“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 90

Bakan Kurum Açıkladı! Elazığ’da Kentsel Dönüşüm 10 Gün İçinde Başlayacak!

Bakan Kurum Açıkladı! Elazığ'da Kentsel Dönüşüm 10 Gün İçinde Başlayacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Elazığ’da yaşanan deprem sonrası şehrin yeniden inşası için kentsel dönüşüm temellerinin 10 gün içerisinde atılacağını açıkladı. Depremde en çok hasar gören Elazığ Sürsürü Mahallesi ve Mustafa Paşa Mahallesi için kentsel dönüşüm takvimi açıklandı. Detaylar haberimizde.

24 Ocak Cuma akşamı meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremden büyük hasar alan Elazığ’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. 

Bakan Kurum Açıkladı: Depremzedeler Yeni Evini Yıl Sonuna Kadar Teslim Alacak!

Deprem haberinin gelmesi ile beraber Elazığ’a giden ve halen bölgede denetimlerini sürdüren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında depremde en çok hasar alan Sürsürü ve Mustafa Paşa Mahallesi için kentsel dönüşüm sürecini başlatacaklarını duyurdu. 

Bakan Murat Kurum yapmış olduğu açıklamasında Elazığ’da kentsel dönüşüm çalışmalarına değinerek”Sürsürü Mahallesinde 10 gün içerisinde temel atacağız. Mustafa Paşa’da da temelimizi eş zamanlı atıp, hızlı bir şekilde yıl sonuna kadar konutları bitirmek istiyoruz” dedi. 

Depreme Dayanıklı Konutlar İnşa Edilecek, Vatandaşın Can Güvenliği Garanti Altına Alınacak!

Aktif fay hattı üzerinde bulunan Elazığ’da inşa edilecek olan yeni konutlar depreme dayanıklı olarak üretilecek.  Bu sayede deprem riski yüksek olan bölgede vatandaşın can güvenliği garanti altına alınmış olacak. Tabut binalar kentsel dönüşüm ile yenilenecek ve depreme dayanıklı binalar haline getirilecek. 

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme ve Son Ödeme Tarihi 1 Ay Uzatıldı!

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme ve Son Ödeme Tarihi 1 Ay Uzatıldı!

Büyük tartışmalara neden olan değerli konut vergisi hakkında beklenen erteleme kararı açıklandı. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan duyuruda değerli konut vergisi beyanname verme süresi ve son ödeme tarihi hakkında uzatma kararı alındığı duyuruldu. Detaylar haberimizde…

Mesken nitelikli olarak kullanılan ve değeri 5 milyon liranın üzerinde olan taşınmazların sahiplerini ilgilendiren değerli konut vergisi hakkında son dakika gelişmesi yaşandı. 

GİB Açıkladı: Değerli Konut Vergisinde Son Dakika Gelişmesi!

Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesi tarafından yapılan duyuru ile söz konusu değerli konut vergisinin son beyanname ve ödeme tarihlerinin uzatıldığı ilan edildi. 

Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar tarafından yapılan açıklama metni şu şekilde;

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı

Gelir İdaresi Başkanlığı Emlak Vergisi Kanunu Sirküleri/3 Konusu: Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme süresi ile bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödeme süresinin uzatılması.

Tarihi: 7/2/2020

Sayısı: EVK-3 / 2020-1

İlgili olduğu maddeler: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu Madde 47 ve 49

1. Giriş 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 49 uncu maddesindeki yetkiye dayanılarak, söz konusu Kanunun 47 nci maddesine göre verilmesi gereken Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme ve bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödeme süresinin uzatılması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. Değerli Konut Vergisi Beyannamesinin Verilme ve Ödeme Süresinin Uzatılması 20 Şubat 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020 takvim yılına ait Değerli Konut Vergisi beyannamesinin verilme süresi 20 Mart 2020 Cuma günü sonuna kadar, bu beyanname üzerine tahakkuk eden verginin 1 inci taksitinin ödeme süresi ise 31 Mart 2020 Salı günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Duyurulur.

Değerli Konut Vergisi Beyanname Verme Tarihi ve 1. Taksit Son Ödeme Tarihi Ne Zaman?

Yapılan düzenleme ile beraber değerli konut vergisinde son beyanname verme tarihi ve 1. taksit son ödeme tarihi 31 Mart 2020 olarak güncellendi. 

GYODER YİK’de Gündem “Yatırım Ortamı” Oldu

GYODER YİK’de Gündem “Yatırım Ortamı” Oldu

GYODER Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati’nin katılımıyla gerçekleşti.

GYODER’in, ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlığı altında düzenlediği 2020 yılının ilk Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in katılımıyla 3 Şubat Pazartesi akşamı Radisson Blu Hotel Vadistanbul’da düzenlendi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, GYODER Yüksek İstişare Kurulu ve GYODER Yönetim Kurulu Üyelerinin bir araya geldiği toplantıda, gayrimenkul sektörünün son durumu değerlendirildi, çözüm önerileri ve Bakanlıkların sektöre yönelik yürüttüğü çalışmalar ele alındı.

Yatırımcının Önünü Açmamız Gerekiyor

Türkiye’de hala sermaye birikimi ile ilgili problem olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Yatırımın önündeki engelleri mutlaka kaldırmamız, yatırımcının önünü açmamız gerekiyor. 21. yüzyılda Türkiye, bölgenin zenginliğinden daha fazla pay alacak bir ülkedir. Bütün istatistikler bize Türkiye’nin önünde önemli bir engel olmadığını söylüyor. Türkiye, İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 10 sıra yükseldi. 2017’de 69, 2020 yılında 33’üncü sırada yer alıyorduk. Yeni alınan kararlar ve atılan adamlarla 2020’nin sonunda 33’üncü sıranın altına inmeyi bekliyoruz” dedi.

Yabancı Yatırımcıya Vatandaşlık Verilmesi Doğru Bir Adım

Tarım Orman Şurası Eylem Planı’nda yer alan 38 maddeden üç maddenin detaylarını sektör temsilcileri ile paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli, “Tarım ve orman ürünlerinde ‘markalaşma’ konusunda dünya ile entegre olmamız gerekiyor. O yüzden 250 bin dolarlık gayrimenkul alan yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı tanınması doğru bir adımdır. Bizim caddelerimizde de dünyanın her yerinden insanlar dolaşmalı. Böylece sizin ürettiğiniz konutlar, işyerleri, AVM’ler satılsın ve bu gayrimenkuller dünyada para ödemeye hazır kitle tarafından alınsın. Biz 4 saatlik uçuş mesafesinde dünya nüfusunun yüzde 40’ına yakın bir konumdayız. Dünyanın en büyük havalimanına sahibiz. 21. yüzyılda bölgenin zenginliğinden pay almamız lazım. Ülke olarak çok büyük potansiyele sahibiz” diye konuştu.

Ahşap Malzeme Kullanımı Artmalı

Eylem Planında yer alan bir diğer maddenin ise orman ürünlerinin teşvik edilerek kullanımının artırılması olduğuna dikkat çeken Dr. Bekir Pakdemirli, “Bu konu, gayrimenkul sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 29’u orman alanı. 2023 hedefimiz de bu oranı yüzde 30’a çıkarmaktır. Türkiye’de yapılan konutların yüzde 99.2’si betonarme, yüzde 0.7’si yığma tuğla, yüzde 0.1’i ahşap. Türkiye’de ahşap yapı binde 1’in altında. Kanada’da ise yüzde 90 ahşap. Avrupa kıtasında da yüzde 15 ila 20 civarında. Ahşap, bir metrekare çelikten yüzde 35, betondan da yüzde 65 daha hafif. Betondan 24 kat, çelikten de iki kat daha fazla yük taşıyor. 20. yüzyılda ahşabın yerini betonarme aldı. Ama son zamanlarda sürdürülebilirlik gündeme geldiğinden ahşap yine ön plana çıkmaya başlıyor. Üçüncü bir maddemiz ise doğal ekoturizm potansiyelimizi daha fazla ilerletmektir. Türkiye’nin dört bir tarafında kayak turizmi halkla buluşturuldu. Mesela Avusturya’da milli gelirin yüzde 65’i kardan geliyor. Yani karı da kâra çevirmemiz lazım” dedi.

Kır ve Kent Dengesini Korumalıyız

İstanbul genelinde 16 bin 300 hektar, Türkiye genelinde de 620 bin hektar alanın, 2B tespiti yapılıp orman sınırları dışına çıkarıldığını ifade eden Dr. Bekir Pakdemirli,şunları söyledi: “Mülkiyeti orman olmakla birlikte üzerinde orman örtüsü bulunmayan, ağaçlandırılması da mümkün olmayan yerleşim yeri olarak değerlendirilmesi uygun olduğu tespit edilen alanlar ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Özel orman alanlarında yapı yapılmasıyla alakalı formalitelerin azaltılması, işlerin kolaylaştırılmasıyla ilgili talepleri değerlendiriyoruz. Ormanlık alanlarda da Millet Bahçesi kurulabilmesi için mevzuat çalışmaları devam ediyor. Kısa süre içinde çalışmamızı tamamlayıp hayata geçireceğiz. Dünyada sektörlerin birbirine geçişi çok önemli. Ülke olarak, ne yapıyorsak her alanda en iyilerini yapmamız lazım. Tarım ve orman alanında da en iyi çalışmaları yapmalıyız. Birçok konuda markalaşacağız, sizler de yaptığınız konutla, pazarlamanızla, markalarınızla ön plana çıkacaksınız ki hep birlikte daha fazla katma değer elde edelim. Bugün Türkiye 82 milyon vatandaşı, 5 milyon mültecisi, 51 milyonun üzerinde turistiyle 135 milyonluk bir ekosistemi beslemekte. Bugünkü Türkiye’nin, tamamen kendi kendine yeterlilik için 53 milyon hektar araziye ihtiyacı var. Bundan sonra atacağımız adımlarda da kır ve kent dengesini korumamız lazım. Özellikle tarım yapılamayacak elverişsiz arazileri kazanmanın yoluna bakacağız. Kadim kültürümüz bize zaten ‘yamaçlarda konutları, ovalarda tarımı yap’ diyor.”

Turizmde Tüm İzin Süreçlerini 60 Günle Sınırlandırdık

Turizm izinleri konusunda da çalışmaların hızlandığını belirten Bakan Pakdemirli, “Yatırım ortamının iyileştirilmesi anlamında artık daha tahmin edilebilir bir yatırım ortamı olacak. Özellikle orman, turizm izinleri ile ilgili şöyle bir genelge çıkarıyoruz; en başta nerelere izin vereceğimize dair her şeyi şeffaf bir şekilde internet sitesinden yayınlayacağız. Vatandaş başvururken bunların hepsini görecek. Ekim ayından beri tüm izin süreçlerini 60 günle sınırlandırdık” dedi.

İstihdamın Ana Ekseni Sizler Olacaksınız

“Türkiye gerçekten büyük potansiyel barındırıyor” diyen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyacak olanlar sizlersiniz çünkü yakın zamanda artık devlet küçülmek durumunda kalacaktır. Teknoloji gelişiyor. Bütün işleri yavaş yavaş e-devlet ortamına taşıyoruz. Biz de Bakanlık olarak verdiğimiz hizmetlerin birçoğunu e-devlet ortamına taşıdık. Bundan sonra asıl istihdamın ana ekseni sizler olacaksınız.”

Hesabınızı Kitabınızı YEP’e Göre Yapın

Türkiye’nin büyüme performansının 2016 yılı üçüncü çeyrekteki bir azalmadan sonra pozitif yönde seyrettiğini belirten Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati, “2018’in son çeyreği, 2019’un birinci ve ikinci çeyreğinde negatif büyüme, hemen üçüncü çeyrekte de 0,9’luk bir büyüme ile inşallah dördüncü çeyrek açıklandığı zaman şaşıracaksınız. Çünkü 2019 yılını çok ciddi bir performans ve büyümeyle tamamlamış olacağız. Tabii 2019’la başlayan bu büyüme 2020’de 5’in üzerinde, 2021 ve 2022’de ise bunun da ötesinde bir rakama ulaşılacaktır. Lütfen hesabınızı kitabınızı YEP’e (Yeni Ekonomi Programı) uyarak yapın” dedi.

Reel Sektör Bir Şey Diyorsa Doğru Söylüyordur

İnşaat sektörünün GSYH içindeki payının 2018’de rekor seviye 7.2’ye ulaştığını, 2019 üçüncü çeyrek itibarıyla da 6,7 civarında olduğunu vurgulayan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, şöyle konuştu: “Demek ki gayrimenkulcülerimizi, 7,2’ye eklenecek 0,5’lik artış bile 2018’deki o şaşalı günlerine getirecektir ve koşar adımla oraya doğru gidiyoruz. Kredi faiz oranları ise 2019’un Ocak ayında 2.1’di. ‘Bunu 1,49’a, 1,19’a düşürürseniz bu iş toparlanır’ denildiği zaman hemen aynı hafta içerisinde karar mercileri olarak operasyonlar yapıldı ve geçen yılın Aralık ayında faiz 0,99’a düşürüldü. Reel sektör bir şey diyorsa doğru söylüyordur. 2019 Aralık ayında konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre 136 bin, yani yüzde 47 artarak 202 bin adede çıktı.”

Yabancıya Bir Yılda 887 Milyon Dolarlık Satış Yapıldı

Yabancı yatırımcı konusuna da değinen Dr. Nureddin Nebati, “1 milyon dolar değerinde gayrimenkul alarak vatandaşlık hakkı elde edenlerin toplam sayısı 66 idi. Bu rakamı geçen yıl 250 bin dolara düşürdüğümüz zaman tepkiyle karşılaştık. Oysa bizden sonra da Yunanistan 250 bin Euroya düşürdü. Bir yıl içinde 3 bin 551 kişi gayrimenkul alarak 887 milyon dolar karşılığında taşınmaz aldı. Bu arada sadece 11 ayda yabancılara satışta toplamda 40 bin taşınmaz adedini aştık. Bu, Türkiye’nin bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

GYODER bugünkü güçlü konumuna üyelerinin katkıları ile ulaştı

GYODER’in temel görevinin, gayrimenkul sektörünü temsil etmek olduğunu belirten GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, “Sektöre öncülük etmek ve bunu sürekli kılmak için her zaman donanımlı, birikimli ve güçlü bir yapıya sahip olmamız gerektiğinin farkındayız. GYODER, bugünkü güçlü konumuna, üyelerinin yıllardır sürdürdüğü çok değerli katkıları ve vizyonu ile ulaştı. ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlıklı gündemimiz de aslında, sektördeki sorunlara çözüm bulmak amacıyla hareket ettiğimizi gösteriyor. Bu amaçla her platformda sektöre katkıda bulunmak için güç birliği oluşturmaya devam edeceğimize inanıyorum” dedi.

Bu yıl sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr

Dr. Feyzullah Yetgin, şöyle konuştu: Kamunun sektöre yönelik son düzenlemeleriyle birlikte orta ve uzun vadede Türkiye’nin vizyonuna yakışır bir şekilde sektörde de düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yapılan bu regülasyonların da işletilmesi lazım. Son bir yılda yeni inşaat ruhsatlarının alımında yüzde 60’ın üzerinde azalma görüldü. Stoklar da yavaş yavaş eriyor. Bugün yurt içi gayrimenkul piyasasının talep yönü konjonktürel olarak düşük olsa dahi, 2020 yılında sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr. Yeni düzenlemelerle, mevcut sorunların aşılması için önemli adımlar atan ilgili tüm Bakanlıklarımızın da destekleriyle, gayrimenkul sektörü, içinde bulunduğu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Sektörümüzün önü açık ve önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir kentlere odaklanmamız gerekiyor.”

2B’de bürokrasinin hafifletilip bu alanların kente kazandırılması önemli

Yatırım ortamının iyileştirilmesinin iki yönlü olması gerektiğinin altını çizen GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Konut alıcısı küçük de olsa bir yatırımcıdır. Konut alıcısı ve yerli-yabancı yatırımcı yönünden yatırım ortamının iyileştirilmesi son derece önemli. Bu iki konunun stratejik olarak çözülmesiyle sektörde her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum” dedi. Arsa fiyatlarının, ABD dahil dünyanın birçok yerinde Türkiye kadar değerli olmadığını ifade eden Dr. Avni Çelik, “Arsa fiyatlarına karşı, sektör olarak bir refleks oluşturup, bunu kırma noktasında bir eylem birliği içerisinde olmamız gerekebilir. Sektörde özellikle arsa fiyatları konusunda bir basıncın oluşmasında kamu otoritesinin büyük rolü var. Eğer imar planı onaylanmış, altyapısı yapılmış arsa arzında bir genişleme olursa bu basınç büyük ölçüde düşecektir. Özellikle 2B arazileri konusunda bürokrasinin hafifletilip bu alanların kent dokusuna kazandırılması, özel orman alanları ile ilgili imar planlarının yapımındaki bürokratik engellerin azaltılması ve orman vasfını yitirmiş arazilerin kente kazandırılmasının sağlanması çok önemli. Devletimiz hazine arazileri bakımından son derece zengin. Bunların birçoğu gecekondulaşma, işgaller derken büyük ölçüde kaybedilmiş ama hala yapılacak çok şey olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

Konutta KDV oranının yüzde 8’in altına indirilmesini talep ediyoruz

Son ekonomik dalgalanmada kamu tarafında önemli adımlar atıldığını belirten Dr. Avni Çelik, “Yabancı para birimi üzerinde kredi yükü olan bilançolar rahatlatıldı, KDV ve tapu harçları oransal olarak geri çekildi, konut ve ticari kredilerde destekler oluşturuldu, yabancıya konut satışında KDV istisnası getirildi ve vatandaşlık hakkı ile ilgili düzenleme yapıldı. Konut kredisi faizleri etkili bir şekilde başta kamu bankalarında olmak üzere geri çekildi. Bu destekler için ilgili bakanlıklarımıza sektör olarak teşekkür ederiz” dedi. Çelik ayrıca, konuttaki KDV oranının yüzde 8’lerin altına indirilmesini tekrar talep edeceklerini dile getirdi.

Meclis’ten şeref nişanı almanın gururunu yaşıyoruz

Sektör temsilcileri arasında ticari iş birliğini aşan bir gönül birliği ortamı yaratarak, kurumlar arası iş birliğini de artırdıklarını belirten GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Böylece güven, sevgi ve yerine göre fedakârlık da olan iş birliklerinin oluşmasına vesile oluyoruz. GYODER bu anlamda güzel işler yaptı. Yakın dönemdeki en önemli çalışmalarını şöyle özetleyebiliriz: 15 Temmuz hain darbe girişimi ülkeye, ekonomiye yapılan bir girişimdi. Ağustos ayında sektöre öncülük ederek oluşturduğumuz ‘Güç Birliği’ platformuyla en iyi ağustoslardan birini yaşadık. Ardından GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak çok gurur verici bir çalışmaya imza attık. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yüce Meclisimiz bombalanmıştı. O vahim tabloda üyelerimiz el kaldırdı ve ‘Milletin Meclisini Millet Yapar’ dedi. GYODER üyesi 32 firmanın oluşturduğu bir konsorsiyumla o gün toplanan rakam 70 milyon liraya ulaştı. ‘Milletin Meclisini Millet Yapar Konsorsiyumu’nu hayata geçiren GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak, Meclisimizin hasar gören bölümlerinin onarımının büyük bir özenle tamamlamanın ve Meclis’ten şeref nişanı almanın gururunu yaşıyoruz.”

Toplantıya sektörün önde gelen isimleri katıldı

GYODER Yüksek İstişare Kurulu toplantısına katılan sektörün önde gelen isimleri şöyle: ÖZAK GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, İsvan Gayrimenkul Turizm Danışmanlık Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil, 24 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay, Dağ Mühendislik ve Müteahhitlik Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Dağ, NEF Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, MESA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, GYODER Başkan Yardımcısı-PWC Türkiye Şirket Ortağı Ersun Bayraktaroğlu, YTONG Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Çelen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Güniz Çelen, GYODER Başkan Yardımcısı-Öngören Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Prof. Dr. Gürsel Öngören, İŞ GYO Genel Müdürü Hasan K. Bolat, AYD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, İMPO İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz, Deniz GYO Genel Müdürü Mehmet Çitil, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, Zorlu Gayrimenkul Grubu Başkanı Mesut Pektaş, ASTAY Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak, Garanti BBVA Mortgage Genel Müdürü Dr. Murat Atay, YU Group Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Mekki Özkan, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, GYODER Başkan Yardımcısı-EPOS Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, EYG Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, Tahincioğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Özen Kuzu, SİNPAŞ GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, Avrupakent Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, AKFEN GYO Genel Müdürü Sertac F. Karaağaoğlu, AND Gayrimenkul Genel Müdürü Sibel Ahioğlu Arısan, ARTAŞ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Interconstruction Incorporated Co. Proje ve Müteahhitlik Hizmetler Yönetici Ortağı-2003 dönemi GYODER Eski Başkanı Tankut Gündoğar, TEKNİK Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, İTO Yönetim Kurulu Üyesi-İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi Başkanı Yakup Köç, Fuzul Yapı İcra Kurulu Başkanı Zeki Akbal.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nden Sektör Değerlendirme Toplantısı

Türk Müteahhitleri Dünya Liginde!

Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, Libya’da karşılaştıkları sorunlar için mesafe kaydedildiğini belirterek, “Ticaret Bakanlığımız anlaşmazlık konularında görüşlerini bildirmişlerdi. Libya tarafından da dün itibarıyla Dışişleri Bakanlığına çözüm önerileri geldi.” dedi.

Yenigün, gazetecilere inşaat sektörünün 2019 yılı performansını ve gelecek dönem hedeflerini merkezlerinde düzenlediği toplantıda anlattı.

Türk müteahhitlik firmalarının yurt dışına açıldıkları 1972’den 2019 yılı sonuna kadar 126 ülkede toplam 400,4 milyar dolarlık 10 bin 108 proje üstlendiği aktaran Yenigün, “Birliğe üye 120 firmamız yurt dışında yapılan taahhüt işlerinin yüzde 90’ını, yurt içinde ise yüzde 70’ini temsil ediyor. Geçen yıl yurt dışında 18 milyar dolarlık sözleşme imzaladık bu yıl için 20 milyar dolar hedefliyoruz.” dedi.

Yenigün, dünya ekonomisindeki dalgalanmalar ve Türkiye’nin bölgesinde yaşanan siyasi sıkıntıların etkisiyle yaşanan kayıplar olduğunu dile getirdi.

Libya’da Türk firmaların hak ediş alacaklarının 1 milyar dolar olduğunu teminat mektupları için yılda 50 milyon dolar komisyon ödediklerini hatırlatan Yenigün sorunların çözümü için mesafe alındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Libya Planlama Bakanı Türkiye’ye geldiğinde Ticaret Bakanımızla toplantı yapmışlardı. Ticaret Bakanlığımız anlaşmazlık konularında görüşlerini bildirmişlerdi. Libya tarafından da dün itibarıyla Dışişleri Bakanlığına çözüm önerileri geldi. Bütün ihtilafları çözmek için adım atılmasını umuyoruz. Teknik ekibi davet ederiz müzakerelerimizi yaparız. Konularının çözümü için bir noktaya gelebilirsek sonrasında iki bakan bir araya geldiğinde bir sonuca bağlanmasını bekliyoruz.”

Yenigün, Afrika’da son 5 yıldır Türk firmaların tercih edildiğine de işaret ederek, “Demokratik Kongo Cumhuriyetinin Bakanı 2 ay önce geldiğinde şu ifadeleri kullandı, “Siz Çin fiyatlarıyla Avrupa standartlarında bize iş yapıyorsunuz” bu güzel bir tanımla, onlardan duymak hoşumuza gitti.” ifadelerini kullandı.

Vatandaş Artık Mega Projelere Ortak Olabilecek!

Vatandaş Artık Mega Projelere Ortak Olabilecek!

16 senelik Bankacılık Yasası değişiyor. Kısa bir süre önce çıkarılan gayrimenkul sertifikasının kapsamı da genişliyor. Vatandaş artık büyük ölçekli projelere ortak olarak elde edilecek kardan pay alacak.

Türkiye, Bankacılık Kanunu’nda yapılacak değişiklikle yeni bir finansal araçla tanışıyor. Takvim’de yer alan habere göre, bir süre önce çıkarılan gayrimenkul sertifikasının kapsamı Meclis’e sunulan yeni yasayla genişletilerek vatandaşın, köprü, otoyol gibi mega projelere ortak olması sağlanacak. Meclis’e sunulan tarasıyla ilgili bilg konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, kanun teklifinin kabul edilmesi durumundaTürkiye’nin önemli bir finansal enstrümanı tanıyacağını söyledi. Muş, “Proje finansmanı düzenlemesini getiriyoruz. Önemli, büyük ölçekli projelerde vatandaşlarımız projelere, finansman sağlanmak suretiyle ortak olma imkanına kavuşacaklardır” diye konuştu.

Kardan Pay İmkanı

Mehmet  Muş “Buradaki düzenlemeler SPK mevzuatında yapacağımız değişikliklerle sağlanacaktır ve SPK’nin çizeceği, ortaya koyacağı çerçeve içinde yapılacaktır” şeklinde konuştu.

Büyük ölçekli projeler olduğunu söyleyen Muş, “Vatandaşlarımız belli birikimleriyle buraya ortak olabilecek ve bu birikimlerinin karşılığında projelerden elde edilecek kârdan paylarını alacaklardır. Aslında Türkiye’de önemli bir finansal enstrüman olarak tanıtılmış olacaktır.” değerlendirmesini yaptı. Vatandaşların, bunu güvenli şekilde yapabilmeleri amacıyla sınırlarının ve kurallarının belirlenebilmesi için SPK’nin önemli çalışmalar yürüteceğini dile getiren Muş, “Bu, ilk kez tanıtılmış olacaktır. Türkiye’deki finansal piyasalara şimdiden hayırlı olsun.” şeklinde konuştu.

Sektör Güçlenecek

Muş teklifin, uluslararası finansal piyasalarla Türkiye’deki piyasaların uyumlu hale getirilmesini amaçladığını dile getirdi. Muş teklifin, bankacılık sektörünün güçlenmesi ve sermaye piyasalarındaki araçların çeşitlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Komisyonda Merkez’e Yetki

Meclis’e sunulan tasarıdaki bazı başlıklar şu şekilde:

– Bankaları tehlikeye düşürenlerin imza yetkisi kalkacak. 

– Kalkınma ve yatırım bankalarının yeni finansman yöntemleri kredi sayılacak.

– Banka ücret-komisyonlarına dair yetki TCMB’ye verilecek. 

– İçeriden öğrenenlerin ticaretinde ceza alt sınırı 3 yıla çıkacak.

– Manipülasyon suçunun cezasında alt sınır üç yıla çıkacak. 

– BDDK’ya bankacılıkta erken aksiyon alınması için yetki verilecek.

– BDDK’nın bankalardan program isteme yetkisi genişletilecek.

Manipülatif İşlemlere Önlem

Teklifle, finansal piyasalarda manipülatif ve yanıltıcı işlemlerin tanımlanacağını diel getiren Muş, “Bu yanıltıcı ve manipülatif işlemleri yapan bankalara uygulanacak müeyyideler kanun teklifiyle beraber tanımlı hale getirilmiş olacak. Buradaki manipülatif ve yanıltıcı işlemlerin tanımı, uluslararası hukuk ve mevzuatla uyumlu hale gelmiş olacaktır” şeklinde konuştu.

Müeyyide Yolda 

Muş “Bankalara yükümlülükler getireceğiz. Düzenlemeyle müşteriyi yanıltıcı şekilde hareket eden, yapay para hareketleriyle piyasayı manipülatif olarak farklı noktalara sürükleyen veya bu işlemlerin içinde olan bankalar, tanımlanan kuralları ihlal etmeleri halinde müeyyideyle karşılaşacak” diye konuştu.

Mardin’e 450 Odalı Otel Yapacak

Mardin'e 450 Odalı Otel Yapacak

Aşarlar Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi Artuklu Yalım Mahallesi Ayınsince Mevkii’ndeki 18 bin 375 metrekarelik arsa üzerinde turistik ve sosyal tesisi inşa edecek. Tesiste 450 oda kapasiteli otel ve kır düğün salonu yapılarak işletilecek.

Projede yapılacak olan apartlardaki daire biçimleri 2 yataklı 5 adet süit oda, 4 yataklı 2 adet kral dairesi ve 2 yataklı 443 normal standart çift kişilik oda şeklinde olacak. Ayrıca tesisteki lobide 200 kişilik oturma grubu, 300 kişilik 1. sınıf lokanta, 3 adet 100 kişilik alacarte lokanta, 500 kişilik konferans, balo vb. etkinlik için çok amaçlı salon, SPA merkezinde 4 adet masaj odası, 1 adet sauna, 3 adet aile tipi ve 1 adet genel olmak üzere 4 adet Türk hamamı-fitness center, 1 adet açık, 1 adet de kapalı olmak üzere yetişkin ve çocuk yüzme havuzu yer alacak.

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

İnşaatçılar Derneği (İNDER) tarafından yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla 5 şubat 2020 çarşamba günü düzenlenen ve İNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Salih Kuzu, Reşit Gediz ve Yener Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri İrfan Aşçıoğlu, Eyüp Ensar Saral, Fatih Adnan Albayrak, Yılmaz Aktaş, Nimetullah Kaya ve Kürşat Coşkun Ufuk ile İNDER Genel Sekreteri Kubilay Salihvatandaş’ın da katıldığı “2020 Vizyonu” başlıklı değerlendirme toplantısında konuşan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, son dönemde ülke genelinde çok sık deprem yaşandığını kaydederek, artık depremlerde can ve mal kaybının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

İnşaat sektöründe birtakım önlemler alınması gerektiğini dile getiren Durbakayım, yaşanan can kayıplarına depremin değil, çürük ve riskli binaların neden olduğunu vurguladı.

Durbakayım, “İnşaat sektöründe ele alınması gereken önlemler bu kapsamda değerlendirilmeli. Depremde yaşanan kayıplarda kötü yapılaşmaya imza atan inşaatçılar, riskli binaların yenilenmesine engel olan arsa sahipleri ve haksız rekabete neden olan müteahhitlerin vebali bulunuyor.” diye konuştu.

Ölümlere ve yaralanmalara sebep olan kötü yapıları inşa eden ve inşa ettirenlerin; insan hayatına bilerek kast edenlere verilen ceza ile aynı derecede ceza verilmesi gerektiğini vurgulayan Nazmi Durbakayım, kentsel dönüşüm projelerine engel olanlara da ağır yaptırımlar uygulanması gerektiği önerisinde bulundu.

“Kentsel dönüşümde fırsatçı müteahhitlere ‘dur’ denilmeli”

Durbakayım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararlı bir tutum izleyerek gerekli adımları attığını belirterek, ilk olarak müteahhitlik sınıflandırması yapıldığını ve artık inşaatların gerçek müteahhitler tarafından yapılacağını söyledi.

Diğer taraftan deprem ve sağlıklı yaşam için kentsel dönüşüm konusunda yasaların da ilgili kurumlar tarafından hazırlanıp yürürlüğe konulduğunu açıklayan Durbakayım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Riskli binaların yenilenmesi için tüm yasal uygulamalar devreye girdi. Ancak bu konuda atılması gereken bazı adımların olduğunu düşünüyoruz. Kentsel dönüşümü kar amaçlı rekabete sürükleyen ve kat sahiplerine yerine getirilmesi mümkün olmayan taahhütlerde bulunan müteahhitlere ve diğer kat maliklerinin can güvenliğini riske atarak kişisel çıkar peşinde olan birkaç hak sahibine dur diyecek ek düzenlemelere ihtiyaç var.”

Durbakayım, daha önce yaptığı binaları riskli raporu alanlar için kayıt düşülmesi gerektiğini belirterek, bu konuda düzenleme yapılması çağrısında bulundu.

“Mücadelemiz rant ve kişisel çıkar peşinde koşanlarla”

Nazmi Durbakayım, deprem riskini ve çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak için hazırlanan yönetmelik ve yasaların hem bireylerin hem de firmaların kişisel çıkarları nedeniyle istenildiği şekilde ve ölçüde kullanılamadığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Kurumsallaşamamış firmalar kentsel dönüşüm için devletin sunduğu imkanları rant uğruna suistimal ediyor. Yine rant uğruna daha önce kendi yaptığı binaya çürük raporu alarak yeniden inşa eden firmaların varlığı devam ediyor. Diğer taraftan kat mülkiyeti kanununun ardına sığınan bireyler ise birkaç metrekare uğruna dönüşüm projelerini kilitleyerek yüzlerce hak sahibini tabut binalarda yaşamaya mahkum edebiliyor.”

Durbakayım, yaklaşık 5-6 yıl önce kentsel dönüşüm projelerinde yapılan tutarsız sözleşmelerin sektördeki durgunlukla birlikte ortaya çok sayıda mağdur çıkardığını kaydederek, projeyi almak için hak sahiplerine taahhüt edilen oranların, açıktan verilen paralar ve taahhütlerin, yapılmaya çalışılan projelerde karşılığını bulamadığını söyledi.

Bu süreçte müteahhitlerin kapısını çalan hak sahiplerinin dairelerini depreme karşı güçlendirmek yerine ekstra rant elde etmeyi ön plana aldığını dile getiren Durbakayım, ancak ekonomik durgunlukla birlikte rantı ön plana alanların teker teker mağdur olduğunu vurguladı.

Nazmi Durbakayım, “Ancak bizi endişelendiren tek şey, bu sebeplerden dolayı beklenen depreme hazırlıksız yakalanıp can kayıplarının olmasıdır. Deprem gerçeği bir kez daha kapımızı çaldı. Kentsel dönüşümün gerçek anlamda yapılması için herkes şapkasını önüne koymalı.” dedi.

“Hükümet, düşük faiz oranlarıyla önümüze ışık tuttu”

Durbakayım, sektörle ilgili yaşanan gelişmelere değinerek, genel ekonominin ve inşaat sektörünün eski gücüne kavuşması için temellerin devlet tarafından atıldığını söyledi.

Konut kredisinde faiz oranlarının yüzde 0.79’a kadar indirilerek inşaatçılara ışık tutulduğunu dile getiren Durbakayım, müteahhitlik ve imar yasaları sayesinde daha güvenilir ve yaşanabilir şehirler için perspektif sunulduğunu bildirdi.

Durbakayım, yeni dönemde hasılat paylaşımı ve kat karşılığı proje yapım devrinin kapanacağı belirterek, “Artık yeni projelerde kar-zarar ortaklığı sistemiyle hareket edeceğiz. Ayrıca artık firmalar arası rekabet hammadde teminindeki fiyatlar üzerinden değil, projedeki kalite ve satış sonrası hizmette olacak.” diye konuştu.

2020’de konut satışlarının 1.4 milyon adede ulaşması bekleniyor

İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, yabancıya konut satışlarının toplam içerisinde payının yüzde 1’den yüzde 3’lere çıktığını belirterek, Avrupa kentlerine bakıldığında bu oranın henüz yeterli olmadığını, artırılması gerektiğini söyledi.

Geçen yıl ipotekli ve birinci el konutta satışların düştüğünü, tüketicilerin ikinci ele kaydığını dile getiren Durbakayım, düşük faiz oranlarıyla birinci el ve ipotekli satışların toplamdan aldığı payın tekrar artacağını bildirdi.

Durbakayım, “2020 her halükarda çok iyi olacak. Bu yıl piyasanın hareketli olacağını, toplam konut satışlarının 1.4 milyon adet düzeyinde gerçekleşeceğini, yabancıya satışın toplamdan aldığı payın yüzde 3’lerden yüzde 4’lere çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.

Geçen yıl verilen inşaat ruhsat sayısında gerileme olduğunu anımsatan Durbakayım, ancak daha önce ruhsat alıp henüz inşaata başlamayanların bulunduğunu, bu projelerin hızla devreye gireceğini ifade etti.

Durbakayım, 2018’de ekonomide yaşanan dış ataklar nedeniyle sektörün 2019’da yüzde 13 civarında küçüldüğünü belirterek, ancak bu yıl itibarıyla büyüme çizgisinin yukarı doğru hareket edeceğini ve en az yüzde 7.5 büyüme beklediklerini söyledi.

Sektörün istihdam rakamının 2.2 milyon kişiden 1,6 milyona kadar gerilediğini dile getiren Durbakayım, yıl sonuna doğru yeni projelerin devreye girmesi ve yavaşlayan projelerin hız kazanmasıyla bu rakamın önce 1.8 milyona, 2021’de ise 2 milyon seviyesine yükselmesini öngördüklerini bildirdi.

“Deprem nedeniyle vakit kaybına tahammülümüz yok”

İNDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Engin Keçeli, deprem konusunun her şeyden önce geldiğini belirterek, deprem riski taşıyan binaların bir an önce yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu yenilenmenin ancak ve ancak kentsel dönüşüm hamlesiyle gerçekleşebileceğini dile getiren Keçeli, bu konuda artık vakit kaybına tahammül edilemeyeceğini söyledi.

Keçeli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlayıp yürürlüğe koyduğu Afet Yasası’nın depreme hazırlanmak ve tabut binalardan kurtulmak için atılan çok iyi bir hamle olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

“Herkes tabut evlerden kurtulacağı için umutlanmıştı. Ancak geçtiğimiz son 5-6 yılda boşa vakit geçirdik. Parayı, insan hayatına tercih edenler yüzünden yaşandı bu gecikme. Bu yasa tekrar gözden geçirilmeli, deprem riski taşıyan binaların yenilenmesinin önüne set çeken veya dönüşümü geciktiren müteahhit, kat maliki, yönetmelik gibi her türlü engel ortadan kaldırılmalı.”

Candemir İnşaat Yatırımlarını İstanbul’a Taşıyor

Candemir İnşaat Yatırımlarını İstanbul’a Taşıyor

1988 yılında kurulan ve Gaziantep’te çağdaş kent yaşamına uygun modern rezidans projelerine imza atan Candemir İnşaat, yapı sektöründeki deneyimini İstanbul’a taşıyarak iddialı projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor.

1988 yılında kurulan ve Gaziantep’te çağdaş kent yaşamına uygun modern rezidans projelerine imza atan Candemir İnşaat, yapı sektöründeki deneyimini İstanbul’a taşıyarak iddialı projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor. Firma, İstanbul’daki projelerini Plusera İnşaat adıyla hayata geçirecek.

1988 yılından bu yana faaliyet gösteren ve hayata geçirdiği modern rezidans projeleriyle Gaziantep’te referans gösterilen güvenilir inşaat firmalarının başında gelen Candemir İnşaat, yatırımlarını İstanbul’a da taşıyor. Kuruluşundan bugüne yüzlerce konutun yapımını tamamlayan firma, Plusera İnşaat adıyla İstanbul Maltepe’de merkezi bir kent lokasyonunda dört bloktan oluşan büyük bir projenin hazırlıklarını sürdürüyor. 

Referans Gösterilen Rezidanslar 

Candemir İnşaat halihazırda Asce Safir, Vadi Evleri, İpek Plaza ve Asce Sarıyer olmak üzere dört projeyi birden yürütüyor. Asce Safir’de 3 blokta 208 daire, Vadi Evleri’nde 3 blokta 72 konut ve 5 mağaza, Asce Sarıyer’de 3+1 kat bahçeli 184 daire, İpek Plaza’da ise 220 metrekarelik lüks daireler ve mağazalar yer alıyor. Candemir İnşaat’ın tamamlanmış projeleri arasında ise Verda House, Türkmen Sitesi, Safir Konutları ve Evler yer alıyor. Firmanın imza attığı projeler, yer aldıkları lokasyonlarda mimari tasarımı, inşaat kalitesi ve dairelerin konforu ile fark yaratmayı başarıyor. 

İstanbul’da İddialı Projeler Gerçekleştirilecek

Plusera İnşaat’ın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Candemir Yozgat, tanınmış mimarlık ofisleriyle çalıştıklarını ve çağdaş kent yaşamına uygun rezidans projelerini hayata geçirdiklerini kaydederek, “Yaşanılacak mekanlar sunmak amacıyla inşa ettiğimiz her yapıda kendimizin yaşamak istediği mekanlar hayal ediyoruz. Başarımızın bu yaklaşımımızdan kaynaklandığına inanıyorum” diyor.

İstanbul’da iddialı projeler gerçekleştirmek üzere 2017 yılında bir firma kurduklarını ve çeşitli projeler üzerinde çalıştıklarını ifade eden Candemir Yozgat, 2020 yılının ilk yarısında Maltepe’nin gözde bir lokasyonunda 397 bağımsız bölüm ve 20 ticari üniteden oluşan prestijli bir projeye başlayacaklarını duyurdu. Söz konusu projenin her metrekaresinin özenle ve titizlikle projelendirildiğini söyleyen Yozgat, projeyi İstanbul’un önde gelen bir mimarlık ofisiyle birlikte geliştirdiklerini belirtti. İstanbul’da birkaç yıl içinde bir dizi proje gerçekleştirmek istediklerini dile getiren Yozgat, firma olarak güçlü bir finansal yapıya sahip olduklarını, inşasını tamamladıkları tüm projelerinde rahatlık, konfor ve güveni ön plana çıkardıklarını vurguladı.    

2020 Konut Stoku Raporu: 2 Milyon Ev Satılmayı Bekliyor! Stok 5 Yılda Eriyecek, Konut Fiyatları Bu Kadar Ucuz Olmayacak

2020 Konut Stoku Raporu: 2 Milyon Ev Satılmayı Bekliyor! Stok 5 Yılda Eriyecek, Konut Fiyatları Bu Kadar Ucuz Olmayacak

Gayrimenkul sektörünün sırtında büyük bir kambura dönüşen konut stoku hakkında son araştırma raporu yayımlandı. Rapora göre Türkiye’de 1 milyonu inşaatı tamamlanmış ve oturama hazır, 1 milyonu da halen inşaat süreci devam eden tam 2 milyon konut stoku var. Ancak buna rağmen konut fiyatlarına zam kapıda… Ev sahibi olmak, evimi satmak istiyorum diyenleri ilgilendiren bilgiler haberimizde!

Türkiye’nin konut stoku tartışılmaya devam ederken konu hakkında son rapor Uluslararası ısı yalıtım firması Baumit tarafından açıklandı.  Konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüşe ve buna bağlı olarak artan talebe rağmen konut stoku erime hızı beklenen seviyeye çıkamadı. 

Türkiye’de İnşaatı Bitmiş, Oturulmaya Hazır Tam 1 Milyon Konut Stoku Var!

Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de inşaat süreci tamamlanmış tam 1 milyon konut stoku bulunuyor. Bu stoka ek olarak ise halen inşaat süreci devam eden 1 milyon konut bulunuyor. Yani Türkiye’nin toplam konut stoku 2 milyon civarında bulunuyor. 

Raporu değerlendiren Baumit Genel Müdürü Atalay Özdayı “Şu anda ülkemizde 1 milyon bitmiş, 1 milyon da inşaatı devam eden konut var. Ekonominin toparlanmaya başlamasıyla konut alımları yıllık 600 bin ila 650 bin seviyelerine çıkıyor. Bu yıl 500 binin üzerinde konut satışı olacağını düşünüyoruz. Tabi konut satışlarını etkileyen en önemli etken düşen kredi faizleri olacak. Olağanüstü bir durum oluşmaması halinde 2 milyonluk konut stokunun 5 yılda eritilebileceği düşünülüyor” açıklamasında bulundu. 

Konut Fiyatları 2020 Yılında Ne Olur, Ev Fiyatları Zamlanacak mı?

Konut stokuna rağmen konut fiyatlarının ilerleyen dönemde zamlanacağını belirten Özdayı özellikle de İstanbul konut fiyatlarının bu kadar düşük olmasının ileriki dönemde mümkün olmayacağını söyledi.  Gerek konuta olan talebin artması gerekse de konut arzının yani üretilen yeni konut sayısının düşmesi ile beraber konut fiyatlarında artışın kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. 

Çamlıca Kulesi’nde İnşaat Çalışmalarında Sona Gelindi

Çamlıca Kulesi'nde İnşaat Çalışmalarında Sona Gelindi

Çamlıca’da görüntü kirliliği oluşturan antenlerin ve kulelerinin tek bir noktada toplanması için yapımına başlanan Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi inşaatında sona yaklaşılıyor. 365 metre yüksekliğindeki kulenin alt kısmının da tamamlandığı görüldü. Kuledeki çalışmalarda gelinen son durum ise havadan görüntülendi.

365 metre yüksekliğindeki kulede, restoranların ve diğer sosyal alanların içinde yer alacağı bloklar bir bir yerine yerleştirildi. Son olarak kulenin alt kısmının ve çevresindeki inşaat çalışmalarında da sona gelindi.

Çalışmaların hız kesmeden devam ettiği kule İstanbul’un simgelerinden bir tanesi olacak. Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi’nin restoran bölümünün iç kesiminde de inşaat çalışmaları sürüyor.

Deniz seviyesinden yüksekliği 229 metre olan Küçük Çamlıca tepesindeki kule 53 kattan oluşacak ve her bir kat 4,5 metre yükseklikte olacak. 365 metre yüksekliğe sahip kulenin, 163 metresi verici olacak. Betonarme kısımda ise ofisler, mağazalar, restoranlar ve seyir kulesi yer alacak.

Bakan Murat Kurum’dan Topyekün Kentsel Dönüşüm Seferberliği Talimatı!

Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesinde 10.000 Konut Yapılacak!

Türkiye Elazığ depremi ile beraber bir kere daha deprem gerçeği ile yüz yüze gelirken özellikle de deprem riski yüksek olan bölgelerde bulunan riskli binalarda oturan kişilerde büyük tedirginlik yaşandı. Konu hakkında açıklamadan bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise kentsel dönüşümün öneminin bir kere daha ortaya çıktığını belirterek seferberlik talimatı verdi!

Türkiye Elazığ’da yaşanan deprem haberi ile büyük bir şok yaşamış yıkılan ve hasar alan binlerce bina olması Türkiye’de riskli bina stoku konusunun bir kere daha gündeme gelmesine neden olmuştu. 

Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesinin sürekli olarak meydana gelen depremlerle sarsılması deprem korkusunu arttırırken uzmanların yapmış oldukları aktif fay uyarıları da tehlikenin boyutlarını gözler önüne sererken vatandaş “Türkiye depreme hazır mı?” sorusunun yanıtını merak ediyor. 

Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Artık Milli Güvenlik Meselesi Haline Gelmiştir!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesini ziyaret eden Sabah Gazetesi yazarı Seda Tabak ile özel bir röportaj gerçekleştirerek kentsel dönüşüm hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Bakan Kurum artık Türkiye’nin kentsel dönüşüm konusunda kaybedecek bir günü dahi olmadığını belirterek Türkiye’nin yüzde 66’sının deprem bölgesi olduğuna dikkat çekti. 

Depremle mücadelenin en az terörle mücadele kadar önemli olduğunu belirten Bakan Kurum konu hakkında topyekün seferberlik ilan edilmesinin şart olduğunu söyledi. Türkiye’de toplamda 6.7 milyonluk riskli konut stoku bulunduğunu belirten Bakan Kurum yılda en az 300 bin konutu kentsel dönüşüme almak istediklerini dile getirdi. 

Devlet Gerekli Önlemleri Aldı, Artık Kentsel Dönüşüm Mağdurları Olmayacak!

Vatandaşın artık mağdur olmaması adına pek çok yasal düzenleme yaptıklarını belirten Bakan Kurum “Tek taraflı fesih hakkından müteahhitlik sektörünün disipline edilmesine, yarım kalan inşaatların tamamlanmasına dönük düzenlemelerden maketten satış konusunda yapılacak yeni düzenlemelere kadar çok kapsamlı değişiklikleri hayata geçirdik” dedi. Buna ek olarak müteahhidin borcundan dolayı evini kentsel dönüşüme verenlerin taşınmazlarına haciz ve tedbir uygulanmasının yasaklandığını belirten Kurum bir daha seçilemeyecek olsalar dahi makam yerine kentsel dönüşümü tercih edeceklerini ve mutlaka bu süreci tamamlamakta kararlı olduklarını söyledi. 

Galataport Gün Sayıyor

Galataport Gün Sayıyor

5 Nisan 2020’de ilk cruise gemisini karşılamaya hazırlanan Galataport’ta inşaat süreci tüm hızıyla devam ediyor. Yolcuların özel bir sistemle gemi yanaştıktan sonra ‘yer altında’ karşılanacağı liman inşaatına Hürriyet olarak girdik. Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas, 5 Nisan’a kadar taahhüt edilenlerin tamamının hayata geçirilerek, liman kısmının hizmete alınacağını söyledi.

Hürriyet gazetesinden Burak Coşan’ın haberine göre; İstanbul ve turizm sektörünün uzun yıllardır açılmasını beklediği Galataport’ta son dönemece girildi. 5 Nisan’da ilk geminin yanaşacağı cruise limanında inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 2 bin 200 kişinin çalıştığı inşaat alanına Hürriyet olarak girip çalışmaları yerinde görme fırsatı bulduk. Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas, Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan, Galataport İstanbul Proje Geliştirme Pazarlama ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak ve Galataport İstanbul Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ali Pusat ile birlikte hem şantiye alanını gezdik hem de son gelişmeleri öğrendik. 2013’te ihalesi yapılan ve 2014’te yer tesliminin gerçekleştiği alanın ilk beton dökme işlemi ise 2018 nisan ayında yapıldı.

Galataport yönetimi, 1.2 kilometrelik sahil şeridine sahip proje alanında tüm çalışmaların planlandığı şeklinde devam ettiğini, herhangi bir aksama yaşanmadan ilk geminin yanaşacağı 5 Nisan tarihine kadar taahhüt edilenlerin tamamının gerçekleşeceğini söyledi. Projede yerin üstünde yapılan çalışmalar dışında, yer altında yapılanlar da dikkat çekiyor. Yönetim bunu “Yeraltında bir havalimanı inşa ettik” diye tanımlıyor.

1 Milyar Dolarlık Ekonomi

Projenin tamamı bittiğinde yıllık ziyaretçi sayısının 25 milyon kişi olması bekleniyor. Bunun 7 milyonunun yabancı turist, 1.5 milyonunun ise cruise turisti olacağı tahmin ediliyor. Sadece bir limanı barındırmayan proje içinde yeme-içme alanları, ofisler ve perakende noktaları da yer alıyor. Müzelerin ve meydanların da olduğu proje tamamlandığında yılda 1 milyar dolarlık ekonomi yaratacağı ifade ediliyor. 2 bin 300 araçlık bir otoparkın da yer alacağı Galataport inşaatı, Doğuş ve Bilgili gruplarının ortaklığı ile devam ederken, şirkette Doğuş Grubu’nun payı yüzde 81, Bilgili Grubu’nun payı ise yüzde 19. İhale bedeli dahil projenin maliyeti ise 1.7 milyar dolara ulaştı. İşte uzun yıllardır tartışılan, yapımı merak konusu olan, içinde neler barındıracağı merak edilen Galataport ile ilgili ayrıntılar…

Türkiye’ye İlk Kez Gelecek Markalar Olabilir

İstanbul Proje Geliştirme Pazarlama ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak:

* Sadece cruise limanı değil burası bir yaşam alanı yaratıyoruz.

* 52 bin metrekare perakende, 43 bin metrekare ofis alanı var. 

* Alan, Paket Postanesi ve Salı Pazarı tarafı olarak ikiye ayrılıyor. 

* Paket Postanesi’nde 70 mağazada geleneksel ve modern alışveriş bir arada olacak. 

* Alandaki mağazalar için yüzde 70 yerleşimler tamamlandı, yüzde 30’u ile de anlaşmalar yapıldı. 

* Yüzde 35’lik kısım yeme-içmeye ayrıldı

* Ticari kısımların büyük çoğunluğu da 2020 içinde açılacak.

Tayfa 70 Euro, Cruise Turisti 40 Euro Harcıyor

Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan:

* 2020 ve 2021 için yapılan rezervasyonların yüzde 50’si Galataport’u ana liman olarak kullanacak.

* Turistler böylece İstanbul’da daha fazla kalıp, daha fazla harcama yapabilecek. 

* Bir gemi tayfası ortalama 70 Euro, cruise yolcusu 400 Euro harcıyor. 

* Türkiye’de turist başı ortalama gecelik harcama ise 68 dolar civarında.

Figen Ayhan: 2021’de 180 Gemi ile 350 Bin Turist Gelecek

* 2020 için şu anda 61 gemi geliyor. 2021’de bu sayı 180’e çıkacak. 350 bin turist ağırlanacak. 

* Kış aylarında İstanbul’a hiç gemi gelmezdi. Biz ise kış ayları için gemilere tüm konularda yüzde 60 indirim yaptık. 

* Böylece gemilerin kışın da İstanbul’a gelmesini sağlıyoruz. 

* Dünya sularında 350 cruise gemisi var. 100’ün üzerinde gemi de inşa halinde.

* Gemilerin boyutları giderek büyüyor. En büyüklerini ağırlayacak kapasitedeyiz.

Limana Gelen Yolcular Yer Alrına Alınıyor

Galataport İstanbul Genel Müdürü Erdem Tavas:

* 200 yıldır cruise yolcuları dışında kimsenin giremediği 1.2 kilometrelik sahil halka açıldı.
* Dünyada ilk kez yer altına cruise terminali yaptık. 
* Geçici gümrük alanı oluşturduk. Bunu da bir kapak sistemi ile hayata geçirdik. 
* Açılan rampa ile gemiden inen yolcular alt kattaki terminal binasına giriş yapıyor. 
* Burada 10 metrelik bir bant halkın kullanımına kapanmış oluyor. 
* Geri kalan kısım istenilen şekilde halkın kullanımında oluyor.

Yer Altında Nasıl Bir Yol İzlenecek

* Rampa ile yer altına giren yolcu eksi birinci kattaki pasaport veya kontrol noktasına ulaşıyor. 

* Sonra alt kattaki valiz alma noktasına ulaşıyor. Oradan taksi ya da otobüslere gidebiliyor. 

* Ya da bir kat daha aşağı inip şehir tarafından çıkış yapabiliyor. 

* Projede toplam 16 metre aşağı inildi. 

* Yer altında bir havalimanı inşa ettik. 

* Bavullar, kumanya alanları, forkliftler yer altında olacak.

Zemin Altına 1.2 Metre Kalınlığında 35 Metrelik Duvarlar Örüldü

Galataport İstanbul Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ali Pusat:

* Deniz kenarında değil aslında denizin içinde gibiyiz. 

* Eski rıhtım kazıklar üzerindeydi. Biz ise terminal binasını zemin altına da değil denizin altına aldık. 

* Tüm proje sınırlarını 1.2 metre kalınlığında 35 metre yükseklikte betonarme duvarla çevirdik. 

* Bunu da 120 bin metrekarelik bir alan için yaptık.

Erdem Tavas: Tarihi saat 90 cm uzadı müze meydanı oluştu

* Projedeki tarihi saat kulesi etrafındaki metruk binalar nedeniyle görülmüyordu. Bu saati görünür hale getirdik. Saat 90 santimetre uzadı. Eğik saat kulesini dik duruma getirdik. 

* Burada İstanbul Modern Müzesi ve Mimar Sinan Müzeleri var. 

* Orası bir müze meydan haline getiriliyor. 

* Nusretiye Cami ve Kılıç Ali Paşa camileri de aynı bölgede.

300 Milyon Euro’luk Otelin Önünü Gemi Kapatmayacak

Erdem Tavas’a dünyanın sayılı noktalarında yer alan Peninsula oteli ile ilgili, ‘çok yüksek fiyatlara konaklama imkanı sunan otelin önünde gemi park edecek mi’ diye sorduk. Şunları söyledi:

* Dünyada 10 tane otelleri var. 3 tanesinin de inşaatı sürüyor. Biri ise İstanbul’da Galataport içinde. 

* Otel 2021’de açılacak. 

* 300 milyon Euro’luk bir yatırım yapılıyor. Bu yatırımda ortağız. 

* Şartnamemizde de yer alıyor. Otelin önüne gemi yanaşmıyor.

İşçilerin Maaş Ödemelerinde Sorun Yaşanıyor mu?

Erdem Tavas’a geçtiğimiz günlerde gündeme gelen işçilerin maaşların ödenememesi konusunu da sorduk. Tavas, konu ile ilgili şunları söyledi: “O olayı biz de araştırdık. Taşeron firmalarla görüştük. Ancak bazı işçiler maaşlarını alamadığını iddia ediyordu. Bu kadar işçinin çalıştığı yerde net olarak söyleyebilirim ki işçilerin maaşlarını alamaması gibi bir durum yok.”

Akkuyu’da İnşaat Temposu Yükseliyor

Akkuyu'da İnşaat Temposu Yükseliyor

Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva, geçen yıl ağustosta Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) ikinci güç ünitesinin inşaat lisansını aldıklarını belirterek “Birkaç ay içinde ikinci ünitenin temeline beton dökmeye başlamayı düşünüyoruz. Şu anda, ünitede hazırlık çalışmaları devam ediyor” dedi.

Zoteeva “2020 projemiz için özel bir yıl olacak. Rusya’da nükleer enerji sektörünün 75. yılını kutlayacağız. İnşaat temposunu yüksek seviyede tutacağız ve Akkuyu NGS’de üçüncü ünitenin izin belgelerini de almış olmayı bekliyoruz” dedi.

4.800’Ü Türk İşçi

Projede 6 binden fazla kişinin çalıştığını belirten Zoteeva, “Sahada çalışanların yaklaşık yüzde 80’i Türk vatandaşı. Bu, en az 4 bin 800 kişilik istihdam anlamına geliyor. Türkiye’de bulunan mevcut insan kaynağını değerlendiriyoruz” diye konuştu.

HSM İnşaat’tan Ege’ye Yepyeni Bir Proje: Ege Yıldızı!

HSM İnşaat'tan Ege'ye Yepyeni Bir Proje: Ege Yıldızı!

HSM İnşaat imzasıyla Aydın Didim’de yepyeni bir proje yükseliyor. 95 bin metrekarelik bir alanda inşa edilen Ege Yıldızı projesinin 350 metrekarelik bir projesi bulunuyor.

3 blokta toplam 670 daireden oluşacak projede otopark, hamam, açık ve kapalı yüzme havuzu, spor alanları, fitness salonu, çocuk oyun alanları, güvenlik ve güvenlik sistemleri, jeneratör gibi pek çok donatı bulunuyor.

Ege’nin en büyük yazlık konut projesi olacak olan Ege Yıldızı projesinde iki ticari alandan oluşacak alışveriş merkezi ve sosyal tesisler de bulunacak.

Projenin yaz aylarında tamamlanıp, Aralık ayında anahtar tesliminin yapılması planlanıyor.

Yeni İnşaat İşleri Siparişleri 16 Puan Arttı

2021'de Potansiyel: Ortadoğu

‘Türkiye İMSAD Ocak 2020 Sektör Raporu’na göre, TÜİK inşaat sektörü güven endeksi 2020 yılına çok önemli bir artış ile başladı. Geçen yılı kademeli ve sınırlı bir artış ile kapatan sektörün güven endeksi yeni yılın ilk ayında 15,6 puan birden arttı. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişlerinde de sıçrama yaşandı. Yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan yükseldi.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Ocak 2020 Sektör Raporu’na göre, TÜİK inşaat sektörü güven endeksi yeni yılın ilk ayında bir önceki aya göre 15,6 puan arttı.

Böylece güven seviyesi 2018 yılı Ağustos ayı seviyesinin de üzerine çıktı. İnşaat sektörünün yeni yıla başlarken daha ümitli olduğu görüldü.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesi 0,1 Puan Geriledi

İnşaat işleri mevcut seviyesi 2019 yılı boyunca kademeli bir artış eğilimi içinde oldu. Böylece yılsonunda mevcut iş seviyesi 2018 Ağustos ayı iş seviyesine göre yüzde 20’ye yakın artış gösterdi. Mevcut inşaat işleri seviyesi yeni yılın ilk ayında ise bir önceki aya göre 0,1 puan geriledi. Mevsimsellik ile inşaat işlerinin yavaşladığı ocak ayında mevcut inşaat işlerinin büyük ölçüde korunmuş olması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Yeni alınan işler, mevcut işleri desteklemeye başladı. Ekonomideki toparlanma da inşaat sektöründeki işlere gecikmeli olarak olumlu katkı sağladı.

İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri 2020 yılı Ocak ayında önemli bir sıçrama gösterdi. 2019 yılında kademeli ve kırılgan bir artış gösteren yeni inşaat işleri siparişleri ocak ayında, bir önceki aya göre 16 puan birden arttı. Böylece bir aylık bu artış ile yeni iş siparişleri 2018 Ağustos ayı yeni işler sipariş seviyesine ulaştı.

Planlı Kentsel Dönüşüm ve Güçlendirme Riskleri Azaltır 

Türkiye’de kentsel dönüşüm planı çerçevesinde dönüştürülmesi gereken 6,7 milyon konuttan, öncelikli olarak tespit edilen 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde acilen gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede 100 bini İstanbul’da olmak üzere her yıl 300 bin konutun dönüşümü sağlanmış olacak. Ekim 2019 sonuna kadar bu yapı stoku içinden 152 bin konutun ihalesi yapıldı, 115 bin konut da tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2023 yılına kadar Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile her yıl 300 bin konutun en az yüzde 10 ila 15’ini dönüştürecek. Böylece Bakanlık 5 yılda 200-250 bin konutun dönüşümünü sağlayacak.

Türkiye’den Nüfusun Yüzde 71’i Deprem Riskiyle Karşı Karşıya

Riskli alanlarla ilgili yürütülen çalışmaların 2019 yılı sonu envanterine göre; riskli alan ilan edilen il sayısı 2019 yılında 53 oldu. Riskli ilan edilen alan sayısı, iptal edilen 10 alan dahil 240’a ulaştı. 2019 sonunda bu alanlarda yer alan yapı sayısı 286 bin 640, riskli alandaki bağımsız birim sayısı 616 bin 270 ve riskli alanda ikamet eden nüfus sayısı 2 milyon 15 bin 205 olarak tespit edildi. Riskli alanın yüzölçümü 12 bin 818 hektar olarak belirlendi. 240 adet riskli alanın 185’inde kendi belediyesinin, 4’ünde TOKİ’nin, 10 alanda ise maliklerin uygulama yapmasına yönelik yetkilendirme yapıldı. Geriye kalan 31 alanda doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulamalar gerçekleştiriliyor. Ayrıca 10 adet Riskli Alan ilanına karşı iptal kararı verildi.

Yenilenen güncel Türkiye deprem riski haritasına göre Türkiye’nin coğrafi olarak yüzde 66’sı deprem riski altında bulunuyor. Nüfusun ise yüzde 71’i deprem riski altındaki alanlarda ikamet ediyor. Son bir asırda 6 ve üzerinde yaşanan 56 deprem ile 80 binin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Bu çerçevede deprem odaklı bir kentsel dönüşüm, mekânsal planlama, şehir planlaması ve yapılaşma gerekli bulunuyor. İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinin de bu sürece katkı ve uyum sağlaması gerekiyor.

Akdoğan: Kentsel Dönüşüm İle İnşaat Sektörü Tekrar Canlandırılmalı!

Sivas'ta Dönüşüm Başlıyor

Depremin ardından kentsel dönüşüm bir kere daha gündeme gelirken konu hakkında açıklama yapan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan Türkiye’nin bir an önce depreme hazırlanmak için kentsel dönüşüme ağırlık vermesinin zorunlu olduğuna dikkat çekti. Detaylar haberimizde…

Elazığ’da yaşanan deprem ile beraber kentsel dönüşümün önemi bir kere daha ortaya çıkarken gözler riskli yapı stokunun yoğun olduğu bölgelere çevrildi. 

İnşaat Sektörü Kentsel Dönüşüm ile Şahlanacak!

Uzun süredir ekonomide yaşanan daralmadan olumsuz etkilenen inşaat sektörü çıkışı kentsel dönüşümde bulacak.  Konu hakkında değerlendirme de bulunan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan inşaat sektörünün kentsel dönüşüm ile tekrar canlandırılması gerektiğini söyledi. 

Deprem öldürmez bina öldürür gerçeğinin son yaşanan Elazığ depreminde bir kere daha ortaya çıktığını belirten Akdoğan yeni binaların depreme dayanıklı olması nedeni ile tercih edildiğini belirterek her deprem sonrasında yeni binalara olan talebin arttığını vurguladı. 

Depreme Dayanıklı Evlere Talep Arttı, Konut Fiyatları Yüzde 20 Arttı!

Depremin ardından depreme dayanıklı konutlara talebin arttığını belirten Akdoğan “Yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 57 azaldı. Kira fiyatlarına ve özellikle son dönemde satılık konut fiyatlarında artışlar önemli oranda da hissedilmeye başladı. Özellikle deprem sonrası son dönemde yapılan konutlara olan artışlar ile fiyatların son çeyrekte yüzde 20’ye yakın artışlar gösterdiğini görüyoruz. İnşaat sektörü özellikle kentsel dönüş ile tekrar canlandırılmalı” değerlendirmesinde bulundu. 

DASK Ana Sayfasından Deprem Riskini Sorgulayın! 

Vatandaşa da depreme karşı tedbirli olmaları yönünde tavsiyede bulunan Akdoğan herkese oturduğu binanın depreme dayanıklılığını sorgulama konusunda tavsiyede bulundu. Riskli bina tespiti için herkesin duyarlı olmasını isteyen Akdoğan bu konuda yetki belgesi olan emlak danışmanlarından da yardım alınabileceğini dile getirdi. 

Deprem riski konusunda da DASK internet sitesi üzerinden de sorgulama yapılabildiğini belirten Akdoğan Türkiye’nin deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini, bunun için de depreme dayanıklı konutların üretimine ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. 

Alp Dağları’na Cengiz İnşaat İmzası

Alp Dağları'na Cengiz İnşaat İmzası

Cengiz İnşaat, Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan kara yolu tüneli ihalesini kazandı.

Cengiz İnşaat, Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan kara yolu tüneli ihalesini kazandı. Akdeniz’den başlayarak Slovenya üzerinden Avusturya’ya ulaşan; 8 ülkenin ulaşımını etkileyen karayolu hattı, Alp Dağları’na yapılacak Karavanke Tüneli ile sorunsuz işleyecek.


Akdeniz, Balkanlar ve Orta Avrupa’yı birbirine bağlayan karayolu ağındaki en önemli nokta olarak kabul edilen Karavanke Tüneli’nin yeniden inşası ihalesini Cengiz İnşaat kazandı. Yaklaşık 3 yıl süren ihale süreci, geçtiğimiz hafta atılan imzalar ile sonuçlanırken Slovenya Lübliyana’da düzenlenen imza töreninde Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Asım Cengiz ve Karavanke Tüneli’nin işletmecisi DARS CEO’su Tomaz Vidiç ve hazır bulundu.

6 Firma Yarıştı

Avusturya ile Slovenya’yı birbirine bağlayan, yaklaşık 8 kilometrelik Karavanke Tüneli’nin yeniden yapılması için 2017 yılında düğmeye basıldı. 4.5 kilometresi Avusturya’da, 3.5 kilometresi Slovenya’da olan tünel için iki ülkede ayrı ayrı ihale süreci başlatıldı. 2018 yılının Mart ayında her iki ülkede de ihaleye çıkıldı. Avusturya bölümünü Avrupa’nın güçlü inşaat şirketlerinden Swietelsky 90 milyon Euro bedel ile kazandı. Slovenya’daki ihaleye ise İsviçre, Yunanistan, Çekya, İtalya’dan firmalar Slovenya’dan yerel şirketlerle anlaşarak katıldı. Türkiye’den ise Cengiz İnşaat tek başına teklif verdi. 6 firmanın yarıştığı ihalede en düşük teklifi 90 milyon Euro ile Cengiz İnşaat kazandı.

İhale Yenilendi

İhale sonucuna özellikle yerel firmalar itiraz etti. İhaleyi düzenleyen kurum ise yerel firmaların baskısından ve Cengiz İnşaat’ın yerel partner kullanmamasından dolayı ihale sonucunu iptal ederken, pazarlık yöntemi ile ihaleyi tekrarlayacağını ilan etti. Kasım ayında yenilenen ihaleye aynı firmalar katılırken Cengiz İnşaat ilk turda 100 milyon ikinci turda da 98 milyon Euro teklif verdi. En yakın rakip firma teklifi 110 milyon Euro’da kalınca ihaleyi ikinci kez Cengiz İnşaat kazandı.

Gök: “Rekabet edemediler”

Cengiz İnşaat Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Utku Gök, ihale sürecinin uzun sürdüğünü söyledi: “Slovenya’da yabancı firmaların ihale alması çok zor. Hatta bu yüzden Avusturya’daki ayağı kazanan Swietelsky, bu ihaleye girmedi. Bizim dışımızda girenler de yerel partner kullandı. Biz tek başımıza girdik çünkü hem kendimize hem tecrübemize hem de know how’ıza güvendik. Hatta ilk teklifimiz 90 milyon Euro olmasına rağmen ihaleyi yenilediler. Pazarlık usulüyle yapılan ikinci ihalede de hiçbiri bizimle rekabete giremedikleri için rakam 98 milyonda kaldı.”

“20 ay geriden geliyoruz ama önce biz bitireceğiz”

Utku Gök, sınırın iki ucunda da inşaatın olacağını ve sınırda tünelin birleşeceğini söyledi: “Avusturya tarafındaki inşaat başladı. Biz ise başladığımızda arada 20 aylık fark olacak. İşi 5 yılda bitirmemiz gerekiyor ama biz önceden teslim edeceğiz. Hatta Avusturyalılar bizden 20 ay önde ama onlardan önce sınıra ulaşacağımızı iddia ediyorum. Aramızda büyük bir rekabet olacak ve biz elimizde çiçeklerle sınırda Avusturyalı meslektaşlarımızı bekleyeceğiz. Bu operasyonu ise 250 kişilik bir ekip ile bu işi yürüteceğiz ve bunların yaklaşık 150’i Türk olacak.”

“Zemin şartları zor”

Karavanke Tüneli’nin ulaşım açısından önemine değinen Gök, şu an trafikte büyük sorun yaşandığını söyledi: “Akdeniz ile Balkanları ve Orta Avrupa’yı bağlayan bir hat burası. 8 ülkenin kullandığı bir ağ. TIR trafiği açısından çok yoğun. Tünel ilk olarak 2008 yılında tamamlandı ve tek tüp olarak inşa edildi. Şu an bir gidiş – bir geliş olmak üzere tek tüp içinde iki şeritli bir yol var. Saatte bin 200 araç geçiyor ve trafik sıkışıklığı oluyor. En az yoğunlukta bile tünel içinde en fazla 40 kilometre hıza çıkılabiliyor. Biz yanına bir tüp daha yapacağız ve böylelikle 4 şeride çıkış yapılacak, saatteki hız limiti ise 100 kilometre olacak. Trafik sıkışıklığını çözeceğiz.”

“15 bin kişiye su sağlanacak”

Cengiz İnşaat Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Utku Gök, teknik olarak bölgenin çok zor şartlara sahip olduğunu; hatta zeminin Avusturya tarafından bile zor olduğunu söyledi: “Alp Dağlarının dibinde ve iklim şartları yüzünden 4 ay dışarıda çalışamıyorsunuz. Etrafta kayak merkezleri var. Zeminden ise hem metan gazı hem de su kaynağı çıkıyor. Kazı çalışmalarında maden tekniği uygulanacak ve metan gazı çıkartılarak kazı yapılacak. Su kaynağı ise saptanacak ve çelik borularla hemen yakındaki 15 bin nüfuslu Jesenice’ye içme suyu olarak taşınacak. Ayrıca tünel inşaatında havalandırma için ‘jet fan’lar kullanılmayacak. Dikey havalandırma sistemi uygulanacak. Bu ise tünelin iki katlı olacağı anlamına geliyor. Tünelin ilk katı 5 metre olacak ve burası araç trafiği için kullanılacak. 2 metre yüksekliğinde yapılacak ikinci kat ise havalandırma olacak.”

İstanbul’da Duran 3. Metro İnşaatı da Başladı

İstanbul’da Duran 3. Metro İnşaatı da Başladı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli ve Ataşehir metrolarının ardından yapımı duran üçüncü metro olan “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu”nda da inşaat çalışmaları yeniden başladı. İmamoğlu, Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu ile Eminönü – Alibeyköy Tramvayı’nı bu yıl hizmete alacaklarının müjdesini verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 yıl aradan sona yapımına yeniden başlanan “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı” için Pendik’teki merkez şantiyede tören düzenlendi. Törene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra CHP Milletvekilleri Turan Aydoğan ve Gökan Zeybek, Fransa İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, İBB Sözcüsü Murat Ongun, İBB Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Orhan Demir, İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Pelin Alpkökin, İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, İBB Meclisi İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, meclis üyeleri ve muhtarlar katıldı. 

“Çok üzgünüz, başımız sağ olsun”

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sözlerine Suriye’de İdlib’de hain saldırı sonucu hayatını kaybeden Türk askerlerine rahmet dileyerek başladı. İmamoğlu, “Şehit olan 6 askerimiz için üzüntülü olduğumu ifade ediyorum. Ruhları şad olsun. Bütün milletimizin başı sağ olsun. Bu üzücü olaylar hepimizin canını yakıyor. Burada bulunan-bulunmayan bütün vatandaşlarımızı derinden üzen bir süreç. Umuyorum her birimizin, ülkemizin hatta bütün dünyanın beklentisi olan barışa kavuşma konusunda sorumluluğunu tam olarak yerine getiren ülkelerle birlikte barışı hep birlikte tesis ederiz. Çok üzüntülüyüz, başımız sağ olsun” diye konuştu.

“Ulaşıma ve metroya öncelik veriyoruz”

Göreve geldiklerinde seçim sürecinde söz verdikleri gibi ulaşıma ve raylı sistem yatırımlarına öncelik verdiklerin belirten Ekrem İmamoğlu, Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı’nın İstanbul’un doğusundaki en önemli raylı sistemlerden biri olduğunu söyledi. İstanbul’daki düzensiz ulaşım planlama sistemini bir düzene kavuşturmak, finansmanını oluşturmak için büyük çaba harcadıklarını dile getiren İmamoğlu, şuunları dedi:

“Biliyorsunuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ihaleye çıkılmış; ancak yapımı 2 yıl önce duran Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli ve Ümraniye-Göztepe-Ataşehir metrolarının inşaatlarını yeniden başlattık. Bugün de Nisan 2017’de yapımına başlanan; ancak hakediş ödemelerinin yapılamaması nedeniyle Ekim 2018’de duran “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı”nın inşaatını yeniden başlatıyoruz. Bu metro hattında, fiziki imalat şu anda, maalesef sadece binde iki. Tabiri caizse inşaata sıfırdan yeni başlayacağız diyebiliriz.”

Yatırımın Durma Bedeli 730 Milyon Lira

Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı’nın 2017 yılı keşif bedeli 1 milyar 613 milyon lira olduğunu, 2020 yılının güncellenmiş fiyatlarıyla ise ihale bedelinin 2 milyar 340 milyon lirayı aştığını aktaran İmamoğlu, “Demektir ki, bu hat bir önceki İBB yönetimi tarafından durdurulmasaydı, zamanında bitirilseydi bugün karşı karşıya kaldığımız 730 milyon liraya yakın fiyat farkıyla yüzleşmemiş olacaktık. İşte bu ve bunun gibi yapılan işlerde plansızlık ve tertipli olmama ya da geleceğe dönük finansman, proje kabiliyetiyle sıralamasıyla düzenlememenin bize vermiş olduğu mali bedeli sizlerle paylaşmak istedim” dedi.

Fransız Kalkınma Ajansı’ndan elde ettikleri 86 milyon avro kredi ile yatırımı başlatacaklarını ifade eden İmamoğlu, Haziran 2019’da göreve geldiklerinde İstanbul’daki 8 metro hattının inşaatını durmuş olarak bulduklarını hatırlattı. İBB Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Raylı sistemlerde çok ciddi finansman sıkıntısı ve teknik sorunlar vardı. Bu konuda çok fedakarca tüm mesaisini bu sürece harcayan yol arkadaşlarım var. Çabalarımız sadece bu 8 hatla da sınırlı kalmayacak. İstanbul’umuzun metro hattına duymuş olduğu ihtiyacı, bütün İstanbullular en az benim kadar biliyorlar. Bu anlamda örneğin; İstanbul’ un batı yakası da çok ihmal edilmiş bir bölümü. Beylikdüzü, Esenyurt çevresi bu anlamda çokça ihmal edilmiş. İstanbul’un en yoğun nüfus alan bölgelerinden biri. Zira şu anda o bölgede, sadece dört ilçenin nüfusu yani metro bekleyen nüfusu 2,5 milyon kişi. İncirli- Beylükdüzü Metro Projesi, yıllardır rafta bekliyor. Bu konuda hızlıca adım atmak istiyoruz.”

“Metro ihalesi yapılmış planı yok!”

“Mahmutbey-Esenyurt Metro Hattı’mızda ne yazık ki, durdurulmuş durumda. Biz İncirli- Beylükdüzü Metro ile Mahmutbey-Esenyurt Metro Hatlarını o bölgede birleştirmek niyetindeyiz. Nedir ilginç tespitimiz? Mahmutbey-Esenyurt Hattının ihalesi yapılmış. Hiç başlanmamış ne yazık ki. Ama daha ilginci, Mahmutbey-Esenyurt Hattının projesi yok. Projesi olmadan ihalesi yapılmış” ifadelerini kullanan İmamoğlu, geçmişte yapılan bu tür yanlışların, alelacele, apar topar, bir takım siyasi mesajlar vermek adına yapıldığının altını çizdi. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mahmutbey-Esenyurt Hattı gibi yüksek maliyetli bir hattımızdır. Bundan sonraki sürecin tüm teknolojik gelişimlere rağmen, 3 ila 4 yıl süreceğini düşündüğümüzde, İstanbul’un kaybettiği zamanı da, 2017’de yapılan ihalelerden bu yana kaybedilmiş ve bundan sonra da yapımıyla ilgili düzenli bir şekilde süreci organize ettiğinizde, bir hattın bitimi yaklaşık 7 ile 7 buçuk yılı bulmasına sebep olunuyor. Bütün bunlar aslında sürecin planlanmasıyla ilgili derin yanlışlar.”

Mecidiyeköy-Mahmutbey, Birkaç Ay Sonra

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, teknolojinin ilerlemesine rağmen titizlik ve teknik gerektiren metro yatırımlarının zaman aldığını belirterek, “Birkaç ay sonra İstanbul’u çok rahatlatacağını düşündüğümüz Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nı bu tertipli ve planlı çalışmalarla birlikte, bir kısım eksikliklerini gidererek, revizyonlarını yaparak inşallah İstanbulluların hizmetine kavuşturacağız. Çok değerli bir hat. Bu hat bir günde yaklaşık 400 binin üzerinde insan taşıyacak olan bu hattın aynı zamanda metrobüsteki yoğunlaşmayı da hafifleştireceğini şimdiden öngörüyoruz. Bir diğer önemli hat ise, Haliç kıyısında yıllardır o bölgedeki tarihi alanı da meşgul eden, aynı zamanda bir nevi görüntü kirliliğine dönüşmüş olan Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı’dır. Bu hattı da çok hızlı bir şekilde tamamlayacağız. İnşallah bu yıl içerisinde bu hattımızı da İstanbullularla buluşturmuş olacağız. Bütün bu yatırımlarla İstanbul’daki raylı sistemin toplu ulaşımdaki payı yüzde 20,5’ten yüzde 30’lara varmış olacak” şeklinde konuştu.

Gece Metrosu Yoğun İlgi Gördü

İstanbul’un 24 saat yaşayan bir şehir olması nedeniyle gece metrosu uygulamasını başlattıklarını ve uygulamanın vatandaşlardan yoğun talep gördüğünü kaydeden İmamoğlu, “Zarar ederiz ama yapmalıyız dediğimiz bu hizmet artık 24 saat yaşayan bir kentte kar eden bir bölüme dönüşmüş durumda” dedi.

Metrolarda İnternet Çekecek

İmamoğlu, metro inşaatlarını iş güvenliği için çok sıkı bir denetimden geçireceklerine ve raylı sistemlerdeki hava kirliliğini analiz etmek amacıyla da çalışma yürüttüklerine dikkat çekerek, “Metrolarda sürdürülebilir iletişimi sağlamak amacıyla internet, Wi-fi ve diğer hizmetler konusunda da çalışma sürdürüyoruz. Gelişmeleri sizlerle beraber mutlaka paylaşacağız” ifadelerini kullandı.

Projenin Teknik Detayları:

Toplam 12 kilometrelik 8 istasyonlu “Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu”nda bağımsız 2 metro hattı yapılacak. 

1.Hat: 7,7 kilometre uzunluğunda ve 6 adet istasyonu bulunan “Tavşantepe-Tuzla Hattı.” Bu metro, Kadıköy-Tavşantepe Metro Hattı’nın devamı niteliğinde olacak.

2. Hat ise4,1 kilometre uzunluğunda ve 2 adet istasyonlu “Pendik Merkez-Kaynarca Hattı.” Bu hat ise Hastane İstasyonu’nda bağlanacağı Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosu’nun devamı niteliğinde olacak.

Kadıköy İstasyonu’ndan hareket eden trenlerin bir kısmı Tuzla İçmeler İstasyonu’na, bir kısmı da Sabiha Gökçen Havalimanı İstasyonu’na gidecek. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkacak trenlerin de bir kısmı Kadıköy İstasyonu’na, bir kısmı Pendik Marmaray İstasyonu’na gidecek.

“Kaynarca-Pendik-Tuzla Metro Hattı”nın 6 tüneli, tünel açma makinesi TBM ile kazılacak. Bilet holleri aç-kapa olarak yapılacak. Diğer 2 istasyonun peron ve bilet holü komple aç-kapa yöntemiyle inşa edilecek.

Hattın önemi daha iyi anlaşılsın diye Kaynarca-Pendik-Tuzla Metrosu’nun entegrasyon sistemiyle ilgili de bilgiler vermek istiyorum. Burada yapılacak her 2 metro, Kaynarca İstasyonu’nda zemin altında birbiriyle entegre olacak.

Ayrıca Marmaray Hattı ile İçmeler, Pendik ve Ayrılıkçeşmesi istasyonlarında, yapım aşamasında olan Dudullu-Bostancı Metro Hattı ile Kozyatağı İstasyonu’nda, yine yapım aşamasındaki Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu ile de Yenisahra İstasyonu’nda entegrasyon sağlanacak.

İstanbullular, Tuzla’dan, Pendik’ten, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan raylı sistemle şehrin pek çok noktasına hızlı ve konforlu bir ulaşım imkanına sahip olacak.

Yolculuk Süreleri

– Tuzla-Tavşantepe 11 dk

– Tuzla-Kadıköy 51 dk

– Tuzla-Yenikapı 65 dk

– Tuzla-Ümraniye 51 dk

– Pendik Merkez-Kaynarca 3 dk

– Pendik Merkez-SG Havalimanı 15 dk

– Pendik Merkez-Sultanbeyli 35 dk

Sanayi Tesisleri ve Ticari Binalar İçin Önlem Alınmazsa İstanbul Depremi ile Türk Ekonomisi Çöker!

Sanayi Tesisleri ve Ticari Binalar İçin Önlem Alınmazsa İstanbul Depremi ile Türk Ekonomisi Çöker!

Marmara ve İstanbul ekonominin kalbi olarak kabul edilirken beklenen Büyük İstanbul depremi bu yönü ile de büyük bir riski beraberinde getiriyor. Olası bir İstanbul depreminde önlemler alınmazsa Türk ekonomisi çökebilir!

Türkiye Elazığ’da yaşanan depremin ardından bir kere daha acı deprem gerçeği ile yüz yüze geldi. 

Özellikle de İstanbul’da beklenen 7.5 şiddetindeki deprem bölgenin sanayi tesislerindeki yoğunluğu nedeni ile de endişe yarattı. 

İstanbul Depremi Ekonomiyi Vurur! 

Konu hakkında bir yazı kaleme alan Bloomberg HT yazarı Abdurrahman Yıldırım “Türkiye ekonomisinin yaklaşık yarısı Marmara Bölgesi’nde ve fay hattı üzerinde veya civarında bulunuyor. Baştan böyle bir hatayı yapmışız. Sanayi tesislerin depreme hazırlanması gerektiğini İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan açıkladı. Bu yönde kayda değer bir çalışma veya hamle daha başlamış bile değil. Ticari binalardan konutlara kadar yapı stokunun depreme dayanıklılık konusunda sorunlu olduğunu biliyoruz. Bu anlamda binaların yaklaşık üçte ikisi risk altında. Doğaldır ki, 7.5 şiddetinde olacak bir depremde en büyük risk de bina stokundaki sorunlardan kaynaklanacak. İnsani kaybımız ve buna bağlı ekonomik kaybımız da yükselecek. Sanayi tesislerinin depreme dayanıklılığı konusunda envanter bile yok. İstanbul ayrıca hizmetler sektörünün, finans sektörünün de kalbi. Hazırlıksız yakalandığımızda 7.5 şiddetindeki bir depremin sadece insani ve bina kaybı değil, aynı zamanda ekonomi açısından da yıkıcı etkisi olacağı açık. Hatta böyle bir durum Türkiye ekonomisi için de, piyasalar için de tam bir kara kuğu etkisi yaratabilir” uyarısında bulundu. 

İmar Planında Bina Yükseklikleri Serbest Olarak Belirlenemeyecek

İmar Planında Bina Yükseklikleri Serbest Olarak Belirlenemeyecek

TBMM’de onaylanan düzenleme kapsamında bina yüksekliklerine sınırlama getirildi. Daha önceden imar planına göre serbest olan bina yüksekliği bundan sonraki süreçlerde serbest olarak belirlenemeyecek.

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM’de görüşülmeye başlandı. Yapılan görüşmeler ve gerçekleştirilen oylamalar sonucunda söz konusu kanun teklifinin ilk maddesi kabul edildi. 

Gecekondu Kanunu Düzenlemesi

TBMM’de gerçekleştirilen görüşmelerde ele alanınan ilk maddede önemli düzenlemeler görüşüldü. Bu kapsamda gecekondu kanununda düzenleme yapıldı. Bu düzenlemelerde söz konusu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içerisinde veya dışarısında Gecekondu Kanununa göre, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından oluşturulan veya oluşturulacak alanlardaki uygulamalarda TOKİ yetkili olacak. Bu düzenlemeye ek olarak ayrıca belediyelerce Gecekondu Kanununa göre oluşturulan veya oluşturulacak alanlardaki uygulamalarda ise ilgili belediye yetkili olacak.

TOKİ Arsa ve Arazileri

TBMM’de onaylanan düzenlemede yer alan bir madde de TOKİ arsa ve arazilerine yönelik oldu. TOKİ arsa ve arazilerine yerleşen işgalcilere TOKİ, ecrimisil istemeye, ecrimisilin tahsiline ve taşınmazın tahliyesine ilişkin işlemleri uygulamaya veya Milli Emlak Genel Müdürlüğü eliyle uygulatmaya yetkili olacak.

Bina Yüksekliği Artık Serbest Olmayacak

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kapsamında kabul edilen ilk madde düzenlemesine göre; imar planında bina yükseklikleri serbest olarak belirlenemeyecek.

Makro İnşaat’tan Yepyeni Bir Proje: Park Mavera 4 Lounge

Makro İnşaat'tan Yepyeni Bir Proje: Park Mavera 4 Lounge

İstanbul Başakşehir’de Makro İnşaat imzasıyla yepyeni bir proje yükseliyor.

Geçtiğimiz günlerde çalışmaları başlayan Park Mavera 4 Lounge projesi, kısa süre önce tamamlanan ve bir önceki etap olan Park Mavera 3 ve Kuzey Cadde projesinin hemen yanında konumlanıyor.

4 blokta toplan 133 daireden oluşacak projede, 3+1 dubleks, 4+1 ve 4+1 dubleks, 5+1 ve 5+1 dubleks, 6+1 ve 6+1 dubleks şeklinde 7 farklı daire şekli bulunuyor. Ayrıca Teras Cadde adı verilen ve toplamda 11 bin 319 metrekare alana sahip dükkanlar yer alacak.

Otopark, sauna, hamam, yüzme havuzu, fitness salonu, çocuk oyun alanları ve güvenlik sistemleri gibi pek çok donatıya sahip olan projenin anahtar teslimi 2020 yılı olarak planlanıyor.

Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu!

Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu!

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu yayımlandı. İnşaat sektörünün en önemli raporları arasında gösterilen raporda 2020 senesi için inşaat sektörünün beklentileri ve değerlendirmelerine yer verildi.

Türk inşaat sektörünün büyük bir heyacanla beklediği Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu yayımlandı. 

Deprem Değil İhmal ve Kusurlu Yapılar Öldürür! 

Elazığ’da yaşanan depremin de değerlendirildiği raporda “Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu elim hadise müteahhitlik kriterlerini doğru belirleyecek yasal altyapının tamamlanması ve etkin biçimde uygulanması, yapı denetimlerinin hassasiyetle yapılması, kentsel dönüşüm sürecinin vakit kaybetmeden depreme karşı sıfır toleransla gerçekleştirilmesinin büyük önemini yeniden ortaya koymuştur. Deprem değil, ihmal ve kusurlu yapılar öldürür. Bu afetleri gündeme geldikçe konuşulan olaylar olmaktan çıkarmalı, deprem odaklı ve çevreye duyarlı kentleşme vizyonunu sürdürülebilir kılmalıyız” diyerek depreme karşı en önemli önlemin sağlam binalar olduğu bir kere daha vurgulandı. 

İnşaat Sektörü 2020 Yılından Umutlu 

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) İnşaat Sektörü Analizi raporunda 2020 senesi için ise “Mevcut tabloda inşaat sektörü için önümüzdeki dönemde kentsel dönüşüm sürecinin yeniden canlandırılması, kamu – özel işbirliği (KÖİ) projelerinin önceliklendirilerek verimlilik kriterleri çerçevesinde uygulanması ile büyük altyapı projeleri için uygun maliyetli dış finansman temin edilmesinin önemine işaret edilmektedir. Bununla birlikte, geçtiğimiz aylarda KÖİ ile tamamlanan şehir hastanelerine ilişkin olarak yeni projelerin finansal model değişikliği ile genel bütçe dahilinde sürdürüleceği açıklanmıştır” ifadelerine yer verildi.

Başkan Yavaş Açıkladı: Ankapark Ne Olacak, Dikimevi Nata Vega Metro Projesi Uzatılacak mı?

Başkan Yavaş Açıkladı: Ankapark Ne Olacak, Dikimevi Nata Vega Metro Projesi Uzatılacak mı?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş gündeme dair önemli açıklamalarda bulunurken akıbeti merak konusu olan Ankapark ve diğer projeler hakkında bilgi verdi. Detaylar haberimizde.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Ankara’nın projeleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. 

Sözcü Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulunan Başkan Yavaş merak edilen soruları yanıtladı. 

Ankapark Battı mı, Son Durum Ne, Proje Ne Olacak?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş “Ankapark, biz göreve gelmeden 1 ay önce ihale edildi. Bu proje çalışmıyor, ama oraya harcanan yaklaşık 750 milyon dolar para boşa gitmesin istiyoruz. Orayı değerlendirelim istiyoruz. Vatandaşa ‘Ne yapalım?’ diye soracağız. Ona göre bir çözüm yolu bulacağız. O para oraya harcanmasaydı metrolar bitmiş olurdu, ulaşımla ilgili sorun kalmazdı. Ankara’nın suyla ilgili sorunu kalmazdı. İyi yerlere harcanabilirdi. Buna benzer boşa giden milyonlarca lira var” değerlendirmesinde bulundu. 

Dikimevi Metrosu Nata Vega’ya Kadar 6 Durak Uzatılacak! 

Ankaralıların yakından takip ettiği metro hatları projeleri hakkında da bilgi veren Başkan Yavaş “Biz bu işleri profesyonel yapmak zorundayız. Geçen sene 600 milyon TL zararımız var. Zararlar devam ederse iflasa gidilebilir. Bu zararları azaltmak ve Ankaralıyı memnun etmek durumundayız. Şu müjdeyi verebilirim: Dikimevi’ndeki metroyu 6 durak daha ileri Nata-Vega’nın olduğu yere kadar uzatma çalışmalarına başladık. Yaklaşık 157 milyon euro tutuyor. Bir de Söğütözü’nde zaten var olan ama sinyalizasyon nedeniyle çalışmayan kısmı ODTÜ’ye kadar uzatacağız” dedi. 

Zigana Tüneli’nde İnşaat Hızla Devam Ediyor

Zigana Tüneli'nde İnşaat Hızla Devam Ediyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Zigana Tüneli ile Kanuni Bulvarı’nda incelemelerde bulundu. Bakan Turhan “Bu tünelde çalışmalar hızlı şekilde devamediyor. Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Zigana Tüneli’ndeki çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirterek, “Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı.” dedi.

Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Trabzon’a gelen Bakan Turhan, ilk olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün Trabzon-Maçka ilçesi yolundaki şantiyesini ziyaret ederek, ilgililerle bir araya geldi.

Turhan, daha sonra Zigana Tüneli şantiyesine geçerek, buradaki Zigana Tüneli kesitleri ile ilgili maketlerin, görsellerin ve tünel yapımında kullanılan malzemelerin tanıtımının yer aldığı alanı gezdi.

Maketleri tek tek inceleyen ve devam eden çalışmalar hakkında ilgililerden bilgi alan Turhan, ardından Zigana Tüneli’nde incelemede bulundu. Turhan, daha sonra Ortahisar ilçesindeki Kanuni Bulvarı Yolu’nda da inceleme yaparak, ilgililerle görüştü.

Turhan, burada yaptığı konuşmada, Trabzon’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yapmakta olduğu bazı projelerin yerinde görülmesi, incelenmesi ve gidişatı konusunda bilgi almak üzere şantiyeleri ziyaret ettiklerini söyledi.

Önce Trabzon-Maçka arasındaki “Trabzon-Maçka Bölünmüş Yolu”nun şantiyesine uğradıklarını dile getiren Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burası daha önce bölünmüş yol çalışmaları önemli ölçüde tamamlanmış ancak tabi bu güzergahın Karadeniz Sahil Yolu’nu Doğu Anadolu Bölgesi’ne ve doğu komşularımızın sınır kapılarına bağlayan bir güzergah olması dolayısıyla şehir içerisinde yaşanan bazı yoğun trafik sorununu çözmek amacıyla bu proje kapsamında sahil bağlantısı ile Trabzon-Gümüşhane-Erzurum koridorumuzun rahatlatılması amacıyla Değirmendere Tüneli ve Çömlekçi Tüneli çalışmalarını bu projeye dahil ettik ve özellikle liman kavşağında, Değirmendere kavşağında yaşanan sorunlara çözüm üretmek amacıyla hazırlanan bu tünel ve kavşak projelerimizin çalışmalarını bugün başlatıyoruz.”

Bakan Turhan, ikinci proje olan Trabzon-Gümüşhane arasında yapımı devam eden Zigana Tüneli inşaatını ziyaret ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Bu tünelde çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor. Kazı çalışmaları yüzde 65 oranında tamamlandı, betonlama çalışmaları da yüzde 45 oranında tamamlandı. Özellikle kış aylarında kar ve buzlu mevsimlerde zaman zaman ulaşımda kesintiye sebep olan bu bölgedeki ulaşımı rahatlatmak amacıyla yaptığımız Zigana Tüneli tamamlandığında 22 kilometrelik olan kesim 8 kilometre kısalmasıyla 14 kilometreye düşüyor. Önemli ölçüde zaman tasarrufu ve kesintisiz bir ulaşım imkanı sağlamış olacağız. Yine tünelin hizmete girmesiyle önemli ölçüde işletme ve akaryakıt tasarrufu da sağlanmış olacak.”

“Kanuni Bulvarı toplam 28 kilometre uzunluğunda bir proje”

Üçüncü projenin de Trabzon şehir geçişi ile Karadeniz Sahil Yolu trafiğini birbirinden ayıracak ve transit trafiğin hızlı bir şekilde akışını sağlayacak Kanuni Bulvarı olduğunu aktaran Turhan, “Kanuni Bulvarı toplam 28 kilometre uzunluğunda bir proje. Şehri güneyden kuşaklayan bu projemizde şehir içindeki yerleşim alanlarına bağlantıyı sağlayacak 22 köprülü kavşak yapıyoruz. Ayrıca proje güzergahında 8 çift tüp tünelimiz var.” diye konuştu.
Turhan, bunların toplam uzunluğunun 6 bin 800 metre olduğunu ifade ederek, ayrıca tek tüp olarak da 441 metre uzunluğunda bir tüneli bünyesinde barındırdığını kaydetti.

Kanuni Bulvarı’nın şehir içerisinde yoğunlaşan ana arterlerdeki trafiği rahat bir şekilde sağlayarak önemli bir görev ifa edeceğine dikkati çeken Turhan, “Bugüne kadar toplam 5 kilometre uzunluğundaki sahil Yıldızlı kavşağı ve Akyazı bölgesindeki kısımlar hizmete açılmıştı. İnşallah mart ayı içerisinde de Erdoğdu kavşağına kadar 2 kilometrelik kesimi de tamamlamış, hizmete açmış olacağız.” dedi.

“Sahil yolundaki transit trafiği de rahatlatmış olacağız”

Karşıyaka viyadüğü de tamamlandığında şehir içerisindeki ulaşımın daha rahat olacağını vurgulayan Turhan, bu viyadük ve tünellerle hızlı ve kolay ulaşımın sağlanmasının yanı sıra sahil yolundaki transit trafiği de rahatlatmış olacaklarını söyledi.

Turhan, projenin esas amaçlarından birinin de özellikle Karadeniz Sahil Yolu’nun Trabzon şehir geçişindeki bölümünü rahatlatmak olduğunu vurguladı.

Erdoğdu kavşağının devamında Boztepe tüneli ve Bahçecik tünelinin de içinde bulunduğu 5 kilometrelik kesimi Çukurçayır kavşağına kadar açmayı hedeflediklerini ifade eden Turhan, bunun özellikle Trabzon’un yeni yerleşim bölgelerindeki yaşayanların şehir içerisindeki eğitim, sağlık, kültür, ticaret merkezlerine daha kolay ve rahat ulaşımını, aynı zamanda şehirde yaşayan insanların sahil yoluna ilave trafik yükü getirmeden Erzurum-Maçka istikametine gitmesini sağlayacağını kaydetti.

Turhan, Valilik, belediyeler, diğer kamu kuruluşları ve projenin yürütücüsü olan Karayolları Genel Müdürlüğünün projeleri yakından takip ettiğini, bir an önce vatandaşların hizmetine sunmak için azim ve el birliğiyle çalıştıklarını aktardı.

Bakan Turhan, daha sonra proje detaylarının yer aldığı harita üzerinden bilgilendirmede bulundu.

Turhan’a incelemelerinde, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, ilçe belediye başkanları ile diğer ilgililer eşlik etti.

İMSAD: İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılmalı

Gayrimenkul Sektörü 2021'den Ümitli

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var” uyarısında bulundu.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Brexit sonrası için İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, İngiltere’nin bugün Avrupa Birliği’nden ayrılacağını belirterek, tarafların 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürüteceğini bildirdi.

Geçiş süreci boyunca İngiltere’nin AB kurallarına bağlı olmayı sürdüreceğini aktaran Erdoğan, bu süre içinde kapsamlı bir anlaşmaya varılma olasılığının zor görüldüğünü, bu dönemde Türkiye-İngiltere ticaret ilişkilerinin de 2020 sonuna kadar aynen devam etmesinin beklendiğini kaydetti.

Erdoğan, Brexit’in inşaat malzemesi sanayisine de etki edeceğini belirterek, Türkiye’nin, İngiltere’ye yaptığı toplam inşaat malzemesi ihracatının 2014-2018 arasındaki beş yılda 5 milyar 679 milyon dolar olduğunu, 2018’de ise 1 milyar 303 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini aktardı.

Ferdi Erdoğan, bu rakamların yükselmesinin veya düşmesinin tamamen Brexit sonrasında İngiltere ile Türkiye’nin belirleyeceği yol haritasına bağlı olduğunu vurguladı.

“İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu”

Erdoğan, Brexit sonrası İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var. İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu. Bizim için en uygun seçenek ‘Norveç Modeli’. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir. Seçeneklerden biri olan İsviçre Modeli’ne göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve İngiltere içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir.”

Erdoğan diğer seçeneğin Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli olduğunu kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu modelde ise İngiltere EFTA üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür. Sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Son seçenek Dünya Ticaret Örgütü Modeli’ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. İngiltere ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük artı sıfır kota olur. İngiltere üçüncü ülkeler ile de serbest ticaret anlaşmaları yapar. Burada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılması gerekir.”

Erdoğan, son seçeneğin uygulanması halinde ikili görüşme için 3-4 yıldan önce sıra gelmeyeceğini belirterek, “İngiltere’nin, üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapmaya başlamasıyla ikili görüşme için sıra beklememiz halinde İngiltere’ye gerçekleştirdiğimiz ihracat performansımızın aynı kalıp kalmayacağı belirsiz.” ifadelerini kullandı.

Kocaeli’de 83 Milyon Liralık Dev İnşaat Başlıyor

2021'de Potansiyel: Ortadoğu

Kocaeli’de dev inşaat başlıyor. 83 milyon liraya mal olacak projede imzalar atıldı, yer teslimi yapıldı.

Dev İhale

TOKİ tarafından Dilovası Köseler Mahallesi’nde yapılacak 429 konutun ihalesi 2 Aralık 2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilmişti. TOKİ bu dev ihale için 107 milyon TL muhammen bedel belirledi. Ülke çapında birçok firmanın katıldığı bu ihaleyi Ankaralı Arsaş İnşaat kazanmıştı.

Yer Teslimi Yapıldı

İhaleden yaklaşık bir ay sonra, 9 Ocak Perşembe günü TOKİ ile Arsaş İnşaat arasında sözleşme imzalandı. 83 milyon liralık bu büyük projede yer teslimi de yapıldı. TOKİ tarafından firmaya ilk ödeme yapıldı ve kısa süre içinde inşaatlar ortaya çıkmaya başlayacak.

600 Gün

Arsaş Demir Çelik İnşaat Yapı Malz. Petrol Ürn. San. ve Tic. A.Ş. isimli firma aldı. Dilovası’ndaki TOKİ projesi kapsamında 1 adet cami, 14 dükkanlı ticaret merkezi, altyapı ve çevre düzenlemesi işi de yapılacak. İnşaatın 600 gün içinde tamamlanması hedefleniyor.

Peker Holding Avrupa’ya Örnek Oldu

Peker Holding Avrupa’ya Örnek Oldu

Peker Holding Başkanı Hasan Peker, “İş yapış kültürümüz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti ve ‘örnek bir şantiye’ sözleriyle teşekkür ettiler” dedi.

Türk inşaat şirketlerinin yurtdışında sıra dışı işlere imza attığını söyleyen Peker Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, “İş yapış kültürümüz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Örneğin önceki hafta Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti. Emniyet kuralları ve şantiyenin genel temizliğini çok beğendiler ve ‘Örnek bir şantiye’ yorumunda bulunup teşekkür ettiler. Hatta şubat başında 40 öğrenci ile gelip, onlara da ‘iyi örnek nasıl olur’ uygulamalı olarak gösterecekler” dedi.

Bugüne kadar Anthill Residence, Ataköy Nef 22, Sultan Makamı Çengelköy ve Bomonti Business Center gibi projelere imza atan Peker Holding, son olarak Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Northgate yatırımıyla gündeme gelmiş, bu dev projenin temel atma törenine Düsseldorf Belediye Başkanı Thomas Geisel de katılmıştı. Söz konusu yatırım, Alman basınında da “Türk gayrimenkul şirketleri Avrupa’yı inşa ediyor” başlıklarıyla geniş yer bulmuştu.

Düsseldorf’ta Örnek Proje Olarak Gösterildi

Düsseldorf’taki Nortgate projesinin, kent için tam anlamıyla örnek bir proje haline geldiğini belirten Hasan Peker, “Avrupa’da iş yapmak gerçekten büyük bir titizlik istiyor. Bir Türk yatırımcı olarak gururla söyleyebilirim ki bu anlamda örnek işlere imza atıyoruz. Örneğin önceki hafta Alman iş denetim ekipleri Düsseldorf Northgate şantiyemizi teftiş etti. Emniyet kuralları ve şantiyenin genel temizliğini çok beğendiler ve ‘Örnek bir şantiye’ yorumunda bulundular. Hatta şubat başında 40 öğrenci ile gelip, onlara da ‘iyi örnek nasıl olur’ onu gösterecekler” dedi.

Türk inşaat sektörünün dünyada önemli işlere imza attığına dikkat çeken Hasan Peker, “İşin doğrusu Avrupa’da ‘Türkler bu işi iyi yapıyor’ algısı yerleşmiş durumda. Bu bizim gibi iş bitirme kapasitesi yüksek gayrimenkul şirketleri açısından gurur verici. Avrupa’da iş yapan bir Türk yatırımcı olarak gururla söyleyebilirim ki iş yapış kültürümüz, titizliğimiz ve hızlı bitirme kabiliyetimizle Avrupalıları şaşırtıyoruz. Bunu yaparken de doğaya, insana ve bölgeye değer katan işlere imza atıyoruz. Hatta bu noktada bizim Londra’daki projemizden bir örnek vereyim; sadece yarasaların geçiş rotasını gözetmek adına projemizde değişikliğe gitmek gibi çılgınca gelebilecek işlere imza atabiliyoruz” dedi.

Gayrimenkul sektörü açısından özellikle Avrupa’nın müthiş bir yatırım potansiyeli barındırdığını söyleyen Peker Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, “Sadece Peker Holding olarak bizler, bugüne kadar Almanya ve İngiltere’de toplam 20’ye yakın projeye ‘Made in Türkiye’ mührünü bastık” diye konuştu. 

Heinsberg’den 12.9 Milyon TL Kar Etti

Bu arada hatırlanacağı üzere Peker GYO, 15 Aralık 2017’de Almanya’nın Heinsberg kentinde 1 milyon 110 bin Euro bedelle, 48 dairelik bir binayı satın alınmıştı. Satın alma işleminin ardından, söz konusu binanın renovasyon çalışmaları gerçekleştirilmiş ve daireler kiraya verilmişti. Peker GYO, 2017’nin sonunda 1.1 milyon Euro’ya satın aldığı binayı, aradan geçen iki yılın ardından geçtiğimiz kasım ayında 4.8 milyon Euro’ya sattı, satış bedeli geçtiğimiz haftalarda şirketin kasasına girdi. Maliyetler ve renovasyon harcamaları düşüldüğünde, Peker Holding bu satıştan elde ettiği 12.9 milyon TL’lik karı kasasına koydu.

Baumit, İkinci Fabrikayı İç Anadolu’da Kuracak

Baumit, İkinci Fabrikayı İç Anadolu’da Kuracak

Küresel ölçekte 1 milyar dolarlık ciroyu aşan Baumit, Türkiye’de Dilovası’ndaki ilk fabrikasından sonra ikinci fabrikayı İç Anadolu’da kurmayı planlıyor.

Dış cephe ısı yalıtımı sistemleri, kuru harç ve makineli hazır sıva sektörlerine yönelik Dilovası’ndaki fabrikasında üretim yapan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrikayı İç Anadolu bölgesinde kurmak için hazırlık yapıyor. 200’ün üzerinde bayisi bulunan şirketin Genel Müdürü Atalay Özdayı, “Yatırım kararı için, global bir şirketin Türkiye’ye güveni diyebiliriz. İnşaat sektörü ekonomik olarak kolay günlerden geçmiyor. Ama bu böyle kalmayacak. İnşaat ve konut ihtiyacı hiç bitmeyecek. 2020’nin Türkiye için çıkışın başlayacağı bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi.

Enerji ithalatının 11 milyar dolarlık bölümünün ısıtma ve soğutma ihtiyacından kaynaklandığını dile getiren Özdayı, binalarda yapılacak ‘yalıtım’ yatırımıyla bu faturanın önemli oranda düşürülebileceğini söyledi. Dış cephe ısı yalıtımı sistemleri, kuru harç ve makineli hazır sıva sektörlerine yönelik üretim yapan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrika yatırımı için çalışma başlattı. 30 ülkede 38 fabrikası bulunan şirket, Türkiye’de Dilovası’ndaki fabrikasıyla üretim yapıyor. İkinci fabrikanın ise İç Anadolu’da kurulması planlanıyor. Küresel 1 milyar dolarlık ciroyu aşan Baumit, Türkiye’de ikinci fabrika yatırımı için çalışma başlattı. Türkiye’de cephe kaplamaları ve boyaları, ısı yalıtım sistemleri, sıvalar, şap ürünleri, karo yapıştırıcıları, derz dolgu, örgü harçları üreten şirketin, 200’ün üzerinde de bayisi bulunuyor.

“Yatırım kararı, global bir şirketin Türkiye’ye güveni”

İnşaat sektöründe yaşanan daralma ve durgunluğa rağmen yeni yatırım yapma kararı alan şirketin hedefleri ve sektörün genel durumu ile ilgili DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Baumit Genel Müdürü Atalay Özdayı , “Yatırım kararı için, global bir şirketin Türkiye’ye güveni diyebiliriz. İnşaat sektörü ekonomik olarak kolay günlerden geçmiyor. Ama bu böyle kalmayacak. İnşaat ve konut ihtiyacı hiç bitmeyecek. 2020’nin Türkiye için çıkışın başlayacağı bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi.

Konutta 2 milyon adetlik bir stok bulunduğunu kaydeden Özdayı, “1 milyon bitmiş, 1 milyon ise inşaatı devam eden konut var. Bu 5 senede eritilebilecek bir stok. Ekonominin toparlanmaya başlamasıyla beraber, konut alımları yıllık 600 ila 650 binlere çıkıyor. 2020 beklentimiz ise 500 binin üzerinde. En önemli etken tabii ki faizler olacak” diye konuştu.

“Konut fiyatları artar”

Konut fiyatlarının, diğer ülkeler baz alındığında düşük kaldığını iddia eden Özdayı, “İstanbul’da 50 ila 60 bin dolara ev alabilirsiniz bugün. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda inanılmaz bir fiyat. Dolayısıyla, konut fiyatlarının bundan sonraki süreçte, bugünkü kadar ucuz olmayacağını düşünüyoruz. Arap ülkelerinden sonra ciddi anlamda Çinlilerden de talep gelmeye başladığını görüyoruz, duyuyoruz” dedi.

Birkaç üründe ihracat yaptıklarını da vurgulayan Özdayı, “Satışlarımız içerisinde ihracatın payını artırmak için komşu ülkelerde ve yakın pazarlarda çalışma yapacağız. Bu yılın ikinci yarısından itibaren adımlar atmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı.

Tarihi Taşhan Otel Olacak

Tarihi Taşhan Otel Olacak

1763 yılında Sultan 3’üncü Mustafa zamanında askeri amaçlı inşa edilen Taşhan binası, 50 Milyon Dolara satışa çıkarıldı. Laleli’de yer alan 87 odalı Taşhan için, tarihi yapısı korunarak otel yapılabilir izni alındı, projesi de çizildi.

1763 yılında Sultan 3’üncü Mustafa zamanında askeri amaçlı inşa edilen Taşhan binası Laleli’de yer alıyor. 87 odalı tarihi Taşhan, 50 Milyon Dolara satışa çıkarıldı. Bizans ve Osmanlı mimarisi ile inşa edilen Taşhan’ın içinde, Bizans sarnıcı bulunuyor.

Birinci derece tarihi eser olan Taşhan’ın 3 avlusu var. Bina bodrum, zemin ve 1 normal kattan oluşuyor. Toplam 2 bin 200 metrekarelik bir alana sahip olan bina, 6 bin 400 metrekare kullanım alanına sahip.

Otel Yapılabilir İzni Alındı 

Taşhan’ın Anıtlar ve Vakıflar Kurulu’ndan tüm izinleri alındı ve  tarihi yapısı korunarak otel yapılabilir izni alındı, projesi çizildi.

Real Estate İnformation Service’ten Serkan Lekesiz, projenin gerçekleşmesi durumunda Avrupa çapında bir otel olacağını ifade etti.  Emlakkulisi’nde yer alan habere göre Lekesiz, “Taşhan’ın yüzde 82’si hissedarlara, yüzde 18’i de Vakıflar’a ait. Bina 2018 yılında Vakıflar’dan 30+20 yıllığına kiralandı. Satılan kısım yüzde 82’dir. Bina için 24 saat çalışma izni var” dedi.

Tema İstanbul Projesinin Tercihi CMD Metal

Yangın kapıları üretimindeki başarısıyla öne çıkan CMD Metal, kalitesi ile Tema İstanbul projesinin tercihi oldu.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yer alan tesislerinde yangın kapısı üretimi yapan CMD Metal, kalitesi ile bugüne kadar birçok önemli projenin öncelikli tercihi oldu. Yangın çıkış kapıları, metal kapılar, yangına dayanıklı şaft kapakları ve inox paslanmaz kapı imalatı yapan marka, yaklaşık 1000 metrekare kapalı alanda üretim yapıyor. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun, kaliteli, güvenilir kapılar üreten marka tasarım, imalat ve montaj gibi üretime dahi tüm süreçleri kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Kalitesi nedeniyle bugüne kadar birçok prestijli projede tercih edilen markanın çözüm sunduğu projeler arasında İstanbul’un en büyük konut projeleri arasında yer alan Tema İstanbul da yer alıyor. Marka bu önemli projeye yangın kapıları ile çözüm sundu. Yangın kapıları Amerika haricinde her ülkede geçerli uluslararası sertifikalara sahip olan CMD Metal, bu önemli projeye kalitesiyle değer kattı.

CMD Metal’in yangına karşı 60 dk- 180 dk kadar dayanımlı olan yangın kapıları bulunuyor. Yangın kapılarının yangın dayanım sınıfı: E180, El260 olan markanın yangın kapıları istenildiğinde RAL renginde boyanılarak opsiyonel olarak panik bar ve kol ilave edebiliyor. 

CMD Metal, fonksiyonel olmanın yanında estetik ve ergonomik özellikleriyle de öne çıkan yangın kapılarında standart üretimin yanı sıra müşteri talebine göre özel ölçülerde de imalat gerçekleştiriyor.

Türk Girişimciler Akkuyu NGS İnşaat Sahasını Ziyaret Etti

Türk Girişimciler Akkuyu NGS İnşaat Sahasını Ziyaret Etti

Mersin’e gelen Ankara Sanayi Odası (ASO) temsilcileri ile Türk mal ve hizmet tedarikçileri, Akkuyu NGS inşaat sahasına bir ziyaret gerçekleştirdi. Girişimciler, proje hakkında bilgi alıp Akkuyu Nükleer A.Ş. yönetimi ile tedarik süreçleri hakkında görüşmelerde bulundu.

Ziyarete, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ve bazı yönetim kurulu üyeleri, Genel Sekreter Doç. Dr. Yavuz Cabbar ve ASO’nun himayesinde bulunan Nükleer Sanayi Kümelenmesi’ne (NÜKSAK) üye büyük bölümü Ankara olmak üzere Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen 18 şirketin yöneticileri ve temsilcileri katıldı.

Ziyaret sırasında misafirlere tanıtıcı bir sunum yapıldı. Sunumda, Türk sanayicilere ve girişimcilere Akkuyu NGS projesi, projenin aşamaları, satın alma süreçleri kapsamındaki sorumluluk dağılımı ve aday değerlendirme kriterleri anlatıldı.

ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, oda olarak nükleer Ur-Ge projesi ve ardından kurulan NÜKSAK’la Türk sanayicisinin nükleer kabiliyetlerini geliştirmeye çalıştıkları belirterek, “Türk sanayicisinin şu anda üretemeyeceği bir şey yok. Bu projede de gerekli destek verilirse önemli ölçüde yerli katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. İlk etapta firmalarımız, dördüncü ve diğer güvenlik sınıflarındaki ekipmanları tedarik edebilir. Akkuyu NGS projesi için hizmet ve malzeme tedarik edilen Türk şirketlerinin yetkinlikleri, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun sertifikalarıyla doğrulanmakta olup, sertifikalandırma prosedürleri resmi Türk makamlarının katılımı ve tarafımızdan sunulan koordinasyon desteğiyle yürütülmektedir” dedi.

Yük taşımacılığı alanında hizmet veren Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Ankara Bölge Müdürü Mert Selahattin Albayrak de, “Sahaya üçüncü kez geliyorum ve işlerin yapımında önemli bir ilerleme sağlandığını söyleyebilirim. Şirketimiz geçen yıl en ağır ekipmanlardan olan kor tutucunun taşınmasını gerçekleştirdi. Gelecekte de yük taşıma hizmetleri sunmak, sahadaki varlığımızı artırmak isteriz. Bu amaç doğrultusunda proje şirketinin satın alma prosedürlerine ilişkin ilanlarını titizlikle takip ediyoruz. Akkuyu NGS’nin inşasında yer almak, bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda da prestij konusudur” diye konuştu.

Ziyaret sırasında misafirler için Akkuyu NGS sahasında tanıtıcı bir gezi düzenlendi. Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, sanayicilere ana inşaat yapılarını göstererek projenin uygulama aşamalarını anlattı.

Aleksei Frolov konuşmasında çeşitli özel şirketler ile ASO ve diğer sanayiciler tarafından gösterilen ilginin proje için önemli olduğunu vurgulayarak, “Ankara, Türkiye’nin endüstriyel haritasında kilit noktalardan biri durumunda. Burada 13 organize sanayi bölgesi, 115 araştırma merkezi ve yaklaşık 40 yapı merkezi bulunuyor. Bu nedenle, Ankaralı sanayicilerle etkileşime büyük önem veriyoruz. Türk tedarikçiler, projede aktif olarak yer alıyor. Çeşitli inşaat tesislerinde kullanılan inşaat malzemelerinin büyük bölümü Türk üretimi” ifadesini kullandı.

Bu aşamada yerli üreticiler, projenin ihtiyaçları doğrultusunda beton karışımları, armatür aksamları, metal konstrüksiyonlar, su yalıtım malzemeleri, borular, kablo ürünleri tedarik etmektedir. Aleksei Frolov, bu hususla ilgili olarak şunları söyledi:

“Nükleer ada ve türbin adası gibi nükleer santraldeki ana tesislere ilişkin olarak Türk firmalar, havalandırma ve ısı değişim ekipmanları, pompalar, basınçlı kaplar gibi 4’üncü güvenlik sınıfındaki ürünlerin tedarikini gerçekleştirebilir.”

Daha önce ASO, ‘Akkuyu Projesi Kapsamında Satınalma Prosedürleri ve Üretimin Yerelleştirilmesi’ konulu bir seminer düzenledi. Akkuyu Nükleer A.Ş. ile 154 firmadan toplam 218 temsilci seminere katıldı. Seminer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın (ETKB) desteği ile gerçekleştirildi. Seminerde, Akkuyu NGS tesislerinin inşaat tedarikçisi olan ortak şirket TİTAN2 İC İÇTAŞ İnşaat Anonim Şirketi’nin ve Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) temsilcileri de yer aldı. Seminer, projenin potansiyel tedarikçilerinin temsilcilerine hitap etti

Kartepe ve Başkiskele’de 7.2 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Seçer: "Yeni Yapılacak Tesisle Silifke ve Taşucu'nun Arıtma Sorununu Birlikte Çözeceğiz"

Başiskele’de İl Emniyet Müdürlüğü inşaatı hala devam ediyor. İnşaata bağlı ek altyapı çalışmaları da eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor.

Tek İhale

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSU, Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi’nde yapımı devam eden İl Emniyet Müdürlüğü binası için altyapı ihalesi açtı. Kartepe Köseköy Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi ile Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi’ndeki İl Emniyet Müdürlüğü’ne kadar olan altyapı yatırımı için tek bir ihale yapıldı.

4.6 Milyona Bitti

6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirilen bu dev altyapı ihalesi için 7 milyon 240 bin TL muhammen bedel belirlendi. İhaleye katılan firmalardan biri olan Sosyal İnşaat 4 milyon 665 bin TL’lik teklifiyle ihaleyi kazandı. Ankaralı bir firma olan Sosyal İnşaat ile İSU arasında 3 Ocak Cuma günü sözleşme imzalandı ve yer teslimi yapıldı.

Tüm Altyapı Çalışmasını Yapacaklar

İşi olan Sosyal İnşaat firması Başiskele Mahmutpaşa Mahallesi İl Emniyet Müdürlüğü ile Kartepe Köseköy Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde tüm yağmur suyu, içme suyu ve kanalizasyon hatlarını yapacak.

Concorde’tan Kıbrıs’a Yeni Otel

Concorde'tan Kıbrıs'a Yeni Otel

Zafer İnşaat Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, “Türkiye’deki yatırımlarımızın yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ediyoruz. Yeni yatırımımız Concorde Tower Lefkoşa yaklaşık 80 Milyon Dolarlık bir yatırım” dedi.

Zafer İnşaat Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, “Türkiye’deki yatırımlarımızın yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ediyoruz. Yeni yatırımımız Concorde Tower Lefkoşa yaklaşık 80 Milyon Dolarlık bir yatırım. Bununla birlikte Kıbrıs’taki toplam yatırımımız 250 Milyon Dolara ulaşacak” dedi.

Zafer İnşaat Yatırım Holding bünyesinde hizmet veren Concorde Hotels&Resorts, Kıbrıs’taki ikinci yatırımını Lefkoşa’ya yaptı. Kıbrıs’ta basın mensupları ile bir araya gelen Yağcı, şirketin Türkiye ve uluslararası yatırımları hakkında bilgi verdi.

Concorde Hotels’in Yeni Yatırımı 80 Milyon Dolar 

Necati Yağcı, Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra uluslararası yatırımlara devam ettiklerini belirterek, yeni yatırımları Concorde Tower Lefkoşa’nın yaklaşık 80 Milyon Dolar olduğunu, bununla birlikte Kıbrıs’taki toplam yatırımlarının 250 Milyon Dolara ulaşacağını aktardı.

Yeni otelin 2020 yaz sezonunda misafirlerini ağırlamaya başlayacağını bildiren Yağcı, şirketin faaliyetlerine ilişkin şunları söyledi: “Uluslararası faaliyetlerimizden elde ettiğimiz geliri turizm alanında yaptığımız yatırımlarla Türkiye ve Kıbrıs’ta değerlendiriyoruz. Lefkoşa’da şehir otelciliği henüz istenen seviyede değil. Etkinlik yapılacak, konferans düzenlenecek, basın toplantısı yapılacak otel yok.

Yeni Otel 2021 ya da 2022 Yılında Faaliyete Geçecek

Türkiye’den gelen bürokrasinin burada toplanıp, etkinlik yapabileceği bir kongre alanı yok. Bu eksik alanı tamamlamak adına böyle bir yatırım yaptık. Antalya’da 2005’ten bu yana turizme hizmet veriyoruz. Bodrum’da kısmi olarak tamamlanmış bir yatırımımız var, buradaki otelimizi de 2021 ya da 2022 yılında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.”

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Necati Yağcı, geçen sene zor dönemler yaşandığını anımsattı. Yağcı, “Ekonomi ile ilgili göstergeler şu an hayatın devam ettiğini gösteriyor. Ekonominin iyi gitmesi yatırım iştahını otomatik olarak tetikleyen bir durum. Geçen sene iyiye giden en önemli şey, iyiye giden göstergelerini turizmdeki yatırım iştahını beslemesi. Geçen sene Türkiye’de turizmden çıkmayı düşünen şirketler, zor durumda kalıp tesislerin el değişmesi söz konusu olan bir ortam varken, bu sene bu durum ortadan kalktı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Turizmde Çok Büyük Potansiyeli Var

Türkiye ve Kıbrıs’ın turizm potansiyellerini değerlendiren Yağcı, “İki ülkede de turizm, büyümeye çok açık bir alan. Türkiye turizmde, özellikle son bir kaç senede büyük büyüme trendleri gösterse de daha gidecek çok daha büyük potansiyeli var. Türkiye’de verilen hizmet ile dünyada rekabet edebilecek kimse yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Fabrikanın Temeli Baharda Atılacak!

Yerli Otomobil Fabrikasının Temeli Atılıyor!

Yerli otomobilin üretileceği fabrika inşaatı için zemin etüdü çalışmaları başladı. Fabrika temelinin mayısta atılacağını söyleyen TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, “2022’de ilk ön üretim araçlarımızı banttan indireceğiz” dedi.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), yıllık 175 bin adetlik kapasitesiyle 2022 yılında üretime başlayacak Gemlik’teki fabrikanın temelini bahar ayında atmaya hazırlanıyor. C-SUV modeli başta olmak üzere, fabrika yatırımı ve imalat gibi önemli konu başlıklarının ele alındığı toplantıda konuşan TOGG CEO’su M. Gürcan Karakaş, kısa vadedeki hedeflerini ilk kez açıkladı.

22 Milyarlık Yatırım

Belirlemiş oldukları zaman çizelgesine sadık kalarak ilerlediklerini söyleyen Karakaş, “Fabrika inşaatı için çalışmalara başladık. Baharda temel atılacak. Kaba inşaatın 12 ay süreceğini öngörüyoruz. 2022 yılı itibarıyla ön üretim araçlarımızı banttan indireceğiz. 22 milyar TL’lik yatırımla, yıllık ortalama 175 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak fabrikamızda, 2032 yılına kadar 1 milyon aracı banttan indirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kurulacak fabrikanın akıllı fabrika konseptinde olacağına dikkat çeken Karakaş, “Fabrikanın plan projesi hazır. İki binadan oluşacak ikonik bir tasarıma sahip olmasını hedefliyoruz. Öte yandan dünyada imalat hattı konusunda en iyi firmalarla görüşüyoruz” diye konuştu. Marka isminin belirlenmesi konusunda da çalıştıklarını ve bu konudaki nihai kararlarını sonbaharda açıklayacaklarını söyleyen Karakaş, “Marka için en doğru ismin sadece Türkiye’de değil global ölçekte de kabul edilebilir olmasını hedefliyoruz. Araştırmalarımızı Norveç, Almanya, Rusya, Fransa ve Türkiye’de gerçekleştirdik. Markamızın ismini sonbaharda duyuracağız” bilgisini aktardı.

Avrupa’da İlk Tanıtım

İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenecek Mobile World Congress (MWC) etkinliğinde sergilenecek olan TOGG, otomotivin mobilite ekosistemine dönüştüğünün habercisi olan ön gösterim aracı C-SUV modelini ilk kez Avrupa’da dünya arenasına çıkaracak. Karakaş, belirli ürünlerin hedef maliyetlerini belirlemek ve üretim süreçlerini kısaltmak üzere profesyonel destek aldıklarını aktardı.

Şarj Altyapısı 2022’de Oluşacak

Şarj altyapısı konusunda Norveç, Almanya, Fransa, İngiltere, ABD ve Çin’i yakından incelediklerini anlatan Gürcan Karakaş, “Şarj altyapısı 2022’de hazır olacak. TOGG olsun olmasın, 2022’de Türkiye’ye elektrikli araçlar girecek ve şarj altyapısını oluşturacak. Çünkü içten yanmalı motora sahip araçlar için pazar yüzde 50’nin altına inecek. Bu da pazarın yüzde 50’den fazlasının elektrikli olacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. İhracat için de önemli hedefleri olduğunu belirten Karakaş, “Bizim ihracat pazarı olarak ilk etapta gördüğümüz pazar Avrupa ve altyapısı hazır olduğu sürece bazı Türk Cumhuriyetleri olacak” dedi.

Kandıra’da 4 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Kandıra'da 4 Milyonluk İnşaat Başlıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kandıra sahillerindeki atık suların terfi sorununu çözmek için düğmeye bastı.

Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü 26 Kasım 2019 tarihinde Kandıra Sahil Bölgesi Atık Su Terfi Merkezleri Revizyon İnşaatı ihalesini gerçekleştirdi. Bu ihale geçtiğimiz haftalarda sonuçlandı.

4 Milyona Bitti

İSU tarafından 5 milyon 197 bin TL’lik muhammen bedelle gerçekleştirilen ihaleyi RKR Makine İnşaat firması kazandı. Firma ihalede 3 milyon 850 bin TL’lik teklif verdi. İhale sonuçlandıktan sonra 9 Ocak Perşembe günü RKR Makine İnşaat ile İSU arasında sözleşme imzalandı.

Etkileyecek mi?

Yer teslimi de yapılan ihalede kısa süre içinde hummalı çalışmalar başlayacak. Bu altyapı çalışmalarının Kandıra’nın yaz sezonunu nasıl etkileyeceği ise merak ediliyor.

Devletin Kentsel Dönüşüm Karnesi

İstanbul'da Dev Bir Dönüşüm Daha!

Türkiye Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetindeki depremde yıkılan binaları konuşurken gözler deprem riski yüksek olan illerde yer alan riskli binalara çevrildi. Peki, kentsel dönüşüm projeleri ile şimdiye kadar kaç bina yıkıldı, kaç bina ayakta kaldı?

Pek çok büyük yerleşim bölgesi aktif fay hatları üzerinde kurulu olan Türkiye riskli yapı stoku ile de tartışılmaya devam ediyor. 

Kentsel Dönüşümle Yıkılan Bina Sayısı 515 Bini Aştı! 

Depremle birlikte gelen büyük yıkım bir kere daha kentsel dönüşümün önemini gözler önüne serdi. 

Devlet bugüne kadar kentsel dönüşüm kapsamına alınarak yıkılan toplam bina sayısını açıkladı.

Sabah Gazetesi yazarlarından Seda Tabak tarafından yapılan habere göre Türkiye genelinde bugüne kadar 631 bin 723 bina riskli bina kapsamına alınırken bu binalardan 515 bin 813 tanesinde yıkım işlemleri tamamlandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2012 yılında başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında 81 ilde yer alan konutlarda yapılan tespitlerde 631 bin 723 binanın riskli yapı olduğu tespit edildi. Bu binalardan 515 bin 813 tanesinde ise yıkım işlemleri tamamlandı. 

Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği Ödemesi 3.9 Milyar Liraya Çıktı! 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ödenen Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği toplamı 128 milyon lira sınırına ulaştı. Kentsel dönüşüm kamulaştırma rakamı ise 767 milyon lira olarak gerçekleşti. 

Kentsel Dönüşüm Kira yardımı Ödemesi 3.9 Milyar Oldu

Oturduğu evi kentsel dönüşüme giren kişilere yapılan kira yardımı ise 3.9 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu rakamın 687 milyon lirası riskli alan kira yardımı olarak ödenirken 3.2 milyarlık bölümü ise riskli yapı kira yardımı olarak hesaplara yatırıldı. 

Volkswagen, Türkiye Yatırımını Yılın İlk Yarısında Tamamlayacak

Volkswagen, Türkiye Yatırımını Yılın İlk Yarısında Tamamlayacak

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Alman otomotiv devi Volkswagen’in Türkiye yatırımını yılın ilk yarısında tamamlayacağını açıkladı.

Volkswagen’in Türkiye’ye kurmayı planladığı fabrika ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Volkswagen’in Türkiye yatırımını yılın ilk yarısında tamamlayacağını söyledi.

Türkiye’den Farklı Bir Lokasyon Düşünmüyorlar

Volkswagen’ın Türkiye’ye kurmayı planladığı fabrika kararı merakla bekleniyordu. Alman otomobil üreticisi, fabrikayla ilgili nihai değerlendirmeyi en erken 2020’nin ilk çeyreğinin ortalarından itibaren gündeme getireceği öğrenilmişti.

Volkswagen yetkilileri, yatırım için Türkiye’den farklı bir lokasyon düşünmediklerini kaydetmişti.

Tesisin Yapımına 2020 Yılı Sonunda Başlanacak

Manisa’da kurulması planlanan fabrikanın yıllık 300 bin araç üretim kapasitesine sahip olması ve yaklaşık dört bin kişilik istihdam oluşturması öngörülüyor. 2020 yılı sonunda yapımına başlanması planlanan tesisin üretim faaliyetlerine 2022 yılında start vermesi bekleniyor.

Binalara EKB Sonrasında Zorunlu Afet Kimlik Belgesi Önerisi!

Binalara EKB Sonrasında Zorunlu Afet Kimlik Belgesi Önerisi!

Binaların depreme dayanıklılığı 6.8 şiddetinde yaşanan deprem sonrası yeniden tartışma konusu olurken konu hakkında çok konuşulacak bir açıklamada Prof. Kutoğlu tarafından yapıldı. Afet Kimlik Belgesi ile her binanın deprem dayanıklılık testi ile sorgulanması gündemde…

Elazığ merkezli olarak yaşanan depremde çok sayıda bina yıkılırken bir kere daha Türkiye’nin yapı stoku sorununu gündeme taşıdı. 

Her Bina İçin Afet Kimlik Binası Hazırlanmalı, Riskli Binalar Tapu Şerhi Olarak İşlenmeli! 

Konu hakkında açıklamada bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu “AFAD zemin hareketleriyle ilgili yer ivmesi değerlerini hesapladı ve bunu herkese e- devlet üzerinden açtı. Buradan bir adım daha öteye giderek bizim sismik yoğunluk haritaları oluşturmamız mümkün bunun üzerinden de binaların karakteristik özelliklerini kullanarak binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamak mümkün. Bunun bir an önce yapılması lazım ve konut alım satımında bunun bir bilgi olarak çeşitli kayıtlarında ya da tapu kayıtlarında olabilir. Bunu yetkililer daha iyi değerlendirebilir. Bu farkındalığı artıracaktır. Kimlik belgesinde bina sorunlu bir bina ise o zaman kimse o binayı almayacağı için ekonomik değeri de olacak ve binalar otomatikman tasfiye olacaktır.” diyerek çok konuşulacak bir açıklamaya imza attı. 

Türkiye 2020 Yılında 5 ve Üzeri Şiddette Çok Sayıda Deprem Yaşayabilir! 

Son dönemde Türkiye’de yaşanan sismik hareketlerin arttığına dikkat çeken Prof. Kutoğlu “Bu veriye baktığımızda 1974 yılından beri dünya hızlanıyor ve yavaşlıyor. 2016 yılından sonra tekrar yavaşlama trendine girdi. Bu 2020 yılında da devam ediyor. Yer kabuğundaki stresin ana kaynağı jeolojik formasyonların plakaların birbirlerine göre hareketi stresin ana kaynağı o ama dünyanın hızı yavaşladığı zaman stresin üzerine biraz daha koyuyor. Zaten gergin olan yer kabuğu ilave bir stresle o yıllarda dünyanın dönüş hızının yavaşladığı senelerde büyük depremler hızlanma zamanına göre daha çok oluyor. 1999 yılı depremi dünyanın dönüş hızının neredeyse en dipte olduğu zamanda Van 2011 depremi yine azalma trendinde hızın daha düştüğü 2019 yılında bir önceki yıla göre göre 5 ve üzerindeki depremi daha çok yaşamışız. 2020 yılında hız giderek azalıyor bu perspektife göre 2021 yılında daha da azalacak dolayısıyla bu kesin değil ama istatistiklere göre 2020 ve 2021 yılında 5 ve üstü depremleri sayıca önceki yıllara göre daha fazla yaşayabiliriz buna hazırlıklı olmamız lazım” dedi. 

DSİ’den Trakya’ya Yatırım Sağanağı

DSİ'den Trakya'ya Yatırım Sağanağı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) Edirne iline ve ilçelerine yaptığı yatırımlarla mümbit topraklarını su ile buluşturmaya, vatandaşlara içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ediyor. Edirne ilinde son dönemlerde yapılan su yapılarının artması bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde de önemli rol oynuyor.

Edirne’ye son 17 yılda DSİ tarafından devasa yatırımlar yapıldığının altını çizen DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın yaptığı yazılı açıklamada, “Edirne ilimizde son 17 yılda DSİ tarafından 17 yılda 6 baraj 34 gölet inşa ederek vatandaşın hizmetine sunduk. Bu barajın en önemlilerinden biri Hamzadere Barajı’dır. 2011 yılında hizmete aldığımız Hamzadere Barajı’ndan sağlanacak su ile 355 bin 640 dekar arazi sulu tarıma kavuşturulacaktır. Hizmete alınan diğer önemli barajlardan biri de Çakmak Barajı’dır. 2015 yılında hizmete aldığımız bu barajlarla sulamaya büyük katkı sağlanacak ve 522 bin dekar arazi sulanacaktır. Bununla birlikte su kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirmeye devam ediyoruz. Edirne’deki kalkınmayı hızlandıracak, ilde sulamayı ve ziraatı geliştirecek 3 baraj 2 gölet daha inşa ediyoruz.” dedi.

“Edirne’mizin mümbit topraklarını suya kavuşturduk”

Edirne deyince akla geniş ve bereketli topraklar geldiğini ifade eden genel müdür Aydın, “Biz de bu bereketli topraklara bereket katmak için 49 adet çok önemli sulama tesisini inşa ettik. Son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 455 bin 990 dekar araziyi sulamaya açtık ve çiftçilerimize yıllık 263 milyon TL ilave zirai gelir sağladık. Edirne’mizin en önemli ve büyük sulamalarından olan ve 273 bin 350 dekar sulama alanına sahip Hamzadere Barajı sulama inşaatına 2013 yılında başladık ve ve yüzde 75 mertebesinde gerçekleşme sağlayarak şu ana kadar 116 bin 570 dekar sulama alanına sahip Çakmak Barajı sulaması inşaatında bugüne kadar yüzde 8’lik gerçekleşme sağlanmıştır. Sulamaya açtığımız alanların yanı sıra sulayacağımız daha fazla alan var. Şu anda inşaat çalışmaları devam eden 13 sulama tesisi projesi ile 366 bin 940 dekar mümbit arazi daha sulamaya açılacak.” dedi.

“Edirne’de içme suyu problemini çözdük”

Tamamlanan içme suyu tesisleri ile Edirne’de 329 bin 755 kişinin ihtiyacını karşıladıklarının altını çizen Aydın, “Yıllık 21,64 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz. Bununla birlikte Kayalıköy Barajı içme suyu ihtiyacını karşılayacak bu tesislerin açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşmiştir.” dedi.

“Atık su arıtma tesislerini inşa ettik”

Aydın, “Diğer taraftan aslında Ergene Havzası’nda son teknolojiye sahip 12 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi ve 2 tane kollektör hattı inşa ettik ve hepsini hizmete aldık. Bu 12 ileri biyolojik atık su arıtma tesisinden 2 tanesi, Edirne’dedir. Bu tesisler Uzunköprü ve Keşan ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri ve Uzunköprü kollektör hattıdır.” dedi.

“Taşkın koruma tesisleriyle halkımızı ve toprağımızı koruduk”

Edirne’nin bir başka probleminin de sel ve taşkınlar olduğunu açıklayan Aydın, “Bu kapsamda Edirne’de 120 adet taşkın koruma tesisi inşa ederek; 92 meskun mahal ve 23 bin 370 dekar alanı taşkınlardan koruduk. 9 adet taşkın koruma tesisinin de inşaatları devam etmektedir.” diye konuştu.

“Edirne’yi taşkınlardan korumaya kararlıyız”

Aydın, “Taşkın koruma çalışmalarımız bununla kalmayacaktır. Edirne’de tehlike arz eden bütün derleeri ıslah etmeye kararlıyız. Edirne’yi Meriç Nehri taşkınlarından koruyacak 7 bin 800 metre uzunluğundaki Kanal Edirne Projesinin inşaatı idari imkanlarla yapılarak, tamamlanmıştır.” dedi.

DSİ Genel Müdürü Aydın, son olarak “Bu projelerin yapılmasında en büyük destekçimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’ye şükranlarımı sunuyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

İnşaat Sektörü 2020’ye Moralli Başladı

İnşaat Sektörü 2020’ye Moralli Başladı

İnşaat sektörü güven endeksi son iki yıldaki kaybını telafi ediyor. Ocak 2020’de yüzde 14.6 artarak 78.9 olan sektörel güven endeksiyle yıla moralli başlarken, gelecek aylarda da artış seyrinin devam edeceği öngörülüyor.

Ocak 2020’de inşaat sektörüne güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 14.6 artarak 78.9 oldu. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksinin yüzde 4.6 artarak 93.3; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksinin ise yüzde 33 artışla 64.6 değerini aldığı görüldü. Faiz indirimlerinden direkt etkilenen sektör olarak inşaatta, gelecek dönemde beklenen yeni projeler ve kentsel dönüşümde yapılacak atakların da bu artışı desteklediği belirtiliyor.

Endeks, 2018 ikinci yarısından 2019 sonuna kadar döviz kurundaki artış, yüksek faiz ve enflasyonla birlikte düşük seyrederken, özellikle geçen yıl içinde dip noktaları görmüştü. Mayıs 2019’da da endeks 49.8 seviyesindeydi.

‘Düşük faiz hızı’

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas, güven endeksindeki önemli artışın, sektörün sıkıntılarını geride bırakarak; moral ve motivasyon ile geleceğe bakışının pozitif olduğunu gösterdiğini söyledi. Bu artışın temelindeki etkenin genel faiz oranları ile konut kredisi faiz oranlarındaki düşüş olduğunu vurgulayan Elmas, “Tüm bunların konut satışlarını artırması, yeni projelerin daha hızlı gündeme gelmesi, istihdama olan etkiyle birlikte genel ekonomi açısından da olumlu gelişmeler yaşanıyor. Sektörün 2020’deki faaliyetlerinin hızlanacağının görülmesi de endeksi yükseltiyor. 2020’de özellikle İstanbul ve deprem riskli alanlarda inşaat yenileme faaliyetleri hızlanacak. Bitmiş konutlar ile 2020’de tamamlanacaklarla birlikte İstanbul’da 300 bin yeni konut var. Bunların değerlendirilmesi lazım” diye konuştu.

Mevcut dönemde bankaların konut kredisi faiz oranları yüzde 0.94 seviyesinden başlıyor. Kamu bankaları ayrıca, birinci el konutta firmalarla yüzde 0.79 oranını uyguluyor.

Düzenleme Etkisi

İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2019 son çeyreği ile başlayan iyileşme sürecinin hızla devam ettiğini belirtirken, 2020 boyunca pozitif etkenlerin endeksi daha yukarı taşıyacağını söyledi. Durbakayım, “Gerek vatandaşın talebini alıma geçirebileceği koşulların oluşması, gerekse sektörde müteahhitler ve yapılar için hayata geçirilen yeni düzenlemelerle birlikte endeksteki iyileşme sürüyor. Yeni yatırımlar, istihdama katkı ve kentsel dönüşümdeki ataklarla daha da iyi seviyeleri göreceğiz” dedi.

2019’da toplam konut satışının 1 milyon 348 bin 729 olduğunu hatırlatan Durbakayım, faizlerin gerilemesine bağlı olarak ekonomi ve sektördeki güven endeksinin yükselmesi, satışların temelini sağlamlaştırırken 2020 için büyük umut olduğunu dile getirdi.

Sektörel Güven Endeksleri Ocakta Arttı

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre; hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde yüzde 2.2, inşaat sektöründe ise yüzde 14.6 arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi Aralık ayında 93.2 iken, Ocak ayında yüzde 2.2 oranında artarak 95.2 değerini aldı. Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi ise Ocak ayında yüzde 2.2 oranında artarak 105 değerini aldı.

Dünyada Bir İlk! Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Dünyada Bir İlk! Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Rönesans Holding grup şirketlerinden REC Uluslararası İnşaat tarafından inşa edilen Göztepe Spor Kulübü’nün yeni stadyumu Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi ileri ses ve görsel teknolojileriyle dikkati çekiyor.

Rönesans Holding’den yapılan açıklamaya göre, adını 1960’lı yıllarda Göztepe’nin efsane futbolcularından Gürsel Aksel’den alan yeni stadyum, 20 bin 40 seyirci kapasitesiyle Göztepe taraftarlarına ve tüm İzmirlilere hizmet verecek.

Yaklaşık 220 milyon liraya mal olan ve inşası yaklaşık 2 yıl süren proje, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Üçkuyular Mahallesi’nde 34 bin 651 metrekare arsa üzerinde gerçekleştirildi. Projenin toplam inşaat alanı ise 94 bin 541 metrekare ulaştı.

Dünyada Çatıda Yürüyüş Parkuruna Sahip İlk Stat

Rönesans Holding grup şirketlerinden REC Uluslararası İnşaat tarafından UEFA standartlarına ve bölgenin çevresel ve ekolojik yapısına uygun olarak inşa edilen Gürsel Aksel Stadyumu, Türkiye ve dünyada tek olan bir özelliği ile dikkati çekiyor.

Stadın üstünde bulunan 650 metrelik yürüyüş parkuru İzmir Körfezi manzarası sunuyor. Yürüyüş parkuru, maç günleri haricinde tüm İzmirlilerin hizmetine açık olacak.

Yaklaşık 20 bin seyirci oturma alanına sahip stadyumun kapasitesinin Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) kale arkalarına ayakta seyirci alınabilmesi kararının ardından 25 bine çıkarılması planlanıyor.

Gürsel Aksel Spor ve Yaşam Merkezi sadece Göztepe’nin oynayacağı maçlara ev sahipliği yapmakla kalmayacak, kafeleri, restoranları, fitness salonları, sosyal kullanım alanları ve çocuk eğlence merkezleriyle tüm İzmirlilerin her gün vakit geçirebileceği bir alan olacak.

Göztepe Stadyumu ticari alanlarıyla Göztepe Spor Kulübü’nün finansal sürdürülebilirliğine de katkı sağlarken İzmir’in yeni spor merkezinde, Göztepe’nin geçmiş başarılarının sergilendiği Göztepe Spor Kulübü Müzesi bulunuyor.

Toplam 41 locası bulunan stadyumda tribünler tek katlı inşa edildi. Bu sistemle beraber stadyum içerisindeki akustik ve ambiyansta bölünme yaşanmayacak.

Stadyumun içindeki ışıklandırmalar, ısıtma cihazları ve ses sistemlerinde de son teknolojiler kullanıldı. Göztepe’nin gol atması halinde stadyumun çatısında bulunan ışıklandırmalar “Meksika dalgası” diye tabir edilen hareket biçimiyle etrafı aydınlatırken adeta görsel bir şölen sunacak.

İnşaat Sektörü Güven Endeksinde Dikkat Çeken Artış

İnşaat sektöründe teknoloji devrimi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayı sektörel güven endekslerini açıkladı.

En yüksek güven artışı ise inşaat sektöründe görüldü. Aralık ayına göre ocak 2020’de yüzde 14.6 oranında artış kaydeden İnşaat Sektörü Güven Endeksi 78.9 puana yükseldi.

İnşaat sektöründe alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise %33 artışla 64.6 olurken gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi aralık ayına göre %4.6 artarak 93.3 oldu.

İnşaat sektöründe Ocak ayında girişimlerin %32’si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %68’i ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtti. İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli temel faktörlerden;

  • Finansman sorunlar Aralık ayında %44.4 iken Ocak ayında %48.5,
  • Talep yetersizliği Aralık ayında %43.3 iken Ocak ayında %36.1,
  • Hava şartları da Aralık ayında %7.9 iken Ocak ayında %15.5 oldu.

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven ve eğilim endeksleri, Ocak 2020

Mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksleri, alt endeksleri ve değişim oranları, Ocak 2020

Mersin’de Turizm Bölgelerine 2.5 Milyar Liralık Yatırım

Mersin'de Turizm Bölgelerine 2.5 Milyar Liralık Yatırım

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kentin batı kesiminde yer alan turizm bölgelerinin alt yapısı için 2.5 milyar liralık altyapı yatırım yapacaklarını söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin tarafından düzenlenen toplantıda, dernek üyesi iş insanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Başkan Seçer ve Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Prof. Dr. Yusuf Zeren’in moderatörlüğünde katılımcıların sorularını yanıtladı. Konuşmasına kendisinin de bir iş insanı olduğunu hatırlatarak başlayan Başkan Vahap Seçer, “Şimdi üretiyoruz. Kendimize değil, kentimize, ülkemize, insanlığa üretmeye çalışıyoruz. Bunun parasal bir karşılığı yok. Son derecede keyifli ve mutlu bir belediye başkanıyım. Son derece zor bir görev olarak değerlendirilebilir. Ama vicdanım rahat, akşam da rahat uyuduğum için kendimi çok mutlu bir insan olarak addediyorum” dedi.

Kavganın topluma ve ülkeye hiçbir fayda getirmeyeceğini bilecek kadar deneyimli siyasetçiler olduklarını ifade eden Başkan Seçer, “Yeni dönem, 31 Mart sonrası oluşan tablo gayet iyi bir tablo. Meclis çoğunluğu belediye başkanının partisinde değil. Ama bizim vatandaşlarımızı incitecek, onların moralini bozacak hiçbir kelam da o meclisten çıkamaz. Biz bunun teminatıyız. Siyasi görgümüz, hayat görgümüz, piyasa görgümüz var. Buna güvenerek yola çıktık ve bir iddia ortaya koyarken de geçmişimize güvenerek iddia ortaya koyuyoruz. Bu projeyi yaparız, bu kararı alırız, siyasi sonuçlarına katlanırız. Meclisimizden son derece memnunum.  Zaten ben de kentin yararına olmayan hiçbir konuda ısrarcı olmam. Meclisin bana muhalefet eden kesimi zaman zaman küçük sığ sularda boğulmuyor değil. Çok önemli konularda muazzam kararlar çıkıyor, çok basit konularda maalesef bazen siyaseten engel çıkarıyor” diye konuştu.

İş dünyasının uzun süredir beklediği 1/5000’lik nazım planları konusunda bürokrasiyi hızlandırmaya çalıştıklarını kaydeden Başkan Seçer, “İktidara mensup çok değerli mesai arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, Sayın Bakan, önceki dönem bakanı, benim de Plan Bütçe Komisyonu’ndan mesai arkadaşım Sayın Elvan’ın da katkılarıyla bürokrasideki tıkanmaları aşmaya çalışıyoruz. Bürokrasi bir an evvel bitsin işleri elden takip ediyoruz diye” ifadelerini kullandı.

Başkan Seçer, Çukurova Havalimanı konusunun merkezi yönetimin konusu olduğunu, Belediye Başkanı olarak takip ettiğini dile getirdi.

Mersin’in turizm projeleri yapması gerektiğine dikkat çeken Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Turizm bölgelerinde altyapıya önem veriyoruz. Kalan 4 yılda, Mersin’in batı bölgelerinde, turizmin yoğun yaşandığı yerlerde altyapı, temiz içme suyu, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisleri gibi önemli yatırımlarımız olacak. Bu bölgeye harcayacağımız yaklaşık 2.5 milyar lira gibi bir yatırım bedeli var. Hibe kaynaklardan faydalanabiliriz. Mezitli içme suyu şebekesi için Fransız Kalkına Ajansı’ndan 17 milyon avroluk hibe alacağız. Hibeler, farklı referanslarla oluyor. Bu referansların birçoğuna Mersin haiz. Başta Suriyeli misafirler. Uluslararası kuruluşlardan, ajanslardan, bankalardan, ülkelerden Suriyeli sığınmacılar referansıyla önemli hibeler alınabilir, bunlar alt yapıda kullanılabilir. Bunlar için önemli çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunların yanı sıra sosyal projeler için de kullanılabilir”

Belediyelerin 2 önemli kaynağı olduğuna işaret eden Başkan Seçer, şöyle devam etti:

“Bizim için iki önemli kaynak var. Bunu en maksimum seviyede iyileştirerek kullanmamız lazım. Bunun bir tanesi insan kaynağı. 10 bin çalışan var ama çok sıkıntı yaşıyoruz. Diğeri de finansman. Finansman olmazsa insan kaynağının yarattığı projeksiyonları hayata geçiremezsiniz. Benim gelirim 90 milyon ile 130 milyon lira arası. Bunla bu şehrin cari harcamalarını yapabilirsiniz. Ufak tefek projeleri hayata geçirebilirsiniz. Bunların çoğu sosyal projelerdir ama kalıcı, devasa, büyük projelerin altına imza atma şansınız yoktur. Bu bir realite, bunu görmek lazım. Onun için bizim finans kaynağı yaratmamız lazım. Maliyeti düşük, uzun vadede ödemeli, uygun finans kaynakları yaratmalıyız. Hibeler konusunda bir proje birimi oluşturup, mutlaka o hibeleri bölgemize taşımamız lazım”

Başkan Seçer, iş insanlarıyla buluşmasında raylı sistem projesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, “Metro büyük bir proje, iyi bir proje, inanıyorum, arkasındayım. Biz bunun ödemesine 6 yıl sonra başlayacağız. Kazmayı vurduk, 6 yıl sonra saat çalışmaya başlayacak, ödemeler başlayacak. 3.5 yıl inşaat,  6 ay opsiyon, 4 yıl inşaat süresi, 2 yıl ödemesiz, ondan sonra başlıyoruz 11 yıl. Toplam 17 yıl.  Bugün başladık 17 yıl içinde ödeyeceğim ama 6 yıl sonra başlayacağım.  Bu konuda desteğinizi istiyorum. Sadece yolcu indirdik, bindirdik meselesi değil. Kente katacağı önemli bir değer var, bunu görmek lazım. Öyle bir proje hayata geçireceğiz ki alt gelirli, üst gelirli, orta gelirli, herkes o metroya binecek. Akdeniz’e de gidecek çünkü. Şehir Hastanesi’ne de gidecek, otogara da gidecek, Mezitli’ye de gidecek. Forum’a giden de ona binecek, Marina’ya giden de ona binecek, üniversiteye giden de ona binecek. Toplumu, bütün o katmanlarını buluşturan bir proje. Onun için sahip çıkın, önemli proje. Bugün pahalı dediğiniz yarın ucuz olacak” dedi.

Taşucu Tersanesi’yle ilgili konunun şu an belediye meclisinin ilgili komisyonlarında incelendiğini kaydeden Başkan Seçer, bu konuda aceleye getirmeden, konunun tam olarak anlaşıldıktan sonra karar verilmesinden yana olduğunu ifade etti.

Başkan Seçer, Karaduvar Mahallesi’nde kurulmak istenen polipropilen tesisine olumsuz görüş verdiklerini de hatırlattı.

Liman A kapısındaki tıkanıklığın giderilmesi, limandan otobana direkt bağlantı sağlanması için bir imar planı değişikliği hazırladıklarını da ifade eden Başkan Seçer, bu konuda inisiyatifin TCDD’de olduğunu vurguladı.

Başkan Seçer, geçtiğimiz haftalarda yaşanan sel felaketi sırasında tespit edilen eksikliklerin gelecek kış sezonundan önce giderilmesine yönelik çalışmaların da başladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnşaat çalışmalarını hızla başlatacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnşaat çalışmalarını hızla başlatacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’e hareketi öncesi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Depreme ilişkin son bilgileri paylaşan Erdoğan, “Elazığ depreminde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti 1607 vatandaşımız yaralandı” dedi.

Cezayir’e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55’te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

“Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz”
Cezayir’e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55’te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

“Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1.607 vatandaşımız da yaralandı. Enkaz altından kurtarılan vatandaşlarımızın sayısı ise 45’tir. Hayatını kaybeden kardeşlerime Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.” diyen Erdoğan, devletin deprem anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşların yanına koştuğunu vurguladı.

İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik bakanlarının hemen bölgeye giderek çalışmalara nezaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, “İhtiyaç duyulan her türlü personel, araç, gereç ve teçhizat çok kısa sürede deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Hem arama ve kurtarma çalışmaları hem yaralıların tahliyesi ve tedavisi hem de evleri yıkılan vatandaşlarımızın iaşe, ibatesi konusunda gereken tüm tedbirler süratle alınmıştır.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Elazığ ve Malatya’ya gittiğini ve yapılan çalışmaları yerinde incelediğini, yaralıları ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Başkan Yardımcısı Fuat Bey, Aile Sosyal Çalışma Bakanımız Zehra Hanım birlikte orada olduk. Bunun yanında gerek Kızılay, gerek AFAD yoğun bir çalışmayla zaten imkanlarını seferber etmiş durumda. Kış günü evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Türkiye bu büyük felaketin yaralarını birlik, beraberlik ve kenetlenme içinde sarmaya başlamıştır. 7’den 70’e milletimizin tüm fertlerinin deprem bölgesindeki kardeşleriyle sergilediği dayanışma her türlü takdirin üzerindedir. Gerek Elazığ’da gerek Malatya’da bu tabloyu bizzat yerinde görerek müşahede ettim. Aynı şekilde dünyadaki dost ve kardeş ülkelerden de pek çok dayanışma mesajları aldık. Bir kez daha Elazığ ve Malatya başta olmak üzere depremi hisseden tüm vatandaşlarımız ile milletimize geçmiş olsun diyorum. Yaklaşık 36 saattir büyük bir fedakarlıkla insanlarımıza yardım eden AFAD, Kızılay, Silahlı Kuvvetler, Jandarma tüm kamu görevlilerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabbim bizi her türlü afetten muhafaza buyursun diye de dua ediyorum.”

“Cezayir ile 5 asra dayalı tarihi bağlara sahibiz”

Erdoğan, mevkidaşlarının da davetleri üzerine 26-28 Ocak 2020 tarihlerinde sırasıyla Cezayir, Gambiya ve Senegali kapsayan bir ziyaret gerçekleştireceğini, seyahatine bakanların, milletvekillerinin ve farklı firmalardan özel sektör temsilcilerinin de eşlik edeceğini belirtti.

Erdoğan, Afrika turunun ilk durağı olan Cezayir ile 5 asra dayalı tarihi bağlara sahip olduklarına işaret ederek, ilişkilerin 2006’daki ziyareti sırasında imzaladıkları dostluk ve iş birliği anlaşması temelinde her geçen gün daha da geliştiğini kaydetti.

Cezayir’in geride bırakılan yıl zorlu bir süreci başarıyla atlattığını dile getiren Erdoğan, Cumhurbaşkanı Tebbun’un iş başına gelmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının bu çalkantılı dönemlerin atlatılmasına da vesile olduğunu ifade etti.

Tebbun’un göreve gelmesinin ardından Cezayir’e devlet başkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmesinin, seyahate ayrı bir önem kazandırdığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sayın Tebbun ile Berlin sürecindeki zirvede bir arada olduk. Orada da ikili görüşmelerimizi yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerle yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi etraflıca ele alma fırsatımız da olacak. 3,5 milyar dolarlık miktarla dış yatırımcılar arasında ilk sırada bulunduğumuz Cezayir’de inşallah bir de iş forumu düzenleyeceğiz. Görüşmelerimizde aynı zamanda başta Libya olmak üzere bölgemizdeki güncel gelişmelere ilişkin fikir teatisinde bulunacağız.”

“Gambiya ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’in ardından 27 Ocak Pazartesi bir diğer kardeş ülke Gambiya’yı ziyaret edeceğini aktararak, “Bu ziyarete ülkemizden Gambiya’ya cumhurbaşkanı düzeyinde yapılacak ilk resmi ziyaret olması bakımından ayrı bir önem atfediyorum. Gambiya halkı 26 Aralık 2016 tarihinde düzenlenen seçimlerle demokrasi yolundaki iradesini ortaya koymuş, yeni bir döneme girmiştir. Seçim sürecinin demokrasinin zaferiyle sonuçlanması diğer Afrika ülkeleri için de emsal teşkil etmiştir. Gambiya bizim için Afrika’da FETÖ okulunu ilk kapatan ülke olması hasebiyle ayrı bir konuma sahiptir. Gambiya ile ilişkilerimizi ticaret ve turizm başta olmak üzere her alanda geliştirmek istiyoruz.” diye konuştu.

Gambiya’nın ardından aynı günün akşamı Senegal’e geçeceğini aktaran Erdoğan, “Bölgesinde istikrar abidesi olan Senegal ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmek amacındayız. Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile çok yakın dostluğumuz var. Kendisiyle gerek yüz yüze gerekse telefonda sürekli irtibat halindeyiz. Firmalarımız bu ülkede havalimanı gibi pek çok büyük projeye imza atmıştır. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. İnşallah bu ziyaretimizde hem yatırımları hem de gündemimizdeki diğer meseleleri görüşme fırsatı bulacağız.” değerlendirmesini yaptı.

“Türkiye-Afrika ilişkileri her geçen gün daha da güçleniyor”

Erdoğan, Afrika Kıtası ile kökleri 10. yüzyıla varan ilişkilerin olduğuna işaret ederek, “Dostlarımızın ve kardeşlerimizin toprağı olarak gördüğümüz Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi yoğunlaştırmakta kararlıyız. 2008 ve 2014 yılında düzenlediğimiz Türkiye-Afrika ortaklık zirveleriyle kıtayla iş birliğimize kurumsal bir boyut kazandırdık. Çabalarımız neticesinde son 17 yılda Afrika ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret hacmi yüzde 381 artışla 26 milyar dolara ulaştı.” ifadelerini kullandı.

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 27 Afrika ülkesini ziyaret ettiğini kaydeden Erdoğan, ilk defa gideceği Gambiya ile bu sayıyı 28’e çıkarmış olacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003’ten bu yana yürüttükleri Afrika açılım politikasını çok yönlü, çok boyutlu şekilde geliştirdiklerini anlatarak, “Türkiye-Afrika ortaklık zirvelerinin üçüncüsünü bu senenin nisan ayında ülkemizin ev sahipliğinde düzenlemek istiyoruz. Zirve tarihinin tespitiyle ilgili Afrika birliği nezdinde temaslarımız devam ediyor. Şubat ayının ikinci haftasında kesin bir kararın verilmiş olmasını ümit ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) başta olmak üzere, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Türk Kızılay ve Türk Havayolları gibi ülkenin yüz akı birçok kurumuyla Afrika ülkelerinin kalkınmasına destek vermeye gayret gösterdiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İş adamlarımızla yürüttükleri projelerle Afrika’nın kalkınmasına katkı sunarken, aynı zamanda kıtanın alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli rol oynuyorlar. Karşılıklı saygı, eşitlik ve kazan-kazan temelinde Türkiye-Afrika ilişkileri her geçen gün daha da güçleniyor. Her zaman söylediğimiz gibi ‘gitmediğin yer senin değildir.’ Şayet biz de ülkemizi güçlendirmek, ekonomimizi büyütmek, ticaretimizi artırmak istiyorsak, ‘yakın’, ‘uzak’ demeden her yere gidecek, tüm ülkelerle bağlarımızı tahkim edeceğiz. İnşallah bu anlayışla, önümüzdeki dönemde gönül coğrafyamızın farklı köşeleriyle irtibatlarımızı yenilemeyi sürdüreceğiz. Ziyaretlerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Sonra süratle yeniden inşaat çalışmalarını başlatacağız”

Depremde yıkılan, hasar gören evler için hasar tespit çalışmalarından sonra süratle yeniden inşaat çalışmalarını başlatacaklarını bildiren Erdoğan, “Şu anda 3 bakanımız, milletvekillerimiz orada. Tüm ekipleriyle birlikte hasar tespit çalışmalarını sürdürüyorlar.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık kurumlarımız bu tür olaylar karşısında gerçekten çok ciddi yeteneklere sahip oldu.” ifadelerini kullandı.

“503 kişi taburcu edildi”

Erdoğan, depremde yaralananlardan bin 503 kişinin taburcu edildiğini bildirdi.

“Rejim hala ihanetine devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İdlib meselesinde maalesef rejim hala ihanetine devam ediyor.” dedi.

Erdoğan, “Hafter ne Moskova’da ne Berlin’de bu sürece uymuştur.” diye konuştu.

“Karalama kampanyasını sürdürüyorlar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Her şeyden önce bu birlik berberliğe gerçekten destek veren halkımız, vatandaşımız varken bir diğer taraftan da bunun gerek siyasi istismar vesilesi yapan, gerekse orada, ‘millet can derdinde bunlar ise mal derdinde’ anlayışı ile ne yazık ki ‘acaba biz buradan nasıl bir fırsat devşiririz, nasıl bir imkan devşiririz’ bunun için de bir karalama kampanyasını sürdürüyorlar. Sosyal medyada insanı tahrik eden bazı mesajlar var ki onlar çok çok beter, berbat, ahlaksızca… Örneğin, ’20 yıldır bu hükumet depreme yönelik ne yapmış’ diyecek kadar.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsis Edilecek!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsis Edilecek!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Elazığ depreminde hayatını kaybedenlerin son sayısı hakkında bilgi verirken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’da rezerv konut açıklamasında bulundu.

Elazığ depremi sonrasında hem Elazığ hem de Malatya’da enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. 

Depremde Hayatını Kaybedenlerin Sayısı 31 Kişiye Yükseldi, 45 Kişi Enkaz Altından Sağ Çıkarıldı! 

Elazığ depreminde son dakika gelişmeleri hakkında basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Şu ana kadar 31 vatandaşımız Elazığ’da 4 vatandaşımız da Malatya’da olmak üzere toplam 35 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ayrıca toplam 45 kişinin de sağ olarak kurtarıldığını son dakika bilgisi olarak verebilirim. Ayrıca ümit saatleri içerisindeyiz. Halen çalışmalarımız devam ediyor” diyerek enkaz altında 6 kişinin daha olduğunu duyurdu. 

400 Rezerv Konut Depremzedelere Tahsil Edilecek

Elazığ depreminde yıkılan toplam konut sayısını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise Deprem yaşanır yaşanmaz biz de AFAD koordinasyonunda 500’ü aşkın bir ekiple sahada çalışmalara başladık. Hasar tespit çalışmalarını başlattık. Hem Elazığ hem Malatya’da çalışmalarımız süratle sürüyor. Biz Elazığ Valiliği koordinasyonunda bir kriz masası oluşturduk. Gelen talepler doğrultusunda ilgili tüm bakanlıklarımız cevap veriyor taleplere. Müracaat eden vatandaşlarımıza hızlı bir şekilde durumlarını tespit edip binaya geçişin uygunluğunu belirliyoruz. Elazığ merkez ve Sivrice ilçesinde 31 yıkık, 249 ağır hasarlı, 56 orta hasarlı 349 da az hasarlı bina tespit ettik. Malatya’da 26 yıkık ve 29 metruk yapı, 733 de hasarlı bina, Diyarbakır’da ise toplamda 3 yıkık ve 252 hasarlı bina tespit edildi. Depremin şiddeti sebebiyle birçok ilimiz etkilenmiş durumda hepsiyle ilgili bu rakamları paylaşacağız. Riskli binalarda köklü dönüşüm projesi başlatacağız. 400 rezerv konut, evleri yıkılanlara tahsis edilecek” dedi. 

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021’de Tamamlanacak

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021’de Tamamlanacak

Malatya’da inşaatı devam eden Battalgazi Devlet Hastanesi önümüzdeki yıl tamamlanacak.

İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli, yapımı devam eden 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesinin inşaat alanında inceleme yaptı. Beraberinde, İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzm.Dr. Muhammed Yalçın ve sahada görev yapan inşaat yetkilileri ile incelemelerde bulunan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Eski Devlet Hastanesi bahçesinde 20 Mart 2019 tarihinde törenle temeli atılan Battalgazi Devlet Hastanesinin önümüzdeki yıl sonuna doğru tamamlanması planlandı. Şehrin doğu tarafında Devlet Hastanesi olmaması ve batısında şeker arazisinde bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yükünün azaltılması için Battalgazi Devlet Hastanesinin zamanında tamamlanması istendi.

İNTES Başkanı Koloğlu’dan Elazığ’daki Depreme İlişkin Açıklama

İNTES Başkanı Koloğlu'dan Elazığ'daki Depreme İlişkin Açıklama

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Celal Koloğlu, Elazığ’daki depreme ilişkin, “Kalitesiz yapı üretiminin maliyetini tüm toplum olarak ödedik, maalesef hala ödemeye devam ediyoruz. Yeni konutları depreme dayanıklı inşa ederken mevcut yapıları da depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bizim milli meselemiz.” ifadelerini kullandı.

Koloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Elazığ’da meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Depremin Türkiye coğrafyasının bir gerçeği olduğuna işaret eden Koloğlu, ülke topraklarının yüzde 90’ından fazlasının deprem kuşağında bulunduğuna dikkati çekti.

Koloğlu, depremlerdeki acıların tekrar yaşanmaması için kamu, özel sektör ve vatandaş olarak herkese sorumluluklar düştüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Geçmişten bugüne ülke olarak yaşadığımız acı deprem tecrübelerinde kalitesiz yapı üretiminin maliyetini tüm toplum olarak ödedik, maalesef hala ödemeye devam ediyoruz. Yeni konutları depreme dayanıklı inşa ederken mevcut yapıları da depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bizim milli meselemizdir. Bir daha böyle acılar yaşamamak için inşaat sektörünün tamamen bir mühendislik alanı olduğu kabul edilmeli, müteahhitlik mesleğine ilişkin belirlenen kriterlere uyulmalı ve tüm sektör çalışanlarının eğitilerek sertifikalandırılması sağlanmalıdır. Doğru mühendislik, doğru planlama ve doğru malzemeyle depreme dayanıklı konutlar inşa ettiğimiz takdirde depremler olsa dahi can kayıplarının gerçekleştiği böyle üzücü hadiseler yaşanmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Talimatını Verdiği Çankırı-Ankara Kara Yolunun Yapımı Başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Talimatını Verdiği Çankırı-Ankara Kara Yolunun Yapımı Başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatının ardından Çankırı-Ankara kara yolunda ilk kazmanın vurulmasıyla çalışmalar tüm hızıyla başladı. Erdoğan’ın talimatıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan bölgeye gidip sorunları yerinde incelemişti.

AK Parti Çankırı İl Başkanı Abdulkadir Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrasında Çankırı-Ankara kara yolunda ilk kazmaların vurulduğunu kaydetti.

Ankara’da düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen AK Parti Çankırı İl Başkanı Abdulkadir Çelik’in şehrin sorunlarını bildirmesi üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan kente gelerek sorunları yerinde incelemişti. İncelemeler sonrasında ilgili yerlere talimatlar verilmesi sonrasında Çankırı’da yolların yapımına başlandı.

“Çalışmalar tüm hızıyla başladı”

Verilen talimatları yakından takip eden Çankırı AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Çelik, konuyla ilgili açıklamalarında, “Daha önce Cumhurbaşkanımıza Çankırı’nın sorunlarını iletmemiz üzerine kendisinin talimatlarıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Çankırı’ya teşrifte bulunmuştu. Bakanımızın Çankırı’ya gelmesinden sonra Çankırı’daki yolların yapımına başlandı. Yaklaşık 10 gün önce Çankırı çevre yolu ve Kurşunlu-Korgun yolunda çalışmalar tüm hızıyla başladı. Şu anda Çankırı çevre yolunda iki tane fore kazık makinesiyle birlikte diğer ekipmanlar buraya inşaat şantiyesi kuruldu ve hızlı bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Yağmur çamur, kar soğuk demeden ekipler tüm hızıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. Aynı şekilde Kurşunlu yolunda da yol genişletme çalışmaları ve hafriyat çalışmaları sürüyor. Çankırı’da mevcut bulunan ilçelerdeki kavşak sorunları diğer sorunları olsun çalışmaları başladı. Yine grup yolları Yapraklı-İkizören yolu ve diğer grup yollarında fizibilite çalışmaları sürüyor. Bu yollarda emeği geçen bütün kara yolları personellerine Cumhurbaşkanımıza milletvekillerimize sonsuz teşekkürlerimiz sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

Emeği geçen herkese teşekkürlerini ileten Başkan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarının yakından takipçisi olacağını da bildirdi.

Bakan Turhan’dan Ankara Sivas YHT Hattı Son Durum Açıklaması! Seferler Ne Zaman Başlayacak?

Yüksek Hızlı Tren'e Yeni Hat Geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan büyük bir heyecanla beklenen Ankara Sivas YHT hattı hakkında son dakika açıklamasında bulundu. Ankara Sivas arası ulaşımı 2 saate düşürecek YHT projesinde son durum ne, ilk sefer ne zaman yapılacak?

Çeşitli denetimlerde bulunmak içni Kırıkkale’yi ziyaret eden Bakan Turhan önemli açıklamalarda bulundu. 

Ankara Sivas YHT Hattı Ne Zaman Açılacak?

Yüksek hızlı tren hattı projesi hakkında açıklamada bulunan Bakan Turhan “Türk siyasi tarihine istikrarı Recep Tayyip Erdoğan’a olan güven getirdi. O da bu güveni karşılığını hizmet olarak ekibiyle birlikte ülkemize ve insanımıza kazandırdı. İşte yüksek hızlı tren konforuyla seyahat etmek. Bugün ülkemizde Ankara, İstanbul ve Konya üçgeninde 40 milyona yakın nüfus bu hizmetten yararlanıyor. İnşallah bu yıl içerisinde önümüzdeki yaz başında eğer bir kaza bela olmazsa Sivas’a kadar Ankara’yı hızlı tren ile bağlayacağız. Bu bölgede yaşayan, bu güzergahın etrafında yaşayan geniş bir hinterlanda, Orta Anadolu Bölgesindeki sadece bu güzergahın geçtiği iller değil, onun etrafındaki komşu iller de bu hizmetten inşallah faydalanacaklar. Diğer yüksek hızlı tren hatlarında bunu gördük. Sadece Konyalı değil, Karamanlı, Mersinli, Afyonlu, Eskişehirli, Kütahyalı faydalanıyor. Etrafındaki iller Bursa, Bilecik hatta Balıkesir ve Çanakkale bile bundan faydalanıyor. Konforlu ve daha ekonomik bir şekilde bu seyahat imkanından insanlarımız faydalanıyor. İnşallah Kırıkkale’miz de, Yozgat’ımız da, Sivas’ımız da, Kayseri’miz de, Tokat’ımız da, Çorum’umuz da, Erzincan’ımız da hatta ötesi de bu hizmetten bu yıl ortalarında hizmete açacağımız Yüksek Hızlı Tren konforuyla seyahat etme imkanına sahip olacaklar. Hayırlı uğurlu olsun diyelim” dedi.

Limak İnşaat, Rusya’da Ufa Doğu Çıkışı Otoyol Projesine Başlıyor

Limak İnşaat, Rusya'da Ufa Doğu Çıkışı Otoyol Projesine Başladı

Türk Limak İnşaat şirketi, Marashstroy ile birlikte Rusya’ya bağlı Başkurdistan Cumhuriyeti’nde Ufa Doğu Çıkışı Otoyol projesi çalışmalarına başladı.

Konuyla ilgili açıklamayı Başkurdistan Cumhuriyeti Başkanı Radiy Habirov yaptı. Başkurdistan’ın başkenti Ufa’da Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ile görüşen Habirov söz konusu projeye de değindi.

Başkurdistan Cumhuriyeti Başkanı Habirov: “Bu, tarihin en büyük Başkurt-Türk projelerinden biri, M5 ve M7 karayolları arasında 33.5 milyar ruble değerinde bir ulaşım koridoru olan Ufa’dan Doğu çıkışının inşaatı. Türk müteahhit şirkete 26 milyon dolar tutarında avans ödemesi yapıldı ve çok yakında tünel çalışmalarına başlayacağız.” dedi.

Söz konusu çalışmaların 27 Ocak’ta başlayacağını duyuran Habirov, Başkurdistan Cumhuriyeti’nde diğer projelerle ilgili başka Türk firmaları ile de görüşmeler yaptıklarını kaydetti. Türk büyükelçi Samsar da Türkiye-RF Başkurdistan ikili ticari işbirliğinden memnun kaldıklarını, fakat ticari hacminin artırılması gerektiğini de vurguladı. Görüşmede Türkiye’nin Kazan Başkonsolosu İsmet Erikan da hazır bulundu.

Ufa Doğu Çıkışı Yolu, Rusya

Bu arada Limak şirket sitesinde, söz konusu proje ile ilgili şu bilgiler verilmekte: “Limak, ortağı Marashstroy ile birlikte 27 Temmuz 2017 tarihinde Ufa Doğu Çıkışı Otoyol İnşaatı sözleşmesini imzalamıştır.

Yap-işlet-devret modeli uygulanacak olan proje, Rusya Federasyonu adına Başkurdistan Cumhuriyeti ile İmtiyaz Sahibi Bashkir Concession Company (BCC) arasındaki İmtiyaz sözleşmesi kapsamında yürütülmektedir. Limak, imtiyaz sahibi BCC şirketine Rus şirketi VTB Capital ile birlikte ortak olarak 25 yıl süreyle otoyol işletmesinde de aktif rol alacaktır.

Yaklaşık 12.5 kilometrelik güzergahta tünel, köprü, viyadük ve dolgu yol kesimleri bulunmaktadır. Projenin günde 22 bin 700 araç kapasitesine erişmesi öngörülmüştür.

Tasarım ve mobilizasyon aşamaları sürmekte olan projenin 2021 yılı Aralık ayında tamamlanması planlanmaktadır. Ufa Doğu Çıkışı Yolu Projesi, Kasım 2018’de Rusya Federasyonu Devlet Ekspertizi tarafından onaylanmış olup, uygulama projeleri onay süreci devam etmektedir.”

Mersin Metro Projesi’nde İhale Süreci Başladı

Mersin Metro Projesi'nde İhale Süreci Başladı

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2019 yılı yatırım programına alınan ve Cumhurbaşkanlığınca da onaylanan ‘Mersin Metro Projesi’nde ihale sürecine…

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2019 yılı yatırım programına alınan ve Cumhurbaşkanlığınca da onaylanan ‘Mersin Metro Projesi’nde ihale sürecine çıkıldığını hatırlatarak, “Projeye büyük rağbet var. Dünya ve Türkiye’den bir çok finans kurumu ve inşaat firması bu proje ile ilgileniyor. 2020 yılı içerisinde ilk kazmayı vuracağız. 13.5 kilometre hat uzunluğuna sahip olan metronun 3.5 yılda tamamlanmasını öngörüyoruz” dedi.
Seçer, bir otelde gerçekleştirilen ‘Mersin Raylı Sistem Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, projenin, sadece Mersin’in değil bölgenin en önemli projeleri arasında yer aldığını vurguladı. Raylı sistemin dünyada eski bir ulaşım modeli olduğunu dile getiren Seçer, ilk metro sisteminin 1860 yılında Londra’da başladığını, Türkiye’de ise 1988 yılında İstanbul’da yapıldığını hatırlattı. Bölgede Gaziantep, Adana, Konya ve Eskişehir gibi illerde raylı sistemin mevcut olduğunu kaydeden Seçer, çok önemli bir potansiyeli olan Mersin için raylı sistemin gecikmiş bir proje olduğunu savundu.

“Kent nüfusu hızla artıyor”

Metro sisteminin her zaman güncelliğini koruyan, bulunduğu kente değer katan bir sistem olduğunu dile getiren Seçer, bunu sadece bir ulaşım projesi olarak düşünmemek gerektiğinin altını çizdi. Kentin nüfusunun her geçen gün arttığına işaret eden Seçer, “2015 yılında 1 milyon 710 bin olan nüfus, 2019’da 1 milyon 814 bine çıktı. 2013’ten sonra yüzde 20’lik istem dışı bir artış olmuş, yaklaşık 300 bin Suriyeli misafir var. Kent nüfusumuz bugün 1 milyona ulaşmış durumda. 250 bin civarında da göçmen ya da misafir dediğimiz bir insan popülasyonu yaşıyor. Bu nüfus artışı, yıllardır yapılan bu metro çalışmalarının gereksiz olmadığını ortaya çıkardı, aksine yapılan işi isabetli hale getiriyor. Bu nedenle son derece kendimizden emin olarak bu çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Önemli aşamalar kaydettik” diye konuştu.

“Metro, eski Mezitli Belediye binasının önünden başlayıp eski otogar alanına kadar gidecek”

Konuya, sadece toplu taşıma meselesi olarak bakmamak gerektiğini yineleyen Seçer, “Bunu çok önemsiyorum. Çünkü biz kucağımızda bulduğumuz projede, önemli bir takım dokunuşlar yaptık. Projenin, Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak 2019 yılı yatırım programına alınması, bizim işimizi rahatlattı. Hemen ihale hazırlıklarını yaptık ve 27 Aralık’ta da ihaleye çıktık. Teşekkür ediyoruz Cumhurbaşkanına, önemli bir kolaylık sağlamıştır bize. Biz doğu-batı hattında 18.7 kilometre olan yeraltı raylı sistem projesini, 13.5 kilometreye düşürdük. Şu anda Eski Mezitli Belediyesi’nin önünden başlatıyoruz, daha önceki proje Serbest Bölge’nin oraya kadar gidiyordu, şimdi onu da kısalttık ve eski otogara kadar gidecek. Ve biz eski otogar alanını yeni belediye yerleşkesi yapacağız. İkinci fazı daha sonra ihale edeceğiz. Şehir Hastanesi, oradan eski otogara inecek. Fuar alanından 7.7 kilometre derinlik ile üniversite hastanesi ve üniversiteye ulaşacak. Bunun maliyeti de yeraltı maliyetinin 8’de veya 10’da biri olacak. Bütün bunlar bizim kucağımızda bulduğumuz 18.7 kilometre yeraltı raylı sistemin maliyetine eşit. Onun için yatırım programındaki maliyetimizde bir değişiklik olmadığı için hukuki olarak hiçbir sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.
Yeni karma sistemin Mezitli, üniversite, üniversite hastanesi, Marina, Forum, Çamlıbel gibi insan popülasyonunun yoğun olduğu yerleri kapsadığını ifade eden Seçer, “İşte onun için sadece ulaşım projesi değil, sosyal proje, kültürel proje diyoruz. Özgür Çocuk Parkı’nın orada, tren garının orada istasyon olacak. Böylelikle hem esnaf kazanacak hem çarşı canlanacak” şeklinde konuştu.

“2020 yılında ilk kazmayı vuracağız”

İnşaatın kente önemli hareketlilik sağlayacağını da kaydeden Seçer, 4 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacağını, ihale bedelinin ise yüzde 50’sinin şehirde kalacağını söyledi. İnşaat süresinin 6 ay opsiyonlu olmak üzere 3.5 yıl olduğunu dile getiren Seçer, “Bu süreç içerisinde şehirde bir canlılık söz konusu olacak. Direk veya dolaylı 8 bin insan buradan faydalanma imkanı bulacak. Türkiye’de son 18 aydır bu ölçekte bir ihale yapılmadı. Dünya ve Türkiye’den bir çok finans kurumu ve inşaat firması bu proje ile ilgileniyor. Türkiye’de ilk kez bu ölçekte hem finans hem de inşaat ihalesini bir arada gerçekleştiriyoruz. Gerçekten de projeye önemli ve büyük rağbet var. 2020 yılı içerisinde ilk kazmayı vuracağız. Bu tartışmasız, bunu net görüyorum ve projeye canı gönülden inanıyorum. Projenin arkasındayım, Mersin’e çok şey katacak. Yolcu konforundan öte biz Mersin’e çok şey katacağız” dedi.

“Hazine garantisini zorluyoruz”

Bu konuda merkezi yönetimden de bazı beklentileri olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti; “Hazine garantisi önemlidir. Ben bu talebimi henüz resmi yapmadım ama bazı temaslarım var. Ama zorunlu görüyorum. Bir çok kamuoyunun dikkatini çeken projelerde, bu yöntemle bir ihaleye son zamanlarda çıkılmamış, yani Hazine garantisi yöntemi son günlerde gündemde değil. Ama biz zorluyoruz. Bu şunu getirir; daha süratli ve daha hesaplı, daha maliyeti düşük finansa erişimi ortaya çıkarır. Diğer taraftan dünyanın sonu değil. Şu anda çıktığımız ihaleye bir Hazine garantisi koşulu koymadık. Mevcut koşullar altında şu anda 40’tan fazla firma bu dosyayı inceliyor. Tahminimiz yaklaşık 15 büyük firma bu ihalede kıyasıya mücadele edecek. Bu projeyi herkes sahiplenmeli. Eksik ve yanlışları düzeltmek bizim elimizde. Biz mükemmeli bulmak peşindeyiz, doğru işi yapmak peşindeyiz, birilerini memnun etme peşinde değiliz. Mersin halkını memnun edelim, Mersin’e bir değer katalım istiyoruz.”
Seçer’in konuşmasının ardından, uzmanlarca projeye ilişkin teknik bilgiler verildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan’dan Kırıkkalelilere Hızlı Tren Müjdesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan'dan Kırıkkalelilere Hızlı Tren Müjdesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Kırıkkale’nin kısa bir süre içerisinde Yüksek Hızlı Tren hizmetine kavuşacağının müjdesini verdi.

Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’yı makamında ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Kırıkkalelilere Yüksek Hızlı Tren (YHT) müjdesi verdi. Turhan, şehirlerarası yapılan yolların kapasitesinin dolmasıyla birlikte refah seviyesinin ve ülkede ticari hareketliliğin arttığını söyledi. AK Parti iktidarı döneminde Türkiye’nin güzel hizmetler aldığını ve Kırıkkale’nin bu hizmetlerden faydalandığını kaydeden Turhan, hizmetlerin bundan sonra da devam edeceğini aktardı.

“Bu yollarda dönen tekerler milletimizin zaferinin işaretidir”

Ankara-Sivas YHT şantiyesinde projenin gidişatı ile ilgili bilgi almak için Kırıkkale’ye geldiğini belirten Turhan, şunları kaydetti:

“Büyük şehirlerimizin yakın civarındaki yollar şehir içi trafiği ile şehir bölgesel trafik ile yaptığımız yollar kapasitesini dolduruyor. Demek ki insanımızın refah seviyesi artıyor. Demek ki ülkemizde ticari hareketlilik var. Bu yollarda dönen tekerler milletimizin zaferinin işaretidir. Teker dönüyorsa iş vardır. Ticaret vardır. Hayat vardır. Eğer yollarda trafik yoksa demek ki ekonomi durmuş. Ben bir kara yollarından gelen kişi olarak 90’lı yıllarda bunu yaşardık. 90’lı yıllar biliyorsunuz ülkemizin ekonomisinin çok zikzaklı dönemleridir. Bir yıl büyür, iki yıl küçülür. Biz de yollardan geçen araçlarımızı saydığımız da hep ekonomi iyi değil derdik. Yolda trafik yoksa, kamyon yoksa, tır yoksa, mal sevkiyatı yoksa. Hamd olsun şimdi ülkemiz sadece ülke içindeki mal harekatı ile değil, bizim ülkemiz üzerindeki yaptığımız yolların güvendiği standardı kontrolü sayesinde transit trafik bütün Orta Asya, Güney Asya, Orta Doğu bizim yollarımızdan Avrupa’ya veya Afrika’ya gidiyor bu güzel bir şey”

“İki çarpı iki olan yolu iki çarpı üç hale getiriyoruz”

İlk etapta Ankara-Delice kara yolunu iki çarpı üç hale getireceklerini belirten Turhan, “Biz dolayısıyla tekrar Kırıkkale’ye gelecek olursak Ankara-Kırıkkale arasındaki yolumuzu iki çarpı iki olan yolu iki çarpı üç hale getiriyoruz. Ama biliyoruz ki bu da yetmeyecek. Bu yollarda daha fazla sıkıntı çile çekmeye gerek kalmadan, insanlarımızı yollarda yorulmadan, tıkanmadan yeni yapacağımız oto yollarla birlikte daha hızlı gideceği yere gidecek. Bunun devamı var. İlk etapta Ankara-Delice arasını yapacağız. Devamında Samsun’a devam edeceğiz. Bunlar bizim uzun vadeli, orta vadeli ve yakın vadeli yaptığımız planlamalar” diye konuştu.”

“Ülkemizi 3000’li yıllara hazırlıyoruz”

Güçlü bir Türkiye için durmadan çalıştıklarını ifade eden Turhan, “Biz çünkü ülkemizi sadece önümüzdeki seçime değil, 2050’lere, 2070’lere 3000’li yıllara, torunlarımıza, çocuklarımıza hazırlıyoruz. Onlara daha müreffeh daha güçlü daha büyük bir Türkiye bırakmak için çalışıyoruz. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Gücümüzü daim eylesin inancımızı daim eylesin ve kararlılıkla hep birlikte hareket ettiğimiz müddetçe inşallah bu milletin önünde hiçbir engel dayanamaz duramaz” şeklinde konuştu.

Başkan’dan Battı Çıktı Talebi

Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı ise Alparslan Türkeş Bulvarı’ndaki iki kavşağa battı-çıktı yapılmasını talep etti. Saygılı, “Bizim beklentimiz bir otoban. O da sizin gündeminizde olduğunu biliyoruz. İnşallah en kısa bir zaman realize edilecek. Bir de bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bizim eski adıyla Samsun Bulvarı şimdiki adıyla Alparslan Türkeş Bulvarı dış çevre yolunun yapılmasıyla birlikte o dönemde Kırıkkale Belediyesi’ne devrolmuş. Ama halen çevre yolundan çok ana yol gibi kullanılan bir bulvarımız. Tabi devir alırken tamamlayarak devir almamışız. Bizim orada iki tane battı-çıktıya yani kavşağa acil ihtiyacımız var. Biz Kırıkkale Belediyesi olarak bunu yapma imkanına sahip değiliz. Şehrimize hoş geldiniz, Rabbim yolunuzu açık etsin” dedi.

Saygılı daha sonra Turhan’a elinde MPT-76 tutan asker silüetinin olduğu heykeli taktim etti. Ziyarette Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, AK Parti İl Başkanı Nuh Dağdelen, Delice Belediye Başkanı Turgut Özdem, Balışeyh Belediye Başkanı Ali Dedelioğlu, Bahşılı Belediye Başkanı Recep Zafer Tekin, idari müdürler ve partililer hazır bulundu.

“Otomobil Fabrikasında temel en kısa sürede atılacak”

"Otomobil Fabrikasında temel en kısa sürede atılacak"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, trafiğe de çıkabilen elektrikli hizmet araçları üreterek Türkiye’de bir ilke imza atmayı başaran Pilotcar’ı kutladı.

Pilotcar’ın trafiğe çıkış izinli ve plakalı PC-2 SL model aracını kullanan Bakan Varank, “Kendi alanında başarıya ulaşan böyle firmaları gündeme getirmek istiyoruz” dedi.

İstanbul Park’taki bir organizasyonda Pilotcar’ın araçlarını inceleyen Bakan Varank, “Bu araçlar güzel. Bazen yerli sanayimizin ne kadar güzel olduğunun farkına varılmıyor. Biz böyle firmalarımızı gündeme getirmek istiyoruz. Biz sanayicimizin, bazen dış basında okuyunca farkına varabiliyoruz. O kadar güçlüler ki tüm süreçleri kendileri yönetebiliyorlar” diye konuştu.

Bursa’da Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde (NOSAB), fabrikalar, havaalanları gibi büyük tesisler ve turizm sektörü için trafiğe açık ve kapalı alanlara yönelik kamyonet, ambulans, golf ve servis arabası gibi elektrikli hizmet araçları üreten Pilotcar’ın L6e kategorisindeki trafiğe çıkış izinli ve plakalı PC-2 SL model aracını, yanında İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile birlikte kullanan Bakan Varank, Pilotcar’ı kutladı ve başarılarının devamını dilediğini söyledi.

ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 32 ülkeye elektrikli hizmet araçları ihraç eden Pilotcar, son olarak L7e kategorisindeki değiştirilebilir akü sistemi sayesinde menzili uzatılabilen, günümüz otomobillerinde bulunan çoğu özelliklere sahip ve Avrupa ülkelerinde çok yaygın kullanılan Elektrikli Mini Kamyonet imal etmiş ve Aselsan’da kullanıma sunmuştu.

Elektrikli Otomobilde Fabrika İnşaatı Yakında

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, elektrikli yerli otomobilin Bursa’da üretilecek olmasıyla ilgili de, “Bursa sanayisinin ne kadar güçlü olduğunu, otomotiv endüstrisinde ne kadar güçlü olduğunu anlatmama gerek yok. Türkiye’nin büyük üreticileri zaten Bursa ve civarında yerleşmiş durumda. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. (TOGG) özellikle bu aracı Bursa’da üretme kararı aldı. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı ile yer konusunda gerekli çalışmaları yaptık. Şu anda planlamalar yapılıyor. En kısa sürede temeli atılıp fabrika inşaatına başlanacak” şeklinde konuştu.

Ünlü Mobilya Firmasından Denizli’ye Dev Yatırım

Ünlü Mobilya Firmasından Denizli'ye Dev Yatırım

Türkiye’nin ünlü mobilya firması AGT Design Denizli’de fabrika açmaya hazırlanıyor.

MDF, laminant vb. mobilya bileşenleri üretiminde Türkiye’nin önde gelen firması AGT Design Denizli’de fabrika açmaya hazırlanıyor. İnşaat için gereken hazırlıkların tamamlanmasının ardından firma Çardak Organize Sanayi Bölgesi’nde 450 bin metrekare alanda hizmet verecek. 

Denizli’nin En Büyük Fabrikası Olacak

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci yapılacak fabrikanın Denizli’deki en büyük fabrika arazisine sahip olacağını belirterek, ilerleyen süreçte Çardak Organize Sanayi Bölgesi’nden 300 Milyon Dolar ihracat yapılacağını söyledi. Keçeci, “Bugün Çardak organizede inanılmaz bir yatırım var. Ve özellikle orada yarattığımız bir takım değerler var. 12-13 seneden beri orada verdiğimiz mücadele neticesinde bugün orada 5 bin kişiyi istihdam edecek, yıllık 300 ile 500 milyon dolar ihracat yapacak sanayi kuruluşları bacasını tüttürüyor. Tabi sanayi odalarının en önemli görevi organize sanayi bölgeleri ihdas etmek. Bugün Çardak Organize Sanayi Bölgesi Denizli’nin gelecek günlerde en büyük gururu olacak. Bugün Türkiye’nin en büyük ağaç işleyen AGT firması oraya 450 bin metrekarede Türkiye’nin en büyük sunta fabrikasını kuracak. Denizli’de böyle firma yok, Erbakır’da bile yok. Bu sene temelini atacak.” ifadelerini kullandı.

YİD Modeli İle Yapılan Otoyol, Tünel ve Köprü Projeleri Hakkında Kamulaştırma Çağrısı!

YİD Modeli İle Yapılan Otoyol, Tünel ve Köprü Projeleri Hakkında Kamulaştırma Çağrısı!

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Çevre Otoyolu, Osmangazi Köprüsü ve Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu ile Avrasya Tüneli için gerçekleştirilen garanti geçiş ücretleri tartışma konusu yaratırken CHP söz konusu mega projeler için kamulaştırma çağrısında bulundu.

Özellikle de son dönemde sık sık gündeme gelen Garanti Geçiş Ödemeleri hakkında CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan çok konuşulacak açıklamalara imza attı. 

Devletin Yap İşlet Devret modeli ile gerçekleştirdiği mega projelere ödenen garanti geçiş ücretlerini eleştiren Tarhan bu projelerin acilen kamulaştırılması gerektiğini açıkladı. 

Tarhan: Geçiş garantisi olarak ödenen paralar ile bu projeleri biz yapardık! 

Sözcü Gazetesi yazarlarından Deniz Ayhan’a konu hakkında açıklama yapan Tarhan “Yap-işlet-devret kamu yararına işletilebilen bir sistem ne yazık ki yok. Sürekli zarar ediyoruz. Devletin bu yol ve köprüleri kamulaştırması hepsini satın alması gerekir. Fiyatları düşürüp, geçişler artınca zaten kâr etmeye başlayacak, en azından geçmeyen araçlar için para ödeme yükünden kurtulacağız. Köprülerinin tamamında kamu zararı oluşturuluyor. Tüm bu köprü ve otoyollarda geçiş garantisi için milyarlarca lira ödeniyor. Geçiş garantisi için ödenen paralarla köprü yapılabilirdi. Taşımacılık sistemi köprü geçişlerinin fiyatları yüzünden büyük sorunlar yaşıyor. Körfezi beş dakikaya indirdik diyorlar ama köprüyü kullanan yok. Kamyonculuk sektörü ve taşımacılık sistemi yüksek fiyat politikasından büyük zarar görüyor; bundan etkileniyor ve pazarda satılan her ürün zamlanıyor. Doğal bir şekilde tüm ürünler zincirleme şekilde zamlanıyor” dedi. 

Emlak Konut GYO, 2020 Yılı İçin Ne Kadar Kar Bekliyor?

Başakşehir'e 1000 Konutluk Yeni Proje

Emlak Konut GYO, 2020 yılı hedefleri KAP açıklamasıyla duyuruldu. Peki 2020 yılında Emlak Konut GYO ne kadar kar bekliyor?

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) Özel Durum Açıklaması (Genel) yaparak şirket hedefleri açıklandı.

Şirketimizin 2020 yılında, devam etmekte olan ve geliştirilmesi hedeflenen projelerinde ulaşabileceği önemli rakamların aşağıdaki gibi ;

1. Çeyrekte; 88.483 m2 toplam brüt satış alanı ve KDV hariç toplam 707.795.768 TL satış değeri,

2. Çeyrekte; 113.759 m2 toplam brüt satış alanı ve KDV hariç toplam 903.183.858 TL satış değeri,

3. Çeyrekte; 199.820 m2 toplam brüt satış alanı ve KDV hariç toplam 1.604.929.671 TL satış değeri,

4. Çeyrekte; 238.309 m2 toplam brüt satış alanı ve KDV hariç toplam 1.901.762.788 TL satış değeri,

Toplamda ise; 640.371 m2 toplam brüt satış alanı ve KDV hariç toplam 5.117.672.085 TL satış değeri olacağını tahmin etmekteyiz.

Şirketimizin net karının ise 1 milyar 125 milyon TL olabileceği öngörülmektedir.

Yapmış olduğumuz çalışma sonucu ortaya çıkan satış öngörülerimiz; mevcut piyasa şartları ve yıl içinde ülkemiz ve dünya ekonomisinde oluşabileceğini düşündüğümüz gelişmelerin beklentilerimiz ile uyumlu gerçekleşmesi durumunda ulaşılabilecek değerlerdir.  Beklenmedik şartların ortaya çıkması halinde, şirketimiz hedeflerini yeniden değerlendirebilecektir.

Yabancıya Yapılan Konut Satışları 

Şirketimiz tarafından geliştirilen projelerde, 1 Ocak-31 Aralık 2019 tarihleri itibariyle, toplamda 3.022.829.496 TL (KDV Hariç) değerinde, 2.056 adet bağımsız bölümün satışı (ön satışlar dahil) gerçekleştirilmiştir.

Bu satışların toplamda 753.754.873 TL (KDV Hariç) değerindeki, 505 adeti yabancı ülke vatandaşlarına gerçekleştirilmiştir.

Yıllık ve aylık satış dağılım tablolarında belirtilen satış rakamları, gerek pazarlama müdürlüğümüz ve gerekse satış ofisleri aracılığıyla satışı kesinleşen bağımsız bölümlerden oluşmaktadır.

Satış işlemi, alıcının noter huzurunda sözleşme imzalaması, peşin ve veya peşinat tutarı yatırılması, kredilerinin hesaba geçilmesi   ile tamamlanmaktadır. Bu işlemlerin tamamlanması zaman almaktadır. Bu nedenle bir önceki ay veya aylarda açıklanan satış rakamların artmasına neden olabilmektedir. Ancak kuralı satışlarda ise kura tarihi dikkate alınmaktadır. Ayrıca, alıcıların sözleşmeden cayma ve dönme ile satıcının sözleşmeyi fesih etmesi nedenlerinden kaynaklanan azalmalarda söz konusu olabilir.  Bilgi edinilmesi önemle rica olunur.

Şirketimiz tarafından, 2020 Yılı içerisinde ihalesi yapılması planlanan arsalara ait dosya ekte verilmiştir.

Şirketimiz tarafından geliştirilen projelerde, 1 Ocak -31 Aralık 2019 tarihleri itibariyle, toplamda 3.022.829.496 TL (KDV Hariç) değerinde, 2.056 adet bağımsız bölümün satışı (ön satışlar dahil) gerçekleştirilmiştir.

4.Çeyrekte (Ekim-Kasım-Aralık) satışı (ön satışlar dahil) gerçekleşen bağımsız bölüm sayısı ise 767 adettir. Bu bağımsız bölümlerin KDV hariç peşin satış değeri ise toplam 1.026.297.685 TL’ dir.

2019 yılında toplamda satışa esas brüt 344.397 m2 büyüklüğe ulaşan bağımsız bölümlerin satışı gerçekleştirilmiştir.

Satışı tamamlanmış (ön satışlar dahil) bağımsız bölümler raporu ekte sunulmaktadır.

Satış dağılım tablolarında belirtilen satış rakamları, gerek pazarlama müdürlüğümüz ve gerekse satış ofisleri aracılığıyla satışı kesinleşen bağımsız bölümlerden oluşmaktadır.

Satış işlemi, alıcının noter huzurunda sözleşme imzalaması, peşin ve veya peşinat tutarı yatırılması, kredilerinin    hesaba geçilmesi ile tamamlanmaktadır. Bu işlemlerin tamamlanması zaman almaktadır. Bu nedenle bir önceki ay veya aylarda açıklanan satış rakamların artmasına   neden olabilmektedir. Ancak kuralı satışlarda ise kura tarihi dikkate alınmaktadır.  Ayrıca, alıcıların sözleşmeden cayma ve dönme ile satıcının sözleşmeyi fesih etmesi nedenlerinden kaynaklanan azalmalar da söz konusu olabilir. Bilgi edinilmesi önemle rica olunur.

Kuveyt Merkezli Al Gazi 100 Milyon TL’lik Gayrimenkul Yatırımı İçin Hazır

Kuveyt Merkezli Al Gazi 100 Milyon TL’lik Gayrimenkul Yatırımı İçin Hazır

İnşaat ve gayrimenkul yatırımları için Türkiye’yi seçen ortadoğu şirketlerine bir yenisi eklendi.

İnşaat, gayrimenkul, ithalat ve ihracat alanlarında faaliyet gösteren Kuveyt merkezli Al Gazi Group, Türkiye’deki yatırımlarını arttırıyor.

Körfez bölgesinin önemli yatırımcılarından Al Gazi Group, 1998 yılından bugüne faaliyette bulunduğu Türkiye’deki yatırımlarına 2020 yılında hız veriyor. Başakşehir bölgesinde 100 milyon TL’lik gayrimenkul yatırımına hazırlanan firma, Türkiye’deki büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

20 yıl içinde Türkiye’den Kuveyt’e sürekli ihracat gerçekleştiren Al Gazi Group, son 5 yıl içerisinde toplamda 140 milyon TL hacminde ihracat gerçekleştirdi ve 100 milyon TL’yi bulan gayrimenkul yatırımı yaptı. 

2020 yılında Türkiye’deki yatırımlarına ağırlık veren Al Gazi Group, Başakşehir bölgesinde 100 milyon TL’lik yeni bir gayrimenkul yatırımı daha gerçekleştirecek.

İhracat faaliyetlerine de ağırlık veren firma, Türkiye’deki şirketlerini Al Gazi Group çatısı altında toplayarak yakın dönemde inşaat, gayrimenkul ve ihracat alanlarında büyüme hedefliyor.

Adib Ghazi: “Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz”

Al Gazi Group Yönetim Kurulu Başkanı Adib Ghazi; “Avrupa’dan Arap coğrafyasına kadar uzanan hatta Türkiye yatırım potansiyeliyle her daim dikkatimizi çekti. Bu anlamda 20 yıldır faaliyet gösterdiğimiz ülkedeki yatırımlarımıza ağırlık verme karar aldık. Türkiye’de bulunan şirketlerimizi Al Gazi Group çatısı altına alarak faaliyetlerimize daha yoğun bir şekilde devam edeceğiz. Türkiye, konumu itibarıyla ticarette, yapısı itibarıyla da gayrimenkul de büyük potansiyele sahip. Bizim bu potansiyele inancımız tam. Bu nokta da Al Gazi Group olarak Türkiye’deki yatırımlarımıza hız vererek devam edeceğiz” dedi.

İranlı ve Türk Emlakçılar İstanbul’da Buluşacak

İranlı ve Türk Emlakçılar İstanbul'da Buluşacak

Merkezi Antalya’da bulunan Bilban Grup tarafından organize edilen Uluslararası B2B İran ve Türkiye 2. Emlak ve Yatırım Proje Görüşmeleri, İstanbul’da yapılacak.

Bilban Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Bilban, AA muhabirine, organizasyon kapsamında ilk buluşmayı İran’ın başkenti Tahran’da düzenlediklerini ve verimli bir çalışma gerçekleştirildiğini söyledi.

Bu kez Türkiye’de bir organizasyon düzenlemeyi kararlaştırdıklarını aktaran Bilban, “25 Şubat’ta başlayacak organizasyon 3 gün sürecek. Gerçek müşteri stoku olan İranlı emlakçılar ile gayrimenkul stoku bulunan Türkiye’deki üst düzey proje yetkilileri bir araya gelecek. İran’dan ve Türkiye’den katılımcı olarak üst düzey yatırımcılar bulunacak.” diye konuştu.

İran’dan Türkiye için gerçek müşteri portföyü olan lisanslı 100 emlak firma temsilcisinin etkinliğe katılacağını aktaran Bilban, Türkiye’den de Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ile Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) üyesi firma temsilcilerinin organizasyonda yer alacağını kaydetti.

Bilban yüz yüze yapılacak toplantılarla satış işlemlerinin gerçekleştirileceğini ve organizasyonun dış katılımcıya kapalı olacağını belirtti.

Türkiye’den konut almak isteyen İranlıların ya Türkiye’de yaşayan tanıdıklarının ya da emlakçılıkla ilgisi olmayanların devreye girmesiyle çeşitli olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını anlatan Bilban, organizasyonla bu tür olumsuzlukların önüne geçmek istediklerini bildirdi.

Gönül Bilban, İranlı müşteri portföyünün büyük bir bölümünün minimum 250 bin dolar ve üzeri alışları hedeflediğini sözlerine ekledi.

Entegre Katı Atık Tesisi İçin Çalışmalar Sürüyor

Entegre Katı Atık Tesisi İçin Çalışmalar Sürüyor

Çevre Hizmetleri Birliği tarafından ihalesi yapılan, 17 Ocak 2019 tarihinde sözleşmesi imzalanan Entegre Katı Atık Tesisi için çalışmalar devam ediyor.

Biyometanizasyon Tesisi ve Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesislerinin tamamlanmasıyla Afyonkarahisar’da bulunan köy, kasaba, ilçe belediyeler olmak üzere tüm il genelinin katı atıklarının bertarafı ve geri kazanımı sağlanacak. Biyometanizasyon Tesisi’nin 1 Ekim 2020 tarihinde, Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisinin yapımınin ise 1 Ocak 2021 tarihinde tamamlanarak işletmeye alınması hedefleniyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla her iki tesisinde ülkemizde katı atık sorununa entegre bir şekilde çözüme kavuşturan örnek bir tesis olacağı bildirildi.

Toplam Maliyet 100 Milyon Lira

Entegre Katı Atık Yönetimi işi Fizibilite Raporu ve ÇED Raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş olup, onayların ardından inşaat sürecine başlanacak. Entegre Katı Atık Yönetimi İşi kapsamında yapılacak tesislerin toplam yatırım maliyetinin ise 100 milyon lira olacağı, çevresel katkılarının yanı sıra, tesislerde çalışacak personelle birlikte istihdam adına projenin hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. Hayata geçirilecek Entegre Katı Atık Yönetimi projesiyle Afyonkarahisar İli Çevre Hizmetleri Birliği bir ilke daha imza atılacak. Tesislerin işletmeye alınması ile birlikte organik atıkların özel yöntemlerle Biyometanizasyon Tesislerinde bertarafı sağlanırken, biyogazdan elektrik enerjisi üretimi yapılacak. 2015 yılında işletmeye alınan Katı Atık Ön İşlem Tesisine ilave olarak yapılacakAtıktan Türetilmiş Yakıt Tesisi ile ön işlemden çıkan ambalaj atıkları geri kazanım tesislerine gönderilecek, diğer ısıl değeri yüksek atıklar ise Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisinde çimento fabrikalarına alternatif yakıt üretimi yapacak. Böylece ülkemizde uygulanmaya başlanan Sıfır Atık Projesine uygun olarak atığın yeniden kullanımı, geri kazanılması ve nihai olarak az miktardaki değerlendirilmesi mümkün olamayan atıkların düzenli depolama yöntemiyle bertarafı sağlanmış olacak.

GYODER / Yetgin: Konut Stoku 2020 Yıl Sonuna Kadar Bitecek!

GYODER / Yetgin: Konut Stoku 2020 Yıl Sonuna Kadar Bitecek!

Konut sektörünün 2019 yılını değerlendiren ve 2020 yılına ilişkin beklentilerini değerlendiren GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin 2020 yılında sektörün yeniden canlılık kazanacağını belirterek konut stokunun hızla biteceğini iddia etti. Detaylar haberimizde…

GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin konut sektörünün 2019 yılını değerlendirirken 2020 senesine ilişkin beklentilerini de dile getirdi. 

2020 Senesinde Konut Stoku Tamamen Bitecek! 

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Yetgin “İçinde bulunduğumuz dönemi gayrimenkul sektörü için bir dengeleme süreci olarak değerlendirebiliriz. Gayrimenkul, her daim gelişme potansiyeli olan bir sektör ve Türkiye ekonomisine önemli destek sağladığı da bir gerçek. Ülkemizde doğrudan ilk el konut alımına yönelik teşvike çok ciddi ihtiyaç var. Konut sahipliği oranı yüzde 60’lar seviyesinde. GYODER olarak birinci el konut satışının, toplam satışın içinde yüzde 65’e çıkarılması gerektiğine dikkat çekiyoruz. Çünkü 100 milyon nüfusa ulaşacak bir Türkiye’yi konuşmaya başladık. Ayrıca nüfusun yüzde 50’sinden fazlası 30 yaş seviyesinde. Onun için fonlama kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve kredi dışı finansal enstrümanların da işletilmesi lazım. Gayrimenkul Yatırım Fonları’nın daha aktif hale getirilmesi gerekiyor” dedi. 

Tianwan NGS’nin 7. Ünitesinin İnşaatına Planlanandan 5 Ay Önce Başlanabilecek

Tianwan NGS’nin 7. Ünitesinin İnşaatına Planlanandan 5 Ay Önce Başlanabilecek

1200 tasarımlı 7’nci ünitesinin inşasına planlanan süreden 5 ay önce başlanabileceği bildirildi

Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev, Çin’in Jiangsu eyaletinde faaliyet gösteren, Rusya ve Çin ortak çalışmasının sonucu olan Tianwan Nükleer Santraline ziyarette bulundu. Santralde bugün Rus tasarımı VVER-1000 4 güç ünitesi tam kapasite ile çalışıyor.

Alexey Likhachev, Tianwan Nükleer Santrali ziyareti kapsamında Çin Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Zhang Kejian ile de bir araya geldi. İkili santralin 3’üncü ünitesindeki nükleer adanın son kabulü için gerçekleşen imza törenine katıldılar. Rusya ve Çin, bu tören ile operasyon için nükleer adanın transferinin Çinli müşteriye nakledildiğini teyit eden nihai kabul bildirisine imza attı.

Anlaşmayı, Rusya adına Rosatom’un Çin’deki projelerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Alexey Bannik-ASE EC JSC, Çin adına ise Jiangsu Nükleer Güç Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Zhang Yi imzaladı. Şu anda santralin 4 ünitesi de nominal kapasite düzeyinde çalışarak Çin ve dünya nükleer endüstrisinin en iyi sonuçlardan biri olduğunu ortaya koyuyor.

Planlanandan 5 Ay Önce Başlanabilecek

Aleksey Likhachev, 3’üncü ve 4’üncü güç ünitelerinin ticari operasyonunun belirlenen takvimin öncesinde başladığına dikkat çekerek, “Tianwan Nükleer Santrali, Rus ve Çinli nükleer mühendislerin en yüksek seviyedeki becerilerinin, her bir çalışanının kişisel ve profesyonel katkısının oluşturduğu sinerjinin en iyi teyidi ve canlı bir örneğidir” dedi.

Alexey Likhachev ve Zhang Kejian ayrıca Tianwan Nükleer Santralinin 3+ nesil VVER-1200 tasarımlı yeni güç üniteleri 7’nci ve 8’inci ünitelerinin inşası için ayrılan bölgeyi de ziyaret ettiler. Taraflar, 7’nci ünitenin temel betonunun planlanan iş takviminden 5 ay önce Aralık 2020’de atılabileceğini belirttiler.

Rus-Çin İşbirliği ile Hayata Geçirilen En Büyük Proje

Tianwan NGS, Rus-Çin ekonomik işbirliği çerçevesinde inşa edilen en büyük tesis niteliğini taşıyor. Şu anda santralde Rus tasarımı VVER-1000 ile donatılmış 4 güç ünitesi çalışıyor. Tianwan NGS’deki 1 ve 2 no’lu güç üniteleri 2007’de, 3 ve 4 no’lu güç üniteleri de 2018’de işletmeye alındı. Santralde dört kanallı güvenlik sistemi, aktif ve pasif güvenlik sistemleri ve dijital I&C sistemi bulunuyor. Reaktörler, depremlere, patlamalara ve diğer doğal afetlere dayanabilen çift muhafaza içeriyor. Reaktör kabının içinde ayrıca ek bir güvenlik bariyeri sağlayan bir “kor tutucu” bulunuyor.

8 Haziran 2018’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin’e yaptığı ziyaret sırasında Rusya ve Çin, 3+ VVER tasarımına sahip 7 ve 8 no’lu ünitelerin inşası için hükümetler arası protokol ve çerçeve sözleşme imzaladı. 7 Mart 2019’da ise Pekin’de iki ülke Tianwan NGS’de 7 ve 8 numaralı reaktörlerin inşası için genel bir sözleşme imzaladı.

İyi Bir Arsa Yatırımı Yapmak için Dikkat Edilmesi Gereken 5 Husus

İyi Bir Arsa Yatırımı Yapmak için Dikkat Edilmesi Gereken 5 Husus

Arsa alarak yatırım yapmak isteyen vatandaşların dikkat etmeleri gereken bazı noktalar bulunuyor. Bizlerde arsa yatırımı yapmak isteyecek vatandaşlar için bu noktaları araştırdık. İşte arsa yatırımına dair bilinmesi gerekenler:

Birikimini arsa yatırımı ile değerlendirmek isteyen vatandaşların göz önünde bulundurması gereken hususlar var.  Arsa yatırımı için adım atmadan önce iyice araştırılması gereken bu konulara ilişkin ise kapsamlı bir çalışma yaptık.

Arsa Alımlarında Dikkat Edilecek Hususlar

* Öncelikle arsa alımlarında, alacağınız arsayı belirlediyseniz mülkiyeti hakkında araştırma yapmanızda fayda var. Burada arsanın tek bir kişiye ait olduğu mu yoksa hisseli arsa mı sorularına yanıt bulmalısınız. Hisseli arsa satışlarında vatandaşlar bazı mağduriyetler yaşayabiliyorlar. 

* Arsa alımlarında en dikkat edilecek konulardan birisi de imar konusu. Arsa alımlarında önce yine almayı planladığınız arsanın imar izninin hangi alanda olduğunu, (ev, ticari alan, sosyal hizmet) iyi araştırmalısınız.

* Arsa alımlarında günümüz koşullarında en dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi de zemin etüdü. Zemini sağlam olan, deprem riskini en aza indiren arsaların satış aşaması daha kolaydır. 

* Arsa alımlarında mağduriyet yaşanmaması adına dikkat edilecek konu başlıklarından birisi de, mülkiyet hakkının kısıtlanması. Yani alınacak arsanın üzerinde beyan, haciz, şerh, ipotek olup olmadığını öğrenmelisiniz. 

* Son olarak ise kısa bir bilgi verelim. Satın alacağınız tapunun ne olarak görüldüğü oldukça önem arz ediyor. Alacağınız gayrimenkulün tapusunda arsa yazıyorsa imarlı, tarla yazıyorsa imarsız yada tapusu alınmamış anlamına geliyor. 

Atatürk Orman Çiftliği Yeniden Kuruluyor! Park Alanları Birleştirilerek Yeni AOÇ İnşa Edilecek!

Atatürk Orman Çiftliği Yeniden Kuruluyor! Park Alanları Birleştirilerek Yeni AOÇ İnşa Edilecek!

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen yapılan imar değişiklikleri ile giderek yok olan Atatürk Orman Çiftliği’nin yenisini kuracaklarını duyurdu. Detaylar haberimizde…

Atatürk Orman Çiftliği son 20 yıllık dönemde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Kütüphane, Cami ve ABD Büyükelçiliği projeleri ile arsa kaybı yaşamış ve küçük bir alanda sıkışmıştı. 

Konu hakkında açıklama yapan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen Çankaya Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin park alanlarının birleştirilerek AOÇ’nin yeniden kurulacağını duyurdu. 

Yeni AOÇ Kuruluyor! 

Sözcü Gazetesi yazarı Zeynep Gürcanlı tarafından yapılan habere göre Taşdelen yeni bir AOÇ kuracaklarının müjdesini verdi. Taşdelen yapmış olduğu açıklamasında “Çankaya Belediye sınırları içindeki Kırkkonaklar ile Mamak arasındaki Bademlidere bölgesinde 750 dönüm tapulu bir park alanımız var. 750 dönüm üzerine ikinci bir Atatürk Orman Çiftliği kuracağız. Burada, sadece Çankayalıların değil Ankaralıların da kullanacakları yürüyüş, piknik, oyun, spor alanları olacak. Atatürk Orman Çiftliği’nden kaldırılan hayvanat bahçesinin yerine burada bir hayvanat bahçesi yer alacağı müthiş bir yeşil alan, rekreasyon alanı yapılacak. Buranın içinde çocuklarımız için Gök Bilim Merkezi’de olacak, doğal ürünlerin satıldığı çok güzel pazar alanlarımız da olacak” dedi. 

Yusufeli Barajı’nda Son Düzlüğe Girildi

Yusufeli Barajı'nda Son Düzlüğe Girildi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı unvanını alacak Yusufeli Barajı’nın yapımında yüzde 72’lik fiziki gerçekleşme sağlandığını belirterek, “275 metre yüksekliğe sahip olacak barajda son düzlüğe girildi.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı unvanını alacak Yusufeli Barajı’nın yapımında yüzde 72’lik fiziki gerçekleşme sağlandığını belirterek, “275 metre yüksekliğe sahip olacak barajda son düzlüğe girildi.” ifadesini kullandı.

Pakdemirli, yazılı açıklamasında, Yusufeli Barajı’nın yapım çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HES) Projesi’nde baraj gövde betonu dökülmesi çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Pakdemirli, “Tamamlandığında ülkemizin en yüksek barajı unvanını alacak Yusufeli Barajı’nda 175 metre yüksekliğe ulaşıldı. Baraj genelinde şu an için yaklaşık yüzde 72’lik fiziki gerçekleşme sağlandı. 275 metre yüksekliğe sahip olacak barajda son düzlüğe girildi.” değerlendirmesinde bulundu.

18 ay içinde 4 milyon metreküplük gövde betonunun 2 milyon 300 bin metreküplük kısmının dökülerek yaklaşık yüzde 58 gerçekleşme sağlandığına dikkati çeken Pakdemirli, “Bu kategoride bir rekora imza atıldı. Yapılan programlamaya göre gövde betonunun 2 yılda tamamlanması hedefleniyor.” bilgisini paylaştı.

“650 bin kişiye elektrik sağlayacak”

Barajın tamamlanarak işletmeye alınmasıyla üretilecek enerjinin 650 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini aktaran Pakdemirli, şunları kaydetti:

“Her biri 186 megavatlık 3 üniteden oluşan Yusufeli Barajı ve HES tesisinin toplam kurulu gücü 558 megavat, yıllık enerji üretimi ise 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak. Yusufeli Barajı ve HES, ürettiği enerjiyle milli bütçeye yıllık 1 milyar 200 milyon lira katkıda bulunacak. Çoruh Nehri üzerinde kurulu Muratlı, Borçka, Deriner ve Artvin barajlarının da ekonomik ömürlerini uzatacak barajın, kendisini 7 senede amorti etmesi bekleniyor.”

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Güzergahı Havadan Görüntülendi!

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Güzergahı Havadan Görüntülendi!

Türkiye’nin en büyük ulaşım projeleri arasında yer alan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli güzergahı için geri sayım başladı. Tünel hakkında yaşanan son dakika gelişmeleri haberimizde…

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi Güzergahı Nereden Geçecek?

Cumartesi günü düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesi hakkında etüt çalışmalarının tamamlandığını duyurmuştu. 

Günde 6,5 milyon kişinin kullanacağı belirtilen tünel Marmaray ve Avrasya’dan sonra boğazın altından geçecek. 

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi İhalesi Ne Zaman Yapılacak?

Büyük İstanbul Tüneli projesi için merakla beklenen ihale hazırlık çalışmalarının devam ettiği açıklandı.

3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Güzergahı 

Büyük İstanbul Tüneli projesinde ana tünel Avrupa Yakası’ndaki Hasdal kavşağından başlayacak. Ardından tünel boğazın 140 metre altından geçerek Anadolu Yakası’ndaki Beykoz Küçüksu’ya ulaşacak. Küçüksu’nun altından Çamlık kavşağına kadar uzanacak tünel oradan da TEM’e bağlanacak. Anadolu Yakası’na denizin altından geçecek olan metro Söğütlüçeşme’ye kadar ilerleyecek. 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli’ne Gayrettepe-İstanbul Yeni Havalimanı ve Halkalı-İstanbul Yeni Havalimanı metro hatlarının Gayrettepe istasyonunda, Altunizade-Sabiha Gökçen metro hattının ise Altunizade istasyonunda tam olarak entegre edileceği açıklandı.  

Türkiye, Etiyopya’da En Fazla Yatırımı Olan İkinci Ülke

Yeni Projeler Raftan İnmeyi Bekliyor!

Türkiye’nin Afrika açılımını başlattığı ülkelerden biri olan ve binlerce Türk işçinin çalıştığı Etiyopya, Türk yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.

İnşaat, tekstil, sanayi, turizm ve hizmet alanı başta olmak üzere Etiyopya’nın hemen her bölgesinde yatırımları bulunan Türk iş adamları, Türkiye’yi Etiyopya’da en fazla yatırımı olan ikinci yabancı ülke konumuna getirdi.

AA muhabirinin Etiyopya Yatırım Komisyonu’ndan aldığı verilere göre, şu anda ülkede 150’den fazla Türk şirketi, inşaat, tarım, üretim ve kimya sektöründe faaliyet gösteriyor.

Yaklaşık 2,5 milyar dolarlık yatırımla Türkiye’nin Afrika kıtasındaki yatırımlarının yarısı bu ülkede bulunuyor. Şimdiye kadar 30 binden fazla kişiye iş imkanı sağlayan Türk şirketleri, iki ülke arasındaki yakın ilişkiler dolayısıyla yıllardır bu ülkenin kapısını aşındırıyor.

Hava yoluyla birlikte demir yolu hatlarına da yatırım yaparak, denize kapalı ülkeyi dünyaya açmaya çalışan Etiyopya, Türk ve Çinli şirketlerin yaptığı hatlarla ülkeyi demir ağlarla ördü.

Ülke aynı zamanda başkent Addis Ababa’ya yaklaşık 50 kilometre uzakta bir konumda Afrika’nın en büyük havalimanını kurmayı planlıyor. 5 milyar doları bulması beklenen yeni havalimanının Fransa’nın Charles de Gaulle Havalimanı’ndan daha büyük olacağı belirtiliyor.

Türk Şirketi Demir Hattını Bitirmek Üzere

Ülkede 2014 yılında demir yolu hattının inşasına başlayan Türk şirketi Yapı Merkezi devreye alınan hat sayesinde ülkeyi dünyaya bağlayacak. 2012 yılında Etiyopya hükümetiyle 1,7 milyar dolarlık anlaşma yaparak projeye başlayan Yapı Merkezi, iki aşamalı projenin şu an yüzde 93’ünü tamamladı.

Yapı Merkezi Etiyopya Ülke Müdürü Murat Öcal, 400 kilometrelik Awash-Kambolcha-Hara Gebya hattını ülkenin kuzey, orta ve doğusunu birbirine, buradan da Cibuti Limanı’na bağladığını belirtti.

Öcal, “Demir yolu hattı ülke ihracatını artıracak. İnsanların ve ürünlerin serbest dolaşımı bölgesel entegrasyon ve barışa katkı sağlayacak.” diye konuştu.

Tanzanya’da da Darüsselam şehrinden Morogoro’ya 200 kilometrelik bir hat inşa eden şirket, tamamı 1200 kilometre olan hatla Doğu Afrika’da Uganda, Ruanda, Kongo Demoktatik Cumhuriyeti ve Tanzanya’yı birbirine bağlıyor.

Ülkenin en büyük eyaleti olan Oromiya’nın Adama şehrinde 2010’da fabrika açan Etur Tekstil de ülkede ürettiği ürünleri buradan dünyaya ihraç eden Türk şirketlerinden biri.

Etur Tekstil Genel Müdürü Osman Başoğlu, ürün sattıkları başlıca yerlerin ABD ve Avrupa Birliği olduğunu söyleyerek, Afrika’nın her tarafın kazançlı çıkacağı devasa bir pazar olduğuna işaret etti.

Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı’ndan (COMESA) çok sayıda ihracat talebi aldıklarını bellirten Başoğlu, birliğin 21 ülke içerisinde gümrüksüz ticarete olanak sağladığını hatırlattı.

Etiyopya’nın henüz pazara katılmadığı için potansiyel müşterilerin aşırı vergilenmiş ürünleri alma konusunda cesaretlerinin kırıldığını belirten Başoğlu, “Etiyopya ekonomisinin istikrarı koruyacağına inanıyorum.” dedi.

Başoğlu, geçmişten bu yana yaşadıkları önemli sıkıntılardan birinin ülkedeki döviz kıtlığın olduğunu ve bunun da çözüleceğine inandığını aktardı.

Rönesans Holding’den Uluslararası Bir Başarı Daha

Rönesans Holding'den Uluslararası Bir Başarı Daha

Rönesans İnşaat’ın tamamladığı 20 milyon yolcu kapasiteli Sheremetyevo Havalimanı C Terminali 17 Ocak 2020 tarihinde hizmete açıldı. Yeni terminal ile birlikte Sheremetyevo Havalimanı 80 milyona yükselen yolcu kapasitesi ile Rusya’daki en büyük havaalanı kompleksi hâline geldi.

2018 yılı Haziran ayında Moskova Sheremetyevo Havalimanı C Terminali yapımını üstlenen Rönesans İnşaat, Rusya’nın en büyük havaalanı kompleksinin son etabını tamamladı. Projenin tüm müteahhitlik çalışmaları Rönesans İnşaat grup şirketlerinden Energo-Stroy tarafından gerçekleştirildi.

17 Ocak 2020 tarihinde açılış töreniyle hizmete giren Sheremetyevo Havalimanı C Terminali, 127 bin metrekare alana sahip terminal binası ve yardımcı yapılardan oluşuyor. Aynı dönemde, Sheremetyevo Havalimanı’nda 2500 araçlık çok katlı otopark, 350 bin m2 peron ve büyük ebatlı uçakların teknik bakımın yapılacağı hangar inşaatları Rönesans İnşaat tarafından tamamlanarak hizmete açıldı. Daha önce aynı havalimanının 15 milyon kapasiteli B Terminalini de inşa eden Rönesans, pistlerin altından geçen yolcu ve bagaj taşınması için kullanılan 2’şer kilometrelik iki tünel inşaatını da gerçekleştirmişti. Sheremetyevo Havalimanı’nın yıllık kapasitesi, C Terminali’nin ek 20 milyon kapasitesi ile 80 milyona çıkacak. Yeni terminal ile birlikte Rusya’daki en büyük havaalanı kompleksi haline gelen Sheremetyevo Havalimanı’nın, altı tane terminali, dört adet business salonu yanı sıra VIP salonu, 60 kişiyi alan ve çocuklu aileler için 24 saat hizmet verebilen 350 metrekarelik ayrı bir salonu daha bulunuyor.

Bilim İnsanları Canlı ve Kendini Tamir Edebilen Tuğla Üretti

Bilim İnsanları Canlı ve Kendini Tamir Edebilen Tuğla Üretti

Amerika Birleşik Devletleri’nde bilim insanları kendini yenileyebilen canlı tuğla üretti. İnşaat sektörünü devrim yaratabilecek gelişme sayesinde sürdürülebilir yapılar inşa etmek ve sera gazı salınımını azaltmak mümkün olacak.

Colorado Boulder Üniversitesi’nde araştırma yapan disiplinlerarası ekip, kum ve bakterilerden canlı ve üreyebilen bir beton geliştirdi.

Malzemeyi diğerlerinden ayıran özelliği minerallerin kimyasallar tarafından değil, fotosentez yoluyla enerji yakalayan bir mikrop sınıfı olan siyanobakteriler tarafından biriktiriliyor olması.

Fotosentetik işlem, normal beton üretiminin aksine karbondioksiti emiyor. Bu da sera gazı salınımını önemli ölçüde etkileyecek bir gelişme.

Araştırma ekibinin başında bulunan yapı mühendisi Wil Srubar üretilen malzeme için “Gerçekten bir Frankenstein materyali gibi görünüyor.” dedi. Fotosentetik bakteriler betona yeşil bir renk veriyor ancak malzemenin kuruması sırasında bu renk kayboluyor.

Araştırmacılar,yeni malzemenin en büyük avantajlarından birini, tuğlanın üretiminin bakteriler baz alınarak yapılması nedeniyle canlı kalması olarak nitelendiriyor. Bu alanda daha önce yapılan çalışmalarda, biyolojik malzeme ile çimentodan yapılmış hasarlı tuğlalar tamir edilmesi denenmiş ancak araştırmalar bakterilerin bu ortamda canlı kalamaması nedeniyle sonuçsuz kalmıştı.

Canlı malzemeden yapılan tuğlanın dayanıklılığı geleneksel beton tuğla ile karşılaştırıldığında zayıf olarak gözükse de 5 santimetre uzunluğundaki küpler halihazırda ortalama bir insanı taşıyacak güçte

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Çetinsaya: Kalite arttıkça sektörümüz güçleniyor

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Çetinsaya: Kalite arttıkça sektörümüz güçleniyor

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, son 20 yılda sektörde adeta devrim yaşandığını belirterek, ‘İnşaat sektörü ülkemiz geneline yayılan bir kaliteyi yakalamış durumda.’ dedi.

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, son 20 yılda sektörde adeta devrim yaşandığını belirterek, bu süreçte rol alan kurumların daha kaliteli konut üretimi için de çaba göstermesinin morallerini yükselttiğini söyledi. “İnşaat sektörü ülkemiz geneline yayılan bir kaliteyi yakalamış durumda” diyen Çetinsaya, şu mesajları verdi:

Yurt Dışındaki Gururumuz

Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da müteahhit firmalarımız her geçen gün başarılı projelere imza atıyor. Bu anlamda ulaştığımız noktada uluslararası müteahhitlik hizmetlerinde Türk firmaları öncelikli tercihler arasında yer almaya başladı. Türk inşaat sektörümüz Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın yaptığı açıklamaya göre 126 farklı ülkede faaliyet gösteriyor.

Tehditler Bertaraf Edilmeli

Tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörünün de güçlü yönleri, kırılgan ve zayıf yönleri ile fırsatları bulunuyor. Son iki yıl, gayrimenkul sektörü açısından yüksek mevduat faizi, yüksek konut kredi faizleri ve kur dalgalanmalarının getirdiği bir yavaşlamayla geçti. Maliyetlerde oluşan artışın yanı sıra döviz kurlarındaki hareketliliğin alıcıları ve yatırımcıları bekleme sürecine yönlendirmesi konut satışlarında azalmaya sebep oldu. Bu tür olumsuzluklar sektörümüzün dikkate değer tehditleri arasında ortaya çıkarmaktadır.

Kırılganlıklar Biliniyor

Uzun vadede genel tabloya baktığımızda; açıklanan satış verileri, sektörümüzün güvenilir ve güçlü olduğunu göstermektedir. Sektörü tehdit eden ve kırılgan – zayıf yönü olarak öne çıkan diğer etmenler ise; dengesizce yükselen arsa maliyetleri, kentsel dönüşümdeki rant beklentisi, farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve tecrübesiz firmaların inşaat sektörüne girmesi gibi konulardır.

Tedbirler Meyvesini Verdi

2019’un ikinci yarısında hükümetimiz, sektörü olumsuz etkileyen bu tablo karşısında bir dizi çalışmalara imza attı. Temmuz ayında yüksek faiz oranlarının indirilmesi ile başlayan ve ağustos ayında kamu bankalarının konut kredi faiz oranlarını yüzde 1’in altına çekmesi ile devam eden değişiklik konut piyasasını hareketlendirdi. Bu hareketlilik konut alıcıları ve yatırımcıları tarafından değerlendirilerek son çeyrekte satışlara yukarı yönlü bir ivme kazandırdı.

Tüketici Daha Bilinçli

Tüketiciye sunulacak her projenin detayları en ince ayrıntısına kadar düşünülmeli ve bir kalite çizgisi yakalanmalı. Bugün tüketicinin talebi bir dairenin ötesinde yaşam alanı olarak şekilleniyor. Bu anlamda markalı konut üreticilerinin peyzajıyla, spor ve sosyal yaşam alanlarıyla donatılmış, günün teknolojisine sahip nitelikli projeler hayata geçirmeleri gerekiyor.

Üzerimize Düşeni Yapıyoruz

İnşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörü konumunu sürdürerek faaliyetlerine devam edecektir. Ülkemize, insanımıza ve sektörümüze olan güvenimiz tam. Bu anlamda 2023 hedeflerimize yaklaşırken ülkemiz yararına atılacak her adımda Artaş İnşaat olarak üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmeye devam edeceğiz.

İmar Kanunu İçin Değişiklik Talebi Kabul Edildi!

İmar Kanunu İçin Değişiklik Talebi Kabul Edildi!

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu görüşmelerini tamamladığı Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni onayladı. Kaçak yapılar hakkında önemli düzenlemeleri içeren yeni imar kanunu ile pek çok önemli değişiklik hayata geçirilecek…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, mecliste yapılan komisyon görüşmeleri kapsamında onaylandı. 

İmar Davaları İvedi Yargılama Usulü ile Yapılacak! 

Söz konusu yasal düzenleme ile beraber teklifin yasalaşması ile beraber imar planları ile imar planlarına göre yapılan arazi ve arsa düzenleme işlemlerine karşı açılan davalar bundan sonra ivedi yargılama usulü ile yapılacak.  Gecekondu bölgelerinde yetki belediyelerden alınarak TOKİ’ye devredilecek. 

Kaçak Yapı Tapuya İşlenecek, İmara Aykırılık Giderilene Kadar Tapudan Kaldırılmayacak!

Kaçak yapıların tapu kaydına bu bilgi işlenecek. Bu tip yapılar kanun teklifinin yasalaşması durumunda kaçak ve imara aykırı olarak inşa edilen yapılar yıkılarak eski haline getirilecek.

Bu kurala uymayan kişilere ise emlak vergisine esas bina değeri ile belirlenecek olan rayiç değer ortalaması oranı ile cezai işlem uygulaması yapılacak. 

Kaçak Yapısını Yıkmayan Kişilere İdari Para Cezası ya da Hapis Cezası Verilecek!

Kaçak olduğu ya da imara aykırılık taşıdığı tespit edilen binaların yıkılarak eski haline getirilmesi istenecek. Ancak belirlenen süre içerisinde bu işlem tamamlanmazsa uyarı cezası verilecek. 

Uyarı cezasına rağmen kaçak yapı yıkılmazsa sahibine duruma göre para cezası ya da hapis cezası verilecek. İnşaat durumundaki binalarda firma yıkım kararını yerine getirmezse yetki belediyeye geçecek. Belediyeler tarafından yıkım yapılmazsa bu durumda da yıkımı Bakanlık yapacak ancak yıkım masrafını belediyeden tahsil edecek. H

Kastamonu’da Atık Su Arıtma Tesisi Kendi Elektriğini Üretecek

Kastamonu'da Atık Su Arıtma Tesisi Kendi Elektriğini Üretecek

Kastamonu’da, çamurdan kendi elektriğini üretecek atık su arıtma tesisine ilk kazma nisanda vurulacak.

Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kastamonu Belediye Proje Uygulama Birimi’nin, İstanbul ve Adana’daki örnek tesislerde incelemelerde bulunduğunu söyledi.

Proje Uygulama Birimi’nin incelemelerinin ardından toplantı yaptıklarını anlatan Vidinlioğlu, “Toplantıda atık su arıtma tesisiyle ilgili izlenilecek yol detaylarıyla tekrar gözden geçirildi. 100 milyon lira değerindeki dev projenin inşaatına bir aksilik olmaması durumunda nisan ayı içinde başlanacak.” dedi.

Atık su arıtma tesisinin Kastamonu için elzem bir ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Vidinlioğlu, şunları dile getirdi:

“Tesis, Dereköy mevkisinde belirlenen 48 bin metrekarelik alan üzerine kurulacak. Tamamlandığında 1. kademede ortalama günlük 31 bin 978 metreküp, 2. kademede ise günlük ortalama 38 bin 267 metreküp atık suyu arıtabilecek kapasitede olacak.”

Vidinlioğlu, İPA-2 Programı çerçevesinde projenin ihalesinin yapıldığını belirtti.

Projenin finansmanının yüzde 85’inin Avrupa Birliği, yüzde 6’sının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yüzde 9’unun da Kastamonu Belediyesi tarafından karşılanacağına işaret eden Vidinlioğlu, “Tesisin en önemli özelliklerinden biri de kendi elektriğini üretecek olması. Tesisin çamur havuzunda oluşacak metan gazı elektrik enerjisine çevrilecek. Bu sayede Atık su arıtma tesisi kendi elektriğinin yüzde 75’ini üretecek.” diye konuştu.

Başakşehir Şehir Hastanesi Yıl Ortasında Hizmete Girecek

Başakşehir Şehir Hastanesi Yıl Ortasında Hizmete Girecek

Başakşehir Şehir Hastanesi’nde inşaat çalışmaları devam ediyor. Hastanenin bu yılın ortalarına doğru açılması planlanıyor.

Türkiye’nin en büyük 3. sağlık yatırım projesi olan, İstanbul ve çevre illere hizmet verecek Başakşehir Şehir Hastanesi’nde inşaat çalışmaları devam ediyor.  2682 yatak kapasitesiyle sağlık hizmeti vermeye başlayacak olan hastanenin  bu yılın  ortalarına doğru açılması planlanıyor.

6 Bloktan Oluşacak

1 milyon metrekare kapalı inşaat alanı ile İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, ana hastane binasına yerleştirilecek 2040 sismik izolatörle, “Dünyanın En Büyük Sismik İzolatörlü Binası” unvanına sahip olacak. Hastane deprem izolatörleri sayesinde, yaşanması olası en şiddetli deprem sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel faaliyetlerini, aksamadan  yerine getirmeye devam edecek. Başakşehir Şehir Hastanesi, 2354 yatak kapasiteli Ana Hastane, 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi’nden oluşacak. Ana hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına kurulu 6 adet bloktan oluşacak.

Mansur Yavaş: Ankara Yeni Metro Hattı Projeleri İçin Kararı Vatandaş Verecek!

Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi İçin 7 Temmuz'da İhaleye Çıkılacak

Türkiye’nin başkenti olmasına rağmen metro hattı uzunluğu ile hayal kırıklığı yaratan Ankara’nın yeni metro hattı projeleri hakkında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş önemli açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde…

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Gençlik Parkı Konuk Evi’nde basın mensupları ile bir araya geldi. 

Keçiören Havaalanı Metro Hattı Siteler Projesi Kabul Edilmedi! 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş büyük bir merakla beklenen Keçiören Esenboğa metrosu hakkında yapmış olduğu açıklamasında “Keçiören’de havaalanına giden metroyu Siteler üzerinden götürmek için proje hazırladık. Ulaştırma Bakanlığı ile görüştük. Yaptığımız görüşmelerde bu hattın kendilerinin planladığı şekilde yapılacağını öğrenince biz hattan çekildik. Dikimevi’nden başlayıp Mamak’a gidecek, 6 duraklı bir metronun projesini hazırlıyoruz. Bunun yanında ele alacağımız bir metro hattını da halka soracağız. Neden halka soracağız? Biz metro yaparsak belediyeyi 15-20 yıl borçlandıracağız. Biz halka bunu sormadan yapmayız” diyerek görüşmelerin devam ettiğini açıkladı. 

Ankara Yeni 2 Hafif Raylı Sistem Hattı ile Tanışacak!

Başkan Mansur Yavaş yeni metro hatlarının yanı sıra iki tane de hafif raylı sistem hattı yapılacağını söyledi.  Bu hatlardan birinin başlangıç noktasının Bentderesi’nden başlayarak Kuğulu Park’tan döneceğini, ikincisinin ise Siteler içinden geçerek Karapürçek’e gidecek bir hat olduğunu dile getirdi. 

Doğu Garajı Nekropol Alanı’nda Sona Gelindi

Doğu Garajı Nekropol Alanı'nda Sona Gelindi

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ilk tamamlanacak projeler arasında gösterdiği Doğu Garajı Nekropol Alanı Projesi’ndeki çalışmalarda sona gelindi. 2 bin 500 yıllık nekropol alanı (mezarlık) ile arkeolojik eserler müze konseptiyle kültür turizmine hizmet edecek.

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın yararına olan yarım kalmış projeleri tamamlıyor. Bu kapsamda Doğu Garajı Nekropol Alanı Projesi’nde Başkan Böcek’in talimatıyla başlatılan çalışmalar hızla devam ediyor. Proje inşaatı yüzde 90 seviyesine ulaştı. 9136 metrekarelik alanda yürütülen projede nekropol alanı çatı kısmındaki çelik konstrüksiyonların montajıyla etkileyici bir görünüme kavuştu. Tarihi 2 bin 500 yıl öncesine dayanan nekropol alanını kültür turizmine kazandıracak projenin boya imalatları devam ediyor. Arkeolojik buluntuların yağmur ve güneş ışınlarından korunması için çatı izolasyon çalışması yapılıyor.

40 Kişilik Ekip

Mart ayı başına kadar binanın dış cephe ve peyzaj işlerinin tamamlanacağını ifade eden Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, 40 kişilik ekiple çalışmaların sürdüğünü söyledi. Tarihi mezar alanlarını yakından görebilme imkanı sunacak yürüyüş yolları ile cam korkulukların taban döşeme işi yapımına başlandığını ifade eden Oğuz, sonraki aşamada Nekropol alanının 3 tarafını halkın kullanımına açacak şekilde peyzaj çalışması gerçekleştirileceğini kaydetti.

Tapu Harcı ve Konutta KDV İndirimi 2020 Yılında Devam Etsin Talebi Geldi!

Tapu Harcı ve Konutta KDV İndirimi 2020 Yılında Devam Etsin Talebi Geldi!

Konut satış rakamlarını desteklemek amacı ile başlatılan sıfır konutta KDV indirimi ve tapu harcı indirimi 31 Aralık 2019 tarihinde sona ermişti. Gayrimenkul sektörü 0.79 konut kredisi kampanyasının desteklenmesi için her iki indirimin uzatılmasını talep etti. Detaylar haberimizde…

Konut sektörü 31 Aralık 2019 tarihinde sona eren sıfır konuta KDV ve tapu harcı indirimi için bir kere daha uzatma talebinde bulundu. 

Mobilyada KDV İndirimi Müjdesi Umut Yarattı! Tapu Harcı İndirimi 2020 Son Durum Ne?

2019 yılında sona eren mobilyada KDV harcının uzatılması konutta KDV indirimi ve tapu harcı indirimi için umut doğmasına neden oldu. 

31 Aralık 2019 tarihinde sona eren indirim için inşaat sektöründen yoğun baskı oluşmasına rağmen henüz olumlu ya da olumsuz bir açıklama gelmedi. 

Sıfır Konuta KDV ve Tapu Harcı İndirimi Talebi Geldi! 

Konu hakkında açıklamada bulunan Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas Aralık ayında sıfır konut satış rakamlarının yüzde 8 artış gösterdiğini belirterek Ocak aında başlaan 0.79 konut kredisi kampanyası ile bu rakamın artacağını söyledi. Elmas açıklamasında “Konut kredisi ve TL mevduat faizlerindeki düşüş, ikinci el konutların satışını göreceli olarak daha fazla arttırmıştır. Konut alıcılarını 1. el konut alımına yönlendirecek teşvik mekanizmalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çerçevede kamu bankalarımız 1. el konut kredi faizini aylık yüzde 0,79’a çekerek çok önemli bir adıma yine öncülük yaptılar. Bu adım 1. el konutları avantajlı hale getirdi. Toplam satışların içinde 1. el konut satışının artması, inşaat sektörümüzün, sanayimizin, hizmet sektörümüzün ve dolayısıyla ülke ekonomimizin büyümesi ve istihdamın artması anlamına gelmektedir. Vatandaşlarımız 1. el konutlara yönlendirildikçe enerji verimliliği elde edilecek ve depremin yıkıcı etkisi büyük ölçüde azaltılmış olacaktır. Bu nedenle, 2019 sonunda biten harç ve KDV indirimi teşviklerinin birinci ele yönelik olarak uzatılmasını hükümetimizden talep ediyoruz” diyerek bir kere daha sıfır konut satışlarına destek istedi. 

KONUTDER’den 2019 Aralık Ayı Konut Satış İstatistikleri Değerlendirmesi

KONUTDER'den 2019 Aralık Ayı Konut Satış İstatistikleri Değerlendirmesi

2019 Aralık ayı konut satış rakamları hakkında konuşan Elmas, ‘Aralık ayında gelen tüm zamanların aylık en yüksek satış rakamıyla birlikte 2019 yılını iyi kapadık.’ dedi.

Türkiye genelinde Aralık ayında 202 bin 074 adet konut satıldı. Son altı ayda ortalama 140 bin aylık satış rakamını yakaladık ve yılı 1 milyon 348 bin 729 konut satışıyla kapadık.

2018 yılıyla kıyaslarsak yüzde 1,94 civarındaki azalışa rağmen son 4 yıllık ortalamaya çok yakın bir rakamla seneyi bitirdik. Hükümetimizin aldığı tedbirler neticesinde, 1 Ağustos itibarıyla kamu bankalarının konut kredisi faiz oranlarını 15 yıl vadeye kadar yüzde 0.99’a indirmesiyle başlayan süreçle ertelenen konut talebi canlanmış ve vatandaşlarımız yeniden konut alımına geçmişti. Aralık ayında kırılan rekorda yıl sonunda biten tapu harcı ve KDV oranındaki indirimin de önemli bir payı olduğunu görüyoruz. Böylece yılın ilk yarısında yaşanan düşüşü ikinci yarıda telafi ettik ve çalışmalarımızın karşılığını aldık. Sektörümüzün yeniden moral bulmasıyla birlikte 2020 yılının üretim ve istihdamın arttığı daha bereketli bir yıl olmasını temenni ediyoruz.

“Birinci el konuta yönelik harç ve KDV indirimi devam etmeli.”

Türkiye genelinde birinci el konut satışları geçen yılın Aralık ayına göre yaklaşık yüzde 8 artarak 75 480 adet olarak gerçekleşti. Birinci eldeki bu artışın yanı sıra, ikinci el satışlarda geçtiğimiz Aralık ayına oranla yüzde 90’a yakın bir artış gözlemliyoruz. 2019 yılının Ocak ayında birinci el satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 42 civarında iken, yıl genelinde düşerek Aralık ayında yüzde 37 mertebesine inmiştir. Konut kredisi ve TL mevduat faizlerindeki düşüş, ikinci el konutların satışını göreceli olarak daha fazla arttırmıştır.

Konut alıcılarını 1. el konut alımına yönlendirecek teşvik mekanizmalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çerçevede kamu bankalarımız 1. el konut kredi faizini aylık yüzde 0,79’a çekerek çok önemli bir adıma yine öncülük yaptılar. Bu adım 1. el konutları avantajlı hale getirdi. Toplam satışların içinde 1. el konut satışının artması, inşaat sektörümüzün, sanayimizin, hizmet sektörümüzün ve dolayısıyla ülke ekonomimizin büyümesi ve istihdamın artması anlamına gelmektedir. Vatandaşlarımız 1. el konutlara yönlendirildikçe enerji verimliliği elde edilecek ve depremin yıkıcı etkisi büyük ölçüde azaltılmış olacaktır. Bu nedenle, 2019 sonunda biten harç ve KDV indirimi teşviklerinin birinci ele yönelik olarak uzatılmasını hükümetimizden talep ediyoruz.

Vatandaşlarımıza 2019 yılında sınırlı sayıda yeni ruhsat alındığını, ruhsat alımlarındaki bu düşüşle ve stokların gün geçtikçe erimesiyle mevcut konutların değerinin artacağını, yeni konutların ortalama yüzde 40-50 arası daha pahalıya mal edileceğini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyoruz. Bu süreçte konut alan vatandaşlarımız bu fiyat ve oranlarla kazançlı çıkacaklardır.

Yenilenebilir Enerjiye 380 Milyon Dolarlık Yatırım Yapacak

Yenilenebilir Enerjiye 380 Milyon Dolarlık Yatırım Yapacak

Enerji, inşaat, lojistik ve çevre teknolojileri sektörlerinde faaliyet gösteren Ortadoğu Holding, 2020 yılı itibarıyla yenilenebilir enerjiye 380 milyon dolar yatırım yapacak.

Turizm, sağlık, enerji, inşaat, lojistik ve çevre teknolojileri sektörlerinde faaliyet gösteren Ortadoğu Holding, 2020 yılı itibarıyla yatırımlarına hız kazandırma kararı aldı. Yenilenebilir enerji alanına 380 milyon dolarlık yatırım planladıklarını açıklayan Ortadoğu Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Gür, turizm ve sağlık alanında da büyümeye devam edeceklerini dile getirdi. Holding ayrıca, yeniden hareketlenmeye başlayan inşaat sektörüne de konut üretimiyle destek verecek. 

Hizmet verdiği sektörleri büyüterek ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Ortadoğu Holding, 2020 yılında yatırımlarına hız vermeye hazırlanıyor. Başta enerji, sağlık ve turizm olmak üzere faaliyette olduğu tüm sektörleri büyütmeyi hedefleyen holding, son dönemde yeniden hareketlenmeye başlayan inşaat sektörünü de yeni projelerle canlandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. 

Yeni Döneme Pozitif Başlangıç 

Ortadoğu Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Gür, yeni dönem hedeflerine dair değerlendirmede bulundu. Gür, “2019 yılının ikinci yarısından itibaren enflasyondaki aşağı yönlü seyir ve finansal kurumların faizleri düşürme kararı ile birlikte yaşanan olumlu gelişmeler, 2020 yılına daha pozitif bir başlangıç yapmamızı sağladı. Faaliyet gösterdiğimiz turizm, sağlık ve enerji sektörleri uzun süredir pozitif gelişmeler kaydediyor. Yeni dönemle birlikte diğer sektörlerimizin de yeniden yükseleceğini öngörüyor, bu doğrultuda fizibilite çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

RES ve JES Projeleri İçin 380 Milyon Dolar Yatırım Planı

2020 yılı ve önümüzdeki dönemde öncelik verdikleri sektörlerin başında yenilenebilir enerjinin geldiğini belirten Mehmet Gür, “Yenilenebilir enerji konusuna gerek 2023 vizyonu gerekse ülkemizin ve dünyamızın geleceği adına hassasiyetle eğiliyoruz. Sinop’ta Hamsi ve Fener RES (Rüzgar Enerji Santrali), Kocaeli Karamürsel RES ve Çankırı Çerkeş RES sahalarında toplamda 120 MW’lık dört lisans alanımıza 130 milyon dolar civarında yatırım planlıyoruz. Bununla birlikte, jeotermal enerji alanında üçü Manisa, biri de Kütahya’da olmak üzere dört jeotermal sahasında ruhsatımız bulunuyor. Toplam yatırım değeri 250 milyon doları bulacak JES (jeotermal Enerji Santrali) projelerimizde, 24 MW ile başlayıp 72 MW’a kadar çıkacak enerji üretmeyi hedefliyoruz. Ek olarak, rüzgar enerjisi projelerimizde 48,5 MW’lık kurulu gücümüzü artıracağız” diye konuştu. 

Ayrıcalıklı Konseptimizi Yurt Dışına Taşıyacağız

Turizm sektöründe 2023 yılı için hedeflenen 75 milyon turist hedefine katkı sunmak için yeni otel yatırımları planladıklarını ifade eden Gür, sözlerini şöyle sürdürdü; “Alanya İncekum’da faaliyet gösteren, ülkemizin en büyük alkolsüz aile oteli WOME Deluxe ile bu yıl ciddi bir başarıya imza attık ve Haziran-Eylül döneminde yüzde 85 doluluk oranıyla 300 bin misafir ağırladık. 2020’de bu oranı daha da yukarı çekeceğimize inanıyoruz. Bununla birlikte, misafirlerimize sunduğumuz bu ayrıcalıklı tatil anlayışını farklı lokasyonlara da taşıyacağız. Önümüzdeki döneme dair hedeflerimiz arasında WOME Deluxe markası ile Trabzon, Fethiye, Marmaris ve Bodrum’da da oteller açmak bulunuyor. Markamızı yurt dışına açmamız için Fas ve İspanya’dan gelen talepleri de değerlendirme aşamasındayız. Diğer yandan, sektördeki nitelikli çalışan ve yönetici sayısını artırmak için Antalya Bilim Üniversitesi iş birliği ile 2018 yılında hayata geçirdiğimiz WOME Akademi’de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu zamana kadar yaklaşık 650 saat eğitimle 1.750’i aşkın turizm çalışanına eğitim verdik, yeni yılda da eğitimlerimize devam edeceğiz.” 

Yeni İnşaat Projeleri Gelecek 

Son iki yıldır durgun bir dönem geçiren inşaat sektöründe 2019’un son döneminde başlayan hareketliliğin sektör adına sevindirici bir gelişme olduğunu kaydeden Mehmet Gür, “Kamu bankalarının konut kredisi faiz oranlarına verdiği destek ve son çeyrekte hızla düşen faiz oranları ile satışlarda kıpırdanma gözlemlemeye başladık. Bu durum, 2020 yılı itibarıyla stokların çok daha hızlı eriyeceğini ve talebin yeniden artacağını gösteriyor. Biz de bu süreçte var olan projelerimizdeki konut ve ticari alanlarının satışını tamamlamayı, Kağıthane’de başladığımız Resim Modern projemizin inşaatını ilerletmeyi, Resim Çengelköy projemizin ise temelini atmayı planlıyoruz” diye konuştu. 

Atıktan Enerji Projelerine Devam  

İzmir Torbalı’da tehlikesiz sanayi atıklarını bertaraf ettikleri bir tesisleri olduğunu söyleyen Mehmet Gür, çevre teknolojileri alanındaki yeni projelerini ise “Tehlikeli-tehlikesiz atıkları ve evsel atıkları toplayıp işleyerek kompost gübre-yakıt üretmek üzere bir tesis kurmayı planlıyoruz. Özellikle fabrikaların yoğun olduğu Kocaeli ve Manisa’da fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında, atıktan türetilmiş yakıt (ATY) yapma projemiz de bulunuyor” sözleriyle açıkladı. 

Devlet Su İşleri’nden Manisa’ya Büyük Yatırım!

Devlet Su İşleri'nden Manisa'ya Büyük Yatırım!

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nin Manisa’ya yaptığı yatırımlara devam ediyor.

Sulama Projeleri vatandaşların gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkânlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkı sağlamaktadır.

Manisa’mıza 15 Baraj ve 10 Gölet Kazandırdık

Ege’nin ve ülke tarımının en önemli illerinden biri olan Manisa’mızda ziraatın daha da gelişmesi için son 17 yılda devasa yatırımlar yaptıklarını vurgulayan DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, 15 baraj ve 10 gölet inşa ettiklerini açıkladı. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, ‘Hasretle beklenen ve yaklaşık yarım milyar m3 su biriktirme hacimli Gördes Barajı’nı hizmete aldık. Topraklarımıza bereket katacak tesis ile çiftçilerimizin refahı artacak. Gördes Barajından alınacak su ile Gördes Sağ Sahil Sulaması ile 97.660 dekar, Sol Sahil Sulaması ile de 50.400 dekar olmak üzere, Akhisar Ovasında toplam 148.060 dekar zirai araziyi sulamaya açacağız. Sol Sahil Sulamasında 50.400 dekar sulama şebekesinin inşaatını tamamladık, 2020’un sulama mevsimine çiftçimizi suya kavuşturacağız. 

İnşaatı Devam Eden 25 Baraj ve 2 Gölet

Diğer taraftan Manisalı vatandaşlarımız ve çiftçilerimizin kalkınması için baraj, gölet ve sulama tesislerinin önemi çok fazla. Dolayısıyla Manisa’nın su kaynaklarını değerlendirmek için bütün ilçelerimize yeni baraj ve göletler inşa ediyoruz. Şu anda 25 baraj ile 2 göletin yapım çalışmaları devam etmekte olduğunu belirtti..

Ege’nin Münbit Topraklarını Sulamaya Açıyoruz

Son 17 yılda inşa edilen sulama projeleri hakkında da açıklama yapan Aydın,’ Tamamlanan 35 sulama tesisleri ile 195.600 dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Ayrıca 23.790 dekar araziyi sulayan Sarıgöl Sulaması Şebekesini basınçlı borulu sistem olarak modernize ettik. Böylece Manisa topraklarımızı daha bereketli hale getirdik ve çiftçilerimize yıllık 247 milyon TL ilave zirai gelir artışı sağladık.

304.340 Arazide İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Manisa’mız için sulamanın önemi çok büyük. Bunun için 304,340 dekar araziyi sulayacak 24 adet sulama tesisi inşaat safhasındadır. Bu sulama tesislerinin hizmete girmesiyle birlikte Manisa zirai üretimde ülkemizin söz sahibi illerinden biri olacaktır.

136.500 Sulu Arazide Yenileme Çalışmaları Yapılacak

Bununla birlikte Manisa’da açık kanallı olan ve ömrünü tamamlayan Alaşehir Sulamasında kapalı sisteme geçilerek suyun daha verimli kullanılmasını sağlayacağız. Alaşehir Sulaması yenilemesi ihalesini de bu sene yapacağız. Bu tesis ile 136.500 dekar arazi modern kapalı sistemle sulanacaktır. ‘dedi.

Kula’ya Menba Kalitesinde İçme Suyu

2012 yılında hizmete alınan Kula İçmesuyu Arıtma Tesisi ile Kula ilçesine menba kalitesinde içmesuyu sağladıklarını da belirten Aydın Manisa ilinde taşkın riskini azaltmak için son 17 yılda tamamlanan 74 adet taşkın koruma tesisi ile 74 yerleşim yeri ve 76.150 dekar arazinin taşkın kontrolünü sağladıklarını ve 2 adet taşkın koruma tesisinin de inşaat çalışmaları devam ettiğini söyledi.

DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın; “Son olarak bu projelerin yapılmasında en büyük destekçimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’ye şükranlarımı sunuyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi. 

Yeni İmar Kanunu Teklifi Mecliste! Neler Değişecek? Kanun Teklifinin Tüm Maddeleri!

Yeni İmar Kanunu Teklifi Mecliste! Neler Değişecek? Kanun Teklifinin Tüm Maddeleri!

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde görüşmeler bugün Meclis’te başlıyor. Peki, yeni imar kanunu neleri değiştirecek? İşte Kanun Teklifinin tüm maddeleri!

AK Parti tarafından hazırlanarak meclise sunulan Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi  bu akşam TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu tarafından görüşülmeye başlanacak. 

Komisyon Tarafından Görüşülecek Yeni İmar Kanunu Neleri Değiştirecek?

Konu hakkında A Haber televizyonunun canlı yayınına katılarak açıklamalarda bulunan İmar Komisyonu Başkanı Tahir Akyürek “10 kanunda değişiklik öngörülürken bu çalışmayla imar, iskan, kıyı, gecekondu kanunu gibi bir çok kanun değişikliği gündemde. İlk defa yatay yapılaşmaya yönelik olarak kanuni bir düzenleme ve teşvik gündeme geliyor” dedi. 

Rant Vergisi Geliyor! 

Uzun süredir gündemde olan rant vergisi hakkında da değerlendirmede bulunan Akyürek değeri artan alanların kamu gelir kalemi başlığı ile bakanlık ve belediye bütçesine aktarılacağını söyledi. Akyürek  “Bütün planlamış veya planlanmamış alanlarda yapılaşma tamamlanmadıysa yükseklikle ilgili meclislerimiz bir karar alacak. Metrekare hakkına müdahale edilmeden kazanılmış haklara dikkat edilerek bu sağlanacak” değerlendirmesinde bulundu. 

Tamamlanmış Binalarda Tıraşlama Yapılacak mı?

Yeni kanun teklifinin en çok merak edilen konuları arasında yer alan tamamlanmış yapılar hakkında da bilgi veren Akyürek tamamlanmış yapılara müdahale olmayacağını ancak yapımı süren yapılar için müdahale olacağını belirterek “Ancak imara ve ruhsata aykırı bir yapı yapılmışsa, tapusuna ilgili idare tarafından uyarı ve şerh düşürülecek. Böylece satış ve kiralama gibi işlemlerden sonra vatandaşın mağdur olmasının önüne geçilmiş olacak” dedi. 

Katarlı Retaj Grup ile Beyttürk Arasında Anlaşma

Katarlı Retaj Grup ile Beyttürk Arasında Anlaşma

Katar devletinin hissedarı olduğu Retaj Grup, Beyttürk ile imzaladığı anlaşma neticesinde Türkiye’de 750’nin üzerinde konutun işletmesini gerçekleştirecek.

Beyttürk açıklamasına göre, daha önce ön protokol imzalayan Beyttürk ile Retaj Otel Grupları, Katar’da yapılan imza töreni ile kesin anlaşmaya vardı. 2023 yılına kadar en az 3 otel inşaatı gerçekleşecek olan Beyttürk Retaj otelleri, Türkiye’de önemli otel yatırımcısı konumunda olacak. Ayrıca Retaj Grup, Türkiye’de 750’nin üzerinde konutun işletmesini gerçekleştirecek.

Açıklamada, imza törenindeki konuşmasına yer verilen Beyttürk Yönetim Kurulu Başkanı Engin Barman, bu anlaşmanın sadece iki şirket arasında değil, iki ülke arasında olduğuna inandıklarını belirtti.

Anlaşmada, iki ülke lideri arasındaki dostluğun önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Barman, “Buradan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye, iki ülke arasındaki bu kadar güzel bir dostluğu oluşturdukları için şükranlarımı sunuyorum. Bugün burada bu güzel anlaşma imzalanıyorsa şüphesiz ki bu iki güçlü liderin kurmuş olduğu önemli dostluklar sayesindedir.” ifadelerini kullandı.

“Büyümeye ve yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz”

Engin Barman, bu dostluklar vesilesiyle oluşan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2018 yılında 2,4 milyar doları geçtiğini ve Katar’ın Türkiye’deki yatırımlarının 20 milyar dolara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:

“Beyttürk olarak Körfez ülkelerinden binlerce ailenin yanı sıra özellikle Katarlı yüzlerce aileyi de konut sahibi yaparak bu rakamda oynamış olduğumuz rolden ötürü kıvanç duyuyoruz. Karşılıklı dostluk ilişkilerinin ticaret ve ekonomiye yansımasından ötürü çok memnunuz. Türkiye, gerek ekonomi gerekse de siyasi olarak istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürmektedir. Özellikle 2019 yılında turizmde rekor artış elde ettik. Öyle ki 50 milyona yakın turist, tatil için Türkiye’yi seçti. Türkiye, bugün tatil destinasyonları arasında en önemli ülke konumundadır. Bizler bu iş birlikteliği ile taşımış olduğumuz misyonun farkında olarak büyümeye ve yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz.”

Barman, Beyttürk ve Retaj olarak, imzalanan anlaşmayla hem konut yatırımcılarının sürekli gelir elde etmesini sağlayacaklarını hem de ülke ekonomisine ciddi bir turizm geliri sağlayacaklarını aktararak, “Bu vesile ile Retaj markasının Türkiye’de Beyttürk’e ait 750’nin üzerinde konut işletecek olması bizleri sevindirmekte ve heyecanlandırmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Hazır Beton Endeksi Aralık 2019 Raporu Yayımlandı: İnşaat Sektöründe Beklenti İyileşiyor

Hazır Beton Endeksi Aralık 2019 Raporu Yayımlandı: İnşaat Sektöründe Beklenti İyileşiyor

İnşaat sektörünün en önemli verileri arasında yer alan THB Hazır Beton Endeksi yayımlandı. Yayımlanan rapora göre inşaatta faaliyet yavaşladı ama beklentilerde iyileşme başladı. Detaylar haberimizde…

İnşaat sektörünün en önemli verileri arasında yer alan hazır beton raporu yayımlandı. 

Açıklanan raporu değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “3 aydır eşik değerin üzerinde kalmayı başaran inşaat faaliyetleri yılın son ayında gerilerken Beklenti Endeksi yükselerek Faaliyet Endeksi seviyesine ulaştı. Bütün göstergeler aralık ayında eşiğin altında kaldı” dedi.

İnşaat Sektörü 5 Çeyrektir Daralıyor 

İnşaat sektörünün son 5 çeyrektir daraldığını belirterek “Sektörel bazda incelendiğinde özellikle inşaat sektöründe ciddi bir olumsuzluk göze çarpmaktadır. 2019 yılının ilk dokuz ayında ortalamada %9,3 daralma ile inşaat sektörü diğer sektörlerin gerisinde bir performans sergilemiştir. TÜİK tarafından açıklanan yeni millî gelir serisi 1999 yılına kadar geriye gitmektedir. Toplamda 21 yılın değerlerine baktığımızda 2008 küresel kriz döneminde üst üste 7 çeyrek daralan inşaat sektörü 2018 yılı ortasından bu yana 5 çeyrektir daralmaktadır. Buna bağlı olarak inşaata girdi sağlayan çok sayıda imalat sektöründe işler iyiye gitmemiştir” dedi.

2020 Yılında İnşaat Sektörü Beklentileri Neler?

2020 yılı beklentilerini değerlendiren Yavuz Işık, bankaların yapmış oldukları kredi faiz indirimleri açıklamalarını olumlu karşıladıklarını belirterek “Merkez Bankasının faiz kararlarından sonra inşaat sektöründe olumlu beklentiler yükselmiş olmakla birlikte sektör oyuncularının güveni olması gerekenin oldukça gerisinde kalmaya devam etmektedir. 2020 yılı başı itibarıyla kamu bankalarının sıfır konut kredi faizini %0,79’a çekmesinin ilerleyen dönemde inşaat pazarı üzerinde önemli bir pozitif etki yaratması beklenmektedir. 2020 yılı inşaat sektörü için daha iyi olacaktır ancak yeni yatırımlara yönelmek için uygun koşullar henüz ortaya çıkmamıştır” dedi.

Toplam Ciro Endeksi Yıllık Yüzde 14,8 Arttı

TÜİK, Ciro Endeksleri Kasım 2019 verilerini açıkladı. Toplam ciro endeksi yıllık yüzde 14,8 oranında artış gösterdi. İnşaat ciro endeksi ise yıllık yüzde 2,6 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Kasım ayında yıllık %14,8 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; sanayi sektörü ciro endeksi 2019 yılı Kasım ayında yıllık %10,1, inşaat ciro endeksi %2,6, ticaret ciro endeksi %20,1 ve hizmet ciro endeksi %14,9 arttı.

Toplam Ciro Aylık %0,3 Arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2019 yılı Kasım ayında aylık %0,3 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; sanayi sektörü ciro endeksi, 2019 yılı Kasım ayında aylık %0,2 azalırken, inşaat ciro endeksi %4,5, ticaret ciro endeksi %0,2 ve hizmet ciro endeksi %0,2 arttı.

Güral’dan 3 Yeni Otel Geliyor

Güral'dan 3 Yeni Otel Geliyor

NG Hotels Başkanı Hediye Güral Gür, gruba ait 3 yeni otelin yapım aşamasında olduğunu belirterek, açılış tarihleri hakkında bilgi verdi.

NG Hotels Başkanı Hediye Güral Gür Bloomberg HT’ye geçen sene yaşanan toparlanmanın turizm sektörünü de canlandırdığını ancak henüz gelirlerin arzulanan seviyelere ulaşmadığını belirtti. 

NG Hotels Başkanı Hediye Güral Gür Bloomberg “Üst Düzey” programına konuk oldu. Gür geçen seneye ilişkin sektör değerlendirmesi yaptı, yeni planlarını anlattı.

2020 yılına giriş yaptık; öncelikle geçen sene sizin için ve sektör için nasıl geçti?

Sektör anlamında dibe vurduk ve sonra çıkmaya başladık. Turizm sektörü o kadar hassas bir sektör ki olumsuz veya olumlu olaylardan çok çabuk etkileniyor. Toparlanmayla beraber de turizme bir canlılık geldi.

Turist sayısındaki artış yükseliyor, doluluklarımız yükseliyor ama henüz ortalama oda fiyatlarımız ve turizmden elde ettiğimiz gelirler arzu ettiğimiz seviyeye henüz gelemedi. Hem Bakanlık tarafında hem de sektörün bunları artırmak için planları ve projeleri var, umarız ki önümüzdeki dönem bunların meyvelerini göreceğiz.

2020 yatırım planlarınızı dinleyelim sizden…

Sapanca tesisimizin yanında biz ikinci bir tesise başladık. Bunu da bu senenin ikinci yarısına varmadan açmayı hedefliyoruz. İstanbul’da devam ettiğimiz bir şehir oteli projemiz var, bunu da 2021’de açmayı düşünüyoruz.

Antalya Göynük’te bir tesis yapıyoruz onu da 2021 için sezona yetiştirmeye çalışıyoruz. 2020 özelinde aşağı yukarı 300 ila 500 milyon TL gibi bir rakam harcamayı düşünüyoruz.

“Türkiye’de rakamlar hala Avrupa’nın altında”

Şimdi hükümetin de turizmde bir eylem planı var ve burada birçok hedefler belirlendi; bu hedefleri nasıl buldunuz?

Devletimizin sektöre verdiği önem bizim için çok önemli, bu sene sektörümüz stratejik sektör ilan edildi. Yani cari açığımızın kapanması açısından sektörümüz büyük bir öneme sahip. Tabi harcama oranları yeterli değil, bizim sektör olarak arzu ettiğimiz rakam kişi başı 1000 bin dolarlar civarında..

Bizim hizmet anlamında yurt dışından hiçbir eksiğimiz yok, üstelik hizmet anlamında daha da ilerideyiz. Ancak Avrupa’da ödediğiniz bir gecelik rakamın çok çok altında Türkiye’deki rakamlar hala. Tabi bunun artırılması için hem Ülkemize olan talebin artması gerekiyor hem de algının iyi yönetilmesi gerekiyor.

Tabii bunun için Bakanlığın başlattığı “Turizm Geliştirme Ajansı”na da çok büyük görevler düşüyor.. Bu ajansa göre işletmeler kendi ciroları üzerinden bir pay verecekler. Ve yaklaşık 180 milyon dolar gibi bir rakam toplanması bekleniyor. Bakanlığın oluşturduğu bir yönetim kurulu olacak ve bu ajans özellikle tanıtım ve algının yukarıya çekilmesi için çalışacak.

Maliyetler de çok yükseldi malum kurlardaki oynaklıklar vs..Bu artan maliyetleri nasıl dengeliyorsunuz?

Biz bütçelerimizi yaparken maliyetlere çok dikkat ettik. Mutfak enflasyonumuz ve enerji maliyetlerimiz ciddi oranda arttı ama maalesef biz bu maliyet artışlarını fiyatlarımıza yansıtamıyoruz.

Otelcilikte yeni yatırımların önü ne zaman açılır? Yatırımcılar finansman sıkıntısı yaşıyorlar mı?

Yatırımcı tabi önünü görmek istiyor, önünü görmesi için de tabii ki talebin dengelenmesi lazım. Sektörün de stratejik sektör ilan edilmesiyle beraber ben yatırımcının da yüzünü bu tarafa çevireceğini düşünüyorum. Bizim sektördeki yatırımcılarımız çoğunlukla Türk yatırımcılar, elini taşın altına koyarak finansmanı ile beraber gelen yabancı yatırımcı pek yok.

Finansman açısından da tabi sektör sıkıntıya girince kredi veren kuruluşlar da biraz tedbirli davranıyorlar. Dövizdeki dalgalanmalar da yatırımcıyı çok korkutuyor, kredinin getirdiği kur farkının yükü yatırımcıyı ciddi anlamda etkiliyor.

İstanbul Sabiha Gökçen’e ‘Yeşil Bina’ Sertifikası

İstanbul Sabiha Gökçen'e 'Yeşil Bina' Sertifikası

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal binası, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (U.S. Green Building Council – USGBC) tarafından verilen LEED sertifikasını Gold (Altın) seviyesinde almaya hak kazandı.

Sabiha Gökçen Havalimanı böylece en çok tercih edilen yeşil bina sertifikasyon sistemi LEED’e sahip olan dünyadaki sayılı havalimanlarından biri oldu. 31 Ekim 2009 tarihinde hizmete giren ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 36 milyon yolcuyu ağırlayan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal binası, 1998 yılından bu yana Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından verilen LEED sertifikasının sahibi oldu.

Çevre dostu uygulamalar, konforlu iç mekan koşulları ve yüksek oranlarda enerji, su ve hammadde tasarrufu gibi kriterleri değerlendiren LEED Sertifikasyon Sistemi, İstanbul Sabiha Gökçen Terminal Binası’nın toplu taşıma ulaşımını özendirerek karbon salınımının düşürülmesine destek vermesi, enerji verimliliğini artırması ve günışığından faydalanması gibi özelliklerine vurgu yaparak LEED Sertifikasının Gold kategorisinde verilmesine karar verdi.

“Sertifikayı başvurduğumuz ilk yılda Gold kategorisinde aldık

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel Göral, şunları söyledi: “İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı olarak 7/24 yaşayan bir yapıya sahibiz. Yaptığımız işlerin ve verdiğimiz hizmetlerin temelinde, insana, topluma ve doğaya dair “iyi olanı ortaya koymak” yatıyor. Terminal binamızdaki çevre dostu uygulamalar, doğaya saygılı ve enerji tasarruflu yürüttüğümüz operasyon ve konforlu iç mekan koşullarımızla dünyada en çok tercih edilen LEED sertifikasyonuna dahil olduk.

Ve bu sertifikayı başvurduğumuz ilk yılda Gold kategorisinde alarak önemli bir başarıya imza attık. Bu sertifikaya sahip olarak, enerji verimliliğinde yüzde 30 artış hedeflerken, doğalgaz kullanımında ve karbon emisyon salınımında ise yüzde 30 azalma gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca su tasarrufunda da yüzde 25 oranında bir hedefimiz var. Bundan sonraki süreçte de tasarruf hedeflerimizi artırarak sürdüreceğiz. 2020 yılının ilk çeyreğinde temelini atacağımız yeni terminal binamızı da yine bu hedeflere uygun bir şekilde inşa edeceğiz.”

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı terminal binasına verilen LEED sertifikasını dünyada New York JFK (ABD), New York La Guardia (ABD) , San Diego (ABD), Cidde Kral Abdülaziz (Suudi Arabistan), Zagreb (Hırvatistan) havalimanlarının yanı sıra Türkiye’den de İzmir Adnan Menderes Havalimanı daha önce almaya kazanmıştı.

İnşaatta Devrim! Yüksek Kat Dönemi Sona Eriyor…

Türk Müteahhitlik Sektörü Pandemi Sürecinden Umutlu!

Milyonları ilgilendiren inşatta yüksek kat dönemini sona erdirecek yeni bir tasarı meclis gündeminde. Şehirlerin silüetini bozan yüksek yapı dönemi resmen sona erecek.

Türkiye genelinde özellikle büyükşehirlerde yüksek katlı inşaatlarda inşaat sektörü, büyük rantlar, düzensiz yapılarla hafızalarda kalırken yeni bir tasarı ile bu dönem resmen sona erecek. Meclis Gündemine gelen şehirlerin siluetini bozan yüksek yapıların önüne geçecek yasal düzenleme için yeni bir tasarı gündemde. Peki inşaat sektörünü yakından ilgilendiren bu tasarıda neler yer alıyor?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan yatay-dikey mimari tartışmalarını kökünden çözecek bir kanun teklifi Meclis gündemine getirildi. Türkiye genelinde özellikle kaçak yapılara geçit verilmeyecek ve rant vergisinin adil paylaşımının önüne geçilmesini amaçlayan yeni kanun teklifi Meclise sunuldu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş tarafından imar planlarında karşılaşılan davaların ivedi yargılama ile mahkemelerde görülmesinin önünü açan, kaçak yapılarla ilgili düzenlemeler getiren, yüksek binaların inşasının önüne geçilecek kanun teklifi meclise sunuldu.

Yüksek Katlı Binalara Son!

Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinde büyük rantlar ile özellikle yüksek katlı binaların önüne geçecek kanun teklifi ile adeta bir dönem sona ermiş olacak. Siluet tartışmaları devam eden pek çok şehirde bu sayede yeni dönemde kuleler yükselemeyecek. Mevcut var olan ortalama yüksekliklere bakılarak yükseklikler belirlenecek. Kanun teklifinde binalar tıraşlanmayacak, mevcut yapılarla ilgili bir durum ise bulunmuyor.

Diğer taraftan aynı kanun teklifinde belediyeleri de yakından ilgilendiren maddeler yer alacak. Bu kapsamda parsel bazlı bir imar değişikliğinin de önüne geçilerek belediyelerin bu yetkileri alınmış olacak.

İMSAD : İnsanlar evlerinin enerji tüketimini sorgulamalı

İMSAD : İnsanlar evlerinin enerji tüketimini sorgulamalı

‘Enerji Verimliliği Haftası’ dolayısıyla açıklama yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Türkiye’deki tüm binalar için zorunlu hale getirilen Enerji Kimlik Belgesi’nin yanı sıra kullanılan inşaat malzemesi mutlaka sorgulanmalı. İnsanlar buzdolabı ve çamaşır makinesinin harcadığı enerjiyi, otomobilinin yakıt tüketimini sorgularken, başını soktuğu evin enerji tüketimini aynı duyarlılıkla sorgulamıyor. Sorgulamaya en azından kentsel dönüşüm sürecinde yenilenen binalarla başlayabiliriz” dedi.

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, 6-12 Ocak Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, enerji tüketiminde olduğu kadar üretiminde de verimliliğin önemine dikkat çekti. Türkiye’de mevcut binalarda enerji verimliliğinin hızla yaygınlaşması gerektiğini belirten Ferdi Erdoğan, “Yüksek gibi görünen yatırım maliyetini kısa sürede karşılayan enerji verimliliği uygulamalarıyla, mevcut binalarımızda uzun yıllar enerji israfını önlemek elimizde. Yeni binaların yanı sıra mevcut binalarda sağlanacak enerji verimliliğiyle cari açığı düşürülebiliriz” diye konuştu.

Enerjinin Verimli Kullanılması Çok Önemli

Kentsel dönüşüm sürecinin konutlarda enerji verimliliğinin artırılması açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirten Ferdi Erdoğan, şunları söyledi: “İmalat sanayisinin ve hizmetler sektörünün en önemli girdilerinden birini enerji oluşturuyor. Ülkemiz enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Toplam enerji tüketiminin sadece %25’i yerli kaynaklardan elde edilmektedir. %75’i doğalgaz petrol gibi ithalata dayalı. Sanayimiz %25, konutlarımız %35 olmak üzere toplam enerjinin %60’ını tüketmektedir. Keza sera gazı salınımlarını da düşündüğümüzde, ülkemizin her geçen gün artan enerji talebinin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması, enerjinin verimli kullanılması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istikrar için son derece önemlidir. Binalarda enerji verimliliği ile enerji ithalatında % 20 tasarruf sağlayabiliriz.

İnsanlar Başını Soktuğu Evi Sorgulamalı

Türkiye’deki tüm konutlar için 1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu hale getirildi. Yeni binaların ise iskan alabilmesi için en az C sınıfı Enerji Kimlik Belgesi almaları gerekiyor. Ancak her zaman olduğu gibi bu konuda da kamuoyunu yanıltıcı uygulamalar başlamış durumda. Piyasada özellikle internet üzerinden 30-40 TL’lere Enerji Kimlik Belgesi verildiği ile ilgili ilanlar var. Her alanda olduğu gibi bu alanda da denetim şart. Vatandaşlarımızın bu tip kişi ve firmalara itibar etmemeleri, yaşadığı binada kullanılan inşaat malzemesini ve bunların uygulanmasını mutlaka sorgulamaları gerekiyor. İnsanlarımız buzdolabının, çamaşır makinesinin harcadığı enerjiyi, otomobilinin yakıt tüketimini sorgularken, başını soktuğu evin kendisine nasıl bir konfor, yaşam kalitesi, hava kalitesi, enerji ve su tasarrufu, atık yönetimi sağladığını aynı duyarlılıkla sorgulamıyor. Sorgulamaya en azından kentsel dönüşüm sürecinde yenilenen binalarla başlayabiliriz. Bu binaların gerçekten ne kadar dönüştüğünün kullanıcılar tarafından takip edilmesi gerekir. Bu binaların Enerji Kimlik Belgeleri var mı? Ayrıca alan dönüşümü yapıldıysa, öncesinde ve sonrasında sera gazı salınımı ne oldu? Ortam hava kalitesi nedir? Ses kirliliği var mı? Su tasarrufu nasıl? Yani konforun basit bileşenleri, tüm insanlarımız için temel ihtiyaçlardır. Dolayısıyla lüks ile konfor birbiriyle karıştırılmamalı. Başta depremle direkt bağlantılı su yalıtımı ve enerji verimliliği için şart olan ısı yalıtımı olmak üzere, yangın, ses ve tesisat yalıtımı ülkelerin ‘-mış gibi yaparak’ erteleyeceği bir konu değil, ülkelerin geleceklerine en büyük borcudur. Binaların, konutların, işyeri ve fabrikaların, bir beyaz eşya seçiminde gösterilen hassasiyetin daha fazlasını hak ettiği bir sorumluluktur. “

Türkiye İMSAD Binalarda Enerji Verimliliği Komitesi Eğitime Ağırlık Veriyor

Türkiye İMSAD olarak, enerji verimliliği alanında birtakım çalışmalar yürüttüklerini belirten Ferdi Erdoğan, şöyle konuştu: “Sektörel ihtiyaçlara çözüm arayan 17 adet çalışma komitemiz, hem özel sektör hem üniversiteler hem de kamu ile işbirliği yapıyor. Örneğin, Türkiye İMSAD Binalarda Enerji Verimliliği Komitesi 2016 yılından beri bir yandan yurtiçindeki ve yurtdışındaki gelişmeleri takip ederken, diğer yandan yıllık iş planına göre eğitim konusuna ağırlık verdi. Özellikle özel üniversitelerin mimarlık, inşaat mühendisliği ve makine mühendisliği bölümlerinden mezun olan öğrencilerin inşaat malzemeleri konusundaki bilgilerini artırmak, sektördeki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla Okan Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi ile işbirliği yapılarak dersler veriliyor. Türkiye İMSAD olarak, bu çalışmaların sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde üniversite ve sanayi iş birliğine önemli bir iyi uygulama örneği olduğuna inanıyoruz.”

Torba Yasa Kanun Teklifi İle Beraber İmar Kanunu Değişecek, Ruhsatsız ve Kaçak Yapılar Yıkılacak!

Torba Yasa Kanun Teklifi İle Beraber İmar Kanunu Değişecek, Ruhsatsız ve Kaçak Yapılar Yıkılacak!

AK Parti tarafından hazırlanan yeni torba yasa tasarısı ile beraber beklenen imar kanunu değişikliği de meclise taşınacak. Ruhsatsız ve kaçak yapılar yıkılacak, kaçak yapı yapanlar için uygulanacak para cezası artacak. Meclis ne zaman açılıyor, TBMM açılış tarihi ve merak edilen detaylar haberimizde.

AK Parti tarafından hazırlanan yeni torba yasa meclise geliyor. 

İçerisinde yaklaşık 38 maddenin yer aldığı İmar Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklif AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı’na sunularak yasalaştırılacak. Meclis mesaiye 14 Ocak 2020 Salı günü başlayacak.

Kaçak ve İmara Aykırı Yapılan Yapılar Yıkılacak! 

TBMM Başkanlığı’na sunulacak yeni İmar Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifi ile beraber ruhsatsız ve kaçak olan yapılara çok ağır cezalar uygulanacak. 

Bu tip yapılar kanun teklifinin yasalaşması durumunda kaçak ve imara aykırı olarak inşa edilen yapılar yıkılarak eski haline getirilecek. Bu kurala uymayan kişilere ise emlak vergisine esas bina değeri ile belirlenecek olan rayiç değer ortalaması oranı ile cezai işlem uygulaması yapılacak. 

Kaçak Yapısını Yıkmayan Kişilere İdari Para Cezası ya da Hapis Cezası Verilecek!

Kaçak olduğu ya da imara aykırılık taşıdığı tespit edilen binaların yıkılarak eski haline getirilmesi istenecek. Ancak belirlenen süre içerisinde bu işlem tamamlanmazsa uyarı cezası verilecek. 

Uyarı cezasına rağmen kaçak yapı yıkılmazsa sahibine duruma göre para cezası ya da hapis cezası verilecek. İnşaat durumundaki binalarda firma yıkım kararını yerine getirmezse yetki belediyeye geçecek.

Belediyeler tarafından yıkım yapılmazsa bu durumda da yıkımı Bakanlık yapacak ancak yıkım masrafını belediyeden tahsil edecek. 

İstanbul’a Rezerv Konut Alanlarının Artırılması Adına Yeni Proje

Riskli Binalar İçin 2 Seçenek!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul Projesi ile oluşacak yeni konut alanlarına dair açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum konuşmasında deprem riskine ilişkinde bilgiler verdi.

Çevre ve Şehirclik Bakanı Murat Kurum gün içerisinde yapmış olduğu konuşmasında Kanal İstanbul Projesi ile yeni konut üretimi hakkında açıklamalarda bulundu. 

Kanal İstanbul Projesi ve Yeni Konut Projeleri

Bakan Murat Kurum, Kanal İstanbul Projesine ilişkin detaylı bir açıklamada bulundu. Konuşmasının önemli bir bölümünde Kanal İstanbul Projesi’nde vatandaşların doğru bilgilendirilmesi konusu üzerinde duran Çevre Bakanı Kurum, önemli açıklamalarda bulundu. 

Kanal İstanbul Projesi’nin depreme, su kaynaklarına, iklime, yeni göçlere, nüfus yoğunluğuna ve diğer etkilerine dair çalışmaları hatırlatan Bakan Kurum ayrıca bölgede inşa edilecek yeni konut projelerine ilişkin ise şu ifadelere yer verdi.  “Deprem riskini bertaraf etmek adına İstanbul’daki rezerv konut alanlarının olacağı önemli bir projeyi gerçekleştirmek istiyoruz. Bu çerçevede zaten bilim adamlarımız da depremin tetiklemeyeceğini net bir şekilde ifade ettiler. ‘Biz öyle söylemiştik, böyle söylemiştikten’ ziyade yapılması gereken projelerimize bakıyoruz.”

Kanal İstanbul Projesi Tamamlanacak

Kanal İstanbul Projesi’nin geleceği hakkında da konuşan Bakan Murat Kurum; Marmaray, 3. Köprü ve Osmangazi Projelerini hatırlatarak o projeleri nasıl gerçekleştirdiysek, milletimizle beraber Kanal İstanbul Projesi’ni de 2023 yılına giden yolda gerçekleştirecek adımları kararlı bir şekilde atacağız, dedi.

Aydın Nazilli Millet Bahçesi Böyle Olacak!

Aydın Nazilli Millet Bahçesi Böyle Olacak!

TOKİ tarafından hayata geçirilecek olan Aydın Nazilli millet bahçesinin ihalesi yapıldı. TOKİ, millet bahçesinin görsellerini yayınladı. İşte Aydın Nazilli millet bahçesi böyle olacak…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Aydın Nazilli’de yapılacak millet bahçesinin ihalesi yapıldı.

TOKİ’nin resmi sitesinde yer alan habere göre; 9 Ocak 2020 Perşembe günü gerçekleştirilen ihale çerçevesinde Millet Kıraathanesi, Millet Bahçesi Genel Altyapı İşleri ve Rekreasyon alanları yapılacak.

“Daha Çok Yeşil” anlayışı doğrultusunda hayata geçirilmeye başlanan millet bahçeleri, Türkiye’nin tüm coğrafyalarında şehirlerimize yeni bir değer katıyor.

Çocuk oyun alanlarının, bisiklet yolu ve gezinti yollarının olacağı millet bahçesinde 768 ağaç ve yeşil alanlar bulunacak.

Nazilli millet bahçesi hem bölgeye hem de Aydın’a yeni bir değer katacak. Millet bahçesi yeşiliyle, fonksiyon ve sosyal donatılarıyla vatandaşların sosyal ihtiyaçlarına cevap veren, doğa ile iç içe yeni bir sosyal yaşam alanı olacak.

Çevre Bakanı Kurum: Arnavutluk’ta deprem konutlarının yapımına Ocak sonunda başlanacak

Çevre Bakanı Kurum: Arnavutluk'ta deprem konutlarının yapımına Ocak sonunda başlanacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu konuşmasında, geçtiğimiz günlerde depremden zarar gören Arnavutluk’a TOKİ tarafından yapılacak konutların inşaat süreci hakkında bilgi verdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bir takım temaslarda bulunmak ve bazı etkinliklere katılmak amacıyla Arnavutluk’un başkenti Tiran’a gitti. Burada çeşitli etkinliklerde bulunan Bakan Murat Kurum daha sonra Arnavutluk Yeniden İnşa Devlet Bakanı Arben Ahmetaj ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonunda basın toplantısı düzenleyen iki bakan önemli açıklamalarda bulundular. 

500 Konutluk Proje İçin Süreç Başlıyor

Basın toplantısı kapsamında konuşan Çevre ve Şehirclik Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile bölgeye yapılacak konut projelerine ilişkin son durumu ele aldı. 

Bu çerçevede Arnavutluk’ta 500 konut inşa edileceğinin bilgisini veren Bakan Murat Kurum, inşaat sürecininde Ocak ayının sonunda başlayacağını ifade etti. Bu konuda konut yapılacak olan bölgelerde çalışmalar yapıldığını ifade eden Çevre Bakanı Kurum şu ifadeleri kullandı. 

“Bize verilecek yer teslimiyle birlikte de sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi 500 konutumuzu ocak sonuna kadar başlayıp yine Arnavutluk’un, Arnavut kardeşlerimizin özüne ve kültürüne uygun bir şekilde, mahalle yaşantısını sergileyecek zemin artı üç, zemin artı dördü geçmeyecek örnek bir proje uygulamak istiyoruz. Bu çerçevede ocak ayı sonu itibariyle başlayıp 6 ay içerisinde projelerimizi yapıp Arnavutluk vatandaşlarımıza inşallah en kısa zamanda vermiş olacağız.” Arnavutluk’ta yapılacak olan TOKİ konutlarına ilişkin konuşmasında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile protokol imzalanacağını ifade eden Çevre Bakanı Kurum, en kısa sürede bu konutların tamamlanmasını istediklerini sözlerine ekledi. 

Rekabet Kurumu’ndan 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Açıklaması

Rekabet Kurumu’ndan 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Açıklaması

Rekabet Kurumu, Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş. hisse devri işleminin izne tabi olmadığına karar verdi.

Rekabet Kurumu’nun ilgili kararında şöyle denildi:

“Astaldi S.p.A’nın ICA IC İçtaş Astaldi Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş., ICA İçtaş Astaldi Adi Ortaklığı’ndaki hisselerinin IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından devralınması işleminin kapsamda olmadığına, Astaldi S.p.A’nın IC İçtaş Astaldi ICA İnşaat A.Ş. ve ICA Astaldi-IC İçtaş WHSD İnşaat A.Ş.’deki hisselerinin IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından devralınması işleminin izne tabi olmadığına karar verildi.”

Çinliler Alabilir

Aralık ayında çıkan haberlerde Çinli konsorsiyumun Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun yüzde 51’ini satın alacağı belirtilmişti. Altı Çinli şirketin söz konusu satın alma için 688.5 milyon dolar harcayacağı konuşuluyor.

NDK Heyetine Akkuyu NGS’nin 2020 Yılı Çalışma Planı Anlatıldı

NDK Heyetine Akkuyu NGS’nin 2020 Yılı Çalışma Planı Anlatıldı

Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) Başkanı Dr. Zafer Demircan ve kurul üyeleri ile beraberindeki heyet, Kasım ayı sonunda Akkuyu NGS inşaat sahasına ziyaret gerçekleştirdi. Heyet, Akkuyu NGS inşaat sahasında incelemelerde bulunarak devam eden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) heyetine ziyaret sırasında, Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, Yapı İşleri Direktör Yardımcısı Dmitry Romanets, Tasarım Direktörü Mikhail Cherdantsev ve Nükleer Düzenleme Kurumu ile İlişkiler Direktörü Ahmet Çelik eşlik etti. Akkuyu Nükleer A.Ş. yetkilileri, Nükleer Düzenleme Kurumu heyetine sahada devam eden çalışmalar ve proje kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında planlanan çalışmalar ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, proje kapsamındaki tüm faaliyetlerin her aşamasının en yüksek seviyede hassasiyet gösterilerek yürütüldüğünü, her türlü iş sağlığı ve güvenliği kuralına uyulması konusuna çok büyük önem verildiğini ve çalışmaların en hızlı şekilde sürdürüldüğünü ifade etti.

Nükleer güvenlik ve emniyet başta olmak üzere, kalite, iş sağlığı ve güvenliği konularının, projenin vazgeçilemez hususları arasında yer aldığının altını çizen NDK Başkanı Dr. Zafer Demircan, gerçekleştirilen ziyaretin Nükleer Düzenleme Kurumu açısından, Akkuyu NGS projesine verilen önemin bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, sürecin kendileri tarafından da yakından titizlikle takip edildiğini belirtti.

Yapı İşleri Direktör Yardımcısı Dmitry Romanets ise, heyete inşaat sahasında yürütülen inşaat ve montaj işlerinin gidişatı hakkında detaylı bilgi verdi.  Romanets, şirketin kendi denetimlerine ilave olarak, bağımsız nükleer denetim kuruluşlarının denetçileri ve Nükleer Düzenleme Kurumu denetçilerinin de, çalışmaları sürekli olarak kontrol ettiğini vurguladı. Devam eden tüm işler hakkında detaylı bilgi veren Romanets, en üst seviyede denetimlere hazır olarak çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.

Akkuyu NGS Güç Ünitelerinin Her Biri 1200 MW Kapasiteye Sahip

Akkuyu NGS, Türkiye Cumhuriyeti’nde inşa edilen ilk nükleer güç santralidir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi, 12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanmış olan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” kapsamında gerçekleştirilmektedir. Projede, Rus tasarımı 3+ nesil VVER reaktörlü dört güç ünitesinin yapılması öngörülmektedir. NGS güç ünitelerinin her biri 1200 MW kapasiteye sahiptir. Proje finansmanı bugüne kadar Rus tarafınca sağlanmaktadır. Rosatom Devlet Kuruluşu; tesisin tasarım, inşaat, bakım, işletme ve devreden çıkarma işlemlerini üstlenen AKKUYU NÜKLEER A.Ş. şirketinin en büyük hissedarıdır. Akkuyu NGS inşaatı, dünyada nükleer sektörde “Build-Own-Operate (Yap-Sahip ol-İşlet) modeli ile gerçekleştirilen ilk projedir.

Rosatom, Rusya’nın Enerji İhtiyacının Yaklaşık %19’unun Fazlasını Karşılıyor

Rosatom Devlet Kuruluşu, uranyum madenciliğinden devreden çıkarma ve nükleer atık işlemeye kadar nükleer enerji üretim zincirinin her alanında başarılı bir şekilde faaliyet göstermek için gereken kaynak ve yetkinliklere sahip, dünyanın teknoloji liderlerinden biridir.

Rusya’nın enerji ihtiyacının yaklaşık %19’unu fazlasını karşılayan Rosatom Devlet Kuruluşu, Rusya’nın en büyük enerji üreticisidir. 12 ülkede farklı uygulama aşamalarında olan 36 güç ünitesi ile şirket, yabancı proje portföyünün büyüklüğüyle dünyada birinci sıradadır. Uranyum zenginleştirme alanında dünya birincisi, uranyum rezervlerinde dünya ikincisi ve üretiminde dünya dördüncüsü olan Rosatom, nükleer yakıt pazarında %17 oranında pay sahibidir. Rosatom Devlet Kuruluşu, dünyanın tek nükleer buzkıran filosu dahil, yaklaşık 400 işletme ve iştirakten oluşmakta olup, yaklaşık 250 bin kişiyi istihdam etmektedir.

Kasım’da İnşaat Malzemeleri Sanayi İhracatı, Miktar Olarak Artarken Değer Olarak Geriledi

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Kasım 2019 sonuçlarına göre, kasım ayında ihracat miktar olarak 4,47 milyon ton, değer olarak 1,83 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2018 Kasım-2019 Kasım aralığında ise yıllık ihracat 21,4 milyar dolar oldu.

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Kasım ayı sonuçları açıklandı. Endeks sonuçlarına göre kasım ayında dış ticarette geçen yıldan kaynaklanan baz etkiler sona erdi. İhracatta yavaşlama yaşanırken, yılın en yüksek aylık ithalatı Kasım ayında gerçekleşti.

Kasım Ayında 4,47 Milyon Ton İhracat Yapıldı

İnşaat Malzemeleri Dış Ticaretinde İhracat Değer Endeksi kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 5,4 geriledi. İhracat Miktar Endeksi ise kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,7 arttı. İhracat Değer Endeksi kasım ayındaki gerileme ile geçen yılın kasım ayının yüzde 8,6 altında gerçekleşti. İhracat Birim Fiyat Endeksi kasım ayında bir önceki aya göre düştü. Miktarın yine yüksek olduğu kasım ayında ihracat, 4,47 milyon ton olarak gerçekleşti. İhracat değer olarak kasım ayında 1,83 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece 2018 Kasım-2019 Kasım aralığında yıllık ihracat 21,4 milyar dolar oldu. İhracatta değer olarak gerileme yaşanan kasım ayında ihracat birim fiyatları 0,41 dolara indi. Geçen yılın kasım ayında ihracat birim fiyatı 0,54 dolardı.

İthalat Miktarı Yükseldi, Birim Fiyatları İndi

İthalat Miktar Endeksi kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 18,8 arttı, geçen yılın kasım ayının da yüzde 12,3 üzerinde yer aldı. İthalat Değer Endeksi de kasım ayında bir önceki aya göre yükseldi. İthalat Birim Fiyat Endeksi ise kasım ayında önemli ölçüde geriledi. Kasım ayında 251,3 bin ton ile yılın en yüksek miktar ithalatı gerçekleşti. İthalatın 605 milyon dolar olduğu kasım ayında, ithalat birim fiyatları kilogram başına 2,41 dolara indi. Geçen yılın kasım ayı ithal birim fiyatı 2,60 dolardı.

İhracat Birim Fiyatları Düşmeye Devam Ediyor

2019 yılı kasım ayında 8 alt ürün grubundan 6’sının ihracat birim fiyatları geçen yılın kasım ayına göre geriledi. Fiyat düşüşleri genel olarak tek haneli rakamlarda oldu. Ağaç ve ahşap ürünleri ihracat birim fiyatı değişmedi. Fiyatı artan sektör yüzde 24,1 ile prefabrik yapılar oldu. Mineral, taş ve toprak ürünleri ihracat birim fiyatı yüzde 25 düştü. Kimyasal bazlı ürünler ihraç birim fiyatı da yüzde 11,8 geriledi. Elektrikli malzemeleri ve teçhizatları ihracat birim fiyatları ise geçen yılın kasım ayına göre yüzde 2,2 düşerek en sınırlı gerileme yaşanan alt sektör oldu.

Kasım ayında 8 alt ürün grubunun 6’sının ihracatı miktar olarak ise geçen yılın kasım ayına göre arttı. En yüksek ihracat miktar artışı yüzde 46,8 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde oldu. Yüksek miktar artışı yaşanan diğer alt sektör yüzde 22,9 ile kimyasal bazlı ürünler oldu. Demir çelik ürünleri ihracat miktarı ise yüzde 18,4 geriledi.

Kasım ayında 8 alt ürün grubunun 6’sında ihracat değer olarak geçen yılın kasım ayına göre arttı. Kasım ayında en yüksek ihracat değer artışı yüzde 10,8 ile prefabrik yapılarda ve mineral, taş ve toprak ürünlerinde gerçekleşti. Kimyasal bazlı ürünlerin değer olarak ihracatı yüzde 8,4 yükseldi. Değer olarak ihracatı düşen alt sektörler ise yüzde 26 ile demir çelik ürünleri ve yüzde 4,2 ile yalıtım malzemeleri oldu.

Sanayi Ürünleri İhracat Birim Fiyatları da Geriledi

Türkiye sanayi ürünleri ihracatı, inşaat malzemeleri sanayi ihracatı ve inşaat malzemeleri dışı sanayi ihracatı değer endeksleri kasım ayında bir önceki aya göre geriledi. Türkiye sanayi ürünleri ortalama ihracat birim fiyatı 2018 yılı kasım ayında 1,63 dolar iken 2019 yılı kasım ayında 1,48 dolar oldu. İnşaat malzemeleri sanayi ortalama ihracat birim fiyatı 2018 yılı kasım ayında 0,54 dolar iken 2019 yılı asım ayında 0,41 dolara indi. İnşaat malzemeleri dışı sanayi ortalama ihracat birim fiyatları ise 2018 yılı kasım ayında 2,66 dolar iken, 2019 yılı kasım ayında 2,75 dolar oldu. Türkiye sanayi ürünleri ihracatı miktar endeksi geçen yılın kasım ayının yüzde 8,8 üzerinde gerçekleşti.

Saygılı: GABORAS ile ticaret kolaylaşacak

Saygılı: GABORAS ile ticaret kolaylaşacak

MÜSİAD İzmir Şubesi, “GABORAS Gayrimenkul Borsası ve ŞENYAP Yatırım Ortaklığı” konulu toplantı düzenledi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi İnşaat, Çevre ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu, “GABORAS Gayrimenkul Borsası ve ŞENYAP Yatırım Ortaklığı” konulu Ocak ayı toplantısı Irmaklar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Irmak’ın ev sahipliğinde düzenlendi. Toplantıda, MÜSİAD’ın öncülüğünde kurulan ŞENYAP Yatırım Ortaklığı ve GABORAS Gayrimenkul Borsası ile Türkiye’deki gayrimenkullerin alım-satım ve kiralama gibi işlemlerinin elektronik ortamdan yapılabilmesi hedefiyle nasıl hayata geçirdiği anlatıldı. Kemalpaşa’da Vatan Restaurant Kır Kahvaltı Salonu’nda gerçekleşen programda konuşan MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı; “İzmir iş dünyasının temsilcileri olarak, İzmir ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. GABAROS projesi ile tapuya gitmeden online dünyanın neresinde olursanız olun gayrimenkul alım satımı yapabileceksiniz. ŞENYAP finans projesi ile de Firmaların ihtiyaç duyduğu finansman için yeni bir finans modeli ortaya çıkıyor” dedi.

Dedeman, 18’inci Otelini Kastamonu’da Açıyor

Dedeman, 18’inci Otelini Kastamonu’da Açıyor

Dedeman Turizm Grubu, Kastamonu’da, Park Dedeman Kastamonu Oteli için ilk imzayı attı. KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. tarafından yapımı süren KastaMall Alışveriş Merkezi, Otel ve Rezidans Karma Projesi içinde yer alan, toplam 150 odalı, 300 yatak kapasiteli Park Dedeman Kastamonu Oteli, 2020 yılının 3’üncü çeyreğinde hizmete girecek.

Türk turizminin ilk uluslararası otel zinciri olan Dedeman Turizm Grubu, bu yılın ilk atılımını Kastamonu’da gerçekleştirecek. KastaMall AVM, Otel ve Rezidans Karma Projesi içinde yer alan ve 2020 yılının 3’üncü çeyreğinde hizmete girmesi planlanan Park Dedeman Kastamonu için Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş ve KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. arasında ilk imzalar atıldı. Dedeman Turizm Grubu Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulunu temsilen Ali Yıldız arasında imzaların atıldığı tören, Dedeman İstanbul Oteli’nde 8 Ocak 2020 günü gerçekleştirildi. 

“2020 yılında yurt içinde iki yeni otel açacağız”

İmza töreninde konuşan Banu Dedeman, “Bugüne kadar farklı bölgelerde yer alan otellerimizle, bulunduğumuz bölgelerin gelişimine yön veren bir grup olduk. 2020 yılı içinde yurt içinde açmayı planladığımız 2 yeni otelimizin ilkini Kastamonu’da hayata geçireceğiz. 2020 yılının 3’üncü çeyreğinde hizmete girecek yeni otelimizle bölgeye ve beraberinde iş dünyasına değer kazandırmak en büyük hedefimiz” dedi.

“Dedeman markasına Anadolu’dan talep çok”

Turizmde durgunluğun en çok hissedildiği yıllar da bile otel açmayı sürdürdüklerini söyleyen Banu Dedeman, “2020 yılında hizmete açacağımız 2 yeni otelimizle toplam otel sayımızı 19’a yükselteceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde hedefimiz ise otel sayımızı 50’ye çıkarmak. Yatırımcılar ile aynı dili konuşan bir Türk otel zinciri olma özelliğimiz ile tercih ediliyoruz. Odaklandığımız işletme modeli ile büyümeyi planlıyoruz. Mevcut markaları ile sözleşmesi biten otel sahipleri ve yeni otel yatırımcıları ile görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. 

İstanbul’da 7 Adet Arsa İhale Yöntemi ile Satışa Çıktı

İstanbul'da Yatay Mimari Dönemi

Emlak Konut GYO’nun portföyünde yer alan ve İstanbul’da bulunan toplamda yaklaşık 68 bin metrekare yüzölçümlü 7 adet arsa ihale yöntemi ile satışa sunuldu. Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Emlak Konut GYO, yılın ilk arsa satış ihalesini gerçekleştirdi. İstanbul’daki Ataşehir, Kartal ve Başakşehir’deki farklı ölçülerde toplamda 85 bin 917 metrekare büyüklüğe ulaşan 12 arsasını toplam 256 milyon 750 bin lira muhammen bedelle satışa sunulacağı ilan edilmişti. Ancak Emlak Konut GYO Kartal’da yer alan 5 arsanın satışını geri çekti. Şehrin en değerli bölgelerinde konumlanan arsalarla muhammen bedellerinin üzerinde ilgi gördü.

Emlak Konut GYO’nun ihale öncesi geri çektiği Kartal’da yer alan arsalarla ilgili daha sonra ihaleye çıkılacak. Dün yapılan ihalede ise 3 adet taşınmaza teklif geldi. Ataşehir ve Başakşehir’deki 3 arazi için toplamda KDV hariç 205 milyon 110 bin lira teklif verildi. Teklifleri veren firmaların ise farklı farklı oldukları bildirildi.

İkitelli 2. Etap İhalesinde Rakamlar Konuştu

Geçen hafta gerçekleştirilen Emlak Konut İstanbul Başakşehir İkitelli 2. Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesinin ikinci oturumu 6 Ocak Pazartesi günü gerçekleştirildi. Emsale esas inşaat alanı toplam 95 bin 2112 metrekare büyüklüğe sahip olan arsa için teklifler ard arda geldi. Geçen hafta gerçekleşen birinci oturumda İzka İnşaat -Konuklu İnşaat İş Ortaklığı, Makro İnşaat – Akyapı İnşaat Ortaklığı – İntaya İntes İnşaat, Yeni Fidan İnşaat – Kayasan Yapı İnşaat Ortaklığı – İntek Konut İnşaat – Som Plus Yapı İnşaat -.Nurgroup Ziraat İnşaat Ortaklığı ve  Fuzul Yapı İnşaat Pazarlama A.Ş. katılırken, önceki günkü oturumda arsa satışı karşılığı satış toplam geliri yönüyle en yüksek teklif 1 milyar 690 milyon lira ile İntek Konut –Som Plus Yapı – Nur Group iş ortaklarından geldi. İş ortaklarının Emlak Konut GYO’ya arsa satışı karşılığı şirket payı gelir oranı teklifi ise yüzde 37 oldu. Emlak Konut GYO, tekliflerin değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı.

1578474298-bdf96e

Marriott Trabzon’a Geliyor!

Marriott Trabzon'a Geliyor!

Projetürk Yatırım A.Ş. Trabzon’da Marriott Hotel’i inşa ediyor.

Trabzon Yomra’da yükselecek olan otel konseptindeki Marriott, 3 farklı daire tipine sahip olacak.

3 bin metrekarelik arsada 6000 metrekarelik inşaat alanına sahip olacak projede toplamda 88 daire bulunuyor.

Otopark, hamam, spa, sauna, yüzme havuzu, spor alanları, fitness salonu, çocuk oyun alanları, jeneratör ve güvenlik gibi birçok donatıya sahip proje iki etaptan oluşuyor.

İkinci etabı otel olarak inşa edilecek Marriott’ta 100 daire bulunuyor.

Projenin ilk etabının anahtar teslimi bu yılın üçüncü çeyreğinde yapılacak.

Gayrimenkul Sektörünün Yıldızı Mesa İnşaat 2020 Yılında 11 Yeni Projeye Start Verecek

Gayrimenkul Sektörünün Yıldızı Mesa İnşaat 2020 Yılında 11 Yeni Projeye Start Verecek

Türk gayrimenkul sektöründe 50 seneyi geride bırakan hizmet süresi ile dikkat çeken Mesa İnşaat 2020 yılında 11 yeni projeye başlayacakları müjdesini verdi. Detaylar haberimizde…

Türk inşaat sektörünün köklü markaları arasında yer alan Mesa İnşaat 2020 yılını değerlendirmek üzere özel bir basın toplantısı düzenledi. 

MESA İnşaat / Boysanoğlu: 11 yeni projeyi hayata geçireceğiz 

MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu düzenlenen basın toplantısında yapmış olduğu açıklamasında “İnşaat sektörünün kısmen durgunluk yaşadığı bir dönemde 850 adet konut satışı gerçekleştirdik, 4 projemizi de tamamlayarak teslim ettik. MESA Holding olarak yaklaşık 1.5 milyar TL ciro ile yılı kapattık. 9’u Türkiye’de 2’si yurt dışında olmak üzere 11 şantiyede hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2020 yılında da en iyi yaptığımız işimizi yapmaya, ekonomiye ve temsilcisi olduğumuz gayrimenkul sektörüne katma değer sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’de Konut Stoku Var mı, Yok mu?

Konut stoku sorununa dair de önemli açıklamada bulunan Boysanoğlu lüks konutta fazlalık olduğunu belirterek “Stok sadece bu grup için var. Yoksa ülkemizde hala bir konut açığı ve ihtiyacı var. Orta ve dar gelir grubuna yönelik konut üretmek gerekiyor. Bu noktada bizi ve alıcıyı zorlayan arsa konusu karşımıza çıkıyor. Konutun bedelini belirleyen ilk faktör arsa bedelidir. Türkiye ile yurt dışını mukayese ettiğinizde yurt dışında arsa değeri oranı yüzde 20-25’i geçmezken Türkiye’de bu değer genelde yüzde 50’nin altına düşmüyor. Arsa bedeli yüksek olduğu için gerçek konut ihtiyacı olan kesime yönelik proje üretemiyoruz. Eğer arsa konusu regüle edilebilirse; fiyatlandırma da yüzde 10-15 civarına oturtabilirse; konut fiyatları da sosyal konut için normalleşir” dedi. 

Şehir Hastanesi Çevre Yolu İnşaatı Başladı

Şehir Hastanesi Çevre Yolu İnşaatı Başladı

2020 yılı ortalarında hizmete açılması öngörülen Kocaeli Şehir Hastanesi’nin çevre yolu inşaatını, Bursalı YAFA Mühendislik ve İnşaat üstlendi. 150 milyon TL’ye mal olması beklenen çevre yolu inşaatı, hastanenin açılışına yetiştirilecek.

8 Mart 2019’da İhale Yapıldı

Kocaeli Şehir Hastanesi’ne bağlantı sağlayan çevre yolu ihalesi Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Şube Müdürlüğü tarafından 8 Mart 2019 tarihinde yapıldı. İhaleye 60 firma başvuruda bulunmuştu. İhale sonrası itirazlar olunca iş uzadı. Karayolları Genel Müdürlüğü işin içinden çıkamayınca konuyu Kamu İhale Kurumu’na (KİK) iletti. KİK, uzun süren araştırma sonunda ihaleyi Bursa firması olan YAFA Mühendislik ve İnşaat firmasına verdi.

300 Günde Tamamlanacak

İlimizde Kartepe Köseköy battı-çıktı projesi, Salim Dervişoğlu duble yol projesini tamamlayan YAFA İnşaat firmaıs şimdi de Kocaeli Şehir Hastanesi Çevre Yolu projesini yapacak. 1 Ocak tarihinden itibaren çalışmaya başlayan firma, Şehir Hastanesi’ne giden tüm bağlantı yollarını yapacak. Gazetemize bilgi veren proje müdürü Tolga Eroğlu, proje kapsamında 8 köprü, 20 menfez ve 7 kilometre yol yapacaklarını söyledi. Eroğlu, “Projenin tüm maliyeti 150 milyon TL civarında. Çevre yolunu 300 iş gününde tamamlayacağız. Şehir Hastanesi tam kapasite açıldığında yollarımız da hazır olacak.” dedi.

Toyota İnşaat İşine Girdi: Fuji Dağı’nın Eteğinde Geleceğin Şehrini Kuracak

Toyota İnşaat İşine Girdi: Fuji Dağı’nın Eteğinde Geleceğin Şehrini Kuracak

Her yıl otomobil üreticileri yeni fikirler üretiyor, eskiz tasarımlar hazırlıyor ve geleceğe yönelik vizyonlarını anlatan 3 boyutlu render görüntülerini kamuoyuyla paylaşıyor. Bazen ortaya fantastik çizimler çıkıyor olsa da bu markaların yakın geleceğin nasıl şekilleneceğine dair öngörülerde bulunması, kesinlikle heyecan verici. Nitekim Toyota da katılım gösterdiği CES 2020 teknoloji fuarında geleceğin prototipine uygun bir şehir kurma girişiminde bulunduklarını açıkladı. Evet, yanlış okumadınız, Toyota bir şehir kuruyor!

Woven City adını taşıyan bu şehir, Japonya’nın ünlü Fuji Dağı’nın eteklerinde yükselecek. Yaklaşık 2 bin kişinin yaşaması planlanan Woven City otonom sürüş, robotik, kişisel mobilite, akıllı evler ve yapay zeka gibi teknolojik konularla ilgili bir AR&GE ve test ortamı olarak da kullanılacak.

Bağımsız bilim adamı ve araştırmacılar için de “canlı bir laboratuvar” olması amaçlanan şehir, ticari ve akademik işbirliklerine açık olacak. Bu sayede Toyota ile beraber çalışmak ve fikirlerini hayata geçirmek için destek arayanlara yeni bir kapının daha aralandığını söyleyebiliriz.

Toyota, şehri tasarlamak için Danimarkalı mimar Bjark Ingels’le çalışma kararı almış. Bu ünlü mimar New York’takı 2 Dünya Ticaret Merkezi’nin yanı sıra Google’ın Mountain View ve Londra’daki genel merkezinin de tasarımcısı.

Çevreye en az seviyede zarar verecek olan şehrin karbon ayak izi de çok düşük olacak. Bilim adamı ve araştırmacıların hem yaşayıp hem de AR&GE faaliyetleri gerçekleştireceği şehrin 2022 yılına kadar inşa edilmiş olması hedefleniyor.