“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 89

GYODER’den “Kamu arazileri dezavantajlı grupların konut edinmesi için kullanılsın” Önerisi

GYODER'den "Kamu arazileri dezavantajlı grupların konut edinmesi için kullanılsın" Önerisi

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Türkiye’de arsaların yüzde 60’ının devletin elinde olduğunu belirterek, “Doğal olarak devlet bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı.” dedi.

“Birevim’in önderlik ettiği Tasarruf Finans Platformu tarafından düzenlenen Sosyal Finans Zirvesi kapsamında “Konut 2020” başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Oturumda konuşan Öngören, Türkiye’deki düşük gelirli grupların konut edinebilmesi için müteahhitlik sektörü açısından TOKİ dışında bir model bulunmadığını söyledi.

İnşaat sektörünün 2018 ve 2019’da ortalama yüzde 50’ye varan bir arz eksikliği yaşadığını dile getiren Öngören, “Talep düşüklüğü nedeniyle yapı ruhsatı başvurularında yüzde 50’lik düşüş yaşandı. Ancak şu dönemde talep fazla. 2020-2021 yıllarındaki yüksek talep nedeniyle konut fiyatları artabilir.” diye konuştu.

Türkiye’de konut üretiminin yüzde 2’sinin bilinen markalar, yüzde 30’unun arsa sahipleri, kalan diğer büyük kısmının da küçük ve orta büyüklükteki inşaat şirketleri tarafından yapıldığını dile getiren Öngören, İstanbul’un hem üretimde hem de satışta lider olduğunu anlattı.

Öngören, düşük gelirli kimselerin TOKİ modeli dışında konut alabilmesi için özel sektörün buraya girmesi gerektiğini vurguladı.

“Yapı tasarruf sandığı modelini hayata geçirmeliyiz”

Gürsel Öngören, konut üretiminde öncelikli olarak elde bulunan kaynağın doğru kullanılması gerektiğin belirterek, “Öncelikle arsa adı verilen kaynağımız sınırlı. Bunu en verimli şekilde kullanmalıyız. Türkiye’de arsaların yüzde 60’ı devletin elinde. Doğal olarak devlet, bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı.” şeklinde konuştu.

Dar gelirlilerin konut edinmesi için Almanya önderliğinde kurulan yapı tasarruf sandıklarından bahseden Öngören, şu ifadeleri kullandı:

“Almanya önderliğinde çok güzel bir model ortaya konuldu. Almanya’da konut kredilerinin yaklaşık 3’te biri yapı tasarruf sandıkları tarafından sağlanıyor. Bu yüzde 30-35 civarında payın 10 puanı yerel belediyelerce oluşturulan sandıklar. Kalan 20-25 puanlık kısım ise özel sektör kaynaklı. Bu çok etkili bir model. Bizim de aynı şekilde yapı tasarruf sandıkları organize etmemiz gerekiyor.”

Öngören, tasarruflu ve faizsiz finansman modelleri hakkında ne düşündüğüne dair bir soruya karşılık, bu modelden yararlanan kişilerin sayısının her geçen yıl arttığını söyledi.

Öngören, “Bu yönde çalışan firmaları tebrik ediyorum. Eski kooperatifçilik hamlesine çok benziyor. Kooperatifçilik bir dönem çok önemliydi. Yeni model olarak siz yapar hale geldiniz.” dedi.

Ankara Ulus PTT Genel Müdürlüğü Büyük Postane Binası Yıkılacak mı?

Ankara Ulus PTT Genel Müdürlüğü Büyük Postane Binası Yıkılacak mı?

AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan PTT Genel Müdürlüğü Binası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ulus 100. Yıl Çarşısı hakkında yakında yıkılacak açıklaması yapan Ceylan yeni PTT binasının yıkılarak Cumhuriyet döneminde inşa edilen Büyük Postane Binası mimarisine uygun yeni bir bina yapılmasını gündeme getirdi. Detaylar haberimizde…

Ulus Meydanı yenileme çalışmaları kapsamında 100. yıl çarşısı hakkında verilen yıkım kararı bölgede yer alan PTT binasını yeniden gündeme getirdi. 

Ankara Ulus Meydanı içerisinde yer alan PTT binası diğer binalara göre tarihi dokuya uymadığı için eleştirilere hedef olmaya devam ediyor. 

Ulus Meydanındaki Tarihi Binalarla Tezat Oluşturuyor!

Konu hakkında açıklamada bulunan AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan yapmış olduğu açıklaması ile “Ulus meydanından Sıhhiye’ye kadar sağlı sollu Cumhuriyet döneminde yapılan binalarımız var. O binalar içerisinde hemen Merkez Bankası’nın karşısında PTT binası var, geçmişte ‘Büyük Postahane’ diye geçiyormuş. Büyük Postane o döneme ait mimari yapıyla çok güzel yapılmış fakat sonradan yıkılarak bugünkü bina inşa edilmiş. Bugünkü binayla o tarihi doku olduğu gibi ortadan kaldırılmış. Mevcut bina, eski mimariye sahip binaların şeklini bozuyor. Eğer eski binayı tekrar yaptırabilirsek, Ulus’tan Sıhhiye’ye kadar olan bütün binalar Cumhuriyet dönemindeki binalara benzer hale gelir” diyerek binanın yıkılarak eskisine uygun olarak yeniden inşa edilmesi gerektiğini savundu. 

Kanal İstanbul Planları Mayıs Ayında Askıya Çıkacak, İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul Planları Mayıs Ayında Askıya Çıkacak, İhale Tarihi Belli Oldu!

Türkiye’nin en çok konuşulan gündem maddeleri arasında yer alan Kanal İstanbul projesi hakkında özel ekip kuruldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurulan özel ekip tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında ihale süreci belirlendi. Yapılan açıklamalara göre Kanal İstanbul planı Mayıs ayında askıya çıkacak. Detaylar haberimizde…

Kanal İstanbul projesi hakkında muhalefet kanadı tarafından yapılan tüm itirazlara rağmen süreç büyük bir hızla ilerlemeye devam ediyor. 

Proje hakkında çalışmaları hızlandırması hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Kanal İstanbul ekibi kurulurken Mayıs ayı itibari ile projenin planlarının askıya çıkarılacağı iddia edildi. 

Kanal İstanbul İhale Tarihi Haziran 2020 Tarihinde Netleşecek! 

Konu hakkında bir yazı kaleme alan Sabah Gazetesi yazarlarından Barış Şimşek projenin planlarının Mayıs ayı itibari ile askıya çıkarılacağını, Haziran ayında da kesinleşeceğini belirtiyor. 

Kanal İstanbul projesinin planlarının kesinleşmesi ile beraber Kanal İstanbul ihale süreci hakkında tüm aşamalar bitirilmiş olacak ve ihale yapılmasının önünde hiçbir engel kalmamış olacak. 

Kanal İstanbul Projesinin Maliyeti 2020

Deprem riski nedeni ile kentsel dönüşüm projelerine kaynak aranması nedeni ile eleştirilere neden olan Kanal İstanbul projesinin maliyeti 75 milyar lira olarak açıklanmıştı.  Kanal İstanbul projesinin etrafında yapılacak olan konut alanları da depreme dayanıklı konut ihtiyacını karşılayacak olması nedeni ile aslında projenin bir nevi depreme hazırlık projesi olduğu da savunuluyor. 

Univa İngiltere’den Dünyaya Açılıyor

Univa İngiltere'den Dünyaya Açılıyor

Yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa, İngiltere’den dünyaya açılıyor. Öğrenci evi yatırımlarının öncü pazarlarından İngiltere’ye OPTO markasının sahibi Experience Investment ile ortaklık yapılarak girilen projede 140 adetlik öğrenci evi bloğunu İngiliz ortak ile beraber geliştirilecek ve satışı yapılacak.

İnşaat sektöründe yeni bir yatırım modelini hayata geçiren Erkanlı Holding’in yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa, yurtdışı atağına kalktı. Türkiye’de Sakarya, Kocaeli ve Düzce’de öğrenci evi projelerine imza atan Univa’nın yurtdışındaki ilk durağı öğrenci evi sektörünün öncü pazarları arasında yer alan İngiltere oldu. Cardiff’teki South Wales Üniversitesi’ne beş dakika yürüme mesafesinde olan proje kapsamında OPTO markasının sahibi Experience Investment ile işbirliği yapıldı. Erkanlı Holding, 728 öğrenci evinin yer aldığı projede 140 üniteyi İngiliz ortağı ile beraber geliştirecek ve satışını yapacak.

Erkanlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Erkanlı, öğrenci evi yatırımlarının tüm dünya genelinde yükselişe geçtiğini, Amerika ve İngiltere’nin sektörün öncü pazarları arasında yer aldığını vurguladı. Öğrenci evlerinin; yatırımcı için güvenli, istikrarlı, düzenli bir kira geliri sağladığını, değeri artan bir gayrimenkul yatırımı olduğunu aktaran Erkanlı, geleneksel gayrimenkul yatırımlarına göre de en az iki kat daha fazla kira getirisi sağladığını, geri dönüş süresi açısından da son derece cazip olduğunu belirtti.

‘İngiltere’de öğrenci evi yatırımı, Türkiye gibi çok avantajlı’

İngiltere’de öğrenci evi alanlara vergi avantajları gibi birçok kolaylığın ve teşvikin sağlandığına dikkat çeken Erkanlı, ‘İngiltere’de öğrenci evi yatırımı, Türkiye gibi çok avantajlı ve karlı Biz de Univa’nın ilk uluslararası yatırımı için İngiltere’yi seçtik. Öğrenci şehri olan, ihtiyacın yüksek olduğu Cardiff’te yer alan projeye İngiltere’deki OPTO markasının sahibi Experience Investment ile birlikte başladık. Projedeki bir bloğun işletmesi de OPTO liderliğinde Univa ile beraber yapılacak. Univa&Opto yu projede beraber göreceğiz’ açıklamasını yaptı.

‘Yurtdışındaki projelerimize etap etap devam edeceğiz’

Yurtdışındaki projelere devam edeceklerini vurgulayan Erkanlı, ‘Almanya’da da düşünüyoruz ama etap etap gideceğiz. Örneğin Frankfurt, Berlin’de inanılmaz ihtiyaç var. İtalya, İspanya’da Madrid, Portekiz gibi yerlerde de aynı şekilde. Biz ilk etapta İngiltere’de başlamak istedik. Bizim gibi Türkiye’nin bir merkezinden çıkacak ulusal ve uluslararası bir öğrenci evi işletme ve yatırım markası yok. Bu hedefi kendimize koyduk ve bu açıdan bizim için kıymetli yatırımlardan bir tanesi’ diye konuştu. ‘Muhakkak yeni bir ülkeye girdiğinizde güçlü bir ortakla girmeniz gerekiyor’ ifadelerini kullanan Erkanlı, ‘İngiltere’deki en büyük avantajımız; zaten öğrenci evi izni alınmış, inşaat izni alınmış, saha hazırlanmış ve tecrübesi olan bir ortakla girmemiz. İngiltere’de genelde dünyanın en zengin ailelerinin çocukları okurlar’ dedi.

‘Türkiye’deki yatırımların toplamı 430 milyon TL’yi bulacak’

Türk yatırımcıların son yıllarda İngiltere’ye yöneldiklerini anlatan Erkanlı, ‘Projelerimiz kapsamında Türkiye’den yatırım yapmış kişilere yaptığımız ön bilgilendirme sonucunda çok ciddi bir talep aldık. En önemli sebeplerden bir tanesi gerçekten sterlin kira garantisi’ diye konuştu. Erkanlı, Türkiye’de öğrenci evi projeleri kapsamında toplamı 430 milyon TL’yi bulan yatırımlara devam ettiklerini, Cardiff’te, OPTO ile olan ortaklık yatırımının ise 96 milyon TL’yi bulacağını, bu rakamın da yaklaşık 12 milyon sterline denk geleceğini söyledi. ‘Türkiye’de gayrimenkul sektöründe işlerin yavaşladığı bir noktada, bu kadar hızlı satış yapmamızın en önemli sebebi tüketiciye alternatif bir gayrimenkul yatırım aracı sunmamız’ açıklamasını yapan Erkanlı, ‘Tasarrufu faize yatırırsak, enflasyon karşısında negatif faizle karşı karşıyayız. Konut desek, yine tabi ki önemli bir yatırım aracı ancak geri dönüşü uzun ve bu dönemde bir miktar yavaşladı. Türkiye’nin en çok sevdiği yatırım aracı gayrimenkul. O zaman gerçekten gayrimenkul içerisinde bu öğrenci evi alternatif yatırımını çok değerli buluyoruz’ dedi. UNESCO raporuna göre Dünyada yabancı öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkelerin başında Polonya, ardından ikinci sırada Türkiye’nin geldiğini belirten Erkanlı, ‘Uluslararası yatırımcılar radarlarını Türkiye’ye çevirmiş durumda’ dedi.

Erkanlı Holding Genel Müdürü Evrim Karayel ise Cardiff kentinde 40 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğünü, bugün itibari ile yaklaşık 21 binlik yatak ihtiyacı olduğunu söyledi. Karayel, özetle şu açıklamaları yaptı:

‘Yatırımcılar, 82 bin 950 Sterlin’den başlayan ve 114 bin 950 Sterlin’e kadar olan fiyatlarla öğrenci evlerine sahip olabiliyor. Öğrenci evleri 21 metrekare ile 28 metrekare alan arasında değişiyor. Projemizde 5 yıl boyunca sterlin üzerinden yüzde 7 kira garantisi taahhüt ediyoruz. İngiltere’de öğrenci evlerinde kira getiri ortalaması yüzde 4.5, Cardiff bölgesinin ise % 5.5. Biz bu pazarda yüzde 7’yi garanti edebiliyoruz. Toplam 728 adet öğrenci evi inşaatı yapılacak. Biz ise 140 ünitelik blok bölümü kapsamında ortaklık anlaşması yaptık. Toplam 12 milyon Sterlin’lik bir yatırımla bu projeyi, Univa&Opto olarak beraber geliştireceğiz ve işletmeye açacağız. Projeye yatırım yapan bireysel ve kurumsal yatırımcılar 250 yıllık leasehold sistemine uygun şekilde tapularını alarak projenin yatırımcısı olmuş oluyorlar ve yüksek kira getirisini elde etmiş oluyorlar.’

‘İngiltere’de öğrenci evinin geri dönüş süresi 13,5 yıl’

Toplam 9 bin 800 metrekarelik proje arazisinin, 22 bin 600 metrekaresinin inşaat alanı olduğunu aktaran Karayel, projenin inşaatının başladığını aktardı. Karayel, ‘İngiltere’de öğrenciler haftalık ortalama 170-200 sterline öğrenci evlerini kiralıyorlar. Yatırımcılara ait olan ünite yılda ortalama 8100 sterlin getiri sunuyor. Bunun 2100 sterlin olan kısmı işletme gideri olarak ayrılıyor. Kalan yaklaşık 6000 sterlin garanti edilerek yatırımcılara 5 yıl boyunca sterlin üzerinden kira garantisi veriliyor. Öğrenci evlerinin geri dönüş süresi ise 13-14 yıl. İngiltere için bu çok kısa bir süre. Konutlarda ise 25-30 yılı bulan amortisman süresi var. Öğrenci evinde getiri çok yüksek. İngiltere’de konut ortalama yüzde 2.2 kazandırıyor, öğrenci evi ise bunun iki katı’ dedi.

‘İngiltere’de 10 yıl içinde 1 milyon uluslararası öğrenci üniversite eğitimi görecek’

Dünya genelinde son 3-4 yıldır öğrenci evi yatırımlarının artığını vurgulayan Karayel İngiltere pazarıyla ilgili bilgiler verdi. Karayel ‘İngiltere’de sadece öğrenci evlerinin ekonomik değeri 50 milyar sterline ulaştı. 2019 yılı içinde 5 milyar sterlinlik yatırım yapıldı, şu an 2020 için de 7.5 milyar sterlinlik yatırım yapılmaya devam ediliyor. İngiltere’de toplam 1.84 milyon öğrenci tam zamanlı olarak eğitimin görüyor. Bunların sadece 600 bininin konaklayabileceği yatak var. Yani 1.2 milyon öğrenci için öğrenci evi ihtiyacı var. O yüzden ülke, çok büyük hacimli uluslararası fonların da yatırım yaptığı bir nokta konumunda’ diye konuştu.

İngiltere’deki 1.84 milyon öğrencinin yüzde 27’sinin yabancılardan oluştuğunu anlatan Karayel, özellikle son dönemde yabancı öğrenci sayısında hareketlilik yaşandığına dikkat çekerek, ‘İngiltere, yabancı öğrenci sayısının en çok arttığı ülke konumuna geldi. 2020 itibarıyla 500 binden fazla yabancı öğrenci okuyor ve önümüzdeki 10 yılda da ülkenin bu rakamı ikiye katlaması öngörülüyor. Yani 10 yıl içinde 1 milyon yabancı öğrenci İngiltere’de eğitim görecek. Biz İngiltere’de konut getirilerinin ortalamasına da baktık. Yüzde 2 ile 2.5 aralığında, ortalamada ise % 2.2 görünüyor. Yani İngiltere’ye yaptığınız bir yatırımda -bir konut olabilir, rezidans olabilir- aldığınız yıllık geri getiri yüzde 2.2 mertebesinde. Öğrenci evi pazarının ortalama getirisi ise yüzde 4.5. Yani yine İngiltere’de, Türkiye’de olduğu gibi veya ABD, Almanya’da olduğu gibi konutlara göre yaklaşık 2 kat daha fazla getiri garanti ediyor size. Bizim projelerimizde ise sterlin bazında yüzde 7 getiri veriyoruz’ dedi.

Türk Kızılay Reyhanlı’da Lojistik Merkezi İnşa Ettirecek

Türk Kızılay Reyhanlı'da Lojistik Merkezi İnşa Ettirecek

Türk Kızılay Genel Müdürlüğü, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde lojistik merkezi yaptırılması için inşaat ihalesine çıkacak.

Kurumun Resmi Gazete’de yer alan ilanına göre, Reyhanlı’nın İbrahimpaşa Mahallesi’nde 72 bin 426 metrekare yüz ölçümlü arazinin 35 bin metrekarelik kısmında lojistik merkezi yapılması için düzenlenecek ihale, kapalı zarfla teklif alma yöntemiyle gerçekleştirilecek.

Firmalar, teklif ettikleri fiyatın en az yüzde 3’ü tutarındaki geçici teminatı teklifleriyle birlikte verecek.

İhaleye ait idari, teknik ve mali şartnamelere “www.kizilay.org.tr” adresinden ulaşılabilecek.

Teklif ve teminat mektubu zarfları 9 Nisan’da açılacak.

Taksim AKM’de Son Durum Havadan Görüntülendi

Taksim AKM'de Son Durum Havadan Görüntülendi

Taksim Atatürk Kültür Merkezi (AKM) inşaatında son durum drone ile havadan görüntülendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 6 Kasım 2017’de Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtılan Yeni Atatürk Kültür Merkezi Projesi’nin inşaat çalışmaları devam ediyor. Eski AKM binasının yıkılmasının tamamlanmasının ardından 10 Şubat’ta yeni AKM binasının temeli atıldı. İnşaatının 2021 yılında tamamlanması hedeflenirken havadan çekilen görüntülerde sahnenin ortaya çıktığı ve çalışmaların hızla ilerlediği görüldü.

Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasında, 2 bin 500 kişilik bir opera salonu, 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, sergi salonu, kütüphane, 885 araçlık otopark bulunacak. Yeni binanın en üst katında ise bir restoran yapılacağı öğrenildi. AKM’nin yeni binasının mimarlığını ise AKM’nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu yapıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan Otoyol ve Tekstil Paketi Müjdesi

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan Otoyol ve Tekstil Paketi Müjdesi

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Denizli İş Dünyası Buluşması’nda “Gelmeden Denizli-Aydın Otoyolu’nun imzasını atıp Bakanlığa gönderdim. Tekstil ve hazır giyim için destek paketi hazırladık” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki “Denizli İş Dünyası Buluşması” programında yaptığı konuşmada Denizli-Aydın Otoyolu ile tekstilcilere müjde verdi. İhalesi geçen yıl tamamlanan Denizli ile Aydın arasındaki 154 kilometrelik otoyol ile ilgili gelişmeyi açıklayan Bakan Albayrak, “Buraya gelmeden imzayı atıp bakanlığa gönderdim” dedi. Bakan Albayrak’ın açıklamasına göre, inşaatın yakın zamanda başlaması bekleniyor. Denizli- Aydın Otoyolu 5,3 milyar liraya mal olacak. Dün Denizli’ye gelen Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onayının Ulaştırma Bakanlığı’na gönderildiğini belirterek, “Denizli’ye gelmişken bunu da açıklayayım, Daha buraya gelmeden Denizli-Aydın otoyolunun imzasını attım, bakanlığa gönderdim hayırlı uğurlu olsun” dedi.

2023’ten Önce

Denizli’nin 3-5 milyar dolar olan ihracatını 30 milyar dolarlara çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Albayrak şunları aktardı: “Güçlü adımları atacağız, sadece bu değil. Hızlı tren altyapısı açısından baktığımızda, demiryolu altyapısı açısından baktığımızda, şehir hastanesi açısından baktığımızda, 2023’ten önce bölgenin pırlantası gibi şehir hastanesini de bitireceğiz. Dolayısıyla altyapı üst yapı anlamında hızlı tren, otoyollar ile birlikte Antalya ile İzmir networku arasındaki Denizli’nin kritik rolü var. Denizli ihracat merkezi… Altyapısını öyle güçlü bir şekilde entegre etmemiz lazım ki, 3-5 milyar dolarlar az, 10-20-30 milyar dolar ihracatı başaracağız, Allah’ın izniyle.”

Yeni Destek Paketi

Bakan Albayrak, tekstil ve hazır giyim sektörüne rekabet güçlerini artıracak destek paketi hazırladıklarını da açıkladı. Albayrak, “Sektör değer zinciri içerisinde yer alan ham madde üretiminden perakende ticarete kadar tüm tekstil ve hazır giyim faaliyetleri kapsamında özel bir paket hazırladık. Bu paketi işletme ve yatırım kredisi olarak ikiye ayırdık” dedi.Albayrak, şunları söyledi: “İşletme başlığında hem imalat hem de ticaret noktasında 100 milyon liraya kadar, imalat tarafından 12 ay anapara ödemesiz 60 aya kadar vadeli sabit yüzde 9 veya TL farkı yüzde 1,5’luk değişken faizli 2 seçenekli bir paket açıklıyoruz. Ticaret konusunda yine aynı şekilde 9 aya kadar anapara ödemesiz 36 aya kadar sabit yüzde 10 ya da TL farkı yüzde 2’lik seçenekleriyle birinci paketimizi devreye alacağız. Tekstil sektörümüzde yatırım finansmanı için de desteğe devam edeceğiz. Yerli makine ve ürün alımı koşuluyla ivme finansman paketi kapsamındaki stratejik sektörleri içine alarak bu çerçevede tekstil sektöründe aynı ivmede olduğu gibi 0.7 yıl vadeli sabit yüzde 8.5 veya TL farkı 1.5, 7 yıldan 12 yıla kadar vadeyi uzatıyoruz. 12 yıla kadar aynı şekilde TL farkı yüzde 2 ile gayet uygun paketi sektörümüzün hizmetine sunuyoruz.”

Daha İyi Bir Büyüme Görürseniz Şaşırmayın

Son açıklanan ekonomik verilerin Türkiye’de güvenin arttığını, yatırımların devreye alındığını ve üretimde güçlü toparlanmanın başladığını gösterdiğini anlatan Bakan Albayrak, “Enflasyondaki kararlı duruş, hedeflediğimiz yüzde 8,5’lik bu yıl hedefini de Allah’ın izniyle çok rahat bir şekilde yakalayacağımızı ortaya koyuyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ocak çok iyi geldi, şubat rakamları gayet iyi. Bütçe, gelir, kapasite rakamları tüm bu çerçevede, rakamlara baktığımızda son çeyrek yüzde 6 büyümeden daha iyi bir ilk çeyrek büyümesi görürseniz şaşırmayın.” değerlendirmesinde bulundu.

Tam Kadro Katılım Oldu

“Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Denizli İş Dünyası Buluşması” istişare toplantısına Vali Hasan Karahan, Denizli Büyükşehir Başkanı Osman Zolan, eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli Milletvekilleri Şahin Tin, Nilgün Ök, Ahmet Yıldız, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, ilçe belediye başkanları, bakanlık bürokratları ve iş insanları katıldı.

Bakan Ersoy Açıkladı: Çeşme Projesi ve Kamulaştırma Detayları Belli Oldu!

Bakan Ersoy Açıkladı: Çeşme Projesi ve Kamulaştırma Detayları Belli Oldu!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy uzun süredir konuşulan ve Kanal Çeşme iddiaları hile büyük tartışmalara neden olan Ege Turizm Merkezi – Çeşme Projesi’ne ilişkin detayları açıkladı. Tüm dünyaya örnek olacak bir projeye imza atacaklarını belirten Bakan Ersoy tarafından yapılan açıklamalar ve kamulaştırma detayları haberimizde..

Çeşme projesi kamulaştırma süreci ve Kanal Çeşme iddiaları ile gündeme bomba gibi düşmüş ve büyük tartışmalara neden olmuştu. 

Konu hakkında özel bir sunumda bulunan Bakan Ersoy projeyi tanıtmak üzere “Ege Turizm Planı Değerlendirme Toplantısı” düzenledi. Projenin tüm Egelileri yakından ilgilendirdiğini belirten Ersoy detayları basın mensupları ile paylaştı. 

İzmir Çeşme Kamulaştırma Alanları Küçülecek! 

Önceliklerinin her zaman vatandaş olduğunu belirten Bakan Ersoy kamulaştırma alanını düşürdüklerini belirterek “Kamulaştırma alanı bir toplam projede ilk etapta şu anda yüzde 1,98’e kadar düştü. Biz burada üzerinde yapı olan alanlara çok konsantre değiliz. İlk etapta ilan ettik ama aşama aşama o alanları plan dahilinde küçültüyoruz. Kıyı olmazsa olmaz hattımız. Çünkü genel kullanım alanına açık alan olarak tanımlanacağı için burası bizim olmazsa olmazımız. Onun dışında hiçbir yerde çok katı değiliz. Bize başvurular olmaya başladı. Bu talepleri de değerlendirdikten sonra bizim öngörümüz toplam proje alanında kamulaştırılmak zorunda kalacağımız alanın binde 3 civarında olacağını düşünüyoruz. Geri kalanın hepsi çözülmüş olacak. Özel sektör veya girişimciye ait alan çok az. Bunu da bir şekilde çözüp burayı da kamulaştırma bedelini ödeyip yapacağız. Yapılaşmanın olduğu veya tarım alanlarının hepsini de zaten kamulaştırma kapsamından çıkardık. Şu anda konuştuğumuz araziler üzerinde yatırım yapılmamış araziler. Üzerinde binalar varsa onları da çıkarıyoruz zaten. Onları doğru proje ile bu projenin dahli yapacağız” dedi. 

Asrın Projesinde Sona Gelindi: 11 Yıl Sonra Yeniden Başlayacak

Asrın Projesinde Sona Gelindi: 11 Yıl Sonra Yeniden Başlayacak

Trabzon Limanı’ndan yaklaşık 11 yıldır Rusya’ya yapılamayan Ro-Ro seferlerinin Akdeniz-Karadeniz yol projesinin tamamlanmasıyla hareketlenmesi bekleniyor.

Orta ve Doğu Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak olan, toplam bedeli ise yaklaşık 1 milyar TL olan, bünyesinde, yaklaşık 50 direkt ve dolaylı şekilde ilgilendiren proje ile Karadeniz’in kapıları, İç Anadolu ve Akdeniz’e açılacak. Ordu’dan, Akdeniz Bölgesi’ndeki illere kadar ulaşımı kolaylaştıracak olan proje, Rusya, Gürcistan, Ukrayna gibi ülkelere de kent üzerinden ithalat ve ihracatta önemli rol de üstlenecek. Karadeniz’i İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz’e bağlayacak 600 kilometrelik Karadeniz-Akdeniz Yolu’nun, 2020 yılının ortalarında tam olarak ulaşıma açılması bekleniyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Liman İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Muzaffer Ermiş, Akdeniz-Karadeniz Karayolu Projesi’nin büyük bir bölümünün tamamlandığını belirterek projenin bitmesiyle yaklaşık 11 yıldır Trabzon’dan Rusya’ya yapılamayan Ro-Ro seferlerinin yeniden başlamasını umut ettiklerini söyledi.

Akdeniz üzerinden gelecek olan tırların projedeki karayolunu kullanarak Ordu ilinden geçeceğine dikkat çeken Ermiş, Samsun Limanı’ndan Rusya’ya ihracat yapan Trabzonlu firmaların yolun açılmasıyla birlikte Trabzon Limanı’nı tercih edeceklerini düşündüklerini belirtti.

Sochi Limanının kapanmasıyla yük trafiğinin Samsun Limanı üzerinden Novorossisk Limanı’na kaydığını belirten Ermiş, “2009 yılının Eylül ayında Ruslar, Trabzon-Sochi seferlerini Sochi Limanını kapatmakla bitirdi. Trabzon Limanı, Türkiye’nin bu kapsamda en büyük ihracat yapılan limanı olup bu manada bir numaraydı. Yılda yaklaşık 350 bin ton civarında Trabzon’dan Rusya’ya, Trabzonlu müteşebbisler tarafından ihracat yapılmaktaydı. Sochi kapanınca bu yük trafiği Novorossisk limanına kaydı. Samsun-Novorossisk, Trabzon-Novorossisk, Trabzon 20 mil avantajlı olmasına rağmen 330 kilometrelik karayolu bir dezavantaj arz ediyordu. Dolayısıyla bizim müteşebbisler maliyetleri artırdığı için Samsun Limanını kullanmaktaydı” dedi.

Yolun tamamlanmasıyla birlikte Trabzonlu ihracatçıların Trabzon Limanını tercih edeceğini kaydeden Ermiş, “Karadeniz’in, Akdeniz’e bağlanması projesi Osmanlı’dan 2. Abdülhamid döneminden beri düşünülen bir projedir. Bu yıl içerisinde tamamlanmış ve bitmiş olacak. Yani Ordu Akdeniz yolu açılmaya yakın. Samsun’a giden ihracatçılarımızdan bazıları bizimle görüşme yapmıştı. Dolayısıyla Ordu-Akdeniz yolu hem coğrafi şartlarda çok önemli bir avantaj sağlıyor hem de kış şartlarının ağır geçtiği günlerde güzergâhta kolaylık sağlayacak. İkinci hususta Ordu’dan Karadeniz yoluna çıkılması Trabzon Samsun arasındaki dezavantajı minimize etmiş olacak. Dolayısıyla biz Samsun’a giden ihracatçılarımıza şunu söyledik. Trabzon’da geçmişte nasıl çalıştıysanız evinizdeki gibi hareket etme imkânı devam edecek. Yani aynı şartlarda devam edebilirsiniz. Dolayısıyla bu yolun büyük bir çoğunluğu tamamlandı az bir kısmı kaldı. Tamamlandığında ümit ediyoruz ki Trabzonlu ihracatçılarımız kendi limanlarını kendi istedikleri doğrultuda kullanmalarına imkân sağlayacağız” diye konuştu.

Öte yandan 2008 yılında ihalesi yapılan Karadeniz- Akdeniz Yolu’nun büyük bir kısmı tamamlandı. Orta ve Doğu Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak 818 kilometrelik yol; Ordu, Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş, Adana ve Hatay ili sınırları içinden geçerek, Karadeniz’in kapılarını İç Anadolu ve Akdeniz’e bağlayacak. 5 ili direkt, 50 ili ise dolaylı ilgilendiren Karadeniz-Akdeniz Yolu, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere Ordu üzerinden ihracatta önemli rol sağlayacak.

Bilim İnsanları Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltmak için Bükülebilir Beton Üretti

Bilim İnsanları Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltmak için Bükülebilir Beton Üretti

Depremin binalar üzerindeki hasarını en aza indirme ve yıkıcı etkilerini azaltmak adına bilim insanlarının çalışmaları devam ediyor. Bu konuda atılan son adım ise binaların ana yapı malzemesine dair oldu. Bu çalışmalarda bilim insanları deprem anında meydana gelebilecek tüm hasarı en aza indirmek adına bükülebilir beton geliştirdi.

Son dönemlerde Türkiye’de yaşanan depremler vatandaşları endişelendirirken bu depremlerde meydana gelen yıkımlar korkuları artırıyor. Deprem anında en çok kayıp ise bina yıkılmalarında yaşanıyor. Bina yıkılmalarının en temel nedenleri ise kullanılan malzemeler. 

Bu noktada depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için bina yapım malzemelerine yönelik çalışmalar ise devam ediyor. Avustralya’da deprem alanında çalışmalar yürütülen bazı bilim insanları ise önemli bir buluşa imza attılar. 

Bilim İnsanlarından Bükülebilir Beton

Avustralya’nın Melbourne şehrinde yer alan Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nde çalışan bazı bilim insanları bina yapılarında kullanılan betonun esneklerine ilişkin farklı bir buluş geliştirdiler Bu çalışmalarda bilim insanları  normal betona kömür küllerini ve sentetik elyafları karıştırarak bükülebilen yeni bir beton türü elde etmeyi başardılar.

Bilim insanları tarafından elde edilen bükülebilir beton, halen kullanılmakta olan normal betonlara göre 400 kat daha fazla esneyebiliyor. Bilim insanlarından yapılan açıklamalarda ise şiddetli bir deprem anında bu betonun depremin yıkıcı etkisini azaltacağını ve yıkım riskinin en aza indirileceği ifade ediliyor. 

Ayrıca bilim insanları tarafından geliştirilen yeni bükülebilir beton türü çevre dostu. Betonu oluşturma adına kireç taşının yakılmasına gerek yok. Bu da elektrik ihtiyacını yüzde 36 oranında azaltıyor. 

Galataport’ta Sona Doğru… İlk Kruvaziyer Gemi Nisan’da Geliyor

Galataport'ta Sona Doğru... İlk Kruvaziyer Gemi Nisan'da Geliyor

Galataport Kruvaziyer Liman Projesi’nde sona yaklaşıldı. Nisan ayı içinde ilk kruvaziyer geminin yanaşması planlanan projede birçok bina tamamlandı. Karaköy’den Fındıklı’ya 1.2 kilometrelik bir alanda süren dev projede çalışmalar 24 saat aralıksız sürüyor. Projeyle yılda 1,5 milyon kruvaziyer gemi yolcusunun ağırlanması bekleniyor.

2016 Yılından Bu Yana Çalışmalar Sürüyor

Galataport projesinde, Karaköy Rıhtımı’ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridinde çalışmalar 2016 yılı sonunda başlamıştı. Önce limanın Karaköy bölgesinde bulunan tek ve iki katlı yolcu kabul ve pasaport işlemlerinin yapıldığı eski binalar ve antrepoların yıkım işi tamamlanmıştı. Daha sonra proje alanında yer alan İstanbul Modern Sanat Müzesinin bulunduğu binanın yıkılmasıyla yapım çalışmalarına hız verilmiş, geçen yıl ilk ilk beton dökme işleminin ardından yeni binaların yapılmasına başlanmıştı.

2 Binden Fazla İşçi Aynı Anda Çalışıyor

İlk geminin Nisan 2020’de yanaşacağı açıklanan Galataport projesi kapsamında birçok binanın yapımı tamamlandı. Tamamlanan binaların camlarının takıldığı görülürken bu binaların iç dizaynlarının yapıldığı belirtildi. Galataport projesi kapsamındaki bazı binaların inşaatı ise halen devam ediyor. İstanbul Modern müzesi için yeniden yapılan bina ile Karaköy’de bulunan tarihi yolcu salonu ile paket postanesi de bu binaların arasında. 2 binin üzerinde işçinin aynı anda çalıştığı projede dev gemilerin yanaşacağı iskele ise ortaya çıktı. Projede Fındıklı tarafından bulunan son kısmında çalışmalar hızla sürüyor.

Yılda 1,5 Milyon Kruvaziyer Gemi Yolcusu Ağırlayacak

Galataport projesinin otelleri, kafeteryaları restoranlarıyla İstanbul’a ilave 1,5 milyon turist kazandırması planlanıyor. Galataport İstanbul, kültür-sanattan gastronomiye, turizmden alışverişe kadar pek çok farklı fonksiyona sahip olacak. Mağaza ve yeme-içme birimleri için ayrılan kiralanabilir alan toplamı yaklaşık 52 bin m2?. Toplam 43 bin metrekarelik ofis kiralanma alanı bulunuyor. Proje kapsamında 5 bin kişiye istihdam sağlanması bekleniyor. 400 bin metre kareye yayılan Galataport İstanbul’un müzeleri ve meydanları ile yılda 1 milyar dolarlık gelir yaratması planlanıyor. Proje kapsamında 2 bin 300 kapasiteli bir otopark da var.

Terminal Binası Su Seviyesinin Altına İnşa Edildi

Galataport liman projesi tamamlandığında terminal binası eskisinin iki katı büyüklüğünde olacak. Terminal binası dünyada ilk kez uygulanacak bir teknik ile yer altında 29 bin metrekarede kurgulandı. Su seviyesinin 16 metre altına kadar uzanan yeni terminal binasında yolcular gemiden indikten sonra pasaport kontrolünden geçecek .Buradan kontroller tamamlandıktan şehri dolaşmaya çıkabilecekler. Projeyle Tophane Meydanı’nın İstanbul’un en büyük meydanlarından biri olması da planlanıyor.

Sahil Halka Açılacak

Projeyle birlikte daha önce sadece kruvaziyer yolcuların dolaşabildiği sahil de halkın kullanımına açılacak. Alan üzerinde hareketli kapaklarla geçici gümrük alanları oluşturulacak. Yabancı yolcular bu alanlardan terminal binasına alındıktan sonra kapaklar açılarak o bölge tekrar halka açılacak. Proje tamamlandığında İstanbul limanına 6 binden daha fazla yolcu kapasiteli dev yolcu gemileri yanaşabilecek.

Yoğun Rezervasyon Var

Galataport istanbul’a yanaşmak için bu yıl için 61 geminin rezervasyon yaptırdığı, birçok kruvaziyer şirketinin İstanbul’u ana liman olarak kullanmayı planladığı öğrenildi. 2021 yılı için ise gelen gemi sayısının 180’i geçmesi bekleniyor.

Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca Kesimi Hizmete Açıldı

Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kınalı-Çatalca Kesimi Hizmete Açıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca kesimi hizmete açıldı. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz. Otoyolun farklı etaplarının devreye girmesiyle vatandaşlarımız kesintisiz, güvenli seyahat imkanına kavuşacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri Kesimi (Kınalı-Çatalca Kavşağı Arası) Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, 3 Eylül’den beri bölücü terör örgütünün kaçırdığı evlatlarına kavuşma umuduyla bekleyen Diyarbakır annelerine selam gönderdi.

İstanbul’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen programda, 81 vilayetin tamamından gelen kadınların coşkusuna, heyecanına, ortak olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin kalkınma ve güçlenmesine mücadeleleriyle destek veren kadınlara bu vesileyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

Şimdiye kadar otoyolun Odayeri-Paşaköy, Paşaköy- Mecidiye, Hüseyinli- Kömürlük, Yassıören-Odayeri, Kurtköy-Liman Bağlantı Yolu, Çatalca-Yassıören, Liman Kavşağı ve Sevindikli Kavşağı bölümlerini devre aldıklarını hatırlatan Erdoğan, “Böylece dünyanın en büyük metropollerinden İstanbulumuzun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık. Bugün ise Kuzey Marmara Otoyolu’nun 29,5 kilometre uzunluğundaki Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz. Vatandaşlarımız kesintisiz, güvenli seyahat imkanına kavuşacak” diye konuştu.

Tayfun Küçükoğlu, Türkiye İMSAD Başkanı Seçildi

Tayfun Küçükoğlu, Türkiye İMSAD Başkanı Seçildi

Türkiye İMSAD’ın, 37. Olağan Mali Genel Kurulu’nda 2020-2023 dönemini kapsayan 3 yıl için görev yapacak yönetim ve denetim kurulları belirlendi. Genel Kurul’un ardından yapılan yönetim kurulu toplantısında Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanlığına Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu seçildi.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD’ın 37. Olağan Mali Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliğiyle Tayfun Küçükoğlu seçildi. Uzun yıllar yönetim kurullarında görev aldığı Türkiye İMSAD’da şimdi başkan olarak sektöre hizmet edeceğini belirten Tayfun Küçükoğlu, “İnşaat malzemesi endüstrisinin tüm gruplarını temsil eden Türkiye İMSAD olarak, sektörümüzün yurtiçi ve dışında yüksek gelişme potansiyeline inanıyoruz. Bu gelişimin istikrarlı ve sürdürülebilir olması adına faaliyetlerimizi geliştirmeye kararlıyız” dedi.

Ferdi Erdoğan: “Sürdürülebilir büyüme sanayi üzerinden sağlanmalı”

Türkiye İMSAD 2017-2020 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, başkanlığı döneminde sürdürülen çalışmaları ve sektöre yönelik değerlendirmelerini paylaşarak, yeni yönetim kuruluna başarılar diledi. İnşaat malzemesi sanayisinin 2019 yılı toplam pazar büyüklüğünün 88 milyar dolar, iç pazar büyüklüğünün 66,5 milyar dolar, toplam ihracatın ise 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Ferdi Erdoğan, “2017-2019 arasında inşaat sektörü, inşaat malzemesi sektörü, kişi başı gelir, hatta ekonominin büyük bir kısmıyla ilgili verileri karşılaştırdığımızda 2011 yılına döndüğümüzü söyleyebiliriz. Ancak demografik nedenlerden dolayı ihtiyaçlar artmış vaziyette. Bu bakımdan ekonominin sürdürülebilir büyümesi mutlaka sanayi üzerinden sağlamalı” dedi.

Tayfun Küçükoğlu “Ülkemize katkımızın önemi daha da artacak”

Önümüzdeki zorlu dönemde Türkiye İMSAD’ın sektörüne etkisinin daha önemli ve kritik olacağı bilinci ile yönetime aday olduklarını belirten Türkiye İMSAD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu “İnşaat malzemeleri sektörünün 36 yıllık çatı kuruluşu Türkiye İMSAD’ın üyeleri, yaptıkları yatırımlar, ticari faaliyetleri, yarattıkları istihdam ve dış ticaretteki başarılarıyla ülkemizin kalkınmasına yüksek katkı sağlıyor. Gelecek yıllarda bu katkımızın önemi daha da artacaktır” diye konuştu.

“Sektörde önemli bir rol ve sorumluluğa sahibiz”

Türkiye İMSAD’ın, inşaat malzemesi endüstrisinin tüm gruplarını temsil ettiğini vurgulayan Tayfun Küçükoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye İMSAD, sektörde önemli rol ve sorumluluğa sahiptir. Bugün 87 firma, 51 sektör temsilcisi dernek ve 3 üniversite üyemizle sektörü tek çatı altında toplamanın gururunu yaşıyoruz. Bugüne kadar Türkiye İMSAD; üye yapısı, komiteleri, çalışmaları ve etkinlikleri ile birçok sektöre örnek olmuş bir kurumdur. İnanıyorum ki, önümüzdeki dönemde de sektör içi artan koordinasyonumuz ile hep beraber sektörümüze daha yüksek fayda sağlayacağız. Biz sektörümüzün yurtiçi ve dışında yüksek gelişme potansiyeline inanıyoruz. Gelişimin istikrarlı ve sürdürülebilir olması adına faaliyetlerimizi geliştirmeye kararlıyız.”

“Odaklanmamız gereken konuları kolektif birikimimiz ile belirleyeceğiz”

Genel Kurul sonrası gerçekleşen Türkiye İMSAD Üye Buluşmaları toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi “Bir önceki dönemde yönetimde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla yürüttüğümüz projelerimize, yeni dönemde de tüm hızıyla devam edeceğiz. Sizlerden gelecek katkı ve öneriler ile yeni projeleri de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Türkiye İMSAD ülkemiz gelişiminde lokomotif, sektörde önemli rol ve sorumluluğa sahiptir.Söz konusu bilinç ile 2020-2023 döneminin gelişen koşullarına tam uyum ile ülkemiz ve sektörümüz adına öncelikli olarak odaklanmamız gereken konuları kolektif birikimimiz ile belirleyeceğiz.”

Türkiye İMSAD yeni başkanı Tayfun Küçükoğlu hakkında:

1961 yılında Ankara’da doğan Tayfun Küçükoğlu, 1984 yılında İTÜ İşletme Fakültesinden mezun oldu. 1988 yılında Betek’in kurucu üyelerinden olup, Betek bünyesinde çeşitli görevler üstlendi. 1995 yılından itibaren de Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Tayfun Küçükoğlu, BOSAD ve İZODER’in Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2017 yılları arasında ise İZODER’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmıştır.

Türkiye İMSAD 2020-2023 Dönemi Yönetim Kurulu Üyeleri:

Tayfun Küçükoğlu Betek Boya Genel Müdürü

Ferdi Erdoğan Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi

F. Fethi Hinginar Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı

Arif Dündar Yetişener Fibrobeton Yönetim Kurulu Başkanı

Oktay Alptekin Aluform Pekintaş Temsilcisi

Kenan Aracı Çuhadaroğlu Genel Müdürü

Çetin Tecdelioğlu Çetin Cıvata Genel Müdürü

Dr. Tamer Saka Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı /Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı

Ebru Şapoğlu Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı

Bora Tuncer Schneider Elektrik Orta Asya ve İran Ülke Başkanı

Ufuk Atan Türk Demirdöküm Satış Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi

Batuhan Besler GF Hakan Plastik Türkiye ve Orta Doğu Başkanı

Atalay Gümrah Eczacıbaşı Holding Ceo’su/Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Yönetim Kurulu Bşk. Yrd.

Rami Atikoğlu BASF Türk Genel Müdürü

Mehmet Tunaman Saint-Gobain Rigips Genel Müdürü

Dr. Veysel Yayan TÇÜD-Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri

Ozan Atasoy İSKİD- İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği Başkanı

Kemal Yıldırım TİMDER-Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Yönetim Kurulu Bşk. Yrd.

2020-2023 Dönemi Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri:

Burak Gürkan Grundfos Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü

Mehmet Ercan Ecemiş Dekor Ahşap Yönetim Kurulu Başkanı

Münir İsker Tepe Betopan Genel Müdürü

Doç. Dr. Ece Ceylan Baba TUCSA-Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Mehmet Nazım Yavuz ÇATIDER-Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Türkiye İMSAD 2020-2023 Dönemi Denetim Kurulu Üyeleri:

Murat Savcı İzocam Genel Direktörü

Murat Turan Vezirköprü İcra Kurulu Başkanı

Turgay Özkun Sika Genel Müdürü

2020-2023 Dönemi Denetim Kurulu Yedek Üyeleri:

Süleyman Balıbey TÜMMER-Türkiye Mermer Doğaltaş ve Mak. Üret. Birliği Yönetim Kurulu Üyesi

Mustafa Tolunay Prefabrik Yapı Genel Müdürü

Muammer Akgün BACADER-Baca İmlatçıları ve Uygulayıcıları Derneği Genel Koordinatörü

Filipinler’den Türk İnşaat Sektörüne Yatırım Daveti

Filipinler'den Türk İnşaat Sektörüne Yatırım Daveti

Filipinler’in Ankara Büyükelçisi Raul Salavaria Hernandez, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret ederek, Türk inşaat sektörünü ülkesinde proje üstlenmeye ve yatırım yapmaya davet etti.

Filipinler Büyükelçisi Raul Salavaria Hernandez, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Filipinler’in Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerini geliştirmek istediğini kaydeden Büyükelçi Hernandez, Filipinler hükümetinin alt yapı ve inşaat projelerine öncelik verdiğini hatırlattı. Hernandez, rekabetçi fiyatları ve kalitesiyle öne çıkan ve marka olan Türk inşaat sektörünü Filipinler’e proje üstlenmeye ve yatırım yapmaya davet etti.

ATO Başkanı Baran, makamında gerçekleşen görüşmede Filipinler’in Asya-Pasifik’in en önemli pazarlarından biri olduğuna değinerek, Filipinler ile ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmek istediklerini söyledi. Filipinler ile Türkiye arasında dış ticaret hacminin 2019 yılında 250 milyon dolar olduğunu kaydeden Baran, bu rakamın iki ülkenin menfaatine olacak şekilde yükseltilmesi için Ankara Ticaret Odası olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Baran, “Filipinler nüfusu ve dinamik ekonomisiyle Türkiye için değerli bir pazar haline geliyor. Önümüzdeki yıllarda 175 milyar dolar değerinde 75 büyük projeyi yapmak isteyen Filipinler ile ticaret hacmimizi daha yukarıya taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.

Ankara ekonomisi hakkında bilgi veren Baran, Filipinler ile olan ticarete son yıllarda savunma sanayi ürünlerinin de eklendiğini hatırlattı. Baran, FNSS’nin geliştirip ürettiği Kunduz amfibi zırhlı muharebe iş makinesinin gelecek yıl Filipinler’e teslim edileceğini kaydetti. Filipinler ile sağlık, eğitim, turizm alanlarında işbirliği yapabileceklerini kaydeden Baran, “Birlikte yürümeye hazırız” diye konuştu.

Büyükelçi Hernandez ise Türkiye’nin ikinci büyük, dünyanın da sayılı önemli sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Ankara Ticaret Odasında bulunmaktan onur duyduğunu dile getirerek, Türkiye ile Filipinler arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerini geliştirmek istediklerini söyledi. Türkiye ile Filipinler’in birlikte gerçekleştirdiği Karma Ekonomik İşbirliği toplantısında iki ülke arasında işbirliği yapılacak sektörlerin inşaat, gıda, ilaç, imalat (tekstil), otomotiv, havacılık ve enerji olarak belirlendiğini hatırlatan Hernandez, iki ülkenin ticari ilişkileri geliştirmek için çalıştığını, iş dünyasının da aynı yönde gayret sarf etmesi gerektiğini söyledi. Filipinler’in Türkiye’den Atak helikopterinin de içinde yer aldığı savunma sanayi ithalatına değinen Hernandez, “Savunma sektöründeki hareketlilik ilişkilerimizin istediğimiz noktaya kaydığını gösteriyor. Umuyoruz ki savunmada başlayan bu hareketlilik diğer sektörlere de yansır. Örneğin öne çıkan mango, ananas gibi gıda ürünlerini Filipinler’den alabilirsiniz” dedi.

Filipinler devletinin altyapı ve inşaat projelerine öncelik verdiğini kaydeden Hernandez, “Türk firmaları inşaat yatırımlarını Filipinler’de yapabilir. Türkiye’nin bu alanda bir marka olduğunu biliyoruz. Türkiye rekabetçi fiyatları ve kalitesiyle inşaat sektöründe öne çıkıyor” diye konuştu.

Dış ticaret rakamlarının ekonomik potansiyelin altında olmasına iki ülke arasındaki uzaklığın gerekçe olarak gösterildiğini anlatan Büyükelçi Hernandez, “Tayland, Malezya ve Vietnam’ı dikkate aldığımızda uzaklık konusundaki değerlendirmemizin geçerli olmadığını görüyoruz” dedi.

Büyükelçi Hernandez, ATO ile iş birliği içinde olmanın her iki devlet için de çok faydalı olacağına inandığını kaydederek, Filipinler’in ATO üyelerine tanıtılması için seminer düzenlenmesi önerisinde bulundu.

Büyükelçi Raul Salavaria Hernandez’in ATO Başkanı Baran’ı ziyaretine Büyükelçilik 3. Kâtibi Marc Benigno eşlik etti.

Çimento Üretimi Yüzde 21 Düştü!

Çimento İhracatı İlk Yarıda Yüzde 46 Arttı

2019’da Türkiye’de üretilen çimento miktarı bir önceki yıla göre %21’lik bir düşüşle 57 milyon tona geriledi.

Türk Çimento sektörünün %94’ünü temsil eden Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği üye fabrikalarının 2019 verileri açıklandı. Çimento üretimi bir önceki yıla göre %21’lik bir düşüşle 57 milyon ton oldu.

Aralık ayında ise çimento üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre % 4.79’luk bir artışla 4 milyon ton oldu.

Öte yandan 2019 yılı kış döneminde mevsimselliğin getirdiği olumsuz durum ve 2018 yılının son 5 ayındaki küçülmenin etkisiyle, çimento iç satışlarındaki daralma yıl boyunca devam etti. Böylece 2019 yılı iç satışları %29 oranında düşüşle 45 milyon ton olarak gerçekleşti. Bölgesel bazda iç satışlarda daralmanın en az olduğu bölgeler Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri oldu.

Çimento sektörü iç pazarındaki daralmayı değerlendiren TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “2019 yılının son iki ayında çimento üretiminde artış yaşadık. Bu artışın 2020 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca konut satışları 2020 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %55.8 oranında artarak 113.615 olmuştur. Konut sektöründe yaşanan bu canlanmayla birlikte sektörümüzün iç satışlarının pozitife döneceğini umut ediyoruz” dedi.

Yusufeli Barajı İnşaatında Fiziki Gerçekleşme Oranı Yüzde 76’ya Ulaştı

Türkiye'nin En Yüksek Baraj İnşaatının Gövde Yüksekliğinde Son 65 Metre

Artvin Valisi Yılmaz Doruk, Yusufeli Barajı inşaatının dörtte üçünün tamamlandığını, bugün itibarıyla yüzde 76 oranında fiziki gerçekleşme sağlandığını söyledi.

Vali Doruk, Yusufeli Barajı ve HES inşaat sahasındaki toplantı salonunda basına kapalı gerçekleştirilen aylık koordinasyon toplantısı öncesi gazetecilere açıklama yaptı.

Doruk, Yusufeli Barajı ve HES’in Türkiye’nin en önemli prestij projelerinden olduğunu belirterek, inşaat çalışmalarının bir bütün olarak aralıksız sürdürüldüğünü ifade etti.

Baraj inşaatının dörtte üçünün tamamlandığını, bugün itibarıyla yüzde 76 oranında fiziki gerçekleşme sağlandığını bildiren Doruk, planlanan süreçte adım adım sona doğru ilerlediklerini söyledi.

Vali Doruk, Yusufeli Barajı’nın çift eğrilikli beton kemer baraj sınıfında temelden 275 metre gövde yüksekliğiyle dünyanın üçüncü, Türkiye’nin ise en yüksek barajı olacağına işaret ederek, “Baraj gövde yüksekliğimiz 190 metreyi geçti. Gövde inşaatında 2 milyon 648 bin metreküp gövde betonu döküldü. Toplamda da 4 milyon metreküp beton dökülecek.” dedi.

Baraj gövde inşaatıyla eş zamanlı olarak enerji yapıları denilen, yer altında inşa edilen santrallerin yapımının da sürdüğünü aktaran Doruk, “Her biri 186 megavat gücünde 3 ayrı üniteden oluşan santralin toplam kurulu gücü 558 megavat. Birinci ünitede salyangoz adı verilen yapıların imalatı devam ederken ikinci ve üçünü ünitede de beton dökümü yapılıyor.” diye konuştu.

Doruk, işletmeye alındığında üretilecek enerjiyle 650 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılama potansiyeline sahip olacak barajın ülke bütçesine yıllık 1 milyar 250 milyon lira katkı sağlayacağını dile getirdi.

Toplantıya, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Kasap, Yusufeli Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir, Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, DSİ 26. Bölge Müdürü Celal Tokalak, Karayolları 10. Bölge Müdürü Mehmet Aşık ve ilgili kurum müdürleri katıldı.

Vali Doruk ve beraberindekiler, toplantının ardından baraj inşaatında incelemelerde bulundu.

Erdoğan Talimat Vermişti: KKTC’ye Yapılacak Hastanenin Detayları Ortaya Çıktı

Erdoğan Talimat Vermişti: KKTC’ye Yapılacak Hastanenin Detayları Ortaya Çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’ya yapılacak 500 yataklı hastanenin son teknoloji donanımlarına sahip olacağı öğrenildi. Erdoğan’ın, “Kıbrıs Türklerinin en iyi sağlık hizmeti alması için gerekenler yapılsın” talimatı verdiği ifade edildi.

Yeni hastane; nitelikli hasta odalarıyla, modern ameliyathaneleri ve laboratuvarlarıyla; son teknoloji MR, tomografi, CT anjiyo, Pet-CT, dijital röntgen ve benzeri görüntüleme sistemleriyle hizmet verecek. 270 dönüm arazi üzerine inşa edilecek hastanenin yapımı ile ilgili proje çalışmalarında ise sona gelindi.

KKTC’ye yeni hastane yapılacağı müjdesini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca verdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile birlikte Kapalı Maraş’ın açılması ile ilgili yapılan toplantıya katılan Koca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Lefkoşa’ya tam donanımlı bir hastane yapılacağını açıkladı.

Bir Sürü Sağlık Üssü Olacak

KKTC’de yapılacak hastane tam donanımlı bir sağlık üssü olacak şekilde yapılacak. En modern teknik imkânlarla inşa edilecek hastane, ileri teknoloji ürünü cihazlara ve donanımlara sahip olacak.

Dijital altyapı ile güçlendirilecek hastanede, vatandaşın sağlık hizmetini en hızlı ve kolay şekilde halledeceği bir sistem kullanılacak. Bu çerçevede; nitelikli hasta odalarıyla, modern ameliyathaneleri ve laboratuvarlarıyla; son teknoloji MR, tomografi, CT anjiyo, Pet-CT, dijital röntgen ve benzeri görüntüleme sistemleriyle hizmet verecek. Hastaneye başvuran hastalar, sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını, başka bir yere gitmek zorunda kalmadan sonuçlandırabilecek.

KKTC’de şuanda 42 yıl önce faaliyete geçen Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni kullanılıyor. 

Libya, Türk İş Adamlarına 120 Milyar Dolarlık Yatırım Fırsatı Sunuyor

Libya, Türk İş Adamlarına 120 Milyar Dolarlık Yatırım Fırsatı Sunuyor

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Libya’da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacminin bulunduğunu belirterek, “Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya’dan da bu yönde çağrı var.” dedi.

Karanfil, AA muhabirine iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dair yaptığı açıklamada, Libya’ya ihracatın 2012’de 2 milyar doları aşarak zirveyi gördüğünü, daha sonra bu ülkede yaşanan sıkıntılar nedeniyle rakamın gerilediğini söyledi.

İhracatın 2017 yılıyla birlikte tekrar artışa geçtiğini ve 2019’da önceki seneye göre yüzde 29’luk artışla 1,9 milyar seviyesine ulaştığını dile getiren Karanfil, “İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar ve dostane ilişkiler sayesinde 2020’yi çok daha umut verici bir sene olarak görüyoruz. Bu sene Libya’ya ihracatın yüzde 50’lik artışla 3 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

Karanfil, 41 yılın ardından yeniden yapılanma sürecine giren Libya’nın Türkiye’ye 3 günlük deniz mesafesinde bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:.

“Bugün inşa sürecinde olan Libya’ya mücevherci eşyası, mobilya, tavuk eti, halı, demir çelikten yarı mamul, hijyenik havlu, bebek bezi, bitkisel sabit yağ, plastik profil, plastik ambalaj malzemeleri, ilaç, hazır giyim, ayçiçek yağı, bisküvi ve gofret gibi çok çeşitli ürün grupları satıyoruz. Libya’da bütün sektörler için önemli fırsatlar bulunuyor. Müteahhitlik tarafında da aynı durum söz konusu. Yeniden yapılanma sürecinde konutlar, kamu binaları, yollar yeniden yapılacak.”

“Müteahhitlik sektöründe çok daha iyi noktalara gelebiliriz”

Karanfil, Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı projelerini üstlendiği ve en çok iş yaptığı Libya’da yaşanan sıkıntılar nedeniyle 19 milyar dolar tutarında projelerinin yarım kaldığını ifade ederek, halihazırda hak ediş, teminat, makine-ekipman ve diğer zararlar gibi nedenlerle toplamda 4 milyar dolarlık alacaklarının bulunduğunu anlattı.

Bu alacakların çözüme kavuşturulması, müteahhitlikte yeni projelerin üstlenilmesi ve yol haritasının belirlenmesi için DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi öncülüğünde iki ülkeden bakanlık düzeyinde katılımla toplantılar gerçekleştirildiğini dile getiren Karanfil, “İki ülke arasında imzalanacak bir mutabakatla önümüzdeki süreçte müteahhitlik tarafındaki ticari sorunlarda çözüm noktasında ciddi bir yol kat edilmesini bekliyoruz. Mutabakatın kısa sürede imzalanmasını umuyoruz. Eski alacak-verecek konuları çözüme kavuşur kavuşmaz Libya ile kaldığımız yerden işleri devralıp çok daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Karanfil, Libya’da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacminin bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya’dan da bu yönde çağrı var. Geçmişte olduğu gibi müteahhitlik sektöründe ciddi projeler üstlenebiliriz. İki ülke arasında oluşacak bir konsorsiyum ile Libya’da TOKİ ve KİPTAŞ benzeri birimler kurulup Libya’nın konut ihtiyacı karşılayabiliriz. Bu konuda üzerimize düşen her türlü göreve hazırız. Bu konuda öncelik gösterebiliriz. Bu konunun son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü devlet ya da özel sektör müteahhitlik faaliyetlerinin Türkiye’nin Libya’ya olan ihracatına çarpan etkisi çok fazla olacaktır. İnşaat demek, demir, çimento, dekorasyon, mobilya, halı elektrik malzemesi demek. Yüzlerce alt sektörü etkiliyor. Libya’ya yaptığımız ihracatta tüm bu sektörlerde önemli artış sağlanacaktır.”

Libyalı İş Adamlarının Türkiye’den Yatırımcı İstedikleri Alanlar

Murtaza Karanfil, Libyalı iş adamlarının Türk yatırımcıları Libya’nın yatırım cazibesinin göstermek ve iş hacmini üst seviyelere taşımak için ülkelerine davet ettiğini belirterek, Libya Musrata Free Zone Bölge İdaresi ile Musrata Ticaret Odası’ndan önemli bir davet aldıklarını söyledi.

Davette ilk etapta ağırlanmak istenilen sektörlerin de açıkça belirtildiğini dile getiren Karanfil, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Alüminyum enstitüsü, çay dolumu ve ambalaj, ev aletleri montajı, gıda enstitüsü, giyim ve ayakkabı, ilaç, jeneratör montajı, lastik geri dönüşümü, liman işletmeciliği, metal ürünler, mobilya enstitüsü, monitör ve bilgisayar montajı, otomatik yağ arıtma, pirinç ambalaj ve paketleme, tıbbi serum alanında faaliyet gösteren markaların yanı sıra gıda tarafında üretim yapan yapılara da yoğun bir talep bulunuyor. Süt ve süt üreticileri, şeker üreticileri, un üreticileri, yemeklik yağ üreticileri, bisküvi üreticileri, makarna üreticileri, domates üreticileri, meyve suyu ve içecek üreticileri gıda tarafında öncelik gösterilen alanları oluşturuyor. Libya’nın jeopolitik konumu göz önüne alındığında yine aynı şekilde Afrika ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının avantajları da değerlendirildiğinde ortada çok açık ve net bir gerçek duruyor.”

Karanfil, Libya’nın konumu, Afrika ülkeleri ile imzaladığı ekonomik anlaşmalar sayesinde Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı olabileceğini söyledi.

“Libya’ya her şeyi ihraç edebiliriz”

Murtaza Karanfil, Libya’nın gelişmiş sanayi ve üretim tesislerine sahip olmadığı için hemen hemen bütün temel ihtiyaçlarını dışarıdan karşıladığını belirterek, bu ülkeye her şeyi ihraç edebileceklerini anlattı.

Türkiye’nin başta mobilya, kağıt ve orman ürünleri olmak üzere, çelik, halı, kimyevi maddeler ve mamulleri, mücevher, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar gibi akla gelebilecek tüm kalemlerde ihracat yaptığını aktaran Karanfil, şu ifadeleri kullandı:

“Buna ilaveten Libya Türkiye’ye üç günlük deniz, iki saatlik de hava yolu mesafesinde. Dolayısıyla Libya’dan ithalat yapan firmalar için Türkiye, jeopolitik konumundan dolayı çok cazip bir konumda. Libya ile geçmişten gelen akrabalık bağlarımız devam etmekte. Libya’da Köroğlu kabilesi başta olmak üzere Kaplan Ailesi, Çakmak Ailesi ve Sakızlı Ailesi gibi köklü Türk aileler bulunuyor. Tahminlerimize göre 6 milyonluk Libya nüfusu içinde 1-1,5 milyonluk kesimin kökleri Türkiye’ye dayanıyor. Bugün Libya’da sokakta karşılaştığınız her 10 Libyalı’dan 8’inin üzerinde Türk tekstil ürünlerini görüyorsunuz. Evlerde Türk mobilyasının ağırlığı söz konusu. Din ve tarihi bağlar, jeopolitik durum göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin Libya ile iş yapmaması için hiçbir neden yok.”

“Çin’den koronavirüs nedeniyle doğacak boşluğu doldurabiliriz”

Karanfil, Çin’de ortaya çıkan koronavirüse de değinerek, “Libya ithalatında Çin’in payı yüzde 13 civarında. Çin’in hem Libya hem de Afrika ülkelerindeki payını, jeopolitik konumumuzun avantajlarını kullanarak ve süreç yönetimini doğru bir şekilde yaparak pekala lehimize çevirebiliriz.” dedi.

Bu konuda imalatçıların ve üreticilerin imalat esnasında hammadde sıkıntısı çekmemesi için tüm tedbirlerin alınması çağrısında bulunan Karanfil, bu sayede hızlı ihracat artışı yakalayabileceklerini sözlerine ekledi.

Ortadoğu İnşaat Fuarı Korona Virüs Nedeni ile Ertelendi

Ortadoğu İnşaat Fuarı Korona Virüs Nedeni ile Ertelendi

Diyarbakır’da 12 – 15 Mart arasında yapılması planlanan Ortadoğu İnşaat Fuarı, korona virüs salgını nedeni ile eylül ayına ertelendi.

Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyada hızla yayılan koronavirüsü fuarları da olumsuz etkiledi. 12 – 15 Mart arasında Diyarbakır’da yapılması planlanan Ortadoğu İnşaat Fuarı, İran ve Irak’ta görülen korona virüs salgını nedeni ile eylül ayına ertelendi. Ortadoğu İnşaat Fuarı’nın ertelenmesi ile ilgili konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, koronavirüs tehdidi nedeni ile önce İran’a ardından geçen hafta da Irak’a geliş gidişlerin kapatıldığını hatırlattı. Başkan Kaya, “Bizim Diyarbakır’da düzenlediğimiz fuarlara en önemli katılımcısı gerek ziyaretçi anlamında gerek ise fuar katılımcısı anlamında özellikle IKBY’nin iş adamları, sanayicileri ve yatırımcılarıydı. Kendilerinin gelişi, kapıların ne zaman açılacağı tarihi netleşmediği için, birazda kendilerinden gelen talep ve fuardan yeterli randıman alamayacağımız için fuarı eylül ayına doğru erteleme kararı aldık” dedi.

“İş adamlarının geliş ve gidişleri için kolaylıklar oluşturulmalı”

İnsanların korona virüsü nedeni ile kalabalık yerlerde bulunmak istememesi ve katılımcıların da talebi ile fuarı ertelediklerini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:

“İş adamları bu yıl içerisinde bir şekilde yapılmasını talep ediyorlar, biz de bu anlamda eylül ayına erteledik fuarımızı. Nisan ayında bizim tarım fuarımızda var, bu fuarda hem İran hem de Irak’tan önemli ziyaretçiler çekiyor, umarız o tarihlere kadar sınır kapılarındaki yasaklar kalkar ve o insanlar Diyarbakır’daki fuara katılırlar. Buraya hazırlıklı gelen firmalarımız var, onların bayilik oluşturma ve satış yapma konusunda bizim fuarlarımız yoğun satış yeri, fuarın olmaması sınır kapılarında kapalı olması inşaat sektörünün duraklamasına sebep olacak. Aynı zamanda üreticiler ve satıcıları etkileyecek. Evet bir sağlık sorunu var ortada, bunu kabul ediyoruz, ama bunu sadece özellikle IKBY’ye kapı kapatarak çözmek doğru bir yöntem değil. Bugün ürünlerin gidiş gelişi nispeten yapılmaya çalışılıyor bu önemli. Ama aynı şekilde fuar gibi organizasyonlar bizle ilişkili olan bir yapı, oraya gelecek olan iş adamlarının, yatırımcının ve hastaların kontrollü bir şekilde giriş ve çıkışı yapılması gerekiyor. Orada 100 binden fazla Türkiye nüfusuna kayıtlı insanlarımız var, onlar sürekli gidip geliyorlar. Yani bir o kadarda fuar ziyaretçisi veya iş insanının gidiş gelişini sağlayacak yöntemler oluşturulabilir, oluşturulmalıdır da” diye konuştu.

Akkuyu NGS’nin İnşası Takvime Uygun Devam Ediyor

Akkuyu NGS'nin İnşası Takvime Uygun Devam Ediyor

Akkuyu Nükleer AŞ İnşaat Bölümü Müdürü Denis Sezemin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sahasında birinci ve ikinci ünitesinin yapımına ilişkin, “Akkuyu NGS’nin inşası planlanan ve onaylanan takvime göre hızla devam ediyor.

Sezemin, 3. Nükleer Santraller Fuarı ve 7. Nükleer Santraller Zirvesi kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu NGS’nin inşaat lisansı alınan ikinci güç ünitesinin çukur kazısına ilişkin çalışmaların tamamlandığını, temelinin yapımının devam ettiğini söyledi.

Bu yıl içerisinde inşaatı destekleyici yardımcı tesisler olan “doğu” ve “batı” inşaat-montaj üslerinin tamamlanmasının da planlandığını dile getiren Sezemin, bu şekilde demir donatılarına ilişkin ihtiyaç duyulan imalatın inşaat sahasında yapılmasına olanak sağlanacağını ifade etti.

Sezemin, eş zamanlı olarak batı inşaat-montaj tesisinde 4 beton santralinin faaliyete geçirilmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, “Buna ilişkin çalışmalarımız tam hız devam etmektedir. Bunlar faaliyete geçtiğinde 1 saatte 550 metreküp beton harcını hazırlama kapasitesine sahip olacak. Birinci ve ikinci ünitenin yapımında ihtiyaç duyulan beton bu santrallerden karşılanacaktır.” dedi.

Santralde Çalışan Türklerin Oranı Yüzde 80

Sezemin, Akkuyu NGS inşaat sahasında çalışan sayısının 5 bin kişiye ulaştığını, bu sayının yüzde 80’inin Türk vatandaşı olduğunu vurguladı.

Akkuyu NGS’de, işletmeye alınmasından sonra 3 bin 500 kişinin görev yapmasının öngörüldüğünü ifade eden Sezemin, “Bu 3 bin 500 kişiden 700’ü Rusya’daki üniversitelerden nükleer enerji alanında eğitim alarak mezun olan Türk uzmanlar olacaktır. Memnuniyetle dile getirmek isterim ki Rusya’daki üniversitelerden mezun olan 80 Türk uzman şirket bünyemizde istihdam edilmeye başlanmıştır. Yakından tanışma fırsatım olan bu genç uzmanları, Türkiye’deki nükleer santralin gelecekteki işletme sahibi olarak değerlendiriyorum.” diye konuştu.

Sezemin, 3 Nisan 2018’de Türkiye ve Rusya Devlet Başkanlarının Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin temelinin attığını hatırlatarak, “Halihazırda inşaat sahasında birinci ve ikinci ünitenin yapıma ilişkin çalışmalar hız kesmeden devam etmektedir. Santralin işletmesi esnasında kullanılacak yapıların da inşası devam etmektedir. Akkuyu NGS’nin inşası planlanan ve onaylanan takvime göre hızla devam ediyor.” dedi.

“Yerlileştirme süreci başlattık”

Sezemin, 2019’da proje kapsamında ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetin yerel piyasadan temin edilmesi konusunda bir yerlileştirme süreci başlatıldığını dile getirerek, “Bu sürecin yönetilmesi için özel olarak bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubu kapsamında ayda bir düzenli olarak toplantılar yapmaktayız gerek yükleniciler gerek potansiyel tedarikçilerle. Yerlileştirme, bize ekipmanların kısa sürede tedarik edilmesini sağlayacak. Bu yerlileştirme sürecinin ilk başarılı sonuçlarını da görmekteyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Akkuyu Nükleer AŞ’nin Akkuyu NGS’nin sadece inşaatı değil, aynı zamanda işletme sorumluluğunu da üstlenmiş olduğunu hatırlatan Sezemin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Akkuyu NGS’nin güvenle ve istikrarlı bir şekilde işletilmesine herkesten önce biz önem vermekteyiz. Birinci güç ünitesinin temel plakasının beton dökme çalışması sadece kendi yüklenicilerimiz değil, aynı zamanda bağımsız yapı denetimi şirketleri ve eş zamanlı olarak Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) uzmanları tarafından da süreki olarak denetlendi. Dolayısıyla birinci güç ünitesi reaktör binası temel plakasında herhangi bir çatlak veya boşluk bulunmamaktadır. Bunu, şuna dayanarak da söylüyorum, söz konusu beton dökme çalışması komisyon tarafından onaylandı. Bu komisyon üyeleri sadece şirketimizin üyelerinden değil, aynı zamanda bağımsız yapı denetim kuruluşları ve denetleme yetkisi olan kurumlarının üyelerinin de arasında bulunduğu bir komisyondur. Bu çalışmanın komisyon tarafından kabul edilmesi demek, söz konusu temel plakanın reaktör binasına uzun yıllar hizmet edebilecek bir yapıya ve mukavemete sahip olması anlamına gelmektedir.”

“Zemin betonunda çatlak yok”

Sezemin, temel plakanın beton dökme çalışmalarına alanında uzman kişilerin yer aldığı Rus bilimsel kuruluşlar tarafından da refakat edildiğini kaydederek, “Şunu da belirtmek isterim ki bu plakanın yapımında kullanılan beton karışımı kendiliğinden mukavemetini sağlayabilme özelliğine sahip bir harçtır. Bu özelliği sayesinde beton dökümü sırasında herhangi bir çatlak ve boşluk oluşması mümkün değildir. Bu uygulama, diğer nükleer enerji santrallerinin yapımı esnasında denenmiş ve güvendiğimiz bir teknolojidir.” dedi.

Akkuyu NGS’nin ilk reaktörünün imalatının Rusya’daki Atommash tesisinde takvime uygun olarak devam ettiğini ifade eden Sezemin, “VVER-1200 tipi reaktörün imalatı iki yıldan fazla zamana ihtiyaç duyan uzun süren bir süreçtir. Sahadaki tüm hazırlık çalışmaları reaktörün imalatının tamamlanarak sahaya sevkiyatının yapılmasına uygun olarak gerçekleştirilecektir. Reaktör inşaat sahasına takvimde öngörülen zamanda ulaştırılacaktır.” diye konuştu.

Sezemin, proje kapsamında, güvenlik sınıfına ait olan her türlü ekipman imalatının denetiminin NDK tarafından yapıldığını vurguladı.

Millet Bahçesi 29 Ekim’de Hizmete Açılacak

Millet Bahçesi 29 Ekim'de Hizmete Açılacak

Mersin’de Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) üyeleri, Millet Bahçesi inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. Dernek Başkanı Hasan Engin, çalışmaların aynı hızla devam etmesi halinde projenin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetişeceğini söyledi.

Millet Bahçesi Projesi’nin son sürat devam ettiğini dile getiren Başkan Engin,yüklenici firmanın aynı hızla çalışmalarına devam etmesi halinde Millet Bahçesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılışının yapılabileceğini kaydetti. Başkan Engin, Millet Bahçesi inşaat alanında incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında yüklenici firma yetkililerinden bilgi aldı. Millet Bahçesinin proje çizimini inceleyen Başkan Engin, sahayı gezerek projede gelinen son durumu yerinde inceledi. İncelemeler sırasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Engin, projenin son sürat devam ettiğini söyledi. Yüklenici firmanın aynı hızla çalışmalarına devam etmesi halinde Millet Bahçesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılışının yapılabileceğini kaydeden Başkan Engin, “Projemizin yükleniciliğini üstlenen Özbek İnşaat firması oldukça güçlü bir firma. Bütün iş makineleri şu anda sahada çalışıyor. Yağmurlardan dolayı biraz işler aksamış olsa da havaların düzelmesiyle o aksamış işlerde tamamlandı. Ekiplerin tamamı burada ve çalışma yapılıyor. Bütün malzemelerde alınmış durumda. Alt yapı çok kısa sürede bitecektir. Üst yapı çalışmaları da son 2-3 ayda tamamlanır diye düşünüyorum. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Lütfi Elvan’a Millet Bahçesi projesinin ihale ve yapım aşamasında projeye sahip çıkarak desteklerini esirgemediği için teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu. 

Özbek İnşaat yetkilisi Murat Özbek ise Millet Bahçesi inşaatına Kasım ayında başladıklarını belirterek, “Son döneme kadar yağmur ve kötü hava koşulları bizi baya zorladı ama biz ona rağmen tüm ekip ve ekipmanlarımızla çalışmaları hep devam ettirdik. İşin süresi bir sene ama biz bunu mümkün olduğu kadar 9-10 ayda bitireceğiz. Çok büyük bir sıkıntı çıkmazsa çalışmalarımızı 29 Ekim’e bitirmiş olacağız. Biz 50 yıldır inşaat işi yapıyoruz. Daha öncede aldığımız bütün işleri vaktinden önce bitirmişizdir. Burayı da bitireceğiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Millet Bahçesi içerisinde yer alacak sosyal yaşam alanları hakkında da bilgi veren Özbek, şunları söyledi:

“Burada kıraathanemiz, kafeteryamız, wc, mescidimiz, su depomuz olacak. İnsanların denize girebileceği bir plaj yapacağız. Onlara ait soyunma odaları, duş yerleri yapacağız. Onun dışında zaten yüzde 80’i yeşil alan olacak. Şu anda alt yapının yüzde 90’ı bitmiş durumda. Şimdi yavaş yavaş üst yapıya giriyoruz.”

Dinyeper Köprüsü’nü Onur Taahhüt İnşa Edecek

Dinyeper Köprüsü’nü Onur Taahhüt İnşa Edecek

Ukrayna’nın Zaporojye şehrinde 2004 yılından buyana tamamlanamayan köprü inşaatının yapım ihalesini 487 milyon dolarlık teklifiyle Onur Taahhüt kazandı.

Ukrayna’nın bugüne kadar yapılan en büyük ihalesi olan Dinyeper Köprü inşaatı ihalesi sözleşmesi, Onur Grup Yönetim Kurulu Başkanı Onur Çetinceviz’in ve Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Emre Karaahmetoğlu’nun da katılımıyla Ukrayna Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak imzalandı.

İhale sözleşmesine göre  köprüyü 48 ayda tamamlayacak olan Onur Taahhüt, yurt içi ve yurt dışında karayolu, havaalanı, baraj, iş merkezi ve alt yapı sektörlerinde bugüne dek birçok projeye imza attı.

Ankara merkezli firma, Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması arasında geçen yılı 131. sırada tamamladı.

Binalarda Depremin Yol Açtığı Yıkımlar Su Yalıtımıyla Önlenebilir!

Binalarda Depremin Yol Açtığı Yıkımlar Su Yalıtımıyla Önlenebilir!

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz” dedi. Gökçe, en başta uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek gerektiğini belirtti.

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, ‘1-7 Mart Deprem Haftası’ kapsamında açıklamalarda bulundu.

İZODER olarak, deprem gerçeği ve yalıtım konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeyi görev edindiklerine dikkat çeken İZODER Başkanı Levent Gökçe, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Topraklarının yüzde 95’lik bölümü deprem kuşağında yer alan ülkemizde, can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için alınması gereken en temel önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor” şeklinde konuştu. 

Gökçe, “Depremin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri olan korozyonun önüne, binalarımızı su yalıtımıyla koruyarak geçmeliyiz” diye konuştu.

Kentsel Dönüşüm Süreci İyi Değerlendirilmeli

Ülke genelinde milyonlarca konutta hala su yalıtımının olmadığına dikkat çeken Levent Gökçe, bugün su yalıtımı ile donatılmış güvenli ve nitelikli binaların inşa edilmesinde kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:

“Kentsel dönüşüm sürecinde inşa edilen yeni binalarda yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü hem toplum adına sevindirici bir gelişme. Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30-40 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görünüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için tasarlanan ve inşa edilen binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Önümüzdeki kentsel dönüşüm sürecini iyi değerlendirip, su yalıtımını kaliteli malzeme ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her deprem sonrasında yaşadığımız üzücü durumların önüne geçebiliriz.”

Su Yalıtımı Hayati Önem Taşıyor

Yapıyı oluşturan ana unsurlar demir ve betonu binanın ömrü boyunca koruyan su yalıtımının hayati önem taşıdığını işaret eden Levent Gökçe, “Betonarme yapı sistemlerinin en çok etkilendikleri noktalardan biri suya karşı hassasiyetleridir. Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda, taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanıyor ve binalarımızın ömrü ve dayanıklılığı azalıyor. Korozyona maruz kalan bir bina, yapımından sonraki 20 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybedebiliyor” diye konuştu.

Denetim Çok Önemli

Levent Gökçe, “Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolunun standartlara uygun doğru malzemelerle, tekniğine uygun su yalıtımı uygulamasının yapılmasıdır. Yönetmelikler tam anlamıyla uygulanmaya başlanıp denetim mekanizmaları etkili bir şekilde devreye girdiğinde, toplum olarak güvenli ve sağlıklı binalara sahip olacağız” dedi.

Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği Tasarım ve Uygulamacıların Yolunu Belirliyor

Binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğini vurgulayan Levent Gökçe, “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği” içerisinde zorunluluk olarak belirtilen su yalıtım uygulamalarının bu yönetmelikte daha etkin bir şekilde hayata geçirileceğini de ifade ederek, binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği uygulamaların ve işleyişin yöntemini ortaya koyarak tasarımcıların ve uygulayıcıların yolunu belirlemesini sağladığını aktardı.

Su Yalıtımının Maliyeti Sanıldığı Gibi Yüksek Değil

Su yalıtımının maliyetinin sanıldığı kadar yüksek olmadığına dikkat çeken Gökçe, şunları kaydetti: 

“Bugün yeni inşa edilen bir binada su yalıtımı uygulamalarının maliyeti toplam bina maliyetini %3 ila %4 üne tekabül eder. Mevcut binalarda elbette bu maliyet biraz daha artıyor. Arazi yapısı, binanın zemini gibi başka faktörler de devreye giriyor. Ancak yine de inşaatın geneline göre yüksek maliyetler söz konusu değil. Su yalıtımı yapılmamış, dolayısıyla korozyona uğramış binaların depremden olumsuz etkilenmesi sonucu ortaya çıkan sonuçlar ise ne yazık ki hem can güvenliği hem de mal güvenliği açısından çok ciddi sonuçlar ortaya koymaktadır.”

İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretimi 2019’u Nasıl Geçirdi?

İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretimi 2019'u Nasıl Geçirdi?

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Şubat 2020 Sektör Raporu’na göre; inşaat sektörünün yüzde 8,6 daraldığı 2019 yılında toplam inşaat harcamaları 581 milyar TL olarak gerçekleşti. 2018 yılında 419 milyar TL olan iç pazar büyüklüğü 2019 yılında 378 milyar TL seviyesine geriledi. 2019 yılında inşaat malzemeleri sanayi üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 13 daraldı. 

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Şubat 2020 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat sektörü 2019 yılında yüzde 8,6 daraldı. Böylece 2018 yılındaki yüzde 2,1 küçülmenin ardından inşaat sektörü 2019 yılında da küçüldü. İnşaat sektörü en son 2008 ve 2009 yıllarında küresel krizin etkileri ile iki yıl üst üste küçülmüştü. 

İnşaat Sektörü ile Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki Koptu

Geçmiş yıllarda inşaat sektörü büyümesi ile ekonomideki genel büyüme arasında doğrusal ve yakın bir ilişki bulunuyordu. İnşaat sektörü, büyümesi ile genel ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlıyordu. Bu ilişki en son 2017 yılında yaşandı. 2018 ve 2019 yıllarında ise bu ilişki koptu. 2018 yılında ekonomi yüzde 2,8 büyürken inşaat sektörü yüzde 2,1 küçüldü. 2019 yılında ise ekonomi yüzde 0,9 büyüme gösterirken inşaat sektörü yüzde 8,6 daraldı. İnşaat sektörünün kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ile karşı karşıya olması nedeniyle ekonomideki genel iyileşme inşaat sektörüne yansımadı. İnşaat sektöründe yeniden büyümenin, sektörün iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunların çözümü ile mümkün olacağı görüldü.

Toplam inşaat harcamaları 2019 yılında 581 milyar TL olarak gerçekleşti. İnşaat harcamaları 2019 yılında cari fiyatlarla yüzde 9,8 daraldı. Buna bağlı olarak inşaat malzemeleri iç pazarı 2019 yılında 378 milyar TL oldu. 
İnşaat malzemesi sanayi üretimi 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 13 geriledi. Aralık ayında sanayi üretimi yüzde 7 ile yılın tek aylık büyümesini gösterdi. Buna rağmen 2019 yılı genelinde inşaat malzemeleri sanayi üretimi önemli bir daralma yaşadı. Bu daralmada iç pazardaki keskin küçülme etkili oldu. İhracattaki miktar artışı ise üretim kaybını telafi edemedi. 2019 yılında 22 alt sektörün 21’inde üretim bir önceki yıla göre düştü. 2019 yılında düz cam imalatı yüzde 2,8 artış ile üretimi geçen yıla göre artan tek sektör oldu. 

2019 yılında üretimde en yüksek gerilemenin yaşandığı üç sektör yüzde 38,8 fırınlanmış kilden inşaat malzemeleri, yüzde 37,6 ile hazır beton sektörü ve yüzde 23,4 ile inşaat amaçlı beton ürünleri oldu. 2019 yılında 2 sektörde üretim gerilemesi yüzde 30’un bir sektörde yüzde 20’nin ve 10 sektörde ise yüzde 10’nun üzerinde gerçekleşti. Tek haneli gerileme yaşanan sektör sayısı ise 8 olarak gerçekleşti. Bu 8 sektör musluk ve vanalar, boyalar, merkezi ısıtma radyatörleri, kilit ve menteşe imalatı, metal yapı ve yapı parçaları, seramik sağlık gereçleri, soğutma ve havalandırma donanımları ile elektrikli aydınlatma ekipmanları oldu. 2019 yılında İnşaat sektöründe yaşanan yüzde 8,6 daralmaya bağlı olarak inşaat malzemeleri sanayi üretimi de 2008 yılından bu yana en sert daralma ile karşı karşıya kaldı.

Yerli Otomobil Fabrikası Hangi Şehre Kurulacak Sorusu Yanıt Buldu! Askeri Alan Fabrika Olacak

Yerli Otomobil Fabrikası Hangi Şehre Kurulacak Sorusu Yanıt Buldu! Askeri Alan Fabrika Olacak

Türkiye’nin ilk yerli otomobili için üretim üssü belirlendi. Yerli otomobil fabrikası yakından takip edilirken beklenen resmi karar alındı ve fabrikanın kurulacağı yer kesinleşti. Yerli otomobil fabrikası nerede, Gemlik yeni merkez mi olacak, yerli otomobil fabrikası nerede kuruluyor? Soruların yanıtları haberimizde…

Hatırlanacağı üzere daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmış olduğu açıklama ile yerli otomobil fabrikasının Bursa’da kurulacağını açıklamıştı.

Yerli Otomobil Fabrikası Nerede Kuruluyor?

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu tarafından hayata geçirilecek olan yerli otomobil projesi hakkında beklenen karar alındı. 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik’te yer alan ve imar planında askeri alan olarak görünen 4 milyon metrekare büyüklüğe sahip olan arsanın 1 milyon metrekaresinin yerli otomobil fabrikasına ait tesisin kurulması için ayrılması kararını onayladı. 

Meclis söz konusu kararın verilmesi için olağanüstü toplantı kararı almıştı. Yapılan toplantıda “Cumhurbaşkanlığı kararı ile yerli ve milli imalatlara yönelik ülke sanayi stratejisi kapsamında sanayi alanı oluşturulabilir hükmü eklenmesine ilişkin 1/100.000 ölçekli Bursa ili çevre düzeni planı değişikliği” kararı İmar Komisyonu tarafından yapılan görüşmelerin ardından kabul edildi. 

Meclisin verdiği bu karar kapsamında Yerli Otomobil Fabrikası için Gemlik açıklaması kesinlik kazanmış oldu. 

5 Bin Konutla İddialı Dönüyor

5 Bin Konutla İddialı Dönüyor

Zor bir süreci geride bırakan gayrimenkul sektöründe hareketlilik başladı. Tüketicinin talebini gören Dap Yapı 2 yıl aradan sonra yeni projelere başlama kararı verdi. Yatırım ortamının önündeki engellerin kalktığını ve gündemlerinde 5 bin konutluk 4 proje olduğunu belirten Dap Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “İlk adım Çekmeköy. Yatay mimaride 1200 konut yapacağız. Satış öncesi 44 bin ön talep geldi” dedi.

Yaklaşık 2 yıl durgun bir dönemden geçen gayrimenkul piyasası son aylarda düşen faizin etkisiyle hareketlendi. Bekleyen alıcı harekete geçince Dap Yapı da çalışmalara başladı. Mevcut konut projelerinde sona gelen firma 2020-2021’de 4 yeni proje planlıyor. Şirket Çekmeköy, Nişantaşı, Beykoz ve Pendik’te 5 bin konut inşa edecek ve 8 bin kişiye istihdam sağlayacak. Yeni dönem projelerini konuşmak için bir araya geldiğimiz Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, düşen konut kredi faizleri ve ekonomi politikalarındaki üretimi destekleyici adımlarla gayrimenkul sektöründe yeni bir hareketlilik başladığını söyledi. Yılmaz, “Sıfır konutta kredi faizi yüzde 0.79’lara indi. Biz faizdeki bu rakamları 2013’lerde görüyorduk. Kredi çekerken 60 aydan fazla vade kullanırken sıkıntı yaşayabiliyordunuz. Şimdi ise 180 ay konut kredisi kullanabiliyorsunuz. Yüzde 24’leri aşan, yüzde 35’lerin konuşulduğu bir faiz ortamından bugün tek haneli faizlerin görüldüğü bir ortama geldik. Ekonomideki durağan dönem iyi yönetildi, yatırımlar teşvik edildi. Ülkemizin yatırım ortamına ve geleceğine olan güvenimizle bu dönemini çok iyi değerlendireceğiz” diye konuştu.

5 bin konutla iddialı dönüyor

2 İhaleyi Kazandı

Hükümetin ve Merkez Bankası’nın faiz adımlarıyla yatırım ortamındaki engelleri kaldırdığına dikkat çeken Yılmaz, 2 yılda 4 yeni gayrimenkul projesi planladıklarını dile getirdi. 5 bin bin konutluk ruhsat çalışmasına başladıklarını ve ilk adımın Çekmeköy olduğunu belirten Yılmaz, “Önümüzdeki günlerde, Emlak Konut ihalesini kazandığımız Çekmeköy projemizin satışına başlayacağız. Yine ihalesini kazandığımız Nişantaşı projemizin lansmanına da bu yıl içinde çıkacağız. Emlak Konut GYO tarafından ihaleye çıkarılan Nişantaşı ve Çekmeköy arazileri için 2.9 milyar TL teklif vermiş ve her iki ihaleyi de kazanmıştık. Çekmeköy ve Nişantaşı projeleriyle dünya birinciliği ödülü alacağız. Tabiri caizse hani uçan bina diyoruz ya… Her iki projede de bir motorumuz eksik. Bu kadar da iddialıyız” dedi.

44 Bin Talep Topladı

200 dönüm alanda 1200 konutun inşa edileceği Çekmeköy projesinde yatay mimarinin ön planda olacağını belirten Yılmaz, projede 70 bin metrekare park alanı, hayvanat bahçesi, okul ve kültür merkezi de yer alacağını dile getirdi ve şunları söyledi: “Üç aydır ön talep toplama süreci içindeydik. Şu ana kadar 44 bin talep topladık. Beyaz yakalı nüfus hem çocuklarının eğitimi, hem deprem güvenliği hem de ulaşım avantajı nedeniyle Çekmeköy’ü tercih ediyor.”

Gayrimenkul Kazandırıyor

Konuta yatırımın orta ve uzun vadede yüksek getiri sağladığını söyleyen Ziya Yılmaz, “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz projelere bir bakalım. İstmarina’da metrekaresi 4 bin TL’den satışa çıkmıştık, 14-17 bin TL oldu.Teras Kule’de metrekare fiyatı 5 bin TL’den başlamıştı, şuanda 13 bin TL seviyelerinde. İzmir projemizde metrekare fiyatı 4 bin 200 liradan başlamıştı, 10-11 bin TL bandında seyrediyor. Çekmeköy’de de yüksek prim potansiyeli var. İlk düşüncemiz 10 bin TL’nin üzerinde bir rakamla satışa çıkmaktı ama lansmana özel bir fırsat sunacağız. 10 bin TL’nin altında bir rakamla satışa çıkacağız. Bitiş rakamları ise 16 bin TL’leri bulacak” dedi.

Konut Bulmak Zorlaşacak

Stok tartışmalarına da değinen Ziya Yılmaz, “Son iki yılda yeni proje geliştirilemedi. Yeni alınan ruhsatlarda büyük düşüş var. Bu sayede de stok anlamında ciddi bir dengelenme süreci yaşadık. 2020’nin 6’ncı ayından sonra konut stoku öyle bir noktaya gelecek ki, tüketici konut almak istese dahi kendine uygun nitelikli konut bulmakta zorlanacak. Önümüzdeki dönemde uygun fiyatlı, nitelikli konut bulmak mümkün olmayacak” dedi. İnşaat maliyetleri 2 yılda yüzde 60 arttığını söyleyen Yılmaz, “Bundan sonra başlayacak yeni projelerde fiyatlar arsa ve inşaat maliyetleri nedeniyle çok farklı boyutlarda olacak. Tüketicilerin bu dönemi iyi değerlendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Çin’in Türkiye Yatırımı Son 5 Yılda Yüzde 120 Arttı!

Çin'in Türkiye Yatırımı Son 5 Yılda Yüzde 120 Arttı!

GYODER üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, Türkiye’deki yabancıya konut satışlarına ilişkin konuştu. Özgün, son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120 oranında artış yaşandığını belirtti…

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, Türkiye’deki yabancı konut satışları hakkında açıklamalarda bulundu.

Sonsöz Gazetesi’nde yer alan habere göre, GYODER üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120’lik artış yaşandığına dikkat çekti ve “Türkiye’de yatırım yapmak, Türkiye’ye yönelmek, Türkiye’de yeni girişimlerde bulunmak isteyen Çinli sayısı artmış durumda” diye konuştu.

Dr. Selman Özgün, Türkiye genelinde 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 14.7’lik artışla satış rekoru kırıldığını belirtti. 2019’da yabancıya 45 bin 483 konut satıldığını ifade eden Dr. Özgün, 2020 yılı sonunda ise bu sayının 55 binlere ulaşmasını öngördüklerini aktardı. Yabancıya konut satışında İstanbul’un birinci, Antalya’nın ikinci ve Ankara’nın üçüncü olduğunu belirten Dr. Selman Özgün, “Antalya ikinci il ama üçüncü Ankara ile arasında ciddi fark var. Antalya, Ankara’nın yaklaşık 3 katı yabancıya konut satışı yapmış durumda. Antalya ile birinci İstanbul arasındaki fark giderek azalmaktadır” şeklinde konuştu.

Son 5 Yılda Çin’in Türkiye Yatırımları Yüzde 120 Arttı

Pekin-Londra tren hattının yapılacağını aktaran Dr. Selman Özgün, eski İpek Yolu güzergahında yapılacak tren hattının ticaretin yönünü değiştirebilecek bir proje olduğuna dikkat çekti. Çinli şirketlerin son dönemde büyük oranda yatırım yapığını belirten Dr. Özgün, Türkiye’deki yatırımlarının 15 milyar doları aştığını açıkladı. 

Son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120’lik artış yaşandığını aktaran Dr. Selman Özgün, Çin merkezli şirket sayısının bini aştığını belirtti. Bu yatırımların 2 katına çıkarılacak durumda olduğuna işaret eden Dr. Özgün, “Geçen dönemde Çinliler, Pekin-Londra tren hattı projesi nedeniyle daha çok lojistik alanında yatırım yapmak istedi. Lojistik merkezleri özellikle Antalya, Mersin, İstanbul gibi liman şehirler. Girişimde ve yatırımda bulundular. Lojistiğin yanında ayrıca sağlık, turizm, tarım ve diğer yatırımlarda da girişimde bulundular” diye konuştu.

Çinli Yatırımcı Güvenli Liman Arayışında

Dünyadaki ticaret dengesinin değiştiğine dikkat çeken Dr. Selman Özgün, Çin’in çok kalabalık nüfuslu bir ülke olduğunu ifade etti. Çin’deki konut fiyatlarının yüksek olduğuna da dikkat çeken Dr. Özgün, Çinlilerin yeni yatırım arayışlarına girdiğini belirterek, “Çin’de çok ciddi hava kirliliği var. Ülkelerini terk edip, iyi ülkelerde, iyi şartlarda çocuklarının eğitim alıp geleneksel ve kalabalık toplumdan uzaklaşmak istiyorlar. Bu yüzden kendilerini dışarıdaki güvenilir limanlara taşınmak istiyor. Türkiye olarak en güvenli ülkelerin başında gelmekteyiz” şeklinde konuştu.

ABD’de İnşaat Harcamaları Beklentiyi Aştı

ABD'de İnşaat Harcamaları Beklentiyi Aştı

ABD’de inşaat harcamaları, bu yılın ilk ayında yüzde 1,8 artarak 1,37 milyar dolara yükseldi ve piyasa beklentilerini geride bıraktı.

ABD Ticaret Bakanlığı, ocak ayına ilişkin inşaat harcamaları verilerini açıkladı.

Buna göre, ülkede inşaat harcamaları ocakta bir önceki aya göre yüzde 1,8 artarak 1,37 milyar dolara ulaştı.

Bu ayda Şubat 2018’den bu yana en yüksek artışı gösteren veriye ilişkin piyasa beklentisi, inşaat harcamalarının yüzde 0,6 artması yönündeydi.

İnşaat harcamaları ocakta yıllık bazda da yüzde 6,8 artış kaydetti.

Beklentiyi aşan inşaat harcamalarında, kamu inşaat projelerindeki artış etkili oldu. Kamu inşaat harcamaları, ocakta bir önceki aya göre yüzde 2,6 artarak 345,5 milyar dolar oldu.

Konut inşaatı gibi özel inşaat harcamaları ise ocakta aylık yüzde 1,5 arttı ve 1,02 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aralık 2019 dönemine ait inşaat harcamalarındaki artış, yüzde 0,2, bu dönemde yapılan harcamalar ise 1,35 milyar dolar olarak revize edildi.

60 Milyar Dolarlık Dev Pazar Açılıyor

60 Milyar Dolarlık Dev Pazar Açılıyor

Türkiye’nin marka değeri yüksek fuarlarından İstanbul Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA İstanbul) 10 Mart’ta kapılarını açıyor. Sektöre yön veren lider ve ihracatçı markaların bir araya geleceği fuar, 14 Mart’a kadar, global ticaretin merkezi CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak.

130 ülkeden katılacak 1.200’ün üzerinde uluslararası markayı 100 binin üzerinde sektör alıcısı ile buluşturacak olan UNICERA İstanbul’da, 60 milyar dolarlık dünya seramik pazarını oluşturan banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün görücüye çıkacak.

Kanal İstanbul’da İlk İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul'da İlk İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul Projesi’nin ilk ihale tarihi belli oldu. Kanalın etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden yapılması için ihale tarihi açıklandı…

Merkezi hükümet ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) karşı karşıya getiren Kanal İstanbul projesi için ilk ihale tarihi açıklandı. Kanalın etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden yapılması için ihale düzenlenecek. İhale tarihi ise 26 Mart olarak belirlendi. 

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak isimlendirdiği Kanal İstanbul’un yapım ihalesinin tarihi merakla beklenirken, projenin etki alanındaki iki tarihi köprünün yeniden yapımı için düzenlenecek ihalenin tarihi açıklandı. 

350 Günde Taşıyıp, Yeniden İnşa Edecekler

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan kanalın etki alanında bulunan Odabaşı (Başakşehir) ve Dursunköy (Arnavutköy) köprülerinin yeniden yapım (rekonstrüksiyon) projesi için 26 Mart 2020 tarihinde ‘etüd proje hizmet alımı’ ihalesi yapılacak. Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalede yapılacak işin süresi 350 gün olarak belirtildi. 

İhale için hazırlanan özel teknik şartnamede, işin amacı şu şekilde belirtildi:

“Kanal İstanbul projesi etki alanında kalan Başakşehir’deki tarihi Odabaşı ve Arnavutköy’deki Dursunköy köprülerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanması için sağlam bölümlerinin sökülerek taşınması, eksik bölümlerinin tamamlanması ilkesine dayalı projelerinin hazırlanması.”

Lazer Tarama ve İHA’lar Kullanılacak

Şartnameye göre köprü civarında araştırma kazıları yapılarak başlangıç ve bitiş yerleri tespit edilecek. İhaleyi alan firma; köprünün sökümü, yapı elemanlarının taşınması, yeniden yapılması ve eksik bölümlerinin tamamlanması işlerini üstlenecek. Köprünün özgün konumuna yakın bir konuma taşınması için alternatif yerlerin araştırmasını yapacak ve köprülerin taşınacağı yerleri belirleyecek. Özgün konum ve taşınacağı konumda lazer tarama ve İHA ile çekimler yapılacak. Elde edilen veriler doğrultusunda ise projeler hazırlanmaya başlanacak.

MIPIM 2020 2-5 Haziran’a Ertelendi!

MIPIM 2020 2-5 Haziran’a Ertelendi!

Alkaş’ın Türkiye temsilciliği yaptığı dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM  2-5 Haziran’a ertelendi.

Alkaş’ın Türkiye temsilciliğinde bulunduğu dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM  2-5 Haziran’a ertelendiğini açıklamıştır.

Coronavirüs (Covid19) ile ilgili oluşan kaygılar nedeniyle katılımcı ve çalışanlarımızın sağlığı ilk öncelik olması nedeniyle MIPIM 10-13 Mart olan fuar tarihinin 2-5 Haziran’a ertelenmiş olduğunu açıkladı.

Reedmidem İcra Kurul Başkanı Paul Zilk, şu ifadeleri kullandı:  “Bu kolay alınmış bir karar olmamakla birlikte yeni açıkladığımız ertelenen tarihlerimiz MIPIM katılımcılarına hedeflerini ileriye taşımak için de fırsat sunacağına inanıyoruz. Tüm katılımcılarımıza yapıcı desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.”

Yeşil Yapı Malzemeleri Pazarı 433 Milyar Dolara Ulaşacak

Yeşil Yapı Malzemeleri Pazarı 433 Milyar Dolara Ulaşacak

Küresel yeşil yapı malzemeleri pazarı değerinin 2024 yılına kadar 433 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Mimar Esra Kestirengöz, tüm dünyada doğa dostu bir tasarım trendi hakim olacağını söyledi.

Artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme ile birlikte çevre kirliliği hızla artıyor. Nitekim rakamlarda bunu destekler nitelikte. 2050’de kişi başına küresel ekilebilir ve üretken alan küresel sıcaklık artışının 1.5-2 dereceye ulaşacağı tahmin ediliyor. Hal böyle olunca sürdürebilirlik kavramı kapsamında yapılacak önlemler de devletler tarafından bir bir uygulamaya konuluyor.

Betonlaşan Şehirlere Alternatif Çözüm

Şehirleşme ile birlikte artan inşaatlar, yükselen binalar ile birlikte kentlerde alternatif bir yeşil görüntü oluşturmanın yanı sıra birçok faydaları ile de topluma yarar sağlıyor. Sadece büyük konut projelerinde değil, sanayi tesislerinde ve fabrikalarda da bu tekniğin kullanılabileceğinin altını çizen Kestirengöz,”Çim, sebze bahçeleri ve yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı çatılar artık dünyanın birçok şehrinde ortak manzara olarak karşımıza çıkıyor. Son verilere göre Avrupa’da her yıl yaklaşık 10 milyon yeni yeşil çatı inşa edilirken, bu yöntem kentsel çevrenin kalitesini artırmak için giderek fazla benimseniyor. Müteahhitlerde giderek daha sürdürülebilir, dayanıklı malzeme ve ekipmanlara geçiş yapıyor” ifadelerini kullandı.

Enerji Maliyetlerini Düşürürken, Su Taşkınlıklarını Önlüyor

Sağlıklı ve kaliteli kentsel çevreler nedeniyle yaşamsal öneme sahip yeşil çatılar ile ilgili olarak Kestirengöz sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehirlerimiz artık nefes alamıyor, çünkü ortalama yüzde 75’i asfalt ve beton gibi geçirimsiz yüzeylere sahip. Bu tür uygulamanın birden çok faydası var. Yeşil çatılar standart çatılara göre daha uzun ömürlüdür, gürültüyü emerek azaltır. Sessiz mekanlar sağlar. Alçak frekansları toprak, yüksek frekansları bitki örtüsü bloke eder. Yalıtımı sağlayarak enerji maliyetlerini düşüren çatı sistemlerinin en büyük faydası ise yağmur suyunu emerek tahliyesini kolaylaştırmak.”

Ordu Şehir Hastanesi Yatırım Programında

Ordu Şehir Hastanesi Yatırım Programında

Ordu’ya inşa edilecek olan 900 yatak kapasiteli Ordu Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı.

Ordu’da yapımı için uzun süredir çaba gösterilen Ordu Şehir Hastanesi, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı. Bu karar ile 900 yatak kapasitesi ve 216 bin metrekare kapalı alana sahip olacak Ordu Şehir Hastanesi’nin inşaatına 2020 yılında başlanacak. 878 milyon 620 bin 240 TL’lik yatırım, Yap-İşlet-Devret modeli yerine genel bütçe imkânları ile devlet tarafından yapılacak. Hastanenin 2023 yılında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor. Proje için bu yıl 157 milyon 273 bin 23 TL bütçe ayrıldı.

Bakan Talimat Verdi

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüğünü ve Ordu Şehir Hastanesi’nin bir an önce kente kazandırılması için talimat verdiğini söyledi. Yaklaşık iki hafta içerisinde proje ihalesini alan firmayla sözleşmenin imzalanacağını kaydeden Gündoğdu, “Ordu’ya yeni bir hastanenin acil bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl aralık ayında hastanenin proje ihalesi gerçekleştirilmişti. Proje çiziminin başlaması için Ordu Üniversitesi’nin ufak tefek yapması gereken prosedürler vardı. Onlar geçtiğimiz hafta itibariyle halledildi. Şimdi önümüzdeki süreçte proje ihalesini alan firmayla sözleşmenin imzalanması var. Sözleşme imzalandıktan sonra hızlı bir şekilde proje çalışmalarını tamamlayıp, temel atılmasını istiyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde Meclis’te konuyu Sağlık Bakanımıza da ilettim. Sağ olsun bakanımız çalışmaların hızlandırılması için bakan yardımcısına talimat verdi. İnşallah Ordu’ya yeni bir hastane kazandırmış olacağız” dedi.

Şubat Ayında İnşaat Malzemeleri Endeksi Yüzde 1,31 Düştü!

Şubat Ayında İnşaat Malzemeleri Endeksi Yüzde 1,31 Düştü!

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Şubat 2020 fiyat indeksi sonuçlarına göre, şubat ayında bir önceki aya göre inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,31 düşüş yaşandı. 

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Şubat 2020 fiyat indekslerini açıkladı. 

Anadolu Ajası’nda yer alan habere göre; İstanbul’da şubat ayında, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya oranla yüzde 1,13, toptan fiyat hareketlerini gösteren Toptan Eşya Fiyatları İndeksi de yüzde 1,74 yükseldi.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artış İTO’nun 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 12,95, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 8,76 oldu.

Sektörel Bazda Değişim Oranları

Şubat 2020’de perakende fiyatlarda bir önceki aya oranla, ulaştırma ve haberleşme harcamaları yüzde 9,80, diğer harcamalar grubunda yüzde 3,71, sağlık ve kişisel bakım harcamaları yüzde 2,23, kültür, eğitim ve eğlence harcamaları yüzde 1,95, ev eşyası harcamaları yüzde 1,05, gıda harcamaları yüzde 0,84 artış, giyim harcamaları yüzde 0,43 ve konut harcamaları yüzde 0,28 düştü.

Toptan fiyatlarda ise şubat ayında bir önceki aya oranla, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 3,29, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,19, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,31, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,30, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 0,15, mensucat grubunda yüzde 0,09 artış, madenler grubunda ise yüzde 0,17 düşüş yaşandı.

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Kuruldu

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Kuruldu

Deprem riski taşıyan ve ayrıca buna bağlı olarak niteliksiz yapı stoğuna sahip olan ülkemizi çok yakından ilgilendiren ve gelecek 20 yıl içerisinde ekonomimizin lokomotifi olacağı düşünülen kentsel dönüşüm sürecinde, insan doğasına uygun, sağlıklı, yaşanabilir, sürdürülebilir, estetik bir kentsel çevreye, akıllı şehirlere ve binalara ulaşmak için faaliyetlerde bulunmak ve kentsel dönüşüm sürecini kamuoyuna iyi bir şekilde anlatmak amacıyla yola çıkan “Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı” Vakıf Senedini imzalayan Kurucular Kurulu tarafından kuruldu.

26 Şubat Çarşamba günü Mecidiyeköy merkez ofisinde düzenlenen toplantı ve noter huzurunda kurucular kurulunda olan sektörün önde gelen isimlerinin imzalarıyla kurulan kısa adı Kentsev olan Vakfın ana faaliyetleri şu şekilde belirlendi.

1- Kentsel dönüşüm ve şehircilik uygulamaları ve sorunları ile ilgili araştırmalar ve anketler yapmak,                       

2- Kentsel dönüşüm ve şehircilik ile ilgili olarak veri bankası oluşturmak, akademik kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve gerektiğinde kamuoyu ile paylaşmak,

3- Kentsel dönüşüm ve şehircilik alanındaki konularda yerinde uygulama ve yol gösterici çalışmalar yapmak,           

4- Amaç doğrultusunda, kültür sanat, eğitim, ekonomi, bilim alanlarında toplantı, konferans, çalıştay gibi  faaliyetlerde bulunmak, var olanları desteklemek,

5- Kentsel dönüşüm, şehirciliğin ve akıllı şehirciliğin gelişmesi için bakanlık veya üniversite ya da diğer kamu kurumları veya özel hukuk kişileri ile eğitim ve uzmanlık programları düzenlemek,                                                 

6- Amaca uygun olarak yazılı, süreli, süresiz basın yayın, internet sitesi, sosyal medya hesabı vb. dijital yayın ve haber araçları kurmak, yayınlamak ya da bu süreçlere ortak ya da paydaş olmak, kitap, broşür, kamu spotu, kampanya veya diğer tanıtım araçları şeklinde yayınlamak, bilinç artırıcı faaliyetlerde bulunmak, kamuoyuna yönelik paylaşım , bilgilendirme ve medya faaliyetlerinde bulunmak,

7- Amaca uygun olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Orman ve Tarım Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi bakanlıklar, belediyeler, kentsel dönüşüm projeleri yapan özel ve kamu sektörü kuruluşları ile işbirlikleri yapmak,

8- Vakıfla benzer amaçlarla çalışan kamu ya da özel hukuk kişi veya kuruluşlar ya da platformlarla işbirlikleri yapmak, ya da var olanlara katılmak, yurt içinde veya dışında faaliyetler yürütmek,                                               

9- Amaca uygun olarak, gerekli izinleri aldıktan sonra,  teknik lise, yüksek okul, üniversite, enstitü kurmak ya da kurulmasına destek olmak, öğrencilere ve akademik araştırmalara destek, bağış ya da burs vermek,                       

10- Şehirlerin akıllı ve sürdürülebilir şehirler olması ve kaynakları etkin ve faydalı kullanımı için çalışmalar yapmak, 

11- Ağaçlandırma, ormanlaştırma, çevresel değerler, kentsel peyzaj estetiğine dair çalışma ve desteklerde bulunmak, 

12- Amacı gerçekleştirmek için milli veya milletler arası fon ve desteklerden yararlanmak, buna dair projeler üretmek,                                                                                           

13- Amacı gerçekleştirmeye dair faaliyetler için gelir elde edecek iktisadi işletme veya şirket kurmak ya da kurulmuş olanlarını satın almak veya ortak olmak veya kısmen ya da tamamen satmak, gayrimenkul ve menkul değerleri satın alma ya da bağışlama yolu ile elde etmek ya da satmak veya bağışlamak suretiyle elden çıkarmak,                 

14- Amacı gerçekleştirmeye dair gelir getirici, yarışma, yemek, kokteyl, çekilişler v.b faaliyetleri düzenlemek,         

15- Kent Hukukunun gelişmesine katkıda bulunmaktır.

Kentsev Kurucular Kurulu şu isimlerden oluşuyor:

Haluk SUR, Ali YÜKSEL, Haldun ERSEN, Onur ÖKTEM, Ali Rıza EMRE, Gökhan ÇETİNSAYA, Bünyamin DERMAN, Hüseyin OFLAZ, Hasan RAHVALI, Pervin KINIK, Nüzhet ALBAYRAK, Birol YALÇIN, Encan AYDOĞDU, Hakan KODAL, Ali Kemal ŞAHİNSOY, Murat AYAN, Ramadan KUMOVA ve Ersoy PEHLİVAN.

Ata İnşaat’ın Yeni Projesi: Ata Konutları 2

Ata İnşaat'ın Yeni Projesi: Ata Konutları 2

Mersin Alata’da Ata İnşaat tarafından yepyeni bir proje inşa ediliyor.

İnşaatı devam eden Ata Konutları 2 projesinde, 2 blokta 3+1 ve 4+1 olmak üzere toplam 38 daire bulunuyor.

Projenin öne çıkan özellikleri ise, otopark, yüzme havuzu, piknik alanları, çocuk oyun alanları, fitness merkezi, güvenlik ve güvenlik sistemleri olarak sıralanıyor.

6.500 metrekarelik inşaat alanı bulunan ve inşaatı hız kesmeden devam eden Ata Konutları 2’nin anahtar teslimi önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde yapılacak.

Nazmi Durbakayım: İnşaat Sektörü Atağa Geçecek

Nazmi Durbakayım: İnşaat Sektörü Atağa Geçecek

İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Durbakayım, inşaat sektörünün atağa geçmek için hazırlandığını, her an ivme kazanabileceğini dile getirdi.

İnşaat Sektörü Ok Gibi Fırlayabilir

”İnşaat sektörü, iyice gerilen yay pozisyonunu aldı. 2019 yılı itibariyle açıklanan büyüme rakamları, inşaat sektörünün önümüzdeki dönemler için hazırlandığını göstermektedir. Son 1,5 yıldır bekletilen projeler nedeniyle gerilimi artan inşaat sektörü her an ok gibi fırlayabilir.”

Küçük Bir Kıvılcım Gerekiyor

”Geçtiğimiz yıl yaşanan ekonomik gelişmeler ve sektörde yapılan yeni düzenlemeler, inşaat firmalarının yeniden yapılanmasına neden oldu. Bu yapılanma sürecinde yeni projelerini geçici olarak rafa kaldıran sektör, yapısal revizyonları gerçekleştirildi. Bunun doğal sonucu olarak önceki yıllarda hızlıca başlatılan projeler, 2019’da daha detaylı incelenmeye başlandı. Hatta durma noktasına gelecek ölçüde hesaplanmaya başladı diyebiliriz. Nitekim alınan yeni ruhsat sayısındaki yüzde 50’yi geçen daralma da bu hazırlık dönemini teyit etmektedir. Tüm hazırlıklarını tamamlayan sektör tekrar atağa geçmek için bekliyor. Başta deprem riskini ortadan kaldıracak kentsel dönüşüm çalışmalarına ivme kazandıracak projelerin yeniden başlaması için küçük bir kıvılcım gerekiyor. Bu kıvılcım; projeleri akamete uğratan bireysel çıkarları bertaraf edecek yasal düzenlemelerden ve 2019’da ortaya çıkan finansal darboğaz nedeniyle bozulan maliyet düşürücü teşviklerden oluşmaktadır.”

6 Milyar Dolarlık Yatırım

6 Milyar Dolarlık Yatırım

Gayrimenkul, enerji ve sağlık yatırımlarıyla Ege’nin öne çıkan şirketlerinden biri haline gelen Türkerler Holding, tarihi Bomonti Fabrikası’nı sanat evine dönüştürdüğü Mahall Bomonti İzmir karma projesi ile dikkat çekiyor. Faaliyetlerine 50 yıl önce başlayan grubun Türkiye ekonomisine kazandırdığı yatırımların değeri 6 milyar doları aşıyor.

Türkerler Holding, faaliyetlerine Ankara’da başlamış olmasına rağmen, özellikle Ege bölgesinde hayata geçirdiği projelerle adını duyurmuş durumda. İnşaat başta olmak üzere, sağlık ve enerji yatırımlarıyla da dikkat çeken Türkerler Holding’in Ege Bölgesi’nde İzmir Park Yaşam Mavişehir ve inşaatı devam eden Mahall Bomonti İzmir projeleri yer alıyor. 1.1 milyar Euro yatırım bedeliyle hayata geçen Bayraklı-İzmir Şehir Hastanesi 2 bin 60 yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük 3’üncü Hastanesi olma özelliği taşıyor.

Karma Projeler

İnşaat sektöründe, 1993 yılından bu yana, gayrimenkul geliştirme projeleri başta olmak üzere taahhüt ve su arıtma-dağıtım alanlarında faaliyet gösterdiklerini belirten Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, “Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden inşaat sektöründe Türkerler Holding olarak, İstanbul, Ankara ve İzmir’de fark yaratacak karma projeleri hayata geçiriyoruz. Ankara’da yer alan ve yaşamın başladığı Mahall Ankara ve İzmir’de yükselmeye başlayan Mahall Bomonti İzmir, Türkiye’nin önemli projeleri arasında yer alıyor. İstanbul’da ise Çiftçiler Holding ortaklığıyla inşaatına başlanan Çiftçi Towers da bulunduğu lokasyona kattığı değerle dikkat çekiyor. Teknik kapasitemiz, finansal gücümüz, kalite güvencemiz ve inşaat sektöründe lider markalarından biriyiz. Kamusal hizmetlerin sunulmasında alternatif bir finansman yöntemi olarak ortaya çıkan Kamu Özel Sektör İşbirliği projelerini, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda yaygın olarak görmekteyiz. Türkerler olarak bu kapsamda sağlık sektöründe Ankara Etlik, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastaneleri projelerimizle toplam 2.4 milyar Euro yatırım yapmaktayız” dedi.

Sürdürülebilir Enerji

Enerji yatırımlarından da bahseden Türkler, “Enerji alanında ise üretim, dağıtım ve ticaret alanlarında hizmet veriyoruz. Enerji yatırımlarımız rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik gibi, özellikle sürdürülebilir enerji kaynaklarını kapsamaktadır. Bu alanda son dönemde yatırım tutarı 1 milyar doları aşan, YEKA Rüzgar Enerjisi projesini de hayata geçiriyoruz. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA), bir kısmı Ege bölgesinde olan Türkiye’nin 5 ilinde toplamda 1000 megavatlık rüzgar enerjisi santralini kapsıyor. Bunun yanı sıra İzmir Tire’de yer alan rüzgar enerjisi santralimiz ve Manisa Alaşehir’deki jeotermal enerji santrali de bölgede önemli bir güç sağlıyor” diye konuştu. Kazım Türker, Türkerler Holding’in , 2,4 milyar dolar net varlık değeri ve 6 milyar dolar yatırım bedeliyle 15 bin kişiye istihdam sağladığını da ekledi.

Türkerler Holding, sağlık alanında Türkiye’de 3 milyar dolarlık yatırım yapıyor. 3 bin 577 yatak kapasitesi ile birlikte Etlik Entegre Sağlık Kampüsü, 1 milyon 215 bin metrekare kapalı alanı ile toplam 9 adet hastaneden oluşuyor. İzmir Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü ise 2 bin 60 yatak kapasitesi ile 573 bin metrekare kapalı alanda 6 adet hastaneden meydana geliyor. Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü’nde de 353 bin metrekare kapalı alanda 1180 yatak kapasiteye sahip toplam 6 adet hastane bulunuyor.

İzmir’e Yeni Yaşam Alanı

Türkerler İnşaat’ın Mahall Bomonti İzmir projesi Alsancak limanının karşısında yer alıyor. Proje, sağlık, eğitim merkezlerine olan yakınlığı ve ulaşım ağlarına olan bağlantılarıyla İzmir’in yeni çekim merkezi olmayı hedefliyor. Adını konumlandığı bölgedeki Bomonti fabrikasından alan proje, tarihsel önemi kadar devam eden inşaatı sırasında tarihi dokuyu koruyan çalışmalarıyla adından söz ettiriyor. Projede toplam 1100 adet konut, ofis ve ticari alanların yanı sıra Türkiye’de ilk defa bir yaşam alanında faaliyete geçecek orkestra çukuru bulunan bir opera ve tiyatro salonuna da yer alacak. İstanbul Bomontiada projesinin benzeri olarak hayata geçecek proje içerisinde yer alan birbirinden farklı restoran ve kafelerin yanı sıra yerli-yabancı sanatçıların konserleriyle yıl boyunca festival ve etkinliklere ev sahipliği yapan Babylon da yine Mahall Bomonti İzmir bünyesinde İzmirlilerle buluşacak.

My Life Bursa Tüm Hızıyla Yükseliyor!

My Life Bursa Tüm Hızıyla Yükseliyor!

Bursa Nilüfer’de yepyeni bir proje yükseliyor. My Life Bursa projesi, Buryapı Mühendislik imzasıyla hayata geçiriliyor.

8 bin metrekarelik arsaya ve 12 bin 100 metrekarelik inşaat alanına sahip olan projede 6 blokta toplam 68 daire bulunuyor. 14 tane cadde dükkanı bulunan projede, otopark, yüzme havuzu, çocuk oyun alanı, çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları, güvenlik ve güvenlik sistemleri gibi birçok özellik öne çıkıyor.

İnşaatı tüm hızıyla devam eden My Life Bursa’nın anahtar teslimi yıl sonunda yapılacak.

2020 Yılında Yeni İmar Barışı Olacak mı Sorusunu Çevre Bakanı Murat Kurum Yanıtladı!

İmar barışı başvurusu yapamayan ya da yapı kayıt belgesi ödemesi yapmadığı için başvuruları iptal edilen kişiler 2020 yılında yeni bir imar barışı müjdesi beklemeye başlamıştı. Oluşan yoğun talebe Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yanıt verdi. 2020 yılında yeni imar affı gelecek mi?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kamuoyunda oluşan yoğun imar barışı başvuru talebine yanıt verdi. 

2020 Yılında Yeniden İmar Affı Çıkar mı?

Bakan Murat Kurum bugüne kadar yapılan denetimlerde toplamda 30 bin yapı kayıt belgesini iptal ettiklerini açıklarken “Vatandaşlarımızın başvurularının kanuna uygun olup olmadığının ve 31 Aralık 2017’den önce yapılıp yapılmadığının kontrolünü yapıyoruz. 

Yapı kayıt belgelerinde aykırılıklar tespit ediyoruz, yine yapı kayıt belgelerinde fiilen sahaya uymayan, doğru beyan edilip edilmediği süreçleriyle ilgili kontrol ettiğimizde farklılıklar görüyoruz. Bu çerçevede gelinen tarih itibarıyla yaklaşık 30 bin yapı kayıt belgesi aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir ve bu yapılara ilişkin de hukuki süreç başlatılmıştır. Bu işlemi açıkçası devam ettireceğiz”  diyerek yeni bir imar barışı yapmayacaklarını bir kere daha açıkladı. 

Dijital İkiz Planlarla Kaçak Yapılar Tek Tek Tespit Edilecek! 

Şehirlerin üç boyutlu olarak dijital haritalarını çıkardıklarını belirten Bakan Murat Kurum bu sayede uydu görüntüleri üzerinden tüm kaçak yapıları kontrol ettiklerini ve tespit edilmesi halinde hemen yıktıklarını söyledi. 

İmar barışı başvurusu yaparak yararlanma hakkı elde eden toplam kişi sayısı 7 milyon 400 bin olmuş, yapı kayıt belgesi ücreti olarak toplanan paralar üzerinden hazinenin kasasına 24 milyar 744 milyon liralık kaynak aktarılmıştı. 

Şubat 2020 Ekonomik Güven Endeksi Arttı

Şubat 2020 Ekonomik Güven Endeksi Arttı

Ekonomide güven endeksi umut veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu, şubat ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, endeks bu ay, geçen aya göre yüzde 0,5 artarak 97,1’den 97,5’e yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, reel kesim (imalat sanayisi) ve hizmet sektörü güven endekslerindeki yükselişlerden kaynaklandı.

Reel kesim güven endeksi aylık bazda yüzde 0,3 artarak 106,7, hizmet sektörü güven endeksi de yüzde 3,4 artışla 98,5 değerine ulaştı.

Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,7 azalarak 57,3’e, perakende ticaret güven endeksi yüzde 2 gerileyerek 102,9’a ve inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5,7 azalışla 74,5’e düştü.

Merkez Bankası Levent Arsası Üzerine Camii İnşaatı Başladı!

Merkez Bankası Levent Arsası Üzerine Camii İnşaatı Başladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ait olan Levent’te bulunan arsa üzerine camii inşaatı yapılacağı açıklanmıştı. Söz konusu haberlerin ardından Merkez Bankası Levent arazisi üzerinde inşaat çalışmalarına başlandı. Detaylar haberimizde…

Merkez Bankası’na ait olan Türkiye’nin en değerli lokasyonları arasında gösterilen Beşiktaş Levent’te yer alan arazi üzerinde inşaat çalışmaları başladı. 

Levent Arazisi Üzerinde Cami İnşaatı Başladı! 

Mülkiyeti Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ait olan ve Beşiktaş Levent’te yer alan arazi üzerinde beklenen inşaat başladı. Daha önce konu hakkında özel bir haber hazırlayan Sözcü Gazetesi yazarı Özlem Güvemli arsanın imara açıldığını ve cami yapılacağını kamuoyuna duyurmuştu. 

Kanyon Alışveriş Merkezi ile karşılıklı komşu olan söz konusu arsa için yapılacak olan proje büyük merak konusu oldu. Merkez Bankasının böyle değerli bir arsayı cami yapmak yerine kendisine yeni bir bina inşaatı yapması eleştirilirken söz konusu cami için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nan geçen sene cami tasarım yarışması düzenlemişti. 

AKP’li milletvekili Abdülkadir Kart tarafından kurulan ASL inşaat ise asılan tabelada yüklenici inşaat firması olarak yer aldı. 27 Ocak 2020 tarihinde yapı ruhsatı alınan inşaatın Levent Cami Eğitim – Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından inşa edileceği duyuruldu. 

İnşaat ve Konut Sektörü Güncel Gelişmeler Raporu

Yarım Kalan Projeler Tamamlanacak!

Yurt genelinde konut satışları 2019’da yıllık bazda %1,9 oranında azalarak 1 milyon 349 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde ipotekli konut satışları %20,1 artarken, diğer satışlar %7,5 oranında geriledi.

Yılın ilk yarısında daralan konut satışları, ikinci yarıda kredi faizlerindeki gerilemenin ipotekli konut satışları üzerindeki olumlu etkisi paralelinde toparlandı. Konut piyasasında 2019’un ikinci yarısı boyunca izlenen kısmi toparlanmanın fiyatlar üzerindeki etkisi Aralık’ta da devam etti. Böylece, 2019’un Aralık ayında konut fiyatları nominal olarak %9,9 oranında arttı. Reel bazda ise Aralık’ta %1,7 gerileyen konut fiyatları, yıl genelinde %9,6 oranında düşüş kaydetti.

İnşaat sektörü 2020 yılına iyimser beklentiler ile başladı. Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından yayımlanan Hazır Beton Endeksi 2020 Ocak Ayı Raporu’nda, inşaat sektörü güven endeksinin son dönemde konut piyasasındaki iyileşmenin sektöre olumlu yansımalarının devam edeceği yönündeki beklentilerle toparlandığı belirtildi. İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin raporunda da alınan siparişler ve güven endeksinde yılın ilk ayında belirgin bir toparlanma kaydedildiği ifade edildi. TÜİK tarafından yayımlanan inşaat sektörü güven endeksi de Ocak’ta aylık bazda 10 puanlık hızlı bir yükselişle 78,9 seviyesine ulaşarak beklentilerdeki iyileşmeyi destekledi.

2020 yılının ilk ayında da konut satışları geçen yılın aynı ayına göre %55,8 oranında arttı. Bu dönemde ipotekli satışlar zay ıf baz yılı etkisiyle %546 ile hızlı yükselişini sürdürürken, Kasım 2019’dan itibaren yönünü yukarı çeviren diğer satışlar %7,5 oranında artış kaydetti.

2019’un Aralık ayı başında TBMM’de onaylanarak yürürlüğe giren ve değeri 5 milyon TL ve üzeri konutların binde 3 ila binde 10 arasında değişen oranlarda vergilendirilmesini öngören “Değerli Konut Vergisi” uygulaması ile ilgili güncelleme yapıldı. Uygulamanın 2021 yılında yürürlüğe gireceği açıklanırken, tek konutu olanlar vergiden muaf tutuldu. Birden fazla değerli konutu bulunan kişilerin vergiye tabi olan konutlarının en düşük değerli olanı da muafiyet kapsamına alındı. Ayrıca, değeri 5 milyon TL’nin üzerindeki konutların 5 milyon TL’lik kısmı vergi dışı bırakıldı.

Vega Subayevleri AVM’de Sona Gelindi!

Vega Subayevleri AVM'de Sona Gelindi!

Nata Holding imzalı Vega Subayevleri AVM projesinde sona yaklaşıldı. Ankara Keçiören’de yükselen alışveriş merkezinin kısa süre içerisinde tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.

Toplam 78 bin metrekare kapalı alana, 25 bin metrekare kiralanabilir alana sahip Vega Subayevleri AVM’nin içerisinde 102 mağaza bulunacak. 

Mimari açıdan ‘A Tasarım’ belgesi alan alışveriş merkezinde market, elektronik market, eğlence merkezi, sinemada olacak.

Ayrıca Vega Subayevleri AVM’de 1150 araçlık otopark alanı da yer alıyor.

Türkiye’nin 40 Virajlı En Tehlikeli Yolunda, Tünel ve Yol Projesinde Sona Geliniyor

Türkiye'nin 40 Virajlı En Tehlikeli Yolunda, Tünel ve Yol Projesinde Sona Geliniyor

Türkiye’nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, Çorum-Osmancık yolundaki 40 keskin virajlı Kırkdilim geçidinde 2 yıl önce yapımına başlanan, toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünel ve bağlantı yolları inşaatı sürdürülüyor. Proje tamamlandığında, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz’e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak.

Türkiye’nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, 40 keskin virajı bulunan, Çorum- Osmancık yolundaki Kırkdilim geçidinde meydana gelen kazalar ve ulaşım güçlüğü nedeniyle 1979’da tünel projesi gündeme getirildi. Kentte 41 yıllık hayal olan proje için 2 yıl önce harekete geçildi. Kırkdilim geçidinde toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünel projesi için çalışma başlatıldı. Çorum- Osmancık yolu üzerinde yapımına başlanan ve 570 milyon liraya mal olacak proje bağlantı yollarıyla birlikte 2021 yılında tamamlanacak. Projeyle İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz’e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak.

“2 kilometrelik bir kısılma olacak”

Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Kırkdilim yol ve tünel projesi alanında incelemelerde bulundu. Projenin 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacağını ve trafiğe açılacağını anlatan Vali Çiftçi, “Can ve mal güvenliğini artırmak ulaşımda daha konforlu seyahat imkanı sağlamak amacıyla proje hazırlandı. Kırkdilim’de 2 yıldır özenli bir çalışma yürütülüyor. Proje kapsamında şu anda T1, T2 ve T3 olarak isimlendirilen üç tüp geçit var. Tüneldeki çalışmalar 2021 yılının sonunda tamamlanacak. Allah devletimize zeval vermesin. Bunlar ancak devlet gücüyle olabilecek büyük pahalı yatırımlar. Çalışmalar tamamlandığında, tüneller işletmeye alındığında ulaşımda büyük bir rahatlama olacak. Güzergahta da 2 kilometrelik bir kısılma olacak” dedi.

İmar Barışına Giren Binaların Güçlendirilmesinin Önündeki Engel Kaldırıldı

İmar Barışına Giren Binaların Güçlendirilmesinin Önündeki Engel Kaldırıldı

Kentsel dönüşümü hızlandıran ve maliyetini düşüren güçlendirme seçeneğinin mevzuattaki birtakım kısıtlamalar nedeniyle sorunlu yürütüldüğünü belirten Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, bu kısıtlamalardan birinin 20 Şubat perşembe günü Resmi Gazete’de yayınlanan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3194’üncü maddesine eklenen geçici madde ile kaldırıldığını, bundan böyle, imar barışı kapsamına giren binalarda güçlendirme yapılabileceğini söyledi.

Türkkan’ın sözünü ettiği ilgili maddede, “Hasar görmüş olmakla birlikte ıslahının mümkün olduğu tespit edilmiş olan yapılarda, ilave inşaat alanı ihdas edilmemek şartıyla, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre güçlendirme kararı alınarak güçlendirme yapılabilir. Bu yapılarda güçlendirme izni, bu Kanunda ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen şartlara ve kısıtlamalara tabi olmaksızın, güçlendirme projesine istinaden ilgili idaresince verilir. Güçlendirilecek olan yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyetinin belediyeye veya Hazineye ait olması durumunda; taşınmaz satın alınmadıkça güçlendirme yapılamaz” ifadelerine yer verildi.

Risk Oluşturuyordu

Söz konusu düzenlemenin kentsel dönüşümün önündeki çok önemli bir engeli ortadan kaldırdığını söyleyen Türkkan; “İmar barışı için toplamda 10 milyon 250 bin kişi müracaat etmişti, ancak belediyeler imar barışından yararlanan binalara güçlendirme izni vermiyordu. Bu binaların bazılarının yıkılana kadar ayakta kalması risk oluşturuyordu. İstanbul Kartal’da çöken bina, bunun en somut örneğiydi. Söz konusu bina da imar barışı kapsamına girip müracaat aşamasında kalan binalar arasındaydı. İlgili değişiklik, kentsel dönüşümüzü hızlandıracak çok önemli bir hamledir” diye konuştu.

Çok Sayıda Riskli Yapı Güçlendirmeyle Kurtarılabilir

Kentsel dönüşümde güçlendirme seçeneğinin önemini vurgulayan Türkkan, araştırmalara göre, İstanbul’da tam rakam bilinmemekle birlikte, 2000 yılından önce inşa edilmiş bina sayısının 1 milyonu geçtiğini söyledi. Bu yapıların literatürdeki çalışmalara göre, 150-200 bin kadarının orta ve ileri hasar alma ihtimalinin olduğunu belirten Türkkan, bunların önemli bir kısmının güçlendirmeyle kolaylıkla kurtarılabileceğini ifade etti. Güçlendirme maliyetinin yıkıp yeniden yapma maliyetinin çoğu zaman çok altında olduğunu hatırlatan DEGÜDER Başkanı Türkkan, 100 binlerce riskli konutun hem maliyet, hem de zaman açısından güçlendirmeyle rahatça kurtarılabileceğini dile getirdi. Tüm binaları yıkıp yeniden yapmanın hem 20 yıldan uzun süreceğini, hem de maliyeti artıracağını belirten Türkkan, güçlendirmenin önündeki diğer engellerin de kaldırılması gerektiğini yineledi.

Güçlendirmede KDV Yüzde 1’e Düşürülmeli

Güçlendirmenin önündeki diğer engelleri sıralayan Sinan Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Belediyeler ve resmi kurumlarda bürokratik işlemler daha kısa sürede bitirilebilir. Güçlendirme izinlerinde ve iş bitiminde, iskan alımında mevzuattaki yükümlülükler azaltılmalıdır. Zamanında yasal izinlerini almış, ruhsatlı ve iskanlı binanın güçlendirme yapmasına kolaylık sağlanmalıdır. Bankalar, binasını güçlendirmek isteyen maliklere kolay erişebileceği uygun faizli kredi imkanlarını sunmalıdır. İmar barışından faydalanan maliklerden yapılarıyla ilgili mevcut durum analiz raporu talep edilebilir. Yapı Kayıt Belgesi vermek(iskan alabilmek) için binanın sağlamlık raporunun istenmesi kritik bir konudur. Yapısının mevcut durum analizini ve güçlendirme projesini yaptırmış yapı sahiplerine, uygulamaya geçmeleri için vergi ve DASK primi indirimleri sağlanabilir. Güçlendirme proje ve uygulamalarında KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilerek, kat maliklerinin maliyeti düşürülmelidir.’’

Sanayi Alanları Şehir Dışına Çıkacak, Yatay Yapılaşma İçin Yer Açılacak!

Sanayi Alanları Şehir Dışına Çıkacak, Yatay Yapılaşma İçin Yer Açılacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yatay yapılaşma için şehirlerde yer açmak adına sanayi alanlarının şehir dışına taşıyacaklarını duyurdu. Detaylar haberimizde…

Dikey mimariyi yasaklayan kanun düzenlemesinin yürürlüğe girmesi ile beraber şehirlerde yatay mimari için yeterli boş alan olmadığı tartışmaları başlamıştı. 

Konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum dikey mimariyi tamamen sona erdireceklerini dile getirerek yatay şehirleşme için gerekli adımları atacaklarını söyledi. 

Ada Bazlı İmar Planları Geliyor!

Bundan sonra imar planlarının ada bazlı olacağını açıklayan Bakan Kurum “Onlar adına süreci tamamen biz yürüteceğiz. Onlar sadece valiliklerimiz, muhtarlıklarımız kanalıyla başvuruda bulunacaklar. Biz de en azından yerleşik alanlarda yapılması gereken yapıların ne olduğunu, nasıl yapıldığını görecek, süreci işleteceğiz. Artık ada bazlı imar planları yapacağız. Parsel bazlı imar planı kesinlikle yapmayacağız. Yatay yapılaşmanın bu noktada önünü açacağız” dedi. 

Yatay Şehirleşme İçin Sanayi Alanları Şehir Dışına Taşınacak

Yatay mimari için artık şehirlerde yer kalmadığı konusundaki iddialara katılmadığını belirten Bakan Kurum “Şehrin içinde birçok çöküntü alanı var, artık şehrin içinden çıkması gereken sanayi alanlarımız var. Bu, bütün metropollerde hemen hemen mevcut. Bu alanları taşıyacağız. Biz, şehirlerde rezerv alan bulmaya hazırız, rezerv alan üretmeye hazırız. Bu alanlarda yatay yapılaşmanın önünü açacak birçok düzenlemeyi yaptık” dedi. 

Taşınan sanayi alanlarında boşalan arsalar için ise asla rantın söz konusu olmadığını vurguladı. 

Özbekistan’daki İnşaat Fuarına Türk Şirketler Damga Vurdu

Özbekistan'daki İnşaat Fuarına Türk Şirketler Damga Vurdu

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te başlayan “Uzbuild-2020” 21. Uluslararası İnşaat Fuarı’na Türk şirketleri büyük ilgi gösterdi.

Taşkent’teki Uzexpocenter Fuarcılık Merkezi’nde başlayan fuara dünyanın 30’a yakın ülkesinden 400’den fazla şirket katılımm sağlarken 129 Türk şirketi de etkinlikte milli katılım organizasyonu şeklinde yer aldı.

Fuara katılan Türkiye’nin Taşkent Büyükelçiliği Ticaret Müşavirleri Abdullah Yavuz Türker ve Hüseyin Ersin Topaloğlu, Türk stantlarını gezerek Türk iş adamlarıyla sohbet etti.

İnşaat ve kaplama malzemeleri, iç tasarım ve dizayn, kapı, pencere ve cephe, inşaat makine, ekipmanları, seramik ve kaplama taşları, emlak ve ev inşaatı, mimari ve dekoratif tasarım, peyzaj ve bahçe, endüstriyel tesis inşaatı, yol ve konut inşaatı gibi bölümlerden oluşan fuarda yer alan Türk şirketlerine Özbek inşaat sektörü mensupları ve davetliler büyük ilgi gösterdi.

Fuarla ilgili AA muhabirine açıklama yapan fuar organizatörlerinden Meridyen Fuarcılık şirketinin proje müdürü Esra Gezmiş Sorhun, Özbekistan’da inşaat sektörünün hızla büyümekte olduğunu, Türk şirketlerinin fuara büyük ilgi gösterdiğini kaydederek, “Türkiye olarak fuara 129 firma ile katılıyoruz ve milli katılım organizasyonu gerçekleştirmiş bulunuyoruz” dedi.

İteca Fuarcılık şirketi yetkilisi Oyimhon Babacanova da bir Türk şirketinin ana sponsorluğunu yaptığı fuara katılan şirketlerin yaklaşık üçte birini Türk şirketlerin oluşturduğunu kaydetti.

Türkiye’de asansör üretimi yapan Türk iş adamı Ergin Aktaş, Özbekistan’ın inşaat sektöründe büyük bir pazara sahip olduğunu ifade ederek, “Özbekistan’ın inşaat pazarı günümüzde oldukça önü açık bir durumda. Ülkede muazzam inşaat çalışmaları sürüyor. Bu yüzden Türk iş adamları bir an önce buralara gelmeleri lazım.” dedi.

Aktaş,10 aydır Özbekistan’da iş yaptıklarını ve ülkede bazı yatırımlar planladıklarını kaydederek, iki ülke cumhurbaşkanları tarafından ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yönelik belirlenen hedeflerin yerine getirilmesi için bir Türk iş adamı olarak elinden geleni yapmaya hazır olduğunu vurguladı.

Fuar, 28 Şubat’ta sona erecek.

3. Von Resort Otel’in Adresi Belli Oldu

3. Von Resort Otelinin Adresi Belli Oldu

Petrokent Turizm, Von Resort markalı 3. otelini yapacak.

1989 yılında Side Von Resort Beach’i, 1991 yılında Abant Von Resort Tatil Köyünü hizmete alan Petrokent Turizm 3. oteli için düğmeye bastı. Şirket, Abant sapağı 3.km Ömerler köyü Bolu adresinde bulunan 1412 parsel arazi içerisinde 74 oda kapasiteli 4 Yıldızlı yeni otel yapacak.

Otel yatırımı için gerekli finansman, şirketin öz kaynaklarından ve banka kredilerinden karşılanacak.

Şirket yönetimi yeni otelle ilgili Turizm Yatırım belgesi ve Yatırım Teşvik belgesi için Bakanlık, Belediye ve kurumlar nezdinde gereken başvuruların yapılmasına oy birliğiyle karar verdi.

Tunceli’de 237 Bin Avroluk “İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar” Projesi Hayata Geçiriliyor

Tunceli'de 237 Bin Avroluk "İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar" Projesi Hayata Geçiriliyor

Tunceli’de, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanan ve Avrupa Birliği (AB) Erasmus+ hibe programı kapsamında kabul edilen 237 bin avroluk “İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar” projesi, İngiltere, İspanya ve Romanya’dan katılan ortaklarla başladı.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Türkiye Ulusal Ajans Avrupa Birliği Eğitim Gençlik ve Spor Merkezi Başkanlığına KA202 stratejik ortaklılar kapsamında sunulan 515 proje arasında bağımsız uzman değerlendirmesi sonucu 36 projenin hibe almaya hak kazandığı bildirildi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanan projenin 237 bin avroluk bütçesiyle 8. sırada yer aldığının aktarıldığı açıklamada, projenin Öğretmenevi’nde düzenlenen açılış toplantısıyla başladığı belirtildi.

Açıklamada, projeyle ilgili şunlar kaydedildi:

“İki günlük çalışma boyunca projenin fikri çıktılardaki etkinin en yüksek seviyeye çıkarılması için neler yapılması gerektiği, bütçe zaman yönetimi, yaygınlaştırma ve sürdürülebilirlik konularında bilgi alışverişinde bulunularak, 10-17 Mayısta İspanya’da yapılacak öğrenme öğretme eğitimi toplantısında teslim edilmek üzere Yeşil Binalarla ilgili oluşturulacak müfredat için sektörel anket ve analiz raporlarının nasıl hazırlanacağı konusunda kararlar alındı. Ayrıca, proje kapsamında Yeşil Bina konularını içeren 3 adet kitap ve mobil uygulama programını oluşturularak İngilizce ve Türkçe dilinde hazırlanan çıktılar ülkemize ve Avrupa’ya servis edilmesi kararlaştırıldı.”

Toplantının ardından proje ortakları Vali Tuncay Sonel’i ziyaret ederek projeyle ilgili bilgi verdi.

Toplantıya, Milli Eğitim Bakan Danışmanı Hilmi Çolakoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Gürsel Ekmekci, İspanya Teknik Üniversitesi Akademisyeni Doç. Dr. Deniz Kızıldağ, Konsra Greenwich Üniversitesi Akademisyeni Doç. Dr. Özgür Çınar, Romanya Casa Teleorman Eğitim Enstitüsü Akademisyenleri, İstanbul Çevre Dostu Binalar Derneği Genel Sekreteri Engin Işıltan, İstanbul Proje Tasarım ve Yönetim Şirketi Mimarlarından Neslihan Aydoğan ve Namık Kemal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden Yaşar Sever katıldı.

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri Raporu 2019 Yayımlandı! Yeni Konut Üretimi Yarı Yarıya Azaldı!

İnşaat sektörü tarafından merakla beklenen TÜİK Yapı İzin İstatistikleri 2019 raporu yayımlandı. Konut satışlarında yaşanan düşüş sonrasında yeni konut üretimi de azalmış, pek çok konut projesi rafa kaldırılmıştı. Son açıklanan verilere göre konut fiyatları nasıl etkilenir, 2020 yılında ev fiyatları ne olur?

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri, Ocak-Aralık, 2019 raporu yayımlandı. Yayımlanan rapor ile beraber yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünde büyük düşüş yaşandığı görüldü. 

Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı %48,3, yüzölçümü %52,4, değeri %43,8, daire sayısı %53,9 azaldı.

Yapı Ruhsatı Alınan Bina Sayısı Düştü! 

Açıklanan verilere göre Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında toplam yüzölçümü 149,3 milyon m2 iken; bunun 85,0 milyon m2’si konut, 33,2 milyon m2’si konut dışı ve 31,1 milyon m2’si ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 114,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 9,9 milyon m2 ile toptan ve perakende ticaret binaları izledi.

Konut Satış Rakamları Düştü, Evini Satamayan Müteahhit Konut Projelerini Rafa Kaldırdı 

Özellikle de bozulan ekonomik veriler sonrasında yeni konut üretimi rekor oranda azaldı. Çok sayıda müteahhit satamayacağı endişesi ile yeni projelerini rafa kaldırırken bu da sıfır konut üretimini büyük oranda düşürdü. 

Yeni konut üretiminin azalması ve düşen faiz oranlarına bağlı olarak artan konut talebi ile beraber ikinci el konutlarda da fiyatlar yükseldi. Konuta olan talebin artmasına rağmen konut arzının dramatik bir şekilde yükselmesi sonucunda konut fiyatları 2020 yılında biraz daha yükselebilir değerlendirmesi geldi. 

Ekonominin Lokomotifi İnşaat Sektörü İçin Son Gelişmeler Neler, Sektör Ne Durumda?

Ekonominin Lokomotif İnşaat Sektörü İçin Son Gelişmeler Neler, Sektör Ne Durumda?

İnşaat sektörü düşen konut kredisi faiz oranları yatırımların yeniden başlaması ile 2020 yılına iyi bir başlangıç yaparken açıklanan veriler sektörde halen tehlikenin tam olarak sona ermediğini gösteriyor. Detaylar haberimizde…

İnşaat sektöründe bugün açıklanan veriler ne yazık ki sektörde halen işlerin tam olarak rayına oturmadığını gösterdi. 

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Düştü! 

TÜİK tarafından bugün açıklanan sektörel güven endeksi raporuna göre inşaat sektöründe mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi rakamı Ocak ayında 78,9 iken, yüzde 5.7 oranındaki değer kaybı ile Şubat ayında 74,5 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki Ocak ayına oranla göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 5,1 düşüş yaşayarak  88,5 olarak gerçekleşti. İnşaat sektörü alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise aynı dönemde yüzde 6,5 azalarak 60,4 değerini aldı.

İstihdam Kaybı Sürüyor, Sektör Kan Kaybediyor!

İnşaat sektörü Türkiye’nin en büyük istihdam sağlayan sektörleri arasında yer aldığı için sektördeki kan kaybı aynı zamanda işsizlik rakamlarında da yükselişe neden oluyor. 

Özellikle de son dönemde devlet bankaları tarafından başlatılan düşük faizli konut kredisi kampanyaları ile konut satış rakamları yükselmeye başlarken yaşanan yükselişin sıfır konutlar yerine ikinci el konutlara yansıması da sorunu çözmedi. İnşaat sektörünün sıfır konut satış rakamlarını yükseltecek çözüm talebi ise devam ediyor. 

Hyatt Regency İzmir Açılıyor

Hyatt Regency İzmir Açılıyor

Hyatt markasının Türkiye’deki yedinci, İzmir’deki ilk oteli, Hyatt Regency; İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi’nde açılıyor. Orjin Grubu’nun, Ege’nin incisi İzmir’de inşa ettiği dünya çapındaki prestij projesi “İstinyePark İzmir” bünyesinde açılacak otel markası belirlendi. 2021 yılında hizmete girmesi beklenen otel Hyatt Regency olacak. 5 yıldızlı, 161 odalı Hyatt Regency Oteli, Türkiye’nin yedinci Hyatt markalı tesisi olacak.

Hyatt Regency İzmir, 85 bin metrekare kiralanabilir alana sahip, lüks alışverişin yeni adresi İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi’nin önemli bir parçası olacak. İzmir’in Balçova İlçesinde inşa edilen ve şehir merkezine 15, havalimanına 20 dakika mesafede konumlanan Hyatt Regency Oteli ve İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi metro, tramvay ve otobüs duraklarının komşuluğunda yer alıyor.

Hyatt Başkan Yardımcısı Takuya Aoyama, “Türkiye, Avrupa'nın en popüler turistik yerlerinden biri olmaya devam ediyor ve marka ayak izimizi İstanbul'un dışına çıkarmayı amaçlıyoruz. Ülkede prestijli gayrimenkul projeleri geliştirme ve yönetme alanlarında mükemmel bir geçmişe sahip olan Orjin Grubu ile çalışmaktan çok mutluyuz.” dedi.

Tüm odaları İzmir Körfezi manzarasına sahip olacak lüks otel, iş ve tatil amaçlı seyahat edenler düşünülerek tasarlandı ve misafirlerine kusursuz ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunacak. Hyatt Regency İstinyePark İzmir içerisinde restoran ve barın yanı sıra, toplantı ve seminer salonları, Spa ve fitness merkezi de bulunacak. Ayrıca 2 bin metrekareden büyük etkinlik alanı ve balo salonuna sahip olan otel, İzmir’de kurumsal toplantılar ve sosyal buluşmalar için de benzersiz bir seçenek olmaya aday. Orjin Grubu Eşbaşkanı Zafer Kurşun ise iş birliğine dair: “Türkiye’deki marka varlığını genişleten Hyatt ile birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hyatt Regency, dünyaca tanınan bir marka. Türk pazarı ve İzmir şehri hakkında geniş bilgi birikimimiz ve deneyimimiz, misafirlerimizin beklentilerini de aşan, seçkin bir otel geliştirmemize izin verecek” dedi.

Hyatt Regency İstinye Park İzmir, Park Hyatt İstanbul- Maçka Palas, Hyatt Regency İstanbul Ataköy, Grand Hyatt İstanbul, Nish Palas İstanbul, Hyatt Centric Levent İstanbul ve Hyatt House Gebze’nin yanı sıra Hyatt markasının büyüyen portföyüne katılacak.

Bakan Kurum: “Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık”

Bakan Kurum: "Elazığ'da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık.” dedi.

Bakan Kurum, AK Parti İl Başkanlığında düzenlenen il yönetim kurulu toplantısında, İran’da sabah meydana gelen deprem sonucu Van’da hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, bir daha böyle bir olayın yaşanmaması temennisinde bulundu.

Depremin ülkenin en önemli gerçeklerinden biri olduğunu görüp yaşadıklarını dile getiren Kurum, “Bugün Van Başkale’de, Konya Derebucak’ta yine depremler meydana geldi.” diye konuştu.

AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 18 yıldır “eser” siyaseti yaptıklarını ve proje ürettiklerini vurgulayan Kurum, her zaman vatandaşların yanında bir ve beraber olduklarını belirtti.

Her problemin üstesinden gelmeyi bildiklerini dile getiren Kurum, daha önce birçok yerde deprem sonrası vatandaşların ihtiyacını karşılamak için yaptıkları konutları, Elazığ ve Malatya’da da aynı hız ve kararlılıkla yapacaklarını anlattı.

Kurum, depremin olduğu andan itibaren hep birlikte bölgede olduklarını anımsatarak, üç bakan, milletvekilleri, il başkanı ve teşkilatlarının bütün Elazığ ve Malatya için olması gerekenleri yapmaya gayret gösterdiklerini aktardı.

Hasar Tespiti 12 Günde Tamamlandı

Önce çadır kentleri kurduklarını, drone ve İHA kullanarak hasar tespit çalışmalarına hemen başladıklarını hatırlatan Kurum, binin üzerinde personelle hasar tespit çalışmalarını 12 gün gibi kısa sürede tamamladıklarını vurguladı.

Yaraların sarılması adına çalışmaların sürdüğüne işaret eden Kurum, şöyle devam etti:

“Bu projeler, bundan sonraki süreçte Elazığımız’ın geleceği için çok daha önemli adımların atıldığı projelerdir. Elazığ’ın bugüne kadar yapmış olduğu en büyük dönüşüm sürecidir. Hem şehir merkezinde hem de özel alanlarda konutlarımızın yapılması sürecinde bu deprem hasarı sebebiyle yıkılan, ağır ve az hasarlı olan ama dönüşmesi gerektiğine inandığımız projelerin başlangıçlarını yapmış olduk ve eş zamanlı olarak hepsini yürütüyoruz.

Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık. Yerinde yapabileceklerimizi yerinde, yerinde yaparken de zemin artı 4’ü, 5’i geçmeyecek, mahalle kültürü diyeceğimiz, ecdadımızın bize bıraktığı o tarihi, kültürü, medeniyeti yansıtacak cumbalı, kemerli, Harput mimarisinden özümlenerek yapacağımız evleri inşa etmek üzere kollarımızı sıvadık. Mustafa Paşa Mahallesi’nde çok önemli bir kentsel dönüşüm sürecini başlattık, ağır ve orta hasarlı binaların çok olması sebebiyle. Mustafa Paşa’da zaten iki binamız kendiliğinden yıkılmıştı. Bu mahallemizde bir kentsel dönüşüm süreci başladı ve yaklaşık 2 binin üzerinde bağımsız bölümü içeren projeyi Mustafa Paşa’da yürütüyoruz.”

Sürsürü Mahallesi’nde yıkılan ve etrafındaki 9 binayı incelediklerini, bunların da yıkılan binadan çok farklı olmadığını kaydeden Kurum, bunların bir kısmının ağır ve orta hasarlı olduğunu belirlediklerini, hızlı şekilde dönüşüm sürecinin başlatıldığını ve temel atma seviyesine gelindiğini aktardı.

Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşvikleriyle Elazığ ve Malatya’da eş zamanlı temelleri atacaklarını belirterek, yıl sonuna kadar projeleri etaplar halinde bitirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

“Çok daha umutlu, mutlu şehir olacaktır”

Bir yıl sonra Elazığ’ın bugünden çok daha güzel olacağının altını çizen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok daha umutlu, mutlu şehir olacaktır. Bizim buna gönülden inancımız tamdır. Bu süreçte Mustafa Paşa ve Sürsürü’de projeleri başlatmıştık. Abdullah Paşa Mahallesi’nde de çok yoğun şekilde ağır hasarlı binaların olduğunu gördük ve burada da yerinde dönüşüm sürecini başlatıyoruz. Çatalçeşme, Yazıkonak, Akçakiraz ve Gümüş Kavak’ta rezerv konutlar üreteceğiz. Aksaray ve Kızılay mahallesinde, o mahallelere yakın şekilde rezerv konutlarımızı üretiyor olacağız. Rüstem Paşa Mahallesi, hasarın yoğun şekilde görüldüğü diğer bir alanımız. Oraya ilişkin de önümüzdeki hafta vatandaşlarımıza tebligatları yapacağız ve tebligatlar süresince de Rüstem Paşa Mahallesi’nde bin konutluk dönüşüm sürecini yerinde yapacağız. Rüstem Paşa ve Mustafa Paşa mahallelerinden geçen üst geçidi de dikkate alacağız.”

Kurum, projeleri yaparken amaçlarının hiçbir vatandaşı mağdur etmemek olduğuna işaret ederek, projeleri hızla tamamlayıp, vatandaşların en az etkileneceği şekilde süreci yönetmeye gayret göstereceklerini dile getirdi.

18 yılda 870 bin bağımsız bölüm ürettiklerini, 2-3 ay önce 100 bin konutun startını verdiklerini anımsatan Kurum, 1 milyon 200 bin başvuru gerçekleştiğini, kuraları etaplar halinde çektiklerini anlattı.

Bakan Kurum, 90 ve 120 metrekarelik sosyal konutların fiyatının 150 bin ila 200 bin lira civarında olduğunu, 240 aya varan vadelerle vatandaşlara bundan faydalanma imkanı sunduklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları istişarede deprem konutlarının maliyetlerini en aza indirmek için çalışma yürüttükleri bilgisini paylaşan Kurum, şöyle konuştu:

“Deprem konutlarında altyapı maliyetlerini bir şekilde vatandaşlarımıza yüklemiyoruz, devlet olarak biz karşılıyoruz ve altyapı maliyetlerinin tamamını düşüyoruz. Bunun dışında, vatandaşımızın uygun şartlarda ödemesi adına belirli sübvansiyonlar yapıyoruz ki bunları rahat bir şekilde ödesinler. Bir taraftan da hayatlarını idame ettirebilsinler. Asgari ücret alan bir vatandaşımızın ödeyebileceği şartları inşallah hep birlikte oluşturacağız. Elazığ’ı inşallah bir yıl sonra o sağlam, güvenli konutlarında mutlu, huzurlu vatandaşlarımızla birlikte gezeceğiz. Bunu net bir şekilde tüm Elazığlı kardeşlerimizin, afetzedelerimizin bilmesini isteriz. Biz yıkılan evlerde eşyalarını alamayan vatandaşların, binalardan eşyalarını almasına müsaade ediyoruz. Ama can güvenliği söz konusu ise buraya girmek, eşyasını almak, çünkü senin burada canın her şeyden daha önemli, senin canın bize emanettir, dolayısıyla sen buraya girip eşyanı alamazsın ve eşya ile ilgili biz sana her türlü maddi yardımı yaparız.”

“Projeler tüm Türkiye’ye örnek olacak”

Bakan Kurum, inşaatların ihalelerini her türlü detayı düşünerek şeffaf şekilde yürütmeye gayret gösterdiklerine dikkati çekerek, burada yaptıklarının ürün kalitesi ve mimarisiyle örnek olacağını söyledi.

Tüm Türkiye’ye örnek gösterilecek projeler olacağına işaret eden Kurum, şunları kaydetti:

“Projelerde yerel mimariden, malzemeden bahsediyoruz, inşallah o detayları kullanacağız. Kullanacağımız yerel ürünler şehrin ekonomisine de katkı sunacak. Projede yerel sektör, işçilik, malzeme ve mühendislik hizmeti alacak. Hak sahipliği ile ilgili çeşitli iddialar var. Kurduğumuz 28 mahallede ofislerimiz var, bu ofislerimizde vatandaşlarımızı detaylı şekilde bilinçlendiriyoruz.

Buradan tüm dünyaya mesaj vermek istiyoruz. Depreme nasıl hızlı müdahale edilir, deprem sonrası yapılacak işler nasıl hızlı, programlı, vatandaşlarımızla beraber gönül birliği içerisinde olur, tüm dünyaya Elazığ göstermiştir. Her Elazığlı kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Bu deprem sürecinde bizi kendilerinden biri olarak gördüler. Acılarını unuttular, dediler ki ‘Vatan sağ olsun, devlet sağ olsun, ülkemiz sağ olsun’ ve bu duruşu her noktada gördük. İnşallah sürecin sonuna kadar yapılması gerekeni beraber Elazığ’a layık bir şekilde yapacağız. Cumhurbaşkanımız, Elazığ ve Malatya üzerinde titriyor, gelişmeleri anlık takip ediyor. Kendisine bilgi veriyoruz. İlgili arkadaşlarımız ilk günden bugüne 7 gün 24 saat hizmet veriyor ve vermeye devam edecekler. Bu iş bitene kadar mesaimiz sürecek. Bu yaraları en kısa sürede gidereceğiz.”

Toplantıya, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Metin Bulut, Zülfü Demirbağ ve Sermin Balık ile AK Parti İl Başkanı Ramazan Gürgöze de katıldı.

İzmir’de Fiyatlar Köpürtüldü, Konut Stokları Artmaya Başladı!

Bayraklı İçin İhale Sonuçlandı!

Gayrimenkul PR araştırma şirketinden yapılan açıklamaya göre konut kredi faiz oranlarının düşmesi İzmir’de en çok sabit ve alt gelir gurubundaki konutlara ilgiyi artırırken orta ve üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde beklenen hareketlilik henüz başlamadı.

Gayrimenkul PR’dan yapılan açıklamaya göre, 2016 yılı sonrası ekonomideki meydana gelen değişikliklerin inşaat sektörünü ve gayrimenkul pazarlama alışkanlıklarını değişime zorladığı belirtilerek “İzmir’in cazibesi artacak algısı ile fiyatlar köpürtülünce, tüketiciler aynı kalitedeki gayrimenkulü çok daha uygun fiyatlara alabilecekleri alternatiflere yöneldi ve İzmir’de konut stoku artmaya başladı. Bununla beraber ilanlarda da yığılma yaşandı ve tüketiciler ilanlarda boğuluyorlar. İnşaat firmaları ve emlak ofisleri, brandayı asıp, ilanı girip, sosyal medya paylaşımları yaparak pazarlama yapmaya çabalıyorlar. Aynı yöntemlerle ve aynı şekillerle yapılan pazarlama alışkanlıkları, gerçek alıcıların dikkati çekmeye artık yetmemektedir” ifadelerine yer verildi.

Projeler Geliştiren Gayrimenkul Şirketleri ve Emlak Pazarlama Ofisleri Arayışta

Konut kredi faiz oranlarının düşmesinin İzmir’de en çok sabit ve alt gelir gurubundaki konutlara ilgiyi artırdığını, orta ve üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde umulan etkiyi henüz yaratmadığını öne süren Gayrimenkul PR; “İnşaat firmaları ve emlak ofisleri rekabette üstünlüğü sağlayacak, yeni satış kanalları yaratabilecek stratejiler geliştirmeliler” dedi.

Gayrimenkulde satış başarısının, fiyat/zaman perspektifinden yola çıkarak, mümkün olan en kısa sürede satılması ile sağlanabileceğini öne süren Gayrimenkul PR, çözüm önerilerini şöyle sıraladı;

“Bugün 1 gerçek alıcı için en az 10 farklı gayrimenkul alternatifi oluştu. Yapılması gereken, satışa sunulan gayrimenkul için önce bilinirlik sağlanarak, tüketicilere sunacağı yaşam kalitesi anlatılmalı, sonrasında talebi artıran stratejik çalışmaların yapılmalıdır. Fiyat/zaman perspektifinin güncel ekonomik analizlere göre uyarlanmasıyla gayrimenkulün satışa dönüşmesi kolaylıkla sağlanabilmektedir. Ekonomideki gelişmeler ve gayrimenkul gündemi yakından takip edilmelidir. Sektörel haber siteleri aracılığı ile yapılacak çalışmalar ile gayrimenkuller kısa sürede ve kârlı olarak işleme dönüşebiliyor. İnşaat firmalarına sağladığımız en önemli avantaj,projelerinin tanıtımına herhangi bir bütçe ayırmadan kolaylıkla satabilmelidir. Yenilikçi çözümlerin, gayrimenkul sektöründe finansal canlılığı artıracağına inanıyoruz”

Karalar: “Yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor”

Karalar: "Yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor"

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Başkan Karalar, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi Genel Kurulu’na katıldı.

Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kurulda konuşan Karalar, odalarla bir arada olmaya devam edeceklerini söyledi.

Kaçak inşaatların neden olduğu sorunlara değinen Başkan Karalar, “Kaçak inşaatlarla ilgili belediyelerin çok büyük sorumluluğu var ama belediyelerin bu konudaki yetkileri de tırpanlanıyor. Yapı affı, imara vurulan en büyük darbelerden biri. Ben Seyhan Belediye Başkanıyken bunları yaşadım. Öyle bir alışkanlık var ki Adana’da; örneğin 2 bin metrekare inşaat ruhsatı alınıyor ancak yüzde 20, 25 fazla yapılıyor. Statiği, hesapları 10 kata göre yapılıyor ama 13 kat inşa ediliyor. Bunlar yapı kirliliği oluşturuyor fakat daha önemlisi hayati sorun teşkil ediyor. Bu yapı affı olumlu sonuç vermedi. Bununla ilgili Büyükşehir olarak ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Ama Real Alışveriş Merkezi’nin arkasındaki arazileri yeni imara açmama kararındayken, mahkeme oranın açılması doğrultusunda karar verdi. Mahkeme kararına uymamak suç teşkil ettiği için yapacak bir şey kalmıyor” diye konuştu.

Adana Büyükşehir Belediyesi olarak farklı bir belediye yönetimi sergilemeleri gerektiğini belirten Başkan Zeydan Karalar, şunları kaydetti:

“İklim değişikliği ve farklı yaşamsal sorunlarla ilgili bilinçli olunması, bilimsel önlemler alınması gerekiyor. Yeryüzünde ısınan atmosferin dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğunun farkında olarak önlemler alınmalı. Sera gazı salınımını azaltacak önlemler alınmalı. Adana’da metronun ikinci merhalesini yapmak, ulaşımda çok sayıda aracın yaydığı sera gazı etkisini azaltacak bir önlem ama ekonomik koşullar ve hükümetin bu konuda iznine tabi olunması gibi engeller önümüzde. Fakat en azından belediye olarak yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor.”

Hasarlı Konutların Yıkımları Hemen Başlayacak!

Hasarlı Konutların Yıkımları Hemen Başlayacak!

Elazığ depreminde yitirilen 41 canın ardından gözler deprem riski yüksek olan Marmara Bölgesi ve İstanbul’a çevrilmişti. 

İstanbul Depreme Kentsel Dönüşüm ile Hazır Hale Gelecek! 

Her an büyük bir depremin yaşanma riski bulunan İstanbul’da kentsel dönüşüm hayati önem taşırken konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “İlçelerimizdeki acil öncelikli dönüştürülmesi gereken alanların iletilmesini istemiştik. Strateji belgelerinin tamamlanması devam ediyor. 12 ilçeden belgeler geldi. Diğer ilçelerden de gerekli belgeler tamamlanarak kentsel dönüşüm adımları ve hamlelerini atmış olacağız. Ağır hasarlı binaların yıkım sürecini başlatıyoruz” dedi. 

Fatih’te Tarihi Surlar Üzerine Millet Bahçesi Yapılacak!

Fatih Surları üzerinde yeni bir millet bahçesi yapılacağını duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “Fatih’te tarihi surların üzerine millet bahçesi yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Kentsel dönüşüm sürecini tamamlayacağız” diye ifade etmişti. 1 milyon 350 bin konutun dönüşümünü sağladık. 1 milyon sosyal konutun yapımını yaptık. Projeler başlattık. Başakşehir’de Üsküdar’da Bağcılar’da bir çok ilçemizde projelerimizi başlattık. Beyoğlu’nda Sütlüce’de Hacıhüsrev Mahallesi’nde dönüşüm projelerini başlattık ve üzerine gideceğiz. Esenler’de 2021 yılına kadar 15 bin konutun yapımını sağlıyoruz. Esenler’de 60 bin konutluk örnek bir proje başlattık” dedi. 

Kentsel Dönüşüm Mutlaka Yapılacak! 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında enkaz altında insanları beklemenin zorluğunu Elazığ’da yaşadıklarını artık bu durumlarla karşılaşmak istemediklerini, kentsel dönüşümü yapamıyorlarsa bu durumda artık bu görevlerde bulunmalarına gerek kalmadığını söyledi. 

Doğal Taş Sektöründeki 152 Firmaya Ödül Verilecek

Doğal Taş Sektöründeki 152 Firmaya Ödül Verilecek

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Akrones Otel’de 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 40 firmanın başarısının taçlandırılacağını söyledi.

“Egeli madenciler olarak 946 milyon dolarlık ihracat yaparak, 2019’u yüzde 3’lük artışla kapattık. Afyonkarahisar’da geçen sene toplam 363 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Madencilik sektörü ise 201 milyon dolarlık ihracatla Afyon’un toplam ihracatının yüzde 55’lik kısmını tek başına göğüsledi. Bayrağımızı dünyanın dört bir tarafında dalgalandıran 40 ihracatçımız 142 milyon dolarla Afyonkarahisar’ın maden ihracatına yüzde 70 katkı sağladı.”

152 Firmaya Ödül Dağıtılacak

Kaya, geçen sene 500 bin dolar ve üzeri ihracat yapan 189 firmaya ödüllerini verdiklerini hatırlattı.

“Muğla, Denizli, Afyonkarahisar, İzmir ve Bursa’da 5 tane ödül töreni yaptık. Bu sene ise ihracatımızdaki olumlu ivmeyle beraber 6 tane ödül töreni yapacağız. Afyonkarahisar’dan sonra ikinci durağımız 5 Mart’ta Denizli olacak. 31 Mart’ta İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ile beraber ilk defa Ustalara Saygı Töreni’ni yapacağız. Sektöre uzun yıllar emek vermiş 70 yaş üzeri ihracatçılarımızı ödüllendireceğiz. 17 Nisan İzmir-Manisa, 4 Haziran Muğla-Aydın ve son olarak da Bursa’da Blok Mermer Fuarı’yla eş zamanlı olarak final yapacağız ve 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 152 firmaya ödül vereceğiz.”

EMİB’ten Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne Hediye

Türk doğaltaşının yurt dışında yer almasında analiz ve raporlamanın rolünün büyük olduğunu anlatan Mevlüt Kaya, Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarının öneminden bahsetti.

“Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarı, 2008’de Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü işbirliğiyle kurduğumuz Türkiye’nin en kapsamlı doğaltaş ve agrega laboratuvarlarından birisi. Taşlarımız burada analiz ediliyor ve dünyadaki birçok inşaat yatırımı projesinde yer alıyor. Laboratuvardaki cihazların hepsini Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne bağışladık. Afyon programımız sırasında cihazların hibe edilmesi ile ilgili protokol imzalayacağız.”

Maden Pazarı Derinleşiyor

Mevlüt Kaya, başta Çin, ABD, Irak, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi.

“Çin, 695 milyon doları doğal taş olmak üzere 1 milyar 345 milyon dolarlık ihracatla en büyük pazarımız. Madencilik sektörünün de ihracat yaptığı 198 ülke arasında açık ara birinci sırada. Hızla yayılan coronavirüs salgını yüzünden ticaretimiz sekteye uğradı ama sürdürülebilir kalkınmayı yeni pazarlarla güçlendireceğiz. Ticaret Bakanlığı destekli iki adet URGE Projesi yürütüyoruz. Hindistan ve Katar’a Sektörel Ticaret Heyeti organize ettik, görüşmelerimiz verimli geçti. İhracatçılarımız dünyanın her yerinde boy gösteriyor. Onlar Türkiye’nin dünya ticaretine açılan kapısı, küresel rekabetin önemli birer oyuncusu.”

Ayrıca ödül töreninde Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer konuşma yapacak. İZFAŞ da 1-4 Nisan’daki Marble fuarıyla ilgili katılımcıları bilgilendirecek.

Sanayici OSB’lerdeki Yapı Denetim İndiriminden Memnun

Sanayi Sitesinde Çalışmalar Başlıyor

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, organize sanayi bölgelerindeki (OSB) yapıların denetimlerinde yapı denetim şirketlerine yüzde 75 gibi büyük bir oranda indirim yapma zorunluluğunda tavanın yüzde 50’ye çekilmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Kütükçü, yazılı açıklamasında, OSB’lerdeki yapıların proje, ruhsat ve inşaat sürecinde denetlenmesiyle ilgili yapı denetim şirketlerine uygulanan indirim oranlarının yeniden düzenlendiğini anımsattı.

İndirim oranının yüksek olmasının yapı denetim şirketleriyle yatırımcı sanayiciler arasında anlaşmazlıklara neden olduğuna dikkati çeken Kütükçü, “Düzenlemeyle yatırımcıyla yapı denetim şirketleri arasındaki ihtilafları çözecek önemli bir adım atılmış oldu. OSB’lerdeki yapıların denetimlerinde yapı denetim şirketlerine yüzde 75 gibi büyük bir oranda indirim yapma zorunluluğunda tavanın yüzde 50’ye çekilmesi memnuniyet verici.” değerlendirmesinde bulundu.

Kütükçü, düzenlemede emeği geçenlere teşekkür etti.

Yeni Stat Gelecek Sezon Hizmete Girecek

Yeni Stat Gelecek Sezon Hizmete Girecek

AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay, inşası son aşamaya gelen yeni stadın önümüzdeki sezonda hizmete gireceğini söyledi.

Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulkadir Ataşbak’ın yanı sıra il başkan yardımcılarıyla birlikte, Merkez Sarıçam ilçesinde 102 dönüm arsanın 43 dönümü üzerinde yükselen yeni stadyumu gezen Başkan Ay, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Değişen UEFA kriterlerinden dolayı çatısında yapılan değişiklik sebebiyle inşaatı uzayan 33 bin kişi kapasiteli stadın tribünlerinden soyunma odalarına kadar bütün bölümlerini gezen Başkan Ay, “Çatısı tamamlanan stadımızda çim yerleştirme ve koltuk montajına başlanıyor. Önümüzdeki sezona hazır olacak. Adana’mız muhteşem bir esere daha kavuşuyor. Adana’mıza çok yakışacak olan yeni stadyumumuzu ziyaretimde hemşehrilerimiz ve şehrimiz adına gurur duydum” dedi.

Son teknolojiyle donatılan stat, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) kriterlerine uygun olarak yapılıyor. 33 bin kişi kapasiteye sahip stadın, çatı kaplaması tamamlandı. İnşaatı üstlenen firma önümüzdeki ay stadı teslim edecek. Bundan sonraki süreçte çim yerleştirme çalışmalarına ve koltuk montajına başlanacak.

Yeni stadyumda, sosyal donatıların yanı sıra 10 asansör, 104 turnike, basın ve VIP tribün yer alıyor.

Ulaştırma Bakanlığı İzmir Çiğli Tramvay Hattı İçin Beklenen Onayı Verdi!

İzmir'in Yeni Tramvay Hattının Yapım İhalesi 28 Temmuz

Çiğli Tramvay Hattı Projesi için beklenen onay Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından verildi. 

Yaklaşık 11 kilometrelik uzunluğa sahip olan yeni projede Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına sunum yapılacak. Cumhurbaşkanlığı tarafından da onay verilmesi durumunda proje ihaleye çıkacak. 

Çiğli Tramvay Hattı Projesi İçin İhale Ne Zaman?

Söz konusu projede süreç Cumhurbaşkanlığı tarafından onay verilmesinin ardından hızla ilerleyecek. İlk olarak projede ihale süreci başlayacak. Ardından da ihaleyi kazanan firma tarafından inşaat sürecine geçilecek. 

Konu hakkında açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından yapılan açıklamada “Çiğli tramvayı projemiz Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylandı. Başta Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan’a ve projeyi bakanlık nezdinde takip eden İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a müteşekkirim” ifadelerini kullandı. 

İzmir Çiğli Tramvay Durakları ve Güzergahı 

Karşıyaka Çevre Yolu tramvay hattının ilk durağı olacak. İlk etap bu noktadan başlayarak bağlantı köprüsü üzerinden Ataşehir Mahallesi, Çiğli İstasyonaltı Mahallesi, Çiğli İZBAN İstasyonu ve Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi bölgesini kapsayacak.  Ataşehir Mahallesi’nden başlayacak olan projenin ikinci bölgesi ise Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’nde sona erecek. Duraklar ise Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Katip Çelebi Üniversitesi, Ata Sanayi olarak sıralanacak. 

Kocaeli Şehir Hastanesi Yükseliyor

Kocaeli Şehir Hastanesi Yükseliyor

Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü inşaatında fiziki tamamlanma oranı yüzde 70,78’e ulaştı.

Marmara Bölgesi’nin büyük bir bölümüne hizmet edecek olan Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsünün tamamlanması için çalışmalar aralıksız devam ediyor. 

Toplam 1218 yatak kapasiteli 6 hastaneden oluşan, 368 bin 668 metrekarelik alanda inşaatı süren Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü, Kocaeli tarihinin en büyük sağlık yatırımı olarak nitelendiriliyor. 

Anadolu Otoyolu’nun kenarında konumlandırılan Kocaeli Şehir Hastanesi, hizmet vereceği alan olarak bölgenin en büyük ve işlevsel hastanesi özelliğini taşıyor.

Hastane, tüm bölgenin sağlık ihtiyacını karşılayacak altyapı ve teknolojik donanıma sahip.

Günlük 15 Bin 748 Kişiye Sağlık Hizmeti Sunması Amaçlanıyor

Çok sayıda özellikli hizmetin yüksek teknolojik cihazlarla sunulacağı hastanenin kamuya ait il dışı sevk sayısını en aza indirmesi öngörülüyor.

İnşaatında toplamda 1500 kişinin çalıştığı kampüsün yüzde 70,78’i tamamlandı.

İnşaatı tamamlandıktan sonra hastanede toplam 4 bin 788 kişinin çalışması planlanıyor.

Hastanenin günlük olarak 12 bin 530’u poliklinik, 1218’i yatan hasta ve 2 bini acil servis hastası olmak üzere toplamda günlük 15 bin 748 kişiye sağlık hizmeti sunması amaçlanıyor.

“Bölgemiz için önemli bir sağlık yatırımı”

Vali Hüseyin Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehir hastanesi inşaatının devam ettiğini belirterek, önemli bir aksilik olmaması halinde bu yıl tamamlanmasının öngörüldüğünü söyledi.

Toplam 1218 yatak sayısıyla farklı hastanelerin şehir hastanesi çatısı altında çalışacağını vurgulayan Aksoy, “Bu anlamda bölgemiz için önemli bir sağlık yatırımı. Hastanemizin yol inşaatı da ihale edildi, yükleniciye teslim edildi. Kavşak inşaatının Karayolları Bölge Müdürlüğümüzce ihalesi yapıldı ve inşaatı sürüyor. Şehir hastanesine hafif raylı sistemin ulaşması amaçlı çalışmalar da devam ediyor. Hastaneyi bölgemizdeki sağlık hizmetlerinin daha üst noktaya çıkması adına ciddi katkılar verecek bir yatırım olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Aksoy, içinde birçok birimin olacağı Kocaeli Şehir Hastanesi inşaat seviyesinin yüzde 70’i aştığını dile getirdi.

Aydın Şehir Hastanesi 2020 Yatırım Programına Alındı

Aydın Şehir Hastanesi 2020 Yatırım Programına Alındı

Aydın’ın Efeler ilçesinde inşa edilecek olan 950 yatak kapasiteli Aydın Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı.

Aydın’da yapımı için uzun süredir çaba gösterilen Aydın Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı. Bu karar ile 950 yatak kapasitesi ve 228 bin metrekare kapalı alana sahip olacak Aydın Şehir Hastanesi’nin inşaatına 2020 yılında başlanacak. 931 milyon TL’lik yatırım, Yap-İşlet-Devret modeli yerine bütçe imkanları ile devlet tarafından yapılacak. Efeler ilçesinde inşa edilmesi planlanan hastanenin 2023 yılında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor.

Silverline Unicera Fuarı’nda

Silverline Unicera Fuarı'nda

Silverline, hayatı kolaylaştırmak üzere tasarlanan ürünleri ve mutfaklara değer katan teknolojileri ile 10-14 Mart tarihleri arasında kapılarını açacak Kitchen Turkey /Unicera Fuarı’nda yerini alacak.

Yeni yaşam tarzının bir sembolü olarak ankastre, teknoloji odaklı ve şık tasarımları ile mutfaklarda daha dekoratif formlarda yer almaya başladı. Modernleşmeyle birlikte evde sosyalleşmenin en önemli odağı haline gelen mutfaklar, diğer sosyal alanlarla daha iç içe bir mimari yapıya büründü. Daha görünür ve şeffaf bir yapı ile sınırların kalktığı mutfaklarda ankastre artık yaşamın tam odağında… Bu gerçeklikten yola çıkarak kullanıcı konforunu ve müşteri memnuniyetini esas alan yaklaşımı ile Silverline, ankastre sektörüne değer katıyor.

Mutfakları ankastrenin konforu ile buluşturan Silverline, tasarım gücü yüksek, çevreye duyarlı, enerji tasarruflu ve fonksiyonel ürünler geliştiriyor. Ocak ve davlumbazı tek gövde de buluşturduğu inovatif ürünü Overall, mutfaklara yeni bir boyut katan ve teknolojiyi odağına alan hibrit tasarımı Flow-in, güçlü teknolojisi, ergonomik ve sade tasarımı ile Pure Plus, davlumbaz ve ocağı tek bir yüzeyde birleştiren, esnek ve kapsamlı pişirme deneyimi sağlayan hibrit tasarımı Supreme, sessizliği ve akıllı yönlendirmeleri ile hayatı kolaylaştıran Soho ve diğer ocak, fırın, davlumbaz, buzdolabı ve fırın modelleri Silverline standında ziyaretçileri ile buluşacak.

Geçtiğimiz yıl fırın üretimine başlayan Silverline, havalandırma grubunda globalleşen başarısını pişirici grupta da gerçekleştirerek bu alanda da global oyunculara rakip ürünler geliştiriyor. Silverline, akıllı teknolojilere yönelik geliştirdiği ürünleri ile tüketicilerin beğenisini kazanıyor. Türkiye’de ilk kez Unicera fuarında görücüye çıkacak akıllı fırın, cep telefonuna indirilecek aplikasyon üzerinden uzaktan kontrol edilebiliyor.

Silverline S koleksiyonundan 6 farklı fırın modeli ile yer alıyor.   

Silverline, 10-14 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek Kitchen Turkey /Unicera Fuarı’nda 1. Hall ve C08 no.lu stantta inovatif ve ödüllü tasarımları ile ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.

İstanbul Havalimanı’nda 3. Pist 18 Haziran’da Açılacak

İstanbul Havalimanı'nda 3. Pist 18 Haziran'da Açılacak

İstanbul Havalimanı’nda 3. pist, 18 Haziran’da açılacak. Fransa’da pist için yaklaşma simülatör eğitimleri alan hava trafiğini yöneten kontrolörlere göre, 3. pistin faaliyete geçmesi ve uçak taksi sürelerinin kısalmasıyla gecikmeler azalacak ve kapasite artacak.

Günlük ortalama 200 bin yolcu ve 1200 uçak ağırlayan İstanbul Havalimanı’nda birinci faz kapsamında, 2 pist ve 90 milyon yolcu kapasiteli terminal binası hizmet veriyor. İstanbul Havalimanı geçtiğimiz yıl 82 bin 325 iç ve 247 bin 474 de dış hat olmak üzere toplam 329 bin 799 uçağa hizmet verdi. Havalimanı yolcu olarak ise 12 milyon 720 bin 826 iç ve 39 milyon 857 bin 182 de dış hat olmak üzere toplam 52 milyon 578 bin yolcu ağırladı.

DHA’da yer alan habere göre; tüm fazları tamamlandığında yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle 300’den fazla destinasyona uçuş imkanı sağlamayı hedefleyen İstanbul Havalimanı’nda 3. pist çalışmaları devam ediyor. 18 Haziran’da açılacak olan pist için hava trafik kontrolörleri de Fransa’nın başkenti Paris’te yer alan Eurocontrol tesislerinde yaklaşma ve kule simülasyon eğitimleri görüyor. 10 Nisan’a kadar eğitim devam edecek ve toplam 300 kontrolör eğitim görecek.

Hava trafiğini yöneten kontrolörlere göre İstanbul Havalimanı 3. pist 18/36 terminale daha yakın olacağı için uçakların taksi süreleri kısalacak. 34 sol pist sadece iniş, 35 sağ pisti hem iniş hem kalkış, 36 pisti sadece kalkış için planlandı. Kontrolörler uçakların taksi süreleri kısalacağı için hem gecikmelerin azalacağını hem de kapasitenin artacağını söyledi. Üçüncü pistin açılmasıyla beraber saatlik iniş kalkış trafiği de 80’den 120’ye çıkacak. Pistin faaliyete geçmesiyle kapasite artacağı için yeni havayolu şirketlerinin de İstanbul Havalimanı’ndan uçması bekleniyor. 74 hava yolu şirketinin uçuş yaptığı İstanbul Havalimanı’nda bu yıl pistin açılmasıyla beraber 80’i geçeceği belirtildi.

İstanbul’un Meydanlarına İstanbullu Karar Verecek

İstanbul'un Meydanlarına İstanbullu Karar Verecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un meydanlarını İstanbulluların katılımıyla yeniden tasarlayacak.

Yeşil, adil ve yaratıcı bir dünya şehri olması hedefiyle, İstanbul’un meydanlarını İstanbulluların katılımıyla yeniden tasarlamayı planlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, istanbulsenin.org web sitesinde düzenlediği anketle İstanbullunun fikrini alıyor.

“Sen de fikrini söyle, kentin parçası ol, meydanların tasarımına yön ver.” denilen web sitesinde ilk olarak Taksim Meydanı, Salacak Sahili, Kadıköy Meydanı ve Bakırköy Meydanı olmak üzere dört alan için anket başlatıldı.

Web sitesinde yer alan projenin tanıtım videosunda ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Şehrimizin 5 yıllık stratejik planını çalışmaya başladık. Sen de fikrini söyle, talebini dile getir. Şehrin geleceğine yön ver. Gel beraber yönetelim. Çünkü İstanbul senin.” diyor.

Senegal’de Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji Fuarı başladı

Senegal'de Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji Fuarı başladı

Türk ürünlerinin giderek tercih edildiği Batı Afrika ülkesi Senegal’de, 20 Türk şirketinin katıldığı SENCON 2020 (Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji) Fuarı başladı.

Biri Türk diğeri Sengalli iki fuar şirketinin ortaklığında, başkent Dakar’daki Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen SENCON 2020’nin açılışını Kentleşme, Barınma ve Kamu Sağlığı Bakanı Abdou Kerim Fofana yaptı.

Batı Afrika’nın en büyük inşaat, altyapı ve yenilenebilir enerji fuarı olan SENCON 2020’ye, 20’si Türk 120 şirket katılıyor.

Fuarda, inşaat ve altyapıda kullanılan temel malzeme, teknik ekipman, iş makineleri ve yenilenebilir enerji sistemleri sergileniyor.

Fuara Kayseri’den katılan bir firmanın genel müdürü Musa Kefkir, yaptığı açıklamada, ahşap ve çelik kapı ürettiklerini söyledi.

Afrika kıtasında Cezayir, Tunus, Libya, Nijerya, Benin ve Kamerun’a ihracat yaptıklarını ve Moritanya’da da yerel firmalarla çelik kapı ürettiklerini belirten Kefkir, bu ülkeler arasına son yıllarda ekonomide büyük ilerleme kaydeden Senegal’i de katmak istediklerini dile getirdi.

Kefkir, “Kayseri’de ayda yaklaşık 4 bin iç kapı üretiyoruz, Moritanya’daki partnerimiz de 650 civarında çelik kapı üretiyor. Senegal bizim için önemli bir pazar, satışlarımızı artırmak istiyoruz.” dedi.

Ülke basınının yoğun ilgi gösterdiği fuar 4 gün sürecek.

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi Ocak Ayı Sonuçları Açıklandı

171 Yeni İş Yeri Yapılacak

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Ocak 2020 sonuçlarına göre faaliyetlerin mevsimsellik etkisiyle yavaşlamasına rağmen güven ve beklentilerdeki iyileşmenin desteklediği endeks, yeni yıla yükselişle başladı.

Ocak ayında sert hava koşulları nedeniyle faaliyetlerde beklendiği gibi gerileme yaşandı. Buna rağmen güven ve beklentilerde artış ocak ayında da sürdü. İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi ocak ayında 0.31 puan arttı. Bileşik Endeks dip seviyelerden toparlanmasına yeniden başladı. Bileşik Endeks’te yaşanan bu yeniden toparlanmanın güven ve beklentilerdeki iyileşme ile desteklenmesi 2020 yılı için ümit verdi.

Mevsimsellik Etkisiyle Birlikte Faaliyetler Ocak Ayında Geriledi

İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetler ocak ayında geriledi. Böylece mevsimsellik etkileri ile son üç ayda faaliyetlerde gerileme yaşandı. Faaliyet Endeksi ocak ayında bir önceki aya göre 0.8 puan geriledi. Yurtiçi satışlarda ocak ayında düşüş devam etti. İhracat aralık ayından sonra ocak ayında da geriledi. Üretimde de gerileme gerçekleşti. Cirolar iç satışlardaki ve ihracattaki düşüşe bağlı olarak sınırlı ölçüde azaldı. Faaliyetler üzerinde mevsimselliğin etkisi beklendiği gibi daha çok hissedildi. Ayrıca inşaat sektöründeki yapısal sorunlar da inşaat malzemeleri sanayi faaliyetlerini olumsuz etkilemeye devam etti.

Güven Endeksinde Temkinli ve Sınırlı Artış Devam Etti

Güven Endeksi’nde ocak ayında da kademeli bir artış yaşandı. Böylece Güven Endeksi’nde dip seviyelerden toparlanma ocak itibarıyla beşinci ayına girdi. Ocak ayında faaliyetlerde yaşanan gerilemeye rağmen güven seviyesi temkinli ve kademeli artışını sürdürdü. Güven seviyesi ocak ayında bir önceki aya göre 0,7 puan arttı. Güven Endeksi’nde son aylarda temkinli bir toparlanma yaşandı. Kalıcı güven artışı için gerekli koşulların halen yeterince oluşmadığı görüldü. Türkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi sınırlı ölçüde arttı. İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisine güvende de sınırlı artışlar oldu. Yurtiçi pazarlarda güven, ocak ayında sınırlı bir artış gösterdi. İhracat pazarlarında ise güven ocak ayında yine önemli bir artış sağladı. Güven Endeksi’nin tüm unsurlarına yayılan iyileşmenin temkinli bir şekilde sürdüğü görüldü.

Beklentilerde Sınırlı Artış Görülüyor

Beklenti Endeksi’nde ocak ayında da sınırlı bir artış yaşandı. Beklentiler faaliyetlerdeki gerilemeye rağmen iyileşmeyi sürdürdü. Faaliyetlerdeki gerilemeye ve risklere rağmen beklentilerin yeni yıla artış ile başlaması ümit verici olarak nitelendirildi. Beklenti Endeksi ocak ayında bir önceki aya göre 0.5 puan arttı. Beklenti Endeksi geçen yılın ocak ayının beklentilerinin ise 3.3 puan altında gerçekleşti. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde kademeli artış sürdü. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurt içi siparişlerde sınırlı bir düşüş yaşandı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri ocak ayında kuvvetli bir artış gösterdi. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi de arttı. Yurt içi siparişlerdeki mevsimsel yavaşlamaya rağmen artan ihracat siparişleri üretim beklentilerini destekledi.

Beklentilerde kademeli ve yavaş bir iyileşme eğilimi oluştu. Ekonomiye güven de kademeli olarak iyileşirken, inşaat sektöründeki sorunlar beklentiler üzerinde sınırlayıcı etkiler yaratmaya devam etti. İhracat ve ona bağlı olarak üretim, beklentilerdeki iyileşmeyi sürükleyen iki unsur olarak öne çıktı, yatırım eğilimi ise halen zayıf kaldı.

Yıllık 2,7 Milyon Turisti Ağırlayacak Projede Süreç Başladı

Yıllık 2,7 Milyon Turisti Ağırlayacak Projede Süreç Başladı

Türkiye’nin küresel kruvaziyer turizmi pastasından alacağı payı artırmak için planlanan önemli projelerden biri olan Yenikapı Kruvaziyer Limanı’nın, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya ev sahipliği yapması bekleniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da yer alan Yenikapı Kruvaziyer Limanı Projesi’nin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı ve ÇED başvuru dosyası halkın görüşüne açıldı. Projeye ilişkin halkın katılımı toplantısı, 10 Mart’ta düzenlenecek.

ÇED başvuru dosyasında yer alan bilgilere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından İstanbul’un Fatih ilçesinde yapılması planlanan “Yenikapı Kruvaziyer Limanı”nın proje alanı toplam 220 bin 400 metrekare olacak.

Liman, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya hizmet verecek. Büyük kruvaziyer gemileri için 2, orta büyüklükteki kruvaziyer gemileri için 4 ve butik kruvaziyer gemileri için 2 yanaşma yeri olmak üzere limanın toplam uzunluğu yaklaşık 2 bin 540 metre olacak. Limanda aynı anda 8 kruvaziyer ağırlanabilecek.

Proje kapsamında yapılacak inşaat çalışmalarının yaklaşık 24 ayda tamamlanması ve limanın ekonomik ömrünün 50 yıl olması öngörülüyor.

Limana 600 ila 7 bin 500 yolcu kapasiteli kruvaziyer gemileri yanaşabilecek.

Söz konusu projenin inşaat aşamasında 150 kişi çalışacak. İşletme aşamasında ise 65 kişinin limanda, liman içinde yer alan ve kiraya verilecek olan kafeterya ve alışveriş ünitelerinde 100 kişi olmak üzere toplam 165 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.

Limanda 3 iskele inşa edilecek. Proje kapsamında bağlantı yolu, rıhtım ve kruvaziyer limanı için terminal binasıyla üst yapı tesislerinin konumlandırılması için 2 adet denize dolgu yapılacak.

Büyükşehir’in Lisanslı Depo İnşaatı Sürüyor

Büyükşehir’in Lisanslı Depo İnşaatı Sürüyor

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Borsası önderliğinde Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılmakta olan kuru kayısı lisanslı deposunun dışında, Şehir Mezarlığı karşısında Yaş Sebze ve Meyva Hali’nin arkasındaki alanda inşa edilmekte olan kuru kayısı lisanslı depo inşaatı ile ilgili son bilgiyi paylaştı.

Büyükşehir Belediyesi’nin konuya ilişkin basın bülteni şöyle:

“Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesinin inşaatının bir an önce tamamlanabilmesi için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.

Kasım ayında Teknoloji ve Sanayi Bakanı’nın katılımlarıyla temeli atılan Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesinin inşaat çalışmalarına soğuk kış günlerinde de ara verilmeden devam ediliyor.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Malatyalı kayısı üreticilerinin ürünlerini değerinde satılması ve üreticinin mağdur edilmemesi amacıyla büyük bir projeye imza atıyor.

İlimizin en önemli geçim kaynaklarından ve ihraç ürünlerinden olan kayısının kalitesine göre sınıflandırılarak modern altyapıya sahip sağlıklı ortamlarda depolanmasına, daha iyi şartlarda pazarlanmasına ve ilimizin kayısı ticaretinde çok önemli bir merkez olmasına büyük katkılar sağlayacaktır. 

Kayısıda fiyat istikrarını sağlamak ve uygun koşullarda finansman teminini oluşturmak suretiyle üreticilere önemli destekler sağlayacak olan projenin inşaat çalışmaları havaların soğuk olmasına rağmen devam ediyor.

Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi;  Kuru kayısı Depolama binası, idari bina, kantar, su deposu, giriş kontrol binası ve güneş enerjisi santralinden oluşmaktadır.

İnşaat çalışmaları kapsamında bugüne kadar;

  • Proje inşaatı genelinde, Kazı işlemleri tamamlanmıştır,
  • Zemin dolgu çalışmaları ve zemin sıkıştırma çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binası temeli için demir döşeme çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binasının bir kısmında temel için beton, borulama, topraklama işleri tamamlanmış olup, kalan kısımlar için devam etmektedir.
  • Depo binasında kolon demirleri atılmıştır. Depo binasında kısmi olarak kolon kalıp beton dökme çalışmaları devam etmektedir.
  • İdari bina için kazı, zemin dolgu ve zemin sıkıştırma işlemleri tamamlanmıştır.
  • İdari bina temel demir döşeme çalışmaları, topraklama, borulama çalışmaları devam etmektedir.
  • Diğer hizmet kısımları( kantar, su deposu, giriş kontrol binası ) için kazı, zemin dolgu ve zemin sıkıştırma işlemleri tamamlanmış olup, temel demir döşeme işlemleri devam etmektedir.
  • Proje kapsamında yapılacak Güneş Enerji Santrali (GES) Projesi çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binası için, Kuru Kayısı depolamada kullanılacak Raf Sistemi Projesi tamamlanmıştır.”

Ödeneklerden En Fazla Payı Demiryolları Yatırımları Alacak

Ödeneklerden En Fazla Payı Demiryolları Yatırımları Alacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2020 yılı ödeneklerinin yüzde 42.43’ü demiryolu yatırımları için TCDD’ye ayrıldı.

Demiryolları yatırımları içinde aslan payı ise 2 milyar 550 milyon lirayla Ankara-Sivas yüksek hızlı tren (YHT) hattına ait.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına (TCDD) ayrılan 8 milyar 452 milyon liralık yatırım ödeneğinin önemli bir bölümü yüksek hızlı ve hızlı tren projelerine gidecek. Bu projelere yaklaşık 4.9 milyar liralık yatırım yapılacak. Bir başka ifadeyle TCDD’nin yatırım ödeneğinin yüzde 45.8’i yüksek hızlı ve hızlı tren projelerine harcanacak.

Ankara-Sivas YHTden sonra ödenekten en fazla pay alan hatlar arasında ikinci sırada 650 milyon lira ile Adana-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demiryolu hattı, üçüncü sırada 629 milyon lira ile Ankara-İstanbul Hızlı Tren hattı ve dördüncü sırada da 500 milyon lira ile Topkale-Bahçe, Nurdağı-Başpınar-Gaziantep-Mustafayavuz Demiryolu hattı(Gaziray dahil) yer alıyor.

Ceyhan OSB’den Yatırımcıya Çağrı

Ceyhan OSB'den Yatırımcıya Çağrı

Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne, Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’ne, Erzin OSB’ye komşu olan Ceyhan OSB, yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Bölgede ilk arsa tahsisleri başladı.

2016 yılında kurulan Ceyhan OSB’de ilk arsa tahsisleri yapıldı. Ceyhan Kaymakamı ve OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bayram Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyelerinin huzurunda; Cansa Tarım Makineleri, Samet Hazır Beton, Ekton İnşaat ve Özaydın İnşaat’a arsa tahsisleri gerçekleştirilerek sözleşmeleri imzalandı.

Ceyhan’ın denize ve limanlara yakın bölgesinde yer alan Ceyhan Karma OSB’de, büyüklükleri 5 bin metrekare ile 41 bin 500 metrekare arasında değişen 56 sanayi parseli bulunuyor.

Ceyhan Sarımazı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve geçtiğimiz aylarda yol ve altyapı çalışmalarına başlanan Ceyhan OSB’nin 1.etap alanı 1 milyon 210 bin 166 metrekare olarak tescil edilirken, yatırımcılardan gelen yoğun talebi karşılamak için 444 bin metrekarelik 2.etap genişleme alanı için tescil çalışmalarına başlandı.

Sanayinin Merkezinde

Müteşebbis Heyet Başkanlığını Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın, Yönetim Kurulu Başkanlığını da Ceyhan Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz’ın yaptığı Ceyhan OSB; güneyinde Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne, batısında Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’ne, doğusunda Erzin OSB’ye sınır komşusu konumunda.

Denize uzaklığı 1,3 kilometre olan OSB’nin 4 adet liman ve 2 adet iskeleye yakın mesafede bulunuyor. Bitişiğinde Irak Petrolleri Terminali BOTAŞ ve BTC – Azerbaycan Petrolleri Terminali BİL, İSKEN, SANKO gibi makro ölçekli yatırımlar yer alan bölgenin güney sınırından otoban bağlantı yolu geçiyor. Ayrıca OSB bitişiğinden geçecek şekilde, TCDD tarafından demiryolu bağlantısı planlaması yapıldı.

Cazip Yatırım Olanakları

Ceyhan OSB Bölge Müdürü Beyna Gürler, “Su, elektrik, telekomünikasyon, doğal gaz gibi tüm altyapı başvuru ve onay işlemleri tamamlanmış olan Ceyhan OSB’de Müteşebbis Heyetce alınan karar ile arsa metrekare birim fiyatı arsa ve temel altyapı giderleri bedeli olarak, 1 yıl süreyle 150 lira olarak belirlenmiştir” dedi. Ceyhan Kaymakamı ve OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bayram Yılmaz; Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’na göre, yatırımcılara 1/4’ü peşin, kalanı 6’şar arayla 3 eşit taksitle arsa tahsisi yapacaklarını söyledi. Yılmaz, “Bölgemize yatırım yapmayı planlayan tüm yatırımcıların teşvik ve desteklerden faydalanarak en rahat şekilde yatırım gerçekleştirmesi konusunda elimizden geleni yapacağız. En önemli arzumuz bölgemizde ülke ekonomimize en üst seviyede katkı sağlayan yeni yatırımlar ve buna bağlı yeni istihdamlar görmektir” diye konuştu.

Kazakistan’da 480 Milyon Dolarlık Proje

Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group’un Kazakistan’da kazandıkları 480 milyonluk proje anlaşmasında sona gelindi. Büyük Almatı Çevreyolu’nu yapacak ortaklık adına Alarko CEO’su projeyi imzaladı.

Kazakistan’daki Büyük Almatı Çevreyolu İnşaatı Projesi’ni kazanan Türk inşaat firmaları Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group imzayı attı. Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da düzenlenen törende anlaşmayı EBRD Direktörü Ekaterina Miroshnik, Alarko Holding CEO’su Ayhan Yavrucu, SK Yöneticisi Lee Seung-soo imzaladı. Yapılan anlaşma ile projede 66 kilometrelik yol inşa edilecek. 480 milyon dolarlık proje 4.5 yılda tamamlanacak. Yolun ilk 5 ve son 10 kilometresi dört şerit olarak planlandı. Projede 21 köprü ve 8 kavşak yer alacak.

20 Yıl İşletme Yapılacak

Proje ayrıca 5 yılın ardından işletmeye alınacak ve Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group konsorsiyumu ile birlikte Korea Expressway Corporation (KEC) ile ortaklaşa gerçekleşecek. Bu süre de 20 yıl olarak belirlendi. Projenin finansmanı ise Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), İslam Kalkınma Bankası ve Avrasya Kalkınma Bankası dahil çok taraflı kalkınma bankaları tarafından sağlanacak.

TTPC Gayrimenkulden Yepyeni Proje: No 48 Bodrum!

TTPC Gayrimenkulden Yepyeni Proje: No 48 Bodrum!

Muğla’ın gözde ilçesi Bodrum’da TTPC Gayrimenkul imzasıyla yepyeni bir proje yükseliyor.

Temeli geçtiğimiz günlerde atılmış olan No 48 Bordum projesi 6 blokta toplam 80 dairede oluşan bir konut projesi olacak.

80 dairenin 36 tanesi 1+1 ve 44 tanesi 2+1 olacak şekilde projelendirildi. Bu dairelerden 1+1 tipinin büyüklüğü 55 metrekare ve 2+1 tipinin büyüklüğü 67 metrekare olacak şekilde planlandı.

Otopark, yüzme havuzu, çevre düzenlemesi ve peyzaj, jeneratör ve güvenlik sistemleri gibi birçok donatıyla alıcıların beğenisine sunulacak olan No 48 Bodrum’un anahtar teslimi bu yılın Eylül ayıda yapılacak.

En Çok Konut Üretimi Yapan Şirket Ödülü Özyurtlar Holding’e Verildi

En Çok Konut Üretimi Yapan Şirket Ödülü Özyurtlar Holding'e Verildi

Özyurtlar Holding, Real Estate Stars/Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde en çok konut üretimi yapan şirket ödülünü aldı.

Geçmişten gelen köklü tecrübesiyle gayrimenkul ve inşaat sektörünün gelişimine yol gösteren projelerin mimarı Özyurtlar Holding, Ekonomist& Capital dergilerinin düzenlediği Real Estate Stars/ Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde, 2019’dan bu yana “En çok konut üretimi yapan şirket” kategorisinde 1’incilik ödülüne layık görüldü. 

Düzenlenen ödül töreninde Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, ‘Gayrimenkul ve inşaat sektörüne sadece proje değil, yeni gelişim alanları kazandıran bir holding olarak bu misyonumuzu sürdürmeye devam edeceğiz’ dedi.

1990 yılından bu yana, 1 milyon 500 bin metrekarelik bir alan üzerinde 15 bin konut üreterek, 60 bin kişiyi ev sahibi yapan Özyurtlar Holding, Real Estate Stars/ Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde;30 yıllık birikimiyle 1’incilik ödülüne layık görüldü. Ekonomist & Capital dergilerinin düzenlediği zirvede Özyurtlar Holding, 2019’dan bu yana “En çok konut ürertimi yapan şirket” kategorisinde 1’incilik ödülü aldı. 

Özyurtlar Holding adına ödülünü alan Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

‘Yeni yatırımlarımızla çalışmalarımızı soluksuz sürdüreceğiz’

‘Özyurtlar Holding olarak 30 yıldan bu yana hayata geçirdiğimiz projeler ile gayrimenkul ve inşaat sektörüne büyük bir katma değer sağladık. Bundan 30 yıl önce, 15 bin konut hedefiyle yola çıkmıştık. Bugün geldiğimiz noktada bu hedefi başarıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün 30 yıllık tarihine değer katan bir holding olarak sektörümüzün gelişimi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni dönemde var olan yatırımlarımıza ek olarak, yeni yatırımlarımızla sektörün en büyük oyuncularından biri olarak sektöre yenilikçi ve prestijli projeleri kazandırmayı hedefliyoruz.’

İmar Barışında Son Durum: 30 Bin Yapı Kayıt Belgesi İptal Edildi!

Fikirtepe İçin Bir Adım Daha Atıldı!

İmar barışı başvuru ve son ödeme tarihi sürelerinin dolmasının ardından başlayan denetimler ile yapı kayıt belgesi iptali için de süreç başlamış oldu. Yapı kayıt belgesi iptal olanlar büyük tepki gösterirken vatandaş idare mahkemesi üzerinden dava açmaya hem de 2020 yılında yeni imar affı için gündem oluşturmaya devam ediyor. Detaylar haberimizde.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı süresi dolan imar barışı hakkında bir yandan yapı kayıt belgesi denetimlerini bir yandan da tapu sürecini yürütmeye devam ediyor. 

Gelen son bilgilere göre 81 il genelinde bakanlık tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda imar barışı mevzuatına aykırılık taşıyan 20 bin 158 yapı kayıt belgesi iptali gerçekleştirilirken 10 bin 300 yapı kayıt belgesi ise ücretinin ödenmemesi nedeni ile otomatik olarak iptal edilmiş oldu. 

Yapı Kayıt Belgesi Ücreti Ödenmezse Ne Olur?

Yapı kayıt belgesi son ödeme tarihi dolmasına rağmen ücretlerini yatırmayan kişilerin ne yazık ki belgeleri otomatik olarak iptal edilmiş olarak kabul edildi. Yani bu kişiler imar barışından yararlanma haklarını kaybetmiş oldular. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre 10 bin 300 kişinin yapı kayıt belgesi bu nedenle iptal edildi. 

Yapı Kayıt Belgesi İptali 30 Bini Aştı!

Açıklanan son rakamlara göre yapı kayıt belgesi başvurusunda bulunmasına rağmen af kapsamında olduğu belirlenen 20 bin 158 kişinin almış olduğu belgeler iptal edildi. 

İmar Affı ile Devletin Kasasına 24 Milyar 744 Milyon Lira Girdi!

Açıklanan son rakamlara göre toplam imar barışı başvuru sayısı 7 milyon 393 bin 413 olurken, başvuru yapan kişiler tarafından ödenen yapı kayıt belgesi ücreti toplamı ise 24 milyar 744 milyon 721 bin lira rakamına ulaştı.  En çok imar barışı başvurusu yapılan iller ise İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. 

Batman’da 500 Yataklı Hastanenin Yatırım Programına Alınması Memnuniyetle Karşılandı

Batman'da 500 Yataklı Hastanenin Yatırım Programına Alınması Memnuniyetle Karşılandı

2020 yılı yatırım programı kapsamına alınan 500 yataklı Batman Devlet Hastanesi projesinin Resmi Gazetede yayınlanması kentte sevinçle karşılandı.

Batman’da 500 yataklı devlet hastanesi 2020 yılı yatırım programına alınıp Resmi Gazete’de yayımlandı. Batman’ın büyük ölçüde yaşadığı hastane yoğunluğuna son verecek olan yeni hastanenin yatırım programına alınmasına ilişkin konuşan Uluslararası Sağlık Eşitliği Derneği Başkanı Osman Bağaç, emeği geçen devlet büyüklerinden yereldeki sivil dinamiklere herkese teşekkür etti.

“Aynı duyarlılık sürmeli”

Bağaç, yaptığı açıklamada hastanenin hızlı bir şekilde başlaması ve proje aşamasından sonra inşaat sürecine girmesi için aynı duyarlılığın gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

“Herkese teşekkür ederiz”

Bağaç, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, Sağlık Bakanımız sayın Prof.Dr. Fahrettin Koca başta olmak üzere, Batman’ımıza bu önemli kazanımı sağlayan herkese teşekkür ederiz. Yerelde Sağlık-Sen başta olmak üzere, Batmandaki muhtarlar, muhtar dernek başkanları ve yerel basınımızın baskısı neticesinde merkezi hükümetimiz bu talepleri olumlu değerlendirip Batman’ın sağlık alanında önemli bir ihtiyacı olan 500 yataklı hastane projesini onaylamıştır. Bizlerde, Uluslar arası Sağlık Eşitliği Derneği (USED) olarak, en son Batmandaki 3 muhtar dernek başkanı ile yaptığımız basın açıklaması sonrası Ankara’da geniş yankı bulan çağrımızın olumlu neticelenmesi bizleri mutlu etmiştir. Batman adına, USED adına ve muhtarlarımız adına devlet büyüklerimize teşekkürlerimizi yineliyoruz ve hastanenin yapım süreci konusunda da aynı duyarlılığın devamını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Şehir Hastanesi Konya İçin Yeni Bir Başlangıç Olacak

Şehir Hastanesi Konya İçin Yeni Bir Başlangıç Olacak

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca ve İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç ile birlikte yakın zamanda hizmet vermeye başlayacak Konya Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, Karatay Belediye Başkanı Kılca ve İl Sağlık Müdürü Koç ile birlikte inşaatı bitme aşamasına gelen Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu. Bin 250 yataklı ve 412 bin 187 metrekare kapalı alana sahip olan Konya Şehir Hastanesinin yapımında önemli bir yere sahip olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Başkan Altay, 18 yılda AK Parti’nin sağlıkta çok önemli değişimler gerçekleştirdiğini vurguladı.

” Türkiye’ye örnek bir iş ortaya çıkmış”

Şehir Hastanesinin başlı başına yeni bir başlangıç olacağını kaydeden Başkan Altay, “Bu yıl içinde hastanenin açılması için her türlü çalışma yürütülüyor. Biz de belediyeler olarak, hem civardaki yolların yapılması hem buraya bir toplu taşımanın ulaştırılması için ciddi çalışma yürütüyoruz. Alaaddin-Adliye tramvayının son durağı artık Şehir Hastanesi olacak. İnşallah koordineli bir şekilde biz de insanlarımızı toplu ulaşımla ve araçla buraya ulaştırmak için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Şehir Hastanesinden çok etkilendik. İnşallah Konya’mıza uzun süre hizmet edecek. İçerik olarak da tüm Türkiye’ye örnek bir iş ortaya çıkmış. Sağlık Bakanımıza, İl Sağlık Müdürümüze ve yüklenici firmaya teşekkür ediyoruz. İnşallah 2020 yılı içerisinde Konyalılar Şehir Hastanesini kullanacak” dedi.

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ise, Şehir Hastanesinin Konya’ya ve Karatay ilçesine çok önemli katkılar sunacağını belirterek, “Şehir Hastanesinden çok etkilendik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya, İl Sağlık Müdürümüze, emeği geçen firma yetkililerine teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.

Konya İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç da, “Belediyelerimiz her konuda bize destek oluyor. Hastanemizi açmadan alt yapı çalışmaları ve ulaşım konusunda hassasiyetlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu sene içinde bu işleri tamamlayıp, halkımızın hizmetine sunacağız. Cumhurbaşkanımızın ufkunu buradan görüyoruz. Konya adına güzel işler oluyor” ifadelerini kullandı.

Depremler Sonrası Konut Satışlarında Kriterler Değişti! Bina Yaşı ve Kat Sayısına Bakılıyor

Depremler Sonrası Konut Satışlarında Kriterler Değişti! Bina Yaşı ve Kat Sayısına Bakılıyor

Türkiye’nin deprem kuşağında olması ve sık sık depremlerin yaşanmasının ardından ev alımlarında en önemli unsurlardan birisi de konutun depreme dayanıklılığı. Vatandaşlar ev alırken en çok ise bina yaşına dikkat ediyorlar.

Son olarak Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetinde ki depremde çok sayıda bina yıkılmış çok büyük bir bölümü ise ağır hasarlı olarak kullanılamayacak hale gelmişti. 

Türkiye’nin deprem bölgesinde olması, özellikle bazı şehirlerin her an deprem riski ile karşı karşıya kalması durumunda vatandaşların konut alım tercihleri de değişti. Eski binalara olan ilgi azaldı, kat sayısı ve binanın bulunduğu bölgenin az riskli olması aranılan kriterler haline geldi.

Konut Alımında Kriterler Değişti

Vatandaşların konut alım tercihlerine ilişkin Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş’ta bazı değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşların konut alımlarında dikkat ettikleri kriterleri açıklayan Gökhan Taş şu bilgileri verdi. 

“Deprem konusunda risk içeren İstanbul ilçelerinde 7 yaşın üstündeki binalar fazla talep görmüyor. İlgi 7 yıl ve altındaki binalarda ise patlamış durumda. Binanın yaşının ardından en çok ilgi ise binadaki kat sayısına yönelik. Yani artık ‘yaş ve kat’ kriterleri neredeyse fiyatın da önüne geçti”.

Konut Sigortası ve DASK Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli ise deprem konusuna ilişkin yapmış olduğu açıklamasında sigorta üzerinde durdu.

Türkiye’de zorunlu deprem sigortasının yanında konut sigortası kullanım oranında da önemli bir seviyede olduğunu ifade eden Atilla Benli, konut sigortalılık oranının yüzde 22, iş yeri sigortalılık oranının ise yüzde 37 olduğunu açıkladı. Bu konut sigortalarının eşyaları, yapılan yatırımları kapsadığını ifade eden Atilla Benli sigortanın önemi üzerinde durdu. 

İşte Yeni Çukurova Havalimanı

Ulaştırma Ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Dev İhaleyi Duyurdu! Türkiye'de 12 Milyon Yolcu Kapasiteli Bir Havalimanı Daha Geliyor!

Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın temeli 2013 yılında atıldı. Ancak, inşaatı aradan geçen 7 yıla karşın yaşanan bazı sorunlar nedeniyle tamamlanamadı.

DHMİ, projenin üstyapı tesislerinin tamamlanması için bir kez daha kolları sıvadı. Genel müdürlük, Çukurova Havalimanı üstyapı tesislerinin yap-işlet-devret modeli ile yaptırılması, iç ve dış hatlar terminali ile mütemmimlerinin işletilmesi ve devrine ilişkin bir ihale açtı. İhale tarihi önce 4 Şubat olarak belirtildi. Daha sonra teklif süresi 16 Mart’a ertelendi.

Önemli Değişiklik

İdare, bu arada önemli bazı adımlar attı. DHMİ Genel Müdürlüğü, üstyapı tesislerinin yapım işine ilişkin yayımlanan zeyilname ile sözleşmede yer alan “en az 150 bin metrekare büyüklüğünde iç-dış hatlar terminal binası (VIP ve CIP dahil)” ifadesini, “100 bin metrekare büyüklüğünde” ve “10 milyon yolcuya ulaşılmasını müteakip en az 50 bin metrekare büyüklüğünde ilave terminal binası yapımı” olarak değiştirdi. Bu değişikliğin ihaleye olan ilgiyi artırması bekleniyor. İdare, diğer değişiklikleri de zeyilname yolu ile ihale dosyası satın alan firmalara iletti.

Yeni İmar Yasası Neler Getiriyor?

Yeni İmar Yasası Neler Getiriyor?

Bazı imar kurallarını değiştiren yasa Meclis’te kabul edildi: ‘Kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarıldı; silueti koruma yasal hüküm oldu.

Deprem hasarlarından sonra tartışma konusu olan bazı imar kurallarını değiştiren yasa Meclis’te kabul edildi. Gökdelenlere olanak sağlayan ‘kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarılırken, kentlerin ‘siluetinin’ korunması yasal hüküm oldu. Dayanıksız binalarda sorumluluğu bulunan yapı denetim şirketlerine yeni yükümlülükler ve cezalar getirildi.

Hürriyet’ten Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, gökdelenlere olanak sağlayan ‘kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarılırken, kentlerin ‘siluetinin’ korunması yasal hüküm oldu. Belediyeler, mevcut planlarda serbest olarak belirlenmiş yükseklikleri 1 Temmuz 2021’e kadar düzeltecek. Kaçak yapının cezası, değerine göre her bölgede farklı olacak. Bayburt’ta birim başına örneğin 10 lira uygulanan ceza, Maslak’ta aynı birimde 900 liraya çıkacak.

Kat sınırlaması, inşaata başlanmayan planlarla ilgili uygulanacak. Bundan sonra hiçbir belediye, parsel bazında nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini artıran imar planı değişikliği yapamayacak. Ancak talep olması halinde ve bir adadaki bütün maliklerin rızası alınarak ada bazlı plan değişiklikleri olabilecek.

5 Soruda Yeni İmar Yasası Ne Getiriyor?

1- Yeni yasa kat veya yükseklik sınırı mı getiriyor?

Evet. Mevcut yasaya göre planlarda ‘yükseklik serbest’ tanımı yer alıyordu. İnşaat yoğunluğu baz kabul ediliyor, firmalar taban alanını düşük tutup haklarını yükseklikten yana kullanıyordu. Artık yüksekliğe yani kata firma karar veremeyecek. Yani yasaya göre artık her yerin bir yükseklik sınırı olacak ve binalar buna göre inşa edilecek.

2- Yüksekliği kim neye göre belirleyecek?

Yüksekliği belediye meclisleri belirleyecek. Bunun için 7 Temmuz 2021’e kadar süreleri var. Hem mevcut yükseklikleri hem de siluet ve benzeri kriterleri baz alıp sınırları tespit edecekler. Aynı belediye yetki alanında birden fazla bölge belirlenip bu bölgeler için farklı yükseklikler ilan edilebilecek.

3- Mevcut binalar yeni belirlenen yükseklik sınırlarına uymuyorsa ne olacak, tıraşlanacaklar mı?

Hayır yasaya göre mevcut binaların kazanılmış hakları korunacak. Yasa inşaatı başlamamış yeni binalar için geçerli olacak.

4- Belediyeler yükseklik sınırını belirlemezse, ya da tartışma yaratacak bir sınır belirlerse ne olacak?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her zaman tepede olacak. Belediyeler 7 Temmuz 2021 tarihine kadar yükseklik sınırı belirlemezse devreye bakanlık girecek ve sınır belirlenecek. Bakanlık belediyelerin izin verdiği yükseklik sınırlarına da müdahale edebilecek.

5- Bundan sonra yeni gökdelenler görmeyecek miyiz?

Eğer bir belediye belirli bir bölgeyi gökdelen alanı olarak belirlerse yeni gökdelenler görebiliriz. Ancak her yere gökdelen inşa edilemeyecek.

Kaçağa Kesin Yıkım

Kaçak olduğu tespit edilen yapı hem yıkılacak hem de para cezası arttırılacak. Bu yasadan önce yıkım kararı alınmış ancak yerel idarelerce yıkılmamış binalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yıkılacak ve masrafı, yüzde 100 fazlasıyla belediyeden alınacak. Kaçak yapının cezası, değerine göre her bölgede farklı olacak. Bayburt’ta birim başına örneğin 10 lira uygulanan ceza, Maslak’ta aynı birimde 900 liraya çıkacak. Kaçak yapılar için tapuya kayıt düşülerek satışı zorlaştırılacak.

Güçlendirme Denetime Bağlı Olacak

Hasar görmüş olmakla birlikte ıslahı mümkün olan yapılarda, ilave inşaat alanı ihdas edilmemek şartıyla güçlendirme yapılabilecek. Güçlendirilecek yapının üçüncü kişilere ait taşınmazlara tecavüzlü olması durumunda, güçlendirme için taşınmazına tecavüzlü üçüncü şahısların onayı aranacak. İmar barışına başvurup yapı kayıt belgesi alan vatandaşlar da güçlendirme yapabilecek. Güçlendirme işlemleri de yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabi olacak. Görevini yerine getirmeyen denetim şirketlerine idari ve cezai yaptırım uygulanacak.

Rantı Devlet Alacak

Şartları yerine getirmeyen laboratuvarlara verilecek para cezası 10 bin liradan 19 bin 30 liraya çıkarıldı. Üç yılda üç ayrı ceza verilen laboratuvar, 1 yıl yeni iş almaktan yasaklanacak. Görevini yerine getirmediği tespit edilen mimar ve mühendisler hakkında meslek odaları, kendi mevzuatı uyarınca cezai işlem yaparak sonucu bakanlığa bildirecek. Şantiye şeflerine de görevlerini yerine getirmemeleri halinde yaptırım uygulanacak. İleri tasarım yöntemleri ve teknolojileri gerektiren özellik arz eden binaların projeleri, yeterli uzmanlığa sahip mühendislerin gözetiminde yapılacak. Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın artan değerinin (rantın) tamamı değer artış payı olarak alınacak. Rantın yüzde 25’i büyükşehir belediyesinin hesabına, yüzde 25’i ilçe belediyesinin hesabına, yüzde 25’i bakanlığın özel hesabına aktarılacak.

İmar Yasasındaki Diğer Maddeler

* İmar planları karşı açılan davalarda “ivedi yargılama” yöntemi uygulanacak.

* Kumsal alanlarda rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak.

* Kıyılarda imar planı kararıyla millet bahçeleri oluşturulabilecek.

* Büyükşehir belediyesi sınırlarının il sınırı olması nedeniyle mahalleye dönüşen ve nüfusu 5 binin altında kalan yerlerin, kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmediğine büyükşehir belediye meclisince karar verilecek.

* Köylerde ve mezralarda yapılacak konut ve yapıların projeleri valilik tarafından onaylanacak, ardından muhtarlığa bildirilecek. Projeye aykırı yapılar, muhtarlık tarafından valiliğe bildirilecek.

* Değeri 5 milyon liraya kadar olan mesken nitelikli taşınmazlar “değerli konut” vergisine tabi olmayacak.

* Tek meskeni olanların ve birden fazla değerli konut kapsamına giren taşınmazı olanların en düşük değerli taşınmazı değerli konut vergisinden muaf olacak.

* Değerli konut vergisi 2020’de alınmayacak.

* Bitlis Ahlat’ta Kıyı Yasası’na tabi bölgede imar planı kararıyla resmi kurum alanları yapılabilecek. (Cumhurbaşkanlığı Köşkü projesi için)

Ukrayna, Kırımlılar İçin Yeni Şehir Kuracak

Ukrayna, Kırımlılar İçin Yeni Şehir Kuracak

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Ukrayna’da yaşayan Kırımlılar için yeni bir şehir kurulması talimatı verdi.

Ukrayna’da çıkan iç savaşın ardından Rusya tarafından tek taraflı olarak yapılan referandum ile Ukrayna’dan ayrılarak Rusya’ya bağlanan Kırım için çalışmalar aralıksız devam ediyor. Kırım’ın hala kendilerine bağlı olduğunu vurgulayan Ukrayna, Kırım Tatar halkını himayesinde tutmaya çalışıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Ukrayna’nın Kırım Daimi Temsilcisi Anton Korinevich ve Ukrayna’nın Kırım Milletvekilleri Daria Sviridova ve Tamila Tasheva ile Kırım Tatarlarına yönelik toplantı gerçekleştirdi. Kırım yarımadasındaki durum hakkında muhataplarından detaylı bilgi ve rapor alan Zelensky, Kırım Tatarlarının sorunlarına doğrudan çözüm bulabilmek için tüm iletişim araçlarının kullanılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kırımlılar İçin Yeni Şehir Projesi

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Kırım temsilcileriyle yaptığı görüşmede yeni projeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son görüşmede Kırım’dan Ukrayna’ya göç etmek zorunda kalan Kırım Tatarları ile ilgili yeni projeler ürettiklerini söyleyen Zelensky, Ukrayna’nın güneyinde bulunan Herson bölgesinde yeni bir şehir yapmayı planladıklarını söyledi. Bu yıl içerisinde çalışmaların başlayacağını dile getiren Zelensky, ilk etapta 500 haneden oluşan bir inşaat projesine başlanacağını ifade etti. Zelensky projede sağlık merkezleri, benzin istasyonları, okulların ve çok sayıda sosyal alanın da bulunacağını belirterek çalışmaların hızlandırılması talimatını verdiğini bildirdi.

1915 Çanakkale Köprüsü Ayakları, Yarı Uzunluğa Ulaştı

1915 Çanakkale Köprüsü Ayakları, Yarı Uzunluğa Ulaştı

‘ÇANAKKALE Boğazı’nın gerdanlığı’ olarak temeli 3 yıl önce atılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nde, önemli aşamaya gelindi.

2023 metrelik orta açıklığıyla ‘dünyanın en büyüğü’ olarak inşa edilen köprünün deniz içindeki ayakları, 17’nci blokların montajıyla 161 metre uzunluğa ulaştı. Böylece toplam uzunluğu 318 metre olacak köprü ayaklarının yarısı tamamlanmış oldu.

Çanakkale Boğazı’nda, Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasına yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelini, 18 Mart 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan attı. Hemen ardından Sütlüce’de kurulan şantiyede kuru havuzda neredeyse her biri birer futbol sahası büyüklüğündeki iki kule kesonu inşa edildi. Denizin dibine çakılan demir kazıkların üzerine batırılan kule kesonları üzerine ilk bloklar ise geçen yılın Ağustos ayında konuldu ve kırmızı beyaz renkleriyle Türk bayrağını simgeleyen köprü ayakları yükselmeye başladı.

Yarı Uzunluğa Ulaşıldı

Aradan geçen yaklaşık 6 ayda kule kesonları üzerine 17’nci blokların montajı da yapılmaya başlandı. Gelibolu yakasındaki kule kesonu üzerine 17’nci bloklar konuldu ve köprü ayağının yüksekliği 161 metreye ulaştı. Lapseki yakasındaki köprü ayağında ise 17’nci blokların montajına devam ediliyor. Kesona montajı tamamlanan çalışma platformu üzerinde yükselen vinç ile her bir blok, parçalar halinde yukarı çekilirken, burada montajı yapılıyor. 14’üncü blokların arasına ilk bağ kirişinin montajı da yakın zamanda tamamlanmıştı.

318 Metrelik Yüksekliğiyle Çanakkale Deniz Zaferi’ni Simgeliyor

Toplamda 32 bloktan oluşacak köprü ayakları tamamlandığında 318 metrelik uzunluğuyla 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeleyecek. Kulelerin en ucunda ise Çanakkale Savaşları kahramanı Seyit Onbaşı’nın, sırtlayarak namluya sürdüğü top mermisi tasviri yer alacak. Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını simgeleyen 2023 metrelik orta açıklığı köprüye, ‘dünyanın en uzun kuleler arası açıklığa sahip asma köprüsü’ unvanını kazandıracak.

Yaklaşım Viyadüklerinin Ayakları Yükseldi

Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasında inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün her iki yakasındaki ankraj bloku imalatı da bitti. Malkara’dan Lapseki’ye kadar uzanan otoyol çalışmaları sürdürülürken, Lapseki yakasında 680, Gelibolu yakasında 365 metrelik yaklaşım viyadüklerinin ayakları da büyük oranda tamamlandı. Köprü inşaatında 2500 kişi, otoyol projesinde ise 3 bin 600 kişi çalışıyor.

İncelikli Tasarım

1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyet’in 100’ncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları Türk bayrağının renkleri olan kırmızı-beyaza boyanacak. Her iki yakada 318 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaşları’nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770’er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2 x 3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak. Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmete açılacak.

TÜİK Konut Satış İstatistikleri, Ocak 2020 Raporu Yayımlandı! Türkiye’de Konut Satışları Yüzde 55.8 Oranında Arttı

Kasım Ayı Ekonomik Güven Endeksi Açıklandı

TÜİK konut satış istatistikleri raporu yayımlandı. Yayımlanan rapora göre Türkiye’de konut satışları 2020 yılına büyük çıkışla başladı. Ancak başlatılan sıfır konut kredi kampanyasına rağmen vatandaşın ikinci el konuta olan ilgisi devam etti. Detaylar haberimizde.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK Konut Satış İstatistikleri, Ocak 2020 raporu yayımlandı. 

Yayımlanan rapora göre Türkiye’de konut satışları 2020 yılına oldukça iyi bir başlangıç yaptı. 2019 yılının Ocak ayına oranla konut satış rakamları yüzde 55 üzerinde bir artış yaşadı. 

Ocak Ayında 113 Bin 615 Kişi Ev Sahibi Oldu!

Açıklanan rakamlara göre 2020 yılının Ocak ayında Türkiye genelinde 113 bin 615 konut satışı gerçekleşti. 2019 senesine oranla konut satış rakamları yüzde 55,8 oranında artış gösterirken yaşanan artışta konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüşün payı büyük oldu. 

36 Bin Sıfır Konut, 77 Bin İkinci El Konut Satışı Gerçekleşti! 

Konut stokunun eritilmesi amacı ile başlatılan 0.79 konut kredisi kampanyası da sıfır konut satışı için beklenen etkiyi yaratmadı. Ocak ayında satılan sıfır konut sayısı 36 bin 40 adet ile sınırlı kalırken ikinci el konut satış rakamı ise 77 bin 575 adete yükselerek büyük çıkış yaşadı. 

Vatandaş daha ucuz olması nedeni ile ikinci el konut almayı tercih ederken sıfır konutlarda ise özellikle de rekor fiyatlara satılan lüks konut projeleri ve markalı projelerin satışlarında talep azlığına bağlı olarak stok sorunun sürdüğü açıklandı. 

Ocak Ayında En Fazla ve En Az Konut Satılan İller Hangileri?

İllere göre konut satış rakamları incelendiğinde en fazla konut satılan il her zamanki gibi İstanbul oldu. İstanbul’da toplam satılan konut sayısı 21 bin 251 adet olarak açıklanırken bu ilimizi sırası ile 11 bin 989 konut satışı ve yüzde 10,6 pay ile Ankara, 7 bin 212 konut satışı ve yüzde 6,3 pay ile İzmir izledi. En az konut satılan iller ise sadece 7 konutun satıldığı Hakkari, 11 konutun satıldığı Ardahan ve 38 konutun satıldığı Bayburt oldu. 

İzmir Emrez’de Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

İzmir Emrez’de Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

Kentsel dönüşüm çalışmalarını yüzde 100 uzlaşı anlayışıyla yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Emrez Mahallesi’nde uzlaşma görüşmelerinde son etaba geçti.

Gaziemir Emrez Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamındaki uzlaşma görüşmelerinde son etaba geçildi.

Görüşmeler hak sahiplerinin komşuluk ilişkilerini korumak ve aynı bölgede yaşamalarını sağlamak için etaplar halinde yürütülüyor. Mahalledeki kentsel dönüşüm çalışmaları yerinde dönüşüm ve yüzde 100 uzlaşı esasına dayanıyor. İletişim ofislerinde şehir plancısı, mühendis ve mimarların olduğu ekipler bölge sakinleriyle birebir temas halinde çalışıyor.

Büyükşehir, Emrez’in ardından Aktepe Mahallesi’nde de benzer bir süreç yürütmeye hazırlanıyor. Proje kapsamında 20 bin kişinin yaşadığı Gaziemir’in Aktepe ve Emrez mahallelerinde yaklaşık 10 bin konut, işyeri, turizm, ticaret birimi inşa edilecek. Fuar İzmir’in karşısındaki bölge kentle uyumlu hale getirilecek.

Her Hak Sahibiyle Birebir Görüşülüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı Proje İkinci Şube Müdürü Vekili İsmail Mutaf uzlaşma sürecinin hak sahipleriyle birebir görüşmelerle yürütüldüğünü söyledi. Mutaf “Uzlaşma sağladığımız alanlarda sözleşme imzalayarak hak sahiplerinin arsalarını Büyükşehir adına devralıyoruz. Ardından hak sahiplerine kira desteği sağlayıp alanı tahliye ediyoruz. Bazı bölgelerde ise geçici iskanı sağlamak için Büyükşehir’e ait konutları tahsis ediyoruz” dedi. Diğer bölgelerden farklı olarak Gaziemir’de Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında bedel karşılığında Hazine’den devralınan Büyükşehir mülkiyetindeki arsada yaklaşık 600 bağımsız birim için kat karşılığı anahtar tesl im yapım ihalesine çıkılacağını ifade eden Mutaf “Böylece hak sahipleri ile uzlaşma görüşmeleri devam ederken bir yandan da konut inşası başlamış olacak” diye konuştu.

“Büyükşehir’in varlığı güven veriyor”

Mahalleli ise çalışmalardan memnun. Emrez’de oturan Özgür Özdemir İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hak sahipleriyle yüklenici arasında garantör rolü üstlenmesinin kendilerine güven verdiğini söyledi. 1983’ten beri bölgede yaşayan Mevlüt Aksu ise “Ömrümüzün kalanını sağlıklı bir çevrede geçirmek istiyoruz. Proje çok güzel. Konutlarımız depreme dayanıklı olacak” dedi. 1984’ten beri Emrez’de yaşayan Mehmet Tanrıöver ise “Projeyle hem arsalarımızın, evlerimizin değeri artacak hem de depreme dayanıklı, çağdaş, sağlıklı konutlarda yaşayacağız” diye konuştu.

Diğer Bölgelerde Durum Ne?

İzmir Büyükşehir Belediyesi kentte üretilen değerin adil paylaşımını esas alan bir anlayışla İzmir’in yedi ayrı bölgesinde kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürüyor. Uzundere’de birinci etap tamamlandı. İkinci etap kapsamında 67 bin metrekarelik inşaat alanına sahip 436 konut ve 40 işyerinin inşaatı 2020’nin ilk yarısında tamamlanacak. 112 bin metrekarelik inşaat alanına sahip Uzundere’deki üçüncü etap için ise ihale hazırlığı sürüyor.

Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı’nda ise yaklaşık 3 bin 520 adet konut ile 338 adet işyeri yapılması hedefleniyor. Birinci etapta inşaatı devam eden 130 konut ile 13 işyerinin inşaatı 2020 yılının ilk yarısında tamamlanacak. Projenin diğer etapları için de ihale hazırlığı sürüyor.

Yaklaşık 3 bin 200 kişinin yaşadığı Ege Mahallesi’nde de yerinde dönüşümü sağlamak için ihale hazırlığı başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayraklı ve Ballıkuyu dönüşüm alanlarında hak sahipleriyle uzlaşma görüşmeleri devam ederken, Çiğli Güzeltepe kentsel dönüşüm alanında projenin 2020 yılı içerisinde kamuoyuna tanıtımının yapılarak hak sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin başlatılması için çalışmalar devam ediyor.

Kenan Kalı: “Yeni otoyol İzmir inşaat sektörünü büyütecek”

Kenan Kalı: “Yeni otoyol İzmir inşaat sektörünü büyütecek”

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, özellikle İzmir’e şehir dışından gelen göç sonucunda, nüfusun arttığını ve nitelikli konut projelerinin tercih edildiğini dile getirdi.

İzmir’de konut ihtiyacının artan nüfus nedeniyle sürekli gündemde olduğunu belirten Kalı, kentin yaşam kalitesi, ulaşım altyapısı ve iklimsel avantajları nedeniyle yatırımcıların ilgisini çektiğini söyledi.

2019 yılında ertelenen yatırımların 2020 yılından itibaren yaşama geçirilmeye başlanacağını vurgulayan Op. Dr. Kenan Kalı, “Geçtiğimiz Kasım sonu itibarıyla yatırımcı ziyaretlerimizde hareketlenme başladı ve bu durum satışlarımıza da olumlu yansıdı. Yaz aylarına doğru satışlarda patlama olacak. Çünkü barınma zorunlu bir ihtiyaç. İzmirde inşaat sektörünün önü açık. Çünkü artan nüfus, yeni konut yatırımlarını da tetikleyecek. Bu nedenle İzmir’in her yeri değerlenecek. Bu konuyla ilgili gerekli altyapı ve planlama çalışmalarının da bir an önce yapılması önem kazandı” diye konuştu.

Herkesin Gözü İzmir’de

Yapımı tamamlanan İstanbul – İzmir otoyolunun kent ekonomisi için önemli bir kazanım olduğunu kaydeden Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir birçok insanın gözünün üzerinde olduğu, yaşamak istenen bir şehir. Yeni yapılan otoyolla birlikte İzmir İstanbul arası 3 saate indi. Bir kente ulaşım kolaylaşırsa Çeşme örneğinde olduğu gibi yatırımlar artacak ve o bölge gelişecektir. Aslında İstanbul başta olmak üzere; İzmit, Bursa, Balıkesir gibi diğer önemli şehirler de İzmir’e bağlandı. Toplamda 30 milyona yakın bir nüfusun İzmir’e ulaşımı çok kolaylaştı. Bu durum kent ekonomisi için önemli bir potansiyel taşıyor. Bunun yanı sıra; eğer kent bu talebe doğru altyapı yatırımlarıyla cevap veremezse o zaman da olumsuz etkilenecektir. İzmir – Ankara hızlı tren projesinin tamamlanmasıyla birlikte İç Anadolu bölgesi de İzmir’e bağlanacak. İzmir, bugün bile ciddi göç alan bir şehir. Ulaşım yatırımlarının ardından kentin nüfusunun 10 yıl içinde ikiye katlanmasını bekliyorum”

Gözde Grubu olarak sağlık ve inşaat alanındaki yatırımlara devam ettiklerini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, 2020 yılında da bu ivmeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Toplam Ciro Yıllık Yüzde 21 Oranında Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK), Ciro Endeksleri Aralık 2019 verilerini açıkladı. Toplam ciro, yıllık bazda yüzde 21,0, aylık bazda yüzde 4 oranında arttı. Toplam ciro içerisinde, sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 16,8, inşaat ciro endeksi ise yüzde 8,1 oranında artış gösterdi.

Toplam Ciro Yıllık %21,0 Arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Aralık ayında yıllık %21,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2019 yılı Aralık ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %16,8, inşaat ciro endeksi %8,1, ticaret ciro endeksi %26,9 ve hizmet ciro endeksi %22,3 arttı.

Toplam Ciro Aylık %4,0 Arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Aralık ayında aylık %4,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2019 yılı Aralık ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %4,1, inşaat ciro endeksi %2,8, ticaret ciro endeksi %4,1 ve hizmet ciro endeksi %4,2 arttı.

Bursa’da, TOKİ’nin 3200 Konutu İçin Zemin Etüdü

TOKİ'den İzmir Selçuk'a 209 Yeni Konut!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Her yıl 100 bin toplu konut’ hamlesi için Bursa’da projelere zemin etütleri yapılacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Bursa’daki toplam 3 bin 200 konutluk proje grubu için teknik hazırlığı yürütüyor. Bu çalışmaların yaptırılması için bu hafta tamamlanması öngörülen ihale sonrasıyla konut alanlarının zemin analizlerle elde edilecek. İhaleyle 8 bin 100 metre sontaj hizmetiyle beraber, 225 serim jeofonaralığı, 225 adet jeoteknik amaçlı pressiyometre deneyi uygulanacak. Bu teknik çalışmalar, zemin özelliğine göre deprem riskine karşı inşaat projelerine ait hesaplamalara dayanak oluşturacak.


Zemin etütleri, 1 ayda tamamlanacak. Bursa’daki konut planlamasına göre, Yenişehir’e 200 konut, Gemlik’e 500 konut, Harmancık’a 80 konut, Gürsu’ya 400 konut, Kestel’e 250 konut, Mustafakemalpaşa’ya 694 konut, Orhaneli’ye 126 konut, Yıldırım’a 150 konut ve İnegöl 800 konut kazandırılacak.


Konut edindirme uygulamasında, şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile dul ve yetimleri ile en az yüzde 40’ı engellilere de kontenjan ayrıldı.

Hayalet Şehir Maraş İçin Kritik Hamle: Akdeniz’in Las Vegas’ı Turizme Kazandırılacak!

Hayalet Şehir Maraş İçin Kritik Hamle: Akdeniz'in Las Vegas'ı Turizme Kazandırılacak!

Turizm sektörünün en gözde mekanları arasında yer alan ve Akdeniz’in Las Vegas’ı olarak kabul edilen Maraş Bölgesi alınan karar sonrasında kapatılmıştı. Büyük bir turizm potansiyeli olan bölgenin yeniden açılması için kritik süreç başlatılıyor!

1974 yılında alınan karar ile kapatılan Maraş Bölgesi hakkında alınan karar ile bölgenin yeniden sivillere açılması yönünde karar alındı. 

Söz konusu karar kapsamında Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı hakkında toplantı düzenleneceği duyuruldu. 

Kapalı Maraş Bölgesi Ne Zaman Açılacak?

‘Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı’ başlıklı toplantı Kapalı Maraş bölgesinde gerçekleştirilecek. 

Türkiye Barolar Birliği ev sahipliğinde düzenlenecek olan toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililer de katılımda bulunacak. 

Türkiye ilk olarak Maraş bölgesini yeniden imara açacak, ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ortak hareket edilerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bölgesindeki vakıf malları için tespit ve talep çalışmalarına başlanacak. 

1571 yılında başlanarak 1974 yılına kadar olan tüm arşivler incelenecek ve vakıf malı olduğu tespit edilen tüm taşınmazların tekrar iki ülkenin himayesine girmesi için gerekli çalışmalara imza atılacak, hukuki süreç başlatılacak. 

Kuzey Kıbrıs Maraş Bölgesi Neden Kapatıldı, KKTC Maraş Bölgesini Neden Kapattı?

Akdeniz bölgesinin Las Vegas’ı olarak bilinen Kıbrıs Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. 

Bölge 1974 yılında İkinci Kıbrıs Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen Gazimağusa alınan karar kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından denetlenen ve Kıbrıs adasını ikiye ayıran “Yeşil Hat” tampon bölgesinde yer alıyor. 

İnşaat Malzemeleri İhracat Tonajı 10 Milyon Ton Arttı

Isparta Belediyesi'nden Sosyal Konut Hamlesi

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık 2019 sonuçları açıklandı. Endeks sonuçlarına göre, inşaat malzemeleri sanayi dış ticaretinde birçok ilkin yaşandığı 2019 yılında, inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 50 milyon tonu aştı.

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık ayı sonuçlarına göre; 2019 yılında ilk kez 50 milyon tonu aşan inşaat malzemeleri ihracatı, değer olarak yüzde 0,3 geriledi ve toplam ihracat 21,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık 2019 sonuçları açıklandı. Endeks sonuçlarına göre, inşaat malzemeleri sanayi dış ticaretinde birçok ilkin yaşandığı 2019 yılında, inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 50 milyon tonu aştı. Ancak inşaat malzemeleri sanayisinin, ağırlığını ihracata verdiği 2019 yılının toplam ihracat değerinde artış olmadı. 2019 yılında değer olarak yüzde 0,3 gerileyen inşaat malzemeleri sanayi ihracatı yılı 21,5 milyar dolar ile kapadı.

Yoğun Rekabet İhracat Birim Fiyatlarını Düşürdü

İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2019 yılında miktar olarak bir önceki yıla göre yüzde 25,8 arttı ve 51,68 milyon tona yükseldi. 2019 yılı ihracat ortalama birim fiyatı 2018 yılına göre yüzde 20,8 düştü ve 0,42 dolar/kg olarak gerçekleşti. İç talepteki keskin daralma nedeniyle 2019 yılında sanayi ihracata ağırlık verdi, ancak yoğun rekabet ihracat birim fiyatlarını düşürdü.

İthalat, 2009 Yılından Sonraki En Düşük Seviyesinde Gerçekleşti

İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı, 2019 yılında miktar olarak bir önceki yıla göre yüzde 22,1 azaldı ve 2,53 milyon tona indi. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı değer olarak ise yüzde 16,2 düştü ve 6,79 milyar dolara indi. Böylece inşaat malzemeleri ithalatı 2009 yılından sonraki en düşük değerde gerçekleşti. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı ise 2018 yılına göre yüzde 7,6 artarak 2,68 dolar/kg olarak gerçekleşti.

Mineral Ürünler Yüzde 39,6 Artarak İhracatta Sürükleyici Oldu

İnşaat malzemeleri sanayisinde 2019 yılında 8 alt ürün grubunun 7’sinde ihracat miktar olarak geçen yılın üzerinde gerçekleşti. 2019 yılında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 39,6 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde oldu. Yüksek miktar artışı yaşanan bir diğer alt sektör yüzde 30,8 ile ağaç ve ahşap ürünleri oldu. Kimyasal bazlı ürünlerin ihracat miktarı yüzde 18,8 arttı. Demir çelik ürünleri ihracatı miktar olarak sadece yüzde 0,6 arttı. İhracatı miktar olarak gerileyen tek alt sanayi grubu yüzde 15,4 ile prefabrik yapılar oldu.

2019 yılında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat değer olarak geçen yılın üzerine çıktı. 2019 yılında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 11,4 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde gerçekleşti. Ağaç ve ahşap ürünleri ihracatı değer olarak yüzde 10,8 arttı. Değer olarak ihracatı düşen 3 alt sektör ise yüzde 8,7 ile demir çelik ürünleri, yüzde 2 ile elektrik malzemeleri ve teçhizatları son olarak yüzde 3,3 ile prefabrik yapılar oldu.

2019 yılında 8 alt ürün grubundan 7’sinin ihracat birim fiyatları 2018 yılına göre geriledi. Fiyat düşüşleri alt gruplarda farklı oranlarda gerçekleşti. Birim fiyatı artan tek sektör yüzde 14,4 ile prefabrik yapılar oldu. 2019 yılında mineral, taş ve toprak ürünleri ihracat birim fiyatı yüzde 20 düştü. Ağaç ve ahşap ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 14,9 geriledi. Kimyasal bazlı ürünler ihraç birim fiyatı da yüzde 10,9 azaldı. Metal bazlı ürünlerin ihracat birim fiyatları ise 2019 yılında yüzde 6,4 düşerek en sınırlı gerileme yaşanan alt sektör oldu.

Türkiye Sanayi Ürünleri İhracatında Birim Fiyatları Yüzde 17,9 Geriledi

Türkiye sanayisi 2019 yılında daralan iç talep nedeniyle ağırlığını ihracata verdi. Hemen hemen tüm sanayiler iç talepteki daralmayı ihracat pazarları ile ikame etmeye çalıştı. 2019 yılında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak yüzde 1,5 arttı ve 138,25 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2019 yılında yüzde 23,7 arttı ve 97,46 milyon tona ulaştı. Miktar olarak tarihin en yüksek sanayi malı ihracatı yaşandı. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları ise geçen yıla göre yüzde 17,9 düştü ve 1,73 dolar/kg seviyesinden 1,42 dolar/kg seviyesine indi. Tüm sanayi mallarında ihracat artışı için fiyatlarda indirimler yapıldığı görüldü.

Değerli Konut Vergisi 1 Yıl Ertelendi, Oranlar Değişti!

Kamuoyu tarafından Yeni İmar Kanunu olarak anılan Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne eklenen yeni maddeler ile Değerli Konut Vergisi ertelendi, bazı kişilere vergiden muafiyet hakkı tanınırken yine vergi oranları üzerinde de değişiklik yapıldı. Detaylar haberimizde.

İmar Kanunu değişiklik teklifi üzerinde yapılan düzenlemeler ile teklife 5 madde daha eklendi. 

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sürerken teklife 5 madde daha eklendi. 

Değerli Konut Vergisi Erteleme Kararı! 

TBMM Genel Kurulu tarafında yapılan görüşmelerde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne 5 maddenin daha eklenmesine karar verildi. 

Eklenen maddeler ile beraber kamu oyunda lüks konut vergisi olarak ta anılan değerli konut vergisi için beklenen erteleme kararı çıkmış oldu. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen değerlendirmeye göre değeri 5 milyon liraya kadar olan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisine tabi olmayacak. 

Değerli Konut Vergisi beyanname verme tarihi ve son ödeme tarihi 1 sene ertelenecek. 

Değerli Konut Vergisi Vergi Oranları

Taşınmaz değeri 5 milyon lira ile 7,5 milyon Lira arasında olan konutlarda; 5 milyon lirayı aşan kısım için değerli konut vergisi binde 3 olarak uygulanacak. 

Değeri 7,5 milyon lira ile 10 milyon lira arasında olan konutlarda ise değerli konut vergisi 7 milyon lirayı aşan kısım için binde 6 olarak hesaplanacak. Değeri 10 milyon liradan fazla olan konutlarda 10 milyon lirası için 22 bin 500 lira, fazlası içinse binde 10 oranında değerli konut vergisi tahsil edilecek. 

Kimler Değerli Konut Vergisi Ödemez, Değerli Konut Vergisinden Muaf Tutulacak, Muafiyet Şartları Neler?

Yapılan eklemeler ile beraber muafiyet şartları da belirlenmiş oldu. Yapılan düzenleme ile mülkiyeti TOKİ’ye ait olan mesken nitelikli taşınmazlar ile tek meskeni olanlar ile değerli konut vergisi kapsamına giren birden fazla taşınmazları olan kişilerin en düşük değerli olan taşınmazı için vatandaşa muafiyet hakkı tanınmış oldu. 

Betona Destek Sürüyor

Betona Destek Sürüyor

İnşaat sektörüne destek sürüyor. Ancak maliyetler şirketleri zorluyor. İnşaat dışı yatırımlarda da kötü tablo verilere yansıyor.

İnşaat Sektörüne Kredi Desteği 250 Milyar Liraya Yaklaştı

Geçen yıl inşaat sektöründeki hareketlilik, inşaat kredilerini de etkiledi. Bankacılık sektörünün inşaat alanında faaliyet gösteren firmalara açtığı kredilerin stoku arttı. Krediler, 2019’da bir önceki yıla kıyasla yüzde 5,6 artarak 245 milyar 579 milyon liraya ulaştı. Veriler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na ait.

2018 sonunda 232 milyar 628 milyon lira düzeyinde olan kredi stoku, bir yıllık dönemde 12 milyar 951 milyon lira artış gösterdi.

İnşaat sektörüne kullandırılan kredilerde aslan payını İstanbul ve Ankara aldı. İnşaat alanında kullandırılan krediler göz önüne alındığında ise bir yılda kredi stokunun en fazla arttığı il Ankara oldu.

İnşaat kredi bakiyesinin en az olduğu iller Bayburt, Ardahan, Iğdır, Kilis ve Hakkâri olarak sıralandı.

Sektörün Maliyeti Artıyor

Türkiye İstatistik Kurumu da Aralık 2019’a ilişkin inşaat maliyet endeksini açıkladı. Maliyet tablosuna bakıldığında sektör alarm zilleri çalıyor.

İnşaat Maliyet Endeksi Aralık 2019’da Aylık Bazda Yüzde 1,01 Arttı

Verilere göre, inşaat maliyet endeksi geçen yıl aralıkta kasıma göre yüzde 1,01, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 10,76 yükseldi.

Aralık 2018’e göre 2019’da malzeme endeksinde yüzde 4,93, işçilik endeksinde yüzde 25,55 artış gerçekleşti.

Teşvik Karşılık Bulmuyor

İnşaat dışı sektörlerde ise tüm teşvikler karşılıksız kaldı. 2019 yılı teşvik belgeli yatırımlar açısından çok iyi geçmedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2019 yılı Aralık ayı verilerine göre geçen yıl teşvik belgeli yatırımlar yüzde 29,6 azaldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerinden yapılan hesaplamalara göre, teşvikli yatırımlar 135 milyar 145 milyon liraya geriledi. Yatırım teşviki yapılan projelerin sayısı 5 bin 696’da kaldı.

Yılın son ayındaki rekor teşvik, toplam teşvikin önceki yılın gerisinde kalmasını önleyemedi.

İnşaat sektörüne destek sürüyor. Ancak maliyetler şirketleri zorluyor. İnşaat dışı yatırımlarda da kötü tablo verilere yansıyor.

İki Pistli Sabiha Gökçen 2021’de

İki pistli Sabiha Gökçen 2021’de

Sabiha Gökçen’de ikinci pistin inşaat işinin taşeronluğunun İGA’nın da ortaklarından Cengiz ve Kolin’in de ortakları arasında bulunduğu A K A İnşaat’a verildiğinin ortaya çıkması gündem oldu. Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker ise bugünkü yazısında piste dair yeni bilgiler veriyor. Toker’in yazısının ilgili bölümüne göre pistin bitirilmeme gerekçesi olarak BOTAŞ’ın boru hattının yerinin değiştirilmesi ve E-5 bağlantı yolundaki tünel hasarı gösterilmiş. İkinci pistin 2021 yılında devreye alınması bekleniyor.

Sozcu.com.tr’nin geçen hafta Sabiha Gökçen’in ikinci pistini inşa eden taşeron şirketin İstanbul Havalimanı’nı da işleten Cengiz ve Kolin ortaklığını da içeren A K A İnşaat tarafından yapıldığını ortaya çıkarması gündem oldu.

Olay Meclis’te de gündem olurken Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker bugünkü yazsının bir bölümünü Sabiha Gökçen’deki ikinci piste ayırdı. Toker’in yazısında yer alan bilgilere göre pistin neden geciktiğine gerekçe olarak BOTAŞ’ın boru hattının yerinin değiştirilmesi ve E-5 bağlantı yolundaki tüneldeki hasar gösterilmiş. Pistin resmi açılış tarihinin ise 2021’de olması bekleniyor.

Türk Şirketten İspanya’ya 850 Milyon Euro Yatırım

Türk Şirketten İspanya'ya 850 Milyon Euro Yatırım

Küresel petrol, doğalgaz, yenilenebilir enerji, inşaat, hayvancılık, doğalgaz ve marina üzerine çalışmalar yürüten Türk şirketi, İspanya’da Madrid ve Barcelona’ya toplam 850 milyon euro’luk otel yapıyor. Otelleri yapan şirketin sahibi Yavuz Yüksel, “2022 yılında bu otellerimiz faaliyete geçince herkes bu bölgede Türk otelciliğini konuşacak” dedi.

Yükselir Group, İspanya’da iki adet 5 yıldızlı otel yatırımı yapılacağını açıkladı. Enerji başta olmak üzere farklı 14 sektörde yatırımları bulunan Yükselir Group, hayata geçirecekleri yeni projelerin hem kendileri açısından hem de Madrid ve Barcelona lüks turizmi açısından bölgeye büyük değer sağlayacağını dile getirdi.

850 Milyon Euro’luk Yatırım

Şirket, başkent Madrid’e 240 odalı, Barcelona’ya ise 280 odalı otel projesinin toplam yatırımın 850 milyon euro’yu bulacağını açıkladı. Devlet yetkilileriyle 2 yıldır yapılan görüşmeler sonucunda gerekli tüm izinlerin alındığı, otel projesinin de tamamıyla hazırlandığı belirtildi. Otel yapımlarının 2020’nin ilk yarısında başlayıp 2022 yılı içerisinde de iki otelin de faaliyete geçmesi planlanıyor.  Yükselir Group, daha önce de İspanya’nın turistik birçok bölgesinde yatırım kararı almıştı. İbiza, Kanarya Adaları, Costa del Sol gibi bölgelerde 5 yıldızlı ve 300’den fazla odası olan lüks ve özel oteller yapmaya odaklanan şirket, önceki senelerde bu bölgeye 500 milyon Euro’luk yatırımda bulunmuştu.

“Herkes Türk otelciliğini konuşacak”

Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, İspanya’ya yapacakları yatırımlarla Türk turizm anlayışına da yeni bakış açıları getireceklerini söyledi. Yüksel, hedeflerinin iç pazar değil de dış pazar olduğunu ifade ederek, yabancı ülkelere yaptıkları ve yapacakları yatırımlarla Türkiye’nin de tanıtımında büyük rol oynadıklarını belirtti. Yüksel şunları dile getirdi: “Turizm denildiği zaman akla direkt turistik bölgelerimiz ya da bize gelen yabancı turistler geliyor. Aslında Türk turizminin otelcilik boyutu da çok önemli. Kalitemiz, hizmetimiz, insan odaklı bakış açımız yurtdışında farklılık yaratıyor. Bu nedenle birçok ülkede olduğu gibi İspanya’da da bu farklılığı sunmayı hedefliyoruz. Bu nedenle hem Madrid hem de Barcelona’da lüks şehir otelleri konseptiyle 2 adet lüks otel yatırımı yapacağız. Bu farklılığı yaratmak en büyük görevimiz. En iyisini yapacağımızın da farkındayız. 2022 yılında bu otellerimiz faaliyete geçince herkes bu bölgede Türk otelciliğini konuşacak”

“Bölgeye sağlayacağımız kaliteden ötürü bize teşekkür ediyorlar”

Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, “Türkler olarak turizm anlamında oldukça kaliteli bir durumdayız. Bu özellikle de otelcilik sektöründe böyle. Bu kaliteyi neden yurtdışına taşımayalım dedik ve yatırımlarımızı yapmaya başladık” dedi ve ekledi: “Birkaç zamandır yönetim kurulu üyelerimizle yaptığımız toplantılarda alınan kararları uyguluyoruz. Yatırım kararı öncesi uzun süredir Madrid ve Barcelona’yı gözlüyorduk. Buradaki potansiyel otelcilik imkanlarını takip ederek buna göre plan yaptık. İspanyollar da bu durumdan memnun. Bölgeye sağlayacağımız kaliteden ötürü bize teşekkür ediyorlar. Turizm söz konusu olduğu zaman İspanya’dan beklentimiz çok yüksek. Bu bölgeyi seçmemizin en büyük sebebi ünlü plajları, turistik alanları olması. Barcelona’nın turizm yoğunluğu, Madrid’in hızlı yükselen trendi tüm ülkelerden birçok turistin ilgisini çekiyor. Bu bölgedeki lüks otel ihtiyacı ve cazip yatırım fırsatları bizi bu bölgede yatırım yapmaya iten en önemli konular oldu. Bir sonraki aşamada Sevilla’da da şehir oteli gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Madrid ve Barcelona’daki yatırım kararımızı çok önceden almıştık, fakat İspanya’da hükümetin uzun süredir kurulamamasından dolayı yaşanabilecek problemleri göz önüne alarak ertelemiştik. 250 gün süren hükümetsiz muğlak durum son bulunca, hükümetin kurulmasıyla birlikte yatırım kararımızı imzalayıp başlattık”

İspanya Yabancı Yatırımcıların Gözdesi

2008 yılında yaşanan krizden sonra İspanya emlak piyasasında yaşanan büyüme durmadı. İspanya’daki emlak sektörü kriz sonrası canlanma yaşadığı belirtiliyor. Bu canlanmanın birçok şirket için de cazip yatırım fırsatlarını ortaya çıkardığı dile getiriliyor.Kriz sonrası canlanma ile beraber İspanya ekonomisinin en büyük sektörü inşaat haline geldi. İnşaat firmaları da İspanya’ya yatırım yapmak için yarışıyor. İspanya’da Madrid ve Barcelona en turistik bölgeler. Bu nedenle bu iki şehir yatırım için en iyi alternatifler arasında gösteriliyor. İspanya’yı ziyaret eden yabancılar, bu iki şehirde konaklamayı tercih ediyor. Bu da otel ihtiyacını artırdığı belirtiliyor.  İspanya otel yatırımlarında yatırımcıların ortak noktası haline geldi. Bu bölgenin güvenilir ve turistik oluşu, otel sektörünün de iştahını kabarttı. Özellikle Orta Doğu’da yaşanan siyasi karmaşa, yatırımcıları Avrupa’da yatırım yapmaya ittiği kaydedildi. Sadece otel değil aynı zamanda yenilenebilir enerji sektörü de gözünü İspanya’ya dikti.  

İspanya’da Otelcilik Sektörü Yatırımları Arttı

Madrid Ticaret Müşavirliğinden elde edilen verilere göre, İspanyol otelciliği sektöründe ciddi anlamda bir büyüme yaşanıyor. Hem yerli hem de yabancı yatırımlar sayesinde İspanya ekonomisi kazanıyor. Avrupa pazarında Türk turizmi bakış açısını kurmayı hedefleyen  Yükselir Group da hem Madrid hem de Barcelona’da otelleriyle bu bölgede fark yaratmayı amaçlıyor. Ticaret Bakanlığından elde edilen verilere göre İspanya’da otel fiyatları AB ülkelerine nazaran son yıllarda daha fazla artış yaşadı. Özellikle Madrid, lüks otellerin yeni hedef noktası haline geldi. Madrid’de 200’den fazla otel var fakat bunların sadece yüzde 11’i 5 yıldızlı.

“Grubun 14 şirketi ve 45 bin çalışanı var”

2005 yılında kurulan Yükselir Group petrol, inşaat, turizm, marina, doğalgaz, havacılık, lojistik, yenilenebilir enerji, bilişim, enerji makineleri üretimi, ve hayvancılık olmak üzere birçok sektörde faaliyet gösteriyor. Kuruluşun bünyesinde 14 şirket ve 45 binin üzerinde çalışan bulunduğu belirtiliyor. Yükselir Group’un İspanya’nın yanı sıra İngiltere, Türkiye, Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda, İtalya, İsviçre, Ukrayna, Danimarka, Yunanistan, Irak, ABD, Belarus, Kanada, İran, Lübnan ve Rusya’da da yatırımları bulunuyor.

Bakan Ersoy’dan Kanal Çeşme Açıklaması: Çeşme’yi Cannes Gibi Yapacağız!

Bakan Ersoy'dan Kanal Çeşme Açıklaması: Çeşme'yi Cannes Gibi Yapacağız!

Türkiye Kanal İstanbul tartışmalarına devam ederken gündeme bomba gibi düşen Kanal Çeşme projesi iddiaları hakkında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy açıklama yaptı. İşte Kanal Çeşme projesi ve Galataport hakkında yapılan açıklamalar…

Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen Kanal Çeşme projesi iddiası hakkında yanıt Turizm Bakanı Nuri Ersoy tarafından yapıldı.  Bakan Ersoy yapmış olduğu açıklamasında kendilerine gelen broşürü incelediklerini ve kesinlikle böyle bir projeye onay vermeyeceklerini duyurdu. 

Kanal Çeşme Projesi Yok, Çeşme Türkiye’nin Cannes’i Olacak! 

Hatay’ı ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy basın mensuplarının Kanal Çeşme projesi hakkında yöneltmiş oldukları soruları da cevapları. Bakan Ersoy kendisinin de projeyi basın yolu ile öğrendiğini belirterek “Muhtemelen çizip, kapı kapı dolaşmışlar. Devletle alakası olmayan bir proje ve kesinlikle yanlış… Hiçbir zaman aklımıza kanal gelmedi, gelmez de… Ege’nin cazibesini artırmak için Çeşme ve Didim’i merkez olarak belirledik. Antalya’ya 40 defa gelen yabancılar var. Eğer farklı alternatifler sunmazsak, bir süre sonra onları kaybedeceğiz. Bu sebeple Çeşme’yi Cannes gibi yapacağız” açıklamasında bulundu. 

Çeşme Alaçatı ve Urla Arası Yeni Bir Turizm Cazibe Merkezi Olacak!

Kendilerinin Çeşme için farklı projeleri olduğunu belirten Bakan Ersoy Çeşme Alaçatı’dan başlayan projenin Urla’ya kadar uzanacağını, denize sıfır oteller yerine deniz ile arasında en az 100 metre mesafe olan oteller yapacaklarını ve Cannes benzeri bir turizm merkezi yaratmayı hedeflediklerini belitti. 

Galataport Projesinde İlk Gemi Nisan Ayında Yanaşacak!

İstanbul’un önemli projeleri arasında yer alan Galataport projesine de değinen Bakan Ersoy “Türkiye’nin turizm gelirlerini artıracak nitelikli projelerinden biri de Galataport… Nisan’da ilk gemi yanaşacak. Buraya gelecek turistler için özel bir güzergâh belirledik. ‘Beyoğlu Kültür Yolu’ dediğimiz bu güzergâhın ilk durağı Galata Kulesi olacak. Galata Mevlihanesi ve Narmanlı Han ile yolculuk sürecek. Ardından Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi misafirlerini karşılayacak. Sonra Emek Sineması ve Atlas Pasajı’na geçilecek, son durak da Atatürk Kültür Merkezi olacak. Galata Kulesi’nin işletmesini devralacağız, bir düzenleme yapacağız” dedi. 

Yeni Bir Şehircilik Hareketi Lazım

Yeni Bir Şehircilik Hareketi Lazım

Gayrimenkul İçin Strateji Platformu (GİSP) tarafından düzenlenen “Yeni İmar Düzenlemeleri” konulu Yuvarlak Masa toplantısında, İmar Mevzuatında köklü değişiklikler getiren yasa her yönü ile tartışıldı.

GİSP Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gümüş moderatörlüğünde gerçekleştirilen, Terra Gayrimenkul Değerleme’den Batuhan Baş‘ın ve Kentsel Strateji’den Ali Faruk Göksu‘nun sunumlarıyla gerçekleştirilen toplantıda ada bazlı plan değişikliği, rant artışının kamu ile paylaşılması, yatay mimari, kaçak yapılara verilecek ağır cezalar ve deprem güçlendirme gibi bir çok konuda köklü değişiklikler getiren yasa değerlendirildi, yeni dönemin eski imar kanununa yama yaparak yönetilemeyeceği belirtildi.

Mevcut İmar yasasının günümüz gerekliliklerini karşılamaktan çok uzak olduğunu ve yeni düzenlemenin de mevcut sorunların çözümlenmesi için yeterli olmadığını ifade eden Ali Faruk Göksu; ” Örneğin, İstanbul’da ortalama ada büyüklüğü 800-1500 metrekare arası, yani yasa ile getirilen ada bazlı yapılaşma hala çok zor. Parsel bazlı yapılaşmalar nedeni ile mevcut durumda İstanbul da çok fazla arsa kalmadığını söyleyebiliriz. İstanbul’u mevcut durumdan kurtarmak için yeni imar düzenlemesine değil, yeni bir şehircilik hareketine ihtiyacımız var. Artık yeşil alanları nasıl arttırabiliriz, yeşil yollar nasıl oluştururuz, bunlara kafa yormamız gerekiyor. Kentsel dönüşümün finans modellerini Portakal Çiçeği Vadisi örneğinden feyz alarak oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.

Kamu kurumlarında daha önce dağınık halde olan plan-proje onayları, arşivleme, yapı denetim ve iskan ile ilgili tüm işlemler ve benzeri tüm çalışmalar Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapısında toplandığını kaydeden Batuhan Baş; “Bu şekilde doğru bilgiye kısa zamanda ulaşmak mümkün olacak, başka bir önemli konu, geçmişte getirilmeye çalışılan ama tepki çektiği için vazgeçilen rant vergisi, “Değer Artış Vergisi” adı altında tekrar getirildi. Yasaya göre İskan zamanı bu bedel ilgililerden istenecek. Gayrimenkul geliştiricileri bu bedeli maliyetlere yansıtacağı için, bu durum zamanla fiyatları yukarıya çekecektir.” dedi.

Toplantının kapanış konuşmasını yapan Hakan Gümüş, kentsel dönüşüm ve planlanın dijital ortamlarda yönetildiğinde menkulleşme ve değer takasının mümkün olacağını söyleyerek “Arz-talep dengesini gözeten yapay zekalı sistemlerle daha sağlıklı gayrimenkul yatırımları yapılabilir. Artık kentlerin daha fazla yayılmasına değil, kontrol edilmesine odaklanmalıyız. Mekansal kaliteyi arttıracak hamlelere muhtacız. Şehircilik, sadece bina yıkmak, yapmak değildir. Planlamanın ciddiyetine vakıf olursak deprem riskini de azaltabilir, nitelikli mekanlar üretebiliriz.” diyerek sözlerini noktaladı.

İstanbul Taksim Camii İnşaatında Son Durum Ne?

İstanbul Taksim Camii İnşaatında Son Durum Ne?

İstanbul’un önemli projeleri arasında yer alan Taksim Camii inşaatında sona yaklaşıldı. Projenin yüzde 90 oranında tamamlandığı açıklanırken projenin ne zaman açılacağı konusunda da açıklama geldi. Detaylar haberimizde…

İstanbul Taksim Camii projesinin son durumu hakkında beklenen açıklama geldi. Yaklaşık 3 yıldır devam eden projenin inşaatının yüzde 90’lık bölümünün tamamlandığı açıklanırken tüm pencerelerin takma işlemleri tamamlandı. 

Taksim Camii Ne Zaman Açılacak?

Hatırlanacağı üzere Taksim Camii projesi için temel atma töreni 2017 senesinde gerçekleşmiş ve Şubat ayında inşaat çalışmalarına başlanmıştı. Camii inşaatında gelinen son noktada tüm pencerelerin takılma işleminin tamamlandığı ve toplam tamamlanma oranının yüzde 90 seviyesine yükseldiği belirtildi. 

Projede çalışmalarda sona gelendiği açıklanırken 2020 yılı bitmeden caminin ibadete açılacağı belirtiliyor. 

Taksim Camii Mimarı Kim?

Tamamlandığında aynı anda 2 bin 575 kişinin aynı anda ibadet etmesine olanak sağlayacak olan projenin mimarları aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin de mimarı olan Şefik Birkiye ile Selim Dalaman. 

Rum Ortodoks ve Ermeni Katolik Kiliselerine komşu konumda yer alan Taksim Camii toplamda 2 bin 482 metrekarelik inşaat alanına sahip. Caminin 61 metre yüksekliğe sahip olan 2 minaresi ise taş ile kaplanırken caminin pek çok bölümünde de mermer süslemeleri kullanılıyor.

Yıkılan Kamil Ocak Stadyumu Yerine Yapılacak Olan Gaziantep Millet Bahçesi İhalesi Tamamlandı!

Yıkılan Kamil Ocak Stadyumu Yerine Yapılacak Olan Gaziantep Millet Bahçesi İhalesi Tamamlandı!

Türkiye’nin en pahalı 3. millet bahçesi projesi olarak dikkat çeken Gaziantep Millet Bahçesi projesi için TOKİ ihale sürecini tamamlayarak yüklenici firma ile sözleşme imzaladı. Gaziantep Millet Bahçesi projesini kim yapacak, Gaziantep Millet Bahçesi ihalesini kim kazandı, sözleşme fiyatı kaç lira, proje maliyeti kaç lira olacak?

Yenilenme çalışmaları kapsamında Kamil Ocak Stadyumu yıkılmış, bu alana ise TOKİ tarafından millet bahçesi inşa edileceği duyurulmuştu. 

TOKİ Gaziantep Millet Bahçesi Sözleşmesi İmzalandı

Konu hakkında açıklama yapan CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, “Gaziantep’te 80 okulun inşaatı bütçe yetersizliği gerekçesiyle durduruldu. Millet Bahçesi için ise milyonlar harcanacak, bu israf vicdan sızlatıyor” açıklamasında bulunarak söz konusu süreci eleştirdi. 

Gaziantep Millet Bahçesi İhalesini Kim Kazandı?

Gaziantep Millet Bahçesi ihalesi sonuçlandı. İhaleyi yaparak millet bahçesini yapma hakkını Ali Acar İnşaat Şirketi kazandı. 

Söz konusu ihalenin tutarı yani Gaziantep Millet Bahçesi maliyeti ise 72 milyon 228 bin lira olarak açıklandı. Toplam büyüklüğü 57 bin 485 metrekare olarak açıklanan millet bahçesi projesi yıkılan Gaziantep Kamil Ocak Stadyumu yerine inşa edilecek. 

1.087 adet ağacın dikileceği 27 bin metrekarelik bölümün yeşil alan olarak ayrıldığı proje şehirde bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Ödenek yetersizliği nedeni ile şu anda şehirde 80 okul inşaatının yarım kaldığını iddia eden CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya projenin yüksek maliyeti nedeni ile vatandaşın millet bahçesine karşı çıktığını öne sürdü. 

Gaziantep Millet Bahçesi Ankara AKM millet bahçesi ve Ankara İmrahor Gölbaşı millet bahçesi projelerinden sonra ihalesi yapılan en pahalı millet bahçesi olarak kayıtlara geçti. 

Bu Baraj Yılda 16 Milyon 770 Bin TL Kazandıracak

Bu Baraj Yılda 16 Milyon 770 Bin TL Kazandıracak

Yozgat’ta yapımı süren Yerköy İnandık Barajı ile suya kavuşacak olan 28 bin 750 dekar arazı, ülke ekonomisine yıllık 16 milyon 770 bin TL kazandıracak.

DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde yapımı süren İnandık barajı ile ilgili yaptığı açıklamada, barajın tamamlanması ile 28 bin 750 dekar arazinin suya kavuşacağını belirtti. Aydın, “Yozgat Yerköy İnandık Barajı inşaatında çalışmaları devam ediyor. Barajın depolayacağı 31.10 milyon metreküp su ile Belkavak, Göçerli, Buruncuk, Arifeoğlu, Süleymanlı ve Sekili’nin bir kısım tarım arazilerinin de içinde bulunduğu toplamda 28 bin 750 dekar zirai arazi suyla buluşacak. Yozgat Yerköy İnandık Barajı İnşaatı kapsamında; gövde altı sıyırma kazıları tamamlanmış olup plaka yükleme deneyleri başlamış ve kalite kontrol faaliyetleri devam etmektedir. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra beton imalatlarına başlanacaktır. İnandık barajının tamamlanmasının ardından bölgede yapılacak sulu tarım ile 2020 yılı birim fiyatlarına göre milli ekonomiye yıllık 16 milyon 770 bin TL katkı sağlanması hedefleniyor.”dedi. 

GYODER / YETGİN: Yeni İnşaat Ruhsatı Başvurusu Yüzde 60 Azaldı, Konut Stoku Hızla Tükeniyor!

GYODER / YETGİN: Yeni İnşaat Ruhsatı Başvurusu Yüzde 60 Azaldı, Konut Stoku Hızla Tükeniyor!

İnşaat ve gayrimenkul sektörü kriz iddialarını tartışmaya devam ederken Türkiye’nin en büyük gayrimenkul çatı derneklerinden biri olan GYODER’in Başkanı Feyzullah Yetgin gayrimenkul sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 2020 yılı gayrimenkul sektörü beklentileri ve hedefleri haberimizde.

GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin gayrimenkul sektörüne yönelik olarak önemli açıklamalarda bulundu. Yatırım Ortamının İyileştirilmesi başlığı ile GYODER tarafından düzenlenen Yüksek İstişare Kurulu toplantısı kapsamında açıklamada bulunan Yetgin hem sektörün mevcut durumunu hem de mevcut sorunların çözümü hakkında fikirlerini beyan etti. 

Yetgin: İnşaat ruhsatı başvurusu yüzde 60 azaldı, konut stoku hızla tükeniyor!

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün son dönemdeki yasal düzenlemeler ile desteklendiğini belirten Yetgin “Kamunun sektöre yönelik son düzenlemeleriyle birlikte orta ve uzun vadede Türkiye’nin vizyonuna yakışır bir şekilde sektörde de düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yapılan bu regülasyonların da işletilmesi lazım. Son bir yılda yeni inşaat ruhsatlarının alımında yüzde 60’ın üzerinde azalma görüldü. Stoklar da yavaş yavaş eriyor. Bugün yurtiçi gayrimenkul piyasasının talep yönü konjonktürel olarak düşük olsa dahi, 2020 yılında sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr” diyerek yukarı yönlü çıkışı işaret etti. 

Gayrimenkul Sektörünün Önü Açık!

Yapılan yeni düzenlemelerin şu anda sektörün içerisinde bulunduğu mevcut sorunları aşması için önemli birer adım olduğunu belirten Yetgin ilgili tüm bakanlıkların destekleri ile sektörün içerisinde bulunduğu mevcut koşullardan güçlenerek çıkacağını iddia etti ve gayrimenkul sektörünün önünün açık olduğu değerlendirmesinde bulundu.