“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 88

Tunceli’de 237 Bin Avroluk “İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar” Projesi Hayata Geçiriliyor

Tunceli'de 237 Bin Avroluk "İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar" Projesi Hayata Geçiriliyor

Tunceli’de, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanan ve Avrupa Birliği (AB) Erasmus+ hibe programı kapsamında kabul edilen 237 bin avroluk “İnşaatta Yeni Vizyon: Yeşil Binalar” projesi, İngiltere, İspanya ve Romanya’dan katılan ortaklarla başladı.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Türkiye Ulusal Ajans Avrupa Birliği Eğitim Gençlik ve Spor Merkezi Başkanlığına KA202 stratejik ortaklılar kapsamında sunulan 515 proje arasında bağımsız uzman değerlendirmesi sonucu 36 projenin hibe almaya hak kazandığı bildirildi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanan projenin 237 bin avroluk bütçesiyle 8. sırada yer aldığının aktarıldığı açıklamada, projenin Öğretmenevi’nde düzenlenen açılış toplantısıyla başladığı belirtildi.

Açıklamada, projeyle ilgili şunlar kaydedildi:

“İki günlük çalışma boyunca projenin fikri çıktılardaki etkinin en yüksek seviyeye çıkarılması için neler yapılması gerektiği, bütçe zaman yönetimi, yaygınlaştırma ve sürdürülebilirlik konularında bilgi alışverişinde bulunularak, 10-17 Mayısta İspanya’da yapılacak öğrenme öğretme eğitimi toplantısında teslim edilmek üzere Yeşil Binalarla ilgili oluşturulacak müfredat için sektörel anket ve analiz raporlarının nasıl hazırlanacağı konusunda kararlar alındı. Ayrıca, proje kapsamında Yeşil Bina konularını içeren 3 adet kitap ve mobil uygulama programını oluşturularak İngilizce ve Türkçe dilinde hazırlanan çıktılar ülkemize ve Avrupa’ya servis edilmesi kararlaştırıldı.”

Toplantının ardından proje ortakları Vali Tuncay Sonel’i ziyaret ederek projeyle ilgili bilgi verdi.

Toplantıya, Milli Eğitim Bakan Danışmanı Hilmi Çolakoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Gürsel Ekmekci, İspanya Teknik Üniversitesi Akademisyeni Doç. Dr. Deniz Kızıldağ, Konsra Greenwich Üniversitesi Akademisyeni Doç. Dr. Özgür Çınar, Romanya Casa Teleorman Eğitim Enstitüsü Akademisyenleri, İstanbul Çevre Dostu Binalar Derneği Genel Sekreteri Engin Işıltan, İstanbul Proje Tasarım ve Yönetim Şirketi Mimarlarından Neslihan Aydoğan ve Namık Kemal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden Yaşar Sever katıldı.

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri Raporu 2019 Yayımlandı! Yeni Konut Üretimi Yarı Yarıya Azaldı!

İnşaat sektörü tarafından merakla beklenen TÜİK Yapı İzin İstatistikleri 2019 raporu yayımlandı. Konut satışlarında yaşanan düşüş sonrasında yeni konut üretimi de azalmış, pek çok konut projesi rafa kaldırılmıştı. Son açıklanan verilere göre konut fiyatları nasıl etkilenir, 2020 yılında ev fiyatları ne olur?

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri, Ocak-Aralık, 2019 raporu yayımlandı. Yayımlanan rapor ile beraber yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünde büyük düşüş yaşandığı görüldü. 

Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı %48,3, yüzölçümü %52,4, değeri %43,8, daire sayısı %53,9 azaldı.

Yapı Ruhsatı Alınan Bina Sayısı Düştü! 

Açıklanan verilere göre Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında toplam yüzölçümü 149,3 milyon m2 iken; bunun 85,0 milyon m2’si konut, 33,2 milyon m2’si konut dışı ve 31,1 milyon m2’si ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 114,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 9,9 milyon m2 ile toptan ve perakende ticaret binaları izledi.

Konut Satış Rakamları Düştü, Evini Satamayan Müteahhit Konut Projelerini Rafa Kaldırdı 

Özellikle de bozulan ekonomik veriler sonrasında yeni konut üretimi rekor oranda azaldı. Çok sayıda müteahhit satamayacağı endişesi ile yeni projelerini rafa kaldırırken bu da sıfır konut üretimini büyük oranda düşürdü. 

Yeni konut üretiminin azalması ve düşen faiz oranlarına bağlı olarak artan konut talebi ile beraber ikinci el konutlarda da fiyatlar yükseldi. Konuta olan talebin artmasına rağmen konut arzının dramatik bir şekilde yükselmesi sonucunda konut fiyatları 2020 yılında biraz daha yükselebilir değerlendirmesi geldi. 

Ekonominin Lokomotifi İnşaat Sektörü İçin Son Gelişmeler Neler, Sektör Ne Durumda?

Ekonominin Lokomotif İnşaat Sektörü İçin Son Gelişmeler Neler, Sektör Ne Durumda?

İnşaat sektörü düşen konut kredisi faiz oranları yatırımların yeniden başlaması ile 2020 yılına iyi bir başlangıç yaparken açıklanan veriler sektörde halen tehlikenin tam olarak sona ermediğini gösteriyor. Detaylar haberimizde…

İnşaat sektöründe bugün açıklanan veriler ne yazık ki sektörde halen işlerin tam olarak rayına oturmadığını gösterdi. 

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Düştü! 

TÜİK tarafından bugün açıklanan sektörel güven endeksi raporuna göre inşaat sektöründe mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi rakamı Ocak ayında 78,9 iken, yüzde 5.7 oranındaki değer kaybı ile Şubat ayında 74,5 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki Ocak ayına oranla göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 5,1 düşüş yaşayarak  88,5 olarak gerçekleşti. İnşaat sektörü alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise aynı dönemde yüzde 6,5 azalarak 60,4 değerini aldı.

İstihdam Kaybı Sürüyor, Sektör Kan Kaybediyor!

İnşaat sektörü Türkiye’nin en büyük istihdam sağlayan sektörleri arasında yer aldığı için sektördeki kan kaybı aynı zamanda işsizlik rakamlarında da yükselişe neden oluyor. 

Özellikle de son dönemde devlet bankaları tarafından başlatılan düşük faizli konut kredisi kampanyaları ile konut satış rakamları yükselmeye başlarken yaşanan yükselişin sıfır konutlar yerine ikinci el konutlara yansıması da sorunu çözmedi. İnşaat sektörünün sıfır konut satış rakamlarını yükseltecek çözüm talebi ise devam ediyor. 

Hyatt Regency İzmir Açılıyor

Hyatt Regency İzmir Açılıyor

Hyatt markasının Türkiye’deki yedinci, İzmir’deki ilk oteli, Hyatt Regency; İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi’nde açılıyor. Orjin Grubu’nun, Ege’nin incisi İzmir’de inşa ettiği dünya çapındaki prestij projesi “İstinyePark İzmir” bünyesinde açılacak otel markası belirlendi. 2021 yılında hizmete girmesi beklenen otel Hyatt Regency olacak. 5 yıldızlı, 161 odalı Hyatt Regency Oteli, Türkiye’nin yedinci Hyatt markalı tesisi olacak.

Hyatt Regency İzmir, 85 bin metrekare kiralanabilir alana sahip, lüks alışverişin yeni adresi İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi’nin önemli bir parçası olacak. İzmir’in Balçova İlçesinde inşa edilen ve şehir merkezine 15, havalimanına 20 dakika mesafede konumlanan Hyatt Regency Oteli ve İstinyePark İzmir Alışveriş Merkezi metro, tramvay ve otobüs duraklarının komşuluğunda yer alıyor.

Hyatt Başkan Yardımcısı Takuya Aoyama, “Türkiye, Avrupa'nın en popüler turistik yerlerinden biri olmaya devam ediyor ve marka ayak izimizi İstanbul'un dışına çıkarmayı amaçlıyoruz. Ülkede prestijli gayrimenkul projeleri geliştirme ve yönetme alanlarında mükemmel bir geçmişe sahip olan Orjin Grubu ile çalışmaktan çok mutluyuz.” dedi.

Tüm odaları İzmir Körfezi manzarasına sahip olacak lüks otel, iş ve tatil amaçlı seyahat edenler düşünülerek tasarlandı ve misafirlerine kusursuz ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunacak. Hyatt Regency İstinyePark İzmir içerisinde restoran ve barın yanı sıra, toplantı ve seminer salonları, Spa ve fitness merkezi de bulunacak. Ayrıca 2 bin metrekareden büyük etkinlik alanı ve balo salonuna sahip olan otel, İzmir’de kurumsal toplantılar ve sosyal buluşmalar için de benzersiz bir seçenek olmaya aday. Orjin Grubu Eşbaşkanı Zafer Kurşun ise iş birliğine dair: “Türkiye’deki marka varlığını genişleten Hyatt ile birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hyatt Regency, dünyaca tanınan bir marka. Türk pazarı ve İzmir şehri hakkında geniş bilgi birikimimiz ve deneyimimiz, misafirlerimizin beklentilerini de aşan, seçkin bir otel geliştirmemize izin verecek” dedi.

Hyatt Regency İstinye Park İzmir, Park Hyatt İstanbul- Maçka Palas, Hyatt Regency İstanbul Ataköy, Grand Hyatt İstanbul, Nish Palas İstanbul, Hyatt Centric Levent İstanbul ve Hyatt House Gebze’nin yanı sıra Hyatt markasının büyüyen portföyüne katılacak.

Bakan Kurum: “Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık”

Bakan Kurum: "Elazığ'da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık.” dedi.

Bakan Kurum, AK Parti İl Başkanlığında düzenlenen il yönetim kurulu toplantısında, İran’da sabah meydana gelen deprem sonucu Van’da hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, bir daha böyle bir olayın yaşanmaması temennisinde bulundu.

Depremin ülkenin en önemli gerçeklerinden biri olduğunu görüp yaşadıklarını dile getiren Kurum, “Bugün Van Başkale’de, Konya Derebucak’ta yine depremler meydana geldi.” diye konuştu.

AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 18 yıldır “eser” siyaseti yaptıklarını ve proje ürettiklerini vurgulayan Kurum, her zaman vatandaşların yanında bir ve beraber olduklarını belirtti.

Her problemin üstesinden gelmeyi bildiklerini dile getiren Kurum, daha önce birçok yerde deprem sonrası vatandaşların ihtiyacını karşılamak için yaptıkları konutları, Elazığ ve Malatya’da da aynı hız ve kararlılıkla yapacaklarını anlattı.

Kurum, depremin olduğu andan itibaren hep birlikte bölgede olduklarını anımsatarak, üç bakan, milletvekilleri, il başkanı ve teşkilatlarının bütün Elazığ ve Malatya için olması gerekenleri yapmaya gayret gösterdiklerini aktardı.

Hasar Tespiti 12 Günde Tamamlandı

Önce çadır kentleri kurduklarını, drone ve İHA kullanarak hasar tespit çalışmalarına hemen başladıklarını hatırlatan Kurum, binin üzerinde personelle hasar tespit çalışmalarını 12 gün gibi kısa sürede tamamladıklarını vurguladı.

Yaraların sarılması adına çalışmaların sürdüğüne işaret eden Kurum, şöyle devam etti:

“Bu projeler, bundan sonraki süreçte Elazığımız’ın geleceği için çok daha önemli adımların atıldığı projelerdir. Elazığ’ın bugüne kadar yapmış olduğu en büyük dönüşüm sürecidir. Hem şehir merkezinde hem de özel alanlarda konutlarımızın yapılması sürecinde bu deprem hasarı sebebiyle yıkılan, ağır ve az hasarlı olan ama dönüşmesi gerektiğine inandığımız projelerin başlangıçlarını yapmış olduk ve eş zamanlı olarak hepsini yürütüyoruz.

Elazığ’da yaklaşık 19 bin bağımsız bölümden oluşan konut projelerini başlattık. Yerinde yapabileceklerimizi yerinde, yerinde yaparken de zemin artı 4’ü, 5’i geçmeyecek, mahalle kültürü diyeceğimiz, ecdadımızın bize bıraktığı o tarihi, kültürü, medeniyeti yansıtacak cumbalı, kemerli, Harput mimarisinden özümlenerek yapacağımız evleri inşa etmek üzere kollarımızı sıvadık. Mustafa Paşa Mahallesi’nde çok önemli bir kentsel dönüşüm sürecini başlattık, ağır ve orta hasarlı binaların çok olması sebebiyle. Mustafa Paşa’da zaten iki binamız kendiliğinden yıkılmıştı. Bu mahallemizde bir kentsel dönüşüm süreci başladı ve yaklaşık 2 binin üzerinde bağımsız bölümü içeren projeyi Mustafa Paşa’da yürütüyoruz.”

Sürsürü Mahallesi’nde yıkılan ve etrafındaki 9 binayı incelediklerini, bunların da yıkılan binadan çok farklı olmadığını kaydeden Kurum, bunların bir kısmının ağır ve orta hasarlı olduğunu belirlediklerini, hızlı şekilde dönüşüm sürecinin başlatıldığını ve temel atma seviyesine gelindiğini aktardı.

Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşvikleriyle Elazığ ve Malatya’da eş zamanlı temelleri atacaklarını belirterek, yıl sonuna kadar projeleri etaplar halinde bitirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

“Çok daha umutlu, mutlu şehir olacaktır”

Bir yıl sonra Elazığ’ın bugünden çok daha güzel olacağının altını çizen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok daha umutlu, mutlu şehir olacaktır. Bizim buna gönülden inancımız tamdır. Bu süreçte Mustafa Paşa ve Sürsürü’de projeleri başlatmıştık. Abdullah Paşa Mahallesi’nde de çok yoğun şekilde ağır hasarlı binaların olduğunu gördük ve burada da yerinde dönüşüm sürecini başlatıyoruz. Çatalçeşme, Yazıkonak, Akçakiraz ve Gümüş Kavak’ta rezerv konutlar üreteceğiz. Aksaray ve Kızılay mahallesinde, o mahallelere yakın şekilde rezerv konutlarımızı üretiyor olacağız. Rüstem Paşa Mahallesi, hasarın yoğun şekilde görüldüğü diğer bir alanımız. Oraya ilişkin de önümüzdeki hafta vatandaşlarımıza tebligatları yapacağız ve tebligatlar süresince de Rüstem Paşa Mahallesi’nde bin konutluk dönüşüm sürecini yerinde yapacağız. Rüstem Paşa ve Mustafa Paşa mahallelerinden geçen üst geçidi de dikkate alacağız.”

Kurum, projeleri yaparken amaçlarının hiçbir vatandaşı mağdur etmemek olduğuna işaret ederek, projeleri hızla tamamlayıp, vatandaşların en az etkileneceği şekilde süreci yönetmeye gayret göstereceklerini dile getirdi.

18 yılda 870 bin bağımsız bölüm ürettiklerini, 2-3 ay önce 100 bin konutun startını verdiklerini anımsatan Kurum, 1 milyon 200 bin başvuru gerçekleştiğini, kuraları etaplar halinde çektiklerini anlattı.

Bakan Kurum, 90 ve 120 metrekarelik sosyal konutların fiyatının 150 bin ila 200 bin lira civarında olduğunu, 240 aya varan vadelerle vatandaşlara bundan faydalanma imkanı sunduklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları istişarede deprem konutlarının maliyetlerini en aza indirmek için çalışma yürüttükleri bilgisini paylaşan Kurum, şöyle konuştu:

“Deprem konutlarında altyapı maliyetlerini bir şekilde vatandaşlarımıza yüklemiyoruz, devlet olarak biz karşılıyoruz ve altyapı maliyetlerinin tamamını düşüyoruz. Bunun dışında, vatandaşımızın uygun şartlarda ödemesi adına belirli sübvansiyonlar yapıyoruz ki bunları rahat bir şekilde ödesinler. Bir taraftan da hayatlarını idame ettirebilsinler. Asgari ücret alan bir vatandaşımızın ödeyebileceği şartları inşallah hep birlikte oluşturacağız. Elazığ’ı inşallah bir yıl sonra o sağlam, güvenli konutlarında mutlu, huzurlu vatandaşlarımızla birlikte gezeceğiz. Bunu net bir şekilde tüm Elazığlı kardeşlerimizin, afetzedelerimizin bilmesini isteriz. Biz yıkılan evlerde eşyalarını alamayan vatandaşların, binalardan eşyalarını almasına müsaade ediyoruz. Ama can güvenliği söz konusu ise buraya girmek, eşyasını almak, çünkü senin burada canın her şeyden daha önemli, senin canın bize emanettir, dolayısıyla sen buraya girip eşyanı alamazsın ve eşya ile ilgili biz sana her türlü maddi yardımı yaparız.”

“Projeler tüm Türkiye’ye örnek olacak”

Bakan Kurum, inşaatların ihalelerini her türlü detayı düşünerek şeffaf şekilde yürütmeye gayret gösterdiklerine dikkati çekerek, burada yaptıklarının ürün kalitesi ve mimarisiyle örnek olacağını söyledi.

Tüm Türkiye’ye örnek gösterilecek projeler olacağına işaret eden Kurum, şunları kaydetti:

“Projelerde yerel mimariden, malzemeden bahsediyoruz, inşallah o detayları kullanacağız. Kullanacağımız yerel ürünler şehrin ekonomisine de katkı sunacak. Projede yerel sektör, işçilik, malzeme ve mühendislik hizmeti alacak. Hak sahipliği ile ilgili çeşitli iddialar var. Kurduğumuz 28 mahallede ofislerimiz var, bu ofislerimizde vatandaşlarımızı detaylı şekilde bilinçlendiriyoruz.

Buradan tüm dünyaya mesaj vermek istiyoruz. Depreme nasıl hızlı müdahale edilir, deprem sonrası yapılacak işler nasıl hızlı, programlı, vatandaşlarımızla beraber gönül birliği içerisinde olur, tüm dünyaya Elazığ göstermiştir. Her Elazığlı kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Bu deprem sürecinde bizi kendilerinden biri olarak gördüler. Acılarını unuttular, dediler ki ‘Vatan sağ olsun, devlet sağ olsun, ülkemiz sağ olsun’ ve bu duruşu her noktada gördük. İnşallah sürecin sonuna kadar yapılması gerekeni beraber Elazığ’a layık bir şekilde yapacağız. Cumhurbaşkanımız, Elazığ ve Malatya üzerinde titriyor, gelişmeleri anlık takip ediyor. Kendisine bilgi veriyoruz. İlgili arkadaşlarımız ilk günden bugüne 7 gün 24 saat hizmet veriyor ve vermeye devam edecekler. Bu iş bitene kadar mesaimiz sürecek. Bu yaraları en kısa sürede gidereceğiz.”

Toplantıya, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Metin Bulut, Zülfü Demirbağ ve Sermin Balık ile AK Parti İl Başkanı Ramazan Gürgöze de katıldı.

İzmir’de Fiyatlar Köpürtüldü, Konut Stokları Artmaya Başladı!

Bayraklı İçin İhale Sonuçlandı!

Gayrimenkul PR araştırma şirketinden yapılan açıklamaya göre konut kredi faiz oranlarının düşmesi İzmir’de en çok sabit ve alt gelir gurubundaki konutlara ilgiyi artırırken orta ve üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde beklenen hareketlilik henüz başlamadı.

Gayrimenkul PR’dan yapılan açıklamaya göre, 2016 yılı sonrası ekonomideki meydana gelen değişikliklerin inşaat sektörünü ve gayrimenkul pazarlama alışkanlıklarını değişime zorladığı belirtilerek “İzmir’in cazibesi artacak algısı ile fiyatlar köpürtülünce, tüketiciler aynı kalitedeki gayrimenkulü çok daha uygun fiyatlara alabilecekleri alternatiflere yöneldi ve İzmir’de konut stoku artmaya başladı. Bununla beraber ilanlarda da yığılma yaşandı ve tüketiciler ilanlarda boğuluyorlar. İnşaat firmaları ve emlak ofisleri, brandayı asıp, ilanı girip, sosyal medya paylaşımları yaparak pazarlama yapmaya çabalıyorlar. Aynı yöntemlerle ve aynı şekillerle yapılan pazarlama alışkanlıkları, gerçek alıcıların dikkati çekmeye artık yetmemektedir” ifadelerine yer verildi.

Projeler Geliştiren Gayrimenkul Şirketleri ve Emlak Pazarlama Ofisleri Arayışta

Konut kredi faiz oranlarının düşmesinin İzmir’de en çok sabit ve alt gelir gurubundaki konutlara ilgiyi artırdığını, orta ve üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde umulan etkiyi henüz yaratmadığını öne süren Gayrimenkul PR; “İnşaat firmaları ve emlak ofisleri rekabette üstünlüğü sağlayacak, yeni satış kanalları yaratabilecek stratejiler geliştirmeliler” dedi.

Gayrimenkulde satış başarısının, fiyat/zaman perspektifinden yola çıkarak, mümkün olan en kısa sürede satılması ile sağlanabileceğini öne süren Gayrimenkul PR, çözüm önerilerini şöyle sıraladı;

“Bugün 1 gerçek alıcı için en az 10 farklı gayrimenkul alternatifi oluştu. Yapılması gereken, satışa sunulan gayrimenkul için önce bilinirlik sağlanarak, tüketicilere sunacağı yaşam kalitesi anlatılmalı, sonrasında talebi artıran stratejik çalışmaların yapılmalıdır. Fiyat/zaman perspektifinin güncel ekonomik analizlere göre uyarlanmasıyla gayrimenkulün satışa dönüşmesi kolaylıkla sağlanabilmektedir. Ekonomideki gelişmeler ve gayrimenkul gündemi yakından takip edilmelidir. Sektörel haber siteleri aracılığı ile yapılacak çalışmalar ile gayrimenkuller kısa sürede ve kârlı olarak işleme dönüşebiliyor. İnşaat firmalarına sağladığımız en önemli avantaj,projelerinin tanıtımına herhangi bir bütçe ayırmadan kolaylıkla satabilmelidir. Yenilikçi çözümlerin, gayrimenkul sektöründe finansal canlılığı artıracağına inanıyoruz”

Karalar: “Yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor”

Karalar: "Yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor"

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Başkan Karalar, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi Genel Kurulu’na katıldı.

Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kurulda konuşan Karalar, odalarla bir arada olmaya devam edeceklerini söyledi.

Kaçak inşaatların neden olduğu sorunlara değinen Başkan Karalar, “Kaçak inşaatlarla ilgili belediyelerin çok büyük sorumluluğu var ama belediyelerin bu konudaki yetkileri de tırpanlanıyor. Yapı affı, imara vurulan en büyük darbelerden biri. Ben Seyhan Belediye Başkanıyken bunları yaşadım. Öyle bir alışkanlık var ki Adana’da; örneğin 2 bin metrekare inşaat ruhsatı alınıyor ancak yüzde 20, 25 fazla yapılıyor. Statiği, hesapları 10 kata göre yapılıyor ama 13 kat inşa ediliyor. Bunlar yapı kirliliği oluşturuyor fakat daha önemlisi hayati sorun teşkil ediyor. Bu yapı affı olumlu sonuç vermedi. Bununla ilgili Büyükşehir olarak ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Ama Real Alışveriş Merkezi’nin arkasındaki arazileri yeni imara açmama kararındayken, mahkeme oranın açılması doğrultusunda karar verdi. Mahkeme kararına uymamak suç teşkil ettiği için yapacak bir şey kalmıyor” diye konuştu.

Adana Büyükşehir Belediyesi olarak farklı bir belediye yönetimi sergilemeleri gerektiğini belirten Başkan Zeydan Karalar, şunları kaydetti:

“İklim değişikliği ve farklı yaşamsal sorunlarla ilgili bilinçli olunması, bilimsel önlemler alınması gerekiyor. Yeryüzünde ısınan atmosferin dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğunun farkında olarak önlemler alınmalı. Sera gazı salınımını azaltacak önlemler alınmalı. Adana’da metronun ikinci merhalesini yapmak, ulaşımda çok sayıda aracın yaydığı sera gazı etkisini azaltacak bir önlem ama ekonomik koşullar ve hükümetin bu konuda iznine tabi olunması gibi engeller önümüzde. Fakat en azından belediye olarak yenilenebilir enerji hamlesi çalışmalarımız sürüyor.”

Hasarlı Konutların Yıkımları Hemen Başlayacak!

Hasarlı Konutların Yıkımları Hemen Başlayacak!

Elazığ depreminde yitirilen 41 canın ardından gözler deprem riski yüksek olan Marmara Bölgesi ve İstanbul’a çevrilmişti. 

İstanbul Depreme Kentsel Dönüşüm ile Hazır Hale Gelecek! 

Her an büyük bir depremin yaşanma riski bulunan İstanbul’da kentsel dönüşüm hayati önem taşırken konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “İlçelerimizdeki acil öncelikli dönüştürülmesi gereken alanların iletilmesini istemiştik. Strateji belgelerinin tamamlanması devam ediyor. 12 ilçeden belgeler geldi. Diğer ilçelerden de gerekli belgeler tamamlanarak kentsel dönüşüm adımları ve hamlelerini atmış olacağız. Ağır hasarlı binaların yıkım sürecini başlatıyoruz” dedi. 

Fatih’te Tarihi Surlar Üzerine Millet Bahçesi Yapılacak!

Fatih Surları üzerinde yeni bir millet bahçesi yapılacağını duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “Fatih’te tarihi surların üzerine millet bahçesi yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Kentsel dönüşüm sürecini tamamlayacağız” diye ifade etmişti. 1 milyon 350 bin konutun dönüşümünü sağladık. 1 milyon sosyal konutun yapımını yaptık. Projeler başlattık. Başakşehir’de Üsküdar’da Bağcılar’da bir çok ilçemizde projelerimizi başlattık. Beyoğlu’nda Sütlüce’de Hacıhüsrev Mahallesi’nde dönüşüm projelerini başlattık ve üzerine gideceğiz. Esenler’de 2021 yılına kadar 15 bin konutun yapımını sağlıyoruz. Esenler’de 60 bin konutluk örnek bir proje başlattık” dedi. 

Kentsel Dönüşüm Mutlaka Yapılacak! 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında enkaz altında insanları beklemenin zorluğunu Elazığ’da yaşadıklarını artık bu durumlarla karşılaşmak istemediklerini, kentsel dönüşümü yapamıyorlarsa bu durumda artık bu görevlerde bulunmalarına gerek kalmadığını söyledi. 

Doğal Taş Sektöründeki 152 Firmaya Ödül Verilecek

Doğal Taş Sektöründeki 152 Firmaya Ödül Verilecek

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Akrones Otel’de 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 40 firmanın başarısının taçlandırılacağını söyledi.

“Egeli madenciler olarak 946 milyon dolarlık ihracat yaparak, 2019’u yüzde 3’lük artışla kapattık. Afyonkarahisar’da geçen sene toplam 363 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Madencilik sektörü ise 201 milyon dolarlık ihracatla Afyon’un toplam ihracatının yüzde 55’lik kısmını tek başına göğüsledi. Bayrağımızı dünyanın dört bir tarafında dalgalandıran 40 ihracatçımız 142 milyon dolarla Afyonkarahisar’ın maden ihracatına yüzde 70 katkı sağladı.”

152 Firmaya Ödül Dağıtılacak

Kaya, geçen sene 500 bin dolar ve üzeri ihracat yapan 189 firmaya ödüllerini verdiklerini hatırlattı.

“Muğla, Denizli, Afyonkarahisar, İzmir ve Bursa’da 5 tane ödül töreni yaptık. Bu sene ise ihracatımızdaki olumlu ivmeyle beraber 6 tane ödül töreni yapacağız. Afyonkarahisar’dan sonra ikinci durağımız 5 Mart’ta Denizli olacak. 31 Mart’ta İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ile beraber ilk defa Ustalara Saygı Töreni’ni yapacağız. Sektöre uzun yıllar emek vermiş 70 yaş üzeri ihracatçılarımızı ödüllendireceğiz. 17 Nisan İzmir-Manisa, 4 Haziran Muğla-Aydın ve son olarak da Bursa’da Blok Mermer Fuarı’yla eş zamanlı olarak final yapacağız ve 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 152 firmaya ödül vereceğiz.”

EMİB’ten Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne Hediye

Türk doğaltaşının yurt dışında yer almasında analiz ve raporlamanın rolünün büyük olduğunu anlatan Mevlüt Kaya, Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarının öneminden bahsetti.

“Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarı, 2008’de Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü işbirliğiyle kurduğumuz Türkiye’nin en kapsamlı doğaltaş ve agrega laboratuvarlarından birisi. Taşlarımız burada analiz ediliyor ve dünyadaki birçok inşaat yatırımı projesinde yer alıyor. Laboratuvardaki cihazların hepsini Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne bağışladık. Afyon programımız sırasında cihazların hibe edilmesi ile ilgili protokol imzalayacağız.”

Maden Pazarı Derinleşiyor

Mevlüt Kaya, başta Çin, ABD, Irak, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi.

“Çin, 695 milyon doları doğal taş olmak üzere 1 milyar 345 milyon dolarlık ihracatla en büyük pazarımız. Madencilik sektörünün de ihracat yaptığı 198 ülke arasında açık ara birinci sırada. Hızla yayılan coronavirüs salgını yüzünden ticaretimiz sekteye uğradı ama sürdürülebilir kalkınmayı yeni pazarlarla güçlendireceğiz. Ticaret Bakanlığı destekli iki adet URGE Projesi yürütüyoruz. Hindistan ve Katar’a Sektörel Ticaret Heyeti organize ettik, görüşmelerimiz verimli geçti. İhracatçılarımız dünyanın her yerinde boy gösteriyor. Onlar Türkiye’nin dünya ticaretine açılan kapısı, küresel rekabetin önemli birer oyuncusu.”

Ayrıca ödül töreninde Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer konuşma yapacak. İZFAŞ da 1-4 Nisan’daki Marble fuarıyla ilgili katılımcıları bilgilendirecek.

Sanayici OSB’lerdeki Yapı Denetim İndiriminden Memnun

Sanayi Sitesinde Çalışmalar Başlıyor

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, organize sanayi bölgelerindeki (OSB) yapıların denetimlerinde yapı denetim şirketlerine yüzde 75 gibi büyük bir oranda indirim yapma zorunluluğunda tavanın yüzde 50’ye çekilmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Kütükçü, yazılı açıklamasında, OSB’lerdeki yapıların proje, ruhsat ve inşaat sürecinde denetlenmesiyle ilgili yapı denetim şirketlerine uygulanan indirim oranlarının yeniden düzenlendiğini anımsattı.

İndirim oranının yüksek olmasının yapı denetim şirketleriyle yatırımcı sanayiciler arasında anlaşmazlıklara neden olduğuna dikkati çeken Kütükçü, “Düzenlemeyle yatırımcıyla yapı denetim şirketleri arasındaki ihtilafları çözecek önemli bir adım atılmış oldu. OSB’lerdeki yapıların denetimlerinde yapı denetim şirketlerine yüzde 75 gibi büyük bir oranda indirim yapma zorunluluğunda tavanın yüzde 50’ye çekilmesi memnuniyet verici.” değerlendirmesinde bulundu.

Kütükçü, düzenlemede emeği geçenlere teşekkür etti.

Yeni Stat Gelecek Sezon Hizmete Girecek

Yeni Stat Gelecek Sezon Hizmete Girecek

AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay, inşası son aşamaya gelen yeni stadın önümüzdeki sezonda hizmete gireceğini söyledi.

Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulkadir Ataşbak’ın yanı sıra il başkan yardımcılarıyla birlikte, Merkez Sarıçam ilçesinde 102 dönüm arsanın 43 dönümü üzerinde yükselen yeni stadyumu gezen Başkan Ay, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Değişen UEFA kriterlerinden dolayı çatısında yapılan değişiklik sebebiyle inşaatı uzayan 33 bin kişi kapasiteli stadın tribünlerinden soyunma odalarına kadar bütün bölümlerini gezen Başkan Ay, “Çatısı tamamlanan stadımızda çim yerleştirme ve koltuk montajına başlanıyor. Önümüzdeki sezona hazır olacak. Adana’mız muhteşem bir esere daha kavuşuyor. Adana’mıza çok yakışacak olan yeni stadyumumuzu ziyaretimde hemşehrilerimiz ve şehrimiz adına gurur duydum” dedi.

Son teknolojiyle donatılan stat, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) kriterlerine uygun olarak yapılıyor. 33 bin kişi kapasiteye sahip stadın, çatı kaplaması tamamlandı. İnşaatı üstlenen firma önümüzdeki ay stadı teslim edecek. Bundan sonraki süreçte çim yerleştirme çalışmalarına ve koltuk montajına başlanacak.

Yeni stadyumda, sosyal donatıların yanı sıra 10 asansör, 104 turnike, basın ve VIP tribün yer alıyor.

Ulaştırma Bakanlığı İzmir Çiğli Tramvay Hattı İçin Beklenen Onayı Verdi!

İzmir'in Yeni Tramvay Hattının Yapım İhalesi 28 Temmuz

Çiğli Tramvay Hattı Projesi için beklenen onay Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından verildi. 

Yaklaşık 11 kilometrelik uzunluğa sahip olan yeni projede Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına sunum yapılacak. Cumhurbaşkanlığı tarafından da onay verilmesi durumunda proje ihaleye çıkacak. 

Çiğli Tramvay Hattı Projesi İçin İhale Ne Zaman?

Söz konusu projede süreç Cumhurbaşkanlığı tarafından onay verilmesinin ardından hızla ilerleyecek. İlk olarak projede ihale süreci başlayacak. Ardından da ihaleyi kazanan firma tarafından inşaat sürecine geçilecek. 

Konu hakkında açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından yapılan açıklamada “Çiğli tramvayı projemiz Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylandı. Başta Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan’a ve projeyi bakanlık nezdinde takip eden İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a müteşekkirim” ifadelerini kullandı. 

İzmir Çiğli Tramvay Durakları ve Güzergahı 

Karşıyaka Çevre Yolu tramvay hattının ilk durağı olacak. İlk etap bu noktadan başlayarak bağlantı köprüsü üzerinden Ataşehir Mahallesi, Çiğli İstasyonaltı Mahallesi, Çiğli İZBAN İstasyonu ve Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi bölgesini kapsayacak.  Ataşehir Mahallesi’nden başlayacak olan projenin ikinci bölgesi ise Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’nde sona erecek. Duraklar ise Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Katip Çelebi Üniversitesi, Ata Sanayi olarak sıralanacak. 

Kocaeli Şehir Hastanesi Yükseliyor

Kocaeli Şehir Hastanesi Yükseliyor

Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü inşaatında fiziki tamamlanma oranı yüzde 70,78’e ulaştı.

Marmara Bölgesi’nin büyük bir bölümüne hizmet edecek olan Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsünün tamamlanması için çalışmalar aralıksız devam ediyor. 

Toplam 1218 yatak kapasiteli 6 hastaneden oluşan, 368 bin 668 metrekarelik alanda inşaatı süren Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü, Kocaeli tarihinin en büyük sağlık yatırımı olarak nitelendiriliyor. 

Anadolu Otoyolu’nun kenarında konumlandırılan Kocaeli Şehir Hastanesi, hizmet vereceği alan olarak bölgenin en büyük ve işlevsel hastanesi özelliğini taşıyor.

Hastane, tüm bölgenin sağlık ihtiyacını karşılayacak altyapı ve teknolojik donanıma sahip.

Günlük 15 Bin 748 Kişiye Sağlık Hizmeti Sunması Amaçlanıyor

Çok sayıda özellikli hizmetin yüksek teknolojik cihazlarla sunulacağı hastanenin kamuya ait il dışı sevk sayısını en aza indirmesi öngörülüyor.

İnşaatında toplamda 1500 kişinin çalıştığı kampüsün yüzde 70,78’i tamamlandı.

İnşaatı tamamlandıktan sonra hastanede toplam 4 bin 788 kişinin çalışması planlanıyor.

Hastanenin günlük olarak 12 bin 530’u poliklinik, 1218’i yatan hasta ve 2 bini acil servis hastası olmak üzere toplamda günlük 15 bin 748 kişiye sağlık hizmeti sunması amaçlanıyor.

“Bölgemiz için önemli bir sağlık yatırımı”

Vali Hüseyin Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehir hastanesi inşaatının devam ettiğini belirterek, önemli bir aksilik olmaması halinde bu yıl tamamlanmasının öngörüldüğünü söyledi.

Toplam 1218 yatak sayısıyla farklı hastanelerin şehir hastanesi çatısı altında çalışacağını vurgulayan Aksoy, “Bu anlamda bölgemiz için önemli bir sağlık yatırımı. Hastanemizin yol inşaatı da ihale edildi, yükleniciye teslim edildi. Kavşak inşaatının Karayolları Bölge Müdürlüğümüzce ihalesi yapıldı ve inşaatı sürüyor. Şehir hastanesine hafif raylı sistemin ulaşması amaçlı çalışmalar da devam ediyor. Hastaneyi bölgemizdeki sağlık hizmetlerinin daha üst noktaya çıkması adına ciddi katkılar verecek bir yatırım olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Aksoy, içinde birçok birimin olacağı Kocaeli Şehir Hastanesi inşaat seviyesinin yüzde 70’i aştığını dile getirdi.

Aydın Şehir Hastanesi 2020 Yatırım Programına Alındı

Aydın Şehir Hastanesi 2020 Yatırım Programına Alındı

Aydın’ın Efeler ilçesinde inşa edilecek olan 950 yatak kapasiteli Aydın Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı.

Aydın’da yapımı için uzun süredir çaba gösterilen Aydın Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı. Bu karar ile 950 yatak kapasitesi ve 228 bin metrekare kapalı alana sahip olacak Aydın Şehir Hastanesi’nin inşaatına 2020 yılında başlanacak. 931 milyon TL’lik yatırım, Yap-İşlet-Devret modeli yerine bütçe imkanları ile devlet tarafından yapılacak. Efeler ilçesinde inşa edilmesi planlanan hastanenin 2023 yılında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor.

Silverline Unicera Fuarı’nda

Silverline Unicera Fuarı'nda

Silverline, hayatı kolaylaştırmak üzere tasarlanan ürünleri ve mutfaklara değer katan teknolojileri ile 10-14 Mart tarihleri arasında kapılarını açacak Kitchen Turkey /Unicera Fuarı’nda yerini alacak.

Yeni yaşam tarzının bir sembolü olarak ankastre, teknoloji odaklı ve şık tasarımları ile mutfaklarda daha dekoratif formlarda yer almaya başladı. Modernleşmeyle birlikte evde sosyalleşmenin en önemli odağı haline gelen mutfaklar, diğer sosyal alanlarla daha iç içe bir mimari yapıya büründü. Daha görünür ve şeffaf bir yapı ile sınırların kalktığı mutfaklarda ankastre artık yaşamın tam odağında… Bu gerçeklikten yola çıkarak kullanıcı konforunu ve müşteri memnuniyetini esas alan yaklaşımı ile Silverline, ankastre sektörüne değer katıyor.

Mutfakları ankastrenin konforu ile buluşturan Silverline, tasarım gücü yüksek, çevreye duyarlı, enerji tasarruflu ve fonksiyonel ürünler geliştiriyor. Ocak ve davlumbazı tek gövde de buluşturduğu inovatif ürünü Overall, mutfaklara yeni bir boyut katan ve teknolojiyi odağına alan hibrit tasarımı Flow-in, güçlü teknolojisi, ergonomik ve sade tasarımı ile Pure Plus, davlumbaz ve ocağı tek bir yüzeyde birleştiren, esnek ve kapsamlı pişirme deneyimi sağlayan hibrit tasarımı Supreme, sessizliği ve akıllı yönlendirmeleri ile hayatı kolaylaştıran Soho ve diğer ocak, fırın, davlumbaz, buzdolabı ve fırın modelleri Silverline standında ziyaretçileri ile buluşacak.

Geçtiğimiz yıl fırın üretimine başlayan Silverline, havalandırma grubunda globalleşen başarısını pişirici grupta da gerçekleştirerek bu alanda da global oyunculara rakip ürünler geliştiriyor. Silverline, akıllı teknolojilere yönelik geliştirdiği ürünleri ile tüketicilerin beğenisini kazanıyor. Türkiye’de ilk kez Unicera fuarında görücüye çıkacak akıllı fırın, cep telefonuna indirilecek aplikasyon üzerinden uzaktan kontrol edilebiliyor.

Silverline S koleksiyonundan 6 farklı fırın modeli ile yer alıyor.   

Silverline, 10-14 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek Kitchen Turkey /Unicera Fuarı’nda 1. Hall ve C08 no.lu stantta inovatif ve ödüllü tasarımları ile ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.

İstanbul Havalimanı’nda 3. Pist 18 Haziran’da Açılacak

İstanbul Havalimanı'nda 3. Pist 18 Haziran'da Açılacak

İstanbul Havalimanı’nda 3. pist, 18 Haziran’da açılacak. Fransa’da pist için yaklaşma simülatör eğitimleri alan hava trafiğini yöneten kontrolörlere göre, 3. pistin faaliyete geçmesi ve uçak taksi sürelerinin kısalmasıyla gecikmeler azalacak ve kapasite artacak.

Günlük ortalama 200 bin yolcu ve 1200 uçak ağırlayan İstanbul Havalimanı’nda birinci faz kapsamında, 2 pist ve 90 milyon yolcu kapasiteli terminal binası hizmet veriyor. İstanbul Havalimanı geçtiğimiz yıl 82 bin 325 iç ve 247 bin 474 de dış hat olmak üzere toplam 329 bin 799 uçağa hizmet verdi. Havalimanı yolcu olarak ise 12 milyon 720 bin 826 iç ve 39 milyon 857 bin 182 de dış hat olmak üzere toplam 52 milyon 578 bin yolcu ağırladı.

DHA’da yer alan habere göre; tüm fazları tamamlandığında yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle 300’den fazla destinasyona uçuş imkanı sağlamayı hedefleyen İstanbul Havalimanı’nda 3. pist çalışmaları devam ediyor. 18 Haziran’da açılacak olan pist için hava trafik kontrolörleri de Fransa’nın başkenti Paris’te yer alan Eurocontrol tesislerinde yaklaşma ve kule simülasyon eğitimleri görüyor. 10 Nisan’a kadar eğitim devam edecek ve toplam 300 kontrolör eğitim görecek.

Hava trafiğini yöneten kontrolörlere göre İstanbul Havalimanı 3. pist 18/36 terminale daha yakın olacağı için uçakların taksi süreleri kısalacak. 34 sol pist sadece iniş, 35 sağ pisti hem iniş hem kalkış, 36 pisti sadece kalkış için planlandı. Kontrolörler uçakların taksi süreleri kısalacağı için hem gecikmelerin azalacağını hem de kapasitenin artacağını söyledi. Üçüncü pistin açılmasıyla beraber saatlik iniş kalkış trafiği de 80’den 120’ye çıkacak. Pistin faaliyete geçmesiyle kapasite artacağı için yeni havayolu şirketlerinin de İstanbul Havalimanı’ndan uçması bekleniyor. 74 hava yolu şirketinin uçuş yaptığı İstanbul Havalimanı’nda bu yıl pistin açılmasıyla beraber 80’i geçeceği belirtildi.

İstanbul’un Meydanlarına İstanbullu Karar Verecek

İstanbul'un Meydanlarına İstanbullu Karar Verecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un meydanlarını İstanbulluların katılımıyla yeniden tasarlayacak.

Yeşil, adil ve yaratıcı bir dünya şehri olması hedefiyle, İstanbul’un meydanlarını İstanbulluların katılımıyla yeniden tasarlamayı planlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, istanbulsenin.org web sitesinde düzenlediği anketle İstanbullunun fikrini alıyor.

“Sen de fikrini söyle, kentin parçası ol, meydanların tasarımına yön ver.” denilen web sitesinde ilk olarak Taksim Meydanı, Salacak Sahili, Kadıköy Meydanı ve Bakırköy Meydanı olmak üzere dört alan için anket başlatıldı.

Web sitesinde yer alan projenin tanıtım videosunda ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Şehrimizin 5 yıllık stratejik planını çalışmaya başladık. Sen de fikrini söyle, talebini dile getir. Şehrin geleceğine yön ver. Gel beraber yönetelim. Çünkü İstanbul senin.” diyor.

Senegal’de Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji Fuarı başladı

Senegal'de Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji Fuarı başladı

Türk ürünlerinin giderek tercih edildiği Batı Afrika ülkesi Senegal’de, 20 Türk şirketinin katıldığı SENCON 2020 (Uluslararası İnşaat, Altyapı ve Yenilenebilir Enerji) Fuarı başladı.

Biri Türk diğeri Sengalli iki fuar şirketinin ortaklığında, başkent Dakar’daki Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen SENCON 2020’nin açılışını Kentleşme, Barınma ve Kamu Sağlığı Bakanı Abdou Kerim Fofana yaptı.

Batı Afrika’nın en büyük inşaat, altyapı ve yenilenebilir enerji fuarı olan SENCON 2020’ye, 20’si Türk 120 şirket katılıyor.

Fuarda, inşaat ve altyapıda kullanılan temel malzeme, teknik ekipman, iş makineleri ve yenilenebilir enerji sistemleri sergileniyor.

Fuara Kayseri’den katılan bir firmanın genel müdürü Musa Kefkir, yaptığı açıklamada, ahşap ve çelik kapı ürettiklerini söyledi.

Afrika kıtasında Cezayir, Tunus, Libya, Nijerya, Benin ve Kamerun’a ihracat yaptıklarını ve Moritanya’da da yerel firmalarla çelik kapı ürettiklerini belirten Kefkir, bu ülkeler arasına son yıllarda ekonomide büyük ilerleme kaydeden Senegal’i de katmak istediklerini dile getirdi.

Kefkir, “Kayseri’de ayda yaklaşık 4 bin iç kapı üretiyoruz, Moritanya’daki partnerimiz de 650 civarında çelik kapı üretiyor. Senegal bizim için önemli bir pazar, satışlarımızı artırmak istiyoruz.” dedi.

Ülke basınının yoğun ilgi gösterdiği fuar 4 gün sürecek.

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi Ocak Ayı Sonuçları Açıklandı

171 Yeni İş Yeri Yapılacak

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Ocak 2020 sonuçlarına göre faaliyetlerin mevsimsellik etkisiyle yavaşlamasına rağmen güven ve beklentilerdeki iyileşmenin desteklediği endeks, yeni yıla yükselişle başladı.

Ocak ayında sert hava koşulları nedeniyle faaliyetlerde beklendiği gibi gerileme yaşandı. Buna rağmen güven ve beklentilerde artış ocak ayında da sürdü. İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi ocak ayında 0.31 puan arttı. Bileşik Endeks dip seviyelerden toparlanmasına yeniden başladı. Bileşik Endeks’te yaşanan bu yeniden toparlanmanın güven ve beklentilerdeki iyileşme ile desteklenmesi 2020 yılı için ümit verdi.

Mevsimsellik Etkisiyle Birlikte Faaliyetler Ocak Ayında Geriledi

İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetler ocak ayında geriledi. Böylece mevsimsellik etkileri ile son üç ayda faaliyetlerde gerileme yaşandı. Faaliyet Endeksi ocak ayında bir önceki aya göre 0.8 puan geriledi. Yurtiçi satışlarda ocak ayında düşüş devam etti. İhracat aralık ayından sonra ocak ayında da geriledi. Üretimde de gerileme gerçekleşti. Cirolar iç satışlardaki ve ihracattaki düşüşe bağlı olarak sınırlı ölçüde azaldı. Faaliyetler üzerinde mevsimselliğin etkisi beklendiği gibi daha çok hissedildi. Ayrıca inşaat sektöründeki yapısal sorunlar da inşaat malzemeleri sanayi faaliyetlerini olumsuz etkilemeye devam etti.

Güven Endeksinde Temkinli ve Sınırlı Artış Devam Etti

Güven Endeksi’nde ocak ayında da kademeli bir artış yaşandı. Böylece Güven Endeksi’nde dip seviyelerden toparlanma ocak itibarıyla beşinci ayına girdi. Ocak ayında faaliyetlerde yaşanan gerilemeye rağmen güven seviyesi temkinli ve kademeli artışını sürdürdü. Güven seviyesi ocak ayında bir önceki aya göre 0,7 puan arttı. Güven Endeksi’nde son aylarda temkinli bir toparlanma yaşandı. Kalıcı güven artışı için gerekli koşulların halen yeterince oluşmadığı görüldü. Türkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi sınırlı ölçüde arttı. İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisine güvende de sınırlı artışlar oldu. Yurtiçi pazarlarda güven, ocak ayında sınırlı bir artış gösterdi. İhracat pazarlarında ise güven ocak ayında yine önemli bir artış sağladı. Güven Endeksi’nin tüm unsurlarına yayılan iyileşmenin temkinli bir şekilde sürdüğü görüldü.

Beklentilerde Sınırlı Artış Görülüyor

Beklenti Endeksi’nde ocak ayında da sınırlı bir artış yaşandı. Beklentiler faaliyetlerdeki gerilemeye rağmen iyileşmeyi sürdürdü. Faaliyetlerdeki gerilemeye ve risklere rağmen beklentilerin yeni yıla artış ile başlaması ümit verici olarak nitelendirildi. Beklenti Endeksi ocak ayında bir önceki aya göre 0.5 puan arttı. Beklenti Endeksi geçen yılın ocak ayının beklentilerinin ise 3.3 puan altında gerçekleşti. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde kademeli artış sürdü. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurt içi siparişlerde sınırlı bir düşüş yaşandı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri ocak ayında kuvvetli bir artış gösterdi. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi de arttı. Yurt içi siparişlerdeki mevsimsel yavaşlamaya rağmen artan ihracat siparişleri üretim beklentilerini destekledi.

Beklentilerde kademeli ve yavaş bir iyileşme eğilimi oluştu. Ekonomiye güven de kademeli olarak iyileşirken, inşaat sektöründeki sorunlar beklentiler üzerinde sınırlayıcı etkiler yaratmaya devam etti. İhracat ve ona bağlı olarak üretim, beklentilerdeki iyileşmeyi sürükleyen iki unsur olarak öne çıktı, yatırım eğilimi ise halen zayıf kaldı.

Yıllık 2,7 Milyon Turisti Ağırlayacak Projede Süreç Başladı

Yıllık 2,7 Milyon Turisti Ağırlayacak Projede Süreç Başladı

Türkiye’nin küresel kruvaziyer turizmi pastasından alacağı payı artırmak için planlanan önemli projelerden biri olan Yenikapı Kruvaziyer Limanı’nın, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya ev sahipliği yapması bekleniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da yer alan Yenikapı Kruvaziyer Limanı Projesi’nin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı ve ÇED başvuru dosyası halkın görüşüne açıldı. Projeye ilişkin halkın katılımı toplantısı, 10 Mart’ta düzenlenecek.

ÇED başvuru dosyasında yer alan bilgilere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından İstanbul’un Fatih ilçesinde yapılması planlanan “Yenikapı Kruvaziyer Limanı”nın proje alanı toplam 220 bin 400 metrekare olacak.

Liman, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya hizmet verecek. Büyük kruvaziyer gemileri için 2, orta büyüklükteki kruvaziyer gemileri için 4 ve butik kruvaziyer gemileri için 2 yanaşma yeri olmak üzere limanın toplam uzunluğu yaklaşık 2 bin 540 metre olacak. Limanda aynı anda 8 kruvaziyer ağırlanabilecek.

Proje kapsamında yapılacak inşaat çalışmalarının yaklaşık 24 ayda tamamlanması ve limanın ekonomik ömrünün 50 yıl olması öngörülüyor.

Limana 600 ila 7 bin 500 yolcu kapasiteli kruvaziyer gemileri yanaşabilecek.

Söz konusu projenin inşaat aşamasında 150 kişi çalışacak. İşletme aşamasında ise 65 kişinin limanda, liman içinde yer alan ve kiraya verilecek olan kafeterya ve alışveriş ünitelerinde 100 kişi olmak üzere toplam 165 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.

Limanda 3 iskele inşa edilecek. Proje kapsamında bağlantı yolu, rıhtım ve kruvaziyer limanı için terminal binasıyla üst yapı tesislerinin konumlandırılması için 2 adet denize dolgu yapılacak.

Büyükşehir’in Lisanslı Depo İnşaatı Sürüyor

Büyükşehir’in Lisanslı Depo İnşaatı Sürüyor

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Borsası önderliğinde Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılmakta olan kuru kayısı lisanslı deposunun dışında, Şehir Mezarlığı karşısında Yaş Sebze ve Meyva Hali’nin arkasındaki alanda inşa edilmekte olan kuru kayısı lisanslı depo inşaatı ile ilgili son bilgiyi paylaştı.

Büyükşehir Belediyesi’nin konuya ilişkin basın bülteni şöyle:

“Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesinin inşaatının bir an önce tamamlanabilmesi için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.

Kasım ayında Teknoloji ve Sanayi Bakanı’nın katılımlarıyla temeli atılan Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesinin inşaat çalışmalarına soğuk kış günlerinde de ara verilmeden devam ediliyor.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Malatyalı kayısı üreticilerinin ürünlerini değerinde satılması ve üreticinin mağdur edilmemesi amacıyla büyük bir projeye imza atıyor.

İlimizin en önemli geçim kaynaklarından ve ihraç ürünlerinden olan kayısının kalitesine göre sınıflandırılarak modern altyapıya sahip sağlıklı ortamlarda depolanmasına, daha iyi şartlarda pazarlanmasına ve ilimizin kayısı ticaretinde çok önemli bir merkez olmasına büyük katkılar sağlayacaktır. 

Kayısıda fiyat istikrarını sağlamak ve uygun koşullarda finansman teminini oluşturmak suretiyle üreticilere önemli destekler sağlayacak olan projenin inşaat çalışmaları havaların soğuk olmasına rağmen devam ediyor.

Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi;  Kuru kayısı Depolama binası, idari bina, kantar, su deposu, giriş kontrol binası ve güneş enerjisi santralinden oluşmaktadır.

İnşaat çalışmaları kapsamında bugüne kadar;

  • Proje inşaatı genelinde, Kazı işlemleri tamamlanmıştır,
  • Zemin dolgu çalışmaları ve zemin sıkıştırma çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binası temeli için demir döşeme çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binasının bir kısmında temel için beton, borulama, topraklama işleri tamamlanmış olup, kalan kısımlar için devam etmektedir.
  • Depo binasında kolon demirleri atılmıştır. Depo binasında kısmi olarak kolon kalıp beton dökme çalışmaları devam etmektedir.
  • İdari bina için kazı, zemin dolgu ve zemin sıkıştırma işlemleri tamamlanmıştır.
  • İdari bina temel demir döşeme çalışmaları, topraklama, borulama çalışmaları devam etmektedir.
  • Diğer hizmet kısımları( kantar, su deposu, giriş kontrol binası ) için kazı, zemin dolgu ve zemin sıkıştırma işlemleri tamamlanmış olup, temel demir döşeme işlemleri devam etmektedir.
  • Proje kapsamında yapılacak Güneş Enerji Santrali (GES) Projesi çalışmaları tamamlanmıştır.
  • Depo binası için, Kuru Kayısı depolamada kullanılacak Raf Sistemi Projesi tamamlanmıştır.”

Ödeneklerden En Fazla Payı Demiryolları Yatırımları Alacak

Ödeneklerden En Fazla Payı Demiryolları Yatırımları Alacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2020 yılı ödeneklerinin yüzde 42.43’ü demiryolu yatırımları için TCDD’ye ayrıldı.

Demiryolları yatırımları içinde aslan payı ise 2 milyar 550 milyon lirayla Ankara-Sivas yüksek hızlı tren (YHT) hattına ait.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına (TCDD) ayrılan 8 milyar 452 milyon liralık yatırım ödeneğinin önemli bir bölümü yüksek hızlı ve hızlı tren projelerine gidecek. Bu projelere yaklaşık 4.9 milyar liralık yatırım yapılacak. Bir başka ifadeyle TCDD’nin yatırım ödeneğinin yüzde 45.8’i yüksek hızlı ve hızlı tren projelerine harcanacak.

Ankara-Sivas YHTden sonra ödenekten en fazla pay alan hatlar arasında ikinci sırada 650 milyon lira ile Adana-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demiryolu hattı, üçüncü sırada 629 milyon lira ile Ankara-İstanbul Hızlı Tren hattı ve dördüncü sırada da 500 milyon lira ile Topkale-Bahçe, Nurdağı-Başpınar-Gaziantep-Mustafayavuz Demiryolu hattı(Gaziray dahil) yer alıyor.

Ceyhan OSB’den Yatırımcıya Çağrı

Ceyhan OSB'den Yatırımcıya Çağrı

Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne, Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’ne, Erzin OSB’ye komşu olan Ceyhan OSB, yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Bölgede ilk arsa tahsisleri başladı.

2016 yılında kurulan Ceyhan OSB’de ilk arsa tahsisleri yapıldı. Ceyhan Kaymakamı ve OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bayram Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyelerinin huzurunda; Cansa Tarım Makineleri, Samet Hazır Beton, Ekton İnşaat ve Özaydın İnşaat’a arsa tahsisleri gerçekleştirilerek sözleşmeleri imzalandı.

Ceyhan’ın denize ve limanlara yakın bölgesinde yer alan Ceyhan Karma OSB’de, büyüklükleri 5 bin metrekare ile 41 bin 500 metrekare arasında değişen 56 sanayi parseli bulunuyor.

Ceyhan Sarımazı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve geçtiğimiz aylarda yol ve altyapı çalışmalarına başlanan Ceyhan OSB’nin 1.etap alanı 1 milyon 210 bin 166 metrekare olarak tescil edilirken, yatırımcılardan gelen yoğun talebi karşılamak için 444 bin metrekarelik 2.etap genişleme alanı için tescil çalışmalarına başlandı.

Sanayinin Merkezinde

Müteşebbis Heyet Başkanlığını Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın, Yönetim Kurulu Başkanlığını da Ceyhan Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz’ın yaptığı Ceyhan OSB; güneyinde Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne, batısında Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’ne, doğusunda Erzin OSB’ye sınır komşusu konumunda.

Denize uzaklığı 1,3 kilometre olan OSB’nin 4 adet liman ve 2 adet iskeleye yakın mesafede bulunuyor. Bitişiğinde Irak Petrolleri Terminali BOTAŞ ve BTC – Azerbaycan Petrolleri Terminali BİL, İSKEN, SANKO gibi makro ölçekli yatırımlar yer alan bölgenin güney sınırından otoban bağlantı yolu geçiyor. Ayrıca OSB bitişiğinden geçecek şekilde, TCDD tarafından demiryolu bağlantısı planlaması yapıldı.

Cazip Yatırım Olanakları

Ceyhan OSB Bölge Müdürü Beyna Gürler, “Su, elektrik, telekomünikasyon, doğal gaz gibi tüm altyapı başvuru ve onay işlemleri tamamlanmış olan Ceyhan OSB’de Müteşebbis Heyetce alınan karar ile arsa metrekare birim fiyatı arsa ve temel altyapı giderleri bedeli olarak, 1 yıl süreyle 150 lira olarak belirlenmiştir” dedi. Ceyhan Kaymakamı ve OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bayram Yılmaz; Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’na göre, yatırımcılara 1/4’ü peşin, kalanı 6’şar arayla 3 eşit taksitle arsa tahsisi yapacaklarını söyledi. Yılmaz, “Bölgemize yatırım yapmayı planlayan tüm yatırımcıların teşvik ve desteklerden faydalanarak en rahat şekilde yatırım gerçekleştirmesi konusunda elimizden geleni yapacağız. En önemli arzumuz bölgemizde ülke ekonomimize en üst seviyede katkı sağlayan yeni yatırımlar ve buna bağlı yeni istihdamlar görmektir” diye konuştu.

Kazakistan’da 480 Milyon Dolarlık Proje

Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group’un Kazakistan’da kazandıkları 480 milyonluk proje anlaşmasında sona gelindi. Büyük Almatı Çevreyolu’nu yapacak ortaklık adına Alarko CEO’su projeyi imzaladı.

Kazakistan’daki Büyük Almatı Çevreyolu İnşaatı Projesi’ni kazanan Türk inşaat firmaları Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group imzayı attı. Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da düzenlenen törende anlaşmayı EBRD Direktörü Ekaterina Miroshnik, Alarko Holding CEO’su Ayhan Yavrucu, SK Yöneticisi Lee Seung-soo imzaladı. Yapılan anlaşma ile projede 66 kilometrelik yol inşa edilecek. 480 milyon dolarlık proje 4.5 yılda tamamlanacak. Yolun ilk 5 ve son 10 kilometresi dört şerit olarak planlandı. Projede 21 köprü ve 8 kavşak yer alacak.

20 Yıl İşletme Yapılacak

Proje ayrıca 5 yılın ardından işletmeye alınacak ve Makyol, Alsim-Alarko ve Güney Koreli SK Group konsorsiyumu ile birlikte Korea Expressway Corporation (KEC) ile ortaklaşa gerçekleşecek. Bu süre de 20 yıl olarak belirlendi. Projenin finansmanı ise Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), İslam Kalkınma Bankası ve Avrasya Kalkınma Bankası dahil çok taraflı kalkınma bankaları tarafından sağlanacak.

TTPC Gayrimenkulden Yepyeni Proje: No 48 Bodrum!

TTPC Gayrimenkulden Yepyeni Proje: No 48 Bodrum!

Muğla’ın gözde ilçesi Bodrum’da TTPC Gayrimenkul imzasıyla yepyeni bir proje yükseliyor.

Temeli geçtiğimiz günlerde atılmış olan No 48 Bordum projesi 6 blokta toplam 80 dairede oluşan bir konut projesi olacak.

80 dairenin 36 tanesi 1+1 ve 44 tanesi 2+1 olacak şekilde projelendirildi. Bu dairelerden 1+1 tipinin büyüklüğü 55 metrekare ve 2+1 tipinin büyüklüğü 67 metrekare olacak şekilde planlandı.

Otopark, yüzme havuzu, çevre düzenlemesi ve peyzaj, jeneratör ve güvenlik sistemleri gibi birçok donatıyla alıcıların beğenisine sunulacak olan No 48 Bodrum’un anahtar teslimi bu yılın Eylül ayıda yapılacak.

En Çok Konut Üretimi Yapan Şirket Ödülü Özyurtlar Holding’e Verildi

En Çok Konut Üretimi Yapan Şirket Ödülü Özyurtlar Holding'e Verildi

Özyurtlar Holding, Real Estate Stars/Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde en çok konut üretimi yapan şirket ödülünü aldı.

Geçmişten gelen köklü tecrübesiyle gayrimenkul ve inşaat sektörünün gelişimine yol gösteren projelerin mimarı Özyurtlar Holding, Ekonomist& Capital dergilerinin düzenlediği Real Estate Stars/ Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde, 2019’dan bu yana “En çok konut üretimi yapan şirket” kategorisinde 1’incilik ödülüne layık görüldü. 

Düzenlenen ödül töreninde Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, ‘Gayrimenkul ve inşaat sektörüne sadece proje değil, yeni gelişim alanları kazandıran bir holding olarak bu misyonumuzu sürdürmeye devam edeceğiz’ dedi.

1990 yılından bu yana, 1 milyon 500 bin metrekarelik bir alan üzerinde 15 bin konut üreterek, 60 bin kişiyi ev sahibi yapan Özyurtlar Holding, Real Estate Stars/ Gayrimenkul Liderleri Zirvesi’nde;30 yıllık birikimiyle 1’incilik ödülüne layık görüldü. Ekonomist & Capital dergilerinin düzenlediği zirvede Özyurtlar Holding, 2019’dan bu yana “En çok konut ürertimi yapan şirket” kategorisinde 1’incilik ödülü aldı. 

Özyurtlar Holding adına ödülünü alan Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

‘Yeni yatırımlarımızla çalışmalarımızı soluksuz sürdüreceğiz’

‘Özyurtlar Holding olarak 30 yıldan bu yana hayata geçirdiğimiz projeler ile gayrimenkul ve inşaat sektörüne büyük bir katma değer sağladık. Bundan 30 yıl önce, 15 bin konut hedefiyle yola çıkmıştık. Bugün geldiğimiz noktada bu hedefi başarıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün 30 yıllık tarihine değer katan bir holding olarak sektörümüzün gelişimi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni dönemde var olan yatırımlarımıza ek olarak, yeni yatırımlarımızla sektörün en büyük oyuncularından biri olarak sektöre yenilikçi ve prestijli projeleri kazandırmayı hedefliyoruz.’

İmar Barışında Son Durum: 30 Bin Yapı Kayıt Belgesi İptal Edildi!

Fikirtepe İçin Bir Adım Daha Atıldı!

İmar barışı başvuru ve son ödeme tarihi sürelerinin dolmasının ardından başlayan denetimler ile yapı kayıt belgesi iptali için de süreç başlamış oldu. Yapı kayıt belgesi iptal olanlar büyük tepki gösterirken vatandaş idare mahkemesi üzerinden dava açmaya hem de 2020 yılında yeni imar affı için gündem oluşturmaya devam ediyor. Detaylar haberimizde.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı süresi dolan imar barışı hakkında bir yandan yapı kayıt belgesi denetimlerini bir yandan da tapu sürecini yürütmeye devam ediyor. 

Gelen son bilgilere göre 81 il genelinde bakanlık tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda imar barışı mevzuatına aykırılık taşıyan 20 bin 158 yapı kayıt belgesi iptali gerçekleştirilirken 10 bin 300 yapı kayıt belgesi ise ücretinin ödenmemesi nedeni ile otomatik olarak iptal edilmiş oldu. 

Yapı Kayıt Belgesi Ücreti Ödenmezse Ne Olur?

Yapı kayıt belgesi son ödeme tarihi dolmasına rağmen ücretlerini yatırmayan kişilerin ne yazık ki belgeleri otomatik olarak iptal edilmiş olarak kabul edildi. Yani bu kişiler imar barışından yararlanma haklarını kaybetmiş oldular. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre 10 bin 300 kişinin yapı kayıt belgesi bu nedenle iptal edildi. 

Yapı Kayıt Belgesi İptali 30 Bini Aştı!

Açıklanan son rakamlara göre yapı kayıt belgesi başvurusunda bulunmasına rağmen af kapsamında olduğu belirlenen 20 bin 158 kişinin almış olduğu belgeler iptal edildi. 

İmar Affı ile Devletin Kasasına 24 Milyar 744 Milyon Lira Girdi!

Açıklanan son rakamlara göre toplam imar barışı başvuru sayısı 7 milyon 393 bin 413 olurken, başvuru yapan kişiler tarafından ödenen yapı kayıt belgesi ücreti toplamı ise 24 milyar 744 milyon 721 bin lira rakamına ulaştı.  En çok imar barışı başvurusu yapılan iller ise İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. 

Batman’da 500 Yataklı Hastanenin Yatırım Programına Alınması Memnuniyetle Karşılandı

Batman'da 500 Yataklı Hastanenin Yatırım Programına Alınması Memnuniyetle Karşılandı

2020 yılı yatırım programı kapsamına alınan 500 yataklı Batman Devlet Hastanesi projesinin Resmi Gazetede yayınlanması kentte sevinçle karşılandı.

Batman’da 500 yataklı devlet hastanesi 2020 yılı yatırım programına alınıp Resmi Gazete’de yayımlandı. Batman’ın büyük ölçüde yaşadığı hastane yoğunluğuna son verecek olan yeni hastanenin yatırım programına alınmasına ilişkin konuşan Uluslararası Sağlık Eşitliği Derneği Başkanı Osman Bağaç, emeği geçen devlet büyüklerinden yereldeki sivil dinamiklere herkese teşekkür etti.

“Aynı duyarlılık sürmeli”

Bağaç, yaptığı açıklamada hastanenin hızlı bir şekilde başlaması ve proje aşamasından sonra inşaat sürecine girmesi için aynı duyarlılığın gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

“Herkese teşekkür ederiz”

Bağaç, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, Sağlık Bakanımız sayın Prof.Dr. Fahrettin Koca başta olmak üzere, Batman’ımıza bu önemli kazanımı sağlayan herkese teşekkür ederiz. Yerelde Sağlık-Sen başta olmak üzere, Batmandaki muhtarlar, muhtar dernek başkanları ve yerel basınımızın baskısı neticesinde merkezi hükümetimiz bu talepleri olumlu değerlendirip Batman’ın sağlık alanında önemli bir ihtiyacı olan 500 yataklı hastane projesini onaylamıştır. Bizlerde, Uluslar arası Sağlık Eşitliği Derneği (USED) olarak, en son Batmandaki 3 muhtar dernek başkanı ile yaptığımız basın açıklaması sonrası Ankara’da geniş yankı bulan çağrımızın olumlu neticelenmesi bizleri mutlu etmiştir. Batman adına, USED adına ve muhtarlarımız adına devlet büyüklerimize teşekkürlerimizi yineliyoruz ve hastanenin yapım süreci konusunda da aynı duyarlılığın devamını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Şehir Hastanesi Konya İçin Yeni Bir Başlangıç Olacak

Şehir Hastanesi Konya İçin Yeni Bir Başlangıç Olacak

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca ve İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç ile birlikte yakın zamanda hizmet vermeye başlayacak Konya Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, Karatay Belediye Başkanı Kılca ve İl Sağlık Müdürü Koç ile birlikte inşaatı bitme aşamasına gelen Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu. Bin 250 yataklı ve 412 bin 187 metrekare kapalı alana sahip olan Konya Şehir Hastanesinin yapımında önemli bir yere sahip olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Başkan Altay, 18 yılda AK Parti’nin sağlıkta çok önemli değişimler gerçekleştirdiğini vurguladı.

” Türkiye’ye örnek bir iş ortaya çıkmış”

Şehir Hastanesinin başlı başına yeni bir başlangıç olacağını kaydeden Başkan Altay, “Bu yıl içinde hastanenin açılması için her türlü çalışma yürütülüyor. Biz de belediyeler olarak, hem civardaki yolların yapılması hem buraya bir toplu taşımanın ulaştırılması için ciddi çalışma yürütüyoruz. Alaaddin-Adliye tramvayının son durağı artık Şehir Hastanesi olacak. İnşallah koordineli bir şekilde biz de insanlarımızı toplu ulaşımla ve araçla buraya ulaştırmak için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Şehir Hastanesinden çok etkilendik. İnşallah Konya’mıza uzun süre hizmet edecek. İçerik olarak da tüm Türkiye’ye örnek bir iş ortaya çıkmış. Sağlık Bakanımıza, İl Sağlık Müdürümüze ve yüklenici firmaya teşekkür ediyoruz. İnşallah 2020 yılı içerisinde Konyalılar Şehir Hastanesini kullanacak” dedi.

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ise, Şehir Hastanesinin Konya’ya ve Karatay ilçesine çok önemli katkılar sunacağını belirterek, “Şehir Hastanesinden çok etkilendik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya, İl Sağlık Müdürümüze, emeği geçen firma yetkililerine teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.

Konya İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç da, “Belediyelerimiz her konuda bize destek oluyor. Hastanemizi açmadan alt yapı çalışmaları ve ulaşım konusunda hassasiyetlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu sene içinde bu işleri tamamlayıp, halkımızın hizmetine sunacağız. Cumhurbaşkanımızın ufkunu buradan görüyoruz. Konya adına güzel işler oluyor” ifadelerini kullandı.

Depremler Sonrası Konut Satışlarında Kriterler Değişti! Bina Yaşı ve Kat Sayısına Bakılıyor

Depremler Sonrası Konut Satışlarında Kriterler Değişti! Bina Yaşı ve Kat Sayısına Bakılıyor

Türkiye’nin deprem kuşağında olması ve sık sık depremlerin yaşanmasının ardından ev alımlarında en önemli unsurlardan birisi de konutun depreme dayanıklılığı. Vatandaşlar ev alırken en çok ise bina yaşına dikkat ediyorlar.

Son olarak Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetinde ki depremde çok sayıda bina yıkılmış çok büyük bir bölümü ise ağır hasarlı olarak kullanılamayacak hale gelmişti. 

Türkiye’nin deprem bölgesinde olması, özellikle bazı şehirlerin her an deprem riski ile karşı karşıya kalması durumunda vatandaşların konut alım tercihleri de değişti. Eski binalara olan ilgi azaldı, kat sayısı ve binanın bulunduğu bölgenin az riskli olması aranılan kriterler haline geldi.

Konut Alımında Kriterler Değişti

Vatandaşların konut alım tercihlerine ilişkin Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş’ta bazı değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşların konut alımlarında dikkat ettikleri kriterleri açıklayan Gökhan Taş şu bilgileri verdi. 

“Deprem konusunda risk içeren İstanbul ilçelerinde 7 yaşın üstündeki binalar fazla talep görmüyor. İlgi 7 yıl ve altındaki binalarda ise patlamış durumda. Binanın yaşının ardından en çok ilgi ise binadaki kat sayısına yönelik. Yani artık ‘yaş ve kat’ kriterleri neredeyse fiyatın da önüne geçti”.

Konut Sigortası ve DASK Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli ise deprem konusuna ilişkin yapmış olduğu açıklamasında sigorta üzerinde durdu.

Türkiye’de zorunlu deprem sigortasının yanında konut sigortası kullanım oranında da önemli bir seviyede olduğunu ifade eden Atilla Benli, konut sigortalılık oranının yüzde 22, iş yeri sigortalılık oranının ise yüzde 37 olduğunu açıkladı. Bu konut sigortalarının eşyaları, yapılan yatırımları kapsadığını ifade eden Atilla Benli sigortanın önemi üzerinde durdu. 

İşte Yeni Çukurova Havalimanı

Ulaştırma Ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Dev İhaleyi Duyurdu! Türkiye'de 12 Milyon Yolcu Kapasiteli Bir Havalimanı Daha Geliyor!

Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın temeli 2013 yılında atıldı. Ancak, inşaatı aradan geçen 7 yıla karşın yaşanan bazı sorunlar nedeniyle tamamlanamadı.

DHMİ, projenin üstyapı tesislerinin tamamlanması için bir kez daha kolları sıvadı. Genel müdürlük, Çukurova Havalimanı üstyapı tesislerinin yap-işlet-devret modeli ile yaptırılması, iç ve dış hatlar terminali ile mütemmimlerinin işletilmesi ve devrine ilişkin bir ihale açtı. İhale tarihi önce 4 Şubat olarak belirtildi. Daha sonra teklif süresi 16 Mart’a ertelendi.

Önemli Değişiklik

İdare, bu arada önemli bazı adımlar attı. DHMİ Genel Müdürlüğü, üstyapı tesislerinin yapım işine ilişkin yayımlanan zeyilname ile sözleşmede yer alan “en az 150 bin metrekare büyüklüğünde iç-dış hatlar terminal binası (VIP ve CIP dahil)” ifadesini, “100 bin metrekare büyüklüğünde” ve “10 milyon yolcuya ulaşılmasını müteakip en az 50 bin metrekare büyüklüğünde ilave terminal binası yapımı” olarak değiştirdi. Bu değişikliğin ihaleye olan ilgiyi artırması bekleniyor. İdare, diğer değişiklikleri de zeyilname yolu ile ihale dosyası satın alan firmalara iletti.

Yeni İmar Yasası Neler Getiriyor?

Yeni İmar Yasası Neler Getiriyor?

Bazı imar kurallarını değiştiren yasa Meclis’te kabul edildi: ‘Kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarıldı; silueti koruma yasal hüküm oldu.

Deprem hasarlarından sonra tartışma konusu olan bazı imar kurallarını değiştiren yasa Meclis’te kabul edildi. Gökdelenlere olanak sağlayan ‘kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarılırken, kentlerin ‘siluetinin’ korunması yasal hüküm oldu. Dayanıksız binalarda sorumluluğu bulunan yapı denetim şirketlerine yeni yükümlülükler ve cezalar getirildi.

Hürriyet’ten Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, gökdelenlere olanak sağlayan ‘kat serbest’ hakkı mevzuattan çıkarılırken, kentlerin ‘siluetinin’ korunması yasal hüküm oldu. Belediyeler, mevcut planlarda serbest olarak belirlenmiş yükseklikleri 1 Temmuz 2021’e kadar düzeltecek. Kaçak yapının cezası, değerine göre her bölgede farklı olacak. Bayburt’ta birim başına örneğin 10 lira uygulanan ceza, Maslak’ta aynı birimde 900 liraya çıkacak.

Kat sınırlaması, inşaata başlanmayan planlarla ilgili uygulanacak. Bundan sonra hiçbir belediye, parsel bazında nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini artıran imar planı değişikliği yapamayacak. Ancak talep olması halinde ve bir adadaki bütün maliklerin rızası alınarak ada bazlı plan değişiklikleri olabilecek.

5 Soruda Yeni İmar Yasası Ne Getiriyor?

1- Yeni yasa kat veya yükseklik sınırı mı getiriyor?

Evet. Mevcut yasaya göre planlarda ‘yükseklik serbest’ tanımı yer alıyordu. İnşaat yoğunluğu baz kabul ediliyor, firmalar taban alanını düşük tutup haklarını yükseklikten yana kullanıyordu. Artık yüksekliğe yani kata firma karar veremeyecek. Yani yasaya göre artık her yerin bir yükseklik sınırı olacak ve binalar buna göre inşa edilecek.

2- Yüksekliği kim neye göre belirleyecek?

Yüksekliği belediye meclisleri belirleyecek. Bunun için 7 Temmuz 2021’e kadar süreleri var. Hem mevcut yükseklikleri hem de siluet ve benzeri kriterleri baz alıp sınırları tespit edecekler. Aynı belediye yetki alanında birden fazla bölge belirlenip bu bölgeler için farklı yükseklikler ilan edilebilecek.

3- Mevcut binalar yeni belirlenen yükseklik sınırlarına uymuyorsa ne olacak, tıraşlanacaklar mı?

Hayır yasaya göre mevcut binaların kazanılmış hakları korunacak. Yasa inşaatı başlamamış yeni binalar için geçerli olacak.

4- Belediyeler yükseklik sınırını belirlemezse, ya da tartışma yaratacak bir sınır belirlerse ne olacak?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her zaman tepede olacak. Belediyeler 7 Temmuz 2021 tarihine kadar yükseklik sınırı belirlemezse devreye bakanlık girecek ve sınır belirlenecek. Bakanlık belediyelerin izin verdiği yükseklik sınırlarına da müdahale edebilecek.

5- Bundan sonra yeni gökdelenler görmeyecek miyiz?

Eğer bir belediye belirli bir bölgeyi gökdelen alanı olarak belirlerse yeni gökdelenler görebiliriz. Ancak her yere gökdelen inşa edilemeyecek.

Kaçağa Kesin Yıkım

Kaçak olduğu tespit edilen yapı hem yıkılacak hem de para cezası arttırılacak. Bu yasadan önce yıkım kararı alınmış ancak yerel idarelerce yıkılmamış binalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yıkılacak ve masrafı, yüzde 100 fazlasıyla belediyeden alınacak. Kaçak yapının cezası, değerine göre her bölgede farklı olacak. Bayburt’ta birim başına örneğin 10 lira uygulanan ceza, Maslak’ta aynı birimde 900 liraya çıkacak. Kaçak yapılar için tapuya kayıt düşülerek satışı zorlaştırılacak.

Güçlendirme Denetime Bağlı Olacak

Hasar görmüş olmakla birlikte ıslahı mümkün olan yapılarda, ilave inşaat alanı ihdas edilmemek şartıyla güçlendirme yapılabilecek. Güçlendirilecek yapının üçüncü kişilere ait taşınmazlara tecavüzlü olması durumunda, güçlendirme için taşınmazına tecavüzlü üçüncü şahısların onayı aranacak. İmar barışına başvurup yapı kayıt belgesi alan vatandaşlar da güçlendirme yapabilecek. Güçlendirme işlemleri de yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabi olacak. Görevini yerine getirmeyen denetim şirketlerine idari ve cezai yaptırım uygulanacak.

Rantı Devlet Alacak

Şartları yerine getirmeyen laboratuvarlara verilecek para cezası 10 bin liradan 19 bin 30 liraya çıkarıldı. Üç yılda üç ayrı ceza verilen laboratuvar, 1 yıl yeni iş almaktan yasaklanacak. Görevini yerine getirmediği tespit edilen mimar ve mühendisler hakkında meslek odaları, kendi mevzuatı uyarınca cezai işlem yaparak sonucu bakanlığa bildirecek. Şantiye şeflerine de görevlerini yerine getirmemeleri halinde yaptırım uygulanacak. İleri tasarım yöntemleri ve teknolojileri gerektiren özellik arz eden binaların projeleri, yeterli uzmanlığa sahip mühendislerin gözetiminde yapılacak. Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın artan değerinin (rantın) tamamı değer artış payı olarak alınacak. Rantın yüzde 25’i büyükşehir belediyesinin hesabına, yüzde 25’i ilçe belediyesinin hesabına, yüzde 25’i bakanlığın özel hesabına aktarılacak.

İmar Yasasındaki Diğer Maddeler

* İmar planları karşı açılan davalarda “ivedi yargılama” yöntemi uygulanacak.

* Kumsal alanlarda rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak.

* Kıyılarda imar planı kararıyla millet bahçeleri oluşturulabilecek.

* Büyükşehir belediyesi sınırlarının il sınırı olması nedeniyle mahalleye dönüşen ve nüfusu 5 binin altında kalan yerlerin, kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmediğine büyükşehir belediye meclisince karar verilecek.

* Köylerde ve mezralarda yapılacak konut ve yapıların projeleri valilik tarafından onaylanacak, ardından muhtarlığa bildirilecek. Projeye aykırı yapılar, muhtarlık tarafından valiliğe bildirilecek.

* Değeri 5 milyon liraya kadar olan mesken nitelikli taşınmazlar “değerli konut” vergisine tabi olmayacak.

* Tek meskeni olanların ve birden fazla değerli konut kapsamına giren taşınmazı olanların en düşük değerli taşınmazı değerli konut vergisinden muaf olacak.

* Değerli konut vergisi 2020’de alınmayacak.

* Bitlis Ahlat’ta Kıyı Yasası’na tabi bölgede imar planı kararıyla resmi kurum alanları yapılabilecek. (Cumhurbaşkanlığı Köşkü projesi için)

Ukrayna, Kırımlılar İçin Yeni Şehir Kuracak

Ukrayna, Kırımlılar İçin Yeni Şehir Kuracak

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Ukrayna’da yaşayan Kırımlılar için yeni bir şehir kurulması talimatı verdi.

Ukrayna’da çıkan iç savaşın ardından Rusya tarafından tek taraflı olarak yapılan referandum ile Ukrayna’dan ayrılarak Rusya’ya bağlanan Kırım için çalışmalar aralıksız devam ediyor. Kırım’ın hala kendilerine bağlı olduğunu vurgulayan Ukrayna, Kırım Tatar halkını himayesinde tutmaya çalışıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Ukrayna’nın Kırım Daimi Temsilcisi Anton Korinevich ve Ukrayna’nın Kırım Milletvekilleri Daria Sviridova ve Tamila Tasheva ile Kırım Tatarlarına yönelik toplantı gerçekleştirdi. Kırım yarımadasındaki durum hakkında muhataplarından detaylı bilgi ve rapor alan Zelensky, Kırım Tatarlarının sorunlarına doğrudan çözüm bulabilmek için tüm iletişim araçlarının kullanılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kırımlılar İçin Yeni Şehir Projesi

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Kırım temsilcileriyle yaptığı görüşmede yeni projeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son görüşmede Kırım’dan Ukrayna’ya göç etmek zorunda kalan Kırım Tatarları ile ilgili yeni projeler ürettiklerini söyleyen Zelensky, Ukrayna’nın güneyinde bulunan Herson bölgesinde yeni bir şehir yapmayı planladıklarını söyledi. Bu yıl içerisinde çalışmaların başlayacağını dile getiren Zelensky, ilk etapta 500 haneden oluşan bir inşaat projesine başlanacağını ifade etti. Zelensky projede sağlık merkezleri, benzin istasyonları, okulların ve çok sayıda sosyal alanın da bulunacağını belirterek çalışmaların hızlandırılması talimatını verdiğini bildirdi.

1915 Çanakkale Köprüsü Ayakları, Yarı Uzunluğa Ulaştı

1915 Çanakkale Köprüsü Ayakları, Yarı Uzunluğa Ulaştı

‘ÇANAKKALE Boğazı’nın gerdanlığı’ olarak temeli 3 yıl önce atılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nde, önemli aşamaya gelindi.

2023 metrelik orta açıklığıyla ‘dünyanın en büyüğü’ olarak inşa edilen köprünün deniz içindeki ayakları, 17’nci blokların montajıyla 161 metre uzunluğa ulaştı. Böylece toplam uzunluğu 318 metre olacak köprü ayaklarının yarısı tamamlanmış oldu.

Çanakkale Boğazı’nda, Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasına yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelini, 18 Mart 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan attı. Hemen ardından Sütlüce’de kurulan şantiyede kuru havuzda neredeyse her biri birer futbol sahası büyüklüğündeki iki kule kesonu inşa edildi. Denizin dibine çakılan demir kazıkların üzerine batırılan kule kesonları üzerine ilk bloklar ise geçen yılın Ağustos ayında konuldu ve kırmızı beyaz renkleriyle Türk bayrağını simgeleyen köprü ayakları yükselmeye başladı.

Yarı Uzunluğa Ulaşıldı

Aradan geçen yaklaşık 6 ayda kule kesonları üzerine 17’nci blokların montajı da yapılmaya başlandı. Gelibolu yakasındaki kule kesonu üzerine 17’nci bloklar konuldu ve köprü ayağının yüksekliği 161 metreye ulaştı. Lapseki yakasındaki köprü ayağında ise 17’nci blokların montajına devam ediliyor. Kesona montajı tamamlanan çalışma platformu üzerinde yükselen vinç ile her bir blok, parçalar halinde yukarı çekilirken, burada montajı yapılıyor. 14’üncü blokların arasına ilk bağ kirişinin montajı da yakın zamanda tamamlanmıştı.

318 Metrelik Yüksekliğiyle Çanakkale Deniz Zaferi’ni Simgeliyor

Toplamda 32 bloktan oluşacak köprü ayakları tamamlandığında 318 metrelik uzunluğuyla 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeleyecek. Kulelerin en ucunda ise Çanakkale Savaşları kahramanı Seyit Onbaşı’nın, sırtlayarak namluya sürdüğü top mermisi tasviri yer alacak. Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını simgeleyen 2023 metrelik orta açıklığı köprüye, ‘dünyanın en uzun kuleler arası açıklığa sahip asma köprüsü’ unvanını kazandıracak.

Yaklaşım Viyadüklerinin Ayakları Yükseldi

Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasında inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün her iki yakasındaki ankraj bloku imalatı da bitti. Malkara’dan Lapseki’ye kadar uzanan otoyol çalışmaları sürdürülürken, Lapseki yakasında 680, Gelibolu yakasında 365 metrelik yaklaşım viyadüklerinin ayakları da büyük oranda tamamlandı. Köprü inşaatında 2500 kişi, otoyol projesinde ise 3 bin 600 kişi çalışıyor.

İncelikli Tasarım

1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyet’in 100’ncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları Türk bayrağının renkleri olan kırmızı-beyaza boyanacak. Her iki yakada 318 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaşları’nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770’er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2 x 3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak. Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmete açılacak.

TÜİK Konut Satış İstatistikleri, Ocak 2020 Raporu Yayımlandı! Türkiye’de Konut Satışları Yüzde 55.8 Oranında Arttı

Kasım Ayı Ekonomik Güven Endeksi Açıklandı

TÜİK konut satış istatistikleri raporu yayımlandı. Yayımlanan rapora göre Türkiye’de konut satışları 2020 yılına büyük çıkışla başladı. Ancak başlatılan sıfır konut kredi kampanyasına rağmen vatandaşın ikinci el konuta olan ilgisi devam etti. Detaylar haberimizde.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK Konut Satış İstatistikleri, Ocak 2020 raporu yayımlandı. 

Yayımlanan rapora göre Türkiye’de konut satışları 2020 yılına oldukça iyi bir başlangıç yaptı. 2019 yılının Ocak ayına oranla konut satış rakamları yüzde 55 üzerinde bir artış yaşadı. 

Ocak Ayında 113 Bin 615 Kişi Ev Sahibi Oldu!

Açıklanan rakamlara göre 2020 yılının Ocak ayında Türkiye genelinde 113 bin 615 konut satışı gerçekleşti. 2019 senesine oranla konut satış rakamları yüzde 55,8 oranında artış gösterirken yaşanan artışta konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüşün payı büyük oldu. 

36 Bin Sıfır Konut, 77 Bin İkinci El Konut Satışı Gerçekleşti! 

Konut stokunun eritilmesi amacı ile başlatılan 0.79 konut kredisi kampanyası da sıfır konut satışı için beklenen etkiyi yaratmadı. Ocak ayında satılan sıfır konut sayısı 36 bin 40 adet ile sınırlı kalırken ikinci el konut satış rakamı ise 77 bin 575 adete yükselerek büyük çıkış yaşadı. 

Vatandaş daha ucuz olması nedeni ile ikinci el konut almayı tercih ederken sıfır konutlarda ise özellikle de rekor fiyatlara satılan lüks konut projeleri ve markalı projelerin satışlarında talep azlığına bağlı olarak stok sorunun sürdüğü açıklandı. 

Ocak Ayında En Fazla ve En Az Konut Satılan İller Hangileri?

İllere göre konut satış rakamları incelendiğinde en fazla konut satılan il her zamanki gibi İstanbul oldu. İstanbul’da toplam satılan konut sayısı 21 bin 251 adet olarak açıklanırken bu ilimizi sırası ile 11 bin 989 konut satışı ve yüzde 10,6 pay ile Ankara, 7 bin 212 konut satışı ve yüzde 6,3 pay ile İzmir izledi. En az konut satılan iller ise sadece 7 konutun satıldığı Hakkari, 11 konutun satıldığı Ardahan ve 38 konutun satıldığı Bayburt oldu. 

İzmir Emrez’de Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

İzmir Emrez’de Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

Kentsel dönüşüm çalışmalarını yüzde 100 uzlaşı anlayışıyla yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Emrez Mahallesi’nde uzlaşma görüşmelerinde son etaba geçti.

Gaziemir Emrez Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamındaki uzlaşma görüşmelerinde son etaba geçildi.

Görüşmeler hak sahiplerinin komşuluk ilişkilerini korumak ve aynı bölgede yaşamalarını sağlamak için etaplar halinde yürütülüyor. Mahalledeki kentsel dönüşüm çalışmaları yerinde dönüşüm ve yüzde 100 uzlaşı esasına dayanıyor. İletişim ofislerinde şehir plancısı, mühendis ve mimarların olduğu ekipler bölge sakinleriyle birebir temas halinde çalışıyor.

Büyükşehir, Emrez’in ardından Aktepe Mahallesi’nde de benzer bir süreç yürütmeye hazırlanıyor. Proje kapsamında 20 bin kişinin yaşadığı Gaziemir’in Aktepe ve Emrez mahallelerinde yaklaşık 10 bin konut, işyeri, turizm, ticaret birimi inşa edilecek. Fuar İzmir’in karşısındaki bölge kentle uyumlu hale getirilecek.

Her Hak Sahibiyle Birebir Görüşülüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı Proje İkinci Şube Müdürü Vekili İsmail Mutaf uzlaşma sürecinin hak sahipleriyle birebir görüşmelerle yürütüldüğünü söyledi. Mutaf “Uzlaşma sağladığımız alanlarda sözleşme imzalayarak hak sahiplerinin arsalarını Büyükşehir adına devralıyoruz. Ardından hak sahiplerine kira desteği sağlayıp alanı tahliye ediyoruz. Bazı bölgelerde ise geçici iskanı sağlamak için Büyükşehir’e ait konutları tahsis ediyoruz” dedi. Diğer bölgelerden farklı olarak Gaziemir’de Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında bedel karşılığında Hazine’den devralınan Büyükşehir mülkiyetindeki arsada yaklaşık 600 bağımsız birim için kat karşılığı anahtar tesl im yapım ihalesine çıkılacağını ifade eden Mutaf “Böylece hak sahipleri ile uzlaşma görüşmeleri devam ederken bir yandan da konut inşası başlamış olacak” diye konuştu.

“Büyükşehir’in varlığı güven veriyor”

Mahalleli ise çalışmalardan memnun. Emrez’de oturan Özgür Özdemir İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hak sahipleriyle yüklenici arasında garantör rolü üstlenmesinin kendilerine güven verdiğini söyledi. 1983’ten beri bölgede yaşayan Mevlüt Aksu ise “Ömrümüzün kalanını sağlıklı bir çevrede geçirmek istiyoruz. Proje çok güzel. Konutlarımız depreme dayanıklı olacak” dedi. 1984’ten beri Emrez’de yaşayan Mehmet Tanrıöver ise “Projeyle hem arsalarımızın, evlerimizin değeri artacak hem de depreme dayanıklı, çağdaş, sağlıklı konutlarda yaşayacağız” diye konuştu.

Diğer Bölgelerde Durum Ne?

İzmir Büyükşehir Belediyesi kentte üretilen değerin adil paylaşımını esas alan bir anlayışla İzmir’in yedi ayrı bölgesinde kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürüyor. Uzundere’de birinci etap tamamlandı. İkinci etap kapsamında 67 bin metrekarelik inşaat alanına sahip 436 konut ve 40 işyerinin inşaatı 2020’nin ilk yarısında tamamlanacak. 112 bin metrekarelik inşaat alanına sahip Uzundere’deki üçüncü etap için ise ihale hazırlığı sürüyor.

Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı’nda ise yaklaşık 3 bin 520 adet konut ile 338 adet işyeri yapılması hedefleniyor. Birinci etapta inşaatı devam eden 130 konut ile 13 işyerinin inşaatı 2020 yılının ilk yarısında tamamlanacak. Projenin diğer etapları için de ihale hazırlığı sürüyor.

Yaklaşık 3 bin 200 kişinin yaşadığı Ege Mahallesi’nde de yerinde dönüşümü sağlamak için ihale hazırlığı başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayraklı ve Ballıkuyu dönüşüm alanlarında hak sahipleriyle uzlaşma görüşmeleri devam ederken, Çiğli Güzeltepe kentsel dönüşüm alanında projenin 2020 yılı içerisinde kamuoyuna tanıtımının yapılarak hak sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin başlatılması için çalışmalar devam ediyor.

Kenan Kalı: “Yeni otoyol İzmir inşaat sektörünü büyütecek”

Kenan Kalı: “Yeni otoyol İzmir inşaat sektörünü büyütecek”

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, özellikle İzmir’e şehir dışından gelen göç sonucunda, nüfusun arttığını ve nitelikli konut projelerinin tercih edildiğini dile getirdi.

İzmir’de konut ihtiyacının artan nüfus nedeniyle sürekli gündemde olduğunu belirten Kalı, kentin yaşam kalitesi, ulaşım altyapısı ve iklimsel avantajları nedeniyle yatırımcıların ilgisini çektiğini söyledi.

2019 yılında ertelenen yatırımların 2020 yılından itibaren yaşama geçirilmeye başlanacağını vurgulayan Op. Dr. Kenan Kalı, “Geçtiğimiz Kasım sonu itibarıyla yatırımcı ziyaretlerimizde hareketlenme başladı ve bu durum satışlarımıza da olumlu yansıdı. Yaz aylarına doğru satışlarda patlama olacak. Çünkü barınma zorunlu bir ihtiyaç. İzmirde inşaat sektörünün önü açık. Çünkü artan nüfus, yeni konut yatırımlarını da tetikleyecek. Bu nedenle İzmir’in her yeri değerlenecek. Bu konuyla ilgili gerekli altyapı ve planlama çalışmalarının da bir an önce yapılması önem kazandı” diye konuştu.

Herkesin Gözü İzmir’de

Yapımı tamamlanan İstanbul – İzmir otoyolunun kent ekonomisi için önemli bir kazanım olduğunu kaydeden Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir birçok insanın gözünün üzerinde olduğu, yaşamak istenen bir şehir. Yeni yapılan otoyolla birlikte İzmir İstanbul arası 3 saate indi. Bir kente ulaşım kolaylaşırsa Çeşme örneğinde olduğu gibi yatırımlar artacak ve o bölge gelişecektir. Aslında İstanbul başta olmak üzere; İzmit, Bursa, Balıkesir gibi diğer önemli şehirler de İzmir’e bağlandı. Toplamda 30 milyona yakın bir nüfusun İzmir’e ulaşımı çok kolaylaştı. Bu durum kent ekonomisi için önemli bir potansiyel taşıyor. Bunun yanı sıra; eğer kent bu talebe doğru altyapı yatırımlarıyla cevap veremezse o zaman da olumsuz etkilenecektir. İzmir – Ankara hızlı tren projesinin tamamlanmasıyla birlikte İç Anadolu bölgesi de İzmir’e bağlanacak. İzmir, bugün bile ciddi göç alan bir şehir. Ulaşım yatırımlarının ardından kentin nüfusunun 10 yıl içinde ikiye katlanmasını bekliyorum”

Gözde Grubu olarak sağlık ve inşaat alanındaki yatırımlara devam ettiklerini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, 2020 yılında da bu ivmeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Toplam Ciro Yıllık Yüzde 21 Oranında Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK), Ciro Endeksleri Aralık 2019 verilerini açıkladı. Toplam ciro, yıllık bazda yüzde 21,0, aylık bazda yüzde 4 oranında arttı. Toplam ciro içerisinde, sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 16,8, inşaat ciro endeksi ise yüzde 8,1 oranında artış gösterdi.

Toplam Ciro Yıllık %21,0 Arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Aralık ayında yıllık %21,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2019 yılı Aralık ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %16,8, inşaat ciro endeksi %8,1, ticaret ciro endeksi %26,9 ve hizmet ciro endeksi %22,3 arttı.

Toplam Ciro Aylık %4,0 Arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Aralık ayında aylık %4,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2019 yılı Aralık ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %4,1, inşaat ciro endeksi %2,8, ticaret ciro endeksi %4,1 ve hizmet ciro endeksi %4,2 arttı.

Bursa’da, TOKİ’nin 3200 Konutu İçin Zemin Etüdü

TOKİ'den İzmir Selçuk'a 209 Yeni Konut!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Her yıl 100 bin toplu konut’ hamlesi için Bursa’da projelere zemin etütleri yapılacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Bursa’daki toplam 3 bin 200 konutluk proje grubu için teknik hazırlığı yürütüyor. Bu çalışmaların yaptırılması için bu hafta tamamlanması öngörülen ihale sonrasıyla konut alanlarının zemin analizlerle elde edilecek. İhaleyle 8 bin 100 metre sontaj hizmetiyle beraber, 225 serim jeofonaralığı, 225 adet jeoteknik amaçlı pressiyometre deneyi uygulanacak. Bu teknik çalışmalar, zemin özelliğine göre deprem riskine karşı inşaat projelerine ait hesaplamalara dayanak oluşturacak.


Zemin etütleri, 1 ayda tamamlanacak. Bursa’daki konut planlamasına göre, Yenişehir’e 200 konut, Gemlik’e 500 konut, Harmancık’a 80 konut, Gürsu’ya 400 konut, Kestel’e 250 konut, Mustafakemalpaşa’ya 694 konut, Orhaneli’ye 126 konut, Yıldırım’a 150 konut ve İnegöl 800 konut kazandırılacak.


Konut edindirme uygulamasında, şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile dul ve yetimleri ile en az yüzde 40’ı engellilere de kontenjan ayrıldı.

Hayalet Şehir Maraş İçin Kritik Hamle: Akdeniz’in Las Vegas’ı Turizme Kazandırılacak!

Hayalet Şehir Maraş İçin Kritik Hamle: Akdeniz'in Las Vegas'ı Turizme Kazandırılacak!

Turizm sektörünün en gözde mekanları arasında yer alan ve Akdeniz’in Las Vegas’ı olarak kabul edilen Maraş Bölgesi alınan karar sonrasında kapatılmıştı. Büyük bir turizm potansiyeli olan bölgenin yeniden açılması için kritik süreç başlatılıyor!

1974 yılında alınan karar ile kapatılan Maraş Bölgesi hakkında alınan karar ile bölgenin yeniden sivillere açılması yönünde karar alındı. 

Söz konusu karar kapsamında Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı hakkında toplantı düzenleneceği duyuruldu. 

Kapalı Maraş Bölgesi Ne Zaman Açılacak?

‘Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı’ başlıklı toplantı Kapalı Maraş bölgesinde gerçekleştirilecek. 

Türkiye Barolar Birliği ev sahipliğinde düzenlenecek olan toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililer de katılımda bulunacak. 

Türkiye ilk olarak Maraş bölgesini yeniden imara açacak, ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ortak hareket edilerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bölgesindeki vakıf malları için tespit ve talep çalışmalarına başlanacak. 

1571 yılında başlanarak 1974 yılına kadar olan tüm arşivler incelenecek ve vakıf malı olduğu tespit edilen tüm taşınmazların tekrar iki ülkenin himayesine girmesi için gerekli çalışmalara imza atılacak, hukuki süreç başlatılacak. 

Kuzey Kıbrıs Maraş Bölgesi Neden Kapatıldı, KKTC Maraş Bölgesini Neden Kapattı?

Akdeniz bölgesinin Las Vegas’ı olarak bilinen Kıbrıs Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. 

Bölge 1974 yılında İkinci Kıbrıs Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen Gazimağusa alınan karar kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından denetlenen ve Kıbrıs adasını ikiye ayıran “Yeşil Hat” tampon bölgesinde yer alıyor. 

İnşaat Malzemeleri İhracat Tonajı 10 Milyon Ton Arttı

Isparta Belediyesi'nden Sosyal Konut Hamlesi

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık 2019 sonuçları açıklandı. Endeks sonuçlarına göre, inşaat malzemeleri sanayi dış ticaretinde birçok ilkin yaşandığı 2019 yılında, inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 50 milyon tonu aştı.

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık ayı sonuçlarına göre; 2019 yılında ilk kez 50 milyon tonu aşan inşaat malzemeleri ihracatı, değer olarak yüzde 0,3 geriledi ve toplam ihracat 21,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık 2019 sonuçları açıklandı. Endeks sonuçlarına göre, inşaat malzemeleri sanayi dış ticaretinde birçok ilkin yaşandığı 2019 yılında, inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 50 milyon tonu aştı. Ancak inşaat malzemeleri sanayisinin, ağırlığını ihracata verdiği 2019 yılının toplam ihracat değerinde artış olmadı. 2019 yılında değer olarak yüzde 0,3 gerileyen inşaat malzemeleri sanayi ihracatı yılı 21,5 milyar dolar ile kapadı.

Yoğun Rekabet İhracat Birim Fiyatlarını Düşürdü

İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2019 yılında miktar olarak bir önceki yıla göre yüzde 25,8 arttı ve 51,68 milyon tona yükseldi. 2019 yılı ihracat ortalama birim fiyatı 2018 yılına göre yüzde 20,8 düştü ve 0,42 dolar/kg olarak gerçekleşti. İç talepteki keskin daralma nedeniyle 2019 yılında sanayi ihracata ağırlık verdi, ancak yoğun rekabet ihracat birim fiyatlarını düşürdü.

İthalat, 2009 Yılından Sonraki En Düşük Seviyesinde Gerçekleşti

İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı, 2019 yılında miktar olarak bir önceki yıla göre yüzde 22,1 azaldı ve 2,53 milyon tona indi. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı değer olarak ise yüzde 16,2 düştü ve 6,79 milyar dolara indi. Böylece inşaat malzemeleri ithalatı 2009 yılından sonraki en düşük değerde gerçekleşti. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı ise 2018 yılına göre yüzde 7,6 artarak 2,68 dolar/kg olarak gerçekleşti.

Mineral Ürünler Yüzde 39,6 Artarak İhracatta Sürükleyici Oldu

İnşaat malzemeleri sanayisinde 2019 yılında 8 alt ürün grubunun 7’sinde ihracat miktar olarak geçen yılın üzerinde gerçekleşti. 2019 yılında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 39,6 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde oldu. Yüksek miktar artışı yaşanan bir diğer alt sektör yüzde 30,8 ile ağaç ve ahşap ürünleri oldu. Kimyasal bazlı ürünlerin ihracat miktarı yüzde 18,8 arttı. Demir çelik ürünleri ihracatı miktar olarak sadece yüzde 0,6 arttı. İhracatı miktar olarak gerileyen tek alt sanayi grubu yüzde 15,4 ile prefabrik yapılar oldu.

2019 yılında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat değer olarak geçen yılın üzerine çıktı. 2019 yılında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 11,4 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde gerçekleşti. Ağaç ve ahşap ürünleri ihracatı değer olarak yüzde 10,8 arttı. Değer olarak ihracatı düşen 3 alt sektör ise yüzde 8,7 ile demir çelik ürünleri, yüzde 2 ile elektrik malzemeleri ve teçhizatları son olarak yüzde 3,3 ile prefabrik yapılar oldu.

2019 yılında 8 alt ürün grubundan 7’sinin ihracat birim fiyatları 2018 yılına göre geriledi. Fiyat düşüşleri alt gruplarda farklı oranlarda gerçekleşti. Birim fiyatı artan tek sektör yüzde 14,4 ile prefabrik yapılar oldu. 2019 yılında mineral, taş ve toprak ürünleri ihracat birim fiyatı yüzde 20 düştü. Ağaç ve ahşap ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 14,9 geriledi. Kimyasal bazlı ürünler ihraç birim fiyatı da yüzde 10,9 azaldı. Metal bazlı ürünlerin ihracat birim fiyatları ise 2019 yılında yüzde 6,4 düşerek en sınırlı gerileme yaşanan alt sektör oldu.

Türkiye Sanayi Ürünleri İhracatında Birim Fiyatları Yüzde 17,9 Geriledi

Türkiye sanayisi 2019 yılında daralan iç talep nedeniyle ağırlığını ihracata verdi. Hemen hemen tüm sanayiler iç talepteki daralmayı ihracat pazarları ile ikame etmeye çalıştı. 2019 yılında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak yüzde 1,5 arttı ve 138,25 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2019 yılında yüzde 23,7 arttı ve 97,46 milyon tona ulaştı. Miktar olarak tarihin en yüksek sanayi malı ihracatı yaşandı. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları ise geçen yıla göre yüzde 17,9 düştü ve 1,73 dolar/kg seviyesinden 1,42 dolar/kg seviyesine indi. Tüm sanayi mallarında ihracat artışı için fiyatlarda indirimler yapıldığı görüldü.

Değerli Konut Vergisi 1 Yıl Ertelendi, Oranlar Değişti!

Kamuoyu tarafından Yeni İmar Kanunu olarak anılan Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne eklenen yeni maddeler ile Değerli Konut Vergisi ertelendi, bazı kişilere vergiden muafiyet hakkı tanınırken yine vergi oranları üzerinde de değişiklik yapıldı. Detaylar haberimizde.

İmar Kanunu değişiklik teklifi üzerinde yapılan düzenlemeler ile teklife 5 madde daha eklendi. 

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sürerken teklife 5 madde daha eklendi. 

Değerli Konut Vergisi Erteleme Kararı! 

TBMM Genel Kurulu tarafında yapılan görüşmelerde Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne 5 maddenin daha eklenmesine karar verildi. 

Eklenen maddeler ile beraber kamu oyunda lüks konut vergisi olarak ta anılan değerli konut vergisi için beklenen erteleme kararı çıkmış oldu. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen değerlendirmeye göre değeri 5 milyon liraya kadar olan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisine tabi olmayacak. 

Değerli Konut Vergisi beyanname verme tarihi ve son ödeme tarihi 1 sene ertelenecek. 

Değerli Konut Vergisi Vergi Oranları

Taşınmaz değeri 5 milyon lira ile 7,5 milyon Lira arasında olan konutlarda; 5 milyon lirayı aşan kısım için değerli konut vergisi binde 3 olarak uygulanacak. 

Değeri 7,5 milyon lira ile 10 milyon lira arasında olan konutlarda ise değerli konut vergisi 7 milyon lirayı aşan kısım için binde 6 olarak hesaplanacak. Değeri 10 milyon liradan fazla olan konutlarda 10 milyon lirası için 22 bin 500 lira, fazlası içinse binde 10 oranında değerli konut vergisi tahsil edilecek. 

Kimler Değerli Konut Vergisi Ödemez, Değerli Konut Vergisinden Muaf Tutulacak, Muafiyet Şartları Neler?

Yapılan eklemeler ile beraber muafiyet şartları da belirlenmiş oldu. Yapılan düzenleme ile mülkiyeti TOKİ’ye ait olan mesken nitelikli taşınmazlar ile tek meskeni olanlar ile değerli konut vergisi kapsamına giren birden fazla taşınmazları olan kişilerin en düşük değerli olan taşınmazı için vatandaşa muafiyet hakkı tanınmış oldu. 

Betona Destek Sürüyor

Betona Destek Sürüyor

İnşaat sektörüne destek sürüyor. Ancak maliyetler şirketleri zorluyor. İnşaat dışı yatırımlarda da kötü tablo verilere yansıyor.

İnşaat Sektörüne Kredi Desteği 250 Milyar Liraya Yaklaştı

Geçen yıl inşaat sektöründeki hareketlilik, inşaat kredilerini de etkiledi. Bankacılık sektörünün inşaat alanında faaliyet gösteren firmalara açtığı kredilerin stoku arttı. Krediler, 2019’da bir önceki yıla kıyasla yüzde 5,6 artarak 245 milyar 579 milyon liraya ulaştı. Veriler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na ait.

2018 sonunda 232 milyar 628 milyon lira düzeyinde olan kredi stoku, bir yıllık dönemde 12 milyar 951 milyon lira artış gösterdi.

İnşaat sektörüne kullandırılan kredilerde aslan payını İstanbul ve Ankara aldı. İnşaat alanında kullandırılan krediler göz önüne alındığında ise bir yılda kredi stokunun en fazla arttığı il Ankara oldu.

İnşaat kredi bakiyesinin en az olduğu iller Bayburt, Ardahan, Iğdır, Kilis ve Hakkâri olarak sıralandı.

Sektörün Maliyeti Artıyor

Türkiye İstatistik Kurumu da Aralık 2019’a ilişkin inşaat maliyet endeksini açıkladı. Maliyet tablosuna bakıldığında sektör alarm zilleri çalıyor.

İnşaat Maliyet Endeksi Aralık 2019’da Aylık Bazda Yüzde 1,01 Arttı

Verilere göre, inşaat maliyet endeksi geçen yıl aralıkta kasıma göre yüzde 1,01, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 10,76 yükseldi.

Aralık 2018’e göre 2019’da malzeme endeksinde yüzde 4,93, işçilik endeksinde yüzde 25,55 artış gerçekleşti.

Teşvik Karşılık Bulmuyor

İnşaat dışı sektörlerde ise tüm teşvikler karşılıksız kaldı. 2019 yılı teşvik belgeli yatırımlar açısından çok iyi geçmedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2019 yılı Aralık ayı verilerine göre geçen yıl teşvik belgeli yatırımlar yüzde 29,6 azaldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerinden yapılan hesaplamalara göre, teşvikli yatırımlar 135 milyar 145 milyon liraya geriledi. Yatırım teşviki yapılan projelerin sayısı 5 bin 696’da kaldı.

Yılın son ayındaki rekor teşvik, toplam teşvikin önceki yılın gerisinde kalmasını önleyemedi.

İnşaat sektörüne destek sürüyor. Ancak maliyetler şirketleri zorluyor. İnşaat dışı yatırımlarda da kötü tablo verilere yansıyor.

İki Pistli Sabiha Gökçen 2021’de

İki pistli Sabiha Gökçen 2021’de

Sabiha Gökçen’de ikinci pistin inşaat işinin taşeronluğunun İGA’nın da ortaklarından Cengiz ve Kolin’in de ortakları arasında bulunduğu A K A İnşaat’a verildiğinin ortaya çıkması gündem oldu. Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker ise bugünkü yazısında piste dair yeni bilgiler veriyor. Toker’in yazısının ilgili bölümüne göre pistin bitirilmeme gerekçesi olarak BOTAŞ’ın boru hattının yerinin değiştirilmesi ve E-5 bağlantı yolundaki tünel hasarı gösterilmiş. İkinci pistin 2021 yılında devreye alınması bekleniyor.

Sozcu.com.tr’nin geçen hafta Sabiha Gökçen’in ikinci pistini inşa eden taşeron şirketin İstanbul Havalimanı’nı da işleten Cengiz ve Kolin ortaklığını da içeren A K A İnşaat tarafından yapıldığını ortaya çıkarması gündem oldu.

Olay Meclis’te de gündem olurken Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker bugünkü yazsının bir bölümünü Sabiha Gökçen’deki ikinci piste ayırdı. Toker’in yazısında yer alan bilgilere göre pistin neden geciktiğine gerekçe olarak BOTAŞ’ın boru hattının yerinin değiştirilmesi ve E-5 bağlantı yolundaki tüneldeki hasar gösterilmiş. Pistin resmi açılış tarihinin ise 2021’de olması bekleniyor.

Türk Şirketten İspanya’ya 850 Milyon Euro Yatırım

Türk Şirketten İspanya'ya 850 Milyon Euro Yatırım

Küresel petrol, doğalgaz, yenilenebilir enerji, inşaat, hayvancılık, doğalgaz ve marina üzerine çalışmalar yürüten Türk şirketi, İspanya’da Madrid ve Barcelona’ya toplam 850 milyon euro’luk otel yapıyor. Otelleri yapan şirketin sahibi Yavuz Yüksel, “2022 yılında bu otellerimiz faaliyete geçince herkes bu bölgede Türk otelciliğini konuşacak” dedi.

Yükselir Group, İspanya’da iki adet 5 yıldızlı otel yatırımı yapılacağını açıkladı. Enerji başta olmak üzere farklı 14 sektörde yatırımları bulunan Yükselir Group, hayata geçirecekleri yeni projelerin hem kendileri açısından hem de Madrid ve Barcelona lüks turizmi açısından bölgeye büyük değer sağlayacağını dile getirdi.

850 Milyon Euro’luk Yatırım

Şirket, başkent Madrid’e 240 odalı, Barcelona’ya ise 280 odalı otel projesinin toplam yatırımın 850 milyon euro’yu bulacağını açıkladı. Devlet yetkilileriyle 2 yıldır yapılan görüşmeler sonucunda gerekli tüm izinlerin alındığı, otel projesinin de tamamıyla hazırlandığı belirtildi. Otel yapımlarının 2020’nin ilk yarısında başlayıp 2022 yılı içerisinde de iki otelin de faaliyete geçmesi planlanıyor.  Yükselir Group, daha önce de İspanya’nın turistik birçok bölgesinde yatırım kararı almıştı. İbiza, Kanarya Adaları, Costa del Sol gibi bölgelerde 5 yıldızlı ve 300’den fazla odası olan lüks ve özel oteller yapmaya odaklanan şirket, önceki senelerde bu bölgeye 500 milyon Euro’luk yatırımda bulunmuştu.

“Herkes Türk otelciliğini konuşacak”

Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, İspanya’ya yapacakları yatırımlarla Türk turizm anlayışına da yeni bakış açıları getireceklerini söyledi. Yüksel, hedeflerinin iç pazar değil de dış pazar olduğunu ifade ederek, yabancı ülkelere yaptıkları ve yapacakları yatırımlarla Türkiye’nin de tanıtımında büyük rol oynadıklarını belirtti. Yüksel şunları dile getirdi: “Turizm denildiği zaman akla direkt turistik bölgelerimiz ya da bize gelen yabancı turistler geliyor. Aslında Türk turizminin otelcilik boyutu da çok önemli. Kalitemiz, hizmetimiz, insan odaklı bakış açımız yurtdışında farklılık yaratıyor. Bu nedenle birçok ülkede olduğu gibi İspanya’da da bu farklılığı sunmayı hedefliyoruz. Bu nedenle hem Madrid hem de Barcelona’da lüks şehir otelleri konseptiyle 2 adet lüks otel yatırımı yapacağız. Bu farklılığı yaratmak en büyük görevimiz. En iyisini yapacağımızın da farkındayız. 2022 yılında bu otellerimiz faaliyete geçince herkes bu bölgede Türk otelciliğini konuşacak”

“Bölgeye sağlayacağımız kaliteden ötürü bize teşekkür ediyorlar”

Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, “Türkler olarak turizm anlamında oldukça kaliteli bir durumdayız. Bu özellikle de otelcilik sektöründe böyle. Bu kaliteyi neden yurtdışına taşımayalım dedik ve yatırımlarımızı yapmaya başladık” dedi ve ekledi: “Birkaç zamandır yönetim kurulu üyelerimizle yaptığımız toplantılarda alınan kararları uyguluyoruz. Yatırım kararı öncesi uzun süredir Madrid ve Barcelona’yı gözlüyorduk. Buradaki potansiyel otelcilik imkanlarını takip ederek buna göre plan yaptık. İspanyollar da bu durumdan memnun. Bölgeye sağlayacağımız kaliteden ötürü bize teşekkür ediyorlar. Turizm söz konusu olduğu zaman İspanya’dan beklentimiz çok yüksek. Bu bölgeyi seçmemizin en büyük sebebi ünlü plajları, turistik alanları olması. Barcelona’nın turizm yoğunluğu, Madrid’in hızlı yükselen trendi tüm ülkelerden birçok turistin ilgisini çekiyor. Bu bölgedeki lüks otel ihtiyacı ve cazip yatırım fırsatları bizi bu bölgede yatırım yapmaya iten en önemli konular oldu. Bir sonraki aşamada Sevilla’da da şehir oteli gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Madrid ve Barcelona’daki yatırım kararımızı çok önceden almıştık, fakat İspanya’da hükümetin uzun süredir kurulamamasından dolayı yaşanabilecek problemleri göz önüne alarak ertelemiştik. 250 gün süren hükümetsiz muğlak durum son bulunca, hükümetin kurulmasıyla birlikte yatırım kararımızı imzalayıp başlattık”

İspanya Yabancı Yatırımcıların Gözdesi

2008 yılında yaşanan krizden sonra İspanya emlak piyasasında yaşanan büyüme durmadı. İspanya’daki emlak sektörü kriz sonrası canlanma yaşadığı belirtiliyor. Bu canlanmanın birçok şirket için de cazip yatırım fırsatlarını ortaya çıkardığı dile getiriliyor.Kriz sonrası canlanma ile beraber İspanya ekonomisinin en büyük sektörü inşaat haline geldi. İnşaat firmaları da İspanya’ya yatırım yapmak için yarışıyor. İspanya’da Madrid ve Barcelona en turistik bölgeler. Bu nedenle bu iki şehir yatırım için en iyi alternatifler arasında gösteriliyor. İspanya’yı ziyaret eden yabancılar, bu iki şehirde konaklamayı tercih ediyor. Bu da otel ihtiyacını artırdığı belirtiliyor.  İspanya otel yatırımlarında yatırımcıların ortak noktası haline geldi. Bu bölgenin güvenilir ve turistik oluşu, otel sektörünün de iştahını kabarttı. Özellikle Orta Doğu’da yaşanan siyasi karmaşa, yatırımcıları Avrupa’da yatırım yapmaya ittiği kaydedildi. Sadece otel değil aynı zamanda yenilenebilir enerji sektörü de gözünü İspanya’ya dikti.  

İspanya’da Otelcilik Sektörü Yatırımları Arttı

Madrid Ticaret Müşavirliğinden elde edilen verilere göre, İspanyol otelciliği sektöründe ciddi anlamda bir büyüme yaşanıyor. Hem yerli hem de yabancı yatırımlar sayesinde İspanya ekonomisi kazanıyor. Avrupa pazarında Türk turizmi bakış açısını kurmayı hedefleyen  Yükselir Group da hem Madrid hem de Barcelona’da otelleriyle bu bölgede fark yaratmayı amaçlıyor. Ticaret Bakanlığından elde edilen verilere göre İspanya’da otel fiyatları AB ülkelerine nazaran son yıllarda daha fazla artış yaşadı. Özellikle Madrid, lüks otellerin yeni hedef noktası haline geldi. Madrid’de 200’den fazla otel var fakat bunların sadece yüzde 11’i 5 yıldızlı.

“Grubun 14 şirketi ve 45 bin çalışanı var”

2005 yılında kurulan Yükselir Group petrol, inşaat, turizm, marina, doğalgaz, havacılık, lojistik, yenilenebilir enerji, bilişim, enerji makineleri üretimi, ve hayvancılık olmak üzere birçok sektörde faaliyet gösteriyor. Kuruluşun bünyesinde 14 şirket ve 45 binin üzerinde çalışan bulunduğu belirtiliyor. Yükselir Group’un İspanya’nın yanı sıra İngiltere, Türkiye, Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda, İtalya, İsviçre, Ukrayna, Danimarka, Yunanistan, Irak, ABD, Belarus, Kanada, İran, Lübnan ve Rusya’da da yatırımları bulunuyor.

Bakan Ersoy’dan Kanal Çeşme Açıklaması: Çeşme’yi Cannes Gibi Yapacağız!

Bakan Ersoy'dan Kanal Çeşme Açıklaması: Çeşme'yi Cannes Gibi Yapacağız!

Türkiye Kanal İstanbul tartışmalarına devam ederken gündeme bomba gibi düşen Kanal Çeşme projesi iddiaları hakkında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy açıklama yaptı. İşte Kanal Çeşme projesi ve Galataport hakkında yapılan açıklamalar…

Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen Kanal Çeşme projesi iddiası hakkında yanıt Turizm Bakanı Nuri Ersoy tarafından yapıldı.  Bakan Ersoy yapmış olduğu açıklamasında kendilerine gelen broşürü incelediklerini ve kesinlikle böyle bir projeye onay vermeyeceklerini duyurdu. 

Kanal Çeşme Projesi Yok, Çeşme Türkiye’nin Cannes’i Olacak! 

Hatay’ı ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy basın mensuplarının Kanal Çeşme projesi hakkında yöneltmiş oldukları soruları da cevapları. Bakan Ersoy kendisinin de projeyi basın yolu ile öğrendiğini belirterek “Muhtemelen çizip, kapı kapı dolaşmışlar. Devletle alakası olmayan bir proje ve kesinlikle yanlış… Hiçbir zaman aklımıza kanal gelmedi, gelmez de… Ege’nin cazibesini artırmak için Çeşme ve Didim’i merkez olarak belirledik. Antalya’ya 40 defa gelen yabancılar var. Eğer farklı alternatifler sunmazsak, bir süre sonra onları kaybedeceğiz. Bu sebeple Çeşme’yi Cannes gibi yapacağız” açıklamasında bulundu. 

Çeşme Alaçatı ve Urla Arası Yeni Bir Turizm Cazibe Merkezi Olacak!

Kendilerinin Çeşme için farklı projeleri olduğunu belirten Bakan Ersoy Çeşme Alaçatı’dan başlayan projenin Urla’ya kadar uzanacağını, denize sıfır oteller yerine deniz ile arasında en az 100 metre mesafe olan oteller yapacaklarını ve Cannes benzeri bir turizm merkezi yaratmayı hedeflediklerini belitti. 

Galataport Projesinde İlk Gemi Nisan Ayında Yanaşacak!

İstanbul’un önemli projeleri arasında yer alan Galataport projesine de değinen Bakan Ersoy “Türkiye’nin turizm gelirlerini artıracak nitelikli projelerinden biri de Galataport… Nisan’da ilk gemi yanaşacak. Buraya gelecek turistler için özel bir güzergâh belirledik. ‘Beyoğlu Kültür Yolu’ dediğimiz bu güzergâhın ilk durağı Galata Kulesi olacak. Galata Mevlihanesi ve Narmanlı Han ile yolculuk sürecek. Ardından Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi misafirlerini karşılayacak. Sonra Emek Sineması ve Atlas Pasajı’na geçilecek, son durak da Atatürk Kültür Merkezi olacak. Galata Kulesi’nin işletmesini devralacağız, bir düzenleme yapacağız” dedi. 

Yeni Bir Şehircilik Hareketi Lazım

Yeni Bir Şehircilik Hareketi Lazım

Gayrimenkul İçin Strateji Platformu (GİSP) tarafından düzenlenen “Yeni İmar Düzenlemeleri” konulu Yuvarlak Masa toplantısında, İmar Mevzuatında köklü değişiklikler getiren yasa her yönü ile tartışıldı.

GİSP Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gümüş moderatörlüğünde gerçekleştirilen, Terra Gayrimenkul Değerleme’den Batuhan Baş‘ın ve Kentsel Strateji’den Ali Faruk Göksu‘nun sunumlarıyla gerçekleştirilen toplantıda ada bazlı plan değişikliği, rant artışının kamu ile paylaşılması, yatay mimari, kaçak yapılara verilecek ağır cezalar ve deprem güçlendirme gibi bir çok konuda köklü değişiklikler getiren yasa değerlendirildi, yeni dönemin eski imar kanununa yama yaparak yönetilemeyeceği belirtildi.

Mevcut İmar yasasının günümüz gerekliliklerini karşılamaktan çok uzak olduğunu ve yeni düzenlemenin de mevcut sorunların çözümlenmesi için yeterli olmadığını ifade eden Ali Faruk Göksu; ” Örneğin, İstanbul’da ortalama ada büyüklüğü 800-1500 metrekare arası, yani yasa ile getirilen ada bazlı yapılaşma hala çok zor. Parsel bazlı yapılaşmalar nedeni ile mevcut durumda İstanbul da çok fazla arsa kalmadığını söyleyebiliriz. İstanbul’u mevcut durumdan kurtarmak için yeni imar düzenlemesine değil, yeni bir şehircilik hareketine ihtiyacımız var. Artık yeşil alanları nasıl arttırabiliriz, yeşil yollar nasıl oluştururuz, bunlara kafa yormamız gerekiyor. Kentsel dönüşümün finans modellerini Portakal Çiçeği Vadisi örneğinden feyz alarak oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.

Kamu kurumlarında daha önce dağınık halde olan plan-proje onayları, arşivleme, yapı denetim ve iskan ile ilgili tüm işlemler ve benzeri tüm çalışmalar Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapısında toplandığını kaydeden Batuhan Baş; “Bu şekilde doğru bilgiye kısa zamanda ulaşmak mümkün olacak, başka bir önemli konu, geçmişte getirilmeye çalışılan ama tepki çektiği için vazgeçilen rant vergisi, “Değer Artış Vergisi” adı altında tekrar getirildi. Yasaya göre İskan zamanı bu bedel ilgililerden istenecek. Gayrimenkul geliştiricileri bu bedeli maliyetlere yansıtacağı için, bu durum zamanla fiyatları yukarıya çekecektir.” dedi.

Toplantının kapanış konuşmasını yapan Hakan Gümüş, kentsel dönüşüm ve planlanın dijital ortamlarda yönetildiğinde menkulleşme ve değer takasının mümkün olacağını söyleyerek “Arz-talep dengesini gözeten yapay zekalı sistemlerle daha sağlıklı gayrimenkul yatırımları yapılabilir. Artık kentlerin daha fazla yayılmasına değil, kontrol edilmesine odaklanmalıyız. Mekansal kaliteyi arttıracak hamlelere muhtacız. Şehircilik, sadece bina yıkmak, yapmak değildir. Planlamanın ciddiyetine vakıf olursak deprem riskini de azaltabilir, nitelikli mekanlar üretebiliriz.” diyerek sözlerini noktaladı.

İstanbul Taksim Camii İnşaatında Son Durum Ne?

İstanbul Taksim Camii İnşaatında Son Durum Ne?

İstanbul’un önemli projeleri arasında yer alan Taksim Camii inşaatında sona yaklaşıldı. Projenin yüzde 90 oranında tamamlandığı açıklanırken projenin ne zaman açılacağı konusunda da açıklama geldi. Detaylar haberimizde…

İstanbul Taksim Camii projesinin son durumu hakkında beklenen açıklama geldi. Yaklaşık 3 yıldır devam eden projenin inşaatının yüzde 90’lık bölümünün tamamlandığı açıklanırken tüm pencerelerin takma işlemleri tamamlandı. 

Taksim Camii Ne Zaman Açılacak?

Hatırlanacağı üzere Taksim Camii projesi için temel atma töreni 2017 senesinde gerçekleşmiş ve Şubat ayında inşaat çalışmalarına başlanmıştı. Camii inşaatında gelinen son noktada tüm pencerelerin takılma işleminin tamamlandığı ve toplam tamamlanma oranının yüzde 90 seviyesine yükseldiği belirtildi. 

Projede çalışmalarda sona gelendiği açıklanırken 2020 yılı bitmeden caminin ibadete açılacağı belirtiliyor. 

Taksim Camii Mimarı Kim?

Tamamlandığında aynı anda 2 bin 575 kişinin aynı anda ibadet etmesine olanak sağlayacak olan projenin mimarları aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin de mimarı olan Şefik Birkiye ile Selim Dalaman. 

Rum Ortodoks ve Ermeni Katolik Kiliselerine komşu konumda yer alan Taksim Camii toplamda 2 bin 482 metrekarelik inşaat alanına sahip. Caminin 61 metre yüksekliğe sahip olan 2 minaresi ise taş ile kaplanırken caminin pek çok bölümünde de mermer süslemeleri kullanılıyor.

Yıkılan Kamil Ocak Stadyumu Yerine Yapılacak Olan Gaziantep Millet Bahçesi İhalesi Tamamlandı!

Yıkılan Kamil Ocak Stadyumu Yerine Yapılacak Olan Gaziantep Millet Bahçesi İhalesi Tamamlandı!

Türkiye’nin en pahalı 3. millet bahçesi projesi olarak dikkat çeken Gaziantep Millet Bahçesi projesi için TOKİ ihale sürecini tamamlayarak yüklenici firma ile sözleşme imzaladı. Gaziantep Millet Bahçesi projesini kim yapacak, Gaziantep Millet Bahçesi ihalesini kim kazandı, sözleşme fiyatı kaç lira, proje maliyeti kaç lira olacak?

Yenilenme çalışmaları kapsamında Kamil Ocak Stadyumu yıkılmış, bu alana ise TOKİ tarafından millet bahçesi inşa edileceği duyurulmuştu. 

TOKİ Gaziantep Millet Bahçesi Sözleşmesi İmzalandı

Konu hakkında açıklama yapan CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, “Gaziantep’te 80 okulun inşaatı bütçe yetersizliği gerekçesiyle durduruldu. Millet Bahçesi için ise milyonlar harcanacak, bu israf vicdan sızlatıyor” açıklamasında bulunarak söz konusu süreci eleştirdi. 

Gaziantep Millet Bahçesi İhalesini Kim Kazandı?

Gaziantep Millet Bahçesi ihalesi sonuçlandı. İhaleyi yaparak millet bahçesini yapma hakkını Ali Acar İnşaat Şirketi kazandı. 

Söz konusu ihalenin tutarı yani Gaziantep Millet Bahçesi maliyeti ise 72 milyon 228 bin lira olarak açıklandı. Toplam büyüklüğü 57 bin 485 metrekare olarak açıklanan millet bahçesi projesi yıkılan Gaziantep Kamil Ocak Stadyumu yerine inşa edilecek. 

1.087 adet ağacın dikileceği 27 bin metrekarelik bölümün yeşil alan olarak ayrıldığı proje şehirde bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Ödenek yetersizliği nedeni ile şu anda şehirde 80 okul inşaatının yarım kaldığını iddia eden CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya projenin yüksek maliyeti nedeni ile vatandaşın millet bahçesine karşı çıktığını öne sürdü. 

Gaziantep Millet Bahçesi Ankara AKM millet bahçesi ve Ankara İmrahor Gölbaşı millet bahçesi projelerinden sonra ihalesi yapılan en pahalı millet bahçesi olarak kayıtlara geçti. 

Bu Baraj Yılda 16 Milyon 770 Bin TL Kazandıracak

Bu Baraj Yılda 16 Milyon 770 Bin TL Kazandıracak

Yozgat’ta yapımı süren Yerköy İnandık Barajı ile suya kavuşacak olan 28 bin 750 dekar arazı, ülke ekonomisine yıllık 16 milyon 770 bin TL kazandıracak.

DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde yapımı süren İnandık barajı ile ilgili yaptığı açıklamada, barajın tamamlanması ile 28 bin 750 dekar arazinin suya kavuşacağını belirtti. Aydın, “Yozgat Yerköy İnandık Barajı inşaatında çalışmaları devam ediyor. Barajın depolayacağı 31.10 milyon metreküp su ile Belkavak, Göçerli, Buruncuk, Arifeoğlu, Süleymanlı ve Sekili’nin bir kısım tarım arazilerinin de içinde bulunduğu toplamda 28 bin 750 dekar zirai arazi suyla buluşacak. Yozgat Yerköy İnandık Barajı İnşaatı kapsamında; gövde altı sıyırma kazıları tamamlanmış olup plaka yükleme deneyleri başlamış ve kalite kontrol faaliyetleri devam etmektedir. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra beton imalatlarına başlanacaktır. İnandık barajının tamamlanmasının ardından bölgede yapılacak sulu tarım ile 2020 yılı birim fiyatlarına göre milli ekonomiye yıllık 16 milyon 770 bin TL katkı sağlanması hedefleniyor.”dedi. 

GYODER / YETGİN: Yeni İnşaat Ruhsatı Başvurusu Yüzde 60 Azaldı, Konut Stoku Hızla Tükeniyor!

GYODER / YETGİN: Yeni İnşaat Ruhsatı Başvurusu Yüzde 60 Azaldı, Konut Stoku Hızla Tükeniyor!

İnşaat ve gayrimenkul sektörü kriz iddialarını tartışmaya devam ederken Türkiye’nin en büyük gayrimenkul çatı derneklerinden biri olan GYODER’in Başkanı Feyzullah Yetgin gayrimenkul sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 2020 yılı gayrimenkul sektörü beklentileri ve hedefleri haberimizde.

GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin gayrimenkul sektörüne yönelik olarak önemli açıklamalarda bulundu. Yatırım Ortamının İyileştirilmesi başlığı ile GYODER tarafından düzenlenen Yüksek İstişare Kurulu toplantısı kapsamında açıklamada bulunan Yetgin hem sektörün mevcut durumunu hem de mevcut sorunların çözümü hakkında fikirlerini beyan etti. 

Yetgin: İnşaat ruhsatı başvurusu yüzde 60 azaldı, konut stoku hızla tükeniyor!

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün son dönemdeki yasal düzenlemeler ile desteklendiğini belirten Yetgin “Kamunun sektöre yönelik son düzenlemeleriyle birlikte orta ve uzun vadede Türkiye’nin vizyonuna yakışır bir şekilde sektörde de düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yapılan bu regülasyonların da işletilmesi lazım. Son bir yılda yeni inşaat ruhsatlarının alımında yüzde 60’ın üzerinde azalma görüldü. Stoklar da yavaş yavaş eriyor. Bugün yurtiçi gayrimenkul piyasasının talep yönü konjonktürel olarak düşük olsa dahi, 2020 yılında sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr” diyerek yukarı yönlü çıkışı işaret etti. 

Gayrimenkul Sektörünün Önü Açık!

Yapılan yeni düzenlemelerin şu anda sektörün içerisinde bulunduğu mevcut sorunları aşması için önemli birer adım olduğunu belirten Yetgin ilgili tüm bakanlıkların destekleri ile sektörün içerisinde bulunduğu mevcut koşullardan güçlenerek çıkacağını iddia etti ve gayrimenkul sektörünün önünün açık olduğu değerlendirmesinde bulundu. 

Bakan Kurum Açıkladı! Elazığ’da Kentsel Dönüşüm 10 Gün İçinde Başlayacak!

Bakan Kurum Açıkladı! Elazığ'da Kentsel Dönüşüm 10 Gün İçinde Başlayacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Elazığ’da yaşanan deprem sonrası şehrin yeniden inşası için kentsel dönüşüm temellerinin 10 gün içerisinde atılacağını açıkladı. Depremde en çok hasar gören Elazığ Sürsürü Mahallesi ve Mustafa Paşa Mahallesi için kentsel dönüşüm takvimi açıklandı. Detaylar haberimizde.

24 Ocak Cuma akşamı meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremden büyük hasar alan Elazığ’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. 

Bakan Kurum Açıkladı: Depremzedeler Yeni Evini Yıl Sonuna Kadar Teslim Alacak!

Deprem haberinin gelmesi ile beraber Elazığ’a giden ve halen bölgede denetimlerini sürdüren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında depremde en çok hasar alan Sürsürü ve Mustafa Paşa Mahallesi için kentsel dönüşüm sürecini başlatacaklarını duyurdu. 

Bakan Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında Elazığ’da kentsel dönüşüm çalışmalarına değinerek”Sürsürü Mahallesinde 10 gün içerisinde temel atacağız. Mustafa Paşa’da da temelimizi eş zamanlı atıp, hızlı bir şekilde yıl sonuna kadar konutları bitirmek istiyoruz” dedi. 

Depreme Dayanıklı Konutlar İnşa Edilecek, Vatandaşın Can Güvenliği Garanti Altına Alınacak!

Aktif fay hattı üzerinde bulunan Elazığ’da inşa edilecek olan yeni konutlar depreme dayanıklı olarak üretilecek.  Bu sayede deprem riski yüksek olan bölgede vatandaşın can güvenliği garanti altına alınmış olacak. Tabut binalar kentsel dönüşüm ile yenilenecek ve depreme dayanıklı binalar haline getirilecek. 

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme ve Son Ödeme Tarihi 1 Ay Uzatıldı!

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme ve Son Ödeme Tarihi 1 Ay Uzatıldı!

Büyük tartışmalara neden olan değerli konut vergisi hakkında beklenen erteleme kararı açıklandı. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan duyuruda değerli konut vergisi beyanname verme süresi ve son ödeme tarihi hakkında uzatma kararı alındığı duyuruldu. Detaylar haberimizde…

Mesken nitelikli olarak kullanılan ve değeri 5 milyon liranın üzerinde olan taşınmazların sahiplerini ilgilendiren değerli konut vergisi hakkında son dakika gelişmesi yaşandı. 

GİB Açıkladı: Değerli Konut Vergisinde Son Dakika Gelişmesi!

Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesi tarafından yapılan duyuru ile söz konusu değerli konut vergisinin son beyanname ve ödeme tarihlerinin uzatıldığı ilan edildi. 

Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar tarafından yapılan açıklama metni şu şekilde;

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı

Gelir İdaresi Başkanlığı Emlak Vergisi Kanunu Sirküleri/3 Konusu: Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme süresi ile bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödeme süresinin uzatılması.

Tarihi: 7/2/2020

Sayısı: EVK-3 / 2020-1

İlgili olduğu maddeler: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu Madde 47 ve 49

1. Giriş 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 49 uncu maddesindeki yetkiye dayanılarak, söz konusu Kanunun 47 nci maddesine göre verilmesi gereken Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme ve bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödeme süresinin uzatılması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. Değerli Konut Vergisi Beyannamesinin Verilme ve Ödeme Süresinin Uzatılması 20 Şubat 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020 takvim yılına ait Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme süresi 20 Mart 2020 Cuma günü sonuna kadar, bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin 1 inci taksitinin ödeme süresi ise 31 Mart 2020 Salı günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Duyurulur.

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme Tarihi ve 1. Taksit Son Ödeme Tarihi Ne Zaman?

Yapılan düzenleme ile beraber değerli konut vergisinde son beyanname verme tarihi ve 1. taksit son ödeme tarihi 31 Mart 2020 olarak güncellendi. 

GYODER YİK’de Gündem “Yatırım Ortamı” Oldu

GYODER YİK’de Gündem “Yatırım Ortamı” Oldu

GYODER Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati’nin katılımıyla gerçekleşti.

GYODER’in, ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlığı altında düzenlediği 2020 yılının ilk Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in katılımıyla 3 Şubat Pazartesi akşamı Radisson Blu Hotel Vadistanbul’da düzenlendi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, GYODER Yüksek İstişare Kurulu ve GYODER Yönetim Kurulu Üyelerinin bir araya geldiği toplantıda, gayrimenkul sektörünün son durumu değerlendirildi, çözüm önerileri ve Bakanlıkların sektöre yönelik yürüttüğü çalışmalar ele alındı.

Yatırımcının Önünü Açmamız Gerekiyor

Türkiye’de hala sermaye birikimi ile ilgili problem olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Yatırımın önündeki engelleri mutlaka kaldırmamız, yatırımcının önünü açmamız gerekiyor. 21. yüzyılda Türkiye, bölgenin zenginliğinden daha fazla pay alacak bir ülkedir. Bütün istatistikler bize Türkiye’nin önünde önemli bir engel olmadığını söylüyor. Türkiye, İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 10 sıra yükseldi. 2017’de 69, 2020 yılında 33’üncü sırada yer alıyorduk. Yeni alınan kararlar ve atılan adamlarla 2020’nin sonunda 33’üncü sıranın altına inmeyi bekliyoruz” dedi.

Yabancı Yatırımcıya Vatandaşlık Verilmesi Doğru Bir Adım

Tarım Orman Şurası Eylem Planı’nda yer alan 38 maddeden üç maddenin detaylarını sektör temsilcileri ile paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli, “Tarım ve orman ürünlerinde ‘markalaşma’ konusunda dünya ile entegre olmamız gerekiyor. O yüzden 250 bin dolarlık gayrimenkul alan yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı tanınması doğru bir adımdır. Bizim caddelerimizde de dünyanın her yerinden insanlar dolaşmalı. Böylece sizin ürettiğiniz konutlar, işyerleri, AVM’ler satılsın ve bu gayrimenkuller dünyada para ödemeye hazır kitle tarafından alınsın. Biz 4 saatlik uçuş mesafesinde dünya nüfusunun yüzde 40’ına yakın bir konumdayız. Dünyanın en büyük havalimanına sahibiz. 21. yüzyılda bölgenin zenginliğinden pay almamız lazım. Ülke olarak çok büyük potansiyele sahibiz” diye konuştu.

Ahşap Malzeme Kullanımı Artmalı

Eylem Planında yer alan bir diğer maddenin ise orman ürünlerinin teşvik edilerek kullanımının artırılması olduğuna dikkat çeken Dr. Bekir Pakdemirli, “Bu konu, gayrimenkul sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 29’u orman alanı. 2023 hedefimiz de bu oranı yüzde 30’a çıkarmaktır. Türkiye’de yapılan konutların yüzde 99.2’si betonarme, yüzde 0.7’si yığma tuğla, yüzde 0.1’i ahşap. Türkiye’de ahşap yapı binde 1’in altında. Kanada’da ise yüzde 90 ahşap. Avrupa kıtasında da yüzde 15 ila 20 civarında. Ahşap, bir metrekare çelikten yüzde 35, betondan da yüzde 65 daha hafif. Betondan 24 kat, çelikten de iki kat daha fazla yük taşıyor. 20. yüzyılda ahşabın yerini betonarme aldı. Ama son zamanlarda sürdürülebilirlik gündeme geldiğinden ahşap yine ön plana çıkmaya başlıyor. Üçüncü bir maddemiz ise doğal ekoturizm potansiyelimizi daha fazla ilerletmektir. Türkiye’nin dört bir tarafında kayak turizmi halkla buluşturuldu. Mesela Avusturya’da milli gelirin yüzde 65’i kardan geliyor. Yani karı da kâra çevirmemiz lazım” dedi.

Kır ve Kent Dengesini Korumalıyız

İstanbul genelinde 16 bin 300 hektar, Türkiye genelinde de 620 bin hektar alanın, 2B tespiti yapılıp orman sınırları dışına çıkarıldığını ifade eden Dr. Bekir Pakdemirli,şunları söyledi: “Mülkiyeti orman olmakla birlikte üzerinde orman örtüsü bulunmayan, ağaçlandırılması da mümkün olmayan yerleşim yeri olarak değerlendirilmesi uygun olduğu tespit edilen alanlar ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Özel orman alanlarında yapı yapılmasıyla alakalı formalitelerin azaltılması, işlerin kolaylaştırılmasıyla ilgili talepleri değerlendiriyoruz. Ormanlık alanlarda da Millet Bahçesi kurulabilmesi için mevzuat çalışmaları devam ediyor. Kısa süre içinde çalışmamızı tamamlayıp hayata geçireceğiz. Dünyada sektörlerin birbirine geçişi çok önemli. Ülke olarak, ne yapıyorsak her alanda en iyilerini yapmamız lazım. Tarım ve orman alanında da en iyi çalışmaları yapmalıyız. Birçok konuda markalaşacağız, sizler de yaptığınız konutla, pazarlamanızla, markalarınızla ön plana çıkacaksınız ki hep birlikte daha fazla katma değer elde edelim. Bugün Türkiye 82 milyon vatandaşı, 5 milyon mültecisi, 51 milyonun üzerinde turistiyle 135 milyonluk bir ekosistemi beslemekte. Bugünkü Türkiye’nin, tamamen kendi kendine yeterlilik için 53 milyon hektar araziye ihtiyacı var. Bundan sonra atacağımız adımlarda da kır ve kent dengesini korumamız lazım. Özellikle tarım yapılamayacak elverişsiz arazileri kazanmanın yoluna bakacağız. Kadim kültürümüz bize zaten ‘yamaçlarda konutları, ovalarda tarımı yap’ diyor.”

Turizmde Tüm İzin Süreçlerini 60 Günle Sınırlandırdık

Turizm izinleri konusunda da çalışmaların hızlandığını belirten Bakan Pakdemirli, “Yatırım ortamının iyileştirilmesi anlamında artık daha tahmin edilebilir bir yatırım ortamı olacak. Özellikle orman, turizm izinleri ile ilgili şöyle bir genelge çıkarıyoruz; en başta nerelere izin vereceğimize dair her şeyi şeffaf bir şekilde internet sitesinden yayınlayacağız. Vatandaş başvururken bunların hepsini görecek. Ekim ayından beri tüm izin süreçlerini 60 günle sınırlandırdık” dedi.

İstihdamın Ana Ekseni Sizler Olacaksınız

“Türkiye gerçekten büyük potansiyel barındırıyor” diyen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyacak olanlar sizlersiniz çünkü yakın zamanda artık devlet küçülmek durumunda kalacaktır. Teknoloji gelişiyor. Bütün işleri yavaş yavaş e-devlet ortamına taşıyoruz. Biz de Bakanlık olarak verdiğimiz hizmetlerin birçoğunu e-devlet ortamına taşıdık. Bundan sonra asıl istihdamın ana ekseni sizler olacaksınız.”

Hesabınızı Kitabınızı YEP’e Göre Yapın

Türkiye’nin büyüme performansının 2016 yılı üçüncü çeyrekteki bir azalmadan sonra pozitif yönde seyrettiğini belirten Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati, “2018’in son çeyreği, 2019’un birinci ve ikinci çeyreğinde negatif büyüme, hemen üçüncü çeyrekte de 0,9’luk bir büyüme ile inşallah dördüncü çeyrek açıklandığı zaman şaşıracaksınız. Çünkü 2019 yılını çok ciddi bir performans ve büyümeyle tamamlamış olacağız. Tabii 2019’la başlayan bu büyüme 2020’de 5’in üzerinde, 2021 ve 2022’de ise bunun da ötesinde bir rakama ulaşılacaktır. Lütfen hesabınızı kitabınızı YEP’e (Yeni Ekonomi Programı) uyarak yapın” dedi.

Reel Sektör Bir Şey Diyorsa Doğru Söylüyordur

İnşaat sektörünün GSYH içindeki payının 2018’de rekor seviye 7.2’ye ulaştığını, 2019 üçüncü çeyrek itibarıyla da 6,7 civarında olduğunu vurgulayan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, şöyle konuştu: “Demek ki gayrimenkulcülerimizi, 7,2’ye eklenecek 0,5’lik artış bile 2018’deki o şaşalı günlerine getirecektir ve koşar adımla oraya doğru gidiyoruz. Kredi faiz oranları ise 2019’un Ocak ayında 2.1’di. ‘Bunu 1,49’a, 1,19’a düşürürseniz bu iş toparlanır’ denildiği zaman hemen aynı hafta içerisinde karar mercileri olarak operasyonlar yapıldı ve geçen yılın Aralık ayında faiz 0,99’a düşürüldü. Reel sektör bir şey diyorsa doğru söylüyordur. 2019 Aralık ayında konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre 136 bin, yani yüzde 47 artarak 202 bin adede çıktı.”

Yabancıya Bir Yılda 887 Milyon Dolarlık Satış Yapıldı

Yabancı yatırımcı konusuna da değinen Dr. Nureddin Nebati, “1 milyon dolar değerinde gayrimenkul alarak vatandaşlık hakkı elde edenlerin toplam sayısı 66 idi. Bu rakamı geçen yıl 250 bin dolara düşürdüğümüz zaman tepkiyle karşılaştık. Oysa bizden sonra da Yunanistan 250 bin Euroya düşürdü. Bir yıl içinde 3 bin 551 kişi gayrimenkul alarak 887 milyon dolar karşılığında taşınmaz aldı. Bu arada sadece 11 ayda yabancılara satışta toplamda 40 bin taşınmaz adedini aştık. Bu, Türkiye’nin bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

GYODER bugünkü güçlü konumuna üyelerinin katkıları ile ulaştı

GYODER’in temel görevinin, gayrimenkul sektörünü temsil etmek olduğunu belirten GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, “Sektöre öncülük etmek ve bunu sürekli kılmak için her zaman donanımlı, birikimli ve güçlü bir yapıya sahip olmamız gerektiğinin farkındayız. GYODER, bugünkü güçlü konumuna, üyelerinin yıllardır sürdürdüğü çok değerli katkıları ve vizyonu ile ulaştı. ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlıklı gündemimiz de aslında, sektördeki sorunlara çözüm bulmak amacıyla hareket ettiğimizi gösteriyor. Bu amaçla her platformda sektöre katkıda bulunmak için güç birliği oluşturmaya devam edeceğimize inanıyorum” dedi.

Bu yıl sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr

Dr. Feyzullah Yetgin, şöyle konuştu: Kamunun sektöre yönelik son düzenlemeleriyle birlikte orta ve uzun vadede Türkiye’nin vizyonuna yakışır bir şekilde sektörde de düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yapılan bu regülasyonların da işletilmesi lazım. Son bir yılda yeni inşaat ruhsatlarının alımında yüzde 60’ın üzerinde azalma görüldü. Stoklar da yavaş yavaş eriyor. Bugün yurt içi gayrimenkul piyasasının talep yönü konjonktürel olarak düşük olsa dahi, 2020 yılında sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr. Yeni düzenlemelerle, mevcut sorunların aşılması için önemli adımlar atan ilgili tüm Bakanlıklarımızın da destekleriyle, gayrimenkul sektörü, içinde bulunduğu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Sektörümüzün önü açık ve önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir kentlere odaklanmamız gerekiyor.”

2B’de bürokrasinin hafifletilip bu alanların kente kazandırılması önemli

Yatırım ortamının iyileştirilmesinin iki yönlü olması gerektiğinin altını çizen GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Konut alıcısı küçük de olsa bir yatırımcıdır. Konut alıcısı ve yerli-yabancı yatırımcı yönünden yatırım ortamının iyileştirilmesi son derece önemli. Bu iki konunun stratejik olarak çözülmesiyle sektörde her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum” dedi. Arsa fiyatlarının, ABD dahil dünyanın birçok yerinde Türkiye kadar değerli olmadığını ifade eden Dr. Avni Çelik, “Arsa fiyatlarına karşı, sektör olarak bir refleks oluşturup, bunu kırma noktasında bir eylem birliği içerisinde olmamız gerekebilir. Sektörde özellikle arsa fiyatları konusunda bir basıncın oluşmasında kamu otoritesinin büyük rolü var. Eğer imar planı onaylanmış, altyapısı yapılmış arsa arzında bir genişleme olursa bu basınç büyük ölçüde düşecektir. Özellikle 2B arazileri konusunda bürokrasinin hafifletilip bu alanların kent dokusuna kazandırılması, özel orman alanları ile ilgili imar planlarının yapımındaki bürokratik engellerin azaltılması ve orman vasfını yitirmiş arazilerin kente kazandırılmasının sağlanması çok önemli. Devletimiz hazine arazileri bakımından son derece zengin. Bunların birçoğu gecekondulaşma, işgaller derken büyük ölçüde kaybedilmiş ama hala yapılacak çok şey olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

Konutta KDV oranının yüzde 8’in altına indirilmesini talep ediyoruz

Son ekonomik dalgalanmada kamu tarafında önemli adımlar atıldığını belirten Dr. Avni Çelik, “Yabancı para birimi üzerinde kredi yükü olan bilançolar rahatlatıldı, KDV ve tapu harçları oransal olarak geri çekildi, konut ve ticari kredilerde destekler oluşturuldu, yabancıya konut satışında KDV istisnası getirildi ve vatandaşlık hakkı ile ilgili düzenleme yapıldı. Konut kredisi faizleri etkili bir şekilde başta kamu bankalarında olmak üzere geri çekildi. Bu destekler için ilgili bakanlıklarımıza sektör olarak teşekkür ederiz” dedi. Çelik ayrıca, konuttaki KDV oranının yüzde 8’lerin altına indirilmesini tekrar talep edeceklerini dile getirdi.

Meclis’ten şeref nişanı almanın gururunu yaşıyoruz

Sektör temsilcileri arasında ticari iş birliğini aşan bir gönül birliği ortamı yaratarak, kurumlar arası iş birliğini de artırdıklarını belirten GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Böylece güven, sevgi ve yerine göre fedakârlık da olan iş birliklerinin oluşmasına vesile oluyoruz. GYODER bu anlamda güzel işler yaptı. Yakın dönemdeki en önemli çalışmalarını şöyle özetleyebiliriz: 15 Temmuz hain darbe girişimi ülkeye, ekonomiye yapılan bir girişimdi. Ağustos ayında sektöre öncülük ederek oluşturduğumuz ‘Güç Birliği’ platformuyla en iyi ağustoslardan birini yaşadık. Ardından GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak çok gurur verici bir çalışmaya imza attık. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yüce Meclisimiz bombalanmıştı. O vahim tabloda üyelerimiz el kaldırdı ve ‘Milletin Meclisini Millet Yapar’ dedi. GYODER üyesi 32 firmanın oluşturduğu bir konsorsiyumla o gün toplanan rakam 70 milyon liraya ulaştı. ‘Milletin Meclisini Millet Yapar Konsorsiyumu’nu hayata geçiren GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak, Meclisimizin hasar gören bölümlerinin onarımının büyük bir özenle tamamlamanın ve Meclis’ten şeref nişanı almanın gururunu yaşıyoruz.”

Toplantıya sektörün önde gelen isimleri katıldı

GYODER Yüksek İstişare Kurulu toplantısına katılan sektörün önde gelen isimleri şöyle: ÖZAK GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, İsvan Gayrimenkul Turizm Danışmanlık Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil, 24 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay, Dağ Mühendislik ve Müteahhitlik Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Dağ, NEF Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, MESA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, GYODER Başkan Yardımcısı-PWC Türkiye Şirket Ortağı Ersun Bayraktaroğlu, YTONG Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Çelen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Güniz Çelen, GYODER Başkan Yardımcısı-Öngören Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Prof. Dr. Gürsel Öngören, İŞ GYO Genel Müdürü Hasan K. Bolat, AYD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, İMPO İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz, Deniz GYO Genel Müdürü Mehmet Çitil, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, Zorlu Gayrimenkul Grubu Başkanı Mesut Pektaş, ASTAY Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak, Garanti BBVA Mortgage Genel Müdürü Dr. Murat Atay, YU Group Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Mekki Özkan, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, GYODER Başkan Yardımcısı-EPOS Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, EYG Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, Tahincioğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Özen Kuzu, SİNPAŞ GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, Avrupakent Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, AKFEN GYO Genel Müdürü Sertac F. Karaağaoğlu, AND Gayrimenkul Genel Müdürü Sibel Ahioğlu Arısan, ARTAŞ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Interconstruction Incorporated Co. Proje ve Müteahhitlik Hizmetler Yönetici Ortağı-2003 dönemi GYODER Eski Başkanı Tankut Gündoğar, TEKNİK Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, İTO Yönetim Kurulu Üyesi-İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi Başkanı Yakup Köç, Fuzul Yapı İcra Kurulu Başkanı Zeki Akbal.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nden Sektör Değerlendirme Toplantısı

Türk Müteahhitleri Dünya Liginde!

Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, Libya’da karşılaştıkları sorunlar için mesafe kaydedildiğini belirterek, “Ticaret Bakanlığımız anlaşmazlık konularında görüşlerini bildirmişlerdi. Libya tarafından da dün itibarıyla Dışişleri Bakanlığına çözüm önerileri geldi.” dedi.

Yenigün, gazetecilere inşaat sektörünün 2019 yılı performansını ve gelecek dönem hedeflerini merkezlerinde düzenlediği toplantıda anlattı.

Türk müteahhitlik firmalarının yurt dışına açıldıkları 1972’den 2019 yılı sonuna kadar 126 ülkede toplam 400,4 milyar dolarlık 10 bin 108 proje üstlendiği aktaran Yenigün, “Birliğe üye 120 firmamız yurt dışında yapılan taahhüt işlerinin yüzde 90’ını, yurt içinde ise yüzde 70’ini temsil ediyor. Geçen yıl yurt dışında 18 milyar dolarlık sözleşme imzaladık bu yıl için 20 milyar dolar hedefliyoruz.” dedi.

Yenigün, dünya ekonomisindeki dalgalanmalar ve Türkiye’nin bölgesinde yaşanan siyasi sıkıntıların etkisiyle yaşanan kayıplar olduğunu dile getirdi.

Libya’da Türk firmaların hak ediş alacaklarının 1 milyar dolar olduğunu teminat mektupları için yılda 50 milyon dolar komisyon ödediklerini hatırlatan Yenigün sorunların çözümü için mesafe alındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Libya Planlama Bakanı Türkiye’ye geldiğinde Ticaret Bakanımızla toplantı yapmışlardı. Ticaret Bakanlığımız anlaşmazlık konularında görüşlerini bildirmişlerdi. Libya tarafından da dün itibarıyla Dışişleri Bakanlığına çözüm önerileri geldi. Bütün ihtilafları çözmek için adım atılmasını umuyoruz. Teknik ekibi davet ederiz müzakerelerimizi yaparız. Konularının çözümü için bir noktaya gelebilirsek sonrasında iki bakan bir araya geldiğinde bir sonuca bağlanmasını bekliyoruz.”

Yenigün, Afrika’da son 5 yıldır Türk firmaların tercih edildiğine de işaret ederek, “Demokratik Kongo Cumhuriyetinin Bakanı 2 ay önce geldiğinde şu ifadeleri kullandı, “Siz Çin fiyatlarıyla Avrupa standartlarında bize iş yapıyorsunuz” bu güzel bir tanımla, onlardan duymak hoşumuza gitti.” ifadelerini kullandı.

Vatandaş Artık Mega Projelere Ortak Olabilecek!

Vatandaş Artık Mega Projelere Ortak Olabilecek!

16 senelik Bankacılık Yasası değişiyor. Kısa bir süre önce çıkarılan gayrimenkul sertifikasının kapsamı da genişliyor. Vatandaş artık büyük ölçekli projelere ortak olarak elde edilecek kardan pay alacak.

Türkiye, Bankacılık Kanunu’nda yapılacak değişiklikle yeni bir finansal araçla tanışıyor. Takvim’de yer alan habere göre, bir süre önce çıkarılan gayrimenkul sertifikasının kapsamı Meclis’e sunulan yeni yasayla genişletilerek vatandaşın, köprü, otoyol gibi mega projelere ortak olması sağlanacak. Meclis’e sunulan tarasıyla ilgili bilg konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, kanun teklifinin kabul edilmesi durumundaTürkiye’nin önemli bir finansal enstrümanı tanıyacağını söyledi. Muş, “Proje finansmanı düzenlemesini getiriyoruz. Önemli, büyük ölçekli projelerde vatandaşlarımız projelere, finansman sağlanmak suretiyle ortak olma imkanına kavuşacaklardır” diye konuştu.

Kardan Pay İmkanı

Mehmet  Muş “Buradaki düzenlemeler SPK mevzuatında yapacağımız değişikliklerle sağlanacaktır ve SPK’nin çizeceği, ortaya koyacağı çerçeve içinde yapılacaktır” şeklinde konuştu.

Büyük ölçekli projeler olduğunu söyleyen Muş, “Vatandaşlarımız belli birikimleriyle buraya ortak olabilecek ve bu birikimlerinin karşılığında projelerden elde edilecek kârdan paylarını alacaklardır. Aslında Türkiye’de önemli bir finansal enstrüman olarak tanıtılmış olacaktır.” değerlendirmesini yaptı. Vatandaşların, bunu güvenli şekilde yapabilmeleri amacıyla sınırlarının ve kurallarının belirlenebilmesi için SPK’nin önemli çalışmalar yürüteceğini dile getiren Muş, “Bu, ilk kez tanıtılmış olacaktır. Türkiye’deki finansal piyasalara şimdiden hayırlı olsun.” şeklinde konuştu.

Sektör Güçlenecek

Muş teklifin, uluslararası finansal piyasalarla Türkiye’deki piyasaların uyumlu hale getirilmesini amaçladığını dile getirdi. Muş teklifin, bankacılık sektörünün güçlenmesi ve sermaye piyasalarındaki araçların çeşitlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Komisyonda Merkez’e Yetki

Meclis’e sunulan tasarıdaki bazı başlıklar şu şekilde:

– Bankaları tehlikeye düşürenlerin imza yetkisi kalkacak. 

– Kalkınma ve yatırım bankalarının yeni finansman yöntemleri kredi sayılacak.

– Banka ücret-komisyonlarına dair yetki TCMB’ye verilecek. 

– İçeriden öğrenenlerin ticaretinde ceza alt sınırı 3 yıla çıkacak.

– Manipülasyon suçunun cezasında alt sınır üç yıla çıkacak. 

– BDDK’ya bankacılıkta erken aksiyon alınması için yetki verilecek.

– BDDK’nın bankalardan program isteme yetkisi genişletilecek.

Manipülatif İşlemlere Önlem

Teklifle, finansal piyasalarda manipülatif ve yanıltıcı işlemlerin tanımlanacağını diel getiren Muş, “Bu yanıltıcı ve manipülatif işlemleri yapan bankalara uygulanacak müeyyideler kanun teklifiyle beraber tanımlı hale getirilmiş olacak. Buradaki manipülatif ve yanıltıcı işlemlerin tanımı, uluslararası hukuk ve mevzuatla uyumlu hale gelmiş olacaktır” şeklinde konuştu.

Müeyyide Yolda 

Muş “Bankalara yükümlülükler getireceğiz. Düzenlemeyle müşteriyi yanıltıcı şekilde hareket eden, yapay para hareketleriyle piyasayı manipülatif olarak farklı noktalara sürükleyen veya bu işlemlerin içinde olan bankalar, tanımlanan kuralları ihlal etmeleri halinde müeyyideyle karşılaşacak” diye konuştu.

Mardin’e 450 Odalı Otel Yapacak

Mardin'e 450 Odalı Otel Yapacak

Aşarlar Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi Artuklu Yalım Mahallesi Ayınsince Mevkii’ndeki 18 bin 375 metrekarelik arsa üzerinde turistik ve sosyal tesisi inşa edecek. Tesiste 450 oda kapasiteli otel ve kır düğün salonu yapılarak işletilecek.

Projede yapılacak olan apartlardaki daire biçimleri 2 yataklı 5 adet süit oda, 4 yataklı 2 adet kral dairesi ve 2 yataklı 443 normal standart çift kişilik oda şeklinde olacak. Ayrıca tesisteki lobide 200 kişilik oturma grubu, 300 kişilik 1. sınıf lokanta, 3 adet 100 kişilik alacarte lokanta, 500 kişilik konferans, balo vb. etkinlik için çok amaçlı salon, SPA merkezinde 4 adet masaj odası, 1 adet sauna, 3 adet aile tipi ve 1 adet genel olmak üzere 4 adet Türk hamamı-fitness center, 1 adet açık, 1 adet de kapalı olmak üzere yetişkin ve çocuk yüzme havuzu yer alacak.

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

İnşaatçılar Derneği (İNDER) tarafından yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla 5 şubat 2020 çarşamba günü düzenlenen ve İNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Salih Kuzu, Reşit Gediz ve Yener Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri İrfan Aşçıoğlu, Eyüp Ensar Saral, Fatih Adnan Albayrak, Yılmaz Aktaş, Nimetullah Kaya ve Kürşat Coşkun Ufuk ile İNDER Genel Sekreteri Kubilay Salihvatandaş’ın da katıldığı “2020 Vizyonu” başlıklı değerlendirme toplantısında konuşan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, son dönemde ülke genelinde çok sık deprem yaşandığını kaydederek, artık depremlerde can ve mal kaybının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

İnşaat sektöründe birtakım önlemler alınması gerektiğini dile getiren Durbakayım, yaşanan can kayıplarına depremin değil, çürük ve riskli binaların neden olduğunu vurguladı.

Durbakayım, “İnşaat sektöründe ele alınması gereken önlemler bu kapsamda değerlendirilmeli. Depremde yaşanan kayıplarda kötü yapılaşmaya imza atan inşaatçılar, riskli binaların yenilenmesine engel olan arsa sahipleri ve haksız rekabete neden olan müteahhitlerin vebali bulunuyor.” diye konuştu.

Ölümlere ve yaralanmalara sebep olan kötü yapıları inşa eden ve inşa ettirenlerin; insan hayatına bilerek kast edenlere verilen ceza ile aynı derecede ceza verilmesi gerektiğini vurgulayan Nazmi Durbakayım, kentsel dönüşüm projelerine engel olanlara da ağır yaptırımlar uygulanması gerektiği önerisinde bulundu.

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

Durbakayım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararlı bir tutum izleyerek gerekli adımları attığını belirterek, ilk olarak müteahhitlik sınıflandırması yapıldığını ve artık inşaatların gerçek müteahhitler tarafından yapılacağını söyledi.

Diğer taraftan deprem ve sağlıklı yaşam için kentsel dönüşüm konusunda yasaların da ilgili kurumlar tarafından hazırlanıp yürürlüğe konulduğunu açıklayan Durbakayım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Riskli binaların yenilenmesi için tüm yasal uygulamalar devreye girdi. Ancak bu konuda atılması gereken bazı adımların olduğunu düşünüyoruz. Kentsel dönüşümü kar amaçlı rekabete sürükleyen ve kat sahiplerine yerine getirilmesi mümkün olmayan taahhütlerde bulunan müteahhitlere ve diğer kat maliklerinin can güvenliğini riske atarak kişisel çıkar peşinde olan birkaç hak sahibine dur diyecek ek düzenlemelere ihtiyaç var.”

Durbakayım, daha önce yaptığı binaları riskli raporu alanlar için kayıt düşülmesi gerektiğini belirterek, bu konuda düzenleme yapılması çağrısında bulundu.

“Mücadelemiz rant ve kişisel çıkar peşinde koşanlarla”

Nazmi Durbakayım, deprem riskini ve çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak için hazırlanan yönetmelik ve yasaların hem bireylerin hem de firmaların kişisel çıkarları nedeniyle istenildiği şekilde ve ölçüde kullanılamadığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Kurumsallaşamamış firmalar kentsel dönüşüm için devletin sunduğu imkanları rant uğruna suistimal ediyor. Yine rant uğruna daha önce kendi yaptığı binaya çürük raporu alarak yeniden inşa eden firmaların varlığı devam ediyor. Diğer taraftan kat mülkiyeti kanununun ardına sığınan bireyler ise birkaç metrekare uğruna dönüşüm projelerini kilitleyerek yüzlerce hak sahibini tabut binalarda yaşamaya mahkum edebiliyor.”

Durbakayım, yaklaşık 5-6 yıl önce kentsel dönüşüm projelerinde yapılan tutarsız sözleşmelerin sektördeki durgunlukla birlikte ortaya çok sayıda mağdur çıkardığını kaydederek, projeyi almak için hak sahiplerine taahhüt edilen oranların, açıktan verilen paralar ve taahhütlerin, yapılmaya çalışılan projelerde karşılığını bulamadığını söyledi.

Bu süreçte müteahhitlerin kapısını çalan hak sahiplerinin dairelerini depreme karşı güçlendirmek yerine ekstra rant elde etmeyi ön plana aldığını dile getiren Durbakayım, ancak ekonomik durgunlukla birlikte rantı ön plana alanların teker teker mağdur olduğunu vurguladı.

Nazmi Durbakayım, “Ancak bizi endişelendiren tek şey, bu sebeplerden dolayı beklenen depreme hazırlıksız yakalanıp can kayıplarının olmasıdır. Deprem gerçeği bir kez daha kapımızı çaldı. Kentsel dönüşümün gerçek anlamda yapılması için herkes şapkasını önüne koymalı.” dedi.

“Hükümet, düşük faiz oranlarıyla önümüze ışık tuttu”

Durbakayım, sektörle ilgili yaşanan gelişmelere değinerek, genel ekonominin ve inşaat sektörünün eski gücüne kavuşması için temellerin devlet tarafından atıldığını söyledi.

Konut kredisinde faiz oranlarının yüzde 0.79’a kadar indirilerek inşaatçılara ışık tutulduğunu dile getiren Durbakayım, müteahhitlik ve imar yasaları sayesinde daha güvenilir ve yaşanabilir şehirler için perspektif sunulduğunu bildirdi.

Durbakayım, yeni dönemde hasılat paylaşımı ve kat karşılığı proje yapım devrinin kapanacağı belirterek, “Artık yeni projelerde kar-zarar ortaklığı sistemiyle hareket edeceğiz. Ayrıca artık firmalar arası rekabet hammadde teminindeki fiyatlar üzerinden değil, projedeki kalite ve satış sonrası hizmette olacak.” diye konuştu.

2020’de konut satışlarının 1.4 milyon adede ulaşması bekleniyor

İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, yabancıya konut satışlarının toplam içerisinde payının yüzde 1’den yüzde 3’lere çıktığını belirterek, Avrupa kentlerine bakıldığında bu oranın henüz yeterli olmadığını, artırılması gerektiğini söyledi.

Geçen yıl ipotekli ve birinci el konutta satışların düştüğünü, tüketicilerin ikinci ele kaydığını dile getiren Durbakayım, düşük faiz oranlarıyla birinci el ve ipotekli satışların toplamdan aldığı payın tekrar artacağını bildirdi.

Durbakayım, “2020 her halükarda çok iyi olacak. Bu yıl piyasanın hareketli olacağını, toplam konut satışlarının 1.4 milyon adet düzeyinde gerçekleşeceğini, yabancıya satışın toplamdan aldığı payın yüzde 3’lerden yüzde 4’lere çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.

Geçen yıl verilen inşaat ruhsat sayısında gerileme olduğunu anımsatan Durbakayım, ancak daha önce ruhsat alıp henüz inşaata başlamayanların bulunduğunu, bu projelerin hızla devreye gireceğini ifade etti.

Durbakayım, 2018’de ekonomide yaşanan dış ataklar nedeniyle sektörün 2019’da yüzde 13 civarında küçüldüğünü belirterek, ancak bu yıl itibarıyla büyüme çizgisinin yukarı doğru hareket edeceğini ve en az yüzde 7.5 büyüme beklediklerini söyledi.

Sektörün istihdam rakamının 2.2 milyon kişiden 1,6 milyona kadar gerilediğini dile getiren Durbakayım, yıl sonuna doğru yeni projelerin devreye girmesi ve yavaşlayan projelerin hız kazanmasıyla bu rakamın önce 1.8 milyona, 2021’de ise 2 milyon seviyesine yükselmesini öngördüklerini bildirdi.

“Deprem nedeniyle vakit kaybına tahammülümüz yok”

İNDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Engin Keçeli, deprem konusunun her şeyden önce geldiğini belirterek, deprem riski taşıyan binaların bir an önce yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu yenilenmenin ancak ve ancak kentsel dönüşüm hamlesiyle gerçekleşebileceğini dile getiren Keçeli, bu konuda artık vakit kaybına tahammül edilemeyeceğini söyledi.

Keçeli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlayıp yürürlüğe koyduğu Afet Yasası’nın depreme hazırlanmak ve tabut binalardan kurtulmak için atılan çok iyi bir hamle olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

“Herkes tabut evlerden kurtulacağı için umutlanmıştı. Ancak geçtiğimiz son 5-6 yılda boşa vakit geçirdik. Parayı, insan hayatına tercih edenler yüzünden yaşandı bu gecikme. Bu yasa tekrar gözden geçirilmeli, deprem riski taşıyan binaların yenilenmesinin önüne set çeken veya dönüşümü geciktiren müteahhit, kat maliki, yönetmelik gibi her türlü engel ortadan kaldırılmalı.”

Candemir İnşaat Yatırımlarını İstanbul’a Taşıyor

Candemir İnşaat Yatırımlarını İstanbul’a Taşıyor

1988 yılında kurulan ve Gaziantep’te çağdaş kent yaşamına uygun modern rezidans projelerine imza atan Candemir İnşaat, yapı sektöründeki deneyimini İstanbul’a taşıyarak iddialı projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor.

1988 yılında kurulan ve Gaziantep’te çağdaş kent yaşamına uygun modern rezidans projelerine imza atan Candemir İnşaat, yapı sektöründeki deneyimini İstanbul’a taşıyarak iddialı projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor. Firma, İstanbul’daki projelerini Plusera İnşaat adıyla hayata geçirecek.

1988 yılından bu yana faaliyet gösteren ve hayata geçirdiği modern rezidans projeleriyle Gaziantep’te referans gösterilen güvenilir inşaat firmalarının başında gelen Candemir İnşaat, yatırımlarını İstanbul’a da taşıyor. Kuruluşundan bugüne yüzlerce konutun yapımını tamamlayan firma, Plusera İnşaat adıyla İstanbul Maltepe’de merkezi bir kent lokasyonunda dört bloktan oluşan büyük bir projenin hazırlıklarını sürdürüyor. 

Referans Gösterilen Rezidanslar 

Candemir İnşaat halihazırda Asce Safir, Vadi Evleri, İpek Plaza ve Asce Sarıyer olmak üzere dört projeyi birden yürütüyor. Asce Safir’de 3 blokta 208 daire, Vadi Evleri’nde 3 blokta 72 konut ve 5 mağaza, Asce Sarıyer’de 3+1 kat bahçeli 184 daire, İpek Plaza’da ise 220 metrekarelik lüks daireler ve mağazalar yer alıyor. Candemir İnşaat’ın tamamlanmış projeleri arasında ise Verda House, Türkmen Sitesi, Safir Konutları ve Evler yer alıyor. Firmanın imza attığı projeler, yer aldıkları lokasyonlarda mimari tasarımı, inşaat kalitesi ve dairelerin konforu ile fark yaratmayı başarıyor. 

İstanbul’da İddialı Projeler Gerçekleştirilecek

Plusera İnşaat’ın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Candemir Yozgat, tanınmış mimarlık ofisleriyle çalıştıklarını ve çağdaş kent yaşamına uygun rezidans projelerini hayata geçirdiklerini kaydederek, “Yaşanılacak mekanlar sunmak amacıyla inşa ettiğimiz her yapıda kendimizin yaşamak istediği mekanlar hayal ediyoruz. Başarımızın bu yaklaşımımızdan kaynaklandığına inanıyorum” diyor.

İstanbul’da iddialı projeler gerçekleştirmek üzere 2017 yılında bir firma kurduklarını ve çeşitli projeler üzerinde çalıştıklarını ifade eden Candemir Yozgat, 2020 yılının ilk yarısında Maltepe’nin gözde bir lokasyonunda 397 bağımsız bölüm ve 20 ticari üniteden oluşan prestijli bir projeye başlayacaklarını duyurdu. Söz konusu projenin her metrekaresinin özenle ve titizlikle projelendirildiğini söyleyen Yozgat, projeyi İstanbul’un önde gelen bir mimarlık ofisiyle birlikte geliştirdiklerini belirtti. İstanbul’da birkaç yıl içinde bir dizi proje gerçekleştirmek istediklerini dile getiren Yozgat, firma olarak güçlü bir finansal yapıya sahip olduklarını, inşasını tamamladıkları tüm projelerinde rahatlık, konfor ve güveni ön plana çıkardıklarını vurguladı.    

2020 Konut Stoku Raporu: 2 Milyon Ev Satılmayı Bekliyor! Stok 5 Yılda Eriyecek, Konut Fiyatları Bu Kadar Ucuz Olmayacak

2020 Konut Stoku Raporu: 2 Milyon Ev Satılmayı Bekliyor! Stok 5 Yılda Eriyecek, Konut Fiyatları Bu Kadar Ucuz Olmayacak

Gayrimenkul sektörünün sırtında büyük bir kambura dönüşen konut stoku hakkında son araştırma raporu yayımlandı. Rapora göre Türkiye’de 1 milyonu inşaatı tamamlanmış ve oturama hazır, 1 milyonu da halen inşaat süreci devam eden tam 2 milyon konut stoku var. Ancak buna rağmen konut fiyatlarına zam kapıda… Ev sahibi olmak, evimi satmak istiyorum diyenleri ilgilendiren bilgiler haberimizde!

Türkiye’nin konut stoku tartışılmaya devam ederken konu hakkında son rapor Uluslararası ısı yalıtım firması Baumit tarafından açıklandı.  Konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüşe ve buna bağlı olarak artan talebe rağmen konut stoku erime hızı beklenen seviyeye çıkamadı. 

Türkiye’de İnşaatı Bitmiş, Oturulmaya Hazır Tam 1 Milyon Konut Stoku Var!

Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de inşaat süreci tamamlanmış tam 1 milyon konut stoku bulunuyor. Bu stoka ek olarak ise halen inşaat süreci devam eden 1 milyon konut bulunuyor. Yani Türkiye’nin toplam konut stoku 2 milyon civarında bulunuyor. 

Raporu değerlendiren Baumit Genel Müdürü Atalay Özdayı “Şu anda ülkemizde 1 milyon bitmiş, 1 milyon da inşaatı devam eden konut var. Ekonominin toparlanmaya başlamasıyla konut alımları yıllık 600 bin ila 650 bin seviyelerine çıkıyor. Bu yıl 500 binin üzerinde konut satışı olacağını düşünüyoruz. Tabi konut satışlarını etkileyen en önemli etken düşen kredi faizleri olacak. Olağanüstü bir durum oluşmaması halinde 2 milyonluk konut stokunun 5 yılda eritilebileceği düşünülüyor” açıklamasında bulundu. 

Konut Fiyatları 2020 Yılında Ne Olur, Ev Fiyatları Zamlanacak mı?

Konut stokuna rağmen konut fiyatlarının ilerleyen dönemde zamlanacağını belirten Özdayı özellikle de İstanbul konut fiyatlarının bu kadar düşük olmasının ileriki dönemde mümkün olmayacağını söyledi.  Gerek konuta olan talebin artması gerekse de konut arzının yani üretilen yeni konut sayısının düşmesi ile beraber konut fiyatlarında artışın kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. 

Çamlıca Kulesi’nde İnşaat Çalışmalarında Sona Gelindi

Çamlıca Kulesi'nde İnşaat Çalışmalarında Sona Gelindi

Çamlıca’da görüntü kirliliği oluşturan antenlerin ve kulelerinin tek bir noktada toplanması için yapımına başlanan Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi inşaatında sona yaklaşılıyor. 365 metre yüksekliğindeki kulenin alt kısmının da tamamlandığı görüldü. Kuledeki çalışmalarda gelinen son durum ise havadan görüntülendi.

365 metre yüksekliğindeki kulede, restoranların ve diğer sosyal alanların içinde yer alacağı bloklar bir bir yerine yerleştirildi. Son olarak kulenin alt kısmının ve çevresindeki inşaat çalışmalarında da sona gelindi.

Çalışmaların hız kesmeden devam ettiği kule İstanbul’un simgelerinden bir tanesi olacak. Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi’nin restoran bölümünün iç kesiminde de inşaat çalışmaları sürüyor.

Deniz seviyesinden yüksekliği 229 metre olan Küçük Çamlıca tepesindeki kule 53 kattan oluşacak ve her bir kat 4,5 metre yükseklikte olacak. 365 metre yüksekliğe sahip kulenin, 163 metresi verici olacak. Betonarme kısımda ise ofisler, mağazalar, restoranlar ve seyir kulesi yer alacak.

Bakan Murat Kurum’dan Topyekün Kentsel Dönüşüm Seferberliği Talimatı!

Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesinde 10.000 Konut Yapılacak!

Türkiye Elazığ depremi ile beraber bir kere daha deprem gerçeği ile yüz yüze gelirken özellikle de deprem riski yüksek olan bölgelerde bulunan riskli binalarda oturan kişilerde büyük tedirginlik yaşandı. Konu hakkında açıklamadan bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise kentsel dönüşümün öneminin bir kere daha ortaya çıktığını belirterek seferberlik talimatı verdi!

Türkiye Elazığ’da yaşanan deprem haberi ile büyük bir şok yaşamış yıkılan ve hasar alan binlerce bina olması Türkiye’de riskli bina stoku konusunun bir kere daha gündeme gelmesine neden olmuştu. 

Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesinin sürekli olarak meydana gelen depremlerle sarsılması deprem korkusunu arttırırken uzmanların yapmış oldukları aktif fay uyarıları da tehlikenin boyutlarını gözler önüne sererken vatandaş “Türkiye depreme hazır mı?” sorusunun yanıtını merak ediyor. 

Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Artık Milli Güvenlik Meselesi Haline Gelmiştir!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesini ziyaret eden Sabah Gazetesi yazarı Seda Tabak ile özel bir röportaj gerçekleştirerek kentsel dönüşüm hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Bakan Kurum artık Türkiye’nin kentsel dönüşüm konusunda kaybedecek bir günü dahi olmadığını belirterek Türkiye’nin yüzde 66’sının deprem bölgesi olduğuna dikkat çekti. 

Depremle mücadelenin en az terörle mücadele kadar önemli olduğunu belirten Bakan Kurum konu hakkında topyekün seferberlik ilan edilmesinin şart olduğunu söyledi. Türkiye’de toplamda 6.7 milyonluk riskli konut stoku bulunduğunu belirten Bakan Kurum yılda en az 300 bin konutu kentsel dönüşüme almak istediklerini dile getirdi. 

Devlet Gerekli Önlemleri Aldı, Artık Kentsel Dönüşüm Mağdurları Olmayacak!

Vatandaşın artık mağdur olmaması adına pek çok yasal düzenleme yaptıklarını belirten Bakan Kurum “Tek taraflı fesih hakkından müteahhitlik sektörünün disipline edilmesine, yarım kalan inşaatların tamamlanmasına dönük düzenlemelerden maketten satış konusunda yapılacak yeni düzenlemelere kadar çok kapsamlı değişiklikleri hayata geçirdik” dedi. Buna ek olarak müteahhidin borcundan dolayı evini kentsel dönüşüme verenlerin taşınmazlarına haciz ve tedbir uygulanmasının yasaklandığını belirten Kurum bir daha seçilemeyecek olsalar dahi makam yerine kentsel dönüşümü tercih edeceklerini ve mutlaka bu süreci tamamlamakta kararlı olduklarını söyledi. 

Galataport Gün Sayıyor

Galataport Gün Sayıyor

5 Nisan 2020’de ilk cruise gemisini karşılamaya hazırlanan Galataport’ta inşaat süreci tüm hızıyla devam ediyor. Yolcuların özel bir sistemle gemi yanaştıktan sonra ‘yer altında’ karşılanacağı liman inşaatına Hürriyet olarak girdik. Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas, 5 Nisan’a kadar taahhüt edilenlerin tamamının hayata geçirilerek, liman kısmının hizmete alınacağını söyledi.

Hürriyet gazetesinden Burak Coşan’ın haberine göre; İstanbul ve turizm sektörünün uzun yıllardır açılmasını beklediği Galataport’ta son dönemece girildi. 5 Nisan’da ilk geminin yanaşacağı cruise limanında inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 2 bin 200 kişinin çalıştığı inşaat alanına Hürriyet olarak girip çalışmaları yerinde görme fırsatı bulduk. Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas, Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan, Galataport İstanbul Proje Geliştirme Pazarlama ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak ve Galataport İstanbul Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ali Pusat ile birlikte hem şantiye alanını gezdik hem de son gelişmeleri öğrendik. 2013’te ihalesi yapılan ve 2014’te yer tesliminin gerçekleştiği alanın ilk beton dökme işlemi ise 2018 nisan ayında yapıldı.

Galataport yönetimi, 1.2 kilometrelik sahil şeridine sahip proje alanında tüm çalışmaların planlandığı şeklinde devam ettiğini, herhangi bir aksama yaşanmadan ilk geminin yanaşacağı 5 Nisan tarihine kadar taahhüt edilenlerin tamamının gerçekleşeceğini söyledi. Projede yerin üstünde yapılan çalışmalar dışında, yer altında yapılanlar da dikkat çekiyor. Yönetim bunu “Yeraltında bir havalimanı inşa ettik” diye tanımlıyor.

1 Milyar Dolarlık Ekonomi

Projenin tamamı bittiğinde yıllık ziyaretçi sayısının 25 milyon kişi olması bekleniyor. Bunun 7 milyonunun yabancı turist, 1.5 milyonunun ise cruise turisti olacağı tahmin ediliyor. Sadece bir limanı barındırmayan proje içinde yeme-içme alanları, ofisler ve perakende noktaları da yer alıyor. Müzelerin ve meydanların da olduğu proje tamamlandığında yılda 1 milyar dolarlık ekonomi yaratacağı ifade ediliyor. 2 bin 300 araçlık bir otoparkın da yer alacağı Galataport inşaatı, Doğuş ve Bilgili gruplarının ortaklığı ile devam ederken, şirkette Doğuş Grubu’nun payı yüzde 81, Bilgili Grubu’nun payı ise yüzde 19. İhale bedeli dahil projenin maliyeti ise 1.7 milyar dolara ulaştı. İşte uzun yıllardır tartışılan, yapımı merak konusu olan, içinde neler barındıracağı merak edilen Galataport ile ilgili ayrıntılar…

Türkiye’ye İlk Kez Gelecek Markalar Olabilir

İstanbul Proje Geliştirme Pazarlama ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak:

* Sadece cruise limanı değil burası bir yaşam alanı yaratıyoruz.

* 52 bin metrekare perakende, 43 bin metrekare ofis alanı var. 

* Alan, Paket Postanesi ve Salı Pazarı tarafı olarak ikiye ayrılıyor. 

* Paket Postanesi’nde 70 mağazada geleneksel ve modern alışveriş bir arada olacak. 

* Alandaki mağazalar için yüzde 70 yerleşimler tamamlandı, yüzde 30’u ile de anlaşmalar yapıldı. 

* Yüzde 35’lik kısım yeme-içmeye ayrıldı

* Ticari kısımların büyük çoğunluğu da 2020 içinde açılacak.

Tayfa 70 Euro, Cruise Turisti 40 Euro Harcıyor

Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan:

* 2020 ve 2021 için yapılan rezervasyonların yüzde 50’si Galataport’u ana liman olarak kullanacak.

* Turistler böylece İstanbul’da daha fazla kalıp, daha fazla harcama yapabilecek. 

* Bir gemi tayfası ortalama 70 Euro, cruise yolcusu 400 Euro harcıyor. 

* Türkiye’de turist başı ortalama gecelik harcama ise 68 dolar civarında.

Figen Ayhan: 2021’de 180 Gemi ile 350 Bin Turist Gelecek

* 2020 için şu anda 61 gemi geliyor. 2021’de bu sayı 180’e çıkacak. 350 bin turist ağırlanacak. 

* Kış aylarında İstanbul’a hiç gemi gelmezdi. Biz ise kış ayları için gemilere tüm konularda yüzde 60 indirim yaptık. 

* Böylece gemilerin kışın da İstanbul’a gelmesini sağlıyoruz. 

* Dünya sularında 350 cruise gemisi var. 100’ün üzerinde gemi de inşa halinde.

* Gemilerin boyutları giderek büyüyor. En büyüklerini ağırlayacak kapasitedeyiz.

Limana Gelen Yolcular Yer Alrına Alınıyor

Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas:

* 200 yıldır cruise yolcuları dışında kimsenin giremediği 1.2 kilometrelik sahil halka açıldı.
* Dünyada ilk kez yer altına cruise terminali yaptık. 
* Geçici gümrük alanı oluşturduk. Bunu da bir kapak sistemi ile hayata geçirdik. 
* Açılan rampa ile gemiden inen yolcular alt kattaki terminal binasına giriş yapıyor. 
* Burada 10 metrelik bir bant halkın kullanımına kapanmış oluyor. 
* Geri kalan kısım istenilen şekilde halkın kullanımında oluyor.

Yer Altında Nasıl Bir Yol İzlenecek

* Rampa ile yer altına giren yolcu eksi birinci kattaki pasaport veya kontrol noktasına ulaşıyor. 

* Sonra alt kattaki valiz alma noktasına ulaşıyor. Oradan taksi ya da otobüslere gidebiliyor. 

* Ya da bir kat daha aşağı inip şehir tarafından çıkış yapabiliyor. 

* Projede toplam 16 metre aşağı inildi. 

* Yer altında bir havalimanı inşa ettik. 

* Bavullar, kumanya alanları, forkliftler yer altında olacak.

Zemin Altına 1.2 Metre Kalınlığında 35 Metrelik Duvarlar Örüldü

Galataport İstanbul Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ali Pusat:

* Deniz kenarında değil aslında denizin içinde gibiyiz. 

* Eski rıhtım kazıklar üzerindeydi. Biz ise terminal binasını zemin altına da değil denizin altına aldık. 

* Tüm proje sınırlarını 1.2 metre kalınlığında 35 metre yükseklikte betonarme duvarla çevirdik. 

* Bunu da 120 bin metrekarelik bir alan için yaptık.

Erdem Tavas: Tarihi saat 90 cm uzadı müze meydanı oluştu

* Projedeki tarihi saat kulesi etrafındaki metruk binalar nedeniyle görülmüyordu. Bu saati görünür hale getirdik. Saat 90 santimetre uzadı. Eğik saat kulesini dik duruma getirdik. 

* Burada İstanbul Modern Müzesi ve Mimar Sinan Müzeleri var. 

* Orası bir müze meydan haline getiriliyor. 

* Nusretiye Cami ve Kılıç Ali Paşa camileri de aynı bölgede.

300 Milyon Euro’luk Otelin Önünü Gemi Kapatmayacak

Erdem Tavas’a dünyanın sayılı noktalarında yer alan Peninsula oteli ile ilgili, ‘çok yüksek fiyatlara konaklama imkanı sunan otelin önünde gemi park edecek mi’ diye sorduk. Şunları söyledi:

* Dünyada 10 tane otelleri var. 3 tanesinin de inşaatı sürüyor. Biri ise İstanbul’da Galataport içinde. 

* Otel 2021’de açılacak. 

* 300 milyon Euro’luk bir yatırım yapılıyor. Bu yatırımda ortağız. 

* Şartnamemizde de yer alıyor. Otelin önüne gemi yanaşmıyor.

İşçilerin Maaş Ödemelerinde Sorun Yaşanıyor mu?

Erdem Tavas’a geçtiğimiz günlerde gündeme gelen işçilerin maaşların ödenememesi konusunu da sorduk. Tavas, konu ile ilgili şunları söyledi: “O olayı biz de araştırdık. Taşeron firmalarla görüştük. Ancak bazı işçiler maaşlarını alamadığını iddia ediyordu. Bu kadar işçinin çalıştığı yerde net olarak söyleyebilirim ki işçilerin maaşlarını alamaması gibi bir durum yok.”

Akkuyu’da İnşaat Temposu Yükseliyor

Akkuyu'da İnşaat Temposu Yükseliyor

Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva, geçen yıl ağustosta Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) ikinci güç ünitesinin inşaat lisansını aldıklarını belirterek “Birkaç ay içinde ikinci ünitenin temeline beton dökmeye başlamayı düşünüyoruz. Şu anda, ünitede hazırlık çalışmaları devam ediyor” dedi.

Zoteeva “2020 projemiz için özel bir yıl olacak. Rusya’da nükleer enerji sektörünün 75. yılını kutlayacağız. İnşaat temposunu yüksek seviyede tutacağız ve Akkuyu NGS’de üçüncü ünitenin izin belgelerini de almış olmayı bekliyoruz” dedi.

4.800’Ü Türk İşçi

Projede 6 binden fazla kişinin çalıştığını belirten Zoteeva, “Sahada çalışanların yaklaşık yüzde 80’i Türk vatandaşı. Bu, en az 4 bin 800 kişilik istihdam anlamına geliyor. Türkiye’de bulunan mevcut insan kaynağını değerlendiriyoruz” diye konuştu.

HSM İnşaat’tan Ege’ye Yepyeni Bir Proje: Ege Yıldızı!

HSM İnşaat'tan Ege'ye Yepyeni Bir Proje: Ege Yıldızı!

HSM İnşaat imzasıyla Aydın Didim’de yepyeni bir proje yükseliyor. 95 bin metrekarelik bir alanda inşa edilen Ege Yıldızı projesinin 350 metrekarelik bir projesi bulunuyor.

3 blokta toplam 670 daireden oluşacak projede otopark, hamam, açık ve kapalı yüzme havuzu, spor alanları, fitness salonu, çocuk oyun alanları, güvenlik ve güvenlik sistemleri, jeneratör gibi pek çok donatı bulunuyor.

Ege’nin en büyük yazlık konut projesi olacak olan Ege Yıldızı projesinde iki ticari alandan oluşacak alışveriş merkezi ve sosyal tesisler de bulunacak.

Projenin yaz aylarında tamamlanıp, Aralık ayında anahtar tesliminin yapılması planlanıyor.

Yeni İnşaat İşleri Siparişleri 16 Puan Arttı

2021'de Potansiyel: Ortadoğu

‘Türkiye İMSAD Ocak 2020 Sektör Raporu’na göre, TÜİK inşaat sektörü güven endeksi 2020 yılına çok önemli bir artış ile başladı. Geçen yılı kademeli ve sınırlı bir artış ile kapatan sektörün güven endeksi yeni yılın ilk ayında 15,6 puan birden arttı. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişlerinde de sıçrama yaşandı. Yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan yükseldi.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Ocak 2020 Sektör Raporu’na göre, TÜİK inşaat sektörü güven endeksi yeni yılın ilk ayında bir önceki aya göre 15,6 puan arttı.

Böylece güven seviyesi 2018 yılı Ağustos ayı seviyesinin de üzerine çıktı. İnşaat sektörünün yeni yıla başlarken daha ümitli olduğu görüldü.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesi 0,1 Puan Geriledi

İnşaat işleri mevcut seviyesi 2019 yılı boyunca kademeli bir artış eğilimi içinde oldu. Böylece yılsonunda mevcut iş seviyesi 2018 Ağustos ayı iş seviyesine göre yüzde 20’ye yakın artış gösterdi. Mevcut inşaat işleri seviyesi yeni yılın ilk ayında ise bir önceki aya göre 0,1 puan geriledi. Mevsimsellik ile inşaat işlerinin yavaşladığı ocak ayında mevcut inşaat işlerinin büyük ölçüde korunmuş olması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Yeni alınan işler, mevcut işleri desteklemeye başladı. Ekonomideki toparlanma da inşaat sektöründeki işlere gecikmeli olarak olumlu katkı sağladı.

İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri 2020 yılı Ocak ayında önemli bir sıçrama gösterdi. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan birden arttı. Böylece bir aylık bu artış ile yeni iş siparişleri 2018 Ağustos ayı yeni işler sipariş seviyesine ulaştı.

Planlı Kentsel Dönüşüm ve Güçlendirme Riskleri Azaltır 

Türkiye’de kentsel dönüşüm planı çerçevesinde dönüştürülmesi gereken 6,7 milyon konuttan, öncelikli olarak tespit edilen 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde acilen gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede 100 bini İstanbul’da olmak üzere her yıl 300 bin konutun dönüşümü sağlanmış olacak. Ekim 2019 sonuna kadar bu yapı stoku içinden 152 bin konutun ihalesi yapıldı, 115 bin konut da tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2023 yılına kadar Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile her yıl 300 bin konutun en az yüzde 10 ila 15’ini dönüştürecek. Böylece Bakanlık 5 yılda 200-250 bin konutun dönüşümünü sağlayacak.

Türkiye’den Nüfusun Yüzde 71’i Deprem Riskiyle Karşı Karşıya

Riskli alanlarla ilgili yürütülen çalışmaların 2019 yılı sonu envanterine göre; riskli alan ilan edilen il sayısı 2019 yılında 53 oldu. Riskli ilan edilen alan sayısı, iptal edilen 10 alan dahil 240’a ulaştı. 2019 sonunda bu alanlarda yer alan yapı sayısı 286 bin 640, riskli alandaki bağımsız birim sayısı 616 bin 270 ve riskli alanda ikamet eden nüfus sayısı 2 milyon 15 bin 205 olarak tespit edildi. Riskli alanın yüzölçümü 12 bin 818 hektar olarak belirlendi. 240 adet riskli alanın 185’inde kendi belediyesinin, 4’ünde TOKİ’nin, 10 alanda ise maliklerin uygulama yapmasına yönelik yetkilendirme yapıldı. Geriye kalan 31 alanda doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulamalar gerçekleştiriliyor. Ayrıca 10 adet Riskli Alan ilanına karşı iptal kararı verildi.

Yenilenen güncel Türkiye deprem riski haritasına göre Türkiye’nin coğrafi olarak yüzde 66’sı deprem riski altında bulunuyor. Nüfusun ise yüzde 71’i deprem riski altındaki alanlarda ikamet ediyor. Son bir asırda 6 ve üzerinde yaşanan 56 deprem ile 80 binin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Bu çerçevede deprem odaklı bir kentsel dönüşüm, mekânsal planlama, şehir planlaması ve yapılaşma gerekli bulunuyor. İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinin de bu sürece katkı ve uyum sağlaması gerekiyor.

Akdoğan: Kentsel Dönüşüm İle İnşaat Sektörü Tekrar Canlandırılmalı!

Sivas'ta Dönüşüm Başlıyor

Depremin ardından kentsel dönüşüm bir kere daha gündeme gelirken konu hakkında açıklama yapan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan Türkiye’nin bir an önce depreme hazırlanmak için kentsel dönüşüme ağırlık vermesinin zorunlu olduğuna dikkat çekti. Detaylar haberimizde…

Elazığ’da yaşanan deprem ile beraber kentsel dönüşümün önemi bir kere daha ortaya çıkarken gözler riskli yapı stokunun yoğun olduğu bölgelere çevrildi. 

İnşaat Sektörü Kentsel Dönüşüm ile Şahlanacak!

Uzun süredir ekonomide yaşanan daralmadan olumsuz etkilenen inşaat sektörü çıkışı kentsel dönüşümde bulacak.  Konu hakkında değerlendirme de bulunan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan inşaat sektörünün kentsel dönüşüm ile tekrar canlandırılması gerektiğini söyledi. 

Deprem öldürmez bina öldürür gerçeğinin son yaşanan Elazığ depreminde bir kere daha ortaya çıktığını belirten Akdoğan yeni binaların depreme dayanıklı olması nedeni ile tercih edildiğini belirterek her deprem sonrasında yeni binalara olan talebin arttığını vurguladı. 

Depreme Dayanıklı Evlere Talep Arttı, Konut Fiyatları Yüzde 20 Arttı!

Depremin ardından depreme dayanıklı konutlara talebin arttığını belirten Akdoğan “Yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 57 azaldı. Kira fiyatlarına ve özellikle son dönemde satılık konut fiyatlarında artışlar önemli oranda da hissedilmeye başladı. Özellikle deprem sonrası son dönemde yapılan konutlara olan artışlar ile fiyatların son çeyrekte yüzde 20’ye yakın artışlar gösterdiğini görüyoruz. İnşaat sektörü özellikle kentsel dönüş ile tekrar canlandırılmalı” değerlendirmesinde bulundu. 

DASK Ana Sayfasından Deprem Riskini Sorgulayın! 

Vatandaşa da depreme karşı tedbirli olmaları yönünde tavsiyede bulunan Akdoğan herkese oturduğu binanın depreme dayanıklılığını sorgulama konusunda tavsiyede bulundu. Riskli bina tespiti için herkesin duyarlı olmasını isteyen Akdoğan bu konuda yetki belgesi olan emlak danışmanlarından da yardım alınabileceğini dile getirdi. 

Deprem riski konusunda da DASK internet sitesi üzerinden de sorgulama yapılabildiğini belirten Akdoğan Türkiye’nin deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini, bunun için de depreme dayanıklı konutların üretimine ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. 

Alp Dağları’na Cengiz İnşaat İmzası

Alp Dağları'na Cengiz İnşaat İmzası

Cengiz İnşaat, Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan kara yolu tüneli ihalesini kazandı.

Cengiz İnşaat, Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan kara yolu tüneli ihalesini kazandı. Akdeniz’den başlayarak Slovenya üzerinden Avusturya’ya ulaşan; 8 ülkenin ulaşımını etkileyen karayolu hattı, Alp Dağları’na yapılacak Karavanke Tüneli ile sorunsuz işleyecek.


Akdeniz, Balkanlar ve Orta Avrupa’yı birbirine bağlayan karayolu ağındaki en önemli nokta olarak kabul edilen Karavanke Tüneli’nin yeniden inşası ihalesini Cengiz İnşaat kazandı. Yaklaşık 3 yıl süren ihale süreci, geçtiğimiz hafta atılan imzalar ile sonuçlanırken Slovenya Lübliyana’da düzenlenen imza töreninde Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Asım Cengiz ve Karavanke Tüneli’nin işletmecisi DARS CEO’su Tomaz Vidiç ve hazır bulundu.

6 Firma Yarıştı

Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan, yaklaşık 8 kilometrelik Karavanke Tüneli’nin yeniden yapılması için 2017 yılında düğmeye basıldı. 4.5 kilometresi Avusturya’da, 3.5 kilometresi Slovenya’da olan tünel için iki ülkede ayrı ayrı ihale süreci başlatıldı. 2018 yılının Mart ayında her iki ülkede de ihaleye çıkıldı. Avusturya bölümünü Avrupa’nın güçlü inşaat şirketlerinden Swietelsky 90 milyon Euro bedel ile kazandı. Slovenya’daki ihaleye ise İsviçre, Yunanistan, Çekya, İtalya’dan firmalar Slovenya’dan yerel şirketlerle anlaşarak katıldı. Türkiye’den ise Cengiz İnşaat tek başına teklif verdi. 6 firmanın yarıştığı ihalede en düşük teklifi 90 milyon Euro ile Cengiz İnşaat kazandı.

İhale Yenilendi

İhale sonucuna özellikle yerel firmalar itiraz etti. İhaleyi düzenleyen kurum ise yerel firmaların baskısından ve Cengiz İnşaat’ın yerel partner kullanmamasından dolayı ihale sonucunu iptal ederken, pazarlık yöntemi ile ihaleyi tekrarlayacağını ilan etti. Kasım ayında yenilenen ihaleye aynı firmalar katılırken Cengiz İnşaat ilk turda 100 milyon ikinci turda da 98 milyon Euro teklif verdi. En yakın rakip firma teklifi 110 milyon Euro’da kalınca ihaleyi ikinci kez Cengiz İnşaat kazandı.

Gök: “Rekabet edemediler”

Cengiz İnşaat Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Utku Gök, ihale sürecinin uzun sürdüğünü söyledi: “Slovenya’da yabancı firmaların ihale alması çok zor. Hatta bu yüzden Avusturya’daki ayağı kazanan Swietelsky, bu ihaleye girmedi. Bizim dışımızda girenler de yerel partner kullandı. Biz tek başımıza girdik çünkü hem kendimize hem tecrübemize hem de know how’ıza güvendik. Hatta ilk teklifimiz 90 milyon Euro olmasına rağmen ihaleyi yenilediler. Pazarlık usulüyle yapılan ikinci ihalede de hiçbiri bizimle rekabete giremedikleri için rakam 98 milyonda kaldı.”

“20 ay geriden geliyoruz ama önce biz bitireceğiz”

Utku Gök, sınırın iki ucunda da inşaatın olacağını ve sınırda tünelin birleşeceğini söyledi: “Avusturya tarafındaki inşaat başladı. Biz ise başladığımızda arada 20 aylık fark olacak. İşi 5 yılda bitirmemiz gerekiyor ama biz önceden teslim edeceğiz. Hatta Avusturyalılar bizden 20 ay önde ama onlardan önce sınıra ulaşacağımızı iddia ediyorum. Aramızda büyük bir rekabet olacak ve biz elimizde çiçeklerle sınırda Avusturyalı meslektaşlarımızı bekleyeceğiz. Bu operasyonu ise 250 kişilik bir ekip ile bu işi yürüteceğiz ve bunların yaklaşık 150’i Türk olacak.”

“Zemin şartları zor”

Karavanke Tüneli’nin ulaşım açısından önemine değinen Gök, şu an trafikte büyük sorun yaşandığını söyledi: “Akdeniz ile Balkanları ve Orta Avrupa’yı bağlayan bir hat burası. 8 ülkenin kullandığı bir ağ. TIR trafiği açısından çok yoğun. Tünel ilk olarak 2008 yılında tamamlandı ve tek tüp olarak inşa edildi. Şu an bir gidiş – bir geliş olmak üzere tek tüp içinde iki şeritli bir yol var. Saatte bin 200 araç geçiyor ve trafik sıkışıklığı oluyor. En az yoğunlukta bile tünel içinde en fazla 40 kilometre hıza çıkılabiliyor. Biz yanına bir tüp daha yapacağız ve böylelikle 4 şeride çıkış yapılacak, saatteki hız limiti ise 100 kilometre olacak. Trafik sıkışıklığını çözeceğiz.”

“15 bin kişiye su sağlanacak”

Cengiz İnşaat Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Utku Gök, teknik olarak bölgenin çok zor şartlara sahip olduğunu; hatta zeminin Avusturya tarafından bile zor olduğunu söyledi: “Alp Dağlarının dibinde ve iklim şartları yüzünden 4 ay dışarıda çalışamıyorsunuz. Etrafta kayak merkezleri var. Zeminden ise hem metan gazı hem de su kaynağı çıkıyor. Kazı çalışmalarında maden tekniği uygulanacak ve metan gazı çıkartılarak kazı yapılacak. Su kaynağı ise saptanacak ve çelik borularla hemen yakındaki 15 bin nüfuslu Jesenice’ye içme suyu olarak taşınacak. Ayrıca tünel inşaatında havalandırma için ‘jet fan’lar kullanılmayacak. Dikey havalandırma sistemi uygulanacak. Bu ise tünelin iki katlı olacağı anlamına geliyor. Tünelin ilk katı 5 metre olacak ve burası araç trafiği için kullanılacak. 2 metre yüksekliğinde yapılacak ikinci kat ise havalandırma olacak.”

İstanbul’da Duran 3. Metro İnşaatı da Başladı

İstanbul’da Duran 3. Metro İnşaatı da Başladı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli ve Ataşehir metrolarının ardından yapımı duran üçüncü metro olan “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu”nda da inşaat çalışmaları yeniden başladı. İmamoğlu, Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu ile Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nı bu yıl hizmete alacaklarının müjdesini verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 yıl aradan sona yapımına yeniden başlanan “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı” için Pendik’teki merkez şantiyede tören düzenlendi. Törene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra CHP Milletvekilleri Turan Aydoğan ve Gökan Zeybek, Fransa İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, İBB Sözcüsü Murat Ongun, İBB Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Orhan Demir, İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Pelin Alpkökin, İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, İBB Meclisi İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, meclis üyeleri ve muhtarlar katıldı. 

“Çok üzgünüz, başımız sağ olsun”

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sözlerine Suriye’de İdlib’de hain saldırı sonucu hayatını kaybeden Türk askerlerine rahmet dileyerek başladı. İmamoğlu, “Şehit olan 6 askerimiz için üzüntülü olduğumu ifade ediyorum. Ruhları şad olsun. Bütün milletimizin başı sağ olsun. Bu üzücü olaylar hepimizin canını yakıyor. Burada bulunan-bulunmayan bütün vatandaşlarımızı derinden üzen bir süreç. Umuyorum her birimizin, ülkemizin hatta bütün dünyanın beklentisi olan barışa kavuşma konusunda sorumluluğunu tam olarak yerine getiren ülkelerle birlikte barışı hep birlikte tesis ederiz. Çok üzüntülüyüz, başımız sağ olsun” diye konuştu.

“Ulaşıma ve metroya öncelik veriyoruz”

Göreve geldiklerinde seçim sürecinde söz verdikleri gibi ulaşıma ve raylı sistem yatırımlarına öncelik verdiklerin belirten Ekrem İmamoğlu, Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı’nın İstanbul’un doğusundaki en önemli raylı sistemlerden biri olduğunu söyledi. İstanbul’daki düzensiz ulaşım planlama sistemini bir düzene kavuşturmak, finansmanını oluşturmak için büyük çaba harcadıklarını dile getiren İmamoğlu, şuunları dedi:

“Biliyorsunuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ihaleye çıkılmış; ancak yapımı 2 yıl önce duran Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli ve Ümraniye-Göztepe-Ataşehir metrolarının inşaatlarını yeniden başlattık. Bugün de Nisan 2017’de yapımına başlanan; ancak hakediş ödemelerinin yapılamaması nedeniyle Ekim 2018’de duran “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı”nın inşaatını yeniden başlatıyoruz. Bu metro hattında, fiziki imalat şu anda, maalesef sadece binde iki. Tabiri caizse inşaata sıfırdan yeni başlayacağız diyebiliriz.”

Yatırımın Durma Bedeli 730 Milyon Lira

Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı’nın 2017 yılı keşif bedeli 1 milyar 613 milyon lira olduğunu, 2020 yılının güncellenmiş fiyatlarıyla ise ihale bedelinin 2 milyar 340 milyon lirayı aştığını aktaran İmamoğlu, “Demektir ki, bu hat bir önceki İBB yönetimi tarafından durdurulmasaydı, zamanında bitirilseydi bugün karşı karşıya kaldığımız 730 milyon liraya yakın fiyat farkıyla yüzleşmemiş olacaktık. İşte bu ve bunun gibi yapılan işlerde plansızlık ve tertipli olmama ya da geleceğe dönük finansman, proje kabiliyetiyle sıralamasıyla düzenlememenin bize vermiş olduğu mali bedeli sizlerle paylaşmak istedim” dedi.

Fransız Kalkınma Ajansı’ndan elde ettikleri 86 milyon avro kredi ile yatırımı başlatacaklarını ifade eden İmamoğlu, Haziran 2019’da göreve geldiklerinde İstanbul’daki 8 metro hattının inşaatını durmuş olarak bulduklarını hatırlattı. İBB Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Raylı sistemlerde çok ciddi finansman sıkıntısı ve teknik sorunlar vardı. Bu konuda çok fedakarca tüm mesaisini bu sürece harcayan yol arkadaşlarım var. Çabalarımız sadece bu 8 hatla da sınırlı kalmayacak. İstanbul’umuzun metro hattına duymuş olduğu ihtiyacı, bütün İstanbullular en az benim kadar biliyorlar. Bu anlamda örneğin; İstanbul’ un batı yakası da çok ihmal edilmiş bir bölümü. Beylikdüzü, Esenyurt çevresi bu anlamda çokça ihmal edilmiş. İstanbul’un en yoğun nüfus alan bölgelerinden biri. Zira şu anda o bölgede, sadece dört ilçenin nüfusu yani metro bekleyen nüfusu 2,5 milyon kişi. İncirli- Beylükdüzü Metro Projesi, yıllardır rafta bekliyor. Bu konuda hızlıca adım atmak istiyoruz.”

“Metro ihalesi yapılmış planı yok!”

“Mahmutbey-Esenyurt Metro Hattı’mızda ne yazık ki, durdurulmuş durumda. Biz İncirli- Beylükdüzü Metro ile Mahmutbey-Esenyurt Metro Hatlarını o bölgede birleştirmek niyetindeyiz. Nedir ilginç tespitimiz? Mahmutbey-Esenyurt Hattının ihalesi yapılmış. Hiç başlanmamış ne yazık ki. Ama daha ilginci, Mahmutbey-Esenyurt Hattının projesi yok. Projesi olmadan ihalesi yapılmış” ifadelerini kullanan İmamoğlu, geçmişte yapılan bu tür yanlışların, alelacele, apar topar, bir takım siyasi mesajlar vermek adına yapıldığının altını çizdi. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mahmutbey-Esenyurt Hattı gibi yüksek maliyetli bir hattımızdır. Bundan sonraki sürecin tüm teknolojik gelişimlere rağmen, 3 ila 4 yıl süreceğini düşündüğümüzde, İstanbul’un kaybettiği zamanı da, 2017’de yapılan ihalelerden bu yana kaybedilmiş ve bundan sonra da yapımıyla ilgili düzenli bir şekilde süreci organize ettiğinizde, bir hattın bitimi yaklaşık 7 ile 7 buçuk yılı bulmasına sebep olunuyor. Bütün bunlar aslında sürecin planlanmasıyla ilgili derin yanlışlar.”

Mecidiyeköy-Mahmutbey, Birkaç Ay Sonra

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, teknolojinin ilerlemesine rağmen titizlik ve teknik gerektiren metro yatırımlarının zaman aldığını belirterek, “Birkaç ay sonra İstanbul’u çok rahatlatacağını düşündüğümüz Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nı bu tertipli ve planlı çalışmalarla birlikte, bir kısım eksikliklerini gidererek, revizyonlarını yaparak inşallah İstanbulluların hizmetine kavuşturacağız. Çok değerli bir hat. Bu hat bir günde yaklaşık 400 binin üzerinde insan taşıyacak olan bu hattın aynı zamanda metrobüsteki yoğunlaşmayı da hafifleştireceğini şimdiden öngörüyoruz. Bir diğer önemli hat ise, Haliç kıyısında yıllardır o bölgedeki tarihi alanı da meşgul eden, aynı zamanda bir nevi görüntü kirliliğine dönüşmüş olan Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı’dır. Bu hattı da çok hızlı bir şekilde tamamlayacağız. İnşallah bu yıl içerisinde bu hattımızı da İstanbullularla buluşturmuş olacağız. Bütün bu yatırımlarla İstanbul’daki raylı sistemin toplu ulaşımdaki payı yüzde 20,5’ten yüzde 30’lara varmış olacak” şeklinde konuştu.

Gece Metrosu Yoğun İlgi Gördü

İstanbul’un 24 saat yaşayan bir şehir olması nedeniyle gece metrosu uygulamasını başlattıklarını ve uygulamanın vatandaşlardan yoğun talep gördüğünü kaydeden İmamoğlu, “Zarar ederiz ama yapmalıyız dediğimiz bu hizmet artık 24 saat yaşayan bir kentte kar eden bir bölüme dönüşmüş durumda” dedi.

Metrolarda İnternet Çekecek

İmamoğlu, metro inşaatlarını iş güvenliği için çok sıkı bir denetimden geçireceklerine ve raylı sistemlerdeki hava kirliliğini analiz etmek amacıyla da çalışma yürüttüklerine dikkat çekerek, “Metrolarda sürdürülebilir iletişimi sağlamak amacıyla internet, Wi-fi ve diğer hizmetler konusunda da çalışma sürdürüyoruz. Gelişmeleri sizlerle beraber mutlaka paylaşacağız” ifadelerini kullandı.

Projenin Teknik Detayları:

Toplam 12 kilometrelik 8 istasyonlu “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu”nda bağımsız 2 metro hattı yapılacak. 

1.Hat: 7,7 kilometre uzunluğunda ve 6 adet istasyonu bulunan “Tavşantepe-Tuzla Hattı.” Bu metro, Kadıköy-Tavşantepe Metro Hattı’nın devamı niteliğinde olacak.

2. Hat ise4,1 kilometre uzunluğunda ve 2 adet istasyonlu “Pendik Merkez-Kaynarca Hattı.” Bu hat ise Hastane İstasyonu’nda bağlanacağı Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosu’nun devamı niteliğinde olacak.

Kadıköy İstasyonu’ndan hareket eden trenlerin bir kısmı Tuzla İçmeler İstasyonu’na, bir kısmı da Sabiha Gökçen Havalimanı İstasyonu’na gidecek. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkacak trenlerin de bir kısmı Kadıköy İstasyonu’na, bir kısmı Pendik Marmaray İstasyonu’na gidecek.

“Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı”nın 6 tüneli, tünel açma makinesi TBM ile kazılacak. Bilet holleri aç-kapa olarak yapılacak. Diğer 2 istasyonun peron ve bilet holü komple aç-kapa yöntemiyle inşa edilecek.

Hattın önemi daha iyi anlaşılsın diye Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu’nun entegrasyon sistemiyle ilgili de bilgiler vermek istiyorum. Burada yapılacak her 2 metro, Kaynarca İstasyonu’nda zemin altında birbiriyle entegre olacak.

Ayrıca Marmaray Hattı ile İçmeler, Pendik ve Ayrılıkçeşmesi istasyonlarında, yapım aşamasında olan Dudullu-Bostancı Metro Hattı ile Kozyatağı İstasyonu’nda, yine yapım aşamasındaki Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu ile de Yenisahra İstasyonu’nda entegrasyon sağlanacak.

İstanbullular, Tuzla’dan, Pendik’ten, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan raylı sistemle şehrin pek çok noktasına hızlı ve konforlu bir ulaşım imkanına sahip olacak.

Yolculuk Süreleri

– Tuzla-Tavşantepe 11 dk

– Tuzla-Kadıköy 51 dk

– Tuzla-Yenikapı 65 dk

– Tuzla-Ümraniye 51 dk

– Pendik Merkez-Kaynarca 3 dk

– Pendik Merkez-SG Havalimanı 15 dk

– Pendik Merkez-Sultanbeyli 35 dk

Sanayi Tesisleri ve Ticari Binalar İçin Önlem Alınmazsa İstanbul Depremi ile Türk Ekonomisi Çöker!

Sanayi Tesisleri ve Ticari Binalar İçin Önlem Alınmazsa İstanbul Depremi ile Türk Ekonomisi Çöker!

Marmara ve İstanbul ekonominin kalbi olarak kabul edilirken beklenen Büyük İstanbul depremi bu yönü ile de büyük bir riski beraberinde getiriyor. Olası bir İstanbul depreminde önlemler alınmazsa Türk ekonomisi çökebilir!

Türkiye Elazığ’da yaşanan depremin ardından bir kere daha acı deprem gerçeği ile yüz yüze geldi. 

Özellikle de İstanbul’da beklenen 7.5 şiddetindeki deprem bölgenin sanayi tesislerindeki yoğunluğu nedeni ile de endişe yarattı. 

İstanbul Depremi Ekonomiyi Vurur! 

Konu hakkında bir yazı kaleme alan Bloomberg HT yazarı Abdurrahman Yıldırım “Türkiye ekonomisinin yaklaşık yarısı Marmara Bölgesi’nde ve fay hattı üzerinde veya civarında bulunuyor. Baştan böyle bir hatayı yapmışız. Sanayi tesislerin depreme hazırlanması gerektiğini İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan açıkladı. Bu yönde kayda değer bir çalışma veya hamle daha başlamış bile değil. Ticari binalardan konutlara kadar yapı stokunun depreme dayanıklılık konusunda sorunlu olduğunu biliyoruz. Bu anlamda binaların yaklaşık üçte ikisi risk altında. Doğaldır ki, 7.5 şiddetinde olacak bir depremde en büyük risk de bina stokundaki sorunlardan kaynaklanacak. İnsani kaybımız ve buna bağlı ekonomik kaybımız da yükselecek. Sanayi tesislerinin depreme dayanıklılığı konusunda envanter bile yok. İstanbul ayrıca hizmetler sektörünün, finans sektörünün de kalbi. Hazırlıksız yakalandığımızda 7.5 şiddetindeki bir depremin sadece insani ve bina kaybı değil, aynı zamanda ekonomi açısından da yıkıcı etkisi olacağı açık. Hatta böyle bir durum Türkiye ekonomisi için de, piyasalar için de tam bir kara kuğu etkisi yaratabilir” uyarısında bulundu. 

İmar Planında Bina Yükseklikleri Serbest Olarak Belirlenemeyecek

İmar Planında Bina Yükseklikleri Serbest Olarak Belirlenemeyecek

TBMM’de onaylanan düzenleme kapsamında bina yüksekliklerine sınırlama getirildi. Daha önceden imar planına göre serbest olan bina yüksekliği bundan sonraki süreçlerde serbest olarak belirlenemeyecek.

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM’de görüşülmeye başlandı. Yapılan görüşmeler ve gerçekleştirilen oylamalar sonucunda söz konusu kanun teklifinin ilk maddesi kabul edildi. 

Gecekondu Kanunu Düzenlemesi

TBMM’de gerçekleştirilen görüşmelerde ele alanınan ilk maddede önemli düzenlemeler görüşüldü. Bu kapsamda gecekondu kanununda düzenleme yapıldı. Bu düzenlemelerde söz konusu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içerisinde veya dışarısında Gecekondu Kanununa göre, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından oluşturulan veya oluşturulacak alanlardaki uygulamalarda TOKİ yetkili olacak. Bu düzenlemeye ek olarak ayrıca belediyelerce Gecekondu Kanununa göre oluşturulan veya oluşturulacak alanlardaki uygulamalarda ise ilgili belediye yetkili olacak.

TOKİ Arsa ve Arazileri

TBMM’de onaylanan düzenlemede yer alan bir madde de TOKİ arsa ve arazilerine yönelik oldu. TOKİ arsa ve arazilerine yerleşen işgalcilere TOKİ, ecrimisil istemeye, ecrimisilin tahsiline ve taşınmazın tahliyesine ilişkin işlemleri uygulamaya veya Milli Emlak Genel Müdürlüğü eliyle uygulatmaya yetkili olacak.

Bina Yüksekliği Artık Serbest Olmayacak

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kapsamında kabul edilen ilk madde düzenlemesine göre; imar planında bina yükseklikleri serbest olarak belirlenemeyecek.

Makro İnşaat’tan Yepyeni Bir Proje: Park Mavera 4 Lounge

Makro İnşaat'tan Yepyeni Bir Proje: Park Mavera 4 Lounge

İstanbul Başakşehir’de Makro İnşaat imzasıyla yepyeni bir proje yükseliyor.

Geçtiğimiz günlerde çalışmaları başlayan Park Mavera 4 Lounge projesi, kısa süre önce tamamlanan ve bir önceki etap olan Park Mavera 3 ve Kuzey Cadde projesinin hemen yanında konumlanıyor.

4 blokta toplan 133 daireden oluşacak projede, 3+1 dubleks, 4+1 ve 4+1 dubleks, 5+1 ve 5+1 dubleks, 6+1 ve 6+1 dubleks şeklinde 7 farklı daire şekli bulunuyor. Ayrıca Teras Cadde adı verilen ve toplamda 11 bin 319 metrekare alana sahip dükkanlar yer alacak.

Otopark, sauna, hamam, yüzme havuzu, fitness salonu, çocuk oyun alanları ve güvenlik sistemleri gibi pek çok donatıya sahip olan projenin anahtar teslimi 2020 yılı olarak planlanıyor.

Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu!

Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu!

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu yayımlandı. İnşaat sektörünün en önemli raporları arasında gösterilen raporda 2020 senesi için inşaat sektörünün beklentileri ve değerlendirmelerine yer verildi.

Türk inşaat sektörünün büyük bir heyacanla beklediği Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu yayımlandı. 

Deprem Değil İhmal ve Kusurlu Yapılar Öldürür! 

Elazığ’da yaşanan depremin de değerlendirildiği raporda “Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu elim hadise müteahhitlik kriterlerini doğru belirleyecek yasal altyapının tamamlanması ve etkin biçimde uygulanması, yapı denetimlerinin hassasiyetle yapılması, kentsel dönüşüm sürecinin vakit kaybetmeden depreme karşı sıfır toleransla gerçekleştirilmesinin büyük önemini yeniden ortaya koymuştur. Deprem değil, ihmal ve kusurlu yapılar öldürür. Bu afetleri gündeme geldikçe konuşulan olaylar olmaktan çıkarmalı, deprem odaklı ve çevreye duyarlı kentleşme vizyonunu sürdürülebilir kılmalıyız” diyerek depreme karşı en önemli önlemin sağlam binalar olduğu bir kere daha vurgulandı. 

İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu 

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) İnşaat Sektörü Analizi raporunda 2020 senesi için ise “Mevcut tabloda inşaat sektörü için önümüzdeki dönemde kentsel dönüşüm sürecinin yeniden canlandırılması, kamu – özel işbirliği (KÖİ) projelerinin önceliklendirilerek verimlilik kriterleri çerçevesinde uygulanması ile büyük altyapı projeleri için uygun maliyetli dış finansman temin edilmesinin önemine işaret edilmektedir. Bununla birlikte, geçtiğimiz aylarda KÖİ ile tamamlanan şehir hastanelerine ilişkin olarak yeni projelerin finansal model değişikliği ile genel bütçe dahilinde sürdürüleceği açıklanmıştır” ifadelerine yer verildi.

Başkan Yavaş Açıkladı: Ankapark Ne Olacak, Dikimevi Nata Vega Metro Projesi Uzatılacak mı?

Başkan Yavaş Açıkladı: Ankapark Ne Olacak, Dikimevi Nata Vega Metro Projesi Uzatılacak mı?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş gündeme dair önemli açıklamalarda bulunurken akıbeti merak konusu olan Ankapark ve diğer projeler hakkında bilgi verdi. Detaylar haberimizde.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Ankara’nın projeleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. 

Sözcü Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulunan Başkan Yavaş merak edilen soruları yanıtladı. 

Ankapark Battı mı, Son Durum Ne, Proje Ne Olacak?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş “Ankapark, biz göreve gelmeden 1 ay önce ihale edildi. Bu proje çalışmıyor, ama oraya harcanan yaklaşık 750 milyon dolar para boşa gitmesin istiyoruz. Orayı değerlendirelim istiyoruz. Vatandaşa ‘Ne yapalım?’ diye soracağız. Ona göre bir çözüm yolu bulacağız. O para oraya harcanmasaydı metrolar bitmiş olurdu, ulaşımla ilgili sorun kalmazdı. Ankara’nın suyla ilgili sorunu kalmazdı. İyi yerlere harcanabilirdi. Buna benzer boşa giden milyonlarca lira var” değerlendirmesinde bulundu. 

Dikimevi Metrosu Nata Vega’ya Kadar 6 Durak Uzatılacak! 

Ankaralıların yakından takip ettiği metro hatları projeleri hakkında da bilgi veren Başkan Yavaş “Biz bu işleri profesyonel yapmak zorundayız. Geçen sene 600 milyon TL zararımız var. Zararlar devam ederse iflasa gidilebilir. Bu zararları azaltmak ve Ankaralıyı memnun etmek durumundayız. Şu müjdeyi verebilirim: Dikimevi’ndeki metroyu 6 durak daha ileri Nata-Vega’nın olduğu yere kadar uzatma çalışmalarına başladık. Yaklaşık 157 milyon euro tutuyor. Bir de Söğütözü’nde zaten var olan ama sinyalizasyon nedeniyle çalışmayan kısmı ODTÜ’ye kadar uzatacağız” dedi. 

Zigana Tüneli’nde İnşaat Hızla Devam Ediyor

Zigana Tüneli'nde İnşaat Hızla Devam Ediyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Zigana Tüneli ile Kanuni Bulvarı’nda incelemelerde bulundu. Bakan Turhan “Bu tünelde çalışmalar hızlı şekilde devamediyor. Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Zigana Tüneli’ndeki çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirterek, “Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı.” dedi.

Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Trabzon’a gelen Bakan Turhan, ilk olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün Trabzon-Maçka ilçesi yolundaki şantiyesini ziyaret ederek, ilgililerle bir araya geldi.

Turhan, daha sonra Zigana Tüneli şantiyesine geçerek, buradaki Zigana Tüneli kesitleri ile ilgili maketlerin, görsellerin ve tünel yapımında kullanılan malzemelerin tanıtımının yer aldığı alanı gezdi.

Maketleri tek tek inceleyen ve devam eden çalışmalar hakkında ilgililerden bilgi alan Turhan, ardından Zigana Tüneli’nde incelemede bulundu. Turhan, daha sonra Ortahisar ilçesindeki Kanuni Bulvarı Yolu’nda da inceleme yaparak, ilgililerle görüştü.

Turhan, burada yaptığı konuşmada, Trabzon’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yapmakta olduğu bazı projelerin yerinde görülmesi, incelenmesi ve gidişatı konusunda bilgi almak üzere şantiyeleri ziyaret ettiklerini söyledi.

Önce Trabzon-Maçka arasındaki “Trabzon-Maçka Bölünmüş Yolu”nun şantiyesine uğradıklarını dile getiren Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burası daha önce bölünmüş yol çalışmaları önemli ölçüde tamamlanmış ancak tabi bu güzergahın Karadeniz Sahil Yolu’nu Doğu Anadolu Bölgesi’ne ve doğu komşularımızın sınır kapılarına bağlayan bir güzergah olması dolayısıyla şehir içerisinde yaşanan bazı yoğun trafik sorununu çözmek amacıyla bu proje kapsamında sahil bağlantısı ile Trabzon-Gümüşhane-Erzurum koridorumuzun rahatlatılması amacıyla Değirmendere Tüneli ve Çömlekçi Tüneli çalışmalarını bu projeye dahil ettik ve özellikle liman kavşağında, Değirmendere kavşağında yaşanan sorunlara çözüm üretmek amacıyla hazırlanan bu tünel ve kavşak projelerimizin çalışmalarını bugün başlatıyoruz.”

Bakan Turhan, ikinci proje olan Trabzon-Gümüşhane arasında yapımı devam eden Zigana Tüneli inşaatını ziyaret ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Bu tünelde çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor. Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı. Özellikle kış aylarında kar ve buzlu mevsimlerde zaman zaman ulaşımda kesintiye sebep olan bu bölgedeki ulaşımı rahatlatmak amacıyla yaptığımız Zigana Tüneli tamamlandığında 22 kilometrelik olan kesim 8 kilometre kısalmasıyla 14 kilometreye düşüyor. Önemli ölçüde zaman tasarrufu ve kesintisiz bir ulaşım imkanı sağlamış olacağız. Yine tünelin hizmete girmesiyle önemli ölçüde işletme ve akaryakıt tasarrufu da sağlanmış olacak.”

“Kanuni Bulvarı toplam 28 kilometre uzunluğunda bir proje”

Üçüncü projenin de Trabzon şehir geçişi ile Karadeniz Sahil Yolu trafiğini birbirinden ayıracak ve transit trafiğin hızlı bir şekilde akışını sağlayacak Kanuni Bulvarı olduğunu aktaran Turhan, “Kanuni Bulvarı toplam 28 kilometre uzunluğunda bir proje. Şehri güneyden kuşaklayan bu projemizde şehir içindeki yerleşim alanlarına bağlantıyı sağlayacak 22 köprülü kavşak yapıyoruz. Ayrıca proje güzergahında 8 çift tüp tünelimiz var.” diye konuştu.
Turhan, bunların toplam uzunluğunun 6 bin 800 metre olduğunu ifade ederek, ayrıca tek tüp olarak da 441 metre uzunluğunda bir tüneli bünyesinde barındırdığını kaydetti.

Kanuni Bulvarı’nın şehir içerisinde yoğunlaşan ana arterlerdeki trafiği rahat bir şekilde sağlayarak önemli bir görev ifa edeceğine dikkati çeken Turhan, “Bugüne kadar toplam 5 kilometre uzunluğundaki sahil Yıldızlı kavşağı ve Akyazı bölgesindeki kısımlar hizmete açılmıştı. İnşallah mart ayı içerisinde de Erdoğdu kavşağına kadar 2 kilometrelik kesimi de tamamlamış, hizmete açmış olacağız.” dedi.

“Sahil yolundaki transit trafiği de rahatlatmış olacağız”

Karşıyaka viyadüğü de tamamlandığında şehir içerisindeki ulaşımın daha rahat olacağını vurgulayan Turhan, bu viyadük ve tünellerle hızlı ve kolay ulaşımın sağlanmasının yanı sıra sahil yolundaki transit trafiği de rahatlatmış olacaklarını söyledi.

Turhan, projenin esas amaçlarından birinin de özellikle Karadeniz Sahil Yolu’nun Trabzon şehir geçişindeki bölümünü rahatlatmak olduğunu vurguladı.

Erdoğdu kavşağının devamında Boztepe tüneli ve Bahçecik tünelinin de içinde bulunduğu 5 kilometrelik kesimi Çukurçayır kavşağına kadar açmayı hedeflediklerini ifade eden Turhan, bunun özellikle Trabzon’un yeni yerleşim bölgelerindeki yaşayanların şehir içerisindeki eğitim, sağlık, kültür, ticaret merkezlerine daha kolay ve rahat ulaşımını, aynı zamanda şehirde yaşayan insanların sahil yoluna ilave trafik yükü getirmeden Erzurum-Maçka istikametine gitmesini sağlayacağını kaydetti.

Turhan, Valilik, belediyeler, diğer kamu kuruluşları ve projenin yürütücüsü olan Karayolları Genel Müdürlüğünün projeleri yakından takip ettiğini, bir an önce vatandaşların hizmetine sunmak için azim ve el birliğiyle çalıştıklarını aktardı.

Bakan Turhan, daha sonra proje detaylarının yer aldığı harita üzerinden bilgilendirmede bulundu.

Turhan’a incelemelerinde, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, ilçe belediye başkanları ile diğer ilgililer eşlik etti.

İMSAD: İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılmalı

Gayrimenkul Sektörü 2021'den Ümitli

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var” uyarısında bulundu.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Brexit sonrası için İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, İngiltere’nin bugün Avrupa Birliği’nden ayrılacağını belirterek, tarafların 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürüteceğini bildirdi.

Geçiş süreci boyunca İngiltere’nin AB kurallarına bağlı olmayı sürdüreceğini aktaran Erdoğan, bu süre içinde kapsamlı bir anlaşmaya varılma olasılığının zor görüldüğünü, bu dönemde Türkiye-İngiltere ticaret ilişkilerinin de 2020 sonuna kadar aynen devam etmesinin beklendiğini kaydetti.

Erdoğan, Brexit’in inşaat malzemesi sanayisine de etki edeceğini belirterek, Türkiye’nin, İngiltere’ye yaptığı toplam inşaat malzemesi ihracatının 2014-2018 arasındaki beş yılda 5 milyar 679 milyon dolar olduğunu, 2018’de ise 1 milyar 303 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini aktardı.

Ferdi Erdoğan, bu rakamların yükselmesinin veya düşmesinin tamamen Brexit sonrasında İngiltere ile Türkiye’nin belirleyeceği yol haritasına bağlı olduğunu vurguladı.

“İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu”

Erdoğan, Brexit sonrası İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var. İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu. Bizim için en uygun seçenek ‘Norveç Modeli’. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir. Seçeneklerden biri olan İsviçre Modeli’ne göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve İngiltere içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir.”

Erdoğan diğer seçeneğin Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli olduğunu kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu modelde ise İngiltere EFTA üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür. Sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Son seçenek Dünya Ticaret Örgütü Modeli’ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. İngiltere ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük artı sıfır kota olur. İngiltere üçüncü ülkeler ile de serbest ticaret anlaşmaları yapar. Burada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılması gerekir.”

Erdoğan, son seçeneğin uygulanması halinde ikili görüşme için 3-4 yıldan önce sıra gelmeyeceğini belirterek, “İngiltere’nin, üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapmaya başlamasıyla ikili görüşme için sıra beklememiz halinde İngiltere’ye gerçekleştirdiğimiz ihracat performansımızın aynı kalıp kalmayacağı belirsiz.” ifadelerini kullandı.

Kocaeli’de 83 Milyon Liralık Dev İnşaat Başlıyor

2021'de Potansiyel: Ortadoğu

Kocaeli’de dev inşaat başlıyor. 83 milyon liraya mal olacak projede imzalar atıldı, yer teslimi yapıldı.

Dev İhale

TOKİ tarafından Dilovası Köseler Mahallesi’nde yapılacak 429 konutun ihalesi 2 Aralık 2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilmişti. TOKİ bu dev ihale için 107 milyon TL muhammen bedel belirledi. Ülke çapında birçok firmanın katıldığı bu ihaleyi Ankaralı Arsaş İnşaat kazanmıştı.

Yer Teslimi Yapıldı

İhaleden yaklaşık bir ay sonra, 9 Ocak Perşembe günü TOKİ ile Arsaş İnşaat arasında sözleşme imzalandı. 83 milyon liralık bu büyük projede yer teslimi de yapıldı. TOKİ tarafından firmaya ilk ödeme yapıldı ve kısa süre içinde inşaatlar ortaya çıkmaya başlayacak.

600 Gün

Arsaş Demir Çelik İnşaat Yapı Malz. Petrol Ürn. San. ve Tic. A.Ş. isimli firma aldı. Dilovası’ndaki TOKİ projesi kapsamında 1 adet cami, 14 dükkanlı ticaret merkezi, altyapı ve çevre düzenlemesi işi de yapılacak. İnşaatın 600 gün içinde tamamlanması hedefleniyor.

Peker Holding Avrupa’ya Örnek Oldu

Peker Holding Avrupa’ya Örnek Oldu

Peker Holding Başkanı Hasan Peker, “İş yapış kültürümüz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti ve ‘örnek bir şantiye’ sözleriyle teşekkür ettiler” dedi.

Türk inşaat şirketlerinin yurtdışında sıra dışı işlere imza attığını söyleyen Peker Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, “İş yapış kültürümüz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Örneğin önceki hafta Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti. Emniyet kuralları ve şantiyenin genel temizliğini çok beğendiler ve ‘Örnek bir şantiye’ yorumunda bulunup teşekkür ettiler. Hatta şubat başında 40 öğrenci ile gelip, onlara da ‘iyi örnek nasıl olur’ uygulamalı olarak gösterecekler” dedi.

Bugüne kadar Anthill Residence, Ataköy Nef 22, Sultan Makamı Çengelköy ve Bomonti Business Center gibi projelere imza atan Peker Holding, son olarak Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Northgate yatırımıyla gündeme gelmiş, bu dev projenin temel atma törenine Düsseldorf Belediye Başkanı Thomas Geisel de katılmıştı. Söz konusu yatırım, Alman basınında da “Türk gayrimenkul şirketleri Avrupa’yı inşa ediyor” başlıklarıyla geniş yer bulmuştu.

Düsseldorf’ta Örnek Proje Olarak Gösterildi

Düsseldorf’taki Nortgate projesinin, kent için tam anlamıyla örnek bir proje haline geldiğini belirten Hasan Peker, “Avrupa’da iş yapmak gerçekten büyük bir titizlik istiyor. Bir Türk yatırımcı olarak gururla söyleyebilirim ki bu anlamda örnek işlere imza atıyoruz. Örneğin önceki hafta Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti. Emniyet kuralları ve şantiyenin genel temizliğini çok beğendiler ve ‘Örnek bir şantiye’ yorumunda bulundular. Hatta şubat başında 40 öğrenci ile gelip, onlara da ‘iyi örnek nasıl olur’ onu gösterecekler” dedi.

Türk inşaat sektörünün dünyada önemli işlere imza attığına dikkat çeken Hasan Peker, “İşin doğrusu Avrupa’da ‘Türkler bu işi iyi yapıyor’ algısı yerleşmiş durumda. Bu bizim gibi iş bitirme kapasitesi yüksek gayrimenkul şirketleri açısından gurur verici. Avrupa’da iş yapan bir Türk yatırımcı olarak gururla söyleyebilirim ki iş yapış kültürümüz, titizliğimiz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Bunu yaparken de doğaya, insana ve bölgeye değer katan işlere imza atıyoruz. Hatta bu noktada bizim Londra’daki projemizden bir örnek vereyim; sadece yarasaların geçiş rotasını gözetmek adına projemizde değişikliğe gitmek gibi çılgınca gelebilecek işlere imza atabiliyoruz” dedi.

Gayrimenkul sektörü açısından özellikle Avrupa’nın müthiş bir yatırım potansiyeli barındırdığını söyleyen Peker Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, “Sadece Peker Holding olarak bizler, bugüne kadar Almanya ve İngiltere’de toplam 20’ye yakın projeye ‘Made in Türkiye’ mührünü bastık” diye konuştu. 

Heinsberg’den 12.9 Milyon TL Kar Etti

Bu arada hatırlanacağı üzere Peker GYO, 15 Aralık 2017’de Almanya’nın Heinsberg kentinde 1 milyon 110 bin Euro bedelle, 48 dairelik bir binayı satın alınmıştı. Satın alma işleminin ardından, söz konusu binanın renovasyon çalışmaları gerçekleştirilmiş ve daireler kiraya verilmişti. Peker GYO, 2017’nin sonunda 1.1 milyon Euro’ya satın aldığı binayı, aradan geçen iki yılın ardından geçtiğimiz kasım ayında 4.8 milyon Euro’ya sattı, satış bedeli geçtiğimiz haftalarda şirketin kasasına girdi. Maliyetler ve renovasyon harcamaları düşüldüğünde, Peker Holding bu satıştan elde ettiği 12.9 milyon TL’lik karı kasasına koydu.

Baumit, İkinci Fabrikayı İç Anadolu’da Kuracak

Baumit, İkinci Fabrikayı İç Anadolu’da Kuracak

Küresel ölçekte 1 milyar dolarlık ciroyu aşan Baumit, Türkiye’de Dilovası’ndaki ilk fabrikasından sonra ikinci fabrikayı İç Anadolu’da kurmayı planlıyor.

Dış cephe ısı yalıtımı sistemleri, kuru harç ve makineli hazır sıva sektörlerine yönelik Dilovası’ndaki fabrikasında üretim yapan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrikayı İç Anadolu bölgesinde kurmak için hazırlık yapıyor. 200’ün üzerinde bayisi bulunan şirketin Genel Müdürü Atalay Özdayı, “Yatırım kararı için, global bir şirketin Türkiye’ye güveni diyebiliriz. İnşaat sektörü ekonomik olarak kolay günlerden geçmiyor. Ama bu böyle kalmayacak. İnşaat ve konut ihtiyacı hiç bitmeyecek. 2020’nin Türkiye için çıkışın başlayacağı bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi.

Enerji ithalatının 11 milyar dolarlık bölümünün ısıtma ve soğutma ihtiyacından kaynaklandığını dile getiren Özdayı, binalarda yapılacak ‘yalıtım’ yatırımıyla bu faturanın önemli oranda düşürülebileceğini söyledi. Dış cephe ısı yalıtımı sistemleri, kuru harç ve makineli hazır sıva sektörlerine yönelik üretim yapan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrika yatırımı için çalışma başlattı. 30 ülkede 38 fabrikası bulunan şirket, Türkiye’de Dilovası’ndaki fabrikasıyla üretim yapıyor. İkinci fabrikanın ise İç Anadolu’da kurulması planlanıyor. Küresel 1 milyar dolarlık ciroyu aşan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrika yatırımı için çalışma başlattı. Türkiye’de cephe kaplamaları ve boyaları, ısı yalıtım sistemleri, sıvalar, şap ürünleri, karo yapıştırıcıları, derz dolgu, örgü harçları üreten şirketin, 200’ün üzerinde de bayisi bulunuyor.

“Yatırım kararı, global bir şirketin Türkiye’ye güveni”

İnşaat sektöründe yaşanan daralma ve durgunluğa rağmen yeni yatırım yapma kararı alan şirketin hedefleri ve sektörün genel durumu ile ilgili DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Baumit Genel Müdürü Atalay Özdayı , “Yatırım kararı için, global bir şirketin Türkiye’ye güveni diyebiliriz. İnşaat sektörü ekonomik olarak kolay günlerden geçmiyor. Ama bu böyle kalmayacak. İnşaat ve konut ihtiyacı hiç bitmeyecek. 2020’nin Türkiye için çıkışın başlayacağı bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi.

Konutta 2 milyon adetlik bir stok bulunduğunu kaydeden Özdayı, “1 milyon bitmiş, 1 milyon ise inşaatı devam eden konut var. Bu 5 senede eritilebilecek bir stok. Ekonominin toparlanmaya başlamasıyla beraber, konut alımları yıllık 600 ila 650 binlere çıkıyor. 2020 beklentimiz ise 500 binin üzerinde. En önemli etken tabii ki faizler olacak” diye konuştu.

“Konut fiyatları artar”

Konut fiyatlarının, diğer ülkeler baz alındığında düşük kaldığını iddia eden Özdayı, “İstanbul’da 50 ila 60 bin dolara ev alabilirsiniz bugün. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda inanılmaz bir fiyat. Dolayısıyla, konut fiyatlarının bundan sonraki süreçte, bugünkü kadar ucuz olmayacağını düşünüyoruz. Arap ülkelerinden sonra ciddi anlamda Çinlilerden de talep gelmeye başladığını görüyoruz, duyuyoruz” dedi.

Birkaç üründe ihracat yaptıklarını da vurgulayan Özdayı, “Satışlarımız içerisinde ihracatın payını artırmak için komşu ülkelerde ve yakın pazarlarda çalışma yapacağız. Bu yılın ikinci yarısından itibaren adımlar atmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı.

Tarihi Taşhan Otel Olacak

Tarihi Taşhan Otel Olacak

1763 yılında Sultan 3’üncü Mustafa zamanında askeri amaçlı inşa edilen Taşhan binası, 50 Milyon Dolara satışa çıkarıldı. Laleli’de yer alan 87 odalı Taşhan için, tarihi yapısı korunarak otel yapılabilir izni alındı, projesi de çizildi.

1763 yılında Sultan 3’üncü Mustafa zamanında askeri amaçlı inşa edilen Taşhan binası Laleli’de yer alıyor. 87 odalı tarihi Taşhan, 50 Milyon Dolara satışa çıkarıldı. Bizans ve Osmanlı mimarisi ile inşa edilen Taşhan’ın içinde, Bizans sarnıcı bulunuyor.

Birinci derece tarihi eser olan Taşhan’ın 3 avlusu var. Bina bodrum, zemin ve 1 normal kattan oluşuyor. Toplam 2 bin 200 metrekarelik bir alana sahip olan bina, 6 bin 400 metrekare kullanım alanına sahip.

Otel Yapılabilir İzni Alındı 

Taşhan’ın Anıtlar ve Vakıflar Kurulu’ndan tüm izinleri alındı ve  tarihi yapısı korunarak otel yapılabilir izni alındı, projesi çizildi.

Real Estate İnformation Service’ten Serkan Lekesiz, projenin gerçekleşmesi durumunda Avrupa çapında bir otel olacağını ifade etti.  Emlakkulisi’nde yer alan habere göre Lekesiz, “Taşhan’ın yüzde 82’si hissedarlara, yüzde 18’i de Vakıflar’a ait. Bina 2018 yılında Vakıflar’dan 30+20 yıllığına kiralandı. Satılan kısım yüzde 82’dir. Bina için 24 saat çalışma izni var” dedi.

Tema İstanbul Projesinin Tercihi CMD Metal

Yangın kapıları üretimindeki başarısıyla öne çıkan CMD Metal, kalitesi ile Tema İstanbul projesinin tercihi oldu.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yer alan tesislerinde yangın kapısı üretimi yapan CMD Metal, kalitesi ile bugüne kadar birçok önemli projenin öncelikli tercihi oldu. Yangın çıkış kapıları, metal kapılar, yangına dayanıklı şaft kapakları ve inox paslanmaz kapı imalatı yapan marka, yaklaşık 1000 metrekare kapalı alanda üretim yapıyor. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun, kaliteli, güvenilir kapılar üreten marka tasarım, imalat ve montaj gibi üretime dahi tüm süreçleri kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Kalitesi nedeniyle bugüne kadar birçok prestijli projede tercih edilen markanın çözüm sunduğu projeler arasında İstanbul’un en büyük konut projeleri arasında yer alan Tema İstanbul da yer alıyor. Marka bu önemli projeye yangın kapıları ile çözüm sundu. Yangın kapıları Amerika haricinde her ülkede geçerli uluslararası sertifikalara sahip olan CMD Metal, bu önemli projeye kalitesiyle değer kattı.

CMD Metal’in yangına karşı 60 dk- 180 dk kadar dayanımlı olan yangın kapıları bulunuyor. Yangın kapılarının yangın dayanım sınıfı: E180, El260 olan markanın yangın kapıları istenildiğinde RAL renginde boyanılarak opsiyonel olarak panik bar ve kol ilave edebiliyor. 

CMD Metal, fonksiyonel olmanın yanında estetik ve ergonomik özellikleriyle de öne çıkan yangın kapılarında standart üretimin yanı sıra müşteri talebine göre özel ölçülerde de imalat gerçekleştiriyor.

Türk Girişimciler Akkuyu NGS İnşaat Sahasını Ziyaret Etti

Türk Girişimciler Akkuyu NGS İnşaat Sahasını Ziyaret Etti

Mersin’e gelen Ankara Sanayi Odası (ASO) temsilcileri ile Türk mal ve hizmet tedarikçileri, Akkuyu NGS inşaat sahasına bir ziyaret gerçekleştirdi. Girişimciler, proje hakkında bilgi alıp Akkuyu Nükleer A.Ş. yönetimi ile tedarik süreçleri hakkında görüşmelerde bulundu.

Ziyarete, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ve bazı yönetim kurulu üyeleri, Genel Sekreter Doç. Dr. Yavuz Cabbar ve ASO’nun himayesinde bulunan Nükleer Sanayi Kümelenmesi’ne (NÜKSAK) üye büyük bölümü Ankara olmak üzere Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen 18 şirketin yöneticileri ve temsilcileri katıldı.

Ziyaret sırasında misafirlere tanıtıcı bir sunum yapıldı. Sunumda, Türk sanayicilere ve girişimcilere Akkuyu NGS projesi, projenin aşamaları, satın alma süreçleri kapsamındaki sorumluluk dağılımı ve aday değerlendirme kriterleri anlatıldı.

ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, oda olarak nükleer Ur-Ge projesi ve ardından kurulan NÜKSAK’la Türk sanayicisinin nükleer kabiliyetlerini geliştirmeye çalıştıkları belirterek, “Türk sanayicisinin şu anda üretemeyeceği bir şey yok. Bu projede de gerekli destek verilirse önemli ölçüde yerli katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. İlk etapta firmalarımız, dördüncü ve diğer güvenlik sınıflarındaki ekipmanları tedarik edebilir. Akkuyu NGS projesi için hizmet ve malzeme tedarik edilen Türk şirketlerinin yetkinlikleri, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun sertifikalarıyla doğrulanmakta olup, sertifikalandırma prosedürleri resmi Türk makamlarının katılımı ve tarafımızdan sunulan koordinasyon desteğiyle yürütülmektedir” dedi.

Yük taşımacılığı alanında hizmet veren Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Ankara Bölge Müdürü Mert Selahattin Albayrak de, “Sahaya üçüncü kez geliyorum ve işlerin yapımında önemli bir ilerleme sağlandığını söyleyebilirim. Şirketimiz geçen yıl en ağır ekipmanlardan olan kor tutucunun taşınmasını gerçekleştirdi. Gelecekte de yük taşıma hizmetleri sunmak, sahadaki varlığımızı artırmak isteriz. Bu amaç doğrultusunda proje şirketinin satın alma prosedürlerine ilişkin ilanlarını titizlikle takip ediyoruz. Akkuyu NGS’nin inşasında yer almak, bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda da prestij konusudur” diye konuştu.

Ziyaret sırasında misafirler için Akkuyu NGS sahasında tanıtıcı bir gezi düzenlendi. Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, sanayicilere ana inşaat yapılarını göstererek projenin uygulama aşamalarını anlattı.

Aleksei Frolov konuşmasında çeşitli özel şirketler ile ASO ve diğer sanayiciler tarafından gösterilen ilginin proje için önemli olduğunu vurgulayarak, “Ankara, Türkiye’nin endüstriyel haritasında kilit noktalardan biri durumunda. Burada 13 organize sanayi bölgesi, 115 araştırma merkezi ve yaklaşık 40 yapı merkezi bulunuyor. Bu nedenle, Ankaralı sanayicilerle etkileşime büyük önem veriyoruz. Türk tedarikçiler, projede aktif olarak yer alıyor. Çeşitli inşaat tesislerinde kullanılan inşaat malzemelerinin büyük bölümü Türk üretimi” ifadesini kullandı.

Bu aşamada yerli üreticiler, projenin ihtiyaçları doğrultusunda beton karışımları, armatür aksamları, metal konstrüksiyonlar, su yalıtım malzemeleri, borular, kablo ürünleri tedarik etmektedir. Aleksei Frolov, bu hususla ilgili olarak şunları söyledi:

“Nükleer ada ve türbin adası gibi nükleer santraldeki ana tesislere ilişkin olarak Türk firmalar, havalandırma ve ısı değişim ekipmanları, pompalar, basınçlı kaplar gibi 4’üncü güvenlik sınıfındaki ürünlerin tedarikini gerçekleştirebilir.”

Daha önce ASO, ‘Akkuyu Projesi Kapsamında Satınalma Prosedürleri ve Üretimin Yerelleştirilmesi’ konulu bir seminer düzenledi. Akkuyu Nükleer A.Ş. ile 154 firmadan toplam 218 temsilci seminere katıldı. Seminer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın (ETKB) desteği ile gerçekleştirildi. Seminerde, Akkuyu NGS tesislerinin inşaat tedarikçisi olan ortak şirket TİTAN2 İC İÇTAŞ İnşaat Anonim Şirketi’nin ve Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) temsilcileri de yer aldı. Seminer, projenin potansiyel tedarikçilerinin temsilcilerine hitap etti

Kartepe ve Başkiskele’de 7.2 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Seçer: "Yeni Yapılacak Tesisle Silifke ve Taşucu'nun Arıtma Sorununu Birlikte Çözeceğiz"

Başiskele’de İl Emniyet Müdürlüğü inşaatı hala devam ediyor. İnşaata bağlı ek altyapı çalışmaları da eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor.

Tek İhale

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSU, Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi’nde yapımı devam eden İl Emniyet Müdürlüğü binası için altyapı ihalesi açtı. Kartepe Köseköy Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi ile Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi’ndeki İl Emniyet Müdürlüğü’ne kadar olan altyapı yatırımı için tek bir ihale yapıldı.

4.6 Milyona Bitti

6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirilen bu dev altyapı ihalesi için 7 milyon 240 bin TL muhammen bedel belirlendi. İhaleye katılan firmalardan biri olan Sosyal İnşaat 4 milyon 665 bin TL’lik teklifiyle ihaleyi kazandı. Ankaralı bir firma olan Sosyal İnşaat ile İSU arasında 3 Ocak Cuma günü sözleşme imzalandı ve yer teslimi yapıldı.

Tüm Altyapı Çalışmasını Yapacaklar

İşi olan Sosyal İnşaat firması Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi İl Emniyet Müdürlüğü ile Kartepe Köseköy Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde tüm yağmur suyu, içme suyu ve kanalizasyon hatlarını yapacak.

Concorde’tan Kıbrıs’a Yeni Otel

Concorde'tan Kıbrıs'a Yeni Otel

Zafer İnşaat Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, “Türkiye’deki yatırımlarımızın yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ediyoruz. Yeni yatırımımız Concorde Tower Lefkoşa yaklaşık 80 Milyon Dolarlık bir yatırım” dedi.

Zafer İnşaat Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, “Türkiye’deki yatırımlarımızın yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ediyoruz. Yeni yatırımımız Concorde Tower Lefkoşa yaklaşık 80 Milyon Dolarlık bir yatırım. Bununla birlikte Kıbrıs’taki toplam yatırımımız 250 Milyon Dolara ulaşacak” dedi.

Zafer İnşaat Yatırım Holding bünyesinde hizmet veren Concorde Hotels&Resorts, Kıbrıs’taki ikinci yatırımını Lefkoşa’ya yaptı. Kıbrıs’ta basın mensupları ile bir araya gelen Yağcı, şirketin Türkiye ve uluslararası yatırımları hakkında bilgi verdi.

Concorde Hotels’in Yeni Yatırımı 80 Milyon Dolar 

Necati Yağcı, Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ettiklerini belirterek, yeni yatırımları Concorde Tower Lefkoşa’nın yaklaşık 80 Milyon Dolar olduğunu, bununla birlikte Kıbrıs’taki toplam yatırımlarının 250 Milyon Dolara ulaşacağını aktardı.

Yeni otelin 2020 yaz sezonunda misafirlerini ağırlamaya başlayacağını bildiren Yağcı, şirketin faaliyetlerine ilişkin şunları söyledi: “Uluslararası faaliyetlerimizden elde ettiğimiz geliri turizm alanında yaptığımız yatırımlarla Türkiye ve Kıbrıs’ta değerlendiriyoruz. Lefkoşa’da şehir otelciliği henüz istenen seviyede değil. Etkinlik yapılacak, konferans düzenlenecek, basın toplantısı yapılacak otel yok.

Yeni Otel 2021 ya da 2022 Yılında Faaliyete Geçecek

Türkiye’den gelen bürokrasinin burada toplanıp, etkinlik yapabileceği bir kongre alanı yok. Bu eksik alanı tamamlamak adına böyle bir yatırım yaptık. Antalya’da 2005’ten bu yana turizme hizmet veriyoruz. Bodrum’da kısmi olarak tamamlanmış bir yatırımımız var, buradaki otelimizi de 2021 ya da 2022 yılında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.”

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Necati Yağcı, geçen sene zor dönemler yaşandığını anımsattı. Yağcı, “Ekonomi ile ilgili göstergeler şu an hayatın devam ettiğini gösteriyor. Ekonominin iyi gitmesi yatırım iştahını otomatik olarak tetikleyen bir durum. Geçen sene iyiye giden en önemli şey, iyiye giden göstergelerini turizmdeki yatırım iştahını beslemesi. Geçen sene Türkiye’de turizmden çıkmayı düşünen şirketler, zor durumda kalıp tesislerin el değişmesi söz konusu olan bir ortam varken, bu sene bu durum ortadan kalktı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Turizmde Çok Büyük Potansiyeli Var

Türkiye ve Kıbrıs’ın turizm potansiyellerini değerlendiren Yağcı, “İki ülkede de turizm, büyümeye çok açık bir alan. Türkiye turizmde, özellikle son bir kaç senede büyük büyüme trendleri gösterse de daha gidecek çok daha büyük potansiyeli var. Türkiye’de verilen hizmet ile dünyada rekabet edebilecek kimse yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Fabrikanın Temeli Baharda Atılacak!

Yerli Otomobil Fabrikasının Temeli Atılıyor!

Yerli otomobilin üretileceği fabrika inşaatı için zemin etüdü çalışmaları başladı. Fabrika temelinin mayısta atılacağını söyleyen TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, “2022’de ilk ön üretim araçlarımızı banttan indireceğiz” dedi.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), yıllık 175 bin adetlik kapasitesiyle 2022 yılında üretime başlayacak Gemlik’teki fabrikanın temelini bahar ayında atmaya hazırlanıyor. C-SUV modeli başta olmak üzere, fabrika yatırımı ve imalat gibi önemli konu başlıklarının ele alındığı toplantıda konuşan TOGG CEO’su M. Gürcan Karakaş, kısa vadedeki hedeflerini ilk kez açıkladı.

22 Milyarlık Yatırım

Belirlemiş oldukları zaman çizelgesine sadık kalarak ilerlediklerini söyleyen Karakaş, “Fabrika inşaatı için çalışmalara başladık. Baharda temel atılacak. Kaba inşaatın 12 ay süreceğini öngörüyoruz. 2022 yılı itibarıyla ön üretim araçlarımızı banttan indireceğiz. 22 milyar TL’lik yatırımla, yıllık ortalama 175 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak fabrikamızda, 2032 yılına kadar 1 milyon aracı banttan indirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kurulacak fabrikanın akıllı fabrika konseptinde olacağına dikkat çeken Karakaş, “Fabrikanın plan projesi hazır. İki binadan oluşacak ikonik bir tasarıma sahip olmasını hedefliyoruz. Öte yandan dünyada imalat hattı konusunda en iyi firmalarla görüşüyoruz” diye konuştu. Marka isminin belirlenmesi konusunda da çalıştıklarını ve bu konudaki nihai kararlarını sonbaharda açıklayacaklarını söyleyen Karakaş, “Marka için en doğru ismin sadece Türkiye’de değil global ölçekte de kabul edilebilir olmasını hedefliyoruz. Araştırmalarımızı Norveç, Almanya, Rusya, Fransa ve Türkiye’de gerçekleştirdik. Markamızın ismini sonbaharda duyuracağız” bilgisini aktardı.

Avrupa’da İlk Tanıtım

İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenecek Mobile World Congress (MWC) etkinliğinde sergilenecek olan TOGG, otomotivin mobilite ekosistemine dönüştüğünün habercisi olan ön gösterim aracı C-SUV modelini ilk kez Avrupa’da dünya arenasına çıkaracak. Karakaş, belirli ürünlerin hedef maliyetlerini belirlemek ve üretim süreçlerini kısaltmak üzere profesyonel destek aldıklarını aktardı.

Şarj Altyapısı 2022’de Oluşacak

Şarj altyapısı konusunda Norveç, Almanya, Fransa, İngiltere, ABD ve Çin’i yakından incelediklerini anlatan Gürcan Karakaş, “Şarj altyapısı 2022’de hazır olacak. TOGG olsun olmasın, 2022’de Türkiye’ye elektrikli araçlar girecek ve şarj altyapısını oluşturacak. Çünkü içten yanmalı motora sahip araçlar için pazar yüzde 50’nin altına inecek. Bu da pazarın yüzde 50’den fazlasının elektrikli olacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. İhracat için de önemli hedefleri olduğunu belirten Karakaş, “Bizim ihracat pazarı olarak ilk etapta gördüğümüz pazar Avrupa ve altyapısı hazır olduğu sürece bazı Türk Cumhuriyetleri olacak” dedi.

Kandıra’da 4 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Kandıra'da 4 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kandıra sahillerindeki atık suların terfi sorununu çözmek için düğmeye bastı.

Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü 26 Kasım 2019 tarihinde Kandıra Sahil Bölgesi Atık Su Terfi Merkezleri Revizyon İnşaatı ihalesini gerçekleştirdi. Bu ihale geçtiğimiz haftalarda sonuçlandı.

4 Milyona Bitti

İSU tarafından 5 milyon 197 bin TL’lik muhammen bedelle gerçekleştirilen ihaleyi RKR Makine İnşaat firması kazandı. Firma ihalede 3 milyon 850 bin TL’lik teklif verdi. İhale sonuçlandıktan sonra 9 Ocak Perşembe günü RKR Makine İnşaat ile İSU arasında sözleşme imzalandı.

Etkileyecek mi?

Yer teslimi de yapılan ihalede kısa süre içinde hummalı çalışmalar başlayacak. Bu altyapı çalışmalarının Kandıra’nın yaz sezonunu nasıl etkileyeceği ise merak ediliyor.

Devletin Kentsel Dönüşüm Karnesi

İstanbul'da Dev Bir Dönüşüm Daha!

Türkiye Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetindeki depremde yıkılan binaları konuşurken gözler deprem riski yüksek olan illerde yer alan riskli binalara çevrildi. Peki, kentsel dönüşüm projeleri ile şimdiye kadar kaç bina yıkıldı, kaç bina ayakta kaldı?

Pek çok büyük yerleşim bölgesi aktif fay hatları üzerinde kurulu olan Türkiye riskli yapı stoku ile de tartışılmaya devam ediyor. 

Kentsel Dönüşümle Yıkılan Bina Sayısı 515 Bini Aştı! 

Depremle birlikte gelen büyük yıkım bir kere daha kentsel dönüşümün önemini gözler önüne serdi. 

Devlet bugüne kadar kentsel dönüşüm kapsamına alınarak yıkılan toplam bina sayısını açıkladı.

Sabah Gazetesi yazarlarından Seda Tabak tarafından yapılan habere göre Türkiye genelinde bugüne kadar 631 bin 723 bina riskli bina kapsamına alınırken bu binalardan 515 bin 813 tanesinde yıkım işlemleri tamamlandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2012 yılında başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında 81 ilde yer alan konutlarda yapılan tespitlerde 631 bin 723 binanın riskli yapı olduğu tespit edildi. Bu binalardan 515 bin 813 tanesinde ise yıkım işlemleri tamamlandı. 

Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği Ödemesi 3.9 Milyar Liraya Çıktı! 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ödenen Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği toplamı 128 milyon lira sınırına ulaştı. Kentsel dönüşüm kamulaştırma rakamı ise 767 milyon lira olarak gerçekleşti. 

Kentsel Dönüşüm Kira yardımı Ödemesi 3.9 Milyar Oldu

Oturduğu evi kentsel dönüşüme giren kişilere yapılan kira yardımı ise 3.9 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu rakamın 687 milyon lirası riskli alan kira yardımı olarak ödenirken 3.2 milyarlık bölümü ise riskli yapı kira yardımı olarak hesaplara yatırıldı. 

Volkswagen, Türkiye Yatırımını Yılın İlk Yarısında Tamamlayacak

Volkswagen, Türkiye Yatırımını Yılın İlk Yarısında Tamamlayacak

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Alman otomotiv devi Volkswagen’in Türkiye yatırımını yılın ilk yarısında tamamlayacağını açıkladı.

Volkswagen’in Türkiye’ye kurmayı planladığı fabrika ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Volkswagen’in Türkiye yatırımını yılın ilk yarısında tamamlayacağını söyledi.

Türkiye’den Farklı Bir Lokasyon Düşünmüyorlar

Volkswagen’ın Türkiye’ye kurmayı planladığı fabrika kararı merakla bekleniyordu. Alman otomobil üreticisi, fabrikayla ilgili nihai değerlendirmeyi en erken 2020’nin ilk çeyreğinin ortalarından itibaren gündeme getireceği öğrenilmişti.

Volkswagen yetkilileri, yatırım için Türkiye’den farklı bir lokasyon düşünmediklerini kaydetmişti.

Tesisin Yapımına 2020 Yılı Sonunda Başlanacak

Manisa’da kurulması planlanan fabrikanın yıllık 300 bin araç üretim kapasitesine sahip olması ve yaklaşık dört bin kişilik istihdam oluşturması öngörülüyor. 2020 yılı sonunda yapımına başlanması planlanan tesisin üretim faaliyetlerine 2022 yılında start vermesi bekleniyor.

Binalara EKB Sonrasında Zorunlu Afet Kimlik Belgesi Önerisi!

Binalara EKB Sonrasında Zorunlu Afet Kimlik Belgesi Önerisi!

Binaların depreme dayanıklılığı 6.8 şiddetinde yaşanan deprem sonrası yeniden tartışma konusu olurken konu hakkında çok konuşulacak bir açıklamada Prof. Kutoğlu tarafından yapıldı. Afet Kimlik Belgesi ile her binanın deprem dayanıklılık testi ile sorgulanması gündemde…

Elazığ merkezli olarak yaşanan depremde çok sayıda bina yıkılırken bir kere daha Türkiye’nin yapı stoku sorununu gündeme taşıdı. 

Her Bina İçin Afet Kimlik Binası Hazırlanmalı, Riskli Binalar Tapu Şerhi Olarak İşlenmeli! 

Konu hakkında açıklamada bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu “AFAD zemin hareketleriyle ilgili yer ivmesi değerlerini hesapladı ve bunu herkese e- devlet üzerinden açtı. Buradan bir adım daha öteye giderek bizim sismik yoğunluk haritaları oluşturmamız mümkün bunun üzerinden de binaların karakteristik özelliklerini kullanarak binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamak mümkün. Bunun bir an önce yapılması lazım ve konut alım satımında bunun bir bilgi olarak çeşitli kayıtlarında ya da tapu kayıtlarında olabilir. Bunu yetkililer daha iyi değerlendirebilir. Bu farkındalığı artıracaktır. Kimlik belgesinde bina sorunlu bir bina ise o zaman kimse o binayı almayacağı için ekonomik değeri de olacak ve binalar otomatikman tasfiye olacaktır.” diyerek çok konuşulacak bir açıklamaya imza attı. 

Türkiye 2020 Yılında 5 ve Üzeri Şiddette Çok Sayıda Deprem Yaşayabilir! 

Son dönemde Türkiye’de yaşanan sismik hareketlerin arttığına dikkat çeken Prof. Kutoğlu “Bu veriye baktığımızda 1974 yılından beri dünya hızlanıyor ve yavaşlıyor. 2016 yılından sonra tekrar yavaşlama trendine girdi. Bu 2020 yılında da devam ediyor. Yer kabuğundaki stresin ana kaynağı jeolojik formasyonların plakaların birbirlerine göre hareketi stresin ana kaynağı o ama dünyanın hızı yavaşladığı zaman stresin üzerine biraz daha koyuyor. Zaten gergin olan yer kabuğu ilave bir stresle o yıllarda dünyanın dönüş hızının yavaşladığı senelerde büyük depremler hızlanma zamanına göre daha çok oluyor. 1999 yılı depremi dünyanın dönüş hızının neredeyse en dipte olduğu zamanda Van 2011 depremi yine azalma trendinde hızın daha düştüğü 2019 yılında bir önceki yıla göre göre 5 ve üzerindeki depremi daha çok yaşamışız. 2020 yılında hız giderek azalıyor bu perspektife göre 2021 yılında daha da azalacak dolayısıyla bu kesin değil ama istatistiklere göre 2020 ve 2021 yılında 5 ve üstü depremleri sayıca önceki yıllara göre daha fazla yaşayabiliriz buna hazırlıklı olmamız lazım” dedi. 

DSİ’den Trakya’ya Yatırım Sağanağı

DSİ'den Trakya'ya Yatırım Sağanağı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) Edirne iline ve ilçelerine yaptığı yatırımlarla mümbit topraklarını su ile buluşturmaya, vatandaşlara içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ediyor. Edirne ilinde son dönemlerde yapılan su yapılarının artması bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde de önemli rol oynuyor.

Edirne’ye son 17 yılda DSİ tarafından devasa yatırımlar yapıldığının altını çizen DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın yaptığı yazılı açıklamada, “Edirne ilimizde son 17 yılda DSİ tarafından 17 yılda 6 baraj 34 gölet inşa ederek vatandaşın hizmetine sunduk. Bu barajın en önemlilerinden biri Hamzadere Barajı’dır. 2011 yılında hizmete aldığımız Hamzadere Barajı’ndan sağlanacak su ile 355 bin 640 dekar arazi sulu tarıma kavuşturulacaktır. Hizmete alınan diğer önemli barajlardan biri de Çakmak Barajı’dır. 2015 yılında hizmete aldığımız bu barajlarla sulamaya büyük katkı sağlanacak ve 522 bin dekar arazi sulanacaktır. Bununla birlikte su kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirmeye devam ediyoruz. Edirne’deki kalkınmayı hızlandıracak, ilde sulamayı ve ziraatı geliştirecek 3 baraj 2 gölet daha inşa ediyoruz.” dedi.

“Edirne’mizin mümbit topraklarını suya kavuşturduk”

Edirne deyince akla geniş ve bereketli topraklar geldiğini ifade eden genel müdür Aydın, “Biz de bu bereketli topraklara bereket katmak için 49 adet çok önemli sulama tesisini inşa ettik. Son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 455 bin 990 dekar araziyi sulamaya açtık ve çiftçilerimize yıllık 263 milyon TL ilave zirai gelir sağladık. Edirne’mizin en önemli ve büyük sulamalarından olan ve 273 bin 350 dekar sulama alanına sahip Hamzadere Barajı sulama inşaatına 2013 yılında başladık ve ve yüzde 75 mertebesinde gerçekleşme sağlayarak şu ana kadar 116 bin 570 dekar sulama alanına sahip Çakmak Barajı sulaması inşaatında bugüne kadar yüzde 8’lik gerçekleşme sağlanmıştır. Sulamaya açtığımız alanların yanı sıra sulayacağımız daha fazla alan var. Şu anda inşaat çalışmaları devam eden 13 sulama tesisi projesi ile 366 bin 940 dekar mümbit arazi daha sulamaya açılacak.” dedi.

“Edirne’de içme suyu problemini çözdük”

Tamamlanan içme suyu tesisleri ile Edirne’de 329 bin 755 kişinin ihtiyacını karşıladıklarının altını çizen Aydın, “Yıllık 21,64 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz. Bununla birlikte Kayalıköy Barajı içme suyu ihtiyacını karşılayacak bu tesislerin açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşmiştir.” dedi.

“Atık su arıtma tesislerini inşa ettik”

Aydın, “Diğer taraftan aslında Ergene Havzası’nda son teknolojiye sahip 12 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi ve 2 tane kollektör hattı inşa ettik ve hepsini hizmete aldık. Bu 12 ileri biyolojik atık su arıtma tesisinden 2 tanesi, Edirne’dedir. Bu tesisler Uzunköprü ve Keşan ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri ve Uzunköprü kollektör hattıdır.” dedi.

“Taşkın koruma tesisleriyle halkımızı ve toprağımızı koruduk”

Edirne’nin bir başka probleminin de sel ve taşkınlar olduğunu açıklayan Aydın, “Bu kapsamda Edirne’de 120 adet taşkın koruma tesisi inşa ederek; 92 meskun mahal ve 23 bin 370 dekar alanı taşkınlardan koruduk. 9 adet taşkın koruma tesisinin de inşaatları devam etmektedir.” diye konuştu.

“Edirne’yi taşkınlardan korumaya kararlıyız”

Aydın, “Taşkın koruma çalışmalarımız bununla kalmayacaktır. Edirne’de tehlike arz eden bütün derleeri ıslah etmeye kararlıyız. Edirne’yi Meriç Nehri taşkınlarından koruyacak 7 bin 800 metre uzunluğundaki Kanal Edirne Projesinin inşaatı idari imkanlarla yapılarak, tamamlanmıştır.” dedi.

DSİ Genel Müdürü Aydın, son olarak “Bu projelerin yapılmasında en büyük destekçimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’ye şükranlarımı sunuyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

İnşaat Sektörü 2020’ye Moralli Başladı

İnşaat Sektörü 2020’ye Moralli Başladı

İnşaat sektörü güven endeksi son iki yıldaki kaybını telafi ediyor. Ocak 2020’de yüzde 14.6 artarak 78.9 olan sektörel güven endeksiyle yıla moralli başlarken, gelecek aylarda da artış seyrinin devam edeceği öngörülüyor.

Ocak 2020’de inşaat sektörüne güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 14.6 artarak 78.9 oldu. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksinin yüzde 4.6 artarak 93.3; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksinin ise yüzde 33 artışla 64.6 değerini aldığı görüldü. Faiz indirimlerinden direkt etkilenen sektör olarak inşaatta, gelecek dönemde beklenen yeni projeler ve kentsel dönüşümde yapılacak atakların da bu artışı desteklediği belirtiliyor.

Endeks, 2018 ikinci yarısından 2019 sonuna kadar döviz kurundaki artış, yüksek faiz ve enflasyonla birlikte düşük seyrederken, özellikle geçen yıl içinde dip noktaları görmüştü. Mayıs 2019’da da endeks 49.8 seviyesindeydi.

‘Düşük faiz hızı’

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas, güven endeksindeki önemli artışın, sektörün sıkıntılarını geride bırakarak; moral ve motivasyon ile geleceğe bakışının pozitif olduğunu gösterdiğini söyledi. Bu artışın temelindeki etkenin genel faiz oranları ile konut kredisi faiz oranlarındaki düşüş olduğunu vurgulayan Elmas, “Tüm bunların konut satışlarını artırması, yeni projelerin daha hızlı gündeme gelmesi, istihdama olan etkiyle birlikte genel ekonomi açısından da olumlu gelişmeler yaşanıyor. Sektörün 2020’deki faaliyetlerinin hızlanacağının görülmesi de endeksi yükseltiyor. 2020’de özellikle İstanbul ve deprem riskli alanlarda inşaat yenileme faaliyetleri hızlanacak. Bitmiş konutlar ile 2020’de tamamlanacaklarla birlikte İstanbul’da 300 bin yeni konut var. Bunların değerlendirilmesi lazım” diye konuştu.

Mevcut dönemde bankaların konut kredisi faiz oranları yüzde 0.94 seviyesinden başlıyor. Kamu bankaları ayrıca, birinci el konutta firmalarla yüzde 0.79 oranını uyguluyor.

Düzenleme Etkisi

İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2019 son çeyreği ile başlayan iyileşme sürecinin hızla devam ettiğini belirtirken, 2020 boyunca pozitif etkenlerin endeksi daha yukarı taşıyacağını söyledi. Durbakayım, “Gerek vatandaşın talebini alıma geçirebileceği koşulların oluşması, gerekse sektörde müteahhitler ve yapılar için hayata geçirilen yeni düzenlemelerle birlikte endeksteki iyileşme sürüyor. Yeni yatırımlar, istihdama katkı ve kentsel dönüşümdeki ataklarla daha da iyi seviyeleri göreceğiz” dedi.

2019’da toplam konut satışının 1 milyon 348 bin 729 olduğunu hatırlatan Durbakayım, faizlerin gerilemesine bağlı olarak ekonomi ve sektördeki güven endeksinin yükselmesi, satışların temelini sağlamlaştırırken 2020 için büyük umut olduğunu dile getirdi.

Sektörel Güven Endeksleri Ocakta Arttı

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre; hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde yüzde 2.2, inşaat sektöründe ise yüzde 14.6 arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi Aralık ayında 93.2 iken, Ocak ayında yüzde 2.2 oranında artarak 95.2 değerini aldı. Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi ise Ocak ayında yüzde 2.2 oranında artarak 105 değerini aldı.

Dünyada Bir İlk! Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Dünyada Bir İlk! Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Rönesans Holding grup şirketlerinden REC Uluslararası İnşaat tarafından inşa edilen Göztepe Spor Kulübü’nün yeni stadyumu Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi ileri ses ve görsel teknolojileriyle dikkati çekiyor.

Rönesans Holding’den yapılan açıklamaya göre, adını 1960’lı yıllarda Göztepe’nin efsane futbolcularından Gürsel Aksel’den alan yeni stadyum, 20 bin 40 seyirci kapasitesiyle Göztepe taraftarlarına ve tüm İzmirlilere hizmet verecek.

Yaklaşık 220 milyon liraya mal olan ve inşası yaklaşık 2 yıl süren proje, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Üçkuyular Mahallesi’nde 34 bin 651 metrekare arsa üzerinde gerçekleştirildi. Projenin toplam inşaat alanı ise 94 bin 541 metrekare ulaştı.

Dünyada Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Rönesans Holding grup şirketlerinden REC Uluslararası İnşaat tarafından UEFA standartlarına ve bölgenin çevresel ve ekolojik yapısına uygun olarak inşa edilen Gürsel Aksel Stadyumu, Türkiye ve dünyada tek olan bir özelliği ile dikkati çekiyor.

Stadın üstünde bulunan 650 metrelik yürüyüş parkuru İzmir Körfezi manzarası sunuyor. Yürüyüş parkuru, maç günleri haricinde tüm İzmirlilerin hizmetine açık olacak.

Yaklaşık 20 bin seyirci oturma alanına sahip stadyumun kapasitesinin Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) kale arkalarına ayakta seyirci alınabilmesi kararının ardından 25 bine çıkarılması planlanıyor.

Gürsel Aksel Spor ve Yaşam Merkezi sadece Göztepe’nin oynayacağı maçlara ev sahipliği yapmakla kalmayacak, kafeleri, restoranları, fitness salonları, sosyal kullanım alanları ve çocuk eğlence merkezleriyle tüm İzmirlilerin her gün vakit geçirebileceği bir alan olacak.

Göztepe Stadyumu ticari alanlarıyla Göztepe Spor Kulübü’nün finansal sürdürülebilirliğine de katkı sağlarken İzmir’in yeni spor merkezinde, Göztepe’nin geçmiş başarılarının sergilendiği Göztepe Spor Kulübü Müzesi bulunuyor.

Toplam 41 locası bulunan stadyumda tribünler tek katlı inşa edildi. Bu sistemle beraber stadyum içerisindeki akustik ve ambiyansta bölünme yaşanmayacak.

Stadyumun içindeki ışıklandırmalar, ısıtma cihazları ve ses sistemlerinde de son teknolojiler kullanıldı. Göztepe’nin gol atması halinde stadyumun çatısında bulunan ışıklandırmalar “Meksika dalgası” diye tabir edilen hareket biçimiyle etrafı aydınlatırken adeta görsel bir şölen sunacak.

İnşaat Sektörü Güven Endeksinde Dikkat Çeken Artış

İnşaat sektöründe teknoloji devrimi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayı sektörel güven endekslerini açıkladı.

En yüksek güven artışı ise inşaat sektöründe görüldü. Aralık ayına göre ocak 2020’de yüzde 14.6 oranında artış kaydeden İnşaat Sektörü Güven Endeksi 78.9 puana yükseldi.

İnşaat sektöründe alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise %33 artışla 64.6 olurken gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi aralık ayına göre %4.6 artarak 93.3 oldu.

İnşaat sektöründe Ocak ayında girişimlerin %32’si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %68’i ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtti. İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli temel faktörlerden;

  • Finansman sorunlar Aralık ayında %44.4 iken Ocak ayında %48.5,
  • Talep yetersizliği Aralık ayında %43.3 iken Ocak ayında %36.1,
  • Hava şartları da Aralık ayında %7.9 iken Ocak ayında %15.5 oldu.

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven ve eğilim endeksleri, Ocak 2020

Mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksleri, alt endeksleri ve değişim oranları, Ocak 2020

Mersin’de Turizm Bölgelerine 2.5 Milyar Liralık Yatırım

Mersin'de Turizm Bölgelerine 2.5 Milyar Liralık Yatırım

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kentin batı kesiminde yer alan turizm bölgelerinin alt yapısı için 2.5 milyar liralık altyapı yatırım yapacaklarını söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin tarafından düzenlenen toplantıda, dernek üyesi iş insanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Başkan Seçer ve Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Prof. Dr. Yusuf Zeren’in moderatörlüğünde katılımcıların sorularını yanıtladı. Konuşmasına kendisinin de bir iş insanı olduğunu hatırlatarak başlayan Başkan Vahap Seçer, “Şimdi üretiyoruz. Kendimize değil, kentimize, ülkemize, insanlığa üretmeye çalışıyoruz. Bunun parasal bir karşılığı yok. Son derecede keyifli ve mutlu bir belediye başkanıyım. Son derece zor bir görev olarak değerlendirilebilir. Ama vicdanım rahat, akşam da rahat uyuduğum için kendimi çok mutlu bir insan olarak addediyorum” dedi.

Kavganın topluma ve ülkeye hiçbir fayda getirmeyeceğini bilecek kadar deneyimli siyasetçiler olduklarını ifade eden Başkan Seçer, “Yeni dönem, 31 Mart sonrası oluşan tablo gayet iyi bir tablo. Meclis çoğunluğu belediye başkanının partisinde değil. Ama bizim vatandaşlarımızı incitecek, onların moralini bozacak hiçbir kelam da o meclisten çıkamaz. Biz bunun teminatıyız. Siyasi görgümüz, hayat görgümüz, piyasa görgümüz var. Buna güvenerek yola çıktık ve bir iddia ortaya koyarken de geçmişimize güvenerek iddia ortaya koyuyoruz. Bu projeyi yaparız, bu kararı alırız, siyasi sonuçlarına katlanırız. Meclisimizden son derece memnunum.  Zaten ben de kentin yararına olmayan hiçbir konuda ısrarcı olmam. Meclisin bana muhalefet eden kesimi zaman zaman küçük sığ sularda boğulmuyor değil. Çok önemli konularda muazzam kararlar çıkıyor, çok basit konularda maalesef bazen siyaseten engel çıkarıyor” diye konuştu.

İş dünyasının uzun süredir beklediği 1/5000’lik nazım planları konusunda bürokrasiyi hızlandırmaya çalıştıklarını kaydeden Başkan Seçer, “İktidara mensup çok değerli mesai arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, Sayın Bakan, önceki dönem bakanı, benim de Plan Bütçe Komisyonu’ndan mesai arkadaşım Sayın Elvan’ın da katkılarıyla bürokrasideki tıkanmaları aşmaya çalışıyoruz. Bürokrasi bir an evvel bitsin işleri elden takip ediyoruz diye” ifadelerini kullandı.

Başkan Seçer, Çukurova Havalimanı konusunun merkezi yönetimin konusu olduğunu, Belediye Başkanı olarak takip ettiğini dile getirdi.

Mersin’in turizm projeleri yapması gerektiğine dikkat çeken Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Turizm bölgelerinde altyapıya önem veriyoruz. Kalan 4 yılda, Mersin’in batı bölgelerinde, turizmin yoğun yaşandığı yerlerde altyapı, temiz içme suyu, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisleri gibi önemli yatırımlarımız olacak. Bu bölgeye harcayacağımız yaklaşık 2.5 milyar lira gibi bir yatırım bedeli var. Hibe kaynaklardan faydalanabiliriz. Mezitli içme suyu şebekesi için Fransız Kalkına Ajansı’ndan 17 milyon avroluk hibe alacağız. Hibeler, farklı referanslarla oluyor. Bu referansların birçoğuna Mersin haiz. Başta Suriyeli misafirler. Uluslararası kuruluşlardan, ajanslardan, bankalardan, ülkelerden Suriyeli sığınmacılar referansıyla önemli hibeler alınabilir, bunlar alt yapıda kullanılabilir. Bunlar için önemli çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunların yanı sıra sosyal projeler için de kullanılabilir”

Belediyelerin 2 önemli kaynağı olduğuna işaret eden Başkan Seçer, şöyle devam etti:

“Bizim için iki önemli kaynak var. Bunu en maksimum seviyede iyileştirerek kullanmamız lazım. Bunun bir tanesi insan kaynağı. 10 bin çalışan var ama çok sıkıntı yaşıyoruz. Diğeri de finansman. Finansman olmazsa insan kaynağının yarattığı projeksiyonları hayata geçiremezsiniz. Benim gelirim 90 milyon ile 130 milyon lira arası. Bunla bu şehrin cari harcamalarını yapabilirsiniz. Ufak tefek projeleri hayata geçirebilirsiniz. Bunların çoğu sosyal projelerdir ama kalıcı, devasa, büyük projelerin altına imza atma şansınız yoktur. Bu bir realite, bunu görmek lazım. Onun için bizim finans kaynağı yaratmamız lazım. Maliyeti düşük, uzun vadede ödemeli, uygun finans kaynakları yaratmalıyız. Hibeler konusunda bir proje birimi oluşturup, mutlaka o hibeleri bölgemize taşımamız lazım”

Başkan Seçer, iş insanlarıyla buluşmasında raylı sistem projesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, “Metro büyük bir proje, iyi bir proje, inanıyorum, arkasındayım. Biz bunun ödemesine 6 yıl sonra başlayacağız. Kazmayı vurduk, 6 yıl sonra saat çalışmaya başlayacak, ödemeler başlayacak. 3.5 yıl inşaat,  6 ay opsiyon, 4 yıl inşaat süresi, 2 yıl ödemesiz, ondan sonra başlıyoruz 11 yıl. Toplam 17 yıl.  Bugün başladık 17 yıl içinde ödeyeceğim ama 6 yıl sonra başlayacağım.  Bu konuda desteğinizi istiyorum. Sadece yolcu indirdik, bindirdik meselesi değil. Kente katacağı önemli bir değer var, bunu görmek lazım. Öyle bir proje hayata geçireceğiz ki alt gelirli, üst gelirli, orta gelirli, herkes o metroya binecek. Akdeniz’e de gidecek çünkü. Şehir Hastanesi’ne de gidecek, otogara da gidecek, Mezitli’ye de gidecek. Forum’a giden de ona binecek, Marina’ya giden de ona binecek, üniversiteye giden de ona binecek. Toplumu, bütün o katmanlarını buluşturan bir proje. Onun için sahip çıkın, önemli proje. Bugün pahalı dediğiniz yarın ucuz olacak” dedi.

Taşucu Tersanesi’yle ilgili konunun şu an belediye meclisinin ilgili komisyonlarında incelendiğini kaydeden Başkan Seçer, bu konuda aceleye getirmeden, konunun tam olarak anlaşıldıktan sonra karar verilmesinden yana olduğunu ifade etti.

Başkan Seçer, Karaduvar Mahallesi’nde kurulmak istenen polipropilen tesisine olumsuz görüş verdiklerini de hatırlattı.

Liman A kapısındaki tıkanıklığın giderilmesi, limandan otobana direkt bağlantı sağlanması için bir imar planı değişikliği hazırladıklarını da ifade eden Başkan Seçer, bu konuda inisiyatifin TCDD’de olduğunu vurguladı.

Başkan Seçer, geçtiğimiz haftalarda yaşanan sel felaketi sırasında tespit edilen eksikliklerin gelecek kış sezonundan önce giderilmesine yönelik çalışmaların da başladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnşaat çalışmalarını hızla başlatacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnşaat çalışmalarını hızla başlatacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’e hareketi öncesi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Depreme ilişkin son bilgileri paylaşan Erdoğan, “Elazığ depreminde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti 1607 vatandaşımız yaralandı” dedi.

Cezayir’e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55’te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

“Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz”
Cezayir’e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55’te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

“Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1.607 vatandaşımız da yaralandı. Enkaz altından kurtarılan vatandaşlarımızın sayısı ise 45’tir. Hayatını kaybeden kardeşlerime Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.” diyen Erdoğan, devletin deprem anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşların yanına koştuğunu vurguladı.

İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik bakanlarının hemen bölgeye giderek çalışmalara nezaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, “İhtiyaç duyulan her türlü personel, araç, gereç ve teçhizat çok kısa sürede deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Hem arama ve kurtarma çalışmaları hem yaralıların tahliyesi ve tedavisi hem de evleri yıkılan vatandaşlarımızın iaşe, ibatesi konusunda gereken tüm tedbirler süratle alınmıştır.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Elazığ ve Malatya’ya gittiğini ve yapılan çalışmaları yerinde incelediğini, yaralıları ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Başkan Yardımcısı Fuat Bey, Aile Sosyal Çalışma Bakanımız Zehra Hanım birlikte orada olduk. Bunun yanında gerek Kızılay, gerek AFAD yoğun bir çalışmayla zaten imkanlarını seferber etmiş durumda. Kış günü evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Türkiye bu büyük felaketin yaralarını birlik, beraberlik ve kenetlenme içinde sarmaya başlamıştır. 7’den 70’e milletimizin tüm fertlerinin deprem bölgesindeki kardeşleriyle sergilediği dayanışma her türlü takdirin üzerindedir. Gerek Elazığ’da gerek Malatya’da bu tabloyu bizzat yerinde görerek müşahede ettim. Aynı şekilde dünyadaki dost ve kardeş ülkelerden de pek çok dayanışma mesajları aldık. Bir kez daha Elazığ ve Malatya başta olmak üzere depremi hisseden tüm vatandaşlarımız ile milletimize geçmiş olsun diyorum. Yaklaşık 36 saattir büyük bir fedakarlıkla insanlarımıza yardım eden AFAD, Kızılay, Silahlı Kuvvetler, Jandarma tüm kamu görevlilerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabbim bizi her türlü afetten muhafaza buyursun diye de dua ediyorum.”

“Cezayir ile 5 asra dayalı tarihi bağlara sahibiz”

Erdoğan, mevkidaşlarının da davetleri üzerine 26-28 Ocak 2020 tarihlerinde sırasıyla Cezayir, Gambiya ve Senegali kapsayan bir ziyaret gerçekleştireceğini, seyahatine bakanların, milletvekillerinin ve farklı firmalardan özel sektör temsilcilerinin de eşlik edeceğini belirtti.

Erdoğan, Afrika turunun ilk durağı olan Cezayir ile 5 asra dayalı tarihi bağlara sahip olduklarına işaret ederek, ilişkilerin 2006’daki ziyareti sırasında imzaladıkları dostluk ve iş birliği anlaşması temelinde her geçen gün daha da geliştiğini kaydetti.

Cezayir’in geride bırakılan yıl zorlu bir süreci başarıyla atlattığını dile getiren Erdoğan, Cumhurbaşkanı Tebbun’un iş başına gelmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının bu çalkantılı dönemlerin atlatılmasına da vesile olduğunu ifade etti.

Tebbun’un göreve gelmesinin ardından Cezayir’e devlet başkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmesinin, seyahate ayrı bir önem kazandırdığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sayın Tebbun ile Berlin sürecindeki zirvede bir arada olduk. Orada da ikili görüşmelerimizi yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerle yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi etraflıca ele alma fırsatımız da olacak. 3,5 milyar dolarlık miktarla dış yatırımcılar arasında ilk sırada bulunduğumuz Cezayir’de inşallah bir de iş forumu düzenleyeceğiz. Görüşmelerimizde aynı zamanda başta Libya olmak üzere bölgemizdeki güncel gelişmelere ilişkin fikir teatisinde bulunacağız.”

“Gambiya ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’in ardından 27 Ocak Pazartesi bir diğer kardeş ülke Gambiya’yı ziyaret edeceğini aktararak, “Bu ziyarete ülkemizden Gambiya’ya cumhurbaşkanı düzeyinde yapılacak ilk resmi ziyaret olması bakımından ayrı bir önem atfediyorum. Gambiya halkı 26 Aralık 2016 tarihinde düzenlenen seçimlerle demokrasi yolundaki iradesini ortaya koymuş, yeni bir döneme girmiştir. Seçim sürecinin demokrasinin zaferiyle sonuçlanması diğer Afrika ülkeleri için de emsal teşkil etmiştir. Gambiya bizim için Afrika’da FETÖ okulunu ilk kapatan ülke olması hasebiyle ayrı bir konuma sahiptir. Gambiya ile ilişkilerimizi ticaret ve turizm başta olmak üzere her alanda geliştirmek istiyoruz.” diye konuştu.

Gambiya’nın ardından aynı günün akşamı Senegal’e geçeceğini aktaran Erdoğan, “Bölgesinde istikrar abidesi olan Senegal ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmek amacındayız. Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile çok yakın dostluğumuz var. Kendisiyle gerek yüz yüze gerekse telefonda sürekli irtibat halindeyiz. Firmalarımız bu ülkede havalimanı gibi pek çok büyük projeye imza atmıştır. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. İnşallah bu ziyaretimizde hem yatırımları hem de gündemimizdeki diğer meseleleri görüşme fırsatı bulacağız.” değerlendirmesini yaptı.

“Türkiye-Afrika ilişkileri her geçen gün daha da güçleniyor”

Erdoğan, Afrika Kıtası ile kökleri 10. yüzyıla varan ilişkilerin olduğuna işaret ederek, “Dostlarımızın ve kardeşlerimizin toprağı olarak gördüğümüz Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi yoğunlaştırmakta kararlıyız. 2008 ve 2014 yılında düzenlediğimiz Türkiye-Afrika ortaklık zirveleriyle kıtayla iş birliğimize kurumsal bir boyut kazandırdık. Çabalarımız neticesinde son 17 yılda Afrika ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret hacmi yüzde 381 artışla 26 milyar dolara ulaştı.” ifadelerini kullandı.

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 27 Afrika ülkesini ziyaret ettiğini kaydeden Erdoğan, ilk defa gideceği Gambiya ile bu sayıyı 28’e çıkarmış olacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003’ten bu yana yürüttükleri Afrika açılım politikasını çok yönlü, çok boyutlu şekilde geliştirdiklerini anlatarak, “Türkiye-Afrika ortaklık zirvelerinin üçüncüsünü bu senenin nisan ayında ülkemizin ev sahipliğinde düzenlemek istiyoruz. Zirve tarihinin tespitiyle ilgili Afrika birliği nezdinde temaslarımız devam ediyor. Şubat ayının ikinci haftasında kesin bir kararın verilmiş olmasını ümit ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) başta olmak üzere, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Türk Kızılay ve Türk Havayolları gibi ülkenin yüz akı birçok kurumuyla Afrika ülkelerinin kalkınmasına destek vermeye gayret gösterdiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İş adamlarımızla yürüttükleri projelerle Afrika’nın kalkınmasına katkı sunarken, aynı zamanda kıtanın alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli rol oynuyorlar. Karşılıklı saygı, eşitlik ve kazan-kazan temelinde Türkiye-Afrika ilişkileri her geçen gün daha da güçleniyor. Her zaman söylediğimiz gibi ‘gitmediğin yer senin değildir.’ Şayet biz de ülkemizi güçlendirmek, ekonomimizi büyütmek, ticaretimizi artırmak istiyorsak, ‘yakın’, ‘uzak’ demeden her yere gidecek, tüm ülkelerle bağlarımızı tahkim edeceğiz. İnşallah bu anlayışla, önümüzdeki dönemde gönül coğrafyamızın farklı köşeleriyle irtibatlarımızı yenilemeyi sürdüreceğiz. Ziyaretlerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Sonra süratle yeniden inşaat çalışmalarını başlatacağız”

Depremde yıkılan, hasar gören evler için hasar tespit çalışmalarından sonra süratle yeniden inşaat çalışmalarını başlatacaklarını bildiren Erdoğan, “Şu anda 3 bakanımız, milletvekillerimiz orada. Tüm ekipleriyle birlikte hasar tespit çalışmalarını sürdürüyorlar.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık kurumlarımız bu tür olaylar karşısında gerçekten çok ciddi yeteneklere sahip oldu.” ifadelerini kullandı.

“503 kişi taburcu edildi”

Erdoğan, depremde yaralananlardan bin 503 kişinin taburcu edildiğini bildirdi.

“Rejim hala ihanetine devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İdlib meselesinde maalesef rejim hala ihanetine devam ediyor.” dedi.

Erdoğan, “Hafter ne Moskova’da ne Berlin’de bu sürece uymuştur.” diye konuştu.

“Karalama kampanyasını sürdürüyorlar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Her şeyden önce bu birlik berberliğe gerçekten destek veren halkımız, vatandaşımız varken bir diğer taraftan da bunun gerek siyasi istismar vesilesi yapan, gerekse orada, ‘millet can derdinde bunlar ise mal derdinde’ anlayışı ile ne yazık ki ‘acaba biz buradan nasıl bir fırsat devşiririz, nasıl bir imkan devşiririz’ bunun için de bir karalama kampanyasını sürdürüyorlar. Sosyal medyada insanı tahrik eden bazı mesajlar var ki onlar çok çok beter, berbat, ahlaksızca… Örneğin, ’20 yıldır bu hükumet depreme yönelik ne yapmış’ diyecek kadar.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsis Edilecek!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsis Edilecek!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Elazığ depreminde hayatını kaybedenlerin son sayısı hakkında bilgi verirken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’da rezerv konut açıklamasında bulundu.

Elazığ depremi sonrasında hem Elazığ hem de Malatya’da enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. 

Depremde Hayatını Kaybedenlerin Sayısı 31 Kişiye Yükseldi, 45 Kişi Enkaz Altından Sağ Çıkarıldı! 

Elazığ depreminde son dakika gelişmeleri hakkında basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Şu ana kadar 31 vatandaşımız Elazığ’da 4 vatandaşımız da Malatya’da olmak üzere toplam 35 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ayrıca toplam 45 kişinin de sağ olarak kurtarıldığını son dakika bilgisi olarak verebilirim. Ayrıca ümit saatleri içerisindeyiz. Halen çalışmalarımız devam ediyor” diyerek enkaz altında 6 kişinin daha olduğunu duyurdu. 

400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsil Edilecek

Elazığ depreminde yıkılan toplam konut sayısını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise Deprem yaşanır yaşanmaz biz de AFAD koordinasyonunda 500’ü aşkın bir ekiple sahada çalışmalara başladık. Hasar tespit çalışmalarını başlattık. Hem Elazığ hem Malatya’da çalışmalarımız süratle sürüyor. Biz Elazığ Valiliği koordinasyonunda bir kriz masası oluşturduk. Gelen talepler doğrultusunda ilgili tüm bakanlıklarımız cevap veriyor taleplere. Müracaat eden vatandaşlarımıza hızlı bir şekilde durumlarını tespit edip binaya geçişin uygunluğunu belirliyoruz. Elazığ merkez ve Sivrice ilçesinde 31 yıkık, 249 ağır hasarlı, 56 orta hasarlı 349 da az hasarlı bina tespit ettik. Malatya’da 26 yıkık ve 29 metruk yapı, 733 de hasarlı bina, Diyarbakır’da ise toplamda 3 yıkık ve 252 hasarlı bina tespit edildi. Depremin şiddeti sebebiyle birçok ilimiz etkilenmiş durumda hepsiyle ilgili bu rakamları paylaşacağız. Riskli binalarda köklü dönüşüm projesi başlatacağız. 400 rezerv konut, evleri yıkılanlara tahsis edilecek” dedi. 

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021’de Tamamlanacak

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021’de Tamamlanacak

Malatya’da inşaatı devam eden Battalgazi Devlet Hastanesi önümüzdeki yıl tamamlanacak.

İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli, yapımı devam eden 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesinin inşaat alanında inceleme yaptı. Beraberinde, İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzm.Dr. Muhammed Yalçın ve sahada görev yapan inşaat yetkilileri ile incelemelerde bulunan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Eski Devlet Hastanesi bahçesinde 20 Mart 2019 tarihinde törenle temeli atılan Battalgazi Devlet Hastanesinin önümüzdeki yıl sonuna doğru tamamlanması planlandı. Şehrin doğu tarafında Devlet Hastanesi olmaması ve batısında şeker arazisinde bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yükünün azaltılması için Battalgazi Devlet Hastanesinin zamanında tamamlanması istendi.

İNTES Başkanı Koloğlu’dan Elazığ’daki Depreme İlişkin Açıklama

İNTES Başkanı Koloğlu'dan Elazığ'daki Depreme İlişkin Açıklama

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Celal Koloğlu, Elazığ’daki depreme ilişkin, “Kalitesiz yapı üretiminin maliyetini tüm toplum olarak ödedik, maalesef hala ödemeye devam ediyoruz. Yeni konutları depreme dayanıklı inşa ederken mevcut yapıları da depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bizim milli meselemiz.” ifadelerini kullandı.

Koloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Elazığ’da meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Depremin Türkiye coğrafyasının bir gerçeği olduğuna işaret eden Koloğlu, ülke topraklarının yüzde 90’ından fazlasının deprem kuşağında bulunduğuna dikkati çekti.

Koloğlu, depremlerdeki acıların tekrar yaşanmaması için kamu, özel sektör ve vatandaş olarak herkese sorumluluklar düştüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Geçmişten bugüne ülke olarak yaşadığımız acı deprem tecrübelerinde kalitesiz yapı üretiminin maliyetini tüm toplum olarak ödedik, maalesef hala ödemeye devam ediyoruz. Yeni konutları depreme dayanıklı inşa ederken mevcut yapıları da depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bizim milli meselemizdir. Bir daha böyle acılar yaşamamak için inşaat sektörünün tamamen bir mühendislik alanı olduğu kabul edilmeli, müteahhitlik mesleğine ilişkin belirlenen kriterlere uyulmalı ve tüm sektör çalışanlarının eğitilerek sertifikalandırılması sağlanmalıdır. Doğru mühendislik, doğru planlama ve doğru malzemeyle depreme dayanıklı konutlar inşa ettiğimiz takdirde depremler olsa dahi can kayıplarının gerçekleştiği böyle üzücü hadiseler yaşanmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Talimatını Verdiği Çankırı-Ankara Kara Yolunun Yapımı Başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Talimatını Verdiği Çankırı-Ankara Kara Yolunun Yapımı Başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatının ardından Çankırı-Ankara kara yolunda ilk kazmanın vurulmasıyla çalışmalar tüm hızıyla başladı. Erdoğan’ın talimatıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan bölgeye gidip sorunları yerinde incelemişti.

AK Parti Çankırı İl Başkanı Abdulkadir Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrasında Çankırı-Ankara kara yolunda ilk kazmaların vurulduğunu kaydetti.

Ankara’da düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen AK Parti Çankırı İl Başkanı Abdulkadir Çelik’in şehrin sorunlarını bildirmesi üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan kente gelerek sorunları yerinde incelemişti. İncelemeler sonrasında ilgili yerlere talimatlar verilmesi sonrasında Çankırı’da yolların yapımına başlandı.

“Çalışmalar tüm hızıyla başladı”

Verilen talimatları yakından takip eden Çankırı AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Çelik, konuyla ilgili açıklamalarında, “Daha önce Cumhurbaşkanımıza Çankırı’nın sorunlarını iletmemiz üzerine kendisinin talimatlarıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Çankırı’ya teşrifte bulunmuştu. Bakanımızın Çankırı’ya gelmesinden sonra Çankırı’daki yolların yapımına başlandı. Yaklaşık 10 gün önce Çankırı çevre yolu ve Kurşunlu-Korgun yolunda çalışmalar tüm hızıyla başladı. Şu anda Çankırı çevre yolunda iki tane fore kazık makinesiyle birlikte diğer ekipmanlar buraya inşaat şantiyesi kuruldu ve hızlı bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Yağmur çamur, kar soğuk demeden ekipler tüm hızıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. Aynı şekilde Kurşunlu yolunda da yol genişletme çalışmaları ve hafriyat çalışmaları sürüyor. Çankırı’da mevcut bulunan ilçelerdeki kavşak sorunları diğer sorunları olsun çalışmaları başladı. Yine grup yolları Yapraklı-İkizören yolu ve diğer grup yollarında fizibilite çalışmaları sürüyor. Bu yollarda emeği geçen bütün kara yolları personellerine Cumhurbaşkanımıza milletvekillerimize sonsuz teşekkürlerimiz sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

Emeği geçen herkese teşekkürlerini ileten Başkan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarının yakından takipçisi olacağını da bildirdi.

Bakan Turhan’dan Ankara Sivas YHT Hattı Son Durum Açıklaması! Seferler Ne Zaman Başlayacak?

Yüksek Hızlı Tren'e Yeni Hat Geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan büyük bir heyecanla beklenen Ankara Sivas YHT hattı hakkında son dakika açıklamasında bulundu. Ankara Sivas arası ulaşımı 2 saate düşürecek YHT projesinde son durum ne, ilk sefer ne zaman yapılacak?

Çeşitli denetimlerde bulunmak içni Kırıkkale’yi ziyaret eden Bakan Turhan önemli açıklamalarda bulundu. 

Ankara Sivas YHT Hattı Ne Zaman Açılacak?

Yüksek hızlı tren hattı projesi hakkında açıklamada bulunan Bakan Turhan “Türk siyasi tarihine istikrarı Recep Tayyip Erdoğan’a olan güven getirdi. O da bu güveni karşılığını hizmet olarak ekibiyle birlikte ülkemize ve insanımıza kazandırdı. İşte yüksek hızlı tren konforuyla seyahat etmek. Bugün ülkemizde Ankara, İstanbul ve Konya üçgeninde 40 milyona yakın nüfus bu hizmetten yararlanıyor. İnşallah bu yıl içerisinde önümüzdeki yaz başında eğer bir kaza bela olmazsa Sivas’a kadar Ankara’yı hızlı tren ile bağlayacağız. Bu bölgede yaşayan, bu güzergahın etrafında yaşayan geniş bir hinterlanda, Orta Anadolu Bölgesindeki sadece bu güzergahın geçtiği iller değil, onun etrafındaki komşu iller de bu hizmetten inşallah faydalanacaklar. Diğer yüksek hızlı tren hatlarında bunu gördük. Sadece Konyalı değil, Karamanlı, Mersinli, Afyonlu, Eskişehirli, Kütahyalı faydalanıyor. Etrafındaki iller Bursa, Bilecik hatta Balıkesir ve Çanakkale bile bundan faydalanıyor. Konforlu ve daha ekonomik bir şekilde bu seyahat imkanından insanlarımız faydalanıyor. İnşallah Kırıkkale’miz de, Yozgat’ımız da, Sivas’ımız da, Kayseri’miz de, Tokat’ımız da, Çorum’umuz da, Erzincan’ımız da hatta ötesi de bu hizmetten bu yıl ortalarında hizmete açacağımız Yüksek Hızlı Tren konforuyla seyahat etme imkanına sahip olacaklar. Hayırlı uğurlu olsun diyelim” dedi.