“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 93

‘Afrika pazarının yolu Fransa’dan geçiyor’

‘Afrika pazarının yolu Fransa’dan geçiyor’

İDDMİB üyesi 50 Türk firması, Fransızca konuşan Afrika pazarlarından daha çok pay almak için Paris’teki sektörel fuarda yerini aldı. Fuarda konuştuğumuz Türk Yapı Malzemeleri Sektör Başkanı Urfalılar, ‘Çin, bizim sektörde yüzde 25 fiyat avantajı ile mal satabileceğimiz bir ülke haline geldi’ dedi.

Türk ihracatçılar ülkemiz aleyhine oluşturulmaya çalışılan algılara ve çeşitli ambargo tehditlerine rağmen etkili oldukları pazarlardaki güçlerini kullanarak faaliyetlerini artırıyorlar. Özellikle ülkemiz aleyhine en çok haberin çıktığı Fransa’da yaratılmaya çalışılan bütün olumsuz havaya rağmen, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) bünyesindeki 50 Türk firması Paris’teki dünyanın en büyük ikinci fuarında yerini aldı. Bu yıl 60. kez düzenlenen Uluslararası İnşaat Endüstrisi Fuarı’na (Batimat Paris) biz de bir grup gazeteci ile birlikte İDDMİB’in davetlisi olarak katıldık.

Hedef Afrika Ülkeleri

Fuarda 50 Türk firmasının 12’si milli katılımla yer alırken, 38’i kendi sergiliklerini kurmuşlar. Türk firmalarının böylesine önemli bir fuarda güçlü bir şekilde yer almasının nedenini anlatan İDDMİB Üyesi, Türk Yapı Malzemeleri Sektör Başkanı Serdar Urfalılar, “Fuara Afrika ülkelerinden çok önemli bir katılım var. Bizim fuarı önemsememizdeki sebeplerin başında bu ilgi yer alıyor. Hedefimiz sadece Avrupa ya da Fransa değil, Afrika’daki Fransa etkisi altındaki Fransızca konuşan ülkeler” dedi. Bilindiği üzere Çin de Afrika ülkelerinde oldukça hakim. Paris’teki fuarın ikinci günü Çin’in Şanghay kentinde uluslararası ithalat fuarı başladı. Başkan Urfalılar’a ve İDDMİB Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu’na sektörün bu ülkeye yönelik faaliyetlerini sorduk.

Daha önce Türk üreticilerin Çin’den çekindiğini ancak artık koşulların Çin’e mal satabileceğimiz bir hale geldiğini anlatan Serdar Urfalılar, “Çin bizim için fırsat. Bankada bir milyon dolar ve üzerinde nakdi olan 117 milyon kişi var. Butik ürtilen her şey pahalı. Çin, bizim sektörde yüzde 25 daha ucuza mal satabilceğimiz bir yer oldu” bilgisini verdi. İDDMİB Denetim Kurulu Üyesi Ferruh Özkan da, İTO’nun Çin’de organize ettiği fuarda bu yıl Türk firmalar ayrılan yerin yüzde 30 büyüdüğünü ancak talebin yüzde 300 olduğunu ifade etti. Geçen hafta Çin’deki Canton Fuarı’ndan firma çalışanlarının 140 kartla döndüğünü belirten Çetin Tecdelioğlu ise, “110’u farklı ülkelerdi. Buraya mutlaka katılım göstermek lazım. Sadece Çin’e mal satmak için değil dünyaya mal satmak için Çin’de olmak lazım” ifadelerini kullandı.

İhracat, İthalatın İki Katı

350 bin ziyaretçinin beklendiği Paris’teki fuarda yapı sektörünü de değerlendiren Serdar Urfalılar, mevcut durumda Afrika ülkelerine yapılan ihracatın toplam yapı sektörü ihracatı içerisindeki payının yüzde 12 civarında olduğunu kaydetti. Türk yapı sektörünün Türkiye ihracatının içerisindeki payının yüzde 13 civarında olduğuna dikkat çeken Urfalılar, “22 milyar dolar ihracatla dünya sıralamasında 12’inci sıradayız. Bu seneyi de en az 22 milyar dolarla kapatmayı hedefliyoruz. Bu sene ekim sonu ihracatımız 17 milyar dolara yakındı, ithalatımız ise 8 milyar dolar seviyesinde. Bölgemizdeki en kaliteli yapı malzemesini biz yapıyoruz. Avrupalılar artık bizi fiyatımızdan dolayı değil de kalitemizden dolayı tercih ediyorlar” diye konuştu.

Çetin Tecdelioğlu ise şunları söyledi: “Bunca yıl Fransızlara Fransız kaldık. Avrupa ile ikili ilişkilerimizde her zaman ikinci plandaydık. Ama lojistik yakınlığımızdan, gümrük birliğimizden, çevre ülkelerdeki ilişkilerimizden Fransızlar ister istemez bizlerle çalışma durumunda kaldılar. Bundan sonraki dönemde bizler de kültür yakınlığımızı kullanarak özellikle Fransa’nın ağırlığının çokça hissedilebildiği Cezayir, Fas ve Tunus gibi ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları ile ticaretimizi zenginleştireceğiz.”.

İngiltere ile Yakın Temasta

Yapı sektörü ihracatında Polonya, Hollanda ve İngiltere ile ciddi bir rekabet halinde olduklarını anlatan Urfalılar, ancak Brexit ile beraber dengelerin değişeceğini ve bir boşluk oluşacağını vurguladı. Urfalılar, şunları söyledi: “Avrupa Birliği’nden ayrıldıklarında özellikle AB’den ciddi ithalat yaptıkları ülkelerle özel bir anlaşma yapmazlarsa beklenti yapı malzemesi fiyatları yükseleceği yönündedir. Biz güzel bir anlaşma yaparak İngiltere’ye girebilirsek AB’den boşalan pazarı doldurabiliriz. Şu anda çok yakın temastayız. İngiltere’de önümüzdeki ayda ticaret odalarını ziyaret edeceğiz. Birmingham’da düzenlenen ve içerisinde yapı ile ilgili her şeyin olduğu bir etkinliğe üç kez katılım gösterdik.”

Demir ve demir dışı olarak sektörel kümelenmeyi çok güzel sağladıklarını ifade eden Çetin Tecdelioğlu da, temsil ettiği hırdavat sektörü için “Hırdavat olarak 8 milyar dolara yakın ihracatımız var ve bunun 3.5-4 milyar dolarlık kısmını Avrupa coğrafyasını alıyor. Ayrıca biz katma değerli ürün satıyoruz, kilogram başı 4.7 dolara ulaştık. Neredeyse Türkiye’nin dört katıyız. Sektör olarak Yapı Malzemeleri Sektörünün ayrılmaz bir parçasıyız” diye konuştu.

Sanayinin Çarklarını İDDMİB Döndürüyor

İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Çapan, birliğe ait sektörler olarak işbirliği yapıp ortak hedef çerçevesinde hareket ettiklerini bildirdi. Çapan, “Alüminyum, metal hırdavat bakır ve yapı sektörü gibi sektörlerle aynı fuarları ziyaret edip, birbirimizi destekliyoruz ve tamamlıyoruz. Bütün sektörlerimiz hep bir adım öteye gidiyor ve birlikten kuvvet doğuyor. İDDMİB olarak Türkiye ekonomisinin en önemli yapı taşını oluşturuyoruz. Bizim nihai ürünlerimiz sanayi için ara ürünü oluşturmaktadır. Bizde çarklar hareket ettikçe Türkiye ekonomisi durmaz” dedi.

Erzurum’da 1400 Yeni Konut Yapılacak

Erzurum’da 1400 Yeni Konut Yapılacak

Resmi temaslarda bulunmak ve kentte incelemeler yapmak amacıyla dün Erzurum’a giden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, şehrin 6 ayrı noktasında, aynı anda projeler yapacaklarını, toplamda 1400 bağımsız bölümü içeren konutlarla vatandaşların risk altında bulunan alanlarının dönüşümünü sağlamış olacaklarını belirterek risk altında bulunan alanların dönüşümünün tamamlanacağını söyledi.

Üç Kümbetler, Taşambarlar ve çevresini gezen, Kavak mahallesinde incelemelerde bulunan, buralarda kentsel dönüşüm için düşünülen alanları haritadan inceleyen Kurum, daha sonra Sanayi ve Şükrüpaşa semtlerindeki gecekondu bölgelerini gezdikten sonra bir basın toplantısı düzenledi.

Gazetecilere yaptığı açıklamalarında 2023’e giden yolda Erzurum’un marka şehir haline geleceğini aktaran Bakan Kurum, “Kale çevremiz ve kale çevresinde yapılacak çevre düzenlemesine ilişkin süreçlerle ilgili iki etaptan oluşan projemiz var. Kalenin yanında bulunan alanda 21 bin metrekare alanda projemizi gerçekleştireceğiz. Maliyeti, 14 milyon Türk lirası. 5 milyon lirasını İller Bankası Genel Müdürlüğümüz kanalıyla hibe, kalan kısmına kredi vermek suretiyle projeyi gerçekleştireceğiz. Kale etrafı tamamen açılacak ve tarihi binaların restorasyonu tamamlandığında oraya gelen vatandaşlara konaklama ve yeme içme alanları da oluşturulacak. İkinci etap tarif ettiğim alanın karşısında kalan Cumhuriyet Caddesi, Ulucami, Taşambarlar arasındaki 88 bin metrekarelik alanı kapsıyor. Burada 234 bina, 664 bağımsız bölüm var. Burasını hem kentsel dönüşüm hem riskli alan ilan ederek vatandaşların rızasıyla dönüşüm projesi gerçekleştireceğiz.” dedi.

Konutların tarihi eserlerin siluetlerini bozmadan inşa edileceğini, vatandaşların riskli binalardan kurtulacağını vurgulayan, yapılacak projeler arasında Üç Kümbetler Millet Bahçesi çalışmasının da olduğunu ifade eden Kurum, şunları kaydetti:

“Hacı Cuma, Sanayi, Dağ Mahallesi, Gölbaşı, Palandöken’de bulunan birinci ve ikinci marketler olarak bilinen yerlerde hayata geçireceğimiz projelerimiz var. Yapılacak projelerle hem ecdat yadigarı olan tarihi eserler gün yüzüne çıkacak, hem de vatandaşlarımızın riskli yerlerden taşınması sağlanacak. Erzurum’da 6 ayrı noktada, aynı anda projeler yapacağız. Toplamda bin 400 bağımsız bölümü içeren konutlarla vatandaşlarımızın risk altında bulunan alanlarının dönüşümünü sağlamış olacağız. Böylece risk altında bulunan alanların dönüşümü tamamlanacak.”

İzmir Narlıdere Metrosu’nda İki İstasyon Birleşti

İzmir Narlıdere Metrosu'nda İki İstasyon Birleşti

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapımını sürdürdüğü Fahrettin Altay ile Narlıdere arasındaki 7,2 kilometrelik metro hattında ilk iki istasyon birbirine bağlandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2018 Haziran ayında temelini attığı Narlıdere Metrosu’nun yapımına devam ediyor. Fahrettin Altay-Narlıdere hattındaki yedi istasyonda birden çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Balçova İstasyonu ile Çağdaş İstasyonu arasındaki 860 metrelik mesafeyi tünel açma makinesi (TBM) ile aşarak iki istasyonu birbirine bağladı.

“Dev köstebek” diye de adlandırılan TBM’nin iki istasyonu birleştiren tüneldeki son çalışması İzmir Büyükşehir Belediyesi ve metro inşaatında çalışanlar tarafından sevinçle karşılandı. TBM’nin tünelden çıkışını izleyenler arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Genel Sekreter Yardımcı Eser Atak ile Banliyö ve Raylı Sistem Yatırımları Dairesi Başkanı Mehmet Ergenekon da vardı.

Çalışmalar tamamlandığında Bornova EVKA-3’ten metroya binen bir yolcu Narlıdere’ye kadar aktarmasız gidebilecek. İzmir’de raylı sistemin uzunluğu 179’dan 186,5 kilometreye ulaşacak.

Dev Köstebek İki İstasyonu Birleştirdi

Yaklaşık 900 kişinin çalıştığı Fahrettin Altay-Narlıdere metro projesinde bugüne kadar 4 kilometreden fazla tünel açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, klasik yöntem olan “Yeni Avusturya Metodu”nu (NATM) kullanılarak 3 bin 150 metre uzunluğunda tünel açtı. NATM ile 1,5 yılda 3 bin 150 metre tünel açılırken, TBM ile 1,5 ayda 860 metre ilerleme sağlandı. Hat üzerine kurulan ikinci TBM de kazıya başladı ve 105 metre yol aldı. Böylece açılan tünelin toplam uzunluğu 4 bin 115 metreye ulaştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, metro projesinin finansmanını devletten maddi destek almadan kendi olanaklarıyla karşılıyor.

Bornova’dan Narlıdere’ye Kesintisiz Ulaşım

Metro çalışmalarının hızlı bir şekilde, aksamadan ilerlediğini belirten Genel Sekreter Dr. Buğra Gökçe, “Bu rakam epeyce hızlı ilerlediğimizi gösteriyor. Yani bu da tünel açma sürelerimizin kısalması anlamına geliyor. TBM bizi çok daha hızlı bir biçimde hedefe ulaştıracak. 2020 sonunda tünel kazma işlemimizi bitirmeyi planlıyoruz. Ardından da diğer işlerimizi yapıp 2022’de, bir aksilik olmazsa, metromuzu İzmirlilerin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Böylece metro ile Bornova’dan Narlıdere’ye kadar aktarmasız gidilebilecek” dedi.

İzmir Geleceğe Hazırlanıyor

Toplu taşımaya yatırım yapılmasının önemini belirten Gökçe, “Toplu taşımanın birinci önceliği raylı sistem, başka bir çare yok. Raylı sistem yapan kentler geleceğe hazırlanan kentler, belediyemiz İzmir’i geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Başkanımız Tunç Soyer’in yeni hedefi Buca Metrosu, onun için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. 2020 yılında Buca Metrosu’nun temelini atmayı hedefliyoruz, ihale hazırlıklarımız bu yönde sürüyor. Bir yandan da Çiğli Tramvayı için hazırlıklar büyük bir hızla devam ediyor. Yine 2020 yılında Çiğli Tramvayı için çalışmalara başlamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Japon Deprem Uzmanı Moriwaki: ‘Türkiye’nin depreme hazırlıklı olması, hasarı yüzde 70 oranda düşürebilir’

Japon Deprem Uzmanı Moriwaki: 'Türkiye'nin depreme hazırlıklı olması, hasarı yüzde 70 oranda düşürebilir'

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Uzakdoğu Topluluğu tarafından düzenlenen ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’nin konuşmacı olarak yer aldığı ‘Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler’ adlı söyleşi gerçekleşti. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen söyleşiye akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Şubesi Genel Sekreteri Yoshinori Moriwaki, topraklarının yüzde 97’si deprem kuşağında yer alan Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çekti.

2023’te En Uzun Asma Köprü Liderliği Türkiye’ye Verilecek

Dünyanın en uzun asma köprüsünün inşasını gerçekleştiren Moriwaki, ‘Akashi Boğaz Köprüsü 1991 metreyle dünyanın en uzun asma köprüsü. Osmangazi Köprüsü 1550 metreyle dünyada dördüncü. 2023 sizin için önemli bir yıl, Cumhuriyetin yüzüncü yılı. 2023 yılında Çanakkale’de, ara mesafesi 2023 metre olmak üzere dünyada birinciliği artık Japonya, Türkiye’ye teslim edecek. Bu sizler için çok gurur verici bir şey, dünyada en uzun asma köprü sizde olacak’ ifadelerini kullandı.

Samsun da Deprem Riski Taşıyor

Uzman Moriwaki, Samsun’un da fay hattı üzerinde olduğunu ve deprem riski barındırdığını vurguladı. Türkiye’de deprem bilinci oluşturmak için yapılan seminerlerin sayısını az bulduğunu ifade etti. Özellikle çocuk yaşta depreme yönelik tatbikat eğitiminin sıkça yapılması gerekliliğinin önemi üzerinde durdu.

Türkiye Depremdeki Ölümlerde Dünyada Üçüncü Sırada

Söyleşiye katılan inşaat mühendisliği ve mimarlık bölümü öğrencilerine seslenen Moriwaki ‘Japonya’da her yerde yanardağ var. Metrekare olarak Türkiye Japonya’dan iki kat daha büyük fakat nüfusa baktığımızda Japonya Türkiye’nin iki katı. Yani Türkiye’de 1 metrekarede 1 insan varsa Japonya’da 4 insan var. Alan yetersizliği nedeniyle Japonya’da gökdelenler yapılıyor. Fakat Türkiye’de Konya gibi düz bölgeler mevcutken Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde gökdelen yapılanmaları mevcut. Deprem büyüklüğü olarak Türkiye, Japonya’dan daha şanslı ama depremde ölen kişi sayısına baktığımızda Türkiye, dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Ben 29 yıldır Türkiye’deyim artık yarı Türk sayılırım, bu ölüm oranını utanarak söylemek lazım’ şeklinde konuştu.

’30 yıl içerisinde 1999 Marmara Depremi tekrar edebilir’

Marmara Bölgesi’nde 30 sene içerisinde yüzde 60 ihtimal 7,4 büyüklüğünde deprem beklediklerini belirten Moriwaki, ‘Özellikle 1999 depreminden sonra Marmara Bölgesi’ne 29 cihaz koyduk. İnce ince ölçümler yapıyoruz, 4 bölgede depremin uzun zaman görülmediği noktalar var. Olası bir deprem sonrasında Türkiye ve Japonya’da hasar hesapları yapıyoruz. ‘Ne kadar bina çökebilir ya da ekonomi nasıl etkilenebilir’ diye. Devlet ve belediyelerin yaptığı çalışmalar ile Türkiye’nin depreme hazırlıklı olması, hasarı yüzde 70 oranda düşürebilir’ diye konuştu.

Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği adına Marmaray ve İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü projelerinde yer alan, Malezya’daki Petronas İkiz Kulelerinin ve Japonya’ da bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü Akashi’nin inşaatında çalışan Moriwaki, sunumunun ardından katılımcıların sorularını cevapladı.

Gaziantep OSB Başkanı Cengiz Şimşek: “Sanayide çarklar daha hızlı dönmeye başladı”

Gaziantep OSB Başkanı Cengiz Şimşek: "Sanayide çarklar daha hızlı dönmeye başladı"

Enflasyonun tek rakamlara düşmesi ve son üç ayda yüzde 10 oranındaki faiz indiriminin etkisi üretime yansımaya başladı. Türkiye’nin en büyük Organize Sanayi Bölgesi olan Gaziantep OSB’de elektrik tüketimi Ekim ayında yüzde 15.5 oranında arttı.

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, sanayide çarkların daha hızlı bir şekilde dönmeye başladığını söyledi. Kredi faizlerinin neredeyse kriz öncesi oranların daha da gerisine düştüğünü belirten Şimşek, “Sanayide işler yoluna girdi. Sanayi tesislerimizin kapasite kullanım oranları ve istihdam her gün artıyor. Ekonomi iyi yolda” dedi.

“Sanayide çarklar hızlandı”

5 Organize Sanayi Bölgesi ve 43 milyon 250 bin metrekare alanı ile Türkiye’nin en büyük OSB’si olan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesindeki elektrik tüketimi yılın ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 arttı. Ekim ayında ise elektrik tüketiminde tarihi bir rekor kırıldı. Ekim ayında elektrik tüketimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.5 oranında artış gösterdi. OSB Başkanı Cengiz Şimşek, enerji tüketimindeki artışın, üretimdeki ve istihdamdaki artışın da göstergesi olduğunu söyledi. Başkan Şimşek, “Türkiye’de tüketilen toplam elektriğin yüzde 3’ünü Gaziantep OSB’deki sanayi tesisleri tüketmektedir. Enerji tüketimindeki artış, sanayideki çarkların daha hızlı dönmeye başladığının, işlerin yolunda gittiğinin de göstergesidir” dedi.

“40 fabrika inşaatı devam ediyor”

Gaziantep OSB’de elektrik tüketim rakamlarındaki artışta 5. Organize Sanayi Bölgesinin de önemli etkisi olduğunu belirten Cengiz Şimşek, şöyle devam etti: “5. Organize Sanayi Bölgesinin altyapısı hızla devam ediyor. 20-30 Metre derinliğe inerek kazı ve dolgu çalışması yaparken, neredeyse bir arsa parası kadar harcama yapıyorlar. Bu sanayicilerimizin ellerinden öpmek gerek. O dağa, o yatırımları yapan sanayicilerimizi kutluyorum. Şu anda 5. Organize Sanayi Bölgemizde 40 kadar fabrikamızın inşaatı devam ediyor. Yeni yatırımları çok önemsiyoruz. Gaziantepliler artık, katma değeri yüksek, modaya, teknolojiye, inovasyona uygun yatırımlar yapıyor. Dünya ile rekabet edebilecek yatırımlar yapıyor. Ar-Ge ve inovasyona önem vermeden, dünya ile rekabet etme şansınız kalmadı.”

“Üretim ve yatırım zamanı”

Ekonomideki olumlu gelişmeler nedeniyle üretim ortamının yeniden olumlu hale geldiğini de kaydeden Gaziantep OSB Başkanı Cengiz Şimşek, enflasyonun tek rakama, kredi faizlerinin de son üç ayda yüzde 10 oranında düştüğünü hatırlattı. Şimşek, “Ekonomik ortam, üretim için, yatırım için uygun hale geldi” dedi.

“Sanayici parayı toplumla paylaşır”

Gaziantep sanayisinin 2002 yılından sonra büyük bir atılım yaptığına dikkat çeken Şimşek, “Hükümetimiz, 2002’den sonra biz sanayicilere borçlanabilme kabiliyeti getirdi. Bizler genellikle emek yoğun ve enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. Faizler yüksek olduğunda, büyüme duruyor, yaptığımız yatırımlar verimliliğini büyük ölçüde kaybediyor. Ancak faizler düşerse büyüyor, kalkınabiliyoruz. Zaten 2001-2002’den sonraki kalkınmamızın sebebi de buydu. Faizler açısından, yeniden kriz öncesi ortama ve hatta daha altına gelindi” şeklinde konuştu.

Yatırımlar Hızlanacak

Enflasyonun düşmesinin yatırımı arttıracağını belirten Şimşek, “Ekonomi yönetiminin gayretleri sonucu, enflasyon tek rakama düştü. Faizler de neredeyse tek rakama doğru gidiyor. Bu şu demek, para üretime, yatırıma akacak. Ekonomi daha da canlanacak. Türkiye kazanacak. Parayı faize yatırırsan, bir tek sen kazanırsın. Ama parayı ekonomiye, üretime kanalize edersen, toplumun tüm kesimlerine dağılır. Üretimi, istihdamı desteklemek lazım. Çünkü sanayici parayı herkesle paylaşır. İşçisi, ham maddesi, nakliyecisi, müşterileri, tedarikçileri ile yani herkesle paylaşıyor. Ama faizci ne yapıyor, bankaya yatırıyor. Bir tek kendi kazanıyor. Türkiye’nin kalkınması için üretimin desteklenmesinden başka çare yok” ifadelerine yer verdi.

“Gaziantep ayrıcalık istiyor”

OSB Başkanı Şimşek, Gaziantep olarak devletten ve bankalardan ayrıcalık beklediklerini söyledi. Şimşek, “Gaziantep bir ayrıcalık istiyor. Sınır bölgesindeyiz, adeta çıkmaz sokaktayız. Bölgenin yükünü çekiyoruz. Gaziantep, devletimize, hükümetimize her zaman en büyük desteği vermiştir. Üreten bir şehiriz. Aynı zamanda 500 bin Suriyeliyi misafir ediyoruz. Sanayiciler olarak, devlet ve bankalardan Gaziantep’e ayrıcalık tanımalarını istiyoruz. Üretimde, ihracatta ve istihdamdaki gücüne rağmen komşu illere verilen teşviklerden yararlanamadı. Gaziantep artık devletin teşvikleri konusunda daha fazla dikkate alınmalı ve öncelikli teşviklerden faydalanma imkanına sahip olmalı” diye konuştu.

“Basın Ekspres”in Beklenen Projesi Nivo İstanbul’un Tesis ve Site Yönetimini Atalian Türkiye Üstlendi

Cathay Group’un Basın Ekspres Yolu, Güneşli E-5, TEM ve sahil yolunu birbirine bağlayan kavşak noktasında 200 bin metrekare alan üzerinde gerçekleştirdiği Nivo İstanbul projesinin temizlik, güvenlik, teknik hizmetler yönetimi ve site yönetimini

Atalian Türkiye Gerçekleştirecek

Türkiye’nin en büyük tesis yönetimi firmalarından Atalian Türkiye, hizmet verdiği gayrimenkul projelerine bir yenisini ekledi. Cathay Group’un Küçükçekmece’de hayata geçirdiği ödüllü karma projesi “Nivo İstanbul”un entegre tesis yönetimi Atalian tarafından gerçekleştirilecek. Nivo İstanbul, 200 bin metrekare üzerine kurulu alanda konut, işyeri ve mağazalardan oluşuyor. Atalian, yapılan anlaşma kapsamında 5 yıl süre ile projenin temizlik, güvenlik, teknik hizmetler yönetimi ve site yönetiminden sorumlu olacak.

Cathay Group ve Atalian Türkiye arasında yapılan iş birliğine yönelik bir açıklama yapan Atalian Türkiye CEO’su Barış Ünalp: “İstanbul’un önemli projeleri arasında yer alan Nivo İstanbul’un entegre tesis yönetimini üstlenmekten dolayı mutluyuz. Cathay Group, profesyonel bir bakış açısına sahip olmamız ve tesis yönetimi alanındaki uluslararası tecrübemiz nedeniyle bizi tercih etti. Atalian, yapısı itibarıyla kendi bünyesinde de tesis yönetimini benimsemiş bir şirket. Bu çok sesliliğimizle de iş ortaklarımızın farklı isteklerini hızlı bir şekilde, tek noktadan gerçekleştirecek kapasitede ve esneklikte hizmet sunabiliyoruz. Bu sayede müşterilerimize maliyet, zaman, enerji verimliliği gibi pek çok konuda avantaj sağlıyoruz” dedi.

Nivo İstanbul projesinin temizlik, güvenlik, teknik hizmetler yönetimi ve tesis yönetimini yürütecek olan Atalian Türkiye; teknik hizmetler kapsamında, klima-kazan-asansör bakımları, tüm elektrik ve mekanik sistemlerin bakım ve arıza sistemleri yönetimi sunacak. Ayrıca Isıtma-soğutma tesisatı, sıhhi tesisat, havalandırma, yangın söndürme tesisatı, klima bakım onarım hizmetleri de verilecek.

Atalian Türkiye Hakkında

Dünyanın önde gelen tesis yönetim hizmetleri sağlayıcılarından biri olan Atalian Global Services, 30’dan fazla ülkede 125 binden fazla çalışanıyla özel sektör ve kamudaki müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte çözümler geliştiriyor.

2013 yılında Türkiye pazarına giren Atalian Türkiye bünyesinde 5 bini aşkın kişi çalışıyor. Atalian Türkiye, entegre tesis yönetimi hizmetleri kapsamında müşterilerine çok geniş bir hizmet alanıyla destek veriyor: tesis yönetimi, enerji yönetimi, bina otomasyon sistemleri, temizlik, güvenlik, teknik bakım, resepsiyon, peyzaj, inşaat & renovasyon. Atalian Türkiye, seçilen stratejik alanlarda 5 yıl içinde Türkiye’nin en büyük entegre tesis yönetimi firması olmayı hedefliyor.

Atalian Türkiye’nin hizmet verdiği önemli markalar arasında Renault, Ford, Mercedes, Bosch, CarrefourSA, Migros, Sütaş, Coca-Cola, Ikea, Boyner, LCW, Gratis, Media Markt, Simit Sarayı, Panasonic-Viko, Yapı Kredi, Odeabank, UPS, Nef, TED Ankara Koleji, TED Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Aselsan, Doğuş Grubu ve Anadolu Grubu ile İnİstanbul, Brooklyn Park, Nivo İstanbul projeleri yer almaktadır.

Konut Satışları 12 Ülkede Açılacak Olan Tapu ve Kadastro Temsilciliği ile Desteklenecek!

Konut Satışları 12 Ülkede Açılacak Olan Tapu ve Kadastro Temsilciliği ile Desteklenecek!

Son dönemde giderek artan yabancıya konut satışı rakamlarını desteklemek, gurbetçilerin ülkemizde daha kolay ev sahibi olmasını sağlamak amacı ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 12 ülkede tapu ve kadastro temsilciliği açacaklarını duyurdu.

İnşaat sektöründe dünyanın en güçlü 2. ülkesi konumunda olan Türkiye bu pozisyonunu korumak ve birinci sıradaki Çin ile mücadeleyi güçlendirmek amacı ile yeni ataklarda bulunmaya devam ediyor. 

Bunlardan biri de aynı zamanda konut satışlarını da destekleme amacını taşıyan yabancı ülkelerde tapu ve kadastro temsilciliği açılması işlemi oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12 yabancı ülkede yeni temsilcilikler açmaya hazırlanıyor. 

12 Ülkede Temsilcilikler Açılacak, Konut Satışı Artacak! 

Konut satışlarını arttıracak yeni bir hamlede bulunduklarını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “Bu anlamda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzce başta 12 ülkede olmak üzere temsilcilikler açacağız. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve yabancı ülke vatandaşları ülkemizden gayrimenkul alacakları zaman Tapu Müdürlüklerine giderek oradan işlemlerini yapabilecekler. Bunun dışında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak bir çevre müşaviri kadro tahsisi gerçekleştireceğiz. Yoğun olarak müteahhitlik hizmeti verdiğimiz ülkelerde iş yapan yüklenicilere yardımcı olmak ve orada yeni iş imkanları aramak için bu müşavirler vasıtasıyla çalışacağız” dedi. 

Hangi Ülkelerde Tapu ve Kadastro Temsilciliği Açılacak?

Konu hakkında açıklama yapan Bakan Kurum Türkiye’nin müteahhitlik sektöründe büyük bir güç olduğunu belirterek “Müteahhitlik sektörünü övünerek anlatıyoruz. Hem bu sektörümüzü hem de Türkiye’de çok gelişmiş olan inşaat malzemeleri sektörümüzü yurt dışına açmamız gerekiyor. Yurt dışına iş yaptığımız ülkelerde ihracat yapacağımız bir model geliştireceğiz. Yurt dışındaki ticari ateşeler gibi bu vasıfta eleman görevlendireceğiz. Bu müşavirler, devletimiz adına ilgili süreçleri yönetecekler, araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulunacaklar, işbirliği imkanlarını araştıracaklar. Aynı zamanda yurt dışında yaşayan vatandaşlarla da bu alandaki konularda bilgi alışverişinde bulunacaklar” dedi.

Açılacak olan Tapu ve kadastro temsilciliklerinin Almanya, İngiltere, Yunanistan, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Rusya, Belçika, Katar ve Türki Cumhuriyetler’den 2 ülkede kurulması planlanıyor. 

Dar Gelirli Vatandaşlar için Hükümet Düğmeye Bastı! 250 Bin Sosyal Konut Üretilecek

Hükümet dar gelirli vatandaşların konut erişimini kolaylaştırmak adına önümüzdeki yıllarda yeni projeleri devreye sokacak. Bu projelerden birisi de 250 bin sosyal konut projesi.

Hükümet dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmaları adına yeni bir proje başlatıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan “Konut Araştırması Projesi” ile başta dar gelirli vatandaşlar ile maddi olarak dezavantajlı olan vatandaşların ev sahibi olmaları amaçlanıyor. 

Söz konusu proje programı hem kamu kurumları hemde özel sektör ile işbirliği ile gerçekleştirilecek. Ayrıca bu projelere özel imkanlar vatandaşlara sunulacak. 

Dar Gelirli Vatandaşların Konuta Erişimleri Kolaylaştırılacak

“Konut Araştırması Projesi” ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yer alana 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer aldı.

Programda ele alınan veriler ve elde edilen tespitlerde; konut projeleri bölgelerin gelişme eğilimlerine göre ve alt gelir gruplarının konut sorununu çözmek amacıyla yapılacak. Burada ayrıca kamu kurumları ve özel sektör aktörlerinin iş birliğiyle karşılanabilir konut finansman yöntemlerini de içerecek şekilde uygulama stratejileri geliştirilecek. 

“Konut Araştırması Projesi”  kapsamında 2023 yılına kadar 250 bin sosyal konut projesinin üretilmesi amaçlanıyor. Bu sosyal konut projeleri başta dar gelirli vatandaşların konuta erişimini kolaylaştırmak amacıyla satışa sunulacak.

Kalyon Holding Yurt Dışı Yatırımlarına Hazırlanıyor

Kalyon Holding Yurt Dışı Yatırımlarına Hazırlanıyor

Kalyon Holding, İstanbul Havalimanı ile edindiği tecrübeyi, dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya hazırlanıyor.

Kalyon Holding’in bugüne kadar tamamladığı projeler arasında, 1980’li yıllarda yapımını üstlendikleri Ankara tank bakım fabrikaları, İstanbul’un su sorununu çözen Ömerli Çamlıca İsale Hattı, İstanbul Metrobüs projesi, KKTC’ye su temini projesi, Avrupa’nın en büyüğü olan Ataköy İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi ve son olarak İstanbul Havalimanı yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, gayrimenkul, yenilenebilir enerji ve altyapı yatırımı alanlarında hayata geçirilecek yeni projelerle birlikte 2020 yılını yüzde 15’in üzerinde büyümeyle tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.

Kalyoncu, Kalyon Holding şirketlerinde şu an istihdam edilenlerin sayısının 16 bin 500’e ulaştığını, bu sayının iştirakler ve alt yüklenicilerle birlikte 34 bin kişi civarında olduğunu bildirdi.

“Kalyon’u dünyanın en önemli markalarından birine dönüştürmeyi hedefliyoruz”

Kalyon’u kendi alanında dünyanın en önemli markalarından birine dönüştürmeyi hedeflediklerini aktaran Kalyoncu, bu kapsamda yeni dönemde yurt dışı yatırımlarına da ağırlık vereceklerini aktardı.
Kalyoncu, şunları kaydetti: “Bu konuda ciddi adımlar atmayı sürdürüyoruz. Hedef coğrafyalarda da ülkemizde geldiğimiz büyüklüğe ulaşmak istiyoruz. Bunun için Kalyon Avrupa ofisimizi ilk olarak Bükreş’te kurduk. Buradan Balkanlar, Doğu Avrupa’daki fırsatları inceliyoruz. Dünyanın farklı coğrafyalarında önemli ihalelere giriyoruz. Amerika’dan Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya uzanan geniş bir coğrafyada, yeni havalimanı projeleri üzerinde çalışıyoruz. Peru, Katar, Arnavutluk, Hollanda gibi ülkelerde teklif ve ihale süreçlerimiz oldu. Bu çalışmalara hız kesmeden devam edeceğiz. Türkiye’de tamamladığımız önemli projeler, küresel bazda da önümüzü açıyor, Kalyon markasının güvenilirliğine önemli katkı sağlıyor. Devlet Başkanı, başbakan ve bakan seviyesinde farklı ülkelerden görüşme davetleri alıyoruz.”

Kalyon Holding’in yatırım atağının yurt içinde de devam ettiğini, geçen günlerde tanıtımı gerçekleştirilen Nevbahar Üsküdar ile markalı konut sektörüne ilk yatırımı yaptıklarını hatırlatan Kalyoncu, “Gayrimenkul sektörü artık 2.0 olarak adlandırılabilecek yeni bir evreye girdi. Eski dönemin anlayışı olan, şehirle bağlantısı zayıf, aile hayatından uzak, deneyim ve tasarım sürecine gereken değer verilmeden, ‘nasıl olsa satar’ diyerek geliştirilen projeler dönemi geride kaldı. Araştırmalar, finansal gücü yüksek, vizyon sahibi, kaliteden ödün vermeyen, insan ile aile hayatına dokunan şirketlerin ve projelerin öne çıktığı bir dönemin başladığını gösteriyor. Bu anlamda Kalyon Gayrimenkul Yatırım olarak, gayrimenkul sektörünün yeni dinamiklerine yön veren bir şirket olmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bu dönemde ev almanın tam vakti”

Mehmet Kalyoncu, gayrimenkul sektöründe inşaat maliyetlerindeki artışların bugüne kadar sineye çekildiğini fakat bu maliyetlerin, gelecek dönemde fiyatlara yansıtılacağını da belirterek, “Son dönemde inşaat maliyetleri arttı ama gayrimenkul fiyatlarındaki artış sınırlı kaldı. Bu maliyet artışının fiyatlara yansımaması kesinlikle sürdürülebilir değil. Fiyatlar eninde sonunda artacak. Tam da bu sebeple özel indirimlerin uygulandığı bu dönemde ev almanın tam vakti olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Havalimanı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kalyoncu, bu projenin Cumhuriyet tarihinde yapılmış en büyük yatırımlardan biri olduğunu, böyle bir yatırımın bir parçası olmaktan gurur duyduklarını aktardı.

Kalyoncu, “7 Nisan 2019’daki büyük taşınmadan bugüne kadar geçen 8 ayda, 41 milyonun üzerinde yolcu havalimanımızı kullandı. Bu rakam, Münih Havalimanı’nın geçen bir yılda ağırladığı yolcu sayısına eş değer. Dolayısıyla İstanbul Havalimanı, her türlü kriter açısından havacılık endüstrisinde küresel anlamda kendisini kanıtlamış durumda. Böylesine büyük ve stratejik bir projenin Türk şirketleri tarafından yerli sermaye ile ve Türk yöneticilerin emeğiyle hayata geçmesi bile gururlanmak için yeterli.” değerlendirmesinde bulundu.

“Üçüncü pist 2020 yazında hizmete girecek”

Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kalyoncu, İstanbul Havalimanı’na ilişkin memnuniyet oranının da çok yüksek seviyelerde olduğuna işaret ederek, hava yolu şirketlerinin ihtiyaç ve önceliklerini de titizlikle değerlendirdiklerini bildirdi.

Kalyoncu, şunları kaydetti: “Böyle büyük bir havalimanında, hava yollarının verimli bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesi için planladığımız birçok yenilik oldu. Yer altında 14 kilometrelik tünel ağıyla lastikli araçların daha hızlı ve güvenli bir şekilde hizmet vermelerini sağlarken, aynı zamanda apronu sadece uçakların kullanımına bırakıyoruz. Havalimanı bünyesinde bir de yakıt limanımız var. Bu liman sayesinde dünya üzerindeki tüm rafinerilerden jet yakıtı alabiliyoruz. Bu çözüm, hava yolları için en önemli maliyet olan yakıt maliyetini ciddi oranda düşürdü. Yine yakıt hidrant sistemimiz sayesinde jet yakıtının tankerlerle değil, yer altından hidrant hattıyla uçaklara ikmalini gerçekleştiriyoruz. Bir diğer önemli konu olan taksi süresi ise bu büyüklükteki havalimanlarının ortalamasında… 2020 yılının yaz aylarında hizmete girecek üçüncü pistle birlikte taksi süresini de ortalamanın çok altında bir süreye indireceğiz.”

Yanan Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi Yeniden İnşa Edilecek!

Yanan Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi Yeniden İnşa Edilecek!

Yaşanan yangın faciası nedeni ile kullanılamaz hale gelen Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi hakkında beklenen müjdeli haber geldi. Gökbilim merkezi öğrenciler ve meraklıları için kısa sürede yeniden inşa edilecek!

Ankara’da en çok ziyaret edilen ikinci adres olarak kabul edilen Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi henüz nedeni belirlenemeyen bir yangın nedeni ile kullanılamaz hale geldi. 

Gökbilim Merkezi Baştan İnşa Edilecek! 

Yandığı güne kadar 46 farklı ilden toplamda 70 bin öğrencinin ağırlandığını belirten Mamak Belediye Başkanı Murat Köse yangın nedeni ile büyük üzüntü yaşayan gök bilimi meraklılarına müjdeli haberi verdi. 

Köse yapmış olduğu açıklamasında Ali Kuşçu Gökbilim Merkezini yeniden inşa edeceklerini duyurarak “2017’de hizmete açılan tesisimiz özel bir işletme tarafından hizmet vermekteydi. Uzmanlar yangının çıkış sebebini incelemeye devam ediyor. Yangın tesisin aşağı kısmından yayılmış, çok kısa sürede bütün tesisi etkisi altına almış. Birçok ilden ziyaretçi ağırlayan tesisimiz tüm çabalara rağmen maalesef kullanılamaz hale gelmiştir. Tek tesellimiz yaralı ve can kaybının olmaması. Merkezimizi yeniden inşa ederek daha güçlü bir şekilde donatıp öğrencilerimizin, gençlerimizin ve tüm Ankaralıların hizmetine sunacağız” diyerek söz konusu yapının aslına uygun olarak baştan inşa edileceğini duyurdu. 

Açıklanan karar büyük mutluluk yaratırken her dönem özellikle de yerel okullar Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi’ne düzenli olarak ziyaret gezileri düzenleyerek öğrencilerin bilim alanındaki meraklarını gidermelerini sağlıyordu. 

İngiltere’de İnşaat Sektörü Ekimde Daraldı

İngiltere'de İnşaat Sektörü Ekimde Daraldı

IHS Markit/CIPS verilerine göre, İngiltere’de inşaat sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi geçen ay 44,2’ye geriledi.

İngiltere’de inşaat sektörü geçen ay daraldı. IHS Markit/CIPS verilerine göre, İngiltere’de inşaat sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ekimde 44,2 oldu. İnşaat sektörü PMI, bir önceki ay 43,2 seviyesinde bulunuyordu.

Son PMI verisi ile birlikte İngiltere’de inşaat sektörü, son 6 aydır art arda daralmış oldu. PMI verilerinde 50 seviyesinin altı sektörel daralmaya işaret ederken, bu seviyesinin üstü sektörel büyüme olarak yorumlanıyor.

IHS Markit Economisti Tim Moore, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “İngiltere’de inşaat şirketlerinin performansı ekim ayında politik belirsizlik ve duraklayan ekonomik koşullar nedeniyle bozulma yaşadı.” ifadesini kullandı. 

AKM’nin Sahnesi Göründü

AKM'nin Sahnesi Göründü

Taksim Atatürk Kültür Merkezi inşaatında sahne göründü. Drone ile havadan çekilen görüntülerde sahne ve izleyicilerin yer alacağı bölümün oluşmaya başladığı görüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 6 Kasım 2017’de Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtılan Yeni Atatürk Kültür Merkezi Projesi’nin inşaat çalışmaları devam ediyor.

Eski AKM binasının yıkılmasının tamamlanmasının ardından 10 Şubat’ta yeni AKM binasının temeli atıldı. İnşaatının 2021 yılında tamamlanması hedeflenirken havadan çekilen görüntülerde sahne ve seyircilerin oturacağı bölüm ortaya çıkmaya başladı.


AKM’ye Aşina İmza: Tabanlıoğlu

Temelin büyük bölümünde beton atma işlemi hızla devam ederken, sütunların demirlerinin de işçiler tarafından hazırlandığı görüldü. Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasında, 2 bin 500 kişilik bir opera salonu, 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, sergi salonu, kütüphane, 885 araçlık otopark bulunacak. Yeni binanın en üst katında ise bir restoran yapılacağı öğrenildi. AKM’nin yeni binasının mimarlığını ise AKM’nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu yapıyor.

Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu’nun Açılış Tarihi Belli Oldu

Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu'nun Açılış Tarihi Belli Oldu

Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nın Kabataş’a uzanan ikinci kısmında da tünel çalışmalarının tamamlandığı, 6 Kasım Çarşamba günü tören düzenleneceği açıklandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, tüm tünellerinin tamamlanması sebebiyle, 6 Kasım Çarşamba günü tören düzenleneceği belirtildi.

Açıklamada, 8 ilçeyi bağlayacak hattın Mecidiyeköy-Mahmutbey arasındaki 15 istasyonunun, önümüzdeki yılın ilk aylarında hizmete girmesinin hedeflendiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

“Yapımı hızla devam eden Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı projesinde mutlu sona yaklaşılıyor. Mecidiyeköy-Mahmutbey arasında test sürüşleri devam eden hattın ikinci etabı olan Mecidiyeköy-Kabataş arasındaki tünel kazı çalışmaları da tamamlandı. 6 Kasım Çarşamba günü ‘Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı Tünellerinin Tamamlanması’ sebebiyle tören düzenlenecek. Programda, Mecidiyeköy-Kabataş arasındaki tünel çalışmasını tamamlayan TBM makinesi, hattın Fulya İstasyonu’ndaki şafttan çıkarılacak.”

Tam otomatik sürücüsüz olarak inşa edilen metronun, 24,5 kilometre uzunluğunda ve 19 istasyondan oluştuğu belirtilen açıklamada, şu bilgiler verildi:

“Bir saatte tek yönde 70 bin yolcu kapasitesine sahip hattın tamamının hizmete girmesiyle günde bir milyon yolcuya hizmet vermesi bekleniyor. Raylı sistem hattı, Avrupa Yakası’nda yerleşim olarak yoğun nüfusa sahip Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bağcılar’ı birbirine bağlayacak. Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey (M7) Metro Hattı, 5 ayrı noktada diğer raylı sistemlere entegre olacak.”

Entegrasyon noktaları ve hatlar şöyle:

“Kabataş İstasyonunda, Kabataş-Taksim Füniküler (F1) hattı ve Eminönü-Kabataş Tramvayı (T1) ile
Mecidiyeköy İstasyonunda Yenikapı-Hacıosman Metro (M2) hattı ile Karadeniz Mahallesi İstasyonunda Topkapı-Sultançiftliği (T4) hattı ile Mahmutbey İstasyonunda Bağcılar (Kirazlı)-Başakşehir Metro (M3) hattı ile .”

Atlas Otel Yeniden Açılıyor

Atlas Otel Yeniden Açılıyor

Pek çok devlet büyüğünü ve ünlü isimleri ağırlayan İzmir’in simge oteli yeniden hizmet vermeye başlayacak.

1958 yılında hizmete açılan, dönemin pek çok devlet büyüğünü, ünlü isimlerini ağırlayan, İzmir’in simge otellerinden Atlas Otel geri dönüyor. Uzun yıllardır atıl vaziyette olan otel, Kaya Grubu’nun girişimleriyle yeniden hayat bulacak. Yaklaşık 2 hafta sonra ilk müşterilerini ağırlaması beklenen Atlas Oteli’nin yeniden İzmir’e kazandırılma hikayesini Gazete Yenigün’e anlatan Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaya “Atlas Oteli’ni günümüzde de yaşatmak için yola çıktık. İzmir’e yakışacak bir konsept olacak. Nostaljik odaları gündeme aldık. O dönemi yansıtan bir dekorasyon yaparak, en az 3-5 odayı eski haline getirmek hedefindeyiz. Çocuklarım Seda ve Feyzi Kaya, Atlas Oteli’ni yeniden İzmir’e kazandırmayı çok istediler. İşin planlamasıyla yakından ilgilendiler” bilgisini verdi.

Serdal Adalı, Adana’dan Sonra İzmir’e Otel Yapacak

Serdal Adalı, Adana'dan Sonra İzmir'e Otel Yapacak

Türkiye Jokey Kulübü Başkanı ve Beşiktaş Kulübü’nde başkanlık yarışlarına giren iş insanı Serdal Adalı otelcilikte büyüyor.

Truva Turizm Yatırım ve İşletmecilik Anonim Şirketi’nin İzmir’de 250 oda 500 yatak kapasiteli 5 yıldızlı otel yapmak için harekete geçtiği bildirildi. Kente yapılacak yatırımın tutarının 138 milyon 410 bin TL olacağı ve 200 kişiye istihdam yaratılacağı ifade edildi. Yeni Asır’da yer alan habere göre şirketin yönetim kurulunda Türkiye Jokey Kulübü Başkanı, Beşiktaş Kulübü’nde başkanlık yarışlarına girmiş iş insanı Serdal Adalı yer alıyor. Adalı ailesi Adana’da 5 yıldızlı Sheraton Oteli’ni işletiyor.

Büyükada’daki Hacopulos Köşkü Restore Edilecek

Büyükada'daki Hacopulos Köşkü Restore Edilecek

Yaklaşık 150 yıl önce inşa edilen, Kaymakamlık binası olarak da kullanılan Büyükada’nın en büyük yapılarından Hacopulos Köşkü restore edilecek. Tarihi köşkteki restorasyonun 18 Kasım 2021 tarihine kadar tamamlanması planlanıyor.

Büyükada’nın en büyük köşklerinden biri olan, en son Adalar Kaymakamlığı olarak kullanılan Çankaya Caddesi’nde 10527 metrekarelik bir alanda yer alan Hacopulos Köşkü, 17 Eylül’de restorasyon için ihaleye verildi.

İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ‘Büyükada Kaymakamlık Binasının Restorasyon Projesi Uygulama İşi’ ismiyle açılan ihale sonuçlandı. 4 geçerli teklifin verildiği ihaleyi, Rena İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şirketi 13 milyon 953 bin TL’ye üstlendi. 28 Ekim’de sözleşmesi imzalanan ihalenin şartnamesine göre, restorasyon çalışmaları 18 Kasım 2021 tarihine kadar tamamlanacak.

Rena İnşaat firmasının sahibi Sinan Mataracı, yurt dışında da birçok restorasyon projesi gerçekleştirdi.

Hacopulos Köşkü

1860- 1870 yılları arasında yaptırıldığı değerlendirilen ve İstanbul´un önemli tüccar ve bankeri olarak bilinen, uzun yıllar Adalar Belediye Başkanlığı yapmış olan Kiryako Hacopulo’nun malikanesi olan köşk, Hacopulos’un ülkeyi terk etmesi üzerine hazineye geçti. Daha sonra, Murat Pinyatoğlu tarafından satın alındı, ancak 1’inci Dünya Savaşı sırasında tekrar hazineye geçti. İstanbul’un işgali sırasında 1919- 1923 yılları arasında kiraya verilip, bir süre otel olarak kullanılan Hacopulos Köşkü, 1927 yılından sonra Hükümet Konağı olarak kullanıldı.

Köşk, büyük bir bahçenin ortasındadır, mermer kaplı on üç basamaktan inilerek bahçeye girilir. Ayrıca bahçe kapısında Kiryako Hacopulo’nun ad ve so­yadının ilk harflerinin içice geçmiş ‘KH’ monogramları bulunur.

Öte yandan Hacopulos Köşkü şu sıralar, ‘Yedinci Kıta’ teması etrafında şekillenen 16. İstanbul Bienali’nin üç durağından biri olan Büyükada’daki beş farklı noktadaki sergi mekanlarından biri olarak da kullanılıyor. Köşkün girişinde, Monster Chetwynd´in ucuz malzemelerden ürettiği el yapımı melez yaratık heykelleri sergileniyor.

İran’ın Otomotiv Devi Khodro Company Türkiye’de Fabrika Kuracak

İran'ın Otomotiv Devi Khodro Company Türkiye'de Fabrika Kuracak

Alman otomotiv devi Volkswagen’in ardından İran’ın otomotiv firması Khodro Company de Türkiye’de fabrika kurma kararı aldı.

İranlı yatırımcılar, uygulanan yaptırımların etkilerini azaltabilmek için yatırımlarını Türkiye’ye kaydırırken, Orta Doğu’nun en büyük araç üreticisi konumundaki İran’ın Khodro Company (İKCO) firması da Van’da fabrika kurmak için girişimlere başladı.

Bu kapsamda, bir süre önce beraberindeki heyetle Van’a gelen şirketin CEO’su Farshad Moqimi, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim ve kentteki iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

Daha sonra, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yetkilileriyle görüşen Moqimi’nin “Van’da otomobil fabrikası kurma kararı aldıklarını” iletmesi, kentte heyecan yarattı. Van Organize Sanayi Bölgesi’nde tahsis edilecek 50 hektarlık alana kurulması planlanan fabrikada, ilk etapta yaklaşık bin kişinin istihdam edilmesi öngörülüyor.

“Çok ciddi bir firma olduğunu tespit ettik”

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez, son zamanlarda İran ile söz konusu yatırım konusunda çok ciddi temaslarının olduğunu söyledi.

Yaptırımlar nedeniyle İran’daki birçok firmanın fabrikalarını farklı ülkelere taşımaya çalıştığını, Van’ın da bu firmalar için en uygun yer olduğunu anlatan Bilmez, İran’daki birçok firmanın bu konudaki temaslarının devam ettiğini kaydetti.

İran’daki Khodro Company firmasının Van’da araç üretimi yapmak istediğini anlatan Bilmez, “Minibüs ve kamyonet üreten bir marka. Bu firmanın ekibiyle görüştük. Yaptığımız araştırmalarda ciddi bir firma olduklarını tespit ettik. Ardından bu yatırımcıları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yetkilileriyle görüştürdük. Firmanın yapacağı yatırımın diğer firmalara da örnek olmasını ümit ediyoruz.” diye konuştu.

“Üretilen araçlar Türk patentli olacak”

Firma yetkililerinin fizibilite raporları ve projelerini hazırlamaya başladığını ifade eden Bilmez, yatırımın gerçekleşmesi durumunda yüzlerce insana yeni iş kapısının açılacağını vurguladı.

İranlı firmanın Van’da büyük bir yatırım yapmasının diğer yabancı yatırımcıları da etkileyeceğini belirten Bilmez, şunları kaydetti:

“Van, İran’ın batıya açılan penceresi. Van’ı tercih etmelerindeki temel neden, ana fabrikalardan çok uzaklaşmadan parçaların bir kısmını orada, bir kısmını burada ve bir kısmını da Kanada’daki fabrikalarında üretip nihai ürünün Van’da şekil almasını sağlamak. Üretilen araçlar Türk patenli olacak. Her ilde bir servisinin olması gerekiyor. Bu nedenle yaratacağı istihdam da çok ciddi bir rakam olacak. OSB bünyesinde onların gerekli gördüğü miktarda arsayı tahsis edeceğiz. Van, bölgenin cazibe merkezi. Burada yaratılacak istihdamla batıya olan göç de duracak. Van, altyapısı ve ulaşım ağıyla yatırım için çok uygun bir yer.”

Geçmişte yaşanan terör olayları nedeniyle iş adamlarının bölgeden uzaklaştığını anımsatan Bilmez, eski huzurlu günlerine kavuşan Van’ın son dönemlerde ciddi yatırım talepleri aldığının da altını çizdi.

“İran’daki firmalardan birçok yatırım talebi alıyoruz”

Van OSB Başkanı Mehmet Aslan da ambargo nedeniyle ürünlerine Avrupa pazarına satamayan İranlı yatırımcıların, Türkiye’ye yöneldiğine işaret etti. Van’ın, İran’ın Batı’ya, Türkiye’nin de Doğu’ya açılan kapısı konumunda olduğuna dikkati çeken Aslan, stratejik konumuyla kentin son yıllarda İran’daki firmalardan birçok yatırım talebi aldığını aktardı.

Önceden yer tahsis ettikleri bazı İranlı firmaların üretime başladığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:

“Van’da yatırım kararı alan otomotiv firması çok ciddi üretim kapasitesine sahip. Firmanın yetkilileri iki kez ilimizi ziyaret etti. OSB’nin stratejik konumu, lojistiği, altyapısından ve altıncı bölge teşviklerinden faydalanmak istiyorlar. Tüm kurumlarımızla bu yatırımcılara yardımcı oluyoruz. Hedefleri ilimizde 50 hektarlık alana 150-200 milyon dolarlık büyük bir fabrika kurmak. Bu da ilimiz için büyük bir yatırım olacak. Aynı zaman da 800 ile 1000 kişilik bir istihdam potansiyeli yaratacak.”

Yatırımla ilgili fizibilite çalışmalarının devam ettiğini ve firma temsilcilerinin ilgili bakanlıklarla görüşmelerini sağladıklarını ifade eden Aslan, “Uluslararası anlamda böylesi büyük bir yatırımın Van’da yapılması bizi heyecanlandırdı. Uluslararası ticaret açısında çok önemli. Yatırımın gerçekleşmesi için canla başla çalışıyoruz.” dedi.

Dünyanın En Büyük 3D Baskılı Binası Tanıtıldı

Dünyanın En Büyük 3D Baskılı Binası Tanıtıldı

Dubai’nin Al Warsan bölgesindeki, 3D yazıcıyla basılan bina, Guinness World Records’a 3D yazıcıyla basılmış, ilk iki katlı bina ve dünyadaki en büyük hacimli bina olarak kaydedildi.

Dubai’de, inşaat maliyetlerini ve israfı azaltma çabalarının bir parçası olarak, bir yıldan uzun süren test ve kontrollerden sonra, dünyanın en büyük iki katlı 3D baskılı binası tanıtıldı. 

Dubai Belediyesi, 3D baskı teknolojisini kullanarak toplam 640 metrekarelik alanda 9,5 metre yüksekliğe sahip iki katlı entegre bir bina projesini tamamladığını söyledi. 3D baskı sayesinde geleneksel tekniklerden %60 daha az atık üretildi.

Dubai Belediyesi Genel Müdürü Dawoud Al Hajri, “Bu proje, inşaat sektörünün yerel ve bölgesel düzeylerde önemli bir dönüm noktasıdır ve inşaat sektöründeki 3D baskı teknolojilerindeki inovasyon stratejisini temel almaktadır.” dedi.

Bu büyüklükte bir binayı inşa etme maliyetinin 680 bin ABD dolarından 272 bin ABD dolarına düşürüldüğü belirtilirken gelecekte inşaat sektöründe yaşanacakların öncüsü olarak bu bina gösterileceği ifade edildi.

“Doğru şehirleşme için planlı ve kaliteli yapılar şart”

"Doğru şehirleşme için planlı ve kaliteli yapılar şart"

Dünya Şehircilik Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, şehir planlamasının bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine dikkat çekti.

Planlı ve bilinçli şehirleşme için kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğunu ve riskli binaların acilen yenilenmesi gerektiğini hatırlatan Kaya, özellikle büyük şehirlerde yaşanılan çarpık kentleşme ve beraberinde gelen yapısal sorunların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan yeni “Kentsel Dönüşüm Eylem Planı” ile öncelikli 1,5 milyon konutun 5 yıl içerisinde dönüştürüleceğinin altını çizen Kaya, ülkemizin güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü konutlara ihtiyacı olduğunu bildirdi. Yapıların şehrin mimarisine uygun ve her türlü teknik altyapıya sahip olması gerektiğini ifade eden Kaya, doğaya dost sürdürülebilir bir yaklaşımla dizayn edilen binaların hem dünyanın geleceğine hem de tüketicilerin daha tasarruflu bir yaşam sürmesine katkı sağladığını söyledi.

Şehircilik konusuna dikkat çekilmesini amaçlayan 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, şehir planlamasının bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Planlı ve bilinçli şehirleşme için kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Kaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan yeni “Kentsel Dönüşüm Eylem Planı” ile 6,7 milyon konut içinde acil ve öncelikli statüsünde olan 1,5 milyon konutun 5 yıl içerisinde dönüştürüleceğini hatırlattı.

Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğuna dikkat çeken Nimetullah Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü; “Günümüzde hızla artan nüfusla birlikte şehirleşme de artıyor. Her an deprem gerçeği ile karşı karşıya olan ülkemizde güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü konutlara ihtiyaç var. Özellikle büyük şehirlerde yaşanılan çarpık kentleşme ve beraberinde gelen yapısal sorunları planlı kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ortadan kaldırmak mümkün. Bu noktada önemli olan yenilenecek yapıları; şehrin mimarisine uygun, her türlü teknik altyapıya sahip ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde planlanmak.”

Kentsel Dönüşüm Acilen Hızlanmalı

Güvenilir yapılara ulaşmak için kentsel dönüşüm çalışmalarının acilen hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Nimetullah Kaya, konut alırken, binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilip edilmediğinin sorgulanmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek şu açıklamalarda bulundu; “Depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkili yolu toplumu depreme karşı bilinçlendirmek. Bu bilinç çerçevesinde güvenilir ve depreme dayanıklı bir ev sahibi olmak isteyenlerin detaylı bir araştırma yapması gerekiyor. Bu noktada; projelerini yönetmeliklere uygun olarak ileri inşaat teknolojisi ve yüksek kaliteli malzemelerle hayata geçiren, sermaye yapısı ve referansları güçlü köklü inşaat firmalarını tercih etmek büyük avantaj sağlıyor.”

Doğa Dostu Sürdürülebilir Yapılar Oluşturulmalı

Çevre hassasiyeti yüksek ve insana saygılı yapıların hem giderek etkileri artan küresel ısınma ile mücadeleye hem de insan yaşamına önemli katkıları olduğunu belirten Kaya, “Konut satın alacaklar seçimlerini yaparken çevresel faktörleri de mutlaka göz önünde bulundurmalılar. Binaların çevreye olan etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor. Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı üzerinden kontrolü sağlanabilen ve bu sayede enerjiyi verimli kullanan akıllı ev konsepti kurularak, yağmur sularının arıtılmasıyla elde edilen gri su arıtma sistemi gibi su verimliliğine yönelik uygulamalar tercih edilerek ve güneş enerjisinden yararlanılarak doğaya dost sürdürülebilir bir yaklaşımla dizayn edilen binalar, hem dünyanın sürdürülebilirliğine hem de tüketicilerin daha tasarruflu bir yaşam sürmesine katkı sağlıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Müteahhitlere Büyük Müjde! Devlet Bankaları 2 Yıl Ana Para Ödemesiz, 5 Yıl Vadeli Kredi Verecek

Müteahhitlere Büyük Müjde! Devlet Bankaları 2 Yıl Ana Para Ödemesiz, 5 Yıl Vadeli Kredi Verecek

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak merakla beklenen İstihdam Odaklı İşletme Kredisi hakkında açıklama geldi. Devam eden konut projeleri için devlet bankaları 2 yıla kadar ana para ödemesiz, 5 yıl vadeli kredi verecek!

Son dönemde inşaat sektöründe yaşanan maddi yetersizlik nedeni ile yarım kalan inşaat projesi sorununun çözümü için devlet destekli kredi müjdesi geldi. 

İstihdam Odaklı İşletme Kredisi adı verilen yeni kredi paketi ile devlet devam eden konut projeleri için müteahhitlere destek olmak için 2 yıla kadar ana para ödemesiz olmak üzere 5 yıla kadar vadeli kredi kullandıracak. 

İnşaat Sektöründe Ek İstihdam Sağlanacak! 

Yapılacak olan yeni destek sayesinde inşaat sektöründe özellikle de 2019 yılında yaşanan işsizlik sorununun çözülmesi bekleniyor. 

Yaşanan işsizlik sorunun her geçen gün artması üzerine gelen bu müjde büyük sevinç yarattı. Kamu bankaları tarafından verilecek olan yeni kredi ile projelerin devam etmesi sağlanacak, böylelikle inşaat çalışanlarının işten çıkarılmasının önüne geçilecek. 

İlave istihdam başına kredi tutarı ile inşaat sektöründe 200 bin liraya kadar kamu bankaları kredi desteği sağlayacak. 

Devam eden konut projelerinde İstihdam Odaklı İşletme Kredisi ile azami 2 seneye kadar ana para ödemesiz toplamda 5 yıl vadeli kredi desteği sağlanacak. 

Vizyon Kale İnşaat’tan Çanakkale’ye Yepyeni Proje

Çanakkale Merkez’de yaklaşık 9500 metrekarelik inşaat alanına sahip bir proje yükseliyor.

3 blokta toplam 3 ticari alan ve 86 daireden oluşacak Esen City projesi, Vizyon Kale İnşaat tarafından inşa ediliyor.

Yürüyüş alanları, yüzme havuzu, bahçelendirme ve peyzaj çalışmaları, spor alanları, otopark, çocuk oyun alanları ve güvenlik sistemleri, projenin özellikleri arasında.

Son derecede kullanışlı biçimde projelendirilmiş; açık ve kapalı olarak 2 farklı 2+1 ve 3+1 şeklinde 3 farklı daire tipi bulunan Esen City’nin anahtar teslimi 2020 yılının yaz aylarında yapılacak.

Akkuş Gayrimenkul, 2 Yılda 500’ü Aşkın Yeni Konut Üretecek

Akkuş Gayrimenkul, 2 yılda 250 milyon TL’lik yatırımla 500’ü aşkın yeni konut üretecek.

Akkuş Gayrimenkul açıklamasına göre, inşaat ve gayrimenkul sektöründe 6 yılda çok sayıda projeye imza atarak kısa sürede sektörün en yenilikçi markaları arasına giren şirket, 2017 yılında Lübnanlı El Khatip Grup ile yüzde 50 ortaklıkla BOSS4 Gayrimenkul İnşaat’ı kurdu.

Bu ortaklıkla 100 konutu sektöre kazandıran şirket, gelecek 2 yılda, 250 milyon TL’lik yatırımla, 500’ü aşkın konut daha tamamlayarak Alya markası altında imza attığı projelere yenilerini ekleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akkuş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, Türk-Lübnan ortak girişimi olarak kurdukları BOSS4 Gayrimenkul İnşaat şirketi ile Akkuş Gayrimenkul olarak Alya markasıyla imza attıkları projelere devam edeceklerini vurguladı.

Bugüne kadar hayata geçirdikleri projelere değinen Akkuş, “Akkuş Gayrimenkul olarak ortaklık öncesinde Alya markasıyla 385 milyon TL’lik yatırımla 3 proje hayata geçirdik. Alya Trio projemizde 31, Alya Penta’da 58, Alya Residence’de 56 konutu inşa ederek teslimatını yaptık. Bu konutlarda yaşam başladı. Lübnanlı ortağımız Ahmet El Katip ile kurduğumuz BOSS4 Gayrimenkul İnşaat ile Beylikdüzü’nde hayata geçirdiğimiz 10 blokta 100 konut ve 8 ticari üniteden oluşan, Alya Grandis projemizi inşa ettik. Bu proje, bizim prestij projemiz oldu. Satışlarımızın yüzde 90’ını tamamladık. Burada yaşam başladı.15 adet dubleks dairemizin satışlarına çok yakında başlayacağız. Ortaklığımızın yeni projelerinden olan Alya Onist 1’de 106, Alya Onist 3’te ise 64 konut yer alıyor.” ifadelerini kullandı.

Akkuş, Beylikdüzü-Kavaklı’da yer alan Alya Onist 1 ve Alya Onist 3 projelerinin inşaatının devam ettiğini, Levent’te de 128 dairelik projenin hafriyat çalışmalarına başlayacaklarını belirtti. Levent’teki projenin 3 ay içinde satış ofisini oluşturacakları bilgisini veren Akkuş, Eylül 2021’de de teslimatı gerçekleştireceklerini aktardı.

Onist serisinin devamı olan 86 konutluk Onist 2 projesi için çalışmalarının devam ettiğini anlatan Akkuş, Esenyurt’ta hayata geçirecekleri 208 konutluk projenin de ruhsatını aldıklarını ve yakında başlayacaklarını bildirdi.

Abdülkadir Akkuş, gayrimenkul ve inşaat sektöründen aldıkları güçle gelecek 2 yıl içerisinde 250 milyon TL’lik yatırımla, 500’ü aşkın konutu sektöre kazandırmayı hedeflediklerini belirterek, “Bu kapsamda yakın ve uzun vadede 5 projede 592 konuta imza atacağız.” ifadelerini kullandı.

Tekstilde İlk 500’de

Grup olarak 1993 yılında tekstil sektörüne adım atarak başlattıkları faaliyetlerini, attıkları dev adımlarla gerçek bir başarı hikayesine dönüştürdüklerini kaydeden Akkuş, “2006 yılında kurduğumuz tekstil üretim tesisi ve bugünkü fabrikamızın geniş üretim kapasitesiyle birlikte şirketimiz, ISO’nun Türkiye’deki en büyük 500 şirket sıralamasına girdi. Tekstil ile gelen başarılarımızdan sonra, akaryakıt ve inşaat alanlarında da Akkuş Grup olarak boy gösterdik. Bugün Türkiye ekonomisinin lokomotif firmaları arasında seçkin bir yere sahibiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Akkuş, grup olarak 2 yıldır, her yılı 250 milyon TL ciro ile kapattıklarını vurguladı. Bu seneki cirolarının da bu civarlarda olacağını bildiren Akkuş, “Ciromuzun yüzde 60’ı tekstilden, geri kalanı ise inşaat ve kimya sektöründen geliyor. Önümüzdeki dönem, projelerimiz aracılığıyla ciromuzdan inşaatın aldığı payı artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Mavinar İnşaat’tan Yepyeni Bir Proje: Yenikent Sitesi

Mavinar İnşaat'tan Yepyeni Bir Proje: Yenikent Sitesi

Yenikent Sitesi, Afyonkarahisar Yenice’de, Mavinar İnşaat tarafından inşa ediliyor.

4109 metrekarelik bir arsada yükselen ve 7350 metrekarelik bir inşaat alanına sahip olan bu projede 2 blokta toplam 36 daire bulunuyor ve 3+1 ve 4+1 olarak iki daire tipi mevcut.

Yenikent Sitesi’nde otopark, çocuk oyun alanları, güvenlik sistemleri gibi birçok özellik öne çıkıyor.

Yenikent Sitesi ile Afyonkarahisar’a yepyeni bir soluk getiren Mavinar İnşaat 2014 yılında kuruldu.

Çevreye duyarlı, iş güvenliğine oldukça önem veren Mavinar İnşaat’ın en büyük özelliği, tüm projelerde yüksek malzeme kalitesine ve proje fiyatlarının makul olmasına verdiği önem.

Danimarka’dan Kuzey Akım 2’ye İzin

Danimarka'dan Kuzey Akım 2'ye İzin

Danimarka, Rus doğal gazını Almanya üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Kuzey Akım 2’nin, kıta sahanlığındaki inşaat çalışmalarına izin verdi.

Danimarka Enerji Ajansından yapılan açıklamada, projenin yürütücü firması Nord Stream 2 AG’ye, ülkenin kıta sahanlığında Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattını inşa etme izni verildiği belirtildi.

Nord Stream 2 AG’den yapılan açıklamada ise projenin inşasına kısa süre içerisinde başlanacağı kaydedildi.

Projenin inşaat rotasında yer alan ülkelerden Almanya, Finlandiya ve İsveç, projeye ilişkin inşaat izinlerini bir süre önce vermişti.

Toplam maliyetinin 10 milyar avro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyor.

ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında proje sahibi Gazprom’un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler yer alıyor.

Gazprom’un geçen yıl Avrupa’ya ihraç ettiği 194,4 milyar metreküplük gazın yaklaşık yüzde 30’u Ukrayna üzerinden sevk edilmişti.

Paris’teki İnşaat Fuarı Batimat’a 53 Türk Firması Katılacak

Paris'teki İnşaat Fuarı Batimat'a 53 Türk Firması Katılacak

Dünyanın en büyük yapı fuarları arasında yer alan Paris’teki Uluslararası İnşaat Endüstrisi Fuarı’na (Batimat) Türkiye’den 53 firma katılacak.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) açıklamasına göre, yapı sektörü için dünyanın en önemli buluşma noktalarından biri olan ve bu sene 60’ıncısı düzenlenecek olan Batimat Fuarı 4-8 Kasım’da Paris’te gerçekleştirilecek.

İki binden fazla firmanın katılacağı ve 350 bin ziyaretçi beklenen fuarda, Türkiye de 53 firma ile yer alacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, dünyanın her yerinden sektör profesyonelinin katılacağı fuara İDDMİB olarak milli katılım gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

“Türk firmalarının Fransa’ya ihracatlarını artırabileceği en büyük platform”

Türk Yapı Malzemeleri Sektör Komite Başkanı Serdar Urfalılar ise Batimat’ın Avrupa’nın sektördeki en büyük ikinci fuarı olduğunu ifade ederek, fuarın Türk firmaları açısından da büyük önem taşıdığını kaydetti.

Fuarın ziyaretçi dağılımına bakıldığında en fazla Avrupa’dan, sonrasında Fransızca konuşan ülkelerden katılım olduğunu belirten Urfalılar, “Fransa’nın yapı malzemeleri açısından dünya ihracatından aldığı pay yüzde 2,6, dünya ithalatından aldığı pay ise yüzde 3,8 seviyesinde. Fransa’nın ithalatında Türkiye’nin payı ise yüzde 1,5. Fransa yapı malzemeleri sektöründe en fazla ihracat yaptığımız 8’inci ülke konumunda bulunuyor. Fuarı Türk firmalarının Fransa’ya ihracatlarını artırabileceği en büyük platform olarak değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İlk 9 aylık dönemde sektörün ihracatı yüzde 1 arttı”

Geçen yıl yapı sektörünün ticari hacminin 33 milyar doların üstünde gerçekleştiğini aktaran Urfalılar, bu yılın ilk 9 aylık döneminde ise sektörün ihracatının yüzde 1 artışla 16,3 milyar dolara ulaştığını ve yıl sonunda 22 milyar dolarlık ihracat hedefini aşmayı hedeflediklerini bildirdi.

Fuarda her dönem İnovasyon Ödüllerinin verildiğini de dile getiren Urfalılar, “Bu yıl inşaat sektörü profesyonellerinin kendi çıkarlarını keşfedebilecekleri ve kullanabilecekleri 140 inovasyon ürünü sergilenecek. İnovasyon Ödüllerine seçilen 140 ürün içinde Türk Markası yer almıyor. Önümüzdeki dönemde bu listeye Türk firmalarının katılımını öngörüyoruz.” açıklamasında bulundu.

İGA Açıkladı, İstanbul Havalimanı Metrosu Ne Zaman Açılıyor Belli Oldu!

İstanbul’un en önemli ulaşım projeleri arasında yer alan İstanbul Havalimanı Metrosu için açılış tarihi belli oldu. İstanbul Havalimanı metrosu durakları ve diğer detaylar haberimizde!

İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu büyük bir merakla beklenen İstanbul Havalimanı Metrosu hakkında yeni açıklamada bulundu. 

İstanbul Havalimanı Metrosu Ne Zaman Açılacak?

Habertürk yazarlarından Güntay Şimşek ile özel bir röportaj yapan İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu önemli açıklamalarda bulundu. İstanbullular tarafından yakından takip edilen İstanbul Havalimanı metrosu hakkında açıklama yapan Samsunlu projenin 2020’nin ikinci yarısında sonbahar dönemine kadar tamamlanacağı müjdesini verdi. 

Gayrettepe Yeni Havalimanı Metro Durakları 

M11 Gayrettepe Yeni Havalimanı metro hattı durakları listesi şu şekilde sıralanıyor;

Gayrettepe metro durağı 
Kağıthane metro durağı 
Kemerburgaz metro durağı 
Göktürk metro durağı 
İhsaniye metro durağı 
Yeni Havalimanı metro durağı 

İstanbul Havalimanı Metro Durağı Haritası 

Ankara Yeni Adliye Binası Nereye Yapılacak Belli Oldu!

Ankara Yeni Adliye Binası Nereye Yapılacak Belli Oldu!

Yeni Ankara Adliye Sarayı için Adalet Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında protokol imzalandı. Merakla beklene yeni adliye binası için yer belirlenmiş oldu. Detaylar haberimizde!

Adalet Bakanı Abdullah Gül ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum arasında imzalanan protokol ile beraber Ankara’nın yeni Adliye Sarayı için yer belirlenmiş oldu. 

Eski MİT Başkanlığı Arazisine İnşa Edilecek! 

Yapılan protokole göre MİT tarafından boşaltılan eski arazi yeni Adliye Sarayı’na ev sahipliği yapacak. 

Hatırlanacağı üzere MİT için Etimesgut Bağlıca’da özel güvenlik seviyelerine sahip yeni bir yerleşke inşa edilmişti.  MİT’in yeni yerleşkesine taşınması ile beraber Batıkent’te yer alan eski yerleşke de boşaldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile yeni adalet sarayı buraya inşa edilecek. 

Konu hakkında açıklamada bulunan Bakan Gül 250 dönümlük arazi üzerine inşa edilecek yeni adalet sarayı hakkında “Yeni adliye binamız yanında metro istasyonları olan, ulaşımı da uygun olan bir alana inşa edilmiş olacak. Bugün önünde bulunduğumuz adliye 90 bin metrekare kapalı alana sahip ve Ankara Adliyesi 6 ayrı yerde hizmet vermektedir. Yeni projemizde adliye binamız 500 bin metrekare kapalı alana sahip olacak” dedi. 

Ankara Adalet Sarayı Ne Zaman Bitecek?

Projenin 3 sene içerisinde tamamlanacağını belirten Bakan Kurum ise “El birliğiyle, 2023 vizyonumuza yakışır bir adalet sarayını Ankara’ya, başkentimize kazandıracağız” diyerek yeni adalet sarayının 3 sene içerisinde tamamlanacağını müjdeledi. 

Doğal Taş Sektöründe Yeni Rota: Güney Amerika

Doğal Taş Sektöründe Yeni Rota: Güney Amerika

Doğal taş sektöründe 100’den fazla ülkeye yılda ortalama 2 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştiren Türkiye, yeni pazar arayışı konusunda rotasını Brezilya, Arjantin ve Şili başta olmak üzere Güney Amerika coğrafyasına çevirdi.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin birkaç yıldır senede 4,5-5 milyar dolarlık maden ürünleri ihraç ettiğini söyledi.

Maden sektörü olarak bu yılı 4,6 milyar dolar civarında bir rakamla kapatacaklarını belirten Dinçer, bunun yaklaşık yarısını oluşturan doğal taş sektörünün önemli bir kalem olduğunu vurguladı.

Doğal taş dış satımının yarısını ise blok mermerin oluşturduğunu aktaran Dinçer, şöyle devam etti:

“Şu anda en çok blok mermer ihracatı yapılan ülkeler Çin ve Hindistan. İşlenmiş üründe de ABD yaklaşık 400 milyon dolarlık ihracatla önde gidiyor. Ondan sonra Suudi Arabistan ve diğer ülkeler geliyor. Sektör olarak pazarları çeşitlendirmek zorundayız çünkü Çin’de büyüme oranlarının gerilemesi doğal olarak oradaki inşaat sektörünü de etkiledi ve küçülmesine sebep oldu. Böyle olduğu için de doğal taş ithalatında da bir gerileme söz konusu. Bunları aşabilmek için orada kaybettiğimiz yüzdelik dilimi diğer ülkelerde tamamlamamız gerekiyor. Çin 1 milyar dolarlık ithalat yaptığı için oradaki yüzde 10’luk daralma bile 100 milyon dolara tekabül eder ki bu da bizim için büyük bir rakam. Bu büyük rakamı da tek bir ülkeden kapatamayız.”

Yeni Pazarlara Girmede “Ticaret Heyetleri”nin Önemi

Dinçer, İMİB olarak bir yıldır fuarlar haricinde 20’ye yakın ülkeye ticaret heyeti düzenlediklerini aktardı.

Ticaret heyetlerini çok önemsediklerine değinen Dinçer, “Ticaret heyetlerinde 20’ye yakın firmamızı değişik ülkelere götürüyoruz ve orada ciddi alıcılarla bire bir masaya oturtuyoruz. Ticaret heyetleri, hiç doğal taş satmadığımız veya çok az sattığımız ülke pazarlarına girme adına ilk adım oluyor. Brezilya, Arjantin ve Şili gibi Güney Amerika ülkelerini hedef pazarlar olarak belirledik ve oralara ticaret heyeti düzenledik. Ayrıca Meksika ve Güney Kore gibi ülkelere de ticaret heyetleri düzenledik.” dedi.

Dinçer, ticaret heyetlerine 2020 yılında da devam edeceklerini dile getirdi.

Ana pazarlarda kayıplar yaşandığında değişik ve çeşitlendirilmiş pazarların hazır olması gerektiğine işaret eden Dinçer, “100’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. İMİB olarak ihracat yapılan ülke sayısını artırmaya, hiç ihracat yapmadığımız ülkeleri de işin içine katmaya çalışıyoruz. Ticaret heyetleriyle inşallah bunu başaracağız. Dolayısıyla bunlara devam ederek pazar paylarını artırmayı ve çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Umuyorum ki İtalyanları çok geride bırakacağız”

Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği (MADSİAD) Başkanı Erol Efendioğlu da doğal taş sektörünün bu yılı kesili ürün ve blok mermer ihracatı sayesinde çok az kayıpla kapatacağını belirtti.

Diğer ülkelerde çok daha fazla daralma olduğuna dikkati çeken Efendioğlu, şunları kaydetti:

“Türkiye onlara rağmen çok daha iyi. Yılı 1 milyar 200 milyon dolar işlenmiş ürün, 900 milyon dolar da blok mermer ihracatıyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Türkiye her yıl, yeni ülkelere ihracat yapmaya çalışıyor. Türkiye’nin 100’ün üzerinde ülkeye mermer ihracatı var. Çin haricinde mermerde söz sahibi iki ülke var: İtalya ve Türkiye. Şu anda kafa kafaya gidiyoruz. ya onlar öne geçecek ya da biz ama umuyorum ki biz öne geçeceğiz, İtalyanları geride bırakacağız.”

Karahan İnşaat İmzasıyla Karahan Towers!

Karahan İnşaat İmzasıyla Karahan Towers!

Manisa Akhisar’a yepyeni ve özgün mimarisiyle damgasını vuracak Karahan Towers, Karahan İnşaat imzasıyla yükseliyor.

2 blokta 65 metrekareden 250 metrekareye kadar farklı boyutlarda toplam 180 daireden oluşacak Karahan Towers’ta cadde dükkanlar, açık ve kapalı otoparklar, yüzme havuzları, spor alanları, fitness salonları, çocuk parkları, 7000 metrekarelik yeşil alan ve kreş gibi birçok donatı bulunuyor.

1+1’den 5+1’e kadar pek çok daire tipine sahip Karahan Towers’ın anahtar teslimi önümüzdeki yıl Nisan ayında yapılacak.

Dünya Devi Türkiye’de 44 Otel Daha Açacak

Dünya Devi Türkiye'de 44 Otel Daha Açacak

Dünya otelcilik devi Türkiye’de otelcilikte hızlı büyüyecek. Accor Yeni Doğu Avrupa Operasyon Direktörü Alexis Delaroff, yakında açılacak ve kendilerinin işleteceği Sofitel İstanbul Taksim Oteli’yle ilgili yaptığı değerlendirmede Türkiye’de otelcilikte hızlı büyüme hedeflediklerini ifade etti.

Türkiye’de Otel Sayımızı 99’a Çıkaracağız

Delaroff, Accor olarak Türkiye’ye duydukları güvenle büyüme hamlesi başlattıklarını söyledi. Delaroff, “Uluslararası yatırımcılar açısından Türkiye, çok önemli fırsatlar sunuyor. Biz de Türkiye’de olmaktan dolayı mutluyuz. Şu anda Türkiye’de 55 olan otel sayımızı, önemli bir atılımla 2023 yılına kadar 99 otele ulaştırmayı hedefliyoruz.Fransız yaşam tarzını sade ve modern bir lüks hissiyle harmanlayan Sofitel ile Türkiye’ye gelen nitelikli turist sayısının artmasını da sağlayacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Yalıtım Sektörü Kentsel Dönüşümle Büyüyecek

Yalıtım Sektörü Kentsel Dönüşümle Büyüyecek

Türkiye’de 5 milyar doların üzerinde ekonomik büyüklüğe sahip olan yalıtım sektörü, son yasal düzenlemelerle büyümesini aralıksız sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde özellikle kentsel dönüşüm projeleri ile sektördeki hareketlilik artarak devam edecek. Yalıtım sektöründe özellikle ısı yalıtımında yıllık yüzde 20’leri aşan büyüme gerçekleşiyor. Ürün grupları bazında ise bu rakamın, yüzde 30’ları yakaladığı belirtiliyor. Sektörde üretimde ve uygulamada olmak üzere toplam istihdam sayısı yaklaşık 90 bin civarında. Sektör oyuncuları, 2023 yılında bu rakama yaklaşık 100 bin kişilik ilave istihdam ekleneceğini ifade ediyor.

Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip ısı, su, ses ve yangın yalıtımı sektörü son yasal düzenlemelerle birlikte ivme kazandı. Türkiye’de 5 milyar doların üzerinde ekonomik büyüklüğe sahip yalıtım sektöründe, üretimde ve uygulamada olmak üzere toplam istihdam sayısı ise yaklaşık 90 bin civarında. Sektör oyuncuları, 2023 yılında bu rakamlara yaklaşık 100 bin kişilik ilave istihdam ekleneceğini ifade ediyorlar.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un geçen ay açıkladığı yeni Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nda, dönüşüm alanlarında inşa edilecek yapılarda enerji verimliliği ne kadar fazla ise belirli bir oranda hibe verileceği veya kredi sağlanacağı, böylelikle enerji verimliliğini esas alan projelerin sayısının artırılarak, ekonomiye büyük katkılar sağlanacağı açıklandı.

Kentsel dönüşümün yeni yol haritası niteliğindeki planla binalarda enerji verimliliğini sağlayan en önemli unsurlardan biri olan ısı yalıtımı teşvik edilecek. Türkiye’de binalarda kullanılan enerji miktarı, toplam tüketilen enerjinin çok önemli bir kısmına, yani yaklaşık yüzde 32’sine ulaşmış durumda. Alınacak ısı yalıtımı önlemleriyle bu savurganlığın önüne geçilmesi mümkün.

6 Milyar TL’lik Tasarruf

Eylem planı kapsamında, halihazırda acil dönüştürülmesi gereken 1 milyon 500 bin konutun beş yıl içerisinde dönüştürüleceği ve her yıl 300 bin konutun kentsel dönüşümünün yapılacağı açıklandı. Buna göre her yıl 300 bin konutun mevcut mevzuatlara uygun olarak yalıtılması durumunda sağlanacak yıllık enerji tasarrufu ısıtma için yaklaşık 97,5 milyon metreküp doğalgaz ve soğutma için yaklaşık 314 milyon kWh elektrik enerjisine karşılık geliyor. Isıtma ve soğutma birlikte değerlendirildiğinde elde edilecek tasarruf miktarı yaklaşık 220 bin ton eşdeğeri petrol (TEP) seviyesinde. 20 yıllık ortalama petrol fiyatları üzerinden değerlendirildiğinde elde edilebilecek verimliliğin sağladığı yıllık ekonomik değerle, beş yıllık bir süre içerisinde 6 milyar TL’nin üzerinde tasarruf edilmesi söz konusu.

Enerji Kimlik Belgesi Zorunlu

İnşaat sektöründe Türkiye’de büyük bir eksikliği giderme amacıyla binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak olan ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ ve ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’ 1 Haziran 2018’de yürürlüğe girdi. Yeni binalarda su yalıtımı zorunlu oldu.

Yeni yapılan binalarda bu yönetmelikte öngörülen esaslara uyulmadığının tespit edilmesi halinde bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek.

Ülkemiz için çok önemli olan ses yalıtımı yönetmeliği, inşaat halindeki ve mevcut tüm binalara, insanların beden ve ruh sağlığının korunması için gürültü kriteri getirdi. Yeni düzenlemeyle şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi. Yasal düzenlemeler sektörün büyümesini tetikledi. Ayrıca, Enerji Performans Yönetmeliği gereğince yeni inşa edilen binaların yanı sıra ülkemizde yer alan 20 milyon konutun da 2020 yılına kadar Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu bulunmasının sektörün büyümesine olumlu katkı sağlayacak.

Yakın Ülkelere İhracat

Türkiye son 10 yılda yalıtım malzemelerinde üretim kapasitesini genişleterek artan oranda ihracat yapmaya başladı. Türkiye yalıtım malzemeleri ihracatının büyük bölümünü yakın ve komşu ülkelere yapıyor. İhracatta ilk beş sırada İsrail, Irak, Katar, Bulgaristan ve Gürcistan yer alıyor. Türkiye yalıtım malzemeleri ithalatında ilk sırayı Almanya yer alıyor. Almanya’yı Çin, ABD ve Fransa izliyor. Yalıtım malzemeleri ithalatı daha çok gelişmiş ülkelerden yapılıyor.

Avrupa’nın Gerisindeyiz

Isı yalıtım malzemesi kalınlıkları Türkiye’de ortalama 4-5 santimetre iken gelişmiş Avrupa ülkelerinde 15-20 santimetre gibi kalınlıklarda uygulanıyor. Isı yalıtımı konusunda Avrupa ülkelerinin çok gerisinde bulunuyoruz. Isı yalıtımını en etkin kullanan ülkelerin başında ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya geliyor. Eylem planı çerçevesinde mevzuatların da iyileştirilmesi, ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB seviyesine yükseltilmesi de enerji verimliliği için çok önemli bir adım olacak

İlk Yerli Güneş Paneli Üretimine 2020’de Başlanacak

İlk Yerli Güneş Paneli Üretimine 2020'de Başlanacak

Kalyon Enerji, Ankara’da kuracağı entegre güneş panel fabrikası için Çinli CETC ile iş birliği anlaşması imzaladı.

Kalyon Enerji, Karapınar güneş enerjisi projesi kapsamında Ankara’da kuracağı entegre güneş paneli fabrikası için Çin’in en büyük devlet şirketlerinden Çin Elektronik Teknolojisi Grubu Şirketi (CETC) ile iş birliği anlaşması imzaladı. Bu kapsamda, Türkiye’de ilk yerli güneş paneli üretimine Nisan 2020’de başlanacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açtığı ve 20 Mart 2017’de gerçekleştirilen Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları güneş enerjisi (YEKA GES-1) ihalesini kilovatsaat başı 6,99 dolar/cent teklif vererek kazanan Kalyon Enerji, ihale şartlarına göre Konya Karapınar’da bin megavat kapasiteli güneş enerjisi santrali ve 500 megavat kapasiteli entegre panel üretim fabrikası kuracak.

AA muhabirinin Kalyon Holding yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Ankara Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde 80 bin metrekare kapalı alanda inşaatı tamamlanan fabrikada, bin 300 kişiye istihdam sağlanacak.

Toplamda 400 milyon dolar yatırımla hayata geçirilecek fabrika, devreye alındığında “ingot, wafer, hücre ve modül” imalatını tek çatı altında yapabilen Türkiye’nin ilk entegre tesisi olacak.

Kalyon Enerji, tesisi Çinli CETC ile birlikte devreye alacak. Çinli şirket, tesisi teknolojik olarak kuracak ve 2 yıl boyunca fabrikanın işletmesi ile Ar-Ge projelerinde Kalyon Enerji ile birlikte çalışacak.

Söz konusu tesisin yapımı için CETC’nin yanı sıra tasarım firması EDRI ve silikon ingot makinaları üreticisi Jıngsheng ile de iş birliği yapıldı.

Kurulacak fabrikanın yıllık üretim kapasitesi 500 megavat olacak. Tesiste, yüzde 22 verimliliğe sahip “mono perc” hücre teknolojisi geliştirilecek. İstihdam edilen personelin eğitimlerine Çin’de başlanacak ve bu eğitimler, kuruluma paralel olarak Türkiye’de devam edecek.

Yılda 134 milyon dolarlık güneş modülü ithalatı ihtiyacını ortadan kaldıracak entegre tesis, 58 milyon dolar ihracat kapasitesine de sahip olacak. Tesiste, Nisan 2020’de Türkiye’nin ilk yerli güneş paneli üretimi gerçekleştirilecek.

Ayrıca, tesis bünyesinde kurulacak Ar-Ge merkeziyle Türkiye’de yeni ve verimli teknolojilerin geliştirilmesi sağlanacak. Ar-Ge merkezinde 100 mühendis çalışacak ve merkeze 10 yılda 87 milyon dolar yatırım yapılacak.

Santral, 14 Bin 386 Futbol Sahası Büyüklüğünde

Konya Karapınar’daki bin megavat kapasiteli güneş enerjisi santralinin inşasına da Nisan 2020’de başlanacak ve 3 yılda tamamlanacak.

İnşaat süresince 800, operasyona başladığında ise 100 kişiye istihdam sağlayacak santral, 14 bin 386 futbol sahasına eş değer büyüklükteki 22 bin hektarlık alana inşa edilecek.

Yaklaşık 3,5 milyon güneş panelinin kullanılacağı santral, yılda 2,5 milyar kilovatsaat elektrik üreterek, bölgedeki 1 milyondan fazla hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak.

Santralin toplam yatırımı 1 milyar 100 milyon değerinde olacak. Böylece, Kalyon Enerji santral ve entegre panel üretim fabrikasına 1,5 milyar dolar yatırım yapmış olacak.

Tunç Soyer: Bina Bina Tüm Evler İçin Bedava Deprem Testi Yapacağız!

Tunç Soyer: Bina Bina Tüm Evler İçin Bedava Deprem Testi Yapacağız!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer İzmir’i depreme hazırlamak için çalıştıklarını belirterek tüm evleri bina bina kontrol edeceklerini açıkladı. Detaylar haberimizde!

Habertürk’ten Kübra Par ile özel bir röportaj yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önemli açıklamalarda bulundu. 

İzmir Depreme Hazır mı?

Deprem konusunda tüm gözler İstanbul’a çevrilirken asıl riskin İzmir’de olduğuna dikkat çeken uzmanların açıklamaları hatırlatılan Tunç Soyer İzmir’in depreme ne kadar hazırlıklı olduğunun sorulması üzerine “Genel olarak Türkiye depreme hazırlıksız. Ama bizde toplanma alanlarının hiçbiri AVM yapılmadı. En azından birçok yerle karşılaştırıldığında, bizde daha iyi bir hazırlık olduğundan bahsedebiliriz. Bu deprem bizim için de uyarı oldu; biz de hem hazırlıklarımızı gözden geçirme fırsatı bulduk hem de “Daha ne yapabiliriz?”e kafa yorduk “dedi. 

İzmir’de Tüm Binalar Belediye Tarafından Deprem Testinden Geçirilecek! 

Depreme hazırlık konusunda tüm ilçelerde binalara ücretsiz deprem testi yaptıracaklarını belirten Tunç Soyer bina bina tüm şehri testten geçireceklerini söyledi. 

Bu işlemin ücretsiz olarak mı yapılacağının sorulması üzerine Soyer “Evet. Zaten benden önceki dönemde Büyükşehir Belediyesi Balçova ve Seferihisar ilçelerinde yapıldı. Ben o dönem Seferihisar belediye başkanıydım, bu çalışmanın nasıl yapıldığını biliyorum. Bütün İzmir’de yapacağız. Zaman alacak, ama yapacağız” açıklamasında bulundu. 

Konya Şehir Hastanesi Projesinde Sona Gelindi!

Konya Şehir Hastanesi Projesinde Sona Gelindi!

Tamamlandığında sadece Konyalılara değil tüm İç Anadolu Bölgesine sağlık hizmeti sunacak olan Konya Şehir Hastanesi projesinde sona yaklaşıldı. Konya Şehir Hastanesi kaç yataklı, nerede, ne zaman açılacak? Sorularınızın yanıtları haberimizde!

Kamu Özel Sektör İşbirliği ile inşa edilen şehir hastanesi projeleri arasında yer alan Konya Şehir Hastanesi projesinde sona gelindi. 

Konya Şehir Hastanesi Ne Zaman Açılacak?

Konu hakkında açıklama yapan Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç, hastanenin 2020 yılının Nisan ayında hizmete gireceği müjdesini verdi. Hastanenin yüzde 81 gibi büyük bir bölümünün tamamlandığını belirten Koç “Bin 250 yataklı olarak planlanan Konya Şehir Hastanemizin yüzde 81’i tamamlandı. İnşallah 2020 yılının nisan ayında ya da en geç ortalarına doğru hastanemizi vatandaşlarımızın hizmetine açacağız. Konya’yı sağlık üssü haline getirecek hastane, çevre illerinden de çok sayıda hastayı burada ağırlayacak. Yurt dışından da hasta kabul edecek seviyede altyapı oluşturduk. Yine hastanemizde 244 yoğun bakım ünitesi olacak. 335 hekimimiz 330 poliklinikte hastalara hizmet verecek” dedi. 

Konya Şehir Hastanesi’ne Yabancı Ülkelerden Hasta Getirilecek

Hastanenin hizmete girmesi ile yurt dışından da hasta getirileceğini belirten Koç “İnşaatı devam eden hastanemizi aşama aşama takip ediyor ve sorunsuz bir şekilde milletimizin hizmetine açma hedefi ile hareket ediyoruz. Özel ve devlet hastanelerimiz ile yurt dışından hasta getirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 16 kamu, özel ve üniversite hastanemiz, yurt dışından hasta kabulü alacak şekilde sertifikalarını tamamlamıştır. Şehir Hastanemiz de 17’nci hastane olarak buna katkı sağlayacaktır” dedi. 

İnşaat Sektörü Güven Endeksi 65,1 Oldu

Samsun Büyükşehir Belediyesinden Kimsesizlere "Barınma Evi"

TÜİK, Sektörel Güven Endeksleri 2019 Ekim ayı verilerini açıkladı. İnşaat sektörü güven endeksi Ekim ayında %8,3 oranında arttı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi Eylül ayında 89,3 iken, Ekim ayında %1,6 oranında artarak 90,7 oldu. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre; hizmetlere olan talep beklentisi endeksi %4,9 artarak 100,1 oldu. İş durumu ve hizmetlere olan talep endeksleri ise sırasıyla %0,3 ve %0,2 azalarak 86,8 ve 85,3 değerlerini aldı.

Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi 102,3 Oldu

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi Ekim ayında %4,8 oranında artarak 102,3 oldu. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre; iş hacmi-satışlar, mevcut mal stok seviyesi ve iş hacmi-satışlar beklentisi endeksleri sırasıyla %4,9, %2 ve %7,7 artarak 93,3, 108 ve 105,6 değerlerini aldı.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi 65,1 Oldu

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 60,1 iken, Ekim ayında %8,3 oranında artarak 65,1 oldu. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksleri sırasıyla %9,1 ve %7,9 artarak 48,4 ve 81,8 değerlerini aldı.

Yavuzlar İnşaat’tan 29 Ekim’e Örnek Proje

Yavuzlar İnşaat'tan 29 Ekim'e Örnek Proje

Ege Bölgesi’nde 40 yıldır faaliyette bulunan Yavuzlar İnşaat’ın sosyal sorumluluk projeleri aralıksız sürüyor. İnşaat sektöründeki projeleriyle olduğu kadar eğitime verdikleri destekle de öne çıkan Söke firması, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Dalama’da bulunan bir okulun tadilat işlerini gerçekleştirdiler. 

Yavuzlar İnşaat A.Ş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda sosyal sorumluluk projesi kapsamında tadilat sorunu bulunan okulları destekleme kararı aldı. Proje kapmasında Dalama 100.Yıl İlkokul/Ortaokul’unun tadilat işleri tamamlandı. 

Milli Eğitim Müdürlüğü ile iletişime geçerek Efeler’e bağlı okulların ihtiyaç listesini talep ettiklerini söyleyen Yavuzlar İnşaat Kurumsal İletişim Sorumlusu Kadriye Seyrek, Dalama İlköğretim Okulu Müdürü Rıdvan Güleç ile görüşerek 24 Ekim Perşembe günü okullarında ziyaret edip  tadilat tespiti yaptıklarını belirtti. Seyret yaptığı açıklamada, “Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına rağmen eksiklik bulunan okullara ilişkin listeyi Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden talep ettik. Listede yer alan Dalama 100.Yıl İlköğretim-Ortaokulu müdürü Rıdvan Güleç ile iletişime geçtik. Eksiklikleri tespit ettikten sonra hemen okula Yavuzlar İnşaat Mylife City Satış Ofisi çalışanları ve Yavuzlar İnşaat personelleri ile giderek, sınıfların boyanması işlemine başladık” dedi.   

İlk Önce Atatürk Büstü

Atatürk büstünün ölçülerini de alarak tadilata büstten başladıklarını belirtilen Seyrek, “Şirket politikamız gereği tek seferlik yardım yerine belirli aralıklarla ihtiyacı olan okullarımıza sosyal sorumluluk kapsamında yardımlara devam edeceğiz” dedi. Dalama 100.Yıl Okul Müdürü Rıdvan Güleç’de Yavuzlar İnşaat yetkililerine ve çalışanlarına Dalama İlkokulu/Ortaokulu öğrencileri, öğretmenleri ve halkı adına şirketimize teşekkürlerini ileterek herkese örnek olması dileğinde bulundu.  Okul Aile Birliği Başkanı Serap Özen ise, “Yavuzlar İnşaat’ın Efeler’in en uzak mahallesi olan Dalama’ya  gelerek böyle bir faaliyette bulunmalarının kendilerini çok mutlu ettiğini, çocuklarının fiziki şartları daha iyi bir okulda eğitim göreceklerinin mutluluğu içerisinde olduklarını” ifade etti.

Kanal İstanbul’un Maliyeti 75 Milyar TL’ye Çıktı

Kanal İstanbul’un Maliyeti 75 Milyar TL’ye Çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın projesi” Kanal İstanbul’un Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna son halini vermek için 28 Kasım’da İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı gerçekleştirilecek. Daha önce açıklanan 60 milyar yerine TL 75 milyar TL bedel ile yapılacak çılgın proje için hazırlanan son ÇED raporuna göre; daha önce Marmara Denizi’ne yapılması planlanan 3 yapay takım adadan ve Sazlıdere Yat Limanı’ndan vazgeçildi. 7 yılda tamamlanması planlanan kanal için 4 yıl boyunca kazı yapılacak ve 1.1 milyar metreküp hafriyat çıkacak.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından projelendirilen Kanal İstanbul ile ilgili 28 Kasım 2019 tarihinde yapılacak İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısının duyurusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldı. İDK toplantısında son hali verilecek olan ÇED raporunda önemli değişiklikler bulunuyor. Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek yaklaşık 45 km uzunluğunda ve 20.75 metre derinliğinde olan projenin daha önce 60 milyar TL olarak açıklanan maliyeti 75 milyar TL’ye çıktı.

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre Kanal İstanbul Projesi kapsamında 20 Şubat 2018’de sunulan ÇED Başvuru Dosyasında kanal kazısından çıkan uygun malzemeler ile Marmara Denizi’nde 3 adet yapay takım ada oluşturulması planlanıyordu. Devam eden mühendislik ve fizibilite çalışmaları sonucunda mali açıdan etkin görülmediği için adalardan vazgeçildiği açıklandı. Yine aynı dosyada yer alan Sazlıdere Yat Limanı’nın da kanal içi seyir güvenliği ve yapılan detaylı mühendislik çalışmaları sonrasında iptal edildiği kaydedildi. Sadece Marmara Denizi girişinde Küçükçekmece Gölü’nde bin 200 bağlama yeri olan bir yat limanı inşa edilecek.

7 Yılda Tamamlanacak

Daha önce öngörülen bir yıllık hazırlık süresi de 2 yıla çıkarıldı. Raporda ufak bir aksamanın tüm projenin uzamasına neden olacağı belirtilerek bu nedenle hazırlık süresinin 2 yıl olmasının planlama açısından emniyetli bir yaklaşım olacağı ifade edildi. Bu durumda yatırım süresinin 7 yıl olacağı kaydedilerek, “Yatırım için öngörülen 7 yıllık (ihale aşamasından itibaren) sürenin ilk 2 yılı hazırlık (finansmanın kesinleştirilmesi, arazi çalışmaları, uygulama projelerinin hazırlanması, mobilizasyon çalışması vb.) dönemi olarak kabul edilmektedir” denildi.

Kazı Çalışmaları 4 Yıl Sürecek

Rapora göre projenin kazı aşaması da 4 yıl sürecek. Yılda yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılacak. Kanaldan çıkacak toplam hafriyat miktarı yaklaşık 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp olarak hesaplandı. Bu miktarın 1 milyar 79 milyon 252 bin metreküpünü kara kazısı, 76 milyon 416 bin metreküpünü deniz ve göl taraması oluşturacak. Kanal boyunca karada yapılması planlanan yaklaşık 1,1 milyar metreküplük kazının 800 milyon metreküplük kısmı Karadeniz’e bağlanılan kesimde gerçekleştirilecek.

Tek Yönlü İşletilmesine Karar Verildi

Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda da kanalın tek yönlü işletmesine karar verildi. Kanal İstanbul Projesi kapsamında; kanal içerisinde acil bağlama alanları, acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları gibi kıyı tesisleri yapılması planlanıyor.

Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgusu olarak sıralandı. Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak. Dolguda kanal hafriyatından çıkacak malzeme kullanılacak.

Söz konusu güzergahın üzerinde ve çevresinde genel olarak tarım arazileri, kısmen orman alanları ve yerleşimler ile su kütleleri bulunuyor. Bu su yüzeyleri içerisinde İstanbul’un 24-25 günlük su ihtiyacını sağlayan Sazlıdere Barajı güzergah üzerinde yer aldığı için iptal edilecek.

8-10 Bin Kişi Çalışacak

Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor. Çalışma alanı olarak tanımlanan ve inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği kesim yaklaşık 63.2 milyon metrekare olarak hesaplandı. İnşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra kanal yapı yaklaşım sınırına kadar olan kesim diğer kamu ihtiyaçları için terk edilecek alan 25.75 milyon metrekare olacak. Kanal için kullanılacak alan 37.5 milyon metrekare olarak açıklandı.

Kuşların Habitatına Zarar Verecek

Kanal güzergahı boyunca toplamda 21 takım, 44 familyaya ait 124 kuş türü tespit edildi. Raporda tespit edilen kuş türlerinden bazılarının proje alanının belli kesimlerini kışlama alanı, üreme alanı ve konaklama alanı olarak kullandığı belirtilerek “Proje faaliyetinin kuşlar üzerine olacak en büyük etkisinin habitat kaybı olacağı düşünülmektedir. Küçükçekmece Gölü, proje sahasında tür çeşitliliği bakımından en zengin alandır. Hem kışlayan türler, hem üreyen türler hem de göç sırasında konaklayan türler için çevresinde ve su gövdesinde elverişli alanlar oluşturmaktadır. Bu alanların kaybedilmesi sonucunda bazı kritik önemde türlerin üreme ve kışlama popülasyonları etkilenecektir. Bunları önlemek amacıyla Küçükçekmece Gölü’nün bir kısmının sedde ile ayrılarak mevcut hali ile korunması ve Altınşehir’deki sazlık alana benzer bir habitatın muhafaza edilen göl alanı içerisinde oluşturulması önerilmektedir” denildi.

Yeni Havalimanına Zorunlu İniş

Baklalı, Boyalık, Dursunköy civarında bulunan tarım arazilerinin göç sırasında yorgun düşen ya da olumsuz hava şartları nedeniyle devam edemeyecek olan başta leylekler olmak üzere göçmen kuşlar için yaşamsal öneme sahip olduğu aktarıldı. Sonbahar göçü sırasında da Küçükçekmece Gölü’nün kuzeybatısında İstanbul Üniversitesi’ne ait tarım alanlarına da büyük sürülerin indiği belirtilerek, “Bu alanların kaybolması ile birlikte en yakın olarak Çatalca civarındaki açık alanlara iniş yapmaları mümkün olacaktır. İlkbaharda Boğazı aşıp gelen kuşlar için daha öncesinde elverişli alanlar bulunmamaktadır. Bu durumda kuşlar zorunlu olarak ya Yeni Havalimanı sahası etrafındaki çayırlıklara ya da Çatalca civarındaki açıklıklara iniş yapabileceklerdir. Bu alanların şu anki konaklama alanlarına mesafesi dikkate alındığında kuşların bu alanlara sorunsuz ulaşabilecekleri öngörülmektedir ve konaklama amaçlı kullanan kuşlar için olumsuz etkisi olmayacağı öngörülmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Çalışmalar 2011’de Başladı

Raporda projenin geçmişi de anlatıldı. 2011 yılında başlatılan çalışmalar ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 5 adet alternatif arasından, Marmara Denizi’ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran noktadan başlayarak, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca devam eden, Sazlıbosna Köyü’nü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyü’nü geçtikten sonra Terkos Gölü’nün doğusunda Karadeniz’e ulaşan güzergahın İstanbul Boğazı’na alternatif su yolu “Kanal İstanbul Projesi ” için en uygun güzergah olarak belirlendiği kaydedildi.

Belirlenen bu güzergah doğrultusunda Kanal İstanbul Projesi’nin yürütülmesi ile ilgili çalışmaların 4 Şubat 2017 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne (AYGM) verildiği anlatıldı. AYGM tarafından 14 Temmuz 2017’de etüt-proje işi ihalesine çıkıldığı ve gerekli işlemlerin tamamlanması ile 8 Ağustos 2017 tarihinde işe başlanıldığı anlatıldı.


İnşaat Sektöründe Elektronik İşlem Numarası Dönemi Başlıyor!

İnşaat Sektöründe Elektronik İşlem Numarası Dönemi Başlıyor!

Antalya’da düzenlenen Uluslararası İnşaat Çalıştayı kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum önemli açıklamalarda bulundu. 

Bakan Kurum yapmış olduğu açıklamasında kaçak yapılaşma ile mücadelede kararlı olduklarını bir kere daha vurgularken şeffaflığı sağlamak adına elektronik işlem numarası uygulamasına başlayacaklarını söyledi. 

İmar Planı Dijital Askı ile İlan Edilecek! 

Bakan Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında “Elektronik işlem numarası vereceğiz ve bununla birlikte artık tek çatı altında tüm imar planlarını göreceğiz. Şeffaf yönetim anlayışı sergilemek istiyoruz. Adaletli bir yönetim anlayışı sergilemek istiyoruz. İmar planlamalarını adaletli yapacak ve dijital olarak askıya çıkaracağımız süreci de bu düzenlemeyle yapmak istiyoruz. Kaçak yapılaşma tüm ülkelerin problemi. Buna ilişkin bakanlığımız havadan, karadan denetimlerini sürdürmektedir. Yine Meclisimizin yapacağı düzenlemeyle kanun yürürlüğe girdikten sonra ruhsatsız başlayan, ruhsat eklerine aykırı yapıların, tespit edilmesi halinde, kaçak yapıların tapu kayıtlarına; bu yapıların satılamayacağı ve kiralanamayacağına ilişkin şerh konulacak” diyerek yeni uygulamayı duyurdu. 

Köylerde ve Yaylalarda Kaçak Yapılaşmaya Geçit Yok! 

Son dönemde sık sık haberlere konu olan kaçak yapılaşma hakkında da açıklamada bulunan Bakan Murat Kurum “Köylerimizde, yaylalarımızda kaçak yapılaşmayla mücadele etmek adına, burada yapılacak yapılarında valilik kanadıyla ruhsatlandırıyoruz. Vatandaşımızdan, köylümüzden buna ilişkin herhangi bir harç alınmadan, sadece can ve mal güvenliğini temin edebilmek amacıyla, yapacakları yapılarda ruhsata ve mevzuata uygun yapıların valilik onayına müteakip inşaatların yapımına müsaade edilecek” dedi. 

Sağlıkta Geleceğin Teknolojileri İnşa Edilecek

Sağlıkta Geleceğin Teknolojileri İnşa Edilecek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Teknopol İstanbul’un kritik teknolojilerde rekabet edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirme önceliğini birebir karşıladığını belirterek, “Burada yapılacak inovatif çalışmalar, sağlık alanında yetkinliklerimizi artırmanın yanı sıra geleceğin teknolojilerini de inşa edecek.” dedi.

Türkiye’nin ilk sağlık temelli teknokenti Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sağlık Teknokenti AŞ’nin (Teknopol İstanbul) idari ve kuluçka binasının temeli Pendik’te atıldı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından Pendik ve Tuzla Belediyeleri, Boğaziçi Üniversitesi ve Vakıf Katılım iş birliğiyle yaklaşık 100 dönümlük alanda hayata geçirilen teknokentin temel atma töreninde konuşan Varank, teknoparkın, biyoteknoloji ve sağlık alanında çalışan firmalar için bölgesel bir üs olmayı amaçladığını kaydetti.

Varank, “Burası sağlık yazılımından yerli ilaç üretimine, geleneksel tıptan medikal tasarıma varıncaya dek farklı alanlarda Ar-Ge yapmak isteyen girişimcilere ev sahipliği yapacak.” dedi.

Şehir hastaneleri de dahil olmak üzere sağlık sektörüne yönelik attıkları adımlara değinen Varank, bu sayede Türkiye’nin büyük bir cazibe merkezi haline geldiğini vurguladı.

Varank, son dönemde gerek dünyada gerekse Türkiye’de yaşanan hadiselerin yerli ve milli teknolojileri geliştirmenin ne kadar hayati olduğunu kendilerine bir kez daha gösterdiğini belirterek, sağlık alanında dışa bağımlılığın hala yüksek olduğunu bildirdi.

Makine, teçhizat ve sarf malzemelerinin büyük çoğunluğunu ithal ettiklerini, bu durumun ciddi bir kırılganlık oluşturduğunu aktaran Varank, “Yurt içi üretim yoluyla önce kendi kendimize yeter hale gelmek, sonrasında da ürettiğimiz ürünleri rekabetçi fiyatlarla dış pazarlara satmak istiyoruz.” dedi.

Varank, teknolojik dönüşümün sağlık sektörüne etkilerine değinirken, kişiye özel ilaçların, vücut değerlerini ölçen deri altı çiplerin ve biyoteknolojik ilaçlar gibi yeni gelişmelerin sağlık sektörüne ciddi dinamizm kattığını vurguladı.

Tüm bu eğilimlere yön verebilmek adına, sağlık vadisi ve sağlık teknoloji geliştirme bölgeleri gibi bazı somut politikalar belirlediklerini ifade eden Varank, hekimlerin Ar-Ge faaliyetleri içinde daha fazla yer alması ve biyoteknolojik ilaçların üretilmesi için uygun altyapı ve yetkinliklerin geliştirilmesi gibi sektörün ihtiyaç duyduğu mekanizmaların hayata geçirilmesini önceliklendirdiklerini söyledi.

İlaç ve Sağlıkta Teknopark’larda 350’den Fazla Firmayı Destekliyoruz

Mustafa Varank, teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri vasıtasıyla inovatif faaliyetleri teşvik ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Sadece ilaç ve sağlık alanında, 56 Ar-Ge merkezini ve teknoparklarımızda faaliyet gösteren 350’den fazla firmayı destekliyoruz. TÜBİTAK aralığıyla da sağlıkta dijital teknolojiler, ilaç, biyomedikal ekipman, nanoteknoloji, aşı ve klinik araştırmalar alanlarında çağrılara çıkıyoruz. İşte temelini attığımız bu teknokent, hem az önce saydığım hedefleri hayata geçirmede hem de sunduğumuz desteklerden faydalanmada önemli bir avantaja sahip olacak. Burada aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliğinin de güzel bir örneği hayata geçirilecek.”

Varank, VSY Biyoteknoloji firmasından bahsetmek istediğini ifade ederek, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki ilk Ar-Ge merkezi olan bu firmanın göz, ortopedi ve dermatoloji alanlarında vücut içi uygulanan implantlar ve hyoluronik asit içerikli visko-elastik ürünler ürettiğini anlattı.

Yüksek katma değerli bu ürünlerin 68 ülkeye satıldığını aktaran Varank, şöyle devam etti:

“Dünyanın ilk ve tek, üç odaklı göz içi lensini geliştiren firmamız, bu ürünün kilogramını 675 bin dolara ihraç ediyor. Bakın Türkiye’nin kilogram başına ortalama ihracat değeri sadece 1,5 dolar. Oysa bu firma, tek başına, Türkiye’nin en katma değerli ihracatlarından birini gerçekleştiriyor. İşte VSY ve diğer özel sektör firmalarımız sağlık alanındaki Ar-Ge çalışmalarını, testlerini ve sertifikasyon işlemlerini Teknopol İstanbul’da gerçekleştirecek.”

Türkiye’den Unicorn’lar Çıkmasının Önünde Hiçbir Engel Yok

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, bakanlık olarak tüm imkanlarıyla bu gibi  girişimcilerin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, “Türkiye’den de unicorn’lar çıkmasının önünde hiçbir engel yok. İstiyoruz ki 2023’e kadar değeri 1 milyar doların üzerinde olan en az 10 unicorn, bizim isimlendirmemizle 10 Turcorn çıkaralım.” ifadelerini kullandı.

Biyoteknoloji alanının bu konuda ciddi potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Varank, Teknopol İstanbul’un bu başarılara imza atacak firma sayısını artırmaya odaklanması gerektiğini söyledi.

Varank, milli gelirde imalat sanayinin payını, işçi başına katma değeri ve sanayi ihracatını artırmak istediklerini, ihracatın, teknoloji yoğunluğunun artmasına da özel önem verdiklerini kaydetti. Bu kapsamda, imalat sanayi ihracatında orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 50’ye çıkarmayı arzuladıklarını dile getiren Varank, bu kapsamda hayata geçirilen uygulamalar ve belirlenen stratejilere değindi.

Buradaki Çalışmalar Geleceğin Teknolojilerini de İnşa Edecek

Mustafa Varank, temelini attıkları bu kuluçka merkezinin, stratejilerinde de yer bulan kritik teknolojilerde rekabet edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirme önceliklerini birebir karşıladığını, burada yapılacak inovatif çalışmaların sağlık alanında yetkinliklerini artırmanın yanı sıra geleceğin teknolojilerini de inşa edeceğini belirterek, küresel rekabette üst sıralara çıkmanın temel koşulunun teknolojiyi üretmekten geçtiğini söyledi.

Teknoloji üretmek için nitelikli insan kaynağı, girişimcilik ruhu ve güçlü bir Ar-Ge ekosistemine ihtiyaç olduğunu dile getiren Varank, “İşte biz Milli Teknoloji Hamlesi’yle kritik teknolojilerde atılım sağlayıp ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendireceğiz.” dedi.

Varank, bir süre önce çok yenilikçi ve vizyoner bir programın çağrısına çıktıklarını anımsatarak, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’ne başvuruların 22 Kasım’a kadar devam ettiğini bildirdi.

Çağrısı açık olan diğer uygulama Sanayi Doktora Programı’nın kapsamını bu yıl genişlettiklerini hatırlatan Varank, üniversite-sanayi iş birliğini daha güçlü ve verimli bir hale getirmek istedikleri programa kabul edilen doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs vereceklerini duyurdu.

Varank, “Sağlık alanında Ar-Ge yapmak isteyen tüm araştırmacılarımızı bu programa başvurmaya davet ediyorum. Bu araştırmacılara mezuniyet sonrasında istihdam garantisi de sunuyoruz.” diye konuştu.

Sağlık sektörünün kritik önemine işaret eden Varank, “Temelini attığımız bu Teknopark, hem sektörün daha hızlı gelişmesine hem de küresel rekabette üstünlük yakalamamıza katkıda bulunacak.” dedi.

DGN Yapı’dan Mersin’e Yepyeni Bir Proje

DGN Yapı'dan Mersin'e Yepyeni Bir Proje

DGN Yapı imzasıyla Mersin Akdeniz’de yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanda yükselen Ekinoks, 2 blokta toplam 132 daireden oluşuyor.

Projede fitness, pilates stüdyosu, tuz odası, buhar odası, karaoke, sauna, Türk hamamı, jakuzi, oyun odası, sinema salonu, mini golf ,yetişkin ve çocuk havuzları, kamelya, barbeküler, çocuk oyun alanları, spor sahaları, kış bahçeleri ve misafir odası (foldhome) gibi birçok özellik mevcut.

Ze2+1,3+1,4+1 daireler, teraslı özel daireler ve 2 adet tepe dubleks şeklindeki konutlardan oluşan projenin anahtar teslimi yıl sonunda yapılacak.

20 Milyar Liralık Meşhur Cadde Yeni Otel İstiyor

20 Milyar Liralık Meşhur Cadde Yeni Otel İstiyor

İstanbul’un ünlü Bağdat Caddesi sorunlarını aşmak için dernekleşti. Dernekleşmeyle birlikte 20 milyar liraya gerileyen değerini yeniden 50 milyar liralar seviyesine çıkarmayı hedefliyor.

285 bin metrekarelik ticari alanlarıyla Türkiye’nin en büyük açık hava alışveriş merkezi konumunda olan Bağdat Caddesi, Bağdat Caddesi adıyla dernekleşti. Olumsuz kentsel dönüşüm ve iki belediye arasındaki çekişmeler nedeniyle 3 yıl öncesine göre yüzde 54 değer kaybeden cadde dernekleşmeyle birlikte eski günlerine dönmeyi amaçlıyor. 6 kilometrelik uzunluğuyla halihazırda Türkiye’nin en uzun alışveriş caddesi konumunda olan caddede sorunlarının çözülmesiyle birlikte 50 milyarlık liralık bir büyüklüğe erişmeyi bekliyor.

Arap Turist Var Ama…

Dünya’dan Leyla İlhan’a değerlendirmelerde bulunan Bağdat Caddesi Derneği Başkanı avukat Ali Güvenç Kiraz, 285 bin metrekarelik ticari alana sahip caddenin aynı zamanda Türkiye’nin en uzun caddesi konumunda olduğunu söyledi. Kiraz, buna rağmen İstanbul’a gelen 10 milyonluk turistten faydalanamadıklarını söyledi. Halihazırda çok az Arap turist çektiklerini, hedeflerinin Avrupalı ve alışveriş yapmayı seven Japon turist olduğunu aktaran Güven, bu amaçla festivaller başlatacaklarını ifade etti. Kiraz şöyle konuştu: “Bu festivallerden bir tanesi çok büyük olacak. hatta yılın bir günü caddenin trafiğe kapalı olacağı bir festival planlıyoruz. Diğerleri ise mini alışveriş festivaller olacak.”

Yeni Oteller İçin İmar Değişikliği Bekleniyor

Toparlanma sürecinin başlamak üzere olduğu Bağdat Caddesi’inde otele ihtiyaç duyulduğunu belirten Ali Güvenç Kiraz, “Halihazırda cadde iki 5 yıldızlı otel ve birkaç apart otel var. Bu oteller tam kapasiteyle çalışıyorlar. Sabiha Gökçen’de başlayan yolcu yoğunluğu nedeniyle talep daha da arttı. Yeni otellere ihtiyaç duyulan caddede bu otellerin yapılabilmesi için imar değişikliğine ihtiyaç var. Bu konuda İBB’den destek bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

Ordu’da Yepyeni Bir Proje: Vizyon Teras

Ordu'da Yükselen Vizyon: Vizyon Teras

Yeni Vizyon İnşaat’ın yeni projesi Vizyon Teras, Zonguldak Ereğli’de yükseliyor. Şehrin ana arterlerine yakınlığı ve yeşil alana verdiği önemle değerine değer katan bu proje 5 bin metrekarelik bir alanda inşa ediliyor.

Proje, 3+1, 4+1, ve 5+1 seçenekleriyle 3 blokta 74 daireden oluşuyor.

Bahçeleri, terasları, balkonları, havuz, sauna, fitness salonu, lobi, spor alanları, çocuk oyun alanları gibi birçok özelliğe sahip Vizyon Teras’ın anahtar teslimi bu yılın sonunda yapılacak.

Güçlendirmeye ‘Cerrah’ Lazım

Güçlendirmeye ‘Cerrah’ Lazım

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Ferdi Erdoğan, başta İstanbul olmak üzere fay hattında bulunan Türkiye’nin büyük kısmı için tüm binaların yıkılıp yeniden yapılmasının yanında ‘güçlendirme’ çözümünün de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, Avrupa’da oldukça sık uygulanan sistemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nda da yer aldığını hatırlattı.

Derin Yenileme

İstanbul’da öncelikle 1.5 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Yıkılmadan güçlendirilebilecek binalar da var. Bunlara derin yenileme sistemi uygulanabilir. Bunun için en önemli şart tabii ki iyi projelendirilme. Ortalama bir örnek vermek gerekirse konut için metrekare maliyeti 10 bin lira olarak alırsak; 5 bin lirasını arsa maliyeti olarak kenara çıkaralım. Geriye kalan 2 bin lira malzeme maliyetleri; 2 bin lira mühendislik, işçilik, şirketin finansmanı; bin lira ise diğer maliyetler. Dolayısıyla güçlendirmenin metrekare maliyeti bin lirayı geçmez. Bu hesapla, kabaca 100 metrekare bir konutun derin yenileme bedeli 100 bin lira olur” değerlendirmesini yaptı.

Bu konuda donanımlı firma sayısının ise çok az olduğunu belirten Erdoğan, firma seçimi konusunda vatandaşları uyardı. Erdoğan, “Her önüne gelene yenileme yaptırılması zaten en baştan engellenmeli. Bu çok kritik bir iş. Nasıl ki cerrah ameliyat yapıyor, bu işin de cerrahı onlar” dedi.

Standart Batı Fiyat Doğu

Ferdi Erdoğan, ‘9. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’ öncesi düzenlediği basın toplantısında, inşaat malzemesi sanayisinin 100’ün üzerinde ülkeye malzeme sattığını ve kalitesinin ise Avrupa standartlarında olduğunu ifade etti. Buna karşılık Çin, Hindistan, Singapur, Güney Kore gibi ülkelerle rekabet ettikleri için ‘doğu’nun fiyatlarıyla satış yaptıklarını söyledi. Erdoğan, “Türkiye’nin toplam ihracatı içinde payımız yüzde 12.7’ye ulaştı” dedi.

FH İnşaat’tan Yepyeni Proje: FH 44

FH İnşaat'tan Yepyeni Proje: FH 44

Ordu’nun Şahincili Mahallesi’nde, örnek dairesi görücüye çıkmış olan FH 44’ün inşası hızla sürüyor.

Konumu açısından oldukça avantajlı bir yerde konumlanan FH 44, Sivas Yolu’na paralel caddede yer alıyor.

2 blok ve 44 daireden oluşan bu projede oldukça modern bir mimari benimsenmiş. Yaklaşık 3200 metrekarelik bir alana inşa edilen FH 44’te çevre düzenlemesine ayrıca önem gösteriliyor.

Projede otopark, çocuk oyun alanları, güvenlik sistemleri gibi birçok özellik bulunuyor.

Bir bloğu ince aşamada, diğer bloğu kaba aşamada olan FH 44’ün anahtar teslimi 2021 yılının ilk aylarında yapılacak.

Baraj İnşası İçin Yeni Kamulaştırma Yönetmeliği Resmi Gazete İle Yayımlandı!

24 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazete ile Baraj İnşası İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik yayımlandı.

Baraj inşası için yapılan kamulaştırmaların tamamlanmasından sonra çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşim düzeninin bozulması, taşınmazdan sosyal ve ekonomik yönden yararlanılmasının mümkün olmaması durumunda, kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz malların kamulaştırılabileceğine dair çözüm yolları hakkında usul ve esasları düzenlemek amacı ile yeni yönetmelik yayımlandı. 

Yayımlanan yönetmelik kapsamında baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda ilgililerin başvurusu üzerine; çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, eknomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olup olmadığı yönlerinden incelenmesi ile çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulduğuna ve kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz mallardan yararlanılmasına mümkün olmadığına karar verilmesi halinde, bu taşınmazların kamulaştınlmasına ilişkin hususlar belirlenmiş oldu.  

1704 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile bugün itibari ile baraj inşası için yapılan kamulaştırmalarda uygulanacak olan yeni kanun ve hükümler belirlenerek yürürlüğe girdi. 

Söz konusu yasal düzenleme acele kamulaştırma nedeni ile mağdur olan kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi açısından büyük önem taşıyor.   

Baraj İnşası İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik (Karar Sayısı: 1704)

Mar Construction, Lefkoşa’da Yepyeni Projeleri Hayata Geçiriyor

Mar Construction, Lefkoşa'da Yepyeni Projeleri Hayata Geçiriyor

Mar Construction, Kıbrıs Lefkoşa’da yepyeni projeleri hayata geçiriyor.

4 bloktan ve 28 daireden oluşan Arda Apartmanları’nda her daire 80 metrekare net kulanım alanına sahip.

Aralık ayında anahtar teslimi yapılacak olan projede daireler 2+1 olarak projelendirildi. Türk menşeili malzemelerle inşa edilen Arda Apartmanları’nda Amerikan mutfak, balkon ve otopark gibi özellikler mevcut.

Mar Construction’ın bir diğer projesi ise Marlife. Bu proje iki etaptan oluşuyor ve proje 7 farklı villa konseptinde inşa ediliyor.

Yıl sonunda anahtar teslimi yapılacak ilk etapta 20 adet villa bulunuyor. Projede otopark, peyzaj, ebeveyn banyosu, kiler gibi özellikler öne çıkıyor.

Marlife projesinin 4 farklı tipte olacak 2. etabında ise, 27 adet villa bulunacak.

Ağrı’da ‘Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’ Yapılacak

Ağrı'da 'Büyük Tufan ve Nuh'un Gemisi Müzesi' Yapılacak

Ağrı Valisi Süleyman Elban, yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda, Ağrı’ya Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’nin yapılacağını ve projenin hazırlık aşamasının tamamlandığını açıkladı.

Ağrı Valiliği’nde gerçekleşen toplantıda, kentte şu ana kadar tamamlanan projeler hakkında basın mensuplarına çeşitli bilgiler aktaran Vali Elban, ayrıca Nuh’un Gemisinin dünya genelinde Ağrı Dağı’nda olduğunun kabul gördüğünü dile getirerek, Ağrı’nın, Nuh Tufanı ve Ağrı Dağı’ndan turizm alanında yeterince yararlanabilmesi adına şehir merkezinde Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’nin yapılacağını söyledi.

Yapılacak olan müzenin proje hazırlık aşamalarını slayt halinde basın mensuplarıyla paylaşan Elban, “Bu şehir Nuh’un şehridir. Nuh’un Gemisi, Nuh Tufanı ve Ağrı Dağı’ndan turizm konusunda yararlanamıyoruz. Bu turizmden yaralanabilmek için bizim mutlak surette artık dünyada üzerinde intibak edilmiş bir görüş var. Oda Nuh’un Gemisi Ağrı Dağı’nda herkes bunu kabul ediyor. Bu intibak edilmiş görüş. Ancak insanlar geldiğinde onlara bir şey gösteremiyoruz. Biz bunu somutlaştırıp, müze yapalım dedik. Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi yapmaya karar verdik. Fakat bu müzeden hakkıyla yararlanabilmek için bu müzeyi Doğubayazıt yerine Ağrı’ya yapıyoruz. Biz bu müzeyi eğer Doğubayazıt’a yaparsak, bu müzeyle ilgili gelen turistlerden ne Ağrı yararlanır ne de Doğubayazıt. Turistler Van’a iner sonra Doğubayazıt’a geçer. Ağrı Dağı’nı uzaktan görür, İshak Paşa Sarayı ve müzeyi gezer. Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesini gezer, Kars’a geçer. Bu durumda ne Ağrı merkez ne de Doğubayazıt bundan yararlanamayacak. Dolayısıyla biz dedik ki, bu müzeyi biz Ağrı merkeze yapalım. Bu müzeyi Ağrı’ya yapınca mutlak surette bu insanlar Ağrı merkeze gelecek. Ağrı merkeze geldiği zamanda büyük bir çoğunluğunun mutlaka bir uçuşu Ağrı Havaalanından olacak” dedi.

“Müze için hazırlanan proje uluslararası proje yarışmalarında yarışacak”

Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesi için hazırlanan projenin, uluslararası proje yarışmalarına katılabilecek bir düzeyde olduğunu belirten Elban, projenin tamamlanması halinde ortaya çıkacak mimari yapının da kente turist çekeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yapılacak müze projesinin hazırlanmasında uluslararası ödülleri olan bir mimarlık firmasıyla çalıştık. Bir yıl boyunca bu müze üzerinde çalışmamızın nedeni de bu. Projeyi hazırlarken herhangi bir müze olsun istemedik. İnsanlar bizim müzenin dışını görmeye gelsinler. Mimariyi merak etsinler. Müzenin içerisinde sergilediğimiz şeyler kadar mimarisini de merak edip gelsinler istedik. Mimarlık firması da bizden bir izin istedi. Bizim bu projeyle uluslararası yarışmalara girmeyi düşünüyorlar. Yani firma uluslararası yarışmalarda Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesini proje yarışmalarında kullanmak istiyor bizde kullanın dedik.”

“Ziyaretçi sayısı bir milyonu geçer”

Yapılacak müze projesinin ihale aşamasına gelindiğini aktaran Elban, her hangi bir aksilik olmadığı takdirde yapımının 2021 yılı yazında tamamlanacağını belirterek, “Dünyanın neresinde hangi eğitim kültür düzeyine bu konuda ne tür uzmanlığa sahip olursa olsun gelen insanların beğeneceği bir proje hazırlattık. Müzenin kendisi tek başına Nuh’un Gemisi ve tufan olayını anlatsın istedik. Onun için özellikli bir proje yaptırdık. İlimizin hem turizm potansiyelinin artmasına hem ekonomisinin canlanmasına, istihdama ve kültürel hayatının da canlanmasına katkı sağlayacak. Bu projede hedefimiz tüm dünyayı buraya getirmek. Afaki bir şey söylemeyeyim ama müzeyi açtıktan sonraki 5 yıl içerisinde düzenli ziyaretçi sayısı bir milyonu geçer. Kış sezonunda müzenin hazırlıklarını tamamlayıp, ihalesini yaparak, baharla birlikte başlamayı düşünüyoruz. Eğer kış şartlarından etkilenmeyip, müzenin kaba inşaatını bitirirsek, en geç bir yıl içerisinde bitiririz. Bir aksilik olursa eğer en geç 2021 yazında biter” ifadelerini kullandı.

Toplantı, Vali Elban’ın basın mensuplarının sorularını yanıtlaması ve Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi tanıtım videosunun izlenmesiyle sona erdi.

Darıca’da Emniyet Müdürlüğü Binasının İnşaatına Başlanıldı

Darıca’da Emniyet Müdürlüğü Binasının İnşaatına Başlanıldı

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde, 2 yıl önce temeli atılan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının yapımına yeniden başlanıldı.

Darıca İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait Bayramoğlu Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerindeki 3 bin metrekarelik arsaya yeni bir hizmet binası yapılması için anahtar teslim inşaat işi için 7 Aralık 2016 tarihinde ihaleye çıkılmıştı. İhaleye girerek kazanan firma sahipleri ilk kazmayı 10 Şubat 2017 tarihinde vurarak inşaata başladı. Birkaç ay içerisinde temelleri atılan ve 1 yıl içinde bitirilmesi planlanan Darıca Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binasının yapım işi daha sonra iflas eden müteahhit firma sahipleri tarafından durduruldu. 2017 yılı Kasım ayından bu yana atıl vaziyette duran Darıca Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binası inşaatı 22 Temmuz tarihinde yeniden açılan ihale sonrası kazanan firma, bugün çalışmalara başladı. Darıca Emniyet Müdürlüğü hizmet binası inşaatının 1 yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor.

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

Van depreminin 8. yılında yaptığı açıklamayla yaşamını yitirenleri anan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmekten kaçındığını vurguladı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 23 Ekim 2011’de Van’da yaşanan depremde yaşamını yitirenleri andı.

Van depreminde 604 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı anımsatan İMO yaptığı yazılı açıklamada, “Depremin yarattığı travma henüz sıcaklığını korurken Van ikinci bir depreme maruz kaldı. Bayram Oteli faciasıyla belleklerimizde yer alan depremde, 32 vatandaşımız hayatım kaybetti. İki Van depreminde 2 bin 500 bina yıkıldı. 6 bine yakın bina kullanılamayacak oranda hasar gördü. 5 bine yakın binanın hasar aldığı ancak kullanıldığı tespit edildi” denildi.

“Türkiye deprem ile yüzleşmiyor”

Van’da yaşanan iki depreminin, Marmara depreminden ders alınmadığını gözler önüne serdiği kaydedilen açıklamada, “Türkiye deprem gerçeği ile yüzleşmekten kaçındı. Gerekli önlemler alınmadı; ne yapı stoku iyileştirilebildi ne de gerekli mevzuat değişiklikleri gerçekleştirilebildi. Daha da önemlisi ne kentleşme ve yapılaşma yaklaşımında köklü değişikliklere gidilebildi ne de yapı üretim sürecinde gerekli ölçüde denetim sağlanabildi. Türkiye bir deprem ülkesidir. Ülkemizin pek çok kenti önemli deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Başka ifadeyle bundan sonra da depremler yaşanacaktır. Ceyhan’da, Yalova’da Van’da doğal afet yaşanmasına neden olan etkenler varlığını sürdürmektedir” ifadelerine yer verildi.

“Sonuç farklı olmayacak”

Olası İstanbul depremine dikkati çekilen açıklamanın devamı şöyle:

“Hatırlatıyoruz; olası İstanbul depremi kelimenin tam anlamıyla yıkım olacaktır. Olası Van depremi de aynı şekilde. Çünkü bu zaman zarfında yaşamı güvenli kılacak adımlar atılmamış, yapı stokumuz iyileştirilememiştir. Durum aynıdır, sonuç farklı olmayacaktır. Eylül ayı içerisinde meydana gelen İstanbul depremi yıkıcı sonucun habercisi sayılmalıdır. Bu nedenle ne Marmara ne Van depremini unutacağız ne de deprem tehlikesini gündemde tutmaktan vazgeçeceğiz.”

Kamu Binalarına Çipli Takip

Kamu Binalarına Çipli Takip

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’daki son depremde kamu binalarının zarar görmesi üzerine önemli bir adım attı. 81 il valiliğine genelge gönderen bakanlık, 2018’de Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun kapsamında kullanılmaya başlanan ve betonların çiple takibinin yapıldığı Elektronik Beton İzleme Sistemi’nin (EBİS) kamu binalarında da uygulanmasını istedi. Genelgede, “Kamu yapılarında da EBİS kullanılması amacıyla ihalesi yapılacak ve yapı denetim hizmetleri de bakanlığımız ile bağlı kuruluşlarca gerçekleştirilecek üstyapı işlerinin ihale dokümanında yer almak üzere, betondan numune alınması, deneylerin yapılması, raporlanma süreçlerinin izlenmesi ve denetlenmesinin EBİS ile yürütüleceğine dair örneğe uygun şartname hazırlanacaktır” denildi.

Kalitesize Engel

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, genelgeyi Milliyet’e değerlendirdi:

“Beton döküm esnasında numune alınıyor. O numune laboratuvarlarda test ediliyor, dayanıklı mı diye. 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkındaki Kanun kapsamında betonları çipli alıyorduk. Betonlara çip koyuyorduk. Bu betonlara konulan çip sadece yapı denetim sisteminde olan inşaatlardaydı. Bundan sonra kamuda da yapılan tüm binalar beton dökümü esnasında bakanlıktan akredite edilmiş kurumlardan çip alacaklar. Bu çipi de betonlarına koyacaklar. Çip sayesinde betonun yerinden alındığını, hangi sahadan alındığını görebileceğiz, betonun takibini yapabileceğiz. Önceden nasıl oluyordu? Çip olmadığı için adam başka inşaatın betonunu da kırdırabiliyordu. Biz o betonun başka inşaatın olup olmadığını bilemiyorduk. Şimdi hangi inşaattan çipi alıyorsak onu kıracağız. Kalitesizliğin önüne geçilecek. O çip betonda kalıyor ve kimse çıkartamıyor. Çok güzel bir sistem. Bu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İstanbul depreminden sonra çipli sistemin kamu binaları için de uygulanması için çıkartılan bir genelge.”

Nasıl Yapılıyor?

Yaş beton inşaat alanında dökülürken laboratuvar teknikerleri ve mühendislerin gözetiminde, mikserlerden beton numuneleri alınıyor. O numunelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan barkodlu çipler yerleştiriliyor. Çip dışarıdan gözükmediği için müdahale edilemiyor. Çip sadece özel makineler tarafından okunuyor. Çipte inşaat sahibinin adı, müteahhidin adı, betonun nerede kullanıldığı gibi bilgiler mevcut. Alınan numuneler 12 ile 16 saat içinde inşaat alanından çıkarılarak laboratuvarda korumaya alınıyor, numuneler üzerinde deney yapılıyor. Sonuçlar bakanlığın sistemine sağlıklı şekilde düşüyor. Deneyden geçemeyen beton için inşaata devam izni verilmiyor.

DSİ Tarafından Yapılan Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Dünya Birincisi Oldu!

DSİ Tarafından Yapılan Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Dünya Birincisi Oldu!

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Çin’de düzenlenen yarışmada birincilik ödülü kazandı. Baraj İnşaatlarına Yön Veren ve İlham Kaynağı Olan Projeler Yarışmasında alınan ödül büyük mutluluk yarattı.

DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı ilgi görmeye devam ediyor. 

Çin’de gerçekleştirilen Silindirle Sıkıştırılmış Barajlar Kongresi’nde düzenlenen yarışmada proje birincilik ödülü alarak tüm dikkatleri üzerine çekti. 

9 Proje Arasından Birinci Seçildi! 

Baraj İnşaatlarına Yön Veren ve İlham Kaynağı Olan Projeler Yarışması için ülkemizi temsil etmesine karar verilen baraj 9 proje arasında yer aldı. 

Toplam 8 üyeden oluşan Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonunun (ICOLD) 6 üyesi tarafından ödüle Bingöl Solhan Yukarı Kaleköy Barajı layık görüldü ve birinci seçildi.

Murat Nehri Üzerinde Yer Alan Baraj Dünya Birincisi Oldu  

Bingöl’ün Solhan ilçesinde Murat Nehri üzerinde yer alan ve Türkiye’nin en büyük kurulu güce sahip yedinci projesi olarak öne çıkan proje birincilik ödülünü alarak büyük sevinç yarattı. 

Konu hakkında AA muhabiri tarafından sorulan soruları yanıtlayan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın DSİ olarak projelere devam edeceklerini belirterek “Dünyanın sayılı büyük barajlarından olan Ermenek ve Deriner barajlarını tamamladık. Şimdi yeni rekorların altına imza atıyoruz. Tamamlandığında 275 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek 3. barajı olacak Yusufeli Barajı inşaatı hızla devam ediyor. Bunlardan biri de Yukarı Kaleköy Barajı’dır. Bu ödül milletimizindir. Bu sebeple emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

Eşin Group’tan Aydın’a Yepyeni Projeler

Eşin Group'tan Aydın'a Yepyeni Projeler

Eşin Group’tan Aydın’a Eşin Gold ve Eşin Golf Resort adında 2 yeni proje geliyor.

8 blokta 230 daireden oluşan Eşin Gold projesinde, 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak 3 farklı daire tipi bulunuyor.

Yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, spor alanları ve fitness salonu, güvenlik sistemleri, kafe, restoran ve otopark gibi özelliklerle öne çıkan proje Aydın Efeler’de yer alıyor.

Temeli geçtiğimiz yıl atılan Eşin Gold’un anahtar teslimi 2020 yılının Haziran ayında yapılacak.

Eşin Group’un Aydın Söke’de bulunan bir diğer projesi de Eşin Golf Resort. Yaklaşık 144 bin metrekarelik bir alanda yükselecek bu projenin temeli geçtiğimiz günlerde atıldı.

Proje 5 blokta 450 daireden oluşuyor. 3 adet yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, yürüyüş alanları, kafe ve market, güvenlik ve otopark özellikleri bulunan proje 2020 yılının yaz aylarında tamamlanacak.

Çevre Bakanı Murat Kurum: Suriyeliler Konut Projesi için TOKİ’ye Talimatı Verdik

Çevre Bakanı Murat Kurum: Suriyeliler Konut Projesi için TOKİ'ye Talimatı Verdik

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bazı etkinliklere katılmak amacıyla Kahramanmaraş’a gitti. Burada valilik il değerlendirme toplantısına katılan Murat Kurum, gündem konularına ve bakanlığın çalışma alanlarına dair açıklamalarda bulundu. 

Bu çerçevede Suriye’de oluşturulacak güvenli alan için Türkiye’nin ve Çevre Bakanlığı’nın adımlarına ilişkin bilgi veren Bakan Murat Kurum’un konuşmasının satır başları şu şekilde;

TOKİ’ye Güvenli Bölge Talimatı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum söz konusu toplantının ardından basın mensuplarının karşısına çıktı. Burada kendisine sorulan sorulara yanıt veren Bakan Kurum, Barış Pınarı Harekatını değerlendirdi. Bu harekat ile oluşturulacak güvenli bölgeye dair açıklamalarda bulunan Murat Kurum, ilk etapta 1 milyon nüfuslu 140 köy, 10 ilçe oluşumu için çalışmalar olduğunu ifade etti. Bu oluşturulacak bölgede köylere 700 bin, ilçe merkezlerine de 300 bin olamk üzere 1 milyon mazlum Suriyeli’nin yerleştirilmesinin planlandığını ifade etti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum konuşmasında ayrıca kendisine sorulan bir soruya şu şekilde yanıt verdi: Suriye’de güvenlik bölge oluşturulması korusunda bakanlığın ne gibi çalışması olacak? “Buna ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığımıza çalışma talimatı verdik. Hem yerleşim alanları hem bu alanların ihtiyaçları hem de bölgenin yapısı ve mimarisine uygun şekilde projelendirme sürecimiz devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda hem de yaptığı ikili görüşmelerde dünya liderlerine, bu bölgede bizim huzur, güvenlik ve barış getirmek için ve 1 milyon Suriyeli kardeşimizi yerleştirmek için böyle bir çalışma yaptığımızdan bahsettiler. Görüşmelerle herkes genel itibarıyla böyle bir projenin doğru olduğunu söylediler. İnşallah tüm ülkeler bir araya gelmek suretiyle de bu güvenli bölgede 1 milyon Suriyeli kardeşimizi yurtlarında, ana vatanlarında yaşatacak, annelerin, çocukların mutlu ve huzurlu şekilde yaşayacakları projeyi gerçekleştirmek istiyoruz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum konuşmasının sonunda ayrıca kentsel dönüşüm konusuna değindi. Bu konuda şehirlerde çalışmaların devam edeceğini belirlen Bakan Kurum, çeşitli riskler altında olan evlerin boşaltılmasını sağlayacaklarını ifade etti.

Rusya’da İnşaat Sektörü Frene Bastı: Yeni Projelerde Düşüş Bekleniyor

Türk Müteahhitlere Rusya Fırsatı!

Rusya’da önümüzdeki yıldan itibaren yeni konut inşaatı sayısının azalması bekleniyor. Kommersant gazetesinin Sberbank yetkililerine dayandırdığı habere göre, inşaat şirketlerin yeni projelere olan ilgisinde düşüş gözleniyor. 

St. Petersburg’da gazetecilerle bir araya gelen Sberbank Başkan Yardımcısı Vladimir Sitnov, 2014 ve 2015 yıllarında ülke genelinde 75 milyon metrekarenin üzerinde konut inşaat izni verildiğini hatırlatarak, bu sayının 2017’de 34,4 milyon, 2018’de ise 48,9 milyon metrekare seviyesinde olduğunu söyledi.

Gazetenin ulaştığı sektör temsilcileri ise yeni kurallara adapte olmak için frene bastıklarını ifade ediyor. Rusya 1 Temmuz 2019’dan sonra inşaat projeleri için “escrow hesap” tabir edilen finansman yöntemini mecburi tutmuştu. Bu sisteme göre, projenin bütün maliyeti proje başlangıcından önce bir banka hesabına yatırılmak zorunda.

İmar Bakanlığı yetkilileri de önümüzdeki birkaç yıl içinde bankalar tarafından verilen ipotek sayısın azalacağı düşüncesinde.
Son olarak, Kommersant’a konuşan emlak uzmanları, sektördeki yavaşlama nedeniyle büyük inşaat firmalarının girmeye değer bulmayacağı bazı federal bölgelerde yeni inşaat projelerinin tamamen durabileceği uyarısında bulunuyor. Bununla birlikte, bütün analistler ülkede konut açığının devam ettiği konusunda hemfikir.

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’tan İnşaat Sektörü İçin Tam Destek Açıklaması!

15 İlde Yeni Konutlar İnşa Edilecek!

Kamu bankaları tarafından inşaat sektörü desteklenmeye devam edecek. Yarım kalan inşaat projeleri verilen finans desteği ile tamamlanacak, hem ekonomi kazanacak hem inşaat sektöründe istihdam artacak! Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar tarafından yapılan önemli açıklamalar haberimizde!

Ankara Sanayi Odası (ASO) ev sahipliğinde Ela Quality Resort’te gerçekleştirilen Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na katılan Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar önemli açıklamalarda bulundu. 

İnşaat sektörünü destekleyeceklerini belirten Çakar yeni açıklanacak kredi paketi hakkında da bilgi vererek “Bu paket, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılacak. 10 ve üzeri işçi çalıştıran işletmeleri hedefleyeceğiz. Yine burada ödemesiz dönemler, makul vadeler olacak” dedi. 

Emek Yoğun Sektörler Kamu Bankaları Tarafından Desteklenecek

Ana amaçlarının emek yoğunluklu olarak çalışan sektörleri desteklemek olduğunu belirten Çakar “IP, çağrı merkezleri, turizm, temizlik, güvenlik gibi… İnşaatların tamamlanmasına yönelik bir opsiyon da olacak. Paketin amacı, kapasitelerin tam olarak kullanılması ve kısmen istihdamın artırılması.

Yeni istihdam sağlandığında işverenlerin maliyet yükünü kısmen azaltmaya yönelik bir paket olacak” dedi. Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Lütfü Çelebi ise yapmış olduğu konuşmasında  “Kur atağı yaşanan dönemde bankalar devreye girmese faizler yüzde 20-25’in altına düşmeyecekti. Kârlılığı bir tarafa bıraktık. Üreten ve katma değer sağlayanın yanında olmayı seçtik” diyerek önceliklerinin destek olduğunu bir kere daha vurguladı. 

Kamu Bankaları Bu Seneyi Kar Yılı Değil, Ar Yılı Olarak Görüyor 

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tuncay ise KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu (KGF) kaynaklı kredilerle KOBİ’ler için her zaman destek sunmaya devam edeceklerini belirterek “İmkânları zorluyoruz. Bu seneyi kâr yılı değil, ar yılı olarak adlandırdık. İster konut ve ihtiyaç kredileri olsun, ister taşıt kredileri olsun fiyatlama son derece cazip. Sektörlerin canlanması adına elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz. Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile beraber özellikle kamu bankaları olarak reel sektörün en büyük destekçisi olacağız” dedi. 

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 10,79 Arttı

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 10,79 Arttı

TÜİK, Ağustos ayı İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. Ağustos ayında inşaat maliyet endeksi geçen yıla göre yüzde 10,79 arttı.

İnşaat maliyet endeksi (İME), 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,73 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,79 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,61 düştü, işçilik endeksi %1,20 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %4,72, işçilik endeksi %26,43 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Aylık %0,25 Düştü

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %0,25 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %12,86 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %0,95 düştü, işçilik endeksi %1,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %7,22, işçilik endeksi %26,73 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Aylık %2,30 Düştü

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %2,30 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %4,29 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %3,70 düştü, işçilik endeksi %1,10 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %2,77 düştü, işçilik endeksi %25,33 arttı.

Stil Spor ile 3S Kale Projesinde Çok Amaçlı Spor Sahası

Stil Spor ile 3S Kale Projesinde Çok Amaçlı Spor Sahası

Zemin çözümleri alanında faaliyet gösteren Stil Spor, akrilik zemin kaplamaları ile 3SKale projesinde çok amaçlı bir spor sahası ve çocuk oyun alanına imza attı.

Zemin çözümleri ile spor alanlarına ve çocuk oyun parklarına anahtar teslim çözümler sunan Stil Spor, tecrübesi ile eğitim kurumlarından spor komplekslerine, konutlardan çocuk parklarına kadar farklı tiplerde projelere çözüm sunuyor. Stil Spor’un tercih edildiği en önemli projelerden biri de konut projeleri. Firma, spor sahalarında ve çocuk oyun parklarında yaptığı çalışmalar ile kullanıcısına boş zamanlarını keyifli geçirmesini sağlıyor. Stil Spor’un çözüm sunduğu konut projelerinden biri de 3S Kale. İstanbul’da hayata geçen projede marka, çok amaçlı bir spor sahası ve çocuk oyun alanlarının zeminlerine imzasını attı. Tasarımı firmaya ait olan bu spor alanı hem basketbol hem de voleybol sahası olarak kullanılabiliyor. İşverenin istediği renklerde bir tasarım gerçekleştirilen projede, konforlu ve güvenli bir spor kompleksi oluşturuldu. 

Zemin kaplamalarının kullanıldığı spor sahasında ve çocuk oyun parkında farklı renklerden oluşan bir tasarım oluşturuldu.

Stil Spor’un en önemli zemin çözümleri arasında yer alan akrilik zemin kapmasının en önemli özelliği istenilen renklerin kullanılabilmesi. Akrilik zemin kaplamaları spor, kullanım amacına bağlı olarak özel olarak tasarlanmış açık ve kapalı alanlarda kullanılabilmekte. Estetik, dekoratif, hijyenik kaydırmaz hava koşullarına, ısı farklılıklarına, yoğun yaya trafiğine ve kimyasallara dayanıklı olan akrilik zemin kaplaması bisikletli ve yürüyüş yollarında ve spor alanlarında profesyonel bir malzeme olarak tercih ediliyor. Stil Spor, akrilik zemin kaplamasının üretimini ortağı olduğu bir firmayla birlikte Türkiye’de gerçekleştiriyor.  Uluslararası ITF (International Tennis Federation) Sertifikasına sahip olan Akrilik zemin kaplamaları bu yönüyle kalitesini de tescillemiş oluyor. 

Akrilik zemin kaplamaları ile bugüne kadar birçok prestijli projeye çözüm sunan Stil Spor’un bu çalışmaları arasında Nida Seyrantepe, Ekol Lojistik tesislerinde, Silivri’deki Mektebim Okulları gibi daha nice proje yer alıyor. 

İnşaat Rakamlarında Artış

İnşaat Rakamlarında Artış

2013 yılında 2 bin 92 adet olan inşaat dosya sayısı, 2018 yılında 2 bin 873’e ulaştı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin inşaat sektörünün 2018 yılına ait rakamsal verileri içeren “Veri Bankası Kitapçığı” çalışması sonuçlandı. Buna göre, 2013 – 2018 döneminde, ülke genelinde inşaat dosyası rakamlarında düzenli bir artış olduğu saptandı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliğinden yapılan yazılı açıklamada Birliğin, her yıl, KKTC inşaat sektörünün genel durumunu rakamsal verilerle ortaya koyabilmek amacıyla, kaymakamlıklar ve belediyelerin imar birimlerince kayıt altına alınan inşaat dosyaları verilerini harmanlayıp, tablo ve grafikler yardımıyla “Veri Bankası Kitapçığı” hazırladığı hatırlatıldı.

2013 yılında 2 bin 92 adet olarak tespit edilen inşaat dosya sayısının 2018 yılında 2 bin 873 adet seviyesine ulaştığının ortaya konduğu çalışmada, 2013 – 2018 döneminde 14 bin 179 inşaat dosyası için izin alınarak yerel yönetim makamlara başvurulduğu belirtildi.

“Yatırımlarda Kullanım Tercihleri” ile “Yapı Yükseklik Tercihleri”nin de incelendiği çalışmada şu sonuçlara varıldı:

Yatırımlarda Kullanım Tercihleri:

– 12,804 adet ve %86,46 oranında Konut Yatırımları,
– 1,586 adet ve %10,69 oranında Ticari Yatırımlar,
– 65 adet ve %0,42 oranında Turizm ve Eğlence Yatırımları,
– 9 adet ve %0,06 oranında Sağlık Yatırımları,
– 32 adet ve % 0,21 oranında Eğitim Yatırımları,
– 104 adet ve % 0,69 oranında Sanayi Yatırımları,
– 14 adet ve %0.09 oranında Kamu Yatırımları,
– 194 adet ve % 1,29 oranında Yüzme Havuzu inşaatı,

Yapı Yükseklik Tercihleri:

– % 49 oranında zemin kat seviyesinde inşaat,
– % 34 oranında iki kat seviyesinde inşaat,
– % 17 oranında üç kat ile on iki kat arası seviyesinde inşaat.

DSİ Genel Müdürü Aydın, Çay Barajı’nda İncelemelerde Bulundu

Adıyaman Çetintepe Barajı'nda Çalışmalar Devam Ediyor

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Çay Barajı inşaatında incelemelerde bulunarak şantiyede düzenlediği toplantıda çalışmalarda gelinen seviye hakkında bilgi aldı.


DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın 2019 Aralık ayında inşaatı tamamlanarak su tutulması hedeflenen bölgenin en büyük barajı olan Çay Barajı’nda incelemelerde bulundu. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın’a ziyareti sırasında DSİ Genel Müdür Yardımcıları Şadiye Yalçın, Oğuz Kasap, Barajlar ve HES Dairesi Başkanı Dinçer Aydoğan, Jeoteknik Hizmetler ve YAS Dairesi Başkanı Dr. Ayhan Koçbay, DSİ Isparta 18. Bölge Müdürü Mahmut Berber ve beraberlerindeki teknik heyet eşlik etti.


İlk olarak Çay Barajı inşaat çalışmalarının koordine edildiği şantiyeyi ziyaret eden DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, düzenlenen koordinasyon toplantısında çalışmalarda gelinen seviye hakkında bilgi aldı.

Toplantının ardından baraj inşaatında incelemede bulanan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada “Bugün ekibimiz ile birlikte Çay barajı inşaatımızda incelemede bulunduk. Çay Barajımızın 2018 yılında gövde dolgusu tamamlanmış olup an itibari ile de ön yüz beton imalatları da tamamlanmıştır. Bilindiği üzere Çay Barajı 105 metre yüksekliği ile bölgenin en yüksek barajıdır. 15,98 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip olan Çay Barajının tamamlanması ile 18 bin 550 dekar zirai arazinin sulanması, Çay ve Bolvadin ilçeleri ile Bolvadin’e bağlı Dişli ve Özburun Beldelerinin içme suyu ihtiyaçları temin edilecektir. Çay Barajı inşaatı ile birlikte eş zamanlı çalışmaları devam etmekte olan Çay Barajı Sulaması ile Çay Barajı İsale Hattı tamamlandı. Çay Barajı Arıtma Tesisi inşaatında ise yüzde 72 seviyesinde çalışmalar devam ediyor. Son olarak Çay Barajının tamamlanması ile bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte bölge insanının ekonomik olarak rahatlamasına ve 2019 birim fiyatları ile milli ekonomiye 25 Milyon TL katkı sağlanması hedefleniyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi

Konut Kredi Stoku 190 Milyar Liraya Yaklaştı

Konut Kredi Stoku 190 Milyar Liraya Yaklaştı

Konut kredi faizlerinde kamu bankaları öncülüğünde başlayan düşüş, ağustos ve eylül aylarında konut kredi hacminde ve konut satışlarında artışı beraberinde getirdi.

Ekonomideki dengelenme süreci, enflasyonun uzun bir aradan sonra tek haneye düşmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz ve eylül toplantısında politika faizini 750 baz puan indirmesi, mevduat ve kredi faizlerinde de düşüşü beraberinde getirdi. İhtiyaç, konut, taşıt ve ticari kredilerde de faiz oranları ağustos ayından bu yana 500, yılbaşından itibaren 750 baz puan arasında düşüşler yaşandı.

Kamu bankalarının ekonomideki olumlu gelişmeler, faiz ve enflasyon oranlarındaki düşüş trendi doğrultusunda ağustos başında konut kredi faiz oranlarını yüzde 1’in altına çekmesi, hem sıfır hem de ikinci el konut satışlarında canlanma sağladı. Kamu bankaları faiz indiriminin yanı sıra vade üst sınırını da 120 aydan 180 aya çıkardı.

Özel bankalar da kamu bankaların ardından konut kredi faiz oranlarını yüzde 1,10-1,25 aralığına düşürdü. Bu dönemde katılım bankaları da konut finansman oranlarını düşürdü.

Bankaların konut kredi faiz oranlarını indirmesi, hem ertelenen konut talebinin öne çekilmesini hem de inşaat sektöründeki stokların azalmasını sağladı.

Konut Kredi Stoku 189 Milyar TL’ye Yükseldi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre temmuz ayı sonunda 178,7 milyar TL düzeyinde bulunan konut kredi stoku, faizlerdeki düşüşle birlikte ağustos sonunda 181 milyar TL’nin üzerine çıktı. Bir aylık dönemde kredi stokunda 2,3 milyar TL’lik artış yaşandı.

Özel bankaların da konut kredi faiz oranlarını indirmesiyle eylül ayında konut kredi stoku 186,6 milyar TL düzeyine yükseldi. Konut kredi stoku ekim ayının ikinci haftasında artışını sürdürerek 189 milyar TL’ye ulaştı.

Konut kredi stoku son iki ayda 11,3 milyar TL yükselerek yüzde 6,3’lük artışa işaret etti. Yılbaşında konut kredi stoku 188,1 milyar TL düzeyinde bulunuyordu.

Kamu Bankalarının Konut Kredi Stoku İki Ayda Yaklaşık 14 Milyar Arttı

Yıl başında kamu bankaların 93,3 milyar TL seviyesinde olan konut kredi stoku, 11 Ekim haftasında 107,3 milyar TL’ye yükseldi. Yaklaşık 9,5 aylık dönemde konut kredi stoku 14 milyar TL artışla yüzde 15’lik yükselişe işaret etti.

Ağustos başında 93,5 milyar TL düzeyinde bulunan kamu bankalarının konut stoku, iki aylık dönemde yaklaşık 14 milyar arttı.

Konut Satışlarında Artış Sürüyor

Konut satışları 2019 genelinde geçen yılın gerisinde kalsa da faiz indirimlerinin etkisiyle ağustos ve eylül aylarında konut satışları 2018’in aynı aylarına göre artış gösterdi.

Ağustos ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 artışla 110 bin 538 adet satış gerçekleşti. Satışlar eylül ayında da arttı. Geçen yılın eylül ayında kıyasla yüzde 15,4 artan konut satışları 146 bin 903 oldu.

İpotekli ve ikinci el konut satışları da ağustos ve eylül aylarında arttı. İpotekli konut satışları ağustos ve eylül aylarında sırasıyla geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 168 ve yüzde 410,2 yükseldi. İkinci el satışları ağustosta yüzde 25,3, eylülde yüzde 42,3 arttı.

Sektör temsilcileri, konut kredi faizlerindeki düşüle birlikte konut satışlarındaki artışın son çeyrekte devam ederek toplam satışların 1 milyon adede ulaşabileceğini, 2020 yılı için de sektörün umutlandığını dile getirdi.

Kentsel Dönüşümde Başlamayan veya Geciken Projeler İptal Edilebilecek

Kentsel Dönüşümde Başlamayan veya Geciken Projeler İptal Edilebilecek

Kentsel dönüşüm kapsamında müteahhitle yapılan sözleşmelerin, 1 yıl başlamaması veya 6 ay durması gibi hallerde bina veya arsa sahiplerince de tek olarak feshedilmesinin önü açıldı. 

6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kentsel dönüşüm kapsamında arsa payı karşılığı müteahhitle yapılacak olan anlaşmalarda fesih konusunda önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre artık sadece müteahhit değil, arsa veya daire sahipleri de sözleşmeden belirli şartlar altında cayabilecek. Yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte yapılan değişiklikle bu şartlar şöyle belirlendi:

“Hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, hak sahiplerince aşağıda belirtilen şartlar dahilinde talep edilebilir.

1 Yıl İçinde İnşaat Başlamazsa Fesih Hakkı Geldi

a) Fesih hakkının kullanılabilmesi için;  

1) Bütün maliklerle anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten kaynaklanan sebeplerle bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanılmamış olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile fesih edilebilmesi için, sözleşme hükümlerine göre yapım işinin başlanılmasından önce hak sahiplerince yerine getirilmesi gereken edimler var ise bunların yerine getirilmiş olması, yapım işine başlanılmasına engel teşkil edecek bir yargı kararı, idare kararı, idare uygulaması veya benzeri geçerli bir gerekçe olmaması ve yapım işine müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlanılmamış olması gerekir. 

İnşaat 6 Ay Durursa veya Çok Yavaş İlerlerse Fesih Yapılabilecek

2) Yapım işinin belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile feshedilebilmesi için, yapım işinin durdurulduğunun ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin, ilgili idarenin tespit, tutanak ve kayıtları, yapı denetimi sistemindeki kayıtlar, fotoğraflar, uydu görüntüleri vb. bilgi ve belgeler ile ortaya konulması gerekir. 

b) Yapım işine başlanılmayan bir yıllık sürenin başlangıcı, bütün maliklerle anlaşma sağlanan hallerde en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihinin, riskli yapılarda riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise alan belirleme işleminden önce mi yoksa sonra mı olduğuna bakılarak belirlenir. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi, riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden önceki bir tarih ise bir yıllık sürenin başlangıcında riskli yapı tespitinin kesinleştiği/riskli ve rezerv yapı alanının belirlendiği tarih esas alınır. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden sonraki bir tarih ise, en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşme tarihi esas alınarak hesaplama yapılır. Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınan hallerde ise bir yıllık sürenin başlangıcı, en az üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra tapuda yeni malik adına devir işleminin yapıldığı tarih esas alınarak hesap edilir.  

Başka Müteahhitle Sözleşme veya Vekaletname Yeterli Olacak

c) (a) bendinde belirtilen durumlardan birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması gerekir. Fesih kararı alınması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Fesih iradesi, fesih konusunda maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı, maliklerin en az üçte iki çoğunluğu tarafından verilen fesih talebine ilişkin dilekçe, maliklerin en az üçte iki çoğunluğunun başka bir müteahhitle anlaştıklarına dair sözleşme veya vekaletname örnekleri gibi sair belgeler ile ispatlanabilir. 

ç) Fesih müracaatı, alınan fesih kararı ve fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamış olmasının müteahhitten kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeler veya en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmediğine dair bilgi ve belgeler ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye yapılır. Müdürlük veya İdare, fesih müracaatını görevlendireceği eleman/elemanlar veya teşkil edeceği bir komisyon marifetiyle inceler. 

d) Fesih müracaatı üzerine, öncelikle müracaatın yukarıda (a), (b) ve (c) bendlerinde belirtilen hususlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelenir. Müracaat bu bendlere uygun olarak yapılmış ise, fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamasının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmemesinin sebeplerine ilişkin yazılı olarak müteahhite onbeş gün süre verilerek müteahhitten bilgi ve belge istenilir. Belirtilen sürenin sonunda fesih şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair, yapı mahallinde inceleme yapmak ve belediye, sosyal güvenlik kurumları gibi konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla yazışma yapmak da dahil olmak üzere, her türlü inceleme ve araştırma yapılır. 

e) Yapılan inceleme ve araştırma neticesinde fesih şartlarının gerçekleşmediğinin tespit edilmesi durumunda bu konuda fesih müracaatında bulunan maliklere bilgi verilir. Fesih şartlarının gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda ise, müteahhide otuz gün süre verilerek fesih gerekçesine göre, yapım işine başlaması/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar edilir. Otuz günlük sürenin sonunda müteahhitin işe başlayıp başlamadığı/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam edip etmediği mahallinde kontrol edilir. Yapım işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin takdir hakkı incelemeyi yapan Müdürlük veya İdareye aittir. Kendisine yapılan ihtara rağmen müteahhitin işe başlamadığının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, otuz günlük sürenin bittiği tarih itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen feshedilmiş sayılır. Sözleşmelerin feshedilmiş sayıldığı, maliklere ve müteahhite bildirilir. 

f) Fesih sonrasında, maliklerin veya Müdürlüğün veya İdarenin talebi üzerine, taşınmazların tapu kaydına şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgili tapu müdürlüğünce terkin edilir. 

g) Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez.”

250 Yataklı Devlet Hastanesi Tekkeköy’de Çığır Açacak

250 Yataklı Devlet Hastanesi Tekkeköy'de Çığır Açacak

Sağlık Bakanlığı tarafından Tekkeköy Belediyesi’nin desteğiyle yapılan, 126,9 milyon liraya mal olacak 250 yatak kapasiteli Tekkeköy Devlet Hastanesi inşaatında fore kazık çalışması tamamlandı. Sağlık alanında ilçede çığır açacak Tekkeköy Devlet Hastanesi’nin inşaatı hızla devam ediyor.

İnsanlık tarihinin en eski yerleşim birimlerinden biri olarak kabul edilen Samsun’un Tekkeköy ilçesinde tarihin kalıntıları korunurken, son dönemlerde yapılan eserlerle birlikte ilçe, Karadeniz’in en önemli kentlerinden biri haline geldi. Tekkeköy tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra son zamanda yapılan eserlerle Karadeniz Bölgesi’nin en güzel ilçelerinden biri haline dönüştü. İlçede şehrin takımı olan Samsunspor’un 33 bin kişilik stadyumu, uluslararası ticaret trafiğinin merkezi olan Lojistik Merkez, Kongre ve Fuar Merkezi, OSB ve diğer sanayi bölgeleri, kamu alanlar ve yaşam alanları bulunuyor. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra sonradan yapılan eserler de kenti yaşanabilir şehirler arasında ilk sıralara çıkarıyor.

İlçeye ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından 250 yataklı dev bir devlet hastanesinin yapımına da son hızla devam ediliyor. Havadan görüntülenen Tekkeköy Devlet Hastanesi, 250 yatak kapasitesiyle hem şehir merkezindeki sağlık yükünü hafifletecek hem de çevre şehir ve ilçelerdeki vatandaşları Tekkeköy’e çekecek.

“TürkAkım projesinin Sırbistan’daki kısmı, yıl sonundan önce tamamlanabilir”

"TürkAkım projesinin Sırbistan'daki kısmı, yıl sonundan önce tamamlanabilir"

TürkAkım projesinin Sırbistan ayağı hakkında Sputnik’e konuşan Sırbistan’ın Moskova Büyükelçisi Miroslav Lazanski, inşaatın yıl sonundan önce tamamlanmasını öngördüklerini açıkladı.

Sırbistan’ın Moskova Büyükelçisi Miroslav Lazanski, “Boruların döşenmeye devam ediyor, çalışmaların yıl sonundan evvel tamamlanabileceğini tahmin ediyoruz. Bulgaristan sınırından başlayan borular şimdiden kısmen kuruldu. Her şey yolunda, süreç devam ediyor” açıklamasını yaptı.

Bunun yanında Bulgaristan kanadının altyapı inşaatında bariz bir gecikmeye yol açtığını söyleyen Büyükelçi, “Sanırım, şirketlerden birisi ihale konusunda şikayette bulundu. Ancak Bulgaristan Yüksek Mahkemesi, TürkAkım projesinin inşaat sürecinin sürmesi yönünde karar verdi. Fakat Bulgaristan taraflarındaki bu gecikme sırasında, biz her halükarda bizim kısmımızdaki çalışmaları sürdürdük” ifadelerini kullandı.

‘Ukrayna’daki belirsizlikten dolayı TürkAkım’dan gaz sevkiyatına ihtiyacımız var’

Açıklamalarına devam eden Lazanski, Ukrayna’dan gelecekte doğalgaz tedarikinin devamlılığı yönündeki belirsizliklerden ötürü, TürkAkım projesi üzerinden sağlanacak olan doğalgaza ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.

Büyükelçi, “Konu doğalgaz olduğunda, Sırbistan endüstrisinin büyük ölçüde Rusya’dan tedarik edilen doğalgazla döndüğünü belirtmek gerekir. Ancak Ukrayna üzerinden geçen doğalgaz boruları ile ilgili bir belirsizlik söz konusu. Bu sebeple biz de, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden geçecek olan TürkAkım projesine bel bağlıyoruz. Tamamıyla buna odaklanmış durumdayız” açıklamasını yaptı.

Ancak Lazanski’ye göre mevcut koşullar doğrultusunda Rusya’nın, Ukrayna ile olan gaz sevkiyatı anlaşmasını gelecek yıla kadar uzatacağı değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Ukrayna ve Avrupa Birliği (AB), 2019 yılından sonra doğalgaz tedarik sürecinin nasıl şekilleneceği üzerine üçlü bir görüşme gerçekleştiriyor. Görüşmelerin son turu 19 Eylül’de Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilmişti. Rusya ve Ukrayna Enerji Bakanları, yapıcı çözümler üzerine istişare etmişti.

Ukrayna, Kasım 2015’te Rusya’dan doğal gaz ithalatını durdurmuştu. İki ülke arasındaki doğal gaz teminine ve Rus gazının Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderilmesine ilişkin sözleşme 2019 sonunda sona erecek. Ukrayna Enerji ve Çevre Bakanı Oleksiy Orjel, Rusya ile yeni bir anlaşma imzalamamanın risk yaratacağını ifade etti. Görüşmelerin üçüncü kısmı, 28 Ekim’de gerçekleştirilecek.

TürkAkım, her biri 15.75 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli iki ayrı boru hattından oluşacak. Bu hatların biri Türk pazarının ihtiyaçlarına, diğeriyse Güney ve Güneydoğu Avrupa’daki tüketicilerin kullanımına ayrılacak.

TürkAkım projesi kapsamında, Bulgaristan sınırından Macaristan sınırına kadar devam edecek olan Sırbistan borularının inşaatı da devam ediyor. 402 kilometre uzunluğunda olacak borular, her yıl 12.87 milyar metreküp doğalgaz tedariki sağlayacak.

Ekim ayının başında Sputnik’e yaptığı açıklamada Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic, TürkAkım üzerinden yapılacak olan doğalgaz tedarikinin Sırbistan’a ve Ardından da Macaristan’a ulaşmasının Bulgaristan’a bağlı olduğunu söylemişti.

Konut Stoku Hızla Eriyor, Ev Fiyatları Yükselebilir!

Konut Stoku Hızla Eriyor, Ev Fiyatları Yükselebilir!

Konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüş konut satışlarını arttırdı. Konut stokları için erime başlarken ev almak isteyenlere kritik uyarı geldi. İnşaat sektöründe yaşanan maliyet artışı ile konut fiyatlarına zam kapıda!

İnşaat sektöründe bankaların faiz indirimi ile beraber özlenen günler geri döndü. 

Konut projelerinin satış ofisleri hareketli günler yaşarken TÜİK tarafından açıklanan Eylül 2019 konut satış istatistikleri raporu yaşanan gelişimi göz önüne serdi. 

Konut Stoku Erimeye Başladı

Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de 2019 yılının Eylül ayında 146 bin 903 adet konut satışı gerçekleştirildi. 

İkinci el konut satışlarının gerisinde kalmış olsa da sıfır konut satış rakamı da 57 bin 811 adet rakamına ulaşarak büyük bir başarı elde etti. 

Konut stoku için beklenen erime hareketi yaşanırken vatandaşın ev alımı için harekete geçmesi ile yıl sonuna kadar düzenlenen kampanyalar ile stok sorununun büyük ölçüde çözülmesi bekleniyor. 

Konut Satışları Artacak mı?

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Altan Elmas “Konut kredi faizi makul seviyeye gelince bekleyen alıcı fırsatı değerlendirdi. Şuan konut pazarında hem faiz avantajı hem de fiyat avantajı var. Yaklaşık 1.5 yılda yüksek faiz nedeniyle bekleyen 500 bin talep olduğunu düşünüyoruz. Kredili satıştaki artışa baktığımız zaman bu bekleyenlerin harekete geçtiği ortada. Aylık 50 bin bandında kredili satış olursa 10 ayda bekleyen talep alıma döner. Böylece sektör geçmiş kaybını telafi eder ve ekonomideki büyümeye katkı sağlar” dedi. 

Ev Fiyatları Yükselir mi?

Türkiye’de Rahip Brunson krizi sonrasında yaşanan dolar şoku en çok inşaat sektörünü olumsuz etkilemişti. 

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre inşaat sektöründe maliyet endeksi katlanarak artışını sürdürürken konut stokunun  tüketilmesi ile beraber konut fiyatlarına en az yüzde 40 oranında zam yapılacağı belirtiliyor. 

Karaarslan İnşaat’tan Antalya’ya Dev Proje

Karaarslan İnşaat'tan Antalya'ya Dev Proje

Karaarslan İnşaat’tan Antalya’ya ses getirecek yepyeni bir proje geliyor.

Rengi Antalya projesinin ince inşaatı devam ediyor ve anahtar teslimi 2020 yılında yapılacak.

Göz alıcı mimarisiyle ve orman içinde oluşuyla göze çarpan Rengi Antalya projesi 8 blok ta 426 adet daireden oluşacak.

Cadde dükkanlarının yanında, yürüyüş alanları, otopark, yüzme havuzu, spor alanları, fitness salonları, hamam, çocuk oyun alanları, güvenlik ve jeneratör gibi birçok özelliği bulunan Rengi Antalya’da daireler 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak 3 tipten oluşuyor.

Yusufeli Barajı’nda Gövde Yüksekliği 139 Metreye Ulaştı

Yusufeli Barajı'nda Gövde Yüksekliği 139 Metreye Ulaştı

Tamamlandığında 275 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3’üncü yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda gövde yüksekliği 139 metreye ulaştı.

Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin (HES) Projesi gövde yüksekli 139 metreye ulaştı.

Yusufeli Barajı’nda geçen yıl başlayan gövde beton döküm işleri devam ediyor. Toplam 4 milyon metreküp gövde hacmine sahip barajın programlamaya göre gövde betonunun 2 yılda tamamlanması hedefleniyor. Baraj tamamlandığında, 275 metre yüksekliğiyle çift eğrilikli beton kemer kategorisinde Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3’üncü yüksek barajı olacak.

Gövde İçin 1,8 Metreküp Beton Döküldü

16 Ekim itibarıyla baraj için dökülen gövde beton miktarı 1.840.000 metreküp seviyesine ulaşmıştı. Tamamlandığında Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santral Projesi’nin kurulu gücü 558 megavat ve yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak. Projenin santral binası ve enerji yapılarında betonlama çalışmaları planladığı şekilde devam ederken, enerji santralinin elektro mekanik parçalarının montajları da inşaat faaliyetlerine bağlı olarak yürütülüyor.

100 Katlı Bir Gökdelen Yüksekliğine Ulaşacak

Yusufeli Barajı, 275 metre gövde yüksekliğiyle 100 katlı bir gökdelen yüksekliğine ulaşacak. Baraj gövdesinde kullanılacak 4 milyon metreküp beton, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol yapılmasını sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Projeyle üretilen enerji sayesinde yaklaşık 600 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanabilecek.

Tokat’ta, Yeni Havaalanının Yüzde 65’lik Kısmı Tamamlandı

Tokat'ta, Yeni Havaalanının Yüzde 65'lik Kısmı Tamamlandı

AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, kentteki yeni havaalanı inşaatının yüzde 65’lik kısmının tamamlandığını söyledi.

Tokat’ta mevcut havaalanının büyük gövdeli uçakların inişine elverişli olmaması nedeniyle yapımına başlanan yeni havaalanı inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 115 milyon TL’ye ihale edilen yeni alandaki pist, apron ve taksi yolu yapım çalışmaları, çift vardiya halinde sürdürülüyor. Söngüt köyü arazisi içine yaptırılan yeni havaalanının 2020 yılının Haziran ayında bitirilmesi hedefleniyor. AK Parti Tokat Milletvekili Arslan, inşaat çalışmalarını yerinde inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı.

Yeni havaalanının 2 bin 700 metre pist uzunluğu olduğunu belirten Arslan, “Yandaki banket genişliği birlikte 60 metre pist genişliği var. 2019 ödeneği müteahhit firmaların hızlı çalışması nedeniyle erkenden bitmişti. Biz Sayın Cumhurbaşkanı’mıza durumu arz ettik. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın yardımıyla 47,5 milyonları ek ödenek aktarıldı. İnşaatımız durmadan devam ediyor. Şu anda altyapı ve üstyapı ihalesini alan firma ayrı ayrı çalışıyor. Hizmetlerine devam ediyor. İnşallah planladığımız takvimde hizmete açmak istiyoruz” diye konuştu.

‘Tokat’ın çehresi değişecek’

Havaalanını açıldığı zaman Tokat’ın çehresinin değişeceğini belirten AK Parti’li Arslan, “Tokat adeta uçuşa geçmiş olacak. Çünkü dışarıdan gelen yatırımcılarımız, organize sanayi bölgelerimize yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımız ilk önce bize havaalanını soruyorlar. Havaalanını yaptığımız zaman biz bu bölgeye daha fazla yatırımcı getireceğimizi düşünüyoruz. Tokat ilimizde şu anda 5 tane organize sanayi bölgemiz var. 5 tane organize sanayi bölgemizde de çalışmalarımız devam ediyor. Her yıl buradaki istihdamı artırmak için çaba içindeyiz. Havaalanı ile birlikte buraya büyük kargo uçakları da inecek. Buradan yapacağımız ihracatları da kargo uçakları ile daha kısa sürede çevremizdeki birçok ülkeye aktarmış olacağız” dedi.

Yeni Tokat Havaalanı’nın uluslararası nitelikte olacağını belirten Arslan, “Dünyanın her yerine buradan uçuşlar gerçekleştirilecek. En son sistemlere göre yapıldığı için her türlü hava koşullarında buraya uçaklarımız inme imkanına sahip olacak. Şu anda havaalanın yüzde 65’i tamamlandı. Yüzde 35’lik kısmı kaldı” diye konuştu.

Latin Amerika Pazarına Giriyor

Latin Amerika Pazarına Giriyor

Türk iş ve inşaat makineleri sektörü, Latin Amerika’da 596 milyar dolarlık inşaat projelerine odaklandı.

Türk iş ve inşaat makinaları sektörünün öncü kuruluşu Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), Şili’nin başkenti Santiago’da düzenlenen Conexpo Latin Amerika Fuarı’ndan işbirliği fırsatlarıyla döndü. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, “Türk firmalarımızın gücünü en önemli hedef pazarlarımızdan biri olan Latin Amerika’da en iyi şekilde tanıttık, hem de gerçekleştirdiğimiz görüşmelerle ciddi işbirliği fırsatlarının kapısını araladık. Bölgedeki inşaat sektörü harcamalarının 2021 yılına kadar 596 milyar dolardan fazla olacağı tahmin ediliyor. Bölge, Türk iş makineleri sektörü için büyük fırsatlar oluşturuyor. Doğru işbirlikleri ve stratejiler ile bu projelerden pay almak mümkün” dedi.

40 Bini Aşkın Ziyaretçi

Conexpo Latin Amerika Fuarı, Latin Amerika bölgesinin en büyük iş ve inşaat makinaları ile altyapı fuarı olma özelliği taşıyor. İMDER’in Amerika’daki kardeş derneği Amerika Makine ve Ekipmanları Üreticileri Derneği (AEM) tarafından her 3 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 900’den fazla katılımcısı olan Conexpo Latin Amerika Fuarı, 90’dan fazla ülkeden 40 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı. Fuar süresince düzenlenen konferanslar ve toplantılar ile Latin Amerika pazarının fırsatları katılımcılar ile paylaşıldı. Fuar inşaat malzemeleri fuarı Expo Edifica ile eş zamanlı olarak düzenleniyor. Her iki fuara toplamda 30’un üzerinde Türk firması katılım sağladı. İMDER üyeleri Türk mühendisliğinin ve iş makinaları sektörünün ürün kalitesini Latin Amerika ve diğer kıtalardan fuara gelen ziyaretçilere sergiledi.

“Türk firmalarına özel fırsatları görüştük”

IMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, Conexpo Latin Amerika Fuarı’nın oldukça verimli geçtiğinin altını çizerek, “Fuar, İMDER’in Latin Amerika pazarındaki tanıtım faaliyeti için önemli bir organizasyon oldu. Santiago Ticaret Müşaviri Sayın Elçin Edis Türk firmalarını ziyaret etti ve İMDER temsilcilerine, Şili inşaat endüstrisi ve altyapı projeleri konularında sektörlerinin önde gelen kurumları olan Kamu Alt Yapı Projeleri Üstlenicileri Birliği (COPSA) ve Şili Müteahhitler Birliği’ni (CCHC) ziyaretlerinde eşlik etti. Ziyaretlerde İMDER ve bu kurumlar arasında geleceğe yönelik işbirlikleri ve Şili’deki fırsatlardan Türk firmaların yararlanması için yapılabilecek projeler değerlendirildi. İMDER üyeleri Şilili sektör temsilcileri ile önümüzdeki yıl itibari ile karşılıklı ticaret heyetleri düzenleyebilir, Şili’deki sektörel organizasyonlara delegasyon şeklinde katılabilir”  bilgisini verdi.

Türkiye Müteahhitler Birliği: 2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği: 2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), makro ve mikro ekonomik verileri küresel ve ulusal ölçekte titiz bir çalışmayla bir araya getirdiği, bu nedenle sektörün yanı sıra tüm ekonomi çevrelerinin de ilgiyle takip ettiği İnşaat Sektörü Analizi’nin Ekim 2019 sayısını yayımladı.

“2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor” başlıklı İnşaat Sektörü Analizi’nde, “200’ü aşkın alt sektöre talep yaratarak ekonominin lokomotifi olma özelliği taşıyan inşaat sektörü, son 5 çeyrekte daralmayı sürdürmüştür. Sektörde mali yapılarda bozulma, finansman sıkıntısı ve talep daralması ile oluşan arz – talep dengesizliğinin etkisi geçtiğimiz dönemde de devam etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Raporda, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2019 yılı sonu yeni proje tutarı hedefi olarak yeniden 20 milyar ABD Doları’na ulaşmaya yönelik çalışmalar sürüyor olsa da gerek küresel pazardaki daralma gerekse yurtiçinde yaşanan sorunların etkisiyle hedeften uzak kalındığı kaydedildi. Türk müteahhitlik firmalarının, 2019 yılı Ocak – Eylül döneminde yurtdışında 7,5 milyar ABD Doları tutarında toplam 151 proje üstlendiği açıklandı. Bu rakamlarla, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında 1972 yılından bugüne kadar üstlenilen proje sayısının 9 bin 800’e, toplam proje tutarının da 387,6 milyar ABD Doları’na ulaştığı duyuruldu.

“Deprem gündemi, sürdürülebilir şehirler için fırsat olmalı”

24 Eylül’de İstanbul’da hissedilen 5,1’lik deprem de TMB raporunda geniş yer buldu: “Özellikle 1999 Marmara Depremi’nin ardından Türkiye’nin gündemine giren kentsel dönüşüm süreci deprem riski ile mücadele edebilmek ve çevreye duyarlı sürdürülebilir şehirler yaratabilmek için fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bakanlık riskli görülen 6,7 milyon konuttan öncelikli olarak 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde tamamlanacağını açıklamıştır. Bu çerçevede Bakanlık tarafından başlatılan, yapı müteahhitliğinin mesleki çerçeveye oturtulması çalışmalarının tamamlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

“YEP’te yerli üretimi destekleme hedefi önemli”

İnşaat Sektörü Analizi’nde Yeni Ekonomik Programa ilişkin görüşler de sunuldu: “Hedefleri arasında yerel üretimin desteklenmesinin yer aldığı YEP’in politika adımları bu açıdan önümüzdeki dönemde sektör tarafından yakından takip edilecektir. Yerli üretime destek, Türk firmalarının küresel pazarlardaki rekabet gücünü de yükseltecektir. Türk inşaat firmaları, yurtdışı projelerde genellikle yabancı mühendislik – müşavirlik firmalarının hazırladığı projelerde yer aldıklarından kullanacakları ürünleri kendileri belirleyememektedir. Dolayısıyla yurtdışı müteahhitlik hizmetleri çerçevesinde yerli ürün kullanımını artıracak önemli bir adım, Türk teknik müşavirlik ve mühendislik hizmetlerinin desteklenmesi olacaktır.”

“Dünya”, “Türkiye” ve “İnşaat Sektörü” ana başlıkları altında toplanan 28 sayfalık Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü Analizi’nde özetle şu tespitlere yer verildi:

İnşaat Yatırımlarında Tasarrufa Gidildi

Yurt içinde inşaat harcamaları, 2018 yılının son iki çeyreğinde gerileme eğilimine girmiştir. Özel sektör yatırımları ve büyük ölçekli kamu – özel ortaklığı projelerinde de finansman sorunları geçtiğimiz dönemde artmıştır. Bina yapı ruhsatlarında görülen daralma da özel sektörde yeni inşaatlardaki gerilemeye işaret etmektedir. 2019 yılında da hükümet tarafından bütçe olanakları dikkate alınarak inşaat yatırımlarında tasarrufa gidilmiştir. Bu çerçevede yılın ilk çeyreğinde inşaat yatırımları yıllık bazda yüzde 16 oranında daralarak 2009 bazlı serinin en hızlı yıllık gerilemesini görmüştür.

Yılın ilk yarısında yatırımlar geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 10 azalarak 284,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kamu harcamalarında yapılan tasarrufun yanı sıra önceliklendirme kapsamında yeni başlanmış birçok projeye, sözleşmesinde öngörülenden az ödenek ayrılması da müteahhitleri zor durumda bırakmıştır.

İstihdam Kaybı 493 Bin Kişi

İnşaat sektöründeki daralma ve yaşanan sorunların bir sonucu olarak, istihdamda ciddi bir gerileme yaşanmaktadır. TÜİK’in Haziran 2019 verilerine göre, geçen yıla kıyasla sektördeki istihdam kaybı 493 bin kişi olmuştur. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) sektörde tamamlanmaya yakın projelere finansman desteğiyle durgunluk kaynaklı istihdam kayıplarının azaltılacağının açıklanması bu çerçevede önemlidir.

224 Milyar TL Kredi Açıldı

Müteahhitlik firmalarının finansman sıkıntısı artmaya devam etmektedir. BDDK verilerine göre, Haziran sonu itibariyle inşaat sektörüne açılan nakdi kredi hacmi 224 milyar TL düzeyine erişmiş, takipteki kredi hacmi 15 milyar TL olmuş ve kredilerin takibe dönüşüm oranı (tüm sektörler ortalaması olan yüzde 4,57’nin üzerinde) yüzde 6,69 olarak kaydedilmiştir. BDDK, Mart ayı verilerinde ise sektörel kredilerin takibe dönüşüm oranını %6,11 olarak açıklamıştır.

Geleceğe Dönük Olumlu Sinyaller Başladı

Tüm bu gelişmelerle birlikte, ekonomi yönetiminin son dönemde gerek makro ekonomiyi gerek sektörü canlandırmaya yönelik attığı adımların etkisiyle geleceğe yönelik olumlu sinyaller alınmaya başlanmıştır.

Güven Endeksi Yükseliyor

Sektördeki mevcut durumu ve beklentileri ortaya koyan TÜİK İnşaat Sektörü Güven Endeksi yılın ikinci yarısından itibaren yukarı yönlü bir seyir izlemeye başlamıştır. Tüketici, reel kesim ve sektörel güven endekslerini kapsayan Ekonomik Güven Endeksi’ndeki düşüşe rağmen İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Eylül ayında yüzde 8,3 oranında artışla 60,1’e yükselmiştir.

Rusya Lider

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin başladığı 1972 yılından bu yana projelerin dağılımında ilk 5 ülke Rusya (yüzde 19,6), Türkmenistan (yüzde 12,4), Libya (yüzde 7,5), Irak (yüzde 6,7) ve Kazakistan (yüzde 6,6) olmuştur. Lider pazar Rusya’dan bu yılın ilk 9 ayında alınan proje sayısı 9, proje tutarı ise 2,7 milyar ABD Doları olmuştur.

Japonya ile Afrikaya

Son dönemde üçüncü ülkelerde işbirliği girişimleri kapsamında ise başta Afrika ve Avrasya olmak üzere Türk firmalarının girişimcilik yeteneği ile yerel pazar bilgisinin, Japonya’nın finansman koşulları ve teknolojisiyle buluşturulması hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda bu yılın ilk yarısında T.C. Ticaret Bakanlığı ile Japonya Toprak, Altyapı ve Turizm Bakanlığı (MLIT) işbirliği ve TMB organizasyonunda Kenya, Tanzanya ve Özbekistan’a Türk ve Japon firmaları ile ortak ziyaretler gerçekleştirilmiştir. TMB ile muadil kuruluş Japonya Uluslararası İnşaat Birliği (OCAJI) arasında üçüncü ülkelerde işbirliğinin geliştirilmesi konusunda mutabık kalınmıştır.

Konutta Dipten Dönüşün İşaretleri Dikkat Çekiyor

Konut alanında 2018 yılı ikinci yarısında başlayan durgunluk, teşvik ve kampanyalar ile düşen faizler başta olmak üzere piyasayı canlandırmak üzere atılan adımlara rağmen 2019 yılının ilk yarısında geride bırakılamamıştır. Yılın ikinci yarısında ise konut satışlarında dipten dönüşün işaretleri dikkat çekmektedir.

Ülkemizde konut alanında arz – talep dengesinin sürdürülmesini teminen bir strateji belirlenmesi ihtiyacı devam etmektedir. Konut ihtiyacının sürmesine karşın arz ile talebin buluşmasını engelleyen faktörlerin başında tüketicilerde ekonomideki belirsizlikten kaynaklı temkinli duruşun artmış olması sonucu talebin azalması gelmektedir.

“Narlıdere Metrosu 2022 Yılı Sonunda Açılacak”

"Narlıdere Metrosu 2022 Yılı Sonunda Açılacak"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yapımı devam eden Fahrettin Altay-Narlıdere hattının 2022 yılı sonuda hizmete gireceğini bildirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Soyer, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, belediye meclis üyeleri ve muhtarlarla inşaat alanını ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Dev tünel kazıcıların çalıştığı yeraltındaki tünele de inen katılımcılar, çalışmaları yerinde inceledi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Soyer, “Bu proje, İzmir’in gerçekten takip ettiği ve beklediği en büyük proje. Hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Takvimi sorunsuz işleyen en değerli proje. Toplu taşımayı geliştirmeyi hedef olarak seçtik. Boydan boya İzmir’i hafif raylı sistemle ve metroyla donatmaya devam edeceğiz. 2022 sonunda hep beraber açılışını yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Soyer, Türkiye’nin en büyük yatırımlarından biri olan bu projenin hızla devam ettiğini, altı ay içinde işin yüzde 50’si biteceğini aktardı.

Yapımı süren Narlıdere Metrosu’nda iki adet dev tünel açma makinesinden ilki, çalışmalara başladı. 100 metre uzunluğunda ve 6,6 metre çapındaki 450’şer tonluk dev tünel açma makinaları günde ortalama 20 metre kazı yapacak.

İnşaat kapsamında Balçova İstasyonu’na 415 araçlık, Narlıdere Kaymakamlık İstasyonu’nda ise 223 araçlık iki otoparkın yapılacağı da açıklandı.

İzmir Metrosu’nun 4’üncü aşaması olan Fahrettin Altay – Narlıdere hattının temeli 10 Haziran 2018’de atılmıştı. Tamamı yer altından geçecek olan hattın, ihale bedelinin 1 milyar 27 milyon lira olduğu inşaatın 42 ayda tamamlanması planlanmıştı.

Omağ Development’tan Kıbrıs’a Ses Getirecek Projeler

Omağ Group şirketlerinden OMG Investment, başkent Lefkoşa’nın kalbine imzasını atıyor. “Herkes buraya taşınıyor” sloganı ile Lefkoşa Metehan bölgesinde hızla yükselen OMG Intense Nicosia projesi, 1+1, 2+1 ve 3+1 seçenekli 114 daire ve 21 dükkândan oluşan Residence blokları ve her biri 6 adet 3+1 lüks daire ve 2 adet 2+1 penthouse daire içeren 24 adet apartman bloğundan oluşuyor.

Ömürlük bir yaşam alanı olarak tasarlanan ve 35000m2’lik merkezi ve geniş bir alana inşa edilen Intense Nicosia; yeşil park alanları, yürüyüş yolları, özel güvenlik hizmeti, yönetim-aktivite binası ve spor salonu ile hem çağımıza hem de başkent Lefkoşa’ya çok yakışacak.

Projenin anahtar teslimi etaplar halinde Ocak – Temmuz ayları arasında yapılacak.

Omağ Development’ın bir diğer projesi ise Yenişehir 2 Apartmanı. Bu projede 2 tanesi 1+1 ve 19 tanesi 2+1 olmak üzere 21 adet daire bulunuyor. 1 adet de ticari alanı bulunan projede açık otopark ve peyzaj çalışmaları bulunuyor. Proje aynı zamanda eşdeğer koçanlı ve anahtar teslimi Ekim 2020’de yapılacak.

Kaşgar Residence projesi ise eşdeğer koçanlı ve 30 adet 2+1, 2 adet 3+1 biri havuzlu penthouse, 1 adet 2+1 penthouse ve 10 ader 1+1 olmak üzere 2 blok ve 44 daireden oluşuyor. Projenin anahtar teslimi 2020 yılının Kasım ayında yapılacak.

OMG Bellapais projesinin ise temeli yeni yılda atılacak. Yüzme havuzu, çevre düzenlemesi ve her villaya özel otoparkıyla öne çıkan proje 8 adet 4+1 villadan oluşacak.

Omağ Development’ın bir diğer projesi de Gönyeli Yenikent’te bulunuyor. Nuance Yenikent projesinde toplamda 36 adet villa bulunuyor. 4 tanesi 4+1 ve 32 tanesi 3+1 olmak üzere 2 farklı büyüklükte villa mevcut. Bu proje Türk koçanlı olup, kapalı garaj, iç bahçe, su ve ısı izolasyonu, peyzaj gibi birçok özelliğe sahip. Proje anahtar teslimine hazır durumda.

Ozanköy’e yepyeni bir renk katan Murat Efendi Villaları ise oturuma hazır bir diğer proje.

18 adet 3+1 ve 9 adet havuzlu 4+1 olmak üzere toplam 27 villadan oluşuyor. Dubleks, güneş enerjisi, her villaya özel kapalı garaj, isteğe bağlı yüzme havuzu gibi birçok özelliğe sahip olan bu proje ise Ozanköy’e değer katıyor.

Konut Satışları Yüzde 15,4 Arttı

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

Türkiye genelinde konut satışları 2019 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 oranında artarak 146 bin 903 oldu.

Türkiye İstatistik Kurulumu eylül ayı konut satış rakamlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları 2019 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 oranında artarak 146 bin 903 oldu.

Konut satışlarında, İstanbul 23 bin 265 konut satışı ve yüzde 15,8 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 14 bin 906 konut satışı ve yüzde 10,1 pay ile Ankara, 8 bin 830 konut satışı ve yüzde 6 pay ile İzmir izledi.

Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 19 konut ile Hakkari ve Ardahan, 75 konut ile Şırnak oldu.

İpotekli Konut Satışları 2019 Eylül Ayında 57 Bin 811 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 410,2 oranında artış göstererek 57 bin 811 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 39,4 olarak gerçekleşti.

İpotekli satışlarda İstanbul 8 bin 719 konut satışı ve yüzde 15,1 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 60,1 ile Artvin oldu.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 89 Bin 092 Konut El Değiştirdi

Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,2 oranında azalarak 89 bin 092 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 14 bin 546 konut satışı ve yüzde 16,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 62,5 oldu. Ankara 7 bin 818 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4 bin 849 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 11 konut ile Ardahan oldu.

Konut Satışlarında 51 Bin 393 Konut İlk Defa Satıldı

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,7 azalarak 51 bin 393 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 35 oldu. İlk satışlarda İstanbul 8 bin 347 konut satışı ve yüzde 16,2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 3 921 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 887 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci El Konut Satışlarında 95.510 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,3 artış göstererek 95 510 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 14 918 konut satışı ve yüzde 15,6 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 64,1 oldu. Ankara 10 985 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 5 943 konut satışı ile İzmir izledi.

Yabancılara 2019 Yılı Eylül Ayında 4.177 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,6 azalarak 4 177 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Eylül 2019’da ilk sırayı 1 924 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 744 konut satışı ile Antalya, 239 konut satışı ile Ankara, 213 konut satışı ile Bursa ve 141 konut satışı ile
Yalova izledi.

Ülke Uyruklarına Göre En Çok Konut Satışı Irak Vatandaşlarına Yapıldı

Eylül ayında Irak vatandaşları Türkiye’den 781 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla, 489 konut ile İran, 248 konut ile Rusya Federasyonu, 214 konut ile Suudi Arabistan ve 191 konut ile Kuveyt izledi.

Demkay Yapı ve Almara İnşaat’tan Kartal’a Yepyeni Bir Proje

Demkay Yapı ve Almara İnşaat'tan Kartal'a Yepyeni Bir Proje

Şehr-i Deniz projesi, Demkay Yapı ve Almara İnşaat’ın ortak girişimiyle İstanbul Kartal’da yükseliyor.

6359 metrekarelik bir alana inşa edilen projenin en dikkat çekici özelliği ise %80’i peyzaj peyzaj çalışmasıyla yeşil alana gösterdiği önem.

Toplamda 4 villa ve 2 blok halinde 176 daireden oluşacak projede, villalar 2 tip ve daireler 8 tip olacak şekilde planlandı.

Tüm daire ve villaların deniz manzaralı olacağı Şehr-i Deniz’de yürüyüş parkurları, yüzme havuzu, spor sahası, çocuk oyun alanları, otopark gibi birçok özellik de mevcut.

Oksijen deposu Aydos Ormanları’nın hemen yanında bulunan Şehr-i Deniz’in anahtar teslimi ise 2020 yılında yapılacak.

Ciro Endeksi Yüzde 18 Azaldı

TÜİK Ciro Endeksleri, Ağustos 2019 raporu yayımlandı. Yayımlanan rapora göre inşaat sektöründe ciro endeksi Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası ve artan ev satışlarına rağmen düştü.

Açıklan verilere göre Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış ciro endeksi Ağustos 2019 döneminde 2018 yılının Ağustos ayına oranla yüzde 2.8 oranında artış gösterdi. 

İnşaat Sektöründe Ciro Kaybı Sürüyor! 

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan verilere takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi bu yılın Ağustos ayında 2018 yılının aynı dönemine oranla yüzde 18 oranında azalış gösterdi. 

2019 yılının Temmuz ayına oranla ise yaşanan düşüş yüzde 2,6 ile sınırlı kaldı.

 

Ticaret Sektörü ve Hizmet Sektörü Ciro Endeksi Yükseldi 

İnşaat sektöründe yaşanan düşüşe rağmen ticaret sektörü ciro endeksi ve hizmet sektörü ciro endeksi ise yükseldi. 

Takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi, 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi ise bir önceki aya göre %0,6 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi, 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %10,1 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi ise bir önceki aya göre %1,9 azaldı.

İMO’nun ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ Projesi Başladı

İMO’nun ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ Projesi Başladı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ projesi başlattı. İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olmaya yakın kadın öğrencilere yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilecek olan proje ile aynı zamanda mentörlük, teknik ve sosyal mühendislik alanlarında da uzmanlar tarafından öğrencilere eğitimler sunacak.

Projenin ayrıntılarını konuştuğumuz, İMO İzmir Şube Sekreteri Eylem Ulutaş Ayar, Şube Sekreter Yardımcısı Hazal Canpolat, Proje Koordinatörü İpek Bulgurcu, Yönetim Kurulu Üyesi Ceren Narin Güzel, kadınların üniversitedeki eğitiminde ve sahada karşılaştığı ayrımcılığa karşı pilot projenin önemine vurgu yaptılar.

‘Cinsiyet ayrımcılığı bu meslekte çok fazla’

Mesleğinde 40. yılını dolduran İpek Bulgurcu, sahadan en üst kademeye kadar her alanda çalıştığını ve her birinde de cinsiyet ayrımcılığının net bir şekilde görüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: “Ayrımcılığı ya kendim yaşadım ya da çevremde gördüm. Bu deneyimlerden yola çıkarak bu proje oluştu. Bu taşlı yollarda yürürken yaşadığımız sıkıntıları, bunlarla nasıl başa çıktığımızı şu anda mezun olmaya yakın olan arkadaşlarımızla paylaşalım, en azından onlar da bunun farkında olsun ve hayata daha hazır başlasınlar istedik. Bu deneyimi sağlayabilmek için de onların yanında deneyimli kadın inşaat mühendisleri olsun istedik. Yani mentör ilişkisi başlasın. Hem kendi farkındalıkları için hem de mesleki olarak nasıl bir yön çizecekler, bunları anlatabilmek için. Bunun dışında çocukların okulda aldıkları eğitimler ne yazık ki iş hayatında aldıkları deneyimlerle birebir örtüşmüyor. Yani bugün 4. sınıfı bitiren bir öğrenci iş hayatına kesinlikle hazır değil. Onun için özellikle son sınıfları içeren teknik eğitim programı da düşünüyoruz.”

Projenin erkeklere göre iş bulma şansını da yükselteceğini söyleyen Bulgurcu, “Çünkü kadın olmaktan dolayı erkek egemen meslekte hep bir dezavantajlı olma durumu var. Biz en azından bu yetkinlikleri kazandırarak, iş hayatındaki farkındalık, toplumsal cinsiyet eşitliğindeki farkındalık, sosyal davranışlarda gelişme gibi konularda da eğitim sağlayarak onları en azından eşit şansa getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘Kadınlar her alanda sorgulanıyor’

‘Erkek egemen meslek’ anlayışına son yıllarda yaşanan ekonomik krizden etkilenen en çok kadınlar olunca bugün için bu projeye daha çok ihtiyaç duyduklarını ifade eden Eylem Ulutaş Ayatar “İnşaat mühendislerinin yüzde 10’u kadın. Ama işsiz mühendislerde bu oran yüzde 30’un üzerinde. Yani ekonomik krizde özellikle kadınlar işsizlikten daha fazla nasibini alıyor diyebiliriz. Ama sadece krizde değil, öğrencilerle yaptığımız röportajlarda da gördük ve biz de yaşadık ki, üniversite seçiminde, meslek seçiminde, okurken, işe girerken, hangi alanda çalışacağı belirlenirken, terfi ederken kadınlar bir kez daha sorgulanıyor” diye konuştu.

‘Eğitimi uygulama alanı ile bağdaştırmak zaman alıyor’

Bir yandan üniversitedeki eğitime ilişkin yetersizliklerin olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan, Ceren Narin Güzel’in değerlendirmeleri de şöyle; “Üniversitedeki eğitimin sorgulanması çok benzeri inşaat mühendisliği eğitiminde de geçerli. İnşaat mühendisliğinde sayı belki de artmıştır ama bildiğim kadarıyla Türkiye’de 192 tane program var ve yılda mezun olan sayısı 12 binlere yaklaştı. Ama bu sene gördük ki yüzde 58 kapasiteyle 5 bin kişiyi aldı ve yüzde 42 boşluk var. Bu krizin de bir yansıması olarak, öğrencilerin talep etmemesi. Eş zamanlı olarak bu kriz öncesinde de şunu biliyorduk, eğitimimiz teorik ve zor bir eğitim. Ama bunun mezun olduktan sonra uygulama alanlarıyla bağdaştırılması oldukça zaman alıyor. Bu problemler çok kısa sürede bitecek mi? Elbette hayır. Ama biz Beyaz Baretli Kadınlar projesinde, kadın arkadaşlarımıza hem teknik hem sosyal hem de toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili bir bütünü anlatmaya çalışmayı hedefliyoruz. Bir yandan toplumsal eşitlik kısmına da çok değer veriyorum. Çünkü aynı sokakta yürürken neyin mobbing, neyin taciz olduğunu bilmeden ciddi psikolojik sorunlara varan şeyler yaşayabiliyorlar ve bunu tarif de edemiyor, adlandıramıyor olabilirler. O yüzden projenin bu ayağı da çok kıymetli.”

‘Neden hemşirelik yazmadınız, ne yapacaksın inşaatlarda?’

Hazal Can Polat da ekleme yaparak şöyle konuştu: “Eğitim kısmında aslında bizim özellikle kadın öğrencileri diğerleri ile eşit konuma getirmek istememizin sebebi onların daha elenmeye müsait olmalarıyla ilgili. İş arayan inşaat mühendisi sayısı günden güne artıyor, bizim şubemize gelen ilan azalıyor ama iş arayan artıyor. Artık firmalar verdikleri ilanlarda bir eleme yapması gerektiği için filtrelerinden biri de ‘erkek olması’ oluyor. Biz bu yüzden kadın öğrencilere Endüstri 4.0’a uyumlu, onları bir adım öne çıkaracak eğitimler vermek istiyoruz ki diğerleriyle biraz daha eşit bir konuma gelebilsinler. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin de amacı şu; zaten ayrımcılığa maruz kalmaya başladılar. Okulda, ‘neden hemşirelik yazmadınız, neden öğretmenlik seçmediniz, ne yapacaksın inşaatlarda’ diye o ayrımcılığa uğramaya başladılar ama mezun olduklarında bunun daha fazla görecekler. Özellikle çalışma alanı sahada olursa daha da artacak. Biz istiyoruz ki arkadaşlar bunlara maruz kaldıklarında cevap verebilecek, özgüvenini kırmayacak donanım ve güçte olsunlar.”

İpek Bulgurcu projeye ilginin fazla olduğunu söyleyerek, “Öğrencilerimizle görüşmelerimiz beklentimizin çok üzerinde, nitelikli öğrenciler geliyor. Kendilerini çok güzel ifade ediyorlar. Bu arada öğrenciler, birtakım programları öğrenmek için ya kendileri çabalıyorlar ya da odadaki bazı eğitimlere gelmeye çalışıyorlar. Yani hem zaman hem de bütçe ayırmaya çalışıyorlar. Bu da bizim teknik konudaki gelişimi projenin bir parçası haline getirmemizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

‘Kadınlar baretine de sahip çıkar’

Pilot bir proje olan ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ kapsamında, 21 kadın mentör var. Kadın öğrenciler de menti olarak geçiyor projede. Mentör ve mentiler eğitimlerini tamamladıktan sonra 9 ay boyunca yol arkadaşlığı yapacaklar birbirlerine. Başvuran 50 kadar öğrenci olsa da burs ve mentör ayağı sınırlı olduğu için herkesin belirli oranda yararlanması da hedeflerden biri. Aynı zamanda yakında gerçekleştirecekleri bir başka projenin de haberini veren kadınlar, Türkiye’nin deprem gerçeğine ilişkin ‘temel afet bilinci’ eğitimine hazırlandıklarını söyledi.

“Bu proje özellikle erkek egemen olan meslek gruplarına, hatta diğer şehirlere de yayılsın istiyoruz” diyen İpek Bulgurcu son olarak projenin isminin niçin beyaz baret olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “İnşaat mühendisi bir kadın sahaya gittiği zaman genellikle onun ofis işlerinde çalışması önerilir ve bina içerisindeki bir göreve yönlendirilir. Çünkü dışarıya çıktığı zaman güvenlik ekipmanı olan bareti takması gerekir. Ama bu durumda ofiste çalıştığı için bareti takamaz. Baretten mahrum kalır. Oysa biz diyoruz ki bir insanın sahada veya ofiste çalışması onun kişilik özelliklerine bağlıdır, cinsiyetine bağlı değildir. Eğer bir kadın mühendis sahada çalışmak istiyorsa, çalışabilir, baretini de takar baretine de sahip çıkar.”

Akzirve ile Topkapı ‘Hayat’ Buluyor

Akzirve ile Topkapı 'Hayat' Buluyor

Akzirve Gayrimenkul’ün prestijli projesi Akzirve Hayat Topkapı’nın temeli geçtiğimiz Cumartesi günü atıldı.

14 bloktan oluşacak bu dev projede, 1850 daire ve 96 ofisin yanı sıra 71 adet ticari alan bulunacak.

1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleriyle ve göz alıcı mimarisiyle karşımıza çıkan bu proje, 2018 yılında “En İyi Çok Katlı Proje” ödülünü aldı.

Şehrin simgelerinden biri olmaya aday olan Akzirve Hayat Topkapı projesinde metropol hayatında en büyük eksiklik olan yeşil alanlara büyük önem veriliyor.

Proje metro, tramvay ve metrobüse ise oldukça yakın.

36 ay içinde bitirilmesi planlanan bu projede sosyal alanlar, spor salonları, yüzme havuzu, çocuk oyun alanları ve otopark gibi özellikler bulunuyor.

Bodrum’da İmar Planına Aykırı Yapıların Yıkım İşlemleri Sürüyor

Bodrum'da İmar Planına Aykırı Yapıların Yıkım İşlemleri Sürüyor

Bodrum’da, imara aykırı bölümleri tespit edilince bu kısımların kaldırılması istenen otel, villa, rezidans ve lüks dairelerin bulunduğu 19 projede yıkım çalışmaları sürdürülüyor.

Bodrum’da kontrolsüz yapılaşmayla ilgili tepkiler üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 20 Ağustos’ta ilçeye gelerek, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle kaçak yapılaşmaya ilişkin denetimler yaptı. Bu denetimlerden sonra Bodrum Belediyesi’nce daha önce imar planında aykırılıklar bulunduğu tespit edilen birçok projenin inşaatı durduruldu. Bakan Kurum, 28 Eylül’de imara aykırı alanları tespit edilen ve yıkımına karar verilen projeler için yeniden Bodrum’a geldi. Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle kıyıdan 2’nci kez denetim yapan Kurum, 11’i otel olmak üzere aralarında villa, rezidans ve lüks dairelerin olduğu 19 projedeki yıkım çalışmalarını kontrol etti.

Yıkım Çalışması Bakanlık ve Belediye Gözetiminde

Bakanlık, Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ve Yapı Kontrol Birimi ekiplerinin gözetiminde Gümbet, Yalıkavak, Türkbükü, Gündoğan, Gölköy ve Torba mahallelerinde yer alan o projelerdeki yıkım çalışmaları halen sürdürülüyor. İmara aykırı olduğu tespit edilen bölümlerin üzerine boyayla çarpı işareti koyulduğu, iş makineleri ve inşaat işçilerince yıkımın yapıldığı belirtildi. Yıkıldıktan sonra kötü görüntü oluşan alanlarda ise otel işçileri tarafından kıyı düzenleme çalışması yapılıyor. Bazı projelerde beton kesme işleminin ardından bloklar vinçle bölgeden taşınıyor. Metrajlarına göre her firmaya, farklı günlerde çalışmalarını tamamlaması için süre verildiği öğrenildi.Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, ‘imar barışı’na aykırı yapı sayısında Muğla, ilk sırada yer alıyor.

Bodrum, Milas, Yatağan, Kavaklıdere, Ula, Marmaris, Datça, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Seydikemer’de toplam 1351 yapının yıkılacağı kaydedildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Deprem Seferberlik Planını Açıkladı!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Deprem Seferberlik Planını Açıkladı!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul’da yaşanacak olası bir depreme karşı önlem almak ve deprem sonrası tedbirleri içeren deprem seferberlik planı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. 

İmamoğlu: İstanbul Depreme Hazır Değil! 

İstanbul’u depreme hazırlamak ve güçlendirmek için yeni bir seferberlik başlattıklarını belirten Ekrem İmamoğlu daha fazla beklemeye tahammülleri olmadığını belirterek “Tespitlerde bulunulmuş, tahminler sıralanmış, uygulama önerileri geliştirilmiş.

Ancak yapılan tüm bu çalışmalar, sonrasında hayata geçmediği / geçemediği için İstanbul hala beklenen büyük depreme hazırlıklı değildir. Daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. Bizler, tüm İstanbulluların da desteği ile hayata geçecek projeler üretmek, İstanbul’u güçlendirmek için kolları sıvıyoruz ve bir seferberlik başlatıyoruz” dedi. 

Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Büyük Önem Taşıyor 

En büyük önceliklerinin “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi” olduğunu dile getiren Ekrem İmamoğlu, “Öncelikli / sorunlu alanlarda, sosyal ve ekonomik dönüşüm projelerinin gerçekleşmesi amacıyla Bakanlık tarafından talep edilen ‘Strateji Belgeleri’ tamamlanarak ‘İstanbul Kentsel Dönüşüm müdahale yol haritası’ belirlenecektir. ‘

Afet Odaklı müdahale programı’ ile bina bazında yapılan müdahaleler yanında, kentsel iyileştirme odaklı dönüşüm çalışmaları bu başlıkta ele alınacaktır. Bu amaçla 1 yıl içinde 39 ilçe ile birlikte gerekli koordinasyon sağlanacak ve 5 yıl içinde strateji belgesinde yer alan müdahalelerle tamamlanacaktır” dedi.

İletişim sorununu aşmak istediklerini belirten Ekrem İmamoğlu “İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan veya proje aşamasında olan kentsel dönüşüm alanlarında yaşayanlar ve onlar tarafından kurulan sivil toplum örgütlerinin İBB ile iletişim sorunlarını aşmak üzere ‘Kentsel Dönüşüm İşbirliği Masası’ adı ile bir ofis kurulmaktadır” dedi.

Balıkesirli Sanayici Bandırma Limanı’nı Bekliyor

Balıkesirli Sanayici Bandırma Limanı'nı Bekliyor

Ortak Akıl Toplantıları’nın 21’inci durağı Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi oldu. Turkishtime ve Halkbank ortaklığıyla düzenlenen toplantının moderatörlüğünü Şeref Oğuz üstlendi.

1977 yılında kurulan BALOSB, halen üretimini sürdüren 110 fabrikanın yanı sıra proje ve inşaat aşamasında olan 13 fabrika da dahil olmak üzere toplamda 123 fabrika ve 9 bine yakın çalışanıyla bölge ekonomisinde etkin bir rol oynuyor.

Balıkesir OSB’yi Geleceğe Taşıyacak 10 Parametre

Balıkesirli sanayici ihracatta İzmir’deki Aliağa limanını veya İstanbul’daki Ambarlı limanını kullanıyor. Bu da ek bir maliyet ve zaman kaybı anlamına geliyor. Bandırma limanı şu anda hizmet veriyor ancak konteyner taşımacılığı için müsait değil. Limanda gerekli çalışmalar yapılırsa bölge sanayicisinin rekabette eli güçlenecek. Çünkü Bandırma limanı hem alan hem de lojistik anlamında son derece uygun özelliklere sahip.

Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği

Kamu – üniversite – sanayi işbirliğini sağlayabilmek için öncelikle tüm taraflar nezdinde modern bir sanayi kültürünün oluşturulması, ardından da herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Tüm tarafların bir arada bulunduğu mekanizmalar geliştirilmeli, bu mekanizmalar da her an çalışır durumda tutulmalı. Birtakım oluşumlar çerçevesinde zaman zaman bir araya geliniyor ama süreklilik sağlanmadığı zaman yeteri kadar sinerji ve çözüm üretilemiyor.

Yatırım Maliyetleri Düşürülmeli

Arsa fiyatları, inşaat yatırımları, hafriyat, altyapı maliyetleri gibi konular sanayiciyi yoruyor. Hem belediyelerin hem de diğer kurum ve kuruluşların yatırım maliyetleriyle ilgili özellikle OSB’lerdeki firmalara daha fazla kolaylık sağlaması gerekiyor. Kamu bankaları inşaat işleri için cazip krediler verilebilirse sanayideki büyümeye çok olumlu katkılar sağlanacak. Sanayicinin bu tür maliyet kalemleriyle uğraşmaktansa sermayesini daha çok teknolojiye, üretime, Ar-Ge’ye yatırmasına imkan yaratacak çözümler bulunabilir.

Nitelikli Eleman Sorunu

Nitelikli eleman tedariki Ar-Ge veya ihracat odaklı üretimlerin devreye girdiği noktada altyapı ve yüksek enerji sorunu kadar büyük bir sorun olarak sanayicinin önüne çıkıyor. Meslek liselerinin OSB’ler içinde konumlandırılarak, müfredatlarının da sanayicilerle eşgüdüm içinde hazırlanması, sanayicilerin de bu okulların hamisi olmasının yolunu açmak gerekiyor. BALOSB bu konuda inisiyatif almış durumda.

Lojistik Entegrasyon Tamamlanmalı

Osmangazi Köprüsü ve İzmir otobanıyla birlikte ulaşım olanakları güçlenen Balıkesir, lojistik bir üs haline gelme yolunda ilerliyor. Ancak lojistik entegrasyon henüz tamamlanış değil. İyi niyetlerle kurulan Lojistik Köy, kendisinden bekleneni veremedi. Oysa Balıkesir’in lokasyonu çok iyi. Marmara ve Ege bölgelerinin birleşme noktası olan Balıkesir, bu anlamda çok büyük bir potansiyel taşıyor ama lojistik entegrasyonun hızla tamamlanması gerekiyor.

Yan Sanayi Yeterli Değil

Balıkesirli sanayicinin yan sanayi ve bakım-hizmet gibi konularda sıkıntı yaşıyor. BALOSB’deki kurumsal sanayiciler, kendilerine hizmet vere yan sanayi firmalarında yeterli bir birikim ve kalite seviyesini bulamıyor. Sanayici bu nedenle bakım hizmeti, yan sanayi hizmeti, parça almak gibi ihtiyaçlarının çoğunu İstanbul gibi kentlerden sağlamak zorunda kalıyor. İl genelinde yan sanayiye yönelik altyapıyı oluşturma konusunda girişimlere ihtiyaç var.

Yeni İhracat Pazarları İhtiyacı

ABD ile Çin arasındaki siyasi gerilim, ABD’nin Çin menşeili ürünlere getirdiği ekstra vergiler Türkiye için bir fırsat yaratıyor. Balıkesirli sanayici ürünlerini tanıtma ve satışlarını artırmak için ABD pazarına yönelmeli. Son yılarda Kuzey Afrika ülkeleri ve Hindistan da yükselen gelir düzeyiyle ihtiyaçları artan önemli ülkeler arasına girdi. BALOSB’de yeni pazarlarla ilgili bir çalışma grubu kurulabilir.

Enerji Maliyetleri Düşürülmeli

Enerji maliyetleri bütün sanayicilerin üzüldüğü, yüksek maliyetlere katlandığı bir konu. Türkiye’de her türlü enerji maliyetinde en büyük bedeli sanayici ödüyor. Dünyada ticaret savaşlarının yaşandığı çok sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. Böyle bir dönemde ihracatın önemi çok açık. İhracatçının rekabette elini zayıflatan bu sorunun artık aşılması gerekiyor.

Ar-Ge Mevzuatı Sadeleştirilmeli

Ar-Ge süreçlerinde bürokratik zorlukların yanı sıra mevzuat da çok karmaşık, devletin terminolojisini firmalar anlayamıyor. Ar-Ge faaliyetlerinin kontrol edilebilirliğini sağlamak ve belgelendirebilmek için birtakım kılavuzlar, programlar geliştirilmiş durumda. Ancak firmalar bu konuda yetersiz kaldıkları için danışmanlar tutmak zorunda kalıyor. Mevzuatın sadeleştirilmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi, Ar-Ge çalışmalarına güç katacak.

Konut İhtiyacı

Konut konusunda BALOSB’ye yakın, özellikle de mavi yakanın yerleşebileceği konutlara ihtiyaç duyuluyor. Gaziosmanpaşa bölgesinin tümüyle kentsel dönüşüme sokularak, TOKİ gibi konut projeleriyle çalışanlar için hazırlanması gerekiyor. Böyle bir dönüşüm, bölgenin mavi yakalı ihtiyacının karşılanmasında önemli bir ivme yaratacak.

Müteahhitler Sektördeki Sorunlara Çözüm Bekliyor

Müteahhitler Sektördeki Sorunlara Çözüm Bekliyor

Konya Müteahhitler Birliği (KOMÜT) başkanı Adem Bulut, inşaat sektöründeki sorunların bir an önce çözüme kavuşmasını ümit ettiklerini söyledi.

KOMÜT başkanı Adem Bulut, inşaat sektöründeki sorunları değerlendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Bir otelde düzenlenen programda konuşan Bulut, Türkiye’nin güneyinde bir terör koridoru ya da terör devleti oluşturulması adına dış destekli çabaları yok etmek adına yapılan, adından da anlaşılacağı üzere bölge ve Türkiye için barış kaynağı olacak Barış Pınarı Harekatı’nı Konya Müteahhitler Birliği olarak sonuna kadar desteklediklerini söyledi.

“Konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır”

Konya Müteahhitler Birliği olarak inşaat sektörü için önem arz eden bazı konuların da gündemlerinde yer aldığını belirten Bulut, “2014 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana Türkiye’de ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünün gelişmesi ve sorunlarına çözüm bulma misyonuyla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Birliğimizin yeni yönetim kurulu olarak gerek inşaat sektörü gerekse birliğimiz adına aynı heyecanla daha da gayretli çalışmalar yapma hedefiyle yola çıktık. Son yıllarda ekonomide yaşanan sorunlar sektörümüzü önemli ölçüde etkilemiş, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere artan fiyatlar ve genel olarak enflasyondaki artış, maliyetleri artırırken konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Bu olumsuzluklar sektörün ciddi şekilde daralmasına neden olmuştur. Ülke olarak ekonomimizin yeniden istikrara kavuşması için gerekli çalışmaların yapılmasını temenni ediyoruz.” dedi.

“Sorunlarımızın çözüme kavuşacağını ümit ediyoruz”

Türkiye’de ve özel olarak Konya’da inşaat sektörünün karşılaştığı bazı sorunlar bulunduğunu kaydeden Bulut, “Bunların başında merkezi yönetim tarafından imar planı uygulama yönetmeliğinde sık sık değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Yönetmelikteki sık değişiklikler sektörün uyumunu zorlaştırmaktadır. Konya’da ise ilçe belediyelerinin imar yönetmeliğini farklı yorumlaması söz konusudur. Uygulamadaki standartların değişmesi gerek şehrin imar dokusu gerekse müteahhitlerin konut üretimi açısından sorunlara neden olmaktadır. Diğer bir konu ise konutların temel ihtiyacı olan elektrik, doğalgaz ve su aboneliklerinde yaşanmaktadır. Doğalgaz ve elektrik aboneliklerinde ilgili kurumlar katılım bedelini müteahhitlerimizden almaktadır. Bu konu ile ilgili KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir ile yapılan görüşmelerin sonucu konunun Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a ileteceği ve konuda ellerinden geleni yapmaya çalışacakları tarafımıza bildirilmiştir. Biz de KOMÜT olarak sorunlarımızın çözüme kavuşacağını ümit ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Yerel yönetimlerimizin elini taşın altına koymasını bekliyoruz”

Merkezi hükümetin faiz indirimi, imar barışı, KDV indirimi inşaat sektörünün önünü açma çabalarını müteahhitler olarak olumlu karşıladıklarını, aynı bakış açısını yerel yönetimlerden de beklediklerini dile getiren Bulut, “İnşaat ruhsatı, iskan ruhsatı ve arsa üretimi konusunda adımlar atılmasını sektörün önünün açılması için yerel yönetimlerimizin de elini taşın altına koymasını bekliyoruz. İnşaat sektörü ekonomideki istikrarla paralel olarak büyümeye ve ülkenin lokomotifi olmaya devam edecektir. Biz müteahhitler olarak şehirlerimizin tarihi dokusu korunarak, sağlıklı ve güvenli konut ihtiyacının karşılanması, daha yaşanabilir konutların üretilmesi adına üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Konya Müteahhitler Birliği, mesleki dayanışmanın olduğu gibi sektörün sağlıklı büyümesinin de çatı kuruluşlarından biri olmayı sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.

Program, soru cevap kısmının ardından sonra erdi.

Kamu Müteahhitleri İçin Kötü Haber! 2022 Yılına Kadar Kamu Projeleri İçin Yeni Yatırım Yok

Türk Müteahhitleri 10 Ayda 9.4 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi!

Devletin tasarruf tedbirleri en çok kamu müteahhitlerini etkiledi. Kamu projeleri için zorunluluk olmadığı sürece yeni projelere kapı tamamen kapatıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesi detayları haberimizde!

Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Yürürlüğe giren yeni genelge kapsamında kamu yatırım harcamaları için tasarruf tedbirleri alınacağı duyuruldu. 

Yeni Kamu Projeleri 2022 Yılına Kadar Ertelendi! 

Yayımlanan genelge ile tasarruf tedbirleri kapsamında kamu projelerinin erteleneceği bir kere daha duyuruldu.  2022 yılına kadar zorunlu olmayan hiçbir projeye onay verilmeyeceği belirtilirken “Kamu yatırım harcamalarından azami düzeyde tasarruf edilirken kalkınma potansiyelini destekleyici mahiyetteki iktisadi ve sosyal altyapı yatırımlarına öncelik verilmeye devam edilecektir.

Kamu yatırım öncelikleri özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını ve ticareti destekleyecek mahiyette belirlenecek, iş, üretim, yatırım ve yaşam ortamını iyileştiren nitelikli altyapı yatırımlarına öncelik verilecektir. Kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar bir taraftan öncelikli sosyal ihtiyaçları giderecek ve üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapı alanlarına yönlendirilirken, yatırımların maliyet etkin, verimli ve zamanında gerçekleştirilmesine ve yatırım harcamalarının en kısa zamanda ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürülmesine azami özen gösterilecektir” ifadelerine yer verildi. 

Kamu Özel İşbirliği ile Dev Projeler Devam Edecek! 

Yayımlanan genelge de KÖİ’ler için ise ayrı bir parantez açıldı. 

2020 yılına yeni proje alınmayacağı açıklanırken “Tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında 2020 Yılı Yatırım Programı’na yeni proje alınmayacaktır. Ancak Kamu Özel İşbirliği’yle (KÖİ) (hazine garantili) devam eden projelerin yapımına devam edilecek. Mevcut kamu sabit sermaye stokundan azami kapasitede yararlanılması için gerekli bakım ve onarımlara önem verilecek, vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarına ve ekonomide katma değer artışına doğrudan hizmet etmeyen projeler teklif edilmeyecektir” denilerek bu projelerin devam edeceği duyuruldu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Barış Pınarı Harekatı Sonrası 140 Köylük Yerleşim Alanı İnşa Edeceğiz

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Barış Pınarı Harekatı Sonrası 140 Köylük Yerleşim Alanı İnşa Edeceğiz

Suriye’de düzenlenen Barış Pınarı Harekatı sonrası Türkiye’de ki Suriyeli mültecilerin yerleştirileceği 140 köyden oluşacak yeni bir yerleşim alanı inşa edeceklerini duyurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Türkiye’nin başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekatı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

Kurum “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 4 gün önce başlatılan bu operasyon bittiği zaman oluşacak güvenli bölge içerisinde, 140 köyden oluşan yerleşim alanı inşasıyla, buradaki vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlayacak önemli bir projeyi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” diyerek Türkiye’nin güvenli bölgede inşa edeceği proje hakkında bilgi verdi. 

Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler Güvenli Bölgeye Yerleştirilecek 

Suriyeli mültecileri güvenli bölgeye yerleştiriceklerini belirten Bakan Kurum “Vatan toprakları dışında olan Suriyeli kardeşlerimizi geri götürebilmek için güvenli bir bölge, bir koridor oluşturmak amacıyla yapılan bir operasyondur. Bu operasyon neticesinde, inşallah Fırat Kalkanı, Afrin ve Pençe harekatlarında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatı’nda da, şanlı ordumuz daha önce olduğu gibi aynı zaferleri alacak ve teröristlerin inlerine girmek suretiyle o bebek katillerine gereken cevabı, sahada net bir şekilde verecek. İnşallah o güvenli koridor oluştuğu zaman, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 4 gün önce başlatılan bu operasyon bittiği zaman oluşacak güvenli bölge içerisinde 140 köyden oluşan yerleşim alanı inşasıyla, buradaki vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlayacak önemli bir projeyi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi. 

Meksika’nın İnşaat Projelerini Türk Doğal Taşları Süsleyecek

Meksika’nın İnşaat Projelerini Türk Doğal Taşları Süsleyecek

Türkiye’ye yıllık 2 milyar dolar döviz kazandıran doğal taş sektörü, 7 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için 2018 yılında doğal taş ihracatında yüzde 148’lik artış yakaladığı Meksika’yı radarına aldı. Türk doğal taş ihracatçıları, Meksika’da yapılacak inşaat projelerinde Türk doğal taşlarının kullanılması için harekete geçti.

Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından, Ticaret Bakanlığı desteğiyle sürdürülen “Doğal Taş Sektöründe İhracat Koçluğu ve İşbirliği Kümesi” isimli Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesi kapsamında Meksika’ya “Sektörel Ticaret Heyeti” düzenlenecek. Heyete 9 doğal taş ihracatçısı firma katılıyor.

Meksika’nın dünyadan 180 milyon dolarlık doğal taş ithal ettiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Türkiye, Meksika’nın 8. büyük tedarikçisi konumunda. 2017 yılında 2.3 milyon dolar olan ihracatımızı, 2018 yılında yüzde 148’lik artışla 5.8 milyon dolara çıkardık. Bu sektörel ticaret heyetiyle Meksika’ya ihracatımızı orta vadede 50 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Meksika’da 2017 ve 2018 yıllarında yaşanan depremlerde çok sayıda bina yıkıldı ve tekrar inşa edilecek. Bu binalarda Türk doğal taşlarının kullanılması için çaba içinde olacağız” şeklinde konuştu.

Meksika’ya işlenmiş ürün ihraç etme şansı olduğuna dikkati çeken EMİB Başkanı Kaya, 14 Ekim’de Meksikalı doğal taş ithalatçılarıyla ikili iş görüşmeleri yapılacağını, 15 Ekim tarihinde ise Expo Cihac Fuarı’nın ziyaret edileceğini kaydetti. Kaya, Meksika seyahati sırasında, firma ziyaretleri, mimari tur ve perakende satış noktalarında incelemelerinde gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin, “Doğaltaş Sektöründe İhracat Koçluğu ve İşbirliği Kümesi” URGE Projesi kapsamında; 14-19 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenleyeceği, “Sektörel Ticaret Heyeti”ne şu firmalar katılıyor; “Çelikkol Petrol Mermer, F2C Mermer, Gazimer Mermer, Hurok Marble, Karahisar Madencilik, Özçınar, Sezgin Marble, Solemar Marble Ltd., The Tile Shoppe”

Kardeşler İnşaat’tan Ankara’ya Ses Getiren Proje

Kardeşler İnşaat'tan Ankara'ya Ses Getiren Proje

Ankara Keçiören Yükseltepe Mahallesi’nde yükselen Bulvar Vadi projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

2 blokta toplam 68 daireden oluşacak Bulvar Vadi projesinde ayrıca 12 adet dükkan yer alacak.

6000 metrekarenin üzerinde bir alana ve yaklaşık 18 bin metrekare inşaat alanına sahip olan bu projelerde dairelerin tamamı 4+1 olarak projelendirilmiş.

Kardeşler İnşaat’ın hayata geçirdiği Bulvar Vadi projesinde kış bahçesi, sauna, açık ve kapalı otopark, fitness salonu, futbol ve basketbol sahaları gibi özellikler ön plana çıkıyor.

Projenin anahtar teslimi ise 2020 yılının ilk aylarında yapılacak.

Konut Satışları ile Üretim Arttı, İnşaat Sektörü Hareketlendi!

Konut Satışları ile Üretim Arttı, İnşaat Sektörü Hareketlendi!

Kamu bankaları tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası büyük yankı uyandırmış, uzun süredir beklemede olan vatandaş yeniden ev almaya yönelmişti. Açıklanan veriler inşaat sektöründe beklenen hareketlenmenin sonunda yaşanmaya başlandığını ortaya koydu.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık önemli açıklamalarda bulundu. 

Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından Mine Açar ile röportaj yapan Işık sektörde özlenen hareketlenmenin başladığını söyledi. 

İnşaat Sektöründe Canlanma Başladı! 

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık yapmış olduğu açıklamasında inşaat sektörünün tamamında genel anlamda bir canlanma yaşandığını müjdeledi. 

Işık yapmış olduğu açıklamasında “Stoklanamayan hazır beton üretildikten hemen sonra inşaatta kullanılması gerektiği için Türkiye’de hazır beton üretiminin artması inşaatın hızlandığı anlamına gelir. Resmî rakamlarda inşaat sektörünün durumu gecikmeli görülebilirken, Hazır Beton Endeksi ile inşaatın nabzını yakından tutuyoruz. Bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. İnşaat faaliyetlerinde 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı” diyerek önemli bir müjde verdi. 

İnşaat Sektörünün Sürükleyici Gücü Konut Satışları Olacak! 

Işık yapmış olduğu açıklamasında konut satışlarının önemli olduğunu belirterek “Ancak önümüzdeki dönemin sürükleyici gücü konut olacak. Kamu bankaları ile başlayan konut kredisi faizindeki düşüş, İstanbul’da hissedilen deprem sonrasında yeni ve sağlam konutlara olan ihtiyacın bir kez daha tüketicilerin gündemine gelmesi öncelikle yeni konut satışlarını yukarı çekmeye başlayacaktır. Ülkemizdeki ekonomik güvende jeopolitik risklerden kaynaklanan yeni bir sorun ortaya çıkmadığı sürece müteahhitlerimiz ellerindeki bir yılı aşkın zamandır bekleyen konut stokunu eritmeye başlayacaklardır” dedi. 

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli İhalesi İçin Ulaştırma Bakanlığı İlana Çıkmaya Hazırlanıyor!

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli İhalesi İçin Ulaştırma Bakanlığı İlana Çıkmaya Hazırlanıyor!

İstanbul ulaşımı açısından devrim niteliğinde kabul edilen en büyük ulaşım projeleri arasında yer alan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan önemli açıklamalarda bulundu. İhale tarihi netleşiyor.

İstanbul’un en önemli ulaşım projeleri arasında gösterilen 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi için beklenen müjdeli haber geldi. 

Ulaştırma Bakanı Turhan Açıkladı, İhaleye Çıkacak! 

Uzun süredir gündemde olan ancak ihale tarihi bir türlü kesinleşmeyen 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi için Bakan Cahit Turhan beklenen açıklamayı yaptı. 

Bakan Cahit Turhan bu sene dördüncüsü düzenlenen  Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı’na katıldı. Congresium Ankara’da düzenlenen fuarın açılış konuşmasını yapan Bakan Turhan büyük bir müjde verdi. 

İstanbulluların yakından takip ettiği 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında açıklama yapan Bakan Turhan “Uygun şartlarda finansman sağlayan firmalar arasında yapılacak ihale için önümüzdeki günlerde ilana çıkmayı hedefliyoruz. Dış krediyle yapmayı planladığımız 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli’ne yerli ve yabancı firmalar yoğun ilgi gösteriyor” diyerek ihaleye olan yoğun talebi dile getirdi. 

İhale İlanı Yakında Yayımlanacak! 

Konu hakkında açıklama yapan Bakan Turhan, “Uygun şartlarda finansman sağlayan firmalar arasında yapılacak ihale için önümüzdeki günlerde ilana çıkmayı hedefliyoruz” dedi. Bir diğer önemli proje olan 1915 Çanakkale Köprüsü projesine de değinen Bakan Turhan projenin planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi.  

Köprünün 2022 yılında hizmete açılacağını belirten Bakan Turhan “Araçlarımız beklemeden, durmadan 5 dakikada Gelibolu’dan Çanakkale’ye geçmiş olacak” dedi.

Expo 2020: Katılımcı Ülkeler Ne Kazanacak? Sürdürülebilir Projeler Dikkat Çekiyor

Expo 2020: Katılımcı Ülkeler Ne Kazanacak? Sürdürülebilir Projeler Dikkat Çekiyor

Birleşik Arap Emirlikleri, Orta Doğu’da ilk kez düzenlenecek olan dünya fuarı Expo 2020’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 12 milyon yabancının ziyaret edeceği ve ülke ekonomisine 30 milyon euro katkı sağlaması beklenen organizasyon için Dubai’de hazırlıklar devam ediyor.

Birleşik Arap Emirlikleri, Orta Doğu’da ilk kez düzenlenecek olan World Expo 2020’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 12 milyon yabancının ziyaret edeceği ve ülke ekonomisine 30 milyon euro katkı sağlaması beklenen organizasyon için Dubai’de hazırlıklar devam ediyor. Altı ay sürecek olan etkinliğe 190’dan fazla ülke katılacak.

Kubbe, Dubai’nin Sembollerinden Biri Olabilir

Expo’nun gerçekleştirileceği alandaki inşaatın büyük bir kısmı tamamlandı. Expo 2020’nin ana üssü olacak kubbenin yapımı için yaklaşık 800 inşaat uzmanı Eylül ayında bir araya geldi. 130 metre genişliğinde ve 67 metre uzunluğundaki çelik kubbe, 800 tondan fazla ağırlığa sahip.

Unkapanı Kavşağı, Tramvay Projesi Kapsamında Yenilenecek

Unkapanı Kavşağı, Tramvay Projesi Kapsamında Yenilenecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında beton kalitesi ve statik çalışması yapılan Unkapanı Kavşağı’nın yıkılıp yeniden inşa edilmesine karar verdi.

İBB 2017 yılının Eylül ayında ihalesi yapılan “Unkapanı Kavşağı Uygulama Projesi”ni Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişinin dikkate alınmadığını gerekçesiyle iptal ederek “Unkapanı Kavşağı ve Eminönü – Alibeyköy Tramvayı Tüneli” kapsamında, mevcut projenin 2 ay içinde revize edilmesi ve inşaat ihalesinin hızla tamamlanarak işin en kısa sürede tamamlanması benimsendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2012 yılında beton kalitesi ve statik çalışması yapılan Unkapanı Kavşağı’nın yıkılıp yeniden inşa edilmesine karar verdi. Yapılan incelemede, köprünün altındaki kirişlerde araç çarpma sonucu kopma ve parçalanmalar olduğu; betonun içindeki demirlerin açığa çıktığı, bir kısmının kırıldığı; beton ve demirlerde küflenme meydana geldiği,  su kaynaklı hasar oluştuğu tespit edilmişti. Bu kapsamda Eylül 2017’de “Unkapanı Kavşağı Uygulama Projesi”nin ihalesi yapılmıştı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve geldikten hemen sonra geçmişte inşaatına başlanılmayan projenin incelenmesi talimatını verdi. İBB bürokratları, ihalede Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişinin dikkate alınmadığını belirledi. Bu nedenle de ihalenin iptal edilmesine karar verildi.

“Unkapanı Kavşağı ve Eminönü – Alibeyköy Tramvayı Tüneli” kapsamında, mevcut projenin 2 ay içinde revize edilmesi ve inşaat ihalesinin hızla tamamlanarak işin en kısa sürede tamamlanması benimsendi.

Yapılan çalışmalara göre, köprü ve altgeçit imalatları öncesinde kavşak, dönel ada haline getirilerek, trafiğin aksamadan işlemesi sağlanacak. Projede kritik olarak görülen bölgenin altyapı deplasesi de İSKİ tarafından yapılacak.

İş kapsamında yapımı devam eden Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişi için 170 metre uzunluğunda 7 metre yüksekliğinde bir tünel inşa edilecek. Kavşaktan önce inşa edilecek tünelde yaya ve bisiklet yolu da olacak. Anayol ve kavşak kolları, yeni kavşak ve tünele göre yeniden dizayn edilecek.

Moskova-Petersburg’u Trenle 2 Saate İndirecek Hat Ne Zaman Açılacak?

Moskova-Petersburg'u Trenle 2 Saate İndirecek Hat Ne Zaman Açılacak?

Moskova ile St.Petersburg arasındaki mesafeyi 2 saat 10 dakikaya indirecek hızlı tren hattının tahmini açılış tarihi belli oldu. Rusya Demiryolları İdaresi RJD, Moskova-St. Petersburg hattını 2026 yılında kullanıma açmayı planladıklarını duyurdu.

St. Petersburg’tan başlayıp Moskova üzerinden Nijniy Novgorod’a kadar uzanacak hattın toplam maliyeti 1,5 trilyon ruble, yani 23 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

Hattın Moskova-Nijniy Novgorod bölümü 2024 yılında açılacak. Bu hatta yolculuk süresi 2 saat 5 dakika.

Hattın inşaatına bu sonbaharda başlanması planlanıyor. Moskova-St. Petersburg bölümünü ise hala projelendirme aşamasında.

659 kilometre uzunluğundaki Moskova-St. Petersburg hattında trenler saatte 200 ile 400 kilometre arası hız yapacak.

Moskova-St.Petersburg biletinin tahmini fiyatı 3 bin 416 ruble (309 TL).

Ceylan İnşaat’tan Aksaray’a Yeni Projeler Geliyor

Ceylan İnşaat'tan Aksaray'a Yeni Projeler Geliyor

Aksaray Merkez’de Şifahane Mahallesi’nde hayata geçirilen Huzur Park 3 projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Lokasyon olarak merkezi bir alanda konumlanan bu proje 4 blok ve 60 daireden oluşuyor.

Yaklaşık 13 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip olan Huzur Park 3 projesindeki tüm daireler 3+1 ve her biri 165 metrekare büyüklüğe sahip. Her binada daireye özel ısıtma sistemi olmakla beraber jeneratör bulunan bu projede konutlar deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa ediliyor.

Ceylan İnşaat’ın bir başka projesi de 46. Cadde’de yer alıyor. 56 daireden oluşacak Safir Konutları pprojesinde de tüm daireler 3+1 olacak şekilde projelendirildi. Projenin anahtar teslimi ise yıl sonundan itibaren yapılacak.

İnşaat Sektörü Fiyat Farkı İçin Yasal Düzenleme Bekliyor!

İnşaat Sektörü Fiyat Farkı İçin Yasal Düzenleme Bekliyor!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı ile inşaat sektörünü yakından ilgilendiren çok sayıda yeni düzenlemeye yer verilmişti. İnşaat sektörü şimdi verilen sözlerin tutulmasını beklerken çıkarılan fiyat farkı kararnamesi için yasal düzenleme talebinde bulundu.

Rahip Brunson krizi nedeni ile tırmanan dolar kuru sonrasında pek çok inşaat firması fiyat farkı nedeni ile büyük zarar yaşamıştı. 

Özellikle de kamu müteahhitleri ihale teklifleri nedeni ile büyük zarara uğrarken başlayan konut projeleri de müteahhiteri zarara uğratmıştı. 

Fiyat Farkı Müjdesi Gelecek mi?

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün inşaat sektörünün YEP ile verilen sözlerin tutulmasını beklediğini belirterek “İnşaat sektörü, bölgesel fark gözetmeksizin yarattığı istihdamla özellikle ekonomik risklerin ve işsizliğin yükseldiği dönemlerde çok daha önemli hale gelmektedir. Dolayısıyla hükümetimizin destekleriyle yeniden işsizliğin azaltılmasına katkı sağlayacak duruma gelmeyi istiyoruz. Bu çerçevede kamu ile iş yapan müteahhitlerimizin projelerinde yaşanan büyük maliyet artışlarından doğan soruna çözüm olarak bir fiyat farkı düzenlemesi bekliyoruz” dedi.

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Celal Koloğlu ise konu hakkında yapmış olduğu değerlendirmesinde “Türkiye inşaat malzemeleri sektöründe ileri bir noktadadır. İnşaat malzemelerinde yerli ve milli üretim paylarının artırılması dışa bağımlılığın azaltılması açısından da önemlidir.

Yerli malı kullanımını artırmak ve ithalatın önüne geçmek için yerli ve milli teknoloji Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının artırılması gerekmektedir. Öncelikle yüzde 80’in üzerinde tamamlanmış projelerin belirlenerek bir an önce ekonomiye kazandırılması gerekiyor” dedi.

Fiyat Farkı Hesaplaması Zorunlu! 

Sektörün yaşadığı en büyük sorunların başında ani oluşan fiyat farklarının bulunduğunu belirten Koloğlu  “Yapım işinin özelliklerine ve malzemelerin ağırlık oranlarına göre katsayının belirlendiği gerçekçi bir fiyat farkı sistemi, sadece yükleniciyi korumayacak, yatırımların devamını ve tamamlanmasını sağlayacaktır” diyerek önemli bir çağrıda bulundu. 

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Yarıya Gelindi!

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Yarıya Gelindi!

Rize Valisi Kemal Çeber, inşası süren Rize Havalimanı’nda günde 120 bin dolgu yapıldığını, havalimanının yüzde 44’ünün tamamlandığının bilgisini verdi. İnşaat çalışmalarının hız kesmeden sürdüğünü ileten Çeber, Rize-Artvin Havalimanı’nın en önemli projelerden biri olduğunu belirterek, “Rize’de hava şartları ve coğrafi şartlar bizi biraz zorluyor. Hedefimiz havalimanımızı 29 Ekim 2020’de açmak.” diye ekledi.

Vali Çeber, üstyapı ihalesinin hazır olduğunu, bu ay yapılacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Havalimanı yapıldığı zaman bölge turizmine, ticaretine ve ulaşımına çok faydalı hale gelecek. Sadece Rize ve Artvin’e değil, tüm ülkeye hizmet eden bir havalimanı olacak. Doğu Karadeniz bölgesindeki tek havaalanımız Trabzon. Rize-Artvin havalimanı ile sayı ikiye çıkacak. Bu anlamda da bir boşluğu dolduracak.”

Karadeniz Gazetesi’nin haberine göre, Çeber, açılacak Rize-Artvin Havalimanı ile Doğu Karadeniz biletlerinin fiyatlarının yüksek olması ve uçuşların az olması gibi sorunların ortadan kalkacağını söyledi.

Çeber, “Günde 60 bin ton seviyelerinde dolgu yapılıyordu. 3-4 ay önce yenilenen iş programı sonrasında günlük yaklaşık 115 bin civarında dolgu yapılıyordu. Günde 120 bin ton dolgu yapılıyor ve bugün itibarıyla yaklaşık yüzde 44’ü tamamlanmış durumda. Bu da nereden nereye geldiğimizi gösteriyor.” şeklinde ifadelerde bulundu.

İnşaatın yüzde 95’inin dolgu işi olduğunu söyleyen Çeber, “Kaya taşıyoruz ve dolgu yapıyoruz. Kalan yüzde 5’i ise üstyapı ve ulaşım aksları. Oradaki kavşak çalışmalarımız da proje anlamında hazırlandı. Zamanı geldiğinde o da ihale edilecek. Hepsi birbirine entegre şekilde tamamlanmış ve hizmete alınmış olacak.” dedi.

“Türkiye’nin 56. havalimanı olarak hizmet verebilecek”

Rize-Artvin Havalimanı, Rize merkeze 34, Hopa ilçe merkezine 54, Artvin’e 125 kilometre uzaklıktaki Yeşilköy ve Pazar sahili bölgesine yapılıyor. Türkiye’de ve Avrupa’da Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz üzerine dolgu yapılan ikinci havalimanı olacak.

Rize-Artvin Havalimanı yapımı bittiğinde, terminal binası ve diğer üstyapı tesisleriyle Türkiye’nin 56. havalimanı olarak yılda yaklaşık olarak 3 milyon yolcuya hizmet edecek.

Rize-Artvin Havalimanının yapımı ile Rize, Artvin ve Doğu Karadeniz’e yurt dışından ve yurt içinden ulaşım sağlanarak turizmi de canlandıracağı belirtiliyor.  

Kamu İnşaatlarındaki Kalite Çiple Takip Edilecek!

Türk Müteahhitlerin Yeni Hedefi: Orta Doğu ve Afrika

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında imzalanan protokolle kamudaki inşaatlarda Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS) zorunlu hale gelecek. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Bakanlığa bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce inşaat sürecinde beton ile ilgili yaşanacak olumsuzluklara karşı önlem almak amacıyla EBİS kuruldu. 

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Bakanlıkça özel sektörde yüzde 99 başarı sağlanan bu uygulamadan yılın ilk 9 ayında ülke genelinde 2 milyon 357 bin adet numune alındı ve 41 bin 366 yapı denetimi yapıldı.

Sistemin kamuya ait üst yapılarda da kullanımıyla ilgili de Yenimahalle Yakacık Afet Konutlarında pilot uygulama gerçekleştirildi. Pilot uygulamalarda edinilen veriler ışığında, iş süreçleri ve sistem kurgusu hazırlanarak, 81 Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde beton kırım cihazı kuruldu. 

Pilot uygulamanın başarı ile sonuçlanmasından sonra bakanlık, kamudaki inşaat yapım süreçlerinde etkin olması amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile EBİS üzerine protokol imzaladı. Protokol sonrasında özel sektörde kullanılan çipli beton uygulaması artık kamu inşaatlarında da kullanılacak. 

Mevcut uygulama ile kamu ve özel sektördeki uygulamada birliktelik sağlanacak ve inşa edilecek üst yapılarda kullanılacak betonun hazırlanması, sahaya getirilmesi, beton numunelerinin uygun kür koşullarında saklanması süreçlerindeki tüm aşamalarda dışarıdan gelebilecek müdahaleler de en aza indirgenecek.

9 Otel İçin 706 Milyon Liralık Yatırım!

Kültür ve Turizm Bakanlığı turizmcilere üç ila 5 yıldızlı otel yapımı karşılığında 49 yıllığına arazi tahsis edecek. 9 otel için yatırım tutarı toplam 706 milyon lira olarak belirlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinde turizmcilere üç ila 5 yıldızlı otel yapımı karşılığında 49 yıllığına arazi tahsis edecek.

Hürriyet Gazetesi’nden Aysel Alp’in haberine göre; Bakanlık, Antalya Kemer Çamyuva, Göynük, Tekirova’da bin ila 500 yataklı; Bodrum Gündoğan’da 550 yataklı; Sakarya Akyazı’da orman içinde 18 delikli golf sahası ve 120 yataklı termal konaklama tesisi; Afyon ve Uşak’ta termal otel; Erciyes ve Ardahan’da kayak otelin yapılması amacıyla yerli ve yabancı yatırımcılara duyurdu. Söz konusu 9 otel için yatırım tutarı toplam 706 milyon lira olarak belirlendi.

Arazilerle ilgili tahsis şartnamesinde, son başvuru tarihi 4 Kasım 2019 olarak açıklandı. Tahsis edilecekler listesinde Antalya Kemer ilçesi Çamyuva’da bin yataklı; Tekirova’da, mülkiyeti ormana ait olan yerde 500 yataklı 5 yıldızlı iki otel alanı yer alıyor. Bunlarla ilgili dip notta bu iki yerin, “Devletin hüküm ve tasarrufu altında (DHTA) bulunan tescil harici taşınmaz olduğu” kaydedildi. Göynük’te bulunan arazi ise bin yataklı, 5 yıldızlı otel karşılığı verilecek. Bakanlık tarafından açıklanan 2019 yılı rakamlarına göre 5 yıldızlı bir otel için yatak başına birim maliyet 170 bin 500 lira olarak belirlendiğinden gelişmiş turizm merkezlerinde bin yataklı otelin yatırım tutarı 170 milyon 500 bin lira olarak belirleniyor.

Bir diğer tahsis ise Bodrum Gündoğan’da Kızılburun Mevkii’nde 550 yataklı, 5 yıldızlı otel için inşa edilecek. Ancak bu arazi de DHTA kapsamında bulunuyor. Duyurunun en dikkat çeken yerlerinden biri de Sakarya Akyazı, Kuzuluk Mahallesindeki Salihiye Köyü oldu. Orman arazisi olan bu yere 18 delikli golf tesisi ve 120 yataklı, 5 yıldızlı termal otel yapımı amaçlanıyor. Turizmciler, Sakarya’ya ilk kez bir golf tesisi yapılacak olmasının burada bulunan turist profilini de çeşitlendirebileceğini kaydediyor.

İlanda Kayseri Erciyes’e 120 yataklı, 3 yıldızlı; Ardahan Merkezi Yalnızçam Köyü’ne ise 68 yataklı, 3 yıldızlı otel, Uşak Banaz’da ise orman alanına 4 veya 5 yıldızlı, 600 yataklı otel inşa edilmesi planlanıyor.

49 Yıllığına Tahsis

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu tür arazilerin turizm yatırımcılarına 49 yıllığına veriliyor. İhale kapsamında altyapı katılım payını en yüksek veren, turizme katkı sağlayacak yatırımcılar arasında müzakereler düzenliyor. Tahsis şartnamesi kapsamında Kemer Çamyuva, Göynük için katılım payının 80 milyon; Tekirova’nın ve Bodrum’un 40 milyon; Sakarya 1 milyon; Afyon, Ardahan, Erciyes, Banaz için katılım payı müzakerelerinin 500 bin liradan başlayacağı açıklandı. Yatırımcılar, tahsis edilen arazinin orman vasıflı olması durumunda da ormana denk gelen bölüm kadar, yatırım bedelinin yüzde 3’ü tutarında ayrıca bedel ödeme yapılıyor. Bu tutar kesin tahsisin yapılmasından sonra 5 yıl vadede, 5 eşit taksitte alınıyor.

Emlak Vergisi ve Tapu Harcı İçin 2020 Yılında Yeniden Değerleme Oranı İle Rekor Zam Gelecek!

Emlak Vergisi ve Tapu Harcı İçin 2020 Yılında Yeniden Değerleme Oranı İle Rekor Zam Gelecek!

Yeniden Değerleme Oranı (YDO) 2020 rakamı için tahminler yavaş yavaş oluşurken yapılacak olan zamlar ile hem ev sahipleri hem de ev sahibi olmak isteyenler için büyük önem taşıyan emlak vergisi ve tapu harcı için de büyük yükseliş yaşanacak. 2020 yılında emlak vergisi ne kadar zamlanacak, tapu harcı zammı nasıl hesaplanacak?

2020 yılında açıklanacak olan yeniden değerleme oranı YDO ile pek çok ürün, hizmet ve vergiye zam gelecek. 

Yeniden Değerleme Oranı Nedir, Ne İşe Yarar?

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmakta olup devletin aldığı vergiler için uygulanacak olan enflasyon farkı düzenlemesi olarak kabul edilmektedir. 

Söz konusu rakam her sene devletin belirli kurumlarının aldığı vergiler için uygulanacak zam oranı olarak kullanılır?

2020 Yeniden Değerleme Oranı 

Sözcü Gazetesi tarafından yapılan habere göre 2020 yılı Yeniden Değerleme Oranı tahmini en düşük 22.55 olarak gerçekleşti.  Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan rakamlar baz alınarak yapılan hesaplamada “Yİ-ÜFE hiç artmasa dahi YDO en az yüzde 22.55 olarak gerçekleşecek. Doğalgaz ve elektrik zamlarının da etkisiyle ekim ayında Yİ-ÜFE’nin yerinde sayması beklenmiyor. Bu nedenle ekim ayında Yİ-ÜFE oranı yüzde 0.5 olursa, otomatik zamlar yüzde 22.6’ya, yüzde 1 olursa yüzde 22.67’ye yükseliyor” denilerek en düşük zammın 22,55 oranında gerçekleşeceği belirtildi. 

(Resim Sözcü Gazetesi’nden Alınmıştır)

Tapu Harcı Zamlanacak, Emlak Vergisi Zammı 2020 Yılında En Az Yüzde 11 Artış Gösterecek! 

Söz konusu hesaplamalara göre Yeniden Değerleme Oranı Resmi Gazete ile açıklandıktan sonra tahmin edildiği gibi bir zam gelirse tapu harcı 288 liradan 353 liraya yükselecek. 

Emlak Vergisi zammı için ise kanun değişikliği ile belediyelere sınırlama getirilmişti. Bu nedenle emlak vergisi zammı yüzde 22.55 rakamının yarısı olan yüzde 11.28 oranında arttırılabilecek. 

Ancak söz konusu rakamlar Ekim ayında Yİ-ÜFE rakamları hiç artmayacak gibi düşünülerek hesaplandığı için Ekim ayında enflasyon rakamlarında yükseliş yaşanması halinde ki yapılan zamlarla enflasyonda yükseliş yaşanmasına kesin gözü ile bakılıyor daha da artacak. 

Belediyeler emlak vergisi yanı sıra çöp vergisi olarak ta anılan Çevre ve Temizlik Vergisi ile atık su bedeli gibi pek çok kaleme de yine Yeniden Değerleme Oranı YDO üzerinden zam yapacak. 

Deprem Uzmanı: Alışveriş Merkezleri Deprem Toplanma Alanı Olarak Kullanılabilir!

Deprem Uzmanı: Alışveriş Merkezleri Deprem Toplanma Alanı Olarak Kullanılabilir!

İstanbul’da deprem toplanma alanları tartışma konusu olmaya devam ederken ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu toplanma alanı olarak açık alan zorunluluğu olmadığını belirterek alışveriş merkezlerinin de deprem toplanma alanı olarak kullanılabileceğini söyleyerek büyük tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.

Deprem sonrası toplanma alanları olarak kullanılacak AFAD Acil Toplanma Alanları hakkındaki tartışmalar sürüyor. 

Sayı olarak yetersiz olduğu iddia edilen toplanma alanları hakkında çok konuşulacak bir açıklama da ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu tarafından yapıldı. 

Olası Bir İstanbul Depreminde AVM’lerin Yüzde 90’ı Ayakta Kalacak! 

Şiddetli bir deprem sonrası dahi alışveriş merkezlerinin en az yüzde 90 gibi büyük bir bölümünün ayakta kalacağını belirten Prof. Dr. Hakan Kutoğlu deprem kışın olursa açık hava toplanma alanlarının hiçbir işe yaramayacağını söyledi. 

Alışveriş merkezlerinin kapalı otoparklarına dikkat çeken Kutoğlu “Deprem yazın mı olacak? Neden deprem toplanma alanları açık alanda park ve bahçelerde? En güçlü binalarımız neresi? AVM’lerin yüzde 90’ı ayakta kalacak. Kusura bakmasınlar bizim yeşil alanımızı imara açtılarsa bizim en güçlü binalarımız AVM’ler. AVM’lerin otoparklarını boşaltacaksınız, oraların her birini yatacak konaklayacak yerler koyacaksınız. Kusura bakmasınlar marketleri de vatandaşlara yiyecek servisi yapacaklar. Japonlar deprem olduğunda açık alanda mı toplanıyor? Güçlü binalara giriyorlar. İstanbul’da binlerce AVM var. Kaç tane insanı misafir edebilirler? Bu rantı aldılarsa bu insanların acısına da ortak olacaklar” diyerek çok konuşulacak açıklamalara imza attı. 

Uzuntarla Kültür Merkezi’nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Uzuntarla Kültür Merkezi'nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kartepe Uzuntarla’da inşa etmeye başladığı kültür merkezinin kaba inşaatı tamamlandı, dış cephe sıva işleri başladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kartepe Uzuntarla’da inşaat çalışmalarına başladığı kültür merkezi için çalışmalarına hummalı şekilde devam ediyor. Kültür merkezi, vatandaşların sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılırken içinde muhtarlık ofisi ve sağlık ocağını da bulunduracak. Bin 488,6 metrekarelik alana yapılan ve bünyesinde konferans, kongre, düğün gibi organizasyonların gerçekleştirilmelerine imkan verecek olan kültür merkezinin kaba inşaatı, duvarları hariç tamamlandı.

Duvar imalatının da kısa süre içinde bitirileceği yapının dış cephe kaba sıva imalatı sürerken çelik çatı imalatına da başlanacak. Yapının ayrıca duvar içlerinden elektrik boruların çekilmesine devam ediliyor. Yapının kültür merkezi bölümünde 540 metrelik çok amaçlı salon, gelin odası, kulis, bay bayan lavabolar yer alacak. KOMEK bölümünde spor salonu, derslikler ve muhtarlık birimleri oluşturulacak. Sağlık ocağı bölümünde ise doktor odaları, muayene odaları, aşı odası, bebek bakım odası, mescit bulunacak. Bina çevresi yaklaşık 3 bin 700 metrekare olup otopark ve yeşil alan düzenlemeleri yapılacak.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 6 bin 81 metre uzunluğundaki Kartepe Yürüyüş Yolu’nun 2. ve 3. etapları arasında bulunan ara kısımda baskı beton dökümü gerçekleştirdi.

Kartepe Yürüyüş Yolu’nun Brissa Kavşağı’ndan başlayıp Köseköy TCDD alt geçidinde sona eren 2. etap ile TCDD alt geçidinden başlayıp İstasyon Mahallesi’nde sona eren 3. etap arasındaki 200 metrelik kısma baskı beton dökümü gerçekleştirdi. Yapılan çalışma ile 2. ve 3. etaplar arasındaki yürüyüş yolları birleştirilmiş oldu. Kartepe Yürüyüş Yolu, 6 bin 81 metre uzunluğu ile vatandaşlara sağlık için yürüyüş yapma ve bisiklet sürme olanağı sunuyor.

Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü 2020 Beklentileri Neler, Konut Fiyatları Yükselecek mi?

Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü 2020 Beklentileri Neler, Konut Fiyatları Yükselecek mi?

2018 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan daralma inşaat sektörünü 2019 yılının birinci yarısında adeta bir uçuruma sürükledi. Batan inşaat şirketi sayısı rekor kırarken pek çok firma da bu süreçte konkordato ilan ederek ayakta kalmaya çalıştı. Düşen faiz oranları adeta sektöre can suyu oldu. Peki, 2020 yılında inşaat sektörü nasıl bir yol izleyecek, konut fiyatları yükselecek mi?

İnşaat sektörü yaşanan kötü günler geride kaldı. Sektörde açıklanan tüm veriler toparlanmayı işaret ederken yüzler gülmeye başladı. 

İnşaat Sektörü Faiz İndirimi ile Can Buldu 

Yükselen faiz oranları sonrasında konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanırken inşaat sektöründeki daralma hem konut stokunun artmasına hem de bazı projelerde iptaller yaşanmasına neden oldu. 

25 Temmuz tarihinde Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal tarafından yapılan 425 baz puanlık faiz indirimi sonrası kamu bankaları arasında yer alan Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası sektörde büyük hareketlilik yaşanmasını sağladı. 

12 Eylül tarihinde Merkez Bankası tarafından yapılan ikinci faiz indirim müjdesi sonrası özel bankalarda da konut kredisi faiz oranları hızla gerilemeye başlarken yaşanan indirimler konuta olan talebi yeniden arttırdı. Faiz oranları yüksek olduğu için konut alımından vazgeçen ve beklemede kalmayı tercih eden vatandaş yeniden konuta yönelirken ipotekli konut satışları bir ayda yüzde 163 artarak büyük bir rekor kırdı. 

2020 Yılı İnşaat Sektörünün Yılı Olacak! 

Star gazetesinden Kaan Zenginli ile röportaj yapan Tahincioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu inşaat sektörünün asıl patlamayı 2020 yılında yaşayacağını söyledi. 

Tahincioğlu “1999 yönetmeliği öncesinde yapıların çoğunun risk taşıdığını biliyoruz. Bu nedenle sadece İstanbul’da yaklaşık 1.5 milyon konutun yeniden yapılması gerekliliği en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmeliğin Haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlanması sektörümüz için çok değerli bir gelişmedir. Yeni düzenlemelerle de bu sürecin hızlanacağına inancımız tam. Biz de birinci öncelik olarak ‘hemen kullanım prensibi’ni baz olarak yaptığımız konut-ofis-ticari üniteler ve kentsel dönüşüm projelerine çok önem vermekteyiz. Tüm bunları göz ününe aldığımızda sektörün geleceğini belirleyecek temel unsurun kentsel dönüşüm projeleri olduğunu düşünüyoruz” diyerek kentsel dönüşüm projelerinin de önemine değindi. 

Konut Fiyatlarına Zam Gelecek mi?

Evet, inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeni ile 2020 yılı içerisinde konut fiyatlarına zam gelmesi bekleniyor. 

Olası İstanbul Depreminde En Kritik İlçelerden Olan Avcılar’ın İmar Planı Değişiyor

Olası İstanbul Depreminde En Kritik İlçelerden Olan Avcılar'ın İmar Planı Değişiyor

İstanbul’un deprem konusunda en kritik ilçelerinden biri olan Avcılar’da imar planları değişiyor. Bu çok önemli adım belediye meclisinde onaylanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi.

Avcılar’da güvenli olmayan, ömrünü tamamlamış eski binaların yenilenmesinin önünü açacak olan imar planı değişikliği, Avcılar Belediye Meclisi tarafından oy birliği ile kabul edildi. Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, “Avcılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Belediye Başkanı olarak Avcılar halkının her daim hizmetinde olacağız. Depreme dayanıklı, güvenli, dirençli bir Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz” dedi.

Daha önce ucuz konut ihtiyacını karşılamak amacı ile normal planlardan fazla inşaat hakkı tanınmış kooperatif evleri, 2008 yılında çıkartılan 1/1000 ölçekli plan doğrultusunda inşaat hakları daraltılmıştı. Avcılar Meclisi’nde onaylanan imar planı değişikliği ile yerinde kentsel dönüşüm kapsamında Avcılar’da yoğunluğu arttırmadan, yapı sahiplerine eski plana göre hakları yeniden teslim edilmiş olacak. Plan değişikliğinin ardından Avcılar’da vatandaşlar binalarını ‘hak kaybı’ yaşamadan yenileyebilecek.

“Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz”

Kararın kabul edilmesinin ardından meclis üyelerine teşekkür konuşması yapan Başkan Hançerli, “Avcılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Belediye başkanı olarak Avcılar halkının her daim hizmetinde olacağız. Depreme dayanıklı, güvenli, dirençli bir Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz. Çok heyecanlıyım. Çünkü çok önemli bir karar aldık. Bu önemli kararda emeği geçen, desteğini esirgemeyen tüm parti gruplarına ve tüm meclis üyelerimize sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“Çok çalışmamız gerekiyor”

Avcılar’ın sorununu çözmek için gece gündüz çalışma kararlılığı göstereceklerini aktaran Hançerli, “Avcılar Belediye meclisi Avcılar’ın gerçek sorununa ilişkin çok çalışmak gerektiğini tüm bileşenleriyle beraber kabul etmiştir. Avcılar’ın gelecek sorununu çözmek için gece gündüz çalışma kararlılığı ve özverisini göstermiştir” diye konuştu.

Karar İBB Meclisi’ne Gönderildi

Avcılar Belediye Meclisi tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli imar plan değişikliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderildi.

İnşaat Sektörü Kendine Geliyor!

İnşaat Sektörü Kendine Geliyor!

Türkiye Hazır Beton Birliği, her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörünün ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik başlamış görünmekle birlikte sektör oyuncularının güven sorunu devam etmektedir. Bütün endeksler yukarı yönlü bir hareket sergilemekle beraber Faaliyet ile Güven Endeksi’nin arasının bu denli açılmış olması, inşatta kalıcı bir iyileşmenin başladığını söylemek için henüz erken olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda önümüzdeki döneme ilişkin beklenti yükselmekle beraber eşik değerin altında kalmaya devam etti.

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’na göre, bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. Geçen yılın aynı ayına kıyasla geride bıraktığımız eylül ayında sektörde bir canlanma söz konusudur.

%5’lik büyüme ve istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründeki hareketliliğin artarak devam etmesi gerekiyor

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. İnşaat faaliyetlerinde 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı. Hareketlilik başlamış görünmekle birlikte inşaat sektörü oyuncularının güven sorunu devam etmektedir.” dedi.

İnşaat sektörü verilerini değerlendiren Yavuz Işık, “Resmi rakamlara göre bir yıldır gerileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı %5,3’e gerilemiş durumdadır. Son 20 yılın verileri incelendiğinde ikinci çeyrekler bazında inşaat sektörü kriz yılları olan 2001 ve 2009 yıllarından sonra en kötü dönemini geride bırakmıştır. İnşaatın bu durumu yalnızca kendisini değil tüm ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Son açıklanan rakamlara göre inşaata girdi sağlayan imalat sanayi sektörlerimizin kapasite kullanımı, ağustos ayı itibarıyla, imalat sanayi ortalamasının %7 altındadır, yani inşaat geriledikçe imalat da zorlanmaktadır. İnşaat sektöründe %25’e yakın bir istihdam kaybı söz konusudur. Bütün bu rakamlar bize, Yeni Ekonomi Planı’nda belirlenen %5’lik büyüme hedefinin yakalanması, istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründe bu hareketliliğin artarak devam etmesinin gerekliliğine işaret etmektedir.” dedi.