“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 83

Sağlıkta Geleceğin Teknolojileri İnşa Edilecek

Sağlıkta Geleceğin Teknolojileri İnşa Edilecek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Teknopol İstanbul’un kritik teknolojilerde rekabet edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirme önceliğini birebir karşıladığını belirterek, “Burada yapılacak inovatif çalışmalar, sağlık alanında yetkinliklerimizi artırmanın yanı sıra geleceğin teknolojilerini de inşa edecek.” dedi.

Türkiye’nin ilk sağlık temelli teknokenti Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sağlık Teknokenti AŞ’nin (Teknopol İstanbul) idari ve kuluçka binasının temeli Pendik’te atıldı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından Pendik ve Tuzla Belediyeleri, Boğaziçi Üniversitesi ve Vakıf Katılım iş birliğiyle yaklaşık 100 dönümlük alanda hayata geçirilen teknokentin temel atma töreninde konuşan Varank, teknoparkın, biyoteknoloji ve sağlık alanında çalışan firmalar için bölgesel bir üs olmayı amaçladığını kaydetti.

Varank, “Burası sağlık yazılımından yerli ilaç üretimine, geleneksel tıptan medikal tasarıma varıncaya dek farklı alanlarda Ar-Ge yapmak isteyen girişimcilere ev sahipliği yapacak.” dedi.

Şehir hastaneleri de dahil olmak üzere sağlık sektörüne yönelik attıkları adımlara değinen Varank, bu sayede Türkiye’nin büyük bir cazibe merkezi haline geldiğini vurguladı.

Varank, son dönemde gerek dünyada gerekse Türkiye’de yaşanan hadiselerin yerli ve milli teknolojileri geliştirmenin ne kadar hayati olduğunu kendilerine bir kez daha gösterdiğini belirterek, sağlık alanında dışa bağımlılığın hala yüksek olduğunu bildirdi.

Makine, teçhizat ve sarf malzemelerinin büyük çoğunluğunu ithal ettiklerini, bu durumun ciddi bir kırılganlık oluşturduğunu aktaran Varank, “Yurt içi üretim yoluyla önce kendi kendimize yeter hale gelmek, sonrasında da ürettiğimiz ürünleri rekabetçi fiyatlarla dış pazarlara satmak istiyoruz.” dedi.

Varank, teknolojik dönüşümün sağlık sektörüne etkilerine değinirken, kişiye özel ilaçların, vücut değerlerini ölçen deri altı çiplerin ve biyoteknolojik ilaçlar gibi yeni gelişmelerin sağlık sektörüne ciddi dinamizm kattığını vurguladı.

Tüm bu eğilimlere yön verebilmek adına, sağlık vadisi ve sağlık teknoloji geliştirme bölgeleri gibi bazı somut politikalar belirlediklerini ifade eden Varank, hekimlerin Ar-Ge faaliyetleri içinde daha fazla yer alması ve biyoteknolojik ilaçların üretilmesi için uygun altyapı ve yetkinliklerin geliştirilmesi gibi sektörün ihtiyaç duyduğu mekanizmaların hayata geçirilmesini önceliklendirdiklerini söyledi.

İlaç ve Sağlıkta Teknopark’larda 350’den Fazla Firmayı Destekliyoruz

Mustafa Varank, teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri vasıtasıyla inovatif faaliyetleri teşvik ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Sadece ilaç ve sağlık alanında, 56 Ar-Ge merkezini ve teknoparklarımızda faaliyet gösteren 350’den fazla firmayı destekliyoruz. TÜBİTAK aralığıyla da sağlıkta dijital teknolojiler, ilaç, biyomedikal ekipman, nanoteknoloji, aşı ve klinik araştırmalar alanlarında çağrılara çıkıyoruz. İşte temelini attığımız bu teknokent, hem az önce saydığım hedefleri hayata geçirmede hem de sunduğumuz desteklerden faydalanmada önemli bir avantaja sahip olacak. Burada aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliğinin de güzel bir örneği hayata geçirilecek.”

Varank, VSY Biyoteknoloji firmasından bahsetmek istediğini ifade ederek, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki ilk Ar-Ge merkezi olan bu firmanın göz, ortopedi ve dermatoloji alanlarında vücut içi uygulanan implantlar ve hyoluronik asit içerikli visko-elastik ürünler ürettiğini anlattı.

Yüksek katma değerli bu ürünlerin 68 ülkeye satıldığını aktaran Varank, şöyle devam etti:

“Dünyanın ilk ve tek, üç odaklı göz içi lensini geliştiren firmamız, bu ürünün kilogramını 675 bin dolara ihraç ediyor. Bakın Türkiye’nin kilogram başına ortalama ihracat değeri sadece 1,5 dolar. Oysa bu firma, tek başına, Türkiye’nin en katma değerli ihracatlarından birini gerçekleştiriyor. İşte VSY ve diğer özel sektör firmalarımız sağlık alanındaki Ar-Ge çalışmalarını, testlerini ve sertifikasyon işlemlerini Teknopol İstanbul’da gerçekleştirecek.”

Türkiye’den Unicorn’lar Çıkmasının Önünde Hiçbir Engel Yok

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, bakanlık olarak tüm imkanlarıyla bu gibi  girişimcilerin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, “Türkiye’den de unicorn’lar çıkmasının önünde hiçbir engel yok. İstiyoruz ki 2023’e kadar değeri 1 milyar doların üzerinde olan en az 10 unicorn, bizim isimlendirmemizle 10 Turcorn çıkaralım.” ifadelerini kullandı.

Biyoteknoloji alanının bu konuda ciddi potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Varank, Teknopol İstanbul’un bu başarılara imza atacak firma sayısını artırmaya odaklanması gerektiğini söyledi.

Varank, milli gelirde imalat sanayinin payını, işçi başına katma değeri ve sanayi ihracatını artırmak istediklerini, ihracatın, teknoloji yoğunluğunun artmasına da özel önem verdiklerini kaydetti. Bu kapsamda, imalat sanayi ihracatında orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 50’ye çıkarmayı arzuladıklarını dile getiren Varank, bu kapsamda hayata geçirilen uygulamalar ve belirlenen stratejilere değindi.

Buradaki Çalışmalar Geleceğin Teknolojilerini de İnşa Edecek

Mustafa Varank, temelini attıkları bu kuluçka merkezinin, stratejilerinde de yer bulan kritik teknolojilerde rekabet edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirme önceliklerini birebir karşıladığını, burada yapılacak inovatif çalışmaların sağlık alanında yetkinliklerini artırmanın yanı sıra geleceğin teknolojilerini de inşa edeceğini belirterek, küresel rekabette üst sıralara çıkmanın temel koşulunun teknolojiyi üretmekten geçtiğini söyledi.

Teknoloji üretmek için nitelikli insan kaynağı, girişimcilik ruhu ve güçlü bir Ar-Ge ekosistemine ihtiyaç olduğunu dile getiren Varank, “İşte biz Milli Teknoloji Hamlesi’yle kritik teknolojilerde atılım sağlayıp ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendireceğiz.” dedi.

Varank, bir süre önce çok yenilikçi ve vizyoner bir programın çağrısına çıktıklarını anımsatarak, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’ne başvuruların 22 Kasım’a kadar devam ettiğini bildirdi.

Çağrısı açık olan diğer uygulama Sanayi Doktora Programı’nın kapsamını bu yıl genişlettiklerini hatırlatan Varank, üniversite-sanayi iş birliğini daha güçlü ve verimli bir hale getirmek istedikleri programa kabul edilen doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs vereceklerini duyurdu.

Varank, “Sağlık alanında Ar-Ge yapmak isteyen tüm araştırmacılarımızı bu programa başvurmaya davet ediyorum. Bu araştırmacılara mezuniyet sonrasında istihdam garantisi de sunuyoruz.” diye konuştu.

Sağlık sektörünün kritik önemine işaret eden Varank, “Temelini attığımız bu Teknopark, hem sektörün daha hızlı gelişmesine hem de küresel rekabette üstünlük yakalamamıza katkıda bulunacak.” dedi.

DGN Yapı’dan Mersin’e Yepyeni Bir Proje

DGN Yapı'dan Mersin'e Yepyeni Bir Proje

DGN Yapı imzasıyla Mersin Akdeniz’de yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanda yükselen Ekinoks, 2 blokta toplam 132 daireden oluşuyor.

Projede fitness, pilates stüdyosu, tuz odası, buhar odası, karaoke, sauna, Türk hamamı, jakuzi, oyun odası, sinema salonu, mini golf ,yetişkin ve çocuk havuzları, kamelya, barbeküler, çocuk oyun alanları, spor sahaları, kış bahçeleri ve misafir odası (foldhome) gibi birçok özellik mevcut.

Ze2+1,3+1,4+1 daireler, teraslı özel daireler ve 2 adet tepe dubleks şeklindeki konutlardan oluşan projenin anahtar teslimi yıl sonunda yapılacak.

20 Milyar Liralık Meşhur Cadde Yeni Otel İstiyor

20 Milyar Liralık Meşhur Cadde Yeni Otel İstiyor

İstanbul’un ünlü Bağdat Caddesi sorunlarını aşmak için dernekleşti. Dernekleşmeyle birlikte 20 milyar liraya gerileyen değerini yeniden 50 milyar liralar seviyesine çıkarmayı hedefliyor.

285 bin metrekarelik ticari alanlarıyla Türkiye’nin en büyük açık hava alışveriş merkezi konumunda olan Bağdat Caddesi, Bağdat Caddesi adıyla dernekleşti. Olumsuz kentsel dönüşüm ve iki belediye arasındaki çekişmeler nedeniyle 3 yıl öncesine göre yüzde 54 değer kaybeden cadde dernekleşmeyle birlikte eski günlerine dönmeyi amaçlıyor. 6 kilometrelik uzunluğuyla halihazırda Türkiye’nin en uzun alışveriş caddesi konumunda olan caddede sorunlarının çözülmesiyle birlikte 50 milyarlık liralık bir büyüklüğe erişmeyi bekliyor.

Arap Turist Var Ama…

Dünya’dan Leyla İlhan’a değerlendirmelerde bulunan Bağdat Caddesi Derneği Başkanı avukat Ali Güvenç Kiraz, 285 bin metrekarelik ticari alana sahip caddenin aynı zamanda Türkiye’nin en uzun caddesi konumunda olduğunu söyledi. Kiraz, buna rağmen İstanbul’a gelen 10 milyonluk turistten faydalanamadıklarını söyledi. Halihazırda çok az Arap turist çektiklerini, hedeflerinin Avrupalı ve alışveriş yapmayı seven Japon turist olduğunu aktaran Güven, bu amaçla festivaller başlatacaklarını ifade etti. Kiraz şöyle konuştu: “Bu festivallerden bir tanesi çok büyük olacak. hatta yılın bir günü caddenin trafiğe kapalı olacağı bir festival planlıyoruz. Diğerleri ise mini alışveriş festivaller olacak.”

Yeni Oteller İçin İmar Değişikliği Bekleniyor

Toparlanma sürecinin başlamak üzere olduğu Bağdat Caddesi’inde otele ihtiyaç duyulduğunu belirten Ali Güvenç Kiraz, “Halihazırda cadde iki 5 yıldızlı otel ve birkaç apart otel var. Bu oteller tam kapasiteyle çalışıyorlar. Sabiha Gökçen’de başlayan yolcu yoğunluğu nedeniyle talep daha da arttı. Yeni otellere ihtiyaç duyulan caddede bu otellerin yapılabilmesi için imar değişikliğine ihtiyaç var. Bu konuda İBB’den destek bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

Ordu’da Yepyeni Bir Proje: Vizyon Teras

Ordu'da Yükselen Vizyon: Vizyon Teras

Yeni Vizyon İnşaat’ın yeni projesi Vizyon Teras, Zonguldak Ereğli’de yükseliyor. Şehrin ana arterlerine yakınlığı ve yeşil alana verdiği önemle değerine değer katan bu proje 5 bin metrekarelik bir alanda inşa ediliyor.

Proje, 3+1, 4+1, ve 5+1 seçenekleriyle 3 blokta 74 daireden oluşuyor.

Bahçeleri, terasları, balkonları, havuz, sauna, fitness salonu, lobi, spor alanları, çocuk oyun alanları gibi birçok özelliğe sahip Vizyon Teras’ın anahtar teslimi bu yılın sonunda yapılacak.

Güçlendirmeye ‘Cerrah’ Lazım

Güçlendirmeye ‘Cerrah’ Lazım

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Ferdi Erdoğan, başta İstanbul olmak üzere fay hattında bulunan Türkiye’nin büyük kısmı için tüm binaların yıkılıp yeniden yapılmasının yanında ‘güçlendirme’ çözümünün de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, Avrupa’da oldukça sık uygulanan sistemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nda da yer aldığını hatırlattı.

Derin Yenileme

İstanbul’da öncelikle 1.5 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Yıkılmadan güçlendirilebilecek binalar da var. Bunlara derin yenileme sistemi uygulanabilir. Bunun için en önemli şart tabii ki iyi projelendirilme. Ortalama bir örnek vermek gerekirse konut için metrekare maliyeti 10 bin lira olarak alırsak; 5 bin lirasını arsa maliyeti olarak kenara çıkaralım. Geriye kalan 2 bin lira malzeme maliyetleri; 2 bin lira mühendislik, işçilik, şirketin finansmanı; bin lira ise diğer maliyetler. Dolayısıyla güçlendirmenin metrekare maliyeti bin lirayı geçmez. Bu hesapla, kabaca 100 metrekare bir konutun derin yenileme bedeli 100 bin lira olur” değerlendirmesini yaptı.

Bu konuda donanımlı firma sayısının ise çok az olduğunu belirten Erdoğan, firma seçimi konusunda vatandaşları uyardı. Erdoğan, “Her önüne gelene yenileme yaptırılması zaten en baştan engellenmeli. Bu çok kritik bir iş. Nasıl ki cerrah ameliyat yapıyor, bu işin de cerrahı onlar” dedi.

Standart Batı Fiyat Doğu

Ferdi Erdoğan, ‘9. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’ öncesi düzenlediği basın toplantısında, inşaat malzemesi sanayisinin 100’ün üzerinde ülkeye malzeme sattığını ve kalitesinin ise Avrupa standartlarında olduğunu ifade etti. Buna karşılık Çin, Hindistan, Singapur, Güney Kore gibi ülkelerle rekabet ettikleri için ‘doğu’nun fiyatlarıyla satış yaptıklarını söyledi. Erdoğan, “Türkiye’nin toplam ihracatı içinde payımız yüzde 12.7’ye ulaştı” dedi.

FH İnşaat’tan Yepyeni Proje: FH 44

FH İnşaat'tan Yepyeni Proje: FH 44

Ordu’nun Şahincili Mahallesi’nde, örnek dairesi görücüye çıkmış olan FH 44’ün inşası hızla sürüyor.

Konumu açısından oldukça avantajlı bir yerde konumlanan FH 44, Sivas Yolu’na paralel caddede yer alıyor.

2 blok ve 44 daireden oluşan bu projede oldukça modern bir mimari benimsenmiş. Yaklaşık 3200 metrekarelik bir alana inşa edilen FH 44’te çevre düzenlemesine ayrıca önem gösteriliyor.

Projede otopark, çocuk oyun alanları, güvenlik sistemleri gibi birçok özellik bulunuyor.

Bir bloğu ince aşamada, diğer bloğu kaba aşamada olan FH 44’ün anahtar teslimi 2021 yılının ilk aylarında yapılacak.

Baraj İnşası İçin Yeni Kamulaştırma Yönetmeliği Resmi Gazete İle Yayımlandı!

24 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazete ile Baraj İnşası İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik yayımlandı.

Baraj inşası için yapılan kamulaştırmaların tamamlanmasından sonra çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşim düzeninin bozulması, taşınmazdan sosyal ve ekonomik yönden yararlanılmasının mümkün olmaması durumunda, kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz malların kamulaştırılabileceğine dair çözüm yolları hakkında usul ve esasları düzenlemek amacı ile yeni yönetmelik yayımlandı. 

Yayımlanan yönetmelik kapsamında baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda ilgililerin başvurusu üzerine; çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, eknomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olup olmadığı yönlerinden incelenmesi ile çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulduğuna ve kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz mallardan yararlanılmasına mümkün olmadığına karar verilmesi halinde, bu taşınmazların kamulaştınlmasına ilişkin hususlar belirlenmiş oldu.  

1704 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile bugün itibari ile baraj inşası için yapılan kamulaştırmalarda uygulanacak olan yeni kanun ve hükümler belirlenerek yürürlüğe girdi. 

Söz konusu yasal düzenleme acele kamulaştırma nedeni ile mağdur olan kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi açısından büyük önem taşıyor.   

Baraj İnşası İçin Yapılan Kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkında Yönetmelik (Karar Sayısı: 1704)

Mar Construction, Lefkoşa’da Yepyeni Projeleri Hayata Geçiriyor

Mar Construction, Lefkoşa'da Yepyeni Projeleri Hayata Geçiriyor

Mar Construction, Kıbrıs Lefkoşa’da yepyeni projeleri hayata geçiriyor.

4 bloktan ve 28 daireden oluşan Arda Apartmanları’nda her daire 80 metrekare net kulanım alanına sahip.

Aralık ayında anahtar teslimi yapılacak olan projede daireler 2+1 olarak projelendirildi. Türk menşeili malzemelerle inşa edilen Arda Apartmanları’nda Amerikan mutfak, balkon ve otopark gibi özellikler mevcut.

Mar Construction’ın bir diğer projesi ise Marlife. Bu proje iki etaptan oluşuyor ve proje 7 farklı villa konseptinde inşa ediliyor.

Yıl sonunda anahtar teslimi yapılacak ilk etapta 20 adet villa bulunuyor. Projede otopark, peyzaj, ebeveyn banyosu, kiler gibi özellikler öne çıkıyor.

Marlife projesinin 4 farklı tipte olacak 2. etabında ise, 27 adet villa bulunacak.

Ağrı’da ‘Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’ Yapılacak

Ağrı'da 'Büyük Tufan ve Nuh'un Gemisi Müzesi' Yapılacak

Ağrı Valisi Süleyman Elban, yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda, Ağrı’ya Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’nin yapılacağını ve projenin hazırlık aşamasının tamamlandığını açıkladı.

Ağrı Valiliği’nde gerçekleşen toplantıda, kentte şu ana kadar tamamlanan projeler hakkında basın mensuplarına çeşitli bilgiler aktaran Vali Elban, ayrıca Nuh’un Gemisinin dünya genelinde Ağrı Dağı’nda olduğunun kabul gördüğünü dile getirerek, Ağrı’nın, Nuh Tufanı ve Ağrı Dağı’ndan turizm alanında yeterince yararlanabilmesi adına şehir merkezinde Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi’nin yapılacağını söyledi.

Yapılacak olan müzenin proje hazırlık aşamalarını slayt halinde basın mensuplarıyla paylaşan Elban, “Bu şehir Nuh’un şehridir. Nuh’un Gemisi, Nuh Tufanı ve Ağrı Dağı’ndan turizm konusunda yararlanamıyoruz. Bu turizmden yaralanabilmek için bizim mutlak surette artık dünyada üzerinde intibak edilmiş bir görüş var. Oda Nuh’un Gemisi Ağrı Dağı’nda herkes bunu kabul ediyor. Bu intibak edilmiş görüş. Ancak insanlar geldiğinde onlara bir şey gösteremiyoruz. Biz bunu somutlaştırıp, müze yapalım dedik. Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi yapmaya karar verdik. Fakat bu müzeden hakkıyla yararlanabilmek için bu müzeyi Doğubayazıt yerine Ağrı’ya yapıyoruz. Biz bu müzeyi eğer Doğubayazıt’a yaparsak, bu müzeyle ilgili gelen turistlerden ne Ağrı yararlanır ne de Doğubayazıt. Turistler Van’a iner sonra Doğubayazıt’a geçer. Ağrı Dağı’nı uzaktan görür, İshak Paşa Sarayı ve müzeyi gezer. Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesini gezer, Kars’a geçer. Bu durumda ne Ağrı merkez ne de Doğubayazıt bundan yararlanamayacak. Dolayısıyla biz dedik ki, bu müzeyi biz Ağrı merkeze yapalım. Bu müzeyi Ağrı’ya yapınca mutlak surette bu insanlar Ağrı merkeze gelecek. Ağrı merkeze geldiği zamanda büyük bir çoğunluğunun mutlaka bir uçuşu Ağrı Havaalanından olacak” dedi.

“Müze için hazırlanan proje uluslararası proje yarışmalarında yarışacak”

Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesi için hazırlanan projenin, uluslararası proje yarışmalarına katılabilecek bir düzeyde olduğunu belirten Elban, projenin tamamlanması halinde ortaya çıkacak mimari yapının da kente turist çekeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yapılacak müze projesinin hazırlanmasında uluslararası ödülleri olan bir mimarlık firmasıyla çalıştık. Bir yıl boyunca bu müze üzerinde çalışmamızın nedeni de bu. Projeyi hazırlarken herhangi bir müze olsun istemedik. İnsanlar bizim müzenin dışını görmeye gelsinler. Mimariyi merak etsinler. Müzenin içerisinde sergilediğimiz şeyler kadar mimarisini de merak edip gelsinler istedik. Mimarlık firması da bizden bir izin istedi. Bizim bu projeyle uluslararası yarışmalara girmeyi düşünüyorlar. Yani firma uluslararası yarışmalarda Nuh’un Gemisi ve Büyük Tufan Müzesini proje yarışmalarında kullanmak istiyor bizde kullanın dedik.”

“Ziyaretçi sayısı bir milyonu geçer”

Yapılacak müze projesinin ihale aşamasına gelindiğini aktaran Elban, her hangi bir aksilik olmadığı takdirde yapımının 2021 yılı yazında tamamlanacağını belirterek, “Dünyanın neresinde hangi eğitim kültür düzeyine bu konuda ne tür uzmanlığa sahip olursa olsun gelen insanların beğeneceği bir proje hazırlattık. Müzenin kendisi tek başına Nuh’un Gemisi ve tufan olayını anlatsın istedik. Onun için özellikli bir proje yaptırdık. İlimizin hem turizm potansiyelinin artmasına hem ekonomisinin canlanmasına, istihdama ve kültürel hayatının da canlanmasına katkı sağlayacak. Bu projede hedefimiz tüm dünyayı buraya getirmek. Afaki bir şey söylemeyeyim ama müzeyi açtıktan sonraki 5 yıl içerisinde düzenli ziyaretçi sayısı bir milyonu geçer. Kış sezonunda müzenin hazırlıklarını tamamlayıp, ihalesini yaparak, baharla birlikte başlamayı düşünüyoruz. Eğer kış şartlarından etkilenmeyip, müzenin kaba inşaatını bitirirsek, en geç bir yıl içerisinde bitiririz. Bir aksilik olursa eğer en geç 2021 yazında biter” ifadelerini kullandı.

Toplantı, Vali Elban’ın basın mensuplarının sorularını yanıtlaması ve Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi Müzesi tanıtım videosunun izlenmesiyle sona erdi.

Darıca’da Emniyet Müdürlüğü Binasının İnşaatına Başlanıldı

Darıca’da Emniyet Müdürlüğü Binasının İnşaatına Başlanıldı

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde, 2 yıl önce temeli atılan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının yapımına yeniden başlanıldı.

Darıca İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait Bayramoğlu Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerindeki 3 bin metrekarelik arsaya yeni bir hizmet binası yapılması için anahtar teslim inşaat işi için 7 Aralık 2016 tarihinde ihaleye çıkılmıştı. İhaleye girerek kazanan firma sahipleri ilk kazmayı 10 Şubat 2017 tarihinde vurarak inşaata başladı. Birkaç ay içerisinde temelleri atılan ve 1 yıl içinde bitirilmesi planlanan Darıca Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binasının yapım işi daha sonra iflas eden müteahhit firma sahipleri tarafından durduruldu. 2017 yılı Kasım ayından bu yana atıl vaziyette duran Darıca Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binası inşaatı 22 Temmuz tarihinde yeniden açılan ihale sonrası kazanan firma, bugün çalışmalara başladı. Darıca Emniyet Müdürlüğü hizmet binası inşaatının 1 yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor.

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

Van depreminin 8. yılında yaptığı açıklamayla yaşamını yitirenleri anan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmekten kaçındığını vurguladı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 23 Ekim 2011’de Van’da yaşanan depremde yaşamını yitirenleri andı.

Van depreminde 604 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı anımsatan İMO yaptığı yazılı açıklamada, “Depremin yarattığı travma henüz sıcaklığını korurken Van ikinci bir depreme maruz kaldı. Bayram Oteli faciasıyla belleklerimizde yer alan depremde, 32 vatandaşımız hayatım kaybetti. İki Van depreminde 2 bin 500 bina yıkıldı. 6 bine yakın bina kullanılamayacak oranda hasar gördü. 5 bine yakın binanın hasar aldığı ancak kullanıldığı tespit edildi” denildi.

“Türkiye deprem ile yüzleşmiyor”

Van’da yaşanan iki depreminin, Marmara depreminden ders alınmadığını gözler önüne serdiği kaydedilen açıklamada, “Türkiye deprem gerçeği ile yüzleşmekten kaçındı. Gerekli önlemler alınmadı; ne yapı stoku iyileştirilebildi ne de gerekli mevzuat değişiklikleri gerçekleştirilebildi. Daha da önemlisi ne kentleşme ve yapılaşma yaklaşımında köklü değişikliklere gidilebildi ne de yapı üretim sürecinde gerekli ölçüde denetim sağlanabildi. Türkiye bir deprem ülkesidir. Ülkemizin pek çok kenti önemli deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Başka ifadeyle bundan sonra da depremler yaşanacaktır. Ceyhan’da, Yalova’da Van’da doğal afet yaşanmasına neden olan etkenler varlığını sürdürmektedir” ifadelerine yer verildi.

“Sonuç farklı olmayacak”

Olası İstanbul depremine dikkati çekilen açıklamanın devamı şöyle:

“Hatırlatıyoruz; olası İstanbul depremi kelimenin tam anlamıyla yıkım olacaktır. Olası Van depremi de aynı şekilde. Çünkü bu zaman zarfında yaşamı güvenli kılacak adımlar atılmamış, yapı stokumuz iyileştirilememiştir. Durum aynıdır, sonuç farklı olmayacaktır. Eylül ayı içerisinde meydana gelen İstanbul depremi yıkıcı sonucun habercisi sayılmalıdır. Bu nedenle ne Marmara ne Van depremini unutacağız ne de deprem tehlikesini gündemde tutmaktan vazgeçeceğiz.”

Kamu Binalarına Çipli Takip

Kamu Binalarına Çipli Takip

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’daki son depremde kamu binalarının zarar görmesi üzerine önemli bir adım attı. 81 il valiliğine genelge gönderen bakanlık, 2018’de Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun kapsamında kullanılmaya başlanan ve betonların çiple takibinin yapıldığı Elektronik Beton İzleme Sistemi’nin (EBİS) kamu binalarında da uygulanmasını istedi. Genelgede, “Kamu yapılarında da EBİS kullanılması amacıyla ihalesi yapılacak ve yapı denetim hizmetleri de bakanlığımız ile bağlı kuruluşlarca gerçekleştirilecek üstyapı işlerinin ihale dokümanında yer almak üzere, betondan numune alınması, deneylerin yapılması, raporlanma süreçlerinin izlenmesi ve denetlenmesinin EBİS ile yürütüleceğine dair örneğe uygun şartname hazırlanacaktır” denildi.

Kalitesize Engel

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, genelgeyi Milliyet’e değerlendirdi:

“Beton döküm esnasında numune alınıyor. O numune laboratuvarlarda test ediliyor, dayanıklı mı diye. 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkındaki Kanun kapsamında betonları çipli alıyorduk. Betonlara çip koyuyorduk. Bu betonlara konulan çip sadece yapı denetim sisteminde olan inşaatlardaydı. Bundan sonra kamuda da yapılan tüm binalar beton dökümü esnasında bakanlıktan akredite edilmiş kurumlardan çip alacaklar. Bu çipi de betonlarına koyacaklar. Çip sayesinde betonun yerinden alındığını, hangi sahadan alındığını görebileceğiz, betonun takibini yapabileceğiz. Önceden nasıl oluyordu? Çip olmadığı için adam başka inşaatın betonunu da kırdırabiliyordu. Biz o betonun başka inşaatın olup olmadığını bilemiyorduk. Şimdi hangi inşaattan çipi alıyorsak onu kıracağız. Kalitesizliğin önüne geçilecek. O çip betonda kalıyor ve kimse çıkartamıyor. Çok güzel bir sistem. Bu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İstanbul depreminden sonra çipli sistemin kamu binaları için de uygulanması için çıkartılan bir genelge.”

Nasıl Yapılıyor?

Yaş beton inşaat alanında dökülürken laboratuvar teknikerleri ve mühendislerin gözetiminde, mikserlerden beton numuneleri alınıyor. O numunelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan barkodlu çipler yerleştiriliyor. Çip dışarıdan gözükmediği için müdahale edilemiyor. Çip sadece özel makineler tarafından okunuyor. Çipte inşaat sahibinin adı, müteahhidin adı, betonun nerede kullanıldığı gibi bilgiler mevcut. Alınan numuneler 12 ile 16 saat içinde inşaat alanından çıkarılarak laboratuvarda korumaya alınıyor, numuneler üzerinde deney yapılıyor. Sonuçlar bakanlığın sistemine sağlıklı şekilde düşüyor. Deneyden geçemeyen beton için inşaata devam izni verilmiyor.

DSİ Tarafından Yapılan Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Dünya Birincisi Oldu!

DSİ Tarafından Yapılan Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Dünya Birincisi Oldu!

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı Çin’de düzenlenen yarışmada birincilik ödülü kazandı. Baraj İnşaatlarına Yön Veren ve İlham Kaynağı Olan Projeler Yarışmasında alınan ödül büyük mutluluk yarattı.

DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Bingöl Yukarı Kaleköy Barajı ilgi görmeye devam ediyor. 

Çin’de gerçekleştirilen Silindirle Sıkıştırılmış Barajlar Kongresi’nde düzenlenen yarışmada proje birincilik ödülü alarak tüm dikkatleri üzerine çekti. 

9 Proje Arasından Birinci Seçildi! 

Baraj İnşaatlarına Yön Veren ve İlham Kaynağı Olan Projeler Yarışması için ülkemizi temsil etmesine karar verilen baraj 9 proje arasında yer aldı. 

Toplam 8 üyeden oluşan Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonunun (ICOLD) 6 üyesi tarafından ödüle Bingöl Solhan Yukarı Kaleköy Barajı layık görüldü ve birinci seçildi.

Murat Nehri Üzerinde Yer Alan Baraj Dünya Birincisi Oldu  

Bingöl’ün Solhan ilçesinde Murat Nehri üzerinde yer alan ve Türkiye’nin en büyük kurulu güce sahip yedinci projesi olarak öne çıkan proje birincilik ödülünü alarak büyük sevinç yarattı. 

Konu hakkında AA muhabiri tarafından sorulan soruları yanıtlayan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın DSİ olarak projelere devam edeceklerini belirterek “Dünyanın sayılı büyük barajlarından olan Ermenek ve Deriner barajlarını tamamladık. Şimdi yeni rekorların altına imza atıyoruz. Tamamlandığında 275 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek 3. barajı olacak Yusufeli Barajı inşaatı hızla devam ediyor. Bunlardan biri de Yukarı Kaleköy Barajı’dır. Bu ödül milletimizindir. Bu sebeple emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

Eşin Group’tan Aydın’a Yepyeni Projeler

Eşin Group'tan Aydın'a Yepyeni Projeler

Eşin Group’tan Aydın’a Eşin Gold ve Eşin Golf Resort adında 2 yeni proje geliyor.

8 blokta 230 daireden oluşan Eşin Gold projesinde, 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak 3 farklı daire tipi bulunuyor.

Yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, spor alanları ve fitness salonu, güvenlik sistemleri, kafe, restoran ve otopark gibi özelliklerle öne çıkan proje Aydın Efeler’de yer alıyor.

Temeli geçtiğimiz yıl atılan Eşin Gold’un anahtar teslimi 2020 yılının Haziran ayında yapılacak.

Eşin Group’un Aydın Söke’de bulunan bir diğer projesi de Eşin Golf Resort. Yaklaşık 144 bin metrekarelik bir alanda yükselecek bu projenin temeli geçtiğimiz günlerde atıldı.

Proje 5 blokta 450 daireden oluşuyor. 3 adet yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, yürüyüş alanları, kafe ve market, güvenlik ve otopark özellikleri bulunan proje 2020 yılının yaz aylarında tamamlanacak.

Çevre Bakanı Murat Kurum: Suriyeliler Konut Projesi için TOKİ’ye Talimatı Verdik

Çevre Bakanı Murat Kurum: Suriyeliler Konut Projesi için TOKİ'ye Talimatı Verdik

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bazı etkinliklere katılmak amacıyla Kahramanmaraş’a gitti. Burada valilik il değerlendirme toplantısına katılan Murat Kurum, gündem konularına ve bakanlığın çalışma alanlarına dair açıklamalarda bulundu. 

Bu çerçevede Suriye’de oluşturulacak güvenli alan için Türkiye’nin ve Çevre Bakanlığı’nın adımlarına ilişkin bilgi veren Bakan Murat Kurum’un konuşmasının satır başları şu şekilde;

TOKİ’ye Güvenli Bölge Talimatı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum söz konusu toplantının ardından basın mensuplarının karşısına çıktı. Burada kendisine sorulan sorulara yanıt veren Bakan Kurum, Barış Pınarı Harekatını değerlendirdi. Bu harekat ile oluşturulacak güvenli bölgeye dair açıklamalarda bulunan Murat Kurum, ilk etapta 1 milyon nüfuslu 140 köy, 10 ilçe oluşumu için çalışmalar olduğunu ifade etti. Bu oluşturulacak bölgede köylere 700 bin, ilçe merkezlerine de 300 bin olamk üzere 1 milyon mazlum Suriyeli’nin yerleştirilmesinin planlandığını ifade etti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum konuşmasında ayrıca kendisine sorulan bir soruya şu şekilde yanıt verdi: Suriye’de güvenlik bölge oluşturulması korusunda bakanlığın ne gibi çalışması olacak? “Buna ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığımıza çalışma talimatı verdik. Hem yerleşim alanları hem bu alanların ihtiyaçları hem de bölgenin yapısı ve mimarisine uygun şekilde projelendirme sürecimiz devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda hem de yaptığı ikili görüşmelerde dünya liderlerine, bu bölgede bizim huzur, güvenlik ve barış getirmek için ve 1 milyon Suriyeli kardeşimizi yerleştirmek için böyle bir çalışma yaptığımızdan bahsettiler. Görüşmelerle herkes genel itibarıyla böyle bir projenin doğru olduğunu söylediler. İnşallah tüm ülkeler bir araya gelmek suretiyle de bu güvenli bölgede 1 milyon Suriyeli kardeşimizi yurtlarında, ana vatanlarında yaşatacak, annelerin, çocukların mutlu ve huzurlu şekilde yaşayacakları projeyi gerçekleştirmek istiyoruz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum konuşmasının sonunda ayrıca kentsel dönüşüm konusuna değindi. Bu konuda şehirlerde çalışmaların devam edeceğini belirlen Bakan Kurum, çeşitli riskler altında olan evlerin boşaltılmasını sağlayacaklarını ifade etti.

Rusya’da İnşaat Sektörü Frene Bastı: Yeni Projelerde Düşüş Bekleniyor

Türk Müteahhitlere Rusya Fırsatı!

Rusya’da önümüzdeki yıldan itibaren yeni konut inşaatı sayısının azalması bekleniyor. Kommersant gazetesinin Sberbank yetkililerine dayandırdığı habere göre, inşaat şirketlerin yeni projelere olan ilgisinde düşüş gözleniyor. 

St. Petersburg’da gazetecilerle bir araya gelen Sberbank Başkan Yardımcısı Vladimir Sitnov, 2014 ve 2015 yıllarında ülke genelinde 75 milyon metrekarenin üzerinde konut inşaat izni verildiğini hatırlatarak, bu sayının 2017’de 34,4 milyon, 2018’de ise 48,9 milyon metrekare seviyesinde olduğunu söyledi.

Gazetenin ulaştığı sektör temsilcileri ise yeni kurallara adapte olmak için frene bastıklarını ifade ediyor. Rusya 1 Temmuz 2019’dan sonra inşaat projeleri için “escrow hesap” tabir edilen finansman yöntemini mecburi tutmuştu. Bu sisteme göre, projenin bütün maliyeti proje başlangıcından önce bir banka hesabına yatırılmak zorunda.

İmar Bakanlığı yetkilileri de önümüzdeki birkaç yıl içinde bankalar tarafından verilen ipotek sayısın azalacağı düşüncesinde.
Son olarak, Kommersant’a konuşan emlak uzmanları, sektördeki yavaşlama nedeniyle büyük inşaat firmalarının girmeye değer bulmayacağı bazı federal bölgelerde yeni inşaat projelerinin tamamen durabileceği uyarısında bulunuyor. Bununla birlikte, bütün analistler ülkede konut açığının devam ettiği konusunda hemfikir.

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’tan İnşaat Sektörü İçin Tam Destek Açıklaması!

15 İlde Yeni Konutlar İnşa Edilecek!

Kamu bankaları tarafından inşaat sektörü desteklenmeye devam edecek. Yarım kalan inşaat projeleri verilen finans desteği ile tamamlanacak, hem ekonomi kazanacak hem inşaat sektöründe istihdam artacak! Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar tarafından yapılan önemli açıklamalar haberimizde!

Ankara Sanayi Odası (ASO) ev sahipliğinde Ela Quality Resort’te gerçekleştirilen Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na katılan Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar önemli açıklamalarda bulundu. 

İnşaat sektörünü destekleyeceklerini belirten Çakar yeni açıklanacak kredi paketi hakkında da bilgi vererek “Bu paket, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılacak. 10 ve üzeri işçi çalıştıran işletmeleri hedefleyeceğiz. Yine burada ödemesiz dönemler, makul vadeler olacak” dedi. 

Emek Yoğun Sektörler Kamu Bankaları Tarafından Desteklenecek

Ana amaçlarının emek yoğunluklu olarak çalışan sektörleri desteklemek olduğunu belirten Çakar “IP, çağrı merkezleri, turizm, temizlik, güvenlik gibi… İnşaatların tamamlanmasına yönelik bir opsiyon da olacak. Paketin amacı, kapasitelerin tam olarak kullanılması ve kısmen istihdamın artırılması.

Yeni istihdam sağlandığında işverenlerin maliyet yükünü kısmen azaltmaya yönelik bir paket olacak” dedi. Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Lütfü Çelebi ise yapmış olduğu konuşmasında  “Kur atağı yaşanan dönemde bankalar devreye girmese faizler yüzde 20-25’in altına düşmeyecekti. Kârlılığı bir tarafa bıraktık. Üreten ve katma değer sağlayanın yanında olmayı seçtik” diyerek önceliklerinin destek olduğunu bir kere daha vurguladı. 

Kamu Bankaları Bu Seneyi Kar Yılı Değil, Ar Yılı Olarak Görüyor 

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tuncay ise KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu (KGF) kaynaklı kredilerle KOBİ’ler için her zaman destek sunmaya devam edeceklerini belirterek “İmkânları zorluyoruz. Bu seneyi kâr yılı değil, ar yılı olarak adlandırdık. İster konut ve ihtiyaç kredileri olsun, ister taşıt kredileri olsun fiyatlama son derece cazip. Sektörlerin canlanması adına elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz. Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile beraber özellikle kamu bankaları olarak reel sektörün en büyük destekçisi olacağız” dedi. 

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 10,79 Arttı

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 10,79 Arttı

TÜİK, Ağustos ayı İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. Ağustos ayında inşaat maliyet endeksi geçen yıla göre yüzde 10,79 arttı.

İnşaat maliyet endeksi (İME), 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,73 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,79 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,61 düştü, işçilik endeksi %1,20 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %4,72, işçilik endeksi %26,43 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Aylık %0,25 Düştü

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %0,25 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %12,86 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %0,95 düştü, işçilik endeksi %1,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %7,22, işçilik endeksi %26,73 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Aylık %2,30 Düştü

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %2,30 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre %4,29 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %3,70 düştü, işçilik endeksi %1,10 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %2,77 düştü, işçilik endeksi %25,33 arttı.

Stil Spor ile 3S Kale Projesinde Çok Amaçlı Spor Sahası

Stil Spor ile 3S Kale Projesinde Çok Amaçlı Spor Sahası

Zemin çözümleri alanında faaliyet gösteren Stil Spor, akrilik zemin kaplamaları ile 3SKale projesinde çok amaçlı bir spor sahası ve çocuk oyun alanına imza attı.

Zemin çözümleri ile spor alanlarına ve çocuk oyun parklarına anahtar teslim çözümler sunan Stil Spor, tecrübesi ile eğitim kurumlarından spor komplekslerine, konutlardan çocuk parklarına kadar farklı tiplerde projelere çözüm sunuyor. Stil Spor’un tercih edildiği en önemli projelerden biri de konut projeleri. Firma, spor sahalarında ve çocuk oyun parklarında yaptığı çalışmalar ile kullanıcısına boş zamanlarını keyifli geçirmesini sağlıyor. Stil Spor’un çözüm sunduğu konut projelerinden biri de 3S Kale. İstanbul’da hayata geçen projede marka, çok amaçlı bir spor sahası ve çocuk oyun alanlarının zeminlerine imzasını attı. Tasarımı firmaya ait olan bu spor alanı hem basketbol hem de voleybol sahası olarak kullanılabiliyor. İşverenin istediği renklerde bir tasarım gerçekleştirilen projede, konforlu ve güvenli bir spor kompleksi oluşturuldu. 

Zemin kaplamalarının kullanıldığı spor sahasında ve çocuk oyun parkında farklı renklerden oluşan bir tasarım oluşturuldu.

Stil Spor’un en önemli zemin çözümleri arasında yer alan akrilik zemin kapmasının en önemli özelliği istenilen renklerin kullanılabilmesi. Akrilik zemin kaplamaları spor, kullanım amacına bağlı olarak özel olarak tasarlanmış açık ve kapalı alanlarda kullanılabilmekte. Estetik, dekoratif, hijyenik kaydırmaz hava koşullarına, ısı farklılıklarına, yoğun yaya trafiğine ve kimyasallara dayanıklı olan akrilik zemin kaplaması bisikletli ve yürüyüş yollarında ve spor alanlarında profesyonel bir malzeme olarak tercih ediliyor. Stil Spor, akrilik zemin kaplamasının üretimini ortağı olduğu bir firmayla birlikte Türkiye’de gerçekleştiriyor.  Uluslararası ITF (International Tennis Federation) Sertifikasına sahip olan Akrilik zemin kaplamaları bu yönüyle kalitesini de tescillemiş oluyor. 

Akrilik zemin kaplamaları ile bugüne kadar birçok prestijli projeye çözüm sunan Stil Spor’un bu çalışmaları arasında Nida Seyrantepe, Ekol Lojistik tesislerinde, Silivri’deki Mektebim Okulları gibi daha nice proje yer alıyor. 

İnşaat Rakamlarında Artış

İnşaat Rakamlarında Artış

2013 yılında 2 bin 92 adet olan inşaat dosya sayısı, 2018 yılında 2 bin 873’e ulaştı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin inşaat sektörünün 2018 yılına ait rakamsal verileri içeren “Veri Bankası Kitapçığı” çalışması sonuçlandı. Buna göre, 2013 – 2018 döneminde, ülke genelinde inşaat dosyası rakamlarında düzenli bir artış olduğu saptandı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliğinden yapılan yazılı açıklamada Birliğin, her yıl, KKTC inşaat sektörünün genel durumunu rakamsal verilerle ortaya koyabilmek amacıyla, kaymakamlıklar ve belediyelerin imar birimlerince kayıt altına alınan inşaat dosyaları verilerini harmanlayıp, tablo ve grafikler yardımıyla “Veri Bankası Kitapçığı” hazırladığı hatırlatıldı.

2013 yılında 2 bin 92 adet olarak tespit edilen inşaat dosya sayısının 2018 yılında 2 bin 873 adet seviyesine ulaştığının ortaya konduğu çalışmada, 2013 – 2018 döneminde 14 bin 179 inşaat dosyası için izin alınarak yerel yönetim makamlara başvurulduğu belirtildi.

“Yatırımlarda Kullanım Tercihleri” ile “Yapı Yükseklik Tercihleri”nin de incelendiği çalışmada şu sonuçlara varıldı:

Yatırımlarda Kullanım Tercihleri:

– 12,804 adet ve %86,46 oranında Konut Yatırımları,
– 1,586 adet ve %10,69 oranında Ticari Yatırımlar,
– 65 adet ve %0,42 oranında Turizm ve Eğlence Yatırımları,
– 9 adet ve %0,06 oranında Sağlık Yatırımları,
– 32 adet ve % 0,21 oranında Eğitim Yatırımları,
– 104 adet ve % 0,69 oranında Sanayi Yatırımları,
– 14 adet ve %0.09 oranında Kamu Yatırımları,
– 194 adet ve % 1,29 oranında Yüzme Havuzu inşaatı,

Yapı Yükseklik Tercihleri:

– % 49 oranında zemin kat seviyesinde inşaat,
– % 34 oranında iki kat seviyesinde inşaat,
– % 17 oranında üç kat ile on iki kat arası seviyesinde inşaat.

DSİ Genel Müdürü Aydın, Çay Barajı’nda İncelemelerde Bulundu

Adıyaman Çetintepe Barajı'nda Çalışmalar Devam Ediyor

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Çay Barajı inşaatında incelemelerde bulunarak şantiyede düzenlediği toplantıda çalışmalarda gelinen seviye hakkında bilgi aldı.


DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın 2019 Aralık ayında inşaatı tamamlanarak su tutulması hedeflenen bölgenin en büyük barajı olan Çay Barajı’nda incelemelerde bulundu. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın’a ziyareti sırasında DSİ Genel Müdür Yardımcıları Şadiye Yalçın, Oğuz Kasap, Barajlar ve HES Dairesi Başkanı Dinçer Aydoğan, Jeoteknik Hizmetler ve YAS Dairesi Başkanı Dr. Ayhan Koçbay, DSİ Isparta 18. Bölge Müdürü Mahmut Berber ve beraberlerindeki teknik heyet eşlik etti.


İlk olarak Çay Barajı inşaat çalışmalarının koordine edildiği şantiyeyi ziyaret eden DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, düzenlenen koordinasyon toplantısında çalışmalarda gelinen seviye hakkında bilgi aldı.

Toplantının ardından baraj inşaatında incelemede bulanan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada “Bugün ekibimiz ile birlikte Çay barajı inşaatımızda incelemede bulunduk. Çay Barajımızın 2018 yılında gövde dolgusu tamamlanmış olup an itibari ile de ön yüz beton imalatları da tamamlanmıştır. Bilindiği üzere Çay Barajı 105 metre yüksekliği ile bölgenin en yüksek barajıdır. 15,98 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip olan Çay Barajının tamamlanması ile 18 bin 550 dekar zirai arazinin sulanması, Çay ve Bolvadin ilçeleri ile Bolvadin’e bağlı Dişli ve Özburun Beldelerinin içme suyu ihtiyaçları temin edilecektir. Çay Barajı inşaatı ile birlikte eş zamanlı çalışmaları devam etmekte olan Çay Barajı Sulaması ile Çay Barajı İsale Hattı tamamlandı. Çay Barajı Arıtma Tesisi inşaatında ise yüzde 72 seviyesinde çalışmalar devam ediyor. Son olarak Çay Barajının tamamlanması ile bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte bölge insanının ekonomik olarak rahatlamasına ve 2019 birim fiyatları ile milli ekonomiye 25 Milyon TL katkı sağlanması hedefleniyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi

Konut Kredi Stoku 190 Milyar Liraya Yaklaştı

Konut Kredi Stoku 190 Milyar Liraya Yaklaştı

Konut kredi faizlerinde kamu bankaları öncülüğünde başlayan düşüş, ağustos ve eylül aylarında konut kredi hacminde ve konut satışlarında artışı beraberinde getirdi.

Ekonomideki dengelenme süreci, enflasyonun uzun bir aradan sonra tek haneye düşmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz ve eylül toplantısında politika faizini 750 baz puan indirmesi, mevduat ve kredi faizlerinde de düşüşü beraberinde getirdi. İhtiyaç, konut, taşıt ve ticari kredilerde de faiz oranları ağustos ayından bu yana 500, yılbaşından itibaren 750 baz puan arasında düşüşler yaşandı.

Kamu bankalarının ekonomideki olumlu gelişmeler, faiz ve enflasyon oranlarındaki düşüş trendi doğrultusunda ağustos başında konut kredi faiz oranlarını yüzde 1’in altına çekmesi, hem sıfır hem de ikinci el konut satışlarında canlanma sağladı. Kamu bankaları faiz indiriminin yanı sıra vade üst sınırını da 120 aydan 180 aya çıkardı.

Özel bankalar da kamu bankaların ardından konut kredi faiz oranlarını yüzde 1,10-1,25 aralığına düşürdü. Bu dönemde katılım bankaları da konut finansman oranlarını düşürdü.

Bankaların konut kredi faiz oranlarını indirmesi, hem ertelenen konut talebinin öne çekilmesini hem de inşaat sektöründeki stokların azalmasını sağladı.

Konut Kredi Stoku 189 Milyar TL’ye Yükseldi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre temmuz ayı sonunda 178,7 milyar TL düzeyinde bulunan konut kredi stoku, faizlerdeki düşüşle birlikte ağustos sonunda 181 milyar TL’nin üzerine çıktı. Bir aylık dönemde kredi stokunda 2,3 milyar TL’lik artış yaşandı.

Özel bankaların da konut kredi faiz oranlarını indirmesiyle eylül ayında konut kredi stoku 186,6 milyar TL düzeyine yükseldi. Konut kredi stoku ekim ayının ikinci haftasında artışını sürdürerek 189 milyar TL’ye ulaştı.

Konut kredi stoku son iki ayda 11,3 milyar TL yükselerek yüzde 6,3’lük artışa işaret etti. Yılbaşında konut kredi stoku 188,1 milyar TL düzeyinde bulunuyordu.

Kamu Bankalarının Konut Kredi Stoku İki Ayda Yaklaşık 14 Milyar Arttı

Yıl başında kamu bankaların 93,3 milyar TL seviyesinde olan konut kredi stoku, 11 Ekim haftasında 107,3 milyar TL’ye yükseldi. Yaklaşık 9,5 aylık dönemde konut kredi stoku 14 milyar TL artışla yüzde 15’lik yükselişe işaret etti.

Ağustos başında 93,5 milyar TL düzeyinde bulunan kamu bankalarının konut stoku, iki aylık dönemde yaklaşık 14 milyar arttı.

Konut Satışlarında Artış Sürüyor

Konut satışları 2019 genelinde geçen yılın gerisinde kalsa da faiz indirimlerinin etkisiyle ağustos ve eylül aylarında konut satışları 2018’in aynı aylarına göre artış gösterdi.

Ağustos ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 artışla 110 bin 538 adet satış gerçekleşti. Satışlar eylül ayında da arttı. Geçen yılın eylül ayında kıyasla yüzde 15,4 artan konut satışları 146 bin 903 oldu.

İpotekli ve ikinci el konut satışları da ağustos ve eylül aylarında arttı. İpotekli konut satışları ağustos ve eylül aylarında sırasıyla geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 168 ve yüzde 410,2 yükseldi. İkinci el satışları ağustosta yüzde 25,3, eylülde yüzde 42,3 arttı.

Sektör temsilcileri, konut kredi faizlerindeki düşüle birlikte konut satışlarındaki artışın son çeyrekte devam ederek toplam satışların 1 milyon adede ulaşabileceğini, 2020 yılı için de sektörün umutlandığını dile getirdi.

Kentsel Dönüşümde Başlamayan veya Geciken Projeler İptal Edilebilecek

Kentsel Dönüşümde Başlamayan veya Geciken Projeler İptal Edilebilecek

Kentsel dönüşüm kapsamında müteahhitle yapılan sözleşmelerin, 1 yıl başlamaması veya 6 ay durması gibi hallerde bina veya arsa sahiplerince de tek olarak feshedilmesinin önü açıldı. 

6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kentsel dönüşüm kapsamında arsa payı karşılığı müteahhitle yapılacak olan anlaşmalarda fesih konusunda önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre artık sadece müteahhit değil, arsa veya daire sahipleri de sözleşmeden belirli şartlar altında cayabilecek. Yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte yapılan değişiklikle bu şartlar şöyle belirlendi:

“Hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, hak sahiplerince aşağıda belirtilen şartlar dahilinde talep edilebilir.

1 Yıl İçinde İnşaat Başlamazsa Fesih Hakkı Geldi

a) Fesih hakkının kullanılabilmesi için;  

1) Bütün maliklerle anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten kaynaklanan sebeplerle bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanılmamış olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile fesih edilebilmesi için, sözleşme hükümlerine göre yapım işinin başlanılmasından önce hak sahiplerince yerine getirilmesi gereken edimler var ise bunların yerine getirilmiş olması, yapım işine başlanılmasına engel teşkil edecek bir yargı kararı, idare kararı, idare uygulaması veya benzeri geçerli bir gerekçe olmaması ve yapım işine müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlanılmamış olması gerekir. 

İnşaat 6 Ay Durursa veya Çok Yavaş İlerlerse Fesih Yapılabilecek

2) Yapım işinin belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile feshedilebilmesi için, yapım işinin durdurulduğunun ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin, ilgili idarenin tespit, tutanak ve kayıtları, yapı denetimi sistemindeki kayıtlar, fotoğraflar, uydu görüntüleri vb. bilgi ve belgeler ile ortaya konulması gerekir. 

b) Yapım işine başlanılmayan bir yıllık sürenin başlangıcı, bütün maliklerle anlaşma sağlanan hallerde en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihinin, riskli yapılarda riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise alan belirleme işleminden önce mi yoksa sonra mı olduğuna bakılarak belirlenir. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi, riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden önceki bir tarih ise bir yıllık sürenin başlangıcında riskli yapı tespitinin kesinleştiği/riskli ve rezerv yapı alanının belirlendiği tarih esas alınır. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden sonraki bir tarih ise, en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşme tarihi esas alınarak hesaplama yapılır. Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınan hallerde ise bir yıllık sürenin başlangıcı, en az üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra tapuda yeni malik adına devir işleminin yapıldığı tarih esas alınarak hesap edilir.  

Başka Müteahhitle Sözleşme veya Vekaletname Yeterli Olacak

c) (a) bendinde belirtilen durumlardan birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması gerekir. Fesih kararı alınması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Fesih iradesi, fesih konusunda maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı, maliklerin en az üçte iki çoğunluğu tarafından verilen fesih talebine ilişkin dilekçe, maliklerin en az üçte iki çoğunluğunun başka bir müteahhitle anlaştıklarına dair sözleşme veya vekaletname örnekleri gibi sair belgeler ile ispatlanabilir. 

ç) Fesih müracaatı, alınan fesih kararı ve fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamış olmasının müteahhitten kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeler veya en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmediğine dair bilgi ve belgeler ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye yapılır. Müdürlük veya İdare, fesih müracaatını görevlendireceği eleman/elemanlar veya teşkil edeceği bir komisyon marifetiyle inceler. 

d) Fesih müracaatı üzerine, öncelikle müracaatın yukarıda (a), (b) ve (c) bendlerinde belirtilen hususlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelenir. Müracaat bu bendlere uygun olarak yapılmış ise, fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamasının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmemesinin sebeplerine ilişkin yazılı olarak müteahhite onbeş gün süre verilerek müteahhitten bilgi ve belge istenilir. Belirtilen sürenin sonunda fesih şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair, yapı mahallinde inceleme yapmak ve belediye, sosyal güvenlik kurumları gibi konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla yazışma yapmak da dahil olmak üzere, her türlü inceleme ve araştırma yapılır. 

e) Yapılan inceleme ve araştırma neticesinde fesih şartlarının gerçekleşmediğinin tespit edilmesi durumunda bu konuda fesih müracaatında bulunan maliklere bilgi verilir. Fesih şartlarının gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda ise, müteahhide otuz gün süre verilerek fesih gerekçesine göre, yapım işine başlaması/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar edilir. Otuz günlük sürenin sonunda müteahhitin işe başlayıp başlamadığı/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam edip etmediği mahallinde kontrol edilir. Yapım işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin takdir hakkı incelemeyi yapan Müdürlük veya İdareye aittir. Kendisine yapılan ihtara rağmen müteahhitin işe başlamadığının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, otuz günlük sürenin bittiği tarih itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen feshedilmiş sayılır. Sözleşmelerin feshedilmiş sayıldığı, maliklere ve müteahhite bildirilir. 

f) Fesih sonrasında, maliklerin veya Müdürlüğün veya İdarenin talebi üzerine, taşınmazların tapu kaydına şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgili tapu müdürlüğünce terkin edilir. 

g) Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez.”

250 Yataklı Devlet Hastanesi Tekkeköy’de Çığır Açacak

250 Yataklı Devlet Hastanesi Tekkeköy'de Çığır Açacak

Sağlık Bakanlığı tarafından Tekkeköy Belediyesi’nin desteğiyle yapılan, 126,9 milyon liraya mal olacak 250 yatak kapasiteli Tekkeköy Devlet Hastanesi inşaatında fore kazık çalışması tamamlandı. Sağlık alanında ilçede çığır açacak Tekkeköy Devlet Hastanesi’nin inşaatı hızla devam ediyor.

İnsanlık tarihinin en eski yerleşim birimlerinden biri olarak kabul edilen Samsun’un Tekkeköy ilçesinde tarihin kalıntıları korunurken, son dönemlerde yapılan eserlerle birlikte ilçe, Karadeniz’in en önemli kentlerinden biri haline geldi. Tekkeköy tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra son zamanda yapılan eserlerle Karadeniz Bölgesi’nin en güzel ilçelerinden biri haline dönüştü. İlçede şehrin takımı olan Samsunspor’un 33 bin kişilik stadyumu, uluslararası ticaret trafiğinin merkezi olan Lojistik Merkez, Kongre ve Fuar Merkezi, OSB ve diğer sanayi bölgeleri, kamu alanlar ve yaşam alanları bulunuyor. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra sonradan yapılan eserler de kenti yaşanabilir şehirler arasında ilk sıralara çıkarıyor.

İlçeye ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından 250 yataklı dev bir devlet hastanesinin yapımına da son hızla devam ediliyor. Havadan görüntülenen Tekkeköy Devlet Hastanesi, 250 yatak kapasitesiyle hem şehir merkezindeki sağlık yükünü hafifletecek hem de çevre şehir ve ilçelerdeki vatandaşları Tekkeköy’e çekecek.

“TürkAkım projesinin Sırbistan’daki kısmı, yıl sonundan önce tamamlanabilir”

"TürkAkım projesinin Sırbistan'daki kısmı, yıl sonundan önce tamamlanabilir"

TürkAkım projesinin Sırbistan ayağı hakkında Sputnik’e konuşan Sırbistan’ın Moskova Büyükelçisi Miroslav Lazanski, inşaatın yıl sonundan önce tamamlanmasını öngördüklerini açıkladı.

Sırbistan’ın Moskova Büyükelçisi Miroslav Lazanski, “Boruların döşenmeye devam ediyor, çalışmaların yıl sonundan evvel tamamlanabileceğini tahmin ediyoruz. Bulgaristan sınırından başlayan borular şimdiden kısmen kuruldu. Her şey yolunda, süreç devam ediyor” açıklamasını yaptı.

Bunun yanında Bulgaristan kanadının altyapı inşaatında bariz bir gecikmeye yol açtığını söyleyen Büyükelçi, “Sanırım, şirketlerden birisi ihale konusunda şikayette bulundu. Ancak Bulgaristan Yüksek Mahkemesi, TürkAkım projesinin inşaat sürecinin sürmesi yönünde karar verdi. Fakat Bulgaristan taraflarındaki bu gecikme sırasında, biz her halükarda bizim kısmımızdaki çalışmaları sürdürdük” ifadelerini kullandı.

‘Ukrayna’daki belirsizlikten dolayı TürkAkım’dan gaz sevkiyatına ihtiyacımız var’

Açıklamalarına devam eden Lazanski, Ukrayna’dan gelecekte doğalgaz tedarikinin devamlılığı yönündeki belirsizliklerden ötürü, TürkAkım projesi üzerinden sağlanacak olan doğalgaza ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.

Büyükelçi, “Konu doğalgaz olduğunda, Sırbistan endüstrisinin büyük ölçüde Rusya’dan tedarik edilen doğalgazla döndüğünü belirtmek gerekir. Ancak Ukrayna üzerinden geçen doğalgaz boruları ile ilgili bir belirsizlik söz konusu. Bu sebeple biz de, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden geçecek olan TürkAkım projesine bel bağlıyoruz. Tamamıyla buna odaklanmış durumdayız” açıklamasını yaptı.

Ancak Lazanski’ye göre mevcut koşullar doğrultusunda Rusya’nın, Ukrayna ile olan gaz sevkiyatı anlaşmasını gelecek yıla kadar uzatacağı değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Ukrayna ve Avrupa Birliği (AB), 2019 yılından sonra doğalgaz tedarik sürecinin nasıl şekilleneceği üzerine üçlü bir görüşme gerçekleştiriyor. Görüşmelerin son turu 19 Eylül’de Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilmişti. Rusya ve Ukrayna Enerji Bakanları, yapıcı çözümler üzerine istişare etmişti.

Ukrayna, Kasım 2015’te Rusya’dan doğal gaz ithalatını durdurmuştu. İki ülke arasındaki doğal gaz teminine ve Rus gazının Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderilmesine ilişkin sözleşme 2019 sonunda sona erecek. Ukrayna Enerji ve Çevre Bakanı Oleksiy Orjel, Rusya ile yeni bir anlaşma imzalamamanın risk yaratacağını ifade etti. Görüşmelerin üçüncü kısmı, 28 Ekim’de gerçekleştirilecek.

TürkAkım, her biri 15.75 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli iki ayrı boru hattından oluşacak. Bu hatların biri Türk pazarının ihtiyaçlarına, diğeriyse Güney ve Güneydoğu Avrupa’daki tüketicilerin kullanımına ayrılacak.

TürkAkım projesi kapsamında, Bulgaristan sınırından Macaristan sınırına kadar devam edecek olan Sırbistan borularının inşaatı da devam ediyor. 402 kilometre uzunluğunda olacak borular, her yıl 12.87 milyar metreküp doğalgaz tedariki sağlayacak.

Ekim ayının başında Sputnik’e yaptığı açıklamada Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic, TürkAkım üzerinden yapılacak olan doğalgaz tedarikinin Sırbistan’a ve Ardından da Macaristan’a ulaşmasının Bulgaristan’a bağlı olduğunu söylemişti.

Konut Stoku Hızla Eriyor, Ev Fiyatları Yükselebilir!

Konut Stoku Hızla Eriyor, Ev Fiyatları Yükselebilir!

Konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüş konut satışlarını arttırdı. Konut stokları için erime başlarken ev almak isteyenlere kritik uyarı geldi. İnşaat sektöründe yaşanan maliyet artışı ile konut fiyatlarına zam kapıda!

İnşaat sektöründe bankaların faiz indirimi ile beraber özlenen günler geri döndü. 

Konut projelerinin satış ofisleri hareketli günler yaşarken TÜİK tarafından açıklanan Eylül 2019 konut satış istatistikleri raporu yaşanan gelişimi göz önüne serdi. 

Konut Stoku Erimeye Başladı

Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de 2019 yılının Eylül ayında 146 bin 903 adet konut satışı gerçekleştirildi. 

İkinci el konut satışlarının gerisinde kalmış olsa da sıfır konut satış rakamı da 57 bin 811 adet rakamına ulaşarak büyük bir başarı elde etti. 

Konut stoku için beklenen erime hareketi yaşanırken vatandaşın ev alımı için harekete geçmesi ile yıl sonuna kadar düzenlenen kampanyalar ile stok sorununun büyük ölçüde çözülmesi bekleniyor. 

Konut Satışları Artacak mı?

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Altan Elmas “Konut kredi faizi makul seviyeye gelince bekleyen alıcı fırsatı değerlendirdi. Şuan konut pazarında hem faiz avantajı hem de fiyat avantajı var. Yaklaşık 1.5 yılda yüksek faiz nedeniyle bekleyen 500 bin talep olduğunu düşünüyoruz. Kredili satıştaki artışa baktığımız zaman bu bekleyenlerin harekete geçtiği ortada. Aylık 50 bin bandında kredili satış olursa 10 ayda bekleyen talep alıma döner. Böylece sektör geçmiş kaybını telafi eder ve ekonomideki büyümeye katkı sağlar” dedi. 

Ev Fiyatları Yükselir mi?

Türkiye’de Rahip Brunson krizi sonrasında yaşanan dolar şoku en çok inşaat sektörünü olumsuz etkilemişti. 

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre inşaat sektöründe maliyet endeksi katlanarak artışını sürdürürken konut stokunun  tüketilmesi ile beraber konut fiyatlarına en az yüzde 40 oranında zam yapılacağı belirtiliyor. 

Karaarslan İnşaat’tan Antalya’ya Dev Proje

Karaarslan İnşaat'tan Antalya'ya Dev Proje

Karaarslan İnşaat’tan Antalya’ya ses getirecek yepyeni bir proje geliyor.

Rengi Antalya projesinin ince inşaatı devam ediyor ve anahtar teslimi 2020 yılında yapılacak.

Göz alıcı mimarisiyle ve orman içinde oluşuyla göze çarpan Rengi Antalya projesi 8 blok ta 426 adet daireden oluşacak.

Cadde dükkanlarının yanında, yürüyüş alanları, otopark, yüzme havuzu, spor alanları, fitness salonları, hamam, çocuk oyun alanları, güvenlik ve jeneratör gibi birçok özelliği bulunan Rengi Antalya’da daireler 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak 3 tipten oluşuyor.

Yusufeli Barajı’nda Gövde Yüksekliği 139 Metreye Ulaştı

Yusufeli Barajı'nda Gövde Yüksekliği 139 Metreye Ulaştı

Tamamlandığında 275 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3’üncü yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda gövde yüksekliği 139 metreye ulaştı.

Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin (HES) Projesi gövde yüksekli 139 metreye ulaştı.

Yusufeli Barajı’nda geçen yıl başlayan gövde beton döküm işleri devam ediyor. Toplam 4 milyon metreküp gövde hacmine sahip barajın programlamaya göre gövde betonunun 2 yılda tamamlanması hedefleniyor. Baraj tamamlandığında, 275 metre yüksekliğiyle çift eğrilikli beton kemer kategorisinde Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3’üncü yüksek barajı olacak.

Gövde İçin 1,8 Metreküp Beton Döküldü

16 Ekim itibarıyla baraj için dökülen gövde beton miktarı 1.840.000 metreküp seviyesine ulaşmıştı. Tamamlandığında Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santral Projesi’nin kurulu gücü 558 megavat ve yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak. Projenin santral binası ve enerji yapılarında betonlama çalışmaları planladığı şekilde devam ederken, enerji santralinin elektro mekanik parçalarının montajları da inşaat faaliyetlerine bağlı olarak yürütülüyor.

100 Katlı Bir Gökdelen Yüksekliğine Ulaşacak

Yusufeli Barajı, 275 metre gövde yüksekliğiyle 100 katlı bir gökdelen yüksekliğine ulaşacak. Baraj gövdesinde kullanılacak 4 milyon metreküp beton, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol yapılmasını sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Projeyle üretilen enerji sayesinde yaklaşık 600 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanabilecek.

Tokat’ta, Yeni Havaalanının Yüzde 65’lik Kısmı Tamamlandı

Tokat'ta, Yeni Havaalanının Yüzde 65'lik Kısmı Tamamlandı

AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, kentteki yeni havaalanı inşaatının yüzde 65’lik kısmının tamamlandığını söyledi.

Tokat’ta mevcut havaalanının büyük gövdeli uçakların inişine elverişli olmaması nedeniyle yapımına başlanan yeni havaalanı inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 115 milyon TL’ye ihale edilen yeni alandaki pist, apron ve taksi yolu yapım çalışmaları, çift vardiya halinde sürdürülüyor. Söngüt köyü arazisi içine yaptırılan yeni havaalanının 2020 yılının Haziran ayında bitirilmesi hedefleniyor. AK Parti Tokat Milletvekili Arslan, inşaat çalışmalarını yerinde inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı.

Yeni havaalanının 2 bin 700 metre pist uzunluğu olduğunu belirten Arslan, “Yandaki banket genişliği birlikte 60 metre pist genişliği var. 2019 ödeneği müteahhit firmaların hızlı çalışması nedeniyle erkenden bitmişti. Biz Sayın Cumhurbaşkanı’mıza durumu arz ettik. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın yardımıyla 47,5 milyonları ek ödenek aktarıldı. İnşaatımız durmadan devam ediyor. Şu anda altyapı ve üstyapı ihalesini alan firma ayrı ayrı çalışıyor. Hizmetlerine devam ediyor. İnşallah planladığımız takvimde hizmete açmak istiyoruz” diye konuştu.

‘Tokat’ın çehresi değişecek’

Havaalanını açıldığı zaman Tokat’ın çehresinin değişeceğini belirten AK Parti’li Arslan, “Tokat adeta uçuşa geçmiş olacak. Çünkü dışarıdan gelen yatırımcılarımız, organize sanayi bölgelerimize yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımız ilk önce bize havaalanını soruyorlar. Havaalanını yaptığımız zaman biz bu bölgeye daha fazla yatırımcı getireceğimizi düşünüyoruz. Tokat ilimizde şu anda 5 tane organize sanayi bölgemiz var. 5 tane organize sanayi bölgemizde de çalışmalarımız devam ediyor. Her yıl buradaki istihdamı artırmak için çaba içindeyiz. Havaalanı ile birlikte buraya büyük kargo uçakları da inecek. Buradan yapacağımız ihracatları da kargo uçakları ile daha kısa sürede çevremizdeki birçok ülkeye aktarmış olacağız” dedi.

Yeni Tokat Havaalanı’nın uluslararası nitelikte olacağını belirten Arslan, “Dünyanın her yerine buradan uçuşlar gerçekleştirilecek. En son sistemlere göre yapıldığı için her türlü hava koşullarında buraya uçaklarımız inme imkanına sahip olacak. Şu anda havaalanın yüzde 65’i tamamlandı. Yüzde 35’lik kısmı kaldı” diye konuştu.

Latin Amerika Pazarına Giriyor

Latin Amerika Pazarına Giriyor

Türk iş ve inşaat makineleri sektörü, Latin Amerika’da 596 milyar dolarlık inşaat projelerine odaklandı.

Türk iş ve inşaat makinaları sektörünün öncü kuruluşu Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), Şili’nin başkenti Santiago’da düzenlenen Conexpo Latin Amerika Fuarı’ndan işbirliği fırsatlarıyla döndü. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, “Türk firmalarımızın gücünü en önemli hedef pazarlarımızdan biri olan Latin Amerika’da en iyi şekilde tanıttık, hem de gerçekleştirdiğimiz görüşmelerle ciddi işbirliği fırsatlarının kapısını araladık. Bölgedeki inşaat sektörü harcamalarının 2021 yılına kadar 596 milyar dolardan fazla olacağı tahmin ediliyor. Bölge, Türk iş makineleri sektörü için büyük fırsatlar oluşturuyor. Doğru işbirlikleri ve stratejiler ile bu projelerden pay almak mümkün” dedi.

40 Bini Aşkın Ziyaretçi

Conexpo Latin Amerika Fuarı, Latin Amerika bölgesinin en büyük iş ve inşaat makinaları ile altyapı fuarı olma özelliği taşıyor. İMDER’in Amerika’daki kardeş derneği Amerika Makine ve Ekipmanları Üreticileri Derneği (AEM) tarafından her 3 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 900’den fazla katılımcısı olan Conexpo Latin Amerika Fuarı, 90’dan fazla ülkeden 40 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı. Fuar süresince düzenlenen konferanslar ve toplantılar ile Latin Amerika pazarının fırsatları katılımcılar ile paylaşıldı. Fuar inşaat malzemeleri fuarı Expo Edifica ile eş zamanlı olarak düzenleniyor. Her iki fuara toplamda 30’un üzerinde Türk firması katılım sağladı. İMDER üyeleri Türk mühendisliğinin ve iş makinaları sektörünün ürün kalitesini Latin Amerika ve diğer kıtalardan fuara gelen ziyaretçilere sergiledi.

“Türk firmalarına özel fırsatları görüştük”

IMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, Conexpo Latin Amerika Fuarı’nın oldukça verimli geçtiğinin altını çizerek, “Fuar, İMDER’in Latin Amerika pazarındaki tanıtım faaliyeti için önemli bir organizasyon oldu. Santiago Ticaret Müşaviri Sayın Elçin Edis Türk firmalarını ziyaret etti ve İMDER temsilcilerine, Şili inşaat endüstrisi ve altyapı projeleri konularında sektörlerinin önde gelen kurumları olan Kamu Alt Yapı Projeleri Üstlenicileri Birliği (COPSA) ve Şili Müteahhitler Birliği’ni (CCHC) ziyaretlerinde eşlik etti. Ziyaretlerde İMDER ve bu kurumlar arasında geleceğe yönelik işbirlikleri ve Şili’deki fırsatlardan Türk firmaların yararlanması için yapılabilecek projeler değerlendirildi. İMDER üyeleri Şilili sektör temsilcileri ile önümüzdeki yıl itibari ile karşılıklı ticaret heyetleri düzenleyebilir, Şili’deki sektörel organizasyonlara delegasyon şeklinde katılabilir”  bilgisini verdi.

Türkiye Müteahhitler Birliği: 2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği: 2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), makro ve mikro ekonomik verileri küresel ve ulusal ölçekte titiz bir çalışmayla bir araya getirdiği, bu nedenle sektörün yanı sıra tüm ekonomi çevrelerinin de ilgiyle takip ettiği İnşaat Sektörü Analizi’nin Ekim 2019 sayısını yayımladı.

“2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor” başlıklı İnşaat Sektörü Analizi’nde, “200’ü aşkın alt sektöre talep yaratarak ekonominin lokomotifi olma özelliği taşıyan inşaat sektörü, son 5 çeyrekte daralmayı sürdürmüştür. Sektörde mali yapılarda bozulma, finansman sıkıntısı ve talep daralması ile oluşan arz – talep dengesizliğinin etkisi geçtiğimiz dönemde de devam etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Raporda, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2019 yılı sonu yeni proje tutarı hedefi olarak yeniden 20 milyar ABD Doları’na ulaşmaya yönelik çalışmalar sürüyor olsa da gerek küresel pazardaki daralma gerekse yurtiçinde yaşanan sorunların etkisiyle hedeften uzak kalındığı kaydedildi. Türk müteahhitlik firmalarının, 2019 yılı Ocak – Eylül döneminde yurtdışında 7,5 milyar ABD Doları tutarında toplam 151 proje üstlendiği açıklandı. Bu rakamlarla, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında 1972 yılından bugüne kadar üstlenilen proje sayısının 9 bin 800’e, toplam proje tutarının da 387,6 milyar ABD Doları’na ulaştığı duyuruldu.

“Deprem gündemi, sürdürülebilir şehirler için fırsat olmalı”

24 Eylül’de İstanbul’da hissedilen 5,1’lik deprem de TMB raporunda geniş yer buldu: “Özellikle 1999 Marmara Depremi’nin ardından Türkiye’nin gündemine giren kentsel dönüşüm süreci deprem riski ile mücadele edebilmek ve çevreye duyarlı sürdürülebilir şehirler yaratabilmek için fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bakanlık riskli görülen 6,7 milyon konuttan öncelikli olarak 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde tamamlanacağını açıklamıştır. Bu çerçevede Bakanlık tarafından başlatılan, yapı müteahhitliğinin mesleki çerçeveye oturtulması çalışmalarının tamamlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

“YEP’te yerli üretimi destekleme hedefi önemli”

İnşaat Sektörü Analizi’nde Yeni Ekonomik Programa ilişkin görüşler de sunuldu: “Hedefleri arasında yerel üretimin desteklenmesinin yer aldığı YEP’in politika adımları bu açıdan önümüzdeki dönemde sektör tarafından yakından takip edilecektir. Yerli üretime destek, Türk firmalarının küresel pazarlardaki rekabet gücünü de yükseltecektir. Türk inşaat firmaları, yurtdışı projelerde genellikle yabancı mühendislik – müşavirlik firmalarının hazırladığı projelerde yer aldıklarından kullanacakları ürünleri kendileri belirleyememektedir. Dolayısıyla yurtdışı müteahhitlik hizmetleri çerçevesinde yerli ürün kullanımını artıracak önemli bir adım, Türk teknik müşavirlik ve mühendislik hizmetlerinin desteklenmesi olacaktır.”

“Dünya”, “Türkiye” ve “İnşaat Sektörü” ana başlıkları altında toplanan 28 sayfalık Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü Analizi’nde özetle şu tespitlere yer verildi:

İnşaat Yatırımlarında Tasarrufa Gidildi

Yurt içinde inşaat harcamaları, 2018 yılının son iki çeyreğinde gerileme eğilimine girmiştir. Özel sektör yatırımları ve büyük ölçekli kamu – özel ortaklığı projelerinde de finansman sorunları geçtiğimiz dönemde artmıştır. Bina yapı ruhsatlarında görülen daralma da özel sektörde yeni inşaatlardaki gerilemeye işaret etmektedir. 2019 yılında da hükümet tarafından bütçe olanakları dikkate alınarak inşaat yatırımlarında tasarrufa gidilmiştir. Bu çerçevede yılın ilk çeyreğinde inşaat yatırımları yıllık bazda yüzde 16 oranında daralarak 2009 bazlı serinin en hızlı yıllık gerilemesini görmüştür.

Yılın ilk yarısında yatırımlar geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 10 azalarak 284,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kamu harcamalarında yapılan tasarrufun yanı sıra önceliklendirme kapsamında yeni başlanmış birçok projeye, sözleşmesinde öngörülenden az ödenek ayrılması da müteahhitleri zor durumda bırakmıştır.

İstihdam Kaybı 493 Bin Kişi

İnşaat sektöründeki daralma ve yaşanan sorunların bir sonucu olarak, istihdamda ciddi bir gerileme yaşanmaktadır. TÜİK’in Haziran 2019 verilerine göre, geçen yıla kıyasla sektördeki istihdam kaybı 493 bin kişi olmuştur. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) sektörde tamamlanmaya yakın projelere finansman desteğiyle durgunluk kaynaklı istihdam kayıplarının azaltılacağının açıklanması bu çerçevede önemlidir.

224 Milyar TL Kredi Açıldı

Müteahhitlik firmalarının finansman sıkıntısı artmaya devam etmektedir. BDDK verilerine göre, Haziran sonu itibariyle inşaat sektörüne açılan nakdi kredi hacmi 224 milyar TL düzeyine erişmiş, takipteki kredi hacmi 15 milyar TL olmuş ve kredilerin takibe dönüşüm oranı (tüm sektörler ortalaması olan yüzde 4,57’nin üzerinde) yüzde 6,69 olarak kaydedilmiştir. BDDK, Mart ayı verilerinde ise sektörel kredilerin takibe dönüşüm oranını %6,11 olarak açıklamıştır.

Geleceğe Dönük Olumlu Sinyaller Başladı

Tüm bu gelişmelerle birlikte, ekonomi yönetiminin son dönemde gerek makro ekonomiyi gerek sektörü canlandırmaya yönelik attığı adımların etkisiyle geleceğe yönelik olumlu sinyaller alınmaya başlanmıştır.

Güven Endeksi Yükseliyor

Sektördeki mevcut durumu ve beklentileri ortaya koyan TÜİK İnşaat Sektörü Güven Endeksi yılın ikinci yarısından itibaren yukarı yönlü bir seyir izlemeye başlamıştır. Tüketici, reel kesim ve sektörel güven endekslerini kapsayan Ekonomik Güven Endeksi’ndeki düşüşe rağmen İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Eylül ayında yüzde 8,3 oranında artışla 60,1’e yükselmiştir.

Rusya Lider

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin başladığı 1972 yılından bu yana projelerin dağılımında ilk 5 ülke Rusya (yüzde 19,6), Türkmenistan (yüzde 12,4), Libya (yüzde 7,5), Irak (yüzde 6,7) ve Kazakistan (yüzde 6,6) olmuştur. Lider pazar Rusya’dan bu yılın ilk 9 ayında alınan proje sayısı 9, proje tutarı ise 2,7 milyar ABD Doları olmuştur.

Japonya ile Afrikaya

Son dönemde üçüncü ülkelerde işbirliği girişimleri kapsamında ise başta Afrika ve Avrasya olmak üzere Türk firmalarının girişimcilik yeteneği ile yerel pazar bilgisinin, Japonya’nın finansman koşulları ve teknolojisiyle buluşturulması hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda bu yılın ilk yarısında T.C. Ticaret Bakanlığı ile Japonya Toprak, Altyapı ve Turizm Bakanlığı (MLIT) işbirliği ve TMB organizasyonunda Kenya, Tanzanya ve Özbekistan’a Türk ve Japon firmaları ile ortak ziyaretler gerçekleştirilmiştir. TMB ile muadil kuruluş Japonya Uluslararası İnşaat Birliği (OCAJI) arasında üçüncü ülkelerde işbirliğinin geliştirilmesi konusunda mutabık kalınmıştır.

Konutta Dipten Dönüşün İşaretleri Dikkat Çekiyor

Konut alanında 2018 yılı ikinci yarısında başlayan durgunluk, teşvik ve kampanyalar ile düşen faizler başta olmak üzere piyasayı canlandırmak üzere atılan adımlara rağmen 2019 yılının ilk yarısında geride bırakılamamıştır. Yılın ikinci yarısında ise konut satışlarında dipten dönüşün işaretleri dikkat çekmektedir.

Ülkemizde konut alanında arz – talep dengesinin sürdürülmesini teminen bir strateji belirlenmesi ihtiyacı devam etmektedir. Konut ihtiyacının sürmesine karşın arz ile talebin buluşmasını engelleyen faktörlerin başında tüketicilerde ekonomideki belirsizlikten kaynaklı temkinli duruşun artmış olması sonucu talebin azalması gelmektedir.

“Narlıdere Metrosu 2022 Yılı Sonunda Açılacak”

"Narlıdere Metrosu 2022 Yılı Sonunda Açılacak"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yapımı devam eden Fahrettin Altay-Narlıdere hattının 2022 yılı sonuda hizmete gireceğini bildirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Soyer, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, belediye meclis üyeleri ve muhtarlarla inşaat alanını ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Dev tünel kazıcıların çalıştığı yeraltındaki tünele de inen katılımcılar, çalışmaları yerinde inceledi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Soyer, “Bu proje, İzmir’in gerçekten takip ettiği ve beklediği en büyük proje. Hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Takvimi sorunsuz işleyen en değerli proje. Toplu taşımayı geliştirmeyi hedef olarak seçtik. Boydan boya İzmir’i hafif raylı sistemle ve metroyla donatmaya devam edeceğiz. 2022 sonunda hep beraber açılışını yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Soyer, Türkiye’nin en büyük yatırımlarından biri olan bu projenin hızla devam ettiğini, altı ay içinde işin yüzde 50’si biteceğini aktardı.

Yapımı süren Narlıdere Metrosu’nda iki adet dev tünel açma makinesinden ilki, çalışmalara başladı. 100 metre uzunluğunda ve 6,6 metre çapındaki 450’şer tonluk dev tünel açma makinaları günde ortalama 20 metre kazı yapacak.

İnşaat kapsamında Balçova İstasyonu’na 415 araçlık, Narlıdere Kaymakamlık İstasyonu’nda ise 223 araçlık iki otoparkın yapılacağı da açıklandı.

İzmir Metrosu’nun 4’üncü aşaması olan Fahrettin Altay – Narlıdere hattının temeli 10 Haziran 2018’de atılmıştı. Tamamı yer altından geçecek olan hattın, ihale bedelinin 1 milyar 27 milyon lira olduğu inşaatın 42 ayda tamamlanması planlanmıştı.

Omağ Development’tan Kıbrıs’a Ses Getirecek Projeler

Omağ Group şirketlerinden OMG Investment, başkent Lefkoşa’nın kalbine imzasını atıyor. “Herkes buraya taşınıyor” sloganı ile Lefkoşa Metehan bölgesinde hızla yükselen OMG Intense Nicosia projesi, 1+1, 2+1 ve 3+1 seçenekli 114 daire ve 21 dükkândan oluşan Residence blokları ve her biri 6 adet 3+1 lüks daire ve 2 adet 2+1 penthouse daire içeren 24 adet apartman bloğundan oluşuyor.

Ömürlük bir yaşam alanı olarak tasarlanan ve 35000m2’lik merkezi ve geniş bir alana inşa edilen Intense Nicosia; yeşil park alanları, yürüyüş yolları, özel güvenlik hizmeti, yönetim-aktivite binası ve spor salonu ile hem çağımıza hem de başkent Lefkoşa’ya çok yakışacak.

Projenin anahtar teslimi etaplar halinde Ocak – Temmuz ayları arasında yapılacak.

Omağ Development’ın bir diğer projesi ise Yenişehir 2 Apartmanı. Bu projede 2 tanesi 1+1 ve 19 tanesi 2+1 olmak üzere 21 adet daire bulunuyor. 1 adet de ticari alanı bulunan projede açık otopark ve peyzaj çalışmaları bulunuyor. Proje aynı zamanda eşdeğer koçanlı ve anahtar teslimi Ekim 2020’de yapılacak.

Kaşgar Residence projesi ise eşdeğer koçanlı ve 30 adet 2+1, 2 adet 3+1 biri havuzlu penthouse, 1 adet 2+1 penthouse ve 10 ader 1+1 olmak üzere 2 blok ve 44 daireden oluşuyor. Projenin anahtar teslimi 2020 yılının Kasım ayında yapılacak.

OMG Bellapais projesinin ise temeli yeni yılda atılacak. Yüzme havuzu, çevre düzenlemesi ve her villaya özel otoparkıyla öne çıkan proje 8 adet 4+1 villadan oluşacak.

Omağ Development’ın bir diğer projesi de Gönyeli Yenikent’te bulunuyor. Nuance Yenikent projesinde toplamda 36 adet villa bulunuyor. 4 tanesi 4+1 ve 32 tanesi 3+1 olmak üzere 2 farklı büyüklükte villa mevcut. Bu proje Türk koçanlı olup, kapalı garaj, iç bahçe, su ve ısı izolasyonu, peyzaj gibi birçok özelliğe sahip. Proje anahtar teslimine hazır durumda.

Ozanköy’e yepyeni bir renk katan Murat Efendi Villaları ise oturuma hazır bir diğer proje.

18 adet 3+1 ve 9 adet havuzlu 4+1 olmak üzere toplam 27 villadan oluşuyor. Dubleks, güneş enerjisi, her villaya özel kapalı garaj, isteğe bağlı yüzme havuzu gibi birçok özelliğe sahip olan bu proje ise Ozanköy’e değer katıyor.

Konut Satışları Yüzde 15,4 Arttı

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmekten Kaçınıyor

Türkiye genelinde konut satışları 2019 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 oranında artarak 146 bin 903 oldu.

Türkiye İstatistik Kurulumu eylül ayı konut satış rakamlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları 2019 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 oranında artarak 146 bin 903 oldu.

Konut satışlarında, İstanbul 23 bin 265 konut satışı ve yüzde 15,8 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 14 bin 906 konut satışı ve yüzde 10,1 pay ile Ankara, 8 bin 830 konut satışı ve yüzde 6 pay ile İzmir izledi.

Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 19 konut ile Hakkari ve Ardahan, 75 konut ile Şırnak oldu.

İpotekli Konut Satışları 2019 Eylül Ayında 57 Bin 811 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 410,2 oranında artış göstererek 57 bin 811 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 39,4 olarak gerçekleşti.

İpotekli satışlarda İstanbul 8 bin 719 konut satışı ve yüzde 15,1 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 60,1 ile Artvin oldu.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 89 Bin 092 Konut El Değiştirdi

Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,2 oranında azalarak 89 bin 092 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 14 bin 546 konut satışı ve yüzde 16,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 62,5 oldu. Ankara 7 bin 818 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4 bin 849 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 11 konut ile Ardahan oldu.

Konut Satışlarında 51 Bin 393 Konut İlk Defa Satıldı

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,7 azalarak 51 bin 393 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 35 oldu. İlk satışlarda İstanbul 8 bin 347 konut satışı ve yüzde 16,2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 3 921 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 887 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci El Konut Satışlarında 95.510 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,3 artış göstererek 95 510 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 14 918 konut satışı ve yüzde 15,6 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 64,1 oldu. Ankara 10 985 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 5 943 konut satışı ile İzmir izledi.

Yabancılara 2019 Yılı Eylül Ayında 4.177 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,6 azalarak 4 177 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Eylül 2019’da ilk sırayı 1 924 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 744 konut satışı ile Antalya, 239 konut satışı ile Ankara, 213 konut satışı ile Bursa ve 141 konut satışı ile
Yalova izledi.

Ülke Uyruklarına Göre En Çok Konut Satışı Irak Vatandaşlarına Yapıldı

Eylül ayında Irak vatandaşları Türkiye’den 781 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla, 489 konut ile İran, 248 konut ile Rusya Federasyonu, 214 konut ile Suudi Arabistan ve 191 konut ile Kuveyt izledi.

Demkay Yapı ve Almara İnşaat’tan Kartal’a Yepyeni Bir Proje

Demkay Yapı ve Almara İnşaat'tan Kartal'a Yepyeni Bir Proje

Şehr-i Deniz projesi, Demkay Yapı ve Almara İnşaat’ın ortak girişimiyle İstanbul Kartal’da yükseliyor.

6359 metrekarelik bir alana inşa edilen projenin en dikkat çekici özelliği ise %80’i peyzaj peyzaj çalışmasıyla yeşil alana gösterdiği önem.

Toplamda 4 villa ve 2 blok halinde 176 daireden oluşacak projede, villalar 2 tip ve daireler 8 tip olacak şekilde planlandı.

Tüm daire ve villaların deniz manzaralı olacağı Şehr-i Deniz’de yürüyüş parkurları, yüzme havuzu, spor sahası, çocuk oyun alanları, otopark gibi birçok özellik de mevcut.

Oksijen deposu Aydos Ormanları’nın hemen yanında bulunan Şehr-i Deniz’in anahtar teslimi ise 2020 yılında yapılacak.

Ciro Endeksi Yüzde 18 Azaldı

TÜİK Ciro Endeksleri, Ağustos 2019 raporu yayımlandı. Yayımlanan rapora göre inşaat sektöründe ciro endeksi Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası ve artan ev satışlarına rağmen düştü.

Açıklan verilere göre Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış ciro endeksi Ağustos 2019 döneminde 2018 yılının Ağustos ayına oranla yüzde 2.8 oranında artış gösterdi. 

İnşaat Sektöründe Ciro Kaybı Sürüyor! 

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan verilere takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi bu yılın Ağustos ayında 2018 yılının aynı dönemine oranla yüzde 18 oranında azalış gösterdi. 

2019 yılının Temmuz ayına oranla ise yaşanan düşüş yüzde 2,6 ile sınırlı kaldı.

 

Ticaret Sektörü ve Hizmet Sektörü Ciro Endeksi Yükseldi 

İnşaat sektöründe yaşanan düşüşe rağmen ticaret sektörü ciro endeksi ve hizmet sektörü ciro endeksi ise yükseldi. 

Takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi, 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi ise bir önceki aya göre %0,6 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi, 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %10,1 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi ise bir önceki aya göre %1,9 azaldı.

İMO’nun ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ Projesi Başladı

İMO’nun ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ Projesi Başladı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ projesi başlattı. İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olmaya yakın kadın öğrencilere yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilecek olan proje ile aynı zamanda mentörlük, teknik ve sosyal mühendislik alanlarında da uzmanlar tarafından öğrencilere eğitimler sunacak.

Projenin ayrıntılarını konuştuğumuz, İMO İzmir Şube Sekreteri Eylem Ulutaş Ayar, Şube Sekreter Yardımcısı Hazal Canpolat, Proje Koordinatörü İpek Bulgurcu, Yönetim Kurulu Üyesi Ceren Narin Güzel, kadınların üniversitedeki eğitiminde ve sahada karşılaştığı ayrımcılığa karşı pilot projenin önemine vurgu yaptılar.

‘Cinsiyet ayrımcılığı bu meslekte çok fazla’

Mesleğinde 40. yılını dolduran İpek Bulgurcu, sahadan en üst kademeye kadar her alanda çalıştığını ve her birinde de cinsiyet ayrımcılığının net bir şekilde görüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: “Ayrımcılığı ya kendim yaşadım ya da çevremde gördüm. Bu deneyimlerden yola çıkarak bu proje oluştu. Bu taşlı yollarda yürürken yaşadığımız sıkıntıları, bunlarla nasıl başa çıktığımızı şu anda mezun olmaya yakın olan arkadaşlarımızla paylaşalım, en azından onlar da bunun farkında olsun ve hayata daha hazır başlasınlar istedik. Bu deneyimi sağlayabilmek için de onların yanında deneyimli kadın inşaat mühendisleri olsun istedik. Yani mentör ilişkisi başlasın. Hem kendi farkındalıkları için hem de mesleki olarak nasıl bir yön çizecekler, bunları anlatabilmek için. Bunun dışında çocukların okulda aldıkları eğitimler ne yazık ki iş hayatında aldıkları deneyimlerle birebir örtüşmüyor. Yani bugün 4. sınıfı bitiren bir öğrenci iş hayatına kesinlikle hazır değil. Onun için özellikle son sınıfları içeren teknik eğitim programı da düşünüyoruz.”

Projenin erkeklere göre iş bulma şansını da yükselteceğini söyleyen Bulgurcu, “Çünkü kadın olmaktan dolayı erkek egemen meslekte hep bir dezavantajlı olma durumu var. Biz en azından bu yetkinlikleri kazandırarak, iş hayatındaki farkındalık, toplumsal cinsiyet eşitliğindeki farkındalık, sosyal davranışlarda gelişme gibi konularda da eğitim sağlayarak onları en azından eşit şansa getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘Kadınlar her alanda sorgulanıyor’

‘Erkek egemen meslek’ anlayışına son yıllarda yaşanan ekonomik krizden etkilenen en çok kadınlar olunca bugün için bu projeye daha çok ihtiyaç duyduklarını ifade eden Eylem Ulutaş Ayatar “İnşaat mühendislerinin yüzde 10’u kadın. Ama işsiz mühendislerde bu oran yüzde 30’un üzerinde. Yani ekonomik krizde özellikle kadınlar işsizlikten daha fazla nasibini alıyor diyebiliriz. Ama sadece krizde değil, öğrencilerle yaptığımız röportajlarda da gördük ve biz de yaşadık ki, üniversite seçiminde, meslek seçiminde, okurken, işe girerken, hangi alanda çalışacağı belirlenirken, terfi ederken kadınlar bir kez daha sorgulanıyor” diye konuştu.

‘Eğitimi uygulama alanı ile bağdaştırmak zaman alıyor’

Bir yandan üniversitedeki eğitime ilişkin yetersizliklerin olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan, Ceren Narin Güzel’in değerlendirmeleri de şöyle; “Üniversitedeki eğitimin sorgulanması çok benzeri inşaat mühendisliği eğitiminde de geçerli. İnşaat mühendisliğinde sayı belki de artmıştır ama bildiğim kadarıyla Türkiye’de 192 tane program var ve yılda mezun olan sayısı 12 binlere yaklaştı. Ama bu sene gördük ki yüzde 58 kapasiteyle 5 bin kişiyi aldı ve yüzde 42 boşluk var. Bu krizin de bir yansıması olarak, öğrencilerin talep etmemesi. Eş zamanlı olarak bu kriz öncesinde de şunu biliyorduk, eğitimimiz teorik ve zor bir eğitim. Ama bunun mezun olduktan sonra uygulama alanlarıyla bağdaştırılması oldukça zaman alıyor. Bu problemler çok kısa sürede bitecek mi? Elbette hayır. Ama biz Beyaz Baretli Kadınlar projesinde, kadın arkadaşlarımıza hem teknik hem sosyal hem de toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili bir bütünü anlatmaya çalışmayı hedefliyoruz. Bir yandan toplumsal eşitlik kısmına da çok değer veriyorum. Çünkü aynı sokakta yürürken neyin mobbing, neyin taciz olduğunu bilmeden ciddi psikolojik sorunlara varan şeyler yaşayabiliyorlar ve bunu tarif de edemiyor, adlandıramıyor olabilirler. O yüzden projenin bu ayağı da çok kıymetli.”

‘Neden hemşirelik yazmadınız, ne yapacaksın inşaatlarda?’

Hazal Can Polat da ekleme yaparak şöyle konuştu: “Eğitim kısmında aslında bizim özellikle kadın öğrencileri diğerleri ile eşit konuma getirmek istememizin sebebi onların daha elenmeye müsait olmalarıyla ilgili. İş arayan inşaat mühendisi sayısı günden güne artıyor, bizim şubemize gelen ilan azalıyor ama iş arayan artıyor. Artık firmalar verdikleri ilanlarda bir eleme yapması gerektiği için filtrelerinden biri de ‘erkek olması’ oluyor. Biz bu yüzden kadın öğrencilere Endüstri 4.0’a uyumlu, onları bir adım öne çıkaracak eğitimler vermek istiyoruz ki diğerleriyle biraz daha eşit bir konuma gelebilsinler. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin de amacı şu; zaten ayrımcılığa maruz kalmaya başladılar. Okulda, ‘neden hemşirelik yazmadınız, neden öğretmenlik seçmediniz, ne yapacaksın inşaatlarda’ diye o ayrımcılığa uğramaya başladılar ama mezun olduklarında bunun daha fazla görecekler. Özellikle çalışma alanı sahada olursa daha da artacak. Biz istiyoruz ki arkadaşlar bunlara maruz kaldıklarında cevap verebilecek, özgüvenini kırmayacak donanım ve güçte olsunlar.”

İpek Bulgurcu projeye ilginin fazla olduğunu söyleyerek, “Öğrencilerimizle görüşmelerimiz beklentimizin çok üzerinde, nitelikli öğrenciler geliyor. Kendilerini çok güzel ifade ediyorlar. Bu arada öğrenciler, birtakım programları öğrenmek için ya kendileri çabalıyorlar ya da odadaki bazı eğitimlere gelmeye çalışıyorlar. Yani hem zaman hem de bütçe ayırmaya çalışıyorlar. Bu da bizim teknik konudaki gelişimi projenin bir parçası haline getirmemizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

‘Kadınlar baretine de sahip çıkar’

Pilot bir proje olan ‘Beyaz Baretli Kadınlar’ kapsamında, 21 kadın mentör var. Kadın öğrenciler de menti olarak geçiyor projede. Mentör ve mentiler eğitimlerini tamamladıktan sonra 9 ay boyunca yol arkadaşlığı yapacaklar birbirlerine. Başvuran 50 kadar öğrenci olsa da burs ve mentör ayağı sınırlı olduğu için herkesin belirli oranda yararlanması da hedeflerden biri. Aynı zamanda yakında gerçekleştirecekleri bir başka projenin de haberini veren kadınlar, Türkiye’nin deprem gerçeğine ilişkin ‘temel afet bilinci’ eğitimine hazırlandıklarını söyledi.

“Bu proje özellikle erkek egemen olan meslek gruplarına, hatta diğer şehirlere de yayılsın istiyoruz” diyen İpek Bulgurcu son olarak projenin isminin niçin beyaz baret olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “İnşaat mühendisi bir kadın sahaya gittiği zaman genellikle onun ofis işlerinde çalışması önerilir ve bina içerisindeki bir göreve yönlendirilir. Çünkü dışarıya çıktığı zaman güvenlik ekipmanı olan bareti takması gerekir. Ama bu durumda ofiste çalıştığı için bareti takamaz. Baretten mahrum kalır. Oysa biz diyoruz ki bir insanın sahada veya ofiste çalışması onun kişilik özelliklerine bağlıdır, cinsiyetine bağlı değildir. Eğer bir kadın mühendis sahada çalışmak istiyorsa, çalışabilir, baretini de takar baretine de sahip çıkar.”

Akzirve ile Topkapı ‘Hayat’ Buluyor

Akzirve ile Topkapı 'Hayat' Buluyor

Akzirve Gayrimenkul’ün prestijli projesi Akzirve Hayat Topkapı’nın temeli geçtiğimiz Cumartesi günü atıldı.

14 bloktan oluşacak bu dev projede, 1850 daire ve 96 ofisin yanı sıra 71 adet ticari alan bulunacak.

1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleriyle ve göz alıcı mimarisiyle karşımıza çıkan bu proje, 2018 yılında “En İyi Çok Katlı Proje” ödülünü aldı.

Şehrin simgelerinden biri olmaya aday olan Akzirve Hayat Topkapı projesinde metropol hayatında en büyük eksiklik olan yeşil alanlara büyük önem veriliyor.

Proje metro, tramvay ve metrobüse ise oldukça yakın.

36 ay içinde bitirilmesi planlanan bu projede sosyal alanlar, spor salonları, yüzme havuzu, çocuk oyun alanları ve otopark gibi özellikler bulunuyor.

Bodrum’da İmar Planına Aykırı Yapıların Yıkım İşlemleri Sürüyor

Bodrum'da İmar Planına Aykırı Yapıların Yıkım İşlemleri Sürüyor

Bodrum’da, imara aykırı bölümleri tespit edilince bu kısımların kaldırılması istenen otel, villa, rezidans ve lüks dairelerin bulunduğu 19 projede yıkım çalışmaları sürdürülüyor.

Bodrum’da kontrolsüz yapılaşmayla ilgili tepkiler üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 20 Ağustos’ta ilçeye gelerek, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle kaçak yapılaşmaya ilişkin denetimler yaptı. Bu denetimlerden sonra Bodrum Belediyesi’nce daha önce imar planında aykırılıklar bulunduğu tespit edilen birçok projenin inşaatı durduruldu. Bakan Kurum, 28 Eylül’de imara aykırı alanları tespit edilen ve yıkımına karar verilen projeler için yeniden Bodrum’a geldi. Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle kıyıdan 2’nci kez denetim yapan Kurum, 11’i otel olmak üzere aralarında villa, rezidans ve lüks dairelerin olduğu 19 projedeki yıkım çalışmalarını kontrol etti.

Yıkım Çalışması Bakanlık ve Belediye Gözetiminde

Bakanlık, Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ve Yapı Kontrol Birimi ekiplerinin gözetiminde Gümbet, Yalıkavak, Türkbükü, Gündoğan, Gölköy ve Torba mahallelerinde yer alan o projelerdeki yıkım çalışmaları halen sürdürülüyor. İmara aykırı olduğu tespit edilen bölümlerin üzerine boyayla çarpı işareti koyulduğu, iş makineleri ve inşaat işçilerince yıkımın yapıldığı belirtildi. Yıkıldıktan sonra kötü görüntü oluşan alanlarda ise otel işçileri tarafından kıyı düzenleme çalışması yapılıyor. Bazı projelerde beton kesme işleminin ardından bloklar vinçle bölgeden taşınıyor. Metrajlarına göre her firmaya, farklı günlerde çalışmalarını tamamlaması için süre verildiği öğrenildi.Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, ‘imar barışı’na aykırı yapı sayısında Muğla, ilk sırada yer alıyor.

Bodrum, Milas, Yatağan, Kavaklıdere, Ula, Marmaris, Datça, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Seydikemer’de toplam 1351 yapının yıkılacağı kaydedildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Deprem Seferberlik Planını Açıkladı!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Deprem Seferberlik Planını Açıkladı!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul’da yaşanacak olası bir depreme karşı önlem almak ve deprem sonrası tedbirleri içeren deprem seferberlik planı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. 

İmamoğlu: İstanbul Depreme Hazır Değil! 

İstanbul’u depreme hazırlamak ve güçlendirmek için yeni bir seferberlik başlattıklarını belirten Ekrem İmamoğlu daha fazla beklemeye tahammülleri olmadığını belirterek “Tespitlerde bulunulmuş, tahminler sıralanmış, uygulama önerileri geliştirilmiş.

Ancak yapılan tüm bu çalışmalar, sonrasında hayata geçmediği / geçemediği için İstanbul hala beklenen büyük depreme hazırlıklı değildir. Daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. Bizler, tüm İstanbulluların da desteği ile hayata geçecek projeler üretmek, İstanbul’u güçlendirmek için kolları sıvıyoruz ve bir seferberlik başlatıyoruz” dedi. 

Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Büyük Önem Taşıyor 

En büyük önceliklerinin “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi” olduğunu dile getiren Ekrem İmamoğlu, “Öncelikli / sorunlu alanlarda, sosyal ve ekonomik dönüşüm projelerinin gerçekleşmesi amacıyla Bakanlık tarafından talep edilen ‘Strateji Belgeleri’ tamamlanarak ‘İstanbul Kentsel Dönüşüm müdahale yol haritası’ belirlenecektir. ‘

Afet Odaklı müdahale programı’ ile bina bazında yapılan müdahaleler yanında, kentsel iyileştirme odaklı dönüşüm çalışmaları bu başlıkta ele alınacaktır. Bu amaçla 1 yıl içinde 39 ilçe ile birlikte gerekli koordinasyon sağlanacak ve 5 yıl içinde strateji belgesinde yer alan müdahalelerle tamamlanacaktır” dedi.

İletişim sorununu aşmak istediklerini belirten Ekrem İmamoğlu “İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan veya proje aşamasında olan kentsel dönüşüm alanlarında yaşayanlar ve onlar tarafından kurulan sivil toplum örgütlerinin İBB ile iletişim sorunlarını aşmak üzere ‘Kentsel Dönüşüm İşbirliği Masası’ adı ile bir ofis kurulmaktadır” dedi.

Balıkesirli Sanayici Bandırma Limanı’nı Bekliyor

Balıkesirli Sanayici Bandırma Limanı'nı Bekliyor

Ortak Akıl Toplantıları’nın 21’inci durağı Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi oldu. Turkishtime ve Halkbank ortaklığıyla düzenlenen toplantının moderatörlüğünü Şeref Oğuz üstlendi.

1977 yılında kurulan BALOSB, halen üretimini sürdüren 110 fabrikanın yanı sıra proje ve inşaat aşamasında olan 13 fabrika da dahil olmak üzere toplamda 123 fabrika ve 9 bine yakın çalışanıyla bölge ekonomisinde etkin bir rol oynuyor.

Balıkesir OSB’yi Geleceğe Taşıyacak 10 Parametre

Balıkesirli sanayici ihracatta İzmir’deki Aliağa limanını veya İstanbul’daki Ambarlı limanını kullanıyor. Bu da ek bir maliyet ve zaman kaybı anlamına geliyor. Bandırma limanı şu anda hizmet veriyor ancak konteyner taşımacılığı için müsait değil. Limanda gerekli çalışmalar yapılırsa bölge sanayicisinin rekabette eli güçlenecek. Çünkü Bandırma limanı hem alan hem de lojistik anlamında son derece uygun özelliklere sahip.

Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği

Kamu – üniversite – sanayi işbirliğini sağlayabilmek için öncelikle tüm taraflar nezdinde modern bir sanayi kültürünün oluşturulması, ardından da herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Tüm tarafların bir arada bulunduğu mekanizmalar geliştirilmeli, bu mekanizmalar da her an çalışır durumda tutulmalı. Birtakım oluşumlar çerçevesinde zaman zaman bir araya geliniyor ama süreklilik sağlanmadığı zaman yeteri kadar sinerji ve çözüm üretilemiyor.

Yatırım Maliyetleri Düşürülmeli

Arsa fiyatları, inşaat yatırımları, hafriyat, altyapı maliyetleri gibi konular sanayiciyi yoruyor. Hem belediyelerin hem de diğer kurum ve kuruluşların yatırım maliyetleriyle ilgili özellikle OSB’lerdeki firmalara daha fazla kolaylık sağlaması gerekiyor. Kamu bankaları inşaat işleri için cazip krediler verilebilirse sanayideki büyümeye çok olumlu katkılar sağlanacak. Sanayicinin bu tür maliyet kalemleriyle uğraşmaktansa sermayesini daha çok teknolojiye, üretime, Ar-Ge’ye yatırmasına imkan yaratacak çözümler bulunabilir.

Nitelikli Eleman Sorunu

Nitelikli eleman tedariki Ar-Ge veya ihracat odaklı üretimlerin devreye girdiği noktada altyapı ve yüksek enerji sorunu kadar büyük bir sorun olarak sanayicinin önüne çıkıyor. Meslek liselerinin OSB’ler içinde konumlandırılarak, müfredatlarının da sanayicilerle eşgüdüm içinde hazırlanması, sanayicilerin de bu okulların hamisi olmasının yolunu açmak gerekiyor. BALOSB bu konuda inisiyatif almış durumda.

Lojistik Entegrasyon Tamamlanmalı

Osmangazi Köprüsü ve İzmir otobanıyla birlikte ulaşım olanakları güçlenen Balıkesir, lojistik bir üs haline gelme yolunda ilerliyor. Ancak lojistik entegrasyon henüz tamamlanış değil. İyi niyetlerle kurulan Lojistik Köy, kendisinden bekleneni veremedi. Oysa Balıkesir’in lokasyonu çok iyi. Marmara ve Ege bölgelerinin birleşme noktası olan Balıkesir, bu anlamda çok büyük bir potansiyel taşıyor ama lojistik entegrasyonun hızla tamamlanması gerekiyor.

Yan Sanayi Yeterli Değil

Balıkesirli sanayicinin yan sanayi ve bakım-hizmet gibi konularda sıkıntı yaşıyor. BALOSB’deki kurumsal sanayiciler, kendilerine hizmet vere yan sanayi firmalarında yeterli bir birikim ve kalite seviyesini bulamıyor. Sanayici bu nedenle bakım hizmeti, yan sanayi hizmeti, parça almak gibi ihtiyaçlarının çoğunu İstanbul gibi kentlerden sağlamak zorunda kalıyor. İl genelinde yan sanayiye yönelik altyapıyı oluşturma konusunda girişimlere ihtiyaç var.

Yeni İhracat Pazarları İhtiyacı

ABD ile Çin arasındaki siyasi gerilim, ABD’nin Çin menşeili ürünlere getirdiği ekstra vergiler Türkiye için bir fırsat yaratıyor. Balıkesirli sanayici ürünlerini tanıtma ve satışlarını artırmak için ABD pazarına yönelmeli. Son yılarda Kuzey Afrika ülkeleri ve Hindistan da yükselen gelir düzeyiyle ihtiyaçları artan önemli ülkeler arasına girdi. BALOSB’de yeni pazarlarla ilgili bir çalışma grubu kurulabilir.

Enerji Maliyetleri Düşürülmeli

Enerji maliyetleri bütün sanayicilerin üzüldüğü, yüksek maliyetlere katlandığı bir konu. Türkiye’de her türlü enerji maliyetinde en büyük bedeli sanayici ödüyor. Dünyada ticaret savaşlarının yaşandığı çok sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. Böyle bir dönemde ihracatın önemi çok açık. İhracatçının rekabette elini zayıflatan bu sorunun artık aşılması gerekiyor.

Ar-Ge Mevzuatı Sadeleştirilmeli

Ar-Ge süreçlerinde bürokratik zorlukların yanı sıra mevzuat da çok karmaşık, devletin terminolojisini firmalar anlayamıyor. Ar-Ge faaliyetlerinin kontrol edilebilirliğini sağlamak ve belgelendirebilmek için birtakım kılavuzlar, programlar geliştirilmiş durumda. Ancak firmalar bu konuda yetersiz kaldıkları için danışmanlar tutmak zorunda kalıyor. Mevzuatın sadeleştirilmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi, Ar-Ge çalışmalarına güç katacak.

Konut İhtiyacı

Konut konusunda BALOSB’ye yakın, özellikle de mavi yakanın yerleşebileceği konutlara ihtiyaç duyuluyor. Gaziosmanpaşa bölgesinin tümüyle kentsel dönüşüme sokularak, TOKİ gibi konut projeleriyle çalışanlar için hazırlanması gerekiyor. Böyle bir dönüşüm, bölgenin mavi yakalı ihtiyacının karşılanmasında önemli bir ivme yaratacak.

Müteahhitler Sektördeki Sorunlara Çözüm Bekliyor

Müteahhitler Sektördeki Sorunlara Çözüm Bekliyor

Konya Müteahhitler Birliği (KOMÜT) başkanı Adem Bulut, inşaat sektöründeki sorunların bir an önce çözüme kavuşmasını ümit ettiklerini söyledi.

KOMÜT başkanı Adem Bulut, inşaat sektöründeki sorunları değerlendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Bir otelde düzenlenen programda konuşan Bulut, Türkiye’nin güneyinde bir terör koridoru ya da terör devleti oluşturulması adına dış destekli çabaları yok etmek adına yapılan, adından da anlaşılacağı üzere bölge ve Türkiye için barış kaynağı olacak Barış Pınarı Harekatı’nı Konya Müteahhitler Birliği olarak sonuna kadar desteklediklerini söyledi.

“Konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır”

Konya Müteahhitler Birliği olarak inşaat sektörü için önem arz eden bazı konuların da gündemlerinde yer aldığını belirten Bulut, “2014 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana Türkiye’de ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünün gelişmesi ve sorunlarına çözüm bulma misyonuyla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Birliğimizin yeni yönetim kurulu olarak gerek inşaat sektörü gerekse birliğimiz adına aynı heyecanla daha da gayretli çalışmalar yapma hedefiyle yola çıktık. Son yıllarda ekonomide yaşanan sorunlar sektörümüzü önemli ölçüde etkilemiş, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere artan fiyatlar ve genel olarak enflasyondaki artış, maliyetleri artırırken konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Bu olumsuzluklar sektörün ciddi şekilde daralmasına neden olmuştur. Ülke olarak ekonomimizin yeniden istikrara kavuşması için gerekli çalışmaların yapılmasını temenni ediyoruz.” dedi.

“Sorunlarımızın çözüme kavuşacağını ümit ediyoruz”

Türkiye’de ve özel olarak Konya’da inşaat sektörünün karşılaştığı bazı sorunlar bulunduğunu kaydeden Bulut, “Bunların başında merkezi yönetim tarafından imar planı uygulama yönetmeliğinde sık sık değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Yönetmelikteki sık değişiklikler sektörün uyumunu zorlaştırmaktadır. Konya’da ise ilçe belediyelerinin imar yönetmeliğini farklı yorumlaması söz konusudur. Uygulamadaki standartların değişmesi gerek şehrin imar dokusu gerekse müteahhitlerin konut üretimi açısından sorunlara neden olmaktadır. Diğer bir konu ise konutların temel ihtiyacı olan elektrik, doğalgaz ve su aboneliklerinde yaşanmaktadır. Doğalgaz ve elektrik aboneliklerinde ilgili kurumlar katılım bedelini müteahhitlerimizden almaktadır. Bu konu ile ilgili KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir ile yapılan görüşmelerin sonucu konunun Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a ileteceği ve konuda ellerinden geleni yapmaya çalışacakları tarafımıza bildirilmiştir. Biz de KOMÜT olarak sorunlarımızın çözüme kavuşacağını ümit ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Yerel yönetimlerimizin elini taşın altına koymasını bekliyoruz”

Merkezi hükümetin faiz indirimi, imar barışı, KDV indirimi inşaat sektörünün önünü açma çabalarını müteahhitler olarak olumlu karşıladıklarını, aynı bakış açısını yerel yönetimlerden de beklediklerini dile getiren Bulut, “İnşaat ruhsatı, iskan ruhsatı ve arsa üretimi konusunda adımlar atılmasını sektörün önünün açılması için yerel yönetimlerimizin de elini taşın altına koymasını bekliyoruz. İnşaat sektörü ekonomideki istikrarla paralel olarak büyümeye ve ülkenin lokomotifi olmaya devam edecektir. Biz müteahhitler olarak şehirlerimizin tarihi dokusu korunarak, sağlıklı ve güvenli konut ihtiyacının karşılanması, daha yaşanabilir konutların üretilmesi adına üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Konya Müteahhitler Birliği, mesleki dayanışmanın olduğu gibi sektörün sağlıklı büyümesinin de çatı kuruluşlarından biri olmayı sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.

Program, soru cevap kısmının ardından sonra erdi.

Kamu Müteahhitleri İçin Kötü Haber! 2022 Yılına Kadar Kamu Projeleri İçin Yeni Yatırım Yok

Türk Müteahhitleri 10 Ayda 9.4 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi!

Devletin tasarruf tedbirleri en çok kamu müteahhitlerini etkiledi. Kamu projeleri için zorunluluk olmadığı sürece yeni projelere kapı tamamen kapatıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesi detayları haberimizde!

Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Yürürlüğe giren yeni genelge kapsamında kamu yatırım harcamaları için tasarruf tedbirleri alınacağı duyuruldu. 

Yeni Kamu Projeleri 2022 Yılına Kadar Ertelendi! 

Yayımlanan genelge ile tasarruf tedbirleri kapsamında kamu projelerinin erteleneceği bir kere daha duyuruldu.  2022 yılına kadar zorunlu olmayan hiçbir projeye onay verilmeyeceği belirtilirken “Kamu yatırım harcamalarından azami düzeyde tasarruf edilirken kalkınma potansiyelini destekleyici mahiyetteki iktisadi ve sosyal altyapı yatırımlarına öncelik verilmeye devam edilecektir.

Kamu yatırım öncelikleri özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını ve ticareti destekleyecek mahiyette belirlenecek, iş, üretim, yatırım ve yaşam ortamını iyileştiren nitelikli altyapı yatırımlarına öncelik verilecektir. Kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar bir taraftan öncelikli sosyal ihtiyaçları giderecek ve üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapı alanlarına yönlendirilirken, yatırımların maliyet etkin, verimli ve zamanında gerçekleştirilmesine ve yatırım harcamalarının en kısa zamanda ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürülmesine azami özen gösterilecektir” ifadelerine yer verildi. 

Kamu Özel İşbirliği ile Dev Projeler Devam Edecek! 

Yayımlanan genelge de KÖİ’ler için ise ayrı bir parantez açıldı. 

2020 yılına yeni proje alınmayacağı açıklanırken “Tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında 2020 Yılı Yatırım Programı’na yeni proje alınmayacaktır. Ancak Kamu Özel İşbirliği’yle (KÖİ) (hazine garantili) devam eden projelerin yapımına devam edilecek. Mevcut kamu sabit sermaye stokundan azami kapasitede yararlanılması için gerekli bakım ve onarımlara önem verilecek, vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarına ve ekonomide katma değer artışına doğrudan hizmet etmeyen projeler teklif edilmeyecektir” denilerek bu projelerin devam edeceği duyuruldu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Barış Pınarı Harekatı Sonrası 140 Köylük Yerleşim Alanı İnşa Edeceğiz

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Barış Pınarı Harekatı Sonrası 140 Köylük Yerleşim Alanı İnşa Edeceğiz

Suriye’de düzenlenen Barış Pınarı Harekatı sonrası Türkiye’de ki Suriyeli mültecilerin yerleştirileceği 140 köyden oluşacak yeni bir yerleşim alanı inşa edeceklerini duyurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Türkiye’nin başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekatı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

Kurum “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 4 gün önce başlatılan bu operasyon bittiği zaman oluşacak güvenli bölge içerisinde, 140 köyden oluşan yerleşim alanı inşasıyla, buradaki vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlayacak önemli bir projeyi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” diyerek Türkiye’nin güvenli bölgede inşa edeceği proje hakkında bilgi verdi. 

Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler Güvenli Bölgeye Yerleştirilecek 

Suriyeli mültecileri güvenli bölgeye yerleştiriceklerini belirten Bakan Kurum “Vatan toprakları dışında olan Suriyeli kardeşlerimizi geri götürebilmek için güvenli bir bölge, bir koridor oluşturmak amacıyla yapılan bir operasyondur. Bu operasyon neticesinde, inşallah Fırat Kalkanı, Afrin ve Pençe harekatlarında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatı’nda da, şanlı ordumuz daha önce olduğu gibi aynı zaferleri alacak ve teröristlerin inlerine girmek suretiyle o bebek katillerine gereken cevabı, sahada net bir şekilde verecek. İnşallah o güvenli koridor oluştuğu zaman, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 4 gün önce başlatılan bu operasyon bittiği zaman oluşacak güvenli bölge içerisinde 140 köyden oluşan yerleşim alanı inşasıyla, buradaki vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlayacak önemli bir projeyi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi. 

Meksika’nın İnşaat Projelerini Türk Doğal Taşları Süsleyecek

Meksika’nın İnşaat Projelerini Türk Doğal Taşları Süsleyecek

Türkiye’ye yıllık 2 milyar dolar döviz kazandıran doğal taş sektörü, 7 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için 2018 yılında doğal taş ihracatında yüzde 148’lik artış yakaladığı Meksika’yı radarına aldı. Türk doğal taş ihracatçıları, Meksika’da yapılacak inşaat projelerinde Türk doğal taşlarının kullanılması için harekete geçti.

Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından, Ticaret Bakanlığı desteğiyle sürdürülen “Doğal Taş Sektöründe İhracat Koçluğu ve İşbirliği Kümesi” isimli Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesi kapsamında Meksika’ya “Sektörel Ticaret Heyeti” düzenlenecek. Heyete 9 doğal taş ihracatçısı firma katılıyor.

Meksika’nın dünyadan 180 milyon dolarlık doğal taş ithal ettiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Türkiye, Meksika’nın 8. büyük tedarikçisi konumunda. 2017 yılında 2.3 milyon dolar olan ihracatımızı, 2018 yılında yüzde 148’lik artışla 5.8 milyon dolara çıkardık. Bu sektörel ticaret heyetiyle Meksika’ya ihracatımızı orta vadede 50 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Meksika’da 2017 ve 2018 yıllarında yaşanan depremlerde çok sayıda bina yıkıldı ve tekrar inşa edilecek. Bu binalarda Türk doğal taşlarının kullanılması için çaba içinde olacağız” şeklinde konuştu.

Meksika’ya işlenmiş ürün ihraç etme şansı olduğuna dikkati çeken EMİB Başkanı Kaya, 14 Ekim’de Meksikalı doğal taş ithalatçılarıyla ikili iş görüşmeleri yapılacağını, 15 Ekim tarihinde ise Expo Cihac Fuarı’nın ziyaret edileceğini kaydetti. Kaya, Meksika seyahati sırasında, firma ziyaretleri, mimari tur ve perakende satış noktalarında incelemelerinde gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin, “Doğaltaş Sektöründe İhracat Koçluğu ve İşbirliği Kümesi” URGE Projesi kapsamında; 14-19 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenleyeceği, “Sektörel Ticaret Heyeti”ne şu firmalar katılıyor; “Çelikkol Petrol Mermer, F2C Mermer, Gazimer Mermer, Hurok Marble, Karahisar Madencilik, Özçınar, Sezgin Marble, Solemar Marble Ltd., The Tile Shoppe”

Kardeşler İnşaat’tan Ankara’ya Ses Getiren Proje

Kardeşler İnşaat'tan Ankara'ya Ses Getiren Proje

Ankara Keçiören Yükseltepe Mahallesi’nde yükselen Bulvar Vadi projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

2 blokta toplam 68 daireden oluşacak Bulvar Vadi projesinde ayrıca 12 adet dükkan yer alacak.

6000 metrekarenin üzerinde bir alana ve yaklaşık 18 bin metrekare inşaat alanına sahip olan bu projelerde dairelerin tamamı 4+1 olarak projelendirilmiş.

Kardeşler İnşaat’ın hayata geçirdiği Bulvar Vadi projesinde kış bahçesi, sauna, açık ve kapalı otopark, fitness salonu, futbol ve basketbol sahaları gibi özellikler ön plana çıkıyor.

Projenin anahtar teslimi ise 2020 yılının ilk aylarında yapılacak.

Konut Satışları ile Üretim Arttı, İnşaat Sektörü Hareketlendi!

Konut Satışları ile Üretim Arttı, İnşaat Sektörü Hareketlendi!

Kamu bankaları tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası büyük yankı uyandırmış, uzun süredir beklemede olan vatandaş yeniden ev almaya yönelmişti. Açıklanan veriler inşaat sektöründe beklenen hareketlenmenin sonunda yaşanmaya başlandığını ortaya koydu.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık önemli açıklamalarda bulundu. 

Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından Mine Açar ile röportaj yapan Işık sektörde özlenen hareketlenmenin başladığını söyledi. 

İnşaat Sektöründe Canlanma Başladı! 

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık yapmış olduğu açıklamasında inşaat sektörünün tamamında genel anlamda bir canlanma yaşandığını müjdeledi. 

Işık yapmış olduğu açıklamasında “Stoklanamayan hazır beton üretildikten hemen sonra inşaatta kullanılması gerektiği için Türkiye’de hazır beton üretiminin artması inşaatın hızlandığı anlamına gelir. Resmî rakamlarda inşaat sektörünün durumu gecikmeli görülebilirken, Hazır Beton Endeksi ile inşaatın nabzını yakından tutuyoruz. Bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. İnşaat faaliyetlerinde 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı” diyerek önemli bir müjde verdi. 

İnşaat Sektörünün Sürükleyici Gücü Konut Satışları Olacak! 

Işık yapmış olduğu açıklamasında konut satışlarının önemli olduğunu belirterek “Ancak önümüzdeki dönemin sürükleyici gücü konut olacak. Kamu bankaları ile başlayan konut kredisi faizindeki düşüş, İstanbul’da hissedilen deprem sonrasında yeni ve sağlam konutlara olan ihtiyacın bir kez daha tüketicilerin gündemine gelmesi öncelikle yeni konut satışlarını yukarı çekmeye başlayacaktır. Ülkemizdeki ekonomik güvende jeopolitik risklerden kaynaklanan yeni bir sorun ortaya çıkmadığı sürece müteahhitlerimiz ellerindeki bir yılı aşkın zamandır bekleyen konut stokunu eritmeye başlayacaklardır” dedi. 

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli İhalesi İçin Ulaştırma Bakanlığı İlana Çıkmaya Hazırlanıyor!

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli İhalesi İçin Ulaştırma Bakanlığı İlana Çıkmaya Hazırlanıyor!

İstanbul ulaşımı açısından devrim niteliğinde kabul edilen en büyük ulaşım projeleri arasında yer alan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan önemli açıklamalarda bulundu. İhale tarihi netleşiyor.

İstanbul’un en önemli ulaşım projeleri arasında gösterilen 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi için beklenen müjdeli haber geldi. 

Ulaştırma Bakanı Turhan Açıkladı, İhaleye Çıkacak! 

Uzun süredir gündemde olan ancak ihale tarihi bir türlü kesinleşmeyen 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi için Bakan Cahit Turhan beklenen açıklamayı yaptı. 

Bakan Cahit Turhan bu sene dördüncüsü düzenlenen  Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı’na katıldı. Congresium Ankara’da düzenlenen fuarın açılış konuşmasını yapan Bakan Turhan büyük bir müjde verdi. 

İstanbulluların yakından takip ettiği 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında açıklama yapan Bakan Turhan “Uygun şartlarda finansman sağlayan firmalar arasında yapılacak ihale için önümüzdeki günlerde ilana çıkmayı hedefliyoruz. Dış krediyle yapmayı planladığımız 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli’ne yerli ve yabancı firmalar yoğun ilgi gösteriyor” diyerek ihaleye olan yoğun talebi dile getirdi. 

İhale İlanı Yakında Yayımlanacak! 

Konu hakkında açıklama yapan Bakan Turhan, “Uygun şartlarda finansman sağlayan firmalar arasında yapılacak ihale için önümüzdeki günlerde ilana çıkmayı hedefliyoruz” dedi. Bir diğer önemli proje olan 1915 Çanakkale Köprüsü projesine de değinen Bakan Turhan projenin planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi.  

Köprünün 2022 yılında hizmete açılacağını belirten Bakan Turhan “Araçlarımız beklemeden, durmadan 5 dakikada Gelibolu’dan Çanakkale’ye geçmiş olacak” dedi.

Expo 2020: Katılımcı Ülkeler Ne Kazanacak? Sürdürülebilir Projeler Dikkat Çekiyor

Expo 2020: Katılımcı Ülkeler Ne Kazanacak? Sürdürülebilir Projeler Dikkat Çekiyor

Birleşik Arap Emirlikleri, Orta Doğu’da ilk kez düzenlenecek olan dünya fuarı Expo 2020’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 12 milyon yabancının ziyaret edeceği ve ülke ekonomisine 30 milyon euro katkı sağlaması beklenen organizasyon için Dubai’de hazırlıklar devam ediyor.

Birleşik Arap Emirlikleri, Orta Doğu’da ilk kez düzenlenecek olan World Expo 2020’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 12 milyon yabancının ziyaret edeceği ve ülke ekonomisine 30 milyon euro katkı sağlaması beklenen organizasyon için Dubai’de hazırlıklar devam ediyor. Altı ay sürecek olan etkinliğe 190’dan fazla ülke katılacak.

Kubbe, Dubai’nin Sembollerinden Biri Olabilir

Expo’nun gerçekleştirileceği alandaki inşaatın büyük bir kısmı tamamlandı. Expo 2020’nin ana üssü olacak kubbenin yapımı için yaklaşık 800 inşaat uzmanı Eylül ayında bir araya geldi. 130 metre genişliğinde ve 67 metre uzunluğundaki çelik kubbe, 800 tondan fazla ağırlığa sahip.

Unkapanı Kavşağı, Tramvay Projesi Kapsamında Yenilenecek

Unkapanı Kavşağı, Tramvay Projesi Kapsamında Yenilenecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında beton kalitesi ve statik çalışması yapılan Unkapanı Kavşağı’nın yıkılıp yeniden inşa edilmesine karar verdi.

İBB 2017 yılının Eylül ayında ihalesi yapılan “Unkapanı Kavşağı Uygulama Projesi”ni Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişinin dikkate alınmadığını gerekçesiyle iptal ederek “Unkapanı Kavşağı ve Eminönü – Alibeyköy Tramvayı Tüneli” kapsamında, mevcut projenin 2 ay içinde revize edilmesi ve inşaat ihalesinin hızla tamamlanarak işin en kısa sürede tamamlanması benimsendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2012 yılında beton kalitesi ve statik çalışması yapılan Unkapanı Kavşağı’nın yıkılıp yeniden inşa edilmesine karar verdi. Yapılan incelemede, köprünün altındaki kirişlerde araç çarpma sonucu kopma ve parçalanmalar olduğu; betonun içindeki demirlerin açığa çıktığı, bir kısmının kırıldığı; beton ve demirlerde küflenme meydana geldiği,  su kaynaklı hasar oluştuğu tespit edilmişti. Bu kapsamda Eylül 2017’de “Unkapanı Kavşağı Uygulama Projesi”nin ihalesi yapılmıştı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve geldikten hemen sonra geçmişte inşaatına başlanılmayan projenin incelenmesi talimatını verdi. İBB bürokratları, ihalede Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişinin dikkate alınmadığını belirledi. Bu nedenle de ihalenin iptal edilmesine karar verildi.

“Unkapanı Kavşağı ve Eminönü – Alibeyköy Tramvayı Tüneli” kapsamında, mevcut projenin 2 ay içinde revize edilmesi ve inşaat ihalesinin hızla tamamlanarak işin en kısa sürede tamamlanması benimsendi.

Yapılan çalışmalara göre, köprü ve altgeçit imalatları öncesinde kavşak, dönel ada haline getirilerek, trafiğin aksamadan işlemesi sağlanacak. Projede kritik olarak görülen bölgenin altyapı deplasesi de İSKİ tarafından yapılacak.

İş kapsamında yapımı devam eden Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nın geçişi için 170 metre uzunluğunda 7 metre yüksekliğinde bir tünel inşa edilecek. Kavşaktan önce inşa edilecek tünelde yaya ve bisiklet yolu da olacak. Anayol ve kavşak kolları, yeni kavşak ve tünele göre yeniden dizayn edilecek.

Moskova-Petersburg’u Trenle 2 Saate İndirecek Hat Ne Zaman Açılacak?

Moskova-Petersburg'u Trenle 2 Saate İndirecek Hat Ne Zaman Açılacak?

Moskova ile St.Petersburg arasındaki mesafeyi 2 saat 10 dakikaya indirecek hızlı tren hattının tahmini açılış tarihi belli oldu. Rusya Demiryolları İdaresi RJD, Moskova-St. Petersburg hattını 2026 yılında kullanıma açmayı planladıklarını duyurdu.

St. Petersburg’tan başlayıp Moskova üzerinden Nijniy Novgorod’a kadar uzanacak hattın toplam maliyeti 1,5 trilyon ruble, yani 23 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

Hattın Moskova-Nijniy Novgorod bölümü 2024 yılında açılacak. Bu hatta yolculuk süresi 2 saat 5 dakika.

Hattın inşaatına bu sonbaharda başlanması planlanıyor. Moskova-St. Petersburg bölümünü ise hala projelendirme aşamasında.

659 kilometre uzunluğundaki Moskova-St. Petersburg hattında trenler saatte 200 ile 400 kilometre arası hız yapacak.

Moskova-St.Petersburg biletinin tahmini fiyatı 3 bin 416 ruble (309 TL).

Ceylan İnşaat’tan Aksaray’a Yeni Projeler Geliyor

Ceylan İnşaat'tan Aksaray'a Yeni Projeler Geliyor

Aksaray Merkez’de Şifahane Mahallesi’nde hayata geçirilen Huzur Park 3 projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Lokasyon olarak merkezi bir alanda konumlanan bu proje 4 blok ve 60 daireden oluşuyor.

Yaklaşık 13 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip olan Huzur Park 3 projesindeki tüm daireler 3+1 ve her biri 165 metrekare büyüklüğe sahip. Her binada daireye özel ısıtma sistemi olmakla beraber jeneratör bulunan bu projede konutlar deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa ediliyor.

Ceylan İnşaat’ın bir başka projesi de 46. Cadde’de yer alıyor. 56 daireden oluşacak Safir Konutları pprojesinde de tüm daireler 3+1 olacak şekilde projelendirildi. Projenin anahtar teslimi ise yıl sonundan itibaren yapılacak.

İnşaat Sektörü Fiyat Farkı İçin Yasal Düzenleme Bekliyor!

İnşaat Sektörü Fiyat Farkı İçin Yasal Düzenleme Bekliyor!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı ile inşaat sektörünü yakından ilgilendiren çok sayıda yeni düzenlemeye yer verilmişti. İnşaat sektörü şimdi verilen sözlerin tutulmasını beklerken çıkarılan fiyat farkı kararnamesi için yasal düzenleme talebinde bulundu.

Rahip Brunson krizi nedeni ile tırmanan dolar kuru sonrasında pek çok inşaat firması fiyat farkı nedeni ile büyük zarar yaşamıştı. 

Özellikle de kamu müteahhitleri ihale teklifleri nedeni ile büyük zarara uğrarken başlayan konut projeleri de müteahhiteri zarara uğratmıştı. 

Fiyat Farkı Müjdesi Gelecek mi?

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün inşaat sektörünün YEP ile verilen sözlerin tutulmasını beklediğini belirterek “İnşaat sektörü, bölgesel fark gözetmeksizin yarattığı istihdamla özellikle ekonomik risklerin ve işsizliğin yükseldiği dönemlerde çok daha önemli hale gelmektedir. Dolayısıyla hükümetimizin destekleriyle yeniden işsizliğin azaltılmasına katkı sağlayacak duruma gelmeyi istiyoruz. Bu çerçevede kamu ile iş yapan müteahhitlerimizin projelerinde yaşanan büyük maliyet artışlarından doğan soruna çözüm olarak bir fiyat farkı düzenlemesi bekliyoruz” dedi.

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Celal Koloğlu ise konu hakkında yapmış olduğu değerlendirmesinde “Türkiye inşaat malzemeleri sektöründe ileri bir noktadadır. İnşaat malzemelerinde yerli ve milli üretim paylarının artırılması dışa bağımlılığın azaltılması açısından da önemlidir.

Yerli malı kullanımını artırmak ve ithalatın önüne geçmek için yerli ve milli teknoloji Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının artırılması gerekmektedir. Öncelikle yüzde 80’in üzerinde tamamlanmış projelerin belirlenerek bir an önce ekonomiye kazandırılması gerekiyor” dedi.

Fiyat Farkı Hesaplaması Zorunlu! 

Sektörün yaşadığı en büyük sorunların başında ani oluşan fiyat farklarının bulunduğunu belirten Koloğlu  “Yapım işinin özelliklerine ve malzemelerin ağırlık oranlarına göre katsayının belirlendiği gerçekçi bir fiyat farkı sistemi, sadece yükleniciyi korumayacak, yatırımların devamını ve tamamlanmasını sağlayacaktır” diyerek önemli bir çağrıda bulundu. 

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Yarıya Gelindi!

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Yarıya Gelindi!

Rize Valisi Kemal Çeber, inşası süren Rize Havalimanı’nda günde 120 bin dolgu yapıldığını, havalimanının yüzde 44’ünün tamamlandığının bilgisini verdi. İnşaat çalışmalarının hız kesmeden sürdüğünü ileten Çeber, Rize-Artvin Havalimanı’nın en önemli projelerden biri olduğunu belirterek, “Rize’de hava şartları ve coğrafi şartlar bizi biraz zorluyor. Hedefimiz havalimanımızı 29 Ekim 2020’de açmak.” diye ekledi.

Vali Çeber, üstyapı ihalesinin hazır olduğunu, bu ay yapılacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Havalimanı yapıldığı zaman bölge turizmine, ticaretine ve ulaşımına çok faydalı hale gelecek. Sadece Rize ve Artvin’e değil, tüm ülkeye hizmet eden bir havalimanı olacak. Doğu Karadeniz bölgesindeki tek havaalanımız Trabzon. Rize-Artvin havalimanı ile sayı ikiye çıkacak. Bu anlamda da bir boşluğu dolduracak.”

Karadeniz Gazetesi’nin haberine göre, Çeber, açılacak Rize-Artvin Havalimanı ile Doğu Karadeniz biletlerinin fiyatlarının yüksek olması ve uçuşların az olması gibi sorunların ortadan kalkacağını söyledi.

Çeber, “Günde 60 bin ton seviyelerinde dolgu yapılıyordu. 3-4 ay önce yenilenen iş programı sonrasında günlük yaklaşık 115 bin civarında dolgu yapılıyordu. Günde 120 bin ton dolgu yapılıyor ve bugün itibarıyla yaklaşık yüzde 44’ü tamamlanmış durumda. Bu da nereden nereye geldiğimizi gösteriyor.” şeklinde ifadelerde bulundu.

İnşaatın yüzde 95’inin dolgu işi olduğunu söyleyen Çeber, “Kaya taşıyoruz ve dolgu yapıyoruz. Kalan yüzde 5’i ise üstyapı ve ulaşım aksları. Oradaki kavşak çalışmalarımız da proje anlamında hazırlandı. Zamanı geldiğinde o da ihale edilecek. Hepsi birbirine entegre şekilde tamamlanmış ve hizmete alınmış olacak.” dedi.

“Türkiye’nin 56. havalimanı olarak hizmet verebilecek”

Rize-Artvin Havalimanı, Rize merkeze 34, Hopa ilçe merkezine 54, Artvin’e 125 kilometre uzaklıktaki Yeşilköy ve Pazar sahili bölgesine yapılıyor. Türkiye’de ve Avrupa’da Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz üzerine dolgu yapılan ikinci havalimanı olacak.

Rize-Artvin Havalimanı yapımı bittiğinde, terminal binası ve diğer üstyapı tesisleriyle Türkiye’nin 56. havalimanı olarak yılda yaklaşık olarak 3 milyon yolcuya hizmet edecek.

Rize-Artvin Havalimanının yapımı ile Rize, Artvin ve Doğu Karadeniz’e yurt dışından ve yurt içinden ulaşım sağlanarak turizmi de canlandıracağı belirtiliyor.  

Kamu İnşaatlarındaki Kalite Çiple Takip Edilecek!

Türk Müteahhitlerin Yeni Hedefi: Orta Doğu ve Afrika

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında imzalanan protokolle kamudaki inşaatlarda Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS) zorunlu hale gelecek. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Bakanlığa bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce inşaat sürecinde beton ile ilgili yaşanacak olumsuzluklara karşı önlem almak amacıyla EBİS kuruldu. 

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Bakanlıkça özel sektörde yüzde 99 başarı sağlanan bu uygulamadan yılın ilk 9 ayında ülke genelinde 2 milyon 357 bin adet numune alındı ve 41 bin 366 yapı denetimi yapıldı.

Sistemin kamuya ait üst yapılarda da kullanımıyla ilgili de Yenimahalle Yakacık Afet Konutlarında pilot uygulama gerçekleştirildi. Pilot uygulamalarda edinilen veriler ışığında, iş süreçleri ve sistem kurgusu hazırlanarak, 81 Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde beton kırım cihazı kuruldu. 

Pilot uygulamanın başarı ile sonuçlanmasından sonra bakanlık, kamudaki inşaat yapım süreçlerinde etkin olması amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile EBİS üzerine protokol imzaladı. Protokol sonrasında özel sektörde kullanılan çipli beton uygulaması artık kamu inşaatlarında da kullanılacak. 

Mevcut uygulama ile kamu ve özel sektördeki uygulamada birliktelik sağlanacak ve inşa edilecek üst yapılarda kullanılacak betonun hazırlanması, sahaya getirilmesi, beton numunelerinin uygun kür koşullarında saklanması süreçlerindeki tüm aşamalarda dışarıdan gelebilecek müdahaleler de en aza indirgenecek.

9 Otel İçin 706 Milyon Liralık Yatırım!

Kültür ve Turizm Bakanlığı turizmcilere üç ila 5 yıldızlı otel yapımı karşılığında 49 yıllığına arazi tahsis edecek. 9 otel için yatırım tutarı toplam 706 milyon lira olarak belirlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinde turizmcilere üç ila 5 yıldızlı otel yapımı karşılığında 49 yıllığına arazi tahsis edecek.

Hürriyet Gazetesi’nden Aysel Alp’in haberine göre; Bakanlık, Antalya Kemer Çamyuva, Göynük, Tekirova’da bin ila 500 yataklı; Bodrum Gündoğan’da 550 yataklı; Sakarya Akyazı’da orman içinde 18 delikli golf sahası ve 120 yataklı termal konaklama tesisi; Afyon ve Uşak’ta termal otel; Erciyes ve Ardahan’da kayak otelin yapılması amacıyla yerli ve yabancı yatırımcılara duyurdu. Söz konusu 9 otel için yatırım tutarı toplam 706 milyon lira olarak belirlendi.

Arazilerle ilgili tahsis şartnamesinde, son başvuru tarihi 4 Kasım 2019 olarak açıklandı. Tahsis edilecekler listesinde Antalya Kemer ilçesi Çamyuva’da bin yataklı; Tekirova’da, mülkiyeti ormana ait olan yerde 500 yataklı 5 yıldızlı iki otel alanı yer alıyor. Bunlarla ilgili dip notta bu iki yerin, “Devletin hüküm ve tasarrufu altında (DHTA) bulunan tescil harici taşınmaz olduğu” kaydedildi. Göynük’te bulunan arazi ise bin yataklı, 5 yıldızlı otel karşılığı verilecek. Bakanlık tarafından açıklanan 2019 yılı rakamlarına göre 5 yıldızlı bir otel için yatak başına birim maliyet 170 bin 500 lira olarak belirlendiğinden gelişmiş turizm merkezlerinde bin yataklı otelin yatırım tutarı 170 milyon 500 bin lira olarak belirleniyor.

Bir diğer tahsis ise Bodrum Gündoğan’da Kızılburun Mevkii’nde 550 yataklı, 5 yıldızlı otel için inşa edilecek. Ancak bu arazi de DHTA kapsamında bulunuyor. Duyurunun en dikkat çeken yerlerinden biri de Sakarya Akyazı, Kuzuluk Mahallesindeki Salihiye Köyü oldu. Orman arazisi olan bu yere 18 delikli golf tesisi ve 120 yataklı, 5 yıldızlı termal otel yapımı amaçlanıyor. Turizmciler, Sakarya’ya ilk kez bir golf tesisi yapılacak olmasının burada bulunan turist profilini de çeşitlendirebileceğini kaydediyor.

İlanda Kayseri Erciyes’e 120 yataklı, 3 yıldızlı; Ardahan Merkezi Yalnızçam Köyü’ne ise 68 yataklı, 3 yıldızlı otel, Uşak Banaz’da ise orman alanına 4 veya 5 yıldızlı, 600 yataklı otel inşa edilmesi planlanıyor.

49 Yıllığına Tahsis

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu tür arazilerin turizm yatırımcılarına 49 yıllığına veriliyor. İhale kapsamında altyapı katılım payını en yüksek veren, turizme katkı sağlayacak yatırımcılar arasında müzakereler düzenliyor. Tahsis şartnamesi kapsamında Kemer Çamyuva, Göynük için katılım payının 80 milyon; Tekirova’nın ve Bodrum’un 40 milyon; Sakarya 1 milyon; Afyon, Ardahan, Erciyes, Banaz için katılım payı müzakerelerinin 500 bin liradan başlayacağı açıklandı. Yatırımcılar, tahsis edilen arazinin orman vasıflı olması durumunda da ormana denk gelen bölüm kadar, yatırım bedelinin yüzde 3’ü tutarında ayrıca bedel ödeme yapılıyor. Bu tutar kesin tahsisin yapılmasından sonra 5 yıl vadede, 5 eşit taksitte alınıyor.

Emlak Vergisi ve Tapu Harcı İçin 2020 Yılında Yeniden Değerleme Oranı İle Rekor Zam Gelecek!

Emlak Vergisi ve Tapu Harcı İçin 2020 Yılında Yeniden Değerleme Oranı İle Rekor Zam Gelecek!

Yeniden Değerleme Oranı (YDO) 2020 rakamı için tahminler yavaş yavaş oluşurken yapılacak olan zamlar ile hem ev sahipleri hem de ev sahibi olmak isteyenler için büyük önem taşıyan emlak vergisi ve tapu harcı için de büyük yükseliş yaşanacak. 2020 yılında emlak vergisi ne kadar zamlanacak, tapu harcı zammı nasıl hesaplanacak?

2020 yılında açıklanacak olan yeniden değerleme oranı YDO ile pek çok ürün, hizmet ve vergiye zam gelecek. 

Yeniden Değerleme Oranı Nedir, Ne İşe Yarar?

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmakta olup devletin aldığı vergiler için uygulanacak olan enflasyon farkı düzenlemesi olarak kabul edilmektedir. 

Söz konusu rakam her sene devletin belirli kurumlarının aldığı vergiler için uygulanacak zam oranı olarak kullanılır?

2020 Yeniden Değerleme Oranı 

Sözcü Gazetesi tarafından yapılan habere göre 2020 yılı Yeniden Değerleme Oranı tahmini en düşük 22.55 olarak gerçekleşti.  Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan rakamlar baz alınarak yapılan hesaplamada “Yİ-ÜFE hiç artmasa dahi YDO en az yüzde 22.55 olarak gerçekleşecek. Doğalgaz ve elektrik zamlarının da etkisiyle ekim ayında Yİ-ÜFE’nin yerinde sayması beklenmiyor. Bu nedenle ekim ayında Yİ-ÜFE oranı yüzde 0.5 olursa, otomatik zamlar yüzde 22.6’ya, yüzde 1 olursa yüzde 22.67’ye yükseliyor” denilerek en düşük zammın 22,55 oranında gerçekleşeceği belirtildi. 

(Resim Sözcü Gazetesi’nden Alınmıştır)

Tapu Harcı Zamlanacak, Emlak Vergisi Zammı 2020 Yılında En Az Yüzde 11 Artış Gösterecek! 

Söz konusu hesaplamalara göre Yeniden Değerleme Oranı Resmi Gazete ile açıklandıktan sonra tahmin edildiği gibi bir zam gelirse tapu harcı 288 liradan 353 liraya yükselecek. 

Emlak Vergisi zammı için ise kanun değişikliği ile belediyelere sınırlama getirilmişti. Bu nedenle emlak vergisi zammı yüzde 22.55 rakamının yarısı olan yüzde 11.28 oranında arttırılabilecek. 

Ancak söz konusu rakamlar Ekim ayında Yİ-ÜFE rakamları hiç artmayacak gibi düşünülerek hesaplandığı için Ekim ayında enflasyon rakamlarında yükseliş yaşanması halinde ki yapılan zamlarla enflasyonda yükseliş yaşanmasına kesin gözü ile bakılıyor daha da artacak. 

Belediyeler emlak vergisi yanı sıra çöp vergisi olarak ta anılan Çevre ve Temizlik Vergisi ile atık su bedeli gibi pek çok kaleme de yine Yeniden Değerleme Oranı YDO üzerinden zam yapacak. 

Deprem Uzmanı: Alışveriş Merkezleri Deprem Toplanma Alanı Olarak Kullanılabilir!

Deprem Uzmanı: Alışveriş Merkezleri Deprem Toplanma Alanı Olarak Kullanılabilir!

İstanbul’da deprem toplanma alanları tartışma konusu olmaya devam ederken ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu toplanma alanı olarak açık alan zorunluluğu olmadığını belirterek alışveriş merkezlerinin de deprem toplanma alanı olarak kullanılabileceğini söyleyerek büyük tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.

Deprem sonrası toplanma alanları olarak kullanılacak AFAD Acil Toplanma Alanları hakkındaki tartışmalar sürüyor. 

Sayı olarak yetersiz olduğu iddia edilen toplanma alanları hakkında çok konuşulacak bir açıklama da ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu tarafından yapıldı. 

Olası Bir İstanbul Depreminde AVM’lerin Yüzde 90’ı Ayakta Kalacak! 

Şiddetli bir deprem sonrası dahi alışveriş merkezlerinin en az yüzde 90 gibi büyük bir bölümünün ayakta kalacağını belirten Prof. Dr. Hakan Kutoğlu deprem kışın olursa açık hava toplanma alanlarının hiçbir işe yaramayacağını söyledi. 

Alışveriş merkezlerinin kapalı otoparklarına dikkat çeken Kutoğlu “Deprem yazın mı olacak? Neden deprem toplanma alanları açık alanda park ve bahçelerde? En güçlü binalarımız neresi? AVM’lerin yüzde 90’ı ayakta kalacak. Kusura bakmasınlar bizim yeşil alanımızı imara açtılarsa bizim en güçlü binalarımız AVM’ler. AVM’lerin otoparklarını boşaltacaksınız, oraların her birini yatacak konaklayacak yerler koyacaksınız. Kusura bakmasınlar marketleri de vatandaşlara yiyecek servisi yapacaklar. Japonlar deprem olduğunda açık alanda mı toplanıyor? Güçlü binalara giriyorlar. İstanbul’da binlerce AVM var. Kaç tane insanı misafir edebilirler? Bu rantı aldılarsa bu insanların acısına da ortak olacaklar” diyerek çok konuşulacak açıklamalara imza attı. 

Uzuntarla Kültür Merkezi’nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Uzuntarla Kültür Merkezi'nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kartepe Uzuntarla’da inşa etmeye başladığı kültür merkezinin kaba inşaatı tamamlandı, dış cephe sıva işleri başladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kartepe Uzuntarla’da inşaat çalışmalarına başladığı kültür merkezi için çalışmalarına hummalı şekilde devam ediyor. Kültür merkezi, vatandaşların sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılırken içinde muhtarlık ofisi ve sağlık ocağını da bulunduracak. Bin 488,6 metrekarelik alana yapılan ve bünyesinde konferans, kongre, düğün gibi organizasyonların gerçekleştirilmelerine imkan verecek olan kültür merkezinin kaba inşaatı, duvarları hariç tamamlandı.

Duvar imalatının da kısa süre içinde bitirileceği yapının dış cephe kaba sıva imalatı sürerken çelik çatı imalatına da başlanacak. Yapının ayrıca duvar içlerinden elektrik boruların çekilmesine devam ediliyor. Yapının kültür merkezi bölümünde 540 metrelik çok amaçlı salon, gelin odası, kulis, bay bayan lavabolar yer alacak. KOMEK bölümünde spor salonu, derslikler ve muhtarlık birimleri oluşturulacak. Sağlık ocağı bölümünde ise doktor odaları, muayene odaları, aşı odası, bebek bakım odası, mescit bulunacak. Bina çevresi yaklaşık 3 bin 700 metrekare olup otopark ve yeşil alan düzenlemeleri yapılacak.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 6 bin 81 metre uzunluğundaki Kartepe Yürüyüş Yolu’nun 2. ve 3. etapları arasında bulunan ara kısımda baskı beton dökümü gerçekleştirdi.

Kartepe Yürüyüş Yolu’nun Brissa Kavşağı’ndan başlayıp Köseköy TCDD alt geçidinde sona eren 2. etap ile TCDD alt geçidinden başlayıp İstasyon Mahallesi’nde sona eren 3. etap arasındaki 200 metrelik kısma baskı beton dökümü gerçekleştirdi. Yapılan çalışma ile 2. ve 3. etaplar arasındaki yürüyüş yolları birleştirilmiş oldu. Kartepe Yürüyüş Yolu, 6 bin 81 metre uzunluğu ile vatandaşlara sağlık için yürüyüş yapma ve bisiklet sürme olanağı sunuyor.

Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü 2020 Beklentileri Neler, Konut Fiyatları Yükselecek mi?

Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü 2020 Beklentileri Neler, Konut Fiyatları Yükselecek mi?

2018 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan daralma inşaat sektörünü 2019 yılının birinci yarısında adeta bir uçuruma sürükledi. Batan inşaat şirketi sayısı rekor kırarken pek çok firma da bu süreçte konkordato ilan ederek ayakta kalmaya çalıştı. Düşen faiz oranları adeta sektöre can suyu oldu. Peki, 2020 yılında inşaat sektörü nasıl bir yol izleyecek, konut fiyatları yükselecek mi?

İnşaat sektörü yaşanan kötü günler geride kaldı. Sektörde açıklanan tüm veriler toparlanmayı işaret ederken yüzler gülmeye başladı. 

İnşaat Sektörü Faiz İndirimi ile Can Buldu 

Yükselen faiz oranları sonrasında konut satışlarında ciddi düşüşler yaşanırken inşaat sektöründeki daralma hem konut stokunun artmasına hem de bazı projelerde iptaller yaşanmasına neden oldu. 

25 Temmuz tarihinde Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal tarafından yapılan 425 baz puanlık faiz indirimi sonrası kamu bankaları arasında yer alan Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan 0.99 konut kredisi kampanyası sektörde büyük hareketlilik yaşanmasını sağladı. 

12 Eylül tarihinde Merkez Bankası tarafından yapılan ikinci faiz indirim müjdesi sonrası özel bankalarda da konut kredisi faiz oranları hızla gerilemeye başlarken yaşanan indirimler konuta olan talebi yeniden arttırdı. Faiz oranları yüksek olduğu için konut alımından vazgeçen ve beklemede kalmayı tercih eden vatandaş yeniden konuta yönelirken ipotekli konut satışları bir ayda yüzde 163 artarak büyük bir rekor kırdı. 

2020 Yılı İnşaat Sektörünün Yılı Olacak! 

Star gazetesinden Kaan Zenginli ile röportaj yapan Tahincioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu inşaat sektörünün asıl patlamayı 2020 yılında yaşayacağını söyledi. 

Tahincioğlu “1999 yönetmeliği öncesinde yapıların çoğunun risk taşıdığını biliyoruz. Bu nedenle sadece İstanbul’da yaklaşık 1.5 milyon konutun yeniden yapılması gerekliliği en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmeliğin Haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlanması sektörümüz için çok değerli bir gelişmedir. Yeni düzenlemelerle de bu sürecin hızlanacağına inancımız tam. Biz de birinci öncelik olarak ‘hemen kullanım prensibi’ni baz olarak yaptığımız konut-ofis-ticari üniteler ve kentsel dönüşüm projelerine çok önem vermekteyiz. Tüm bunları göz ününe aldığımızda sektörün geleceğini belirleyecek temel unsurun kentsel dönüşüm projeleri olduğunu düşünüyoruz” diyerek kentsel dönüşüm projelerinin de önemine değindi. 

Konut Fiyatlarına Zam Gelecek mi?

Evet, inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeni ile 2020 yılı içerisinde konut fiyatlarına zam gelmesi bekleniyor. 

Olası İstanbul Depreminde En Kritik İlçelerden Olan Avcılar’ın İmar Planı Değişiyor

Olası İstanbul Depreminde En Kritik İlçelerden Olan Avcılar'ın İmar Planı Değişiyor

İstanbul’un deprem konusunda en kritik ilçelerinden biri olan Avcılar’da imar planları değişiyor. Bu çok önemli adım belediye meclisinde onaylanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi.

Avcılar’da güvenli olmayan, ömrünü tamamlamış eski binaların yenilenmesinin önünü açacak olan imar planı değişikliği, Avcılar Belediye Meclisi tarafından oy birliği ile kabul edildi. Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, “Avcılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Belediye Başkanı olarak Avcılar halkının her daim hizmetinde olacağız. Depreme dayanıklı, güvenli, dirençli bir Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz” dedi.

Daha önce ucuz konut ihtiyacını karşılamak amacı ile normal planlardan fazla inşaat hakkı tanınmış kooperatif evleri, 2008 yılında çıkartılan 1/1000 ölçekli plan doğrultusunda inşaat hakları daraltılmıştı. Avcılar Meclisi’nde onaylanan imar planı değişikliği ile yerinde kentsel dönüşüm kapsamında Avcılar’da yoğunluğu arttırmadan, yapı sahiplerine eski plana göre hakları yeniden teslim edilmiş olacak. Plan değişikliğinin ardından Avcılar’da vatandaşlar binalarını ‘hak kaybı’ yaşamadan yenileyebilecek.

“Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz”

Kararın kabul edilmesinin ardından meclis üyelerine teşekkür konuşması yapan Başkan Hançerli, “Avcılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Belediye başkanı olarak Avcılar halkının her daim hizmetinde olacağız. Depreme dayanıklı, güvenli, dirençli bir Avcılar’ı hep beraber inşa edeceğiz. Çok heyecanlıyım. Çünkü çok önemli bir karar aldık. Bu önemli kararda emeği geçen, desteğini esirgemeyen tüm parti gruplarına ve tüm meclis üyelerimize sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“Çok çalışmamız gerekiyor”

Avcılar’ın sorununu çözmek için gece gündüz çalışma kararlılığı göstereceklerini aktaran Hançerli, “Avcılar Belediye meclisi Avcılar’ın gerçek sorununa ilişkin çok çalışmak gerektiğini tüm bileşenleriyle beraber kabul etmiştir. Avcılar’ın gelecek sorununu çözmek için gece gündüz çalışma kararlılığı ve özverisini göstermiştir” diye konuştu.

Karar İBB Meclisi’ne Gönderildi

Avcılar Belediye Meclisi tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli imar plan değişikliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderildi.

İnşaat Sektörü Kendine Geliyor!

İnşaat Sektörü Kendine Geliyor!

Türkiye Hazır Beton Birliği, her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörünün ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2019 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik başlamış görünmekle birlikte sektör oyuncularının güven sorunu devam etmektedir. Bütün endeksler yukarı yönlü bir hareket sergilemekle beraber Faaliyet ile Güven Endeksi’nin arasının bu denli açılmış olması, inşatta kalıcı bir iyileşmenin başladığını söylemek için henüz erken olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda önümüzdeki döneme ilişkin beklenti yükselmekle beraber eşik değerin altında kalmaya devam etti.

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’na göre, bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. Geçen yılın aynı ayına kıyasla geride bıraktığımız eylül ayında sektörde bir canlanma söz konusudur.

%5’lik büyüme ve istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründeki hareketliliğin artarak devam etmesi gerekiyor

Hazır Beton Endeksi 2019 Eylül Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Bütün endeksler önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. İnşaat faaliyetlerinde 16 ay aradan sonra ilk kez canlanma yaşandı. Hareketlilik başlamış görünmekle birlikte inşaat sektörü oyuncularının güven sorunu devam etmektedir.” dedi.

İnşaat sektörü verilerini değerlendiren Yavuz Işık, “Resmi rakamlara göre bir yıldır gerileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı %5,3’e gerilemiş durumdadır. Son 20 yılın verileri incelendiğinde ikinci çeyrekler bazında inşaat sektörü kriz yılları olan 2001 ve 2009 yıllarından sonra en kötü dönemini geride bırakmıştır. İnşaatın bu durumu yalnızca kendisini değil tüm ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Son açıklanan rakamlara göre inşaata girdi sağlayan imalat sanayi sektörlerimizin kapasite kullanımı, ağustos ayı itibarıyla, imalat sanayi ortalamasının %7 altındadır, yani inşaat geriledikçe imalat da zorlanmaktadır. İnşaat sektöründe %25’e yakın bir istihdam kaybı söz konusudur. Bütün bu rakamlar bize, Yeni Ekonomi Planı’nda belirlenen %5’lik büyüme hedefinin yakalanması, istihdam hedeflerinin tutturulması için inşaat sektöründe bu hareketliliğin artarak devam etmesinin gerekliliğine işaret etmektedir.” dedi.

İstanbul’da Yenilenmesi Gereken 2 Milyon Konut Var!

İstanbul’da Yenilenmesi Gereken 2 Milyon Konut Var!

7 kasımda İstanbul’da gerçekleştirilecek 6. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi‘nin basın tanıtımı toplantısına katılan Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Kurucu Üyesi Haluk Sur, kentsel dönüşümün öneminden bahsederek Türkiye’de yenilenmesi gereken konut sayısının 7 milyon olduğunu ve bunun 2 milyonunun İstanbul’da bulunduğunu söyledi.

İstanbul’da halihazırda mevcut konut sayısının 4-4.5 milyon adet seviyelerinde olduğunu anımsatan Sur, araştırmalara göre, bunun yaklaşık 2 milyon adedinin kentsel dönüşümle yenilenmesi gerektiğini ifade ederek “Kentsel dönüşüm yapılırken Bağdat Caddesi’ndeki yanlışlara düşmemeli. Burada arz – talep dengesi gözetilmediği için sıkıntılar yaşandı. Türkiye’de kentsel dönüşümle ilgili bir şeyler yapılıyor ama hep parça parça. Kentsel dönüşüm tüm yönleriyle entegre ve planlı bir şekilde ele alınmalı. Master planından arz-talep dengelerine ve yeşil alana kadar her şey düşünülmeli.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 27 İlde Ekolojik Koridor Oluşturacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 27 İlde Ekolojik Koridor Oluşturacak!

Doğal yaşamı korumak adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düğmeye bastı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklama ile 27 ilde ekolojik koridor oluşturacaklarını duyurdu. Detaylar haberimizde!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı doğal yaşamı koruma çalışmalarına tüm hızı ile devam ediyor. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Türkiye’deki doğal yapıyı korumak, bölgelerdeki habitatları birbirine bağlamak ve türlerin geçişine imkan sağlamak için 22 ilde ekolojik koridor oluşturulacak.

Ekolojik Koridorlar Projesi Hayata Geçirilecek! 

Konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Samsun, Sinop, Kastamonu, Karabük, Çorum, Kırıkkale, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Bilecik, Isparta, Bolu, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir, Kayseri, Yozgat ve Sivas illerinde ekolojik koridor oluşturacaklarını duyurdu. 

Bakan Kurum yapmış olduğu açıklamasında  “Ekosisteme destek verecek, küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine katkı sağlayacak ekolojik koridorları ülke geneline yaymayı hedefliyoruz. Ekolojik sürekliliği, ekosistem bütünlüğünü ve biyolojik çeşitliliği koruyarak, korunan alanlar arasındaki bağlantıyı sağlayan ekolojik koridorlar belirlenecek. Alt ekosistemler arasında sürdürülebilir, sağlıklı bağlantılar oluşturulacak” dedi. 

Ekolojik Koridorlar ile Millet Bahçeleri Birbirleri ile Birleştirilecek! 

İki projenin birbiri ile bağlantılı olacağını belirten Bakan Kurum “Ankara’da Eymir Gölü Havzası ile İmrahor Vadisi arasında, İstanbul’da ise Beykoz Ormanları ile Beykoz’un kuzey kesimi arası ekolojik olarak birbirine bağlantılı alanlar belirlenecek. Söz konusu alanlar belirlendikten sonra bu alanların korunarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için tescil ve ilan çalışmaları yürütülecek” dedi.

Ekolojik Koridor Nedir?

Bakan Murat Kurum tarafından açıklanan ekolojik koridorlar “Birbirine yakın coğrafi bölgelerdeki habitatları ekolojik olarak birbirine bağlayan, türlerin geçişine imkan sağlayan, doğal veya yapay olarak belirlenmiş bağlantı alanları” olarak tanımlandı. 

Mardin’e 1,2 Milyar Dolarlık Yatırım Tersine Göçe Etki Etti

Mardin’e 1,2 Milyar Dolarlık Yatırım Tersine Göçe Etki Etti

Türkiye’de ‘Mardin-Münih Hattı’ deyimiyle göçün simgesi olan Mardin, 1.2 milyar dolarlık yatırım ile Güney Doğu Anadolu’da tersine göçün adresi oldu.

Türkiye’de ‘Mardin-Münih hattı’ deyimiyle akla gelen Mardin, 1.2 milyar dolarlık yatırım ile Güney Doğu Anadolu’da tersine göçün adresi oldu. Cengiz Holding tarafından yapılan yatırım ile bin 500 kişiye doğrudan istihdam imkanı oluşturulurken yaklaşık 25 bin kişiye de dolaylı iş imkanı sağlandı. Geçen yıl Mardin’de yüzde 25 olan işsizlik oranı bir yılda yüzde 20,6’ya düştü.

Cengiz Holding tarafından Mardin’in Mazıdağı ilçesinde 1.2 milyar dolarlık yatırımla kurulan Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri, kalkınma yoluyla tersine göçün simgesi oldu. Bin 500 kişiye doğrudan 25 bin kişiye ise dolaylı yoldan istihdam sağlayan tesis, aynı zamanda yerli gübre ve metal üretimiyle yaklaşık her yıl yurt dışına çıkan 620 milyon doların da Türkiye’de kalmasını sağlayacak.

Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri Genel Müdürü Emre Kayışoğlu yaptığı açıklamada tesisin bölgenin çehresini değiştirdiğini belirterek, “Bu tesis 1.2 milyar dolarlık yatırımla faaliyete geçti. Bu fabrikada Türkiye’nin tek entegre gübre üretim fabrikasıdır. Aynı zamanda da Türkiye’deki kobalt üretimi açısından ilk tesis. Bu 1.2 milyar dolarlık yatırım, Türkiye ekonomisine yaklaşık 620 milyon dolar dış ticaret açığına katkısı olacaktır. Özellikle atıklardan elde ettiğimiz kobaltı, bakırı ve çinkoyu sıfır atık projesi olarak değerlendirebiliriz. Ayrıca kendi elektriğini üreten bir tesisteyiz. Ham maddesi atık olmasıyla beraber, başka fabrikaların atığını da azaltarak eksi atık konumuna gelecek bir projede bulunuyoruz” dedi.

Bin 500 Kişiye İstihdam

Mardin Mazıdağı’nda bulunan bu tesisler yaklaşık bin 500 kişiyi istihdam ettiğini sözlerine ekleyen Kayışoğlu, “Bu bin 500 kişinin yaklaşık 900 tanesi Mazıdağı’nda yaşayan yerel halktan oluşuyor. Diğer 300 tanesi de yakın bölgede yaşayan insanlar. Bunun büyük çoğunluğu yerel halktan oluşan istihdam. Bu yerel istihdama çok önem verdik. Fabrikanın Mazıdağı’na aylık olarak yaklaşık 10 milyon TL civarında bir katkısı oluyor. Bunun sonucunda da birçok büyük ilimizden ve yurtdışından bu bölgenin göç etmiş halkı geri dönmeye başladı. Son yıllarda Mazıdağı’nın nüfusu artmaya başladı. Güneydoğu Anadolu bölgesinin sürekli göç veren bölge olduğunu değerlendirirsek, Mazıdağı sürekli göç almaya başlayan bir ilçe olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla tersine göçü başlattık diyebiliriz” diye konuştu.

İşsizlik Oranı Düştü

Kayışoğlu, bir kişinin bile işe girmesinin kendileri için çok önemli olduğunu ifade ederek, “İnşaat aşamasında 5 bin kişiye doğrudan, 25 bin kişiye dolaylı iş imkanı sağladık. Tesis üretime başlayınca da bin 500 kişilik bir kadromuz oluştu. Mardin’in nüfusu yaklaşık 800 bin ve 200 bin kişi ise 18 yaş üstü hesaplanıyor. Mardin’de geçen yıl işsizlik oranı yüzde 25 idi. Şimdi ise bu rakam yüzde 20,6’ya inmiş durumda. Bu rakamlar tesisimizin bölgeye etkisini gösteriyor. Ekosistem geliştikçe bu rakamların olumlu yönde değişeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Aylık 10 Milyon Liralık Katkı

Kayışoğlu, ilçenin ekonomik girdisine aylık 10 milyon liralık katkıda bulunduklarını söyleyerek, “Mazıdağı’na sadece istihdam sağlamıyoruz. Prensip olarak ihtiyaçlarımızı da Mazıdağı’ndan temin ediyoruz. İlçeye maaş gelirinin yanı sıra satın almalar yoluyla yaklaşık ayda 10 milyon TL bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yapılan bilgilendirmede; son teknolojilerin kullanıldığı tesiste, tasarım ve yapım aşamasında dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinden 22 ülkeden 285 yabancı mühendis Mazıdağı’nda Türk mühendisler ile birlikte çalıştığı aktarıldı.

Mardin’e geri dönenlerin hikayeleri ise şu şekilde:

Tesis çalışanlarından Fatih Demir, “Liseden sonra 9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümünü kazandım. İzmir’e yola çıktığımda artık doğduğum topraklara arada bir gelebileceğimi düşünüyordum. Büyük firmalarda çalışmanın her zaman daha iyi olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden de geri dönüşüm imkansıza yakındı. Fakat Eti Bakır’ın Mardin’de dev bir tesis kurduğunu duyduğumda başvurumu yaptım ve işe kabul edildim. Büyüdüğüm şehirde yaşamak ve onlara borcumu ödemek için fırsat kapıma gelmişti. Hem bölgeme hem bana katkı sunan Eti Bakır’a hayallerimin peşinden koşma fırsatı verdiği için teşekkür ederim” dedi.

Bilal Aktemur ise, “Babam 1988 yılında bu fabrika devlette fosfat tesisi olarak üretim yaparken, 1996 yılına kadar burada çalıştı. Sonra fosfat tesisleri kapandığında Balıkesir’e tayini çıktı. Uzun yıllar burada çalıştı. Ben Fransa’ya yerleştim. 2012 yılında babamın hastalığı nedeniyle Türkiye’ye döndüm. Bir süre Bigadiç’te yaşadıktan sonra fosfat tesislerinin yerine kocaman bir fabrika kurulduğunu öğrendim. Memleketime dönmek için önüme çıkan bu fırsatı iyi değerlendirdim. Şimdi kendi topraklarımda bu ülkeye hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

Tesiste çalışan Hasan Erbek de, “1994 yılında Mardin’de dünyaya geldim. Ortaokulu da Mazıdağı’nda okuduktan sonra Diyarbakır Anadolu Lisesi’ni kazandım. Bu benim için Mardin’e veda etmek anlamına geliyordu. Babam MTA’da memur olarak çalıştığı için kalabalık olan çocuklarının okumasını ve hayata tutunmasını istiyordu. Diyarbakır’da geçen 4 yılın sonunda hayallerim de büyümüştü. En büyük şehir olan İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme okudum. Dünyanın her yerine CV gönderdim. Abim bu fabrikada inşaat mühendisiydi. Beni aradı ve “Memleketimize dön” dedi. Hayallerimi fazlasıyla karşılayan bu tesis, veda ettiğim Mardin’e tekrar kavuşmamı sağladı. Bu tesis sadece istihdam anlamına gelmiyor. Ülkenin cari açığını ikame ediyor. Köyüme geri döndüm ve çok mutluyum” dedi.

Dünyanın en büyük tesisini aradığını söyleyen Nurşen Aktaş, “İlk ve orta öğretimimi Mazıdağı’nda tamamladıktan sonra İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okudum. Mühendis olarak bilgilerimin tamamını kapsayan bir entegre tesiste çalışmak istiyordum. Ancak bu tesisin başka bir yerde, muhtemelen de yurt dışında olmasını bekliyordum. İşin açığı uzakta yaşama hallerinin devam etmesinden kaçış yok düşüncesindeydim. Dünyanın herhangi bir yerinde aradığım büyük tesisin benim topraklarımda kurulmuş olmasının ne kadar değerli olduğunu sadece ben anlayabilirim diye düşünüyorum. Şimdi arkadaşlarımın, ailemin yanında ve aradığım şirkette çalışıyorum. Bu yatırımı buraya kazandıran herkese minnettarım” diye konuştu.

Kendi Elektriğini Üretecek Olan Terminal İnşaatı Başladı

Kendi Elektriğini Üretecek Olan Terminal İnşaatı Başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak olan Elmalı Otobüs Terminali projesinin temel kazı ve zemin çalışmaları başladı. Güneş panelleri sayesinde kendi elektriğini üretecek olan terminal çevreci yönüyle de öne çıkıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Elmalı’ya yeni bir otobüs terminali kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. 1970’li yıllardan bu yana hizmet veren ancak günümüz ihtiyaçlarına cevap veremeyen Elmalı Otobüs Terminali yeni ve modern yüzü ile Elmalı Devlet Hastanesi yanındaki yeni yerinde hizmet verecek.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında temel kazı çalışmaları süren Elmalı Terminal Projesi yaklaşık 10.400 m²

Elmalı Terminali 2.700 m² kapalı alana sahip olacak. Projede 8 adet otobüs peronu, bilet satış ofisleri, yarı açık ve kapalı bekleme alanları, mescit, sığınak, PTT, restoran ve çeşitli dükkanlar, polis, zabıta ve idari ofisler, personel ve malzeme odaları, teknik odalar ve açık otopark bulunuyor. Terminal sahip olduğu bu donanımlarla günün ve çağın ihtiyaçlarına cevap verecek.

Kendi Elektriğini Üretecek

Terminalin çatışı güneş panelleri ile kaplanarak elde edilen elektrikle otogarın elektrik ihtiyacının bir kısmı karşılanacak. Yeni otobüs terminali Elmalı ilçe merkezindeki trafik yoğunluğunu da azaltacak ve modern yüzü ile vatandaşlara hizmet verecek.

İlçesine yapılacak yeni otobüs terminali alanını ziyaret eden ve yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, yeni otobüs terminalinin ilçenin önemli ihtiyaçlarından biri olduğunu belirterek, “Yeni otobüs terminalimiz Elmalı’mıza hayırlı olsun.” dedi.

İzmir Bornova’da Yüzme Havuzunun Temeli Atılıyor

İzmir Bornova'da Yüzme Havuzunun Temeli Atılıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova’daki Buz Sporları Salonu’nun hemen yanında yarı olimpik kapalı yüzme havuzunun yapımına başlıyor.

9 Ekim günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılacağı törenle temeli atılacak 14 milyon liralık tesis, sualtı ragbisi maçlarına da ev sahipliği yapacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzme sporlarıyla uğraşan çocuklar, gençler ve her yaştan İzmirlinin yararlanacağı yarı olimpik yüzme havuzunun inşaatına başlıyor. Bornova ilçesindeki Aşık Veysel Rekreasyon Alanı içerisinde yapılacak ve 14 milyon 128 bin liraya mal olacak yüzme havuzunun temeli,9 Ekim 2019, Çarşamba günü saat 14.00’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katılacağı bir törenle atılacak. Hem sporcuların hem de yüzme öğrenmek isteyenlerin aktif şekilde kullanacağı havuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sualtı Ragbisi takımının da antrenmanlarına ve maçlarına ev sahipliği yapacak

Çevreci Bina

Yüzmeyi yeni öğrenenler için çırpınma havuzu, zindelik (fitness) salonu ve yüzme havuzundan oluşacak bina, engelli dostu ve çevreci bir yapı olacak. Buz Sporları Salonu’nun hemen kuzeyinde, 3 bin 200 metrekare kapalı alanda yapılacak yarı olimpik yüzme havuzu 25 metre boyunda, 12,90 metre eninde ve 4 metre derinliğinde yapılacak. Havuzda 125 kişilik bir tribün de yer alacak. Geceleri özel bir görüntüye sahip olacak binanın cephesinde geri dönüşümlü camlar kullanılacak. Çatısında yer alan güneş panelleri ile elektrik ihtiyacının bir kısmı sağl anacak. Havuzun giriş kısmında 233 metrekarelik fuaye alanı yer alacak. Yüzme havuzunun inşaatı 400 günde tamamlanacak.

Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ile Konut Sektöründe Yeni Dönem Başladı!

Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ile Konut Sektöründe Yeni Dönem Başladı!

‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkındaki Yönetmelik’ ile beraber konut inşaatında yeni dönem resmen başlamış oldu. Yapı müteahhitliğinde yeni dönemin detayları haberimizde!

İstanbul Ticaret Odası tarafından ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkındaki Yönetmelik’ hakkında özel bir tanıtım organizasyonu düzenlendi. 

Düzenlenen organizasyon kapsamında yeni yönetmeliğin içeriği hakkında detaylı bir toplantı düzenlenirken yönetmelik ile yapılacak olan önemli değişiklikler de tartışıldı. İTO Gazetesi tarafından yayımlanan haberde toplantının detaylarına yer verildi.  

Konut İnşaatları Artık Yarım Kalmayacak! 

İTO Konut İnşaatı Meslek Komitesi önderliğinde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık gerçekleştirdi. 

Yaşık konuşmasında “Bu yönetmelik sektör açısından çok önemli. Plan, çevre, sağlık ve fen kriterlerine uygun çalışan müteahhitleri sınıflandırırken, yeterlilikleri sağlayanları kayıt altına alacak. Yetki belgesi ve yeterliliği olmayanlar oldukça zorlanacak. Birçoğumuz cebimizde üç beş kuruş olsa, şu arsamıza konut yapalım diyoruz fakat bazen de onu zamanında tamamlayamıyoruz. Dolayısıyla işini doğru yapanla yapmayan karışıyor. İşte bu noktada yönetmeliğin olumlu etkisi olacağını düşünüyorum” diyerek inşaatların yarım kalmayacağını söyledi. 

Müteahhitlik Yetki Belgesi Ölçüleri

Kamu Müteahhitleri de Numara Alacak! 

Konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Atilla Erenler sorunun 1989 yılından bu yana yaşandığını belirterek “Yönetmelikte temel amaç, yapı müteahhitlerini ekonomik, mali ve teknik yeterliliklerine göre sınıflandırmak. Bu yönetmelik özel sektör yapı işlerini kapsıyor, kamu işleri bunun dışında. Fakat kamu ihalelerine girenler de müteahhitlik kaydını yaptırmak zorunda. Yani kamu ihalelerinde sınıf ihtiyacı yok, numara ihtiyacı var” dedi. 

Kent Proje Yatırım’dan Yahyakaptan’a Dev Proje

Kent Proje Yatırım'dan Yahyakaptan'a Dev Proje

Kent Proje Yatırım, Terrace Yahyakaptan projesiyle, İzmit’i İzmit yapan her şeye ve her yere sadece birkaç dakika uzaklıkta, İzmit Yahyakaptan bölgesinde, alışveriş merkezlerine, hastanelere ve eğitim kurumlarına yakınlığı ile şehri ayağınıza getiriyor.

5670 m²’lik alan üzerinde 4675 m² üzerine kurulan “Terrace Yahyakaptan” projesi 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 konut seçenekleriyle toplam 7 blok 87 daireden oluşuyor.

terrace yahyakaptan ile ilgili görsel sonucu

Proje 2700 m²’lik alan içerisinde yeşil alan ve fitness merkezi, çocuk oyun alanları, yürüyüş parkuru, açık ve kapalı yüzme havuzu, kapalı otopark, güvenlik, sauna, türk hamamı,spa,buhar odası, restaurant ve vitamin bar bulunan eşsiz bir yaşam alanı sunuyor.

terrace yahyakaptan ile ilgili görsel sonucu

Terrace Yahyakaptan’ın En büyük özelliklerinden biri Yeşil çatı ile 500 kw enerji üreten ilk proje olan Terrace Yahyakaptan projesinin anahtar teslimi ise Aralık ayında başlayacak.

Dev Projede Son Durum Havadan Görüntülendi

Dev Projede Son Durum Havadan Görüntülendi

Yıkımının ardından yeniden yapım çalışmaları başlanan Atatürk Kültür Merkezindeki çalışmalar sürüyor. 2 bin 500 kişilik modern bir opera binası olarak tasarlanan yeni AKM binasının inşaatındaki son durum ise havadan görüntülendi.

Havadan çekilen görüntüler ile çalışma yapılan alan gözler önüne serildi. Yapı tamamlandığında 2 bin 500 kişilik bir opera salonunun yanı sıra 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, bir sergi salonu, bir kütüphane, büyük bir otopark bulunacak.

Binanın en üst katında ise ikinci köprüden Tarihi Yarımada’ya kadar uzanan manzaraya sahip bir restoran yer alacak. Yeni AKM’de binanın dış cephesi büyük bir ekrana dönüştürülecek şekilde inşa edilecek.

Bu sayede Taksim Meydanı’ndaki vatandaşlar binanın dışına yansıtılan tiyatro, bale, opera gibi etkinliklerin temsillerini izleme imkanı yakalayabilecek. AKM’nin yeni binasının mimarlığını ise AKM’nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu yapıyor.

İklimlendirme Sektörünün İhracat Hedefi 5 Milyar Dolar

İklimlendirme Sektörünün İhracat Hedefi 5 Milyar Dolar

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, sektörün ihracatını her yıl artırdığını belirterek, “2017’de 4 milyar dolar iklimlendirme sektörünün ihracatı geçen yıl 4,5 milyar dolara yükseldi. Bu sene ihracat hedefimiz 5 milyar dolara ulaşmak.” dedi.

Dünya genelinde 35 ülkeden binin üzerinde firmayı bir araya getiren Avrasya bölgesinin “lider” iklimlendirme sanayi fuarı ISK-SODEX (Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma, Yangın, Güneş Enerjisi Sistemi Fuarı), Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin katılımıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı.

Fuarın açılışında konuşan İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Şanal, Türkiye’nin alanında en büyük fuarını düzenlediklerini belirterek, bu etkinlik için çalışmalara bir yıl önce başladıklarını, yabancı ziyaretçi sayısı beklentilerinin 15 bin olduğunu söyledi.

Sektörün ihracatını her yıl artırdığını aktaran Şanal, “2017’de 4 milyar dolar iklimlendirme sektörünün ihracatı geçen yıl 4,5 milyar dolara yükseldi. Bu sene ihracat hedefimiz 5 milyar dolara ulaşmak. Daha önceki hedefimiz Avrupa’nın üretim üssü olmaktı ancak şu anda dünyanın üretim üssü olma yolunda emin adımlarla çabalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

Şanal, radyatör üretiminde ve kombi ihracatında dünya lideri olduklarını belirterek, amaçlarının, klima ve havalandırma gibi iklimlendirmenin diğer kollarında da bu başarıyı sağlamak olduğunu vurguladı.

Türk iklimlendirme sektörünün, vakıfları ve dernekleriyle bir arada sinerji içerisinde ihracatı artırmak için çalıştığını aktaran Şanal, bu yıl içerisinde sektör olarak 15 uluslararası fuara katıldıklarını, 11 sektörel ticari alım etkinliği düzenlediklerini, faaliyetlerini tam gaz sürdüreceklerini anlattı.

“Kamuya ait yapılarda yerli ürünler kullanılsın”

Mehmet Şanal, gelecek yıl Milano’da gerçekleştirilecek fuarda partner ülke olduklarını, burada Türkiye’yi ve sektörü en iyi şekilde temsil edebilmek için çok iyi hazırlanmaları gerektiğini söyledi.

Birlik olarak ihracatlarının düşük olduğu Güney Afrika ve Günay Amerika gibi bölgelere odaklandıklarını ifade eden Şanal, bu alandaki faaliyetlerini sürdüreceklerini kaydetti.

Şanal, Bakan Yardımcısı Büyükdede’den kamuya ait yapı ihalelerinde yerli ürünleri kullanılmasını istediklerini, bu sayede yerli üreticilerin iç pazarda daha da güçlü olacağını, bunun yurt dışına da yansıyacağını söyledi.

Sektörün Özel Tüketim Vergisi ödediğini, bu konuda çalışma yapılması gerektiğini belirten Şanal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada belirttiği “sıfır ve mevcut binaların sıfır karbonlu hale gelmesi” konusunda ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını aktardı.

“Yerlileştirme ve millileştirmede ciddi adımlar attık”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede de fuarın ilk kez 1997’de düzenlendiğini hatırlatarak, tüm ISK-SODEX fuarlarına katıldığını, fuarda her geçen yıl daha fazla katılımcının yer aldığını, etkinliğin daha çok yabancı ziyaretçi ağırladığını anlattı.

Türkiye’nin en büyük fuarlarından olan ISK-SODEX’in çok önemli olduğunu vurgulayan Büyükdede, “2018’de 44 ülkeden bin 108 firmanın ve 85 bin ziyaretçinin katıldığı ISK-SODEX’in, bu yıl daha çok ziyaretçi çekeceğine inanıyorum. Sabahki görüşmelerde geçen yıl ağırlanan ziyaretçi sayısının şimdiden yakalandığını öğrendim. Bunun artacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Yerli ürünlerin kullanımının her geçen gün arttığını belirten Büyükdede, Bakanlığın, hem iç pazar hem de ihracat için yerlilik oranının artması konusunda her türlü desteği verdiğini anlattı.

Büyükdede, Bakanlığın, yerlileştirme ve millileştirme konusunda çok ciddi adımlar attığını, bu alanda firmalara her türlü desteği sağladıklarını ve sağlayacaklarını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sektöre her türlü desteği vermek istediklerini ifade eden Büyükdede, fuarın sektöre sağlayacağı katkılara işaret etti.

“Bu fuar sektörün gücünü ortaya koyacağı güçlü bir vitrin”

Fuarı düzenleyen Hannover Messe Sodeks Fuarcılık’ın genel müdürü Alexander Kühnel ise Türkiye’nin, kendi öz kaynaklarının yanı sıra uluslararası doğrudan yatırımlarla da büyüyen güçlü bir ekonomi olduğunu vurgulayarak, iklimlendirme sanayisinin bu büyümeye en büyük katkıyı veren üretim alanlarından olduğunu söyledi.

Türkiye iklimlendirme sanayisinin son yıllarda ciddi oranlarda büyüme kaydettiğini, sektörün yıl sonuna kadar 5 milyar doların üzerinde ihracat hedeflediğini aktaran Kühnel, Türk firmalarının, bu heyecan verici başarıyı gelecek yıllara da taşıyarak daha büyük hedeflerle devam ettireceğini kaydetti.

Kühnel, “Hannover Messe Sodex Fuarcılık olarak Türkiye iklimlendirme sektörünün potansiyelinin farkındayız. ISK-SODEX, iklimlendirme sektörünün tüm potansiyelini ortaya koyabileceği güçlü bir vitrin. Türkiye ekonomisi için her zaman elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Fuar, Dünya İklimlendirme Sektörünü Türkiye’de Buluşturuyor

Hannover Messe Sodex Fuarcılık tarafından sektörel dernek, vakıf ve birliklerin iş birliğiyle düzenlenen ISK-SODEX, 5 Ekim’e kadar sürecek. Fuar, AB ülkeleri başta olmak üzere Afrika ve Güney Amerika kıtasından satın alma heyetlerini yeni ticari iş birlikleri için Türkiye’deki üreticilerle buluşturdu.

Fuar, klima ve havalandırma sistemlerinden yalıtım elemanlarına, tesisat ve ekipmanlarından ısıtma ve soğutma sistemlerine kadar konforlu ve verimli mekanların gizli kahramanları olan iklimlendirme sektörünü İstanbul’da bir araya getiriyor.

Havalandırma, pompa, vana ve su arıtma alanlarında faaliyet gösteren firmaların da katıldığı fuarda, enerji verimliliği ve bina otomasyon ürün grupları da görücüye çıkıyor. Ulusal ve uluslararası firmaların yoğun ilgi gösterdiği fuarın bu yıl iklimlendirme sektörü ihracatına yeni kapılar aralaması bekleniyor.

Fuar kapsamında, Arjantin, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Belçika, Bulgaristan, Cezayir, Endonezya, Fas, Filistin, Fransa, Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere ve Hollanda’nın da dahil olduğu 44 ülkeden 170’in üzerinde profesyonel satın almacı, yeni ticari iş birlikleri için Türkiye’deki üreticilerle bir araya gelecek.

Fuarda bu yıl ikinci kez düzenlenen “ISK-SODEX Ustalar Ligi 2019” yarışmasında doğru montaj, projeye uygunluk ve estetik kriterlerinde dereceye giren ilk 3 kombi ustası “Türkiye’nin En İyi Ustası” olarak ödüllendirilecek.

Yapı Sektörü Gaziantep’teki Fuarda Buluştu

Yapı Sektörü Gaziantep'teki Fuarda Buluştu

Gaziantep’te yapı sektörü temsilcilerini buluşturan “BUILDEAST Yapı, İnşaat, Dekorasyon Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı” ile “Gayrimenkul Gaziantep Emlak, Konut Projeleri ve Finansman Fuarı”nın açılışı gerçekleştirildi.

Gaziantep Sanayi Odası (GSO), TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi ve AKORT Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen fuarlar, Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenen törenle açıldı.

GSO Başkanı Adnan Ünverdi, açılışta yaptığı konuşmada, Gaziantep’in şartlar ne olursa olsun, çalışmaya, üretmeye, istihdam oluşturmaya devam ettiğini söyledi.

Kent olarak en güçlü yönlerinin, ihracata devam etmek olduğunu ifade eden Ünverdi, “Ürettiğimiz ürünleri dünyanın 180 ülkesine ihraç ediyoruz. Tüm koşullara rağmen geçtiğimiz yıl 7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Dünya ekonomilerindeki daralmalara rağmen, çok şükür ihracatta yine bu yıl hedef büyüttük ve inşallah yıl sonunda 7,5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak istiyoruz.” dedi.

Türkiye’nin inşaat sektöründe dünyada ilk sıralarda yer aldığının altını çizen Ünverdi, şöyle konuştu:

“Bunu sürdürülebilir kılmamız ve olumsuzluklardan etkilenmeyecek uluslararası alternatifler oluşturmamız büyük önem taşıyor. Fuarımızın da amacı bunu sağlamak. Ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat sektöründe maalesef uzun zamandır bir durgunluk söz konusu. Ancak ağustos ayında konut kredilerinde faiz oranlarının geriye çekilmesi ile bir hareketliliğin olduğunu da görüyoruz. Türkiye genelinde konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 arttı. Satışlar böylece 2019’da ilk kez yıllık bazda artış gösterdi. Bunun devamı olarak konut kredilerinde yeniden yapılandırma imkanı sağlanması ile inşaat sektöründe yeni bir toparlanma yaşanacağına yürekten inanıyorum. İnşallah bu bir başlangıç olur ve sektör hızla büyüme trendine geçer.”

Ünverdi, GSO olarak paydaşlarla birlikte firmaları uluslararası şirketlerle buluşturduklarını aktararak, şöyle devam etti:

“Suriye sınırının hemen öbür tarafında devletimizin kontrolünde olan bölgelerde inşaat firmalarımızın kamu adına okul, hastane, cami gibi projeleri devam ediyor. Orada barış sağlandığında şehrimiz, o bölgenin hem alt hem de üst yapısını inşa edecek ve tüm üretim kalemlerinde ana tedarikçisi olacak. Kimse bu bölgeyi göz ardı etmesin. Emin olun çok uzak değil. Daha önce biz Irak’ta bunu yaşadık. Ülkemiz Irak’ın inşası ve imarında önemli roller üstlendi. Bu güçlü bağı inşaat alanında Ortadoğulu işadamlarımızla daha da güçlendirerek, konsorsiyumlara, ortaklıklara dönüştürebilir, bundan sonra da bölgeyi birlikte inşa edebiliriz. Biz bu bölgede sektör adına büyük hedefler peşindeyiz. Bu bölgenin emlak, konut, yol, hastane, okul gibi büyük projelerini inşa etmeye talibiz. Bu noktada GSO olarak firmalarımıza destek olmaya da devam edeceğiz.”

Vali Davut Gül de Gaziantep’in dünyanın her tarafına mal sattığını kaydetti.

Gaziantep’in her geçen gün zenginleştiğine işaret eden Gül, “Anlayış değişiyor, hem kamuda hem de özel sektörde değişiyor, müteahhitlerimiz de değişiyor. Müşterinin konut alırken beklentileri de buna göre değişiyor. Hep beraber hem Gaziantep’te hem Türkiye’de daha iyi günlere varacağız.” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından Vali Gül, GSO Başkanı Ünverdi, GSO Meclis Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Tuncay Yıldırım ile davetliler stantları gezerek, firma temsilcileriyle sohbet etti.

Çinli İnşaat ve Demir Yolu Devinden Türkiye’ye Büyük İlgi

Çinli İnşaat ve Demir Yolu Devinden Türkiye'ye Büyük İlgi

Dünyanın en büyük yapı ve demir yolu şirketlerinden China Railway Group Limited’in (CREC) pazarlama departmanı müdürü Yamin Bu, “Türkiye pazarında gerçekten büyük potansiyeller olduğunu görüyoruz. Burada demir yolunun geliştirilmesi noktasında da büyük bir talep olduğunu biliyoruz. Bu yüzden burada olmanın iyi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Bu, Türkiye’deki demir yolu potansiyeli ve olası iş birliklerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, demir yolları, metro ve yüksek hızlı tren hatlarını geliştirme noktasında oldukça istekli olduğunu ifade etti.

Bu, “Biz de dünyanın en büyük inşaat grubuyuz ve yüksek hızlı tren hattı yapımı konusunda çok tecrübeliyiz. Şirketimiz tarafından çok sayıda hızlı tren hattı inşa edildi ve Çin’deki demir yollarının üçte ikisinden de biz sorumluyuz.” diye konuştu.

Çin’in yanı sıra diğer ülkelerde de genişlemeyi sürdürdüklerini belirten Bu, Macaristan’ı Sırbistan’a bağlayan yüksek hızlı tren projesinin Macaristan bölümünü üstlendiklerini bildirdi.

Moskova’dan Kazan’a hızlı tren hattı için Ruslarla danışmanlık sözleşmesi yaptıklarını aktaran Bu, “Kışları çok soğuk geçen Çin’in kuzey bölgesinden oldukça karmaşık jeolojik koşullarla da başa çıkmak zorunda olduğumuz Tibet Platosu’na kadar birçok alanda yüksek hızlı demir yolları inşa ettik. Bu yüzden oldukça deneyimliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Hükümet ve iş dünyasındaki tüm fırsatları ve ortaklıkları memnuniyetle karşılıyoruz”

Yamin Bu, Türkiye pazarını iyi bir fırsat olarak gördüklerine işaret ederek, “Türkiye pazarında gerçekten büyük potansiyeller olduğunu görüyoruz. Burada demir yolunun geliştirilmesi noktasında da büyük bir talep olduğunu biliyoruz. Bu yüzden burada olmanın iyi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Hükumet ve iş dünyasındaki tüm fırsatları ve ortaklıkları memnuniyetle karşılıyoruz.” dedi.

Şirketin Türkiye’ye yönelik şu an için özel bir planı olmadığını aktaran Bu, “Rekabetçi potansiyele sahip Türk şirketleriyle iş birliği yapılması gerektiği konusunda genel bir stratejimiz var. Çünkü Türk şirketlerinin demir yolu inşası konusunda iyi bir sicile sahip olduğunu biliyoruz. Kaynakları her alanda paylaşabilir, böylece burada proje yapmak için çok iyi bir takım oluşturabiliriz.” şeklinde konuştu.

Bu, Türkiye ile Çin hükumeti arasında demir yolu konusunda olası iş birliğine ilişkin de, “Türkiye ve Çin hükumeti arasında genel iş birliği çerçevesinde müzakere yapıldığını anlıyoruz. Sanırım hala müzakere ediyorlar. Fakat hükumet adına konuşmam doğru olmaz, ben burada sadece şirketimi temsil ediyorum.” dedi.

“Demir yolu transit sistemleri için büyük bir talep olduğunu biliyoruz”

İstanbul’da geçen hafta düzenlenen “Çinli İşletmelerin Başarı Hikayeleri Fuarı”na katılmalarının da kendileri açısından önem taşıdığını vurgulayan Bu, şunları kaydetti: “İstanbul’da gerçekleşen bu fuarda olmamızın sebebi burada büyük bir potansiyel görmemiz… Yerel pazara girmek istiyoruz. Gelecekte demir yolu yapımı, şehirler arası ve şehir içi demir yolu transit sistemleri için büyük bir talep olduğunu biliyoruz. Bu yüzden buradayız. Buradaki fırsatları keşfetmek istiyoruz.”

OMÜ’de Yatırımlar Hız Kesmiyor

OMÜ'de Yatırımlar Hız Kesmiyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2019 yılında yatırımlarına devam ediyor. Üniversitede hastane yenileme işlerinin yanı sıra kültür yatırımları da devam ediyor. OMÜ’de 2019 yılı yatırım planında yer alan Ladik MYO, Mühendislik Fakültesi ek bina ve Veteriner Fakültesi inşaat işleri devam ediyor.

İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında yapılan sunuma göre, OMÜ’de 2019 yılı yatırım planında yer alan Ladik MYO, Mühendislik Fakültesi ek bina ve Veteriner Fakültesi inşaat işleri devam ediyor. 54 milyon TL toplam proje tutarı olan çalışmaların fiziki gerçekleşme oranı yüzde 3,04 olurken, 2019 yılı ödeneğine göre nakdi gerçekleşme oranı ise yüzde 51,49 oldu.

Kütüphane Zenginleştirme Çalışmaları

Kütüphaneyi de zenginleştirmeye çalışan OMÜ’de 2 milyon TL proje bedelli basılı kitap ve süreli yayın alımı yapılacak. Bu kapsamda OMÜ Merkez Kütüphanesi ile fakülte, yüksekokul ve enstitülerde bulunan birim kütüphanelerine basılı kitap ve süreli yayın alımları yapıldı. Projenin toplam fiziki ve nakdi gerçekleşme oranı yüzde 6,75 olurken, 2019 Eylül ayı itibariyle yapılan toplam harcama 135 bin TL oldu.

Hastane Yenileme İşleri Devam Ediyor

2019 yatırım projeleri arasında yer alan hastane yenileme işlemleri de devam ediyor. Hastanenin tıbbi makine teçhizat alımları ile poliklinikler, servisler, yoğun bakım ve ameliyathanelerin yenileme çalışmalarının yapımına devam ediliyor. Toplam 3 milyon 470 bin TL proje bedelli çalışmanın nakdi ve fiziki gerçekleşme oranı yüzde 29,27 olurken, 2019 yılı Eylül ayı itibarıyla yapılan toplam harcama ise 1 milyon 15 bin TL oldu. 3 milyon 470 bin TL proje bedelinin 500 bin TL’si döner sermayeden karşılanacak.

Kuzey Akım 2’nin İnşaatında Sona Gelindi

Kuzey Akım 2'nin İnşaatında Sona Gelindi

Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı Viktor Zubkov, Rus gazını Almanya’ya taşıyacak Kuzey Akım-2 Doğal Gaz Boru Hattı inşaatının yaklaşık bir ay sonra tamamlanabileceğini bildirdi.

Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı Viktor Zubkov, başkent Moskova’da düzenlenen Rusya Enerji Haftası etkinliği kapsamında Kuzey Akım 2 projesiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. 

Danimarka’nın, projenin kendi topraklarından geçecek kısmı için izin vermemesi halinde bile inşaatın devam edeceğini belirten Zubkov, “Eğer Danimarka’dan izin alamazsak, tarafsız sulardan inşaatı sürdürürüz.” ifadesini kullandı.

Zubkov, projenin inşaat takvimine ilişkin olarak da “Her şey yaklaşık 4-5 hafta içinde tamamlanabilir ancak aralık sonuna kadar vaktimiz var, bu nedenle acele etmiyoruz.” diye konuştu.

Toplam maliyetinin 10 milyar avro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyor.

ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında Gazprom’un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler bulunuyor.

Enerji Kimlik Belgesi Olmadan Alım Satım Yapılamayacak: Son Gün 1 Ocak 2020

Enerji Kimlik Belgesi Olmadan Alım Satım Yapılamayacak: Son Gün 1 Ocak 2020

Resmi Gazete’de yayınlanan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni mevzuata göre, 50 metrekare üzeri inşaat alanına sahip binalara enerji kimlik belgesi alma mecburiyeti getirildi.

Binaların enerji kimlik belgesi olmadan alım ve satımının yapılamayacağını ifade eden Realty World Elfi Gayrimenkul Brokerı Özkan Aydemir, bu belgenin alınması için ise son tarihin 1 Ocak 2020 olduğunu söyledi.

Resmi Gazete’de yayınlanan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni mevzuata göre, 50 metrekare üzeri inşaat alanına sahip binalara enerji kimlik belgesi alma mecburiyeti getirildi.

Enerji kimlik belgesi almak için 2 Mayıs 2017 tarihi, 28 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle 1 Ocak 2020 yılına ertelendiğini ifade eden Realty World Elfi Gayrimenkul Brokerı Özkan Aydemir, “Bu kanun 50 metrekare ve 2 yaşını aşmış olan binaların hepsini kapsamaktadır. Enerji kimlik belgesi, verildiği binanın enerji performansını göstermekte ve tıpkı beyaz eşyalardaki gibi A ve G harfleri aralığında bir enerji sınıfı yer almaktadır. A harfi verimli binayı, G harfi ise verimsiz binayı temsil etmektedir. Bu kanunla birlikte nasıl ki alım satımlarda tapu müdürlüğünde DASK belgesi aranıyorsa, enerji kimliği belgesi de aranacak. Bu belge olmadan tapu satışları gerçekleştirilemeyecek. Bir bina olması gereken yapı ve yalıtım standartlarını tam olarak sağlıyorsa, C enerji sınıfını alır. Mevcut binalarda enerji sınıfı sınırlaması bulunmamaktadır. Yani mevcut binanın enerji sınıfı C sınıfının altında çıkabilir. Binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde enerji kimlik belgesi düzenlenmiş olması şartı aranacak olup, binanın veya bağımsız bölümün satılması veya kiraya verilmesi safhasında, mal sahibi enerji kimlik belgesinin bir suretini alıcıya veya kiracıya vermek zorundadır” diye konuştu.

Bu belgenin gayrimenkul almak isteyen vatandaşlara karar verme aşamasında yardımcı olacağını belirten Aydemir, “DASK belgesiyle depreme karşı nasıl binanın güvenirliğini ölçüyorsak, enerji kimliği belgesiyle binanın ısınmasından soğumasına kadar tüm verilerine ulaşılmış olacak. Ona göre yıllık kazancını belirlemiş olacak ve böylece satın alan veya kiralayan, aldığı yapının enerji sınıfının ne olduğunu bilecek ve tercihini buna göre yapacak. Mülk sahibi enerjiden tasarruf ederken, ülke ekonomisine de katkı sağlanacak. Alım satımın dışında vatandaşa herhangi bir yaptırımı olmayacak. Şu anda yeni doğalgaz, su, elektrik bağlantısı yapacak olan kişiler eğer bu belgeleri yok ise işlemlerini gerçekleştiremeyecek. Daire sahipleri ve yöneticiler enerji kimlik belgesini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş danışmanlık şirketlerine binanın mimari projesi ile ısı yalıtım, mekanik tesisat ve elektrik projeleriyle başvurarak alabilir. Belgenin geçerlilik süresi 10 yıl olacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı web sitesinde; ev satın alırken veya kiralarken, binanın yalıtımlı, pencerelerin ve doğramalarının enerji verimli, ısıtma için kullanılan kazan ve boruların yalıtımlı, binanın dış duvar iç yüzeyinde, binanın ısıtma, soğutma giderleri ile Enerji Kimlik Belgesi sorgulanabilecektir. Gayrimenkul almak isteyen vatandaşlarımız Enerji Kimlik Belgesi ile binanın ısınmasından soğumasına kadar tüm verilerine ulaşmış olacaktır. 1 Ocak 2020’den itibaren doğalgaz, su ve elektrik aboneliği için nasıl DASK gerekiyorsa, enerji kimlik belgesi olmadan açılışları yapılamayacaktır” dedi.

Toplam kullanım alanı 50 metrekarenin altında bulunan binalar, iki yıldan sonra yapılan binalar, sanayi alanları, atölye, sera, depo gibi binalarda Enerji Kimlik Belgesi alınmasına gerek olmayacak.

Uzungöl’de Yıkım Tarihi Belli Oldu

Uzungöl’de Yıkım Tarihi Belli Oldu

Uzungöl’ü çarpık yapılaşmadan kurtaracak kaçak yapı yıkımları 5 Ekim’de başlıyor.

Trabzon’un Çaykara ilçesi sınırları içinde bulunan ve bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Uzungöl’de daha önceden kaçak olarak yapıldıkları tespit edilen 118 binada yıkımlar 5 ekim cumartesi günü başlıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ağustos ayı içinde buraya yaptığı ziyarette Doğal Koruma ve Sit Alanı olan Uzungöl’de yıkımların başlaması için turizm sezonunun bitmesinin beklendiğini açıklamıştı.

Çaykara Belediyesi’den daha önce bu kaçak yapıların sahiplerine gönderilen tebligatla bu yapıları boşaltmaları bildirilmişti.

Başköy Barajı Ekonomiye Büyük Gelir Sağlayacak

Başköy Barajı Ekonomiye Büyük Gelir Sağlayacak

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Erzurum’un Hınıs ilçesindeki Başköy Barajı’nda çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirterek, “Projenin tamamlanması ile bölgede istihdama katkı sağlanması ve yapılacak sulu tarım ile birlikte 2019 birim fiyatları

DSİ 8. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, vatandaşların en hızlı şekilde içme ve kullanma suyuna ulaşması için içme suyu tesislerinin yapıldığı hatırlatıldı.

İçme suyu havzalarını korumak ve gelecek nesillere sağlıklı şekilde bırakmak adına evsel atık su arıtma tesislerinin inşa edildiği ve tarımsal sulamanın en etkin ve verimli şekilde yaygınlaştırılması için sulama yatırımlarını gerçekleştirildiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Modern sulama ile tarımda sağlanan verim artışları, üretim deseninin çeşitlenmesi, çiftçi gelirlerinde doğrudan ve dolaylı artışa neden oluyor. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet ediyor bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için göçü önlüyor. DSİ, Erzurum’da yapılan yatırımlarla kentin mümbit topraklarını su ile buluşturmaya, vatandaşlara içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ediyor. Erzurum’da son dönemde yapılan su yapılarının artmasının bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde de önemli rol oynadı.”

Açıklamada, görüşlerine yer verilen DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, Hınıs’taki Başköy Barajı’nda çalışmaların aralıksız devam ettiğini ve baraj inşaatında yüzde 94 fiziksel gerçekleşme sağlandığını belirtti.

Başköy Barajı’nın tamamlanmasıyla 205 bin 350 dekar tarım arazisinin sulanmasının sağlayacağını aktaran Aydın, şunları ifade etti:

“Temelden 101 metre yüksekliğine sahip olan Hınıs Başköy Barajı, 166 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip. Başköy Barajı’nın tamamlanmasıyla bölgede yapılacak sulu tarımla birlikte hem tarlalardaki verim artacak hem de yörede ürün çeşitliliği sağlanacaktır. Projenin tamamlanması ile bölgede istihdama katkı sağlanması ve yapılacak sulu tarım ile birlikte 2019 birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 123 milyon 210 bin lira net gelir artışı sağlanması hedeflenmektedir.”

Türk ve Orta Doğu Yapı Sektörü Gaziantep’te Buluşuyor

Türk ve Orta Doğu Yapı Sektörü Gaziantep'te Buluşuyor

Yapı, İnşaat, Dekorasyon Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı (BUILDEAST) ve eş zamanlı düzenlenen Gaziantep Emlak, Konut Projeleri ve Finansman Fuarı (GAYRİMENKUL) 3 Ekim’de kapılarını ziyaretçilere açacak.

Gaziantep Sanayi Odasından (GSO) yapılan açıklamaya göre, GSO, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi ve Akort Fuarcılık iş birliğinde ikincisi düzenlenecek BUILDEAST ve GAYRİMENKUL fuarları 3-6 Ekim 2019 tarihlerinde Ortadoğu Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Yapı malzemeleri sektörü temsilcilerinin ürün, hizmet ve teknolojilerinin sergileneceği fuarlar, üretici ve satıcı firmalarla sektör profesyonelleri ve yatırımcılarını bir araya getirecek.

Fuarların, özellikle Orta Doğu’da yeniden inşa edilecek bölgelerde üstlenilecek rol açısından, sektör temsilcilerine yeni iş birliği fırsatları sunması bekleniyor.

Yaklaşık 2 bin 500 metrekare alanın kullanılacağı fuarda, beton, gaz beton, mimarlık, iş makineleri, pvc, seramik, vitrifiye, dekorasyon, peyzaj, oyun alanları, çatı, kilit taşı gibi ürün grupları sergilenecek.

Çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceği fuarda, 3 Ekim saat 17.00’da Prof. Dr. Uğur Ersoy, 4 Ekim saat 17.00’da Dr. Hanifi Çanakçı, 5 Ekim saat 17.00’da Yusuf Arayıcı katılımcılara yapı ve inşaat sektörü üzerine sunumlar yapacak.

İnşaat Sektörü ve Müteahhit İçin Tamamlama Finansman Desteği Müjdesi!

İnşaat Sektörü ve Müteahhit İçin Tamamlama Finansman Desteği Müjdesi!

İnşaat sektörüne verilen destekler katlanarak artıyor. Yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörler arasında yer alan inşaat sektörü için yeni bir finansman desteği müjdesi geldi. Detaylar haberimizde!

Kredi Garanti Fonu üzerinden tamamlanmaya yakın inşaat projelerine finansman desteği sağlanmasına karar verildi. 

Verilen karar doğrultusunda durgunluk kaynaklı istihdam kayıplarının önüne geçilmiş olacak ve inşaat sektöründeki işsizlik rakamlarının önüne geçilmiş olacak. 

Hazine Bakanlığı YEP Programı ile Duyurdu! 

AA haber ajansı tarafından yapılan habere göre Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı ile büyüme ve istihdamı arttırmak amacı ile bir dizi yeni önlem alınmasına karar verildi. 

Söz konusu önlemler kapsamında Kredi Garanti Fonu bankalarca talep edilen tür veya nitelikte teminat gösteremediği için finansmana erişimde zorlanan firmalara, sektör odaklı ve bankalarla adil risk paylaşımı esasını gözeterek kefalet kaynağı sağlayacak. 

Böylelikle ekonomik kriz dönemlerinde bankaların finansman kaynaklarını sıkılaştırması nedeni ile müteahhitlerin dar boğaza girmeleri ve inşaatların yarım kalmaları sorunu ortadan kaldırılmış olacak. 

Son dönemde yaşanan sorunlar nedeni ile pek çok inşaat şantiyesinde çalışmalar durdurulmuş, inşaat sektöründeki işsizlik rakamları rekor seviyelere ulaşarak büyük bir kriz yaşanmasına neden olmuştu. 

Mirnadom’dan Karadağ’a Yepyeni Bir Rezidans Projesi Geliyor

Mirnadom'dan Karadağ'a Yepyeni Bir Rezidans Projesi Geliyor

Balkanların sahil ülkesi Karadağ’ın en güzel koyu Dobra Voda’nın ilk rezidans projesi kapılarını açmak için gün sayıyor. Hem yaşamalık hem yatırımlık Rezidans Projesi Verde di Oliva, bölgede olmayan bir çok imkanı standart olarak sunuyor.

İki etaptan oluşan bu projenin ilk etabında 49 daire bulunuyor.

Dairelerde mutfak ve banyo dolabı, ankastre seti, yatak odası duşakabini, gizli led ışıklandırma ve kat bahçesi gibi özellikler hazır bulunurken, açık ve kapalı yüzme havuzu, kapalı otopark, sinema, spor salonu, sauna ve Türk hamamı da herkesin kullanımına açık olacak.

Ayrıca, bölgesine oranla makul fiyatlara sahip Verde di Oliva yatırımcı tarafından büyük ilgi görüyor. Projenin ilk etabı 2020 yılının Haziran ayında teslim edilecek.

Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu 29 Ekim’e Yetişecek

İzmir’de 2017 yılında yapımına başlanan Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu’nun 29 Ekim’de bitirilmesi planlanıyor.

İzmir İstanbul Otoyolu’nun ardından şehir bir otoyol daha kazanacak. Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu inşaatında sona gelindi. Çalışmalar hızla devam ediyor ve 29 Ekim’de inşaat faaliyetinin tamamen bitmesi planlanıyor.

Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu Bitiyor

Menenen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu bittiğinde, İzmir’in Çeşme ilçesinden yola çıkan bir araç, hiçbir trafik ışığına takılmadan Dikili Çandarlı’ya ulaşacak. İzmir için önemli bir güzergâh olacak olan Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu’nda artık sona gelindi. İnşaat çalışmalarına 2017 yılında başlanan büyük projenin 29 Ekim’de bitirilmesi için hedef koyuldu. İKA İzmir Otoyol Yatırım ve İletme A.Ş. tarafından yürütülen otoyol çalışmasının 56 kilometresi anayol olacak, 40 kilometresi ile bağlantı yollarından oluşacak. Toplam 96 kilometrelik bir güzergâhı kapsayacak otoyolun hizmete açılması ile trafiğin önemli ölçüde azalacağı ve rahatlayacağı kaydediliyor.

Menemen Trafiği Çözülecek

İKA İzmir Otoyol Yatırım İşletme A.Ş. Müdürü Serdar Gazioğlu ve Ücret Toplama Sistemleri Müdürü Uğur Keskin, geçtiğimiz günlerde bir toplantı düzenlemiş ve otoyolda gelinen aşama hakkında ayrıntılı bilgiler paylaşmıştı. Toplantıda konuşan Uğur Keskin, İzmir’in kuzey aksında yaptıkları proje ile Menemen bölgesinde yoğunlaşan trafik yükünü çözeceklerini dile getirmişti. Paylaşılan bilgilere göre, Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu’nun ilk kavşağı Menemen’de olacak. Otoyola, bariyerli gişelerin konulacağı ve OGS-HGS sistemi olan araçların geçeceği kaydedilirken, biletli geçiş seçeneğinin de olduğu belirtiliyor. Otoyol, Çandarlı Limanı’na çıkacak ve daha işlevsel hale getirilmek istenen liman için önemli bir gelişme olacak.

Menemen – Aliağa – Çandarlı Otoyolu Projesi

  • İşveren: Karayolları Genel Müdürlüğü
  • İşe Başlama Tarihi: 2017
  • Yüklenici: IC İçtaş İnşaat – Kalyon İnşaat – Astaldi S.p.A (İKA Konsorsiyumu)
  • Proje Yeri: İzmir’in Menemen, Aliağa ve Dikili ilçeleri
  • Projede Neler Var: 14 kavşak, 3 servis bölgesi, 7 ücret toplama gişesi, 10 viyadük, 11 köprü

Kayıkent Etlik Yepyeni Bir Yaşamın Kapılarını Aralıyor

Kayıkent Etlik Yepyeni Bir Yaşamın Kapılarını Aralıyor

“Kayıkent Etlik” Ankara’nın merkezinde yükselen emsalsiz bir konut projesi olarak hayata geçiyor.

10.000 M2’lik projenin sadece 1000 M2’sinde yükselen Kayıkent projesi Tip1 ve Tip2 Modern yaşam alanlarıyla size ve ailenize büyük bir sosyal tesis içerisinde lüks bir yaşam vaadediyor.

Kayıkent İnşaat’ın güvenilir ve deneyimli kadrosuyla çağın yeniliklerine uyum sağlayan “Kayıkent Etlik” projesi 2018-2019 periyodunda hayata geçiriliyor. Tamamı 10.000 M2’lik bir alana yayılan ve modern yaşam alanı oluşturma hedefiyle tasarlanan projede, spor kompleksleri, yürüyüş ve yeşil alanlar, çocuk oyun alanları, sosyal tesisler gibi hayatınıza kalite katacak pek çok detay bulunmakta.

Kayıkent Etlik projesinde modern ve yenilikçi tasarımlardan hoşlananlar için iki tip daire modeli belirlenerek herkesin eşit şartlarda yaşam alanlarına sahip olması hedeflendi. Ada mutfak ve salon birleşimi modern tasarımlar; ebeveyn odası, çocuk odası, hol, salon, geniş pencere ve balkon detaylarıyla bezenmiş yapısal özellikleriyle bu göz dolduran projede yeriniz ayrıldı.

Kalyon Holding Tecrübesini ‘Nevbahar’ ile Gayrimenkule Taşıyor

Kalyon Holding Tecrübesini ‘Nevbahar’ ile Gayrimenkule Taşıyor

İstanbul Üsküdar’da hayata geçen Nevbahar Üsküdar projesi satışa çıktı. Altyapı, üstyapı ve enerji yatırımları alanında dünyanın önde gelen gruplarından Kalyon Holding’in ilk markalı konut projesi olan Nevbahar Üsküdar’da fiyatlar 1.2 milyon TL’den başlıyor. Kaba inşaatın tamamlandığı projede yüzde 25’lik peşinat ödemesini gerçekleştirenler projeye özel uygun kredi koşulları ve taksitlerden yararlanabiliyor, taksit ödemeleri ise konut teslimlerinden sonra başlıyor.

İstanbul Havalimanı, Kıbrıs Su Temini Projesi, TANAP Boru Hattı, Türkiye’nin ilk yerli entegre güneş paneli üretimi gibi Türkiye’nin geleceğine ışık tutan vizyon projelerde imzası bulunan Kalyon Holding, gayrimenkul sektöründeki ilk yatırımını İstanbul’un en özel ilçelerinden Üsküdar’da hayata geçiriyor. Üsküdar’ın tam merkezinde yer alan, geniş toplu taşıma seçenekleriyle şehrin en ulaşılabilir gayrimenkul projelerinin başında gelen Nevbahar Üsküdar’da proje lansmanı düzenlenen basın toplantısıyla gerçekleştirildi.

Boğaz Yalılarından İlham Alındı

4 farklı konut bloku, kiralanabilir alanı 30 bin metrekareyi bulan Nevçarşı isimli çarşı alanı, modern meydan düzenlemesi, konut rekreasyon alanları ve çocuk parklarından oluşan Nevbahar Üsküdar projesi, bugünün imkanlarıyla geçmişin güzelliklerini bir araya getiriyor. Bunun yanında Boğaz yalılarının stilini taşıyan gölgelikli cephe tasarımı, doğal malzeme kullanımı, tarihi dokuyla barışık mimarisiyle İstanbul’un en çevreci yapılarından biri olarak öne çıkıyor.

Bizim İçin Bir Sorumluluk

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, temelleri 1974 yılında atılan Kalyon Holding’in bugüne kadar imza attığı sayısız projeyle Türkiye ekonomisine katkıda bulunduğunun altını çizerek, “Son yıllarda Türkiye’nin vizyon projeleri olarak adlandırılan çok sayıda mega yapıda imzası bulunan bir grup olarak, özellikle altyapı ve üstyapı inşaatında elde ettiğimiz deneyimi şimdi de gayrimenkul sektörüne taşıyoruz. Bu deneyimi sektöre aktarmanın bizim gibi ülkesi için çalışan, üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketler için bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz” dedi.

3T: Teknoloji, Tabiat ve Tasarım!

Mehmet Kalyoncu sözlerini şöyle sürdürdü: “45 yıllık tecrübemizle, gayrimenkul geliştiriciliği alanında da fark oluşturmayı amaçlıyor; hem proje geliştirdiğimiz bölgelere hem de sektöre katkı vermeyi hedefliyoruz. Gayrimenkul geliştirirken bize yol gösteren ve Kalyon Gayrimenkul Yatırım markasının özünü oluşturan 3T olarak adlandırdığımız bir yaklaşımımız var: Teknoloji, Tabiat ve Tasarım… Biz Kalyon Gayrimenkul olarak, teknolojinin tüm imkanlarından yararlanarak; iyi tasarımla, ve tabiata saygılı bir şekilde projelerimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz…”

Gayrimenkulde Trendler Değişti

Bu lansmanla birlikte aslında gayrimenkul sektöründeki bazı konulara yeni bakış açısı getirdiklerini ifade eden Mehmet Kalyoncu, “Biliyorsunuz genelde lansman toplantıları ve satışlar, projelerde inşaat çalışmaları başlamadan önce yapılır. Biz ise bugün burada kaba inşaatı tamamlamış, bitmek üzere olan bir proje için bir araya geldik. Türkiye ekonomisinin itici güçleri arasında yer alan gayrimenkul sektörü, dönüşüm geçirerek yeni bir evreye girdi. Bu açıdan değişen dinamiklerin yakından takip edilmesi gerektiğini ve müşteri beklentilerinin doğru analiz edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Eski dönemin anlayışı olan; şehirle bağlantısı zayıf, aile hayatından uzak, deneyim ve tasarım sürecine gereken değer verilmeden, ‘nasıl olsa satar’ diyerek geliştirilen projeler dönemi geride kaldı. Gayrimenkul sektöründeki yeni dönem, finansal gücü yüksek, vizyon sahibi, kaliteden ödün vermeyen, insan ve aile hayatına dokunan şirketlerin ve projelerin öne çıktığı bir dönemin başladığını gösteriyor. Bu anlamda Kalyon Gayrimenkul Yatırım, gayrimenkul sektörünün yeni dönemine yön veren bir şirket olmayı hedefliyor” şeklinde konuştu.

700 Bin Kişi 5 Dakikada Ulaşabiliyor

Nevbahar Üsküdar özelinde; mahalle kültürünü yaşatan ve komşuluk ilişkilerini zenginleştiren; kültür, sanat etkinlikleri ve eğitim programlarını çok önemsediklerini ifade eden Mehmet Kalyoncu şöyle devam etti: “Üsküdar, 700 bin kişilik bir nüfusun sadece 5 dakikada ulaşabildiği bir merkez. Projemizin yakın çevresinde yer alan 12 bin iş yeri de buradaki ticaret hayatın en önemli göstergesi. Hemen yanı başında yer alan vapur iskeleleri ve Marmaray istasyonu, yakın çevresindeki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi ulaşım alternatifleriyle Nevçarşı; sadece Anadolu Yakası için değil, Beşiktaş, Şişli, Sarıyer, Fatih ve Beyoğlu gibi Avrupa Yakasında yer alan yüksek potansiyele sahip ilçeler için de çekim noktası olma özelliği taşıyor.”
Mehmet Kalyoncu ayrıca, projenin 1 yıl içinde teslim edilmesinin planlandığını da açıkladı.
Kalyon Gayrimenkul Yatırım Genel Müdürü Çağın Işıkdağ ise Nevbahar Üsküdar’ın ulaşım İstanbul’un yeni ulaşım aksının göbeğinde, kara, deniz ve raylı sistemlerin kesişme noktasında yer aldığına vurgu yaparak şunları söyledi: “Üsküdar, Mimar Sinan Çarşısı’ndan Kız Kulesi’ne, Çinli Camii’nden Cemile Sultan Korusu’na, Küçüksu Kasrı’ndan Validebağ Korusu’na kadar 50’nin üzerinde tarihi mekâna ev sahipliği yapıyor. Üsküdar Belediyesi’nin hemen yanında konumlanan Nevbahar Üsküdar ise otomobille; 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 12 dakika, Üsküdar Vapur İskelesi’ne 3 dakika, Marmaray’a 3 dakika, Altunizade metrobüs durağına 10 dakika, Harem’e ise 5 dakika mesafede yer alıyor.”

Ortalama Metrekare Fiyatı 14 Bin 500 TL

Projeyle ilgili detayları paylaşan Kalyon Gayrimenkul Satış ve Pazarlama Müdürü Ayşegül Öztürk ise, projedeki konut bloklarında büyüklükleri 105 metrekare ile 665 metrekare arasında değişen 2+1 dairelerden 5+2 penthouse’lara farklı tipte toplam 169 konut yer aldığını belirtirken, “Projemizde lansman dönemine özel daire fiyatlarımız 1.2 milyon TL’den başlıyor.” dedi.

Üsküdar’ın Kalbinde Modern Çarşı

Projenin en önemli unsularından birinin de çarşı bölümü olduğunu dile getiren Öztürk şöyle devam etti: “Nevbahar Üsküdar projemizin kalbi olarak gördüğümüz Nevçarşı, açık ve kapalı alanlardaki bistro, kafe ve restoranları; son teknoloji ses ve görüntü sistemlerine sahip sinema salonları, birbirinden eğlenceli festival, konser, söyleşi ve özel gösterimlerle renklenecek muhteşem bir etkinlik alanıyla, İstanbul’un buluşma noktalarından biri olacak. Toplam kiralanabilir alanı 30 bin metrekareyi bulan Nevçarşı’da farklı büyüklüklerde 138 mağazamız yer alacak.

Kamuya Açık Halk Kütüphanesi de Var

Tüm bunlara ek olarak, Nevçarşı bünyesinde, kamuya açık bir halk kütüphanesi ve sanat galerisi bulunuyor. Ayrıca 0-13 yaş çocuk gelişimi için oluşturulan yeni nesil oyun ve öğrenme merkezi Cocoon, en değerli varlıklarımız için tasarlandı. Cocoon bünyesinde de Türkiye’nin ilk özel çocuk kütüphanesinden tutun da sanat, fen, matematik, müzik ve aile eğitim alanları yer alacak.

Taksit Ödemeleri Teslimden Sonra

Nevbahar Üsküdar projesinin avantajlı ödeme planlarıyla da yatırımcılara büyük fırsatlar sunduğunu dile getiren Ayşegül Öztürk, yüzde 25 peşinat ödeme yapanların kalan taksitlerini oturmaya başladıktan sonra ödemeye başlayacağını; bunun da hem ilk evini alanlar hem de yatırım amaçlı alım yapanlar için önemli bir avantaj getirdiğini söyledi.

Akıllı Dairelere Uzaktan Erişim

– Kalyon GY tarafından hayata geçirilen Nevbahar Üsküdar projesinin en önemli avantajlarından birisi konumu. Üsküdar sahile 5 dakika yürüme mesafesinde yer alan proje, arabayla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 12 dakika, Altunizade metrobüs durağına 10 dakika, Harem’e 5 dakika mesafede yer alıyor.
– Projedeki daireler sahip olacakları akıllı ev konseptiyle, evlerdeki elektrikli ve elektronik sistemleri uzaktan kontrol edebilme olanağı sunacak.

Güvenli Bölge İle Suriye İçin 200 Bin Konut İnşa Edilecek!

Güvenli Bölge İle Suriye İçin 200 Bin Konut İnşa Edilecek!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sıklıkla dile getirilen Suriye Güvenli Bölge projesinde detaylar ortaya çıktı. Peki, son durum ne? Suriye güvenli bölge haritası ve merak edilen detaylar!

Türkiye’de mülteci sorunları her geçen gün artmaya devam ederken dayanılmaz boyutlara ulaşan sorunun çözümü için Türkiye’nin güvenli bölge ısrarı sürüyor. 

Suriyeliler İçin 200 Bin Konut İnşa Edilecek! 

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kapsamında yapılan toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özel bir konuşma yapmıştı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye sınırları içerisinde kuzey bölümünde kurulacak güvenli bölge ile alakalı açıklamada bulunarak “Niyetimiz, ilk etapta 30 kilometre derinliğinde ve 480 kilometre uzunluğunda bir barış koridoru tesis ederek uluslararası toplumun desteğiyle burada 2 milyon Suriyelinin iskanını sağlamaktır” ifadelerini kullanmıştı. 

TRT Haber sitesi tarafından yapılan habere göre 35 bin kişinin yaşayacağı yeni bir yerleşim alanı inşa edilmesi planlanıyor. 

Plana göre toplamda 5 bin kişinin barınacağı 140 köy inşa edilirken yine toplamda 30 bin kişinin yaşayacağı 10 ilçeli yeni bir yerleşim yeri inşa edilecek. 

Yabancı fonlarla desteklenecek projede toplam 200 bin konut inşa edilecek. Evler 3+1 olarak planlanacak ve her eve bir ahır inşa edilecek. 

Köylere evlerin yanı sıra 2 cami, 16 derslikli 2 okul ve gençlerin kullanması amacı ile kapalı spor salonu ile gençlik merkezi de yapılacak. 

Bilay Teknik Yapı Berra Konakları Projesi’nin 2. Etabını Hayata Geçiriyor

Bilay Teknik Yapı Berra Konakları Projesi'nin 2. Etabını Hayata Geçiriyor

Bilay Teknik Yapı Van İpekyolu’nda kentin gözde projelerinden olan Berra Konakları Projesinin 2. etabını hayata geçiriyor.

Hafiziye Mahallesinde konumlanan Berra Konakları 2. Etap Projesi, 3+1, 4+1 ve dubleks daire seçenekleriyle 3 blok ve 86 daireden oluşuyor.

22.000 m² inşaat alanına sahip, nitelikli yaşam alanları, kaliteli mekan anlayışıyla tasarlanan ve imal edilen Berra Konakları’nda yaklaşık 3.000 m² yeşil alan ve peyzaj düzenlemesi, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, fitness salonu, Türk hamamı, lobi ve bekleme salonu mevcut. Ayrıca site sakinlerine ayrılan 3.500 m² kapalı otoparkı bulunmaktadır.  

Akgüler İnşaat’tan Triovista Konakları ile Afyon’a Yeni Bir Soluk Geliyor

Akgüler İnşaat'tan Triovista Konakları ile Afyon'a Yeni Bir Soluk Geliyor

Afyon’da ulaşımın kalbinde şehir merkezine yakın, kalabalıktan uzak bir proje yükseliyor.

13 blok, 7 adet villa, ticari alanlar ve 390 daireden oluşacak Triovista Konakları, size Afyon’un en geniş sosyal imkanlarını sunuyor. Sosyal donatılardan bazıları kreş ve oyun alanları, yüzme havuzları, fitness salonları, hamam, sauna, otopark, cafe ve restaurantlar şeklinde.

Akgüler İnşaat imzasını taşıyan Triovista Konakları’nın ilk etabının anahtar teslimi 2020 yılının Haziran ayında, ikinci etabının anahtar teslimi 2021 yılının Haziran ayında ve üçüncü etabının anahtar teslimi ise 2022 yılının Haziran ayında yapılacak.

Lavuar Alanı ve Sahil Projelerinde Mutlu Son: İnşaat Başlıyor

Lavuar Alanı ve Sahil Projelerinde Mutlu Son: İnşaat Başlıyor

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) Basın Masası’nda önemli açıklamalarda bulundu.

Zonguldak’ta Lavuar Alanı ve Sahil Projeleri’nin tamamlandığını ve 2 ay içerisinde inşaat çalışmalarının başlayacağını ifade eden Milletvekili Hamdi Uçar, “Lavuar Alanı, Sahil Kordonu ve Liman Arkası’nın bulunduğu alanla ilgili çalışmalar başlayacak. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Zonguldak’a geldi. Burada incelemelerini yaptı. Lavuar Alanı’nda rant oluşturacak yapıların yapılmasına kesinlikle izin verilmeyecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri Zonguldak’a geldiler burada 2 aydır çalışma yapıyorlar. Altyapı proje çalışmaları tamamlandı. Ama şöyle bir algı var projeyi boş ver başlayalım. O zaman derme çatma bir şey oluyor. Şu anda Adliye’nin önünden Valilk önüne kadar hazırlanmış bir proje var. Aynı zamanda Lavuar Alanı ile ilgili bir proje var. Ya önümüzdeki ay ya da ondan sonraki ay bu alanların çevresi kapatılacak ve inşaat çalışmaları başlayacak. 3 etaptan oluşacak. Birinci etapta bu iki proje hayata geçirilecek. 2’inci etapta ise Fevkani Köprüsü’nün kaldırılması var. Sayın bakanımız köprünün yapılacak olan projeleri kapatacağını ifade etmişti. Siyasi olarak baktığımızda eğer bu hizmetler bu dönemde Zonguldak’a gelmez ise hiçbir zaman gelmez. İsmail Eşref döneminde Lavuar Alanı için bir proje hazırlandı. Ben bile baktığımda ne güzel proje dedim. Keşke gerçekleşse dedim. Ancak alan TTK’nın alanı ve bunu bu şekilde proje çizmekle yapamazsınız. Bunu gördük” dedi.

Faiz İndirimi Sonrası Konut Kredisi Başvuruları Yüzde 300 Arttı

Kredi faizlerinde yaşanan indirimlerin ardından tüketiciler konut kredisine yöneldi. 2018 Ağustos’tan bu yana yüksek faiz oranları nedeniyle düşük seyreden konut kredisi talepleri 3 kat arttı. Kredili konut satışları ise faiz indiriminin ardından tekrar aylık 35 bin seviyelerine ulaştı.

Merkez Bankası’nın politika faizindeki indirim kararıyla bankaların kredi faizlerinde indirim kararı alması, konut almak için kredi indirimi bekleyenleri harekete geçirdi. Hesapkurdu.com konut kredisi verilerine göre, faiz indirimlerinin açıklanmasıyla birlikte online kredi başvuruları %300 artarken, her gün 200 bin kişi bankaların kredi faiz oranlarını internet üzerinden karşılaştırıyor. Kullanıcıların konut kredisinde en çok talep ettiği tutar 125.000 TL, ortalama vade süresiyse 8,5 yıl. Konut kredisi başvurusu yapanların %71’i evliyken, başvuruların %80’i erkekler tarafından yapılıyor. En çok konut kredisi başvurusu toplam başvuruların %22’sinin yapıldığı İstanbul’dan geliyor.

Geçtiğimiz yıl kredi faizlerindeki artış, kredili konut satışının aylık 35 binden 10 bin adet seviyelerine gerilemesine neden olmuştu. 2019 yılının başında ise kredili konut satışları aylık 7 bin adetin altına kadar geriledi. Mart ve Nisan aylarında yapılan konut kampanyalarına ek olarak Temmuz ve Eylül ayında uygulanan faiz indirimleriyle kredili konut satış rakamları tekrar aylık 35 bine yükseldi.

Konut Kredisinde Piyasa Ortalaması %1,41

Konut kredilerinin faiz oranlarında bankalar arası büyük farklar olduğunu belirten Hesapkurdu.com Kredi Ürün Müdürü Ersin Yaşar, “Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank gibi devlet bankaları %0,99 konut kredisi faiz oranıyla en uygun konut kredisi teklifi veren bankalar konumunda. Ancak devlet bankaları konut kredisi verirken özel bankalara göre daha seçici davranıyor. Kredi notundaki ufak düşüşler dahi devlet bankalarından konut kredisi almanıza engel olabiliyor. Özel bankalar ise bu konularda daha esnek olabiliyor ve rekabetçi kalabilmek için faiz oranlarını da düşürüyor. Şu an konut kredisinde piyasa ortalaması %1,41 seviyelerinde. Burada dikkat edilmesi gereken konu 10 yıl vadeli 100.000 TL’lik bir konut kredisi için %0,99 ve %1,41 faiz oranı sunan bankalar arasında 35 bin TL maliyet farkı ortaya çıkıyor. Hesapkurdu.com olarak geliştirdiğimiz ücretsiz kredi fiyat alarmı sayesinde en uygun faiz oranlarından haberdar olabilirsiniz” dedi.

Kredi Faiz Oranlarını Karşılaştırırken Ek Masraflara Dikkat!

Konut kredilerindeki en önemli detayın ek masraflar olduğunu söyleyen Ersin Yaşar, “Bankalar konut kredisine ek olarak sunulan hayat sigortası, ferdi kaza sigortası gibi masrafların yanı sıra BES, kredi kartı gibi özel ürünleri de kullanıcıya sunma konusunda ısrarcı olabiliyor. Özellikle hayat sigortası tutarı kişiye göre değiştiği için konut kredisi karşılaştırırken önemli bir masraf kalemi olabiliyor. Konut kredisi kullanacak kişilerin tüm masrafları hesaplayıp toplam maliyet üzerinden karşılaştırma yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bağlantı Yolu İstanbul’a Ulaşımı Kolaylaştıracak

Bağlantı Yolu İstanbul'a Ulaşımı Kolaylaştıracak

Kocaeli’nin Çayırova İlçesinde inşaat çalışmaları devam eden bağlantı yolu çalışması ile İstanbul ile kolay bağlantı sağlanacak. Tuzla Şifa Mahallesi ve Çayırova arasında yürütülen bağlantı yolu çalışması ile iki bölge arasında ulaşım daha da kolaylaştırılacak. Projede köprü bağlantı yollarının zemin iyileştirmeleri ve fore kazık çalışmaları yapılıyor.

Bağlantı Yolunun Kazıkları Çakılıyor

İstanbul’a ulaşımda büyük kolaylık sağlayacak ve ulaşım ağını hafifletecek bağlantı köprüsünün Tuzla yönündeki kısımda zemin iyileştirme ve fore kazık çalışmaları yapılıyor. Zemin iyileştirme ve fore kazık çalışması bitirildikten sonra Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri, bağlantı yollarının toprakarme duvar inşasına başlayacak. Öte yandan ekipler köprünün Çayırova kısmındaki bağlantı yollarında ise yağmur ve içme suyu hattı çalışmalarını tamamlandı.

Ulaşım Sorunu Ortadan Kalkacak

Şekerpınar bağlantı yolu olan E-80’e doğrudan bağlantısı olmayan Şifa Mahallesi – Çayırova arasındaki ulaşım sorunu, bağlantı yolları sayesinde ortadan kalkacak. Çiftlik Caddesi üzerinden Şekerpınar bağlantı yoluna ulaşabilen Şifa Mahallesi sakinleri projenin tamamlanmasının ardından Çayırova yönüne kolay ulaşım sağlayacak.

Ulaşım Sorunu Ortadan Kalkacak

Şekerpınar bağlantı yolu olan E-80’e doğrudan bağlantısı olmayan Şifa Mahallesi – Çayırova arasındaki ulaşım sorunu, bağlantı yolları sayesinde ortadan kalkacak. Çiftlik Caddesi üzerinden Şekerpınar bağlantı yoluna ulaşabilen Şifa Mahallesi sakinleri projenin tamamlanmasının ardından Çayırova yönüne kolay ulaşım sağlayacak.

İki Bölge Birbirine Bağlanacak

Projenin hizmete girmesiyle E-80’e bağlantı sağlanarak hem doğu batı hem de kuzey güney yönlü trafik akışı sağlanacak. Mahallede yer alan tır parkının güney kısmında inşa edilecek köprü ve bağlantı yolları iki bölgeyi birbirine bağlayacak. Proje kapsamında 1 adet 91 buçuk metre uzunluğunda 7 metre genişliğinde, bir adet de 90 metre uzunluğunda 11 metre genişliğinde köprü inşa ediliyor.

11 Bin 725 Ton Asfalt Serimi

Proje kapsamında 2 bin 500 metre yol imalatı da gerçekleştirilecek. Çalışmada 4 bin 615 metreküp beton, 675 ton demir, bin 429 metre yağmursuyu kanalizasyon hattı, 597 metre içme suyu hattı yapılacak. Köprüler için 852 metre kazık imalatı gerçekleştirilecek. Yollara 5 bin 600 metrekare parke, 10 bin 150 metre bordür döşenecek. Yollarda 11 bin 725 ton asfalt malzeme kullanılacak.

Çevre Bakanı Murat Kurum: Kaçak Yapı Yıkım Kararı Çıkan Tüm Yapılar Yıkılacak!

Yerli Otomobil İçin Otopark ve İmar Yönetmeliğinde Düzenlemeler Olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kaçak yapı denetimlerine devam ederken kaçak yapı olarak belirlenen tüm yapılarda yıkım kararlarının istisnasız olarak uygulanacağını açıkladı!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kaçak yapıların son durumunu denetlemek üzere Bodrum’a gitti. 

Kaçak Yapıların Hepsi Yıkılacak! 

Denetimlerin ardından basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Bakan Murat Kurum “(Bodrum’daki villa, rezidans ve otel inşaatlarındaki kaçak yapılar) Biz geldiğimizde 108 bağımsız bölüm vardı.

54 bağımsız bölüm yıkılacak. Doğal yapıya zarar veren, bölgeye zarar veren, kaçak ne varsa hepsi kaldırılacak. Bunların hepsinin tespiti yapıldı. Yüklenici firmaya bildirildi.

Onlar da sırayla bu tespitler doğrultusunda hem kaçak yapıların yıkılmasını hem de deniz dolgusu, hafriyat dolgusu, izinsiz iskele alanları gibi yapıların yıkımlarını gerçekleştirecek” diyerek konu hakkına taviz vermeyeceklerini bir kere daha vurguladı. 

İşte Bodrum’da Mühürlenen Projelerin Listesi! 

1. Aksoy Holding Tarafından Yapılan Epique İsland Projesi 

2. Besa İnşaat Tarafından Yapılan The Bo Viera Bodrum Projesi 

3. Mesa İnşaat Tarafından Yapılan Mesa Gölköy Projesi 

4. Nef İnşaat Tarafından Yapılan Reserve Yalıkavak Projesi 

5. Varyap İnşaat Tarafından Yapılan Yalıkavak Residence Projesi 

6. Astay Gayrimenkul Tarafından Yapılan Four Seasons Projesi 

7. Astaş Holding Tarafından Yapılan Mandarin Oriental Projesi 

8. Deniz GYO Tarafından Yapılan Le Chic Gümbet Projes

Volkswagen’e Yakın Kaynaklar, Türkiye’ye Yapılacak Yatırım Miktarını Açıkladı

Volkswagen'e Yakın Kaynaklar, Türkiye'ye Yapılacak Yatırım Miktarını Açıkladı

Otomobil sektörünün en önemli isimlerinden Volkswagen’in, Türkiye’de bir tesis kuracağı artık kesinleşmiş durumda. Konuyla ilgili Alman basınının sorularını yanıtlayan Yönetim Kurulu Üyesi Andreas Tostmann, Türk yetkililerle görüşme sürecinin artık sona geldiğini ve en fazla iki hafta içerisinde görüşmelerin tamamlanacağını açıkladı. Volkswagen’e yakın kaynaklar ise, otomobil devinin Türkiye’ye 1 milyar eurodan daha fazla yatırım yapacaklarını söylüyorlar.

Alman otomobil devi Volkswagen, uzun zamandır Doğu Avrupa’da bir fabrika kurmak istediğini söylüyordu. Adaylar arasında ise Bulgaristan ve Türkiye vardı. Alman otomobil devi, geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu bir açıklamayla tercihini Türkiye’den yana kullandığını resmen ilan etti.

Geçtiğimiz hafta ise Volkswagen’in, Türkiye’deki tesisini nereye kuracağı açıklandı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından yapılan açıklamalara göre Volkswagen’in Türkiye’deki tesisi Manisa’da kurulacak ve bölge halkına en az 4.000 kişilik istihdam kaynağı oluşturacak. Şimdiyse Volkswagen’in, Türkiye’ye yapacağı yatırımın miktarı belli oldu.

Volkswagen

Konuyla ilgili olarak Alman basınının sorularını yanıtlayan Volkswagen’in üretimden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Andreas Tostmann, Türk yetkililerle görüşmelerin sona ermek üzere olduğunu, görüşmelerin en fazla iki hafta içerisinde sona ereceğini söyledi. Yapılacak görüşmelerin tamamlanmasıyla birlikte Volkswagen, Türkiye’deki tesisinin kuruluş işlemlerine başlayacak.

Alman otomobil devine yakın kaynaklar tarafından yapılan açıklamalara göre ise Volkswagen’in Türkiye’de tesis kurmak için yapacağı yatırımın miktarı, 1 milyar eurodan daha fazla olacak. Ancak bu astronomik yatırımın tam olarak ne kadar olacağı şu an için ön görülemiyor.

Aynı kaynaklar tarafından yapılan bir diğer açıklama ise Volkswagen’in Türkiye’deki tesisinde nelerin yapılacağıyla ilgiliydi. Buna göre Volkswagen, Türkiye’deki tesislerini tamamladıktan sonra doğu Avrupa için Passat ve Skoda Superb gibi modellerin üretimini sürdürecek. Volkswagen’in Türkiye’de üreteceği otomobil sayısının yıllık 300 bin olması bekleniyor. 

Volkswagen’in Türkiye’de açacağı tesisle ilgili hala pek çok bilinmez yer alıyor ancak şu bir gerçek ki Alman otomobil devi Volkswagen, 1 milyar eurodan daha fazla bir yatırım yapacak ve Türkiye’de otomobil üretmeye başlayacak. Ayrıca Volkswagen’in Türkiye’ye kuracağı tesisin inşaat işlemlerinin 2020 yılının sonunda başlayacak. 2022 yılına gelindiğinde ise Alman otomobil devi, Türkiye’deki tesisini çalıştırmaya başlayacak.

1,4 Milyar Dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin İmzaları Atıldı

1,4 Milyar Dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi'nin İmzaları Atıldı

1,4 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin imzaları atıldı Tesis, petrokimyada dış ticaret açığının kapanmasına 250 milyon dolarlık katkı verecek Tesisin yıllık üretim kapasitesi 450 bin ton.

Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları imza töreni gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çekerek, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi petrokimyada global üretim merkezi olarak konumlandıracak, bölgenin stratejik konumunu güçlendirecek ve ihracatın geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyacak ‘Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde çalışmalar başladı. Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları İmza Töreni; Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ev sahipliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cezayir Enerji Bakanı Mohamed Arkab’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez törende yaptığı konuşmada, “Yenilebilir enerjiden madenciliğe nükleerden yerli kömüre kadar Türkiye’nin enerji bağımsızlığını ilmek ilmek dokuyoruz. 2023 Türkiye’nin hikayesi enerji, ekonomik ve teknolojik bağımsızlıkla yazılacak. Bu alanda gücümüz, kabiliyetimiz geleceğe yön verecek. ‘Bağımsız enerji, güçlü Türkiye’ diyerek çıktığımız bu yolda bütün ezberleri bozarak Türkiye’ye ayak bağı olacak meseleleri bir bir çözüme kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

Geçen yıl petrokimya, hammadde ve plastik ürünler sektöründeki dış ticaret açığının yaklaşık 13 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Dönmez, bu dönemde en çok ithal edilen petrokimya ürünlerinin başında polipropilenin yer aldığını kaydetti. Türkiye’nin otomotiv başta olmak üzere, ambalaj ve etiketleme, tekstil, kırtasiye, laboratuvar ekipmanları, inşaat gibi sektörlerin ana hammaddesi olan polipropilen ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ının ithalat yoluyla karşılandığını vurgulayan Bakan Dönmez, yüzde 100 geri dönüştürülebilen bir ürün olması nedeniyle polipropilenin çevresel sürdürebilirlik hedefleriyle uyuşan önemli yatırım olacağını belirtti.

“Türkiye’nin polipropilen ithalatının 5’te birini üretecek”

Tesis devreye girdiği yıl itibariyle Türkiye’nin polipropilen ithalatının” 5’te biri üreterek cari açığın kapanmasına da 250 milyon dolarlık bir katkıda bulunacağını söyledi.

Bakan Dönmez, tesis üretiminin büyük bir kısmının iç pazarda kullanılacağını, belli bir kısmının ise Avrupa’ya ihraç edileceği bilgisini vererek, tesis faaliyete geçtiğinde kurulacak yan sanayi ve diğer tesislerle bölgede nitelikli istihdam sağlanacağını kaydetti.

“Her türlü iş birliğine hazırız”

Dünyada son dönemde artan belirsizlik ortamına rağmen Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ettiğini belirten Dönmez, “Türkiye enerji piyasası sağlam ve dinamik ekonomik altyapımız ve güçlü siyasi istikrarımız sayesinde yabancı yatırımcıların her zaman gözdesi oldu. Yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir enerji piyasası ile her zaman serbest piyasa kuralları içerisinde işleyen güçlü ve güven veren bir alt yapı inşa ettik. İnanıyorum ki yatırımlarımızın bu güveni Türkiye enerji piyasasına girmek veya operasyonel ağlarını genişletmek isteyen diğer yatırımcılar için de önemli bir referans kaynağı olacak. Türkiye’de büyümek, Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen bütün firmalara açığız. Her türlü iş birliğine hazırız. Özellikle petrokimya ve rafineri sektöründe Türkiye yatırımcılara gerek iç Pazar büyüklüğü gerekse uygun rekabet uygunluğu gelişmiş ulaşım ağı, kalifiye işgücü, hammaddeye kolay erişim imkanı gibi pek çok avantajlı cazip fırsatlar sunuyor” dedi.

“Bir yıllık rafineri üretimi 32,7 milyon ton”

Bu yılın Temmuz ayı itibarıyla son bir yıllık rafineri üretiminin toplam 32,7 milyon tona ulaştığını kaydeden Bakan Dönmez, “Böylece 2,7 milyar dolar katma değer üreterek bu kaynağın ülkemizde kalmasını sağlamış olduk” dedi.

Ilıcak: “Türkiye’nin bir yıllık cari açığını 250 milyon dolar azaltacak”

Törende konuşan Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak, Rönesans’ın uluslararası müteahhitlik projelerinin yanı sıra petrokimya alanında global bir üretici olmaya hazırlandıklarını ve süreçte Türkiye ekonomisinin en fazla dış ticaret açığı verdiği alanlardan birine odaklandıklarını açıkladı.

Ilıcak, yaptığı konuşmada, “Türkiye’ye katma değerli üretim sağlayacak bir projeye başlıyoruz. Son 10 yıldır ulusal ve uluslararası birçok enerji ve petrokimya şirketi için önemli endüstri tesisleri inşa ettik. Yıllar içinde bu alanda kazandığımız bilgi ve tecrübe birikimini, ülkemizin en büyük dış ticaret açığı verdiği alanların başında gelen petrokimya sektörüne yapacağımız yatırımda kullanacağız” dedi.

Dr. Erman Ilıcak, yüksek polipropilen ithalatı ve artan tüketim talebi nedeniyle Rönesans Holding’in hedefini, Türkiye’nin petrokimya alanındaki dışa bağımlılığını en aza indirmek ve ihracata odaklanmak olarak belirlediklerini ifade etti ve ekledi: “Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini ikame edecek ve cari açığa 250 milyon dolar pozitif katkı sağlayacak.”

Ilıcak konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Aynı zamanda işletmesini üstlendiğimiz Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde 1,4 milyar dolar yatırımla hayata geçireceğimiz projemizi bir başlangıç olarak görüyoruz. Alanında dünya lideri ortaklarımızla birlikte bölgenin ilk yatırımcısı olmakla kalmayacağız. Avrupa’nın en büyük ve dünyanın üçüncü büyük endüstriyel bölgesinin işletmecisi olan Hollandalı Port of Rotterdam ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde bölgeye yaklaşık 15 milyar dolarlık yerli ve yabancı yatırım çekmek için çalışacağız. Rönesans olarak biz de bölgedeki petrokimya ve endüstri yatırımlarımızı sürdüreceğiz.”

450 Bin ton Kapasiteli Tesis 2023 Yılının Sonunda Tamamlanacak

Türkiye halihazırda petrokimya hammaddesi ve plastik ürünler alanında yılda 13 milyar dolarlık dış ticaret açığı veriyor. Bu rakam ülkemizin cari açığının yüzde 20’sinden fazlasına denk geliyor. Petrokimya ithalatında polipropilen önemli bir paya sahip. Sonatrach ve GS E&C ile ortaklaşa inşa edilecek olan Polipropilen Üretim Tesisi’nin, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini tek başına karşılaması bekleniyor. Polipropilen alanında halen Türkiye’nin toplam üretiminin 3 katını tek başına gerçekleştirecek olan 450 bin ton kapasiteli tesisin inşaatının 2023 yılının sonunda tamamlanması hedefleniyor. 1,4 milyar dolarlık projenin ortakları arasında Cezayirli Sonatrach ve Güney Koreli GS E&C bulunuyor. Türkiye’nin cari açığını 250 milyon dolar azaltması beklenen projenin teknoloji altyapısının lisansörleri ise ABD kökenli UOP Honeywell ve Hollanda kökenli LyondellBasell olacak.

Emlak Konut, Galatasaray’ın Florya’daki İşini Tasfiye Etti

Emlak Konut, Galatasaray'ın Florya'daki İşini Tasfiye Etti

Emlak Konut, Florya’daki Galatasaray’ın spor tesislerinin olduğu alan için arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işini tasfiye ettiğini duyurdu.

Emlak Konut, Galatasaray’ın Florya’da bulunan spor tesisi üzerine yapılacak olan arsa satışı karlığı gelir paylaşımı işini tasfiye etti.

2018 yılında imzaların atıldığı ihalede arazinin satışından Emlak Konut yüzde 71.43, Galatasaray ise yüzde 28.57 oranında pay alacaktı. Toplam pay ise 832.5 milyon lira seviyesindeydi.

Toplam Arsa Büyüklüğü 63 Bin 230 Metrekare

Toplam arsa alanı 63 bin 230 metrekare, toplam inşaat alanı ise 55 bin 98 metrekare büyüklüğündeki arsanın 2018 yılında yapılan ihalesini Öz Er-Ka İnşaat kazanmıştı.

Şirket arsa satışı karlılığı satış toplam geliri olarak ise 2.2 milyar liralık teklif vermişti.

Riva Projesi de İptal Olmuştu

Emlak Konut GYO, geçtiğimiz günlerde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, Galatasaray’la 2016 yılında imzalanan Riva ve Florya’daki arsa anlaşmalarının feshine başladığını duyurdu. Fesih sebebi olarak Galatasaray’ın şartları yerine getirmemesi gösterildi.

Emlak GYO’dan KAP’a şu açıklama yapıldı:

Şirketimiz projelerinden İstanbul Bakırköy Florya Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi tasfiye edilmiştir.

Binanız Sağlam mı?

Binanız Sağlam mı?

Dün İstanbul’da meydana gelen deprem ‘Evim ne kadar sağlam? sorusunu akla getirdi. Uzmanlar göre binasıyla ilgili endişesi olanlar için ilk adım deprem dayanıklılık raporunun alınması. Çıkan sonuç olumsuz ise bina ya güçlendirilecek ya da yıkılıp yeniden yapılacak.

İstanbul’da meydana gelen deprem bir kez daha oturduğumuz evlerin sağlamlığı konusunu gündeme getirdi. Tektaş Kentsel Dönüşüm Uzmanı Hakan Çatalkaya, vatandaşların binalarının sağlam olup olmadığı ile ilgili bir ön tespit yapabileceğini dile getirdi. Çatalkaya binanın riskli olabileceğini gösteren 7 maddeyi sıraladı. Eğer bu maddelerden biri sizin için geçerli ise binanızın deprem testini yaptırıp deprem dayanıklılık raporlarınızı almanız gerekiyor.

Rapor Alınmalı

Bu noktada şu ayrımı göz önünde bulundurmak gerek; Deprem dayanıklılık raporu ile risk tespiti birbirinden oldukça farklı. Çatalkaya’nın verdiği bilgiye göre risk tespiti sonrası bina riskli ise geri dönüşü olmayan bir yola giriliyor. Çünkü bu aşamada ilçe belediyesi devreye giriyor ve vatandaşa tebligatlar gönderildikten sonra bina 60 gün içinde yıkılıyor. Çatalkaya bu nedenle ilk adımın bilgilendirme amaçlı olan dayanıklılık raporu olması gerektiğine dikkat çekiyor. Her iki raporun da inşaat mühendisleri tarafından hazırlandığını belirten Çatalkaya, “Bilgilendirme amaçlı dayanıklılık raporu mühendislik firmalarınca, dönüşüm için gerekli risk tespit raporu ise bakanlık onaylı kurumlarca hazırlanıyor. Uzmanlar hem binada karot örnekleri alıp inceliyor hem de zemin yapısını değerlendiriyor. Buna göre bir rapor ortaya çıkıyor. 10 daireli bir apartmanda daire başına ortalama 300-400 lira ile bu raporu almak mümkün. Bu rapora göre bina riskli çıkarsa daire sahipleri kendi aralarında anlaşıp kentsel dönüşüm sürecini başlatabilir. Ama direk riskli bina tespiti yaparsa dönüşüm için ön hazırlık şansı kalmaz.” Çatalkaya, gelecek rapora göre binalarda güçlendirme ya da yıkılıp yeniden yapılma seçeneklerinin doğacağını her ikisinde de vatandaşın bakanlıktan kredi yada kira yardımı alabileceğini sözlerine ekledi.

Risk Alarmı Veren 7 Kritere Dikkat!

1) Bina 1999 yılından önce yapıldıysa
2) Bina projesiz ve ruhsatsız yapıldıysa
3) İnşaatta hazır beton kullanılmadıysa
4) Binadan daha önce alınmış karot beton dayanımı C1O altındaysa
5) Bina kolon ve kirişlerinde çatlaklıklar varsa
6) Bodrum katta rutubet, kolon demirlerinde paslanma, betonda deniz kabukları veya benzeri şeyler varsa
7) Bina dere yatağı, dolgudaysa riskli olma ihtimali var.

6.7 Milyon Konut Riskli

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nı açıkladı. Buna göre ülke genelinde 6.7 milyon riskli konut var. Bu konutların tamamının dönüşümü için öngörülen süre ise 20 yıl. Bakanlığın 5 yıllık planı ise 1.5 milyon konutun dönüşmesi. Bunun için her yıl 100 bini İstanbul’da olmak üzere 300 bin konutun dönüşmesi hedefleniyor.

Dönüşüm Rant Olarak Görülmemeli

İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, “Artık müteahhitlerin fazla metrekare hesabı yapmasından, arsa sahiplerinin ekstra avantaj sağlama ısrarcılığından vazgeçmesinin ne kadar elzem olduğu ortadadır. Riskli binaların dönüştürülmesi bir rant aracı olarak görülmemesi gerektiği kabullenilmeli. Bu konu çok önemli” diye konuştu.

EBRD İstanbul Metro Hattına 97.5 Milyon Euro Kredi Sağlayacak

Ebrd İstanbul Metro Hattına 97.5 Milyon Euro Kredi Sağlayacak

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), İstanbul Asya kıtası metro hattının genişletilmesi için 97.5 milyon euro sendikasyon kredisi sağlayacak.

EBRD’den yapılan açıklamaya göre, toplam 410 milyon euro değerindeki projenin finansmanı kapsamında verilecek 97.5 milyon euro kredinin, 20 milyon euroluk bölümü Société Générale ve 77.5 milyon euroluk bölümü de Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (BSTDB) tarafından sağlanacak.

Yapılan açıklamaya göre proje kapsamında Asya yakasında Üsküdar-Çekmeköy, Kadıköy-Tavşantepe ve Marmaray hatlarının genişletilmesi ve söz konusu demiryolu ağına günlük ek 350 bin yolcu eklenmesinin hedeflendiğini vurgulandı.

EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner, söz konusu finansmanla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu proje, EBRD’nin örnek olarak gösterilen duruşu ve Türkiye’ye ne şekilde destek olabileceğinin iyi bir örneği. Bu işbirliğine, ticari borç veren kurumlara ulaşmanın zor olduğu  bir zamanda başlamıştık, bu da zorlu durumlarda güvenilir bir ortak olduğumuzu gösteriyor. Proje, kentsel ulaşımı geliştirmesi ve çevre kirliliğini artırarak insanların günlük yaşamlarını geliştirme kapsamında İstanbul’un karşılaştığı en önemli sorunlarla baş etmesi açısından oldukça önem taşıyor.”

Yeni metro hatlarının inşaatı kapsamında iki ikmal deposu ve bir bağlantı tüneli yapılacağı belirtilirken, projede en az 250 kişinin çalışmasının hedeflendiği ve bu kişilerin EBRD çatısı altında eğitim ve sertifika programına katılmasının amaçlandığı vurgulandı. EBRD Altyapı Direktörü Nandita Parshad, “ekonomik ve çevresel ihtiyaçlara paralel olarak altyapı gelişimi Türkiye için büyük önem taşıyor” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Bodrum’a Denetime Gidecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Bodrum'a Denetime Gidecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kaçak yapıları denetlemek için hafta sonu Bodrum’a gideceğini duyurdu.

Kurum, Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu kapsamında bulunduğu New York’ta AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Bodrum, Çeşme, Dalyan, Fethiye gibi turistik ve tarihi güzellikleri korunmak gerektiğine vurgu yapan Kurum, imar kirliliğinin hem çevreye hem de doğaya zarar verdiğini söyledi.

Yaklaşık 1 ay önce Bodrum’a giderek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda doğal güzelliklere zarar veren yapılar ile imar planı ve ruhsata aykırı projeleri tespit ettiklerini hatırlatan Kurum, şöyle konuştu:

“Şu an yaklaşık 2 bin bağımsız bölüm tespit ettik. Bu bağımsız bölümlerin tespitine müteakip de ilgililerine imara ve ruhsata aykırı kaçaklarını düzeltmeleri için 1 ay süre vermiştik. 1 ay süremiz hafta sonu itibarıyla doluyor. Biz de hafta sonu gidip, yıkıma başlayanların yerinde tespitlerini, başlamayanlarla ilgili de fiilen yıkıma bakanlıkça hafta sonu gideceğimizi buradan vatandaşlarımıza bildirmiş olalım. Hafta sonu inşallah o bildirdiğimiz inşaatlara ilişkin yıkım işlemlerini de hızlı bir şekilde yürüteceğiz ve imara aykırılıkları da en kısa zamanda gidermiş olacağız.”

Kocaeli’de Kurulacak 80 Fabrika 60 Bin İşsize İş Kapısı Olacak

Kocaeli'de Kurulacak 80 Fabrika 60 Bin İşsize İş Kapısı Olacak

Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki 2 bin dönümlük alan yaşanan imar tartışmaları nedeniyle 10 yıldır mahkeme kararı bekliyordu. Mahkemenin sonuçlanmasının ardından altyapı çalışmalarına başlanan Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB), 2023 yılında faaliyete geçtiğinde bölgede kurulması hedeflenen 80 fabrikanın 60 bin kişiye iş kapısı olacağı bildirildi.

Kandıra Gıda İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başanı Mehmet Başol, 10 yıllık bir mahkeme sürecinde gece gündüz çalışarak bütün engelleri aştıklarını ve artık önlerinde hiçbir engel kalmadığını söyledi.Bu ay itibarıyla OSB’nin altyapı inşaatına başladıklarını belirten Başol, alanın çok eğimli olması nedeniyle 7 milyon metreküp kazı, 5,5 milyon metreküp de dolgu işi yapacaklarını kaydetti.

Başol, şu anda 23 kamyon, 8 ekskavatör, 2 silindirle çalışmaların devam ettiği bilgisini vererek, “Tüm alışverişlerimizi ve işlerimizi Kocaeli’deki firmalarla yapmaya gayret ediyoruz. Altyapı için yaklaşık 18-20 ihale olacak. Hedefimiz 2020’nin sonlarında yavaş yavaş yatırımcıya parsellerini teslim etmek, 2023’te de fabrikaların üretime geçmelerini sağlamak.” diye konuştu.

“OSB’de 80 fabrika açılacak”

İmar planlarının daha önceden tamamlandığını dile getiren Başol, şöyle devam etti:

“Türkiye’de gıda sektöründeki ilk ‘İhtisas OSB’yiz. Yaklaşık 2 bin dönüm alanımız ve 58 yatırımcımız var. Bu 58 yatırımcı yaklaşık 80 yatırımcıya çıkacak. Burada 80 fabrika inşa edilecek. Bunlar şekerleme, et ve süt ürünleri, bakliyat gibi ürünler üretecek. Hedefimiz, 2023 yılında burada fabrikaların bacalarının tüttüğünü görmek. Yani Cumhuriyet’in 100. yılına yeni fabrikalarla yeni üretim alanlarıyla yeni istihdam sağlayan alanlarla girmek istiyoruz.”OSB’nin lokasyon açısından oldukça avantajlı bir noktada yer aldığını vurgulayan Başol, “Şu anda yapımı devam eden Kuzey Marmara Otoyolu hizmete açıldıktan sonra bölgemizin İstanbul’a uzaklığı Anadolu yakasında 30, Avrupa yakasında ise 40 dakika olacak. Şu an İstanbul’un geleceği nokta bu taraf.” ifadelerini kullandı.

“80 fabrika 60 bin kişiye gelir kapısı olacak”

Arsa fiyatlarının İstanbul’daki OSB’lere göre daha uygun olduğunu belirten Başol, yeni yatırımcılara da arsa vereceklerini, en önemli şartlarının ise 2 yıl içerisinde fabrikasını yapmaları olacağını söyledi.

Fabrikalarını 2 yılda tamamlayamayanların ise arsa tahsislerini iptal edeceklerini aktaran Başol, şunları kaydetti:

“Direkt olarak 9 bin 510 kişi burada istihdam edilecek. Bunların yüzde 80’i de Kandıra bölgesinden alınacak. Ayrıca Kandıra ve çevresinde üretilen fındıktan et ve süt ürünlerine kadar yapılacak alımlar sayesinde de 60 bin kişi yeni gelir kapısı elde edecek. Öngörülerimize göre bölgede yapılacak üretimin yüzde 45-50’lik kısmı hemen ihraç edilecek.”

OSB’ye gelecek yatırımcıların şu an zaten ihracat yaptığını, buradaki yatırımlarını tamamladıklarında kapasitelerini artıracaklarını anlatan Başol, halen 3-5 bin metrekarelik alanda üretim yapan bir fabrikanın bölgede 30 bin metrekarede üretim alanına kavuşacağını sözlerine ekledi. 

İstanbul Finans Merkezi İnşaatı Kasım’da Başlıyor

İstanbul Finans Merkezi İnşaatı Kasım'da Başlıyor

Türkiye Varlık Fonu, İstanbul Finans Merkezi projesinin 465 bin metrekarelik kısmını 1.67 milyar TL’ye devralıyor. TVF Genel Müdürü Sönmez, “Projede en geç kasımda vinçler çalışmaya başlayacak” dedi.  

Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Zafer Sönmez, “İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinde ilk etapta inşaatın tamamlanması için müteahhit şirketlerle görüşmeleri hızlandırdık ve her biriyle oldukça makul meblağlar üzerinden anlaşmalar yaptık” ifadelerini kullandı. Sönmez, stratejik yatırım olarak gördükleri projeyle ilgili son gelişmeleri anlattı. Zafer Sönmez, şunları söyledi: “1.3 milyon metrekarelik kullanılabilir alanı olan projenin yaklaşık 465 bin metrekarelik kısmını proje, hafriyat, arsa bedelleri ve bugüne kadar tamamlanan inşaat maliyetleri dahil olmak üzere 1.67 milyar TL karşılığında devralacağız.” 

İhale Düzenlenecek

Sönmez, “İnşaatların bir an önce başlaması için Emlak Konut GYO ile ihale düzenleyeceğiz. En geç kasım ayında vinçlerin çalışmaya başlayacağının müjdesini şimdiden verebiliriz” ifadelerini kullandı. Sönmez, şöyle devam etti: “İstanbul’un, 3 saatlik uçuş mesafesindeki bölgenin finans merkezi olarak konumlanmasında çok büyük öneme sahip olduğuna inanıyoruz.”

Türkiye Varlık Fonu Ortak Oldu

TVF olarak İFM projesinin bir kısmına yatırım yapacaklarını ağustos sonunda duyurduklarını anımsatan Sönmez, öncelikli stratejik yatırımlarından olan İFM projesinde hızla ilerleme kaydettiklerini belirtti. Sönmez, emlak, mevzuat ve ekosistem boyutlarıyla ele aldıkları projede ilk etapta inşaatın tamamlanması için müteahhit şirketlerle görüşmeleri hızlandırdıklarını belirtti. Projede inşaat 2022’de bitecek.

MG İnşaat’tan Gaziantep’e Yeni Projeler

MG İnşaat'tan Gaziantep'e Yeni Projeler

Gaziantep Şehitkamil’de Beykent Mahallesi’nde bu yılın sonunda başlayacak olan Gülin Konutları Projesi, 3 blok 68 daireden oluşacak. Her katta 4 dairenin yer aldığı bu projenin tüm daireleri 2+1 olarak tasarlandı.

Modern mimarisiyle öne çıkan bu projede güvenlik sistemleri, çocuk oyun alanları, açık otopark gibi özellikler mevcut.

Şehir içi ulaşım ağlarına ek olarak okullar, eğlence merkezleri, hastaneler gibi birçok yere de yakınlığıyla göze çarpan Gülin Konutları projesinin 24 ayda tamamlanması planlanıyor.

Modern dokunuşlarıyla Gaziantep’e değer katmaya devam eden MG İnşaat’ın bir diğer projesi ise Rüya Konutları.

Bu proje, Gaziantep’in ferah ve huzurlu yaşam alanlarından Kızılhisar mevkiinde hayat buluyor. Sosyal tesisleri, yeşil alanları ve dekoratif havuzlarıyla öne çıkan bu proje, 3 blok ve tamamı 2+1 olmak üzere 153 daireden oluşuyor. Proje 36 ayda tamamlanacak.

MG İnşaat Yapı

Beykent’te yaşamın başladığı proje ise Beykent Life Projesi. Projede optimum kullanım alanlarına sahip 3+1 ve 2+1 dairelerden oluşan toplam 120 adet konut yer almakta.