Cannes’da gerçekleştirilen MIPIM 2019 Fuarı’nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Türk müteahhitliğine baktığınızda Çin’den sonra ikinci sıradayız. Türkiye’de inşaat sektörü 6 milyon kişiye istihdam sağlıyor’’ dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’den 206
kuruluşun katıldığı “Geleceği Etkilemek” ana temasıyla Fransa’nın Cannes
kentinde gerçekleştirilen MIPIM 2019 Fuarı’nın açılışına katıldı.
Açılışın ardından konuşan Kurum,
takvimler değişse de şehir merkezlerinde yaşarken gayrimenkul sektörünün
önemini hiçbir zaman yitirmeyeceğini, o yıllara gelindiğinde de akıllı şehir
uygulamalarının öne çıkacağını söyledi.
Akıllı şehir uygulamalarına
ilişkin yerel yönetimlerin hizmet vermeye çalışacaklarını anlatan Kurum, bu
noktada MIPIM’in doğru örneklerin alınacağı çok önemli bir fuar olduğunun
altını çizdi.
Fuara 100’ün üzerinde ülke,
yaklaşık 4 bin yatırımcı ve 500’ün üzerinde de yerel yönetimin katıldığını
belirten Kurum, “3 günlük fuar ziyaretleri çerçevesinde 1 milyon kartvizit el
değiştiriyor. Bu birliktelik hem sektörümüz hem de sektörümüzün geleceği adına
çok önemli.” ifadelerini kullandı.
Türk müteahhitliği ile her zaman övündüklerini söyleyen Kurum, şu açıklamalarda bulundu:
“Türk müteahhitliğine baktığınızda Çin’den sonra ikinci sıradayız. Yurt dışında devam eden taahhüdümüz 11 milyar dolara yakın. Bugün 11 milyar dolar bildiğim kadarıyla 36 ülkede yatırım yapıyoruz. 1972’den bugüne kadar da 367 milyar dolar yurt dışında yatırımımız oldu. Bu şu anlamda önemli, ülkemizde 440 bin müteahhit var ve birçok teknik personelimiz kendini yurt dışında temsil edebilir hale geldi ve orada proje çizebilir hale geldi. Ülkemizdeki inşaat sektörün de yurt dışına açılması öngörüsünü önümüze koyduğumuzda yurt dışında iş yapmak, bu fuarlara katılmak, sizin mimarlarınızın, mühendislerin yurt dışında faaliyetlerde bulunması çok önem arz ediyor. Bu anlamda inşallah doğrudan baktığınızda 250-300 sektörü ilgilendiren inşaat sektörümüzü 2019’un ikinci yarısından sonra da o piyasanın düzelmesiyle daha iyi seviyelere geleceğini ümit ediyoruz, tahmin ediyoruz, bekliyoruz.”
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın Türkiye’nin 67 ilinde
başlattığı 50 bin sosyal konut kampanyası için başvurular devam ediyor.
Kampanya kapsamındaki 50 bin konuta 450 binden fazla başvuru geldi.
TOKİ’nin yeni sosyal konut kampanyası kapsamında 2 oda 1 salon,
3 oda 1 salon ve 4 oda 1 salon daire tipleri bulunuyor. Yatay mimari
anlayışıyla hayata geçirilecek olan konutlar için talepler 19 Nisan 2019
tarihine kadar alınacak.
Konut sahibi olmak isteyen
vatandaşların adeta akın ettiği TOKİ kampanyasında İstanbul Tuzla’daki 500
konuta tam 155 kat başvuru geldi. Tuzla’yı 106 kat başvuruyla Bursa Nilüfer, 59
kat başvuruyla Başakşehir Ayazma ve 36 kat başvuruyla Başakşehir Hoşdere
izledi.
İstanbul Tuzla’daki 500 konuta 77
bin 718 kişi, Bursa Nilüfer İhsaniye’de yer alan 280 konuta 29 bin 822 kişi,
Başakşehir Ayazma’da yer alan 311 konuta 18 bin 633 kişi, Başakşehir Hoşdere’de
yer alan 337 konuta 12 bin 161 kişi başvurdu.
Yapılan duyuruda; “Kampanya
kapsamında 22 Mart 2019 tarihinde başvuru süreci dolan “diğer kategori”
başvuruları yoğun talep nedeniyle bir gün daha uzatılarak, başvuru süresi bitiş
tarihi 25 Mart 2019 olarak revize edilmiştir. Emekli kategorisi başvuru
başlangıç tarihi de 26 Mart 2019 olarak revize edilmiştir. Kamuoyuna
duyurulur.” ifadeleri yer aldı.
TOKİ 50 bin sosyal konut projesi için güncel başvuru tarihleri şu şekilde; – Şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile dul ve yetimlerinin, 15-19 Nisan – 2019 tarihleri arasında – En az yüzde 40 engelli vatandaşların 08 – 12 Nisan 2019 tarihleri arasında Emekli vatandaşların 26 Mart 2019 – 05 Nisan 2019 tarihleri arasında
Hangi Şartlar Aranıyor?
– TC vatandaşı olmak, – 2+1 konutlara başvuracakların projenin bulunduğu ilçede en az 1 yıl ikamet etmesi, – TOKİ’den daha önce konut satın almamış olmak ve TOKİ’den konut kredisi kullanmamış olmak, – Kendisine eşine ve velayeti altındaki çocuklara ait evi olmamak, – Aylık hane halkı gelirinin en fazla net 4 bin 500 lira, İstanbul’da ise en fazla net 4 bin 800 lira olması, – 2+1 konutlara başvuranlarda 25, 3+1 konutlara başvuranlarda ise 18 yaşını tamamlamış olması şartları aranıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’de inşaat sektörünün 6 milyon kişiye istihdam sağladığını söyledi.
İki ay önce Antalya’da düzenlenen toplantıda Türkiye’de
şehirlerin geleceğiyle ilgili birçok karar açıkladıklarının altını çizen Kurum,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhuna uygun bir şekilde eylem planlarını
hazırladıklarını ve ilk 100 günlük eylem planı kapsamında çok önemsedikleri mekansal strateji planını
üniversiteyle çalıştıklarını söyledi. Planın içinde turizm, tarih, kültür,
sanayi ve tarım alanının olacağının altını çizen Kurum, bunları yaparken de
yeşil alan miktarını artırmak üzere çalıştıklarını kaydetti.
Kartal’da 21 kişinin yaşamını yitirdiği Yeşilyurt apartmanının çökmesiyle riskli olduğu belirlenen 9 binanın yıkımının tamamlandığı söyleyen Kurum, “10 binada tespit yaptık, 8’i riskli çıktı, biri de yıkılan bina ile 9 bina. 100’e yakın bağımsız bölüm var. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla çalışmaya başladık ve iki hafta sonra da orada temel atacağız. Vatandaşlarımızın mağduriyetini en aza indirmek, dönüşümdeki kararlılığımız göstermek adına bu proje önemli.” ifadelerini kullandı. TOKİ ile 50 bin konutluk sosyal proje başlattıklarını hatırlatan Kurum, “Proje kapsamında ilk etapta 67 ilimizde uygulamaya çıktık. Hamdolsun başvurular 70 bini aştı. 2+1’leri 388 lira taksitle veriyoruz, 20 yıla varan vadeler var ve 2023 yılı hedefleri çerçevesinde 250 bin sosyal konuta da kararlı bir şekilde yürüyeceğiz.” diye konuştu.
Zemin Ve Temel Etüdü Uygulama Esasları ve Rapor Formatına Dair
Tebliğ 30709 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni inşa edilecek, mevcut binalar ve riskli yapılar için bölgenin jeolojisi, deprem özellikleri, yapı özellikleri gibi durumların tespitini içeren zemin araştırmalarına ilişkin Zemin ve Temel Etüdü Uygulama Esasları Ve Rapor Formatına Dair Tebliğ 30709 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğin amacı bina ve bina türü yapıların tasarım, projelendirme, inşa ve denetimi için yapılması zorunlu olan zemin ve temel etütlerinin planlaması, arazi araştırmaları ve laboratuvar çalışmalarının yapılması, yerel deprem etkilerinin belirlenmesi ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda zemin ve temel etüt raporlarının hazırlanmasına ilişkin detayları belirlemek olarak açıklandı.
Mart ayı içinde yayımlanan
tebliğ, yeni inşa edilecek yapılar için bölgenin jeolojisi, bölgesel deprem
özellikleri, yapı özellikleri, zemin özellikleri, civar yapılar, yer altı suyu
durumu ve çevre koşulları dikkate alınarak, zemin araştırmaları için yapılması
gereken planlama, arazi araştırmaları ve laboratuvar çalışmalarıyla bu
çalışmalara dayalı olarak hazırlanacak zemin ve temel etüt raporları ile mevcut
binaların değerlendirilmesi, riskli yapı tespiti ve güçlendirilmesi süreçlerinde
yapılması gereken zemin araştırmalarını kapsıyor.
Özbekistan
hükümeti, “Aktif Yatırım ve Sosyal Kalkınma Yılı” ilan ettiği 2019’da daha
fazla yatırım çekmeyi hedefliyor.
Özbekistan
Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 2018 yılı sosyoekonomik kalkınma sonuçları ve
2019 yılı kalkınma hedeflerine ilişkin parlamentoda bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, 2019 yılını “Aktif Yatırım ve Sosyal Kalkınma Yılı” ilan eden
Mirziyoyev, hiçbir ülkenin yatırım olmadan kalkınamayacağını ve olumlu sonuca
ulaşamayacağını kaydederek, “Ülkeyi yatırım yapmak için cazip hale getirilmesi
için çok çalışmalıyız. Yatırım için olumlu koşullar oluşturulmazken,
hedeflerimize ulaşamayız. Bunun için yasa ve kararlar almamız, gerekirse,
yetkililerin dünyaya bakışlarını değiştirmemiz lazım. Bu alandaki engelleri
ortadan kaldırırsak, yatırım ortamı oluşur.” dedi.
2019’da ülke ekonomisine 4,3 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım
çekmeyi hedeflediklerini belirten Mirziyoyev, ülkenin ihracat hacmini de yüzde
30 artırarak 18 milyar dolara çıkarmayı öngördüklerini belirtti. Mirziyoyev,
ülkesinin demokratik reformlar, açık ekonomi, özel sektörün geliştirilmesi,
devletin ekonomiden payının azaltılması, ekonominin çeşitlendirilmesi ve
yatırımların teşvik edilmesine yönelik çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.
Özbekistan, Arazi Parsellerinin Özelleştirilmesine İzin Verecek
Kararnameye göre, 1 Temmuz 2019’dan itibaren: – Tüzel kişiler, binaların, binaların inşaatlarının, endüstriyel altyapı tesislerinin bulunduğu arsaları özelleştirme hakkına sahiptir;
–
Bireyler, evlerin inşası ve evlerin bakımı için bireysel bir düzende tahsis
edilen arsaları özelleştirme hakkına sahiptir;
–
Bireyler tarafından özelleştirilen arsalar ve tüzel kişiler özel mülktür ve
dokunulmazdır;
–
Özelleştirme yalnızca kadastro belgelerinin varlığında ve Hükümet tarafından
belirlenen miktarlarda ücretli olarak yapılır.
2019’da
emlak sektöründe, gayrimenkul fiyatlarında düşük hızlı bir artış olması
bekleniyor.
Alternatif
satış kanallarının çoğalacağı ve gayrimenkul satış kampanyalarının ağırlıkta
olacağı 2019’da müşteri ile doğrudan iletişim kurmanın önemi artıyor. Sektörün
güncel dinamiklerinin oturma amaçlı konut sahibi olmak isteyen alıcıları memnun
edeceği öngörülüyor.
Döviz kurlarında yaşanan hareketlilik ile birlikte konut fiyatları belli
aralıklarda geriliyor. Diğer yandan tamamlanan yeni konut projelerinin sayısı
katlanarak artıyor. 2018 yılında artış trendinde olan konut satışlarının, 2019
yılında da yeni düzenlemeler ile birlikte daha güçlü ivme kazanması bekleniyor.
Müşterilerin emlak sektöründeki endişelerini gidermek için pazarlama
kampanyalarının yeni yılla birlikte hız kazanması bekleniyor.
Müşteri
beklentilerine odaklanan ve bu beklentileri tam anlamıyla karşılayan pazarlama
kampanyaları, 2019’da sektör profesyonellerine başarıyı getirecek unsur
olabilir.
Oturum Amaçlı Konut Arayışı
Fiyatlarda artış sektörün gidişatına ve alıcıların beklentilerine uygun olarak tasarlanan kampanyalara ve yükselen banka faiz oranlarına karşı, bankalar tarafından alım gücünü artıran alternatifler sunuluyor. Metrekare fiyat artışının son yıllarda enflasyonun altında seyretmesi nedeniyle oturum amacıyla konut arayışı artıyor ve bu durum hem alıcılar hem de sektör profesyonelleri için yeni fırsatlar yaratıyor.
Fiyatlarda Artış
Tüm bu
verilere bakıldığı zaman 2019’da emlak sektöründe, konut fiyatlarında düşük
hızlı bir artış bekleniyor. Bankaların faiz oranlarında düşme göze çarparken
emlak piyasasında yatırımlar için risk azalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; Türkiye genelinde 2019 yılı Şubat ayında 78 bin 450 adet konut satıldı. Türkiye genelinde konut satışları 2019 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 oranında azalarak 78 bin 450 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 14 bin 462 konut satışı ve yüzde 18,4 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 7 bin 690 konut satışı ve yüzde 9,8 pay ile Ankara, 4 bin 403 konut satışı ve yüzde 5,6 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 5 konut ile Hakkari, 12 konut ile Ardahan ve 22 konut ile Bayburt oldu.
Milyonlarca konutun imar ve iskân sorunu çözmek adına başlatılan
imar barışına 10 milyon başvuru geldi bu kapsamda 17,5 milyar bedel yatırıldı.
İmar mevzuatına veya ruhsata aykırı yapılara verilecek yapı kayıt belgesiyle vatandaşların imar sorununun çözülmesi hedefleniyor. Yaklaşık olarak 15 milyon kaçak ve ruhsatsız yapının kayıt altına alınması için başlatılan imar barışına başvurular devam ediyor. İmar barışı ile 31 Aralık 2017 tarihinden önceki ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış binaların, devletle ihtilaflı durumunun ortadan kaldırılması, imara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması yoluyla yapılara yasallık kazandırılması hedefleniyor. İmar barışından faydalanan ve yapı kayıt belgesi alan yapılara elektrik, su ve doğal gaz bağlanabilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ikinci
100 günlük yol haritasına göre Konut Piyasası Takip Sistemi hayata geçiriliyor.
Sistemle ilk kez Türkiye’nin üretim ve satış aşamasını da kapsayacak şekilde
konut stoku çıkarılacak.
Konut Piyasası Takip Sistemi hayata geçiriliyor. Nisan ayına kadar konut stoku çıkarılacak. Tapusuz ev kalmayacak. Vatan Gazetesi’nde yer alan habere göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca nisana kadar hazırlanmayı hedeflediği envanter çalışmasında, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni alınmış ancak ikamet kaydı bulunmayan gayrimenkuller bulunuyor.
Konut Piyasası Takip Sistemi
kapsamında çıkarılan envanterin yatırımcılara rehbet olması planlanıyor. Bu
sistemle beraber ilk kez Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri arasında
konut stokları bulunuyor. Çalışmalar kapsamında son iki yıllık kayıt altına
alınan ancak satış vaadi sözleşmelere yönelik veriler istendi.
Satılık Kaç Daire ve İş Yeri var?
Gayrimenkul sektöründe arz-talep
dengesinin kurulabilmesi için güvenilir bir altyapı oluşturulacak. Takip
sistemi ile hangi bölgede, şehirde, ilçede, mahallede kaç satılık daire, işyeri
olduğuna bakılabilecek. Arzın talebin önüne geçtiği bölgeler net bir şekilde
görülebilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un
ifadesiyle yeni sistemle beraber gayrimenkul üretimi ve satış faaliyetleri
makro ölçekte izlenip, değerlendirilecek. Mevcut sistemde sadece tapusu olan
konutlar kayda giriyor.
Devlet, konut ve çeyiz hesabıyla evlilikleri ve ev sahibi olma
imkanı sunuyor. Konut hesabıyla da bankada hesap açıp 3-5 yıl düzenli birikim
yapanlara 25 bin liraya varan devlet katkısı veriliyor.
Bankada açtığı çeyiz hesabında 3-5 yıl birikim yapıp 27 yaşından
önce ilk evliliklerini yapanlara 9 bin 279 lira 75 kuruşa varan devlet desteği
sunuluyor. Çiftler bu desteklerden ayrı ayrı yararlanıp 68 bin 559 lira 50
kuruş devlet katkısı
alabiliyor.
Konut ve çeyiz hesabına ilk
ödemeler bu yıl yapılacak. Nisan 2016’da yürürlüğe koyulan ‘çeyiz hesabı’
uygulaması kapsamında 15 bankada çeyiz hesabı açıldı.
Konutların Niteliği Nasıl Olmalıdır?
a) Kat mülkiyeti tapusu olan konutlar. b) Kat irtifakı tapusu olan ve yapı kullanma izin belgesi bulunan konutlar. c) Konut nitelikli yapı kullanma izin belgesi olan müstakil taşınmazlar.
Kimler Yararlanabilir?
– 7.4.2015 tarihi itibarıyla
tamamı kendi adına kayıtlı konut sahibi olmaması,
– Konut edinim tarihine kadar
asgari üç yıl boyunca 6. maddede yer alan hususlara uygun olarak konut hesabına
düzenli ödeme yapmış olması,
– Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 7.4.2015 tarihinden itibaren tamamı kendi adına kayıtlı kat mülkiyetli, kat irtifaklı veya müstakil tapulu konut nitelikli başka bir taşınmaz mal edinmemiş olması,
– Konut edinim tarihini müteakip
altı ay içerisinde gerekli belgeler ile konut hesabının bulunduğu bankaya
başvurması, gerekir. Bu şartları taşıyan herkes Devlet katkısı almaya hak
kazanır.
Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada Özbekistan Maliye Bakanlığı tarafından 19 Eylül 2018’de Coca-Cola İçecek A.Ş. (CCI), The CocaCola Company ve Avrupa Yatırım ve İmar Bankası’ndan (EBRD) temsilcilerin katılımıyla işbirliği fırsatlarını görüşmek ve Coca-Cola Içimligi Uzbekistan, Ltd’ye (Coca-Cola Beverages Uzbekistan-CCBU) yapılabilecek potansiyel yatırımlarla ilgili ön değerlendirmeleri yapmak üzere bir toplantı düzenlendiği ifade edildi.
Bilindiği üzere CCBU’nun yüzde
57.1’i Özbekistan kamu Holding Şirketi O’zbekoziqovqatxolding’e, yüzde 42.9’u
The Coca-Cola Export Corporation’a ait. Eğer anlaşma sağlanırsa Anadolu
Grubu’nun Orta Asya ülkelerindeki Türk devletlerinin hemen hepsinde tesis
sahibi olacak, Orta Asya’nın tamamında üretim yapan ilk Türk şirketi unvanını
kazanacak.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), geçen yıl 49 ilde toplam 28 bin 661 yataklı 167 yeni otel projesi için teşvik başvurusu yapıldığını açıkladı.
TÜROB’un Ticaret Bakanlığı tarafından verilen Yatırım Teşvik
Belgeleri’ne ilişkin verilerden hareketle hazırladığı rapora göre, turizmde
sıkıntılı geçen iki yılın ardından 2018’in başından itibaren başlayan yükseliş
trendi konaklama sektörü yatırımlarına da yansıdı.
Geçen yıl 49 ilde toplam 28 bin
661 yataklı 167 yeni otel projesi “Teşvik Belgesi” aldı. Toplamda 3 milyar 50
milyon TL harcanarak tamamlanacak yeni yatırımlar sonrasında sektöre 8 bin 303
ek istihdam sağlanacak.
500 bin m3/yıl kapasiteli yeni yonga levha üretim hattının iki
aşamalı olarak bu yıl devreye gireceğini vurgulayan Kastamonu Entegre CEO’su
Haluk Yıldız, Balkanlar ve Orta Avrupa’daki etkinliklerini arttırmaya hazırlandıklarını
belirtti.
Sektörüne yönelik gerçekleştirdiği stratejik yatırımlarla 50
yıldır girişimci ruhunu korumaya, Türkiye’nin ve dünyanın üretici gücü olmaya
devam eden Kastamonu Entegre, Bulgaristan’daki mevcut yonga levha tesisine yaptığı 130 milyon
USD tutarındaki ek hat yatırımını ile üretim kapasitesini yüzde 150 oranında
arttırmayı hedefliyor.
Kastamonu Entegre, sektörüne yönelik gerçekleştirdiği stratejik yatırımlara devam ediyor. Son olarak, Fransa’da Darbo şirketine ait 500 bin m3/yıl kapasiteli yonga levha üretim hattını satın alarak, Bulgaristan’daki mevcut yonga levha tesisine taşıyan şirket, hattın modernizasyon ve bakım çalışmalarına devam ediyor. Bu yıl devreye alınması planlanan ve toplam yatırım bedeli 130 milyon USD tutarındaki yatırım ile %150 oranında arttırmayı hedefleyen şirket, ürünlerini Bulgaristan iç pazarının yanı sıra Balkan ve Avrupa ülkelerine ihraç edecek. 2001 yılında, şirketin ikinci yurt dışı yatırımı olarak faaliyete geçen Kastamonu Bulgaria A.D., Bulgaristan’ın Kazanlık bölgesi’ndeki Gabrovnitsa şirketinin satın alınmasıyla kuruldu. 220 bin m³/yıl kapasite ile çalışan yonga levha tesisinde, mobilya ve dekorasyon üretiminde kullanılan yüksek kaliteli ham ve melamin kaplı yonga levha ve palet üretimi yapılıyor. Ek hattın üretime geçmesi ile birlikte bölgedeki etkinliklerini arttırarak sürdüreceklerini belirten Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, Bulgaristan tesislerinin bu ülkedeki ikinci büyük Türk yatırımı olduğunu vurguluyor.
İstanbulluların merakla beklediği Sabiha Gökçen-Tavşantepe metrosunda sona yaklaşılıyor. İnşaat çalışmaları hızla devam eden projenin açılış tarihi belli oldu. İnşaatı hızla devam eden Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı-Kaynarca (Tavşantepe) Metro Hattı projenin 2020 yılı içerisinde vatandaşların hizmetine açılması planlanıyor. İhalesi 2015 yılının Şubat ayında yapılan Sabiha Gökçen-Tavşantepe metrosunun inşaat çalışmalarına Mart 2015’te başlanmıştı. Toplam 7,4 kilometre uzunluğa sahip proje tamamlandığında Tuzla İstasyonundan Tavşantepe İstasyonuna seyahat süresi 11 dakika, Kadıköy İstasyonuna ise 51 dakika olacak.
Resmi ziyareti kapsamında TMB’yi ziyaret eden Özbekistan İnşaat
Birinci Bakan Yardımcısı İskandarov, Temmuz’da çıkaracakları yeni bir düzenleme
ile ülkesinde arazi özelleştirmesine başlanacağını, bu gelişmenin Türk
müteahhitler için de yeni fırsatlar sunacağını belirtti.
Özbekistan İnşaat Bakan Yardımcısı Erkin İskandarov, Türkiye ziyareti kapsamında beraberindeki heyetle 15 Şubat 2019 tarihinde Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB)’ni ziyaret etti. Bakan İskandarov, TMB Genel Merkez Binası’nda Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Kartal Usluel’in ev sahipliğinde Türk müteahhitlik firmaları temsilcilerinin de yer aldığı toplantıya katıldı.
Türkiye ve Özbekistan
Cumhurbaşkanlarının son dönemde gerçekleştirdikleri temaslarla iki ülke
arasındaki ekonomik ilişkilere ivme kazandırılması için bir yol haritası
oluşturulduğunu belirten İskandarov, “Özbekistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan
ve büyükelçiliklerimizi inşa eden Türkler olmuştu. Dünya ile bütünleşme
sürecimizde de Türk işadamları bizim için köprü görevi görecektir. Bizim için
öncelikli olan Türkiye’nin, Türk inşaat sektörünün zengin tecrübelerinden
faydalanmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Ülkede sürdürülen liberalleşme ve
demokratikleşme politikaları hakkında bilgi veren İskandarov, bu çerçevede
Temmuz ayında çıkarılması beklenen bir düzenlemeyle Özbekistan’da arazilerin
özelleştirilmesine başlanacağını kaydetti. Erkin İskandarov, ülkede yabancı
yatırımda Rusya’nın ardından ikinci sırada yer alan Türkiye ile inşaat alanında
toplu konut, otel, karayolu, okul ve sulama kanalları inşası ile yenilenebilir
enerji ve atık yönetimi gibi çeşitli alt ve üst yapı projelerinde işbirliği
yapabileceklerini belirtti. Özbekistan İnşaat Birinci Bakan Yardımcısı, geçen
ay yapılan bir düzenleme ile de ülkenin bir turizm hamlesi başlattığını ve en
az 50 odalı otel projelerinin Ocak 2022’ye kadar tamamlanması için
yatırımcılara önemli teşvikler sunacaklarını ekledi.
Ekonomik kriz sebebiyle ipotek olarak gösterilen binlerce
gayrimenkul birer birer bankaların eline geçiyor. Borçları sebebi ile el
konulan en fazla gayrimenkul 8 bin 454 adetle kamu bankalarında.
Borçları nedeniyle el konulan en fazla gayrimenkul 8 bin 454 adetle kamu bankalarında bulunuyor. Özel bankaların elinde ise 6 bin 296 gayrimenkul var. İnşaat sektöründe bir yılda batık kredi oranı yüzde 118 artış gösterdi.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Şehriban Kıraç’ın haberine göre halen 13’ü özel, üçü kamu ve üçü de katılım bankası olmak üzere 19 bankanın elinde satışa hazır 15 bin 532 gayrimenkul bulunuyor. Bir kısım gayrimenkul de değerleme aşamasında olduğu için henüz satışa çıkarılmadı. Bunlar da dikkate alındığında finans sektörünün elindeki satılık gayrimenkul sayısının daha da yüksek olduğu belirtiliyor. Bankaların internet sitelerinde yer alan ilanlara bakıldığında, 2019 Şubat ayında ilanların Anadolu illerinde yoğunlaştığı belirtiliyor. Bankaların eline geçen gayrimenkul sayısı son bir yılda yüzde 17 artış kaydetti. Kamu bankalarının elinde 2018’in başında 4 bin 708 gayrimenkul bulunuyordu. Bir yılda kamu bankalarının icradan aldığı gayrimenkul sayısı ikiye katlandı. Özel bankaların elinde ise şu anda 6 bin 296 gayrimenkul bulunuyor.
18 yıl sonra tarih sahnesine dönen banka, milli projeleri
finanse edip ithalat bağımlılığını azaltacak ayrıca dev yatırımların önünü
açacak.
Türkiye Emlak Katılım Bankası AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Sayın, büyük hedefler koyduklarını ifade ederek, bankanın önemli hizmetler sunacağını şu sözlerle dile getirdi; “Planlarımız çok. İlk etapta ithal ikameli projelere odaklanacağız. Bu projeleri fonlayacağız. Dışarıdan temin ettiğimiz ürünlerin ülkemizde üretilmesine katkı yapacağız. Bu ürünlere makineler ve motorlu taşıtlar örnek verilebilir.” Yerli ve milli yatırımlara da önem vereceklerini vurgulayan Sayın; “Bu adımımızla üretime ivme katacağız, reel ekonomiyi büyüteceğiz, refah ve kalkınmayı artıracağız” dedi.
Sayın, tarıma da büyük önem
verdiklerine işaret ederek; “Bu çerçevede bölünmüş ve parçalanmış alanların bir
araya getirilmesini, ayrıca kamuya ait atıl arsaların kullanıma açılmasını
merkeze alıyoruz” diye açıklama yaptı.
Sayın, “Ayrıca ülkemiz turizmini
güçlendirecek yatırımlara önayak olmak, kıymetli taşların yapımı ve kesimi
konusunda İstanbul’u hub haline getirmeyi de amaçlıyoruz. Bu planlarımıza ve
projelerimize ileride yenileri eklenebilir” dedi.
Türkiye Emlak Katılım Bankası
AŞ’nin kuruluş sürecine değinen Sayın, sözlerini şöyle sürdürdü; “Emlak
Bankası’nın tasfiyesi sürecinde 200’ün üzerinde personelle çalıştık. O tarihte
hiçbir menkul ve gayrimenkul yoktu, sadece ödenmemiş krediler vardı. 17 bin
borçlu söz konusuydu. Bu rakamı 5 bine kadar indirmeyi başardık. Hazine’ye olan
borcumuzu ödedik. Sıra cetvelindeki borcumuzu kapattık. Anadolu Bankası’ndan
gelen problemi halletmemizin akabinde de Emlak Katılım’ı hayata geçirdik.
Tasfiye etabında Emlak Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmek hiç de
kolay değildi. Şükür ki bu görevi hakkıyla ifa ettim.”
2019 Sonunda Hedef 15 Şube
Şu anda 750 milyon TL sermayesi
ve 145 çalışanı olan Emlak Katılım’ın 2019 sonunda 15 şubeye ve yaklaşık 250
personele ulaşması planlanıyor. Bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin
Birpınar. Yönetim Kurulu ise Abdullah Erdem Cantimur, Zeki Sayın, Mehmet Ersoy,
Mehmet Ali Kahraman, Murat Balcı ve Deniz Aksu’dan oluşuyor.
GABORAS Genel Müdürü Kurtuluş Altun, Londra Borsası’nda
GABORAS’ın konuşulduğunu, uluslararası ilginin arttığını ve Türkiye’de çok üst
düzey toplantılar gerçekleştirildiğini açıkladı.
Gayrimenkul Kıymetler Borsası AŞ (GABORAS) için hazırlıklarda
son aşamaya gelinirken, finans çevreleri başta olmak üzere yabancı
yatırımcıların ilgisi şimdiden artış kaydetti.
MÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre, gayrimenkul sektörünün önde gelen temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda, GABORAS’ın geldiği nokta ve izlenecek stratejilere ilişkin bilgilendirmede bulunuldu. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkan Vekili Mahmut Asmalı, sektörün Gayrimenkul Kıymetler Borsası A.Ş. (GABORAS) gibi bir projeye çok ihtiyacı olduğunu belirterek; “Gayrimenkule bağlı ölü sermaye artık bir an önce ekonomiye katılmalı. Alternatif sermaye piyasası araçlarının değerlendirmeye alındığı GABORAS rüzgarına ulusal ve uluslararası düzeyde hiç kimse kayıtsız kalmayacaktır” dedi. Kamuda ve özel sektörde büyük oranda bilgi birikimi ve uzmanlık bulunduğunu kaydeden Köse; “Amacımız, bu birlikten ortaya çıkacak enerjiyi ülkemizin çıkarına kullanarak sonuç almaktır. Geldiğimiz noktada son bir düzlüğümüz kaldı” değerlendirmesinde bulundu.
Sektördeki Önemli Açık Kapanacak
MÜSİAD Sektör Kurulları, İş Geliştirme Komisyonu ve SENYAP Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Köse de GABORAS’ın, gayrimenkul sektöründe çok önemli bir açığı kapatacağını ve sektörün gerçek değerini ortaya çıkaracağını kaydetti. Köse; “Sakin kalarak, kimseyi kırmadan bu ülkenin 2023 hedeflerine ulaşması için gece gündüz demeden çalışacağız. Bu konuda sizlerin de desteği oldukça önem arz ediyor.” dedi.
Türkiye’de konut satın almak isteyen gayrimenkul yatırımcıları, bankalardan toplamda 183 milyar 335 milyon liralık kredi kullandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, sektörün hacmi araştırıldı. Verilere göre tüketici kredileri tutarı, 8 Mart ile biten haftada 1 milyar 333 milyon lira artarak 396 milyar 566 milyon liraya çıktı. Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre söz konusu kredilerin 183 milyar 335 milyon lirası konut, 6 milyar 262 milyon lirası taşıt ve 206 milyar 968 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Merkez Bankası’nın son açıkladığı konut fiyat endekslerine göre 2018 Aralık’ta, konut fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0,01 düşüş gösterdi. Bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 9,69 artış kaydetti.
COLLIERS International Türkiye Gayrimenkul Piyasası Raporu 2018 ikinci yarı raporu yayınlandı. Raporda 2018 yılı ikinci yarısında ofis piyasası değerlendirmesi yer aldı. FED’in 2019 yılı ilk toplantısında faiz artırımlarına ara vereceği sinyali vermesiyle Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkeler üzerindeki sermaye çıkışı baskısının hafiflemesi beklenmektedir. Dünya Bankası Türkiye Ekonomik Görünüm Raporu’na göre;
Türkiye’nin 2018 yılı itibariyle yıllık olarak zincirlenmiş hacim endeksine göre %3,5 oranında büyümesi beklenmektedir. Büyüme oranının 2019 yılında yavaşlayarak %1,6 oranında; 2020 yılında ise ivme kazanarak %3 seviyesinde olması beklenmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum; “Tüm ülkede baktığımızda topraklarımızın yüzde 66’sı deprem bölgesi. Nüfusumuzun da yüzde 70’e yakını deprem bölgesinde yaşıyor. Kentsel dönüşümü süratli bir şekilde yapmamız gerekiyor.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AK Parti Süleymanpaşa Belediyesi’nin
düzenlediği açılış töreninde yaptığı konuşmada, tüm şehirlerde düzenli depolama
tesisleri yaptıklarını
söyledi. Tekirdağ’da çöplerin vahşi şekilde depolandığına işaret eden Kurum;
“Bu depolamaya artık son vermemiz gerekiyor. Biz ‘Sıfır Atık’ projesine geçtik.
Projeyle 14 bin kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya geçtik. Çöplerimizi artık
kaynağında ayrıştırıyoruz. Plastik poşetlerimizi ücretlendirdik. İnşallah 2021
yılında depozito uygulamasına geçeceğiz. Depozito uygulamasıyla birlikte
eskiden gidip şişeleri verip gofret alırdık, yine aynı süreci işleteceğiz.
Depozito uygulamasıyla birlikte atıklarımızı kaynağında ayrıştırmış olacağız.
Plastik poşetlerde yüzde 70 azalma gördük.
Kullanım yüzde 70 azaldı. Bu sayede hem çevremizi hem doğamızı koruyoruz.
Gelecek nesillerimize daha iyi şehirler bırakıyoruz.”
‘5 milyar liralık projeyi başlattık’
Bakan Kurum, Tekirdağ Büyükşehir
Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen proje tanıtım toplantısına katıldı.
Bakan Kurum, Ergene Havzası
Koruma Eylem Planının tüm hızıyla devam ettiğine dikkati çekerek, “Ergene ve
Çorlu nehirlerini temizlemek adına tam 5 milyarlık liralık projeyi başlattık.
Bu proje çerçevesinde 5 atık su arıtma tesisi ve bu arıtılan suların denize
deşarjını içeren projenin yüzde 80’i tamamlandı. 2020’de projeyi tamamlayıp
Ergene ve Çorlu nehrinde hiçbir kirliliğe sebebiyet vermeyecek süreci başlatmış
olacağız.” şeklinde konuştu.
İnşatçılar Derneği’nin (İNDER) düzenlediği Yaratıcı İş
Görüşmeleri Workshop’u Türkiye’nin önde gelen 15 inşaat malzemesi ve hizmet
üreticisiyle İNDER üyesi 14 inşaat firmasını bir araya getirdi.
Toplam 210 görüşmenin yapıldığı toplantıda devam eden ve yeni
başlayacak projeler için ön anlaşmalar yapıldı. Tedarikçiler, sektördeki
durgunluk nedeniyle inşaatçılara alternatif ürün ve ödeme esnekliği sağlarken, inşaatçılar alım taahhüdünde
bulundu. İkili görüşmeler sonucunda artan inşaat maliyetlerinin ve nakit
sıkışıklığının el birliği ile aşılması yönünde hemfikir olan taraflar,
yaptıkları ön anlaşma ile 55 milyon liralık ticaret hacminin altına imza attılar.
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, toplantının açılışında yaptığı konuşmada inşaat sektörünün 250 alt sektörü harekete geçirdiğine ve 2.2 milyon istihdam sağladığına dikkat çekerek; “En büyük sorunlarımızdan biri, ne kadar güçlü olduğumuzun farkında olmamamız. Böyle organizasyonlarda bir araya gelince ne kadar güçlü olduğumuzu anlayabiliyoruz” dedi.
Durbakayım, döviz kurundaki
dalgalanmaların maliyetlere yansıdığını ve bunu da tedarik konusunda
sıkıntılara neden olduğunu anlatırken, bu sorunun karşılıklı yapılan
fedakârlıklarla aşılacağını kaydetti.
İNDER Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Engin Keçeli; “Hepimiz aynı gemideyiz. Doğru ve kaliteli malzeme,
inovatif malzeme, doğru fiyatla yolumuza devam etmemiz, birbirimize itici güç
olmamız lazım” dedi.
Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi
Dış Ticaret Endeksi’nin Ocak 2019 sonuçları açıklandı.
2019 yılının ilk ay sonuçlarına
göre inşaat malzemeleri sanayi ihracatının miktar olarak geçen yılın Ocak ayına
göre yüzde 30,8 arttığı belirtilen endekste; 3,75 milyon ton ihracatın
yapıldığı Ocak ayında, son 6 yılın en yüksek ikinci aylık miktar ihracatının
gerçekleştiği vurgulandı.
2013’ten itibaren her ay düzenli olarak açıkladığı ‘İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksleri’ne, 2018 yılında ‘İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi’ni de ekleyen Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği), iç ve dış ticaretin nabzını tutmaya devam ediyor. Türkiye İMSAD’ın sektör ve kamuoyu ile paylaştığı İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi’nde; şu tespitler yer aldı:
2018 yılının Ağustos ayından sonra iç pazarda yaşanan daralma nedeniyle Türkiye’de tüm sanayi sektörleri ihracata ağırlık verdi ve firmalar bu süreçte fiyatlarını düşürerek kendilerine yeni ihracat olanakları yaratmaya çalıştı. İnşaat malzemeleri sanayisinde de, ihracatı artırmak için benzer bir gelişme yaşandı.
Daha Çok İhracat
İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Endeksi’nde Ocak ayında farklı eğilimler yaşandı. İhracat miktar olarak Ocak ayında 3,75 milyon ton olarak gerçekleşti. Böylece son 6 yılın en yüksek ikinci aylık miktar ihracatına ulaşıldı. İhracat değer olarak ise Ocak ayında 1,60 milyar dolar seviyesine indi. Aylık ihracat, fiyat düşüşlerinden olumsuz etkilendi. Nitekim ihracat birim fiyatları Ocak ayında 0,43 dolara indi. Geçen yılın Ocak ayında ihracat birim fiyatı 0,56 dolardı.
Kimyasalların ihracat birim
fiyatı değişmedi. Ocak ayında mineral ürünlerin ihracat birim fiyatlarında yüzde
33,3 gerileme yaşandı. Ağaç ürünleri ihracat birim fiyatı da yüzde 15,1
düştü.2019 yılı Ocak ayında 8 alt ürün grubunun 6’sının ihracatı miktar olarak
geçen yılın Ocak ayına göre arttı. Geçen yılın Ocak ayına göre ihracatı miktar
olarak gerileyen 2 alt sektör yalıtım malzemeleri ile prefabrik ürünler oldu.
“Hedefimiz 20 yıl içerisinde kentsel dönüşüm sürecini tamamlamak’’ diye konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 50 bin konutluk sosyal konut projesine 160 bin başvuru geldiğini açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Zeytinburnu’ndaki
Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Konyalılar Buluşması’na katıldı.
İstanbul’a toplam 235 milyar lira
yatırım yapıldığını söyleyen Bakan Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak
İstanbul’a 92 milyar lira yatırım yapıldığını, 20 milyarlık yatırımlarının da
sürdüğünü söyledi.
İnşaat sektöründe yaşanan mali sıkışıklık yeni yılın ilk iki ayında da sürüyor. Satışların ciddi oranda düşmesi sektör temsilcilerini harekete geçirdi.
Piyasalarında yaşanan talep ve
finansman sorunları nedeniyle yeni inşaat siparişlerindeki dalgalanmanın devam
etmesi bekleniyor.
İMSAD tarafından hazırlanan son
rapora göre, sektörde yaşanan mali sıkışıklık 2019 yılının ilk iki ayında da
devam etti ve 15 alt sektörde düşmeye neden oldu. Konut satışlarının 2018
yılını düşüşle kapatmasıyla yeni yılın ilk ayında da negatif görünüm sergilemesi
tehlikeyi öne çıkardı. Özellikle konut kredi faizlerindeki yüksek seviyeler,
arz talep dengesinin bozulması ve konut fiyatlardaki yüksek artış rakamlardaki
düşüşün ana nedenleri olarak öne çıktı. İnşaat sektörünün çatı kuruluşu Türkiye
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) hazırladığı son rapora göre;
inşaat sektöründe yaşanan mali sıkışıklık 2019 yılının ilk iki ayında da devam
etti ve 15 alt sektörde önemli gerilemelere neden oldu. 2018’de inşaat
malzemesi ortalama sanayi üretiminin 2017’e göre yüzde 2 gerilediği
belirtilirken başlanan yeni işlerin 2010 yılından beri en düşük seviyeye
düştüğü kaydedildi.
Raporda ayrıca inşaat sektöründe
ve piyasalarında yaşanan talep ve finansman sorunları nedeniyle yeni inşaat
siparişlerindeki dalgalanmanın devam etmesinin beklediği kaydedildi.
İstanbul’un bir ucundan diğer bir ucuna ulaşımı tek bir vasıta
ile neredeyse bir saate kadar düşüren yeni hat sayesinde özellikle Gebze’nin
yıldızı diğer ilçelere göre daha fazla parlayacak.
Hattın hem başlangıç hem de son durağı olarak da belirtilen
Kocaeli’nin İstanbul’a komşu ilçesi Gebze, hattın en büyük getirisini alacak
ilçe olacak. Çünkü hatla beraber İstanbul’a ulaşımın çok daha kolaylaşacağı
ilçenin, hem kiralık hem de satılık tarafında uygun fiyatlı ev arayışında olan
vatandaşların tercih sebebi olacağı öngörülüyor.
150 Bin TL’ye Satılık, 650 TL’ye Kiralık Ev
Kiraların 650 TL’den başladığı ilçede 100 metrekarelik bir dairenin ortalama kirası 800 TL civarında. Satılık tarafında ise ortalama metrekare fiyatı iki bin TL. İlçede 100 metrekarelik bir daire için farklı lokasyon ve özellikte 150 bin TL’den 280 bin TL’ye kadar çok sayıda daire bulmak da mümkün olabiliyor.
Ortalama Metrekare Fiyatı 9 Bin TL
Gebze-Halkalı Marmaray hattının geçtiği 9 ilçeye bakıldığında hem satılık hem de kiralık da en yüksek metrekare birim fiyat oranlarının Bakırköy’de olduğu görülüyor. Ortalama satılıkta metrekarede 9 bin TL’lerin ifade edildiği Bakırköy’ü sırasıyla 7 bin TL ile Kadıköy, 4 bin 700 TL ile ise Üsküdar takip ediyor. Kiralık tarafında ise söz konusu ilçelerde metrekare fiyatları 25 liranın üzerine çıkıyor. Hattın Avrupa yakası tarafında son durağı olan Küçükçekmece’ye bağlı Halkalı’da ise fiyatlar Gebze’ye göre neredeyse iki kat yüksek. Satılık konut fiyatlarının ortalamada 420 bin lira civarında olduğu bölgede kiralıkta ise rakamlar 1500 ile 2500 lira arasında geziniyor.
Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan, 5 yıldır var olan ancak
hiçbir müteahhit firmanın uygulamadığı ‘Bina Tamamlama Sigortası’ uygulamasını
köşesine taşıdı.
Kentsel dönüşüm kapsamında iş alan firmalar, ruhsat öncesinde bina tamamlama sigortası yaptıracak. Müteahhit inşaatı bitiremezse devreye sigorta girecek. Sigortacı anlaşma gereği ya tüketiciye ödediği parayı yasal faiziyle birlikte ödeyecek, ya da inşaatı tamamlattırıp tüketiciye konutunu teslim edecek. Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan, bu konuda yapılan yasal düzenlemeyi köşesine taşıdı.
Özetleyecek olursam; yükleniciler yani müteahhitler, bina yapım bedelinin yüzde 10’unu teminat olarak ortaya koyacak ya da zorunlu olarak bina tamamlama sigortası yaptıracak. Bu da şu anlama geliyor, kentsel dönüşüm kapsamında iş alan firmalar, ruhsat öncesinde bina tamamlama sigortası yaptıracak ya da belirlenen diğer teminat ve şartları yerine getirecek. Bundan sonra da artık maketten satış dönemi kapanacak.
Deprem, riskli binalar, kentsel dönüşümün aciliyeti gibi konulara girmeyeceğim ama doğrudur; bina tamamlama sigortası kentsel dönüşüm için önemli. Doğrudur, bina tamamlama sigortası ile Fikirtepe’de yaşananlar gibi tüketici mağduriyetinin önüne geçilebilir, inşaatlar da yarım kalmaz. Ama bir sorun var; mevcut haliyle bina tamamlama sigortası uygulanmaz, uygulanamıyor da zaten. Neden? Belki yeni düzenleme ile maketten konut satışına son verilmesi sigortanın yapılabilirliğine imkan tanısa da asıl sorun başka. Bina tamamlama sigortasının içeriği özetle şöyle: Kentsel dönüşüm kapsamında iş alan firmalar ruhsat almadan önce proje için bina tamamlama sigortası yaptıracak; inşaat süresi boyunca müteahhit iflas eder ya da düştüğü mali sorunlar nedeniyle konutu tüketiciye teslim edemezse devreye sigorta şirketi girecek ve ya tüketiciye ödediği tüm bedeli ödeyecek ya da inşaatın tamamlanmasını sağlayarak, tüketiciye evini verecek.
Müteahhit Yaptırmak İstemiyor
Müteahhit tarafına gelince, sigorta şirketinin bu kadar ağır sorumluluk içinde; inşaat şirketini, mali yapısından tutun da projesine kadar incelemesi ve risk değerlendirmesi yapması müteahhidin de işine gelmez, gelmiyor da. Çünkü müteahhit açısından hem sigorta şirketinin inceleme sonrası olur vermemesi hem de maliyeti artıracak ek tedbirler talep etmesi sorun. Kabul etmek lazım ki, sigorta şirketinin her önüne geleni sigortalaması beklenemez; hele ki, bazı inşaat şirketlerinin iflas ettiği, bazılarının kaçarak geride binlerce mağdur bırakması gibi yaşanmışlıklar varken. Şunu da belirteyim, bina tamamlama sigortası dünyada uygulanan bir sistem. Uygulamalarında da bizdeki gibi ya tüketicinin ödediği para yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından geri ödeniyor ya da sigorta şirketi binayı tamamlayıp, teslim ediyor.
Konut teslim etmek tercih edilen bir yöntem değil, dünya uygulamalarında tüketiciye para ödeniyor.
Yapımına Temmuz 2016’da başlanan Kabataş Meydanı ve Transfer Merkezi Projesi’nin ilk etabı tamamlanarak hizmete açıldı. Şehir Hatları’nın gemileri Kabataş iskelesinden Boğaz ve Adalar seferleriyle hizmete girdi. Vapur sabah saat 06:45’te Kabataş iskelesine yanaştı. Vapur daha sonra Adalar’a doğru yola çıktı. Projenin 2’inci etabının 2020 yılının Ekim ayında hizmete açılması planlanıyor. İkinci etabın tamamlanmasıyla İDO ve BUDO gemileri de burayı kullanacak. Ayrıca boğaz gezisi yapan turistik tekneler de kompleksi kullanacaklar.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, imara aykırı olarak inşa edilen binaları
uydudan görüntüleyecek. Yerel yönetimler de imar planı hazırlarken bu sistemi
kullanacak.
Çalışmalarına devam eden Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı, imara aykırı kaçak yapılara göz açtırmamak için sıkı
çalışma başlattı. Kaçak yapılarla ilgili izlenecek yol haritası da netleşti.
Bakanlık, kaçak yapılaşma ve çarpık kentleşmenin önüne geçmeyi planlıyor. 3
boyutlu şehir modeli üzerine çalışmalar yapan bakanlık konuyla ilgili Tapu
Kadastro Müdürlüğü’nü görevlendirdi. Yeni sistemle imara aykırı yapılar uydudan
görüntülenecek. Yerel yönetimler de imar planı hazırlarken bu sistemi
kullanacak.
Türkiye genelinde 15 milyon, İstanbul’daki 4 milyon kaçak yapı bu sistem sayesinde tespit edilecek ve yıkılacak. 3 boyutlu şehir modelleri için ilk etap ihaleleri önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek. Bu model, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ikinci 100 günlük icraat planları arasında yer alıyor. Şehrin doku ve topografyası ile vizyon projelerinin seçilen pilot bölgelerde üç boyutlu olarak sayısal ortama aktarmayı ve çevrimiçi olarak kamuoyu ile paylaşmayı sağlayan bir veri sistemi olan proje kapsamında vatandaşlar da e-Devlet üzerinden Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne (TAKBİS) girerek, satın alacakları veya kiralayacakları evleri 3 boyutlu görebilme imkânına sahip olabilecek. Kaç oda, kaç salon, salonun büyüklüğü, mutfağın büyüklüğü nedir, dairenin planı nedir, bunların hepsini 3 boyutlu olarak kendi gözüyle birebir olarak görecek.
Sistem Nasıl İşleyecek?
İlk olarak kameralı uçaklarla
uçuşlar yapılıp, fotoğraflanıyor ve elde edilen bu bilgilerden haritalar
üretiliyor. Sonra bunların entegrasyonuyla ilgili ofiste bazı çalışmalar
yapılıyor. Yani binanın cepheleri de 3 boyutlu hale getiriliyor. ‘Tapu ve
kadastro bilgileri, maliki kimdir, alanı ne kadardır, üzerinde bir tahkikat var
mıdır’ gibi bütün tapu ve kadastro bilgileri de entegre olduktan sonra da proje
hayata geçiriliyor.
Rusya’da inşaat, iş ikliminin en kötü olduğu sektörler
arasındaki yerini koruyor. Yüksek Ekonomi Okulu’nun son araştırması, Rusya
inşaat sektöründe devam eden karamsarlığa işaret etti.
Kommersant gazetesinin haberine göre, Rusya’da inşaat sektöründe iyimserlik endeksi %20 seviyesine geriledi. Bu gösterge ekonomik krizin hakim olduğu 2009 yılıyla hemen hemen aynı seviyede.
Rusya’da 2015 yılından itibaren
inşaat sektöründe olumsuz değerlendirmelerin azalmasına rağmen, bunun inşaat
hacmine ve şirketlere olumlu yansımadığı belirtilen raporda, şirketlerin mali
bilançolarındaki olumsuz gidişatın sürdüğü belirtildi.
Devlet İstatistik Servisi
Rosstat’ın verilerine göre, Rusya’da 2018 yılında inşaat işlerinin hacminde
yüzde 5,3 artış oldu.
Rapora göre, Rusya’da iflasın
eşiğindeki inşaat şirketlerinin oranı ise bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 25’e
yükseldi. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 fazla.
Uzmanlar, mali bilançoları kötüye
giden inşaat şirketlerinin sayısındaki artışı, sektörde getirilen yeni
kurallara bağlıyor.
Diğer yandan ankete katılan
şirket yöneticilerinin yüzde 90’ı, şirketlerinin mali durumunu yakın vadede
daha kötüye gitmesini beklemediklerini söyledi.
Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde 52 firmanın katıldığı 3. Yapı, İnşaat ve Gayrimenkul Fuarı açıldı.
Hatay Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Antakya Belediyesi, Hatay
İnşaatçılar ve Boyacılar Odası ile diğer ilgili kurum ve kuruluşların
desteğiyle 7 bin metrekare alanda açılan fuara 52 firma katıldı.
İnşaat malzemeleri, dekorasyon
ürünleri, bahçe dekorları, yapı ekipmanlarının sergilendiği fuarda, firmaların
akıllı daire tanıtımı da yer aldı.
Hatay Valisi Rahmi Doğan,
açılışta yaptığı konuşmada, Hatay’ın komşu ülkede yaşanan savaştan hem ekonomik
hem de sosyal anlamda etkilendiğini söyledi.
Suriye savaşında son aşamaya
gelindiğini ifade eden Doğan, “Suriye’nin yapılandırılması ve inşası
önemli bir hal almıştır. Suriye krizinin en büyük zararını çeken ilimiz, artık
bu yapılandırmada, Suriye’nin inşasında en önemli görevi almalı, en önemli ekonomik
faktörü de yerine yetirmelidir. Bu fuarı bu açıdan önemsiyorum.” dedi.
İnşaat sektörünün ekonomilerin en
önemli temel taşlarından bir tanesi olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:
“Geçen yıl içerisinde
Hatay’da 10 milyar lira vergi tahsilatı yaparak 81 il içerisinde yedinci sırayı
almayı başardık. Bu ciddi bir rakamdır ve ilimiz açısından ve ilimizin ekonomik
yapısı açısından da önemli bir göstergedir. Yine 2018 yılında gümrük
kapılarımızdan 6 milyar dolarlık bir ihracatımız var. Bunun 3 milyar dolarlık kısmını
sadece Hatay olarak bizim yaptığımızı söylemek istiyorum.”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı
Lütfü Savaş da fuarın üçüncüsünü yapmanın mutlululuğunu yaşadıklarını
belirterek, kentteki fuarlardan başarılı sonuçlar alındığını söyledi.
EXPO 2021 kapsamında hem Antakya
ilçesinde hem de İskenderun ilçesinde kalıcı fuar alanlarını yapacaklarına
değinen Savaş, Hatay’ın mesleki zenginliğin büyük kitlelere tanıtılmasının
önemli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından törenle
açılan fuar, 14 Nisan’a kadar gezilebilecek.
Türkiye’nin havacılık ve uzay merkezi TUSAŞ, ülkenin en büyük,
dünyanın tek çatı altındaki 4’üncü büyük kompozit tesisini kuruyor. 181 milyon
dolar yatırımla hayata geçirilecek tesis, dünyadaki hava yapısalları kompozit
ihtiyacının yüzde 2’sini karşılayacak.
Türkiye’nin havacılık ve uzay merkezi Türk Havacılık ve Uzay
Sanayii (TUSAŞ), ülkenin en büyük, dünyanın tek çatı altındaki 4’üncü büyük
kompozit tesisini kuruyor.
Alınan bilgiye göre, TUSAŞ’ın
Kahramankazan’daki merkez yerleşkesinde 181 milyon dolar yatırımla hayata
geçirilecek tesis, 95 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Tesiste, yüksek
teknoloji, kalite ve verimlilikte üretim yapılacak. Uçak ve helikopter gibi
hava araçlarının yapısal parçalarının üretileceği tesis, dünyadaki hava
yapısalları kompozit ihtiyacının yüzde 2’sini karşılayacak. Tesiste, üst düzey
teknolojik üretimin yanında yeni ürün tasarımları ve ürün geliştirmeleri
yapılacak. Buradaki tüm işlemlerde otonom araçlar kullanılarak, yüksek doğruluk
ve verimlilik elde edilecek.
Hassas ve Hatasız Üretim Yapılacak
Endüstri 4.0 için altyapısını
hazırlayan TUSAŞ, kompozit tesisini akıllı dijital fabrika olarak hayata
geçirecek ve sanal/artırılmış gerçeklik uygulamaları ile üretime destek
verilecek. Kompozit tipine göre, özelleşmiş robotik, otonom ekipmanlar ile
hassas ve hatasız üretim yapılacak. Tesisteki otonom araçlar, robotlar ve
makineler birbiriyle sürekli iletişim halinde olacak. Binlerce sensör ve
iletişim sistemiyle donatılacak tesisle bütün üretim süreci ve verimlilik anlık
olarak kontrol edilebilecek.
Havacılık Devleri İçin de Üretim Yapacak
Tesiste, gelişmiş kesim ve ölçüm
sistemleri kullanılacak. Üretilen parçalar ultrasonik ve x-ray sistemli
tahribatsız muayene yöntemleriyle kalite kontrol süreçlerinden geçirilecek ve
bunların montajı yapılacak. Boyahaneler, yapay zekayla otonom olarak çalışacak
ve tüm parçalar el değmeden boyanıp sevkiyata hazır hale getirilecek.
TUSAŞ, bu yatırımla üretim kapasitesini büyük ölçüde artıracak ve yapacağı ihracatla ülke ekonomisine katkı sağlayacak. Ürettiği özgün ürünlerin yanı sıra çok uluslu şirketlerle iş birlikleri yürüten TUSAŞ, tesiste kendi geliştirdiği hava araçlarının yanı sıra Airbus, Boeing gibi global havacılık devleri için üretimler gerçekleştirecek.
SteelOrbis 2019 Bahar Konferansı & 80. IREPAS Toplantısı
Barselona’da yapıldı. Dünyanın önde gelen çelik firmalarının yetkililerinin
katıldığı etkinlikte Çelik İhracatçıları Birliği de 12 firma ve 19 katılımcı
ile ticaret heyeti düzenleyerek yer aldı.
Çelik sektörünü bir araya getiren en büyük organizasyonlardan
biri olan SteelOrbis 2019 Bahar Konferansı & 80. IREPAS Toplantısı
Barselona’da yapıldı. Dünyanın önde gelen çelik firmalarının yetkililerinin
katıldığı etkinlikte Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) de 12 firma ve 19
katılımcı ile ticaret heyeti düzenleyerek yer aldı. İhracatçılara yeni kapılar
açılmasını sağlamaya çalıştıklarını belirten ÇİB Başkanı Adnan Aslan, tüm
dünyadan alıcı ve satıcıların konferansta buluştuğunu, toplamda 1 milyar
dolarlık alım satım işleminin gerçekleştiğini tahmin ettiklerini söyledi.
Çelik sektörlerinden tüm üretici, alıcı, satıcı ve sektör profesyonellerini buluşturan SteelOrbis 2019 Bahar Konferansı & 80. IREPAS (Uluslararası İnşaat Demiri Üreticileri ve İhracatçıları Birliği) Toplantısı 7-9 Nisan 2019 tarihleri arasında Barselona’da gerçekleştirildi. Yılda iki kez düzenlenen organizasyon son olarak 2018 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirilmiş ve konferansa 52 ülkeden katılım olmuştu.
Organizasyonun tüm sektörün buluşma noktası olduğunu belirten
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan, toplam 52 farklı ülkeden
400’den fazla katılımcının ve 60’dan fazla üreticinin Barselona’da bir araya
geldiğini söyledi. Üretici firma temsilcilerinin toplam sayısının 130’a
ulaştığını kaydeden Aslan, ayrıca 40 farklı hammadde tedarikçisi firmadan 70
temsilcinin de organizasyonda yer aldığını ifade etti.
IREPAS’ta Türkler çok etkili
IREPAS’ın 1983 yılında İspanyol ve Brezilyalı üreticiler
tarafından kurulduğunu söyleyen Aslan, uzun çelik ürünleri ve hurda piyasaları
açısından dünyanın en önemli ve bir numaralı etkinliği haline geldiğini
kaydetti. İlk başta inşaat çeliği piyasalarında görüş alışverişi için kendi aralarında
toplanmaya başladıklarını anlatan Aslan, “Sonra genişliyor ve filmaşin de
dâhil ediliyor. 2005 yılından sonra hızla büyümeye başladı. Hurda
tedarikçileri, profil üreticileri, finansman, denizcilik sektörleri derken
bugünkü halini aldı.” dedi.
Uzun ürün ihracatında önemli bir konumda olan Türkiye’nin
IREPAS’ta çok etkili bir ülke olduğunu ve ikinci kez Türk başkan tarafından
yönetildiğini ifade eden Aslan, şu anki mevcut başkanın Murat Cebecioğlu
olduğunu kaydetti.
1 Milyar Dolarlık Alım Satım
Konferans boyunca çok önemli görüş alışverişlerinin yapıldığını
ve iş bağlantılarının kurulduğunu anlatan Aslan, kendilerinin de ÇİB olarak 12
firma ve 19 katılımcı ile ticaret heyeti düzenleyerek organizasyonda yer
aldıklarını belirtti. Çelik ihracatçılarına yeni kapılar açmak için
çalıştıklarını ve bu tip organizasyonların bu hedef için önemli fırsatlar
sunduğunu kaydeden Aslan, “Bu tür organizasyonlarda hem hammadde hem de
nihai mamul bazında toplamda 1 milyar dolarlık iş yapıldığını tahmin ediyoruz.
Türk firmalarının dâhil olduğu alım satımın ise bunun yarısı olduğunu
düşünüyoruz. Dünyanın her tarafından temsilciler geliyor ve bizim için bir B2B
faaliyetine dönüşüyor. Şimdi burada kimse kimseye ne alıp sattığını söylemiyor
ama herkes ülkesine döndükten 2-3 gün sonra satışlar duyuluyor.” dedi.
İhracatta Yüksek Fiyat İçin İç Piyasa Önemli
Sektörde iç ve dış piyasada biraz hareketlilik başladığını
söyleyen Aslan, ilk üç aya göre talepte yüzde 10-15 artış görüldüğünü kaydetti.
İhracatta özellikle uzun üründe yaşanan sıkıntının devam ettiğini belirten
Aslan, şunları söyledi:
“2019 yılının Ocak-Mart döneminde miktar bazında çelik
ihracatımız yüzde 16,7 artışla 5,7 milyon tona yükselirken, değer bazındaki
ihracatımız ise yüzde 4,6 artışla 3,7 milyar dolara ulaştı. Bu artışa rağmen
söz konusu dönemde ihracatımız fiyat bazında düştü. İç piyasadaki daralmadan
dolayı firmalar ihracat yapmak istedi. Arzda fazlalık olunca bu sefer
fiyatlarda bir düşüş yaşandı. Çelikte iç piyasa hareketli olursa dış piyasa
için de iyi oluyor. Çünkü o zaman firmalar iç piyasa fiyatlarıyla satmak
istiyor. Onlar da kabul ederse satıyorlar, kabul etmezlerse iç piyasaya
veriyorlar.”
İhracat hedefinin iç piyasadaki daralmadan dolayı miktar bazında
tutabileceğini belirten Aslan, “Ben sene başında düşer diye bekliyordum
ama beni yanılttı. Fakat değer bazında bakarsak geçen seneyi
yakalayamayabiliriz.” diye konuştu.
Rakibimiz Uzakdoğu Değil Yakın Ülkeler
Konuşmasında Çin konusuna da
dikkat çeken Aslan, devletin verdiği yatırım kararlarının iç piyasayı
canlandırdığını ve Çin’in ihracat tonajını düşürdüğünü kaydetti. Çin’in geçen
sene 65 milyon ton ihracata karşılık 850 milyon ton iç piyasa satışının
olduğunu vurgulayan Aslan, “Devlet orada yeni teşvikler açıkladı. Örneğin
eskiden Çin’de bir vatandaş ikinci evi alırken banka kredi vermiyordu, şimdi
ikinci eve de kredi vermeye başladı. Kendi içlerinde çok ciddi teşvik ve
yatırımlar var. Bizim rakiplerimiz burada; Hindistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik
Arap Emirlikleri…” ifadelerini kullandı.
Kadıköy Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm alanı çevresinde devam
eden ve katlı viyadükler ile bağlantı yolları içeren çalışma tamamlandığında
İstanbul’un Anadolu yakası trafiğinde büyük oranda rahatlama olması bekleniyor.
Hızla ilerleyen çalışmalarda sona doğru yaklaşılırken, projede çalışmaların son
durumu da İHA tarafından havadan görüntülendi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2017 yılının Aralık ayında başlatılan Kadıköy Fikirtepe İmar ve Ulaşım Yol Ortak Altyapı İnşaatı‘nda çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 6 kilometrelik imar yolu yapımı, 26 kilometre ortak altyapı, toplam 75 metrelik 3 adet Kurbağalıdere Geçiş Köprüsü, 45 metrelik Fikirtepe Metrobüs Karayolu Altgeçit Köprüsü, 67 metrelik Mandıra Köprüsü ve 62 metrelik Mandıra Köprüsü U dönüşü, 626 metrelik Fikirtepe’den 15 Temmuz Şehitler Köprüsü bağlantısı ve D-100 bağlantısı ile 84 metrelik Üsküdar Koşuyolu U dönüşü yapımını içeren dev proje tamamlandığında, İstanbul’un Anadolu yakasında oluşan trafik yoğunluğuna büyük ölçüde çözüm getirilmiş olacak.
Kadıköy Fikirtepe Kentsel Dönüşüm
Projesi tamamlandığında 200 bine yakın kişinin bu bölgede yaşamaya başlayacağı
düşünüldüğünde, civarda yaşayan vatandaşların da olası yoğunluktan olumsuz
etkilenmemesi adına proje büyük bir adım olarak görülüyor. Proje
tamamlandığında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, O1 ve D 100 karayolları ile diğer
ana yollara sağlayacağı direkt bağlantılarla trafik yükünü dağıtacak. Öte
yandan 874 metrelik kavşak viyadüğü tamamlandığında, İstanbul’un en büyük katlı
kavşak viyadüğü olacak.
Yapımı devam eden projedeki son
durum, İHA tarafından havadan görüntülendi. Görüntülerde köprü ayaklarının
yükseldiği, viyadüğün metal iskeletinin yerleştirildiği ve D 100 Karayolu
Ankara yönü katılım istikametinin açıldığı görülüyor. İşçiler ve iş makineleri
de çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor.
Çanakkale
1915 köprüsü yapım çalışmaları ile birlikte yatırımcıların gözdesi haline gelen
Çanakkale’de yatırımlardan en büyük payı ise inşaat sektörünün alması
bekleniyor.
Çanakkale
1915 köprüsü yapım çalışmaları ile birlikte yatırımcıların gözdesi haline gelen
Çanakkale’de yatırımlardan en büyük payı ise inşaat sektörünün alması
bekleniyor.
Özellikle inşaat sektöründe son yıllarda gelişen kentler arasında ön plana çıkan Çanakkale’de sektörün gelişimi de aynı doğrultuda büyümeye devam ediyor. Özellikle İstanbul’a yakınlığı ve sakin yaşamı ile son yıllarda yıldızı parlayan bölgenin köprü yapımının tamamlanması ile de değerine değer katacağı öngörülüyor.
Çanakkale’de faaliyet gösteren Eviş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Lokman Eviş son yıllarda yatırımcıların gözde merkezinin Çanakkale olduğunu ifade etti. Eviş “Çanakkale 1915 köprüsünün yapımının başlaması ile birlikte tüm Türkiye’den yatırımcıların Çanakkale’ye yöneldiğini söylemek yanlış olmaz. Gelişen inşaat sektörünün Çanakkale’de en büyük yatırım araçlarından biri olduğunu söylemek mümkün. Son dönemlerde her ne kadar inşat sektöründe maliyetler artsa da, firmalar olarak bunu daire fiyatlarımıza yansıtmadan yolumuza devam ediyoruz. Şahsen ben yıllardır inşaat sektöründen faaliyet gösteren ve bölgenin birçok yerinde insanlara sıcak birer yuva yapan birisi olarak yakın zamanda Çanakkale’de daire fiyatlarının yükselerek yatırımcısına büyük kazançlar sağlayacağını düşünüyorum” dedi.
Kendi
projelerinde insanlara sadece ev değil otoparkı yürüyüş yolları ve bahçeleri
ile yaşam alanı da inşa ettiklerini ifade eden Eviş, Türkiye’nin dört bir
yatırımcıları da Çanakkale’ye davet etti.
Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu’da, bin 200 megavatlık
ünitenin 2023 yılına yetiştirilmesi iki büyük gelişme yaşanıyor. Rusya Devlet
Nükleer Enerji Şirketi Rosatom Başkanı Aleksey Lihaçev, Elektrik Üretim AŞ
(EÜAŞ) ile yüzde 10 ortaklık için görüştüklerini açıkladı. IC İÇTAŞ da sahada
inşaat işleriyle ilgili olarak anlaştı.
Türkiye ile Rusya arasında Akkuyu’da inşa edilecek nükleer santralle ilgili trafik hızlandı. Ankara, her biri bin 200 megavatlık toplam 4 üniteden oluşacak nükleer santralin öngörülen takvim çerçevesinde işletmeye alınması için bastırıyor. Buna göre, ilk ünite 2023 yılında, izleyen 3 ünite de birer yıl arayla devreye girecek.
EÜAŞ’la Ortaklık Görüşmesi
Bu hedef doğrultusunda önemli iki
gelişme yaşandı.
Rusya Devlet Nükleer Enerji
Şirketi Rosatom Başkanı Aleksey Lihaçev, EÜAŞ ile yüzde 10 ortaklık için
görüştüklerini açıkladı. Lihaçev, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada,
“Şimdilik sadece Türk devlet holdingi EÜAŞ ile görüşmelerin yapıldığını
söyleyebilirim. Şirketlerin sayısı çok daha fazla, fakat şimdilik sadece birini
açıklayabilirim” dedi.
IC İÇTAŞ Sahada
İkinci gelişme, Akkuyu’da sahada yaşanıyor. Projeyi yürüten Rus devlet şirketi Rosatom, nükleer santralin inşaat işleri için IC İçtaş’la iş birliği görüşmelerini sonuçlandırdı. Tarafların, bir protokol üzerinde anlaştıkları belirtildi. IC’nın sahaya ekipman ve ekip gönderdiği ve çalışmalarına başladığı öğrenildi.
Türkiye genelinde konut kredi faiz oranları düşmeye devam ederken, inşaat sektörüne erken bahar geldi.
Geçtiğimiz yıl 2.74’e kadar yükselen konut kredi faizleri şu an 1.28 seviyelerine indi. Ege-Koop ise bu oranın da altına inerek ev sahibi olmak isteyenlere yılın kazandıran yatırımını sundu.
Ege-Koop’un, zemin katlarının bile deniz manzaralı olduğu 13. Onur Projesi İzmir Körfezi Evleri’nde, son 9 daire için konut kredi faiz oranlarını 0.98’e sabitledi. 10 yıla kadar ödeme imkanı olan projede inşaat seviyesi ise yüzde 75’i geçti. Ege-Koop’un 40 milyon lira yatırımla 18 ay önce temelini attığı, zemin katlarının dahi deniz manzaralı olduğu Ege-Koop İzmir Körfezi Evleri bu yılın sonunda teslim edilecek.
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 3 bloktan oluşan 129 dairelik modern sitede vatandaşların ev sahibi olabilmesi için özel formüller geliştirdiklerini belirterek “İsteyene uygun faiz oranlı kredi ime isteyene ise peşinde indirimli olarak ev sahibi olma fırsatı sunduk. Sabitlediğimiz fiyatlarla, yatırımcımızın düşük faizle ev sahibi olmasının önü açıldı” dedi. Kısa süreliğine yüzde 0.98 ile yüzde 1.28’de sabitledikleri faiz oranıyla vatandaşların 3 yıldan 10 yıla kadar kredi kullanarak konut sahibi olabileceklerini söyleyen Aslan, “Böylece daire sahibi olmak isteyenler 2019 yılında yeni bir hayata başlayabilecekler. Kredi kullanmayıp yüzde 50’si peşin kalan yüzde 50’sini faizsiz 12 ayda ödemede de indirim uygulanacak” diye konuştu.
4 Nisan’da açılan ve 7 Nisan tarihine kadar süren Samsun 5.
İnşaat Fuarı, büyük ilgi gördü.
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun Ticaret Borsası, Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON), TMMOB Makina Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi ve KOSGEB’in destekleri ve iş birlikleri ile hazırlanan Samsun 5. İnşaat Fuarı, 78 firmayı 30 ilden gelen ilgili ziyaretçisini TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi çatısı altında bir araya getirdi.
İş Görüşmeleri ve Satışlar Yapıldı
Ordu’dan, Erzurum’ a, Sinop’ tan
Zonguldak’ a özellikle Karadeniz ve İç Anadolu olmak üzere 30’un üstünde
şehirden Samsun 5.İnşaat Fuarını ziyaret etmeye gelen sektör firmaları,
katılımcı firmalar ile ürün ve hizmetleri hakkında görüşmeler gerçekleştirerek,
bayilik ve mal alımı konusunda önemli iş bağlantıları kurdu. Fuar süresince
önemli satışlar, satın almalar gerçekleşti. Fuar firmalara 2019’un ilk
çeyreğinde önemli ve pozitif finansal ivme kazandırdı. Kurulan ticari
bağlantılar, önümüzdeki dönemlerde de, pek çok ürün satışı ve anlaşmanın
gerçekleşeceğinin sinyallerini verdi. Azerbaycan, Gürcistan, Irak, Mısır,
Nijerya ve Çin’den gelen iş insanları, katılımcı firmalar ile ikili görüşmeleri
gerçekleştirdi. Fuar süresince yurtdışından gelen iş insanları, uluslararası
mal ve hizmet satın alımları, bayilik ve inşaat projeleri hakkında önemli
bağlantılar kurarak, ülke ve bölge ihracatı için faydalı adımlar attı. Düzenlen
“Akustik Yönetmeliği, Binalarda Isolation Akıllı Sistem Çözümleri, Yerel
Yönetimler ve Enerji, Samsun ve Deprem konulu paneller ile ülke ve bölge
genelinden gelen mühendisler, Samsun 5. İnşaat Fuarı’nda buluştu. Konusunda
yetkin panelistler tarafından sektörle ilgili gelişmeler, güncel sorunlar ve
çözümleri hakkında detaylı bilgiler verildi.
Türk Yapı Malzemeleri Sektör Komitesi, Doha’da düzenlenecek olan
İnşaat Teknolojisi, Yapı Malzemeleri, Ekipmanları ve Çevre Teknolojileri
Ticaret Fuarı’nda (Project Qatar) yer alacak.
Katar’da yapı sektörüne yönelik düzenlenen Uluslararası İnşaat
Teknolojisi, Yapı Malzemeleri, Ekipmanları ve Çevre Teknolojileri Ticaret Fuarı
(Project Qatar) Türk firmalarının katılımıyla gerçekleştirilecek.
İstanbul Demir ve Demir Dışı
Metaller İhracatçıları Birliği’nden (İDDMİB) yapılan açıklamaya göre, Türk Yapı
Malzemeleri Sektör Komitesi, Doha’da düzenlenecek olan Project Qatar Fuarı’nda
yer alacak.
29 Nisan-1 Mayıs’ta düzenlenecek
fuarda Türkiye üç ihracatçı birliği ile yer alacak. Fuardaki etkinlikler İDDMİB
Ticaret heyeti ile başlayıp İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği (İKMİB) resepsiyonu ile devam edecek.
Fuar süresince Ankara Demir ve
Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADDMİB) ise info stant ile katılım
gösterecek.Türkiye bu fuara toplam 39 firma ile katılacak.
‘Büyük projelere 25 milyar avro’
Açıklamada görüşlerine yer verilen İDDMİB bünyesinde faaliyet gösteren Türk Yapı Malzemeleri Sektör Komite Başkanı Serdar Urfalılar, Katar’da müteahhitlik sektörünün son dönemde çok canlı olduğunu belirterek, fuar ile eş zamanlı olarak İDDMİB bünyesinde yapı malzemelerine yönelik bir sektörel ticaret heyetinin de organize edildiğini kaydetti.
Urfalılar, ticaret heyetinde 16
firmanın olacağını aktararak, ülke genelindeki önde gelen satın almacılarla
buluşacaklarını dile getirdi.
Katar’ın son yıllarda büyük
projelerle öne çıktığını anımsatan Urfalılar, hükümetin altyapı programlarının
bundan sonraki dönemde de ekonomik aktivitenin motoru olacağını ifade etti.
Urfalılar, ayrıca petrol
fiyatlarındaki artışın da Katar ekonomisi için son derece önemli olduğunun
altını çizerek, yaşanacak mali rahatlama ile birlikte inşaat ve diğer alanlarda
büyümenin hızlanabileceğini vurguladı.
Katar’ın büyük projelere 25
milyar dolarlık bir bütçe ayırdığına dikkati çeken Urfalılar, sağlık, eğitim,
ulaşım ve altyapı sektörlerinde büyük bir potansiyel olduğunu belirtti.
Urfalılar, Katar’ın geçen yıl
sadece metro, tramvay hattı, sahil yolu ve otoyol projeleri için 11 milyar
dolarlık bütçe sağladığını aktararak, “2018 yılında Yapı Malzemeleri
sektörü olarak Katar’a 262 milyon dolar ihracat yaptık. En fazla ihracatı
yapılan ürün gruplarında inşaat demiri, yalıtım kabloları, ahşap banyo-mutfak
mobilyası ve prefabrik yapılar ilk sıralarda yer aldı.
2019 yılına da hızlı bir şekilde
başladık. Ocak ayında 33 milyon dolar civarında ihracat yaptık.”
ifadelerini kullandı.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından 67 şehirde, 140 projeyle yürütülecek 50 bin yeni sosyal konutun kura çekilişi mayısta yapılacak. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart’ta açıkladığı, 6 Mart’tan itibaren de başvuruların alınmaya başladığı sosyal konutlara talep toplama işlemleri, 19 Nisan’a kadar devam edecek. 1 ayda 600 bin başvuru geldiğini hatırlatan TOKİ Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik, “50 bin konuta müracaat devam ediyor. Kuralar mayısta çekilecek, herkes dairesini alacak. Her ilde ayrı kura planlıyoruz” diye konuştu.
2020’de Teslim
Mehmet Özçelik, TOKİ ile Torkam İnşaat’ın Sefaköy’de hayata geçireceği Torkam E5 projesinin geçmişte Küçükçekmece Belediye binası bulunan alanda gelir paylaşım modeliyle inşa edildiğini ifade etti. Teslimlerin Ekim 2020’de yapılacağını belirten “Halihazırda projenin temeli atıldı. İnşaat çalışmaları TOKİ kontrolünde sürüyor. İlk etapta Yenikapı- Beylikdüzü metro hattı olarak planlanan ama Kanal İstanbul projesi nedeniyle Yenikapı Sefaköy olarak yapılmasına karar verilen metro hattı da bu projenin önemini artırıyor” dedi.
1 Milyar Hasılat Hedefi
Projeden yaklaşık 1 milyar lira
hasılat beklediklerini belirten Torkam Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Dereli,
projenin metrobüs durağı, otobüs ve minibüs gibi toplu ulaşım hatlarının
merkezinde yükseldiğini söyledi. Dereli, projenin ulaşım kolaylığı ile öne
çıktığını sözlerine ekledi.
Açık Artırma Yapılacak
20 bin 776 metrekare arsa
üzerinde inşa edilen projede 3 rezidans ve 1 ofis bloku yer aldığını belirten
Dereli, “Yatay mimarinin öne çıktığı projede 234 rezidans daire, 117 ofis
ve 310 cadde dükkânı inşa edilecek. Bölgeye 896 araçlık otopark da
kazandırılacak” dedi. Dereli, Torkam E5 Açık Çarşı’daki 310 dükkânın
124’ünün 21 Nisan’da açık artırma usulüyle satışa çıkacağını belirterek,
şunları söyledi: “Dükkânların fiyatı 770 bin lira ile 4 milyon 300 bin
lira arasında değişiyor. Açık artırmaya yoğun talep bekliyoruz. Günlük 700 bin
kişiye ulaşan insan sirkülasyonu ticari ünitelerin karlı bir yatırım olacağını
gösteriyor.” Dereli, ticari ünitelerin metrekare fiyatının 17 bin lira,
rezidansların ise 8 bin 500 lira olduğunu söyledi. Bugüne kadar 18 bin konuta
imza attıklarını belirten Mahmut Dereli, “Torkam E5 dışında Konya’da bir
konut projemiz ve Fikirtepe’de bir projemiz var. Cezayir’de de 6 bin konut inşa
ediyoruz” dedi.
8 yıldır kentsel dönüşümün konuşulduğu Fikirtepe hâlâ dönüşemedi. Son aylarda inşaatların yavaşladığı bölgede vatandaşlar mağdur. Evleri yıkılan ama yenisi yapılmayan hak sahipleri kamudan çözüm bekliyor. Pek çok kişi anlaştığı inşaat firmasından kira desteği alamadığı için geçim sıkıntısı yaşıyor. Bölgede 61 yapı adasından 41’inde sorun var.
İstanbul Kadıköy ilçesine bağlı Fikirtepe bölgesi adeta kentsel dönüşümün deneme tahtası oldu. 8 yıl önce başlayan dönüşüm süreci hala tamamlanamadı. Bölgede binlerce vatandaş yeni ev hayali kurarken, elindekinden de oldu. Kimi firmalar mali sorunlar nedeniyle projelerini bırakırken, kimi de inşaatı yavaşlattı. Leke Fikirtepe Platformu Sözcüsü Engin Akgüzel, 61 yapı adası olan Fikirtepe’de gelinen noktayı şöyle özetliyor; “Bölgede 15 proje bitti. 3’ünde iskan var, diğerlerinde tapu sorunu sürüyor. 5 yapı adasında firmalar işleri tamamen bıraktı. Toplam sorunlu yapı adası sayısı ise 41. Bunların kiminde yıkım yıllar önce yapıldı ama inşaat başlamadı. Kiminde ağır ilerliyor, kiminde birden fazla firma işin içinde diye süreç kilitlendi. Mağdur sayısı 60 bini aşıyor.”
Kira Yardımı Yok
Kimi firmaların uzun süredir kira
desteğini kestiğini ve vatandaşların maddi zorluk yaşadığını belirten Akgüzel,
“Fikirtepe’de bir yol düşünün bir tarafı devletten kira desteği alıyor, bir
tarafı almıyor. Neden böyle bilen yok. Maddi seviyesi yüksek ilçelerde kamu
desteği verilirken buraya verilmiyor. Komşularımız, dostlarımız zor şartlarda
yaşam mücadelesi veriyor” dedi. Fikirtepe’deki sorunların gündeme gelmesinden
sonra kamu yetkililerinin devreye girdiğini hatırlatan Akgüzel, “Çadır kurarak
yaptığımız eylem sonrasında birçok yetkili ziyarete geldi. Geçen haziran ayında
bize söz verildi. Ama şimdi kimseye ulaşamıyoruz.. Ne kira yardımı var, ne de
bu inşaatların nasıl yapılacağına dair bir çözüm. Eğer Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı devreye girerse inanıyoruz ki sorunlar çözülür. Vatandaş yaptığı
anlaşmalar üzerinden fedakarlık yapmaya da hazır. Yeter ki bize bir çözüm yolu
sunulsun. Geçtiğimiz yıllarda bazı firmalar projelerini yarım bırakınca kamu
devreye girmiş ve inşaatı üstlenmişti. Onlara yardım eli uzattılar bize neden
uzatmıyorlar” diye konuştu.
Yabancılar Yerleşti
Dönüşüm sonrası bölgede nüfusunda
azaldığını belirten Akgüzel, “Fikirtepeli halk ucuz ev bulmak için şehrin
gelişim çeperlerine gitti. Afgan ve Özbek yabancılar da eski evleri 200-300
liraya kiralayarak buraya yerleşti. Bölgenin kimliği kayboldu” dedi.
Şantiyeler Yavaşladı
Bölgedeki derneklerden FİDEM’in
Başkanı Ercüment Oruç da inşaatlarda yavaşlama olduğunu, kimi şantiyelerde
işlerin durdurulduğunu söyledi. Oruç, “Kamu son aylarda elini Fikirtepe’den
çekti. Kör, sağır oldular adeta. İnşaat firmaları ile hak sahipleri arasında
köprü görevi görüp süreci yönetecek bir kamu kurumu olmadan Fikirtepe’de
sorunların çözümü mümkün değil” diye konuştu.
Türkiye’nin en büyük sağlık yatırımlarından biri olan Bursa Şehir Hastanesi’nin inşasında sona gelindi. Yüzde 94’ü tamamlanan, açıldığında 5,5 milyon kişiye hizmet verecek hastanenin 2030 yılında 7 milyon kişiye hizmet vermesi bekleniyor.
Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Doğanköy’e inşa edilen Şehir
Hastanesi’nin yapımında sona gelindi. Çanakkale, Balıkesir, Yalova, Bilecik ve
Bursa’da 5,5 milyon kişiye hizmet verecek şekilde planlanan hastane 800 bin
metrekare alan üzerine inşa edildi. Genel Hastane, Onkoloji, Kadın Doğum ve
Çocuk Hastalıkları, Kalp ve Damar Cerrahisi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile
Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri olmak üzere 6 hastaneden oluşan sağlık
üssünün yapım aşaması yüzde 94 oranında tamamlandı.
‘Teknolojik Altyapısı Güçlü’
Şehir Hastanesi’nin diğer hastanelerden farklı olarak ileri
seviyede hizmet veren bir sağlık merkezi olacağını söyleyen Bursa İl Sağlık
Müdürü Özcan Akan, “Kalp Damar Hastanesi’nde rutin hizmetler dışında kalp
nakli yapacağız. Aynı şekilde Genel Hastanemizde yanık merkezi inme merkezi
var. En nitelikli seviyede hizmetler vermiş olacağız. Fizik Tedavi Hastanemiz
şu an için Türkiye’de inşa edilen şehir hastaneleri arasında en yüksek
kapasiteye sahip, 200 yataklı Fizik Tedavi Ünitesi’ne sahip olacak. Bu
hastanemiz diğer hastanelerde yapılamayan, ileri seviyedeki hizmetlerin,
İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e gitmeye gerek kalmadan bütün hizmetleri Bursa’da
çözebilecek bir nitelikte yapıldı. Teknolojik olarak da alt yapısı güçlü bir
hastaneden bahsediyoruz. İnşaat tekniği olarak da en ileri seviyede inşa
edilmiş durumda. Biz bu yatırımı Bursa’da sağlık turizmi açısından da çok
önemli bir stratejik hamle olarak görüyoruz” dedi.
‘Avrupa’nın En İyilerinden’
Şehir Hastanesi’nin Bursa ve civar iller için sağlık turizmi
açısından önemli bir sağlık merkezi olacağını belirten Akan, “Şu andaki
bilgilerimize göre İstanbul, Ankara, İzmir’den sonra 4’üncü sırada yer
alacaktır. Fiziki kapasiteden de öte nitelikli hizmetlerde belkide Türkiye’de
ilk sıralarda. Fiziki güzellikten öte nitelik anlamında Avrupa’nın en iyi
merkezlerinden birisi oluyor. Dolayısıyla bu anlamda da iddialı bir hastaneden
bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
Depremde Operasyonlar Devam Edecek
Projede gelinen son aşama ve hastanenin yapımında kullanılan teknik detaylar hakkında bilgi veren Şehir Hastanesi İnşaat Proje Müdürü Ali Sami Behlül, “2017 yılının başında başladığımız inşaatı yaklaşık 30 aylık bir sürede tamamlamayı düşünüyoruz. Bursa 1’inci derece deprem bölgesinde olduğu için 859 adet sismik deprem izolatörü kullanıldı. Bu, yüksek şiddetli depremlere dayanıklı olacak şekilde ve operasyonlar devam ederken hasta sağlığına zarar vermeyecek şekilde yapıldı. Bu süreçte toplamda 5 bin kişi çalıştı. Alt yapı imalatlarını bitirdik. İçerideki imalatlarımız da tamamlandığı için şu anda asfalt döküm işlerini tamamlıyoruz. Hastane açıldığı gün itibariyle insan sağlığını en önemli seviyede tutarak, bütün testlerimizi bitirmiş olarak operasyona hazır bir şekilde İl Sağlık Müdürlüğü’müze hastaneyi teslim etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde 1’inci ünitenin temelinin
atılmasının üzerinden bir yıl geçerken, projenin inşaat aşamasında elde edilen
başarılar, Rusya ile Türkiye arasında ülkedeki ilk nükleer güç santralinin
inşası için gerçekleştirilen verimli işbirliğinin göstergesi olarak dikkat
çekiyor.
Birinci ünite reaktör binasının temel plakasının döşenmesine
ilişkin çalışmalar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın güvenlik standartları
ve Türkiye’nin ulusal standartları ile tam uyumlu olacak şekilde geçtiğimiz
mart ayında tamamlandı. 2018 yılının sonbaharının sonlarına doğru 2’nci ünite
için sınırlı çalışma izni alındı ve çalışmalar başladı. Bir sonraki aşamada,
Proje Şirketi Akkuyu Nükleer A.Ş., 2’nci ünite için inşaat izni almayı ve 2’nci
ünite temel plakasının döşenmesi için beton atma çalışmalarına başlamayı planlıyor.
Bunun yanı sıra Doğu Kargo Terminali’nde inşaat çalışmaları tamamlandı ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan çalışma izni bekleniyor. Öte yandan Akkuyu
Nükleer A.Ş., 3’üncü ünite ile ilgili inşaat izninin ve diğer izinlerin
alınması için gerekli belgeleri hazırladı ve TAEK’e sundu.
“İşlerimizin büyük bir kısmını Türk ortaklarımız vasıtasıyla gerçekleştiriyoruz”
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, “Bir yılda
elde ettiğimiz sonuçlar bizim için çok değerli ve önümüzde yapılması gereken daha
çok iş var” dedi. Zoteeva, sözlerine şöyle devam etti: “2019 yılında yapmamız
gereken, yüzde 70’i an itibarıyla hazır olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali
sahasının hazırlanmasını tamamlamak. Kalan yüzde 30’u yılsonu itibarıyla
tamamlamayı planlıyoruz. 2019 için planlanan çalışmalar arasında, verilen
izinler ve onaylar kapsamında 1’inci ve 2’nci ünitelerin teknik ve nükleer
altyapıları için gerekli temelin hazırlanması da var. İşlerimizin gittikçe daha
büyük bir kısmını sahada bizimle çalışan Türk ortaklarımız vasıtasıyla
gerçekleştiriyoruz. Aktif çalışmaların başlamasının birinci yılında, birlikte
verimli bir şekilde çalışabileceğimizi gösterdik. Rosatom olarak aynı dili
konuşabilmenin çok değerli olduğuna ve Akkuyu projesindeki dinamiklerin de
bunun göstergesi olduğuna inanıyoruz.”
İnşaat sahasındaki ilerlemeye ilave olarak, Akkuyu projesi bu
yıl bir başka başarısını, 35 Türk genç nükleer enerji uzmanının Akkuyu Nükleer
A.Ş.’de çalışmaya başlamasının gururunu yaşıyor. Bu öğrenciler, 2018
ilkbaharında 1’inci ünitenin temelinin atılması ile aynı zamanda, Rus nükleer
sektörünün merkezi üniversitesi olan Ulusal Nükleer Araştırma Üniversitesi
MEPhI’den mezun oldu ve Akkuyu projesine dahil oldu. 2019 yılının Şubat ayında
şirket, 53 yeni MEPhI mezununa bu yılın mayıs ayında projeye dahil olmak üzere
iş teklifinde bulundu.
9 Bin Kişiye İstihdam Sağlanacak
Halihazırda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaat sahasında yüzde
90’ı Türk vatandaşları olmak üzere 783 kişi çalışıyor. 2019’un sonunda bu
sayının 1500’e çıkarılması hedefleniyor. İnşaat faaliyetinin en yoğun olmasının
beklendiği 2023 ve 2024 yıllarında proje yaklaşık 9 bin kişiye istihdam olanağı
sağlayacak. İnşaatı tamamlanıp santral devreye alındığında Akkuyu Nükleer Güç
Santrali’nde yaklaşık 3 bin 500 kişi istihdam edilecek.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali Hakkında
Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali projesidir ve Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Mayıs 2010’da imzalanan Hükümetlerarası Anlaşma çerçevesinde yürütülmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin VVER1200 enerji üniteleri, mevcut bütün gereksinimleri karşılayan ve geliştirilmiş güvenlik sistemlerine sahip en son teknoloji olan 3+ nesil teknolojileri kullanmaktadır. Aynı zamanda, ilk ünitesinin ticari işletmesine 27 Şubat 2017’de başlanan Novovoronej NPP2 (Rusya, Voronej Bölgesi) projesi referans alınarak geliştirilmiş Rus seri nükleer güç santrali projesidir. İnşaatı tamamlandıktan sonra, kurulu gücü 4800 MW olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali yılda yaklaşık 35 milyar kW/s elektrik üretecektir. Santralin işletme ömrü 60 sene olup, bu süre 20 sene daha uzatılabilecektir.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Zeki Murzioğlu, bu yıl 5’incisi düzenlenen İnşaat Fuarı’ndaki stantları
tek tek gezerek, firma yetkililerinden bilgi aldı.
Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, şehir dışında olması nedeniyle açılışına katılamadığı TÜYAP Samsun Fuar Merkezi’nde bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen Yapı, İnşaat Malzemeleri, Tesisat, Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz ve Teknolojileri Fuarı’nı ziyaret etti. TÜYAP Samsun Fuar Merkezi Müdürü Oğuzhan Çamaş’ın eşlik ettiği Murzioğlu, tek tek stantları ziyaret ederek, sergilenen ürünler hakkında bilgi aldı.
“Ekonominin şah damarı”
İnşaat sektörünün ülke için önemine değinen Murzioğlu, “İnşaat sektörü, kendisine bağlı pek çok alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan bir sektör konumundadır. Yapılan bir araştırmaya göre, yeni yapılan bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23 bin parça bulunduğu sonucu elde edilmiştir. İnşaatta işler iyi gidiyorsa da ülkede de işler iyi gidiyor demektir. Çünkü ekonomimizin şah damarı inşaat sektörüdür. O anlamda inşaat sektörü çok önemli bir alandır. Dolayısıyla inşaat sektörünün ülke ekonomisi içinde sahip olduğu önemi, üretim sürecinde bulunduğu sektörlerle olan bağlantıların düzeyi, bu sektörlerin toplam üretim içindeki payı ile değerlendirilmelidir. Samsun’da da inşaat sektörü çok güçlü ve ciddi firmalarımız var. Bu fuar, Samsun ve ülkemiz açısından inşaat sektörünü tanıtma ve yeni bağlantılar kurmasına vesile olacaktır. Bugün burada firmalarımızı ziyaret ederek sektörle ilgili hem görüşlerini aldık hem de sergilenen ürünler hakkında bilgi edindik. Firma temsilcilerimizin fuardan oldukça memnun olmalarını görmek de bizleri ayrıca sevindirdi” dedi.
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şubesi’nce ‘Samsun İnşaat Fuarı’nda üyelerine ve sektör katılımcılarına yönelik ‘Binalarda ISolution Akıllı Sistem Çözümleri’ semineri gerçekleştirildi.
MMO Samsun Şubesi’nin Samsun İnşaat Fuarı’nda düzenlediği seminer büyük ilgi gördü. Seminerde Makine Yüksek Mühendisi Cüneyt Deniz Küheylan, akıllı pompalar, ısıtma sistemleri, bina sistemlerine aktarılan veriler, soğutma sistemleri, inline pompalar, basınçlandırma, hidrofor sistemleri ve atık su sistemleri başlıkları altında üyelere ve sektör katılımcılarına detaylı bir sunum yaptı.
Seminerle ilgili bilgi veren MMO Samsun Şube Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özkan Er, Samsun’un eskiden bir fuar kenti olduğunu hatırlatarak, “Bu özelliği ile Türkiye’de çok önemli bir yere sahipti. TÜYAP ile fuar kenti olma özelliğinin yeniden canlandığını görüyoruz. Bu durum hepimizi son derece mutlu ediyor. Samsun İnşaat Fuarı sektöre yön vermesi açısından çok önemli. Bu nedenle oda olarak fuarı son derece önemsedik. Meslektaşımız Cüneyt Deniz Küheylan’ın sunumuna gösterilen ilgi bizi ayrıca sevindirdi. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi.
Türkiye İMSAD’ın yayınladığı sektör raporuna göre 2018 yılını yüzde
2 küçülme ile kapatan inşaat malzemeleri sanayi üretimindeki gerilemeler ve
yaşanan mali darboğaz 2019’un ilk çeyreğinde de devam etti.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye
İMSAD)’nin, sektörün çatı kuruluşu olarak hazırladığı ‘Mart 2019 Sektör Raporu
yayınlandı.
Raporda şu tespitler yer aldı:
İnşaat malzemeleri sanayi üretimi 2018 yılını yüzde 2 küçülme ile kapatmıştı. 2019 yılının Ocak ayında inşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi 2018 yılının Ocak ayına göre yüzde 24,3 küçüldü. Böylece 2018 yılının ikinci yarısında başlayan üretimdeki sert küçülme 2019 yılında da devam etti. Üretimdeki gerilemede inşaat işlerindeki küçülme ve iç talepteki keskin daralma etkili oldu. Mevsimsellik ve iç piyasa koşullarının bozulması ile iç talep daralmaya devam etti. İhracattaki miktar artışı ise üretim kaybını telafi edemedi.
2019 yılının Ocak ayında 22 alt sektörün tamamında üretim geçen
yılın aynı ayına göre geriledi. Birçok önemli alt sektörde yüksek üretim
kayıpları yaşandı. 2019 yılı Ocak ayında en yüksek üretim düşüşü yüzde 53,9 ile
hazır beton sektöründe oldu. Parke ve yer döşemeleri üretimi yüzde 50,7,
merkezi ısıtma radyatörleri ve su kazanları üretimi yüzde 37,8 düştü. Seramik
kaplama malzemeleri üretimi yüzde 30,1 geriledi. 14 alt sektörde üretim
gerilemesi yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşti. Soğutma ve havalandırma
donanımları yüzde 0,7 ile en sınırlı üretim düşüşü yaşanan alt sektör oldu.
Ocak Ayında İthalat Yüzde 31,4 Geriledi
İnşaat malzemeleri ithalatında geçen yılın ikinci yarısında başlayan daralma yeni yılda da sürdü. 2019 Ocak ayında ithalat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,4 geriledi ve 539 milyon dolar oldu. İthalattaki sert düşüş aynı zamanda inşaat işlerindeki küçülmenin de yeni yılda sürdüğünü gösterdi. Döviz kurlarında sağlanan göreceli istikrara rağmen ithalat talebinde kuvvetli gerileme sürüyor.
Yıllık İthalat 8 Milyar Doların Altına İndi
İnşaat malzemeleri ithalatı 2018 yılında önemli ölçüde gerilemiş
ve 8,1 milyar dolara kadar inmişti. 2019 yılının ilk ayında da ithalattaki sert
daralma devam etti ve böylece 2019 Ocak ayında yıllık ithalat uzun yıllar sonra
8 milyar dolar seviyesinin altına inerek 7,8 milyar dolar oldu. Döviz
kurlarındaki dalgalanma ve inşaat işlerindeki küçülme ithalatta daralmanın
sürmesinde etkisini gösterdi.
Ocak Ayında İhracat Yüzde 0,6 Geriledi
İnşaat malzemeleri ihracatı yeni yılın ilk ayında geriledi. 2018
yılının Aralık ayında yavaşlayan ve durağanlaşan ihracat artışı Ocak ayında
küçülmeye döndü. 2019 Ocak ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,6
düşerek 1,61 milyar dolara indi. Böylece Ocak ayında son 12 ayın en düşük aylık
ihracatı gerçekleşti. İç pazardaki kuvvetli daralma karşısında inşaat
malzemeleri sanayisi 2019 yılında da ihracata ağırlık veriyor. Ancak pazarlarda
görülen yavaşlama ile birlikte ihracat da zorlaşmaya başladı. Türk Lirası’ndaki
dalgalanmanın da ihracatı olumsuz etkilediği görüldü.
İnşaat Sektöründe Mali Sıkışıklık Devam Ediyor
İnşaat sektöründe yaşanan mali sıkışıklık 2019 yılının ilk 3 ayında da sürdü. Talep ve satışlardaki gerileme ile birlikte, nakit akışlarında daralma yeni yılda da devam etti. İkinci olarak mevcut banka kredi borçlarının geri ödenmesinde yüksek döviz kurları ve faizler nedeniyle sıkıntıların sürdüğü görüldü.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yapı Topluluğu (IACES LC MUYAP), İnşaat Mühendisliği Öğrenci Toplulukları Birliği (İMTB)’nin bir projesi olan ve bu sene ilki düzenlenecek olan Türkiye İnşaat Mühendisliği Kampı (TİK)’nın ev sahipliğini yapmaya hak kazandı. 21-24 Haziran 2019 tarihleri arasında 52 üniversiteden 150 katılımcı ile gerçekleştirilecek olan Türkiye İnşaat Mühendisliği Kampı etkinliği; akademisyenleri, öğrencileri ve özel sektörü bir araya getirecek.
TİK’19; inşaat atölyeleri, sosyal atölyeler, kişisel gelişim atölyeleri ve kamp konsepti sayesinde öğrencileri firma temsilcileriyle daha interaktif bir ortamda buluşturacak. Bu konseptin altında yatan diğer bir misyon; çevre ve doğadan bağımsız düşünülemeyen inşaat sektörüne hizmet verecek olan geleceğin mühendis adaylarının çevreye, doğal kaynakların ve enerjinin kullanımına olan farkındalığını artırmaktır. 2 gün boyunca stant çalışmaları ve oturumların olacağı etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen müteahhitlik firma yetkilileri, inşaat malzemeleri üreticileri ve departmanlarında uzmanlaşmış kişilere uzmanlık alanlarıyla ilgili konuşmak üzere oturumlar da verilecek.
Bursa inşaat sektörünün çatı kuruluşu İnşaat Müteahhitleri
Sanayici ve İş Adamları Derneği (İMSİAD) iş dünyası – üniversite buluşmalarına
hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye’de inşaat sektörünün geleceği olan öğrencileri, sektörün önemli temsilcileriyle bir araya getirerek, öğrencilerin iş dünyası hakkında bilgilenmelerini ve iş adamlarının tecrübelerinden faydalanmalarını hedefleyen İMSİAD, son olarak CE Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bozdağ ile Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerini buluşturdu.
“İlgi alanlarınıza göre branş seçin”
BTÜ Yıldırım Yerleşkesinde
öğrencilerle iş hayatı hakkındaki bilgi ve tecrübelerini paylaşan CE
Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bozdağ, “Okulda öğrendiğiniz
bilgilerin yanı sıra, bir işletme kazanacağınız tecrübeler ve size yüklenen
sorumluluklar iyi bir mühendis olmanızı sağlayacak. Burada almış olduğunuz
eğitimler, gelecekte seçeceğiniz branşa göre iş hayatınıza önemli katkılar
sunacak. Yetenekli olduğunuz, ilginizin yüksek olduğu bölümleri seçmeniz sizler
için büyük önem taşıyor” dedi.
“Yabancı dil ve yazılım konusunda kendinizi geliştirin”
Öğrencilere gelecek iş hayatları
hakkında tavsiyelerde de bulunan Bozdağ, “Kendinizi geliştirmeyi asla
bırakmayın. Mühendislik bilgilerinizi günlük hayatınızda da kullanmaya gayret
gösterin. Ne kadar uğraşır ve emek verirseniz o kadar kazanırsınız. Günümüzde
yazılım, teknoloji, inovasyon konuları çok önemli. Bunun için de mutlaka
yabancı dil öğrenmeli ve yazılım konusunda kendinizi geliştirmelisiniz. Böylece
yaptığınız işte bir farklılık yaratır, rakiplerinizin önüne
geçebilirsiniz” diye konuştu.
“Hiçbir ithal malzeme kullanmadan asansör üretiyoruz”
Asansör sektörü hakkında
değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, Türkiye’nin asansör sektöründe önemli bir
konuma sahip olduğunu söyledi. Bozdağ sözlerine şöyle devam etti;
“Asansör, diğer sektörlere daha el değmemiş, inovasyona oldukça açık bir
alan. Fakat bunun yanında riskli bir ürün. Asansör montajı ve bakımı özen
gerektiriyor ve iş sağlığı güvenliği büyük önem arz ediyor. Standartları tam
yerine getiremezseniz büyük sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Binalarda yerli
asansör kullanımının hızla artması, sektör açısından oldukça değerli. Kaliteli
bir asansörü, hiçbir ithal malzeme kullanmadan yapabiliyoruz. Bu durum
ekonomimize de değer katıyor.”
CE Mühendislik Yönetim Kurulu
Başkanı Cem Bozdağ, söyleşinin sonunda BTÜ Makine Mühendisliği Bölümü
öğrencilerinin sorularını da yanıtladı.
Türkiye
ve yurt dışında yaptığı projelerle öne çıkan Ontan İnşaat, Batı Afrika Burkina
Faso ülkesinde hayata geçirilecek adliye binaları projesinin ana yüklenicisi
oldu. 45 milyon Euro değerindeki proje sözleşmesi, Burkina Faso’da imzalandı.
İzmirli merkezli Ontan İnşaat, Türkiye ve yurt dışında yeni projelere imza atarken, ülkede katma değer oluşturmaya devam ediyor. İnşaat firması, Batı Afirka’da Türkiye için gurur kaynağı bir çalışmaya daha imza attı. Firma, Batı Afrika’nın Burkina Faso ülkesinde devlet başkanlığı tarafından yaptırılacak 45 milyon Euro değerindeki adliye binaları projesinin ana yüklenicisi oldu.
Projenin sözleşmesi, Ontan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öktem,
Taahhüt Departman Müdürü Selçuk Şahbazlar ve Turkish Burkina Construction
Company yetkilileri arasında imzalandı. Projeyle ilgili bilgi veren yetkililer,
“Sözleşme bedeli 45 milyon Euro olan proje ülkenin demokrasisin sembolü
olması açısından bir prestij projesidir. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Sayıştay
binaları olarak 3 bina ve sosyal tesisten oluşmaktadır. Projenin yapımına 2019
Mayıs ayında başlanıp 18 ayda tamamlanacaktır” denildi.
İnşası Türk “Esta Construction” şirketi tarafından
tamamlanan fabrikanın açılışını Rusya Devlet Başkanı Putin yaptı.
Başkent Moskova’nın Esipovo bölgesinde inşası Türk “Esta Construction” şirketi tarafından 18 ayda tamamlanan fabrikanın açılış törenine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, Daimler Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Zetsche katıldı.
Putin, açılış konuşmasında,
Mercedes-Benz’in Rusya’da GAZ ve KAMAZ otomobil şirketleriyle çalıştığını ve
iyi bir deneyime sahip olduğunu dile getirdi.
Fabrikada yaklaşık bin kişinin
çalışabileceğini belirten Putin, “Rusya’da ortaklarımızın iş konusunda
hayal kırıklığına uğramamaları için elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Mercedes-Benz, Rusya fabrikası
için 250 milyon avro yatırım yaptı.
Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlenen
“Uzbekbuild-2019” Türk Yapı İnşaat Fuarı başladı.
Ekonomi Bakanlığı, Özbekistan İnşaat Bakanlığı ile Özbekistan
Sanayi ve Ticaret Odası desteğiyle, Boğaziçi İhtisas Fuarcılık’ın düzenlediği
“Uzbekbuild-2019” Türk Yapı İnşaat Fuarı, DİMAX Fuarcılık Merkezi’nde
kapılarını açtı.
İnşaat ve inşaat malzemeleri
sektöründe faaliyet gösteren 40’tan fazla Türk şirketinin yer aldığı fuarın
açılışına Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Özbekistan İnşaat
Bakan Yardımcısı Bahadır Orakov ve bazı Özbek milletvekilleri katıldı.
Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi
Er, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün ülkelerin kalkınması
için önemli katkı sağladığını belirterek, Özbekistan’da inşaat sektörünün son dönemde
hızla geliştiğini ifade etti.
Er, inşaat ve inşaat malzemeleri
üretimi sektörlerinde büyük tecrübeye sahip olan Türkiye’nin, bu deneyimlerini
inşaat alanında yeni ufuklar açan kardeş Özbekistan ile paylaşmaya hazır
olduğunu vurguladı.
Boğaziçi İhtisas Fuarcılık Genel
Müdürü Utku Bengisu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özbekistan’da ilk defa
sadece Türk şirketlerinin katıldığı inşaat fuarı düzenlendiğini hatırlatarak,
fuarın, Türk inşaat şirketlerinin Özbekistan’a ilgisi ve Türk şirketlerinin
ülkede yapılan inşaat fuarlarına katılım isteğini bir kez daha gösterdiği
kaydetti.
Bengisu, Türkiye’nin, inşaat
sektöründe dünyanın önemli ülkeleri arasında yer aldığını, Türkiye’de üretilen inşaat
malzemelerinin dünyanın 209 ülkesinde kullanıldığını belirtti.
Konuşmaların ardından Türkiye’nin
Taşkent Büyükelçisi Er, Özbekistan İnşaat Bakan Yardımcısı Orakov ve Boğaziçi
İhtisas Fuarcılık Genel Müdürü Bengisu, fuarın açılışını yaptı.
Fuara katılan Türk şirketlerinin
yetkilileri, yarın Özbek iş insanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirecek.
Kartal Esentepe’ deki Akel Kooperatifi üyeleri, DKY (Dumankaya)
İnşaat ile 2015’te kat karşılığı anlaşma yapmış ancak aradan geçen yıllarda
inşaatta hiçbir ilerleme yaşanmadığı için mağdur olmuştu.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, seçimlerden önce mücadele sözü verdikleri İstanbul Kartal’daki kentsel dönüşüm mağdurlarını ziyaret etti.
“5. Samsun İnşaat Fuarı” bugün kapılarını ziyaretçilerine
açıyor.
TÜYAP tarafından, Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi,
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun Ticaret Borsası, Samsun Esnaf ve
Sanatkarlar Odaları Birliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, İnşaat Müteahhitleri
Konfederasyonu (İMKON), TMMOB Makina Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, Mimarlar
Odası Samsun Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, Elektrik
Mühendisleri Odası
Samsun Şubesi ve KOSGEB’in değerli destekleri ve işbirlikleri ile hazırlanan
“Samsun İnşaat 5. Yapı, İnşaat Malzemeleri, Tesisat, Isıtma, Soğutma,
Havalandırma, Doğalgaz ve Teknolojileri Fuarı”, 4 – 7 Nisan tarihlerinde TÜYAP
Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Bu yıl 5’incisi düzenlenecek olan fuar, geçen yıl sektör mensubu 35 bine yakın kişi tarafından ziyaret edildi. Bu yıl da ülke genelinde inşaat sektörü ve bu sektöre bağlı olarak faaliyet gösteren ürün ve hizmet alımı yapacak olan on binlerce ziyaretçinin, Samsun 5. İnşaat Fuarı’nı ziyaret etmesi ve fuar kapsamında verimli ticari anlaşmalar yapmasını bekleniyor.
5. Samsun İnşaat Fuarı 4 – 7
Nisan tarihleri arasında 10.00 – 19.00 saatleri arası gezilebilecek.
Tekirdağ Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde bir inşaat şantiyesinde yangın çıktı. Yangının söndürülmesinin ardından başka bir iş yerinde çıkan yangına da itfaiye ekiplerince müdahale edildi.
Edinilen bilgiye göre, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde bulunan inşaat şantiyesinde yangın çıktı. Çıkış nedeni bilinmeyen yangını gören vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederek söndürdü. Yangının ardından Çerkezköy İstasyon Mahallesinde bulunan bir iş yerinde de yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederek söndürme çalışmaları yaptı. Yangın söndürülürken iş yerinde maddi hasar meydana geldi. Polis ekipleri de her iki alanda güvenlik önlemleri alarak yangınla ilgili soruşturma başlattı.
Evim Türkiye Gayrimenkul ve Yatırım Fuarı’nın ikincisi 28-30 Haziran’da, Almanya Essen’de düzenlenecek. Avrupa’da yaşayan Türkler ve yabancı yatırımcıları Türk inşaat şirketleriyle buluşturacak fuara şimdiden ilgi var.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteği, Demirören Medya ve
İSTexpo Fuarcılık işbirliğiyle hayata geçirilen Evim Türkiye Gayrimenkul ve
Yatırım Fuarı’nın ikincisi için düğmeye basıldı. Avrupa’da yaşayan Türkler ve
yabancı yatırımcıları Türk inşaat şirketleriyle buluşturacak fuar 28-30
Haziran’da, Almanya Essen’de gerçekleşecek. Fuarda onlarca firma ve yüzlerce
gayrimenkul projesi tek çatı altında toplanırken, ziyaretçilere özel fırsatlar
sunulacak.
Doğru Adres
Fuarın Essen’de düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu dile
getiren Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, “Essen ve çevresi, 1 milyondan fazla
Türk nüfusun yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde vatandaşlarımızın yoğun
olarak yaşadıkları geniş bir coğrafyanın merkezi bir konumunda. Hollanda ve
Belçika’dan gelecek misafirler için de erişimi kolay. Essen’in doğru bir adres
olduğunu düşünüyorum” dedi.
Yoğun Talep
Birincisi 8-10 Şubat’ta Düsseldorf’ta yapılan Evim Türkiye
fuarının ikincisi için çalışmalara başladıklarını dile getiren Demirören Medya
Gazete Reklam Grup Başkanı Gürcan Korkmaz, “En önemli destekçimiz Çevre ve
Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum ile bir araya geldik ve ilk fuarın
değerlendirmesini yaptıktan sonra, kendisinin de onayıyla ikinci fuar için harekete
geçtik. Fuarın ikincisi için yola çıkmamızın en önemli sebebi ilk fuara katılan
firmaların ve Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın yoğun talebi” diye konuştu.
Yerinde İnceleme Fırsatı
Evim Türkiye’nin ikincisinin Messe Essen fuar alanında
gerçekleşeceğini ifade eden İSTexpo Genel Müdürü İsmail Sezen, şunları söyledi:
“Fuarın ikincisi için haziranın son haftasını seçmemizin sebebi, Essen’in bağlı
bulunduğu eyalette okul tatilinin 13 Temmuz’da başlayacak olması. Bu sayede
fuarı ziyaret eden vatandaşlar, yurdumuza tatile geldiklerinde ilgilendikleri
projeleri yerinde inceleme imkanı bulacaklar.”
Ayaklarına Geldi
Şubatta Düsseldorf’ta gerçekleştirilen Evim Türkiye Fuarı’nın,
Almanya, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde yaşayanlar tarafından ilgiyle
karşılandığını ifade eden Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel, “Avrupalı
Türklerin, Türkiye’yi ziyaretleri sırasında kısıtlı zaman içerisinde belki
fırsat bulup inceleyemedikleri pek çok konutun Düsseldorf’a ayaklarına kadar
gelmesinden memnuniyet duyduklarını gözlemledim. Fuarda, Türkiye’nin her
şehrinden konutların yer alması ilgiyi artırdı” dedi.
Kıbrıs’a Davet
KKTC’de bu yıl 6’ncısı
düzenlenen Propertync Awards’ın gala gecesi 30 Mart 2019 gecesi Girne’de
gerçekleşti. Gecede konuşma yapan Gürcan Korkmaz, “Evim Türkiye fuarını,
KKTC’de faaliyet gösteren gayrimenkul firmalarının da projelerini sergileyeceği
ve sıcak satış yapabilecekleri çok önemli bir platform olarak görüyorum. Fuara
mutlaka katılmaları gerektiğini İsmail Sezen düşünüyorum” diye konuştu.
Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği bina çökmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 3 şüpheli hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Kartal’da 6 Şubat 2019 tarihinde 21 kişinin hayatını kaybettiği 14 kişinin yaralandığı Yeşilyurt binasının çökmesine ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Keleş Baran’ın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianame gönderildiği Anadolu
Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde hakim
karşısına çıkacak.
Şanlıurfa’da yeni yapılan bir dükkanın üst betonu döküldüğü
sırada çökme meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre olay, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Eyüpkent Mahallesinde yaşandı. Zahireciler Pazarının yanında bulunan tek katlı bir dükkanın üst betonu döküldüğü sırada çökme meydana geldi. Çökme nedeniyle bölgeye AFAD, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine giden ekipler, göçüğün altında kimsenin kalmadığını belirledi.
Dünyanın en önemli ihtisas fuarlarından olan Coverings Orlando
Uluslararası İnşaat Teknolojisi ve Ekipmanları Fuarı’na Türkiye’den de 50’nin
üzerinde firmanın katılımı bekleniyor. Amerika pazarının Türk mermerciler için
çok önemli olduğuna dikkat çeken Mamet Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Selçuk Çevik, “Amerika’da mermer sektörü Türk mermeri olmadan
düşünülemez. Bu fuarda da Türk firmaların önemli bağlantılar kuracağına ve
Amerika pazarına yönelik yeni hamleler yapılacağına inanıyorum.” dedi.
Coverings Uluslararası İnşaat Teknolojisi ve Ekipmanları Fuarı 9
– 12 Nisan 2019 tarihlerinde Orlando’da düzenlenecek. Fuara sektörün önde gelen
1100 firmasının katılımı beklenirken, Türkiye de fuarda İstanbul Maden İhracatçıları
Birliği (İMİB) organizasyonu ile 40 firmalık milli katılımla yer alacak. Milli
katılımın yanında 15-16 Türk firmasının da bireysel olarak katılacağı tahmin
ediliyor.
ABD Türk Mermerciler İçin Çok Önemli
Uzun yıllardan bu yana genel ihracat pazarları yanında ABD
pazarına yönelik olarak da çalışan Mamet Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Selçuk Çevik, Amerika’nın Türk mermer sektörü açısından çok önemli
olduğunu söyledi. Geçtiğimiz yıl doğal taş sektörü olarak Türkiye’nin 3 bin 809
firma ile toplamda 2 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştirdiğinin altını
çizen Çevik, işlenmiş mermer ve traverten ihracatında en büyük pazarın ABD
olduğunu söyledi. Çevik toplam mermer ihracatında ABD’nin Çin’in arkasından
ikinci sırada olduğunu belirtti.
Amerika’da mermer sektörünün Türk mermeri olmadan
düşünülemeyeceğini kaydeden Çevik, Türkiye’den gelen mermerin hemen hemen her
evde kullanıldığını söyledi. Lüks konutlarda da Türk mermerinin ilk tercih
olduğunu ifade eden Çelik, ancak Amerikalıların bunun Türk mermeri olduğunu
bilmediğini belirtti. Amerika’da İtalyan algısının çok güçlü olduğunu
vurgulayan Çevik, Türkiye’nin mermerde mutlaka algıyı yükseltmesi ve
markalaşmaya önem vermesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD’deki fuarların bu anlamda büyük önem taşıdığına işaret eden
Çevik, 30 yıldır düzenlenen ve bu sene 26 bin profesyonelin katılmasının
beklendiği Coverings Fuarı’nın sektör açısından önemli bir buluşma noktası
olduğunu söyledi. Fuarda tüm sektör temsilcileri ile birebir görüşme imkanı
bulduklarını belirten Çevik, “Fuarda yeni çıkan taşları, dünyadaki
trendleri ve hangi taşın moda olduğunu görebiliyorsunuz. Hangi firma hangi taşı
üretiyor, yeni çıkan bir taş var mı yok mu onları görüyorsunuz. Bu şekilde siz
de pazara sunmak için o taşları araştırıyorsunuz. Örneğin birkaç senedir beyaz
ve gri furyası var. Bu renk taşlar yaklaşık 3 senedir diğer taş renklerine göre
çok daha fazla satıyor.” dedi.
Seramiğe Kayma Var
ABD’nin Türkiye için iyi bir pazar olmasına karşın son dönemde inşaat sektöründe bir düşüş olduğuna dikkat çeken Çevik, şöyle devam etti:
“Amerika’da inşaat sektörü biraz daralma yaşıyor ve işler
de yavaşlıyor. Böyle olunca insanlar daha ucuz ürünlere yöneliyor. Örneğin
mermer yerine seramik kullanımının artmaya başladığını görüyoruz. Çok iyi ve
çok kaliteli seramikler var. Mermerden daha ince olduğu için lojistiği de daha
uygun oluyor. Ben sektörün önümüzdeki dönemde biraz daha iyi olacağını
düşünüyorum. Amerika çok ciddi bir kış geçirdi. Kıştan çıkışla birlikte inşaat
sektöründe de hareketlenme başlayacaktır.”
İZKA’nın Bayraklı’da yapımını sürdürdüğü İZKAPORT, rekora imza
atacak. İZKA’nın 34 katlı projesi her ay 4 kat birden yükselecek.
Türkiye genelinde bugüne kadar birçok yatırıma imza atan İZKA İnşaat rotasını İzmir’e çevirdi. 300 milyon lira yatırımla İzmir’in en değerli lokasyonunda hayata bulacak İZKAPORT projesinde inşaatın yüzde 25’i tamamlandı. İZKA İnşaat bu konut projesinin hemen yanına biri 20, diğeri 16 katlı iki bloğun daha inşaatına başlayacak. İZKA İnşaat, bu iki projenin de tamamlanmasının ardından 2020 yılında iki yeni yatırım daha yapacak.
Mahalle Kültürü
İZKA İnşaat Yönetim Kurulu
Başkanı Yüksek Mimar Azat Yeşil, İzmir’in yalnızca kıyılarında değil yamaçlarında
da temalı projelerin yapılabileceğini göstermek istediklerini söyledi.
İzmirlilerin mahalle kültürünün ön planda olduğu, yaşam alanlarının bol olduğu
yapıları tercih ettiğini ifade eden Yeşil, “Bu düşünceyle İzmir’in birçok
yerinin bugünün perspektifine göre yeniden planlanması gerekiyor. Biz de
yapıların insanları uzaklaştırmayacağı, eski mahalle kültürünü kaynaştıracağı
bir şehirleşme için elimizi taşın altına koyduk. İki yeni projemiz İZKA’nın
hayata geçirdiği ‘Park Yaşam’ modelinde olacak” dedi. Park Yaşam Ataşehir,
Park Yaşam Mavişehir’in ardından Çiğli’deki 539 konuttan oluşan Park Yaşam
Santroni’nin bunun güzel örneklerinden olduğunu belirten Yeşil, “Hayat
dolu, canlı, keyif duyulan yaşam alanları kuruyoruz” diye konuştu.
7. Yapı
İnşaat ve Dekorasyon Fuarı ile 2. Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı 11 Nisan’da
Şanlıurfa Fuar Merkezinde açılıyor.
Start
Fuarcılık 2019 yılı fuarlarını açıyor. Tarım ve Evlilik Hazırlıkları
Fuarlarından sonra İnşaat ve Otomotiv Fuarları 11-14 Nisan tarihleri arasında
Şanlıurfa Fuar Merkezinde düzenlenecek. İnşaat fuarı yedinci defa düzenlenirken
otomotiv fuarı ikinci defa yapılıyor.
Fuarlar hakkında açıklamalarda bulunan Start Fuarcılık Genel Müdürü Musa Öztürk, zor ekonomik şartlar altında ve büyük fedakarlıklarla Şanlıurfa’ya yakışır fuarlar açmaya çalıştıklarını söyledi. Özellikle İnşaat sektörünün zor günlerden geçtiğini hatırlatan Genel Müdür Öztürk, “7 yıl önce Şanlıurfa’da başlattığımız fuarcılık maratonumuzu tam gaz devam ettiriyoruz. Fuarları düzenlemeye başladığımız ilk yıllarda fiziki şartlarla uğraşmak zorunda kalıyorduk. Şimdi ise ekonomik şartlar bizi oldukça zorluyor. Ancak Start Fuarcılık olarak hiçbir projemizi ertelemek ve ya iptal etmek gibi bir düşünce içerisinde olmadık. Zorlu şartlar karşısında biz de taşın altına elimizi koyduk ve fedakarlıklarla fuarlarımızı düzenliyoruz. Bundan önce düzenlediğimiz tarım ve evlilik fuarlarımızda ziyaretçi rekoru kırdık. Bu fuarımızda da aynı tabloyla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Özellikle İnşaat Sektörü Şanlıurfa için çok önemli. Türkiye’de inşaat sektörünün istihdam içerisindeki payı yüzde 8’lerde iken bu rakam Şanlıurfa’da yüzde 30’larda seyrediyor. Bundan 7 yıl önce TÜMSİAD Şanlıurfa Şubesi ile birlikte tohumlarını attığımız fuarların bu seviyeye gelmesi şirketimiz ve Şanlıurfa adına gerçekten gurur verici. Bu yolculukta bizimle yürüyen ve desteklerini esirgemeyen başta Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere tüm kamu kurumlarımıza, STK’larımıza ve iş dünyasına teşekkür borçluyuz. Ekonomik zorlukları aştığımız takdirde daha nitelikli ve etkin fuarlar düzenlemek için her türlü hazırlığımız tamam. Tüm Şanlıurfalıları fuarımızı ziyarete bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin
Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Türk inşaat şirketlerinin, Özbekistan’a
olan ilgisi ve ülkede yapılan inşaat fuarlarına katılımının giderek arttığını
belirtti.
Türkiye’nin
Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Türk inşaat şirketlerinin, Özbekistan’a
olan ilgisi ve ülkede yapılan inşaat fuarlarına katılımının giderek arttığını
belirtti.
Özbekistan İnşaat Bakanlığı ile Özbekistan Sanayi ve Ticaret Odası
desteğiyle, Boğaziçi İhtisas Fuarcılık tarafından 3-5 Nisan’da Taşkent’te
sadece Türk şirketlerinin katılacağı “Uzbekbuild-2019” Yapı İnşaat
Fuarı düzenlenecek.
Türkiye’nin
Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, fuara ilişkin Özbekistan Ulusal Basın
Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, inşaat
sektörünün, gelişmekte olan ülkelerde kalkınma ve istihdamın sağlanmasına önemi
katkı sağladığını söyledi.
Er,
Özbekistan’ın inşaat alanında büyük imkanlara, Türkiye’nin de inşaat sektöründe
büyük bir tecrübeye sahip olduğunu ifade etti.
Proje
tutarı 1,5 milyar dolar olan ve 80 hektarlık alanda gerçekleştirilen
“Taşkent City” projesinde 20’den fazla Türk inşaat şirketinin yer
aldığını, projenin her aşamasında en çok Türk şirketlerinin tercih edildiğini
aktaran Er, “Türk inşaat şirketlerinin Özbekistan’a olan ilgisi ve Türk
şirketlerinin ülkede yapılan inşaat fuarlarına katılımı giderek artıyor.”
dedi.
“Fuara, Türkiye’nin önde gelen 40’tan fazla şirketi katılacak”
Boğaziçi
İhtisas Fuarcılık Genel Müdürü Utku Bengisu da Özbekistan’da ilk defa sadece
Türk şirketlerinin katılacağı inşaat fuarı düzenleneceğini belirterek, fuara,
Türkiye’nin önde gelen 40’tan fazla şirketinin katılacağını bildirdi.
Bengisu, fuar ile Türkiye’nin inşaat ve yurt dışı müteahhitlik sektöründeki engin tecrübesinin “ata yurdu, kardeş ve dost” Özbekistan’ın gelişimine katkı sağlamasını amaçladıklarını kaydederek, Türkiye’nin, inşaat sektöründe dünyada ilk 5 ülke arasına girdiğini, Türk inşaat malzemelerinin dünyanın 209 ülkesinde kullanıldığını bildirdi.
Özbekistan
İnşaat Bakan Yardımcısı Erkin İskandarov ise Türkiye’nin, inşaat sektöründe
dünyanın saygın ülkeleri arasında yer aldığını ifade ederek, Özbekistan’da
inşaat sektörünün gelişmesi ve inşaatla ilgili düzenlemelerin hazırlanmasında
Türkiye’yi örnek almak istediklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı (TOKİ) görevine vekâleten Ömer Bulut atandı.
Mehmet Ergün Turan’ın belediye başkan aday adayı olarak kurumdan
ayrılmasından sonra boşalan makama, TOKİ’de başkan yardımcısı olarak görev
yapan Ömer Bulut getirildi.
1968 yılında Trabzon’da doğan TOKİ Başkanı Ömer Bulut, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.
1995-2001 yılları arasında İller
Bankası Erzurum ve Ankara Müdürlüklerinde mühendis olarak çalıştı. TOKİ’de
2005-2006 yıllarında uzmanlık, 2006-2011 yılları arasında daire başkanlığı
yaptı. TOKİ Başkanlığına vekâleten atanan Ömer Bulut, 2011 yılından bu yana
başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu. Ömer Bulut evli ve iki çocuk
babasıdır.
Bartın Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılan
İnşaat Mühendisliği Doktora Programı önümüzdeki akademik yıl öğrenci alacak.
Bartın Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılan İnşaat Mühendisliği Doktora Programı önümüzdeki akademik yıl öğrenci alacak.
Bartın Üniversitesi’nin Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde İnşaat Mühendisliği Doktora Programı açmasına yönelik teklifi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından uygun görüldü. Önümüzdeki akademik yıl öğrenci alacak İnşaat Mühendisliği Doktora Programı hakkında konuşan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Yükseköğretim Kurulumuz tarafından belirlenen Ülkemizin doktoralı insan gücünü arttırma hedefinde katkı sağlamaya gayret gösteriyoruz” dedi.
Ülkemizin hedefleri ve gelişim stratejileri doğrultusunda üniversite bünyesinde yeni programlar açıldığını da belirten Rektör Uzun, “Çalışmalarımızda bölgemizi önceleyerek, Ülkemizin gelişimine katkı sunmaya gayret ediyoruz. Bu doğrultuda iç ve dış paydaşlarımızın da görüşleri alınarak ‘Bartın Üniversitesi 2019 – 2023 Stratejik Planı’nı hazırladık. Hedeflerimiz arasında lisansüstü program sayısını arttırmakla birlikte Ülkemizin nitelikli insan kaynağına katkı sunmak yer alıyor. Bu hedefle akademik kadromuzu her geçen gün güçlendiriyor, lisansüstü program sayımızı arttırmaya devam ediyoruz. İnşaat Mühendisliği Doktora Programı ile de ülke ekonomimize katkı sağlayacak bilimsel niteliklere sahip doktoralı inşaat mühendislerinin yetişmesi hedefliyoruz. İnşaat mühendisliği doktora programında, öğrenciye bağımsız araştırma yapma, bilimsel olayları geniş ve derin bir bakış açısı ile irdeleyerek yorum yapma ve yeni sentezlere ulaşmak için gerekli adımları belirleme yeteneklerinin kazandırılması da amaçlarımızın arasında yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
Rektör Uzun, İnşaat Mühendisliği doktora programının doktora eğitimi almak isteyen kişiler için bir fırsat olduğunu da kaydederek, “Ülkemizin ihtiyaçları ve gelişim stratejisi dikkate alınarak YÖK tarafından tasarlanan öncelikli alanlar arasında kapsamında İnşaat Mühendisliği Doktora Programı da yer alıyor. Bu doğrultuda yeni açılan İnşaat Mühendisliği Doktora Programı ile Üniversitemiz de 100/2000 doktora bursu kapsamında öğrenci almayı hedeflemektedir. Böylece daha fazla bilgiyle donanmış mühendis ve akademisyenlerin yetiştirilmesine katkı sağlayarak aynı zamanda ülkemizin yetişmiş, kaliteli teknik eleman ihtiyacının karşılanmasına da fayda sağlanacaktır. Bu düşüncelerle başta her zaman desteğini yanımızda hissettiğimiz YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın M. A. Yekta Saraç olmak üzere tüm YÖK Üyelerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyonuyla başlatılacak yatay şehirleşme hareketiyle kentler yeni bir kimlik kazanacak. TOKİ Başkanı Bulut, “Öncelik verdiğimiz konu binaların az katlı olması” dedi.
Türkiye nisan ayından itibaren reform sürecine girerken yeni dönemde en önemli gündem maddelerinden biri de yatay şehirleşme olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla ülke genelinde başlatılacak yatay şehirleşme hareketiyle kentler yeni bir kimlik kazanacak.
50 Bin Konutluk Hamle
Metropol şehirlerde yaşanan arazi sıkıntısı, tüm konutların dikey yönde yapılaşmasına sebebiyet veriyor. Ancak inşaat sektörünün her geçen gün gelişmeye devam etmesi, şehirlerin ambiyansını kötü yönde etkiliyor. Dolayısıyla yatay mimariyle de şehirlere daha ferah ve düzenli bir görünümün kazandırılması hedefleniyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) 67 şehirde 140 projeyle yürütülecek 50 bin yeni sosyal konut hamlesini başlatıyor. Projenin belediyelerle işbirliği içerisinde, yatay şehirleşme ile tabiatla bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü yeniden canlandırması planlanıyor. 2+1 ve 3+1 nitelikte inşa edilecek 50 bin yeni sosyal konut için 19 Nisan’a kadar talep toplanıyor.
550 Bin Başvuru
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, 50 bin konutun,
32 bin 198’inin 2+1, 17 bin 802’sinin ise 3+1 olduğunu belirterek, “Alt
gelir grubu vatandaşların daha rahat konut sahibi olabilmelerini sağlamak
bakımından, 2+1 konut sayısı yüzde 64” dedi. Bulut, başvuru sayısının 550
bini geçtiğini belirtti. Projelerin hazırlanması sürecinin, Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi’nin de etkisiyle arsa tahsisleri ve planlama aşamasını hızla
tamamladıklarının altını çizen Bulut, yeni projelerin aile, komşuluk ve mahalle
kültürünü yaşatacağını ifade etti. Bulut, az katlı yatay mimariyi esas alan
konutlardan oluşacağını vurguladı. Bulut, ayrıca doğal afetlere dayanıklı,
çağdaş yaşamla uyumlu, altyapısı, üst yapısı ve cepheleri ile mevcut kent
dokusuyla bütünleşen projeler olacağını belirterek, önem ve öncelik verdikleri
konulardan bir tanesinin de binaların az katlı olması olduğunu ifade etti.
5 Katı Geçmeyecek
Bundan sonra Türkiye’de yatay mimari ve mahalle kültürünü
yaşatma fikrinden ödün vermeyeceklerini dile getiren Bulut, binaların 5 katı
geçmeyeceğini vurguladı. Bulut, bir kişinin bir projeden fazlasına başvuru
yapamayacağını vurgulayarak, ikinci başvuruları kabul etmeyeceklerinin altını
çizdi. Bulut, “2+1 konutların fiyatı 116 bin 400 liradan başlaıyor. 388
liralık aylık taksiti ile beraber 240 aya kadar vade seçeceği bulunuyor”
dedi.
Maliyeti 10 Milyar Lira
TOKİ Başkanı Bulut, 50 bin
sosyal konut projesinin toplam maliyetinin yaklaşık 10 milyar lira olacağını
kaydetti. Bulut, projenin inşaat sektöründe istihdam sağlayacağını
vurgulayarak, bir kısmı direkt bir kısmı da dolaylı olmak üzere projenin yüzde
50’sine yakın tutarının hem istihdam hem iş ortamı sağlayacağını anlattı.
TOKİ’nin mülkiyet edinme hakkı bulunduğunu anımsatan Bulut, projenin yapılacağı
bütün arazilerin mülkiyetinin TOKİ’de olduğunu bildirdi.
Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, Rusya’daki ilk fabrikası olacak 250 milyon Euro yatırıma sahip tesisini gelecek hafta açıyor. Türk inşaat şirketi ESTA Construction, tarafından 18 ayda tamamlanan fabrikayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açacak.
Alman otomotiv devi Mercedes, Rusya’daki ilk fabrikasını
tamamladı. Mercedes-Benz Daimler’in Rusya’daki en büyük yatırımı ve ilk
otomobil fabrikası özelliği taşıyan fabrikaya Dünya’dan görülebilen en parlak
yıldız olan SIRIUS’un adı verilirken burada Mercedes-Benz’in E ve SUV modelleri
CKD (Complete Knock-Down) tekniği ile üretileceği belirtildi.
Fabrikanın inşaatını ise Türk firması ESTA üstlendi. Moskova’nın
yaklaşık 40 kilometre kuzeyindeki Esipovo Endüstri Parkı’nda yer alan fabrika,
yaklaşık 85 hektarlık bir arazi üzerinde hayata geçirildi.
Bir montaj hattında çok sayıda araç üretilmesini sağlayan
Endüstri 4.0 teknolojilerini ve full esnek montaj teknolojisini barındıracak
olan fabrika; boya atölyesinden nihai montaja kadar tüm üretim aşamalarını da
kapsıyor.
250 milyon Euro üzerinde bir yatırımla hayata geçirilen projenin
temelini Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov atmıştı. Türk firmasının
anahtar teslim yaptığı fabrikanın açılışını ise 3 Nisan’da Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin gerçekleştirecek.
Önümüzdeki hafta Rusya Devlet Başkanı’nın açılışını yapacağı 100
bin metre kare kapalı alana sahip dev otomobil fabrikasını bir Türk firması
olarak zamanında teslim etmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirten ESTA
Construction Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek, “Batılı
firmalarla da veya Asyalı firmalarla çok uluslararası firmalarla yapılan
işbirliği sonucu güzel beraberlikler ve sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. Bu
sonuçlar ortaya çıktıkça yeni işler katlanarak gelmeye devam edecektir diye
düşünüyorum. Türk firmalarının dünyadaki inşaat sektöründeki konumu Çin
firmalarından sonra ikinci sırada. Ben açıkçası bu sektörde büyük bir
potansiyel bekliyorum Türk inşaat firmaları için ve bunu Rusya coğrafyasıyla da
sınırlamanın doğru olduğuna inanmıyorum.”
Yaklaşık 2 yıldır fabrikanın yapılması için büyük bir çaba sarf
ettiklerini belirten Mercedes -Benz Rusya CEO’su Axel Bense, Türk firmasının
sayesinde artık üretim aşamasına geldiklerini belirterek, “Şu anda üretime
geçme aşamasına geldik. Bu proje sektördeki önemli oyuculardan biri olan ESTA
Construction ile ortak uluslararası projelerden birisi. Desteklerinden dolayı
çok mutlu olduğumu ve kendilerini güvenilir bir ortak olarak gördüğümüzü
söylemek isterim. Bu ortaklığın uzun ömürlü olacağını ve bunun sadece Rusya’da
değil dünyanın değişik yerlerinde de süreceği kanaatindeyim. Aslını söylemek
gerekirse bu karar, başlangıçta sırf bu şirket ihaleyi kazandığı için öylesine
alınmıştı. Ama kendileri daha sonra bizi hem fiyat konusunda hem de kalite ve
zamanında işi bitirme kriterleri ile ikna ettiler. Böylesine büyük bir projede
yeni bir firmayla hareket etmek büyük bir riskti. Ancak gördük ki bu doğru bir
kararmış” dedi.
Türk İşçilerinin Ortaya Çıkardığı Bir Proje
Haziran 2017’de ilk imzayı attıkları günden bu yana gecen 18
aylık süre sonunda yaklaşık bin 500 kişi ile fabrikayı zamanında üretime
geçirme aşamasını getirdiklerini belirten ESTA Construction Genel Müdürü Erdal
Güner, projenin Türk müteahhitlik sektörünün ciddi bir başarısı olduğunu
belirtti. Güner, “100 bin metrekarelik bir fabrika inşaatından
bahsediyoruz ve gerçekten hem Rusya koşulları, hem işverenimiz Mercedes-Benz’in
kendine özel şartlarının olduğu bir projeydi. Türk işçilerinin, Türk inşaat
mühendislerinin, elektrik, mekanik mühendislerinin çalıştığı bir proje oldu ve
bizden övgüyle bahsedildi. Bundan dolayı da mutlu ve gururluyuz. Rusya inşaat
piyasası, Türk inşaatçıları olmadan, Türk inşaatçıları olmadan da Rusya İnşaat
piyasası olmaz gibi bir durum var. Yani uzun yıllara dayanmış bir geçmişi var
Rusya ve Türkiye inşaat sektörü ilişkilerinin. Piyasa koşulları Tabii ki her
geçen süre ağırlaşmakta çeşitli coğrafyalarda farklı uygulamalar olmak da. Ama
Türk inşaat sektöründe çalışanlar bu işleri güzel bir şekilde başarabilmekteler
ve piyasada alınmış bütün işlerinde hepsinin de damgaları var. Bu açıdan da
mutlu oluyoruz tabii ki.” dedi.
Proje başladığı günden açılış
aşamasına geldiği güne kadar kendilerini en çok ilk altı ayın zorladığını belirten
Güner, şöyle devam etti: “Projenin çok sıkı bir iş grafiği vardı; sebebi ise
içerdeki araç üretim boyahane ve üretimhanedeki yüksek teknolojili hem robotlar
hem konveyer sistemlerinin hem de boya işlerini yapacak olan üst düzey
teknoloji ekipmanlarının getirilip montaj edilmesiydi. Bunun yanında da bütün
elektromekanik sistemin hazır halde bulunmasaydı. Bu süreçte binaların
kapatılması ki 100 bin metrekare bir binadan bahsediyoruz; hem cephesinin hem
de çatısının kapatılması ile ilgili süreç gerçekten yoğun ve zor oldu. Sebebi
ise biliyorsunuz inşaat Moskova’da yapılıyor ve çok yoğun kar yağışlarının
olduğu ve kış şartlarının zor geçtiği bir bölge. O yüzden bu çalışmalar
esnasında gerçekten hem ekipmanı olarak hem mühendis kadrosu olarak hem işçi
kadrosu olarak hem de toplantılar proje toplantı olarak çok yoğun bir süreç
yaşandı. En zor süreç bu ilk 6 aylık süreç oldu açıkçası. Ama tabi Türk insanın
çalışkanlığı adaptasyon sürelerini hızlı geçmesi ve aldığı eğitimden dolayı da
Rusya’da gerçekten çok başarılı Türk inşaatçıları çıkmıştır ve çıkmaya devam
ediyor. Ben Türk inşaat şirketlerinde başarılı buluyorum. Coğrafi koşullar
tabii ki zorluyor. Yani Moskova’nın dışında biz şirket olarak Vladivostok,
İrkutsk, Petersburg, Krasnodar ve Perm gibi birçok bölgede inşaat yapıyoruz.
Emin olun her birinin kendine özel bakış açısı var; kendine özel farklı
anlayışları var, kendilerini özel normları var, saat farkı var ve iklim
farkları var. Bu açıdan çok zorlu oluyor ama biz o koşulları alışmış insan
güçlerine hâkim olduğumuz için bunu başarıyla atabiliyoruz ve kısa sürede
inşaatlarımızı da başarıyla tamamlayabiliyoruz.”
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin, inşaatçılarla yapılan toplantıda “İnşaat sektörü çok tehlikeli sınıfta yer almakta ve siz mesleki yeterlilik belgesi olmadan işçi çalıştıramazsınız. Şu anda denetim yok ama ciddi bir denetim olmuş olsa muazzam rakamlar tutan cezalar ile karşı karşıya kalınabilir” dedi.
Kocaeli Kongre Merkezi’ni incelemelerde bulunan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Burası Türkiye’nin en güzel Kongre merkezi oldu” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, SekaPark’ta yer alan eski Mannesman Fabrikası alanına inşa edilen Kocaeli Kongre Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Çalışmaları basın mensupları ile yerinde inceleyen Başkan Karaosmanoğlu, yapının Doğu Marmara’nın Kültür Merkezi olacağının altını çizdi. İnceleme gezisinde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na Genel Sekreter İlhan Bayram, Fen İşleri Daire Başkanı Serkan Ihlamur, Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Cenan Turan, Ulaşım Daire Başkanı Tolga Cankaya, şube müdürleri ve şantiye sorumluları eşlik etti.
İncelemelerin ardından
açıklamalarda bulunan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaosmanoğlu, “Kocaeli’nde çok güzel bir kongre merkezi olacak diye
vadetmiştik. Hamdolsun bugün gelinen noktada bu sözümüzü yerine getirmenin
mutluluğunu yaşıyoruz. Burası eski bir sanayi boru fabrikasıydı. Fabrikayı
tamamen kaldırmadık, koruduk ve kongre merkezi şeklinde yeniden inşa ettik.
Henüz bitmedi, eksikleri var, ancak kısa zaman içerisinde tamamlanarak,
vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.
Kongre merkezinin şehre konum
olarak çok yakın bir yerde olması dolayısıyla çok verimli bir şekilde
kullanılacağını ifade eden Karaosmanoğlu, “Büyük organizasyonlar burada
yapılabilecek. Burada kongre merkezi inşa etmek zor bir projeydi, çünkü bir
dönüşüm projesiydi. Eski bir fabrika alanı olduğu için yeniden tasarlandı.
Geldiğimiz noktada Türkiye’nin en güzel kongre merkezi oldu. Kocaeli halkımıza
hayırlı olsun. Toplamda 36 dönüm alan üzerinde planlanan kongre merkezi üç
bloktan oluşuyor. A ve B bloğun taban alanı 7 bin 500 metrekare, toplam inşaat
alanı 11 bin 700 metrekare. Büyük kongre salonu bu bloklarda yer alıyor. C
bloğun ise taban alanı 2 bin 700 metrekare olurken inşaat alanı 4 bin
metrekare. Projede bin 300 kişilik ana kongre merkezi, fuaye ve sergi salonları,
4 adet 120 kişilik çok amaçlı salon, 4 adet 40 kişilik salon, 60 kişilik senato
salonu ve idari ofisler, 2 adet 460 kişilik nikah salonu, farklı ölçeklerde
toplantı odaları atölyeler yer alıyor” diye konuştu.
İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, mevcut konutların yüzde 30-40
zararla satıldığını belirtti. Durbakayım, “Fiyat düşüşü duracak. Yani şu an
konut almanın tam zamanı yazın bu satış rakamları olmayacaktır” dedi.
Nisan ayı itibarıyla ertelenen talebin harekete geçeceğini
belirten İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, “Son bir yılda maliyetler yüzde
60-70 arttı. Şu anda mevcut konutlar yüzde 30-40 zararla satılıyor” dedi.
Sektör Ağır Bedel Ödedi
Fiyat düşüşü sadece son 7-8 ayda gerçekleşen satışlarda yaşandı. Ancak bir projenin tamamlanması en az 36 ay sürer. Yani şu an alım zamanı diyebiliriz. Yazın ve yılsonunda bu rakamlar olmayacaktır” diyen Durbakayım, inşaat sektörünün içinde bulunduğu süreçten tüm sektör oyuncularının acı bir reçete çıkaracağını belirtti. Durbakayım, bu süreçten ayakta çıkabilen her markanın önümüzdeki dönemde yeni bir oluşum içine giren inşaat sektörünün temelini oluşturacağını söyledi. Durbakayım, “Nitekim bu sürecin ilk adımı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un çabalarıyla atıldı. Kurum, sektörün ihtiyacı olan kanun ve yönetmelik çalışmalarını bilhassa STK’lardan olmak üzere her kesimden görüş alarak hayata geçirdi. Bizlerin de özeleştirimizi yaptığımız bu dönemi iyi değerlendirerek ülkemizin müteahhitlik sektöründen beklediği güven endeksi yüksek, nitelikli, nicelikli yerli ve milli üretime ağırlık veren bir politika ile istihdam seferberliğindeki öncülüğümüzü bırakmamamız lazım” şeklinde konuştu. Nazmi Durbakayım, gayrimenkul sektörünün önemli kriterleri yerine getirmeyen birtakım müteşebbisler sebebiyle birçok kez ağır bedeller ödediğini kaydetti.
Bu İşe Bir Disiplin Getirilmeli
Durbakayım, “İş tecrübesi olmayan, mali yapısı bozuk olan,
mesleki etik kuralları hiçe sayan bir takım müteşebbislerin yıllar boyunca
sektörde faaliyet göstermemesi gerektiğinin altını çizdik. Bu işe bir disiplin
getirilmesini dillendirdik ve önerilerde bulunduk. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, detaylı bir çalışmadan sonra, bu sorunumuzu da çözdü” diye
konuştu.
Mağduriyet Giderilecek
Müteahhitlerin sınıflandırılmasıyla birlikte sektörün bu günleri
yaşamasına neden olan yapısal sorunların da ortadan kalkacağını söyleyen Nazmi
Durbakayım, şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde hayata geçecek projelerin
devamlılığını garantiye alacak ve son tüketici açısından mağduriyetleri ortadan
kaldıracak yeni bir sistemin çatısını oluşturmak için yasal düzenlemeler için
detaylı bir rapor hazırlayıp bakanlığımıza sunduk. Gelecekteki projelerin
uluslararası piyasalarda SPV (Special Purpose Vehicle) adı verilen iş ortaklığı
veya ortak girişim benzeri ‘işe özel geçici şirketler’ altında geliştirilmesini
öneriyoruz. Bu sistemde arsa sahipleri de bu şirketlere hissedar olacak ve
proje finansmanının teminatı olarak da SPV şirketinin hisseleri finans
şirketlerine (bankalara) rehin edilecek.”
Projelerimize Hız Kesmeden Devam
Teknik Yapı Başkan Yardımcısı
Umut Durbakayım da, 2018’de başladıkları projeleri aksatmadan devam
ettirdiklerini söyledi. Durbakayım, “Bu kapsamda 2018 yılında yaklaşık 2
milyar liralık proje değeri olan Evora İzmir projesinin çalışmasını bu yıl da
devam ettiriyoruz. Projede 1.049 adet konut ve 35 adet ticari ünite yer alacak.
Ayrıca projenin içinde 121 oda kapasiteli bir otel de yer alacak” dedi.
Durbakayım, toplam değeri 5 milyar lirayı aşan 5 projeden biri olan Evora
Denizli’deki ilk etap teslimlere de 2019’un ilk çeyreğinde başladıklarını
söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Karayolları Bölge Müdürlüğü işbirliğinde inşaatına başlanan ve uzun süreden beri çeşitli sorunlar yüzünden tamamlanamayan Panayır Kavşağı, ulaşıma açıldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İstanbul Caddesi üzerinde önemli bir noktanın daha güvenli hale getirildiğini söyledi.
İstanbul Caddesi’nin Panayır Mahallesi girişinde bulunan, kamulaştırma ve altyapı deplasesi Büyükşehir Belediyesi, köprü imalatı ise Karayollarınca yapılan Panayır Köprülü Kavşağı, tamamlanan inşaatın ardından ulaşıma açıldı. Yakınındaki konutlar yüzünden uzun süredir tamamlanamayan kavşak, bölgedeki çalışmalar sonrası trafiğe açıldı. Açılışa Alinur Aktaş Milletvekilleri Mustafa Esgin, Refik Özen ve AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman katıldı. İstanbul Caddesi üzerindeki önemli bir sorunu daha çözmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Çalışmalarda biraz gecikme olmuştu. Bursa’da göreve başladıktan kıs bir süre sonra buraya gelip, incelemelerde bulunmuştum. Özellikle altyapı deplasesiyle ilgili çalışmaları hızlandırdık. Milletvekillerimizin de destekleriyle Büyükşehir ve Karayolları Bölge Müdürlüğümüzün çalışmalarıyla yan yollarını da tamamladık. Bu bölgede ciddi bir yapılaşma ve önemli bir mahalle bağlantısı var. Aynı zamanda önemli bir geçiş güzergahı. Bursa’mıza hayırlı olsun, kazasız sürüşler diliyorum” dedi. Trafiğe açılan Panayır Kavşağı, İstanbul istikametinden gelen araçların Panayır Mahallesi’ne, mahalleden çıkar araçlarında da kent merkezi ve İstanbul istikametine güvenli bir şekilde seyretmelerine imkân sağlıyor.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Türkiye’nin en
verimli ovalarından biri olan Küçük Menderes’te 1 milyar 786 milyon liralık
yatırımı hayata geçirdiklerini, bölgeye yapılan barajlar ve göletle 345 bin 50
dekar arazinin can suyuna kavuşacağını belirtti.
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DSİ olarak çok verimli
olan Küçük Menderes Ovası’nda yatırımlarının devam ettiğini anlattı.
Bölgede 2003-2019 yıllarında 1
milyar 786 milyon liralık yatırımı hayata geçirdiklerini, inşaat, planlama ve
proje aşamasındaki işler için ise 1 milyar 680 bin liralık harcama yapılacağını
dile getiren Aydın, şöyle konuştu:
“Bu verimli ovanın 2003’de bir barajı yoktu. Küçük Menderes Ovası için 15 yılda 17 baraj ve gölet projesi geliştirdik. Bunlardan 9 baraj ve 1 göletin inşası tamamlandı. 4 barajın inşaatı hala devam ederken 3 proje de planlama aşamasında. Projeler hız kesmeden devam ediyor. Projeler tamamlandığında 17 baraj ve bir gölette 432 milyon 737 bin metreküp su tutulacak. Bu su ile 345 bin 50 dekar araziye can suyu sağlanacak.”
“2050’ye kadar su sıkıntısı yok”
İzmir’in içme suyu ihtiyacına da
değinen Aydın, kentin yıllık ihtiyacının 206,6 hektometreküp, mevcut
kaynakların kapasitesinin ise 411 hektometreküp olduğunu ifade etti.
Aydın, şehrin içme suyu
ihtiyacının DSİ tarafından yapımları tamamlanan Tahtalı, Balçova barajları ile
yer altı su kaynaklarından sağlandığını belirterek, şöyle devam etti:
“İzmir’in uzun vadede içme
suyu ihtiyacının mevcut kaynaklar ile birlikte Bornova Karaçam Göleti, Başlamış
Barajı, Bostanlı Barajı, Alionbaşı Barajı, Değirmendere Barajı ve Düvertepe
Barajı’ndan karşılanması planlanmakta. DSİ’nin geliştirmiş olduğu projeler ile
il merkezinin içme ve kullanma suyu problemi 2050 yılı projeksiyonuna göre
yüzde 100 oranında çözülmekte.
İzmir’de son haftalarda meydana
gelen yağışlar yer altı sularının seviyelerinde ve barajlardaki doluluk
oranlarında artışa neden oldu. Şu anda Ödemiş Bademli Barajı’nda yüzde 99,
Bayındır Burgaz Barajı’nda yüzde 41, Ödemiş Beydağ Barajı’nda ise yüzde 12 su
var. Yaz sulama sezonu için barajlarımızdaki su miktarları herhangi bir
sıkıntıyı işaret etmese de üreticilerimizin su kullanımında tasarruflu
olacaklarına inanıyoruz.”
TOKİ 32 ilde toplam 2 milyon 198 bin 188 metrekarelik 242 arsayı satışa çıkarırken, Vakıflar Genel Müdürlüğü ise Türkiye’nin en güzel sahillerinden Aydın Didim ile Muğla Güllük’te arsalarını ihaleye çıkardı. Milli Emlak da Kayseri’de dört okul yapımı karşılığında 54 arsayı konut, ticaret alanı olarak kullanılmak üzere ihale açtı.
Belediyeler başta olmak üzere son günlerde Resmi Gazete’de kamu kurum ve kuruluşlarının arsa satış, kiralama ihalelerinde artış dikkat çekti. Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü Muğla Güllük’te, hemen Marina’nın yakınında 2 bin metrekarelik alanı 5.4 milyon muhammen bedelle inşaat yaptırılmak üzere 25 yıllığına kiralama ihalesine çıktı. Yine aynı bölgede 8 bin metrakerelik arsa için inşaat yapımı karşılığı, 23 yıl süreyle kiralama ihalesi açıldı. Muhammen bedel olarak da yaklaşık 2.9 milyon lira belirlendi. Efeler Işıklı’da yaklaşık 7 bin metrekarelik zeytin ve salamura tesisi ile arsası 27 yıllığına 11.6 milyon lira; 2 bin metrekarelik bir diğer arsa da 1.8 milyon lira muhammen bedelle 21 yıllığına kiralama ihalesine çıkıldı. Söz konusu ihaleler 9 ve 10 Nisan 2019 tarihlerinde yapılacak. Aydın Valiliği de Didim Altınkum’da Yalı Caddesinde 678 metrekarelik vali evini satışa çıkardı. Tahmini bedeli 7.5 milyon lira olarak hesaplanan arsanın bir bölümü, kıyı kenar çizgisinde bir bölümü de imarsız olarak belirtildi.
1.1 Milyarlık Arsa
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Muğla’nın da aralarında olduğu 32 ilde toplam 2 milyon 198 bin 188 metrekare büyüklüğündeki 242 arsayı satışa sundu. Toplam muhammen bedeli yaklaşık 1 milyar 110 milyon lira olan arsalar açık artırma yöntemiyle satılacak. Arsaların nitelikleri konut, gelişme konut, ticaret, turizm tesis, özel eğitim, özel sağlık, rehabilitasyon merkezi, konut dışı kentsel çalışma, sosyal ve kültürel tesis, akaryakıt istasyonu, küçük sanayi sitesi, sanayi ve imarlı arsalar şeklinde belirlendi. TOKİ’nin Ankara Bilkent’teki merkezinde ve TOKİ İstanbul Hizmet Binası’nda 28 Mart Perşembe günü saat 13.30’da yapılacak müzayede ayrıca “www.emlakyonetim.com.tr” internet sitesinden canlı yayımlanacak.
İstanbul’da satışa sunulan arsalar, İstanbul Başakşehir Kayabaşı’nda özel sağlık ve özel eğitim, Büyükçekmece ve Çatalca’da konut, Eyüpsultan’da konut-ticaret, Küçükçekmece’de özel eğitim ve ticaret, Sancaktepe’de akaryakıt, Sultanbeyli ve Tuzla’da konut niteliği taşıyan imarlı arsalardan oluşacak.
Ankara Yenimahalle Yakacık’ta küçük sanayi sitesi, Gölbaşı’nda konut, konut dışı ve kentsel çalışma, Mamak’ta ticaret ve akaryakıt istasyonu, Keçiören, Sincan, Etimesgut, Ayaş ve Beypazarı’nda konut niteliğinde imarlı arsalar satışa sunulacak.
Antalya’da satışa sunulacak imarlı arsalar, Kemer Çamyuva’da konut, Konyaaltı Arapsuyu’nda toplu konut, Balıkesir Ayvalık Küçükköy’de konut, Diyarbakır Yenişehir Üçkuyu’da sanayi ve konut, Elazığ merkezde konut ve ticaret, Kocaeli Dilovası’nda konut, ticaret ve gelişme konut, Gebze’de akaryakıt ve konut dışı kentsel çalışma, Gölcük’te konut dışı kentsel çalışma, Mersin Erdemli’de turistik tesis, Mezitli’de konut, Muğla Bodrum ve Datça’da konut niteliği taşıyacak.
Okul Karşılığı Arsa Verecek
Kayseri Sarıoğlan Milli Emlak Şefliği de imarda ‘sanayi alanı, konut dışı kentsel servis alanı, yol ve plansız alan’ olarak görülen toplam 716 bin metrekarelik iki arsa için ihale açtı. Satış ihaleleri 9 Nisan’da yapılacak. Kayseri Milli Emlak Müdürlüğü, Melikgazi’de 24 derslikli ilkokul yapımı için 9 milyon lira bedel belirlendi. Okulun yapımı karşılığında 5 arsayı vereceğini ilan etti. İmarda Mimarsinan Mahallesinde konut ve ticaret alanı ile konut alanı olarak görülen bu arsalar için de rayiç bedel yaklaşık 9 milyon lira olarak duyuruldu. Kocasinan’da yapımı istenen 24 derslikli ortaokul için maliyet de 9 milyon lira olarak duyuruldu. Bunun karşılığında Melikgazi Mimarsinan’da konut alanı imarlı 14 arsa belirlendi. Bu arsaların büyüklüğü 872 metrekareyle bin 800 metrekare arasında değişiyor. Rayiç bedelleri de toplamda 9 milyon lira olarak hesaplandı. Kocasinan Erkilet Mahallesinde yapımı planlanan 24 derslikli iki ayrı ortaokul için de inşaat bedelleri yaklaşık 9 milyon lira belirlenirken, bunların yapımı karşılığında Mimarsinan’da konut imarlı 19 arsa ile bağ, sayfiye ve konut alanı imarlı 17 arsa belirlendi. Söz konusu ihaleler 30 Nisan’da belirlenen fiyatlar üzerinden pazarlık usulüyle yapılacak ve ortaya çıkan fark bedelleri Hazine’ye peşin olarak ödenecek.
Aydın’da geçen yıl şehrin yaklaşık 20 yıllık problemi Aykonut
sorununu çözmek üzere çalışmalara başlayan Yavuzlar İnşaat MyLife City, sosyal
sorumluluk projelerine de destek vermeye başladı.
Aydın Genç İş Adamları Derneği (AYGİAD) ve Aydın Girişimci
Kadınlar Derneği (AGİKAD) işbirliğinde düzenlenecek olan ‘Güçlü Aydın Balosu’
Yavuzlar İnşaat’ın ana sponsorluğunda gerçekleşecek. Balodan elde edilen gelir
de ‘Beş Duyu Engelsiz
Yaşam Parkı’ projesine aktarılacak.
Projenin tanıtımı için Yavuzlar
MyLife City Proje alanında gerçekleştirilen tanıtım toplantısında AYGİAD ve
AGİKAD üyeleri bir araya geldi. Toplantıya ev sahipliği yapan Yavuzlar İnşaat
Yönetim Kurulu Başkanı Melih Yavuz programın açılışında yaptığı konuşmada
Aydın’a her anlamda değer katmak istediklerini belirterek, “Firma olarak
kuruluşumuzdan bu yana sosyal sorumluluk projelerine verdiğimiz desteği
Efeler’de MyLife City ile de devam ediyoruz” diye konuştu.
Cumhuriyet’in 99. yıl dönümünde
yapacakları çalışmalardan söz eden AGİKAD Kurucu Başkanı Esen Türker ve AKİGAD
Başkanı Emel Uşaklı ile AYGİAD Başkanı Mehmet Öztaş sosyal sorumluluk
projelerine verdiği katkıdan dolayı Yavuzlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Melih Yavuz’a teşekkür ettiler.
“Aydın’ı güçlendirmek için biz de varız”
Yavuzlar İnşaat olarak ‘Güçlü Aydın Projesi’ne destek vermenin onurunu yaşadıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Melih Yavuz, “İnsanıyla, doğasıyla, ekonomisiyle özellikle kurtuluş mücadelesinde Efeleri ile tarih yazan şehrimiz Aydın’ı daha da güçlendirmek için Yavuzlar İnşaat olarak biz de varız. Faaliyet alanımız olan inşaat sektöründe hayat verdiğimiz tüm projelerimizde bir önceliğimiz var. En iyiyi ve en güzeli yapmak. Tüm çabamız huzurlu aileler, mutlu çocuklar, daha konforlu yaşamlar oluşturmak.
Güzel şehrimizin tam kalbi Adnan
Menderes Bulvarı’nda yıllardır mezbelelik haline gelmiş Aykonut arazisini
şehrimizin şanlı tarihine ve ekonomik gücüne yakışan marka bir proje ile
yeniden yapılandırıyoruz. Bu kıymetli şehre Yavuzlar İnşaat MyLife markası ile
imza atacak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diyerek
AGİKAD ve AYGİAD’ın organize edeceği tamamı engelli çocuklar için inşa edilecek
olan ‘Beş Duyu Engelsiz Yaşam’ projesine bağışlanacak olan organizasyona destek
vermenin kendilerine ayrı bir mutluluk verdiğini kaydetti.
Rize’de projeden daire satışına başlanan bir apartmanda, evlerin
birdan fazla kişiye satıldığı ortaya çıktı. Müteahhit yüzbinlerce lirayı
toplayıp kayıplara karıştı. Hak sahipleri yargı yolunda.
Rize’de bir müteahhit 2014 yılında proje üzerinden daire satışı başlattı. Temelden inşaata girerek daire sahibi olmak isteyenlerden taksitle para topladı. Yıllar içinde inşaat yükseldi. 2018’de daireler teslim edilecekti. Ancak, evlerine kavuşmayı bekleyenler hayal kırıklığı yaşadı.
Aynı daireyi birden fazla kişiye
satan müteahhite karşı hak sahipleri yargıya başvurdu.
Daire ve dükkanların tapusu yok. İnşaatı yapan müteahhit mal varlığını kaçırdığı için bir hak iddia edemiyorlar. Mağdurlar şimdi bir üst mahkemeye başvuracak.
Adana’ya yapılacak Güney Seyhan 150 Yataklı Devlet Hastanesi’nin ihalesi Ankara’da gerçekleştirildi.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş, yapılan yatırımlarla Adana’yı her
alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de geleceğin öncü kentlerinden biri yapmak
için çalışmalara devam edeceklerini söyledi. Vali Demirtaş, Adana’nın sağlık
zincirine yeni bir halka daha eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
Demirtaş, “Sosyal
devlet olmanın ve sağlıkta yaşanan değişimle dönüşümün yeni bir göstergesi olan
Güney Seyhan 150 Yataklı Devlet Hastanesinin Adana’ya kazandırılmasına öncülük
eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sağlık Bakanı Sayın Dr.
Fahrettin Koca’ya ve Adana Milletvekillerine tüm Adanalılar adına teşekkür
ederim” dedi.
Vali Demirtaş; 150 yataklı Güney
Yüreğir Hastanesinin de bir an evvel hayata geçirilmesi için yapılacak
çalışmaların takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.
Sivas Valisi Salih Ayhan, beraberinde İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı ve İl Özel İdaresi teknik personelleriyle birlikte inşaat çalışmaları devam 5 okulu gezerek, yetkililerden son durum hakkında bilgi aldı.
Vali Ayhan, Fatih Mahallesinde 24 derslikli İlkokul, 24 derslikli ortaokul ve 150 kişilik spor salonunu, Alibaba Mahallesinde 16 derslikli imam hatip ortaokulu, Şeyhşamil Mahallesinde 10 derslikli Görme Engelliler Ortaokulu, Kılavuz Mahallesinde 24 derslikli Merkez İmam Hatip Lisesi, 200 kişilik yurt, uygulama cami ve spor salonu, Kaleardı Mahallesinde 24 derslikli Asım Şahin İmam Hatip Ortaokulu ile yurt inşaatında incelemelerde bulundu. Vali Ayhan, incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla birlikte inşaat sezonunun açıldığını ve il genelindeki okulların inşaat çalışmalarının başladığını söyledi.
Ayhan, bu kapsamda inşaat
çalışmaları devam 5 okulu yerinde incelediklerini belirterek, “Sivas
eğitimde fizik altyapıda çok iyi noktada. Birçok mahallemizde yeni okullar
yapılıyor. Kılavuz Mahallemizde de 20 bin metrekare alana spor salonu ve yurdu
olan bir okul kazandırıyoruz. Bu okulumuzu yeni eğitim-öğretim dönemine
yetiştireceğiz. Kamu yatırımları dikkate alındığında ilimiz; eğitim altyapısı
anlamında örnek şehirlerden birisi olacak. Bunu akademik ve içerik anlamında da
en güzel şekilde destekleyeceğiz” dedi.
İl genelinde 60’a yakın devam eden inşaatın tamamlandığında il ekonomisine de katkı sağlayacağını kaydeden Vali Ayhan, “Her inşaat sektörü 200’e yakın sektörü de domine etmektedir. Bunun içinde çalışmalarımıza hızlı başladık. Arkadaşlarımızı gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Vali Ayhan, 2019 yılında Sivas’ta tekli eğitime geçeceğini de sözlerine ekledi.
Düzce Üniversitesi Yapı Topluluğu ve İş Sağlığı ve Güvenliği
Profesyonelleri Derneği (İSAG) işbirliğiyle “Güvenli Çalışma
Sempozyumu” geçekleştirildi.
Düzce Üniversitesi Yapı Topluluğu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği (İSAG) işbirliğiyle “Güvenli Çalışma Sempozyumu” geçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa İnşaat sektöründen, yangın söndürme tekniklerine, güvenli iskele prensiplerinden güvenli ızgara seçimlerine kadar birçok konun ele alındığı sempozyuma; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rıfat Akbıyıklı, İSAG Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kavlak, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. İlhan Genç, Üniversite olarak öğrencilerin mesleki gelişimini
sağlamak için bu tarz etkinliklere destek olduklarını belirtti. Ülkemizde
yıllardır iş sağlığı ve güvenliğine yönelik çalışmalar gerçekleştiğini söyleyen
Prof. Dr. Genç, son yıllarda iş sağlığı ve güvenliğine daha fazla ağırlık
verildiğini ifade etti. Öğrencilerin meslekleri gereği iş sağlığı ve güvenliği
konusunda daha da bilinçli olmalarını sağladığını dile getiren Rektör
Yardımcısı, bu tarz toplantıların fırsat eğitimi olduğunu, öğrencilerimizin bu
fırsatları değerlendirip mesleğe katkıda bulunmaları gerektiğini vurguladı.
Gerçekleştirilen açılış konuşmasının ardından kürsüye davet edilen İnşaat
Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rıfat Akbıyıklı, uzun yıllardır inşaat
sektörü içerisinde olduğunu, bu mesleğin en önemli yerinin ise insan olduğuna
vurgu yaptı. “Tedbir ve tevekkül bir arada gitmezse biz ölmeye devem ederiz”
şeklinde konuşan Akbıyıklı, mevzuatların daha detaylı ve çok ince hazırlanması
gerektiği dile getirdi. Ayrıca insana yapılan yatırımın en kutsal yatırım
olduğunun altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.
İSAG Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kavlak gerçekleştirdiği
sunumunda ise; iş sağlığı ve güvenliğinin temelinde “Önce İnsan” olduğunu
vurgulayarak, iş sağlığı ve güvenliğinin ne olduğunu, bu kültürün nerede
başladığını ve iş sağlığı ve güvenliğinin amacının ne olduğu hakkında
katılımcıları bilgilendirdi. İş sağlığı ve güvenliği öğrencilerinin, ilerde
çalıştıkları yerlerde birer lider olacaklarını ve bu yüzden bu bölümü okuyan
öğrencilerin işlerinde en iyi olmaları gerektiğini vurguladı. İş sağlığı ve
güvenliği uygulama ve uygulamama maliyetleri hakkında da bilgiler veren misafir
konuşmacı, Türkiye’de bu alanın tarihçesinden bahsederek konuşmasını
sonlandırdı.
Sempozyumun devamında; Teatral Çözümler Tiyatro Grubu tarafından
hazırlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Forum Tiyatro Uygulaması” başlıklı tiyatro
gösterisi gerçekleştirildi.
Sempozyumun son oturumunda;
Müşteri İlişkileri Yöneticisi Samet İlhan “Yangından Korunma ve Yangın Söndürme
Teknikleri”, Meiser Alfix Ürün Müdürü Bülent Aldaş “Güvenli İskele Prensipleri”
konu başlıklarında sunum yaparken, Meiser Izgara Satış Müdürü Onur Demiral ise
“Güvenli Izgara Seçimi” hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Program sonunda katılımcılara Meiser Alfix İskele Sistemler ekibi tarafından
“İskele Kurum Uygulaması” teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
Yap-işlet-devlet (YİD) modeliyle ihale edilen Aydın-Denizli Otoyolu Projesi için Powerchina International Group Limited, Powerchina Road Bridge Group Co. Ltd, Özgün İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığından teklif geldi.
İhale, Karayolları Genel Müdürlüğü salonunda gerçekleştirildi.
Komisyona başkanlık yapan Karayolları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tutaş,
ihalesi yapılacak kesimin İzmir’den Antalya’ya (Alanya) kadar kesintisiz ulaşım sağlayacak
otoyolun 154 kilometrelik ikinci etabını kapsadığını söyledi.
Aydın-Denizli Otoyolu ile sonraki
etaplarda ihalesi yapılacak Denizli-Burdur ve Burdur-Antalya otoyollarının
tamamlanmasıyla İzmir-Antalya hattındaki 580 kilometrelik devlet yolunda 6-7
saat süren seyahatin, 440 kilometrelik otoyolla 3-3,5 saate ineceğini belirten
Tutaş, bu sayede iki turizm kentinin birbirine bağlanacağını bildirdi.
Tutaş, Aydın-Denizli Otoyolu
Projesi’nin, Aydın ve Denizli gibi kentleri birbirine bağlamanın yanında,
Pamukkale, Efes antik kentleri gibi önemli turizm merkezlerine de ulaşımı
kolaylaştıracağını dile getirdi.
Bu sayede, Ege Bölgesi’ndeki
turizm, tarım ve ticaret bölgelerine güvenli ve konforlu şekilde kara yoluyla
ulaşılacağını vurgulayan Tutaş, söz konusu ihale için 2’si yabancı, 3’ü yerli,
toplam 5 şirketin ihale dokümanı satın alarak başvuru yaptığını ifade etti.
Tutaş, projeye ilişkin şu
bilgileri paylaştı:
“Aydın-Denizli Otoyolu
bünyesinde 19 köprülü kavşak, 33 köprü, 19 viyadük ile 5 hizmet tesisi yer
almakta olup, yapım süresi 3 yıl olarak planlanmıştır. Otoyola 2 kesim halinde
trafik garantisi verildi. Bunlar Aydın-Kuyucak kesimi günlük 35 bin otomobil eş
değer, Kuyucak-Denizli kesimi ise günlük 32 bin otomobil eşdeğer şeklinde
olacak. Geçişler otomobil ve kilometre bazında 5 avro/sent olarak
ücretlendirilecektir.”
Tek Teklif Konsorsiyumdan
Tutaş’ın konuşmasının ardından
yapılan ihalede bir konsorsiyum teklif verdi. İhalenin sonucu, dokümanların
ayrıntılı incelenmesi ve Görevlendirme Komisyonu kararıyla resmiyet kazanacak.
İhaleye teklif veren konsorsiyum
Powerchina International Group Limited, Powerchina Road Bridge Group Co. Ltd.,
Özgün İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığından oluşuyor.
Bodrum Belediyesi tarafından “Bodrum ilçe sınırları içerisinde inşaat işleri yapım işi” kapsamında ihale edilen alt yapı ve üst yapı çalışmalarının tamamlanmasıyla Bodrum çarşısı, daha ferah bir görünüme kavuşarak yepyeni haliyle vatandaşın hizmetine sunuldu.
Bodrum Belediyesi tarafından “Bodrum İlçe sınırları içerisinde
inşaat işleri yapım işi” kapsamında ihale edilen alt yapı ve üst yapı
çalışmalarının tamamlanmasıyla Bodrum çarşısı, daha ferah bir görünüme
kavuşarak yepyeni haliyle vatandaşın hizmetine sunuldu.
Bodrum Belediyesi ekipleri tarafından yürütülen çalışmalarda
Çarşı Mahallesi, belediye binası, Dr. Alim Bey Caddesi ve Hilmi Uran Meydanı
Aya Nikola Kilisesi civarındaki tüm sokaklarda, 10 bin metrekare traverten ve
mermer zemin kaplamaları yapıldı. Bu bölgelerdeki yağmur suyu drenaj hatları da
Bodrum Belediyesi ekipleri tarafından yenilendi. 2018/373023 ihale kayıt
numaralı “Bodrum İlçe Sınırları İçerisinde İnşaat İşleri Yapım İşi” kapsamında
gerçekleştirilen çalışmalar 4,5 milyon TL’ye mal oldu.
Eski Çeşme Mahallesi Cafer Paşa Caddesi’nde ise 5343 metrekare
traverten parke, 1738 metrekare traverten bordür, 5012 metrekare kumlu parke
yol ile 758 metrekare beton yol imalatları yapıldı. Yağmur suyu drenaj hatları
da, Bodrum Belediyesi ekipleri tarafından yenilendi. Çalışmanın maliyetinin 1,5
milyon TL olduğu bildirildi.
Bodrum Belediyesi ekipleri ayrıca, çarşı bölgesinde yer alan
mekânlardaki çatıda biriken suların yollara gelişi güzel akmasını önlemek için
çatı hatlarını da yağmur suyu hatlarına bağladı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ ekipleri de söz konusu
bölgelerdeki temiz su hatlarını ve abone bağlantılarını yeniledi.
Çarşı Mahallesi’nde ve Eski Çeşme Mahallesi’nde, Muğla
Büyükşehir Belediyesi MUSKİ ile Bodrum Belediyesi ekiplerinin koordineli olarak
yaptıkları çalışmalarda yağmur suyu mazgalları yapım işi ile birlikte
Telekom’un çalışmaları, Superonline hatları, kanalizasyon bacalarını yükseltme
çalışmaları devam ediyor.
Bodrum Belediyesi tarafından bir süredir çarşıda devam ettirilen
çalışmaları değerlendiren Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, hem Bodrum
çarşısını güzelleştirmek hem de alt yapıyı yenileyerek çarşı esnafının daha
konforlu bir şekilde hizmet etmelerini sağlamak amacıyla bölgede hummalı bir
çalışma yapıklarını ve çalışmaların sezon öncesi tamamlandığını belirtti.
Mevsim şartları nedeniyle yağan yağmurlarda, zaman zaman çalışmalara ara vermek
durumunda kaldıklarından Bodrum çarşı esnafına sabırlarından ve hoşgörülerinden
ötürü teşekkür etti.
Çalışmaların tümünün daha
yaşanılabilir bir kent için ve Bodrum’un güzelliğine güzellik katmak için
olduğunu söyleyen Başkan Kocadon, “Dünya markası Bodrum’umuzu geleceğe en iyi
şekilde taşımak amacıyla hizmetlerimizin aksamadan ilerlemesi için çalışıyoruz.
Biliyorsunuz büyükşehir belediyesine adayım. Bunun nedeni de, hem Bodrum’a hem
de tüm Muğla’ya vizyoner bakış açısıyla en iyi şekilde hizmet edebilmek.
Halkımızın beklediği hizmetleri, ekonomimizi doğru kullanıp yönlendirip doğru
projeler geliştirerek en iyi şekilde yerine getirmek için ekipçe çalışmalarımı
sürdürmek gayretindeyim. Benden sonra gelecek olan Bodrum Belediye Başkanının
ve belediyede emek veren tüm çalışanlarımızın da bu bakış açısıyla Bodrum’a
sahip çıkacaklarına inanıyorum. Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz sürece
Bodrum’un sorunlarını hep birlikte aşacağımıza gönülden inanıyorum” dedi.
Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (KARDEMİR), 3,5 milyon ton üretim kapasitesine ulaşma yatırımları kapsamında “4. Sürekli Döküm Makinesi” inşaat çalışmaları düzenlenen törenle başladı.
Karabük
Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (KARDEMİR), 3,5 milyon ton üretim kapasitesine
ulaşma yatırımları kapsamında “4. Sürekli Döküm Makinesi” inşaat
çalışmaları düzenlenen törenle başladı.
Törende konuşan KARDEMİR Genel Müdürü Hüseyin Soykan, başlanan yatırımın
kazasız, belasız tamamlanması dileğinde bulundu.
KARDEMİR’de
hedefin 3,5 milyon ton üretim olduğunu hatırlatan Soykan, şunları kaydetti:
“Şirketimizi
3,5 milyon ton üretim kapasitesine ulaştıracak yatırımlarımızdan biri olan 4.
Sürekli Döküm Makinemizde inşaat çalışmalarını dualarla başlattık. Yapılacak
yatırımın KARDEMİR, ilimiz ve ülkemiz sanayisi için hayırlara vesile olmasını
dilerim. Makinenin kurulacağı alandaki saha hazırlık ve hol montaj
çalışmalarının tamamlanmasından sonra bugün temel inşaatı başlayan 4. Sürekli
Döküm Makinemizi, yılsonunda tamamlayarak devreye almayı planlıyoruz.”
ifadelerini kullandı.
İMSİAD
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Andıç, müteahhitlik yasasının kendileri
açısından sevindirici olduğunun altını çizerek, “Sektör için önemli bir
kazanım” dedi.
İnşaat
Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD), Çevre ve Şehircilik İl
Müdürü Mehmet Ersan Aytaç’ı makamında ziyaret ederek Müteahhitlik Yasası,
kentsel dönüşüm gibi konularda fikir alışverişinde bulundu. Ziyarette konuşan
İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Andıç, müteahhitlik yasasının kendileri
açısından sevindirici olduğunun altını çizerek, “Sektör için önemli bir
kazanım” dedi.
Müteahhitlik yasası ve kentsel dönüşüm konularının ele alındığı ziyarette inşaat sektörünün son dönemde kontrolsüz büyüdüğünü söyleyen İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç, “Son yıllarda birçok farklı sektörden inşaat sektörüne bilinçsiz girişler yaşandı. Dolayısıyla sektör kontrolsüz bir büyüme içerisine girdi. Bunun önünün bir şekilde alınması gerekiyordu. Bu anlamda müteahhitlik yasasını önemsiyor ve sektör için çok ciddi bir kazanım olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Deprem Gerçeğine Dikkat Çekildi
Kentsel
dönüşüm konusuna da değinen Mustafa Andıç, “Deprem, ülkemizin ve bölgemizin
yadsınamaz gerçeği. Bu perspektiften bakıldığında da alabildiğimiz kadar önlem
almamız gerektiği ortaya çıkıyor. Ama ülke olarak çabuk unutan bir yapımız var.
Depremin üzerinden biraz zaman geçince bizler hemen işin önemini
unutabiliyoruz. Dolayısıyla bu konunun her zaman sıcak tutulmasını ve
önlemlerin hızlıca alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu önlemlerin alınabilmesi
için de özellikle kentsel dönüşüm konusunda müteahhit ve vatandaşların aynı
bilinçte olması lazım” diye konuştu.
Dönüşümde Hedef 20 Yıl
Çevre ve
Şehircilik İl Müdürü Mehmet Ersan Aytaç ise, vatandaşlarda artık kentsel
dönüşümle ilgili hassasiyetin oluşmaya başladığını söyledi. Son zamanlarda
evinin depreme karşı dayanıksız olduğunu düşünen bir çok vatandaşın kendilerine
başvurduğunu dile getiren Aytaç, Bakanlığın 20 yıl gibi bir süre içinde kentsel
dönüşümü tamamlama hedefinde olduğunu kaydetti.
Sağlık Bakanı Koca, “Gaziantep Şehir Hastanesi, 3.
büyüklükteki şehir hastanemiz. Bin 875 yataklı, toplam 638 bin metrekare kapalı
alanı olan hastanemizin yüzde 35’i tamamlandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Gaziantep Şehir Hastanesi,
İstanbul ve Ankara’dan sonra 3. büyüklükteki şehir hastanemiz. Bin 875 yataklı,
toplam 638 bin metrekare kapalı alanı olan, 330 dönümlük arazi üzerine inşa
edilen hastanemizin inşaat seviyesi yüzde 35’i tamamlandı. Gelecek yıl
bitirilmesi hedefliyoruz.” dedi.
Koca, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep’te,
beraberindeki Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile inşaatı süren Gaziantep Şehir
Hastanesinde incelemelerde bulundu.
İlgililerden brifing alan Koca ile Gül, daha sonra Gaziantep
Valisi Davut Gül’ü makamında ziyaret etti. Şeref defterini imzalayan Bakan Koca
ve Gül, kentteki sağlık yatırımlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmak üzere
basına kapalı toplantı yaptı.
Bakan Koca, toplantının ardından gazetecilere yaptığı
açıklamada, Gaziantep’e yatırımları ve yapılması gerekenleri istişare
ettiklerini söyledi. Gaziantep’e son 17 yılda 35,5 milyar lira yatırım
yapıldığını, bunların içerisinde sağlığın payının 1,4 milyar lira olduğunu
ifade eden Koca, şöyle konuştu:
“Bu yatırımların 59’u birinci basamak olmak üzere toplam 83 sağlık kuruluşu kazandırıldı. Bunun içerisinde de 20 faal olan hastanemiz bulunmaktadır. Devam eden yatırımlarımız içerisindeki en önemli yatırımlarımızdan birisi, inşaatını gezdiğimiz şehir hastanemiz. Gaziantep Şehir Hastanesi, İstanbul ve Ankara’dan sonra 3. büyüklükteki şehir hastanemiz. Bin 875 yataklı, toplam 638 bin metrekare kapalı alanı olan, 330 dönümlük arazi üzerine inşa edilen hastanemizin inşaat seviyesi yüzde 35’i tamamlandı. Gelecek yıl bitirilmesi hedefliyoruz. Bu şehir hastanesi toplam 6 dal hastanesinden oluşmakta.”
Şehir hastanelerini özellikle yeni dönemde bulundukları noktada
en üst seviyede hizmet veren yerler haline getireceklerini dile getiren Koca,
şehir hastanelerini bölgenin “sağlık üssü” olarak
konumlandıracaklarını aktardı.
Koca, Gaziantep’teki şehir hastanesinin hiçbir eksiği olmayan
bir merkez olarak planlandığına dikkati çekerek “Hastanenin faaliyete
geçmesiyle beraber özellikle Gaziantep’in sağlık üssü olacağını çok rahat
söyleyebiliriz.” dedi.
İSO Meclisi, 27 Mart’ta sanayinin büyümesinde inşaat sektörünün rolünü ele alacak.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 27 Mart Çarşamba günü yapılacak olan aylık olağan toplantısı, “Sanayinin Sürdürülebilir Büyümesinde İnşaat Sektörünün Rolü ve Gelecek Vizyonu” ana gündemi ile gerçekleştirilecek. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yapacağı toplantıya, Emlak Katılım Bankası A.Ş. Genel Müdürü Deniz Aksu konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmede bulunacak. Toplantı saat 15:00’te başlayacak.
Daha önce mescit yapımına başlanan Ataköy’deki araziye şimdi de
33 bin 600 metrekarelik inşaat alanına sahip 300 yatak kapasiteli hastane
projesi yapılacak.
Kuzu Grup, İstanbul Ataköy sahilinde yapımı süren inşaat projesi kapsamında yapacağı hastane için 21 Mart 2019 günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Başvurunun ardından dün Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. Bakanlığa sunulan proje tanıtım dosyasında 33 bin 600 metrekarelik inşaat alanında “300 Yatak Kapasiteli Hastane” yapılması planlandığı belirtildi. Hastane yapılması planlanan alan için 2013 yılında mescit yapmak üzere yapı ruhsatı düzenlendiği kaydedilerek “Kazı çalışmaları devam ederken yönetimin mescit yapılmasından vazgeçmesi ile beraber proje değişikliğine gidilmiş ve yapılan çalışmaların hastaneye çevrilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle mevcut durumda inşaat ve kazı çalışmaları durdurulmuştur. Hastane projesi için ÇED süreci bittikten sonra inşaat ve kazı çalışmalarına devam edilecektir” denildi. Proje alanı etrafında Ataköy Konutları ve sitelerin yer aldığı, 799 metre batısından Ayamama Deresi’nin geçtiği 190 metre güneyinde ise Marmara Denizi’nin bulunduğu ifade edildi.
Çeşitli Tesisler Yapılabilecek
Proje sahasının imar durumuna
göre “Turizm ve Rekreasyon Alanı”nda kaldığı, plan notlarına göre bu alana
“otel, apart otel, gazino, marina, yat kulübü, alışveriş tesisleri, lokantalar,
kongre tesisleri, akaryakıt satış üniteleri, gösteri spor ve eğlence tesisleri,
sağlık kulübü gibi tesisler” yapılabileceği aktarıldı. İmar planına göre bu
parselde yükseklik sınırı, çatı ve bacalar dahil deniz seviyesine göre 72
metre. Hastane, 3 bodrum+zemin+15 kat olarak planlanmış durumda.
Derece Deprem Bölgesi
Söz konusu alan “Türkiye Deprem Bölgesi
Haritası”na göre 1. derece deprem kuşağında yer alıyor. “Türkiye Diri Fay
Haritası”na göre proje alanı yakınlarındaki aktif fay, yaklaşık 10.88 kilometre
güneydeki Holosen Fayı.
Yüzde 80’i Katarlılara Ait
Projenin yapılacağı arazi, tapuda
Kat Turizm Gayrimenkul Yatırımları ve İşletme Ticaret A.Ş adına kayıtlı. Yüzde
80’i Katar devletinin yatırımı olan Qatari Diar adlı şirkete ait olan Kat
Turizm’de Eksim Holding ve Sinpaş Holding’in de hisseleri var. Hastanenin
yapılacağı alan, defalarca mahkeme kararı ile durdurulan AVM ve rezidans
projesi Sea Pearl ile aynı parselde bulunuyor. Bu parsel için Kat Turizm ile
Kuzu Toplu Konut İnşaat arasında arsa sözleşmesi bulunuyor. Proje bedeli 150
milyon TL olarak açıklanan hastanenin bu noktaya yapılma nedeni de proje
tanıtım dosyasında “Sea Pearl Ataköy projesinin yanında bulunması (bireylerin,
hane halkının kolaylıkla ulaşımı), imar planının hastane yapımına uygun olması,
etkili olmuştur” şeklinde açıklandı.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Cahit Turhan, “Kanal İstanbul’u 2025’te bu hizmeti ülkemize
kazandırmış oluruz, buradan deniz araçları geçmeye başlar” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, gündeme ilişkin
açıklamalarda bulundu. Anadolu Ajansı Editör Masası’nın konuğu olan Bakan
Turhan, ulaşım yatırımlarıyla ilgili konuştu.
Dünyanın en büyük havalimanını 29
Ekim 2018 tarihinde açtıklarını söyleyen Turhan, ”Bugünden sonra burada
uçuşlar yapılıyor. Bir günde bir tarafı kapatıp bir tarafa geçmek mümkün değil.
Atatürk Havalimanı ile İstanbul Havalimanı’nın uçuş koridorları birbirini
etkiliyor. İniş ve kalkışlar aynı anda yapılamıyor. İstanbul Havalimanı’nda 5
tanesi Kuzey-Güney, bir tanesi Doğu-Batı hattında. 1.450.000 metrekarelik bir
alan. Her tarafı akıllı sistemlerle donatılmış, elektronik sistemlerle teçhiz
edilmiş bir mekan. 115 kilometre otomatik bagaj taşıyan sistem var. En ileri
teknoloji burada yapıldı. Bir Hollanda firmasına yaptırıldı. Bu havalimanın en
önemli özelliklerinden biri de uluslararası aktarma yapacak yolculara da
bagajların güvenliğinin çok önemli olduğu bir havalimanı. En önemli hizmet
yolcunun bagaj güvenliği. Bagajların fiziki güvenliği bakımından da bavul gibi
paldır küldür seyahat etmiyor. Bagaj özel korumalı şekilde seyahat ediyor”
diye konuştu.
“Metro sistemlerinin inşaatı 1 yılda bitecek”
Metro inşaatlarıyla ilgili
konuşan Turhan ”Metro sistemlerinin inşaatı da 1 yıl içinde bitmiş olacak.
Seneye bu zamanlar Gayrettepe’yi, önümüzdeki yılın ortalarında da Halkalı’ndan
yeni havalimanına metroyla erişilebilecek” dedi.
“Atatürk Havalimanı’nı Millet Bahçesi Yapacağız”
Atatürk Havalimanı’nın millet
bahçesi olacağını hatırlatan Turhan, ”Atatürk Havalimanı’nın önemli bir
kısmını millet bahçesi yapacağız. Belirli bir kısmını havacılıkla ilgili fuar
için kullanacağız. Bakım amaçlı ve özel uçaklar için bir pisti bırakacağız”
dedi.
Kanal İstanbul 2025’te Tamam
Kanal İstanbul projesiyle ilgili de konuşan Bakan Turhan: “Kanal İstanbul’u 2025’te bu hizmeti ülkemize kazandırmış oluruz, buradan deniz araçları geçmeye başlar” dedi.
“Ankara’yı dünya markası yapacak” sloganı ve ‘’Wonderland
Eurasia’’ adıyla açılan Ankapark’ta ilk arıza yaşandı ve facianın da eşiğinden
dönüldü. Kapılarını iki gün önce açan parktaki Roller Coaster aleti bozuldu.
Trene binen vatandaşlar, üst bölümdeki raylarda asılı kaldı.
Ankapark’ın resmi açılışının ardından parkın 31 Mart’a kadar ücretsiz olacağı duyurulmuştu. Parktaki birçok oyuncak henüz çalışmazken, bugün işletilmeye başlanan Roller Coaster oyuncağı ise ilk seferinde bozuldu ve havada asılı kaldı. Sözcü’den Yavuz Alatan’ın haberine göre; alet yeniden çalıştırılamadı, vatandaşlar da oyuncaktan raylara çıkıp aşağı yürüyerek indi.
Aydın’da ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliğine
adaylığını koyan 4 inşaat ustası, gündüzleri inşaatlarda çalışıyor, mesai
bitiminde seçim çalışması yürütüyor.
Aydın’da ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliğine
adaylığını koyan 4 inşaat ustası, gündüzleri inşaatlarda çalışıyor, mesai
bitiminde seçim çalışması yürütüyor.
Germencik ilçesinde Saadet Partisi’nden ilçe belediye başkanı adayı olan Mustafa Yılmaz (45), kendisi gibi inşaatlarda çalışan arkadaşlarıyla kenti yönetmeye talip oldu.
Seçime az bir süre kala
çalıştıkları inşaatlardaki mesailerinden arta kalan zamanlarda kahvehaneleri
gezen inşaat ustası adaylar, broşürlerini dağıtıp oy istiyor.
Başkan adayı Mustafa Yılmaz, AA
muhabirine yaptığı açıklamada 13 yaşından bu yana inşaatlarda çalıştığını, bir
süredir siyasetle ilgilendiğini, bu yerel seçim öncesi aday olma fikrini
arkadaşlarına açtığını, onların da destek vermesi üzerine adaylık başvurusunda
bulunduklarını belirtti.
Saadet Partisi tarafından aday
gösterildikten sonra iş yaşamını aksatmadan çalışmalara başladıklarını ifade
eden Yılmaz, yola çıktıkları 3 inşaat ustası arkadaşının da aynı partiden
meclis üyesi adayı olarak seçim çalışması yürüttüğünü dile getirdi.
“İsrafa gerek yok”
Üzerindeki iş kıyafetleriyle
dağıttığı broşüre bakanların şaşkınlık yaşadığını anlatan Yılmaz, seçim
çalışmalarında israf yapmamaya özen gösterdiğini söyledi.
Miting yapmak yerine halkın
ayağına gitmeyi tercih ettiğini aktaran Yılmaz, “Zaman israfına gerek yok.
Kısa bir zaman bize yeterli. Halka ulaşmak için diğerleri 40-50 gün önceden
seçim kampanyalarına başladılar. Araba konvoyları yapıyorlar. Benzin pahalı,
yazık giden paralar geri gelmiyor. Biz ona gerek duymadık. Sandık görevlilerini
de seçmedik. Devletimizin memuruna güveniyoruz. Devletimize ayrı bir yük
olmayalım dedik.” diye konuştu.
Seçildiği takdirde, sebze ve
meyve hali, hayvan pazarı ve otoparklar yapacaklarını anlatan Yılmaz, ilçe
belediyesinin halen kiralık binada hizmet verdiğine dikkati çekti. Yılmaz,
“Kazanırsak tasarruf yapacağız. Belediye binasını kültür merkezine
taşıyacağız. Kendim de gerekirse çadırda, koridorda kalacağım. Hiçbir yere kira
vermeyeceğiz. Diğer adaylara da çağrım tasarruf etsinler, kimseye ‘Sizi işe
alacağız’ diye vaatlerde bulunmasınlar.” dedi.
Siyasette kendisine Tunceli’nin
Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nu örnek aldığını da kaydeden
Yılmaz, “Ben ondan daha iyi olacağıma inanıyorum” dedi.
Mustafa Yılmaz’ın listesinden
meclis üyesi adayı olan inşaat ustası Şevket Küçüktaş (33) da garibanın,
mazlumun yanında olmak için yola çıktıklarını söyledi.
Emlak Konut GYO, dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarlarından MIPIM 2019’daki yerini bu yıl da aldı.
Birçok yabancı yatırımcının bir araya geldiği fuarda, Emlak Konut Bizim Mahalle projesi büyük ilgi gördü. Emlak Konut GYO Genel Müdürü Hakan Gedikli yaptığı Mipim 2019 değerlendirmesinde, “Gelişmekte olan ülkelerin küresel inşaat sektörü hasılasından aldığı payın 2025 yılında yüzde 60’ı geçeceği düşünüldüğünde bu organizasyonda yapılan bağlantıların, ticari faaliyetlerin ve tanıtımın önemi çok daha fazla artıyor. 23.3 milyar TL tutarındaki varlık toplamı ile Emlak Konut GYO, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde en büyük gayrimenkul yatırım ortaklıkları arasında yer alıyor. Dışa açılmanın her sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de önem arz ettiğinin bilincindeyiz. Bu bilinçle sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda 2018 yılında yabancı yatırımcılara satış tutarımız 1.1 milyar TL’ye ulaştı. MIPIM gibi organizasyonlar sürdürülebilir tanıtım açısından önem arz ediyor. MIPIM organizasyonu bu yıl 30. yılını dolduruyor. Gayrimenkul sektörünün kendi alanlarında en iddialı isimlerini bir araya getiren bu prestijli organizasyon firmalar açısından büyük önem taşıyor. Güçlü ve istikrarlı iş bağlantılarının kurulmasına olanak sağlayan bu büyük organizasyona biz de Türkiye’nin en büyük GYO’su olarak yıllardır katılım gösteriyoruz. Pozitif yönde büyümesini sürdüren ülkemizin gayrimenkul firmalarının ve önemli kuruluşlarının, bu marka organizasyonda yer alması hem uluslararası alanda ticari faaliyetler yapabilmesi hem de ülkemizin tanıtım çalışmalarına katkı sağlaması açısından çok kıymetli. Sene başından bu yana Katar ve Almanya’da fuarlara da katılmış, gerek yabancı yatırımcıyla gerek yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmuştuk” dedi.
Bizim Mahalle
Geleneksel Türk mimarisiyle yapılan Bizim Mahalle projesinin
fuarın gözde projelerinden biri olduğuna dikkat çeken Hakan Gedikli, “Özellikle
Küçükçekmece ilçesi sınırlarında 1 milyon metrekarelik bir alanda kurulan ve
özlenen mahalle yaşamı konseptiyle duyurduğumuz Emlak Konut Bizim Mahalle
projemiz katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Toplamda yaklaşık 6 bin
konut ve ticari üniteyi barındıracak projemiz caddeleri, meydanları, ata sporu
merkezi, camisi, millet bahçesi, resmi kurumları yatay mimari konseptine uygun
olarak hazırlanan konutlarıyla İstanbul’un ayrıcalıklı yaşam alanı olarak
yabancı yatırımcının ilgisini çekti” dedi.
1.2 Milyar TL Net Kar
Emlak Konut GYO olarak
ekonomiye katkı sağlamak için var güçleriyle çalıştıklarına dikkat çeken
Gedikli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rakamlarımıza bakarsak, şirketimizin arsa
portföyü büyüklüğü yaklaşık 4.1 milyon metrekare, üretilen ve ihalesi
gerçekleştirilen bağımsız bölüm sayısı ise 132 bin adet oldu. Önümüzdeki beş
yıllık süreçte kâr hedefimizi 6.8 milyar TL olarak tahmin ediyoruz. Emlak Konut
olarak bu yıl içinde, gelir paylaşımı ve anahtar teslimi olmak üzere ihaleler
gerçekleştirmeyi planlıyoruz. 2019 yılında 7.3 milyar TL satış geliri, 858 bin
metrekare satılabilir alan ve 1.2 milyar TL net kâr öngörüyoruz.”
Binali Yıldırım, “İstanbul’da ciddi anlamda depremsel
dönüşüm ihtiyacı var. Acil olarak 30-50 bin arasında yapının dönüştürülmesi
gerekiyor” dedi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali
Yıldırım, Habertürk’te ‘Türkiye’nin Nabzı’ programında Didem Arslan Yılmaz’ın
moderatörlüğünde gazeteci Nagehan Alçı, Sevilay Yılman ve Deniz Zeyrek’in
sorularını yanıtladı.
“Denizli’de üst üste depremler yaşandı. Nerede deprem olsa İstanbullular ayağa kalkar. Deprem konusunda önlemlerle ilgili ne gibi planlar var” sorusuna Yıldırım, “İstanbul’da deprem olmayacak dersem gülerler bana. Deprem İstanbul’un bir gerçeği. Tarihini bilmiyoruz. En kötü olan o. Depreme hazırlıksız yakalanmak kötü. İstanbul’da ciddi anlamda depremsel dönüşüm ihtiyacı var. Acil olarak 30-50 bin arasında yapının dönüştürülmesi gerekiyor. Buna hız vereceğiz. Öncelikli olarak ele alacağız. İstanbul’da deprem toplanma alanları bazı ilçelerde yok dersek yanlış olmaz.
2 bin hektar ilave alan açmamız lazım. Bunlar mümkün. Dönüşümle beraber bunlar olacak. Dönüşümü ada bazında, mahalle bazında yapacağız. Böyle olunca bütün fonksiyonları park alanları, sosyal alanları pekala planlayabilirsiniz. Belediye burada hakemlik yapacak. Şimdi müteahhitle bina sahipleri biraraya gelip anlaşıyorlar. O dönüşüm bizim işimizi görmüyor. Esenyurt’a gidiyorum, Fikirtepe’ye, Bayrampaşa’ya gidiyorum, mağdurlar önümü kesiyor. Siz bunu verirken kime sordunuz, cevap yok. Bunların takipçisi olacağız. Belediye hakem olacak, sözleşmede standart getirecek. Müteahhitlerin yetkinliği olacak. Her önüne gelen ben yaparım diyen bu işe girmeyecek. Finansal yeterliliği var mı, teknik yeterliliği var mı? Bizim bir DASK sigortamız var. Bu sigorta olay olup, can mal kaybı olduktan sonra devreye giriyor. Canım gittikten sonra DASK’ı ne yapayım? Bunu deprem dönüşümünde kullanalım. Önceden tedbir alalım, hem altından kalkılacak bir şey olmasın. Burada bir mevzuat değişikliği yapılır. Bu ciddi bir kaynak. Hemen hemen tamamını karşılar. Ciddi bir para ve yapılabilir” cevabını verdi.
İstanbul Havalimanı’na taşınma süreci 5 Nisan saat 03.00’te
başlayarak 7 Nisan saat 00:00’da sona erecek şekilde planlandı. THY, 5-6
Nisan’da 707 tır seferi ile 45 saatte yeni evi İstanbul Havalimanı’na taşınmış
olacak.
Türk Hava Yolları’nın (THY), İstanbul Havalimanı’na taşınma
detayları da belli oldu. Atatürk Havalimanından İstanbul Havalimanına taşınmaya
günler kala son hazırlıklar yapılıyor.
Bu kapsamda, Atatürk
Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na taşınma süreci 5 Nisan saat 03.00’te
başlayarak, 7 Nisan saat 00:00’da tamamlanmış olacak. Toplam 45 saat sürecek
taşınma sürecinde THY, 6 Nisan 2019 saat 02.00’den itibaren Atatürk
Havalimanı’ndan ticari yolculu uçuşlarına son verecek.
THY’nin ve iştiraklerinin
ekipmanlarının yüzde 26’sının 3 Nisan’a kadar İstanbul Havalimanı’na taşınması
planlanıyor.
THY, 5-6 Nisan’da 707 tır seferi
ile 45 saatte yeni evi İstanbul Havalimanı’na taşınacak. Bu süreçte yaklaşık
700 operasyonel araç, kara yolu ile İstanbul Havalimanı’na götürülecek.
Taşınma Sonrası İlk THY Seferi
Çift taraflı olarak ticari
yolculu uçuşlara ara verilecek 12 saatlik kapalılık döneminden sonra THY ilk
uçuşunu 6 Nisan saat 14.00’te İstanbul Havalimanı’ndan yapacak. Bu süreçten
sonra Atatürk Havalimanı’ndan artık herhangi bir yolculu uçuş icra edilmeyecek.
Atatürk Havalimanı, 6 Nisan saat 02.00 itibariyle, tarifeli ve tarifesiz iç ve dış hat ticari yolcu taşımacılığına yönelik seferlere kapatılacak. Bu tarihten itibaren Atatürk Havalimanı (LTBA) müstakil kargo, bakım/onarım, genel havacılık, hava taksi, iş uçuşları, devlet uçakları ile yapılan uçuşlar ve otoritenin uygun göreceği trafiklere göre kullanılacak.
İnşaat maliyet endeksi ocakta bir önceki aya göre yüzde 6,49,
geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 27,54 artış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu, ocak ayına ilişkin inşaat maliyet
endeksini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi ocakta, Aralık 2018’e
göre yüzde 6,49, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 27,54 yükseldi.
Ocakta aylık bazda malzeme endeksinde yüzde 0,90,
işçilik endeksinde yüzde 20,64 artış görüldü. Geçen yılın aynı ayına göre
malzeme endeksi yüzde 27,91, işçilik endeksi yüzde 26,75 arttı.
Bina inşaatı maliyet endeksinde
ocakta bir önceki aya göre yüzde 6,74, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,11
artış oldu. Malzeme endeksi, Aralık 2018’e göre yüzde 0,79, işçilik endeksi
yüzde 21,45 artış kaydetti. Yıllık bazda bakıldığında ise malzeme endeksi ocak
itibarıyla yüzde 28,68, işçilik endeksi yüzde 26,96 arttı.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi ocakta bir önceki aya göre yüzde 5,64, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,63 arttı. Ocakta bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,26, işçilik endeksi yüzde 17,68 artış kaydetti. Geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 25,51, işçilik endeksi yüzde 25,92 artış gösterdi.
İnşaat üretimi, bu yılın ocak ayında bir önceki aya göre Euro
Bölgesi’nde yüzde 1,4 geriledi.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, 19 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretimi, ocakta aralık ayına kıyasla yüzde 1,4 azaldı. İnşaat üretimi, 2018’in ocak ayına göre ise yüzde 0,7 düştü.
AB’de ise inşaat üretimi ocakta
önceki aya göre değişmezken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 arttı.
AB ülkeleri arasında ocakta
inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla düşüş yüzde 5,4 ile Fransa’da,
yüzde 2,2 ile Finlandiya’da ve yüzde 1,8 ile İspanya’da gerçekleşti. En fazla
artış ise yüzde 10,3 ile Slovenya’da, yüzde 9,7 ile Macaristan’da ve yüzde 5,1
ile Romanya’da ölçüldü.
İstanbul Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin
yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesine ilişkin soruşturma
kapsamında bilirkişi raporu hazırlandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Kartal Orhantepe Mahallesi
Bankalar Caddesi Sema Sokak’ta bulunan Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesine
ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, bilirkişilerden istenen kapsamlı rapor
savcılık dosyasına girdi.
Bilirkişi raporunda, ruhsat eki
onaylı projede binanın “bodrum + zemin + 5 normal kat” olmak üzere
toplam 7 kat olarak hesaplanan taşıyıcı sisteme, kaçak olarak 2 kat ilavesiyle
toplam 9 katın yükünün taşıtıldığı aktarıldı.
Binanın inşaatının projeye aykırı
yapıldığı belirtilen raporda, ruhsat eki onaylı projedeki bina ölçülerine
uyulmayarak binanın eninin 1,10 metre, boyunun da 2,55 metre daha büyük
yapıldığının belirlendiği kaydedildi.
Raporda, binanın her katının da
41 metrekare büyütüldüğünün tespit edildiği, bu durumun da kolon ve kiriş
açıklıklarının artmasına ve taşıyıcı sisteme daha büyük yük gelmesine sebep
olduğu belirtildi.
Tüm bu sebeplerin birbirlerini
tetiklediği vurgulanan raporda, binanın, “taşıyıcı sisteme öngörülenin
üzerinde gelen aşırı yük ve projede öngörülen taşınabilir yük sınırının
aşılması sebebiyle taşıyıcı yapı elemanlarının özelliklerini kaybetmesi sonucu
çöktüğü” kaydedildi.
Raporda, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinden istenen 1995 yılında çekilen hava fotoğraflarına göre binanın
bitirildiği dönemde son 2 katın kaçak olarak tamamlandığı ve çatının
kapatıldığının tespit edildiği belirtildi.
İnşaatta kullanılan beton kalitesinin TSE standartlarına uygun olmadığı kaydedilen raporda, beton kalitesinin düşük olduğu ve inşaatta deniz kumunun kullanıldığı tespiti yapıldı.
Raporda, bu kapsamda binanın
projesini oluşturan Suzan Çayır ve inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur
Mısırlıoğlu’nun binanın çökmesinde asli kusurlu olduğu, inşaat teknikeri Arzu
Keleş Baran’ın tali kusurlu, proje ve inşaat mühendisi Osman Mısırlıoğlu’nun
ise kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildi.
31 Mart tarihinde sona erecek ÖTV ve KDV indirimi, Cumhurbaşkanı
kararıyla uzatıldı. Konutta vergi indirimi yıl sonuna kadar sürecek. Otomotiv
ve beyaz eşyada vergi indirimine 30 Haziran’a kadar devam edilecek. Mobilyada
ise KDV indirimi yıl sonuna uzatıldı.
Ekonomiyi canlandırmak için geçen yıl konut, otomotiv, beyaz
eşya ve mobilyada gerçekleştirilen vergi indirimlerinin 31 Mart’ta sona eren
süresi yeniden uzatıldı. Konutta vergi indirimi desteği 31 Aralık 2019
tarihine kadar sürecek. Otomotiv, beyaz eşya ve mobilyadaki vergi indirimi de
30 Haziran’a uzatıldı.
Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, konut satışında alıcı ve satıcının ödediği binde 20 oranındaki tapu harcının binde 15’e, KDV’nin de yüzde 8’e indirilmesine ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihi 31 Mart 2019’dan 31 Aralık 2019 tarihine uzatıldı. Tapu harcı indirimi birinci el ve ikinci el konut satışlarını, KDV indirimi ise yeni konut satışlarını etkiliyor.
TİM Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin “Türkiye inşaat sektöründe dünyada öncü olmaya başladı. Çinli müteahhitlerden sonra dünyada en çok iş alan, en başarılı iş yürüten ülke pozisyonundayız” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin, “Türkiye inşaat sektöründe dünyada öncü olmaya başladı. Çinli müteahhitlerden sonra dünyada en çok iş alan, en başarılı iş yürüten ülke pozisyonundayız. Yapı malzemesi endüstrimiz ve inşat sektörümüz 300 milyar dolarlık bir büyüklüğe oynuyor.” dedi.
Alkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, inşaat sektöründe
50’nin üzerinde ülkede 270 civarında proje yürüten Türkiye’nin, yapı
endüstrisinde de dünyanın en iddialı ülkelerinden biri olduğunu söyledi.
Türkiye’de yapı endüstrisinin sürdürülebilirliğiyle ilgili
hükümetin çok ciddi çalışmalar yürüttüğünü anlatan Alkin, dünyada büyük yapı
malzemelerinde 22 milyar dolarlık ihracata imza atıldığını kaydetti.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan Alkin,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yapılarda yeni bir yatay
mimariye geçiş konseptinin önemine de işaret etti.
Alkin, bu çerçevede binaların sürdürülebilir ve daha güçlü
olabilmesi için mutlaka yapı malzemeleriyle ve yapı kimyasallarıyla daha güçlü
kılınması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye yapı malzemelerinde iddialı”
Türkiye ekonomisinin zaman zaman zorlu dönemlerden geçse de yapı
malzemelerinde iddialı olduğunu dile getiren Alkin, şunları kaydetti:
“Türkiye inşaat sektöründe dünyada öncü olmaya başladı.
Türkiye, dünyada ikinci sırada. Çinli müteahhitlerden sonra dünyada en çok iş
alan, en başarılı iş yürüten ülke pozisyonundayız. Türkiye ekonomisi bu anlamda
çok önemli inşaat projelerine imza atan, dev mega projeleri gerçekleştiren bir
ülke. Son dönemde dünyada pek çok ekonomik kriz yaşanırken Türkiye 6 mega
projeyi, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerini, Marmaray, Avrasya Tüneli
ve İstanbul Havalimanı’nı yaptı. Çanakkale Köprüsü geliyor. Bunlar her ülkeye
bu kadar zorlu bir küresel ekonomi ortamında bitirme imkanı verebilecek işler
değil.”
Alkin, Türkiye’nin elindeki sınırlı imkanlarla dünyaya nam salan
mega projeleri bitirmesinin inşaatta ve yapı işlerinde ne kadar başarılı bir
ülke olduğunu gösterdiğini belirterek, “Türkiye, 50’nin üzerinde ülkede
270 civarında proje yürütüyor. Bu da Türk müteahhitlerinin ne kadar başarılı
olduğunu gösteriyor. İhracat 100 milyar dolar, yurt dışı müteahhitlik gelirleri
100 milyar dolar, iç piyasada 100 milyar dolar olmak üzere, yapı malzemesi
endüstrimiz ve inşat sektörümüz 300 milyar dolarlık bir büyüklüğe
oynuyor.” diye konuştu.
“Suriye ve Irak’ta yeni dönem fırsatları da beraberinde getirecek”
Türkiye’nin dünyada çok ender ölçüde yapı malzemeleri üreten ve ihraç eden bir ülke olduğuna değinen Alkin, “Türkiye için bu övünç kaynağı. Önümüzdeki dönemde Türkiye bulunduğu coğrafyada çok önemli işler yapmaya devam edecek. Türkiye olarak büyük emek sarf ettik. İki ülkenin üniter yapısı ve ayağa kalkışıyla ilgili önümüzdeki süreçte Suriye ve Irak’ta yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni dönem Türk inşaat endüstrisi açısından da Türkiye yapı malzemesi endüstrisi açısından da çok büyük fırsatları beraberinde getirecek.” değerlendirmesinde.
Mersin Girişimci İş Adamları Derneği Üyeleri, öğrencilerle ile bir araya gelerek, tecrübelerini aktardılar.
Mersin Girişimci İş Adamları Derneği’nin her ay düzenlediği ‘Kariyer Günleri’ etkinliği kapsamında Mersin’de inşaat sektöründe faaliyet gösteren Mersin GİAD üyeleri Cihan Bozyel ve Sergün Güray Ateş, tecrübelerini öğrenciler ile paylaştı. Öğrencileri meslek seçimleri konusunda bilgilendirmek adına düzenlenen etkinlikte Mersin GİAD üyeleri öğrencilerin sorduğu sorulara titizlikle cevap verdi.
İnşaat işinin ciddiyet ve sorumluluk gerektirdiğini belirten Bozyel İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Bozyel, ‘İnşaat sektörü sorumluluk, titizlik ve ciddiyet gerektiren bir sektördür. Eğer işinizi titiz yürütmezseniz ciddi kazalarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun için inşaat sektöründe her zaman önce iş güvenliği sağlanması gerekiyor. İnşaat sektörü birçok dalı olan bir sektördür. Mimar, iç mimar, inşaat mühendisi, peyzaj mimarı, yapı malzemeleri gibi birçok alanda faaliyetini sürdüren geniş yelpazeye sahip bir sektördür’ dedi. Mühendislik bölümü ile ilgili öğrencilere bilgiler veren İnşaat Mühendisi Sergün Güray Ateş ise “İnşaat Mühendisliği dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen yapı inşa eden bir meslektir. Aslında olan aklınıza gelen her şeyi inşa eden kimsedir” dedi.
İnşaat sektöründe yaşanan daralma Türkiye’deki inşaat
malzemeleri üreten sanayicileri de etkiledi. İMSAD’ın açıkladığı Şubat ayı
sonuçlarına göre, sektörde 11 aydır süren gerileme Şubat ayında da sınırlı bir
şekilde devam etti. Sanayi Bileşik Endeksi bir önceki aya göre 1.28 puan
düşerek, 76.51 puan seviyesine indi.
Türkiye İMSAD´ın her ay düzenli olarak yayınladığı İnşaat
Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi´nin Şubat 2019 sonuçlarına göre: “Bileşik
Endeks bir önceki aya göre 1.28 puan düşerek, 76.51 puan seviyesine indi.
Böylece geçen yılın Nisan ayından bu yana en yavaş gerileme yaşandı. Bileşik
Endeks ile alt endekslerde, bahar aylarında mevsimsellik etkisi ile birlikte
başlayacak göreceli canlanma ile gerilemenin sona ermesi bekleniyor. Ancak
kalıcı iyileşme ve son bir yılda gerçekleşen yüksek kayıpların telafi edilmesi
için inşaat sektöründe yapısal iyileşmelere ihtiyaç duyuluyor.
“İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetlerdeki gerileme Şubat
ayında hız kesti ve büyük ölçüde durağanlaştı. Böylece geçen yılın ikinci
yarısında başlayan hızlı gerilemede ve inşaat sektöründe yaşanan sıkıntıların
yarattığı iç talepteki daralmanın etkisinde sona gelindi.
Satışlardaki Gerileme Şubat Ayında Sınırlı Kaldı
“Faaliyet Endeksi, Şubat ayında bir önceki aya göre 1.4 puan
geriledi. Yurtiçi satışlardaki gerileme Şubat ayında çok sınırlı gerçekleşti.
İhracat Şubat ayında durağanlaştı. Üretimdeki gerileme de sınırlı kaldı.
Cirolar Şubat ayında düşüşünü sona erdirdi ve durağan kaldı. Yurtdışı satış
fiyatlarında ise sınırlı gerileme sürdü. Ekonomide ve inşaat sektöründe ciddi
bir gelişme olmadığı sürece faaliyetler en azından gerilediği dip seviyelerinde
durağan kalacak. Dolayısıyla bahar aylarındaki mevsimsellik ile birlikte
faaliyetlerde sınırlı bir toparlanma bekleniyor.
Uzun Soluklu Gerilemenin Ardından Düşük Seviyelere İndi
“Güven Endeksi´nde gerileme Şubat ayında yavaşlayarak devam etti. Güven Endeksi yaşanan uzun soluklu gerilemenin ardından en düşük seviyelerine indi. Şubat ayında faaliyetlerde gerilemenin durağanlaşması güven kaybının da hızını kesti. Güven seviyesi bir önceki aya göre 1.1 puan düştü. 2019 yılının Şubat ayında güven seviyesi 2018 yılı Şubat ayı seviyesinin 20.7 puan altına indi. Türkiye ekonomisi, inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisine ilişkin güven kaybı Şubat ayında da yavaşlayarak sürdü. Yurtiçi pazarlarda Şubat ayında güven yine oldukça zayıf kaldı. İhracat pazarlarında ise güven Şubat ayında da artış gösterdi. Güven Endeksi´nin inşaat sektörü ve iç pazardaki gelişmelere hassasiyeti devam ediyor. İnşaat sektöründe ve iç pazarda kalıcı iyileşme sağlayacak adımlara ihtiyaç sürüyor.
“İnşaat Malzemeleri Sanayi Beklenti Endeksi´nde gerileme Şubat
ayında önemli ölçüde yavaşladı. Ancak buna rağmen Beklenti Endeksi´nde 2018
Nisan ayında başlayan gerileme onbirinci ayına girdi. Beklentiler, inşaat
sektörü ve iç pazardaki daralmaya ilişkin endişeler nedeniyle düşüşünü yavaşlamakla
birlikte sürdürüyor.
“Beklenti Endeksi, Şubat ayında bir önceki aya göre 1.2 puan
düştü. Böylece 2019 yılı Şubat ayında beklenti seviyesi geçen yılın Şubat ayına
göre 23 puan geriledi. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişlerdeki
düşüş de önemli ölçüde yavaşladı. Alınan ihracat siparişleri ise Şubat ayında
da sınırlı bir artış gösterdi. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi ise yedi ay
sonra ilk kez artış gösterdi. Yatırım ve istihdam beklentilerindeki düşüş ise
yavaşladı. “Beklentilerdeki gerilemenin yavaşlaması inşaat malzemeleri
sanayindeki küçülmenin önümüzdeki aylarda sona erebileceğine işaret etti.
Mevsimsellik etkisi de en azından üretim artışı beklentisindeki iyileşme ile
kendini gösterdi.
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MUSİAD) Hessen şubesi, 13 – 14 Nisan 2019 tarihleri arasında Mainhausen Fuar Merkezi’nde, ‘2 İnşaat ve Emlak Fuarı’na hazırlanıyor.
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MUSİAD) Hessen şubesi,
13 – 14 Nisan 2019 tarihleri arasında Mainhausen Fuar Merkezi’nde, ‘2 İnşaat ve
Emlak Fuarı’na hazırlanıyor. İlki geçen yıl Offenbach’ta düzenlenen fuara bu
yıl 5 bin ziyaretçi beklediklerini kaydeden MUSİAD Hessen Başkanı Musa Aydın, ‘2. İnşaat ve Emlak
Fuarı’na da 130’un üzerinde şirketin katılacağını belirterek, “2 bin 500
metrekarelik alandaki fuara Türkiye ve Almanya’dan 130’un üzerinde firma
katılacak. Katılımcılar ve ziyaretçiler iş görüşmeleri yapıp bilgi alış
verişinde bulunabilecek. Konut satışının da olacağı fuara halkımızın yoğun
ilgisini bekliyoruz” dedi.
Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki tarihi Ulu Cami, kalıntılarının
bulunduğu bölgede yapılacak namazgâh sayesinde 8 asır sonra yeniden ibadete
açılacak.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan yaptığı açıklamada, UNESCO
Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan Harran Ören Yeri’nin, Türkiye’nin en
önemli tarihi alanlarının başında geldiğini söyledi.
Aslan, ören yerindeki Harran Ulu
Cami’nin kalıntılarının bulunduğu bölgede, Kültür ve Turizm Bakanlığınca
finanse edilen, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Gaziantep Röleve ve Anıtlar
Müdürlüğü gözetiminde başlayan restorasyon çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Restorasyon çalışmalarının büyük
hassasiyet ve titizlikle yürütüldüğünü dile getiren Aslan, şöyle devam etti:
“İnşallah restorasyonu kısa sürede tamamlayacağız ve 8 asır sonra Harran Ulu Cami’de namaz kılınmaya başlanacak. Namazgâh için gerekli altyapı çalışmalarının hazırlığı da bir taraftan devam ediyor. Harran Ulu Cami, İslam mimarisinin en önemli eserlerinden birisi. İnce taş işçiliğine sahip süsleme kalıntıları bulunan cami, restorasyonun ardından büyüklüğü ve ihtişamıyla milletin karşısına çıkacak. Buradaki çalışmamız hem kültürel hem de dini mirasımızın ayağa kaldırılması anlamında büyük önem taşıyor.”
“2019 sonuna yetiştirilecek”
Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal da Harran Ulu Cami’nin milattan sonra 744-750’de Emeviler döneminde Halife 2. Mervan tarafından yaptırıldığını söyledi.
Burasının, Anadolu’nun en eski
camilerinden olduğuna dikkati çeken Önal, yaklaşık 800 yıl önce Moğol istilası
sırasında Harran Ulu Cami’nin yağmalanarak yıkıldığını, doğu cephesi, mihrabı,
şadırvanı ve minaresinin büyük bölümünün ise ayakta kaldığını anlattı.
Önal, camide restorasyon
çalışmalarının büyük hızla devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“2019 sonlarında buradaki
restorasyon çalışmaları bitecek. Kazı alanımızda yer alan cami, etrafında çevre
düzenlemesi yapılarak ziyarete ve ibadete açılacak. Restorasyon tamamlandıktan
sonra Türkiye’nin en zengin taş süslemeli camilerinden Harran Ulu Cami’deki
bitkisel ve geometrik desenlerin olduğu yapılar daha net ortaya çıkarılacak.
Gezi yollarının da yer alacağı kazı alanımız, daha iyi bir görünüme sahip
olacak.”
İsrail yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan yasa
dışı Ariel Yahudi yerleşim birimine 840 ek konut inşa edecek.
İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu, bir İsrail askeri ile Yahudi yerleşimci bir Hahamın öldüğü dünkü
silahlı saldırının yaşandığı yasa dışı Ariel Yahudi yerleşim birimi yakınındaki
olay yerini ziyaret etti.
Burada yaptığı açıklamada
Netanyahu, “Saldırganın kimliğini, nerede yaşadığını, ailesinin nerede
ikamet ettiğini biliyoruz. Yakalanması an meselesi. Saldırganın evinin
yıkılması için gerekli yerlere talimatı verdim ve hazırlıklara başlandı.”
dedi.
Netanyahu ayrıca, daha önce onaylanan plan kapsamında yasa dışı Ariel Yahudi yerleşim birimine 840 ek konut yapılması için inşaat çalışmalarına yarın başlanacağını sözlerine ekledi.
Yasa dışı Ariel Yahudi yerleşim
birimine yakın bölgede bir Filistinli, bıçakla yaraladığı bir İsrail askerinin
elinden silahını alarak iki ayrı bölgede askerlere ve Yahudi yerleşimcilere
ateş açmıştı.
İsrail yönetimi silahlı
saldırıda, bir İsrail askeri ile bir Hahamın öldüğünü, 3 İsraillinin de
yaralandığını açıklamıştı.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 400 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal boyunduruğu altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal
altındaki topraklarda tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) ‘3. Bölge Altyapı ve Ham Yol İnşaatı‘nın temeli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan ve Mersin Valisi Ali İhsan Su tarafından törenle atıldı.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) ‘3. Bölge
Altyapı ve Ham Yol İnşaatı’nın temeli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı
Lütfi Elvan ve Mersin Valisi Ali İhsan Su tarafından törenle atıldı. 3. Bölge
tamamlandığında 6 bin kişiye istihdam sağlaması hedefleniyor.
MTOSB 3. Bölge’de MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli’nin
ev sahipliğinde düzenlenen temel atma törenine, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı
ve Mersin Milletvekili Elvan ve Vali Su’nun yanı sıra protokol üyeleri ve
sanayiciler katıldı.
“Altyapı çalışmalarının tamamı ekim ayına kadar bitirilmiş olacak”
Elvan, törende yaptığı konuşmada, Mersin’in temel sorununun
işsizlik olduğunu belirterek, organize sanayi bölgelerinin Mersin’in işsizlik
sorununa çözüm olacağını söyledi. Özellikle gençlerin iş sahibi olmaları için
yoğun çaba harcadıklarını ifade eden Elvan, “Her bir gencimize iş ve AŞ
fırsatı sunacak olan önemli bir yatırımımızın temel atma törenini
gerçekleştiriyoruz. MTOSB 3. Bölgedeki alt yapı çalışmalarının ekim ayına kadar
tamamı bitirilmiş olacak” dedi.
“6 bin kardeşimize iş imkanı sağlanacak”
Yıl sonuna kadar yeni etapta bazı fabrikaların işler hale
gelmesini istediklerini vurgulayan Elvan, “3. Bölgede 6 bin kardeşimize iş
imkanı sağlanacak. Bununla da yetinmeyip 4. ve 5. organize sanayi bölgesini
hayata geçireceğiz. Hedefimiz 2023 yılında Mersin’de bir tane bile işsiz
kardeşimizin kalmamasını sağlamak. Diğer taraftan yatırım ve istihdam ile
ilgili olarak iki önemli çalışma daha yapıyoruz. Gıda İhtisas Organize Sanayi
Bölgesi ve Tarımsal Ürünlerin İşlenmesine Yönelik Organize Sanayi Bölgesi
çalışmalarımız da devam ediyor. Neticede bu organize sanayi bölgelerinin
tamamlanması ile birlikte 6 bin idari istihdam, 19 bin çalışanla toplamda 25
bin kardeşimiz iş ve AŞ sahibi olacak. Müteakip organize sanayi bölgelerimizin
açılması ile birlikte bu rakamı 50 bine ulaştıracağız ve Mersinimizin iş ve AŞ
problemini kökünden çözmüş olacağız” diye konuştu.
“Mersin büyük bir sanayi bölgesi olacak”
3. Bölgenin temel atma törenini gerçekleştirmenin gururunu
yaşadıklarını dile getiren Vali Su ise 3. ve 4. bölgelerin tamamlanması ile
birlikte Mersin’in tam anlamıyla sanayi bölgesi olacağının altını çizdi. Su
“3. Bölgemiz ve hemen ardından hayata geçireceğimiz 4. Bölgemiz ile Mersin
büyük bir sanayi bölgesi olacaktır. 3. Bölgemizin 6 bin kişiye istihdam
sağlayacak olması kentimiz için çok önemli. Kısa süre içerisinde 3. Bölgemizi
faal hale getirerek büyük bir istihdam alanı oluşturacağız” ifadelerini
kullandı.
“3. Bölgenin en kısa zamanda faaliyet geçmesi için tüm inancımızla çalışacağız”
MTOSB Başkanı Tekli de “98 hektar alan üzerinde oluşturulan
yaklaşık 700 bin metrekare sanayi alanında, 33 parsel oluşturulmuş olup, 20
firmamıza tahsis gerçekleştirdik. 19 bin kişiye istihdam sağladığımız 1. ve 2.
Bölgelerimizin tam doluluk oranına ulaşması bizleri yeni sanayi alanlarına yöneltti.
MTOSB 3. Bölgenin Mersin ve ülkemiz ekonomisi için katma değer oluşturacak bir
alan olacağına inancım tamdır. Ülkemizin en zor ekonomik şartlarında dahi
üretmekten, istihdam oluşturmaktan vazgeçmeyen sanayicimiz için 2019 yılı
sonunda altyapı çalışmalarını bitirmeyi planladığımız MTOSB 3. Bölge ile
birlikte 4. ve 5. bölgelerimizin de çalışmalarını yürütmekteyiz. 3. Bölgenin
altyapısının tamamlanıp, 6 bin direk istihdam alanının açılması tüm
sanayicilerimizi ve Mersinlileri heyecanlandırıyor. Yeni Bölgemizin en kısa
zamanda faaliyete geçmesi için tüm inancımız ile çalışmaya devam edeceğiz”
şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Elvan, iş makinesine çıkarak yol
çalışmasını başlattı.
1915 Çanakkale Köprüsü Gelibolu şantiyesini ziyaret ederek dev
çelik şaftların ilkinin montajını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu
eşlik etti. ÇOK A.Ş. Yönetim Kurulu adına Seung Soo Lee, 1915 Çanakkale
Köprüsü’nün tüm dünyanın ilgisini çektiğini belirterek, “Projemiz şimdiden
5 uluslararası ödüle layık görüldü” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaat çalışmaları Daelim, Limak, SK&EC ve Yapı Merkezi ortaklığı tarafından yapılmakta olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla tarihi bir gün yaşandı. Hem Çanakkale hem tüm Türkiye için büyük öneme sahip 18 Mart’ta, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kulelerinin temellere bağlantısını sağlayacak, iki tanesi 23, diğer iki tanesi ise 26 metre yüksekliğe ve 18 metre çapa sahip 4 adet dev çelik şafttan dördüncüsünün de sahaya gelişi tamamlandı ve montajı gerçekleştirildi.
Erdoğan, Yürütülen Çalışmaları Yerinde İnceledi
2022’de hizmete açılması için çalışmaların 7 gün 24 saat
kesintisiz olarak ve büyük bir heyecanla yürütüldüğü 1915 Çanakkale Köprüsü’nü
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümünde
ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışmaları yerinde inceledi
ve projedeki ilerleme hakkında bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberinde Aile Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M.
Cahit Turhan, Bakan Yardımcısı Enver İskurt ile 1915 Çanakkale Köprüsü Gelibolu
şantiyesine geldi ve Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu’ndan
projedeki gelişmeler ile ilgili bilgi aldı.
Ziyaret ve brifing esnasında AK Parti Milletvekilleri Jülide
İskenderoğlu, Ahmet Büyükgümüş ve Bülent Turan, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı,
Limak Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Limak Holding
Yönetim Kurulu Onursal Başkan Yardımcısı Sezai Bacaksız, Limak Yatırım Yönetim
Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Başar
Arıoğlu, ÇOK A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve SK E&C temsilcisi Seung Soo Lee
ve ÇOK A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Daelim temsilcisi Young Jin Woo bulundular.
1915 Çanakkale Şimdiden Uluslararası Ödüllere Doymuyor
ÇOK A.Ş. Yönetim Kurulu adına Seung Soo Lee “Bilindiği
üzere, dünyanın en uzun açıklıklı asma köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü
Projesinde teknik zorlukları bir bir aşarken, finansmanın temini sürecinde de
‘referans’ olarak nitelendirebileceğimiz bir başarıya imza attık. Projemize,
%70’i yurtdışı kaynaklı olmak üzere toplam 2.2 milyar Avro kredi sağlandı. İki
yabancı ortağımızla birlikte Projeye 900 milyon Avro’dan fazla sermaye yatırımı
sağlayacağız.”
1915 Çanakkale Projesi’nin şimdiden PFI Reuters, Bonds&Loans, IJ Global, IFN gibi dünyanın saygın kurumlarının verdiği 5 ayrı ödüle layık görüldüğünü belirten Seung Soo Lee “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, değerli Bakanlarımızın rehberliğinde bu işi de en mükemmel, en güvenli şekilde tamamlayacağız.” dedi
Sadece Türkiye’nin Değil, Dünyanın da Simge Yapılarından Biri Olacak
• 1915 Çanakkale Köprüsü ile Asya ve Avrupa denizin üstünden
dördüncü kez, toplamda ise yedinci kez birleştirilmiş olacak. Çanakkale
Boğazı’nı geçmek için bayram ve tatil dönemlerinde saatlerce sürebilen feribot
bekleme süreleri ve yaklaşık bir saat süren seyahat süresi, 4 dakikaya inmiş
olacak.
• Sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın da simge
yapılardan biri olacak 1915 Çanakkale Köprüsü, en yüksek mühendislik ve estetik
tasarım standartlarına sahip olacak. Tamamlandığında 2023 metre ana açıklığı
ile dünyanın en büyük açıklıklı asma köprüsü olacak olan 1915 Çanakkale
Köprüsü, 334 metrelik tepe noktası yüksekliği ile de dünyanın en yüksek kuleli
asma köprüsü unvanını alacak. Köprünün ayakları arasındaki 2023 metre ana
açıklığı Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yılı’nı sembolize edecek.
• Deniz seviyesinden itibaren 318 metre kule yüksekliği ise Türk
milletinin bağımsızlığını kazanmasındaki en önemli tarihlerden biri olan 18
Mart Çanakkale Zaferi’ni sembolize edecek.
• 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü’nün toplam uzunluğu 2.023 metre
ana açıklık, 770’er metre yan açıklıklar ve 365 ve 680 metrelik yaklaşım
viyadükleri ile beraber 4.608 metre olacak.
• Köprünün kule temelleri Asya yakasında -45 metre derinliğe,
Avrupa yakasında -37 metreye iniyor.
• Kule temellerinin bulunacağı bölgede yapılan zemin güçlendirme
çalışmaları kapsamında Asya kule temelinde 165 adet ve Avrupa kule temelinde
203 adet 2,5 metre çapında çelik kazık çakıldı.
• Köprünün tasarımı Danimarkalı tasarım devi COWI tarafından
gerçekleştiriliyor. Tasarımın bağımsız denetçiliği ise ARUP & AAS-JAKOBSEN
tarafından yürütülüyor.