“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 84

Folkart Yakında Urla Bademler’de

Folkart Urla'da

Folkart, kamuoyunda ‘İTOKENT 2’ arazisi olarak bilinen, 200 bin metrekarelik arsayı satın aldı. Şirket, Urla Bademler’deki arazide, “doğayla içiçe bir yaşam vadeden” yeni bir proje için, ön çalışmalarını başlattı.

Bugüne kadar İzmir’de inşa ettiği yenilikçi, estetik, modern, teknolojik ve çevreci yaşam alanları ile sektörün öncü firması Folkart; Urla Bademler’de yeşille içiçe, 180 villaya sahip yeni bir yaşam merkezi oluşturacak.

DOĞAYLA BAŞBAŞA

Folkart’ın Urla Bademler’de satın aldığı 202 bin 861 metrekare civarındaki arazide, yeşille içiçe yaşanabilecek, doğayla başbaşa kalınabilecek, 180 villadan oluşacak yeni bir yaşam merkezi için projelendirme çalışmalarına başladı. Doğal güzellikleriyle olduğu kadar, bölgeye has iklimiyle de 4 mevsimin doyasıya yaşanabileceği Urla’da, Ege’nin eşsiz lezzetlerin tadılabileceği gastronomi lokasyonlarına da çok yakın konumda yer alıyor.
Kamuoyunda İTOKENT 2 arazisi olarak bilinen Seferihisar-İzmir Karayolu üzerinde bulunan proje alanı; İzmir Konak’a 33 km, İzmir Narlıdere’ye 20 km, Güzelbahçe’ye 10 km, Seferihisar’a 11 km mesafede yer alıyor. Konak’tan yaklaşık 30 dakikada ulaşılabilen proje için, doğal yaşam odaklı bir konsept planlanıyor. Projede doğal yaşamın ihtiyaçlarını karşılayacak oranda, çok az miktarda ticari alan da bulunacak.

ÇEVRE ODAKLI PROJE

Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, merkezinde doğal yaşam anlayışının hakim olduğu, üst düzey çevre duyarlılığı taşıyacak proje için şöyle dedi:
“Urla Bademler’de yeni satın aldığımız bu arazi için, hemen kolları sıvadık. Ön çalışmaları başlattık. Güzel İzmir’e yakışacak; çok güzel bir proje inşa etmek istiyoruz. Yeşille örülü, doğal ve organik yaşamın odağında bulunduğu, özel bir proje hayal ediyoruz. Ege Bölgesi’ne has zeytin, meyve ağaçları ve bitkileri ile süslenecek projemiz, İzmir’in yanı başında, yaz-kış yaşanabilecek bir merkez olacak.”

PLAJLARA 10 DAKİKA

İzmir merkezden en fazla yarım saat süren bir yolcuğun ardından proje alanına ulaşılabileceğine işaret eden Mesut Sancak, “Kent merkezine hem yakın, hem de kentin yoğunluğundan uzak bu alanda, yeni bir yaşam merkezi oluşturacağız. Seferihisar’a ya da Urla’daki plajlara 10 dakika mesafede bulunan proje alanımızda, özgürce yaşamanın tadına varabileceksiniz. Çok iddialı ve özel bir proje için çalışmalarımıza başladık.” diye konuştu. Mesut Sancak, konuyla ilgili dönem dönem bilgi paylaşımında bulunacaklarını vurguladı.

URLA’DA AKLA GELENLER

Urla’nın tarihi M.Ö. 4000’lere kadar dayanıyor. Klazomenai Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan şirin ilçe, zeytin ve zeytinyağının yanı sıra üzüm bağları ile de meşhur. Enginar Festivali’nin düzenlendiği Urla, Çeşme’ye, Seferihisar’a ve Güzelbahçe’ye komşu konumda bulunuyor. İlçenin kuzeyinde ve güneyinde çok özel plajlar ve koylar yer alıyor.

SEFERİHİSAR’IN ANIMSATTIĞI

Türkiye’nin ilk “Sakin Şehir” ünvanına sahip Seferihisar, M.Ö. 3000’lere kadar uzanan geçmişi ile öne çıkıyor. Seferihisar, Teos Antik Kenti’nin yanı sıra tarihi bölgesi Sığacık Kalesi ile de dikkat çekiyor. Sığacık Yat Limanı’na komşu konumda bulunan tarihi kale ve içindeki dar sokaklar, kentin en özel yerlerinden. Ayrıca Seferihisar zeytin, zeytinyağı, turunçgiller gibi Ege Bölgesi’ne has bitkilerin yetiştiği iklimiyle öne çıkıyor. Seferihisar güzel plajlarıyla da öne çıkıyor.

Arnavutluk’a Afet Konutu Yapımı İş Birliği Sözleşmesi İmzalandı!

Şehircilik Bakanı Kurum'dan Kentsel Dönüşüm Modeliyle Her İlçeye En Az Bir Katlı Otopark Müjdesi!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Arnavutluk Yeniden İnşa Bakanı Ahmetaj ile video konferans yöntemiyle bir görüşme yaptı.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, yapılan görüşmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla, dost ve kardeş Arnavutluk’a yapılacak afet konutlarının mutabakat zaptını imzalamak için bir araya geldiklerini dile getiren Bakan Kurum, “Aslında çok daha önceden bir araya gelmeyi planlamıştık. Ancak tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını nedeniyle buluşmamızı bugün video konferans yöntemiyle gerçekleştirebiliyoruz. Ben şimdiden birlikte yürüteceğimiz projelerin sizlere, Türkiye-Arnavutluk dostluğu için ve depremzede kardeşlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Türkiye’nin bir kardeşlik vazifesi olarak, sadece konut projeleri noktasında değil, her zaman, her alanda dost ve kardeş Arnavutluk halkının yanında olduğunu belirten Bakan Kurum, 2019’un Kasım ayında yaşanan depremden hemen sonra devlet olarak, arama kurtarma ve sağlık ekipleriyle Arnavutluk’taki vatandaşlara yardım etmenin gayretinde olduklarını dile getirdi.

Bu kapsamda Tiran ve Durres’te konutların, kamu binalarının hasar tespit çalışmalarına katıldıklarını söyleyen Bakan Kurum, depremde hayatını kaybedenler için bir kez daha Allah’tan rahmet, Arnavutluk Cumhuriyeti’ne başsağlığı dileklerini de iletti.

Bakan Murat Kurum, “Bugün imzalayacağımız ‘Afet Sonrası Konut Yapımı Alanında İşbirliği Sözleşmesi’, Arnavutluk Laç şehrine yapacağımız 522 konut, 37 ticari ünite ile 375 araçlık kapalı otopark inşaatlarını içeriyor. Bu sözleşme ile süreci resmen başlatmış oluyoruz. Konutlarımızın projelerini Arnavutluk’taki kardeşlerimizin konut kullanma alışkanlıklarına, Arnavutluk’un yerel mimarisine uygun olacak şekilde hazırladık.” dedi.

Bugün ihalenin son oturumunu yapacaklarını belirten Bakan Kurum, yer tesliminin yapılmasıyla inşaatları hızlı bir şekilde başlatacaklarını söyledi.

“Arnavutluk’ta da başarıyla hayata geçirecek”


Konutların inşaat süreçlerinin TOKİ Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü belirten Bakan Kurum, “TOKİ Başkanlığımız, konut yapımı konusunda ülkemizin en önemli kamu kurumudur. Türkiye’de toplamda 940 bini konut alanı olmak üzere 1 milyonu aşkın bağımsız bölümün inşasını başarıyla gerçekleştirmiştir.” diye konuştu.

Bakan Kurum, TOKİ’nin yurt dışında yaşanan doğal afetler sonrasında, insani yardım için Endonezya, Sri Lanka, Pakistan ve Somali konut, hastane, okul ve kamu hizmet binaları inşasını gerçekleştirdiğini söyledi.

TOKİ’nin bu teknik tecrübe ve uygulama pratiğini, Arnavutluk’ta da başarıyla hayata geçireceğini belirten Bakan Murat Kurum, şöyle konuştu:

“İnşallah, çok kısa zamanda Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Ilir Meta’nın teşrifleriyle konutlarımızın teslim törenlerini gerçekleştireceğiz. Arnavutluk için ortaya koyduğumuz bu iş birliğinin iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin daha da geliştirmesine daha da katkı sağlayacağını ümit ediyorum. İnşa edeceğimiz yeni yuvaların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu mutabakatın oluşmasında büyük emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Arnavutluk makamlarına, Tiran Büyükelçiliğimize de şükranlarımı sunuyorum. Arnavutluk halkıyla Türk halkının kalbi her zaman beraberdir, yürekleri her zaman beraber atar. Öyle de olmaya devam edecektir.”

Bakan Ahmetaj da yapılacak iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konuşmalardan sonra iki bakan “Afet Sonrası Konut Yapımı Alanında İşbirliği Sözleşmesi”ni imzaladı.

Üçüncü Ülkelerde İnşaat Sektörünün Potansiyeli Büyük!

Üçüncü Ülkelerde İnşaat Sektörünün Potansiyeli Büyük!

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı ve Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, uluslararası üretim ağının yeniden yapılanacağını belirtti ve “Bölgenin ihtiyacını bölgenin içinden tedarik etme politikasını göreceğiz. Bu anlamda Türkiye’nin çok büyük fırsatı var. Almanya’nın ya da Avrupa’nın şu ana kadar Çin’den tedarik ettiği veya Çin’e yaptığı yatırımlar belki kalacaktır ama ek yeni yatırımlar konusunda Türkiye, ciddi adayların bir tanesi olacak” diye konuştu.

Young, video konferans yöntemiyle AA muhabirinin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya ticaretine etkisi, Türkiye-Almanya ticari ilişkileri, yatırımlar ve ortak projelerle ilgili soruları cevapladı.

“Üçüncü ülkelerde inşaat sektörünü büyük potansiyel olarak gördük”


SORU: “İki ülkeyi de çok iyi bilen iş insanısınız. Hükümetlerden yeni dönemde beklentileriniz nelerdir?”

Steven Young: “Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (Joint Economic Trade Committee-JETCO) anlaşmasını Ekim 2018’de ilk defa Almanya ile karşılıklı imzaladık. Almanya ve Türkiye arasında iş dünyasındaki iş birliğinin zeminini oluşturan bir anlaşmadır. Burada teknoloji, tedarik ve iş birliği konularına eğiliyoruz. Son toplantıdan bir örnek vermek istiyorum. DEİK olarak ‘Türk firmalarını Alman firmaları ile eşleştirirsek ve bunlar birlikte üçüncü ülkelerde birbirlerinin güçlerini tamamlayarak büyük bir güç olarak piyasaya çıkarlarsa çok büyük bir sinerji yakalayabiliriz.’ dedik. İnşaat sektörünü büyük potansiyel olarak gördük. Hem Orta Doğu hem de Afrika iş yapma açısından zor bölgeler. Ama oralarda iş var. Almanlar tek başlarına oralara gitmiyor. Ama Almanlarda o işi yapacak teknoloji ve finans gücü var. Türkiye’de de o işi yapacak şirketler, saha yönetimi, proje yönetimi ve yerel insanlarla olayı düzenleyebilme becerisi var. Dolayısıyla karşı kanadımızla mutabık kaldık. Bu bölgelerde Türk ve Alman şirketleri ile tamamlayıcı iş modelleri kapsamında iş birliği yapmak istiyoruz. Özel sektör olarak burada büyük bir potansiyel görüyoruz. Her iki ülkenin kendi firmalarını motive etmeleri gerekiyor. Bu şirketleri DEİK ve Alman karşı tarafımız zemininde bir araya getirip altyapı, üstyapı ve milyar dolarlık projelerde ve gerekirse AB fonlarından da faydalanarak yola çıkarmamız gerekiyor. Bu konu gündemimizde. İş insanları olarak bütün ihtiyaçlarımızı ilgili bakanlara vakitlice iletiyoruz. Son olarak 4-5 hafta önce bakanlarla yaptığımız toplantıda firma satın alma konularını zikrettim. Orada hızlı gitmemiz gerekiyor. Türk hükümeti Türk firmalarını sübvanse edecek ya da finansal destek verecekse, Almanya’da kayyumdan bir şirket alacaksanız 3 aylık yasal süreç var. Bu çok uzun süre değil. Bu konuyu ilgililerle paylaştım ve gayet makul buldular. Bu çerçevede içeride çalışmalar yapıyorlar. DEİK olarak köprü görevi görüyoruz. İş dünyası olarak holistik bir görüşe sahibiz.”

“(Şehir hastaneleri) Büyük bir öngörü var”


SORU: “Türkiye, koronavirüs salgını sürecinde sağlık anlamında önemli bir sınav verdi. Bu durum yabancı yatırımcılar açısından yeni hikayelerin başlangıcı olabilir mi?”

Steven Young: “Burada bir öngörü var. (Şehir hastaneleri) Bu hastaneler birçok maksat için yapıldı. Bir tanesi de sağlık turizmine hizmet etmek için yapıldı. Dünyanın her tarafından operasyon için Türkiye tercih ediliyor. Doktorlarımız ve bilgi altyapımız gayet tecrübeli ve güçlü. Bina ve teçhizat imkanlarımız gayet güçlü. Şehir hastaneleri de tam zamanında yetişti. Bizim bu konuyu minimum kayıpla atlatmamız ve hızlı bir şekilde kontrol altına almamızın altında da bu yatıyor. Yurt dışındaki ülkelerin eskimiş, geleneksel hastaneleri pandemi konusunda yetersiz kaldı.

Türkiye ve Almanya, Osmanlı’dan gelen geleneksel ve çok değerli bir ilişkiye sahip. Burada 100 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren ve Türkiye’yi benimsemiş Alman firmalarımız var. Biz bunlara yeni şirketler katacağız, yeni sektörler açacağız. Almanya da bu konuda motivedir. Arada bir sıkıntı yaşanıyor görünse de bu gayet doğaldır. Önemli olan bu dönem içinde kırıp dökmemektir. Önümüzdeki Kovid-19 sonrası dönem çok büyük fırsatlar vadediyor. Tahmin ediyorum, önümüzdeki 3 yıl içerisinde, Türkiye ve Almanya arasındaki tutturduğumuz hem iş hem de siyaset dünyasındaki direkt iletişim sayesinde oldukça güzel yatırımlar ve gelişmeler olacak.”

TOKİ Kahramanmaraş Hükümet Konağı İhalesi 24 Temmuz’da!

Çorlu'da Yapılacak Yeni Konutlar İçin İhale Tarihi Belli Oldu

Kahramanmaraş İli Çağlayancerit İlçesi Hükümet Konağı İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19. maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacak. 24 Temmuz’da gerçekleştirilecek olan ihaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler şu şekilde:

İKN : 2020/327250
1-İdarenin
a) Adı : T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI
b) Adresi : Bilkent Plaza B1 Blok 06800 Bilkent ÇANKAYA/ANKARA
c) Telefon ve faks numarası : 3125652000 – 3122667748
ç) İhale dokümanının görülebileceği ve e-imza kullanılarak indirilebileceği internet sayfası : http://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-İhale konusu yapım işinin
a) Adı : Kahramanmaraş İli Çağlayancerit İlçesi Hükümet Konağı İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi
b) Niteliği, türü ve miktarı : Konvansiyonel Kalıp Sistemiyle 1 Adet 1.553,60 m2 İnşaat Alanına Sahip Hükümet Konağı İnşaatı İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
c) Yapılacağı/teslim edileceği yer : Kahramanmaraş
ç) Süresi/teslim tarihi : Yer tesliminden itibaren 500 (beş yüz) takvim günüdür.
d) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde
yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır.
3-İhalenin
a) İhale (son teklif verme) tarih ve saati : 24.07.2020 – 14:30
b) İhale komisyonunun toplantı yeri (e-tekliflerin açılacağı adres) : Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (Toki) – Toplantı Salonu
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeler ve yeterlik kriterleri ile fiyat dışı unsurlara ilişkin bilgileri e-teklifleri kapsamında beyan etmeleri gerekmektedir.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri.
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyim belgeleri:
Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 100 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri:
4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
11.06.2011 tarih ve 27961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yapım İşlerinde benzer iş grupları tebliği” nde yer alan B/III grubu işler benzer iş olarak kabul edilecektir. Bu ihale kapsamında; onarım, sondaj, güçlendirme, montaj işleri vb. yapım işlerine ait iş deneyim belgeleri benzer iş olarak kabul edilmeyecektir.
4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri:
İnşaat Mühendisliği bölümü veya Mimarlık bölümü
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanı EKAP üzerinden bedelsiz olarak görülebilir. Ancak, ihaleye teklif verecek olanların, e-imza kullanarak EKAP üzerinden ihale dokümanını indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, EKAP üzerinden elektronik ortamda hazırlandıktan sonra, e-imza ile imzalanarak, teklife ilişkin e-anahtar ile birlikte ihale tarih ve saatine kadar EKAP üzerinden gönderilecektir.
9- İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır.
10- Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
11- İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
12- Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır.
13- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüz yirmi) takvim günüdür.
14- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
15- Diğer hususlar:
İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00
Aşırı düşük teklif değerlendirme yöntemi: Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir.

Kocaeli’de Pişmaniyeciler Meydanı İnşa Ediliyor

Kocaeli'de Pişmaniyeciler Meydanı İnşa Ediliyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İzmit Pişmaniyeciler Meydanı projesine başladı.

Kocaeli’de İzmit’in sembolü niteliğindeki pişmaniye için kentin merkezinde bulanan alana Pişmaniyeciler Meydanı inşa ediliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından eski balıkçıların bulunduğu alanda yapımına başlanan İzmit Pişmaniyeciler Meydanı, 2 bin 950 metrekare alanı kapsıyor.

Yapılacak meydan ile İzmit esnafı pişmaniye satışı yapabilecek. İnşaat çalışmalarının güvenli bir şekilde yürütülmesi için Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri meydanın etrafını saç bariyerler ile kapattı. Alanda, 555 metrekare yeşil alan yanı sıra 26 metrekarelik 5 adet dükkan ve 9 metrekarelik bir adet büfe de yer alacak.

Yerli Otomobil Fabrikasının Temeli Atılıyor!

Yerli Otomobil Fabrikasının Temeli Atılıyor!

Tüm Türkiye tarafından yakından takip edilen yerli otomobil hakkında son dakika gelişmesi yaşandı.

Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin ilk yerli otomobiline hayat verecek olan fabrikanın temellerinin atılacağını ilan etti.

TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ OTOMOBİLİ TOGG NE ZAMAN YOLLARDA OLACAK, İLK SATIŞ TARİHİ BELLİ Mİ?

Üretilecek ilk milli araç olması nedeni ile yakından takip edilen yerli otomobil projesi hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu pandemi krizine rağmen çalışmalara büyük bir özveri ile devam ettiklerini belirterek “Yerli ve milli araçta yan sanayi çok önemli.

İlk çıkacak aracımızda yüzde 51 yerlilik oranına ulaşmayı istiyoruz. Yeni bir teknolojik araç. TOGG için sektör temsilcilerimiz ve üniversitelerimiz ile birlikte çalışacağız. Hedefimiz 2022 sonunda yüzde 51 yerlilik oranına sahip ilk aracı banttan indirmek. İki sene sonra da bu yerlilik oranını yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz. Tabii burada Bursa sanayisi her zaman çok önemli olacak.

Bursa otomotiv yan sanayisi bizim gururumuz. Bursa iş dünyasının vereceği katkı çok önemli. Bütün bu konularla alakalı İbrahim Burkay kardeşim ile görüştük. Artık Bursalı TOGG var. Bursa’nın sektördeki tecrübelerinden istifade etmeyi istiyoruz” diyerek Bursalı TOGG’un ilk örneklerinin 2022 yılında yollarda olacağını söyledi.

YERLİ OTOMOBİL FABRİKASI TEMELİ BU AY ATILACAK!

TOGG Modelinin üretimine ev sahipliği yapacak olan yerli otomobil fabrikası için Türkiye’nin önemli otomobil üretim merkezlerinden biri olan Bursa’da karar kılınmıştı.

Bursa’da kurulacak olan fabrika hakkında da açıklamada bulunan Hisarcıklıoğlu sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımları ile Temmuz ayı içerisinde ortak bir tarih belirlenerek temel atma töreni düzenleneceğini söyledi.

Atatürk’ün Projesiydi: İdeal Cumhuriyet Köyü Kuruluyor, Ruhsatlı Hobi Bahçeleri Tarıma Kazandırılıyor!

Türkiye’nin İlk Dev Hobi Köyü Gölbaşı’nda Kuruluyor!

Atatürk tarafından tam 83 sene önce tasarlanan İdeal Cumhuriyet Köyü projesi Ankara Gölbaşı Belediyesi tarafından hayata geçirilecek.

ANKARA GÖLBAŞI BELEDİYESİ HOBİ KÖY KURACAK, VATANDAŞA İMARLI VE YASAL HOBİ BAHÇESİ SAHİBİ OLMA İMKANI SUNULACAK

Gölbaşı Belediye Başkanı MHP’li Ramazan Şimşek tarafından geliştirilen yeni proje ile 2 bin dönümlük dev arazi üzerine Atatürk’ün ideal Cumhuriyet Köyü projesinden esinlenerek dev hobi köyü kurulacak.

Proje hakkında Sözcü Gazetesi Yazarı Deniz Ayhan’a özel açıklamalarda bulunan Gölbaşı Belediye Başkanı Şimşek, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937’de tasarlamış olduğu ve Danimarka’nın Brondby şehrinde uygulanarak tüm dünyaya örnek olan fikrini gururla hayata geçireceğiz” dedi.

Tarım arazilerinin korunmasına önem verdiklerini belirten Şimşek “Çevre Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ile görüşerek projemizin startını verdik. Köy kahvesi, köy meydanı, ahır, kümes gibi hayvanların besleneceği alanlar ile bostan gibi birçok alanın da oluşturulacağı köyümüzde vatandaşlarımız doğal ortam ile buluşacak” diyerek projelerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da onay verildiğini söyledi.

HOBİ BAHÇELERİ POPÜLARİTESİNİ ARTTIRMIŞ, KAÇAK HOBİ BAHÇESİ İÇİN YIKIM KARARI ÇIKMIŞTI

Son dönemde özellikle de korona virüs salgını sonrası vatandaş daha ucuz maliyetlerle satılması nedeni ile hobi bahçelerine yönelmişti. Ancak verimli tarım arazilerinin bilinçsiz bir şekilde yok edilmeye başlanması ile meclise yeni yasa teklifi verilmiş, kanunsuz olarak yapılan kaçak hobi bahçelerine yıkım ve para cezası verilmesi için çalışmalara başlanmıştı.

Söğüt ‘Oba Kent Projesi’ Hayata Geçiriliyor!

Söğüt 'Oba Kent Projesi' Hayata Geçiriliyor!

Üç kıtaya altı asır hak, adalet ve hoşgörü dağıtan Osmanlı İmparatorluğu’nun tohumlarının atıldığı Söğüt’te, bundan 700 yıl önceki tarihi misyonuna uygun olarak Bilecik Valiliğinin teşebbüsleri ile ”Oba Kent Projesi” hayata geçiriliyor.

Unutulan Osmanlı Sporları


Proje içinde unutulmaya yüz tutan atçılık, oklu atçılık, okçuluk, matrak gibi Osmanlı oyunlarının yanı sıra konferans salonu, hediyelik eşya satış noktaları, amfi tiyatro alanları, hobi bahçeleri, müze, dizi platosu ve birçok alan yer alacak.

İlçe girişinde düz bir ovada yapılması planlanan Oba Kent Projesi’nin, yapısal planı olarak Osman Gazi’nin rüyasına konu olan, devletin manevi kurucusu Şeyh Edebali’nin adını taşıyan üniversitesi tarafından Ulu Çınarı simgelediği ifade edildi.

Yaklaşık dört yüz çadırı simgeleyen kırk adet kıl çadır konaklama alanında, gelen ziyaretçilere o tarihi dokunun yeniden yaşatılması planlanıyor.

Osmanlı’nın kuruluş yeri olan Söğüt’te o dönemi yansıtabilmek için çalıştıklarını söyleyen Bilecik Valisi Şentürk, açıklamasında tarihi döneme tanıklık eden bu toprakların her karışında, o izleri biraz daha görsel hale getirme arzusuyla yürüttükleri bir dizi çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Gençlerin ilgi göstermesi önem arz ediyor


Bunlardan birinin de Söğüt’e bir oba kurma projesi olduğundan bahseden Şentürk, ”Burada düşüncemiz, ülkemizin her noktasından başta gençlerimiz olmak üzere buraya gelen herkesin tarihe tanıklık eden bu topraklarda yaşayarak, tarihlerini bizatihi yerinde öğrenmelerini sağlamaktır.” dedi.

O döneme ilişkin bir ortam oluşturmak istediklerinden bahseden Şentürk, şu açıklamalarda bulundu: ”Gelen insanların, o dönemi, o anı yaşayabilecekleri bir oba teşkil edebilmek ve bunun altyapısını oluşturmak gayreti içerisindeyiz. Bunu yaparken de Söğüt’ü, Osmanlı’nın ilk başkenti olan kenti, tüm dünyaya aktaracak donanıma kavuşturmamız gerekiyor. Geçmişle bugünü ve geleceği bütünleştirecek şekilde bir kısım görsel unsurlarla da destekleyerek, sadece teorik bilgilerle değil, pratik bilgilerle de bunu oluşturmak istiyoruz.”

Obanın, ”Yaşayan ünite” şeklinde dizayn edildiğini, Osmanlı’ya özgü her spor ve kılıç-kalkan ve diğer sosyal aktivitelerin de yaşatılacağından bahseden Şentürk, proje ile bölgeye ekonomik anlamda hareketlilik gelmesini beklediklerinden bahsetti.

Konaklamalı bir alan arzuladıklarını sözlerine ekleyen Vali Şentürk, genel ve yerel yönetimin koordinesinde projenin devam edileceğini ifade etti.

Yeni Zelanda’da Türk İnşaat Firmaları İçin Önemli İş Fırsatları Var!

Yeni Zelanda'da Türk İnşaat Firmaları İçin Önemli İş Fırsatları Var!

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – Yeni Zelanda İş Konseyi, “İşe Dönüş: Yeni Zelanda Covid Sonrası Dönemde Ne Fırsatlar Sunuyor?” başlığıyla bir webinar toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda açıklamalar yapan Yeni Zelanda Ankara Büyükelçisi Wendy Hilton, Yeni Zelanda’nın Türkiye ile bağlarını geliştirmeye özen gösterdiğini belirterek, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin olduğunu ve Türkiye’nin, Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşması’nda müzakerelerin devam ettiğini söyledi.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre Hilton, Yeni Zelanda için ticaret dünyasının değiştiğine işaret ederek , “AB ile birkaç ay içinde Serbest Ticaret Anlaşması yapmayı umuyoruz. Bu gelişmeler Türkiye ve Yeni Zelanda arasında yeni anlaşmaların yapılması için yeni bir ilgi doğuracak. Türkiye ve Yeni Zelanda’daki fırsatlar daha iyi ortaya çıkacak.” diye konuştu.

İki ülke arasında ticaret ortamının geliştirildiğinde, her iki ülke içinde kazan-kazan durumunun yaratılabileceğini belirten Hilton, “Covid-19 bir korumacılık mazereti olarak kullanan bazı ülkeler oldu. Yeni Zelanda olarak bunun doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz.” şeklinde konuştu.

Hilton, Türkiye ve Yeni Zelanda’nın ortak çıkar noktalarının olduğunu söyleyerek, “Malezya, Kore ve Tayland buluştuğumuz ülkeler. Yeni Zelanda ve Türkiye iki eski dost ülke. Bu dostluk yüzyıldan fazladır devam ediyor. İrade olduğu zaman birtakım şeyler değişebiliyor. İş birliğimizi daha yaratıcı ve dinamik hale getirebiliriz. Ticaret hacmimiz düşük. Vergi gibi konuların ele alınması gerekiyor. Serbest Ticaret Anlaşmaları konusunda yeni adımlar atmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Ticaret ve yatırım konusunda yeni ufuklara doğru yelken açmak istiyoruz”

DEİK Türkiye-Yeni Zelanda İş Konseyi Başkanı Emin Hitay ise tedarik zinciri kırılganlıklarına en iyi şekilde adapte olan ülkelerin koronavirüs sürecinde karlı çıkacağını belirtti. Hitay, Türkiye-Yeni Zelanda İş Konseyi Başkanı olarak, Yeni Zelanda’yı takip ettiklerini, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in liderliğini ispat etmiş olduğu dönemden geçildiğini ve başbakan olarak iyi bir örnek teşkil ettiğini söyledi.

Türkiye’de koronavirüse karşı mücadelede büyük başarı elde edildiğini belirten Hitay, “Türkiye, altyapısı ve sağlık personeli sayesinde uluslararası bir merkez olmasına rağmen çok başarılı oldu. Türkiye, Yeniden Asya inisiyatifini geçen yıl hayata geçirdi. Asya-Pasifik bölgesine odaklanıyoruz.” şeklinde konuştu.

Hitay, iki ülke arasında yatırım ve ticaret ortaklıklarını çeşitlendirmeye çalıştıklarını dile getirerek, “Yeni Zelanda, bu anlamda çok iyi eğitilmiş bir güce sahip olan bir ülke. Ar-Ge alanında başarılı bir ülke. Türkiye ve Yeni Zelanda tarihi tecrübeler üzerine inşa edilmiş bir ilişkileri olmasına rağmen potansiyelinin altında ticaret hacmi olan iki ülke. Ticaret ve yatırım konusunda yeni ufuklara doğru yelken açmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Türk inşaat firmaları için önemli iş fırsatları bulunuyor”


Business NZ İcra Direktörü Catherine Beard de Türkiye’nin inşaat konusunda önemli bir yetkinliği bulunduğunu dile getirerek “Yeni Zelanda’da önemli altyapı yatırımları sürüyor. Toplamda 12 milyar dolarlık bir dönüşüm söz konusu olacak. Atık su altyapısı konusunda önemli bir dönüşüm olacak, binalar dönüşecek. Konut üretimi konusunda önemli bir açığımız var. Yılda 2 bin 500 yeni ev yapılıyor Yeni Zelanda’da, ihtiyaç bundan çok daha fazla. O nedenle Türkiye’den inşaat firmaları için Yeni Zelanda’da önemli iş fırsatları bulunuyor.” şeklinde konuştu.

Temmuz ayının sonunda Yeni Zelanda’nın online bir fuar düzenleyeceğini dile getiren Beard, Türk firmaları fırsatlar sunan bu fuara davet etti.

Türk Müteahhitlerden 2 Milyar 201 Milyon Dolarlık 56 Proje!

Türk Müteahhitlerden 2 Milyar 201 Milyon Dolarlık 56 Proje!

Türk müteahhitler yılın ilk 5 ayında toplam 2 milyar 201 milyon dolarlık 56 proje üstlendi. Koronavirüs salgını sebebiyle 2019 rakamına ulaşmanın mümkün olmadığı öngörülüyor…

Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği iş tutarı Ocak-Mayıs döneminde 2 milyar 201 milyon dolar olarak kaydedildi. Üstlenilen proje sayısı da 56 oldu. 2019’da da yurt dışı iş üstlenimleri yavaş başlamış, yılın ilk yarısında 5 milyar 145 milyon dolar seviyesine ulaşmıştı. 2019 yılı sonunda ise 19.2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Buna karşılık, 2020’de koronavirüs salgını sebebiyle yılın ikinci yarısında kısmi bir toparlanma öngörülse de 2019 yılı tutarlarına erişmenin mümkün olmayacağı ifade ediliyor. Dünya Gazetesi’nden Mehmet Kaya’nın haberine göre; Avrupa İnşaat Federasyonu, AB’ye yönelik olarak yayımladığı bildiride, mevcut inşaatların devamı yanında yeni projelerin de açılması talebinde bulunarak, inşaat sektörünün ekonomik büyümedeki kaybın bir kısmını karşılayabileceğini kaydetti. ABD’de yine inşaat ve inşaat malzemeleri sektörü dernekleri federal ve yerel hükümetlerden kamu yatırımlarını artırmalarını talep etti.

127 Ülkede 10 Bin Proje


Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 1972’den 2020 Mayıs ayı sonuna kadar 127 ayrı ülkede Türk müteahhitlerin üstlendiği iş adeti 10 bin 203, tutarı ise 403.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Mayıs döneminde üstlenilen iş adeti 56’ya, tutarı ise 2 milyar 201 milyon dolara ulaşırken, gerek uzun süredir devam eden petrol fiyatları düşüklüğü, gerekse Türkiye’nin geleneksel pazarlarındaki yüksek bütçeli işlerin ertelenmesi sebebiyle proje başına ortalama bedeldeki gerileme devam etti. 2012’den bu yana 50 milyon doların üzerinde seyreden ve zaman zaman 70-80 milyon dolar bandına gelen proje başına ortalama maliyet, 2019’da 40.3 milyon dolar olmuştu. 2020 ilk 5 ayında üstlenilen işlerin ortalama bedeli ise 39.3 milyon dolar olarak gerçekleşti.

İnşaat Malzemeleri İhracatı


Bu arada İMSAD verilerine göre inşaat malzemeleri ihracatı Ocak- Mart döneminde 5 milyar 108 milyon dolar oldu. Bir önceki yıl aynı dönemde ihracat 4 milyar 967 milyon dolar seviyesindeydi. Buna karşılık Kovid-19 etkisinin görüldüğü ilk ay olan Mart ayında ihracat bir önceki yıl aynı ayına göre 5,8 oranında düştü ve 1 milyar 679 milyon dolar olarak kaydedildi. Ocak-Mart 2020’de inşaat malzemeleri ithalatı ise 1 milyar 728 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. 2019 aynı dönemde ithalat 1 milyar 613 milyon dolardı.

Yurt Dışına Gayrimenkul Yatırımında İvme Yükseldi!

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Yüzde 0,6 Arttı!

2002’den bu yana 160 milyar dolar doğrudan yatırıma ulaşan Türkiye’nin aynı dönemde yurt dışına doğrudan yatırımları 47,3 milyar dolar oldu. Verilere göre, Nisan ayında gayrimenkul dahil hesaplamada Türkiye’nin yurt dışına yaptığı yatırımlar, gelen yatırımların üstüne çıktı.

Türkiye’nin ekonomik büyümede araç olarak belirlediği “uluslararası doğrudan yatırımlar” konusunda 2002 tarihinden beri gelişme katetse de çektiği yatırımlara göre yüksek sayılabilecek oranda yurt dışına yatırım da bulunuluyor. Merkez Bankası’nın gayrimenkul hariç net sanayi-hizmetler sektöründeki yatırımlarının izlendiği verilerde, 2002 tarihinden beri Türkiye’ye 160 milyar 584 milyon dolar doğrudan yatırımda bulunuldu. Bu durumda aynı dönemde 47 milyar 346 milyon dolar Türkiye’den yurt dışına doğrudan yatırım yapıldı. Gelen yatırımların yüzde 30’u kadar yurt dışı yatırımında bulunuldu. Aralarında Avrupa ülkelerinin de bulunduğu bazı ülkelerden Türkiye’ye gelen yatırımlardan çok fazla Türkiye’nin sermaye ihraç ettiği ülkeler de oldu. Bulgaristan’dan gelen yatırımın yüzde 460’ı oranında, Malta’nın yüzde 1542’si oranında, Romanya’nın yüzde 2188’i oranında Türkiye’den bu ülkelere yatırım gerçekleşti. Türkiye’nin son dönemde aldığı yabancı yatırım gayrimenkul yatırımları düşüyor. Hatta Nisan verisinde uzun sürenin ardından giden yatırım, gelen yatırımların üzerine çıktı.

Türkiye’de yabancı doğrudan yatırımlarda son yıllarda düşmeye devam ediyor. Gayrimenkul satışlarıyla son belirli bir seviye korunsa da özellikle koronavirüs pandemisinin ardından bütün dünya ile beraber Türkiye’de de yatırımlar sert bir gerileme yaşadı. Nisan ayında gayrimenkul dahil hesaplamada Türkiye’nin yurt dışına yaptığı yatırımlar, gelen yatırımların üstüne ulaştı.

Diğer taraftan, 2002-2019 dönemi kıyaslandığında Türkiye’nin çektiği yatırımın yaklaşık yüzde 30’u kadar yurt dışına yatırım yaptığı ortaya çıktı. Tutar olarak da 47 milyar 346 milyon dolarlık seviyeye ulaşıldı. Aralarında AB ülkelerinin de bulunduğu bazı ülkelere Türkiye’ye yaptığı yatırımlardan fazla yatırımda bulundu. Bunlar, Malta, Bulgaristan, İrlanda, Macaristan, Romanya, İzlanda, Lichtenstein, Arnavutluk, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir olarak öne çıktı. Genel olarak Türkiye ekonomisine kıyasla daha zayıf olan ekonomilerde Türkiye’nin yatırımcı olduğu gözlendi. Türkiye’nin en büyük yatırım yaptığı ülkeler arasında Irak yerleşti.

Güçlü ekonomiler arasında ilk sırada yer alan ABD’de, Türkiye’ye gelen yatırımların yarısı kadar Türkiye’den bu ülkeye doğrudan yatırım yapılması dikkat çekti. Türkiye’nin Yunanistan’a yaptığı 6,7 milyar dolar yatırımla, Avrupa’nın güçlü ekonomilerine yakın yatırım yaptığı ortaya çıktı.

Koçali ve Gömükan İhaleleri Yapıldı

Koçali ve Gömükan İhaleleri Yapıldı

AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Koçali Barajı Ana İletim Hattı Sulaması ve Gömükan Sulama İnşaatı ihalesinin yapıldığını açıkladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi tarafından Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması İnşaatı ihalesine 9 teklif, Gömükan Sulama İnşaatı ihalesine ise 37 teklif verildi.

AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, söz verdikleri gibi ihalelerin yapıldığını dile getirdi.

Aydın, “Söz verdiğimiz gibi, Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması İnşaat ihalesi ile Gömükan Barajı Sulaması İnşaat ihalesi yapıldı. Destekleri için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Tarım ve Orman Bakanımız, milletvekillerimize ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Vauk Dağı Tüneli’nin Yüzde 20’si Tamamlandı

Vauk Dağı Tüneli'nin Yüzde 20'si Tamamlandı

Gümüşhane karayolu güzergahındaki bin 875 rakımlı Vauk Dağı’nda yapımı süren çift tüplü tünelin yüzde 20’si tamamlandı. Toplam uzunluğu 14 bin 960 metre olacak tünel, Doğu Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayacak.

Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve inşaatına 2018 yılında başlanan Vauk Dağı Tüneli’nde çalışmalar devam ediyor. Toplam uzunluğu 14 bin 960 metre olan çift tüplü tünelin, yüzde 20’si tamamlandı. Doğu Karadeniz’i, Doğu Anadolu’ya bağlayacak olan tünel tamamlandığında sürücüler de rahat bir nefes alacak. Özellikle kış aylarında kar ve buzlanma sebebiyle sürücülere zor anlar yaşatan Vauk Dağı kolayca aşılacak. 25 dakikalık yol, 10 dakikaya düşecek. Yaklaşık 850 milyon lira maliyetle yapılan tünel ekonomiye de yıllık 70 milyonluk tasarruf sağlayacak.

2 YIL SONRA AÇILIŞI YAPILACAK

Tünel çalışmaları hakkında bilgi veren Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, bu yıl ödenek noktasında herhangi bir sıkıntının olmayacağını ve projeyi de 2 yıl içinde bitireceklerini ifade etti. Vali Epcim, “Vauk Tüneli, Doğu Karadeniz Bölgesi’ni hem İç Anadolu’ya hem de Doğu Anadolu’ya bağlayacak. Bu durum bölgemiz için önemli bir fırsat olacak. Proje kapsamında çalışmalar devam ediyor. Özellikle bu yıl ciddi bir ilerleme kat edeceğiz. 2 yıl sonra ise tünelin açılışını yapacağız” dedi.

‘BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ BİR KAZANIM’

Çalışmaları yerinde inceleyen AK Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal da, “Karadeniz’i, Doğu’ya ve Uzak Doğu’ya bağlayacak çok stratejik altyapı çalışmaları yapılıyor. Vauk Dağı ve Kop Dağı tünelleri de bu çalışmalara örnektir. Ulaşım, hem ekonomiyi hem de turizmi etkiliyor. İşte bu dev projeler, bölge ekonomisine katkı sağlayacak. Erzurum, Gümüşhane, Bayburt ve Trabzon arasını 3 buçuk saate indirmek ekonomik olarak büyük bir ufuk açıyor. Bu tünel projesi aynı zamanda turizmi de etkileyecek. Özellikle Arap turistler, tünel sayesinde Karadeniz’den, Doğu Anadolu’ya geçebilecek” diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesinde 10.000 Konut Yapılacak!

Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesinde 10.000 Konut Yapılacak!

Ankara’da devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarına Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi de ekleniyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş bugün yaptığı açıklamada Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nde yaşanan mağduriyetlere dikkat çekerek, “Konutları 2023 yılında tamamlamayı planlıyoruz. 10 yıldır mağdur edilen hak sahiplerine bu konutları yapıp teslim edeceğiz.” dedi.

9 BİN VATANDAŞ 10 YILDIR KONUTLARINI BEKLİYOR

Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi hakkında bilgilendirme yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi Özel Projeler Ve Dönüşüm Daire Başkanı Hüseyin Gazi Çankaya, “2008 yılında yaklaşık 19.000 gecekondunun bulunduğu alanda sözleşmeler yapılarak ve gecekondular yıkılarak kentsel dönüşüm yöntemiyle üzerinde yeni konutlar yapılmaya çalışılmış. Yaklaşık 9 bin vatandaş 10 yıldır konutlarını almak için bekliyorlar.” dedi.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HER YIL 44 MİLYON LİRA KİRA YARDIMI YAPIYOR

Kentsel dönüşüm projesinde yaşanan mağduriyetlere de değinen Hüseyin Gazi Çankaya, “Şu anda konutlarını alamayan vatandaşlara yapılan kira yardımlarının tamamı yıllık 44 milyon civarındadır. Bu da belediyeye ekstra bir yük bindirmektedir. Hem konut sözü verip konutlarını teslim edememişiz vatandaşların hem de kira yardımı yapılarak belediyeye ciddi bir yük oluşturulmuş. Kentsel dönüşüm yapılması planlanan alan neredeyse Yozgat kent merkezi ile eşdeğer. Bu kadar büyük alanda kentsel dönüşüme başlanmış olması ve etaplar halinde değil her taraftan yıkıma başlanılması nedeniyle bugün görmüş olduğumuz manzara ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.

MAMAK’TA 10.000 KONUT YAPILACAK

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi ile 10.000 konut yapacağını söyleyen Hüseyin Gazi Çankaya, “Yapılamayan kentsel dönüşüm nedeniyle çevrede sosyal doku bozuldu, komşuluk ilişkileri bitti ve güvenlik sorunu ortaya çıktı. Şimdi biz burada 10.000 konut yapmayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidereceğiz.” dedi.

YÜKSEK BLOKLU KONUTLAR YAPMAYACAĞIZ

Hüseyin Gazi Çankaya yeni projenin nasıl olacağına dair de bilgi vererek, “Yapacağımız konutlar daha önce yapılmış klasik yüksek bloklu ve etrafındaki yeşil alanları, açık alanları düşünmeden insan ölçeğini gözetmeyen yapılar olmayacak. Yüksek bloklar şeklinde yapılaşmayı bizden kimse beklemesin. Bu konutlar mahalle ölçeğinde olacak, sokak dokusunu koruyacak, iç avluları, yürüyüş yolları, bisiklet yolları, parkları olacak. Çocukların sokakta oynayabildiği bir mahalle oluşturacağız.” şeklinde konuştu.

Şaheser Grup Güvencesiyle; Kaynaşlı Konakları

Şaheser Grup Güvencesiyle Kaynaşlı Konakları

Şaheser Grup Güvencesiyle inşa edilen Kaynaşlı Konakları Bölgenin Turizm cennetine yakın, Karadeniz Kaynaşlı sloganıyla çıtayı her geçen gün yükselten, Düzce Kaynaşlı’da 10.000 m2 alan üzerine 6 blok ve 1 ticari ünite olmak üzere hayata geçen Kaynaşlı Konakları  projesi tarihin esintilerinden ilham alarak kapalı otoparklı, yüzme havuzlu, spor salonlu sosyal alanlarıyla bölgede ilk olma özelliğini taşımaktadır. Yatay mimari estetiğinin yeşil alanla buluştuğu doğanın içerisinde ilham veren dokusuyla Kaynaşlı Konakları bölgenin en prestijli yatırımları arasında yer almaktadır.

Abant’a 40 km, Topuk yaylasına 10 km, Samandere şelalesine 20 km, yaylalara 20 km uzaklıkta olan projemiz İstanbul’a 2 saat, Sakarya’ya 1 saat, Ankara’ya 1 saatlik uzaklıktadır. Yatay mimari, 2.000 m2 yeşil alanıyla bölgenin en geniş yeşil alanlı projesidir.

Binlerce yıllık tarihi ile nice hikayelere konu olmuş dillere destan güzelliğiyle yüzlerce uygarlığa ev sahipliği yapmış bir merkezdir Düzce Kaynaşlı Ovası. Düzce ovasının ihtişamının doğu uzantısında Bolu dağının eteklerine kadar uzanan Kaynaşlı geçmişte ve günümüzde de uluslararası ve şehirlerarası karayollarının kesiştiği bir kavşak olmanın yanı sıra, doğal güzelliklerin, tarihin, kültürün, ticaretin de benzersiz bir kavşağı konumundadır. Benzersiz temiz havasıyla kaynaşlı her mevsim bahar kokar. Yaşama can verir, tat verir, huzur verir. Tabiatın eşsiz mucizeleri arasında açık bir müze gibidir (açık hava cennetidir) adeta kaynaşlı.

Bolu dağının eteklerinde eşsiz tabiat parkları ve her mevsim bahar kokan yaylalarıyla Düzce Kaynaşlı Ovasında Şaheser Grup İnşaat, Düzce’nin enerjisiyle yükselen yeni bir hayat inşa ediyor. Şaheser Grup İnşaat Güvencesiyle Modern Mühendislik anlayışı ile Kaynaşlıyı doyasıya yaşayacağınız, canlıya, doğaya, huzura ve rahatlığa kısacası hayata değer veren bir proje Düzce Kaynaşlı Konakları.

Kaynaşlı Konakları hayal edileni tasarlayan bir bakış açısı ile yatay ve yerel mimari tasarım anlayışına sahip birinci sınıf yapı işçiliği ile yüzme havuzları, fitness salonları, yeşil peyzaj ve çocuk oyun alanlarıyla kaynaşlıda yaşamı daha da keyifli hale getirecektir.

10.000 m2 üzerine kurulu 6 blok ve bir ticari alandan oluşan Kaynaşlı Konakları size lüksün ve konforun en renkli ve vazgeçilmez halini sunuyor. 3+1 ve farklı daire tiplerinde ferah ve kullanışlı daire seçenekleriyle site içerisinde yemyeşil doğal peyzaj içinde siz ve sevdiklerinize şehrin kalbinde doğanın içinde ayrıcalıklı ve elit bir yaşam sunuyor. Bu projede sizi ve ailenizi bekleyen doğal ve ferah yaşam alanları tam da hayalleriniz gibi olacak.

Şaheser Grup İnşaat kalitesiyle sizde bu özel projenin içinde olun. Kendi Kaynaşlı Masalınızı doğaya dost ve modern Kaynaşlı Konakları içinde yaşayın.

Kaynaşlı Konakları kurulduğu ova üzerinde bir çok doğal güzellik sahibi cennetvari yaylalarıyla siz ve sevdiklerinize doğa ile iç içe bir komşuluk fırsatı oluşturuyor. İlçe merkezinden kolayca ulaşılabilen bir lokasyonda bulunan Kaynaşlı Konakları; ormanlara, her mevsim yürüyüş, koşu ve çeşitli dağ sporlarına uygun doğal parkurlara, özenle açılmış güvenli bir ulaşım ağı üzerinde yer almaktadır.

TÜİK Açıkladı: İnşaat Sektörüne Güven Yükseldi!

Türk Müteahhitlik Sektörü Pandemi Sürecinden Umutlu!

Ekonomik Güven Endeksi, Haziran 2020 raporu yayımlandı.

Yayımlanan rapor ile inşaat sektörüne olan güvende rekor artış yaşandığı gözlemlenirken yaşanan artık genel güven endeksi verisine de olumlu yansıyarak yukarıya taşıdı.

HAZİRAN AYI İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ YÜZDE 78,0 DEĞERİNİ ALDI!

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan rakamlara göre inşaat sektörü güven endeksi rekor oranda yükseliş gösterdi.

Yaşanan yükselişin ardından Mayıs ayında 61,7 olarak belirlenirken Haziran ayında yüzde 19,1 oranında yukarı yönlü hareket ederek 73,5 değerine geldi.

Açıklanan rakamlar arasında yer alan;

Tüketici Güven Endeksi rakamı yüzde 5,2 oranında artarak 62,6 değerine,
Reel Kesim Güven Endeksi rakamı yüzde 22,2 oranında artarak 89,8 değerine,
Hizmet Sektörü Güven Endeksi yüzde 8,2 oranında artarak 55,5 değerine,
Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi yüzde 9,3 oranında artarak 86,4 değerine,
İnşaat Sektörü Güven Endeksi yüzde 33,1 oranında artarak 78,0 değerini aldı.

DEVLET BANKALARI DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ KAMPANYASI İLE İNŞAAT SEKTÖRÜNE CAN SUYU VERDİ!

Korana virüs salgını döneminde büyük bir ekonomik daralma yaşayan inşaat ve gayrimenkul sektörü kamu bankaları tarafından başlatılan 1 sene ertelemeli 0,49 kredi kampanyası ile rekor satışa ulaşırken Haziran ayında tüm zamanların konut satış rakamı rekorunun kırılması bekleniyor.

Yapılan faiz indirimi sektöre adeta can suyu olurken moralleri de yükseltti ve güven endeksi belirgin şekilde arttı.

TOKİ Zonguldak Gökçebey Projesinin İhalesi Yapıldı!

https://emlakkulisi.com/toki-zonguldak-gokcebey-projesinin-ihalesi-yapildi/642002

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Zonguldak’ın Gökçebey ilçesine hayata geçirilecek olan 298 konutun ihalesi gerçekleştirildi.

TOKİ’nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre, Cuma günü yapılan ihale kapsamında ayrıca altyapı ve çevre düzenlemesi işleri bulunuyor.

Tüm yeni projelerinde yatay ve yerel mimari ile mahalle kültüründen ödün vermeden çalışmalarını sürdüren TOKİ, ülke genelinde yürüttüğü tüm projelerinde insan ve şehir ilişkisini gözeten bir yaklaşımı da benimsiyor.

Yatay mimariyle hayata geçirilecek olan 298 konutun yükseklikleri zemin+ 4 planında yapılacak.

Zonguldak TOKİ projesinde zemin kat seviyesinde taş kaplamalar, ahşap görünümlü cephe kaplamaları uygulandı.

Zonguldak Gökçebey projesiyle sosyal donatıları, spor ve oyun alanı, parkı ve peyzajıyla yeni bir yaşam alanı meydana getirilecek.

Kanal İstanbul’a Adım Adım!

Kanal İstanbul’a Adım Adım!

Kanal İstanbul’un çevresinde tarım alanlarına kurulacak olan “Yenişehir” için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Aralık 2019’da yapılan plan değişikliği revize edildi. Son şeklinin verildiği planda, yaklaşık 37 bin hektarlık alanı kapsayan Yenişehir’in tüm imar uygulamaları için resmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkili oldu. Kanal İstanbul ile ilişkilendirilerek geliştirilecek projeler için “özel proje alanı” düzenlemesi de gerçekleştirildi.

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Yenişehir” için 23 Aralık 2019’da onayladığı “Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı” değişikliği, itiraz başvuruları üzerine yeniden düzenlendi. 22 Haziran 2020’de onaylanan plan değişikliği tekrar askıya çıkarıldı. Bakanlık, aralık ayında Kanal İstanbul projesinin ÇED raporuna yönelik itiraz süreci devam ederken jet hızıyla kanalın çevresine kurulacak Yenişehir için hazırlanan plan için onay vermişti.

9 İLÇEYE İNDİ

Çevre düzeni planına işlenen Yenişehir ile kanalın etrafına konutlar, oteller, sanayi siteleri, teknoparklar, üniversiteler, haller, TIR-kamyon parkları, kongre ve fuar merkezleri, kamping alanları, izci kampı, spor tesisleri, tam donanımlı hastaneler inşa edilmesi hedefleniyor. Bakanlığın bir ay boyunca askıda kalacak son plan değişikliğinde de projenin ana unsurları aynen korunmaya devam etti.

Plan değişikliği ile Yenişehir’in kurulacağı alanın sınırlarında bazı düzenlemeler oldu. Sultangazi ilçesi plandan çıkarıldı ve 33 bin 498 hektarlık Yenişehir alanı 33 bin 474 hektara düşürüldü. Planlama alanının büyüklüğü, 3. Havalimanı ile birlikte yaklaşık 37 bin hektar oldu. Yenişehir; Arnavutköy, Başakşehir, Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Eyüp, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa olmak üzere 9 ilçe dahil olacak. Ayrıca Planlama alanının sınırları içerisinde Küçükçekmece Gölü, Sazlıbosna Baraj Gölü, Terkos Gölü’nün bir kısmı olmak üzere toplam 2 bin 954 hektarlık göl alanın bulunduğu bilgisi de planda belirtildi.

İMARDAN BAKANLIK SORUMLU

Rezerv yapı alanında imar uygulamasının; arazi ve arsa düzenlemesi, toplulaştırma, trampa, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarma, anlaşma sağlanarak menkul değere dönüştürme araçlarını içerecek şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılıp onaylanacağı belirtildi.

KANAL İSTANBUL ÖZEL PROJE ALANI

Plana Kanal İstanbul için “özel proje alanı” tanımı da eklendi. Özel proje alanına ilişkin, “Su yolu projesi ile ilişkilendirilerek projelendirilecek alanlardır. Alanın kesin sınırları ve kullanım kararları alt ölçekli planlarda belirlenecektir” denildi.

ALT ÖLÇEKLİ PLANA BIRAKILDI

Kanal İstanbul projesi sınırları içerisinde yapılacak köprü, menfez, tünel gibi yapılar, liman veya kıyı tesis alanları, rekreasyon alanları, doğu-batı istikametindeki alt yapı geçişlerinin kesin yerlerinin de yapılacak ayrıntılı çalışmalarla alt ölçekli planlarda belirleneceği kaydedildi.

BÜYÜK KISMI TARIM ALANI

Yüzde 43.65’i tarım alanı olan planlama alanında son değişikliğe göre toplam tarım alanı 12 bin 594 hektar, toplam mera alanı da bin 381 hektar olarak açıklandı. İl Toprak Koruma Kurulu’nun 2016 tarihli kararıyla rezerv alandaki tarım arazilerinin, tarım dışı amaçlı kullanılması uygun görüldü.

SİT ALANINA KAMPİNG

İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararlarına göre sit alanlarında da değişikliğe gidildi. Avcılar-Küçükçekmece sınırlarında kalan “İç ve Dış Kumsal Mevkii Doğal sit alanı”nın derecesi “nitelikli doğal koruma alanı” olarak değiştirildi. “Nitelikli doğal koruma alanlarına”; imar planı yapılmasına gerek olmadan sabit olmayan duş, soyunma kabini, büfe, tuvalet, ahşap iskele ve kamping alanları inşa edilebiliyor. Plana, Küçükçekmece Soğuksu Çiftliği de “1.ve 3. derece doğal sit alanı” şeklinde dahil edildi.

NÜFUS DÜZENLEMESİ

Tartışma konusu haline gelen Yenişehir’de yaşaması planlanan nüfus ile ilgili de plana eklemelerde bulunuldu. Planlama alanı bütününde kentsel kalitenin arttırılması ve eko-sistem açısından hassas bölgelerde, yoğun nüfus barındırmayan doğaya duyarlı faaliyetlerin olması gerektiğinden, mevcut planlarla getirilen nüfus hariç, ilave olarak gelecek nüfusun 500 bin ile kısıtlandırılmasının öngörüldüğü belirtildi. Rezerv yapı alanındaki nüfus dağılımlarının ise alt ölçekli planlarda belirleneceği söylendi.

TURİZM BASKISI ”DAĞITILDI”

Terkos Gölü’nde yaşanabilecek yapılaşma baskısını azaltmak için planlama alanının kuzeyinde konut ve turizm faaliyetlerinin bir arada sürdürülebileceği ifade edildi. Kanal İstanbul’un batısına eko turizm, sağlık turizmi alanı ve kanalın doğusunda ise turizm bölgesine ilişkin kullanım kararları oluşturuldu.

Arnavutköy ilçesinin Terkos Gölü yakınlarında, su yolunun batısındaki bu alanlarda; İstanbul’un macera odaklı turizm, doğa yürüyüş alanları, atlı doğa yürüyüşü gibi doğal turizm potansiyelinin değerlendirileceğine dikkat çekildi. Bu alanda; otel, motel ve diğer konaklama tesisleri, kamp ve karavan alanları, izci kampı, spor tesisleri, yeme-içme tesisleri, sosyo-kültürel tesisler ve rekreasyon alanları, at çiftlikleri, tema parkı, bölge parkı, botanik bahçesi ve hayvanat bahçesi yapılabileceğine vurgu yapılarak, “Ancak, mevcut tesislerin kapasitelerinin sınırlı tutulması ve gelişimlerinin doğa ile uyumlu olması gerekmektedir. Bu alanlarda turizm faaliyetlerini destekleyici; düşük oranda konut ve ticari fonksiyonlara alt ölçekli planlarda yer verilebilir” ifadesine yer verildi.

ORMAN VE TARIM ALANLARINDA KONUMLANIYOR

Planda, Yenişehir’in konumlandığı coğrafya ile ilgili de şu tanıma yer verildi:

“Doğu-batı, kuzey-güney doğrultusunda uzanan ve şehrin kuzeyinde yer alan orman alanları konumlanıyor. Kuzey ve güney arasında iklimsel farklılıklar görülüyor ve söz konusu farklılıklar biyolojik çeşitlilik ile habitat çeşitliliğine yansıyor. Şehrin kendi kendine yeterliliği anlamında önemli olan su kaynaklarının ve su havzalarının barındığı ve alanın çevresinde kısmen tarım topraklarının yer aldığı bir yapıyı tanımlamaktadır.”

EN BÜYÜK ARAZİLERE SAHİP İLK 3 ŞİRKET ARAP ŞİRKETLERİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce Kanal İstanbul çevresinde 2011’den bu yana 30 milyon metrekarelik arsa hareketi olduğunu ve en büyük arazilere sahip ilk 3 şirketin de Arap şirketleri olduğunu duyurmuştu. Kanal İstanbul güzergahında Katar Emiri’nin annesinin arazi satın aldığı da öğrenilmişti.

Ekonomik Destekler Müteahhitleri Harekete Geçirdi!

Kamu bankalarının faiz indirim kararları yatırım aşamasında da etkisini gösteriyor. Konuta gelen taleple stoklarını eritmeye başlayan gayrimenkul üreticileri bir yandan yeni arazi arayışına çıkarken bir yandan da var olan arazilerinde yeni projeler geliştirmek için çalışmalara başladı. 1,5 ayda 8 müteahhit 18 yeni proje planladıklarını söyledi.

Arka arkaya atılan ekonomik önlem adımları her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de meyvelerini veriyor. Kamu bankalarıyla başlayan ve daha sonra Emlak konut GYO kampanyasıyla satış hızı yakalayan ve kasaya taze para girişi sağlayan müteahhitler yatırımlar için heveslendi.

Yeni Şafak’tan Mine Açar’ın haberine göre; son 1,5 ayda 8 müteahhit yeni projelere başlayacaklarını belirtti. Her birinin dile getirdiği projelerin toplamında 18 yeni proje geliştirileceği öğrenildi. Bu 18 projede konut yatırımlarının yanısıra öğrenci evlerine de yer veriliyor. İki firma öğrenci evlerine ağırlık vermeyi planlıyor. Büyük arazileri belli bir konseptle planlayan ve kendi evini kendi yapmak isteyenlere olanak sağlayan farklı trendler de dikkat çekiyor.

ÇALIŞMALAR HIZLANDI

Seba İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli, şirketlerinin bu yıl içinde Sarıyer Maden, Emirgan, Bulgurlu ve İstinye olmak üzere 4 yeni projeye başladığını belirtti. Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, cesaretle yeni projeleri gündeme aldıklarını ifade etti. Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım iki kentte karma proje üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Lens Yaşam Yönetim Kurulu Üyesi Mert Kutlu, Kurtköy’deki ikinci Lens Yaşam projesine başlayacaklarını dile getirdi.

NEF ESKİ KONSEPTE YENİLERİNİ EKLİYOR

Novu markalı yurt inşaatlarına yenilerini ekleyecek olan Nef, Sütlüce ve Kağıthane’de iki yeni Novu için çalışmalara başladı. İstanbul dışında Anadolu şehirlerinin potansiyelinin de yüksek olduğuna dikkat çeken Nef Yönetim Kurulu başkanı Erden Timur, Eskişehir, Yalova, Kocaeli ve Sakarya gibi lokasyonlarda yurt ve konut projeleri geliştirmek üzere olduklarını belirtti. Nef City 82 markası ile araziler de geliştiren şirket, Kırşehir Kaman’da Hirfanlı Barajı’na sınır imarlı arsa satışı gerçekleştiriyor. Ege taraflarında ve İzmir çevresinde de yerleri bulunduğunu söyleyen Timur, İstanbul’a yakın lokasyonlarda da planlama yaptıklarını belirtti. Müşteriler satın aldıkları arsaların üzerine isterlerse mobil olacak şekilde, isterlerse geleneksel şekilde konutlarını yapabilecek.

BİR ÖĞRENCİ EVİ DE KALYON İNŞAATTAN

Geçen yıl Üsküdar’da hayata geçirdiği Nevbahar Üsküdar projesiyle konut sektörüne giren Kalyon İnşaat, konut sektöründe yeni bir projeye başlayacağını açıkladı. Kalyon İnşaat’ın gayrimenkul alanında bir diğer yatırımı ise yeni havalimanı bölgesinde yapılacak. Beykoz’da hayata geçirmeyi planladıkları yeni projeleri hakkında bilgi paylaşan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve GYODER’in yeni başkanı Mehmet Kalyoncu, “70 bin metrekarelik alanda yapılacak projemiz konut, öğrenci evi ve sağlık tesislerinin yer alacağı yeni karma proje olacak. 5-6 katlı binaların olacağı bu projemiz pandemi sonrası oluşan yeni konsepte uygun olarak tasarlanacak. Geliştirmeye başladığımız bu projemizi 2021 yılının başında satışa sunmayı planlıyoruz” diye konuştu. Ayrıca İstanbul’da yeni havalimanı bölgesinde eğlence ve eğitim üzerine bir proje üzerine çalıştıklarını vurgulayan Kalyoncu, “Bu projeler için 300 milyon avroluk bir yatırım planladık. 3 yıl boyunca bu projeler üzerinde çalışacağız” dedi.

DAP YAPI 4 PROJEDE 5 BİN KONUT PLANLADI

Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, hükümetin ve Merkez Bankası’nın attıkları faiz adımları ile üreticilerin yeni yatırımlar için cesaretlendiğini söyledi. 2020-2021 için 4 projede 5 bin konutluk ruhsat çalışmasına başladıklarını aktaran Yılmaz, “İlk yatırımımız bin 200 bağımsız birimden oluşan ve satışına başladığımız Çekmeköy. Nişantaşı projesi için de çalışmalar devam ediyor bu yıl başlamayı planlıyoruz” diye konuştu.

EGE YAPI KONUT VE OTEL YAPACAK

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, 2020 yılı için planladıkları ruhsat aşamasındaki Çekmeköy ve Hasköy projelerine yılın son çeyreğinde başlayacaklarını dile getirdi. Çekmeköy’de inşa edilecek şirketin ikinci projesi yatay mimari esasıyla yapılacak dairelerden oluşacak. Hasköy’de ise otel, konut ve ticari ünitelere yer verilecek karma bir proje yapılacak.

Düzce’ye 1 milyarlık yatırım

Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, Düzce’ye 5 yeni projesiyle yaklaşık 1 milyar TL yatırım hedeflediklerine dikkat çekti. Algün, “Düzce’ye 25 yıldır Alg-Conscturctions imzasıyla kalıcı değer katmaya çalışıyoruz. Geçmişte iki büyük deprem yaşayan Düzce’nin yeniden inşasında ve fiziki yapılanmasında Algün Ailesi olarak köklü çalışmalara imza attık. Projelerimizi şekillendirirken Düzcelilerin refahını, huzurunu ve konforunu temel aldık. Düzce, yaklaşık 30 km’lik sahil şeridinin yanı sıra Yedi Göller, Efteni Gölü, Topuk Yaylası, Kardüz Yaylası, Güzeldere ve Samandere Şelaleleri, Melençayı gibi doğa harikalarının yanı sıra İstanbul ve Ankara’ya 2’şer saatlik mesafesi ile gayrimenkul yatırımı adına birçok avantaja sahip. Biz de yatay mimari, sağlıklı ve yeşil yaşam alanları ile su temalı 5 yeni projeyle yaklaşık 1 milyar TL yatırım hedefliyoruz. Herkesi A kalite yaşamaya Düzce’ye davet ediyoruz” diye konuştu.

Libya’dan Türklere Özel Davet!

Libya İçin Yatırım Çağrısı!

Libya’da yarım kalan yatırımları Türk iş adamları tamamlayacak. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil yaptığı açıklamada “İstikrarın yeniden filizlenmeye başladığı Libya inşaat alanında yatırımlara hala açık” dedi.

Libya’da yaşanan karışıklıklar sebebiyle yarım kalan yatırımlar, Türkiye işbirliğiyle Hafter güçlerine karşı zafer kazanan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin girişimleriyle yeniden başlıyor. Yeni Şafak’tan Talha Menteş’in haberine göre, Libya iş dünyası ve UMH’nin yatırımlarla ilgili oldukça hevesli olduğunu söyleyen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil son durumla ilgili açıklamalar yaptı.

4 MİLYAR DOLAR ALACAĞIMIZ VAR

Türkiye’nin Libya’nın inşaasında geçmiş dönemde 29 milyar dolarlık proje aldığını söyleyen Karanfil, “Ülkede yaşanan karışıklıklar nedeniyle müteahhitler Türkiye’ye geri döndü. Şu anda Türkiye Müteahhitler Birliği’nin verilerine göre Libya’da faaliyet gösteren firmaların yarım kalmış projelerinin toplam tutarı 19 milyar dolar. Tamamlanmış kısımlardan doğan hak ediş alacakları 1 milyar dolar, teminat tutarı 1,7 milyar dolar, makine-ekipman gibi envanterle diğer zararlar toplamı ise 1,3 milyar dolar civarında. Yani toplamda 4 milyar dolarlık bir alacak durumu söz konusu” diye konuştu.

1,9 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPIYORUZ

Libya ile Türkiye arasındaki ihracat faaliyetleri 2008’de 1,07 milyar dolar olduğunu belirten Karanfil, “2009’da ihracat 1,79 milyar dolara, 2010’da ise 1,95 milyar dolara çıktı. 2011 yılında ciddi bir düşüş yaşasak da 2012’de 2,14 milyar dolar, 2013’te de 2,75 milyar dolara ulaştık. Sonrasında tekrar kademeli düşüşler yaşasak da 2019’da 1,9 milyar dolarlık ihracat ile tekrar bir yükseliş grafiği yakalandı. 2020’de şu anda ihracat tarafında yaşadığımız kayıp 200 milyon dolar civarında. İkinci pandemi dalgası yaşanmaması halinde çok daha pozitif bir tablo ile 2021 yılına girebiliriz” dedi.

HİZMET İHRACATININ ÖNÜ AÇIK

Murtaza Karanfil, “İnşa sürecinde olan Libya’ya yaş sebze ve meyveden kimyevi ürünlere, hazır giyimden mobilyaya, mücevherden makine ve aksanlarına, elektrik ve elektronikten yapı malzemelerine, demir çelikten petro-kimya ürünlerine, bilişim alt yapı malzemelerinden ilaca, bebek bezinden mamaya, bisküviden gofrete kadar çok geniş bir yelpazede ürün ihracatı gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla istikrarın tam anlamıyla sağlanması halinde Libya bütün sektör ve iş kollarında ciddi yatırım fırsatları barındıran bir ülke olacak. Libya’ya hizmet ihracatı da, yatırımı da yapabilirsiniz. Sağlık sektörü gelişmediği için hastane işletmeciliği de yapabilirsiniz, gerekli düzenlemelerin yapılması halinde doktor, hemşire gibi iş gücü de gönderebilirsiniz. Benzer bir durum eğitim tarafında da söz konusu olabilir” diye konuştu.

SEKTÖR SEKTÖR ÇAĞRI YAPILDI

Murtaza Karanfil, “Kovid-19 pandemisi başlamadan Libya Misurata Free Zone (Misurata Serbest Bölgesi) ile Misurata Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası yatırım olanaklarını Türk iş insanlarına göstermek için bizleri davet etti. Misurata Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası’na biz de toplantı talebimizi bildirdik. Özellikle toplantıda olmasını rica ettikleri sektörler vardı. Alüminyum, ev aletleri, giyim ve ayakkabı, ilaç, liman işletmeciliği, metal, mobilya, jeneratör, bilişim, gıda özel önem gösterdikleri ve mutlaka gelmesini istedikleri sektörlerdendi. Süt ve süt üreticileri, şeker üreticileri, un üreticileri, yemeklik yağ üreticileri, bisküvi üreticileri, makarna üreticileri, domates üreticileri, meyve suyu ve içecek üreticileri de davet edilen sektörler arasında yer aldı” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Örnekköy 3. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi İçin Kat Karşılığı İnşaat Yapım İşi İhalesi Düzenliyor!

Ankara Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesinde 10.000 Konut Yapılacak!

İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun süredir üzerinde çalıştığı Örnekköy Mahallesi kentsel dönüşüm projesi için kat karşılığı inşaat yapım işi ihalesi ilanı yayımladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki; tapunun İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, İmbatlı Mahallesi III. Etap 26996 Ada 1 Parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerinde Kat Karşılığı Anahtar Teslimi İnşaat Yapımı işi için verilen ihale ilanı ile kentsel dönüşüm konusunda ilk adım atılmış oldu.

İZMİR KARŞIYAKA ÖRNEKKÖY KENTSEL DÖNÜŞÜM 3. ETAP İHALESİ İÇİN İLAN YAYIMLANDI!

İzmir’de yaşanan sorunlar nedeni ile son derece yavaş ilerleyen kentsel dönüşüm projesi kapsamında bugün önemli bir adım atıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, İmbatlı Mahallesi III. Etap 26996 Ada 1 Parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerinde Kat Karşılığı Anahtar Teslimi İnşaat Yapımı işi ihalesi düzenleyeceğini ilan etti.

Söz konusu ihale 13 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı Şehit Fethi Bey Caddesi No: 2 Konak/ İZMİR adresinde gerçekleşecek olan ihalede saat 12:00 itibari ile teklifler açılacak. Kentsel dönüşüm ihalesi kapalı zarf usulü ile gerçekleşecek ve 13 Ağustos 2020 saat 12:00’ye kadar ihaleye katılmak istenen kişilerin teklifleri kabul edilecek.

Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi İçin 7 Temmuz’da İhaleye Çıkılacak

Türkiye'de Yerinde Ve Gönüllü Dönüşüm Hızlanıyor!

Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi” için 7 Temmuz’da ihaleye çıkacak.

Belediyeden yapılan açıklamada, yıllardır evlerine kavuşmayı bekleyen ve teslim alamayan “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi”nde hak sahibi olan vatandaşlar için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın talimatıyla Büyükşehir Belediyesi Özel Projeler ve Dönüşüm Daire Başkanlığının sondaj ve zemin etüt ile kentsel tasarım çalışmalarının ardından projenin inşaatı için 7 Temmuz’da ihaleye çıkma kararı aldığı belirtildi.

Yavaş’ın, şubat ayı Belediye Meclisi toplantısında Mamaklıların yaşadığı mağduriyeti gündeme getirerek, önceki yönetimin hak sahiplerine evlerini teslim etmeyerek, belediyenin yüklü miktarda kira ödemesi yapmak zorunda bırakıldığı ve bu nedenle belediyenin büyük oranda zarara uğradığı kaydedildi.

Özel Projeler ve Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafından 10 bin konutun yapılarak hak sahiplerine teslim edilmesi hedeflenerek, mart ayında sondaj ve jeolojik zemin etüt çalışmaları, mayıs ayında ise kentsel tasarım projelerine başlandığı aktarıldı.

Yavaş’ın ihale sürecinin bir an önce başlatılması yönündeki talimatının ardından hak sahiplerine verilmek üzere ilk etapta 2 bin 500 konuttan bin adet konutun inşaatı için 7 Temmuz’da ihaleye çıkılması kararlaştırıldığı bildirildi.

Projenin sonbahar aylarında ise kalan 1500 konut için inşaat ihalesine çıkılmasıyla 2020 yılı sonunda toplam 2 bin 500 konutun inşaatına başlayacak olan Büyükşehir Belediyesi, yıllardır konutlarına kavuşmayı bekleyen ve mağdur edilen Mamaklı vatandaşlara 2023 yılında evlerini teslim edeceği belirtildi.

Açıklamada, aralarında Şirintepe, Araplar, Dostlar, Üreğil, Akşemsettin, Şahap Gürler, Yeşilbayır, Küçükkayaş ve Büyükkayaş, Tepecik, Köstence, Boğaziçi, Dutluk ve Derbent’in de yer aldığı 14 mahalleyi kapsayan 740 hektar büyüklüğündeki “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi” alanında yaklaşık 9 bin hak sahibinin evlerine kavuşturulacağı kaydedildi.

Türk Kızılay Tokat’ta Kan Bağış Merkezi Yaptırıyor!

Türk Kızılay Tokat'ta Kan Bağış Merkezi Yaptırıyor!

Türk Kızılay Genel Müdürlüğü, Tokat İli, Merkez İlçesi, Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan taşınmaz üzerinde kan bağış merkezi inşaatı yaptıracak.

Firmaların ihale zarflarını en geç 21 Temmuz 2020 günü saat 10:00’a kadar Türk Kızılay Genel Müdürlüğü / Evrak Kayıt Servisine göndermiş olmaları gerekiyor.

KAN BAĞIŞ MERKEZİ İNŞAATI YAPIMI İÇİN PROJE İHALESİ YAPILACAKTIR
Türk Kızılay Genel Müdürlüğünden:
1 – Tokat İli, Merkez İlçesi, Karşıyaka Mahallesi, 1755 ada, 9 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine Kan Bağış Merkezi İnşaatı yapımı için imar durumuna uygun, mimari, statik, mekanik, elektrik projeleri, keşif ve metrajların hazırlanarak ilgili kurum ve/veya kuruluşlardan onaylatılması işi yaptırılacaktır.
2 – Firmalar, teklif ettikleri fiyatın en az %3’ü nispetindeki geçici teminatı teklifleri ile birlikte vereceklerdir.
3 – İSTEKLİLERİN http://tedarikciportali.kizilay.org.tr/ ADRESİNDEN GİREREK “Tedarikçi Olmak İstiyorum” SEKMESİNDEN TEDARİKÇİ PORTALİNE KAYIT YAPTIRMASI GEREKMEKTEDİR. http://www.kizilay.org.tr/ adresinden “tedarikçi girişi” ve “tedarikçi olmak istiyorum” sekmelerinden de kayıt için erişim sağlanabilecektir.
4 – İhaleye ait şartnameler “ Ataç 1 Sok. No: 32 Yenişehir/ANKARA” adresindeki Genel Müdürlüğümüzden, “Sütlüce Mah. İmrahor Cad. No: 28 Beyoğlu/İSTANBUL“ adresindeki İstanbul Müdürlüğümüzden 100,00 TL karşılığında temin edilebilecektir. İdari, teknik ve mali şartnamelere www.kizilay.org.tr adresinden ulaşılabilecektir.
5 – Firmaların ihale zarflarını en geç 21.07.2020 günü saat 10:00’a kadar Türk Kızılay Genel Müdürlüğü / Evrak Kayıt Servisine göndermiş olmaları gerekmektedir.
6 – 2 Nolu “Teklif ve Teminat Mektubu” zarfı 22.07.2020 günü saat 14:00’da Genel Müdürlüğümüz Toplantı Salonunda açılacaktır.
7 – Postada meydana gelecek gecikmeler dikkate alınmaz.
8 – Telgraf, mail ve faksla yapılacak müracaatlar dikkate alınmayacaktır.
9 – Kurumumuz Kamu İhale Kanunlarına tabi değildir.

Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Hattı Ne Zaman Açılacak?

Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Hattı Ne Zaman Açılacak?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından “Ulaştırma ve Altyapıda Dijital Gelecek Zirvesi” kapsamında yapılan “Dijital Gelecek” oturumunda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu önemli açıklamalar yaptı.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Bakan Adil Karaismailoğlu, İstanbul’un büyük devrimler geçirdiğini, asırlara sığacak işlerin 25 yılda yapıldığını, Marmaray, Yavuz Sultan Selim, Avrasya Tüneli gibi çok önemli projelerin ortaya konulduğunu, şehrin bu alanda dünyaya örnek olduğunu dile getirdi.

İstanbul’da ulaşım ve altyapı alanında yapılan projelerle ilgilli de açıklama yapan Adil Karaismailoğlu, geleceği planladıklarını, şu an başlayanlarla birlikte İstanbul’da 510 kilometrelik metro ağının olacağını belirtti.

“4 bin şantiyemizin hiçbirinde işler durmadı”


Adil Karaismailoğlu, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sürecinde yatırımların nasıl sürdüğüne dair bir soru üzerine, şunları söyledi:

“Türkiye’nin her yerinde şantiyemiz var. Aşağı yukarı 4 bin tane. Salgın sürecinde ülke genelindeki hiçbir şantiyemiz kapanmadı. Bütün güvenlik tedbirlerini, maske ve safiye dair önlemlerimizi aldık. Başarılı bir pandemi süreci geçirdik. İşlerimizin hiçbiri durmadı. Sokağa çıkma yasağının olduğu günde yerin 70 metre altında Gayrettepe’de ışığı görme töreni yaptık.”

Bakan Adil Karaismailoğlu, 38 kilometrelik Gayrettepe-İstanbul Havalimanı hattını gelecek yıl açmayı hedeflediklerini müjdeleyerek, bu açılıştan bir yıl sonra 32 kilometrelik İstanbul Havalimanı-Halkalı metro hattını hizmete almayı amaçladıklarını belirtti.

Kocaeli’nin Ulaşım Ağına Nefes Aldıracak Projeler Gerçekleştirilecek

Kocaeli'nin Ulaşım Ağına Nefes Aldıracak Projeler Gerçekleştirilecek

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu ile Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu’nun bir araya geldiği görüşmede, Kocaeli’nin ulaşım ağına nefes aldıracak projelerin hız kesmeden hayata geçirileceğinin altı çizildi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Kocaeli için çok önemli olan Kuzey Marmara Otoyolu, Kandıra Yolu, Körfez Limanı bağlantı yolları gibi konuları görüşmek üzere Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu ile bir araya geldi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen toplantıda Kocaeli’nin ulaşım ağına nefes aldıracak projelerin hız kesmeden hayata geçirileceğinin altı çizildi. Ziyarette Körfez Limanı bağlantı yolları, Kandıra Yolu altyapı deplase giderleri, Kuzey Marmara Otoyolu inşaatından dolayı zarar gören grup yollarının yapılması konularında görüş alışverişi yapıldı.

Genel Sekreter Balamir Gündoğdu görüşmede, Kocaeli için hayati önem taşıyan bu çalışmaların hız kesmeden devam ettiği ve en kısa sürede vatandaşların hizmetine sunulacağı bilgisini aldı.

Türkiye’nin İlk Bakanlık Onaylı Hayvan Hastanesinin Temeli Atıldı

Türkiye'nin İlk Bakanlık Onaylı Hayvan Hastanesinin Temeli Atıldı

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi bünyesinde hizmet verecek olan Eğitim-Öğretim Araştırma ve Uygulama Hayvan Hastanesi’nin temeli düzenlenen törenle atıldı. Hastanenin inşaat çalışmaları tamamlandığında bakanlık onaylı Türkiye’nin ilk üniversite hayvan hastanesi olması bekleniyor.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi bünyesinde hizmet verecek olan Eğitim-Öğretim Araştırma ve Uygulama Hayvan Hastanesi’nin temeli İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın katılımı ile atıldı. Bakanlık onaylı Türkiye’nin ilk üniversite hayvan hastanesi olacak olan hastanede haftanın yedi günü 24 saat aralıksız hizmet verilecek.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Eğitim-Öğretim Araştırma ve Uygulama Hayvan Hastanesi 10 bin metrekare kapalı alanda; 10 ameliyathane, 20 klinik muayene salonu, 3 dershane ve 250 kişilik bir büyük amfi ile çalışmalarını sürdürecek. Eğitim- Öğretim Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde işlemler, Veteriner Fakültesi Dekanlığı’na bağlı bir hastane Başhekimi ve iki Başhekim Yardımcısı koordinatörlüğünde olacak.

Hastane bittiğinde bir başhekim, iki başhekim yardımcısı, koordinatörlüğüne; 24 profesör, 14 doçent, 17 doktor ve 20 teknik/idari personel görev alacak. Hastanenin inşaat çalışmaları tamamlandığında bakanlık onaylı Türkiye’nin ilk üniversite hayvan hastanesi olacak. Temel atma töreninde konuşan Vali Yerlikaya, “Türkiye’nin en kadim veterinerlik fakültesi burası olacak. Depremin ardında daha yeni ve daha çağdaş hale getirmekle geçmişten geleni geleceğe en güzel köprü olacak şekilde planlıyoruz. Ben vesile olan kıymetli rektör hocamıza, dekanımıza ve emeği geçen bütün hocalarımıza teşekkür ediyorum. Gayretlerinizi gıpta ile izliyoruz. Başarılarınız daim olsun” şeklinde konuştu.

Cerrahpaşa Üniversitesi Rektörü Nuri Aydın ise, “Bildiğiniz gibi Avcılar yerleşkemiz 26 Eylül’de yaşamış olduğumuz deprem sırasında ciddi etkilendi ve hasar aldı. Hasar alan binalarımız için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çok hızlı bir şekilde harekete geçerek projeler tamamlandı. Biz de hızlı bir şekilde veteriner fakültesi hastanemizi aktive etmek için bu projeyi hayata geçirmeye başladık. Hastanemiz İstanbul’daki devlet veteriner hastanesi olarak tek hastanedir. O açıdan yılda 50 bin hayvana hizmet verebilen kapasiteye sahip olacak” açıklamasına yer verdi.

Türkiye İMSAD: Hedefimiz İthalatın 4 Misli İhracat Seviyesine Ulaşmak

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemeleri sanayisinin Türkiye’nin gelişimine kritik fayda sağladığını belirterek, “Hedefimiz, Kovid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmak. Bu potansiyele sahibiz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye İMSAD açıklamasına göre, geleneksel hale gelen “Gündem Buluşmaları” toplantısının 35’incisi, küresel salgın nedeniyle dördüncü kez online gerçekleştirildi.

Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı “Toparlanma mı, İkinci Dalga mı?” başlıklı online “Gündem Buluşmaları” toplantısı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından takip edildi.

Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkileri ve normalleşme sürecine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

“Zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye’nin salgına karşı dünyanın önde gelen ülkelerine göre daha etkili bir mücadele verdiğini belirterek, “Bugün yeni dönemin yol haritalarını netleştirme, oluşturma gayretindeyiz. Salgın dönemini üretkenlik ve mücadele anlamında yüksek başarı ile yöneten sektörümüz, şu an geleceğe odaklanma sürecinde. Yaşanan global değişikliklerin ülkemizin gelişimini olumlu etkileyeceğine, bu süreçte proaktif, hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin küresel anlamda daha stratejik, daha güçlü bir ülke olma yolunda önemli bir fırsat yakaladığını aktaran Küçükoğlu, şunları kaydetti:

“Hem bulunduğumuz coğrafyada hem de dünya ihracat pazarında öne çıkan ülkelerle rekabetimizi sürdürürken bu zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Kovid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmak. Bu potansiyele sahibiz.”

“Bölgesel tedarik ağları daha çok değer kazanacak”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan da salgın sürecinde otel, fabrika, alışveriş merkezi, hastane, ofis ve benzer yapıların havalandırma sistemlerinin mercek altına alındığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Bütün dünyada havalandırma sistemlerinin kötü olduğu ortaya çıktı. Bir yapının temiz havayla havalandırılmasının çok önemli hale gelmesi, yeni bir alan yarattı. İklimlendirme sektöründe şu anda yeni çalışmaların başladığını söyleyebiliriz. Küresel salgın bir de şunu gündeme getirdi; akıllı şehir, akıllı bina, yeşil ekonominin önemi daha da arttı. Kentleşme, deprem ve sel gibi doğal afetlere karşı düzenlemeler içerirken, salgın hastalık, sağlık ve hijyenin de önemi ortaya çıktı. Bundan sonra inşaat sektörünün ve inşaat malzemeleri sanayisinin sağlıklı yaşam için yeni alanlara yöneleceklerini düşünüyorum.”

Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise inşaat malzemeleri sanayisi için iç ve dış pazarda önemli fırsatlar olduğunu aktararak, “Küresel ticarette tedarik veya değer zincirlerinin yeniden yapılanması söz konusu. Çin’e ve Asya’ya yüksek bağımlılığın ortaya koyduğu sıkıntılar ve yarattığı endişeler nedeniyle ülkeler, kendi içinde yeni ve farklı tedarik zincirleri yapılanmasına gidecek. Çin’i veya Asya ülkelerini tamamen ikame mi edeceğiz? Hayır, ama tedarik güvenliği, daha yakından tedarik öne çıkacak, tedarikçi ülke sayıları artacak ve bölgesel tedarik ağları daha çok değer kazanacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu gelişmelerin Türkiye için şu anda çok büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Gürlesel, şunları kaydetti:

“AB ile iş birliğimizi geliştirmeliyiz. Sadece üretici olarak değil, değer zincirlerinin diğer alanlarındaki katma değer yaratan unsurlarını paylaşarak zincirlerde yeniden yer almak çok önemli. 1 Temmuz ile 31 Aralık 2020 arası AB’nin dönem başkanlığını Almanya üstleniyor. Almanya, bu 6 aylık dönem içinde AB’nin yeni tedarik zinciri yapılanmasının da öncülüğünü yapacak. Türkiye ile mevcut Gümrük Birliği’nin yenilenmesi Almanya’nın da talebiyle şu anda gündemde.

Sürdürülebilirlik konusu ve AB Yeşil Mutabakatı hala gündemde. AB, Kovid-19’a rağmen bu çalışmaya halen devam ediyor. Sürdürülebilirliğin yanı sıra sağlık ve hijyen koşullarına uygun üretim yapılması da çok önemli hale geldi. Buna da ‘güvenli üretim’ adı veriliyor. Ülkelerin, güvenli üretim sertifikasını, karbon vergisi ile beraber hayata geçirme eğiliminde olduğu görülüyor.”

Isparta Belediyesi’nden Sosyal Konut Hamlesi

Isparta Belediyesi'nden Sosyal Konut Hamlesi

Isparta Belediye Başkanı, belediye olarak sosyal konut yapmak için çalışma içerisinde olduklarını belirterek, 2 ay içerisinde sosyal konut alanının ortaya çıkacağını açıkladı.

Mahrukatçılar Sitesi esnafıyla bir araya gelen Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, 2 milyon metrekarelik Deregümü Ovasının imar sorununun çözüldüğünü ve inşaat çaplarının verilmeye başlandığını, yine Kolçelik Kavşağı karşısında yer alan 1 milyon metrekarelik fuar alanının da imar sorununun giderilerek en kısa zamanda imara açılacağını söyledi.

“2 ay içerisinde sosyal konut alanı belli olacak”

Kentte sosyal konut yapmak için hazırladıkları bir alan bulunduğuna değinen Başkan Başdeğirmen, “Bununla ilgili de çalışmalarımızı önümüzdeki iki ay içerisinde bitirip, belediye olarak sosyal konut alanını ortaya çıkaracağız” dedi. Başdeğirmen, imar ve inşaat ile ilgili olarak yapılması gerekenleri çok hızlı bir şekilde sürdürdüklerini belirtti.

Öte yandan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Yukarı Mahrukatçılar Sitesi esnafıyla buluşmasında esnafın istek, sorun ve önerilerini aldı, bugüne kadar yaptıkları yatırımlar hakkında bilgiler verdi.

TÜİK Haziran 2020 Sektörel Güven Endeksi Raporu Yayımlandı! İnşaat Sektörüne Güven Artıyor

TÜİK Haziran 2020 Sektörel Güven Endeksi Raporu Yayımlandı! İnşaat Sektörüne Güven Artıyor

Türkiye İstatistik Kurumu 2020 yılının Haziran ayına ait Sektörel Güven Endeksleri raporu yayımlandı. Korona virüs salgını döneminde büyük kayıplar yaşayan, Mayıs ayı itibari ile toparlanmaya başlayan verilerde Haziran ayı rakamları büyük bir merakla bekleniyordu.

Korona virüs salgını döneminde alınan zorunlu tedbir kararları ve karantina uygulamaları ekonomide büyük bir daralmaya ve kayıp yaşanmasına neden olmuştu. 

Yaşanan ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenen sektörlerin başında yer alan inşaat ve konut sektörü süreçte büyük kayıp yaşarken başlatılan tarihi konut kredisi kampanyası ile ekonomideki hızlı toplanma sektöre can suyu oldu. 

İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ HAZİRAN 2020 RAPORU YAYIMLANDI! SEKTÖRE GÜVENDE ARTIŞ SÜRÜYOR

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre güven endeksi Haziran ayında yükselirken en fazla artış inşaat sektörü güven endeksinde yaşandı. 

İnşaat sektörü güven endeksi Haziran ayında yüzde 33,1 gibi son derece büyük bir oranda artış gösterirken hizmet sektöründe yaşanan artış yüzde 8,5 ve perakende ticaret sektöründe ise yüzde 9,3 oranında artış yaşandı. 

İnşaat sektörü güven endeksi yaşanan yükselişin ardından Mayıs ayındaki yüzde 58,5 seviyesini Haziran ayında bir önceki aya oranla yüzde 33,1 oranında arttırarak 78 seviyesine taşıma başarısını gösterdi. 

Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi Mayıs ayında yüzde 40 olarak açıklanırken Haziran ayında bu rakam 59,1 seviyesine ulaşırken gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi ise yüzde 25,5 oranında artış göstererek 96,8 rakamına ulaştı. 

Karabük’te Kesintisiz Ulaşım Projesi Başlıyor

Karabük'te Kesintisiz Ulaşım Projesi Başlıyor

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, il merkezinde kesintisiz ulaşım için hazırladıkları projenin başlayacağını duyurdu.

Vergili, yaptığı açıklamada, ilk etapta Balıklarkayası ve Bulak kavşaklarının proje ihalesine çıkıldığını, ihale sonucunda hazırlanan projelerin Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğünün onayına gönderildiğini söyledi.

Balıklarkayasındaki 520 metre uzunluğundaki projenin 470 metresinin alt geçit, 50 metresinin ise köprüden oluştuğunu, 620 metre uzunluğundaki Bulak kavşağının ise 63 metre köprü ve 557 metre duvardan oluştuğunu aktaran Vergili, şöyle devam etti.

“Üçüncü 5 yıllık hizmet dönemimizin ilk yılı hazırlıklarla geçti. Seçimler öncesinde hemşehrilerimize açıkladığımız projelerimizi birer birer hazırlatarak ihale aşamasına getiriyoruz. Kamuoyumuzun da malumu olduğu üzere bu dönem için açıkladığımız en önemli proje 6 etaptan oluşan kesintisiz ulaşım projemizdi. Balıklarkayası ve Bulak kavşaklarının projelerini hazırlatarak Karayolları Bölge Müdürlüğüne onaya gönderdik. Hedefimiz, en azından bu yıl bu kavşaklardan birinin yapım ihalesini gerçekleştirerek inşaata start vermek. Şayet yer altındaki hatlardan dolayı problem yaşamazsak projeye Balıklarkayası’ndan başlamayı planlıyoruz.” diye konuştu.

Pekcan: “Endonezya, Firmalarımız İçin Hedef Ülke Konumundadır”

Pekcan: "Endonezya, Firmalarımız İçin Hedef Ülke Konumundadır"

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmalarının Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın taşınması sürecinde görev üstlenme konusunda son derece istekli olduklarını belirterek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle işin biraz ötelendiğini ancak bu süreci Türkiye olarak fırsata çevirmek istediklerini bildirdi.

Türkiye-Endonezya Müteahhitlik Sektörü Sanal İş Forumu, Bakan Pekcan, Endonezya Bayındırlık ve İskan Bakanı Basuki Hadimuljono, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ve Endonezyalı muadil kuruluşların yetkililerinin katılımıyla düzenlendi.

Bakan Pekcan, burada yaptığı konuşmada, söz konusu forumun nisan ayında Türkiye’de yüz yüze gerçekleştirilmesinin planlandığını ancak Kovid-19 salgını nedeniyle ertelendiğini hatırlattı.

Bugün Türk müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmalarının Endonezya’da gerçekleştirilecek projelere yönelik muhtemel katkılarını ele almak üzere video konferans toplantısını düzenlediklerini ifade eden Pekcan, bu ülkeyle karşılıklı ticari ilişkilerin dengeli bir şekilde artırılması için yatırımların da karşılıklı artırılması gerektiğini söyledi. Pekcan, bunun için de “Yatırımların Karşılıklı Korunması ve Teşviki Anlaşması”nın bir an önce imzalanmasının her iki ülke iş insanları için önemli olacağını dile getirdi.

Karşılıklı ticaret hacminin dengeli büyütülmesinde, yatırımların ve yerel paralarla ticaretin artırılmasının etkili olacağını vurgulayan Pekcan, “Müteahhitlik ve müşavirlik alanındaki iş birliklerimiz ve daha fazla projelere iştirak edilmesi de karşılıklı ve dengeli ticaretimizi artıracaktır. Müteahhitlik ve teknik müşavirlik alanında kurulacak iş birliğimiz ticari ve ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi ve ivmelenmesi açısından da büyük potansiyel taşımaktadır.” dedi.

Türk müteahhitlik sektörünün 127 farklı ülkede, 10 binden fazla sayıda ve 400 milyar doların üzerinde proje üstlendiğine dikkat çeken Pekcan, bu ülkeler arasında Endonezya’nın yer almadığını, Türk müteahhit ve müşavir firmalarının bu ülkede daha çok yer almasını beklediklerini bildirdi.

Pekcan, Asya ülkelerinde müteahhitlikte daha fazla proje üstlenmek istediklerine işaret ederek, dünyada toplam üstlenilen projeler içinde Asya-Pasifik ülkelerinin payının sadece yüzde 3,1 olduğunu aktardı.

Bakan Pekcan, şöyle konuştu;

“Müteahhitlik sektörümüz için pazarı çeşitlendirmek ve kendimize yeni pazarlar bulmak açısından özellikle Endonezya, Vietnam ve Filipinler’deki projelere odaklandık. Bu çerçevede Endonezya, firmalarımız için hedef ülke konumundadır. Son dönemde, teknik müşavirlik firmalarımızın 12 proje üstlendiğini görüyoruz. Onları da bakanlığımızın destekleriyle Endonezya’da daha fazla görmek istiyoruz.”

“Taşınma sürecini hızlandırmak isteriz”

Müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmalarının yap-işlet-devret ve gelir paylaşımı gibi modellerin tasarlanmasıyla proje hazırlama, EPC (Mühendislik-Tedarik-Sözleşme) ve D&B (tasarım ve inşaat) projelerinin yapılması konularında ciddi kapasiteleri bulunduğunu vurgulayan Pekcan, bu konuda Türk firmalarının tecrübelerinin aktarılması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını söyledi.

Pekcan, Türk firmalarının yurt dışında başkent taşınması sürecinde ciddi bir tecrübesi olduğuna dikkati çekerek, “Bu nedenle, firmalarımızın geçmiş tecrübelerinden hareketle Endonezya’nın başkentinin taşınması sürecine de önemli katkıları olacağını değerlendiriyoruz. Başkent Cakarta’nın taşınmasıyla ilgili müteahhitlik ve müşavirlik firmalarımız son derece istekliler.” ifadelerini kullandı.

Ülkeler olarak Kovid-19 salgınının etkilerini azaltıcı tedbirler alındığını hatırlatan Pekcan, şu değerlendirmede bulundu;

“Bu doğrultuda Cakarta’nın taşınmasının biraz ötelendiğini görüyoruz ama biz bunu bir fırsata çevirmeliyiz. Bu ertelenme döneminde Türk müşavirlik ve müteahhitlik firmaları olarak bu projelerde nasıl etkin rol alabilir, beraber neler yapabiliriz, buna odaklanarak süreci hızlandırmak isteriz.”

Öte yandan İş Forumu’nun yapıldığı sırada Endonezya’da deprem olduğunu öğrendiğini ifade eden Pekcan, “İnşallah can ve mal kaybı yoktur, biz de deprem bölgesinde yaşayan ve depremden çok acı çekmiş bir milletin evlatları olarak bu acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Dün Bursa’da sel felaketinde kaybettiğimiz 5 vatandaşımıza da Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.” dedi.

Endonezya Bayındırlık ve İskan Bakanı Hadimuljono da ülkesindeki köprü, yol ve başkentin taşınmasına yönelik altyapı projeleri hakkında bilgi vererek, Türk müteahhitlerini de bu projelerde yer almaya davet etti.

“Yeni başkentin inşasında yer almaya istekliyiz”

TMB Başkanı Yenigün de Türk müteahhitleri olarak yurt dışında 50 yıllık tecrübeye ve 127 ülkede proje üstlenilmesine rağmen Endonezya’da faaliyetinin bulunmadığını söyledi.

Bölgeye yabancı olmadıklarını belirten Yenigün, oradaki ülkelerde bugüne kadar 12,5 milyar dolar tutarında 900’e yakın proje üstlenip başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.

Yenigün, gelecek günlerde birlikte çalışma arzusunda olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Ülkede yoğun Çin, Japonya, Kore varlığı ve rekabeti, finansman ihtiyacı mevcut olup, Türkiye’den kalifiye iş gücü götürülmesinin kolaylaştırılması gerekli. Ayrıca yerel ortak şartının gözden geçilmesinde ve sertifikasyon konularında ortak adım atılmasında fayda var. Başkent Cakarta’nın Doğu Kalimantan eyaletine taşınması sürecinde, yeni başkentin inşasında, gerekli alt ve üstyapı projelerinin hayata geçirilmesinde yer almaya istekliyiz. Bildiğiniz üzere Kazakistan’ın yeni başkentini de Türk müteahhitleri inşa etmiştir. Bu çerçevede, sahip olduğumuz büyük tecrübeyi Cakarta’nın taşınması sürecinde sizlerle paylaşmaya hazırız. Endonezya’da gerçekleştirilecek diğer alt ve üstyapı projelerinde de yüksek kalite ve düşük maliyet prensibimizle başarılı işler gerçekleştirmeye talibiz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kanal İstanbul Projesi İçin Hazırlıklara Başladı!

Kanal İstanbul Ne Zaman Başlıyor!

Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olması nedeni ile yakından takip edilen Kanal İstanbul projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çok önemli bir adım attı. Kanal İstanbul güzergahı üzerinde yer alan Başakşehir’de toplam büyüklüğü 5.7 milyon metrekare olarak açıklanan alan özel proje alanı ilan edildi.

Kanal İstanbul projesinde çok önemli bir adım atıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Başakşehir Tatarcık bölgesinin imar planları için değişikliğe gitti ve askıya çıkarıldı. 

576 hektar büyüklüğüne sahip olan bölge için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir imar planı değişikliğine gitti. Yapılan değişiklik ile 2019 senesinde revize edilen özel proje alanı için yeni bir değişiklik yapıldığı ilan edildi. 

İDARE MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN İMAR PLANI YERİNE YENİSİ HAZIRLANDI! 

Sözcü Gazetesi yazarı Özlem Güvemli yapmış olduğu haber ile 12. İdare Mahkemesi tarafından 2017 senesinde imar planları iptal edilmişti. 2015 senesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan planlar 2017 yılında iptal edilmişti. 

Verilen iptal kararı kapsamında bölge plansız kalırken bakanlık yeni planları ilan etmiş oldu. Söz konusu planlar askıya çıktı. 

Kanal İstanbul güzergahı etrafından önemli projeler olduğuna dikkat çekilerek “Bu projelerden bazıları Kuzey Marmara Otoyolu, Kanal İstanbul Projesi, Yenişehir Projesi, 3. Havaalanı Projesi’dir. Nüfusun artması ile yeni konut ve donatı ihtiyaçları ortaya çıkacak ve bu ihtiyaçların bir kısmının karşılanması amacıyla planlama alanının bölge içindeki önemi artacaktır” ifadelerine yer verildi. 

Yeni hazırlanan planlara göre söz konusu bölgede yer alan planlanma alanına 45 bin nüfusun yaşaması hedefleniyor. Söz konusu alanda yükseklikleri en fazla 7 kat olacak konut, otel, çarşı, lokanta, çok katlı mağaza ve ofis gibi alanlar inşa edilecek.

Seçer: “Yeni Yapılacak Tesisle Silifke ve Taşucu’nun Arıtma Sorununu Birlikte Çözeceğiz”

Seçer: "Yeni Yapılacak Tesisle Silifke ve Taşucu'nun Arıtma Sorununu Birlikte Çözeceğiz"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Silifke’nin bazı bölgelerinin kanalizasyon ve arıtma gibi derin sorunlarının bulunduğunu belirterek, ” Yeni yapılacak tesisle Silifke ve Taşucu’nun arıtma sorununu birlikte çözeceğiz” dedi.

Seçer, bu haftaki mesaisine Silifke ilçesindeki incelemeleriyle başladı. İlçedeki temasları kapsamında, Atayurt Halinde dükkanları gezip, kayısı paketleyen işçi kadınlarla sohbet eden Seçer, esnafın sıkıntılarını dinledi. Ardından Silifke Halini gezen Seçer, mevcut otogarda da incelemelerde bulunup, yazıhanecilerle bir araya geldi. Kısa bir esnaf ziyareti de yapan Seçer, sonrasında Silifke Kaymakamı Ersin Emiroğlu ve Silifke Belediye Başkan Vekili Sadık Altınok’u makamlarında ziyaret etti.

Silifke’nin birçok özelliği bünyesinde barındırdığını söyleyen Seçer, “Bir anlamda derin sorunları olan bir bölge. Ama çok kolay da aşılabilecek sorunlar. Eğer akılcı bir iş planı yaparsak, bunların üstesinden tek tek geliriz. Sabah ilk durağımız Atayurt Haliydi. Orada 34 faal komisyoncu esnafı var. Şimdi buraya geldik. Burada 21 faal esnaf var. Bunlarıda oraya taşıyabilmemiz için temmuz ayında meclisten karar almamız gerekiyor. O dönemde sezon temposu ve yoğunluğu düşecek. Kararı alır almaz, inşallah taşıyacağız. Hepsi bir arada olacak. Üreticilerimiz ürünlerini daha yeni, modern bir hal tesisinde pazarlayacaklar” diye konuştu.

Yeni yapılacak tesisle Taşucu ve Silifke’nin arıtma sorunu çözülecek

Silifke’nin bazı bölgelerinin kanalizasyon ve arıtma gibi derin sorunlarının bulunduğunu anlatan Seçer, “Taşucu uzun süredir sıkıntılı bir alan. Orada bizden önce kanalizasyon ve arıtma projesi vardı. Yüklenici firma işi bitiremedi. Sonuç olarak da şu anda orada bir proje değişikliğine gittik. Yaklaşık 10 milyona yakın bir maliyeti olacak. Atıksu terfi hattı yapıyoruz. 3 noktada da terfi istasyonu, merkezini Silifke arıtmasına bağlayacağız. Uzun süredir devam eden bu sorunu çözeceğiz. Bu yılın sonuna kadar da bitirmeyi planlıyoruz. Şu anda muhtelif yerlerde yağmur suyu hatları devam ediyor, merkez mahallelerde, kışın yağmur sularının sorun olduğu yerlerde. Akdere’de, Yeşilovacık’ta, Narlıkuyu’da, Atayurt’ta, Atakent’te içme suyu şebeke projelerimiz var. Bunlar kısa vadede yani 2020 yılı içerisinde yapacaklarımız. Şu anda imalatı devam eden ya da başlamak üzere olduğumuz yatırımlar olacak. Yine Atayurt, Atakent, Arkum ortak Atıksu Arıtma Tesisi Projemiz var. Yeşilovacık Atıksu Arıtma Projesi ile beraber yine 2022 yılı içerisinde başlayacağımız önemli yatırımlar” ifadelerini kullandı.

“Köyde yaşayan vatandaş bizden doğru dürüst yol istiyor, çukurlu, bozuk yollar ürünleri bozuyor”

Bölgenin üst yapı sorunlarından da bahsederek, Silifke’nin bir tarım bölgesi olduğunu vurgulayan Seçer, “365 kilometre yol ağı var. Buraların yol bakımları, yapımları, yeni yollar süreklilik arz ediyor. Bütün bölgelerde olduğu gibi, üretici bölgelerde bu konuların önemini her zaman aktarmaya çalışıyorum. Köyde yaşayan vatandaş bizden doğru dürüst yol istiyor. Çukurlu, bozuk yollar ürünleri bozuyor. Haklılar. El emeği, göz nuru, alın teri ürünlerin tarladan, dalından hasat edildiği kalitede buraya aktarılması için bu yatırımlara ihtiyaç var. Bunları gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

Silifke’de kültür merkezi ve kent meydanı beklentisinin varlığından da söz eden Seçer, yeni yatırımlar ve çalışmalar ile ilçeyi çok daha iyi noktalara getireceklerini kaydederek, “Silifke zaten değerli, çok daha değerli noktalara getireceğiz” dedi.

“Birlikte çalışmak zorundayız, bu bize başarı getirir”

Seçer, ziyaretleri kapsamında Silifke Belediye Başkan Vekili Sadık Altunok ile de bir araya geldi. Görüşmede hal konusunda değerlendirmelerde bulunan Seçer, hal esnafının tek yerde toplanması gerektiğini belirterek “Önceki yönetim bir yatırım yapmış. Dükkanlar sahiplerini bekliyor. Derli toplu olması açısından bir arada olması önemli” diye konuştu.

Seçer, işbirliği içerisinde çalışmanın önemine vurgu yaparak şöyle devam etti; “Birlikte çalışmak zorundayız. Bu bize başarı getirir. Vatandaşa da hizmet olarak yansır. Bunda bir beis yok. Sadık Başkan uyumlu bir başkanımız. Her zaman fikir alışverişinde bulunabiliyoruz, birbirimize meramımızı anlatıyoruz. Burada bir zorluk çekmiyoruz. Bazı gelişmeleri konuştuk. Eski halin taşınması konusunu temmuz ayında meclise getireceğiz. Oradaki durumu değerlendirdik, kendisinin de görüşlerini aldım. Beraberce bir yol haritası çizeceğiz. Diğer taraftan bazı eksik kalan hizmetler konusunda değerlendirmeler yaptık. Büyükşehir Belediyesine, Silifke Belediyesine düşen görevler konusunda eksikleri gidermek için işbirliği yapma zorunluluğumuzu tekrar dile getirdik.”

Silifke’nin bir tatil beldesi olduğunu anımsatan Seçer, “Şu anda 120 bin nüfuslu Silifke halkına verdiğimiz hizmeti, aynı Silifke’de, aynı belediyeler olarak yazlıkçı vatandaşlarımızla beraber 200 bin kişiye vereceğiz. Oysa ki, yaz aylarında bizim gelirimizde bir artış yok. Araç parkımızda bir artış yok. Çalıştırdığımız personel sayısında bir artış yok. Bu da bize önemli bir yük olarak yansıyor. Onu değerlendirdik. Geçici bazı personel alımlarına gittiğini söyledi. Çünkü temizlik önemli, çok haklı. Silifke Belediyesi’nin sorumlu olduğu alanlarda, özellikle yazlıkçı ziyaretçilerin burada güzel vakit geçirmelerini sağlamak için temiz bir çevre oluşturması gerekiyor. Biz büyükşehir olarak da kendi sorumluluk alanımızda aynı vazifeyi yapıyoruz” dedi.

“Orta yol bulmaya çalışıyoruz”

Susanoğlu plajında var olan bazı sorunları da değerlendirdiklerini söyleyen Seçer, özellikle pandemi sürecinin getirdiği bazı tedbirleri uygulamada zorlandıklarını dile getirdi. Seçer, şöyle devam etti: “Dönemsel olarak orada tezgah kuran esnaflarımız var. Pandemi tedbirlerinin bizi zorladığı durumlar var. Onları nasıl aşabiliriz? Oraya bir düzen getirmemiz lazım. Hem oraya gelen misafirlerin, vatandaşların huzurunu kaçırmamalarını sağlamak istiyoruz. Ama bir anlamda da onları ekmeğinden etmek istemiyoruz. Bir orta yol bulmaya çalışıyoruz. Bunları değerlendirdik. Silifke Arıtmasının sorun olduğunu söyledi Başkan. Biz de uzun süredir bunun farkındayız. Projesi bitmek üzere. İhalesine çıkıp 2021 yılı içerisinde yeni teknoloji ile büyük bir arıtma yapmak istiyoruz. Taşucu’nda kanalizasyon sorunu büyüktü. Başkan onu da bana hatırlattı. Şu anda bizim terfi hattımız, inşaatımız devam ediyor. İçme suyu, kanalizasyon, arıtma. Bunlar da Silifke’nin önemli ve başlıca sorunları. O konularda da değerlendirme yaptık.”

Türkiye’nin En Yüksek Baraj İnşaatının Gövde Yüksekliğinde Son 65 Metre

Türkiye'nin En Yüksek Baraj İnşaatının Gövde Yüksekliğinde Son 65 Metre

Artvin’de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde ise dünyanın 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı ve HES Projesi’nin yüzde 80’i tamamlandı. Vardiyalı olarak 5 bine yakın işçinin görev aldığı projede, gövde yüksekliğinin 210 metreye ulaştığı belirtildi.

Türkiye sınırları içinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden, Artvin’deki Çoruh Nehri üzerinde yapımına devam edilen Yusufeli Barajı ve HES Projesi inşaatı sürüyor. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda, 558 megavat kurulu güce sahip santral ile 650 bin nüfuslu bir şehrin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Türkiye’nin öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa edilen baraj projesinde, gövdenin yüzde 78’i tamamlanıp, 3 milyonuncu metreküplük betonun dökümü de gerçekleştirildi. Projenin 2021 yılında devreye girmesi planlanıyor.

GÖVDE YÜKSEKLİĞİ 210 METREYE ULAŞTI

Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Kalaycıoğlu, Yusufeli Barajı’nda gövde yüksekliğinin 210 metreye ulaştığını belirterek, “3 milyon metreküp beton döktük. Barajımız tamamen yerli ve milli ekonomiyle inşa edilmekte. Geldiğimiz noktada gövdede 210 metre yüksekliğe ulaşmış durumdayız. Toplam yüksekliği 275 metre olacaktır. Günümüz itibariyle gövde üretimini oluşturmakta yüzde 80 seviyesine ulaştık. 2020’nin sonu itibarıyla gövde imalatını bitirip, 2021 başında da su tutmayı planlıyoruz. Baraj bünyesinde gerek tünel gerek galeri yaklaşık 18 kilometre tünel kazısı yapmış durumdayız. Yaklaşık 5 bin civarında işçi istihdam ediyoruz. Barajımız 558 megavatlık bir güce sahip olacak. Tamamlandığında da 2,5 milyon kişinin elektrik ihtiyacı karşılanabilecektir” dedi.

SU TUTMADA İLÇENİN TAŞINMASI BEKLENECEK

Yusufeli Barajı proje müdürü Feridun Ünsal da, çalışmaların yıl sonunda tamamlanacağını ve su tutma işleminde, ilçenin yeni yerleşim yerine taşınmasını bekleyeceklerini kaydetti. Ünsal, “Amacımız Yusufeli Barajı ile ilgili imalatlarımızın hepsini bu yıl sonu itibari ile tamamlamak. Ondan sonra su tutma ile ilgili yerleşim yerinin ve yolların bitmesini bekleyeceğiz. Bu yıl sonu itibariyle barajla alakalı imalatlarımızı tamamlayacağız” diye konuştu.

ÇALIŞANLARDA KORONA VİRÜSE RASTLANILMADI

Ünsal, vardiya sistemiyle hummalı çalışma yürütülen projede çalışan yaklaşık 5 bin kişilik ekipte, korona virüs vakasının rastlanılmadığını da aktararak, “Pandemi sürecinin başlaması ile beraber ilk başta tabi ki biz de çok katı tedbirler alıp, şantiyemizi karantinaya aldık. Bütün personelimizi şantiyemizde yatırdık. Şantiye ve bölgede ateş ölçümü, eldiven ve hijyen kuralları kapsamında ciddi önlemler aldık. Dışarıyla teması tamamen keserek izolasyon sağladık. İnsanların birbiriyle olan temaslarını azaltmaya çalıştık. Bu şekilde tamamen şantiyemize korona virüsün girmesini engelledik. Allah’a çok şükür ki şu ana kadar da şantiyemizde böyle bir vaka yaşanmadı ifadelerinde bulundu.

YUSUFELİ BARAJI

Türkiye sınırları içinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden Artvin’deki Çoruh Nehri üzerinde Yusufeli Barajı ve HES inşaatı sürdürülüyor. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı, Türkiye’nin öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa ediliyor. 4 milyon metreküplük beton imalatı planlanan Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 100 katlı gökdelene eş değer olacak. Günde 6 bin 500 metreküp beton dökümünün 3 hava hattı ile taşımalı olarak sürdüğü baraj projesinde gelecek yılın yarısından itibaren su tutulmaya başlanacak, 2021’de ise elektrik üretimine geçilecek.

Asbestli Boruların Değişimi İçin İhale Tarihi Belli Oldu

Asbestli Boruların Değişimi İçin İhale Tarihi Belli Oldu

Altyapı çalışmaları arasında yer alan asbestli boruların değişmesi için Temmuz ayında ihaleye çıkacak olan ASKİ Genel Müdürlüğü, yıllardır ihmal edilen şebeke hattının ilk etapta 186 kilometrelik yapımını kendi öz kaynaklarıyla yenileyecek. ASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “Hedefimiz bir yıl içinde asbestli boruların tamamını değiştirmek” dedi.

Başkent Ankara’nın uzun yıllardır kanayan yarası olan asbestli içme suyu borularının değiştirilmesi için harekete geçen ASKİ Genel Müdürlüğü ilk adımı attı.

ASKİ Genel Müdürlüğü, 3 Temmuz 2020 tarihinde Polatlı ve Beypazarı ilçeleri, 9 Temmuz 2020 tarihinde ise Nallıhan ve Ayaş ilçelerindeki asbestli boruların değiştirilmesi için ihaleye çıkacak.

Hedef 1 Yıl İçinde Tamamlamak

İletim hattına toplum sağlığı açısından risk oluşturmayan sağlıklı boruların döşeneceğini belirten ASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “Hedefimiz bir yıl içinde il sınırlarımız altyapısında asbestli boru bırakmayıp, tamamını değiştirmek” dedi.

“Asbestli ve Kullanım Ömrünü Tamamlamış İçme suyu Şebeke ve İletim Hatları Yenileme İşi” kapsamında ilk etapta;

Polatlı ve Beypazarı’nda yaklaşık 104 kilometre,

Nallıhan ve Ayaş’ta da yaklaşık 82 kilometre olmak üzere toplam 186 kilometre içme suyu şebeke hattı yenilenecek.

Mevcut asbestli çimento boruların iptal edilerek kullanım dışı bırakılacağını, şebeke suyunun ise asbestli borulara paralel döşenecek olan ekonomik ömrü uzun, dayanıklı ve insan sağlığına zararsız polietilen borulardan oluşacağını söyleyen ASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, çalışmalar esnasında hat üzerinde yer alan şebeke vanalarının da değiştirileceğini ifade etti. Öztürk ayrıca hasara bağlı olarak kırılan ve çöken boruların patlama ihtimalinin halk sağlığı açısından oluşan tehdide dikkati çekerek, asbestli hat çalışmalarında sağlık ve güvenlik önlemleri hakkındaki yönetmelik hükümlerine de uyulacağını vurguladı.

Ankaralılar Temiz ve Sağlıklı Suya Kavuşacak

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde boruların yenilenmesi için talep edilen kredinin muhalefetin oylarıyla reddedilmesinin ardından Başkentlileri asbestli içme suyu hatlarından kurtaracak çalışmayı ASKİ Genel Müdürlüğü kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştirecek.

ASKİ Yönetim Kurulunun ihaleye çıkılması yönünde aldığı kararın ardından çalışmaları başlatan ASKİ Su İnşaat Dairesi Başkanlığı, 3 Temmuz 2020 tarihinde saat 10:30’da Polatlı ve Beypazarı ilçeleri için, 9 Temmuz 2020 tarihinde saat 10:30’da Nallıhan ve Ayaş ilçeleri için ihaleye çıkacak.

Asbestli ve kullanım ömrünü tamamlamış içme suyu şebeke ve iletim hatları yenileme işinde teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacak. Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak imalat için çalışmalara başlanacak. Sürecin tamamlanması ile tüm dünyada kullanımı yasaklanan asbestli borulardan kurtulacak olan Ankaralılar tamamen temiz, sağlıklı ve kaliteli içme ve kullanma suyuna ulaşacak.

Hazine Taşınmazları Karşılığında Okul Yaptırılması Projesi Kapsamında Bakanlık 12 Okul İnşa Edecek!

Hazine Taşınmazları Karşılığında Okul Yaptırılması Projesi Kapsamında Bakanlık 12 Okul İnşa Edecek!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hazine Taşınmazları Karşılığında Okul Yaptırılması Projesi kapsamında 5 farkı ilde 12 okul inşa edileceğini duyurdu. Yapılacak olan okullar 91 milyon liraya mal olurken 201 derslik kapasitesine sahip olacak.

Eskiyen okulların yenilenmesi çalışmaları tüm hızı ile devam ederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir yandan da yeni okulların yapımına hız verdi.

Aralarında İzmir, Balıkesir, Konya, Bursa ve Adana’nın yer aldığı 5 ilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12 okul inşa ettirecek.

5 İLİMİZDE BAKANLIK 201 DERSLİK KAPASİTELİ 12 OKUL İNŞA EDECEK

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama ile Hazine Taşınmazları Karşılığında Okul Yaptırılması Projesi kapsamında 5 farkı ilde 12 okul inşa edileceğini ilan etti.

İzmir, Bursa, Konya, Adana ve Balıkesir’de yer alan okullar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inşaat karşılığında işi üstlenen şirkete hazine taşınmazı verecek.

Proje kapsamında Konya’da 4 okul inşa edilecek. Bu okullar toplam 73 derslik kapasitesine sahip olacak ve bakanlık bu projeler için 43 milyon 114 bin liralık ödeme yapacak.

İzmir’de bulunan hazine taşınmazları üzerine ise 64 derslik kapasiteli 3 okul inşa edilecek. 5 ilde inşa edilecek olan okullar için ihale süreci tamamlanırken yer teslimlerinin ardından inşaatlara başlanacak.

Çolakbayrakdar’dan Uğurevler Mahallesi’ne Çifte Müjde

Kocasinan Belediyesince yürütülen Uğurevler Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesinin ilk etabında sona geliniyor.

Kocasinan Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, hızlı bir şekilde devam eden Uğurevler Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm çalışmalarını en kısa zamanda tamamlayarak, konutları hak sahiplerine teslim edeceklerini ifade etti.

Dönüşümle birlikte buraya Aile Sağlık Merkezi kazandıracaklarını belirten Çolakbayrakdar, şunları kaydetti:

“Mahallemizdeki dönüşüm diğer bölgelerle beraber etap etap devam ediyor. Ayrıca mahallemizde fiziki şartları yeterli olmayan Şehit Üsteğmen Ümit Bekem İlkokulu’nu yeniden inşa ederek, modern bir okul yapacağız. Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde ihalesi gerçekleştirilerek, yeni bir okulun inşaatı yapılmaya başlayacak. Dönüşüm çalışmalarını etap etap sürdürerek, bölgenin ihtiyacı olan diğer donatıları da yapacağız.”

Gaziantep’te Çevreci Yatırım

Gaziantep'te Çevreci Yatırım

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Avrupa Birliği iş birliğinde inşaatına başlanan “Mekanik Biyolojik Ayrıştırma ve Biyogaz Tesisi” çalışmalarını sürdürüyor. Tesis tamamlandığında yılda 9 bin 300 ton sera salınımı engelleyerek oluşturduğu biyogazı elektriğe çevirecek.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, gelecek nesillere “sağlıklı yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız” anlayışından hareketle faaliyetlerine yön veriyor. Bu kapsamda Avrupa Birliği tarafından fonlanan, UNDP’nin ortaklığında yapımına başlanılan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma ve Biyogaz Tesisi inşa çalışmaları devam ediyor. Tesisin tamamlanmasıyla birlikte Büyükşehir Belediyesi yılda 100 bin ton atık işleyecek, 16 bin 785 ton geri dönüştürülebilir atığı piyasaya kazandırırken, 9 bin 300 ton sera gazı salınımını engelleyerek, “Sıfır Atık Yönetimi” kapsamında öngörülen 2023 hedeflerine 2020 yılı sonunda ulaşılmış olacak. Şahinbey ilçesinde bulunan Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’na inşa edilen 10 milyon Dolar değerindeki dev yatırım sona erdiğinde oluşturulacak biyogazın mevcut ko-jeneratör ünitelerine aktarılması ile üretilecek ve şebekeye aktarılacak olan enerji miktarı ilk aşamada 4 bin 100 megawatt/saat olacak.

Depolama sahasının ömrü yüzde 10 arttırılacak

Mekanik Biyolojik Ayrıştırma ve Biyogaz Tesisi çalışmaları tüm hızıyla sürerken, ileri teknolojisi ve çevreye duyarlı yapısı sayesinde Merkez Düzenli Depolama Sahası’nda geri dönüştürülebilir ve biyobozunur atığın çevreye en faydalı şekilde bertarafını sağlarken, depolanması gereken atık miktarını önemli ölçüde azaltarak depo sahasının ömrünü ilk aşamada yüzde 10’a kadar arttıracak. Tesis, atığın hem kapalı ortamda işlenmesi sayesinde hem de temiz enerji üretimi ile fosil yakıtlara alternatif oluşturulması yoluyla depo sahasındaki metan gazı salınımını minimize edecek.

Tesisin içerisindeki araçlar UNDP tarafından sağlanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan fizibilite çalışmasına göre ise ilk etapta enerji ve gübre üretimi 22 bin ton, ayıktan türetilmiş yakıt kapasitesi 23 bin 116 ton olarak hesaplanırken, 16 bin 785 ton geri dönüştürülebilir atığın piyasaya kazandırılması bekleniyor.

Türkiye’den Konut Alan Yabancıların Gözdesi Değişmedi! İşte İllere Göre Ev Satış İstatistikleri

Türkiye'den Konut Alan Yabancıların Gözdesi Değişmedi! İşte İllere Göre Ev Satış İstatistikleri

Korana virüs salgını nedeni ile yabancılara konut satış rakamları Mayıs ayında büyük düşüş yaşadı. Mayıs ayında yabancılara sadece 860 adet konut satıldı. Ancak Haziran ayında gerek konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüş, gerek pandeminin ilk şokunun atlatılması ve gerekse de Türkiye’nin virüs ile savaş konusunda sağlık alanında elde edilen başarılar yabancıların ilgisini arttıracak gibi görünüyor.

Mayıs ayı konut satış rakamları pandeminin etkisi ile beklentilerin oldukça uzağında kalmıştı. 

TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Mayıs ayında Türkiye genelinde 50 bin 936 adet konutun satışı gerçekleşmişti. Konut satışlarında birinci sırayı İstanbul alırken yabancılara konut satışı konusunda da yine birinci sırayı İstanbul aldı. 

YABANCILAR EN ÇOK KONUTU İSTANBUL’DAN ALDI! 

Yabancılara konut satışı konusunda birinci sırayı İstanbul aldı. Yabancılar Mayıs ayında Türkiye genelinde 860 adet konut satın alırken geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 78,1 oranında azalış gösterdi. 

Mayıs ayında yabancılar İstanbul’dan 423 adet konut satın alırken Antalya’da yabancılara konut satışı 130 adet ve Ankara’da ise 72 adet olarak gerçekleşti. Diğer illerde ise İzmir’de 38 adet, Mersin’de 29 adet, Yalova’da 24 adet, Bursa’da 23 adet, Samsun’da 23 adet, Muğla’da 23 adet ve Aydın’da da 13 adet olmak üzere konut satış rakamları sıralandı. 

MAYIS AYINDA TÜRKİYE’DEN EN ÇOK İRAN VATANDAŞLARI EV ALDI! 

Ülke uyruklarına göre incelendiğinde Mayıs ayında Tükiye’den en çok konut alan yabancılar İran vatandaşları oldu. Mayıs ayında 209 İran vatandaşı Türkiye’den ev alırken, 143 Irak vatandaşı, 48 Afganistan vatandaşı, 46 Çin vatandaşı, 42 Azerbaycan vatandaşı ve 40 Rus vatandaşı da Mayıs ayında Türkiye’de konut yatırımı yapmayı tercih etti. 

Seçer: “Erdemli’ye 303 Milyon Liralık Altyapı Yatırımı Planlıyoruz”

Seçer: "Yeni Yapılacak Tesisle Silifke ve Taşucu'nun Arıtma Sorununu Birlikte Çözeceğiz"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 4 yıllık süreçte Erdemli ilçesi için 303 milyon liralık altyapı yatırımı öngördüklerini söyledi.

Seçer, Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeleri ve ilçedeki 5 sivil toplum örgütünün temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Erdemli’de yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Seçer, “Belediye olarak görevimiz altyapı. Erdemli’nin kanalizasyon, içmesuyu ve yol olmak üzere önemli yapısal sorunları var. Akıllı, bilinçli yatırım yapmak lazım. ‘Yatırım yapıyorum’ demek için yatırım yapmamak lazım. İhtiyaç dahilinde bu kaynakları harcamak lazım. Bizden önce yapılan bazı çalışmaları gördüm. İki ilçede otogar yapılmış. İkisini de kullanamıyoruz. Çünkü abartmadan söylüyorum mevcut ihtiyacımızın en az 10 katı üzerinde. Bunlar ciddi paralar tutuyor” dedi.

“Büyük bir otogar olması şart değil”

Erdemli’nin kreşten mezarlıklara kadar bir dizi sorun yaşadığına değinen Seçer, “Bunlar çözülebilecek sorunlar. Önce temel olan sorunlardan başlayalım, otogar. Çok büyük bir proje olması şart değil ama otogar olması lazım. Kocahasanlı Halinin yerini düşünüyoruz. Kendi yerimiz. Erdemli Belediyesi’nin yeriyle ilgili de çalışma yapıyoruz. Hukuki altyapıyı tamamlayınca orada butik, modern bir otogar yapacağız. Sorun yaşamayacağımız bir alan olsun istiyoruz. Yer bulmakta zorlanıyoruz. Yoksa inşaat yapmak sorun değil” diye konuştu.

Tömük- Arpaçbahşiş projesi için hibe desteği

Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 4 yıllık süreçte Erdemli için 303 milyon liralık altyapı yatırımı öngördüğünü ifade ederek, altyapı, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve içmesuyu yatırımlarıyla ilgili şunları söyledi; “Kumkuyu kanalizasyon, Limonlu kanalizasyon ve arıtma var. Kızkalesi yağmur suyu terfi var, 3 milyon liralık bir yatırım. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı içmesuyu projemiz var, 13.5 milyon lira. Ayaş-Yemişkumu içmesuyu şebekesi yenileme işi var. Elvanlı içme suyu şebeke yapımı 2 milyon liralık bir yatırım. Alata- Kargıcak Mahallesi kanalizasyon şebekesi 2.5 milyon liralık yatırım. Bunlar bitmek üzere. Tömük-Arpaçbahşiş kanalizasyon, içmesuyu atık su arıtma tesisi projesi çevre sağlığı ve yazlıkçıların huzurlu bir yaz geçirmesi açısından çok önemli. Bunun son aşamasına gelindi. Bu bir hibe konusu Fransız Kalkınma Ajansı’ndan. 130 milyon lira kanalizasyon, 17 milyon liralık bir içmesuyu şebekesi yatırımı var. Bu yaz bitmeden orada bir temel atarız.”

“Suda kayıp kaçağa göz yumamam”

Su faturaları konusunda da açıklamalarda bulunan Seçer, “İçme suyuna zam yapmadık. Fatura tutarlarından şikayetler tamamen kullanımdan kaynaklı. Fiyatlarda bir artışımız söz konusu değil” ifadelerini kullandı. Su kullanımlarının faturalandırılmasında uygulanan kademe uygulamasına devam edeceklerini kaydeden Seçer, kademenin kaldırılması durumunda, özellikle yayla evlerinde su israfının artacağını kaydetti. “Kaçak kayıp oranı çok fazla. Daha önceki yönetim göz yummuş. Ben yumamam” diyen Seçer, kayıp kaçak oranı düştükçe suyun ucuzlayabileceğini vurguladı

Bakan Kurum, “Elazığ’da 19 bin 300 Konutun İnşasını Başlattık”

Silivri Belediyesi Dönüşüm İçin Adımlar Atıyor!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki Elazığ’a geldi. Elazığ’da ilk önce valiliğe geçen Bakan Kurum, depremle ilgili son durumu değerlendirdikten sonra basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Basın toplantısının ilk bölümünde Bingöl’de meydana gelen depremle ilgili bilgi veren Bakan Kurum, ardından 24 Ocak’ta yaşanan 41 kişinin hayatını kaybettiği Elazığ depremi ile ilgili yapılan çalışmaları anlattı.

Elazığ’da 19 bin 300 konutun inşasını başlattıklarını anımsatarak Elazığ depremi ile ilgili konuşmasına başlayan Bakan Kurum,” Bu çerçevede ihalelerimizi hızlı bir şekilde yürütüyoruz. 10 mahalle de inşaatlarımız şuan fiilen devam ediyor. İlk inşaatlarımızı inşallah 8’inci ay içerisinde tamamlayacağız. Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile burada depremzede vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız. Yani depremden 6-7 ay gibi kısa zamanda konutlarımızı teslimini yapar duruma geleceğiz. Orta hasarlı binalarla ilgili vatandaşlarımızdan talepler vardı. Bunu da bugün ki toplantımızda istişare ettik. Orta hasarlı binalarla alakalı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında vatandaşlarımızdan talep gelmesi halinde belediyemizle birlikte yasa kapsamına alacağız. Vatandaşlarımız bu binaların yapımı noktasında belki vergi, harç gibi bedelleri yatırmayacaklar. Yine imar planı noktasında kira yardımı noktasında da bakanlığımız belediyemizle birlikte bu süreci yürütüyor olacak” dedi.

“En güzel şehircilik örneğini Elazığımızda yapmış olacağız”

Mustafapaşa ve Rüstempaşa Mahalleri arasındaki köprülü kavşağın kaldırılmasıyla ilgili de açıklamasını hatırlatan Bakan Kurum,” Buradaki köprülü kavşağımızla ilgili Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüz bir çalışma yaptılar. Bu çalışma çerçevesinde ekiplerimiz yeni bir fizibilite çalışması yapmak sureti ile yeni yapılacak imarı, binaların çekme mesafelerini, köprüden uzaklaştırmak süreci ile köprümüzü koruyacak bir planlama yürütüyoruz. Bu çalışmanın sonucunda inşallah merkezdeki bu köprümüzün daha verimli hale getirecek, yanında yürüyüş yollarının olduğu kaldırımların geniş olduğu binalardan çekme mesafesinin 10 metre olduğu bir planlamayla birlikte yürüteceğiz. En güzel şehircilik örneğini Elazığımızda yapmış olacağız” ifadelerini kullandı.

“Deprem gerçeği hiç bir zaman bitmiyor”

Tarım köy uygulamalarının sürdüğünü dile getiren Kurum,” Bu çerçevede hızlandırılması talimatı verdik. Bir kısmını ihale etmiştik. Kalan kısmını da etaplar halinde yapacağız. Biz her zaman vatandaşımızla beraber onların rızası almak sureti ile işlerimizi yürüttük. Deprem gerçeği hiçbir zaman bitmiyor. Bin yıldır bu topraklarda depremle ilgili sorunlar yaşıyoruz. Önümüzde ki süreçte de yine yaşama ihtimalimiz var. Çünkü bir deprem bölgesi kuşağı içerisindeyiz. Fay hatları üzerinde yaşıyoruz. Riskli binalarla alakalı vatandaşlarımızdan bir kez daha rica ediyorum. Riski bina tespitlerini yapsınlar. Biz bakanlık olarak Türkiye’nin her yerinde deprem dönüşümü çerçevesinde projelerimizi yürüyoruz” diye konuştu.

“Vatandaşlarımızın can güvenliğini teminat altına alacağız”

Sadece depremle değil, iklim değişikliği sebebi ile projelerini sürdürdüklerini vurgulayan Kurum,”Dün Aralıklı da ki sel felaketinin üzerinden bir yıl geçti. Orada vatandaşlarımızı kaybettik. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında dere güzergahı üzerinde taşkın riski bulunan binaların taşınacağı sözünü vermiştik. TOKİ başkanlığımız bu 8 konutun inşasına başladı. Yüzde 30-40 seviyelerine geldi. Vatandaşlarımızın can güvenliğini teminat altına alacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Devlet olarak kendilerinin elinden geleni yaptığını aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’de,” 40 yıllık binaların hepsi neredeyse ağır hasarlı olarak yerle yeksan oldu. Yerine ne yapılacak işte burada biraz düşünmek gerekiyor. Düzgün bir planlama yapmak gerekiyor. İyi bir planlama ile Elazığ’ı geleceğe doğru taşıyacak şehircilik mantığını da oturtmak mümkün ve onun en iyi örneklerini de Çevre ve şehircilik Bakanlığı ile TOKİ veriyor. Cumhurbaşkanımızın talimatları ile daha güçlü konutlar ve yaşanabilir konutlar yapılıyor. Şehirler aslında taşla toprakla ibaret değildir bunu herkesin bilmesi lazım. Canlı organizmalardır onlarında insanlar gibi hayatları var, onlar da bakım istiyor. Bunu kim gösterecek. Başta belediyemiz gösterecek. Unutmamak gerekiyor. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır” diye konuştu.

Bakan Kurum’a basın toplantısında Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, AK Parti Elazığ Milletvekili Tolga Ağar, ilgili birim ve kurum müdürleri eşlik etti.

Döşemealtı’na 100 Yataklı Hastane Yapılacak

Döşemealtı'na 100 Yataklı Hastane Yapılacak

İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, proje ihalesi 2018 yılında yapılan hastanenin inşaat ihalesi ise temmuzda gerçekleştirilecek.

Döşemealtı ve çevresine hizmet vermek üzere planlanan ve ilçenin önemli ihtiyacını karşılayacak hastane 33 çift yataklı, 34’ü de tek yataklı oda olarak planlandı.

Hastanede 4 ameliyathane ve 40 poliklinik hastaların hizmetine sunulacak.

Trabzon’da 130 Milyon Liralık İçme Suyu Projesinde İlk Kazma 10 Temmuz’da Vurulacak

Trabzon'da 130 Milyon Liralık İçme Suyu Projesinde İlk Kazma 10 Temmuz'da Vurulacak

Trabzon Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Büyükşehir Belediyesinin bağlı kuruluşu Trabzon İçmesuyu ve Kanalizasyon İdaresi (TİSKİ) Genel Müdürlüğünün, “Daha yaşanabilir Trabzon” hedefi doğrultusunda içme suyu ve altyapı yatırımlarına ara vermeden devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, 130 milyon lira bütçeli Trabzon Su Temini Projesi ile Ortahisar sınırları içindeki 565 kilometrelik içme suyu şebeke hattını yenilemeye hazırlanan belediyenin, bu projeyle eş zamanlı yürüteceği çalışmalara da başlayacağı aktarıldı.

Bu kapsamda Ortahisar ilçesinde 565 kilometrelik içme suyu yenileme inşaatı ile ilçe sınırları içerisindeki 19 bin metre yağmur suyu, 21 bin 700 metre kanalizasyon hattı inşaatının ihale edileceği vurgulanan açıklamada, “Trabzon Su Temini Projesi’nde ilk kazmanın vurulacağı tarih de olan 10 Temmuz Cuma günü yapılacak ihale kapsamında öncelikli olarak yağmur sularının kanalizasyon hatlarından ayrıştırılması ve denize dökülen derelere karışan kanalizasyon atıklarının ayrıştırılması sağlanacak.” ifadesi kullanıldı.

“Proje, insan ve çevre sağlığı açısından büyük önem taşıyor”

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, yağmur suyu hatları ile kanalizasyon hatlarının birbirinden ayrılması işleminin sağlıklı kent için oldukça önemli bir kıstas olduğunu belirtti.

Bu minvalde yeni adımlar attıklarını ifade eden Zorluoğlu, gerek içme suyu ve yağmur suyu gerekse de kanalizasyon anlamında altyapı yatırımlarına büyük önem verdiklerini vurguladı.

Zorluoğlu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının ağırlıklı olarak bir arada olduğu Ortahisar’ın proje sayesinde kötü koku sorunundan da kurtulacağına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Göreve geldiğimiz günlerde, ‘Kötü koku Trabzon’un kaderi değil’ demiştim. Bu konuda pek çok adım attık. Şimdi de Ortahisar’ın yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını ayrıştırıyoruz. Proje, kötü kokuyu da ortadan kaldıracağı için insan ve çevre sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Aynı zamanda bölgedeki vatandaşların hem atık su problemi tamamen ortadan kaldırılmış olacak hem de geçmiş yıllarda yaşanan su baskınlarının önüne geçilecek.”

Doğu Türkistanlı İş Adamı Yatırım Yapmak İçin Giresun’a Geldi

Doğu Türkistanlı iş adamı yatırım yapmak için Giresun'a geldi

Giresun’a turizm ve inşaat sektörlerinde 20 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyor.

Doğu Türkistanlı iş adamı Kadeer Kaisaier, Çin ve Özbekistan’dan sonra yatırım için Türkiye’ye yöneldi. Türkiye’nin yatırım için cazip bir ülke olduğunu ifade eden Uygur kökenli iş adamı Kaisaier, Giresun’a inşaat malzemeleri üretimi ve turizm sektöründe 20 milyon dolarlık yatırım yapmayı planladığını söyledi.

Bir süredir Türkiye’ye yatırım için araştırmalar yaptığını kaydeden işadamı Kadeer Kaisaier, bu çalışmalarının sonunda gerek bürokrasi gerekse maliyetler açısından Türkiye’nin yabancı yatırımcılara kucak açan bir ülke olduğunu belirtti.

Çin’in Şanghay şehri ve Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te otomotiv sektöründe aile şirketleri bulunduğunu belirten Kadeer Kaisaier “Çin ve Özbekistan’da otomotiv yedek parçaları sektöründe 300 kişiye istihdam sağlayan yatırımlarımız bulunmaktadır. Türkiye’ye yatırım için uzun zamandır çalışmalarımız vardı ancak ülke şartlarının da buna imkan tanıması gerekiyordu. Son yıllarda Türkiye’nin sunduğu imkan ve istikrar yatırımlar için uygun olduğunu gördük. Yatırım için geleceğimiz süre içerisinde pandemi süreci başlayınca gelemedik. Gerekli yazışmaların ardından özel uçakla Ordu-Giresun Havalimanı’na gelmeme izin verildi ve buraya geldim. Karantina sürecini de Giresun’da geçirdim. Giresun’daki iş adamları ve yetkililerle yaptığım görüşmelerin ardından Giresun’a yatırım yapmaya karar verdim” dedi.

20 Milyon Dolarlık Yatırımla 300 Kişiye İstihdam Sağlanacak

Giresun’a turizm ve inşaat sektöründe 20 milyon dolarlık bir yatırım planladığını da anlatan Kaisaier, “Yaptığım görüşmeler sonrasında gördüm ki Giresun turizm alanında geleceği olan bir şehir ama ciddi yatırımları yok. Bu anlamda Giresun’a 5 yıldızlı bir otel düşünüyorum. Bu sektöre yabancı değilim çünkü Özbekistan’da bir otelimiz zaten bulunmaktadır. Bununla birlikte inşaat sektöründe üretim yapmaktır. İnşaat malzemeleri üreten bir yatırım için de fizibilite çalışmalarımız devam etmektedir. Yaklaşık bir yıl içerisinde planladığımız yatırım maliyetimiz 20 milyon doları bulacak ve yaklaşık 300 kişiye istihdam imkanı sağlayacaktır” diye konuştu.

Adıyaman Çetintepe Barajı’nda Çalışmalar Devam Ediyor

Adıyaman Çetintepe Barajı'nda Çalışmalar Devam Ediyor

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde yapımı süren Çetintepe Barajı’nda gelinen noktayla ilgili açıklama yapıldı.

Adıyaman’a yaptığı yatırımlarla ilgili açıklamada bulunan DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, Adıyaman’ın mümbit topraklarını su ile buluşturmaya, vatandaşların içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Yıldız, baraj inşaatı kapsamında batardolar, derivasyon tüneli ve dolusavak imalatlarının büyük bir kısmı tamamlanmış olup, gövde dolgu çalışmaları devam etmektedir.

Adıyaman’da son dönemde yapılan su yapılarının artması bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde de önemli rol oynayacağına dikkat çeken Yıldız, “Proje alanı, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi sınırları içerisinde Göksu ile Kapıdere çaylarının birleşim yerinin hemen membasında, Çataltepe mevkiinde ve Göksu çayı üzerindedir.

Çetintepe barajının temelden yüksekliği 116 metre olup, 460 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahiptir. GAP-Adıyaman-Göksu-Araban Projesinin ilk ve ana ünitesi konumundaki Çetintepe Barajı, Harmancık ve Çatboğazı Barajı ile birlikte Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini kapsayan Araban Ovası, Yavuzeli Ovası, Besni Keysun ve Besni Kızılin ovalarında toplam 670 dekar arazinin sulanması sağlanacak olup ayrıca Kahramanmaraş’a ilave içme suyu takviyesi yapılması hedefleniyor. Barajın hizmete alınmasıyla beraber milli ekonomiye yıllık 250 milyon TL katkı sağlanması bekleniyor” dedi.

1915 Çanakkale Köprüsü İnşaatında Çalışmalar Tam Gaz Sürüyor

1915 Çanakkale Köprüsü İnşaatında Çalışmalar Tam Gaz Sürüyor

Çanakkale Boğazı’nda, geçen ay kulelerinin yapımı tamamlanan “dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü”nde inşaat çalışmaları aralıksız sürüyor.

Avrupa yakasında Gelibolu ilçesinin Sütlüce ve Asya tarafında Lapseki ilçesinin Şekerkaya mevkileri arasında yer alan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili deniz içi çalışmaların ardından su üstünde ve kara bağlantı noktalarındaki çalışmalarda da önemli aşama kaydedildi.

Sütlüce ve Şekerkaya şantiyelerinde devam eden çalışmaların yanı sıra blokların üst üste yerleştirilmesiyle bir ay önce ayakları tamamlanan köprünün kara bağlantılarındaki işlemler de hız kazandı.

24 saat mesainin sürdüğü inşaatta, her iki yakada proje kapsamında 649’u mühendis 5 bine yakın personel, 895 iş makinesiyle görev yapıyor.

İnşa sahasında 3,5 milyon metreküp kazı yapıldı. Dolgu olacak 26 milyon metreküplük alanda ise 7 milyon metreküpten fazla gerçekleşme sağlandı.

Avrupa ve Asya ankraj bloku imalatlarının yüzde 99’unun tamamlanmasının ardından viyadük imalatlarına geçildi. Viyadüklerin yerleştirileceği tabliyelerin imalatı ise sürüyor. Tabliyelerin sevki “itme-sürtme” metoduyla gerçekleştirilecek. Köprünün Avrupa yakasında 680 metre, Asya yakasında da 365 metre viyadük girişi bulunacak.

Her biri 30 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğinde olacak tabliyeler ise toplam 42 parçadan oluşacak. Tabliyeler bitirilince montajına geçilecek.

Kara Yolu Bağlantıları

Otoyol çalışmaları kapsamında ise proje başlangıcı olan Malkara Kavşağı ile Umurbey beldesi arasındaki 83,4 kilometrelik kesimde toprak ve sanat yapıları işleri devam ediyor.

Bugüne kadar 11 alt geçit ile 83 menfezin yapımı tamamlandı. 11 alt geçit, 17 üst geçit, 4 köprü, 31 kutu menfez, 4 kavşak, 3 otoyol hizmet tesisi ve otoyol bünyesinde yer alan bir betonarme viyadüğün inşası sürüyor.

Çanakkale-Bursa kara yolunda Lapseki ve Umurbey alanlarında da Karayolları ekiplerince güzergah iyileştirmeleri için çalışma başlatıldı. Bu çerçevede, köprüye giriş ve çıkışlar için oluşturulacak bağlantılar düzenlenecek.

“Simgelerin Köprüsü” 18 Mart 2022’de Açılacak

İki ayak aralığı Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılıyla anlamlandırılarak 2023 metre olacak 1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dikkati çekiyor. Köprü tamamlandığında özellikleriyle “simgelerin köprüsü” olarak anılacak.

Köprünün kule bağlantıları ve unsurları, Türk bayrağının renkleri olan kırmızı ve beyaza boyanacak. Her iki yakada 333’er metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaşları’nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde yapılacak.

Orta açıklığı 2023 metre, 770’er metre yan açıklıklar, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleriyle, Çanakkale Boğazı’nın ilk asma köprüsünün toplam uzunluğunun 4 bin 608 metre olması planlanıyor. “2×3” şeritle hizmet verecek köprünün tabliyesi 45,06 metre genişlikte ve 3,5 metre yükseklikte olacak. Tabliyenin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları bulunacak.

Köprü için 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 10 alt geçit köprüsü, 33 üst geçit köprüsü, 6 köprü, 43 alt geçit, 115 menfez, 12 kavşak, 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek.

18 Mart 2022’de açılması planlanan köprü, uluslararası bir koridorun da tamamlayıcısı olacak. Köprü, Avrupa’dan gelip Türkiye’nin dört bir yanına gidecek sürücü ve yolcular tarafından yoğun olarak kullanılacak.

Malkara-Çanakkale Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü, ülke nüfusunun önemli bölümünün yaşadığı Marmara ve Ege bölgelerindeki limanlar, demir yolu ve hava ulaşım sistemlerinin kara yolu ulaşım projeleri ile entegrasyonunu sağlayacak. Köprü, söz konusu bölgelerde ekonomik gelişime, sanayinin ihtiyaç duyduğu dengeli bir planlama ve yapılanmanın oluşturulmasına imkan verecek.

Yapıda Türk Malı Yerini Sağlamladı

Yapıda Türk Malı Yerini Sağlamladı

İnşaat malzemeleri tedarikinde dünyanın sayılı ülkeleri arasına giren Türkiye, yurt içinde alt ve üst yapı projelerindeki artan oranda yerli ürün kullanımıyla büyümeye devam ediyor. İnşaat malzeme üreticilerinin yoğun çalışmaları ile ithalat oranı her geçen gün biraz daha azalan Türkiye’de firmaların Ar-Ge çalışmalarını artırarak katma değerli üründe de ithalatın sonlandırılması amaçlanıyor.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türk inşaat malzemesinde kalite, güvenilirlik ve rekabet gücünün arttığını, ‘yeni normal’ dönemde de dünyada Türkiye’nin öne çıkmaya devam edeceğini vurguladı. Küçükoğlu, “Biz inşaat malzemeleri sanayicileri olarak, küresel salgın sürecinde rekabetin arttığı küresel pazarda Türkiye markasına duyulan güveni daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, gayrimenkul geliştiricilerle olan görüşmelerinde yerli ve milli malzeme kullanımının önemini sık sık gündeme getiriyor. Yurt dışında ise, özellikle Kovid-19 sürecinin etkisiyle, ülkeler tedarikte daha yakın ve güçlü üreticilere yöneliyor. Bu açıdan kısa uçuş mesafeleri ile 1.5 milyardan fazla insanın yaşadığı bölgelere ulaşılabilen Türkiye’ye ilgi oldukça yoğun.

‘Kapasite 3 Misli’

Türkiye inşaat malzemeleri sanayisinin, kendi alanında Türkiye’ye yapılan ithalatın 3 misli ihracat yapabilme kapasitesine sahip olduğuna vurgu yapan Tayfun Küçükoğlu, “İthal edilen ürünlerin tamamına yakını ülkemizde üretiliyor. İhtiyacımız; Ar-Ge faaliyetlerimizin daha da geliştirilmesi, ithal ürün kullanımının daha sınırlı bir alanda kalmasının sağlanması ve aynı zamanda ihracatımızın gelişimine de katkı verilmesidir” dedi.

Küçükoğlu, ithalatı azaltma sürecinde kamu ve özel sektörün yerli yapı malzemesi kullanımında örnek hamleler yapmasını çok önemsediklerini belirtti.

Yapı malzemeleri üretimi, toplam sanayi içinde yüzde 10, imalat sanayi içinde ise yüzde 12 – 13’ten fazla bir paya sahip.

İtalyan Seramiği, Çin Bataryası Bitti

İnşaat sektöründe uzun yıllar önce İtalyan seramikleri, ithal bataryalar ve Çin’den Polonya’dan gelen ürünlerin kullanıldığını hatırlatan İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, şimdi yurt dışında da Türk malzemelerinin tercih edildiğini kaydetti.

Durbakayım, “Aslında global pek çok markayı Türk firmaların aldığını da biliyoruz. Bizler de uzun zamandır, dünya kalitesini belirleyen yerli malzemelerimizi kullanıyoruz. Bizler zaten ihraç eder duruma geldik. Tüketicide bir ‘yabancı marka’ algısı var. Yabancı marka talep ediyor. Ancak o markaların pek çoğunu Türkler aldı, ya da Türkiye’de üretilip yurt dışına gönderiliyor. Artık tüketici algısını da değiştirdiğimizi görüyoruz” dedi.

Türk Müteahhide Finansman İmkânı

Salgın sonrasında kalkınma planları çerçevesinde özellikle altyapı yatırımları sürmesi beklenen Asya ve Afrika ülkeleri, Türk müteahhitlerinin deneyim sahibi olduğu kamu-özel işbirliği (public private partnership/ PPP) projelerinde yeni açılım fırsatları sunuyor. Türkiye Müteahhitler Birliği ile online toplantıda bir araya gelen Asya Kalkınma Bankası temsilcileri, pandeminin etkilerine karşı 1.8 milyar dolarlık kısmı özel sektöre kullandırılmak üzere toplam 20 milyar dolar tutarında bir kaynak oluşturduklarını kaydetti.

Bodrum Limanı’ndaki Çalışmalarda Sona Gelindi

Bodrum Limanı'ndaki Çalışmalarda Sona Gelindi

Bodrum Limanı’nda Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 20 bin metre karelik alanda yapılan liman alt yapı meydan düzenlemesi çalışmasında elektrik ve su bağlantıları yapıldı. 20 bin metrekarelik alanda andezit taşı uygulanacak 250 metrekarelik bir alanın kaldığı ve çalışmaların birkaç gün içinde tamamlanacağı öğrenildi.

62 Pedestal Bağlantısı Yapıldı

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinin başında gelen Bodrum’da Muğla Büyükşehir Belediyesi 20 bin metrekarelik alanda liman alt yapı ve meydan düzenlemesine başlamıştı. 15 Haziran tarihi itibariyle liman içerisindeki 62 adet pedestal bağlantısı yapılarak limana elektrik ve içme suyu verildi. Limanda bulunan tekne ve yatlar düzenli elektrik, su ve alt yapı sistemine kavuştu.

10 Bin 500 Metrekare Kaplama Yapıldı

Bodrum Yat Limanı Meydan çalışmasında 10 bin 500 metrekarelik kaplama işi tamamlandı. Meydanda andezit kaplanacak yaklaşık 250 metrekare bir alanın kaldığı ve çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağı öğrenildi. Liman meydan düzenlemesinde Bodrum halkı zemin kaplaması olarak Andezit Taşı döşenmesini istemiş Muğla Büyükşehir Belediyesi Bodrum Halkının talebini yerine getirmişti. 45 gün süren yazışma, onay ve malzeme temininden sonra zemine andezit döşenmiş, bu da 45 günlük bir gecikmeye neden olmuştu.

212 Adet Aydınlatma Direği Dikildi

Bodrum liman alt yapı meydan düzenlemesinde limanda 62 adet pedestal bağlantısının yanı sıra 241 aydınlatma direğinin 212 adeti dikildi. 2 Bin 500 metre karelik yeşil alan içerisinde bin 100 metre kare ve 360 metre karelik oyun parkı bulunmakta. Oyun parklarının kurulumu tamamlandı ve kauçuk kaplamalarına başlandı. Bodrum Limanı Meydan Düzenlemesi kapsamında içme suyu, yangın suyu, atık su, elektrik ve fiber bağlantı hatları tamamlandı.

Rezervasyonlar 1 Temmuz’da Başlıyor

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından yenilenen Bodrum Limanının 1 Temmuzdan itibaren başlayacak olan tekne ve otel rezervasyonlarına vatandaşları ve esnafı mağdur etmeyecek şekilde hazırlıkları tamamlanıyor. Bu konuda görüşlerini belirten dernek başkanları ve tekne kaptanları çalışmadan dolayı memnun olduklarını ve bu çalışmanın limanı modern bir yapıya kavuşturduğunu belirttiler.

“Limanın Bakım ve Onarımı Şarttı”

Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Orhan Dinç; “Ülkemiz ve Muğla için Bodrum çok önemli. Yüksek sezonda 5 bin adet hareketli tekne trafiği var. Bodrum’da limanlarımızın da daha modern, daha şık ve Bodrum markamıza uygun şekilde olmasını önemsiyoruz. Bodrum’da yapılan hizmette taş üstüne taş koyan herkesi destekliyoruz. Bodrum Limanının bakım ve onarımı şarttı. Limanın yenilenmesi hep gündemimizde vardı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız limanın ihalesini yaptı. Gerekli olan bir çalışmaydı. Limanın altyapısı günün yapısına ayak uyduramayacak bir durumdaydı. Kimsenin öngöremediği pandemi süreci yaşandı. Büyükşehir Belediyesi gerekli kontrolleri yaptı. Bodrum’a gelen misafirlerimize limanın yeni yüzüyle Bodrum’a yakışır bir biçimde hizmet verecek. Bodrum’un ihtiyacı olan bir inşaattı. Ayrıca yurt dışından gelecek olan tekneler için gümrüklerin 1 Temmuz itibariyle açılacağı öngörülüyor. Bu nedenle herhangi bir sorun veya mağduriyet yaşamadık” dedi.

“Limanda Sıkıntılar Yaşıyorduk”

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan; “Daha önce limanımızda çok büyük sıkıntılar vardı. Kanalizasyon önceden çok kötüydü. Kokudan durulmuyordu. Önce onu yaptılar. Önceden teknelere elektrik ve su yetmiyordu. Limandaki lambalar bile açılmıyordu. Artık kanalizasyonumuz düzgün şekilde çalışıyor. Elektrik ve suyumuzda verildi. Liman altyapısı güzel oldu. Bundan sonra sıkıntı yaşamayız. Bodrum’a yatırımların devamını bekleriz.”

“Pandemi Süreci Uzattı”

Sergen Kaptan ise “Liman, pandemi yüzünden biraz zaman aldı. Ancak çok güzel bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyoruz. Biz burada, içinde olduğumuz için çalışmaları yakından takip ediyoruz. Her şey güzel ilerliyor. Tekneler olarak planlarımızı yaptık. Artık elektrik ve suyumuz bağlandı. Onları rahat rahat alıyoruz. Bizim için önemli olan elektrik ve suydu. Verilen sözler yerine getirildi” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Hedonik Konut Fiyat Endeksi Raporu Açıklandı!

TCMB Nisan 2020 dönemine ait olan konut fiyat endeksi raporunu yayımladı. Yayımlanan rapor ile Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye geneli konut fiyatları için yaşanan son gelişmeler detaylandırılmış oldu. 

MERKEZ BANKASI AÇIKLADI! TÜRKİYE’DE KONUT FİYATLARI NİSAN AYINDA YÜZDE 16.7 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ! 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan konut fiyat endeksi raporuna göre Türkiye’de konut fiyatları Nisan ayında yükseliş gösterdi. 

Açıklanan rapora göre 2020 yılının Nisan ayında Mart ayına oranla konut fiyatlarında yüzde 1,7 oranında artış yaşandı. 2019 yılının Nisan ayı ile karşılaştırıldığında ise konut fiyatlarında yaşanan artış nominal olarak yüzde 16,7 ve reel olarak yüzde 5,2 olarak gerçekleşti. 

En çok konut fiyat artışı yaşanan iller yüzde 25,7 oranında artış yaşanan Van, Bitlis, Hakkari, Muş, Zonguldak, Bartın ve Karabük oldu. 

ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR KONUT FİYATLARI NE DURUMDA?

Açıklanan rapora göre Nisan ayında Türkiye’nin 3 büyük şehrinde ki konut fiyatları eğrisi de belirlendi. 

İstanbul’da konut fiyatları Nisan ayında bir önceki aya oranla yüzde 1,7 oranında yükselirken Ankara’da yüzde 1,9 ve İzmir’de yüzde 1,0 oranlarında arttı.

Merkez Bankası konut fiyat endeksi raporuna göre 2019 yılının Nisan ayı ile karşılaştırıldığında İstanbul’da konut fiyatları yüzde 13,1 oranında arttı. Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 13,1, 16,1 ve 17,9 oranlarında artış meydana geldi. 3 büyük şehirde yıllık bazda en yüksek getiriyi İzmir’de ki konut fiyatları sağlamış oldu. 

Türkiye geneli hedonik konut fiyat endeksi ise 127,54 değerini alırken ortalama konut birim metrekare fiyatı ise 3.143,60 lira olarak gerçekleşti. 

Antalya’da Bitcoin BTC ile 1.25 Milyon Dolarlık Ev Satışı Yapıldı

Antalya'da Bitcoin BTC ile 1.25 Milyon Dolarlık Ev Satışı Yapıldı

Kripto para birimi olan Bitcoin BTC emlak piyasasına girdi. Emlak Şirketi olan Antalya Holmes Bitcoin BTC kullanımı ile ev satışı yaptığını duyurdu. Bitcoin ile yapılan satışın değeri ise 1.25 milyon dolar olduğu açıklandı.

Dijital para birimleri hayatın her alanına girmeye devam ediyor. Bu kapsamda gelen son haber kripto para biriminin yeni bir alanda kullanılması oldu. 

Kripto para dünyasının zirvesinde yer alan Bitcoin BTC emlak piyasasına giriş yaptı. Antalya’da değeri 1.25 milyon dolar olan bir evin satışında Bitcoin kullanıldı.

BİTCOİN BTC İLE EV SATIŞI BAŞLADI

Türk emlak şirketi Antalya Holmes geçtiğimiz yıl içerisinde yapmış olduğu açıklamasında ev satışlarında Bitcoin kullanımı yapacağını bildirmişti. Kripto para birimleri ödeme kabul eden şirket Haziran 2020 döneminde kripto para birimi ile ilk satışını gerçekleştirmiş oldu. Şirket daha önceden yaptığı açıklamasında Bitcoin dışında BitcoinCash (BCH), XRP, Litecoin (LTC), Tether USD (USDT), Ethereum (ETH) ve Stellar Lumens’i (XLM)  ile de ödeme kabul edeceğini bildirmişti. 

Antalya Holmes yapılan satışa dair açıklamasında koronavirüs salgını ve pandemi sürecinin emlak şirketlerini farklı çözümlere ittiğini duyurdu. Bu kapsamda kripto para birimleri satışların dışında, evleri müşterilerine gösterebilmek için drone kullanımı yapıldığını, online satış görüşmelerinin hız kazandığını duyurdu. 

Dünyada da Kullanılıyor

Kripto para birimleri dünya da emlak sektöründe kullanılmakta. Özellikle çok yüksek tutarlı para transferleri yerine kullanılan kripto paralar, ev alımlarında tercih ediliyor.

BM İş Birliğinde Türkiye’de 3 Tematik Gençlik Merkezi Kurulacak

BM İş Birliğinde Türkiye'de 3 Tematik Gençlik Merkezi Kurulacak

Dünya Gençlik Meclisleri Birliği Başkanı Samed Ağırbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BM ile Türkiye’ye üç tematik gençlik merkezi kurulmasına dair anlaşmanın bugün imzalandığını söyledi.

Ağırbaş, kurulacak üç gençlik merkezinin ana temalarının inovasyon ve girişimcilik, etnosporlar ve kültür ile çevre ve şehircilik olacağını kaydetti.

“Türkiye Gençlik Diplomasisinde Lider Ülkeler Arasında”

Genç bir nüfusa sahip Türkiye’de gençlik çalışmalarının çok ileri seviyede olduğunu aktaran Ağırbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye gençlik diplomasisinde lider ülkeler arasında. Ülkemizde yapılan birçok gençlik projesi dünya çapında ses getiriyor. Hükümetin gençlere sunduğu farklı fırsatlar var. Birçok gençlik organizasyonunda Türk gençler ön saflarda yer alıyor. 2014’ten bu yana uluslararası ölçekte yaptığımız çalışmalara 10 binin üzerinde Türk genci katıldı. Türkiye’de yapacağımız uluslararası ölçekteki yeni çalışmalar ve gençlik merkezleri ile bu sayı 100 binlerle ifade edilecek.”

Ağırbaş, kurulacak üç gençlik merkezinin çok etkili temaları olduğunu belirterek, “İnovasyon ve girişimcilik, etnosporlar ve kültür ile çevre ve şehircilik temaları üzerine faaliyet gösterecek bu üç merkez dünyada ses getirecek işlere imza atacak.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin gençlere değer veren bir ülke olduğunu vurgulayan Ağırbaş, “Gençlerimizin inovasyon, girişimcilik, kültür ve etnosporlar gibi farklı alanlarda markalaşmasını hedefliyoruz.” ifadesini kullandı.

“Cumhurbaşkanımızın Liderliği Bize Uluslararası Çalışmalarımızda Güç Veriyor”

Ağırbaş, 2014’ten beri yerel ve uluslararası gençlik çalışmalarına liderlik ettiğini, Türkiye’de Dünya İnsanı Zirvesi Gençlik Forumu gibi birçok başarılı çalışmaya imza attıklarını aktardı.

Ağırbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 75. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda dünyaya duyurduğu İstanbul’da inşaatı devam eden Birleşmiş Milletler Gençlik Merkezi projesinde son aşamaya gelindiği bilgisini paylaşarak şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanımızın duyurduğu ilgili projede çok farklı bir çalışma olacak. Dünya gençliği için politikalar üreten farklı bir model olarak hayata geçecek. Ayrıca açılacak üç tematik gençlik merkezi ve devam eden diğer projelerin tamamlanması ile Türkiye en çok uluslararası markaya sahip ülkeler arasında yer alacak.”

Korona Virüs Salgını Sonrası Yabancılar Konut Alımında Frene Bastı, En Çok Ev Alan Yabancılar İranlılar Oldu!

Türkiye’de konut satışı rakamı için merakla beklenen TÜİK raporu açıklandı. Açıklanan rakama göre Türkiye’de konut satış rakamları Mayıs ayında da korona virüs salgını etkisi ile düşüş gösterdi. En büyük düşüşü ise yabancılara konut satış rakamları gösterdi. Yabancılar virüs salgını nedeni ile hız keserken Türkiye’den en çok konut alan yabancılar İran vatandaşları oldu.

TÜİK merakla beklenen Konut Satış İstatistikleri, Mayıs 2020 raporu verilerini yayımladı. 

Yayımlanan rapora göre korona virüs salgını etkisini Mayıs ayında da gösterdi. Türkiye’de Mayıs ayında konut satış rakamları bir önceki aya oranla yüzde 44 oranda azaldı. 

TÜRKİYE GENELİNDE KONUT SATIŞ RAKAMLARI YÜZDE 44 ORANINDA AZALDI, 50 BİN KONUT EL DEĞİŞTİRDİ

Konu hakkında yayımlanan rapora göre Türkiye genelinde Mayıs ayında 50 bin 936 adet konut el değiştirirken 2019 yılının Mayıs ayına oranla konut satış rakamları yüzde 44.6 oranında düşüş gösterdi. 

YABANCILARA KONUT SATIŞ RAKAMI YÜZDE 78 ORANINDA AZALDI! 

Açıklanan rakamlara göre yabancılara konut satış rakamı yüzde 78,1 oranında düşüş gösterdi. 

Türkiye genelinde yabancılara konut satış rakamı 860 adet olarak gerçekleşti. Mayıs ayında konut satış rakamı verilerine göre yabancılar en çok konutu İstanbul’dan alırken en çok konut alan yabancılar İran vatandaşları oldu. 

209 konut satışı ile İran vatandaşları zirvede yer alırken 143 konut ile Irak vatandaşları, 48 konut ile Afganistan vatandaşları ve 46 konut ile Çin vatandaşları sıralamada ilk basamaklarda yer alan diğer ülke vatandaşları oldu. 

Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesi Hakkında Turizm Bakanı Ersoy’dan Yeni Açıklama Geldi!

Bayraklı İçin İhale Sonuçlandı!

Kanal Çeşme projesi iddiası ile uzun süre gündemi meşgul eden ve kamulaştırma çalışmaları ile tartışma yaratan Ege Turizm Merkezi projesi hakkında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yeni açıklamalarda bulundu. İzmir Çeşme Kültür ve Turizmi Koruma ve Gelişim Bölgesi projesinde son durum ne?

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy özellikle de İzmirlilerin yakından takip ettikleri Çeşme Kültür ve Turizmi Koruma ve Gelişim Bölgesi projesi hakkında yeni açıklamalarda bulundu. 

ÇEŞME PROJESİ SADECE TÜRKİYE’YE DEĞİL TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK! 

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy proje hakkında çalışmaları yerinde denetlemek üzere İzmir’i ziyaret etti. Ziyaretinde proje hakkında yeni temaslarda bulunan Bakan Ersoy gerçekleştirdiği toplantılar sonrasında  görüşme yapmış olduğu tüm oda, belediye başkanları ve STK yöneticilerine teşekkür ederek “Türkiye’nin en şeffaf, en çevre duyarlı, koruma kullanma dengesi yüksek proje halinde sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olmasını istiyoruz.

Bu bağlamda odalarla da yakın ilişki içindeyiz. Geniş katılımlı bir komisyon oluşturduk. İnşallah bundan sonra daha da hızlı ilerleyeceğiz. Çeşme Projesi’nden elde edilecek gelirin büyük bir kısmını Çeşme projesinin altyapısında, sonra da Ege Bölgesi’nin altyapısında kullanacağız ki İzmir öncelikli. Bu bağlamda da Kemeraltı ve Agora’yı gözlemlemek istedik. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ilk etapta buraya destek vereceğiz. Bu projelerde elde ettiğimiz gelirin bir kısmı buraya aktarılacak” diyerek projedeki son durumu aktardı. 

Hatırlanacağı üzere Çeşme projesi için Resmi Gazete ile kamulaştırma kararı yayımlanmış, ancak gelen yoğun tepkiler üzerine bakanlığın aldığı kararlar sonrasında kamulaştırma kararlarının iptal edildiği duyurulmuştu. Kamulaştırma sürecinde tarafların ortak uzlaşıya vardığı yeni bir plan üzerinde çalışılıyor.

Samsun Büyükşehir Belediyesinden Kimsesizlere “Barınma Evi”

Samsun Büyükşehir Belediyesinden Kimsesizlere "Barınma Evi"

Samsun Büyükşehir Belediyesi evi olmayan kimsesiz vatandaşlara sıcak bir yuva olması için “Barınma evi” yapıyor.

Sosyal belediyecilik çalışmaları kapsamında 8 dönüm üzerine kurulacak olan kimsesiz barınma evinin inşaatı devam ediyor.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ayhan Ergün, yaptığı açıklamada, barınma evinin kış gelmeden hazır olacağını söyledi.

Ergün, herhangi bir sebeple sokakta yaşamak zorunda kalan vatandaşlara belediye olarak sıcak bir mekan imkanı sunmayı amaçladıklarını belirtti.

Yılın her günü 24 saat boyunca kimsesiz vatandaşlara barınma imkanı sağlanacağını aktaran Ergün, “10 oda ve 20 kişi kapasitesi ile hizmet verecek barınma evimiz, özellikle kış aylarında kalacak yeri olmayanlara sıcak bir yuva olacak. Evsiz bir vatandaşımız gün içinde girip çıkabilecek. Tesisimizde ayrıca burada kalanların gün içinde vakit geçirecekleri sosyal alanlar ile spor aktiviteleri yapacak kompleksler de yer alacak. Sosyal hayata yeniden adapte olabilmesi için her şeyi yapacağız.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 576 Alt ve Üst Yapı Projesi İçin 10 Milyar Liralık Bütçe Ayırdı!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 576 Alt ve Üst Yapı Projesi İçin 10 Milyar Liralık Bütçe Ayırdı!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum alt ve üst yapı yatırımlarına devam edeceklerini söyleyerek bakanlık olarak yapmayı planladıkları 576 proje için 10 milyar liralık bütçe ayırdıklarını duyurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2023 yılına kadar alt ve üst yapı projeleri için 10 milyar liralık bütçe ayırdıklarını duyurdu. 

Bakan Murat Kurum tarafından yapılan açıklama ile vatandaşların yaşadıkları sorunların çözümü için yeni projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini belirterek kendisinin de bu kapsamda il ve ilçe ziyaretlerini arttıracağını söyledi. 

38 MİLYON KİŞİNİN ALT YAPI SORUNLARI ÇÖZÜLDÜ! 

Bakan Kurum yapmış olduğu açıklama ile bugüne kadar yürüttükleri çalışmalar kapsamında 38 milyon kişinin alt yapı sorunlarını çözüme kavuşturduklarını dile getirerek “Atık su alanında 1,5 milyara yakın 116 projeyi, yine içme suyu alanında 1,5 milyar bütçeyi bulan 96 içme suyu temeli ve ıslah çalışmasını, 40 milyon bütçe ile şehircilik ile ilgili meydan, sanayi sitelerinin ıslahı gibi 144 projeyi ve üstyapı – diğer altyapı çalışmalarımızı kapsayan 6 milyon 868 bin lira bütçeli projelerimizle birlikte 2023 yılına kadar toplam 576 altyapı-üstyapı projemizi hayata geçireceğiz. Tüm bu çalışmalarımıza da toplam 10 milyar liraya yakın bütçe ayırdık” diyerek yeni çalışmalar hakkında da bilgi verdi. 

YENİ YATIRIMLARDA ASLAN PAYI İÇME SUYU VE ATIK SU PROJELERİNE AYRILDI 

Bakan Murat Kurum yapmış olduğu açıklama ile projelerde en büyük payı 1,5 milyara yakın bütçe belirlenen atık su ve içme suyu projelerine ayırdıklarını söyledi. 

İLBANK bünyesinde bugüne kadar çok sayıda projeyi başarı ile tamamladıklarını belirten Bakan Kurum verilen düşük faizli krediler ile belediyelerin de desteklendiğini belirterek çok sayıda şehirde yaşanan büyük sorunların bu sayede çözüme kavuşturulduğunu vurguladı.

İzmir Antalya Projesinde Süre 3 Saate İnecek! Honaz Tüneli Tamamlanmak Üzere!

İzmir Antalya Projesinde Süre 3 Saate İnecek! Honaz Tüneli Tamamlanmak Üzere!

İzmir Antalya dev otoyolu projesinin önemli ayaklarından birisi olan Denizli Honaz tünelinin yıl sonuna kadar tamamlanması ve 2021 yılında da hayata geçirilmesi bekleniyor.

İzmir Antalya arasında iki turistik şehri yakınlaştırmak ve turizm sektörüne katkı sağlamak için gerçekleştirilen dev otoyol projesinin tamamlanmasının ardından ulaşımdaki mesafelerin azalması bekleniyor. İki şehir arasındaki 7 saatlik mesafenin 3 saate kadar inmesi bekleniyor.

Projenin detaylarına bakıldığı zaman Muğla ve Antalya arasındaki ulaşımın da belirli oranda kısaltılması bekleniyor. Bu bölge otoyol projesinin önemli ayaklarından birisi olarak ifade ediliyor. Antalya ile Muğla arasında da 15 kilometre bir kısalmanın gündeme gelmesi söz konusu olacak.

Denizli Honaz Tünelinde Sona Gelindi

Projenin önemli isimlerinden tünel inşaatını tamamlayan firma yetkilisi Ferhat Özler konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bu süreçte Honaz Tüneli’nin neredeyse tamamlanmak üzere olduğunun sinyallerini verdi. Bu süreçte nihai beton kaplama imalatları ile birlikte yüzde 94 oranında mertebenin tamamlandığının da altı çizildi.

Tünelin çift tüplü olacağı ve toplam 2600 metrelik bir uzunluğunun olması bekleniyor. Üstlenici olan firma bu konuda tarih vermeyi de ihmal etmedi ve yıl sonuna kadar herhangi bir aksilik olmaması halinde tamamlanacağını açıkladı. Bununla birlikte 2021 yılında da hizmete girmesinin beklendiği ifade edildi.

Ayder Yaylası Kentsel Dönüşüm Projesi İçin 415 Milyon Lira Harcanacak!

Ayder Yaylası Kentsel Dönüşüm Projesi İçin 415 Milyon Lira Harcanacak!

Türkiye’nin gözbebeği cennet yaylalar arasında yer alan Ayder Yaylası ne yazık ki kaçak yapılaşma ile büyük yara almıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen talimatlar sonrasında başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları için start verildi. Kaçak yapıların tümü tek tek belirlenip yıkılacak, konaklama yerleri proje dahilinde belirlenen tek bir alanda toparlanacak.

Ayder Yaylası’nda yaygınlaşan kaçak yapılaşma sonrası oluşan çevre tehlikesi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen talimatlar sonrasında kaçak yapıların yıkılmasına karar verilmişti. 

Son dönemde artan kaçak yapı sayısı nedeni ile son derece çirkin bir görüntünün oluştuğu Ayder Yaylası kentsel dönüşüm projesi ile eski güzel günlerine dönecek. 

AYDER YAYLASI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI!

Yapılan açıklama ile Ayder Yaylası için kentsel dönüşüm çalışmalarına başlandığı duyuruldu. 

Yapılacak olan yeni proje ile Ayder Yaylası’nda bulunan tüm kaçak yapılar tespit edilerek tek tek yıkılacak. Yine bölgede turistler için yapılan konaklama yerleri de tek bir alana toplanacak. 

Yaylanın eşsiz güzelliğini izlemek isteyen kişiler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı özel bir seyir terası inşa edecek. Ayder Yaylası’nın doğal güzelliği görünerek bakanlık tarafından 415 milyon liralık bütçe ile termal otel, konaklama birimleri, özel yer altı otoparkı inşa edilecek. 

AYDER YAYLASI KAMULAŞTIRMA SÜRECİ SÜRÜYOR

Bakanlık bir yandan da proje için kamulaştırma sürecine devam ediyor. Ayder Yaylası’nda proje güzergahında yer alan vatandaşlara ait taşınmazların üçte ikisi rıza alınarak kamulaştırılırken kalan bölüm için ise yargı yolu ile kamulaştırma yapılacak.

Normalleşme Süreci Konut Fiyatlarına Zam Olarak Yansıdı!

Normalleşme Süreci Konut Fiyatlarına Zam Olarak Yansıdı!

Korana virüs salgını sonrasında ekonomide normalleşme süreci ile beraber konut fiyatları rekor oranda artış gösterdi. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan 1 sene ertelemeli tarihi kredi paketi ile beraber konuta talep adeta patlama yaşarken yaşanan talep yoğunluğu konut fiyatlarına zam olarak yansıdı. Konut sektörü düşen kredi faiz oranları sonrası altın dönemini yaşamaya başladı. 

KONUT KREDİSİ FAİZLERİ DÜŞTÜ, GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ ALTIN ÇAĞ YAŞAMAYA BAŞLADI! 

Kamu bankaları tarafından başlatılan 1 yıl ertelemeli konut kredisi kampanyası ile konut sektörü resmen talep patlaması yaşadı. 

Hem ikinci el hem de sıfır konut kredisi faiz oranlarında yaşanan düşüş ile vatandaşlar 1 yıl ertelemeli kredi paketinden yararlanmak için bankalara akın ederken ne yazık ki oluşan yoğun talep konut fiyatlarına zam olarak yansıdı. 

Özellikle de ikinci el konutlara gelen fahiş zamlar hem hayal kırıklığı yarattı hem de büyük tepki çekti. Tarihi kredi paketinin açıklandığı gün bazı konutların satış fiyatlarına 250 bin liraya varan oranlarda zam yapıldı. 

Gelen yoğun zam yağmuru ev sahibi olma hayali kuran vatandaşı hayal kırıklığına uğratırken yoğun tepki oluştu. Sosyal medyada konut fırsatçıları tarafından yapılan zamların ekran görüntüleri ifşa edilirken emlakçılar da yaşanan olaylara büyük tepki gösterdi. 

İnsanların böylesi kritik bir dönemde küstürülmemesi gerektiğinin altı çizilirken sıfır konut fiyatları ise kamu bankaları tarafından yapılan zam uyarısı ve zam yapan firmaların kampanya dışına çıkarılacağının açıklanması ile bir nebze de olsa kontrol altına alınmış durumda görünüyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Duyurdu: Kaçak Yapıların Yıkılması Çalışmaları Yeniden Başladı!

Silivri Belediyesi Dönüşüm İçin Adımlar Atıyor!

Kaçak yapılara af son dakika müjdesi beklenirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeniden yıkım çalışmalarına başladı. Kaçak Yapı Kanunu çerçevesinde uygulanan cezalar kapsamında af kapsamına girmeyen kaçak yapıların yıkımı için düğmeye basıldı. Korana virüs salgını nedeni ile zorunlu olarak verilen kaçak yapıların yıkılması hakkındaki çalışmalar yeniden başlarken yıkıma ilk olarak cennet koylara ev sahipliği yapan Bodrum, Marmaris, Ortaca ve Fethiye ilçelerinden başlandı.

Türkiye kaçak yapılaşma ile mücadeleye devam ederken tespit edilen kaçak yapıların yıkım çalışmaları yeniden başladı. 

KORANA VİRÜS SALGINI NEDENİ İLE ARA VERİLEN KAÇAK YAPILARIN YIKIMI İÇİN ÇALIŞMALAR YENİDEN BAŞLADI!

Türkiye’yi de etkisi altına alan korana virüs salgını nedeni ile zorunlu olarak ara verilen kaçak yapı yıkımı için çalışmalar yeniden başladı. 

Muğla Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekiplerinin belirlenen kaçak yapılar için yıkım çalışmalarına verilen zorunlu ara sonrası yeniden start verildi. Muğla’nın en güzel koylarına ev sahipliği yapan Bodrum, Marmaris, Ortaca ve Fethiye sınırları içerisinde yer alan kaçak yapılar için yıkım başladı. 

Burada yer alan 584 kaçak yapı ekiplerin titiz çalışması ile yıkılacak. Hatırlanacağı üzere korana virüs salgını öncesinde başlayan çalışmalar kapsamında aralarında ünlü konut projelerinin de yer aldığı 500’ün üzerindeki kaçak yapı için yıkım çalışması gerçekleştirilmişti. 

YAPI KAYIT BELGESİ İPTALİ YAPILIYOR, KAÇAK YAPILAR YIKILIYOR! 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilen tüm yapı kayıt belgelerin uydu görüntüleri üzerinden tek tek inceliyor ve usule aykırı olarak alınan yapı kayıt belgesi iptal edilerek yıkım gerçekleştiriliyor. 

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Ortaca Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan ortak çalışmada bu durumun tespit edildiği çok sayıdaki kaçak yapı için önce yapı kayıt belgesi iptali, ardından da yıkım kararı uygulanıyor. 

Akdeniz’de 416 dairelik toplu konut projesinin inşaatına başlandı

Akdeniz'de 416 dairelik toplu konut projesinin inşaatına başlandı

Mersin’in Akdeniz ilçesinde, Toplu Konut İdaresince (TOKİ) yapılacak olan 416 konutun inşaatına başlandı.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, TOKİ’nin Çay Mahallesi’ndeki rezerv alandaki toplu konut projesinin ilk adımı atıldı.

Çalışmaları yerinde inceleyen Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, “Burada ilk etapta 416 daire yapılacak. İkinci etapta da toplamda 684 konutu ve ticaret merkezlerini Çay Mahallesi içinde yapmış olacağız.” ifadesini kullandı.

Gültak, projenin bölge halkı açısından önemine vurgu yaparak, “Burada yükselecek olan konutlar ve dükkanlar, yıllardır burada oturan Çay Mahallesi sakinlerine verilecek. Bu nedenle bu projemize yerinde kentsel dönüşüm demek daha doğru olur.” değerlendirmesinde bulundu.

Projenin 13 dönümlük alanında park ve yeşil alanların olacağını aktaran Gültak, çocuk oyun alanları ve spor sahalarının da kazandırılacağını aktardı.

Gültak, binaların esinti alabilmesi için güney-kuzey cepheli olacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Projede, 24 dükkanın yer alacağı bir ticaret merkezi de inşa edilecek. Bir camimiz, bir de 6 bloğun altında da 4’er dükkan yapılacak. 20 blok içinde yer alacak dairelerden 8’i, 2+1 oturuma sahip brüt 90 ile 105 metrekare arası olacak. Kalan 12 bloktan 6’sı da dükkan, bodrum, zemin ve 3 kat şeklinde olacak. Geri kalan bloklar ise bodrum, zemin ve 5 kattan oluşacak. Bunlar da 3+1 oturuma sahip olup oturumları brüt 143 metrekare olacak. Ayrıca her bloğun kendine ait otoparkı olacak.”

Yöre halkının örf, adet ve geleneklerinin de yenileme çalışmalarında korunacağını işaret eden Gültak, “Burada yaşayan insanlarımızın vazgeçilmezi olan lezzetli tandır ekmekleridir. Kadınların tandır ekmeklerini yapabilmeleri için burada ayrıca yer ayıracağız.” bilgisini paylaştı.

Gültak, Barış ve Bahçe mahallelerinde de kentsel dönüşüm projesi yapılacağını bildirdi.

Millet Bahçesi kapılarını 29 Ekim’de açıyor

Konuşmasında, Millet Bahçesi projesine de yer veren Gültak, “Millet Bahçesi’ni, 140 dönümlük alanda inşa ediyoruz. Pandemiye rağmen 3 etapta başlayan çalışmalar hızla sürüyor. Allah nasip ederse 29 Ekim’de Mersin’in Millet Bahçesi’ni hizmete açıyoruz. Sadece 2 yıl içinde, Mersin ve Akdeniz’de hiç kimsenin inanamayacağı bir değişim ve dönüşüme imza atacağız.” ifadelerini kullandı.

Gültak, projeler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan’a teşekkür ettiklerini de ekledi.

Aydın Denizli Otoyol İhalesi Ulaştırma Bakanlığı Tarafından Ertelendi!

Aydın Denizli Otoyol İhalesi Ulaştırma Bakanlığı Tarafından Ertelendi!

Türkiye’nin en önemli ulaşım projeleri arasında yer alan Aydın Denizli Otoyolu için düzenlenecek olan ihale için erteleme kararı çıktı. 11 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kararı ile beraber ihalenin yeni tarihi de belirlenmiş oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Resmi Gazete ile yayımlanan duyuru kapsamında bugün yapılması planlanan Aydın Denizli Otoyol ihalesi için erteleme kararı çıktı. 

İhale hakkında Bakanlık tarafından yapılan açıklamada korana virüs salgını nedeni ile ihale dosyalarının hazırlanması sürecinde sorunlar yaşanması neden olarak gösterildi ve ihalenin ertelendiği ilan edildi. 

AYDIN DENİZLİ OTOYOL PROJESİ İÇİN YENİ İHALE TARİHİ İLAN EDİLDİ! 

11 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayımlanan erteleme ilanı metninde Yap İşlet Devret yani YİD modeli ile yapılacak olan projenin 3 Temmuz 2020 tarihine ertelendiği ilan edildi. 

Normal koşullar altında ihale hakkında erteleme kararı çıkmasaydı projenin ihalesi bugün saat 10:30 itibari ile gerçekleştirilecekti. Ancak korana virüs salgını nedeni ile firmaların ihale sürecine gerektiği gibi hazırlanamadıklarını beyan etmeleri üzerine Ulaştırma Bakanlığı erteleme kararı almak zorunda kaldı. 

AYDIN DENİZLİ OTOYOL İHALESİ SON DURUM! 

Hatırlanacağı üzere Bakanlık 12 Mayıs 2020 tarihinde yapılması planlanan ihaleyi 9 Nisan 2020 tarihinde almış olduğu karar ile korana virüs salgını dönemine denk gelmesi gerekçesi ile bir kere daha ertelediğini duyurmuş ve 11 Haziran 2020 tarihini yeni ihale tarihi olarak açıklamıştı.  Süreçte 26 Mart 2019 tarihinde duyurulan projede aradan bir sene geçmesine rağmen halen henüz ihale aşamasına geçilemezken ihale aşamasının tamamlanmasının ardından dev ulaşım projesinin 3 sene içerisinde tamamlanarak hayata geçirilmesi planlanıyor.

Çalışma Bakanı Duyurmuştu! Bilinmeyen 40.000 TL Betonarme, Prefabrik Ev, Tadilat ve Ev Eşyası Yardımları

Çalışma Bakanı Duyurmuştu! Bilinmeyen 40.000 TL Betonarme, Prefabrik Ev, Tadilat ve Ev Eşyası Yardımları

Aile ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu konuşmasında bakanlık tarafından sağlanan barınma yardımlarının artırıldığını duyurmuştu. Bakan Selçuk ihtiyaç sahibi ailelere yapılan prefabrik ev yardımı, betonarme ev yardımı, tadilat bakım onarım yardımı ve ev eşyası yardımlarının artırıldığını aktarmıştı. Peki bu yardımlardan kimler nasıl faydalanır?

Vatandaşlar emlak alanında çok sayıda yardım destek ödemesi alabilirler. Çeşitli kamu kurumları tarafından sağlanan bu ödemeler ile vatandaşların içerisinde bulundukları durumlardan olumsuz etkilenmemeleri amaçlanıyor. 

Bu kapsamda başta ihtiyaç sahibi olmak üzere farklı durumlarda yapılan bu yardımlara ilişkin son günlerde yeni bir gelişme yaşanmıştı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan yardım ödemelerinde tutarların güncellendiği duyuruldu. 

BİLİNMEYEN EMLAK VE BARINMA YARDIMLARI

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yapılan açıklamada Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü üzerinden ödenen barınma yardımlarında vatandaşlara ödenen tutarların değiştiği ifade edildi. Bakan Selçuk konuşmasında uzun zamandır aynı rakamda yapılan ödemelerde ücretlerin artırıldığını vurguladı. 

Devletin Barınma Yardımları

Devlet tarafından sağlanan barınma yardımları Aile Bakanlığı birimi olan Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü aracılığıyla 4 kategoride ödeniyor. Bu yardımlar;

* Prefabrik Ev Yardımı
* Betonarme Ev Yardımı
* Ev Eşyası Yardımı
* Ev Bakım Onarım Tadilat Yardımı

KİMLER BARINMA YARDIMI ALABİLİR?

Devlet tarafından sağlanan barınma yardımı ödemeleri ihtiyaç sahibi vatandaşlara ödeniyor. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü yardım ödemelerine ilişkin açıklamasında, bu desteklerin; “Oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız evlerde yaşayan muhtaç vatandaşlara evlerinin bakım-onarımı, betonarme ev yapım yardımı, prefabrik ev yapım yardımı ve afet kapsamında ev eşyası alımı için ayni veya nakdi olarak yapılan yardımlardır.” bilgisini verdi.

Başvuru Şartları Neler?

Barınma yardımı almak isteyen vatandaşların evlerinin sağlıksız koşullarda olması gerekiyor. Esas koşul ise gelir şartı. Ev yardımı alabilmek için aylık hane gelirinin evde yaşayan kişi sayısına oranının asgari ücretin üçte birinden fazla olmaması gerekiyor. 

ZAMLI YARDIM ÜCRETLERİ

Bakanlık olarak güncellenen Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından duyurulan yardım ödemeleri ile vatandaşlar aşağıda yer alan oranlarda destek ödemesi alabiliyorlar. 

* Ev eşyası yardımı ödeme tutarı 5.000 TL (Zam öncesi 3.000 TL olarak ödeniyordu)
* Ev bakımı için sağlanan tadilat yardımı 20.000 TL (Zam öncesi 3.000 TL olarak ödeniyordu)
* Prefabrik ev yardımı güncel rakam 30.000 TL (Zam öncesi 3.000 TL olarak ödeniyordu)
* Betonarme ev yardımı 40.000 (Zam öncesi 3.000 TL olarak ödeniyordu)

18 İle Şehir Hastanesi Müjdesi! Şehir Hastaneleri Yapılacak Olan İller Hangileri?

18 İle Şehir Hastanesi Müjdesi! Şehir Hastaneleri Yapılacak Olan İller Hangileri?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalar sonrası gözler Türkiye’nin yeni şehir hastaneleri projelerine çevrildi. 18 ile şehir hastanesi yapılacağı duyuruldu. Peki, şehir hastanesi yapılacak yeni iller hangileri?

Korana Virüs salgını sonrasında daha da önem kazanan şehir hastaneleri projeleri hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni açıklamalarda bulundu.  Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son olarak Başakşehir Şehir Hastanesi için düzenlenen açılış törenine katılmıştı. 

TÜM BÜYÜKŞEHİRLERE ŞEHİR HASTANESİ YAPILACAK! 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklama ile 30 büyükşehir tamamına en az 1 şehir hastanesi kurulacağı bilgisi paylaşıldı. Türkiye’nin korana virüs salgını sonrasında sağlık turizmi için şehir hastaneleri projeleri sayesinde daha büyük pay almayı hedefliyor. 

YENİ ŞEHİR HASTANELERİ YAPILACAK İLLER HANGİLERİ?

1-Antalya,
2-Aydın,
3-Balıkesir,
4-Denizli,
5-Diyarbakır,
6-Erzurum,
7-Hatay,
8-Kahramanmaraş,
9-Malatya,
10-Mardin,
11-Muğla,
12-Ordu,
13-Sakarya,
14-Samsun,
15-Şanlıurfa,
16-Samsun,
17-Trabzon,
18-Van

Şehir Hastaneleri hem açılacak olan iller hem de yakın çevresinde yatırım açısından büyük önem taşıyor. Türkiye korana virüs salgını sonrasında dünya genelinde artan talebe sağlık turizmi ile yanıt verecek. Yapılacak olan yeni tanıtım çalışmaları ile daha fazla kişiye ulaşma imkanına erişecek olan sektör yeni hastane projeleri ile gücüne güç katacak.

İnşaat Maliyetleri Nisan’da Yüzde 0.86 Arttı

İnşaat maliyetleri Nisan’da aylık bazda yüzde 0.86, yıllık bazda yüzde 6.14 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) verilerine göre, aylık bazda malzeme endeksi yüzde 1.15 ve işçilik endeksi yüzde 0.32, yıllık bazda da malzeme endeksi yüzde 1.95, işçilik endeksi yüzde 15.45 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi, aylık bazda yüzde 1.29, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.77 arttı.

Aylık bazda malzeme endeksi yüzde 1.80 ve işçilik endeksi yüzde 0.32 arttı. Ayrıca yıllık bazda da malzeme endeksi yüzde 4.07, işçilik endeksi yüzde 15.69 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, aylık bazda yüzde 0.62 azalırken, yıllık bazda yüzde 0.79 arttı.

Aylık bazda malzeme endeksi yüzde 1.06 azaldı, işçilik endeksi yüzde 0.31 arttı. Ayrıca geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 4.74 azaldı, işçilik endeksi yüzde 14.56 arttı.

Faiz İndirimi Gayrimenkul Sektörüne Can Suyu Oldu, Konut Satışları Arttı, En Kötü Geride Kaldı!

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından başlatılan tarihi konut kredisi paketi ile gayrimenkul sektörü ihtiyaç duyduğu can suyuna kavuştu. 1 sene ertelemeli düşük faizli konut kredisi müjdesi ile beraber vatandaş ev almak için adeta bankalara akın ederken konuta talep patlaması yaşandı. Ekonomistler yapmış oldukları değerlendirme ile en kötüsü geride kaldı yorumlarında bulundu.

Kamu bankaları tarafından başlatılan tarihi kredi paketi ile beraber amaçlandığı gibi vatandaşın konuta olan talebinde rekor artış sağlandı. Ev sahibi olmak isteyen kişilerin harekete geçmesi ile beraber konut satış rakamları sert yükseliş trendine girerken ekonomistler gayrimenkul sektöründe en kötüsü geride kaldı yorumlarında bulundu. 

KORANA VİRÜS SALGINI SONRASI YENİ NORMALE KREDİ DESTEĞİ İLE BAŞLAYAN GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ SATIŞ REKORU KIRABİLİR!

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör kaleme aldığı yazısında korana virüs salgını sonrası gelen ilk rakamların Türk ekonomisinde en kötünün geride kaldığına işaret ettiğini dile getirdi.  Alnus Yatırım Menkul Değerler’den Yunus Kaya ise yapmış olduğu değerlendirmesinde “Türkiye, faiz indirimlerine ilaveten kredi kanallarını da açınca konut ve otomotivde canlılık haziran ayında zirveye çıktı. Kötünün geride kaldığını görenlerin yatırım tercihlerinde borsadaki ucuz şirketler olmaya başladı” diyerek en kötünün geride kaldığı açıklamasında bulundu. 

KONUTA OLAN TALEPTE PATLAMA YAŞANDI! 

Kampanyanın duyurulması ile beraber konuta olan talepte büyük bir patlama yaşanırken bunun ilk gelen satış rakamları ile de teyit edildiği belirtiliyor.  Emlak Konut GYO tarafından satışa sunulan konutlarda rekor satış yapılırken sıfır konut satışları için de satış ofislerinin yoğun telefon trafiği yaşadığı, konuta olan talebin zirve noktasına ulaştığı müjdesi verildi.  Konut stokunun hızlı tükeneceğini belirten uzmanlar ise ev sahibi olmak isteyen kişileri konut fiyatlarına zam konusunda uyararak ellerini çabuk tutmalarını tavsiye ediyor.

Yabancılar Yeniden Alıma Geçti! Türkiye’den Konut Alan 9 Bin Yabancı Türk Vatandaşı Oldu

Yabancılara konut satışı talebinde beklenen canlanma başladı. Açıklanan rakamlara göre yabancılar büyük şehirlerde pahalı konutlara yöneldi. Türk vatandaşları ortalama 220 bin liralık para ödeyerek ev alırken yabancılar ise ortalama 875 bin lira ödeyerek ev satın alıyor.

Bankaların konut kredisi faiz oranları hızla düşmeye devam ederken düşen oranlar ile beraber vatandaşın konut talebi de canlanmaya başladı.  Özellikle de kamu bankaları tarafından sunulan 1 sene ertelemeli konut kredisi paketi ile sektörde büyük hareketlilik yaşanırken yabancıların konut talebi de artış gösterdi. 

TÜRKİYE’DE SATILAN HER 100 KONUTTAN 25 TANESİNİ YABANCILAR ALIYOR! 

Konu hakkında açıklama yapan Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Faruk Akbal Türkiye’de satılan her 100 konuttan 25 tanesinin yabancılara satıldığını belirterek “Türkiye’de konut satın alan bir yerli yatırımcı ise ortalama 220 bin TL ödüyor. Yabancılar ise büyük şehirlerde nispeten daha değerli konutlara yatırım yapıyor. Yabancıların bir eve ortalama 875 bin TL ödediklerini düşündüğümüzde, konut başına ciroda yabancı ve yerli arasında yaklaşık dört katlık bir fark var olduğunu görüyoruz. Türkiye’den ev alan milletlerde yaşanacak çeşitlilikle bu fark daha da açılabilir” diyerek yabancılara satış rakamlarının kademeli olarak arttırılması gerektiğini dile getirdi. 

TÜRKİYE’DEN KONUT ALAN 9 BİN YABANCI TÜRK VATANDAŞI OLDU

Son rakamları açıklayan Akbal, 2016 senesinde yapılan yasal düzenleme ile Türkiye’den konut alan yabancıya vatandaşlık verilmesi konusunda uygulanan sınırın 250 bin dolara çekildiğini, bu tarih itibari ile Türkiye’den konut alarak Türk vatandaşı olmaya hak kazanan kişilerin sayısının ise 9 bin 11 rakamına ulaştığını dile getirdi. 

Devlet 7 İlde Çiftçiye Hazineden Ücretsiz Tarım Arazisi Vereceğini Açıkladı!

Devlet 7 İlde Çiftçiye Hazineden Ücretsiz Tarım Arazisi Vereceğini Açıkladı!

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaların ardından devlet 7 ilde çiftçilere tarımsal üretimi artırmak ve atıl olan alanların değerlendirilmesi için ücretsiz tarım arazisi tahsis edeceğini açıkladı.

Devlet tarafından tarımı, üretimi ve üreticiyi desteklemek için gerçekleştirilen çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Bir süredir ücretsiz olarak hazine arazisi tahsis etmek konusunda çalışmalar yapılıyordu. Sonunda çalışmaların tamamlandığı belirlendi. Bu süreçte tarım arazisi için kullanılabilecek olan ve tespit edile 14 bin dekar hazine arazisinin tahsis edilmesi için çalışmaların başladığı belirlendi. Bu durum 1904 futbol sahası büyüklüğüne eş değer olarak ifade edildi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli konu hakkında açıklamalarda bulundu. ‘Amacımız bu süreç içerisinde ekilmeyen ve atıl durumda olan boş arazileri değerlendirmek ve yeniden üretime kazandırmak Ülkemizde yaptığımız değerlendirmeler sonrasında 23.1 milyon hektar işlenen tarım arazisinin bulunduğunu belirledik. Bununla birlikte 83 milyon vatandaşımızın da gıda ihtiyacının karşılanması için harekete geçtik. Türkiye tarımsal hasılası ile 48 milyar dolara ulaştığı gibi Avrupa’da ilk sırayı almış durumda’ dedi.

Atıl Olan Tüm Alanlar Değerlendirilecek

Bakan Pakdemirli yapmış olduğu açıklamalarda atıl alanların değerlendirilmesi için ücretsiz olarak tahsis edilecek olan tarımsal alanların Erzincan, Bingöl, Erzurum, Kars, Kayseri, Muş ve Sivas’ta olduğu belirtildi. Bu arazilerin tamamı ücretsiz olarak çiftçilere tahsis edilecek. Başvuru süreci 1 Haziran tarihinde son buldu. Şimdilerde yapılan değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından hak kazanan çiftçilerin belirlenmesi ve tarım arazilerinin tahsis edilmesi bekleniyor.

ATALIAN Türkiye, Hijyen Çözümleri ile Normalleşme Sürecine Katkı Sağlıyor

ATALIAN Türkiye, Hijyen Çözümleri ile Normalleşme Sürecine Katkı Sağlıyor

Türkiye’de 11 Mayıs tarihinde berberlerin, güzellik merkezlerinin ve AVM’lerin açılmasıyla başlayan
normalleşme adımlarının nasıl devam edeceği merak ediliyor. Bu dönemde özellikle alışveriş merkezi,
işyeri, fabrika gibi toplu yaşam alanlarındaki “açılış öncesi” hijyen konusu daha kritik bir önem taşıyor.
Dünyanın önde gelen tesis yönetim hizmetleri sağlayıcılarından Atalian, bu kapsamda sanitasyon ve
dezenfeksiyon çözümlerini ve kullanım alanlarını duyurdu.

Alışveriş merkezi, işyeri ve üretim tesisi gibi toplu yaşam alanlarında herkes için sağlıklı bir ortam
oluşturabilmenin önemine değinen ATALIAN Türkiye COO’su Miktat Kuzhan, “Dezenfeksiyon; insan
sağlığını tehdit eden ve bozan, yaşam konforunu düşüren, hastalık yapma özelliği bulunan patojen
mikroorganizmaların yok edilmesi veya üremelerinin durdurulması işlemidir. Biz bunu nano teknoloji ile
yapıyoruz. Bu aşamada kullanılan temizlik ürünlerinin yanı sıra yapılan temizliğin yöntemi ve sıklığı da
kritik bir durum. Özellikle AVM’lerin yemek alanları, tuvaletleri, bebek bakım odaları, asansörleri,
yürüyen merdiven bantları ve ortak alanları yoğun bir şekilde kullanılıyor. Tüm alanlarda günlük yapılan
temizlik ve sonrasında kullanılan dezenfeksiyon kimyasallarıyla hijyen sağlanarak zararlı bakterilerin
oluşumu engelleniyor. Ayrıca aylık periyotlarla virüs ve bakterilere karşı ortam ve yüzey dezenfeksiyon
işlemleri yapılıyor. Dezenfeksiyon sonrasında ATP metrelerle işletmelerden numuneler alıyor ve
ortamdaki zararlı oluşumu düzenli olarak ölçerek kontrol sağlanıyor” dedi.

Açılış Öncesi Koruyucu ve Önleyici Hizmetler

ATALIAN Türkiye COO’su Miktat Kuzhan, koruyucu ve önleyici dezenfeksiyon çalışmalarının farklı
aşamaları olduğunu belirterek bunları şöyle açıkladı: “Öncelikle toplu yaşam alanlarını virüs ve
bakterilerden arınmış hale getirmemiz gerekiyor. Bunun ilk adımı kimyasal dezenfekte. Bu işlem ile insan
teması olan tüm alan ve yüzeylerin detay temizliği ve dezenfeksiyonunu gerçekleştiriyoruz. İkinci adım
olan koruyucu önlemler de ise; filtre bakımı ve temizlikleri, mahallerde ultraviyole (UV) uygulamaları,
HVAC sistemlerinde ultraviyole (UV) uygulamaları yapılıyor. Son aşamada ölçme ve izleme sistemleri yer
alıyor. Bu uygulamalar, lokal vücut sıcaklık ölçerler, termal kameralar, ortamda kişi sayma ve insan
yoğunluğu hesaplama ve sosyal mesafe koruma sistemleri.”

Farklı Dezenfeksiyon Çözümleri

Ultraviyole ile HVAC dezenfeksiyon: Özellikle ticari binalarda iklimlendirme sistemlerinin virüsleri yayma
riski bulunur. En riskli sistemler ise karışım havalı klima santralleridir. Bu noktada havada hareket halinde
bulunan virüslerin farklı mahallere dağılma riski artar. Klima santralleri üzerine yerleştirilen birkaç adet
amalgam UV lamba ile etkin bir dezenfeksiyon sağlanır. UV-C etkin şekilde yayılıp 15 dakikada ve belirli
bir debideki hava içerisinde bulunan mikroorganizma, bakteri ve virüsleri %99,9 oranında yok eder.

Borlu dezenfekte kabinleri: Virüs ya da bakterilerin insan vücudu ya da kıyafetinde tutunma zamanları
bulunur. Kabinlerde nano teknoloji özellikli ürünlerin kullanılması ve bunların püskürtülmesi sırasında
uygulanan statik bir yöntem sayesinde dezenfektan molekülleri yüzeylerde yaklaşık 70 saniye kadar
tutunma ve dezenfeksiyon sağlıyor.

Ultraviyole robot: Bu, dünyada yeni sayılabilecek bir teknoloji. Robot üzerinde dezenfeksiyonu sağlayan
birkaç adet amalgam UV lamba bulunur. Reflektörlerden yansıyan UV-C ışınları etkin bir şekilde yayılıp
15 dakika içerisinde ve 3 metre yarıçapındaki alanda bulunan mikroorganizma, bakteri ve virüsleri %99,9
oranında yok eder. Uygulamada dikkat edilmesi gereken konu ise UV ışınının doğrudan deri ve göze
temasından kaçınılmasıdır. Bu nedenle android uygulamalar üzerinden, uzaktan çalışması sağlanır.

ATALIAN Türkiye Hakkında:

Dünyanın önde gelen tesis yönetim hizmetleri sağlayıcılarından biri olan Atalian Global Services, 30’dan fazla ülkede 125 binden fazla çalışanıyla özel sektör ve kamudaki müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte çözümler geliştiriyor. 2013 yılında Türkiye pazarına giren ATALIAN Türkiye bünyesinde 5 bini aşkın kişi çalışıyor. ATALIAN Türkiye, entegre tesis yönetimi hizmetleri kapsamında müşterilerine çok geniş bir hizmet alanıyla destek veriyor: tesis yönetimi, enerji yönetimi, bina otomasyon sistemleri, temizlik, güvenlik, teknik bakım, resepsiyon, peyzaj, inşaat & renovasyon.

ATALIAN Türkiye, seçilen stratejik alanlarda 5 yıl içinde Türkiye’nin en büyük entegre tesis yönetimi firması olmayı hedefliyor. ATALIAN Türkiye’nin hizmet verdiği önemli markalar arasında Renault, Ford, Mercedes, Bosch, CarrefourSA, Migros, Sütaş, Coca-Cola, Ikea, Boyner, LCW, Gratis, Media Markt, Simit Sarayı, Panasonic-Viko, Yapı Kredi, Odeabank, UPS, Nef, TED Ankara Koleji, TED Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Aselsan, Doğuş Grubu ve Anadolu Grubu ile İnİstanbul, Brooklyn Park, Nivo İstanbul projeleri yer almaktadır.

Salda Gölü Yeniden Ziyarete Açıldı

Salda Gölü Yeniden Ziyarete Açıldı

185 metre derinliğiyle Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en derin gölü olan ve Türkiye’nin Maldivleri olarak kabul edilen Burdur’daki Salda Gölü, bembeyaz kumsalları, turkuaz rengi suları ve eşsiz doğal güzellikleriyle beraber normalleşme sürecinde yeniden misafirlerini ağırlamaya başladı.

Koronavirüse karşı alınan tedbirler Salda Gölü’nde de uygulanıyor. Girişte ziyaretçilerin ateşi ölçülürken maske kullanılması ve sosyal mesafe kurallarına uyulması gerektiği hatırlatılıyor.

Geçen yıl yaklaşık 1.5 milyon kişinin ziyaret ettiği Salda Gölü bu sene de sessiz ve sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin adreslerinden biri olacak.

116 Bin Konutun Dönüşümü Fiilen Devam Ediyor

116 Bin Konutun Dönüşümü Fiilen Devam Ediyor

İstanbul Esenler’deki Güney Rezerv Konut Projesini inceleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, burada yaptığı açıklamalarında dönüştürülmesi gereken acil öncelikli 1 milyon konut için süratli bir biçimde çalıştıklarını vurgulayarak inşa edilen konutların zemin+3/4 katlı olduğu, yatay mimari esaslı, yürüyüş yollarıyla, bisiklet yollarıyla her türlü yaşam alanlarının olduğu projeler olduğunu söyledi.

Esenler’deki kentsel dönüşüm alanının 8 milyon metrekarelik iki alandan oluştuğunu kaydeden Bakan Kurum, şu ana kadar güney alanında yaklaşık 2 bin 450 bağımsız bölümünün ihalesinin yapıldığını belirtti.

Yıl sonuna kadar Esenler Belediyesi ile ortaklaşa yürüttükleri çalışma çerçevesinde hak sahibi vatandaşlara teslimlere başlayacaklarını söyleyen Murat Kurum; “Haziran ayı içerisinde yaklaşık 1000 civarında konutun ihalesini gerçekleştireceğiz ve toplamda 3 bin 500 konutun ihalesini haziranda bitirmiş olacağız. Bu şu an için tek alanda Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi. Toplamda 60 bin konutu içeriyor.” dedi.

İstanbul’da 63 riskli alanda 35 bin 606 binanın kentsel dönüşüme alındığını hatırlatan Kurum; “Sahada fiilen 116 bin konutun dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede 69 bin riskli bina tespiti yaptık ve bu riskli binalardan 61 bininin de yıkımını gerçekleştirdik. Bizim diğer ilçelerde de devam eden projelerimiz var. Amacımız acil öncelikli dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutun dönüşümünü sağlamak. 5 yıl içerisinde bu dönüşümleri planlıyoruz” şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı  Murat Kurum kendisine gazetecilerin yönelttiği kamu bankalarının başlattığı konut kredileri ile ilgili gelişmelerle ilgili soruları, dün 500 konutun satışının gerçekleştirildiği, bugün de aynı şekilde 500 konutun satılacağını öngördükleri şeklinde yanıtladı.

Ankara Dikimevi-Natoyolu Metrosu İçin İlk İhale Yapıldı!

Yeni Raylı Sistem İçin Harekete Geçildi!

Çalışmalarına devam eden Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mamak ilçesini Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ile Dikimevi arasında çalışan ANKARAY hattına bağlayacak proje için ilk ihaleyi yaptı.

Yatırımlarına hız kesmeden devam eden  Ankara  Büyükşehir Belediyesi, Başkent’te raylı sistemler ağına bir yenisini daha ekliyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü Ulaşım Yatırımları Dairesi Başkanlığı, Mamak Natoyolu’nu Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ile Dikimevi arasında çalışan ANKARAY hattına bağlamak üzere ilk ihaleyi yaptı.

Canlı Yayınlanan İhaleye 10 Firma Katıldı

Dikimevi-Natoyolu Hafif Raylı Sistem Hattı (HRS) Projesi için ilk adımı atan Ankara Büyükşehir Belediyesi, ihaleye katılım gösteren 10 firmanın ön yeterlilik tekliflerini 4 Haziran Perşembe günü aldı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesapları ve youtube kanalı üzerinden canlı şekilde yayınlanan ve 35 dakika süren ön yeterlilik değerlendirmesine katılan firmalar arasından teknik ve mali yeterliliği en yüksek puan sıralamasına uygun 6 firma belirlenerek ikinci ihaleye davet edilecek. İhaleyi kazanan firma ile sözleşme imzalanmasından sonra işin 8 ay içinde tamamlanması öngörülürken, bu süreçte üretilen proje ve ihale dokümanları ile yapım işi ihalesi aşamasına geçilmiş olacak.

Başkentte Ulaşım Daha da Rahatlayacak

Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ile Dikimevi arasında çalışan ANKARAY hattına bağlanacak olan Dikimevi-Natoyolu hattı, 7,4 kilometre uzunluğunda olacak ve 8 ayrı istasyondan meydana gelecek.

Gerçekleştirilen ihaleye yerli ve yabancı firmaların yoğun ilgi gösterdiğini belirten Ulaşım Yatırımları Daire Başkanı Serdar Yeşilyurt, şöyle konuştu:

“EGO Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda metro ağını genişletiyoruz. Başkentliler AŞTİ’ye artık daha rahat ulaşabilecek. 4 Haziran’da yaptığımız ihaleye 10 firma katıldı. Bu firmalar arasından teknik ve mali yeterliliği en yüksek olan 6 firma tespit edilecek. Değerlendirme sonrasında da yapılacak yeni ihaleye davet edeceğiz. İhaleyi kazanan firma, yapıma yönelik proje ve diğer ihale dokümanlarını hazırlayacak ve 8 ay sonra yapım ihalesi aşamasına geçeceğiz. Bu proje ANKARAY Hafif Raylı Sistem hattının devamı olacak. Hat Dikimevinden başlayacak, Natoyolu’na kadar 7,4 kilometre olacak. Bu çalışma kapsamında ayrıca AŞTİ’den sonra Söğütözü’ne doğru yapım çalışması biten 1 istasyon daha eklenmiş olacak. 0,788 kilometrelik bu yeni hat da işletmeye alınacak.”

Aydın-Denizli Otoyolu İhaleye Çıkıyor

Aydın-Denizli Otoyolu İhaleye Çıkıyor

İzmir ile Antalya arası karayolu ulaşımını 3 saate indirecek olan otoyol projesinin ikinci etabı olan 140 kilometresi otoyol, 23 kilometresi de bağlantı yolu olmak üzere 163 kilometre uzunluğundaki Aydın ile Denizli etabı 11 haziran perşembe günü ihaleye çıkıyor.

Yap-işlet-devret modeli ile yapılacak olan Aydın-Denizli otoyolunun 3 yılda tamamlanması planlanıyor. Önümüzdeki günler yapılacak Denizli-Burdur ve Burdur-Antalya otoyolları ihaleleri ve yolların yapılması ile birlikte İzmir ile Antalya arasındaki 580 kilometrelik yol 440 kilometreye inecek. Mevcut durumdaki yollarda yaklaşık 6-7 saat süren yolculuk süresi, otoyolun tamamlanarak açılmasıyla birlikte 3 saate düşecek.

Bursa’da Millet Bahçesi Hizmete Açıldı

Gökdere Millet Bahçesi İhale Tarihi Belli Oldu!

Bursa Atatürk Stadyumu’nun yıkılmasının ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen millet bahçesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yönetimiyle katıldığı törenle hizmete açıldı.

Bursalılar adına Cumhurbaşkanı’na teşekkür eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yakın zamanda 250 dönümlük Gökdere Millet Bahçesi’nin de hayata geçirileceğini söyledi.Daha önce 13 millet bahçesinin açılışını gerçekleştiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yapımı biten ve aralarında Bursa’nın da olduğu 10 şehirdeki millet bahçesini de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açtı. Millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserleri İstanbul,Bursa, Batman, Elazığ, Sakarya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Diyarbakır’da yaşayan vatandaşların hizmetine 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde sunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Toplam büyüklüğü 550 bin metrekareye yaklaşan 10 millet bahçesinin her birinin yeşil alanları ve içlerindeki tesisleri ile iftihar verici eserler olduğunu belirten Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına girerken 81 ilimize 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Şehircilik geleneğimizin sembolleri olacak millet bahçelerinden 13’ünü 2 yıl önce yine bir 5 Haziran günü hizmete açmıştık. Bugünkülerle birlikte 23 millet bahçesine ulaşmış oluyoruz. Hala inşası süren millet bahçelerimizi de peyderpey hizmete açacağız” dedi. Video konferans yöntemiyle Bursa’ya bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bursa Millet Bahçesi de maşallah yemyeşil olmuş. Yeşil Bursa’ya bazı yeşillikler daha katmış olduk” diyerek yapılan çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.

‘Bursa’nın nefes alacağı alan’

Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, belediye başkanları ve diğer yetkililerinde katıldığı törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “2018’in Haziran ayında Bursa’ya ziyaretinizde yapılacak düzenlemeler ile alakalı tek tek izahatlarınız olmuştu. Özellikle ‘beton yapıları görmek istemiyorum’ demiştiniz. Büyükşehir belediyesi olarak bu doğrultuda bir proje hazırladık. Bakanımıza bunu sunduk ve geçen yıl inşaat başladı. Millet kıraathanesi, sıcak su çeşmeleri, peyzaj alanları ve yürüyüş alanları ile Bursa’nın nefes alacağı bir yer oldu. Yine sizin mihmandarlığınız da 250 dönümlük Gökdere Millet Bahçesi de geliyor. Aynı zamanda buranın bodrum katında 480 araçlık otoparkın olduğunu ifade ediyorum. Sizlere Bursalılar adına yürekten teşekkür ederim” diye konuştu.

‘Muhteşem bir eser Bursa’ya kazandırıldı’

Vali Yakup Canbolat ise, eski stadın olduğu yerin millet bahçesi olarak Bursa’da düzenlendiğini hatırlattı. Alanın insanlarda bir hatırası olduğunu söyleyen Canbolat, eski Bursaspor Stadını’nda yaşatılarak muhteşem bir eserin Bursa’ya kazandırıldığını dile getirdi. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle Bursa Millet Bahçesi hizmete açıldı.

İnşaat Firmaları Yeni Dönem başlıyor! Kriterler Değişti!

Koronavirüsün ardından konut tercihleri de değişti. Değişen talebe ayak uydurmak isteyen inşaat firmaları yeni bir döneme başlıyor. Artık yatay mimari, bahçe ve balkonlar, doğru havalandırma, kaliteli malzeme ve çalışma odalı evler bundan sonra ana kriterler olacak.

Tüm dünyayı derinden etkileyen koronavirüsün ardından aylarca evlere kapandık. Normalleşme süreci yavaş yavaş başlasa da çok sayıda kişi evinde uzun zaman geçirdi. Bu sebeple ‘Bir ev nasıl olmalı’ sorusu yanıtlandı. Gayrimenkul sektöründeki dinamiklerin koronavirüs salgınıyla beraber değiştiğinden bahseden DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “1999 depreminin ardından inşaat sektörü deprem kriterleri ile tanışmıştı. Şimdi ise ‘sağlık kriterlerine’ göre konut geliştirmek lazım. Artık şunu gördük yaşam alanlarımız aslında yemek yiyip, uyumaktan, televizyon izleyip, çocuklarımızla oynamaktan çok daha fazlası” diye konuştu.

Sağlık Kurulu Kurdu

Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; yeni dönemde tüketici taleplerinin değişeceğini ve bu kapsamda projelerin de değişeceğinden bahseden Yılmaz, “Bu süreç hepimize bahçesiz, balkonsuz ya da terassız ev olamayacağını gösterdi. Bunun için de imar yönetmelikleri düzenlenirken evlerin balkon ve teraslı yapılması konusunda birtakım teşvikler verilerek düzenlenmesinde yarar var. Biz sağlık kriterleri konusunda ciddi bir çalışma yaptık. Hekimlerden oluşan bir ‘Sağlık Kurulu’ oluşturduk. İstanbul Çekmeköy projemizi de bu kurulun önerileri etrafında şekillendirdik. Pandemi sonrası gayrimenkul anlayışının dünyadaki en önemli örneklerinden birini Çekmeköy’de göreceksiniz” dedi. Peki sağlıklı ev nasıl olacak? Yılmaz, açıklamalarına şöyle devam etti: “Asansör olmalı ama binalar buna ihtiyaç duyulmayacak kat sayısında inşa edilmeli. Her konutta bahçe, balkon ya da teraslara yer verilmeli. Siteler geniş yeşil alana sahip olmalı. Her dairenin havalandırma sistemi korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun tasarlanmalı ve elbette deprem yönetmeliğine uygun olmalı.”

Yüksek Bina Devri Kapandı

Konut sektöründe yüksek katlı yapılara talebin düşeceğine dikkat çeken Yılmaz, “Biz şirket olarak, bunun kararını 3-4 yıl önce zaten alıp arazilerimizi de buna göre geliştirmiştik. Bana göre yüksek katlı bina devri bu salgınla beraber kapandı. Bu sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli” diye konuştu. İstanbul Çekmeköy’deki projesinde yatay mimariyle inşa edildiğini belirten Yılmaz, “Bugün itibarıyla aldığımız ön talep 58 bini aştı. Türkiye’de ilk defa 58 bin kişinin fikirlerine göre projemizi şekillendirdik.İlk etapta 1400 konut planlarken bunu 1050’ye düşürdük. Projemizde binaların yüksekliğini de zemin artı 5 kat olarak kurguladık. Otoparklarımızı evlerimizin altına aldık. Ortada yer alan bölümü orman olarak koruyalım ve proje sakinlerinin kullanımına açalım istedik” açıklamasında bulundu. 

Evden Çalışana Yarım Oda

DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, salgınla beraber iş hayatının da değiştiğini sözlerine ekledi. Birçok kurumun evden çalışma modeline geçtiğinden bahseden Yılmaz “Uzmanlar diyor ki, evde bir çalışma odanız olsun. Yoksa mutlaka bir çalışma alanı oluşturun. İşte bu yüzden çalışma odalarını unutmadık. Bazı evlerimize yarım odalar şeklinde bölümler ekledik. Ayrıca projemizdeki bahçeli ev sayımızı artırdık. Toplam daire sayısının yüzde 20’sini villa bahçe konseptiyle tasarladık. Tüm dairelerimizi balkonlu yaparak, projedeki evlerin yüzde 20’sini de teraslı ev olarak kurguladık” şeklinde konuştu.

Bahçeli Eve Talep Arttı

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, bir dönem çok popüler olan Fransız balkonu kullanımının tamamen kalacağını düşünüyor. İnsanların vakit geçireceği geniş balkonları yeniden tercih etmeye başladığını söyleyen Kabadayı, “Korona öncesi yatay mimari ve bahçeli eve talep başlamıştı, şimdi daha da arttı. İnsanlar yaşadıkları yerde daha çok yeşili görmek istiyor. Bunun yanında sosyal mesafe ve binalara temassız giriş bu süreçte konut projelerinde öne çıkacak” dedi.

Virüs Tutmayan Malzeme

İstanbul İnşaatçlar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım inşaat sektöründe koronavirüsün ardından yeni bir dönem başlayacağını açıkladı. Durbakayım, “En önemli konu malzeme. İşin başında malzeme seçerken virüs barındırmayan tercihler yapılmalı. Evler temiz hava ve güneş içeriye girecek şekilde projelendirilmeli. Klimalar yerleştirilirken tavandan aşağıya üfleyen sistem seçilmeli. Binalara girişte otomatik kapı seçilirken, daire içlerinde kapı kollarına dikkat edilmeli. Kendini temizleyen, bakteri tutmayan ürünler kullanılabilir. Sitelerde sosyal tesisler sosyal mesafeye göre kurgulanıp bireysel kullanıma da uygun hale gelmeli” dedi.

Sağlıklı Evde Neler Var?

  • Yatay mimari ve yeşil alan ön planda olacak.
  • Mümkünse her eve bahçe, değilse balkon teras yer alacak. Fransız balkonu değil geniş balkonlar öne çıkacak.
  • Havalandırma sistemi korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun tasarlanacak.
  • Malzemeler virüs barındırmayan özellikte seçilecek.
  • Binaya girişlerde otomatik kapı ve temassız kullanım yaygınlaşacak.
  • Spor salonu, hamam sauna gibi alanlarda sosyal mesafe önem kazanacak.
  • Evlerin mimarisi temiz hava ve güneş ışığına göre planlanacak.
  • Evden çalışma artacağı için daire içlerine çalışma odaları da eklenecek.
  • Satış sürecinde dijitalleşme öne çıkacak.

Yusufeli Barajı’nda Beton Gövdenin Yüzde 75’i Tamamlanıyor

Yusufeli Barajı'nda Beton Gövdenin Yüzde 75'i Tamamlanıyor

Barajı’nda gövdenin yüzde 75’ini tamamlayacak “3 milyonuncu metreküplük betonun dökümü” yarın törenle gerçekleştirilecek.

Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yöntemiyle katılması beklenen tören kapsamında, Bakan Bekir Pakdemirli de baraj inşaatında bulunacak.

Pakdemirli, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Yusufeli Barajı ve HES inşaatında baraj ünitelerine ait yapıların inşaat çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, “Bu kapsamda, 6 Haziran’da gövde betonuna başlama tarihi itibarı ile 22 ay içerisinde 4 milyon metreküplük gövde betonunun 3 milyon metreküplük kısmını dökeceğiz ve gövde inşaatının yaklaşık yüzde 75’ini tamamlamış olacağız. Beton döküm merasimimize Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da video konferans yöntemiyle iştirak edecek.” ifadelerini kullandı.

Pakdemirli, Çoruh Nehri üzerinde inşaat çalışmaları devam eden Yusufeli Barajı ve HES’in temelden 275 metre yüksekliği ile çift eğrilikli beton kemer gövde kategorisinde Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü yüksek barajı olacağına dikkati çekti.

“2,5 milyon kişinin enerji ihtiyacı karşılanacak”

Yusufeli Barajı’nın, tamamlandığında rezervuarında 2,13 milyar mektreküp su depolayacağını ve 558 megavat gücündeki santrali ile yıllık bir milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üreteceğini belirten Pakdemirli, “Baraj ve hidroelektrik santrali milli ekonomiye yıllık 1,5 milyar lira katkı sağlayacak. Üretilecek enerji ile 2,5 milyon kişinin enerji ihtiyacı karşılanacak.” bilgisini verdi.


Bakan Pakdemirli, nehir akış yönüne göre kendisinden sonra gelen barajlardan Deriner’de 100, Borkça’da 43 ve Muratlı’da 17 olmak üzere toplamda 160 megavat ilave kapasite artışı sağlayacak olan Yusufeli Barajı’nın, Çoruh Nehri’nden kaynaklanan taşkın riskini azaltacağını ve buradaki barajların işletme ömrünü uzatacağını bildirdi.

Öte yandan inşaatı tamamlanan ve 239 milyon liraya mal olan Bayburt Demirözü sulama tesisini de hizmete açacaklarını kaydeden Pakdemirli, “Projeyle 18 yerleşim yerinde 112 bin 600 dekar arazinin modern sulamaya kavuşacak.” dedi.

Pakdemirli, bu sayede 11 bin 260 kişiye doğrudan istihdam ve çiftçilere de 85 milyon liralık ilave tarımsal gelir sağlanacağına işaret etti.

Taşlıdere Vadisi Islahı 5. Kısım Projesi Açılıyor

Pakdemirli, Rize’nin taşkınlar açısından riskli bir il olduğunu ve bu nedenle “Rize Merkez ve Güneysu ilçeleri Taşlıdere Vadisi Islahı 5. Kısım” projesini 123 milyon lira yatırım bedeliyle tamamladıklarını ve açılışını yapacaklarını da kaydetti.

Projenin içerdiği “geçirgen tersip bentleri” ile Türkiye için örnek olacağını ve ilk kez burada uygulandığını belirten Pakdemirli, “Proje sayesinde yağış esnasında sürüklenen iri kayalar, ağaç, dal ve kökler bentlerin ızgaralarında tuzaklanacak, mansabında yer alan köprü ve menfezlerin tıkanması engellenecek. Böylelikle 9 meskun mahal ve 1000 dekar tarım alanı taşkın riskinden korunacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Üst Yapılar Şekillenmeye Başladı

Rize-Artvin Havalimanı İnşaatında Üst Yapılar Şekillenmeye Başladı

Rize- Artvin Havalimanı inşaatında üst yapılar şekillenmeye başladı

Türkiye’nin Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra denize dolgu yapılarak inşa edilen 2. havalimanı olacak olan Rize-Artvin Havalimanı inşaatının dolgu çalışmalarının yanı sıra üst yapı çalışmaları da sürüyor.

Üst yapı ihalesi bittikten hemen sonra kule kazıkları çakılan Rize-Artvin Havalimanı’nda terminal binası inşaatı hız kesmeden devam ederken, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonrasında üst yapıda yüzde 2’lik bir ilerleme kaydedildi.

Dolgu çalışmalarına 2017 yılının şubat ayında başlayan ve 2022 yılının Ocak ayında bitmesi planlanan havalimanı inşaatında çalışmalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim 2020 yılında kullanıma açılması talimatı sonrasında hızlanırken, bu talimatın üzerine günde sadece 60 ton olan dolgu dökümü yüklenici firma tarafından 120 bin tonlara çıkartıldı.

Trabzon Havalimanı’na alternatif olacak olan havalimanı Karadeniz yaylalarının turizm açısından ulaşılabilirliğini de daha kolay hale getirecek. Aynı zamanda Rize-Artvin Havalimanı bölgeye lojistik ve ticaret olarak da büyük katkı sağlayacak. Havalimanında sivil apronların yanı sıra askeri apronlar da yer alacak.

3 Kilometre Pist Uzunluğu Olacak

3 kilometre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde pistin yer alacağı Rize-Artvin Havalimanı inşaatında günde 120 tona yakın dolgu 297 iş makinası ve 665 işçinin 24 saat aralıksız çalışmasıyla gerçekleşiyor. 2 adet taş ocağından dolgu için malzeme taşınan Rize-Artvin Havaalanı inşaatının dolgu alanında sadece taş, toprak, kaya gibi dolgu malzemesi kullanılmamakla beraber günlük 30 adet üretile bilinen, toplam ağırlığı 45 tonu bulan beton ‘x’ bloklarının da içerisine yer aldığı malzemeler ile dolgu işlemi gerçekleştiriliyor. Dolgu işlemi sadece iş makineleriyle bu iş için özel dizayn edilmiş gemilerle gerçekleştiriliyor. 7 bin 300 metre mendirek ile önce akıntı en aza indirilerek dolgu işleminde yapıldı Rize-Artvin Havaalanında işin yüzde 90’lık kısmını kapsayan 2 milyon 600 bin metrekare toplam dolgu alanında 85 milyon 500 bin ton dolgu yapılması planlanıyor.

İnşaatlarda Etkin Tedbirler İçin Teknik Çalışma Grubu Kuruldu

İnşaat 3. Çeyrekte Ekonomik Büyümenin Anahtarı Olacak!

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) iş birliğinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı inşaat sektöründe daha etkin tedbirler için teknik çalışma grubu kuruldu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, koronavirüs salgınına karşı çalışanlara yönelik önleyici tedbirler alınmaya devam edildiği belirtildi.

Tedbirler kapsamında İNTES ile koronavirüs salgını sonrasında işe dönüşü ve salgının etkisini azaltacak çalışmaları içeren iş birliğine imza atıldığı belirtildi. Bununla yapı işlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının sürdürülmesinin amaçlandığı ifade edildi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile İNTES iş birliğinde, sektörden uzmanların ve iş müfettişlerin yer aldığı teknik çalışma grubu kurulduğu ve teknik grubun sektörden gelen geri bildirimlerle işveren ile çalışanı koruyacak şekilde sürecin atlatılmasına ilişkin çalışmalara başladığı bildirildi.

Teknik çalışma grubunca, yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin iyileştirilmesine ilişkin eğitim programlarının oluşturulduğu, İSG kurallarının belirlenmesi ve kontrol listelerinin hazırlanmasına yönelik çalışmalar yapıldığı aktarıldı.

Açıklamada, bu çalışmalar arasında, sıkça sorulan soruların cevaplarının bir platform üzerinden paylaşılması ile şantiyelerdeki maske ihtiyaçlarının belirlenmesinin de yer aldığı ifade edildi.

Çalışanlara Tedbir Kılavuzu

Açıklamada, koronavirüs salgınıyla mücadeleye yönelik inşaat sektöründe alınan diğer tedbirler de anımsatıldı.

Bakanlığın salgının ülke sınırları içerisinde görüldüğü ilk tarihten itibaren işçi, işveren ve memur konfederasyonları başta olmak üzere tüm taraflara sağlıklı ve güvenli bilgiye erişimi sağladığı vurgulandı. Bu süreçte 22 farklı faaliyet koluna yönelik hazırlanan dokümanların, “COVID-19” internet sitesi üzerinden paylaşarak tüm tarafların kullanımına sunulduğuna işaret edildi.

Salgın sürecinde bulaş riskinin yüksek olduğu inşaat sektöründe 159 bin 368 şantiyeyi ve 1 milyon 135 bin 778 çalışanı doğrudan ilgilendiren 19 maddelik tedbir kılavuzu yayımlandığı belirtildi.

Çalışanları korumaya yönelik İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce, bulaş riskinin yüksek olduğu sektörlerdeki 700 bini aşkın işletmeye ve 5 milyonu aşkın çalışana yönelik tedbir kılavuzları hazırlanarak, İSG profesyonellerine gönderildiği kaydedildi.

İNDER / Durbakayım: Tapu Harcı ve KDV İndirimi İle Konut Kredisi Kampanyası Taçlandırılabilir!

İNDER / Durbakayım: Tapu Harcı ve KDV İndirimi İle Konut Kredisi Kampanyası Taçlandırılabilir!

Devlet bankaları tarafından açıklanan 1 yıl ödemesiz sıfır konutlara yüzde 0.64 ve ikinci el konutlara yüzde 0.74 faiz oranı ile tarihi kredi paketi kampanyası hakkında İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım önemli açıklamalarda bulundu. Ev sahibi olmak isteyen kişilere en uygun dönem uyarısında bulunan Durbayım aynı zamanda tapu harcı ve sıfır konutlara özel KDV indirimi konusunu da gündeme taşıdı.

Türkiye’nin en büyük çatı dernekleri arasında yer alan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım önemli açıklamalarda bulundu. 

KDV Ve Tapu Harcı İndirimi İçin Yeni Çağrı Geldi! 

Türkiye kamu bankaları tarafından başlatılan 1 yıl ertelemeli konut kredisi paketi sonrası önemli açıklamalarda bulunan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım “İnşaat sektöründeki faaliyetlerin devamı için gerekli olan finansmanın doğru adrese yönlendirilmesini sağlayacak 1. El konutlarındaki ekstra faiz avantajının olması da artı bir değer olarak görüyoruz. İnşaatların yoğun olduğu şehirlere göre verilecek kredi miktarının ayarlanması, bankaların açıkladığı kredi paketi her yönüyle düşünüldüğünü gösteriyor. KDV ve harç gibi dolaylı teşvikler de bu tarihi fırsatı taçlandırabilir” diyerek tapu harcı ve konutta KDV indirimi konusunda yeni bir çağrıda bulundu. 

Özel Bankalar Mutlaka Faiz İndirimi ile Destek Vermeli!

Devlet bankaları tarafından yapılan kredi faiz indirimlerine de değinen İNDER Başkanı Durbakayım kamu bankaları tarafından yıkılan bu faiz indirimi kıvılcımının özel bankalar tarafından mutlaka desteklenmesi gerektiğini söyledi.  Durbakayım yapmış olduğu açıklamasında özel bankalara seslenerek ellerini taşın altına sokmaları gerektiğini söyledi ve inşaat sektöründe de talebi canlandırmak için fiyat indirimi ve taksit ödemelerine yönelik özel koşullar sağlanması gerektiğini vurguladı.

İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Üretimi 3 Ay Üst Üste Arttı

İnşaat Sektörü Yeni Yatırımlar İçin Gaza Bastı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan Mayıs 2020 Sektör Raporu’na göre, bu yıla hızlı bir başlangıç yapan inşaat malzemeleri sanayisinin üretimi 3 ay üst üste arttı.

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve çevreleri tarafından izlenen aylık sektör raporunu açıkladı.

Rapora göre, 2020 yılına hızlı bir başlangıç yapan inşaat malzemesi sanayisinin üretimi, ocak ve şubat aylarında yüzde 9,3 artmıştı. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi, mart ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 yükseldi. Böylece inşaat malzemesi sanayisinin üretimi 3 ay üst üste arttı.

Mart ayındaki üretim artışında, iç pazardaki hareketlenme ile ihracattaki miktar artışı belirleyici oldu.

14 Alt Sektörde Üretim Bir Önceki Yıla Göre Arttı

Martta 22 alt sektörün 14’ünde üretim bir önceki yıla göre yükseldi. 8 sektörde ise üretim geriledi. Yılın ilk çeyreğinde üretimde en yüksek artış yaşanan ilk 5 sektör “birleştirilmiş parke ve yer döşemeleri”, “seramik kaplama malzemeleri”, “düz cam ve yalıtım camları”, “inşaat boya ve vernikleri” ile “armatür, musluk, vana ve valfler” oldu.

İlk çeyrekte üretiminde gerileme yaşanan alt sektörler ise “çimento ve betondan eşyalar”, “tuğla ve kiremit”, “metalden kapı ve pencereler”, “plastik inşaat malzemeleri”, “ahşap inşat malzemeleri” ve “hazır beton” sektörleri oldu.

İnşaat malzemesi sanayisinde alt sektörler itibarıyla üretim performansı oldukça farklılık gösterdi. Üretimde dengeli ve genele yayılan bir büyüme sağlanamadı. Kovid-19 salgınının üretim üzerindeki etkileri ise nisan ayından itibaren yaşanmaya başlandı.

İnşaat Harcamaları İlk Çeyrekte Yüzde 6,8 Azaldı

Rapora göre, 2020’nin ilk çeyreğinde inşaat harcamaları, cari fiyatlarla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 azalarak 137,5 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Yıllık inşaat maliyetleri artışı da dikkate alındığında inşaat harcamalarında reel olarak yüzde 19 daralma yaşandı.

İnşaat sektörü ile ekonominin genelinde yaşanan büyüme arasındaki pozitif ilişki önce zayıfladı, ardından “önemli bir kopma” meydana geldi. 2018 yılında ekonomi yüzde 2,8 büyürken, inşaat sektörü yüzde 2,1 küçüldü. 2019 yılında ise ekonomi yüzde 0,9 büyürken, inşaat sektörü yüzde 8,6 daraldı. 2020 yılının ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 4,5 büyüdü ancak inşaat sektörü yüzde 1,5 küçüldü. Sektör ile ekonomideki büyüme arasındaki ayrışma kuvvetlendi.

İnşaat sektöründe küçülmeye yol açan “kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar” devam ediyor. İnşaat sektörünün yılın geri kalan çeyreklerinde de küçülmesi bekleniyor.

Alınan Yapı İzinleri İlk Çeyrekte Yüzde 41,1 Azaldı

İnşaat sektörü, kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle geçen yıl önemli ölçüde daralmış, alınan yapı ruhsatları da önemli ölçüde azalmıştı. Alınan yapı ruhsatlarındaki daralma bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Alınan yapı ruhsatları yüz ölçümü olarak yüzde 11,4 geriledi ve 17,43 milyon metrekareye kadar düştü. Yapı ruhsatı alınan daire sayısı ise 80 bin 216 oldu.

İnşaat sektörünün kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ile Kovid-19 salgınının inşaat sektöründeki faaliyetleri sınırlayan koşulları yeni yılın ilk çeyreğinde bir araya geldi.

2020 yılının ilk çeyreğinde yeni arzlar önemli ölçüde azaldı. Yeni arzları yansıtan alınan yapı izinleri, bu yılın ilk çeyreğinde 2019’un aynı dönemine göre yüz ölçümü olarak yüzde 41,1 daraldı. Daralma, daire sayılarında yüzde 39,3 oldu. Arz edilen daire sayısı 151 bin 992’ye indi. Kovid-19 salgınının yarattığı koşullar da yeni arzları olumsuz etkiledi.

Kanal İstanbul’da İhale Hazırlığı!

Kanal İstanbul Ne Zaman Başlıyor!

Çılgın proje olarak bilinen Kanal İstanbul projesinin ihalesinin bu senenin ikinci yarısında yapılması bekleniyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, çılgın proje olarak bilinen Kanal İstanbul’da ihale sürecini hızlandırmak amacıyla düğmeye basarken, kanalın iki yakasında inşa edilecek şehirler için de Arnavutköy ve Başakşehir belediyeleriyle yapılan görüşmelerde son aşamaya gelindi.

Hürriyet’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, Temmuz ayında imar planlarının askıya çıkması bekleniyor. Eski bakan Cahit Turhan’dan görevi devraldığı andan itibaren Kanal İstanbul projesiyle ilgili yoğun bir mesai içerisine girdiği belirtilen Bakan Adil Karaismailoğlu’nun, ihalenin bu senin ikinci yarısında yapılmak üzere, ilgili birimlerle hazırlık içinde olduğu belirtildi.

Planlar Tamamlanıyor

Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün, 45 kilometre uzunluğunda 275 metre genişliğindeki kanalın yapım işlerine ait ihale dökümanlarını hazırladığı da belirtilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da 1/100 bin ölçekli imar planını tamamladığı projede bin ve 5 binlik uygulama imar planlarında da son aşamaya geldi. Diğer bir yandan kanalın her iki yakasında inşa edilecek olan akıllı şehirler için de Arnavutköy ve Başakşehir belediyeleri ile bazı alanlarda başlayan yer tahsisine ilişkin görüşmelerde sona gelindi. Yapılacak bu görüşmelerden sonra temmuz ayı içerisinde imar planlarının askıya çıkması beklenirken, itirazların sonuçlanmasıyla birlikte kanal inşaatındaki tüm süreç ve yetki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına geçecek. Kanal inşaatı öncesi çevre yollarla ilgili süreç başlayacak ve bu hazırlık yaklaşık olarak 1.5 sene sürecek. Toplam kanal inşaatının süresinin 5 yılı aşması öngörülürken, projenin tamamlanma süresi ise 7 yıl şeklinde planlandı.

Kentsel Dönüşümle Birlikte Çevreyle Dost Binalar İnşa Edilebilir

Kentsel Dönüşümle Birlikte Çevreyle Dost Binalar İnşa Edilebilir

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yapan Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, sürdürülebilir bir gelecek için kentsel dönüşümün bir fırsat olduğunu söyledi.

Tüm dünyada artan sanayileşme, bina yoğunluğu, artan nüfus, iklim değişikliği gibi faktörler su kaynaklarının azalmasına neden olurken, 5 Haziran Dünya Çevre Günü binaların ne kadar sürdürülebilir olduğunu da gündeme getirdi. Son dönemlerde artan su ihtiyacına karşılık, su kaynaklarının yeterli miktarda olmaması su tasarrufunu yeniden gündeme getiriyor. Kentsel dönüşüm yasası çıktığından beri 1 milyon 350 bin bina yenilenirken, binaların neredeyse tamamı minimum enerji kullanacak şekilde dizayn edilmiyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kentsel dönüşüm çalışmalarında daha etkin kullanılması gerektiğini belirtenKentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, “Bugün binalar enerji tüketiminde yüzde 40’lık bir paya sahip ve yapılan araştırmalara göre şehirleşme böyle devam eder ise bu oran yüzde 60’lara varacaktır. Binalar güneş başta olmak üzere, çevresel faktörleri etkin kullanarak kendi enerjilerini kendileri üretebilmelidir. Milyonlarca metrekare çatılarımız atıl bir şekilde duruyor. Güneşi bol olan bir coğrafyada yaşadığımıza göre atıl olan bu çatılardan da enerji elde etmeliyiz. Kentsel dönüşüm çalışmalarında kendi enerjisini kendi üreten yapılar yaparak hem kullanıcı, enerji için daha az para ödeyecek hem de milli ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır” diyerek sözlerine devam etti.

Yağmur Depolama Alanları Şart Olmalı  

Bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalara göre 2030 yılında dünyayı su kıtlığı bekliyor. Bu nedenle yeni yapılan binaların da su tasarrufu yapabilmesi çok önemli. Bugün İstanbul’da yaklaşık 1 Milyon 600 bin yapı, 12 bin 901 İETT durağı, 74 iskele, 6 bin 942 minibüs durağı, 911 minibüs hattı, 455 taksi durağı, 156 taksi dolmuş durağı bulunuyor. İstanbul’da ortalama kişi başı su kullanımı 200 litre olarak hesaplandı. İstanbul’a yıllık ortalama yağış miktarı ise 827 kg/m2. “İstanbul’da yapılacak olan kentsel dönüşüm projeleri alanlarında ve diğer alanlarda yapılacak olan çalışmalar sayesinde, çatılardan ve çevreden gelen yağmur sularını belirli alanlarda toplayabilirsek, İstanbul’un su ihtiyacının en az yüzde 27’sini karşılamış olacağız. Bu model çalışma tüm Türkiye’de uygulandığında ise su ihtiyacımızın tümünü karşılayabiliriz” açıklamalarında bulunan Şen, su ihtiyacının kentsel çalışmalarıyla çözülebileceğini sözlerine ekliyor. Eski evlerin su tasarrufuna yönelik yapıldığını ve yeni binalarda da eski sistemin baz alınması gerektiğini söyleyen Şen, “Eski evlerin girişlerinde taşlık dediğimiz bölümde su sarnıçları bulunurdu. Çatıdan gelen yağmur suları bu sarnıçlarda biriktirilir ve buradan kullanım yapılırdı. Eski tarihi yapıları incelediğimizde yer altı şehir su sarnıçları da aynı mantıkla yapılmıştır. Yerebatan Sarnıcı, Binbirdirek Sarnıcı gibi. Bugün biz ne yapıyoruz? Yağmurla gelen suyu yollardan, derelerden denize akıtıyoruz. Parsel bazlı yapılacak olan binalarda bile belirli metrekarenin üzerinde olan çatı alanına ve çevreye sahip alanlara yağmur depolama alanları ve yenilenebilir enerji sistemleri zorunlu kılınmalıdır” dedi.

Türkiye İMSAD, Koronavirüs Sonrası Normalleşme Senaryolarını Görüştü

Türkiye İMSAD, Koronavirüs Sonrası Normalleşme Senaryolarını Görüştü

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 34’üncü kez düzenlenen‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, 2 Haziran Salı günü üçüncü kez internet üzerinden, Demirdöküm ve Systemair HSK katkılarıyla gerçekleştirildi. Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı ‘Pandemi Döneminde Küresel Ticareti Sürdürmek’ başlıklı online ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konuşmacısı Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni, Ekonomist Gökhan Şen; küresel salgının dünya ekonomisine etkilerini ve normalleşme senaryolarına yönelik değerlendirmeleri paylaştı.

Yeni Döneme Hazırlanmalıyız

Küresel salgının gerçek etkisinin nisan ayında net bir şekilde hissedilmeye başlandığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye ekonomisi 2020 yılı birinci çeyreğinde yüzde 4,5 büyüdü. İnşaat sektörü ilk çeyrekte yüzde 1,5 küçüldü. Türkiye inşaat malzemeleri sanayi üretimi ise yüzde 6 büyüdü. Yenileme pazarı ve ihracatın büyümede önemli etkisi oldu. İlk çeyrekte inşaat malzemeleri sanayi ihracatı yüzde 2,5 artarak 5 milyar dolara ulaştı, ithalat ise aynı dönemde yüzde 7,2 yükselerek 1,73 milyar dolar oldu. 2018’de yüzde -2, 2019’da yüzde -13 küçülen inşaat malzemeleri sanayimizin 2 yıllık küçülmeden sonra 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6 büyümesi; sektörümüzün ihtiyaç duyduğu gelişimin başlaması adına heyecan veren gelişme oldu. Ancak salgının olumsuz etkisiyle nisan ayında yine küçülme sürecine girdik. Tüm bu gelişmelere rağmen hedefimiz, yurtiçi ve yurtdışında sahip olduğumuz güçlü potansiyelimizi önce korumak ve geliştirmek, ilk çeyrekte başlayan gelişim sürecini güçlü ve istikrarlı şekilde pandemi sonrasına taşımaktır. Dinamik, güçlü, değişime açık yapımızla yeni döneme hazırlanmalıyız. Pandemi sonrası yeni dönemde stratejik hedeflerle daha da güçlü üretim ve teknoloji üssü olmamız mümkün” diye konuştu.

Hedefimiz İhracatta Büyümek

34. Gündem Buluşmaları toplantısının moderatörü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, sektör olarak hedeflerinin ihracatta büyümek olduğunu belirterek, “Bugün küreselleşmeden bölgeselleşmeye, hatta adalaşmaya giden bir dünya ile karşı karşıyayız. Böyle olduğu zaman bizim hangi ada birliği içinde yer almamız gerekiyor? Avrupa Birliği mi, Bağımsız Devletler Topluluğu mu, Ortadoğu mu? Bizim için en önemli pazarlar Kanada, ABD. Ama Meksika şu anda üretim üssü olarak hazırlanıyor. Belki İngiltere de oraya dahil olacak. Avrupa Birliği sadece inşaat malzemesi sektörü için değil ülke olarak vazgeçemeyeceğimiz, hem ihracat hem ithalat yaptığımız ülkelerden oluşuyor. Ama onlar da üretim üssü olarak Polonya’yı hazırlıyor gibi görünüyor… Tüm bu gelişmelerden dolayı bizim nasıl üretim üssü olacağımızı ve kendimizi nasıl konumlandıracağımızı konuşmamız gerekiyor” dedi.

Yeni Gümrük Tarifeleri, Bir Hazırlığın Ön Gösterimi

Küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkisini anlatan Gökhan Şen, ülke olarak yeni ekonomiye hazırlanmak gerektiğini belirterek, “Eskiden olduğu kadar iç talebin canlı olmayacağını bilmek lazım. İkinci önemli unsur tabii ihracat. İhracatın önceleneceği bir ekonomiye hazırlanmak gerekiyor. Dünyada artık her ülke ihracatı canlandırmaya çalışıyor. Çünkü başka çıkış yolu kalmadı. O yüzden bu yeni ekonomiye hazırlanmak lazım. Şu an Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ve Avrupa Birliği dışındaki ülkelere uygulanan yüksek yeni gümrük tarifeleri bence önümüzdeki döneme ilişkin bir hazırlığın ön gösterimi oluyor” diye konuştu.

Ticaret Tercihleri Değişecek

ABD’nin Çin’e yönelik dış politikasının da etkisiyle dünyada ticaret tercihlerinin değişeceğini belirten Gökhan Şen, şunları söyledi: “Çin sadece ucuz üretim merkezi değil, ciddi üretim kapasitesine, inanılmaz teknolojiye sahip bir ülke. Ticaret tercihlerinin değişmesi nedeniyle ciddi fırsatlar olacak ama bunun oluşması uzun zaman alacaktır. Türkiye’nin çok ciddi avantajları var. Dünyanın 200’e yakın ülkesine ihracat yapabiliyoruz. Nüfusumuz genç. İhracatçımız çok cevval, cabbar, yani kolay adapte olabiliyor. Fakat kısa vadede sıkıntıyı görmemiz lazım. Üretim ve ihracatın artması zaman alacak.”

Resmi Gazete’de Yayımlandı! Türkiye Diyarbakır, Batman ve Mardin’de Yeniden Petrol Aramaya Başlıyor

Resmi Gazete'de Yayımlandı! Türkiye Diyarbakır, Batman ve Mardin'de Yeniden Petrol Aramaya Başlıyor

Hemen yanı başımızda yer alan komşu ülkelerin sahip oldukları petrol ve doğalgaz rezervlerine rağmen Türkiye’de neden petrol yok soruları tartışılmaya devam ederken konu hakkında bir son dakika gelişmesi yaşandı. 3 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü Diyarbakır, Mardin ve Batman’da petrol arama izni verdiğini duyurdu.

Türkiye’de tartışma konusu olan petrol hakkında yeni bir gelişme yaşandı.  Sınır komşusu olduğumuz ülkelerde yaşanan bolluğa rağmen Türkiye’de petrol çıkarılamaması tartışma konusu olmaya devam ederken Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü 3 ilde petrol arama çalışmalarına izin verdi. 

Diyarbakır, Mardin ve Batman İllerinde Petrol Aranacak

Konu hakkında 3 Haziran 2020 Çarşamba tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan karar kapsamında 3 ilimizde petrol arama çalışmalarına izin verileceği açıklandı. 

Bu illerimiz Diyarbakır, Mardin ve Batman olarak sıralandı. 

Türkiye’de Petrol Var mı? Neden Petrol Çıkaramıyoruz?

Türkiye ile sınır komşusu olan ülkelerden adeta topraktan fışkıran petrolün sınırlarımızın içerisinde neden olmadı büyük tartışmalara konu oluyor. 

Konu hakkında görüşlerini bildiren uzmanlara göre aslında toplumda yaygın olan “dış güçler petrolü çıkarmamıza izin vermiyor” kanısının tam tersine ne yazık ki Türkiye’nin hareketli bir deprem hattı üzerinde olması petrol çıkarılmasını engelliyor. Fay hatları arasında kalan petrol yatakları hem sürekli olarak yer değiştiriyor hem de tek bir kuyuda toplu olarak bulunmuyor. 

Bu da petrolün çıkarılma maliyetini yükseltiyor ki açılan petrol kuyuları kısa sürede bu nedenle kapanıyor. Petrol çıkarma maliyeti son derece yüksek olduğu için bulunan petrol kuyusunun zengin olması gerekiyor. Ancak hareketli faylar nedeni ile Türkiye sınırları içerisinde bulunan petrol kaynakları genelde dağınık halde bulunuyor. 

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 4 Petrol Arama İzni Verdi!

3 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile bugün itibari ile 4 petrol arama izni verilmiş oldu. 





Amasra Hükümet Konağı İnşaatı İhalesi Yapılacak

Amasra Hükümet Konağı İnşaatı İhalesi Yapılacak

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Amasra Hükümet Konağı inşaatı yapım ihalesinin 29 Haziran’da gerçekleştirileceğini bildirdi.

Tunç, yaptığı yazılı açıklamada, bu yılki yatırım programına alınarak yapım ihalesi süreci başlatılan ve 15 Nisan’da yapılacağı açıklanan Hükümet Konağı inşaatı ihalesinin koronavirüs tedbirleri nedeniyle ertelendiğini anımsattı.

“Fatih Sultan Mehmet Han’ın ‘Çeşm-i Cihan bu mu ola?” diyerek dünyanın göz bebeği olarak nitelendirdiği Amasra ilçesine bir eser daha kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Tunç, şunları kaydetti: “Amasra ilçemizin tarihi dokusuna uygun olarak tasarlanan Hükümet Konağı ihalesi 29 Haziran’da yapılacak. 4 bin 380 metrekare inşaat alanına sahip ve 3 kattan oluşacak Amasra Hükümet Konağının ödeneği hazır olup, ihale sürecinin tamamlanmasından itibaren 10 ayda tamamlanacak. Amasra ilçemizde kamu hizmetlerinin daha düzenli ve yeterli düzeyde sunulabilmesini sağlayacak Hükümet Konağı ile önemli bir yatırımı daha hayata geçiriyoruz.”

Türkiye’nin Otomobili’nin Fabrikası ‘ÇED Olumlu’ Raporunu Aldı

Türkiye'nin Otomobili'nin Fabrikası 'ÇED Olumlu' Raporunu Aldı

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından çalışmaları planlandığı biçimde sürdürülen Türkiye’nin Otomobili yatırımı Bursa’nın Gemlik ilçesinde inşa edilecek olan fabrika inşaatının başlayabilmesi için gerekli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu olumlu olarak aldı.

TOGG’dan yapılan açıklamaya göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, “Elektrikli Otomobil Üretim Tesisi hakkında ÇED Yönetmeliği’nin 14. maddesi gereğince bakanlığımızca ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu’ kararı verilmiştir.” ifadesine yer verildi.

Yılda 175 bin adet üretim kapasitesi ile kurulacak olan fabrika ve müşterilere marka deneyiminin yaşatılacağı kullanıcı odaklı kampüs, toplam 22 milyar lira yatırım ile hayata geçirilecek.

Doğrudan 4 bin, dolaylı 20 bin kişiye istihdam sağlayacak olan fabrika, tamamlanıp üretime geçtiğinde Avrupa’nın ilk geleneksel olmayan (bünyesinde içten yanmalı araçlar üretmeyen) elektrikli araç üreticisi olacak.

Doğuştan yüzde 100 elektrikli C segmentinde bir SUV’la başlayacak olan fabrikadaki üretim, takip eden yıllarda tamamı doğuştan yüzde 100 elektrikli C Sedan, C Hatchback, B SUV ve C MPV modelleri ile devam edecek.

İnşaatın Yüzde 90’ı Tamamlandı: Tekirdağ Şehir Hastanesi Ağustosta Hasta Kabulüne Başlıyor

Edremit'e Hastane İnşa Edilecek!

Trakya’da nitelikli yatak sayısını artırıp, sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 480 yataklı Tekirdağ Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı. Hastanenin ağustos ayında hasta kabulüne başlaması planlanıyor.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce proje, ihale ve yapım süreçleri yürütülen Tekirdağ Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı.

Trakya’da nitelikli yatak sayısını artırıp, sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 480 yatak kapasiteli hastane, 157 bin metrekare kapalı alana sahip ve duruma göre 500 yatakla hizmet verebilecek ve her branştan 128 poliklinikte sağlık hizmeti yürütülecek.

158 tek kişilik oda, 109 çift kişilik hasta odasına sahip hastanede, 16 ameliyathane olması planlanıyor. Pandemi sürecinde hayati önem taşıyan yoğun bakım ünitesi ise 96 yatakla hizmete alınacak.

Ağustosta Hasta Kabulüne Başlayacak

Tekirdağ ve bölgede kardiyovasküler cerrahiden, radyasyon onkolojisine kadar her alanda hizmet verecek hastane son teknolojiye sahip tıbbi cihazlarla donatılacak. Bölgenin sağlık üssü olma niteliğini taşıyacak hastanenin ağustos ayında hasta kabulüne başlaması planlanıyor.

‘Tüm odaları yoğun bakıma dönüştürülebilecek’

İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Cengiz Becerir, hastanenin kapalı alanının 157 bin metrekare olarak inşa edildiğini, bin araçlık otoparkı bulunduğunu söyledi. Becerir, hastane ile ilgili şu bilgileri verdi: 

“Şu anda hastanenin inşaat gerçekleşme oranı yüzde 90’ın üzerinde. Normalde temmuz başı gibi açmayı planlanıyorduk hastanemizi ancak pandemi sürecinde yurt dışında da üretim durduğu için pek çok malzeme bildiğiniz gibi üretilemedi. Şimdi üretime açıldığı için yeni yeni tüm malzemeleri gelip montaj aşamasında. Yoğun bir şekilde tıbbi cihazların montajları da sürüyor. Bunun şu anda açılması şehir hastanemizin planlanan ağustos sonu gibi yetiştirilmeye çalışılıyor. 500 yatak olacak içinde, 100 yatağın üzerinde yoğun bakımı olacak ve özellikli bir sürü hizmeti verecek. Mesela içinde 24 saat görev yapan bir Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) ünitesi var. Bunun yanında zaten Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde oturmuş güçlü bir onkoloji grubu var. Buraya daha da gelişmiş olarak geliyor. Tüm Trakya’nın onkoloji ihtiyacını karşılayacak. İçinde PET filmine kadar her şeyi olan bir hastane. Ayrıca tüm odaları ihtiyaç anında da yoğun bakım haline çevrilebilecek bir hastane. Her türlü alt yapısı mükemmel bir şekilde hazırlanmış durumda.”

‘Hastane çevresine sosyal tesis ve kreş yapılacak’

Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin kadrosunun yüzde 80’inin Tekirdağ Devlet Hastanesi personelinin oluşturacağının altını çizen Becerir, “Eksik olan kadroda bakanlığımız tarafından hızlı bir şekilde zaten verilmekte. Bir eksiklik çekmeyeceğiz, temmuz sonu açılışı, ağustos ayında ise inşallah hasta kabul yapılması düşünülüyor. Geldiğimiz günden itibaren ne gerekiyorsa yapacağız içinde. Hastane çevresi yol kenarı, hastane içinde tabi ki sosyal bazı tesisleri olacak ama onun dışında yakın bir yerde kreş planlanıyor o olacak. Onun dışında diğerleri tamamen belediyenin planladığı imar alanları içinde yer alacak. Ulaşım yolları hızlı bir şekilde ilerliyor, ilk alternatif yol, hastane arkasından yapıldı. Şu anda o çalışıyor, onun da dışında sayın valimizin önderliğinde planlanan çevre bağlantı yolları var, iki etaptan oluşuyor. Birinci etabı zaten büyükşehir belediyemiz yapıyor. Diğer tarafı da bir üst geçitle şehrin içine ayrıca bağlanacak bir alternatif daha var. Onu da tamamlayacağız en kısa zamanda” diye konuştu.

Yazlık Evlerde Talep Patladı!

Yazlık Evlerde Talep Patladı!

Virüsle mücadele sürerken normalleşme adımları da ardı ardına atılıyor. Bu kapsamda 1 Haziran’da seyahat yasağının kalkacağı açıklandı. Kalkan yasakla birlikte turizm bölgelerine akın bekleniyor. Tatilcilerin bir kısmı önlemlerin alındığı otelleri seçerken bir kısmı ev kiralayacak. Emlak danışmaları bu yıl geçmişe kıyasla çok daha fazla yazlık ev kiralama talebi aldıklarını söylüyor. Özellikle üst gelir grubunun müstakil ve özel havuzlu evleri tercih ettiğini belirten sektör temsilcileri, en çok sorulan sorunun ‘temizlik’ olduğunu dile getiriyor. Tatil öncesinde evler temizlik firmalarınca dezenfekte ediliyor, tatilciler de geçmiş yıllardan farklı olarak yastık çarşaf gibi malzemeleri yanında getiriyor.

Talep ve Fiyat Arttı

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa CEO’su Görkem Öğüt, COVID-19 salgınının ülkemizde etkilerinin görülmeye başlanması ile birlikte yazlık ve yayla evi şeklinde ikincil konut talebin arttığını söyledi. Yazlık bölgelerde yaptıkları araştırma hakkında bilgi veren Öğüt, “Endeksa verilerine göre son 1 yılda konut kiralarının en fazla artış gösterdiği bölgeler Datça, Alanya, Fethiye, Ayvalık, Marmaris, Alaçatı ve Kuşadası. Datça’da son 1 yılda konut kiraları yüzde 35, Alanya’da yüzde 31, Fethiye’de yüzde 26, Ayvalık’ta yüzde 24, Marmaris, Alaçatı ve Kuşadası’nda yüzde 21 artış gösterdi” dedi. Konut kiralarının en yüksek olduğu bölgeler ise Alaçatı, Göcek, Bodrum, Marmaris ve Bozcaada. Alaçatı’da ortalama kira 2.740 TL, Göcek’te 2.714 TL, Bodrum’da 2.451 TL, Marmaris’te 2.225 TL, Bozcaada’da ise 2.077 TL.

Yazlık eve talep patladı


Kemer İlk Sırada

Müstakil konutların kira artışlarının daha yüksek olduğunu belirten Öğüt, “Son bir yılda müstakil konutlarda kira Kemer’de yüzde 39, Datça’da yüzde 38, Alanya’da yüzde 37, Ayvalık’ta yüzde 24, Bodrum’da ise yüzde 16 arttı. Göcek’te ortalama 4.860 TL ve müstakilde en yüksek ortalamaya sahip. Bodrum’da 3.698 TL, Alaçatı’da 3.007 TL, Çeşme’de 2.734 TL, Marmaris’te 2.681 TL” dedi.

Tatilci Yastık Yorgan Taşıyor

Bodrum’da emlak ofisi sahibi Metin Sığırtmaç 2 haftadır yoğun kiralama talepleri aldıklarını söyledi. Sığırtmaç, “Geçen yıllardan farklı olarak evi kiralayanlar çarşaf yastık gibi kişisel eşyalarını kendi getiriyor” dedi. Sığırtmaç, lüks dairelerin kiralarının 10-15 bin lira, villaların 20-30 bin lira olduğunu hatta 50 bin TL’nin de üzerine çıkıldığını ekledi.

İlk Soru Temizlik

DATÇA’da çalışan emlak brokerı Tuğçe Başarır, bu yıl kiralamaya ciddi talep olduğunu, kiraların yüzde 20-30 arttığını belirtti. “Önce temizliği soruyorlar” diyen Başarır “Müstakillerde kira 15-20 bin lira, dairelerde 7-10 bin lira”dedi. Alanya’da çalışan emlak danışmanı ise villa kiralarının 8 bin ile 50 bin lira arasında değiştiğini belirtti.

Talep %50 Arttı

Büyükçekmece’de faaliyet gösteren Projekspert Gayrimenkul Kurucusu Emel Akbaş, “Yazlık kiralama talebi geçen yıla göre yüzde 50 arttı” dedi. Akbaş, Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece’de sezonluk lüks villa kirasının 15-30 bin TL olduğunu ifade etti.

Türk Eximbank Müteahhitlerin Teminat Mektubu Sıkıntısına Çare Olacak

Türk Eximbank Müteahhitlerin Teminat Mektubu Sıkıntısına Çare Olacak

Türk Müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. TMB Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, bu konudaki altyapı çalışmalarının tamamlandığı müjdesi verildi.

Türk Müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. TMB Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, bu konudaki altyapı çalışmalarının tamamlandığı müjdesi verildi.

Uzun süredir Türk müteahhitlerin dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, müteahhitlerle Türk Eximbank’ın teminat mektubu verebilecek altyapıyı tamamladığı, yakın dönemde pilot uygulamaya geçileceği müjdesi paylaşıldı. Türk Müteahhitler, Bakan Pekcan’a başta yurt dışındaki projelerde Kovid-19 yeni tip koronavirüs salgınına bağlı gecikmeler için muhtemel süre uzatımı taleplerine destek verilmesi olmak üzere, taleplerini 10 başlıkta sundular.

Video Konferans ile bir araya geldilerTicaret Bakanı Ruhsar Pekcan, geçen hafta TMB Başkanı Mithat Yenigün ve yönetim kurulu üyeleriyle video konferans yöntemiyle bir araya gelmişti.

Açılış konuşmasında Pekcan şu konulara dikkat çekmişti;
(Covid-19) yeni tip koronavirüs salgınının ekonomi ve müteahhitlik sektörüne etkileri,bu etkilerin en aza indirilmesine yönelik Bakanlığın aldığı tedbirler toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etmişti.

AA muhabirinin TMB’den edindiği bilgiye göre, müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank’tan teminat mektubu” talebinde son aşamaya gelindiğine yönelik sinyaller alındı.

Müteahhitler için yurt dışı projelerin alınması ve yürütülmesinde çok önemli yeri olan teminat mektuplarıyla ilgili yakın zamanda pilot uygulamaya geçileceği öğrenildi.

Eximbank’ın, teminat mektubu verebilecek altyapıyı tamamladığı bilgisinin paylaşıldığı toplantıda, yılın ikinci yarısı itibarıyla teminat mektubu verilmesinin yaygınlaştırılacağı belirtildi.

Türk Eximbank’ın daha önce hazırladığı “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Teminat Mektubu Programı”nın koşulları uygun olmadığı için bu imkandan faydalanamayan müteahhitler, uygulamaya alınacak yeni program konusunda memnuniyetlerini dile getirdiler.

Müteahhitler taleplerini 10 başlıkta topladı. Öte yandan TMB üyeleri 10 başlıkta topladıkları hedef ve taleplerini Bakan Pekcan’a iletirken, bu başlıklar şöyle sıralandı;
Türk Eximbank kredi maliyetlerinin düşürülmesi, talep edilen banka teminatlarının azaltılması, inşaat sektörüne yönelik ürünlerin esnekleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi,
Risk Sigortası, Kefalet Bonosu, Yurtdışı Teminat Mektubu gibi programların bir an önce uygulamaya konulması,
Sahraaltı Afrika’daki imkanların değerlendirilmesi için Türk Eximbank’ın bölgeye yönelik finansman desteğinin geliştirilmesi,
Pazar çeşitlendirmesi konusunda pazar araştırması, finansman temini ve yabancı ülke makamları ile ilişki tesisi hususunda destek verilmesi,
Yüksek teknolojilerin inşaat faaliyetlerine entegrasyonu çalışmalarına zaman kaybetmeksizin başlanması,Libya teminat mektupları komisyon ödemelerinin durdurulması,
Yurt dışındaki projelerde Kovid-19 salgınına bağlı gecikmeler için muhtemel süre uzatımı taleplerine destek verilmesi,
Salgın sonrası dönemde yurt dışı projelerinde rakiplerden daha önce girişimde bulunabilmesini teminen gerekli desteğin sağlanması,
Bankaların, firmaların borç/faiz erteleme veya kredi kullanma taleplerine olumlu yaklaşmaları,
Altyapı inşaat faaliyetlerinin de mücbir sebep kapsamına alınması,
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yüklenicilere tanınan sözleşmenin feshi hakkı ile ilgili başvuruların kabul edilmesi, kabul edilmeyenlere fiyat farkı ödenmesi.

Gayrimenkulde Yeni İlgi Odağı: Arsalar!

Koronavirüs salgını ile birlikte bahçeli müstakil villalara talep artmıştı. Artan taleple birlikte müstakil konutların fiyatlarının artması, ilgiyi arsaya çevirdi. Arsa müşterileri ön siparişleri vermeye başladı…

Yeni dünya düzeninde virüslerin ve salgınların hayatın bir parçası haline geleceğini düşünenler gayrimenkulde farklı arayışlara yöneldi. Virüsün ilk çıktığı dönemde araştırmasını bahçeli villalardan yana yapan alıcılar, şimdi ilgilerini arsaya çevirdi. Emlakçılar, şehirler arası yasakların kaldırılmasıyla taleplerin gerçeğe döneceğini ifade ediyor. 

Yeni Şafak’tan Mine Açar’ın haberine göre; uzun süredir ekonomik sebepler ve virüs nedeniyle durgun seyreden gayrimenkul sektörünün kısıtlamaların kaldırıylasıyla canlanacağı tahmin ediliyor. Özellikle arsa satışlarının dikkat çekici oranda artacağına dikkat çekilen sektörde, şehirler arası yasakların kaldırılmasıyla taleplerin gerçekleşeceği öngörülüyor. Emlak danışmanları da artan ilginin internet üzerinden gelen taleplerde kendini belli ettiğini dile getiriyor. 

Talep Arsaya Döndü

Emlak piyasasında talebin arsaya döndüğü belirtiliyor. Hem bahçesi olan müstakil ev almak isteyenler hem de apartman hayatındaki virüs riskinden uzaklaşmak isteyenler arsa alıp ev yaptırmayı amaçlıyor. Bu eğilim emlakçılara gelen taleplerde net bir şekilde belli oluyor. Alıcıların koronavirüsün ilk çıktığı dönemde araştırmaları önce şehir dışında bahçesi olan villalardan yana olmuş ve bu tür evlerde satılık ve kiralık taleplerde artış yaşanmıştı. Bu tip gayrimenkullerde artan talebe arzın yetmemesi ve fiyat artışı sebebiyle alıcılar bu kez arsa yatırımına yöneldi. Özellikle şehirler arası seyahat yasağının bitmesini bekleyen arsa müşterisi internetten de ön sipariş vermeye başladı bile. 

Liste Hazırlayan Var

Arsa alıcıları arasında gezeceği yerlerin listesini çıkarmaya başlayanların da çok fazla olduğunu vurgulayan emlak danışmanları, yasağın kalkmasıyla birlikte alıcıların önceden hazırlanan listelerle yola çıkacağını belirtti. Alternatifli listeleri alıcılarla beraber hazırladıklarını kaydeden danışmanlar, bu dönemde farklı şehirler ve ilçelerdeki arsalar için farklı şehirlerdeki emlak danışmanlarının da koordineli şekilde çalıştığına dikkat çekti. Muğla bölgesinde emlak alım satımına aracılık eden Şebnem Keskin, şehirler arası seyehat yasağının kalkmasıyla birlikte özellikle İstanbul’dan çok sayıda alıcıyı Muğla’nın çeşitli ilçelerinde ağırlayacaklarını söyledi.

Ekip Biçmek İstiyorlar

Arsa satın almak isteyenlerin büyük çoğunluğu müstakil evin dışında bir de kendi sebze ve meyvesini yetiştirebileceği büyüklüğe sahip arsa talep ediyor. Emlakçılar bu noktada tarlalara da talebin olduğuna vurgu yapıyor. Arsa talep edenlerin bağ bahçe ekim kurslarının bölgede olup olmadığını da sıkça sorduklarını belirten emlakçılar, “Alıcılar bu kez deniz kenarı olsun gibi bir kriterle bize gelmiyor. Daha çok ekip biçebilecekleri arsaları istiyorlar. Evden çalışma imkanı olan çok sayıda beyaz yakalı özellikle de bankacılardan talep alıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Yönelim Hızlı

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, istanbul’a yakın yerler ile Ege ve Akdeniz bölgelerinde arsa ve müstakil bahçeli evlere talebin artacağına dikkat çekti. Aşa, “Bunun ciddi bir şekilde fiyatları da etkileyeceği düşünülüyor. Bunlar şu anda bir toplum psikolojisi ama kesinlikle bu yöne gideceği konusunda ciddi bulgular var. Asıl neticeyi önümüzdeki haftadan sonra göreceğiz. Çünkü seyahat yasağı kalkıyor. Ama Ege ve Akdenize doğru yoğun bir talep oluşacağı söyleniyor. Hatta bir arkadaşımız Bodrum‘da yerlerin sadece görselleri ile üç dört villa satmış. Ama dediğim gibi ancak önümüzdeki hafta sonrası piyasalar daha netleşecek” diye konuştu.

Merkez Bankası Yeni Binası İçin Finans Sağlayacak

Merkez Bankası Yeni Binası İçin Finans Sağlayacak

Merkez Bankası, beklenen bina projesi için finans desteği sağlayacak. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin (İFM) yeni binası için imar hakkı neredeyse masrafsız tanınmıştı. Ancak yeni binanın yapımını üstlenen firma geriye çekilince, TOKİ yenileme konusunda desteğini kesti. Böylece binanın yeniden yapılandırılabilmesi adına Merkez Bankası üzerinden harcamalar karşılanacak.

Merkez Bankası Artık Yeni Finans Kapısı

Ankara konumlu Uluslararası Finans Merkezi (İFM) binası, 2007 yılında hükümet tarafından İstanbul iline taşınması kararlaştırıldı. Genel merkezin içerisinde yer alan kamu bankaları ve finans kuruluşları da bina ile birlikte taşınacaktı. İstanbul üzerinde yeni konumunu belirleyen bina, toplamda 300 bin metrekarelik arsa üzerinde inşa edilecekti. Ataşehir’de gerçekleşmesi beklenen projenin özellikle Merkez Bankası’nı da beraberinde götürmesi bekleniyordu. Taşınma planının ardından 2008 yılının ocak ayında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İstanbul merkezli yeni binanın orta yerinden kendisine 15 bin 960 metrekarelik arsayı satın almıştır.

Görülmemiş Fırsatlar Yaratılmıştı

Gerçekleştirilmesi beklenen bina için imar planına ilişkin inşaat hakları neredeyse sınırsız bir hale getirilmişti. 3328 ada 10 numaralı parsel üzerinde bulunan arazide, 6 kat 97 bin 859 metrekare inşaatın yapılması için hak tanındı. Emsale uygun hale getirilen bu bölge, emsal dışı alanlarla birlikte 16 dönümlük arsada yetkilileri hak sahibi yapmıştır. Sonuç itibariyle 258 bin metrekarelik alan üzerinde inşaatın gerçekleşmesi adına benzersiz fırsatlar yaratıldı.

Proje dahilinde tanınan haklar rezidans, otel, sinema, tiyatro, ofis, lokanta, gazino, çarşı, özel hastane, eğitim kurumları ve AVM yapılmasının önünü açmıştır. Tasarlanan plana göre Merkez Bankası’nın hiçbir harcamada bulunmaması ve müteahhit firma tarafından tüm sorumluluğun alınması bekleniyordu. TOKİ tarafından düzenlenen ihaleyi kazanan firma alan üzerinde yer alan binaların satışlarından gelir elde etmek için el sıkıştı.

Ancak işler beklenilen şekilde gitmeyince müteahhit firma geri adım attı. Toplu Konut İdaresi, Merkez Bankası binası için 2017 yılında düzenlemiş olduğu ihale iki kez görücüye çıkmış ancak teklifler yeterli düzeye erişemedi. Ağustos ayında yeniden ihaleye sunulan projede idare payı 180 milyon kira olarak belirlenmiştir. Düzenlenen yeni ihale kapsamında 1 milyar 440 milyon lira teklif veren İnşaat Taahhüt Yapı Sanayi Ticaret A.Ş. ihaleyi kazanmış ancak projede geri adım atmıştır.

Proje Yeniden Görücüye Çıkmaya Hazırlanıyor

İlk iki ihale sonucunda beklenen rakam yakalanamayınca rekabet ortamı oluşturulması sağlandı. Üçüncü ihale ile birlikte kazanan müteahhit firma ise verdiği rakamı geri çekerek projeden ayrılmıştır. Sözcü gazetesi yazarlarından İsmail Şahin, oluşturulan proje için yeni bir ihale düzenleneceğini aktardı. Dördüncü ihalenin Merkez Bankası Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı İnşaat ve Emlak İşleri Müdürlüğü’nün gerçekleştirmesi bekleniyor. “Anahtar teslim” formatıyla yeniden görücüye çıkmayı bekleyen proje, yüklenici firmanın geliştirdiği gayrimenkul taktikleriyle birlikte ihale kapsamına alındı. “Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” olarak kendini gösteren bu yeni taktiğin, gayrimenkullerin satışı üzerinden masrafsız bina yapmanın kapısını açmıştır. Böylece ihale kapsamında kazanan firma, imalat karşılığında hak ettiği parayı alabilecek.

Türk Müteahhitleri Avrupa’ya Yöneldi!

İnşaat

Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da birçok ülke ile yaşanan siyasi sorunlar ve iç karışıklıklar, Rus ekonomisindeki sıkıntılar, Türk müteahhitlerini Avrupa’ya yönlendirdi. Özellikle Cengiz Holding, kara ve demiryolu ile birlikte tünel ihaleleriyle gündemde olan Slovenya’da projeler hayata geçiriyor.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Kerim Ülker, bugünkü yazısında Türk müteahhitlerinin Avrupa’da hayata geçirdiği ve planladığı projeleri anlattı. İşte o yazı..

Türkiye’de son bir yıldır altyapı ve inşaat ihaleleri durma noktasına gelmiş durumda. Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da birçok ülke ile yaşanan siyasi sorunlar ve iç karışıklıklar, Rus ekonomisindeki sıkıntılar, Türk müteahhitlerini Avrupa’ya yönlendirdi. Özellikle eski Yugoslav ve Doğu Bloku ülkelerinde ihale peşinde koşan Türk müteahhitler arasında Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek ile birlikte Slovenya en dikkat çeken ülkeler. Özellikle Cengiz Holding’in aldığı kara ve demiryolu ile birlikte tünel ihaleleriyle gündemde olan Slovenya’da bu kez tarihinin en önemli projelerinden birine sahne oluyor. Koper Limanı ve Divaca arasında yeni demiryolu kurmak için adım atan Slovenya Hükümeti, iki farklı ihale sürecine gitme kararı aldı. Değeri 1.2 milyar euronun üzerinde olan ihaleyi arazi şartları ve bütçe nedeniyle iki farklı faza ayıran Slovenya, projedeki şirketleri belirlemek için kısa listeye gitti.

29 Tekliften 10’a İndi

İlk olarak bu yılın başında 29 şirket ve konsorsiyumun teklifte bulunduğu ihalede 10 şirket ve konsorsiyum kısa listeye alındı.

Slovenya devlet demiryolu şirketi 2DTK’nın çıktığı Divaca-Koper demiryolu hattının ihalesinde Türk ve Çinli şirketler yarışacak.

İhalede Cengiz Holding tek başına, IC İçtaş, Bosnalı Euro-Asfalt ile; Yapı Merkezi ve Özaltın, Slovenyalı kolektör ile; Gülermak, Avusturyalı Strabag ve Alman Ed Zublin ile, YDA İnşaat ise Unitek İnşaat ile birlikte teklifte bulunacak.

2025’te Tamamlanacak

İhaleye katılacak olan Çinli şirketler olan China Communications Construction Company, China Gezhouba Group, China Railway Group ve China State Construction Engineering Corporation ise tek başlarına teklifte bulunacak. İhaleye bu şirketler dışında teklif veren tek Avrupalı konsorsiyum ise Slovenyalı Gorenjska Gradbena Druzba ve Çekya merkezli Metrostav adlı firmaların ortaklığı oldu.

2025 yılına kadar tamamlanması ve 2026’da da faaliyete geçmesi hedeflenen projede 27 kilometrelik tren yolu yapılacak. Proje ile hattan 43.4 milyon ton kargo taşıma kapasitesi gerçekleşecek.

Dar Gelirli Ailelere Müjde! 100 Bin Sosyal Konut İçin Temeller Atılıyor!

Kocasinan İçin Yeni Konut İhalesi!

TOKİ dar gelirli ailelerin ev sahibi olmaları için çalışmaları hızlandırdı. TOKİ Başkanı tarafından son yapılan açıklamalara göre 100 bin sosyal konut projesinin temellerinin atılmaya başlandığına dair müjdeli haber verildi.

Ev almanın zor olduğu günümüz şartları içerisinde dar ve orta gelirli aileler de ev sahibi olmanın hayalini kuruyor. Bu süreçte TOKİ Başkanı Ömer Bulut tarafından yapılan açıklamaların ardından sosyal konutlar için müjdeli haber verildi.

Yapımı planlanan 100 bin sosyal konut projesi için çok uzun zamandır beklenen açıklama sonucunda temellerin atılmaya başlandığı ifade edildi.

2019 yılında dar ve orta gelirli aileleri yakından ilgilendiren iki farklı kampanya düzenlenmişti. Bu kampanyalar 150 bin konutluk ayrı sosyal konut kampanyalarından oluşuyordu. Bunun ardından Ömer Bulut konu hakkında bir açıklamada bulundu. Açıklamalarında ‘Öncelikli olarak 50 bin konuttan oluşan ilk kampanya için ilk kez geçtiğimiz yıl Mart ayında 67 farklı ilde 140 proje ile birlikte çalışmalar başlatılmıştı. Bu kampanyaya şimdiye kadar 638 bin kişinin başvuruda bulunduğu belirlendi. Hala inşaat çalışmalarının devam ettiğini söyleyebiliriz. İkinci kampanya için 50 bin konut sayısının yaptığımız düzenlemeler sonucunda 100 bine çıkarılmasına karar verildi. 81 ilin tamamında bulunan projeler için ise kura çekimleri devam ediyor ve yakın zamanda tamamlanmak üzere’ dedi.

3.5 Milyon Vatandaş Ev Sahibi Oldu!

Son  18 yıllık süreç içerisinde yapılan konut sayısının 901 bin 366 olduğu ifade edildi. Bunun anlamı ise yaklaşık olarak 3.5 milyon vatandaşın TOKİ tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı içerisinde yaşamasına olanak sağlandığının aldı çizildi. Sosyal konut projeleri ile birlikte kira öder gibi yüzde 10 oranında verilen peşinatın ardından aylık olarak 894 liradan başlayan sabit taksitlerle birlikte 240 ay vadeye kadar ev sahibi olabilecekleri belirtildi.

Bakan Murat Kurum’dan Son Dakika Açıklaması: Elazığ Deprem Konutları Ne Zaman Teslim Edilecek?

Bakan Murat Kurum'dan Son Dakika Açıklaması: Elazığ Deprem Konutları Ne Zaman Teslim Edilecek?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kentsel dönüşüm çalışmalarını yerinde denetlemeye devam ederken bugünkü programını deprem ile yıkılan Elazığ’a ayırdı. Elazığ’da depremin oluşturduğu yaraların sarılmasına devam ederken yıkılan binaların yenilenmesi için yürütülen çalışmalara da tüm hızı ile devam ediliyor. Peki, Elazığ’da inşa edilen deprem konutları ne zaman bitecek, teslim tarihi belli mi, ne zaman teslim edilecek?

Elazığ’da 24 Ocak gününde meydana gelen şiddetli deprem ile ne yazık ki çok sayıda bina yıkılmış, enkaz altında kalan kişilerin vefat haberleri ülke çapında büyük üzüntü yaratmıştı. 

Bir kere daha Türkiye’nin deprem gerçeği ile yüzleşmesine neden olan depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hemen riskli yapıları belirleyerek deprem sonrası kentsel dönüşüm çalışmalarına hız vermişti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Açıkladı: Depremin yaralarını saracağız

Deprem sonrasında yürütülen çalışmaları yerinde incelemek üzere Elazığ’a giden Bakan Kurum sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu paylaşımlarında “24 Ocak’taki depremin ardından vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için Elazığ’ımızda başlattığımız çalışmaları yerinde incelemek üzere tekrar şehrimize geldik. İlk olarak 381 konut,10 dükkan ve cami inşa ettiğimiz Yazıkonak Mahallemizi ziyaret ettik. Karşıyaka Mahallemizde temeli atılan 439 konut ile 29 ticari ünitenin inşaat alanında incelemelerde bulunduk. Doğal malzemeler kullanılarak, bölgenin yöresel özelliklerini yansıtan projemizi yıl sonuna kadar bitirip Elazığlı kardeşlerimize teslim edeceğiz. İçinde camisi, bisiklet yolu, yeşil alanı ve kapalı otoparkı olan örnek bir dönüşüm projesini Elazığ Mustafapaşa’da hayata geçiriyoruz. Mahallemizin dokusunu koruyarak, zemin +4’ü geçmeyecek toplam 1478 konutluk projemizin ilk etabındaki 353 konutun inşasına hızla devam ediyoruz” diyerek konutların yıl sonuna kadar teslim edileceği müjdesini verdi. 

Bakan Murat Kurum denetimlerine hız verirken projede gecikme olmadan deprem mağdurlarının yeni evlerine bir an önce kavuşmalarını sağlamak için çalıştıklarını dile getirdi. 

Rus İnşaat Sektöründe İlave Fırsatlar Doğması Muhtemel

Türkiye'nin İlk Bakanlık Onaylı Hayvan Hastanesinin Temeli Atıldı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Rusya İş Konseyi Başkanı Mithat Yenigün, Rusyada inşaat sektörünün koronavirüs salgını sonrası ekonomik kalkınmanın lokomotifi olabileceğinin düşünüldüğünü belirterek, Bu kapsamda devam edeceği anlaşılan büyük altyapı ve ulaştırma projeleri ile altyapı yatırımlarında Türk müteahhitlik firmalarının yer almaya devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde ilave fırsatların doğması muhtemel. dedi.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ilk çeyrekte 2019’un aynı dönemine kıyasla Rusya’ya ihracat yüzde 18,4 artarak 1 milyar 89 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu ülkeden yapılan ithalat yüzde 4,5 azalarak 5 milyar 176 milyon dolar oldu.Böylece geçen yılın tamamında 27 milyar 267 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen Rusya ile dış ticaret hacmi, ilk çeyrekte 2019’un aynı dönemine göre yüzde 1,2 düşüşle 6,3 milyar dolara geriledi. Dış ticaret hacmindeki düşüşte, ithalattaki azalış etkili oldu. İhracatın ise ilk çeyrekte hızlı yükselmesi dikkati çekti.

Nisan ayına gelindiğinde, koronavirüs salgını nedeniyle azalan ticari faaliyetlerin etkisiyle Rusya’ya ihracatın da düşüşe geçtiği görüldü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen yılın nisan ayında 280 milyon 194 bin dolar olan Rusya’ya ihracat, bu yılın aynı ayında yüzde 32,5 azalarak 189 milyon 46 bin dolara geriledi. Bu da nisan ayında Rusya’ya 91 milyon 148 bin dolarlık ihracat kaybı yaşandığını ortaya koydu.
Bu sonuçlarla Rusya’ya gerçekleştirilen ihracatın yılın ilk 4 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 5,6 artarak 1 milyar 135 milyon dolardan 1 milyar 199 milyon dolara yükseldiği görüldü.

İlk 4 ayda Rusya’ya en fazla ihracat yapan sektör, 231,8 milyon dolarla yaş meyve ve sebze sektörü oldu. Bu sektörü 151,8 milyon dolarla otomotiv endüstrisi izlerken, 136,5 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri üçüncü sırada yer aldı.

“Kaldığımız yerden devam etmeyi umuyoruz”

AA muhabirine Türkiye’nin Rusya ile dış ticaretinde yaşanan gelişmeler ve ikili ekonomik ilişkilerin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı Mithat Yenigün, koronavirüs salgınından tüm ülkelerin göreceli olarak az ya da fazla etkilendiğini söyledi.

Salgın nedeniyle ülke ekonomilerinin dışa yönelik hızını düşürerek öncelikle iç piyasaya odaklandıklarını anlatan Yenigün, karantina tedbirleri kapsamında bazı ürünlere ihracat yasağı getirildiğini anımsattı.

Yenigün, üzerinde ihracat kısıtlaması bulunmayan malların taşınmasında ise yavaşlama yaşandığına işaret ederek, “Doğal olarak, diğer ülkelerle olduğu gibi Rusya’yla da ticari ve ekonomik ilişkilerimizde hızlı yükseliş beklenirken, zorunlu yavaşlama dönemine girdik. Salgın sürecinde dış ticarette yaşanan yavaşlamanın neticeleri, nisan-mayıs dönemi verileri açıklanınca daha net görülecektir. İki ülke açısından bakıldığında, sektör bazlı kayıpların hesaplanması için kanaatimce biraz daha beklemek lazım.” diye konuştu.

Tüm bunlar karşısında, DEİK ve Türkiye-Rusya İş Konseyi olarak son 3 ayda sanal ortamda birçok toplantı, webinar, seminer ve bire bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Yenigün, iş dünyası temsilcileri tarafından dile getirilen sıkıntıları ilgili tüm bakanlık ve yetkili makamlara en hızlı şekilde ulaştırdıklarını, yaşanan sorunların hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasına destek olduklarını dile getirdi.

Yenigün, Türkiye’nin salgın sürecinde başarılı bir sınav verdiğini vurgulayarak, “Bundan sonraki süreçte, büyük kayıplar vermeden, kaldığımız yerden devam etmeyi umuyoruz.” ifadesini kullandı.

“İnşaat ve turizmde kayıpların minimize edilmesi gerek”

Mithat Yenigün, Türkiye’nin, Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerine bakıldığında geleneksel olarak inşaat, müteahhitlik, turizm ve meyve-sebze sektörlerinin güçlü konumda bulunduğunu söyledi.

Koronavirüs salgını sürecinde özellikle, inşaat ve turizm sektörlerinde doğal bir gerileme beklemenin mantıklı olacağını aktaran Yenigün, bu sektörlere yönelik doğru analiz yaparak kayıpların minimize edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yenigün, gelecek dönemde Rusya ile ticari faaliyetler açısından öneri ve öngörülerini de paylaşarak, şunları kaydetti:
“Rus turistlerin turizm sektörümüzdeki başat rolü göz önünde bulundurulduğunda, otellerimizde en üst düzeyde sağlık önlemlerinin sağlanması, ulaşım ve sınır kontrol işlemlerinde özel düzenlemelerin yapılması, Rus turistlere yönelik dengeli hizmet ve fiyat bazında cazip tur paketlerinin hazırlanması faydalı olabilecektir. Rusya’da inşaat sektörünün salgın sonrası ekonomik kalkınmanın lokomotifi olabileceği düşünülüyor. Bu kapsamda devam edeceği anlaşılan büyük altyapı ve ulaştırma projeleri ile altyapı yatırımlarında Türk müteahhitlik firmalarının yer almaya devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde ilave fırsatların doğması muhtemel.

Salgın döneminde yeniden şekillenen tüketim tercihleri ile özellikle Çin menşeli ürünlere yönelik talepte beklenen düşüş dikkate alındığında orta ve uzun vadede aralarında meyve-sebze mamulleri, tarımsal makineler, tıbbi mobilyalar ve mutfak eşyalarının da bulunduğu muhtelif ürünlerde ihracat fırsatlarının artacağı değerlendiriliyor. Bunların yanı sıra daha önce İtalya, ABD ve Çin’den ithal edilen solunum cihazları üretiminde kullanılan bazı ara malzemeleri, tıbbi koruyucu kıyafet ve maskelerin önümüzdeki dönemde Türkiye’den temin edilme olasılığı da ülkemiz açısından doğan fırsatlar arasında değerlendiriliyor.”

“Rusya’da salgının yarattığı kayıp 18 trilyon rubleye ulaşabilecek”

Mithat Yenigün, Rus resmi makamlarının, koronavirüs nedeniyle gayrisafi yurt içi hasılada bu yıl yüzde 3 ila 5 arasında düşüş beklediğini bildirdi.

Bazı uzmanların ise Rus ekonomisinde yüzde 8 küçülme yaşanabileceğini öne sürdüğünü aktaran Yenigün, şöyle devam etti:

“İşsizlik rakamlarının geçici olarak 2,5 milyondan 8 milyona yükselebileceği belirtilen Rusya’da, tahıl haricindeki temel ihtiyaç ürünlerinde ithalata bağımlı üretim yapısı nedeniyle tüketici fiyatlarında kayda değer artış olacağı tahmin ediliyor. Açık kaynaklardaki verilere göre, ithalatta karşılaşılan güçlükler nedeniyle halihazırda perakende sebze-meyve fiyatlarında artış oranı kimi bölgelerde yüzde 50’yi aştı.

Rusya Federasyonu Ulusal Derecelendirme Ajansı’nın yayımladığı analitik rapora göre, Rusya’da koronavirüsten en çok etkilenen sektörlerin toplam kayıpları 18 trilyon rubleye ulaşabilecek. Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı da ülke ekonomisini desteklemek amacıyla alınan önlemlerin toplam hacminin 2 trilyon rubleyi (yaklaşık 28,2 milyar dolar) geçtiğini ifade etti.”

Ekonominin Lokomotifi Yine İnşaat Olacak

Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak Covid-19 sürecinin ardından ekonomide ki lokomotifin inşaat sektörü olacağını ileri sürdü.

Bayrak, “Konut stoku tükendi. Hem imalat hemde satışta yükseliş yaşanacak” dedi.

Önceliğimiz Değişti

Covid-19 sürecinde birinci önceliğin izole olmak, korunmak olduğuna vurgu yaparak “Salgın döneminde birinci önceliğimiz elbette sağlıktı, gıdaydı. Şimdi önceliğimiz yine sağlık ancak hayat devam ediyor. Dolayısıyla önceliğimiz ekonomi oldu. Üretmek, istihdamı artırmak gibi hedefleri var ülkenin. Salgın sonrası ekonominin lokomotifi yine inşaat sektörü olacak. Yaklaşık iki yıldır konut üretimi rölantide gidiyordu. Eldeki konut stokları tükendi. Şimdi hem üretimde hemde satışta yükseliş dönemi başlayacak” dedi.

Yeni Dönem Başlıyor

Dünyayı etkisi altına alan pandeminin yeni bir dönem başlatacağına değinen Başkan Bayrak “Ülkemiz bu sürecin kazananı olacak. İnşaat sektöründe olduğu gibi birçok sektörde üretimin artacağını düşünüyorum. Özellikle teknoloji ve makine imalatında Türkiye tercih edilen ülke olacak. Bu durum daralan piyasaların hızla toparlanmasına ve iyileşmesine neden olacak. Korona sonrası Türkiye ekonomisi için yeni dönemin başlangıcı olacak. Devlet-millet el ele verip salgın döneminde oluşan yaraları sarıp, dimdik ayağa kalkacağız” dedi

İş Dünyasının Beklentileri Var

Hükümetin ekonomik tedbir paketiyle süreçte yara alan iş dünyasının derdine derman olmaya çalıştığına değinen Başkan Bayrak “ İnşaat sektörü bir süre daha konut kredi faizlerinin bu seviyelerde kalmasını istiyoruz. Devamında da vergi ve SGK borçlarının gecikme faizlerinin affedilmesini bekliyoruz.  Bozulan yapılandırmalar için yeniden yapılandırma olmalı. Özellikle bozulan yapılandırmalar için bir düzenleme bütün sektör temsilcilerinin beklentisi. Devletimizin bu hususta vereceği destekle üretimde ki toparlanma daha hızlı olacaktır” dedi.

45 Günde Tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Açıldı

45 Günde Tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Açıldı

Koronavirüs salgını nedeniyle Sancaktepe’de yapımına başlanan ve 45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenle açıldı. Hastane İstanbul’da olması beklenen depremde de hizmet verebilmesi için tek katlı olarak inşa edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Nisan’da, Sancaktepe’ye yapılacağını müjdelediği “çok amaçlı acil durum hastanesi”nin inşaat çalışmaları tamamlandı. Depremde de faaliyet devam edebilmesi için tek katlı olarak tasarlanan hastanenin açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da açıklamalarda bulundu.

“Kaybettiğimiz hocalarımızın isimlerini vererek vefamızı gösterdik”

“Koronavirüs salgınında kaybettiğimiz tüm hocalarımız ve vatandaşlarımızla birlikte Feriha Öz hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemize hizmet eden hiç kimseyi unutmayız. Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy’deki hastaneye de Prof. Dr. Murat Dilmener ismini verdik. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adını da Okmeydanı’ndaki şehir hastanesine verdik. Aynı şekilde Hadımköy’deki hastaneye de Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş’un ismini vererek vefamızı gösterdik.

“Yurt dışından gelen hasta uçaktan indikten sonra hastane yürüme mesafesinde”

Sağlık çalışanlarımızın her birine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu hastanenin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanı ve ekibini, Rönesans grubunu, herkesi tebrik ediyorum. Dünyada pek çok ülkede salgın nedeniyle, sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde hem mevcut imkanlarını kullanarak, hem de yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Bu hastanemizi 2 ay gibi kısa sürede tamamladık. Uluslararası herhangi bir hasta buraya gelmek istediğinde pist var, yürüme mesafesinde hastaneye gelecek. Aynısı Yeşilköy için geçerli. Tedavi bitti, yine uçağıyla gitmesi gereken yere gidecek. İster ulusal, ister uluslararası hepsine hazır. Sağlıkta, sağlık turizmini hedefliyoruz. Türkiye’nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerimiz, şifayı ülkemizde arayan herkese hizmet verecektir. Geçtiğimiz yıl 750 bine yaklaşan yabancı hasta sayısının katlanarak artmasını bekliyoruz.

“11 şehir hastanemizin her birini dünya çapında inşa ettik”

Şu an itibariyle 190’ı aşkın ülkeden talepler geldi, 90’ı aşkın ülkeye her türlü sağlık ürünlerini gönderdik. Burada nazlanmadık. Bir başka adım son 18 yılda inşa ettiğimiz bin 576 hastane, 1 milyon 100 bine yaklaşan sağlık çalışanı seviyesine biz, hocalarımızın gayretleri ve altyapıyla ulaştık. 48 olan MR sayısını 906’ya, 323 olan tomografi sayısını bin 210’a, 889 olan yoğun bakım yatağını 40 bine, 618 ambulansı 5 bin 382’ye çıkarmamış olsaydık, bu başarıyı gösteremezdik. Şehir hastanelerinin yüksek kapasitelerinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. 16 binin üzerindeki 11 şehir hastanemizin her birini dünya çapında inşa ettik.

“ABD ve Rusya genel sağlık sigortası işini çözemedi”

Tıpta biz fiziki mekanları hazırlıyoruz ama hocaları ise siz yetiştireceksiniz. Bunu ne kadar başarırsak, inanıyorum ki bu hastanelere gelen hastalarımız da orada gördükleri kabiliyetli hocalarımızla şifa bulacak. Dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasının önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. ABD, Rusya çözemedi işi, hepsi sıkıntıda. Bizden destek istediler, biz de her yere gönderdik. Serbest ve ücretli çalışanlar makul prim ödemeleriyle sistemde yer alıyor. Aylık 88 lira ödeyerek GSS’ye dahil olabiliyor. Teşhisin, tedavinin, ilacın tamamı GSS kapsamına girdiği için vatandaşlarımız sıkıntı yaşamıyor. Diğer ülkelerde böyle bir sistem yok. Salgın döneminden sonra hem sağlık tesislerimiz, hem GSS daha çok ilgi çekecektir.

“Ülkemiz her alanda hedeflerine doğru ilerliyor”

Türkiye son 2 asır boyunca bir uçtan bir uca savrulurken tarihi fırsatları kaçırmıştır. Ülkemizin bu savrulmalarının sürmesini isteyenler darbelerden vesayetlere kadar malzeme bulmakta zorlanmamıştır. Milletimiz istiklali ve istikbalinden ümidini kesmemiştir. Milletimizin 18 yıldır gerektiğinde canı pahasında yanımızda yer alması da bu mücadelenin devamıdır. Türkiye’de yaşanan her hadisenin gerisinde bu büyük fotoğrafı görmek gerekiyor. Ülkemiz her alanda hedeflerine doğru ilerlediği bir çizgiye oturmuştur.

“Ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var”

Biz burada 1008 odalı hastaneyi yaptık. Ama biz Rönesans gibi bir firma bulursak, burada şehir hastanesi yapabiliriz. Şimdilik acil ihtiyacımız yok. Bir asır önce hasta adam yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletinin takip edilmesi bunun en yalın göstergesidir. Ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var. Türkiye’yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız.”

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açıldı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları şu şekilde:

“Bu hastaneler kalıcı olarak inşa edildi”

“Kovid-19 pandemisi dünyaya çok şey öğretti. Bu zamana kadar sağlığa yapılan yatırımın ne kadar önemli olduğunu her zamankinden daha fazla gösterdi. Son 18 yılda bu alandaki gelişmelerin neticesini hep birlikte gördük. Bu hastaneler sadece afet ve salgın durumlarında kapısını açıp sonra devre dışı olacak mekanlar olarak tasarlanmadı, kalıcı olarak inşa edildi.

“Büyüyen sağlık turizmine katkı sağlayacak”

Sağlık turizminde kamunun önemli köşe taşları olacak. Büyüyen sağlık turizmine katkı sağlayacak bu hastaneler depremden etkilenmeyen yatay bir mimariye sahip, 45 günde tamamlandı. Toplam alan 125 bin metrekare, 1008 yataklı. Bütün hasta yatakları gerektiğinde yoğun bakım yatağına dönüştürülebiliyor. 100’e yakın diyaliz ünitesi bulunuyor. Dünyayı etkisine alan koronavirüsle mücadelede ülkemiz örnek bir model sağladı. Her geçen gün güçlenen sağlık sistemimiz 21. yüzyıl dünyasında Türkiye’nin adını sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır.

“Tedbirlerimize devam etmek zorundayız”

Bir süre daha tedbirlerimize devam etmek zorundayız. Ön safta yer alan sağlık çalışanları en fazla bu riski taşımaktadır. Sağlık çalışanlarından yitirdiklerimiz oldu, değerli hocalarımız da yitirdiklerimiz arasındaydı. Okmeydanı Şehir Hastanemize Cemil Taşçıoğlu’nun adını verdik, şimdi açılan acil tip hastanelerimize Prof. Dr. Feriha Öz ve Prof. Dr. Murat Dilmener’in adını veriyoruz.”

Hastane, İstanbul’da önemli bir görev üstlenecek

İnşa çalışmalarına 9 Nisan’da başlanan hastanenin İstanbul’un hizmet yarışında önemli bir görev üstlenmesi bekliyor.

Bu kapsamda hastanenin, başta yeni tip koronavirüs olmak üzere, salgın, deprem ve afetlerle mücadelede aktif olarak rol alması planlanıyor.

İnşasında 4 Bin Kişi Çalıştı

Yapımı için yaklaşık 4 bin personelin 3 vardiya şeklinde çalıştığı sağlık tesisi, ameliyathaneleri, MR, triyaj odaları, laboratuvarları, anjiyo ile ekoları ve ultrasonlarıyla tam teşekküllü bir hastane altyapısına sahip olarak hizmet verecek.

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açılıyor

1008 Yatak Kapasitesine Sahip

Hastane, 125 bin metrekare alana kurulurken, 75 bin metrekarelik kapalı alanıyla sağlık hizmeti verecek. 1008 yatak kapasitesi ile sağlık sistemine önemli katkılar sunacak hastanede istenildiğinde her oda yoğun bakıma da dönüştürülebilecek.

16 Ameliyathane Var

Sağlık tesisinde 500 araçlık otopark ve 16 ameliyathanenin yanı sıra 36’sı diyaliz ve yoğun bakım altyapısına sahip 576 banyolu hasta yatak odası, 36’sı diyaliz hasta altyapısına sahip 432 yoğun bakım yatağı, 36 acil müşahede yatağı, 8 triyaj, 2 CRP, 4 tomografi, 4 MR, 2 X-ray odası bulunuyor.

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açılıyor

Türkiye’nin En Yüksek Barajı 205 Metreye Ulaştı

Türkiye'nin En Yüksek Barajı 205 Metreye Ulaştı

Tamamlandığında gövde yüksekliği bakımından Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 205 metreye ulaştı.

Tamamlandığında gövde yüksekliği bakımından Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 205 metreye ulaştı. Baraj inşaatında çalışmalar kesintisiz 24 saat sürerken, DSİ 26. Bölge Müdürlüğü tarafından son görüntüler paylaşıldı.

Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin (HES) Projesi gövde yüksekli 205 metreye ulaştı. Dökülen gövde beton miktarı ise 2 Milyon 985 bin metreküp seviyesinde olduğu açıklandı.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HES) Projesi’nde baraj gövde betonu dökülmesi çalışmalarının hız kesmeden devam ediyor. DSİ 26 Bölge Müdürlüğü son verileri ve görüntüleri paylaştı. Tamamlandığında ülkemizin en yüksek barajı unvanını alacak Yusufeli Barajı’nda gövde 205 metre yüksekliğe ulaşıldı. Dökülen gövde beton miktarı ise 2 Milyon 985 bin metreküp seviyesi ulaştı.

Tamamlandığında Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santral Projesi’nin kurulu gücü 558 megavat ve yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak. Projenin santral binası ve enerji yapılarında betonlama çalışmaları planladığı şekilde devam ederken, enerji santralinin elektro mekanik parçalarının montajları da inşaat faaliyetlerine bağlı olarak yürütülüyor.

Yusufeli Barajı, 275 metre gövde yüksekliğiyle 100 katlı bir gökdelen yüksekliğine ulaşacak. Baraj gövdesinde kullanılacak 4 milyon metreküp beton, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol yapılmasını sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Projeyle üretilen enerji sayesinde yaklaşık 600 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanabilecek.

Çelikte Türkiye’den AB’ye Karşı Hamle

Birkaç yıldır çelik ürünleri ithalatına karşı korunma önlemi uygulayan Avrupa Birliği, Türkiye menşeli çelik ürünlerine karşı ilave sınırlayıcı kurallar uyguluyor. 

En son 14 Mayıs tarihinde Türkiye menşeli HRC ithalatına karşı damping soruşturması başlatan Avrupa Birliği`nin bu tutumuna karşı Türkiye`den yeni bir hamle geldi ve DTÖ`ne 25 Mayıs 2020 tarihinde yapılan bildirimle, bazı AB menşeli çelik ürünleri ithalatına karşı % 9-17 aralığında ilave gümrük vergisi uygulanacağı ifade edildi.

Söz konusu vergi oranları ile, Türkiye`nin çelik ithalatında uygulanan gümrük vergisi açısından AB`nin üçüncü ülkeler ile aynı seviyeye getirilmesi hedefleniyor. Önlemlerin, bildirim tarihinden (25 Mayıs 2020) itibaren 1 ay içerisinde alınabilmesi imkan dahilinde bulunuyor.

1 milyar Euroluk 48 Projenin 30’u Tamamlandı

1 milyar Euroluk 48 Projenin 30’u Tamamlandı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 25 ilde hayata geçirilecek olan toplamda 1 milyar euroluk yatırım değerine sahip 48 projenin 30’unun tamamlandığını söyledi.

Avrupa Birliği IPA programı kapsamında 25 şehirde 30 çevre altyapı projesini hayata geçirdiklerini, IPA-2 programı kapsamında ise 18 çevre altyapı projesi ve 15 teknik destek projesini daha hayata geçireceklerini belirten Bakan Kurum; “Böylece toplam yatırım tutarı 1 milyar avroyu aşan 48 çevre projemiz ile 12 milyon vatandaşımızın içme suyu temini, atık su arıtma ve katı atık bertarafı gibi çevre ve altyapı hizmetleri eksiksiz sağlanmış olacak.” dedi.

Şehirlerin altyapısının güçlendirilmesi, çevre yatırımlarının artırılması için yurt içi ve yurt dışı kaynaklarını etkin şekilde kullandıklarını kaydeden Kurum, çevreyi ve tabiatı birer emanet olarak gördüklerini ifade ederek “Yatırımlarımızın ve projelerimizin tamamını çevreyi önceleyen bir yaklaşımla ele alıyor, buna göre hareket ediyoruz. Bu anlayışla yapılacak her proje, her yatırımda yerel yönetimlerimizin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 25 farklı kentte içme suyu, atıksu ve katı atık yönetimi alanında toplam 30 çevre altyapı yatırım projesini hayata geçirdi. Bu projelerden yaklaşık 9 milyon vatandaş faydalanıyor.

2014-2020 programlama yıllarını kapsayan ve uygulaması 2026 yılı sonu itibarıyla tamamlanacak olan IPA-2 dönemi için de çalışma başlatıldı. IPA-2 dönemi kapsamında yapılacak yatırımın toplam değeri ise 335 milyon avro olacak.

IPA-2 döneminde hayata geçireceği çevre altyapı projeleri ile Bakanlık, yaklaşık 3,2 milyon kişiye daha hizmet sağlayacak.

Bu kapsamda, Iğdır, Rize, Bismil, Çankırı, Çarşamba, Doğubayazıt, Şırnak, Sorgun, Niksar, Elbistan ve Giresun atıksu projeleri, Kastamonu ve Yüksekova Atıksu Arıtma Tesisi Projesi, Sivas Kızılırmak Sağ ve Sol Sahil Şeridi Atıksu Kolektör Projesi, Trabzon ve Bandırma Entegre Su Projesi, Hakkari ve KASMİB Katı Atık Projesi’ni kapsayan 18 çevre altyapı projesi hayata geçirilecek.

Söz konusu 18 projeden Bandırma, Bismil, Elbistan, Hakkari, Kastamonu, Niksar, Şırnak ve Trabzon olmak üzere 8’inde uygulama aşamasına geçildi.

Trabzon Millet Bahçesi Eylülde Açılacak

Trabzon Millet Bahçesi Eylülde Açılacak

Trabzon’un yıkılan efsane stadı Hüseyin Avni Aker’in olduğu yerde yapım çalışmaları devam eden millet bahçesi inşaatını gezen ve TOKİ yetkililerinden bilgi alan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu; “Trabzon’umuza hayırlı uğurlu olsun. Nasipse eylül ayının sonu itibarıyla burada bir açılış yapabiliriz diye ümit ediyoruz.” dedi.

Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nun bulunduğu bu alanın, Trabzon’un çok önemli bir merkezi olduğuna dikkat çeken Zorluoğlu, Trabzon Millet Bahçesi’nin, diğer millet bahçelerinden farklı olarak biraz daha spor temalı olmasını istediklerini ifade ederek “Çünkü Trabzon bir spor şehri ve bu bölge uzun yıllar spor alanı olarak kullanıldı. Onun için buraya yaptığımız saha ile etrafındaki yürüme ve koşu parkurları amacımıza hizmet edecek.” şeklinde konuştu.

Trabzon Millet Bahçesi’nin ikinci etap çalışmalarını ise Orman İşletme Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu alanda gerçekleştirmeyi düşündüklerini aktaran Zorluoğlu, “Ayrıca Büyükşehir Belediyesi olarak buz pateni ve kaykay bileşenlerini de eklemek suretiyle daha fazla gencimizin parkımıza gelmesini arzu ediyoruz.” diyerek Millet Bahçesiin diğer peyzaj düzenlemeleri ile Trabzon’da çok önemli bir ihtiyacı giderecek güzel bir rekreasyon alanı olacağını söyledi.