Birbiri ardına hayata geçen raylı sistem projeleri ve kentsel dönüşle İstanbul’un en çok rağbet edilen ilçelerinden biri haline gelen Kartal’da onlarca firma, binlerce markalı konut inşa ediyor.
10 -15 yıl öncesine kadar İstanbul’un fabrikalar bölgesi olarak bilinen Kartal, bugünlerde onlarca markalı konut projesine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un anayasası olarak tanımlanan 1/100.000’lik imar planıyla kentin yeni çekim merkezlerinden biri kabul edilen Kartal’da hızlı bir kentsel dönüşüm süreci yaşanıyor. İlçede bir bir yıkılan eski fabrikaların yerine konut binaları yükseliyor. Öte yandan bölgeye yapılan ulaşım projeleri ilçeye olan talebi artırıyor. 2012’de devreye giren Kadıköy-Kartal metrosu ve geçtiğimiz günlerde açılan Marmaray hattı ile ulaşımı daha da güçlenen Kartal, Anadolu Yakası Adalet Sarayı, Kartal Marina gibi büyük kamu yatırımlarına da ev sahipliği yapıyor.
Yabancı Yatırımcı Çekiyor
Endeksa’nın verilerine göre, Kartal’da konut fiyatları son 4 yılda yüzde 39 artış gösterdi. Ortalama konut metrekare fiyatının 3 bin 467 lira olduğu ilçede ortalama konut satış fiyatı 381 bin 370 lira, konut yatırımlarının geri dönüş süresi ise 25 yıl. Bölgede yatırım yapan markalı konut üreticileri arasında Türkiye’nin en tanınmış müteahhitlerinin yanı sıra yabancı şirketler de bulunuyor. İlçede Teknik Yapı’dan Rönesansa, DKY’den AND Gayrimenkul’e, Dağ Mühendislik’ten Dap Yapı’ya kadar onlarca şirket, binlerce markalı konut inşa ediyor. Umran Yapı ve Amad Gayrimenkul otaklığında haşata geçirilen Kartal Wings, bölgedeki ilk yabancı konut yatırımı olarak öne çıkıyor.
Kartal’da satışa sunulan markalı konut projeleri, 1+0’dan 6+1’e kadar değişik konut tipleriyle ailelerden yalnız yaşayanlara kadar çok geniş bir alıcı kitlesine hitap ediyor. Çoğu dönüşüm projesi olarak hayata geçirile bu sitelerde her bütçeye uygun seçenekler yer alıyor.
Zaha Hadid İmzası
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) tarafından 2006 yılında açılan yarışmayı kazanan dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in, Kartal Kentsel Dönüşüm projesiyle ilçeye imzasını atmış oldu. Kartal – Pendik aksını İstanbul’un yeni merkezlerinden biri olarak tasarlayan Zaha Hadid’in projesi, 555 hektarlık bir alanı kapsıyor.
Polatlı Organize Sanayi Bölgesi’ne yapılacak 27 milyon lirayı bulan dev yatırım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı.
Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan, Polatlı Ticaret Odası Organize Sanayi Bölgesi’ne 27 milyon lirayı bulacak dev yatırım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı. 100 hektarlık alanda yol, atık su, yağmur suyu ve içme suyu projelerinin gerçekleşeceğini belirten Polatlı Ticaret Odası Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Sakarya, bu adımların sadece projenin ilk etabı olduğunu aktardı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Ulvi Sakarya, “Geçtiğimiz dönemlerde Organize Sanayi Bölgemizin yol, atık su, yağmur suyu, içme suyu altyapı işlerini kapsayan çalışmalarla alakalı Bakanlığımız kredilendirme talebimizi 27 Haziran 2019 tarihi itibariyle onayladı. Şu anda alt yapı inşaat yapımı ihale sürecini başlatacağız. İnşallah en kısa sürede ihaleyi gerçekleştirip, bu önemli yatırımı bölgemize kazandıracağız” dedi.Ayrıca Sakarya, yaklaşık 27 milyon lirayı bulacak olan bu yatırım ile daha fazla yatırımcıyla OSB’nin buluşacağını ve istihdamın da artacağını aktardı.
Yeni inşaat ruhsatı sayısı büyük bir hızla düşerken konut stoku ise erimeye devam ediyor. 2020 yılında inşaat sektörü ve konut satışlarında patlama bekleniyor.
Yılmaz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yılmaz konut sektörünün bugünkü durumu ve gelecek beklentileri hakkında AA haber ajansına özel bir röportaj verdi.
Konut satışlarının 2020 yılında patlama yaşayacağını belirten Yılmaz konut stokunun ise büyük bir hızla eridiğini, 1 sene içerisinde tamamen tüketileceğini açıkladı.
Konut Stoku Hızla Tükeniyor!
Düşen konut satışı rakamları sonrasında yeni inşaat ruhsatı sayısında rekor oranda düşüş olduğunu belirten Yılmaz “Konut stokumuz özellikle İstanbul’da fazlaydı. Konut satışları azalsa da hala yıllık bazda 1 milyona yaklaşacak gibi gözüküyor.
Geçen yıl ve bu yıl alınan ruhsat sayıları da ciddi anlamda düştü. Geçen yıl alınan ruhsat sayısında yüzde 55, bu yıl ilk 5 ayda ise 80 civarında düşüş yaşandı. Yani, yeni konut üretimi fazla yokken satışlar sürüyor. Halihazırda yapılan satışlar mevcut stoklardan gidiyor, yani stoklar eriyor.
230-240 bin adet konut stoku vardı. Baktığınız zaman şu andaki stok, önümüzdeki bir yıla ancak yetecek gibi gözüküyor.” diyerek konut stokunun hızla eridiğini vurguladı.
Ev Almanın Tam Zamanı, Konutta Fırsat Dönemi Başladı!
Konut fiyatlarının dip noktaya düştüğünü dile getiren Yılmaz konut yatırımının her zaman kazandırdığını söyleyerek “Gayrimenkule baktığınız zaman son 25 yılda hiç zarar ettirmemiş, hep kazandırmıştır.
Diğer yatırım araçları zaman zaman kaybettirse de konutta böyle bir durum söz konusu olmamıştır. Bu yüzden sektörün geleceğinden çok umutluyum. Özellikle 2020’de konut satışları hep yukarı yönlü olacak.” dedi.
Arsa yatırımı yapmak isteyen kişiler için büyük fırsat! Emlak Konut arsa satışı için ihale düzenleyeceğini duyurdu. Emlak Konut ihale ilanları haberimizde.
Türkiye’nin en büyük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketleri arasında yer alan Emlak Konut Başakşehir Millet Bahçesi, Başakşehir Şehir Hastanesi, Kuzey Yakası Ofisleri ve Metro İstasyonu’na komşu arazileri satışa sunuyor.
Lokasyonu ile yatırım değeri yüksek arsa ihalesi düzenleyen Emlak Konut ihale tarihini 11 Temmuz 2019 olarak duyururken 2 adet arsa için teklif vermek isteyen kişiler 10 Temmuz 2019, saat 17:00’ye kadar teklif verme fırsatına sahip olacaklar.
Emlak Konut İhale Süreci
Birinci adım olarak istekliler geçici teminat bedellerini yatıracaklar.
Ardından geçici teminat mektubu ve ihale teklifleri ilgili belgeler ile Emlak Konut Genel Merkezi adresine teslim edilecek.
Tüm bu işlemleri tamamlayan kişiler Açık Artırmaya Katılım ve Yüklenim Belgesi imzalayacak ve Emlak Konut ihale bayrağını teslim alacak.
11 Temmuz 2019 tarihinde Emlak Konut Genel Merkezi adresinde bulunan binada ihale düzenlenecek ve arsa satışı tamamlanacak.
Meclis yaz mesaisinin bu haftaki bölümünde sporda şiddetin cezalarını ağırlaştıran teklif ile imar hukukundaki değişiklikleri görüşecek. Kentsel dönüşüm mağduriyetlerini önlemek amacıyla bazı şartlar getiriliyor. Müteahhitler, yapının yüzde 80’ini tamamlamadan satış yapamayacak.
TBMM Genel Kurulu, yarın AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa’da Değişiklik teklifini ele alacak.
Düzenlemeyle, müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde toplandıkları yerler, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlar ya da takımların kamp yaptığı yerler, “spor alanı” tanımı içerisine alınıyor. Böylece statlardaki önlemler buralarda da uygulanabilecek.
TFF Süper Lig ve 1. Lig dışındaki ligler ile futbol dışındaki branşlarda da elektronik kart ve elektronik bilet uygulamasına geçilecek.
Kentsel Dönüşüm Değişiyor
Genel Kurul’da daha sonra tapu ve imar yasaları ile afet riski altındaki alanların dönüşümüne ilişkin yasada değişiklik teklifinin görüşülmesi planlanıyor. Komisyonda teklif üzerinde yapılan değişikliklerle mülk sahiplerinin bazı hakları güçlendirildi. Buna göre, bu tekliften önce ilan edilen riskli alanlarda ya da bakanlıkça uygulamada bulunulan riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerekli şartların bulunması halinde daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, malikleri adına payları oranında tescil edilecek.
İmar Yasası’na da geçici bir madde eklenecek. Böylece, yürürlük tarihinden önce ilgili idare veya yetkili kurumca onaylanmış ancak tescil işlemi tamamlanmamış parselasyon planlarında hesaplanmış, düzenleme ortaklık payı kesintilerine göre yürütülen iş ve işlemlere 2 yıl daha devam edilecek.
Lehine Olan Korunacak
Yapılaşmaya elverişli olmaması nedeniyle birleştirilen parsellerin yapılaşmaya uygun yeniden parsellere ayrılması durumunda, uygulamadan önceki cephe, konum ve benzeri fiili kullanım durumu dikkate alınarak parsel sahiplerinin lehine olan haklar korunacak.
Yapılaşma koşulunda ve nüfusta artış olması halinde, ortaklık payı oranını yüzde 45’e kadar tamamlamak üzere ilave düzenleme yapılabilecek. Uygulama sonucunda oluşan değerin öncekinden az olmaması kaydıyla bu yola gidilecek. Bu hak, her türlü imar planını kapsayacak şekilde genişletildi.
Müteahhide Sınırlama Geliyor
Kentsel dönüşüm mağduriyetlerini önlemek amacıyla bazı şartlar getiriliyor. Müteahhitler, yapının yüzde 80’ini tamamlamadan satış yapamayacak.
Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan, müteahhide düşen hisselerin satılmasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Şöyle bir durum var uygulamada: Kat irtifakı kuruluyor, yapı daha hiç yapılmadan, ortada hiç yapı yokken müteahhit kendi payını satabiliyor. İnşaatı yarım bırakıp gittiği zaman da hem o projede hak sahibi olan malikler mağdur oluyor hem de müteahhitten daha yapılmamış yapıyı satın alanlar mağdur oluyor. Bunu engellemek adına bir sınırlama getirildi. Şöyle diyoruz: İnşaat yüzde 80 oranında tamamlanmışsa müteahhidin payına düşen kaç daireyse bunun yüzde 70’ini satabilecek, yani yüzde 10 altındaki bir miktarı satacak. Aslında çok da müteahhidi mağdur edecek bir durum da değil. En azından şunu ortaya koyuyoruz: Ortada bir yapının olması lazım satabilmesi için, ortada hiçbir yapı yokken müteahhit proje üzerinden yapı olmadan kimseye gayrimenkul satmasın. Müteahhitler de buna ‘hayır’ demediler. Evet, müteahhitler yap-sat değil de sat-yap şeklinde çalıştıkları için buradaki kaynakla inşaatı tamamlıyorlar ama bu yüzde 10 onları çok mağdur edecek bir şey değil. Ama yapı olmadan satış işlemi olmayacak.”
CHP’li Üyeden Destek
İMAR teklifinin sahibi AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, muhalefetten gelen eleştirilere karşı, “Kesinlikle bir rant oluşturma, herhangi bir şekilde bir tarım alanının, koruma kapsamında olan bir alanın imara açılması veya imarla bunların baskı altına alınması gibi bir düzenleme yasada olmadığı gibi, tam da aksi yönde, tarım arazileri üzerinde olabilecek baskıları kaldıran, özellikle köy yerleşim alanlarının dahi genişlemelerinin bile tarımsal izin kapsamına alındığı gibi temel maddeler var” dedi. CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız ise “Kanun doğru, yani en az yüzde 25, yüzde 30 parası olan müteahhit girsin kentsel dönüşüme” dedi. Yıldız, şöyle devam etti: “İşte 300 bin mağdur var. Katılıyorum, kanuna da katılıyorum ama elimizdeki fazlalık konutları muhakkak değerlendirmemiz gerekir. Bu ülkenin sorunu, sadece şahıs olarak müteahhidi düşünmemek lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ’yle işbirliği yaparak bu önümüzdeki ekonomik krizi çözmemiz lazım. Aksi takdirde müthiş derecede insanlar iflas edecek. Bankalarda şu an, benim bildiğim kadarıyla 16-17 bin daire var icralık. Elinde 300-400 dairesi olan, 50 dairesi olan, satmamış bir müteahhit de gelip o kentsel dönüşüme girmez bundan sonra. Öyle rant filan da yok şu an. Bizim bölgemizde, turizm bölgesinde bile yaptığımızı satamıyoruz. Ben 4 yıldan beri 3 tane daire bile satamadım, böyle bir durumdayız.”
35 yıldan bu yana, Suriye’den başlayıp Mısır ve Suudi Arabistan’a uzanan bir coğrafyada çok sayıda dev projeye imza atan Masar İnşaat, gayrimenkul ve inşaat sektöründe edindiği köklü tecrübeyle, rotasını Türkiye’ye çevirdi. Masar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmad Ghassan Altınawı “Tecrübemizle sektöre yeni projeler kazandıracağız” dedi.
Kendi öz kaynaklarından oluşan finansal gücünü, tecrübesiyle birleştiren şirket, 2019’da ilk etapta Düzce ve İstanbul-Pendik ’de yaklaşık 425 milyon TL’lik bir yatırımla iki projeye imza atacak. Bolu ve Akdeniz’de gerçekleştirmeyi planladığı iki dev tatil köyü projesini de bu yıl içinde olgunlaştıracak.
Gayrimenkul ve inşaat sektöründe yabancı yatırımcı akını, sadece konut satın alma odaklı olarak ilerlemiyor. Sektörün yatırım potansiyeli ve gelişim alanlarını gören şirketler de Türkiye’ye yatırıma geliyor. Suriye, Mısır ve Suudi Arabistan’da çok sayıda dev projeye imza atan Masar İnşaat, Türkiye pazarına iki konut ve 2 turizm projesiyle giriyor. Şirket, Türkiye’yi farklı ülkelerdeki tüm operasyonlarının üretim üssü olarak belirledi. 35 yıllık know how ve öz sermayesinden oluşan finansal olanaklarını, Türkiye için seferber edecek.
Kira Öder Gibi Ev Sahibi Yapacak
Türkiye’deki operasyonları aracılığıyla Türkiye’nin en iyi 10 inşaat firması arasında yer almayı hedefleyen şirket, bundan 5 ay önce Düzce’de temellerini attığı projesini yıl sonunda teslim edecek. Düzce Devlet Hastanesi ve Düzce Üniversitesi arasında giderek değerlenen bir bölgede, 65 milyon TL’lik yatırımla 18 bin metrekare arazi üzerinde yükselen, 228 adet daire ve 16 ticari alandan oluşan proje aracılığıyla, yatırımcıları kira öder gibi ev sahibi yapacak.
Pendik’te 360 Milyon TL’lik Dönüşüm
Bu yılın sonunda İstanbul- Pendik’te yaklaşık 360 milyon TL’lik bir yatırımla, 90 bin metrekare arazi üzerinde, 100 daireden oluşan bir kentsel dönüşüm projesine başlayacak. Adalar manzarasına sahip olan proje, Sabiha Gökçen Havalimanı’na, civardaki alışveriş merkezleri, hastaneler, okullar ve metro istasyonuna yürüyüş mesafesinde yer alıyor.
Teknokent’e de komşu olan proje ayrıca, bölgenin en büyük alışveriş merkezi Viaport’a da çok kısa sürede ve kolay bir şekilde ulaşma imkânı sunuyor.
Şirketin, turistlerin yeni gözdesi olan Bolu Dağı’nda 115, Akdeniz sahilinde ise 220 milyon TL değerinde yatırım için çalışmalarını sürdürüyor. Uzun vadede, her iki bölge üzerinde turizm odaklı 2 dev bir proje gerçekleştirmeyi planlıyor.
Sektöre Güven, Yatırıma Dönüşecek
Türkiye ekonomisi ile gayrimenkul ve inşaat sektörüne duydukları güvenle, tüm operasyonları ve finans kaynaklarını Türkiye üzerinden yönetme kararı aldıklarını vurgulayan Masar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmad Ghassan Altınawı, “Türk gayrimenkul ve inşaat sektörü tüm gelişim aşamalarıyla çok büyük bir potansiyel güce sahip. Biz de güçlü finansal duruşumuzla, Türkiye’yi radarımıza aldık. Suriye, Mısır ve Suudi Arabistan’da edindiğimiz 35 yıllık tecrübemizle sektöre yeni projeler kazandıracağız” dedi.
Kredi Kullanmadan, Kendi Öz Kaynaklarıyla Yatırım Yapacak
Projelerinde, öncelikle yerli yatırımcıya odaklanacaklarının altını çizen Ahmad Ghassan Altınawı, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye’yi kendi evimiz gibi görüyoruz. Tüm gelişim alanları, güçlü ekonomisi ile hem yatırım hem de yaşamak için çok doğru bir ülke. Bugün Avrupa’nın herhangi bir yerine ya da Amerika’ya gitseniz, yeni yapılanmaya ilişkin çok az şey görürsünüz. Oysa dev ulaştırma, kentsel dönüşüm ve inşaat projeleriyle Türkiye’nin çehresini geliştiriyor. Üstüne üstlük; olağan üstü doğası, coğrafi konumu ve kültürel çeşitliliğiyle adeta bir altın madeni! Bu nedenlerden ötürü rotamızı Türk gayrimenkul ve inşaat sektörüne çevirdik. Kedi kullanmadan, kendi öz kaynaklarımızla, Düzce’deki arazimiz üzerinde proje geliştirdik. Sene sonunda teslim edeceğiz. Pendik’te bu senenin sonunda bir kentsel dönüşüm projesine başlayacağız. Antalya ve Bolu’daki arazilerimiz üzerinde, uzun vadede çok büyük turizm projeleri geliştireceğiz.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Kilis’te inşa edilen Yukarı Afrin Barajı’nda yüzde 100 doluluk oranına ulaşıldı.
Barajın da içinde yer aldığı Yukarı Afrin Projesi’nin tamamlanması ile Kilis’in 2060 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacı karşılanacak.
2016, 2017 ve 2018 yıllarında bölgede yaşanan kuraklıklar hem de nüfus artışından dolayı Seve Barajı’ndan temin edilen içme suyunun Kilis’e yetmez hale gelmesi üzerine, DSİ bölgede kalıcı çözüm bulmak amacıyla Yukarı Afrin Projesi’ni hayata geçirmek için çalışmalarını başlattı.
Baraj Dolu
Bu çerçevede projenin ana bileşenlerinden birisi olan 60 metre yüksekliğe sahip Yukarı Afrin Barajının inşaatına hız veren DSİ, kısa sürede baraj inşaatı tamamlayarak su tutma işlemini gerçekleştirdi ve barajda bugün itibariyle doluluk oranı %100’e ulaştı.
43 Km’lik İsale Hattı Yapılacak
Proje kapsamında baraj ile beraber isale hattı inşaatı da başlayan DSİ, Yukarı Afrin Barajında depolanan içme suyunu Kilis’e ulaştıracak 43 km’lik isale hattının 22,3 km’lik kısmını da tamamladı. Yine proje içinde bulunan tefi merkezi ile 10 bin metreküp kapasiteli deponun temel kazılarını da bitirdi. Kalan işlerde yüzde 41 fiziki gerçekleşmeye ulaşan DSİ, projeyi bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyor.
Projenin Maliyeti 600 Milyon Lira
Projenin toplam maliyeti 600 milyon lira olup, tamamlanması halinde Kilis’e yıllık 19 milyon metreküp su tahsisi yapılacak ve yoğun şekilde Suriyeli misafirlere ev sahipliği yapan Kilis’in 2060 yılına kadar içme suyu ihtiyacı karşılanacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kentsel dönüşüm eylem planı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinde uzun süredir çalıştığı kentsel dönüşüm eylem planını sonunda tamamladı.
Konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “Hisseli parseller müstakil parsele dönecek. Mülkiyet sorunu çözülecek.” dedi.
Kentsel Dönüşüm, Gönüllü, Hızlı ve Yerinde Olacak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kentsel dönüşümde vatandaşın isteklerinin yerine getirildiğini söyleyerek “Teklife konu olan tüm iyileştirmeler, değişiklikler ve düzenlemeler sahada yaptığımız gözlemler, vatandaşlarımızla yaptığımız istişareler sonucunda belirlendi. Bilhassa 2B, kentsel dönüşüm, tapu ve imar barışı gibi konularda vatandaşımızın, yaşadığı mağduriyet ve problemleri çözen, kapsamlı bir düzenleme oldu.” dedi.
Otopark Sorunu Çözülecek, Metruk Binalar Yıkılacak
Özellikle de büyük şehirlerde her geçen gün daha da büyük sorunlara yol açan otopark sorununu çözeceklerini belirten Bakan Murat Kurum, “Yaptığımız düzenleme ile bu haklar ve şerhlerin, yeni yapılar için kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında söz konusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilmesi ve bu suretle alacaklı olanların herhangi bir zarara uğramamasını sağlıyoruz.” dedi.
Riskli Binalar İstisnasız Yıkılacak
Bazen tepki görmelerine rağmen riskli yapı tespiti yapılan tüm binaları tek tek yıkacaklarını belirten Bakan Murat Kurum “Bizim dayanıksız binalarda artık tek bir canın bile yitip gitmesine tahammülümüz yok. Ağır hasar gören veya ağır hasar görme riski bulunan yapıların bulunduğu alanlardaki dönüşüm uygulamalarımızda maliklerin ve ilgililerinin muvafakati aranmaksızın dönüşüm yapılacak.
Hiçkimseye de taşınmazının değerinin altında bir taşınmaz verilmeyecek. İstanbul’un yanı sıra örnek gösterilecek projelerle Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Samsun’da 5 ilde yeni rezerv konutlar üreteceğiz. Hedefimiz her il ve ilçeye dokunuşlar yapıp istenilen örnek gösterilen doğru dönüşümlere imza atmak.” dedi.
İmar Barışı Yapı Kayıt Bedeli Ödeme Süresinin Uzatılması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 1267) 1 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Hem süre uzatıldı hem taksit geldi!
31/12/2017 Tarihinden Önce Yapılmış Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılar İçin Yapı Kayıt Belgesi Almak Üzere Başvuruda Bulunmuş Olanların Yapı Kayıt Bedeli Ödeme Süresinin Uzatılması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 1267) bugün yayımlanan Resmi Gazete’de yer aldı.
İmar Barışı / Affı Yapı Kayıt Belgesi Uzatıldı
1 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile imar barışı son ödeme tarihi uzatıldı. Yayımlanan yeni karar ile beraber imar barışı son ödeme tarihi 31 Temmuz 2019 tarihine kadar uzatıldı.
İmar barışı başvuru formu doldurarak yapı kayıt belgesi oluşturan kişiler yapı kayıt belgesi bedelinin en az yüzde 5 tutarını 31 Temmuz tarihine kadar ödemekle yükümlü tutulacak.
İmar Barışı Taksitlendirme Nasıl Yapılacak?
Yapı kayıt belgesinin yüzde 25’lik bölümünü 31 Temmuz 2019 tarihine kadar ödeyen kişiler isterlerse kalan tutarı taksitler halinde yıl sonuna kadar ödeme hakkına sahip olacaklar.
Ancak kalan kısım için her ayın birinde yüzde 2 oranında faiz hesaplanacak. Yani ödenen her tutarda kalan kısım için yüzde 2 oranında gecikme faizi tahsil edilecek.
İmar Barışı Ödemesi Nasıl Yapılır?
Yapı kayıt belgesi başvurusu yapan kişilere sistem otomatik olarak cep telefonlarına yapı kayıt belgesi başvuru numarası yolluyor.
Bu numara ile imar barışı tahsil eden bankalar üzerinden ya da internetten imar barışı ödemesi yapmak isteyenler için Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank internet şubesi üzerinden ödemeler bölümünden yapı kayıt belgesi ödemesi ekranına ulaşılarak yapı kayıt belgesi numarasıyla ödeme yapılabiliyor.
Hükümet açık veren bütçe için bir dizi yeni vergi getirmeye hazırlanırken konut sektöründe ise lüks konutlar için yeni vergi düzenlemesi yapıldığı belirtiliyor.
Dünya Gazetesi tarafından yapılan habere göre hükümet bir dizi yeni vergi düzenlemesine hazırlanıyor.
Lüks Konut Vergisi Artacak, Ultra Lüks Konut Projelerinden Ev Alanlar Daha Fazla Vergi Ödeyecek
“Makul şekilde giderlerin azaltılması gibi temel bir hedef var. Üstüne bir de gelir artırıcı, bütçeyi güçlendirecek bazı kararların alınması değerlendiriliyor.” diyen üst düzey yetkili, “Teklif metninde ultra lüks olarak tanımlanan konutların satışında vergi oranları artırılacak. Diğer konut alışlarında herhangi bir vergi düzenlemesi olmayacak” dedi.
İsmini vermek istemeyen yetkili tarafından yapılan açıklamalara göre ekonomi yönetiminin bazı makro ihtiyati tedbirler üzerinde de çalıştığını belirterek, “Başka bazı vergi adımları olabilir. Gelir artırıcı adımlar görebiliriz, bazı sektörler desteklenebilir de ancak bütçedeki bozulmanın daha fazla olmaması için yılın kalanında giderlerin ciddi şekilde kısılması söz konusu olabilir.” dedi.
Hazine Bütçe İçin Büyük Kaynak Sağlayacak
Yine yapılacak olan yasal düzenleme ile beraber Merkez Bankası karının yüzde 20’sine denk gelen tutar Türk Lirası olarak Merkez Bankası kasasında tutulur ifadesi değiştirilecek ve bunun yerine yüzde 10 ifadesi getirilecek.
Aradaki yüzde 10’luk fark hazinenin kasasına aktarılacak. Tek bir seferlik biriken tutarın tamamı hesaplara aktarılacak ve bundan sonra her yıl yüzde 10 para aktarımı devam edecek.
Merkez Bankası Eski Başkanı Yılmaz, Kararı Eleştirmişti
Hazine ve Maliye Bakanlığı bu şekilde para basmadan ve Merkez Bankası’na borçlanmadan 40 milyar liralık dev bir kaynak bulmuş olacak. Ancak ekonomistler bu durumu “kefen parasını harcamak” olarak yorumluyor ve büyük tepki gösteriyor.
Konu hakkında açıklama yapan Merkez Bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz alınan kararı büyük bir skandal olarak nitelendirdi ve “Bir insan akşamdan sabaha düşünse, en yanlış iletişim politikasını nasıl uygulayabilirim dese bundan daha kötüsünü bulamaz. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı zaten yara almıştı, bu durumda çok daha fazla yara alacak.” uyarısında bulundu.
İzmir Ataşehir’de yükselen Nilüfer Ataşehir’de yaşam Eylül 2019’da başlayacak. Ailelere yönelik geniş metrekareli 3+1 dairelerden oluşan proje, lüks detaylarıyla öne çıkıyor.
Onag Yapı ve Hüseyin Divrik ortaklığıyla hayata geçirilen İzmir Ataşehir’de inşa edilen Nilüfer Ataşehir’de yaşam Eylül 2019’da başlayacak. Aileler için göre tasarlanan ve sadece geniş metrekareli 3+1 dairelere yer verilen projede 6 blokta 88 adet konut yer alıyor. Onag Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Gültekin, Nilüfer Ataşehir’de insan hayatını kolaylaştıracak tüm detayların düşünüldüğünü belirterek “Projemizin mimarisine çok önem gösterdik. Hem dış mimari hem de iç mimari için özel olarak çalıştık” dedi. Projede lüks detaylara da çok önem verildiğini anlatan Gültekin, “Dairelerde kullanılan tüm malzemeleri birinci sınıf kalite kullandık. Lükste en üst sınıra ulaştık. Örnek dairemizi ziyaret eden 100 müşteriden 99’u büyük memnuniyetle ayrılıyor” diye konuştu.
Karma Değil Aile Projesi
Projede küçük dairelere yer vermek istemediklerini belirten Gültekin, şunları söyledi: “Yeni yapılan konut projelerinin neredeyse tamamına yakını karma projelerden oluşuyor. Bizim yaptığımız büyüklükte daire yapan çok az firma kaldı. Karma projelerde oturmayı tercih etmeyen, aile konseptli proje isteyenlerin sayısı da çok fazla. Bizde bu projemizde tamamen ailelerin yaşayabileceği, geniş dairelere yer verdik. Aileler için güvenlik ve çocuk faktörü çok öneli. Bizde sosyal alanlarıyla içerisinde dopdolu bir yaşam sürecekleri, çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakabilecekleri güvenli bir site yaptık. Şehrin tam merkezine tatil konforunu getirdik. Projemizdeki sosyal alanlar ve peyzaj alanlarımız otel konforunu aratmayacak.”
Nilüfer Ataşehir’in ortak alanlarında yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, çocuk oyun alanı ve geniş peyzaj alanları yer alıyor. Yerden ısıtmalı olarak tasarlanan daireler; bulaşık makinası, fırın, ocak, davlumbaz ve mikrodalga fırından oluşan 5’li ankastre seti ile 4 adet klimasıyla birlikte teslim edilecek. Her daireye özel kapalı otopark alanı ayrılan sitede kapalı otoparktan asansörle bloklara giriş imkanı da bulunuyor.
Ulaşımı Kolay
Yeni yapıların yoğun olduğu, şehrin tüm ulaşım imkanlarına sahip, AVM’lere, hastanelere, metro ve diğer ulaşım araçlarına yürüme mesafesinde bulunan Nilüfer Ataşehir, Mavişehir otoban girişine 1 dakikalık mesafede yer alıyor. Projeden, Mavişehir’in trafiğine katılmadan otoban girişiyle İzmir’in her yerine kolayca ulaşmak mümkün. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak olan Karşıyaka-Çiğli tramvayı da projenin yakınından geçecek
Bankaların faiz oranları elinde parası kişileri cezbetmeye devam ederken konut sektörünün öncü isimleri konuta yatırım yapanların kazanç sağlayacaklarını açıkladı.
Yükselen vadeli mevduat faiz oranları pek çok kişiyi konut yatırımından uzaklaştırarak faize yönlendirdi.
İnşaat sektörü yükselen faiz oranları nedeniyle sıkıntılı günler yaşarken sektörün öncü isimleri ise parayı faize değil konuta yatıranların kazanacağını iddia etti.
Konut Fiyatları Yüzde 100 Artacak
Konu hakkında açıklama yapan Yücesoy Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Yücesoy konut yatırımının çok büyük önem kazanacağını söyleyerek “Bugün için arsa fiyatlarında hiçbir düşüş yaşanmadı. Ama maliyetler son 3 yılda neredeyse 3 kat arttı. Fakat bu durum fiyatlara çok yansıtılmadı.
Piyasaya baktığınızda satış fiyatlarının halen olması gerekenin yüzde 30 altında seyrettiğini görüyoruz. Yani bugün yeni bir konut yapmak isterseniz örneğin maliyeti 100 lira iken, 6 ay veya 1 yıl önce yapılmış benzer bir konutu 70 liraya bulabiliyorsunuz. Banka kredi faizlerinin düşmesiyle yeniden güncellenecek gayrimenkul fiyatlarında en az yüzde 20’lik bir artış olacak.
Fakat bu çok iyimser bir tahmin. Ben, inşaat sektöründe yaşanan maliyet artışları, arsaların artan değerleri, kredi faizlerindeki düşüş nedeniyle konuta talebin yükselmesi gibi etmenler sonucu fiyatta yüzde 100’e yakın bir artış olacağını öngörüyorum. Bu durum belki bazılarına abartılı gelebilir ama beyaz eşya, cep telefonu, otomobil gibi diğer ürünlerdeki fiyat artışıyla karşılaştırıldığında sonucu görecekler.
Özetle konut fiyatları tarihin en düşük seviyesinde. Konutlar bugüne kadar hiç bu kadar değersiz olmamıştı. Kısacası gerek ev sahibi olmak gerekse yatırım yapmak isteyenler önümüzdeki 1 aylık süreci iyi değerlendirsinler. Bu altın fırsat bir daha önlerine kesinlikle çıkmayacak.” diyerek konut fiyatlarının 2 katına çıkacağını iddia etti.
Bugün Ev Alanlar En Az Yüzde 50 Kazanç Sağlayacak
Bugün konuta yatırım yapanların sektör açıldığı anda birkaç ay sonra en az yüzde 50 kazanç sağlayacağını söyleyen Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, “Bankaların faiz oranları vatandaşlara oldukça cazip geliyor. Belki bugüne kadar bu doğruydu ama bundan sonrası için tam tersini söyleyebiliriz.
Öncelikle vatandaşlarımız şu anda satılan konutların değerinin çok altında olduğunu bilmiyor. Gerek banka kredi faizlerinin yüksekliği satışları durma noktasına getirince gayrimenkul fiyatlarında da bir düşüş yaşandı. Örneğin 600 bin liralık ev bugün 400 bin liraya satılıyor. Fakat sanki evin gerçek fiyatı 400 bin liraymış gibi hareket ediliyor.
Çok değil, birkaç ay sonra kredi faiz oranları düşüp konut fiyatları olması gereken değere yükseldiğinde bugün ev alanlar yüzde 50 oranında kazanç sağlayacak. Bu oran bankaların mevduat faizine verdiği faizle kıyaslanamaz bile. O açıdan hem başını sokacağı bir eve sahip olmak isteyenler hem de yatırım amaçlı olarak bir ev almak isteyenler için önümüzdeki 1 ay çok önemli. Bizlerin önerisini dinleyen ve parasını gayrimenkule yatıranlar ne denli karlı bir işe imza attıklarını kısa vadede görecek.” dedi.
İmar barışı son ödeme tarihi 30 Haziran 2019 tarihinde sona eriyor. Bakan Kurum TOKİ İstanbul çekilişi canlı yayını esnasında ödemeler için müjde verdi.
İstanbul Başakşehir Kayabaşı TOKİ konutları kura çekilişi törenine katılan Bakan Murat Kurum önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Murat Kurum imar barışı ödemeleri hakkında açıklamada bulundu ve Ziraat Bankası şubelerinin hafta sonu çalışacağını duyurdu.
İmar Barışı Ödemeleri İçin Bankalar Hafta Sonu Açık Olacak mı?
İmar affı son ödeme tarihi 30 Haziran 2019 itibariyle sona erecek.
Bakan Murat Kurum TOKİ Başakşehir Kayaşehir çekilişi töreninde yapmış olduğu Cumartesi veya Pazar gününe denk gelen son ödeme günleri için bankaların açık olacağını duyurdu.
Ziraat Bankası şubeleri Cumartesi ve Pazar günü açık olacak ve imar barışı ödemeleri şubelerden kabul edilecek.
Bakan Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında “İmar barışı son başvuru tarihi doldu. İmar barışına 10 milyon 257 bin kişi başvuruda bulundu. Ödeme süresi 30 Haziran 2019 tarihinde sona erecek. Bu nedenle Ziraat Bankası Cumartesi ve Pazar günleri açık olacak.
Vatandaşlarımız ödemelerini yapabilsinler diye böyle bir düzenlemeye gittik.” dedi.
Kaçak Yapılar Yıkılacak
Bakan Murat Kurum 31 Aralık 2019 itibariyle yapılan kaçak yapıların yanı sıra sit alanları ve koruma alanlarına yapılan tüm yapıların yıkılacağını açıkladı.
Doğal Taş Sektöründe Bilgi ve Teknolojiye Dayalı Üretim Modeli Projesi kapsamında Avrupa Birliği finansmanıyla kurulan Bayburt Doğal Taş Fabrikası’ndan ihraç edilen Bayburt Siyah ve Beyaz Oniks taşı dünyanın en pahalı yerleşim yerlerinden biri olan New York Manhattan’da üst düzey daireleri içinde barındıran Steinway Tower binasının iç dekorasyonunda kullanılıyor.
İki yıl önce açılan Bayburt İl Özel İdaresi, Bayburt Belediyesi ve Bayburt Ticaret Odası ortaklı doğal taş fabrikası ulusal pazara yönelik çalışmalarını yeni gelişim stratejileriyle yurt dışına taşıyor. Geçen yıl 11 ülkeye gerçekleştirdiği doğal taş ihracatıyla üretim ve pazarlama hacmini artıran fabrika, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de otoritelerce yılın en prestijli inşaat projesi olarak gösterilen Steinway Tower’ın iç dekorasyon tedarikçisi oldu.
Fabrikada üretilen beyaz ve siyah oniks mermerler New York’un Manhattan bölgesindeki Midtown Manhattan’da yapımına devam edilen Steinway Tower’a pazarlandı. Mermerler, Central Park manzaralı lüks dairelerin mutfak, banyo, zemin kaplamaları ile muhtelif iç dekorasyonlarında kullanılıyor. Dev projede bugüne kadar 60 dairenin çeşitli kısımları Bayburt’tan ihraç edilen siyah ve beyaz oniks mermerlerle döşendi.
İsmini dünyaca ünlü Steinway piyanolarından alan ve iki milyar dolara mâl olacak Steinway Tower’ın 495 metre yüksekliğe sahip olacağı belirtiliyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayburt Valisi ve Doğal Taş Fabrikasının Yönetim Kurulu Başkanı Ali Hamza Pehlivan, “Uzun yıllara dayalı meşakkatli bir süreç sonunda tesis edilen fabrikamızın kuruluş amacı doğal taş rezervleri açısından çok zengin olan Bayburt İlimizde taş sektörünün gelişmesi, bu alanda faaliyet gösteren taş ocakları ve işletmelere uygun şartlarda plaka veya ebatlı taş kesimi yapmak suretiyle pazara hazır ürün sağlanması, fuarların takibi, ulusal ve uluslararası düzeyde yeni pazarlar bulunması gibi çalışma ve faaliyetlere öncülük etmektir. Taş ocakları ve taş işletmeleriyle işbirliği ve koordinasyon içinde fabrikamızdan kesilip plaka veya ebatlanarak çıkan taş çeşidimizi 6’dan 26’ya yükselttik. Ulusal düzeyde pek çok projede kullanıldığı gibi doğal taşlarımız, yabancı ülkelere de gidiyor ve Newyork’daki Steinway Tower binasında olduğu gibi prestij projelerde de kullanılıyor. Bu durum bizleri İlimiz ve doğal taş sektörü adına ziyadesiyle memnun ediyor. Müşterek çabalarla doğal taş üretim ve pazarlama hacmimiz inşallah giderek artacak ve ilimizin ekonomisine, istihdamına daha fazla katkılar sağlayacaktır.” dedi.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, “İnşaat malzemeleri ihracatında zirve olarak 23 milyar dolarları gördükten sonra 15 milyar dolarlara inmiştik. Şimdi yeniden 23 milyar dolara doğru gidiyoruz” dedi.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, bu yıl ikincisi “Fırtınalı Havada Dümende Olmak” başlığıyla düzenlenen Türkiye İMSAD Gündem Buluşmalarının açılışında yaptığı konuşmada, inşaat malzemeleri sanayisine ilişkin verileri paylaştı.
Sektör büyüklüğünün son yıllarda özellikle iç pazarda inşaattaki daralma sonrası 100 milyar dolara gerilediğini dile getiren Erdoğan, bunun 21,5 milyar dolarının ihracat, geri kalanının ise iç pazarı temsil ettiğini söyledi.
Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre Türkiye kara ve demir yollarında 950 milyon ton yük taşındığını kaydederek, bunun 250 milyon tonunun inşaat malzemeleri, 200 milyon tonunun da bu malzemeleri üretmek taşınan maden olduğunu, toplam taşınan yükün neredeyse yarısının inşaat malzemeleri sanayisinin oluşturduğu güçten kaynaklandığını anlattı.
Türkiye’nin tonaj bakımından ihracatının 120-130 milyon ton olduğunu aktaran Erdoğan, bunun 40 milyon tonunu inşaat malzemelerinin oluşturduğunu bildirdi. Erdoğan, bir dönem yurt dışında 30 milyar doları gören Türk müteahhitlik sektörünün, yaşanan olumsuzluklar sonrası karşılaştığı düşüşü atlattığını belirti.
İnşaat malzemeleri ihracatında da zirve olarak 23 milyar dolarları gördüklerini anımsatan Erdoğan, “Sonrasında her ne kadar 15 milyar dolarlara insek de şimdi yeniden 23 milyar dolar ihracata doğru gidiyoruz.” diye konuştu.
Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Körfez ülkeleri ve Rusya gibi ülkelere yönelik ihracat potansiyelinden ve bu ülkelerin petrol fiyatının düşmesinden sonra yaşadığı ekonomik sıkıntılardan bahseden Erdoğan, “İnşaat malzemelerinde önemli pazarlarımız sanılanın aksine AB ülkeleri ve ABD. Gelişmiş ülkelere daha fazla ihracat yapıyoruz. İngiltere, Fransa, Almanya, ABD, Kanada, Orta Doğu’da İsrail ve Irak en önemli pazarlarımız.” ifadelerini kullandı.
İnşaatta Konut Geriledi Enerji Santralleri Devrede
Erdoğan, Batı standartları ile üretip Doğu fiyatlarıyla ihracat yaptıklarını belirterek, Afrika’nın potansiyelinin çok yüksek olduğunu ancak özellikle Kuzey Afrika’da Avrupalıların, Sahraaltı’nda ise Çinlilerin etkisiyle ihracatta istedikleri etkiyi yakalayamadıklarını söyledi.
İç pazarda konut satışlarında ve inşasında yaşanan daralmadan bahseden Erdoğan, geçen yıl inşaatta enerji santralleri, askeri tesisler, havalimanları, demir yolları gibi yatırımların öne çıktığını bildirdi.
Erdoğan, imar barışından sonra bazı binaların sisteme dahil edildiğini ve kentsel dönüşümün aslında şu anda yeni başladığını kaydederek, 20 milyon konuttan 7 milyonunun yeniden yapılması gerektiğini, kalan binaların da bakım ve tadilatla yenilenmesi gerektiğini anlattı.
Ferdi Erdoğan, “Sektörün yeniden canlanması için şantiye yerine yenileme pazarını devreye almalıyız. İşin kozmetiğinden yani boyadan vesaire bahsetmiyorum. Esas iklimlendirme, ısıtma-soğutma, aydınlatma, yangın güvenliği gibi konulardan bahsediyorum.” dedi.
İnşaat malzemelerinde kilogram başına düşen ihracat tutarının düşüklüğünden bahseden Erdoğan, ortalamanın altında olan bu tutarın artırılması gerektiğine işaret etti.
“Sıkıntıların üstesinden geleceğiz”
Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Atalay Gümrah ise belirsizliğin ve değişkenliğin yüksek olduğu ortamlarda pazarda daha çok bulunmanın, müşteriler ile daha çok zaman geçirmenin önemine dikkati çekti.
Gümrah, “Bütünde sıkıntılar, belirsizlikler olsa da, fırsatlar barındıran alt sektörler, coğrafyalar veya projeleri olan akıllı müşteriler her zaman vardır ve var olacaktır.” dedi.
İş insanının, hayalperest olma şansı olmadığı gibi umutsuz, çözümsüz olma şansının da bulunmadığını dile getiren Gümrah, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizler rasyonel olmalıyız, çözüm üreten, fırsatlar yaratan kişiler olmak zorunluluğundayız. Aldığımız her kararın uzun dönem etkisini göz önüne almalıyız. İMSAD çatısı altındaki her bir yönetici eminim çok zor koşullarda dümende oldu. Biz bu ülkede profesyonel yöneticiler olarak arkasına rüzgarı almış, doğru dürüst dalga görmemiş, çarşaf gibi denizlerde süzülmüş kaptanlar değiliz. Fırtına yabancımız değil. Her fırtınada yeniden öğreniyoruz yüzmeyi, yüzdürmeyi, demir almayı, yeni limanlara varmayı. Bu zor günleri de atlatacağımıza, ülke olarak, sektör olarak sıkıntıların üstesinden geleceğimize inanıyorum.”
“Sektörü orta-yüksek teknoloji grubuna taşımalıyız”
Gümrah, süreklilik ve sürdürülebilirliğin ancak güçlü yapılar kurmak, geçmiş deneyimleri, birikimleri etkin kullanarak günün ihtiyaçlarına cevap vermek ve yarına hazır olmakla mümkün olabileceğini söyledi. Bugün sağlam temeller üzerine kurulmuş, deneyimli insan kaynağına sahip köklü kuruluşların yerel değil küresel düşünmesi gerektiğini dile getiren Gümrah, bunun yanı sıra yaratıcılığın, inovasyonun ve dijitalleşmenin ön plana çıkmasının önemli olduğunu, bu sayede şirketlerin gelecekte de güçlerini sürdüreceğini anlattı.
Gümrah, “Maalesef orta-düşük teknolojili sektörler arasında listelenen inşaat malzemeleri sektörümüzü teknoloji kullanımı ile geliştirerek, kısa vadede orta-yüksek gruba taşımalıyız.” diye konuştu.
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel de inşaat sektöründe yaşanan daralmalardan ve muhtemel senaryolardan bahsederek, inşaat sektörüne yönelik yeni özel programa ihtiyaç odluğunu söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileriyle Aydın’daki TOKİ yatırımlarıyla ilgili görüşen AK Parti Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, Nazilli’de eski Polis Meslek Yüksekokulu binasının bulunduğu yere Millet Bahçesi yapılmasının netlik kazandığını söyledi.
Ankara’da, Aydın’da hükümet tarafından 100 günlük eylem planı kapsamında yapılması planlanan yatırımlarla ilgili girişimlerini sıklaştıran AK Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank ile ilin taleplerini kapsayan bazı konulara ilişkin görüşmede bulundu.
“Nazilli’ye yakışır bir millet bahçesi kurulacak”
Geçtiğimiz haftalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Polis Meslek Yüksekokulu’nun ne olacağını sorduğunu hatırlatan AK Parti Aydın Milletvekili Erim, “Bakan Soylu Nazilli’de polis okuluna gerek duyulmadığını belirtmişti. Emniyet Genel Müdürlüğü İnşaat Daire Başkanlığı da polis okulu yapılmayacağı konusunda bize bilgi verdi. Nazilli’de Millet Bahçesi yapılması için TOKİ’nin çalışmaları netlik kazandı. TOKİ en kısa zamanda harekete geçecek ve polis meslek yüksekokulu binasının bulunduğu yere Nazillimize yakışır güzel bir Millet Bahçesi kazandıracağız” dedi.
“Umurlu’ya da TOKİ konutları kurulacak”
Efeler’de Umurlu Mahallesi’nde yapılacak olan okul inşaatı için ayrılan yaklaşık 50 dönümlük arazide TOKİ konutları yapılması için de girişimde bulunduklarını söyleyen Erim, “Daha önce de açıkladığımız gibi Aydın genelindeki TOKİ’nin konut projeleriyle ilgili çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Efeler, İncirliova ve Nazilli’de planlanan konut projeleri eş zamanlı olarak başlayacak. Ayrıca TOKİ Nazilli’de de Millet Bahçesi kuracak. İlerleyen süreçte diğer ilçelerimizde de tespit edilecek yerlere Millet Bahçesi kurulmasını sağlayacağız” diye konuştu.
Geniş Bir Alana Sahip
Erim’in yaptığı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl açıkladığı Millet Bahçesi Projesi ilk olarak Aydın’da Nazilli’de Polis Meslek Yüksekokulu’nun bulunduğu yerde hayata geçmiş olacak. Geçmişte Öğretmen Okulu, ardından Eğitim Enstitüsü olarak da hizmet veren Nazilli Polis Meslek Yüksekokulu’nun bulunduğu alanda, 1960’lardan bu yana yapılan ağaçlandırma sayesinde en az 50 yıllık ağaçların bulunduğu geniş bir yeşil alan bulunuyor.
Yusufeli Barajı giderek yükselmeye devam ederken şantiyede çalışmalar büyük bir özveri ile kesintisiz olarak sürüyor. Detaylar haberimizde…
Türkiye’nin en önemli projeleri arasında yer alan Yusufeli Barajı için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Bittiğinde dünyanın en yüksek üçüncü barajı unvanını el geçirecek olan Yusufeli Barajı için gövde betonunda yüzde 33 oranında gerçekleşme yaşandığı duyuruldu.
Şimdiye Kadar 7 Bin Metreküp Beton Döküldü
Projede bugüne kadar toplam 7 bin metreküp beton döküldüğü açıklanırken barajın gövdesi tamamlandığında 100 katlı bir gökdelen büyüklüğüne erişilecek.
DSİ 26. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ile projenin son durumu hakkında bilgi paylaşımı yapılırken gövde betonunda toplam %33 oranda gerçekleşmenin tamamlandığı belirtildi.
Yapılan açıklamada “Yusufeli Barajı ve HES tesisinin kurulu gücü 558 megavat ve yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovat/saat’tir. Santral binası ve enerji yapılarında betonlama çalışmaları, planlandığı şekilde devam etmektedir. Ayrıca enerji santralinde elektromekanik parçalarının montajlarının da inşaat faaliyetlerine bağlı olarak devam ediliyor.” denildi.
Milli Bütçeye Yıllık 1 Milyar Liralık Katkı Sağlayacak
Tamamlandığında yıllık 600 bin kişinin enerji ihtiyacını tek başına karşılayacağı açıklanan proje hakkında DSİ “25 Haziran 2019 itibariyle Yusufeli Barajı’nda 1,3 milyon metreküp gövde betonu dökülerek gövde betonunda yüzde 33’lük gerçekleşme sağlanmıştır. Yusufeli Barajı’nın gövdesinde kullanılacak 4 milyon metreküp beton ile Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol yapılabilir.” denilerek dökülen betonun hakkında bilgi verildi.
İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan İstanbul – İzmir otoyolu Bursa’nın Karacabey ilçesine değer katacak.
Yapımı son sürat devam eden İstanbul-İzmir otoyolunun Bursa – Manisa arası tamamlandıktan sonra tamamen bitmiş olacak. Osmangazi Köprüsü – Bursa arası geçtiğimiz yıllarda hizmete girmişti. Otoyol yap-işlet-devret modeliyle hayata geçiriliyor. Özellikle tatillerde trafikte oluşan uzun kuyruklara çözüm olacak otoyolun tamamı Kurban Bayram öncesi açılması planlanıyor. 426 kilometrelik güzergahı kapsayan otoyolun 147 kilometrelik bölümü ile 21 kilometrelik bağlantı yolu işletmeye açılmıştı. İstanbul ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan yol aynı zamanda bölgeye de değer katacak. Bursa Karacabey ilçesinin verimli tarım arazilerinde üretilecek ürünler de çok daha kısa sürelerde tüketiciye ulaşacak. Ayrıca otoyola yakın yere yapılan Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) kurulacak fabrikalar bu yoldan faydalanacak.
“Marka değerini artıracak projelerden bir tanesi”
Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, AK Parti hükümetinin Karacabey’e büyük yatırımlar gerçekleştirdiğini belirterek, “Bunlardan bir tanesi Gölecik Barajı’dır. İçme ve zirai sulamayla bölgemize katkı sağlayacak önemli bir projedir. İkincisi de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan himayesinde Karacabey Taşpınar Mahallesi’nde 8 bin dönümlük bir alanda inşaat çalışmaları süren TEKNOSAB projesidir. Üzerinde bulunduğumuz İstanbul – İzmir Otoyolu da gerçekten Karacabey’e değer katacak, marka değerini arttıracak önemli projelerden bir tanesidir” dedi.
“İstanbul’a 1,5 saatte gideceğiz”
Karacabey’in Bandırma – Çanakkale, Mustafakemalpaşa – Balıkesir- Manisa – İzmir ve Bursa – İstanbul – Ankara yollarının kesişme noktası olduğunu vurgulayan Özkan, “İstanbul – İzmir otoyolu her anlamda bizim büyük Karacabey hedeflerimize ulaşmamızda çok önemli etki sağlayacak devasa projedir. Bu proje çerçevesinde İstanbul’a 1 buçuk saatte, İzmir’e 2 saatte gideceğiz. Türkiye’nin yaklaşık nüfusunun yarısına yakınını bünyesinde barındıran bölgelere komşu kapısı olacak bir mesafedeyiz” diye konuştu.
“Karacabey tarımına değer katacak”
Karacabey ‘in büyümesi için 3-T vizyonu ile hareket ettiklerini belirten Ali Özkan, “Bu 3-T’nin açılımı tarım, turizm ve teknolojik yatırımlar diyoruz. 3-T vizyonumuza ciddi manada bu otoyol katkı sağlayacaktır. Zaten TEKNOSAB projesinin yakınından da bu yolun giriş ve çıkışları olacak. Oradaki sanayi kuruluşlarının ürünlerinin, çok kısa sürede önemli pazarlara aktarılmasında avantaj sağlayacak. Karacabey tarım ve hayvancılığın başkenti olarak addedilen önemli bir ilçedir. Salçalık domatesin yüzde 40’ı Karacabey’in verimli topraklarında üretiliyor. Bunun gibi birçok tarıma dayalı, süt sektöründe faaliyet gösteren firmalar var. Hem burada yaşayan insanların bu pazarlara kısa mesafede, kısa sürede ulaşmasını sağlayacak hem de burada üretilen tarım ürünlerinin çok avantajlı bir şekilde aktarılmasına vesile olacak. Karacabey tarımına değer katacak. Özetlemek gerekirse İstanbul’un Anadolu Yakası’nda faaliyet gösteren bir manav kardeşimiz İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki Bayrampaşa Hal’ine gideceği zaman dilimi içerisinde, aradan aracıları çıkararak, direkt üreticilere ulaşma imkanını elde edecek. Karacabey’in tarımının gelişmesi, çeşitli alternatif üretmesi konusunda çok ciddi bir katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
“Ziyaret eden turist sayısı her gün artacak”
“Karacabey Belediyesi olarak ekolojik turizme, kırsal turizme vurgu yapıyoruz. Eski Karaağaç leylek köyümüz bildiğiniz gibi Avrupa’da bizi temsil ediyor. Yaşayan göllerin en önemlilerinden bir tanesi Uluabat Gölü. 83 bin dönümlük Karacabey haramız var” diyerek sözlerini sürdüren, Özkan “Türkiye’de tek olan ayı rehabilitasyon merkezimiz var. Ihlamur, defne, kestane ormanlarımızın yanında, en önemlisi longoz ormanlarımız var. Marmara Denizi’ne kıyı bir sahil beldemiz, tatlı su ile tuzlu suyun birleştiği Dalyan gölümüz var. Yaklaşık 300 çeşit kuş türünü ve endemik bitkileri içerisinde barındıran longoz ormanları şu anda Türkiye’nin gündemine girmiş konumda. Biz tanıtım konusunda gayret gösterdikçe, burayı ziyaret eden turistlerin sayısı her gün artacaktır. Günü birlik turizm, hafta sonu turizm ve kalıcı turizm konusunda Karacabey’e önemli bir hareket getirecek ve o yörede yaşayan vatandaşlarımızın turizm pastasından daha fazla pay almasına katkısı olacaktır” dedi.
Konut kredisi çekmek isteyen kişiler için iyi haberler gelmeye devam ediyor. ICBC Bank hesaplı evim konut kredisi kampanyası faizi düştü!
Dolar kurunda yaşanan geri çekilme ve enflasyon rakamlarında beklenen düşüş konut kredisi faiz oranlarına indirim olarak yansımaya devam ediyor.
ICBC Bank Konut Kredisi Faiz Oranı Düştü
ICBC Bank konut kredisi faiz oranları için yine indirim kararı aldı. Bankanın konut kredisi faiz oranı yüzde 1.63 seviyesinden yüzde 1.59 seviyesine çekildi.
Yüksek kredi faiz oranları nedeni ile vatandaşın konut kredisi çekmemesi bankaları da sıkıntıya soktu. Bankaların yanında konut kredisi hayat sigortası, DASK ve konut sigortası gibi pek çok ek ürün satışında bulunduğu ve yüksek kredi dosya masrafı aldığı konut kredileri en çok gelir elde ettikleri kalemler arasında yer alıyor.
Durum böyle olunca bankalar yeniden müşteri çekebilmek adına uygun koşulları buldukları anda konut kredisi faiz oranları için indirim yapmaya başladı. ICBC Bank yüzde 1.63 seviyesine çektiği konut kredisi faiz oranı için bir kere daha indirim kararı aldı ve yüzde 1.59 olarak revize yaptı.
ICBC Bank Hesaplı Evim Konut Kredisi Kampanyası
Düzenlenen kampanya ile ICBC Bank konut kredi faiz oranı yüzde 1.59 olarak revize edildi.
120 ay vadeli 100 bin lira konut kredisi çekmek isteyen kişilerin aylık ödemeleri 1.461 liraya çekilirken kredinin yıllık maliyet oranı ise yüzde 21.35 olarak açıklandı.
Ev sahibi olmak isteyen kişiler ise sabırla kredi faiz oranlarının yüzde 0.98 ve 1.10 aralığına çekilmesini bekliyor. Konut kredisinde psikolojik eşik ise yüzde 1 seviyesi olarak kabul ediliyor.
En Ucuz Konut Kredisi Hangi Bankada?
Şu anda en uygun konut kredisi veren kamu bankası yüzde 1.55 konut kredisi faiz oranı ile Halkbank ve Ziraat Bankası olarak öne çıkarken en ucuz konut kredisi veren özel banka ise ICBC Bank konut kredisi paketi oldu.
Geride bıraktığımız hafta pek çok özel banka konut kredisi faiz oranları için indirim yaparken bu hafta seçimlerin ardından dolar kurunda yaşanan düşüşün hızlanması ile hem Haziran TÜİK TEFE TÜFE enflasyon rakamları oranlarının hem de bu rakam ile beraber konut kredisi faiz oranlarında düşüşün daha da hızlanarak artması bekleniyor.
30 Kasım 2018 tarihinde sona eren 2B arazi başvuruları için AK Parti meclise yeni kanun teklifi verdi. 2B arazi başvuruları yeniden başlayacak!
2B arazi başvuru sürecini kaçıran ya da başvuru yapmasına rağmen ödeme yapmadığı için hakkını kaybeden kişilere yeni bir şans sunuluyor.
AK Parti tarafından meclise sunulan Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi ile 2B arazi başvuruları yeniden başlayacak.
2B Arazi Nedir?
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesinin ilk fıkrası (B) bendinde yer alması nedeni ile madde numarası ile bent numarasının değiştirilmesi nedeniyle oluşan bir kısaltma olan 2B araziler mülkiyeti hazineye ait olan, orman vasfını yitiren ve bir daha bu vasfı kazanması mümkün olmayan arazileri kapsamaktadır.
Hazine Arazisi Başvurusu Nasıl Yapılır?
Hazine Arazisi Başvurusu işlemi için kişilerin Defterdarlık, Mal Müdürlükleri ve Ziraat Bankası şubeleri üzerinden başvuruda bulunmaları gerekiyor.
Aranılan şartları taşıyan kişilerin başvuruları kabul edilirken 6292 sayılı “Orman Köylülerin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” kapsamında kendilerine sunulan haktan yararlanmak isteyen kişilerin belirli bir tutarda ödeme yapmaları gerekiyor.
Yeni Torba Yasa İçerisinde Yer Alan Düzenlemeler ve Kanun Maddeleri Neler?
Verilen kanun teklifi kapsamında yapılacak olan yasal düzenlemelerin meclisten geçmesi halinde,
Metruk binaların gerekirse yıkılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yetki verilmesi,
Yurt dışında bulunan vatandaşların tapu işlemlerini bulundukları yerde yapabilmesi,
Entegre tesis olmak kaydıyla köylerde tarımsal amaçlarla seraların kurulması,
Belediye sınırları ve mücavir sınırlar içindeki hazineye ait tarım arazilerinin satışı için başvurma süresinin uzatılması gibi düzenlemeleri de içeren kanun teklifi yasalaşmış olacak.
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, INTERCEM Konferansı’nda Ceren Dilekçi’nin sorularını yanıtladı.
Seçim sürecinin geride kalmasının ardından ekonomiye odaklanılması gerektiğini kaydeden Özdemir, “Türkiye’nin önünde 4-4,5 yıl gibi çok önemli bir zaman var. Hepimiz seçimden yorulduk. İş dünyası da bu seçimlerden yoruldu. Artık Türk ekonomisini tekrar ayağa kaldırmaya odaklanmalıyız” diye konuştu.
Bu yılı Türkiye’nin yüzde 1-1,5 büyümeyle kapatmasını beklediğini bildiren Özdemir, “Faizlerin düşeceğine yürekten inanıyorum. Ana hedefimiz yıl sonuna kadar tek haneli enflasyonu yakalamak. 2020 ve 2021’de Türkiye’nin ne kadar büyüyeceğinin hesabını yapmalıyız. Beklediğimiz büyük ihaleler, iç piyasayı canlandıracak çok büyük altyapı projeleri var, bunlar da hızlanırsa sıkıntıları atlatıp yolumuza devam ederiz” değerlendirmesinde bulundu.
“İnşaat sektöründeki küçülmenin en büyük etkisi çimentoda görülüyor”
TÇMB Başkanı, değerlendirmesinde çimento sektöründe iç pazarda yaşanan düşüş ve ihracattaki artışa da dikkat çekti.
2018 yılı Ağustos’tan itibaren kur ve faizlerdeki dalgalanmalardan dolayı inşaat sektöründeki küçülmenin en büyük etkisinin çimento sektöründe görüldüğünü dile getiren Özdemir, konuya ilişkin şunları söyledi: “İnşaat sektörünün en temel malzemesi çimentodur. İnşaat sektöründe küçülme direkt bizi etkiliyor. Altyapılardaki yavaşlamadan dolayı çimento sektöründe iç satışlarda önemli derecede düşüş yaşamaktayız. Sektör olarak bu düşüşü nasıl kapatabiliriz diye kendi aramızda çok önemli toplantılar yaptık, ihracata önem vermemiz gerektiğine inandık. İhracatla, iç piyasadaki daralmayı kapatmaya çalıştık. İlk 3 ayda iç piyasada yüzde 34 oranında küçüldük ama ihracatımızda yüzde 60’ın üzerinde artış var. Bu sevindirici bir konu ve öyle bir hale geldik ki artık dünyada çimento ihracatı yapan ülkelerde üst sıralara yükseldik. Üretimde ise baktığımızda Avrupa’da çimento üretimi olarak birinci, dünyada ise 4.sıradayız. Bu çok büyük kapasite. Bu kapasiteyi hem iç hem de dışta mutlaka değerlendirmeliyiz.
Ant Yapı, Bodrum Aspat’ta 2 milyar TL değerinde proje inşa ediyor. Kos Adası’nın karşısında yer alan projede Venedik’i andıran kanallar yer alacak. 600 konutluk Anthaven projesinde ev sahipleri kanallarla denize ve çarşıya ulaşacak.
Son yıllarda gayrimenkul sektörünün önemli adreslerinden biri olan Bodrum’da yeni bir proje daha hayata geçiyor. Rusya, Amerika, İngiltere’de projelerine devam eden Ant Yapı Bodrum’daki ilk projesi Anthaven’ı satışa çıkardı.
Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, projenin toplam değerinin 2 milyar TL olduğunu belirterek ilk etabının Mayıs 2020’de teslim edileceğini söyledi. Bodrum Aspat’ta hayat bulan projenin, toplam 210 dönüm alan üzerinde kurulduğunu belirten Okay, “Proje 3 etaptan oluşacak. Villa, lüks konut, otel, ticari alan gibi bağımsız birimlerin yer alacağı Anthaven’ın ilk etabında 162 konut var. Projede toplam 600 konut bulunacak” dedi. Ant Yapı, daha önce Alaçatı’daki projesi Port Alaçatı’da hayata geçirdiği Venedik’in kanal modelini Bodrum’a taşıdı. Buna göre, konut sahipleri proje içinde açılan kanal ile denize ve çarşıya ulaşabilecek. Ayrıca projede yer alacak limana büyük tekneler bağlanabilecek.
Kos Adası’nın Karşısı
Projede satışa çıkan konutların metrekare fiyatlarının 2 bin 800 euro’dan başladığını kaydeden Okay, ilk etabın yüzde 30’unu sattıklarını açıkladı Aspat’ın Bodrum yarımadasının en güneyinde ve Kos Adası’nın karşısında bulunduğunu ifade eden Okay, “12 ay yaşamın sürdürülmesi hedefiyle limandan otele, çarşıdan tertemiz plajına kadar özel bir projeyi hayata geçirdik. Hem ev sahipleri, hem de sosyal tesislerden yararlanmak isteyen misafirlerimizi ağırlamaya hazırlanıyoruz” diye konuştu. Aspat’ın tarihi ve kültürel değerine dikkat çeken Okay, projenin açık hava heykel müzesi, çeşitli sanat organizasyonları ile bir merkez haline geleceğini söyledi. Projenin inşası sürecinde hiçbir ağacın zarar görmediğine dikkat çeken Okay, proje tamamlandığında 3 binden fazla yeni ağacın dikileceğini de ekledi.
Tek Yol Üretim
Gayrimenkul sektörünün zor dönemlerden geçtiğini söyleyen Mehmet Okay, her koşulda üretimden yana olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin ve sektörün zor süreçler konusunda tecrübeli olduğunu ifade eden Okay, “Üretmekten, ihracattan, ekonomiyi canlı tutmaktan başka çare yok. O yüzden biz kontrollü büyümeye, yeni yatırımlar yapmaya devam ediyoruz” dedi. İstanbul’daki sağlık rezidansı konseptiyle hayat bulan Antwell projesinin yaz son teslim edileceğini anlatan Okay, taahhüt işi olan Galataport’u ise gelecek yıl teslim edeceklerini belirtti. Rusya’da havalimanından Soçi Olimpiyat Köyü’ne kadar çeşitli alanlarda projeler geliştirdiklerini anlatan Okay; İngiltere’de de proje sayılarını artırdıklarını ifade etti.
Mall of İstanbul projesine otel dahil eden Torunlar GYO, turizmde hedef büyüttü. Şirket, 3 yılda 1 milyar TL’lik yatırım planlıyor.
Torunlar GYO, turizm yatırımlarına ağırlık verme kararı aldı. Şirket yaklaşık 5 yıl önce İstanbul Basın Ekspres’te hayata geçirdiği Mall of İstanbul adlı karma projeye bir otel dahil ediyor. Konut, ofis ve alışveriş merkezinin hizmet verdiği projede otel 2020’nin ikinci yarısında açılacak. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, proje değerinin arsa dahil 100 milyon dolar olduğunu belirterek “180 odalı, 360 yatak kapasiteli otelimizde Hilton ile anlaştık. 4 yıldır flört süreci devam ediyordu ve bugün imzaları atıyoruz. Projemizde 10 kat otel hizmeti verirken 15 katta ise 100 rezidans daire yer alacak ve bunlar yabancı yatırımcılara satılacak” dedi.
Yeni Oteller
Turizmin Türkiye ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı sağladığına dikkat çeken Torun, bu alanda önemli potansiyel gördükleri için yatırımları hızlandırdıklarını dile getirdi. 3 yılda turizm sektörüne 1 milyar TL yatırım yapacaklarını söyleyen Aziz Torun, “Hilton Mall of İstanbul’un yanı sıra Paşabahçe’deki turizm yatırımımızın inşasına başladık. Galataport’taki otel için de ruhsatı aldık. Önümüzdeki dönemde bir de Antalya’da otel projemiz olacak” diye konuştu. Hilton Mall Of İstanbul’un, Torunlar GYO’nun yüzde 100 iştiraki olan TRN Otel İşletmeciliği tarafından franchise anlaşması modeliyle işletileceğini belirten Aziz Torun, otelin konumuyla öne çıktığını dile getirdi.
Metro Bağlantısı
1400 kişilik salonlarıyla kongre turizmde önemli rol oynayacaklarını ifade eden Torun, “Birkaç yıldır düşüş gösteren kongre turizmi önümüzdeki yıllarda büyüyecek. Bu noktada biz de önemli talep yaratacağız. Üstelik ulaşım konusunda da önemli bir yerdeyiz. İstanbul Havalimanı’na en yakın 5 yıldızlı otel olacağız” açıklamasında bulundu, Önümüzdeki yıl hizmete girmesi planlanan Ataköy İkitelli Metro hattı üzerinde yer alan Masko istasyonunun Mall of İstanbul projesi ile direkt bağlantısı olduğunu da hatırlatan Torun,“Metro sayesinde konuklarımız İstanbul’un her noktasına kolayca ulaşma imkanına da sahip olacaklar” dedi. Hilton MENA&T Bölgesi (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos Khneisser ise “Hilton Hotel ve Resorts markası olarak Hilton İstanbul Bosphorus’u açtığımızdan bugüne kadar 60 yılı aşkın süredir uluslararası seyahat pazarının öncülüğünü yapıyoruz. Hilton Mall of İstanbul ile şehrin gelişen ve yükselen bölgesinde de en üst standartları belirlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Aniden yükselen dolar kuru nedeni ile müteahhitler büyük zarar ederken konu hakkında yeniden uyarlama ve sözleşmeden dönme davaları için tarih uyarısı geldi.
Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören dolar kurunda yaşanan ani çıkış nedeni ile müteahhitlere sözleşme uyarısında bulundu.
Zarar Eden Müteahhit Sözleşmeden Vazgeçebilir mi?
Dolar kurunun 13 Ağustos 2018 tarihinde 7 lirayı görerek zirve yapması ve inşaat maliyetlerinin katlanarak artmaya devam etmesi sözleşme imzalayan pek çok müteahhidi zor durumda bıraktı.
Konu hakkında açıklama yapan Öngören “Bildiğiniz gibi inşaatçı olarak inşaat sürelerinde temerrüde düşüldüğünde, sözleşme arsa sahiplerinde feshediliyor ve Yargıtay kararlarına göre, inşaatın yaklaşık %80’i tamamlanmamışsa inşaat şirketi sözleşmede anlaşılan daire yerine sadece yaptığı inşaatın maliyetini üç beş yıllık bir dava sonunda alabiliyor.
Bundan dolayı hem inşaat şirketi büyük mali zarara uğruyor hem de inşaat şirketinden daire alan 3. kişiler tapularını alamıyor. Borçlar Kanununun 480. maddesine göre, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.
Bu davalar yaklaşık 2 yıllık bir süreçte karara bağlanmakla birlikte, dava açıldıktan sonra dava baskısı ile pek çok arsa sahibi süre ve bedel paylaşım oranı konusunda uzlaşmaya varıyor. İlk açılan 1994 krizine bağl uyarlama davalarında Yargıtay; öngörülemeyen durumun ortaya çıkmasından sonra bir yıl içinde davaların açılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu yüzden 13 Ağustos 2018 tarihinde dolar fiyatının 7 TL’ye çıkmasını esas alırsak, uyarlama davalarının 13 Ağustos 2019 tarihine kadar açılması gerekli.” diyerek tarih uyarısında bulundu.
Tüketici Kadar Üretici de Korunmalı
Konu hakkında açıklama yapan İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım da geçmiş tarihli sözleşmelerin bugün büyük zorluklar oluşturduğunu söyleyerek kamunun bu alanda düzenleme yapması gerektiğini söyledi.
Nazmi Durbakayım “Mevcut kanuna göre bir inşaat en çok 36 ayda bitmeli. Oysa bugün temeli için 1 yıl uğraşılan işler yapılıyor. İnşaat tamamlama süresi 48 ay olmalı. Bakanlık ile konuyu görüştük. Geçmişte verilen oranlarla bugün aynı işi yapmak zor. 500-600 hak sahibinin olduğu yerde uzlaşmak mümkün değil. Nasıl ki tüketiciyi koruyan kanun varsa üretici de korunmalı.” dedi.
Uyarlama Davası Ciddi Zarar Oluşursa Uygulanıyor
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ise bu tip davaların ancak çok ciddi oranda zarar oluşması durumunda gerçekleştiğini dile getirerek “Yargıtay uyarlama davaları için ‘öngörülebilirlik’ kuralı getirmiştir.
Burada Yargıtay basiretli tacir olan müteahhidin sözleşme dengesinin bozulması nedeniyle açtığı davalarda bu işi yapan taraf olması, sözleşmeyi kurarken doğru kurmasını ve ileride ortaya çıkan artışlar nedeniyle böyle davaları açamayacaklarını belirtmiştir. Yani müteahhit sözleşme başında sözleşme süresi içerisinde ekonomik değişimleri öngörmesi gereken taraf olarak görmektedir.
Bu çerçevede müteahhit yüklenici tarafın açtığı davalarda ‘çok aşırı’ bir durum ortaya çıkmadıkça uyarlama hakkını tanımamaktadır. Arsa sahipleri tarafından da açılabilen bu davalarda basiretli tacir olmayan ve hayatında ilk defa böyle sözleşme imzalayan taraf olarak görülen arsa sahipleri için yine Yargıtay kuralı geçerli olmakla birlikte sözleşme dengesi aşırı şekilde çökmüşse uyarlama hakkı oluşabilecektir.” dedi.
Konut satış rakamları büyük bir hızla düşmeye devam ederken Van konut satış rakamları ile emlak sektöründe bölgenin parlayan yıldızı olmayı başardı.
Mayıs 2019 dönemine ait olan konut satış rakamları TÜİK tarafından açıklandı.
Açıklanan rakamlara göre konut sektöründe kan kaybı devam ederken konut satışları hızlı düştü. Van konut satış rakamları ile ise bölgenin parlayan yıldızı olduğunu bir kere daha kanıtladı.
Van’da Mayıs Ayında 417 Konut Satıldı!
Şehrivan Gazetesi yazarlarından Hamit Karakuş tarafından yapılan habere göre Van’da konut satışları bölgedeki diğer illere oranla yüzleri güldürdü.
Van’da Mayıs 2019 döneminde toplam 417 adet konut satışı yapılırken bölgede yer alan diğer iller olan Hakkari’de aynı dönemde sadece 10 adet konut satışı yapıldı.
Konu hakkında açıklama yapan Van Emlakçılar Derneği Başkanı Orhan Özdek, “Konut alımında bölgede kentimiz diğer illere göre tercih edilen bir merkez konumunda yer alıyor. İlimizde konuta bir eğilim ve istek söz konusudur.
Özellikle çevre illerden rağbet var. İran ve Irak’tan gelen vatandaşlar da ilimizde konut sahibi olmak istiyor. İlimizin coğrafi yapısı, endemik yapısı ve kültürel yapısı cezbediyor. İnsanların kentimizde konut alma isteğinin haklı sebepleri var; doğası, havası, kültürel zenginliği ve insanları haklı sebepler arasında gösterebiliriz. Özellikle son dönemde insanların konut alımına çok ciddi bir eğilimi var.” dedi.
Van’da Konut İhtiyacı Giderek Artıyor
Bölgede konut ihtiyacının arttığına dikkat çeken Van Müteahhitler ve Yapsatçılar Derneği Başkanı Seracettin Işıldar ise “İlimizde inşaat sektörünün kış aylarında durmasından dolayı üretim yapamıyoruz.
Bu aradaki zaman farkından dolayı malzeme ve üretime gelen zamlar tamamen inşaat sektörünü etkilemektedir. Ekonomik daralmayla inşaat sektöründe maliyetler arttı. İlimizde kaliteli konutlar yapılmakla beraber diğer büyükşehir illerine göre fiyatlar gayet makul bir seviyede yer alıyor.
İnşaat sektörü olumsuz bir izlenim sergilese de işler bir şekilde yürüyor. Şunu da biliyoruz ki bölgede en çok satış yapan il konumunda yer alıyor. Arz talep dengesinin bozulmadığı tek kent ilimiz yer alıyor. İlimizde konut ihtiyacı var.” dedi.
TÜİK Haziran 2019 dönemine ait olan sektörel güven endeksi raporunu açıkladı. Ekonomide yaşanan toparlanma güven endeksi verilerine yansımaya başladı.
Hizmet Sektörü Güven Endeksi ve Perakende Ticaret Güven Endeksi Yükseldi
Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi Mayıs ayında 79,4 iken, Haziran ayında %7.5 oranında artarak 85,4 oldu. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre; iş durumu, hizmetlere olan talep ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksleri sırasıyla %8.6, %8 ve %6.2 artarak 81,6, 79,1 ve 95,6 değerlerini aldı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi Haziran ayında %3,7 oranında artarak 93,2 oldu. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre; iş hacmi-satışlar ve iş hacmi-satışlar beklentisi endeksleri sırasıyla %12 ve %4,2 artarak 82,1 ve 91,3 değerlerini aldı. Mevcut mal stok seviyesi endeksi ise %2,4 azalarak 106,3 oldu.
İnşaat Sektörü Haziran 2019 Güven Endeksi
İnşaat sektörü güven endeksi Haziran döneminde artış gösterdi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 49,8 iken Haziran ayında %1,3 oranında artarak 50,4 oldu.
İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi %3,9 artarak 63,6 değerini aldı. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise %2,8 azalarak 37,3 oldu.
Türkiye’nin gelecekteki 5 yıllık dönemini kapsayan kentsel dönüşüm planını açıklayacaklarını belirten Bakan Murat Kurum önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Kurum hem inşaat sektörü hem de Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşıyan kentsel dönüşüm süreci hakkında önemli bilgiler verdi.
5 Yıllık Kentsel Dönüşüm Eylem Planı Açıklanacak
Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıllık dönemini kapsayan kentsel dönüşüm planını hazırladıklarını söyleyerek “İnşallah çok yakın zamanda Bakanlık olarak ülkemiz için önümüzdeki 5 yıllık kentsel dönüşüme ilişkin eylem planını açıklayacağız.
İl il, ilçe ilçe hangi noktalarda hızlı şekilde dönüşüm yapmamız gerektiğine ilişkin ve aynı anda 50 bin konutu başlatmak suretiyle bu kentsel dönüşüm seferberliğini başlatacağız. Kentsel dönüşümde 3 temel kriterimiz var. Birincisi yerinde dönüşüm. İkincisi gönüllü dönüşüm. Üçüncüsü de hızlı dönüşüm.
Bu 3 temel kriter çerçevesinde de yatay mimari esaslı, sosyal altyapısı tamamlanmış, sosyal donatıları proje içerisinde barındırılan, içinde millet bahçeleriyle parklarıyla bir bütün halinde projemizi gerçekleştirmek istiyoruz.” dedi.
Hem Vatandaş Hem Yükleniciler Mağdur Olmayacak!
4 Bin 400 konutluk yeni kentsel dönüşüm projelerine de değinen Bakan Kurum “Gaziosmanpaşa’da bugün 4 bin 400 konutun ilk etabının temelini atacağız. Akabinde de yıl sonuna kadar 4 bin 400 konutun temelini atarak, en geç 400 gün içerisinde de hak sahibi vatandaşlarımıza bu konutların teslimini yapacağız.
Şimdiden tüm vatandaşlarımıza yeni, sağlam, güvenli konutları hayırlı uğurlu olsun. Bu süreçte vatandaşımızı hiçbir şekilde mağdur etmemeye çalıştık. Buna ilişkin de her türlü tedbiri göreve geldiğimiz günden beri almaya gayret gösteriyoruz.
Bu kapsamda vatandaşlarımıza kira ve taşınma yardımı gibi birçok yardım yapıyoruz. Yine yayımladığımız yönetmelikler ve kanun düzenlemeleri kapsamında da hem vatandaşımızın hem de yüklenicilerimizin mağduriyetlerini engelleyecek birçok düzenlemeyi de yapmaya gayret gösteriyoruz.” dedi.
Sadece Yeterliliğini Kanıtlayan Yükleniciler İş Yapacak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış oldukları düzenlemede amaçlarının hem vatandaşları hem de müteahhitleri korumak olduğunu söyleyerek “6306 sayılı kanun (Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun) kapsamındaki yönetmeliğimiz yayımlandı.
Artık bu yönetmelik çerçevesinde, kentsel dönüşüm inşaatlarında yeterli olan firmalar iş yapabilecek. Müteahhiterimizi 9 yeterlilik kriterine ayırdık. Bu yeterlilik kriterleri kapsamında, kentsel dönüşümde hem teknik hem mali açıdan yeterlilikleri olan firmalar bu işlere girebilecekler.
Kentsel dönüşüm projelerinin yarım kalmaması adına, bu işe girecek firmalarımız belli oranda teminat gösterecek. Kentsel dönüşüm firmaları, yapı maliyetinin yaklaşık yüzde 10’u oranında teminat mektubu ya da tamamlama sigortaları yapmaları kaydıyla bu işlere girebilecek.
Bu işleri de belediyelerimizle yürütebilecekler. Bunun gibi birçok önemli düzenlemeler yaptık. Amacımız, hem yüklenicilerimizin hem vatandaşlarımızın mağduriyetini engellemek ve elzem olduğunu düşündüğümüz kentsel dönüşümün de hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak.” dedi.
Panasonic’in 2014 yılında gerçekleştirdiği yatırımla birlikte Türkiye’de güçlü bir şekilde faaliyet göstermeye başlayan şirketi Panasonic Eco Solutions Türkiye, 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren “Panasonic Life Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret AŞ” unvanını kullanmaya başladı. Şirket, gerçekleştirdiği bu unvan değişikliği ile birlikte insan odaklı çözümlerle daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunma vizyonunu hayata geçirmeyi odak noktasına taşıdı.
100. yılını dolduran Panasonic Corporation’ın dört grup şirketinden biri olarak faaliyet gösteren Eco Solutions şirketi; insan odaklı çözümlerle daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunma vizyonu doğrultusunda şirket unvanını değiştirdi. 1 Nisan 2019 tarihi itibarı ile Türkiye’deki faaliyetlerine “Panasonic Life Solutions Elektrik Sanayi ve Ticaret AŞ” olarak devam etme kararı alan şirket, bu önemli değişimle birlikte kaynaklarını ve faaliyetlerini, akıllı ve güvenli yaşam vurgusuyla geliştirmeyi, yaşam alanlarının konfor ve kalitesinin artırılmasına yönelik çözümler sunmayı amaçlıyor. Güçlü kuruluş, kullanıcılarına daha iyi bir yaşam için ihtiyaç duydukları konfor, güvenlik, akıllı ev sistemleri gibi teknolojik ve enerji yönetimi çözümleri ile birlikte, enerji tasarrufu sağlayan ürünler ve “akıllı yaşam çözümleri” de sunuyor. Panasonic Life Solutions Türkiye’nin ürün gamı içerisinde halen elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, sigorta kutuları, elektronik elektrik sayaçları, otomatik sayaç okuma sistemleri, akıllı ev ve bina otomasyon sistemleri, LED aydınlatma ürünleri, profesyonel el aletleri, güneş enerjisi panelleri ve yangın algılama sistemleri yer alıyor.
“İnsan odaklı çözümlerle daha iyi ve
konforlu bir ‘yaşam’ sunmaya odaklanıyoruz!”
Şirket unvanında gerçekleştirilen değişimin nedenlerine dair önemli açıklamalarda bulunan Panasonic Life Solutions Türkiye Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa “Şirketimizin tüm faaliyet ve aksiyonlarında insanların daha iyi bir yaşama sahip olmaları konusuna odaklanmış durumdayız. Bu doğrultuda ortaya çıkan şirket misyonumuzu yansıtmak ve müşterilerimize geleceğe yönelik olarak sunacağımız taahhütlerimizi vurgulamak için benimsediğimiz ‘Panasonic Life Solutions’ şeklindeki şirket unvanımızın kurumsal imajımızı daha iyi temsil edeceğine ve markamızın felsefesini daha iyi yansıtacağına inanıyorum. Bu değişim aynı zamanda, çok geniş bir coğrafyada başarı ile faaliyet gösteren şirketimizin, müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına yanıt verme ve gelişen teknolojiler doğrultusunda şekillenen yaşam alanları için ‘yenilikçi ürün ve çözümler’ oluşturarak, katma değerli çözümler sunmayı hedeflediğini temsil etmektedir. Panasonic’in köklü tarihinden aldığımız güç, AR-GE faaliyetlerimiz ve gerçekleştireceğimiz iş birlikleri sayesinde, yaşam alanlarına konfor ve güvenlik teknolojilerini etkin bir şekilde entegre eden kullanıcı dostu, toplumu destekleyen yaşam çözümleri sunacağız. Tüm enerjimizle insan odaklı çözümlerle daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunmaya odaklanıyoruz. Geniş ürün yelpazemizdeki Panasonic ve VİKO markalı ürünlere ilave olarak, pazara sunmayı hedeflediğimiz yeni ürün ve çözümlerle ‘Daha İyi Bir Yaşam, Daha İyi Bir Dünya’ hedefi ile sektörümüzdeki lider pozisyonumuzu her geçen gün daha da güçlendireceğiz.” dedi.
Türkiye’nin yeni şehir hastaneleri projeleri arasında yer alan Bursa Şehir Hastanesi için sona gelindi. Detaylar haberimizde…
Hizmete girdiği anda Türkiye’nin 10. şehir hastanesi unvanını ele geçirecek olan Bursa Şehir Hastanesi için geri sayım sürüyor.
Bursa Şehir Hastanesi şantiyesini ziyaret eden Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Hüseyin İnceöz, Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Prof. Dr. Hilmi Ataseven, İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ve beraberindeki heyet bazı incelemelerde bulundu.
355 Yatak Kapasitesi ile Bursa Şehir Hastanesi Türkiye’nin 10. Şehir Hastanesi Olacak!
Şantiyeyi inceleyen İncesöz “Şehir hastanemiz, Bursa ve civar illere en yüksek kalitede sağlık hizmeti sunan sağlık tesisi olacak.Hastanemiz son teknolojiye sahip tıbbi cihazlarla donatıldı. Hasta odaları, poliklinik odaları, ameliyathaneleri, laboratuvarları, her birimiyle uluslararası standartlarda en yüksek konfor ve kalitede sağlık hizmetini vatandaşlarımıza sunacağız.” dedi.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Destek Olacak
Yürütülen çalışmalar hakkında açıklama yapan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ise “Yükdek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanemiz kentin doğusunda nitelikli sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir merkez görevi üstlenirken, şehir hastanemiz kentin batısında yanık merkezi, inme merkezi, el cerrahisi, palyatif bakım merkezleri, reimplantasyon, kapsamlı onkoloji merkezi gibi özellikli planlama gerektiren birimleri ile nitelikli sağlık hizmetlerinin bir arada verileceği merkez konumunda yer alacak.” dedi.
Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle So Fuar tarafından düzenlenecek olan Irak Yeniden Yapılandırma Fuarı, 26-29 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Irak’ın yeniden yapılandırılması kapsamında planlanan projelerin tamamlanması için 88 milyar dolarlık yatırım yapılması bekleniyor. Türkiye’den 100 firmanın katılacağı fuar, Türkiye-Irak ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası olacak.
Irak’ta Türk firmaları tarafından gerçekleştirilen projeler 25 milyar dolara ulaştı. Türkiye’den Irak’a yapılan inşaat malzemeleri ihracatı son 5 yıl verilerine göre yılda ortalama 1 milyar 927 milyon dolara ulaştı ve Türkiye’nin inşaat sektöründe 1 numaralı ihracat pazarı yine Irak oldu.
Kapsamlı Bir Fuar
Re-Construct Iraq Fuarı’na katılacak iş adamları; inşaat malzemeleri, inşaat makineleri, elektrik ve enerji sistemleri, ısıtma soğutma sitemleri konusunda faaliyet gösteren firmalarla buluşabilecek. Fuara Türkiye ile birlikte Irak, İran, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, İtalya ve Katar’dan da uluslararası katılım olacak.
Yüzlerce inşaat şirketi son aylarda sözleşmede uyarlama davası açıyor. Konut fiyatlarındaki düşüş ve talepteki azalma, maliyet artışı ve dolardaki yükseliş gibi nedenlerle geçmişte verdikleri taahhütleri yerine getiremeyen firmalar, arsa sahipleriyle yaptıkları paylaşım oranlarının yeniden belirlenmesini istiyor. İnşaat sektörü, üreticinin ve vatandaşın mağdur olmaması adına kamudan düzenleme bekliyor.
Hürriyet gazetesinden Gülistan Alagöz’ün haberine göre; inşaat şirketleri arsa sahipleriyle yaptıkları inşaat sözleşmelerini yenilemek için dava açıyor. Satışların azalması ve fiyatların düşmesi, maliyet artışı ve dolardaki yükseliş nedeniyle geçmişte taahhüt ettikleri oranlar ya da fiyatlarla iş yapamayan müteahhitler uyarlama talep ediyor. Son 6 ayda uyarlama davalarıyla çok sık karşılaştıklarını belirten Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, arsa malikleri ile anlaşılan yüzde oranlarının değişmesi, inşaat bedelinin arttırılması, inşaat süresinin yeniden belirlenmesi ya da sözleşmeden dönme konularında davaların gündemlerinde olduğunu ifade etti. Bu alanda açılan yüzlerce dava olduğunu ve sürecin binlerce konut sahibini ilgilendirdiğini belirten Öngören, İstanbul’da en çok Kadıköy ve Kartal ilçelerindeki inşaat projeleri için bu tip davalar açıldığını söyledi. Öngören sözleşme sorunu yaşayanların daha çok küçük ve orta ölçekte iş yapan müteahhitler olduğunu da ekledi.
Taraflar İçin Faydalı
Avukat Gürsel Öngören bu davaların ya da uzlaşmaların hem inşaat şirketleri, hem arsa sahipleri hem de ilgili projeden ev alan kişiler için önemli bir adım olduğuna dikkat çekti. Davaların inşaat şirketlerinin temerrüde düşmesini de engellediğini belirten Öngören, “Bildiğiniz gibi inşaatçı olarak inşaat sürelerinde temerrüde düşüldüğünde, sözleşme arsa sahiplerince fesih ediliyor ve Yargıtay kararlarına göre, inşaatın yaklaşık yüzde 80’i tamamlanmamışsa inşaat şirketi sözleşmede anlaşılan daire yerine sadece yaptığı inşaatın maliyetini üç beş yıllık bir dava sonunda alabiliyor. Bundan dolayı hem inşaat şirketi büyük mali zarara uğruyor hem de inşaat şirketinden daire alan 3. kişiler tapularını alamıyor. Borçlar Kanununun 480. maddesine göre, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir” diye konuştu.
Uzlaşmaya Varılıyor
Yargıtay’ın doğru açılan davalarda uyarlama taleplerini kabul ettiğini belirten Öngören, “Bu davalar yaklaşık iki yıllık bir süreçte karara bağlanmakla birlikte, dava açıldıktan sonra dava baskısı ile pek çok arsa sahibi süre ve bedel paylaşım oranı konusunda uzlaşmaya varıyor. İlk açılan 1994 krizine bağlı uyarlama davalarında Yargıtay; öngörülmeyen durumun ortaya çıkmasından sonra bir yıl içinde davaların açılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu yüzden 13 Ağustos 2018 tarihinde dolar fiyatının 7 TL’ye çıkmasını esas alırsak, uyarlama davalarının 13 Ağustos 2019 tarihine kadar açılması gerekli” şeklinde konuştu.
Üretici de Korunmalı
İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, geçmişte yapılan sözleşmelerin bugün sorun oluşturduğunu söyledi. İnşaat süreleri ve verilen oranlar konusunda zorluklar olduğunu belirten Durbakayım, kamunun bu alanda düzenleme yapmasıyla çözüm bulunacağını kaydederek şunları söyledi: “Mevcut kanuna göre bir inşaat en çok 36 ayda bitmeli. Oysa bugün temeli için 1 yıl uğraşılan işler yapılıyor. İnşaat tamamlama süresi 48 ay olmalı. Bakanlık ile konuyu görüştük. Geçmişte verilen oranlarla bugün aynı işi yapmak zor. 500-600 hak sahibinin olduğu yerde uzlaşmak mümkün değil. Nasıl ki tüketiciyi koruyan kanun varsa üretici de korunmalı.”
Öngörülü Olmalılar
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, uyarlama davalarında olumlu kararın ancak ciddi oranda zarar olduğunda gerçekleştiğini dikkat çekti. Kiraz uyarlama davalarını şöyle anlattı: “Yargıtay uyarlama davaları için ‘öngörülebilirlik’ kuralı getirmiştir. Burada Yargıtay basiretli tacir olan müteahhitin sözleşme dengesinin bozulması nedeniyle açtığı davalarda bu işi yapan taraf olması, sözleşmeyi kurarken doğru kurmasını ve ileride ortaya çıkan artışlar nedeniyle böyle davaları açamayacaklarını belirtmiştir. Yani müteahhit sözleşme başında sözleşme süresi içerisinde ekonomik değişimleri öngörmesi gereken taraf olarak görmektedir. Bu çerçevede müteahhit yüklenici tarafın açtığı davalarda ‘çok aşırı’ bir durum ortaya çıkmadıkça uyarlama hakkını tanımamaktadır. Arsa sahipleri tarafından da açılabilen bu davalarda basiretli tacir olmayan ve hayatında ilk defa böyle sözleşme imzalayan taraf olarak görülen arsa sahipleri için yine Yargıtay kuralı geçerli olmakla birlikte sözleşme dengesi aşırı şekilde çökmüşse uyarlama hakkı oluşabilecektir.”
Düzenli gelir arayışı içinde olan gayrimenkul yatırımcıları öğrenci yurtlarını yakın takibe aldı.
Türkiye’de üniversite düzeyinde eğitim gören öğrenci sayısı ve yurt ihtiyacı olan şehirler hakkında bilgi veren EVA Gayrimenkul Değerleme Proje Değerleme ve Danışmanlık Departmanı Kıdemli Müdürü Evren Tüfekçi, yapılan analizler sonucunda üniversite öğrencileri kategorize edildiğinde doğrudan kampüste öğrenim görenler ve uzaktan eğitim/açık öğretimde öğrenim görenler olarak ayrıştığı ve her iki kategorideki öğrencilerin de üniversitelerle organik bağlarının olduğunun görüldüğünü belirterek konunun yurt tercihine geldiğinde uzaktan eğitim ve açık öğretimde öğrenim görenlerden ziyade doğrudan kampüste eğitim gören ön lisans ve lisans öğrencileriyle az da olsa yüksek lisans ve doktora öğrencileri yurtta kalmayı tercih ettiğini, kampüste öğrenim gören öğrenci sayıları irdelendiğinde yaklaşık 760 bin öğrenci ile ilk sırada yer alan İstanbul’u sırasıyla 290 bin öğrenci ile Ankara’nın, 172 bin öğrenci ile İzmir’in, 132 bin öğrenci ile Konya’nın, 88 bin öğrenci ile Kocaeli izlediğini söyledi.
İstanbul’da öğrenim görenlerin yüzde 36’sının, Ankara’da öğrenim görenlerin yüzde 49’unun, İzmir’de öğrenim görenlerin yüzde 63’ünün farklı şehirlerden geldiğine dikkat çeken Tüfekçi, Anadolu şehirlerinde bu oranların yüzde 60 ile 85 aralığında değiştiği görüldüğünü belirterek il bazında mevcut yurt kapasiteleriyle şehir dışından gelen öğrenci sayıları karşılaştırıldığında en fazla ihtiyacın İstanbul’da olduğunu, bu şehri İzmir, Ankara, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Muğla, Antalya gibi illerin izlediğini kaydetti.
Tek başına İstanbul ele alındığında en fazla yurt ihtiyacının Fatih, Kadıköy ve Küçükçekmece ilçelerinde olduğunun altını çizen Tüfekçi, üniversite barındıran birçok ilçede nitelikli yurda talep olduğu, yurtta kalma eğiliminin kız öğrencilerde erkek öğrencilere göre daha fazla olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Yurt binası seçiminde devlet yurtlarının kendilerine tahsis edilmiş yurt binalarını kullanırken, özel yurtlar ve üniversite yurtlarının farklı çözüm yollarına gittiğini söyleyen Tüfekçi, “Özel yurtlarda gördüğümüz daha çok binaya uygun yurt çözümü yaratmak. Bazı özel yurt sahipleri apartman ya da eski binaları satın alıp yurt, apart veya farklı isimlerle düzenlemeyi tercih ediyor. İstanbul’da üretilen konut projelerinden konut satın alıp yurt olarak işleten özel yurtlar da var. Üniversitelerin en çok tercih ettiği barınma ihtiyacı ise kampüslerine yakın olması ya da mümkünse üniversite içinde yurt binaları yapmak veya yurt inşa etmek” dedi.
Gayrimenkul sektöründeki durağanlık nedeniyle yatırımcıların düzenli gelir elde edebileceği bir arayışa girdiklerini ve yurt yatırımlarının artış kaydettiğini belirten Tüfekçi, “Geçmiş yıllarda yurt yatırımları arsa alımı ile üzerine yurt projesi geliştirme şeklinde olsa da günümüzde boş kalmış veya istenen gelirin elde edilemediği binaların dönüşümü şeklinde ilerliyor. Yatırımcıların bina dönüşümlerine yönelmesinde en önemli etkenlerden biri de bina dönüşümlerinin yeniden inşaata göre yatırım maliyetinin daha düşük olması. Büyük şehirlerde bu dönüşümlerle birlikte yurtlar bina sahiplerince işletiliyor, Anadolu şehirlerinde ise Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) kiralama modelinin daha yaygın olduğu görülüyor. Özellikle büyükşehirlerde arsa maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle yatırımcılar ihtiyacın yüksek olduğu Anadolu illerinde arsa alımı yaparak yurt projesi geliştiriyor” bilgisini verdi.
İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde yurtların her ne kadar üniversiteye yakınlığı tercihte önemli etkenlerden olsa da toplu taşıma araçlarına yakın, üniversiteye tek araçla ulaşım imkanı sağlayan yurtlarda sosyal imkanlar iyi olduğu sürece tercih edildiğini söyleyen Tüfekçi, “Anadolu şehirlerinin bir bölümünde ise üniversite kampüslerinin şehir merkezlerinin dışında olması ve öğrencilerin vakit geçirecek sosyal imkanlar bulamaması nedeniyle yurtların merkezlerde konumlandığı görülüyor. En çok tercih edilen yurtlara bakıldığında hemen hemen hepsinin konum olarak üniversitelerin içinde veya yakınında ya da ulaşım bağlantıları güçlü ve merkezi bölgelerde yer aldıkları görülüyor” dedi.
Yurtlarda oda tiplerinin genellikle 1, 2, 3 ve 4 kişilik olduğunu, 6 kişilik olan yurtların da öğrenciler tarafından tercih edildiğini belirten Tüfekçi, “Çok sayıda öğrencinin bir arada kaldığı odaların tercih edilmesinde yurt ücretleri etkili.
Talebin en çok 2 kişilik odaya olduğu öğrenci yurtlarında mevcut yönetmelik kapsamında 2 kişilik oda yapılamaması nedeniyle eski yurtlar dönüşüm sürecinde oluyor, yeni yapılan yurtlarda 2 kişilik oda projelendirilmesi yapılamıyor. Öğrencilerin tercih unsurunu etkileyen diğer etkenlerin başında sosyal imkanların çeşitliliği geliyor. Temel beklentiler iyi kalitede internet hizmeti, güvenlik, fitness alanı, oyun salonları, etüd odaları vb. Katın tamamına hizmet verenden ziyade odada kalanlara özel WC-duşu alanının ayrılmış olması, odalarda kişiye özel dolap ve çalışma masasının bulunması, çamaşır yıkama hizmetinin olması, bavul depolama alanının olması ve oda temizlik sıklığı yurt tercihinde belirleyici oluyor” bilgisini verdi.
Yurt işletme modelleri hakkında da bilgi veren Tüfekçi, “İşletme sürecinde sektörün karlılığının yoğunlaşması nedeniyle çoğunlukla mal sahipleri tarafından işletme modeli ya da kiralama opsiyonu tercih ediliyor, küçük ölçekli ve markasız işletmelerde sabit kira üzerinden kiralamaya gidiliyor. Yurt işletme modelleri kapsamında yapılan incelemelerde piyasada bina kiralama ve mülk edinimi ile işlemlerin yapıldığı görülüyor. Yatırımcıların ağırlıklı kısmı mülk edinimi yaparak yurtları kendisi işletme eğiliminde. Yurt işletmelerinde ana karlılık unsurunu işletme oluşturması nedeniyle işleticiler ağırlıklı olarak mal sahipleri. O nedenle piyasada profesyonel markalı, yalnızca işletici vasfı ile hizmet veren şirket bulunmuyor. Az sayıda işletme olan yerlerde otel işletmelerinde olduğu gibi baz ücret ve başarı ücreti ile işlemler yapılıyor, anlaşmalar tamamen yatırımcı ve mülk sahibi beklentileri doğrultusunda değişiyor. Yurtlar genellikle 12 ay boyunca açık kalabiliyor ve yurt ücretleri genellikle dönemler halinde 10 ay için alınıyor. Yaz okuluna kalan öğrenciler nedeniyle yurtların büyük bir kısmı yazın da açık olabiliyor. Ancak bu süre için genelde ilave ücret talebi olmakla birlikte bazı yurtlar ilave bir ay ücretsiz kalma promosyonu da sunuyor. Bununla birlikte bazı yurtlar yazın kısmen yabancı öğrencilere ‘hostel’ veya ‘turizm amaçlı’ kiralanarak kullanılabiliyor. Bu nedenle öğrencilerin yurtta eşya bırakması genellikle mümkün olmuyor, ama bazı yurtlarda bir sonraki sene için anlaşmalarını yapanlara valiz odalarında eşya depolama imkânı veriliyor” dedi.
Dünyanın en iyi kruvaziyer limanlarından biri olacağı iddia edilen Galataport hizmete girdikten sonra İstanbul her yıl onbinlerce deniz yoluyla gelen turisti ağırlamaya başlayacak.
Karaköy rıhtımdan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan kıyı şeridinde yapımı devam eden Galataport liman projesinde çalışmalar 2016’nın sonunda başladı.
Uluslararası pek çok firma Galataport’un tamamlanması için gün sayıyor, rezervasyonlar yapılmaya başlandı. Bu firmalar arasında İstanbul’u ana limanları arasına alanlar da var.
Bir çok gemi şirketinin bu sene Türkiye’ye az sayıda geldiğini belirten Princess Cruise Türkiye Temsilcisi ve Naviosa Genel Müdürü Tolgar Bıyıklı, 2020 ve özellikle 2021 yılı için uluslararası gemi şirketlerinin planlarına tekrar Kuşadası, İzmir, İstanbul ve Bodrum’u almaya başladıklarını söyledi.
Galataport Limanı, standartlarıyla dünya ölçeğinde benzerlerinin en iyileri arasında gösteriliyor. Planlamanın kruvaziyer gemilerinin ihtiyaçları doğrultusunda yapıldığı limanda, kruvaziyer terminali, kültür & sanat merkezleri, otel, kafeler, restoranlar, ofis alanları yer alacak. Liman, dünyanın en büyük gemilerine hizmet verecek kapasiteye sahip. 2020 baharında kısmen hizmet vermeye başlaması öngörülen projenin 2020 yılı sonunda tüm üniteleriyle tamamlanması planlanıyor.
Elmalı karayolunun 25’inci kilometresindeki Başgöz Çayı üzerinde inşa edilen Kapıçay Barajı’nın gövdesi tamamlandı. Baraj 2020 yaz dönemi itibariyle su tutmaya başlayacak.
AK Parti Finike İlçe Başkanı Osman Aladağ, Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Bağlı, DSİ 133. Şube Müdürü Adem Özdemir ve Şantiye Şefi İhsan Karaaslan, Kapıçay Barajı inşaat alanını inceledi. İlçe Başkanı Osman Aladağ, kamuoyunda barajla ilgili en çok merak edilen konular hakkında DSİ Şube Müdürü Özdemir ve şantiye şefi Karaaslan’dan bilgi aldı. Zirai üretimi artırarak çiftçiye büyük kazanç sağlaması hedeflenen Kapıçay Barajı inşaatının tam ekipmanla devam ettiğini belirten İlçe Başkanı Osman Aladağ, “Baraj inşaatı aralıksız devam ediyor. Eşdeğerde yürütülen yol, içme suyu hattı ve baraj inşaatı tamamlanarak önümüzdeki yaz itibariyle baraj su tutmaya başlayacak” dedi.
Proje maliyetinin yaklaşık 80 milyon olduğunu aktaran Aladağ, “Ödenekler konusunda Milletvekilimiz Atay Uslu ile görüştük. Milletvekilimiz ‘Oranın para sorunu olmadı asla olmayacak’ dedi. Milletvekilimizin aynı zamanda bölge müdürümüzün teminatıdır. Antalya’nın batısında tasarruf tedbirlerine takılmayan yatırım Kapıçay Barajı’dır. Hükümetimiz Kapıçay Barajı’nı tasarruf planının dışında tuttu. Yüzde 40’ı biten yatırımların tamamlanmasına yönelik Cumhurbaşkanımızın talimatı var. Burada inşa edilen baraj yatırım çalışmaları da yüzde 40’ı fazlasıyla geçti. Kısa sürede verime dönüşecek artık” diye konuştu.
’18 bin 700 dekar tarım arazisi sulanacak’
DSİ Şube Müdürü Adem Özdemir, barajın kapasitesi ve çalışmalar hakkında bilgi aktardı. Barajın su tutma kapasitesinin maksimum 6 milyon metreküp olduğunu ve yaklaşık 18 bin 700 dönüm tarımsal alanı sulayacağını belirten Özdemir, şöyle dedi:
“Temelden 50 metre yükseklikte baraj gövdesi yapıldı. Arazi konumu ve vadilerden dolayı her yerde bir relokasyon yolu imalatı çıkıyor. Barajın yamaç kaplamasını bitirdiğimizde yol suyun altında kalacak. Dolayısıyla şu an hem yolda hem gövdede hem de çeşitli mekanik ekipman olarak çalışmalarımızı eşdeğer olarak yürütmeye çalışıyoruz. Bittiği zaman yol da trafiğe açılacak barajda da su tutmaya başlayacağız. Barajın gövdesi bitti. Yağış periyoduna göre ovadan gelen su, barajımızı 6 ay gibi sürede doldurur. Baraj su doldurulurken belli zamanlarda deşarj yapılarak derelerin kuru kalması da önlenmiş olacak.”
60 Kişilik Ekip, 12 İş Makinesi, 12 Kamyon
Yüklenici Firmanın Kapıçay Barajı Şantiye Şefi inşaat mühendisi İhsan Karaaslan da Arif Mahallesi’nde 2014 yılında ihale edilerek yapımına başlanan Kapıçay Barajı gövdesinin 2017 yılında tamamlandığını söyledi. Çalışmalar hakkında teknik bilgi aktaran Karaaslan, şunları kaydetti:
“Baraj gölünden dolayı Elmalı- Finike yolu su altına kalacağı için yol çalışmaları da eşdeğer olarak yürütülüyor. Ayrıca Finike’nin içme suyu da baraj gölünün altında kaldığı için onun da konumu değiştirilerek, deplase edilmesi gerekti. Şu anda o deplase işlemlerinin bir kısmı yapıldı. Mevcut relokasyon yolu devam edecek. İçme suyu deplasesi tamamlanacak. Aynı zamanda baraj gövdesinde su geçirgen bir zemin olduğu için rezervuar kaplaması yapılacak. Ana imalatlar bunlar. Onun haricinde baraj gövdesinde su alma yapısı ve deşarj yapısı yapılacak. Ağırlıklı olarak rezervuar kaplama betonu ve relokasyon yolu kazı çalışmamız devam ediyor. İçme suyu, deplase işlemi yol bittikten sonra tamamlanacak. Öncelikle yolu bağlamamız gerekiyor. Çünkü içme suyu yolun yanından gidiyor. Tüm çalışmaların birbirine bağlı yürüdüğü bir pozisyondayız. 60 kişilik ekip 12 iş makinesi 12 kamyon ile çalışmalar devam ediyor. Dönemsel olarak iş kapasitesi ve ihtiyaca göre iş makinesi ve işçi sayısı artıyor. Önümüzdeki yaza suyu tutacak pozisyonda oluruz. Ödenek sorunumuz yok. Ödenek şu an sistemde kayıtlı görünüyor. İmalat yapıldıkça nakit talebi yapıyoruz. Peyderpey şekilde geliyor. İş yapıldıkça aktarılıyor.”
Kamuoyu gündemini meşgul etmeye devam eden kıdem tazminatı üzerinde çalışmalar sürerken ev sahibi olmak isteyen çalışanlar yasal düzenlemeyi yakından takip ediyor.
Gündeme gelen yeni taslakta ilk kez ev sahibi olmak isteyen çalışanlara konut peşinatı için Kıdem Tazminatı Fon ödemesi yapılması pek çok kişiyi yakından ilgilendiriyor.
Özellikle de ev sahibi olmak isteyen ancak yeterli nakit para birikimi olmayan kişilere hitap eden düzenleme ile konut peşinatı için gereken toplu paranın borçlandırılmadan elde edilmesinin önünü açıyor.
Devlet bu sistem ile hem kıdem tazminatı fonuna geçişte çalışanların tepkisini azaltmaya hem de düşen konut satışlarını arttırmaya çalışacak. Verilen toplu para ile hiç para birikimi olmayan kişilerin dahi ev sahibi olmalarının önü açılacak.
Kıdem Tazminatı fonu üzerinden toplu para alan kişiler bankadan da konut kredisi çekerek ev sahibi olabilecek, istediği evi 120 ay vadeli olarak taksitle satın alabilecek.
Çalışanın Kıdem Tazminatı Fonunda Biriktirdiği Para Ev Alırken Ödenecek!
Kıdem tazminatı fonu ile işçilerin işten çıkarıldıklarında aldıkları tazminat devlet tarafından oluşturulacak özel bir havuzda biriktirilecek.
Hazine Bakanlığı henüz yeni taslak ile ilgili bir açıklama yapmadı ancak paylaşılan bir önceki taslakta kıdem tazminatı fonundan ilk kez ev alanlara toplu para ödemesi yapılacağı detayına yer verilmişti.
15 Yıl Çalışana Devlet Ev Alırken Konut Peşinatı İçin Toplu Para Ödemesi Yapacak!
Ev satın almak isteyen kişilerin yaşadıkları en büyük sorunlardan biri de peşin parayı denkleştirmek olarak öne çıkıyor.
Özellikle de konut kredisi çekerek ev satın almak isteyen kişiler için konut kredisi peşinatı konusunda büyük zorluklar yaşıyor.
Kıdem Tazminatı Fonu 2019 yılında bir önceki taslakta olduğu gibi geçerse bu durumda devlet çalışana fonda biriken parasını ev alması koşulu ile işten çıkmasa dahi ödeyecek. Ev alan vatandaş bu sayede konut peşinatı aramakla uğraşmayacak.
Ancak kıdem tazminatını almak isteyen çalışanın en az 15 senelik fon birikimi olması şartı ve ilk kez ev satın alacak olması şartları aranacak. Bu şartları taşıyan kişilere fonda o tarihe kadar biriken paralarının yarısını almalarına izin verilecek.
Farklı Formüllerle 5 ya da 10 Yılını Dolduranlarda Kıdem Tazminatı Fon Ödemesi Yapılabilecek
İşçi sendikaları uygulanan 15 senelik sınırı son derece uzun bulurken hükümet kanadı bu sürenin kısaltılması için yeni çalışmalara başladı.
Sürenin maksimum 10 yıl minimum 5 yıl olması için taraflar arasında uzlaşma ortamı aranırken kıdem tazminatı fonu için sevindirici olan yönlerden birinin de bu olması bekleniyor.
İstanbul’da ulaşım sorununu büyük oranda çözecek olan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli ihalesi için süreç tamamlandı. Detaylar haberimizde…
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan İstanbul’un önemli ulaşım projeleri hakkında bilgi verdi.
Ulaşım sorununun büyük bir bölümünü tek başına çözecek olan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli başta olmak üzere Bakan Turhan Gayrettepe Metrosu ve Çatalca Çevreyolu hakkında da bilgi paylaşımında bulundu.
3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli İhalesi Ne Zaman Yapılacak?
Türkiye’nin ve bölgenin en büyük ulaşım projeleri arasında yer alan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ihale süreci hakkında gereken tüm çalışmaları tamamladıklarını söyleyerek “Metro ve karayolu kesiminin protokol taslağı hazırlandı. Cumhurbaşkanlığı kararı sonrasında YİD modeli ile ihale ilanına çıkacağız.” dedi.
3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Güzergahı Nereden Geçecek?
Bakan Turhan büyük bir merak ve heyecanla beklenen tünelin güzergahı hakkında da bilgilendirmede bulunarak “Raylı sistem ise Söğütlüçeşme-İncirli arasında 30.2 km. ve 15 istasyondan oluşan çift hat metro sistemi olacak. Boğaz altındaki tünel kesiminin yaklaşık 16.8 metre çapında TBM tünel olarak imal edilmesi, altta çift hat metro ve üst iki kesimde 2×2 karayolu ortada olacak şekilde 3 katlı olarak tasarlanmıştır.
Lansman koridoruna yakın bölgede tespit edilen iki adet sırt üzerinde güney ve kuzey alternatifler belirlenmiş, boğaz tabanı için jeolojik kesitler çıkartılmıştır. Tünel tabanı -130 metrede olacak şekilde de tünel yerleştirilmiştir. TBM üreticileri (Herrenknect, Hitachi ve Terratec) ile veriler paylaşılmıştır.” dedi.
3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi İmar Plan Tadilat Raporu
3 Katlı Büyük İstanbul Tünel Projesi imar planı tadilat raporunda ise “Güzergahın, kısmen ‘rezerv yapı alanı’ kapsamında kalmakta olup Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde bulunduğu, kısmen ‘gecekondu önleme bölgesi’ alanı kapsamında kalmakta olup Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı yetkisinde bulunduğu, kısmen ‘karayolları kamulaştırma alanı’ kapsamında kalmakta olup Karayolları Genel Müdürlüğü yetkisinde bulunduğu ve yukarıda belirtilen yetki alanı dışında kalan kısımları ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkisinde bulunduğu görülmektedir. Ayrıca teklife ilişkin güzergahın kısmen de ‘Boğaziçi Öngörüm Alanı’ kısmında kaldığı ve bu alanda da Boğaziçi Kanunu gereğince yetkinin Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nde bulunduğu görülmektedir.” açıklamalarına yer verildi.
İstanbul Gayrettepe – Havalimanı Metrosu Ne Zaman Açılacak?
İstanbulluların büyük bir heyecanla beklediği İstanbul Havalimanı – Gayrettepe metrosu hakkında da bilgi veren Bakan Turhan söz konusu hattı en geç 2020 yıl sonuna kadar tamamlayarak İstanbulluların kullanımına sunacaklarını dile getirdi.
Çatalca Çevre Yolu Ne Zaman Açılacak?
Karayolu ulaşımı ile de havalimanına ulaşım sağlanabileceğini belirten Bakan Turhan, Hasdal-Kemerburgaz-Göktürk-Işıklar yolu üzerinden yapılan 2×3 şeritli karayolu ile ulaşım sağlandığını belirterek, “Çatalca çevreyolu üzerinden geçici bağlantısını 16 Mart’ta açmıştık. Tamamını da bu hafta sonu hizmete açacağız.” dedi.
Türkiye’nin en önemli projeleri arasında yer alan Demir İpek Yolu hakkında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan yeni açıklamalarda bulundu.
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) meclis toplantısına katılan ve Kocaeli iş adamlarıyla bir araya gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan önemli açıklamalarda bulundu.
Ulaştırma Bakanı Turhan büyük bir heyecanla beklenen Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Hızlı Demir Yolu projesi hakkında bilgi verdi.
İpek Demir Yolu Güzergahı ve Ne Zaman Açılacağı Soruları Gündeme Geldi
Bakan Turhan ziyaretinde gelen sorular üzerine ulaşım projeleri hakkında da bilgi vererek “Kocaeli için kritik önemdeki demir yolu projesini de hayata geçireceğiz.
O da Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Hızlı Demir Yolu projesi. Bu hat İpek Demir Yolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını oluşturan en önemli halkalarından birini teşkil edecektir.
118 kilometrelik Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı kısmında etüt-proje çalışmalarını tamamladık. Bütçe imkanları dahilinde yapım ihalesine çıkmayı planlıyoruz.
Ayrıca 22 kilometrelik İstanbul Havalimanı-Çatalca kısmında yer teslimi yaparak proje çalışmalarına başladık. 1/25.000 ölçekli çalışmalar onaylanmış olup, 1/5.000 ölçekli proje çalışmalarına devam edilmektedir.
Sanayi kenti Kocaeli’nin açılmaz denen Cengiz Topel Havalimanı’nı 2011 yılında biz açtık. Tarifeli seferleri başlattık. Cengiz Topel Havalimanı’ndan Trabzon Havalimanı’na haftanın 3 günü karşılıklı seferler düzenlenmektedir. Yine denizcilik alanında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Feribot seferlerini, arabalı vapur seferlerini geliştirdik, birçok balıkçı barınağı inşa ettik.” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, ‘Hayalet Şehir’ olarak da bilinen Kapalı Maraş’a yönelik açılımın çok önemli olduğunu belirterek, Türk yatırımcılara “Kıbrıs’ta yeni bir dönem başlamıştır. Maraş’ta önemli gelişmeler olacak. Türk yatırımcılar ona göre projeler geliştirmeli” çağrısı yaptı.
KKTC Başbakanı Ersin Tatar, bölgenin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, “Kapalı Maraş, KKTC’nin Mağusa şehrinin yanında çok değerli bir turizm bölgesidir. Çok mutluyum. Türk idaresinde Maraş’ı turizme kazandırmak istiyoruz. Gelişen bir KKTC’de bu bölgede daha da iddialı turizm potansiyeline sahip olacağız” dedi.
‘Maraş Pazarlık Kozuydu’
Tatar, “Kapalı Maraş’a yönelik şu anda envanter çalışmasıyla bir hareket içerisine giriliyor. Envanter çalışmasında, oradaki vakıf malları, Osmanlı döneminde kalan mülkler, oteller, konutlar, evler belirlenecek. Yabancı mülkler de sahiplerine iade edilebilecek. Taşınmaz Mal Komisyonu da görevlerini yapacak” şeklinde konuştu. “Maraş turizme kazandırılacak” diye devam eden Tatar şunları söyledi:
“Son 50 yıldır federasyon temelinde devam eden görüşmelerde Maraş, bir pazarlık unsuru olarak orada kaldı. Şu anda federasyon süreci tükendi. Artık alternatif yani iki devletli çözüm ancak masaya gelirse müzakere masası tekrar başlar. Kıbrıs’ta iki devlet var. KKTC daha da güçlenmeli.”
‘Rumlar Hazmedecek’
Kıbrıs Rum yönetiminin, Maraş’ın açılmasına karşı çıkmasını da değerlendiren Başbakan Tatar, “Rumlar her şeye karşı çıkıyor. Rumlar’ın bugüne kadar evet dediği bir durum var mı? Rumlar bize haksızlık yapmaya devam ediyor. Kıbrıslı Türkler’in Doğu Akdeniz’de haklarını çiğniyor. Rumlar, KKTC’nin gelişmesine sürekli takoz koymuştur. Atılan adım doğrudur. Rumlar bunu hazmedecektir” diye konuştu.
‘Yeniden Las Vegas Olacaktır’
“Bir hayalet şehir olan kapalı Maraş yeniden Las Vegas olacaktır” diyen Tatar, kapalı Maraş’a zamanında Marliyn Monroe’dan Sophia Loren’e kadar birçok ünlünün geldiğini hatırlatarak, “Dünya yıldızları yeniden Maraş’a gelecektir. Burası canlanacaktır. Kıbrıs dünya markasıdır, daha da güzel olacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir marka olacaktır” dedi.
Rumlardan Tepki
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hükümetinin 1974’ten beri kapalı olan ve ‘hayalet şehir’ diye bilinen Maraş’ın açılması kararına, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nce (GKRY) tepki gösterildi.
Rum Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Vasilis Palmas, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Maraş ile ilgili “Envanter çalışması yapılacak” açıklamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Palmas, “İşgal rejimi kendi bölücü görüşlerini teşvik ediyor. Karar, Türkiye’nin yönlendirilmesiyle alındı. 2014 yılında ABD eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kıbrıs ziyareti sırasında Mağusa konusu ile ilgili Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler ve yabancı uzmanların katılımıyla bir komitenin oluşturulmasına yakındık; ancak bu, son anda Sayın Özersay tarafından reddedildi” diye konuştu.
Akdeniz’in İncisiydi
Maraş, Akdeniz’in Las Vegas’ı olarak biliniyordu. ‘Hayalet Şehir’ olarak da bilinen Maraş, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi´nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. Maraş´ın eski haline dönüşü için yaklaşık 10 milyar doların yeterli olacağı hesaplanıyor. Kapalı Maraş’ta 1974’ten önce 10 bin yataklı 45 otel ve 60 apartman tipi otel bulunuyordu. Rum turizminin yüzde 58´i bu bölgedeydi. 3 bin ticari birim, 99 eğlence merkezi, 143 yönetim ofisi, 4 bin 649 özel ev, 21 banka, 24 tiyatro ve sinema, 380 bitirilmemiş inşaat, İngilizce, Yunanca ve Türkçe 8 bin 500 kitabın olduğu bir kütüphane bulunuyordu.
Trakya kıyısındaki Kıyıköy’de yer alan terminal inşaatının yüzde 80’i bitti.
Gazprom’dan yapılan yazılı açıklamada, şirket yönetim kurulunun TürkAkım ve Kuzey Akım 2 projelerinde gelinen son durumu değerlendirdiği belirtildi.
Her iki projenin inşaatında da takvim doğrultusunda ilerleme sağlandığı kaydedilen açıklamada, “Kuzey Akım 2 projesinin yüzde 59’luk kısmını oluşturan toplam 1450 kilometrelik boru hattı Baltık Denizi’ne döşendi.” bilgisi paylaşıldı.
TürkAkım projesinde ise Karadeniz’de boru hattı sistemi kurulum sürecinin tamamlandığının anımsatıldığı açıklamada, “Türkiye’nin Trakya kıyısındaki Kıyıköy’de yer alan alım terminalinde inşaatın yüzde 80’i tamamlandı.” ifadesine yer verildi.
Gazprom’dan bir süre önce yapılan açıklamada, TürkAkım’da ilk gaz sevkiyatının yıl sonuna kadar başlamasının planlandığı bildirilmişti.
Rus gazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak TürkAkım doğal gaz boru hattı, her biri yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşacak.
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olması nedeni ile tüm Türkiye tarafından takip edilen Kanal İstanbul Projesi hakkında Ulaştırma Bakanı yeni açıklamalarda bulundu.
Israrla yapılacağı söylenen ancak aradan geçen uzun süreye rağmen bir türlü ihalesi yapılmayan Kanal İstanbul projesi hakkında Ulaştırma Bakanı Turhan yeni açıklamalarda bulundu.
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayici ve iş insanları ile düzenlenen toplantıya katılan Bakan Cahit Turhan Kanal İstanbul projesinin İstanbul’un gücüne güç katacağını söyledi.
Kanal İstanbul Projesi Bölgenin Gücüne Güç Katacak
Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi olarak gösterilen Kanal İstanbul projesi hakkında da konuşan Bakan Turhan, “Bizim bu noktada yaptığımız, altyapı ihtiyacınızı karşılamaktı ve bunu yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz.
Bu hafta sonunda da Kuzey Marmara Otoyolu’nun TEM kavşağını açacağız. Bu yolun açılması da özellikle bu bölgedeki sanayicilerimiz için önemli olacak. Kanal İstanbul’un yapılması da bölgedeki gelişmeye hız katacak. Bu noktada bölgede oluşacak kapasiteyi de karşılamak için Başakşehir kavşağından Cebeci Mahallesi’nin altından Hasdal kavşağına, oradan da Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlayacak bir projeyi de hayata geçireceğiz.” dedi.
Türkiye’nin Ulaştırma Projeleri Tüm Hızı ile Sürecek
Bakan Turhan ulaştırma projelerinin büyük önem taşıdığını söyleyerek “Şu anda Çin’den çıkan ürün, Avrupa pazarına 45 gün ile 2 aya yakın sürede ulaşıyor. Bizim hızlı tren ve YHT projelerimiz tamamlandığında Çin’den gelen tren, 17 günde Avrupa’ya ulaşacak.
Biz bu projenin ülkemiz içindeki 2 bin kilometrelik kesiminin 500 kilometreden fazlasını tamamladık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden hızlı tren projesi de devam ediyor. Ayrıca Halkalı – Kapıkule demir yolu projesini de başlattık. Bu yaptıklarımız neye yarayacak peki?
Bu sanayici ve çiftçimizin ürünlerini en kısa sürede ve en az maliyetle uluslararası pazarlara ulaşmasını sağlayacak. Görüldüğü gibi, biz ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz. Evet, önümüze engel koyanlar var, bize siper açanlar var ancak biz ne olursa olsun yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
Enflasyona Endeksli Konut Kredisi Kampanyası büyük tartışmalara neden oldu. Vatandaş kampanyayı beğenmezken uzun vadeli avantajları ortaya çıkmaya başladı.
Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından kullandırılmaya başlanan enflasyona endeksli konut kredisi kampanyası büyük tartışmaları da beraberinde getirdi.
Vatandaş ilk etapta yüzde 1,74 konut kredisi faiz oranı ile konut kredisi kullanacağı için kampanyayı beğenmezken ekonomistler ise işin sırrının Merkez Bankası enflasyon hedefinde saklı olduğunu söyledi.
2020 Hedefi Tutarsa Konut Kredisi Faiz Oranı Yüzde 0.84 Olacak!
Bugün düşen konut fiyatları fırsatından yararlanarak konut kredisi çeken kişiler sadece 1 sene boyunca yüksek faiz oranı ile borçlanmış olacak.
Merkez Bankası tarafından açıklanan anket sonuçlarına göre ise enflasyon kademeli olarak düşecek. Merkez Bankası enflasyon hedefi tutarsa 2019 yıl sonu enflasyonu yüzde 1.46 oranına, 2020 enflasyon hedefi 8.2 oranına, 2021 enflasyon hedefi ile ise yüzde 5.4 oranına kadar enflasyon geri çekilecek.
Yani bugün enflasyona endeksli konut kredisi kullanan kişiler bir sene sonra bu kredinin meyvelerini toplamaya başlayacak.
Enflasyon Patlarsa Ne Olacak?
Amerika ile yaşanan gerilimler sonucu dolar kurunda yaşanan ani yükselişler ne yazık ki enflasyon rakamlarında öngörülemeyen sıçramalara da neden oluyor.
Vatandaşın bu konudaki en büyük soru işareti de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Enflasyonun bir anda yükselmesi durumunda ise vatandaşa azami faiz oranı ile koruma sunuluyor.
Yani uygulanabilecek en yüksek kredi faiz oranı daha kredinin başında belirlendiği için tüketici yine koruma altına alınmış oluyor. Ancak bu da kredi faiz oranının söylendiği gibi düşmeme riskinin bulunduğunu ortaya koyuyor.
Kampanyanın kredi faiz oranının şu anki normal kredi oranlarından daha yüksek olması.
Temmuzda yapılacak olan S-400 savunma sistemi alımı sonrası dolar kurunda yaşanabilecek ani ve hızlı yukarı yönlü hareketlilik ile enflasyonun yükselme riskinin bulunması.
Acı bir Türkiye gerçeği olarak ekonomide istikrarın dalgalı seyretmesi, dolar kuru atakları ve şokları.
Öncelikle bu yeni kampanya bankaların konut kredisi yapılandırma başvurularını reddetmesi nedeni ile kredi faizleri düşer mi beklentisine girerek kredi çekemeyen kişilere hitap ediyor.
Çünkü seçilen periyotlara göre kredi faizleri 3, 6 ve 12 aylık dönemlerde yeniden güncelleniyor ve enflasyon oranlarında düşüş yaşanırsa kredi faizleri de düşüyor.
Kredinin bir diğer avantajı ise sabit faizli konut kredisi paketlerinde olduğu gibi erken kapatma cezası olmadan krediyi dilediğiniz anda kapatmanıza olanak vermesi.
Yine isteyen kişiler diledikleri anda değişken faizli ve enflasyona endeksli kredi paketlerini sabit faizli konut kredisi paketine çevirebiliyor.
Azami faiz oranı belirleneceği için enflasyon rakamları rekor yükselişler gösterse dahi vatandaş yüksek faizlerden korunacak.
Sur Yapının Kepez-Santral bölgesinde 8 milyar TL yatırımla hayata geçirdiği 19 bin bağımsız bölümden oluşan Antalya Projesinde 6 bin 417 konuta sahip Park etabında çalışmalar sona doğru yaklaşıyor.
Sur Yapı açıklamasına göre, özel sektörün en geniş gayrimenkul portföyüne sahip firması Sur Yapı, Antalya’da hayata geçirdiği Türkiye’nin mega kentsel dönüşüm projesinin inşasına hızla devam ediyor.
Projede 23 kule vinç ve bin 500’ün üzerinde işçi, ilk etapta yer alan 93 bloktan oluşan 6 bin 417 dairenin tamamlanması için 24 saat aralıksız çalışıyor. İlk etabın kaba inşaatının yüzde 100’lük kısmının tamamlandığı ve ince işlerinin bütün hızıyla devam ettiği projede, Aralık 2019’da ilk etabın teslimlerinin başlaması planlanıyor.
Park Etabında Sona Yaklaşılıyor
Tamamlandığında yaklaşık 70 bin kişinin yaşayacağı mega şehrin kendi hastaneleri, okulları, spor alanları, kültür alanları, camileri, alışveriş merkezi, alışveriş caddesi, dev şehir parkı ve ulaşım ağı olacak.
Park etabı içerisinde yer alacak 157 bin metrekare yeşil alan ise Antalya’nın en büyük şehir parkı olacak. Kurulacak dev şehir parkının içerisinde piknik alanı, sera alanı, semt pazarı, pergola altı dinlenme alanları, iskele alanları, etkinlik çadırı, göletler, yeşil alanlar, süs havuzları, geniş meydanlar, amfi alanları, köy meydanı, gölet kafeleri ve çim sahaları yer alacak.
6 bin 417 konuta sahip Park etabında yer alan 93 blokun kaba yapı imalatı yüzde 100 tamamlandı. İnce yapının ise yüzde 60 seviyesine geldiği projede, bazı bloklarda dış cephe kaplamalar tamamlanmış durumda. Kalan blokların dış cephe kaplamaları ve iş bitişleri hızla devam ediyor.
Bugüne kadar 800 bin metrekare imalat gerçekleştirilen projede tüm etaplarda süreçler planlandığı şekilde eş zamanlı olarak gerçekleşiyor. Projenin ilk etabı olan Park etapta çalışmalar sona doğru yaklaşıyor.
İkinci Etap Sur Cadde de Hızla Yükseliyor
Açıklamaya göre, Antalya’ya 70 bin kişinin yaşayacağı yeni bir şehir kazandıran Sur Yapı Antalya Projesi, 1,3 kilometre uzunluğundaki caddesiyle de öne çıkıyor.
Alışverişten sanata, modadan finansa kadar her zevke ve ihtiyaca hitap eden Sur Cadde’de, günlük ayak hareketinin 100 bin, aylık 3 milyon, yıllık 36 milyon olması bekleniyor. İkinci etapta yer alan Sur Cadde’de inşaat hızla ilerliyor, kaba inşaat yüzde 70 seviyesine geldi.
Turkuaz Etabı da Belirmeye Başladı
Bin 105 adet bağımsız bölümden oluşan Sur Yapı Antalya Projesi’nin merakla beklenen 3’üncü etabında da hafriyat işlemleri tamamlandı, temel seviyesinin üzerine çıkıldı. Turkuaz etabının tüm blokları su kenarında yer alıyor.
Turkuaz etabı, yemyeşil bahçesi ve rengarenk çiçekleri, çocuklar ve yetişkinler için dört mevsim kullanılacak açık ve kapalı yüzme havuzları, gölet kenarındaki dinlenme alanları, site konsepti içerisinde oluşturulan meydanlar, yürüyüş yolları ve modern çevre düzenlemesiyle ön plana çıkıyor.
Sur Yapı Antalya’da Bir Yıl Sonra Ödeme
Bir yandan inşaat süreci hızla devam ederken, yerli ve yabancı pek çok yatırımcının ilgi gösterdiği Antalya Projesi’nde satış süreçleri de hızla devam ediyor.
Proje, Sur Yapı’nın geçen günlerde başlattığı hem ev almak isteyenlere hem de gayrimenkul yatırımcılarına güven ve moral veren yeni kampanyası kapsamına alındı.
Sur Yapı’nın Her Yeni Ev Yeni Bir Yolculuk kampanyasında vatandaşlara tasarruflarına dokunmadan bir yıl sonra ödemeye başlayacakları cazip fırsatlar sunuluyor. Antalya Projesi’nden konut alanlar, ilk seneyi taksitsiz, peşinatsız, ara ödemesiz geçirebilecek.
Antalya projesi için uygulanacak ödeme planında konut alıcıları, daire bedelinin yüzde 50’lik kısmı için yüzde 1,25 vadeanında banka kredisi kullanacak ve ilk yıl ödeme yapmayacak. Bir yılın sonunda, 108 ay boyunca kredi taksitleri ödenecek. Daire bedelinin kalan yüzde 50’lik kısmı için ise birinci ve ikinci yıl yüzde 25’lik iki ara ödeme yapılacak.
Yerli ve Yabancı Çok Sayıda Vatandaş Mega Projeden Alım Yaptı
Sur Yapı Antalya projesinde bugüne kadar Rusya, İngiltere, Almanya ve Ukrayna başta olmak üzere Güney Kore, İsveç, Norveç, Kanada ve Finlandiya dahil 23 farklı yabancı ülke vatandaşına satış gerçekleştirildi.
Türk Cumhuriyetler ve Körfez ülkelerinden de yoğun talebin olduğu projeden dünya üzerindeki Türk vatandaşları da çok sayıda alım gerçekleştirdi. İngiltere, Fransa, Avusturya, Belçika, İsviçre, İsveç, Almanya, Hollanda, Kanada, Norveç, Yunanistan gibi 24 farklı ülkede yaşayan Türk vatandaşları, Sur Yapı Antalya’dan ev sahibi oldu.
Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal konut projeleriyle herhangi bir kar amacı gütmeden dar gelirli aileleri ev sahibi yaptıklarını ifade etti.
Ekonomi ve istihdama da çok yüksek oranda katkı sunduklarını vurgulayan Bulut, “Bu yıl tüm projeler için 16 milyar liralık kaynak oluşturduk ve yılın ilk 5 ayında 5 milyar lira hak ediş ödemesi yaptık.” dedi.
TOKİ’nin dolaylı olarak 250 alt sektörü desteklediğini aktaran Bulut, “Bakanlığımızın desteğiyle hayata geçirdiğimiz 50 Bin Yeni Sosyal Konut Projesi kapsamında inşaat çalışmaları sürüyor. Mevcut 287 şantiyeye 140 yeni şantiye daha ekleyeceğiz, yaratılacak istihdamla yaklaşık 120 bin kişiye iş imkanı sunacağız.” açıklamasını yaptı.
3,5 Milyon Vatandaş Konut Sahibi Oldu
TOKİ Başkanı Bulut, 16 yılda 843 bin 546 konut rakamına ulaşarak 3,5 milyon vatandaşı 15-20 yıl vadelerle konut sahibi yaptıklarını dile getirdi.
Son 16 yıl içinde TOKİ tarafından yaklaşık 160 milyar liralık yatırım yapıldığını açıklayan Bulut, TOKİ’nin gelecek dönemde sosyal konut dışında üretim yapmama kararı aldığını anımsattı.
5 Mart’ta başlatılan “50 Bin Sosyal Konut Projesi” başvurularının 19 Nisan’da tamamladığını, kura çekimlerine başladıklarını söylen Bulut, “Kura çekimlerini 21 Ağustos’a kadar tamamlayacağız. Bugün itibariyle 34 projede 15 bin 125 konutun kura çekimi tamamladık. 18 projede 10 bin 271 konutun da ihalesi tamamlandı ve inşaatları başlama aşamasına geldi. 8 projede ise 1686 konutumuz ihale sürecine girdi.” açıklamasında bulundu.
2023’e Kadar 250 Bin Sosyal Konut
TOKİ’nin son yıllarda olduğu gibi bundan sonra da tüm projelerinde yatay mimari tarzında konut üreteceğini, mahalle kültürünün ön planda tutulacağını aktaran Bulut, “TOKİ olarak, konut bölgeleri ve genel şehir planlarında, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu şehircilik kriterleri doğrultusunda, mahalle kültürünü yaşatacak, vatandaşlarımızı tabiatla buluşturacak, aile, komşuluk ilişkilerini canlı tutacak yatay mimari anlayışıyla konutlar üreteceğiz.” dedi.
Bulut, Bakanlığın hedefleri kapsamında idare olarak 2023 yılına kadar 250 bin sosyal konutu hayata geçireceklerini kaydetti.
İstanbul’a 10 Bin Yeni Sosyal Konut
Bulut, 50 Bin Yeni Sosyal Konut Projesi kapsamında İstanbul’da talep toplanan 6 bin 300 konuta 300 bin üzerinde başvuru yapıldığını, 26 Haziran itibarıyla İstanbul’da kura çekimlerine başlayacaklarını dile getirdi.
Vatandaşların İstanbul projelerine gösterdiği yoğun talebi dikkate aldıklarını vurgulayan Bulut, 2020’de İstanbul’da dar gelirli vatandaşlar için yaklaşık 10 bin yeni konutu daha satışa sunacaklarını açıkladı.
Gönüllülük Esaslı Yerinde Dönüşüm
Gönüllük ve rızaya dayalı yerinde dönüşüm yaklaşımını esas aldıklarını vurgulayan Bulut, “Kentsel dönüşüm alanlarında toplumsal sorumluluk anlayışıyla çalışıyoruz. Hak sahibi olarak kabul edilen vatandaşların mağdur olmaması için büyük özen gösteriyoruz. Vatandaşlarımızın rızası olmayan hiçbir kentsel dönüşüm projesine başlamayacağız.” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm kapsamında sadece bugüne kadar 146 bin konutun ihalesini yaptıklarını ve 80 binin üzerinde konutun inşasını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini belirten Bulut, şunları kaydetti:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın her yıl 300 bin konutu dönüştürme hedefi var. Bunun yaklaşık 30-40 bini TOKİ tarafından yapılacak. Bu doğrultuda 2019 yılı için 32 bin konutluk bir kentsel dönüşüm projesi hedefledik. Bu konutların projelerini de tamamlamak üzereyiz.”
İstanbul’da Kentsel Dönüşüm
Kentsel dönüşüm sürecini açık, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürüttüklerine dikkati çeken Bulut, sadece binaları yıkıp yerlerine yenilerini inşa etmediklerini, çevre düzenlemeleri, donatı alanlarıyla sosyal ihtiyaçları da karşıladıklarını anlattı.
Bulut, okul öncesi çocuk grubu, üniversite gençliği, kadın, erkek tüm nüfus profillerine dönük ihtiyaç ve beklentileri düşünerek yerleşim yerlerini yenilediklerini vurguladı.
TOKİ olarak İstanbul’da da yoğun bir kentsel dönüşüm sürecine girdiklerini ifade eden Bulut, bu yıl kentsel dönüşüm kapsamında İstanbul’da 14 bin 76 konutun yapımını planladıklarını aktardı.
Bu konutların bin 922’sinin ihalesini yapıp inşaatına başladıklarını ifade eden Bulut, bin 771 konutun ihale tarihlerini belirlediklerini, 10 bin 383 konutun proje çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
İstanbul İçin ise 13 Millet Bahçesi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kişi başı yeşil alan miktarını 15 metrekareye çıkartma hedefi doğrultusunda inşa edilmeye başlanan millet bahçelerinin 65’e yükseldiğini kaydeden Bulut, “İstanbul için ise 13 millet bahçesi projemiz var. Projelerimiz tamamlandığında İstanbul’a 12 milyon metrekarelik bir yeşil alan kazandıracağız. Projelerimizin içerisinde yürüyüş, koşu ve bisiklet yolları, spor alanları, amfi, oyun alanları, otopark alanları, bitkisel peyzaj alanları ve millet kıraathaneleri bulunacak.” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Havaray sisteminin ilk yapılacağı yeri açıkladı. Soyer, Havaray için ilk denemenin yapılacağını söyledi.
İzmir’e Dair’de yer alan habere göre, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde projelendirilen Havaray için ilk denemeyi yapacaklarını bildiren Başkan Soyer, “Benim yaptığım araştırma, Havarayın maliyeti metronun kilometre başına düşen maliyetinden çok daha düşük. Kamulaştırma yok, bir de yerin altında kazma, tünel açma yok. Hazır beton blokların üzerine oturtuyorsun. Yani çalışma sırasında trafiği de engellemiyorsun. Bitince de daha keyifli bir yolculuk yapıyorsunuz” dedi.
Soyer sözlerine, “Gerçekten daha makul. Aziz Bey nereden aldı o fiyatı bilmiyorum. Ben de ESBAŞ-Fuar İzmir arasındaki 2.3 kilometrelik hatla başlatacağım bu uygulamayı. Görüştüğümüz firmalar daha fazlasına talip. Ama ben deneme yapılsın istiyorum. Tamamen bitmiş bir işi İzmir görsün. Biz de maliyetleri görelim” şeklinde devam etti.
TOKİ Başkanı Ömer Bulut İstanbul kura tarihleri ve çekiliş yerleri hakkında yeni açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde…
Büyük bir merakla beklenen ve başvuru rekoru kıran İstanbul kura çekilişi hakkında TOKİ Başkanı Ömer Bulut yeni açıklamalarda bulundu.
TOKİ Başkanı Ömer Bulut, “En çok başvuruyu İstanbul’dan aldık, kura çekimi 26 Haziran itibariyle başlıyor. Temmuzun ilk haftasında da kura çekimleri olacak, 4 bölgede proje var.
Toplamda 6 bin 300 konutun kurası çekilecek ama İstanbul’da başvuruyu da dikkate aldığımız zaman sosyal konut ihtiyacı çok fazla, o yüzden öncelikli bu kuraları çekeceğiz ” dedi.
TOKİ İstanbul Kura Saatleri ve Yerleri Ne Zaman Açıklanacak?
Yapılacak olan kura çekilişini canlı olarak izlemek ve çekilişe bizzat katılmak isteyen kişiler büyük bir heyecanla kura tarihleri sonrasında kura yerleri ve kura saatlerinin açıklanmasını bekliyor.
Sosyal medya hesabı üzerinden gelen çok sayıda soruya yanıt veren TOKİ kura tarihi yaklaştığında kura yeri ve saati hakkında da açıklama yapacağını duyurdu.
TOKİ tarafından yapılan paylaşımda “Merhaba, İstanbul Başakşehir Kayabaşı projemizin kura tarihi 26-27 Haziran, Silivri Alipaşa 28 Haziran, Tuzla Aydınlı 01 Temmuz, Başakşehir Ayazma 02 Temmuz, Başakşehir Hoşdere projemizin kura tarihi 02 Temmuz olarak belirlenmiştir. Kura çekilişinin yapılacağı yer bilgisi daha sonra web sitemiz üzerinden ilan edilecektir.” denildi.
TOKİ Başakşehir Kayabaşı Sosyal Konut Projesine Kaç Kişi Başvurdu?
Satışa sunulan toplam 4 bin 467 adet konut için yapılan toplam başvuru sayısı 157 bin 474 kişi olarak açıklandı.
TOKİ alt gelir grubu 2+1 konutlardan 2 bin 338 adet , orta gelir grubu 3+1 konutlardan ise 2 bin 129 adet olmak üzere toplamda 4 bin 467 adet konut için hak sahipleri yapılacak kura çekilişi ile belirlenecek.
TOKİ Başakşehir Kayabaşı Projesi Kura Çekilişi Tarihi Ne Zaman Yapılacak, Kura Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?
TOKİ Başakşehir Kayabaşı kura sonuçları 26 – 27 Haziran 2019 tarihleri arasında yapılacak.
İlk kura çekilişi TOKİ Başakşehir Kayabaşı 2+1 konut kura sonuçları için 26 Haziran tarihinde çekilecek. Ardından TOKİ Başakşehir Kayabaşı 3+1 kura sonuçları için 27 Haziran tarihinde ikinci çekiliş yapılacak.
TOKİ İstanbul Silivri Alipaşa Kura Çekilişi Tarihi Ne Zaman Yapılacak, Kura Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?
TOKİ Silivri Alipaşa kura tarihi 28 Haziran 2019 olarak açıklandı.
TOKİ İstanbul Tuzla Kura Çekilişi Tarihi Ne Zaman Yapılacak, Kura Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?
Tuzla TOKİ projesi için 500 konutluk kontenjan ayırmıştı. 500 konut için hak sahipleri 1 Temmuz 2019 tarihinde gerçekleştirilecek.
TOKİ Başakşehir Ayazma Çekilişi Tarihi Ne Zaman Yapılacak, Kura Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?
Başakşehir Ayazma TOKİ projesi için 311 konutun kura tarihi 2 Temmuz 2019 olarak açıklandı.
TOKİ Başakşehir Hoşdere Çekilişi Tarihi Ne Zaman Yapılacak, Kura Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?
Başakşehir Hoşdere TOKİ projesi için kura tarihi 2 Temmuz 2019 olarak açıklandı.
Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy köyü sahilinde yapımı süren Rize-Artvin Havalimanı’ndaki dolgu çalışmaları ile ilgili bilgi veren Rize Valisi Kemal Çeber, yaz mevsimine girilmesiyle günlük 70 bin ton olan deniz dolgusu seviyesinin günlük 110 bin ton deniz dolgusu yapıldığını söyledi.
Vali Çeber “Havaalanında inşaatımız son sürat devam ediyor. Bugün itibariyle yüzde 31 buçuklar seviyesine gelindi. Yani 85,5 milyon metre küp dolgu ön görülüyor, bunun 26 milyon ton civarında olan bölümünü tamamladık. Kış aylarında günlük 60-70 bin ton dolgu yapabiliyorduk, bugün itibariyle 110 bin ton civarında dolgu yapıyoruz. Orada 250’ye yakın araçtan oluşan makine parkımız var. Bunun 2’si gemi, 150 civarında kamyonumuz var ve 600 kişi civarında da personel çalışanımız var. İnşallah Cumhurbaşkanımıza söz verilen tarih olan 2020’nin 29 Ekim’ine yetiştirebilecek şekilde son sürat çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Üst Yapı İçin Çalışmalar Başlıyor
Bugünlerde havalimanının üst yapısının inşaatının ihalesini de planladıklarını kaydeden Vali Çeber “3 hafta önce Ulaştırma Bakanımız ile görüştük. Bizim bu inşaatımızda yüzde 100’lük inşaat oranının yüzde 95’ini dolgu oluşturuyor. Yüzde 5’i de üst yapı. Bu üst yapı inşaatının verdiğimiz tarihe yetişmesi için de ihalesinin yapılması gerekiyor. Projeyi geçen inceledik. Son bir iki rötuşu kaldı. Proje biter bitmez de üst yapı yani terminal binalarının projelerine başlıyoruz. O da dolgu inşaatımız ile beraber bir taraftan devam edecek ve söylediğimiz tarihte yetişecek” şeklinde konuştu.
Öte yandan üst yapı inşaatı kapsamında denizin üzerinde 3 bin metre uzunluğunda 45 metre genişliğinde pistin yanı sıra 260 metreye 24 metrelik taksi yolu, 300 metreye 120 metrelik apron inşa edilecek. Havalimanı tamamlandığında ise Türkiye’nin 56., deniz üzerine yapılan 2. havalimanı olacak.
Bloomberg’e göre, Shanghai’deki fabrika inşaatı devam etmekte olan Tesla’nın CEO’su Musk, 11 Haziran Salı günü, şirketinin Çin’de daha çok fabrika kurabileceğini ima etti.
Musk, Tesla’nın Kaliforniya’daki Mountain View’daki yıllık hissedarlar toplantısında, Çin coğrafi açıdan epey büyük, dolayısıyla lojistik maliyetleri azaltmak için bu ülkenin diğer bölgelerinde de tesislere sahip olmak anlamlı görünüyor” dedi.
Ancak Tesla’nın CEO’su şirketin gelecekte büyüme konusunda acele etmeyeceğini de vurgulayarak “parayı çok hızlı harcayamayız, yoksa onu çabuk tüketiriz” dedi.
Çin, Tesla’nın Birleşik Devletler ‘den sonraki en büyük piyasası. Şirketin Shanghai’deki fabrika inşaatı da hızla ilerliyor nitekim Musk, inşaatın bu yılsonunda bitmiş olacağını daha önce belirtmişti.
Tesla, Shanghai tesisinde yılda yarım milyon otomobil üretmeyi hedeflediğini daha önce açıklamıştı.
Musk, bu amaçlarını Salı günü yatırımcılara geçici bir hedef olarak sundu ayrıca tesisin kapasitesinin uzun vadede 1 milyon araca varabileceğini de söyledi.
50 milyar yuanı (7 milyar ABD doları) aşkın bir yatırımla oluşmuş bulunan Tesla fabrikası, Shanghai imalat setörünün en büyük yatırım projesi olma özelliğini taşıyor.
Şirket, daha geçen ay, Shanghai’de üretilecek ikinci nesil Model 3 siparişleri almaya başlamaktan söz ediyordu.
TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre; Türkiye genelinde konut satışları 2019 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,3 oranında azalarak 82 bin 252 oldu.
“Gayrimenkul ve inşaat sektöründe eylülden bu yana yabancı yatırımcı oranındaki artışı düşündüğümüzde, TÜİK’in açıkladığı mayıs verilerindeki yabancı yatırımcı artışının bizi şaşırtmadığını söyleyebiliriz. Veriler, mayıs ayında yabancıya konut satışlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,5 artarak, 3 bin 925 rakamına ulaştığını gösteriyor. TC vatandaşı olarak yılın önemli bir bölümünü ülkemizde geçirmenin avantajını yaşayan yatırımcılar, bitmiş veya bitmeye çok yakın konutları tercih ediyor. Yabancı yatırımcılar, sadece gayrimenkul ve inşaat sektörüne değil, ülkemizde konut edinerek farklı sektörlere de yatırım gerçekleştiriyor. Aralarında ülkemizde iş kurarak ticari faaliyette bulunmayı hedefleyenler de bunuyor. Sektör paydaşları olarak bizler, sadece yabancı yatırımcıya konut satmıyor, aynı zamanda ekonomimize önemli bir döviz girişi sağlayacak yatırımcı potansiyeli de sağlıyoruz. Yatırımcıları, bu ülkede yaşamaları için gerekli olan tüm ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetlerle buluşturma konusunda da aracılık yapıyoruz. Bu açıdan bakıldığında konut satmaktan daha fazlası için destekte bulunuyoruz.
Şenol Üçüncü/ Kar Yapı Yönetim Kurulu Üyesi:
“Gurbetçi ilgisi yazın artarak devam eder. “
“Sektörümüzün özellikle yurt dışında gerçekleştirdiği tanıtım faaliyetleri meyvelerini veriyor. Uluslararası fuarlarındaki temsil gücümüzle yabancı yatırımcılar ile gurbetçi vatandaşlarımıza kendimizi daha yakından anlatabiliyor ve bunu hızla satışa dönüştürebiliyoruz. Yurt dışındaki fuarlarda projemizle ilgili bilgi sahibi olan, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimiz, Türkiye’de konut sahibi olmak için dövizlerini değerlendirme yolunu seçiyor. Biz de tatil sezonunda satış ofisimizi ziyaret ederek projelerimizi yerinde görmek isteyen yatırımcılara yönelik hazırladığımız farklı kampanyalarımızla, yatırım yapmalarını kolaylaştırıyoruz. Yatırımcılarda satın alma hareketi sağlayan en önemli etken, konutun kaba inşaatının tamamlanmış ve teslime az bir süre kalması… İçerisinde bulunduğumuz yaz ayları boyunca Türkiye’deki ailelerini ziyarete gelen gurbetçi vatandaşlarımızın, dövizde tuttukları birikimlerini Türkiye’den konut alarak değerlendireceklerini düşünüyoruz. Bu dönemde gurbetçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşacağımızı söyleyebiliriz.”
Bugün açıklanan Mayıs ayı konut satış rakamları, yabancı yatırımcı satışlarında artış trendinin devam ettiğini gösteriyor. TÜİK’in açıkladığı satış rakamlarına göre, yabancı yatırımcı oranında 2018 mayıs ayına göre yaşanan yüzde 62.5’lik artış, yılın ilk çeyreğindeki artış oranının, 2019’un 5’inci ayında da sürdüğünü gösteriyor. Gayrimenkul ve inşaat sektöründe yabancı yatırımcı oranı, ekonomimize olan güvenin artmasıyla, giderek artış gösteriyor. Yabancı yatırımcı oranındaki artış, bunun çok açık bir göstergesi niteliğinde…2018’in eylül ayında başlayan artış eğilimi, dinamik olarak ilerliyor. Özellikle Ortadoğu ve Körfez bölgesindeki yatırımcıların sektörümüze yönelik talepleri, dinamik bir şekilde ilerliyor. Bunu projelerimize yönelik talepte çok net görüyoruz. Yabancı yatırımcı projelerde bitmiş veya bitmeye yakın, hem kazançlı yatırım hem de prestij unsurlarını aynı anda görmek istiyor. Bu özelliklere sahip olan projeler de talepte ilk sırada yer alıyor.
Ahmad Ghassan Altınawı/ Masar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
“Yabancı yatırımcı talebi, sektöre yeni aktörler kazandıracak”
Gayrimenkul ve inşaat sektöründe yabancı yatırımcı oranındaki artış, memnuniyet verici bir şekilde, dinamik bir tablo sunuyor. Türkiye tarihinde en yüksek oranları görüyoruz. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinden bu yılın ilk 5 ayına kadar geçen süre içerisinde çok büyük bir aşama kat edildi. TÜİK’in açıkladığı mayıs satış rakamlarında bir önceki yılın aynı ayına göre oluşan yüzde 62.5’lik artış, bunun bir göstergesini oluşturuyor. Bu durum, sektöre yeni aktörlerin giriş yapmasını da destekliyor. Artış, iç piyasada zaman zaman yaşanan durgunlukların çözümü noktasında ciddi bir katkı sağlıyor. 35 yıldan bu yana, İspanya’dan başlayarak Mısır ve Suudi Arabistan’a uzanan bir coğrafyada çok sayıda projeye imza atan bir şirket olarak edindiğimiz bu köklü deneyimle biz de rotamızı Türk gayrimenkul ve inşaat sektörüne çevirdik. Kendi öz kaynaklarımızdan oluşan finansal gücümüzle Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldık. Tüm know how ve finansal olanaklarımızı Türkiye için seferber edeceğiz. Bu kararı almamızda gayrimenkul ve inşaat sektörünün yükselen gücünün katkısı çok büyük.. Biz de bu güçten yola çıkarak markalaşma çalışmalarımızı hızla olgunlaştırdık. Bu girişimimizle, pazara yeni aktörlerin giriş yapması açısından, parmakla gösterileceğimize inanıyoruz.
İhsan Çulhalık / İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı:
“Yabancıya satış, yılın 2’nci çeyreğinde de artışa geçecek”
Konut satışlarında yabancı yatırımcı oranındaki artış sürüyor. TÜİK’in açıkladığı mayıs satış rakamlarına göre, yabancılara yapılan konut satışlarında bir önceki yılın aynı ayına göre yaşanan yüzde 62.5’lik artış, ilk çeyrekteki hareketliliğin yılın 2’nci çeyreğinde de süreceğinin sinyalini veriyor. Yatırımcıların finansman ihtiyacını kolaylaştıran yeni düzenlemelerle sektörümüze yatırım daha cazip hale geldi. İnsay Yapı olarak özellikle yurt dışından, gurbetçilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden ciddi bir taleple karşı karşıyayız. Bu talep karşısında gurbetçilere yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Projelerimizde gurbetçilerin satın alma hareketini destekleyen farklı çözüm olanakları ve kampanyalar sunuyoruz.
Denizlili turizmciler tarafından sabırsızlıkla beklenen, 2011 yılında bütçeden ilk ödeneği gelen ancak bir türlü ihalesi yapılıp inşaatına başlanamayan Karahayıt’taki PAÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bitme aşamasına geldi. Hastane 10 ay sonra turizm bölgesi Karahayıt’ta sağlık turizminin hizmetine girecek.
Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi 10 ay sonra turizm bölgesi Karahayıt’ta sağlık turizminin hizmetine giriyor. PAÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ; çok sayıda turistik otel ve motelin bulunduğu “Karahayıt Termal Sağlık Turizmi” bölgesinin ortasında hizmet verecek ve Türkiye’nin alanındaki ilk ve tek uzman hastanesi olacak. İnşaatı büyük oranda tamamlanan ve kurulumu süren hastanede incelemelerde bulunan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, “Karahayıt Bölgesi’nin kısa sürede sağlık ve turizm yerleşkesi haline dönüşerek ulusal ve uluslararası platformlarda bir markaya dönüşeceğine inancımız tam. Hastaneyi Nisan 2020’de hizmete almayı planlıyoruz” dedi.
İlk Ödenek 2011’de Geldi Ancak…
Denizlili turizmciler tarafından sabırsızlıkla beklenen, 2011 yılında bütçeden ilk ödeneği gelen ancak bir türlü ihalesi yapılıp inşaatına başlanamayan Karahayıt’taki PAÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bitme aşamasına geldi. Hüseyin Bağ’ın PAÜ Rektörü olarak atanmasının ardından dönemin valisi ve politikacıları ile yaptığı ortak çalışmalar sonrası hızlandırılarak ihalesi yapılan ve Ağustos 2017’de inşaatına başlanan hastanede artık sona gelindi. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, 2017 yılının Ağustos ayında yapımına başlanan PAÜ Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin inşaatını ziyaret etti, incelemelerde bulundu ve çalışmaları yerinde gördü. Ziyaret sırasında; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdinç Duru, Prof. Dr. Rafet Kılınçarslan, Prof. Dr. Osman Çiftçi, PAÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı, PAÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hakan Alkan, Yapı İşleri ve Teknik Dairesi Başkanı Ali Murat Filiz ve Yapı İşleri ve hastane inşaatının yapımını üstlenen firma yetkilileri hazır bulundu.
Rektör Bağ ve beraberindekiler, inşaatın yapımını üstlenen firma yetkililerinden hastane inşaatındaki hasta odaları, kafeterya, havuz, konferans ve toplantı salonu, kazan dairesi gibi alanlarda yapılan çalışmalar konusunda bilgi aldı. Proje hakkında teknik bilgiler veren Yapı İşleri Daire Başkanı Ali Murat Filiz, PAÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin 19 bin 746 metrekarelik arsa üzerinde yapıldığını, dört ayrı blok şeklinde 96 yataklı olarak tasarlandığını söyledi. Projenin toplam inşaat alanının 23 bin 326 metrekare olduğunu ifade eden Filiz, projenin 4 bin 268 metrekarelik kapalı otopark alanı, 30 araçlık açık otopark ve 8 bin metrekare de yeşil alan olacak şekilde planlandığını söyledi.
“Hastane 26 Nisan 2020’de Denizli, Bölge ve Türkiye’nin hizmetinde”
Pamukkale ve Denizlili turizmcilere bekledikleri müjdeyi veren ve hastanenin hizmete giriş tarihini 26 Nisan 2020 olarak açıklayan PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, “Antik Çağlardan bu yana bir sağlık ve kür merkezi olarak kabul edilen Karahayıt Bölgesi’nde yapımını sürdürdüğümüz PAÜ Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemiz öncelikli olarak ülkemizin sağlık turizmi alanında kalkınması, Denizlimiz ve Karahayıt bölgemizin gelişmesi adına önemli bir önemli merkez olacaktır. Karahayıt bölgesinin kısa sürede sağlık ve turizm yerleşkesi haline dönüşerek ulusal ve uluslararası platformlarda bir markaya dönüşeceğine inancımız tam. Bizler de Pamukkale Üniversitesi Yönetimi olarak göreve geldiğimiz günden itibaren diğer projelerimizde de olduğu gibi bu projemizde de yapılan çalışmaları yakından inceleyerek en kısa zamanda hizmete açmak için her aşamasını titizlikle takip ediyoruz. Sağlık Turizmi Denizli ve ülkemiz için çok önemli. Pamukkale-Karahayıt hattında günü birlik turizmi uzun süreli konaklama yapılan turizme dönüştürme açısından büyük fırsat. Zaten hastanemiz, Karahayıt’taki turistik tesislerin tam göbeğinde tüm bölgeye sağlık hizmeti verecek şekilde kurgulandı. Turizmcilerimiz de yıllardır bu hastaneyi bekliyordu” şeklinde konuştu.
PAÜ Böyle Bir Hastane Kuran İlk Üniversite Olacak
Öte yandan Pamukkale Tıp Fakültesi Hastaneleri’nden biri olarak hizmet verecek olan Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin tıbbi kadrosunu da, PAÜ’lü Öğretim Üyeleri oluşturacak. Ayrıca PAÜ Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü ile 4 yıllık PAÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu kadro ve öğrencileri de bu hastanede çalışma ve staj imkanı bulacaklar. Rektör Bağ, “Bu hastane ile bir üniversitenin bulunduğu ilde öne çıkan sektörlerle kaynaşması ve birlikte iş yapması açısından önemli bir örnek olacak. Burada turizmcilerimiz ile üniversitemiz Denizli ve ülke yararı açısından birlikte çalışmış solacak” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Frankfurter Allgemeine Zeitung´a (FAZ) verdiği söyleşide Alman otomotiv devi Volkswagen´in (VW) yeni fabrika yatırımı için Türkiye´yi seçmesinin avantajlarını anlattı. Ermut’un, Opel’in İzmir’in Torbalı ilçesindeki satılık arazisini önermesi, ilçede heyecan yarattı. Torbalı Ticaret Odası (TTO) Başkanı Olgun, “Liman, havayolu, demiryolu bağlantısı ile Türkiye’nin en cazip yeri Torbalı’dır” dedi.
Alman otomotiv devi Volkswagen’ın yeni üretim tesisi için Türkiye ve Bulgaristan arasında yaşanan rekabete ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung’a (FAZ) açıklamalarda bulundu. Volkswagen ile devam eden müzakereleri yürüten Arda Ermut, Türkiye’nin avantajlı olduğu noktalara dikkat çekerek, Opel’in Torbalı’da satışta olan yerini önerdi. Skoda ve Seat’ların üretileceği tamamen yeni fabrikanın nereye kurulacağının belli olmadığı belirtilen haberde, İzmir yakınlarında 2001 yılına kadar Opel’in bulunduğu 40 hektarlık bir araziyle ilgili görüşmeler yürütüldüğü vurgulandı. Görüşmelerde arazinin İzmir demir yolu ağıyla bağlantısının somut olarak gündemde olduğunu belirten gazete, Türk hükümetinin yaklaşık 100 milyon euroluk teşvik planının da görüşmelerde ele alındığını yazdı. Opel’in tesislerinin atıl kalmaması ve yerli otomobilin ilçeye gelmesi için çalışmalar yürüten TTO Başkanı Abdulvahap Olgun, “Liman, havayolu, demiryolu bağlantısı ile bölgenin en cazip yeri Torbalı’dır. Otomobil üretiminde tecrübemiz var. Lojistik, iş gücü ve yan sanayi konusunda gerek Türkiye gerekse de Balkanlarda örneği bulunmayan bir konumdayız” dedi.
Lokasyonun Önemine Vurgu Yaptı
Bu ölçekte bir yatırım için Torbalı’daki arazinin gerek donanım gerekse de ulaşım bakımından birçok avantaja sahip olduğunu vurgulayan Olgun, şu bilgileri verdi:
“Şu anda 54’ü yabancı sermayeli olmak üzere 750 üretim tesisi kentimizde faaliyet göstermektedir. Phılıp Morris, Groupe Atlantıc, MSC Group, JTİ, Dr. Oetkher, SFS Intec gibi uluslararası dev firmalara ev sahipliği yapan Torbalı’nın 1 milyar dolarlık ihracatı ile 100’ün üzerinde ülke ile lojistik ağı bulunmaktadır. Daha önce Opel’in en verimli dönemine ev sahipliği yapan Torbalı, Volkswagen için de en uygun yatırım bölgesi. Kentimizin içinden otoban ve otoyol geçmekte. Ayrıca demiryolu- hızlı tren hattının üzerinde de yer almakta. Adnan Menderes Havalimanı’na a 25 kilometre, Alsancak Limanı’na ise 40 kilometre mesafede yer almakta. Ayrıca ilçemizin yapımı devam etmekte olan İstanbul-İzmir Otoyolu’na da bağlantısı bulunmakta. Yeterli iş gücü ve sanayileşmeye elverişli uygun alanların bulunması yatırımlar için büyük bir cazibe oluşturmakta. İzmir otomobil yan sanayinde de öncü bir bölge.”
2000’de Üretim Durmuştu
Opel Türkiye, 1989 yılında 40 milyon mark yatırımla yüzde 100 yabancı sermaye olarak kuruldu. Opel fabrikası, Torbalı’nın ev sahipliği yaptığı en önemli marka firmalardandı. Opel Türkiye fabrikası, Türkiye’nin Renault ve Tofaş’tan sonra faaliyet geçen üçüncü otomobil fabrikasıydı. Tesisin devreye girdiği yıl 1990’da Opel bu tesislere bin 156 otomobil monte etti. Bu yıl sonrasında bu miktar 6 binin üzerine çıktı. 1992 yılında 9 bin oldu, 1993 yılında da 12 binin üzerine çıktı. Bu durum 1993 yılına kadar sürdü. 1993 yılına gelindiğinde Opel Türkiye, ithalata başladı. İlk yıl 6 bin 630 araba ithal edildi. Bir yıl sonra baş gösteren ekonomik kriz Opel’i de vurdu. Torbalı tesislerinde yapılan montaj bir yıl öncesinin yarısına 6 bin 626’ya düştü. İthalat ise üçte birine bin 802’ye geriledi. 1995’de hemen hemen bu rakamlar aynı düzeyde seyretti. Yıllık üretim kapasitesi 10 bin adet olan fabrika ekonomik krize direnemedi ve 2000 yılında kapandı. Türkiye’nin İzmir’den yönetilen tek otomotiv markası olan Opel, Torbalı’daki montaj tesisini yedek parça deposu haline getirdi.
15 Haziran 2019 tarihi itibariyle imar başvuruları sona erdi. Peki, en çok başvuru nereden yapıldı, devletin kasasına kaç lira girdi?
13 milyon sorunlu yapıyı ilgilendiren imar barışı başvuruları için son başvuru tarihi Cumartesi günü sona erdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı beklenen imar barışı uzatma duyurusunu yayımladı. İmar barışı son ödeme tarihi ise 30 Haziran 2019 itibari ile sona erecek.
İmar Barışında En Çok Başvuru Yapan İl İstanbul Oldu!
İmar barışına en yoğun başvuru İstanbul’dan geldi. İstanbul’da imar barışına 1 milyon 747 bin kişi başvuruda bulundu.
İmar barışına en çok başvuru yapan iller sıralamasında birinci basamakta yer alan İstanbul’u sırası ile 811 bin 452 başvuruyla İzmir, 469 bin başvuruyla Ankara takip etti.
İmar barışında toplanan para tutarı ise 19 milyar 300 milyon lira olarak duyuruldu.
Bakan Murat Kurum Uzatılmayacağını Söylemişti
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum imar affı hakkında önemli açıklamalarda bulunmuş ve tarihi uzatmayacaklarını söylemişti.
İmar barışından yararlanan toplam kişi sayısını da açıklayan Bakan Kurum, “İmar barışı 31 Aralık 2017 tarihine kadar yapılmış olan binaları ilgilendiriyor.
Son başvuru tarihi 15 Haziran 2019 tarihinde imar barışına başvuru süreci tamamlanıyor. Herhangi bir uzatma söz konusu değil. 10 milyon 79 bin vatandaşımız da imar barışı sürecinden yararlandı. İstanbul’da 1 milyon 747 bin kişi, İzmir’de 811 bin kişi başvuru yaptı.” diyerek tarihin uzatılmayacağını açık bir şekilde dile getirmişti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, yapımı devam eden Çamlıca Radyo – Televizyon Kulesi’nin inşaatında incelemelerde bulundu. Kulenin inşaat alanındaki incelemeleri öncesinde basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Turhan, “Bugün Babalar Günü. Tüm babaların, babalarımızın günü kutlu olsun. Ahirete intikal edenlere de rahmet diliyorum. Yine bugün ülkemizde YKS sınavı var. Bu sınavda şu anda ter döken evlatlarımıza da başarılar diliyorum. Radyo ve televizyon insanların en popüler iletişim, bilgilendirme ve eğlence aracı.
Bilişim çağında halen, toplumun tüm kesimlerine ulaşan en etkin iletişim araçları. Bu iletişim araçları, teknolojik gelişmeler sonucu önemli değişimler geçirdi. Çamlıca Kulesi ise bu noktada çok önemli bir projedir. Öncelikli olarak radyo televizyon yayıncılığı için gerekli olan antenlerin, İstanbul’un siluetini kirletmesinin önüne geçmesi bakımından da önemlidir. Çünkü ülkemizde öteden beri süregelen yayıncılık alanında her televizyon ve radyo kuruluşu kendine ait bir radyo televizyon kulesi kurmuş ve Çamlıca Tepesi metal bir ormana dönmüş durumda. Çünkü bu vericiler son derece çirkin bir görüntü oluşturuyor. İşte Çamlıca Televizyon Kulesi ile burada bulunan, öncelikli olarak radyo vericileri olmak üzere, zaman içerisinde televizyon vericileri de dahil büyük bir bölümü kaldırılarak tek bir kule üzerinde toplanacak.
Bunun da ötesinde, bu kule 369 metre yapısal yüksekliğiyle yeni bir kule olmaktan ziyade, İstanbul için simge bir yapı niteliği de taşıyacak. 10 bin metrekarelik alana inşa edilen ve deniz seviyesinden 578 metre yükseklikle olan bu kule, İstanbul’un yeni turizm merkezlerinden biri haline gelecek. Kulede kullanılacak panoramik asansörler 180 metre boyunca bir yandan tarihi yarımadaya, diğer yandan Karadeniz’e bakacak şekilde yerleştirilecek. Seyir katları ve restoranları da hizmete girdiğinde her yıl ortalama 4 buçuk milyon kişiye hizmet verecek. Bugün itibarı ile 45 katın 30 katı, yani 202 metre kotuyla, 72 buçuk metre kotları arasındaki 130 metrelik dış kat ve cephe imalatları tamamlandı. Yakın zamanda da ağır imalatları bitirilerek, yayıncılık altyapısı çalışmalarına hız vereceğiz.
Bu kapsamda ilgili katlar olan 36, 37, 42 ve 43. katlara birleştirici, verici, soğutucu gibi ekipmanları Temmuz ayı içerisinde yerleştirmeyi planlıyoruz. Şu ana kadar yüzde 85’lik bir ilerleme sağlamış bulunuyoruz. Hedefimiz, bu yıl sonunda Çamlıca Televizyon Kulesi’nde test çalışmalarına başlamak. Bununla birlikte, 2020 yılı başından ilk yarısına kadar Çamlıca Kulesi’nde görüntü kirliliği oluşturan antenlerin önemli bir kısmı etap etap temizlenecek. Biz ülkemize ve tabi ki İstanbul’a yatırımlar yaparken tek bir şeyi düşünüyoruz; insanımızı. Bunun için de aşkla ve şevkle çalışıyoruz. Dünyanın en büyük projelerinden 5’ini İstanbul için yaptık. Yeni projelerimizi de bir bir hizmete veriyoruz” dedi.
Açıklamasının ardından Bakan Turhan’a, Çamlıca Kulesi inşaatında çalışan işçiler adına Babalar Günü dolayısı ile çiçek takdim edildi. Daha sonra Bakan Turhan inşaat alanına geçerek incelemelerde bulundu.
Ankara’da arsa satın almak isteyen yatırımcılara büyük fırsat! Ankara Büyükşehir Belediyesi arsa satış ihalesi düzenleyeceğini duyurdu.
14 Haziran 2019 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan arsa satış ihalesi ilanı ile farklı ilçelerde yer alan 8 arsa rekor fiyatla satışa sunuldu.
203 Milyarlık Dev Arsa Satış İhalesi
Ankara Büyükşehir Belediyesi ihale ilanları arasında yer alan taşınmaz ihalesinde toplam 8 arsa için belirlenen muhammen bedel 203 milyar 785 milyon 895 bin lira olarak açıklandı.
Rekor fiyatla satılan arsalar arasında en pahalı olan Yenimahalle Orman Çiftliği sınırları içerisinde yer alan ve ticaret alanı ruhsatına sahip olan 149 milyar 683 milyon liralık arsa olurken en ucuz arsa ise Çankaya Lodumu sınırları içerisinde yer alan 2 milyar 300 milyon liralık muhammen bedele sahip olan arsa oldu.
Söz konusu olan arsalar için satış ihalesi 27.06.2019 tarihinde Hipodrom Caddesi No: 5’teki Belediye Hizmet binasında toplanacak belediye encümenliğince yapılacak. İhale suretiyle satışı yapılacak taşınmazın satış şartnamesi, her gün çalışma saatleri içerisinde, Hipodrom Caddesi No: 5’teki Belediye Hizmet binasında bulunan Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı Taşınmazlar Şube Müdürlüğü’nde görülebilecek.
Türkiye coğrafyasında iz bırakan medeniyetlerin eserlerindeki mimari özelliklerin bugünün yapılarına hatasız aktarılması için “Tarihten Referans Alan Kamu Binaları Tasarım Rehberi” hazırlandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan rehberde, Türkiye coğrafyasında iz bırakan medeniyetlerin eserlerinde yer alan ve bugünün mimarisinde de kullanılmak istenen özelliklere ilişkin bilgiler bir araya getirildi. Milli ve tarihi yapıları andıran kamu binaları inşa edilirken biçimsel tekrarlara ve taklit hatalarına düşüldüğü görüldü. Bu hataların yapılmaması, kültürün iyi okunarak, hassasiyetle gerekli çıkarımların yapılması ve eserlerin özelliklerinin bugünün mimarisine aktarılmasını sağlamak, kullanıcılarına kolaylık sunmak amacıyla “Tarihten Referans Alan Kamu Binaları Tasarım Rehberi” hazırlandı.
Çalışmada bölge ve kentlere göre, Türkiye coğrafyasında iz bırakan medeniyetlerin eserlerinin farklı yerlere özgü tasarımları, planlamaları, cephe düzeni, malzeme seçimi, konumlama ilkeleri, iç planları, yapılar inşa edilirken ısı ve ışığın kullanımı incelendi.
Mimarlar Tarihi Binaların Çizimlerine Ulaşabilecek
Rehberde, Anadolu Selçuklu dönemine ait 35 eserden yola çıkılarak 10 tip kemer, 5 tip kubbe ve 5 tip cephe düzeni belirlendi. Erken Osmanlı dönemine ait 18 eserden de 11 tip kemer ve 7 tip cephe düzeni tespit edildi.
Klasik Osmanlı dönemine ait 55 eserin incelendiği rehberde, 26 tip kemer ve 14 tip cephe düzeni yer aldı.Yapı İşleri Genel Müdürlüğü koordinesinde konularında uzman akademik heyet tarafından çalışılan rehberde, Selçuklu, Beylikler, Erken ve Klasik Osmanlı dönemlerindeki kamu binalarında kullanılan kemer, cephe, kapı, pencere, desen gibi yapı elemanlarının ölçüleri, oranları, bölgeleri, malzemeleri, iklim tipi ve diğer teknik özelliklerine de yer verildi.
Rehberde yer alan harita üzerinden tasarım yapacak mimar, tasarım yapmak istediği ildeki referans alabileceği, esinlenebileceği tarihi kamu binalarının tasarım özelliklerinin ve oranlarının çizimlerine ulaşabilecek.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Burdur’un Bucak ilçesinde hayata geçireceği yeni projede düğmeye basıyor.
Burdur şehir merkezine ortalama 47 kilometre uzaklıkta bulunan yaklaşık 65 bin nüfusa sahip Bucak ilçesinde TOKİ tarafından hayata geçirilecek olan 228 konutluk projenin inşaat yapım ihalesi 2 temmuz 2019 salı günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi’nin İstanbul Küçükçekmece Halkalı Atakent mahallesi 221. sokak 5 numaralı adreste bulunan İstanbul Hizmet Binası’nda saat 14.30’da yapılacak.
Tünel kalıp sistemiyle yapılacak olan projenin ihale kapsamında konutların yanı sıra bir adet ticaret merkezi, bir cami ve çevre düzenlemesi ile alt yapı çalışmaları da bulunuyor.
İhalenin sonuçlandırılması ve sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte 10 gün için yer tesliminin yapılacağı projenin şartnameye göre 550 takvim gününde tamamlanarak teslim edilmesi gerekiyor.
Proje ihalesi ile ilgili detaylı bilgiler EKAP’ta (Elektronik Kamu Alımları Platformu) yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnamede bulunuyor.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Mersin Milletvekili Baki Şimşek, artan konut kredisi faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini, konut alacak vatandaşların mali yükünün azaltılmasının ekonomiye büyük katkısı olacağını söyledi.
Konut Kredisi Faiz Oranları TBMM’de Gündeme Geldi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Mersin Milletvekili Baki Şimşek, artan konut kredisi faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini, konut alacak vatandaşların mali yükünün azaltılmasının ekonomiye büyük katkısı olacğaını söyledi. İnşaat sektöründe ciddi sıkıntılar görülmeye başlandığına dikkat çeken Şimşek, müteaahhitlerin konut teslimi, daire satışı, ev sahibi olmak isteyen vatandaşların da daire almak için beklediği aylara girildiğini burada atılacak olumlu adımların inşaat sektörünü canlandırabileceğini söyledi.
Şimşek, “KOBİ destek paketi açıklanmış ve yaklaşık 25 milyarlık bir teşvik paketi Sayın Maliye Bakanı tarafından açıklanmıştır. Biz bunu olumlu buluyoruz. Bununla beraber, inşaat sektörünün kendini toparlayabilmesi için, özellikle konut kredi faiz oranlarının mutlaka ivedi olarak düşürülmesini ve konut alacak insanların mali yükünün azaltılmasını; ikinci olarak, müteahhitlerin KDV alacaklarının ödenmesini ve nebze olsun rahatlamalarını… Bir de ayrıca, müteahhitlere dönük mutlaka ayrı bir destek paketi açıklanmalıdır çünkü inşaat sektörü gerçekten, Türkiye’nin hem büyümesi adına hem istihdam adına lokomotif sektörlerinden biridir. Bununla ilgili, tabii, yatırımcıların da hataları vardır. Bundan sonraki konuta dönük yatırımların da arz-talep dengesi göz önünde bulundurulup yapılması ve Türkiye’nin bir beton yığınına dönüştürülmemesi gerekmektedir.” dedi.
Gürbağ Prefabrik kutu menfezler, borular ve baca elemanları üretiminin yanı sıra peyzaj uygulamalarında kullanılan çeşitli kilit taşları, bordürler, çitler ve beton bariyerleriyle de projelere değer katıyor.
Sektörünün önde gelen markaları arasında yer alan Gürbağ Prefabrik, prefabrik karkas elemanları, altyapı ve peyzaj elemanları üretimindeki başarısıyla anılan bir marka. Bugüne kadar birçok farklı tipolojideki projelere imza atan firma hizmet kalitesiyle öne çıkıyor.
Marka özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde genellikle sanayi yapılarını yapmakla birlikte köprüler, tarımsal yapılar, okullar, otomotiv plazalar, düğün salonları gibi değişik projelere bölgenin birçok şehrinde uygulama gerçekleştirerek önemli çalışmalara imza attı. Hedef kitlesi tarafından tercih edilmesinin en önemli sebepleri arasında Gürbağ Prefabrik’in prefabrik konusunda ilk olması, bölgenin en köklü bilgi birikimine ve teknik gücüne sahip olması yer alıyor. Firma müşterilerinin farklı taleplerine bünyelerindeki yüksek kalifiyeli kadrosu, malzeme kalitesi, iş güvenliği ile ulusal ve uluslararası standartlara uygun çözümleri ile cevap vererek fayda sağlıyor. Projelerde çok geniş açıklıklı yapılarını sahip olduğu teknoloji ve tecrübe ile çok rahatlıkla geçebilen, en doğru çözümü sunabilen marka, bu açıklıkları farklı mühendislik sistemlerini kullanarak yapmaktadır. Örnek vermek gerekirse Gürbağ Prefabrik, iki mafsallı sistemlerde 30 metrelik açıklığı geçebilmektedir. Bu şu anlama gelir; 30 metre boyunca sistem içerisinde kolon olmadan devasa alanın oluşmasıdır. Bir diğer örnek ise 3 mafsallı sistemlerde 49 metrelik açıklığı geçerek çok büyük alanları yapının içerisinde hiçbir kolon olmadan dahil etmektir.
Şirketinin bünyesinde bulunan kilit taşı üretim tesislerinde peyzaj uygulamalarında kullanılan çeşitli kilit taşları, bordürler, çitler ve beton bariyerler gibi temel prefabrik unsurları yapan marka, alt yapı elemanları olarak da kutu menfezler, borular ve baca elemanları üretimi gerçekleştiriyor.
Diyarbakır’da, Kralkızı Dicle Projesi kapsamında verimli tarım arazilerini suyla buluşturacak 218 kilometrelik yapay nehir, tamamlanma aşamasına geldi.
Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce Diyarbakır’da yürütülen projelerle, yaklaşık 4 milyon dekar toprak suya kavuşturulacak. Bu sayede 450 bin kişiye iş imkanı sağlanacak. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın yaptığı açıklamada, Atatürk Barajı’ndan alınan suyu Şanlıurfa’dan Mardin’e taşıyan 221 kilometrelik Mardin-Ceylanpınar ana kanalının tamamlandığını söyledi.
Diyarbakır’da Kralkızı ve Dicle barajlarındaki suyu Kayapınar, Ergani, Çınar ve Bismil ilçelerine taşıyacak 218 kilometrelik cazibe ana kanalının ise 217 kilometresinin yapıldığını belirten Aydın, inşaatın fiziki gerçekleşme oranının yüzde 99 olduğunu bildirdi.
Saniyede 111 metreküp suyu iletecek isale kanalının, yılın ikinci yarısında tamamlanacağına işaret eden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projenin büyüklüğü nedeniyle sulama tesisleri, isale kanalı, cazibe ve pompaj sulamaları, kısımlara ayrıldı. Dicle Barajı’ndan sulama suyunu iletecek isale kanalı, cazibe sulamasının birinci kısmı ile P2 ve P5 sağ pompaj sulamaları tamamlandı. Projeyle sulanması hedeflenen yaklaşık 1 milyon 150 bin dekarın yaklaşık 200 bin dekarı sulamaya açıldı. 825 bin 940 dekarın ise ihaleleri yapılmış durumda. Kalan 124 bin 960 dekarın ihalesi önümüzdeki dönemde yapılacak.”
İstanbul Havalimanı yolcu kapasitesi her geçen gün artarken dünyanın en büyük havalimanı oteli de hizmete açıldı. Detayları haberimizde.
Türkiye’nin göğsünü kabartan İstanbul Havalimanı ile dünyanın en büyük havalimanı oteli de hizmet vermeye başladı.
Konu hakkında açıklama yapan Yotel İstanbul Havalimanı Genel Müdürü Bora Göymen, “Bizim için çok heyevanlı bir proje. Türkiye’ye ilk girişimiz. Yotel büyümekte olan bir grup.
Dünyanın en büyük havalimanında biz kendi açımızdan en büyük otelimizi açtık. Terminal içinde bulunan bu şekilde hem hava tarafında hem kara tarafında 451 tane odası olan başka bir otel yok. Kolaylıkla buna dünyanın en büyük havalimanı oteli olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Saatlik Oda Satışları Yapılacak, Minimum 4 Saatlik Oda Kiralanacak
Sundukları sistem ile 80 eurodan başlayan fiyatlarla saatle oda kiralayacaklarını da dile getiren Göymen, “Şu anda bulunduğumuz yer Yotel’in hava tarafında pasaport kontrolünden sonra olan kısım. 174 odaya sahibiz. Burada saatlik oda satışları var. Minimum 4 saatlik satışları var. Şu anda sizlerin de bildiği gibi otelcilik tamamen taleple alakalı.
Fiyatlar sürekli değişken olmakla beraber, şu anda başlangıç fiyatımız 80 eurodan başlıyor. Dört saat üzerinde kaldığınız her saat başına bir miktar fazla ödüyorsunuz. Saatlik sattığımız için otelin doluluk oranı yüzde yüzleri geçmiş durumda. Tabii taleple alakalı daha da fazla olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Sadece Duş Almak İsteyen 15 Euro Ödeyecek
Otel hakkında bilgi veren Göymen farklı hizmetler de sunacaklarını söylerken “Amacımız normal havalimanı dışında bir otelin getirdiği tüm hizmetleri yolcularımıza sunmak. Fakat yolcu profilinden dolayı terminal ve havalimanı yolcusunun hizmetleri farklı.
Biz de onlara yönelmek istedik. Öncelikli olarak saatli satış. Lounge hizmeti veriyoruz.Burada belli zaanlarda kalınıp internete bağlandığınız, yemeğinizi yediğiniz bir hizmet veriyoruz. Airport Lounge kısmını da veriyoruz. Duş imkanlarımız var.
Sadece duş yapabiliyorlar. Sadece bulunduğumuz Lounge’a girebiliyorlar veya sadece konaklayabiliyorlar. Bir duşun maliyeti 15 euro. Duşa yolcuların ilgisi çok iyi.” diyerek sundukları hizmetler ile fark yaratacaklarını söyledi. Sunulan hizmet havalimanından direkt toplantıya gidecek kişiler için büyük önem taşıyor.
İş Adamları Özel Görüşme Odaları İle Uçaktan İner İnmez Toplantı Yapabilecek
Sundukları hizmetlerden birinin de iş adamları için özel görüşme odaları olduğunu belirten Göymen, “Otelimiz 25 bin metrekare. 451 odamız var. 277 tane kara tarafında 174 tane hava tarafında. Hava tarafındaki odalarımızın 102 tanesi küçük saatlik odalar. 13 metrekareden başlıyor.
Kara tarafındaki odalarımız da 13 metrekareden başlıyor. 30 metrekareye kadar çıkıyor. Ayriyeten 5 tane süitimiz var, onlar da 70 metrekareden başlıyor. Ayrıca iş adamları için toplantı salonu veya iki kişilik özel görüşme salonları var. Uygun bir ücret karşılığında müşterilerimiz buralardan da yararlanabiliyor.” dedi.
Türkiye’nin Nursultan Büyükelçisi Nevzat Uyanık; “Kazakistan’ın altyapısı yenilenirken, Türk girişimciler işçilik, mühendislik ve mimarlık alanlarında etkin çalışmalar yürütüyor.” açıklamasını yaptı.
Büyükelçi Nevzat Uyanık; Kazakistan’da müteahhitlik sektöründe en güçlü ikinci ülke olduğumuza, dikkat çekerek projelerin toplamı 24 milyar doları geçtiğini kaydetti.
Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticari ilişkileri değerlendiren Uyanık şöyle konuştu; “Kazakistan, hidrokarbon zengini ve son 20 yıl içerisinde 300 milyar dolara yakın yabancı sermaye çekmiş bir ülke. Kümülatif olarak Türkiye’nin doğrudan buraya yatırımları 3.2 milyar dolar civarında. Yatırımlarda ilk 10 ülke arasındayız. Türk müteahhitlik sektörü, dünyada ikinci sırada. Orta Asya Bölgesi’nde Kazakistan bizim müteahhitlik sektöründe en güçlü olduğumuz ikinci ülke. 487 büyük çaplı projeye imza attık. Projelerin toplamı 24 milyar doları geçmiş durumda.
Türkiye, doğu batı ticaretinde daha çok Kuşak Yol Projesi’nde ve tarihi İpek Yolu’nu canlandırılmasında yapıcı yaklaşımıyla bölge ülkeleri arasında kazan kazan ilkesine dayalı herkesin menfaatine bir politika izliyor. Orta Kuşak girişimimizle, Doğu Batı arasında Orta Asya’dan Hazar geçişiyle Kafkasya üzerinden Türkiye’ye demiryolunun ve karayolu ulaştırmacılığının çok katmanlı ulaştırma ağıyla bağlanmasıyla ticaret yükselişe geçecek.”
Uyanık, Bakü – Tiflis – Kars demiryolu hattının açılmış olması da büyük fırsatlar yarattığına dikkat çekti.
Türk firması olan “YDA Holding”in Kazakistan’da 500 ve 610 yataklı 2 hastane inşaat projesine yatırım yapacağı açıklandı.
Kazakistan Başbakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, Başbakan Askar Mamin’in katılımıyla gerçekleştirilen törende Batı Kazakistan Eyalet Valisi Kumar Aksakalov ile YDA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arsan arasında 500 yataklı il hastahanesi inşaatını içeren anlaşma imzalandığı açıklandı.
Arslan Hüseyin’in,Türkistan Eyaleti Valisi Umirzak Şukeyev ile Türkistan kentinde 610 yataklı hastane inşaatı için anlaşma imzaladığı da bildirildi. Yapılan açıklamaya göre, inşaat işlerinin 2022 senesinde tamamlanmasının hedeflendiği bildirildi.
Açıklamada, projelerin kamu-özel ortaklığı sistemiyle yapılacağı ve 2 projeye yapılacak toplam yatırımın 50 milyar tenge (131 milyon dolar) civarında olduğuna dikkat çekildi.
YDA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan yapmış olduğu değerlendirmeye göre ise Kazakistan’da müsait bir yatırım ortamının bulunduğu, projelerin uygulanmasında yatırımcılar için tüm imkanların sağlandığını aktarıldı.
Rize’nin ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası’nda uygulanacak kentsel dönüşüm projesi için harekete geçiliyor. TOKİ öncülüğünde 3 aşamalı gerçekleşecek projede en fazla 2 katlı yatay yapılar inşa edilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ayder’i kirlettik, rezil ettik” çıkışıyla gündeme gelen Ayder Yaylası’nda ‘Kentsel Dönüşüm’ başlıyor. TOKİ’nin öncülük ettiği proje 5 bakanlık ile ortaklaşa gerçekleşecek. Bölgede dikey yerine yatay yapılar inşa edilecek.
Ayder Yaylası’nda, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) öncülüğünde, 5 bakanlığın ortaklaşa uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projesi hazırlandı. Yeni projeyle otopark, otel ve pansiyon alanları, seyir terasları, günübirlik eğlence alanları, çadır ve kamp bölgeleri ile giriş- çıkış noktaları hazırlandı. Yaylaya ulaşanlar, doğaya uyumlu 1800 kapasiteli katlı otoparka araçlarını bıraktıktan sonra seyir terasına ulaşacak. Ziyaretçiler, buradaki trambüslerle yayla merkezine ulaşacak. Ulaşım sorununa çözüm olarak yaylanın alt kodunda çift yönlü yeni yol yapılacak. Ayder Yaylası ve civardaki Ausor, Hüser ve Kavron yaylalarına gitmek isteyenler, bu yolu kullanacak. Yaylaya araç girişi sınırlandırılacak. Ayrıca, dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapılar inşa edilecek.
20 Yıldır İmar Planı Hazırlanmadı
1994 yılında ‘milli park’, 1998’de ise ‘doğal sit alanı’ ilan edilerek, korumaya alınan Ayder, 2006 yılında da Bakanlar Kurulu kararıyla ‘kültür ve turizm koruma gelişim bölgesi’ ilan edildi. 1998’de doğal sit alanı olan yayla için 2 yıl içinde ‘koruma amaçlı imar planı’ oluşturulması gerekiyordu; ancak aradan 20 yıl geçmesine rağmen halen imar planları hazırlanmadı.
200’den Fazla Kaçak Yapıya Yıkım Uygulanmadı
Çamlıhemşin Belediyesi Meclisi Ayder Yaylası’nda 200 dolayında yapı için kaçak ve ruhsata aykırı olduğu için yıkım kararı aldı. ‘Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca hizmet alım yoluyla açık ihaleye çıkıldı; ancak yıkım ihalesine katılan firma olmayınca yıkılamadı.
İstanbul başta olmak üzere İzmir, Ankara, Antalya ve Bursa’dan yoğun başvurular yaşandığını belirten Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Vatandaşların devletle ihtilaflı durumu çözüme kavuştu. İmara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması yoluyla bu yapılara yasallık kazandırıldı. 13 milyona yakın kaçak yapıdan 10 milyona yakını bu barıştan faydalandı. SİT alanındaki yapıların yanı sıra tarihi olanlar ve kentsel dönüşümden faydalanmak isteyenler dışında başvurular yoğun oldu” şeklinde konuştu.
İmar Barışı Ne Zaman Sona Erecek?
Başvuru süresi iki kez uzatılan İmar Barışı’nın, 15 Haziran Cumartesi günü süresi doluyor.
İmar Barışının 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapıları kapsadığını belirten Özelmacıklı, “Yapı Kayıt Belgesi müracaatı e-Devlet üzerinden beyan esasına göre yapılıyor. Yanlış bilgi verilmesi durumunda ‘Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan’ uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını dikkate almak gerekiyor. Bu suçun cezası ise, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak TCK 206. Maddesinde belirtilmiş. Ayrıca Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, yapı kayıt belgesi iptal edilecek, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınacak ve yapı kayıt belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel de iade edilmeyecek” ifadelerini kullandı.
Başvuru Sonrası Bunlara Dikkat!
Başvurular sonrasında özellikle arsa tapulu yerlerin Kat Mülkiyetine geçişlerine ağırlık verileceğini belirten Özelmacıklı, “Yapı Kayıt Belgesi aldıktan sonra malikler tam muvafakat ile tapuya müracaat ederek ve yapı kayıt belgesi için ödenen bedel kadar ilave ödeme yaparak, cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edebilecek. Kat mülkiyetine geçilmeksizin sadece yapının tapuya tescil edilmesi isteniyorsa mimari projeye gerek yok. Sadece ‘Zemin Tespit Tutanağı’ düzenlenmesi için bir Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürosu (LİHKAB) veya Serbest Harita Kadastro Mühendislik Müşavirlik Bürosundan (SHKMMB) birisine müracaat edilmesi yeterli. Zemin Tespit Tutanağının düzenlenmesinin ardından önce Kadastro Müdürlüğüne ardından Tapu Müdürlüğüne müracaat edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen: “İnşaat sektörü 20 yıldır Türkiye ekonomisinin ana omurgasını oluşturuyor. Bu fuar Türk firmalarının Güney Afrika başta olmak üzere Sahra Altı Afrika’ya açılmalarında önemli bir adımı teşkil ediyor” dedi.
Türkiye’de inşaat ve inşaat malzemeleri alanında faaliyet gösteren 15 firma, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentinde düzenlenen “Afrika İnşaat Fuarı’na katıldı.
Türkiye’nin Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fuara Türkiye’nin yapı ve inşaat alanında önde gelen 15 firmasının katıldığını dile getirerek, “İnşaat sektörü 20 yıldır Türkiye ekonomisinin ana omurgasını oluşturuyor. Bu fuar Türk firmalarının Güney Afrika başta olmak üzere Sahra Altı Afrika’ya açılmalarında önemli bir adımı teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.
Fuara katılan firmalardan BVS Bülbüloğlu Cranes temsilcisi Beril Bülbüloğlu, “Güney Afrika’da ilk kez bir fuara katılıyoruz ama ürünlerimiz için dağıtıcı olmak isteyen birçok firma bize talepte bulundu.” ifadesini kullandı.
Tensaform Satış ve Pazarlama Müdürü Kemal Eke de Güney Afrika piyasasında uluslararası inşaat şirketlerinin daha az faaliyet gösterdiğini ve bu açıdan kendileri için yeni fırsatlar olduğuna dikkati çekti.
Yaklaşık 70 ülkeden 10 bine yakın sektör temsilcisinin katıldığı üç günlük fuar bugün sona erecek.
Havaların ısınmasıyla tatil sezonu açıldı. Hesabı da son dakika yapanlar için tatile ucuza getirmenin bazı püf noktaları bulunuyor. Otelde kalmak yerine yazlık veya devremülk kiralamak tatilinizi daha ucuza getirir.
40 Milyarlık Tatil Harcaması
Havalar ısınmaya başladı. Okulların kapanmasına kısa bir süre kaldı. Ve artık tatil planları için arayış başladı. Çoğu kişi nereye gideceğini, tatile ne kadar harcayacağını düşünüyor. Tatilde yapılan harcama bütçeye önemli bir yük getiriyor.
Ucuz Tatil İçin Tercihler
Peki tatil için yeterli bütçesi olmayanlar ne yapmalı? Ucuz tatile çıkmanın yolları neler?
Eş – Dost Yazlıkları
Erken rezervasyon indirimlerini kaçırdıysanız eşin dostun, akrabanın yazlığı alternatif olabilir. Bu seçenekleri de gözden geçirin.
Pansiyonlar
Yaz döneminde vaktin çoğu sahil kenarında geçiyor. Dolayısıyla sadece gece konaklayacağınız uygun fiyatlı pansiyonları birçok tatil beldesinde bulabilirsiniz. Pansiyonda pazarlık yapmayı unutmayın. Kalabalık aileyseniz ya da arkadaş grubuyla uzun süreli bir tatile gidiyorsanız eşyalı yazlık ev kiralayın. Ev kiralamaları son dönemde revaçta. Havuzlu, denize nazır ya da yakın ve fiyatları da çok uygun. Bir dönemler çok moda olan karavan ve çadır tatilleri günümüzde alternatif olarak öne çıkıyor. Özellikle gençler için iyi bir seçenek. Bunun için kamp yeri araştırması yaparak konaklama maliyetinizi minimuma indirebilirsiniz.
Devremülk Alternatifi
Devremülkün en önemli avantajı uygun fiyata 15 gün gibi bir süre, evinizde gibi konaklama imkanı sunması. Sahil kentlerinde devremülk alternatifi çok. Ancak sözleşme yaparken iyi okuyun.
Erken rezervasyon yaptıranlar var ama biz Türkler genelde son dakikacıyız. Hesabı da son dakika yapıyoruz ve en uygununu bulmaya çalışıyoruz.
Tamamen kaçak veya bir bölümü kaçak ev, işyeri, bina, kooperatif hak sahipleri yararlanabildiği imar barışında tarih tartışması başladı.
Yapılan imar düzenlemesiyle beraber 2017 yılı öncesinde iskansız yapılan yapılarda yaşayan veya bu yapıların sahibi olan vatandaşların iskanlarını alabilmeleri, iskanlarını aldıktan sonra elektrik, doğalgaz ve su gibi alt yapı hizmetlerini talep ederken sorun yaşamamaları amaçlandı.
Düzenlemede belirtilen 31.12.17 tarihinden sonraki yapılan yapıları kapsamaması maddesi bu tarihten sonra yapılan yapı sahiplerinin imar barışından faydalanmamasına neden oldu.
İmar Barışı hakkında açıklamalar yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, konuyla alakalı olarak, kesinlikle 31.12.17 tarihinden sonra yapılan yapıları İmar Barışı için kabul edemeyeceklerini belirtmiş ve bu tarihten önceki yapıların ivedilikle yıkılacağını belirtmişti.
Fakat kanunun 2018 yılında çıktığını ve dolayısıyla 2018 yılının da dahil edilmesi gerektiğini belirten yapı sahipleri aftan yararlanamadıkları için mağdur olduklarını belirtiyor.
Başvurular Ne Zaman Bitiyor?
İmar barışı başvuruları yoğun talep üzerine 15 Haziran 2019 tarihine kadar uzatıldı. Yapı Kayıt Belgesi bedeli ödemeleri için ise son tarih 30 Haziran 2019 olarak belirlendi
Osmanlı döneminde yapılan tarihi kışla turizme kazandırılacak.
Çorum’un İskilip ilçesinde bulunan ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilerek askerlerin toplanma, eğitim ve sevk merkezi olarak kullanılan tarihi Redif Kışlası turizme kazandırılacak.
İskilip Kaymakamlığınca, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın “Turizmin Geliştirilmesine Yönelik Küçük Ölçekli Alt Yapı Yatırımlarına Mali Destek” projeleri kapsamında 150 yıllık geçmişe sahip askeri kışlanın restorasyonu için proje hazırlanmıştı. 2017 yılında ihalesi yapılan ve 2 milyon 895 bin lira mal olan restorasyon projeni bir yıl içerisinde tamamlanırken proje maliyetinin 794 bin lirası OKA tarafından karşılandı. Tarihi kışlanın çatısı ve tefrişatının tamamlanmasının ardından hizmete sunulması planlanıyor.
Çorum Valisi Mustafa Çiftçi tarihi Redif Kışlası’nda incelemelerde bulunarak, kışlanın son durumu hakkında yetkililerden bilgi aldı. İncelemelerin ardından gazetecilere bir açıklama yapan Vali Çiftçi, Redif Kışlası’nda 2016 yılında Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı ve İl Özel İdaresi ile birlikte restorasyon inşaatına başlandığını hatırlatarak, 2018 yılında ayrılan ödenek bittiği için inşaatın tasfiye edildiğini söyledi.
Çatısıyla diğer zorunlu imalatlarının yapılabilmesi için 800 bin liralık zorunlu kaynağa ihtiyaç olduğunu söyleyen Vali Çiftçi, “Bununla ilgili iki defa Ankara’ya Kültür ve Turizm Bakanlığı’na giderek ödenek talebinde bulundum. En son milletvekilimiz Erol Kavuncu’da Redif Kışlasıyla ilgili bakanımızla görüştü. Yalnız küçük bir problem var. Burası şu anda Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli. Kültür Bakanlığından ödenek aktarılabilmesi için mülkiyenin de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilmesi gerekiyor. Onunla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu süreç tamamlandığında geriye kalan imalatlarda bitmiş olacak. Yalnız binayı dış etkenlerden korumak için çatısını İl Özel İdaresi imkanlarıyla yapacağız. Çatısını yaparsak yağmur ve kar gibi etkilere karşı korumuş olacağız. Geriye kalan ödenek geldiğinde İskilip halkının hizmetine sunulabilmesi için diğer zorunlu imalatlarda yapılmış olacak” dedi.
Redif Kışlası’nın Tarihi
1826 yılında da Osmanlı padişahı II. Mahmut döneminde yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra dönemin “Meclis-i Şurası” 1834 yılında Redif Askeri Kışlaları kurulmasına karar verildi. Tüm ülkede yeniden yapılanmaya giden askeri teşkilat bu kapsamda belirli yerlere askerin toplanma ve sevkini sağlamak amacıyla kışla binaları oluşturuldu. Askerin toplanma merkezi olarak oluşturulan kışlalardan bir tanesi de 19. yüzyıl sonlarında İskilip’te inşa edilmişti. 720 metre kare alan üzerine tastan üç kat olarak inşa edilen Redif Kışlası 1945 yılına kadar kullanıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, “Kentsel dönüşümde 5 yıllık acil eylem planımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Kentsel dönüşüm terörle mücadele kadar önemlidir. Biz istiyoruz ki hiçbir evladımız yetim ve öksüz kalmasın” dedi.
Türkiye’de 6,7 milyon yapının sağlıksız olduğuna dikkati çeken Kurum; “İnşallah, kentsel dönüşüm çalışmaları ile yılda 300 bin konutu dönüştüreceğiz. 5 yılda 1 milyon 500 bin konutu tamamlamış olacağız. Bu kapsamda bakanlığımıza bağlı İller Bankası kanalıyla 4 milyar liralık bir kredi kaynağını da belediyelerimize vermek suretiyle kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmış olacağız. Burada yüzde 50’ye kadar finans desteği vererek kentsel dönüşüm için önemli bir dönemi de başlatmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı. Kurum, kredi destekleri ve kaynaklarla kentsel dönüşümü tamamlayacaklarını söyledi. Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu: “Önümüzdeki 20 yıl içerisinde 6,7 milyon bağımsız birimi dönüştürmek ve şehirlerimizin çevresini baştan aşağı değiştirmeyi hedefliyoruz.
Bakanlığımıza gelecek verilerle kentsel dönüşümde 5 yıllık acil eylem planımızı hazırlayıp kamuoyuyla paylaşacağız. Kentsel dönüşüm terörle mücadele kadar önemlidir. Kentsel dönüşüme dair 81 ilimize genelgemizi gönderdik. Valiliklerimiz bu noktada, tüm şehir genelinde en riskli alandan başlamak suretiyle tespit çalışmalarını yürütüyor. Bunun için de belediyelerimizden acil ve öncelikli dönüşmesi gereken binaların tespitini bir an evvel yapmalarını ve bakanlığımıza göndermelerini istiyoruz.”
Türkiye İMSAD tarafından 2009 yılından beri düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin 9’uncusu, bu yıl 5 Kasım’da ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ başlığı altında gerçekleştirilecek.
Sektörün her kesiminden 500’ü aşkın katılımcıyı buluşturacak zirvede, Türkiye’nin en büyük üçüncü ihracatçısı konumunda bulunan inşaat malzemesi sektörünün küresel pazardaki gelişimi mercek altına alınacak.
İş dünyasından deneyimli isimlerin de konuşmacı olarak katılacağı, Swissotel The Bosphorus İstanbul’da düzenlenecek ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’5 Kasım 2019 Salı günü gerçekleştirilecek.
Bahçeli ev inşa etme konusunda uzman olan Dekar Yapı gayrimenkul sektöründe yaşanan durgun dönemi aşmak için yeni bir model geliştirdi.
Şirket, Çekmeköy Ömerli’de hayata geçirdiği ‘Kıyıbahçe’ projesinde yeni bir finans modeli uygulayacak. ‘Ödeme korumalı finans modeli’nde müşterilerden alınan tüm ödemeler sadece ilgili proje için harcanacak. Yapılan harcamalar da iş ortağı olan Yapı Kredi tarafından denetlenecek. Yapı Kredi’den sağlanan kredi ile de satış miktarına bağlı olmaksızın projenin zamanında tamamlanması sağlanacak. Satış sözleşmelerinde bu taahhütler de yer verilecek. Türkiye’de ilk kez uygulanacak modelin sektörde yaygınlaşması bekleniyor.
Yol Gösterecek
Konut alıcısının beklemeye geçtiğini belirten Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu , “Bir kısım vatandaş yatırımı risk gördüğü için bir kısmı da firmaların durumunda endişe duyduğu için alım kararını erteledi. Biz bu dönemde Avrupa’da uygulanan ama ülkemizde ilk kez bizim hayata geçireceğimiz bir model geliştirdik. Yeni modelde müşteri için bir güven hissi olacak” dedi. Sektörde yaşanan sorunların geçici olduğunu dile getiren Kuzu, ülke ekonomisine ve gayrimenkul sektörünün geleceğine güvenlerinin tam olduğunu da ekledi. Kuzu, modele diğer firmaların da ilgi göstermesini beklediklerini belirtirken, Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Serkan Ülgen, “Ödeme korumalı finans modeli gayrimenkul sektörüne yenilik getirirken, ilk uygulama diğer firmalar için de yol gösterici olacak. Bu model sektörün hareketlenmesine de katkı sağlayacak” dedi.
500 Milyon Yatırım
Dekar Yapı’nın yeni projesi 85 bin metrekare arsa üzerinde inşa edilecek. 500 milyon lira yatırımla hayata geçecek Kıyıbahçe projesinde tümü bahçeli 244 konut yer alacak. Projenin ilk etabı 10 ay sonra, tamamı ise Mart 2021’de tamamlanacak. Evler 141 ile 200 metrekare arasında, bahçeler ise 40 ile 200 metrekare arasında değişecek. Projede metrekare fiyatları 7 bin 700 lira ile 9 bin lira arasında değişiyor. Peşin alımlarda yüzde 20 indirim yapılan projede Yapı Kredi tarafından yüzde 0.98 faiz oranı alternatifi de sunulacak. Projede 7 bin 500 metrekare büyüklüğünde 10 adet organik gölet bulunuyor.
Ödeme korumalı model şöyle işliyor:
Projenin fizibilitesi bankaya sunuluyor ve onay alınıyor.
Şirketin satışlara bağlı kalmaması için proje kredisi veriliyor.
Projeden sağlanan tüm gelirler bir hesapta bloke ediliyor. Bu gelir sadece o proje için kullanılıyor.
Her ay inşaat ilerleme hızına raporlanıyor. Blokaj parça parça ilerleme hızına göre kalkıyor.
Satış geliri yeterse bu gelirle, yetmezse projeye sağlanan kredi ile inşaat ilerliyor.
Alıcı ile yapılan satış sözleşmelerinde bu model taahhüt ediliyor.
Herhangi bir nedenle proje yapılamazsa vatandaşa parası iade ediliyor.
Toplam 630 iş günü süren çalışmalar sonunda Kapalıçarşı’nın çatısındaki su depoları, uydu antenleri, klima üniteleri tek tek kaldırıldı, kiremitleri yenilendi, hak ettiği bir yüze kavuştu. Çatıya gelenlerin görüntü alabilmeleri için bir “seyir terası” planlanıyor.
Kapalıçarşı’nın çatı restorasyonu ve temel yalıtım çalışmaları bitti. Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kurtulmuş; “Her şerde bir hayır vardır. İşte James Bond’un gelip buraları çiğnemesi, takla atması bir şerden bir hayır doğdu. Restorasyondan çok memnunum. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
Dünyanın en büyük ve en eski çarşısı olma özelliğine sahip olan Kapalıçarşı’nın çatı restorasyonu, 2012’de James Bond filminin “Skyfall” serisi çekimlerinin ardından gündeme gelmişti. Nisan 2012’de yapılan çekimlerde, tarihi çarşının çatısına çıkarılan 3 motosiklet çatı üzerinde kullanılarak ciddi tahribata yol açmıştı. Görüntülerin sosyal medya sitelerinde yayılmasının ardından ciddi tepkilere neden olan çarşının restorasyonuna gerekli izinlerin alınmasının ardından Temmuz 2016’da başlamıştı. Toplam 630 iş günü süren çalışmalar kapsamında film çekimi sırasında kırılan kiremitler kaldırılıp, daha sonra zamanla çatı üzerine monte edilen su depoları, uydu antenleri ve klima üniteleri tek tek sabitlendikleri yerden söküldü. Daha sonra da 40 bin metrekare olan çatı bölümünde güçlendirme ve izolasyon çalışmaları yapıldı. Sızdırmazlık testlerinin ardından 66 sokak, 2 bin 486 dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı’nın çatısına tam 800 bin adet yeni kırmızı kiremit döşendi.
Kapalıçarşı’nın alt yapısı da geçen 3 yılda baştan aşağı elden geçti. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından yapılan çalışmalar sonucu içme suyu, atık su ve yağmur suyu kanalları da yenilenerek toplam 48 bin metrekare temel yalıtımı onarıldı.
ABD’de yeni konut satışları Nisan ayında yıllık bazda yüzde 6.9 düşerek 673 bin oldu ve 11 yılın zirvesinden geriledi. Yaşanan bu düşüş, ikinci çeyreğin başlangıcında konut sektöründe zayıflama olduğuna işaret etti. Beklenti yüzde 2.5 düşüş olmasıydı. Ortalama konut satış fiyatları yıllık bazda yüzde 8.8 artışla 342 bin 200 dolar oldu. Bu, Aralık 2017 tarihinden beri en yüksek seviye. Ayrıca, Mart ayı verisi de 692 binden 723 bine revize edildi.
Bankaların konut kredisi faiz oranları hızla yükselmeye devam ederken bazı bankaların 0.98 konut kredisi kampanyası devam ediyor. Ev almak isteyenler dikkat!
Ev sahibi olmak isteyen kişiler bankaların yükselen konut kredisi faiz oranları karşısında zorlanmaya devam ederken bazı bankalar ise 0.98 anlaşmalı konut projeleri ile ucuz konut kredisi veriyor.
Şu anda 7 bankanın 0.98 anlaşmalı konut projeleri kampanyaları devam ederken bu kampanyadan yararlanmak isteyen kişilerin sayıları da hızla artıyor.
Firma Katlı Paylı konut kredisi kampanyası olarak lanse edilen kampanyada bankalar müşterilerine yüzde 0.98 faiz oranı ile konut kredisi kullanma fırsatı sunarken söz konusu faiz oranı sadece bankalar tarafından ilan edilen anlaşmalı konut projeleri listesi için geçerli oluyor.
Şu anda en uygun konut kredisi veren banka olan Ziraat Bankası aynı zamanda 0.98 anlaşmalı konut projeleri kampanyasını başlatan ilk banka olmuştu.
Her geçen gün anlaşmalı konut projesi listesi genişleyen banka 74 ilde anlaşmalı konut projeleri için yüzde 0.98 faiz oranı ile konut kredisi kullanma fırsatı sunuyor.
Banka bugün yayımlamış olduğu yeni güncelleme ile anlaşmalı konut projeleri listesini biraz daha genişletti ve konut kredisi çekmek isteyen kişilere farklı seçenekler sundu.
Bu projeleri detaylı incelemek isteyen kişiler Ziraat Bankası İnternet sitesi üzerinden önce kampanyalar ardından da anlaşma sağlanan firmalar linkine tıklayarak listenin detaylarını öğrenebilirler.
Halkbank 0.98 Konut Kredisi Kampanyası ve Anlaşmalı Konut Projeleri Listesi
Şu anda konut kredisi için 3 farklı kampanya düzenleyen Halk Bankası normal kredi başvuruları için yüzde 1.65 faiz oranı ile konut kredisi kullandırırken banka gayrimenkulü konut kredisi için yüzde 1.35 faiz oranı ve anlaşmalı konut projeleri için ise yüzde 0.98 konut kredisi kullanma fırsatı sunuyor.
Vakıfbank 0.98 Konut Kredisi Kampanyası ve Anlaşmalı Konut Projeleri Listesi
Kamu bankaları arasında yer alan Vakıfbank da ne yazık ki konut kredisi faiz oranlarını yükseltti. Banka şu anda yüzde 1.75 konut kredisi faiz oranı uygularken Vakıfbank banka gayrimenkulü konut kredisi kampanyası için yüzde 1.30 faiz oranı ile kredi verirken 0.98 anlaşmalı konut projeleri kampanyası da devam ediyor.
İş Bankası 0.98 Konut Kredisi Kampanyası ve Anlaşmalı Konut Projeleri Listesi
0.98 konut kredisi veren bankalar arasında yer alan İş Bankası kampanya kapsamında yer alan anlaşmalı konut projeleri için müşterilerine yüzde 1.85 yerine yüzde 0.98 konut kredisi faiz oranı ile ev sahibi olma fırsatı sunuyor.
Kuveyt Türk Katılım Bankası 0.98 Konut Kredisi Kampanyası ve Anlaşmalı Konut Projeleri Listesi
Katılım bankaları arasında yer alan Kuveyt Türk Katılım Bankası da finansman desteğini sağladı ve inşaat projelerine 0.98 konut kredisi desteği sunma kararı aldı. Banka sadece belirlediği projelerden ev alan müşterilerine 0.98 katılım payı oranı ile finansman desteği sağlayacak.
Ziraat Katılım Bankası da 0.98 konut kredisi desteği sağlıyor. Kampanya kapsamında bankanın anlaşma sağladığı müteahhitler ve inşaat şirketleri tarafından satılan konut projeleri için yüzde 0.98 konut kredisi fırsatı sunuluyor.
0.98 konut kredisi kampanyası devam eden bankalar arasında yer alan Vakıf Katılım Bankası anlaşmalı konut projeleri için yüzde 1.79 yerine yüzde 0.98 faiz oranı ile konut kredisi veriyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konya Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Selçuklu Ardıçlı Mahallesi Sosyal Konut Projesi için kura çekimi sonrasında Mevlana Kültür Merkezi’nde merkez ve taşra ilçe belediye başkanlarıyla toplantı gerçekleştirdi. Konya’da kentsel dönüşüm, millet bahçesi yapımı ve diğer projelerle ilgili konuşan Kurum, yapılması gereken ne varsa hızla hayata geçireceklerini ifade etti.
Kurum, “Kentsel dönüşümde acil öncelikli alanların dönüşümünü yapacağız. Sosyal konutla alakalı vatandaşımıza söz verdiğimiz projeleri bir bir hayata geçireceğiz.” dedi.
Türkiye genelinde de 2023 yılına kadar 1,5 milyon konutu dönüştüreceklerini söyleyen Kurum, şu açıklamalarda bulundu: “Bundan sonraki önceliklerimiz vatandaşımızın yaşam kalitesini yükseltecek, 50-100 yıllık şehir planları çerçevesinde şehirlerimizin 2023’ünü, 2053’ünü, 2071’ini planlamak. Millet bahçelerini projelendirip yapacağız, kentsel dönüşümde acil öncelikli alanların dönüşümünü yapacağız. Sosyal konutla alakalı vatandaşımıza söz verdiğimiz projeleri bir bir hayata geçireceğiz. Hem düzenli depolama tesislerinde hem de atık su arıtma tesislerinde 2023 yılına kadar şehirlerimizdeki tüm nüfusa hizmet verecek projeleri hayata geçireceğiz. Sıfır atıkla ilgili yayınlayacağımız yönetmelik 2023’e kadar tüm şehirlerimizde Sıfır Atık Projesi’ne geçeceğiz. Kendi içinde ayrıştıracağımız organik ve diğer geri dönüşüme tabi atıklarımızı ayrıştırarak çevremizi, doğamızı koruyacağız. Tarihimizi, Mevlana Meydanı Projemizde olduğu gibi koruyarak, kentsel dönüşümünü yaparak gelecek nesillerimize en iyi şekilde aktarmış olacağız.”
Silvan Barajı’nın yapımına devam edilirken, barajdaki suyun verimli topraklara ulaşması için yapılan tünellerin inşaatlarına da başlandı. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, yapılacak tünellerin maliyetinin 1,2 milyar liraya ulaştığını belirtti.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında, yaklaşık 1 milyar 200 milyon liraya mal olacak ve Silvan Barajı’nda birikecek suyu verimli topraklarla buluşturacak 13,4 kilometrelik Silvan Tüneli’nin yapımına başlandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, “Saniyede 212 metreküp su, 13,4 kilometre uzunluğundaki tünel vasıtası ile ovalara aktarılacak” dedi.
İkinci Büyük Sulama Yatırımı
GAP’ın Atatürk Barajı’ndan sonra ikinci büyük sulama yatırımı ve Avrupa’nın en yüksek ön yüzü beton kaplı barajı olan Silvan Barajı’nın yapımı için yürütülen yoğun çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede, bir süre önce ihalesi gerçekleştirilen ve firmaya yer tesliminden sonra inşaatına başlanan tünel ise barajdan alınacak suyu 97,6 kilometrelik cazibe ana kanalına aktaracak. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın yaptığı açıklamada, GAP kapsamında 15 barajın tamamlandığını, 7 barajın ise yapımının sürdüğünü belirterek, Silvan Barajı inşaatında fiziki gerçekleşmenin yüzde 58’e ulaştığını söyledi.
“Avrupa’nın en yüksek ön yüzü beton kaplı barajı olacak”
Aydın, Avrupa’nın en yüksek ön yüzü beton kaplı barajı olma özelliğini taşıyacak Silvan Barajı’nın 8,7 milyon metreküplük dolgu miktarında 5 milyon 500 bin metreküp seviyeye ulaşıldığını belirterek, “Baraj 175,5 metre yüksekliği, 8,7 milyon metreküplük dolgu hacmiyle ülkemizin ve Avrupa’nın en yüksek ön yüzü beton kaplı barajı olacak. Barajda 24 saat çalışmalar aralıksız sürdürülmekte. Dolgu çalışmalarının yüzde 63’ü tamamlandı. Temelden yüksekliği 175,5 metre olan baraj gövdesinde 91 metre yüksekliğe ulaşıldı. Günlük yaklaşık 10 bin metreküp dolgu yapılmakta. Dolgu çalışmalarının 2019 yılında sona ermesi hedefleniyor” dedi.
“Saniyede 212 metreküp su ovalara aktarılacak”
Barajdaki suyun Silvan ve Babakaya Tünel’leri aracılığıyla 97,6 kilometre uzunluğundaki cazibe ana kanalına aktarılacağına işaret eden Aydın, güzergah değişikliği dolayısıyla Silvan Tüneli’nin yapım işinin bir süre önce ihale edildiğini anımsattı. Aydın, yapımına başlanan Silvan Tüneli’nin yaklaşık 1 milyar 200 milyon liraya mal olacağını belirterek, “Saniyede 212 metreküp su, 13,4 kilometre uzunluğundaki tünel vasıtası ile ovalara aktarılacak. Tünel 10 metre çapında ve tek gözlü olarak inşa edilecek.” diye konuştu.
Barajdan alacağı suyu Silvan Tüneli’ne aktaracak Babakaya Tüneli’nin inşasının ise sürdüğünü ifade eden Aydın, 5 bin 320 metre uzunluğunda, 7 metre iç çapında ve iki gözlü olarak inşa edilen Babakaya Tüneli’nde yüzde 5 fiziki gerçekleşmenin sağlandığını sözlerine ekledi.
Türkiye, Rusya ve Azerbaycan demir yolu kurumları işbirliği yaptı. İmza töreninde YHT’nin, ‘Demir İpek Yolu’ olarak bilinen BaküTiflis-Kars Demir Yolu Hattı’na entegre edileceği duyuruldu.
Yapımı devam eden Ankara-İzmir, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı ile yapımı planlanan Sivas-Erzincan ve Erzincan-Erzurum-Kars ile Halkalı-Kapıkule hızlı demir yolu projeleri, ‘Demir İpek Yolu’ olarak adlandırılan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı’na entegre edilecek. Türkiye, Rusya ve Azerbaycan demir yolu kurumları arasında Bakü-Tiflis-Kars demir yolu güzergahında iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı Ankara’da TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, Rusya Demiryolları AŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Oleg Belozerov ve Azerbaycan Demiryolları AŞ Başkanı Cavid Gurbanov tarafından imzalandı. İmza töreninde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya arasında imzalanan mutabakat zaptı ile Bakü-Tiflis-Kars hattı üzerinden yapılan taşımaların ivme kazandıracağına inandığını bildirdi.
Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42,5 azaldı.
Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının bu yılın ilk üç ayında bina sayısı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 42,5, yüzölçümü yüzde 37,7, değeri yüzde 19,8, daire sayısı yüzde 45,9 azaldı. Yapıların toplam yüzölçümü 19,7 milyon metrekare iken bunun 8,6 milyon metrekaresi konut, 7,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 3,5 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
Kullanma amacına göre 11,5 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,6 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi.
Yapı sahipliğine göre özel sektör 14,3 milyon metrekare ile en büyük paya sahip oldu. Bunu 4,8 milyon metrekare ile devlet sektörü ve 514 bin metrekare ile yapı kooperatifleri izledi. Daire sayısına göre ise toplam 75 bin 183 dairenin 66 bin 223’ü özel sektör, 7 bin 902’si devlet sektörü ve bin 58’i yapı kooperatifleri tarafından alındı.
Yapıların toplam yüzölçümüne göre 3,6 milyon metrekare ile İstanbul en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u, 1,4 milyon metrekare ile Ankara, 1,2 milyon metrekare ile Konya izledi. Yüzölçümü en düşük olan iller sırasıyla Iğdır, Karabük ve Ardahan olarak kayıtlara geçti.
İstanbul’u Konya Takip Etti
Daire sayılarına göre İstanbul 13 bin 668 ile en yüksek payı aldı. İstanbul’u 4 bin 375 daire ile İzmir ve 3 bin 783 daire ile Konya takip etti. Daire sayısı en az olan iller sırası ile Ardahan, Karabük ve Bayburt olarak belirlendi. Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre göre bina sayısı yüzde 10, yüzölçümü yüzde 29,4, değeri yüzde 66,7, daire sayısı yüzde 21,1 arttı.
Yavuzlar İnşaat tarafından, My Life markalı konut projelerine ek olarak Aydın Didim bölgesinde yer alan My Life Didyma Park AVM projesi ile de fark yaratmaya hazırlanıyor.
Didim Altınkum mevkiinde restoranlar, kafeler ve işyerlerinden oluşan, ulusal ve uluslararası yatırımcılara kiralanacak proje My Life Didyma Park Alışveriş Merkezi Didim’ in yeni cazibe merkezi olacak. 39 adet dükkânın yer alacağı Didyma Park, eşsiz konumu ile de rakip tanımıyor. My Life Didyma Park AVM de dünya markası mağazalardan alışveriş yapmanın keyfi ayrı olacak.
Altyapı boruları sistemleri ile projeler için uzun ömürlü çözümler üreten GF Hakan Plastik, geliştirdiği ek parçalarla da güvenli ve hızlı kurulum, zaman tasarrufu gibi avantajları birlikte sunuyor.
GF tarafından geliştirilen ve GF Hakan Plastik ürün grubuna yeni eklenen GF Waga MULTI/JOINT® 3000 Plus, stok maliyetlerinde de tasarruf edilmesini sağlıyor.
“Her çapa uygun tasarım“ Günlük çalışmalar esnasında sahada çeşitli malzemelerden yapılmış boru sistemleriyle karşılaşılabiliyor. Bu sistemlerin yeni boru malzemelerine bağlanması ve tercihen de sabitleyici bir bağlantı parçası kullanılması gerekiyor; manşon, flanş, kaynak ve baskı yatağı gibi bağlantı yöntemleri zaman kaybına neden oluyor. MULTI/JOINT® 3000 Plus sistemi, tüm boru malzemelerinin özel montaj ekipmanları olmaksızın bağlanmasına yardımcı oluyor.
“Her çapa uygun tasarım” ilkesiyle geliştirilen MULTI/JOINT® 3000 Plus sistemi, DN50-DN600 çap aralığında borularla geniş bir bağlantı seçeneği barındırıyor. Eşsiz sızdırmazlık sistemi sayesinde, tüm bağlantı elemanları, nominal çaplar aynı olduğu sürece birbirlerine bağlanabiliyor. Bunun için önemli nokta; borunun dış çapı, akışkan türü ve çalışma basıncı.
Uluslararası pazarda 25 yıldır kalitesi ile saygınlık kazanan sistem, su nakli, su dağıtımı, gaz dağıtımı, atık su, bakım-onarım ve endüstriyel uygulama alanlarında kullanılabiliyor. Sabitleyicili bağlantı elemanları, 8 bara kadar gaz ve 16 bara kadar su tesisatı uygulamaları için uygun olan MULTI/JOINT® 3000 Plus’da özel montaj ekipmanlarına gerek duyulmaması, montaj sırasında ekstra zaman kazandırıyor. “Her çapa uygun tasarım” ilkesi sayesinde stok maliyetlerini azaltıyor.
Benzersiz Sızdırmazlık Sistemi, Güvenilir Bağlantı
MULTI/JOINT® 3000 Plus sisteminin benzersiz olmasının nedeni, plastik parçalardan ve kauçuk bir sızdırmazlık halkasından (EPDM veya NBR) oluşan, esnek bir bileziğin (Uni/Fleks veya Uni/Fiks) sunduğu sızdırmazlık özelliğidir. Uni/Fiks bilezikte, her türlü boru malzemesini MULTI/JOINT® 3000 Plus ile sabitleyebilen metal kavrayıcılar bulunuyor. Bu sayede hem metal hem de plastik borularda, su için 16 bar, gaz için ise 8 bara kadar dayanıklı bağlantı sağlanabiliyor.
MULTI/JOINT® 3000 Plus’ın dökme demir ürünleri, korozyona dayanıklı Resicoat® toz epoksi ile kaplanıyor. Bu kombinasyon, tahmini kullanım ömrünü önemli ölçüde uzatıyor. Sistemin bakım gerektirmeyen bağlantı parçalarının nominal kullanım ömürleri 50 yıl olduğu için kesintisiz su ve gaz tedariği garanti edilebiliyor; sürekli bakım ve onarım masrafı oluşmasının da önüne geçilebiliyor.
Piyasalar yarın açıklanacak Merkez Bankası faiz kararını beklerken bugün ICBC Bank sürpriz bir kredi faiz indirimi haberi verdi. Konut kredisi faizi düştü.
Konut kredisi çekerek ev almak isteyen kişilerin beklemiş oldukları indirim haberi sonunda geldi.
Konut kredisi faiz oranları konusunda her zaman en uygun kredi veren bankalar arasında yer alan ICBC Bank yeni bir indirim haberi yayımladı.
Yayımlanan indirim duyurusu ile beraber yüzde 1.74 olarak uygulanan ICBC Bank konut kredisi faiz oranı yüzde 1.65 olarak revize edildi.
ICBC Bank Kampanyalı Yeni Evim Konut Kredisi kampanyası ile düşük faizli konut kredisi verirken şu anda 100 bin lira ve üzeri konut kredisi başvurularında en uygun konut kredisi veren banka unvanını Ziraat Bankası ile paylaşmaya başladı.
Pek çok kişi Ziraat Bankası konut kredisi için zor kredi onayı verilmesi nedeni ile şikayetçi olurken düzenlenen yeni kampanya ile daha kolay kredi onayı almak isteyen kişiler için ICBC Bank yeni bir alternatif sunmuş olacak.
Söz konusu indirim kararının Merkez Bankası faiz kararı öncesi verilmesi de piyasa açısından büyük önem taşıyor. Yine oranın yüzde 1.65 seviyesine çekilmesi de konut kredisi faiz oranları için rekabet artması anlamına geleceği için gelecek dönemde kredi faiz indirimi haberlerinin gelmesini sağlayabilir.
ICBC Bank Konut Kredisi Hesaplama
Yapılan indirimin ardından konut kredisi faiz oranı yüzde 1.74 seviyelerinden yüzde 1.65 seviyesine çekilirken ICBC Bank en uygun konut kredisi veren banka unvanını Ziraat Bankası ile paylaşmaya başladı.
Bilindiği üzere Ziraat Bankası 100 bin liranın üzerini aşan konut kredisi taleplerinde aylık 1.65 kredi faiz oranı ile konut kredisi kullandırıyor.
Bakan Berat Albayrak Konut Kredisi Faiz Oranları İçin Ne Demişti?
Hatırlanacağı üzere Bakan Berat Albayrak yapmış olduğu açıklamasında Mayıs ayında konut kredisi faiz oranlarının yüzde 1 seviyesinin altına çekileceğini duyurmuştu.
Bakan Berat Albayrak konut kredisi açıklaması yaptığında Mart ayında konut kredisi faiz oranı yüzde 1.28 seviyesinde yer alıyordu. Ancak yüzde 1 altına düşecek dendiği Mayıs ayında en düşük konut kredisi faiz oranı yüzde 1.65 seviyesine çıktı.
En uygun konut kredisi veren banka Ziraat Bankası olurken en düşük konut kredisi faiz oranı 100 bin liraya kadar olan kredilerde 1.55 olarak uygulanırken bu tutarı aşan kredi paketlerinde ise yüzde 1.65 olarak uygulanıyor. Bugün yapılan indirim ile ICBC Bank da bu unvana ortak olmuş oldu.
Ev Almak İçin Uygun Zaman mı, Şu An Ev Almak Mantıklı mı?
Konuyu Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı Remzi Özdemir kaleme aldığı yazısında değerlendirerek şu an konut alınamayacağını öngördü.
Özdemir kaleme almış olduğu yazısında “Bir dönem emlakçılarda müşteri kadar bankacı da vardı. Biri gidiyor diğeri geliyordu. Şimdi bankalar yurt dışından zor para buluyor. Bulsa bile maliyeti o kadar yüksek ki, bırakın onu alıp da konut kredisi olarak satmayı, ancak borcu borçla ödüyor.
Şu anda Türk bankaları yurt dışından aldığı Sendikasyonu maliyeti LİBOR (uluslararası faiz) artı 250. Yani dolar bazında yüzde 4’ü geçen bir faiz var. Yani bu rakamlara baktığımızda konut alacaklara bankalardan kısa ve orta vadede hayır yok.
Tüm bunlar konut sektöründeki sorunun daha uzun süre devam edeceğini gösteriyor. Siz hiç ünlü müteahhidi ortalıkta görüyor musunuz? Hani onlarca arabası olan meşhur müteahhit. Elinde nakit parası olan ne yapmalı? Her kriz zamanında söylenen şeyi: Nakit kraldır!” diyerek konut almak için uygun zaman olmadığını söyledi.
Düşen Konut Fiyatları Elinde Nakit Parası Olanlara Kaçırılmayacak Fırsatlar Sunuyor
Karşıt görüşte olan isimler ise azalan konut satışları nedeni ile yüzde 35’lere varan konut fiyat indirimlerinin konut yatırımcıları için büyük bir fırsat olduğunu söylüyor.
Türkiye’de artan nüfus, yaşanan boşanma ve evlilik rakamları ve yabancı yatırımcıların göçü ile konut talebinin asla bitmeyeceği savunulurken inşaat sektörünün ekonomik krizin geride kalması ve faizlerin yeniden normal seyrine dönmesi ile şahlanması bekleniyor.
2001 yılında da benzer bir süreçten geçen inşaat sektörü o dönemde de büyük bir kan kaybı yaşamış, ardından gelen yükseliş dönemi ile konut fiyatlarında hızlı bir çıkış yaşamış ve o dönem konut yatırımı yapan kişiler büyük oranda kazanç elde etmişlerdi.
AK Partili Necip Nasır’ın çabaları ile otopark yönetmeliğinin yürürlüğe giriş tarihi yıl sonuna kadar uzatıldı. Böylelikle daha önce sözleşme yapan müteahhitlerin mağduriyeti önlendi.
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır’ın ısrarlı çabaları inşaat sektörüne bayram sevinci yaşattı. Otopark yönetmeliğinin yürürlüğe giriş tarihi 31 Aralık 2019’a uzatılırken karar resmi gazetede yayımlandı. Otopark Yönetmeliği’nin yürürlüğe giriş süresinin uzatılmasıyla ilgili sektörden gelen talepleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ilettiklerini kaydeden Necip Nasır, Danıştay’ın TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın açtığı davalar sonucunda Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin bazı maddeleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı almasının ardından belediyelerde inşaat ruhsatı verilmesi durduruldu. Danıştaydan çıkan karar ile belediyeler ruhsat sürecini durdurunca müteahhit mağdur oldu. 1 Haziran 2019’da sona erecek eski otopark yönetmeliğine göre sözleşme imzalamış olan birçok müteahhit büyük sıkıntı yaşayacaktı. Bakanlık mağduriyet yaşanmaması için yönetmeliği 31 Aralık 2019 tarihine kadar uzattı. İsteyen eski yönetmeliğe, isteyen yeni yönetmeliğe göre uygulama yapabilecek, bilgisini verdi.
Villalarda Farklı
Özellikle küçük parsellerde otopark ihtiyacının karşılanamaması halinde yeni bir imkan sağlandığını da ifade eden Nasır, “Alanı 120 metrekareden küçük olup kat adedi 3 ve üzeri olan mevcut parsellerin otopark ihtiyacı, talep edilmesi halinde otopark bedeli alınmak suretiyle civardaki genel veya bölge otoparklarından karşılanabilecek. Villa gibi müstakil konut binalarında ise ön bahçeler, parsel sınırından 2 metre geri çekilmek kaydıyla açık otopark alanı olarak düzenlenebilecek” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaatta müteahhitlerin mağduriyetinin giderilmesi ve sektörün önünün açılması konusunda çaba sarf etmeye devam edeceklerini belirten Nasır, sözlerine şöyle devam etti: “200 sektör ve 5 bin kalem malzemeyi etkileyen inşaat, hem istihdama hem de ekonomiye büyük katkı koyan önemli bir sektör. Otopark yönetmeliğinin yürürlüğe giriş tarihinin uzatılması eski yönetmeliğe göre sözleşme yapmış sektör temsilcilerinin mağduriyetini önledi.” Yeni yönetmelik uyarınca, yine muvafakat alınmak, ayrıca değişiklikten etkilenen bağımsız bölüm malikinin muvafakatı alınmak ve taşıyıcı sistemi olumsuz etkilememek kaydıyla arka bahçede binalara 2 metreden fazla yaklaşmamak, arka bahçe mesafesi içinde zemin kat yüksekliğini aşmamak, arka bahçe mesafesi dışında bina yüksekliğini aşmamak kaydıyla zemin üstü mekanik otoparklar ve/veya taşıt asansörü yapılabilecek.
Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Antalya’da bulunan üniversitelerde inşaat mühendisliği ve mimarlık bölümlerinde eğitim öğretim gören öğrencilerine saha uygulama eğitim stajı fırsatını sunuyor.
Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Antalya da ki bölüm öğrencilerine yönelik saha uygulamalı staj imkanı başlattı.Dernek Başkanı A. Atılgan Sert, “Dernek olarak yapacağımız birçok projeden sadece bu küçük bir damlasıdır. Şehrimizin bizlerden beklentisi olduğunu biliyoruz. Adım adım güzel ve yere basan projeleri Antalya’mız ile paylaşmayı sürdüreceğiz. Önümüzde ki günlerde yine bu ve buna benzer çalışmalarımızı kamuoyu ile paylaşmayı sürdüreceğiz” dedi
A. Atılgan Sert, “Öğrencilerimizin okul sonrası iş hayatına atılmadan önce derneğimize üye müteahhit arkadaşlarımızın sürdürdüğü inşaatlarda demir ve çimentonun döküldüğü uygulandığı andan itibaren binanın şekillenmesine kadar geçen süreçte elde edeceği tecrübe kendilerine okul sonrası büyük fayda sağlayacaktır. Derneğimize başvurarak bu konuda talepte bulunan bölüm öğrencilerine ise; elimizden geldiğince destek olmaya stajlarını aktif yerinde sürdürmelerine fırsat yaratıyoruz” diye konuştu.
Pasifik İnşaat ve Çiftay ortaklığıyla 4.2 milyar liralık yatırım bedeliyle hayata geçirilen Merkez Ankara projesinde sürpriz bir gelişme oldu. Çiftay İnşaat dev projeden çekildi.
Pasifik İnşaat-Çiftay İnşaat ortaklığı, bir süre önce Ankara’da EGO Garajı üzerinde 750 bin metrekare satılabilir-kiralanabilir alan ile 1 milyon 400 bin metrekare inşaat alanı olan dev bir projeye başladı. Ortakların, arsa bedeli olarak Emlak Konut GYO’ya 1 milyar 258 milyon lira ödediği duyuruldu. Proje alanında konut, ofis, AVM, okul, hastane ve otel inşa edileceği kaydedildi.
Çiftay Ayrıldı
Pasifik İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, projeyle ilgili yaptığı bir açıklamada, “Ankara’nın merkezine bir şehir kuruyoruz. 1200 tane aile konutu planlıyoruz. Burada küçük ev olmayacak. 30 bin metrekare alanda markalı rezidans yaparken, otel hizmeti sunan evler de inşa edeceğiz. Büyük şirketler için müstakil ofisler yaparken, home ofis de hayata geçireceğiz” demişti. Erdoğan, projenin 4 yılda tamamlanmasını öngördüklerini belirtmişti.
Projede, önemli bir gelişme yaşandı. Çiftay, projeden ayrıldı ve ortaklık sona erdi. Tabelalardan da “Çiftay” ifadesi çıkartıldı. Kaynaklar, “İşlemler büyük ölçüde tamamlandı” dedi.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, “Mülk sahiplerine kanuni zamda diretmemelerini öneriyoruz. Şu an kiralık ev sayısı çok fazla, insanlar kiracı bulmakta zorlanıyor” dedi.
Nisan ayında TÜFE yıllık yüzde 19.60, ÜFE ise yüzde 31.90 çıktı. Yüksek enflasyon vatandaşı başta gıda fiyatları olmak üzere etkilerken Merkez Bankası’nın yayımladığı enflasyon raporunda yüksek enflasyonun kira artışlarına yansımadığı vurgulanıyor.
Merkez Bankası raporunun özet bölümünde şu açıklamalar yer aldı: “Bu dönemde, enerji grubunda fiyatlar aylık bazda artsa da yıllık enflasyon baz etkileriyle gerilemiştir. Gıda yıllık enflasyonu işlenmemiş gıda fiyatları öncülüğünde yükselişini sürdürmüştür. Bunun yanında, geçmiş enflasyona endeksleme davranışına da bağlı olarak eğitim hizmetlerindeki yüksek fiyat artışları devam etmiştir. Kira grubunda ise aylık artışlar düşük seyrini korumuştur.”
Nisan ayında kiradaki fiyat artışı yıllık yüzde 9.98 oldu. Bir önceki yıl yıllık artış yüzde 9.54 idi.
Son 7-8 yılda yüzde 10’dan fazla kira zammı yapan mülk sahibine fazla rastlamadıklarını kaydeden Aşa ev sahiplerinin zam yaparken TEFE ve TÜFE oranlarına çok fazla bakmadıklarını kiracı ile aralarında sözlü olarak bir değer üzerinde anlaştıklarını anlattı. Aşa, “Son yıllarda yüzde 10’dan fazla zam yapan az duydum. İnsanlar TEFE, TÜFE bakmıyorlar. Kendi aralarında anlaşıyorlar” diye konuştu.
SÜTAŞ’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Bingöl’de, Entegre Teknik Hayvancılık ve İmalat Sanayi Projesi adı altında yapımına başladığı süt fabrikası ve diğer tesislerle Doğu Anadolu Bölgesi’nde 8 bin aile düzenli gelir imkanına kavuşacak.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenen 19 firma arasında yer alan SÜTAŞ tarafından Bingöl’de merkeze bağlı Çeltiksuyu ve Sarıçiçek köyleri arasında geçen yıl yapımına başlanan tesiste çalışmalar hızla devam ediyor.
Günlük bin 63 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak süt fabrikasının kaba inşaatı tamamlanırken, yem fabrikası, biyogaz ve elektrik üretim tesisi ile çiftliklerin inşaatı sürüyor.
Bingöl’de Bin 12 Kişi İstihdam Edilecek
Yatırım kapsamında süt hayvancılığı uygulamalı eğitim merkezi ve eğitim çiftliği, süt ve besi hayvancılığı teşhis laboratuvarı ile sağlık, genomik seleksiyon, embriyo üretim ve genomik boğa yetiştirme merkezlerinin de bulunacağı tesiste, 2020 yılından itibaren etap etap üretime başlanacak.
Geniş meralarıyla Türkiye’nin “canlı hayvan deposu” olarak bilinen Bingöl’de 733 milyon 709 bin lira maliyetle hayata geçirilecek tesiste bin 12 kişi istihdam edilecek, bölge genelinde 8 bin ailenin de düzenli gelir elde etmesi sağlanacak.
Tedarikçilere Aylık 83 Milyon Lira Ödeme Yapılacak
SÜTAŞ Bingöl Entegre Tesisleri Proje Koordinatörü Çetin Atala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firma olarak personel maaşı, günlük süt ve yem temini ile diğer hizmetler karşılığında tedarikçilere ayda 83 milyon lira ödeme yapacaklarını söyledi.
Atala, kaba inşaatı tamamlanan günlük bin 63 ton kapasiteli süt fabrikasının 2020 yılından itibaren üretime geçeceğini belirterek, “Yatırımımız tamamlandığında işleyeceğimiz günlük bin 63 ton sütün 750 tonunu bölge genelinden temin edeceğiz. Bu yatırım sadece Bingöl’e has bir proje değil, bölgesel bir kalkınma projesi. Günlük bin 200 tonluk kaba yem ihtiyacı yine bölge genelinden sağlanacak.” dedi.
Süt fabrikasının yanı sıra 22 bin büyükbaş hayvan kapasiteli çiftlikler kurulacağını anlatan Atala, bu sayede bölgede hayvancılığın daha da gelişeceğini ifade etti.
Atala, bir yandan inşaat çalışmaları sürerken diğer yandan açılacak tesislerde çalışacak kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla işe aldıkları 60 personele SÜTAŞ’ın Aksaray ve Karacabey tesislerinde eğitim verdiklerini dile getirdi.
Çiftçi Yem Üretimine Yönlendiriliyor
Yem ihtiyacının karşılanması için yöre çiftçisiyle “sözleşmeli tarım” projesini uygulamaya koyduklarını, bu kapsamda ilk olarak Çeltiksuyu köyünde bin dekarda silajlık hububat ekimini yaptırdıklarını belirten Atala, “Çiftçiyle başlatmış olduğumuz bu modelle 2019 bitkisel üretim sezonunda il genelinde 4 bin 500 dekarda silajlık hububat ve mısır ekimi yaptık. Bu iki tür ürünün üreticilerine sağladığı ekonomik katkı yılda 4,5 milyon lira civarında.” diye konuştu.
SÜTAŞ İnşaat Yöneticisi Adem Akçay da 3 milyon 200 bin metrekarelik arazi üzerinde kurulacak tesisin 1 milyon 264 bin metrekaresinin kapalı alanlardan oluştuğunu söyledi.
İstanbul’un Silivri ilçesinde yapımı devam eden Kadın Kapalı Cezaevinin inşaatında çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İnşaatın yüzde 80’lik kısmının tamamlandığı ve Kasım 2019 yılında Adalet Bakanlığına teslim edileceği bildirildi. En son teknoloji ve modern olarak tasarlanan cezaevi en yüksek güvenlikli cezaevi olacak.
Koğuşların tek kişilik olacağı cezaevi üç ana kısımdan oluşup, bir avluda sekiz koğuş bulunuyor. 45 bin metrekarelik bir alanı kapsayan proje içerisinde, ziyaretçi binası, kreş, kapalı spor salonu, 4 tane pembe oda, kültür aktivitelerini yapılacağı alan ve personel yatakhaneleri bulunduruyor. Gardiyan lojmanlarının bir kısmı tamamlanırken, çevre düzenlemelerinin de yapımı devam ediyor. Yapımında son aşamaya gelinen Silivri Kapalı Kadın Ceza İnfaz Kurumunun inşaatı, drone ile havadan görüntülendi.
İnşaat sektöründeki durumun ‘muhasebe yapma’ imkânı sağladığını ve yeniden yapılanma sürecine geçtiklerini belirten İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, “Fiyat biraz daha düşer mi, faizde bekleyelim diyorlar. Ama almayan, bekleyen çok pişman olacak. Çünkü fiyatların daha fazla ineceği nokta yok. Seçim sonrası hareketlenme başlar, sonra da zam kaçınılmaz” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre inşaat sektöründe yavaşlama var. Hem iç pazarda satışlar, hem de yeni projeler için ruhsat alımı düşüyor. Konut alıcısı ise bu dönem fırsat mı değil mi kararsız. İnşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu, çözüm önerilerini, sektörün yol haritasını ve vatandaşların bu dönemde nasıl pozisyon alması gerektiğini İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ile konuştuk.
Yapılanma Dönemi
İnşaat sektöründe tablo nasıl sorusuna Durbakayım şu yanıtı verdi; “Piyasada bir durgunluk var ve bu 250 alt sektörü de etkiledi. Bu süreç bize muhasebe yapma fırsatı verdi. Sektör yaşananlardan ders çıkardı ve yeniden yapılanma yaşıyoruz. Yapım sürecinden finans sistemine kadar yeni bir dönem başladı. Her kriz kendi fırsatlarını doğurur, bu dönemde bizim için fırsat olabilir.” Firmaların aşırı lüks ve büyük metrekarelerden kaçınmaya başladığını, aidat giderlerini düşürecek önlemler aldığını belirten Durbakayım, yeni bir yapım modeline de geçeceklerini dile getirdi. Bugün tüm riskin müteahhitlerde olduğunu belirten Durbakayım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Emlak Katılım Bankası’na ‘risk paylaşım modelini’ önerdiklerini dile getirdi. Yeni modelde arsa sahibi ve firma geçici ortak şirket kuracak ve hisseler bankalara rehin edilecek. Bir kamu kurumu da yapılan işleri denetleyecek. Bu modelde vatandaş da inşaat biter mi endişesi duymayacak. Durbakayım, “Tüm riskin müteahhitte olduğu sistem yerine kâr ve zarar ortaklığı yapılmalı. Special Purpose Vehicle (SPV) denilen modele Emlak Katılım Bankası sahip çıktı” dedi.
Zayıf Halka Ayıklanacak
Peki sektör neden bugün bu sorunları yaşıyor? Durbakayım’a göre en büyük sorun sektöre sonradan dahil olanlar. Başka meslek gruplarından firmaların inşaat yapmaya başladığını ve bunun piyasada dengeleri bozduğunu belirten Durbakayım, “İnşaat sektörü iyiyken tüm sektörlerden girenler oldu ve müteahhit sayısı 250 bini buldu. Biz kimse gelmesin demiyoruz, gelsin ama kalıcı olsun. Maalesef bizde kalıcı olmadı ve sektörü çok yıprattı. Bugün sorunlu projelere bakın bunlar hep sektöre sonradan gelenler. İnşaatçı aileler zor durumda kalsa da ne yapar eder o işi bitirir. Oyunu yarıda bırakmaz” dedi. Son dönemde şirketlerin daha da direnç kazandığını dile getiren Durbakayım, “Yaşanan her olumsuzluk, deneyimleri arttırarak, bir sonraki evrede daha da dirençli hale gelmemizi sağladı. İnşaat firmaları öz kaynaklarını da devreye alarak ayakta kalmaya çalışıyor. Sektördeki zayıf halkalar ayıklanarak, yarınlar için daha güçlü bir piyasa oluşuyor” diye konuştu.
Artık Fiyat Düşmez
Durbakayım’a göre sektör gerek kamunun düzenlemeleri gerekse firmaların hamleleri ile toparlanacak. Peki bu süreci konut alıcısı nasıl geçirmeli? Ardı ardına yapılan kampanyalar ve indirimler vatandaş tarafında fiyat daha fazla düşer mi beklentisini yaratıyor. Durbakayım’a göre ise konut piyasası hiç bu kadar cazip olmadı. Nedeni ise şöyle anlattı: “İnşaat ruhsatlarında yüzde 50’leri bulan düşüş var. Bu ne demek üretim azaldı, yeni mal eskisi gibi gelmeyecek. Maliyetlere bakalım; sene başından bu yana yüzde 50-70 arasında artış var. Firmalar bunu satış fiyatına yansıtamadı. Ama bu sürdürülebilir değil. 50’ye ürettiğini ne kadar zaman 30’a satabilir. Fiyat biraz daha düşer mi diyenlere çok net söylüyorum daha da fiyatların düşeceği bir nokta yok. Seçim sonrası piyasa biraz hareketlenmeye başlayınca zamlar da gelecek. O nedenle ihtiyacı olan, ödeme planını yapan beklemesin. Vatandaş biraz daha faizde kalayım diyor ama o zaman bu fiyat kaçar. İmkanı olup da alamayan çok pişman olacak. Konut kredi faizi yüksek ve o konuda vatandaş haklı. Ama bugün firmalar o oranların çok altında cazip oranlar veriyor.”
İnşaat Büyümeli ama Bilinçli
Müteahhitlerin teknik ve mali gücüne göre sınıflandırılması düzenlemesi bakanlık eliyle yapıldı. Bundan sonra isteyen firmanın istediği büyüklükte iş yapamayacağını belirten Durbakayım, “Sektöre geç de olsa disiplin geldi” dedi. Durbakayım, “Müteahhitlikle ilgili yeni düzenlemeyle hem nitelikli binalar yapılacak, hem de planlı şehirleşme olacak. İsteyen istediği yerde yığınlar yapamayacak. İnşaat sektörü büyüsün ama bilinçli büyüsün. Stok konutlar yerine ihtiyaca dönük konutlar ve ticari yatırımlar olmalı” diye konuştu.
Kumar Oynamıyoruz Yatırım Yapıyoruz
Durbakayım’a göre sivil toplum örgütleri ile bakanlıklar arasında uyumlu bir ilişki var. Sektörel sorunlar konuşuluyor, raporlanıyor ve çözüm yoluna giriyor. Bugüne kadar önemli adımlar atıldığını belirten Durbakayım bekledikleri düzenlemeleri de şöyle anlattı; “Merdivenaltı çalışmaları, haksız rekabeti önleyecek düzenlemeler yapılmalı. Vergiden kaçanla doğru iş yapan kişi rekabet edemez. Bir de kazanılmış hak dediğimiz müktesep hak konusu var. Biz bir arsa için imar durumuna, tapuda duruma bakıyoruz. Uygunsa çalışmalara başlıyoruz. Süreç başlıyor, harcama yapıyoruz yarı yolda imar değişiyor. Biz diyoruz ki imar durumu yarı yolda değişmemeli. Kumar oynamıyoruz ki, sermaye ve birikim koyarak yatırım yapıyoruz.” İnşaat süreleri için de düzenleme beklediklerini belirten Durbakayım, 36 ay süresinin kimi inşaatlarda mümkün olmadığını ifade etti.
Dört bir yanınıza saran yemyeşil ağaçlar ve balkonunuzdan gün boyu seyretmek isteyeceğiniz doğa Uludağ Bursa manzarası size gerçek huzuru tattıracak.
Bol oksijeni ve tertemiz havası, stresten, trafikten uzak kent hayatıyla Nilüferin eşsiz mimarisi, butik konsepti ve eşi benzeri bulunmaz manzarasıyla ÇOBANYILDIZI SİLVERHİLL sizi bekliyor.
Çoban Yıldızı İnşaat tarafından Bursa’nın Nilüfer İlçesi’nde gerçekleştirilen Çoban Yıldızı Silver Hill projesi 12.500 m² arsa alanında 29 adet lüks tripleks villadan oluşuyor.
Her villada yaklaşık 500 m² bahçe alanı ve yine bahçe içerisinde 16 m² otopark alanı yer almaktadır.
500 m² Bahçe Alanı ve 16 m² Otopark Alanı
Her villada ayrıca; 320 m² kapalı alan, teras alanları ile beraber toplam 450 m² kullanım alanına sahip. 30 m² infiniti havuzlu villalar 5+2 plan kurgusuna sahiptir. Buna göre her villada; 2 salon, 2 açık mutfak, 4 banyo ve 5 oda mevcuttur.
Ayrıca hamam, sauna, masaj odası ve fitness odası olarak düzenlenmiş dinlence mekanları bulunmaktadır. Dinlence mekanları isteğe bağlı olarak kaldırılarak, bodrum kat süit daire olarak düzenlenebilecektir.
Tripleks olarak tasarlanan villalarda her kattan manzara imkanı sağlanmıştır. Yapılar site içerisinde ve güvenliklidir.
Türk iş dünyasının dolarla imtihanı devam ederken pek çok ihracatçı ve iş adamı istikrarlı kur istiyor. Sektör temsilcileri ise kurun enflasyon oranında kademeli artmasından yana.
Dövizdeki yükseliş hem ihracatçıyı hem de ithalatçıyı rahatsız ediyor. Herkes istikrarlı kur istiyor. Hesap yapmakta zorlanan sektör temsilcilerine göre, kurun enflasyon oranında kademeli artması en ideal olanı…
Para Dergisi’nden Rahime Baş Uçar’ın haberine göre; Türk iş dünyasının dolarla imtihanı sürüyor. Geçen yıl ağustos ayında büyük bir sıçrama yaparak 6.95’e kadar çıkan dolar, yeni yıla 5.52 seviyelerinden girmişti. Şubat ayında 5.21 seviyelerine kadar gerileyen Amerikan para birimi, martın sonunda başlayan yükselişle birlikte bugünlerde 6 TL’ye dayandı. Dolardaki iniş çıkışlar Türk iş dünyasının tüm hesaplarını altüst ediyor. Kurlardaki istikrarlı günleri özleyen iş insanları, doların 5.20-.5.50 aralığında oturmasını istiyor. İlk bakışta ihracatçılar ve turizmciler doların yükselişinden para kazanıyor gibi görünse de artan maliyetler ve giderler bu kesimin de memnun olmasını engelliyor. İthalat cephesinde ise hesaplar tutmuyor.
İspanya’nın Barcelona kentinde yer alan ve kentin en önemli yapıları arasında gösterilen Sagrada Familia için 137 yıl sonra inşaat izni çıkarıldı!
400 Milyon 600 Bin Euro Ödenerek İnşaat İzni Alındı
Sagrada Familia şehir planlamacısı Janet Sanz, ünlü mimar Antoni Gaudi’nin en önemli eserleri arasında gösterilirken gerekli inşaat iznini alabilmesi için 4 milyon 600 bin euro ödendiği ortaya çıktı.
Söz konusu izin 7 yıl için geçerli olacak ve yapının resmiyet kazanabilmesi için mutlaka bu 7 sene içinde bitirilmesi gerekecek. Eğer bu süre içerisinde inşaat tamamlanmazsa ne yazık ki yeniden kaçak yapı konumuna düşecek.
İlk İnşaatına 1882 Yılında Başlanmıştı
Barcelona’nın en önemli yapıları arasında gösterilen Sagrada Familia için inşaat izninin alınmadığı ortaya çıkmıştı.
Sagrada Familia’yı Antoni Gaudi 1883 yılında devralmış, inşaat izni almak için 3 yıl sonra başvuruda bulunmuş ancak yetkili makamlardan ret yanıtı almıştı.
Ret yanıtına rağmen projeye devam eden Gaudi’nin inşaat izni almadığı ise yetkili makamlar tarafından 2016 yılında tespit edilmişti.
1926 yılında geçirdiği bir tramvay kazası sonucunda hayatını kaybeden ünlü mimar Gaudi’nin ölümünün 100. yıldönümüne inşaatın tamamlanarak törenle hizmete açılması planlanıyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi içerisinde yer alan Sagrada Familia, Barcelona’nın en çok turist çeken yapısı olarak büyük bir üne sahip bulunuyor.
3En İnşaat tarafından Kayseri’de gerçekleştirilen 3En Defne projesi; 3000 m² arsa üzerine, 36 daire +1 işyeri üzerine projelendirilmiş.
Kocasinan ilçesinin gözde yerleşim alanlarından yeni pervane mahallesinde (KASKİ ve Doğum Evi arkası) yer alan projede daireler 165 M² brüt 3+1 olarak planlanmış. Proje, 12 normal kat, 1 zemin kat, 1 bodrum kat olmak üzere 14 kattan oluşmakta. Normal katlarda 3 daire, zemin katta bina girişi, 1 işyeri, kapıcı dairesi ve toplantı odaları mevcuttur. Projenin temelinde Jet ground uygulaması yapılmıştır.
Türkiye genelinde konut satışlarının lideri yine İstanbul oldu. Gerek nüfusu gerek de yapılan konut yatırımlarının sıklığı sebebiyle İstanbul liderliği elden bırakmıyor. Bu yılın ilk 3 ayında 256 bin 433 konutun satışı gerçekleşti.
Türkiye’de en çok konut satışı İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapılıyor. 47 bin 57 adetle İstanbul yine ilk sıraya yerleşti. İstanbul’u Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa takip etti. İlçelere göre konut satışları ise hem yatırım hem de kira potansiyeli konusunda önemli ipuçları veriyor. Yatırım yaparken ilçelerin performansını incelemeniz gerekiyor. İstanbul’da en fazla konut Esenyurt’ta satılıyor. Bu yılın ilk üç ayında Esenyurt’ta 7 bin 107 konut satıldı. Esenyurt’un liderliğinde olan konutların İstanbul’a göre daha ucuz olması ve çok fazla konut projesinin burada inşa edilmesi etkili oldu. Ayrıca binlerce konutluk markalı projelerin bitmesiyle toplu olarak tapuya başvurması da Esenyurt’u lider yaptı. Esenyurt aynı zamanda İstanbul’da en fazla konut stokuna (satılmayı bekleyen konut) sahip olan ilçe. İstanbul’da Esenyurt’un ardından Pendik, Sancaktepe, Başakşehir, Kadıköy ve Beylikdüzü oldu.
En Az Beykoz’da
İstanbul genelinde en az konutun satıldığı ilçe ise Beykoz olarak açıklandı. İlk 3 ayda Beykoz’da sadece 72 konut satıldı. Bunun nedeni, ilçenin düşük konut stokuna sahip olmasının yanı sıra burada daha çok villa tarzı yapılaşma olması nedeniyle fiyatların yükselmesi oldu. Beykoz’un ardından Beyoğlu, Güngören, Bayrampaşa, Beşiktaş ve Sarıyer de konut satışlarının en düşük olduğu ilçeler oldu.
İzmir’de Buca İlk Sırada
İzmir, İstanbul ve Ankara’dan sonra en çok konut satışı yapılan üçüncü büyükşehir oldu. Bu yılın ilk üç ayında 14 bin 564 konut el değiştirdi. İzmir’de en çok konutun satıldığı ilçe ise 1921 adetle Buca oldu. Buca’yı, Karşıyaka (1500), Çiğli (1472), Torbalı (1152), Karabağlar (945), Menemen (886), Bornova (819) ve Konak (701) izledi. Bayraklı, 634 adetle en son sırada yer aldı.
Ankara’da Keçiören
Ankara’daki durum incelendiğinde; bu yılın ilk üç ayında başkentte 25 bin 94 konut el değiştirdi. En çok konut satılan ilçe ise 3 bin 785 ile Keçiören oldu. Keçiören’i 3 bin 745 ile Mamak, 3 bin 690 ile Çankaya takip etti. Ardından Yenimahalle (2 bin 664), Altındağ (2 bin 283) ve Sincan (2 bin 143) geldi.
İzmir’de Konut Metrekare Satış Fiyatları
Narlıdere’de konut metrekare satış fiyatı 5 bin 261 TL, kira 2 bin 269 TL, geri dönüş süresi 28 yıl;
Urla’da konut metrekare satış fiyatı 5 bin 212 TL, kira 2 bin 576 TL, geri dönüş süresi 25 yıl
Ankara’da Konut Metrekare Satış Fiyatları
Gölbaşı’nda konut metrekare satış fiyatı 2 bin 415 TL, kira bin 267 TL, geri dönüş süresi 23 yıl;
Yenimahalle’de konut metrekare satış fiyatı 2 bin 47 TL, kira bin 38 TL, geri dönüş süresi 22 yıl
İstanbul’da Konut Metrekare Satış Fiyatları
Beşiktaş’ta konut metrekare satış fiyatı 10 bin 350 TL, kira 2 bin 898 TL, yatırımın geri dönüş süresi 36 yıl;
Sarıyer’de konut metrekare satış fiyatı 8 bin 704 TL, kira 3 bin 474 TL, geri dönüş süresi 30 yıl;
Bakırköy’de konut metrekare satış fiyatı 8 bin 684 TL, kira bin 414 TL, geri dönüş süresi 36 yıl;
Kadıköy’de konut metrekare satış fiyatı 7 bin 207 TL, kira 2 bin 448 TL, geri dönüş süresi 35 yıl;
Adalar’da ise konut metrekare satış fiyatı 6 bin 110 TL, kira bin 738 TL, geri dönüş süresi 30 yıl.
TOKİ’nin borcunu vadesinden önce ödeyip tapusunu erken almak isteyen alıcılara yönelik olarak başlattığı indirim kampanyasından 8 bin 735 kişi yararlandı. Kampanya sayesinde yaklaşık 510 milyon TL borç kapatıldı.
TOKİ’nin, borcunu vadesinden önce ödeyip tapusunu erken almak isteyen konut ve iş yeri alıcılarına dönük düzenlediği yüzde 22 indirim kampanyasıyla 8 bin 735 alıcı yaklaşık 510 milyon TL ödeme yaptı.
Esnek Ödeme Planı
TOKİ Haber’de yer alan habere göre; geri ödemeleri devam eden gayrimenkuller için düzenlenen indirim kampanyasından 8 bin 735 kişi yararlandı, yaklaşık 510 milyon TL borç kapatıldı. Yüzde 22 erken ödeme indirimiyle elde edilen hasılatın yaklaşık yüzde 78’ine karşılık gelen 395 milyon TL kişisel birikimlerle ödendi. Kampanyayla (kısmi ödemeler hariç) 7 bin 400 konut ve iş yeri alıcısı borçlarını kapatarak tapularını almaya hak kazandı. Esnek ödeme planı da uygulanan indirim kampanyasında borç bakiyesinin tamamını kapatanların yanı sıra borcunun en az yüzde 25’ini ödeyerek kampanyaya katılan bin 335 konut ve iş yeri alıcısı toplam 54 milyon 278 bin TL’lik peşin ödeme yaparak indirimden yararlandı.
Hasılatın Yaklaşık Yüzde 78’i Kişisel Tasarruf
TOKİ’nin dar ve orta gelirli vatandaşların beklentisi doğrultusunda düzenlediği geleneksel indirim kampanyasına katılım oranının memnuniyet verici olduğunu ifade eden TOKİ Başkanı Ömer Bulut, şu bilgileri aktardı: “Vatandaşların birikimlerinin değerlendirilmesi ve bu birikimlerin kendilerine kazanç sağlamasını hedefledik. Kampanyamızda yüzde 22’lik bir indirim oranı söz konusu. Bu oranı piyasa şartlarını gözeterek, vatandaşımızın lehine olacak şekilde belirledik. Kampanyadan elde edilen hasılatın yaklaşık yüzde 78’ini vatandaş kişisel birikimleriyle gerçekleştirdi, bankadan ya da herhangi bir finans kuruluşundan bir kaynak, kredi kullanmadı” dedi. Başkan Bulut, kampanya kapsamında kişisel tasarruflarla yapılan ödemenin 395 milyon 197 bin TL olduğunu kaydetti.
Yapı denetim sisteminde 6 ayın geride kaldığını belirten Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, “Sektörümüzün kara lekelerinin teker teker temizleneceğine, ticari kaygılardan uzaklaşmış, gerçek ve etik denetimin uygulanmaya başlayacağı zamanların temellerinin atılacağına inanıyoruz” dedi.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, inşaat sektöründe 6 aydır uygulamada olan yapı denetim sistemini elektronik ortama taşıyan yeni düzenlemeyi ticari kaygılar ve çıkar ilişkileri nedeniyle istemeyenler olduğuna dikkat çekti. Başta Ankara olmak üzere yapı denetim sisteminde hayata geçirilen e-dağıtım uygulamasında altı ayın geride kaldığını belirten Şahin, şunları söyledi: “Sistemle birlikte, yapı denetimciler müteahhitlere gidip ‘Biz sizi denetlemek istiyoruz’ diyemiyor. İkili çıkar ilişkisine girip denetimi ikinci plana atıp, sadece maddi olarak düşünmüyor. İnsanların huzurlu ve güvende yaşayacağı konutların denetimini yapacak olan yarı kamu görevi üstlenen yapı denetim firmaları, bakanlık yazılım sistemi tarafından otomatik olarak belirlenmektedir. Hiçbir yapı denetim firması kendisine gelecek işi önceden bilme şansına sahip değildir. Tamamen bağımsız ve herhangi bir pazarlığa tabi tutulmadan gelen işlerin projeleri inceleniyor ve eksikleri varsa taraflara bilgi verilerek tamamlanması sağlanıyor.
Emin Ellere Dağıtıldı
Bugüne kadar yapı denetim sisteminden ülke genelinde 15 bin 900 ruhsat ve 22 milyon metrekare inşaat emin ellere dağıtıldı. Her başlayan yeni uygulama gibi dağıtım sisteminde de bu altı aylık süreçte uygulama esnasında karşılaştığımız zorluklar olmuştur. Bunlardan birincisi, aynı ada parsel üzerinde birden fazla yapının olmasıdır. Yaşanan en büyük sorunlardan biri de fesihli işlerdir. İnşaat sektörü ülkemizde son dönemlerde büyük bir daralmaya maruz kaldı. e-dağıtım sisteminin talihsizliği de bu daralma zamanına denk gelmesidir. Ruhsat sayısının büyük bir oranda azalmış olması, doğrudan yapı denetim firmalarını etkilemiştir. e-dağıtım sistemi inşaat sektörünün içinde bulunduğu kriz zamanına denk gelmemiş olsaydı, bu tip art niyetlere fırsat doğmamış olacaktı. Maalesef e-dağıtım sistemi gelmeden önce bazı yapı denetim firmaları bulundukları illerde, henüz projesi çıkmamış, olmayan işlerin girişlerini 2018 yılında yapmışlar ve sürece büyük bir sıkıntı yaratmışlardır. Bu girişlerin bir kısmının tespiti yapılmış, ilgili idarelere bildirilip iptali gerçekleşmiştir.
Dernek olarak yakından takip ettiğimiz bu sürecin sisteme zarar vermesini istemiyoruz.”
Ticari Kaygılarla İstemeyenler Var
E-dağıtım sistemini ticari kaygılar ve çıkar ilişkileri nedeniyle istemeyenler olduğunu belirten Şahin, “Bu sistemin, önceden gelen kalıplaşmış alışkanlıkları yok ederek, tamamen şeffaf bir sistemin başlangıcı olduğunu ve denetimin ön plana çıktığını düşünüyoruz. Ülkemizde bugüne kadar karşılaştığımız, sektörümüzün kara lekelerinin teker teker temizlenip, ticari kaygılardan uzaklaşmış, gerçek ve etik denetimin uygulanmaya başlayacağı zamanların temellerinin atılacağına inanıyoruz” dedi.
Alt ve orta gelirli ailelerin ev hayallerini gerçekleştiren TOKİ, Haziran ayında 11 yeni proje için ihaleye çıkacak. Kurum, 11 yeni projede toplam 1.880 adet konut inşa edecek.
1) İstanbul İli, Esenler İlçesi Güney Proje Alanı Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 1. Etap, 3. Bölge 475 Adet Konut ve 26 Adet Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 11 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
2) Nevşehir İli Kozaklı İlçesi 94 adet konut , 3 Dükkanlı Ticaret Merkezi ve İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlenmesi İşi ihalesi 17 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
3) Tunceli İli, Çemişgezek İlçesi 348 Adet Konut Ve 1 Adet Ticaret Merkezi İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 18 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
4) Ankara İli, Ayaş İlçesi 3.Etap 83 Adet Konut , 1 Adet Büfe ve 1 Adet Cami İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 19 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
Kurum İstanbul’da 475 Adet, Ankara’da ise 83 Adet Konut İnşa Edecek
5) Çorum İli, Mecitözü İlçesi, Camikebir Mahallesi 79 Adet Konut İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 19 Haziran 2019 tarihinde saat 15:00’da yapılacak.
6) Karaman İli, Başyayla İlçesi, Başköy Mahallesi 75 Adet Konut ve 1 Adet Büfe İnşaatı İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 20 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
7) Konya İli Yunak İlçesi 94 Adet Konut, 1 Adet Ticaret Merkezi İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlenmesi İşi ihalesi 24 Haziran 2019 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.
İstanbul Havalimanı, Büyükçekmece’de konut fiyatları son bir yılda yüzde 8.95, Esenyurt’ta % 8.33, Başakşehir‘de % 7.94 artırdı. Arnavutköy’de ise konut fiyatları son bir yılda % 0.22 artış kaydetti.
İstanbul genelinde konut satış fiyatları son bir yılda %11.64 düşüş gösterdi. Ancak, İstanbul Havalimanı’nın yer aldığı Arnavutköy’de son bir yılda % 0.22 arttı. İstanbul genelinde kiralar ise son bir yılda % 6.65 düşüş gösterirken, Arnavutköy’de % 3.85 oranında artış görülüyor. Ortalama konut metrekare satış fiyatının 2.227 TL olduğu Arnavutköy’de ortalama kiranın 802 TL, konut yatırımının geri dönüş süresinin 25 yıl olduğu belirtiliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “İnşallah bayramdan sonra eylem planımızı açıklayacağız ve ilk etapta 50 bin konutluk kentsel dönüşüm projesini aynı anda başlatmak suretiyle, tarihi alanların, riskli alanların dönüşümünü aynı anda başlatmış olacağız” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konya’da sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve bürokratlarla bayramlaştı.
Memleketi Konya’da kıldığı bayram namazının ardından vatandaşlarla bayramlaşan Kurum, Mevlana Kültür Merkezi’nde Konya Valiliği’nin bayramlaşma programına katıldı.
Kurum, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, bayrama erişmenin huzur ve mutluluğunu yaşadığını söyledi.
“Konya, huzur ve gönül şehridir”
Memleketi Konya’da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Kurum, şöyle konuştu:
“Ramazan Bayramı bize birliğin, beraberliğin, huzurun en üst noktaya taşındığı günleri hatırlatıyor. Yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım edilmesi, komşumuza akrabamıza sılayırahim yapılmasını hatırlatıyor. Bu vesileyle biz de Konya’da bugün bayram namazını idrak ettik. Konya, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, tüm Türkiye mozaiğini barındıran bir şehrimiz. Konya, huzur ve gönül şehridir. Konya, vefa şehridir ki; her noktada ülkesi, bayrağı, milleti için vefasını göstermiştir. Her zaman da gösterecektir.”
Gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kurum, “Kuzey Irak’ta Pençe Harekatı yapıyoruz. Harekat çok başarılı bir şekilde gidiyor. Pençe Harekatı’nda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Güvenlik güçlerimizin, yaralanan gazilerimizin, şehit ve gazi anne babalarımızın bayramlarını tebrik ediyor, hepsinin ellerinden öpüyoruz. İyi ki varlar, öyle evlatlar yetiştirdiler.” ifadesini kullandı.
“Bayramdan sonra eylem planımızı açıklayacağız”
Kurum, konuşmasının ardından bir gazetecinin sorusu üzerine, kentsel dönüşüm projelerine ilişkin şunları söyledi:
“Valilikler kanalıyla belediyelerimize 19 Mayıs’a kadar süre vermiştik. Şimdi inşallah Türkiye’deki tüm riskli, acil, öncelikli dönüşüm gereken alanlara ilişkin tespitlerimizi yapmış olacağız. Ondan sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı manifestomuz çerçevesinde şehirlerimizin altyapısı, üst yapısı, kentsel dönüşümüyle alakalı tüm projeleri hızlı bir şekilde uygulamaya geçireceğiz. Hedefimiz yılda 300 bin konutun dönüşümünü sağlamak. Bu dönüşümü yaparken de vatandaşlarımızla el birliği içerisinde, onların gönlünü alarak, kalplerine girerek yapacağız, onlarla yan yana yapacağız. Onların istemediği hiçbir kentsel dönüşüm projesini yapmayacağız. Buna müsaade etmeyeceğiz. İnşallah bayramdan sonra eylem planımızı açıklayacağız ve ilk etapta 50 bin konutluk kentsel dönüşüm projesini aynı anda başlatmak suretiyle, tarihi alanların, riskli alanların dönüşümünü aynı anda başlatmış olacağız.”
Bakan Kurum, Konya’daki Mevlana Meydanı projesinde ekiplerin bayram sonrası hak sahipleriyle görüşmeye başlayacağını, görüşmelerin yıl sonuna kadar tamamlanacağını dile getirdi. Hiçbir hak sahibini mağdur etmeyeceklerini bildiren Kurum, proje kapsamında 2020 yılında inşa aşamasına başlayıp kısa sürede bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
İstanbul-Kocaeli ve Sakarya trafiğini oldukça rahatlatması beklenen Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmaların yüzde 71’i tamamlandı. Çalışmaların hızla sürdüğü yol ise havadan görüntülendi.
Aynı anda 4 aracın yan yana geçebileceği tünelleriyle dünyada bir ilk olan Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmalar sona yaklaşıyor. Karayolları 69. Bölge Müdürleri Toplantısında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın 2020 yılında hizmete açılacağını söylediği, iki kıtayı birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün devamı Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kocaeli kesimindeki çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Tamamlandığında toplam 430 kilometrelik yola sahip olacak Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kocaeli kesiminde dev viyadükler ve tünellerin büyük bir kısmı tamamlandı. Alınan bilgilere göre, toplam 4 milyar 839 milyon 924 bin 857 dolara mal olması beklenen projenin Avrupa kesimindeki çalışmalarının yüzde 74’ü tamamlanırken, Asya kesiminde ise çalışmaların yüzde 69’u tamamlandı. Yapılan çalışmalar ile projenin tamamında çalışmaların yüzde 71 oranında sonlandırıldığı öğrenildi.
Proje kapsamında Avrupa kesiminde 14 adet, Kuzey Marmara Otoyolu’nun Anadolu kesiminde ise 29 adet kavşak yer alıyor. 2020’de tamamlanması beklenilen projede Silivri’den otobana girecek sürücüler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü geçtikten sonra, Akyazı’dan TEM otoyoluna bağlanacak.
Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira harcamaları aldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Aile 2018” bülteni yayımlandı.
18 yaş ve üstündeki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı geçen yıl yüzde 74,2 oldu. Hane Halkı Bütçe Araştırması 2017 yılı sonuçlarına göre, Türkiye’de hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira aldı. İkinci sırayı yüzde 19,7 ile gıda ve alkolsüz içecek, üçüncü sırayı yüzde 18,7 ile ulaştırma harcamaları aldı.
Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan gruplar ise yüzde 2,2 ile sağlık, yüzde 2,3 ile eğitim, yüzde 2,7 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu. Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, bireylerin yüzde 59,1’inin oturduğu konutta ev sahibi, yüzde 24,7’sinin ise kiracı olduğu görüldü. Bireylerin yüzde 40,8’inin 2017 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 36,6’sının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benzeri nedenlerle sorunla karşılaştığı ve yüzde 22,9’unun trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı belirlendi.
Yabancılara yapılan konut satışı 2019’un ilk çeyreğinde arttı. Nisan ayında satışlar sonrası toplam yabancı mülkiyet sayısı 301 bin 148 oldu.
Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, yabancı gerçek kişilerin taşınmazlarının 14 bine yakın parsel ile en çok İstanbul’da yayıldığını söyledi. Özelmacıklı; “Diğer illerden örneğin Antalya’da 11 bin 307 parselde, Bursa 7 bin 18, Muğla’da 6 bin 386, İzmir’de 3 bin 944, Aydın’da 3 bin 901, Yalova’da 3 bin 607, Ankara’da 4 bin 424, Mersin’de 2 bin 32, Sakarya’da bin 952, Samsun bin 629, Kocaeli’de bin 198 ve Trabzon’da 949 parselde yabancılar hissedar” ifadelerini kullandı.