. Ancak iki saate kadar Adalet Bakanlığı’nın ödediği ücret dava açılması halinde davada haksız çıkan tarafa yargılama gideri olarak ödetilecek. Taraflar eğer arabulucuyla anlaşırlarsa aksi kararlaştırılmadıkça Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre belirlenecek arabuluculuk ücreti taraflarca eşit şekilde ödenir. Örneğin Kira bedelinin tespiti davası konusu paraya ilişkin bir dava olduğu için mal sahibi 5000 TL kira bedeli ödeyen kiracısı için 15.000 TL istenmiş ve 12.000 TL’de uzlaşmış olsun. Bu noktada 7000 TL bir artış sağlanmış olup 7000×12= 84.000 TL. Burada ilk 100.000 TL’ye kadar yüzde 6 bir arabulucu ücreti olarak değerlendirilecek ve 5040 TL arabuluculuk ücreti ödenecek. Konusu para ile değerlendirilmeyen uzlaşmalarda ise bir saati iki taraflı uyuşmazlıklarda taraf başına 480X2 şeklinde olacak. Örneğin kat malikleri arasında bir ihtilaf oluşmuşsa iki malik arasındaki ihtilaf için 960 TL’lik uzlaşma bedeli arabulucuya ödenecek.

4- Taraflar nasıl ve kaç kez bir araya gelecek?

Arabuluculuk, başvuru sonrası arabulucunun tarafları davet etmesi ve tarafların arabuluculukla ilgili süreci kabul ettiklerine dair yazılı onay tarihi itibarı ile başlar. Özel kanununda ayrı bir süre öngörülmüyor ise genel arabuluculuk süresi 3 hafta olup en fazla 1 hafta ek süre ile tamamlanmak zorunda. Taraflar arabulucunun daveti ile arabulucunun ofisinde bir araya gelecekler. Görüşme süreci en fazla 4 hafta sürebilecek. Bu süreç içerisinde taraflar eğer görüşmelere devam etmek isterse, birden fazla defa bir araya gelebilirler. Ancak 2 saati aşan görüşmelerde artık taraflar arabulucu ücretini kendileri öder.

5- Görüşmelere kimler katılacak, neler konuşulacak?

Görüşmelere taraflar; kiracı/mal sahibi, kat maliki/yönetici veya dava açılmak istenen diğer kat maliki, ortaklığın giderilmesi davasında hissedarlar olur. Ayrıca bu görüşmelere taraflar dışında vekilleri (avukatlar) kanuni temsilcileri de (vasi gibi) katılabilir. Arabulucu yönlendirme yapmadan tarafları uzlaştırmaya çalışır. Tarafları bir araya getirecek, uzlaşmalarını sağlamak için kendi aralarında görüşme yapmalarını sağlayacak, ortamın gerilimini düzenleyecek ve düşürecektir. Bu noktada arabulucu kesinlikle bir tarafa dönerek ‘Bu davayı kaybedebilirsiniz dolayısı ile uzlaşmanızda fayda var’ gibi kesin hüküm içeren veya yönlendiren cümleler kurmamalı.

6- Arabuluculuk başarısız olursa ne yapılacak?

Taraflar anlaşamazlarsa ‘uzlaşmazlık tutanağı’ düzenlenecek. Bu tutanak taraflarca imzalanacak. İmzadan imtina edilirse, durumu arabulucu yazarak kendisi imzalayacak. Bu belgece arabuluculuk bürosuna ibraz edilecek ve birer örneği taraflara verilecek. Bu imzalı tutanak olmadan dava açılamaz. Mahkemeler bu tutanakları görerek davayı devam ettirebilecek.

7- Hali hazırda açılan davalar etkilenecek mi?

1 Eylül 2023’te yürürlüğe girecek bu düzenleme o tarihe kadar açılmış olan tüm davalar ile yine açılacak olan davalarda uygulanmayacak. Açılmış tüm davalar mevcut mahkemelerinde devam edecek. 1 Eylül 2023 ve sonrası itibarıyla açılacak olan yasal düzenleme içeriğinde belirtilen tüm davalarda arabuluculuk zorunlu olacak.

8- Taraflar arabuluculuk işlemini reddedebilecek mi?

Dava şartı olarak arabuluculukta arabuluculuk işlemi başvurusu yapılmadan reddedilemez. Ancak arabulucu tayin edildikten sonra tarafların görüşmeye gelmemesi veya bir tarafın gelip diğer tarafın gelmemesi hallerinde ise bu durum uzlaşmazlık tutanağı şeklinde arabulucu tarafından düzenlenecek.

9- Taraflardan biri görüşmeye katılmazsa yaptırımı ne olacak?

Taraflardan birinin görüşmeye geçerli mazereti olmadan gelmemesi halinde arabulucu uzlaşmazlık tutanağını katılan tarafla birlikte düzenler. Bu durumda dava açılması halinde katılmayan taraf haklı da çıksa haksız da çıksa arabuluculuk faaliyet ücretini ve yargılama giderlerinin tamamını ödemek zorunda kaldığı gibi, haklı çıkması halinde dahil lehine vekalet ücretine hükmedilemez.

10- Alınan kararlara uyulmaması halinde neler yapılacak?

Uzlaşma sağlanmış ve buna rağmen uzlaşmaya riayet edilmiyorsa, taraflar Arabuluculuk tutanağının kesinleşmesini Sulh Hukuk Mahkemesi’nden sağlatarak kararın icra edilmesini isteyebilirler. Bu kapsamda bu karar, kesinleşme sonrası ilam hükmü (mahkemelerin dava sonunda verdiği karar gibi) niteliğinde olur.

TurkiyeBuild Fuarı 26 Nisan’da Yapı Sektörünü Ağırlayacak

26 Nisan 2023 tarihinde 45’incisi düzenlenecek TurkiyeBuild Yapı Fuarı, ziyaretçi kayıtlarını almaya devam ediyor.

26 Nisan’da TÜYAP’ta kapılarını açacak olan ve 45. kez düzenlenecek olan Yapı Fuarı bu yıl da ziyaretçilerini sektörün lider üreticileri ve sağlayıcıları ile buluşturmaya hazırlanıyor. Onlarca ürün grubunda hizmet veren dünyanın dört bir yanından firmalar şimdiden yerlerini ayırttı ve liste her gün uzamaya devam ediyor.

Dahası, 45. Yapı Fuarı- TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde gerçekleşecek ZeroBuild 2023 – Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’nde “Mevzuata Uygun Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Bina” işinin nasıl mümkün kılınabileceğini ve mimari, yapı malzemeleri ve teknoloji kapsamında dönüşümün nasıl sağlanacağı ZeroBuild Zirve Sahnesi’nde masaya yatırılacak. 

Yapı sektörüne yön veren 100 + uzman konuşmacılar arasında bulunan isimlerden bazıları ise şöyle: Çek Teknik Üniversitesi Sürdürülebilir Binalar Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Antonin Lupishek, VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, OECD Türkiye Büyükelçisi ve YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2014-2018 Arası Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, NP Betek Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu ve Mühendis ve Mimarlar Kadınlar Derneği Başkanı Züleyha Özcan. 

GYODER’in Başkanlık Koltuğuna Yeniden Mehmet Kalyoncu Oturdu

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan oylamada Mehmet Kalyoncu yeniden başkan seçildi. 

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği’nin (GYODER) 23. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı 30 Mart 2023 tarihinde Kuzu Grup ev sahipliğinde JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’de gerçekleştirildi. GYODER’in başkanlığına oy birliği ile yeniden Mehmet Kalyoncu seçildi. 

Toplantının açılışında sözlerine depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı dileyerek başlayan Mehmet Kalyoncu, “Maraş merkezli depremler acı bir gerçek olarak bizlere bir kez daha gösterdi ki; ana vizyonumuz olarak belirlediğimiz 4T; Teknoloji, Tasarım, Tabiat ve Toplum prensiplerimiz şehirleşme sürecinde büyük önem arz etmekte. Hepimiz bu prensiplere sıkıca sarılmalı ve tüm çalışmalarımızı bu yaklaşımların ışığında, ortak akılla şekillendirmeliyiz. Çünkü şehirlerimiz varsa biz varız, eğer şehirlerimizi güçlendirir ve sağlıklı gelişimi için öncü olursak, en büyük faydayı yapılı çevre ve yapı endüstrisi için sağlamış oluruz” dedi. 

GYODER olarak deprem bölgesinde kentsel iyileşme için üyeleriyle birlikte gönüllü seferberlik başlattıklarına değinen Mehmet Kalyoncu, “11 şehri etkileyen depremler toplam 110 bin km2 alanı kapsadı. Bölgede en elzem konuların başında, kalıcı göçü de engellemek adına yuvalarını kaybedenler için yapılması gereken geniş ölçekli yeni yerleşim alanlarını hayata geçirmek geliyor. Bu nedenle deprem bölgesinde hayata geçirilecek olan yeni şehir merkezlerinin ‘masterplan tasarımları’ için tamamen gönüllü bir şekilde tabiatla uyumlu, tasarıma değer veren, en uygun tekniği baz alan ve toplumumuzun menfaatlerini önceleyen bir bakış açısıyla elimizden gelen desteği sunmak için çabalıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

‘’Konu deprem olunca tabii ki gündemde İstanbul da var. İstanbul’da 1,2 milyona yakın bina bulunuyor. Bunun 817 bini, 2000 yılı öncesi yapılmış. Yaşanması gereken dönüşümün sadece İstanbul değil, Osmangazi Köprüsü’nden Çanakkale Köprüsü’ne kadar bütün Marmara olarak ele alınması gerektiğine inanıyoruz’’ diyen Başkan Mehmet Kalyoncu, sözlerine şu şekilde devam etti; 

“Burada hem güçlendirmeyi hem kentsel dönüşümü konuşuyoruz ancak bunu da yeni yerleşim alanları oluşturmak, İstanbul’un yoğunluğunu dağıtmak suretiyle dengelemek daha isabetli olacaktır. Kentsel dönüşümde uzun süredir denenmiş dönüşümü, tüm İstanbul için aynı anda başlatırsak yakın zamanda Kadıköy’de yaşadığımız gibi bütün şehir şantiyeye dönüşür. O yüzden bu işin olmazsa olmazı erişilebilir kiralık konut üretimini hızlandırmak ve hatta arsa maliyetini denklemden çıkararak, erişilebilirliği daha kolay sağlayıp kaynaklarımızı âtıl olan arsa veya arazide değil, dinamik ve sosyo-ekonomik faydası daha yüksek olan üretim süreçlerinde değerlendirmeliyiz.”

‘’CITYLAB Projemizi Hızlandırdık’’

GYODER olarak hayata geçirdikleri önemli projeler hakkında da bilgiler veren Mehmet Kalyoncu, “Teorik alt yapısını çok önceden kurduğumuz, şehirlerimizi başta deprem olmak üzere afetlere hazır hale getirmek, yeniden yapılanma sürecinin stratejisini oluşturmak ve uygulamak hedefiyle faaliyet gösterecek olan GYODER/ CITYLAB TÜRKİYE projemizi hızlandırdık. CITYLAB, günümüzde şehirlerimizin karşı karşıya olduğu nüfus artışı, kentleşme, iklim değişikliği, afetler ve eşitsizlik gibi birçok zorluğun üstesinden gelmek için önemli sorumluluklar üstlenecek. Bu platform, ülkemizde şehirlerimizin en büyük öncelik haline dönüştüğü bu dönemde, ortaya çıkaracağı fikir ve stratejileri karar vericilere ileterek projelerin hayata geçirilmesinde aktif rol alacaktır.” şeklinde konuştu.

Konuşmasında geliştirdikleri GYODER Yeni Konut Modeli’ne de vurgu yapan GYODER Başkanı, “Özellikle son dönemlerde kiralık konut arzında yaşanan daralmaya bir çözüm üretmek adına kamu, özel sektör ve finans kuruluşlarının güçlü yanlarını erişilebilir fiyatlı kiralık konut üretimi amacıyla bir araya getiren GYODER Yeni Konut Modeli, arsa maliyetinde elde edilen tasarrufu son kullanıcı olan kiracıya yansıtıyor. Kurumsal kiraya veren yapısını ülkemizde oluşturarak, kiracıların ev sahipleri ile yaşadığı problemlerin de önüne geçiyor. Alanında uzman firmaların oluşturulan kurgu sayesinde en nitelikli, bakımı en kolay, en az enerji tüketen, en çevreci yapıları üretmesi gerekiyor. Bu model sayesinde şehirlerimizde en uygun kiralık konutları üretebiliriz, faydalanacak kişilere ilişkin devlet uygunluk kriteri belirleyebilir, bizim önerimiz bu imkânın öncelikle deprem riski taşıyan yapı sahipleri veya kiracılar için sunulması olur ve bu sayede bu imkânın en çok ihtiyaç duyana gittiğinden emin olunur.” dedi.

‘’Yamaçlarda Çalışıyoruz’’

GYODER 23. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda ayrıca ‘’Dirençli Yaşam Alanlarında Tasarımın Gücü’’paneline de yer verildi. Yazar ve gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un moderatörlüğünde düzenlenen panelde A Tasarım Mimarlık’tan Ali Osman Öztürk, Boran Ekinci Mimarlık’tan Boran Ekinci, KEYM Kentsel Yenileme Merkezi’nden Cem Yılmaz ve Aboutblank Mimarlık’tan Erhan Vural konuşmacı olarak yer aldı. Panel, depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 

Panelde ilk sözü alan Ali Osman Öztürk, Antakya’da yapmakta oldukları bin 500 konutluk ve 5 bin kişinin yaşayacağı ideal şehri şöyle anlattı:

“Antakya’da yamaçlarda çalışıyoruz. Burası zaten daha öncelerden ideal yerleşim alanı olarak seçilmiş. Biz de ana yamacın üzerine yerleştik. Burada sadece konut yapmıyoruz insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir yaşam çevresi oluşturuyoruz. Bin 500 konut, 5 bin kişi demek. Zaten tarihe baktığımızda Anadolu’daki şehirlerin 5 bin kişi civarında olduğunu görürüz. Burada okul, ticaret merkezleri, sağlık merkezi, sosyalleşme alanları gibi her türlü ihtiyaca cevap verecek bir alan planladık.”

‘’Masterplan Çalışması Yaptık’’

GYODER olarak fark yaratmaya ve bölgenin acil ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştıklarını söyleyen Cem Yılmaz ise “GYODER’in bu süreçte sırtlandığı sorumluluk olarak kamu kurumları, tasarım ekosistemi ve özel sektör arasında bir ara yüz oluşturmak.” diye konuştu. 

Boran Ekinci ise “Önceden bir kenti kaç yılda planlarız diye düşünürdük ama neticede Türkiye gerçeklerinde yaşıyoruz. Afet de bir gerçek. Bu ülkenin insanları olarak bu hızlı gerçeklere son derece hazırlıklıyız. Herkes kendi üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Bir masterplan çalışması yaptık. Parsellerimizi oluşturup inşaatı yapabilecek seviyeye geldik. Hep daha güzel bir hayat için çalışıyoruz.” dedi.

‘’’Deprem Konutu’ Tabiri Doğru Değil’’

5 milyon metrekare alan için toplam 2 bin konut tasarım sürecini yürüten Erhan Vural ise “Deprem bölgesinde yapılacak konutların sosyolojik ve psikolojik etkisi de göz ardı edilmemeli. Özellikle bu bölgedeki konutlara deprem konutu afet konutu gibi isimlendirmeler yapmak doğru olmaz. Çocukların burada mutlu bir şekilde yaşayabileceği isimlendirmeler üzerine gidilmeli. Enerji etkin kentler, doğayla uyumlu binalar, elektrikli arabalar, güneş tarlaları gibi konular da kentleşmenin içine entegre edilmeli.” açıklamasında bulundu. 

‘’Kapalıçarşı’ya Yüzde 100 Depreme Dayanıklıdır Diyemeyiz’’

Kapalıçarşı Restorasyon Programı Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, bölgede üç yıldır devam eden ve büyük bölümü tamamlaman restorasyon çalışmalarının ardından, ‘’Burası ‘yüzde 100 depreme dayanıklıdır’ dememiz mümkün değil.’’ şeklinde konuştu. 

Kapalıçarşı’da 2020 yılından bu yana Fatih Belediyesi ile Kapalıçarşı Yönetim Kurulu iş birliğiyle devam eden restorasyon ve deprem güçlendirme çalışmaları yüzde 95 oranında tamamlandı. Yaklaşık 4 binden fazla dükkânın bulunduğu 562 yıllık tarihi yapıda; altyapı, tesisat, zemin ve ana duvarlarda gerçekleştirilen işlemlerin büyük bir kısmı hazır hale getirildi.

‘’Zemini Sertleştirdik, Gergi Demirlere Müdahale Ettik’’

Kapalıçarşı’nın kemer ve duvarları arasında bulunan destekleyici gergi demirlerinin de alüminyum ve çelik malzemeler ile yenilendiği, paslanmaya karşı temizlendiği, gereken noktalara eklemeler yapılarak onarıldığını söyleyen Kapalıçarşı Restorasyon Programı Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kapalıçarşı’nın tabi tarihsel bir kimliği var. Siz bu gibi anıt eserleri ‘Yüzde 100 depreme dayanıklı hale getirdim’ diyemezsiniz. Yaparsanız birçok mimari yapısını bozmak zorunda kalırsınız. Yani konsolidasyon (sağlamlaştırma) amaçlı ilave bir yığın detay lazım.

Tarihten biliyoruz ki İstanbul depremi İstanbul’un hemen altında değil, yaklaşık 20-30 kilometre güneyinde Marmara Denizi’nde olacak, bu bizim için bir fırsat, bir şans olabilir. Buranın elimizdeki bilgiler doğrultusunda olası İstanbul depremini karşılayacağını değerlendiriyoruz. O yönde müdahaleler yapıldı. Tabii ‘Yüzde 100 burası kesin depreme dayanıklıdır’ dememiz mümkün değil. O zaman anıt eserde çok daha farklı destekler yapmamız, mimarisini bozmamız lazımdı. Onu da yapamayacağımız için minimum müdahaleyle maksimum verim alma şeklinde bir çalışma yapıldı. Deprem yönünde bunu söyleyebiliriz. Bazı sütun bulunan noktalarının zeminine baktık. Özellikle Cevahir Bedesteni’nin etrafındaki caddelerde bazı tedirginlikler gördük. Onların zeminlerine takviye amacıyla müdahale edildi.

Bu bölge tabi çok eski bir yerleşim bölgesi, hep dolgu zemin. Dolgu zemin üzerine yapıldığı için biz o zemini biraz daha sertleştirdik. Yani eski tabirle pekleştirildi, o şekilde müdahaleler yapıldı. Bazı gergi demirlerinin zaman içinde kesildiğini gördük. Bunlar eğer yapıda statiğe müdahale ve tedirginlik yaratmışsa biz o kesilmiş gergi demirlerine de müdahale ettik. Yaratmadığını değerlendirdiğimiz noktalarda hiçbir şey yapmadık”

Çelik Üretimi Geriledi

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından açıklanan üretim, tüketim ve dış ticaret verilerine göre, şubat ayında ham çelik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,9 azalarak 2,1 milyon ton oldu. 

TÇÜD’ün açıkladığı verilere göre; Şubat’ta çelik ürünleri ihracatı, miktar yönünden yıllık bazda yüzde 47,3 azalışla 675 bin tona, değer yönünden yüzde 50,5 gerileyerek 582 milyon dolara düştü.

Ocak-şubat döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat miktar olarak yüzde 44,9 azalışla 1,4 milyon ton, değer olarak yüzde 49,5 kayıpla 1,2 milyar dolar oldu.

Şubat ayında çelik ürünleri ithalatı 2022’nin aynı ayına göre miktar yönünden yüzde 10,7 azalarak 1,3 milyon ton, değer yönünden yüzde 32 düşüşle 1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yılın ilk 2 ayında ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre miktar yönünden yüzde 10 kayıpla 2,5 milyon ton, değer yönünden yüzde 27 azalışla 2,1 milyar dolar seviyesine indi.

Geçen yılın ocak-şubat döneminde yüzde 80,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 55,3 seviyesine geriledi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, şu ifadeleri kullandı:

“Şubat’ta meydana gelen depremler nedeniyle İskenderun ve Osmaniye bölgelerinde yer alan Türkiye’nin ham çelik üretim kapasitesinin ve üretiminin yaklaşık yüzde 32’sine sahip çelik tesislerinde yaşanan üretim kesintileri sonucunda, üretim yıllık bazda düştü.

Türk çelik sektörü 2 milyon 104 bin ton ham çelik üretimiyle Almanya, Brezilya ve İran’ın ardından, 10. sırada yer aldı. Yapılan indirimlere rağmen enerji maliyetlerindeki artışın olumsuz etkisinin kısmen sürmesi sebebiyle yılın ilk 2 ayında ihracat, yüzde 45 düştü.

Doğal gaz fiyatlarının Avrupa’daki fiyat seviyelerine kadar indirilmesi durumunda, rekabet gücümüzün artması ve ticaret heyeti organizasyonları aracılığıyla, Balkanlar başta olmak üzere, Güney Amerika ve Afrika gibi yeni pazarların hedeflenmesiyle önümüzdeki aylarda ihracattaki kayıpların kısmen telafi edilmesi beklenmektedir.”

Yayan, diğer taraftan ithalatta yüzde 10 azalışa rağmen, özellikle Malezya, Tayvan, Vietnam gibi ülkelerden gerçekleştirilen ithalattaki olağanüstü ölçüdeki artışların, çelik sektöründe büyük rahatsızlığa yol açtığına işaret etti.

Daha önce 1 Nisan’a ertelenen yassı çelik mamullere yönelik ithalat vergisi kararının, bu defa, 1 Mayıs’a ötelenmesinin, çelik dış ticaretindeki açığın daha da büyüyebileceği yönündeki endişeleri artırdığını vurgulayan Yayan, şunları kaydetti:

“Şubat itibarıyla BOTAŞ’ın, büyük sanayi kuruluşları için doğal gaz toptan satış fiyatlarını düşürmesi, sanayicilerin kullandığı doğal gaz tarifelerindeki indirimlerin yüzde 20 seviyesinde devam edeceğini duyurması, ayrıca, deprem bölgesinde faaliyet gösteren üreticilerin üretimlerine başlaması 2023’ün ilk 2 ayında sektörümüzün düşen üretiminin yılın ikinci çeyreğinden itibaren kademeli bir şekilde iyileşeceği yönünde beklentiler oluşturmuştur.

Yeşil dönüşüm kapsamında geri dönüşüm yoluyla elde edilen çelik ürünleri ham maddesi olan hurdaya yönelik talebin artması sonucunda, ocak ayı sonunda, EUROFER’in hurdanın kritik ham maddeler listesine eklenmesi yönünde AB’den talepte bulunması ve Hindistan’ın yeşil dönüşüm kapsamında hurdaya yönelik talebini giderek artırması sebebiyle, sektörümüzün hurdaya erişiminde sorunlarla karşılaşmamasını teminen, gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır.”

İş Dünyası Konut Seferberliği Hayata Geçiyor

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıkoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen iller için başlatılan İş Dünyası Konut Seferberliği kampanyasını hayata geçireceklerini açıkladı. 

TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen basın toplantısı ile deprem bölgesinde hayata geçirilecek konut kampanyasının ayrıntılarını açıklayan Hisarcıkoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Her milli meselede olduğu gibi, bu deprem sonrasında da oda ve borsalarımız, sektör meclislerimiz, kadın ve genç girişimci kurullarımız hızla seferber oldu. Seferberlik içinde hareket ettiler. Bugüne kadar 6 uçak, 7 gemi ve 4 bin 157 tır ve 725 kamyon yardım malzemesiyle yaklaşık 5 bin 699 çadır, 1418 konteyner, 551 iş makinesi ve mobil vincin bölgeye sevkini sağladık. Geçici barınma imkanları sağlamak üzere yaklaşık 6 bin çadır ve 3 bin 870 konteyner temin ettik. Hizmetler Sektör Meclisi’miz 24 noktada yemek mutfağı kurarak, 3,5 milyon kişilik sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdi. Halen bölgede 5 çadırda, iftar ve sahur dahil olmak üzere halen hizmet devam etmektedir.”

‘’İnşaat Malzeme Fiyatları Sabitlenecek’’

Bölge ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması için 4 proje başlattıklarını söyleyen Hisarcıkoğlu, inşaat malzemesi üreticileriyle bir araya geldi. Kampanya kapsamında yapılacak konutlar için malzeme fiyatlarında sabitleme taahhüdünde bulunulduğuna dikkat çeken Hisarcıkoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Ulusal gıda perakendecileriyle elde ve tarlada kalan tarım, gıda ürünlerinin satın alınmasına katkı verdik. E-ticaret pazaryerleriyle anlaşarak, deprem bölgesindeki satıcılardan komisyon alınmamasını sağladık. Deprem bölgesinde makineleri hasar görmüş firmalar için teknik destek vermeye devam ediyoruz. İmkânı ölçüsünde her türlü yardımda bulunan, oda ve borsalarımıza, sektör meclislerimize, kadın ve genç girişimcilerimize, şirketlerimize ve vatandaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum.”

‘’El Verin, Ev Yapalım’’

Son dönemde kapsamlı bir inşaat programı sunulduğunu vurgulayan Hisarcıkoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye’nin tüccar ve sanayicileri olarak burada yerimizi almalıyız. Bundan dolayı da ülke çapında, iş dünyamızın ve hayırseverlerin desteğini almak üzere, ‘İş Dünyası Konut Seferberliği’ kampanyasını hayata geçirmeyi kararlaştırdık. Bu kapsamda, depremzedeler için kalıcı konutlar inşa edeceğiz. TOBB ve iştiraklerimizde, zorunlu olanlar dışında, tüm harcama ve yatırımlarımızı durdurduk veya erteledik.

Tüm kaynaklarımızı bu hayırlı işe seferber ediyoruz. 1 milyar lira nakit vererek kampanyayı başlatıyoruz. Odalarımızla, borsalarımızla, sektör meclislerimizle, kadın ve genç girişimci kurullarımızla, camiamızın tamamıyla da buna dahil oluyoruz. Onlar, 81 il ve 160 ilçede, bu işin önderliğini üstlenecek ve yerele yayılmasını sağlayacak.

Buradan tüm iş dünyamızı ve hayırsever vatandaşlarımızı da bu seferberliğe davet ediyoruz. Unutmayalım ki, bizler el ele verdiğimizde, aşamayacağımız zorluk yoktur. Gün, bir olma, beraber olma, kenetlenme günüdür. Gün birlik olma günüdür. Gelin, ister bir blok, bir daire, bir tuğla karşılığı bağışta bulunun. Dayanışma ruhumuz ölümsüzleşsin. Millet olduğumuzu gösterelim. Şehirlerimizi tekrar ayağa kaldırmak için destek verelim. Kampanya sloganımızda da ifade ettiğimiz gibi, gelin hep birlikte ‘El Verin Ev Yapalım.’ Vereceğiniz destekle, depremzedelerin yarınlarına umut olalım.”

TOKİ, 30 İlde 235 İş Yerini Satışa Çıkardı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı, 30 ilde toplam 235 adet iş yerini açık arttırmayla satışa çıkardı. 

TOKİ Aksaray, Ankara, Aydın, Bartın, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzurum, Giresun, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kırşehir, Konya, Kütahya, Manisa, Mersin, Niğde, Rize, Sakarya, Sivas, Tokat, Trabzon, Uşak ve Van’da 235 iş yerini 18 Nisan Salı günü 10.30’da açık artırma yöntemiyle satılacak.

Açık artırmalar, Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi ile TOKİ İstanbul Hizmet Binası’nda yapılacak. Ayrıca internet üzerinden de “www.emlakmuzayede.com.tr” adresinden teklif verilebilecek.

Hatay Ulu Cami’yi Bursa Büyükşehir Belediyesi İhya Edecek

Hatay’da yaşanan depremle yıkılan 752 yıllık Ulu Cami, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden ayağa kaldırılacak. 

Memlükler döneminde inşa edilen, medrese, yazlık camii, şadırvan, iki adet türbe, çeşme, imaret ve dükkânlar gibi farklı dönemlerde inşa edilmiş yapılardan meydana gelen bir külliye niteliğindeki Ulu Camii; harimde iki mihrabı bulunması açısından tek eser olma özelliğine de sahipti.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Osmanlı’nın 4’üncü sultanı Yıldırım Beyazıt tarafından Niğbolu Zaferi’nin adağı olarak 1396 – 1400 yılları arasında yaptırılan ve İslam âleminin en yüksek mertebedeki 5’inci büyük mabedi kabul edilen 600 yıllık Ulu Cami’ye sahip olan Bursa, Hatay’daki Ulu Cami’nin ihyası için devreye girdi. Hatay’da geçici yaşam alanlarının oluşturulması, seyyar tuvaletlerin kurulumu ve yardımların dağıtımı noktasında önemli bir mesai harcayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hatay Ulu Camii’nin yeniden inşasını üstlendi.

Hayatın bir an önce normale dönmesi için mesaisinin önemli bir bölümünü Hatay’da geçiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, enkaz yığınına dönen Ulu Cami’nin moloz yığınları arasında, tarihi yapının ayağa kaldırılması için gerekli çalışmaları yapacaklarının müjdesini verdi. Yüzyıllardır nice zorluğa rağmen günümüze ulaşan bu önemli külliyenin, iki büyük deprem sonrası yerle bir olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Hatay’da şehrin kültürel dokusunu korumak için de Bursa olarak her türlü desteğin içinde olmaya devam ediyoruz.

Bu kapsamda; tarihî Ulu Cami’nin yeniden inşasını belediye olarak biz üstlendik. Tarihî Ulu Camii, birçok medeniyet ve topluluğa da ev sahipliği yapmıştı. İnşasından sonra birkaç kere onarım gördü. Külliyenin son onarımları 1986 ve 2002 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. Son inşasını da Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak biz üstleneceğiz. Bursa’mızda da tarihî Ulu Camii var.

Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen bu muazzam camii, Bursa’nın sembollerinden biri. Her şehir bir ulu mabedin etrafında halka halka şekillenir. Bursa gibi, Antakya da Ulu Cami’nin etrafında manevi iklimini bulmuştu. Antakya’nın bu maneviyattan uzak kalmaması için Bursa olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Hatay’ın kimliğini ve özellikle de manevi yapısını korumak için tarihî Ulu Cami’nin yeniden inşasını kısa sürede tamamlayacağız” diye konuştu.

TÜİK: ‘’Dış Ticaret Açığı 26 Milyar Doları Aştı’’

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan şubat ayı dış ticaret istatistiklerine göre, dış ticaret açığı bir önce yıla göre yüzde 51,4 artarak 12 milyar 79 milyon dolara yükseldi. Yılın ilk ayında dış ticaret açığı 26 milyar doları aştı. 

Buna göre Türkiye’de dış ticaret açığı Şubat’ta bir önceki yıla göre yüzde 51,4 artışla 12,08 milyar dolar oldu. İhracat Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 azalarak 18,7 milyar dolar, ithalat ise yüzde 10,1 artarak 30,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre Şubat’ta dış ticaret açığının 12,2 milyar dolar olduğu duyurulmuştu. Ocak ayında da dış ticaret açığı 14,24 milyar dolar olarak açıklanmıştı.

Kaynak Dünya Gazetesi

İpekyolu Kaymakamlık Binası İnşaatı Başladı

Van’ın İpekyolu ilçesinde yükselecek Kaymakamlık binasının inşaat çalışmaları başladı.

Kısa süre önce ihalesi tamamlanan ve ilgili firmaya teslim edilen alan 2024 yılı Temmuz ayında tamamlanarak hizmete açılacak. 

Binada kaymakamlık makamının yanı sıra birçok kamu kurumu burada toplanarak tek çatıdan hizmet verecek. Bina toplamda 1960 metrekarelik bir alana sahip olacak. 

Binanın temel atılması ve inşaat sürecinin başlaması ile birlikte daha sonraki bölümlerinin hızlı bir şekilde bitirileceği bildirildi. 

Projenin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

İsias Otel’in Müellifi Tutuklandı

Adıyaman’da 65 kişinin ölümüne sebep olan İsias Otel’in yıkımına ilişkin yapılan soruşturmada, statik proje müellifi ve fenni mesulü Erdem Yıldız tutuklandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen öğrenciler, aileleri ve öğretmenlerden oluşan 35 kişi ile 30 tur rehberinin hayatını kaybettiği otel ile ilgili Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.

65 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan İsias Otel ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında güvenlik güçleri, otelin statik proje müellifi ve fenni mesulü olan Erdem Yıldız’ı İzmir’de gözaltına aldı. Gözaltına alınan Yıldız emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

Toplam 65 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili gözaltına alınan ve işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen otel sorumluları Efe Bozkurt, Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Apartmandan otele çevrilen binanın yönetmeliğe uygun inşa edilmediği, demir kalınlığının olması gerekenden daha ince olduğu belirlenmişti.

Adıyaman Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada “Bahsi geçen otel sorumluları ile ilgili derhal soruşturma başlatılmış olup gerekli tüm inceleme ve araştırmalar titizlikle yapılmaktadır. Soruşturma kapsamında şu aşamada otel sorumluları olan Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Amine Bozkurt ve Şule Özbek yakalanmış olup, gerekli işlemleri için Adıyaman ilimize intikalleri sağlanmaktadır. Sorumlulukları bulunan olası diğer şüpheli/şüpheliler için çalışmalarımız titizlikle devam etmekte ve tüm tedbirler alınmaktadır” denilmişti.

Kaynak: Hürriyet 

‘’Bina Güçlendirmelerinde Denetim Şart’’

Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Sanayi Yapılarının Deprem Riskinin Belirlenmesi ve Azaltılması’ konu başlıklı panelde konuşan uzmanlar, bina güçlendirmesi sırasında mutlaka denetim yapılması gerektiğini vurguladı. 

Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen panele Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez, Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Cüneyt Tüzün, MEF Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Bahadır Şadan ve İnşaat Yüksek Mühendisi Ömer Ülker konuşmacı olarak katıldı.

‘’Türkiye’deki Yapılar Gevrek Davranışlı’’

Yapılarda sürekliliğe dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Eğilmez, “Binaların Depreme Dayanıklı Tasarım Esasları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yapıların, depreme dayanıklı olması için sünekliğin (esneklik) olması gerektiğinin altını çizen Eğilmez, “Depremde yıkılan binalara baktığımızda çoğu binanın sünek davranışı yok. Pek çok bina taşıma kapasitesine ulaşınca gevrek davranış göstererek çökmüş. Yüksek dayanım yerine yüksek süneklik sağlarsak depremleri can kaybı olmadan atlatırız. Türkiye’deki yapıların büyük bölümü sünek davranış yerine gevrek davranış gösteriyor.” dedi. 

‘’Karot Aldırmak Binayı Tehlikeye Sokmaz’’

Panelin ikinci oturumunda ‘Mevcut Binaşarın Deprem Güvenliğini Belirleme Süreçleri’ başlığı altında konuşma yapan Dr. Cüneyt Tüzün, şunları söyledi:

“İnşaat mühendislerinin hedefi, binanın deprem sonrasında hasar almaması değil, can kaybı yaşanmamasıdır. Depreme dayanıklı bina dediğimizde yanlış bir anlaşılma var. Depreme dayanıklı bina, depremde hasar görür ancak çökmez. Betonarme binaların depreme karşı dayanıklılığı öğrenilmek isteniyorsa mutlaka karot alınması gerekiyor. Binadan numune alınmadan binanın güvenliğini öğrenemezsiniz. Ancak kulaktan dolma bilgiler nedeniyle pek çok kişide karot aldırmanın binaya zarar vereceği düşüncesi hâkim. Alınan numune binanın güvenliğini tehlikeye atmaz. Öyle olsa, yönetmelikte şu kadar numune alacaksınız diye sayı belirtilmezdi. Binanız, karot alınınca zayıflayacaksa zaten çıkın o binadan. Güçlendirmede kullanılan ve fiber takviyeli plastikler olarak bilinen FRP kompozit fiber, yara bandı değildir. Evet, bir çözümdür ancak her yere kullanılmaz. Binaların, mevcut durumunun belirlenmesi tüm aşamalarda tecrübe gerektiren bir süreçtir”

‘’Numune Alınmadan Binanın Güvenliğini Öğrenemezsiniz’’

Dr. Bahadır Şadan ise, deprem güçlendirme yöntemleri ile ilgili yaptığı konuşmada, “İnşaat mühendislerinin hedefi, binanın deprem sonrasında hasar almaması değil, can kaybı yaşanmamasıdır. Depreme dayanıklı bina dediğimizde yanlış bir anlaşılma var. Depreme dayanıklı bina, depremde hasar görür ancak çökmez. Betonarme binaların depreme karşı dayanıklılığı öğrenilmek isteniyorsa mutlaka karot alınması gerekiyor. Binadan numune alınmadan binanın güvenliğini öğrenemezsiniz. Ancak kulaktan dolma bilgiler nedeniyle pek çok kişide karot aldırmanın binaya zarar vereceği düşüncesi hâkim. Alınan numune binanın güvenliğini tehlikeye atmaz. Öyle olsa, yönetmelikte şu kadar numune alacaksınız diye sayı belirtilmezdi. Binanız, karot alınınca zayıflayacaksa zaten çıkın o binadan. Güçlendirmede kullanılan ve fiber takviyeli plastikler olarak bilinen FRP kompozit fiber, yara bandı değildir. Evet, bir çözümdür ancak her yere kullanılmaz. Binaların, mevcut durumunun belirlenmesi tüm aşamalarda tecrübe gerektiren bir süreçtir.” ifadelerine yer verdi. 

‘’Zorunlu Denetimler Gerçekleştirilmeli’’

Yüksek İnşaat Mühendisi Ömer Ülker, ‘Deprem Güçlendirme, Uygulama Örnekleri ve Süreçleri’ başlıklı sunumda bulundu. Ülker, şunları söyledi: 

“Deprem yönetmelikleri aslında size yapabileceğiniz binanın en alt standardını söylüyor. Siz isterseniz daha güçlü ve dayanıklı bina yapabilirsiniz. Kahramanmaraş ve İzmir’deki depremlerde yeni yapılan binalar da hasar gördü. Bunlar aslında olması beklenen hasarlar. Ancak insanlar bu durumu bilmediği için binalarının hasar almasına anlam veremedi. Sanayi yapıları, genellikle prefabrik yöntemle inşa ediliyor. Kahramanmaraş depreminin ardından sahada yaptığımız incelemelerde bağlantı elemanlarındaki yetersizlikler nedeniyle kirişlerin düştüğünü tespit ettik. Ayrıca sanayi yapılarında bina büyük hasar almasa bile içerisindeki makineler veya üretilen mallar yüksek değerli olabiliyor. Onları da korumaya yönelik tasarımlar olmalı. 6 Şubat’taki depremlerde binalar, sünek davranış göstermesi gerekirken gevrek davranış göstererek bıçakla kesilmiş gibi çöktü. Binaların deprem güvenliğini belirlemede pek çok kriter var. Denetimler şahsa bırakılmamalı. Devlet tarafından zorunlu olarak denetimler gerçekleştirilmeli. Bina incelenir, eğer sağlam değilse California’daki gibi girişine “Bu bina depreme dayanıklı değildir” yazısı asılır. Bu süreçler için uzun vadeli yol haritası hazırlanmalı.”

LTB ve İMO, Hızlı Deprem Tarama Projesi İçin Anlaşma Protokolü İmzaladı

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) arasında, Hızlı Deprem Tarama projesi kapsamında iş birliği protokolü imzalandı.

LTB tarafından yapılan açıklamaya göre Belediye, depreme karşı alınacak önlemler konusunda ortak akıl ve bilimin ışığında somut adımlar atıyor. Bu kapsamda, Hızlı Deprem Tarama Projesi için iş birliği protokolüne, LTB Başkanı Mehmet Harmancı ile KTMMOB-İMO Başkanı Gürkan Yağcıoğlu imza attı. 

Hızlı Deprem Tarama Projesi ile belediye sınırlarındaki mevcut yapı envanterinin hızlı deprem tarama metodu kullanılarak, mümkün olan en hızlı şekilde, olası bir depremden önce risk durumlarını tespit ederek gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması amaçlanıyor. 

Açıklamaya göre, LTB bünyesindeki inşaat mühendisleri tarafından binalardan toplanan veriler Bina Bilgi Formuna girilecek, hazırlanan algoritma vasıtasıyla bilgisayar ortamında hesaplama yapılacak ve binalar için Deprem Risk Puanı belirlenecek. 

Değerlendirme sonunda başvuru sahipleri bilgilendirilerek her koşulda binalarının müellifi olan inşaat mühendisi ile irtibata geçmeleri, müellifi bilgilendirmeleri ve gerekiyorsa ileri tetkik için Performans Analizi yaptırmaları tavsiye edilecek. 

Bu yöntemin binaların deprem etkisi altında yaklaşık bir değerlendirme yaptığından, riskli bulunmayan binaların depreme dayanıklı tasarım ilkelerini sağladığı sonucunun çıkarılamayacağı önemle belirtiliyor. Ön değerlendirme olan bu çalışma sonrasında binaların depreme etkisi altındaki davranışının belirlenebilmesi için ilgili binanın müellifi olan inşaat mühendisi tarafından Deprem Performans Analizi yaptırması gerekiyor. 

Binalarını Hızlı Deprem Tarama ile inceletmek isteyen yurttaşlar www.lefkosabelediyesi.org web sitesinde “Online İşlemler” bölümüne Hızlı Deprem Taraması için başvuru yapabilecekler. Binalar, Belediye’nin inşaat mühendisleri tarafından değerlendirildikten sonra sonuç raporu başvuru aşamasında verilen eposta adresine gönderilecek. 

Proje kapsamında kullanılacak metot KTMMOB-İMO Akademik Kurulu ve Deprem Komitesi tarafından geliştirildi. Metot geliştirilirken, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar, FEMA ve ODTÜ Akademisyenlerinden Prof. Dr. Ahmet Yakut’un geliştirdiği hızlı tespit metodu baz alınarak Kuzey Kıbrıs’taki yapı stoku özelliklerini ve uygulamalarını da göz önüne alarak geliştirildi. 

Binaların bilimsel ve uluslararası standartlara uygun şekilde gözlem yöntemi ile yapı geometrisinin deprem tasarım ilkeleri ile uyumu, tahribatlı veya tahribatsız test yapmadan, vatandaşların başvurusu üzerine veya Belediye’nin riskli olarak gördüğü bölge ve binalarda değerlendirilecek ve sonuçlar başvuru/bina sahiplerine iletilecek.

Açıklamaya göre, Hızlı Deprem Tarama yöntemi binanın geometrik bilgilerini, düzensizlik durumlarını, taşıyıcı sistem durumunu, zemin tehlikesini, nizam ve olası müdahaleleri ile eleman hasarları bilgilerini kullanarak değerlendirme yapmakta ve söz konusu bina için bir puan vermektedir.

Puanlama sonucunda binanın deprem etkisi altında hasar/göçme riski belirlenmektedir. Bu sonuç, hali hazırda sürmekte olan Hızlı Deprem Tarama yöntemi ile Performans Analizi korelasyonu ile ilişkilendirilerek binanın Riskli, Orta Riskli ve Risk Yok olarak sınıflandırmasını kapsar.

Kaynak: Star Kıbrıs

Gaziantep ve Kilis’te Temel Atılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep ve Kilis’te inşa edilecek deprem konutlarının temelinin bugün atılacağını duyurdu. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bugün saat 16.30’da Gaziantep ve Kilis illerindeki deprem konutlarının temelinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılacağını açıkladı. 

Bakan Kurum açıklamasında, Bakan Kurum “11 ilimizde 61 bin 726 konutumuzun yapım sürecini başlattık. Bugün Gaziantep’te 7 bin 87 konut ve köy evi, Kilis’te 649 konut ve köy evinin temellerini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle atıyoruz” ifadelerini kullandı. 

TİMUKON İle Müteahhitlere Eğitim ve Denetim Desteği Verilecek

Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki ve İş İnsanı Fecri Koça, inşaatlarda uygulama hatalarının önüne geçilebilmesi için Türkiye İnşaat Müteahhit Uygulama Kontrol Birliği’ni (TİMUKON) hayata geçirdi. 

6 Şubat tarihinde başlayan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından önlem alınmasını sağlamak ve inşaat çalışmaları sırasında yapılan hataları engellemek isteyen Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki ile İş İnsanı Fecri Koça, Türkiye İnşaat Müteahhit Uygulama Kontrol Birliği’ni (TİMUKON) kurma kararı aldı. 

Türkiye’de Japon tekniği ile inşaat dönemini başlatacaklarını söyleyen İş İnsanı Fecri Koça, “Deprem ülkemizin bir gerçeği ve tehlikeli olanın deprem değil, depreme dayanıksız ve zemin planı iyi yapılmamış binalar olduğunu unutmayalım.” dedi.

TİMUKON’un asıl amacının; inşaatlardaki uygulama hatalarının önüne geçilmesi, bu sayede Japon yapıları gibi depreme dayanıklı inşaatların yapılmasının hedeflendiği bildirildi. Müteahhitler ile görüşmelerin sağlandığını, ilk başta 900 müteahhidi platforma çatısı altında birleştirdiklerini ifade eden FGM Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fecri Koça, platformun tüm müteahhitlere açık olduğunu söyledi.

Müteahhitlerin yanı sıra tüm Türkiye’deki belediyelerde bulunan yapı kontrol müdürlerini ve yapı denetim firmalarını da bu platformda buluşturduklarını ifade eden Koça, hedeflerinin 300 bin müteahhide ulaşmak olduğunu belirtti.

‘’Yapı Uygulama Hatalarını Yok Edeceğiz’’

TİMUKON Platformu sayesinde Japonya’daki sağlam yapıların ortaya çıkmasına ön ayak olacaklarını söyleyen Koça, platform ile ilgili şunları söyledi:

“900 müteahhidi, belediye yapı kontrol müdürlerini ve yapı denetim firma sahiplerini aynı çatı altında topladığımız TİMUKON platformuyla amacımız; inşaatlardaki uygulama hatalarının önüne geçmek, bu sayede ülkemizde Japon yapıları gibi depreme dayanıklı inşaatların yapılmasını sağlamak. TİMUKON üyeleriyle uygulama hatalarını yok etmek ve pratik uygulama standartlarını belirlemek adına düzenli çalıştaylar gerçekleştireceğiz, bu noktada tecrübeli Türk müteahhitlerimiz ile birlikte Yoshinori Moriwaki kıymetli bilgilerini tüm grup ile paylaşarak ülkemizin tıpkı Japon yapıları gibi sağlam yapılara kavuşması sağlanacak. Daha sağlıklı yapılar için kurulan bu grup aynı zamanda imar değişikliği ve yönetmelikte olan değişikliklerle ilgili görüşleri paylaşılacak. Böylece ortak akıl ile çok daha hızlı ilerleme kat edilecek.”

Satılık Konut Stokunun Yüzde 62 Arttığı Muğla’da Ortalama Fiyat 4 Milyon 411 Bin 810 TL Odu

6 Şubat’ta yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen depremin ardından göç devam ederken, artan talep sebebiyle illerdeki gayrimenkul piyasası hareketlendi. Bu illerden biri de Muğla oldu. Muğla genelinde ortalama kira 15 bin 336 TL, ortalama satış fiyatı 4 milyon 411 bin 810 TL oldu.

Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, Muğla gayrimenkul piyasasını inceledi. Evlerini yeterince güvenli bulmayan veya daha farklı bölgelere taşınmak isteyen kişiler evlerini satışa çıkarırken, özellikle fiyatı daha uygun ve zemini sağlam olan bölgelerdeki kiralık evler ise hızla tükeniyor.

Muğla’da Satılık Konut Stoku Yüzde 62 Arttı

Muğla’da satılık konut stoku Yüzde 62 artarken, kiralık konut stoku yüzde 19 artış gösterdi. Muğla’nın Yatağan, Dalaman ve Milas ilçelerinde ise konut stoku düşüş gösterdi. Muğla genelinde ortalama kira 15 bin 336 TL, ortalama satış fiyatı 4 milyon 411 bin 810 TL oldu.

Kiralık Konut Stoku Yüzde 49 Arttı

Kiralık konut stokunun yüzde 49, satılık konut stokunun yüzde 51 arttığı Muğla’nın Bodrum ilçesinde ortalama konut fiyatı 7 milyon 342 bin 152 TL, ortalama kira 16 bin 482 TL. Satılık konut stoku yüzde 41 artarken kiralık konut stoku yüzde 3 düşüş gösteren Dalaman’da ortalama konut fiyatı 1 milyon 811 bin 873 TL, ortalama kira 6 bin 362 TL. Satılık konut stokunun yüzde 77, kiralık konut stokunun ise yüzde 8 arttığı Datça’da ortalama konut fiyatı 4 milyon 439 bin 120 TL, ortalama kira 8 bin 14 TL oldu.

‘’67 Bin Konutun İnşaat Süreci Başladı’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen il, ilçe merkezleri ve köylerde yapılacak olan 67 bin konutun inşaat sürecinin başladığını açıkladı. 

Bakan Kurum, 11 ilde yaklaşık 2,5 milyon vatandaşın çadır ve konteyner kentlerde yaşadığını aktararak, AFAD koordinasyonunda, gelecek süreçte kurulacak 100 bin konteyner düşünüldüğünde 500 bin kişinin daha en geç mayıs ayının başına kadar bu alanlara yerleştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

‘’Enkaz Kaldırma Çalışmaları Devam Ediyor’’

İllerden gelen taleplere göre çelik, prefabrik, konteynerden geçici yaşam alanları kurulumuna Emlak Konut ve TOKİ ile destek verdiklerini ifade eden Kurum, diğer taraftan enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiğine kaydetti.

Bakan Kurum, hasar tespit çalışmalarının da sürdüğünü anlatarak, “Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Kilis, Osmaniye, Elâzığ, Hatay ve Diyarbakır olmak üzere 8 ilimizde hasar tespit çalışmaları tamamlanmış durumda. Diğer illerimizde de sona yaklaştık. İnşallah önümüzdeki günlerde tamamlayıp 11 ilimizdeki askı sürecini başlatmış olacağız.” diye konuştu.

Depremden etkilenen illerde 5 milyon 646 bin bağımsız bölümden oluşan 2 milyon 31 binada inceleme yapıldığını bildiren Kurum, 6 Şubat’tan sonra meydana gelen depremlerin ardından da tespit çalışmaları yapıldığını vurguladı.

Bakan Kurum, bu çerçevede 894 bin bağımsız bölümden oluşan 312 bin binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı, yıkık veya orta hasarlı olduğunun tespitinin yapıldığını belirterek, “Depremden en çok etkilenen illerimizin başında Hatay’ımız. Hatay’da 333 bin 825 bağımsız bölümden oluşan 99 bin binanın yıkık, acil yıkılacak, ağır veya orta hasarlı olduğunun tespitini yapmış olduk.” dedi. 

Öte yandan yeni konutların yapımının bilimin, sanatın, kültürün ışığında, vatandaştan, esnaftan her türlü fikirleri alarak çalışmaları yürüttüklerine dikkati çeken Kurum, şunları kaydetti:

“Hatay’ımızda cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliği kapsamında 216 bini merkezler 34 bini köylerde toplamda 250 bin konutun yapım sürecini başlatmış bulunuyoruz. Biliyorsunuz, 21 Şubat’tan itibaren 11 ilimizde eş zamanlı inşaat sürecini sürdürüyoruz.

7 bin 173’ü Hatay’da olmak üzere 54 bin afet konutunu merkezlerde, yine 2 bini Hatay’da olmak üzere 11 ilimizde 13 bin köy konutumuzun da ihalesi yapılmış oldu. Böylece 11 ilimizde gerek köylerimizde gerek il ve ilçe merkezlerinde 67 bin konutumuzun ve köy evimizin yapım sürecini başlatmış olduk. TOKİ’mizin koordinasyonunda süreci yürütüyoruz. Gerek TOKİ Başkanlığı, gerek Emlak Konut Genel Müdürlüğü, gerekse Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci yürütüyoruz.”

“İhale Yapılacak Konut Rakamını 319 Bine Çıkarmayı Hedefliyoruz”

Nisan ve mayıs ayında ihalesi yapılması hedeflenen konut sayısı hakkında bilgi veren Kurum, “Nisan ve mayıs ayı içerisinde ilk etapta gerek köylerimizde gerek il ve ilçe merkezlerinde ihalesini yapacağımız konut rakamını 319 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yine ilk etapta Hatay merkezde yaklaşık 60 bin konutumuzun ihalesini nisan, mayıs ayı içerisinde yapacağız. Ardından da 650 bin konutu etaplar halinde hasar tespit tamamlanması süreciyle, gerek şehrin içinde demografik yapısına uygun ve şehrin dışında belirlediğimiz rezerv alanlarda yapım sürecini yürütüyor olacağız.” şeklinde konuştu.

Kalıcı konutları, şehrin ihtiyaçları, kültürel ve demografik yapısını içine alacak anlayışla bilimin ışığında yapacaklarını vurgulayan Bakan Kurum, sözlerini şöyle noktaladı:

“Yeniden Ulu Cami’mizin, Habib-i Neccar Cami’mizi, Kurtuluş Caddesi’ni aslına uygun şekilde inşa sürecini yürütüyor olacağız. Bu noktada merkezle alakalı master plan çalışması yürütüyoruz. Bu plan anlayışı içerisinde, Roma dönemine ait köprüleri dahi Amik Ovası’nda, Asi Nehri’nde yeniden inşa edecek, yeniden ayağa kaldıracak, Hatay’ımızı, Anadolu’muzu yeniden yükseltecek anlayışta çalışmalarımızı yürütüyoruz.

20 yıl olduğu gibi her depremde, afette milletimize ne söz verdiysek aynı sözleri tutma anlayışıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu çalışmaları yapıyoruz. Dün nasıl Elâzığ, Malatya, İzmir, Kastamonu, Rize, Bartın ve Antalya’daki afetlerde vatandaşlarımıza sözler verdiysek ve bu sözleri en kısa sürede tuttuysak, 1 yıl içerisinde onları sağlam güvenli konutlarına yerleştirdiysek, aynı anlayışla Hatay’ımızda ve diğer 10 ilimizde de konutlarımızı ve iş yerlerimizi yapacağız. Kalıcı konutlarıyla camileriyle, yeşil alanlarıyla şehrimizi daha da yukarıya taşıyacak yeniden ayağa kaldıracak anlayışla çalışmalarımızı yapacağımızı ifade ediyorum.”

Orhangazi’de İki Okul İnşaatı Sürüyor

Bursa’nın Orhangazi ilçesinde deprem riski nedeniyle yıkılan Erenler Kız Meslek Lisesi binası ile Endüstri Meslek Lisesi bahçesine konumlandırılan anaokulu binasının inşaat çalışmaları devam ediyor.

Milli Eğitim tarafından yapımlarına başlanan Erenler Kız Meslek Lisesi binası ile yeni Ana Okulu binası inşaatlarında yüklenici firmaların yoğun mesaisi devam ediyor. 2020 yılında Bursa Valiliği’nin deprem raporu doğrultusunda yıkım kararı verilen ve 2021 yılında yıkılan Erenler Kız Meslek Lisesi binasının yerine yapılacak olan 24 derslikli yeni okul binası ile hemen yanında inşa edilecek olan Kimya Atölyesi binasının inşaatında kaba inşaatta sona doğru gelinirken, Orhangazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesinde yapımına başlanan yeni Ana Okulu binasında da kaba inşatta sona gelindi.

Yıl Sonunda Tamamlanacak

Her iki binada da inşaatların tamamlanma süresi 2023 yılının sonu olarak belirlendi. Yüklenici firmaların inşaatlardaki yoğun mesaileri sürerken, halen Tuna İlkokulu binasında eğitim gören Erenler Kız Meslek Lisesi öğrencileri yeni binaya taşınacak.

Bursa’daki tüm okul projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Kocaeli İmalat Sanayi Kapasitesi 0,4 Puan Arttı

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, kentte imalat sanayi kapasite kullanım oranının mart ayında bir önceki aya göre 0,4 puan arttığını belirtti. 

Dünya Gazetesi’nden Belma Özgen’in haberine göre; Kapasite kullanımlarında Kocaeli’nin pozitif ayrıştığını ifade eden Zeytinoğlu, ihracat yapan bir il olmasının faydaları olduğunu söyledi.

Yaptıkları araştırmada Kocaeli’deki firmaların yüzde 65’inin kapasite kullanım oranlarını artırdığına dikkat çeken Ayhan Zeytinoğlu, “Mart ayı anketine katılan Kocaeli firmalarının nisan ayı iç ve dış piyasadaki beklentilerine baktığımızda; firmalarımızın yüzde 22’si nisan ayında iç siparişlerinin arttığını belirtilirken, yüzde 16’sı azaldığını belirtmiştir. Firmaların yüzde 62’sinde ise iç sipariş miktarlarında bir değişim yaşanmamıştır.

İhracat yapan firmaların yüzde 18’i dış siparişlerinin nisan ayında arttığını belirtirken, yüzde 14’ü azalış bildirmişlerdir. Firmaların yüzde 68’inde ise alınan dış sipariş miktarlarında bir değişim yaşanmamıştır” açıklamasını yaptı.

Küpeli: ‘’Uygun Arsa Fiyatları Eskişehir OSB’yi Yatırım Açısından Cazip Kılıyor’’

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, ‘’Yatırımcıların talep ettiği her türlü altyapının eksiksiz bir şekilde sunulması, uygun arsa fiyatları ve nitelikli işgücü varlığımız, Eskişehir OSB’yi yatırımlar açısından cazip kılıyor” dedi.

“Eskişehir’in uzun yıllara dayanan kent kültürü birikimiyle ortaya çıkardığı modern, çağdaş ve güvenli şehir ortamı yanı sıra bir asrı aşan köklü sanayisi, yatırımcıların talep ettiği her türlü altyapının eksiksiz bir şekilde sunulması, uygun arsa fiyatları ve nitelikli işgücü varlığımız, Eskişehir OSB’yi yatırımlar açısından cazip kılıyor” diyen EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, son dönemde bölgeye ilginin arttığını dile getirdi. 

Nadir Küpeli, şehrin ve bölgenin sahip olduğu pek çok avantaj sebebiyle cazibe merkezi haline geldiğini belirterek, Eskişehir ve OSB’nin avantajlarını şöyle sıraladı: 

“Eskişehir’in ulaşım ağlarının kesişim noktasında olması, büyük şehirlere yakın ve ulaşımın avantajlı olması, insanı yormayan ve yaşamın kolay olduğu bir şehir yapısına sahip olması, kültürel çeşitliliğinin hoşgörü içinde harmanlandığı bir kent ekonomisi, yüksek eğitimli insan gücü varlığının en yüksek şehirlerden biri olması, güvenli bir kent olması, sosyo-kültürel gelişmişliğin çok yüksek olması yanında; bölgemizde arsa fiyatlarının birçok yere göre çok uygun olması, bir yatırımcının talep edeceği her türlü altyapının eksiksiz bir şekilde sunulması, gelişmiş bir fiberoptik internet altyapımız, nitelikli işgücü varlığımız, Eskişehir OSB’nin yatırımlar açısından çok cazip bir bölge olmasını sağlıyor.”

‘’11 İlde Yaşanan Deprem, OSB’leri Zarara Uğrattı’’

Eskişehir OSB’ye ilgiyi artırdı Kahramanmaraş merkezli 11 kentte etkili olan ve büyük bir yıkıma neden olan depremlerin bölgedeki Organize Sanayi Bölgeleri ve sanayi tesislerinde de büyük zararlara yol açtığını söyleyen Nadir Küpeli, bölgedeki sanayi tesislerinin önemli bir bölümünün çalışamaz hale geldiğini, üretime uzunca bir süre ara vermek durumunda kalındığını açıkladı.

Küpeli, bu büyük yıkımın ortaya çıkardığı sonuçlar nedeniyle olası İstanbul depremi beklentisi, Marmara Bölgesi’nde bulunan sanayi tesislerinin yatırımlarını daha güvenli bölgelere taşımak istemelerini gündeme getirdiğini belirterek, bu noktada Eskişehir OSB’ye olan ilginin de önemli oranda arttığını gözlemlediklerini söyledi.

Üreticilerin depremden etkilenmemek için daha avantajlı ve uygun maliyetli bölgelere yöneldiğini belirten Küpeli şu ifadeleri kullandı:

“Marmara denizinde beklenen olası büyük depreme yönelik olarak, İstanbul ve çevresindeki sanayi tesislerinin depremden etkilenmemek amacıyla, mevcut yatırımlarını daha güvenli yerlere ve üretim maliyetlerinin düşük olduğu alanlara taşıma arayışlarında, EOSB öne çıkıyor.

Bölgemizde yatırımcılara sunduğumuz kaliteli altyapı imkanlarının yanı sıra, Eskişehir’in lojistik bakımdan tüm önemli merkezlere ulaşım kolaylığı sağlaması da İstanbul’daki yatırımcıların tercihinde büyük rol oynuyor.

Diğer taraftan, modern ve çağdaş bir şehircilik anlayışıyla her zaman farklılığını ortaya koyan Eskişehir, eğitimli insan varlığı, hoşgörüye dayalı köklü bir kültürel geçmişe sahip olması, ulaşım ağlarının kesişim noktasında yer alması yanı sıra özellikle sanayi yatırımlarında EOSB’nin sağladığı fırsat ve avantajlarla yerli yatırımcıların yanında yabancı yatırımcıların da büyük ilgisini çekiyor.”

‘’EOSB Olarak Deprem Bölgesine Önemli Desteklerde Bulunuyoruz’’

Depremden etkilenen bölgelerde her alanda büyük hasarlar oluştuğunu anlatan Küpeli, “Yaşadığımız son deprem felaketi hepimizi çok derinden üzdü. Yaralarımızı el birliğiyle sarmak için EOSB olarak, bölgeye önemli oranda destekte bulunduk ve bulunmaya da devam ediyoruz.

Bunlar işin bir boyutu iken, depremin sanayi kuruluşları ve tesislerde yarattığı etki ne yazık ki korkunç rakamlara ulaştı. Depremden etkilenen 11 ilde tarım, imalat sanayi ve turizm sektörlerinde tespit edilen hasarın büyüklüğü 181 milyar TL olarak hesaplanırken, en büyük hasarın 155 milyar lirayla imalat sanayisinde gerçekleşmesi yıkımın vahametini bir kez daha gözler önüne serdi” dedi.

Olası İstanbul depreminin yaşanmadan ve sanayimizi derinden etkilemeden tedbir alınması gerektiğini ifade eden Küpeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin değerli deprem uzmanlarının dile getirdiği üzere İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni etkileyecek depremin yaşanma olasılığı ne yazık ki her geçen gün giderek artıyor. İstanbul’un içinde ve çevre illerde çok sayıda büyüklü küçüklü binlerce sanayi tesisimiz bulunuyor. Bunların bazıları gerçekten çok hayati ve kritik tesisler. İstanbul ve civarı ülkemiz sanayisinin üretim gücünde büyük bir paya sahip.

Yaşadığımız deprem sonrasın da, İstanbul ve çevre illerde faaliyet gösteren bazı sanayi kuruluşları, deprem bakımından daha güvenli olan Eskişehir OSB gibi güvenli yerlerde yeni üretim mekânları ve alanlarının araştırmasına giriştiler. Eskişehir OSB olarak bize de ön müracaatta bulunanlar, yer soran sanayi kuruluşlarımız ve girişimcilerimiz oldu. İstanbul ve çevresi bu kadar sanayi yükünü ve insan yoğunluğunu artık kaldıramaz duruma geldi.

Bize göre devletimizin sağlayacağı yeni destek ve teşvik mekanizmasıyla, bu bölgedeki kritik öneme sahip sanayinin kısa sürede hiç olmazsa bir kısmının Eskişehir OSB gibi sanayi merkezleriyle, Anadolu’nun diğer şehirlerine taşınması sağlanmalıdır. İstanbul ve çevre illerin üzerindeki yük hafifletilmelidir. Olası depremin etkilerini minimize etmek için kalan zamanımız azalıyor. Akılcı davranmak zorundayız. Eskişehir OSB’ye geçtiğimiz yıllarda birçok İstanbul kökenli firma geldi ve yatırımlarını buraya taşıdılar.

Şimdi her bir sanayi kuruluşumuz, rahat bir şekilde burada üretim yapıp, dünyanın dört bir tarafına ürünlerini ihraç ediyorlar. Büyük şehirlerin birçok zorluklarından sonra, Eskişehir ve OSB’miz onlar için yepyeni, stresten uzak, çağdaş bir üretim ve yaşam ortamı sağlıyor.”

11 Yatırımcıya 132 Bin Metrekarelik Alan Tahsis Edildi

Sağladıkları imkanlarla son yıllarda yatırım rekorları kırdıklarını, 2023 yılının ilk iki ayında bölgeye yeni yatırımcılar kazandırdıklarını aktaran Nadir Küpeli, “Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi köklü geçmişi, bugün ortaya çıkardığı büyük ekonomik potansiyeliyle Eskişehir ve Türkiye ekonomisine her geçen yıl daha fazla güç katmaya devam ediyor.

EOSB yönetimi olarak sağladığımız pek çok avantaj ile cazibe merkezi haline gelen, yatırım rekorları kıran bölgemize önceki dönemlerde olduğu gibi yatırım noktasında Cumhuriyetimizin 100. yılında da büyük ilgi söz konusu. 2023 yılının ilk 2 aylık döneminde Eskişehir OSB’den 11 yeni yatırımcımıza 132 bin metrekarelik yeni alan tahsis ettik. Bölgemizde yer almak isteyen ve yatırımlarını bölgemize getirmeyi düşünen sanayi kuruluşlarının yetkilileriyle görüşmelerimiz sürüyor. Bu konularda titiz davranıyor, detaylı çalışıyoruz” dedi.

TOKİ Tuzla Çekilişleri Tamamlandı

İlk Evim İlk İş Yerim kampanyası kapsamında yapılan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) İstanbul, Tuzla çekilişleri tamamlandı. 

İstanbul’a yapılacak 50 bin konutun Tuzla ayağında hayata geçirilecek 20 bin 920 adeti ve bin 45 yedek vatandaş için kura çekimleri tamamlandı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, kura çekimlerinin son gününde kura çadırını ziyaret etti. Başkan Yazıcı burada yaptığı açıklamada, “Yapılan kura çekimleri ile beraber yine söz verilip gerçekleştirileceğini bilen vatandaşlarımız sayın Cumhurbaşkanımızın bu projesi için buradaydılar. Bütün kura çekilişleri bitti, İnşallah vatandaşlarımız için, ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Herkesi Tuzla’ya yerleşmeye, yaşamaya ve yaşam standardı yüksek bir ilçede yaşamaya davet ediyorum” dedi.

Kura çekimini değerlendiren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı “İlk evim, ilk iş yerim projesi kapsamında Türkiye çapında 500 bin konut, 1 milyon konut arsası ve 50 bin iş yerini kapsayan büyük bir projenin İstanbulda yapılacak konutlarının 20 bin 920 adeti Tuzla’da inşa edilecek. İlk kura çekimine de Tuzla’da başlandı. Ayın 16’sında başlayan ve biten kura çekimleri, bin 45 yedek kura çekimi ile tamamlandı. Böylesine muhteşem bir projeye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğumu ve 20 bin 920 vatandaşımızı aileleriyle birlikte Tuzla’ya beklediğimizi, İnşallah projenin bitimi ile beraber Tuzla’da kendilerini ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek istiyorum. Alt yapısı, standartları, donatıları ile muhteşeme bir yaşam standardına sahip olacak bu konutlarla beraber İstanbul’un parlayan yıldızı olarak ortaya çıkmış Tuzlamız çok daha fazla bir boyut kazanacak. Şimdiden kendilerine hoş geldiniz diyorum” ifadelerini kullandı. 

‘’Daha Fazla Yük Taşıyabilecek, Sağlam Binalar Yapıyoruz’’

Sirius Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Barış Öncü, ‘’Betonun en az C25 olması gerekirken betonu C40 yaptık. İmar yönetmeliğinde önem katsayısı 1 alınmasına rağmen; biz katsayıyı 1,2 olarak aldık. Daha fazla yük taşıyabilecek ve sağlam binalar yapıyoruz.’’ dedi.

Firmanın yeni projesi Sirius Florida’da sağlam binalar ortaya çıkarmak için zemin etüdü yaptırdıklarını söyleyen Sirius Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Barış Öncü, şu açıklamaları yaptı: 

“İnşaat mühendisimiz, mimarımız, makine ve elektrik mühendislerimiz, jeoloji ve jeofizik mühendislerimizle bir araya geldik. Zemin etüdümüz yeniden çıkarıldı. Zeminin taşıma kuvveti metrekareye 42 ton olarak ölçüldü. Sirius Florida sağlam kaya zemin üstünde yer alıyor. Herhangi bir zemin iyileştirme çalışmasına da gerek yok. Buna rağmen mevcut statik inşaat değerlerimizi yüzde 20 daha kötü kabul ederek yeni bir planlama yaptık. Betonun en az C25 olması gerekirken betonu C40 yaptık. İmar yönetmeliğinde önem katsayısı 1 alınmasına rağmen; biz katsayıyı 1,2 olarak aldık. Daha fazla yük taşıyabilecek ve sağlam binalar yapıyoruz. Çünkü biz maliyeti bir kenara bırakarak insanların ölmeyeceği binalar yapmak istiyoruz. Projemizden daire almak isteyenlere sağlam evler sunmak istiyoruz. Bu saatten sonraki amacımız insanların burnu bile kanamadan yaşayabilecekleri evler yapmak. Bunun için asıl işimiz olan inşaatta yeni bir sürece girdik. Gerekirse ankastreyi, klimayı vermeyeceğiz. Evin içine sonradan her türlü eşya alınır. Ama bir insan hayatı gitti mi geri gelmesi mümkün değil.” 

Yapı denetim kurallarına uyulması sonucunda kaliteli binaların ortaya çıkacağını belirten Öncü, “STK’larda sektörün sorunlarını üst mevkilere taşımak için çalışıyorum. Sektöre öncülük edip sadece yönetmeliklerle değil kendi insiyatifimizle de daha iyisini yapmak istiyoruz. Bunun için firma olarak harekete geçtik. Kimsenin insan yaşamıyla oynamaya hakkı yok. Şu anki yönetmelik sağlam konutlar yapmak için yeterli; fakat denetim de çok önemli. Sirius Yapı olarak kendi iç denetim ve kontrol sistemimizi kurduk. Şirketimizde proje müdürü onun altında, kaba yapı şefi inşaat mühendisi, ince yapı şefi mimar, mekanik şefi makine mühendisi, elektrik şefi elektrik mühendisi ve A sınıfı iş güvenlik uzmanı tam zamanlı çalışıyor. Tüm bu ekipler konulan her tuğlanın ve atılan her adımın takipçisi olacak. Yapı denetim standartlarını imar kanununa, yönetmeliğe uygun şekilde yapmakla birlikte standartlarımız daha da yükselecek. Daha kaliteli sağlam ve insan hayatına saygılı projeler yapmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sirius Florida projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

GNC Makina’ya Tayvan’dan Ödül Geldi

GNC yönetim kurulu üyeleri Gökhan Çetinkaya, Gökhan Yıldız, Turgay Yıldız CNC torna ve işleme merkezi tezgahları üreticisi  Victor Taichung’in üretim merkezini  ziyaret etti. Merkezi Tayvan Taichung’da bulunan 1954 yılında ilk girişimlerine başlayan bu köklü marka bu yıl 70’inci yaşını kutluyor.

Makina imalatçıları sektöründeki en modern, en çevreci fabrika olarak tanınan ve bu konuyla ilgili bir çok kurumdan ödül alan fabrika “ Green & Smart “ diye adlandırııyor. Verimliliği artırma konusundaki başarısıyla da bilinen marka, Türkiye’de GNC Makina ile işbirliği yapıyor. 

GNC Makina 2011 yılından bu yana Victor Taichung markasının Türkiye genel distribütörlüğünü üstleniyor. Dünya genelindeki tüm distribütörler arasında en iyi hizmeti vererek en büyük ciroyu gerçekleştiren GNC Makina, bu yıl da aynı başarıyı gösterdi. Bugüne kadar birinciliği kimseye bırakmayan GNC Makina, 2023 yılında da ‘’en başarılı  distribütör’’ ödülünü Tayvan’da gerçekleşen ziyaret sırasında Victor Taichung’un sahibinden aldı. Ödül sonrasında GNC Makina Yönetim Kurulu üyeleri, Türk üretim sektörüne katkı sağladıkları için çok mutlu olduklarını söylediler. 

 GNC Makina’nın başarısını sırasıyla takip eden ülkeler ise  Çin, İtalya, Hollanda ve Fransa oldu.

Kayseri’de Kiralık Konut Stoku Yüzde 42 Düştü

6 Şubat’ta yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen depremin ardından göç devam ederken, artan talep sebebiyle illerdeki gayrimenkul piyasası hareketlendi. Bu illerden biri de Kayseri oldu. Kayseri’de satılık konut stoku yüzde 12 artarken, kiralık konut stoku yüzde 42 düşüş gösterdi.

Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, Kayseri gayrimenkul piyasasını inceledi. Evlerini yeterince güvenli bulmayan veya daha farklı bölgelere taşınmak isteyen kişiler evlerini satışa çıkarırken, özellikle fiyatı daha uygun ve zemini sağlam olan bölgelerdeki kiralık evler ise hızla tükeniyor. 

Kayseri’de Kiralık Konut Stoku Yüzde 42 Düştü

Kayseri’de satılık konut stoku yüzde 12 artarken, kiralık konut stoku yüzde 42 düşüş gösterdi; ortalama kira 4 bin 172 TL; ortalama satış fiyatı ise 1 milyon 393 bin 920 TL oldu. Kayseri’de kiralık konut stokunun en fazla düşüş gösterdiği ilçeler Yeşilhisar, Pınarbaşı ve İncesu oldu.

Kayseri’nin Develi ilçesinde ortalama konut satış fiyatları 984 bin 865 TL, İncesu’da 762 bin 546 TL, Kocasinan’da 1 milyon 298 bin 976 TL, Melikgazi’de 1 milyon 227 bin 765 TL, Pınarbaşı’nda 556 bin 563 TL, Talas’ta 1 milyon 514 bin 370 TL ve Yeşilhisar’da 1 milyon 48 bin 476 TL oldu.

‘’Deprem Bölgesinde Sigortalı Hasar 100 Milyar TL Civarında’’

Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda sigortalı hasarın 100 milyar TL civarını bulduğunu söyledi.

Deprem bölgesindeki DASK ve KASKO rakamlarının çok daha üzerinde bir miktarı sigorta şirketlerinin ödeme kapasitesi olduğunu belirten Ahmet Yaşar, “Bölge için konuşacak olursak; KASKO’da yüzde 17’lik bir sigorta oranı var; iş yerlerinde bu yüzde 9’lara kadar düşebiliyor.

Bizim toplamda bölgede beklediğimiz hasar 80 milyar civarında özel sigortalar için. Buna DASK’ı da koyduğumuz zaman, biz 100 milyar TL civarında bir hasar ödeyeceğimizi öngörüyoruz. Bu önemli bir miktar. Tabii ki diyoruz ki; ‘Sigortalılık oranı yüksek olsaydı da 100 değil, 500 milyar ödeseydik’.

Teknik olarak da sigorta şirketlerinin şu anda ödeyeceği rakamların üç katını ödeme kapasitesi var. Bazı dedikodular çıkıyor; ‘Bu depremde ödendi, ardından başka bir deprem olursa ne olacak?’ diye. Sigorta şirketleri tüm hesaplamaları yaparak yol alıyor. Sigortanız varsa endişeniz olmasın” diye konuştu.

Hasarlı konutların ödemeleri açısından şu anda eksperlerin bölgede olduğunu söyleyen Yaşar, “İlk 24 saat içinde DASK ödemeleri başladı. 1,5 milyarı geçti DASK’ın ödediği rakam. Araçta da KASKO’su olanlara ödeme yapılıyor. Sigorta sisteminde şu ana kadar gerçekleşen hasar tutarı 35 milyar lira. DASK ile birlikte 100 milyara gidecek rakam; yavaş yavaş ortaya çıkacak.

Bu rakamlar değişebilir. Örneğin İskenderun’da konteynerler yandı. Daha yavaş yavaş gelecek ihbarlar. Bu bizim tahminimiz. Ödenen hasarlarsa şu anda DASK’ta 1,5 milyar lira, özel sigortalarda ise 500 milyon lira ödendi. Tespitler yapıldıkça bu hasarlar ödeniyor” dedi.

“Binaların yüzde 50’si DASK’lı”

 İki büyük depremden sonra yıkılan binalar arasında DASK’ı olanlarla olmayanlar arasındaki farka sayılarla temas eden Yaşar, “Bizim, bölgede 2 milyon 150 bin tane konutumuz var. Bunların yüzde 50’si, 1 milyon 143 bini DASK sigortasını yaptırmış durumda.

Bunların sadece yüzde 20’si İhtiyari Konut Sigortası, yani DASK’tan sonra ayrıca yangını içeren, DASK’ın limitlerinin üzerinde kalan hasarları ödeyen Deprem Konut Sigortasını yaptırmış. Bu sigortalı sayımız da 470 bin civarında. Şu ana kadar 315 bin civarında DASK’a ihbar gelmiş durumda. DASK sadece ihbar beklemiyor.

Bu arada şunu da söyleyelim. Bazı aracılık faaliyetleri göstermek isteyen insanlar birtakım videolarla korku salıyorlar. Diyorlar ki; ‘15 gün içinde ihbar vermezseniz DASK hakkınızı kaybedersiniz.’ Böyle bir şey yok. DASK kurumu bunu her depremde açıklıyor ve uygulamıyor. Genel şartlarda böyle bir madde olsa bile bunu uygulamıyor” diye konuştu.

“Sigorta sektörü DASK ile koordine halde”

Bölgede, DASK’ın uygulaması ve sigorta şirketlerinin davranışı hakkında da bilgi veren Ahmet Yaşar şöyle konuştu: “DASK, Çevre Bakanlığından, AFAD’tan listeler geldiğinde bina yıkılmışsa, ihbar beklemiyor. Bunun üzerine sigorta şirketi şöyle yapıyor.

DASK ödemiş, yıkılmış bina. Sigorta şirketinin de orada deprem teminatı varsa sigorta şirketi de ödüyor. Dolayısıyla burada birtakım kişisel verilere ulaşmada, IBAN’a ulaşmada problemler olabiliyor. DASK bunu çözmüş durumda. T.C. kimlik numarası ile Vakıfbank’a gönderiliyor paralar. DASK sahibi depremzedeler hasarlarını Vakıfbank’tan tazmin ediyorlar. Aynı sistemi dün SEDDK’yla da konuştuk, diğer sigorta şirketlerinin de kullanabilmesi için çalışmalar yapılıyor.

Dolayısıyla sigorta şirketlerimiz de hızlıca bu hasarları tasviye edecekler. Bireylerde bunu hızlıca halletmeye çalışıyoruz. Ticari işletmelerde ise bir ekspertiz faaliyeti elbette gerekiyor. Tüm sigorta sektörü DASK ile koordine halde, işleri geciktirmeden, mükerrer iş yapmadan, yani aynı yere ayrı ayrı üç kez eksper göndermeden; birlikte, koordineli şekilde işleri halletmeye çalışıyoruz.”

‘’Düzce, Yeni Bir Çehre Kazandı’’

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, kent genelinde hazırlık aşamaları tamamlanan ve inşaatı devam eden projeleri inceledi. 

Memleket Gazetesi’nin haberine göre; Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, görevi devraldığı günden bu yana, başkanlık koltuğunda birbirinden başarılı işlere imza atmaya devam ediyor. Şehrin en işlek caddesi ve çevresini, uygulanan 4 farklı proje ile yepyeni bir siluete kavuşturan Başkan Özlü, şehir merkezi sorumluluk alanı içinde her noktanın gelişmesi adına daha önce yapılan çalışmaları da geliştirerek kalkındırmaya özen gösteriyor. Eş zamanlı yürütülen 9 büyük projeden 6’sında saha incelemesi yapan Başkan Özlü, yatırımların söz verilen süre içinde Düzcelilerin hizmetine sunulması için çalıştıklarını belirtti.

Şehrin her noktasını uyumlu hale getirmek, şehirleşmenin planlı ve düzenli şekilde hayata geçirilmesi amacıyla her mahallede ihtiyaç duyulan yatırımların yapılması için çalışmalar sürüyor. Özellikle sosyal donatıların inşasına büyük önem veren Başkan Özlü, yapımı devam eden modern pazaryeri, modern sanayi sitesi ve 23 Nisan Parkı inşaat alanlarını gezerek proje içeriklerini değerlendirdi, süreci yakından takip etti. Kurmayları ile proje donatılarını yeniden gözden geçiren Başkan Özlü, vatandaşların memnun olacağı ve en yüksek verimi alacağı şekilde yapıların inşasına devam edildiğini aktardı.

Başkan Özlü, saha çalışmaları sırasında sosyal medyadan yaptığı paylaşım ile Düzcelilere seslenerek “Şehrimizin her noktasını kalkındıracak, yaptığımız işleri görmek için bir gün yetmiyor. Düzce’miz bugün gezip gördüğümüz sadece 6 proje ile yepyeni bir çehre kazandı. İşin özü Düzce, işin özü çalışmak” şeklinde paylaşım yaptı. Başkan Özlü’nün gönderisi, sosyal medyada en çok beğenilen paylaşımlardan oldu.

23 Yeni Otel Yolda

Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, 2023 Şubat ayında 2 milyar 838 milyon TL yatırımla gerçekleşecek 23 adet yeni otel projesine yatırım teşvik belgesi verildi. 

Konaklama sektöründe hızlanan yeni yatırımlar şubat ayı yatırım teşvik belgelerine de yansıdı. Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, şubat ayında toplam 37 otel yatırımı teşvike bağlanırken, bunlardan 23 tanesi komple yeni, 14 tanesi de modernizasyon yatırımlarından oluştu.

Teşvike bağlanan otel projeleri şu şekilde:

STKN Mühendislik 9,1 milyon TL yatırınla Nevşehir’e 22 yataklı özel konaklama tesisi,

Aydın Ünlüer Turizm 328 milyon TL yatırımla Antalya-Kemer’e 5 yıldızlı 620 yataklı otel,

Umut Otel Turizm 25,5 milyon TL yatırımla Trabzon-Ortahisar’a 3 yıldızlı 30 yataklı otel,

Cortex Tarım Turizm 90 milyon 737 bin TL yatırımla İstanbul-Beyoğlu’na 98 yataklı butik otel,

King Turizm Otel İşl. 400 milyon 248 bin TL yatırımla Antalya-Serik’e 5 yıldızlı 648 yataklı otel,

AFT Otelcilik 817 milyon TL yatırımla Antalya-Manavgat’a 5 yıldızlı 844 yataklı otel,

Eryıl Turizm 12 milyon 344 bin TL yatırımla Trabzon’a 3 yıldızlı 50 yataklı otel,

VOT İnş. Turizm 30 milyon 650 bin TL yatırımla Balıkesir-Ayvalık’a 3 yıldızlı 104 yataklı otel,

Zeren Gayrimenkul 45 milyon 338 bin TL yatırımla İstanbul’da 4 yıldızlı 168 yataklı otel,

Alişanoğlu Tic. 15 milyon 525 bin TL yatırımla Giresun’da 3 yıldızlı 95 yataklı otel,

Topuz Otelcilik 25 milyon 750 bin TL yatırımla İstanbul-Fatih’e 3 yıldızlı 30 yataklı otel,

Tahtalı İnş. Turizm 127 milyon 513 bin TL yatırımla İzmir-Gaziemir’e 4 yıldızlı 178 yataklı otel,

Eryap Mobilya 19 milyon TL yatırımla Antalya’ya 3 yıldızlı 66 yataklı otel,

Tatlıları Otomotiv 18 milyon 638 bin TL yatırımla İstanbul’a 3 yıldızlı 68 yataklı otel,

Soli Global İnş. Turizm 287 milyon TL yatırımla Ankara’ya 4 yıldızlı 400 yataklı otel,

Teleses Telekomünikasyon 20 milyon TL yatırımla Muğla-Bodrum’a 3 yıldızlı 54 yataklı otel,

Carden Delux Hotel Turizm 27 milyon TL yatırımla İstanbul’a 43 yataklı butik otel,

Cen Bilal İnşaat 179 milyon 676 bin TL yatırımla Edirne’ye 5 yıldızlı 170 yataklı otel,

Kepez Turistik Tesisleri 90 milyon TL yatırımla Antalya-Kepez’e 3 yıldızlı 388 yataklı otel,

Albayraklar Enerji 38 milyon 526 bin TL yatırımla Trabzon’a 4 yıldızlı 168 yataklı otel,

Erkaya Ulusl. Lojistik 154 milyon 434 bin TL yatırımla Antalya-Muratpaşa’ya 4 yıldızlı 266 yataklı otel,

Fuzul Yapı İnş. 48 milyon TL yatırımla İstanbul’a 4 yıldızlı 96 yataklı otel,

Mavix İnşaat Turizm 31 milyon TL yatırımla Balıkesir’e 68 yataklı butik otel yapacak.

Teşvike bağlanan modernizasyon yatırımları ise şu şekilde;

Sinop Antik Turizm 8 milyon 780 bin TL yatırımla Sinop’taki 3 yıldızlı 82 yataklı oteli,

Faros Otelcilik 23 milyon 455 bin TL yatırımla Muğla’daki 3 yıldızlı 118 yataklı oteli,

Polatlı Otelcilik 26 milyon 675 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 480 yataklı oteli,

Günaylar Otel İşl. 92 milyon 855 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1200 yataklı oteli,

Makomar Mermer 17 milyon 182 bin TL yatırımla Afyonkarahisar’daki 5 yıldızlı 314 yataklı oteli,

Aygün Turizm 90 milyon TL yatırımla Antalya-Muratpaşa’daki 5 yıldızlı 1164 yataklı oteli,

Lares Turizm 4 milyon 484 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1815 yataklı oteli,

CB Otelcilik 61 milyon TL yatırımla Aydın-Kuşadası’ndaki 4 yıldızlı 164 yataklı oteli,

Hakkı Kantarcı Turizm 73 milyon 783 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 438 yataklı oteli,

Raymar Turizm 98 milyon 522 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 542 yataklı oteli,

Bayar Turizm 54 milyon TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1309 yataklı oteli,

MEHA Otelcilik 1 milyon 501 bin TL yatırımla Şanlıurfa’daki 104 odalı özel konaklama tesisini,

İçkale Turizm 9 milyon 726 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1160 yataklı oteli,

Beytur Turizm 77 milyon 822 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1000 yataklı oteli modernize edecek.

Çanakkale’de 61 Yıllık Köy Camisi Yenileniyor

Çanakkale’nin Kocaveli Köyü’nde yer alan cami, 2020 yılında yaşanan İzmir depremi nedeniyle hasar aldı. Kullanılamaz durumdaki caminin Osmanlı mimarisine uygun şekilde yeniden inşa edilmesine karar verildi. 

Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı 50 haneli Kocaveli köyü camisi, 1962 yılında köylüler tarafından kendi imkanlarıyla yaptırılarak ibadete açıldı. Köy halkının ibadet ettiği cami de, 2020 yılında İzmir’de meydana gelen deprem sonrası yapılan incelemeler sırasında hasar tespit edildi. Depreme dayanıksız, kullanılamaz raporu verilen cami mühürlendi ve ibadete kapatıldı. Nisan 2022’de kurulan Kocaveli Köyü Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin girişimleriyle eski köy camisi yıkıldı. Osmanlı mimarisine uygun şekilde yapılacak olan yeni cami için geçen yıl Kurban Bayramı arifesinde temeli atıldı.

Ardından cami inşaatına başlandı. Kaba inşaatı tamamlanan caminin kubbesinde çalışmalar devam ediyor. Köy halkı ve hayırseverlerin yardımıyla inşaatı devam eden ve yaklaşık 4 milyon TL’ye mal olacak olan Osmanlı mimarisine uygun yapılan Kocaveli köyü camisinin bu yıl Kurban Bayramı’nda ibadete açılması planlanıyor.

Kocaveli Köyü Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Evran, Kocaveli köyünün tarihinin 1900’lü yıllara dayandığını söyledi. Köyü Bulgar göçmenleri ve Karadeniz’den gelen ailelerin oluşturduğunu belirten Dernek Başkanı Ahmet Evran, köy camisinin Osmanlı mimarisine uygun bir cami olarak ibadete açılacağını belirtti.

Kaynak: NTV

‘’İstanbul’da Kentsel Dönüşüm 10-20 Yıl Sürebilir’’

Anadolu Yakası İnşaat Mühendisleri Derneği (AYİDER) Başkanı Melih Tavukçuoğlu, İstanbul’un kentsel dönüşüm sürecinin 10-20 yıl arasında sürebileceğini ifade etti.

İstanbul gibi büyük bir şehrin dönüşümü için özel fon temin edilmesi gerektiğine dikkati çeken Tavukçuoğlu, “Vatandaşa ana parayı ödemek koşuluyla faizsiz borç verilebilir. Bu dönüşüm yerel müteahhitlerle kısa sürede yapılacak bir konu değil. Dışardan sıfır ya da çok düşük faizli nakit bulmamız lazım.” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin 13 milyon insanı etkilediğini ve bölgenin kalkındırılması için yaklaşık 100 milyar dolarlık bir bütçe öngörüldüğünü vurgulayan Tavukçuoğlu, “İstanbul çok daha zor bir şehir olduğu için bunun en az 2-3 misli yani 300 milyar dolar gibi bir nakit lazım. Bu sayede İstanbul’u caddesi, okulu, hastanesi ile yenileyebiliriz.” dedi.

‘’Yapılacak Binalar 80-100 Yıl Dayanacaktır’’

İstanbul’daki arsa kıtlığına değinen Tavukçuoğlu, eski binaların yenilenmesiyle fiyatlarının çok fazla arttığını belirtti. Türkiye’de betonarme binaların yapımına 1950’li yılların sonuna doğru başlandığına dikkat çeken Tavukçuoğlu, şu açıklamaları yaptı:

“Ancak apartman hayatına geçtiğimiz bu yıllarda beton ve inşaat kalitesi çok zayıftı. Bugünkü demir ve beton kalitesi yoktu. Bu binaların ekonomik ömürlerini tamamladığını varsayıyoruz. Maalesef 40-50 yıllık bu binaların büyük bir kısmı da mimarlık ve mühendislik hizmeti almamıştır. Bu şekildeki binaları ayakta tutmamız çok zor. Ancak 1999 depreminden sonra bu iş çok ciddiye alındı. Son depremden sonra eminim başta biz müteahhitler olmak üzere herkes işini daha ciddiye alıp, çok daha hassas ve titiz çalışacağız. Bundan sonra yapacağımız binalar 80-100 yıl dayanacaktır. Olası İstanbul depreminde, 1999’dan sonra yapılan binalarda çok büyük problemler yaşayacağımızı düşünmüyorum. İnsanlarımız bu binalardan sağ çıkarlar. Ancak 40-50 yıllık binalarda bunu söylemek mümkün değil. İstanbul’da risksiz diyeceğimiz binalar yüzde 10 ila 20 arasındadır. “

‘’Konut Başına Verilen Kredi, 1 Milyon 200 Bin TL’ye Çıkarıldı

Depremden sonra hazırlanan kentsel dönüşüm destek paketinin önemini vurgulayan AYİDER Başkanı Melih Tavukçuoğlu, konut başına verilen 600 bin liralık kredinin 1 milyon 200 bin liraya çıkarıldığını, müteahhitler olarak bunun 2,5 milyon liraya çıkarılmasının daha uygun olduğunu düşündüklerini kaydetti.

Maddi imkân sağlandığı takdirde kentsel dönüşümün çok kolaylıkla yapılacağının altını çizen Melih Tavukçuoğlı, “Bizim insan gücümüz, bilgimiz, birikimimiz var. Biz, bu dönüşümü yaparız. Nasıl ki deprem bölgesinde devletimiz inisiyatif aldı, ikinci aya girmeden 50 bin konutun ihalesi yapılıp, inşaata başlandıysa kentsel dönüşümü de bu şekilde yaparız. Bize kaynak lazım. Parayı devletimiz bulsun biz müteahhitleri davet etsin, ‘yapacağın yer burası, hadi başla’ dediği anda 10-20 yıl arasında İstanbul’u yenileriz.” şeklinde konuştu.

Kentsel dönüşümde herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini anlatan Tavukçuoğlu, şöyle devam etti:

“Evi 100 metrekare olan bir vatandaşa müteahhit bu evi 75 metrekare olarak yenileyelim, yüzde 25 ile de koyduğum sermayeyi karşılayayım’ diyoruz. Ancak vatandaş, ‘Hayır, sen bana yine 100 metrekare daire ver’ diyor. Benim paramla binasının yenilenmesini istiyor. O yüzden ilerleyemiyoruz. Elli yıllık, 100 metrekarelik bir binayla yeni yapılmış 75 metrekarelik bir bina arasında yine 1’e 3 değer farkı var. Evini yenilendikten sonra 3 misli pahalıya satabilir. Ancak vatandaş bunu düşünemiyor, ‘Benim evim küçülecek 3 odadan 2 odaya düşecek’ diyor. Düşsün ama fiyatı artıyor. Ayrıca depreme dayanıklı binalarda yaşayacak. Bunu göz ardı ediyor. Depremin ne zaman geleceğini bilemiyoruz. O yüzden bir an önce bu yeni ve sağlam konutlara geçmeliyiz.” 

Golden Arch Resort Hotel’e Yoğun İlgi

Başkent İnşaat tarafından Kıbrıs, Girne’de projelendirilen Golden Arch Resort Hotel’in inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

İnşaat sektöründe 10 yıldır önemli projelere imza atan Başkent İnşaat, yurt dışı projelerini ikiledi. Dubai projesini ilgililere sunan Başkent İnşaat, şimdi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (K.K.T.C) otel projesini yükseltmeye devam ediyor. Projenin, 2023 yılının son çeyreğinde hizmete açılması hedefleniyor.

Kıbrıs’ta otel projelerinin dikkat çektiğini vurgulayan Başkent İnşaat Firma Sahibi Uğur Vergili otel projesi ile ilgili, ‘’Bu konuda tüketimin had safhada olduğu yerlerden birisi Kıbrıs. Ultra lüks ve akıllı konut tüketimine yoğun bir ilginin olduğu Kıbrıs’ta böyle bir projenin büyük ses getireceğini düşünüyorum.” dedi. 

Yurt dışı inşaat projelerine hız kesmeden devam etmek istediklerini belirten Vergili, Böyle bir proje aynı zamanda birçok inşaat firmasının da önünü açacak ve ülke ekonomisine ciddi katkılarda bulunacak. Kıbrıs sonrası için bile hala dünyanın çeşitli ülkelerinde araştırmalar yapıyoruz. Türk inşaat sektörünü dünyanın birçok ülkesinde göstermek istiyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Golden Arch Resort Hotel projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Silivri Varnalı Konutları Teslim Edildi

Silivri Belediyesi ve Saral İnşaat iş birliği ile hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi Varnalı Konutları, sahiplerine teslim edildi. 

26 Eylül 2019 tarihinde Silivri merkezli meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremin ardından riskli yapı olduğu gerekçesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yıkım kararı verilen ve yıkım işlemi Silivri Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Varnalı Konutlarında, kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlandı. 

Silivri Belediyesi iştiraki Silivri İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (SİYTAŞ) ve Saral İnşaat iş birliğiyle kentsel dönüşümü tamamlanan Varnalı Konutlarında hak sahipleri, düzenlenen törenle anahtarlarını teslim aldı. 

Yapımı 15 ay gibi kısa bir sürede biten Varnalı Konutları; 16 bin 487 metrekare kullanım alanına ve bin 251 metrekare ticari alana sahip. 8 blok, 116 daire, 7 iş yeri ve 130 araç kapasiteli bir otoparkın bulunduğu Varnalı Konutlarında daire alanları; brüt 110 metrekare / net 80 metrekare olarak tasarlandı. Silivri’nin bilinen en eski kooperatiflerinden biri olan Varnalı Konutlarının yenilenmesiyle birlikte burada yaşayan vatandaşlar afetlere karşı dayanıklı, yepyeni ve modern dairelerine kavuşmuş oldu.

Varnalı Konutları’nın proje detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Zigana Tüneli Açılış İçin Gün Sayıyor

Dünyanın en uzun üçüncü, Avrupa’nın ise en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olarak hizmet verecek olan 14,5 kilometrelik Zigana Tüneli, yakında açılış yapacak. 

Trabzon- Gümüşhane kara yolu üzerine yapılan, 17 Mart 2017’de temeli atılan Zigana Tüneli’nde çalışmalar tamamlandı. Işığın göründüğü proje ile Gümüşhane’nin Torul ilçesi Köstere köyü mevkisiyle Trabzon’un Maçka ilçesi Başarköy köyü arasında, her biri 14,5 kilometre uzunluğunda çift tünel inşa edildi. Yeni Zigana Tüneli ile Başarköy Vadisi’nden bin 15 metre kotundan girilip, bin 264 metre kotuna yüzde 3,30 eğimle tırmanılacak. Yüzde 0,85 eğimle de inilerek, Köstere Vadisi’nden bin 212 metre kotundan çıkacak tünel ile Zigana Dağı geçilecek.

Tünel, Gümüşhane ile Trabzon arasındaki ulaşımı, 30 dakika kısaltacak. Doğu Karadeniz’i Orta Doğu, Kafkaslar ve İran’a bağlayan tarihi İpek Yolu’nun geçtiği güzergahtaki tünel tamamlandığında dünyanın 3’üncü, Avrupa’nın ise en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olacak. Kara yolu tünellerinde Türkiye’de ilk defa yapılan ‘dikey şaft yapıları’, Zigana Tüneli’nde uygulandı. Proje ile 3 istasyonun her birinde 1 temiz, 1 de kirli hava olmak üzere toplam 6 adet havalandırma şaft yapısına yer verildi.

Yurt içi kara yolu ulaşımıyla uluslararası ticaretin daha hızlı ve güvenilir yapılmasına katkı sağlayacak proje ile zamandan 40 milyon TL, akaryakıttan ise 99 milyon TL olmak üzere yıllık toplam 139 milyon TL tasarruf edilecek. Tünel ile karbon salınımı da 18 bin ton daha az gerçekleşecek. Trabzon’u Gümüşhane üzerinden Bayburt ve Erzurum’a bağlayan güzergahta inşa edilen tünel, Trabzon-Aşkale yolunun 44’üncü kilometresindeki Maçka-Başarköy mevkisinde başlayıp, 67’nci kilometrede yer alan Köstere-Gümüşhane yoluna köprülü kavşak ile bağlanacak. 12 metre genişliğindeki mevcut devlet yolu 2’şer şeritli bölünmüş yol haline gelecek.

Elektromekanik imalatlarının yanında, asfalt, havalandırma ve ışıklandırma çalışmaları tamamlanan tünelde boya ve çevre düzenlemesi işlemleriyle son rötuşlara geçildi. Nisanda hizmete açılması için hazırlıkların sürdürüldüğü tünel; özellikle kış aylarında dik ve virajlı rampalarda kar, sis ve buzlanmanın yanında ulaşımı kısaltarak, heyelanla kaya düşmeleriyle korku yaşayan sürücüleri de rahatlatacak. Öte yandan sürücülere konforlu, güvenli ve ekonomik ulaşım imkânı sağlayacak Zigana Tüneli içerisindeki son durum da görüntülendi.

Zigana Tüneli projesinin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

Kaynak: Hürriyet

Antalya’da Ortalama Kira 13 Bin 15 TL, Ortalama Konut Satış Fiyatı İse 2 Milyon 831 Bin 520 TL Oldu

6 Şubat’ta yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen depremin ardından göç devam ederken, artan talep sebebiyle çevre illerdeki gayrimenkul piyasası hareketlendi. Bu illerden biri de Antalya oldu. Antalya’da Şubat ayında satılık konut stoku yüzde 17 artarken, kiralık konut stoku yüzde 1 artış gösterdi.

Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, Antalya gayrimenkul piyasasını inceledi.

Antalya’da Kiralık Konut Stokunun Düşüş Gösterdiği İlçeler Finike ve Kumluca 

Antalya’da Şubat ayında satılık konut stoku yüzde 17 artarken, kiralık konut stoku yüzde 1 artış gösterdi, ortalama kira 13 bin 15 TL, ortalama satış fiyatı ise 2 milyon 831 bin 520 TL oldu. Antalya’da kiralık konut stokunun en fazla düşüş gösterdiği ilçeler Finike ve Kumluca oldu.

Kiralık konut stokunun yüzde 13 düşüş, satılık konut stokunun yüzde 13 artış gösterdiği Finike’de ortalama konut fiyatı 2 milyon 4 bin 492 TL, ortalama kira 6 bin 495 TL. Kiralık konut stokunun yüzde 10 düşüş, satılık konut stokunun yüzde 25 artış gösterdiği Kumluca’da ortalama konut fiyatı 2 milyon 613 bin 609 TL, ortalama kira 6 bin 965 TL. 

Yeşilova-Solaklar Köprülü Kavşak Projesinde İnşaat Başladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kent trafiğini rahatlatmak amacıyla hayata geçirilecek Yeşilova-Solaklar Köprülü Kavşak projesinde inşaat çalışmaları başladı. 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Yeşilova-Solaklar Köprülü Kavşak Projesi’ne start verdi. Büyükşehir ekipleri şu anda İskefiye Caddesi, Otoyol kenarı ve DSM imalatlarını yapıyor. İskefiye Caddesi’nde zemin tespiti deneme kazıkları çakan, toprak sıyırma ve kazı işlerine devam eden Büyükşehir, otoyol güvenliği için şantiye sahasının otoyol cephesine bakan kısmında ise tel çit montajı yaptı.

Sinyalizasyon Kaldırılacak

D-605 İzmit- Kandıra Karayolu üzerinden geçecek iki adet köprülü kavşak ile yapılacak trafik düzenlemeleri ile Kandıra yolundaki trafik akışı kesintisiz hale getirilecek. Sinyalize kavşağın kaldırılmasıyla transit geçişin sağlanacağı yeni düzenleme ile trafik ışıklarında beklenmeden transit geçiş yapılabilecek.

Kandıra veya İzmit istikametinden gelen araçlar köprülü kavşakları kullanarak Yeşilova ve Solaklar Karadenizliler Mahallerine kolaylıkla beklemeden geçiş yapabilecek. Proje kapsamında ayrıca yol genişletme ve açık otopark alanı da yapılacak.

2 Adet Köprülü Kavşak 

D-605 İzmit-Kandıra Karayolu üzerine iki adet köprülü kavşak yapılacak. Kandıra istikametinden gelişte ve Yeşilova Mahallesi’nden Solaklar Karadenizliler Mahallerine geçişin sağlanacağı köprülü kavşak 40 metre uzunlukta; İzmit istikametinden gelişte Yeşilova Mahallesine geçişi sağlayacak köprülü kavşak ise 55 metre uzunlukta inşa edilecek.

Kaynak: Kocaeli Koz

Trabzon’da Âtıl Bina Otel Olacak

Trabzon iline bağlı Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, ilçede daha önce tekel olarak kullanılan ve son dönemde âtıl durumda kalan binanın en az 4 yıldızlı otele dönüştürüleceğini açıkladı. 

İnşaat çalışmalarının hızla başlatıldığı otel projesini incelemeye alan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, projede 300 yatak kapasitesi ile 107 oda bulunacağını duyurdu. 

Çalışmaların ivedilikle sürdürüldüğünü söyleyen Ekim, “Uzun yıllardır âtıl olarak duran Akçaabat Merkezinde bulunan tekel binasını otel olarak turizme kazandırıyoruz. İlçemize gelen yerli ve yabancı turistlerin merkezdeki konaklama ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayacak olan otel inşaatı hızla ilerliyor. 

Mülkiyeti Belediyemize ait olan eski tekel binasını yüklenici tarafından en az dört yıldızlı otel olarak yapmak koşuluyla ihale yoluyla kiraladık. 107 oda, 300 yatak kapasiteli ve en az dört yıldızlı otel olarak şehrimizin turizmine önemli katkı sağlayacak. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen ve yaylalarımızı ziyaret eden turistler; gezme, yeme ve içme ihtiyaçlarının yanında bu otel sayesinde ilçe merkezinde konaklama ihtiyaçlarını da karşılayabilecekler. 

İlçemize önemli katkı sağlayacağını düşündüğüm bu otel sayesinde turistler, ilçemizde daha çok vakit geçirme imkânı bulacak. Bu vesileyle de sadece sahil kesimindeki esnaflarımız değil şehir merkezindeki bütün esnaflarımız da turistlerden ve turizmden faydalanmış olacak. Ayrıca otel açılmasıyla birlikte şehrin istihdamına ve ekonomisine de önemli katkı sağlayacak.” açıklamalarını yaptı. 

Projenin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Çorum Geçici Hayvan Bakım Evi İnşaatı Hızla Sürüyor

Çorum Belediyesi tarafından Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde Bahabey’de yükselen Geçici Hayvan Bakım Evi’nin (Hayvan Hastanesi) inşaat çalışmaları devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde temeli atılan Hayvan Hastanesi projesinin inşaat çalışmalarını incelemek için ziyarette bulunan Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, yetkililerden bilgi aldı. 

Ziyaretin ardından sahipsiz sokak hayvanları için çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Aşgın, “Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde bir hayvan hastanesi yapıyoruz. Geçici bakım evi olarak da ifade edebiliriz burayı. Bu hayvan hastanesi, sahipsiz sokak hayvanları için hizmet verecek. Burada ameliyathaneler, müşahede odaları, karantina odaları, muayene odaları, bir hayvan hastanesinde ne olması gerekiyorsa, hangi cihazlar ve donanım olması gerekiyorsa bunları bünyesinde barındıracak şekilde muazzam bir hayvan hastanesini, Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi şehrimize kazandırıyoruz. Sahipsiz sokak hayvanlarının her türlü tetkik, tedavi ve bakımları uzman veteriner hekimlerimiz tarafından yapılacak.  Bizim medeniyetimiz şefkat ve merhamet medeniyeti. Bu medeniyetin evlatları olarak bizlere bu projeler yakışır.  32 proje arasında vaat ettiğimiz bir projeyi daha hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. 

‘’Projenin 35 milyon TL bedele sahip olduğunu açıklayan Belediye Başkanı Aşgın, Bu projenin yüzde 40’ını Tarım Bakanlığı’ndan destek olarak alacağız. Kalanını da Çorum Belediyesi olarak karşılayacağız. Kimsesiz sokak hayvanlarının kimi olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 

Tapdi, Buca Konut Projesi İçin İmzaları Attı

Tapdi, İzmir’in Buca ilçesinde hayata geçirilecek olan 400 dairelik konut projesi için sözleşme imzaladı. Projenin yükseleceği arazi, 204 milyon 600 bin TL yatırım bedeline sahip.

Toplam 400 konut ve 23 adet iş yeri inşa edilecek olan konut projesi için kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını duyuran firma, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yapılan açıklamada için, şu beyanı verdi: 

“Şirketimiz tarafından 28/02/2023 tarihinde yayınlanan 2022 yılına ilişkin faaliyet raporumuzun “Yatırımlarımız”  başlıklı 8 nolu maddesinde “Esas faaliyetlerle ilgili olmamakla beraber şirketimizin büyüme stratejileri çerçevesinde rezerv olarak tutulmak üzere 28/12/2022 tarihinde İzmir ili, Buca İlçesi, Tınaztepe  Mahallesi, 31J2B pafta, 624 Ada, 10 Parsel numaralı, 6.677,74 m2 yüzölçümlü Hazine adına kayıtlı taşınmazın Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığından %60 ‘ı şirketimize, %40 ‘ı da diğer ortak şirketle birlikte toplam 204.600.000 TL bedelle satın alındığından” bahsetmiştik.

Söz konusu taşınmaz için Şirketimiz ile Müteahhit bir firma arasında %50 – %50 paylaşım oranlı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır.

Projenin avan olarak 400 adet 1+1 daire ve 23 adet iş yerinden oluşan bir kompleksten oluşması planlanmıştır.

Sözleşmenin imzalanması ile birlikte Müteahhit firmadan payımıza isabet eden 99 milyon TL tutarındaki 5 adet vadeli çek peşinat olarak tahsil edilmiştir.

Projenin ek süreler dahil 36 ay içinde tamamlanması hedeflenmiştir.

Proje sonunda şirketimizin payına düşecek daire ve işyerleri karşılığında 500 milyon TL’ lik bir kâr elde edeceği düşünülmektedir.”

Bakan Kurum, Deprem Konutlarına İlişkin Açıklama Yaptı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde inşa edilecek konutlara ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Sosyal medya hesabından deprem konutları ile ilgili bilgi veren Bakan Kurum, şu ifadeleri kullandı: 

“Fay hattından uzak yer seçerseniz, zemin etüdünü doğru yaparsanız, zemin dayanıklılığını iyi tespit ederseniz, zeminde yeterli güçlendirme yaparsanız ve doğru teknik kullanırsanız inşaatı her zaman yapabilirsiniz. En iyi örnek Malatya ve Elâzığ. 2020’deki deprem sonrası, inşasını 20’nci günde başlattığımız konutlar, bu büyük afet sonrası dimdik ayakta.

Depremin şiddetini çok hafif hissettik, hiçbir hasarımız yok çok şükür. Allah devletimize zeval vermesin. Binalarımız sağlam, en ufak bir çatlak, boya döküntüsü görmedik. Maşallah, alçılarda bile bir patlak yok. Evlerimiz, kendini bu depremde ispatladı ve oldukça güvenli durumda. Deprem olduğunda korkup kaçmıyoruz, evlerimizde güvenle oturuyoruz.’’

Depremden Sonra Göç Alan İllerin Başında Gelen Ankara’da Ortalama Kira 7 Bin 589 TL

Ankara’da şubat ayında kiralık konut stoku yüzde 31 düştü, satılık konut stoku yüzde 23 artış gösterdi. Ankara’da şubat ayında konut kiraları yüzde 6,1, satılık konut fiyatları ise yüzde 6,39 artış gösterdi.

6 Şubat’ta yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen depremin ardından göç devam ederken, artan talep sebebiyle çevre illerdeki gayrimenkul piyasası hareketlendi. Bu illerden biri de Ankara oldu. Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, Ankara gayrimenkul piyasasını inceledi.

Ankara’da Şubat Ayında Kiralık Konut Stoku Yüzde 31 Düştü


En fazla göç alan illerin başında gelen Ankara’da Şubat ayında kiralık konut stoku yüzde 31 düşerken, satılık konut stoku yüzde 23 artış gösterdi. Ankara’da Şubat ayında konut kiraları yüzde 6,1, satılık konut fiyatları ise yüzde 6,39 artış gösterdi. Ankara’da ortalama kira 7 bin 589 TL, konutların ortalama satış fiyatı ise 1 milyon 646 bin 190 TL.Ankara’da konut stokunun en fazla düşüş gösterdiği ilçeler ise Sincan, Pursaklar ve Şereflikoçhisar oldu.

Yeni Evim Kampanyası’na Katılanlar, Kredi Hayat Sigortalarını Ucuza Yaptırıyor

Konut sahibi olmak isteyenler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ortak çalışmasıyla başlatılan “Yeni Konut Finansman Modeliyle Yeni Evim” kampanyasına yoğun ilgi gösteriyor.

Yüzde 10 peşinat ödeyerek finansman desteğinden yararlananlar, konut bedelinin kalanını yüzde 0,69’dan başlayan faiz oranları ve 15 yıla varan vadeler ile ödeyebiliyor. Viennalife Emeklilik ve Hayat A.Ş.’nin dijital platformu olayinkolayi.com, Yeni Evim Kampanyasına katılanlara, kredilerini güvence altına alan Kredi Hayat Sigortasını rekabetçi fiyatlarla sunuyor. Üstelik sadece yeni kredi başvurusu yapanlar değil, daha önceden kredi almış olanlar da bu avantajdan yararlanabiliyor.

Türkiye’nin 81 ilinde, ilk kez ev sahibi olmak isteyen orta gelirli vatandaşlar için konut ve finans sektörünü bir araya getiren Yeni Evim Kampanyası ile ilk evini alacaklara, piyasa koşullarına göre çok daha uygun vade seçenekleri, ilk 3 yıl devlet katkısıyla ödeme kolaylığı ve hane halkı geliriyle uyumlu ödeme imkanları sağlanıyor.

“Kampanyadan yararlanmak üzere kredi kullananlar hem kendilerini, hem de aile bireylerini güvence altına almak için Kredi Hayat Sigortası da yaptırıyor.” diyen Viennalife Emeklilik ve Hayat A.Ş. Alternatif Dağıtım Kanalları Direktörü Murat Akçay, bu noktada bankaların genelde Kredi Hayat Sigortasını yapmadığını, kredi tutarının bu amaçla hazırlanan özel sigorta ile teminat altına alınmasının önemini vurguladı. Yeni Evim Kampanyası’na katılıp kredi kullananların mutlaka Kredi Hayat Sigortalarını almak için olayinkolayi.com platformunu incelemelerini öneren Akçay, “Olayınkolayı’ndan Kredi Hayat Sigortalarını satın alanlar, neredeyse yüzde 40’lara varan avantajlı fiyatlar ile kredi masraflarından önemli ölçüde tasarruf etmiş oluyor.” dedi. 

Çimento Üretimi Geriledi

TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, ‘’2022 yılında, sektörün yüzde 94’ünü temsil eden üyelerimizin toplam çimento üretimi geçen yıla oranla yüzde 6,6’lık düşüşle 73 milyon 708 bin tona geriledi.’’ dedi.

2022 yılına ilişkin üretim, satış ve ihracat rakamlarını değerlendiren TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, öncelikle 2023’ün ilk günlerinde 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından TÜRKÇİMENTO olarak bölgeye her türlü desteği vermeye ve yaraların hızla sarılması için çalışmalara devam ettiklerini belirtti. 

Geride kalan 2022 yılının, pandemi döneminin olumsuz yansımalarının ve Ukrayna-Rusya savaşının olumsuz etkilerinden dolayı verimli bir yıl olarak değerlendirilemediğini söyleyen Yücelik, inşaat sektöründe yaşanan küçülmenin de etkisiyle çimento sektörünün 2022 yılını iç ve dış satışlarda tonaj olarak daralma ile tamamladıklarını kaydetti. 

Yücelik, Türkiye’de 77 çimento fabrikasıyla faaliyet gösteren sektörün 17 bin 500 kişiyi doğrudan istihdam ettiğini söyledi. Sektörün 2022 yılındaki üretim- satış rakamlarına ilişkin bilgi veren Yücelik, şöyle devam etti: 

“Sektörümüz, yaklaşık yüzde 6 büyüme yaşadığı 2021 yılından sonra 2022 yılına, iç piyasada düşüş ve ihracatta artış ile başlamıştı. 2022 yılında, sektörün yüzde 94’ünü temsil eden TÜRKÇİMENTO üyelerinin toplam çimento üretimi geçen yıla oranla yüzde 6,6’lık düşüşle 73 milyon 708 bin tona geriledi. Üyelerimizin iç satışları ise 2022 yılında yüzde 9,3 azalarak 54 milyon 610 bin tona indi. Yine 2022 yılı 12 aylık dönemde üretilen çimentonun yaklaşık yüzde 25,1’i ihracata konu oldu. 2022 yılında çimento sektörü olarak toplam ihracatımız ise yüzde 12’lik düşüşle 27,2 milyon ton olarak gerçekleşti.  Bu ihracatın 18,7 milyon tonunu çimento, 8,5 milyon tonunu klinker oluşturdu. 2023 yılında da ihracatta yaşanan düşüş trendi devam ediyor.”

77 fabrikayla faaliyet gösteren çimento sektörünün yapılan yatırımlarla 2022 yılında 119 milyon ton kapasiteye ulaştığını belirten Yücelik, kapasite kullanım oranının ise yüzde 65 olduğunu söyledi. 

Yücelik, “2022 yılı kapasite kullanım oranımıza baktığımızda kurulu kapasite altında üretime devam ediyoruz. Gerek iç piyasa gerekse dış piyasadaki gelişmelerin gerçek potansiyelimizi halen yansıtmadığını görmekle beraber; önümüzdeki dönemde sektörümüzün daha büyük başarılara imza atacağına inanıyorum.” dedi.

Sektörün çimento ihracatını çoğunlukla ABD ve Orta Doğu’ya yaptığını söyleyen Fatih Yücelik, “Özellikle ABD pazarına burada bir parantez açmak isterim. Türkiye’nin ABD’ye çimento ihracatı önceki yıla oranla 2022 yılında yüzde 35 artarak 9,8 milyon ton oldu. Ülkemizin çimento ihracatının yüzde 50’si ABD’ye gerçekleştirildi. ABD’de bildiğiniz gibi son dönemde eskiyen altyapılar yenileniyor. Kaliteli ürünlerimiz ve lojistikteki başarımızla Türk çimentosu olarak ABD’nin de temeline imza atıyoruz.” diye konuştu. 

İnşaat Sektöründeki Düşüş Devam Ediyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayına ilişkin inşaat, hizmet, ticaret ve perakende sektörleri güven endeksini açıkladı. Endekse göre, inşaat sektöründe yüzde 1,5 gerileme sürüyor. 

TÜİK tarafından yayımlanan güven endeksi mart ayı sonuçlarına göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi martta aylık bazda hizmet sektöründe yüzde 1,1 artarken, perakende ticaret sektöründe yüzde 4,4 ve inşaat sektöründe yüzde 1,5 azaldı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi şubatta 115,5 iken martta 116,8 değerini aldı.

Hizmet sektöründe geçen aya göre, son 3 aylık dönemde iş durumu yüzde 1,4, son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep yüzde 2,1 düşerken, gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi yüzde 7 arttı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi şubatta 123,1 iken bu ay 117,7’ye geriledi.

Perakende ticaret sektörü güven endeksinde geçen aya göre mevcut mal stok seviyesi yüzde 0,5, son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar yüzde 8, gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi yüzde 3,3 azaldı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi geçen ay 89,8 iken bu ay 88,5 oldu.

İnşaat sektöründe geçen aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinde yüzde 0,6 artış olurken gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisinde ise yüzde 3,3’lük düşüş kaydedildi.

Atış Grubu’ndan Yeni Yurtdışı Yatırımı

Atış Şirketler Grubu, Kuveyt’in ardından Umman’ın başkenti Maskat’ta da ofis açtığını duyurdu. Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, ‘’Umman’da gayrimenkul, finans, sağlık turizmi, turizm ve perakende sektörlerinde büyümek istiyoruz.’’ dedi. 

Dünya Gazetesi’nden Kenan Sertalp’in haberine göre; Türkiye’deki yatırımları ve iş geliştirme projeleriyle adından sıkça söz ettiren Atış Şirketler Grubu, yurtdışındaki turizm ve yatırım ağını genişletiyor. Atış Şirketler Grubu, Kuveyt’in ardından Umman ofisini de törenle açtı.

Umman’ın başkenti Maskat’ta gerçekleşen törene Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur el-Busaid’ın danışmanı Mahmud bin Sultan bin Hamad Esseman Ebu Saidi, Türkiye Maskat Büyükelçisi Muhammet Hekimoğlu, Suudi Arabistan Maskat Büyükelçisi Abdullah bin Saud Alanazi ve Atış Şirketler Grubu Başkanı Hüsamettin Atış, Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış ile çok sayıda Ummanlı yatırımcı katıldı.

Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, yurtdışı yapılanmasını yılsonuna kadar 14 ülkede tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Atış, “3 yıldır ticaret yaptığımız Umman’ın başkenti Maskat’ta açtığımız yeni ofisimiz aracılığıyla turizm, perakende, sağlık turizmi, gayrimenkul ve finans sektöründe Umman’daki ikinci Türk markası olarak pazarda büyümek istiyoruz” dedi.

“Kuveyt’te pazar lideriyiz”

Arap yarımadasındaki yatırım faaliyetlerinin 8 yıl önce Kuveyt’te başlayarak ivme kazandığını belirten Atış, gayrimenkul sektöründe Türk firmaları içerisinde bölgede pazar lideri olduklarını ifade etti.

Atış, “Birleşik Arap Emirlikleri’nde varız. Suudi Arabistan’da operasyonumuzu kuruyoruz. Katar ve Ürdün’de de ayrı bir operasyonumuz var ama onlar bu kadar geniş değil. Avrupa’da özellikle İngiltere olmak üzere ABD, Orta ve Uzak Doğu’da çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ dedi.

Atış, şirket stratejisini şu sözlerle açıkladı: ‘’Dünyada başıboş çok büyük bir sermaye var. Ama biz dünya piyasalarına çok entegre firmalar olmadığımız için bu pazardaki payımız çok küçük kalıyor. Yaptığımız işlerde küresel ve kitlesel düşünmemiz lazım. Aksi durumda çok kârlı işlere imza atsak da yatırım alamayız.’’

‘’Biz inşaat geliştirmecisiyiz’’

Atış, firma olarak hedeflerini bir üst noktaya taşıdıklarını belirtti. ‘’Bizim konumumuz inşaatı bilfiil yapmak değil artık. Biz inşaat geliştirmecisiyiz. Yani biz bilgi birikimimizi bütün dünyaya satabilir pozisyondayız” diyen Atış, artık inşaat yapıp satmanın dışında inşaat geliştirmecisi olarak sürecin yönetimini gerçekleştirerek sürece projeksiyon tutmayı hedeflediklerini söyledi.

Yabancı yatırımda finans pazarı oluşturulmalı

Ahmet Atış, kâr elde etme noktasında yatırım projelerine yönlenmenin avantajlarına temas ederek, yabancı yatırımda finans pazarı oluşturmanın önemine dikkat çekti. Gayrimenkul satışının ülkeye sıcak para sokma noktasında yeterli olmadığının altını çizen Atış, “Orta Doğu pazarında İngiltere’ye kaymış para aslında kazanmıyor. Parayı park etmiş oluyorlar. Para ne kadar riskli piyasada ise o kadar fazla para kazanıyor. Bizim kendi sanayimize yatırım almamız lazım.

Ayrıca daha büyük gayrimenkul projelerine yatırım almamız lazım. Vatandaşların bir daire alıp da senede on beş gün gelip bunun üzerinden de bir vatandaşlık alması söz konusu değil. Gayrimenkul Yatırım Fonu ve Girişim Sermaye Fonu ile bizim finans sektörüne girişimiz böyle başlamış oldu. Yaklaşık altı yıllık bir çalışma ve modelleme gerçekleştirmiş olduk. Bize göre de şu an muhtemelen Türkiye’ye en çok sıcak para sokacak olan işlerden bir tanesi bu’’ dedi.

Atış Yapı hakkındaki tüm bilgilere ve bünyesindeki projelere buradan ulaşabilirsiniz.

Sektörün Dünyadaki Lider Fuarı Asansör İstanbul 2023 Oldu!

Bu yıl, yurt içi ve yurt dışından toplam 363 firmanın katılımıyla 18.’si gerçekleşen Uluslararası Asansör İstanbul, 2022’deki ziyaretçi başarısının da üzerine çıktı ve Avrupa da dahil yine bölgesinin en büyüğü oldu.

Sırasıyla İran, Rusya, Suudi Arabistan, Irak, Mısır, Cezayir, Lübnan, Libya, Kosova ve Kazakistan başta olmak üzere farklı kıtalardan 6.906 yabancı ziyaretçinin geldiği fuarı, dört gün boyunca toplam 24.314 profesyonel takip etti. Her fuar gücüne güç katarak ilerleyen Uluslararası Asansör İstanbul’un sonraki buluşması 24 – 27 Nisan 2025’te yapılacak. 

Tarsus Fuarcılık tarafından AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle düzenlenen 18. Uluslararası Asansör İstanbul, yine beklentileri aştı. Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi’nde 8 salonda, daha hızlı ve daha güvenli asansör teknolojilerinin bir arada sergilendiği organizasyon, gerek metrekare, gerek katılımcı firma sayısı, gerekse yurt içi ve yurt dışından ziyaretçi rakamları bazında bölgesinin en büyüğü oldu. “Bu yılki sloganımızı “Yeni dünya, yeni fırsatlar” olarak belirlemiştik. Asansör İstanbul 2023, bu mesajın vaat ettiği tüm kazanımları fazlasıyla gerçekleştirdi. Sektör profesyonellerinin fuar ajandalarında mutlaka yerini alan Asansör İstanbul’un portföyüne her fuar, farklı ülkelerden çoğunluğu satın almacı olan yeni ziyaretçiler eklenmeye devam ediyor” diyen Tarsus Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, milyonlarca dolarlık ticaretin gerçekleştiği Asansör İstanbul’un, 2025 yılındaki buluşması için, daha fuar sırasında yoğun bir başvuru aldıklarını açıkladı.

Asansör Dünyası İstanbul’da Buluştu!

Asansör İstanbul 2023’ü, asansör montaj, taahhüt ve bakım firmaları, asansör aksam üreticileri ve tedarikçileri, müteahhitlik ve inşaat firmaları, apartman yöneticileri, bina sahipleri, asansör kullanıcıları, proje, mimarlık, mühendislik ve danışmanlık firmaları, yurt dışından alım heyetleri, belgelendirme kuruluşları, STK’lar, kamu kuruluşları ve akademisyenler takip etti. Fuarda; konut ve ticari bina asansörlerinden hastane asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılardan otomobil asansörlerine, yük ve servis asansörlerinden engelli asansörlerine kadar tüm dikey ulaşım teknolojileri ile yürüyen merdiven ve yollara dair yenilikler sergilendi.  

Deprem Bölgelerine Uygun Asansör Standartları Konuşuldu

18. Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı’nın konferans programının bu yılki ana gündem maddesi “SİSMİK BÖLGE ASANSÖRLERİ” olarak belirlendi. Bu kapsamda Türkiye MAKFED Başkan Yrd. Sefa Targıt moderatörlüğünde düzenlenen “Sismik Durumlara Tabi Asansörler ve Binalar” panelinde; CEN Avrupa Standartlar Komitesi TC 10 Başkanı Esfandiar Gharibaan, CEN Sismik Bölge Asansörleri Komitesi ve İtalya UNI/CT 019 Başkanı Paolo Tattoli, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Erdem İMRAK ve Avrupa Asansör Birliği ELA Komponent Komitesi Üyesi Dr. Ferhat Çelik “Deprem bölgelerinde hizmet veren asansörler, binalar, asansör bina ilişkisi, asansörün deprem anındaki çalışma şekli ve devreye alınması” konularındaki bilgilerini paylaştı.